Giriş
(4)

Anneye ütü

bos dusunce balonu
Melabalar Yukarıromalılar;Ütü bozulmuş, arayıştayım. "Ütü alacaklar sözlük yazarlarına tavsiyeler" başlığına göz attım, philips'te karar kılsam da modeline karar veremedim. Kazanlı almak mantıklı mı ondan da emin değilim. Trendyol, amazon yorumları "çeyimize aldım, kaynıma aldırdım, ablam da aldı" t
Melabalar Yukarıromalılar;
Ütü bozulmuş, arayıştayım. "Ütü alacaklar sözlük yazarlarına tavsiyeler" başlığına göz attım, philips'te karar kılsam da modeline karar veremedim. Kazanlı almak mantıklı mı ondan da emin değilim. Trendyol, amazon yorumları "çeyimize aldım, kaynıma aldırdım, ablam da aldı" tadında ürünle alakasız saçma sapan yorumlarla dolu olunca size danışmak istedim. Bütçe olarak zorlarsam 10 bin diyebiliriz ama zorlamasak ve 4-5 e çözsem daha iyi olacak.

Yapay zeka f/p olarak şunu önerdi:
www.amazon.com.tr/GC6842-30-Buhar-Kazanlı-Ütü/dp/B09F9XDDN2/ref=sr_1_7?crid=1WJS7RSZPHJT4&dib=eyJ2IjoiMSJ9.HSran6hnHR6IHaeCRzZA223eMI0Av0Nn8IykyJODRk8wAkow1qBMf2eBQ5hp9iR-OfzngusfdALwDF_g0iuPafalT61M7bgECU8oR_K4okrWrP1gu2vDJsKZdk6_laWa3SFklBmijQOTlb_-1PadIp66VETP9QBqOmpJLmncBSrkDrJ5SQlhu_lBg0s5aI6jt-3IWIfqFdlrkiztnTqRBHuBelQ6Czohz6SrkfVIK103AM2mCRy-mgQ5w-wbnphB8Xkd_0EaceaXSf6Q-gCVCBf6Kv627ogGqL9DLkB5eyU.Jpi8FswVY3weryIGBbD_nJZJo5bAApnIDyShzEFUOgM&dib_tag=se&keywords=buhar+kazanlı+ütü&qid=1764260805&sprefix=%2Caps%2C194&sr=8-7
Bu ürün özelinde ve genel olarak görüşlerinizi paylaşırsanız sevinir, yanaklardan öperim.
0
bos dusunce balonu
(27.11.25)
bizde bu veya buna benzer bir ütü var. eski tip ütüler kadar rahat açmıyor. tabanının sıcaklığından ziyade buhar gücüyle açıyor giysiyi. keten falan ütülerken zor oluyor. her giysimiz jilet gibi olsun dersen önermem ama annemin kolu yorulmasın, orta halli ütü yapsın dersen iş görür her türlü. kazansız ütüler ağır olduğu için kolu yoruyor bunlar baya hafif
0
glamdr1ng
(27.11.25)
Buhar kazanlı ütü pratik değil.
Bir gömlek ütülemek için onu çıkarmak, taşımak, beklemek çok sinir bozucu.

Ama haftalık ütünün hepsini bir kerede yapacaksan buhar kazanlı daha iyi. Öyle diyorlar ama aslında ben normal ütüden daha memnundum. Bozuldu, buna kaldık.

Bence annenize sorun. Ütü önemli bir alet, evde 10 yıl yaşayacak. Kendine göre tercihleri, beğenileri varsa, bir arkadaşının çok övdüğü bir model varsa siz dünyanın en iyi ütüsünü de alsanız onun aklında başka bir ürün kalabilir ve sizi üzmemek için söyleyemez de.
+1
michael_knight
(27.11.25)
aile evinde iki tüp ütü kullanıyoruz biri buhar kazanlı diğeri standart. kazanlı ütü genelde birden çok kişi ütü yapacaksa açılıyor, çünkü beklemesi şusu busu var, ağır, taşınması çok pratik değil. acil bir yere gitmen gerekir ya da ütülecek kıyafet sayısı azdır ama yine de hemen ütülenmesi gerekiyordur o zaman normal ütüyü kullanıyoruz. zaman kazandırıyor. vestel'inkini kullanıyoruz buharlı ütü olarak, standart ütü Philips. ben illa buharlı alacaksam olsam sanırım tercihimi philips'ten yana kullanırdım, hiç buharlısını kullanmadım ama normal ütüleri iyi.
+1
black holes in the sky
(27.11.25)
Kesinlikle kazanlı al Annen hayır duası eder sana Eğer evde çok Ütü yapıyorsa yapmıyorsa da kazanlı ütü süresini inanılmaz azaltıyor ama burada kazanın da kalitesi önemli bazıları çok az buhar veriyor O yüzden zor açılıyor her şey gibi bunda da iyisini almak lazım uzun süreli kullanım için ben Philips aldım gidip bakarak aldım Çünkü bazılarının tutma ütü kısımlarının tutma yerleri çok ağır oluyor o da önemli bir etken bence
0
eja
(27.11.25)
(3)

Kira zammi

WithWorth
"Her yeni kira yili baslangicinda aylik kira bedeli tufe 12 aylik ortalamasi oraninda artirilacaktir."Gectigimiz 2024 aralik 15'inde 23000 vermistim. Şimdi ne vermeliyim ?
"Her yeni kira yili baslangicinda aylik kira bedeli tufe 12 aylik ortalamasi oraninda artirilacaktir."

Gectigimiz 2024 aralik 15'inde 23000 vermistim. Şimdi ne vermeliyim ?
0
WithWorth
(27.11.25)
Aralık ilk hafta yayınlanacak olan tüfe oranında zam yapacaksın
0
kisa
(27.11.25)
aralık ayı ilk haftası google aralık kira zam oranı yaz çıkan oranı yapıştır.
+2
jelly bear
(27.11.25)
Ayın 3’ünde açıklanıyordu sanırım, ona bakarsın.

Yanlışlıkla birkaç tl eksik yatırma, yuvarlama yapacaksan yukarıya yuvarla, ileride başına 10tl yüzünden dert çıkmasın, aman ha.
+1
michael_knight
(27.11.25)
(3)

Çocuk oyun ablası/görevlisi olan çocuğu gözlerken yemek yenebilecek restoran var mı bildiğiniz? (İstanbul Anadolu Yakası İçin)

psmstc
Başında Çocuk oyun ablası/görevlisi de olan, deniz manzaralı güzel lezzetli restoran var mı bildiğiniz? Eşimin doğum gününü kutlayacağım. Teşekkürler.
Başında Çocuk oyun ablası/görevlisi de olan, deniz manzaralı güzel lezzetli restoran var mı bildiğiniz?

Eşimin doğum gününü kutlayacağım.

Teşekkürler.
+1
psmstc
(26.11.25)
Ataşehir Sahan
-1
suicides underground
(26.11.25)
30 küsür senedir bizim aile cocuklu bulusmalarda florya uludağ et lokantası müdavimi cünkü
1. deniz manzarali
2. cocuk oyun bölümü var.

kıyı restaurant, park fora ve arnavurtköy sur balik da güzel ama oyun yerleri var mi hatirlamiyorum, arayip sorabilirsiniz. yemekleri sahanedir ama.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.11.25)
İstanbul’da oyun ablası gibi birinin çocuklara göz kulak olduğu bir restoran bile yok. Yanlışsam düzeltin. Yok.
0
michael_knight
(26.11.25)
(5)

Speaker i acip online takilanlar

duyurukullanıcısı
Laptop veya telefonunun speakerini cafede acip online 1-2 saat konusan arkadaslara tutumunuz nedir?Olabilir mi?Kulaklik taksana abi mi?
Laptop veya telefonunun speakerini cafede acip online 1-2 saat konusan arkadaslara tutumunuz nedir?

Olabilir mi?
Kulaklik taksana abi mi?
0
duyurukullanıcısı
(24.11.25)
olamaz böyle bir şey ama gidip uyarmam da. ya garsona söyletirim ya da çıkar giderim.

insanlarla iletişime geçip bıçaklanmak istemiyorum.
+4
art cat chocolate
(24.11.25)
Tabi ki saçmalığın daniskası ancak kafe gibi bir yerde bu tür bir davranışta bulunmaması gerektiğini bilmeyen ya da başkalarını bu derece umursamayan biriyle girilecek tartışmadan hayır gelmez. O yüzden art cat chocolate +1
0
salihdt
(24.11.25)
Ben pandemide metroda maske takmadığı için uyarılınca sinirlenip karşısındakini bıçaklayan adamın haberinden sonra böyle durumlarda sessiz kalmayı tercih ediyorum.
Hiçbir şey canımızdan kıymetli değil.

Ama tabii ki çok rahatsız edici, insanlarımız toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyorlar maalesef.
0
mutekebbir
(24.11.25)
Beni çok rahatsız ederse muhabbet edilen konuya ben de karışırım.
Konu hakkında fikirlerimi söylemeye başlarım o arkadaşa.

Sana ne dedirtmeye çalışırım.
0
michael_knight
(24.11.25)
ben %98 uyarıyorum.
teyze, amca tipinde biriyse, mesela "ammcaaa, kıs şunu yahu! millet dinlemek zorunda mı?", gençse "şunu kısar mısaann?!", orta yaşlıysa "kulaklığınız yok mu? :/", tiki bir tipse "kulaklığınızın bağlantısı kesildi galiba, dışarıya ses veriyor.." gibi şeyler diyorum.
uyarmanın kendi keyfimin yanı sıra, toplumsal fayda için de önemli oluğunu düşünüyorum. henüz bıçaklanmadım ama gidişatım iyi de değil; tepkiler onu gösteriyor.
bu saygısız ayılar gözümün önünde düşüp ölse, acımam.
+1
lil siztah
(25.11.25)
(4)

iki rakip firmanın reklamında oynamış ünlüler/kişiler?

secretcode
soru başlıkta. var mı örnek?
soru başlıkta. var mı örnek?
0
secretcode
(24.11.25)
Tam ayni sayilmaz ama GSM operatoru olarak Telsim icin oynayan Cem Yilmaz, daha sonra Turk Telekom icin de oynadi. Turk Telekom sadece GSM operatoru olmasa da nispeten tanima uyuyor.
0
mbond
(24.11.25)
Çok eskilere gittim.

Osman Cavcı ve ekibi başka gazeteye 'transfer' olmuştu. Yanlış görmüyorsam Halit Ergenç, Özgür Özgülgün ve Yosi Mizrahi de var.

www.youtube.com
0
auroraaurora
(24.11.25)
Ata Demirer Avea reklamında oynamıştı, son birkaç yıldır da Turkcell'de


+ Brad Pitt, iki rakip saat marka yüzü olmuştu; TAG Heuer ve Breitling
0
hakmut
(24.11.25)
Emin değilim ama galiba Haluk Bilginer uzun süre Turkcell’in sesiydi sonra Türk Telekom’un sesi oldu.
0
michael_knight
(24.11.25)
(7)

Apple Airpods 4

Take it away honey
Black Friday kampanyasında Anc'li olanı 139€ olmayanı 111€ amazonda. Anc'li kulaklık hiç kullanmadım. Sizce bu aradaki farkı verip almaya değer mi? Ne dersiniz? Airpods 2'den geçeceğim. Şimdiden teşekkürler!
Black Friday kampanyasında Anc'li olanı 139€ olmayanı 111€ amazonda. Anc'li kulaklık hiç kullanmadım. Sizce bu aradaki farkı verip almaya değer mi? Ne dersiniz? Airpods 2'den geçeceğim. Şimdiden teşekkürler!
0
Take it away honey
(23.11.25)
Değer.
+1
orient blue
(23.11.25)
Bende AirPods Pro var. Anc özelliğini hiç ama hiç kullanmıyorum. İlk aldığımda meraktan denemek için kullandım sadece.
Sesi kesiyor ama çok ilginç, kötü bir his veriyor kulağıma. Çok gürültülü bir ortamda uzun süre kaldığımda yorulduğum gibi yoruyor.

Anc dışında başka bir fark yoksa ben almazdım pahalısını.

Almışken indirimdeyse pro alsan da anında çeviri özelliği geldiyse gelecekse onu kullanırdın belki, o ciddi bir fark yaratabilir. Bilmiyorum düzgün çalışıyor mu, çalışır mı.
+1
michael_knight
(23.11.25)
@michael_knight, hocam pro kulakta durmuyor benim o nedenle bu tasarım daha iyi ama dediğin gibi basınçlı bir his mi oluşuyor kulakta? Ben de hassasım da o konuda eğer basınç/baş ağrısı yapıcı bir şeyse düzünü alıp geçeyim.
+1
🌸Take it away honey
(23.11.25)
düz airpods 4'ler anc'yi tamamıyla yazılım seviyesinde, mikrofonun topladığı sese karşı anti frekansta scrambling yaparak dışarıdaki sesi kesiyormuş gibi yapıyor. anc beklentisi varsa alınmamalı, beklentisi yoksa da düz modeli alıp geçmek daha mantıklı bence. 1 yıldır kullanıyorum, nanay bir mevzu.
+2
kiyiya vuran dildolar
(23.11.25)
anc kullanmiyorum. benim icin en ise yarar ozelligi case'ini caldirabilmek kaybettigimde.
+1
antikadimag
(24.11.25)
kiyiya vuran dildolar ANC'nin çalışma prensibini anlatmış. Zaten bütün ANC'ler gürültüyü bu prensiple engeller. Diğerlerinde olup AirPods 4 ANC'de olmayan özellik pasif gürültü engelleme özelliği, yani kulağın içine giren kauçuklar ya da kulağın etrafını kapatan süngerler vb. gibi.

Soruya cevap vereyim, umarım geç olmamıştır. AirPods 4 ANC kullanıyorum. ANC kesinlikle çok fark yaratıyor. Bir metroya, tramvaya bindiğinize, ya da yoğun trafiğin olduğu bir yoldan geçtiğinizde ANC'yi kapatıp açın, arada dağlar kadar fark var. Müzik dinlerken o gürültüyü pek duymayabilirsiniz belki ama podcast ya da storytel'den kitap dinlerken çok fark eder. Aradaki farka kesinlikle değiyor.
+1
himmet dayi
(24.11.25)
Airpods 2’den airpods 4 anc modeline geçilir.
Airpods pro 2’den geçilmez.
+2
ezkaza
(24.11.25)
(10)

Evlenirken ya da ev kurarken alıp pişman olduğunuz eşyalar?

grimavi
başta heves edip alınan fakat pratikte kullanırken düşündüğünüz gibi olmayan, ev eşyaları, elektronik eşyalar neler varBir de şunu düşünerek almıştım fakat şu sebepten yararlanamadım gibi açıklamalar da olursa, şu aleti aldım ama temizliği uğraştırıcıydı gibi, aynı hataya biz de düşümeyelimDinliyoru
başta heves edip alınan fakat pratikte kullanırken düşündüğünüz gibi olmayan, ev eşyaları, elektronik eşyalar neler var

Bir de şunu düşünerek almıştım fakat şu sebepten yararlanamadım gibi açıklamalar da olursa, şu aleti aldım ama temizliği uğraştırıcıydı gibi, aynı hataya biz de düşümeyelim

Dinliyoruz ama yargılamıyoruz, bu da bizim haftasonu goygoyumuz olsun :)
0
grimavi
(23.11.25)
ikeadan almak oldu kullanışına göre ayarlıyorsun ama malzeme kalitesi inanılmaz düşmüş, raflar kırıldı

edit: pax gardroplar, brimnes serisi bunların hep kalitesi düşmüş, 15 sene önce aldığım ile alakaları yok.
yeni aldığım yer silerken azcık sudan kabardı karşısında aynı yerde olanda kabarma yok, raflar asla yerinde durmuyor tutamaçlar sürekli kırılıyor.

en memnun olduklarım kazanlı ütü, roborock, hamur yoğurma makinası, çok amaçlı doğrayıcı robot(blendderın büyükversiyonu) içinde çiğ köfte bile yapılıyor
0
eja
(23.11.25)
@eja dolap ve model ismini de yaz hocam :)
0
🌸grimavi
(23.11.25)
Aklıma ilk buharlı temizleyiciler geldi. Hayal kırıklığı. 2-3 kullanım sonrası durdu kenarda.
O zamanlar "nicer dicer" denen bir nane vardı. Aşırı kullanışsızmış. Zaten kırıldı kısa süre içinde.
Robdöşambr da çok kullanışsız bir giysiymiş.
Çok fonksiyonlu aletlerdense işini düzgün yapan tek/az fonksiyonlu aletler daha iş gördü ve daha uzun ömürlü oldu hep. Kurutmalı çamaşır makinesindense çamaşır makinesi ve kurutma makinesi almak ya da tam teşekküllü mutfak robotu yerine bir el blender'ı, bir sürahili blender almak gibi...
Yumurta pişirici, buharlı pişirici, ekmek yapma makinesi, pilav pişirici, yoğurt makinesi gibi cihazlar hep kısa süre ve az heves sonrası kenara kalktı. Tencere, tava ile devam ettik.
Kazanlı ütüler güzel aletler olsa da, klasik buharlı ütüler daha kullanışlı bizim evde.
Kaliteli dikey süpürge cidden kullanışlıymış ama. Klasiğini pek kullanmıyoruz artık.
+4
thunder thunder thunder thundercats
(23.11.25)
Küçük ev aletlerini üç defa düşünüp almak lazım. Çoğu ilk heves geçer geçmez çöp oluyor. Ama şunu al, bunu alma diyemem. Diyene de çok itibar etme. Bunlar yaşam tarzına göre kullanılan ya da kullanılmayan aletler. Bir arkadaş 'Yumurta pişirici, buharlı pişirici, ekmek yapma makinesi, pilav pişirici' yi saymış mesela. Ben bunların hepsini neredeyse her gün kullanıyorum. Yine Ekşi'de Airfryer ve robot süpürge düşmanları var ki onlar da benim neredeyse elim ayağım.
Bir en kalitelisinden katı meyve sıkacağı almıştım. O bir iki kullanım sonrası rafa kalktı. Keza mikrodalga fırın ve krep makinesi bende boş duruyor.
0
Mirket
(23.11.25)
Goygoy duyurulari bos gecmemeye calisiyorom ama buna yazacak cevab bulamadim yeeey o/ ne kadar da her seyi gerekli ve yerinde almisim.

En cok is gorenleri de mi konussak
0
üğpoıuy
(23.11.25)
Tost makinası sanıp ızgara makinası aldım. İki defa kullandım kenarda duruyor. İsteyen varsa İstanbul'da elden vereyim, evde yer kaplamasın.
+1
sekizdokuzon
(23.11.25)
kesinlikle demir döküm tava. onu temizleyecegime ac yatarim daha iyi.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.11.25)
eğer çok gelen gideniniz olmayacaksa ya da geniş aile sofraları kurmayacaksanız salonunuza kesinlikle büyük bir masa ve etrafına 6-8 sandalye almayın, gereksiz yer kaplıyor. daha minimal 4 sandalyeli ufak bir masa işinizi görür. minimal eşya hayat kurtarır. gereksiz fazla her eşyaya bir süre sonra hizmet ediyor olarak buluyorsunuz kendinizi. "less is more" demiş atalarımız...
+1
exlibris
(23.11.25)
Evi iki kişiye göre ayarlayıp eşyaları da iki kişiye göre alın.
12 kişilik yemek takımına, 18 çay bardağına gerek yok.

10 kişi size yemeğe gelirse zaten ya dışarıdan söyleyeceksiniz ya da sizi sevdikleri için gelen 10 kişi kağıt tabakta da yese sorun etmez.

Her şeyi önceden almamaya çalışın bence. Yaşamaya başlayıp eksikliğini hissedince alırsınız hem de böylece daha isabetli şeyler almış olursunuz. Ayrıca birlikte karar verip almanın da ayrı bir keyfi olur.

Tencere tava olarak bence bir adet teflon tava dışında diğerleri çelik olmalı.
+1
michael_knight
(23.11.25)
Dyson süpürge.

Fanboylar gelmeden hemen söyleyeyim; cihaz çok iyi, çok pratik. Ama 10'da 1'i fiyatına satılan mudaillerinden çok çok daha iyi bir iş çıkardığını söyleyemem. Emiş gücü kablolu süpürgelere göre çok zayıf. Bütün işi dönen fırça yapıyor. Temizlemek ayrı dert. Ucundaki lazer de insana kafayı yedirtir. Ulan burası hiç tozlu değil diye düşündüğün yerde 10 kilo toz olduğunu görüyorsun. İyi bir şey tabii ama süpürdükten 10 dakika sonra aynı yere bir daha baksan yine toz görüyorsun (havada ıçışan tozlar yere inince).
0
himmet dayi
(24.11.25)
(2)

how is it working for you cümlesi

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
bağlamdan bağımsız olarak her daim sarkazm mı içerir yoksa bir şeyin öyle ya da böyle bir şekilde, birisi için nasıl işlemekte olduğu, bu konudaki tecrübelerinin ne olduğu gibi anlamlarda kullanılabilir mi?
bağlamdan bağımsız olarak her daim sarkazm mı içerir yoksa bir şeyin öyle ya da böyle bir şekilde, birisi için nasıl işlemekte olduğu, bu konudaki tecrübelerinin ne olduğu gibi anlamlarda kullanılabilir mi?
-2
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.11.25)
Sarkastik bir durum yok. Yani o anlamda da kullanılabilir ama mecburi değil.
Senin için nasıl gidiyor, faydalı oluyor mu, zor veya kolay mı ve buna benzer anlamlarda sorular içeren bir soru.
+3
michael_knight
(19.11.25)
sarkastik yapmak için genelde “and how is THAT working (out) for you?!” vurgusu oluyor. diğer türlü genuine bir şekilde sorulabiliyor.

Bu arada siz cevaplara neden hiç tik atmıyorsunuz?
+5
eileengray
(19.11.25)
(2)

Istanbul double date oneri

screwedup2
Merhaba 4 kisilik cift grubu olarak arcade bara gitmek istiyoruz. Onerisi olan olur mu?
Merhaba 4 kisilik cift grubu olarak arcade bara gitmek istiyoruz. Onerisi olan olur mu?
0
screwedup2
(19.11.25)
Arcade Bar nedir?
Beşiktaş Point Hotel’in altındaki the Game gibi mi?
Ondan başka var mı ki?
0
michael_knight
(19.11.25)
valla benim de aklıma gelen tek yer the game oldu ama eski tadı asla yok. beşiktaş'ta ve kadıköy'de play station kafeler var, guitar hero vs. seviyorsanız vip odaları olan yerler de vardı yakın zamana kadar, dört kişi bir oda tutup guitar hero oynayabilirsiniz bağıra çağıra. bir de yine kadıköy'de bir yer vardı, adını hatırlarsam eklerim. kutu oyunlar, dnd vs. vardı, dört kişi böyle bir yere de gidilebilir, eğlenceli olur. arcade isteğini gidermese de yakınından geçiyor diye önereyim dedim.

edit: kadıköy'deki yerin adı goblin oyun kulübü imiş.
0
knight of cydonia
(19.11.25)
(5)

Toprak Razgatlıoğlu çok iyi mi?

michael_knight
Onun için MotoGP izlemeye başlayayım mı? İlk 3’ü zorlar mı?Bu sezon Yamaha’nın motoru yüzünden pek başarı olmaz herhalde ama seneye olabilir mi yoksa daha birkaç yıl mı var?Toprak gerçekten çok iyi bir motorcu mu?(Sürücü diyorlar galiba di mi, binici değil. )
Onun için MotoGP izlemeye başlayayım mı? İlk 3’ü zorlar mı?

Bu sezon Yamaha’nın motoru yüzünden pek başarı olmaz herhalde ama seneye olabilir mi yoksa daha birkaç yıl mı var?

Toprak gerçekten çok iyi bir motorcu mu?
(Sürücü diyorlar galiba di mi, binici değil. )
0
michael_knight
(19.11.25)
ilk sene başarı zor. hedefi sonraki sene zaten.

baya iyi motorcu. trnin en iyisi.
+2
jelly bear
(19.11.25)
Çok büyük motor sporcusu denilen Turhan Sofuoğlu'nun tokatlanıp gönderildiği Superbike kategorisini domine etti 50-60 şampiyonluğu var, orası için efsane; şimdi MotoGp'ye geçti orası bu işin en üst kademesi zamanında Rossi'lerin falan yarıştığı kategori, burada da başarı olursa evet çok iyi diyebiliriz, yine çok iyi deriz ama bi alt kategori için çok iyi diyebiliriz en üst lig için ne yapar bilemeyiz ama ilk 3 zor fakat sonuç ne olursa olsun burada yarışması mühim bir olay.
0
kizil karga
(19.11.25)
Toprak tartışmasız çok büyük bir sporcu. Şampiyon olamaması gereken bir motorla 2 sene şampiyon oldu. En büyük rakibi Bulega sezon içinde bir noktada "Toprak'ı durdurmak için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." demek zorunda kaldı.

Bu sene Toprak'tan çok büyük şeyler beklememek lazım çünkü şu anda gridin en zayıf motorlarından birine sahip ve buna benzer bir seride hiç yarışmadı. Motora çok çabuk adapte olacağına hiçbir şüphem yok ancak kendisi hedefini "En iyi Yamaha sürücüsü olmak." olarak belirledi ve bu hedefini açıkladı. Yarış kazanması mucize olur ama şartlar elverişli olduğunca Toprak bu mucizeyi yaratabilecek çok az sayıdaki sporcudan biri. Sürekli podyum yapacağı beklentisiyle izlemek hayal kırıklığı yaratacaktır ancak fırsat geldiğinde dünyanın en iyilerini nasıl perişan edeceğini merak ediyorsanız ve bundan çılgın bir zevk alıyorsanız (ben böyleyim mesela) izleyin. Yok WSBK'ta yaptığı gibi sürekli galibiyet peşinde koşacak birini izlemek istiyorsanız hayal kırıklığına uğrarsınız.
+3
10551037
(19.11.25)
@10551037 peki seneye veya bir sonraki sene şampiyonluğa oynama ihtimali var mı sizce yoksa bunun için başka bir takıma geçmesi mecburi mi?
0
🌸michael_knight
(19.11.25)
Anladığım kadarıyla Yamaha motosikleti yeniden yapmış ve bu sene yeni motosikletin ilk senesi. Motosiklet nasıl evrileceği ve Toprak’ın nasıl bir performans göstereceğini henüz kimse bilmiyor.

Motosiklet hızlı gelişirse ve Toprak da hızlı alışırsa beklenmedik büyük başarılar gelebilir. Şampiyonluğa oynar demek çok zor, zaten bence bunu şu anda düşünmek de anlamsız. Toprak pist motosikletinin zirve sahnesine geldi. Bence sabırla takip etmek ve koşulsuz desteklemekten başka hiçbir şey yapılmamalı. Toprak öyle bir yetenek ki, MotoGP’ye hızlıca alışır ve motor iyi bir hızla gelişirse dünyayı şok eden hareketler yapacaktır.
+1
10551037
(19.11.25)
(11)

Platonik aşk

arbre
Merhaba. Aynı ofisteki iş arkadaşım olan kızdan hoşlanıp söylemiştim 6 ay önce. 6 aydır unutamıyorum bu kızı. Normalde aramız kötüydü ama şu an iyi. Normalde ilişki olarak kesinlikle kabul etmeyeceğim özellikleri var ama hep aklımda. Başka kızlarla konuşmak da içimden gelmiyor. Başka kızlarla konuşs
Merhaba. Aynı ofisteki iş arkadaşım olan kızdan hoşlanıp söylemiştim 6 ay önce. 6 aydır unutamıyorum bu kızı. Normalde aramız kötüydü ama şu an iyi. Normalde ilişki olarak kesinlikle kabul etmeyeceğim özellikleri var ama hep aklımda. Başka kızlarla konuşmak da içimden gelmiyor. Başka kızlarla konuşsam da aklımda o oluyor. Onu da denedim. Hem de 3 4 kız. Soğuk yaptım uzun süre. Yüzüne bile bakmadım. Ama o da etkili olmadı. O konuşunca ben de konuştum bir yerden sonra. Nasıl aklımdan çıkacak bu kız? Ya kötü olan normalde esprili, konuşkan biriyim. Bu kızla konuşunca Türkçem A1 oluyor. Evlenmek istiyorum deyip zirvede mi bıraksam?
-7
arbre
(19.11.25)
Kızı kaybetmek istiyorsan hemen açıl
0
olaylar olaylar
(19.11.25)
olaylar olaylar, şu an kazanmış değilim zaten, 6 ay önce açılmıştım
-2
🌸arbre
(19.11.25)
"Başka kızlarla konuşmak da içimden gelmiyor."

daha geçen gün lise arkadaşına yürümeyi planlıyordun.

işin gücün yalan arbre. git tinder'dan birilerini bul birlikte ol rahatla biraz. kadın kadın diye delirmek üzeresin. aşk falan değil bu kadınların hiçbiri.
+8
art cat chocolate
(19.11.25)
evlilik teklifi et kurtul
-1
Başka
(19.11.25)
art cat chocolate, yalan değil. Düşündüğüm tek kız bu. Diğer kızlar takılmak için. Bir duygum yok. Tinder olmaz. Yakışıklı biri değilim.
-4
🌸arbre
(19.11.25)
O kız şu an tinder da takılıyor. Başka birini bulmadan sen hamle yap.
0
HellKeePer
(19.11.25)
HellKeePer, Tinder bilmiyorum ama bu kız zaten benden sonra kaç kişiyle buluştu ama buluştuğu kişiler bu kızla sevgili olmadı. Dediğim gibi bana ters birçok şey ama tamamen aklımdan çıkaramıyorum.
-2
🌸arbre
(19.11.25)
Açılmak nedir, bırakın şunu artık.
40 yıl önce tedavülden kalktı.

Öyle bir samimiyetin, ilişkin olmayan birisi sana “senden hoşlanıyorum” dese ne cevap verebilirsin ki, olsa olsa irkilir, korkar ve o kişiden uzak durmaya çalışırsın. Erkek bile böyle hisseder bence ki kadın için çok daha korkutucu.

Kızı kahve içmeye, tiyatroya, konsere vs. bir şeylere davet et kibarca. Sana bir veya iki kere daha hayır dediğinde zihninde iyice oturur.

Bir daha böyle bir durumda olursan da “açılma”.
+1
michael_knight
(19.11.25)
michael_knight, hayır, söylediğimde aramız çok iyiydi, çekim vardı, tepkisi anlamsızdı, tecrübesiz biri değilim, ben de biliyorum ama söyleyip rahatlamak istedim
0
🌸arbre
(19.11.25)
aranız arkadaşça iyiymiş işte. hayal ettiğin gibi bir çekim yokmuş.
bazen de insanların fikirleri değişir, hayatına başka biri girer. hayat senin ekseninde dönmüyor yani.

şimdi burada şunu tahlil etmen lazım. bu kıza takılma nedenin olduramıyor olmak mı, yoksa bu kızda seni istemsizce kendine çeken bir nitelik mi var.
0
orpheus
(19.11.25)
orpheus, sevişme isteği, güzellik, karakter, mizah olarak uyuşma
-2
🌸arbre
(19.11.25)
(5)

Hasan Can Kaya neden linçleniyor?

michael_knight
Yaptığı peygamberli bir espri internette geziyor ve Hasan Can Kaya linçleniyor. Ama eski bir video. Sizce neden şimdi böyle bir hareket başladı? Neden ilk çıktığında değil de şimdi? Göremediğim büyük bir resim mi var?
Yaptığı peygamberli bir espri internette geziyor ve Hasan Can Kaya linçleniyor.

Ama eski bir video.
Sizce neden şimdi böyle bir hareket başladı? Neden ilk çıktığında değil de şimdi? Göremediğim büyük bir resim mi var?
0
michael_knight
(18.11.25)
Linç kültürü.
Başka bir açıklamaya gerek yok.
+1
ground
(18.11.25)
21:05 den itibaren

www.youtube.com
0
Mirket
(18.11.25)
Cumhurbaşkanı danışmanı bir espriye parmak bastı sonra başladı
+1
artıküyeolmakistiyorum
(18.11.25)
cok para kazanıyor sanırım üstüne çökmek için.
0
Başka
(19.11.25)
Acun şirketinden ayrılıp Fox’un şirketine geçmesiyle ilgilendiren vardır sanmıştım ama yok galiba öyle bir iddia.
0
🌸michael_knight
(19.11.25)
(3)

Playstation 5 alınır mı?

webbrowser
Selamlar, evde şu an series s var ve aylardır oynamadım diyebilirim eski hevesim yok. Şu an amazonda peşin fiyatına 9 taksit ps5 var, series s’i satıp almak mantıklı mı?
Selamlar, evde şu an series s var ve aylardır oynamadım diyebilirim eski hevesim yok.
Şu an amazonda peşin fiyatına 9 taksit ps5 var, series s’i satıp almak mantıklı mı?
0
webbrowser
(18.11.25)
Artık insanlara duymak istedikleri cevapları veriyorum.

Almak mantıklı. 9 taksit fırsatı kaçmaz. Series S’i satmasan da olur, ileride klasik olacak, kıymetlenecek. O zaman satarsın.
+3
michael_knight
(18.11.25)
bence ps5 alsan da oynamayacaksın
0
abelardo
(19.11.25)
Ps exclusiveler ilginizi çekiyorsa alın. veya ps plus extra'daki oyunlar.
ben oldukça memnunum ps5den.
0
unalub
(19.11.25)
(6)

Vize istemeyen bir ülkede Christmas Market var mı?

winston insani
MerhabalarChristmas Market konseptini ilk defa duydum ama hep vize isteyen ülkelerde kuruluyor galiba, vize istemeyen bir ülkede de oluyor mu bu tarz bir etkinlik?Belki uygun bir bilet bulup kaçabiliriz aralık ayında diye sormak istedim.
Merhabalar

Christmas Market konseptini ilk defa duydum ama hep vize isteyen ülkelerde kuruluyor galiba, vize istemeyen bir ülkede de oluyor mu bu tarz bir etkinlik?

Belki uygun bir bilet bulup kaçabiliriz aralık ayında diye sormak istedim.
0
winston insani
(17.11.25)
Gürcistan'da var ama biraz geç oluyor bakarsınız tarihlerine. Vize istemeyen doğu Avrupa ülkelerinde de var diye biliyorum
0
mezzosprite
(17.11.25)
Belgrad, Tiflis, Batum aklıma gelen şehirler. Buralarda kuruluyordur diye düşünüyorum. Ama bu ülkeler ortodoks olduğu için yapmıyor ya da farklı tarihlerde yapıyor olabilirler. Gidenler daha doğru yazabilirler.
0
elektr10
(17.11.25)
Christmas market Turkiye'de bile olduguna gore Schengen'e dahil olmayan Avrupa ulkelerinde de vardir diye tahmin ediyorum.
+1
Sour
(17.11.25)
Hayır. Vizesiz ülkelerden hiçbirinde aradığınız gibi bir Christmas Markt yok.




(Cevap vermekle uğraşmazlar ama beni haksız çıkarmak için birisi uğraşıp yazar şimdi doğrusunu :)
0
michael_knight
(17.11.25)
vize ile christmas market arasinda neden bir baglanti kuruyoruz anlamasi guc.
musluman ulkeyse yoktur, degilse vardir.
-9
cooperr
(17.11.25)
Tiktok’ta @hahangunn adlı hesap “vizesiz gidebileceğiniz en iyi 5 Christmas market “ diye bir post paylaşmış. Karşıma çıkınca sana yazmak istedim.

Link vermiyorum çünkü tiktok linki verince kullanıcı adım görünüyor.
0
michael_knight
(19.11.25)
(4)

Hiiiiçççç çalışmak istemiyorsunuz ama

tiredofwaiting
Eşşşek gibi de çalışmak zorundasınız. Nasıl başlıyor ve devam ediyorsunuz işe?
Eşşşek gibi de çalışmak zorundasınız. Nasıl başlıyor ve devam ediyorsunuz işe?
0
tiredofwaiting
(15.11.25)
Mesele başlamak.
En kolay kısmını bitirmek amacıyla başla işe.
15 dakika sonra başla. Hadi. Hemen.
0
michael_knight
(15.11.25)
playlist
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Toplam çalışmam gereken sürenin bir kısmında hiç ama hiç çalışmıyorum atıyorum 2 saat hiç bakmıyorum. Sonrası mecbur.
0
Amaranta ursula
(15.11.25)
Eşşek gibi yapıcaksın diyorum kendime. Hiçbir strateji kolaylaştırıcı bişey hazırlık olmadan. Bu iş yapılacak diyorum. Sike sike diyorum. İkna etmeye çalışmıyorum kendimi.
0
benim bir gizli bildiğim var
(15.11.25)
(16)

2010 öncesinde kumpirci var mıydı

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yoksa lokmacılar gibi güncelleme sonrası mı spawnlandılar
yoksa lokmacılar gibi güncelleme sonrası mı spawnlandılar
-2
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(14.11.25)
2000 öncesi vardı. 90'larda Sirkeci'de yerdik. "Asıl Ortaköy'de yiyicen" derlerdi. Galleria'da da vardı o yıllarda. Muhtemelen 80'ler öncesi de vardır.
+5
yadigar
(14.11.25)
kumpir 90 larin basinda ortaya cikti. ilk ciktigi yer de ortakoy. o yuzden orasi kumpirci dolu.
+2
nuevo
(14.11.25)
Lambada çıkıp patladığı sıralar (sanırım 89) atakule'nin bodrum katında, kule çıkış asansörünün orada kumpirci vardı. Kumpir denen şeyi orada gördük, hayatımızın ilk kumpirini orada yedik.

Lambada patladığında atakule'deki kasetçiden aldığımız lambada kasedi benim kafamdaki en net işaret.
+3
kibritsuyu
(14.11.25)
bakırköy - osmanlı kumpir.
dün gibi aklımda
+1
kornisch
(14.11.25)
İlk kumpiri 91 de Ortaköyde yedim. Öncesini bilmiyorum
+1
kisa
(15.11.25)
ben de soruya kaynak yapayım: 20-30 sene önce yediğiniz kumpirler de günümüzdekiler gibi salam, sosis, ketçap mayanoz gibi şeyler içeriyorlar mıydı yoksa daha yenilebilir ve tercih edilebilir türden miydi?
+1
biseysorcaktim
(15.11.25)
90'larda capitol'den ortaköy'e her yerde kumpir yedigimi hatirliyorum.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.25)
90'larda da kumpir vardı.
Sıcak patatesin içine önce kaşar peyniri, sonra Rus salatası konurdu. Daha sonrası isteğe bağlıydı. Turşu, salam, sosis vs.
Öğrencilerin yoğun olduğu bölgelerde, dükkanlarda, hijyenik olarak yapılırdı.
+2
pro9it9is9
(15.11.25)
80’lerin sonu 90’ların başında çıkmış olmalı. Eskiden merak edip araştırmıştım.

Aklımda kaldığı kadarıyla ingilterede bunu görüp bize uygun hale getirip yapıyor bir dükkan ve sonra yayılıyor. Hatta o dükkanın adı mı kumpirdi ona emin değilim. O dükkan “kumpiri biz icat ettik” gibi bir yazı yazmıştı dükkana.
+1
michael_knight
(15.11.25)
Sene 2001 görgüsüz kuzenim kumpir yiyelim diye tutturmuştu. Ben de küçüğüm neymiş bu kumpir diye merak edip takılmıştım peşine Ankara’da Sakarya caddesinde yemiştik, bu da böyle bir anımdır.
0
ekimoloji
(15.11.25)
90'larin basinda patladi kumpir isi.
+1
cooperr
(15.11.25)
90'larda vardı, ortaköy o zaman da merkeziydi bu işin, kumpir piyasası ortaköy'de şekillenirdi... ama başka yerlerde de yediğimi hatırlarım.

80'lerde yoktu ama, belki late 80's olabilir 1988-1989 gibi. ama hatırlamıyorum.

bu arada bazı yörelerde haşlanmış patatese gumpiri derler
gumpiri=kumpir
+1
exlibris
(15.11.25)
91-92 yılı olmalı benim de kumpirle ilk tanışmam, Çiçek Pasajı’nın orada bir kumpirciye giderdik, o zamanlar Ortaköy’de daha az kumpirci vardı, sonradan popüler olup böyle yan yana dizildiler, kısır, amerikan salatası, mantar, turşu falan hep vardı, belki sonradan artmıştır çeşitler. O yıllarda kumpir yeni çıkmış popüler bir yiyecekken, evinden pek de çıkmayan yaşlı annanem kumpir ister misiniz demişti, nereden duymuş diye çok şaşırmıştım, meğer eski bir ifade imiş kumpir, evde fırında patates yapmaktan bahsediyormuş.
+3
(15.11.25)
2004'te ortaköy'de kumpir yerdik bugünkü gibi çöp değildi
+1
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
bence 90'larda daha populerdi. ben de en son o zaman yedim.
+2
Sour
(15.11.25)
İlk kumpirimi 89da gemlik-kumla da yemiştim. 90larda bayağı popülerdi.
+1
duster
(15.11.25)
(17)

Zehirlenen gurbetçiler neden?

michael_knight
Zehirlenen gurbetçiler lokum, midye, kumpir yemişler ya. Ama bu satıcılardan yiyen onlarca insan daha olmalı. Zehirlenmelerinin sebebi bu yediklerinin arasındaki bir etkileşim mi? Bayat balık ve sütü birlikte yediğimizde zehirleyeceği söylenen etkileşim gibi bir şey mi?
Zehirlenen gurbetçiler lokum, midye, kumpir yemişler ya.
Ama bu satıcılardan yiyen onlarca insan daha olmalı.
Zehirlenmelerinin sebebi bu yediklerinin arasındaki bir etkileşim mi? Bayat balık ve sütü birlikte yediğimizde zehirleyeceği söylenen etkileşim gibi bir şey mi?
0
michael_knight
(14.11.25)
muhtemelen birbiriyle bir etkileşime girdiler vücutta zehir oluştu. yada ailede olan bir bakteri ile etkileşime girdi. yoksa hepsi birden zehirlenmesi normal değil.
-2
gercekdunya
(14.11.25)
Haberi görmemiştim şimdi baktım. Yine bu sene kumpirden zehirlenen bir aile yok muydu izmirde yanlış hatırlamıyorsam? Aynı kumpirciden başka zehirlenen yoktu sanki o gün. Salmonella bakterisi anlık bulaşmış olabilir belki hazırlama esnasında. Ya da midyecide aldıkları midyeler güneş altında kaldı ve bakteri üretti vs bilemeyiz.

Ayrıca yoğurt ve balık zehirlemez. Bayat balık zehirler. Yoğurt yemenin konuyla bir alakası yok
0
nundu
(14.11.25)
@nundu işte sadece midyelerde sorun olsa sonuçta o midyeciden o gün belki 40 kişi daha yemiştir ama onlara bir şey olmadı veya en azından ölmediler.
+2
🌸michael_knight
(14.11.25)
bana hiç mantıklı gelmedi ya sadece o ailenin etkilenmiş olması. okay zararlıdır pistir kötü şartlarda yapılmıştır yedikleri midye ve kumpir ama, bu kadar ölümcül olup sadece onları etkilemesi çok tuhaf olurdu. kesinlikle daha önce yedikleri bir şeyden falan etkileşime girince toksik bi durum olmuştur
0
chanandler bong
(14.11.25)
"o midyeciden o gün belki 40 kişi daha yemiştir ama onlara bir şey olmadı"

bir hindistan belgeseli izliyordum. ingiliz bir adam hindistan'in sehirden uzak ama turistik sayilabilecek bir yerinde, bir sarayin bahcesinde akan suyu insanlarin avuc avuc ictiklerini gördü. dini bir inancmis. saglik getiriyormus. adam, ben icmeyecegim sadece agzimi calkalayacagim, dedi. adami ucakla ingiltere'ye götürdüler. az daha ölüyordu. toparlanmasi aylar sürdü.
hindistanli hayatina normal devam ediyor ama elin ingiliz'i 4 ay hastanede yatiyor.

o 40 kisi türkiye'de yasiyor, bu aile almanya'da. sebep bu olabilir.
+9
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.11.25)
Öyle bir mantık yok. En azından yemekten zehirlenmemişlerdir başkaları zehirlenmedi değil. Zehirlenmek için belli bir seviye gerekiyor. Daha önce yemedikleri bir şey, bağışıklık sistemlerinin düşük olması, bir çok etken olabilir.
+1
gabe h coud
(14.11.25)
bir entry'de gördüm, babanın ifadesine göre hepsi farklı şeyler yemişler.
kumpir yememişler hatta söylenene göre.
haberler çelişkili ve eksik.

"anne çiğdem böcek de polise yaptığı açıklamada ortaköy'de midyeyi altmış yaşlarında, kır saçlı bir seyyar satıcıdan satın aldıklarını belirtti. kumpircilerin olduğu sokakta kadın çalışanların bulunduğu, ahşap oturaklı bir işletmede eşinin ve oğlunun kokoreç, kendisinin tavuk tantuni, kızının ise sucuk ekmek yediğini söyledi. çiğdem böcek'in de hastanedeyken entübe edildiği öğrenildi."

bahsi geçen ahşap oturaklı işletmede hep beraber oturup farklı şeyler yemişler.
sonrasında bir lokumcudan lokum alıp yemişler. hepsinin yediği ortak şey bu.

eksisozluk.com

kumpir dükkanı sahibi, midyeci ve lokumcu gözaltına alınmış.

ölenlere rahmet ve babaya baş sağlığı ve şifalar dilerim ancak yenilen şeyler midye, kokoreç, tavuk döner... aklı başında olup da istanbul'da yaşayan çoğu kişinin yemediği ya da yerken tereddüt edip sadece güvendiği yerden yediği şeyler bunlar. bilmediğin yerde yenecek şeyler değil.
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
açıkçası ben de merakla takip ediyorum bu durumu. benim de ilk aklıma gelenlerden biri yukarıda bahsedilen hindistan örneği oldu fakat gene de 4 kişilik ailenin tüm bireylerini de 2 günde direkt ölüme nasıl bir şey götürmüş olabilir anlayamadım.

herkesten farklı farklı iddialar çıkıyor kimisi kumpir yemediler diyor, kimisi midye yemediler diyor kimisi de biri kumpir yedi biri midye yedi hepsi aynı şeyleri yemediler diyor.
+1
denizgonen
(14.11.25)
rasgele bi restoranda yemek yiyoruz eşimin karnı ağrıyor mahvoluyor bana bişey olmuyor. Kötü yağ bile kimini etkiliyor yani.

Bakteri yükü falan da ilk çocukları etkiliyor yetişkinlere pek bir şey olmuyor sanırım. Yani yiyen herkes zehirlenir gibi bi şey yok.
0
nhk ni youkosu
(14.11.25)
Aynı yemeği yiyen kişilerden sadece bazılarının zehirlenmesi için gayet makul bir senaryo var. Dünden kalan midyelerin üzerine taze olanlar eklenirse piyango kime çıkarsa o zehirlenir. Böyle bir şey evinizde de olabilir. Eski yumurtalarla tazeleri ayrı tutmazsanız bir noktada araya karışmış 3 aylık bir yumurta bile olabilir.
* Birlikte yenmesi halinde zehirlenmeye yol açtığı ispatlanmış bir gıda kombinasyonu yok. Olsaydı zaten bugüne kadar çoktan araştırılıp ortaya konmuş olurdu.
+3
mikro patlama
(14.11.25)
2 yaşındaki çocuğun yediği aynı tabaktan bende yedim zehirlendim(böyle ölümcül değil tabide), biraz bünye ile alakalı ama birazda yiyeceğin onlara gelen kısmı sorunlu olabilir üste eski mal alta yeni mal koymuş olabilirler.
+1
eja
(14.11.25)
saçma sapan her şeyi yemişler üstüne 2 ve 6 yaşındaki çocuklarına da yedirmişler. Muhtemelen de yanlış tedavi uygulandı.
0
croswell
(14.11.25)
Her vücut ayrı tepki verir. Özellikle midye zaten civadan dolayı riskli. Patates içine konan bir sürü meze var ve açıkta duruyor. Vücudun tepkisi önemli örneğin ben trüf mantarlı mayonezden zehirlenmişken, yan masadakiler bir şey olmaması gibi.
0
mikahakkinen
(14.11.25)
dünyada
salmonella, delidana vs yayginlasiyor,
disaridan birsey yemeyin,

tavuk,yumurta,yesillik gibi birseyden gecmistir.
0
designer
(14.11.25)
Hangi mekan acaba?
0
rabitelli
(14.11.25)
Bu üzücü olay bizim 4 kişilik ailemizin dışarıda yediği içtiği maceraları hatırlatıyor. Babam ve abimin mideleri çöp öğütücüsü gibidir. Annem ve ben içtiğimiz suyun markasını değiştirsek üç gün diyare (ishal) oluruz. Annem ve ben şehir değiştirdiğimizde bile birkaç günümüz sancılı geçer. İnsan şehir değiştirdiğinde ishal olabilir mi? Ben oluyorum. Hem de öyle otobüsle şehir değiştirmekten bahsetmiyorum. Uçakla 1 saatlik Ankara-İstanbul yolculuğundan sonra ishal olurum. Geçen yaz Büyükada’da denizden mikrop kapıp az daha ölüyordum. Kolpaçino filmindeki ayin sahnesi gibi günler geçirdim o mikrop sebebiyle. Crp değerim haftalarca 800-900’den aşağı düşmedi. Aynı yerde benimle denize giren kız arkadaşım ise birkaç gün hasta yatıp sonrasında sapasağlam oldu. Bünye meselesi kısaca. Vücudun kendini koruma mekanizmasının sağlamlığı ile ilgili biraz da.
+1
ulukayin
(14.11.25)
anne 3 yaşındaki çocuğuna midye yedirmez. çocuklara kumpir yedirse birkaç kaşık dışında kumpir de yemezler ve çocuklar kumpirdeki ıvır zıvırları sevmez. otel odası incelenmiş mi, odada zararlı bir şey var mıymış bunlar paylaşılmadı hiç.
+2
deartheodosia
(14.11.25)
(10)

böyle bir senaryoda işten çıkar mıydınız?

m e b
selamlar.şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde
selamlar.

şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde 2,5 sene çalıştıktan sonra bu sefer bu kişi bir kez daha "birlikte çalışalım mı? bizim ithalat sorumlusu işten çıkıyor. sen aklıma geldin, gel konuşalım, şartlar uyarsa birlikte çalışalım." diye teklifte bulunuyor. siz de bu yeni yerden de sıkıldığınız için görüşmeye gidiyorsunuz ve şartları kabul ediyorsunuz ve işinizden istifa edip geçiş yapıyorsunuz. ama...

bu patronun işten çıkacak dediği eleman çıkmıyor, var olan iş ikiye bölünüyor; o sipariş ve uygun fiyatlı mal buluyor ve siz de sadece uluslararası nakliye + gümrük işlemleri kısmıyla ilgileniyorsunuz. sevkiyat az olduğu için ayın bir haftası hariç neredeyse boş oturuyorsunuz.

şimdi bu koşulları düşününce maaş zammı isteme konusunda çekingenlik, iş motivasyonun kırılması, yeni şeyler öğrenecek ve kendinizi gösterecek alanınızın dar olması gibi durumlar vs vs gibi olumsuzluklar hisseder ve yeni iş mi arardınız yoksa "bana ne? adam diğeri işten çıkacak dedi, çıkmadı ve üstüne beni getirdi. bir iş için iki kişiye para veriyorsa ve zor geliyorsa diğerini çıkarsın, beni bağlamaz" mı derdiniz?
0
m e b
(13.11.25)
her türlü senaryoda işten çıkarım :) rahatsızlık varsa en güzeli istifa etmek. keşke bunu daha fazla uygulayabilseydim hayatımda.
0
gabe h coud
(13.11.25)
Yeni iş arardım
+4
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
patron bir kişi yerine iki kişi çalıştırıyorsa bundan ben neden rahatsız olayım.
sizin tasalandığınız konu için zaten bişey yapamazsınız, onu patron çözecek.
konuyu patronla görüşürüm maaş konusunda olabildiğinde yukarı çekmesini isterim.
+5
duyuruuser
(13.11.25)
Çok iyi anlıyorum seni. İş hayatında zaman zaman işim az olduğuna ben ve rahatsızlık duyardım.
Yeni iş arayabilirsin. Bulana kadar da orda kalmaya devam et. Kafama yatan bir yer çıkar belki.
+3
kaptan maydanoz
(13.11.25)
ben olsam çıkmam, 1 kişilik işi 2 kişinin yapması benim sorunum değil patronun sorunu. ama çok idealist biriysen ve yükselmek istediğin bir ortam arayışındaysan bir yandan iş aramaya devam etmende bir sakınca yok.
+1
Sadece soruyorum
(13.11.25)
Hayır işten çıkmazdım. Hele iş bulmadan zaten kesin çıkmazdım.

Bence taleplerinizi, bu görevde kabiliyetlerinizi yeterince kullanamadığınızı, köreldiğinizi hissettiğinizi patronla konuşun.
Ama onunla konuşmadan önce ondan ne talep ettiğinizi de netleştirin.

Eğer bu çözüm olmazsa başka bir işe bakarsınız.
Ha tabi her zaman başka bir işe bakın, gözünüz açık olsun.
+1
michael_knight
(13.11.25)
olası işten çıkartılma nedeniyle iş bakardım.

adamların tek işin çok istihdamı kendini bağlar o dert değil ama iş tatmini ve sürekli kovacaklar mı beni gerginliği çekilecek dert değil.
0
gurur
(13.11.25)
Adam tekrar tekrar seninle çalışmak istemiş. Adam açısından hiç bi sorun yok. Normal bi şekilde zam pazarlığımı yaparım ben olsam. Çok aşırı sıkılıyosam bilemicem de az çalışıyo olmak eğer az kazanmıyosam işten çıkma nedenim olmaz. Ama az kazanıyosam her türlü çıkarım.
+1
benim bir gizli bildiğim var
(13.11.25)
maaşım iyiyse ben bi süre rahatıma bakardım.
+1
elorelia
(14.11.25)
anlaştığım maaştan düşük veriyorlarsa hemen başka iş bulup çıkarım, hatta bulmadan da çıkabilirim.

yoksa beni ilgilendiren bir durum yok. aynı yerde 10 kişi de çalışabilir üzerime düşen görevi yapar çekilirim.
0
gercekdunya
(14.11.25)
(13)

Tefecilik neden kötü?

michael_knight
Neden yasal olmadığını anlıyorum, devletten alınmış bankacılık lisansı, vergileri vs. yok. Ama halk tarafından neden nefret ediliyor?Elbette kredi çekemeyen riskli kişiye daha yüksek faizle borç verilecek ve o para geri ödenmezse elinden gelen yasal ve yasadışı her yolu kullanacak tefeci. Ama borcu
Neden yasal olmadığını anlıyorum, devletten alınmış bankacılık lisansı, vergileri vs. yok.
Ama halk tarafından neden nefret ediliyor?

Elbette kredi çekemeyen riskli kişiye daha yüksek faizle borç verilecek ve o para geri ödenmezse elinden gelen yasal ve yasadışı her yolu kullanacak tefeci. Ama borcu alan kişi bunu bilerek alıyor zaten.
Zor durumda, çaresiz kalmış ama geri ödeyebileceğine inanan bir insana böyle bir fırsat sağlayan tefecilere daha iyi gözle bakmak gerekmez miydi?
-3
michael_knight
(12.11.25)
www.youtube.com
Edit: Cevabım beğenilmemiş yahut anlaşılmamış. Linkini verdiğim şiir hakkında:
aya.org.tr
0
yadigar
(12.11.25)
bankalar da dediğin gibi yasal tefeci. biraz geçmişten kalan bir alışkanlık galiba, tefeci ile münasebetin sonu tebligatla değil de morgla bitebildiği için. günümüzde geçmişe oranla bir iyileşme vardır herhalde bir nebze de olsa. gerçi banka borcundan kendisini asanlar da çok. distopyanın dibine dibine vuruyoruz.
+1
lüzumsuz adam
(12.11.25)
Tefecilik dediğimiz şey geri ödememe riski çok yüksek olan bireylere çok çok yüksek faizle borç vermek. Geri ödememe riskinin çok yüksek olması demek kişinin düzenli bir geliri yok, mevcut borç stoğu çok yüksek ve toplam mal varlığı borcunu ödeyebilecek kapasitede değil demek. Eğer tefeci bu riski sadece yüksek faiz karşılığında alsaydı bu yasal olabilirdi, zaten bunun yasal örnekleri belli ölçülerde çeşitli ülkelerde "Pay day loan" vb. isimler altında var, buna "Predatory Lending" deniyor. Bunlarda genelde tutar görece çok düşük ve faiz çok yüksek.

Ancak tefecinin çok yüksek riskle birine para vermesinin arkasında kaba kuvvetle alacağını tahsil edeceği varsayımı var. Eh faiz oranlarından ve riskten bağımsız bu tabi ki yasal değil. Yani siz mal sattığınız ama sonrasında senedinin vadesi geldiğinde ödemesini yapmayan esnafa çek senet mafyasını tahsilat için yollarsanız bu da yasal değil. Banka da alacağına istinaden aynısını yapsa illegal olurdu.

Diğer yandan sosyal devletin vatandaşlarını bu tür durumlara karşı ticaret serbestisini de zedelemeden koruma görevi var. O yüzden bazı ülkelerde yukarda örneğini verdiğim "Pay day loan" servisleri ya yasak ya da maksimum bir faiz oranıyla regüle ediliyor. Zira 500 lira parayı %250 faizle alacak adamın daha derin finansal sorunları vardır, o finansal sorunlar da 500 lirayla çözülmez, olsa olsa o 500 liralık borç ve üstündeki faiz adamın üzerine bir kürek daha toprak atar.
+5
salihdt
(12.11.25)
nasıl yasal değil? bankalar, leasing adındaki firmalar, yatırım ayağı altında bu işleri yapan herkes tefeci. buna türk tarihindeki geçmişine bakara karar vermek lazım. Anadolu'da toprak ağaları zorda kalanlara borç verip karşılığında adamın karısına kızına el koymuş. Daha sonra bu işler ccumhuriyet döneminde banker, mafya vb. zenginlere kalmış. Mesela anadoluda çoğu kuyumcu bu tarz tefeciliği halen yapar. parayı sana verip 2 katını almaya zorlayan bir tefeci ve sistemi neden sevilsin. bu işler hep yasal yapılmamış ki.
0
mikahakkinen
(12.11.25)
Kanka insanları istismar eden her kurum kuruluş kötüdür ve sevilmez ama mesela banka da seni istismar ediyor ama bankanın sana yapacakları belirli yasal sınırlar içinde kalıyor ama tefeci dediğin adam sen borcunu ödemeyince mesela senin karını kızını evden aldırıp tecavüz etmekle tehdit ediyor, yani cezai müeyyidesinin sınırı yok, bu da hem yasal hem de insani olarak etik değil, bunları bilerek borç almak da bunları meşrulaştırıp sevilmesine bir neden olmuyor.
+4
kizil karga
(12.11.25)
Mesele 3 alıp 5 vermek değil, paran yokken sana, ailene zarar vermekle tehdit eden paran varken neden yapmasın? Borcunu tamamen ödediğinde, hayır daha bitmedi derse kime gideceksin?
+1
duyuruuser
(12.11.25)
şöyle tahmin ediyorum, bankadan kredi çektin ödemedin ne yapar? icra uygular, evine hacze gelir ama icra iflas kanununn öngördüğü sınırlar içinde hareket eder, örneğin lüzumlu eşya dediğimiz ev eşyalarını haczedemez. senin mülkiyetindeki evini satışa çıkarsa bile yine bunu senin yasal hakların kapsamında yapar, örneğin evin değeri bağımsız bilirkişiler tarafından belirlenir, senin mahkemede itiraz hakkın bulunur vs.

ama mahallenin tefecisi senin zor durumundan faydalanarak sana çok yüksek faizle para verir ve geri alırken yasa masa yoktur. direkt canınla ailenle tehdit ederek geri alır. burada sen evet kendin baştan kabul ederek alıyor olabilirsin ama normal bir ruh halinde değilsin o anda. acil paraya ihtiyacın var çocuğun ameliyat olacak mesela. bu ruh haliyle hareket eden biri tefeciden borç aldığında "e baştan kabul ettin kardeşim" demek o kişi için haksızlık.

kanunlar yapılırken de güçlü ve güçsüz konumda olan tarafların eşitliği gözetilerek yapılır. örneğin tüketicinin korunmasına dair kanun çıkarılırken tüketicinin satıcıya göre daha güçsüz konumda olduğu bilindiği için ona bazı avantajlar sağlanır, mesela kanunda der ki tüketici hakem heyetine başvururken tüketici ücret ödemez veya dava açtığında kaybetse bile harçlardan sorumlu olmaz. ama satıcının açtığı davalarda öyle değil satıcı tüm harçlardan sorumlu olur. çünkü devlet güçsüz konumda olanın haklarını gözetmek eşitliği sağlamakla yükümlüdür.

kira işlerinde de şu örneği verebilirim, tahliye taahhütnamesi diye bi şey var mesela. kanun diyor ki kiralayan adam zaten sıkıntılı bi durumda, zar zor bütçesine uygun bir ev bulmuş, sen o anda adama ne imzalatırsan imzalat o kabul edecek çünkü en temel ihtiyacımız olan barınma ihtiyacını karşılamak için uğraşıyor. sen bu adama kira sözleşmesiyle aynı tarihte tahliye taahhütnamesi düzenleyip imzalatamazsın.

tefeciden para alan adam da o an kimbilir hangi ihtiyacını karşılamak için para arıyor, sen bu adamın zor durumundan faydalanıyorsun, adam 1000 tl alsa gelecek ay 5000 geri vereceksin diyorsun, adam belki çocuğuna ilaç alacak seninle pazarlık yapma şansı yok ki ne desen tamam diyor. bu nedenle bence iyi gözle bakılmıyor.
+5
Sadece soruyorum
(12.11.25)
Besim Tibuk'un da böyle bir açıklaması vardı. Tefeciler sayesinde ticaret dönüyor diye.

Bizim insanımızda, yaptığının sonuçlarına katlanma gibi bir durum olmadığı için tefeciler kötü olmuş.

Şimdi şöyle bir yöntemi var. 1000 tl istiyorsun diyor ki bunun aylık faizi 100 tl. Sen bu adama ay ay 100 veriyorsun. Tüm parayı verene kadar aylık 100'ü ödemek zorundasın. Anlaşma böyle. 10 ay geçiyor, sen 1000 tl ödemiş oluyorsun. Diyorsun ki borcum bitti. İnsafsız adam 1000 verdik daha benden 1000 daha mı istiyorsun diyorsun. Ama 10.ayda borcunu kapatmaya söz verdiysen 10.ayda ödeyeceğin para 2000 tl. Öyle anlaşmıştınız. 1000'i ödeyince borcum bitti sanıyorsun.
0
nickini vermek istemeyen uye
(12.11.25)
tefeciler iyidir hocam cek %200 faizli bir kredi.
0
koela
(12.11.25)
çok ilginç bir yaklaşm valla. tefecilere imkan sunduğu için iyi gözle bakmak ha?

tefeci başkasının çaresizliğinden yararlanarak 1-2 birim kazanabileceği bir işten 5-6 birim kazanmaya çalışan birisi. sana tam olarak nerede özverili davranıyormuş gibi geldi?
+1
kiyiya vuran dildolar
(12.11.25)
@kiyiya vuran,
Ailesinden, arkadaşlarından, iş yaptıklarından, bankacılık sisteminden hiçbir yerden borç para bulamayan insana borç para bulma imkanı sağlıyor.

Ama ekmek almak için gibi düşünme bu parayı.
Çok uyduruk bir örnek veriyorum ama diyelim ki börekçi dükkanın var ve iflas etmek üzeresin ama diyorsun ki dükkana bir kahve makinesi alsam gidişatı değiştirebilirim fakat yüz bin liralık kahve makinesini almak için para lazım ve işler kötü gittiği için hiçbir yerden bulamıyorsun.

Tefeci seçeneği olmasa iflas edeceğin kesin ama belki de kahve makinesini bu sayede alıp dükkanı kâra geçirebiliyorsun.

Tüm çözümleri tüketen kişiye bir çözüm daha yaratıyor tefeci.
-1
🌸michael_knight
(12.11.25)
olm yaratıyo da kara kaşının, kara gözünün hayrına mı yaratıyor sanki?
+1
kiyiya vuran dildolar
(12.11.25)
Hocam, o mantıkla haksızlık ettiğimiz meslekler:
Eskortluk: Aslında cinsel ihtiyaçları olanlara imkan sağlıyor.
Sahte içki satıcıları: Vergilerden beli kırılan içicilere ycuz alternatif sunuyor.
Torbacılık: Madde kullanan insanların işini görüyor.
Çek Senet Mafyası: Alacağını tahsil edemeyen mağdurlara yardımcı oluyor, sevap işliyorlar.
Konsomatrislik: Eşlerinden şefkat göremeyen mutsuz erkeklere bir kucak, adeta bir psikolog oluyorlar.
Dolandırıcılık: Doğal seçilime katkıda bulunuyor, uzun vadede insanların ders alıp gözünün açılmasına yardım ediyorlar.
Kiralık katillik: Kişinin kendisinin gücünün, cesaretinin veya uzmanlığının yetmemesi durumunda elini kana bulamadan düşmanını yok etmesine yardımcı oluyorlar.

Şimdi şu bir gerçek: Yukarıda saydığım meslekler gerçekten de var. Ve talep olmasa olmazlar. Yani iş görüyorlar ki, halen mevcutlar.

Ama iş görmesi bir meslek grubunu namuslu yapmaz, temize çıkarmaz.

Tefecilik de gözümde en aşağılık meslek gruplarından biridir. Çünkü insanın en çaresiz ve zor durumundan istifade ederler. Paralarını bu şekil kazanırlar.

Hayatımdan gereksiz bir ayrıntı ekleyeyim:

Fi tarihinde işten yeni ayrılmışım. Bir arkadaşım vesilesiyle bana yeni kurulacak ortadoğu sermayeli bir ödeme/cüzdan uygulamasının tüm teknik altyapısını kurup yönetmem teklif edildi. Ekipman, yazılımcılar, kullanılacak teknolojiler vs. hepsini ben seçip belirleyeceğim. Sınırsız yetki, kaynak ve çok sağlam bir maaş ile. Benim için adeta rüya gibi bir teklifti. Balıklama atladım. Adamlarla görüşmeden önce hali hazırda "varlık yönetimi şirketleri" olduğunu öğrendim. Bu tür şirketler, banka, telekom gibi firmalardan alacaklarını satın alıp, borçluların üstüne kabus gibi çöküp, bundan para kazanan firmalar. Sadece ama sadece o sebeple teklifi tereddütsüz reddettim. Boğazımdan geçecek bir lokmanın başka insanların âhı olacak olması gerçeğini midem kaldırmadı.

Tefecilik dünyanın en aşağılık mesleklerinden.

Ekleme:
Bir de "tüm çözümleri tüketen kişi" zaten çaresizlikten illegal ve kötü çözümlere teveccüh eder genelde. Zaten bundan da bir sonraki "çözüm" genelde intihar oluyor. Zaten makbul şeyler "son çare" olarak denenmez.
+1
yadigar
(13.11.25)
(21)

uzun yolda surus yaparken biri yaninizda uyusa uyuz olur musunuz?

buenosdias
iki kez basima geldi. uzun yolda uyudugum icin sofor uyuz oluyor. laf sokuyor. bilerek gaz, fren yapiyor. sizin basiniza geldi mi? ne dusunuyorsunuz.
iki kez basima geldi. uzun yolda uyudugum icin sofor uyuz oluyor. laf sokuyor. bilerek gaz, fren yapiyor. sizin basiniza geldi mi? ne dusunuyorsunuz.
-2
buenosdias
(11.11.25)
Arabayı kullanmayan kişi neden uyumasın ki. Arabayı kullanan uyumayacak. Bunun için uyuz olunmaz. Uyuz oluyorsa kullanmasın arabayı.
-1
rock n roll
(11.11.25)
Yoo hiçte olmuyor. Hatta herkes uyuyunca kulaklığımı takıp öyle müzik dinlemeye devam ediyorum.
-2
substituent
(11.11.25)
Ben uzun yolda uyumayı tercih etmem. Yolu yaşamak isterim çünkü deşarj oluyorum uzun yolculuklarda ama şoför ben olsam ve araçtaki diğer kişiler uyusa asla rahatsız olmam aksine muhabbet etme gereksinimim olmadığı için daha rahat şekilde araç kullanırım.
Çok rahatsız oluyorsa tek başına yolculuk yapsın arabaya başka birini almasın.
0
mermaidd
(11.11.25)
arabada 2 kişiysek ben olsam uyumam ve uyunmasını da istemem. özel şoförüm değil ya da ben kimsenin özel şoförü değilim. sohbet ederek daha hızlı geçer zaman.
+2
art cat chocolate
(11.11.25)
olmam. esim hep uyur uzun yolda. hatta kisa yolda bile uyur. ben muzigimi dinler takilirim.
+1
lemmiwinks
(11.11.25)
rahatsız olmam aksine kesinlikle daha rahat olurum. onlar tedirginlikle yola bakınca rahatsız oluyorum. herkes uyuyunca istediğim gibi gidebiliyorum.
+1
gercekdunya
(11.11.25)
bu soru adamına göre değişir, yorgun bi şoförün yanında hayvanlık yapıp horluya horluya uyunmaz
+2
nahtoderfahrung
(11.11.25)
Ben uyursa sevinirim. Uyusun güzel güzel.
Edit: ya uzun yola çıkacağım kişi zaten eşim dostumdur. Uyusun tabi. Kendimi şoför gibi hissetmem.
0
kisa
(11.11.25)
Bana güvendiği için hoşuma gider.
-1
arbre
(11.11.25)
süren ben değilsem uzun uyuyuşlar yapmamaya çalışırım. şoför de zamanla yorulur, gözü dalar, uyur vs gibi bi durum olmasın onu da daha dinç tutayım diye.
sürücü bensem öyle fosur fosur saatlerce uyunmasını istemem çünkü aynı şekilde ben o kadar fazla sessizlikte uykum geliyo. ama yani bikaç saat uyunuyosa o kadar da olur insanlık.
0
chanandler bong
(11.11.25)
cok stresli bir durum yoksa, mesela asiri yagmur yagiyor, goz gozu gormuyor sis mis, hic rahatsiz olmam. ama bu bahsettigim halde arkadasim uyumustu, baya horluyordu, o zaman hakkaten bi yoldas istemistim yani elbette surmeyen kisinin yapacagi bir sey yok ama iste insan bi yaninda iki laf edecek 'ay ne kotu hava, goz gozu gormuyor' vs. diyecek birini ariyor sanirim. bir de iki kisi de yorgunsa/uykusuzsa, (elbette ideal olan hic yola cikmamak ama cikildiysa) yanindaki kisi prensip olarak uyunmamali, yoldaslik boyle bir sey yani, surucuye de yardimci olmak lazim konusarak, yemek vererek vs.
+1
kassiopeia
(11.11.25)
esim, annem, babam falansa hayir. ama mesela sehirlerarasi bir yere gidicez, komsum benim gidecegimi biliyor, gitmemi bekliyor ki otobüse para vermesin, sonra yanima gelip 4 saatlik yolun 4 saatinde uyuyor. bu düpedüz eseklik. kimsenin özel soförü degilsin sonucta. zibaracaksan bin otobüse git.

yanimda uyunmasi uykumu getirir. bircok kisi icin de böyledir. uzun yolda soförün yaninda kendim de uyumam. esim ya da babam olsa bile uyumam. bir an gözü dalsa ikimiz de gideriz.

ayrica araba sürerken kulaklikla müzik dinleyen adamin arabasina bana milyon dolar verseniz binmem. millet bir de bunun yaninda uyuyor. canini yolda bulmus millet. neler okuyorum böyle.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.11.25)
Araba kullanırken biri uyuyorsa uyuz olanlar oruç tutarken biri yemek yiyorsa sinir krizi geçirenler hep aynı modeller.
-6
kizil karga
(11.11.25)
Uyumam ve uyutmam.
0
Mirket
(11.11.25)
yol boyunca uyanık kalmasına gerek yok, arada bir uyuyabilir.
ama arada bir kısmı önemli.

başkasının arabasında hiç uyumadım. uyumam. ayıbı ayrı, tehlikesi ayrı.
uzun yol ve dönüşümlü sürmemiz gerekiyorsa birazcık kestirdiğim olur.
0
biseysorcaktim
(11.11.25)
Valla ben ne kadar uykum gelse de uyumamaya hatta sohbetle ya da müzikle arabayı kullananı da uyanık tutmaya çalışıyorum. Bu bence şoför koltuğunun yanında oturanın co-pilot olarak otomatik görevi. Burada oturan uyusa bile arkada olsam da uyanık kalıp şoförün de uyanık kalabildiğinden emin olmaya çaışıyorum.
+1
Amaranta ursula
(11.11.25)
bilerek gaz-fren yapiyor kismi en kotu kismi bence. onceden bir beklentin olabilir ve yanindaki kisi uyudu diye rahatsiz olabilirsin (kim olduguna ve duruma bagli olarak), fakat gaz-fren yapmak cok cocukca.

dedigim gibi, kisi ve durum burada onemli.
0
Sour
(11.11.25)
şoför iyi insan değil, ya da ergen bir arkadaş.
0
ebabil curnatasi
(11.11.25)
ben kullanıyorsam uykum yoksa milletin uyuması işime geliyor daha rahat kullanıyorum. eğer uykum varsa uyumalarını istemem.
0
mikahakkinen
(11.11.25)
Uyuz olmak demeyelim. İstemem, izin vermem.
Ön koltukta oturan kişinin uyumasını istemem. Arka koltuktakiler uyuyabilir. Öndeki arka koltuğa geçip uyuyabilir ön koltuk boş kalabilir.
Ama ön koltuktakinin uyuması uykumu getiriyor.
Önceden söylerim ama bunu, sonradan gaz fren veya uyuzluk yaparak değil.
0
michael_knight
(12.11.25)
benim hanim uzun yolda genelde uyur. beni hic etkilemez.
kamyoncu ruhluyum, rekorum sadece benzin icin durarak 18 saat.
yanimda biri olsun olmasin ben yola bakarim.
0
cooperr
(12.11.25)
(10)

işte yapmak zorunda olduğunuz en angarya iş

xportant
iş yerinde yapmak zorunda olduğunuz ve yapmaktan en nefret ettiğiniz, başlamakta zorluk çektiğiniz, elinizin en gitmediği iş nedir?
iş yerinde yapmak zorunda olduğunuz ve yapmaktan en nefret ettiğiniz, başlamakta zorluk çektiğiniz, elinizin en gitmediği iş nedir?
-1
xportant
(11.11.25)
başkalarına yaptıramadıkları zor excel işlerini yapmak
0
eja
(11.11.25)
İş görüşmesi yapmak.
0
mutekebbir
(11.11.25)
başkalarının yapmak istemediği işlerin bana gelmesi, ne olduğu farketmez.
0
nahtoderfahrung
(11.11.25)
Bir şey yazdırmak, çıktı almak için yazıcıya gitmek
-2
arbre
(11.11.25)
Tüm şirketi raporlarken(9000+ şube) birisi çıkıp 1(bir) şube için +1 sütunluk veri isteyince sinir krizi geçirecek gibi oluyorum. En angarya iş bu benim için.
0
artıküyeolmakistiyorum
(11.11.25)
Notere gitmek.

Karar dosyaları için birkaç saat gittiğim oluyor. Hatta İstanbul'un bir ucuna gidip, oradan şehrin ortasına gittiğim oluyor. Buna üşenmiyorum ama notere gitmeye üşeniyorum.
0
put it in your appropriate place
(11.11.25)
araç kullanmak(şoförlük). onu al şunu bırak saçmalıkları yüzünden kendi işimi yapamıyorum.
0
late viper
(11.11.25)
Haftasonu tüm çalışanlar komple mesaiye kalınması. Şirketin bir ay boyunca cumartesi de mesai yapması gerekiyordu. Diğer herkesin işi vardı ama biz üç kişiden de gelmemiz istendi. Mal mal oturduk tüm gün. Mesai+Prim verildi ama ailemizi bırakıp gelip mal mal oturmamız karşılığında.
0
yadigar
(11.11.25)
Kisisel iphone yaninda kocaman iki telefon daha tasimak ve sadece Blackberry kullanmak zorunda olmak. Bakan vs geldiginde tesisi gezdirmek...
0
thetruenorthstrongandfree1
(12.11.25)
Her yaptığım işi ufak bir açıklamasıyla bir Excel tablosuna yazmam şeklinde bir icat çıkarmıştı bir kere bir yöneticim.
Uzun bir süre yaptım bunu ama hem işi bırakıp excel’e geçmek gıcık ediyordu hem de hiç kimsenin okumadığı bir dökümanı doldurmak can sıkıyordu.
Ortalama her 30-120 dakikada yeni bir kalem iş yaptığım bir çalışma düzeniydi.
0
michael_knight
(12.11.25)
(11)

Mutsuzken hangi yemekleri tercih ediyorsunuz?

tiredofwaiting
Çikolata yemek değildir.
Çikolata yemek değildir.
0
tiredofwaiting
(09.11.25)
Hamburger tercih ediyorum. Benim mutsuzluğuma iyi geliyor
0
mermaidd
(09.11.25)
mutluyken mutsuzken her koşulda lahmacun söylüyorum ben. hem ucuz hem de ucuz. o bakımdan yani.


güzel bi yerden iki lahmacun yetiyor ama burger şoplardan burger söylesem ortalama 6 tane yemem lazım vb... börgırking . mc donadls falan.
0
Fodera
(09.11.25)
mutsuzken yemek bile gelmiyor aklıma. çoğunlukla peynir ekmek.
0
rakicandir
(09.11.25)
Mutsuzken yemek gelmiyor aklıma açıkçası pek yemiyorum
0
basond
(09.11.25)
Domatesli makarna (salçalı değil)
Ispanaklı gözleme.
Mantarı tavada çevirip kimyon pulbiber kekik ile ekmek arası yapıyorum, tarifi mantar kokoreç diye aratırsan çıkar.
Dondurulmuş pizza
Mutsuzken içim sıcak bir şey çekince yapımı çok kolay olduğu için arpa şehriye çorbası
0
grimavi
(09.11.25)
İskender.

Mutluyken kutlamak için veya mutsuzken sevinmek için veya normalken ve daha mutlu olmak için.
Her koşulda bende buna cevap iskender.
0
michael_knight
(09.11.25)
Makarna :) kendime izin verdigim nadir zamanlardan.
0
kassiopeia
(09.11.25)
Ton balıklı pizza
0
boyalı kuş
(09.11.25)
Soslu tavuk döner dürüm.
0
kertenkeleyi kerpetenle ketenpereye getiren
(09.11.25)
Yoğurt yerim ben tarçınlı. Bu sayede daha da mutsuz olursun ama çivi çiviyi söker
+1
vedatchilipeppers
(09.11.25)
üzgünsem yemek yiyemem.

sinirliysem hamburger (vegan) gibi kötü yiyecekler. aslında başkalarına sinirlenip kendimi cezalandırmış oluyorum. :/ lanet olsun bu hayata, sağlığıma da dikkat etmeyeceğim işte hıh diyorum. pizza, makarna gibi kötü şeyler yani işte.
0
art cat chocolate
(10.11.25)
(4)

16 inch macbook pro m2 pro vs m3 pro

monicapp
gunluk kullanim icin m2 pro ile m3 pro cok farketmiyor zaten de , aralarinda 10.000 tl fark var, hangisini almak daha mantikli (2.el, hepsi tr garantili)
gunluk kullanim icin m2 pro ile m3 pro cok farketmiyor zaten de , aralarinda 10.000 tl fark var, hangisini almak daha mantikli (2.el, hepsi tr garantili)
0
monicapp
(09.11.25)
hocam acele etme. uzun uzun inceleme videolarını izle. birisinde soğutma problemi ötekinde power supply nin düşük watt olması vb böyle değişik değişik durumları olabiliyor.
+1
Fodera
(09.11.25)
10 bin lira değil de yüzde kaç fiyat farkı olduğuna göre karar verin derim.

Günlük kullanım için Pro gerekmiyor aslında.
Aynı fiyata M4 Air var diye görüyorum. O seçeneği de değerlendirin derim.

Bu arada almadan önce ABD-Avrupa sıfır fiyatına da mutlaka bir bakın. Getirecek bir arkadaşınız, tanıdığınız yoksa bile mutlaka birileri bulunur. ABD’de 15 inç M4 Air giriş modeli şu anda 50 bin tl civarında. Birisi bunu getirsin diye de bir miktar para ödersiniz, mis gibi olur. Tabi klavye farklı ama o kadarcık olsun.
0
michael_knight
(09.11.25)
"The Apple M2 Pro has a 200 GB/s memory bandwidth, while the M3 Pro has a 150 GB/s memory bandwidth"

M3 pro'lar çıktığında şu olay olmuştu, memory bandwith'i M2 pro'ya göre daha az ve performansta ağır işlerde etkisi görülebilir belki. Ama standart insan için "pro" modelli işlemcilere gerek olmayabilir doğru. Fotoğraf, video gibi şeyler işleyecekseniz özellikle videoda bence değer. Ben hala M1 Pro ile motion graphics yapıp para kazanıyorum.

Bu arada, illa ikinci el alınacaksa pil cycle sayısı ve ömrü de işin içine girebilir.

Sıfır alma imkanı varsa üstte söylendiği gibi daha yeni işlemcili Air alınabilir. 16gb ram, mümkün olduğunca yüksek SSD ile.
0
nhk ni youkosu
(09.11.25)
pro istememin sebebi 16 inch ekran ve cok daha yuksek ekran kalitesi olmasi, yoksa air daha mantikli tabi
0
🌸monicapp
(10.11.25)
(7)

Millet niye illegal bahise yöneliyor?

avatar is back
Mahallelerde iddaa bayileri var online platformlar var tonla seçenek var niye? Yatırma limiti mi çok düşük yoksa oranlar mı? Oranları bi ara yükseltmişlerdi hatta. Mevzu oran ise en yüksek oranı legaller versin gün sonunda millet kaybedecek hep zaten :) ne diye düşük tutuyorlar
Mahallelerde iddaa bayileri var online platformlar var tonla seçenek var niye? Yatırma limiti mi çok düşük yoksa oranlar mı? Oranları bi ara yükseltmişlerdi hatta.

Mevzu oran ise en yüksek oranı legaller versin gün sonunda millet kaybedecek hep zaten :) ne diye düşük tutuyorlar
0
avatar is back
(01.11.25)
Mevzu oranlar. Ama sadece oranlar değil. Oran tüketici için cazibesi. Bunu oynatan, reklamını yapan da çok para kazanıyor bu işlerden. Binlerce kişinin bir bok sanıp takip ettiği adamlar çıkıp illegal bahis sitesi reklamı yapıyor. Millete de aynı riskle daha fazla kazanma seçeneği daha cazip geliyor.

Vaktin varsa 140journos'un bet isimli içeriğini tavsiye ederim. Bahis baronları nasıl bu işi bu kadar cazip hale getirdiler anlıyorsun.
www.youtube.com

Şöyle söyleyeyim; iddaa bayisi olan adam bile gelen müşteriye "bak şu siteden oyna, oranlar çok daha yüksek" diyor. O da kazanıyor, oynayan da kazanıyor.
0
himmet dayi
(01.11.25)
Yasadışı olanlarda oranlar daha yüksek. En önemli sebep o.

Ama zaten bahis şirketleri aslında büyük bahis şirketlerinin bayisi. Yani parayı yatırdığımız ve oynadığımız firma karar vermiyor orana. O sadece aracı.

Yasal olarak yaparken pek çok vergi, masraf, ihale bedeli vs olduğu için yasal olanın o oranları verebilmesi mümkün değil.
0
michael_knight
(01.11.25)
Oranlar yüksek, tek maça bahis yapılabiliyor, daha fazla lig var, daha fazla bahis çeşidi var.
0
kimlanbu
(01.11.25)
en büyük sebep oranların ciddi anlamda çok farklı olması.

kumar bence etik olarak gri bir bölgede. yasal seçeneklerin olması zaten (etik olarak) çok da doğru bir iş yapmayan birisi için çok fark etmeyecektir. oyuncu zaten kumar oynuyor, muhtemel kazancı yükseltmek isteyecektir.

bir diğer sebep de, bazı yasa dışı sitelerin kredi açıyor olması. oyuncunun elinde o anda para olmasa bile daha önce oynamış olduğu miktara bakarak bir kredi açıyorlar (bonus değil).. sonra da bu krediyi ödemesini bekliyorlar. oyuncu yüksek ihtimalle o parayı da kaybedeceği için bahisçi için reel bir kayıp yok.

yıllar önce berberime gittim. kapıda değişik tipli adamlar var. o an soramadım ama sonradan sorduğumda bir gece benim berber kredi açtırmış, ödeyememiş. elemanlar da gelmişler berberi basıp kasadaki paraya el koymuşlar.
0
co2s2
(01.11.25)
önem sırasına göre 3 sebep var. kalanı hava cıva.
1- oranlar yüksek.
2-bahis yapılacak oyun sayısı ve her oyun için açılan bahis turu daha fazla.
3- şu an resmi bir online iddaa bayisine -nesine, misli vs.- para yatırmaya kalkınca yüzde 20 ücret alıyor. yüz lira yatıracaksın diyelim 118 lira çekiyor. illegalde ise 5 lira da yatırsan bir kesinti yok.
0
fyodor fyodorovic
(02.11.25)
"oranları yükseltsinler millet zaten kaybedecek demişsin ya"

geçen gün nesine parama çöktü. alışkanlıktan hep oradan oynardım. idda comda oranlar daha yüksek ama bayi olayı vardı. artık kaldırmışlar sağ olsunlar.

burada oynadığımdan beri 100k yı 320k yaptım.

oranlar, kaybetmek için kelebek etkisi yaratıyor. çünkü sizi yüksek oran olması için imkansız bahislere yönlendiriyor. örnek; maça 2,5ü oynayacaksınız bakıyorsunuz 1,36 oran vermiş 3,5ü oynasanız 1,80 siz de gidip 4,5ü oynamak zorunda kalıyorsunuz. aslında zorunda değilsiniz ama kumar böyle bir şey hırs yaptırır dolayısıyla yatarsınız.

oynadığım yerde oranlar diğerlerine görece daha yüksek olduğu için kaybetme oranım daha da düştü ki mantıksız bahis alıp asla hırs yapan biri değilim. bu işi tamamen zevkine oynuyorum ve para kazanmak en büyük zevkim.
+1
Rondak
(02.11.25)
Oranlar yüksek. Yasal bahiste kktından yükleme yok. Hesabın eksideyse yükleme yapılmıyor. Kısıt çok.
0
mikahakkinen
(02.11.25)
(4)

katılımevim-eminevim vs banka

messina123
yani bu şirketler daha avantajlı geliyor bana. buradan araba alan çok kişiyi gördüm. sizce hangisi ve neden?
yani bu şirketler daha avantajlı geliyor bana. buradan araba alan çok kişiyi gördüm. sizce hangisi ve neden?
0
messina123
(30.10.25)
bu ay sinpaş yts'den araç aldı iş arkadaşım. kendisi de diğer firmalarla görüşüp sinpaşı tercih etmiş. diğer firmalarda parayı alabilmek için yüzde ellisini ödeme şartı varken sinpaşta bu oran yüzde kırkmış.
0
elorelia
(30.10.25)
bunların alayı muhafazakar yatırımları. hiç biri güvenilmez. ama alacaksan sinpaşınki var, o daha bilinen bir firma gibi.
0
mikahakkinen
(30.10.25)
Bunlarla ikinci el araba almak zor olur diye düşünüyorum.
Kendini satıcı yerine koy, önce imzayı atıp arabayı devredecekmişim sonra firma ödeme yapacakmış.
Ben bu sebeple istediğin arabayı alamayacağını düşünüyorum. Ben olsam satmazdım arabamı.

Belki yanlış biliyorumdur ama o işe bir baksana nasıl oluyor diye.
0
michael_knight
(31.10.25)
@michael'in bahsettiği konuyu şurada anlattım;
eksisozluk.com
0
elorelia
(31.10.25)
(10)

Birisinin mizah anlayışının kaliteli olup olmadığını test etmek için

Civil.leo
Göstereceğiniz video nasıl bir şey olurdu? Ya da hangi soruları sorardınız?
Göstereceğiniz video nasıl bir şey olurdu? Ya da hangi soruları sorardınız?
+1
Civil.leo
(28.10.25)
Gibi
0
artıküyeolmakistiyorum
(28.10.25)
kufure guluyorsa kalitesizdir..
recep ivedik komik geliyorsa sikintilidir.
+4
cooperr
(28.10.25)
Biraz entellik yapayim; Life of Brian'dan kesitlere gulebiliyorsa, high five hak etmistir.
+2
quaker
(28.10.25)
Safak Sezer onemli bir olcut benim icin. Ona gulen, onu seven biriyle kafamin uyusma ihtimali yuzde 0.2 falandir
-1
freedonia
(28.10.25)
Beğendiği komedi dizilerini sorardım.
Benimle aynı olmak zorunda değil ama bir fikir verir.

Kaliteli, kalitesiz şeklinde bakmamak gerektiğini düşünüyorum.
+2
michael_knight
(28.10.25)
Seinfeld, curb your enthusiasm, the office ve peep show dan birine guluyorsa oturur bira icerim. Kadinsa evlenirim.
+2
duster
(28.10.25)
2-3 meme var, onlara verdiği tepkiden ölçüyorum.
0
Bruce
(28.10.25)
karagul, halilisko ve gibi geldi aklima ya bence komik video komedisi iyi. dizileri ayri tutuyorum
0
ala09
(29.10.25)
Çok göreceli şeyler bunlar bence, video üzerinden anlaşılmazmış gibi geliyor. Herkes her şeyi anlayıp gülebiliyor ya da geçmişte birilerinden görmüş duymuş olabiliyor ama gel gör ki hiçbirinin yaşam tecrübesinde böyle bir içgörü olmuyor. Mizah işinde çok titizim, belli kesitleri anlamak yetmez, üzerine koyuyorsa heh işte bu derim.
+1
olaylar olaylar
(29.10.25)
Mizahta "kalite" nedir ki? Çok göreceli...

Mesela "şafak sezer, recep ivedik" denmiş. Kolpaçino 1, son 30 yılda çevrilen en sağlam 2-3 Türk komedisinden biri. Şafak Sezer de Özgür rolünü muazzam oynamış. Şahan Gökbakar da inanılmaz yetenekli. Dikkat Şahan Çıkabilir'in çoğu skecini yıllardır açar açar izlerim. Recep İvedik'te de kahkaha attığım yerler yok değil...

Mizah birçok şeye bağlı. Yaş, nesil, dil, kültür, ülke, ortam, alkol vs... Mesela benim oğlan 2 ay boyunca E harfine güldü. Bana sorsan dünyanın en saçma şeyi. Gençler arasında popüler bir meme imiş oysa o günlerde. Biz de mesela birbirimize nah işareti yedirince anıra anıra gülerdik.

Bizim hanım çoğu şeye gülmez. Oturup Seinfeld, Curb, Arrested Development, gibi çok başarılı dizileri izledik. Ben bayılırken, o saçma ve gereksiz buldu. Zaten kendisi bir düşene bir de osurana güler. Şimdi kendisine "espri anlayışı kalitesiz" desek; Cem Yılmaz (Bir tat bir doku), Friends, It's Always Sunny in Philadelphia, Ölümlü Dünya gibi "kaliteli" işleri beğenirken, Kemal Sunal filmlerini izlemiyor.

Ben mesela Curb, Seinfeld, IASIP gibi dizilere bayılırken; Louie, The Office gibilerine tahammül edemiyorum. Örüntü bozuluyor yani. Natuk Baytan'ın Kemal Sunal filmlerini mizahta zirve olarak görürken, Zeki-Metin komedilerine gülmüyorum bile.

Mizah anlayışı aşırı subjektif bir şey. Mizahta kalite kimine göre fiziksel komedi (jest, mimik, pandomim, sakarlıklar vs.), kimine göre siyasi taşlamalar, kimine göre ince göndermeler, kimine göre anlaması zeka isteyen imalar ve ayrıntılar, kimine göre günlük hayattan ilginç tespitler, kimine göre uygunsuz, garip ve yerine göre aşırı kaçan söz ve davranışlar, zıtlıklardır, kimine göre ise sizi rahat ve güvende hissettiren, yüzünüzde sıcak bir tebessüm bırakan şeylerdir.

Monty Python filmlerinde tebessüm dahi etmezken, Big Lebowski'ye bayılıyorum. Kutsal Damacana'ya tahammül etmezken, Kolpaçino'ya bitiyorum. Ferhan Şensoy'a pek tebessüm etmezken, Münir Özkul'dan gözümü alamıyorum. Levent Kırca'yı kahkahalarla izlerken, Atilla Arcan ve Hamdi Alkan'ın yüzüne bakmıyorum. Şener Şen, Kemal Sunal filmleri hayatımda özel bir yerdeyken İlyas Salman'a uyuz oluyorum. Bunlar mizah anlayışımı "kaliteli" yahut "kalitesiz" yapmaz.

Bir de bazı şeyler sizi hayat boyu güldürürken bazıları bulunduğunuz yaşa hastır. Yani olayın bir de değişkenliği var.

Gereksiz uzattım. Özetle, bir şey sizi güldürüyorsa, sizin için işini yapmıştır, yeterince kalitelidir.

Mesela ben şu videoyu gösterirdim:

www.youtube.com

Yahut Bunu:
www.youtube.com
-1
yadigar
(29.10.25)
(5)

Bahis oynayan hakemler nasil tespit edilmiş?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(28.10.25)
kendi isimleriyle bahis sitelerine hesap açmışlar.
0
mikahakkinen
(28.10.25)
gündemde biraz bilinçli sulandırma/manipülasyon hissediyorum.

2-3 ay önce onlar tv murat ağırel bahsetmişti bu olaylardan aslında. aktif görev yapan bazı hakemler savcılığa şikayette bulunmuşlardı. iddialar arasında mhk'nın usulsüz hakem ataması yaptığı, maçları manipülasyon için hakemleri baskı altında bıraktığı gibi vahim iddialar vardı. hakemlerin bahis oynadıkları konusu çok sonra geliyordu.

sanki esas meselenin üzerini örtmek için hakemleri kamuoyu önüne atacaklar. kimse ne mhk'dan bahsediyor, ne de manipüle edilen maçlardan.

yeni bir tiyatro oynanıyor. zamanı da tam win win, ülke gündemini de manipüle ediyorlar.
0
makbur
(28.10.25)
Bilgim yok. Ama tahmin, akıl yürütmem var.
Bahis sitelerine para yatırılan şirketlere devlet son zamanlarda el koydu. E tüm bilgileri almış ve incelemiş olsa gerek.

Ama aslında önemli olan kullanıcılar değil o yasadışı bahis şirketlerinin ne kadar para kazandığını da net bir şekilde öğrenmiş oluyor devlet. Artık bu bilgiyle ne yapacağı ona kalmış.
-1
michael_knight
(28.10.25)
murat ağırel dünkü onlar yayınında nasıl tespit edildiğini açıklamıştı.
0
false pretension
(28.10.25)
Boş iş bunlar, her takım kendi lehine çekiştirip sakız gibi uzatıyor. Bu işte ciddi olan yabancı hakem getirir, hangi maçlarda şaibe varsa o maçları iptal eder gerekirse Uefayı devreye sokar. Bunların hiçbirinin olmayacağına adım gibi eminim
0
olaylar olaylar
(29.10.25)
(19)

Kitapların Önsöz Bölümü

rock n roll
Selam herkese,Kitapların önsöz bölümünü okuyor musunuz yoksa direkt kitaba mı başlıyorsunuz?
Selam herkese,
Kitapların önsöz bölümünü okuyor musunuz yoksa direkt kitaba mı başlıyorsunuz?
+1
rock n roll
(27.10.25)
Doğrudan başlıyorum, önsözler heyecanımı söndürüyor
+1
grimavi
(27.10.25)
share.google

Okurum; OKB’nin gözü kör olsun.
Yazarın kendisi tarafından yazılmışsa atlanmaması gerektiğini düşünüyorum.
Öte yandan, kitabı bir perspektife oturtur genelde özsözler. Sizin birçok kaynaktan tarayıp süzebileceğiniz bilgiyi ve çerçeveyi sağlar. İlyada’yı Azra Erhat’ın önsözü olmadan bütün kabul etmem zor kendi adıma.
+1
auroraaurora
(27.10.25)
Atlarım. Ama Hasan Ali Yücel klasiklerinden bir tanesinde önsöz şöyle başlıyordu: okuyucu, biliyorum sen önsöz okumazsın…

Bi bunu okumuştum :)
0
substituent
(27.10.25)
Kitap bittikten sonra okuyorum önsözleri ama kitabı çok beğendiysem hemen kopmamak için yoksa okumam.
0
mutekebbir
(27.10.25)
önsözünü, kime ithaf edildiğini vs. hepsini okurum.
0
yurtsuz john
(27.10.25)
Okuyorum... Lanet olsun görev bilinci. Eksik bırakamam
0
kullanicadi
(27.10.25)
Önsözler genelde spoiler içerdiği için bundan kaçınmak adına direkt başlıyorum. Önemli bir kitapsa bittikten sonra önsöze bakıyorum.
-1
Amaranta ursula
(27.10.25)
Okuyorum. Bazen kitaba dair can alıcı şeyler sunabiliyor. Kitabın içinde fark edemediğini önsözde bulabiliyorsun.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
Ben de okurum mutlaka. Şu an okuduğum kitaba daha baslayamadım çünkü 20 sayfa önsöz var. Daha o bitecek bir de yazarın hayatı ve yapıtları var yaklaşık bir o kadar sayfa da o.

Bu bölümlerin önemli olduğunu düşünüyorum ama bazen çok uzun olduğunda sıkılıyorum. O yüzden merak ettim, benim durumumda olan var mı diye .
0
🌸rock n roll
(27.10.25)
Satırını atlamadan okurum. İyi ki okudum dediklerim, boş boş konuşmuş olanlar, uzattıkça uzatanlar, önsöz yazıyorum diye kitabı özetleyenler, her çeşidini okuyorum.

@ auroraaurora'nın da dediği gibi OKB’nin gözü kör olsun.
0
Mirket
(27.10.25)
önsözü yazar yazdıysa okurum. başkası yazdıysa pek okumak taraftarı değilim. kısaysa çevirmenin notlarını okurum. bazen uzun uzun yazıyorlar, o zaman şöyle hızlıca bir göz gezdiririm.

bazen farkına bile varmadan önsöze başlamış olurum.
eskiden "boşuna yazmamışlardır, adı üstünde önsöz işte" diyordum ve okuyordum. talihsiz bir kaç önsözden sonra boşuna da yazılabildiğini ve durduk yere tüm kitabı özetleyenler olduğunu görünce önsözleri pek sevmez oldum.
0
biseysorcaktim
(27.10.25)
Okurum. Bazen kitaba başlayıp başlamayacagima dair fikir edinirim
0
pembediken
(28.10.25)
Okumam. Kitabı birkaç sayfa okuduktan sonra da bir bakarım atıyorum 10-15 sayfa olmuş önsözü atladığım için.
Kısa günün kârı. Bravo bana.
+1
michael_knight
(28.10.25)
Modern serilerde okumuyorum ama klasiklerde yazarın hakkında yeterli bilgim yoksa mutlaka okurum çünkü biyografisini özet geçiyorlar ve okurken nasıl şartlarda yazdığı , bakış açısı vs daha iyi şekillenebiliyor. Örneğin en beğendiğim Stendhal’in Kızıl ve Kara’sını okumadan önceki önsözdü, romandaki karakterin tam zıttı yönde bir kaderi olması enteresan gelmişti; kendisi zorunlu Napolyon askerliğine alınmış romandaki karakterin en büyük hayallerinden birisi de Napolyon askeri olmak. Bunu önsöz okumadan yakalayamazdım :)
0
titanic kemancısı
(28.10.25)
okuyorum ben önsözü.

okumadığım tek ihtimal önsözün aşırı uzun ve sıkıcı olduğu halidir ki o durumda da zaten muhtemelen kitap da sıkıcıdır yarım bırakırım.
0
Sadece soruyorum
(28.10.25)
bu konudan defalarca kez ağzı yanan biri olarak artık okumamaya başladım.

dünyada nasıl bilmiyorum ama bizim ülkemizde bu bölüm kitabın tüm heyecanını alıp götüren, karakterleri ve olayları ön sözün sahibinin çıkarımlarına göre şartlanıp okumana neden olan bir yapıda oluyor. ön veya son sözü hep kitap bittikten sonra okurum.

hatta arka kapak yazısını bile spoiler ile dolduran yayınevleri olduğu için o kısmı bile okumam.
0
m e b
(28.10.25)
Kesinlikle okurum. Hem bir fikir oluşturur hem de benim takıntım. Önsözü okumadan başlarsam kitaba ortasından başlamış gibi huzursuz olurum. Kitabı rahat rahat okuyamam. Obsesyon gibi bir şey.
0
wilhelmwasmuss
(28.10.25)
okurum. yazarın biyografisini de okurum. kitap basım yılı editör telefon numarası kaçıncı baskı vs her yerini okurum.
0
koela
(28.10.25)
Felsef kitabı değilse veya önemli bi çeviri değilse direkt geçiyorum.
0
truf
(28.10.25)
(4)

Bir TV alacağım, KASIM ayını beklesem mi?

santimantal
Geçen yıllarda kasım ayında indirim oluyor mu diye hiç gözlemlemedim.Gözlemleyenler varsa yazabilir mi? Nasıldı geçen yıllarda?İndirim olma şansı var mı?
Geçen yıllarda kasım ayında indirim oluyor mu diye hiç gözlemlemedim.
Gözlemleyenler varsa yazabilir mi? Nasıldı geçen yıllarda?
İndirim olma şansı var mı?
0
santimantal
(27.10.25)
kasım indirimleri hep bindirim sonrası indirim oluyor. takip ettiğim bazı ürünler var atıyorum ayakkabı olsun normalde 5k olsun. kasım ayında diyorlar ki 7kdan 5.5k ya indi
daha bile pahalıya satıyor şrfzler
-1
neira
(27.10.25)
takibe al fiyatları, kasımda bir şeyler yakalanabiliyor.
0
adivar
(27.10.25)
Merkür retroya gidiyor, elektronikler konusunda sıkıntılar daha fazla yaşanabilir bu dönemde. Bence merkür retrosunun çıkmasını bekle.

Gerçekten olacağından değil, bu dönemlerde çok mecbur kalıp elektronik eşya alıp hiç problem yaşamayanlar da var ama böyle bir bilgi varken bile bile gidip para verip sorun yaşamak insanı çok rahatsız eder diye söylüyorum, benden duymasan başkasından kesin duyarsın çünkü.
-1
muhayyer divan
(27.10.25)
Müşkülpesent bir insan değilsen indirimleri bekle.
Özellikleri tam istediğin gibi olmayan ama fiyatı ciddi indirime girmiş bir şeyler yakalayabilirsin.

Televizyonda istediğin özellikler belli, bu konuda titizsen şimdiden al, geç.
Akakçe’ye bakmayı unutma aman ha.
0
michael_knight
(27.10.25)
(9)

İnsanlar doğuştan…

pek iyi degilim bugunlerde
iyi midir, kötü müdür sizce? Tamam yüzyıllardır tartışılıyor ama ben hep iyidir derdim. Geçen bir yazıda kısaca şöyle demişti: insanlar doğuştan kötüdür çünkü iyi olsaydı haksız olduğu bir tartışmayı bile sürekli kazanmaya çalışmazdı.Ayrıca bu bahsedilen tutum, sonradan edilen bir şey mi doğuştan mı
iyi midir, kötü müdür sizce? Tamam yüzyıllardır tartışılıyor ama ben hep iyidir derdim. Geçen bir yazıda kısaca şöyle demişti: insanlar doğuştan kötüdür çünkü iyi olsaydı haksız olduğu bir tartışmayı bile sürekli kazanmaya çalışmazdı.

Ayrıca bu bahsedilen tutum, sonradan edilen bir şey mi doğuştan mı sizce?
0
pek iyi degilim bugunlerde
(27.10.25)
İyidir. Yaşadıklarıyla kötü olur. Haksızlık ne konuda? Herkesin kendince haklı bir sebebi olabilir. Sadece buna bakılarak insan kötüdür denemez.
0
arbre
(27.10.25)
hangi yönünü beslerse o.
+1
deartheodosia
(27.10.25)
Ben bu tip yaklaşımları pek anlamıyorum cidden. Şartlara göre değişmiyor mu? İnsan açken, rekabet halindeyken, kısıtlanmış hissederken kötü; iyi kötü bir stabil hayatı varken, ihtiyaçları karşılanıyorsa, rekabetten uzakken iyi olabilir.

Sizin verdiğiniz örneği de tam anlamadım. Doğuştan bir karakter hakkında konuşurken "haksız olduğu bir tartışmayı kazanmaya çalışmak" nasıl bir kıstas olabilir ki? İnsan doğuştan mı haksız olduğu bir tartışmayı kazanmaya çalışıyor? Şu denebilir belki, insan yetişme çağında "iyiliği" öğreniyor. Çocuklar bencildir, paylaşması gerektiğini yeri gelip ailesinden veya çevresinden görerek öğrenir. Çocukların dürüstlük hassasiyeti yoktur, kolay yalan söylerler. Yalan söylememeleri gerektiğini yaşayarak ve görerek öğrenirler. Çocuklar çıkarı için kardeşlerini ve arkadaşlarını kolayca satabilir. Empati kurup karşılarındaki kişinin perspektifinden bakabilmeyi ve ayıp kavramını eğitimle veya gözlemle öğrenirler. Ancak bu bence doğuştan kötülük anlamına gelmiyor.
+1
akhenaten
(27.10.25)
dogustan kotuyuz, iyilik ogrenilen birsey diye dusunuyorum.
0
cooperr
(27.10.25)
İyilik de kötülük de insanın kendi yorumudur. Güzel gibi çirkin gibi. Güzel ahlakı kötülük olan gören bir beyin için insan doğuştan kötüdür çünkü insan adaleti doğuştan benimser ve adalet güzel ahlak unsurudur.

İyilik kötülük yakıştırması hangi beyin tarafından hangi durumlar için yapılıyor o önemli. Herkese göre değişebilir yani. Ortak değerlerin olmadığı yerlerde özellikle.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
ünv'ye yeni başladığımda hoca sınıfa evrensel ahlak var mıdır yok mudur diye bir soru attı, çoğu kişi parmak kaldırıp "evet vardır, şundan şundan ötürü.." diye uzun uzun anlattı yorumladı vs.

hoca ardından yeni gine'de antropologların 20. yy başlarınnda izlediği bir kabileden bahsetti;

bu kabilede yetişkinliğe geçiş sürecinde erkekler bir sınava tabi tutuluyorlar: komşu kabilenin değerli bir malını veya eşyasını çalıp getirmek. sadece bunu gerçekleştiren erkekler kabilede yetişkin bir birey olarak saygı görüyorlar ve erişkin olarak kabul ediliyorlar.

ahlak ve beraberinde gelen "iyilik", "kötülük"; bunların hepsi toplumsal norm'larla oluşan değerler. yeni gine örneğinde mesela "başkasının bir şeyini çalmak" o toplumda ahlak kullarına uygun bir gelenek olarak yerleşmiş. bu yerleşmiş gelenekler ve kültürler binlerce, hatta belki onbinlerce yıldır insanı biçimlendirip şekillendirdi (bunun içerisinde "iyi" ve "kötü" algımız da var)
0
makbur
(27.10.25)
Şu dünyada insanın iyi olduğunu düşünmek bile sıkıntılı bir durum. İnsan yok etmeye planlanmış sıra kendisini yok etmeye geliyor.
0
mikahakkinen
(27.10.25)
Kötü olarak adlandırırsın sanırım.
Öncelikle hayatta kalmak, sonra da daha iyi bir hayat yaşamak için her şeyi yapacak şekilde doğar insan.

İyilik olarak adlandıracağını düşündüğüm empati kurma, başka hayatlara saygılı olma, bir toplulukla uyum içerisinde yaşama sonradan öğrenilen özellikler diye düşünüyorum.
+1
michael_knight
(27.10.25)
Kötüdür çıkarcıdır hasettir kıskançtır
0
Hallegadola
(28.10.25)
(13)

eşyalardan kurtulma sanatı

turk kizi
nasıl elden çıkarıyosunuz eşyalarınızı? bi tık daha ufak bi eve geçiyoruz ama beni zorluyor eşya azaltmak, hep ıvır zıvır tutasım geliyor, asla kullanmadığım piknik sepeti, içini dolduramadığım şaraplık, koyacak yerimin olmadığı bar falan. Bana bu süreçte bir şeyleri düşünmeden attıracak bi mindseti
nasıl elden çıkarıyosunuz eşyalarınızı? bi tık daha ufak bi eve geçiyoruz ama beni zorluyor eşya azaltmak, hep ıvır zıvır tutasım geliyor, asla kullanmadığım piknik sepeti, içini dolduramadığım şaraplık, koyacak yerimin olmadığı bar falan. Bana bu süreçte bir şeyleri düşünmeden attıracak bi mindsetin vahiy olarak inmesi lazım. Satacak vaktim yok, atınca çok acıyorum o eşyaya.
Satacak vaktim yok demişken mesela asla atmaya kıyamadığım the office ve dunder mifflin tabelaları var büyük baya. Onları satayım bugün yarın kadıköyden teslim alabilecek varsa. Çözelim benim şu hoarding problemimi.
+1
turk kizi
(27.10.25)
Eşya fazlalığı hayat kaliteni düşüren bir olay o eşyaya yılda 1 kez bile ihtiyacın olmuyor ama hergğn kaliteni düşürüyor bu şekilde düşün at biz attık çok rahat ettik.
+1
basond
(27.10.25)
Hediye olarak verebilirsin.
0
sagesen
(27.10.25)
konmari metodu diye aratıp güzel anlatılan birkaç videosunu izlerseniz bu konuda gerçekten çok fayda görürsünüz. pandemi zamanı uygulamıştım şimdi yeniden yapacağım ev taşacak noktaya geldi çünkü
0
ofelia
(27.10.25)
foto falan olsa buradan çıkar belki? Örneğin hiç aklımda yok ama arkadaşım piknik sepeti demişti bir ara şimdi görünce aklıma geldi.
+1
kisa
(27.10.25)
Ben piyasasi olan urunleri kullanmiyorsam satmayi deniyorum. Piyasasi olmayanlari vermek bitik fiyata satmaktansa daha iyi geliyor. Simdi bir cocuk bisikleti var neredeyse hic kullanilmamis, ve zamaninda cok sacma bir fiyata alinmis. Satsam 1/10 fiyatina zor gider. Vermek daha iyi.
0
mbond
(27.10.25)
Bizim arkadaş grubumuz gelmişti eve 6-7 kişi. Evdeki gereksiz her şeyi attılar.
Çöpe gidecek diye ayırdıklarına en son bir bakıp onay verdim. Ev hafifledi ama yine de çok eşya ile yaşamaya devam ettik.
0
michael_knight
(27.10.25)
Özellille kiyafette şoyle yapiyorum, "son 6 ay icinde bunu hic giydim mi" diye soruyorum. Sezona göre 1 yil olarak da guncelleyebiliriz. Cevabim hayirsa atiyorum o esyayi.

"En son ne zaman kullandim" sorusu islevsel oluyo. Yakin zamanda kullanmamissam demek ki ihtiyacim olan bir sey degil. Hatira olarak saklamak istediklerimi tutup digerlerini atiyorum
+2
abuzer
(27.10.25)
farkli teknikler var ancak oncelikle hayat kalitenizi azalttigini fark etmeniz lazim. surekli ivir zivirla ugrasmak, surekli bir seyleri yerlestirmek, yer bulmaya calismak, ne neredeydi vs. bunlar siz fark etmeseniz de beyninizi bosa yoruyor.
vaktiniz yok sanirim ama ilerisi icin her gun 1+1 sey atma teknigini deneyebilirsiniz, ilk gun 1, ikinci gun 2, ucuncu gun 3 otuzuncu gun 30 vs. diye gidiyor. Ay sonunda epey bir seyden kurtulmus oluyorsunuz. bir anda atmaktan daha iyi gelebilir.
eger kadinsaniz ve kardesiniz/arkadaslariniz varsa, bir gun rica edip tum gardrobu birlikte bosaltmak hem keyifli hem kolay. biz duzenli olarak bunu yapiyoruz mesela.
bir de su var, sizin hic kullanmadiginiz evde bosu bosuna tuttugunuz bir sey ya da giysi aslinda birinin ihtiyacini karsilayacak, bence bu cok guzel bir duygu, o nedenle durustlukle ise yaramayan her seyi bir araya getirip kadin siginma evlerine ya da ogrencilere bagislamak acayip bir duygusal tatmin de sagliyor.
son olarak sivri sinek onemli bir noktaya parmak basmis, ya almayi birakacaksiniz ya da aldiginiz her esyanin yerine bir sey atacaksiniz yoksa surdurulebilir olmaz.
+1
kassiopeia
(27.10.25)
biz kendi aramızda takas yapmaya gayret ediyoruz, wp grubuna foto atıyoruz şuna ihtiyacı olan var mı diye. olan varsa doğrudan o geliyor alıyor. ordan kimse çıkmazsa ofiste birbirimize soruyoruz. ordan da çıkmazsa eve temizliğe gelen ablaya veya apartman görevlisine soruyoruz. illa çıkıyor ihtiyacı olan biri.

eşya ile neden bu kadar bağ kurduğumun üstüne çok düşündüm ben, ordan çıkan sonuçlarla anladım ki mevzu orda eşya değil, o eşyanın bende neyi, hangi duyguyu, anıyı vb. ifade ettiği. bu yöntemle o kadar çok eşya çıkardım ki evden, inanamadım. bu fikri de bir deneyebilirsiniz.
+1
Phoebe
(27.10.25)
ev taşırken acelem vardı fazla eşyaları spotçuya yok pahasına vermiştim.
0
inheritance
(27.10.25)
benim için de sıkıntılı bir durum olduğundan yanıtları tek tek okudum . 4+2 dublex 250 m2 evden 100m2 eve geçtik ve ister istemez ilk taşınma telaşıyla sevdiğimiz kullandığımız eşyaları atmak vermek zorunda kaldık ama hala sıkış tepiş ev .
facebook atmaver grubundan çok eşya verdim .
keşke ekşi duyuru da fotoğraf ekleyerek birşeyleri gerçekten ihtiyacı olan birileri ile paylaşabilsek .
@kassiopeia her gun 1+1 sey atma teknigini deneyeceğim çok mantıklı güzel bir fikir .
0
devilone
(27.10.25)
ben de eşya tutmayı seven biriyim. ama bazen fenalık basıyor ve ıvır zıvır ne varsa toplayıp çöpe atıyorum.
0
art cat chocolate
(28.10.25)
Benim 8 arac park edilebilecek genislikte garajim var evimin altinda. Bir donem garajda o kadar cok esya vardi ki, ipin ucu kacmak uzereydi. Satayim dedim, facebook'tan ilan verdim. Cok low class insanlarin pazarlik cabalarini, binbir turlu sorusunu falan cevaplamanin bana gore olmadigini anladim. En son bir 40 yard dumpster yani buyuk metal bir konteynir kiraladim. Kiymetli kiymetsiz herseyi icine attim. Cekici geldi her seyi aldi goturdu... Cok rahatlatici bir eylem. Tavsiye ederim.
0
thetruenorthstrongandfree1
(28.10.25)
(6)

ne yemek yapayım?

semaforo de medianoche
mutfakla aram çok iyi değil biraz bu yönümü geliştirme gayretindeyim. youtubedan baka baka yapabileceğim güzel bir yemek önerisi var mı aklınıza gelen? aşırı basit olmasın yumurta kırma makarna haşlama falan var zaten bende o kadar da sıfır değilim ama işçiliği zor olan kompleks tarifler de olmasın
mutfakla aram çok iyi değil biraz bu yönümü geliştirme gayretindeyim. youtubedan baka baka yapabileceğim güzel bir yemek önerisi var mı aklınıza gelen? aşırı basit olmasın yumurta kırma makarna haşlama falan var zaten bende o kadar da sıfır değilim ama işçiliği zor olan kompleks tarifler de olmasın mümkünse.
0
semaforo de medianoche
(26.10.25)
Lazanya. Flörtle birlikte yapmalık çok güzel bir yemek. Yanına da enginar dolması. Immh
0
Amaranta ursula
(26.10.25)
lazanya
tavuklu kremalı ıspanaklı chedarlı arpa şehriye pilavı :)
enginarlı basmati pirinç pilavı
0
a perfect lie
(26.10.25)
Tavuklu bezelye ile başla.
Tarif:
Küp şekerden büyük tavukları sıcak tencereye at, 4 dakika arada bir karıştır.
İnce kıyılmış soğanları dök, zeytinyağı dök, 4 dakika arada bir karıştır.
Salça bir büyük yemek kaşığı, 1 dakika karıştır.
Konserve bezelye dök.
Bezelyeyi biraz geçecek kadar sıcak su dök. Su kaynayınca altını kıs, 5 dakika pişsin.
Afiyet olsun.

Aynı tarifle tavuk yerine kuşbaşı et veya kıyma koyabilirsin. Hiç koymasan da olur.

Bezelye yerine neredeyse her şeyi koyabilirsin. Örneğin konserve nohut, konserve kuru fasülye, kabak, patates, bamya, taze fasülye, karnıbahar…
0
michael_knight
(26.10.25)
Biraz daha zor gibi olsun istersen beşamel soslu garnitürlü tavuk tarifine bak.
Enfes.
0
michael_knight
(26.10.25)
fırın var mı?
airfryer da olur.

fırında güzel yemekler oluyor. fırında tavuk patates deneyebilirsin.

balık seversen şunu bir deneyebilirsin. ben henüz denemedim ama basit ve güzele benziyor.
www.youtube.com
0
biseysorcaktim
(26.10.25)
Şakşuka
0
yurtsuz john
(26.10.25)
(2)

Cpap cihazı tavsiyesi

spankenstein
Sanırım bir cpap cihazı almam gerekecek. Marka / model ve şuna dikkat et vb önerilerinizi almak isterim.Şimdiden teşekkürlerPs. Löwenstein Barselona üniversitesinin birçok markayı test ettiği çalışmada en iyi sonuçları alan marka olmuş. Ona karar kıldım
Sanırım bir cpap cihazı almam gerekecek. Marka / model ve şuna dikkat et vb önerilerinizi almak isterim.
Şimdiden teşekkürler

Ps. Löwenstein Barselona üniversitesinin birçok markayı test ettiği çalışmada en iyi sonuçları alan marka olmuş. Ona karar kıldım
0
spankenstein
(25.10.25)
Elinizde rapor varsa (ki olmak zorunda, ona göre ayarlayacaklar cihazı) uygun cihazları doktor yazmıştır. SGK'dan emanet olarak ücretsiz de alabilirsiniz. Sadece maskeyi kendiniz alıyorsunuz.

Kendiniz mülkiyetini de satın almak isterseniz SGK'nın bu cihazları veren binasının etrafında onlarca medikal vardır. Onlar uygun cihazı önerirler.
+1
kibritsuyu
(25.10.25)
Arkadaşım kendi kullandığı Philips’in Dream bilmemne modelini sürekli övüyor.
Reddit’te cpap subreddit’ine de bir göz atın derim.
+1
michael_knight
(26.10.25)
(4)

Göktaşı çarpsa krediler ne olur?

michael_knight
Dünya’ya %3 ihtimalle bir sene sonra bir göktaşı çarpacak ve yok olacağı kesinleşse;Bankalar daha mı kolay kredi verir yoksa daha mı zor?Başka neler olur?
Dünya’ya %3 ihtimalle bir sene sonra bir göktaşı çarpacak ve yok olacağı kesinleşse;
Bankalar daha mı kolay kredi verir yoksa daha mı zor?
Başka neler olur?
-3
michael_knight
(24.10.25)
Banka için tahsil etmesi zorlaşacağı krediyi vermesi tabii ki zorlaşır.

Bankalar kredilere göktaşı riski primi ekler :)
faizler yükselir. 1 yıldan kısa vadeli krediler artar. Gayrimenkul, arsa gibi varlıkların değeri düşer. Borsalar düşer, altın ve bitcoin yükselir. Lüks tüketim artar. İş gücü verimliliği düşer.
+2
gabe h coud
(24.10.25)
Peki michael, haftaya dunyaya dev göktaşının carpacagi aciklansa sen ne yaparsin? İllegal biseyler?
0
duster
(24.10.25)
@duster, aralıksız şekilde sevdiklerime sarılır Öper onları koklardım bir elimle de mobilden kredi çekerdim.
Sen?
+1
🌸michael_knight
(24.10.25)
Aralıksız bazi kisilere kufur ederdim. Max 1 hafta hapis yaticam nasil olsa.
0
duster
(24.10.25)
(7)

Bebek için gelenlere stk magneti hediye etmek

chicha_v2
Böyle bir fikrim var. Dümdüz magnet olsun istemiyorum açacak şeklinde olanlar var biliyorsunuz vardır sizde de. Arkadaş kendi yaptırmıştı, ben araştırınca stk'ların da böyle ürünleri olduğunu gördüm hoşuma gitti.Sorum ise şu: Magnetin üzerinde bebeğin adı ve doğum tarihi yazıyor. Bebek doğduktan son
Böyle bir fikrim var. Dümdüz magnet olsun istemiyorum açacak şeklinde olanlar var biliyorsunuz vardır sizde de.

Arkadaş kendi yaptırmıştı, ben araştırınca stk'ların da böyle ürünleri olduğunu gördüm hoşuma gitti.

Sorum ise şu: Magnetin üzerinde bebeğin adı ve doğum tarihi yazıyor. Bebek doğduktan sonra yaptırsam çok geç kalır mı birkaç güne gelir mi acaba?

Tarihsiz yaptırmak da bir seçenek ama onu da istemiyorum. Ziyarete gelen eşe dosta hediye ederim diye düşünmüştüm.
0
chicha_v2
(23.10.25)
düğünde kaçuv'dan böyle bir şeyler yaptırmıştık. biraz zaman alabiliyor ama kaçuv'daki arkadaşları arayın sorun doğru bilgi verirler. biraz yoğunlukla da alakalı.
0
awlmi
(23.10.25)
Darüşşafaka?
+1
put it in your appropriate place
(23.10.25)
magnet eger kapak acma hedesi seklinde olursa süper olur. her eve kapak acacagi lazim, sirf magnet bir süre sonra cöpe gider.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.10.25)
Biz Daruşşafaka'dan renkli balon resimleri olan tatlı bir magnet yaptırmıştık. Çok güzeldi. Tavsiye ederim.
0
ucurulmamak umidiyle
(23.10.25)
Bebek için stk magneti mi?
Beleşe getirmek için mi yoksa o stkyı çok sevdiğiniz için mi?
Koluna sevgilinin adını dövme yaptırmak gibi bişey bence. Bebeğin o saflığını ve masumluğunu o stk ile kirletmişim gibi gelirdi bana. Düz magnet yaptırırdum ben olsam

Edit: bebeğin de fikrini almalısınız bence..
-8
love and trust
(24.10.25)
@love and trust
Stk magnetleri beleş değil. Stkya destek mahiyetinde oluyor

@konusma ta katılıyorum. Açacak degilse çöpe gider
0
Şişman Ronaldo
(24.10.25)
Yetişmez.
Bütün o telaş içerisinde onun siparişine ayıracak 5 dakikanız da olmaz.
Tam tarih yerine 2025 yazma seçeneğini de değerlendirin. Yakın birkaç akraba dışında tam tarih kimsenin umrunda değil.

Bu arada dediğiniz açacak gibi verilen şimdiye kadar her şeyi bir süre sonra çöpe attım. Çünkü kalitesiz oluyorlar.
Önem verdiğim bir bebekse zaten açacağı kullanmaya kıyamam, saklarım.

O açılardan da düşünün derim.
0
michael_knight
(24.10.25)
(7)

Denizli hakkında ne düşünüyorsunuz?

dedeminhirkasi
Unutulmuş bir şehir gibi Denizli…Mesela benim hiç denizlili tanıdığım olmadı. Ya da hasbelkader sohbet ettiğim bir denizliliye rastlamadım. Sizde durumlar nasıl? Kaybolmus hatta unutulmuş bir şehir gibi değil mi?Böyle etliye sütlüye karismayan kendini unutturmuş gibi
Unutulmuş bir şehir gibi
Denizli…
Mesela benim hiç denizlili tanıdığım olmadı. Ya da hasbelkader sohbet ettiğim bir denizliliye rastlamadım. Sizde durumlar nasıl? Kaybolmus hatta unutulmuş bir şehir gibi değil mi?
Böyle etliye sütlüye karismayan kendini unutturmuş gibi
0
dedeminhirkasi
(18.10.25)
2019'da askerlik görevimi icra ettiğim yer. Açıkçası köy gibiydi ve insanını çok da iyi hatırlamıyorum. Esnafı da tüm memleket esnafı gibiydi. Ayrıca benim de askerlik dışında adını bile duymadığım bir yer.
+1
artıküyeolmakistiyorum
(18.10.25)
denizliliyim. denizlililer denizli dışında fazla yaşamaz çünkü genelde yerlilerin ekonomik durumu iyi ve sanayi gelişmiştir. etliye sütlüye karışmaması doğrudur. şehir sanayici olduğu için hükümetlerle iyi geçinmektedir. şehrin zengin ailelerini buraya yazsam tanırsınız. vestel ve zorlunun sahipleri, abalıoğlu ve lezita, tekstilde bir sürü firma var. köy gibi değil süper güzel bir şehir değil ancak ege de yaşanabilecek izmirden sonraki en gelişmiş şehirdir. sezen aksu tuba ünsal melek mosso sıla demet akbağ falan denizlili.
ayrıca şaraplık üzümde denizli birincidir.
@artıküye olmakistiyorum genel olarak ben de denizli sevmem ama köy nedir ya. kardeş sen bir erzincana yozgata erzuruma gitte sonra köyü gel denizlide gör.
+2
mikahakkinen
(18.10.25)
Bir de denizlinin ismi deniz den değil domuz dan geliyor, eski ismi tonguzlu > donguzlu > denizli oluyor ege bölgesi yamaçlarında domuz çok haliyle

Tanıdığım denizlililer zengin insanlardı, sanayisi toprağı ticareti bu yollardan zengin bir memleket
0
grimavi
(18.10.25)
Denizi olmamasına çok şaşırmıştım, halen garip geliyor.
Farklı bir kebabı varmış, merkezde bilmem neredeki yerde yemek gerekiyormuş.
Horozu var demek ki horoz dövüşü kültürü olan bir yer yani eksi puan.
Dağlık.
Pek az denizlili ile tanıştım. Herhalde pek göç etmiyorlar.

Yani unutulmuş gibi diyorsun, kısmen doğru ama unutulmuşlar listesi yapsak çok çok daha unutulmuşlar var. Çorum, Yozgat, Amasya ve daha saymayı unuttuğum yerler var.
0
michael_knight
(18.10.25)
kanada'da denizlili sayisi fazla, komple birkac koy gelip cogalmislar.
denizli diyince aklima direk tembellik geliyor, caliskan denmesine baya sasirdim.
onun disinda tipik anadolu insani iste, ne eksik ne fazla..
0
cooperr
(19.10.25)
Denizli'liyim. :)
Ancak Ankara'da doğup büyüdüm. Memlekete çok hakim değilim.
0
strawberry first
(19.10.25)
Kızları çok güzeldir.

Aydın-İzmir-Denizli üçgeninde en güzel kızlar net Denizlilidir.
0
RaiseThySword
(19.10.25)
(7)

Obez birisinin yumruğumu daha kuvvetlidir yoksa kaslı birisinin mi?

slm ben yalnız komando yasin
Elimizde 2 erkek var birisi obez birisi kaslı kiloları, boyları ve diğer özelliklerinin aynı olduğunu varsayalım. Hangisinin yumruğu daha kuvvetlidir? Arkadaşımla baya bir fikir tartışması yaşadık o kaslı diyor ben obez diyorum.Sizce hangisi?
Elimizde 2 erkek var birisi obez birisi kaslı kiloları, boyları ve diğer özelliklerinin aynı olduğunu varsayalım. Hangisinin yumruğu daha kuvvetlidir? Arkadaşımla baya bir fikir tartışması yaşadık o kaslı diyor ben obez diyorum.

Sizce hangisi?
0
slm ben yalnız komando yasin
(18.10.25)
Kütle ve hız bilgisi lazım
yağ kas değil.
0
kisa
(18.10.25)
Kuvveti şu lunapark'lardaki yumruk makinaları ile ölçeceksek, ben de oyumu obezden yana kullanıyorum.
0
WithWorth
(18.10.25)
Kaslı olanın.
Daha doğrusu eğitimli olanın ve ağırlığını yumruğuna en iyi iletebilenin yumruğu.

Obez cevabı veren arkadaşlar sorudaki iki kişinin kilolarının aynı olduğunu farketmediler sanırım.
+1
michael_knight
(18.10.25)
seneler önce haberlerde görmüstüm. iki arkadasa bir grup insan saldiriyor. bu arkadaslardan biri cam yarmasi gibi, öteki normal erkek. o normal erkek dedigim adam meger bokscuymus. gelene bir koyuyordu adamlar fukara sümügü gibi yere yapisiyordu, bir daha kalkamiyorlardi.
o gün anladim ki isin teknigi ve egitimi asiri fark yaratiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.25)
yumruk atmasını bilenin.

vücudu ile birlikte gücü aktarabilen karşı tarafı yamultur.

birisi aktif spor hayatına sahip olmuş ama sonra salmış biri olsun diğeri gym delisi. boksör emeklisi 70 küsür yaşında 3 kişi indirir.

son olarak delinin bence. (bkz: deli kuvveti)
0
gurur
(18.10.25)
kaslı olanın tabi.

ama kaslı olmak yanlış anlaşılıyor. sanki fit olmakla eş anlamlı olarak görülüyor. halbuki bu yanlış.
obez olan kişi daha kaslı olabilir. yani 130 kg birisi, 80 kg fit ve kaslı birisinden daha kaslı olabilir. arada 50kg fark var. bu 50 kilonun bir kısmı mutlaka ekstra kas içerir. yüzde olarak daha az kas içerir obez olan ama toplamda daha kaslı olabilir
0
benarrivo
(18.10.25)
Mantık yanlış. Boyları aynı ise, biri obez biri kaslı iken kiloları kolay kolay aynı olamaz.

Ama diyelim ki mesela boyları 1.80, bir tanesi (kaslı) 95 kilo, diğeri (obez) 120 kilo. Bu tarz bir karşılaştırma daha mümkün.

Bence kol ve sırt kasları, yere ayak basışve teknik, bu üçünde iyi olan daha iyi yumruk atar.

İyi bir yumruk ta topuktan başlar ve tüm vücut ağırlığı ve momentumunu yüklenir.

Bir de genetik faktörü var. Bazı obezler kof, bazıları zebellâ gibi...
+1
yadigar
(19.10.25)
(8)

Anahtarı deliğe düşürdünüz mü?

michael_knight
Ev/araba anahtarını veya önemli bir şeyi sokaktaki yağmur gideri veya benzer bir yere düşürdüğünüz hiç oldu mu? Geri alabildiniz mi?Bundan korkuyorum bazen ama milyonda bir olan bir olaysa korkmayı bırakayım.
Ev/araba anahtarını veya önemli bir şeyi sokaktaki yağmur gideri veya benzer bir yere düşürdüğünüz hiç oldu mu? Geri alabildiniz mi?

Bundan korkuyorum bazen ama milyonda bir olan bir olaysa korkmayı bırakayım.
0
michael_knight
(18.10.25)
Başıma bir defa aşiri saçma bir şey gelmişti. Üniversitede sınav günüydü. Duvarın dibbindeki sırada oturuyorum. Yanlış hatırlamıyorsam sınav esnasında çantamın fermuarini açik unutmuşum çantamdan telefonum yere düştü. Tam duvarın dibinde o kadar ince bir boşluk var ki. Telefonumun ekranı ikiye ayrılıp ekran gitti oraya. Tüm sınav bunun stresiyle geçti. Görevli birini buldum aşagilara gitti bı yerleri açtı vs nihayet buldu getirdi. Tabii artık çalışmaz haldeydi ama yani demem o ki gerçekten ne zaman nerede neyi dusurecegimiz hiç belli olmuyor :s
+3
egerbiryolcu
(18.10.25)
Korkmayı bıraksan daha iyi değil mi?

Ben de her gün hatta günde 2 kere kedilerin üstüne kaynar su dökmekten korkuyorum. Çünkü kendilerini inaan veya bizi kedi sanıyorlar ve bizim kurallarımızı uygulamaları gerektiğine inanıp her sofrada muhakkak boş bir sandalye/tabure yakalayıp oturuyorlar. Çayı sofraya koyarken mutlaka üstlerinden geçmek gerekiyor ve ben her seferinde zihnimde hayalen onları koruyorum, her seferinde.

Benim de bu korkuyu bırakmam gerekiyor ama nasıl bırakılır bilemiyorum 🥹
0
muhayyer divan
(18.10.25)
Hayır düşürmedim ama düşürsem de çilingir ya da yol yardım çağırmak o anahtarı kanalizasyondan çıkarmak daha kolay gelir bana, o yüzden düşse de dünyanın sonu değil.
0
titanic kemancısı
(18.10.25)
dik bir yokuştan çıkıyordum, kaldırım da düz değil uzun basamaklı merdiven şeklinde (pxhere.com şöyle). airpods var kulağımda ama sol tekinin şarjı çabuk bitiyor, tam ordan çıkarken şarjı bitti. cebimden kutusunu çıkarıp kutusuna koydum ve kutu yere düşüp aşağı doğru yuvarlanmaya başladı. biraz sövüp peşinden indim ama bu merdiven basamağının oralarda bakımsızlıktan çukur oluşmuş oraya düştü. ama küçük bir şey değil, kara delik gibi dipsiz kuyu. telefonun ışığıyla baktım hiçbir şey gözükmüyor. neyse yapacak bir şey yok diye yürümeye devam ettim. sağ kulağımda airpods'un teki, eve gidene kadar müzik dinledim. kutusu olmadığı için son kullanışımdı, hala duruyor öyle...
+1
duguit
(18.10.25)
düşürdüm ama alabileceğim bir yerdi. ama alamayacağım yerlere düşürmekten çok korkuyorum. özellikle araba anahtarımı.
0
co2s2
(18.10.25)
sokaktaki bir deliğe değil ama asansör kapısının arasından aşağı düşmüştü. çok absürt bir düşüştü. bir milyon kere denesem olmayacak şey bir anda oldu. anahtarlık elimden kaçıp yerden sekip asansörün kapı aralığından aşağı düştü. kapıcıyla zemin kattan girip aldık.

böyle bir korkun varsa evinin yedek bir anahtarını ev olmayan bir yere koy. okulda, öğrenci yurdunda, iş yerinde.. artık neresi müsaitse... böylece başına en kötü şey gelse bile için rahat olur.
0
tabudeviren
(18.10.25)
Başıma gelmedi. Ama düşürürsem mıknatısı ipe bağlayıp çözmeye çalışırım sorunu.
0
twelfth
(18.10.25)
@tabudeviren, evin anahtarı kopyalanamıyor, güvenlik vs. Ev sahibinden istemek gerekiyor. O yüzden bir kopya daha yapamıyorum.
Araba anahtarı zaten fena bir bela.

En bi korktuğum bir senaryo da mesela on saniye sonra gideceğim diye arabayı bir şeyleri engelleyecek bir yere bırakmışken anahtarı düşürmek.
0
🌸michael_knight
(18.10.25)
(4)

iki banka arası döviz transferi mümkün mü?

green eyed penguin
iş bankası - garanti gibi?
iş bankası - garanti gibi?
0
green eyed penguin
(17.10.25)
Mümkün. Ama her iki banka da swift ücreti alı. Şubeden çekip yatırmanı tavsiye ederim.
+3
Mirket
(17.10.25)
Midas ile de mümkün
0
substituent
(17.10.25)
Mümkün ama mümkün değil.

İş bankası Amerika’daki bankasına diyecek ki garantinin Amerika’daki bankasına para yolla. Para gelince Amerika’daki garantinin bankası garantiye haber verecek, o zaman dolarlar hesaba geçecek.

Türkiye’den Türkiye’ye dolar gönderirken para Amerika’ya gidip geliyor gibi bişiy.
Türkiye’den zimbabweye dolar yollamakla teknik olarak bir farkı yok sanırım.
0
michael_knight
(18.10.25)
mümkün ama anlamsız.
0
co2s2
(18.10.25)
(12)

arabanızı tanıdıklarınıza veriyor musunuz?

Sadece soruyorum
zaman zaman iş ortaklığı yaptığınız, aynı ofisi kullandığınız, sizden yaşça büyük olan bir adam var. işyerinin yakınında restorantı var size de zaman zaman yemek ısmarlıyor para almıyor ama haftada 2-3 defa da arabanızı istiyor. siz de aslında herhangi bir kaza ihtimalinde başınıza gelecekleri düşün
zaman zaman iş ortaklığı yaptığınız, aynı ofisi kullandığınız, sizden yaşça büyük olan bir adam var. işyerinin yakınında restorantı var size de zaman zaman yemek ısmarlıyor para almıyor ama haftada 2-3 defa da arabanızı istiyor. siz de aslında herhangi bir kaza ihtimalinde başınıza gelecekleri düşününce vermek istemiyorsunuz ama onun da size iyilik yaptığı ortada olduğu için hiçbir zaman hayır diyemiyorsunuz.

bu durumda ne yaparsınız, arabanızı vermek istemediğinizi uygun bir dille söyler miydiniz? yoksa iyiliklerine karşılık ses çıkarmamaya devam mı ederdiniz?
+1
Sadece soruyorum
(17.10.25)
aracı vermemek hem onun için hem sizin daha iyi olur. kibarca ret etmek lazım.
0
duyuruuser
(17.10.25)
Kimsenin direksiyonuna oturmam. Kimseyi de oturtmam. Aç parantez, Aile bireyleri hariç.
0
Mirket
(17.10.25)
Adamına göre veririm emanet araba ama haftada 2-3 nedir?
Laf sok şakayla karışık, mtv'yi de bölüşecek miyiz diye.
0
Bruce
(17.10.25)
yemeklerin parasını verin, arabayı vermeyin. Restoranı olan adamın bir dandik 20 yaşında araba alacak durumu yok mu?
+3
wilhelmwasmuss
(17.10.25)
bi aile bireylerine bi de çook yakın arkadaşlarıma veririm. başka da olmaz.
0
jelly bear
(17.10.25)
adamın restoranı var ama arabası yok mu? senin arabanı neden alıyor? daha büyük bir araca falan ihtiyacı varsa onu da alabilir restoranı olan bir adam.

bence illegal işler dönüyor.

arabam yok ama olsa da vermem kimseye ve kimsenin de arabasını almam.
+1
art cat chocolate
(17.10.25)
En son bunu yaptığımda bir süre sonra şanzıman elimde kalmıştı. Birşey de diyemedim sonuçta ben de kullanıyorum diye. Ama herkes kendi arabası gibi özenli kullanmıyor maalesef. Ben olsam arabamı gerekirse satardım bahane bulamıyorsam ancak yine de başkasına kullandırtmazdım.
+1
va
(17.10.25)
Bir kazaya karissa sorumlulugu almaktan kacinmayacak karakterde insanlara verebilirim. Onun disinda cidden araba emanet etmek tehlikeli is, tecrube edilmis ornekleri var. Ama bunu soylemenin de ulkemiz geleneginde "kibar" bir yolu yok.
0
mbond
(17.10.25)
Verirsem ben eve markete gidemem ki nasıl vereceğim toplu taşıma ile ters kalıyor güzergahım o yüzden sanırım kimse de istemiyor benden, ama 10-20 dakikalığına yakında bir yere gidecekse şoföre güveniyorsam veririm. Uzak yol, şehirlerarası vs filan vermem. Kiralık araba seçeneği çok zaten kimse de sormadı bugüne kadar.
0
titanic kemancısı
(17.10.25)
araba vermemek en iyisi .ama anladığım kadarıyla hayır demek de istemiyorsunuz... bence ölçü benzin koyup koymaması olabilir. ama bugüne kadar verdiyseniz bugünden sonra vermemezlik olmaz.
0
co2s2
(17.10.25)
Emanet araba almam kimseyede arabayı emanet vermem
0
basond
(17.10.25)
Etrafımda genelde arabamı isteyecek insanlar olmaz veya arabaları olur.
Ha yakın arkadaştır, birkaç senede bir öyle bir şey olur, veririm.

Ama sizin durum buna benzemiyor.

Elbette vermeyin diyeceğiz ama siz yine de vereceksiniz. Fakat en azından arabayı verirken kaza durumunda ne olacağını önceden konuşun.

“Kaza olursa sigortanın hasarsızlığını bodurmam, yetkili serviste cebinden ödersin tamiri, araç tamirdeyken bana şu marka model araba kiralarsın ve aracın değer kaybını ödersin restorancı bey kardeşim, anlaştık mı?” deyin bari.
0
michael_knight
(18.10.25)
(4)

Yunanistan tatili nasıl planlanır

arbre
Önümüzdeki yaz gitmek istiyorum. Araştırıyorum küçük küçük.Bu ülke bana çok karışık geliyor. Atina'da görülecek neler var? Deniz tatili istiyorum ama 3 günden çok yüzemiyorum çok yandığım için. Deniz ve gezi birlikte olursa daha iyi olur. Ya da sadece deniz olacaksa birden çok yer (en az 3) görmek i
Önümüzdeki yaz gitmek istiyorum. Araştırıyorum küçük küçük.

Bu ülke bana çok karışık geliyor. Atina'da görülecek neler var? Deniz tatili istiyorum ama 3 günden çok yüzemiyorum çok yandığım için. Deniz ve gezi birlikte olursa daha iyi olur. Ya da sadece deniz olacaksa birden çok yer (en az 3) görmek istiyorum ve çok uzak olmamalı. Sadece deniz de sıkabilir. Gemi turuyla ada tatili mantıklı geliyor ama ana karayı görmemek de mantıksız geliyor. Sonuç olarak nasıl bir gezi planlayabilirim? Bu arada deniz ürünlerini sevmem. Restoran odaklı bir tatil aramıyorum. Sağ olun.
-1
arbre
(28.09.25)
uzun suren Deniz tatili sevmiyorsaniz direkt bir adaya gitmeniz cok mantikli degil evet.

Atina'ya gidip sehri gorup, seviyorsaniz muze vb gorup sehirdeki plaja gidebilirsiniz bazi gunler. tek otobus veya tramvay ile ulasilabiliyor birkac tane organize plaja (bolivar, macaw, nalu isimleri bakmak isterseniz). ulasim icin 1-1,5 saat harcamaya okeyseniz daha guzel plajlar da var voulagmeni tarafinda. araba kiralamayi da dusunebilirsiniz belki.

onun disinda Pire'den yakin adalara gidebilirsiniz Aegina, Agistri, Hydra vb. veya dediginiz gibi ada turuna katilabilirsiniz (ben hic yapmadim, benlik degil pek).


Atina'da gorulecek bol bol muze var. www.tripadvisor.com.gr


edit: cevabim gorunmedi, editleyememistim.
arkadaslar dogruy bir noktaya parmak basmislar. Temmuz-Agustos'ta Atina'ya gelmeyin. Temmuz daha sicak ama Agustos da oyle, ayrica Agustos sehir olu. otobusler bile saatte bir filan geciyor oyle diyim. metro da 15 dakika filan. toplu tasima araclarinin hepsinde klima yok maalesef... olmayanda gitmemek icin bir 15 dakika daha beklemisligim var...
0
supergirl
(28.09.25)
atina uçaksız olmaz ve deniz işi sıkıntılı olur.
yunanın en güzel tarafı araba ile ipsala sınır kapısından geçip.
ilk durak alexandrapoli ( dedeağaç ) da yemek ve gezinti.
arkasından thasos adasına geçmek. deniz tatili için harika bir ada.
vakit varsa da selaniğe kadar gitmek.
selaniğin halkidiki bölgesi de deniz açısından süper bir lokasyon.
0
deepex
(28.09.25)
Yazin Atina, Selanik cayir cayir yaniyor, her taraf beton. Sicaktan hicbir yeri gezemezsiniz dogru duzgun. Yazin deniz tatili icin Girit yapin siz en iyisi, buyuk ada zaten gez gez bitmiyor.
0
freedonia
(28.09.25)
Denize girme mevsiminde Atina’ya gezmeye gidilmez. İstanbuldan biraz daha sıcak düşünün.

Tarihi yerleri gezerken güneş altında kalacaksınız, şehrin içinde de sıcakta dolaşmak işkence.

Vizeyi uzun verirlerse yüzme zamanı da yüzmeli bir yerine gidersiniz o yaz.

Bence Nisan-Mayıs aylarında en ucuz bilet olan haftaya bakın, en merkezi bir yerde (mesela monastraki) bütçenize göre bir otel/Airbnb bulun. 5 gece yeterli olacaktır bence.

Bu arada tek başına tatil biraz bi garip olur, ortak bulun kendinize.
0
michael_knight
(28.09.25)
(5)

Arabamı satınca istediğim arabayı alamıyorum. Parayı ne yapmalı?

yadigar
Şimdilik alacağım para istediğim modele yetmiyor. Bir müddet daha biriktirmem lazım. Bu zaman zarfında para çöp olsun istemiyorum. Arabanın satışını erteleyemem, satmam lazım onu.A) İdareten ikinci eli iyi bir ikinci el araba almak. Bir-İki sene kullanıp satmak.B) Döviz-Altın.C) ?X) Faiz, borsa, fon
Şimdilik alacağım para istediğim modele yetmiyor. Bir müddet daha biriktirmem lazım. Bu zaman zarfında para çöp olsun istemiyorum. Arabanın satışını erteleyemem, satmam lazım onu.

A) İdareten ikinci eli iyi bir ikinci el araba almak. Bir-İki sene kullanıp satmak.

B) Döviz-Altın.

C) ?

X) Faiz, borsa, fon, bono, kripto vs. söz konusu değil.
0
yadigar
(13.09.25)
doviz altin gumus. araba piyasasi kotu ve kar etme durumu yok
0
ala09
(13.09.25)
Fon
İkinci seçenek döviz ama döviz para kazansın diye değil, değerini korusun diye kullanılabilir.

2 yıl arabasız yaşayabiliyorsan zaten arabaya yapmayacağım masrafla çok daha hızlı para biriktirirsin.
0
michael_knight
(13.09.25)
2 yıl uzun bir süre, yatırım uzmanı değilim ama amerikan borsasından aldığım 4 ayrı kağıt var ve al sat yapmıyorum, uzun vadeli tutuyorum. Şimdiye kadar hep usd olarak yükseldi.
0
kisa
(13.09.25)
Yanlışla mesajı yollamışım :)

Böyle bir şey yapabilirsin, midas kullanıyorum, rahat ve masrafı düşük.
0
kisa
(13.09.25)
Altın, bence. Hatta gümüş. Sürekli yükseliyor.
0
muhayyer divan
(13.09.25)
(3)

ev hediyesi

melodi
bizden yaşca çok büyük eşimin iş arkadaşına yarın çay-kahve içmeye gideceğiz. kadın bize geldiklerinde dekor ürünlerini çer-çöp olarak gördüğünü bütün akşam dillendirdi. biz şimdi onlara ne alıp götürsek? orkide-tatlı düşünüyorum ama olur mu bilemedim. yada nevresim tk falan alıp geçeyim mi?
bizden yaşca çok büyük eşimin iş arkadaşına yarın çay-kahve içmeye gideceğiz. kadın bize geldiklerinde dekor ürünlerini çer-çöp olarak gördüğünü bütün akşam dillendirdi. biz şimdi onlara ne alıp götürsek? orkide-tatlı düşünüyorum ama olur mu bilemedim. yada nevresim tk falan alıp geçeyim mi?
0
melodi
(12.09.25)
Valla ben bu senaryoda nevresim takımı/ pike/battanive vs alıp geçerdim. Alkol alıyorlarsa şarap kadehi+sunum tabağı vs de olabilir.
0
Amaranta ursula
(12.09.25)
Hem dekor hem de şahane iş görecek bir şey, hem de ona nostalji olacaktır:

Çok güzel gaz lambası yağları ve gaz lambaları var. Büyükler de var küçükler de var. Dekoratif bir şişe içinde gaz yağı ile yanında 1 büyük 3 küçük (mesela) gaz lambası alıp verirken "ışığın hiç bitmesin" diyebilirsin. Ben bunu yeni eve taşınan bir arkadaşıma yapmıştım, çok hoşuna gitmişti.
0
muhayyer divan
(12.09.25)
Genç işi sımsıcak tutan, tv izlerken üzerine giyilen yumuş yumuş bir battaniye diyorum.

Dekoratif istemediğini defalarca söyleyen birine dekoratif bir şey alın önerisi gelirse dikkate almayın.
0
michael_knight
(13.09.25)
(3)

Milan'dan günü birlik nereye gidebilirim?

put it in your appropriate place
Roma öncesi Milan'a gideceğim büyük bir ihtimal. 2 gece kalırım. İkinci gün nereye gideyim?Seçenekler. Başka var mıdır seçenek?- Como gölü- Brescia- Parma- Bergamo
Roma öncesi Milan'a gideceğim büyük bir ihtimal. 2 gece kalırım. İkinci gün nereye gideyim?

Seçenekler. Başka var mıdır seçenek?

- Como gölü
- Brescia
- Parma
- Bergamo
0
put it in your appropriate place
(07.09.25)
Parmaya git, gurme gezi yap.
0
mikahakkinen
(07.09.25)
Sadece Comoyu gördüm ve en yakını da o gibi. İtalya'da havalar nasıl bilmiyorum ama Como yeryüzünde cennet gibi.
0
beyfendi
(07.09.25)
Parma’ya gitme, gittiğine değmez.

Gitmedim ama Como.
0
michael_knight
(08.09.25)
(5)

Antalya'da nerede tatil yapayım?

buff
Minik bir yol tatili gibi bişi yapacağım ay sonunda. Antalya'da da 2 3 gün geçirme planım var. Aslında Side'ye gitmeyi düşünüyordum ilkin ama sanki antik kent dışında orda bi bok yok gibi. Biraz daha batı tarafı sanki daha güzel gibi mi Antalya'nın bilemedim.Neyse kriterler sakin çok ayak altında ol
Minik bir yol tatili gibi bişi yapacağım ay sonunda. Antalya'da da 2 3 gün geçirme planım var. Aslında Side'ye gitmeyi düşünüyordum ilkin ama sanki antik kent dışında orda bi bok yok gibi. Biraz daha batı tarafı sanki daha güzel gibi mi Antalya'nın bilemedim.

Neyse kriterler sakin çok ayak altında olmayan koy gibi bir yerler olsun istiyorum ki halk plajına kalmayayım. Aslında genel olarak sakin olsun belde. Doğası güzel olsun. Antik yerleri gezmeyi severim, yakınında görülebilecek bir iki yer de olursa süper olur.

Buna göre Antalya'da nerede konaklayayım?
0
buff
(07.09.25)
Tekirova akar
0
thesomberlain
(07.09.25)
Side beklentiniz altındaysa Antalyayı direk eleyin. Fakat Sideye şans vermenizi öneriyorum. Çünkü Antalya'daki en gezilecek vakit geçirilecek yer orası
0
limonlu eksi
(07.09.25)
Tekirova da pansiyon bul. Pazarlık et. Her yer bomboş.
0
halk
(07.09.25)
Antalya kaş harici 5 yıldız bölgesi.
0
mikahakkinen
(07.09.25)
Olimpos’ta kal
0
michael_knight
(08.09.25)
(7)

bebek arabası tavsiyesi

la mort heureuse
selamlar, ilk kez bebek sahibi olacağız ve bebek arabası bakıyoruz, karar vermek çok zormuş o yüzden benzer durumda olanlardan tavsiye almak istedim. - suadiye tarafındayız, sık sık bebek arabasıyla yürüyüş yapmak istiyoruz o yüzden kaldırımlarda ve yollarda konforlu olması için önemli. anladığım ka
selamlar, ilk kez bebek sahibi olacağız ve bebek arabası bakıyoruz, karar vermek çok zormuş o yüzden benzer durumda olanlardan tavsiye almak istedim.

- suadiye tarafındayız, sık sık bebek arabasıyla yürüyüş yapmak istiyoruz o yüzden kaldırımlarda ve yollarda konforlu olması için önemli. anladığım kadarıyla hafiflikle sağlamlık bu açıdan bir arada pek olmuyor.

- evde çok geniş bir alanımız olmadığı için bir tane sağlam, bir tane hafif alalım gibi bir şey düşünmüyoruz pek.

- önümüzde daha 4 ay var o yüzden hala araştırma dönemindeyiz ama ne zaman bir yerlere sorsak çok fazla aparat çıkıyor, bunların hepsi ayrı ayrı alınacak değil mi? daha compact modeller var mı yoksa?

- cybex'in bazı modellerine baktık, yurtdışında daha uygun olduğunu fark ettik o şekilde almayı düşünüyoruz.
0
la mort heureuse
(02.09.25)
maxi cosi hafif modelini aldık. ana kucağı da takılıp sonrasında bebek arabası olarak kullanılan model. 4 yaşına kadar yunanistan ve almanya gezisinde yanımızdaydı. canını çıkardık bana mısın demedi.
0
mikahakkinen
(02.09.25)
bizde de maxi cosi var gayet memnunuz. Aparat olarak sadece cocuk ilk dogdugunda ana kucagi takmaniz gerekiyor. 1 yasina kadar. ondan sonra artik ana kucagini kaldirip normal koltugunda gidiyor. Baska bir aparat biz hic kullanmadik.

Tek soyleyecegim jip tekeri gibi kocaman tekerli urunleri almayin. dar yollarda problem yasatiyor. Bunun haricinde geri kalan konu ekonomik. Durumunuza gore birsey alacaksiniz.
0
nuevo
(02.09.25)
Cybex Eezy s twist2
Yunan’a arabayla giden arkadaşınız getirsin veya sahibinden com’da yurtdışından getirip sıfır şekilde satan birinden alın.
Şimdiden tebrikler
0
michael_knight
(02.09.25)
Cocuk kisin dogacak, portabebe ihtiyaci olmyacaksa araba koltugu takilabilir bir travel tip isinizi gorecektir.

Her travel tipe araba koltugu takilmiyor. Ilk 6 ay cocuk travel tipte bebek koltuksuz oturamaz, 180 derece yatiyor da dense acisi uygun degil bununla ilgili youtube da videolar mevcut.

Portabebe liler gorece agir modeller olup all terrain etc. diye geciyorlar. Kisin cocuk icin daha iyi yatiyor tam uyuyor fistik gibi ancak "kis" iste 2 ay 3 ay maks yani sonrasinda ozellikle tr icin bosa masraf olduguna katilabilirim.

Travel tipler tabii ki daha az konforlu daha kirilganlar. Digerleri daha kaba, daha konforlu, daha dayaniklilar. Mukemmel yok. Mukemmele yakinlarin fiyatlari pahali.

cybex balios s lux - bugaboo butterfly - britax romer dualfix pro m
Iyi forumlar:)
0
wallcan
(02.09.25)
biz de bebek arabası alma arefesindeyiz. cybex balios s lux’te karar kıldık. ilk indirimde alacağım. araba için isofix ve cybex babyshell de aldım. şimdi kafamızdaki tek soru, bassinete gerek var mı yok mu sorusu. sırf altı ay için alma fikri saçma geliyor. zaten bebek ilk altı ayında yaz görmeyecek, dışarıda çok vakit de geçirmeyeceğiz. cybex babyshell için adaptör aldım. muhtemelen bebek arabasına onu takıp ilk altı ay onunla dışarı çıkacağız. onun da sıkıntısı bebeği bir saatten uzun içinde tutmamak gerekiyor, omurgası için zararlı.

balios s lux almamızın sebebi hem gidip gördük denedik, çok konforlu ve sürmesi kolay, hem de park, koru vs. sevdiğimiz için orada da kullanabiliriz. küçük tekerli olanlar süspansiyonsuz oluyor ya da göstermelik bir süspansiyonu oluyor ve bebek yoldaki her engebeyi hissediyor.

ps: yaşadığımız şehirde yollar ve kaldırımlar geniş, o yüzden arabanın büyüklüğünü dert etmiyoruz.
0
sir gawain
(02.09.25)
Cybex Eezy s twist2. iki yöne de dönebiliyor. puset de takılabiliyor aparat ile.
2 yaşında halen kullanıyoruz.

gb pockit da aldık, daha hafif bir şey olsun yolculuklarda diye. iade ettik, elimizdeki daha sağlam geldi.
0
unalub
(02.09.25)
allah sağlıkla kucağa almayı nasip etsin önce.

marka model veremem ama biz büyük birşey aldık hata yaptık. en hafif en kompakt olan hangisiyse onu alın önerim budur :)
0
bigcaptain
(02.09.25)
(10)

Hata kimde?

scudman1
Eşimin kardeşi doğum yaptı ve 5-6 saat uzakta yaşıyor. Bizimde 1 yaşından küçük bebeğimiz var ve ilk kez bu kadar uzun mesafe yol gittik. Neyse 3 gün kaldık ve son gün öğleden sonra yola çıktık. Öğleden sonra diğer çocuğunu bir yere götürmesi gerekiyormuş ve bizden akşam yola çıkmamızı istedi. Ben k
Eşimin kardeşi doğum yaptı ve 5-6 saat uzakta yaşıyor. Bizimde 1 yaşından küçük bebeğimiz var ve ilk kez bu kadar uzun mesafe yol gittik.

Neyse 3 gün kaldık ve son gün öğleden sonra yola çıktık. Öğleden sonra diğer çocuğunu bir yere götürmesi gerekiyormuş ve bizden akşam yola çıkmamızı istedi. Ben kabul etmedim çünkü akşam yola çıkarsak gece yarısı eve varıcaz ve gereksiz riske girmekte istemedim. Ayrıca bizim bebiş henüz uzun yol sevmiyor ve giderken baya zorlandık.

Bir kaç gün sonra annesine telefonda; akşam gitmediler o yüzden çocuğumu götürüceğim yere götürmekte zorlandım acele etmeselerdi falan filan demiş.

Bence bu normal bir davranış değil tamamen kendi çıkarına göre hareket ediyor. Yoksa ben mi hatalıyım?
0
scudman1
(23.08.25)
Tek başına doğum yapmadığını varsayıyorum. Çocuğu başkası da götürebilirdi (nitekim annesi varmış en azindan).
Beş altı saatlik yol az değil ve herkes gece yolculuğu yapmak istemeyebilir güvenli bulmadığı için. Üstelik bebeğiniz de var ve uzun yolda huzursuz olması normal.
Siz haklısınız. O kadar mesafeden ziyaretinizi yapmışsınız. Daha ne.
0
pro9it9is9
(23.08.25)
Hata değil de iki taraf da kendi bebeğini düşünerek hareket etmiş (ki bu normal). Çok bi mesele yok bence, niyetler iyiyse bi konuşup hallolur
0
mor oje
(23.08.25)
kocası var ama bir numaralı işgüzar olduğu için ondan hiç bahsetmedim bile.
0
🌸scudman1
(23.08.25)
Hatalı siz değilsiniz. Hem sizin de çocuğunuz var hem de gece yolculuğu yapmak istememekle haklısınız. Karşı tarafın davranışı normal değil.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(23.08.25)
Hatalı kimse yok.
O talep etmiş, siz kabul etmemişsiniz. O da annesine durumu anlatmış.

Bunda bir problem yok. Siz de o da bebeğinin faydasını istemiş.
Olay bu kadarla kaldıysa hiç takılmayın.

Bu arada kardeşler arasında bir konu bu, o açıdan da hiç karışmamanızı öneririm.
0
michael_knight
(23.08.25)
Herkes kendi ailesinden sorumlu. Siz haklısınız. Ühühühü çocumu götüremedim diyeceğine kocasına ağlasın, taksi tutsun, araba kiralasın, toplu taşıma ile gitsin beleşçi kardeş.
0
Shepard
(23.08.25)
Kendi ailenizin iyiliğini - güvenliğini düşündüğünüz sürece kimseye açıklama yapmak zorunda da değilsiniz. Sonuna kadar haklısınız.
0
yercekimini kendine ceken adam
(24.08.25)
Sen haklısın, onun tek meselesi çocukken sizin 3 meseleniz olabilir, biri bebeğin uzun yola dayanamaması biri senin işin diğeri eşinin işi, nirinizin geceye kalmak istememesi de gayet geçerli, bizim evin bulunduğu yerde 2 tane 64 dairelik apartman var, otoparkı 75 arabalık yapmışlar, herkes arabayı nasıl etsem de ne zaman park etsem diye bakıyor mesela. Çünkü burada geceleri in cin top oynuyor.

Herkes haklı, siz misafir olarak 3 kişiyseniz en az 3 kere haklısınız. Boşver takma, anlar bir gün.
0
muhayyer divan
(24.08.25)
ya aslında haklılıkta değil tek mesele. sadece kendini düşünmesi sorun. gıcık oldum.

birde kaç yaşında insan, çocuk gibi annesine şikayet etmiş. benim annem hayatta değil ama hayatta olsaydı ve böyle bi konuyu anneme şikayet etseydim, saçmalama oğlum derdi.
0
🌸scudman1
(24.08.25)
Herkes kendi açısından bakıyor hatalık bir durum görünmüyor, zaruretler var diyelim.
Yeni anne de kendi annesiyle konuşurken biraz dertleşmesi, sitem etmesi de anlaşılabilir bir durum ama eğer bunu burada soracak kadar düşünüp kafaya taktıysanız dönüş gerekçeleriniz aslında vicdanınızda sizi tatmin etmemiş olabilir
0
epitaf
(24.08.25)
(8)

Edirne saroz körfezi bölgesi denizlere girmek için hangi ilçede kalmak

xu
merhabaEdirne saroz körfezi yakınlarndaki denizlere/koylara girmek için hangi ilçede kalmak gerek? hangi bölgedeki otellere bakayım?
merhaba

Edirne saroz körfezi yakınlarndaki denizlere/koylara girmek için hangi ilçede kalmak gerek? hangi bölgedeki otellere bakayım?
0
xu
(21.08.25)
enez-erikli-mecidiye
0
eja
(21.08.25)
erikli'ye bakılabilir.
0
nwnd
(21.08.25)
güneyliden uzak dur, esnafı kafayı yemiş, eriklinin denizi güzel ama düzgün kalacak yer bulabilirsen.
0
tuborg yesili
(21.08.25)
1 saattir bakıyorum ve vazgeçmek üzereyim. yorumlarda herkes rezalet demiş tüm edirne tarafı için.. anlam veremedim. tek amacım denize girip güneşlenmek, kaldığım otelde de klima ve yatak olması ama istanbul'a yakın 4-5 gün kalabileceğim uygun yer bulamadım bir türlü.
0
🌸xu
(21.08.25)
mecidiyede günlük kiralık yerler mevcut. Denizi de süper. Keşan'a bağlı bu arada.
Mecidiye/Keşan.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(21.08.25)
bolayır bakılabilir.
0
sinematikcrop
(21.08.25)
Akdeniz veya Ege'de alıştığımız turizm anlayışı o bölgede yok.
İstediğiniz gibi bir otel bulacağınızdan, bulsanız da memnun kalacağınızdan şüpheliyim.

Ama deniz çok güzel. Hele arabayla İtalyan koyu ile Kömür Limanı arasındaki birkaç tane inanılmaz güzel koy var. Ama arabayı tepeye parkedip biraz zahmetli şekilde denize yürümek gerekiyor.
Günlük ev kiralama seçeneklerine de bakmak isteyebilirsiniz.

Erikli Otel istediğiniz gibi klima, yatak, deniz üçlüsünü size sağlayabilir ama oraya kadar gitmişken oradan denize girmek de yazık olur.
Mecidiye, Yayla, Erikli civarlarına bakmanız gerek.

Enez'e yaklaştıkça sinek problemi artar, ama ne kadar ciddi olduğunu tarif edemiyorum, gerçekten gününüzü mahvedecek kadar kötü olabilir sinek durumu.

Denizden uzak bir yerde kalıp arabayla her gün gitmek konusunu bilmiyorum. Keşan var ama her gün o yolu gitmek de can sıkıcı olur.

Şimdiden iyi tatiller,
0
michael_knight
(21.08.25)
Mecidiyenin kumsalı çok istisnaidir. Bildiğiniz anlamıyöa turistik hotel bulamazsınız. Onun dışında insanı rahattır. Ev ayarlayıp gidebilirsiniz.
0
sanal hayvan
(21.08.25)
(19)

Kağıt gazete alıyor musunuz?

michael_knight
Ne kadar uzun zamandır kağıt gazete almadığımız, hatta başka bir yerde rastlayıp elimize bile değmediğini konuşalım mı?Kağıt gazeteyi kimler neden alıyor?Ev taşırken veya bir eşyayı kırılmaması için sarmak için yıllarca gazete kullanmaya alışmıştık, ilk yıllarda bu iş için halen gazete bulmaya çalış
Ne kadar uzun zamandır kağıt gazete almadığımız, hatta başka bir yerde rastlayıp elimize bile değmediğini konuşalım mı?
Kağıt gazeteyi kimler neden alıyor?

Ev taşırken veya bir eşyayı kırılmaması için sarmak için yıllarca gazete kullanmaya alışmıştık, ilk yıllarda bu iş için halen gazete bulmaya çalışıyordum evde ama artık o da aklıma gelmiyor.
0
michael_knight
(21.08.25)
Almıyorum, 15 seneyi geçmiştir, keza dergi de öyle. Ailem her gün olmasa da sıklıkla alıyor, eski alışkanlıklar. Gözlemlediğim kadarıyla 60 yaş üstü seyrek de olsa alıyor, 45 ve altı almıyor.

Edit: ailem okuyor (magazine falan değil de siyaset, ekonomi kısımlarını, köşe yazılarını), bulmacasını da çözüyor. Yaşları ileri olduğu için internet erişimleri kısıtlı, herhalde o yüzden.
0
orient blue
(21.08.25)
@orient_blue
Aileniz okumak için mi alıyor yoksa tamamen alışkanlık, alınıyor ve yüzüne bakılmıyor mu?
Bulmaca, köşe yazısı, spor haberi veya aklıma gelmeyen ve özellikle ilgilendikleri bölümler var mı gazetede?
Özel değilse hangi gazete veya gazeteler olduğunu da sormak isterim ama buna cevap vermek istemeyebilirsiniz
0
🌸michael_knight
(21.08.25)
son 10 senedir benimde elime gazete değmedi. gazeteyi artık sadece 75-80 yaş üstü alıyor. 60 yaş üstü facebooktan takip ediyor.
2000lerin başında lisedeyken her gün sınıfa en az 5-6 gazete alırdık. hocalar bizden otlanırdı. üniversiteye giderken arada vapurda okumak için alırdım. üniversiteden sonra hiç para verip almadım.
bir ara otobüs duraklarında bedava dağıtılan gazetelerde vardı.
hey gidi günler.
0
my fault
(21.08.25)
her hafta sonu aliyorum. hem okumak hem bulmaca cozmek icin
0
buenosdias
(21.08.25)
Geçtiğimiz haftasonu Caddebostan Nero'da bir amcanın yerine oturmuştum, o gazetesini bırakıp kalkmıştı. Görevli alıp atmak isteyince aklıma tam olarak bu dediğiniz geldi, bırakabilir misiniz bakayım dedim, baştan sona okudum nostalji olsun diye. Ama bomboştu :) Gerçekten nostaljik o ince kağıt ve dokunma hissi dışında çok anlamsız geldi. Bir de eskiden gazetede yazanlara bir saygı duyuluyordu sanırım, köşe yazarlığı değerli bir şeydi. O da tamamen yok olmuş onu fark ettim. Genel olarak sosyal medya sayesinde saygı duyduğumuz herhangi bir meslek dalı neredeyse kalmamış gibi bir şey.
0
silverleaf
(21.08.25)
yılda birkaç defa (kışın) ve hafta sonları bulmaca çözmek için alıyorum.

kış aylarında genelde misafir gelmiyor, ben de bazı hafta sonları plan yapmıyorum ve ful evde takılıyorum, o hafta sonları alıyorum kahvaltıdan sonra çay kahve eşliğinde vakit geçiriyorum öyle.
0
Sadece soruyorum
(21.08.25)
20 senedir gazete almıyorum. hatta dergi de almıyorum. çocukluğumda bizim evimiz hafta içi 2 haftasonu 3 gazete alınan bir evdi. hatta bir de düzenli bilim teknik gibi dergiler alınırdı. elimde bilim tekniğin ilk sayısından 2010-2012 yılına kadar nerdeyse tüm dergileri var. demek ki 2012 den sonra bilim teknik almayı da bırakmışım.

68 yaşındaki annem de benim bildiğim 10 yıldır gazete almıyor. tableti var telefonu var, twitter, fbook, instagram en çok da youtube gündemi buradan takip ediyor.

karaköy vapurunda insanların gazete alıp okuduktan sonra bir başkası da okusun diye koltuğa bıraktığı günleri hatırlıyorum. tahmini 2010'dan sonra bu alışkanlığı hiç görmedim.

ev taşırken paket kağıdı lazım olunca toptancıya gidip baloncuklu naylon ve koli satın aldım. artık taşınma işleri eski gazete kağıdı ile yapılmıyor.
0
orpheus
(21.08.25)
bazen bulmaca için posta gazetesi alıyoruz.
0
biravekahve
(21.08.25)
bir yerlere sermek ya da üzerinde tırnak kesmek için alıyorm bazen.
0
bay b
(21.08.25)
annem haftasonu aliyor bulmaca filan icin, 70 ustu yas.
0
kassiopeia
(21.08.25)
Ara sıra alışveriş yaptığımız bir site (tasarım tişört, ev tekstili vs satıyor) ürünleri gönderirken 3-4 yapraklık bir gazete ekliyor pakete; gazete tasarımlı katalog gibi bir şey yapmışlar, gazete kâğıdına bastırmışlar. Yıllardır ondan başka gazete girmiyor eve.

Boya, zımpara vs yaparken masaya sermek için de o gazeteyi kullanıyoruz, çabucak bitiyor. Sırf o yüzden ara sıra gazete alıp kenara koysam olurmuş aslında, aklıma geldikçe alayım bundan sonra.
0
kobuzchu kiz
(21.08.25)
Gazete değil ama dergi alıyorum.
Günlük olarak haber takip etmeyi bıraktım. Haberleri aylık olarak takip ediyorum genelde.
0
logisticsmanager
(21.08.25)
traş olurken lavabonun üstüne ve yerlere sermek, tırnak kesmek için. onları da tekrar kullanıyorum çöpe döküp. ıslanmadıkça, yırtılmadıkça yenisini almıyorum.
0
inheritance
(21.08.25)
en son 4 yıl önce boya yaparken almıştım, türk basını aşırı kalitesiz para vermeye değecek tek bir gazete ve fikir grubu görmüyorum. ülkenin her kesiminden kalitesizlik akıyor bence
0
i wanna go back
(21.08.25)
en az on senedir almadım, hatta tanıdıklarım arasında alanı da görmedim desem yalan olmaz.

büyük marketlerde gazete dergi stantları var.
dergilere bakıyorum. senede 1-2 aldığım oluyor ilgimi çeken bir şey.
gazetelere de şöyle bir bakıyorum ama ilgimi çekmiyor hiç.

evde kağıt lazım oluyor. kargolardan çıkan kağıtları saklıyorum bazen.
ya da yazıcıdan hatalı çıkardığım genelde tek yüzü yazılmış, arka yüzünü müsvette olarak kullanacağım kağıtları kullanıyorum gazete yerine.
0
biseysorcaktim
(21.08.25)
en az 15 senedir almadım. Zaten türkiyede gazeteleri oldum olası sevmemişimdir gereksiz büyük bir boyutta, içerik desen zaten :) internet varken de aşırı gereksiz.

basılı yayının pek çok alanda çok uzun bir ömrü kalmadı zaten.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(21.08.25)
3 sene önceye kadar bulmaca için alıyordum.
0
black holes in the sky
(21.08.25)
haftanın 3 4 günü evrensel alıyorum. çocukken de alır köşe yazılarına kadar okurdum. sosyal medyadan veya internetten haber okuduğumda anlamıyorum, gazete okumanın da hala önemli olduğunu düşünüyorum.
0
zemberek
(21.08.25)
Düzenli olmasa da alıyorum.

Düzgün medyaya ekonomik destek olması açısından da yapıyorum bunu. Bugün bir Cumhuriyet aldım mesela. Kitap eki vardı. Yeni çıkmış kitapları gördüm.
0
yurtsuz john
(21.08.25)
(13)

Birini işten çıkarmadan önce yenisini almak

squidward
Merhabalar,Belli bir pozisyona birini aldınız birkaç ay eğitip işi öğrettiniz. Fakat bu kişide bir şeylerden memnun olmasanız da işten çıkarmadınız başka birini daha aldınız.Aslında bu ikisi rakip gibi bir şey.Yeni olan kişinin altyapısı çok daha güçlü. Fakat başlangıçta orada işlerin nasıl yürüdüğü
Merhabalar,

Belli bir pozisyona birini aldınız birkaç ay eğitip işi öğrettiniz. Fakat bu kişide bir şeylerden memnun olmasanız da işten çıkarmadınız başka birini daha aldınız.
Aslında bu ikisi rakip gibi bir şey.
Yeni olan kişinin altyapısı çok daha güçlü. Fakat başlangıçta orada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmesi gerek. Yeni alınana birkaç aylık kişinin işi öğretmesi bekleniyor.
Bu ne kadar mantıklı?
İşveren burada neyi amaçlıyor?

edit:
işveren bana: ilk hafta x ile beraber olursun sonra bakarız, dedi.
ilk hafta ne iş verdilerse yaptım, işçi gibi de çalıştım. Fazla fazla çalıştırıp mesai bile vermiyorlarmış.
Cahile cahil denir, kusura bakmasın kimse. Bir şey öğrenmeye çalıştığını görmedim, patronu yelpazeleyen, sürekli hata yapan veletten iş öğrenecekmişim. İşverene: ben burada ancak size bağlı olabilirim, o benim üstüm olamaz, dedim
x ise fazla bir şey bilmeyen konuya sadece yüzeysel olarak hakim alakasız bir eğitim almış bir insan.
Patron bana benimle çalışmakla ilgili "sürdürülebilir olmaz" dedi.
Öyleyse beni neden aldınız, dedim. Oldukça zeki birisin, meraklısın, eğitimin uygun.. dedi. Sanki bu iyi yönlerim yok mu oldu 1 haftada?
0
squidward
(19.08.25)
Yani bunu yüzde yüz bilemeyiz bu kadar az bilgiden ama, burda yazandan anlaşılan çıkaracağı çalışanı kullanıp atmayı amaçlıyor cikarsamasi yapılabilir.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
İşveren burada sorunsuz bir geçişi amaçlıyor gibi görünüyor. Bu uğurda bir pozisyon için aynı anda iki kişiye maaş vermeyi de göze almış.
İşveren açısından çok mantıklı görünüyor.

Gönderilme ihtimali olan çalışan ben olsam pek hoşuma gitmez, bunu çok yanlış bulurdum. Ancak üçüncü bir kişi olarak bakınca yanlış, çirkin bir durum da yok gibi.

Gönderilme ihtimalini hisseden çalışan bunu işverene net bir şekilde sorsun bence.
0
michael_knight
(19.08.25)
* mevcut kişi yeni kişiye işi öğretsin, sonra göndeririz diye bakıyor. bu bence küçük bir ihtimal. çünkü genelde böyle durumlarda mevcut çalışan ya işleri salıyor, ya eksik öğretiyor ya da kimisi bir şeyleri bozup çıkıyor

* mevcut çalışanı göndermek istemiyorlar, başka bir pozisyona kaydırmak ve elde tutmak istiyorlar ama uygun pozisyon yok ya da bir kaç ay sonra başka pozisyona verecekler.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
Aynı değil ancak benzer bir durumda kalmıştım.

1 2 aylık olan arkadaşın diğer arkadaşa yaptığı tüm işleri anlatmasını istedim. bu esnada ekran görüntüleri aldırttım. totalde 7 8 saatlik . Bu süreç bir hafta sürdü. 1-2 aylık arkadaşın yaptığı tüm işleri zaten ona ben öğretmiştim. Yeni alınan arkadaşa da videolar üzerinde çalışmasını ve takıldığı yerde bana danışmasını istedim. Bir süre yaptığı işleri kontrol ederek ilerledim. Sonra yalnız başına bırakıp takıldığında danıştığı bir düzene geçtik.

Göndereceğiniz kişi gönderileceğini biliyorsa çok da yararlı olmayabilir bu iş öğretme aşamasında
0
pislick0
(19.08.25)
Burada sonradan işe alınan kişi benim. Güya o işi öğretecek kişi bana biraz kötü davrandı üstelik fazla bilgisi de yoktu, yüzeysel olarak bir şeyler biliyordu.
Hem cahildi hem de beni zorbaladı.

İşverenle konuşup durumu anlattım sonra beni işten çıkardı
Bu nasıl bir şey?
0
🌸squidward
(19.08.25)
Böyle bir yerden kurtulduğum için dua et.
0
Kahvedesu
(20.08.25)
Deneme sürecinde olan bir personelin, başka bir personeli şikayete gelmesi patron açısından bakınca çok da kabul edilebilir bir şey gibi görünmüyor.

O personelin yerine işe alındığınızın, siz işi öğrenince o personelin işten çıkarılacağının size söylenmesi durumunda, gerekirse kafayı gözü yarıp o personelden son kırıntısına her bilgiyi sağmanız beklenirken siz acze düşüp patrondan imdat istemişsiniz.

O personelin yerine işe alındığınız, siz işi öğrenince o personelin işten çıkarılacağı size söylenmediyse de siz kendiliğinizden böyle bir çıkarım yaptıysanız o da apayrı bir konu zaten.
0
Mirket
(20.08.25)
Abi kusura bakma ama senin diğer hikayeyi de hatırladım patrona ters cevap verip iki günde yollanmistin. Şimdi de hiçbir deneyimin yokken sana is öğreten kisinin cahil olduğunu, bir şey bilmedigini soylemissin, gidip patrona sikayet etmissin ve gene kovulmuşsun.

Eğer buysa senin bundan sonra ilk 6 ay patronlarla hiçbir sekilde konusmaman lazım. Psikolojik bazı sıkıntılar yasiyorsun diye yazmışsın, etkisi olabilir bilemem de yani sorun biraz sende bence. Yıllardır işsiz ve iki iş yerinden hızlıca yollanan kişi içe bakmalı, dış etkenlere değil.
0
logisticsmanager
(20.08.25)
@Mirket
O personel dediğiniz kişiyi şikayet etmeye çalışmadım.
"Bana iş öğretecek" kişi ben işe başlayınca tripten tribe girdi. Benimle bağırarak konuştu, çirkinleşti.
Ben deneme süresindeysem onun nitelikli ve beraber çalışılabilir biri olduğu anlamına gelmiyor maalesef
0
🌸squidward
(20.08.25)
Ben seni yargılamadım. Yanlış anlama.
Olayın çok dışındayım. Kimseyi yargılamak haddim değil.
Olaya patronun gözünden bakınca böyle bir şekil çıkıyor.
Onu dile getirdim.
0
Mirket
(20.08.25)
@logisticsmanager
Önceki hikaye patron egosu ile ilgiliydi, o 73 yaşında yalakalık bekleyen bir bunaktı

Deneyimimin olmaması bana iş öğretecek kişinin şerefsiz olmasını gerektirmiyor. Eminim genel anlamda onun benden öğrenebileceği çok daha fazla şey vardı. Düzgün anlatılsa hemen anlayabileceğim ve geliştirebileceğim şeyler.

Şikayet etmedim.
Durumu bilmek işverenin hakkı, bu arada işveren ve yönetici aynı kişi.
Ben de içe bakmaya çalışıyorum. Bu konuda sizlerden yardım istiyorum.
Özel sektör çok iyi, ben kötüyüm ama ne kötülük yaptım?
0
🌸squidward
(20.08.25)
Abi özel sektör leş, buna lafım yok da yanlış anlama ama Türkiye'de özel sektörün geneli bu zaten. Şanslıysan insan gibi davranan yere bir gün girersin ama oraya gelmek için belli süre belli şeyleri cekmek gerekiyor. Şimdi bana sorsan bağıran müdür olmaz derim sana kaç yıldır aldığım etik kültürü ile. Ama ilk iki senelik iş hayatım her sabah fabrika müdürünün oturup herkesi ayakta diktiği ve bağırdığı toplantilar ile geçti.
Neyse yani, ilk is yerinden 3 günde ikincisinden 1 hafta sonra atildin. Tamam özel sektör kötü tamam bu iş yerlerinde calisilmaz da sen yillardir is arayan biri olarak nereye kadar devam edebileceksin? Yani iş yerlerinin hepsine sokayim, sorunumuz sensin. Yoksa ben de isterim senin hakkını aramani, tepkini koymani da sonra kemal Sunal gibi tavuk vitrinine ekmek banmani istemem.
0
logisticsmanager
(20.08.25)
@logisticsmanager
Beni düşünmektense işe yarar bir bakış açısı lazım.
Esas olarak bir yönetici/patron birini işe almış ve sadece yapmasını beklediği işleri öğretmiş. Fakat bu yatırım yaptığı kişi beni görünce korktu ve beni küçük düşürmeye çalıştı. Üstelik totalde benden daha fazla bilme ihtimali olmayan bir kişi.
NE YAPMALIYDIM MESELA BEN?
BU ORTAMDA ben de mi patronu yelpaze ile serinletmeliydim?
0
🌸squidward
(20.08.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.