Giriş
(11)

cam tavan hakkında

kanatlı kontun müşfik öpücüğü
otomobilde cam tavan için ne düşünüyorsunuz? almayı düşündüğüm aracın böyle bir seçeneği var. görsel olarak güzel duruyor evet ama ileride dolu yağsa, yukarıdan bir şeyler düşse tamir taklavat işleri çok uğraştırır mı diye düşündüm. artıları eksileri neler tecrübe ve önerilerinizi rica ediyorum.teşe
otomobilde cam tavan için ne düşünüyorsunuz? almayı düşündüğüm aracın böyle bir seçeneği var. görsel olarak güzel duruyor evet ama ileride dolu yağsa, yukarıdan bir şeyler düşse tamir taklavat işleri çok uğraştırır mı diye düşündüm. artıları eksileri neler tecrübe ve önerilerinizi rica ediyorum.

teşekkürler
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(27.01.25)
Yağışların bol olduğu bir memleketteyim, daha şu ana kadar bir sorun görmedim. Şöyle bak olayı cam olması daha iyi değil mi sac tavan olsa iz kalır , cam olsa değiştirirsin :)
0
sunriseee
(27.01.25)
Ben ekstradan para vermezdim cam tavana.
Şu an kullandığım araçta sunroof var ama açmak hiç aklıma gelmiyor.

Bedavaysa alırım. Satarken daha kıymetli olur. Arabanın içinin aydınlık, ferah görünmesi de fena bir şey değil.

Yukarıdan camı kıracak kadar bir şey düşerse zaten çok ciddi bir zarar olur. Normal araba olsa takla atmış zannedecekleri için satamazsınız, cama gelip cam kırılırsa şanslı olursunuz. Ama bu senaryo herhalde 100 bin arabadan birinin başına geliyordur, benim hiçbir tanıdığım arabasının üstüne saksı düşmedi.

Arabalara çok düşkün bir insan değilim, çok daha bilgili ve tutkulu arkadaşlar gelecektir, onlara kulak vermenizi öneririm çünkü Türkiye ortalamasından çok farklı olabilir tercihlerim.
0
michael_knight
(27.01.25)
kapatılabilen bir perdesi merdesi döşemesi falan yoksa eziyet bir şey. memnun olanlar yaz günü güneş altında uzun yol yapmamış anlaşılan. istediği kadar filmli olsun, koyu olsun, yaz günü o güneş adamın beynini deliyor.
0
kibritsuyu
(27.01.25)
Sunrof, cam tavan, cabrio... 3 modeli de kullanmış biri olarak hiç biri metal tavan kadar güven vermedi bana. Yeni baktığım araçta tavanın normal kapalı olmasına bakıyorum direk.
0
HellKeePer
(27.01.25)
ben hiç ısınamadım. saksı düşse uğraşırım camda gibi geliyor. Metal iyidir. Hangi şöför camdan kafa çıkarıyor? sunroof neden var bilmiyorum. Klima var ve yan camlar var. Ben işlevsiz buluyorum.
0
baldan kaymak
(27.01.25)
acilmiyorsa kesinlikle almam.
aciliyorsa ise kesinlikle alirim.
tamir taklavat olarak arac 10 yasini gecene kadar kolay kolay problem cikartmaz.
0
cooperr
(27.01.25)
kimse kaza olasılığını değerlendirmemiş. takla atma durumunda feci sonuçları olacağını düşünüyorum.
0
ground
(27.01.25)
Yahu yazmayacaktım da kaza durumunda sıkıntı olabilecek bir aksesuarı o kadar üretici o kadar ülkede satabilir mi? Her yer Türkiye mi arkadaşlar :)

Şu anki aracımda var, eskisinde yoktu. Olunca güzel oluyor özellikle iç hacmi dar bir sedansa vs. ama suv içinde olmasa da olur bence. Yazın açıp geziyorum güneş çok tepeden gelmiyorsa şehir içi güzel oluyor. Şehirler arası da yarım açıyorum arada içerideki hava değişsin diye.

Benimki perdeli @kibritsuyu'nun dediği sıkıntıları yaşamıyorum iyi kesiyor ama trim sesi geliyor 2 yıllık arabada o taraftan. Serviste silikon sprey falan sıkıp çözüyorlarmış ama Peugeot'larda da kronik sıkıntı cam tavan mesela. Bazı araçlarda da fitiller eskiyor veya tıkanıyor içeri su alıyor. Her ekstra bir olası sorun demek aslında böyle bakarsanız araçta. Lada Samara'yla gezmemiz lazım hiçbir elektronik falan olmayan.
0
chicha_v2
(27.01.25)
Arkada oturanlar için bir ferahlık veriyor. Ben şoför olarak bir faydasını görmüyorum.
Bu arada yazın zaten perdesini kapalı tutuyorsun. O zaman bir faydası olmuyor.

Bazı modellerde açılır cam mekanizması sebebiyle tavan kaplaması daha kalın olabiliyor, baş mesafesini azaltıyor. Çok uzun boylu biriyseniz önemli olabilir.

Genel olarak açılır tavanlı arabalar aynı modelin sac tavanlısına göre daha çok rüzgar görültüsü alabiliyor.

Rutin bakımlarda iki-üç yılda bir açılır tavan bakımları tanımlı bazı markalarda. Bunlar da bakım makiyetini arttırıyor.
Belli bir yaştan sonra contalarından veya tahliye kanallarının tıkanması sebebiyle su alma problemleri yaşanabiliyor.

Totalde ben olmamasını yeğlerim.
0
burfak
(27.01.25)
cam tavan icin arabaya fazla para veririm.
acilmamasi benim icin tercih sebebi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.01.25)
Keyifli bir donanım olduğu da, uzun vadede sorun çıkarmaya meyilli olduğu da aşikar bir donanımdır.

Geçtiğimiz yıllarda İstanbul'da bir dolu felaketi yaşanmıştı, dışarıdaki arabaların cam tavanları parçalanmıştı haliyle.

Uzun vadede ses ve sızdırma sorunlarıyla karşılaşılması son derece olasıdır.

Diğer yandan bence oldukça keyifli bir donanım, hele arkada oturanlar için çok iyi. Baş mesafesini bir miktar kısaltsa da ferahlık hissini arttırıyor.

Eğer alacağınız araba sıfır km ya da çok yeniyse ve arabayı uzun yıllar boyunca kullanmayı düşünmüyorsanız, bütçe açısından da sorun çıkarmayacaksa bence düşünün. Ancak arabayı uzun yıllar boyunca kullanmak niyetiniz varsa ve olası tavan sorunlarıyla uğraşmak istemiyorsanız uzak durmanız daha iyi olur gibi.
0
10551037
(27.01.25)
(4)

ielts hk girenlerden tecrube? (listening & speaking)

nibba
dostlar ingilizce seviyemi bir kuruma kanitlatmak uzun zamandir aklimda. ielts ucretine baktim bekledigimden de ucuzmus. hicbir hazirlik yapmadan girecegim. her pratik yapma sansi olmayan turk gibi, listening ve speaking kisminden cekiniyorum. atiyorum speakingde ne anattiriyorlar? veya listening na
dostlar ingilizce seviyemi bir kuruma kanitlatmak uzun zamandir aklimda. ielts ucretine baktim bekledigimden de ucuzmus. hicbir hazirlik yapmadan girecegim. her pratik yapma sansi olmayan turk gibi, listening ve speaking kisminden cekiniyorum. atiyorum speakingde ne anattiriyorlar? veya listening nasil oluyor? listening olurken not alabiliyor muyuz, yoksa unuturum?
0
nibba
(26.01.25)
Ben 2 sene önce girdim, o zaman bilgisayarlı mı olsun yazılı mı diye seçenek vardı. Hâlâ varsa tavsiyem mutlaka bilgisayarlıda gir. Writingde falan işini aşırı kolaylaştırır

Bölüm bölüm gidersek;

Reading kısmı bence yds'den daha kolay. 9 tam puan almıştım ben ama yds'de 2 yanlışım vardı :d o yüzden çok detay vermiyorum

Listeningde elinde bi kağıt olacak ve orda parçalarda eksik kelimeler olacak. Dinlerken eksik yerleri dolduracaksın. Geri dönüş yapmadığı için hızlı olmak önemli. Benim bu kısımda bir yerde çok ufak dikkatim dağıldı ve iki kelime kaçırdım. Yani az buçuk dizi/film izleme alışkanlığı olan, dinlediğini anlayabilen kişiyi zorlamaz ama dikkati dağıtmamak falan da önemli.

Bence writing ve speaking en zor kısımlar. Speakingde görevlinin karşısına geçiyosun. İlk tanışma kısmından sonra iki soru soruluyor, onlara cevap veriyosun. Bana sorulan bir soru, internet alışverişi yapar mısın? İade ettin mi hiç gibi bi şeydi. Diğeri de doğumgünleri hakkında düşüncelerim miydi öyle bi şeydi. Bu sınava girerken İngilizce konuşma modunu açmak lazım. Ben günlük hayatta ingilizce konuşmadığım için speaking skillim konuştukça açılıyor. Tam afili cümleler kurmaya başladım speaking bitti. İstediğimden biraz düşük aldım o yüzden.

Writing de yüksek puan alması zor bir bölüm. Kullanmanı istedikleri spesifik kelimeler, bağlaçlar var, belli kalıpları bilmek lazım. Ben de ielts'e hiç çalışmadan girdim ama writingde istenen kalıplar diye şöyle kısa bi göz attım. Onlara bakabilirsin. Günlük hayatta sık sık İngilizce metinler yazmıyorsan bu kısım da zor. Gaza gelip çok iyi yazdım be dediğim metinlerden beklediğim kadar iyi puan alamamıştım

Neyse yani genel olarak, reading çok kolay, listening rahatlıkla fullenebilir ama dikkatli olmak lazım. Diğer ikisi biraz daha zorlar gibi
0
nundu
(26.01.25)
İngiliz oğlu İngiliz bile olsanız sınava girmeden önce writing konusuna biraz çalışmanızı öneririm. Küçük bir çalışma çok fark yaratabilir.

Diğerleri için çok çalışılabilecek bir şey yok gibi.
Benim tecrübem çok eskiden kalma, aklımda bu şekilde kaldı.
0
michael_knight
(26.01.25)
Forumda bi kac kisi bana belgene bakmazlar parani harcama direk mulakata alirlar orada belli olur demisti dogrulugu tartisilir
0
Zetnikov
(26.01.25)
daha önce ielts'e hiç girmediyseniz çalışıp girin bence en 7 bin TLydi fiyatı bu sınavın yanlış hatırlamıyorsam.

Listening ve reading de soru kalıpları var ve eğer o soru kalıbını biliyorsanız soruları çözmek çok daha kolay. Bir de süre de yetersiz olduğu için pratik yapmak bence çok önemli.

başarılar şimdiden
0
euteamo
(26.01.25)
(14)

Param ve vaktim var ama y.dışı seyahati içimden gelmiyor.

Trafalgar
Hiç y.dışına çıkmadım. Bir hafta on günlük seyahatler özellikle hiç cezbetmiyor. Bilinçaltımda anlam veremediğim bir önyargım mı var acaba? Bu bir sorun mu? Sizce çıkmalı mıyım? Çok mu farklı oluyor?
Hiç y.dışına çıkmadım. Bir hafta on günlük seyahatler özellikle hiç cezbetmiyor. Bilinçaltımda anlam veremediğim bir önyargım mı var acaba? Bu bir sorun mu? Sizce çıkmalı mıyım? Çok mu farklı oluyor?
0
Trafalgar
(25.01.25)
Evet çok farklı oluyor.
Neredeyse hiçbir farkı olmayan Kıbrıs’a gitmek bile bazı konulara başka açıdan bakmana sebep oluyor.

Ama gitmişken Karadağ ve civarı değil de mümkün olduğunca bizden farklı bir kültürün olduğu bir yere gitmeni öneririm.

Bu arada kabul ediyorum ki bu durum kişiden kişiye değişecektir ama etrafında olanlarla ilgilenen, ortalama farkındalıktaki herhangi bir insan için bile bence çok farklı ve zenginleştiren bir deneyim.
Denk getierebilirsen en en iyisi orada yaşayan lokal birinin evinde kalmak, hayatına dahil olmak. Couchsurfing sayesinde yapılabiliyordu bu eskiden, şu anda durumu bilmiyorum.
0
michael_knight
(25.01.25)
Ciksan canin isteyebilir. Sevdigin bir kulturle basla, random bir ulke secme. Al bi 3 gunluk bilet, gez, hala sevmediysen gitmezsin. Ama 7-10 gun gibi surelere gerek yok; 2-3 gecelik seyahatler de cok iyi geliyor.
Bence cik, baska bir dunya gor, farkli kulturler tani, ulkeye bir de uzaktan bak
0
mor oje
(25.01.25)
Çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Çıkıyorum ama şu an izlemekten yüz kat farklı değil. Seviyorsan çıkman lazım, sevmiyorsan kal. Bu senin tarzın.
0
enteg
(25.01.25)
Mirket
(25.01.25)
kusura bakmayın ama imkanı olduğu halde hayatında hiç yurt dışına çıkmamış insan benim gözümde vizyonsuzdur ve bu özellik bana o insanla ilgili çok şey söyler. cehaletiyle barışık olan milliyetçi, kırsal ve muhafazakar insanlara (ki bazıları benim akrabalarım olur ve bu insan tipini iyi bilirim) bir şey diyemem ama bu kümenin dışında kalan birinin koskoca bir gezegende tek bir ülke görerek ölmeye razı olmasını anlamıyorum. bu başlı başına dev bir depresyon, bir vazgeçiş, bir nihilizm, bir anomali, neyse ne işte.

uçakla iki üç saatlik bir mesafeye giderek o güne dek hayatında hiç görmediğin bir şeyi canlı görecek, hiç almadığın bir koku duyacak, hiç duymadığın bir ses dinleyecek, belki hiç hissetmediğin bir duygu yaşayacaksın. zihnine bir sürü yeni veri girecek. hayata, dünyaya, insana baktığın perspektifin genişleyecek. bir insan kolaylıkla elde edebileceği böyle bir fırsatı kendi isteğiyle neden geri çevirir ki? evinde pencere var ama hayatında hiç dışarı bakmamışsın ve bakmak istemiyorsun gibi bir absürtlük.
0
sir gawain
(26.01.25)
Hic yapmadigin bir sey icin "canim istemiyor" demek cok mümkün degil. Daha cok konfor alanindan cikmaya korkmakla ya da en iyi ihtimalle cekinmekle aciklanabilir br sey bu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.01.25)
bence hiç gerek yok. 4 başlığın farklı kombinasyonları yurtdışı şehir gezisi. turist olmak tamamen para tuzağı. gidip uzun süre kalıp yerliler gibi yaşamadıktan sonra bence bir anlamı yok. bir tane avrupa şehrine gitseniz yeter.
bizim şehirlerimizden daha güzel mi evet daha güzel, insanlar daha mutlu mu evet daha mutlu. ama bunu gidip görünce bir şey değişmiyor.
0
tukenmez adam
(26.01.25)
Herkes yapıyor diye yapmak çok keyif vermeyebilir ama denemeden de bilemezsiniz. Belki de o vize alma, kalacak yer ve uçak bileti bulma telaşı ya da kapıda geri çevrilme korkusu gibi angarya ve bir ölçüde gurur kırıcı işler sizi seyahat etmekten sogutuyordur. Tüm bunlara değip degmedigini de deneyerek anlarsınız.
0
sekizdokuzon
(26.01.25)
Aslında büüyk ölçüde israf. Bunu alım gücü yüksek ülkelerde bile pek yapmak istemiyorlar. Türkiye gibi bir ülke vatadanşının yurtdışı gezmeleri ciddi bir israftır.

Ayrıca esas görülmesi gereken yerler çok uzak ve çok masraflı. Kaç kişi yeni zelanda'ya gitmiş? Kaç kişi mauritius'a gitmiş? Yurdum youtuber'ı ve beyaz yakalısı gelecekse bunlarla gelsin.
0
wd40
(26.01.25)
Sorun değil ama hiç çıkmadım demek istemiyorsan tam zamanı.
Çünkü döviz çok ucuz. Yurtiçi tatilden ucuza bile gelir muhtemelen.
0
parka
(26.01.25)
imkanınız varsa kesinlikle çıkmanızı öneririm. tabii ki nereye gittiğinize göre değişir fakat avrupa özelinde şehirlerin mimari dokusu, şehrin/yolların/insanın insana verdiği değer, normal zamanda girmeyecekseniz bile bir kaç müze gezmek ve tabii ki bildiğimiz kültürden uzakta bir yerde tatilde olmanın verdiği his insana "iyi" geliyor. ilk seferinde biraz planlı olmak çok iyi olur. uçaktan indim ilk gün şuraları gezerim, şuralarda yemek yerim gibi temel bi kaç nokta için hazırlıklı olmak aylak aylak gezmekten de daha iyi hissetirecektir.
0
a7x
(26.01.25)
10 günlük bir seyahate gerek yok. 2-3 günlük Paris ya da Budapeşte ya da Roma ya da benzeri bir Avrupa seyahati ile başlayın.

yazın bir yunan adasında iki gün denize girin.

ne zararı olabilir?
0
co2s2
(26.01.25)
Sorunun bilinçaltında bir ön yargı olması muhtemel. Yani çevreden, daha küçükken tabi ne gerek var gibi şeyler çok duyduysan etkilemiş olabilir.

Öncelikle tek değil de birlikte vakit geçirmeyi sevdiğin biriyle gitldevek bir plan yap
Deniz plaj hoşuna giderse, biraz da rahat biriyim dersen Yunanistan, İspanya diye bak.
Küçük kucuk kültürel bir gezi dersin floransa roma yi unutma.
Çok uzun kalma, kısa bir tatil deneyebilirsin
0
kisa
(26.01.25)
20 günlük japonya gezisi paklar sizi, sağlığım yerinde olsa üzerine 1 dakika düşünmem bileti alırım
0
sen de git sen de unut
(26.01.25)
(11)

Türkiye’de neden pompacılar var?

michael_knight
Akaryakıt istasyonlarında pompacıların olmadığı pek çok ülke var. Türkiye’de neden pompacılar ile devam ediliyor?Pompacılar olmasa da benzini 10 kuruş daha ucuza alsak olmaz mı?
Akaryakıt istasyonlarında pompacıların olmadığı pek çok ülke var.
Türkiye’de neden pompacılar ile devam ediliyor?

Pompacılar olmasa da benzini 10 kuruş daha ucuza alsak olmaz mı?
0
michael_knight
(24.01.25)
Halkımızın yeteneklerine güvencen çok fazla. Elinde sigara ile benzin doldurmaya çalışacak, benzinli motora dizel koyacak, dizel motorda adblue kısmına yakıt dolduracak insan sayısı bunları yapmayacak kişiden fazla. Daha bunun random plaka yazıp varillere yakıt doldurup terör eylemine kadar kim bilir ne için kullanacak olanlar var. Bütün araçlara zorunlu taşıt tanıma sistemi gelirse belki kurtarır. Sistemi dizayn ederken kullanıcı faktörünü gözardı etmemek lazım :)
0
nawar
(24.01.25)
Cihazı bozarlar diye korkuyorlar. Bir de sakarlıkta çok fazla. Sigarayla tutup ortalığı yakan çok çıkar.
0
wd40
(24.01.25)
Öyle bir uygulamaya geçip yanına seyir tribünü koysalar valla gider seyrederim. Çok eğlenceli olur :)
0
Mirket
(24.01.25)
Amerika'da çoğu eyalette pompacı yok ama süpermarketlerde kasiyerden sonra poşetleyici var. Yani bu işlerin bir doğrusu yok, ülkelerin bu tarz yetenek gerektirmeyen işlere ihtiyacı var ve ona göre yer açıyorlar herhalde :D

Ayrıca bence de yıllık pompacı masrafı muhtemelen pompacı olmasa oluşacak kazaların masrafından düşüktür
0
nundu
(24.01.25)
ya sürdüğü araba benzinle mi dizel yakıtla mı çalışıyor bilmeyenler var. Ahahah. Yani bu uygulamaya geçilse tabi ki üç beş sene içinde adapte olunur ama ilk yıllar herkes için sabır sınavına dönüşür. Ve evet bence de yaşanacak kazaların masrafındansa pompacıların olması çok daha iyi ve güvenli.
0
a perfect lie
(24.01.25)
3. dunya ulkelerinde kalifiye olmayan eleman maaslari dusuk ve hizmet sektoru gelismis vaziyette. turkiyede araba sahibi olmak ve benzin almak lukse girdiginden pompa hizmeti verilmesi normal.

olayin cikabilecek kazalarla falan alakasi yok, benzin zaten oyle yaninda sigara icerken patlayabilecek bisey degil, dizelin zaten uzerine sigara atsan da yanmaz.
0
cooperr
(24.01.25)
İşsizlik çok fazla olduğundan pompacı, kapıcı, çaycı, odacı gibi vasıfsız ve ekstra beceri gerektirmeyen iş kolları mevcut.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.01.25)
Biz gerizekalı bir toplumuz ondan. İlk sebebi benzin ülkede en değerli şeylerden biri. Eskiden motorin benzin pompaları aynıydı benzinli araca motorin koyabilecek bir toplumuz. Ayrıca pompacı olan olmayan benzinlikler olsa herkes pompacı olana gider. Sosyolojik bir şey biz yönlendirilmeyi seven bir toplumuz.
0
mikahakkinen
(24.01.25)
Adam sigarayi benzin ustunde söndürüyor haci ne diyorsun
0
Zetnikov
(25.01.25)
@zetnikov ben öyle bir şey görmedim, internette bir video mu yoksa sen mi gördün?
0
🌸michael_knight
(25.01.25)
olayın zeka ile ilgili olduğunu sanmıyorum.
alışılır, öğrenilir bir şekilde yapılır o. amerika'da da bir sürü aptal insan var. benzin koyamayan insan videoları gırla internette.

sebebi biraz "hizmet bağımlısı olmak"la ilgili. self-servis yerlere gidip nerede bu garson diye bağıran güzel insanlar var. bunlar kendi arabasına benzin koymayı kendilerine hakaret sayarlar.

en az üç arkadaşım işsiz -ki ben çok az arkadaşı olan ve çok az iletişim kuran biriyim-. e pompacıları da kaldıralım, işsizlik daha mı artsın. işin bir de bu boyutu var.
0
biseysorcaktim
(25.01.25)
(11)

Almanya'da marketlerden ne alalım?

silverleaf
Duyurunun gurbetçilerine sormak istedim.Almanya'daki market ve drug store'lardan "mutlaka her gidince alırım, kaçırmam!" dediğiniz neler var? Çikolata vs değil sadece. Niş şeyler arıyorum: Mesela dm'de kedi otlu bir kedi oyuncağı var, efsane bir şey. Ya da yine dm'den aldığım magnezyum var aşırı mem
Duyurunun gurbetçilerine sormak istedim.

Almanya'daki market ve drug store'lardan "mutlaka her gidince alırım, kaçırmam!" dediğiniz neler var?

Çikolata vs değil sadece. Niş şeyler arıyorum: Mesela dm'de kedi otlu bir kedi oyuncağı var, efsane bir şey. Ya da yine dm'den aldığım magnezyum var aşırı memnun kaldığım... Bu tarz böyle detay kalan, gerçekten keşif olabilecek neler önerebilirsiniz?

Sevgiler herkese...
0
silverleaf
(24.01.25)
Ben yoğurtla yulaf gibi şeyler yemeyi çok severim, ne zaman gitsem DM'den şunları alıyorum:

www.dm.de (kavuzlu buğday veya spelt bizde sadece un formatında satılıyor diye biliyorum)
www.dm.de (amarnt bizde varsa da görmedim)
0
fotrsapka
(24.01.25)
Ben de DM demeye gelmistim ama siz zaten durumun farkindaymissiniz. DM'ye gidince her yeri detayli inceliyorum, ozellikle gida ve bebek giyimi bolumlerini.

Kolasi var guzel gidiyor, normalde coca cola falan icmiyorum.
www.dm.de

Bu baldan da aliyorum.
www.dm.de

Biraz tadi garip geliyor basta ama cok dolu dolu bir biskuvi
www.dm.de

Bebek ve cocuk varsa guzel kiyafetler oluyor. Belirtmissiniz zaten magnezyum gibi seylerin de fiyatlari cok iyi olabiliyor. Ben un, zeytinyagi, makarna falan da aliyorum ama siz turistik geliyorsunuz sanirim. O yuzden cok mantikli olmaz diye dusunuyorum.

Bunlarin disinda marketlere de cok ugradim ama oyle cok kiskirtici fiyatlar goremedim. Macademia 125 gram 2 euro denk geldi bir kere, o tarz egzotik kuruyemislerde belki iyi firsatlar olabiliyor, Lidl'da falan.
0
mbond
(24.01.25)
@fotrsapka ve @mbond Çok teşekkür ederim tam olarak bu tarz öneriler bekliyorum. Mesela Lidl'daki mor paketli adını hatırlayamadığım filtre kahve gibi, Eduscho vs tarzı olması lazım. Böyle şeyleri toplayıp getirmek istiyorum :)
0
🌸silverleaf
(24.01.25)
Dextro Energy şekerlerine ben bayılıyorum, ona benzeyen başka hiçbir şey bulamadım. Ama herkesin hoşuna gitmiyor.
0
michael_knight
(24.01.25)
karniyarik otu www.dm.de
kabizliga iyi geliyor. sindirim problemi olan kedi icin guzel bir urun, kendiniz de kullanabilirsiniz. ayrica glutensiz ekmek falan yaparken kullaniliyor
- pantene sac kopugu.
- dis ipleri (tekli olanlardan)
- guve kagitlari. en en sevdigim urunleri bu. www.dm.de www.dm.de
- sandvic kagidi/kesesi www.dm.de
- cay poseti www.dm.de
- paket lastigi www.dm.de
0
65 derece
(24.01.25)
dm'den vitamin alacaksan al ama diger hap urunlerinden alma.
kil maskesi yapiyorsan toz satiliyor, ben ondan aliyorum.
weledanin biberiyeli sac urunleri
balea ureli ayak kremi


buyuk muller varsa;
renkli, dudak nemlendiricisi kneipp, dm de renksiz olanlari var.
korres yunan markasi bunlarin vucut kremleri falan cok guzel.
0
Ley
(24.01.25)
-dm'den bio şekersiz fıstık ezmesi.
-lidl'dan italiamo pesto.
-aldi'den nussknacker / nussbeisser (olmazsa olmaz)
-oatly barista yulaf sütü. bazen marketlerde 1,5 euro’ya kadar düşüyor. bu yulaf sütüyse bizim içtiklerimiz ne diyebilirsin.
-alkol için kaufland. kışın jagermeister ve kleiner feigling iyi gidiyor.
-rossmann'dan bir şey alacaksınız uygulamasını indirin ve %10 indirim kuponunu aktive edin.

rossmann ve dm'den vitamin, takviye vs. almayı önermem. tr'den daha pahalıya geliyor ve kaliteleri iyi değil. eczanelerde daha kalitelileri var ama onlar daha da pahalı. biz tu tarz ürünleri tr'den alıyoruz.
0
sir gawain
(24.01.25)
dm- balea q10 night cream
0
sonsuz
(24.01.25)
Severseniz Nutella. Ben bizdekileri yiyememeye başlamıştım, bozmuş gerçekten. Yiyince anladım.

Bir de grasshof diye bi markanın sürme çikolatasını almıştık. Hala aklımda. Gidersem arayacağım yine.
0
master of ceremonies
(24.01.25)
Karton içinde gelen deostickleri güzel kokuyor. www.dm.de
0
kaset
(25.01.25)
sac koruyucu sprey, aslinda moru vardi onu bulamadim.

www.dm.de

maske
www.dm.de

krem
www.dm.de

hap
www.dm.de

kristalli deodorant aliyorum link eklemedim.

fiyat peformans
www.dm.de

www.dm.de

www.dm.de


ben Turkiye'ye gunes kremi (baleanin ucuz olanlari vucut icin gayet yeterli), dudak nemlendiricisi, ayak kremi ve deodorant goturuyorum, pahali oldugu icin. Bir de ordinary serum.
0
durgunfoton
(26.01.25)
(12)

Türkiye otel fiyatlarının uçukluğunun nedeni

avatar is back
Boludaki otelin geceliği 20-30k civarı, çok daha şık güzel oteller alplerde 6-8k liraya var. Bunun nedeni nedir? Sadece bu değil, tüm akdeniz de öyle. İngilizin uçak bileti + yurtiçi aktarma + 7 gün otel parasına biz anca 2 gece kalabiliyoruz. Neden?
Boludaki otelin geceliği 20-30k civarı, çok daha şık güzel oteller alplerde 6-8k liraya var. Bunun nedeni nedir? Sadece bu değil, tüm akdeniz de öyle. İngilizin uçak bileti + yurtiçi aktarma + 7 gün otel parasına biz anca 2 gece kalabiliyoruz. Neden?
0
avatar is back
(21.01.25)
Kaplumbağa deden.

Şimdik birileri ödüyor ve hala otel doluyor haliyle niye fiyatları sabit tutsunlar veya indirsinler değil mi.

Kimse ulan dur çok fiyat çektik demez işler düşmedikçe.
0
Shepard
(21.01.25)
Arz talep.
Kartalkaya'da sadece iki tane otel var. Kalacaksan onlardan birinde kalmak zorundasın.

Okulların tatil zamanı olduğu için de otel tamamen doludur herhalde.

Birisi otelin geceliğine 30 bin lira veriyorsa neden 25 bin liraya satsın ki?


Ama diğer örnekteki İngiliz aslında neredeyse tatile çıkmayacak ve zorla ikna ediyorlar bu fiyatlarla. Müsait uçaklarla, müsait otellerde ucuza tatil yaptırıyorlar.
0
michael_knight
(21.01.25)
@shepard, ilkokul 3 düzeyi analizin için teşekkürler. Peki madem doluyorsa, istedikleri fiyata satabiliyorlarsa millet kuyruk oluyorsa, türke gecesi 10k fiyat çekilen yerde almana ingilize uçak+7 gün konaklamaya 350€/£ çekiliyor?
0
🌸avatar is back
(21.01.25)
kartalkayadaki otellerin alplere gore avantajlari:
- skilift ucreti otel uretine dahil, alplerde cogu otel lift ucretini karsilamiyor, kimi otel indirim sagliyor.
- kartalkayada oteller yemek hizmeti konusunda cok iyi. 3 ogun yemegin yaninda aksam kek vs servisi, gece corba servisi de yapiyor.
- kartalkayada otellerin kendine ozel pistleri var, kayaklarinizi otel icinde kiralayabiliyor (bunun icin de ciddi ucret aliyorlar), otelden direkt piste cikabiliyor, piste ulasirken kayak tasima vs zahmetiniz olmuyor. ayrica kendi kayaklarinizi getirdiginizde de kayaklarinizla beraber piste erisiminiz zahmetli olmuyor.

alplerde kayak otellerinin kartalkayaya gore avantajlari:
- alperde cesitli zorluklarda cok zengin pist secenekleri var. kartalkayada pistler nispeten kisa, zorluk seviyesi limitli, pek fazla da secenek yok.
- alplerde cocuklu aileler icin cok daha fazla secenek var. kartalkayada otellerin cocuklar icin cok fazla hizmeti yok.
- alplerde kayak koyleri kis sporlari kulturunu yasiyor, sadece kayak ve snowboard degil cok daha fazla kis sporu imkani var. sehir yasantisi da bu kulture uyumlu.
- alplerde pistler daha donanimli, uyari levhalari, acil durumlar icin hizmet, karlama makinalari, ve daha hizli ve konforlu liftler. kartalkayada bu da limitli, verilen hizmetler de ne kadar para koparirsak kardir dusuncesinde.
- alplerde pist buyuklugunden dolayi populer pistlerin haricindekiler cok kalabalik degil. kartaltalkayada yuksek sezonda cok kalabalik ve lifler icin cok sira beklemek gerekiyor.

fiyatlari bunlar disindaki etkenler de belirliyor:
- en buyuk neden vize problemi. alplerde isvicre pahali ise, avusturyaya gidilir, secenek cok. turkiyede gelir durumu iyi olsa bile bircok kisi vize isleri ile ugrasmak istemiyor, oteller de bunu biliyor.
- turkiye kayak tesisi bakimindan fakir bir ulke. kayak oteli sayisi az. ama nufus ve talep cok, oteller rekabet etmiyor, belli nufuzlu kisilerin ellerinde tekellesmis durumdalar.
- kayak alanlari sehirden ve koylerden uzakta. o yuzden konaklamak icin otelden farkli secenek kalmiyor. alplerde sehir icinde bircok pansiyon, airbnb gibi secenekler fiyatlari dusuruyor.
0
emrahday
(21.01.25)
abi bunun çok basit psikolojik bir açıklaması var. Türk'e gecesi 250 euro diyor turiste 5 gece + uçak 350 euro diyor. Böyle olmazsa yabancı gelmez çünkü parası değerli + o gerçekten Alplere gidebilir. (dolayısıyla cimri/parasının değerini biliyor) Ama Türk 1000 euro ile Türkiye'de bir halt yapamıyor ve yurtdışına da gidemiyor, bari 4 gün tatile gideyim keyfim yerine gelsin diyor. Ayrıca batılı 1000 euroya kafayı kırsa eski bi araba alır veya pc toplar, veya 2-3 aylık market alışverişini yapar. Türk öyle düşünmüyor çünkü enflasyon, ötv vs. hiçbir şey gerçek değerinde değil Türk her şeye 2x-3x para veriyor ve ülkenin %48'i şikayetçi olsa da ne yazık ki bu düzen değişmiyor.

Ayrıca kültürel olarak Türkiye taksite çok alışık. Kredi kartına böldürüp bu meblağları ödeyebiliyorlar. Başka ülkelerde faizsiz taksit muhabbeti var mı, varsa tatil siteleri yapıyor mu emin değilim.
0
nhk ni youkosu
(21.01.25)
simdi otelcileri savunmuyorum, sadece tahminlerim ve gozlemlerim soyle:

Yurticinde nufus cok, tesis az. Dolayisiyla yuksek fiyat cekiyorlar nasil olsa kalacak enayi/zengin buluruz diye.

Ingilizler orneginde odalar toptan ve erken bir sekilde acentalara satiliyor olabilir. Klise olacak ama malum Turkiye'nin marka degeri olmadigi ve imajinin kotu oldugu icin Ingiltere'nin en les kesimi geliyor (istisnalar kaideyi bozmaz) onlara da cekilebilecek fiyatlar dusuk.

Bir de her otel yapmiyor bunu, tutup Bozburun'da kahvaltida organik dut receli servis eden luks butik otelin yabancilara ucuz oda satmasi diye bir sey yok.

Kendi adima varlikli bati ulkelerinden birinde yasayan birey olarak Turkiye hala tatil icin tercihim. Ozellikle sezon disinda Akdeniz ve Ege'de gidip kalabilecegim yerlere (sadece tesis degil, doga, deniz, hava, tarihi kalintilar vs falan diye de dusunursek) ayni ayarda ABD'de, Fransa'da, Italya'da, Ispanya'da falan gitmeye calissam kat kat fazlasini oderim. Ulkemiz insaninda genel olarak bir Turkiye'nin alisilagelmis iyi/orta sinif yerleriyle bati ulkelerindeki en alt seviye seyleri kiyaslama yatkinligi var biraz. Psikolojik olarak yurtidisi olsun de ne olursa olsun diye yurtdisinin en kotusune tav olma durumu var biraz. Bu konsept sadece tatil yerleriyle de sinirli degil.
0
hot potato
(21.01.25)
Kayak otellerinin yurt disina cok daha uygun fiyattan verildigine emin miyiz yoksa uyduruyor muyuz?
0
osssy
(21.01.25)
@hot potato; chamonix ile kartalkaya otelleri fiyatlarına aynı günler olarak bakabilirsin ve aralarındaki uçurumu görebilirsin. Chamonix'ye de en alt sınıf demezsin heralde.
5 yıldızlı chamonix otelleri bile kartalkaya fiyatını yapamıyor.

Kısacası duyuru sahibinin sorusu doğrudur. Yaşadığım yerde insanlara Türkiye'de kayak otelleri gecelik 500€ desem gülerler (direkt Alplerde yaşıyorum, hatta evim kayak merkezine bakıyor.)

Yeteri kadar açıklanmis; Türkiye'de kayak zengin sporu ve ne kadar sokarsak sokalim diyorlar. Fakirlerin gelmesi istenmediği için 40 da dese gelecekler 60 da. Hatta otel yandığı için serbest piyasa diyip diğer oteller fiyatlari x2 de yapar.
Edit: duzeltiyorum; kartalkaya 5 yildiz 47 bin. Chamonix 47 bin. Birinde skipass var tabi;
www.etstur.com

www.secure-hotel-booking.com

Ikisi de 5 yildiz. Yani tamam chamonix totalde pahalı olur falan da kimse bana Kartalkaya fiyatları normal/ucuz demesin yani...
0
logisticsmanager
(21.01.25)
Ben orada yaz/deniz tatili uzerine konusuyordum daha ziyade. Kayak tatili icin bir tecrubem/ilgim yok, o yuzden bir sey diyemem.
0
hot potato
(21.01.25)
oteller yurtdışından gelen turistler için teşvik alıyorlar.
0
nuisance2
(21.01.25)
sebebi kültürel.
biri türkiye'deki kis sporlari kültürünün gelismemis olmasi.
ikincisi de türkiye'deki adam yolma kültürü.
ücüncüsü de kayagin türk kültüründe bir tür sosyal statü belirleme araci olmasi.

adam otel yapmis, 40km yakininda medeniyet yok. hepi topu cevrede iki üc otel var. kayak yapmak isteyen illa bir yerde kalacak.
avusturya'da kayak resortunda kalmak zorunda bile degilsin, nüfusun cok büyük kismi direkt pistlerin yaninda yasiyor. viyana'dan bile 1 saat 15 dakikada ulasabildigin pistler var, insanlar günübirlik bile gidiyorlar. ben simdi evden ciksam 20 dakikada piste ulasiyorum. türkiye alpler kadar kar yagisi almiyor olabilir ama kis sporu insanla icin günlük hayatin bir parcasi da degil.

kaziklama kismina gelince, skilift fiyatlari türkiye'de otel fiyatina dahil olsa ne olmasa ne? ben bu sene 90 farkli kayak bölgesinde kullanabilecegim sezonluk skilift kartina 1100 euro verdim. kasimdan nisan'a kadar kullanabiliyorum. türkiye'de tek gecelik otel ücreti günümüz kuruyla 807 euro denilene göre. adam iki gece orada kalsa, iki gün kayak yapar, benim 5 ay boyunca kayak icin ödedigim paradan daha cok öder.
o kadar ödeyince de toplumda "ben zenginim" algisini ve yerini saglamlastiriyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.01.25)
30bin liralık fiyat biraz aldatıcı. bu sadece okulların tatil olduğu dönemde böyle oluyor. okul tatili öncesi ve sonrasında fiyatlar yarıya, hatta üçte birine düşmüş oluyor.

bir de alp'lerdeki otellerin toplamda sezonları çok daha uzun. net rakam bilmiyorum ama Kartalkaya'nın 2 katı olabilir.

o kadar cevap yazılmış bunların yazılmamış olması çok ilginç.
0
co2s2
(22.01.25)
(6)

Amerika’daki yangın konusunu anlayamadım

michael_knight
Selamlar,Los Angeles’taki yangın ve sigorta şirketlerinin 4 ay önce sigorta yapmayı bırakmış olması olayını tam anlayamadım. O konuyu kabaca anlatmak isteyen olur mu?İngilizce Türkçe link de olur.
Selamlar,
Los Angeles’taki yangın ve sigorta şirketlerinin 4 ay önce sigorta yapmayı bırakmış olması olayını tam anlayamadım.
O konuyu kabaca anlatmak isteyen olur mu?
İngilizce Türkçe link de olur.
0
michael_knight
(09.01.25)
O mevzuyu net bilmiyorum da ben 15 sene once Los Angeles'a gittigimde Hollywood/Beverly Hills Celebrity Homes diye ufak ustu acik bir minibuste bir turist turuna katilmistim. Rehberimiz (kendisi de eski bir oyuncuydu) surekli buralarda sikca yangin oluyor, sigorta sirketleri su evleri sigortalamiyor, cunku bitki ortusu ve col iklimi yangina asiri yatkin falan diye sik sik bahsediyordu. Bunlarin hicbiri yeni degil yani, sadece bu sefer yangin biraz daha buyuk. Hala o bolgelerden ev alanlarin da cogu riskin farkindadir ya da maddi kaygisi yoktur.
0
hot potato
(09.01.25)
Abi Amerika'da yangın ve sel konusunda, tam bir vahşi kapitalizm ülkesi olduğu için, sigorta şirketleri canının istediğini yapıyor. Misal sürekli sel olan yerlerde ya yapmıyorlar sel sigortası ya da kol gibi para istiyorlar.
Burada da yangın var. Bir sigorta şirketi yazın demiş ki ben artık bu bölgede yangın sigortası yapmıyorum çünkü sürekli yangın var. Bundan 3-4 yıl önce başlamışlar zaten çoğu yapmamaya. Ben bill burr'den biliyorum California'da sürekli olur los Angeles'da yaşadığı için sürekli yanıyor.

Neyse yani, klasik risk gören sigorta şirketlerinin kafasına göre at kosturabildigi ülkede "bana müsade kendi basinizin caresine bakin" demesi olay.

www.newsweek.com
0
logisticsmanager
(10.01.25)
ben de merak ettim bu olayı da twitter'da bi kaç twit'e denk geldim. özetle; şuanki yönetim kol gibi vergi alım cücük gibi karşılık vermiş. eşitlik, özgürlük, azınlık derken yangınların sık yaşandığı bu yerlerde gerekli önlemleri almamışlar. aylar öncesinden trump bile bu konuda bir sürü söylenmiş "sizin en başat sorununuz yangınlar ve siz önlem almıyorsunuz bu konuda" demiş. ilgililer ve yetkililer pek ilgisiz davranmış bu konuda.

bu politik gelişmeler ışığında sigorta şirketleri poliçeleri yenilememeye başlamış.

nasılki istanbul için bir deprem öngörüsü var ve önlem alınması gerektiği söyleniyorsa, orası için de yangın öngörüsü varmış yani.


nypost.com
(haberin en sonunda trump'un bahsi geçen twit'i var, 2019 tarihli)
0
biseysorcaktim
(10.01.25)
Linkler ve açıklamalar için teşekkürler arkadaşlar.

Sigortacıların yaptığı çok doğru göründü bana. Hem siz hem de Amerikan halkı neden garipsemiş bu durumu?

Orada yangın riski çok fazla olduğu için, gerekli önlemler alınmadığı için sigorta yapmak istemiyorlar işte. Suçlu sigorta şirketleri değil önlem almayan, devlet, belediye, itfaiye, şerif vs. diye düşünüyorum.

Kaçak elektriği herkesin ödemesi gibi sonuçta bu riskli yerlere sigorta şirketleri tazminat ödedikçe her yerdeki sigortalıların parasından çıkacak o masraflar bir şekilde.

Ben aşırı ötesi liberal mi bakıyorum konuya?
0
🌸michael_knight
(10.01.25)
Yani eğer Türkiye'de de depremin, selin sigortadan çıkması gibi şeyleri de savunuyorsan bakış açında sorun yok.

Neden garipsiyoruz? Zamanında insanlara radyasyonlu fırça yalatanları neden garipsiyorsam ondan. Tek işi daha çok para düşünmek olan, paradan başka hiçbir şeyi umursamayan corporation savunacak değilim. Sen intihar etme diye çalıştığın yere cam koymayacak sirketlere "free economy baby" dersen yarın "geçen sene bir bira icmissin, alkol sağlığa zararlı. Ondan sağlık sigortani yüzde 200 artırıyoruz" derler, "liberal economy <3" dersin.

Dünyanı geldiği noktada bizleri köle haline getirememelerinin sebepleri herkesin liberal olmaması.

Neyse konu sapmasın. Sigorta sirketi savunamam hayatta.
0
logisticsmanager
(10.01.25)
michael_knight'ın dediği sigorta işinin özü itibariyle doğru. Sigorta işinde nihayetinde belli bir tutar karşılığında insanların risklerini satın alıyorsun. Bu bedelin satın alınabilir olması için riskin de görece küçük olması, hatta mümkünse de aynı riske sahip sigortalıların çok olması lazım, zira sigorta bedeli riskle doğru orantılı. Riskin çok yüksek olduğu durumlarda sigorta mantıksız hale geliyor çünkü şirketin

a) Sigorta bedelini çok yüksek tutması lazım: Mesela 5 milyon dolarlık ev için 2 milyon dolar. Ki bu bile riskin çok çok yüksek olduğu durumlarda sorunlu çünkü riskin yüksek olması demek bir noktada o söz konusu olay yaşandığında sigorta şirketinin batması demek.(Mesela sen o bölgedeki evlerin 1 yıl içinde yangından zarar göreceğini düşünüp %80 premiumla sigorta yapmayı kabul etsen bile o olay yaşandığında ödeyeceğin %20'lik fark seni batırmaya yeter)
b) Sigorta şirketinin zararına risk alması lazım: Bu da özel şirket için mantıklı değil, ancak devlet bir sosyal hizmet olarak yaparsa yapar.
0
salihdt
(10.01.25)
(10)

yatılı misafir adabı

yenibirgüzelnick
evinize yatılı bir misafir geldi diyelim ki. en az 2 hafta kalacak. bir odayı ona tahsis ettiniz ama içinde sizin kullanmanız gereken bir dolap var. havlu çarşaf dolabı örneğin. odaya girip çıkmak için ve orayı kullanmak için misafirden izin ister misiniz yoksa odada değilken girip alıp çıkar mısını
evinize yatılı bir misafir geldi diyelim ki. en az 2 hafta kalacak. bir odayı ona tahsis ettiniz ama içinde sizin kullanmanız gereken bir dolap var. havlu çarşaf dolabı örneğin.

odaya girip çıkmak için ve orayı kullanmak için misafirden izin ister misiniz yoksa odada değilken girip alıp çıkar mısınız?
0
yenibirgüzelnick
(26.12.24)
odada değilken girip alırım
0
nolmus yani
(26.12.24)
evimde 2 hafta kalacak kadar samimiysek ve odadaysa geliyom der aksi bir şey demezse girerim. odada değilse ve bir şey almam gerekiyorsa alır çıkarım.
0
unabomber
(26.12.24)
2 gün için gelmemiş, 2 hafta için gelmiş. Doğrusu izin istemek. Denk gelmediysem ya da acilse o yokken alabilirim ama.
0
nawar
(26.12.24)
Yani en başta kendiniz için kapıyı tıklatmakta fayda var. Evinizdeki misafir kendi için ayırdığınız alana geçip kapıyı kapattıysa bir sebebi vardır diye düşünüyorum. İki tarafın da kendini tuhaf bir durumun içinde bulmaması için en kolay yol bu olsa gerek.

Kapı açıksa girersiniz ne olacak.
0
akhenaten
(26.12.24)
kapı kapalıysa ve o kişi içerdeyse tabi ki izin istenir
o kişi o anda odada değilse ve kapı da açıksa girip alırım ne alacaksam
o kişi odada değilse, kapı da kapalı ise samimiyet durumuna göre değişir ama yine de odadan bişi alıcam giriyorum bak he haberin olsun derim sanırım.
0
turuncu tonlarda
(26.12.24)
@akhenaten ahaha yok bahsettiğim şey içeride misaifr varken değil. misafir odada yok ve sen odaya girmelisin bu senaryoda :D
0
🌸yenibirgüzelnick
(26.12.24)
@yenibirgüzelnick ha anladım :D jetonum düşmemiş, ama sanırım bu durum bana biraz yabancı diye pek düşemezmiş de.
Arkadaşlarım bende ya da ben onlarda uzun dönemler kalmışımdır ama hiç bunun üstüne düşünmedim açıkçası. Bu süre aralığında kalabileceğim ya da bende kalabilen arkadaşlarımla böyle bir sorunum olmazdı açıkçası. Ben odada değilken odama girmiş, çıkmış hiçbir önem göremedim düşününce :D

Ancak bir şekilde böyle bir samimiyetim olmayan birisi olsaydı girmeye çekinirdim büyük ihtimalle. Gireceğim zaman "şu senin odadan birkaç şey alıp geleyim" diye haberli giderdim.
0
akhenaten
(26.12.24)
mümkünse boşaltırım dolabı. ona tahsis ederim. havlusunu, ayak havlusuna kadar yatağın ayak ucuna bırakırım geldiğinde hazır halde. evde iki banyo varsa bir banyoyu ona ayırırım. yedek tuvalet kağıdına kadar.

bu mümkün değilse, öncelikle geldiğinde veya öncesinde ona ayırdığım odada çarşaf vs olduğu için arada girmem gerekeceğini belirtirim.

ve peki bu kadar düşünüyorsun bunu yaptığın erkek arkadaşların hayatında mı?
hayır serkehrker
0
mathilda.may
(26.12.24)
O yokken odaya rahatça girebilirsiniz.
Siz ona bir yaşam alanı sunmadınız, yatacak yer gösterdiniz sadece.
Size kira vermiyorsa evin o kısmı halen sizin evinizdir, misafiri rahatsız etmemeye özen göstererek istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
0
michael_knight
(27.12.24)
misafir evde değilken girin işinizi görün çıkın. mümkünse 2-3 tekrar girmeyecek şekilde ıvır zıvırı alın çıkın.
0
co2s2
(27.12.24)
(23)

sanırım işten çıkartılıyorum.

toucheamore
12 yıllık saha çalışanıyım. dün 1 ik, 1 avukat ve 1 iç denetimciyle 15 dakikalık bir toplantı atanmış. Normalde ofis çalışanı olmadığım için kişisel toplantı falan atanmaz. bu sizce de işten (tazminatla) çıkartılma toplantısı mı? bir de haklarım nedir? ne talep edebiliyorum onlar çıkartma talebinde
12 yıllık saha çalışanıyım. dün 1 ik, 1 avukat ve 1 iç denetimciyle 15 dakikalık bir toplantı atanmış. Normalde ofis çalışanı olmadığım için kişisel toplantı falan atanmaz. bu sizce de işten (tazminatla) çıkartılma toplantısı mı? bir de haklarım nedir? ne talep edebiliyorum onlar çıkartma talebinde bulunurlarsa?
0
toucheamore
(20.12.24)
durum net.
geçmiş olsun.
avukatla görüşmeden herhangi bir şey imzalamayın ve aleyhinizde olacak herhangi bir şey söylemeyin.
0
nuisance2
(20.12.24)
normalde yalnızca ik katılır, hadi avukatı anladım ama iç denetimciyi anlamadım. sahada yaşanan bir durumla ilgili bilgi almaya çalışıyor olabilirler mi? bir de toplantı atamazlar, direk şak diye çağırıp işlem yaparlar genelde ama cuma gününe denk gelmesi şüphe uyandırıyor.

hakkınızda hayırlısı. işten çıkarılma durumu olursa kıdem+ihbar+6 maaş altında teklif edilen tazminat varsa imza atmayın, bir avukatla konuşun.

ilave edit: normlade dava açtığınızda 8 maaş gibi bir tazminat çıkıyor fakat avukat masrafı ve uzun bekleme süresi olduğundan 6 maaş iyi bir tekliftir. dava uzun sürünce tutar enflasyona yeniliyor. 5 maaş bile ok olabilir. bir de fazla mesai yapıp parasını almadıysanız falza mesai davası da ilave açabilirsiniz.
0
awlmi
(20.12.24)
Avukatlar daha iyi bilir ama imza atacagın evrak olursa tarihi bir ay sonrası olarak ayarlarlar genelde. İleri tarihli bir evragı asla imzalama. Hatta çıkarırlarsa olumlu olumsuz yorum yapmayıp bana resmi bildirim yapın buna göre avukatımla yanıt verecegim tarzı konuşman daha iyi.

30 kişiden fazla çalışan varsa sanırım var, işe iade davası falan açarsın.

Ha firma iyidir. al kardeşim 12 senelik kıdemin bu, ihbarın bu, ayrıca bize işe iade davası açma diye sana 6 ay da ayrıca maaş veriyoruz. O zaman yoluna bakarsın.

Bu dedigimi samsung ve kpmg gibi iyifirmalar yapıyor, arkadaşlarımı işten çıkarırken kıdem ihbar ve ayrıca işe iade davası açılınca nasılsa kaybedeceklerini bildikleri için 6 aylık ayrıca maaşlarını vermişlerdi.
0
liberal
(20.12.24)
Sözle kovuldun deseler bile resmi olarak kovulmadan isinizi aksatmayin. Saatli gidip gelin.

Taktik size kovuldun diyip sizin ise gelmeyince de isi aksatti diyip sizi kusurlu göstermek olabilir.
0
sonsuz
(20.12.24)
Tazminat ile çıkarılacağınız kesin değil. Şu süreçte bir çok firma iflas eşiğinde veya konkordota ilan etmiş durumda. Personelin hakkını ödememek için hırsızlık, iş akdini yerine getirmeme gibi kodları kullanarak işten çıkarıyorlar. Böyle bir durum olursa hiç bir şeye imza atmayın.

Diğer türlü normal bir çıkarma olursa tazminat+yıllık izinler+(varsa)içerde kalan maaşınız+pirimler
0
temmuz pulu
(20.12.24)
@awlmi sahada yaşanan kural dışı durumlar var. benim tarafımda bir problem yok ama duyduklarımız ve başka kanallarda işten çıkartılma olmuş. birde toplantı insan kaynakları görüşmesi başlığında ve 15 dakika.

@liberal marka büyük toplantı uzaktan imza falan yok ama hemen atmıyorum ok.

@sonsuz yok devam

@temmuz pulu teşekkürler
0
🌸toucheamore
(20.12.24)
Denetçiyim. İşten atacak olsalar direkt atarlardı zaten toplantıya gerek yok. Büyük ihtimal bir usulsuzluk oldu, siz dahil oldunuz ya da bilginiz var diye düşünülüyor. İfadenizi yazılı olarak alacaklar, yazılı beyanın da geçerli olması için avukatı getirmişler usul hatası olmasın diye. Yalnız ceza verilebilmesi için yazılı beyanınızın alınması lazım, kural bu, e sonrasında kabahitliyseniz işten atarlar ya da disiplin cezası verirler onu bilemem. Burada ya da başka yerde ifade verme imza atma falan diyecek olacaktır ama olayla ilgili yazılı beyanınızı imzalamazsanız iç denetçi ile ik tutanak tutar ifade vermekten kaçındı diye sizi kapının önüne koyabilirler mi koyarlar. Ama iş mahkemesi genelde itiraza olumlu dönüyor, tazmiantınızı alabiliri misiniz garantisi yok. Kolay gelsin.

Not: Toplantı Teams üzerinden olacak cevabı gelmiş. O zaman cidden ben de anlamadım. Garip. Kolay gelsin.
0
koskoca kirpi
(20.12.24)
@ koskoca kirpi toplantı teams üzerinden olacak.
0
🌸toucheamore
(20.12.24)
hocam 12 yillik adamsin. bir mail, mesaj atip. bu toplanti neyin nesi amk diyemiyor musun?
0
buenosdias
(20.12.24)
Gunaydin, sonucu haber verin. Ben merak ederim:)
0
narod
(20.12.24)
@buenosdias ik aradı önce ona sordum söyleyemiyoruz dedi. kendi yöneticime sordum haberim yok sana döneyim dedi. geri dönüp bana da söylemiyorlar dedi. sır perdesi
0
🌸toucheamore
(20.12.24)
@narod görüşme pazartesi haber edeceğim.
0
🌸toucheamore
(20.12.24)
hicbir seye imza atmayin
0
ShadowOfMoon
(20.12.24)
anladim. hic birseye imza atmayin zaten denmis; ama ona ilaveten sunu soyleyecegim. eger ciddi bir suc islemediysen mulayim olma o toplantida. soyleyecekleri herseye kuskulu, verecekleri her cevaba tatminsiz sekilde yaklas. bunu neden diyorum? ik'nin bilgi veremiyoruz mesaji tam toksik sirket davranisi. muhtemelen ayni yaklasimi toplantida da sergileyecek ve biz ne soylesek biat edecek kafasinda olacaklar. ama arkanda kanunlar, mahkeme vs.. var. zaten cikarilmayi goz onune almissin bari durusun dik olsun.
0
buenosdias
(20.12.24)
hocam bu kadar bilgi veremiyorlarsa benim aklima yazili delil birakmak istememeleri geldi, yani genelde ben avukat olarak maillerde bir konuyu yazmiyorsam geri donup birilerinin kullanmasini istemiyorumdur. dolayisiyla sizinle hic ilgisi olmayabilir, baska biri ile ilgili ya da o usulsuzluk ile ilgili saklamak istedikleri bir sey bile olabilir. siz tabii ki her seye hazirlikli gidin.
0
kassiopeia
(20.12.24)
Hemen bir avukatla konuşun.
Yarın toplantıda size bir kağıt imzalatmak istediklerinde avukatla paylaşmadan imza atmayın.

"Okuyup değerlendirip birkaç gün sonra imzalayablirim" deseniz de size "bu teklif sadece bu odada geçerli, bu odadan çıkınca bu teklif yok. Yıllarca dava açıp para almayı bekler, sürünürsün" diyebilirler. Hazırlıklı olun.
0
michael_knight
(20.12.24)
bir şey varsa bile itiraf etmeyin. imza atmayın. avukatımla inceleyip döneceğim deyin. geçmiş olsun. 4 nolu kod dışında çıkış kabul etmeyin. istifa etmeyin.
0
gabe h coud
(20.12.24)
hocam öncelikle geçmiş olsun, iş yeri bi halt etti ve sorumluluğunu size yıkıp 25/x üzerinden işten çıkarılmadan önceki toplantınız.

toplantı online olacakmış, kaydı alınacaktır. bunu hep hatırlayın.

size net ve açık bilgi vermeden, üzeri kapalı şekilde konuyu anlatacaklar, sorunlu meselelerle ilişkiniz (hatta denetim yükümlülüğünüz) olduğunu ima edecekler, herhangi bir kanıt varsa göstermeyecekler ve sizden savunma istenecek. ve sonrasında istifa etmenizi önerecekler. toplantı içerisinde zaten herhangi bir şeyi kabul ve ret etmemeniz ve ötelemeniz gerektiğine dair yazmışlar, yineleyelim.

Denetçi @koskoca kirpi'nin dediğini asla yapma. sana imza attırmak isterseler atma. kendi avukatın olmadan attığın her imzayı o toplantıdaki denetçi ve avukat sana kaçırır, işleri bu.

buonesdias ve kassiopeia'nın dediklerinden de çıkmayın.

tüm bu süreç boyunca söyleyeceğiniz her şeyi de gerçekten size karşı kullanacaklar. çelik gibi sabırlar dilerim.
0
ahmet oturum cerezi
(20.12.24)
takip eden varsa güncelleme. aynı markanın farklı bir kanadından işten çıkartılan birisi ile konuştum. marka personellerine (ben dahil) kendi markalarından indirimli ürün alması için indirim kuponu veriyor ayda 5 adet. bu kuponu eşe dosta veriyoruz yararlansınlar diye. bu çocuğu işten çıkartırken sen bu kodu birisine vermişsin ve o yüklü alışveriş yapmış, sen bunu takip etmeliydin şirketi zarara uğrattın diye çıkartmışlar. bu kuponda bir sınır bir limit bir adet sayısı yok. şirkete çağrılıp ablukaya alındım baskı baskı ama imza atmadan kendimi zor dışarı attım dedi.
konu arabulucudaymış çocuk hemen mahkemeye vermiş.

@ahmet oturum cerezi hiç bir şey kabul etmiyorum (ki yaptığım bir şey yok). toplantı zaten teams üzerinden online imza atma gibi bir durumum yok. ne diyorum peki? savunma yazıyor muyum?
0
🌸toucheamore
(20.12.24)
normalde savunma isterler ama yasal olarak 7 gun beklenir savunma icin. savunmawsiz atarlarsa baslari agrir davada kaybederler. savunma yaptiracaklarsa savunma yapman icin sebeplker neler diye toplantyi koymus olabilirler. kisaca sureci anlatacaktir
0
ShadowOfMoon
(21.12.24)
son durum ne oldu hocam?
0
montreal
(23.12.24)
Son durum şöyle. Önce verilen kodların bize verildiği, bunu dikkatli kullanmamız gerektiği, takibini yapmamız gerektiğini avukat anlattı. Birkaç isim sordu tanıyormusunuz dedi. Evet yada hayır dedim. İleriki zamanlarda bu konuya önem göstermemi söylediler. Sonrasınfa Savunmamı istediler birkaç isim ve kod vererek bunlar kimdir? İlgili kişilere nasıl ulaştınız? Bu kişilerle ticari bir ilişkiniz var mı? Gibi sorular var savunmada. Şu an hayatımda yaşamadığım bir durum olduğu için. Emekli mi olayım yoksa bu şirkette savunma falan derken çalışmaya devam mı edeyim ( tabi çalışma garantisi yok işten çıkartabilirler) arasındayım. Soranlara teşekkürler.
0
🌸toucheamore
(23.12.24)
savunma yasal olarak almnalari gerekioyor. ya en ufak bir seyde kovacaklar ya da su an yine kovacaklar. ayni dutrumu yasadim benzerini performanstan dolayi. kovulmak istiuyordum kovdular en sonuinda ve tazminat aldim. niye cikayim ki kendim. sirketij kendi hatalari. isten cikarinca tazmoinat alcaksiniz ve pazarligi iyi yaparsaniz bir kac maas bile gelebilir cunku isten cikarinca geri dava acip ise alinabilirsiniz. bu bahsettiginiz sebepler cunku isten cikarinca geri aldirmayacak sebepler degil gibi.

savunma aldik sebepleri gorduk ve bu konuda iyilestirmeler yaptik ama calisan uyum saglamadi deyip kovmaya calisacaklar ama o sebepler konusunbda bir sey yapnmalario gerek. bence yapmayacaklar.

yine de biraz para verip avukata danismak iyi olabilir.

cunku tazminat onemli gercekten ve issizlik mnaasi aliyorunm
0
ShadowOfMoon
(24.12.24)
(20)

Liberalizm

michael_knight
Liberalizm fikrine ne kadar yakın veya uzaksınız? Neden?
Liberalizm fikrine ne kadar yakın veya uzaksınız? Neden?
0
michael_knight
(11.12.24)
Önce tanımını yapmamız lazım. Çünkü Türkiye'de ne kadar ülke düşmanı varsa liberalim diyor halk bunu yanlış veya o taraftan biliyor.

Düşünce özgürlüğü açısından yüzde yüz liberalim.

Ekonomik serbestlik açısından çok emin değilim. Bir de Türkiye'de liberalizmi işletsen ahbap çavuş kapitalizmine gider 5li çete tüm işleri alır. Komünizmi işletsen bu sefer devlet her şeye karışır devlet birkaç partinin kontrolünde olur. Yani Türkiye şu an ikisini de parça parça yaşıyor bence :D bundan iyisi de olmaz.

İdeal bir dünyada yakınım ama. Mesela liberal bi dünyada taksici lobisi biterdi martıcı adam direkt rekabete girebilirdi, biz bile şurada bi şirket kurup o işe atılabilirdik.
0
nhk ni youkosu
(11.12.24)
power is corrupt, absolute power is absolutely corrupt.
gücü dagitma kisminda varim. checks and balances zaten demokrasi icin cok önemli.

ama bu demek degil ki her seyi salalim, market kendini ayarlar zaten. isci haklari, azinlik haklari, hayvan haklari, kadin cocuk cocuklari, basin özgürlügü benim önem verdigim degerler. devletin bu konularda müdahalesi olmasi gerek.

+++
güvenlik icin özgürlükten vazgecilmesine karsiyim. bu da beni daha liberal yapiyor. muhafazakar görüste biri icin güvenlik önce gelir. benim icin özgürlük cok daha önemli.
0
sonsuz
(11.12.24)
Liberteyen Sosyalizm'deki liberal görüşe OK.
Liberalizm altında her türlü zulmü yapmaya hayır.
0
bartholomew87
(11.12.24)
Şimdi liberalizm denince farklı ülkelerde farklı konseptler algılanıyor. ABD'de liberal denince algılanan (ve ironik şekilde sol görüş sanılan), kadın/erkek eşitliği, ırk eşitliği, lgbt hakları vs gibi konularda liberalim. Burada zaten sjw diye laf yiyen biriyim yani genel olarak insanların bireysel özgürlüğü ve sosyal grupların eşitliğine önem veriyorum.

Ekonomik olarak sosyalist diyemem kendime ama sosyal demokratım. Serbest girişim teşvik edilmeli ama işçi hakları, halkın yararı korunmalı; sağlık ve eğitim gibi temel kamu hizmetleri olabildiğince devlet güdümünde kalmalı gibi.

Yani sosyal medyada dalga geçilen left lib bir görüşüm var. Evet kendine left lib diyip saçma fikirler sunan çok kişi var ama bu demek değildir ki tüm ideoloji safsata :D
0
nundu
(11.12.24)
Bazı liberal ilkelerin şu anda teraziyi dengeleyebileceğine inandığımdan liberal fikirlerin toplumda daha yaygın hale gelmesine sıcak bakıyorum.

Yönetimde kontrol arttıkça sorun ve hatalar çoğalıyor. Günümüzde nüfus çok fazla ve devletler çok büyük. Haliyle her şeye merkezden ince ayar çekmeye çalışmak sürdürülebilir değil. Günümüzde ortalama bir devlet bir kişi veya dar bir grubun kontrol edebileceğinden çok daha kompleks bir yapı. Kontrolcü bir yönetim bir noktada 250 tuşa aynı anda basmaya çalışırken her yerinden ter akan karikatürize bir tipe dönüyor. Kurumsallaşma ve kendi kendine işlevini sürdürebilen yapılar oluşturmak önemli. Ülkeye aile çay bahçesi gibi davranmamak lazım; hem ekonomik hem de kültürel anlamda.

Ancak yönetim şekli olarak liberalizm sağlıklı sürmek için diğer ideolojilerden çok daha fazla eğitimli bir kitleye veya iyi niyetli yöneticilere ihtiyaç duyuyor. Bu iki bileşenden en az birisi yoksa ortalık kim vurduya gidiyor. Somut bir örnek olarak ülkede kendini liberal sanan ancak insanların marketle pazarlık yapma hakkı olmadığına inanan çok geniş bir kitle var. Görünmez el kuramını çok yanlış anlayıp gerçekten hikmetinden sual olunmaz ilahi bir varlık yaratmışlar kafalarında. Herhangi birisi ağzını açınca kafir muamelesi görüyor.
0
akhenaten
(11.12.24)
Liberalizm, günümüzde en çok tanıma sahip ve birbirine zıt görüşleri olan insanların kendilerini ait hissettiği bir kavram haline geldi. Bu yüzden "liberalizm" kelimesini kullanmak yerine, insanların ne demek istediklerini birkaç cümleyle açıklamaları daha doğru olur bence.

"Liberal" kelimesi artık herkes için farklı anlamlar taşıyor. Kimileri duyar duymaz "sjw" ya da "woke" etiketini yapıştırıyor. Bazıları için sadece özelleştirme savunuculuğu anlamına geliyor. Kimileri için terör destekçiliğiyle eş anlamlı. Hem aşırı sağcı hem liberal olanlar var, bir yandan da kendini solcu olarak görenler... Ya da sağ görüşe yakın olduğunu söyleyip aslında sol görüşün savunduğu fikirleri destekleyenler... Bazı kesimler için liberal olmak veya liberalizmi savunmak adeta bir hakaret. Liberal ekonomiden bahsedince hemen patron savunucusu damgası yiyenler de var. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.

Ben şöyle düşünüyorum: Devlet kurumlarının çoğu özelleştirilmeli, ama devlet bu alanları denetlemeye devam etmeli. Telekom, elektrik, su, sağlık, eğitim, altyapı, ulaşım gibi konularda devlet tamamen çekilmek yerine, firmalara belli bir çerçevede özerklik tanımalı ve halkın refahını etkileyecek noktalarda sınırlar koymalı. Serbest piyasaya müdahale etmemeli ama gerektiğinde rekabeti artırmak için yeni aktörler oluşturmalı. Devlet, halkı ne patronların insafına bırakmalı ne de sosyal yardımları artırıp insanları tembelliğe alıştırmalı ya da popülizm uğruna sadaka ekonomisi yaratmalı.

Kavramları kitaplardaki tanımlarıyla ele alsak bile, "liberal" kelimesi insanların zihninde bambaşka şeyler çağrıştırıyor. Bu yüzden kendimi bu kavrama ne yakın ne de uzak görüyorum.
0
biseysorcaktim
(11.12.24)
Tam bir liberalim.

Ama özde sjw ve libos olanlardan degilim. Pure liberalistim.
0
feastofthedamned
(11.12.24)
Liberalizmin ön şartı eğitim. Belirli bir eğitim olgunluğuna ulaşmamış bireyler, doğruyu yanlışı ayırt edemediğinden, paranın hükmettiği toplum mühendisliğinin kurbanı oluyorlar. O eğitim düzeyine ulaşmanın ön şartı da Devlet zenginliği.
Dolayısıyla bunu, sadece Avrupalılar, dünyayı sömürerek becerebildiler.

Ayrıca nasıl ki komünizm yaşayabilmek için komünist olmayan ülkelerle arasına bir demir perde örmek zorundaysa tam liberal ülkeler de böyle bir demir perde örmek zorundalardı. Ancak, örmediler. Farkına vardıklarında da çok geç kalmış oldular. Sömürülenler haklarını almak için o sınırdan geçtiler. Bu durum Liberalizmin ütopikliğini ortaya koydu ve terkedilmeye mahkum.
0
Mirket
(11.12.24)
tanım olarak çok değiştiğine inanıyorum ama kendi anlayışıma göre liberalizme tamamen karşıyım. benim için zehir gibi bir şey.

ironiktir ki komünizmin "insan doğasına uygun olmadığını" söyleyen liberaller nedense konu insan doğası ve denge olunca liberalizmi çok severler.

liberalizm itliktir, serseriliktir. liberalizmde güç senin elindeyse milyonlarca insanı süründürebilirsin. bunda ahlaki ya da ekonomik olarak bir problem görülmez. adapte olman beklenir.

dediğim gibi liberalizm anlayışı da kişiden kişiye çok değişebiliyor ama ben genel olarak liberal biriyle mecburi selamlaşmanın dışında iletişim bile kurmam ya. benim gözümde yamyamdan, canavardan farkları yok.
0
mark greg sputnik
(11.12.24)
Yani tam nasıl bir liberallikten bahsediliyor bilmiyorum. Misal sosyal konularda Amerika'nın liberali bile Avrupa'da merkezci olur. Ama ekonomi konusunda ise amerikan solcusu belki Avrupa liberalinden daha liberal olabilir. bu biraz ülkeye göre değişiyor.

Açıkçası yüzde yüz açık olduğum bir şey değil, biraz cherry picking olarak yaklaşıyorum. Aynısını sosyalistlik için de yapıyorum. Genel olarak sosyal demokrat, merkezci bir yapidayim denebilir ama enteresan şekilde Fransa için olan "hangi siyasi partiye yakinim" zimbirtilarinda macron partisi ile Cumhuriyetci ardından da sosyalist çıkıyor. Yani resmen fadimenin düğünü olmuş bir yaklasima sahibim, ondan ideal parti de bulamıyorum.

Neyse yani. Kesinlikle komünizm gibi alakasiz düşünceler sahip olmasam da asla "bırakalım yapsinlar market bulur duzeni" gibi şeylere de inanmam. Marketi serbest bırakılan radyasyonlu fırça yalatiyorlar.
0
logisticsmanager
(12.12.24)
Yakın hissediyorum.
0
liberal
(12.12.24)
once liberalizmi tanimlayalim. insan toplumlari bir arada yasamak icin belirli kurallar gelistirdiler. bu kurallarin bazilari subconscious ile gelisti ve kulturel kodlar olarak yerlesti. her yeni birey bu kurallara gore hareket etmesi adina egitildi. ornegin buyuklerin elini opmek, onlarin yaninda bacak bacak ustune atmamak, dini kurallar gibi. bunun yaninda bir de conscious olarak gelistirilen ve yaziya dokulerek kalici hale getirilen mutabakat vardir. bu da anayasa ve kanunlardir. bu da yine kuraldir ancak yazili ve bilincli olarak kabul edilir ve tartismalarla degistirilebilir.

simdi bu kurallara karsi bir ucu liberalizm, bir ucu muhafazakarlik olan continuous bir spektrum bulunur. buradaki ideal uclardan liberalizm subconscious veya conscious kurallarin tamamina karsi protest bir tavir benimser. bu minvalde bu kurallarin esnetilmesini, yeni kurallar koyulmamasini ve insan bilincinin tamamen serbest birakilmasini isterler. birey bu kulturlerde toplumun onundedir.

spektrumun diger ucunda ise muhafazakarlik bulunur. muhafazakarlik subconscious veya conscious butun kurallari savunur. kurallarin topluma sekil verdigini ve kurallar olmadan insanin dogal durumuna donup hayvanlasacagini iddia eder. bu nedenle din kultur gibi subconscious konulari da savunur. bunun yaninda ekonomik yani guc dagitimini da belirli kurallara gore yapmak ister. bu tarz sosyetelerde de toplum bireyin onundedir. subconscious yerine din/kultur, conscious yerine devlet diyecegim ingilizce olmasin diye.

simdi bazi toplumlara ornek;
kulturde liberal, devlette liberal : abd
kulturde liberal, devlette muhafazakar : avrupa
kulturde muhafazakar, devlette liberal : turkiye
kulturde muhafazakar, devlette muhafazakar : cin

bana sorarsaniz bati kulturunun gelismesi bu din/kultur kurallarini budayarak kendilerini ozgur birakmalari oldu. protestanlikla baslayan dini degerlerden uzaklasma liberallesmeyi ve bireyi one cikardi. bu anlamda hardcore muhafazakarligin kimseyi bir yere goturmedigi ortada. diger yandan komple liberal anlayis da abd gibi ucube toplumlar yaratiyor.

politika biliminin yapmasi gereken de bu iki uc spektrum arasinda guzel bir denge bulmaktir. bence ekonomide liberallik korkunc bir sey. dunya uzerindeki insanlarin %80'i sefalet, %15'i gelecek kaygisi %5'i rahat, %0.01'i de sulalesinin 100 sene harcasa bitiremeyecegi bir zenginlige sahip. bence devlette liberalizm insanlarin cogunun ayricalikli bir azinlik tarafindan somurulmesi anlamina geliyor. dolayisiyla kapitalin ne kadar birikmesine izin verilecegi, miras hakki, bireye asgari seviyede saglanmasi gereken haklar konusunda liberal degilim. devlet bireylerin somurulmesini engellemek uzerine kurulmustur. dolayisiyla devlet tanimli, kurallari belli ve kurallara uygun yonetilen bir yapi olmalidir. ancak fazla ve akilsizca getirilmis kural da sekillendirmek yerine kisitlayici oluyor ve gelisimi engelliyor. bu cok hassas bir denge.

din/kultur gibi mevzular zaten subconscious olarak gelistikleri icin bunlara yonelik kisitlamalara ve kurallara karsiyim. ataturk'un dile mudahelesi, turkiye'de bireyi baskilayan bogucu kultur gibi. bu konularda liberalim. benim anlayisim bu sekilde. kafama en yakin durum da avrupa'dir. ancak soyle bir durum var.

tam liberal toplumlar ciddi guclenip digerlerinin ustune basiyorlar bu gunlerde. cunku gucun cok buyuk bir bolumunun cok kucuk bir azinlikta bulunmasini sagliyorlar. bu gucu ele geciren de ya kendi vatandaslarini somurerek ya da abd orneginde oldugu gibi dunyayi da somurerek buyuyor. buyuk guc sinirli bir sinifta oldugundan yonlendirilmesi cok kolay oluyor.

sonuc olarak insanligin onundeki en buyuk engelin gucun ve kaynaklarin kucuk bir ayricalikli kesimde toplanmasi oldugunu dusunuyorum. milyonlarca akilli insan hic olup gidiyor. zengin cocuklari ozel okullar, titrler falan derken sadece ayricalikli olduklari icin buyuk sirketlerde takiliyorlar. bu bir nevi nepotizm toplumun verimliligini dusunuyor. bu konunun kisitlanip, her bireye kendini gerceklestirme firsati verilmesine inaniyorum. bu da beni ozellikle ekonomik mevzularda siki bir liberalizm karsiti yapiyor. cunku laissez passer dedigin zaman birilerinin ustune basip passer oluyor mevzu hemen.
0
antikadimag
(12.12.24)
@antika, protestanlik dini degerlerden uzaklasma degil aksina core degerlere dönüstür.
0
sonsuz
(12.12.24)
Ekonomik gelişimi sağladığı çok açık.
Sosyal tarafta çöküşe sebep olduğu da öyle.

Dolayısıyla bir kısmını alıp uygulamamız gerektiğini düşünüyorum. Ama sosyal işleri; eğitimi, sağlığı, güvenliği, adaleti ve benzeri konuları devletin düzenlemesi şart.
0
babilfish
(12.12.24)
@sonsuz; protestan toplumlarin hicbiri dindar degildir. zaten adi ustunde kiliseyi "protest" ettikleri icin kendilerine protestan denir.

us, uk, commonwealth, almanya, iskandinavya hepsi protestandir. bu ulkelerin ortak noktasi dinin hayatta yeri cok kisitlidir. toplumsal kurallar din dahil geriye atilmistir. yine ayni sekilde hepsi ozgurlukcu toplumlardir. ingiliz imparatorlugunun kalintilari bu ozgurlugu ekonomik alana da tasirlar.

bu mevzudan bahsediyorum.
0
antikadimag
(12.12.24)
protestan toplumlar dindar degildir demek? güzel kafalarmis. kimse 1600-1700lerdeki gibi yasamiyor tabi.
protestan ülke olarak almanya demissin. almanya'nin güneyi katoliktir. bavyera'nin avusturya sinirindaki köylerinde doktorlar cinayet diye kürtaj yapmiyor.

sen biraz salliyorsun :)

tanriyla direkt konusamazsin saintlere git önce demek dindarlik, tanriyla direkt konusabilirsin kilisenin de bu kadar altina ihtiyaci yok demek protesto etmek, dinsizlik ok.
0
sonsuz
(12.12.24)
yahu gercek hiristiyanlik nedir tartismasina girmeye gerek yok. protestan toplumlarin hicbirinde din hayatin icinde degildir. bunu soyluyorum. yahu koskoca reform hareketi ne demek? dinin sinirlarinin geriye itilmesi. son olarak da eger protestan toplumlarinin dindar oldugunu dusunuyorsan ingiltere ve italya'da dinin toplumdaki yerine bakmani tavsiye ederim. protestan olan toplumlarin tamami dinden uzaktir. din sadece soyut bir tanri ve bireyin bu tanriyla iliskisine indirgenmistir ve hayatin tamamindan cekilmistir. su basit gercegi daha fazla tartismayacagim.

almanya'nin guneyi katolik evet. bunun konuyla ilgisi ne anlamadim. bunu bilmedigimi ne dusundurdu onu da anlamadim. prusya protestandir, martin luther'in yasadigi ve ciktigi yerdir. o yuzden almanya'yi da saydim. istisnalara bakacaksak turkiye de devlette tam liberal degil 80 oncesi kalan kurumlar yuzunden.

bence nitpicking yerine insanlarin ne demeye calistigini anlamaya calisirsan daha guzel bir hayatin olur etraftakiler de rahat eder.
0
antikadimag
(12.12.24)
su basit gercek dedigin sey senin görüsün. evanjelik birine sorsan din hayatin merkezine alindi, dikkat dagitici seylerden uzaklasildi, asil dini degerlere daha yakinlasildi der. katolik kilisenin sömürüsü bitti der.

avrupa'da dinin kisitlandigi ülkeler fransa ve eski sovyet ülkeleri. onlarin da protestanlikla degil, sekülerlik ve komünizmle ilgisi var.
almanya'da kiliseinin kresleri falan var. iceri girdigin an kocaman hac görüyorsun.

bakis acin cok öznel, bilgilerinde de yanlis seyler var gibi geldi.
0
sonsuz
(12.12.24)
@antikadimag protestan reformu cidden avrupadaki özgürlük anlayışıyla çok bağlantılı değil.

Esasen protestan reform katolikliğe göre çok daha sert dini kurallar getirdi. Protestanlar katolik kilisesini din dışı gördüğü için zaten bu işe kalkışıyor. ABD'yi kuran asli unsurlardan birisi Avrupa'dan sürülen protestan gruplar zaten. ABD köktendinciliğin en sert olduğu bölgelerden biriydi uzun zaman. Bugün Hristiyanlık oldukça güç kaybetmiş olmasına rağmen en çok öne çıktığı devletlerden birisi (belki de ilki) ABD. ABD sadece üniversitelerinden ve bilim merkezlerinden ibaret bir ülke değil, kozmopolit yapısından ötürü çok görülmese de oldukça muhafazakar bir yapıda Avrupa ülkelerine kıyasla.

Örneğin tarihsel anlamda katolik bir ülke olarak Fransa ABD'nin yanında tamamen dinsiz kalıyor.

Yani bu konunun yukarda anlattığınız şeyle çok bir ilgisi yok aslında, ancak konu açılmışken katılmak istedim ben de.

Reform'un liberalizm anlamında yol açtığı ve gelecekte (aydınlanma çağı ile beraber) dini yumuşama ortamını başlatan en önemli şey insanların bireyselleşmesinin önünü açmasıydı. Reform kilise gibi merkez otoritelerin dini yönetimindense küçüklü büyüklü toplulukların kendi dini işlerini yürütmesine olanak tanıdı. Dinden uzaklaşma ise Aydınlanma çağının bir özelliği daha çok. Reform burada dolaylı bir etkiye sahip.
0
akhenaten
(12.12.24)
"Protestan iş ahlakı" veya buna benzer isimlerle tanımlanan, protestanların çalışmayı hayatın önemli bir kısmı olarak görmesini tarif eden kavramdan bahsetmemiz gerekiyor sanırım.
Bu protestanları ne aşırı dinci ne de aşırı dinsiz yapıyor. Çalışma hayatına farklı bir yaklaşımları var.
0
🌸michael_knight
(13.12.24)
(4)

Mama taşıma yöntemi

michael_knight
Su ile karıştırılan toz bebek mamasını siz nasıl taşıyorsunuz, taşırdınız?Yaklaşık 40 derecelik bir suya 5 kaşık mama koyarak hazırlanıyor. Biberonda içiliyor ve genelde 150 ml olarak veriyoruz. Tabi bu su daha önce dakikalarca kaynatılıp mikrobu ölmüş su.Bulduğum en iyi yöntem biberonun içine 110 m
Su ile karıştırılan toz bebek mamasını siz nasıl taşıyorsunuz, taşırdınız?

Yaklaşık 40 derecelik bir suya 5 kaşık mama koyarak hazırlanıyor. Biberonda içiliyor ve genelde 150 ml olarak veriyoruz. Tabi bu su daha önce dakikalarca kaynatılıp mikrobu ölmüş su.

Bulduğum en iyi yöntem biberonun içine 110 ml soğuk suya koymak, yanımdaki termosta da kaynar sıcaklıkta su taşımak (tabi taşıdıkça suyun sıcaklığı düşüyor)
Mamayı kullanmak istediğimde içinde 110 ml su olan biberona kaynar sudan koyuyorum, elimle sıcaklığını kontrol edip gerekirse daha fazla sıcak su ekleyip gerekli dereceye getirip suyu hazırlıyor ve içine 5 kaşık mama koyup çalkalıyorum biberonu.

Daha pratik, daha esnek, daha iyi bir yöntem geliyor mu aklınıza? Diğer insanlar nasıl yapıyor bu işi?
0
michael_knight
(11.12.24)
iyi bir termos alıp mamaya uygun sıcaklıkta ılık/sıcak su koyup mamayı onunla hazırlamak?
0
elorelia
(11.12.24)
@elorelia termosa koyduğum su soğuyacaktır. Mesela 40 derecelik su koysam birkaç saat sonra 35 dereceye düşecek sıcaklığı.
Bahsettiğim yöntemle termosun kalitesine göre 7-10 saat süreyle mama hazırlayabiliyorum. Termostaki su biraz soğuduysa bile biberondaki soğuk suyun bir kısmını dökerek ideal sıcaklığı ayarlıyorum.
0
🌸michael_knight
(11.12.24)
ya ben de kızımı memeden kesene kadar ek olarak mama verdim ama bu kadar sorun etmedim bu derece meselesini. kaynamış soğumuş su bile kullanmıyordum. zaten hazır su kullanıyorsun, gerek yok demişti doktor.

ilk beslemeyi birkaç saat sonra yapacaksanız suyu 45 derece sıcakken koyarsınız. ilkinden sonrakiler biraz daha soğuk suyla verilmiş olur. bence problem olmaz.

bir de stanley filan suyu 24 saat kaynar ya da 24 saat soğuk tutuyorsa 40 derece suyu da aynı sıcaklıkta 24 saat tutmaz mı mantıken? o yüzden iyi bi termos dedim.
0
elorelia
(11.12.24)
arkadaşım termosta su + boş biberon + ufak bi pakette toz mama kombosu taşıyor. termosu ne markaydı bilmiyorum ama sabah koyduğum gibi hala diyordu akşam olmasına rağmen.
sıcaklık o kadar problem değil bir de. ne ağzını yakacak kadar sıcak olmalı ne de ürpertecek kadar soğuk. ılık olması da yeterli bir noktaya kadar, aç kalmasındansa.
0
nolmus yani
(11.12.24)
(13)

"Çok satılan araba kötü arabadır" Ne düşünüyorsunuz?

dejame
Babamın teorisine hoş geldiniz. Bir araç almayı düşünüyoruz, modelde karar kıldık. Az paranın alabileceği en iyi *YENİ ve düşük kilometreli, ihtiyacımıza uygun araç Egea Cross. Hızlanması, performansı hiç önemli değil. Sadece yeni, düşük kilometreli, ve büyük bagajlı/iç hacimli olması gerekiyor.Sahi
Babamın teorisine hoş geldiniz. Bir araç almayı düşünüyoruz, modelde karar kıldık. Az paranın alabileceği en iyi *YENİ ve düşük kilometreli, ihtiyacımıza uygun araç Egea Cross. Hızlanması, performansı hiç önemli değil. Sadece yeni, düşük kilometreli, ve büyük bagajlı/iç hacimli olması gerekiyor.

Sahibinden üzerinden araçları filtrelediğimizde sayıca çok ilan çıkıyor. Bu sefer babam işkillenmeye başladı. Diyor ki "bu insanlar arabalarını niye satıyor? Ben olsam elimde iyi araba olsa satmam."

Bir türlü ikna edemedim. Bu araç sayıca en çok satılan araçlardan biri, herkesin satmak için bir sebebi olabilir, ev alır, model yükseltir, ticaretini yapar, tüm bu oran binde x olsa, istatistiki olarak en popüler araçların ilan sayısı fazla olur dediğimde "benim kafamda bir şeyler var, ifade edemiyorum, sayısal değil duygusal düşünüyorum, beyin fırtınası yapıyorum" gibi mantığa sığmayan argümanlarda bulunuyor.

Ben ne diyeyim şimdi?
0
dejame
(08.12.24)
Belki şöyle diyebilirsiniz; bu araçlar çok tercih ediliyor, o yüzden insanlar para değeri koruma aracı olarak da görüyor, hem bir süre kullanıp ihtiyaç gideriyorlar hem de piyasası çok hızlı olduğundan minimum değer kaybıyla çok hızlı şekilde satabiliyorlar. O yüzden ikinci elde çok sayıda ilan var. Örneğin “iyi” bir volvo alsanız egea kadar hızlı satılmayabilir.
0
orient blue
(08.12.24)
3,5 yıldır ikinci egea cross'um. Çok iyi araba hicbi sorunu yok. He hep sıfır aldım ama. Ani hizlanma isteyenler, atmosferik motora alışkın olmayanlar konforsuz bulup kullanmak istemiyor olabilir.

Not: premium araçlar dahil onlarca araba kullandim
0
abuzer
(08.12.24)
ufak bir haklilik payi var. mesela almanya'da cok fazla bmw olur arac pazarinda. genelde insanlar kurtulmak isterler cunku sanayiden cikmaz bunlar.
0
bohr atom modeli
(08.12.24)
Babanızla aynı düşüncedeyim ve güldüm. Türkiye koşullarında bizim mantığımız geçerli.
Ama param da yoksa, kötü araba alırım.
0
artci sarsinti
(08.12.24)
eğer bir arabanın ikinci el ilanları çoksa bu o araba kötü demek değil aksine ikinci el piyasası var demektir. Mesela suzuki kötü araba mı değil ama ikinci el piyasası yok. bu arada egea çok iyi bir marka değil onu da kabul etmek lazım.
0
respect
(08.12.24)
Yuzdeye bakmak lazim, kac satilmis/kac ilan var.

Egea peynir ekmek gibi satiyor fiyatindan oturu.
0
brkylmz
(08.12.24)
sırf ucuz olduğu için çok satıyor. başka açıklaması yok.
kim alıyor eline üç kuruş para geçen hemen parayı arabaya yatırıyor. yeni evlenen hemen takı parasını arabaya yatırıyor. şirket arabası olarak çok satıyor. filo aracı olarakta çok tutan bir model.
bende baba gibi düşünüyorum bir şeyin çok satması onun kaliteli olduğunu göstermez, aksine sıradan ve basit olduğunun bir göstergesi.
0
my fault
(08.12.24)
Babanız haklı ama millet egea gibi araçları yedek parçası bol ve hemen bulunuyor diye satın alıyorlar. Birde 2. elde çabuk satılıyor.

Mesela; Mazda, Mitsubishi fiat'tan daha kaliteli ama yedek parçası sıkıntı satmaya kalkarsandan satamazsın kolay kolay.
0
komando kani var bende
(08.12.24)
şuan için türkiye'de çok satılan araba ucuz arabadır. ekonomik nedenlerden dolayı 10 sene önce falan başladı. bunun öncesi VW nispeten diğer markalardan pahalı olmasına rağmen piyasaya hakimdi. o zamanlar VW kötü bir marka da değildi.

egea'nın neden çok satıldığını arkadaşlar yazmış tekrar etmeyeceğim ama "iyi" bir arabayı tanımlamak gerekiyor. yedek parçasının kolay bulunması, hemen satılabilmesi aracı iyi yapan birşey değildir. araba üzerinde bir sürü dinamik var.

para verseler ve zorla araba alacaksın deseler egea parasına eski modelde daha iyi araçlara bakardım.
0
false pretension
(08.12.24)
Babanızın sayılarla arası iyi değil sanırım. Çözüm basit.

Babanıza araba satış rakamlarını ve en çok hangi modellerin satıldığını gösterin: www.odmd.org.tr

Ardından da sahibinden ve benzer sitelerdeki ilan sayılarıyla satış sayılarını oranlayın.

En çok satılan araba elbette ikinci elde de en çok listelenen araba olacaktır.
0
10551037
(08.12.24)
Türkiye'de arabaya olan istek mantıklı/makul değil babana bunu açıklaman lazım.

Ben ekşisözlükte dönemlik araba alıp işi bitince satan tipleri görünce oha demiştim.(bayramda ailesine vs. gidip satıyorlarmış) Böyle sürekli al sat yapan bir sürü insan varmış. Benim düşünceme göre güzel bi araba bulursun ve mümkünse 5-10+ yıl binersin sonra satarsın. Baban da böyle eski kafa demek.

Fakat yine şey konusunda haklı bence, Egea bir şekilde yeterli gelmiyor ki bi an önce elden çıkarıp başka modele geçilecek araç olarak görülüyor.
0
nhk ni youkosu
(08.12.24)
2023'te en çok satan araba Egea Sedan, sonra Clio, sonra Egea Cross.

Sıfırı çok satıldığı için ikinci elde de çok satılıyor olması normal.
Bakın 2023 rakamları var burada.
www.webtekno.com

Almak istediğiniz yılın marka model satış rakamlarına bakın, oradan kendi işinize yarayabilecek bir bilgi seçip babanıza paylaşın. İşinize yarayacak bilgi derken şunun gibi bir şey demek istedim"bak duster 20 bin satmış, 5 bini ikinci elde satışta ama Egea Cross 40 bin satmış ama satışta sadece 8 bin tane var" (ikinci el satış adetlerine bakmadım)
0
michael_knight
(08.12.24)
tam tersi.

çok satılan arabanın ustası bol olur, parçası ucuz olur, çıkma parçası kolay bulunur, lastiği adetli gelir.

ayrıca filo şirketleri bir arabayı tercih ediyorsa, tek seferde 1000 araba alan adamlar senden benden iyi araştırıyordur.

çok satan araba iyidir.
0
babilfish
(09.12.24)
(26)

Suriyeliler geri mi dönecek şimdi?

regina phalange
Hadi inş
Hadi inş
0
regina phalange
(08.12.24)
oyle bir sey olsa bile %10'u falan doner maksimum. adam ev is bulmus 5 cocugu var okula gidiyor vs. o saatten sonra hicbir vatan sevgisi seni geri dondurmez.
0
bohr atom modeli
(08.12.24)
gidecekleri yerde bir devlet yapısı yok, en fazla %10'u geri döner. akp oy toplamak için %70 geri döndü şeklinde algı yaratır.
0
HellKeePer
(08.12.24)
Tabi hepsi olmasa da gidişte bir yoğunluk artışı olacaktır.
0
diyecevaplandı
(08.12.24)
Bence de dönmezler, Suriyedeki kargaşa bitmiş değil, henüz bir kurumsal devlet yapısı yok muhtemelen. Geri dönse oturacağı evi bile yok adamların. Burda bir düzenleri oldu, dil öğrendiler, çocukları okula gidiyor. Ekonomi burda daha iyi oraya göre. Bu düzeni bırakıp gideceklerine hayatta inanmam.
0
turuncu tonlarda
(08.12.24)
Belli kesmin satmaya çalıştığı şey de bu. Aynı dolar alan yaya kalır vs söylemleri gibi, bunlar da yalan işte.
Nedense dünyanı en komplocu tipleri konu hükümetleri olunca komployu birakiyorlar.
0
logisticsmanager
(08.12.24)
niye geri donsunler ki? gidecekleri ulkenin daha iyi olacagini kim soyledi?
0
baldur2
(08.12.24)
bu olaya hem suriyeliler hem kurtler hem turkler sevindi anlamadigim bir sey mi var
0
ShadowOfMoon
(08.12.24)
inşallah ama zor o iş. Artık kurulu düzenleri var, yoksa giderlerdi. :) Zaten bayağı bir kısmına da Türk vatandaşlığı verdiler.

Bir de burada çoğu vergisiz olarak kazandığı para ile, Suriye'de alım ve harcama yapacaklar, para bir de öyle dışarı çıkacak.
0
yeninesiltupcu
(08.12.24)
Ya benim anlamadığım (ve net de bilmediğim) nokta, Türkiye'ye gelen Suriyelilerin çoğu Esad'dan değil de Işid gibi cihatçı örgütlerden kaçanlar değil miydi? Esad'dan kaçıp gelenlerin bir kısmı döner belki de asıl kitlenin dönmesi için bir sebep yok ve hatta Şam tarafındaki Suriyeliler de kaçabilir gibi geliyor bana. Sonuçta şimdi ülkeyi ele geçiren grup da IŞİD'in iki ton açığı gibi
0
nundu
(08.12.24)
bu tamamen devletin kararı neticesinde olacaktır. bu bizim ülkedeki suriyelilerin kararı olmamalı. ama hiç umudum yok. normal bir devlet bir sınır dışı politikası planlayıp kademeli kademeli hepsini olmak üzere gönderir. tc vatandaşlıgı verilenlerin de vatandaşlıgını iptal edip deport edilir. saglam bir devlet politikasıyla 2 aylık iş aslında fakat bizdeki rejime hiç güvenmiyorum
0
limonlu eksi
(08.12.24)
Araplar kabiledir ve onlarda vatan sevgisi, millet olma bilinci yoktur. Bu saatten sonra onlari Turkiye'den gonderecek tek etken Turkiye'den daha iyi yasam kalitesi vaadeden bir baska ulkedir.
Gelenlerin cogu Esad'dan kacmadi ki Esad gitti diye donsunler.
0
alice in potatoland
(08.12.24)
Bir OrtaDoğulunun gerizekalılığı ve faşistliğini asla hafife almayın.
Hayır dönmeyecekler ve çok daha fazlası da gelecek.
Dönmeyecekler çünkü Türkiye'nin aksine daha kötü şartlarda olacak Suriye daha fazlası gelecek çünkü kimse Cihadçıların yönetimi altındaki bir yerde yaşamak istemez özellikle de Esad rejimini doğrudan veya dolaylı destekledilerse.
Ayrıca çevredeki ülkelere de şimdiden geçmiş olsun daha kötü günler önümüzde.
0
bartholomew87
(08.12.24)
%10’unun bile döneceğinden şüpheliyim. bugün kutlama yapan gruplar gördüm; baba kocaman türk bayrağını sırtına asmış, çocukları da suriye bayrağı sallıyor falan. arabadan sarkan gruplar hem türk bayrağı hem suriye bayrağı tutuyor. çoktan türkiye’ye yerleştiler. gitmelerini beklemek hayalperestlik gibi geliyor. 6 ay 1 yıl değil ki çok uzun yıllardır türkiye’deler.
0
deartheodosia
(08.12.24)
Laik ve Alevi Suriyeliler pek gelmiyordu eskiden.Artik onlar da gelmeye baslayacak.
0
turkuaz
(08.12.24)
Suriyelilerin yuzde kaci gitmis ki?
0
Zetnikov
(08.12.24)
İktidar en zayıf karnı olan mülteciler meselesinden bir zafer elde etmeye çalışıyor kapıda 5 kişi görüp gidiyorlar yaygarası yapıyorlar. Ancak üste de belirtildiği gibi istikrarsızlık ve devlet kapasitesi eksikliği burada düzen oturtmuş bir insanın gitmesini çok akılcı kılmıyor. Bir de gücü toplayan daha radikal ajandası olan gruplar kim bu hayvanların ayakları altına debelenmek ister.

Umarım giderler tabi.
0
anon1m
(08.12.24)
Avrupa veya Abd'ye iltica ediyorlar. Geri dönmeyi geçtim ekonomik durumlardan ötürü Türkiye'de bile kalmak istemiyorlar. Yaşadığım yerde iltica eden bir sürü suriyeli var. Türklerin vize sorununun nedeni de bunlardır.
0
wd40
(08.12.24)
Suriye cennet vatan ama burada kurulu düzenleri var.
0
michael_knight
(08.12.24)
tek derdiniz bu olsun be duyuru ailesi. Hayatımda gördüğüm en boş zihniyet. tam bir klavye muhalefeti. Savaştan kaçan insanları eziklemek sanki kendi ırki çok marifetliymiş gibi başkalarını aşağılamak iş gücünü sömürmek. gitmezlerse dünya başınıza yıkılacakmış gibi davranmanız sizce tek sorununuz gerçekten Suriyeli komşularınız mı?
0
ala09
(08.12.24)
Bu ülkenin en büyük sonu araplardan çok arap götü yalayacıları bence.
0
Bir ben var benden şurada
(08.12.24)
Bir ben var benden şurada +1
bence de en büyük sorun Arap milliyetçisi BAAS partisinin g0tünü yalayanlar, hem de sırf mezhepdaşlar ve dinsizler diye.

şebbihamızın içine manda gibi oturdu suriyedeki itlerin kovuluşu ama gidip gitmemesine onlar karar vermeyecek, müslümanlar karar verecek

tarih değişirken hep katil ırz düşmanlarının tarafında yer almak büyük şeref.
0
lambırcek
(09.12.24)
suriyede kadın ve çocuk tecavüzcüleri bizzat nusayri laik azınlık terörü zaten :D devletin kendisi.

devlet rus jetlerinin, iran milislerinin ülkeyi yakmasına izin verdi. yarım milyon insan öldü.

devlet halepi şamı lazkiyeyi asıl sahiplerinden 60 sene gasp etti.

suriyede problem nusayri diktası devletti. insanlar kendi ırzını çocuğunu koruyor zaten. koruduğu için bunlar yaşandı.

depremde solhaberin kendi çalıp kendi oynamasına inanan birinin, yerini bugün öğrendiği suriye hakkındaki ideolojiye ayarlı dövlet güzellemelerini dinlemez kimse.
0
lambırcek
(17.12.24)
kurulu duzen olayiyla cok alay ediliyor ama fazlasiyla gercek bir durum.
0
baldur2
(17.12.24)
çoğunluğun dönmesi için bir sebep yok, ülke ekonomik ve altyapı olarak bitik durumda, ülkenin ana gelir kaynağı petrol,doğalgaz ypg&pyd kontrolünde htş ile bunun pazarlığı sürüyor, petrol gelirleri merkezi bir hükümet kurulsa buraya aktarılsa bile ülke kendi içinde bölünmüş durumda, yolsuzluk da işin içine girince bu durumun normal vatandaşa pek bir faydası olmayacaktır. Ülkenin düze çıkması için yeterli kaynak yok, olanlarda birilerine peşkeş çekildi, çekiliyor.

Can ve mal güvenliği yok, yarın ne olacağı, nasıl bir düzen kurulacağı da belli değil. Türkiye'de az çok işleyen bir düzen altyapı mevcut, sağlık, güvenlik, ulaşım, iş, ekonomi, eğitim v.s bunların hiçbiri şuan Suriye'de yok ve yakın zamanda olması da mümkün değil.

Halep taraflarından gelen şantiyelerde birkaç kişi vardı, onlar gidip, dönecekmiş, Türkiye'ye gelirken geride bıraktıkları evleri, arsaları varmış, tekrar birileri çökmeden geri alıp, birkaç yer bırakıp kalanını elden çıkarmayı düşünüyorlarmış.

Mevcut durumdan rahatsız olan daha fazla insan Türkiye'ye gelecektir.
0
sealth
(17.12.24)
yarisi gider.

halep, sam buralar tarihi ve kulturel agirligi olan buyuk sehirler. antep'te yasayacagina halep'te yasar adam.

muhtemelen turk insaat sirketleri oraya pitrak gibi apartman dikecek ve yeni yonetim vatandaslarini cekmek icin bedava ev falan verecektir. hadi almanya'daki suriyeli avrupa'yi birakmaz anlarim da ekonomisi bitik turkiye ile suriye arasinda cok fark yok. bircogu kendi kulturlerini daha iyi yasayabilmek adina gidecektir.

yeni ulke yeni firsatlar demek.
0
antikadimag
(17.12.24)
ABD ve pkk ile anlaşma sağlanırsa, gitmezler. Sağlanamazsa, herkesin kendi köyüne gitmesi lazım ki, pkk oralarda barınamasın.

Tamamen Erdoğan'a bağlı yani...


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.12.24)
(14)

Yaptığım şey vefasızlık mı?

dedeminhirkasi
Bi adam vardı, bana çok büyük iyiliği dokundu, öyle böyle değil. Babamın yapmayacağı şeyi yaptı. Dertli günümde derdime derman oldu. Sonra hastalandı, kanser oldu. Arada bir arar halini hatırını sorardım. Tedavisi iyiye gidiyordu. Sonra kotuledigini duydum. Fakat eşi biraz temizlik ve hastalık konus
Bi adam vardı, bana çok büyük iyiliği dokundu, öyle böyle değil. Babamın yapmayacağı şeyi yaptı. Dertli günümde derdime derman oldu. Sonra hastalandı, kanser oldu. Arada bir arar halini hatırını sorardım. Tedavisi iyiye gidiyordu. Sonra kotuledigini duydum. Fakat eşi biraz temizlik ve hastalık konusunda pimpirikli olduğu için hastaneye ziyaretçi vs kabul etmiyormuş, en yakın dostlarına bile birkaç aramadan sonra telefonla geri dönüyormuş. Ben de eşini aradım, kendisini sordum. Gelmek istiyorum ama hastalık vs bulasmasindan korkuyorum dedim. Eşi de aynen oğlum dedi, ben aradığını, selamını iletirim dedi. Ellerinizden öperim diyerek kapattım. Bugün de vefat haberini aldım ama içim ulan taş kafalı ne olursa olsun kovacaksa da gitseydin hastaneye diyorum, bir yanımda onu düşündüğüm için gitmediğimi hatırlatıyor. Ne diyorsunuz bu işe?
0
dedeminhirkasi
(07.12.24)
bence senin bi sucun yok. dusunmussun, ihmal etmemis aramissin. esi gelme diyorsa gitmemen cok normal. basiniz sag olsun ama bence senin vicdan yapacak bir olayin yok.
eger maddi olarak ihtiyaclari varsa ve senin de imkanin varsa, esine(varsa cocuklarina) belki destekte bulunabilirsin.
0
fevzi123
(07.12.24)
Başın sağolsun, bi kabahatin yok. Kalanların bi ihtiyacı olduğunda el uzatmayı ihmal etme.
0
antihero
(07.12.24)
Emrivaki yapıp gitmek yanlış bir hareket, gitmeyerek doğrusunu yapmışsın.
0
nundu
(07.12.24)
Elinden geleni yapmissin. Cenazesine gidip son gorevini yaparsin, esine de elimden ne gelirse yaparim dersin
0
oscar
(07.12.24)
Daha napıcan eşini arayıp olur almışsın. Vefasızlık durumh yok.
0
mikahakkinen
(07.12.24)
doğrusunu yapmışsın başınız sağolsun
0
basond
(07.12.24)
"Bi adam vardı, bana çok büyük iyiliği dokundu, öyle böyle değil. Babamın yapmayacağı şeyi yaptı. Dertli günümde derdime derman oldu."

böyle diyeceğim bir adamı ziyaret etmek için birine sormazdım, eşine de sormazdım.
giderdim. görebilirsem görürdüm. göremezsem de göremezdim. doktorlara sorardım vs. görmek hiç mi mümkün olmayacak yoksa bazı şartlarda görebilir miyim diye doktorlardan bilgi alırdım. vs vs
0
saturn
(07.12.24)
elinizden geleni yapmışsınız. bence rahat olun.
0
enteg
(07.12.24)
Babam lösemi hastası, biz 1.5 yıldır eve tek bir misafir kabul etmiyoruz mesela. Başka bir ülkeden gelen kız kardeşi dış kapıdan beş dakika gördü ve gitti. Ben, hafif baş ağrısı bile hissetsem o hafta annemlere gitmiyorum.

Çünkü ilik nakli oldu ve böyle yasamasi gerekiyor bu süre.

Gelmek, görmek isteyenler elbet oluyor ama bu ona iyilik değil, aksine kötülük oluyor. Siz gitmemekle doğru olanı yapmışsınız. Kanser hastaları özellikle kemoterapi aliyorlarsa o süreçteki en ufak bir mikrop bile onları öldürebiliyor.


Siz iyiliği için gitmemissiniz, e telefonla irtibati da koparmamissiniz. O yüzden içinizi ferah tutun. Başınız sağolsun.
0
fraise
(08.12.24)
gitseydin "acaba mikrop taşıdım da ben mi sebep oldum" diye için içini yerdi belki. doğru olanı yapmışsın +1 başın sağolsun. onun hayrına fakire yardım et sen de. eşine çocuklarına ulaşıp yardım teklif et mutlaka, belki bir ihtiyaçları vardır.
0
titanyum22
(08.12.24)
Başın sağolsun.

Doğru olanı yapmışsın. Fiziken yanına gitsen yararın olamazdı, hatta zararın olabilirdi.

Vefa borcuna karşılık olarak vefat edenin geride bıraktıklarına desteğini esirgememek çok güzel bir hareket olur.
0
10551037
(08.12.24)
Başın sağolsun. Sen doğru olanı yapmışsın.
Böyle bir hastalıkta kararları veren hastanın en yakını olan karısı. Onun kararına karşı gelmen yanlış olurdu.
0
michael_knight
(08.12.24)
Başınız sağolsun.

Cenazesi olacaksa oraya giderdim ben kesin.
0
baldan kaymak
(08.12.24)
yanında telefon vs. olmadığına göre muhtemelen gitsen de almayacaklardı. başınız sağolsun.
0
orpheus
(08.12.24)
(5)

Kızla gitmelik mekan

plum
Eşimle yıldönümümüz ama iş hayatı içimden geçtiği için hiç bir yer düşünemedim bu sene. İlle fancy bir yer olmak zorunda degil. Iki sarap icelim biseyler atistiralim, boyle cosy bir ortam bile is gorur.Istanbul anadolu, avrupa tarihi yarimada ve civari veya adalar civari oneriler super olur.
Eşimle yıldönümümüz ama iş hayatı içimden geçtiği için hiç bir yer düşünemedim bu sene. İlle fancy bir yer olmak zorunda degil. Iki sarap icelim biseyler atistiralim, boyle cosy bir ortam bile is gorur.

Istanbul anadolu, avrupa tarihi yarimada ve civari veya adalar civari oneriler super olur.
0
plum
(06.12.24)
Ataşehir, SAPA ya bir bakın.
0
kisa
(06.12.24)
Zor yer bulunur ama Nazende Cadde.
0
kumandanim
(06.12.24)
bizim ara ara gittiğimiz, fiyatları suadiye piyasasına göre abartı olmayan bir yer önerisiyle geldim. g.co
sahibi napoli'li iyi bir pizza ustası. sıcak ve samimi bir ortamı var. herkesin şıklık beklentisi farklıdır ama bence şık bir yer. yerel şarapları var beyazını çok beğeniyorum.
biz de geçen ay hatunun doğum günü için gitmiştik. böyle etkinlikler için tatlı bir mekan.
0
cisimcik golgi
(06.12.24)
Bridge Nakkaşatepe.
Aşırı şık veya aşırı pahalı bir yer değil ama yine de yıldönümüne yakışacak seviyede. Konsepti daha çok kebap üzerine ama kebabı gibi düşünmeyin. Pek popüler bir yer olmadığı için kalabalık da olmaz, birbirinizin sesini rahatça duyabilirsiniz. Masalar birbirine çok yakın değil. Manzarası şahane.
Bu arada mekan en azından 20-25 yıllık, belki daha da eskidir.
Trafik olarak da ulaşım pek zor değil.
0
michael_knight
(06.12.24)
aida vino e cucina
townhouse
bistro 33
cotto gastro
la mia luce
il sud giardino
0
bass solo take one
(06.12.24)
(9)

Macbook mukayese

mbond
Asagidaki 2 secenekten hangisi daha mantikli? Ben baktikca 5 bin daha koy sunu al diyorum kendime ama butce kisitli maalesef.- Macbook Pro 2018-2019 Intel i7, 16 GB, 15' ekran, ikinci el 350 euro civari.- Macbook Air 2020 M1 8 GB (base model), 13' ekran, sifir, 750 euro civari, 6 taksit mumkun.Inter
Asagidaki 2 secenekten hangisi daha mantikli? Ben baktikca 5 bin daha koy sunu al diyorum kendime ama butce kisitli maalesef.

- Macbook Pro 2018-2019 Intel i7, 16 GB, 15' ekran, ikinci el 350 euro civari.
- Macbook Air 2020 M1 8 GB (base model), 13' ekran, sifir, 750 euro civari, 6 taksit mumkun.

Internetteki ortamlarda hep tereddutsuz M1 deniyor ama, gercekten, ekran haric tabii, en basit M1, hem de air modeli, bir sene oncesinin orta seviye pro modelini rahat rahat tokatlayabiliyor mu?

Ote yandan ikinci el urun almanin da riskleri var tabii. Bunun yaninda 2020'den kalma airin uretim tarihi de 2020 civari midir? 3-4 sene kutusu acilmamis makinenin bataryasina olumsuz bir durum olur mu?

Yari profesyonel yazilim isleri icin kullanacagim. Apple olmasi sart, suanda da 2018 mac mini kullaniyorum.
0
mbond
(05.12.24)
Macbook Apple chiple kullanılır, yani M1 modeli. Yalnız 8 gb ram çok az. En azından 16 gb olanını almalısın
0
western asia
(05.12.24)
1000euro civarina
sifir m2 macbook air 15”
veya
sifir m3 macbook air 13”
0
nuisance2
(05.12.24)
macbook M işlemci ile kullanılır +1
0
pccopath
(05.12.24)
Ben olsam,

Bütçe odaklı düşünüyorsam Intel işlemcili MBP'yi alırdım sanırım. Fiyatı son derece uygun ve performans bakımından Air'den daha iyi olacaktır.

Bütçe odaklı değil, görece yeni ve işimi gören bir bilgisayar istiyorsam en azından Air M2 alırdım. Air M1 artık eskidi açıkçası. Sıfır da olsa kutusunda neredeyse 5 sene beklemiş bir cihaz ve elbette bataryası ömründen yedi. Katalog değerlerini yakalamanız pek mümkün değil bence.

Air Pro'ya göre aşırı kompakt bir yapıda elbette ama yarı profesyonel de olsa iş yapılacaksa Pro daha iyi olacaktır diye düşünüyorum. Bunu yazılımcıların yanıtlaması daha doğru olabilir.
0
10551037
(05.12.24)
Intel işlemcili MacBook artık çöptür. Bugün bile çöptür ama 1-2 sene sonra kesinlikle öyle. Fiyatı yazdığınızdan daha ucuz olsa bile almayın derim.
Yazılım için kullanacaksanız M1 işlemciye ihtiyacınız olur sanıyordum ama o konuyu biliyorsunuzdur mutlaka.

Belli ki ya taşımanız gerekecek ya da kucağınızda kullanacaksınız, aksi takdirde almanız gerekenin fiyat performans ürünü 700 euro'luk yeni Mac mini.
E taşıyacak veya kucağa alacaksanız Intel değil M1 almanız şart çünkü Intel hem ısınıyor, hem çok daha ağır hem de pil ömrü kötü.

Yine de yarı profesyonel bile olsa ciddi bir iş yapacaksanız 8GB RAM sorun olabilir, keşke bütçeyi yükseltebilseniz.
0
michael_knight
(05.12.24)
@michael_knight, aslinda intel düşünmüyordum. Ancak ev küçük ve mac mininin kabloları falan sinirimi bozdu.

Çöp olma noktasında su anlamda haklisiniz; zaten 2018-2019 makineler son güncellemeyi alabiliyor, bundan sonra cikanlari büyük ihtimal alamayacak. Günlük kullanım için cok sorun degilse de yeni cikan bir özellik kullanmak istesem, kullanamayacagim.

Sadece belki mac mini bir şekilde benzer fiyatlara gitse, masaustunden mobil ortama geçmiş olurum. Uzun vadede gene mümkün olduğunca yeni bir M serisi sart olacak. Belki de idare edip bütçeyi toparlayip 1500 euro bantlarinda guncel bir makine almak lazım.
0
🌸mbond
(06.12.24)
Air M4 yakında tanıtılır. O zaman M2 ya da M3 bakabilirsiniz, fiyatlar biraz daha düşmüş olur.
0
10551037
(06.12.24)
bu saatten sonra intel işlemcili mac alınmaz, ölü makine, ben 2 sene önce bıraktığımda bile kasıyordu (macbook pro), ayrıca yeni macos sürümleri de yüklenmiyor onlara, o yüzden min m1 ve 16gb ram alınmalı.
0
ravenudon
(06.12.24)
Para ayarlayip oyle yapayim o zaman. Simdilik Mac mini 2018'imle idare edeyim. Belki Amerika'daki arkadasima rica ederim. Su anda ABD amazon'da Macbook Air M2 16 GB 873 euro falan.
0
🌸mbond
(06.12.24)
(4)

bebek pasaportu

solenkol
kaç yıllık cıkarmak mantıklı olur? sonucta resimle uyumsuz vs olcak 1-2 yıla.
kaç yıllık cıkarmak mantıklı olur? sonucta resimle uyumsuz vs olcak 1-2 yıla.
0
solenkol
(02.12.24)
bebeklere max. 5 yillik veriyorlar zaten. sonra yeniden alirsiniz.
0
in vino veritas
(02.12.24)
Gözünüzden kaçarsa diye hatırlatmak istedim.
Bebeğin de götürülmesi gerekiyor başvuruya.

Ayrıca hem anne hem de baba gelmeli başvuruya ya da vekaletname gibi bir belge vermesi gerekiyor gelmeyen tarafın.

5 yıl veriyorlar alın işte. Foto uyumsuzluğu bana çok önemli gelmiyor.
0
michael_knight
(02.12.24)
birkaç aylıkken çıkartmıştık biz. şu an 2,5 yaşında ve fotoğrafla alakası yok. son 6 ayda iki kez yurt dışına çıktık problem olmadı.
0
brakgn
(02.12.24)
bebek derken kıza 3 yaşında aldım. 5 senelik veriyorlar.
0
mikahakkinen
(03.12.24)
(2)

Çocuğun kadının kişiliğine etkisi

osssy
Çocuk doğurmak kadının kişiliğini değiştiriyor mu? Mesela kadının bencilliğini alıyor mı? Çocuk sahipleri yanıtlayabilirse sevinirim.
Çocuk doğurmak kadının kişiliğini değiştiriyor mu? Mesela kadının bencilliğini alıyor mı? Çocuk sahipleri yanıtlayabilirse sevinirim.
0
osssy
(30.11.24)
Çocuğuna karşı evet, eşine karşı hayır
0
mirty
(30.11.24)
Bazı yönleri sivrilip bazı yönleri bir miktar törpülenebilir ama tamamen değiştiğini düşünmüyorum.
Bencillik konusundaysa o bahsettiğiniz bencillik baloncuğuna kendisi ile birlikte çocuğunu da dahil ettiğini düşünebiliriz.
0
michael_knight
(01.12.24)
(23)

domuz eti

robert bosch
domuz eti yiyor musunuz? sebebi ne? (evetse de hayirsa da )
domuz eti yiyor musunuz? sebebi ne? (evetse de hayirsa da )
0
robert bosch
(30.11.24)
yiyorum. müslüman ya da yahudi degilim. yememek icin bir sebebim yok.
0
alice in potatoland
(30.11.24)
Görürsem yiyorum. Etin lezzeti sebebiyle değil de yemeklere hafif şekerli, meyveli, alışık olmadığım tatlar ekliyorlar genelde domuzlu olunca. Onları pek yemiyorum.
Ama mesela mangalda, ızgarada gayet lezzetli oluyor veya Yunan’ların yaptığı çoğu yemeğin lezzeti de damağıma uyuyor.

Dinin emirlerinden en fazla hatta tek riayet edilenin bu olması bana da garip geliyor.
Zina, yalan, hırsızlık hatta cinayet işlese bile domuz yemeyen insan sayısı çok fazla. Bu sadece Türklere özgü bir durum da değil. Bildiğim kadarıyla tüm islam dünyasında böyle.
0
michael_knight
(30.11.24)
@robert, peki ya sen?
0
michael_knight
(30.11.24)
Yiyorum. Bir sebebi yok, dana eti nasıl yiyorsam yiyorum.
Michael +1. Hayatımda gördüğüm en komik şey cherry picking müslümanlik. Her türlü şeyi yapmak ama ramazanda alkol yok + domuz yememek. Faslı arkadaşım var, çocuğu var, imam nikahlı yaşıyor, başka kadınlara bakıyor, arkalarindan konuşuyor, ot içiyor. Ama domuz eti yemez, ramazanda oruç tutar ve alkol almaz. Geri kalan dönemde full alkol. Çok enteresan geliyor hep.
0
logisticsmanager
(30.11.24)
Türkiyede istesen bile yemek zor bence. Pizzacıda falan domuz etli bişeyler vardı onu yiyorduk nadiren.

Başka ülkelerde direkt marketten veya kafeden ham and cheese sandviç falan alıp yiyebilirsin, salamlar genelde domuz çünkü.(öğle aralarında falan çok yiyorum)
0
nhk ni youkosu
(30.11.24)
Yiyorum çünkü chorizo ve jamon serrano seviyorum. Sebebi tadının güzel gelmesi. Ancak yurt dışında bulunca yiyebiliyorum. Yaygın olarak satılsa burada da yerim.
0
yedigimiztavuk
(30.11.24)
prosciutto cotto ve crudo seviyorum, jamon da güzel oluyor.
0
Bruce
(30.11.24)
pek yemiyorum cunku tatsiz bir et fakat proscuitto, mortadella ya da chorizo gibi versiyonlari guzel olabiliyor o zaman yiyorum. nadiren de canim cekince bacon yiyorum.
0
bohr atom modeli
(30.11.24)
arada yiyorum, heryerini yemem ama bazi yerleri asiri lezzetli.
rib iyidir, pastirmasi da iyi oluyor.
lezzetli herseyi yerim, din falan umrumda olmaz.
hayat bu tarz seylere takilmak icin asiri kisa.
0
cooperr
(30.11.24)
Hadi şarküteri konuşulmuş;
Porchetta, speck delle alpi, jambon de bayonne falan efsane şeyler.
0
logisticsmanager
(30.11.24)
evet yiyorum. özel bir sebebi yok, yemek ayırt etmiyorum.
0
king lizard
(30.11.24)
guzel bir et degil, ozellikle aramam. ama varsa yerim. prosciutto guzel oluyor pizzada. bir de bacon olarak iyi oluyor kahvaltida. izgarada, mangalda guzel olan bir et degil.
0
antikadimag
(30.11.24)
Yemiyorum, müslümanım ve Allah'ın bir bildiği vardır diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(30.11.24)
ozellike uff bi domuz olsa da yesek demiyorum; ayni sekilde 'ay domuz varmis yemeyeyim bunu' da demiyorum bi yerde denk gelirse.

markette gorursem soslu kaburga fln alirim arada. keza sarap peynir yapacaksam yanina et olarak cesitli pastirmalar alirim, ozellikle domuz olmasi icin degil de genelde onlar kolay bulunuyor ve cesitliligi muthis zengin diye. salam gibi sacmaliklardan cok daha lezzetliler.

ya da kamp atesinde sosis yapacaksam iceriginde domuz olup olmamasina bakmadan ozellikle bratwurst ararim.

bu konudaki din konusunun da muthis ilginc oldugunu dusunuyorum. dini emirden ziyade sosyal tabu cunku ozellikle turkiye ve balkan muslumanlari icin. her turlu seyi yapip bunu yemeyenler dinen yasak olmasindan ziyade tabu oldugu icin yemiyor esasen.
0
taurina
(30.11.24)
yemiyorum. ete karşı genel olarak mesafeliyim sağlık açısından. örneğin tavuktaki antibiyotik olayından ötürü tavuktan da kaçınıyorum. domuzda ise yağ fazla ve bir takım sağlık riskleri var.

hindi eti seviyorum ve ölçülü olarak kırmızı et (biftek) yerim
0
wd40
(30.11.24)
Yiyorum. Uygun fiyat cok yuksek protein. Ve inanilmaz lezzetli. Tavsiye ederim herkese.
0
Zetnikov
(30.11.24)
Yedim, beğenmedim.
0
Shepard
(30.11.24)
Özellikle yemedim. Yurtdışında yediğim şeylerin içinde olduğunda umursamam. Ayları, hayvanları yemed içmede ayırmam. İnsanları ayırırım. Sebebim dini değil kafama göre.
0
mikahakkinen
(30.11.24)
Bilgim dahilinde hiç yemedim .
Sanırım yemem .
İnancıma göre Haram olduğu için .
0
dunyatuhaf
(30.11.24)
yurt dışına çıktığımda özellikle yunan adası tatillerinde yiyorum. sebebi yok tadı güzel, et işte.
0
scudman1
(30.11.24)
et sevdalısı değilim ama herhangi bir eti yediğim gibi onu da yiyorum. Kıyması çok tat vermiyor ama bacon... ama bacon........
0
sparkle kiddle
(30.11.24)
Domuz eti yenen bir ülkedeysem yediğim etin ne olduğunu kurcalamadan karnımı doyurmaya bakıyorum. Özellikle domuz eti yemem ama zaten et seven birisi değilim dana eti, balık, tavuk vs onları da evde pişirmiyorum mesela. Kuzunun kokusu ağır geldiği için özellikle yemediğim o var, onda da tandırı gömerim yine de.
0
peki madem
(30.11.24)
Yemiyorum. Ömrümde iki kez bilerek yedim. İlkinde beğendim, diğerinde iğrendim. Belki de ikincisi yüzünden hiç istemiyorum. Hatta domuz etli ürün, pizza, hamburger satan yerlerden bile yemek istemiyorum. Umarım tezgah ve bıçakları ayrıdır.

Dini bir emirden ziyade, kültürel baskısı daha yoğun bende.
0
biseysorcaktim
(30.11.24)
(15)

Ev sahibi oğlum gelecek diyor.

itsonlyhumannature
Merhaba,Ocak ayında sözleşmemdeki 2. senem doluyor. izmir'de oturuyorum. ev sahibim, oğlum manisa'da okul kazandı, eve o geçecek dedi. oturmak istersen, ocak ayında tüfeye göre zam yaparız, eylül'de de çıkmanı istiyorum dedi. şu anki kiram nispeten uygun. ancak yeni ev kirası, taşınma masrafları vs.
Merhaba,

Ocak ayında sözleşmemdeki 2. senem doluyor. izmir'de oturuyorum. ev sahibim, oğlum manisa'da okul kazandı, eve o geçecek dedi. oturmak istersen, ocak ayında tüfeye göre zam yaparız, eylül'de de çıkmanı istiyorum dedi. şu anki kiram nispeten uygun. ancak yeni ev kirası, taşınma masrafları vs. baya düşündürüyor. sizce ne yapmayalım.

teşekkürler
0
itsonlyhumannature
(21.11.24)
Taşınma masrafları + yeni kira + depozito+komisyon vs karşıla çıkarım , yoksa oturmaya devam edeceğim, hukuki yollara başvurun diyin
0
jülsezar
(21.11.24)
@jülsezar +1

Ya da hiç detaya gitme. 'Ver mahkemeye' de.
0
Mirket
(21.11.24)
bir emlakçıyla konuştuğumda, o da anca dava açması lazım bu da 2-3 sene sürer dedi ancak sonunda da kazanır dedi. bunun sonucunda da avukat, mahkeme masrafları çıkar dedi.
0
🌸itsonlyhumannature
(21.11.24)
Kiram nispeten uygun diyorsun ya, o uygunlukla normali arasındaki farkı 3 sene biriktirirsen mahkeme masraflarını karşılar o para.

Ayrıca ev sahibi mahkemeyi kazanıp seni çıkarırsa eğer, eve oğlunu yerleştirmek ve başkasına kiralamamak zorunda. Kiralarsa eğer, sen onu mahkemeye verirsin ve o bunu bildiği için mahkeme işine yanaşması pek mümkün görünmüyor.
0
Mirket
(21.11.24)
Bence kesinlikle hukuk yoluna başvurun ve bekleyin.
Ama bunu yapmaktan çekinirseniz bile en azından ev sahibinizden oğlunun Manisa'da okul kazandığını gösteren bir ekran resmi göndermesini isteyin.
Yalan söylüyorsa zaten çıkmazsınız.
0
michael_knight
(22.11.24)
manisada okul kazandı diye izmirdeki evi boşaltamaması lazım. tamam izmirdeki binlerce öğrenci bu şekilde okuyor ama dava açılırsa bunu söyleyebilirsiniz.
0
hoot
(22.11.24)
senden gelen kirayla rahat rahat manisada okula yakın ev tutar yahu, ne saçma bir söz. 2 yılda evden insan mı çıkarılırmış.
0
titanyum22
(22.11.24)
Ben olsam iki trafibda gonlu olmasi acisindan soyle derdim

Tasinma masrafim cok karsilayamayacagim icin cikamicam eger masrafimi karsilarsaniz cikarim yoksa davalik olucaz senelerce ugrasirsiniz yaoabilecegim en iyi sey bu
0
Zetnikov
(22.11.24)
Hocam izmir'de durum ne tam bilmiyorum ama tasinma isi nakliyesi, depozitosu, bakimi iviri ziviriyla birlikte 100bine falan patliyor.

Sokaga atacak paraniz varsa tasinin. 2 yillik kiraci evden cikarilmaz.
0
brkylmz
(22.11.24)
ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açabilmesi için evin ihtiyaç duyulan bölgede olması gerekmiyor mu? okul manisa'da, ev izmir'de. hukuken oluyor mu, bunu bi netleştirin derim. eğer olmuyorsa reddedersiniz. tahliye taahhütnamesi imzalamadığınızı varsaydım. onu imzaladıysanız zaten yapacak bir şey yok.
0
elorelia
(22.11.24)
abi şunu bir netleştirelim artık. yazdığınıza göre size tatlı dille, güzelce (en azından normal) ve tehdit içermeyen bir dille söylemiş. 2 yol çizmiş ve her türlü de 2 taraf için olumlu sonuçlanabilecek bir durum. ev sahibi insanca yaklaşmış.
durum böyleyken neden atar gider yapıp, işi kendinizce(?!) zorlaştırmak istiyorsunuz?
adaleti olmayan bir ülkede "git dava aç" demek ne demek?

emlak sektöründe olan birisi olarak yazıyorum. böyle durumlarla çok karşılaştık. istese ev sahibi hem resmi (yersen) hem de gayriresmi yollarla öyle şeyler yapar ki, haklıyken hem haksız duruma düşer hem de kapı önünde kalırsınız.
aynı şekilde, kiracı da öyle şeyler yapar ki ne ev kalır ne huzur.
herkes sidik gibi köpürüyor, nedense böyle olmaya bir merakları var.

bunu okuyan herkes için yazıyor. ev sahibi de olabilirsiniz, kiracı da. hangi taraf olursanız olun, verdiğiniz sözleri tutmakla yükümlüsünüz. kapağı atayım bir daha çıkaramaz, para vermem veya şu fiyata gitsin 2 gün sonra 3 katına çıkarayım, 1 hafta sonra çıkartırım gibi düşüncelerde olmayın. kolay, maddi açıdan da mantıklı ve huzurlu yollar var bu tarz davranışlara gerek yok.
0
MtKrt
(22.11.24)
oğlum manisa'da okul kazandı, eve o geçecek dedi. oturmak istersen, ocak ayında tüfeye göre zam yaparız,

mantık hatası var adam zam istemek için oğlunun okulu yalanını sürmüş piyasaya.

ben olsam Taşınma masrafları + yeni kira + depozito+komisyon vs karşıla derim 200 bini yerleştiririm.
0
kanasla intihar eden adam
(22.11.24)
Mtkrt olayı çok güzel özetlemiş.

bu devirde ev alacaksan boş bırakacaksın kiracıya veremeyeceksin. değerlendimi satacaksın. başka türlü bunlarla uğraşıyorsun.

aynısını biz yaptık insanca konuştuk taşınma yardımı teklif ettik çıkmam dedi. emlakçıdan ev bulduk istediği şekilde yine çıkmam dedi. sonra elden para istedi tamam dedik. sonra 100 bin oldu 200 tamam dedik. devamlı oyaladı bizi. sonra o 200 oldu 300 en sonunda biz iyi bir alıcı bulduk çokta zarar etmeden sattık gitti.
alıcıda sorunlu tiplerden. daha tapuda imzanın mürekkebi kurumadan yeni ev sahibiyle kavga ediyorlardı. şimdi seve seve çıkacaklar. biz söylediğimizde kirasının 1-1,5 katına güzel ev bulabilecekken şimdi en az 3-3,5 katını verecek.
0
my fault
(22.11.24)
Ev kiralamak, evini bir kiracının kullanımına 10 yıllığına vermektir. İlk kirayı sen belirlersin ve o kira her yıl ve yılda bir defa devletin belirlediği miktarda artar.

Kiracı masraf yapar, evi bulur, masraf yapar kiralar, gayret eder komşu, çevre edinir, orada yaşam için her tür alışkanlığını bırakır, yeni alışkanlıklar edinir, çocuğuna okuldan, işine ulaşıma kadar her şeyi yeni baştan belirler.

Sonra sen bakarsın, Aaaa dersin, ben bu süprüntüyü kapının önüne koyarsam daha pahalıya başka bir süprüntü bulabiliyorum. O zaman İNSANCA söyleyeyim, o da yasal haklarından vazgeçip defolup gitsin ki, gelsin paracıklar.

Bunu teklif etmek bile tacizdir, rahatsız etmektir diye düşünüyorum.

Benim de evim, kiracım var ve böyle düşünüyorum.
0
Mirket
(22.11.24)
MtKrt'nin haklılık payı var. Önce ters yapıp sonra size ters yapılınca ağlanıp sızlanma başlıyor.

Ayrıca düzelteyim. Sözleşmeler istenilen sürede yapılır, ister 10 yıl ister 2 gün.
0
osssy
(22.11.24)
(6)

Bekleme olayı

AlsterWasser
Arkadaşlar selamlar direkt konuya gireyim; beklemeyi sevmiyorum. Çoğu kişi sevmez ama bana farklı vuruyor. İşte olsun, evde olsun, sokakta olsun rastgele bekleme durumuna düşmek zaten canımı aşırı sıkıyor ama beklemem gerektiğini önceden bildiğim hususu beklerken de biraz problemli oluyor.Şimdi bu k
Arkadaşlar selamlar direkt konuya gireyim; beklemeyi sevmiyorum. Çoğu kişi sevmez ama bana farklı vuruyor. İşte olsun, evde olsun, sokakta olsun rastgele bekleme durumuna düşmek zaten canımı aşırı sıkıyor ama beklemem gerektiğini önceden bildiğim hususu beklerken de biraz problemli oluyor.

Şimdi bu konuda ciddili bir öneriniz, bakış açınız ya da lifehack tarzı deneyime dayalı yaklaşımlarınız var mı? İhtiyaç duyuyorum.

Davranışsal/duygusal bir problem olarak değerlendirelim.
0
AlsterWasser
(18.11.24)
Birazda yanıt vereceğim.
0
michael_knight
(18.11.24)
Birkaç işim var. Sen oyalan azıcık. Halledip geleyim. Değerlendirelim.
0
Mirket
(18.11.24)
Bazen birileri keyfinden dolayı bizi bekletmiyor. Robot değiliz ve işin içinde insan faktörü olduğu için işler pek tabii aksayabiliyor ve bu da birilerinin beklemesine neden oluyor. Olaya böyle bakınca dünyanın senin merkezinde dönmediğini hatirlayabiliyorsun. Demin mahallede elektrikler gittiği için apartmana giremedim otomatik kapı elektrikle çalışıyor. Apartman wp grubuna biri gelip kapıyı benim için açabilir mi diye yazmak da istemedim. Haliyle birinin gelmesini ya da çıkmasını bekledim. Dolayısıyla aşırıya vurmadığımız sürece bunlar normal.

Ek olarak o anlarda, telefon gorusmelerimi, dönmem gereken mesajları hallediyorum. Ya da telde vakit geçiriyorum.
0
Amaranta ursula
(18.11.24)
Yin yogayı tavsiye ederim. Benim de en sevdiğim yoga bu. Yin yogada bir pozda uzun süre kalıyorsun bu da sabırlı olmayı öğretiyor. Bir de bankada, markette sıramı verirdim ben olsam. Sabırlı olmak hayattaki en önemli şeylerden biri bence.
0
rock n roll
(18.11.24)
böyle durumlar için kaçış aktivitelerin olsun.

birini aramak
tinderdan kaydırmak
instagram youtube falan
dil öğrenme pratiği
video izlemek
vs..
0
buenosdias
(18.11.24)
telefona dizi indir bir de kablosuz kulaklık al beklerken izle zaman cabuk geçer
0
sizofren06
(19.11.24)
(14)

Çayı nasıl demliyorsunuz?

michael_knight
Çayı nasıl demliyorsunuz, hangi marka?Rize Turist çayı iyi mi? Her demliğe de bir kaşık o küçük metal kutudaki filiz miydi neydi ondan koyuyorum.
Çayı nasıl demliyorsunuz, hangi marka?
Rize Turist çayı iyi mi? Her demliğe de bir kaşık o küçük metal kutudaki filiz miydi neydi ondan koyuyorum.
0
michael_knight
(11.11.24)
Siyah çay içeceksem, Lazika mayıs hasatı siyah çay (demlik poşet) kullanıyorum.

Yatmadan önce bir fincan (poşet çay) sleep tea yapıyorum. (Herby)
0
gabe h coud
(11.11.24)
Arzum elektrikli çay makinem var.
Çaydanlıktan çay temizlemekten nefret ederim. O yüzden Rossmann'dan aldığım çay filtrelerini kullanıyorum.
Bir ölçeğim var. İçeceğim her kupa için bir ölçek koyuyorum.
Altınbaş çay seviyorum. Arada Ahmad Tea'ye geçiş yapıyorum.

Çay Çin'den çıkıp bütün dünyaya yayılmış. Tüm Dünya'da karayoluyla gittiği yerlerde adı Çay, Deniz yoluyla gittiği yerlerde adı Tea'dır. İstisna varsa bilemem. Lüzumsuz bilgiler dağarcığımdan bir kuple :)
0
Mirket
(11.11.24)
Arkadaşlar nasıl demliyorsunuz derken; çayı önce demliğe koyarım, sonra soğuk su ile yıkarım, kaynar suyu şu şekilde dökerim gibi cevaplar verirsiniz sanmıştım.
Şu şekilde sorayım;

Demliğe Rize turist çayı koyuyorum, bir çay kaşığı da Çaykur Tomurcuk koyuyorum. Üstüne kaynar suyu döküyorum. Çayım lezzetli olmuyor.
Ne yapsam daha iyi olur?
0
🌸michael_knight
(11.11.24)
kaynar suyu demliğe alıp bir kaç dakika beklettikten sonra çayı üzerine koyarsan çayın yanmasının önüne geçmiş olursun.

www.betateashop.com
0
gabe h coud
(11.11.24)
Abi ben açıkçası babamdan böyle öğrendim günde 2 demlik içen adam bilir diyorum; çayı üste koyup biraz normal su koyuyorsun. Sonra suyu akitiyorsun, temizlemek deniliyor ama bir işe yaradigindan emin değilim.
0
logisticsmanager
(11.11.24)
100 derece suda 15 dakika. Sonra tercihe göre su ekliyoruz. Çay camelia sinensis bitkisidir, munsoon ikliminde yetişir. Üst yaprakları elle koparılır. Rize çayı bu bitkinin bir melezidir. Başka bir deyişle piçtir piiiiç. bilim isanlarının yoğun çabasıyla rize çiftçisine ektirilmiştir. O gün bugündür makasla kesilir, kesim işleri de paki, suri, congolesi ve afganilere yaptırılır.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(11.11.24)
üşengeç olduğumdan komple soğuk demliyorum. poşet sevmem balıklı olır çayım
0
titanyum22
(11.11.24)
Hala hoşuma giden bir marka bulamadım. Normal çayin içine biraz bergamot çayı ekliyorum. Marketten ilk aldığımda bunları harmanlayarak kavanozuna alıyorum. Ama bu sırada elek yardımı ile ekliyorum çünkü çok toz oluyor içinde. Su kaynamaya başlayınca hemen demlemiyorum. Suyun iki üç dakika kaynamasını bekliyorum. Kaynamış olan suyu küçük demliğe aktarıp çayı kaynamış olan suyun üzerine bırakıp kapağını kapıyorum yoksa çay haşlanır. Kaynayan suya bir küp şeker de koyuyorum ben. Eskilerden gelen bir şey ama bir zararı ya da faydası var mı bilmiyorum . Bizimkiler öyle yapardı. Kapağı kapatıyorum. Atılan çayın tamami kendiliğinden dibe çöktüğünde tamamdır. Bir on dakika sanırım. Miktar için bir olcum yok acikcasi. Demlik büyüklüğüne göre değişiyor. El kararı diyebiliriz. Çünkü çay bardaklari, fincanlar ve demlikler farklı büyüklükte neticede. Küçük bir demlik için ağzına kadar dolu olmaması şartıyla bir kahve fincanı mesela. Ben de hala tam istediğim gibi yapamıyorum ama sabırla suyu çok kaynatir ve çayın tamaminin dibe çökmesini beklersem içilebilir bir çay elde ediyorum. Bir de demligi kireç temizleyici ile temizlemiyorum. Bizimkiler sudaki kirecin çayın lezzetini verdiğini söylerlerdi :)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(11.11.24)
Biz demlige cay koyup ustune kaynar su basip 15 dk dinlendiriyoruz.

Ablam ise boyle yapinca altina ek demlik koyup kisik ateste pisiriyor

Biz asiri sicak cay sevmiyoruz o yuzden 1 sini yapip 2 ser bardak icip birakiyoruz

En memnun kaldigimiz cay dogus fliz
O yoksa lipton yellie label aliriz
0
Zetnikov
(11.11.24)
Çaykur tiryaki'den göz kararı çaycının haznesine koyarım, 2 yemek kaşığı diyebiliriz.

Çay bulanık olmasın diye soğuk sudan geçirip yıkarım, o esnada su kaynar. Kaynadıktan sonra bir kaç dakika beklerim, suyu koyup çayın oturmasını beklerim.

eskiden 1 kesme şeker atardım, daha lezzetli olurdu ama şekersiz içtiğim için artık atmıyorum.
0
kimlanbu
(11.11.24)
Kaynamış suyu demliğe alır, buharının azalmasını bekler, kafama göre çay koyarım. Benden görüp önce su üstüne çay şeklinde yapmaya başlayan herkes tadının daha güzel olduğunu söylüyor.

Demlik poşeti kullanmıyorum, asla aynı tadı vermiyor. Çayı da Lipton, Doğadan vb. hangisi kampanyada ve ucuzsa ondan alıyorum. Tomurcuk vesaire hiç eklemem, uğraşmam. Bu tarz şeyler eklenmiş çayları da içemiyorum, çok ağır geliyor.
0
Phoebe
(11.11.24)
Kaynar suyu demliğe alıp biraz dinlendirdikten sonra çayı koyarım. Çaydanlığın altına suyu koyup orta ateşe getiririm. Kaynamaya başladıktan sonra kısık ateşe alıp çayın çökmesini beklerim. Çay demlendikten sonra bitene kadar kısık ateşte bırakırım.

Alternatif olarak demliğe çay koyarken 1 adet kesme şekeri koyulabilir. Bir başka demleme yöntemi olarak ise oda sıcaklığındaki su hem alta hem üste koyulabilir. Demliğe çay da eklenir. Ondan sonra orta ateşte demlenmesi beklenir.

Çay olarak da çaykur ve doğuş arasında rotasyon. Bazen tomurcuk da eklerim.
0
nawar
(11.11.24)
bosuna en iyi metodu, cayi arama. bence bir suru faktorun toplamiyla oluyor o guzellik.

100 farkli, cay, su, teknik denedim, entry, baslik okudum, yapay zekaya sordum ama yok gene de teyzemlerde, annemlerde, bi kac mekanda ictigim tadi yakalayamiyorum. bence cayin kalitesini etkiyelen faktorler:

%20 ekipman (bakir demlik, kettle, porselen demlik vs..)
%20 ortam (ev, aile, cafe, arkadas ortami)
%20 psikoloji (iyi yemek sonrasi, keyifli bir aksam vs..)
%20 cayin kalitesi
%20 demleme metodu

sen bence %20'yi ariyosun. onu bulunca hala istedigin gibi olmazsa beni hatirla:)
0
buenosdias
(11.11.24)
Çay tercihim Earl Grey.
Önce suyu kaynatırım bu süreçte çayı üst kısma koymam ki ısınmasın.
Su kaynadıktan sonra duruma göre minimum 3 kaşık olacak şekilde 3-6 kaşık arası değişen oranda çay koyup suyu yavaş ve dairesel hareketlerle eklerim. (Neden diye sorma asla bilmiyorum alışkanlık.)
Uzun demletirim ben öyle 10 dakika bekletip içmem bi 20 dakika beklerim güzelce demlenmesini.
0
mutekebbir
(11.11.24)
(3)

Tüp bebekte sigaranın zararları

kiriko
Arkadaşlar 1 paket günlük sigara içiyorum.Acaba sperme zarar verir mi?Çocuğum engelli filan doğar mı acaba?
Arkadaşlar 1 paket günlük sigara içiyorum.Acaba sperme zarar verir mi?Çocuğum engelli filan doğar mı acaba?
0
kiriko
(10.11.24)
Bu konuda uzman veya bilgili değilim ama tüp bebek yöntemi kullanılarak veya kullanılmayarak oluşacak hamilelikte sigara içmenin etkisi aynı olsa gerek.
0
michael_knight
(11.11.24)
Ben de uzman değilim ama tüp bebek yapmaya çalışan bir iş arkadaşım vardı, dr kocasına sigarayı bıraktırmıştı çünkü menisinde sperm hücresi yokmuş, yani zaten sıkıntılı bi durum varmış, o yüzden sigara daha da kötü yapıyordu galiba.
0
turuncu tonlarda
(11.11.24)
Sigaranın kimin genlerini, hangi genlerini, hangi sıklıkta içildiği takdirde ve ne kadar bozacağı kimsenin bilebildiği ya da tahmin edilebilen bir şey değil. Yani bu kullanımla genlerin tahrip olmuş da olabilir, tahribat oluşmamış da olabilir. Tahribat oluşmuşsa hangi genlerin tahrip olmuş olabilir bilemeyiz, belki zekâ geriliği belki kol bacak postür bozukluğu belki gelişim geriliği belki işitme görme konuşma gibi duyularda problem oluşacak, bilmiyoruz, tahmin edebilen varsa da ondan haberdar değilim.

Sigara bağımlılığından kurtulmak isteyen herkese rahatlıkla kolaylıkla sağlıkla çabucak ve kalıcı bir kurtuluş diliyorum.
0
muhayyer divan
(11.11.24)
(2)

Fıstıklı çay

michael_knight
Yer fıstığı yedikten sonra içtiğim çayın tadı neden çok kötü geliyor damağıma?Fıstık mı çok güçlü bir lezzet etkileyici yoksa çay mı çok hassas bir lezzet?
Yer fıstığı yedikten sonra içtiğim çayın tadı neden çok kötü geliyor damağıma?
Fıstık mı çok güçlü bir lezzet etkileyici yoksa çay mı çok hassas bir lezzet?
0
michael_knight
(09.11.24)
başlıkta "fıstıklı çay" görünce antep fıstıklı dubai çayı yaptılar sandım :d

fıstık bayat olabilir, hiç böyle bir şey yaşamadım. yer fıstığı çok çabuk küfleniyor dikkat derim
0
titanyum22
(10.11.24)
ikiniz de bayat olabilir demişsiniz. Ama ben bayat olmadığından eminim. Daha doğrusu bu dediğim bir defa olmadı. Yıllar içinde belki 15-20 defa yaşadım bunu.
Benim damak tadımla, tat almamla ilgili bir konu herhalde.

Yer fıstığı dediğim kuruyemişçilerde satılan tuzlu fıstık.
0
🌸michael_knight
(10.11.24)
(5)

Trafik sigortası ne işe yarar?

gezegen olan pluton
Karşı tarafın zararını karşılar diyor tanımlarda, haklı ya da haksız olmak önemli mi, iki tarafın da trafik sigortası varsa iki kişi de karşılıklı karşı taraf olmuş olmuyor mu?Bu durumda tüm zararı sigortanın ödemesi lazım değil mi. Bu durumda kasko neden var?
Karşı tarafın zararını karşılar diyor tanımlarda, haklı ya da haksız olmak önemli mi, iki tarafın da trafik sigortası varsa iki kişi de karşılıklı karşı taraf olmuş olmuyor mu?

Bu durumda tüm zararı sigortanın ödemesi lazım değil mi. Bu durumda kasko neden var?
0
gezegen olan pluton
(07.11.24)
sigorta 200 bin tl karşılar araç başına. yani yetersiz ve sadece karşı tarafı öder. o yüzden kasko.

diyelim birine çarptın %100 hatalısın araban pert oldu. karşının da pert oldu. kaskon yoksa araban çöp oldu para alamazsın.
karşı tarafa da sigorta sadece 200.000 tl ödeme yapar. kalanı cebinden ödersin. karşının sigortası kendi hatası oranında ödeme yapar.

sigorta karşı tarafı, kasko ise seni korur. sigortanın yetmediği durumlarda kaskoda imm bedeli ile karşının hasarı ödenir.
0
jelly bear
(07.11.24)
Yukariya ek olarak;

imm 200bin olmak zorunda degil, biraz fazla odeyip 1 milyona, 2 milyona cikarabilirsin.
0
brkylmz
(07.11.24)
Yukarıdakiler +1

İlaveten, her kazada bir karşı taraf olmuyor, bomboş yolda takla atmak, ağaca çarpmak, sel, deprem, yayaya çarpmak, çalınma, yanma vs durumları için de kasko var.
0
Mirket
(07.11.24)
Trafiğe çıkan her motorlu aracın kaza yapma riski vardır.
O yüzden devlet mecburi olarak trafik sigortası yaptırılmasını sağlar. Bu sigortası olmayan araç trafiğe çıkamaz.

Trafikte bir kaza yaşandığında en azından belli bir miktar zararın sigorta tarafından karşılanmasını garanti eder. Ama bu sigorta sadece karşı tarafın hasarını öder, sigortayı yaptıran kişiye bir ödeme yapmaz.

Kasko ise zorunlu değildir ve sigorta yaptıran kişinin zararını öder. Suçlu da olsan suçsuz da olsan kafan rahat olur.
0
michael_knight
(08.11.24)
zorunlu trafik sigortası senin yaptığın hatalarda ufak limitlere kadar karşı tarafın zararını öder, üzerini cepten ödersin. yani kaskon yok ve sadece düz trafik sigortan var gittin bentleye çarptın, bentleyin sahibi aracını kendi kaskosundan yaptırır. bentleyin kaskosu senin trafik sigortandan limitleri neyse o kadar ödeme alır. üstüne çıkan bakiye kaç milyonsa onu da senden talep ederler yani durduk yere 3-5 milyon borca girebilirsin.

kasko limitleri dahilinde sen hatalı olsan da hem senin aracının hasarını öder, hem de karşıda zarar gören araç varsa trafik sigortasının üzerinde çıkan bakiyeyi de öder.

aynı zamanda aracın başına bişey geldi kaskon varsa hiç uğraşmazsın çekici aracı götütür kiralık aracını istersin. belli süre araç sende kalır.
0
orpheus
(08.11.24)
(9)

Lava demirdöküm tava tencere kullanan var mı

regina phalange
Memnun musunuz bir de bulaşık makinesşnde yıkanıyor mu?
Memnun musunuz bir de bulaşık makinesşnde yıkanıyor mu?
0
regina phalange
(05.11.24)
Tencerem yok. Tavasını kullanıyorum, memnunum.

Döküm ürünler bulaşık makinesinde yıkanmaz. Elde yıkanır.
0
10551037
(05.11.24)
ikisini de kullanıyordum ama artık zahmetli olduğu için kullanmıyorum.

etler, yemekler gerçekten çok güzel oluyor fakat bulaşık makinesine girmiyorlar, yıkamanın ve saklamanın bir tekniği var ve yorucu benim için. tavada et yapınca mutfak ve hatta ev batıyor, her yer duman oluyor, dolapları yıkamak zorunda kalıyorsunuz.

edit: yanlış bilgi yok. Kaplamalı olanlar var, olmayanlar var.
0
orient blue
(05.11.24)
Yukarıdakiler yanlış bilgi. Lavalar kaplamalı olduğu için makinede yıkanır.
0
Mistyimage
(05.11.24)
Lava Döküm 4x New Heritage Serisi Döküm Demir Tencere Tava Seti - Mavi
app.hb.biz

Bu yıkanıyor gibi görünüyor ama
0
🌸regina phalange
(05.11.24)
Döküm tencereler arasında Lava marka olanlar gerçekten kaliteli, güzel.

Bulaşık makinesinde yıkanabilir diyor ama yıkamak istemiyorsun. İçinde deterjanların kalacağını hissediyorsun.

Bir de çok ağır. Ağır olması önemsiz diye düşünüyordum ama mutfak dolabından ocağa indir-kaldır gerçekten iş.
Yıkarken ağırlığı daha da sıkıntı oluyor.

Ayrıca mutfakta mangal yakmışım gibi duman oluyor içerisi. O yüzden pek kullanmıyorum artık.

Fakat onunla yaptığım etler gerçekten çok çok lezzetli oluyor, onu da inkar edemem.

Şimdiki aklım olsa almam.
0
michael_knight
(05.11.24)
1 tane ayrılabilir tost tavası bi de büyük ızgarası var 4 yıldır evde. aldığımızdan beri makinede yıkıyoruz. kim uğraşacak onla. olumsuz bişeyini görmedik. niye yıkanmasın ki?
0
zeleno
(06.11.24)
temizlemesi cidden zor ama yaptığı yemekler harika, değer :)
0
damba
(06.11.24)
Hem tavası hem tenceresi var. çok memnunum.

Yemekler gayet güzel oluyor ve zerre dert çıkarmadı. Bulaşık makinasına da giriyor.
0
babilfish
(06.11.24)
alacaktım, internette çok olumsuz yorum gördüğüm için vazgeçmiştim. tencerelerin dibi patlamış hep, resimlerini koymuşlardı
0
titanyum22
(06.11.24)
(5)

LED - OLED Farkına değer mi?

tchuck
philips ambilight tv alacağım. 65 inçnormal led ekranlar 35-40bin arası.oledler ise 70bin tl.yani ben çok tv izliyorum (yani dizidir filmdir vs.) ama görsel kaliteye ne kadar önem veriyorum bilmiyorum açıkçası.sizce bu farka değer mi?
philips ambilight tv alacağım. 65 inç

normal led ekranlar 35-40bin arası.
oledler ise 70bin tl.

yani ben çok tv izliyorum (yani dizidir filmdir vs.) ama görsel kaliteye ne kadar önem veriyorum bilmiyorum açıkçası.
sizce bu farka değer mi?
0
tchuck
(05.11.24)
yani örneğin: www.mediamarkt.com.tr

vs

www.hepsiburada.com

not: panel hızı vs. gibi şeyler umurumda değil çünkü apple tv kullanyıorum bu arada.
0
🌸tchuck
(05.11.24)
valla eskiden 4k led alacağıma 1080 oled alırım diyordum, bence aşırı fark ediyor. (gerçekten de aşırı fark ediyor bi mağazada yan yana aynı videoyu görsen keşke)

Oledlerde sabit görüntü kalınca yanma problemi vardı ama yazılımla falan çözdüler gibi. Bir de tv izlemiyorsan zaten bişey olmaz. (tv logosu vs. çok sabit kalan şeyler)

Parasına değer mi dersen o senin bileceğin iş. Aslında olede alışmamış göz led'i de sever ve 30 bin liran cebinde kalır. Ama tv bir kere alınıyor 10-15 yıl kullanılıyor dersek almışken iyisini almak da mantıklı.

bu arada bu oled olanın paneli LG imiş. Zaten dünyada birkaç şirket üretiyor bunu. HDR değeri de yüksek görünüyor maks. brightness 1300 nits. Ayrıca 10 bit diyor. Led 8 bit + frc denen sahte şekilde 10 bit renk gösterebiliyor. Bunlar tabii hdr film dizi vs. izliyorsan önemli (gerçi telefonlar bile hdr çekiyor artık)
www.displayspecifications.com
0
nhk ni youkosu
(05.11.24)
Oled demek gerçek siyah demek karanlık odada müthiş bir görüntü oluyor. Aynı zamanda her ne kadar çözdük deseler de yıllar içinde image retaining riski demek.

Buradan sayfalarca anlatılsa bi sonuç çıkmaz gidin bi elektronik mağazasına, oradaki elemanın bik biklerini dinlemeden kısmi kısılabilen led ve oled tv'leri gözünüzle görün ona göre karar verin.

~kendi ekranınızdan baktığınız fark videoları biraz fikir verse de yine arkadan aydınlatmalı bir ekrandan izlediğiniz için gerçek deneyimden uzak olacaktır. Direkt tecrübe etmek önemli.
0
hedep
(05.11.24)
Bence değer ama sizin bileceğiniz iş.
Normal Led aldım, çok pişmanım. Keşke oled alsaydım. Sonuçta 10 yıl yüz yüze bakacağız televizyonla.
0
michael_knight
(05.11.24)
şimdi, hdr (high dynamic range) denen bir özellik var. @nhk ni youkosu, gayet güzel açıklamış nedir, ne değildir diye.
ben de amatör gözlemlerimi yazmak istiyorum.

hdr destekli yayınlar, filmler, oyunlar felan oled'de gerçekten fark ediyor. galiba 4 ay oldu benim eski lg marka led monitörümü satıp, yerine samsung marka oled bir monitör alalı. oyuncu bir adam olmamdan dolayı, oyunlardan örnek vereyim: hdr destekli oyunlarda renkler, dokular vs çok gerçekçi ve canlı görünüyor bir kere. diyelim karlı bir dağda yürüyorsun oyunun birinde. ekrana dokunsan, sanki o karı hissedecekmişsin gibi bir his oluşuyor ki bu da "immersion" için nefis oluyor.

Benzer durumları filmlerde de yaşadım. Ben 32 inçlik monitör için konuşuyorum; ama yazdığım etki televizyonda daha da hissedilir gibi geliyor bana boyutundan ötürü.

Dolayısıyla, öyle yerli kanallardan ve lig maçları harici bir şey izlemeyene önermem oled'i; ancak sizin gibi dizi, film zevki olan kişilere öneririm. seyir zevkini arttıran bir teknoloji. Tek sıkıntısı pahalı olması bana göre.
0
pangea
(06.11.24)
(2)

Sipariş edilen ürünün teslim edilmemesi

mahseryerikalabaligi
Selamlar, 2 hafta önce moonriver isimli instagram işletmesinden bir sweatshirt sipariş etmiştim. Normalde instagram işletmelerine güvenim hiç yoktur ancak aylar önce buradan yine sipariş vermiştim ve sorunsuz teslim almıştım.Şimdi ise ürünün sipariş durumuna ne zaman baksam hazırlanıyor aşamasında.
Selamlar, 2 hafta önce moonriver isimli instagram işletmesinden bir sweatshirt sipariş etmiştim. Normalde instagram işletmelerine güvenim hiç yoktur ancak aylar önce buradan yine sipariş vermiştim ve sorunsuz teslim almıştım.

Şimdi ise ürünün sipariş durumuna ne zaman baksam hazırlanıyor aşamasında. Whatsapp üzerinden iletişime geçtiğimde oyalayıcı cevaplar alıyorum. Yani ne ürünü teslim alabildim ne para iadesi alabildim.

Şikayetvar sitesinde belki 100 tane aynı şikayet olduğunu sonradan fark ettim. Daha önce bu şikayetleri okusam kesinlikle sipariş vermezdim.

Peki herkes mağdur ancak bunun bir yolu yok mu adli olarak? Mesela e devlet üzerinden tüketici hakem heyetine şikayet başvurusu var. Ancak onda da elinde olan mevcut ürün için şikayet edebiliyorsun. Yani savcılığa gitsem 600₺ param gitti dava açsam astarı yüzünü geçecek.

Bu adamlar birer ikişer herkesin parasına çöküp zengin oluyor ve biz elimiz kolumuz bağlı yanan paramızla mı kalacağız, bunu mu anlamak lazım?
0
mahseryerikalabaligi
(05.11.24)
İyi tarafından bakmaya çalış, vergi kaçıran işletmelere destek olan müşteriler cezalandırılmış oluyorlar. Bir gün biterler.
0
michael_knight
(05.11.24)
Vergi falan kaçırılmıyor, kimsenin destek olduğu da yok.
Al bu da ispatı; hizliresim.com
0
🌸mahseryerikalabaligi
(06.11.24)
(3)

45 - 50 inch tv önerisi

ekmek
konsoldan oyun oynamak ve film izlemek için mümkünse akıllı tv öneriniz var mı. tam hoşuma giden buluyorum alayım diyorum yorumlarda o kadar kötülenmiş ki soğuyorum. bir de az para da değil 20-30k.
konsoldan oyun oynamak ve film izlemek için mümkünse akıllı tv öneriniz var mı. tam hoşuma giden buluyorum alayım diyorum yorumlarda o kadar kötülenmiş ki soğuyorum. bir de az para da değil 20-30k.
0
ekmek
(05.11.24)
Güncel piyasayı, fiyatları bilmiyorum ama özellikle de oyun ve film için kullanacaksanız gerekirse biraz daha küçük olsun ama OLed olsun derim.
0
michael_knight
(05.11.24)
bende LG QNED85 var baya memnunum. Renkler falan gayet iyi.
fiyat performans urunu, 3 senedir kullaniyoruz sikinyi yok.
55 inchden kucugu yok galiba..
0
cooperr
(05.11.24)
Led < mini led < oled

Led en uygunu ve çoğu televizyon led.

Oled en iyisidir ama o fiyat aralığında bulmak çok zor zira oled çok pahalı.

Miniled bence f/p işi o fiyat aralığında bulursanız alın led’den çok çok çok daha iyidir. Led’in paraklığı 400 nit iken miniled 1000nit çünkü.
0
substituent
(05.11.24)
(5)

Banyo gideri cinsi bulma

michael_knight
Bizim duşakabinden su biraz yavaş gidiyor. Giderin içine sokulan çubuklardan aldım ama giderin giderini bulamadım.Duşun orta kısmında yuvarlak bir gider. Üzerinde şık bir yuvarlak kapak var, onu kaldırınca saç vs. yakalayan bir ızgara var.Onu da kaldırınca altta üç parmak yüksekliğinde, içinde su bi
Bizim duşakabinden su biraz yavaş gidiyor. Giderin içine sokulan çubuklardan aldım ama giderin giderini bulamadım.
Duşun orta kısmında yuvarlak bir gider. Üzerinde şık bir yuvarlak kapak var, onu kaldırınca saç vs. yakalayan bir ızgara var.
Onu da kaldırınca altta üç parmak yüksekliğinde, içinde su biriken bir bardak gibi alan var. Orada her zaman su oluyor ve sanırım su oradan taşınca yuvarlağın her yanından gidiyor gidere.
Parmağımla bu kadar anlayabildim. Bu konuda pek bilgili de değilim.

Bu banyo gideri şeklinin ismini biliyor musunuz? Açmak için lavabo aç vs. dökmek dışında yapabileceğim fiziksel bir müdahale var mıdır? (tel sokup saçları çekmek gibi)
0
michael_knight
(03.11.24)
Foto olsa iyi olur
Hep mi az gidiyordu?
Foto hem giderin hem de duşakabin in olsun
0
kisa
(03.11.24)
Bıçak ucu gibi bir şeyle, o bardak gibi şeyin kenarından takarak, ama zarar vermeden, bardağı çıkarmayı bir dener misin?

Fotoğraf +1
0
Mirket
(03.11.24)
Arkadaşlar foto çektim. Bu gider Avrupa'da. Bir aydır az gidiyor, öncesini bilmiyorum. Az gidiyor ama sorun olacak kadar değil. Fakat kısa süre sonra sorun olacak hale gelecek.
Bardak çıkarılmıyor gibi görünüyor.

Fotoda deliğin içinde bir siyahlık görünüyor, orası boşluk değil. O parçayı orada tutmak için gerekli bir plastik galiba, aynısından bir tane daha var.

Fotolardan sonuncusunda biraz pompalayıp bir miktar saç çıkardım.

ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
0
🌸michael_knight
(04.11.24)
Avrupa işi olunca, soru benim çalışmadığım yerden gelmiş oldu.
Gideri iyice su doldurup, pompayı itme maksatlı değil de, sadece çekecek şekilde kullanırsan (yani pompayı gidere havası boşalmış şekilde yerleştirip ani çekme şeklinde) bişeyler daha getirebilirsin diye düşünüyorum.

Yoksa, o memlekette bulunursa lavabo açıcı kimyasallar kullanılabilir. O yoksa deliğe karbonat döküp üzerine sirke dökmek işe yarayabilir.
0
Mirket
(04.11.24)
Banyodan bir fotoğraf daha alabilir miyiz :) erotik mesaj gibi oldu ama :)

Şöyle diyeyim, şimdi bu duşakabin yerden 20 25 cm gibi yukarıdaysa, onun alın kısmı polyester bir malzemedir ve genellikle çıkar.
Böylece o duş teknesinin altı görülür.
Başıma söyle bir şey geldi, gider borusu o gidere normalden daha çok sokulmustu o yüzden su az gidiyordu.
Pompa +1
Lavabo aç da denenebilir ayrıca
0
kisa
(04.11.24)
(13)

Çocuk yapın diye ağlayan anne

dedeminhirkasi
Böyle bir şey yaşadım dün. Eşimle yaşlarımız 33. Evleneli 7 yıl oldu. Zaten sürekli bir baskı vardı. Yapın, edin herkes yaptı bir çocuğunuz olsun. Dün de otururken bir anda drama bağladı, ağlamaya basladi. Ölüp gitse sanki vicdan azabı çekerim gibi geliyor. Öldüğünde de çocuk yoksa bu sefer de annem
Böyle bir şey yaşadım dün. Eşimle yaşlarımız 33. Evleneli 7 yıl oldu. Zaten sürekli bir baskı vardı. Yapın, edin herkes yaptı bir çocuğunuz olsun. Dün de otururken bir anda drama bağladı, ağlamaya basladi. Ölüp gitse sanki vicdan azabı çekerim gibi geliyor. Öldüğünde de çocuk yoksa bu sefer de annem varken yapmadım şimdi hiç yapmam gibi bir düşünce olabilir yani böyle bok gibi bir durum. Anne üzülmesin diye çocuk mu yapılır arkadaş. Cahil bir anne hatta ultra cahil. Tövbe bismillah. Eşim biraz daha yatkın, istiyora yakın ama asla öyle net bir kararımız yok bu konuda. Böyle bir durum içindeyiz.
0
dedeminhirkasi
(30.10.24)
anneyi hariç tutuyorum. anne istiyor diye çocuk yapılmaz. ilkini yapsan ikinciyi de ister bu tek kalmasın diye.

amaaaaa eğer ilerisi için çocuk planı varsa çok geçmeden yapın. yaşlar 33 olmuş. ne kadar gecikirseniz o kadar zorlanırsınız bence. tamamen kendimi baz alarak söylüyorum bunu ama genelde geç anne baba olmak tavsiye edilen bir şey değil zaten. çocuk 10 yaşına geldiğinde siz 44 olacaksınız (en iyi ihtimal) peşinde koşturacak, ödevlerine kafa yoracak enerjiniz eskisi gibi olmayacak. yani düşünüyorsanız 7 senelik evlilikten sonra neyi bekliyorsunuz, anlayamıyorum. ama asla düşünmüyorum, hiç istemiyoruz diyorsanız zaten yapmayın.
0
elorelia
(30.10.24)
sen istemiyosan ve anneni de yatistirmak istiyorsan iktidarsizlik kartini oyna. arada bir doktora, terapiye gittiginizden falan bahset.
0
buenosdias
(30.10.24)
Kararsızsaniz yapmayın, 2,5 yaşında oğlum var. Dünyanın en zor işi gerçekten, gece uykusuz kalınca kimse yanınızda olmayacak, içinizden gelirse, maddi gücünüz varsa yapın.
0
mirty
(30.10.24)
Oldu, o haftada bir kucagina bebek alip agu cugu yapacak diye biz 3 yil uykusuz kalalim, kaldirabilecegimizden emin olmadigimiz bir omurluk yuk alalim ustumuze.
Yavas derler.
Cocuk yapmak, dusunup tasinmayi, ciftin ortak karar vermesini, iki tarafin da yeterince hazir olmasini gerektirir. Oyle baskasinin cani cekti diye bu ise girisilmez.
0
quaker
(30.10.24)
Çocuk, onu topluma kazandırma amaçlı iyi niyetlerle ve eğitimi, bakımı güzel planlanıyorsa yapılır diğer türlü birileri istedi, arkadaş komşu çocuk yaptı diye çocuk yapılmaz.
Dede ve nineye her zaman tatlı gelir torunlar.
onları da anlamak lazım burada.

Üstteki yorumlarda genelde uyku alamamaktan dolayı dertlenme olsa da bir düşünün. sonuçta yetiştirdiğimiz bir insan.
Biraz zahmeti tabi ki olacaktır.
Genel düşüncem böyle.

Bazı çevreden bildiğim gördüğüm aileler var. Kimisi sadece çocuk "olsun" diye yapmış.
Çocuk büyüyor mu ? yemeğini yedi mi? tamam iş bitmiş o anne ve baba için.
Ama öyle değil.
Çocuğun babası olmakla, ona babalık yapmak bir şeyler öğretmek, değer katmakayrı şeyler.
Anne için de öyle.

Dünya nüfusunun yoğunluğuna bakıldığında çocuktan dolayı uykusuz kalmak pek sorun edilmemiş olmalı ki bir gecede olan olmuş :)
0
diyecevaplandı
(30.10.24)
diyecevaplandı'ya bir yorum yapma istegi duydum, izninizle:

Biz uykuyu dert ederken, zaten "Dünya nüfusunun yoğunluğuna bakıldığında çocuktan dolayı uykusuz kalmak pek sorun edilmemiş olmalı ki bir gecede olan olmuş :)" burada dert etmeyenlerden ayrildigimizi belirtmeye calisiyoruz.
Biz o cocugu buyutmenin ne kadar zor oldugunu, ne kadar caba gerektirdigini bilerek yapiyoruz. Uc yilini o canliya adayamayacak insanlarin yapmamasi gerektigi zaten altta yatan mesaj.

Cok guzel bir kisa video vardi, amerikada geciyor. Iki lise arkadasi, ayni anda mezun oluyor, biri redneck, dunya skinde degil, 10 yilda 3 es degistirip 6 cocuk yapiyor. Digeri universite okuyor, orada tanistigi esiyle evleniyor, 40 yaslarina yaklasirken "Bu dunyaya cocuk getirmek ona haksizlik olur mu olmaz mi" diye tartisiyor hala.. Durum boyle maalesef.
0
quaker
(30.10.24)
Sanki kendisi karnında taşıyacak, kendisi bakacak, kendisi büyütecek, masraflarını kendisi karşılayacak gibi ailelerin çocuk manipülasyonu yapması çok saygısızca. 2 torun sevecek kendini mutlu edecek diye başkalarının hayatını bitiriyor/değiştiriyor. Çocuğu, siz istiyorsanız yapın. Hatta siz istiyorsanız, istediğiniz zaman yapın. İster 26 ister 33 isterseniz de 10. sene kutlaması olarak 36.

Çevremde (işyeri ve arkadaşlar) gördüğüm kadarıyla her şeye yardımcı olacağını söyleyen ailelerin %90'ı ya 3. ayda arazi ya da yanlış yetiştiriyor.
0
nawar
(30.10.24)
"ağbi birbirinizi sevdiyseniz ailelere neeğ" diyenlere ağlayan kayınvalide şoku. evlerden ırak rabbim korusun bu kişiyle herhangi bir ortak düşüncem çıkarsa üzerine 30 kez daha düşünürüm. toksik ebeveyn stay away from us
0
ala09
(30.10.24)
Biz 2 yıllık evliyiz, bize de aynı baskı var. Her telefon konuşmasında geçiyor, sürekli çocuk muhabbeti. Biz 30 yaşındayız. Benim 10 arkadaşımdan 2sinin çocuğu vardır. Zaten 30 yaşın altında çocuk yapma oranı düşüyor bence. Emin değilseniz 1-2 yıl daha bekleyin ya.
0
turuncu tonlarda
(30.10.24)
kırmamak için olmuyor deyin?
0
nuisance2
(30.10.24)
Asla bu sebeple çocuk yapılmaz.
Çok isteyerek çocuk yaptıktan sonra bile işler çok zor. Başka birisi istedi diye sakın ha yapmayın.

Anne öyle bir hareket yapmış, yaptığı doğru değil siz de biliyorsunuz. O ağlamayı umursamamaya çalışın.
Kısmet deyip geçin.
0
michael_knight
(31.10.24)
İlk evliliğim 10yıl sürdü, eşim de ben de çocuk istemedik. İkinci evliliğim 1,5 yıl sürdü. Bir oğlum var ellerinizden öper.36 yaşında doğurdum.
Babası ile bebeğim 7 aylıkken ayrıldık. o günden beri bir daha hiç görmedi, nafaka ödemedi. Ailemin desteği ve sosyal yardımla yaşayan bekar bir anneyim.
Asla pişman değilim. Çocuk istemeyen de bendim, sonra fikir değiştirip isteyen de...geç oldu bir daha istersem olmaz gibi korkularla değil, sadece istediğim için doğurdum.
Arkadaşlara katılıyorum, anneniz istiyor diye çocuk yapılmaz. Kimse istiyor diye yapılmaz, bu tamamen eşinizin ve sizin kararınız.
Ablam evlendi ve çocuk sahibi olmadı. Eşinin ablası da çocuk istemedi. Yani o ailede hiç torun yok,ebeveynleri bunu problem ediyorlarsa bile asla asla çocuklarına yansıtmadılar.
Kısacası gerçekten istiyorsanız geciktirmeyin. 43 yaşından sonra çocukla idmansız basketbol oynamak, yeni çizgi film karakterlerine adapte olmak zor oluyor. :)
0
strawberry first
(31.10.24)
(6)

Bilgisayar alıp satmak mantıklı mı?

skr1292
2.el donanımsal olarak arızalı bilgisayarları alıp tamir edip satmak mantıklı mı, para kazanır mıyım?sahibinden, dolap gibi yerlerde satacağım.
2.el donanımsal olarak arızalı bilgisayarları alıp tamir edip satmak mantıklı mı, para kazanır mıyım?

sahibinden, dolap gibi yerlerde satacağım.
0
skr1292
(29.10.24)
Bizim burda var bi bilgisayarcı kardeşimiz. Her gün ağlar iş yok diye. Dükkanı olmasına rağmen.
0
thesomberlain
(29.10.24)
Laptopsa ve cidden ölu fiyata alacaksaniz bi ihtimal. Kasa olarak cok zor. Guncel kasalar bile aylarca bekliyor satilmak icin.
0
brkylmz
(29.10.24)
Bizim burada bir ufak dükkan var. Yıllar önce keşfettim. Her türlü pc, mouse, klavye, telefon, kısaca elektronik ürünü tamir ediyor ve hiç boş kalmıyor adam.
0
Shepard
(29.10.24)
söylediğiniz işi yapanlar var. özellikle e-atık ihalelerine katılın. banka, kamu ve üniversiteler cihaz yenilemesi yaptığından yok paraya cihaz satar. bu cihazları toplayanlar gerekli olan yükseltmeleri (hdd yerine ssd takmak, ram yükseltmek vs.) yapıp e-pazarlarda satarlar. açıkçası bende artık çoğu parçamı 2. el alıp kullanıyorum. yazıcı, tarayıcı vs.
0
phonex
(29.10.24)
bu işi yapmanın en mantıklı yolu tamir oldu artık. parça alım satımında eskisi kadar büyük karlar yok çünkü bekleme süreleri çok uzun
0
tabii lan manyak mısın
(29.10.24)
Bence mantıklı değil. Satmak çok zor olur diye düşünüyorum.
Denemesi bedava.
Bahsettiğiniz gibi bir ürünün ilanını koyun sahibinden.com'a bakın ne kadar ilgilenen olduğuna. Bana öyle geliyor ki çok düşük fiyata bile koysanız kimse ilgilenmeyecek. Yanılıyor olabilirim.
0
michael_knight
(29.10.24)
(21)

iyi semt yüksek kira mı, düşük kira kötü semt mi?

saturn
bostancı sahil şeridinde oturuyorum yıllardır. düzenli sporum var, haftada 2-3 sahilde gün koşuyorum. en büyük lüksüm bu ve vazgeçmeyi hiç istemediğim birşey. insan profili, sosyal hayat vs bu detaylara girmiyorum, anadoluyu tarafını bilenler biliyordur.oturdugum bina kentsel dönüşüme girecek. ev ar
bostancı sahil şeridinde oturuyorum yıllardır. düzenli sporum var, haftada 2-3 sahilde gün koşuyorum. en büyük lüksüm bu ve vazgeçmeyi hiç istemediğim birşey. insan profili, sosyal hayat vs bu detaylara girmiyorum, anadoluyu tarafını bilenler biliyordur.

oturdugum bina kentsel dönüşüme girecek. ev arayışındayım. şu anki bölgemde e5 altı yerlerde 30 bini gözden çıkarmam gerekecek. (eşyalı ve yeni bina)

kurtkö-pendik-sultanbeyli taraflarında da ise 22-23 bandına kadar güzel evler var. (yine eşyalı ve yeni bina)

siz olsanız nasıl hareket ederdiniz?
ocak maaşım tahmini 75-80 bin olacak. temmuzda 100 bin olacak. yalnız yaşıyorum. içkim sigaram kumar bahis alışkanlığım yok :)

cevaplarınız okuyup tik atacağım.
tşkler.
0
saturn
(28.10.24)
alınabiliyorsa ev almak.

alınamıyorsa iyi semt yüksek kira.

(istanbulu pek bilmiyorum genel cevap)
0
AlsterWasser
(28.10.24)
İyi semt, yüksek kira
0
asteriks
(28.10.24)
çocuk varsa iyi semt
yoksa işe yakınlık çok çok önemli
kurtköy taraflarında güzel siteler de var ama ulaşım sorun olur mu olmaz mı bakmak lazım.
0
kisa
(28.10.24)
İstanbul'u bilmiyorum ama iyi semt yüksek kira derim. Kötü semtte oturulmaz.
0
rock n roll
(28.10.24)
hayatımın en az 20 senesi pendikte geçti. pendiğin iyi bir konumu olmasına rağmen ben pendiği hiç sevmedim. Şu an başa bir şehirdeyim benzer bir kararı verme arifesindeyim ve kesinlikle imkanın yetiyorsa iyi semt diyorum. Pendik benim gençliğini çürüttü desem yeridir İstanbul içi her yere uzak her işe 1-0 geride başlarsın burada. Bence iyi semt sonra pişman olursun.
0
saaman
(28.10.24)
kesinlikle iyi semt yüksek kira. hayat kalitesi, çevre şartları, güvenlik vs çok önemli. suanda kira yüksek gelebilir ama zamanla daha rahat edersiniz. 5-6K için ebesinin nikahına gidilmez. başka şeylerden kısın, sevdiğiniz yerde oturun.
0
awlmi
(28.10.24)
İstanbul'un kötü semti çok kötü. İyi semt yüksek kira +1
0
nawar
(28.10.24)
Başka şehir iyi semt
0
1837837
(28.10.24)
Bu arada neden pendik kurtköy, denize yakın maltepe mahalleleri diyorum.
0
1837837
(28.10.24)
30 binse iyi semt, hic dusunme. 3-5 az harcarsin, en azindan yasam kaliten ayni kalir. Bostancidan sonra sultanbeylide, pendikte filan aglarsin hic gerek yok.
0
mor oje
(28.10.24)
asiri cimri biri olarak yuksek kira iyi semt diyorum. gerekirse yiyecegimden kisip iyi semtte otururum.
0
hot potato
(28.10.24)
anadolu yakası sahili nimet kesinlikle bu taraflarda kalmalısın. özellikle altıntepe, küçükyalı, idealtepe hattını tercih et. en kötü kartal cevizli-dragos taraflarına kadar.
istanbulda anadolu yakasında sahil şeridi dışında yaşanmaz. e5 üstü kısımlarında da yaşanmaz. gerekirse 10-15 fazla verir yine buralarda kalırdım.
0
my fault
(28.10.24)
30bine eşyalı buluyorsanız hemen tutun.
bostancı sahil şeridie alışmış biri pendikte yapamaz.

bir şekilde oralarda ev almaya kasın hayatınızın bir döneminde.
0
nuisance2
(28.10.24)
kurtkoyde de kartalda da bostancida da yasamis biri olarak, kesinlikle iyi semt. iyi mahalledeki en kotu ev > kotu mahalledeki en iyi ev.

hele hele disariya bagli olarak oturmus sporunuz kosunuz vs bir duzeniniz varken, asla bozmaya degmez. sunun surasinda sahillerde saglikla kosabilecegimiz yillarimiz kac tane zaten. finansal olarak cok zorluyorsa maltepe sahil +1.
0
taurina
(29.10.24)
aradaki fark bu kadar düşükse tabii ki iyi semt.
ama fazla mı iyimsersiniz acaba bu rakamlar için?

bu arada maaşın 3te1'ini kiraya vermek günümüz koşullarda şaşılacak bir şey değil.

---
kadın iş arkadaşlarımdan biliyorum, kimisi kadınlar için yüzde elliye kadar çıkmayı makul buluyordu.
--

haftada iki-üç dertsiz tasasız koşuya çıkmak istanbul şartlarında lüks.
evde sıkılınca dışarı çıkıp bi kahve içmek ya da para vermeden bi bankta oturmak, 30 dk yürüyerek de olsa sahile ulaşmak özellikleri; bunların olmadığı yere kıyasla yüzde elli daha fazla kira vermeye değer.
0
biseysorcaktim
(29.10.24)
araç varsa izole yaşam sorun olmayacaksa kurtköy-pendik site içi evler o kadar üzmez, ama asla iyi semtin tadını ve olanaklarını da vermez.

feneryolunda oturuyoruz 10 dakika yürüme ile fenerbahçeye-sahile ulaşabilmek büyük nimet.
0
orpheus
(29.10.24)
Ayni durumda Bostanci'da yasayan arkadas Tuzla merkezde mustakil evlerin oldugu bir siteden ev kiraladi, o zaman 30 binli bir rakamdi, ofise gitme durumu yoksa semt olarak Tuzla merkez fena degildir. Sahilde belki tam Bostanci havasi esmez ama gene de iyidir bence.
0
mbond
(29.10.24)
hayatinda sultanbeyli'ne gittin mi? acil cikar listeden. petrolis mahallesi hem sahilde hem nezih bekleris
0
ala09
(29.10.24)
"Kötü semt, imkanları iyi site (spor salonu, havuz, bahçe)" seçeneğini de değerlendirin derim.
0
michael_knight
(29.10.24)
Bro sen Kurtköy Pendik Sultanbeyli üçgenine gittin mi hiç bilmiyorum ben Sultanbeyli'den geçmek zorunda kaldığımda kendimi İran'a girmiş gibi hissetmiştim, Pendik'in bazı bölümleri yaşanabilir Kurtköy de dünyadan uzakta bir bölge, mümkünse buralarda yaşamak da istemem yolum düşsün de istemem.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.10.24)
insan Attan inip essege biner mi tabiki iyi semt

Az para verip psikolojini sifirlamakta var
0
Zetnikov
(29.10.24)
(10)

akrabalarla ilişkileri komple kesmenin riskleri?

buenosdias
bir iki kişi hariç nerdeyse hiçbiriyle görüşmüyorum. onlar da zaten çok akrabacı değil. kırk yılda bir düğün sünnet cenaze olunca karşılaşıyoruz. hiç görmediğim, hiç bişey paylaşmadığım, kafa ve yaşantı olarak hiç uymayan yakın akrabalarla da ilişkiyi komple kesmek, cenaze, düğün, sünet gibi davet
bir iki kişi hariç nerdeyse hiçbiriyle görüşmüyorum. onlar da zaten çok akrabacı değil. kırk yılda bir düğün sünnet cenaze olunca karşılaşıyoruz. hiç görmediğim, hiç bişey paylaşmadığım, kafa ve yaşantı olarak hiç uymayan yakın akrabalarla da ilişkiyi komple kesmek, cenaze, düğün, sünet gibi davetlerini de yanıtsız bırakmayı düşünüyorum.
0
buenosdias
(27.10.24)
Maddi manevi zorda kalana kadar kendini bir yere kadar mutlu sayabilirsin.
Akraba olumsuz şeyler yapsa da bağı kesmemek gerekir.
Sizde o durum da yok.keyfi karar almayın. Sakin kafayla düşünün
0
diyecevaplandı
(27.10.24)
denk geldiğinde meraba meraba, odur yani
0
duyurukullanıcısı
(27.10.24)
Baba tarafıyla 10 yıldır hiç görüşmüyorum. Aldığım en doğru kararlardan biri. Ne riski olacak.
0
gabe h coud
(27.10.24)
ne kadar az akraba o kadar iyi. mümkünse hiç en iyisi.
0
my fault
(27.10.24)
Muhtaç bir durumda kalıp birinden yardım istediğinizde zaten kesilir. Ayrıca bir şey yapmaya gerek yok şayet külfet gibi hissettiren bir durum yoksa.
0
encokbenisevinnolur
(27.10.24)
Bir teyzem hariç herkesle mesafeliyim
0
kullanicadi
(27.10.24)
İlişkiyi komple kesmek şeklinde sert bir karar vermenize gerek yok bence.
Davet ettiklerinde gitmek istemediğinizde gitmezsiniz. Kibarlık olsun diye bir bahane de uydurursunuz, olur biter.

Zaten bir süre gitmezseniz akrabalığınız düşer.
0
michael_knight
(27.10.24)
En kötü çocuk sahibi olursan senin amcan, teyzen vs. yok mu diye sorar.
İlerde bi işin düşebilir diye yine "merhaba merhaba" taraftarıyım ben de.
0
merhum
(28.10.24)
Eger paran varsa saglam, akrabaya gerek olmuyor.

Bizim aile senelerdir gorusmuyor. Parayla gerekirse adam tuttarsin adama akrabaya gerek yok biz oyle yapiyoruz

Eger hastalikta ziyaretci beklentin yoksa yada cenaze vs yol ver
0
Zetnikov
(28.10.24)
Arkadaşlar çocuk değilseniz aile üyeleriyle iletişimi kesmek, onlarla iletişim içerisinde olmamak gayet normal durumlar, bu normale alıştırın kendinizi.
0
blue rebel motorcycle club
(28.10.24)
(9)

avrupa'da hangi ulkede calismali

antikadimag
uluslararasi bir sirketin avrupa ofisine transfer olma durumum var. hangi ulke tercih edilir bunlar arasinda?ingiltereirlandaalmanyahollandaispanyaluxemburggocmen olarak yasam kalitesi, minimum vergi odeme gibi durumlar icin. 30+ bekar erkek.edit: bu arada 1-2 sene yasayip amerika'ya geri donecegim.
uluslararasi bir sirketin avrupa ofisine transfer olma durumum var. hangi ulke tercih edilir bunlar arasinda?

ingiltere
irlanda
almanya
hollanda
ispanya
luxemburg

gocmen olarak yasam kalitesi, minimum vergi odeme gibi durumlar icin. 30+ bekar erkek.

edit: bu arada 1-2 sene yasayip amerika'ya geri donecegim. bu nedenle vatandaslik konularina cok bakmiyorum.
0
antikadimag
(26.10.24)
Min vergi ödeme üstteki ülkeler arasında en az Luxemburg’dur diye tahmin ediyorum. Ancak tercihim İngiltere veya Ispanya olurdu. İspanya’da neresi ama? Katalonya bölgesi mi? O kısım da önemli.
0
kedidir o kedi
(26.10.24)
Vergi acisindan Hollanda avantajli, sanirim ilk 5 yil vergiden muaf oluyordu expat'lar.

Ama olay para ise Avrupa'ya degil Dubai'ye falan gitmeniz lazim, Avrupa'daki insanlar para kazanmak icin oralara gidiyorlar.

Bu ulkelerden baska secenek yoksa cevabim dilini bildiginiz ulke olur.
0
sertac akin
(26.10.24)
bi ara Hollanda'da vergi avantajı hatta mortgage alırken kolaylık vs. vardı galiba ama bitti sanırım. Bi araştır.

Süresiz oturma izni ve vatandaşlığa kaç yılda geçildiği de önemli. İngiltere için 5 yılda süresiz, +1 yıl sonra vatandaşlık. Vergi durumu da şöyle: www.paystream.co.uk
İnsani şeyler bence okey (Londra ve güneyinde yaşarsan), fakat genel olarak eski ve fakirce yaşayan bir ülke. Mesela şu an oturduğumuz apartman 1860'larda otelmiş, o zamandan kalma. Araba almayı düşünüyorum A sınıfı Toyota Aygo var her yerde ben de ondan almayı düşünüyorum. gibi. Amerikanvari şıkır şıkır hayatım olsun diyorsan ya çok kazanacaksın, ya da yeni şeyleri hızlı benimseyen bi ülkeye gideceksin.
0
nhk ni youkosu
(26.10.24)
"Yasam kalitesi" kisinden kisiye cok degisen ve muglak bir kriter. Ozellikle olabildigince az vergi odeyeyim'le birlestirince kafa karistirici.

Gunluk yasam ve entegrasyon icin (i) ingilizce konusan ulkeler (ii) uygun bir sure yasayinca vatandaslik/passport yolu acik ulkeler tercihim olurdu. Yani sirasiyla ingiltere, irlanda, hollanda, luksemburg diye gider benim icin. Turkiye'nin bir tik ustu ispanya acik ara son sirada. (ii) icin daha detayli arastirma yapmak lazim. Vergiye odaklanmak Bana gore kucuk hesap.
0
hot potato
(26.10.24)
alım gücü maaş falan her şey eşitse bence sağlık hizmetleri, güvenlik ve dil konusuna bakın bu ülkelerdeki, ben muhtemelen az insan az sorun ilkesi gereği luxemburg ya da irlanda'yı seçerdim.
0
gezegen olan pluton
(26.10.24)
Bence yeni bir dil öğrenmekle hiç uğraşmayın. İngiltere ve İrlanda arasında bir karar verin.
0
michael_knight
(26.10.24)
Sadece 1-2 sene ise, rahat bir hayat, göçmen olarak daha “welcoming” hissetme, daha iyi hava şartları, daha sıcak insanlar vs gibi sebeplerden ötürü İspanya

Daha iyi ekonomik durum: luxemburg.

Ve belirtildiği gibi Hollanda’da vergi avantajıyla maaşınız iyi olur, ancak, büyük bir ev krizi var dolayısıyla kiralar çok yüksek, hava ve yemekler kötü, insanlarla arkadaş olmak biraz zor, göçmenler (expatlar dahil) aşırı sağcı hükümet sebebiyle siyasette sürekli hedef gösteriliyor.
0
but that was just a dream
(27.10.24)
Vergi olayinda Hollanda'daki avantaj belirtilmis, tam kalkmadi ama oran falan dustu bildigim kadariyla. Hayat genel olarak pahali, harcamalardaki vergiler de genel olarak cok yuksek. Yabanciya aliskin olmalari, guzel cevre duzeni vs avantaj, bunlar olmasa Almanya daha iyi benim gozumde.

Iyi havaya hasretseniz Amerika'da sabit sehrinizde, Ispanya iyi gelebilirdi, yoksa cok da gerek yok. Belli zaten ama gene soyleyeyim, bu kiyaslanan yerlerde bariz en ucuz ulke.
0
mbond
(27.10.24)
almancayi ögrenirim diyorsan almanya yoksa ingiltere veya irlanda.
0
robert bosch
(27.10.24)
(5)

Özel sağlık sigortası hakkında

sacrilegious
Merhaba,Özel sağlık sigortalarının sıradan bir vatandaş için aylık ortalama fiyat aralığı nedir? Bir kişi 33 yaşında kadın, çalışmıyor ve herhangi bir kalıtsal hastalığı da yok diyelim. Özel sigorta yaptırdıktan sonra yararlanacağı şey de rutin muayene/kontrol işte ne bileyim ilaç falan filan. Özel
Merhaba,

Özel sağlık sigortalarının sıradan bir vatandaş için aylık ortalama fiyat aralığı nedir?

Bir kişi 33 yaşında kadın, çalışmıyor ve herhangi bir kalıtsal hastalığı da yok diyelim. Özel sigorta yaptırdıktan sonra yararlanacağı şey de rutin muayene/kontrol işte ne bileyim ilaç falan filan. Özel sigorta yaptırmaktansa ücretini ödeyip bu hizmetleri almak daha mantıklı değil mi?

Kalıtsal hastalık veya gebelik dışında, işverenin sunduğu bir opsiyon olmadığı halde insanlar neden özel sağlık sigortası yaptırıyor?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(24.10.24)
Bireysel yapılan poliçeler artık çok pahalı. Sigortam.net gibi yerlerden teklif alın ama 30-40k altında poliçe bulamazsınız bence.

Eğer a plus hastane şartım yok, sgk anlaşmalı özel hastaneler(Medicana, medical park vb) kurtarırsa tss öneririm. Max 10-15k ya çıkar sanırım.
0
robin one persie
(24.10.24)
Özel sağlık sigortası yaptırmanın sebebi sağlık giderini tahmin edilebilir bir fiyatta tutmak.
Sene başlarken o yıl sağlığa kaç para harcayacağını bilmiyorsun. Sıfır da olabilir 1 milyon lira da olabilir. Sigorta yaptırırsan o açıdan kafan rahat oluyor.

Bir de 33 yaşındaki kişi şimdi özel sağlık sigortası yaptırmaya başlarsa mesela belki 35 yaşında bir mide rahatsızlığı başlayacak, sigorta onu da kapsayacak. İleride şeker, kalp, tansiyon vs. pek çok hastalığı başlayabilir ve özel sağlık sigortasını aralıksız şekilde yaptırırsa bu hastalıklarını özel hastanede tedavi ettirebilir.

Muayene, kontrol, ilaç gibi masraflar çok önemli değil ama çok daha büyük masraflar çıkabiliyor.

Mesela babamın çok iyi bir özel sağlık sigortası vardı, kalbinde damar tıkanıklığı olunca bypass ameliyatı olması gerekti. Parayı hiç düşünmeden Amerikan Hastanesi'nde yaptırabildik.

Ben yukarıda insanların neden yaptırdığını açıkladım, bunu mantıklı bulup bulmadığımı söylemedim.

Çünkü şöyle de bir ilginç durum var ki en pahalı veya en zor hastalıklarla karşılaşınca insanın parası, sigortası olsa bile genelde devlet hastanesinde daha tecrübeli, tanınmış hoca oluyor, ona gitmek istiyorsun.
0
michael_knight
(24.10.24)
ameliyat gerektiren umulmadık bir şey olursa karşılasın diye. Biraz da yaşlılığa yatırım işte(tabii o zamana kadar hayvan gibi para ödemiş oluyorsun) Bizimki özel hastanede %50 indirim yaptırıyor muayene olursak normalde 3000 lira ise 1500 veriyoruz. Ayaktaki muayene vb. şeyleri tam karşılayan çok daha pahalıydı. Bu pakete kişi başı 20 bin gibi bişey ödedik biz bu yıl.
0
nhk ni youkosu
(24.10.24)
insanın kendine yapacağı en iyi yatırım sağlık sigortası ya. benim yaş geçti kalıtsal çok hastaık var yapmıyorlar. ayaktan değilde yatan düşünebilirsin, şu an iyi hastanede ayaktan girince bile 2 testle 20 bin tl veriyorsun, ameliyatlar bir ortopedi en az 250 den başlıyor.
0
eja
(25.10.24)
Axa tamamlayıcı sağlık sigortası öneririm. Yeni açılan zincirlikuyu medicana'da geçerli mesela. zaten bu tür sigortalar kırılma gibi yatarak tedavili vb. maliyeti yüksek tedavilerde görüyorsun. etiler dünya göz'de 1 gece kalmalı gözyaşı kanalı ameliyatı oldum. bir kuruş vermeden çıktım. bir de 40 yaştan sonra yavaş yavaş bedensel arızalar başlıyor. ne kadar kendine dikkat edersen et.
0
merhum
(25.10.24)
(6)

Ya şirket temettü vermekten vazgeçerse?

ya ben lan neyse
ben temettünün ne olduğunu yeni öğrendim. temettü emekliliği diye de bir şey varmış. ben şimdi ömür boyu temettü alacağım diye bir sürü tüpraş hissesi alsam, tüpraş birkaç sene sonra temettü vermekten vazgeçerse ne olacak? garanti veriyorlar mı kesin temettü vereceğiz diye?
ben temettünün ne olduğunu yeni öğrendim. temettü emekliliği diye de bir şey varmış. ben şimdi ömür boyu temettü alacağım diye bir sürü tüpraş hissesi alsam, tüpraş birkaç sene sonra temettü vermekten vazgeçerse ne olacak? garanti veriyorlar mı kesin temettü vereceğiz diye?
0
ya ben lan neyse
(24.10.24)
Amerikada falan temettü emekliliği denen bir şey var. Birka. iyi şirket, borsanın altın çağında güzel temettü verince hep öyle olacağını sanan bir kaç romantik ve gereksiz adam bizde de temettü emekliliği olacağı iddiasıyla epey de bi taraftar toplayıp baya gürültü yaptılar.

Verilen temettüler bugünün enflasyonist ortamında ve fiyat hareketliliğinde 3 kuruştur. İnsanı öyle emekli falan etmez. Ve haklısın. Önümüzdeki sene ve senelerde temettü vermiyoruz da diyebilirler, 3 kuruştu zaten bir kuruşa indirdik de diyebilirler.
Yani bir balon o.
0
Mirket
(24.10.24)
temettü olayını pek sevdiğimi söyleyemem hele türkiyede hiç. yatırıma dönüşmeyen paranın veriminin o parayı yatırıma dönüştüren şirketlere nazaran daha kötü olacağına dayanıyor bu fikrim. temettü garantisi diye bir şey de yok fakat önceki temettü verileri bu konuda tahmin etmeyi kolaylaştırabilir.
0
tabii lan manyak mısın
(24.10.24)
Temettü vereceklerinin garantisi yok.
Şirket kar etmezse temettü zaten vermez.
Veya şirket yeni bir yatırım yapmaya karar verir, tüm karı bu yatırımda kullanmaya karar verip temettü vermeyebilir. Garanti değil.

Ama Tüpraş yıllardır veriyor, herhalde ileride de yıllarca verir, fakat garantisi yok.

Ama şöyle düşüneceksin. 100 liralık şirket 10 lira kar edince bu karı dağıtıyor. Eğer karı dağıtmayıp yatırım yapmaya karar verse 110 liralık bir şirket olur normal şartlarda. Hatta o yatırım sayesinde büyüyeceği için 115 liralık bir şirket olur. Ama gerçek hayat böyle değil tabi, özellikle de Türkiye'de.
0
michael_knight
(24.10.24)
Bir sirkete "sadece" temettu oduyor diye yatirim yapilmaz. Temettu odeme verimine gore de (odenen temettu/odeme tarihindeki bir hisse fiyati) yatirim yapilmaz.

Bir sirkete, finansallari iyiyse, yaptiklari iste gelecek goruyorsaniz, iyi yonetiliyorsa ve olacagini degerlendirdigimiz fiyattan ucuzsa yatirim yapilir. Bu inandigimiz sirket temettu oduyor olabilir, yatirim stratejimiz yukardaki kriterler ve ayni zamanda temettu odeyen sirketler olabilir. Temettulerden alacaginiz kazanclari yeniden yine "iyi" olan sirketlerinize yatirirsaniz yillar icinde buyume oraniniz artabilir. Bir ornek olarak, vasal sirketler, ortagi fazla olan sirketler temettu odeme yatkinligi daha fazla olan sirketlerdir. Cunku temettu sirket ortaklarinin yada ana holding sirketinin kardan pay almasinin yollarindandir.

Temettu emekliligi kavramini; insanlar temettu zenginligi olarak algiliyorlar. Hem calismayayim, hem luks hayat yasayayim bu yolla vs. bu her alandaki zenginler gibi cok zor bir sey. Sans ve zamanlama cok muhim. Ancak "iyi" sirketlerin getirecegi temettuler sebebiyle 10-20 yil bandinda ciddi bir ek gelir kazanmak da mumkundur. Bir sirket temettu odemekten artik vazgecer , yada isleri bozulur kar edemez vs. olursa ozetle iyi olmaktan cikarsa portfoyunuzu degistirirsiniz.
0
wallcan
(25.10.24)
temettü vereceğiz diye garanti vermiyorlar. şirket zarar ederse veya elde ettiği karını yatırıma harcayacağız derse temettü vermez. hatta temettü verecek diye aldığın şirket batabilir, temettüyü geçtim ana paranı kaybedebilirsin.
ayrıca temettü verdiği zaman verdiği temettü kadar hisse değeri düşer, hatta daha çok düşer.
örneğin 1000 lira değeri olan hisse 100 lira temettü verse, hissenin değeri 900 liraya düşer, sana da 100 lira değil vergiden sonra 85 lira geçer. yani temettü verdiği gün 15 lira zararın olur.
bunları bilmeden bu işlere girilmez.
0
abelardo
(25.10.24)
sadece tüpras aldiysan ve tüpras evet ben dagitmiyorum bu sene derse ortada kalirsin evet, böyle bir sey yapabilirler. bu illa kötü bir sey de olmak zorunda degil.

cözümü
1) kenarda nakit para bulundurmak, 1 senelik harcamalarin icin mesela temettü gelirine endekslenmis olmamak
2) birden fazla hisse senedi, tahvil vs bulundurmak. yani riski "paylastirmak". mesela tahvil sabit gelir getiren bir yatirim aracidir. ondan da alabilirsin eger tek amacin sabit gelir ise.
0
robert bosch
(25.10.24)
(4)

levent civarı crossfit salonu

duyurukullanıcısı
eskiden balaban'a gidiyordum, hiç memnun değildim. crossfit bana göre ama eğitmen iyi olmadığı sürece hiçbir anlamı yok.yeniden start vermek istiyorum. iyi bir salon var mıdır?biraz mesafe yapabilirim iyi bir salon için.
eskiden balaban'a gidiyordum, hiç memnun değildim. crossfit bana göre ama eğitmen iyi olmadığı sürece hiçbir anlamı yok.

yeniden start vermek istiyorum. iyi bir salon var mıdır?

biraz mesafe yapabilirim iyi bir salon için.
0
duyurukullanıcısı
(24.10.24)
Beşiktaş'ta Oldschool FT diye bir yer var, bir ara Crossfit'i merak ettiğim yarım saatlik bir dönem olmuştu buraya gidip intihar eder gibi çalışan insanları görünce aman aman aman deyip kaçmıştım ama senin merakın varsa ekipmanlar iyi ortamı güzel komünite kafasındalar, bi bakabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.10.24)
Ben de balaban'a gidiyordum, belki haberin var veya yok, irem irdem ve alican umay darwin -istanbul diye bir yer açtı.

Maslak Mahallesi Sanatkarlar Sokak No:28 Eclipse Sitesi

belkiyer uzak gelebilir levent'e ama fikir olması açısından yazıyorum.
0
liberal
(24.10.24)
Beşiktaş'taki Old School'a herhalde bir yıla yakın gittim. Müthiş bir yer. İnanılmaz samimi.
Fiziki şartlar iyi değil, biraz havasız vs. ama hem sahibi hem de tüm hocalar çok iyi. Çok güzel, tam crossfit'e uygun bir ortam oluşturmuşlar.
0
michael_knight
(24.10.24)
@liberal

alican ve irem'i tanıyorum. alican iyiydi ama irem'i pek sevmezdim. salon nasıl? deneyimin var mı?
0
🌸duyurukullanıcısı
(25.10.24)
(11)

Araba Kullanma

kumandanim
Merhaba, 40lı yaşların ortasındayım. 15 sene önce fln ehliyeti aldım, öylece duruyor, kapının önünde 2010 manuel Clio var. Benim bu işi çözmem lazım, açıkçası manueli biraz öğrenip sonra bu arabayı satıp üstüne max 1 milyon daha koyup otomatik almayı düşünüyorum da o ikinci aşama. Önceli
Merhaba,

40lı yaşların ortasındayım. 15 sene önce fln ehliyeti aldım, öylece duruyor, kapının önünde 2010 manuel Clio var.

Benim bu işi çözmem lazım, açıkçası manueli biraz öğrenip sonra bu arabayı satıp üstüne max 1 milyon daha koyup otomatik almayı düşünüyorum da o ikinci aşama. Öncelikle aktif olarak araba kullanmam lazım, öğrenmem gerek artık.

Çok rica ediyorum bi' yol gösterin, samimiyim.

İyiniyetle tavsiye vereceklere şimdiden içten teşekkürler.
0
kumandanim
(22.10.24)
Hocam 2-3 saatlik özel ders al çözersin işi, etrafında "bu mal kullanıyorsa ben de kullanırım" diyebileceğin biri varsa onu düşün işte onun özgüveniyle o süreç daha da kolay atlatılır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
Arabada sakin olun.
Kullanım için genel bilgileri alışkanlık haline getirin.
Olay pedallar,direksiyon ve vitesin koordinesinden ibaret.
Uygun alanlarda tekrarlı alıştırmalar yapın.

Yanınızda güvendiğiniz birileri olsun bu arada.
öğrendikten hemen 5-6 ay sonra aracın üstüne 1
milyon ekleyip yeni araç almayın.
Hadi fiyat arttı diyerek aldınız bence hemen kullanmayın.
Çıraklık dönemini atlamak lazım
0
diyecevaplandı
(22.10.24)
sadece ama sadece tek ihtiyaciniz deneme. yaninizda bilen biri ile bos alanlara gidip test surusleri ile baslayin surece.
0
die fetten jahre sind vorbei
(22.10.24)
manueli çözmeye falan çalışmayın, satıp direkt otomatik alın. günümüz trafiği düz vitesin çok olduğu 20-30 sene öncesinin trafiği ile aynı değil. sizin amacınız güvenli ve rahat bir şekilde a'dan b'ye gidebilmek, bunun için de düz vites gibi ayrıca sizi uğraştıracak bir detayı ortadan hemen kaldırmanız gerekiyor.
0
malheiros
(22.10.24)
önce trafiğin olmadığı sakin saatlerde özel ders 4-5 saat daha sonra orta trafikli yollarda özel ders 4-5 saat. ya da iyi bir arkadaştan yardım alacaksınız.
0
orpheus
(22.10.24)
Açılın ben doktorum misali geldim:)

1. İmkan dahilindeyse manueli sat otomatik al
2. Yeni arabayla özel ders al, bin tane hıca bulursun instagram olsun, sahininden olsub. Kafana yatan birinden kendi arabanla ders al
3. Arkadaşmış, akrabaymış, boş arazide çalışmakmış, bunlarla zaman harcama, boşa kayıp. Hoca senin durumunu analşz edip ona göre çalışma yapturacak, diperleri amatör
4. Ehliyetin eski olması önemli değil, sonuçta var, sürüş için ehliyet değil sen lazımsın. Eğer çok ekstrem nir durum yoksa, aşırı panik, fazla dikkatsizlik, el ayak koordinasyon vs gibi zorlayıcı durumları çözebildiğin oranda hızlı adapte olup kullanabilirsin.
5. Otomatik almak şu an mümkün değilse 2.maddeden itibaren aynı şeyler geçerli
0
epitaf
(22.10.24)
Surucu kurslarinin kendi arabanda veya onlarinkinde saatlik dersleri oluyor trafige cikmalik. Onlarla konusup oyle 5-10 saatlik ders alip 2 saatlik bloklarla kullansaniz bitti gitti. Zaten kullana kullana oturuyor bu is.
0
mor oje
(22.10.24)
manuel ile baslanmasi taraftariyim normalde ama 15 sene once ehliyet almis 50ye merdiven dayamis birine manueli hemen sat git otomatik al derim.

once arabayi degistir +1
0
cooperr
(22.10.24)
özel direksiyon dersinde 3.günümü tamamladım bugün. manuel araba pişmanlıktır. kesinlikle otomatikle yola çıkın. özellikle büyükşehirde yaşayan biriyseniz. ara sokaklar bile zaman zaman hızlı akıyor. hocanızı iyi araştırın. güzel öğreten birinden alın. sonrasında günde yarım saatte olsa çıkın diyorlar ben de öyle yapıcam. bol şans.
0
dedim ben sana
(22.10.24)
En önemlisi mecbur kalmak.
Birisi arabayı 15 dakika uzağa parketsin. Siz de arabayı geri getirmek zorunda kalın.
%99,99 ihtimal hiçbir sorun olmadan geleceksiniz.
0
michael_knight
(22.10.24)
aynı durumdaydım 18 yaşında ehliyet aldım 1-2 defa gösterdiler sonra araba olmadı 33 yaşaında bir şirkette çalışıyordum. Dedikleri hadi bizi bakırköy'den zorlu'ya götür. Arabada 4 kadın evente gidiyoruz topuklular var diye bir şey diyemedim. Bindim arabayı otomatik tabii bastım gittim
hala manuel konusunda problem yaşarım ama zaten bence gerek yok hepsi otomatik artık
0
croswell
(23.10.24)
(10)

Bozulmakta haklı mıyım?

Mirabel
Patronumuzun babası vefat etti. Departmanda 4 kişiyiz. Patrona sabah taziye ilettim. Öğlen gelmiyor musunuz dedi? Neye dedim. Sizin departman gelecekmiş taziyeye dedi. Bilgim yok dedim. Bişey demedi. Sonra departmandan başka kızı gördüm e gelmiyor musun dedi neye dedim taziyeye dedi. Bilgim yok dedi
Patronumuzun babası vefat etti. Departmanda 4 kişiyiz. Patrona sabah taziye ilettim. Öğlen gelmiyor musunuz dedi? Neye dedim. Sizin departman gelecekmiş taziyeye dedi. Bilgim yok dedim. Bişey demedi.
Sonra departmandan başka kızı gördüm e gelmiyor musun dedi neye dedim taziyeye dedi. Bilgim yok dedim. Başka bir kız organize etmiş. Başka kız şimdi taziye evinden bana mesaj atıyor “seni çağırmak için aramıştım ama sen bakmadın” yazmış.

Olay şu: dün bu kız organize etmiş olayı. Dün beni aramıştı ben de bakamamıştım sonra mesaj atmış nasılsın diye. Ben de iyiyim sen nasılsın yazdım 2 saat sonra. Karşı cevap yok. Tüm yazışma bu.
Bir de patrona departman olarak geleceğiz demiş ben gelmemişim gibi bir şey oldu. Gerçi adama söyledim bilgim yok diye de umarım inanmıştır. Sizce bozulmakta haklı mıyım? Kıza yazdım patrona söylerseniz haberim olmadığını sevinirim, yanlış anlaşılmak istemem dedim. Sonuçta 4 kişiyiz atlaması mümkün değil. Sizce bilerek yapmış olabilir mi?
0
Mirabel
(22.10.24)
bence yanlis soruna odaklaniyorsun. yalakaliga kurban gitmissin; ama ben olsam banane patronun babasindan ya der gecerdim.

edit: simdi dusundum de patron narsist veya toksik de olabilir. soyle ki: baba vefat edince normal insan acisini yasar dis faktorlere biraz kulak kapatir; ama personelin taziye mesajini -sen gelmiyor musun? diye sorgulayan adam tum departmanlar cenazeye gelecek gibi bir diktatorluk de yapmis olabilir.
0
buenosdias
(22.10.24)
Taziyeni iletmissin zaten, bir de helva mı kavuracaksın? Gereksiz, saçma işler. Senin bir yakının vefat etse patronun evine taziyeye mi gelecekti, baş sağlığı dileyip odasına gidecekti.
0
rock n roll
(22.10.24)
Patronun “gelmiyor musun” diye sormasi cok acayip.. Babasi olmus hala neyin derdinde. Ayrica hakliliktan ote tuhaf bir ortamdasin. Arayip acmayinca nasilsin yazmak? Manasini cozemedim. Amator, patron yalakasi, profesyonellikten haberi olmayan insanlarla calisiyorsun.
0
mor oje
(22.10.24)
ya bizim memlekette su "merhaba, nasilsin" yazip devamini ayni mesajda yazmama aliskanligi takriben ne zaman son bulur? bizden baska bunu yapan millet gormedim. ne soyleyeceksen tek seferde yaz gonder, nasilsin yazip beklemek ne?
aranizda bunu yapan varsa bu mesajim size bir milat olsun, birakin bu aliskanligi arkadaslar, kotu bir iletisim sekli.

duyuruya cevaben: seni arayan kiza "nasilsin yazmak yerine direkt organizasyonu yazsan ben de gelebilirdim" de, bu aliskanligi o da birakir belki. patrona da kendin soyle maalesef haberim yoktu tekrar basiniz sagolsun vs. niye kizdan gidip senin adina aciklama yapmasini istiyorsun?
ayrica daha bassagligina gidilmeden once iki kisi tarafindan haberdar edilmissin, ikisine de "bilgim yok" diyerek cevap verip bilgi almaya calismamissin. kiz bilerek mi yapmis onu bilemeyiz ama senin tepkin biraz pasif agresif geldi bana.
0
sanxis
(22.10.24)
Ben bu tür şeylerde çok kinleniyorum, iyi niyetli bulmadım, aklınca seni sallamamış.
Diğer arkadaşlarımdan gönderdiği mesaja bakar ona net bir şekilde haber vermiş mi ilk onu anlamaya çalışır, sonra da duruma göre ya toplantıda falan söylerdim, ama çok profesyonel şekilde. Ya da biz de 7si var, en yakın olduğu için, o zaman o kız hariç organize ederek tekrar taziyeye giderdim, aynı şekilde mesaj atarak ve taziye evinden arayarak.
0
durgunfoton
(22.10.24)
Kiz bence haris harikalar diyarinda volume 2
0
Zetnikov
(22.10.24)
Sanxis +111
0
epitaf
(22.10.24)
Patronunla sen muhtemelen aynı yaş grubundan değilsiniz. Diğer yazan arkadaşların bakış açısını anlıyorum, çünkü çocuklarım var. Ama patronun benim yaşlardaysa aslında kapalı iletişimde şunları demek istiyor:
Mirabel: başınız sağ olsun
Patron: Dostlar sağ olsun. Öğlen gelmiyor musun Mirabel, sizin departman gelecekmiş. (Eşek değilsin gelirsin her halde, en yakınımı kaybetmişim burada)
Mirabel: Bilgim yok
Patron: (Eee şimdi oldu bilgin, gelmeyecek misin)...
0
SiyamkedisiZorro
(22.10.24)
Kızın sana yaptığı çirkin ve kötü niyetli görünüyor. O ayrı. Onu kenara koy.
Ama hep beraber gitmedin diye taziyeye gidemeyeceksin diye bir şey yok ki.

Patron yalakalığı olarak düşünme. Anne veya babasını kaybeden çoğu insan derin bir üzüntü hissediyor. Böyle bir zamanda patronu ziyaret etmek içinden geliyorsa mutlaka git.
0
michael_knight
(22.10.24)
bilgin yokmuş, ama sonradan olmuş. sonuçta eğlenceye gitmemişler, taziyeye gitmişler. organize eden tarafından şahsen davet edilmemiş olsan bile kalkıp gidebilirdin. öğrenmişsin çünkü zaten sabahtan. çok yorucu bi davranış biçimi sendeki. kız seni aramış bir de. tamam devamını getirmemesi saçma olmuş da olay taziye ya. kızın davranışına kafayı takıp bu kadar düşünmek, sorgulamak saçma. kalkıp gidersin, dönersin. basit işleri zorlaştırmayın bence.

bir de benim anladığım sabah taziyeyi ilettim dediğiniz mesaj ya da arama şeklinde. eğer patrondan öte bir yakınlık varsa çok ayıp etmişsin. bilgim yok bilgim yok deyip durmuşsun.
0
elorelia
(23.10.24)
(5)

Şarjlı/akülü tornavida?

blackidom
Ne marka model almalı? f/p olması önemli olur.
Ne marka model almalı? f/p olması önemli olur.
0
blackidom
(22.10.24)
www.amazon.com.tr

bende bundan var. ama şimdiki aklım olsa dewalt alırım. dewalt'ların bataryası dyson süpürgelere oluyor. Bosch aldıktan sonra bunu öğrendim, Dyson için ayrıca Dewalt batarya ve şarj aleti almak zorunda kaldım. İkisi bir arada olurdu Dewalt alsaydım. Senin böyle bir sorunun yoksa Bosch akülü tornavida olarak yeterli.
0
gabe h coud
(22.10.24)
Piyasada varsa kesinlikle pilli al. Normal pil. Kalem pil.
Black and decker var babamın zamanında aldığı. Sanırım 15 yıldır onu kullanıyoruz.

Baktım. Halen satılıyormuş.
Ürüne kefilim.

www.akakce.com
0
michael_knight
(22.10.24)
@gabe adaptör ile mi dyson-dewalt uyumu?
0
unalub
(22.10.24)
adaptör ile evet. pili çıkarıyorsun adaptör takıyorsun, ona da dewalt akü takıyorsun. başka aküler, bosch vs. olmuyor.
0
gabe h coud
(22.10.24)
çok teşekkürler. v6 varken garanti sonrası çok ücret çıkarmışlardı. v10 ile su an ihtiyac duymadık. ama aklımda olacak bu.
0
unalub
(22.10.24)
(2)

ileri yaş (25 35) kişiler için staj programı veya sıfırdan kariyer fırsatı?

northern eagle
ben 27 yaşında hayatı depresyonla geçmiş lisans ve yl hariç hemen hiçbir şey yapmamış bir adamım. sıfırdan herhangi bir işe girip elimden geleni yapmak istiyorum ama ne stajyer olarak ne sıfırdan hiçbir işe giremiyorum. şu an sabıkalılarla aynı noktadayım bu konuda ki asıl sıkıntı üretim elemanı gib
ben 27 yaşında hayatı depresyonla geçmiş lisans ve yl hariç hemen hiçbir şey yapmamış bir adamım. sıfırdan herhangi bir işe girip elimden geleni yapmak istiyorum ama ne stajyer olarak ne sıfırdan hiçbir işe giremiyorum. şu an sabıkalılarla aynı noktadayım bu konuda ki asıl sıkıntı üretim elemanı gibi pozisyonlarda da lisans ve yl yaptığımı görünce sen 2 aya işten çıkarsın deyip almıyorlar (2 vardiyali üretim elemanı pozisyonlarına da tamamım halbuki) ne yapmam lazım?
0
northern eagle
(21.10.24)
Güçlü ve zayıf noktalarının neler olduğunu belirledin mi? Kendine bir swot analizi yaparak başla bence.

Hiçbir işyeri “hayatı depresyonla geçmiş 27 yaşında bir çalışan” aramıyor. Kendini o şekilde tanımlamayı bırak.
18-27 arası mutlaka kendine değer katacak bir şeyler yapmışsındır. Kendi zihninde de onları öne çıkar ki dışarıya da o yansısın.
Yüksek lisans yapmak gayet büyük bir katkı.

Okuduğun veya çalışmak istediğin alanı da söylemediğin için birinin yol göstermesi zor.

3-5 kişinin çalıştığı patron şirketlerini hedef alabilirsin mesela. Bunlardan 3 tane belirle. Patrona telefonla ulaşıp şirkete neler katabileceğini, maddi beklentinin bir süre için geri planda olduğunu anlat. Onu dinle.

Sen saldırmaya başla, hiç beklemediğin yerden kapılar açılır.

Bu söylediğim yöntem tamamen yanlış olabilir ama senin harekete geçmen için buna benzer bir şekilde saldırmaya başlaman gerekiyor.
0
michael_knight
(22.10.24)
tecrübesiz eleman arayan iş ilanlarına, "üniversite mezunuyum. insan ilişkilerim kuvvetlidir. çabuk öğrenirim." şeklinde bir cv ile başvurulabilir.
üretim için aşırı kalifiye geliyorum diyorsunuz, pazarlama, satış danışmanlığı, sigortacı vb pozisyonlar daha uygun olabilir belki?
0
unalub
(22.10.24)
(6)

Sırt çantasına viski koyup uçağa binebilir miyim?

0zlem
Duty freeden aldığımız viskiyi sırt çantama koyup uçağa binebilir miyim yoksa bagaja mı vermemiz gerekiyor?
Duty freeden aldığımız viskiyi sırt çantama koyup uçağa binebilir miyim yoksa bagaja mı vermemiz gerekiyor?
0
0zlem
(21.10.24)
canta, poset olur.
0
buenosdias
(21.10.24)
başka uçuşun var mı diye soruyorlar kasada ona göre kilitli poşete koyuyorlar
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(21.10.24)
Gayet çantanıza koyabilirsiniz, hatta elinizde poşetle de binebilirsiniz. Ben bazen yolun uzunluğuna göre açıp içerim de.
0
thracia
(21.10.24)
binersin. zaten o arada kontrol yok.
0
jelly bear
(21.10.24)
Duty freeden alırken baglanti uçuşu olup olmadığını soruyorlar. Baglanti uçuşun varsa kilitli posete koyuyorlar ve acmaman lazım.

Örnek olarak sabiha Gökçen aktarmali uçuşlarda transit yoktu tekrar güvenlik geçmek gerekiyordu. Bu noktada kilitli torban yoksa gg wp.
0
logisticsmanager
(21.10.24)
Duty free’den aldığınız ürünlere öyle bir müsamaha var. Normalde o kadar sıvı ile uçağa binmek yasak ama duty free’den aldıysan sorun olmuyor.
Sırt çantanda yer işgal etmesine de gerek yok. Elinde gezebilirsin.
0
michael_knight
(22.10.24)
(6)

Akü Takviye Kablosu'nun çeşitleri vs. var mı? Marka tavsiyesi?

winston insani
Merhabalar,Aracımda (2020 passat) akü takviye kablosu yok, lazım olabilir diye bir tane almak istiyorum. Fakat bunların çeşitleri veya alırken dikkat etmem gereken bir şey var mıdır? Yoksa hepsi standart mı?
Merhabalar,

Aracımda (2020 passat) akü takviye kablosu yok, lazım olabilir diye bir tane almak istiyorum. Fakat bunların çeşitleri veya alırken dikkat etmem gereken bir şey var mıdır? Yoksa hepsi standart mı?
0
winston insani
(20.10.24)
Mümkün olduğunca kalın olsun
0
kisa
(20.10.24)
Hepsi standart değil, çoğu o akımı kaldıramıyor bile dışı bakır içi salak saçma alaşımlarda 1 defa bile iş görmeyecek kablolar.

Şundan aldım çalışıyor sıkıntı yok diyen çıkarsa ne ala.
0
hedep
(20.10.24)
bütçeniz varsa şunu alın. şu an 1 defa ihtiyaç oldu onda da 15 gün yatan arabayı çalıştırdı hemen. kimseye muhtaç kalmamış olursunuz.

www.oyuncakhobi.com
0
jepa
(20.10.24)
Kalınlığı önemli ucuza kaçmayın
0
mirty
(20.10.24)
Ucuzu çok kötü oluyor ve çoğu da ucuzu sanırım.
Kullandığım bir kablo o kadar ısındı ki üzerindeki plastikler yanmaya başladı. Elle tutulmayacak hale geldi, tişörtümü çıkarıp onunla tutabildim ancak. (tutuşmadı, erimeye ve kokmaya başladılar.)
0
michael_knight
(21.10.24)
kablonun damar kalınlığına ve bağlantı pabuçlarının sağlamlığına dikkat etmenizi öneririm.
0
oligomer
(21.10.24)
(4)

sahil tarafı güzel kahve yapan yer

duyurukullanıcısı
bir misafirim gelecek avrupa'da kahve çok sever. hem denizi görsün hem güzel kahve içsin diyorum. boğazda sabah gidebileceğimiz güzel kahve yapan neresi var?bebek, ortaköy civarları ideal, karşıya da gidebiliriz.
bir misafirim gelecek avrupa'da kahve çok sever. hem denizi görsün hem güzel kahve içsin diyorum. boğazda sabah gidebileceğimiz güzel kahve yapan neresi var?

bebek, ortaköy civarları ideal, karşıya da gidebiliriz.
0
duyurukullanıcısı
(20.10.24)
Bebek Starbucks
Bebek Divan
0
gabe h coud
(20.10.24)
Avrupa'da iyi kahve içmeye alışmış birini tatmin edecek kahveyi, İstanbul'da deniz manzaralı bir yerde bulamazsın. İddialı bir şekilde söyleyebilirim ki deniz manzaralı mekanların hiçbirinde nitelikli kahve yok/yoktur.
Starbaks divan falan bunlar toplu tüketim yerleri iyi kahveyle ilgileri yok zaten.

Bence iyi kahvenizi alıp deniz kenarında yürüyüş yapın ya da yemek işini deniz manzarasında halledin. Bebek'te Sabba var, iyi kahve kıtlığı var oralarda zaten, burada içtiğim americano da v60 da çok iyiydi. Sahil yolunda zaten.
0
Bruce
(20.10.24)
bebek starbuck olmaz, divan çok kasıntı

sabba'yı deneyelim bakalım.
0
🌸duyurukullanıcısı
(20.10.24)
Deniz kenarı ve çok iyi kahve hiç bilmiyorum.
Coffee Sapiens Karaköy geliyor aklıma. Kahveyi oradan alıp deniz kenarına yürüyebilirsiniz. Galataport'u gezmek de güzel olabilir.
0
michael_knight
(21.10.24)
(3)

istanbul anadoluya yakın doğa alanı konaklamalı tavsiye eder msnz?

baldan kaymak
sb.arabayla hafta sonu gidip kafa dinlemelik, biraz yürüyüş, biraz temiz hava almalık neresi var?ya da nerede bakabilirim?
sb.

arabayla hafta sonu gidip kafa dinlemelik, biraz yürüyüş, biraz temiz hava almalık neresi var?
ya da nerede bakabilirim?
0
baldan kaymak
(18.10.24)
bolu-abant tarafına gidiyoruz 2 saat filan sürüyor, harika yerler.
0
awlmi
(18.10.24)
Candaş Camping.
Çadır diye düşünmeyin çok güzel bungalovları var. Orman yürüyüşü çok keyifli. Oranın doğası çok hoşuma gidiyor.
0
michael_knight
(18.10.24)
Polonezkoy
0
deer hunter
(19.10.24)
(6)

Michelin araba lastiği İstanbul'da nereden alınır?

hincaluluc
Arabalara dair pek ilgim ve bilgim yok. Esnaflara kazıklanmadan, öpülmeden 2 veya 4 adet Michelin marka lastik almam ve taktırmam gerekiyor. İstanbul Anadolu yakası özellikle Kadıköy yakınlarında önerebileceğiniz bir yer var mıdır? Ama sirkülasyonu yüksek, güvenilir bir yer arıyorum ve uzağa da gide
Arabalara dair pek ilgim ve bilgim yok. Esnaflara kazıklanmadan, öpülmeden 2 veya 4 adet Michelin marka lastik almam ve taktırmam gerekiyor. İstanbul Anadolu yakası özellikle Kadıköy yakınlarında önerebileceğiniz bir yer var mıdır? Ama sirkülasyonu yüksek, güvenilir bir yer arıyorum ve uzağa da gidebilirim bunun için. Aracımda mevcut olan Michelin Primacy 4'ün bir üstü olan 4+'u taktırmak istiyorum. Bir bilen var mıdır? Teşekkürler.
0
hincaluluc
(17.10.24)
buradan primacy 4 almıştım ben de bir kaç sene önce, telefonda ve gidince güzel ilgilenmişlerdi. ufak bi indirim de yapmışlardı. google yorumları da iyi.

maps.app.goo.gl
0
awlmi
(17.10.24)
Bostancı köprüsü civarında Samur Otomotiv’den almıştım Michelin lastikleri.
Kazıklanmadığım bir fiyata almıştım. Düzgün bir işletmeydi.
3-4 yıl önce.

Aslında internetten almak en iyi fiyat oluyor sanırım. Lastiğin yılına göre fiyatları görüyorsunuz. Anlaşmalı bir yerde taktırıyorsunuz. Fiyat önemliyse o yola yönelin.
0
michael_knight
(18.10.24)
Levent oto lastik’i ara, bostanci’da yeri. Yillarca hep burdan aldim lastiklerimi, hep en uygun fiyati burasi verdi. maps.app.goo.gl
0
fakyoras
(18.10.24)
Levent oto lastik +1
0
since1907
(18.10.24)
www.michelin.com.tr

polat lastik de iyi. michelin değil ama internet sitelerinden sipariş verdim, gittim kendi yerlerinde ücretsiz taktırdım.
0
inheritance
(18.10.24)
levent oto lastik +2
www.leventlastik.com
adam tırla mal indiriyor.a101 den daha kalabalık.
0
jamswety
(18.10.24)
(4)

kasap etten anlar mı?

biseysorcaktim
sorum tam da başlıkta olduğu gibi.annemler kurban bayramından et vermişlerdi. senin için güzel yerlerinden ayırdık demişler ama onlar da bilmiyorlar etin neresi nedir. güzel dedikleri kırmızı olması ve yağ, sinir gibi yer olmaması. buzlukta duruyor. kaç zamandır yapamadım bir şey. neresi olduğunu bi
sorum tam da başlıkta olduğu gibi.

annemler kurban bayramından et vermişlerdi. senin için güzel yerlerinden ayırdık demişler ama onlar da bilmiyorlar etin neresi nedir. güzel dedikleri kırmızı olması ve yağ, sinir gibi yer olmaması. buzlukta duruyor. kaç zamandır yapamadım bir şey. neresi olduğunu bilmediğim için ne yapmam ve ne kadar pişirmem gerektiğini bilmiyorum.

kasaba götürsem bu üç kilo eti, hangi etle ne yapılır desem anlar mı?
0
biseysorcaktim
(17.10.24)
Buzlardan aşırı görünmez hale geldiyse anlamaz ama genelde anlar.
Bence kasaba gitmene gerek yok. Bir de götürürken etin bir kısmı çözülecek, riskli olacak.

Her etle her şeyi yaparsın, lezzeti biraz daha az olabilir sadece. Çok takılma ne eti olduğuna, sen istediğini yap gitsin.

Mesela tencerede haşlama yaparsan her türlü et o işte kullanılır, onu yaparak başla.
0
michael_knight
(17.10.24)
Yağsız, kırmızı löp etse o, sandığın gibi hayvanın en iyi yeri değildir. Arka bacak, kalça kısmı falan olmalı. Sote falan olur o.
0
Mirket
(17.10.24)
kuşbaşı ya da kıyma olur fazla kafa yormaya gerek yok
bonfile ise kasap anlar, resimlerine bakıp sen de anlayabilirsin
antirkot yağlı oluyor zaten
0
bir soru sorcam
(17.10.24)
ben böyle etleri kuş başı kesiyorum, üzerine su ilave edip küçük gözde 2-3 saat pişiriyorum suyunu çekip yumuşayıp dağılınca yağda baharatla çevirip tako yapıyorum.
veya yine böyle pişirip bezelye, kuru fasulye gibi yemeklere koyuyorum.
0
eja
(18.10.24)
(4)

Sifon tamiri icin tesisatci cagirma

screwedup2
Merhaba, sifon tamir etmek icin tesisatci cagirmak durumunda kaldim. Hic anlamiyorum bu islerden. Istanbulda 1200 tl almalari fazla mi? Isi cok kisa surdu. Biraz kaziklanmis hissettim. Normal midir merak ediyorum.
Merhaba, sifon tamir etmek icin tesisatci cagirmak durumunda kaldim. Hic anlamiyorum bu islerden. Istanbulda 1200 tl almalari fazla mi? Isi cok kisa surdu. Biraz kaziklanmis hissettim. Normal midir merak ediyorum.
0
screwedup2
(16.10.24)
Ustalar artık heryerde min. 1000 TL alıyor zaten o yüzden tamir edilecek şeyi önce youtube dan tamir videolari izleyerek tamir etme yolunu seçmek bütçe açısından daha mantıklı, mesela ben yıllardır ustaya vereceğim paraya o işin aletini alır takım çantama eklerim diye diye her türlü tamir alet edevatını edindim işe çıkıyorum desem çıkarım o derece
0
apocalipy
(16.10.24)
Malzeme kullanmadıysa çok almış. Yarısı bile çok hatta.
0
orient blue
(16.10.24)
Gömme rezervuar ise ve tüm iç takım değiştiyse ucuz bile denebilir.
Biraz daha bilgi lazım bize.

Normal sifon ve sadece şamandıra-conta değiştiyse 800-900 lira normal bir ücret olur. En düşüğü 600 lira olur.
0
michael_knight
(16.10.24)
Ben samandirayi kendim degistirdim. Cok basit is. Cok almis evet
0
halk
(16.10.24)
(8)

tekelcilerde meze neden yok?

OgutucuRecep
mesela adam rakı alıyor. yanında tekelcinin dolabında humus, atom, haydari, girit ezmesi falan olsa siz almaz mıydınız?
mesela adam rakı alıyor. yanında tekelcinin dolabında humus, atom, haydari, girit ezmesi falan olsa siz almaz mıydınız?
0
OgutucuRecep
(14.10.24)
almam sürekli satılan bir şey ve mezeler çabuk bozuluyor.
0
mikahakkinen
(14.10.24)
Lokasyon neresi?
Evde rakı içmenin sorun olmadığı mahalle bölge illerde satılıyor zaten.
Ama Anadolunun bir şehrinde evinde mezeli rakı sofrası kuran insan az olduğu için satılmaması normal. İçmek isteyen birahaneye gidiyor ya da sotede içiyor.
0
Bruce
(14.10.24)
Var bazılarında. Ama o paket mezeler çok kötü oluyor, ne zaman denesek pişman etti bizi.
0
kobuzchu kiz
(14.10.24)
büyük carrefour ya da büyük migros'larda satılıyor. pahalı oluyor tabi ama 4 tane yaprak sarması, 3 tane mercimek köftesi, 100er gramlık yoğurtlu mezeleri yapmaya bazen üşeniyorum oralardan alıyorum. makrocenter'lardakiler de oldukça lezzetli.

tekeller satmaz çünkü paketli olanlar çok lezzetli değiller. marketlerdeki gibi reyondan satmak için de çok müşterinin gidip gelmesi gerekir, yoksa bozulur ürünler. günlük satılması gerekir. yoğurtlu meze ne kadar dayanacak.

ama mesela (istanbul) adalarda bazı marketler satıyorlar böyle. almışlığım var.
0
biseysorcaktim
(14.10.24)
belki bazen alırım, nadiren. çünkü çoğu lezzetli değil, insanların çoğu sadece mecbur kalınca alıyorlar. bu yüzden fazla sürümü yok, tekelci de haklı olarak para bağlayıp sonra bir de iadesiyle uğraşmak istemiyor. dolap alanı bir çok dükkan için kıymetli, mezeye ayıracağı yere daha hızlı satılacak bir ürün koyar, daha çok değilse de daha hızlı para kazandırır.
0
gkhncnzdgn
(14.10.24)
Bizim tekelde hazır olanlardan var, hatta hazır dilimlenmiş peynir, kuru et vs de satıyor.
0
kimlanbu
(14.10.24)
bu tarz alışverileri genelde migros veya carrefourda yaptığım için oralarda bulunan hazır mezeleri alıyorum. veya macrocenterlarda şarküteri bölümünde el yapımı meze bölümü var oradan alıyorum
0
bravoteam
(15.10.24)
Paketli olanlar lezzetsiz oluyor. Paketsiz olanları da satmak için ruhsat, hijyen kuralları vs vardır.

Tekelcinin uğraşmak isteyeceği bir dert değil bence.
Para-çokomel şeklinde satış yapmaya alışmış bir işletme.
Lezzetini beğenmeyen olur, içinden kıl çıktı diyen olur, tuzu az diyen fazla diyen olur.

Üç kuruş kazanç getirsin diye bir sürü dert.
0
michael_knight
(16.10.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.