Giriş
(2)

İstanbul Anadolu yakasında nereden boyoz siparişi verebilirim?

sonhakan
Getir de yok. Varmı bildiğiniz bir yer?
Getir de yok. Varmı bildiğiniz bir yer?
0
sonhakan
(28.07.24)
Kozyatağı Carrefour da oluyordu
0
ferenc
(28.07.24)
TrendyolYemek ve TrendyolMarket'i genel olarak da tavsiye ederim. Fiyatlar, çeşitler çok daha iyi. Özellikle market kısmında.
İstanbul Şişli'de şu anda adresime boyoz getiren 10 farklı yer var TrendyolYemek'te. Sizin orada da mutlaka vardır.
0
michael_knight
(29.07.24)
(8)

Sabit fikirli ve inatçı sevgili

Jux
Çok detaya girmiycem, sabit fikirli ve kendi doğruları haricindeki fikirlere ön yargılı yaklaşan bir kadına aşığım. Doğru düzgün tartışamıyoruz bile; ya benim fikirlerimi baştan yanlış olarak değerlendirip ciddiye almıyor ya da mantık ışığında yaptığım üst üste açıklamaları "saldırı" gibi görüp çirk
Çok detaya girmiycem, sabit fikirli ve kendi doğruları haricindeki fikirlere ön yargılı yaklaşan bir kadına aşığım. Doğru düzgün tartışamıyoruz bile; ya benim fikirlerimi baştan yanlış olarak değerlendirip ciddiye almıyor ya da mantık ışığında yaptığım üst üste açıklamaları "saldırı" gibi görüp çirkefleşiyor.

Mesela dişlerini yemekten önce fırçalamanın daha faydalı olduğunu düşünüyor, dişlere koruma kalkanı oluyormuş. Öyle olmadığını anlatıyorum kibarca, hatta bilimsel makalemsi şeyler de okutuyorum; ikna olmuyor. En fazla hmm olabilir diyor ama yine kendi bildiğini yapmaya devam ediyor.

Bunun gibi sokağa çıkıp herkesin çoğunluğun yanlış düşünüyormuş diyeceği örnekler de var, yüzde yüz doğruya ulaşılamayacak şeyler de. Ne olduğundan bağımsız, ama peki şöyle de olamaz mı diye kendi fikrimi temellendirmeye çalışıyorum, agresifleşiyor.

Okumuş etmiş mesleği elinde bir kadın, 30 yaşında. Anksiyete ve majör depresyon öyküsü var. Geçmişinde dini muhafazakarlık var ama onu aşmış mesela, şu anda dinsiz. bu bile aslında açık fikirli olabildiğinin göstergesi. Ama fikri olarak bildiği doğrulara muhafazakar biçimde yaklaşıyor.

Ben yapı gereği kendi bildiklerini sorgulayan, biri o öyle değil böyle dediğinde dur bakayım diyen biriyim. Fikirlerine önem veriyorum ve entelektüel tartışmalardan da zevk alıyorum ama bu sebepten ciddi-fikri sohbetlere giremez oldum.

Yöneticisi de bu minvalde eleştirmiş kendisini geçen, bana sordu. Evet inatçısın biraz gibilerinden yüzeysel geçiştirmeye çalıştım ama bozuldu. İnatçı olduğunu da kabul etmiyor, sen de öylesin diye ad hominem yapıyor. Evet ben de öyleyim ve bunun farkındayım, bunun insanları rahatsız edebileceğinin de farkındayım; o yüzden törpülemeye çalışıyorum dedim. Ama ben bunu kabul ediyorum, sen kabul bile edemiyorsun dedim. İnatçı ve sabit fikirli olmadığını düşünüyor.
Sonunda tatlıya bağladık ama bu konu üzerine konuşamayacağımızı anladım.


1 seneye yaklaştık, ciddi de düşünüyorum ama bu konu kafamı kurcalıyor. Aslında Günlük hayatta beni çok etkilemiyor, bazı konularda he diyip geçmeye de başladım ama bu da hoşuma gitmiyor. Evet insanlar birbirlerini idare etmeli ama daha ciddi mevzularda sıkıntı yaratabilir gibi geliyor bu huyu.

Gelelim soruya: sizce bu değişrbilecek bir huy mu? Törpülenir mi, olursa nasıl olur, nasıl yaklaşmalıyım? Sabit fikirli bir insan nasıl daha açık görüşlü hale gelir?
Değişmeyecekse, idare etmek nereye kadar sürer. Ne yapmamı önerirsiniz?
0
Jux
(28.07.24)
Hocam yat kalk şükret. Keşke benim de hayatıma giren insanlar inatçı olsa.
0
numlock
(28.07.24)
inatçı ve sabit kafalı biriyle yaşamak istiyorsan ana babanın evine dön, en azından boşa kira vermezsin. kadın olsun erkek olsun inatçı insanlar yorucusunuz. ben olsam tutmam yani ama sen de inatçıymışsın. bırakıp da başkasının başını yakma :)
0
titanyum22
(28.07.24)
Bu durum seni rahatsız etmiş ki duyuru açmışsın. Bence onunla ömür geçiremezsin, ya da çok zorlanırsın. Sen bilirsin ama görebildiğim şu, bu hatun kendini son derece güvenliksiz hissediyor, kendi aklı ve muhakemesi hariç hiç kimseye ve hiçbir şeye güvenemiyor. Farklı önermeler karşısındaki hırçınlığı ve huysuzluğu tamamen anksiyetesinden, kötü bir şey olma korkusundan ya da başarısızlık, kaybetme gibi ayrıca yaşadığı başka korkular da olabilir. Yanlış anlaşılmak bile olabilir. Müthiş endişeli.

Eğer onunla gerçekten ciddi düşünüyorsan onun psikolojik destek almasını sağlamak ve ona destek olmak en iyi çözüm olur. Travma terapileri çok iyi gelecektir. Biraz yol aldıktan sonra tekrar değerlendir derim.
0
muhayyer divan
(28.07.24)
Bence bu değişmeyecek bir özellik. Olsa olsa bir miktar azalır.
Böyle bir insanla ilişkiyi ciddi aşamaya taşımak mesela çocuk yapmak beni çok korkuturdu. Kendi dişini yemekten önce fırçalaması belki beni sadece gıcık eder ama çocuğumuza da buna benzer, hiçbir temeli olmayan ve yanlış hareketleri yapacak/yaptıracak olması çok korkutucu.

Bana söylemesi kolay ama ben olsam ayrılırdım. O biraz daha olgunlaşıp bu özelliğini törpülediği zaman daha mutlu bir ilişki kurabilir belki ama sizin ilişkiniz içinde bunun değişeceğini hiç sanmıyorum.
0
michael_knight
(28.07.24)
Sorunum tamamını okumadım ama bana siz de en az onun kadar inatçı geldiniz. İnsan dişini istediği zaman fırçalayabilir. Neden illa sizin haklı olmanız lazım ki? Bir de yemeğin hemen sonrasında fırçalamak da iyi değil dişler hemen aşınmaya daha meyilli oluyor.
0
playing star again
(28.07.24)
@playing star again, konu benim haklı olmam değil ki; haklı haksızdan bağımsız herhangi bir konu üzerine karşıt fikir belirtemediğimden bahsediyorum. Dişlerini sonra fırçalamalısın demedim ona mesela. Öyle yapma böyle yap demiyorum.
0
🌸Jux
(28.07.24)
Bence sizi rahatsız eden şey sizin göstermeye çalıştığınız “bilgili, araştıran insan” imajının ona geçmemesi.

Çünkü normalde çiftler böyle bilgi yarıştırmazlar. Münazara takımı değil bu.

Ayrıca dişler yemekten sonra fırçalanmaz. İlk 1 saat yediklerinizin içtiklerinizin asiti diş minenizi yumuşattığı için diş fırçası uzun vadede dişleri aşındırır.
Bu konuyu buraya bile taşıyan bir insan olduğunuza göre siz de en az onun kadar inatçısınız ve hatta bilmediğiniz konularda bilmişlik yapıyorsunuz.
0
zimbirik
(28.07.24)
bu anlattığınız benim çocukluğumdan beri tanıdığım biri, şu an bu huyları dahada arttı herkes he diyip geçiştirdiği için, mesela gökyüzü mavi ise yeşil diyip tutturuyor kimse birşey demese bile saaatlerce konuşuyor, ben baya azalttım görüşmemi ama kocası sıyırmış durumda. yani o kadar anlamsız yerlere manipule ediyor ki konuyu insan dönüp bakınca şaşırıyor bu neydi diye. bahsettiğim kişi ciddili anti depresanlar kullanıyor ilk başta piyasanın klasik anti depresanları ile başlamıştı.

her konu her konuşma buraya evriliyor huydan ziyade konuşma biçimi olduğu için çekilmiyor. canım su istiyorsa neden kola almalıyım şeklinde gelişiyor.
0
eja
(29.07.24)
(2)

Kredi çekip fon almak

encokbenisevinnolur
Ihtiyac kredisi ile, krediyi çektiğim bankadan farklı bir banka üzerinden fon alsam, bunun yaptırımı oluyor mu?Bir sürü şey yazılmış ama net cevap bulamadım.
Ihtiyac kredisi ile, krediyi çektiğim bankadan farklı bir banka üzerinden fon alsam, bunun yaptırımı oluyor mu?

Bir sürü şey yazılmış ama net cevap bulamadım.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.24)
Şimdiye kadar kimseye yaptırım yapıldığı görülmedi, duyulmadı.
0
michael_knight
(27.07.24)
Kredi çekerken yatırımlık kullanmamanız gerektiğine dair bildiri bankanın kendini garantiye alma çabasından başka bir şey değil. Yasaya göre yatırım için kredi vermemeleri gerekiyor ancak sonuçta paranın nereye harcanacağı bankanın değil, müşterinin bileceği iş. Banka aradan sıyrılıyor sadece.
0
desdenova34
(27.07.24)
(11)

miras sorusu

antheros
Bir siz olsanız ne yapardınız sorusu. Toplamda beş evlat var. Baba bir evladına yaşarken sözlü olarak şu arsa senin olsun diyor. Miras paylaşımındaki diğer mallarda da diğer kardeşlerle eşit paya sahip olacak. Diğer kardeşler babalarının sözüne riayet mi etmeli yoksa malların hepsinin yasadaki şekli
Bir siz olsanız ne yapardınız sorusu. Toplamda beş evlat var. Baba bir evladına yaşarken sözlü olarak şu arsa senin olsun diyor. Miras paylaşımındaki diğer mallarda da diğer kardeşlerle eşit paya sahip olacak. Diğer kardeşler babalarının sözüne riayet mi etmeli yoksa malların hepsinin yasadaki şekliyle bölünmesinde ısrar mı etmeliler?

edit: Bu arsayı bırakma mevzusunu babasından duyan kardeşler var. Daha ayrıntıya girersek bu arsanın üzerinde bir dükkan var ve bu dükkan senelerce bu arsa bırakılan kişi tarafından kardeşlerine herhangi bir bedel ödemeden kullanılıyor. Dükkan yıkılma aşamasında ve müteahhite verilmesi düşünülüyor. Kardeşlerden bu duruma razı olanlar da var olmayanlar da var.
0
antheros
(27.07.24)
Arsa bırakılan evlat olsam kabul etmez, kardeşlerimle paylaşırdım. Kardeşlerden biri olsam laf etmezdim muhtemelen. Öyle bir enayiyim. Bir kişi bile itiraz etse eşit dağıtılmalı. Çok vermek istiyorduysa sağken vermeliydi ki o bile geri döndürülebiliyor dava yolu ile.
0
Godless
(27.07.24)
babanın "şu arsa senin olsun" sözünün o kardeşten başka tanığı var mı yok mu o önemli. tanığı varsa ben isteğe uyulmalı derim.
0
beatbox yapan metalci
(27.07.24)
birincisi kanit var mi diye bakilir. yazili bir metin yoksa hukuken zaten esit dagitilacak.

eger baska sahitler de varsa, yani baba herkesin yaninda bunu demisse arsanin diger mallar icinde ne kadar %'lik degere sahip oldugu onemli.

yani toplam yekunun %5'i falansa cok dert degil. ama %30'unu kapliyorsa o zaman sorun. kimse yedirmez onu.
0
antikadimag
(27.07.24)
Aile içi iletişime, yaşananlara bağlı.
Kendi ailemde olsa bu söze uyardım ama benim ailemde böyle bir söz söylenmez. Söylense bile o zaman babamla bu durumu neden kabul edemediğimi anlatırım, o da bana neden böyle bir karar verdiğini anlatır ve sonuca bağlarız.

Böyle bir durumda bu söze uyan veya uymayan kardeşleri de ayıplamam. Her ailenin kendi içinde bambaşka olaylar yaşanmıştır, bambaşka dengeler vardır.
0
michael_knight
(27.07.24)
istediği kadar tanığı olsun yazılı, resmi bir belge yoksa sonuna kadar itiraz ederdim.
eğer bana bırakıldıysa zaten en başında yazılı bir belge almaya çalışırdım.
0
my fault
(27.07.24)
Yazılı resmî belgeye, eğer tanık varsa gerek yok. Adam ciddi ciddi vermiş işte hür iradesiyle. Bu o demek.

Herkes vicdanlı davranmalı tabii. Vicdanından şüphelenilen kardeş varsa hukuki yola başvurmak lazım.

Vicdan sorunu yoksa babanın vermesi önemli, onun dışında o kişiye mirastan başka pay kalıyorsa onu da vermek lazım âdil bir şekilde. Kalmıyorsa da kalanı diğer dört kardeş paylaşmalı, dükkanın kârından kardeşlere oay verilmeli, en azından şimdiye kadarki kullanım için.

Bence.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
kolaylıkla çözülsün.

bizim dayı da aynı şeyi iddia ediyor. annem de biliyormuş ama annem mevta.
vermiyoruz iki kardeş. biri verdi çoktan.
0
janderzel zartanyan
(27.07.24)
bu tarafların kendi hür iradeleri ile almaları gereken bir karar. yazılı bir bağış olmaması bu durumu çetrefilli bir duruma getirmiş. ayrıca belirtilen arsanın tüm malvarlığına oranı nedir? örn; toplam servetin 200 milyon edeceğini varsayarsak, sadece o arsanın 50 milyon ve üzeri gibi rakam etmesi durumunda arsanın bağışlandığı varsayılan kardeşin toplam malvarlığı bir anda 80 milyona varır ki bu çok adil bir paylaşım olarak görünmez.

resmi olarak tüm işlemler yapılıp vergisi ödenerek tapuda da bağışlansa da saklı pay hakkının aşılmasından dolayı muvazalı bir duruma gelecektir ki bu da miras muvazaası talebiyle mahkeme tarafından bozulabilecektir.
0
phonex
(27.07.24)
O kardeşi diğerlerinden ayıran nedir? Hiçbir şey. Haklarını arasınlar.

Arsa bırakılan evlat ben olsam önce ben itiraz ederdim haksızlık bu diye.
0
pispinti
(27.07.24)
@phonex açıkçası tüm malvarlığına oranını tam olarak bilmiyorum ama öyle cüzi bir miktarı da değil.
0
🌸antheros
(28.07.24)
@antheros, dediğim gibi tarafların oturup konuşarak bir karar alması önemli. rahmetli babam bana tüm gayrimenkullerini devretmeyi teklif ettiğinde (öyle ahım şahım bir şey değildi. ata toprağında 10 kadar dedesinden kalma 50de 1 pay tarla hisseleri vardı.) kabul etmedim. çünkü medeni kanun bu konularda gayet net. babamın vefatından sonra kardeşimle anlaşıp (ikimizde bekarız) ikimizde annemizin üzerine devrettik. hâlâ olduğu gibi hisseler annemin üzerinde duruyor. durduğu yerde kıymeti arttı. kardeşimle pek anlaşıp görüşmesek de mirasçıların anlaşamadığı durumlarda ortak mal yok pahasına satılıyor. vazgeçilecek pay meblağ yüksekse bu çok adilane olacak bir durum olmaz. annem ve kızkardeşleri, küçük erkek kardeşleri yetim olarak doğduğu için ona, gerek dedeleri gerekse kendileri oldukça kıyak geçmişti. kendisi de ciddi yatırımlarla malını arttırsa da genç denilecek yaşta yıllar evvel vefat etti. şuna inanan biriyim miras mala, beddua ya da başkaca birinin hakkı giriyorsa kalan kişiye pek hayır etmiyor.

özetle; tarafların hür iradesine bağlı bir durum.
0
phonex
(28.07.24)
(10)

Bu zamana kadar aldiginiz en iyi doğum günü hediyesi neydi?

Zetnikov
27 yasindaydim yurtdisindaydim 2,500 dolar dogum gunu hediyesi almistim.Aasirmistim neden para verdiniz doye sorunca, bana kendi hediyemi kendim secersem daha iyi olacagini soylemislerdi. Unutulmaz anilar kisminda yerini aldi.
27 yasindaydim yurtdisindaydim 2,500 dolar dogum gunu hediyesi almistim.

Aasirmistim neden para verdiniz doye sorunca, bana kendi hediyemi kendim secersem daha iyi olacagini soylemislerdi. Unutulmaz anilar kisminda yerini aldi.
0
Zetnikov
(27.07.24)
Soylemeyi unuttum ondan sonra kimse bana hicbiryerde dogum gunu hediyesi almadi kismetim kapandi
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
2000 yılı falandı galiba. Discman almışlardı, Ahmet kaya ve Eminem dinliyordum başka Cd yoktu çünkü :)
0
numlock
(27.07.24)
babam otuz yasindayken bana bir hediye vermisti. simdiye kadar aldigim en iyi hediye grubuydu

buyuk bi paket. aciyorum icinden kucuk paketler cikiyor. paket icinden baska baska paketler, kutular.

ben cocukken satilan oyuncaklar, sekerler, misketler. o donemler meshur olan her sey.

tam 1 senede toplamis :( canim babam
0
foster
(27.07.24)
22 yaşındayken bir arkadaşım uzaktan kumandalı araba almıştı.
O zamanlar sevgilimle birlikte yaşadığım öğrenci evim vardı, arabam vardı. Çocukken de pek çok uzaktan kumandalı arabam hatta uzaktan kumandalı hovercraft'ım bile olmuştu. Yani çocukluğumda sahip olamadığım bir şey de değildi uzaktan kumandalı araba.

Ama aşırı sevinmiştim. Bir sonraki gün şarj edip hemen onu kullanabileceğim bir yere gitmiştim.

Hediye konusunda ben hep "insanın kendi kendine almayacağı şeyler" seçmeye çalışıyorum. En sevmediğim hediyeler giyim ürünler, ayakkabı gibi bence "ihtiyaç" olan ve zaten almaya paramın yettiği şeyler. Kendi kendime almaktan utanacağım veya almayacağım hediyeler gelince seviniyorum.
0
michael_knight
(27.07.24)
yil 2000 olmasi lazim. gri spor araba. uzaktan kumandali.
0
antikadimag
(27.07.24)
40 yaşımda nikon fotoğraf makinesi ve laptop (manitten), dürbün (iş arkadaşları) vermişlerdi hediye olarak.
0
janderzel zartanyan
(27.07.24)
teknede parti vermişlerdi geçen sene. detayları anlatmayayım.
0
gabe h coud
(27.07.24)
@geveze yazar

Ekitap okuyucu bende kindle var hayatimda yaptigim en iyi alisveris
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
ben hayatım boyunca 2 doğum günümde hediye aldım. ikisinde de çocuktum. biri atlet, biri beslenme çantası. atleti veren fakirdi. o en değerliydi.
0
ya ben lan neyse
(27.07.24)
Sene 1991, yaş 12. Yazlıktayız. Sokakta bulduğum bir kediyi eve almışım besliyorum. Dönerken Ankara'ya götürmek istiyorum ama annem izin vermiyor, burada besle, giderken götüremeyiz diyor.

İşte o doğumgünümde annemin bana aldığı hediye, hayatımın en güzel hediyesiydi. Kedi tasması. Yani kedi bizimle Ankara'ya geliyordu.

13 yıl yaşadı bizimle, 2004'te kaybettik.
0
kibritsuyu
(28.07.24)
(25)

Para kazanmamak icin cabalayan bir babam var. Peki ya sizin?

Zetnikov
İstanbulda yasiyoruz. Önümüze bir suru firsat cikti ve cikiyor.bizim pederin bor suru parasi vardi hic birini degerlendirmedi. Bugun normalde milyoner olmamiz gerekiyordu ama fskirin önde gideni olduk.Hafta sonlari adam bi yere icmeye gidiyor insan bi kafasini kaldirip bakmaz mi köye bim a101 gelmis
İstanbulda yasiyoruz. Önümüze bir suru firsat cikti ve cikiyor.bizim pederin bor suru parasi vardi hic birini degerlendirmedi. Bugun normalde milyoner olmamiz gerekiyordu ama fskirin önde gideni olduk.

Hafta sonlari adam bi yere icmeye gidiyor insan bi kafasini kaldirip bakmaz mi köye bim a101 gelmis neden gelmis?
Adamlar insaat yapmis niye yapmis?
İnsan bir tane arsa almaz mi ya goruyorsun gelisiyor.

Buyuk istanbul havalimani yaptilar bu calisanlar nerede oturacaklar? Etrafina yerlesicekler degil mi? Sen havalimani insaatken neden bir tane arsa almazsin?

Hadi 3km 5km otesinden al adamlar metro getirdi simdi sen bunlari akil edemiyor musun?

Cildirdim resmen ya bu yuzden babamla kavga ettik gecenlerde.

Sansa bak 25sene sonra evimizin onune metro geldi sevincten cildirmisiz bize diyorki evi satalim. Kafami duvarlsra vurasim geliyor

Sizin babaniz ne alemde arkadaslar?
0
Zetnikov
(27.07.24)
Benim babamda ticari zeka var mı, yok mu çok karar veremiyorum. Keyifci bir adam ama. Bu söylediklerin üzerine kafa yormak yerine alır viskisini, çikolatasını, bulur demlenecek bir mesire yeri, öyle takılır arkadaşlarıyla. Bu açıdan ben de babama çok benzediğim için şikayetçi değilim. Parayı idare edemeyiz biz zaten, erken ölürüz.

Benim dışımdaki aile üyeleri bu savurganlığına inanılmaz bileniyorlar. Ama adamın da canını mi alalım, 60 yaşında ve hala çalışıyor. Onun tarzı o. Ben zengin olduğu için aşırı hesapçı, gergin bir baba istemezdim. Öyle bir temayülü de var çünkü, eli para görse kimseyi tanımaz zaten kibirli bir insan. Erkeğin iyisi gereğinden fazla parası olmayanıdır bence, para bu cinsin ayarlarını bozuyor.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
Benim babam ticaret yapardı, her yerde yerimizi hazır etmiş. Dışarıdan kolay zannederdim ben de ama emeksiz olmamış hiçbiri. Zaten bunları akıl edip yapabilmek dediğiniz kadar kolay olsaydı şimdi tüm türkiye milyonerdik.
0
ruhen hastayim ben
(27.07.24)
sen ne yaptın mesela? derler insana
0
nuisance2
(27.07.24)
en azindan elindekileri millete vermemis, beterin beteri var mesela benimkiler.
0
spherical
(27.07.24)
Oğlum konuşuyor gibi geldi :)
Anne ve babası olarak biz iki boomer, bunak ve salak olarak elimizdekini değerlendirmeyi bilemedik ne yazık ki.
0
pro9it9is9
(27.07.24)
@nuisance2

Adamin babasi ev vermis, is kursun diye sermaye vermis. Tarla bag bostan vermis koye grlip kalsin diye koydede yer yapmis.

Abileri para vermis evlensin altin biriktirsin diye.
Birakta bisey yapsin artik dimi

Ben tek basina ofiste calisan bi isciyim ne yapabilirim tek basima?
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
benim babam tam tersi ticaretini yapıyor basıyor küpe yastık altına. güzel kazanıyor ama yemiyor. bize saklıyor sağolsun :) tabi bizim yaşta geçiyor torunlarına kalacak sanırım
0
xrated
(27.07.24)
Benim babamda çene cerrahı, Türkiye'ye implantı getiren kişi. Zamanında üniversite Almanya'ya göndermiş o da orada kal demelerine rağmen kalmamış dönmüş. Burada öğrencilerine/asistanlarına doğal olarak öğretmiş iyi de yapmış. Ama kendisi ne yapmış akademisyenlige devam etmiş, muayenehane açayım dememiş. Ondan işi öğrenenlerin yatları katları olurken biz ay sonunu getiremiyoruz. Canı sağolsun ben onun yaptığının yarısını başarsam kendimi mutlu hissederim.
0
mirty
(27.07.24)
herkes ticaretten anlayacak diye bir şey yok. çarçur etmesin elindekini, doğru dürüst olsun yeter
0
paintov
(27.07.24)
Yahu adam bunları yapmak zorunda mı? Bazı insanların ticarete almaya satmaya kafası uymuyor. Bir yerden geçibebilecegi kadar para geliyorsa yaşlı başlı haliyle niye koşustursun ki? Bir daha mı gelecek dünyaya. Yapacaksan sen yap. İlla babanın mı fırsat kovalaması lazım?
0
limonlu eksi
(27.07.24)
@limonlu eksi

Destege ihtiyacim var. Destek olan kimse yok. Bankada milyonlari var.
Kardeslere vermiyor is kuralim kolelikten kurtulalim. Hepimiz kirada yasiyoruz sikintilar coni moni hocam
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
sen al şimdi at kenara arsalar falan çocuklar için, düzenli almaya da devam et

gelişiyor bi yerler sonuçta, bim falan aç mesela.

hadi bakalım...
0
duyurukullanıcısı
(27.07.24)
Ya o değilde neyzen tevfik'in bir lafı geldi aklıma "bu dünyada ne kazandıysanız yiyiniz yarın bigün öleceksiniz gömecekler, kalan malını bölecekler memnun kalmayıp sövecekler."
Isparta yöresinde bir laf vardır cimri, para mal mülk toplayan insan için. "yemeyeceksinde ne olacak zikicilere mi?(damatlara) bırakcaksın o kadar malı?" derler.
Belkide bababanız bu gözle dünyaya bakıyordur.
Fakat bu yazımdan babanızı savunduğumu zannetmeyin. kaç çocuğu varsa diyelim 3 kardeşsiniz hiç olmazsa her birinize 1 ev miras kalacak şekilde birikim yapması lazımdı.
0
komando kani var bende
(27.07.24)
babanın sana miras bırakma iyi yaşatma mecburiyeti yok.

sen daha iyisini yap elinden geliyorsa.
0
gurur
(27.07.24)
@gurur

Onun babasida ona miras birakmak zorunda degildi ama catir catir birakti? Herkesin babasi gibi o neden birakmasin soyler misin?
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
@duyuru kullanicisi

Yazilanlari okumadin galiba babadan bisey kalmazsa bir insana en kotu super bi egitimin falan olur aylik 100bin maas kenara koyarsin bimde acarsin arsada alirsin.

Suanki sartlarda yalniz basina sifir destekle bir iste calisip kira veren bir kisi bunlari nasil yapabilir?

Babam anasindan babasindan abilerinden full destek gormus kendine dukkan acmis ev almis. Dukkanin parasini bile abisinden babasindan almis onuda batirdi zaten.
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
Kızmakta haksızsınız.
Babanız sizin çocukkenki masraflarınız karşıladıysa, iyi bir eğitim almanız için elinden geleni yaptıysa, sevgi ve özgüven verdiyse başka bir sorumluluğu yok. 18 yaşınızdan sonra hiçbir sorumluluğu yok.

O kadar emek, zorluk, para harcadığım çocuğum benimle böyle konuşsa herhalde iletişimi bir süre keserdim.

Herkes ticaret konusunda çok uyanık olacak diye bir kural yok.
Neyse ki siz çok iyi biliyorsunuz bu işleri, hayatınız boyunca hiçbir fırsatı kaçırmaz ve zengin olursunuz.
0
michael_knight
(27.07.24)
@michael_knight
Sagolun yorumunuz icin
Egitim konusunda kendisi egitim hayatimi mahvetmisti.

Yasitlarim dershanelere gidip yada ozel hoca ve etut derslerle eksiklerini tamamlayip okulda deli gibi notlar alirken ben onlarla yarismak zorunda kaldim. Kisacasi egitim de alamadim cok fazla. Malesef
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
ben ne yapıyorum ki babama b** atayım. babam daha iyilerini yapabilecek olsa da yapacağının en iyisini yapmış, eğitim/beslenme/barınma sağlamış ben kendime dönüp bakayım bir zahmet.
0
deartheodosia
(27.07.24)
Kuşak farkı.

Onların yetiştiği ortamla bizimki aynı değil.

Yazılanları okudum.

Yaşını bilmiyorum ama babanızın yaşadığı dönem kazanmaktan çok koruma gerektiren dönemlerdi.

90'larda, 80'lerde birçok insan malını mülkünü kaybetti yaşanan krizlerde. Babanız bugüne kadar bunları korumuş o bile yeterli.

Dediğiniz örnekler öyle basit görünüyor ama basit değil. Türkiye'de paranızı koruyabiliyor üstüne de biraz artırıyorsanız şanslınız.

Ticarete adım attı diyelim. Şu anda belki de "babam bütün malı mülkü ticarette batırmış" diye açacaktınız bu başlığı. Ticaret çevre işi. Ve türkiye'de ticaret hayatı hemşericilikle, ahbaplıkla hatta siyaset vb konularla iç içe gider. Sadece sermayen olması yetmez yani.

Arsa konusu da aynı. Havaalanı demişsiniz. Havaalanı yapılacak bölgede arsa alıp kar eden oldu, ama mesela benim kuzenlerim tarlasına imar gelsin diye bekliyor hala.

Eskiden regülasyonlar falan yoktu bugünkü kadar. O yüzden o kuşak bu tarz işlere temkinli yaklaşır. Normal.

Bir de belli bir yaşa gelmiş insanlar artık risk almak istemez. 30-40 yaşındaki adam risk alır. Çünkü zararını yerine koyabilir. 60 yaşında adam için bu daha zor. Evini kaybetse nasıl alacak?

O yüzden babanızı suçlamak yerine kendi yapabileceklerinize odaklanın.

Fırsatlar her zaman var. Bugünden geçmişe bakarak konuşmak kolay.
Emin olun sizin de önünüze bir sürü fırsat geliyor. Kaçırdığınızı bile anlamıyorsunuz.

Belki sizin çocuklarınız da size diyecek bunları. Mesela Bitcoin'i 2010'larda görmedin mi diyecek, e-ticaret çıktığında girmedin mi diyecek, 0,69 krediyle dişini sıkıp bir ev alamadın mı diyecek, diyecek de diyecek.

O yüzden babanıza kızmak yerine kendinize odaklanın.

Bu arada kölelikten kurtulmak istiyorum demişsiniz.
Muhtemelen babanızın sermaye desteğiyle iş kurmak istiyorsunuz. İşinize karışmak istemem ama, bence önce kafa yapınızı değiştirin.

Yani iş kurmak, ya da sermayeden önce girişimci kafası lazım.
Bu biraz doğuştan biraz öğrenmeyle olur.

Para kazanma becerisi öyle bir beceri ki, sermaye şart değil.
Şöyle anlatayım. Para kazanmayı bilen adam cebinde sıfır lirayla iş kurar büyütür.
Bilmeyen adama milyonlar da verseniz batırır.

Şöyle bir örnek duydum mesela:
Adam tatile gidiyor butik otele.
Otelin sahibiyle laflarken uygun fiyatlı sabun vb sarf malzemesi bulmakta zorlandığını öğreniyor. Girişken de bir tip.
İstanbul'a dönünce eş-dost üstünden imalatçı buluyor. Fiyat alıyor.
Sonra oteli arıyor diyor elimde böyle böyle mal var fiyat şu.
Otelci tamam diyor, adam gidiyor imalatçıya siparişi geçiyor, vadeli ödeme istiyor.
Bu aşamada cebinden hiç para çıkmıyor.
İmalatçıdan 1'e alıyor, otelciye atıyorum 3'e satıyor. Herkes mutlu.
Adam bakıyor bu iş güzel, birkaç otelci daha bağlayıp otellere sabun, şampuan dağıtımı yapan bir iş kuruyor.

anlatabildim umarım aradaki farkı:)

Yanlış anlamayın işinize karışmak değil derdim ama bu kafaya gelmeden babanız size tüm muslukları açsa bile istediğiniz verimi alamayabilirsiniz.

Bir de naçizane bir hayat tavsiyesi, başarısızlıkların sorumluluğunu başkalarına atmayın sadece. Dershane örneği verdiğiniz için diyorum bunu. Eğitim hayatımı da mahvetti demişsiniz dersaneye göndermediği için. Ben mesela iyi bir dershaneye gittim, kardeşim döneminde babamın işleri bozuktu ona o kadar iyi bir imkan sunulamadı.

O benden daha iyi bir okulda okudu ama. O da babamı suçlamayı seçebilirdi beni okutmadın diye...
0
anten
(27.07.24)
@deartheodosia

1) Egitiminle hic ilgilenmedi 6 yasinda okula gittim cantami tasiyamiyordum
Herkes dershaneye giderken
Etut dersler alirken
Ozel hoca cagirip anlamadigi dersi gorurken evinde

Ben tek basima yardirmak ve bu insanlarla yarismak zorunda kaldim
İlk okul cocugunun ev odevine bile yardim etmeyen aile olur mu baba olur mu

2 barinma v beslenme annemin bilezikleri sayesinde oluyordu
Babam hicbirsey yaomiyordu gidip arkadaslsriyla takiliyordu

Abileri ubugunu sıkınca eve bakmaya basladi
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
@anten

Kardesim iyi niyetli yazini okudum tesekkur ederim. Girisimci olarak suanda yaoabilecegim maximum hareket kosgeb e gitmek heralde. Ama soylesigin girisimcilik durumlarini dusunecegim. Tesekkur ederim yaoici elestirin icin.
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
@zetnikov rica ederim.

Ama şunu unutmayın, ticaret, girişimcilik herkese uygun olmayabilir.

Kendi mesleğini bile girişimcilik olarak yaptığında yani şirketten ayrılıp kendi işini kurduğunda anlıyorsun bunu.

Para yönetimi, pazarlık, muhasebe, pazarlama vb bunlar önemli beceriler. İş kurmasa bile insanın hayatına faydası var.

O yüzden ticaret ve girişimcilik herkese uygun olmayabilir. Bunu da göz önünde bulundurun.

Bir de çıraklığını yapmadığınız işin ustalığını yapamazsınız.

Restoran mı açmak istiyorsunuz?
Gidin haftasonları bir cafede falan garsonluk yapın. Şaka gibi gelecek bu iş ama hakkaten öyle. Çevre edinirsiniz bir kere. Cebinize de ekstra para girer. Gocunmayın bundan. En azından işleyişi görürsünüz. Para nerden geliyor anlarsınız. Ürün nereden alınıyor, dükkan malzemesi nerden alınıyor, eleman nasıl bulunuyor, dükkan ne kadar kar ediyor...

bugün babanız size "al oğlum 10 milyon git istediğin işi kur" dese mesela ilk adımı nasıl atacağınızı biliyor musunuz? İyi dükkan nasıl seçilir, mobilyası nerden alınır, ucuz mutfak malzemesi nasıl bulunur, nasıl reklam yapılır, müşteri nasıl idare edilir, personel nasıl çalıştırılır, bütün toptancılardan nasıl ucuza mal temin edilir... Bunlar parayla olacak şeyler değil. hatta paranız varsa veişi bilmiyorsanız o toptancılar sizi soyar.

Ne bileyim gidin emlakçı eğitimi alın part time haftasonları. Eski iş yerimde biri yapmıştı bunu. İşten kalan tüm vakitlerinde ev gezdiriyordu millete şimdi bodrum'da bu işi yapıyor full time.

Youtube'da kafe açmak diye bir video vardı 140 journos'un. İş bilmeyip batıranları gösteriyordu. Bir bakın, iş bilmemek nelere maloluyor.
0
anten
(27.07.24)
@anten

Yazilarini keyifle okuyorum cok tesekkur ederim
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
Bol sans diliyim. Monoply e sonradan katilan z kusagi olarak sizi anliyorum. Tum firsatlar kapilmis aq ulkesinde
0
lapaz
(27.07.24)
(6)

Bir yıl içinde Avrupa'daki büyük ve güzel etkinlikler

chicha_v2
Bir yıllık schengen aldım ayıptır söylemesi.Coldplay konserine gitmek istiyorum baktım Yunanistan'da olmuş bu ay başında. Macaristan'da falan da varmış ama geçti onlar. Kovalamaya devam edeceğim.Tomorrowland da geçti bu seneden çok hızlı bir plan yapmam lazım seneye giderim belki.Başka neler var kış
Bir yıllık schengen aldım ayıptır söylemesi.

Coldplay konserine gitmek istiyorum baktım Yunanistan'da olmuş bu ay başında. Macaristan'da falan da varmış ama geçti onlar. Kovalamaya devam edeceğim.

Tomorrowland da geçti bu seneden çok hızlı bir plan yapmam lazım seneye giderim belki.

Başka neler var kışın da olur bunları takip edecek site vs. varsa önerebilir misiniz?
0
chicha_v2
(25.07.24)
TicketMaster'da hesap acip ilgi alanlariniza gore alarmlar kurun hemen haberdar olmak icin. Genelde Coldplay vb konserler bir yil onceden duyuruluyor ve satisa ciktigi hafta tum biletler tukeniyor.

Misal 2025 Nisan'da gidecegim bir konseri 2024 Ocak'ta almisim, yaklasik 15 ay once yani.
0
sertac akin
(25.07.24)
Viagogo.com

Duran duran, Liam gallagher, Jungle, Placebo, Softcell, Keane, Pink... Avrupa turneleri devam ediyor. viagogo üzerinden kontrol et, resmi sitelerinin yönlendirdiği siteden satın al. Daha ucuzu gelir.
0
HellKeePer
(25.07.24)
Octoberfest var Münih'te.
0
Amaranta ursula
(25.07.24)
bence cirque du soleil gösterisi izle bir yerde.
bob dylan gibi yaşı artık kemale ermiş sevdiğin bir müzisyenin konserine gidebilirsin.
sziget festivali var ağustos'ta.
eylül-ekim'de münih'e oktoberfest'e gidebilirsin.
bu yıl 28 ağustos'ta buñol'da la tomatina festivali var gene.
venedik'te karnaval zamanını yakalayabilirsin ama korkunç kalabalık oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.07.24)
Tamamen tesadüf şekilde Budapeşte'de olacağım zaman tam da Sziget Festivali(7-11 Ağustos) başlıyormuş, kadroya baktım fena değil, Avrupa'da güzel festivaller oluyor, arada denk geldikçe gitmeyi planlıyorum bunlara.
0
blue rebel motorcycle club
(25.07.24)
Macaristan'da bugün Ozora Festival başlıyor. Hemen bu gece gidebilrsiniz.
0
michael_knight
(26.07.24)
(4)

Whatsapp vs Telegram Grubu?

sweet child o mine
Yaklaşık 100-200 kişilik bir kitle için mesajlaşma grubu oluşturmam gerekiyor. Telefon numarasının gözükmemesi, icloud yedeklemede yer kaplamaması, admin özellikleri gibi bir çok konuda Telegram her türlü daha iyi ama Whatsapp daha popüler, daha çok insanın telefonunda yüklü olduğu için aklım oraya
Yaklaşık 100-200 kişilik bir kitle için mesajlaşma grubu oluşturmam gerekiyor. Telefon numarasının gözükmemesi, icloud yedeklemede yer kaplamaması, admin özellikleri gibi bir çok konuda Telegram her türlü daha iyi ama Whatsapp daha popüler, daha çok insanın telefonunda yüklü olduğu için aklım oraya da kayıyor. Kurulacak grupta insanlar fotoğraf video falan paylaşırsa Whatsapp'ta icloud yedekleme iyice şişecek. Bildiğim kadarıyla Whatsapp yedeklemede seçtiğimiz bir grubu yedeklemeden hariç tutamıyoruz. Telegram bir ara baya popüler olmuştu da sonra sanki kimse yüzüne bakmadı. Kullanım olarak hala popüler mi? Siz olsanız grubu hangisinde kurardınız?
0
sweet child o mine
(25.07.24)
Ben olsam insanların birbirlerinin numarasını görüp görmemesini isteyişim kararımda etkili olurdu.
iCloud yedeğinin boyutu gibi bir kriter listemde en sonda olurdu.

Eğer numaraları görmeleri sakıncalıysa, birilerinin başkalarını taciz etmesi benim başıma iş çıkaracaksa Telegram'ı seçerdim.
İnsanları gruba katılmaya ikna etmem önemliyse Whatsapp'ı seçerdim.
0
michael_knight
(25.07.24)
iş numaradan tacize varmayacaksa whatsapp her zaman daha olumlu bir imaja sahip.
0
sir william jones
(25.07.24)
Bu arada söz konusu Whatsapp grubunun içinde ayarlarda, "gelen medyayı telefona kaydetme" seçeneğini işaretlerseniz iCloud şişmez.
0
etna
(26.07.24)
@etna gelen medyayı telefona kaydetme ayarı bende kapalı ama whatsapp backup icloud'da 10gb yer işgal ediyor şu an. Yani whatsapp icloud'u şişiriyor derken fotoğraf galerisinin icloud'da kapladığı yeri değil, whatsapp backup'ın icloud'da kapladığı yeri kastettim aslında. Whatsapp backup'ın boyutunu düşürmenin tek çaresi whatsapp'taki fotoğrafları videoları falan dosya boyutuna göre büyükten küçüğe sıralayıp whatsapp'tan silmek, o da bana saçma geliyor. Yani tüm bunlara karşılık, Telegram backup'ı icloud'da hiç yer kaplamıyor, bence çok güzel.
0
🌸sweet child o mine
(26.07.24)
(1)

Bungalov tatil evlerini aile için tavsiye eder misiniz?

psmstc
Ve Güvenilir bu evlerden bebekli aile olarak kiralayabileceğimiz kurumsal bir site var mı?
Ve Güvenilir bu evlerden bebekli aile olarak kiralayabileceğimiz kurumsal bir site var mı?
0
psmstc
(25.07.24)
Bungalov bir yapı çeşidi. Sadece bungalov kiralayan bir site görmedim. Genelde küçük bir otel gibi, pansiyon gibi işletmeler oluyor. Bebekle gitmek için bir engel yok.
Çoğu pek çok turizm şirketiyle çalışıyor. Mesela etstur.com'da 80'den fazla tesis var.

Bence siz tatil yapmak istediğiniz bölgeyi veya tatil için istediğiniz kriterleri yazıp tavsiye isteyin.
0
michael_knight
(25.07.24)
(8)

eski eşe olan sadakat duygumu aşamıyorum

deartheodosia
21 yaşımdan beri hayatımda, evlilikte 11. yıl dönümümüze gireli fazla olmadı. öncesinde hayatımda başka kimse olmamıştı -bununla ilgili olabilir sanırım. kimseye karşı bi ilgim yok. eski eşi artık sevmiyorum, bunu biliyorum. ama sadakat duygum hala var? başka erkeklere karşı hiç ilgim yok. yıllardır
21 yaşımdan beri hayatımda, evlilikte 11. yıl dönümümüze gireli fazla olmadı. öncesinde hayatımda başka kimse olmamıştı -bununla ilgili olabilir sanırım.

kimseye karşı bi ilgim yok. eski eşi artık sevmiyorum, bunu biliyorum. ama sadakat duygum hala var? başka erkeklere karşı hiç ilgim yok. yıllardır ayrıyız zaten ama artık sevmiyor olma kısmı yeni.

berbat bir türkçeyle anlattım, kusura bakmayın. ben de istiyorum başkaları ilgimi çeksin, duygusal ya da cinsel ya da başka bir şey. ama sıfır. biz evliyken o başka kadınlarla da ilgileniyordu (erkek doğası falan değil, birçok kadında da mevcut bir durum ve aldatma olmadıkça da normal -sanıyorum).

hayatıma devam etmek istiyorum. bıktım artık. yıllardır yalnızım zaten. bu hissi/durumu nasıl aşacağım? sorunum ne olabilir? neden kimse ilgimi çekmiyor? neden cinsiyetsiz gibiyim?

not: hukuki olarak sadakat yükümlülüğü var, onu biliyorum. yokmuş gibi yazdım.
0
deartheodosia
(24.07.24)
Bence kendini zorlama, daha çok gençsin.
0
sekizdokuzon
(24.07.24)
Kıyamam demeye geldim. Yalnız kalmamaya çalış. Yeni insanlar tanı. Gönüllü işler yap. İçi güzel insanlar tanı.
0
gabe h coud
(24.07.24)
Resmi olarak boşanmadığınız için farkında olmadan kendinizi frenliyor olabilirsiniz bu tür meselelere karşı. Özgürlüğünüzü elde ettiğinizde değişebilir.
0
pispinti
(25.07.24)
piyasada ilgine değecek birini görmemiş olabilirsin. the bar is in the hell. başka kadınlar gibi neden olamıyorum diyorsan o onların midesizliği biraz. yalnız kalmamak için bıraksan ağaca yamanacaklar. eski eşin belki kaliteli bir adamdı her şeye rağmen. sen de haliyle belli bir kalite bekliyorsundur. ama dediğim gibi the bar is in the hell. kalitesizle olacağına hiç olma daha iyi.
0
titanyum22
(25.07.24)
Resmiyette boşanıp bağları koparamadiginz için...
0
abuzer
(25.07.24)
resmi olarak boşandıktan sonra rahatlarsın. bilinçaltın ve vicdanın izin vermiyor, etik gelmiyor.
0
Improbable
(25.07.24)
Hukuki sorun yaratmayacaksa Tinder(veya bugünlerde kullanılan hangisiyse) yükleyin. Bir bakının etrafınıza.
0
michael_knight
(25.07.24)
Flört etmeyi, eğlenmeyi unutmuşsunuz gibi geldi, flört nedir, nasıl yapılır diye biraz araştırın, uzun süreli evlilik veya beraberliklerde oluyor böyle.
0
selam
(26.07.24)
(9)

Kiracılara sorum var...

magni
Ev sahibiniz, oturmakta olduğu evinin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağını ve şu an sizin kirada oturduğunuz evine dönmek istediğini söylerse;1. Durumu anlayışla karşılayıp başınızın çaresine bakacak yolları araştırmaya mı geçersiniz?2. "Çıkmıyorum. Sen kendi başının çaresine bak, istersen ver ma
Ev sahibiniz, oturmakta olduğu evinin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağını ve şu an sizin kirada oturduğunuz evine dönmek istediğini söylerse;

1. Durumu anlayışla karşılayıp başınızın çaresine bakacak yolları araştırmaya mı geçersiniz?

2. "Çıkmıyorum. Sen kendi başının çaresine bak, istersen ver mahkemeye." mealinde bir tavırda mı olursunuz?
0
magni
(24.07.24)
Kesinlikle 2, sadece daha kibarca paylaşırdım. Kira bir ticarettir, sözleşme yapılır, bunları başta düşünmeliydi. Kentsel dönüşüm için kira yardımı alacak, kendisi de çıksın kiraya sizi zor durumda bırakacağına. Mahkeme kararı olmadan kesinlikle çıkmayın, ev sahibi dürüst olmayabilir.
0
ZZ
(24.07.24)
eğer amacının beni evden çıkartıp, daha pahalıya yeni kiracı bulmak olduğunu düşünürsem hayatta çıkmam. ama gerçekliğinden eminsem ve evi kentsel dönüşüme girecekse, 3-5 ay ister yoluma bakarım.
0
gitdaddy
(24.07.24)
@ZZ @gitdaddy Evin yıkılacağı kesin. Ortada bir blöf durumu yok yani.
0
🌸magni
(24.07.24)
1.5

ortasını bulup 1-2 ay zaman isteyip taşınma masrafları ile ilgili pazarlık ederdim.
0
biravekahve
(24.07.24)
Blöf olmadığına eminsek madem ne sen madur ol ne ben madur olayım der güzel bir pazarlıkla yeni ev bakarım
0
cilekli pasta
(24.07.24)
Kentsel dönüşüm kapsamında yıkım olacaksa size imzalı bir şeyler gösterebilir. Bu durumda ben boşaltırdım. Eğer göstermezse aptal yerine koyuyordur besbelli, böyle yapanla da ben uğraşırım.
0
akhenaten
(24.07.24)
Kiracısı ne zaman taşınmış kaç aydır oturuyor o önemli.

Eğer çıkmama hakkım varsa 2'yi yaparım ama doğru söyleme ihtimali vardır, iç işlerini bilemem, sert davranmam.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
İyi niyetle yaklaşır ama hakkımı da yedirmemeye çalışırdım.
Aklıma ilk gelen taşınmanız karşılığında ev sahibinden para istemeniz. Bunu bir "şantaj parası" gibi düşünenler var, öyle düşünmeyin.

Bu ev değişikliğinin size olacak maliyetinin %70'ini ondan talep ederdim (bir yıllık kiranın da farkı. Mesela 10 bine oturuyorsanız ve yeni evler 20 bin liraysa ayda 10 bin lira fark var)
10 binden 20 bine kira için;
15 bin lira nakliye parası + 20 bin lira emlakçı parası + 120 bin lira bir yıllık kira farkının %70'i olan 108 bin lirayı talep ederdim. Ona da bu parayı nasıl hesapladığımı anlatırdım.

Sonuçta kentsel dönüşüm denen şey birkaç haftada olmuyor. Aylardır böyle bir şey olacağının farkında. Ayrıca kentsel dönüşüm yapılsın diye büyük ihtimalle oy verdi, evi yeniden yapılınca müthiş değer kazanacak. Yani bu işten karlı çıkacak kişi o. Zaten (yanlış bilmiyorsam) 60 bin lira kira yardımı alacak devletten, bunun üzerine 50 bin lira daha ekleyip size ödeme yapsın ve evine geçsin.

Buna yanaşmazsa, bu konuda ters konuşursa "kusura bakmayın, taşınabilecek maddi gücüm yok" deyin. Sohbeti uzatmayın.

Not: Bütün bu dediklerim eğer siz 2-3 yıllık kiracıysanız geçerli. Eğer daha evi bu yıl tuttuysanız kesinlikle çıkmayın. Siz masraf edip karar verip kendinize orada bir hayat kurdunuz. Değiştirmeyin. İlle o evde oturmak istiyorsa az önce dediğimden daha fazla para versin size.
0
michael_knight
(24.07.24)
tek evi oysa zaten ihtiyaçtan tahliye davası açabilir. boşuna ayak diretmenin manası yok. benzer durum için 1den devam ettik.
0
elorelia
(25.07.24)
(3)

Eski ve Yeni Yoneticiye Mesaj

isiaha
Merhaba Istanbullular, Ofis dısındayım. Pazartesi günü işbaşı yapıyorum. Bugün yönetici degisikliği olmus. Eskisine veda yenisine hayırĺı olsun mesajı atayım mı? Arayayım mı? Ne onerirsiniz? Goruslerinizi merak ettim.
Merhaba Istanbullular,
Ofis dısındayım. Pazartesi günü işbaşı yapıyorum. Bugün yönetici degisikliği olmus. Eskisine veda yenisine hayırĺı olsun mesajı atayım mı? Arayayım mı? Ne onerirsiniz? Goruslerinizi merak ettim.
0
isiaha
(24.07.24)
Yakınsanız eskisini arayıp konuşun. Yakın değilseniz boşverin. Yenisiyle zaten pazartesi görüşürsünüz.
0
nickini vermek istemeyen uye
(24.07.24)
Öncekini arayın.

Sonradan geleni de gördüğünüzde hoşgeldiniz dersiniz.
0
diyecevaplandı
(24.07.24)
Bence kesinlikle telefon edip hayırlı olsun deyin. İş hayatında bu kişiye bir gün ihtiyacınız olabilir, şimdi birkaç dakikalık bir telefon görüşmesi için üşengeçlik etmeyin.
0
michael_knight
(24.07.24)
(8)

Midilli turu

windymimas
selamlar izmirden midilliye gideceğiz ama karar veremedik. Ayvalıktan mı yoksa alsancaktan mı gidelim? -ayvalıktan deniz yolu kısa sürüyor daha az eziyet ama bu sefer de arabyı orada bırakma vs sorunu var.-izmirden direkt alsancaktan binip gitmek çok iyi ama bu sefer de feribotla o kadar saat eziyet
selamlar izmirden midilliye gideceğiz ama karar veremedik. Ayvalıktan mı yoksa alsancaktan mı gidelim?
-ayvalıktan deniz yolu kısa sürüyor daha az eziyet ama bu sefer de arabyı orada bırakma vs sorunu var.
-izmirden direkt alsancaktan binip gitmek çok iyi ama bu sefer de feribotla o kadar saat eziyet gibi geliyor.
deneyiminizi paylaşırsanız çok sevinirim.

bir de hem denize girelim hem de gezelim istiyoruz. iki gün kuzeyde bir gün merkezde kalıp taverna havası yapalım dedik ama güneyi çok gezemeyeceğiz belki bir gece daha uzatırız tavsiyeleriniz nelerdir.

çok teşekkürler şimdiden.
0
windymimas
(24.07.24)
hiç gitmesen daha iyi, midillide bir şey yok. ayvalıktan gittim, giderken feribota yakın uğur koleji vardı sanırım, ben onun güvenliği ile görüşüp onların ön otoparkına bırakmıştım aracı, dış kısma. onun karşı tarafında da ara sokaklarda yer bulunabiliyor yukarı doğru.
dediğim gibi merkezde bir şey yok, tembeller, dükkan bile açmıyorlar çoğunlukla. araç kiralamaya da çok fiyat çekiyorlardı geçen sene, fiyatı hatırlamayadım.
merkezde bir plajı vardı, orda takıldık genelde yapacak bir şey olmadığı için. temiz, güzeldi.
0
adivar
(24.07.24)
Mutlaka gidin. Araba ile giderseniz ya da araba kiralarsanız çok güzel tatil yaparsınız. Hem farklı plajları denersiz, 2-3 köy kasaba görürsünüz, hem farklı yerlerde yemek yersiniz. Adada mis gibi deniz, sakin - bağırış çağırış müzik olmayan plajlar, on numara balık meze içki var.
0
archmage mahmut
(24.07.24)
Ayvalık'ta iskelenin karşısındaki otopark çok fahiş fiyat çektiği için onun hemen arkasındaki mahalleye uygun bir yere bırakmıştım ben arabayı iki günlüğüne bir sıkıntı olmadı.

Midilli'de ise merkezde pek bir şey yok evet ama arabayla gidilecek çok güzel yerler var. Arabayı yolcu360'tan Türkiye'dekilerden çok çok daha uyguna kiralamıştım banka kampanyasıyla. Kampanyaları bi inceleyin ve en uygun araç hangisi ise onu kiralayın ellerinde olmayabiliyor bu kez bir üst sınıftan araç veriyorlar. Ben avis'ten kiralamıştım ofisteki eleman aşırı suratsızdı ama bir sıkıntı çıkmadı.

Bir gün merkezde bir gün Plomari'de kalınabilir. Plomari çok güzel ve sakin bir balıkçı kasabası, herhangi bir tavernaya girip taze deniz ürünleri yiyebilirsiniz.

Adanın kuzeyinde de güzel plajlar vardı ama biz gitmedik.

Son olarak dönüş öncesi veto isimli uzo satış noktası var hemen iskelenin karşısında oradan uzo alın mutlaka.
0
chicha_v2
(24.07.24)
Ya arabayla gidin ya da araba kiralayın. Araba olmayınca Midilli pek keyifli değil ama arabayla çok güzel bir ada.
İzmir'den feribot 3 saat sürüyormuş. 4 günden uzun bir tatilse bence 3 saatlik feribot yolculuğu hiç de fazla değil.
0
michael_knight
(24.07.24)
yunan adaları içinde en keyifsizi. denizide en kötü olanı. sakız alternafini göz önüne alabilirsiniz.
0
administ
(24.07.24)
İzmir'den direkt gecis oldugunu bilmiyordum, cok iyiymis, deniz yolculugundan nefret etmiyorsaniz bence İzmir'den gidin direkt, aracla gidilebiliyorsa, araba kiralamak yerine kendi aracinizla da gidebilirsiniz, Midilli merkez gercekten siradan ama adanin diger tarafi cok guzel, Molivos tarafina gidebilirsiniz, kucuk ama cok tatli balikci koylari var, mesela Skala Skamnia aklimda kalan yerlerden biri.
0
(24.07.24)
geçen ay ayvalık'tan gittik. araçla geçtiğimiz için park konusunda yardımcı olamayacağım. ama adada 700 km yol yapmışım. birkaç önerim olabilir.

-ada çok büyük. mutlaka araçla geçin ya da araç kiralayın.

-ada rüzgarı kuzeyden alıyor. bu sebepten kuzeyde petra ünlü bir sahil olmasına karşın denizi hayal kırıklığı olabilir.

-deniz tatili modundan çıkarsanız hemen yanındaki molyvos bence en gezilesi yeri.
akşam yemeği için Le Grand Bleu'yu öneririm.

-madem kuzeydesiniz buraya da bir uğramak isteyebilirsiniz; Skala Sikamineas

-güneyde plomari ve vatera var. plomari'de uzo müzesi de var. müze bence tırt. vatera da dev bir sahil. suyu güzel.

-güney batısında Skala Eresou var. adanın yazlık bölgesi gibi. ben deniz tatili yapacak olsam burayı tercih ederdim.

-doğuda Sigri, küçük tatlı bir kasaba. akşam yemeği için Remezzo Restaurant.

-midilli'de yüzebileceğiniz tek yer Tsamakia. beach club'ı var. giriş 2 euro. aracınız varsa 15 dakika güneyinde 2 güzel koy var. Charamida ve Paralia Agios. Paralia Agios'da tek bir taverna var. mutlaka öneririm ancak yoğunluk yoksa akşamüstü kapatıyor.

iyi tatiller.
0
brakgn
(24.07.24)
midilli'de bütün güzel yerler yazılmış zaten, onlara ek yapamayacağım. Ancak Ayvalık için otoparkın ciddi bir sorun olduğunu ileteyim. Ve lütfen arabayı bıraktığınız yere dikkat edin, sonra millet bir hafta evine girmekte zorlanıyor, bol bol küfür kıyamet evreni dolaşa dolaşa araba sahiplerine ulaşıyor. bir de kapı vizesi çıktığından beri hafta sonları feribot girişinde kilometre bazında, yanlış okumadınız, kuyruk oluyor. İmkanınız varsa hafta içi geçin Midilli'ye.
0
luinanar
(27.07.24)
(7)

3d printer hizmeti

duyurukullanıcısı
50cm*40cm boyutlarında bir kutu baskısı almam lazım, gittiğim yerlerde genellikle küçük hazneli printerlar varistanbul beşiktaş, kadıköy civarlarında geniş hazneli printer nerede bulabilirim?
50cm*40cm boyutlarında bir kutu baskısı almam lazım, gittiğim yerlerde genellikle küçük hazneli printerlar var

istanbul beşiktaş, kadıköy civarlarında geniş hazneli printer nerede bulabilirim?
0
duyurukullanıcısı
(24.07.24)
Beşiktaş'ta Zeki Copy, Deha Özalit'te vardır herhalde istediğiniz makineler, yok mu?
0
michael_knight
(24.07.24)
büyük hazne yok, bulması zor
0
🌸duyurukullanıcısı
(24.07.24)
Kutu stl i bölüp yapıştırsanız oluyor mu?
0
o kadar da degil aga
(24.07.24)
denedim, aralarda çok büyük boşluklar oluştu, hiç mantıklı olmadı :/
0
🌸duyurukullanıcısı
(24.07.24)
xometry
0
orpheus
(24.07.24)
prusaslicer ile istediğiniz gibi bölüp hatta gerekiyorsa aralara dovetail atıp birleştirebilirsiniz bence. yapamazsanız yardımcı olayım özelden.
0
o kadar da degil aga
(24.07.24)
gittim printer aldım ya,

ucuz filament lazım şimdi :)
0
🌸duyurukullanıcısı
(25.07.24)
(16)

Aileden ve Etraftan Gelen Çocuk Yapın Baskıları Üzerine

tahirkemalbozoglu
Yaşımız 35 e yaklaşıyor, evliliğimizin 7. Senesine girmek üzereyiz. Eşimle ikimizin de baştan beri çocuk konusuna karşı düşüncemiz bir. Çocuk yapmak istememe daha ağır basıyor, fakat bir yanımız da içten içe "acaba ilerleyen vakitte kafamıza dank edip, pişman olur muyuz bu karardan" diye de düşünüyo
Yaşımız 35 e yaklaşıyor, evliliğimizin 7. Senesine girmek üzereyiz. Eşimle ikimizin de baştan beri çocuk konusuna karşı düşüncemiz bir. Çocuk yapmak istememe daha ağır basıyor, fakat bir yanımız da içten içe "acaba ilerleyen vakitte kafamıza dank edip, pişman olur muyuz bu karardan" diye de düşünüyoruz.

Neden istemiyoruz... Çok nedeni var. En önemli neden istek yok. Baba olma, anne olma isteği, geceleri kalkıp bakma, hayatını ona adama.. Çocuk sesi, ağlaması... Yani sanki bu iş bizi mutsuz edecekmiş gibi geliyor. Bu şekilde konuşup düşündüğümüzde yüzümüz gülmüyor içimiz daralıyor.. Bazıları gözleri içi gülerek anlatır ya.. Bizde o yok. Olmadığı için de bu zamana kadar henüz bir girişim içinde olmadık tabii.

Neden istiyoruz... Çok baskı var üzerimizde aile tarafından. "Daha niye yapmıyorsunuz" falan bilinen baskılar, etraftaki arkadaşların da bir bir çocuk yapması.. Bazen bizim de istiyor oluşumuz. Bunlar da düşündüren etkenler.

Hal böyle olunca Sayın arkadaşlar, acaba demeden edemiyor insan. Belki de hala toyuz, bu konuda yanlış düşünüyor olabilir miyiz? Sizler ne dersiniz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(24.07.24)
kesinlikle çok zor olacak. içinizden gelmiyorsa girilmesine gerek yok. hele o kadar yıl sonra halen birbirinizi seviyor gibisiniz çocukla bozmaya gerek yok derim ben.
0
enteg
(24.07.24)
Eğer yaşlaninca cocuklarim bana bakar yada mirasim cocuguma kalsin fln dusuncesinde degilseniz bence hic gerek yok
0
Zetnikov
(24.07.24)
herkes çocuk doğurmak zorunda değil öncelikle.

bu bir içgüdü ve olması gereken oluyor. o yüzden ben olsam takılmazdım. aileye de onların ikna olacağı şekilde "ne gelirse Allah'tan, kısmet" minvalinde cevaplar verebilirsiniz.

arada istiyorsanız da artık gelişine bırakabilirsiniz. çünkü kadının hamile kalma olasılığı bir ay içinde 4 gündür. hadi spermi tuttu sıkı sıkı + - 1 gün ekle. 6 gün.

kürtaj yaptırmadığınız sürece bebeğin kararıdır size doğmak/doğmamak.
0
janderzel zartanyan
(24.07.24)
burada asıl düşünülmesi gereken isteseniz bile normal yollarla çocuk sahibi olup olamayacağınız bence. bu yaşlarda tüp bebek harici hamile kalma ihtimali düşük. (sizden veya eşinizden veya her ikinizden kaynaklı)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.07.24)
istemiyorsanız istemiyorsunuzdur. baskı var diye çocuk doğurulmaz. ama belki isteriz gibi bi düşünce varsa yaşınız geçiyor söyleyeyim. 40 yaşında mı anne baba olacaksınız, 50 yaşındayken mi 10 yaşında bi çocuğun peşinden koşacaksınız? vaktiniz daralıyor, bu kes,n. yani net istemiyorum diyorsanız tabi ki doğurmayın, olmuyor deyin geçin hatta. ama bi acaba varsa hemen yapın geç kalmadan.

zorluklar bi noktada azalıyor. bitmiyor tabi. yenileri geliyor vs ama sürekli gece kalkıp çocuğa bakmanız gerekmiyor nihayetinde.

eşimin aklında çocuk fikri yoktu. benim de oldum olası bebeklerle/çocuklarla bi samimiyetim, düşkünlüğüm yoktu. ama çocuksuz evlilik olmaz diye düşünüyordum, yani bi noktada anne olacaktım. şartlar yerine geldi, yaşım 31 oldu. e hadi dedim. kızım 2 yaşında geldi. bin tane acabası olan eşim niye daha önce yapmadık diyor şu an. çocuk gerçekten bambaşka bi duygu. 30 ülke gezmekle kıyaslayanlara filan gülüyorum gerçekten.

istemeyene saygım sonsuz. ama siz istememe konusunda net değilsiniz. bazen istiyoruz diyorsunuz. yaşlar da 35. şu an hadi deseniz belki seneler sürecek. bence boşuna bekliyorsunuz.
0
elorelia
(24.07.24)
Benzer durumdaydık yaptık. Kendiniz istemiyorsanız kesinlikle baskıyla falan çocuk yapmayın. Ben daha çok eşimin istemesiyle yaptım. Bazen kendimi zamanı geri alabilsem keşke diye düşünürken buluyorum. Her türlü çok zor maddi, manevi.

2,5 sene oluyor uykularımız yeni yeni düzelmeye başladı. Size çocuk baskısı yapanlar, bakıma, desteğe ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmayacak. Maddi gücünüz kuvvetliyse, doğumdan itibaren sürekli bakıcıyla yapılır. Onun haricinde yapmayın, kendinizi yıpratıp ömrünüzden götürmeyin.
0
mirty
(24.07.24)
Öncelikle çevredeki baskıyı boşverin. Başkasının mutluluğu için çocuk sahibi olunmaz.

Bence siz öncelikle çocuk istiyor musunuz veya istemiyor musunuz ona karar vermelisiniz. Mesajınızdan anladığım kadarıyla istiyoruz ile istemiyoruz arasında bir yerdesiniz. Karşı koyamayacağınız bir gerçek var yaşlanıyorsunuz. Erkek için o kadar problem değil ama kadınlar için belli bir yaştan sonra gebe kalmak birçok riski arttırıyor. Ve bir de herkes her istediğinde çocuk sahibi olamıyor. Yıllarca uğraşanlar var.

Bence isteyip istemediğinize kesin olarak karar verin ve ona göre eğer istiyorsanız maksimum birkaç yıllık planınızı yapın. İstemiyorsanız da hayatınıza devam edin. Üzgünüm ama artık yavaş yavaş belki ileride çocuk sahibi oluruz deme zamanı geçiyor sizin için.

34 yaşında 2 yaşında bir kız babası olarak yazıyorum bunları. Ebeveyn olmak ile ilgili merak ettiğiniz birşey varsa herzaman yazabilirsiniz bana.
0
nuevo
(24.07.24)
İstemiyorsanız kesinlikle yapmayın. İstiyorsanız bile çok düşünerek yapın.
Biz eşimle çok isteyerek çocuk sahibi olduk, bu konuda çok mutluyuz.

Çocuk yetiştirmenin zorluğu etraf baskısının sizde yarattığı zorluğun bin katıdır. Hiç umursamayın etrafı.

Gerçekten çok güzel bir duygu, aşık olmayı tarif etmek nasıl zorsa çocuk sahibi olmanın hissettirdiklerini tarif etmek de çok zor, hatta imkansız. Ama zorlukları da çok fazla. Onlar da saymakla bitmez.

Sonradan pişman olup olmayacağınızı sizin keşfetmeniz lazım, başka birinin hatta eşinizin ne düşündüğü bile bu konuda ne düşündüğü önemli değil.
0
michael_knight
(24.07.24)
bence çocuk "lan acaba istiyor muyum, istemiyor gibiyim ama ileride pişman olur muyum?" gibi sorularla yapılabilecek bi şey değil. böyle bir riske girmek için biraz fazla gözü kara olmak gerekir. ben ve eşim, biz de istemiyoruz ama net istemiyoruz yani. biz bu kadar net olunca aileler mecbur kabullendi.

isteyen ile istemeyen arasındaki fark o kadar net ki. çocuğu olan arkadaşlarımın gözünde görüyorum, ya da isteyen ama henüz olmayanların gözünde. bende o ışık yok, biraz bile yok. o nedenle siz de bi tekrar oturun düşünün.
0
ofelia
(24.07.24)
Aa biz.

Yaşlarımız da aynı sayılır ben 34, eşim 33 yaşında ben erkek tarafıyım ve çocuğa daha sıcak bakan hep ben oldum 5 yıllık evliliğimiz boyunca.

Ama şu an emin olamıyorum çok düşünüyorum, çok gelgitler yaşıyorum. Eşim başta hiç istemezdi acaba pişman olur muyum diye düşünüyor o da. Vaktimizin daraldığının da farkındayız ama karar da veremiyoruz.

Ben oldum olası çocuklarla iyi geçinirim. Hep çocuğum olsun da isterdim ama evliliğimizin öncesinde eşim böyle bir düşüncesi olmadığını söylediğinde saygı duydum, terk etmek vs. aklıma bile gelmedi ve zamanla ben de kanıksadım sanırım bu durumu. Şimdi de bilemiyorum ona iyi bakabilir miyim, şartlar ne olur vs.

Diğer arkadaşların dediği gibi istesek bile belki olmayacak, belki zor olacak çok zor işler çok :)
0
chicha_v2
(24.07.24)
Cocuk ucuncu partinin talebiyle yapilmaz.
Cocuk karsilikli emin olmadan yapilmaz.
Cocuk ortak "cocuk isteme" sebebi harici yapilmaz.
Cocuk kolay degildir.
Cocuk sevgisi sonsuzdur.
Cocuk yapmak olmazsa olmaz degildir.
0
quaker
(24.07.24)
Yukarıdaki genel yorumlara katılıyorum, 35 yaşına gelmişsiniz, söylediğiniz şeyler itibariyle de kendinizi biliyorsunuz belli ki, bir anda kişisel zevklerinizden ve hayat tarzınızdan sıkılıp "Keşke bir bebeğimiz olsaydı da hayatımıza renk gelseydi" deme olasılığınız sıfıra yakın.

Diğer yandan akrabaları da boşverin, sırf birileri bayramdan bayrama görecek diye dünyaya canlı mı getirilirmiş? Hayır bir de bunu söyleyen insanların 10 tane torunu, 5 tane çocuğu falan oluyor... Nasıl bir fetişse...
0
salihdt
(24.07.24)
başkası istiyor diye çocuk yapılmaz.

ben oğlumu ilk 3 yıl tek başıma büyüttüm, ilk 2 yıl emzirdim ve bu 2 yılda her gece ortalama 8 kez uyanıyordum emzirmek için. gün içinde de öyle. sonra gaz attırması, uyutması falan çok zordu ama anne olmayı istediğim ve hazır olduğum için çok mutlu günlerdi benim adıma (şu an ama uyku problemleri yaşıyorum, babası başka evde çocuğu olmamış gibi fosur fosur uyuyordu).

büyüyünce bebeklikten daha zor; telefon tablet olmayacak, sağlıklı beslenecek, sosyalleşecek bir sürü şey :)

başkası istiyor düşüncesiyle asssssla asla çocuk yapılmaz. pişman oldunuz diyelim, ne yapacaksınız çocuk esirgemeye mi bırakacaksınız :p

çocuk yapmayın, hiçbir faydası yok düşüncesine de karşı biriyim, onu da belirteyim. çocuk dünyadaki en güzel varlık.
0
deartheodosia
(24.07.24)
Cocuk yapcaginiza atlayin motora dunyayi gezin. Cocuk maalifyet 1m $ civarinda. O paraya gezmediginiz ulke kalmaz
0
lapaz
(24.07.24)
35 yasinda 3.5 aylik bebek annesi olarak hemen taze tecrubemi paylasayim, acabaniz varsa hemen yapin insan çok yoruluyor bebek bakarken. Zaten birkac ay deneseniz, 9 ay da hamilelik derken cocuk dogana kadar 36-37 yasinda olursunuz. Ama gerçekten istemiyorsaniz da yapmayin cunku isteksiz bir sekilde gece elli kere uyanarak ve yillar boyu sürekli bir canlinin pesinde olarak mutlu olma ihtimaliniz çok dusuk. Yalniz gercek su ki cocuk olduktan sonra hayata dunyaya ve insanliga karsi bakis acisinda degisim oluyor, cocuk olduktan sonra bu sekilde dusunmeyeceksiniz çünkü gereksiz, olmazsa da olur bir sey gibi gelmeyecek.
0
passive aggressive
(24.07.24)
açılın 45 yaşında ve 10 yaşında oğlu olan baba geldi.
birincisi cevapların hepsini okuyamadım, tekrar varsa affola.
ikincisi kimse istiyor diye çocuk sahibi olunmaz.
üçüncüsü biz de benzer durumdaydık ve 10 yıl sonra ne oldu onu anlatayım;

1-ilk 3 -4 yıl zorlu geçecek. eşler arası kavgalar artıp, seks azalacak. Fakat siz hayatınızı ne kadar çocuk odaklı olmaktan çıkarırsanız o kadar rahatlayacak. Bizim çocuk 4 yaşındayken 3 ülke gezmişti bile. çocuk odaklı olmamaktan kastım bu. Yine de ilk yıllar bebek kokusu, tombiş kolları sizi rahatlatacak.
2-4-5 yaştan zonra bakım ihityacı azalıp muhabetten arttıktan sonra tadından yenmemeye başlanacak. onun espirilerine güldükçe, onunla beraber aktivite yaptıkça ya iyi ki yapmışım demeye başlayacaksınız.
3-masraf hiçbir zaman bitmeyecek ve her zaman ya o parayla şunu yapardım diyeceksiniz ama ara sıra büyüyen çocuğunuzun bebeklik fotoğraflarını görünce ne zaman büyüdü diyip gözleriniz dolacak ve harcadığınız emek ve paraya helal olsun diyeceksiniz.
4-Evlilik zamanla monotonlaşmaya başladıkça çocuk ailedeki monotonluğun gazını alacak. Benim gibi 43 yaşında suşi yemeye başlayacaksınız.

sonuç olarak yapın demeye getirmiyorum. deneyimlerimi yazdım. karar sizin.
bu arada geç ebevyn olmak özellikle erkek çocuk (daha hareketli olduğu için) olursa ekstra yoruyor.

edit1: ihtiyaç durumunda çocuğa bakabilecek yakında anne baba varsa bonus. bizde hepsi çok yaşlıydı ve her şey daha zordu. ancak büyüdükten sonra bırakabildik. saçma bakıcılarla uğraştık vs.
0
merhum
(24.07.24)
(11)

Hoşlanılan kişiyi gözde çok büyütünce ne yapalım?

duygusalatasi
Onu kendimizden üstün görünce, hak etmediğimize inandığımızda mesela. Ve artık şöyle düşüneceğim, diyerek zihnimizden ve kalbimizden geçenleri hemen değiştiremediğimizde. Ne yapalım, ne düşünelim, kendimize ne diyelim de bu hislerden kurtulalım? Eğer önemi varsa benim hikayemde malum kişi bir erkek.
Onu kendimizden üstün görünce, hak etmediğimize inandığımızda mesela.

Ve artık şöyle düşüneceğim, diyerek zihnimizden ve kalbimizden geçenleri hemen değiştiremediğimizde.

Ne yapalım, ne düşünelim, kendimize ne diyelim de bu hislerden kurtulalım?

Eğer önemi varsa benim hikayemde malum kişi bir erkek.
0
duygusalatasi
(23.07.24)
Ama soylediq sana, bas geç uzun vadeli dusunme
0
abuzer
(23.07.24)
Böyle durumlarda bahsettiğin kişiye ya çok yaklaşacak ya da göremeyecek kadar uzaklaşacaksın. İki türlü de büyü bozulur. Esas soru, sen büyü bozulsun istiyor musun?
0
sekizdokuzon
(23.07.24)
S.çarken düşün
0
grimavi
(23.07.24)
Yan yana görenler genelde bana senin bu adamla ne işin var diyor aslında. Bahsettiğim bu değil. Benim kendi kafamda kurduğum ve dert ettiğim şeyler çoğu. Beni yetersiz mi görüyor acaba, kesin beğenmiyor gibi düşünceler.
0
🌸duygusalatasi
(23.07.24)
Kamu spotu = Her gün eski sevgilisini sözlükte halka açık şekilde tehdit eden ama kızın babasından korkup koşa koşa evden kaçan birinden yeterlilik dersi almayınız lütfen.

Kimseyi gözünüzde büyütmeyin hocam. Onlar sizi büyütsün.
0
ruhen hastayim ben
(24.07.24)
Gözde küçüleceğine büyüsün. İlişkiyi diri tutar.
0
gabe h coud
(24.07.24)
aranızda karşılıklı bir aşk varsa ve böyle bir eziklik tribine girip adama saçını süpürge etme kıvamına gelmek gibi bir psikoza girmiyorsan bir şey yapmana gerek yok bence öyle kalsın. ne güzel işte sen onu gözünde büyüt o da seni büyütsün gül gibi geçinip gidilir böyle.

yok senin sevgin tek taraflıysa ya da henüz bilmiyorsan karşı tarafın hislerini o zaman sıkıntı biraz bu karşıyı ilahlaştırma işi. kötü yanlarına odaklan onları tekrarla kendine derim ama ben bu moda geçince direkt soğuyorum karşıdan. ben daha kontrollü yaparım o işi dersen denenebilir ama zor bence onu başarmak. ortada bir şey olma ihtimali kalmadıysa bu moda geçmek lazım sanki o yüzden sizde durum ne aşamada bilmiyorum. eğer bir şey olma ihtimali varsa hala onun yerine kendi iyi yanlarına odaklanabilirsin. fiziksel ve karakter olarak pozitif özelliklerini düşün tekrarla kendine sık sık ve adamın seviyesine çıkar kendini bu şekilde.
0
semaforo de medianoche
(24.07.24)
sıçarken düşün +1 o da insan nihayetinde, maks ne kadar kusursuz olabilir ki? HELE DE BİR ERKEK... ayrıca ilişkide olduğun birini kendinden üstün görüyorsan özgüven ve özsaygı ile ilgili çalışmanı öneririm, en basitinden bu konularda yazılmış psikoloji kitapları okuyup sorununu kökten düzeltebilirsin.
0
Mossy
(24.07.24)
Bu konuda en sık kullanılan ve önerilen yöntem onu tuvalette kaka yaparken hayal etmek.

Eğer bu kişiyle bir ilişki içindeyseniz bu düşünceleriniz söyleyin. Size yeterince iltifat etmiyor, sizin hakkınızda düşündüğü güzel düşünceleri paylaşmıyor olabilir. Bunu söyleyince bol bol iltifat duyarak daha iyi hissedersiniz. Bundan sonra da bu konuda daha dikkatli bir partneriniz olmuş olur.

Eğer bu kişiyle ilişki içinde değilseniz onun da herhangi biri olduğunu kendinize hatırlatın. Kusursuz bir insan yok.
0
michael_knight
(24.07.24)
Nasilsa birakip gideceksin günün birinde, bunlari da düsün.
0
Yourcousinmarvinberry
(24.07.24)
Yorumum silinmis.. saygilar……
Bi daha yaziyorum


Ilk heyecan doneminde hormonlar ve duygular daha coskun oluyor, bunu bildiginde aslinda bunun hormonlardan kaynaklandigini kaniksadiginda bir tik normallesiyor. + daha once ilk zamanlarda gozunde buyutup aslinda oldugundan cok daha fazla gordugun ama sonra “bu muymus” dedigin insanlari bi aklindan gecir, bu da onlardan biri goreceksin. + kendine zaman tani. Heyecan bu. Mantiksiz bisi yapma tabii bu surecte.
0
mor oje
(24.07.24)
(18)

Futbol sizin için ne ifade ediyor?

sekizdokuzon
Benim çok uzak olduğum bir alan ama baktığımda en mahalle çocuğu da kendinden bir şey buluyor bu sporda, en entelektüel, kelli fellisi de. Belli ki futbol yalnızca futbol değil. Sizdeki karşılığı nedir?Teşekkür ederim.
Benim çok uzak olduğum bir alan ama baktığımda en mahalle çocuğu da kendinden bir şey buluyor bu sporda, en entelektüel, kelli fellisi de. Belli ki futbol yalnızca futbol değil.

Sizdeki karşılığı nedir?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(23.07.24)
Futbol > Hayattaki bazı diğer şeyler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.07.24)
Dünya Kupası ve ve EuroCup dışında hiç bir şey.
0
Yourcousinmarvinberry
(23.07.24)
Hayatımda gençliğime dair tüm güzel anıların 1.objesi

Herşeyde Galatasaray var. Yaşam biçimi gibi.

Kadınlar gider, Galatasaray kalır.
0
baldan kaymak
(23.07.24)
dunyanin en buyuk ve onemli sporu. dunyanin her yerinde herkesin oynadigi ve baglanabildigi bir oyun. tek bir top ile, top olmadiginda ezilmis kutu kola, hatta pet sise kapagi ile bile oynanabiliyor. diger sporlar gibi pota, file, sopa gibi ekipman derdi yok.

accessible ve populer. bayiliyorum. dunya kupasini olimpiyatlardan daha cok kisi izliyor. bu serefe nail tek spor.

turkiye ligini 15 yildir izlemiyorum. turkiye'de yuksek para donen her sektorde oldugu gibi asiri kokusmus bir ortam. o yuzden istanbul takimlarini da, turkiye ligini de cok umursamiyorum. gonul bagiyla bagli oldugum zamaninda formasini terlettigim sanli genclerbirligi'dir.

ama milli takimlari, sampiyonlar ligini, ve ingiltere premier ligini severim. futbol tarihini de iyi bilirim.

oynamasini da cok severim. futbol hayatimda cok onemli bir yer kapliyor.
0
antikadimag
(23.07.24)
Derbi ve dünya kupası maçları dışında bakmıyorum.

Küçüklüğümden beri galatasaraylıyım, her dönem sadece 3-4 oyuncuyu biliyorum.

Takımı say desen sayamam. Pes Fifa oynarım ama zevkine. Çok fazla bir alakam yok futbol ile.

Zaten tr de oynanan futbol da leş bence. Oyunu ayrı seyircisi ayrı fanatiği ayrı leş.
0
ananiyimioguz
(23.07.24)
Hayatımda baştan sona izlediğim iki maç var, 2002 dünya kupası türkiye - senegal ve türkiye - brezilya. Onlar da hangi maçtı diye az önce google'dan baktım :D 2002 kupasında ülke genelinde çok aşırı büyük bir ilgi vardı, bana kadar gelmiş işte düşünün.

İşte bu kadar :D

Edit: Bir de Liverpool Beşiktaş vardı, onu unutmuşum. İnsanların tepkileri maçtan daha çok ilgimi çekmişti. İlginç de bir maçtı cidden. Evde herkes toplandı diye izlemek durumunda kalmıştım, pişman olmadım ne yalan söyleyeyim :D
0
akhenaten
(23.07.24)
Data olsun diye yazayım.

Hiçbir şey ifade etmiyor. Hayatımın herhangi bi evresinde ilgi duymadım.

Ayıptır söylemesi çok sevdiğim biri futbol muhabbeti yapınca içimden piii de diyorum :D
0
hedep
(23.07.24)
İzlemesi çok güzel, eğlenceli. Sürprizlere açık yapısı heyecanı yüksek tutuyor.

Türkiye'deki ortam leş ama normalde arkadaşlarla dalga geçmek, karşılıklı sataşmak açısından müthiş bir eğlence kaynağı.

Sırf farklı takımı tutuyor diye düşmanlık beslemek ise aptalca. Bizde son zamanlarda yaratılmak istenen ortam bu maalesef.
0
pispinti
(23.07.24)
Hangi takımlısın dediklerinde Beşiktaş derim ama sorsan bir tane futbolcu bilmem.
Futboldan çok hoşlanmıyorum.

Siyasi sebeplerden sempati duyduğum iki takım var;
Adana demirspor
Amed spor

Futbolla ilgim bu kadar :)

Voleybol, basketbol, tenis vs izlemek daha keyifli geliyor bana. Bir de genel olarak holiganlıktan hiç hoşlanmıyorum futbolu sevmeme sebebim de biraz bu holigan kitle.
0
mutekebbir
(23.07.24)
Adana Demirspor'daki fonetikte ben de çok varım.
0
🌸sekizdokuzon
(23.07.24)
Futbolu takip etmeyi, hikayelerini okumayı, peri masallarına tanık olmayı seviyorum ama maç izlemeyi sevmiyorum. Beşiktaşlıyım, son 1-2 sene öncesine kadar da baya iyi beşiktaşlıydım ama hayatımın hiçbir evresinde düzenli maç izleyen biri olmadım. Beşiktaş kazanırsa özet izle, kaybederse bir hafta mutsuz gez tadında beşiktaşlıydım hep. Artık milli takım turnuvaları dışında neredeyse hiç maç izlemiyorum. CL finalini bile izlemedim ama Euro 2024'te maç kaçırmadım neredeyse.

Yani Eurolar ve Dünya kupası hariç maç izlemeyen, sahanın dışına çok hâkim, sahanın içinden her geçen sene kopan biriyim.

Yine de hayatımda en mutlu anlar listesi yapsam ilk 10'a iki üç tane futbol anısı girer. Bunun sorusunu da sordum birkaç ay önce. Mesela çocukluğumdan beri kariyerini takip ettiğim, öz abim dediğim Messi'nin dünya kupasını kazanmasına evdeki sevincimi Buenos Aires halkı görse biraz abarttın abi der yani öyle diyim :d bu ayıplanacak ya da hor görülecek bi şey de değil çünkü futbol sevinci apayrı bir tür. Hayatımda mutlu anlarım, kişisel başarılarım, sevdiklerimle geçirdiğim güzel günler çok oldu ama tuttuğun takımın şampiyonluk getiren son dakika golü apayrı bir olay. Rasyonel bir açıklaması yok ama onun yerine koyacak bi şey de bulamıyosun kolay kolay
0
nundu
(23.07.24)
@nundu: Sanırım bütünün parçası olma hissinin verdiği vecd hali. Ben insan olmayı böyle yerlerde arıyorum, muazzam bence.
0
🌸sekizdokuzon
(23.07.24)
Hobi olarak bakıyorum.

Tablo incelemek çok hoşuma gittiği için puan durumlarına baktığım oluyor.
0
put it in your appropriate place
(23.07.24)
hiçbir şey.
0
inheritance
(24.07.24)
Sadece dunya kupasina bakarim oda vaktim olursa yasa mesela ronaldinho gibi futbolcular olur mersk ederim bakarim internetten

Bunun disinda bi anlami yok

Turkiyede herseyde fanatik oldugumuz icin futboldada boyleyiz heralde
0
Zetnikov
(24.07.24)
babamla cocukluktan beri en yakin oldugumuz anlar hep futbol izlerken futbol konusurken oldu. orta yasa geldim babam da iki katim. hala bugun bile konusacaksak ilk futboldan baslariz.
ayni sekilde gozlerimi acar acmaz, evimizde hep bir kitaplik hep bir (doneme gore) plak/kaset/cd arsivi olurdu, babamin icini doldurdugu. ayni bakis acisiyla bugun hala muzigi de edebiyati da cok seviyorum.
babamla iliski kurabilmeme yardimci oldugu icin cok seviyorum sanirim futbolu. sadece futbolu degil, muzigi ve edebiyati da.
0
lanetolasibeyaz
(24.07.24)
Ailemde fanatik futbol izleyicileri var. Babam beni küçükken birçok maçı izlemeye kahveye/lokale falan götürürdü. Severdim o ortamı koca koca amcaların hop oturup hop kalkmasını, gol olunca delice sevinmesini :)

E biz de oynardık tabi evde, sokakta, okulda, okul çıkışı, köyde bulduğumuz her şeyle.

Oynayınca daha da takip edesin geliyor, "profesyoneller" nasıl pas veriyor, nasıl sahada konumlanıyor, frikik veya korneri nasıl kullanıyor. Taktikler, verkaçlar, ara paslar...

Bir de stada maç izlemeye gitmeye başlayınca iş bambaşka bir boyut alıyor. On binlerce kişiyle aynı tezahüratı yapmak, maç öncesi/sonrası etkinlikleri, o dumanlı köftenin lezzeti, yenilgi sonrası boynu bükük bir sürü adamla aynı otobüste/metroda gitmek vs. bir bağ kuruyorsun takımla, semtle ve o insanlarla.

Passolig geldiğinden beri hiçbir maça gitmedim. Galatasaray maçlarını takip ediyorum ama alışkanlıktan o da. Eskisi gibi zevk almıyorum şampiyonluklar gelse de.

Hafta sonu zevkli olabileceğini düşündüğüm İngiltere, İspanya ve bazı İtalya ligi maçlarını izliyorum. Bizim lige göre daha çok keyif veriyor o taraf da eskisi gibi olmamasına rağmen.
0
chicha_v2
(24.07.24)
İticilik, çirkinlik.
0
michael_knight
(24.07.24)
(13)

Klima

sorucu
Klima almak istiyorum da. Diyorlar ki klimayı alıyorsun ama montaj için bir türlü gelmiyorlar vs. Yani klimayı aldığım gün taktırmak istiyorum. hepsiburada.com'dan klimayı alınca bekliyor muyuz öyle montajı? Gidip direk Arçelik bayiiden satın alsam daha hızlı netice alabilir miyim?
Klima almak istiyorum da. Diyorlar ki klimayı alıyorsun ama montaj için bir türlü gelmiyorlar vs. Yani klimayı aldığım gün taktırmak istiyorum. hepsiburada.com'dan klimayı alınca bekliyor muyuz öyle montajı? Gidip direk Arçelik bayiiden satın alsam daha hızlı netice alabilir miyim?
0
sorucu
(23.07.24)
Bayiden alsanız daha hızlı olabilir belki. İnternetten alınca da arayıp randevu alıyorsunuz ona göre geliyorlar. Ama aynı gün gelme ihtimali her türlü çok düşük hele de şu mevsimde. Biz birkaç ay önce dükkana aldık slaon tipi klima. Bayiden aldığımız halde 1 hafta sonra gelip kurdular.
0
pianeta
(23.07.24)
bayiden alırsan bayiyi darlıyorsun, aynı gün tanıdık değilse kurdurmak çok zor, 20 gün önce kurulum servisleri için 1 hafta vermişlerdi.
0
eja
(23.07.24)
önce montajı arayıp erken gelebilecek markayı bulup o markadan alabilirsin.
0
gabe h coud
(23.07.24)
arkadaşım izmirde 1 ay bekledi montaj için. marka ve yaşadığınız şehire göre değişiklik gösterebilir.

ben arçelikten aldım. küçük bir yerde olduğum için 2 günde bağlandı.
0
false pretension
(23.07.24)
ist daikon falan 1 ay sonraya randevu veriyor mecburen hangi bayiide stokta ne varsa onu aliyorlar o da 1 hafta
0
ala09
(23.07.24)
Arçelik servisi tamire gelmek için 15 gün sonraya randevu vermiş kardeşime. Montaj için durum ya aynıdır ya da daha kötüdür diye düşünüyorum.
Klima değil ama kurutma makinesinde bayiden aldığım için çok hızlı çözülmüştü. Akşam konuştuk, sabah geldiler, taktılar gittiler. Klima için de süreç aynıdır herhalde.

Çok aceleniz varsa ikinci el klima satan klima tamircilerine de bakabilirsiniz.
0
michael_knight
(23.07.24)
f/p nedir bir fikrim yok ama ben nedense mobil klimaları tavsiye ediyorum. taşınabilir olsun ama ne kadar soğutur, me kadar elektrik tüketir vs gerçekten bir fikrim yok. montaj derdi yok.
0
janderzel zartanyan
(23.07.24)
Keşif için Mitsubishi'den 10 gün sonrasına randevu alabildim. Henüz montajın konusu bile açılmadı.
0
auroraaurora
(23.07.24)
@janderzel mobil klima çok kötü bir şey. Hiç kullanmadığınız için size iyi bir fikir gelmiş olabilir ama çok kötü bir ürün.
Öncelikle pek mobil değil. O kocaman ağır kutuyu oradan oraya taşımak pek kolay değil. Taşırsanız borusunu da taşımak gerekiyor, su akacak kovasını da, fişini de
Soğuk hava üretmek için sıcak hava da üretmek gerekiyor. O sıcak hava soba borusu boyutlarında bir boruyla pencereden dışarı çıkarılıyor. Bunun için pencerenin açık kalması gerekiyor. Kumaştan bazı aparatlar var ama yine de pencere açık sayılır.
Split klimaların dışarıda duran ünitesi bunun kendi üstünde, o yüzden o muazzam gürültü de soğuttuğu odanın içinde, sürekli gürültü. Bir de dışarıya sıcak hava atan boru adeta bir kalorifer peteği gibi odayı ısıtıyor.

Pencerenin aralık bırakıldığı bir odada zaten çok güçlü olmayan bu klima çok iyi performans gösteremiyor. Gürültüsü hiç durmuyor. Kovaya akan suyu da boşaltmak lazım günde iki kere.
Uyuduğunuz odada çalıştırmak bu gürültü sebebiyle imkansız, çalıştığınız odada gürültüden çalışamazsınız, salonda tv izlerken bile rahatsız edecek derecede bir gürültü.

Çok mecbur kalındığında kullanılabilecek bir alet ama alan herkesin pişman olduğuna inanıyorum.
0
michael_knight
(23.07.24)
Hepsiburadadan almayın kesinlikle. 1 ay sonraya gün verdiler bana takmak için.

Sonra iptal edip bayiden aldım. 1 haftada gelip kurdular.

Bayiden alın mutlaka.
0
drako
(23.07.24)
dün mitsubishi electric bayisine gittim(saat 15.00'de), ellerindeki envanteri öğrenip montaj konusunu sordum. ekip uygunluğu var dediler, bugün montaj tamamlandı. (istanbul/acibadem)
0
akiskan
(23.07.24)
Hem yetkili satıcı hem yetkili servis olanlar var. Onları bulmanız lazım. Kurulum gününü pazarlık konusu edersiniz. Hele ki nakit ödeyecekseniz, gelin kurun ödeyim dersiniz.

Yetkili servisi de kendilerinde değilse hepsiburada'dan almakla bayiden almak arasında bir fark yok.

Ben online'dan Arçelik klima almıştım. Montaja gelenler, evin tipini beğenmeyip kurmadan gittiler. Bahsettiğim gibi LG bayisi + servisi olan bir yere gittim. Durumu anlatıp bu şekilde takacaksanız alırım dedim. Tadilatı yapacak ustayı bile ayarlayıp geldiler.
0
nickini vermek istemeyen uye
(24.07.24)
Airfel aldım 3 günde geldiler kuruluma bölgedeki yoğunluğa bağlı sanırım.
0
Murat1407
(24.07.24)
(12)

Ümraniye Ataşehir arasındaki mesafe?

Kahvedesu
İstanbul havalimanına ineceğim. Ataşehir'de arkadaşımda kalmayı planladım ama Ümraniye'de de arkadaşım var. İkisi arasındaki mesafe otobüs ya da dolmuşla gitmek için uzak mı?
İstanbul havalimanına ineceğim. Ataşehir'de arkadaşımda kalmayı planladım ama Ümraniye'de de arkadaşım var. İkisi arasındaki mesafe otobüs ya da dolmuşla gitmek için uzak mı?
0
Kahvedesu
(23.07.24)
Ataşehir ve Ümraniye'nin nereleri olduğu da bu konuda çok belirleyici. İkisi arasında mükemmel bir ulaşım ağı yok ama ikisinden de E-5'e indiğinizde bir şekilde diğerine gidersiniz.
Özellikle Ataşehir toplu taşıma konusunda biraz daha zayıf. Bütçeniz çok sıkı değilse taksiyle gidersiniz. Bu mevsimde taksi bulmak biraz daha kolay, kış gibi değil.
0
michael_knight
(23.07.24)
Elimde valiz olacak, ortada kalmak istemiyorum. Taksiciler de almıyor da durmuyor da.
0
🌸Kahvedesu
(23.07.24)
taksiler bir süredir yoğun saatler dışında duruyor. ikisi de yanyana ilçeler ama michael knight ın dediği gibi konumlar çok belirleyici.
0
kisa
(23.07.24)
BiTaksi programını yükleyin telefonunuza, kredi kartınızı da kaydedin.
Eğer işe gidiş, işten çıkış saatine denk gelmezseniz taksi bulma ihtimaliniz bence %85 (bilimsel veri değil, şahsi fikrim)

BiTaksi'den taksi çağırırken hem önceden 20 lira bahşiş veriyorum hem de "gelirken taksimetre açık şekilde gel" diyorum. O zaman taksi bulmaya başladım. Tabi okullar kapalı olduğu için böyle durum.
0
michael_knight
(23.07.24)
Gelirken de taksi metre açık gelsin? Ne kadar ödedin hocam?
0
🌸Kahvedesu
(23.07.24)
İstanbul'da taksiye binebildikten sonra paranın bir önemi yok, valla hatırlamıyorum.
2-3 yıldır bu dediklerimi yapsam da gelmiyordu taksi. Son birkaç aydır birkaç defa taksiye binebildim.
0
michael_knight
(23.07.24)
hahaha taksiciye yorduk abi seni deseydin.
0
🌸Kahvedesu
(23.07.24)
Şaka olarak diyorsun ama gerçekten de "kusura bakma, seni de yorduk" gibi bir tavırla iniyoruz taksiden.
0
michael_knight
(23.07.24)
ilçelerin nereleri olacağına bağlı olarak, 10 ve 13 numara ile iki ilçe arasında geçiş yapabilirsiniz. minibüs hattı da var.
0
altinci nesil caylak
(23.07.24)
michael, o kadar cok yasadim ki. simdi taksi onayliyor gelmesi 80-90₺ buluyor acilis falan da yalan oldu
0
ala09
(23.07.24)
mantıklı soru
ataşehirin neresi ümraniye nin neresi?
alandan havaist lere bin karşıya geçen tepeüstü durağında inersen ümraniye ye yakın bir bölge.
aynı otobüs yenisahra durağında indirirse orası da ataşehir e yakın.
ama ataşehirin neresi ümraniyenin neresi.
0
jamswety
(23.07.24)
ataşehir ümraniye arasında çok rahat taksi bulabilirsin.
en kötü tiktak moov v.s. var
0
nuisance2
(23.07.24)
(4)

Etrafınızın bu saatten sonra yapılmaz dediği neyi yaptınız?

ofelia
ben biraz karşıyım bu saatten sonra muhabbetine, bazı hayallerim var zamanında izin verilmedi ya da denk gelmedi. mesela çocukluk hayalim köpek eğitmeni olmaktı, 30 yaşımda oldum. şimdi kendi köpeğimle köpekli arama çalışıyoruz. at antrenörlüğü okumak istedim lisanstan sonra babam izin vermedi :) bi
ben biraz karşıyım bu saatten sonra muhabbetine, bazı hayallerim var zamanında izin verilmedi ya da denk gelmedi. mesela çocukluk hayalim köpek eğitmeni olmaktı, 30 yaşımda oldum. şimdi kendi köpeğimle köpekli arama çalışıyoruz.

at antrenörlüğü okumak istedim lisanstan sonra babam izin vermedi :) biliyorum gerekli şartları sağlayıp onu da öğrenebilirim.

şimdi yazılım kursuna başlıyorum, zaten grafik tasarımcıyım web sitesi yapmayı öğrenmek istiyorum.

lisansta 40-45 yaşlarında sınıf arkadaşlarım vardı. hiç de bu saatten sonra dememişler lisansa gelmişler helal olsun. 3. 4. sınıfta bölüm değiştirenler oldu.

siz ne yaptınız "bu saatten sonra"?
var mı ilham olacak bir hikaye, ya da size ne ilham oldu?
0
ofelia
(23.07.24)
38 yaşında ünv sınavına girdim, ank ünv uzaktan eğitim arap dili edebiyatı okumaya başladım. olmaz dediler ama şu an 2.sınıftayım ve gayet iyi gidiyor şükür.
bir de 35 yaşında motosiklete heves ettim, çoluk çocuğun var bu yaştan sonra motor öğrenip napacaksın dediler. şimdi motosikletle eşimi de alıp uzun geziler yapıyorum.
0
mustafakesekci
(23.07.24)
ilham verici hikaye değil de rive.app diye bir program var. Sizin için daha uygun, daha keyifli olabilir. İsterseniz ona da bir göz atın.
Lottie dosyaları oluşturmak da ilginizi çekebilir.

Yazılım öğrenmeyin demiyorum, bunlar size daha fazla keyif verebilir ve faydalı olabilir diye belirtmek istedim

30 yaşında Türkiye'de mesleğe başlayan arkadaşımın ismi 5 yıl sonra Game of Thrones'un jeneriğinde yazıyordu. Daha ne hikayeler var, her şey mümkün.
Zaten "yapamazsın" diyenlere kulak asanlar gerçekten de yapamaz. Çok umursamayın.
0
michael_knight
(23.07.24)
IT sektöründeyim, 35 yaşımda bitki koruma okuyup mezun oldum, organik tarımdan GDO'ya, böcek biliminden şehir bitkilerine bir çok az bilinen konuda akademik düzeyde bilgi aldım, yaşama olan saygım ve anlayışım arttı çok şey kattı bana. bence yaş bilginin değerini ve önemini daha iyi kavramanızı sağlıyor ve önceki birikimlerle bu severek edindiğiniz yeni bilgiler arasında çok sağlam ve kalıcı bağlar kurabiliyorsunuz. açıkçası hocalar da sınıfta gerçekten kendilerini dinleyip anlayan bir insan evladı olduğunda vitesi artırabiliyor ve tam potansiyellerini ortaya çıkarabiliyorlar. bir yerde gençlerin de ilgisi çekiliyor ve müthiş bir sinerji oluyor.
0
engelbert humperdinck
(23.07.24)
kısmetse ben de yapacağım bunu 37 yaşımda. yeni bir bölüm okuyacağım.
0
dilhun
(23.07.24)
(6)

Döviz hesabına şubeden döviz yatırma

thin capitalization
Başka birinin hesabına yatirdigimda ücret alıyor mu bankalar?
Başka birinin hesabına yatirdigimda ücret alıyor mu bankalar?
0
thin capitalization
(23.07.24)
Hesap o şubede değilse alabilirler.
TL'de alıyorlar bu şekilde.
0
burfak
(23.07.24)
hangi banka?
ing ve fiba denedim almamışlardı
0
eja
(23.07.24)
başka birininse alır. bu para transferine giriyor.
0
jelly bear
(23.07.24)
Başka birinin tl hesabına bankadan para yatıramıyorsun diye biliyorum. Yani elden, sadece hesap sahibi yatırabiliyor. Durum, döviz için de bundan farklı olmasa gerek.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(23.07.24)
"para yatırma" olmuyor onun adı "para transferi" oluyor. O yüzden ücreti var.
0
michael_knight
(23.07.24)
50bin dolara 250 lira gibi bir şey aldı garanti. (internet üzerinden yapsaydım 40-50 lira çıkacaktı)
0
brkylmz
(23.07.24)
(8)

Booking’den Aldığım Otel’i 2 Kez Ödedim

sislerrr
Selamlar Dün bookingden 1 gecelik için Paris’ten bir otel almıştım. Sabah otele geldiğimde ise otel resepsiyonu bu paranın kendilerine gelmediğini booking rezervasyon için bu parayı ganrati altında tuttuğunu ve benden ödeme almaları gerektiğini belirttiler. Ama bu para henüz hesabıma geri gelmedi v
Selamlar

Dün bookingden 1 gecelik için Paris’ten bir otel almıştım. Sabah otele geldiğimde ise otel resepsiyonu bu paranın kendilerine gelmediğini booking rezervasyon için bu parayı ganrati altında tuttuğunu ve benden ödeme almaları gerektiğini belirttiler. Ama bu para henüz hesabıma geri gelmedi ve 2 kez karttan çekilmiş gözüküyor , normal bir durum mu ?

Teşekkürler
0
sislerrr
(22.07.24)
Değil. Otele ödeme yapmadan önce direk booking ile iletişime geçin
0
spacevan
(22.07.24)
Değil bookinge yazın
0
jülsezar
(22.07.24)
Tekrar otelle konuştum, booking check-out tan sonra ödemeyi geri yapacağını belirtitiler. Booking müşteri hizmetlerini aradım, açan yok, ben de mesaj attım.

@spacevan ödemeyi hem booking hem de otele yapmıştım.
0
🌸sislerrr
(22.07.24)
Booking.com'dan size gelen email'de ödemeyle ilgili bilgi olması gerek. Bir kere daha, dikkatlice bakın isterseniz.
0
michael_knight
(22.07.24)
@michael-knight

Şöyle bir şey yazıyor

Ön ödeme
Ön ödeme yapmanıza gerek yok ancak tesis rezervasyonu yaptığınız kredi kartından bir depozito alabilir. Bu işlem kartın geçerliliğini onaylamak ve kayıp ya da çalıntı bir kart olmadığından emin olmak için yürütülen rutin bir prosedürdür. Bu depozito geçicidir ve tutar size eksiksiz şekilde iade edilecektir.
0
🌸sislerrr
(22.07.24)
bana otel sallıyor gibi geliyor ama hayırlısı. Booking'i bilgilendirdiğinize emin olun.

İnternetten ödediğim şeyleri otelde hiç ödemedim, rezervasyon için kart bilgisi alınanlarda da hiç çekmediler otelde gidince ödedim. O son gün iptal edersem full fiyatı çekmek için kaydediliyor diye biliyorum. Ama her koşulda booking'de bunun açıkça yazması lazım.

edit: olabilir otel açık provizyona alıp bi çekip bakıyor olabilir. İptalin yansıması vakit alabiliyor onu diyorlardır. Ama yine de takip edin gerçekten iki kere çekilmiş olmasın. (birkaç güne banka uygulamasında dönem içi işlemlere geçenlere bakın)
0
nhk ni youkosu
(22.07.24)
@sislerr
Otel doğru söylüyor gibi geldi bana.
Çünkü oteli önceden ödemiş olsaydınız "ön ödeme" veya "depozito" gibi laflar olmazdı. Önceden ödemediğinize göre otelde ödeyeceksiniz.

Kredi kartınızdan depozito çekilip geri yatırılacağını söylüyor sizdeki email. Otel de o şekilde anlatmış durumu.

Yine de booking'e yazmanız iyi olmuş, emin olursunuz.
0
michael_knight
(22.07.24)
sorun yok.

anladığım kadarı ile otel, kart numarasından provizyon almış.

eğer rezervasyonu kullanmasaydın iptal politikasına göre 1 gece ya da tüm konaklama bedeli provizyondan ödemeye çevirilecekti.

konaklama sona erdikten sonra bankaya provizyon için iptal talebi geçecekler.
0
sinek kral
(22.07.24)
(2)

AB vatandaşı arkadaşımla Yunan adalarına birlikte gitmek?

dejame
Kapıda vize uygulamasıyla önceden hazırlayacağımız belgeleri seyahat acentesine bir hafta önceden yolluyorum. Aynı firmadan iki kişilik feribot bileti alıyorum fakat arkadaşım hem Türkiye hem Bulgaristan vatandaşı. İstediği gibi Schengen bölgesinde dolaşabiliyor fakat feribotla birlikte giderken hiç
Kapıda vize uygulamasıyla önceden hazırlayacağımız belgeleri seyahat acentesine bir hafta önceden yolluyorum. Aynı firmadan iki kişilik feribot bileti alıyorum fakat arkadaşım hem Türkiye hem Bulgaristan vatandaşı. İstediği gibi Schengen bölgesinde dolaşabiliyor fakat feribotla birlikte giderken hiçbir belgeyle uğraşmadan Bulgaristan pasaportu ile direkt olarak feribota benimle birlikte binebilir, ve aynı sıradan. geçebiliriz, değil mi?
0
dejame
(22.07.24)
Evet sizinle birlikte binebilir.
Ama adaya geldiğinizde o çok hızlı şekilde geçecek siz önce AB vatandaşlarını, sonra Schengen'i olanları bekleyip en sonunda "kapıda vize alacaklar" olarak girmeye başlayacaksınız.
Kötü senaryoda arkadaşınızla sizin ülkeye girişiniz arasında 2 saat süre olabilir.

Yıllar önce bu şekilde girdiğimde kapıda vize için önce bebeklileri aldılar, sonra yaşlıları, sonra aileleri, sonra kadınları en sonunda da bekar erkekleri aldılar. Durumun değiştiğini sanmıyorum.

Bazı günlerde yoğunluk daha az olur, bazı adalarda işler daha hızlı ilerler ve bazı günler gümrükte daha fazla memur olur diye tahmin ediyorum.

1 günlüğüne kesinlikle gidilmez. En azından birkaç gün kalacaksanız gidin.
0
michael_knight
(22.07.24)
Michael+1
0
jülsezar
(22.07.24)
(20)

Okumayı Öğrenen Çocuk

princess eugenie
Merhaba,5.5 yaşında bir oğlumuz var, kendiliğinden okumayı öğrenmiş. 2018 ekim doğumlu. ekim doğumlu olduğu için eylülde 2019'lular ile bir yıl daha anaokulu okuyacaktı ama okumayı da söktüğüne göre acaba ilkokula mı yollasak diye düşünmeye başladık. Diğer konularda da gelişimi iyi bir çocuk, ancak
Merhaba,

5.5 yaşında bir oğlumuz var, kendiliğinden okumayı öğrenmiş. 2018 ekim doğumlu. ekim doğumlu olduğu için eylülde 2019'lular ile bir yıl daha anaokulu okuyacaktı ama okumayı da söktüğüne göre acaba ilkokula mı yollasak diye düşünmeye başladık. Diğer konularda da gelişimi iyi bir çocuk, ancak yazıp çizme ilgisi pek yok.
0
princess eugenie
(22.07.24)
Okula erken başlayanlara genelde bu konuyu sorarım. Neredeyse %90'ı bu durumdan şikayetçidir.
Bir uzmanın ne düşündüğü elbette daha önemli ama ben çocuğu okula erken yazdırmanın onun hayatını zorlaştırdığına inanıyorum.
0
michael_knight
(22.07.24)
Beni herkesden 1 sene once okula yazdirdilar ve hayatim karardi


1 yas kucuk yastaki cocuk icin cok buyuk bir fark cok sikinti yasar hayat boyu
0
Zetnikov
(22.07.24)
Uzman değilim ama daha önceden okuduğum bir makalede Kanada'da buz hokeyi sporunda başarılı olan çocukların neredeyse tamamının ocak-şubat-mart doğumlu olduğunu çünkü küçük yaşlarda birkaç ayın bile vücut koordinasyonuna büyük ölçüde etki ettiğini ortaya koyuyordu.

Diğer yandan okuma yazma bilen çocuklarda ADHD yatkınlığı konusunda da çalışmalar var. Akranlarıyla sıkılıp dikkat eksikliği de yaşayabilir yani ilerleyen hayatında.

O nedenle en mantıklı olan şey bir uzmana danışıp, çocuğa özel bir karar vermek gibi görünüyor.
0
marla is in my head
(22.07.24)
Bu olay biraz kumar sanırım. Ben de erken başlayanlardanım. Benim hoşuma gidiyordu, üniversite bitene kadar her ortamda en küçük ben oldum. İnsanların beklentileri daha kolay karşılanıyordu. "Aaa daha kaç yaşındasın sen" muhabbeti çok dönüyordu ben de "yaa evet evet" deyip geçiyordum. Bir ortamdaki en genç insan olmakla ilgili bir problemim yoktu. Arkadaşlarımla aramda zaten sorun olmadı hiç. Bu tarz muhabbetler genelde hocalarla falan yapılıyor.
0
akhenaten
(22.07.24)
Ben de kendi kendimi ogrenmisim. Anaokuluna yazdirmaya goturmustu annem. Mudur ilkokula alalim demisti. Bana siniflari gostermisti. Bak burada oyuncak var, burada defter kitap var demisti. Ben birinci sinifi tercih etmistim. Annem daha kucuk diyip (cilizdim da) anaokuluna vermisti. Bende ters tepti. Yasim gelince ilkokula bi gectim kimse bi sey bilmiyor. Cok sikiliyordum. Ve butun yil ogretmen benle dogru duzgun ilgilenmedi bile. Cunku ben her seyi hemen yapiyordum. Yanima ugramiyordu. Sen zaten yapmissindir diye. Millet heceliyor (normal olarak) bana cok salak geliyordu herkes. Cocukluk iste. Hep bi adim onde oldum siniftakilerden. Zaten caliskan ve akilliydim yasitlarima gore hep ama ekstra bi sey olusturmustu bu durum. Kendimi farkli hissediyordum kotu anlamda. Garip bi duyguydu.

Bir yastan bi sey olmaz onun disinda. Vardi lisede bizden bir yas kucukler. Hic sorun olmuyordu.
0
Kittie
(22.07.24)
Ben de 5 yaşında öğrendim ama normal zamanda okula başladım, o zamanlar 7 yaştı. Sınıftakiler bilmiyor, ben biliyordum ancak öğretmen bunu farketmedi bile sessiz bir çocuk olduğumdan. Açıkçası kendi kendine okuma yazma öğrendi diye herkes genius çıkacak diye bir şey yok. Her şey vaktinde güzel, bence zamanında başlasın. İçimde hiç 'ayy keşke 1 sene erken yazılsaydım' hissi ya da pişmanlığı olmadı. Hayata 1 sene erken atılmaya bence gerek yok, oyununu oynasın çocuk.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(22.07.24)
2011 kasım dogumlu kızımı beklemeyip erken baslattık. okuması vardı, tekrarlı aktivitelerden sıkılıyordu, yeniden ana sınıfı onu bayar diye düşündük asıl etken, fiziksel olarak yasının ilerisindeydi. yani bir sonraki sene göndersem sınıfın en irisi olabilirdi. bu denklemde bir sorun yaşamadık. benim çevremde gördüğüm okula erken başlayan çocuk minyon ise büyüklerin arasında baya zorlanıyor, eğer mental ve de fiziken büyük duruyorsa gönderebilirsiniz. ek not, her çocuk kendi içinde değerlendirilmeli , siz yine kendi durumunuza bakın. son not, erken okuması eğitim hayatında acayip bir fark yaratmadı, dikkatli bir öğrenci o kadar.
0
delidiyorum
(22.07.24)
Okula bir şekilde gidecektir. Çocuktaki saklı becerileri ortaya çıkarmaya bakın. Yıllar süren sınavlar sonunda değil de , şimdiden belirli bir meslek hususunda ayrıca yönlendirme yapın.
0
diyecevaplandı
(22.07.24)
Beni de yaşıtlarımdan iri olduğum için 5.5 yaşında okula gönderdi ailem. Zorbalanma gibi bir durumla karşılaşmadım. Üniversitede de hazırlık atladım. Benden en az 2 yaş büyüklerle okudum. Sınıfın gerisinde kalmadım.
0
gnosis
(22.07.24)
ben yanlış mı biliyorum diye düşündüm ama zaten okul yaşı gelmiş, göndermek istemiyorsanız dilekçe vermeniz gerekecek, adresine bağlı okula kaydı düşmüştür bile. 2018 kasım doğumlu kızımızı yazdırıyoruz biz bu sene.
0
Improbable
(22.07.24)
Devlet okulunda zorbalık görür. Ayrıca çocuğunuz üstün yetenekli - üstün zekali olabilir. Bence bu konuda profesyonel bir destek alın.

Zorbalık riskine karşı uzaktan eğitim veya özel okul en temizi. Ayrıca sınıf atlamayı da düşünün.
0
ferenc
(22.07.24)
Bazı arkadaşlar sorun yaşamadık vs yazmış. bişeyler söylemek istiyorum.

ben 86 dogumluyum. 6 yasında okula yazdırıldıktan sonra ilk okulda herkes benden iriydi ezilmek kaçınılmaz oldu. orta okul ve lisede de o dönemde bilenler bilirler doğudan cok fena göç vardı. bu göç eden cocuklar okullarda gruplasarak teror estiriyorlardı.
devletin okullarından bahsediyorum. hele ki cok gelısmemıs yada varoşumsu bi yerde cok göç almıs bı yerde ise bu okul cocugunuzu baya ezerler.

dersenki bu durum bize uymuyor o zaman gönderin.
0
Zetnikov
(22.07.24)
Sınıf öğretmeniyim, yazdırmayın. Okul sadece okuma yazmadan ibaret değil. Yazıp çizmeyle arası yok demişsiniz çünkü ince motor becerileri henüz gelişmedi. Yaşını beklemeden gönderirseniz ite kaka bir şekilde sınıftakilere uyum sağlar ama ön plana çıkan bir çocuk olma ihtimali düşer. Kendi yeğenimi de bir yıl bekletmiştim hiçbir zararı olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(22.07.24)
Bazı aileler hiç okula vermeden evde eğitimi tercih ediyorlar. Bunu da düşünebilirsiniz. Okulun sosyalleşme yönü olsa da bazı açıdan zaman israfı. Şimdi sınıfında suriyeli olacak falan.. hiç gerek yok.
0
ferenc
(22.07.24)
ben de 5,5 yasinda baslamistim -ki basladigimda okuma yazma biliyordum. bir avantaji oldugunu dusunmuyorum. hatta onlardan kucuk oldugum icin sinif arkadaslarim dalga geciyorlardi. lisede bile siniftakiler dogumgunumde fenerbahce formasi alip arkasina dogum yilimi yazdirmislardi bu nedenle. ahaha

4 yil lise okuyup 21 yasinda muhendislik fakultesini bitirdim. o yasta avrupa'daki genclerin yarisi okula yeni basliyor.
0
bohr atom modeli
(22.07.24)
Bir hoca özellikle böyle çocukları istiyordu. Sonra bu öğrencileri yarışmalara, olimpiyatlara vs. girdirip madalya topluyordu. Bu çocuklar sonradan çok iyi bölümlere girdiler. Eğer çocuğun herhangi bir alanda yetenekli olduğunu düşünüyorsanız, o yönünü desteklemeye çalışın. Erken yaşta alınan kaliteli ve verimli bir eğitimin yerini tutacak hiçbir şey yoktur. Elalemin yaramaz çocukları bizimkini ezer korkusuyla çocuğun potansiyelini harcamayın.
0
emirleblebikemir
(22.07.24)
okul öncesi öğretmeniyim, yazdırmayın +1

ekim kasım aralık ayı doğumlular için ilkokulu öteleme hakkı tanıyor devlet. benim mottom her zaman devlet bi hak tanırsa kullanmak yönündedir. yılın son 3 ayında doğmuş çocuğu olan velilere bu hakkı kullanmalarını salık veriyorum. kimi dinliyor kimi dinlemiyor. dinlemeyenler 1.dönemin sonuna doğru ağlayarak geri geliyor. hocam siz demiştiniz ama biz yine de yazdırdık çocuğu ama olmadı öğretmeni oturmuyor diyor dersleri dinlemiyor evde ödev yaptıramıyoruz diyerek geliyorlar. normal çünkü çocuk henüz o hazırbulunuşlulukta değil. okuma-yazma öğrenmek ilkokula başlamak için kriter değildir. bizim çocuğun boyu uzun, bizim çocuk çok okula gitmek istiyor, bize çanta bile aldırdı, sayı saymayı biliyor, renkleri biliyor 1.sınıfa göndericez diyip götüren çok. ha uyum sağlayan da yok mu tabiki var. ama ne gerek var. 1 sene daha anaokuluna gitmesinde hiçbir sakınca yok. kasım doğumlu yeğenim ertelemeden başladı şu an 3.sınıfa geçti annesi inanılmaz zorlanıyor, çocuk da öyle. hep bişeylere yetişme derdinde. sınıftakilerin kolayca yapabildikleri, anlayabildikleri şeyleri o daha fazla efor sarfederek yapmaya çalışıyor. bi yerde de bırakmak istiyor çünkü alfa kuşağı her şeyden çok çabuk sıkılıyor.

çok uzun yazdım bilmem okur musunuz ama her zaman söylerim, ebeveyn olarak çocuğunuz için en iyisini siz bilirsiniz. çocuğunuzu en iyi tanıyan sizsiniz. çocuğun iyiliğine olacaksa yapın. 1 yıl eğitim-öğretimi ötelemek çocuğunuza hiçbir şey kaybettirmez.
0
dedim ben sana
(22.07.24)
Annem babam bir köyde ilkokul öğretmeniydi. (1-2-3 ve 4-5 birleştirilmiş sınıflar) , köy yeri olunca derslere kafama göre girip çıkıyormuşum , öğrencilerde bana bakıyormuş falan. Ben de beş yaşında öğrenmiştim okumayı. İlkokul birinci sınıfta yediğim dayağın haddi hesabı yoktu , sanırım sıkılıyordum millet okuma öğrenmeye çalışırken onlara sarıyordum.
Bende kötü olmuştu bu durum.

Bence anaokuluna gitsin , zaten yazma ayrı bir olay. Bu yaşta ince motor becerileri eksiktir , ondan size öyle geliyor. Her şey yaşında güzel.
0
ketcapli dondurma
(23.07.24)
herkese teşekkürler. öğretmeniyle de konuştum. bir yıl daha anaokulu okuyacak.
0
🌸princess eugenie
(24.07.24)
ben de 4 yaşında annem abime fişleri öğretirken öğrenmişim, yaşıtlarımla okula gönderildim ve iyi ki öyle yapmışlar. asla erken gönderilmeyi istemezdim. kendi oğlumu da 1 yıl geç göndermeyi düşünüyorum. kaçıracağı hiçbir şey yok.
0
deartheodosia
(24.07.24)
(4)

çocuklar için pasaport başvurusu

atcapar
Merhabalar, 3 yaşındaki kızım için pasaport başvurusu yapacağım. Çocuklar için en fazla kaç senelik pasaport alınabilir? Harç ve defter bedeli ödenmesi gerekiyor mu? Teşekkürler
Merhabalar, 3 yaşındaki kızım için pasaport başvurusu yapacağım. Çocuklar için en fazla kaç senelik pasaport alınabilir? Harç ve defter bedeli ödenmesi gerekiyor mu? Teşekkürler
0
atcapar
(22.07.24)
Defter bedeli her türlü ödeniyor ondan kaçış yok.
Eğer çocuk öğrenciyse yani MEB e bağlı bir okula gidiyorsa harçtan muaf oluyor. Buna kreş-anaokulu da dahil diye biliyorum. Aksi durumda harç da ödemeniz gerekir.
Öğrenciler en fazla 5 yıllık pasaport çıkarabiliyor.

Ben de yakın zamanda pasaport almayı düşünüyorum kızıma. Bunlar kendi araştırma sonuçlarım. Yanlış bilgi olabilir.
0
nuevo
(22.07.24)
5 yıllık veriyorlar. 8-10 bin lira gibi bir harç masrafı var.

Öğrenci olsaydı bedava olacaktı ama 6 aylık oğlum öğrenci olmadığı için para ödememiz gerekti.

Biyometrik fotoğraf çekilmesi gerektiğini de hatırlatayım. Bebekler için fotoğraf kuralları daha esnekmiş.
2024 Mart ayında oğluma pasaport çıkartırken edindiğim bilgiler bunlar.
0
michael_knight
(22.07.24)
Ek bilgi: Çocuğa pasaport çıkartmak için nüfus müdürlüğüne hem annesi, hem babası hem de bebeğin bizzat gitmesi gerekiyor.
(Noterden bir kağıt alıp vs. başka bir yöntem vardır ama standardı bu şekilde)
0
michael_knight
(22.07.24)
defter kesin ödüyorsunuz. öğrenci değilse harç da ödüyorsunuz. normal şartlarda 5 yıllığına veriliyor ancak sizin bebek şu an öğrenci değilse ve seneye anaokuluna vs başlayacaksa şu an kısa süreli alınıp sonrasında harçsız pasaport almak daha mı ekonomik olur, bi hesaplamak lazım.
0
elorelia
(22.07.24)
(18)

siyasete girmek istiyorum ama desteklediğim hiçbir siyasi parti yok?

deartheodosia
bir şeyler yapmak istiyorum ama?
bir şeyler yapmak istiyorum ama?
0
deartheodosia
(22.07.24)
139 tane siyasi parti var. Hiçbiri sana uymuyorsa 140. yı da sen kur.
0
Mirket
(22.07.24)
@mirket, bunu da düşündüm ajsjsjs fazla fazla büyük düşünmek ama öyle kolay bir şey değil. çevre gerekiyor en başta.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
doğuluysan aşiret kartından git yaparlar.

bu işte bile torpil var kolay kolay aday adayı olamazsın iyi para gömeceksin.
0
Hallegadola
(22.07.24)
Son listeye göre 146 parti varmış hatta şimdi baktım :d

Yani bu 146 partinin minimum 120'si hayatınızda ismini duymadığınız partiler. Kalan 26'sının 20'si de güncel siyasi düzlemde pek etkisi olmayan partiler. Kalan 5-6 partilik alanda da kitlesel denebilecek partiler var ve bir parti ne kadar kitlesel olursa, parti mensuplarının düşünceleri arasındaki farklar o kadar artış gösteriyor. Sağlıklı olan da bu yoksa öteki türlü bir lider kültü etrafında toplanan ve hiçbir ideolojisi olmayan yığınlar oluşuyor.

O yüzden kendinizi "özel bir kar tanesi" olarak görmek bu açıdan mantıksız. Hepimizin siyasi/sosyal/ekonomik düşünceleri birbirinden farklı. Siyasi partilerin içindekilerin de öyle. Sonuçta siyasi parti çatısı altında toplanıp benzer politikaları güdüyorlar. Siyasi parti içinde alınan çoğu karara da içeriden itiraz geliyordur ama makul çatıda buluşuluyor ya da itiraz edenler "kol kırılır yen içinde kalır" tepkisi veriyor. Vermeyenler de ayrılıyor işte.

"Beni temsil eden hiçbir parti yok" ifadesi o yüzden çoğunlukla boş bir söylem. Hiç bir parti sizi yüzde yüz temsil edemez çünkü partiler iktidara gelmek ister ve toplumdaki her kesime bir şekilde iyi görünmeye çalışır. Ya da en azından iktidara gelmesine yetecek kadarına iyi görüneyim diyip kalanı kutuplaştırabilir tabii. Ama temelde kitle partilerinin seçmeni de olsanız, mensubu da olsanız, ve hatta başkan düzeyinde de olsanız, partinin her dediği sizi mutlu etmeyecektir.

146 parti var demiştim. 120'si dediğim gibi ya kumar oynamaya kılıf olarak ya da grandiyöz şizofreni hastası birinin "Ülkeyi sadece ben kurtarabilirim" kafasıyla kurduğu partiler yani, siz kalkıp "Hiçbir parti beni temsil etmiyor" derseniz bu listeye adını sadece benim gibi hobi olarak yargıtay siyasi partiler sitesini açıp düzenli kontrol edecek kişilerin duyduğu bir partimiz daha olur, siz de para kaybedersiniz sadece.

Daha ufak 20 partiye katılayım derseniz belki bir şekilde isminizi duyurabilirsiniz ilçe örgütlerinden başlayıp ama sonrasında büyük bir partiye transfer olmayacaksanız yine bir işlevi pek olmaz. Anca belki TİP gibi sosyal medyayı aktif kullanan partilerden bir kitle yaratabilirsiniz ama sonrasında ne yapacaksınız? CHP'den TİP'e geçebilirsiniz ama TİP'ten CHP'ye geçiş daha zor olacaktır.

Geriye kalan herkesçe bilinen büyük partilere de ilçe örgütlerinden başlayıp ilerleyebilirsiniz belki ama bu da çok düşük bir ihtimal. Ya popüler bir figür olacaksınız ya da spesifik alanda uzmanlığı ve bu yolda harcayabilecek parası olan biriyseniz makul yerlere gelebilme ihtimaliniz olur.

Dönem dönem çıkış yakalayan partiler olur. Siyasi görüşünüze uygun birine dahil olup kariyer siyasetçiliği yapabilirsiniz belki ama bunlar hep şans tabii :)

Devlet memuru olmasam ben de kesin olarak siyasete kıyısından köşesinden dahil olurdum şimdiye kadar ama şu an partilere üye olamıyorum. Sendikalar da işlevsiz haldeler. Belki ileride bürokraside devam edebilirsem oradan bir yol bulurum :d
0
nundu
(22.07.24)
Siyasete neyi düzeltmek ya da neye hizmet etmek için girmek istiyorsun? Kadın hakları konusunda mı çalışmak istersin, şehir ve çevrecilik mi, sağlık hizmetinin iyileştirilmesi mi? Bu tabii senin halihazırda yapıp ettiklerinle de örtüşmeli. Örneğin bir tıp doktoruysan sahada edindiğin tecrübeler ışığında sağlık sistemini iyileştirecek önerilerde bulunabilirsin ya da öğretmensen eğitim tarafında çalışmalar yürütebilirsin. Çorbada benim de tuzum olsun, taşın altına ben de elimi sokmak istiyorum diyorsan yaşadığın il ya da ilçedeki parti merkezlerini ziyaret ederek ya da maille projelerinden haberdar olabilirsin. Yine amaçlarına uyumlu bir sivil toplum örgütü arayışına girebilirsin. Önemli olan senin ne vereceğin ve hangi parti ya da stk'nin bu alanda sana nasıl bir alan açabileceği. Diye düşündüm.
0
sekizdokuzon
(22.07.24)
doğulu değilim, aşiret vs bilmiyorum.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
hep aklımda olan bir şeydi. çocukluğumdan beri. ama son yıllarda iyice aklıma yattı. ülkenin şu durumu ve kimsenin (halk) bir şey yapmıyor oluşu beni çıldırtıyor. insanlarla iletişimim iyi, çok kolay anlaşırım. ama sebepler de bunlar değil aslında, içimde devamlı beni siyasete iten bir şeyler var.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
Büyük küçük demeden, derdini anlatabilecegini düşündüğün bir yapıyla iletişim kurmanı ümit ederim. Bana da ilham oldun bu arada :) Hiçbir şey yapmadan olduğun yerde söylenmenin kimseye faydası yok.
0
sekizdokuzon
(22.07.24)
nundu, kendimi hiç özel kar tanesi sendromunda biri olarak görmüyorum. yalnızca desteklemediğim oluşumlarda yer alamam. ismi olan partiler bana uymuyor, yeni siyasi partilere ihtiyaç var. ailem de siyasette gibi bir şey ama fikirlerim örtüşmüyor.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
ilerlesem ailemden ilerlerim ve çok da kolay olur ama bana uymuyor.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
Siyasete girmeyi düşünürseniz %100 uyuşacağınız bir parti bulmanız mümkün değil.
Birilerini etkileyerek karar alma süreçlerinde söz sahibi olmak istiyorsanız siz de birileriyle ortada buluşmak zorundasınız.

İktidar olmak için 65 milyon seçmenin yarısının oyunu almak gerekiyor.
33 milyon kişinin binlerce konuda aynı fikirde olması mümkün değil. Herkes konuları kafasında bir önem sırasına koyup o şekilde oy verme kararını veriyor.

O yüzden siz de %100 uyuştuğunuz bir siyasi parti aramayı bırakın. Öyle siyasi parti olmaz.

Gerçekten bir şeyler yapmak, katkıda bulunmak istiyorsanız bir yerden başlayın.
0
michael_knight
(22.07.24)
bir cemaat oluşturarak siyasi partilerin ayağına gelmesini sağlayabilirsin.

cemaat kurmak, parti kurmaktan kolay. sonuçta her dediğine inanan insanlar var.
0
durbidakka
(22.07.24)
türkiye'de siyasi alternatifsizliğin sebeplerinden biri, ara steplerin atlanıp direkt siyaset sahnesine atlama hevesi/isteği.

kimsenin bir şey yapmadığını düşünen no name birinin, siyasete girene kadar, yapabileceği bir sürü şey var esasen. örneğin, oy ve ötesi kurucuları, bu inisiyatifi kurmak yerine parti kursalardı, kimsenin tanımadığı, kimseye faydası olmayan, birkaç bin alan bir parti üyesi olurlardı. şu an hem türkiye siyaseti hem de halk için önemli iş başarıyorlar.

bu nedenle, öncelikle sivil mücadele / örgütlenme tarzı bir yapı içerisinde olmanızı, kendiniz gibi düşünen insanları bulmanızı öneririm. belki siyasete girmenize bile gerek kalmaz.
0
sailor
(22.07.24)
Madem niyetin ciddi ve farklı bir yolla ve hızlı ilerlemek istiyorsun. Youtube ve twittwrda birer hesap oluştur ve kendini anlatmaya başla. Arkanda büyük bir kitle oluşturabilirsen ilk hareket noktanı oluşturmuş olursun.
0
Mirket
(22.07.24)
içindekini anlıyorum.

bu kadar basit şeyleri nasıl göremiyor çözemiyorlar diyorsunuz

gözünün içine soktuğum halde 1 telefonla çözülecek sorunları çözmekten aciz insanlar siyasetçiler.

ben çok uğraştım ama yıldım bu liyakatsizler ordusundan

en güzeli bir platfom oluşturup sesini duyurmak.

işbirrliği istersen mesaj
0
topkapiaksaray
(22.07.24)
Girsen de sıkılır bırakırsın hocam , sıkılmam dersen üç dört seneye yükselirsin zaten.

Değişik mevkilerde çocukluğumdan tanıdığım arkadaşlarım var (ilçe başkanı , ilçe meclis üyesi , büyükşehir meclis üyesi , bir tanesi de vekil olduydu), bir kere makamlarına gitmişliğim yoktu , arada denkgelir ''bir emrin var mı ?'' derler , oğlum sana ne emrim olacak lan falan derim samimiyetimize güvenerek.

öğrencilerim de (şu an değil eskiden öğretmendim)gençlik kollarından başladı iyi kötü bir yerlere geldiler kendince. Kötü bir ortam var , ben desteklediğim parti için arada müşahit oluyorum ki o bir gün de bile bizim partililerin kafasına deliriyorum :d Aktif olmak istesem sanırım 1.sene atılırdım partiden.

Neyse sen tabela partilerinin birinden başla , bir yere gelince senin çayını içmeye gelirim :d çağırırsan yani.
0
ketcapli dondurma
(23.07.24)
eksisozluk.com izlemeni tavsiye ederim
0
hurt
(23.07.24)
Karar verici mekanizmalar üzerinde etkili olmak için tek yol siyasi partiler değil.

Bir twitter hesabı, bir dernek, bir email grubu, bir imza kampanyası gibi şeyler hem daha etkili olabiliyor hem de başlamak/başlatmak siyasete göre daha kolay genelde. O seçeneği de değerlendirin.
0
michael_knight
(23.07.24)
(4)

Kira sözleşmesinde kefil imzası yaptırımı var mı?

ermanen
Kira sözleşmesinde kefil de soruluyor ve imzası da isteniyor. Kefilden imza almadan olur mu?Ev sahibi veya emlakçı diretebilir mi bunu? Kefil imzası olmadan sözleşmeden vazgeçebilir mi?Kefil imzalamak istemiyorsa ne yapmak lazım?Bu arada kefil imzası istemeyen ev sahipleri ve emlakçlılar da var. ama
Kira sözleşmesinde kefil de soruluyor ve imzası da isteniyor. Kefilden imza almadan olur mu?

Ev sahibi veya emlakçı diretebilir mi bunu? Kefil imzası olmadan sözleşmeden vazgeçebilir mi?

Kefil imzalamak istemiyorsa ne yapmak lazım?

Bu arada kefil imzası istemeyen ev sahipleri ve emlakçlılar da var. ama sonradan isteyenler mi arttı acaba...
0
ermanen
(19.07.24)
Kefalet, kira sözleşmesinin geçerliliği için şart değildir.
0
medusa
(19.07.24)
Sorunuzu yanlış anlamış olabilirim, hukukçu veya konunun uzmanı değilim.
1- Ev sahipleri bugünlerde her şeyi istiyor. Kabul etmek zorunda değilsiniz ama o zaman onun evini tutamazsınız. Devlet bu konuda bir zorlama yapamaz.
2- Kefil olmadan da sözleşme yapabilirsiniz. Ev sahibi bu şekilde de kabul edebilir.
3- Kefilden imza almayınca kefil olmamış oluyor
4- Kefilin sorumluluğu var. Asil ödemezse kefil ödemek zorunda.

Son yıllarda artmasının sebebi %25 yasası ile artan ev sahibi - kiracı sorunları.

Ek: Tahliye taahhütnamesi istemeyen ev sahibi bulduysanız şanslısınız.
0
michael_knight
(19.07.24)
Kefil imzasının geçerli olduğu bir kira sözleşmesini hayatım boyunca görmedim.



Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesi şöyledir:

"Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.



Dolayısıyla sözleşmeye sadece kefil yazıp altını imzalatmak yeterli değildir.

Kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması,
kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihinin belirtilmesi, müteselsil kefil olması durumunda; kendi el yazısıyla "müteselsil kefil" olduğunu belirtmesi şarttır.


Örnek kefalet sözleşmesi

"___________ tarafından _________ tarihinden itibaren konut olarak kiralanan __________İstanbul adresindeki mecurun kira sözleşmesi kapsamında Kiracı'nın ____(**)_____ Kefili sıfatıyla sorumlu olduğum azami tutar _________ TL (____________________) ile sınırlıdır. ____(**)_____ kefaletim kira süresi ve takip eden 10 yıl boyunca işbu Sözleşme kapsamında tahakkuk eden tüm alacaklar için geçerlidir. "

(**) El yazısı ile "müteselsil" yazılmalı.
0
adwokat
(20.07.24)
Yani imzala geç. Nasılsa geçersiz.
0
adwokat
(20.07.24)
(15)

Hayatimda ilk kez devlet hastanesine gidicem

Kittie
Biraz cekiniyorum.Ortopediye gidicem.Muayeneler asiri pahali oldugundan bu sefer boyle yapmaya karar verdim.Cok onemli bi durumum oldugunu da sanmiyorum.Ondan biraz rahatca aldim.Daha once kimseyi de goturmedim devlet hastanesine. Refakatcilik de yapmadim yani. Hep haberlerde gordum. Biliyorum feci
Biraz cekiniyorum.
Ortopediye gidicem.
Muayeneler asiri pahali oldugundan bu sefer boyle yapmaya karar verdim.
Cok onemli bi durumum oldugunu da sanmiyorum.
Ondan biraz rahatca aldim.

Daha once kimseyi de goturmedim devlet hastanesine. Refakatcilik de yapmadim yani. Hep haberlerde gordum.
Biliyorum feci snob, feci itici bir yazi oluyor ama durum bu :(

Yeni bi sehir hastanesi sectim. Temiz oluyorlar diye. Ona guvendim.
Peki ya ortopedi de olsa kan aldirmak isterlerse?
Anksiyetem tutacak diye korkuyorum.
Ya hijyenik degilse diye.
Kan isterlerse yaptiramam galiba :(

Bi de hastane cok kalabalik olur mu?

Su ana dek gittigim en alt seviye hastane de medicana.
Ordan bile memnun olmayan insanim. Ama acibadem, memorial da asiri artti biktim.
0
Kittie
(19.07.24)
Sıranı kaptırmamaya dikkat et.
Temizlik görevlileri, güvenlikçiler, kayıt kontrol gibi yerlerde çalışan insanlar aşırı gergin ve agresif olabiliyorlar. Bir şey derlerse üstüne alınma, herkese öyleler.
Sıran gelmeden zinhar doktorun odasına girme, paparayı yersin.
Hijyen konusunda olumlu ya da olumsuz bir şey diyemem.
Anksiyete atağı yaşayabilirsin, çıkışta zamanın varsa sakinleştirecek bir etkinlik planla.

Geçmiş olsun.
0
sekizdokuzon
(19.07.24)
Kan aldırırken çekinme, her malzeme tek kullanımlık.

Hastane kalabalık olabilir, sıranı kaptırma+1
Araya kaynak yapmaya çalışanlar olabiliyor, doktora bir şey soracağım falan diye doktorun odasına girmeye çalışıyorlar sıra almadan işini halletmeye çalışıyorlar.

Hastanede çalışan herkes gergin oluyor genelde, yoğunluktan dolayı kişisel alma.

Özel hastanede göreceğin özeni göremeyebilirsin. Çünkü maalesef para dünyada her şeyden daha fazla saygı görüyor.

Geçmiş olsun
0
rock n roll
(19.07.24)
Hiç korkmayın.
Belki 20 yıldan uzun süredir özel sağlık sigortam var, kendim için devlet hastanesine hiç gitmem gerekmedi.

Birkaç yıl önce devlet hastanesinde muayene ve tedavi olmam gerekti bir hastalık için. Belki bana öyle geldi ama özel hastaneden hiçbir farkı yoktu. Neredeyse yoktu diyeyim. Elbette biraz daha kalabalıktı, bankodaki kişi biraz daha az gülümsüyordu ama hiçbir sorun yaşamadım, yabancılık çekmedim. Bahsettiğim hastaneler İstanbul'da, şehir içindeki yoğun hastanelerdi.

Ama bu yaz tatilinde Milas'ta acil servise gittim oğlum için, o deneyim güzel değildi. Doktor çok zor durumdaydı, çok çalışıyordu ama 80-90 dakika kadar bekledik doktoru görmek için vs.

Yani özetlersem randevulu gittiğimde hiçbir sorun yoktu. Kan vermem de gerekti, yerini söylediler, sıra numaramı aldı, sıram gelince içeri girdim, güleryüzlü hemşireler kanımı aldı, çıktım.

Ek: Devlet hastanesinin kendine göre bazı kuralları vardı. Kan testi için kan vereceksem saat 11:00'e kadar alıyorlardı mesela. Bu gibi alışık olmadığınız durumlar olabilir ama bir sonraki gün doğru saatte giderseniz hiç sorun olmaz.
0
michael_knight
(19.07.24)
Hijyenle alakalı bir sorun yaşamazsınız. İçiniz rahat olsun.
0
pispinti
(19.07.24)
Sizi temin ederim ki ortalama bir devlet hastanesinde malzeme sterilliği, en iyi özel hastaneden iyidir. Ayrıca doktor kalitesi ve tedavi hizmetleri de Türkiye'de en iyi üniversite ve eğitim araştırma/şehir hastanelerindedir
0
nundu
(19.07.24)
ilk kez gidene hiçbir şey olmaz korkma.
0
ferenc
(19.07.24)
Nundu +1

Düzgün bir devlet hastanesi her zaman her yerde özelden iyidir (çok spesifik bir şey değilse). Belki konforu daha azdir belki Gülen yüzü daha azdir ama yetkinlik vs ben özel ile karsilastirmam. Bunu da ailesinde 30 sene sağlık alaninda çalışmıs bir anne baba, bir hemsire, bir laborant, iki doktor olan biri olarak yazıyorum.
0
logisticsmanager
(19.07.24)
Ailecek özel sağlık sigortamiz var, amerikan ve Memorial arasında geçti hep ömrümüz.

Taa ki 2021'de covid olana kadar. 2021 Mart'ta covid oldum baya ciddilesti durumum ateşim vs inmiyor (vaka sayıları tavan donem) Memorial da amerikan Hastanesi de almadı full dolu diye.

Basaksehir cam ve sakura'da çok yakın bir doktor arkadaşım var dedi gel buraya. Sagolsun ilgilendi odaya çıkardı. 1 hafta yattım orada ve Amerikan hastanesinin odaları bile o kadar lüks değildi:)

Daha sonra da çok gittim oraya. Her şey inanılmaz pratik. Kimliğini çipten okutup tak diye gidiyorsun kan veriyorsun film cektieiyorsun sıra vs yok.

Bütün aletler en son teknoloji -amerikan ve Memorial'da yok bir çoğu-

Tabii işin üzücü kısmı bunları aslında Türk vatandaşları amaç edinerek yapmamislar. Sağlık turizmi amaclanarak bir çok şehir Hastanesi bu kadar lüks yapılmış. Pandemi patlayınca mecburen halka hizmet tadında :)

Öte yandan tüm bunların yanında doktor arkadaşımla gezerken ne kadar doktorla karsilastiysak hepsi çok mutsuzdu. Liyakatsiz yerleştirilen bashekimler yuzunden organizasyonda hep sıkıntılar var ve hepsi doktorlara patlıyor vs

Sözün özü şehir hastaneleri hem doktor hem de hastane olarak pek çok özelden iyi, hele medicana Acıbadem falan kıyaslama dışı bile kalır.

İçin rahat etsin, Sait çiftçi vs gibi eski devlet hastaneleri bile medicana ve Acıbadem'den iyidir.
0
makbur
(19.07.24)
Hastanede beyaz önlüklü ve yesil önlüklü birtakim kisiler göreceksin, çekincen olmasin, onlar doktor ve de hemsireler.
0
Yourcousinmarvinberry
(19.07.24)
Makbur: benim de ozel saglik sigortam var ama kullanamiyorum memorialin muayenesinde. Memorialin oldugu pakete de amerikan giremiyor denildi bana. Bu sigortaci kandiriyor mu beni diye dusunuyorum su an. Bununla ilgili de bi duyuru acayim bir ara
0
🌸Kittie
(19.07.24)
Ben zamanında Şanlıurfa'da bir devlet hastanesine gitmiştim. Ortamı görseydiniz heralde orada ruhunuzu teslim ederdiniz.

Niye bu kadar panik oldunuz anlamadım. hiçbirşey olmaz.
0
komando kani var bende
(19.07.24)
Hijyen değil de kalabalık rahatsız edebilir. Sağlık personelinin steriliteye, temizliğe dikkati aynıdır ama size muamelesi biraz avam gelebilir size
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.07.24)
Ne insanlar var şu duyuruda... Hayattan kopuk, gerçeklerden uzak. Anksiyete diye sayıklayan.
0
Shepard
(19.07.24)
Sorma shepard hayat cok zor be
0
🌸Kittie
(19.07.24)
Terapist de çözmek için uğraşıyor, halbuki devlet hastanesine git, metroya bin vs dese çözülecek bütün ruh hali.
0
Hallegadola
(20.07.24)
(3)

Hangisi mantıklı?

pianeta
40.000TL lik bir şey alacağız diyelim, kredi kartına taksitle.Elimizde 14.000TL kadar da döviz var.Alışveriş yapacağımız kredi kartının genelde asgarisini ya da bir tık üstünü yatırıyoruz.Bu durumda 40.000TL lik alışverişin tamamını taksitlendirip, ekstre zamanı da elimizde dövizi bozdurup, üstüne p
40.000TL lik bir şey alacağız diyelim, kredi kartına taksitle.
Elimizde 14.000TL kadar da döviz var.
Alışveriş yapacağımız kredi kartının genelde asgarisini ya da bir tık üstünü yatırıyoruz.
Bu durumda 40.000TL lik alışverişin tamamını taksitlendirip, ekstre zamanı da elimizde dövizi bozdurup, üstüne para ekleyerek ekstreyi mümkün olduğunca fazla yatırmak mı daha mantıklı?
Yoksa dövizi bozdurup, ödemenin bir kısmını bununla yapıp, geri kalan 26.000TL'yi taksitlendirmek mi daha mantıklı?
Verilen sayılara çok takılmadan finansal açıdan hangisi daha akıllıca olur?
Dediğim gibi kişinin ekstre dönemi ancak asgari kadar ya da bir tık üstü yatırabilme gücünde olduğu da önemli bir detay.
0
pianeta
(19.07.24)
Taksit yaptırmak daha mantıklı. Elbette ne kadar vade farkı ödeyeceğinizi de bilmek gerek.

Sayılara çok dikkat etmedim ama bugünlerde genel olarak kredi kartı borcunun tamamını ödemek daha mantıklı. Çünkü kredi kartı faizleri yükseldi.
Elbette burası Türkiye, dolar bir anda yükselebilir ve bu karar hatalı olabilir.

Bahsettiğiniz para çok yüksek bir meblağ olmadığı için hatalı bir karar vermekten korkmayın. Yapacağınız hata olsa olsa iki McDonalds menüsü değerinde olacaktır.

40 binlik üründen bağımsız olarak asgari değil ödeyebildiğiniz kadarını ödemenizi öneririm.
0
michael_knight
(19.07.24)
Sıkıntı da aslında biraz orda. Kredi kartı ekstresinin tamamı ödenemiyor geçmişten gelen de borçlar olduğu için. Aylık ortalama 40bin de ekstre geliyor diyebiliriz. Bu alışverişi tamamen taksitli yapınca ekstre en az 46-47bin olacak. E zaten 40bini ödeyemeyen insan 46bini de ödeyemeyip yine asgari yatıracak, kısır döngü olacak.
Ha bu alışverişi hiç yapmasa yine asgari yatırıyor orası ayrı...
Ama dövizi bozdurup, 26bin kadarını taksit yaptırsa en azından ekstre de 47 yerine 43 gelecek (sallıyorum sayıları yine).
Ha bu sefer de elindeki dövizden olacak.
Bilemedik.
0
🌸pianeta
(19.07.24)
taksit +1
0
baldan kaymak
(19.07.24)
(9)

Uçakta maksimum taşınabilecek ağırlık

ferenc
23kg diye biliyorum. Kabin bagajı buna dahil mi?
23kg diye biliyorum. Kabin bagajı buna dahil mi?
0
ferenc
(19.07.24)
Ağırlıklar uçuşa, firmaya ve biletinizin sınıfına göre değişiyor. Genelde X Kg check-in bagajı ve Y kg kabin içi diye hesaplanıyor eğer check-in hakkı varsa (23kg + 8 kg gibi mesela)

Bilet alırken koşullarda belirtiliyor.
0
salihdt
(19.07.24)
Tek bir parça valiz 32kg geçemez, onun dışında maksimum kuralı yok.
0
jülsezar
(19.07.24)
@julsezar

mesela 90 kg alabiliyor muyuz yani maksimum yok derken? Benim bildiğim ücret ödeyerek bile 30 kg fazlası olmuyor
0
🌸ferenc
(19.07.24)
Ben 33 +8 ile uçtum hocam geçen aylarda

Misal:
Türk Hava Yolları online kanallarından tek seferde en az 3 kg veya 1 parça; en fazla 230 kg veya 10 parça ekstra bagaj satın alınabilir

www.turkishairlines.com
0
jülsezar
(19.07.24)
@jülsezar +1 uzunca bir süredir tek parça 32 kiloyu geçirmiyorlar. Çoğunluğu banttan gitse de insan müdahalesi de gerektiği yerlerde o adamlar bel fıtığı olmasın diye :)

Ama bagaj sınırlaması düşündüğünüz kadar az değil. Geçenlerde uluslararası bi bilet almıştım 2x23 kg bagaj hakkım vardı bir de kabine aldım yaklaşık 10 kg iki parça hiçbir sorun olmadı.
0
chicha_v2
(19.07.24)
Makul bir ucretle 23-30 kg oluyor, hatta daha farkli rakamlar da olabilir. Onun disinda kilo isi ayrica satiyorlar, bunun fiyati daha pahaliysa geliyor genelde.
0
mbond
(19.07.24)
Bir parça için en büyük ağırlık 30 veya 32 kilo diye biliyorum. Çünkü onu da bir insanın kaldırıp indirmesi gerekebiliyor bazı noktalarda.
Mesela köpek taşıyacağız biz uçağın kargo bölümünde, kutusuyla birlikte toplam ağırlığı 50 kiloyu geçemiyor.

THY'den geçen gün bilet alırken gördüğüm kadarıyla 3 seçenek vardı.
- Sadece kabin bagajı
- Kabin + 23 kg
- Kabin + 30 kg


Ekstra bagaj hakkı ihtiyacınız varsa bileti satın alırken almak daha ucuza geliyor. Benim aldığım güzergahta 230 kiloya kadar izin veriyordu ama tabi bir parça bu kadar ağır olamaz, bunu parçalara bölmek lazım. Bir de daha ucuz desem de yine de ciddi bir para.
0
michael_knight
(19.07.24)
Thy öğrencilere yurtdışı uçuşlarda 40kg hak veriyor.(yaptık bunu) Tek parça 32yi geçemediği için 2 parça alıyorsun. Abd kanada uçuşlarında da bilete direkt 2x 23kg dahildi diye hatırlıyorum. Parayla daha da alınabiliyor mu bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(19.07.24)
Ağır bir yükünüz varsa, valiz olmak zorunda değil.

Oversize baggage kısmı da var bu işin. Çamaşır makinesinden biraz büyük 70-80 kiloluk sandıklarla iş için ülke ülke gezmişliğim var.

Bunun için, çekçek arabayla, havalimanında bu kapılar nereye açılıyor dediğiniz kapılardan geçip yükünüzü teslim ediyorsunuz.
0
nop
(19.07.24)
(11)

Bir yüz(eme)me dramı

hrvl
Herkese merhaba. 32 yaşında bir arkadaşınızım. Yüzme bilmiyorum, daha önce 1 ay bile sürmeyen bir grup dersi deneyimim olmuştu. Ama yarım bırakmıştım, birebir ilgilenilmediği için tedirgin olup. Bu yıl özel ders almaya başladım. Öncelikle boyum 1.74, girdiğim havuz 1.50. İlk ders gayet güzeldi, bu y
Herkese merhaba. 32 yaşında bir arkadaşınızım. Yüzme bilmiyorum, daha önce 1 ay bile sürmeyen bir grup dersi deneyimim olmuştu. Ama yarım bırakmıştım, birebir ilgilenilmediği için tedirgin olup. Bu yıl özel ders almaya başladım. Öncelikle boyum 1.74, girdiğim havuz 1.50. İlk ders gayet güzeldi, bu yaşıma kadar hiçbir yere tutunmadan ayağımı yerden kesemeyen ben (makarna ile dahil), ilk ders önce makarnayla köpekleme yüzmeye çalıştım. Hoca makarnayı bırak dediğinde makarnasız da gitmeye çabaladım, yarım yamalak da olsa ilerledim en azından bırakmaya cesaret edebildim. Ama dersler ilerledikçe ben geri gitmeye başladım sanki. 7. dersimi aldım ve olur olmaz panik oluyorum. Gayet güzel ilerliyorum mesela suda, ilerlemekten kastım köpekleme yüzüyorum aslında. Sonra birden panik olup ya ayağımı yere basmaya çalışıyorum ya da duvardan tutunmaya çalışıyorum. Artık yüzme bilmemek değil psikolojik bir boyutu olduğunu düşünmeye başladım. Terapiye de başladım aynı zamanda ama benzer durumu yaşayan, aşabilen, özellikle İstanbul Anadolu yakasında bir hoca deneyimleyen var mıdır? Her yoruma öneriye açığım, artık sinirlerim bozulmaya başladı. İlerlerken birden durduğum için kendime de kızıyorum ve kursa gitmekten soğudum artık, ayaklarım geri geri gidiyor.
Ek bilgi: Kafamı suya sokmakla ilgili sorunum yok, nefes çalışması vs için 10 kez üst üste suya sokabiliyorum kafamı.
0
hrvl
(18.07.24)
Ben de çok iyi yüzme bilmiyorum ama sana tavsiyem sudan korkma. Kendini serbest bırak, batmadiğını göreceksin. Benim en sevdiğim şey havuzda, denizde sırtüstü yatıp öyle durmak. Çok dinlendirici oluyor. Belki bu dediğimi korkunu atmak için deneyebilirsin. Sırtüstü yat, kalçanı yukarı it, kollarını iki yana aç, öyle bekle.

Ben Bir keresinde uyuyakalıyordum neredeyse :)

Paniklersen hiç öğrenemezsin yüzmeyi.

Hatta sana çocukken yüzme dersi travmamdan bahsedeyim. Çocukken yüzme kursuna gidiyordum, havuz 4.5 metre. Hocamız teker teker bizi tutup havuza atıyor. Sonra havuzun kenarına oturuyor, ayağı havuzun içinde. Boğulmak üzere olduğunu düşündüklerini ayağıyla kenara itiyordu ve çok sogukkanlıydı :))

Babam da havuzun kenarında bekliyordu. Bütün veliler tribünde, babam havuzun başında. Boğulursam atlayacak. Babam çok iyi yüzerdi :)
0
rock n roll
(18.07.24)
Siz profesyonellerden ders alıyorsunuz ve büyük ihtimalle konu hakkında araştırıyorsunuzdur da. O yüzden belki ukalalık olacak ama yüzme dersinin asıl kısmı ilerlemek değil suyun üzerinde kalmaktır zannediyordum.
Küçük yaşta yüzme öğrendiğim için durumu anlayamıyor olabilirim ama bence öncelik suyun üzerinde hafif bacak ve kol hareketleriyle durmak olmalı. Suyun üzerinde durabildiğinizi görünce tedirginliğiniz geçecek. O noktaya ulaştıktan sonra suda hareket etmek, ilerlemek işin kolay kısmı.
0
michael_knight
(18.07.24)
Aynen ben de bu sekilde TSYD'de basladim yillar once, ilk kur gecti sorunsuz, ikinci de fena degildi ama hoca tekrar etmemi istedi, 2 kez 2. kuru yapip 3'e gectim, ve 3. kuru defalarca kez yaptim. Bildigin geri gittim. 3. kurdakilere ayak uyduramayacak noktaya geldim. Neyse ben oyle biraktim. Ancak farkettigim durum su oldu, hoca cidden cok farkediyor. Kimisi hatani iyi gorup cok iyi yonlendirirken kimisi ezbere ayni seyleri soyleyip duruyor. Boyle begendiginiz bir hoca varsa 1-2 ozel ders de alinabilir.
0
mbond
(18.07.24)
şahsi görüşümdür tabi.
bence panikleyince bir şekilde tutunmakta destek almakta sorun olmamalı. bu şekilde yavaş yavaş panikleme frekansı uzayacaktır. biraz zaman harcanır ama bu şekilde de olur bence.
hoca tavsiye edemem ama bir şekilde suda eğlenmeye çalışmanız da işe yarayabilir.
araba kullanırken de ilk zamanlar bir çok şey çok düşünülerek yapılıyor sonra her şey otomatikleşiyor. biraz zaman tanıyın kendinize.
0
kisa
(18.07.24)
Çok katılıyorum. Suda durmayı öğretiyor belki ama bana şu güveni kazandıramadı bence. Dengem bozulsa da toparlarım, batmam. Sırtüstü biraz yatabiliyorum, ama yattığım andan itibaren düşündüğüm tek şey şu, nasıl kalkacağım, kendimi nasıl toparlayacağım.

Hocanın beni anlamadığını düşünüyorum. Bana sanki söylediklerini anlamıyormuşum gibi davranıyor. Ama ben onun söylediği hareketleri, yapmam gerekenleri anlıyorum. Yapacak cesareti kendimde bulamıyorum sadece. Neden durdun ne güzel gidiyordun diyor, anlamıyorum ki neden durduğumu ben, durma tutunma ihtiyacı hissettim ve durdum.

5 dersim kaldı, muhtemelen bu dersler bittikten sonra tekrar ders almak isteyeceğim ama bu kez gerçekten eğitim konusunda uzman bir hocadan. Yüzme bilmekle, yüzmeyi öğretmek aynı şey değil maalesef.

Bırakmak da istemiyorum, yıllardır erteledim eşim çok fazla ısrar etti başladım. Şimdi başladım ve yapamadım düşüncesi, bundan sonra başka bir işe başladığımda da beni olumsuz etkileyecek gibi geliyor. Gerçekten çok istiyorum yüzmeyi, korku ya da panik her neyse bunu yenmek istiyorum.
0
🌸hrvl
(18.07.24)
@kisa bende şöyle bir şey oldu son derste. Mesela havuzun yarısına gittim orda tutunma ihtiyacı hissettim. Sonra tekrar ilerlemeye çalıştım daha az gittim, tekrar denedim daha da az. O dersi o şekilde tamamladım diyebilirim. En son suya yatmamla kalkmam bir oldu hiç ilerleyemedim.
0
🌸hrvl
(18.07.24)
bir şekilde paniklemişsiniz işte. tamamlanması çok iyi olmuş bence. aklıma bir de şu geldi, belki nefes alış sıklığı artıyordur yorulunca ve o şekilde yüzmeye çalışında panik oluyorsunuzdur? bir sefer de kenardan yüzmeyi deneyin, o durma ihtiyacı gelince durun, hatta isterseniz çıkın iyice nefesiniz düzelsin, bir daha devam edin. bakalım o şekilde yine bu bırakma zamanlarının arası kısalacak mı yoksa uzun mu kalacak?
0
kisa
(18.07.24)
Hocanın yaptığı aslında doğru sana nizami tekniği oturtmaya çalışıyor çok daha iyi hoca da aynısını yapacak ama senin korkun ağır basıyor

Hoca olmadan havuzu kullanabileceğin saatler yok mu ?

Kendi kendine biraz üstüne gitmen lazım, yüzmenin ilk adımı kendini bir duba olarak hayal etmek, ters dönsen de batsan da hareketsiz dursan da suyun seni yüzdüreceğini düzelteceğini, suyun tepkisini fiziğini kendin deneyimle

Artık bir dubaya döndüğün an olduğun yerde kalmaktan sıkılıyorsun, madem su beni kaldırıyor ben ileri geri de istediğim gibi içinde hareket edeyim isteği geliyor

Yüzerken korku gelirse biyere tutun ya da tutunmadan sağa sola bak duba olmaya dön, zamanla bu duruşlarının gereksiz olduğunu anlayıp suda hareketlerle barışırsın

Sonra da hocanın nizami tekniklerini uygulamaya başlarsın
0
grimavi
(18.07.24)
havuzda yüzmeyi öğrenmek, özellikle de belirli bir yaştan sonra, çakıllı bir yolda bisiklete binmeyi öğrenmek gibi olur. sizin denizde öğrenmeniz gerekli ve merak etmeyin obez falan değilseniz boğulmazsınız, sadece ciğerlerinizde tuttuğunuz hava bile can simidi gibi kafanızın su üzerinde kalmasını sağlar.
0
malheiros
(18.07.24)
Ilk yorumdaki gibi ilk backend hallolmali bence de. Yazilim da da oyle, backend olmadan frontend olmaz.
0
lapaz
(18.07.24)
güvendiğin tanıdık biriyle denizde yüzün. Deniz(tuzlu su) havuzdan daha fazla kaldırma kuvvetine sahip. Ayaklarının basacağı yerde başla, gerektiğinde yere basma sırt üstü yat. Sırt üstü bişey olmaz zaten ben çok uzaklaştığımda dönerken öyle dinleniyorum mesela. Ona güvenebildiğin zaman ayağının basmadığı yere de gidersin, gerekirse sırt üstü ayaklarını kollarını hareket ettirerek bile geri dönersin. Hani en kötü durumda "suya yatabiliyorum lan" dediğin anda korkun gider bence.
0
nhk ni youkosu
(18.07.24)
(7)

Kuyumcular nasıl para kazanıyor?

michael_knight
Kuyumcular nasıl para kazanıyor? En fazla para kazandıkları işler neler?Fakir kuyumcu gördünüz mü?İflas eden kuyumcu gördünüz mü? (Kumar, hatalı ev almak, dolandırılmak vs. gibi başka sebepler değil de kuyumculuk işlemlerinde başarısızlık sebebiyle iflastan bahsediyorum.)
Kuyumcular nasıl para kazanıyor?
En fazla para kazandıkları işler neler?

Fakir kuyumcu gördünüz mü?
İflas eden kuyumcu gördünüz mü? (Kumar, hatalı ev almak, dolandırılmak vs. gibi başka sebepler değil de kuyumculuk işlemlerinde başarısızlık sebebiyle iflastan bahsediyorum.)
0
michael_knight
(18.07.24)
döviz al-sat makası bence günlük baya kazandırıyordur
0
Sumashi
(18.07.24)
Dün akşam gün için gram altın alırken kuyumcuya havale kabul ediyor musunuz diye sordum evet dedi işte sevindim yanımda arkadaşım vardı aramızda bak alıyorlar havale ne güzel derken kuyumcu lafa girdi aslında almıyoruz pek dedi. Nedenini sordum ben de
"öyle olunca fatura kesmek gerekiyor o zaman da al-sat komisyonundan bir şey kazanmıyoruz" falan dedi.
Yani kuyumcu komisyondan kazanıyor tabi bu bilezikte takıda farklıdır gramda farklı.
Fakir kuyumcu görmedim, tanıdığım, gelirine mal mülküne aşina olduğum bir tane var baya iyi kazanıyor. İflas eden varsa da ben tanımadım.
0
Kediyi üzdün
(18.07.24)
kuyumcularda zarar kavramı olmaz. vergide vermedikleri için deli gibi para kazanıyorlar. teknik olarak 100 liralık ürünü satıyor gibi görünseler de, piyasadan onu 97'ye alıp 102'e falan satıyorlar. birincisi buradan manyakça bir para kazanıyorlar. ikincisi, altının artışından da kazanıyorlar. örneğin bir kuyumcu diyelim, dükkanda 50 milyon liralık altın ve kuyum var. ons $ bazlı son aylarda %20 arttı. otomatik olarak adamın sermayesi 10 milyon artmış oluyor. evet bozma işleminde de maliyeti artmış oluyor ama onu günlük çeyrek al satlar gibi şeylerle dengelemiş oluyor.
0
avatar is back
(18.07.24)
Ucuza altın al, pahalıdan altın sat. İşçiliği yüzde 10 olan takıya yüzde 15-20 işçilik fiyatı çekme falan. Altını öyle toptan, direkt üreticiden alamadığın için aracı olan kuyumcuya komisyon ödemek zorunda kalıyorsun. Mesela gir bir kuyumcuya, gram altın al, sonra aynı gram altını aynı dakika içinde aynı kuyumcuya sat. Kuyumcu 100 lira kazanacak.
0
prole
(18.07.24)
@prole o 100 liralık kazanç kuyumcunun gelirinin çok küçük bir kısmıdır diye düşünüyorum.
Bir ay boyunca günde 20 tane o şekilde al-sat yapsa ay sonunda edeceği para topu topu 60 bin lira.
İki elemana asgari ücret vermenin maliyeti ve dükkana söylenen çay-oralet-kola parası anca çıkar oradan.

Bu hesabımda kuyumcu daha bir kuruş kazanmadı, dükkana kira ödemedi, eve giderken bir somun ekmek bile alamadı.
0
🌸michael_knight
(18.07.24)
@michael_knight Günlük 20 gramlık al sat mı? :) Hocam kendim kuyumcudan 100 gramlık bilezik alırken, 220 gram altın alan da gördüm aynı anda. 300 gramın komisyonunu bir çarpın isterseniz. Kimisi yatırımlık geliyor 10 gram alıyor, kimisinin düğünü oluyor +100 gram alıyor. Komisyonculuk sonuçta, üretim yok, hırsızlık dışında risk yok ve hep ihtiyaç var.
0
furry burns
(18.07.24)
Bazı kuyumcular müşterilerinin altını saklar bir nevi kasa gibi düşün. Müşteri gelir 10 gr altın alır, kuyumcu bunu kartın üzerine not alır, müşterisine altını vermez sadece ihtiyacı olduğunda parasını verir. Ama arada geçen sürede müşterinim parasını, altının işletir.
0
1917
(18.07.24)
(17)

İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?

ermanen
İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?bana çok saçma ve gereksiz geliyor. okyanusun ortasında olma, kısıtlanılmışlık, belli kalabalıklara mazur kalma, fırtınaya yakalanma riski, gemide salgın riski, batma riski, limanda durunca belli saatte dönme kısıtlaması ve gemiyi kaçırma riski vs. benim
İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?

bana çok saçma ve gereksiz geliyor. okyanusun ortasında olma, kısıtlanılmışlık, belli kalabalıklara mazur kalma, fırtınaya yakalanma riski, gemide salgın riski, batma riski, limanda durunca belli saatte dönme kısıtlaması ve gemiyi kaçırma riski vs.

benim hiç ilgim yok mesela. tembel tatili gibi ama limanda durunca da koştur koştur yapacaksın. tatil köyü çok daha iyi olur dinlenme tatili olacaksa.
insanların niye ilgisi var? sizin var mı?

not: neden kapadokya'ya gidiyorlar sorusundan esinlendim. cruise turları çok daha rererö.
0
ermanen
(17.07.24)
Çünkü normalde lokasyon degistirmek bissuru iş. Araba ya da uçağa binicen, yolculuk, valiz. Bu haliyle sen havuzda serinlerken birden başka ülkede oluyosun <3
0
abuzer
(17.07.24)
Bu aktivitenin altında bayağı primitif bir dürtü de var gibime geliyor. Hani 150 yıl önce yaşasa balina avına çıkacak insanların torunları paraya kıyıp bir çılgınlık yapıyor gibi.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Bu arada param olsa ben giderim. Dedem de Jack London değil ama ben giderdim. Bence bayağı heyecanlı bir aktivite.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Cruise fikri çok güzel. Ben duruyorum ama etrafım değişiyor.

Müthiş bir oteldeyim. Bu müthiş otelin kapısından her çıktığım gün başka bir şehre açılıyor kapı. Hem de hiç seyahatle, eşyalarımı toplayıp yeniden odamı düzenlemekle vs. uğraşmadan oluyor bunlar.
0
michael_knight
(17.07.24)
Cruise benim çocukluk hayalim sadece yalnız gitmeye çok korkuyorum denizden biraz korkarım :)
Yanıma gelecek bir yoldaş bulduğumda planlama yapmayı çok istiyorum.
0
mutekebbir
(17.07.24)
@abuzer

cruise'a giderken de çoğu insan oraya seyahat ediyor bi şekilde. sonra onun uzun sırasını bekleme ve yerleşme baya meşakkatli bence. cruise'lar tatil köylerine göre daha kalabalık. havuzları tıklım tıklım genelde öeh.

limanda durunca da koştur koştur görüyorsun karadaki yerleri. pek görmüş gibi olmuyorsun o yüzden.
0
🌸ermanen
(17.07.24)
Herkesin şehir gezme anlayışı bir değil ya. Müzeleri hariç tut, dünyadaki herhangi bir şehri 10 saatte "gezerim". Yani tırnak içine aldım çünkü tabii ki her yerini göremeyeceğim onlarca şehir var ama en azından ortalama turistin görmesi gereken her yeri görürüm, iki öğün güzel yemeğini yerim, bi de içkimi içerim mis gibi.

Cruise turu yapan adam da en meşhur yerlere bakıp çıkacak kafada işte. Otel tatili yaparken denizde gezip iki de şehir görürüm diye yapıyor. Hiç Cruise gezisi yapmadım ama baltık denizinden geçmiştim 12-13 saatti sanırım, o bile aşırı keyifliydi manzarası, çok da turistik olmayan o gemide bile yapılacak aktiviteleri falan. Şöyle kaliteli bi cruise gemisiyke karayipler fena akardı yani :d
0
nundu
(17.07.24)
benim çok istediğim bir şey. okyanusun/denizin ortasında olma fikri süper. ayrıca koy koy, liman liman, şehir şehir geziyorsun. çok güzel.
0
benarrivo
(18.07.24)
benim hayalim. tam da okyanusun ortasında olma fikri çok hoşuma gidiyor. o histen çok hoşlanacakmışım gibi geliyor. onun dışında da, odanda otururken camdan dışarı bakınca deniz göreceksin, yeri geldiğinde deniz ile karışık kıyı göreceksin. çok güzel bir histir. kısıtlanmışlık hissinin rahatsızlık derecesine varacağını sanmıyorum, panik atak vs. muzdaribi değilseniz.

tembel tatili ne demek onu da anlamadım :)
0
ahm1
(18.07.24)
Farklı bir deneyim. Bana da çok iyi bir fikirmiş gibi gelmiyor ama gidilir.
0
sevilen progressive türkücü
(18.07.24)
yuzen otel gibi zaten, mis

bence tam tersi insanlar neden cruise tatili yapmiyor, ulkemizde neden populer degil, onu anlamiyorum
0
foster
(18.07.24)
Katılanlar genelde yaşlı oluyor, o kadar sarkmış meme, kol ve kırışık surat görmek istemiyorum. Özellikle havuzda :) Yoksa çok beğendiğim bir konsept.

Alternatif olarak; kafa insanlarla veya aileyle karışık bir kaç gün - bir hafta tekne, gulet gezisi çok keyifli oluyor. Tavsiye ederim.
0
gabe h coud
(18.07.24)
ortalama olarak baya ucuz, yemekler iyi, servis iyi, normalde arabayla/ucakla gidemeyecegin adalara ulasim imkani, hicbirseyle ugrasmadan kafa rahat tatil yapma imkani, daha sayayim mi? :)

bir kere gittim, inanilmaz keyifliydi ki dandik 4 gunluk bir turdu. imkanim ve vaktim olsa yarin tekrar giderim.
0
cooperr
(18.07.24)
İlgi ile alakalı katıldık beğendik gayet lüks rahat geçti
0
basond
(18.07.24)
Fiyat performans orani muthis ayrica. Resmen luks bir tatil yapiyorsun. Onu yapma, bunu yapma, ne yapacak insanlar?
0
baldur2
(18.07.24)
Öncelikle Icon of the Seas gemisine bakmanı tavsiye ederim. Youtube'da videoları var.

Gemi turunu sadece 10 gün gemide hapis geçiriyorsun gibi düşünme. Örneğin dediğim gemi Miami'den kalkıyor, turuna göre Bahamalar, Meksika, Honduras, Porto Riko gibi bölgelerde demirliyor, gün içinde oralarda gezme, okyanusa girme, beach club'larında takılma imkanın oluyor. Bunu yaparken de valiz topla, yola çık, havalimanına git derdin olmuyor.

Gemideki aksiyonlar sınırsız. Çeşit çeşit restorantlar, aqua parklar, havuzlar, akşam çeşitli gösteriler, casinolar, canlı müzikler, publar vs vs gerçekten sınır yok.

Benim bahsettiğim Royal Caribbean turları. Avrupa tarafındakilere yorum yapamıyorum ama incelediğim turlarda gemiler daha küçüktü. Soğuk birkaç ülkede gemiyle tur atmayı tercih etmezdim.
0
Lethe
(18.07.24)
1 kere gidersen müdavimi olursun yatağından kalkıp en geç 10 dakika içinde ulaşamayacağın aktivite yok.
0
iwasbornonamountainside
(18.07.24)
(16)

Neden Kapadokya'ya gidiyorlar?

michael_knight
Yabancı turistler neden Kapadokya'ya bu kadar ilgi gösteriyor anlayamıyorum.Yerli turist olarak benim hiçbir zaman ilgimi çekmedi. İlginç şekilli taşlardan oluşan bir arazi olarak görüyorum. Yeraltı şehri de var. İlginç değil demiyorum ama çok daha ilginç yerler var bence Türkiye'de.Ayasofya, Efes a
Yabancı turistler neden Kapadokya'ya bu kadar ilgi gösteriyor anlayamıyorum.
Yerli turist olarak benim hiçbir zaman ilgimi çekmedi. İlginç şekilli taşlardan oluşan bir arazi olarak görüyorum. Yeraltı şehri de var. İlginç değil demiyorum ama çok daha ilginç yerler var bence Türkiye'de.

Ayasofya, Efes antik kenti, Pamukkale, Topkapı Sarayı, Göbeklitepe gibi yerlerin neden ilgi çektiğini anlayabiliyorum ama Kapadokya'yı anlayamıyorum.
Neden bu kadar ilgi duyuyorlar?
0
michael_knight
(17.07.24)
çünkü senin kültür anlayışınla onların anlayışı bir değil.
sen tatil deyince avm, alışveriş, kafe vs. kültürüyle yetiştin
onlar ise gerçek turizm kültürüyle yetişti. senin gibi tatilde avm'ye koşmuyorlar. yeni kültür, farklı yaşamlar, farklı hayatlar peşindeler.
0
sizofren06
(17.07.24)
kapadokya guzel
0
ala09
(17.07.24)
Kapadokya'nın kendisinin 50 milyon yıllık bir tarihi var, o bölge komple yanardağ patlamasıyla açığa çıkan küllerin milyonlarca yıl üst iste binmesiyle oluşan bir bölge, bazen o tabakalar çökünce de o şekilli şüküllü taşlar ortaya çıkmış, sence bu ilgi çekici bir doğa olayı değil mi?
0
Bir ben var benden şurada
(17.07.24)
@sizofren benim tatil anlayışım hakkında bir tahminde bulunup bu anlayışı da aşağılamaya çalıştığını hissediyorum, doğru mu anlamışım?
0
🌸michael_knight
(17.07.24)
Ya bu duyuru çok ilginç insanlarla dolu ya bir sorudan hemen size karakter analizi yapıyorlar djdjdjfj

Bildiğim kadarıyla oradaki kiliseler hristiyanlar için çok kutsal bu birinci sebep ikincisi de doğal oluşum bir yapı var bence de çok ilgi çekici üstelik neden yerin altına öyle şehir kurdukları hala bilinmiyor böyle bir gizemi görmek istiyorsunuz haliyle tıpkı küçücük göbekli tepe gibi. Mesela efes, topkakı vs bu kategoride asla olamaz çünkü onlar bir gizem taşımıyor. Bilinmeyene olan ilgi her zaman farklıdır.
Üçüncü sebebim de biraz ig popülaritesi ivme kazandırdı bence. Balonlar, atlar, doğal yapıların arasında kırmızı elbiselerle pozlar tam olarak günümüz sosyal medyasının fenomenlerin aradığı şeyler.
Ha bence üçüncü sebep olmasa da ilgiyi hak ediyor sonuna kadar.
0
Kediyi üzdün
(17.07.24)
Saydığın örneklerde Pamukkale olmasa kendi içinde tutarlı bulup kişiden kişiye değişir tabii derdim ama bence pamukkale ve kapadokya turizm olarak eşlenik yerler ya. İkisi de doğal güzellik üstüne binen tarihi doku şeklinde tanımlanacak yerler. Yani Pamukkale de dünyada başka bi yerde kolay kolay göremeyeceğin bir yapı, Kapadokya da öyle. İkisinde de antik dönemden tarihi eserler var. Birini beğenenin diğerini de beğenmesi gerekiyormuş gibi geliyor bana.

Ama yani doğal güzellikler konusunda da seçici olabilir tabii insan düşününce. Karadeniz coğrafyası bence turistik değil, ne öyle hep orman dese biri "aa ne alaka" demem yani olabilir derim. Belki beyaz traverten hoşuna gidiyodur ama volkanik tüften oluşan kolonlar ilgini çekmemiştir
0
nundu
(17.07.24)
Qanqi Kapadokya bayaaa güzel.. hele yeraltı şehirleri beni büyülemisti

Pamukkale daha boş.. tamam traverten güzel, su, havuzlar vs.. okey.. ama kalkip japonyadan gelinmez etrafı bombos
0
abuzer
(17.07.24)
turistik yer diye. turist turistik yerlere gider. :)

senin soruna karşı yazmadım bu arada. turist aklı böyle yani. balon turları da cabası işte. ama burayı ilginç bulmayan turist de olabilir. insan kendi ülkesindeki turistik yerlere de daha mesafeli yaklaşıyor. ben kapadokya'ya çok daha sonradan gitmiştim, ve ikinci gidişim de daha çok şey keşfedip beğenmiştim.
0
ermanen
(17.07.24)
@abuzer

Pamukkaledeki hierapolis antik kenti benim Türkiye sınırları içinde gördüğüm en güzel antik kentlerdendi ya, ki batı anadoluda ismi bilinen antik kentlerin hemen hepsini + pek çok ufak tefek antik kenti gezdim. Antik kentle beraber bence baya büyüleyici bir yer.
0
nundu
(17.07.24)
@nundu, :( ben pek sevmedim. ben de epey gezdigimi gördüğümü düşünüyorum, ilgi çekici bı yanı yoktu benceee... Acaba hikayesine hakim oldugun için mi etkiledi
0
abuzer
(17.07.24)
kapadokya baya ilgi çekici bir yer. 2 kere gittim bir fırsatım olsa yine giderim. Yeraltı şehirleri bile başlı başına gitmeye değer binlerce yıllık belki çok daha fazlası yatıyor oralarda. Kültürel turizm ise konu kapadokya epey üst sıralarda olur.

Bunlardan hariç sosyal medya manyakları için de iyi bir yer. Balonlar, "ilginç şekilli taşlar" fotoğraf çekilmek için iyi "arka plan" oluyor. Üstelik yıllar içinde turist ala ala konaklama hizmetleri de ilerledi. her bütçeye uygun otel var.

Özetle, gitmek için epey sebep var.
0
ilgeru
(17.07.24)
Kapadokya ve Pamukkale bence mükemmel güzel.
Neden sevildiğini anlamıyor olman turizm anlayışının farklı olmasından kaynaklanıyor. Herkes aynı şeylerden hoşlanacak diye bir şey yok.
0
kaptan maydanoz
(17.07.24)
Herkesin ilgisini çeken şey farklı sonuçta. Kapadokya doğal sit olarak dünyada örneği az olan bir yer. Bir de buna tarihsel kimliğini de eklediğinizde objektif olarak eşsiz bir yer. Ayrıca balona binebiliyorsunuz.

Herkesin seyahat motivasyonu farklı. Kimi doğa temelli hareket eder, kimi yeme-içme, kimi deniz kum güneş, kimi tarih arayışındadır vs. vs.

Sizin örnek verdiğiniz yerler, pamukkale hariç, arkeolojik ve tarihsel kimliği birinci derece ön planda olan yerler. Jeolojik bir ilgisi olan, doğal güzellik peşinde koşan insanlara hitap etmiyorlar. Hitap etseler de bu insanların öncelik sıralamasında daha aşağıda yer alıyorlar. Ki saydığınız yerler de yeterince talep görüyor zaten.

Yani özetle, doğa kaygısıyla geziyorsanız dünyanın çeşitli yerlerinde deniz, dağ, orman, çöl, göl vs. için öne çıkan çok daha ilginç yerler var. Ancak kendi klasında kapadokya dünyada iyi bilinen bir yer. Bu amaçla Türkiye'ye gelinecekse tercih edilmesinden doğal bir şey yok. Pamukkale güzel elbette ama pamukkale sadece gidip görülecek "bir yer." Kapadokya ise komple içinde yaşanılanilen bölgesel bir alan. Genel bir atmosfer.
0
akhenaten
(17.07.24)
Gitmeden önce ben de öyle düşünüyordum.

Bence daha çok tanıtımı yapılmalı, yabancı heyetleri buraya götürüp tanıtım gezisi düzenliyoruz çok beğeniyorlar.

Başka ülkede olsa daha popüler bir yer olurdu
0
Hallegadola
(17.07.24)
Orada bazı elit gruplar pagan ayinleri yapıyorlar.
0
füt
(18.07.24)
Gitmeden önce en çok görmeyi istediğim yerlerden biriydi. Üstte de yazılmış bence ilgi çekici bir doğa olayı. Gün doğumu, gün batımı manzarası müthiş bence. Sırf bunun için kilometrelerce gidilir mi bana kalırsa gidilir gittim de. Evlerin, otellerin mimarisi güzel. Balon türü, atv kiralama da sonuçta farklı aktiviteler. Kapadokya değil sadece çevresindeki yerler de ilgi çekici. Birkaç gün ayrılsa Ihlara yakınında Aksaray'da kalan Niğde sınırındaki bölgede çok fazla kilise, katedral var. Gidene kadar Selime'yi duymamıştım beni orası da büyüledi. Yeraltı şehirleri vs gördükçe bizden binlerce yıl önce yaşayan insanları her haliyle tasavvur etmeye çalışıyorum... Bilmiyorum Aksaray, Nevşehir çevresi beklemediğim kadar şaşırtıcı ve etkileyiciydi benim için. Efes, Hierapolis gibi yerlerden de etkilendim ama bilmiyorum herhalde Kapadokya ve çevresi daha mistik ve bilinmez geldi bana.
0
black holes in the sky
(18.07.24)
(9)

Tetanoz

gnosis
Dünyanın en sakar insanlarından biriyim. Kapan kurarken elimi kestim. Kapan yeni, metal, paslı değil. Yara derin:( En son 2021 Aralık ayında tek doz tetanoz aşısı oldum. Şimdi gidip aşı olmam gerekiyor mu?
Dünyanın en sakar insanlarından biriyim. Kapan kurarken elimi kestim. Kapan yeni, metal, paslı değil. Yara derin:( En son 2021 Aralık ayında tek doz tetanoz aşısı oldum. Şimdi gidip aşı olmam gerekiyor mu?
0
gnosis
(17.07.24)
Daha öncesinde üç doz aşı olduysanız, sonrasında 2021'de olduysanız gerekmiyor. Ama yara derinse ve kirlendiyse pansuman yaptırın siz yine de. Tetanoz dışında bakteri bulaşı olabilir, antibiyotik vs gerekebilir
0
nundu
(17.07.24)
Aşınız olsa da problemli kesik durumlarında gidip aşı olmalısınız zaten. Önleyici olarak aşı yapılıyor bu ayrı, ancak riskli durumlarda tetanoz aşısı yenileniyor.

Tetanoz aşısı sürekli yenilenebilen bir aşı. Özellikle saha çalışması olan meslek gruplarında aşınız olsa da olmasa da bir işe girince aşı olursunuz. Arkeoloji gibi bin yıllık paslı metallerin kesik tehlikesi yarattığı meslekler buna örnek.
0
akhenaten
(17.07.24)
Hep tek doz yapıldığını hatırlıyorum. Çocukken yaptılarsa da enabizda göremedim.
Yarın gideyim yarayı göstereyim en iyisi.
0
🌸gnosis
(17.07.24)
Daha 3 yıl önce aşı olmuşsunuz.
Koruyuculuğu 5-10 yıl gibi bir şey galiba. Çocuklukta aşı olup olmadığınıza göre değişiyor olmalı ama olmuşsunuzdur.
Askere gittiyseniz askerde de aşı olmuşsunuzdur.

Bir doktora sormanız en doğrusu elbette ama 3 yıl önce aşı olduğunuz için gerek olmadığını söyleyecekler sanırım.
0
michael_knight
(17.07.24)
travmatik durumlarda koruyucu aşı setine bakmıyorlar ve son 1 ay içinde tetanoz aşısı olmadıysanız aşı yapıyorlar. yani aşı olmanız gerekiyor en geç 3 gün içinde.
0
surprise
(18.07.24)
aile sağlığı merkezlerinde tetanoz yapıldığı yazıyor ama okul çocuklarını aşıladıklarından aşılar çabuk tükeniyormuş. benim bağlı olduğum asm’de aşı kalmamıştı. acile gittim sonuç: tetanoz+ pansuman yapıldı.
0
🌸gnosis
(18.07.24)
@gnosis aşı olmanın gerekliliği, koruyuculuğun süresi hakkında bir şey söylediler mi? Söyledilerse biz de öğrenelim.
0
michael_knight
(18.07.24)
Pek işinize yaramayacak ama yazayım. Aile hekimim daha önce 3 doz aşı oldunuz mu diye sordu. Bilmediğimi söyledim. Yabani hayvan kapanı deyince risk almayın aşıyı yaptırın dedi.

Acil kalabalık olduğundan pek sohbet muhabbet ortamı yoktu. Orada en son ne zaman aşı oldunuz diye sorup yaptılar. 3 doz aşı oldunuz mu diye sormadılar.
0
🌸gnosis
(18.07.24)
tek doz tetanoz 1 yil korur sadece.

full doz yaptirip uzun 10 senelik koruma almak lazim. simdi sizin tekrar olmaniz gerekiyor.
0
antikadimag
(18.07.24)
(7)

İşten Ayrılırken yıllık kullanmak mı izin parasını almak mı?

rewlack
Hangisi daha avantajlı?Çok enayice bir soru olabilir, sanırım bi yerde bi noktayı kaçırıyorum.İşten çıkartılacağımı öğrendim. 10 günlük yıllık iznim var içeride. Şimdi diyelim ben ay sonu işten çıkıp bu izin hakkımın parasını alabilirim.Ama eğer izne çıkmak istersem, ay sonu maaşımı çekip bir de 2 h
Hangisi daha avantajlı?

Çok enayice bir soru olabilir, sanırım bi yerde bi noktayı kaçırıyorum.

İşten çıkartılacağımı öğrendim. 10 günlük yıllık iznim var içeride. Şimdi diyelim ben ay sonu işten çıkıp bu izin hakkımın parasını alabilirim.
Ama eğer izne çıkmak istersem, ay sonu maaşımı çekip bir de 2 hafta “izin” yapabilirim. Bu iki hafta hala o kurumda çalışıyor görüneceğim için 2 haftalık maaşım izin sonrası hesabıma yatmayacak mı? E hem izin yaptım, hem parasını aldım. (Sigortam/primlerim iki hafta daha ödendi mesela, bu ekstra bi avantaj değil mi?)

İlk seçenekte izin yapamadım, direkt para aldım. Bunun artısı ne tam olarak?
0
rewlack
(17.07.24)
İşten çıkmanıza 30 gün var diyelim.

İzin kullanmazsanız 30 gün çalışarak 40 günlük para alacaksınız (30 günlük maaş + 10 günlük izin parası)
İzin kullanırsanız 20 gün çalışarak 30 günlük para alacaksınız (30 günlük maaş)

Soru biraz fazla basit geldi bana, belki de anlayamadığım bir kısmı vardır, siz emin olamadığınız için şüpheye düştüm. Sigorta primi açısından hiç düşünmedim konuyu.

Ek: 10 günlük yıllık izni para olarak ödedikleri zaman 1/3 maaş olarak ödüyorlar. İzin olarak kullanırsanız 9 iş günü ofise gitmemiş oluyorsunuz sanırım. (Başka şirketler bu konuda farklı davranıyor olabilir, önemli bir fark yok ama bunu da yazayım dedim)
Ek 2: "İş arama izni" hakkınız da var. Günde iki saatti galiba. Onu da birleştirip kullanabiliyor olmanız lazım, ona da bir bakın.
Ek 3: İşe iade davası açma hakkınız olabilir. Böyle bir hakkınız varsa ve kullanmak isterseniz diye bir avukatla görüşün isterseniz. Bu hakkınızı kullanmasanız bile bu hakkı kullanmamanız için size bir para vermeye karar verebilir şirket, ayık olun. Anlamadığınız hiçbir şeye imza atmayın, mümkünse hiçbir şeye imza atmayın.
Ek 4: İşten çıkarılırken dikkat edin "işsizlik parası" hakkı almaya hak kazanacak şekilde işten çıkmanıza bir engel olmadığına emin olun.
Ek 5: Sizi işten çıkardıklarını yazılı olarak bir yerde görün ki kendi kendinize işe gitmemezlik yapmış olmayın, haklarınızı kaybetmeyin.
Ek 6: Avukat değilim, konunun uzmanı değilim. Tüm söylediklerim hatalarla dolu olabilir.
0
michael_knight
(17.07.24)
"İşten çıkartılacağımı öğrendim" biraz şaşırtıcı bir cümle. Genelde işveren bunu size beyan ettiği zaman altyapısını hazırlar ve sizi hemen çıkartmak ister. Şu aşamada bugün bir hastaneye gidip 30 gün rapor alsanız ne olacak? Pek anlamadım ben sizin işi :)

Onun dışında Michael Knight +1 işe iade davası konusunda ilave bilgi isterseniz mesaj atabilirsiniz. Bol şans.
0
pispinti
(17.07.24)
@Mike isten cikmiyor cikariliyor. 31 agustos tarihinde (mesela) sirketle ilisigi kesilecek gibi dusunmek lazim.

senin ikinci satirda yazdigin senaryolar elemanin sirketteki son gununun ne olacagini belirleyebildigi bir durum uzerinden yazilmis.
0
hot potato
(17.07.24)
Biraz anam babam usulü bir patron şirketindeyim. Dolayısıyla her şey olması gereken kurumsallıkta ilerlemiyor. Neden nasıl ayrılıyorum, şirketin toksikliği falan ayrı konu.

İzin ve ayrılma süresi olayında da şöyle bir anlaşma oldu; sizin örnekten gidersek eğer, 30 gün çalışmak zorundayım (veya bu bekleniyor, bu şekilde mutabık kaldık diyelim) çünkü görevi birine devredeceğim, öğretecek süre lazım vs. Ve benim de işime geldi, 30 gün kalırsam bi maaş daha alırım diye. Ancak hali hazırda 10 gün daha yıllık iznim var. Bunu kendi lehime kullanmak istiyorum ama en ideali hangisi olur?
Soru aslında bu.

*beni bekleyen başka bir iş yok, dolayısıyla yıllık izni paraya çevir direkt yeni işe geç gibi bir seçenek de yok.
0
🌸rewlack
(17.07.24)
@rewlack kaç yıldır çalıştığınıza göre bir ihbar süreniz var. İsteselerdi de "sen yarından sonra işe gelme" diyemezlerdi. Yani diyebilirlerdi ama size ihbar süreniz kadar (mesela 4 hafta için 1 maaş) para ödemeleri gerekirdi. "Al şu parayı, bir daha seni gözüm görmesin parası"

Eğer şirket bana "30 gün devam et, işleri devret" deseydi ona "o zaman 30 gün sonra tüm ihbar süremin parasını verin, o şekilde ayrılayım" diye cevap verirdim.

Normalde "seni isten kovuyorum" diyen bir patron için işleri devretmek konusunda çok gönüllü olmazdım.
Şirketin ne kadar anam babam usulü olduğunun hiçbir önemi yok. Kanunları gayet iyi bilirler.

Hem kovuluyorsunuz hem de işlerin aksamaması için yardımcı oluyorsunuz. O kısım tam aklıma yatmıyor. Elbette sizin tercihiniz. Yine de bir avukatla konuşup haklarınızı öğrenmeniz büyük ihtimalle bu işten kazançlı çıkmanızı sağlar.

Tabi bu işte sadece 3-4 aydır çalışıyorsanız bu söylediklerimin çoğu geçerli değil. Yıllık izniniz olduğuna göre en azından 1 yılınızın dolduğunu düşünüyorum.
Mesela 3 yıldır çalışıyorsanız patron sizi ya 6 hafta daha çalıştırmak zorunda ya da 6 haftalık paranızı verip sizi yollamak zorunda.

Yıllık izin sorunuza gelirsek; sizin için para daha önemliyse izinleri kullanmayın, para olarak alın.
0
michael_knight
(17.07.24)
İzinleri kullanmak daha avantajlı tabi ki.
Zaman sıkıntınız yoksa 10 günlük izni kullanıp öyle çıkın. Ama başka bir işe gireceksiniz veya 10 gün kafam rahat olsun, beni aramasınlar diyorsanız parasını alın.
0
nickini vermek istemeyen uye
(18.07.24)
bir sey farketmez 10 gunluk sigorta harici ayni kapiya cikar
0
bay b
(18.07.24)
(2)

Araba Kiralama

somon sosu
En uygun ve güvenilir yerler neresi? haftalık ya da 3-4 günlük kiralayabileceğimiz Ankara ve İstanbul'da nereyi tavsiye edersiniz
En uygun ve güvenilir yerler neresi? haftalık ya da 3-4 günlük kiralayabileceğimiz Ankara ve İstanbul'da nereyi tavsiye edersiniz
0
somon sosu
(17.07.24)
Adını bildiğiniz firmalardan şaşmayın.
Avis, Budget, Garenta, Enterprise, Europcar, Sixt, Hertz...

Rentalcars.com'dan da fiyatlara, firmalara bakın.
Garenta'da, Avis'te "Turkcell-Vodafone vs. şifresine indirim" gibi kampanya var mı diye ona da bakın.
0
michael_knight
(17.07.24)
Yukarıdaki firmalara ek çizgi'yi kullanmıştım iyiydi
0
abuzer
(17.07.24)
(2)

Mi box s için telefondan kumanda

kibritsuyu
Xiaomi mi box s cihazını aldım yazlığa getirdim. Ama kumandasını unutmuşum. Telefona kumanda uygulaması yükleniyor ama çalışması için telefonla cihazın aynı wifi'ye bağlanması lazım diyor. E kumanda olmadan cihazı yazlıktaki wifi'ye de bağlayamıyorum ki.Nasıl olacak? Ya telefonu cihazla eşlemem, ya
Xiaomi mi box s cihazını aldım yazlığa getirdim. Ama kumandasını unutmuşum. Telefona kumanda uygulaması yükleniyor ama çalışması için telefonla cihazın aynı wifi'ye bağlanması lazım diyor. E kumanda olmadan cihazı yazlıktaki wifi'ye de bağlayamıyorum ki.

Nasıl olacak? Ya telefonu cihazla eşlemem, ya da cihazı wifi'ye bağlamam lazım. Biri olmadan öteki olmuyor. Ya da nasıl oluyor?
0
kibritsuyu
(17.07.24)
USB'den mouse bağlayabilirsiniz. Etrafta mutlaka mouse vardır.
0
michael_knight
(17.07.24)
2 adet telefon varsa telefonlardan biri ile evdeki wi-fi bilgileriyle aynı bir hotspot oluşturuyorsunuz mi box açıldığında bu hotspot'a bağlanıyor diğer telefonla siz de bu hotspot bağlanıyorsunuz sonra remote uygulaması ile ayarlarınızı yapıyorsunuz
0
Sir Anthony Hopkins
(17.07.24)
(6)

Arkadaşa Ev Hediyesi

isiaha
Merhaba, Elimizde eksiğine, ihtiyacına dair çok bir bilgi yok. Hediye olarak ne götürmeli? İhtiyacını öğrenmenin bir yolu var mı sizce? Teşekkürler.
Merhaba,
Elimizde eksiğine, ihtiyacına dair çok bir bilgi yok. Hediye olarak ne götürmeli? İhtiyacını öğrenmenin bir yolu var mı sizce? Teşekkürler.
0
isiaha
(17.07.24)
Paşabahçeden değişik bardak vs olabilir
0
jülsezar
(17.07.24)
yakın arkadaşsa kibarca sorulabileceğini düşünüyorum neye ihtiyacın var diye.
yoksa porselen çay fincanı gibi şık durabilecek şeyler olabilir.
0
black holes in the sky
(17.07.24)
Benim için en güzel hediye "güzel ama gereksiz" dediğim bir şeyi birinin getirip hediye etmesi. Bazı şeyler böyledir, ahşap yontu figür mesela. Kendim gidip hayatta almam, lüzumsuz harcama gibi gelir. Alsam da öylece durur, bir özelliği olmaz ısınmam. Ama biri hediye olarak getirse bayıla bayıla koyarım bir yere. İşlevsel hediyeden daha çok hoşuma gider. Hem uzun süre kalıyor, hem anısı oluyor hem de şık. Yarın bir gün çoluğa çocuğa bile gösterilir ev hediyesi olarak gelmişti diye.

Ya da Paşabahçe'de özel koleksiyon vazolar var mesela. Kendiniz bir vazoya o kadar para verip almazsınız. Ama hediye ederken mantıklı. Siz işlevsel bir şey de alsanız hemen hemen aynı parayı cebinizden çıkaracaksınız. O kişi bir süre bunu kullanacak, sonra eskiyip gidecek. Hiç var olmamış olacak. Halbuki o vazo yeri gelir ömür boyu durur.
0
akhenaten
(17.07.24)
Güzel bir koltuk/TV battaniyesi. Bunun ihtiyaç fazlalığı olmaz, her evde bulunur ve mutlaka bir şekilde kullanılır. Güzel ve indirimli bir tanesi: www.zara.com
0
silverleaf
(17.07.24)
Tepsi çok güzel bir hediye bence.

Hem evde asla yeteri kadar tepsi olmaz hem de yıllarca o evde yaşar ve hediye eden kişi hatırlanır. Bir başka güzelliği de neredeyse hiç yer kaplamaması, kırılacak derdi olmaması.
Çok şirin, çiçekli, esprili seçenekler de var.
Misafirliğe gittiğinizde "sizin tepsiyle getireyim çayları" diyerek ev sahibi de siz de mutlu olursunuz.

Paşabahçeden bardak, vazo, tahta süs eşyası gibi hediyeleri bana alsanız ben üzülüyorum. Gerçek bir üzüntüden bahsediyorum. Çünkü ona evde yer ayırmam lazım. Her geleceğinde "isiaha'nın vazoyu ortaya koyayım da kırılmasın" diye düşünmem gerekiyor. Hayatıma da yük oluyorlar. Öyle kalabalık, yer işgal eden ve işe yaramayan şeyleri hiç sevmiyorum. Almıyorum.
0
michael_knight
(17.07.24)
Yakın arkadaşım evlendiği zaman evli arkadaşlarıma genelde neye ihtiyacınız oluyor diye sormuştum. Pike pike pike diye cevap verdiler. Ben pike almıştım. Diğer alternatiflerim ise kahvaltı takımı(çay keyfi seri diye de geçebilir), nevresim, battaniye ve pikeydi.
0
tulumba
(17.07.24)
(12)

Ne zaman evleneceksin yada neden evlenmiyorsun sorularina ne soylenir?

Zetnikov
Zaten ozel bir durumum var bunu insanlar soylemek imkansizSurekli olarak neden evlenmiyorsunNe zaman evleneceksinGibi sorular gercekten insanin canini sikabiliyorGenelde insanlarla muhattap olmuyorum ama siz belkide bi parkta cay icerken ailenizle, gelip pat diye neden evlenmiyorsun diye sorabiliyor
Zaten ozel bir durumum var bunu insanlar soylemek imkansiz

Surekli olarak

neden evlenmiyorsun
Ne zaman evleneceksin

Gibi sorular gercekten insanin canini sikabiliyor

Genelde insanlarla muhattap olmuyorum ama siz belkide bi parkta cay icerken ailenizle, gelip pat diye neden evlenmiyorsun diye sorabiliyorlar.

Hakaret etmeden ne gibi cevaplar verilebilir fikrinizi almak istedim yabi bu insanlar nasil real de bloklanabilir
0
Zetnikov
(17.07.24)
"Kısmet" deyince konu kapanır genelde.
0
dolantindr
(17.07.24)
"Şu anda öyle bir düşüncem yok" diye ciddi bir ifadeyle söylüyorum. Normalde kimse üstelemiyor; olur da yaşlı akraba vb. biraz daha üstüne giderse "Olursa haberiniz olur zaten, merak etmeyin" diyorum. Normalde kimseyi ilggilendiren bir şey olmadığı için "Sanane" demek lazım aslında... Ama diğer yandan nazik olayım diye bahane üretmekle, yalan söylemekle de uğraşmanın anlamı yok bence.Onlar daha kötü, çünkü bu sefer gidip o bahaneyi deşmeye başlıyorlar.
0
salihdt
(17.07.24)
sohbetimizin sonuna geldik, yine bekleriz diyip kalkıyorum. flört, sevgili, akraba, arkadaş farketmiyor. bir daha buluşmam max.

örnekteki ilk iki aptalla zaten olmaz, öteki insanlara da ne ise sanki.

anne, baba’yı eğittim sayılır. darlamamaya başladılar ama nerede bir kız görseler ‘bu o!’ modundalar. yıldırdı onlar da.
0
baldan kaymak
(17.07.24)
ben aynı baskıyı çok yaşıyorum.


1. Method
sallama ileri bir tarih veriyorum. net söyleyince milet şaşırıyor.

örneğin bugün 17.07.2024
-ne zaman evleniyorsun? yok mu birileri
+ 15 kasım 2029

2. Method
-ne zaman evleniyorsun? yok mu birileri
+ Devlet Bahçelinin dediği gibi ölümle nikahın günü belli olmaz. :)
0
alp9900
(17.07.24)
"Ben de bilmiyorum, bakarız bakayım. [buraya konuyu değiştirmek istediğinizi belli eden şekilde ölü bir muhabbet geliyor: Hava da çok sıcak değil mi?]
0
akhenaten
(17.07.24)
Var biri görüşüyorum ama uğuru kacmasin diye anlatmayayım. Deyiver.
0
halk
(17.07.24)
Tebessüm ederek
"Bunu neden öğrenmek istiyorsunuz"
deyin. Susun, tebessüme devam.
0
alfired
(17.07.24)
ben aşağılıyorum, zayıf yanlarından vuruyorum.
0
numlock
(17.07.24)
ev işlerini kitleyecek birini bulunca evlenicem de :P
şaka şaka kafa dengi birini bulamadım henüz de geç
0
neira
(17.07.24)
Boşanmasını bekliyorum
0
michael_knight
(17.07.24)
"Her düğünde 'artık sıra sende' diyen yaşlılara cenazelerde 'artık sıra sende' demeye başlayınca 'sıra sende' demeyi bıraktılar"

-anonim
0
d max
(17.07.24)
önümüzdeki yaz diyorum istisnasız. bi şok geçiriyolar. sonrasında "kısmet"
0
chanandler bong
(17.07.24)
(4)

Düzgün bir yaşam için ne kadar maaş gerekir?

enesipek
Yorumlarınız?
Yorumlarınız?
0
enesipek
(16.07.24)
yarı aç yarı yok yaşamak için asgari ücret. tok yaşamak için en az iki asgari ücret. ev ve aile geçindirip çocuk büyütmek için beş asgari ücret.

p.s.: barınma maliyeti yok sayılmıştır.
0
phonex
(19.07.24)
Sozlukteki gibi en az 5000 dolarcilar gelmez umarim. :) Phonex yeterince iyi yorumlamis bence.
0
mbond
(19.07.24)
İstanbul'da ayda 50 bin lira kazanan ve 100 bin lira kazanan arkadaşlarımın hayatları arasında bir uçurum yok. Elbette 100 bin kazanan biraz daha rahat yaşıyor ama bambaşka hayatlar da diyemem.
O yüzden kişiden kişiye değişen bir durum gereken gelir.

İstanbul'da, birkaç yıl önce çıktığı evde kirada oturan bekar bir erkek için düzgün yaşam masrafı 35-70 bin gibi düşünüyorum.

Ek: gabe'in yazdığını görünce farkettim. Ben minimum bir hayat gibi cevap vermişim soruya. Elbette "düzgün yaşam" denince bir uşak, bir şoför, tekne, golf klübü üyeliği gibi lükslerin de olduğu bir hayattan bahsedebiliriz. Benim cevap verdiğim düzgün yaşam "kimseye muhtaç olmayacak, aç kalmayacak, senede bir kere Antalya'da ortalama her şey dahil tatil yapacak" gibi bir hayat. Araba alıp alamamak bile net değil benim hesabımda.
0
michael_knight
(19.07.24)
çağırmışlar geldim. düzgün bir yaşam subjektif bir konu olduğu için 8-10k usd diyorum. hani bunun teknesi, villası, bakıcısı, şoförü, ibrikçisi dersen bunlar da lazım düzgün bir yaşam için, milyon usd yetmeyebilir.
0
gabe h coud
(19.07.24)
(6)

Bebek kamerası hk.

esinikaybetmiscorap.
Merhaba,Henüz doğmamış bebeğime kamera almak istiyoruz, yatağına bıraktığımızda her dk odaya gir çık yapmamak adına en ufak dönmeyi, sesi algılayan ve anında bildirim olarak ekranıma düşen kamera sistemine ihtiyacımız var. Xiomi’nin modellerine baktık ama çok fazla modeli var, karar veremedik. Tavsi
Merhaba,

Henüz doğmamış bebeğime kamera almak istiyoruz, yatağına bıraktığımızda her dk odaya gir çık yapmamak adına en ufak dönmeyi, sesi algılayan ve anında bildirim olarak ekranıma düşen kamera sistemine ihtiyacımız var. Xiomi’nin modellerine baktık ama çok fazla modeli var, karar veremedik. Tavsiye edeceğimiz xiomi modelleri veya diğer markalardan yardımınıza ihtiyacımız bulunmaktadır.

Bütçe olarak 3.500-4.000’e kadar çıkabiliriz
Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(16.07.24)
Bütçe belirtmemişsiniz, "iyi bir şey olsun, büyüyene dek sorunsuz kullanalım" derseniz:

www.amazon.com.tr
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(16.07.24)
Şimdi bütçe belirtmişsiniz, o zaman en uygun cihaz şu:

www.amazon.com.tr
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(16.07.24)
ben de çok araştırıp bunda karar kılmıştım.

www.dr.com.tr

iki yıldır kullanıyoruz, çok memnunuz. wifi üzerinden çalışan cihazlara dışarıdan erişimler konusunda kan dondurucu örnekler okudum. o yüzden radyo sinyalli bir cihaz tercih etmiştim.

ekran kapalı moddayken sese duyarlı olarak açılabiliyor. kablosu oldukça uzun. 130 m2 bir evin en ücra köşesinden bile sinyal almaya devam ediyor. odanın derecesini gösteriyor, fazla soğuk ya da sıcakta uyarı veriyor.

çift taraflı mikrofonu var. bir tuşa basıp çocuğunuzun odasına sesinizi gönderebiliyorsunuz (biraz cringe bence). aynı şekilde müzik ya da ortam sesi de verebiliyorsunuz.

2 yıl kullanıma rağmen pil ömrü hala yeterli.
0
brakgn
(16.07.24)
biz bir iki tane ekranlı olan modellerden denedik. memnun kalmadık görüntü kalitesinden.
tp-link tapo c210 wi-fi kamera aldık. wi-fi yönünden sıkıntımız olmadığı için. telefona bildirim geliyor cocuk aglayınca. işteyken de cocuga bakmak mümkün oluyor. tek negatif yanı, başka bir eve giderseniz, yeni wifi ağında kurulum yapıyorsunuz.
www.amazon.com.tr
0
unalub
(16.07.24)
Kendine ait monitörü olmalı ki telefonu hem meşgul etmeyin hem de telefonun şarjını bitirmeyin. Ayrıca telefonunuzun internete veya kameranın internete bağlı olup olmadığını sürekli kontrol etmek mi gerekir, o iş nasıl olur bilmiyorum. Monitörlü modelde bağlantı koparsa alarm sesine benzer bir ses geliyor monitörden

Gerekirse bütçenizi yükseltmeye çalışın çünkü neredeyse 2 yıl boyunca aralıksız kullanacağınız bir ürün.

Motorla VM64 aldım. Pilinin değiştirilemiyor olması dışında bir sıkıntım yok, çok güzel çalışıyor. İnternetten bağlanıp da izleyebilme özelliği benim için gerekliydi. Güvenlik konusunda pek kaygım yok. Bakıcı olduğu için onun bebeğe nasıl davrandığını da görebiliyoruz. Hareket-ses algıladığında 20-30 saniyelik kısa video kayıtları alıyor. Onlara bakarak kaçta uyandığını, uyuduğunu görebiliyorum. Bu kayıt özelliği için sanırım bizden yıllık abonelik parası isteyecek, henüz istemedi.

Pili değiştirilebilir bir model bulursanız ikinci el olarak da alınabilir.

Bu deneyim sizin için önemli olur mu bilmiyorum ama tatile yüzmeye gittiğimizde denize yakın bir odamız vardı. Bebek kamerasını kurup bebeği odada uyuttuk. Monitörü denizde iskeleye koyup oradan uykusunu takip ederek güzel güzel yüzdüm :)
0
michael_knight
(16.07.24)
biz 3 yıl önce xioami mijia smart home modelini almıştık hala bazen kullanırız. muadili şu an www.amazon.com.tr bu gibi. mi home uygulamasını kuruyorsunuz wi-fi'yi ayarlayıp hassas hareketlere kadar bildirim gönder diyorsunuz. oturup dizi film keyfine devam ediyorsunuz. bildirim anında gelir. ister telefona bakmadan odaya gidin, ister bi bakın öyle gidin/gitmeyin duruma göre. hiç sorun yaşamadık.
0
Improbable
(16.07.24)
(2)

Y.dışına swift işleminde masraflar nasıl paylaşılmalı

jülsezar
Geçen sene ev tutarken depozitoyu y.kredi global fast ile göndermiştim, masraf daha azdı karşıta tam tutar geçti. Şimdi dönüp geldiğimde avrupa hesabımı kapattığım için depozitoyu türk banka hesabıma istedim. Wise vb başka hesabım yok. Karşı taraf gönderdi ama galiba swift masrafına ortak olmadı, he
Geçen sene ev tutarken depozitoyu y.kredi global fast ile göndermiştim, masraf daha azdı karşıta tam tutar geçti.
Şimdi dönüp geldiğimde avrupa hesabımı kapattığım için depozitoyu türk banka hesabıma istedim. Wise vb başka hesabım yok.

Karşı taraf gönderdi ama galiba swift masrafına ortak olmadı, hepsi benden kesilmiş gibi. Çünkü miktar eksik geldikten sonra da tekrar kesinti oldu.

2000tl ediyor total kesinti,çok değil ama kafaya taktım.

Bu durumda, ben swiftle istediğim için masrafların benden kesilmesine zihnen okey mi olmalıyım ? Ev sahibi kendinden çıkana bakar gerisine karışmaz diye mi düşünmeliyim ?
Bir de mail de yazmış gönderdikten sonra, swift olduğu için kesinti olacak bunun içiçin üzgünüz diye.

Teşekkürler
0
jülsezar
(16.07.24)
Başka bir ülkeye para transferi isteyen siz olduğunuza göre bunun masrafını da siz üstlenmelisiniz. Çok karmaşık, üzerine düşünülecek bir konu değil.
0
michael_knight
(16.07.24)
karsi tarafi baglamaz.
0
cooperr
(16.07.24)
(14)

Bebek süsü olarak ne dağıtılsın isterdiniz?

Gradient_tabanlı_mor
Çevrenizde yeni doğmuş bir bebeği görmeye gidince hangisi dağıtılsa daha çok hoşunuza gider?1-magnet :https://ty.gl/fuecrbkbc82-açacak https://ty.gl/mae28ec1h33-dekoratif mumhttps://ty.gl/0hf6j2zefv4-anahtarlık https://ty.gl/5t63np8h0sLinkler temsilidir.
Çevrenizde yeni doğmuş bir bebeği görmeye gidince hangisi dağıtılsa daha çok hoşunuza gider?

1-magnet :
ty.gl

2-açacak
ty.gl

3-dekoratif mum
ty.gl

4-anahtarlık
ty.gl

Linkler temsilidir.
0
Gradient_tabanlı_mor
(13.07.24)
İlk tercihim açacak. İkinci tercihim anahtarlık.
0
michael_knight
(13.07.24)
@michael: +1
0
sekizdokuzon
(13.07.24)
saçma. bence hiç biri. böyle garip garip adetler ne zamandan beri var.
0
scudman1
(13.07.24)
Böyle hediye gelen açacaklar aşırı dandik olduğu için ilk kullanımda yamuluyor ve sadece bir buz dolabı süsü haline geliyor. O yüzden açacak değil. Mum ya da anahtarlık.
0
zimbirik
(13.07.24)
Adınıza x derneğe bağış yaptık yazılı bi belge verin şunlara para harcayacağınıza. Hiçbir işe yaramayacak ve dağıttığınız kişilerin çoğunun bir hafta içinde çöpe atacağı zımbırtılara gerek yok
0
nundu
(13.07.24)
Bu olay yeni saçma instagram icatlarından yeni bir tanesi.
Bebek yeni dogdugunda inanın kafanızı kaldırıp da millete mum magnet dagıtma derdinde olmayacaksınız.
0
limonlu eksi
(13.07.24)
@limonlu eksi, nasıl yeni Instagram icadı ya. Ben 32 yaşındayım ben doğarken de dağıtılmış.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(13.07.24)
acacak.

özellikle yakinimsa üzerinde bebegin dogum günü tarihi yazani buzdolabina takmak isterim.
0
robert bosch
(13.07.24)
Limonlueksi: Kimse dagitmiyor ki. Ziyarete gelen aliyor evdeki/hastanedeki bi sepetten, kutudan.

Anahtarlik. Uzerinde bebek adi falan yazmiyor diye. Mum da olurmus da burdaki mum guzel degil uyduruk duruyo
0
Kittie
(13.07.24)
1- açacak
2- anahtarlık
0
ala09
(13.07.24)
Verilenleri eninde sonunda çöpe atıyorum:(
Adınıza fidan dikilmiştir gibi bir yazılı kağıt verilse daha çok sevinirim. Birinci derece akrabalar için magnet vs olabilir.
0
boyalı kuş
(13.07.24)
Açacak
0
pembediken
(13.07.24)
Açacak.
0
pispinti
(13.07.24)
verilen seyler genellikle cok buyuk butce ayrilmadiysa cok dandik oluyor. cekirdek ailelet disindaki herkes bir sure sonra mecburen cope atiyor. o nedenle ben de bagis yapilmasini daha mantikli buluyorum. ama illa somut bir sey de verilsin isteniyorsa sabun kullanisli olabilir. isteyen saklar isteyen kullanir en azindan direkt cope gitmemis olur.
0
in vino veritas
(13.07.24)
(7)

Kaçak elektrik için neden trafo gerekiyor?

michael_knight
Trafo olmadan olmaz mı?
Trafo olmadan olmaz mı?
0
michael_knight
(13.07.24)
hangi şebekeden çekildiğine bağlı.
34,5kV'luk orta gerilim şebekesinden çekilmişse, trafo ile 230V'luk alçak gerilime düşürülmesi gerekir.
0
lament
(13.07.24)
Çünkü yakında trafo yoktur ya da var olan trafonun kapasitesi yetmiyordur.
0
parka
(13.07.24)
@parka trafonun ne işe yaradığıyla ilgili hiçbir fikrim yok. Elektrikle ilgili olduğunu biliyorum sadece. Daha doğrusu lament sayesinde bir bilgi edindim, voltajı düşürüyor herhalde.
0
🌸michael_knight
(13.07.24)
Elektrik şehirler arasında taşınırken yüksek gerilimde oluyor. trafoyla evde kullanılacak seviyeye getiriliyor.
Elektrik dağıtıcı şirket kaçak kullanıldığını bildiği için fazla trafo kurmak istemiyor.
Onlar da kendi trafolarını kuruyor.
0
parka
(13.07.24)
Yani aslında elektrik çalmak için trafoya ihtiyaç olmaz normal şartlarda.
0
parka
(13.07.24)
ülkenin doğusunda tarlalarda kaçak trafo bulundu haberlerinden bahsediyorsan, bunlar 34.5KV dağıtım şebekesinden saplama yapıyorlar, 34.5 KV'u-380V gerilim seviyesine düşürmek için kullanılıyor.

Adamlar tarlalarından geçen dağıtım şebekesi hattından kaçak elektrik kullanabilmek için bunu yapıyorlar.

Normal ev şebekesinde gerek yok, trafo çıkışı 3faz 380-400V geliyor zaten.
0
sealth
(13.07.24)
Trafo olmazsa, çevredeki evlere hat çekemezsiniz vs. Bkz, sülalenin bir arada yaşaması.
0
alfired
(13.07.24)
(3)

İşletmenin işletim hakkını kiraya vermek nasıl oluyor?

sonhakan
Kira kontratı benim üzerime. İşletmeyi kapatıp devralan kişi mi yeni şirket aciyoyor? Ya da benim işletmem üzerinden mi devam ediyor? İlkinde kira kontratı sorun olur ikincisinde sorumluluk alma..Ben borç. alacak ve eleman bırakmadan sadece cihaz ve ekipman ve mekanın işletmesini kiralayacagim. Ki
Kira kontratı benim üzerime. İşletmeyi kapatıp devralan kişi mi yeni şirket aciyoyor? Ya da benim işletmem üzerinden mi devam ediyor? İlkinde kira kontratı sorun olur ikincisinde sorumluluk alma..
Ben borç. alacak ve eleman bırakmadan sadece cihaz ve ekipman ve mekanın işletmesini kiralayacagim. Kira kontratında benim işimle ilgili bir detay yok çünkü şahıs firması
0
sonhakan
(12.07.24)
Ben bu işleri en az bilen ama meraklı bir kişiyim. Ben saçma şeyler yazayım da gelip düzeltsinler;

Kira kontratı işletmenin üzerinedir herhalde. Yani Sonhakan ltd Şti'nin ismi vardır kira sözleşmesinde.
Siz şirketi satacaksınız. Tüm haklarıyla, kira kontratıyla, elemanlarla olan kontratlarıyla, borçlarıyla ve alacaklarıyla.
Sonra karşılılıklı bir sözleşme imzalayacaksınız, "şu tarihten itibaren oluşan şu gibi borçları ödeme sorumluluğu sonhakan'dadır, bilmem ne çeşit borçların sorumlusu maykılnayttır" diye bir sözleşme. Çok daha detaylıdır mutlaka, ben kabaca diyorum.

Yeni bir şirket açılırsa ne kira sözleşmesi, ne eleman, ne isim hakkı hiçbir şeye sahip olmayacağı için size para ödemesi için bir sebep göremiyorum.
0
michael_knight
(12.07.24)
Ben ne borç ne alacak ne de eleman bırakmadan sadece cihaz ve ekipman ve mekanın işletmesini kiralayacagim. Kontratlı benim isimle ilgili bir detay yok çünkü şahıs firması
0
🌸sonhakan
(12.07.24)
şahıs şirketi değil ticari işletmeyi devrediyorsunuz, kiralıyorsunuz. alt kira veya kira sözleşmesinin devri kiraya verenin izni olmadan mümkün değil.
0
paintov
(13.07.24)
(15)

daha ilk notasından modunuzu düşüren şarkılar?

m e b
selamlar.daha ilk notasından modunuzu aniden düşüren bir yerli bir yabancı şarkı önerebilir misiniz rica etsem?sadece örnek vermek gerekirse:-sezen aksu - hasret.-gary jules - mad world.
selamlar.

daha ilk notasından modunuzu aniden düşüren bir yerli bir yabancı şarkı önerebilir misiniz rica etsem?

sadece örnek vermek gerekirse:

-sezen aksu - hasret.
-gary jules - mad world.
0
m e b
(12.07.24)
Efkan Şeşen - Vay gelin www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(12.07.24)
grup alzaymır - beni unutma
www.dailymotion.com

+ bu grubun neredeyse tüm şarkıları
0
biseysorcaktim
(12.07.24)
static - no clear mind

zafer peker - sensiz sabah olmuyor
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.07.24)
-sezen aksu - perisanim simdi


Mod dusurmek demiyelim ona da, duydugun anda duyguyu hissettiren diyeyim.
0
wallcan
(12.07.24)
Alice in chains - nutshell
youtu.be
0
grimavi
(12.07.24)
Radiohead - Karma Police
0
michael_knight
(12.07.24)
Mirket
(12.07.24)
michael_knight
(12.07.24)
East Hastings- GYBE
open.spotify.com
0
Amaranta ursula
(12.07.24)
Farklı janralardan örnekler verecek olursam:

Pentagram - it's dawn again
Great Lake Swimmers- I Could Be Nothing
Ahmet Kaya'nın tabii ki nerdeyse tüm şarkıları ama özellikle hep sonradan

John Grant- Marz
Alan Parsons Project- Old and Wise
Metallica- Turn The Page cover
Göksel- Gidelim Buralardan cover
Depeche Mode- Wrong
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(12.07.24)
feyruz - wa habibi
www.youtube.com
0
patronaj1
(12.07.24)
King Crimson - Epitaph
Scorpions - Still loving you
Johnny Cash - Hurt
Cem Karaca - Çok yorgunum, Bu son olsun, Bekle beni (Türkçe sadece Cem Karaca'yla dertleniyorum galiba evet.)
0
kobuzchu kiz
(12.07.24)
gabe h coud
(12.07.24)
Anathema’nın tüm müzikleri
0
olaylar olaylar
(12.07.24)
(27)

bağımlılık

mantarliborekk
er geç ilişkiyi sonlandıracak bir sorun var.her iki tarafta ortayı bulmaya çalışıyor ama bir süre sonra biri sorun çıkarıyor yapamıyor, dolayısıyla hep bir mutsuzsuzluk.ortada buluşmak imkansız. biri başka diğeri başka hissediyor.herkes kendince haklı.sevgi var hala iki tarafta da, çocuklar var,çözü
er geç ilişkiyi sonlandıracak bir sorun var.
her iki tarafta ortayı bulmaya çalışıyor ama bir süre sonra biri sorun çıkarıyor yapamıyor, dolayısıyla hep bir mutsuzsuzluk.
ortada buluşmak imkansız. biri başka diğeri başka hissediyor.
herkes kendince haklı.
sevgi var hala iki tarafta da,
çocuklar var,
çözüm yok.

bazen hararetli tartışmalar , bazen hiç böyle bir derdimiz yokmuş gibi geçen günler...

sevgi herşeyi çözer mi ? onarılması mümkün olmayan şeyler yaşandı. yaşanıyor.
yine de kopacağına inanılan bir evlilikten neden gidilmiyor.

1 gece önce yaşanan kalp kırıklığını telafi etmesini neden bekliyorum mesela?

etse bile aynı şeyin yaşanacağını % 100 iken. neden bu beklenti içindeyim.

kendimi gurursuz hissediyorum.
çaresiz hissediyorum.
0
mantarliborekk
(11.07.24)
Çift terapisi.
Sevginin devam ettiği ama mutsuzluğun olduğu ilişkiler için çift terapisinin çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Elbette bir mucize veya sihirli değnek değil ama bu yönde ilerlemek istiyorsanız mutlaka deneyin.
0
michael_knight
(11.07.24)
@michael_knight

terapiste gitmeyi eşim reddediyor. başka birine kolayca anlatabileceğimiz bir durum değil ne yazık ki.
0
🌸mantarliborekk
(11.07.24)
@michael_knight+1
Eşin terapiste neden gitmek istemiyor? Sorunlar çözülsün isteyen buna karşı çıkmaz. Başka biri dediğin bu konu üzerine eğitim almış. Psikolog, psikiyatr bu kişilerden cekinilmez. Onlara her şeyi anlatabilirsin. Seni kınamaz, yargılamaz. Hatta anlatman lazım cozebilmesi için.
0
rock n roll
(11.07.24)
@titanic kemancısı hiç öyle bişey değil. dışardan tanıyan gören herkesin ideal çift dedikleri tipleriz. ikimiz dışında olayı bilen, anlama ihtimali olan kimse yok.

çift olarak benim içimin almadığı ama onun her erkeğin içinde olduğunu iddia ettiği dürtüleri,
bana göre sapıkça ona göre dürüstçe olan bazı istekleri var.
0
🌸mantarliborekk
(11.07.24)
Uzaktan benim için söylemek çok kolay ama diyorum ki;
Eğer karşı taraf bu ilişkiye terapiste gidecek kadar değer vermiyor, daha az değer veriyorsa siz de çırpınmayın. Bir an önce kendiniz ve çocuklarınız için kendinizin en iyi versiyonu olmak için çabalamaya başlayın.
0
michael_knight
(11.07.24)
@rock n roll ona göre çözülecek bir sorun değil aslında.

dışardan herhangi biri tarafından bilinmesini istemiyor.
aslında bende istemiyorum ama bişey duymaya ihtiyacım var. olabilir doğru her erkekte var yada hayır bu sapıkça bir düşünce istek gibi. hangisini duyunca içim soğur onu da bilmiyorum. çıkmazda gibiyim.

tek başıma gidebilirim ama onun istekleri düşünceleri olduğu gibi kalacak bana ne faydası olacak diye düşünüyorum.
0
🌸mantarliborekk
(11.07.24)
Cinsellik ve fantezi dünyası çok çeşitli. Bu konulara biraz kafa yormuş bir insan hiçbir isteği ayıplamaz. Bunun tek istisnası erişkin olmayanlara yönelik düşüncelerdir, onları ayıplarım, yasaklarım.

Üzerine işenmesinden, kaka yapılmasından hoşlananlar var, canının acıtılmasından hoşlananlar var, zorlanıyormuş gibi rol yapılmasından hoşlananlar var daha sayamayacağım pek çok farklı hareket insanları cezbedebiliyor ve bunları kesinlikle ayıplamam.
Bir profesyonel (psikolog veya psikiyatrist) benden çok daha ileridedir ayıplamama konusunda. Onlar meslekleri gereği de aklımıza gelmeyecek acayiplikler görmüşlerdir. Anlattıklarınız onun için şaşırtıcı olmayacaktır.

Şaşırtıcı olacak veya ayıplanacağını zannedecekseniz de öyle olsun. Ayrılmaktan daha mı önemli ayıplanmak?
0
michael_knight
(11.07.24)
"her erkekte var" veya "her erkekte yok" cevabını almanız hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Sizin karşınızdaki erkekte var.
Sizin bir hissinizin her kadında olup olmaması bu hissin varlığını değiştirmez.

Ne erkekler ne de kadınlar tek tip değiller.
0
michael_knight
(11.07.24)
erişkin olmayanlara yönelik düşünceler değil.

ama bu konuda kafa yormayan birine ağır gelecek şeyler.
üstelik deneyip zaman zaman yapabileceğimi sandığım ama kalbimi çok kıran kendimi yetersiz yaşlı eskisi gibi çekici olmadığımı düşündüğüm sürekli sorguladığım şeyler.

Ayrılmaktan daha mı önemli ayıplanmak?

bunu soracağım eşime çünkü çözemezsek eninde sonunda bitecekmişiz gibi görüyorum.
deneseydik eğer terapisti belki toparlardık diye pişmanlık duymayız.

inanın bende terapistin faydası olacağını sanmıyorum. yine de başka öneri göremiyorum. değerlendirmek için çabalayacağım.
0
🌸mantarliborekk
(11.07.24)
Terapiste giderken "partnerim değişsin" "terapist ona bunun normal olmadığını anlatsın" düşüncesiyle giderseniz terapiden de pek faydalanmanız mümkün değil.
Öyle düşünmüyorsunuzdur, belki yanlış anlamışımdır.
0
michael_knight
(11.07.24)
maalesef öyle düşünüyorum.
belki de bu düşüncem değişir.

çabalamaya değecek bir ilişki benim için.
0
🌸mantarliborekk
(11.07.24)
Ban başka bir şey söylemek istiyorum.

Ben kendinizi uzlaşmak zorunda hissetmemenizi isterim şahsen. Onun normal gördüğü, size normal olarak dikte ettiği bir şeyi normal olarak kabul etmek zorunda değilsiniz. Ben ilişkilerde sevginin, saygının, huzurun başkasının doğrusuna adapte olmaktan geçmediğine inanıyorum. Bu sizin karşı tarafı bir yanlışlığın kabulüne mecbur bırakmanız için de geçerli.

Evlilik gibi kemikleşmiş bir alışkanlığı terk etmek zor olabilir fakat imkansız değil. Kalbinizi, aklınızı kemiren veya içinize sinmeyen her neyse buna alışma mecburiyetiniz yok. Zaten karşı tarafın orta yol bulma gibi bir çabası da yok anlattığınıza göre. Ona çareyi bulup getiremezsiniz. Çareleri kendi isteğimizle biz yaratırız, tamamen gönüllü olarak ve özveriyle. Tek taraflı çabayla uzatmaları oynamak bana kalırsa sadece vakit kaybı. Şimdilik çeşitli dış yardımlarla hasır altı edeceğiniz her şey bir süre sonra oradan buradan fırlayıp kalbinizi meşgul edeceğine yol vermek, cesaret istese de, en doğrusu.
0
duygusalatasi
(11.07.24)
"her erkekte var ya da yok" denilen şeyi bilmeden yorum yapmak zor olur. atıyorum strapon istemiş olsun. başka maceralar arayışında olmaktansa eşiyle yaşasın derim. fantezi dünyası geniş çaplı bir yelpaze. ama fantezilerinde ve cinsel birlikteliklere üçüncü bir şahıs falan istiyorsa bu sapkınlığa girer bence.
0
Improbable
(11.07.24)
Erkeklerin çift terapisine gitmek istemesi doğal ve normal bir şey. Erkekler içlerini döktüğü her 10 konudan 8'inin ona silah olarak dönmesinden yorulduğu gerçeğini gözardı ediyor. Ayrıca evlilikte birçok konuyu, sosyal hayatında olduğu gibi çözüm bulamayacağı ya da tartışmanın bile yeni kavgalara yol açacağı için hasır altı ettiği ve terapide bunların gün yüzüne çıkarak mevcut sorunlara yeni sorun olarak ekleneceği gerçeği de var. Çift terapilerinin olumsuz sonuçlanma sebepleri çoğunlukla bunlar. O yüzden buradan değer vermeme tespiti yaptığı için @mike -1

Yani cinsellik içerikli olarak onun bazı istekleri talepleri var (bağımlılık ile bağdaştıramadım) ama siz istemiyorsunuz. Sonra da karşıdakinin değişmesini istiyorsunuz. Belki de siz de değişmeniz gerektiğini kabul etmelisiniz. Kimse istemediği şeyi yapmak zorunda değil ama bir şeyi sizin istemiyor olmanız ya da büyüdüğünüz çevre sebepli olarak size bunun iğrenç bir şey olduğunun söylenmesi onu öyle yapmaz. O yüzden bununla ilgili ve sonraki mesajları için @mike +1
0
nawar
(11.07.24)
burada bir bağımlılıktan söz etmiyorsunuz. önce bu konuda kendinize öfkelenmekten, kendinizi yargılamaktan, gurursuz hissetmekten vazgeçmelisiniz.

cinsel fetişleri, fantezileri her erkekte/kadında var şeklinde sınıflandırmak doğru bir bakış açısı değil sanki. her erkekte var demek bir miktar rıza inşaası yaratmak, manipülasyon için söyleniyor gibi duruyor.

michael_knight'a da katılıyorum. yetişkin olmayanlara yönelik düşünce ve istekler dışındaki herhangi bir konuya sapıklık demek de bir miktar peşin hüküm, ön kabul, ön yargı içeriyor. "bu konuda kafa yormayan" demisşiniz ya mesela, yetişkin bir kadının/erkeğin cinselliğe, bu konudaki isteklere, farklılıklara, yeniliklere vb. kafa yormaması da çok sağlıklı değil.

karşılıklı rıza olduğu müddetçe çiftlerin konuşabileceği, yaşayabileceği şeyler bunlar. sizin durumunuzda siz rıza göstermiyorsunuz, -mış gibi yapıyorsunuz, eşiniz de anladığım kadarıyla ortak bir çözüm bulma noktasında değil. size kötü hissettiren hiç bir şeyi yapmak zorunda değilsiniz. ortak paydaya yanaşmıyorsa eşiniz (mesela çift terapisi) o istediği şey her ne ise yapmayın çünkü sizde travmaya neden oluyor bu burdan bakınca.

çift terapisinin sadece eşinize değil, size de katkısı olacaktır muhakkak. sapıklık etiketinin sizdeki çıkış noktasını bulmak belki de sizin bakış açınızı değiştirecek bu ve benzeri konulara. eşinizde bu beklentinin çıkış noktasını öğrenmek de hem onda hem sizde rahatlama yaratacak. diğer taraftan bazen insanlar bu tür durumlarda kendi kök inançlarını bulduklarında oha ya bu muymuş yani deyip konudan uzaklaşabiliyorlar da. bu ikiniz içinde geçerli bu arada, dediğim gibi belki sizde yahu ben buna niye sapıklık demişim ki diyeceksiniz.

çift terapisi + 1
0
Phoebe
(11.07.24)
Bu arada arka planı fark etmeksizin erkeklerin büyük bir kısmında, fantezi etiketiyle sunulan pek çok sapkınlığı aklama gibi eğilim var. Kadınların da, ha fantezi olarak adlandırıyorsan sorun yok, saygı duymak ve anlayışla karşılamak zorundayım çünkü modern düzen, çağdaşlık, özgürlük, zart zurt bunu gerektirir, demesini bekliyorlar. Ben de bunlara denk geldim, geliyorum. Manipülasyonun bambaşka bir çeşidinden fazlası değil bu.

Eşinizin tercihlerini kabul etmek zorunda değilsiniz, o mutlu olsun veya zevk alsın diye fikri dahi sizi rahat hissettirmeyen bir durumun içinde olmak zorunda değilsiniz, hatta kendi kararınızı onların zihninde mantıklı bir zemine oturmanıza bile gerek yok. Bunu bilin, kendinize güvenin ve hem kendiniz hem de çocuklarınız için en doğru kararı verin. Çaresiz değilsiniz, sadece birbirinizden farklısınız.
0
duygusalatasi
(11.07.24)
cevaplar geldikçe ağlamamı durduramıyorum.
güçlü hissetmiyorum onu mutlu etmek istiyorum sadece deniyorum ama her başarısız olduğumuzda ve ben istemiyorum dediğimde olay çıkıyor.
zaman zaman bende manipülasyona uğradığımı düşünüyorum.

kendimi toparladığımda daha düzgün açıklayıcı yanıt vereceğim.
teşekkür ederim.
0
🌸mantarliborekk
(11.07.24)
Terapiye gitmek istemeyen eşim demişsiniz ama kendisi aynı zamanda bu durumun gerçekleşmesini isteyen kişi, ayrıca "her erkeğin içinde olan" bir şey olarak tanımlamış. Neden bu kadar çekince o halde?

Olayı anlatmamışsınız, ancak eşinizin davranışı çok da tutarlı durmuyor.

Aslında terapiste zaten çoğu zaman başkalarına kolayca anlatamadığınız sorunların çözümü için danışırsınız. Gideceğiniz terapist zaten birebir sizin hikayenizi duymasa da benzeri onlarcasını görmüştür ve önemsemeyecek bile. İşin güzel tarafı siz de terapisti bir daha görmeyeceksiniz ve bu olay yaşadığınız soruna çözüm olabilecek somut bir adım. Tam bir win-win durumu. Hal böyleyken bu olasılığı denemeden ayrılmak ilerde keşke denmesine yol açma potansiyeline sahip. Hala birbirimizi seviyoruz dediğiniz için söylüyorum.

Ancak gerçek şu ki olayı dahi bilmeyen yabancı insanlar olarak bizim terapiste git demekten başka olayın çözümüne yönelik somut olarak söyleyebileceğimiz çok bir şey yok gibi. En fazla olmuyorsa ayrıl denir.

Bence siz terapist konusunu daha çok ciddiye alın. Ayrıca eşinizin kendisini haklı gördüğü bir konuda bu kadar gizlilik arayışını ben hayra yormadım. Manipüle edilmediğinizden de emin olun lütfen.
0
akhenaten
(11.07.24)
bu kadar etkileniyorsanız çift terapisine gelmiyorsa eşiniz siz kendiniz başlayın. çünkü bu rıza inşaası, buna karşı duramamak, denemek ve denedikçe başarısız hissetmek/hissettirilmek görüyorum ki sizi çok travmatize ediyor. onu beklemeyin, kendiniz çok hızlı aksiyon alıp terapiye başlayın zira bu ikna olmaya mecbur hissetme haliniz de sizde başka çözülmesi gereken konulara işaret ediyor. birini mutlu etmek isteğinin kapsamı bu değil, olmamalı. sizin durumunuzda toplumsal cinsiyet rollerinin de etkisi var sanıyorum.

ağlamak istiyorsanız da ağlayın, rahatlayın. çoluk çocuk sahibi olmanız, burda sanal bir ortamda olmanız vesaire sizin şu anki hislerinize engel olmasın.

kendisiyle açıkça konuştunuz mu onun bu beklentisinin kendinizi yetersiz, yaşlı, eskisi gibi çekici olmadığı hissi yarattığını?
0
Phoebe
(11.07.24)
@Phoebe evet söyledim.

durumun benimle alakası olmadıgını beni hala çok güzel bulduğunu fakat monotonlaşan ilişkimize heyecan aradıgını söylüyor. ben yapmak istemediğimde mutlaka olay çıkıyor kalbimi kırılıyor. tamam diyor sonra tekrar ikna etmek için saatlerce konusuyor. 1 hafta 10 gün devam ediyoruz ve yeniden aynı döngü başlıyor.

yapmam için zorlamıyor. ikna ediyor.sonra tamam lanet olsun keşke dürüst olmasaydım diğer erkekler gibi arkandan iş çevirseydim falan diyor.
0
🌸mantarliborekk
(11.07.24)
duygusalatasi+1
agir manipulasyon. saygi duysaydi ikna/yalvarma/olmazsa olay cikmasi gibi durumlar olmazdi. fazla muhatap olmayin bu adamla mesafenizi koyun. kimse kendini degersiz hissettirilmesine musade etmemeli eger bu rahatsizligini ciddiye alsaydi bos "tatli dili" disinda bir sey yapabilirdi ama verdigin tavsiyeye de karsi. geriye senin kabul etmen disinda yol birakmiyo dunyanin en "normal" fantezicisi^.^
0
ala09
(11.07.24)
şöyle bir durum da var.
istese bu durumu kendi benim ruhum duymadan yapar. zaten savunması hep böyle sevmesem her türlü işimi hallederim diyor. seninle olsun istiyorum. seni sevdiğim için renk olsun diye işte daha uzun sürsün diye monotonluk bitsin diye. bu dünyaya bir kere geliyoruz deneyim olsun bilmem ne..
hep bu sözlerle yeniden başa dönüyor döngümüz

bu olay dışında elle tutulur tek birşey yok. zaten ayrılıyorum dediğimde kendi ailemde olmak üzere herkes şoka girer.
0
🌸mantarliborekk
(11.07.24)
sizi manipüle ediyor. tamam hepimiz eser miktarda birbirimizi manipüle ederiz ama bu boyut başka şeylere işaret ediyor. diğer erkeklerle evli değilsiniz siz, onunla evlisiniz. bu kıyas bile oldukça toksik bir yaklaşım.

sizi böyle ağlatan, kendinize saygınızı zedeleyen, kendinizi yetersiz hissettiren hiç bir şeyi yapmak mecburiyetinde değilsiniz. sevgi, sadakat, saygı, ortak cinsel hayat, monotonluktan sıyrılmak vesaire, hiç birinin tanımı bunları içermez, içeremez, içermemeli.

lütfen en kısa zamanda uzman desteği almaya başlayın zira sizin öz saygı, öz şefkat, öz güven vb. alanlarınızda ciddi zedelenmeler yaratmaya başlamış bile bu konu.

ayrıca bu olay yeterince elle tutulur bir şey. psikolojik şiddet zira bu.
0
Phoebe
(11.07.24)
Istediği şey tahmin ettiğim şeyse benzer konular suslusozluk te var.ordan fikir edinebilirsiniz . Illa ilişkiyi sonlandırir diye düşünmeyin. Bu arada onun gerçekten istemeyeceğini düşündüğünüz şeyi teklif edin belki vazgeçer
0
pembediken
(11.07.24)
Evet sizi manipüle ediyor, çok tipik klasik davranışlar.

Ben şahsen bana bir konuda yapsam ruhun duymaz diyen birine güvenemem. Hatta geçmişte bunla ilgili başım ağrıdığı için bu benim için "duydun mu kaç" lafıdır. Burada da daha önce birkaç soruya cevap verirken bunu aynı şekilde telrarlamışlığım vardır.

Bir insan istemediğiniz bir şey için sizi zorlayamaz. Siz ikna ediyor diyorsunuz ama zorlamak kolundan tutup yaptırmayı gerektirmiyor. Haftalarca, günlerce birisi üstünde bir şeyi yapmak konusunda ısrarcı olmak, hem de bunu o istemediğini söylediği halde yapmak, hem de bunu ilişki sallantıdayken yapmak açık seçik, bir zorlama ve psikolojik şiddet durumu.

Gizli tutmak isteme sebebi de tam olarak bu olsa gerek zaten. Her erkeğin içinde var, normal, zaten başkasıyla yaparım ama senle olsun istiyorum falan, gerçekten çok klasik laflar bunlar.

Sizin cidden bir harekete geçme zamanınız gelmiş. Eşinizi bırakın, kendiniz gidin bir uzmanla görüşün lütfen. Olayı anlatmanıza gerek yok. Sadece "bir olay var" deyin. Bu olayın çevresinde dönen şeyler sorun, olayın kendisinin ne olduğu önemli değil.
0
akhenaten
(11.07.24)
çok güzel cevaplar gelmiş, onlara ek olarak bir şey söylemek istiyorum.

parafili sahibi biriyle senin kadar uzun süre geçirmedim, çocuğum olmadı ama bir süre ilişkim oldu. ki onunki abartı bir şey de değildi, genel olarak kabul gören bir şeydi ama ben nefret ediyordum. ilk başlarda istemediğimi söyledim ama öyle bir ikna ediyor ki, aynı sana söylediklerine benzer şeyler söylüyordu. onu yapmayınca boşalamamaya başlamıştı, ben de kendimi zorunda hissediyordum.

gittikce seks bana zevk vermesi gerekirken sadece ona odaklı olmaya başladı. beni de düşünüyordu ama yaptığımız şeyden dolayı ben zaten istediğim gibi zevk alamıyordum, olmuyordu. tek taraflı gitmeye başladı, ve ben kendimden nefret etmeye başladım.

kilit nokta bu. bak kaç sene oldu, hala düşündükçe midem kalkıyor, ben neden devam ettim buna diyorum. kendime saygım neredeydi? özsevgim neredeydi?

kendine haksızlık etme nolur. parafili sahibi insanlar sağlıklı düşünemiyor, bu nedenle aynı parafili sahibi kişilerle beraber olmadıkları sürece sağlıklı bir ilişki mümkün olmuyor. sana yaptığı gibi manipülasyon dolu bir iletişim oluyor. bir taraf hep buruk kalıyor.

kendini dinle... kendine önem ver.
0
rallied
(11.07.24)
Normalde cinsel bir sorun olsa ve bir tarafın istekleri ile diğer tarafinkiler hiç uyusmasa sıkıntı var derdim çünkü olmuyor yani cinsellik çok önemli bir kısmı bu işin.

Ama sizinkinde diğer arkadaşların dediği manipülasyon olayları var. Yani şimdi golden shower falan denilen şeyleri (hatta daha ilerisini) seven kadin/erkek var. Bunu 1 saat yalvararak, trip atarak yaptırmaya çalışmak sıkıntı olani, bunu istemek değil. Bu noktada bence tek sıkıntı cinsel farklilik değil.

Terapi iyi tabi ama rallied dediği gibi kendinizi dinleyin. Manipülasyon kısmı beni cinsellikten daha cok düşündürdü.
0
logisticsmanager
(12.07.24)
(9)

İşimden memnunum ama maaşım düşük ne yapmalıyım?

skr1292
7 aydır çalışıyorum. Yaptığım işi severek yapıyorum çok yoğunum bu yoğunluk hoşuma gidiyor ne ara 7 ay geçti anlamadım, arada yöneticiye biraz ayar oluyorum o kadar.İşim iyi ama maaşım çok düşük bana göre. asgari ücretin %30 fazlasını alıyorum. bana göre bu maaş en az 4-5 bin lira daha artması gerek
7 aydır çalışıyorum. Yaptığım işi severek yapıyorum çok yoğunum bu yoğunluk hoşuma gidiyor ne ara 7 ay geçti anlamadım, arada yöneticiye biraz ayar oluyorum o kadar.

İşim iyi ama maaşım çok düşük bana göre. asgari ücretin %30 fazlasını alıyorum. bana göre bu maaş en az 4-5 bin lira daha artması gerek.

yöneticiye söylediğimde sen gireli 6-7 ay olmuş zam istemen absürt olur 1 seneyi doldurunca maaş pazarlığı yapabilirsin anca dedi. bu doğru mu ? kendisini de çiğneyip bir üst yöneticiye gitmek istemiyorum. ne yapılır bu durumda?
0
skr1292
(10.07.24)
eğer bir şeyler öğrenebiliyorsan, yaptığın iş sana bir şeyler katıyor ve ileri için anlamlı bir katkı sağlıyorsa çalışmaya devam et. en az bir sene iki sene takıl.

sonra zam istersin, vermezlerse iş ararsın. yeni iş bulmadan istifa etme.
0
tabudeviren
(10.07.24)
Yöneticine de ki "talebimi lütfen yönetime iletir misiniz? İsterseniz ben de konuşabilirim"
Yöneticini çiğneyip bir üst yöneticiye gitme. Senin için kötü olabilir.

İş imkanlarına mutlaka bak.
Bu şirket sana zam yapmak zorunda değil ama sen de daha iyisini bulursan burada kalmak zorunda değilsin.

Sen talebini yap, şirket düşünsün sana nasıl hayır diyeceğini.
0
michael_knight
(10.07.24)
O zaman bu maaş 7 ay önce de düşüktü. Yani düşük maaşla başlamışsın. İşe girerken zam, izin politikası vs. daha dikkatli görüşüp değerlendirmen lazım. Bu da bir tecrübe. Yeni işinde daha dikkatli olursun.

Aynı şirkette kalmak istiyorsan yöneticini dinle ama her zaman alternatifleri takip et. Ara sıra iş görüşmelerine gidip kendi iş piyasanın ne kadar olduğunu anlamaya çalış. Daha iyi maaş veren çıkarsa ayrılırsın zaten.
0
merhum
(11.07.24)
şu an bu maaşla geçinebiliyorsan yılbaşına kadar sabret. o zaman zam istersin.

benim yıllık kazancım $2.000.000 civarında olmasına rağmen yetmiyor. sürekli iş bakıyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.07.24)
yılbaşına kadar istediğin maaşı hakedecek şekilde performans göstermeye bak. şu an için yeni eleman konumundasın.

bu arada $20.000.000 yıllık maaşım varken ben bile iş bakıyorum. 2 mio alan garipler aramasın da ne yapsın.
0
lazpalle
(11.07.24)
yılbaşına kadar sabret derim ben de.

ben 18 yaşımda aylık 2.000.000$ kazanıyor olmama rağmen iş bakıyorum bu arada. maaşımı söylemiş miydim aylık 2 milyon dalırs falan yani.
0
oekuklu
(11.07.24)
Ben büyükannemden kalan trust fund nedeniyle reşit olmamama rağmen aylık 250.000 CHF stipend alıyorum yani çalışmsam da olur herhalde, fakat yine de ayağımı yorganıma göre uzatmaliyim. Sana tavsiyem 3-4 bin lira ne ki, takma bu kadar.
0
sanguine
(11.07.24)
Daha yenisin, o yüzden su an negatif gelebilir maas konusmak.

Vazgecilmeyecek duruma gelip, olmasa da olur pozisyonundan ciktiktan sonra elin daha rahat olur.

Bakma sen 20.000.000$ fakirlere ben 20.000.000 kuveyt dinari kazanmama ragmen sürekli is bakiyorum.
0
c1b2k3
(11.07.24)
işimi seviyor ve öğreniyorum diye hiç maaş pazarlığı yapmadım.
"performansını beğendiğimizden sana diğer arkadaşlara göre daha iyi oranda zam yaptık" dediler hatta ben de sevindim.

yaşım otuzu geçti ve benden önce cevap veren arkadaşlar gibi kazanmıyorum.
0
biseysorcaktim
(11.07.24)
(4)

Harita üzerinde görev ataması yapmak ama nasıl?

sustum
Selam.Gün içinde 10-15 yere uğramam gerekiyor ve bunların bazıları ben ofiste değilken ortaya çıkıyor. Haliyle ofistekilerle telefonla haberleşip yeni ayarlama yapmamız gerekebiliyor ve bu biraz da zor oluyor. Dolayısıyla ben de şöyle bir program arıyorum: Maps, yandex veya başkaca herhangi bir konu
Selam.

Gün içinde 10-15 yere uğramam gerekiyor ve bunların bazıları ben ofiste değilken ortaya çıkıyor. Haliyle ofistekilerle telefonla haberleşip yeni ayarlama yapmamız gerekebiliyor ve bu biraz da zor oluyor.

Dolayısıyla ben de şöyle bir program arıyorum: Maps, yandex veya başkaca herhangi bir konum gösteren harita üzerinde ofistekiler görev ataması yapsa ben de anlık olarak harita üzerindeki güncellemeleri görebilsem. Var mıdır bir yolu a dostlar?
0
sustum
(10.07.24)
bir fikir:
google mapste rehber oluşturuluyor ya gezilecek yer vs gibi , sonra da link paylaşılıyor, kategorilere ayrılabiliyor vs o sistemle bence yapılabilir.
0
jülsezar
(10.07.24)
İşini değiştir
0
topkapiaksaray
(11.07.24)
Google my maps
Trello
0
avatar is back
(11.07.24)
Daha pratik bir yöntem mutlaka vardır ama Google Maps'te bu dediğiniz yapılabiliyor diye hatırlıyorum.

Önce haritayı yapıp sonra ekibinize "haritayı değiştirme yetkisi" de vererek paylaşacaksınız.
www.google.com

Aradığınız cevap bu değil biliyorum ama size bir faydası yoksa "son dakikada güzergah değişimi kabul etmiyorum" deyin. Bahsettiğiniz gibi son anda bir yerlerin eklenmesi çok verimsiz.
0
michael_knight
(11.07.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.