Giriş
(9)

Evcil hayvanların hep aynı mamayı yemesi

gobekliraki
Aynı dediysem de %80-90, yaş mama veya ödül mamalarını saymıyor. Sizce hayvan bundan sıkılıyor mudur, sürekli aynı yemek sürekli aynı yemek. Arada bir değiştirmek iyi hissettirir mi. Soru özellikle kediler için soruldu.
Aynı dediysem de %80-90, yaş mama veya ödül mamalarını saymıyor.
Sizce hayvan bundan sıkılıyor mudur, sürekli aynı yemek sürekli aynı yemek. Arada bir değiştirmek iyi hissettirir mi. Soru özellikle kediler için soruldu.
0
gobekliraki
(21.07.25)
ben 10-15kg da bir mamayı değiştiriyorum. farklı markaya geçiyorum.
aralarda aynı mamanın farklı içeriklisini(tavuklu-hindili-somonlu) veriyorum.
0
my fault
(21.07.25)
Birkaç markanın 4-5 farklı mamasını dönüşümlü veriyorum.
Bazı kediler çok seçici oluyor; alıştığı mamadan başka zinhar yemez.
Benimkiler değişiklik seviyor.
0
auroraaurora
(21.07.25)
Bizde 3 kedi var, biri çok sıklıkla kusar biri çok kiloludur biri az yer. Üçünün de neyi sevdiğini ayrıntılı olarak takip edemedik. Birkaç mama arasından üçünün de kolay yiyebildiği 2 mamayı seçtik, 15'er kilo aldık, karışık veriyoruz. Sıklıkla da çiğ yumurta ve pişmiş tavuk ciğeri, yiyebilene yoğurt, ekmek gibi şeyler veriyoruz. Çok mutlu oluyorlar, yaş mama yok. Bir başlayınca kuru mamayı bırakıyorlar çünkü.

Sürekli aynı şeyle beslemek depresyona bile sokabilir bunları. Düşün, aslında günde 15-20 km koşması gereken hayvanlar minicik evlere tıkılmış, avlanamıyor çiftleşemiyor koşamıyor çimen toprak ağaç yok... bari mamaları suları kumları temiz olsun sıklıkla farklı bişeyler yesinler.

Elimize et geçirirsek onlara da muhakkak veririz, suyundan koyarız içerler vs. Böyle.
0
muhayyer divan
(21.07.25)
arada bir yediklerimizden de veriyoruz.
zaten kendisi istiyor sürekli hemen yanımıza gelip tadına bakıcam diyor.
yaş mama ve ödül maması veriyoruz farklı farklı, çeşit olsun diye.

kendi yediklerimiz + yaş/ödül mamaları ile diyetini şenlendiriyoruz.

aynı marka mama veriyoruz hep.

somon, ördek, portakal aromalı aromasız falan gibi model değişimi yapıyoruz senede 2-3 defa
0
biseysorcaktim
(21.07.25)
Kedilerin mamalarını sık sık değiştirmek iyi değil diye biliyorum. Değiştirilecekse yavaşça eski mama ile karıştırılarak yapılması gerekiyor. Ben bir kere değiştirdim o da veteriner önerisi ile bağırsakta yeterince emilim sağlanamadığı için ona uygun bir mamaya geçmem gerektiği içindi. Benimki memnun görünüyor mesela benim yediklerime hiç salça olmaz. Merakı gitsin diye koklatıyorum ama kafasını çevirip gidiyor.
0
peki madem
(21.07.25)
Biz yıllardır üç çeşit kuru mamayı üç ayrı kapta hazır tutuyoruz. Dileyen dilediğinden yiyor... İyi mi yapıyoruz, kötü mü, bilmiyorum.
0
yadigar
(21.07.25)
Köpekler için bu soruyu internette araştırdığımda iki fikrin de hatrı sayılır temsilcisi olduğunu gördüm.

Biri diyor ki düzgün besleniyor yaşıyorsa ona uygun bir mama bulduysan, sorun yoksa değiştirme. Zaten içindeki besinlerin oranları dikkatle ayarlanıyor.
Diğeri diyor ki bir mamada eksik olan bir şey belki diğerinde tamdır. Arada bir değiştirmek iyidir.

Konu kediler olunca işin içine psikoloji de giriyormuş herhalde, o bakımdan bilemeyeceğim.
0
michael_knight
(21.07.25)
Biz sadece yas mama veriyoruz. Aldigimiz 5 farkli marka var. Onlari da hep 3-4 cesit farkli türlerde karisik aliyoruz. Biri balikli, biri kuzulu, biri ördekli ve balkabakli vs.
Yeni konserve acarken hep bir öncekinden farkli bir konserve aciyorum. Ya markasini değiştiriyorum, ya ayni markanin farkli icerikte olanini aciyorum. Böylece 2-3 günde bir değişiyor yedigi.

Böyle yapmamin amaci acikcasi tek yönlü beslenmesini engellemek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.07.25)
bu olay benim de çok canımı sıkıyor. benim kedim insanların yediği hiçbir şeyi yemiyor. et, balık, tavuk vs hiç yemiyor. çok minikken sosis yerdi artık onu da yemiyor (pişirip veriyordum minik bi parça). şimdi bi kuru mamaya başladık onu yiyor. onun dışında bir de yaş mama veriyorum ama aynı mamanın farklı türünü de yemiyor. somonlu mama seviyor, onun dışında başka markadan bile somonlu yemiyor. kaç tane mama denedik olmadı. demek ki memnun diye kendimi avutuyorum. bizim yediğimiz yemeğe de hiç gelmez.
0
matilda
(21.07.25)
(3)

günlük araba kiralama tavsiyesi?

vss
istanbulda günlük araba kiralamanın en uygun yolu nedir acaba?tiktak yada getir araç baya öpüyor yani.
istanbulda günlük araba kiralamanın en uygun yolu nedir acaba?

tiktak yada getir araç baya öpüyor yani.
0
vss
(21.07.25)
europcar'da ekonomik araçlar bulunuyor. enterprise çok az daha pahalı.
garenta'dan da kiraladım ve sorun yaşamadım. daha ucuzdu.

obilet.com'dan bakın bir sürü kiralık araç firması listeniyor.
her marka yok ama, aklınızda başka varsa sitelerinden bakın.
garenta'da 1400 civarına araba var.

her araba kiralama markası online'da yaklaşık yüzde 30 indirim yapıyor.
kampanyalarına dikkat edin. şubeye gidince tam para ödersiniz. normali zaten yüzde 30 indirimli hali

tiktak ya da getir araç bana da hiç uygun gelmedi. tek yöne gitmek ve taksiye binmek istemeyenler için o.
0
biseysorcaktim
(21.07.25)
Saatlik olanlar öper tabi onlardan uzak dur.

Kredi kartının veya telefon/internet operatörünün falan kampanyaları olabiliyor her kiralama şirketinin kampanyalar bölümünden bi incele uygun fiyata getirebilirsin.

Kurumsallardan bahsediyorum tabi gidip de merdiven altı şirketten alma uygun olsa da.
0
chicha_v2
(21.07.25)
obilet’ten bakmak en iyisi sanırım, ben rentalcars.com ‘dan bakıyorum hep.

Kurumsal olmayan firmalar için soruyorsan onu bilmiyorum hiç.
0
michael_knight
(21.07.25)
(15)

"Herkes öyle yapıyor" argümanına, etik açıdan nasıl bakıyorsunuz

encokbenisevinnolur
Sb.Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.
Sb.

Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.
Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.
0
encokbenisevinnolur
(18.07.25)
Benim bu konudaki ilkem biraz Kantçı noktada şekilleniyor. Başkasının ahlaksizligi/etik dışı hareketi ortadaki ahlaksızlığı meşrulaştırmamali. Kant'in da dediği gibi bence insan öyle bir hareket etmeli ki kendi hareketinin ilkesi başkasına da ilke olsun.
0
Amaranta ursula
(18.07.25)
konuya gore degisir. misal halletmem gereken bir is var diyelim. kendim baska turlu yapip benzer sonuca benzer zamanda ulasabileceksem baska turlu yaparim. ama isimi halledemeyeceksem, herkesin yaptigi sekilde yaparim.

ortada benlik bisey yoksa, halletmem gereken bir is yoksa yani, sirf birileri etik disi biseyler yaparak fayda sagliyor diye ben de fayda saglayayim bari diye dusunmem, hic yapmam.
0
taurina
(18.07.25)
ahah. tersten gelen sürücü mazereti. kafasını kırasım geliyor. etik açıdan iyi bakılacak tarafı yok. benim örnekte de başka yerde de.
0
lazpalle
(18.07.25)
Normal dediğimiz şey aslında tam olarak bu.
0
anon1m
(18.07.25)
@anon: katiliyorum normal de böyle yapilaniyor da benim sorduğum normalin kendisi değil normallestirme ile ilgili. Yani sorulsa "Hayır o yanlıştır" denilen şeylerin "herkes öyle yapıyor"a yaslanarak, yapılabilir olması, hani "ben herkes'ten fetva aldım, tamam dediler" mantığı.
0
🌸encokbenisevinnolur
(18.07.25)
Herkes öyle yapıyor diye bir şeyin yanlış olduğunu bilerek yapmak etik değildir tabii ki.
0
mikahakkinen
(18.07.25)
Herkes mi yapıyor, yoksa çok fazla kişi mi yapıyor? Bu ikisi arasındaki fark önemli. İyi-kötü, doğru-yanlış, etik ve ahlak gibi kavramlar hem bölgesel hem de dönemsel şeyler. Bugün doğru olan şey yarın yanlış, burada ahlaksızlık görülen şey başka ülkede ahlaksız görülmüyor olabilir. Bunların evrensel ve zamandan bağımsız olduğunu düşünme sanrısı günümüze ait bir şey. Bu da ahmakça değil, beynimiz bunun dışında olanı algılama konusunda sorun yaşayabiliyor. Mekandan bağımsızı oturtabilsek de zamandan bağımsız kısmında gelecek hakkında fikir sahibi olamayabiliyoruz.

Tıpkı dünya haritası gibi düşünün. Ülke sınırları gibi yakın dönem konusundan söz etmiyorum. Bundan 100 milyon yıl önce dışarıdan dünyaya bakan kişi hiçbir kıtayı ya da dağı ya da denizi şu an olduğu yerde görmeyecekti. Aynısı 100 milyon yıl sonrası için de geçerli. Oysa biz gerçeği bildiğimiz halde dünya böyle kalacak da sınırlar değişecek gibi hissediyoruz. Bilim kurgu yapımları bile sadece sınır değiştirirken haritayı Pangea Ultima/Neopangea üzerinden göstermiyor.

Haliyle birçok kişinin yaptığı yanlış, yine de yanlıştır. Başkalarının yapması bunun bir ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez. Etik açıdan bakıldığında farklı değerlendirmeden geçmesi için herkes tarafından ya da herkes olmasa da sadece o bölgede de değil dünyanın büyük kısmında yapılması ve kabullenilmesi gerekir. Tabii bunların hızlıca yayılması için olumsuz olarak etkilenen ya da kayda değer olumsuz etki olmaması lazım sanırım.
0
nawar
(19.07.25)
respect
(19.07.25)
En gıcık olduğum şey
Herkes intihar ediyor sen de etsene diyorum cevap olarak
0
etna
(19.07.25)
herkes etik disi davransa zaten dunya cekilmez bir hal alir.
ben mumkun oldugu kadar etik ilerlemeye calisiyorum, herkesin ne yaptigi beni pek ilgilendirmez. %90 etik cizgideyim diyebilirim.
%100 bence cok zor, yapan vardir saygi duyarim.
0
cooperr
(19.07.25)
Çok fazla uç örneğe kadar senaryo yazılabilir bununla alakalı; bunun en son uç noktası örneğin insan öldürmenin rituelleşmiş olduğu ve kültür haline gelen bir kabile düşünün. Yani etik dışı şeyler ortaklaştığında ve benimsendiğinde artık kültür dediğimiz şeye dönüşebiliyor. Ama hali hazırda etik dışı görülüyorsa henüz dönüşmemiş demektir ve umut vardır bence. Burada işte kişinin bireysel olarak kendisini nereye konumlandırdığı önemli ama bunu düşünebilmesi için çok zeki olmasına gerek yok; sadece “ben bireyim” farkındalığına erişmesi lazım. Örneğin X kişisi herkes etik dışı davrandığında da; ya da kimse görmediğinde de doğru olanı mı yapar yoksa zaten hep etik dışı mı davranır? Kendi etik değerleri çerçevesinde hareket eden birey tutarlı bireydir. Hırsızın çalması şaşırtmaz ama kendisini etik ve ahlaklı lanse eden birisinin çalması şaşırtır öyle düşünün. Kişi içeriden “ben zaten hırsızın tekiyim” diyorsa ve vicdanı rahatsa yine sorun yok ama inandığı şeylere ters hareket etmek bireyde tutarsızlık ve bir süre sonra çelişkiler sonucu tatminsizlik getirir. O yüzden klasik ama hep ara sıra otomatik pilottan çıkıp düşünmek lazım; hiçbir baskı altında kalmasaydım neyi seçerdim diye.
0
titanic kemancısı
(19.07.25)
Bir yanlış eğer tekrarlanıyorsa bu onu önemsiz yapmaz aksine şiddetini artırır. Daha vahim hale getirir. Yanlışın yaygınlığı özür değil, kabahattir.

Mantığa bürüyerek tek enayi ben miyim diye yanlış olan bir şeyi yapmak yanlışı doğru yapmaz. Bunu yapan her insan da zaten gerçekten eli kolu bağlanıyor diye yapmıyor, zaten yapası var neden uğraşayım diyor.

Örneğin bir yerde bir kişi adam kayırıyorsa bu suç bir kişinindir. Herkes adam kayırıyorsa orası yozlaşmıştır. Bunun pek lamı cimi yok.
0
akhenaten
(19.07.25)
Toplumumuz iyinin, doğrunun, dürüstün, kural tanıyanın, görgülünün, kibarın cezalandırıldığı bir toplum. O yüzden insan ikilemde kalıyor; doğru ama dezavantajlı pozisyonda mi kalmalı yoksa yanlış da olsa düzene uyup kendi hakkını koruyan mı?

Sapaklarda Refüj başı ayrımlarında boş şeritten gelip tıkalı sapağa yandan girmeye çalışanlara çok sinirimi bozardım. Korna çalar, yanındaysam önüne kırardım vs. Baktım ki kimsenin bununla sorunu yok. Düz yolda sinyal verene yol vermeyecek tipler, bu kaynakçılara yol veriyor. Eee? Ben miyim alemin enayisi? Sikerler. Ben de öyle yapıyorum artık. Zira toplum bunu istiyor. Ama Eski ben gibi tepki gösteren, sıkıştırmaya çalışan olursa haklıdır deyip 2 saniye duruyorum. Zaten arkasındaki yol veriyor yine.

Bunu pek çok şeye uyarlamak mümkün.

Diyeceğim; etik veya götük olsun. Gerçekler bunlar.
0
lazor
(19.07.25)
@lazor hahaha götük harika bir kapanış, ayrıca teşekkürler :)
0
🌸encokbenisevinnolur
(19.07.25)
Eskisi kadar sert bakmıyorum.

Herkes öyle yapmaya başlayınca yapmayanlar ciddi bir dezavantaj sahibi oluyor. O yüzden artık yapanları suçlamayı bırakıyorum.
Canım isterse ben de yapıyorum.

Ama halen bir suçluluk oluyor içimde ama geçer.
0
michael_knight
(19.07.25)
(15)

Kilo vermek amacıyla aralıklı oruç ne kadar önemli/etkili

gobekliraki
Herkesin dilinde gerek sosyal medya, gerek eğitmenler vs. Temiz, düzgün ve doğru kalori alımıyla atıyorum 5 öğün yemek faydadan çok zarar mı yani. Amaç sadece kilo vermek.
Herkesin dilinde gerek sosyal medya, gerek eğitmenler vs.
Temiz, düzgün ve doğru kalori alımıyla atıyorum 5 öğün yemek faydadan çok zarar mı yani.
Amaç sadece kilo vermek.
0
gobekliraki
(18.07.25)
Ben günde 3 ana, 3 ara öğünle, affedersin hayvan gibi yiyerek kilo verdim. Aralıklı oruçla da veriliyor. Biri iyi diğeri kötü diyebilecek kadar beslenme bilimine hakim değilim ama çok yiyerek kilo vermek gayet mümkün.

Akşam yemeğini karnım tokken yiyordum sırf diyet programına uymak için.
0
himmet dayi
(18.07.25)
Aralıklı oruç kilo vermek için çok faydalı. Eğer size uyuyorsa, çoğu insana daha uygun bence.

Çünkü atıyorum öğlene kadar hiçbir şey yemeyeceğinizi bildiğiniz için “sağlıklı öğün, iki dilim elma, yulaflı bir küçük bisküvi” gibi bile kaçamaklar yapılmamış oluyor.
Bir de belli bir saatten sonra zaten açlık hissi yok oluyor.
Elbette kişiden kişiye değişecektir.
Metabolizma, insülin direnci veya başka tıbbi kısımlarıyla ilgili bilgim yok.
Sadece kişisel tecrübe.
0
michael_knight
(18.07.25)
Azicik bisi yiyince geri kilo aliyorsun.
0
sonsuz
(18.07.25)
@sonsuz nasıl yani?
0
🌸gobekliraki
(18.07.25)
Aralıklı orucun tek etkisi otokontrol sağlaması zira sürekli bir şeyler yemeni engellediği için ister istemez kalori açığı oluşturuyorsun ve kilo veriyorsun ama uzun süre aç kalmanın (kalori açığı oluşmamışsa) kilo vermeye etkisi sıfır. Onun dışında 5 öğün beslenmenin de bir zararı yok, bir ara 5 öğün beslenirsen çok insülin salgılarsın insülin salgılamak ölüm gibi bir şey diyenler vardı hala var mı bilmiyorum ama insülin metabolizması sen bir şey yesen de yemesen de sürekli salgılanır, mesela sen 3 saat bir şey yemedin mesela karaciğere dalağa kalbine böbreğine şeker lazım bu şeker nasıl gidiyor dokulara? Evet insülinle. Sen aç kaldığında ve dokulara şeker lazım olduğunda glukagon salgılarsın glukagon karaciğerdeki şekeri yıkıp kana verir kanda şeker yükselince insülin salgılarsın insülin de dokulara şeker götürür, yani insülin bizden bağımsız olarak sürekli salgılanır zaten bize bağımlı bir şey olsaydı bu kerizlikle soyumuz tükenirdi. Ne olur ne olmaz diye insüline bağlı olmadan şekeri çekebilen tek organ beyin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.07.25)
kilo vermek icin temelde olayiniz kalori acigi yaratmak, yani yaktiginizdan daha azini tuketmek. aralikli oruc yapinca ve mesela son ogunu 6da yediginizde, aksam 8de ictiginiz cayin yanina findik fistik kek biskuvi tirtiklamamis oluyor, izlediginiz film sirasinda patlamis misir ve cips kemirmemis oluyorusnuz, bunlar da aldiginiz kaloriyi sinirlamis oluyor dogal olarak.

genel saglik acisindan ise yemek yeme isinin gece yatmadan 4-5 saat (ya da daha fazla) oncesine bitmis olmasi oneriliyor. bunun da mantigi uyku sirasinda kisitli enerji varken vucudu sindirimle ugrastirmamak, baska seylere odaklanmasini saglamak (virus temizlemek, bakteri oldurmek, olmus hucre yenilemek vs gibi)
0
taurina
(18.07.25)
İki tane içi yağ ile dolu şişe düşün.

A şişesi senin mevcut kilolalarindan kaynaklı içi yağ dolu şişe.

B şişesi de gün içinde yediğin abur çubuklardan kaynaklı yag dolu şişe.

İki ogun beslenmede örneğin akşam 6 dan sonra yemeyerek ertesi sabah saat 10’a kadar vücut b şişesindeki yağlı yakıyor. Daha sonra yağ kalmayınca a sisine geçiyor ve oradaki yağları yakmaya başlıyor. Bu noktada kilo vermeye başlıyorsun.

Fakat sen sürekli bir şeyler tırtıklarsan esas şişe olan A şişesinin bosalmasini sağlayamayıp b şişesi ile mücadele ediyorsun. Çünkü bir süre aç kalındıktan sonra vücut bir aşamadan sonra kendi ana yağlarını yakmaya başlıyor.
0
tahirkemalbozoglu
(19.07.25)
@tahir

Aksini iddia ettiğimden değil, zaten sadece merak ettiğimden sordum, aldı başını gitti son yıllarda bi "kahvaltıyı atla, iki öğün ye, 18:00den sonra leblebi bile yeme ama çay su falan serbest" furyası.

Senin dediğin gibi olsa diyetisyen eşliğinde günde 6-7 kere ara/ana öğün tüketip kilo verip deli gibi yağ kaybedenler de var?
0
🌸gobekliraki
(19.07.25)
İnsanlar ne yazık ki açlık sürecinde enerji yağdan karşılandığı için bu şekilde kilo verebileceklerini düşünüyorlar ama zaten insanlar normalde de dinlenik haldeyken düşük yoğunlukta egzersiz yaparken uyurken yürürken tv izlerken enerjiyi sürekli yağdan harcıyorlar ama yağ yakmakla yağ kaybetmek birbiriyle alakası olmayan şeyler, hadi bunları yaparken sürekli bir şeyler atıştırıyorsın ama mesela gece 10 saat uyuyan biri 10 saat boyunca yağ yakıyor ama bunun kiloya bir etkisi var mı? Sanmam. Ben hiç uykuda 10 saat boyunca yağ yaktığı için kilo verebilen birini görmedim. Kilo vermenin 1 tane yöntemi var kalori açığı, kalori açığı verdiğin sürece öğün sayının yemek yeme saatinin ya da yaptığın diyet türünün ya da beslenme rutininin bir önemi yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.07.25)
Tam olarak bilimsel tanimini yapamıyorum fakat okuduğum ve izlediğim videolar doğrultusunda vücudun belirli bir saat sonrasında hücrelerde yağ yakım işleminin başladığına veya daha farklı bir aşamaya geçtiğine dair bir şey biliyorum. Yani yağ yakim acisindan ben kesinlikle daha doğru bir yol olduğuna kendi açımdan kanaat getiriyorum iki ogun olayına. İki ogun de bence öğlen 12-1 ve engec akşam 7 de bitirilmeli ve düzgün besinlerle yapılmalı.

Yoksa kalori açığı elbette bu olayın ozu. Gunde sadece 4 dilim baklava yiyerek de kilo verilir elbette. Fakat azar aza çok ogun de veya herhangi bir plansız beslenme duzeninde işin boku çıkıyor maalesef. İki ogun otokontrol gibi bir şey benim için
0
tahirkemalbozoglu
(19.07.25)
yediğin kalori, verdiğin kaloriden düşük olduğu sürece kilo verirsin. istesen günde 12 öğün ye.

kilo vemrede etkisini sorduğun için söylüyorum yani.

1kg = 7000 kalori.
hareketsiz metabolizman 2000 kalori yakıyorsa, sen o gün 1000 kalorilik beslendiysen, 7 günde 1 kilo verirsin.
bu formül %99 hiçbir şekilde şaşmaz.

üstüne spor yaparsan daha çok verirsin kalori açığın artacağı için.
bunu ister günde 12 öğün yiyerek yap, ister tek öğün yiyerek yap.

başka hiçbir formülü yok bu işin.
0
whatdreamsnevercome
(19.07.25)
Benim gece bir büyük boy pizza gomup yatmamla öğlen gomup yatmam arasında fark yok yani… okey?

Yani vücut tüm gün aynı performansta gıdaları eritiyor ve işliyor okey…
0
tahirkemalbozoglu
(19.07.25)
Kalori açığında kaldığın sürece tam olarak öyle oluyor kabul etmek zor olsa da, bu zaten bilimsel olarak ispatlanmış bir konu, ha sağlıklı mıdır değil midir o ayrı bir konu ama kilo kaybı özelinde tam olarak olan bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.07.25)
@tahirkemalbozoglu tabi ki öyle?

günde 2000 kalori harcıyorsun.
2000 kalori yiyorsun. kaçta yersen ye 0'da kalacaksın.
0
whatdreamsnevercome
(19.07.25)
5 ogunde ne yedigin onemli. az az yersen 2 ogunde ayni kaloriyi almakla farki yok.

ben yillardir aralikli oruc denen seyden yapiyorum cunku sabah yemek yemeyi sevmiyorum. uyandiktan sonra oglene kadar yemek yemiyorum. yedigime dikkat etmedigim donemde bu sekilde kilo veremedim dogal olarak. cunku 16 saat ac kalsan da vucudun glikojen depolari doluysa yag yakmadan glikojen doldurt bosalt yaparsin. glikojen 1 gune yakin gidiyor cunku.

ancak intermitten fasting ve no carb diyet ile kilo verebilirsin. cunku vucudun glikojen depolari dolu olmadigi icin gun icinde yag yakimina girer.

sunu yapip kilo veremeyecek adam bilmiyorum. sadece 12-8 arasi ye. karbonhidrat asilli yeme zaten meyveden vs alirsin. no pilav, no makarna, no ekmek ve tahil urunu. oglen ilk ogun yumurta, et gibi protein olsun ki vucudu tok tutsun, boylece gun icinde atistirmalik ihtiyacin da olmaz. aksam da yine no carb artik ne yersen.

bunu bir spor programiyla desteklemesen bile kilo verirsin. zaten ben kosuyla falan kilo verilemeyecegini treadmill'de hayvan gibi kosup 300 kalori yakabilince fark etmistim. yarim saat kosuyorsun. bir gofretten aldigin kaloriyi ancak yakabiliyorsun. yani yemek disiplini olusturamadigin surece kilo milo verilmiyor. yemegimi duzenledim bir ayda sak diye 5 kilo verdim.
0
antikadimag
(19.07.25)
(7)

Gürültü Önleyici Kulaklık

pro9it9is9
Merhaba duyuru kullanıcıları.Sosyoekonomik yönden yetersiz bir mahalle sınırına yakın bir yerde oturuyoruz. Evimiz cadde üzerinde. Dolayısıyla keyif için egzoz bağırtanlar, yüksek sesle müzik açıp dolaşanlar eksik olmuyor. Yerine oturmayan kanalizasyon kapaklarının sesi de cabası. Özellikle sabah ve
Merhaba duyuru kullanıcıları.
Sosyoekonomik yönden yetersiz bir mahalle sınırına yakın bir yerde oturuyoruz. Evimiz cadde üzerinde. Dolayısıyla keyif için egzoz bağırtanlar, yüksek sesle müzik açıp dolaşanlar eksik olmuyor. Yerine oturmayan kanalizasyon kapaklarının sesi de cabası. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde trafik yoğunlaşınca bu durum da artıyor.
Gece çalışıp sabah uyumak zorunda olan birisi için konforlu, uyurken kullanılabilecek, gürültüyü kesen bir kulaklık öneriniz olabilir mi acaba?
(Pencereler için şu anda yapabilecek bir şey yok).
Çok teşekkürler.
0
pro9it9is9
(18.07.25)
Sizin ihtiyacınız kulaklık değil, gürültü önleyici kulaklık hiç değil “kulak tıkacı”
Herhangi bir eczaneden veya internetten alırsınız.

İyisi, güzeli silikon olanlar galiba. Bilenler şimdi gelip anlatır.
0
michael_knight
(18.07.25)
Mistyimage
(18.07.25)
Gürültü önleyici kulaklıklar sabit ya da sabite yakın frekansta gürültüleri tersi yönde dalga yayarak sönümler. Bahsettiğiniz gürültüler için kulak tıkacı +1
0
himmet dayi
(18.07.25)
bende kulak tıkacı var. kulak tıkacı bu gürültüleri çözmüyor 5dk kullanımdan sonra kulak acımaya başlıyor. bende kulağımda müzik açık olmasa bile dışarıdan gelen sesleri kesen bir kablosuz kulaklık bakarken gördüm duyuruyu. arkadaşım şu kulaklığı önerdi ama hakkında bayada şikayet var.

www.hepsiburada.com

edit; bu arada aldım kulaklığı
0
xu
(18.07.25)
İhtiyacınızın kulak tıkacı olduğu zaten yazılmış, ben de katılıyorum.

Ayrıca gürültü engelleme özelliği ile ilgili olarak şunu söylemek isterim: Yaklaşık 4 senedir zamanına göre gürültü engelleme özelliği iyi ve aldığım zaman markanın en üst modeli olan Jabra Elite 85T kullanıyorum.

Kullandığım kulaklık özelinde, gürültü engelleme özelliği bence oldukça konforsuz çünkü adını tam koyamadığım bir rahatsızlık veriyor bana. Dışarıdan gelen gürültüyü "bastıran" ters frekans kulağımda çınlama ya da uğultu varmış gibi bir rahatsızlık veriyor. Bu nedenle uçak, otobüs ya da tren gibi sabit gürültünün olduğu yerlerde ve kulaklıktan ses geldiği sürece dahi gürültü engellemeyi açamıyorum. Hele olur da gürültü engelleme açıkken sesi durdurmak zorunda kalırsam, maruz kaldığım ters frekans beni aşırı rahatsız ediyor. Kimileri uçak, otobüs ya da tren gibi taşıtlarda uyumak için kulaklığı takıp gürültü engellemeyi açıyor, kesinlikle yapamam ben. Onun yerine gürültüde uyurum çok daha iyi.
0
10551037
(18.07.25)
sizin derdinizin dermanı bu : www.loopearplugs.com (benim de derdimin dermanı bence bu) lakin konum türkiye. Sizinki değilse şanslısınız :) Ya da bir imkan varsa, ben bu markanın kulak tıpalarına, her duruma göre farklı özelliklerde var, epey bayıldım.
0
kucukne
(18.07.25)
ptt linki paylaşılan turuncu renkli kulak tıkacını kullanıyorum. yüzünüz tavana bakacak şekilde dik uyuyabiliyorsanız sıkıntınızı büyük oranda çözer. yan dönüp kulağınızı yastığa temas ettirirseniz 1-2 saat sonra ağırı olabiliyor. makasla tıkacı bir miktar kısaltarak bunun önüne geçtim.
0
HellKeePer
(19.07.25)
(5)

Zamanında çok abartılmış ama şimdi dönüp bakınca

dunyatuhaf
Soru başlıkta .
Soru başlıkta .
0
dunyatuhaf
(17.07.25)
Emin misin?
0
kisa
(17.07.25)
Emin konuşmamak gerekiyormuş .
@kisa
0
🌸dunyatuhaf
(17.07.25)
Soru başlıkta değil de havada kalmış sanki
0
diyecevaplandı
(17.07.25)
Kurgusal olarak eksiklikler olsa da senaryonun akıcılığı bizi içine çekiyor ve yönetmenin hayal dünyasına doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Tarantinist ezgiler olsa da tamamen illüstrasyon bir yapım. 10/10
0
duster
(17.07.25)
Segway.
Beklenen etkiyi yapmadı, beklenti ve pazarlama çok büyüktü. Ama belki de elektrikli scooter’ların yolunu açmıştır.
0
michael_knight
(18.07.25)
(8)

Kendi işimi nasıl kurarım?

sekizdokuzon
Matematik öğretmeniyim, şu an yurtdışındaki üniversitelerde okumak isteyen öğrencilerle çalışıyorum. Kabul almak istedikleri üniversitelerin kabul şartlarını araştırıp uyguladıkları sınavları baz alarak planlıyoruz dersleri. Bu işi kendi şirketimde yapmak istiyorum. Ne kadar bir birikim gerekir, sür
Matematik öğretmeniyim, şu an yurtdışındaki üniversitelerde okumak isteyen öğrencilerle çalışıyorum. Kabul almak istedikleri üniversitelerin kabul şartlarını araştırıp uyguladıkları sınavları baz alarak planlıyoruz dersleri. Bu işi kendi şirketimde yapmak istiyorum. Ne kadar bir birikim gerekir, süreci nasıl ilerleteyim? Diyelim gerekli parayı topladım, mesela ilk kimleri işe alayım vs. Aklınıza ne gelirse paylaşırsanız cok memnun olurum. Başkasının yanında çalışmaktan gına geldi artık.


Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(17.07.25)
önce benzer işler yapanlar nasıl bir model izliyor ne durumdalar bunu bir araştırın. bahsettiğiniz sistemin yüksek başlangıç maliyeti yok. bir sanal ofis veya ortak ofiste alan kiralayın. bu sayede ucuza hem yasal adresiniz olur hem de gerekli durumlarda online-yüzyüze toplantıları yapacak kurumsal görünümde bir alanınız olur.

başlangıçta sahış firması olarak vergi kaydınızı başlatın mümkünse sanal pos ile ödeme kolaylığı sağlayın. işinize göre danışmanlık paketleri hazırlayın ve içeriğini belirleyin.

ilk bir ayı atlatmadan kimseyi işe almayın. o bir ayda nasıl bir yardımcı gerekli ne nitelikler lazım belli olacaktır.
0
orpheus
(17.07.25)
Bir uygulama geliştirip oradan soru, konu anlatımı, deneme sınavları paylaşmak istiyorum başlangıçta. Bunu kendi başıma ogrenmem ne kadar zamanımı alır? Duolingo gibi bir şey düşünün.
0
🌸sekizdokuzon
(17.07.25)
Başlangıçta tamamen ücretsiz olacak tabii.
0
🌸sekizdokuzon
(17.07.25)
Şirket kurmadan başlayın. Hangi öğrenci fatura istiyor ki?
İşler büyüyüp öğrencilere yetmediğiniz zaman şirketleşme, eleman çalıştırma aşamasına gelirsiniz.

Şu anda bir binada bir 2+1 daire kiralamış ve tabela asmış olsanız öğrenciler kapıyı çalmayacak ki, aynı olacak durum.
0
michael_knight
(17.07.25)
Öğretmenler özel ders için iban bile kabul etmiyor. Faturasız tabelasız sigortasız. Ne kurumsalı?
0
halk
(17.07.25)
Buradan benzer planları olan insanlarla birleşerek şirket kurmak, sabit giderleri daha kolay karşılamanıza yardımcı olur.
0
gabe h coud
(17.07.25)
Mesai saatlerinizi doldurana kadar şirket vs kurmak anlamsız, gereksiz riskli.

Eğer çalıştığınız yer ile sözleşmesinizde kesin bir madde yoksa online da başlanabilir. Hatta varsa da adınızı kullanmaz, bir marka isim bulur onunla yürürsünüz bir süre vs.

Şimdiki kurum dışında öğrencileri ne kadar bulabileceksiniz, nerede bulacaksiniz vs o bir mesele.
0
encokbenisevinnolur
(17.07.25)
cebindekini maliyeye kaptirma;

- bağkur,
- kdv,
- gelir vergisi,
- stopaj,
- muhasebe masrafi,
- kira,
- ofis kirtasiye giderleri..
0
designer
(17.07.25)
(5)

Danışmanlık saat/gün ücreti nasıl hesaplanıyor?

gezegen olan pluton
Teknik bir konuda danışmanlık ücreti hesaplarken nasıl bir hesap yapılıyor aylık beklenen maaşı 160'a (20gün*8saat) bölüp mü hesaplıyoruz, yoksa bu hesaplamdan daha mı fazla olması gerekiyor, genel kanı nasıl danışmanlık işlerinde?
Teknik bir konuda danışmanlık ücreti hesaplarken nasıl bir hesap yapılıyor aylık beklenen maaşı 160'a (20gün*8saat) bölüp mü hesaplıyoruz, yoksa bu hesaplamdan daha mı fazla olması gerekiyor, genel kanı nasıl danışmanlık işlerinde?
0
gezegen olan pluton
(16.07.25)
Saatlik ücret maaş / 225 olarak hesaplanıyor

Mesaili ücret , haftasonu ve cumartesi için : (maaş/225)*1.5

Pazar günü ve bayramlar için : (maaş/225)*2 ( bazı yerler*3 yapıyor)
0
pislick0
(17.07.25)
normalde maasli olarak calistigim isten aldigim saatlik "net" ucret x 3

ben boyle yapiyorum..
0
cooperr
(17.07.25)
Danışmanlık için özel olarak bilmiyorum ama geçici/freelance iş için normal maaşın 3 katına denk gelecek şekilde saat ücreti hesaplarım.


Normal maaş garantidir, ofiste poğaça yerken de, grip olduğunuzda da para alırsınız. Her ay alacağınız garantidir. O yüzden saatlik iş bunun 3 katı değerdedir.

Konu danışmanlık olunca çok daha pahalı olabilir. Sonuçta sizin bir saatte vereceğiniz fikir aslında 10 yıl o alanda debelenip de yaptığınız hatalardan edindiğiniz bir bilgidir o yüzden maaş ile hesaplanması doğru olmayabilir.
Sağlayacağı fayda da hesaplamada kullanılabilir.

Sizden danışmanlık almayıp kendisi deneyince bu uğurda bir yıl ve bir milyon tl kaybedecekse onu göz önüne alarak değerlendirilebilir ücret. Elbette bir milyon olur demiyorum ama ona göre belirlenir.
0
michael_knight
(17.07.25)
3 kat cok iddiali degil mi net olarak. 100 k net maas alan birinin brutu 180k

300 k net almak icin 450k brut almak lazim. gunluk 22k demek,
bu cok cok senior maasi zaten bunu alabilecek birini 100k ya calismaz

freelancete piyasada kaca tutturursaniz. sap icin soyluyorum 16 -20 arasi idi ama su an piyasa kotu 9 10 a kadar dusuyor insanlar

yurtdisi icin 300 -600 dolar arasi ama 600 dolar su an tr de kolay kolay vermezler

biraz daha networkunuz ve cevreniz belirler. hangi firmaya is yapiyorsunuz isi kiminle is baglayacaksiniz
0
aloneinthedark
(17.07.25)
Günlük saatlik vs ise mantıklı gibi ama 1 ay ise, gider seni 3 ay mayışlı çalıştırırım daha iyi gibi geliyor...
0
Shepard
(17.07.25)
(5)

youtube kanalı için böyle bir proje nasıl olur

egerbiryolcu
daha çok hobi amaçlı bir kanal fikri düşündüm. çocuklar için hikaye ve masalların fotoğraflarını/çizimlerini cupcut gibi programlarla efectler ekleyerek video oluşturacağım. üç farklı video konsepti düşündüm. örneğin her hafta bu üç videoyu da paylaşacağım. edit, efekt konularında profesyonel değili
daha çok hobi amaçlı bir kanal fikri düşündüm. çocuklar için hikaye ve masalların fotoğraflarını/çizimlerini cupcut gibi programlarla efectler ekleyerek video oluşturacağım. üç farklı video konsepti düşündüm. örneğin her hafta bu üç videoyu da paylaşacağım. edit, efekt konularında profesyonel değilim ama çok eğleniyorum hazırlarken, bir yandan daha profesyonel uygulamaları da öğrenmeye çalışırım diye düşündüm. her ne kadar çocuklarla ilgili gibi olsa da youtube kids olarak açmak istemiyorum o konuda bir sorun yaşar mıyım, çünkü videolarımdan biri mesela masalın şu sahnesinde zıplama efectini nasıl yaptım gibi eğitici ve yetişkinlere yönelik bir bölüm de olacak.

evet youtubeda binlerce çizgi film kanalı var ama onlar bana çok hareketli çok karmaşık geliyor. benim düşündüğüm konsept sabit fotoğrafları efektler aracılığı ile hareketlendirmek, ve ses, görsel efectlerle her detaya daha dikkat çekerek, uyum sağlayarak elimden geldiğince kaliteli içerik oluşturmak olacak. öncelikle fikir nasıl, cupcut pro uygulaması yeterli olur mu, seslendirme olarak da yapay zeka önerir misiniz yoksa bir şekilde çevremden seslendirme yapmaya uygun biri ile mi çalışmalıyım? (kendi sesim hiç akıcı ve uygun değil)

bu arada böyle bir proje fikrine sıcak bakmadan önce örnek dört beş tane video oluşturmuştum çok zamanımı almıştı ama sonuçlar çok içime sinmişti. ama seslendirme kısmı da bir arkadaşıma aitti.
0
egerbiryolcu
(16.07.25)
merhaba. parça parça fikirlerinize yorum yapacağım. emel kalender isimli bir kadından sesli kitap dinliyordum kadın telif yiye yiye sayfası kapanma aşamasına geldi, doğrudan bir eseri dümdüz sayfa sayfa anlatamıyorsunuz bence bunu gözönünde bulundurun. ikinci aklıma gelen youtube ai ile olusturulmus içeriklere para ödemeyi kesecek haberi geldi. henüz gercekleşmedi sizin fikrinizi içeriğinizi ne kadar kapsar bilmiyorum ama belirteyim.

ben gecenlerde emlakçı bir arkadaşıma içerik art arda fotograflardan oluşan video kolaj hazırladım. görsellerin altına chatgpt ile metin okuttum. sesi harici bir programla kaydedip canva projesinin altına döşedim. ücretli canva nın içinde bir kadın, bir erkek metin seslendiren ai var ama beğenmedim. chatgpt ücretsiz sesler bile diksiyon olarak daha az kulak tırmalıyor gibi geldi.

bol şans. güzel fikir. ben benzerini sayfa sayfa gılgamış ya da ilyada ile düşünmüştüm ama bende o g.t yok ya umarım projeniz istediğiniz derece başarılı olur. bence özellikle çocuklar icin arkeoloji/tarih çok boş bir kulvar. kendi cocuğum yok ama tüm çocuklu arkadaslarım bol renkli, sıklıkla değişen cart renkli keskin sesli videolarla çocukların merak/ilgi açlığı konusunu kestirip atıyor.

keşke her cocuk yaşadığı şehrin geçmişini yaşına uygun şekilde öğrense kimler geldi kimler gecti. şu an devler politikası olan boş söylemlere kulak asmazlar.
0
libertine
(16.07.25)
@libertine
Teşekkürler yorumun için. Aslında ai baya kapsıyordu ama en azından bir süre hobi amaçlı para odaklı olmadan denemeler yaparım. Baktım ki güzel gidecek belki ilerde bir iki kişiyle iş birliği yaparım aı kullanmak yerine.

Bu arada sizin fikriniz çok orijinalmiş. Neden denemeyesiniz ki...
0
🌸egerbiryolcu
(16.07.25)
rica ederim. ben tarihi çok seviyorum pandemiden beri çok başarılı kanallar keşfettim ne kadar cahil bir insan olduğum yüzüme vuruldu. türkiye de o kadar basarılı konusunun uzmanı insanlar o kadar düşük izlenme sayısına sahip ki benim gibi vasat bir amatör tarih meraklısı için ekmek çıkmaz. sizi demoralize etmek istemem ama çok donanımlı insanların yerlerde gezen izlenme sayıları hevesimi kırdı açıkçası. bahsettiğim kişiler sizden ayrı büyükler için ciddi ciddi konu anlatan arkeologlar rehberler sanat tarihçileri vs.

sizin düşündüğünüz alan bence çok önü açık. khan academy ve ted-ed den çok beslenebilirsiniz.
0
libertine
(16.07.25)
Siz dahil kim olumsuz konuşursa konuşsun etkilenmeyin ve yapmaya başlayın.

YouTube’da başarılı olanların çoğu ürettiği içeriği keyif aldığı için üretenler. Para kazanma amacıyla yola çıkanların neredeyse hepsi çuvallıyor.

Ben anlattığınız şeyi anlamadım.
Çocuklara yönelik olursa büyükler izlemez. Çocukların hoşuna gitmeyecek animasyon tarifi kısmı büyüklerin karşısına çıkmaz.

Hem bu alanda amatör bile değilsiniz hem de teknikleri anlatacağım diyorsunuz.
Aklıma yatmadı. Belki de anlamadım.

Ne olursa olsun siz beklemeyin, düşünmeyin. Hemen başlayın.
0
michael_knight
(17.07.25)
@michael_knight
Evet haklısınız hedef kitle karışık oldu. Ama aslında YouTube kids ten kastım biraz da buydu. Genel YouTube olarak açsam çocuklara ulaşmak zor olur mu. Hedef kitlem çocuklar, ebeveynler ve öğretmenler eğitimciler olsun diye düşündüm.

Teknik kısmı da çok kısa bir video olacak mesela cupcutta şu sahnede hangi ses efectini kullandım gibi halihazırda kendi oluşturduğum video ile ilgili bir bilgi olarak planladim. Ama onu ayrı bir oynatma listesi olarak sadece yetişkinlere yönelik olarak planladim. Yine de bu haliyle de hedef kitle çok mu karışık olur. Bu teknik videoya hiç girişmesem mi bilemedim ama bunu da diğer çocuk kanallarından farklılık olsun diye düşündüm.
0
🌸egerbiryolcu
(17.07.25)
(6)

Pasaportun bir yılı kaldı vize iki yıllık verilirse ne olacak?

chicha_v2
2026 Haziran'da bitecek pasaportumun süresi.Schengen başvurusu yapacağım daha önce bir yıl verdiler. Epey giriş çıkış da yaptık kurallar dahilinde. Cascade kuralına göre iki yıl verecekler diyelim vermezler mi? Veya eski pasaporttaki vizeyi yenisine mi taşıtıyoruz ikisini birden mi taşıyoruz napıyor
2026 Haziran'da bitecek pasaportumun süresi.

Schengen başvurusu yapacağım daha önce bir yıl verdiler. Epey giriş çıkış da yaptık kurallar dahilinde. Cascade kuralına göre iki yıl verecekler diyelim vermezler mi?

Veya eski pasaporttaki vizeyi yenisine mi taşıtıyoruz ikisini birden mi taşıyoruz napıyoruz bu durumda?
0
chicha_v2
(16.07.25)
eğer verirlerse 2 pasaport taşıyıp vizeni kullanabilirsin.

fakat schengende pasaport süresini geçirmiyorlar genelde. 2 yıl almak istiyorsan pasaport yenilemen daha mantıklı olur.
0
jelly bear
(16.07.25)
Genelde pasaport süresi kadar vize veriyor schengen ülkeleri ama velev ki 2 sene verirlerse, eski pasaportunuzu yanınızda taşıyacaksınız yenisiyle beraber.

Yalnız yenilerken pasaportunuzu delgeçlememelerini tembihleyin eğer aktif vizeniz olursa eski pasaportunuzda.
0
elektr10
(16.07.25)
vermezler. birden fazla pasaportun olabiliyor. bir tane daha çıkar, onunla başvur.
0
gabe h coud
(16.07.25)
schengen'de iki yil vermezler, sistem müsaade etmez. pasaport bitim tarihi vizenin son günü olacak.
ama söyle de bir sey var, abd 10 senelik vize veren bir ülke. abd vizesi aliyorsaniz, eski pasaportu da yaninizda tasimaniz gerekecek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.07.25)
+elektr10

Pasaport bitiş tarihine kadar verirler
0
HellKeePer
(16.07.25)
Pasaport bitiş tarihine 6 ay kala schengen ülkelerine giremiyor olabilirsin. Emin değilim ama öyle bir bilgi kaldı aklımda belki yanlıştır.
0
michael_knight
(17.07.25)
(16)

yurt disinda yasayanlar, turkiye'den ne goturuyorsunuz?

lemmiwinks
1) turkiye ziyaretlerinizden donerken neler goturuyorsunuz bagajinizda (ucakta canta, arabada bagaj)?2) hic goturmemeniz gereken bir seyden ceza yediniz mi? (kara sinir kapisi ya da havaalani?)3) turkiye'den siparisle aldiginiz bir sey var mi? nasil?4) ozel degilse hangi ulke?
1) turkiye ziyaretlerinizden donerken neler goturuyorsunuz bagajinizda (ucakta canta, arabada bagaj)?
2) hic goturmemeniz gereken bir seyden ceza yediniz mi? (kara sinir kapisi ya da havaalani?)
3) turkiye'den siparisle aldiginiz bir sey var mi? nasil?
4) ozel degilse hangi ulke?
0
lemmiwinks
(14.07.25)
Türkiye'de olup da Avrupa'da olmayan bir sey olabilir mi ?

Ve yine Türkiye'de ve Avrupa'da olan bkr sey Türkiye'de daha kaliteli olabilir mi ?

Son olarak Türkiye'de daha ucuza gelmesi söz konusu olabilir mi ?
0
feastofthedamned
(14.07.25)
Salep, özel bir pul biber, bozic antep fıstığı.
Şu üçlü dışında hiçbir şey çünkü yüzde 99 her şey bulunuyor burada.
Bir de ofise ya baklava ya da su lokumlu kuruyemisli paketlerden.
Fransa.
0
logisticsmanager
(14.07.25)
peynir'den ceza yiyen arkadasim var. buna dikkat edin. et vb ürünler zaten cok riskli.
ben genelde o risklere girmiyorum, ama mesela gecen gelisimde damla sakizli türk kahvesi aldim, baharat vb getirdim. ama genelde cogu sey buralarda da bulunuyor.
bir de vakumlatip enginar getirdim son gelisimde.
0
kaputt
(14.07.25)
Tuzlu fıstık (kırmızı kabuğunun üzerine tuz yapışmış, birahanelerde verilen gibi)
Devekuşu yumurtası
İlaç
0
michael_knight
(14.07.25)
Ben Türk kahvesi, nar ekşisi ve bazen iyi biber salçası (bunu teyzem Antep'te kendi yapıyor) götürüyorum sadece. Diger ülkeleri bilmiyorum ama benim yaşadığım ülkede Türk kahvesi tek çeşit satılıyor ve taze değil.

Peynir vs zaten yasak.

Hediyelik lokum, tatlı aldığım da oluyor dağıtmak için.

Çoğu şey zaten Avrupa'da da var. Baharatlarin da bence Türkiye'de çok daha kaliteli ve güzel olanları bulunuyor (tabii ben evde yapılanlara da erişim saglayabiliyorum) ama taşımıyorum.


Édit: aşağıda cevabı görünce "tabii ki" dedim, kitap ben de taşıyorum. Aklım yiyeceğe gittiği için sadece mutfak odaklı cevaplar verdim. Yoksa en son gelişimde çok güzel bir havlu seti de almıştım, onu da getirdim.
0
fraise
(14.07.25)
1-sarap, baharat (duzgun sumak, dolmalik üzüm, isot...), nadiren tekstil ürünü, taki.

2-hayir.

3-hayir.

4. almanya, italya, hollanda giris-cikis yaptigim ülkeler.
0
buf-e kür
(14.07.25)
@feast, sen nasil patolojik bir eziksin. Cok biliyorsun.

2- Peynirden ceza yiyen var. Türk peyniri ab‘de yok. Peynir et getirmek yasakmis. En son sebze meyveleri de yasaklamislar.

1-3: Mevsim sebzeleri getiriyorum. Mesela en son araka ve yesil erik getirdim. Bunlar türk marketinde oluyor sadece ve de pahali oluyor. Her zaman da olmuyor. Erik gördüm ama taze arala görmedim.
Cerez aliyorum. Daha ucuz tr‘de. Baklava getirdim bi de en son. Cok seviyorum. Serbetli türk tatlilar berlin‘de iyi sadece.

Ben telve makinesi getirdim. Telve satisi yok. Baska markalarin satisi vardi ama ben telve kullanmak istedim. Selamlique türk kahvesi aliyorum poset poset büyük ihtimalle siniri asiyorumdur. Bunu internetten annemin eve siparis ediyorum.

4- almanya
0
sonsuz
(14.07.25)
ütü bezi (burada var mi bilmiyorum acikcasi), perde diktirmistim o zaman buradan kat kat ucuzdu, bazi baharatlar (sumak, kimyon, guzel kirmizi biber, teyzemin yaptigi nane kurusu, zeytinyaginda kekik, zahter vs.), antep fistigi, yesil erik, corek otu, gercek nar eksisi, salca, dogal kozmetik - artik orada daha pahali gerci. vs. vs.
Oklava siparisi almistim, gul suyu , gul receli isteyen oldu, ay coregi, tahinli corek, turk cayi aldigim siparisler arasinda. Bu siparisleri verenler hep yabanci.
0
kassiopeia
(14.07.25)
hemen her sey bulunuyor artik. sadece lojistik zincirinde bozulacak, bayatlayacak seyler getirilebilir. ben antep fistigi getiriyorum. amerika'nin california antep fistiklari kocaman tatsiz tuzsuz. turkce kitaplari da bulamiyorum. o yuzden kitap da getiriyorum.
0
antikadimag
(14.07.25)
Hatay biber salçası, kavurulmuş karışık kuruyemiş ve kabak çekirdeği, bilimum baharat, yeşil sivri biber çarliston gibi, eti cininden damak çikolatasına alaturka cipsine ne kadar ürün varsa hepsi olabilir. Mr. muscle mavi WC şeysi, sifonu basınca mavi mavi olan bu benim ülkemde net yok. Sarpişir içi pişirme kağıdı dışı folyo olan dava. Kuru pasta vs. Geçmişte peynir sucuk zeytin vs. getirmişliğim çok. Hiç yakalanmadım.

Daha migros alışverişi temelli söyledim tabii de oklavam, arçelik türk kahvesi makinam falan var trden getirdim.

Bir sonraki hedefim üstten grilli elektrikli mangal getirmek. Burada hiç benzeri ürün görmedim. amzn.eu şu gibi. Muhtemelen bu yasaktır güvenlik sebebiyle.

Litvanya.
0
wallcan
(14.07.25)
1) genelde ilaç vs azaldıysa onları yeniliyorum, tatlı lokum falan belki millete ikram etmeye. burda bazı ilaçları tane tane veriyorlar, lazım olunca da doktor randevusu bulunmuyor, mecbur getiriyorum.
2) şimdiye kadar yemedim, her türlü ilaç geçirdim sormadılar. yasak olan şeyler hakkında az çok fikrim var, peynirden yiyen çok oluyor da ordan buraya getircek kadar peynir sevdam yok.
3) yok
4) almanya
0
nahtoderfahrung
(14.07.25)
türkçe kitap
kuru domates
taze baharat
boza
kandil simidi
takviye ilaçlar/vitaminler
bir de çorap ve iç çamaşırı (avrupa'da pahalı)

her gittiğimde değişiyor. en son bunları getirdim.
0
sir gawain
(14.07.25)
usttekilere ek; havlu, zeytin
almanya
0
Ley
(14.07.25)
1 - tr'den kiyafet goturuyorum cogunlukla. yiyecek olarak taze cekilmis turk kahvesi, adacayi, ihlamur, tarhana gibi yurtdisinda bulmanin zor oldugu seyler olabilir.

2 - yemek icin ceza yemedim, ama yiyen arkadaslar oldu et/sut urunu getirdikleri icin.

3 - yok

4- kanada
0
cooperr
(15.07.25)
ben de cevap vereyim:

1) bazen turk kahvesi, peynir (1-2 kere risk aldim), konserve enginar getirmistik, ayiklanmis buzluga atmalik bezelye, annemden tarhana. bal. hanimin turkiye'den aldigi bazi dogal urunler (krem, sabun vs). baharat. turkce kitap. bunlarin hepsini burada bulabiliyorum bu arada, yalniz hepsi en iyi kalite olmayabiliyor. turkce kitap da sinirli tabi. ama tek bulamadigim trakya eski kasar ve bu cok uzucu.
2) yemedim, eski kasar getirecegim ama korkuyorum.
3) zeytinyagi ve zeytin aldim, daha once turkiye'de alisveris yaptigim bir yerdi. gelmesi, teslimati biraz sancili oldu. arabayla (minibus kamyon neyse) turkiye'den getiriyorlardi.
4) hollanda.
0
🌸lemmiwinks
(15.07.25)
Artik sadece kuruyemis goturuyorum. Bence Almanyadaki kuruyemisler pek lezzetli degil.
0
turkuaz
(15.07.25)
(6)

1 aydır ilanda olan evin ne gibi bir sorunu olabilir?

sckxyss
Ev 5 yıllık, ev sahibi oturuyor, kat mülkiyetli, ara kat, odaları geniş, otoparklı falan, kağıt üzerinde hiçbir falsosu yok gibi. Fiyat olarak da çevreye gore %10 ucuz yazilmis gibi. 4 haftadır ilanda bu ev, neden hala satılmamış olabilir? İlk kez ev alacağım için benim aklıma gelmeyen bir sıkıntısı
Ev 5 yıllık, ev sahibi oturuyor, kat mülkiyetli, ara kat, odaları geniş, otoparklı falan, kağıt üzerinde hiçbir falsosu yok gibi. Fiyat olarak da çevreye gore %10 ucuz yazilmis gibi. 4 haftadır ilanda bu ev, neden hala satılmamış olabilir?

İlk kez ev alacağım için benim aklıma gelmeyen bir sıkıntısı mı olabilir diye düşünüyorum. Ne olabilir?
0
sckxyss
(14.07.25)
4 hafta uzun degil. bos kiralik evlerin bile 2-3 ay bekledigi oluyor.
faizler yüksek. borcla ev almak cok mantikli degil o kadar da.
0
sonsuz
(14.07.25)
@sonsuz, Takibe attığım evler 1-2 haftada gidiyor genelde. O nedenle uzun geldi bana.
0
🌸sckxyss
(14.07.25)
1.5 sene önce takibe aldığım bazı evler daha yeni satıldı, evde oturan varsa satılması daha uzun sürüyor ben direk eliyorum içinde oturan varsa. gezmek sorun çıkmasını beklemek sorun.
0
eja
(14.07.25)
hemen satmak istiyordur, paraya ihtiyacı vardır. piyasa gerçekten bitik durumda. yaklaşık 3 aydır ev bakıyorduk bizimkiler için. evlerini satıp başka şehirden ev alacaktık. çok şükür hem sattık hem aldık. aldığımız ev de @sivri sinek'in dediği gibi %15 altına teklife tamam dedikleri için oldu. ev normalde de piyasadan ucuz duruyordu. araştırdık ettik bir yamuğu yok. gidin evi bir görün, diğer evlerle kıyaslayın. pazarlıkta güçlü durun kimse kolay kolay ev satamıyor şu an.

not: yakınlarda faizlerin de düşmesiyle konut kredisinde bazı değişiklikler olacak ve ev fiyatları bir şekilde kabaracak gibi.

ne olabilir kısmına gelince yapısal olarak kat mülkiyetli de olsa belki imar barışından yararlanmıştır ve gelecekte bir sürpriz bekliyor olabilir ama çok düşük bir ihtimal bu. komşular arasında sıkıntılı bir tip olabilir. ev ipotekli olabilir ki bu bence sorun değil, ama bazı insanlar yanaşmıyor ipotekli olunca. başka da bir şey gelmedi aklıma.
0
Improbable
(14.07.25)
1 ay satılık ev için çok uzun bir süre değil.

Ev sahibi belki de “evi alın, ben 3-5 ay sonra taşınacağım” gibi bir şey diyor ve alıcıları korkutuyordur.
Bir arkadaşım bu sene içinde ev sahibinin oturduğu bir evi satın aldı.
3 ay sonra çıkacağını söyledi evi satan aile.

Gerçekten de dediği tarihten bir hafta önce çıktı evden, sorun olmadı.

Ama ev boşalana kadar ciddi bir stres yaşadı.
Satan kişi kötü niyetli olsaydı süreç çok uzardı herhalde.
0
michael_knight
(14.07.25)
İlanlanlarda ortalama bekleme süresi 70 küsur gündü, yani 2,5 ay. Belki süre, daha da artmış olabilir.

Bence baktığınız evin fiyatı normaldir, diğerleri yüksektir. Ben de bazı evleri takip ediyorum. Atıyorum 8 milyondan açılıyor. 7,5 - 7 - 6.5 olduğu anda gidiyor. Evin değeri: 6,5 çünkü.

Evi almak istiyorsanız, gidip görün. Kapıcı ve komşularla konuşun. Hepsi tamamsa, çatır çatır pazarlığınızı yapıp, alın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.07.25)
(18)

Profesyonel spor neden var?

michael_knight
Profesyonel spor dünyadan bir anda yok olsa ne kaybederiz? Neden ortaya çıkmış?Hadi futbol, basketbol, voleybol gibi ekran başına insan toplayıp oyalayan 10-15 sporu bu soru dışında bırakalım. Atletizmin yüzlerce adını bilmediğim dalı var. Milyonlarca insan “profesyonel sporcu”Ne iş yapıyorsun desem
Profesyonel spor dünyadan bir anda yok olsa ne kaybederiz? Neden ortaya çıkmış?
Hadi futbol, basketbol, voleybol gibi ekran başına insan toplayıp oyalayan 10-15 sporu bu soru dışında bırakalım.

Atletizmin yüzlerce adını bilmediğim dalı var.
Milyonlarca insan “profesyonel sporcu”

Ne iş yapıyorsun desem adam profesyonel gülleci, gülle atıyor.
Girip bir konfeksiyonda ütü yapıp üretime katkı sağlamak yerine müthiş bir yetenek, emek, zaman, para gülle atmaya harcanıyor. Vergiler, federasyonlar aracılığıyla hepimiz finanse ediyoruz bu profesyonel sporcuları. Tüm dünya için diyorum.
Olmasa olmaz mı? İsraf değil mi?

Amatör olarak isteyen istediğini yapsın, bir araya gelip yarışsınlar ama pazartesi sabahı da ofiste masasında olsun kişi.
0
michael_knight
(13.07.25)
Senin maas aldığın neden var?
0
sekizdokuzon
(13.07.25)
Abi ülkeler kaynaşıyor, kültür görüyorsun, insan görüyorsun. İzlemesi keyifli. Heyecanlı. Ben mma maçlarını kaçırmıyorum. Futbol sevmem ama şampiyonlar ligini izlemeyi çok severim. Ülkelerin, insanların yararına bir şey, mesela bayramlar var. Bayram geliyor ve bayram süresince hayatındaki her şey siliniyor, deşarj oluyorsun ve haftaya roket gibi başlıyorsun. Professssiiiooonaaaal spor da aynı etkiyi yaratıyor.
0
Shepard
(13.07.25)
Bütün eğlence sektörü yahudiler tarafından goyim oyalansın biz de üzerlerinden para kazanalım amacıyla yaratılmıştır
0
Hallegadola
(13.07.25)
Olay Prof spor değil, gösteri dünyası.

En az 2-3 bin yıllık tarihi var.

Roma, kolezyum, Sultanahmet at pisti vs vs
0
makbur
(13.07.25)
Profesyonel sporcuların hepsinin federasyonların parasıyla geçinebildigini saniyorsan biraz google yapmani tavsiye ederim.
Hemen sana örnekler vereyim;
Steven Da Costa, karate dünya şampiyonu. Fransa'da sncf tren firmasında çalışıyor.
Nicolas Gestin kanocu, asker.
Shirine Boukli, judoka, asker.
Onun dışında polis olanlar falan da var. Sirketlerde çalışanlar falan. Hepsinin işi var.
Yani toplasan top 10 olanlar dışında kimse senin verginle geçinemiyor zaten. Harbiden Türkiye masa tenisi sporcularının senin verginle mi gecindigini düşündün abi soruyu sorarken?
Neyse şunu izleyebilirsin;
youtu.be
Bu tarz soruları çoğu şekilde sorabiliriz. Misal seni devlet neden vergilerle okuttu da onun yerine tarlada madende çalışmaya yollamadi? Senin total vergilerde israf olup olmadığını nasıl bileceğiz ki yurtdışındasin sonuç olarak israf oldu sana harcanan bütün para...

Hayattaki her şeye "para verdik karşılığında net cash dönüş görmek lazim" diye bakamazsin. Böyle olsaydi okullarda sanat derslerine spor derslerine gerek olmazdı. Sonuçta cash dönüşü yok.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
Bu arada yaşadığın ülkenin mevzuatını açarak kime maaş bağlandıgini görebilirsin. Misal Türkiye mevzuatında sampiyonalarda başarı aranıyor. Yoksa öyle sporcu oldum geldi maaş yok.

Ama sorun harbiden devletler neden sporu destekliyor hiçbir şekilde dünyada spor müsabakası olmamali olimpiyatlar falan kalkmali devlet desteklemeli diyorsan tabiki kendi düşüncen, herkes her düşünceye sahip olabilir.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
senin ülkende futboldan başka bir şey izlenmediği için atletizmdeki hiç bir branşı bilmiyorsun. bu yüzden ben bilmiyorum öyleyse kapatalım gitsin diyorsun.
avrupada köy denecek şehirlerin merkezinde atletizm pistleri var ve halk buraları dolduruyor.
asıl para harcanacaksa bireysel sporlara harcanmalı. devlet katkı yapacaksa bu branşlara yapmalı.
ama bizde bütün para futbola akıtılıyor.
takım sporları, motor sporları, dövüş sporları benim gözümde spor değil. paranın, reklamın bu kadar döndüğü şey spor değildir.
0
my fault
(13.07.25)
Sporun her dalının malzeme biliminden fizyolojiye, biyolojiye kadar birçok alanda faydası var. Örneğin güllecinin attığı güllenin malzeme bilimine, giydiği ayakkabının ortopediye, kondisyon çalışmasının fizyoloji ve biyolojiye faydası var, veri sağlıyor çünkü. Göründüğü kadar basit değil yani. Dolaylı yoldan her spor dalı bilime katkı sağlıyor. Tıpkı F1 gibi. Tabii bir de işin sosyolojik boyutu var.
0
orient blue
(13.07.25)
Özellikle şuraya itiraz etmeye geldim: "Girip bir konfeksiyonda ütü yapıp üretime katkı sağlamak yerine müthiş bir yetenek, emek, zaman, para gülle atmaya harcanıyor."

Patrick Grant bir konuşmasında tüm dünyada üretilen giysilerin üçte birinin hiç kullanılmadan çöpe gittiğini anlatıyordu. Girip bir konfeksiyonda ütü yapmak, uluslararası bir etkinlikte gülle atmaktan daha faydalı bir iş değil.
0
kobuzchu kiz
(13.07.25)
(bkz: bahis)
0
late viper
(13.07.25)
Avrupa birincilikler almış milli tekvandocu tanıdığım var. Birincilere kontenjan olmasına rağmen atanamadı, alım yok.
0
strawberry first
(13.07.25)
Mobil edit: maaaş falan da almıyor, halk eğitim için tekvando kursu açmıştı, halk eğitimin bütçeleri düşürülünce onun kursu da kapandı. Şimdi boşta evde oturuyor.
0
strawberry first
(13.07.25)
Biraz net, cahilce ve kışkırtıcı sormam sanki bazılarınızı sinirlendirdi sanki, ya da yanlış anladım. Şurada cahilce soru sorma özgürlüğümüz olsun arkadaşlar.

Cevaplar için çok teşekkürler.
Zannettiğim kadar para harcanmıyormuş bu bilmediğim branşlara, en azından maaş olarak.
0
🌸michael_knight
(13.07.25)
Abi bence sorun şu; google'da 1 dakikada bulabileceğin bilgiyi almadan fikir sahibi olmussun (milyonlarca sporcunun profesyonel olarak devletten maaş alması ve başka işleri olmaması) ve sorunun temeli buydu.
Misal sorun "devletler olimpiyatlara bu kadar para harcamali mi? Olimpiyat şampiyonuna verilen para fazla değil mi" falan olsa neyse. Yani soruyu bize sormadan googledan biraz okuma yapsan ortada soru olmayacakti zaten.

Bu arada ben emin değilim cahilce soru sormanın normal olup olmamasına. Misal bunu soru olarak sorsan süper olabilir :) çünkü ben googledan bilgiyi aramadan buraya gelip bir şey sormam. Ama başkası da böyle sorular olmasa burada hiç aktivite olmaz der, olabilir.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
@logistics, önce Google’a sormak gibi bir zorunluluğum yok ki. Hem de dediğin kadar Google’da anında cevap bulacağım bir soru değil.
“Macaristan’ın başkenti hangi şehir?” diye sorsaydım o zaman anlardınim Google konulu sitemini.

Çoğu soruya çok özenli çok güzel cevaplar veriyorsun. Senden pek çok şey öğrendim ama burada sebepsiz yere sinirlenmişsin gibi hissediyorum. Hatta benim hayatımdan örnekler vermeni de beni ikna etmek değil de sinirini çıkartmak için yazmışsın gibi geldi bana.
Eğer devletin bana yaptığı masraf da boşa gittiyse bence bu da yanlış, düzeltilmeli ama o başka bir konu.

Burası genelde çok ciddi sorulara çok ciddi cevaplar verdiğimiz bir yer değil benim gözümde. Öyle zamanlar da var ama nadir.

Ben yine cahil sorular sormaya devam etmeyi planlıyorum. Çok da birikimli bir insanımdır hatalı boyunca en azından 15-20 kitap okumuşumdur ama benim bile bilmediğim bilgiler var.

Pinpon federasyonu bu yıl bütçesi 80 milyon tl.
O parayla 2-3 Ferrari alıp polis arabası yapar ve tüm dünyada yayınlanan Show ana haberlere çıkabilirdik. 14 yaşında yetenekli bir Çinli pinponcuyu yenecek bir kişinin bu topraklarda daha önce doğduğundan şüpheliyim.

Takdir halkımızındır.
0
🌸michael_knight
(14.07.25)
profesyonel sporu siz fonlayamazsınız, amatör sporu da zaten fonlamıyorsunuz. amatör sporda fonlanan yöneticilerdir, profesyonel spor tamamen bir endüstri. artık böyle şeylere sabrım kalmadığı için yazayım; büyüyünce farkı anlarsınız.
0
ahmet oturum cerezi
(14.07.25)
Abi sporculara maaş ödeniyor mu sorusu direkt googlea yazınca karşına çıkan bir olay. Hatta sporcuların başka meslekleri var mı sorusu da. Sonuç olarak burada sen hem sporcuların hepsinin maaş aldığını hem de spor dışında meslekleri olmadığı, israf oldukları fikrine arastirmadan ulasmissin. Dediğim gibi ben şahsen ekşiduyuru'yu googleda cevap bulamadigim ya da arada kaldığım ya da googleda cevabi olmayacak şeyler için kullanıyorum. Bu demek değil ki doğrusu bu, benim fikrim ve kullanış biçimim.

Yok benim demek istediğim senin hayatından örnek vererek olayın absürtlüğü ya da isteyen herkesin işi iyice "vergi alinmasin, devlet güvenlik dışında hiçbir şeye karışmasın" noktasina getirebileceği. Bunun da doğrusu yanlışı yok tabiki, herkesin kendi düşüncesi ama sen hakkında araştırma bile yapmadığını kişileri ütücü yapmak isterken ve bu kişilerin israf olduğunu düşünürken sana yapılan israfı (senin ya da libertaryan kişilerin diyeceği şey) sana örnek olarak veriyorum. Ben buna israf demiyorum tabiki.

Bak misal şu anki sorun çok çok daha doğru; pinpon federasyonu acaba 80 milyon bütçe olmalı mi yoksa misal bu bütçeyi başka sporlara mi yonlendirmeli? Bu bütçe ne kadar verimli? Bütçe başına sporcu oranı nedir vs bunlar hep sorulabilecek sorular.
Ama sen gene çok acayip bir fikir veriyorsun yani tartışmak zor oluyor. Neden bunu yaptığını da anlamadım, ciddi ciddi pinpon federasyonu yerine ferrarileri polis arabası yapmanın toplum için daha yararlı olacağını mi düşünüyorsun? Yoksa abartmaya mi çalıştin? Neyse.

Sen benim anladığım (önceki sorularindan/cevaplarindan) liberal ekonomi tarafındasin ve vergiler olmasin/azalsin vs düşünüyorsun ve hayatı para/cokomel egrisine göre bakıyorsun gibi (cikarimlarim tabi). Bunun doğrusu yanlısı yok, kişisel düşünce. (Birazdan der meister gelip liberallere kol bacak girecek...)

Bu arada bu konuda okuyabilirsin ama spora ayrilan bütçe sadece spor için olmaz aslında. Genç nesillere daha çok spor yaptırmak, onlara misal spor ile öğrenilebilecek karakter ve fiziki özellikler kazandirmak, toplumu spora alıştırarak sağlıklı yapmak, toplumu bir spor takımının arkasında birlestirmek (yani bir nesil naim'in arkasında oldu, bir nesil halil'in bir nesil mete'nin. Bunlar hep ulus bilinci için önemli bence). Bunlar senin önem verdiğin üretim vs için de önemli. Misal Amerika'da git bak, eskilerin en çok şikayet ettiği durum eskiden olan spor derslerinin kalkmasi ve haliyle amerikalilari' sagliginin bozulmasi, spor yapmamalari vs. Onun dışında spor bir endüstri. Devletler buralara yatırım yaparak iş yaratıyor (gerek stadyum, tesis vs yapimi, gerek koç, doktor vs işe alimi) ve buna ek olarak yapılan turnuvalar turizm geliri oluyor. Örnek olimpiyatlar yani (ki bu konuda senin tepkine ek paris ufak bir butce ile zarar etmemeye calisti, bu bütçe eleştirilen bir olay). Son bir ek de dünyada taninirlik. Jamaicali atletler 100mde böyle olmasa kaç kişi jamaica bilecek, misal burada bile bilmem kaç kişi yusuf dikec ile gurur duydu, dünyada tanindi.

Neyse yani, belki ben sert çıkıştım, olabilir kusura bakma. Malesef hiçbir şekilde bir şey okumadan fikir sahibi olunması benim galiba trigger noktam özellikle ai vs olan şu dönemde. Belki de dikkat etmem lazım, kirici olabilir.
0
logisticsmanager
(14.07.25)
Bak Google aramasından edinemeyeceğim bir sürü bilgi edindim.
Kömünist olsan da iyi bir insansın :)
0
🌸michael_knight
(14.07.25)
(6)

Döküm tava tencere

tuborg yesili
Kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız memnun musunuz? Memnunsanız hangi marka?Keyifli pazarlar.
Kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız memnun musunuz? Memnunsanız hangi marka?

Keyifli pazarlar.
0
tuborg yesili
(13.07.25)
kullanmiyorum, acikcasi o kadar bakim filan ugrasamam. evde teflon tava tencere hepsini attim.

celik tencere kullaniyorum, isim bitince makinaya atip yikiyorum.

yemek hobi ise filan belki ama yoksa dert temizligi filan.
0
bora benim lan aslında
(13.07.25)
Lava marka, kışın bakliyat kurufasulye falan yapıyorum, benim için olmasa da olur çünkü mutfak pratiğime uymuyor fazla kullanmıyorum, senin özel tariflerin varsa işine yarar

Hem ağır hem büyük, pratik gelmiyor bana, bunun yerine çelik tencere işimi görüyor
0
grimavi
(13.07.25)
Hecha kullanıyorum ve memnunum.
0
1917
(13.07.25)
Lava marka gerçekten fiyat performans ama ne amaçla kullanacaksın o da önemli ben kumtel'in elektrikli düdüklü tenceresi aynı zamanda yavaş pişirici aldığımdan beri döküm tenceremi kullanmıyorum. Döküm tencereyi et yapmak için almıştım fırında ya da kısık ateşte uzun süreli pişirmeler için dediğim gibi artık hiç ihtiyaç hissetmiyorum
0
kisa
(13.07.25)
Hatta 0 gibi kutusu da duruyor olması lazım yarı fiyatına verebilirim sana :))
0
kisa
(13.07.25)
Hevesle aldım lava döküm tava.
İlk başlarda çok keyifle antrikotları pişirdim.

Ama her seferinde evde her yer duman oldu.
Aspiratör, balkon kapısı, kapıları kapatmak, vantilatörü kapıya doğru çalıştırmak gibi aklıma gelen her şeyi yaptım.

Evin içinde mangal yapmışım gibi koktu günlerce. Otel odasında mangal yapan İbrahim tatlıses gibi hissettim kendimi.

Yavaş yavaş azalttım. Temizlerken ağır olması da çok sıkıntıydı.
Bu süreç 5-6 yıl sürdü.

6 ay kullanmadığımı farkettiğimde taşınırken bir akrabaya bıraktım, kurtuldum. Büyük döküm tava bu.

Bir karıştan küçük bir de sahanım vardı. O duruyor.
Yumurta veya sucuk yaparken hoş oluyor ama o da bir yıldır kullanılmadı.
0
michael_knight
(13.07.25)
(7)

Yiğit Bulut’tan neden bu derecede nefret ediliyor?

michael_knight
Bir partiye gönül verenler diğer partiden olanları sevmiyorlar, bu alışılmış bir şey. Ama Yiğit Bulut’a karşı nefret alışılmışın çok ötesinde. Neden öyle?
Bir partiye gönül verenler diğer partiden olanları sevmiyorlar, bu alışılmış bir şey.
Ama Yiğit Bulut’a karşı nefret alışılmışın çok ötesinde.
Neden öyle?
0
michael_knight
(12.07.25)
Döndükten sonra insanlarla dalga geçer gibi yaptığı ekonomik ve politik yorumlar yüzünden
encrypted-tbn0.gstatic.com
youtu.be
0
grimavi
(12.07.25)
bunlar farklı bir siyasi partiden biri veya farklı dünya görüşü var diye nefret edilen kişiler değil.
bu adamlar tamamen birilerinin çıkarları için halkı maniple eden, etki ajanlığı yapan insanları ayrıştıran, ortalığı karıştırmak için kullanılan maşalar oldukları için.
0
my fault
(12.07.25)
2008 siyaset meydanının bir bölümünde konu avrupa birliği be karşı olanlar vs savunanlar şeklindeydi.

Akp o zaman ölümüne avrupa birliği savunuyordu ama öyle böyle bir savunma değil vicik vicik vs (hatta kokorec i bile yasaklayacaklardi şarkılara bile konu oldu :)

AB'ye karsi olan masada erol manisali gibi çok değerli bir iktisatçı vardı mesela (akp&feto kumpasi hainligi ile Ergenekon'da içeri atılmış, bu sebeple kanser olup hayatını kaybetmiştir)

Erol manisali tarafında yiğit bulut da vardı :) inanmayacaksiniz ama yiğit bulut o programda efsane konuşmalar yapmıştı, hatta erol manisali gibi bir adamı bile gaza getirmişti (aferin yiğidim falan diyordu)

Böyle bir adam birden ani şekilde direksiyonu akp tarafina kırdı.

Aslında büyük nefretin kaynağı da bu. Devlet Bahçeli misali ana avrat kufrederken bir anda en kral AKP'li oldu.

"Reisi beyin gücüyle telekinezi ile öldürmeye çalışıyorlar" gibi onlarca abuk açıklamaları da cabasi.

@my fault, cok güzel özetlemis aslında. Olay tamamen bu.
0
makbur
(12.07.25)
Öncesinde güvenilir izlenimi veren bir figurdu medyada. O yüzden diye düşünüyorum.

Benzetme doğru mu emin değilim, fatih portakal'in bir anda AKp'yi övmeye başladığını düşünün, öyle ani bir geçiş olmuştu.
0
encokbenisevinnolur
(12.07.25)
Net bir şekilde fikir değiştirdiğini bilmiyordum. Şimdi daha anlaşılır oldu.
Cevaplar için teşekkürler
0
🌸michael_knight
(12.07.25)
Başka sebep te şu. Örneğin candaş tolga çok eğitimli biri. Odtu genetik, üstüne yurtdışında master falan yapmış.

Ve bu kadar eğitim masraf emek sonunda ülkeye katkısı sıfır.

Yiğit te benzer kariyere sahip.
0
luluki
(13.07.25)
@luluki,

candas odtüde genetik okumadi, istanbul üniversitesi biyoloji mezunu. yurt disinda nerede ne okudugu mechul. master mi, sertifika mi, phd mi, bunu birak hangi ülke oldugu bile yok hic bir yerde. kendisi bile yazmamis nerede okudugunu.

candastolga.com
0
bora benim lan aslında
(13.07.25)
(4)

Yeni başlayanlar için yunanca

sanguine
Üçtür Yunanistan'a gidiyorum artık böyle günlük konuşmalari yapabileceğim bir kitap arıyorum Türkçe veya İngilizce olabilir. Günlük dilde basit şeyleri bana öğretecek bir kitap. Fiziki olarak gidip almak istiyorum hangi mağazalara bakayım, şişli Beyoğlu civarındaki mağazalar öncelikle.
Üçtür Yunanistan'a gidiyorum artık böyle günlük konuşmalari yapabileceğim bir kitap arıyorum Türkçe veya İngilizce olabilir. Günlük dilde basit şeyleri bana öğretecek bir kitap. Fiziki olarak gidip almak istiyorum hangi mağazalara bakayım, şişli Beyoğlu civarındaki mağazalar öncelikle.
0
sanguine
(12.07.25)
İstos yayınlarının Türkçe yunanca ortak kelimeler adlı kitabı öğrenmenizi hızlandıracak bir yan kaynak olabilir.
0
one minute
(12.07.25)
Sadece kitapla dil nasıl öğrenilir onu hayal edemiyorum.
Kursa giderek öğrenmiştim.

Basit şeyleri ezberlemek için kitapçılarda satılan iskambil kağıdı büyüklüğünde kartlar var, tarif ettiğiniz o gibi.

Aslında tarif ettiğiniz ihtiyacı karşılayan şey duolingo aplikasyonu ama özellikle kitap demişsiniz.

Başlangıç olarak alfabeyi öğrenin derim, herhangi bir kaynaktan olur o.
0
michael_knight
(12.07.25)
2 sene bir yunandan yunanca öğrendim.
Sadece kitapla zor, videolarla bir noktaya gelirsiniz ama kurs murs olmasan çok kullanabilir moda gelemezsiniz bence. Zaten çok zor bie dil yunanca, kursta bile 1-2 senede ancak günlük konuşma noktasına gelebiliyorsunuz.
0
mor oje
(13.07.25)
Bu arada bizim kitabımız şuydu: images.app.goo.gl
0
mor oje
(13.07.25)
(26)

Avrupa'da yaşamak mı yoksa Türkiye'de yaşayıp Avrupa'yı ziyaret etmek mi?

ermanen
Hangisi sizce?Kriterlere de bağlı olabilir tabii. Avrupa'ya istediğiniz zaman gidebilirsiniz.- Türkiye'de ortalama kazanıp kira ödemiyorsunuz diyelim.- Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz.- Avrupa'ya gidince, oraya yerleşme/kira stresi vs. olacak.- Çocuk yokAvrupa'da yaşanacak ülke daha çok Almanya
Hangisi sizce?

Kriterlere de bağlı olabilir tabii. Avrupa'ya istediğiniz zaman gidebilirsiniz.

- Türkiye'de ortalama kazanıp kira ödemiyorsunuz diyelim.
- Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz.
- Avrupa'ya gidince, oraya yerleşme/kira stresi vs. olacak.
- Çocuk yok

Avrupa'da yaşanacak ülke daha çok Almanya veya Hollanda gibi ama başka ülkelere göre de düşünebilirsiniz.

edit: Cevaplar için teşekkür ederim. Bu arada en başta 'sizce' diye sordum, yani elbette kişiye ve kriterlere göre değişir. Benim durumum ve hayatım aslında daha karmaşık (ya da öyle oldu); herkesin cevabını merak ettiğim için soruyu sadeleştirerek sordum. Özelden konuşmak isteyen olursa, özellikle Avrupa tecrübesi olanlar, yazabilir.
0
ermanen
(11.07.25)
cocuk yoksa avrupa'da yasamak cok da matah bir sey olmayabilir. cocuk yoksa egitim iyi, demokrasi vs derken cok anlamli hale geliyor.

cocuk yapacaksaniz avrupa yoksa tr.
avrupa'da yasamak vatandaslik almak icin mantikli olabilir. alip dönersiniz ve yurt disi deneyimi kazanmis olursunuz.

bir yere tasinmak stresli ve bol bilinmezli bir sürec. ama cok iyi de cikabilir sonu.
0
sonsuz
(11.07.25)
Bu tip soran cok oluyor da, bu cok subjective bir sey. Cunku avrupanin kendi icinde de inanilmaz farketmekle birlikte biraz askerlik gibi bir sey bu, herkes kendi senaryosunu yasiyor kimi cok mutlu kimi cok mutsuz. Kimi mutsuz ama kalmayi seciyor. Kimi mutlu ama hasret cok etkiliyor vs.

Avrupa da daha cok kazaninca daha cok da harcamiyor musunuz? yani bu cok ne kadar cok?

Ailenize arkadaslariniza ne kadar baglisiniz? Annenizi babanizi vs. senede 10 gun gorseniz yetiyor mu? Yalnizlikla iliskiniz nasil? Introvert misiniz extrovert mi?
TR de bir seyleri cozmek denen meseleye ne kadar yatkinsiniz? AVM de alan olmasa tepsinizi gidip cope dokuyor musunuz yada alan bireyin yanina getiriyor musunuz? Park yeri yoksa ikinci siraya gecip 4 luyu yakip isinize bakiyor musunuz? AVM de park yeri o tarafta diye ters yonde gidiyor musunuz? Yaya ya yol veriyor musunuz? Yada bunlari yapabilecek misiniz? Gunessizlikle araniz nasil?
0
wallcan
(11.07.25)
Yurtdışında yaşamak kolay değil, pek çok sıkıntı çekiyor insan.

Eğer ciddi bir sebebiniz yoksa ve rahatınız yerindeyse yurtdışına yerleşmeyi düşünmeyin. Mutlaka pişman olduğunuz, zorlandığınız anlar olacak öyle bir zamanda vazgeçersiniz ve boşa gider her şey.

Tek başınıza yani bekarken taşınmanın da ekstra bir zorluğu olduğunu sanıyorum ama tecrübe etmedim.
0
michael_knight
(11.07.25)
Bence Avrupa'da yaşamak, tabii Polonya da Avrupa, Amsterdam da Avrupa. Ve gerçekten çok subjektif bir şey.

Biz çocuksuz çift olarak taşınmaya niyetliyiz, burada yaşayıp orayı ziyaret etmektense orada yaşayıp burayı ziyaret etmek istiyoruz.
0
kobuzchu kiz
(11.07.25)
biraz yaşa göre değişiyor sanırım.

yaşam standartım yüksek değilse de, geçen sene avrupada güzel bir şehrinde keyifle yaşayabilecek gelire sahiptim ve gitmeyi düşündüm. sonra aileye uzaklık, gittiğin yerde yabancı hissetme, karşılaştığın az-çok zorluklar, dil bariyeri gibi şeyler beni geri itti, ki yabancı dilim ve avrupa'da yaşamışlığım var.

şimdilerde ise iki kişi olarak gitmeye çalışıyoruz. çünkü kazancımız makul da olsa yetmiyor. kaliteli yaşamak istediğimizde eksiye iniyor ve çıkamıyoruz. iki gezelim tozalım fiyatına bakmadan alalım dediğimizde batıyoruz. akşam yarım saat bir saat yürüyelim yorulursak bir kafe'de çay/kahve içelim kısmı bile çok komplike. yollar kalabalık, insanlar kaba, kaldırımlar kötü, her yer trafik, sürekli korna, bir kafeye oturunca yüksek müzik, tanımadığım masadaki adam bana karşımdakinden daha yakın o kadar her şey içiçe. (istanbul'da) bunlardan kaçmak için sahip olman gelirle de abd'de de avrupa'nın lüks yerinde de yaşarsın.

İstanbul’da bir kafeye girince, servis ücretiyle birlikte korna gürültüsü de ikram ediliyor.

ikinci paragrafta bahsettiklerimden münezzehseniz, türkiye'de yaşamaya devam etmek yeni bir macera atılmaktan daha güzel olabilir. çünkü insan memleketinde (ya da memleketim diyebildiği) yerde kök salar, başka yerde geçici hisseder.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
Avrupa'da kira ödeyeceksen birikim yapamazsın. Bu sorunun cevabı Türkiye'deki ortamına bağlı. Leş bir ortamdaysan kaçmak için düşünülebilir. Türkiye'de insani gelişmişlik düşük olsa da her yerde düşük değil.
0
runaway
(11.07.25)
şöyle söyleyeyim. yılda bir kez bir haftalığına türkiye’ye gidiyorum ve üçüncü gün geri dönmek istiyorum. ilke bana resmen negatif enerji yüklüyor.

tüm zorluklarına rağmen avrupa’da gayet mutlu ve huzurluyum. varsın daha az kazanayım, varsın konfor alanımdan çıkmış olayım.

sırf daha az insan, daha temiz ve yeşil sokaklar, dışarıda daha az kavga gürültü, daha az trafik, gece tek başına güvenli bir şekilde evine yürümek için bile avrupa derim.

kimisi işi sadece ekonomik yönünden değerlendiriyor, kimisi kültürüne daha bağlı yetişip ondan kopmak istemiyor. yani bu kişiye göre değişir. ben oldum olası 'boğazda rakı içmek abi, türklük abii' kafasında bir insan olmadım. zengin olmak gibi bir derdim de yok. orta sınıf (ama gerçekten orta sınıf, türkiye'de kendini orta sınıf sanan fakir beyaz yaka hayatı değil) bir hayat yaşayayım benim için yeterli. sevdiklerim dışında türkiye'ye dair özlediğim hiçbir şey yok. o yüzden bu saatten sonra türkiye’nin deliliğine, kaosuna ve yozluğuna tekrar girmemek için elimden geleni yaparım.
0
sir gawain
(11.07.25)
avrupa'da ozellikle hollanda'da yasamak turkiye'den cok daha huzurlu. bazi zorluklara (yuksek kira veya mortgage, dil zorlugu, herkes ingilizce konussa da, kapali hava vs) ragmen boyle. o yuzden avrupa'da yasayip turkiye'ye gezmeye, aile ve arkadaslari gormeye, yemek yemeye gitmek bana daha mantikli geliyor. oyle de yapiyoruz, senede 3-4 kez, 3-4 haftalik gidiyoruz turkiye'ye, boylece cok ozlem de olmuyor. hatta 4 hafta cogunlukla fazla geliyor turkiye'de.

avrupa'dayken turkiye'de yapamadigimiz, ya da yaparken oldukca zorlandigimiz seyleri yapabiliyoruz. spor yapmak daha erisilebilir, doga her yerde. goruntu ve gurultu kirliligi cok cok daha az. insanlar daha durust, daha guleryuzlu, daha saygili.

kisaca imkan varsa avrupa'da yasayip turkiye'yi ziyaret daha guzel.

bir gun belki turkiye'ye donerim ama bu buyuk bir sehir olmaz muhtemelen.

not: amsterdam, cocuk yok, mortgage var, kazanc turkiye ile benzer.
0
lemmiwinks
(11.07.25)
Uzun yıllardır buralarda bu soru olur. Ve her zaman bu olaya ekonomik bakmanın sonucu Türkiye cikaracagini söyledim (eger iyi seviye biriyseniz). Çünkü Türkiye gelir adaletsizligi ülkesi ve bu sebepten iyi kazanirsan iyi hayatın var ama normal kazanirsan hayat kötü. Genelde bati Avrupa'da insanları yüzde 60-70 ayni hayatlarda yasatma çabası var diyelim. Misal dün müdürle konusuyorduk, Türkiye'de ilk müdürüm benim 5 katı maaşım aliyordu dedim. Fransa'da bu imkansiz çünkü bu ciddi gelir adaletsizligi yaratır.

Neyse kendim için konuşursak biraz sir gawain gibi; birak Avrupa'da daha fazla parayi Türkiye'ye beni birinin dönüşmesi için 2-3 katı Avrupa maaşı vermesi lazım (imkansiz haliyle) ve o da birkaç yıl için, aynı nasıl millet dubai falan gidiyorsa öyle. Yoksa Max 2 hafta kalirim, o da tatil sebebiyle. Yoksa acayip kötü yani ülke eğer fanusta yaşamıyorsan (misal hayatin İzmir'de Alaçatı/cesme beach clubsa, bostanli'da bayrakli'da deniz manzaralı evse tabiki senin hayatin fanus).

Bu sebepten bu sorularda benim kendim için cevabım her zaman batı Avrupa çünkü hayatta aradığım tek şey en çok para veren ülkede yaşamak değil.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Denize kıyısı olan bütün avrupa ülkelerine gittim neredeyse, yemeğinden kültürüne, yasalarına, yazılı olmayan kurallarına kadar bizden çok farklılar.

Çocuk yoksa ve 30 yaş altı olsam gitmek isterdim, benim durumumda kaza, bela, savaş olmazsa gitmek istemem
0
kimlanbu
(11.07.25)
Verilen cevaplari okumadim ama neredeyse hepsinin "parasi olan için Türkiye cennet" zirvaligini yazdigina eminim (:

Üstelik bunu yazanlar bu ülkede yasamayanlar hep.
0
feastofthedamned
(11.07.25)
Turkiye'de yasarken gelirim ortalama ustuydu, ev masrafim yoktu.
Ama cocugun gelecegini goremiyordum. Covidin ortasinda pili pirti toplayip geldik yerlestik.
Ne gelir, ne yerlesme stresi su bu, hic biri bu yaptigimiz degisikliklerin artilarini sifirlayamiyor.
Keske gencken, cocuk yokken gelseymisiz diyoruz surekli ustelik. Burada cok daha erken hayat kurmus olmak muhtesem olurdu.
Ulke degistirmek, kafanizda "Turkiye mi daha iyi, yurt disi mi?" sorusu varken pek mantikli degil, gitseniz akliniz kalacak bariz.
Karsilastirma, "Amsterdam mi? Berlin mi?" seviyesindeyse zaten mentalite olarak siz gitmeye hazirsiniz demektir.
0
quaker
(11.07.25)
Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz - bunu neye dayandirdigina gore degisir, eger orda aldigin avroyu tlye cevirip daha cok kazanacam diyorsan komik oluyor.

olay paraya bakar, gelismis ulkelerin sana vaad ettigi hayati yasamak icin iyi para kazanman lazim, o da 3-4bin avro ile olacak sey degil.

"parasi olan için Turkiye cennet" lafina da giydirenler genelde culsuzlar oluyor. abicim sen paraya ulasamamissan, cehennem hayati yasiyorsan bunda bizim sucumuz ne? eger guzel bir hayat olmasaydi zenginlerin alayi satip kacardi, neden hala orda takilmaya devam ediyorlar? Benim tanidigim bir turkiye yahudisi ki herif karun gibi zengindi, bana neden zamaninda "olm yurtdisinda gez toz ama sonunda mutlaka ulkene don, burdaki hayati hicbir yerde yasayamazsin" derken bunu salakligindan mi soyledi sence? elestirirken biraz mantikli olun yahu.
0
cooperr
(11.07.25)
Iyi yetismis bir muhendisi dusunelim. Olaya sadece para kazanmak olarak bakiyorsan bu kisinin Hollanda/ALmanya'da ay sonunda biriktirdigi rakam Turkiye'de biriktirecegi rakamdan kat ve kat yuksek olmayacak.Evet ortalamada daha yuksek olacak ama finansal acidan bakiyorsan bence anlamli bir fark olmaz.Motivasyon para ise Dubai/Isvicre/Amerika gibi yerlere bakmaniz lazim.

Bunu soyledikten sonra asil konuya geleyim.Ailenizden/arkadaslarinizdan uzakta yasamanin sizin icin ne anlama geldigini sorgulamaniz lazim ki dogru sonuca ulasasiniz.Turkiyeyi yilda birkac defa her biri 1-2 hafta olsa da ziyaret etmek ve ailenizi bu siklikla gormek ok midir? bu sorunun cevabini arayin.
0
turkuaz
(11.07.25)
4 bin euro para değil Avrupa'da, sokaktaki dilenciye bahşiş diye atıyoruz biz, gitsin kendine çeki düzen versin diye.
En az 250 bin euro lazım batı Avrupa'da yaşamak için. O da minimum.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
‘avrupa’da 4 bin euro para değil’ diyenler (bir üstte ironi yapan arkadaşı kastetmiyorum) neyin kafasını yaşıyor anlamıyorum. çift olarak gittiğininizi düşünürsek, sen 4 eşin 4 kazansa krallar gibi gerçek bir orta sınıf hayatı yaşarsınız avrupa’da. birkaç aya arabanızı da alırsınız, krediyle ev sahibi de olursunuz, yılda iki üç kez tatilinize de çıkarsınız, dışarıda istediğiniz gibi yiyip içersiniz de. hele kuzey avrupa’da eğitimin sağlığın ücretsiz olduğu bir sosyal devlete yerleştiyseniz daha da kolay. ha ama orta doğu kafasıyla ‘ben 50 bin euro’luk arabadan başkasına binmem, devlet hastanesine gitmem, prenses kızımı sadece özel s*ksok sistemiyle eğitim veren özel koleje gönderirim’ diyorsanız o para türkiye’de de avrupa’da da yetmez tabi.

bunu diyenler muhtemelen a haber’in sokak röportajını izleyip avrupa’da ekmeğin 5 euro olduğuna inanan tayfa sanırım. nasıl bir yanılsama içindesiniz oğlum siz? ya da türkiye’de nasıl bir hayat yaşıyorsunuz ki avrupa’daki bu hayat size yetmiyor?
0
sir gawain
(11.07.25)
ben kendi adıma söylüyorum, türkiye'de yaşayıp avrupa'yı ziyaret etmek.

hayatımı türkiye'den kaçmak hayaliyle yaşadım ama artık yaşlandım. babamı kaybettim. annem yaşlanıyor. şu dünyada beni arayıp soracak 2-3 tane insan var, hepsi burada. ellerinden öper, 1.5 yaşında dünya tatlısı yeğenim var, senede 8-10 gün görmek bile çok az geliyor, 3-4 yılda bir görme fikrini çirkin buluyorum.

hele ki avrupa'ya "daha sonra" gitme imkanım varsa ben şu noktada türkiye'de kalırdım. en azından bildiğim çöplük.

tabii dediğim gibi bunlar çok kişisel şeyler. ben eutard olarak büyüdüm, 25 yaşımdan sonra siyasi sebeplerle avrupa'dan öyle bir nefret etmeye başladım ki bin ladin ya da saddam gelse "olm çok abartıyosun sakin ol" der herhalde. o yüzden yazdıklarımı asteriskle almakta fayda var.
0
der meister
(11.07.25)
abicim sana gore guzel 3-4bin, bana gore degil. sana yeter bana yetmez.
sen titr pesindesin, ben para pesindeyim. ici bos titrler beni tatmin etmiyor.
sen 50bin avroluk araca binmeye gerek yok diyorsun, ben dandik 15 yasinda reno/fiat ile gezinmek istemiyorum.
sen orta direk alti dandik bir gocmen banliyosunde yasamaya OK diyorsun bana gelmez.
dunya sadece siz ve cevrenizden ibaret degil, bunu artik anlasaniz mi yaw?
herkes memur hayati yasamak istemiyor. dolayisiyla bu tarz sorularin cevabi kisiye gore degisir.
0
cooperr
(11.07.25)
Kimse zaten kişiden kişiye değişmez yazmaz da hiçbirimiz de başkasının hayatları hakkında senin kadar fazla konuşmuyoruz. Hepimizin yaşadığı hayati, geliriyle ne yaptığını bizden iyi biliyorsun. Şurada Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun ama cevap verince "kişiden kişiye değişir". Hayır zaten Avrupa'da 4 bin alan kişi Türkiye'de nasıl villalarda yaşıyor 50 bin euroluk araba alacak gelire sahip oluyor anlamadım nasıl bir fantastik durumsa. Bugün 50 bin euroluk arabayı kredi ile alamiyorsun ülkede çünkü max kredi 400 bin lira.

Sunları yaz ki bilginin olmadığı ortaya çıksın istedim. Zaten batı Avrupa'da yaşam konusunds bilgin olmadığını biliyorum çünkü Avrupa'da yaşamıyorsun ama hepimizden çok fikrin var Avrupa'da kime ne kadar çok para gerekir diye. 4 bin euro para değil falan, 4 bin euro net gelir ile banliyöde yasandigini sanan, sadece 15 bin euroluk araba alabilecegini sanan biri enteresan.

Böyle birinin sürekli avrupa'da ne kadar paranın neyi yaptığı hakkında konuşması komik yani. Kabul etmelisin bence. Yaşamadığı hayat hakkında bu kadar fikir sahibi olan pek fazla kişi yok duyuruda.

Kanada anlat, kuzey amerika anlat. Bizden çok bilgin var yani biz bilecek degiliz.

Not; 50 bin euroluk arabanın Türkiye'de 100 bin Euro olması...
0
logisticsmanager
(11.07.25)
lol, 50 bin euro’luk arabanın bir altı 3 bin euro değerindeki 15 yıllık renault mu? ya da ciddi ciddi avrupa’da 4 bin euro kazanan insanların göçmen banliyölerinde mi yaşadığını düşünüyorsun?

yaşadığım ülkede 50 bin euro’luk arabalara sadece nargileci kıro gurbetçi türkler ve araplar biniyor. hepsinin tek derdi sıfır siyah benz ya da bmw almak. muhtemelen aynı kafa yapısında birisin. olur öyle, bu da senin hayatın.
0
sir gawain
(11.07.25)
Kriteri karşıladığım için Türkiye'de yaşayıp Avrupa'yı ziyaret etmek. Tek derdim vize alabilmek. Şimdilik Şubat 2026'a kadar vizem var.

Hatta kriterin bir üstüne avantajım daha var uçak bileti açısından.
0
put it in your appropriate place
(11.07.25)
@ermanen; yok abi sana neden yazayım :) kendisi kanada'da yaşıyor. Motor yandi senin bir anda :)

@sir gawain; abi merak edip istatistik kastım=d
Ayda 4 bin net, 48 bin Euro yıllık yapar.
Medyan net gelire göre bunun medyan altında kaldığı ülkeler;
Luxembourg

Medyana orani;
Hollanda 1.48 kati
Almanya 1.73 kati
Fransa 1.87 kati
Euro alani 2.01 katı

Ülke ortalama gelirinin iki katını kazanip banliyöde yaşamak icin 3 bin Euro maaş hacizi lazım=d
Işte salla gitsin sonuçta fact check yok.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
@logisticsmanager

adam avrupa’da 4 bin kazananların ciddi ciddi fakir olduklarını düşünüyor. ses etmeyelim, öyle sanmaya devam etsin :) aynen kanka açlıktan kırılıyoruz, domatesin kilosu olmuş 10 euro.
0
sir gawain
(11.07.25)
cooperr amca yasliliktan euro ile cad i karistirdi. yasli basli adam olabilir, üzerine gitmeyin.
0
sonsuz
(11.07.25)
haa, cooper abd’de mi yaşıyor? tamam taşlar şimdi yerine oturdu. muhtemelen 4 bin euro’yu 4 bin usd gibi düşünüyor -ki 4 bin usd ile abd’de cidden fakir hayatı yaşarsın.

sen yine de euro’nun alım gücü, avrupa’da ortalama gelir ne kadar, araba ev fiyatları nasıl, sosyal devlet nedir, avrupa’da insanların mutluluk kriterleri neler, bu tür şeyleri bir araştır hocam. abd kafasında birinin avrupa’daki hayatı anlaması zor, yirmi yıldır orada yaşayan kuzenimden biliyorum. ben onu anlamıyorum, o da beni anlamıyor. bizimkisi biraz öyle oldu. benim de şu dünyada asla yaşamam dediğim yerlerden biri abd ona bakarsan.
0
sir gawain
(11.07.25)
olm teker teker gelin :)

Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun - yok herkese demiyorum yahu, sana diyorum ama (bocek demiyorum estagfurullah memur diyorum) .. cunku sen 4bin avro ile luks icinde yasadigini iddia eden birisin. bunu da benim gibi eski kasarlar yemez kardes..

50bin avroluk arabaya kirolar biniyor - Bu da bizim insanimizin sanrilarindan biri, Steve Jobs'da son kasa spor mercedesle geziyordu, hatta taninmasin diye 6 ayda bir yeniliyordu, kiromuydu? Geciniz.. Yurtdisinda kimsenin sizin bindiginiz araca baktigi falan yok, adamlarin zaten dedeleri babalari coktan o araclara binmis inmis, biz geriden geliyoruz o kadar.

almanya deneyimin yok - evet surekli yasamiyorum ama almanya ile engaje biriyim, aileden oturu. Arada gidip geliyorum, en son gecen sene 1 hafta berlinde idim. Maaslar ne durumda, giderler nasil, mesela buyuk sehirlerde bir daire kac para, bunlarin farkindayim. 3-4 bin avro net paranin orda ne ise yaradigini bizzat yakin akrabalarimdan biliyorum. Pek oyle abarttiginiz gibi bir durum yok ama herhalde onlar baska bir almanya'da yasiyorlar..ya da yoksa siz yogurdum eksi demekten mi cekiniyorsunuz?

medyan gelir muhabbeti: yaw medyan gelir dedigi zaten aclik siniri, bak "fakirlik" demiyorum "aclik". Al burdan ornek vereyim, burda 2024 verileri medyan gelir $45000 burut, net ayda $3000 yapar. Su anda yasadigim sehirde 1+1 daire kirasi dandik bir muhitte $1500 civari ki nispeten ucuz bir yerdeyim. Bir tane kulustur arac alsan, benzin, sigorta, tamir, mutfak masraflari derken zaten eksiye dusuyorsun. Sizin medyan dediginiz bu, uranuse plutona gitsen de bu boyle.

tanimadigin kisiler hakkinda atip tutuyorsun - yaw siz buraya yasadigini sehre, aldiginiz maasa, yaptiginiz ise hatta pozisyona kadar yaziyorsunuz, bende fal bakiyorum. Anlattiklarinizla benim falda gorduklerim birbirini pek tutumuyor, ne yapayim? :)

arkadaslar, ezcumle sizin bu "avrupa cohh eyyi" kafasinin a haberci tayfanin "avrupa bizi kiskaniyor" kafasindan bir farki yok yaw, sorry.

biraz oranin kalbur ustu insanlariyla takilin (kalbur ustu derken sizin white trash sizden 500 avro fazla maas alan mudurunuzden bahsetmiyorum), bir bakin bakalim kac para aliyorlar, kac paralik evlerde oturuyorlar, altlarindaki araclar nasil..

sonra gelin konusalim... bir de cift dalmaniza gerek yok, sakin sakin pls..
merci tout le monde!
0
cooperr
(12.07.25)
(24)

Çerez izlemeklik hangi Türk dizisi?

buff
Ya evde mutfaktayken, temizlik yaparken, işte spor yaparken falan arkada dönsün, kulağıma sesi gelsin, yemek yerken oturup bakayımlık bir Türk dizisi neye başlamalı? Aşkı memnu'ya 18.kez başlarsam ciddi akıl sağlığımı yitiricem çünkü. Çok bölümlü olsun, bitti diyip yeni birşey aramak zorunda kalmaya
Ya evde mutfaktayken, temizlik yaparken, işte spor yaparken falan arkada dönsün, kulağıma sesi gelsin, yemek yerken oturup bakayımlık bir Türk dizisi neye başlamalı? Aşkı memnu'ya 18.kez başlarsam ciddi akıl sağlığımı yitiricem çünkü. Çok bölümlü olsun, bitti diyip yeni birşey aramak zorunda kalmayayım hemen. Tabi çöp de olmasın. Eskilerden de olur. Sararsa oturur düzgün düzgün izlerim de.

Öneriler?
0
buff
(09.07.25)
kizilcik serbo tabii ki.
yaprak dökümü de efsane bir dizi.
0
sonsuz
(09.07.25)
Kral Kaybederse
0
sekizdokuzon
(09.07.25)
kurtlar vadisi ilk 97 bölüm.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.07.25)
Şerbo ile yaprak dökümünü izledim.

@karim iceride, bunu ciddi düşünüyorum.
0
🌸buff
(09.07.25)
ru da olabilir
0
sonsuz
(09.07.25)
işler güçler, kardeş payı.
0
orient blue
(09.07.25)
gülbeyaz
0
nolmus yani
(09.07.25)
Ufak tefek cinayetler
Avrupa yakası
Yalan dünya
Ezel
Yabancı damat
İstanbullu gelin
0
mor oje
(09.07.25)
Ekmek Teknesi
Hayat Bilgisi
0
michael_knight
(09.07.25)
Asmalı konak
0
duster
(09.07.25)
Hatırla Sevgili diyeceğim ama çerezlik dizi kategorisine giriyor mu, bilemedim.
0
fraise
(09.07.25)
Leyla ile Mecnun
0
kimlanbu
(09.07.25)
Yasak elma
0
kuehles blondes
(09.07.25)
Avrupa yakası +1
Yalan dünya? +1

Daha da eskilerden Sıdıka ve bir demet tiyatro izlemek beni çok mutlu ediyor
0
kullanicadi
(09.07.25)
hekimoğlu
0
beatbox yapan metalci
(10.07.25)
Düzgün izlemek için:
(bkz: Galip Derviş)

Monk dizisinin çok iyi uyarlamasıydı bence.
0
nhk ni youkosu
(10.07.25)
Çok eskilere giderim derseniz Bizimkiler, Süper Baba ve Kara Melek. YouTube'da var sanırım.
0
auroraaurora
(10.07.25)
ikinci bahar. ben zamanında full izlememiştim bunu, geçenlerde başladım. ama tüm bölümler yok youtube'da, yavaş yavaş yüklüyorlar son birkaç gündür.
0
shadowfollower
(10.07.25)
Kesinlikle tatlı hayat
0
etna
(10.07.25)
Ruhsar tabii ki. Sırayla izleme derdi yok. Bi önceki bölümde ne oluyodu ya derdi yok.
10/10 dizi. Türkiye'de çekilmiş en en en iyi iştir bence. Esprileri, 90'lar ruhunu hala dibine kadar yansıtması, zaman zaman politik şakaları.. Ne diyebilirim bilmiyorum bayılıyorum o diziye.
0
matilda
(10.07.25)
7 numara
0
since1907
(10.07.25)
evdeki yabancı
yarım elma (janset'in dizi)
0
deranzo1
(10.07.25)
ekmek teknesi www.youtube.com
bir dilim aşk www.youtube.com
ikinci bahar www.youtube.com çerezlik değil gerçi ama takip etmek gerekebilir
0
exlibris
(10.07.25)
kızılcık şerbo son zamanların hiti diyebilirim.
0
Suursuz
(10.07.25)
(10)

600.000 tl ile araba alınır mı?

steve rogers
selamlar hiç borcunuz olmadığı, arabasız olduğunuz bir senaryoda 600.000 tlniz olsa ne yaparsınız? fon, borsa işlerine hiç giresim yok. ülkede her an ne olacağı hiç belli değil güvenmiyorum. vadeye koysam, vadeler de uzun vadede düşecek gibi duruyor. altında bile beklemek çok uzun vadede mal almaya
selamlar hiç borcunuz olmadığı, arabasız olduğunuz bir senaryoda 600.000 tlniz olsa ne yaparsınız? fon, borsa işlerine hiç giresim yok. ülkede her an ne olacağı hiç belli değil güvenmiyorum. vadeye koysam, vadeler de uzun vadede düşecek gibi duruyor. altında bile beklemek çok uzun vadede mal almaya göre zarar ettirdi son 10 yılda. o yüzden aklıma araba almak geldi.
0
steve rogers
(09.07.25)
araba ihtiyaçsa, 200-300 daha kredi çeker clio, corsa falan alırdım.
0
jelly bear
(09.07.25)
ihtiyacın varsa kesin alınır. fiat egea alabilirsin temiz akarı kokarı yok artistlik yapmadan işini yapan bir araç.
0
biravekahve
(09.07.25)
araba yatırım aracı değildir.

arabaya ne kadar ihtiyacın var. araba kullanmasan bile durduğu yerde para harcar. mtvsi var, kaskosu var, sigortası var, muayenesi var, bakımı var...
0
my fault
(09.07.25)
Araba masraf anlamına geliyor.
Değeri artar diye düşünenlere bakma.

Sabit masrafları, kaskoyu vs zaten biliyorsun ama bir de araba alınca benzin ve otopark masrafı çıkacak.
Araba var diye ekstra planlar yapacaksın, birilerini arabayla bırakman, alman gerekecek vs.

Hele bir de arıza çıkarttı mı çok fena zarardasın.

Türk ekonomisinin iyi gideceğine inanmıyorsan yabancı ülkelere yatırım yapan fonlara da bak.
0
michael_knight
(09.07.25)
yeni mtv düzenlemesi ve olası döviz ile araç fiyatları yükselecek olsada gerek elektrikli araçların yaygınlaşması nedeniyle eskisi gibi prim yapmayacak bana göre. Ancak, çok ucuz krediler verilirse tabiki durum değişir.


altın, bitcoin, döviz, mevduat şeklinde ağırlıkları doğru ağırlayarak yatırım sepeti oluşturabilirsiniz.
yeni çıkan bir gayrimenkul fonu var, yine sepet için onuda değerlendirebilirsiniz.

Birikiminizin tamamini kesinlikle mevduata koymanız ıda tavsiye etmem, bir gece ansızın her şey olabilir bu ülkede.
0
Rao
(09.07.25)
Yatırım için alınmaz, ihtiyaç ise alınır. sıfır arabalarda bir ihtimal değerlenme ihtimali var ama, bütçenize göre alacağınız araba en iyi ihtimalde 7-8 yaşında olacak. O da vakit geçtikçe değer kaybedecek.
Ama ihtiyaçsa da direk alın düşünmeyin.
0
tss
(10.07.25)
yukarida arkadaslarin belirttigi gibi,
ihtiyac varsa al,
yoksa araç masraf kapisi,

Mtv,
Kasko,
Trafik sigortasi,
Yakit,
Bakim maliyeti,
Lastik maliyeti,
Otopark maliyeti,
Trafik cezasi,
Oto yikama,cam filmi,cizigi,farı,ampülü,
Tüvtürk muayenesi..
0
designer
(10.07.25)
Masraflar gözünüzü korkutmasın. 600bin liralık aracın masrafı neticede atla deve değil...

Araç almak asla yatırım olmadığı gibi parayı da öldürür. Ancak, yaşanan şehre bağlı olarak büyük kolaylık/konfor sağlıyor. İhtiyacınız varsa alın.
0
yadigar
(10.07.25)
ihtiyaç varsa çekebildiğin kadar kredi çekip araba alınır. yoksa fiziki sarı metal alırsın kafan rahat olur. ytd.
0
duyuruuser
(10.07.25)
alternatifleri yatırım, diğeri mal alma. biri getiri, diğeri götürü.

arabanın hiçbir şey olmasa 50 bin masrafı olur. sigorta, bakım, en az 1 problem de çıkarır etti 50.

ihtiyaç varsa alın arama ama yoksa koyun ppf'ye seneye daha iyi araç alırsınız.
0
gurur
(10.07.25)
(7)

Online sebze meyve alışverişi

orient blue
Hiçbir yerde lezzetli sebze/meyve bulamıyorum. Nadiren bulsam devamlılığı yok, bir markette domates iyiyken patlıcanı çok kötü vesaire. Yıldım.Deneyip memnun kaldığınız, devamlılığı olan, tüm ürünleri kaliteli, online satış yapan yerleri (fiyattan bağımsız olarak) yazar mısınız?
Hiçbir yerde lezzetli sebze/meyve bulamıyorum. Nadiren bulsam devamlılığı yok, bir markette domates iyiyken patlıcanı çok kötü vesaire. Yıldım.

Deneyip memnun kaldığınız, devamlılığı olan, tüm ürünleri kaliteli, online satış yapan yerleri (fiyattan bağımsız olarak) yazar mısınız?
0
orient blue
(09.07.25)
Bazı mahallelerde vardır, bizde de birkaç tane vardı “pahalı manav”
Trendyol market ile oradan sipariş verdiğimde her şey lezzetli geldi.
Domates de meyve de sebze de karpuz da.

Ama fiyat az değildi.
0
michael_knight
(09.07.25)
hocam pahalı marketlerde gerçekten lezzetli oluyor, avrupa süpermarketleri gibi kaliteli ürünler de buralara gidiyor. macrocenter mesela. ama gidip kendiniz almanız lazım, online olunca ürünleri seçen eleman istemeden de olsa çürük/ezik ürünler seçip alabiliyor.
0
elektr10
(09.07.25)
ben ipek hanımın çiftliğinden pandemiden beri ara sıra mail ile sipariş veriyorum
incelemek ve denemek isterseniz mail adresi Pınar Kaftancıoğlu [email protected]


dükkanları da var adresinize yakın yerde varsa bakabilirsiniz


İPEK HANIM DÜKKANLARI

Listedeki ürünlerin tamamını (ve fazlasını) İstanbul, Ankara ve İzmir dükkanlarımızda da bulabilirsiniz.

İstanbul dükkanları Ataşehir, Balmumcu, Cihangir, Göktürk, Feneryolu, Maslak ve Teşvikiye'de bulunuyor.

Ataşehir Dükkanı, Eston Çamlıevler Sitesi'nin tam karşısında, Secretcv Plaza'nın altında;

Balmumcu Dükkanı, Sabah / ATV (eski) binasının hemen yanında, Hoşsohbet Sokak girişinde;

Cihangir Dükkanı, Yeniyuva ve Havyar sokaklarının kesiştiği köşede;

Göktürk Dükkanı, 3M Migros'un 200 metre ilerisinde, sağda;

Fenerbahçe Dükkanı, Fener Kalamış Caddesi No: 98'de, Yako Ocakbaşı'nın hemen yanında;

Maslak Dükkanı, Atatürk Sanayi Sitesi bitişiğindeki Nazmi Akbacı Ticaret Merkezi'nin arka (Vodafone'a bakan) tarafında. No:73'te.

Teşvikiye Dükkanı, Teşvikiye Camii'nin hemen arkasında. House Cafe'nin yanından cami solunuzda kalacak şekilde yürürseniz tam karşınızda. :)

Ankara'daki dükkanımız Çayyolu'nda, Tavacı Recep'in arkasında. Açık adresi Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı mah. 2815 sk. No:8 Çankaya

İzmir dükkanı İzmir'in en güzel sokağında. :) Asansör'de, Dario Moreno'nun tam ortasında.
0
devilone
(09.07.25)
Teşekkürler arkadaşlar. Valla bulunduğum yerde denemediğim yer kalmadı, pahalı manavı da macro’su da. Dediğim gibi bazen iyi olsa bir sonrakinde kötü oluyor. Hasanbey çiftliğinden alırdım ara ara, uzun zamandır almadım, ipek hanımla birlikte onu da deneyeyim.
0
🌸orient blue
(09.07.25)
Domates için: daze.com.tr
0
mor oje
(09.07.25)
her semt pazarı iyi değildir. ama bazı semtlerin pazarı çok iyidir . sizin öyle bir pazar bulmanız lazım. bunu da tabi araştırmak lazım. mesela izmirden örnek vereyim. çoğu semt pazarı ve marketin sebze ve meyveleri çöp gibiyken , Bornova Merkez Kapalı Pazar Yerindeki sebze ve meyveler çok taze ve çok iyi oluyor
0
limonlu eksi
(09.07.25)
yeşil limon da güzel oluyor tavsiye ederim
0
sweetoffice
(09.07.25)
(4)

Yakın zamanda pasaport alan var mı?

ofelia
Bugün küçük bi ilçeden başvuru yapılacak. Kaç günde gelir? Yakın zamanda alanlarınki kaç günde geldi?
Bugün küçük bi ilçeden başvuru yapılacak. Kaç günde gelir? Yakın zamanda alanlarınki kaç günde geldi?
0
ofelia
(08.07.25)
Ankaradan basvurduk ertesi gun kargoya teslim edildi. Bir sonraki gun de elimize ulasti.
0
nuevo
(08.07.25)
Yeşil pasaportlu arkadaşım pazartesi başvurdu (okuldan bir yerlerden yazı aldı vs öyle başvurdu)
İstanbul.
Çarşamba günü pasaportu elindeydi.
0
michael_knight
(08.07.25)
erken saatlerde alınan başvurularda aynı gün bile basılabiliyor. en geç ertesi gün basılmış olur. ondan sonrasındaki tek değişken ankaradan ilçenize ptt’nin kaç günde geldiği. maksimum 3-4 güne elinizde olur.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(08.07.25)
istanbulda ertesi gün elimdeydi.
pazartesi 13 te randevum vardı salı 3 gibi ptt teslim etti. 1 ay önce yenilettim.
ps. bordo
0
eja
(08.07.25)
(9)

Uçak mı otobüs mü?

hadi ya la
Aydın > AnkaraPamukkale: 9 buçuk saat, 920 TL.Ajet: 1 saat 20 dakika, 2250 TL.Siz olsanız hangisini seçerdiniz?* Uçak için iki üç saat önce Havaş'a denk gelmem lazım, yine erken çıkmam gerekiyor. Ayrıca Eryaman tarafına Esenboğa'dan hiç gitmedim, ulaşım sağlayabilir miyim toplu taşımayla?
Aydın > Ankara

Pamukkale: 9 buçuk saat, 920 TL.
Ajet: 1 saat 20 dakika, 2250 TL.

Siz olsanız hangisini seçerdiniz?

* Uçak için iki üç saat önce Havaş'a denk gelmem lazım, yine erken çıkmam gerekiyor. Ayrıca Eryaman tarafına Esenboğa'dan hiç gitmedim, ulaşım sağlayabilir miyim toplu taşımayla?
0
hadi ya la
(07.07.25)
valla ben otobüse katlanamadığım için 3-4 saat üstü mesafelerde hep uçak seçiyorum. kişiye bağlı bu. 1300 tl çok önemliyse otobüsle git. havalimanından havaşa binip ankamallde inip metroyla eryamana geçebilirsin.
0
jelly bear
(07.07.25)
para konusunda elim biraz genisse ucak, sonucta bu parayi rahatimiz icin kazaniyoruz. uzun otobus yolculuklari hic cekilmiyor artik.
0
bay b
(07.07.25)
uçaktan korktuğum için otobüs :( bi de seviyorum ben uzun yolculukları :D
0
nolmus yani
(07.07.25)
Aydın Ankara arasını çok gidip gelmiş birisi olarak otobüsü seçerdim ben. Aydından havaalanına gitmek başlı başına yorucu bir iş, sonrasında bir de esenboğa-eryaman derken neredeyse yine bir 6 saatinize mal olacak totalde
0
hayalhayal
(07.07.25)
4-5 saat olsa neyse de 9 buçuk saat otobüs çekilmez. uçakla giderdim ben.
0
sir gawain
(07.07.25)
9 saat benim için makul bir sure acelem yoksa otobüsle tislaya tislaya giderdim. Gece yolculuğunu cok sevmiyorum gündüzse daha iyi olurdu.
0
mbond
(07.07.25)
otobüsle çok sıkıcı. aydın nazilli denizli afyon git babam git.
0
mikahakkinen
(07.07.25)
8 saatlik otobüs seyahatini secerim,

Uçak ile ayni sürelere gelir.

eryaman neree,esenboğa nere,

En hizlisi otobüs.
0
designer
(08.07.25)
Otobüs diyelim diye sormuşsun adeta soruyu.
Bence otobüs.

Ne kadar kazandığın, ne kadar boş zamanın olduğu, otobüs yolculuğunu sevip sevmemen gibi kriterler de var.

Günde 3 bin tl kazanan ve senede 14 gün izni olan bir beyaz yakaysan uçağa bin.
Günde 2 bin lira kazanan ve yazın 2 ay izni olan bir öğretmensen otobüse bin.

Hesap yaparken yolda yenecek yemeği, çay kahveyi suyu da eklemeyi unutma.
0
michael_knight
(08.07.25)
(14)

istifa etmeli miyim?

matilda
merhaba herkese, ben 9 yıldır (2026 mart'ta 10 yıl olacak) ufak bi ofiste çalışıyorum. İşlere 2 kişi bakıyoruz bir de patronun abisi var ama o biraz daha ofis boy gibi takılıyor pek bir şeyden anladığı yok. birlikte çalıştığım kişiye x diyeyim patronun abisine de y diyeyim. ben aylardır eylül ayında
merhaba herkese,
ben 9 yıldır (2026 mart'ta 10 yıl olacak) ufak bi ofiste çalışıyorum.
İşlere 2 kişi bakıyoruz bir de patronun abisi var ama o biraz daha ofis boy gibi takılıyor pek bir şeyden anladığı yok. birlikte çalıştığım kişiye x diyeyim patronun abisine de y diyeyim.
ben aylardır eylül ayında taşınacağımı ve izne çıkarak taşınacağımı, 2 hafta izin kullanacağımı söylüyorum. bunu patron da biliyor, patronun abisi de. hatta en son 2 hafta önce konuştuk bu konuyu.
istanbul'u bilenler anlayacaklar, bahçelievler'den beylikdüzüne (metrobüs olarak cumhuriyet mah. durağı) taşınıyorum ve işyerim mecidiyeköy'de. zaten gelip gitmek benim için epey zor olacak. bir de maaşımız asgari ücret üzeri ama bankaya asgari ücret kadarı yatıyor sonrasında elden alıyoruz. ek olarak bir de minimum 2.500 tl prim alıyoruz. yalnız bu para resmen 3 parçaya bölünüyor ve bir kısmını ay başı kalanını ay ortasından sonra saçma sapan ve işimizi doğru düzgün göremeyeceğimiz bir maaş alıyoruz. ayrıca elimde maaşımın ne kadar olduğunu patronun yazdığı mesajlar da var. abim sana kalan maaşını versin gibi attığı mesajlar da var. üstelik hafta sonları cumartesi/pazar demeden, hafta içleri de akşam olmuş olmamış fark etmeden iş istedikleri mesajlar da var. çok sık değil ama hafta sonları ve haftada 1-2 akşam böyle mesajlar olabiliyor dolayısıyla haklı fesihle işten ayrılma durumum var bunu niye söylüyorum hem tazminatım yanmaz hem de ihbar beklemek zorunda kalmam.

neyse, benim bu birlikte çalıştığım diğer arkadaş bugün patronun abisiyle ciddi bir kavga etti bayağı yürü git çalışma falan gibi kavga çıktı. zaten anlaşamadıkları için ve maaş düzensiz ödendiği için x kişisi işten ayrılmayı düşünüyordu bi süredir. bugün patronu arayıp "ben senin kardeşinle çalışamıyorum ver tazminatımı gidicem ben." dedi. gerçi daha önce de bu tarz kavgaları oldu ama kimse bir yere gitmedi. daha ağırları da geçti aralarında. bu x kişisi burada çalışmazsa hiçbir yerde çalışamaz öyle biri öyle söyleyeyim bu arada ama benim işime yarıyor çünkü izin mizin konularında o oluyor ofiste.

eğer bu x kişisi işten çıkarsa muhtemelen benim iznimi yakarlar ya da taşınırken evden bir şekilde bak vs diyecekler ama ben zaten durumlar da böyleyken hiç bu toplara girmek istemiyorum. uğraşmak da istemiyorum. taşınma nedeniyle kenarda ancak 1 maaş kadar param kalacak zorlarsam 1.5-2 çıkartmaya çalışırım. yol da zaten gözümde büyüyor her geçen gün. gidip gelmek çok zorlaşacak.
durum böyleyken sizce istifa etmeli miyim?
0
matilda
(07.07.25)
Elimde kanıtlar var diyorsunuz ama istifa etseniz ve hakkınızı yasal yollarla aramaya başlasanız o dava en az 2 yıl sürecek. Yani işten ayrıldınız mahkemeye verdiniz şak diye mahkeme sonuçlanmıyor. Bu ev taşıma süresinde işsiz kaldıgınızda ne olacak? Hemen iş bulabilecek misiniz?

Bir dünya sorun
0
limonlu eksi
(07.07.25)
Maymunlar ağaçtan ağaca geçerken yeni bir dal tutmadan eski dalı bırakmazmış. Kafaları çalışıyor.

Önce yeni bir iş bul kendine derim ben.
0
Mirket
(07.07.25)
İş bulmadan istifa etmeyin.

Ayrıca zaten sizin tek isteğiniz izinli olacağınız 14 gün çalışmamak. Tek yapmanız gereken izinli günlerinizde çalışmamak, iş gelirse yapmamak. Bunu yapmak istifa etmekten çok daha kolay ve küçük bir hareket.

Haklı fesihle işten ayrılırsanız ihbar tazminatı almayacaksınız, ufak bir para değil.

Siz en iyisi tatilde çalışmayın, kovacaksa onlar kovsun.
0
michael_knight
(07.07.25)
Matilda ozelden konusmustuk.
Ise ihtiyacin var mi?
Is piyasasi cok kotu. Hatta yaptigin meslegin hicbi oluru yok.
Tazminati da artik taksitle vermenin pesindeler. Kabul etmeyene de git dava ac deniyor. Min 2 yil bekliyosun. Ve mahkeme yine takside hukum verebiliyor.
Bir is bul. Ondan sonra.
Ise ihtiyacin yoksa tabii hemen hareket gec.
0
Kittie
(07.07.25)
istifa etme. diğeri gittiği için senin orada değerin artacak. ilerde istediğin maaşı teklif edebilirsin. kafada bitirdiysen yapacak bir şey yok tabi.

*iş bulmadan istifa etme
*içerde güzel tazminatın var. ara ara nabız yokla onların seni işten çıkarmasını talep et
0
HellKeePer
(07.07.25)
adamla patronun arasını yap bu taşınma sürecinde. bunun için, bu halde istifa edilmez.
0
gabe h coud
(07.07.25)
2500 lirayi bile orospu parasi eden isyerinde durulmaz zaten.
hizlica is bakin ama baska is bulmadan istifa etmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.07.25)
bu devirde 9 yil ayni yerde calisilmaz..
is bul zipla.
0
cooperr
(07.07.25)
Ağzım açık kaldı. Bu paraya o kadar uzağa bunca mesaiye ve tuhaflığa rağmen nasıl çalışmışsın, bravo ha.
0
Shepard
(07.07.25)
Sigorta primlerinin gerçeğe aykiri olarak asgari ücretin üzerinden yatırılması haklı fesih nedenidir. İşten ayrilin tazminatıniz için de arabulucuya başvurun.
0
sanguine
(07.07.25)
B planı yapıp öyle ayrılın eğer ayrılacaksanız
0
pembediken
(07.07.25)
her zaman mantik yurumez. bazen de kalbini dinlemek gerekir. eger cok bunaldiysan ve sonuclari sadece seni etkileyecekse bas gitsin istifayi.
0
buenosdias
(08.07.25)
bu koşullarda 10 sene çalışıp şu ana kadar istifa etmediyseniz bence hayatta da bazı şeylere çok geç kalmışsınız. bu tarz iş yerinde 2 bilemedin 3 sene kalınır deneyim kazanılır sonra da kurumsal bir şirkete geçilip kariyer yoluna devam edilir.

bu kadar uzun süre hem uzak, hem kötü koşullarda sigorta primlerinin asgariden gösterilip maaşın da dengesiz bir şekilde ödendiği bir yerde çalıştıysanız ya çok sıkıntılı bir mesleğiniz var ya da kariyerinizde atlama yapamayacak kişilikte, yetkinlikte birisiniz.

işe ihtiyacınız varsa istifa etmeyin çünkü bu anlattıklarınızdan ben sizin kolay bir şekilde iş bulabileceğiniz yönünde izlenim almadım. işe ihtiyacınız yoksa da sert çıkışın istediğinizi yapın eğer mesele yaparlarsa da zaten düşük prim ödemesinden öyle ya da böyle tazminatınızı zaten alacaksınız.
0
denizgonen
(08.07.25)
@denizgonen, bahsettiğim durum 9 senedir devam etmiyor elbette. bu senenin şubat ayından beri böyle. ben de taşınacağım belli olduğu için ve yeni gireceğim yerde 2 hafta izin alamayacağım için işten ayrılmadım. arka planını bilmediğiniz şeylere yorum yapmayın sorum sizce ben iş bulabilir miyim, yetkin biri miyim değildi. ya sorulan soruya cevap verin ya susun. iyi günler.
0
🌸matilda
(08.07.25)
(5)

Kredi Notum Neden Düşük Görünüyor? (QNB)

elektr10
QNB Bank'tan kredi kartı çıkarttırdım daha yeni sayılır. Bu kartla düşük harcamalar yapıyorum (ortalama 10 bin) çünkü asıl platinum kredi kartlarım başka bankadan.bugün qnb'nin uygulamasına gireyim dedim. kredi notu kısmında "düşük" yazıyor. bir kere bile borcumu geicktirmedim, asgariden bile hayatı
QNB Bank'tan kredi kartı çıkarttırdım daha yeni sayılır. Bu kartla düşük harcamalar yapıyorum (ortalama 10 bin) çünkü asıl platinum kredi kartlarım başka bankadan.

bugün qnb'nin uygulamasına gireyim dedim. kredi notu kısmında "düşük" yazıyor. bir kere bile borcumu geicktirmedim, asgariden bile hayatıda yatırmadım hep dönem borcumun tamamını ödedim hem bu bankada hem diğer bankalarda.

neden böyle yazıyor?
0
elektr10
(07.07.25)
o bi şey ifade etmez. findeksten bakman lazım.şimdi baktım bana çok düşük yazıyor. ama kredi notum 1700. düşük değil yani.
0
jelly bear
(07.07.25)
Belki sizin durumunuz farklıdır ama benimkini yazayım.
Gelirim gayet iyiydi, findeks kredi notum da genelde iyidir, hiçbir zaman gecikmeye girmedim sanırım.
1800 civarındaydı herhalde o zamanlar.

Qnb’den alıyordum maaşı.
Online krediye başvurdum, 1 maaş civarında bir paraydı sanırım. Çok büyük bir meblağ değil.


Krediniz onaylandı mesajı beklerken reddedildi mesajı geldi.

Aradım, konuştum.

20 yıldan daha uzun süre önce üniversite öğrencisiyken 400 tl (belki de YTL) limitli kredi kartımı ödememiştim. Avukata düşmeden önce babam ödedi kapattım. Finansbank’tı kredi kartı.

O bankanın kara listesindeymişim.
0
michael_knight
(07.07.25)
Bende findeks kredi notu ile qnb deki gosterilen kredi notu barem olarak birebir ayni. QNB findeksten cekiyor o veriyi.

yukaridaki arkadas qnb dekine bakma dogru degil demis ama aslinda dogru. belki ayda 1 cekiyordur verileri onu bilemem ama qnb deki notum ile findeksteki notum hep paralel.

@elektr10 bence findeksten 60 tl ye detayli rapor alin. orada gecmisiniz birebir yaziyor. Hem gercek notunuzu da gormus olursunuz. Belki de QNB aktif olmayan musterilerin findeks notunu daha az siklikla cekiyordur. sonucta onlarda findeksten aldiklari her rapora para oduyorlar.

Findeks notunuz dusukse ve yukseltmek istiyorsaniz, once raporunuzu inceleyin.
Ama genel olarak
- Kredili urun kullanin. (Kredili Mevduat Hesabi, Kredi Karti, Ihtiyac Kredisi vs). Mesela hic kullanmiyor olsaniz bile kredili mevduat hesabiniz bulunsun.
- Kredi karti borc/limit orani %50 nin altina dusurmeyin.
- Borcunuzu hicbir zaman gecirmeyin.

Ayrica isterseniz findeks ucret karsiliginda temsilci destegi de sunuyor nasil notunuzu yukselteceginizle ilgili. Eger isiniz veya baska bir durum sebebiyle puaninizi yukseltemeniz gerekirse diye yazdim bunlari.
0
nuevo
(07.07.25)
qnbninki kesinlikle palavra. notum aktif olarak 1700. bir adet bile 1 gün geciktirdiğim borcum olmadı. ödemediğim kredi kartı/kredi vs hiç olmadı. aktif olarak qnbde yüklü param var, 1m kredi kartı limitim var ama düşük gösteriyor.

qnbnin kartını pek kullanmıyorum belki de ondandır. ama notumun düşük olmadığına eminim daha yeni baktım.

hangikrediden ücretsiz rapor alabilirsin.
0
jelly bear
(07.07.25)
@nuevo teşekkürler bilgilendirme için. şimdi findeks'ten baktım 1778 (çok iyi) görünüyor.

@jellybear öneri için teşekkürler.
0
🌸elektr10
(07.07.25)
(12)

Vefat ve yönetici davranışı

meraklitursucu
Dedeniz vefat etti, 2 gün izin aldınız yönetici işi düşünme git dedi. Sonra baktınız siz cenazedeyken size mail atmış "şunu hatalı yapmışsın belki ben anlatamamışımdır ama bundan sonra gönderirken önce kontrol et dikkat et" diye. Ben mi hassasım yoksa bu sonra yapılır mı? Ek bilgi 2 kişi çalışıyoruz
Dedeniz vefat etti, 2 gün izin aldınız yönetici işi düşünme git dedi. Sonra baktınız siz cenazedeyken size mail atmış "şunu hatalı yapmışsın belki ben anlatamamışımdır ama bundan sonra gönderirken önce kontrol et dikkat et" diye. Ben mi hassasım yoksa bu sonra yapılır mı? Ek bilgi 2 kişi çalışıyoruz.
0
meraklitursucu
(07.07.25)
Merhaba, iş mailinize attı ise bence "döndüğünde görür, unutmadan mail atayım" düşüncesi olabilir. Sonra söylerim deyip unutmamak içindir. Sonuçta izinli olduğunuzda iş mailinize bakmak gibi bir zorunluluğunuz olmamalı.
0
nwnd
(07.07.25)
Siz hassas bir donemde olabilirsiniz. Izin vermis, isi de dusunme demis, maillerinize bakmanizi beklemiyor belli ki, gelince okur diye dusunmus. Bana normal geldi, x izinli diyip atacagi tum mailleri donusunuze biriktirmek gereksiz ve zor bir sey zaten. Bizim arkadaslar izinde maillerine bakmaz, kimse mail atmamazlik etmez, herkes donunce bakiyor zaten, tatilde baktigini bildigim kisilere de "tatil donusu cevap vermek uzere' gibi bir sey yazilir.
0
kassiopeia
(07.07.25)
Vefat eden dedeniz olduğu için çok etkileneceğinizi düşünmemiş olabilir. "Zamanı geldi rahmetine kavuştu". Artık çalışma vakti gibi. Aranızdaki sevgi bağını kimse bilemez tabi.
0
HellKeePer
(07.07.25)
nwnd +1
0
duyuruuser
(07.07.25)
arbre +1
cenazede olduğunu unutmuş olamaz. sonra okur nasıl olsa diye bir mantık yok. kağıda not alsın; geldiğinde söylesin. kötü bir yönetici. kaba saba biri.
0
neira
(07.07.25)
Şık değil ama büyük bir günah da değil. Buna takılmamaya çalış.
0
michael_knight
(07.07.25)
ben bi sorun göremedim. sonuçta sana mesaj atıp ya da arayıp söylememiş. 2 gün sonra bakacağın mail ile söylemiş.
0
spirit crusher
(07.07.25)
zaten izindesin. dönüste bakacagini düsündügü icin atilan bir email.

ne yapsin to do listine mi yazsin? dönünce dikkat et sana göndermis ve kendi kafasinda bitirmis iste :)
0
sonsuz
(07.07.25)
son derece normal bir davranış. işi düşünme demiş, dönünce okuyabileceğiniz maile göndermiş. düşüncesiz olduğunu düşünmüyorum, o an işin doğal akışı içinde yapmış.
0
Phoebe
(07.07.25)
Bunlar mail atilmaz diye bir sey yok. Arbre’nin dedigi direkt yanlis. Mail atip o maile gore aksiyon almanizi beklemiyorsa problem yok.
0
ghilleinthemist
(07.07.25)
izinden döndüğünüzde o maile neden cevap vermediğinizi sormadığı sürece bir sorun yok. mail atmak zaten müsait olduğunda bakarsın düşüncesiyle yapılan bir şey. bu kadar kırılgan olmamak lazım. aksi halde yöneticinin daha ciddi çıkışlarını "bana mobbing yapıyor" olarak algılarsınız. bunlar olağan şeyler.
0
himmet dayi
(07.07.25)
bilerek yapmış, aldığın 2 günlük izinden bile rahatsızlık duymuş. insan olmayan biri tarafından kasten atılmış bir mail. maksat canına bir ot daha tıkamak. hem bu mailde iyimserlik tanımıyorum. etrafımda o kadar bu tip insan var ki Ancak böyle ucuz şeyleri onlar düşünür ve yapar.
0
koela
(07.07.25)
(3)

Yurtdışı ekstra iş

cakmayazar
Ufak 5-10 bin dolar sermayeyle hangi işe kalkışmak lazım. Gelişmiş bi ülkede Halihazırda çalışılan bir işe ek olarak ben olsam ekstra zamanımda şunu yapardım diyeceklerin fikirleri dinlemek isterim
Ufak 5-10 bin dolar sermayeyle hangi işe kalkışmak lazım. Gelişmiş bi ülkede Halihazırda çalışılan bir işe ek olarak ben olsam ekstra zamanımda şunu yapardım diyeceklerin fikirleri dinlemek isterim
0
cakmayazar
(06.07.25)
Senede birkaç kez TR'ye ugrayabailiyorsan insanlara posta kutusu hizmeti ver, onlar da yurt disindan aldiklari ufak paketlerini sana yönlendirsinler. 50-100€ araliginda paralar kazanirsin her getiriste.
0
feastofthedamned
(06.07.25)
Gidip gelmek zor. El emeği,kolay yatırım ve satış olan veya al sat işler
0
🌸cakmayazar
(06.07.25)
@feastofthedamned, insanlar yasadışı maddeleri adamın evine kargolatıp Türkiye’ye sokmasını isterse, suçsuz olduğunu anlatması birkaç yıl ve binlerce dolar sürer.
Risk aşırı büyük, kazanç aşırı küçük.

Aklıma gelmeyen ve onu koruyacak bir yöntem mi önerdiniz ki?
0
michael_knight
(07.07.25)
(5)

İmkansız duetleriniz

sekizdokuzon
Daft Punk'la The Weeknd bu yaz birlikte bir şarkı çıkarsaydi mesela. Böyle imkansız duetleriniz alalım.Teşekkürler.
Daft Punk'la The Weeknd bu yaz birlikte bir şarkı çıkarsaydi mesela. Böyle imkansız duetleriniz alalım.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(05.07.25)
Daft Punk'ın tekrar bir araya gelmesi bile benim için imkansız şu an.
0
Amaranta ursula
(05.07.25)
m.youtube.com

Kafası zehir olan biri yapmıştı bunu 15 senesi vardır (klibi habire değişiyor herkes yüklüyor farklı sekilde)
0
makbur
(05.07.25)
Eminem x Linkin Park
0
renegade
(06.07.25)
Zeki Müren - Lvbel C5
0
michael_knight
(07.07.25)
Birisi Miles Davis ve LCD Soundsystem düeti yaratmıştı Youtube'da

www.youtube.com

Milyonlarca kez dinlemişimdir gerçekte olabilse keşke.
0
peki madem
(07.07.25)
(14)

Sizce İstanbul'da odaları 20 bin tl ye kiraya verenler şikayet edilse

Kahvedesu
Bu odaları yüksek fiyattan kiraya verenler azalır mı?
Bu odaları yüksek fiyattan kiraya verenler azalır mı?
0
Kahvedesu
(05.07.25)
kanun koymadigin surece bu enflasyonist ortamda kimse 1 kurus indirmez. bende boyle diyecek.
0
buenosdias
(05.07.25)
Kaca versin sizce?

Soylediginiz seyin sonu yok, bence de 2000 lira da pahali. Nasil cozucez?
0
brkylmz
(05.07.25)
Istanbulda 20 bine oda mi varmis
0
Kittie
(05.07.25)
Dogru. Su 50 yillik yikik dokuk, bitisik nizam les gibi sisli binalarinda odalarin icini ikea tarzi doseyip o fiyatlara veriyorlar simdi hatirladim. Instagramda karsima cikiyor.
0
Kittie
(05.07.25)
Selam, ben veriyorum mesela bir odamı EUR üzerinden, 20’nin de üstünde hatta. Hangi gerekçeye dayanarak şikayet edeceksiniz ki? Illegal bir durum yok ortada.
0
vedatchilipeppers
(05.07.25)
@vedat...
Ancak vergi ile ilgili bir konuya şikayet olabilir. Bir de bir ihtimal pansiyon otel gibi görülecek durumu varsa ayrı bir şeyler çıkabilir.
@kahv
Hayir daha çok artar.
Vergi vermeyen vergiyi de ekler üzerine.
Bak %25 sinir koydular iki yıl nasıl oldu şimdi ortam.
0
kisa
(05.07.25)
şikayet,yasak vs bir sorunun çözümü olamaz. arz-talep dengesi mühim.
0
biravekahve
(05.07.25)
Adam evet 40 bin ödüyor, 20 bin cebe atıyor. Gelir vergisini ödemeyenlere ceza var, bu kişiler şikayet edilse?
0
🌸Kahvedesu
(05.07.25)
istediği fiyattan verir. işine gelmeyen tutmaz. istanbul küresel ve turistik bir şehir. 20 bin oda kirası abartı rakam değil.
0
runaway
(05.07.25)
İnsnaların odaya, barınmaya ihtiyacı var. Nasıl beğenmeyen tutmasın?
0
🌸Kahvedesu
(05.07.25)
Vedat gelir vergisi veriyor musun?
0
🌸Kahvedesu
(05.07.25)
Veriyorum. Belli bir meblağa kadar muafiyet vardı ama sanki muhasebeciler daha iyi bilir onu; ilk üç sene şirketin varsa onun atıyorum 200 bin liralık kazancına kadar muaf oluyorsun gibi bir olay

Bizim durum bu şekıl
0
vedatchilipeppers
(06.07.25)
Şikayet edilme riski var diyerek 30 bine vermeye başlarlar
0
michael_knight
(07.07.25)
covid zamanı yüzde 25 gibi aptalca bir limit getirdikleri için kaç yıl geçti konut piyasaları hala düzelmedi.
o zaman da bir puntunu bulup ona göre fiyatlandırırlar.

20bine verilmesi dğeil, insanı olmayan şartlar altındaki yerlerin konut diye pazarlanması asıl büyük problem.

mesela biri evini kiraya vermek istiyorsa belli koşulları sağlamadan kiraya veremez gibi kriterler olmalı. nasıl ki binalar inşa edilirken betondan demire belli koşullara uymak zorundaysa, evler verilirken de aynısı olmalı.

inşa edilirken bile kurallara uyulmuyor gerçi, nasıl böyle bir standart belirlensin ayrı konu. kural koymak başka, onları uygulatabilmek başka sonuçta.
0
biseysorcaktim
(07.07.25)
(13)

2. el araba satsanız bu soru hakkında ne düşünürsünüz?

ya ben lan neyse
alıcı "arabaya kedi köpek soktunuz mu ben tüyden rahatsız oluyorum." dese ne cevap verirsiniz?ama içinizden geçeni değil, söyleyebileceğinizi...
alıcı "arabaya kedi köpek soktunuz mu ben tüyden rahatsız oluyorum." dese ne cevap verirsiniz?

ama içinizden geçeni değil, söyleyebileceğinizi...
0
ya ben lan neyse
(03.07.25)
Doğrusu neyse onu söylerim. Eğer bindiyse mümkün olduğunca hafifleterek söylerim. “Az bindi, üstünden çok zaman geçti, defalarca temizlendi araba vs.” gibi.
Böyle bir soru sordu diye adama sinirlenmeye hakkı olduğunu zannedenler var, yüce rabbim o insanlarla beni karşılaştırmasın.
0
michael_knight
(03.07.25)
doğrusu neyse onu söylerim. kedi köpek soktunuz mu sorusu kötü veya art niyetli bir soru değil.
0
messina123
(03.07.25)
" Kedilerim de köpeğim de arabama bindi, isterseniz başka araba bakın" derim. Aslında aklımdan daha başka söyleyecek şeyler geçer. Bu cevabimla yetinip teşekkür edip giderse sorun yok eğer rahatsızlık duyacağım şeyler söylerse aklımdan geçenleri söylerim.
0
rock n roll
(03.07.25)
olanı söylerim. büyütmeye gerek yok.
0
jelly bear
(03.07.25)
Çocukları okula kedi götürüp getiriyordu derdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.07.25)
Bir iş arkadaşımın arabası leş gibi köpek çişi kokuyordu, koltuklarda lekeler vardı. Her yer kıl tüy içindeydi. Detaylı temizlik anca kurtarır o arabayı.

Özetle sormak hakkı, en fazla satmıyorum dersin, köpeğinin totosunu kaşıdığı koltuğa çocuğumun oturmasını istemem.
0
kimlanbu
(03.07.25)
Normal bir soru .
Kedi, köpekte severim ama bir çok sebep nedeniyle bakamam.
Soruya cevap olarak evet/hayır söylemek yeterli.

- Ne oldu kardeş? Araçla gezmesin mi hayvan ? hayvan sevemeyecek miyiz? mama veremeyecek miyiz?
gibi dayatmalara da gerek yok.
0
diyecevaplandı
(03.07.25)
dramatize etmenin anlamı yok bence, gayet normal bir soru. alıcı kişi sigara içildi mi diye sorabiliyorsa bunu da sorabilir. alıcının bir kriteri diye bakmak lazım bence. Ben de hayvanları çok seviyorum ama bu alınganlık yapılacak bir şey değil bence, kaldı ki herkes sizin kadar hassas olmayabilir de.
0
vampir akrep
(03.07.25)
Bu sorunun biri ya da birilerini rahatsız etmesi çok ilginç.

Eğer evcil hayvanım var ve arabaya binmişse, "evet, temizliği şu şekilde yapıldı, endişenizi gidermek için bakabilirsiniz" ya da evcil hayvanım yok ve doğa olarak arabaya binmemişse "hayır, bu konuda endişeniz olmasın" derdim.
0
dediysem dedim
(03.07.25)
soktuysam, evet. başka arabaya bakabilirsiniz der geçerim, muhattap olmam.
0
gurur
(03.07.25)
Doğrusu neyse onu söylerim. Ablamın kedi/köpek partiküllerine ciddi şekilde alerjisi var. Direkt astım krizine giriyor. Temizlense bile tam geçmiyor onlar.
Bir dönem benim de (yaklaşık 15 yıl) ciddi alerjim oldu. Bir gün hiç hayvan beslenmeye bir eve gittim, yarım saat sonra astım krizi geçirmeye başladım. Meğerse hava çok soğuk diye kapı önündeki kediyi ısınması için sobanın arkasına yatırmışlar. Hayvan eve ilk defa geliyor, yerinden kıpırdamadı bile, odada kedi olduğunu farketmedim yemek yediğimiz halde. Ama onunla aynı ortamda olmak beni krize soktu.
Şimdi evde kedim var, baskılıyoruz alerjim.

Kısacası sorması normal, illa bir sağlık problemi yaşanmasına gerek de yok. Herkesin hassasiyeti farklı, sigaradan evcil hayvana sorulabilir bence.
0
strawberry first
(04.07.25)
neyse onu soylerim, rahatsiz edici bir soru mu ki bu?
icinde bariz hayvan hayvan koktugu icin almaktan vazgectigim araba oldu.
sigara da ayni sekilde, arabamda sigara ictirmem.
0
cooperr
(04.07.25)
arabada tüy varsa zaten yalan söylemenin manası kalmaz. ama arabada tüy yok ama düzenli evcil hayvan biniyorsa doğrucu davut olmaya gerek yok diye düşünüyorum. bazı insanların takıntıları ellerindekinden olmasına sebep oluyor. örn: aracınız çok güzel tam istediği kondisyonda ve fiyatta fakat arabanızda tüy olmamasına rağmen "arabamda düzenli olarak evcil hayvan seyahat etti" deseniz adam soğuyacak sonra gidip ekleme bi passat alacak. işler buna da evrilebiliyor.
0
dirildimde geldim
(04.07.25)
(16)

Çok mu abartılı

adwokat
Merhabalar, 1 senedir ispanyolca ile ilgileniyorum. Şu anda b1 kurunun 3 de 1’ini bitirdik. Bu yaz 1 aylığına meksikaya gitmeyi planlamıştım. Bunun için 200 bin TL harcamam olacağını düşünüyorum. Uçak biletleri dahil olmak üzere.Maksadım hem 1 ay orada takılmak hem de olabildiğince dil pratiği yapma
Merhabalar, 1 senedir ispanyolca ile ilgileniyorum. Şu anda b1 kurunun 3 de 1’ini bitirdik.
Bu yaz 1 aylığına meksikaya gitmeyi planlamıştım. Bunun için 200 bin TL harcamam olacağını düşünüyorum. Uçak biletleri dahil olmak üzere.

Maksadım hem 1 ay orada takılmak hem de olabildiğince dil pratiği yapmak.

Maddi durumum aşırı iyi değil ama çok şükür açıkta da değiliz.

Sizce biraz abartılı bir eylemde mi bulunuyorum. Çevremden 2-3 kişi bu planımı biliyor. Birisi fikri harika buldu, birisi çok mu paran var da 200 bini havaya saçıyorsun dedi, diğeri de nötr…

Sizce?
0
adwokat
(28.06.25)
200 binin sana dönüşü olacak mı? Dil öğrendin eee sonra? Ne yapacaksın mesela?

Çok paran yoksa ve ispanyolca öğrenmek hayatında bir şeyleri değiştirmeyecekse gereksiz bir macera.
0
messina123
(28.06.25)
Bence boş iş. Havaya saçıyorsun. 1 milyonun varsa boş, 10 milyonun varsa boş değil. Ama takdir senin. Ben olsam 100 milyonum olsa bile harcamam.
0
Shepard
(28.06.25)
gayet güzel plan. niye sacmalik olsun?
seyahate verilen paraya acinmaz.

1 ay tatil yapmak icin isinden falan ayrilmadiysa gayet güzel :)
0
sonsuz
(28.06.25)
Amaca bağlı. Döndüğünde sıfır olmayacaksan ne var harcanır.

Planın ayrıntıları ne bilmiyorum ama dil pratiği için kısa bir süre olabilir, eğer aracı kurum, tur vb. yoksa. Small talklarla dil pratigi yapsan da ne kadar isine yarar tartisilir cunku. Sonucta Meksikalilar da ya adwokat gelse de bizle ispanyolca konussa bol bol sohbet etsek diye beklemiyorlar.

Mekansal olarak adapte olana kadar 3-5 gün geçecek zaten, o açıdan da diyorum.

Ama bu dediklerimden ya da benzerini soyleyenlerden gaza gelip sakın +200k daha harcama.
0
encokbenisevinnolur
(28.06.25)
İspanyolcayı keyif için öğreniyorum.
Birkaç latin müvekkilim var. İlerde daha fazlası olur mu bilmem ama ispanyolca benim için sadece hobi.

10 milyonluk malvarlığım yok. Ama 5 milyon falan vardır.

Sadece abd vizem var, ispanya vizesi zor olur diye uğraşmadım. Meksika zaten vizesiz…
0
🌸adwokat
(28.06.25)
Tabii ki sizin ekonomik durumunuza ve ihtiyaçlarınıza göre değişir ancak şu devirde kendi kişisel gelişiminiz için böyle bir deneyime 200k tl çok değil zannımca.
0
but that was just a dream
(28.06.25)
Dünyaya bir kere geliyorsun,gez gör.eksilen bir 200k nın kimseye zararı yok.ye,iç,eğlen sadece meksika amerikaya kaçanlar yüzünden kapıda bayağı uğraştırıyor,amerikan vizen olsa bile deport verebiliyor.güney amerika da başka bir ya da iki ülke gezebilirsin.ben oraları dolanalı bayağı zaman oldu ama meksika dışında bolivya da çok güzel zaman geçirmiştim.bolivya şili kombosu harika olur.
0
duptıs
(28.06.25)
bence şahane plan. 200 bin para değil biz fakiriz, varsa koskoca bir aylık maceraya harcanır. dahası bile harcanır hatta. yalnız ben böyle bir işe girişecek olsam şahsen meksika yerine şili-arjantin ikilisini tercih ederdim tek fark o olurdu.
0
der meister
(28.06.25)
Gaza gelme bizim sözümüzle iş yapmıcaksın zaten ama madem paran var. İçinde kalacağına harca bro.
0
messina123
(28.06.25)
Bence de süper plan. Bilgin görgün artar.
0
sekizdokuzon
(28.06.25)
Paran varsa çok iyi plan. İmkanim olsa ve dil ogreniyo olsam ben de yapardim. Sonucta isine yarayacak ya da yaramayacak ispanyolca ogrenmek istemissin. Bunu gelistirmek icin 10/10 yol.
0
matilda
(28.06.25)
Dil bilmek her zaman kapı açıyor. Türkiye olmasa başka yerde faydası olur. İş açısından olmaz sosyal açıdan olur.

Kişisel gelişime para harcamak parayı boşa atmak değil.
0
runaway
(28.06.25)
Plan mantıksız değil, insanın kendine kattığı her şer kârdır.
Ama bir ay için 200 bin tl fazla değil mi?

Konaklama daha pahalı olduğu için Ispanyolcaya mecbur olmayacağınız, işinizi İngilizce ile çözebileceğiniz ortamlarla karşılaşabilirsiniz gibi geldi bana.
Dünyadan ve dünya dillerinden daha kopuk bir ülke ve daha düşük bütçeli bir seyahat daha faydalı olmaz mı?

Mesela konaklama için 7-8 kişinin yaşadığı, oda kiralanan bir çözüm.
Belki uruguay, Arjantin, Şili vs. gibi seçenekler de vardır.

Turistik bir Meksika şehrine, tatil bölgesine giderseniz herhalde küçük Amerika gibi olur.
0
michael_knight
(28.06.25)
Abartı ya. Siktiriboktan bir meselede görece büyük bir para çöpe atılıyor gibi geldi bana.
0
sanal hayvan
(28.06.25)
Meksika b*k gibi bi yer bence. her şey bedava üstüne 200k verseler bile bi daha gideceğimi sanmıyorum.
0
Mcfly
(29.06.25)
200binle meksikada krallar gibi yasarsiniz 1 ay ama orada kurs vs yapmayacaksaniz Ispanyolca 1 ayda istediginiz gibi gelismez. Bir de her ne olursa olsun cok yüksek bir bütce, o kadara gerek yok.

Ben gecen sene 5 ay güney amerikada takildim, ispanyolcam ücüncü hafta sonunda kendine geldi. (Ben kursu 18 sene önce yapmistim tabi öyle bi ayrinti da var) ama dmeek istedigim adapte olmak zaman aliyor.

Bir de meksika‘da tatil yerlerine giderseniz (Playa del Carmen, Puerto Vallarta vs) full ABDli. E büyüksehirde anca taksiciler ve saticilarla sohbet oluyor arkadas edinmedikce… kücük ve turistik olmayan bi yer lazim, onda da güvenlik sorunu büyük olabilir. Büyük sehir ama Guadalajara hosuma gitmisti benim baya.

Tekrar okudum da, Meksika‘yi gezmek mi istiyorsunuz, 1 ay ayni yerde mi kalmak istiyorsunuz anlayamadim.
Airbnbde birinin evinde oda kiralamak dil pratigi acisindan iyi olabilir.
0
kuehles blondes
(29.06.25)
(30)

Zenginlerden nefret ediyor musunuz?

messina123
Zenginden kastım mahalle kuyumcusu, galerici tarzı zenginler değil. En zenginler, jeff bezos, elon musk, ülkemizdeki malum holdinglerin sahipleri tarzı zenginler.Şahsen ben hepsinden nefret ediyorum. Aynı dünyada onlar sınırsız imkanlara sahipken ben üçün beşin hesabını yapmaktan yoruldum. Hiçbirini
Zenginden kastım mahalle kuyumcusu, galerici tarzı zenginler değil. En zenginler, jeff bezos, elon musk, ülkemizdeki malum holdinglerin sahipleri tarzı zenginler.

Şahsen ben hepsinden nefret ediyorum. Aynı dünyada onlar sınırsız imkanlara sahipken ben üçün beşin hesabını yapmaktan yoruldum. Hiçbirinin oralara haramsız geldiğine de inanmıyorum.
0
messina123
(28.06.25)
Hiçbirinden nefret etmiyorum sınıf kinim yok, sadece AKP döneminde zenginleşen barzolardan ve onların jipe binen eşlerinden nefret ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.06.25)
Ben onlara itibar edip bu hale getiren insanlardan nefret ediyorum. Kendileriyle hiçbir zaman sorunum olmadı. O haramsız geldigine inanmiyorum dediğin kısımlar da bir şeyler koparırız diye birilerinin bir şeylere tamam dediği aşamalarda oluyor.

Özetle, bana dokunmayan yılan bin yasasincilar oluşturuyor bu işleri.

Şarkısı bile var Jeffrey Bezos'un:
youtu.be
0
encokbenisevinnolur
(28.06.25)
jeff bezos ve elon musk'tan evet.
bill gates, warren buffett ama cok düzgün insanlar mesela. ikisi de miras birakmayacak ya da az birakacak su an fark ettim. ilginc.

bu sadece zenginlik degil. senin kullandigin özel jetin, yatin, keyfi uzay seyahatin bu dünyaya zarar veriyor. paran ver diye bunlari yapabuliyor olmaman lazim.

first class ucmak bir insana nasil yetmez anlamiyorum. kocaman bir yata neden ihtiyacin var. kac kisi misafir gelecek. tamamen gösteris bazi seyler. ya da aclik. gözleri doymuyor.
0
sonsuz
(28.06.25)
Haset yapan fakirlerden nefret ediyorum. 2 ay kendi işini kur yönet desek sakalı bıyığı saçı kılı dökülecek adamlar gelmiş tanımadığı, sırf zengin olan insanlardan nefret ediyor. Ne haramı yemişler mesela? Çalış, işini kur sen de zengin ol. Kim tutuyor seni? Dünya'da işler insan ilişkileri ile yürüyor. Birisi olm messina123 var şöyle iyi böyle iyi derse tanımadığım adamı alıp riske girmem. Çünkü sen tanıdık olarak girdin ve birbirimizi mahçup etmemeliyiz, ortak bir dostumuz var.
0
Shepard
(28.06.25)
@shepard, ne alaka ya?
senin kendi interview skillerine güvenemeyip baskasinin lafiyla hareket etmenle ultra zenginlerin ne alakasi var?
0
sonsuz
(28.06.25)
ediyorum. benim için iyi insan kriterlerinden biridir aynı zamanda. çok zenginleri öven ve sempati duyan biriyle mecburiyet dışında muhatap olmam. ama dediğin gibi bu aşırı zenginler için geçerli, yoksa mevcut ekonomik sistemde kendi işi var veya zenginleşti diye herkesi otomatik "kötü" algılamam, hepsi öyle olmak zorunda değil.
0
der meister
(28.06.25)
@shepard mesele sen değilsin bro sen niye üstüne alındın? Konu en tepedekiler. Sen onların sineği bile olamazsın zaten. 3-5 milyonluk adamları kim kıskansın. Yazıyı yeniden gözünle oku
0
🌸messina123
(28.06.25)
Ayrıca sinek lafını hakaret olarak algılama. Ben de onların sineği bile olamam. Not olarak belirtelim
0
🌸messina123
(28.06.25)
Tuncel Kurtiz'in "Zengin olma tehlikesini çok şükür atlattım." gibi bir sözü vardı. Çok zengin olmak bayağı ahlaksızlıkla eşdeğer bir şey.
0
sekizdokuzon
(28.06.25)
Evet ediyorum.

Özellikle Taylor Swift gibi görgüsüz olanlarından daha çok nefret ediyorum.

Sonra bir de biz fanilere dünyayı ve çevreyi koruyalım palavraları sıkmalarından da nefret ediyorum.
0
chicha_v2
(28.06.25)
Hepinizin ayıla bayıla kullandığı yapay zeka, çok zengin birinin daha da zengin olabilmek için harcadığı parayla ortaya çıkarılmış bir şey.

Bugün dünya, vebadan, koleradan kırılmıyorsa, tıp bu kadar ilerlediyse hep onların daha zengin olma gayretleri sonucu.

Sadece tıp değil ki, yaşam kaliteni artıran her şey onların firmalarının eseri. Sıçtığın klozeti bile onlardan birinin firmasının arge biriminin tasarımıdır.

Çağımızdaki tüm gelişme sermaye birikiminin sonucudur.

Onlar uğraşsın yapsın, ben kullanıp rahat edeyim ama olsun ben sermaye düşmanıyım. Hadi canım.
0
Mirket
(28.06.25)
Tam tersine fakirlerden nefret ederim.

Egitimsizdirler, cahildirler, hayattaki zevklerin kiymetini bilmez kendinden doganlari da kebdileri gibi yetistirir.
0
feastofthedamned
(28.06.25)
@mirket verdiğin bilgilerin doğruluk payı yok.
0
🌸messina123
(28.06.25)
Şirketi etik değerlere uymayan, monopoly yaratmaya çalışan, mali gücü ile siyasi yörüngeyi değiştirmeye çalışan, medyalari satın alıp oradan buna göre haberler yapan, devletlerden büyüklesip devletleri tehdit edecek duruma gelen vs her şirketten nefret ederim ve aynı zamanda bu yola koyan sahibinden de.

Yani olayım zengin olmalari değil, bu paranın onlara yetmeyip daha da fazlasi, daha da az isci, daha az maas, daha çok kar, daha ucuz üretim, daha çok offshore, daha az vergi, daha az işçi hakki, daha az regülasyon için uğraşan bütün herkesten nefret ederim. Bundan 60 sene önce olsa bizlere radyasyonlu boya fırçasi yalatacak ama regülasyonlar sebebiyle yapamadigi için sikayet edenlerin hepsinden.
0
logisticsmanager
(28.06.25)
Nefret etmiyorum.

Ama özellikle de bahsettiğiniz seviyede zengin bir insan bunu sadece kendi emeğiyle yapmış olmuyor. Bir şekilde birkaç nesil belki şanslı, belki yetenekli belki ahlaksız belki de tüm bunların bir oranda karışmasıyla böyle zenfşnlikler oluşuyor.

Bu zenginliği kendisinin çok üstün bir insan olmasına, diğer insanların da tembel veya alt insan olmasına bağlayan, bunu ima edenler bana çok çiğ ve çirkin geliyor.
Adeta boyu uzun diye veya göz rengi belli bir renk diye övünen bir insan gibi.

Yine de unutmayalım ki siz de ben de o dünyaya doğsaydık bir miktar öyle hissedecektik.
0
michael_knight
(28.06.25)
Etmiyorum. Nefret ya da sevgi, saygı vs. herhangi bir hissiyatım yok.
0
gabe h coud
(28.06.25)
zenginlerden kisisel olarak nefret etmiyorum, dogalarinin geregini yapiyorlar. ama bu gelir esitsizliginin olusmasini saglayan sistemden ve buna canak tutanlardan ve buna ses cikarmayanlardan nefret ediyorum orasi dogru. zenginlesmede ve kazanmada problem yok ama bunu saglayan mekanizmalarin liberal ekonomide olcusuz zenginlesme saglamasi cok korkunc. yani insanlarin %80'i sefil %90'u gecim sikintisiyla yasamiyor olsa zenginlerin para istiflemesine laf etmemenizi anlayacagim da, su korkunc duzene karsi cikmayi da sermaye dusmanligi ve sinif kini olarak yansitmak gercekten cok habis.

@mirket; mesela cok tehlikeli bir sermaye savunuculugu yapiyor. oncelikle soyledigi seyler dogru degil. yapay zeka asiri zenginler tarafindan gelistirilmedi, non-profit open ai tarafindan gelistirildi. ha teknolojiik gelismeler sahibini zengin yapar orasi dogru ama zenginler tarafindan gelistirildigi dogru degil. microsoft, google vs kullandigimiz sistemler asiri sermaye sahipleri tarafindan gelistirilmedi. gelistirenlerini zengin yapti orasi ayri. microsoft 20 yaslarindaki muhendisler, google stanford phd'li adamlar tarafindan gelistirildi.

yanildigi ikinci nokta da sermaye vaadi olmadan insanlarin bir sey yapmayacagi fikri. insan sadece para hirsiyla degil hakikatin bir vechesini anlamak, veya bir seyler yaratmak hirsiyla da hareket eder. hatta asil bir seyleri yaratabilenler bu sekilde hareket eder. pasteur, fleming para hirsiyla hareket etmediler. newton, einstein ya su gravitasyonu cozsek ne para kaldiririz diye hareket etmediler. onlarin zihinsel sermayeleri sayesinde bugun gps'ten nerede oldugunuzu biliyorsunuz. kendi karakterinizi butun insanlara genellemeyiniz. insan zaten kendi haline birakildiginda duydugu meraktan harekete gececektir. volvo 3 noktali emniyet kemerini buldugunda dur ulan suradan ne para kirariz demeyip patentin ucretsiz kullanim haklarini ortaya salmistir. insanin can havliyle kendi kicini kurtarmaya calistigi sistemde elbette insan para icin her seyi yapiyor gibi gozukebilir. ancak insanin gercek degerini olusturan yaraticilik, zeka ve ahlak para ve guc hirsindan cok farkli kulvarlarda.

iyi bir urun uretip piyasada bunun karsiligini zengin olarak alirsin zaten. burada problem yok. zenginlesmede de problem yok. ama olcusuz zenginlesmede problem var. somuru sonucu zenginlesmede problem var. herkese guzel spor ayakkabi satmada problem yok ama guneydogu asyadaki insanlari hayvani kosullarda saatlik $1-2 dolara calistirip zenginlesmekte sikinti var. bu sikintiyi goremiyorsaniz uzucu.

soyledigi tek dogru sey bazi buyuk atilimlar ve girisimler icin sermaye birikiminin gerektigi. buraya katiliyorum. ancak katilmadigim nokta bu sermayenin illa bir kisinin altinda birikmesi gerektigi on kabulu. sermayeyi baska sekillerde de biriktirebilirsiniz. fonlarda da biriktirebilirsiniz, yonetimi icin baska bir mekanizma da kurabilirsiniz. sermayeyi tek bir kiside biriktirip ondan sonra babadan ogula gecmesini saglamak tam tersine ekonomide ciddi bir donukluk yaratiyor. bunun alternatifi yokmus gibi dusunmek de ne diyelim zihinsel esnekligin eksikligi mi diyelim.

en zekilerimizi alip gecim korkusuyla somuruyor olmamiz onlarin zekalarini en iyi sekilde kullandigimiz anlamina gelmiyor. insan olarak aklimizi ve ahlakimizi kullanarak maksimum sayida insanin, yine bir meritokrasi ekseninde, sisteme katki yaptigi kadar donus aldigi, ahlakli bir mekanizma kurulabilir. zaten kurulacak da. tarih bir sekilde hep ilerliyor. ancak mankafa insanlarla ilerlemek cok yavas oldugundan yuzyillar bos yere harcanacak ve milyonlarca insan daha serefsizce somurulmeye devam edecek.

ancak 500 sene once bir kralin tek bir sozuyle butun mal varliginiza cokuluyordu. hatta birakin krali elinde yeterli guc bulunan herhangi bir kimse maliniza cokebiliyordu. bugun bunun derecesi oldukca azaldi. siyasi erk halka verildi. gidisat gosteriyor ki bir gun gelecek ve ekonomik erk de halkla paylasilacak. ancak o zamana kadar cok cok insan sermayesini gereksiz yere hharcamaya devam edecegiz.
0
antikadimag
(28.06.25)
@sonsuz abicim ne interview skili? Bak insan ilişkileri ile yürür bu işler diyorum. Senin torpil dediğin şey aslında dünyanın normali. Tecrübe etmemiş olabilirsin diye yazıyorum, mesela bir usta tanıdık vasıtasıyla gelip işini yaptıysa ve yanlışı varsa düzeltmeye daha meyilli olur. Kime göre? Tanımadığın bir ustaya göre. Çünkü insanlar, insanlarla kötü olmak istemez. Herkes sevilmek, saygı görmek ister. Personel de öyle. Torpille geldi diye interview yapıyorsun ama güvencen var. Tanıdık vasıtası.

@messina123 lan alınmadım, şunu diyorum kısaca. Birileri bir yere geldi diye nefret etmeniz saçma. Git çalış, gör bakalım nasıl oluyormuş bu işler. Kendi işini kuran, büyüten herkes 7/24 her gün çalışmış insanlar. Bunun ne demek olduğunu denemeyen bilmez. Mesela Bill Gates, adam ne yatırımlar yapmış Afrika'da. Ama millet cahil cahil o nüfusu azaltmaya çalışıyor, hastalık yayıyor demiş. Ulan adam donuna kadar bağışladı. Nefret edebilmek için haset ediyor olmak lazım.

mirket +111

Onlar olmazsa şu anki dünya yine olurdu ama onların ismi farklı olurdu. O yüzden saçmalık nefret etmeniz. Olm dünyada eşit gelir diye bir şey olamaz. Herkese 200k maaş vereceksen temizliği kim yapacak? Daha geçen ağlıyordunuz temizlikçi evime gelmiyor bulamıyorum diye.
0
Shepard
(28.06.25)
antikadimag+1 not almalık bi yazı olmuş

sermaye dusmaniyim. patron savunan amelelerin enerjisi yalakaliktan mi geliyo acaba
0
ala09
(28.06.25)
:) aklıma grinin elli tonu filminde vatandaşın okul diploma töreninde söyledikleri geldi. Bir gün bütün dünyada açlık ve fakirlik bitecekmiş, bunun için uğraşıyormuş falan. Filmin sonrası malum :))

Bahsettiğin zenginlerden nefret etmem için, insanlara ve doğaya zarar verdiklerini bilmem lazım. Bilerek ve isteyerek yapıyorlardır çünkü.

Pırlanta üretiminde ya da elmas elde etme konusunda çok fazla insanın kanına girdiklerini biliyorum mesela, altın için bizim ülkemizdeki doğanın ağzına ettiklerini de biliyorum. Yeter sebep mi? Evet. Nefret ediyorum yani.

Ayrıca islamiyette "helal" diye ifade edilen yollardan zengin olmadıkları da bir gerçek. Hatta kimsenin de helal yollardan zengin olmasına fırsat vermeyen bir sistemi yaşatıyor ve savunuyorlar, hatta saldırganlaşıyorlar. Bunu da düşününce nefret etmemek için bir sebep göremiyorum.
0
muhayyer divan
(28.06.25)
Uzuuuun ve çelişki yumağı bir yazı olmuş.

'iyi bir urun uretip piyasada bunun karsiligini zengin olarak alirsin zaten. burada problem yok.' demişsin de bunda problem var. O zenginden de nefret ediliyor. Mahalle kuyumcusu değilse, galerici değilse nefrete muhatap oluyor. Soruyu bir daha oku istersen.

Volvo 3 noktalı şeysini bulana kadar sence kaç volvoyu duvaa vurmuştur da içindeki mankenler oraya buraya savrulmuştur. Sence volvonun sahibi ulan bu volvoları duvara vuracağız ki para kazanabilelim dememiş midir? Sevabına mı vurdurmuştur duvara?

Bilim adamlarından bahsetmişsin? Onlar birer zenginin üniversitesinde çalışmıyor muydu? Evlerinin bodrumunda mıydı laboratuvarları. Edison her buluş sonrası koştur koştur patent almıyor muydu?

Adam windows xp de bıraksaydı. Ya yeter, bu servet benim yedi kuşak torunuma yeter deseydi, sen windows10 un windows 11 in konforunu bulabilecek miydin?

Birkaç tesadüfen bulunan şey hariç bütün buluşlar bir zenginin riske ettiği paradın eseridir.

Ayrıca gelir dağılımında adalet, zenginin değil siyasi iradenin sorumluluğundadır.

Ve evet @ala09. Sermaye düşmanı değilim. Yalakayım :)
0
Mirket
(28.06.25)
@mirket wins, flawless victory. Fatality çaktı. Bazı arkadaşlar bilmiyor ama donuna kadar kendini riske eden patronlar sayesinde iş bulabiliyorsunuz.
0
Shepard
(28.06.25)
@mirket; zenginler halklar kolay yönlendirilebilsin diye haber kanallari ve gazeteleri satın alirken, deregulasyon savunurken, ozellestirme savunurken ve bunları getirecek adamlara paraları dökerken siyasi irade nasıl olacak? Trump nasıl seçildiğini gördük arkasında zenginler oturuyordu hep. Herif zenginlerin yararina olan vize türünü bile elestiremedi korkusundan.

Şu an misal trump ne diyor; herkese vergi koyun, amerikan firmalarına koymayin. Başka ne diyor? Amerikan firmalarina yasalara uymadiklari için ceza kesmeyin. Bunlar çünkü politikacilarin ceplerini dolduran zenginler sebebiyle. Google üzülmesin, apple buzulmesin.

Bu arada bütün buluşlar zenginlerin riske ettiği para lafina da asla ve asla katılmıyorum. Biraz devletlerin şirketlere verdiği paralara bakarsan görürsün bunun sebebini. Bizim vergilerimizle devletler sirketlere paralar verir bunu da işte ARGE vs adı altinda yapar ya da fabrika acacaktir misal arazi bedava verir yok suyu elektriği ucuza verir. Şirketler ve zenginler öyle milyar dolarlarimi ortaya koydum demez.
Buna ek olarak zarar yazan sirket bunu vergiden düşebilir ama ben misal bu sene zarar yazarsam vergimden düşemem falan filan.
Misal elon musk; bakalim Tesla için devlet ne kadar para harcamis?
Bu şirketlerin hepsinin her sene bir davasi çıkıyor. Misal hatırlıyorum apple'in falan diğer firmalar ila başkamarinin çalışanlarını almama anlasmasi yaptığı ortaya çıkmıştı ki maaslar yukselmesin.
Al bak daha 2023ten Amazon için;
www.ftc.gov
Zenginler olmasa inovasyon olmaz falan filan bunlar tam da milyarderlerin seveceği şeyler. "Biz olmasak ac kalırsınız bu sebepten Dünya zenginliginin yüzde 90i bizde".

Abi bakın düzgün insanlari savunun da allah aşkına corporationlari, milyarderleri Einstein'mis tesla'ymis gibi savunmayin yani. Inovasyonlar emin olun kimsenin 100-200 milyar dolar değer sahibi olmasini gerektirecek kadar parayla olmuyor. Ve inovasyonlar bedavaya da olmuyor, bu sirketlerin hepsi devletlerden ödenekler alıyor, devletlerden vergi tasarrufu alıyor, devlet okullarini kullanıyor.
0
logisticsmanager
(29.06.25)
Siyasetin çarpıklığını, seçtiklerimizin yanlışlarını anlatıyorsun. Burda yanlışı yapanlar zenginler deeğil, yönetenler ve dolayısıyla yönetenleri seçenler.
Trump'dan bahsetmişsin. İkinci kez seçildiyse, seçenlerdedir sorun.

Seçenlerin cahilliğinden diyorsan, seçenlerden veya cahillikten nefret et. Apple o söylediğin şeyi yapmışsa onu yapabilmesine imkan tanıyan yöneticiyi seçenden nefret et.

Sistemde çarpıklık varsa o çarpıklıktan nefret et. Ben zenginden nefret ediyorum lafının yanlışlığını anlatıyorum ben.

Bugün Ekşide mi vardı. Adam 50 tane arabanın lastiğini patlatmış. Araba sahibi olanı zengin görüp zenginden nefret eden biri yapmış olmalı.
0
Mirket
(29.06.25)
hadi mirket kuyrugu dik tutmak icin bir seyler karalamis da, onun yancisi gibi gezen elemani tam anlamadim. eleman tanrinin bahsettigi dusunce mefhumunun o kadar fakiri ki, mevcut sistemin tek alternatifinin herkesin ayni maasi almasi oldugunu saniyor. adam baska bir alternatifi tahayyul bile edemiyor :) bilissel kapasitesi 0/1 seklinde calisiyor. simdi sen bu adamin oldugu yerde nasil daha adil bir duzeni kuracaksin? bu kafalari nasil yontacaksin daha iyi bir sistem icin. asil sorun bu.

@mirket hocam, sirf cevap vermis olmak icin cevap vermek tartisma adabina uymuyor. isin kotusu arguman olarak soyledigin seylerin zayifligi da bu mevzulardan ne kadar caktigini gosteriyor. boyle durumlarda sukut altindir diyerek er meydanindan cekilmek dahi imajina daha az zarar verecektir, ayiktirayim.

mesela o bilim adamlari nasil calismislar onu bile bilmiyorsun. devlet universitelerinde calisiyor bu adamlar. bugun kapitalist amerika'da bile universiteler ya publictir ya non-profittir ve ana geliri devletten aldiklari endowment'tir. yani deney ekipmanlari illa birinin mulkiyetinde olacak, devlet mulkunde olursa olmuyor. illa zengin birisi gel bunlarla oyna diyecek. komik. sermaye agresif serbest piyasa kosullarinda surekli survival modunda oldugundan deneysel calismalara giremez. devlet onemli gordugu alanlari ar-ge tesvikleri ve vergi indirimleriyle destekler.

edison zaten is adamidir. hemen gidip patent alir. edison hakkinda daha cok sey arastirdikca nasil bircok gelismeye kendi kazanci icin set koydugunu gorup sasiracaksin.

son olarak da gelir dagiliminda adalet siyasetin sorumlulugunda diyorsun. ancak sen ekonomik gucun konsolidasyonuna izin verince o ekonomik guc siyasete ambargo koyuyor, butun isleri o yonetiyor. para olmadan, guc odaklarinin destegi olmadan siyasi iktidara gelemedigin bir duzen yaratiliyor. sonra da bu duzenden gelir dagilimi bekliyorsun. bak bakalim dolar milyonerleri ne kadar vergi veriyormus. siyasi irade hicbir zaman gelir dagilimi yapmamistir, en fazla sermaye transferi yapar. bkz turkiye'de eski zenginlerden alinan paranin yeni zenginlerin cebine konulmasi.

neyse, mesele bu konulari bilmiyor olmaniz degil. mesele ortadaki ahlaksizligin ve kokusmuslugun farkina varamamaniz da degil. susup kosenizde otursaniz sorun olmayacak ancak uc kurus paranizla, zenginler iyi ki varlar yoksa ne poh yerdik sagolun agam diyerek pacalarindan tutmaniz ve onlari savunmaniz is degil.
0
antikadimag
(29.06.25)
@truenorth

vergilerden geliyor ve herkes vergi oduyor. hatta zenginler vergiden kaciyor. yahu donald trump, elon musk vergi odemiyor farkinda misiniz? sen evinin, arabanin vergisini kaciramazken zenginler o vergilerden "hukuki" yollarla kaciyor. para geri donmuyor. top %1 sermayenin yarisindan fazlasina sahip olmasina ragmen vergilerin %25 civarini oduyor. karsiliginda esitsizlik buyumeye devam ediyor.

tesla'nin federal income tax'i 0. adam 2 milyar dolarin uzerinde gelir elde edip karsiliginda vergi odemedi.
donald trump da ayni sekilde. ben bile %30 oderken cok sevdigimiz ve butun insanlik gelisimini borclu oldugumuz ultra zenginler %3-5'in ustunde odemiyor.

piketty'nin dedigi gibi r > g esitsizliginin oldugu her yerde tabii olarak sermaye birikir ve gelir esitsizligi artar.

ama zenginler haklilar. beni de boyle savunan culsuzlar olsa ben de semer vurmaya devam ederim. yuruyun zenginler, az bile!!!

valla artik yazmayacagim bu duyuruya.
0
antikadimag
(29.06.25)
hissettiginiz sey aslinda nefret degil, "kiskanclik".

dunya iki sey uzerine donuyor, para ve kuku.

kukuyu bulmasi o kadar zor degil icgudusel bir mevzu, dogustan hepimizin icinde bu hardware ve software var. ama para insanlarin yarattigi birsey, dogduktan sonra tanistigimiz bisey. isin boktan tarafi kitaplarda da ona nasil ulasacagimizin tarifi yok, ben cok aradim bulamadim. adamlar bu isi cozmusler. milyarlarca insan bunu cozemeden olup gidiyor toprak oluyor.

ama efendim adamlar vergi vermiyor. evet, hayvan gibi isdihdam sagliyorlar ama. Elonun sirketlerinde 125000 kisi calisiyor, x4 desek 500.000 kisi adam sayesinde tahminen ortalamanin cok uzerinde para kazaniyor.

bir de jeff bezoz ile bill gates arasinda ciddi ciddi fark oldugunu, birinin assagilik birisi oburunun kahraman oldugunu falan dusunmek trajikomik yaw.

falan filan..
0
cooperr
(29.06.25)
@antikadimag abicim vergi vermemeleri normal. Kafan almiyor olabilir, ama istihdam yapan cesur insanlar olmazsa maasli calismak isteyen arkadaslarimiz is bulamaz. Istihdam yapana da devlet çökmez. Sen istiyorsun ki bu adamlar vergi versin, ama bu adamlar şirkete yatirim yapiyor. Kar etmiyor haliyle. Arge yapiyor, yeni depo aliyor, esya araba aliyor. Sirketi buyutmezsen batma yoluna girersin. Olay bu kadar basit. Isveren olmayan arkadaşlar kendini belli ediyor. Gerçek dünya ile okuduğunuz şeyler arasında dünya kadar fark var. Vergi vermeyen illegal bir sey yapmiyor.

Gelir adaletini saglayacak fikrin varsa yaz, gorelim ne kadar sacma oldugunu.
0
Shepard
(29.06.25)
Etmiyorum.
0
Amaranta ursula
(29.06.25)
Zenginlerden nefret etmiyorum. Ne kadar zengin oldukları da fark etmez. Zenginliklerini yolsuzlukla (vergilerin hortumlanması ile, ihaleye karıştırılan fesat ile, 2 liralık ürünü devlete 2000 dolara satış ile vs.), kaçakçılık ile, hırsızlıkla, hukukun çiğnenmesi ile, kıyak krediler ve kredi borçlarının ertelenmesi ile vs. şeklinde elde edenler hariç.
0
nawar
(29.06.25)
(7)

people pleasing

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
nasıl bitirilir?
nasıl bitirilir?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(27.06.25)
Please etmeyerek, empati overload'u azaltarak.
0
encokbenisevinnolur
(27.06.25)
Kimsenin çok matah olmadığını fark ettiğinde kendiliğinden yok olabilir
0
sekizdokuzon
(27.06.25)
self-pleasing yaparak
0
love and trust
(27.06.25)
Bırak kötü bilsinler seni. Umursama boşver, canının istemediği şeyi yapma

Önce kendimizi düşünmemiz lazım (kendime de not olsun)
0
kullanicadi
(27.06.25)
Çoğu şey gibi yavaş yavaş, pratik yaparak.
Önce senin için çok önemi olmayan people’lara karşı pratik yaparak başla.
Yavaş yavaş halkayı genişlet.
0
michael_knight
(27.06.25)
önce kendine ait alanlara ve sınırlara sahip çıkarak, gerekirse adım adım ama oluyor. ardından o sınırları net belirterek, işin varsa işini yada hayatındaki önem sırasını yavaş yavaş insanlara belli ederek. en önemlisi de zamanının önemini aktararak, öncelik sıranın senden başladığını ve senin için sıralamanın devamı neyse( eşin, çocuğun, ailen, arkadaş en son iş gibi gibi) belirtmek. kendini önceliklendirerek.
0
darthvader
(27.06.25)
bu bence sevilme / onaylanma ihtiyacı hissedildiğinde oluyor. yani kendimden biliyorum daha yalnız hissettiğim dönemlerde bu davranışlar artabiliyor daha sosyal dönemlerimde azalıyor. kendinizi daha değerli hissedecek ortamlarda bulunun öyle hissettirecek kişilerle konuşun mesela eğer yapabiliyorsanız. geçer bence
0
semaforo de medianoche
(28.06.25)
(5)

iş teklifi kabul süresi

sorucu
haftaya peş peşe üç gün üç farklı yerle mülakatım var. aklım lüzumsuz şeylere takıldı. bir yerden iş teklifi gelirse(eposta ile gelen iş teklifinden bahsediyorum) bir son kabul tarihi vs var mı? yani bana önceden gelen 2 iş teklifine baktım hiç şu zamana kadar geçerlidir diye bir şey yazılmamış. zan
haftaya peş peşe üç gün üç farklı yerle mülakatım var. aklım lüzumsuz şeylere takıldı. bir yerden iş teklifi gelirse(eposta ile gelen iş teklifinden bahsediyorum) bir son kabul tarihi vs var mı? yani bana önceden gelen 2 iş teklifine baktım hiç şu zamana kadar geçerlidir diye bir şey yazılmamış. zannediyorum her yere ayrı ayrı sormak lazım ne zamana kadar geçerli çünkü pazartesi gireceğim yer ola ki hızlı davranıp teklif gönderirse çarşambadaki ne olacak acaba diye bakmak istiyorum vs. nasıl yönetmeli bu süreci?
0
sorucu
(27.06.25)
3-5 gün tanırlar genelde.
0
jelly bear
(27.06.25)
Ben de genelde 3-5 gün, teklif cuma geldiyse en geç bir sonraki cuma veya çarşamba gibi biliyorum.

Bence sen eline gelen teklifi 2-3 iş günü sonra kabul et, daha iyisi gelirse vazgeçtiğini söyle.
Şık değil ama yapman gereken bu.
0
michael_knight
(27.06.25)
teklif gelince ben başka bir yerden daha teklif aldım da düşünmek için birkaç güne ihtiyacım var ne zamana kadar süre verebilirsiniz diye söyle. söylerler veya başka teklif aldığını duyunca tekliflerini de revize edebilirler.

ben böyle yapmıştım 2 yerle aynı anda teklif aşamasına geldiğimde. revize etmediler ama edenleri de duymuştum.

edit: kabul edip sonra vazgeçtim demek çok hatalı olur. ben başka bir yerle de görüşüyorum demenin hiçbir mahsuru yok tam tersi sizi daha güçlü konuma getirecektir işveren karşısında. bu fırsatı elinizin tersiyle itme sakın.
0
semaforo de medianoche
(27.06.25)
Bence de vazgecmek de bir opsiyon, sizinle goruserek zaten bir yatirim yapmislar, ama teklifi ciktilar, kabul ettikten sonra baska yerin teklifi daha guzel geldi onu kabul ettiniz. Asiri fazla bir ekstra emek eklenmis olmuyor. Tek sorun sonraki teklif yapilacak kisilere olumsuz donmus olabilirler bu sirada, bu kisim hos degil ama is hayatinin da bir parcasi, sonucta sizi de ilk 2 ay sebepsiz sallayabiliyorlar.
0
mbond
(27.06.25)
genelde birkaç gün tanınır ancak sizin başka değerlendirebileceğiniz bir fırsat varsa bunu belirtirseniz bazen süreci de hızlandırırlar . böyle bir durum olması halinde durumu belirtirsiniz. sizin karar vermeniz için süreye ihtiyacınız varsa da bunun için bir iki gün daha rica edersiniz.
0
darthvader
(27.06.25)
(14)

ev satışında başka hesaba para yatırma?

contavolta
merhabalar,pazartesi evimi satacağım. 12,5 milyona satıyoruz normalde ama alıcı 9 milyon gösterelim dedi. kalan 3,5 milyonu 3. bir kişinin hesabına yatırırlar dedi emlakçı. şimdi bu 3,5 milyonu kayınvalidemin hesabına yatırsam, sonra onun hesabından kendi hesabıma geçirsem, bi denetimde falan yakala
merhabalar,

pazartesi evimi satacağım. 12,5 milyona satıyoruz normalde ama alıcı 9 milyon gösterelim dedi. kalan 3,5 milyonu 3. bir kişinin hesabına yatırırlar dedi emlakçı. şimdi bu 3,5 milyonu kayınvalidemin hesabına yatırsam, sonra onun hesabından kendi hesabıma geçirsem, bi denetimde falan yakalanır mıyız? bi sıkıntı olur mu?

başka nasıl yapabiliriz?
0
contavolta
(27.06.25)
çok büyük paralar.. aman diyim. satılan ev şahsın üzerine.. alınan ev şahsın üzerine paralar da aynı şekilde olmalı.. aksi halde adam yanlışlıkla attım bu parayı diyip geri isteme hakkına sahip.
0
denizmaniaherif
(27.06.25)
peki kalanını elden almak mantıklı mı?
0
🌸contavolta
(27.06.25)
biz alirken de satici dusuk gostermek istedi maalesef ve elden vermek zorunda kaldik buyuk kismini, ama herkesin beni uyardigi tapuda gosterilen miktarin direkt o kisinin hesabina yatmasi kalaninin elden olmasiydi, siz de tutarlar da cok yuksek,3. Kisinin hesabi da olsa bir miktar risk var bence.
0
tuborg yesili
(27.06.25)
Boyle bir ise girecekseniz elden almak lazim. elden sonra bankaya giderseniz size de sorarlar tabii.
baskasina transferde takilir takilmaz kimse bir sey diyemez yani.3.5 milyon tek seferde yatarsa maliye soru sorabilir.

Motivasyon emlak vergisiyse %2 gibi hatirliyorum fakr 70000 oluyor yani. 1 lira da para ama degmez sanki. Ustune dusuk gostermek alici icin negatif, 5 sene kurali degisebilir. TR ye has bir kural zaten.
0
wallcan
(27.06.25)
elden alabilirsiniz de bildiginiz iki buyuk valiz para, sonra ona nasil sahip cikacaksiniz? Elden almanin da baska zorluklari var, cok iyi planlayin.

Araciliginizla bir kez daha trde boyle sacma sapan isleyen duzene sovecegim, boyle malca bir sistem olamaz.
0
tuborg yesili
(27.06.25)
9 milyon ile 12.5 milyon arasında harç açısından 120 bin lira civarı fark var. 12 milyon ödeyen 120 bini de ödeyebilmeli. Ben bu riski almazdım, ne olacağı belli olmuyor. Sizin için miktar çok değilse belki bu miktarda indirim teklif edebilirsiniz.
0
playing star again
(27.06.25)
benim gayrimenkul değer artışı vergisi ödememem için 10,5 milyon gösterebiliriz en fazla demiştik. tapu harcı ve emlak vergisini de düşündüğünden olsa gerek 9 milyon olsun istedi alıcı.

şimdi ben elden alsam bankaya para yatırırken ne parası bu derler mi? altın sattım vs. desem sıkıntı olmaz bence. ama iki meblağ da aynı gün hesabıma gireceği için sıkıntı olur mu bilemedim. farklı bankadaki hesaplarıma atabilirim belki.
0
🌸contavolta
(27.06.25)
su ulkenin yoneticileri sacma sapan harclari kaldirsalar veya oranlari indirseler daha fazla gelir elde edeceklerini, milleti daha az vergi kacinmaya, kilifina uydurma gibi absurd yollara iteceklerini ne zaman anlayacaklar acaba?

playing star arti 1. adam 12,5 milyon oduyor, 120 bin az odemek icin seni de riske atiyor.
0
baldur2
(27.06.25)
Bunun tam tersini biri sormuştu (arkadaşının satacağı evin parasının bir kısmını onun hesabına mı yatıracaklardı, neydi) burada. O zaman da mantıksız ve gereksiz risk gibi gelmişti, dışarıdan bakınca hâlâ öyle geliyor.

Edit: (git: 1605248)
0
kobuzchu kiz
(27.06.25)
Yıllar önce ev alırken ben de bir kısmını nakit vermiştim, satıcı öyle istemişti. Daha küçük bir paraydı, 3 milyondan çok daha azdır.

Emlakçıya sorduğumda o nakit parayı birkaç ay saklayacaklar sonra parça parça dikkat çekmeden bankaya yatıracaklar demişti.

Bence biraz korkun bu işten ve işi bilen birini bulun.

Benim verdiğim nakit para bir damacana sudan bira küçük bir şeydi. Adamın sayması imkansızdı bence. Sizin bahsettiğiniz nakit para çok daha büyük. Nasıl yapılır bilemedim.

Aklıma gelen bir yöntem siz alıcı ile bankaya gidin. Bankadan 3,5 milyon parayı alsın. Siz de bankanın parayı o tutarda verdiğini görün. Nakiti alın. Alıcıya 3,5 milyonluk senet imzalayın. Satış gerçekleşince senedinizi alış yırtın.

Bu dediğim çok hatalı bir yol olabilir siz doğrusunu öğrenin derim.
0
michael_knight
(27.06.25)
Elden alın düşündüğünüz kadar büyük bir mesele değil.
0
cay koy geliyorum
(27.06.25)
1- satış sözleşmesi yapın, sözleşmede 12.5 m görünsün; olurda aksilikte elinizde imzalı belge olur
2- elden alın diyeceğim ama çok risk. satış öncesi bankaya gidin hesabınıza yatırın parayı. bu miktarda parayı banka hemen kabul de etmeyebilir, kaynağı ne vs. diyerekten. teyit etmek lazım.
3- tapuda görünen miktarı muhakkak banka üzerinden alın

hayırlı olsun
0
gurur
(27.06.25)
alıcıdan elden alıp başka banka hesabıma yatırmam sorun olur değil mi? aynı gün 2 farklı bankadaki hesabıma yüklü para girmiş olacak.
0
🌸contavolta
(28.06.25)
sen ya da bir yakının farketmez, bir incelemede heps gorunur; sen evi satmissin kisa surede yuklu para girisi oluyor, her turlu belli olur
0
sweetoffice
(28.06.25)
(7)

ev soğutması için hangisi tercih edilmeli?

ilgeru
2+1 ev. 70 metrekare. 1 odasında evden çalışıyorum. klima alsam klima salonda olacak mecbur ama çalışma masam küçük odada, sadece masa değil çeşitli cihazlarım da orada o yüzden salona taşınamaz sürekli. orası yanmaya devam edecek. yatak odası da aynı şekilde yanmaya devam edecek.taşınabilir alsam d
2+1 ev. 70 metrekare. 1 odasında evden çalışıyorum. klima alsam klima salonda olacak mecbur ama çalışma masam küçük odada, sadece masa değil çeşitli cihazlarım da orada o yüzden salona taşınamaz sürekli. orası yanmaya devam edecek. yatak odası da aynı şekilde yanmaya devam edecek.

taşınabilir alsam diye bakındım onlar da baya yer kaplıyor, ev küçük. dyson'ın hem temizleyici hem soğutucusu var ama ne kadar etkili bilmiyorum. nasıl halledicez soğutma işini?
0
ilgeru
(27.06.25)
multi inverter klima alabilirsiniz. her odaya bir ic unite, disarida tek bir uniteye bagli olacak.

www.hepsiburada.com
0
lemmiwinks
(27.06.25)
multi +1
portatif klimalara o kadar para vermek yerine klasik vantilatör alsan daha iyi bence. çünkü verimsiz.
0
merhum
(27.06.25)
Portatif klima çok kötü bir şey. Hiç düşünmeyin.
Hem sıcak hava çıksın diye camı aralık bırakıyorsunuz ve ev ısınıyor hem de klimanın motoru odanın içinde çalıştığı için gürültüden durulmuyor. Pek güçlü de değil. Portatif kesinlikle bir seçenek değil.

Dyson’ın soğutucusu yok. Hava temizleyici o. Bende vardı, sattım. Odadaki havayı üflüyor, hava soğuk değil. Vantilatör gibi. Soğuk zannedilmesinin sebebi sıcak havayı kırmızı okla, normal havayı mavi okla çizmiş olmaları.

Ya para harcayıp iki klima alacaksın ya da en sıcak 10-15 gün salonda çalışıp diğer günler de idare edeceksin.
0
michael_knight
(27.06.25)
salona klima alıp tüm odaların kapı pencerelerini kapatıyorsun. tek klima akşama kadar çalışıp evi soğutuyor. biz öyle yapıyoruz. lokasyon: akdeniz
0
messina123
(27.06.25)
2 iç 1 dış ünite gereksiz ne kadar fark ediyor ki

para oldukça klima alacaksınız yapacak bir şey yok.
bu durumda ben ilk olarak çalışma odasına alırdım çalışmak iyice eziyete dönmesin diye. niye mecbur salon olacak.
0
jülsezar
(27.06.25)
xiaomi mi smart standing fan kullanıyorum 2 yıldır, gittigim odaya taşıyorum çok sessiz ve gayet iyi soğutuyor oturduğum alanı. fiyat performans ürünü baya bakabilirsiniz.
0
sinematikcrop
(27.06.25)
• Akdeniz Bölgesi’nin katsayısı: 445

• Doğu Anadolu Bölgesi’nin katsayısı: 308

• Ege Bölgesi’nin katsayısı: 423

• Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin katsayısı: 462

• İç Anadolu Bölgesi’nin katsayısı: 346

• Karadeniz Bölgesi’nin katsayısı: 385

• Marmara Bölgesi’nin katsayısı: 385

x evin alanı.

en yüksek: 70*462 = 32340 btu
en düşük: 70*308 = 21560 btu

70m2 ev dediğinize göre burası büyük ihtimalle istanbul.

70*385= 26950 btu

bu değeri ancak birden fazla iç üniteye ihtiyacınız olacaktır. ya da mutfağı sallayacaksınız ona göre bir hesap yaparsınız 24000 btu sizin işinizi görür.
0
blue eyes white dragon
(28.06.25)
(17)

Doğru kişiyi ne zaman buluyoruz?

messina123
Olmuyor arkadaşlar. Ben bir türlü tamam bu kızdan olur dediğim kişiyi bulamıyorum. Başta bulduğumu sanıyorum. Sonradan yine olmuyor. Nereden buluyorsunuz doğru kişiyi :d
Olmuyor arkadaşlar. Ben bir türlü tamam bu kızdan olur dediğim kişiyi bulamıyorum. Başta bulduğumu sanıyorum. Sonradan yine olmuyor. Nereden buluyorsunuz doğru kişiyi :d
0
messina123
(26.06.25)
Doğru kişi yok; özü sözü bir, ideal sahibi, güzel kalpli, geniş omuzlu, kirli sakallı erkek var benim için. Ne zaman bulunur bilemedim.
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
hayattaki en büyük mucize iki insanin ayni anda birbirine asik olmasi :P

benzer insanlar birbirine cekiliyor aslinda. "dogru" kisiyi bulamadigini düsünüyorsan fazla mükemmeliyetci olabilirsin. her seye kulp bulan insanlar yalniz kalir genelde.

ikinci bir ihtimal de bir fiziksel özellige saplanti duyman olabilir. bu özellik onlardaki hatalari ya da seni sevmiyor oluslarini görmeni engelliyor olabilir.
0
sonsuz
(26.06.25)
Doğru kişi yok. Düzgün, dürüst, sadık vs insanlar var. Ama bunlara sahip insan da doğru olmaz. Çünkü kimse mikemmel değil. "doğru kişi" kıstaslarımızı netleştirmek ve makul hale getirmek lazım.

@sekizdokuz; selam :=)
0
sorularimicinfeykhesap
(26.06.25)
Yok bulunmuyor.

Kim bilir nerede hangi gerizekalı şarkıyla eğlenip, mum falan tasarlıyor. Kedizekalı
0
baldan kaymak
(26.06.25)
Doğru kişi diye bir şey yok
0
gabe h coud
(26.06.25)
15-20 yıl önce herhangi birini alıp doğru insan yapan bordo bereliler vardı, şimdi pek görünmüyorlar mesela. O da bir seçenek.
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
Öncelikle doğru kişi diye bir şey var. Ancak bu başkalarının kalıplarına göre bakılacak, düşünülecek bir şey değil 'sizin için' doğru kişiyse doğru kişidir. Başkasının dediğinin bir hükmü yok bence. Ha bu kişide aradığınız özelliklere göre zorlaşıp kolaylaşıyor tabi.

33 yaşındayım henüz doğru kişiyi bulabilmiş değilim. Doğru kişi dediklerim de hep hayal kırıklığına uğrattı beni. Özellikle son 'doğru olmayan' doğru kişi :D

Umarım hakeden herkes doğru kişisini bulur diyerek sonlandırayım yorumumu :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(26.06.25)
hiç ummadığın bir anda o seni buluyor :)
0
theseachange
(26.06.25)
Valla hocam bence doğru kişi/the one filan yok. Sadece belirli bir zamanda belirli bir ruh hali ve karakterde daha iyi anlaştığın biri oluyor.
0
Amaranta ursula
(26.06.25)
Kimbilir belki yarın belki yarından da yakın!

Senin kendini tanimanla ilgili bir şey, temelde @amarantaursula'nın dediğine katiliyorum, o ruh hali ve karakterde biriyle karşılaşınca anlaman için de kendine kör olmamak lazım. Bu da biraz zamanlama meselesi, bir açıdan sabır sebat meselesi, seçme meselesi. Ne istediğini bilmiyorsan 100 tane doğru kişi gelse de karşına o iş olmaz.

20'li yaşların başında tanistigim, bir süre flört edip takildiktan sonra ben ilişkinin sürmesini, hatta o dönem için doğru kişi olduğuna inandığım iki farklı kişi, yakın zamanlarda 30 yaşlarının başlarında bana tekrar ulaştılar. O zaman benim için doğru kisiydiler ama şimdi iih, bir de çok belli evde kaldım tribine girmişler eskileri yokluyorlar, ben de biraz takılıp, yuzsuzluklerinden dolayı da biraz dalga geçip sepetledim acikcasi.

Bir de, amaç ilişkiyi sürdürüp derinlestirmek olursa ve bu ortak amaç ise random kişileri bile bir araya getirsek o kişiler bir aşamada birbirleri için doğru kişi haline gelebilirler diye düşünüyorum. Niyet ve amaçların ortak olması lazım. Bir de iki tarafın da ne isteyip ne istemediği, kendinde neyden ne kadar odun verebileceğini netlestirebiliyor olması lazım.

Bu da karakter sağlamlığı meselesi aslında. Buradan da, şu sonuca varabiliriz, biri için doğru kişi olmak için, öncelikle kendini tanımaya bir merak, bir de karakter sağlamlığı gerekiyor. Bu yoksa olmaz o iş.
0
encokbenisevinnolur
(26.06.25)
Sen kendini bulunca, kendi kendine mutlu ve huzurlu bir insan olunca doğru kişi de zaten karşına çıkıyor.
Uzakta arama, kendine bak.
0
michael_knight
(27.06.25)
doğru kişi diye bir şey hem var hem de yok. ama en önemlisi bulduğunuz kişinin doğru olup olmadığını zamanla anlamak ki tam da bu nedenle doğru kişi kavramı yalan oluyor, bulmuşsanız emekle zamanla birbirinin doğrusu oluyorsun bu gözden kaçan bir detay :)
0
darthvader
(27.06.25)
dostum illa bulacagim bulmaliyim tarzi bir kafa yapisiyla da ne kendini strese sok ne de hayati iskala.

sen kendine bak, hobiler edin, kendini gerceklestir, kotu aliskanliklar ve bagimliliklardan uzak durmaya calis, gerisi gelir.
0
baldur2
(27.06.25)
doğru kişi diye bir şey kesinlikle yok. %100 match olması mümkün değil, sadece deneme yanılma ile yüzdesi yüksek birini bulmaya çalışıyoruz.
0
bobinhoo
(27.06.25)
Herkes ya çok sıkıcı, yada çok sıkıntılı. arası , ortası yok bunun.

sıkıcı olacağına sıkıntılı olsun, eğleniyoruz, ama evlenmek istiyorlar evlenemiyor ve ayrılıyoruz. sıkıntılı tiplerle eğlenmeye devam galiba.
0
loch ness
(27.06.25)
Dogru bir tane olacak demek degil ki?
Ali riza bey değilseniz tabi
Dogru bir tane- ali riza tekin
0
sonsuz
(27.06.25)
Aramaktan vazgeçince
0
Another day in paradise
(30.06.25)
(11)

yazın dışardan ne yemek söylüyorsunuz?

semaforo de medianoche
aslında sadece yazlık da değil genel bir soru. dışardan yemek söylemek durumunda kaldığımda hamburger, lahmacun, tavuk yemeği, asya yemeği söylüyorum genelde. böyle bir döngünün içindeyim son zamanlarda. arada mantı ve pizza da giriyor seçeneklere ama az. sıktı biraz bu döngü. sizin söyledikleriniz
aslında sadece yazlık da değil genel bir soru. dışardan yemek söylemek durumunda kaldığımda hamburger, lahmacun, tavuk yemeği, asya yemeği söylüyorum genelde. böyle bir döngünün içindeyim son zamanlarda. arada mantı ve pizza da giriyor seçeneklere ama az. sıktı biraz bu döngü. sizin söyledikleriniz neler? biraz seçeneklerimi genişletiyim istiyorum
0
semaforo de medianoche
(26.06.25)
Hak ettiysem; İskender.
İyi bir şey yaptığıma inanmak istersem; ev yemeği, sulu yemek (Adile Sultan benzeri)
Gece şımardıysam; kokoriç
Fazla harcamayayım ama iyi doyayım dersem; tavuklu pilav
Şımardıysam ve doymasam da olur, bir de çay demlerim dersem: çibörek
İyi bir yer bulduysam parasını umursamadan; döner porsiyon
İlginçlik olsun diye; kumpir
Canım çeker ve bol soğan da yemek istediğimde; tava ciğer
Evde dursun, yemekten sayılmaz diye düşünerek; çiğ köfte kiloluk



Sen yazmamışsın ama benim ilk aklıma gelen; kebap, onu unuttun herhalde.
0
michael_knight
(26.06.25)
Ben fasfakir olduğum için dışarıdan yemek söyleyemiyorum ama ofiste bu ara bowl a sardılar. Bana da söylüyorlar sagolsunlar.
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
Pizza veya burger king-mcdonaldstan falan menu. Hepsi berbat ve pahalı.
0
runaway
(26.06.25)
Dışarıdan yemeyi bıraktım. Aşırı sağlıksız ve kalitesiz. Artık midem kaldırmıyor
0
messina123
(26.06.25)
Hasta gibiysem beyran veya paça çorbası sipariş ederim.
İş yoğunluğundan yemek yetiştiremediysek yakındaki balıkçıdan balık.
0
Lethe
(26.06.25)
@michael_knight: adana söylerdim eskiden ama sıktı epeydir. onun dışındaki diğer kebaplar da eve söylenecek şeyler değilmiş gibi geliyor bana. iskender söylüyormuşsun mesela şaşırttı iskender restoranda yenir bana göre. kumpir özlemişim bak çok aç olmadığım bir zaman iyi gider teşekkürler.

@sekizdokuzon: pek bowl insanı değilim. denedim çok benlik değil. veya iyisini yemedim bilmiyorum ama benim sevmediklerimi arkadaşlarım bayıla bayıla yiyordu.
0
🌸semaforo de medianoche
(26.06.25)
migros hemen karpuz peynir.
0
mikahakkinen
(27.06.25)
Plus Kitchen Bowl ve Plus Kitchen Mezze
Bonamade
Mezzaluna
0
gabe h coud
(27.06.25)
Genelde acil durumda dışarıdan söylüyorum mesela geçen yemek pişirirken tüp bitti ve yenisi gelmek bilmedi o zaman söyledim. Eve çok yakın pideciden söylüyorum çünkü hemen geliyor. Üşenmezsem çıkıp çiğköfte aldığım oluyor yaz mevsimine daha uygun olarak.
0
peki madem
(27.06.25)
Zeytinyağlı söylüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.06.25)
evde hazır paketli yemek tutuyorum bir kaç çeşit.
dışarıdan söylemek istemediğimde ama evde de yemek yapmak istemediğimde çok iyi oluyorlar.

mesela yoğurt + mercimek çorbası + bir dilim ekmek güzel bi öğün oluyor.

migros hemen'de çeşitli paketli yemekler bulunuyor. dışarıda bir restorant'tan söylemek yerine bunlar da alternatif.
aynı sağlıksızlık seviyesindeler.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
(12)

içinde gemi, deniz, kaptan keywordleri geçen şarkı?

theseachange
içinde bu keywordler geçen türkçe bir şarkıyı gittiğim bir konserde piyanoya uyarlayıp çaldılar çok hoşuma gitti. buldurabilir miyiz? :) chatgpt bulamadı. vefat etmiş bir müzisyen gibi geldi çünkü şarkıya başlamadan saygıyla anıyoruz gibi bir şeyler söylediler.
içinde bu keywordler geçen türkçe bir şarkıyı gittiğim bir konserde piyanoya uyarlayıp çaldılar çok hoşuma gitti. buldurabilir miyiz? :) chatgpt bulamadı.

vefat etmiş bir müzisyen gibi geldi çünkü şarkıya başlamadan saygıyla anıyoruz gibi bir şeyler söylediler.
0
theseachange
(26.06.25)
Yavuz Çetin -Sahil olabilir mi? Gemi, kaptan yok galiba ama
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
Kayahan geldi aklıma
0
michael_knight
(26.06.25)
Çok yorgunum Cem Karaca
0
Mirket
(26.06.25)
youtu.be

Gemiler - orhan atasoy. Teoman da soylemisti galiba ama orhan atasoy versiyonu cok daha iyi.
0
deckard
(26.06.25)
Bence Çok Yorgunum çıkacak ama bir de Ecevit'in şiirinden Takalar vardı :)
www.youtube.com
0
kobuzchu kiz
(26.06.25)
bence de cem karaca - çok yorgunum çıkacak.

linkini kimse vermemiş: youtu.be
0
kibritsuyu
(26.06.25)
malesef bunlar değil, daha atarlı bir şarkıydı :D umarım bulabiliriz

tüm salon da eşlik etti şarkıya, popüler bir şarkı olabilir ama bir türlü bulamadım
0
🌸theseachange
(26.06.25)
deniz ve mehtap olabilir mi? tanju okan www.youtube.com
0
exlibris
(26.06.25)
buymuş arkadaşlar: open.spotify.com :D
0
🌸theseachange
(26.06.25)
Cok severim bu sarkiyi, yazilma hikayesini ogrenirseniz daha da sevineceksiniz.
0
deckard
(26.06.25)
Seveceksiniz olacakti.
0
deckard
(26.06.25)
Hazir dinlemisken sunu da dinleyin, rahmetliyi bir de biz analim. youtu.be
0
deckard
(26.06.25)
(13)

Dört çocuklu aile yok mu?

michael_knight
Düşünüyorum da mesela hepsi şu anda 18 yaşın altında çocuklar olacak şekilde 4 çocuklu bir aile hiç tanımadığımı, duymadığımı farkettim. Ben çocukken çok vardı. Siz tanıyor musunuz?Şehirde mi yaşıyorlar?Bir arabaya sığamamak sorununu nasıl aşıyorlar?
Düşünüyorum da mesela hepsi şu anda 18 yaşın altında çocuklar olacak şekilde 4 çocuklu bir aile hiç tanımadığımı, duymadığımı farkettim. Ben çocukken çok vardı.
Siz tanıyor musunuz?
Şehirde mi yaşıyorlar?
Bir arabaya sığamamak sorununu nasıl aşıyorlar?
0
michael_knight
(25.06.25)
Arkaya 4 çocuk sığıyor dobloda öyle bir sorun de yok 4 çocuklu bol
0
Bruce
(25.06.25)
Var tabii. Neden olmasın? Metropollerin belli semtleri dışında çok normal ve sık karşılaşılan bir durum. 1 adet arabaya sığmamak -ki sığılıyor pekala- dışında tam olarak sorunuz nedir?
0
amortisman
(25.06.25)
Arkadaş çevremde rastlamadim ben de hakikaten. Max 2 çocuk yapıyorlar, genelde 1.
0
sekizdokuzon
(25.06.25)
Hem anne tarafımda hem baba tarafında tüm kuzenlerim ve ben iki kardeşiz.
Babamın bir kuzeni var 4 çocuklu bildiğim istisna. Kendisi doktor ve kliniği var, eşi iş adamı, aşırı dindar bir aile. 3 çocuk üstüne özellikle sağlık sorunu olan bebek evlat edindiler sevabına tedavi ettirmek ve büyütmek için. Çocuk 18 olmadı henüz gül gibi bakılıyor, kolejler, özel hocalar vs. Tüm aile gezeceklerse Vito ve şöför ile geziyorlar. Evlerinde 3 tane yardımcıları vardı bir ara. Gül gibi yaşıyorlar özetle :)
0
cilekli pasta
(25.06.25)
@amortisman, hiç böyle bir aile tanımadığımı farkedince şaşırdım, o yüzden siz tanıyor musunuz diye sordum.

Bir de arabaya sığamayacaklarını farkettim. Özellikle de çocuklardan biri veya ikisine çocuk koltuğu gerekiyorsa sıkışarak bile olsa sığmaları imkansız.
Amerikan filmlerinde 7-8 koltuklu araçlar var ama Türkiye’de Vito almak gerekir herhalde e onu da kimse almaz diye düşündüm.

Çekirdek aile olarak bir arabaya binip Avm’ye, pikniğe, misafirliğe, tatile gidemeyecek olmak da bi acayip geldi düşününce.
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
ben 4 cocuklu aile taniyorum en az iki tane aklima ilk etapta gelen. 8 cocuklu aile de taniyorum.
hepsi sehirde yasiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.06.25)
Eskiden vardı da anne-babanın 40 yaşında olduğu 4 cocuklu aile tanımıyorum ben de. Gerçi bu koşula uyanlar genelde tek cocuk sahibi oluyorlar
0
biseysorcaktim
(26.06.25)
kuzenim 4 çocuk yaptı. apartmanda 2 karşılıklı daire alıp birleştirdi. araba olarakta ford cmax kullanıyorlar. şehirde yaşıyorlar.
0
mikahakkinen
(26.06.25)
reisci tayfa 3'u zorluyor ve duruyor.
zaten 3 bile ciddi maddi yuk iken 4-5 gibi rakamlari gunumuzde hele buyuk sehirlerde hayal bile edemiyorum.
cevremde 3 cok, 4 yok. bir tane 5 var.
sehirde yasiyorlar, araclar cogunlukla 7 kisilik SUV.
0
cooperr
(26.06.25)
E çünkü gerek yok 3+ çocuğa günümüz şehir hayatında. Kırsalda yaşamıyorsan çok çocuğun bir avantajı yok. İnsanlar ya 1 yapıyor ya da kardeşi de olsun diye 2 yapıp bırakıyor. Mantıklı olan da bu zaten aksini yapan çok zengin ve istisna bir hayat yaşamıyorsa hem kendine hem çocuğuna hem de topluma zarar getiriyor
0
nundu
(26.06.25)
Ha tabi çocuk yapmamak da bir tercih onu dışlıyorum gibi anlaşılmasın ki ben de çocuk istemeyen bir bireyim :d
0
nundu
(26.06.25)
Gurbetcilerin bol oldugu bir yerdeyim. 4 cocuklu aileler var asiri cok olmasa da, en azindan 3-4 aile biliyorum. Araba konusunu 7 kisilik araclarla hallediyorlar. Burada epey yaygin, neredeyse her markanin 7 kisilik araclari bulunuyor. Sehirde yasiyorlar.

Hatta sahsen tanimasam da 7 cocuklu bir kadin var hanimin eski arkadasi. Kadin musluman olmus sonradan falan ama bildigin hollandali. Bunlarda araba yok sanirim.
0
mbond
(26.06.25)
tam karşımda oturan komşu ablanın 4 çocuğu var. çocuklarıyla beraber büyüdük. hali vakti yerinde insanlar. 2 arabaları var. konum istanbul.
0
yurtsuz john
(26.06.25)
(5)

Hangisi döver?

michael_knight
Conor Mc Gregor ile Bruce Lee kuralsız bir sokak dövüşünde karşılaşsa hangisi döver? Neden?Her ikisinin de en iyi, fit, güçlü zamanları diyelim.
Conor Mc Gregor ile Bruce Lee kuralsız bir sokak dövüşünde karşılaşsa hangisi döver? Neden?
Her ikisinin de en iyi, fit, güçlü zamanları diyelim.
0
michael_knight
(25.06.25)
Bruşlee döver, laf atmış iskoç buna o yüzden.
0
Bruce
(25.06.25)
@Bruce, saolasın sayende gördüm.
Conor Mc Gregor kendisi söylemiş Bruce Lee Mma’e girse şampiyon olur diye.
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Kuralsız dövüş belli olmaz ama MMA denen şey çoklu disiplin ve minimum kural içeren bir (bence) vahşet.

Burada da genelde en başarılı sporcular artık striker (boks vs) değil grapling (güreş vs) temeli sağlam sporculardan çıkıyor. Bu nedenle hangisi daha iyi güreşçi ise muhtemelen o kazanır.

Büyük organizasyonlara (One FC ve UFC başta olmak üzere) bakın, iyi kötü böyle.
0
10551037
(26.06.25)
conor antrenmanda sakatlanıp maçtan çekilirdi.
0
onheil
(26.06.25)
Conor döver, asyalı havalı hareketler yaparken boğar atar Conor ağğğbim. Mma çıktı asyalı dövüş sporlarının balon olduğu görüldü.
0
Shepard
(26.06.25)
(9)

"Kadın hastalıkları" diye ayrı bir birimin varlık gerekçesi ne?

osuran imam
Bunun muadili "erkek hastalıkları" diye bir alan yok. Bu "kadın hastalıkları" gerçekten sadece kadınlara özgü hastalıklara mı bakıyor? Öyleyse insanoğlu için garip gelmiyor mu size bu durum? Mesela "sadece erkeklere özgü hastalıklar" yok mu? Eğer yoksa bu da garip değil mi? Bana tuhaf geliyor bu.
Bunun muadili "erkek hastalıkları" diye bir alan yok. Bu "kadın hastalıkları" gerçekten sadece kadınlara özgü hastalıklara mı bakıyor? Öyleyse insanoğlu için garip gelmiyor mu size bu durum? Mesela "sadece erkeklere özgü hastalıklar" yok mu? Eğer yoksa bu da garip değil mi? Bana tuhaf geliyor bu.
0
osuran imam
(25.06.25)
İsimlendirme hatalı bence.
“Kadın üreme organları sistemi ve hastalıkları” gibi bir isim daha doğru olurdu herhalde.

Üroloji de genelde erkek hastalara hizmet veriyor. Böbrek taşı işlerine bakıyor sanırım kadınlarda sadece.

Şimdi bilen biri gelip aydınlatır, onlar gelene kadar birkaç cümle kurayım dedim.
0
michael_knight
(25.06.25)
Abi Üroloji var %90 erkeklere bakıyor, kadın hastalıkları diye bir bölüm de yok aslında onun ismi Jinekoloji, varlık sebebi de erkeklerde olmayan sadece kadınlarda olan sistemler için ayrı bir uzmanlık alanı işte neden garip geldi ki sana, diş de öyle mesela onlar da bir adım ileri götürüp ayrı bir bölüm olmuş.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.06.25)
Üroloji var.
Kadin idrar yollarina bile bakmiyor cogu uzmanlastigim alan bu degil diye
0
sonsuz
(25.06.25)
Çünkü kadinlar surekli kanayip, ölmeyen tek canlıdır dermisim. Demedim dikkat ederseniz. Yoksa kadın düşmanı ilan edersiniz.
0
Shepard
(25.06.25)
Cunku kadin bedeni ve dogurganligi uzerinde hakimiyet ve kontrol kurmak iktidarlarin ana meselesi olmustur, tip bilimi de buna gore olusmustur. Foucault ve Elizabeth Grosz okuyalim.
0
deckard
(25.06.25)
Arz talep meselesi. Kadınlar, kadın oluslarini hastalık olarak deneyimlemek istiyorlar, tip camiasi da oturup düşünmüş böyle bir birim açalım demişler.

Bir diğer tarafı tarihsel, viktoryen dönemden başlayan hem insan bedenini, spesifik olarak kadın bedenini tibbilestirmeye yönelik bir eğilim var. Tıbbi faaliyetlerin bir nesnesi haline getirmek, gibi düşünebiliriz.

@deckard'ın söylediği de bunun bir diğer boyutu.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
Rahmimizde yumurtalığımızda sorun olunca bir doktorun bize bakması gerekiyor da o yüzden böyle bir bölüm var. Erkekler için de aynısı ürolojide var.
0
yenibirgüzelnick
(25.06.25)
Abi isim olarak bu kadar kafaya taktın heralde ama gynecology bu yani. Erkeklere üroloji bakıyor kadınlara gynecology.
Bence bu kadar acayip kafa yorulacak bir şey yok ortalıkta. Bir erkek olarak ne doğum, ne adet, ne doğum sonrası ne menopoz dönemi yaşıyoruz. Sence de bu kadar kompleks yapıya sahip bir cinsiyette uzmanlaşmak mantıklı değil mi?
Misal babam ürolojide yattı, hastaların yüzde 99u erkekti. Buraya kadın doktor olmayacağına göre erkek ve kadın üreme organlarına vs ayrı alanlar bakıyor.
0
logisticsmanager
(25.06.25)
Gerçekten sadece kadınlara özgü hastalıklara bakıyor. Rahim, yumurtalıklar, döl yolu sadece kadında var olduğu için. Sadece kadınlar doğurabildiği için. Bu yapıların her birinin ayrı ayrı devasa hastalıkları var, iyi ya da kötü huylu. Üreme bozuklukları var ayrıca. Hiç de garip değil. Kadınlar şişme yaratıklar olsaydı, o zaman garip diyebilirdik.
"sadece erkeklere özgü hastalıklar" da var tabi. Prostat, testis, penis hastalıkları diye gidiyor.
Birileri sahiplenmiş işte. Garibanlar akıl edememişler erkek hastalıkları anabilim dalı kurmayı.
0
pro9it9is9
(26.06.25)
(5)

Nerede yiyelim

epitaf
Merhaba cemaat :) Kız kıza biraz gezip tozalım ve bir şeyler yiyelim niyetindeyiz ancak mekan seçemedik.Nevet beğendik ancak alkollü mekan istemiyoruz, matbah fiyatları çok yüksek geldi, menü içeriği de nevet kadar cazip değil, o fiyatlara değmeyeceğini düşündük.Bunları örnek vermemin sebebi bakış a
Merhaba cemaat :)
Kız kıza biraz gezip tozalım ve bir şeyler yiyelim niyetindeyiz ancak mekan seçemedik.
Nevet beğendik ancak alkollü mekan istemiyoruz, matbah fiyatları çok yüksek geldi, menü içeriği de nevet kadar cazip değil, o fiyatlara değmeyeceğini düşündük.

Bunları örnek vermemin sebebi bakış açısı olarak ipucu olsun diye :)

Hava çok sıcak ve en sıcak saatlerde dışarıda çok gezmek de iste-ye-miyoruz. Başlangıç noktamız Üsküdar, öğle sonrası çıkarız.
Araç var ama otopark vs nedeniyle araca bağımlı kalmak istemeyiz sanırım.

Şimdi bize bu şartlarda hem gezmeli hem de yemeli içmeli kafe restoran rotası önerilerinize açığız. Avrupa Anadolu her iki yaka dahil.

Şimdiden teşekkürler, önerilerinize sağlık :)
0
epitaf
(25.06.25)
Evde hazırlayacağınız patates salatası, kısır, Amerikan salatası, peynir, karpuz, çay gibi yiyecekleri arabaya koyun.

Kalamış parkı, Caddebostan sahili veya Moda’da çimlerde oturarak bunları yiyin. Ivır zıvırı arabaya koyup arabadan kahveleri alın. Sahil boyunca yürüyün.
0
michael_knight
(25.06.25)
Alkol seviyorsanız bol bol buzlar olan tek kişilik termoslarınkza Mojito’nuzu da koyun.
Whatsapp grubunun ismini “Mojitoseverler” veya “Mojto Günü” yapın.
İyi eğlenceler
0
michael_knight
(25.06.25)
Dokuz on Dokuz
0
basubadelmevt
(25.06.25)
terminal kadıköy'e gitsenize, aradığınız her türlü mutfak, yemek çeşidi var. orda yemek yedikten sonra kadıköy'e akılır
0
turk kizi
(26.06.25)
üsküdarda mavi yeşil var manzarası güzel.
0
gurur
(26.06.25)
(19)

Irkçılık ile bir kültürü sevmemeyi nasıl ayıracağız?

michael_knight
Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık. Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor. Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenar
Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık.

Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor.

Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenarına kaka yapıyor. Bu onun ülkesinde çok olağan ama benim ülkemde bu şekilde davranılması bana zor geliyor.

Ne şekilde uyarırsam ırkçı olmam?

Diyelim ki benim ülkemde bir sokakta bu kültürden insanlar çoğunluk oldu ve kaldırıma kaka yapıyorlar. Ona müdahele etme hakkım olacak mı?

“X ırkından nefret ediyorum” değil “X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” diyebiliyor muyum?

Irk ve kültür sevmemeyi ayıran bir kelime, terim var mı?
0
michael_knight
(25.06.25)
Karşıdakinin kafasındaki değerlere göre davranacaksak işimiz var. Senin kendi ırkçılık tanımın neyse ona göre karar vermelisin, karşıdakinin görüşünü bilemezsin ki.

Nefret kelimesini kullanma elbette, nefret söylemi diye bir şey var.

Sevmemek başka düşman olmak başka. Irkçılık düşmanlık hukuku güder. Sevmemekte düşmanlık yok. Böyle düşünmek belki açıklık getirir.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
Mesele genelleme ve asagilama yaparak butun bir irki ve milleti kucuk gormek.

Tabii yola kaka yapmak gibi halk sagligini tehtid edecek bir mesele oyle kulturel denebilecek bir sey degil cunku o cogu ulkede suc.
Deodorant diyelim.
Bir alman olarak Ali ile deodorant kullanmadigi ve bu sizi rahatsiz ettigi icin takilmamak irkcilik degil. Turkler cok pis hic deodorant kullanmaz demek irkcilik. Mehmet ile merhaban yokken kesin deodorant kullanmiyordur diyip onu hor gormek, kopek cekmek irkcilik. Turklerin burnu hic koku almaaz ahahaha diye saka yapmak irkcilik.
0
wallcan
(25.06.25)
@wallcan, 5 tane deodorant kullanmayan Ali ile tanıştıktan sonra 6. Ali ile tanışmak istememek ırkçılık mı?
Sen ne yaparsın 6. Ali tanışmak istediğinde?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Ali’nin ten rengiyle, diliyle, kafasının şekliyle bir problemim yok. Deodorant kullanmaması veya kötü kokması ile sorunum var.

Bir de diyelim ki bu Ali ve ülkesindeki çoğu kişi deodorant kullansalar da bana rahatsız edici gelen bir koku oluyor. Yine mi onlarla tanışmak istememek, metroda görünce onun yanındaki koltuğa değil başka yere oturmak ırkçılık?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Bir insan ne kadar ırkçı, kategorik ya da ne bileyim bir şey fobik olursa olsun bunu yalnızca yakın çevresi ve kendiyle paylaşmalı. Geniş kitlelere duyurmadigin, etiketini yumusatmadigin (Irklarını değil kültürlerini sevmiyorum) ve etki alanını buyutmedigin sürece minik, sevimli faşistlikler yapabilirsin çünkü hiçbirimiz öyle süper duyarlı, iyi insanlar değiliz. Tek bir sorumluluğumuz var, yıkıcı, negatif düşüncelerimizi atmosfere çok yaymamak, kendimizi aklamaya çalışmamak. Bence. En azından.
0
sekizdokuzon
(25.06.25)
Yolu yok.

O tür kişiler bunu silah haline getiriyor zırva davranışları için. Hatta yer yer otoriteler, ideolojiler de bunu besliyor.

"X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” demeniz naparsaniz yapın ırkçı kategorisine atılacak o yüzden. Baştan hazırlanmış bir tuzak var orada.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
Onu örnek verdiğiniz için soruyorum; önlem almasına rağmen koktuğunu düşündüğünüz kişi için sebep biyolojik değilse nedir size göre? Kültürlerinde pis kokmak mı var bu insanların? Irkçığınıza kılıf arıyorsunuz gibi geldi bana -ki gündelik ırkçığın tipik bir örneği.
0
auroraaurora
(25.06.25)
sekizdokuzon'a katılıyorum.

birini sevip sevmemek, beş ali'yle olumsuz tecrübe yaşadıktan sonra 6'ıncı alinin de deodarant kullanmayacağını düşünmek; bunlar rastlantı olsa dahi kabahati ali olmakta bulmakta, eylemlerimiz sadece kendimizi etkilediği sürece önyargılı olmakta suç yok.

burada dengeler gerçekten hassas, ırkçılığın kötü yanı toplumsal adaletsizliğe yol açması. mesela doğum yerin x diye bir işe girerken seni elemeleri. doğum yerinin niteliklerin önüne geçmesi. kişisel hayatımda o kişiyle görüşüp görüşmeme hürriyetine sahibim ama işe alımla görevli isem duygularımı işime karıştırmamalıyım.

ırkçılığa dair benim aklıma geldikçe utandığım bir anım var.
istanbul'un kozmopolit bir bölgesine taşındığımda, o sırada bir de çok fazla ortadoğulu geliyordu yaşadığım tarafa, üst katta arap görünümlü biri vardı.
o evden çok fazla gürültü geliyordu. bir de o evin penceresinin baktığı yere bir çok çöp atılıyordu. benim pencerem de aynı yöne baktığı için rahatsız oldum ve arapça bir şekilde "çöp atmayın" yazıp yere koymak istedim. iyi ki yapmamışım. -onlar mı çöp atıyordu bilmiyorum ama düzgün, kendi halinde yaşayan, türkçeyi iyi kullanan ve kimseyle problemi olmayıp yıllardır burada yaşayan biri çıktı. iran-ırak-suriye-afgan-filistin falan da değil, başka bir yerden. sanki eskiden çöp derdimiz yoktu da adamı esmer ve ortadoğu tipli gördüm diye doğrudan ona atfettim bu sorunu. bu ırkçılıktır işte. bu olayda sevindiğim tek şey bu anlattığım şeyin düşünceden ibaret kalması.

ırkçılık hakkında tanım sorunlarımız da var. ırkçı olduğu suçmalası yapılan insanların bir kısmı basitçe zenofobik, yani yabancı sevmiyor.
"ülkemde yabancı istemiyorum" hatta ileri gidiyorum "turist de istemiyorum" diyebilir biri. bu onu ırkçı yapmaz. çünkü x'ler kötüdür biz y'ler iyiyiz demiyor ki. sadece x,y,z ne olduğu önemli değil dilimi kültürümü bilmeyeni istemiyorum diyor. zaten kendi içimizde uğraştığımız şehirden şehire değişen kültürel farklarımız varken bir de daha büyük ölçekteki ile uğraşamam diyor. bu düşünce o kişiyi ırkçı yapmaz. haklı mıdır değil midir ayrı konu. elbette yabancıların aramızda olmasının ve çeşitliliğin olumlu yanları da var. ama kişi olaya olumsuz yandan da bakabilir
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
kaldirima kaka yapilmasindan nefret ediyorum ya da insanlarin yazin dus almamasindan nefret ediyorum diyebilirsiniz. boylece kendi ulkenizde 7 ceddi turk olan insanlarin da sokaga kaka yapabildigini ve bundan da nefret ettiginizi ve bunun tek bir milletin tamamina atfedilen bir huy olmadigini kabul etmis olursunuz.

her x ulkesinden gelen insan ayni degil, bence ozellikle yurtdisinda cok korkunc temsil edilebilen ve sacma sapan soylemlere maruz kalan musluman ve/veya turkler olarak en iyi anlayanlardan biri bizler olmaliyiz.

ornegin rusya ukrayna'ya saldirdiginda avrupa'da ve dunyada bir cok ulkede ruslara karsi nefret soylemi basladi, ruslar islerden cikartildi, islere alinmadi, sanatcilari yasaklandi, sporculari engellendi. covid zamani cinlilere saldirildi. tum ruslar ukrayna'ya saldiriyi desteklemedigi gibi, hepsi putin'e oy vermedigi gibi ukrayna'ya saldiran ruslar degil devletti. herhangi bir ulkenin, irkin, cinsiyetin, cinsel yonelimin tamamini ayni kefeye koydugunuz her konuda, illa pis olmak demek degil bu, ayni risk ile karsi karsiyasiniz.

bu bakis acisi ile yarin bir gun, hangi ulkeden gelirseniz gelin, desteklediginiz ya da desteklemediginiz hukumet bir ulkeye saldirirsa ve dunyanin geri kalani o ulkeden gelen insanlara karsi nefret kampanyasi baslatirsa sesinizin cikmamasi lazim.
0
kassiopeia
(25.06.25)
@auroaurora mesela benim burnumun alışkın olmadığı bir baharatı çok yüksek miktarlarda tüketmek olabilir.
Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde.

O ülkenin yemek kültürü bu şekildeyse o ülkedeki çoğu insan bu şekilde kokacaktır.

Yemek dışında da doğuştan kötü kokan bazı insanlar var ırk ayırmadan söylüyorum. Belki bazı ırkların tamamında vardır bu, emin değilim.

Irkçılıkla suçlanmaktan korktuğumuz için çekinerek konuşuyoruz bazen, bunda da bir problem yok mu?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
"Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde."

Evet hemfikiriz. Her ulustan, her kültürden, her etnik kökenden insan yediğine içtiğine bağlı olarak kötü kokabilir.
0
auroraaurora
(25.06.25)
@michael_knight aradığın cevabı burada bulamazsın. Buradaki arkadaşlar feminen, liberal, hayalperest ve hayat gerçeklerinden uzak. Satranç oynarken posta koyan belli tipteki adamlardan it gibi tırsar, yol değiştirirler ama burada abi önyargılı olma, lütfen loto gibi düşün milyonda biri bile iyi olabilir sen onu bulmaya çalış derler.

Her gün duyuru'da görüyoruz. Ben psikolojik deli değilim diyor mesela, yeni duyuru açıyor abooo neler neler. Herkes poz kesiyor bakma bunlara.

Gerçekte, dünyamızda olanı söyleyeyim. Zencilerin, kürtlerin, arapların, hintlilerin, pakilerin vs sevilmeme sebebi dağdan inmiş olmaları. Memleketim dedikleri boz çöplükten güzel, modern bir şehire veya ülkeye giderler. Çünkü daha iyi, daha güzel diyerek. Ama orayı da kendi boz çöplüklerine dönüştürmek için savaşırlar. Bu kadar aptallar.

Ben işim gereği bu yazdığım ırk mıdır, ülke vatandaşı mıdır nedir onlarla uğraşıyorum. Daha ilk cümlelerinde anlıyorum. Aha kürt kesin haksız bir şeyler isteyecek yine. Aha zenci para mara vermez, ama tam hizmet ister. Tam hizmeti alır ama para vermeye gelince e şu hizmeti de verin der. Ama o hizmet ayrı, anlatırsın öncesinde. Her yere çöp atarlar, işerler.

Bu adamlar ve ırkdaş ve ülkedaşları tek fabrikadan seri üretimle çıkmış gibidir. O yüzden ön yargılı yaklaşmazsan canın yanar. Kavgacılar, orta yolu bulmazlar, haksızlık peşindeler.

Kısaca sen kelime arıyorsun ama yine bu kırılgan insanları kırmamak için. Onlar seni umursamıyor ki sen bu kadar uğraşıyorsun. Bak burada seni suçluyorlar. Bunları 20 dairelik bir binada yaşat o kişilerle, senden benden daha ırkçı olurlar. Acemilere bakma sen. Bir şey ya vardır ya yoktur.

Bak Çinliler covid bilmem ne demişler, abicim çinliler kadar terbiyesiz, kaba, başkalarını umursamaz bir halk var mı? Böyle yetişmişler ve yanlış bize göre. Çinli sevmiyoruz bu yüzden. Yeni çinliye de yokuz. Eskisine de.

Birazdan damlar ben yabancılarla çalışıyorum hiç öyle değil diye XD. Diyen kişi de uluslararası bir firmada beyaz yakalı, fuarlara giden birisi çıkacaktır. Onlara da bakma sen, doğal ortamında tahlil edemez onlar o kişileri.
0
Shepard
(25.06.25)
kafan karisik biraz..

kaldirima kaka yapmak bir bylaw (teamul imis turkcesi) sikintisi, bunu uyarmanin, hatta sikayet edip ceza yazdirmanin irkcilik ile alakasi yok.

"onlarla tanışmak istememek" dedigin anda irkcilik sinirini gecmis oluyorsun bence. o hissiyat uzerinde biraz calisman lazim..
0
cooperr
(25.06.25)
ırkçılığın kötü bir şey oldugunu niçin kabul ediyoruz ki baştan? belki de ırkçılık iyidir ve insanlığın gelişimi için elzemdir.
0
abelardo
(25.06.25)
@cooper kaka yapmak biraz abartılı bir örnek, onu unutmaya çalışalım.
Daha önce tanıştığın 5 Marslı kişi de soğan-sarımsak-baharatı çok fazla yediği için kötü kokuyordu. Mars’ta bu yiyecekler çok tüketiliyor, kültürel bir şey. Orası oksijensiz diye.

10 kişi çalışan şirketine yeni bir eleman alacak olsan Marslıların CV’sini inceler misin?

Başkasına söylemek veya ideali tarif etmek kolay ama bizim de toplumun bir parçası olduğumuzu, bazı kınadığımız hareketleri yaptığımızı farketmemiz veya en azından kendimize itiraf etmemi gerek.
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
İskoçya'da geçenlerde 30 yaşında bir Afgan, 15 yaşında bir kıza tecavüz etti. Dava sürecinde avukat savunması "farklı kültürden geldiği için rıza konusunda bilgili olmayabilir" şeklinde oldu. İsveç'te "Tecavüz etmek, yanlıştır" eğitimi veriyorlardı göçmenlere. Hatta Oulu'daki video* epey dalga konusu olmuştu. Bunun dışında Hindistan'ın temizlik ve hijyenden anlamayan kültürü, Mısır ve Afganistan'daki toplu taciz (taharrush) yine kültürel bir konu, kadınların mal gibi alınıp satılması ve berdel de kültürel bir şey. Böyle birçok kötü örnek var. Sadece iyi örnekleri konuşanlar, konu kötü olunca kar tanesi oluyor hemen.

Açık açık, doya doya ırkçıyım diyeceksin. En temizi o. Kendi kısıtlı görüşlerine uymayan herkese karşıt argüman üretmek yerine ırkçı ya da faşist diyorlar zaten. Ben de artık faşistim diyorum. Irkçıyım diyorum. Her insan doğası gereği farklı seviyelerde ırkçıdır zaten. Bazıları ön yargılar ile yaklaşır, bazıları yaptığını ırkçılık olarak saymaz, bazıları inkar eden iki yüzlülerdir, bazıları ise sanki insan doğduğu aileyi ya da milleti seçebiliyormuş gibi genelleyerek komple düşman olur. Kar taneleri hepsini aynı sayıyor. O yüzden millete dert anlatmakla uğraşmayı bıraktım ben. @sonsuz'un dediğine yakın aslında. Anlaşılacağım çevrede detayını anlatırım, anlamayacak çevre kafasına göre kategorize etsin. Enerji harcamaya değmez.

*www.youtube.com
0
nawar
(25.06.25)
@michael

cok sevdigim bir iranli arkadasim var, ailem disinda yandim allah diye beni arasa aninda isimi gucumu birakip gidecegim nadir insanlardan.

bu eleman bir kere beni yemege davet etti, sagolsunlar bol baharatli yapiyorlar, safran cart curt. Bunlarin kullandigi kurutulmus limon gibi bisey var, ondan atmis icine, bende kislik ceketimi daha yeni kurutemizlemeden almistim ve ciddi para odemistim temizlik icin. neyse yemege gittim, yedik ictik. bir sure sonra burnun zaten alisiyor. Yemek lezzetli ama koku problemi var.

aksam eve dondum, asansore bindim, benimle beraber birkac kisi daha vardi asansorde. ya millet kendini disari zor atti 2 kat sonra. ben farketmemistim o kadar koktugumu, ustume sinmis. Ertesi gun tekrar kuru temizlemeye verdim, posete falan sardim goturdum poset disina bile cikiyordu koku, agir baharat. Adamlardan da ozur diledim, bir restauranta gittim orda ustume sinmis falan diye uydurdum biseyler.

Simdi bu adam benim tanidigim en en saglam muhendislerden biri, kafadan 4 basamakli rakamlari falan carpabiliyor. ne zaman kafama bisey takilsa ona sorarim, falan filan.

simdi senin mantiginla benim bu adami komple silmem gerekiyor. sence baharat kokusu yuzunden boyle senin icin onemli olabilecek birini hayatindan cikartmaya deger mi?

ayni sey verdigin CV ornegi icin de gecerli, CVlere bakarken isimleri kapatmani oneririm. isim/yas/cinsiyet/dil/din/irk bunlari unutman lazim. filtreleri kaldir, deneyime odaklan.

bunlari dusun biraz sonra konusalim, dedigim gibi kafan karisik..
0
cooperr
(25.06.25)
2013'ten beri yurtdisinda yasiyorum. Benim gorusum insanligin artik kulturler ustu bir seviyede ortak bir medeniyete ulasmis olmasi gerekliligi ve farkli milletlerin kultur adi altinda kendi sacmaliklarina tutunuslarinin artik iler tutulur bir yani olmadigi yonunde.

Ha bunu soylerken su milletten arkadaslik kurmam yanina bile oturmam gibi bir ciglik yapmiyoruz. Ama artik belli milletlerle iletisime gecerken beklentileri de ona gore ayarliyoruz en basitinden insanlarin geldikleri kulture bagli olarak ilk iletisim ile birlikte asgari duzey medeni bir selam sabahin otesine gecilip geceilemeyecegi belli oluyor.
0
warrior princess
(26.06.25)
Selamlar

Kaç gündür yazacaktım ama vakit bulamadım, tüm yazılanları da okudum. Ben şöyle düşünüyorum:

Öncelikle ırk(fiziksel, genetik yapı) ile kültür(düşünsel, davranışsal) farkları ayıran bir kelime benim bildiğim kadarıyla yok. Bunlar birbirlerine çok karıştırılan ve aslında iç içe de geçmiş tanımlar aslında. Şu tanımı kullanırsak olumsuz görüşlerimizi ifade edebiliriz diyebileceğimiz bir şey net olarak aklıma gelmiyor benim. İşin sonunda bizim dediğimiz kadar karşımızdakinin ne anladığı da önemli.

Konuyla ilgili görüşümü de söyleyeyim; ırklar ve kültürler arasında farklar vardır. Biz istesek de istemesek de bu böyle. Örneğin siyah ırkın fiziksel özellikleri ortalamanın üzerindedir ve bu bence avantajdır. Asyalılar daha kısa ve minyonlardır. Ne bileyim, Avrupa'daki ırkların (Kuzey ülkeleri, Akdeniz halkları vb.) muhakkak fiziksel yatkınlığı, dezavantajı olduğu bir şeyler vardır. Burada sorun yok. Öte yandan bunda fiziksel farklılık varken iş zihinsel kapasite ve becerilere gelince ortalık yangın yerine dönüyor. Bu durumun yüzyıllar, bin yıllar temelli sebepleri olduğunu kabul ediyorum. Kölelik, sömürü o, bu nedeniyle halklar diğerlerini düşük nitelikli vb. olarak etiketlemiş, davranmışlar. Ancak "x halkının ortalama zeka seviyesi şudur" denildiği zaman insanlar tepki gösteriyor. Bu durumlarda ben kendime "E şimdi ne yapalım yani? Başka toplumlar ortaya bilimsel, sanatsal şeyler koymuş. Bir şeyler üretmiş. Bunlar da ortalama toplum dinamiklerinin, zihinsel kapasite ve becerilerinin bir sonucudur. Sizin toplum üzülmesin diye bir orta yol mu bulalım?" diye soruyorum. Öyle söylemediğimiz, insanları daha mutlu edecek yanıtlar bulduğumuzda peki daha mı iyi oluyor? İnsanlar gerçeği değil duymak istediklerini mi bekliyor? Zaten temelde hepimiz homosaphiens türüyüz ama işte yan yana koyduğumuzda bariz farklar var. Ayrıca toplumların yaşadığı coğrafyalar, maruz kaldığı koşullar, beslendiği gıdalar derken bunlar da yüzyıllar içinde ortaya çok büyük farklar çıkartıyor. Herkezi nasıl aynı kefeye koyabiliriz ki? Olmuyor yani, fikirsel düzlemde oturup konuşuyoruz ama realitede ben bunu mümkün görmüyorum. Biz hala daha doğa ve hayvan yaşamının kanunları temelinde yükseliyoruz. Bu, işin ırksal boyutuydu.

Kültürel kısmına gelirsek yazılanlardan Hindistan vb. halkların alışkanlıklarına değindiğinizi gördüm. Kültür, davranış, alışkanlık dediğimiz şeyin iyisi, hoş karşılananı da var, sevilmeyeni de var. Bu çok geniş bir skala. Örneğin Japon kültüründeki çalışma, disiplin ve toplum baskısı insanların kaldırabileceğinin çok ötesinde. Bu yüzden Japonlar intihar oranlarında çok yüksekler. Bu temelde onları ilgilendiren bir şey. Şimdi Japon halkının çalışma kültürü bana doğrudan etki etmiyor. Buna nötr durumdayım diyebilirim. Diğer taraftan uç noktada fetiş ve cinsel davranışlarını da duyuyoruz. Taciz, cinsel istismar olayları mevcut. Bunlar kabul edilebilen davranışlar değiller. Kendi adıma Japon kültürünü ilginç bulmam her anlamda kabul ediyorum anlamına gelmiyor.

Hindistan'a gitsem oradaki yaşamdan şikayetçi olabilirim, zaten bu yüzden de gitme merakım yok. Adamların kendi ülkesi, dilediği gibi yaşarlar. Ancak bir Hintli farklı bir ülkeye gelip tepki gördüğü davranışlar sergilediğinde "Bu bizim kültürümüz" diye kolayca savunamaz. Ben buna katılmıyorum. Hintli örneğinden bağımsız olarak hiçbir halkın bunu kolayca kullanmasını sevmiyorum. İnsanlara hoş gelmeyen şeyler yiyip içiyorsan bunun topluma etki etmeyeceği düzeye getirmek zorundasın. Nasıl yaparsın bu sana kalmış. Çünkü yarın bir gün bir başka insan da farklı bir davranışı "Bu benim kültürüm" diye sana karşı kullanabilir. Bu çok esnek bir araçtır. Ayrıca bir davranışın, alışkanlığın, kültürün büyük toplumlar, halklar tarafından kabul edilmesi, norm düzeyine gelmesi onu eleştirilemez kılmaz. Afganistan'daki adamlar erkek çocukları köçek gibi oynatıyor diye "Haa bu adamların kültürü ya" diyip tamam mı diyoruz? Birbirinden üstün kültürler vardır. Dünyada binlerce yıldır yaşamış, yok olmuş toplumları görüyoruz ancak içlerinden pek azının değerlerini hala daha benimseyebiliyoruz. Roma hukuk sistemini yaratmış, Antik Yunan felsefeyi bulmuş. Bunların hepsini aynı kefeye koyabilir miyiz?

Bu bakış açısına ne deniyor bilmiyorum, hümanizm mi oluyor? Doğuştan seçemediğim şeyler yüzünden ayrıştırmamak, herkesi eşit kabul etmek? Bunda bir sorun görmüyorum, insan haklarının temeli bu. Ama biz insanları tanırken bazı referans noktaları almak zorundayız. Bunu istemesek de yapıyoruz çünkü başka çıkar yolumuz yok. Şu senaryoyu bir canlandırın lütfen:

"+Sana arkadaşımı tanıştıracağım, adı James. xBana James'den biraz bahseder misin? +James 2 ayağı, eli ve gözleri olan birisi, bu gezegende yaşıyor. xBu hiç yardımcı olmadı. James ne iş yapar, nerelidir? +James İrlanda kırsalında yaşayan bir çiftçidir."

vb. vb. İnsanlar aynı adlara, benzer sıfatlara sahipler. Milyarca insan var, ne kadar özgün olabiliriz ki? Ama işte Amerikalı bir James'i İrlandalı James'ten ayıran farklılıklar onun yaşadığı coğrafya, toplum, kültür, yaptığı iş gibi şeyler. Nasıl ki İranlı Ömer, Mısırlı Ömer, Türk Ömer, Amerikalı Omar birbirinden farklıysa insanlar da bu şekilde ayrışıyor. Aslında bunun hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok. Sadece "Her insan eşittir, ayrmcılık, ırkçılık yapmayın" noktasında bu farkları nasıl dile getireceğimiz bilemiyoruz artık. Aslında yaptığımız şeyin hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok bence. Bulunduğu coğrafya vb. kriterler ile ele alıyoruz. Mesela İngiliz toplumu yok olsa ve gelecekteki bir tarih öğrencisi onları incelese ne yapardı? Muhtemelen ortaçağ İngiliz toplumu, İmparatorluk döneminde İngiltere, 20. yy. İngiliz halkı diye ayırırdı. Ortaçağda krallıklar halinde takılırlarken daha sonrasında Hindistan'ı sömürgeleştiren, Çin'de afyon savaşları çıkaran bir hakltı. 20. yy'da Brexit ile Avrupa birliğinden çıkan insanlar oldular. Al sana aynı halkın yüzyıllar içinde farklı kimliklere bürünmesi.

Özetle şunu demek istiyorum aslında; insanları tanımlarken doğa kanunlarından farklı bir perspektif çizmeye çalışıyoruz ama bu realitede çalışmıyor. Kadın, erkek cinsiyeti varken "Ben kendimi kadın gibi hissediyorum" diyen, fiziksel olarak erkek olan insanların gidip olimpiyatlarda kadın statüsünde yarışması gibi şeyler yapıyoruz mesela. Ben bunun insanların dikkatini, zihinsel enerjisini gereksiz konulara kanalize etmek için yapıldığını düşünüyorum. Dünyadaki asıl sorunlara kafa yoracak dikkatimiz, enerjimiz kalmıyor. Neticede hepimiz bir donanıma(beden, vücut, genetik yapı vb.) ve yazılıma(kültür, davranış, alışkanlıklar) sahibiz ve arasında farklılık olacağını dile getiremiyoruz artık. Zaten gerçek tanımıyla insan olabilmek aslında kendi doğamızı da yenebilmekten geçiyor. İçinden karşındakine vurma hissi geçerken kendini kontrol edebilmek, cinsel taşkınlığını dizginleyebilmek gibi. Bu çok büyük bir farkındalık gerektirirken dünyada bunun yanına yaklaşamayacak insanları "Bu da onun kültürü, ırkı; onlar seçmedi ki bunu" diye davranamayız. Bunu 1 kere, 2-3-4-5 kere yapabilirsin ama daha fazla yapmak seni çok naif, saf bir insan haline getirir. Bir noktada karar vermek zorundayız. Diyeceklerim bunlardır.
0
burka
(27.06.25)
(39)

Ev işleri paylaşımı?

bobinhoo
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.

Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.


Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri:

1) Nadiren evin Dyson ile çekilmesi veya robot süpürgenin çalıştırılması. Robot süpürge rahat süpürsün diye belki bir iki eşyanın yerinin değiştirilmesi.

2) Çamaşırların yıkanması ve asılması (kurutma makinesi de var ama ütü yapılmadığı için bazı şeyler askıya asarak kurutuluyor daha az kırışsın diye)

3) Kuruyan çamaşırların dolaba kaldırılması

4) Yemek

5) Yemekten sonra bulaşıkların makineye kaldırılması, sığmayanların elde yıkanması

6) Yemekten sonra masanın/tezgahın silinmesi

7) Bulaşık makinesinin boşaltılması

5 numarayı erkek yapıyor, kalanları kadın yapıyor. Aklıma gelmeyen bir iki ufak tefek iş daha olabilir belki, onları da kadın yapıyor gibi düşünebilirsiniz.

Kadın bu iş dağılımının adil olmadığını, işin çoğunu kendisinin yaptığını düşünüyor. Çok şikayet gibi değil de arada laf sokma gibisinden. Erkek ise 5 numarayı bile yapmaması gerektiğini düşünüyor. Tatlı atışma gibi düşünebilirsiniz bunu.

Kadın zaten düz bakıyor olaya, ortada 10 iş varsa 9unu ben yapıyorum demek ki eşit dağılım yok diyor. Direkt baktığınız zaman haklı gibi duruyor ama erkeğin bakış açısına göre de o zaten kadına göre çok daha fazla çalışıyor ve eve geldiğinde ev işiyle ekstradan uğraşması saçma.

Erkeğe göre zaten ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koymuş ortaya, krediyi tek başına ödüyor. Aidat, elektrik, su, internet vb. hepsini erkek ödüyor. Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi almış. Bunlar maddi şeyler olabilir ama sonuçta o parayı kazanmak için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürsen toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşünüyor. Yani 10 yıl çalışıp biriktirdiği tüm parayı eve gömmüş zaten, üstüne aylık kazancının yüzde 30u evin temel harcamalarına gidiyor. Ayda bir hafta mesaide "ev işi" yapıyor aslında gibi düşünüyor.

Bu arada kadına ben de şöyle para harcadım vb. gibi düşüncesini söylememiş hiç, çünkü böyle şeylerin söylenmesinin ayıp olduğunu düşünüyor ama içinden geçen bu. Ayrıca maddi olarak harcamanın hepsini üstlenirken, hepsini ben ödüyorum hiç adil değil bu diye düşünmemiş hiç. Bende maddi imkan var, onda yoksa ben karşılarım tabi ki diye bakmış olaya. Konu ev işine gelince de aynı bakış açısını (ben de zaman var, onda yok) kadın tarafından bekliyor. Ama kendi gösterdiği anlayış/düşünceliliği kadın tarafının göstermediğini düşünüp, bozuluyor içinden.

Sizce hangisi haklı, kim daha fazla "ev işi" yapıyor?
0
bobinhoo
(25.06.25)
erkek 5 kadin 1.5 gün mü calisiyor?
evlilik sözlesmesi gibi gelirlerin ayrildigi bir durum yoksa kadin az calistigi icin bos zamaninda daha cok is yapmali.

kadin niye full time calismiyor? 5x yapar. o zaman da o sadece bulasiklari halleder :) hem ev hanimi gibi bir sey olayim ama hem de ev isi esit yapilsin diye bir olamaz.
0
sonsuz
(25.06.25)
adam ben para kazanıyorum, eşyaları ben aldım o yüzden evin rutin işleriyle ilgilenmem gerekmiyor diye düşünüyor. kadına üzüldüm. bu kadar maddiyatçı biriyle hayat paylaşmak zor olsa gerek.

hayat müşterek. kazanılan para da müşterek, ev işleri de müşterek. ben böyle bakıyorum.
0
benaslinda
(25.06.25)
kadın tam zamanlı çalışsın, işler ortak olsun.
kadın az çalışıyorsa daha çok ev işi yapsın.

para muhabbeti mide bulandırıcı.
0
yenibirgüzelnick
(25.06.25)
@sonsuz

kadın aslında haftada 4 gün falan çalışmak istiyor ama yaptığı işi diğer günlerde bulamıyor gibi düşünebilirsiniz.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Yalnız şu da var, erkek iş yerinde daha çok kazanıp daha çok çalıştığını söylerken aslında bir yandan da orada "kariyerini" inşaa ediyor, bu avantajı yaratıyor kendine

Ev işi yapmanın kariyere bir etkisi olmuyor maalesef

Bu işler oturulur konuşulur, hakkaniyet gözetilir, koşullara göre işbölümü zaman zaman güncellenir
0
grimavi
(25.06.25)
@grimavi, cok haklisin. ama kadin da normalde bunun karsiliginda cocuk büyütüyor. adam bu kisimda daha rahat, böylece kendi isine odaklaniyor.

durum böyleyken bosanma durumlarinda kadinin iyi bir nafaka, tazminat vs almasi lazim.

burada cocuk olmadigi icin durum biraz garip aslinda. kadinin hem dogru düzgün isi yok hem de daha fazla ev isi yapmak istemiyor.
0
sonsuz
(25.06.25)
Adam konuyu büyütmüş ama kadın da ortalığı fistekliyor bence. Ya da adam kadının laf sokmalarıni fazla ciddiye almış olabilir.
Ev işi tartışması yapacaklarına birkaç özel şey yapsalar biraz de sevisseler bir şeyleri kalmayacak gibi duruyor.

Kadın da bir yol bulup iş gunlerini artırsın, adam da mümkünse yardım edebilir. Ev işleri konusu da yeniden güncellenir.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
ortada bir ayrılma durumu yoksa para muhabbeti anlamsız. adam yalnız başına yaşıyor olsa paranın tamamını ben kazanıyorum ev işleri sende diye kiminle atışacak? o yüzden ev işlerini yapmak istememe sebebiniz hatalı. eve geldiğimde yorgun oluyorum, içimden gelmiyor, yapmak istemiyorum, üşeniyorum, seninle vakit geçirmek istiyorum falan diyin daha anlaşılır.
0
tnz
(25.06.25)
Adam ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koyduğunu , krediyi faturaları tek başına ödediğini, Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi aldığını ve karşılığında . Bunları almak için kazandığı para için için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürerek toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşündüğünü eşine açıkça anlatsın. Gerisi kadına kalmış, yapmasaydın da diyebilir haklısın ben yapmaya başlıyorum diyebilir.

Erkek bunu gidip eşine söyleyemiyorsa kendi aklından da çıkarsın, evliliğin nasıl bir şey olduğunu ve onu bu yola sokan süreçleri bir daha düşünsün.
0
Bruce
(25.06.25)
Sorun ev işi yapmaksa erkek haklı ama sorun hayatı paylaşmaksa kadın haklı çünkü bir gün kadın daha fazla çalışabilir daha fazla kazanabilir evdeki işleri yapacak kimse kalmamalı o zaman. Çünkü herkes yorgun. Her gün çalışacak hizmetçi tutmak da pek kolay olmasa gerek. Ayrıca kadın eğer anne olursa uzun bir süre sadece bebeğe odaklanması gerekecek, bu durumda ev işleri çoğunlukla erkeğe kalacak, kalmak zorunda. O zaman erkek ne yapacak mesela. Alışkın olmadığı şeyleri yapmak acı vermeyecek mi.

Olay kazanılıp harcanan paraya göre ise kadın da ortaya "ben de sana ömrümü adıyorum çocuk doğuruyorum ev başka iş başka" diyebilir, haklı olarak. Çünkü erkek evi otel gibi kullanmamalı, eşiyle ilgilenmeli, onunla hatıralar biriktirmeli, hayatı paylaşmak sadece ev işlerini paylaşmak da değil yani.

Bilemiyorum, kadının ev düzenini biraz daha sahiplenmesi iyi olur ama bu erkeğin her şeyden elini eteğini çekmesi anlamına gelmez. Gelmemeli. Çok sağlıksız nir yapı oluşur, kadına kendisini hizmetçi ve geyşa olarak hissettirir, cinsel hayatları bile bozulur. Bence yeniden düşünmek hatta karşılıklı oturup konuşup anlaşmak lazım.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
kadın evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

yine az çalışıp az kazanıyordu ama annesiyle ev işini paylaşıyorlardı.

şimdi evlendi, yine aynı şekilde çalışıyor ama tüm ev işi ona kaldı.

---

erkek de evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

aynı şekilde çalışıyordu ve hiç ev işi yapmıyordu.

şimdi yine aynı şekilde çalışıyor ve 1 adet ev işi yapıyor o da aşırı basit bir şey, 3 dklık iş.

---

bu evlilik kadına zarar olmuş. 2 katı yoruluyor şimdi.
adam kendine eş değil, "parasını verip" yeni anne aldığını ve haklı olduğunu düşünüyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
kadın evde ise tabi ki çamaşırları makineye atmak için kocasını beklemesinin bi manası yok. bu tabloda ev işleriniin çoğu kadına ait olmalı mantıken. ama bu böyle ben daha fazla kazanıyorum, en basit işi bile benim yapmamam lazım noktasında bi tavırla olacak iş değil. adam davasında haklı ama yöntemi yanlış. kaldı ki almış olduğu eşyaları karısına almamış, kendisine de almış aynı zamanda. karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için.
0
elorelia
(25.06.25)
evlilik/birlikte yaşam bu süreçleri birlikte idare edebilmek değil mi? sorun yaşıyorlarsa bile konuşulabiliyor olması lazım. hatalı aramak ilişkiyi daha fazla zedelemekten başka işe yaramayacaktır. bu konu, bu nokta kilitleniyorsa, bir arada olmaları yanlış karar gibi.
0
lüzumsuz adam
(25.06.25)
elorelia +1

adam ayrı eve çıkmış ve temizlikçi tutmuş gibi hesaplamış her şeyi. hatta adam karda, bu temizlikçiyle bir de sevişebiliyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
parayı ben verdim çalış köle kafaya bak .
kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin tayfası bu.

kadınlarda yanıp tutuşuyorlar böyle ayılara.
0
my fault
(25.06.25)
erkek kadına bi asgari ücret ateşleyip sigortasını yapsın, kadın da ev işlerini
0
mantık
(25.06.25)
Adamın bakış açısını tam yansıtamadım galiba.

Adam ben daha çok kazanıyorum, ben daha çok harcıyorum gibi üstünlük taslama amacı yok, dediğim gibi bunları asla kadına söylememiş bile zaten.

Ama sadece ev işlerine bakarak kadın daha çok ev işi yaptığını sanki o eve daha fazla emek harcadığını iddia edince, adam dolaylı yoldan da olsa aslında daha fazla emeği harcayanın kendisi olduğunu düşünüyor.

yani şöyle örnek vereyim. Diyelim ki kadın 09:00-17:00 ev işi yaptı, erkek de 09:00-17:00 inşaatta amelelik yaptı ve kazandığı tüm parayla eve dolap aldı. İkisi de aynı süre emek harcayıp, evin ortak bir ihtiyacını gidermiş olmuyor mu? birini diğerinden üstün kılan nedir? erkek bu duruma ikimizde evimize aynı emeği gösterdik diye bakarken, kadına sorsan ev işlerini hep ben yapıyorum diyecek.

@ elorelia

"karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için." böyle demişsin ama tam tersini düşününce de karısı da adamın emek gücünden faydalanmıyor mu. o da kira ödesin o zaman gibi bir şey demezsin herhalde?
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
yuh bedavaya mı oturuyor kocasının evinde?
daha neler göreceğiz
0
mantık
(25.06.25)
Grimavi cok guzel anlatmis. Gorunmez emek diye bir kavram var. Erkek biraz arastirsin, sartlar ayni kalmak kosulu ile kadinla yer degistirdigini dusunsun. Hepiniz durdugumuz yerden dunyayi anliyoruz, bu bir yere kadar dogal, ama baskasinin gozunden kendimizi gorebiliyorsak o zaman adil bir iliski kurabiliyoruz.
0
deckard
(25.06.25)
bu muhabbetler yapılıyorsa ayrılık yakındır. yanlış evliliktir.

"happy wife, happy life" diye bir şey var.
0
gabe h coud
(25.06.25)
Ah ah, yine kadınlar yine problem. Sonra kadın düşmanı diyorlar.

Abicim adam 50 saat, kadın ise en fazla 15 saat çalışıyor iş için. Adam 5 gün iptal, kadın 1.5 gün. Ama 2 gün iptal diyelim. Kadın 3 günlük mesaiye denk gelecek kadar ev işini yapabilir. Bu evlilikte parayı erkek koymuş ortaya evi almış. Masrafları karşılamış ve karşılıyor. Biraz minnet etmeli kadın. Utanır insan söylemeye. Adam para lafı etmiyorsa kadın da ev işi lafı etmemeli. Ya da gidip masraflara ortak olsun masaya öyle otursun. Ben olsam temizlikçi kadını daha sık getirtir parayla çözerim bu olayı.

Düşünsene ayda 100k eve ve halkına harcıyorsun. Kalk bulaşık yıka ben yıkayamam deniyor ve bir kuruş da katkın yok... Özete bakınca bile utanç verici. Bu arada çocuğu adam doğursun o baksın. Bu şekilde olay eşitlenir.
0
Shepard
(25.06.25)
iliskilerde sorunlara kim daha hakli diye bakarsaniz, hakli olmak mutlu olmaktan oteye gecer. iliskilerde sorunlara bir takim olarak soruna karsi bakilir ve sorun cozulmeye calisilir. derdiniz hakli olmak mi mutlu olmak mi?

buradaki erkegin sorunu para, satir aralarindan bu anlasiliyor, gerci paragrafin birinde kabul etmissiniz de. icten ice icerlendiginiz sey bu kabul edersiniz etmezsiniz. eger bu beklentiyi silebilirseniz ortak yasama farkli bir sekilde bakabilirsiniz. yoksa, tum yasaminiz sidik yaristirmakla gecer. bugun bunun adina sadece 1.5 gun calisiyor dersiniz, yarin benim isim cok agir ve stresli onunki degil dersiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
bu ev işleri muhabbeti modern dönem ilişkilerinde gerçekten problem olmaya başladı. ben de etrafımdan gördüklerimle ve biraz da kendi yaşadıklarımla soru sahibinin yaşadığı sorunlara onunla benzer pencereden bakıyorum.

sözüm meclisten dışarı, bu konuda kadınlar biraz saldırgan bir üslupla olaya yaklaşıyorlar.

iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor. çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, iyi bir şarjlı süpürge ya da robot süpürge derken ev işleri zaten çok kısa sürüyor.
yemek yapmak biraz zaman alıcı olabiliyor bazı durumlarda.

akşamleyin eve gelen (ya da evde olsa bile akşama kadar çalışan) adamla neredeyse hiç iş yapmayan ya da zamanının tümünü kendine ayıran kadın kıyaslanınca kadına biraz daha ev işi düşüyor. bunun mağaralı olmakla, modern dünyadan uzak olmakla ilgisi yok.

temiz bir evde yaşamak herkesin isteyeceği bir şey.
sen evde olan ve çalışmayan kişi olarak (kadın erkek ayırmadım) ev işlerini yapma, boş boş otur, gez-toz, saçınla başınla uğraş, evi bok götürsün, çalışan kişi (çoğu örnekte erkek) eve geldiğinde lezzetsiz ve özensiz bir yemek, yerlerde toz-toprak, sağda solda çamaşırlar, toplamanın 10 dk sürmeyeceği yerlerinde edilmiş eşyalarla karşılaş ve bu sıradan bir hal halsın.

lafa gelince hayat müşterek, her şey ortak. lafa gelince bağımsız kadın, ayaklarının üzerinde durabilen özgür kadın. öyleyse aile bütçesine katkıda bulunacak (eğer imkanı varsa), yoksa da ev işlerini yaparak katkıda bulunacak.

bu örnekte kadının kazandığı para zaten eve gelen temizlikçiye gidiyor. bahsedilen ev işleri de (yemek dışında) yarım saat bile tutmayacak şeyler.

kadınlar 20-25'li yaşlarda bu konuda agresif ve feveran olabiliyorlar. 30'ları geçtikten sonra da piyasada adam kalmamış diye geziyorlar.

benim adam beni şuraya götürsün, buradan alsın getirsin. şoförlük yapsın. evde bir arıza olursa o ilgilensin. ben iki poşet taşıyamıyorum sen şu yirmi tane poşeti taşır mısın, pazar iki sokak aşağıda gitmek zor geldi, onun yerine iki kat fazla ödeyerek marketten neden almıyoruz...

genelleme yapmaktan kaçınıyorum ama etrafımdan gördüklerimi söylüyorum. evlenmek birçok kadın için hayatındaki konforu arttıran bir etmen. çünkü gerek maddi gerek fiziksel bir çok işi erkeğe yüklüyorlar. bir de çok güzel manipüle ediyorlar. isteklerini bir kez reddedince de dünyanın en kötüsü haline getiriyorlar karşılarındaki adamı.


hayat müşterek lafını kadınlar sadece kendi açılarından ele alıyorlar.

annelerimizin döneminde değiliz, onlar full-time mesai gibi ev işi yapıyorlardı. şimdi ise yemek ve alışverişle bile iki saat sürmüyor bir çok iş. kaldı ki evli çiftler çoğunlukla birbirine yardım eder -ve etmeli de-. erkek adam ev işi yapmaz, ev işi kadının işidir demiyorum, erkek de yapar.

ancak birinin kısıtlı zamanı, diğerinin bol zamanı varken; bir de üstüne kazanç noktasında ciddi bir dengesizlik varken, kadının da biraz evdeki emekle aile bütçesine katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

doğduğum yerde mağara yok, her yer düz ve ova.

genelleme yapmaktan imtina ediyorum ve hassas yaklaşıyorum; sayıları azımsanmayacak ölçüde bazı modern kadınlar "en iyi kariyer, erkek çalışır karı yer" lafının ne kadar iğrenç ve çağ dışı olduğunu söyler öyle de düşünür. ama ilişkilerine objektif baksalar bu kafada olduklarını görecekler.

edit: robot süpürge ve şarjlı süpürge var. evde iki kişi yaşıyor. çamaşır makinesine bir kaç şey at, bulaşık makinesini günde bir kez doldur/boşalt, 10-15 günde bir gelen temizlikçi evin diğer işlerini halletsin daha detaylı silsin süpürsün, banyoyu lavaboyu yıkasın. yemek ve alışveriş dışında yarım saat sürer bu evin işleri bazen daha uzun olur bazen kısa. öğrenci evi standartına gerek yok. yemek dışında diye daha net belirtmem gerekirmiş, polemik olmasın.
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
iki taraf içinde sıkıntılar var, umarım yanılırım ama bu evlilik uzun sürmez pek
0
sweetoffice
(25.06.25)
Hayat acımasız. Piyasada haftada 1.5 günden fazla iş yapamayan birisinin ev işleri gelince de laf etmesi manasız. Benzer yoğunluk olur, herkes 5 gün çalışır, maaşlar 1-5 olur böyle bir durumda erkekte benzer düzeyde katkı sunması gerekirdi belki ama hem ev işi yapmam hem para katamam filan falan gereksiz modernizm. Bir de 3*1 dairelerden bahsediyor, konak idaresi yok, iki kişinin çamaşırı yemeği o kadar zorluyorsa hanımefendi kendi çalışsın komple, bir hizmetçi ayarlasın emek harcamasın.

Hem ayranım dökülmesin hem şey olmasınla gitmez bu mevzular
0
MonteKristoKontu
(25.06.25)
"iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor"

diyen kişi hala öğrenci evi standardında yaşıyordur
0
grimavi
(25.06.25)
ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs.

Siz fark etseniz de etmeseniz de icinizde bir yerde kimin ne kadar para getirdigine dair bir icerlemeniz var. Bence ilk temel sorun bu. Burada kendinize durust olmaniz lazim. Az kazandigi icin ya da evin alinmasina katki yapmadigi icin esiniz size ev islerinde borclu mu olmali? bu borcu takriben ne zaman bitecek?

ancak bunu kendi icinizde cozumledikten sonra, yukaridaki cevabimin ikinci asamasi geliyor. sorun ne? yapilmasi gereken ev isleri var. bu sorunu nasil cozebiliriz? derdimiz kim hakli kim haksiz olmamali. evliliginizin su asamasinda esinizin daha cok vakti var, mantikli olan onun daha fazla seyi ustlenmesi gibi. ilerde o da daha fazla saat calismaya baslarsa is bolumu tekrar gozden gecirilmeli. ama ilk paragrafta yazdigim konuyu gercekten kendi icinizde halletmezseniz, o zaman tekrar o x saat calisiyor ama su kadar para getiriyor'a donebilirsiniz.

ayrica birakin 2 kisi yasamayi, tek kisi yasadiginizda bile ne kadar ev isi ciktigina inanamazsiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
sadece yazdıklarınızdan yola çıkarak erkek tarafı burada biraz haklı. kadına yardımcı olması için 2 haftada 1 yardımcı kadın da geliyormuş. süpürme işi robotta, paylaşamadıkları işler çamaşır, yemek ve bulaşık. çamaşır ve yemek kadın da kalsın erkek tarafı da yemek masasını toplayıp, makineye dizip-boşaltsın. hafta sonları erkek yemek yaparsa bulaşık diğer tarafa geçsin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(25.06.25)
ben şunu merak ediyorum, kadın öyle bir iş buldu ki erkekten daha fazla çalışıyor ve daha fazla kazanıyor.

bu durumda erkeğimiz kurduğu mantığa göre evin işlerini erkek daha çok olacak şekilde yapacak mıydı? hiç sanmıyorum.

yani erkeğin burada hayata ve kadına bakış açısı ilkel.

kadın belki paraya, eve falan kandı sonra da ulan bu beni hizmetçi olarak almış resmen dedi ufak bir buhran yaşıyor o yüzden erkeğin ev işi yapmamasına takmış durumda. çocuk olsa çocuğa bakacak...

çevremdeki paralı erkeklerin hepsi eşleri mümkünse çalışmasın ve güzel olsun, ev işi yapsın, çocuk baksın derdinde.

kadınlarımız da dışarıdan imreniyor yaaaağğğ merve zengin koca buldu hep geziyorlar... diye dedikodu yapıyorlar. arkadaşlar öyle bir evlilik yapıp da ben severek evlendim kadınım çalışmasın, çocuk istemiyorsa yapmasın, bakmak istemiyorsa da bakıcı tutarız diyen erkek milyonda birdir yani maalesef çocukluk aşkları dışında aşka çıkarlar karışmış durumda.

erkeğin böyle bir beklentin vardıysa, baştan konuştuysanız, kimsenin bir şey demeye hakkı yok. kadın böyle bir hayatı kabul edecek.

etmiyorsa da ya işe girecek benzer düzeyde hayata maddi olarak ortak olacak.

hiç biri olmuyorsa da ayrılsın gitsin.

yazıldığı gibi iki tarafta da sıkıntılar var.

ben çalışıyorum, eşim çalışıyor, ev işlerini ortak yapıyoruz. eşim çalışmasaydı ben de eşimin daha çok ev işi yapmasını beklerdim tabii ki yani ne hemen celalleniyorsunuz?

buna kızan kadınlara siz çalışın kirayı ödeyin, ev alın, araba alın, erkek evde takılsın ev işlerini o yapsın deseniz kaçı kabul eder acaba?
0
ananiyimioguz
(25.06.25)
@kassiopeia

"ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs."

diye yazmışsınız. X saat çalışarak kazandığım parayı nereye harcadığımı belirtme sebebimi göremiyor musunuz cidden?

Ben X saat işte geçiriyor olsaydım ama eve bir kuruş maddi katkım olmasaydı ben nasıl işte geçirdiğim zamanı aslında evimiz için, bizim için geçiriyorum diyecektim? Bunları söylememin sebebi, iş yerinde geçirdiğim zamanın ev işi yapılan zamana benzer şekilde bizim için, evimiz için harcandığını gösterebilmek.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Erkek 0 yapmali
0
lapaz
(25.06.25)
bir de şunu düşünelim.

diyelim ki kadın o 1.5 günde 5x kazanıyor. adamla eşit yani. ama işte daha az çalışıyor.

bu durumda yine kadına mı yüklenirdiniz? o ev işi daha fazla yapsın çünkü evde der miydiniz? diyebilir miydiniz?

yani sorun tamamen kazanılan para miktarı kaynaklı...
0
art cat chocolate
(25.06.25)
evlilik bir tarafın para kazanıp, diğer tarafın temizlikçilik yapması değildir.

evlenmeden önce herkes birbirinin işini maaşını biliyor. evlilik hayat birleştirmektir. tüm sorumlulukları paylaşmaktır.

daha az kazanan daha çok ev işi yapsın köleee diyecekseniz hiç evlenmeyin.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
Bence şu hali ile ev işi dağılımı normal gibi. Haftada 1,5 gün çalışıyor kadın, detay için de dışarıdan biri geliyor. Kadın bu kadar saat çalışmıyorken haftada 45 saat çalışıp gece gelen adam bir de evde ev işi mi yapsın? Bu arada ev harcamalarına, gider kalemlerine katkı da tabii ki ev işi bölüşümü. Ev işi dağılımında çalışma günü yokmuş gibi 5-5 ayrım planlayıp bunun müşterek olduğunu sanan düz mantık arkadaşın matematik dersine bedenci girmiş olabilir.

Ayrıca para hesabı neden katılmasın? İkisi de 45 saat çalışıp ikisi de 19:30'da eve geliyorken para muhabbeti yapılsa başka konu.
0
nawar
(25.06.25)
evlilik böyle denklemlerin kurulduğu bir kurum değil.

burada tavsiye verecek değilim çünkü bizde toz alma ve süpürgeyi eşim yapıyor geriye kalan her ev işini ben yapıyorum.

rahatsız değilim bu durumdan. evimizin tüm gelir ve gideri de ortak. biz de yeni ev aldık krediyi de ortak ödüyoruz. anamızdan babamızdan böyle gördük biz.

eşiniz zaten az çalışıyor, neden eve temizlik için biri geliyor anlamadım. maaşından da bir şey vermiyor eşiniz saksıdaki süs bitkisi mi?

bence eve temizlikçi çağırmayı kaldırın. faturaları da kadın ödesin adam ödemesin.

erkek eve para getirmeli kazanmalı kafası muhafazakar kesimde var diyorduk sadece hani hepimiz moderndik bir bireydik? kadınlar özgürleşmişti demişlerdi.

adaletse her anlamda adalet.

kadınım bu arada
0
Hallegadola
(25.06.25)
Bu işin detaylarına, matematiğine, zaman hesaplamasına girmemek lazım.

Çoğu şikayetimizde aslında tek istediğimiz sıkıntımızın duyulması, anlaşılması.

Erkek, karısına güzel bir konuşma yapsın, gerekirse tüm ev işlerini kendisinin yapabileceğini, kadının çok yorulduğunun farkında olduğunu söylesin.

Bu hafta hiç iş yapma, temizlikçiye söyleyelim bu hafta 2 gün gelsin, yemeklerin bazısını dışarıdan yeriz, bulaşıkları da ben hallederim desin.

Kadın büyük ihtimalle sadece anlaşılmak, duyulmak veya nefes alacak küçük bir mola istiyor.
0
michael_knight
(25.06.25)
Para hesabı falan denilmiş de bence kadının bakış açısı adama bunu düşündürtmeye başlamış.
0
eagofant
(25.06.25)
biraz ezildigini düşünüp altı boş bi dertleşme olarak görüyorum bu duyuruyu. biraz daha kendini ifade etsen arada pasif agresyonun onune gecebilirsin. temizlikci gelmesin karilar sus esyasi mi diyen hayatsizlara bakma. ornekte adalet deyip pesinden ikimiz de calisiyoruz ama esim sadece toz alir gerisi bende diyerek ambale etti. ne modernlige ne muhafazakarliga uydu anlayan varsa anlatsin pls.

gabe'in dedigi gibi happy wife happy life mottosuyla hanimi incitmeden devam. bu arada es ne is yapiyor meraktan catladikxd keske daha cok calissa belli ki ev isi onu cok bunaltmis eve tikili kalmis her sey batmaya baslamis. calismamanin calismak kadar zor oldugunu unutmamak lazim
0
ala09
(25.06.25)
michael_knight ve ala9 +1

calismamaktan yorulmus es, biraz duyulmak istiyor, kendini ev kadini gibi hissediyor ama olmak istemiyor.
aynisini gecen yil ben yasadim :D ev idare etmek zor, ustelik bir sureden sonra haftalik yarim gun temizlik almaya da basladim bir takim fiziksel sorunlardan dolayi. ev idare etmek, her seyi dusunmek, evi temiz tutmak zor ve yorucu. es biraz duyulmak istiyor.
ha bu arada ben calistigim zaman esimden daha fazla kazandigim durumlar da oldu, ayni kazandigimiz da oldu. parayla alakasi yok yani. calismiyorsam yaparim, calisiyorsam da genelde yaparim ama haftalik temizlige destek alir, gunluk temizligi yapmaya da devam ederim.
0
65 derece
(26.06.25)
(6)

Yurtdışından ev alan ünlüler

pembediken
Özellikle Avrupa'da nasıl ev satın alıyorlar bilen var mı. Golden visa mı
Özellikle Avrupa'da nasıl ev satın alıyorlar bilen var mı. Golden visa mı
0
pembediken
(24.06.25)
Ev satın almak bir ayrıcalık değil birkaç istisna dışında (Finlandiya’da devlet izni gerekiyor gibi). Paran varsa alabilirsin. Golden visa ve benzerleri sadece ev almakla değil bununla birlikte başka koşulları da sağlarsan alabileceğin bir vize türü. Ev almak tek başına oturum izni sağlamıyor.
0
orient blue
(24.06.25)
paran varsa kolay aktivite.
sonra onu leverage olarak kullanip uzun sureli viza, sonra oturum almaya calismaca..

para cokomel arasinda linear bir iliski var, ne kadar cok para o kadar cok cokomel. :)
0
cooperr
(24.06.25)
Nasıl diye sormuşsun ama neden diye sormak istedin gibi geldi bana.
Nasılın cevabı kolay, parayla.

Neden genelde golden visa. Orada da oturum iznini kolayca alıyorlardı. Birkaç yıl önce çok daha kolaydı.

Bir de her şekilde bir miktar parayı da başka bir ülkeye götürmek kötü bir fikir değil onlar için.
Hem kira getirisi de oluyor kiraya verirse hem de emlak yatırımının değeri tim dünyada artıyor.

Değeri artmasa bile bir gün başına bir şey gelirse İspanya’da bir evin olması çok iyi olur.
0
michael_knight
(25.06.25)
Nasıl yani hangi yolla alıyorlar? Mesela Ezgi molanin İspanya'da evi varmış geçen haberi de çıkmıştı evini tanımadığı biri yerleşmiş vb.
Golden vize dışında başka bir yol mu var?
0
🌸pembediken
(26.06.25)
Bir ülke yabancılara ev almayı kısıtlamadığı sürece, sadece euro/dolar kira gelirim olsun diye X ülkeden ev alabilirsin. Bu gidip orada yaşayabileceğin anlamına gelmiyor. Mesela evin olur, kiraya verilir onu aracı bir şirket vs. Türkiye'ye aktarır vergisini verirsin. Ama schengen almadıysan gidip evini bile göremezsin. Ha oturma izni de isteyen golden visa olan yerlere bakar tabii. Hatta bazı ülkeler (Türkiye mesela) belli bi miktar para üzerinde yatırım yapan ev alan vs. insanlara direkt vatandaşlık da veriyor. (Karayip civarındaki adalar böyle mesela)
0
nhk ni youkosu
(26.06.25)
golden visayla ev alınmıyor tam tersi ev alınca golden visa vb. avantajlarınız oluyor. o yüzden alıyorlar zaten. 1m €'luk ev alana oturma izni falan gibi durumlar oluyor. sınır ülkeden ülkeye değişiyor. sen bir ülkeye para yatırmak istiyosan o ülke senin paranı niye kabul etmesin ki? parayla alıyorlar işte dümdüz.
0
semaforo de medianoche
(26.06.25)
(15)

İyilik yaptınız ve kimse görmedi mi?

michael_knight
Yaptığınız ama kimsenin görmediği bir iyilik oldu mu?Anlatın, biz görmüş olalım. Ben bir kere yolun ortasındaki bir taşı kenara koydum. Birileri görmüştür sandım baktım etrafa hiçkimse yoktu.
Yaptığınız ama kimsenin görmediği bir iyilik oldu mu?
Anlatın, biz görmüş olalım.

Ben bir kere yolun ortasındaki bir taşı kenara koydum. Birileri görmüştür sandım baktım etrafa hiçkimse yoktu.
0
michael_knight
(24.06.25)
ben iyiliğimi kümülatif bilinç oluşturması için yaparım. senin yaptığın da aşağı yukarı o zaten.
0
yurtsuz john
(24.06.25)
Metrodan inenler inmeden metroya binmiyorum. Herkes görüyor; inenler takdir binenler küfrediyor
0
sekizdokuzon
(24.06.25)
felsefemiz iyilik yap denize at
bir iyiliğin karşılığını bekliyorsam bunu belirtirim
0
duyurukullanıcısı
(24.06.25)
Bu yıl iki kişiden kazık yedim. Birisine hem maddi hem manevi olarak ablalık yapmıştım. Hakkımda parası için arkadaş oldum demiş. Yüzüne mi vursam diye düşünüyordum.
0
Kahvedesu
(24.06.25)
Cok oldu, iyilik yapmak sessiz bir davranistir benim nazarimda. youtube.com
0
deckard
(24.06.25)
@deckar, bu yüzlerce iyilikten birini paylaşmak istemez misin?
0
🌸michael_knight
(24.06.25)
Iki kisi olarak birlikte calistigimiz arkadas buyuk bir yanlis yapti, ust'ten bu kadar buyuk hata nasil oluyor bu seviyede diye serzenis sekilde bana ikaz geldi. Ben hata benim degil, diger kisinin demedim. Pardon, gozden kacmis vs diyip gecistirdim.
0
tantamount_to_equivalent
(24.06.25)
yani böyle yaptigim cok sey var ama bence normal olan herkes yapiyordur. sen o tasi kenara "iyilik yapayim" diye koymuyorsun aslinda, düzgün bir insan oldugun icin koyuyorsun. iyilik sadece bir sonuc oluyor.

sümüklü böcekleri yolda görünce toplayip bahceye koyuyorum ki kimse basmasin üstlerine. kabugu kirilmis sümüklü böcekleri tedavi ediyorum. yazin susuz kalmis arilara bal ve su ikram ediyorum. kimse görmüyor. kimse bilmiyor. bunlar, o sümüklü böcekler, arilar ve benim aramizda.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.06.25)
Abartmayalim efendim. Bircok gencin akademik kariyerinin sekillenmesine on ayak oldum, yollarina engel cikaranlari bitchligimle ekarte ettim. Gencler bunlarin bir kismindan haberdar olmadi.
0
deckard
(24.06.25)
Bir ara elime hiç beklemediğim bir şekilde (artık geleceginden ümidi kestiğim bir proje ödemesi) toplu para geçti.

Ben de birkaç yoksul gecekondu mahalle belirleyip, rastgele evlerin avlusuna içinde bin, iki bin lira olan zarflar içinde atmıştım. Hayydan gelen huya gider hesabı.
0
encokbenisevinnolur
(24.06.25)
Parklarda bahçelerde çöp gördüğüm zaman topluyorum.
0
mirty
(25.06.25)
@yurtsuz john +1 ayrıca biri görsün diye bir şey yapmam iyilik konusunda.
0
mikahakkinen
(25.06.25)
gecen hafta gozleri yarali yavru bir kedi icin belediyeyi aradim.
0
buenosdias
(25.06.25)
Sümüklü böcekleri toplayan bir ben değilmişim:))
Kedilerin peşinde yardım için çok koştum, yavru hasta vs vs. Dün akşam markette dondurma dolabı kapattım:)))
İyilik olsun diye değil yapılması gerektiğini düşündüğüm için yapıyorum. Bu da zaman zaman başkaları için fazla fedakarlık yapmak moduna evriliyor. O durumda da kendime kızıyorum:/
0
boyalı kuş
(25.06.25)
belediyenin fışkiyesi ana yolu suluyordu, sürücüler için tehlikeli olacağını düşünüp belediyeyi aradım.
fışkiye
0
g7mor
(25.06.25)
(5)

İngilizcede cümle başlarındaki "of"un olayı ne?

osuran imam
Misal: "of ottoman ghosts, vampires and sorcerers: an old discussion disinterred"ara ara böyle örnekler görüyorum. İsmet özel'in miydi neydi, "of not being a jew" yine misal.olayı ne bu kullanımın, cümleye nasıl bir anlam katıyor ya da hangi durumlarda kullanılıyor?
Misal: "of ottoman ghosts, vampires and sorcerers: an old discussion disinterred"

ara ara böyle örnekler görüyorum. İsmet özel'in miydi neydi, "of not being a jew" yine misal.

olayı ne bu kullanımın, cümleye nasıl bir anlam katıyor ya da hangi durumlarda kullanılıyor?
0
osuran imam
(24.06.25)
genelde aitlik ilişkisi için kullanılıyor ama buradaki kullanım biraz daha üzerine gibi. yani "osmanlıdaki hayaletler, vampirler ve büyücüler üzerine: eski bir tartışma tekrar gündeme geldi" gibi. ya da hakkında da denebilir.
0
awlmi
(24.06.25)
abi 'of' edat değil mi?

önündeki sözcüğe; onun, onunla ilgili, ona ait, ona yönelik anlamı verir.

yani ben böyle biliyorum.
0
yurtsuz john
(24.06.25)
Dair anlaminda, .... a iliskin olarak, ....a dair gibi.
0
deckard
(24.06.25)
Ben dil uzmanı hiç değilim ama yıllardır İngilizce bilirim.
Kendi anladığın şekli açıklayayım, yanlış olabilir.

Orada “of”dan önce gizli kelime var.
Mesela “of ghosts, vampires…” derken en başa sen şu istediklerinden birini veya başka birini yazdığını düşün, seni serbest bırakıyorum diyor bence “story, novel, tale, legend, lies, a report” gibi başına istediğini koyabilirsin, seni özgür bırakıyor, merak ettiriyor veya kendisini sınırlamak istemiyor bence.

Mesela Türkçe’de de “hayaletlere dair” yazsam başlığı istersem zırvalar yazarım, istersem akademik makale yazarım, istersem fıkra yazarım…
Kendimi sınırlamamış olur.

Bir de daha havalı oluyor gibi.

Bu konuya dair söyleyeceklerim bunlar
0
michael_knight
(24.06.25)
Epik ya da manşet/flaş flaş flaş havası katma amaçlı da yer verilen bir kullanım.

- bakın bakın önemli bir şey anlatılacak ona göre
0
encokbenisevinnolur
(24.06.25)
(7)

Uyduya Bir Alet Takıp Tüm Kanalları İzlemece?

elektr10
Oturduğum muhitte kablolu olmadığı için ve Digitürk'ün de fahiş fiyatından bıktığım için böyle bir çözüm üretmek istiyorum.Aşağıdaki sorularıma cevap verirseniz sevinirim:- Bu aletin özel bir ismi var mı? - Kime yaptırabilirim?- Kaça patlar ortalama?- TV'nin kendi kumandasını kullanabilir miyim yoks
Oturduğum muhitte kablolu olmadığı için ve Digitürk'ün de fahiş fiyatından bıktığım için böyle bir çözüm üretmek istiyorum.

Aşağıdaki sorularıma cevap verirseniz sevinirim:

- Bu aletin özel bir ismi var mı?
- Kime yaptırabilirim?
- Kaça patlar ortalama?
- TV'nin kendi kumandasını kullanabilir miyim yoksa ayrıca bir kumandası olacak mı?
- Smart TV'me gerek görüntü olarak gerek donanımsal olarak bir zarar verir mi?
0
elektr10
(24.06.25)
çok eskiden (2000lerin başı) uydu alıcılara şifre attırıyorduk. hala vardır belki.

uydu alıcısı değil mi?
mahalldeki televizyoncular, antenciler yapar.
fiyatını bilmiyorum.
tvde dahili uydu alıcısı varsa ekstra bir cihaza gerek olmaz. yoksa ayrıca bir uydu alıcısı olur.
zarar vermez.
0
inheritance
(24.06.25)
Bahsettiğin şey herhalde uydu receiver ve uydu antenle yayın izlemek.
Receiver’ın ucuzu 700 liradan başlıyor galiba. Çok pahalı bir iş değil. Uydu anteni taktırmak ve anten biraz daha pahalıdır herhalde.

Ama sen maçları, şifreli kanalları vs izlemekten bahsediyorsan o zaman iptv kutusu olabilir dediğin şey. Hatta onun için kutu olmadan da yaparsın, çoğu yeni televizyonda rahatça çalışıyorlar. Ama bu yasadışı. Böyle bir şey yapma. Bir de yayın internetten geleceği için kota varsa kotayı yer ve internet yavaşsa yayın da sıkıntılı olur.

Bu arada son zamanlarda satılan televizyonların bazılarında içinde uydu receiver var, kutu alman gerekmez o zaman. Televizyonun girişlerinden anten kablosuna benzeyen yuvarlak girişlerden birinde LNB yazıyorsa uydu anteni oraya takınca ayarlayıp izleyebilirsin.


Ben de pek iyi bilmiyorum konuyu ama anladığım kadarıyla cevap verdim.
Talebini daha iyi tarif edersen bilgili arkadaşlar yardımcı olur.

Genelde mahalledeki elektrikçi böyle işleri yapar, çözer.
0
michael_knight
(24.06.25)
çanak antenden mi bahsediyorsun?

eğer öyleyse çatıya ya da evin kenarına çanak takılır. ordan anten kablosunu tvde uydu alıcı varsa direkt tvye takarsın tek kumanda kullanırsın. tvde uydu alıcı yoksa uydu alıcısı alıp anteni ona akıp onu da hdmi ile tvye bağlarsın. 2 kumanda olur.

zarar vermez neden zarar versin.
0
jelly bear
(24.06.25)
teşekkür ediyorum herkese cevapları için.

çanak antenimiz var mevcutta. eski evimde ulusal kanalları izleyebiliyordum 150-200 tane kanal oluyordu onu sormak istemiştim.

maçlar için ben genelde tod tv kullanıyorum internetten biraz yiyor ama genel anlamda memnunum.
0
🌸elektr10
(24.06.25)
uydu yayınlarından ayrıca, son yıllarda bir de IP tv olayı yaygınlaştı, belki onu soruyor da olabilirsiniz. internet bağlantısı üzerinden, istediğiniz kanalı izleyebiliyorsunuz.
1) eğer televizyonunuz ilgili iptv uygulamalarının kurulmasını destekliyorsa, alet almanıza gerek yok.
2) mahalle arasındaki antenciler bile yapabiliyor
3) televizyonunuz destekliyorsa alet almanıza gerek yok. desteklemiyorsa, bunu destekleyen uydu alıcılarından satın alıyorsunuz, herhalde 1000-2000₺ falan vardır. bir çok kanalın ücretsiz yayını var, biraz kurcalayarak kendiniz de kurabilirsiniz. yok beceremem/uğraşamam derseniz de paket olarak satılanları var, yayınlara abonelik yıllık 500-1000₺ falan sanırım.
4) eğer tv'niz destekliyor da başka bir alet takmanıza gerek kalmaz ise tv'nizin mevcut kumandasını kullanabilirsiniz. yoksa bahsettiğim alıcının kumandasını kullanıyorsunuz.
5) herhangi bir uydu yayınını izlemekten farklı bir zararı olmaz, görüntü izliyorsunuz neticede.
0
gkhncnzdgn
(24.06.25)
Mirket
(24.06.25)
İnternet varsa iptv. Uyduya falan gerek yok.
0
sanal hayvan
(24.06.25)
(5)

Abdülhamid

kizil karga
En çok toprak kaybeden padişah kendisi eleştirdiğimiz zaman hep bu açıdan eleştiriyoruz ama Abdülhamid bu anlamda gerçekten başarısız bir padişah mıydı yoksa dönemin şartları gereği mi yaşandı bu kayıplar, mesela Abdülhamid yerinde Kanuni ya da Fatih olsaydı farklı politikalarla farklı yönetim karar
En çok toprak kaybeden padişah kendisi eleştirdiğimiz zaman hep bu açıdan eleştiriyoruz ama Abdülhamid bu anlamda gerçekten başarısız bir padişah mıydı yoksa dönemin şartları gereği mi yaşandı bu kayıplar, mesela Abdülhamid yerinde Kanuni ya da Fatih olsaydı farklı politikalarla farklı yönetim kararlarıyla bu kayıp olmayabilir miydi ya da Osmanlı'nın yıkılma süreci bi 200 sene geciktirilebilir miydi yoksa o noktadan sonra Superman gelse yine de farklı bir sonuç olmaz mıydı sizce?
0
kizil karga
(24.06.25)
En cok toprak kaybeden Abdulhamid degil. 1,5 milyon kilometre kare kaybetmis yani bugunku Turkiye topraginin 2 kati kadar yer ancak sonrasindaki surecte 7,5 milyon kilometre karelik bir kayip soz konusu. Abdulhamid tahttan indiginde sirbistan yunanistan falan bagimsiz ama bugunku topraklarinda degil, daha Selanik bizde, iclere dogru bugunku makedonyanin cogu, nerdeyse Novi Pazar denen yere kadar bizde.

Bu arada Abdulhamid'in elestirilmesi meselesinin toprak kaybiyla ilgisi yok. Baskici olmasiyla alakali elestiriliyor. Bugun muhafazakar olarak bilinen Mehmet Akif Ersoy da dahil bunlara.

Abdulhamid geldiginde de gittiginde de devletin durumu cok iyi degil, kendisi politikayla falan idare etmis bir sekilde o kadar sene. Ancak olen olmus zaten cenazesi kalmis. Tabii bunlar subjektif konular. Ancak su gercek var, bizde buyuk guclere direnebilecek bir vaziyet yoktu zaten.

Kanuni'yi bilmem ama Fatih olsa da ne kadar etkisi olurdu bilinmez. Sonucta Abdulhamid doneminde denk sayilabilecek bir durumda degiliz. Vizyonu olan deha biri bile olsa sonuclar benzer olurdu.
0
mbond
(24.06.25)
Abdülhamid sonrası padişahlar kukla padişahlar olduğu için onları Osmanlı'nın bağımsız padişahları olarak kabul etmek mümkün değil, başındaki insanlar ne derse onları yapıyorlardı zaten, Abdülhamid'i kendi kararlarını kendi inisiyatifiyle aldığını düşünerek böyle sordum, yoksa tabii ki sonradan daha büyük toprak kaybedilmiştir, kaldı ki koca imparatorluğu da kaybettiler.
0
🌸kizil karga
(24.06.25)
osmanliyi bir arada tutan sey imparatorluk anlayisi ve ummetcilikti. yani imparatorlukta yer bulan tum halklar ya guc ile ya da ummetcilikle merkeze yani istanbula bagli kaliyordu.

fransiz ihtilali ile tum dunyada bu anlayis degisti. milliyetcilik ve ulus kavrami yukseldi, bundan da en zararli cikanlar imparatorluklar oldu. osmanli bunun karsisinda mucadele etmeyi secti, balkanlarda milliyetcilik cabuk yayildi, oradaki halklar artik "ben yunanim", "ben sirpim" demeye basladi. musluman topluluklarda bu daha yavas oldu, ama yine de oldu, arnavutlar da bu kervana katildi ve imparatorluk icinde her yerde kendini osmanlidan bagimsiz goren ulus bilinci artti.

bu akimda padisah olarak ne yapabilirsin? ya cok sert onlem alip tepelerine binersin, isyanlari bastirirsin. ama bunun icin de ekonomik olarak guclu, dis siyasette ic islerine karistirmayacak kadar korkutucu olursun.

ya da alternatif olarak tum bu uluslar uzerinde yeri gelip iplerini gevsetip, yeri gelip onemli yerlere kendi adamlarini yerlestirip fark ettirmeden toplulugu yonetip, ekonomik olarak stratejik yerleri elde tutup kapitalist strateji ile ve kulturel hegomonya ile bu topraklari bir anlamda elinde tutarsin.

osmanli 1. yolu secti, ve bir yerde nefesi tukendi, ingiltere ikinci yolu secti hala eski cografyalarinda hukum surmese de kulturel ve ekonomik olarak etkin.

ataturk ise ucuncu yolu secti, madem milliyetciligin onu alinmiyor, ummetcilik bile buna engel olamiyor, o zaman biz de "turk milletiyiz ve ulus devletiz" dedi.

gunumuz turkiyesinde hala tartismalarin ana ekseni budur, "ummetcilikten erken vaz gecildi, bu bizi bir arada tutabilirdi" diyenler, yani abdulhamitciler. ya da alternatif olarak "milliyetcilik nedeniyle ummetcilik etkisiz kaldi, islemeyen uzvu keselim, kendimizi turk ulusu olarak tanimlayalim" diye ulusalcilar. hala bunu tartisiyoruz, hala gecmise donup yeniden imparatorluk ve ummetcilik candirmak isteyenler var, diger taraftanda imparatorluk anlayisini kenara birakip ulus devleti elde tutmak isteyenler var.

kisaca ne yapilsa imparatorluk anlayisi yikilirdi da hangi yol daha acisiz olurdu bu tartisma konusu.
0
emrahday
(24.06.25)
Daha iyisi mümkündü diyen de mümkün değildi diyen de haklıdır.
Adam çok zor, kötü bir zamanda yönetmiş ülkeyi. Dış dünya açısından çok zor durumda Osmanlı.
İç dünya açısından da sürekli darbe ve öldürülmek korkusuyla yaşıyor.

Abdülhamit siyasi bir figür oldu o yüzden o konuda tarafsız bir kaynak, yazı bulmak herhalde imkansız.

En çok toprak kaybeden, en fazla savaşa giren, en çok mektup yollayan gibi etiketlere takılmamak lazım bence, doğru bilgiye ulaşmamızı zorlaştırıyor.

“Osmanlı’nın yıkılması” olarak da bakmamak gerek duruma. Aslında ülke aynı ülke. Yönetici, yönetim şekli ve egemenler değişti.

Sen ne düşünüyorsun kızıl karga?
0
michael_knight
(24.06.25)
Not: Osmanlıyı birlikte tutan ümmetçilik değildi. Abdülhamit’e de tekten toprak kaybı üzerinden vurmaya gerek yok. Çok da önemli değil. Ümmetçilik konusunda güneydoğu asyaya varan misyonlarını hiçbir müslüman kazımadı bile abdülhamitin. Osmanlıyı bir arada tutan güçlü merkezi otorite idi. İmparatorluğun son yüzyılında mümkün vergi gelirlerinini %7’si ancak toplamabilir hale gelmişti. Bu zayıflamış ekonomik güçle ümmet değil haşa allah gelse baş edemez. Hele Arapların, ümmetçiliği sallamamasını geçtim türkleri neredeyse müslüman bile saymamasını falan saymıyorum bile.

Uzunca yazdım ama sildim. Sadece konunun ümmetçlikle falan değil 18.yy başında çoktan bozulmuş toprak sistemiyle ilgili olduğunu unutmamak gerekiyor. Abdülhamit ortalama bir 19.yy despotudur. Önemli bir insan değil. Konu detayı için İsmail Cem’den Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi, Doğan Avcıoğlu’ndan Türkiye’nin Düzeni’nin ilk cildi, Stefanos Yerasmios’tan Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye’nin İlk cildini okuyabilirsiniz. Abdülhamit süregelen bir silsile içerisinde ortalama bir tiptir. Zaten gördüğü ilk gerçek mukavemetle yani hareket ordusuyla karşılaşınca tabanları yağlamak durumunda kalmıştır yaratmaya çalıştığı korku imparatorluğu bitince.
0
sanal hayvan
(24.06.25)
(3)

Yurtdışından Türkiye'ye kedi getirme işi

selamun aleykum kitty
Kediyi Afrika'da edindik. Aşıları tam. Evcil hayvanlar için 20 gün karantina uygulaması diye bir şey duyduk inşallah doğru değildir?Daha önce Türkiye'ye yurtdışından hayvan getirmiş olanlar deneyimlerini paylaşırsa sevinirim.
Kediyi Afrika'da edindik. Aşıları tam. Evcil hayvanlar için 20 gün karantina uygulaması diye bir şey duyduk inşallah doğru değildir?

Daha önce Türkiye'ye yurtdışından hayvan getirmiş olanlar deneyimlerini paylaşırsa sevinirim.
0
selamun aleykum kitty
(24.06.25)
ilgili tarım il müdürlüğü hayvan sağlığı şubesine sorun.
0
1917
(24.06.25)
20 gün değil aşının yapılmasından en az bir ay sonra yapılacak kuduz titre testinin üzerinden 3 ay geçmesi gerekiyor olsa gerek.
Yurtiçine değil de yurtdışına köpeğimi götürdüm, o zamanlar araştırırken yurtiçine sokmak süreç böyleydi diye kaldı aklımda.
Bir de kedinin geleceği ülkede kuduz hastalığının halen olup olmadığı etkili sanırım.

Mesela Avrupa’da kuduz yok ama Türkiye’de var olarak kabul ediliyor.

Bir bilen gelip anlatmadan ukalalık yaptım, kusura bakmayın. Siz bir bileni bekleyin veya araştırın. Yapay zeka böyle konularda başarılı şekilde yol gösteriyor. Yanlış bilgi de verebilir, kontrol etmek gerek ama iyi yönlendiriyor.
0
michael_knight
(24.06.25)
vskn.tarimorman.gov.tr

kendi deneyimim ise eger hayvanin AB kimligi varsa (cipli ve asili oldugu anlamina da geliyor), havayolu karnesini kontrol ediyor ve uygun olup olmadigini belirtiyor. gumrukte simdiye kadar bir sey sorulmadi bize.
0
65 derece
(24.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.