su(basınç) seviyesine bakmanız mı?
1,5 ile 3 arasında olması lazım.eğer daha aşağıda ise bu tarz sesler çıkartabilir.

1.6

1.6 normal sayılan bir seviye aslında.
belki seviye biraz daha arttırılıp 2 ye daha yakın yapılsa ses azalır ama bilemedim bende şimdi..

tır tır tır gibi bir ses mi? inşallah değildir. öyleyse su pompası arızalı olabilir. bizimki öyleydi. 400 tl'ye değişti.

o su pompasının aslında 60-90 tl arasında olduğunu öğrenmek ? eğer arıza oysa araştırmadan yaptırtmayın. biz Buderus'a 280 liraya değiştirttik. Piyasada ki pek çok firma honeywell firmasının ürünlerini kullanıyormuş. gittigidiyorda falan daha ucuz.

otomatik vites için honda en iisi diye biliyorum. ama getz in tipi bence daha iyi.

punto al
ha illa bu ikisinden biri dersen kağıt üzerinde jazz duruyo fakat yaşı fazla getz mantıklı olur.

performans düşünmüyorsan getz al ford fiesta bak derim ben olsam

Honda ile Hyundai'yi karşılaştırman bence doğru değil.Kesinlikle Honda Jazz al.Hem kalitesi hem de tipi daha iyi.

aynı şekilde ikisi arasında kaldım tercihimi 2006 jazz dan yana yaptım kesinlikle daha iyi imiş honda hem marka hem kalite olarak.. ki getz e göre arabanın içi bin basar jazzda.. git bi getzlerin içine bak resmen 1990 model spring gibi

bence jazz.

2005-2006 model vw polo da bakabilirsin. bunlar tam otomatiktir. yokuşta kaydırmaz.

içine sinen temiz araba bulursan al. bunlar fazla satışta kalmıyor zaten. galeriler kapıyor hemen. 23 bin tl para veriyorsun. 200-300 tl kafaya takılmaz.

Bu 2sine gitmeden ölme
-Sensation White Amsterdam.
-Tommorrowland.

Burn Electronica Festival İstanbul.(Eğer 2013 de de olursa,2012 de yapılan mükemmeldi benim açımdan )
Ayrıca Swedish House Mafia Konserleri var son kez.Son turlarını yapıyorlar ondan sonra böyle bi grup bir daha bulamazsın,Türkiye'ye de gelmiyorlar :/
27 Nisan da David Guetta Geliyor İstanbul'a
ID&T düzenliyor mükemmel müzik etkinliklerini.sitesinden bakabilirsin

gitmiycem ama sen gideceksen sziget festival'e git. o kadar çok sahne var ki mutlaka seveceğin müzik olur.

mesur nedir anlamadım ama mecidiyeköyde profilonun biraz aşağılarında falan o fiyata ev bulursunuz. biraz eski püskü olur ama olur. kışın karda yokuşu çıkmak zor olur ama onun dışında merkezi bi yer. sıkıntı yaşamazsınız.

istanbul öyle bir yer ki, yenibosna dediğinizde ucu bucağı belli olmayan bir alan mecidiyeköy dediğinizde farklı bir yer feriköy ü ben bile bilmiyorum. hani aydın da oturacağım kuşadasında mı otursam isabeyli de mi demek gibi değildir istanbul'da yaşamak. ne iş yapacaksınız?nerelerde takılacaksınız? nereye hergün gitmeniz gerek? buna göre oturulacak yer seçilir.

işin veya okulun nerede olacak? ona göre öneri verelim. bir ucundan bir ucuna en az 2 saatte gidebildiğin 17 milyonluk bir ülke burası!

ders girisimcilik zaten.

seni ölcücek, ne kadar girisimcisin diye.

türk isi girsimcilik franchising almak, insaat filan yapsan?

krematoryum açın işletin

bir yerde pahalı ve tekel olan ürüenler nedir ona odaklan. atıyorum kazakistan'da düz cam üretim fabrikası yoktur ve pahalı ithal ediliyordur. o zaman oraya yatırım yapılabilir belki.

buyrun mantıklı bir açıklama:
www.eksisozluk.com

inanmayın böyle şeylere ya. hele şahit akp'li bir vekilse hiç inanmayın bence.

abi madem bu kadar kıl bi durum çok mu zor eve 2 kamera koyup da takibini yapması. herkes hayret içinde ama kimse böyle bir şey yapmıyor. çocuk büyük ihtimalle piroman. mal mal işlerle uğraşıyorlar.

ailenin tipe bak alayı at hırsızı gibi, bunlardan herşey beklenir, kız rahatsız sanırım.

ne pirim yapıyor bu konu arkadaş! param olsun ilk fırsatta cinli, yatırlı film çekicem valla.

vekil pyromancer olabilir gibime geldi bilemedim

ne hoca ne vali ne mütfü çözebilmiş, vasıflara gel.

benim için bu haber ülke olarak iyice mala bağladığımızın kanıtıdır. arada böyle haberlerin çıkması, kamuoyu oluşturulması iyi oluyor. ne kadar fazla sayıda gerizekalıyla aynı toprağı paylaştığımı hatırlayıp bu ülkeden kaçmak uğruna verdiğim mücadeleyi körüklüyorlar.

reklam değil o, anket.

Onlar anket ve asıl amacı sosyal medya daha doğrusu portföy analizi ve reklamcılık.

Sen o video öncesi reklamı olmasa sağ taraftaki cinsiyet veya yaş anketini doldurmazsın o şekilde olunca dolduruyorsun. Bu da siteyi ziyaret eden kişilerin analizini ortaya çıkartıyor.

Site 20-30 yaş arası kadınlar tarafından yoğunlukla ziyaret ediliyor ise sallıyorum ped reklamı koyuyosun, kedi dir, it dir reklam koyuyosun. Doğal olarak reklamın ilgili ve hitap ettiği kitleye yönelmiş oluyor.

Kadınlara yönelik sitede jilet reklamı çıkartmanın anlamı yok değil mi ?

Anketlerin değerlendirildiği falan yok,zaten anketleri doğru yanıtlayanların oranı çok düşüktür. Tıklamadan para kazanna derdindeler,

star'ın sitesinde reklamlar verdiğin cevaba göre çıkıyor. onda sadece kadın erkek seçeneği var ama.

bu arada diğer sitlerde çıkan tüm sorulara yanlış cevap veriyorum ben. sırf kıllık olsun diye.

@essoist, neye dayanarak "anketlerin değerlendirildiği" yok dediğini öğrenebilir miyim ?

işte benim. ama nerede. ben mecidiyeköyde çalışıyorum, küçükçamlıcada oturuyorum.

benim de işyerim ortaköy'de. pazarları hariç akşam 19.00'den sonra katılabilirim. neresi var orda pinpon oynanabilecek?

haftasonu için varım, kolay ulaşılabilen merkezi yerlere gelebilirim.
edit: gerçi duruma göre haftaiçini de ayarlayabilirim.

@tukenmez adam

ben işten çıkıp geleceğimden uzaklara gidesim yok ama m.köy'e gelebilirim metroya yakın bir yerler bulursak.

@nemtersis

eskiden silivri'de idim ama oraya bile uzaksın (: bu taraflara gelirsen haberleşelim.

@reso aga

yeni taşındım, pek bilmiyorum ama araştıralım, buluruz. bana da uyar 19.00 sonrası. hatta sen de m.köy'e gelirsen tukenmez adam'la da oynayabiliriz.

edit:

@xenophobe

taksim, m.köy, ortaköy, beşiktaş uyar mı? ilk tercihim taksim, hemen işten çıkıp gelebilirim.

@hinolma bana da taksim, beşiktaş veya m.köy uyar.

uyar tabi onlardan daha merkezi yer mi bulacaz :)

ben maslak'ta çalışıyorum. beşiktaş, üsküdar ya da mecidiyeköy'e gelebilirim. maslakta çalışan başka biri varsa iş çıkışı yakın bi yerlerde de oynayabiliriz.

@reso aga, xenophobe

öyleyse taksim'de yer araştıralım ve perşembe günü toplanalım. ne dersiniz?

@el magico,

taksim sana da uyar mı?

nemtersis'in dediği gibi taksim'de yer bulmak zor. birisi beşiktaş çarşı'nın oralarda olduğunu söylemişti.

ben avrupa yakasında profilo avm'de ve çeliktepe ismek'te biliyorum. anadolu yakasındaki yerler daha güzel ama. birisi istanbul veteran. diğeri haydarpaşa lisesinde.

@nemtersis ben de vakti zamanında zirvesini açmıştım, bırak kimsenin gelmemesini, kimse yorum dahi yazmamıştı .)

@hinolma perşembe uyar, ama organizasyon işine karışmam, mekan işini siz halledin .)

şurayı buldum ben: www.besiktasbowling.com

sanki iyi gibi. salı ve perşembe bana uyar. hafta sonu öğleden akşama kadar da olabilir.

@el magico iyiymiş, yeri de kolay, fotoğraflar da iyi görünüyor.

hep beraber oynasak çok güzel olur. beşiktaştaki bana uzak kaçıyo biraz ama gelmeye çalışabilirim.

Cukurcuma'da var bi yer. Bilardo salonumsu.

beşiktaş'taki mekanda 3 tane masa var. 6 kişi aynı anda oynayabiliriz. açıkça söylemek gerekirse benim için de en uygun beşiktaş :)
anket yapalım :)
www.surveymonkey.com

O zaman Perşembe 19.30'da Beşiktaş'ta?

dur azıcık yanıt gelsin yahu ankete :)

kapalı otopark, bodrum vb. bildiğiniz bir yer varsa aranızda para toplayıp masa da alabilirsiniz. 300-400'e masalar var.

@merhum önce bi buluşup başlayalım da sonra düşünürüz dediğini. böyle organizasyonlar genelde 10 kişiyle başlar, 2 kişi filan kalır :)

ben doldurdum anketi. bir an önce netleştirelim de bu hafta oynayalım bence.

mecidiyeköyde yer var mı ki ankete yazdınız?

profilo avm'de var.

agalar anketi ben dahil 3 kişi yanıtladı. sonuçlar;
perşembe 19:00-21:00
cumartesi 14:00-16:00

yeni duyuru açtım. askıya aldırıcam. ordan devam edelim.

(git: 532445)

el magico eline sağlık. anket ve duyuru için yeterince bekledik diye düşünüyorum.
Perşembe 19.30'da Beşiktaş'ta? diye tekrar soruyorum.

Cumartesi için de bir araya gelince konuşuruz?

edit:
Ekstra raketi olan varsa getirebilir sanki.

Perşembe 19.30'da ben, reso aga, el magico geliyor. xenophobe belki diyor ama haftasonu daha olası. nemtersis ise ancak hafta sonu. durum böyle.

Arkadaslar besiktas civarinda masa tenisi oynayabilecegim arkadaslati ariyorum. Ben leventte oturdugum icin en yakinim besiktas. Orada oynanabilecek birbyer biliyorum. Duzenli olarak masa tenisi oynamak istiyen var mi? Ben fana bir oyuncu değilim. Cok da zevkli oynarim.

153 beyaz masa. belki uyarırlar...

www.ibb.gov.tr

bagli oldugu duragi biliyorsaniz arayip duraga sikayet edin.

seni nereye istersen götürmek zorunda. taksiciler odasına şikayet edebilirsin plakasını almışsan.

evet beyaz masaya şikayet ediceksiniz

[email protected] buraya mail attım
falakaya yatırırlar umarım şerefsizi

iteoya da yazdım

aidatını ödemek zorundasın yoksa icra aracılığıyla alabilirler bu bir..

pay ölçer takılması konusunda zorunluluğu araştırın, eğer yeni binaysa zorunlu diye biliyorum ama eskilerde isteğe bağlı. yani eski binaysa bi yaptırımınız olamaz.

bunların hepsi o dikkate alınmayan apartman toplantılarında kararlaştırılıp oylanır. ya da kapı kapı gezip imza toplayabilirsin işin yoksa. kaloriferlerin kaçta yanacağı, pay ölçerler vs. başka bi yaptırım gücün yok.

toplantıda çoğunluk karar verir. şimdi çoğunluk "biz 8 'de kalkıyoruz. 6'da yakıp maliyeti artırmaya gerek yok" derse yapacak bir şeyin yok. kombili bi eve taşınıcan.

aidatı ödememe gibi bir hakkın yok yani. ha çatı senin dairene akıtıyordur ama yapılmıyordur o zaman ödemeyebilirsin. onun da koşulları vardır ama. noterden yazı falan göndermek gerekir herhalde.

Aidatı ödemek zorundasın. Ayrıca üzgünüm ama kiracı olarak apartman toplantılarında oy verme hakkın yok. :) O oy senin ev sahibinin.

Ben de benzer sorunu yaşıyorum. Biraz masraflı gelebilir ama benim çözümüm şu.

1- Bir elektrikli ısıtıcı alıyorsun. Ufo en idaeli.
2- Zaman ayarlı elektrik prizleri var. 10 - 15 lira. Onlardan alıyorsun.
3- Gece yatarken zaman ayarlı prize ısıtıcıyı bağlayıp uyanmandan 15- 20 dakka önce çalışmaya başlayacak şekilde ayarlıyorsun.

Uyandığında ortalık mis gibi oluyor.

Kendi göbeğini kendin kes. Bence en mantıklısı.

@hatalı sifre

iyi de hacı öyle olunca yine aidatı boşuna ödemeye devam etmiş olacağım...

Sen aidat vermek için pazarlık etmiş oluyorsun. Zorunda olduğun bir şey için pazarlık etmeye çalışmak garip. :)

Yönetimle konuştuğunda da olmuyorsa, seçeneğin ev değiştirmek.

Benim sana önerim kendi göbeğini kesmek üzerineydi o yüzden :)

üsküdar-beşiktaş motor, beşiktaş'ta barbaros bulvarı üzerindeki duraktan (goo.gl) geçen pek çok otobüs akmerkez'den geçiyor. minibüsler de geçiyor olabilir aynı noktadan kalkan, kullanmadığım için şimdi emin olamıyorum.

akşam saatlerindeyse barbaros'da köprü trafiği olur bilgin olsun. bu durumda metrobüsle zincirlikuyu + rumelihisarüstü otobüsleri denenebilir.

(bkz: marcus miller)

www.youtube.com

Abi senin verdiğin şey gibi olmuş. Oyuncular aynı ama benim verdiğim drama filmiyken seninki romantik komedi. Cık. Ama arkadaşı inceleyeyim.

kardeşim miller'ı dinle cevabını bulursun zaten. ben flap tekniği ile ilgili bi şey arıyosun zannetim. tarzını belirtmemişsin ki...

Cevahir taraflarından 522 ye bin. Atakent durağında(PTT Arla) in. Yolun sağında aşağıya doğru inen bir cadde var, Reşitpaşa caddesi. Atakent Lisesine kadar ürüyün. Bir 10 belki 15 dk. kadar yürürsün. Atakent Lisesinin tam karşısındaki aralıktan girmen yeterli, yol tam kültür merkezinin önüne götürüyor seni.

Eğer yürümek istemiyorsan aşağıya doğru inen otobüslere (yanlış hatırlamıyorsam 20Ü) binip iki durak sonra Atakent Lisesi Durağında inebilirsin.

Şuırada yeri işaretli:
maps.google.com

Ekleme:Şimdi baktım Atakent durağının ismi PTT Arla olmuş

kadıköy'den 10M ve 20Ü geçiyormuş. atakent lisesi durağı. alternatif olsun...

harita.iett.gov.tr

iustitia omnibus, merhum; teşekkürler arkadaşlar.

sağlamlık mı dedin?
www.zizigo.com

vefakat şu cat in sarısı çok hoşuma gidiyor. kahvesi de...
ama artık eskisi kadar sağlam üretmiyorlarmış filan filan...

PKK onaylı sağlamlık www.mekapshop.com

harley davidson un klasik modeli
www.yesil.com.tr
nubukunun bozulmayacağını bilsem timberland çok hoş
www.timberlandboots4uk.com

Yıl olacak 2013 hala Cat, Timberland ve Harley giyenler var.

Columbia, Jack Wolfskin, Merrell, Lafuma

columbia +1

abi nerden bulacağız clombia yı ?

hem cat, timberland filan alan herkes en az yedi yıl kullandım diyor ?

Columbia'nın kendi mağazası var. Ayrıca outdoor ürünler satan dükkanlar ve internet sitelerinde de var.

Ayrıca şu markayı unutmuşuz: The North Face

@otonom, dağcı olmadığımız için dediklerini giymiyoruz :)

sen bakma onlara şehir tarzı bir bot al. harley, timberland vs. gayet dayanıklılar. 4 senedir harley giyiyorum tık yok botta

yeşilköy'de var.

www.ozeltenisdersi.com

darüşşafaka life gym var

çekim küpü
www.tripodfoto.com

beyaz çarşaf ve çıtalarla kendin de yapabilirsin.

(bkz: ışık çadırı)

çekeceğin ürüne göre kontrast oluşturacak bir renkte fon kullanırsan çok daha kolay dekupe edersin. (bkz: green box)

ayrıca zamanında photoshop için baya başarılı dekupe plug in'leri vardı. (bkz: knockout)
graphicssoft.about.com

eğer fonu uygun şekilde aydınlatırsan ve beyaz kullanırsan bazı durumlarda dekupe etmene gerek bile kalmayabilir.

"light tent" olarak gecer. dealextreme gibi sitelerden uygun fiyatli alabilirsiniz.

orn: dx.com

Teşekkürler arkadaşlar. Evde kendim yapmayı deneyeceğim. Yapamazsam istanbuldan bir yerden bulurum herhalde.

şirinevlerden evmi alınır yıkılır o bina.

bu ev yatırım amaçlı olmaz. o bölgede imar planına uygun olmayan çok sayıda ev var. Bundan 30-40 sene önce, oraya henüz yenibosna denirken, şehir bu kadar gelişmemişken bir şekilde yapılmış...

sizin bu bölgeden ev almanızın ve ileride değerlenmesi beklentiniz yeniden yapılanma projelerinden kaynaklanıyor sanırım. ancak imar planı uygun değilse, bu planınız suya düşer. elinizde kimseye satamadığınız 30 yıllık bir bina olur.

ayrıca, masraf yok demiş ama o evde ben çok masraf görüyorum?

evde oturmayacaksanız, kiraya vereceksiniz demektir. o evi ancak 400-500 liraya kiraya verebilirsiniz. tabii o paraya eve giren kiracıdan tahsil edebilirseniz o parayı... hiç tavsiye etmem yani :)))

ev almadan önce yeni kentsel dönüşüm yasasını iyi inceleyin. bina hasarlıysa her halukarda yıkılır. ya mülk sahipleri yapar ya da devlet yapıp sana parasını öder. tabii ne kadar ödeyeceği belli değil.

şirinevler kentsel dönüşüme dahilmi?

ev yerine dükkan düşün bence www.sahibinden.com

şirinevler dönüşüm listesinde değil bir, ikincisi şirinevler'in neyini dönüştürecekler, neyi var değişecek o ev/dükkan prim yapacak? Alma yapma derim.

ben binanın hasarlı olma ihtimalini yazdım. bu konu başka kentsel dönüşüme dahil olması başka. devletin yasadaki yetkisinden bahsediyorum. yasa tüm Türkiye için geçerli sadece Şirinevler için değil.

çalışmıyorum ama sen sorunu burdan veya özelden sor. kobi olarak bir işin varsa belki cevap verebiliriz.

her arabaya takviye yapılmıyor o şekilde. voltajda ani değişiklik olduğundan zarar görmüş olabilir. benimkine yapınca her şey sıfırlanmıştı ama düzgün çalışıyor hala.

inşallah beyinde sıkıntı olmamıştır. yetkili servise götürün.

Akü başlarını, yani akünün bağlandığı kablo başlarını çıkarıp 5 dakika falan bekleyip tekrar takın. Büyük ihtimal düzelecek.

karabatak

karaköyde zürafa sokak varmış diyorlar

fildamı sarnıcı, veliefendi...

balat düşünülmüş olabilir lakin lafı geçmemiş. oradaki kiliseler ve gayrimüslim okulu ve her bir sokağı. bilakis tarihi bir eczane var, 1900lerin ilk yarısından fırlayıp gelmiş gibi.

bir ilave daha yapayım; yoros kalesi anadolu kavağı...

KAraköy lokantası.
Bir de karaköy iskelede starbucks'ın sırasının sonunda hotel hettie diye bir yer var. En üst katında hoş bir restoran var. Ünlü falan değil ama biz arkadaşlarla yemeğe gidip çok memnun kalmıştık, manzarası da süper.

gelmişken eğer daha önce yapmadıysanız galata kulesi'ne çıkmayı ihmal etmeyin.

@agy3; tam üstüne basmışsın, istediğimiz tam da böyle bir şey..özellikle o eczaneyi çok merak ettim şimdi..kavağa da gittik de kaleye çıkmamıştık, orayı ve diğerlerini de listeye ekliyoruz, teşekkürler.

@whoosie; karaköy lokantasına gidelim, köşkeroğlundan önce o zaman.."şusu" çok iyidir, yemeden gelmeyin dediğin bir şey var mı?

@lazpalle; evet hala galataya çıkmadık, onu ve kız kulesini ikimiz de daha özel zamanlara sakladık,teşekkürler yine de:)

salt galata'ya uğrayın. sergi ilginizi çekmese bile binayı gezin. cafede bir kahve için. güzel bir mekan.

keşif analizi:

salt galata çok güzelmiş hakkaten, osmanlı bankası sergisi, ve resim sergilerini gezdik, cafesi güzeldi, hatta wc nin tasarımı bile çok enteresan:) kütüphanesine bayıldık, istanbul da böyle bir kütüphane olduğunu keşke bu kadar geç öğrenmeseydim:) tavsiye ettiği için merhum a çok teşekkürler.

köşkeroğlunda lahmacunu pek güzel, beytisi bizi sarmadı ama katmer nefis ve kocamandı, iki kişi zor bitirebildik. gezi yüksek kaldırım-galata kulesi-istiklal istikametinde sona erdi.

fener deki kırmızı mektep kesinlikle.

@yasanmamısyıllar; fener rum lisesinden mi bahsediyorsunuz? görsellerine baktım harika bir mimarisi var, haberim bile yoktu böyle bir yerden..
peki dışarıdan elimizi kolumuzu sallayarak girebilir miyiz ki, okul saatleri harici kapalı mıdır?

kızıl mektebe biz yaz döneninde ve hafta sonu girdik.
girişinde antakyalı hıristiyan bir aile yaşıyor, okulla onlar ilgileniyor. biraz bahşiş verirseniz güzelce gezdiriyor okulu, anlatıyor..
oraya gitmişken çevredeki kilise ve sinagogları da gezmiştik. ama yanımızda tur rehberi bi arkadaşım vardı, izin neyin işlerini o halletmişti sanırım önceden.
sahildeki bulgar kilisesi de çok değişiktir mesela!

@pinkket teşekkürler.

kızıl mektep; mimarisinin müthiş olması bir yana ne enteresan okulmuş yahu, tarihçesini vs de okudum şimdi. o koskoca okulda bazı sınıflar 2 kişilik. orta 1 den lise sona kadar toplam 58 öğrenci var ve 8 inin soyadı Şahbaz, 5 inin de Carcar. aile okulu gibi. kulesinde küçücük bir yer verseler de bana orada yaşasam:p

istanbul da neler neler var da en ufak haberimiz yok..işte tam da böyle yerleri bulmak istiyoruz:)

o zaman bir günü fener deki kızıl mektep ve çevre kilise-sinagoglara ayırdık gitti :)

ben evlenmem diyorum ama devir yüzünden değil.

bence insanlar daha bencilleşip bireyselleştikleri için evlilikleri ya da ilişkileri sürdüremiyor.
kimse kimse için fedakarlık yapmıyor.

bir de sadakat çok abartılıyor bence. ikili bir ilişkinin uzun sürmesi için üçüncü kişilere de ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. bu illa cinsel ilişki olmak zorunda değil.

karşılıklı bir salma durumu oluyor tabii ama bu sebep olamaz. aldatmak insanın mayasında olan bişeydir. yalan söylemeye meyilli ve eşine saygısını yitiren kişi aldatır. uzatanın anlamı yok bu durumlarda.

Aldatma olayını bilmem ama evli biri olarak şunu çok net söyleyebilirim:
Türkiye'de evlilik çiftlerin kendisi ile ilgili değil, aileler ile ilgili bir durum.

Ayrıca akranların evlenirken bir trend :)

Artık insanlar birbirilerini uzun süre tanıma imkanı buluyorlar. Başta güzel görünebilir, tanısınlar ne var bunda denilebilir. Ama benim iddiam şu : Bir insan -kadın erkek fark etmez- ne kadar çok insan tanırsa, ne kadar çok kişiyle uzun ya da kısa süreli ilişkiler yaşarsa artık pek çok şeyi deneyimlediği için evlilikte yaşayacağı deneyimin pek bir önemi kalmıyor. Ve insanların statüleri yükseldikçe beklentileri de yükseliyor. Dikkat edin genellikle mutsuz olanlar refah içinde olanlar. Eskinin kanaat kültürü, geniş aile yapısı pek çok aileyi ayakta tutuyordu.

1. etrafımızda karısını kocasını aldatmayan da binlerce çift var. herkes aldatıyo, acaba bende aldatır mıyım diye düşünerek girilmemeli bu yola.

2.sanki kadınlar dış görünüşe önem vermiyor. sen ya başka bir dünyada yaşıyorsun, ya da gözlerin henüz açılmamış. bence bu konuda her şey eşit.

çok açık konuşucam kötü de gelebilir kulağa ama ya bi kadın olarak evlenip kendimi salsam önce kendime kızarım evet aşk sevgi çok önemli ama herkes biraz da dış görünüşe vuruluyo bu duyuruyu veren sen bile öyle hadi biri de çıksın sevdiğim çok çirkin ama işte kalbi şahane desin buna göre evlenenler de boşanıyor emin ol cinsellik bi evliliğin baş sorunlarından biri oluyor yıllar sonra herkes sevdiği kadar yakışıklı güzel bulduğu biriyle de aynı yatakta uyumak sevişmek ya da neyse onu yapmak ister sen de ben de başkası da bunu niye böyle suç gibi başkasının koynuna atlamak gibi görüyosun. güvenle de alakası yok bunun kimse kendini salmasın herkes neyse o kalmaya çalışsın oh koca buldum karı buldum diye aynaya bakamayacak hale gelip kendine saygı duymayan karşısından saygı beklemesin arkadaşım.

aldatmanın nedeni sadece evlilik değil.
1-evlenmeden önce yeterince duygusal ve cinsel deneyim yaşamamış olmak.
2-karaktersizlik.
3-uzun süreli rutin ilişki.

eşin için 1-2'ye yapacak bi şey yok.

ister evli ol ister olma her iki taraf da ilişkiyi rutinden çıkaracak sürprizler yapmazsa aldatma veya boşanma kaçınılmaz sonuç oluyor.

ailem çok net olarak bu duruma karşı

bu bana cok normal gelmedi. karsi cikma sebepleri sizin can guvenliginiz mi? 25 yasinda bir insan, kendini gecindirebilecek hale geldiyse, artik ayri bir evi olmali. aile, koruma-kollama asamasindan, zarar verme asamasina gecmis gibime geldi.

Sizin sosyal hayatiniza karismiyorlarsa, gonlunuzce gezip tozabiliyorsaniz, ayri eve cikmanizi, ailenizi karsiniza almanizi tavsiye etmem. Aile yaninda olmanin tadini cikarin derim.

Yok herseyinize karisiyorlar ise, dusunulebilir.

biraz geç bile kalmışsın.

iki seçeneğin de avantajları ve dezavantajları var. ailenle kaldığın süre boyunca kolay kolay ne depresyona girebilirsin ne yalnız kalabilirsin, evin yükümlülüğünü,sorumluluklarını hissetmezsin,fatura yatırma derdin olmaz paran sana kalır,kendine harcarsın, aile genel olarak huzur dolu bi yapılaşma olduğu için hayatın stresinden bunaldığında oturup 1 şişe şarap içip bayılmak yerine derdini sıkıntını konuşacağın seni dinleyecek birileri hep yanında olur.

eve çıkarsan sana getirisi özgürlük olur. ama götürüleri çok daha karmaşık olabilir,özellikle maddi anlamda. yalnız yaşıycaksan şu olay fixtir, eve kedi almak. darlanabilirsin, için sıkılabilir, çok fazla düşünmekten psikolojini kaydırabilirsin, başına kötü bi olay geldiğinde kimseyi bulamayabilirsin, paranoyaklaşıp eve av aletleri doldurmaya başlayabilirsin, her tıkırtıya uyanıp bütün evi gezmeden rahat edemeyebilirsin, ocağı kapattım mı kapıyı kitledim mi kediyi doyurdum mu gibi bi ton soru kafanı kurcalayabilir, finansal konularda tecrübeli değilsen kışın soğukta kalabilirsin, aç uyumak zorunda kalabilirsin(öğrenci sıtayla).

ama tabii ki ayrı eve çıkmalısın, 25 yaşında bi insan 2. seçenekte anlattıklarımı yaşamalı ki hayattan bezsin, olgunlaşsın, torun sahibi olabilecek sabırı ve bezmişliği elde edebilsin.

aile evinden ayrılalı 2 yıl oldu, bi haftasonu otobüse atlayıp gittiğimde önce seviniyolar sonra yollamaya çalışıyolar 'geri taşıncak kesin' diye. iyi düşün bence aile evinden çıkınca bi daha giremiyosun* diye biliyorum.

önemli not: eve çıkmadan önce yalnızlığın ne olduğunu öğren, pişman olma.

değmez.

üni'ye başlarken anne baba boşandı, bende onlardan ayrı yaşamaya başlayalı 7 yıl oldu. bence herkesin artık belli bi yaşa gelince eğer durumlar uygunsa ailenin yanından ayrılması onun yararına olur diye düşünüyorum. kendi ayaklarının üzerinde durma, sorunlarla başa çıkma, yaşamayı öğrenmede gerçekten insanı geliştiren unsurlar. ne kadar ailen istemese bile bence kararını verdiysen yap derim. üzülürler, kırılırlar belki ama evlatlarısın sonuçta nereye kadar devam ettirebilirler. ilk planda onlara biraz yakın bi yerlerde eve çıkmayı düşünebilirsin belki araya çok mesafe koymamak için.

Ben 13 yaşında yurtta kalmaya başladım 11 sene aileden uzaktaydım (yazlar hariç) Sonra 2 sene evde onlarla yaşadım. 2010 sonunda da arkadaşlarla yine İstanbul'da eve çıktım şimdi de yalnız yaşıyorum.
İlk eve çıkacağım zaman babam bu kapıdan çıkarsan bir daha gelme demişti :) Ama benim işim uzaktaydı elle tutulur bir sebebim vardı. Yalnız yaşamak mevzusuna gelince benim karakterime de uygun olduğu için çok zorlanmadım. Fakat uğraşman gereken ıvır zıvır canını sıkabiliyor. (fatura,arıza vs.)Ama bence herkesin bunları yaşaması gerekiyor. Ayrıca kendi evini kurmak, bişeyler almak kafana göre yerleştirmek falan çok güzel şeyler. Ama tabi kendi yemeğini, ütünü, bulaşığını halletmekte var öte yandan :)
Sonuç olarak bence çıkmak daha mutlu edecek seni. Arada biraz uzak kalınca ailenle geçirdiğin zaman da daha kaliteli oluyor.
Girişi gelişmesi sonucu 10 numara kompozisyon oldu :P

ben de aynı durumdayım. tek fark cinsiyet ve yaşım 26.

ben şahsen biraz daha para biriktirip öyle eve çıkmayı / ev almayı planlıyorum. çünkü aileyle yaşamak hakikaten maddi olarak çok rahat bir durum. tek giderin kendine yaptığın harcamalar.

belki sana da fikir olur.

aşağı yukarı aynı durumdaydım sizinle. evden ayrıldım. gayet rahat ve mutluyum. maddi anlamda sıkıntılar olabiliyor elbette. ama karşılığında hissedilen "birey olma", "sorumluluk alma" vesaire hisleri için bence değer.

25 yaşında bir insan kendi ayakları üzerinde durmayı, bir evin sorumluluğunu tek başına alabilmeyi öğrenmelidir. yarın bir gün aileniz ölüp gittiğinde ne yapacaksınız? bunu hiçbir anne baba düşünmez ve düşünmek istemez ama kaçınılmaz bir gerçektir.

bir ev geçindirmenin sorumluluğunu alacak yaşa gelmişsiniz. bunu böylece ailenize anlatın ve evinize çıkın. en fazla birkaç ay sonra ziyarete gelirler.

özgür yaşamakla kastın ne? sana ne gibi kısıtlamalar getiriyorlar? bunları yaz ona göre cevap verelim.

çok boğazına basmıyorlarsa değmez. anne yemeği gibisi var mı? bi de kıyafetler yıkanmış, ütülü mis. ben olsan sırf ütüden tiksindiğim için çıkmayabilirdim.

lezzetli ve bedava yemekler, fatura-kira derdi olmadan temiz nevresimlerde düzenli odalarda kalmak güzel.
fakat yeterince geç kalmışsınız zaten, eve çıkmak için 30 YAŞINA GELMEYİ mi bekliyorsunuz?
aileniz bir süre sonra saçmaladıklarını anlayacak muhtemelen sizinle gurur bile duyacak(sanırım şu anda onların size kalıcı olarak kırılabileceğini düşünüyorsunuz: hayır, öyle olmayacak)

ayrıca kafa dinlemek, gezip tozmak, hayatı yaşamak vs. için ne kadar zaman var? ben söyleyeyim şu saatten sonra çok az :(

temızikçi geldiği halde utu,bulaşık,yemek yada temızlık işleri ucundan bile bana kalırsa çıldırıyorum,belki sende olmaz o ayrı.unı.de yalnızlık iyiydi de şimdi ailem niye zamanında istanbula göçmemiş diye soylenıyorum.
bi de sen en azından aılenle aynı şehirde kalacaksan,isteğiğin zaman yanlarına gidebilirsin.o açıdan da bi sıkıntı yok.
bu arada sevgili yoksa tek başına eve çıkmak biraz yavan kalıyor.hali hazırda bi sevgilin yoksa benim de yok:)
rumuz:yakışıklı_tegmen_19
toparlayacak olursam senın yerınde olsam çıkarım

tek kelimeyle çık. bi hayatı gör, anyayı konyayı gör. evin küçük kızı olmak yerine, kendi evini çekip çeviren kız ol. ben 2 ev arkadaşıyla yaşıyorum ama bu bile insana çok şey katıyor. kendi evimin olmasını da dört gözle bekliyorum, varsın param çok gitsin ay sonunu nasıl getiricem diye düşüneyim. bunlar 25 yaşında artık yaşanması gereken şeyler. birey olman lazım, evin küçük çocuğu değilsin artık. ailen de senin iyiliğini düşünüyorsa, seni kendilerine bağımlı bir insan yapmak istemiyorsa saygı göstermek durumunda.

servise götürmeden anlayamazsın. bi cihaza bağlayıp tespit ediyorlar. bende bi şey çıkmamıştı ama önemli bir problem de olabilir.

muhtemelen fren müşirinden kaynaklanıyordur. 50-60tl lik bir parça. ama yine de yetkili servise götürmende fayda var.

düşmicek o para. ben de bi sene sınava hazırlanırken fazladan haliyle ne okuyorum ne de çalışıyorum ayda 130 mu ne kitlediler. 2 taksit ödedim hala da 700-800 borcum var.

ya okuyosanız kendinizi okuyo gösterceksiniz. ya da sigortalı bi işte çalışıyorsanız sigortanızı yaptırcaksınız. bu iki şart sağlanmadığı sürece her ay 106 lira ödemek zorundasınız. her ay 106 liraya sigorta yaptırıyosunuz yani. (evet bence de soygun) 1 milyar borçlandım devlete sorarsan bi kez olsun doktora gitmedim o sene içerisinde

her ay bu gelecek. zaten en düşük 106 olması lazım.
ne yapmanız lazım? işe gireceksiniz ve sgk lı olacaksınız. o zaman bunu ödemeyeceksiniz.

oha o ne ya? ben axa'dan sadece yatarak tedavi için sağlık sigortası yaptırdım ay 50 tl veriyorum. sen yılda 2000 tl versen full sağlık sigortası yaptırırsın. hem de istediğin özel hastaneye gidersin.

özel sağlık sigortası yaptırıp kurtulamıyor musun? en azından ödeyeceksen onu öde.

en düşük 35 ama belki birikmiş borçtur. gss sorgulama ekranından hangi kapsama dahil olduğunuzu söyleyin. her ay kaç geleceğini söyleyelim.

korkarımki bundan sonra 106 tl ödeyeceksin aylık.

her ay 106.tl haşırtı blackbord. ödemeyin kardeşim ödemeyin ne yapacaklar bu kadar kişiyi hapisemi atacaklar. arkadaş şu olaydan sonra gene akp başa gelirse valla kendimi sikicem.

bu gelir testi olayı zaten başlı başına saçmalık ve hırsızlık. ben de işsizim ve 4 kişilik çekirdek aileden sadece anne emekli durumda. baba ise yaşını bekliyor. kardeş eskişehir'de okuyor ama gel gör ki ben işsizim diye benim sigortamı karşılayacak yerine evde tek gelirmiz, geçimimiz olan anne üzerinden benden sgk primi parası kesmeye çalışıyor. yani adam bana diyor ki kısaca, geber, öl, ne yaparsan yap ister aç ol ister işsiz ben sana ve ailene bedel ödetmek için varım. teröristin bile yeşil kartlı olduğu ve benden daha değerli olduğu bir yerde hepsinin allah belasını versin.

bir de gelir testi için ne giden oldu ne gelen. sözde sgk memurları gelecek ve ailenin durumuna bakıp tespitte bulunacaktı. adamlar oturduğu yerden -gelir testi formu filan hikaye o yüzden- işsiz olmama rağmen annemin 3 kuruşluk emekli maaşına göz dikip, sen işsizsin ama evde biri emekli ben aylık 37 lira keseyim sen gene de geçinirsin diyerek kanaati getirmişler. hadi gelmedin gelmedin elime tutuşturduğun gelir testi formu gelirlerimin ve giderlerimin olduğu ve bana doldurttuğun bilgilerim arkadaş bu. hiç mi bakmadın, dikkate almadın ya bunu sen? nasıl bir sosyal devlettir arkadaş bu? sen bana istihdam sağlama, işsiz bırak, bir de bende beş kuruş para olmamasına rağmen, annende babanda vardır deyip gasp etmek nedir ya? beni ez, benden al git teröristi besle ya da kendi cebine parayı koy, sen ölmüşsün kalmışsın, geçinemiyormuşsun umrunda olmasın. yazık olsun, lanet olsun. haram zehir zıkkım olsun harbi.

ama ne yapalım, hiçbir hakkımızın, sesimizin çık(a)madığı ve köleleştirilen bir toplumda mecburen itiliyoruz dediklerini yapmaya.
bana da aylık 37 küsür lira kesilecek diye kağıt geldi. ama borcumu 396 lira gösterdiğinde şok olmuştum. gittim araştırdım nedir ne değildir diye, adamlar 01012012 den itibaren bunu kesmeye başlamışlar ve borç bugüne kadar gelmiş. ve işin ilginci ben gelir testi formunu martta teslim ettim ve eve kağıt filan gelmeyince dedim ceza yemeyelim bunların işi belli olmaz, mayısta sgk ya gittim 37 lira borcumun olduğunu öğrenmiştim. yani mayıs ayında sonuçlanmıştı bu gelir testi. ama şimdi benden bu ayın öncekilerini de tahsil etmek istiyorlar. düşünün ben o zaman bir hastaneye gitseydim beni muayene edeceklermiydi sigortalı olarak? hayır. yararlanabilecek miydim sigortadan? hayır. ama yararlanmadığım bir dönemin aylıklarını kesmeyi gasp etmeyi iyi biliyorlar..

neresinden bakarsan bak, lanet olsun diyorum. nefes almayı bile haram hale getirdiler.

valize at, gittiğin yerde bi kuru temizlemeye 5-10 tl ver ütülesin.

Abi zaman yok ki. Pazar aksamustu varacagim; ertesi gun de ofise gececegim. En azindan bi takimin Pzt. sabahina gicir gicir olmasi lazim yani:)

takım elbiseler için özel valizler var sanırım

en temizi kilifa koyup elde tasimak, biraz yorucu ama en garantisi. takim elbiselerle ucaga binebilirsin hatta bazi kabin gorevlileri kiyak gecip "ben takim elbiselerinizi alayim arkada bir yere asayim, kirismasin" diyebiliyorlar ama tamamen ucagin doluluk durumuna ve gorevlinin ruh haline bagli. kabin gorevlisine rica etmeni tavsiye ederim. ama tabi ki bas ustundeki bolmelere de koyabilirsin lakin kirisma ihtimali var.
eger gittigin yerde otelde kalacaksan, cogu otelin kuru temizleme-utuleme hizmetleri vardir, onlari da kullanabilirsin.

iki takımı tek kılıfın içine koyup yanına al. valiz kabinleri geniştir. ceket boyunca koyabilirsin. diğer yolculardan rica edersin o kabine valiz koymazlar. hostes bi yere koyarsa daha iyi tabii.

bilinçli bir şekilde valize at.

www.youtube.com
www.youtube.com

ben böyle yapıyordum %100 çalışıyor.

50 gb AD kotalı 20 mbps hız, sınırsız 54 lira, kesinlikle fiber hiç düşünme

yeniyim_benn +1

tt'nin telefon hattı gerekmiyor. kendi alt yapısını kullanıyor. istersen mevcut ev tel. noyu taşıyabilirsin. telefonu modem'den kullanıyorsun. sabit ücret yok ve dakika ücretlendirmesi tt'ye göre daha uygun.

merdivenlerin genişliğine göre: iki tane güçlü kuvvetli adam bulacaksınız. düz ve sağlam bir tahta gibi bişey ya da bir sandalyeye ananenizi oturtacaksınız. iki kişi yanlardan tutarak, taht gibi taşıyacak. anane arkaya düşmesin diye sandalye daha iyi olabilir. ama dar ve dönmeli merdivense biraz zor.

sırta alma işi sakat olabilir, bi tarafına bir şey olur falan. en mantıklısı 2-3 kişi sandalyeyi kaldırarak çıkartmak.

yanlarında kol koymalı sandalyeler vardır, onlardan bulup oturtarak, 3-4 kişi ile taşınabilir sanki.

en az 3 kisi yapsaniz iyi olur. birisinin ayagi takilir eder vs. benzetmesi ayip olacak ama esya tasirken bile bu tur riskler varken insan tasirken oldukca dikkatli olunmali. kisilerin iri yari olmalarindan daha onemlisi tasima kulturleri olmalari. en ufak bir yorgunlukta durup dinlenecek. kolay degil 4 kat.

bunun disinda merdiven cikan zimbirtilardan satiliyor bu tur hastalari tasimak icin ama merdiven turune uyum saglamakta sorun yasayacagina eminim. bir dunya da para isterler kesin. daha evvel capa'daki yerlerden birisinde gormustum.
aletin calisma mantigi basit aslinda. onde bir tur tekerlekli mekanizma var. itiyorsunuz bir ust kisma cikiyor, orada sona ulastiginda diger kisim atliyor. dedigim gibi bunun patlama olayi oldukca yuksek cunku merdiven araliklari ve donuslu olup olmamasina gore ayarlanmasi pek mumkun bir zimbirti gibi gelmemisti bana. cok incelememistim gerci.

Kesinlikle kol koyma yerleri olmayan sandalye ile taşımanızı öneririm. Anneanneniz kollarını yanlardan tutan kişilerin omuzlarına atar hem böylelikle denge sorunu da yaşamamış olursunuz. Sonucu bildirirseniz sevinirim.

hafifse sandalyeyle iki kişi taşıyabilir. ama ağırsa zor olur. biz annanemi (90 kilo civarı) ambulansın bez sedyesiyle 4 kişi aşağı indirmiştik. bunu deneyebilirsiniz. medikalcilerde olabilir. çadır bezi gibi bir şey. yandan sağlam tutamakları var. şöyle bi şey alırsanız hem sedye olarak kullanırsınız hem de tekerlekli sandalye: www.sedyeler.com

@merhum senin önerdiğin çözüm tam bize göre fakat 310 €, pahalı bir çözüm. Buna benzer bir sandalye demir profilden yaptırsam işimi görecek ama biraz ağır olacak.

yerli yapım uygun fiyatlı olanları vardır. fındıkzade'deki karagül pasajını bi dolaş. başka bir şey bulrsun belki.

şurası:harita.yandex.com.tr

@merhum dostum Ankara dayım maalesef, yardımların için teşekkür ederim. En azından bana neyin lazım olduğunu anladım sayenizde. YArdımlarınız için teşekkürler.

battaniye.

kendisi battaniyeye yatar. 2 kişide battaniyeyi uçlarından tutarak yukarı tasır.

www.bizrice.com
bununla zorlanmadan kademe kademe çıkarılabilir.

@mayday dün annenannemi hastaneden çıkarttık. Buradaki yardımlarınız ve yorumlarınızdan kafamda nasıl çıkaracağım konusunda bir fikir oluşmuştu. Hastaneden kimliğimi bırakarak tekerlekli sandalye ödünç aldım, eve geldiğimizde, iki kişi alttan iki kişi üstten tutarak, bazı yerlerde de tekerlekli olmasından dolayı çok rahat bir şekilde çıkardık. Hepinize teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.

Merdiven çıkan tekerlekli sandalyeleri araştırdım ancak karşıma çok fantastik şeyler çıktı. Merdiven çıkan pazar arabaları var. Bunlarda kullanılan üçlü tekerlekler ayrı olarak satılıyorsa bu tekerleklerden alıp bir sandalyeye monte ederek ucuz yollu bir şeyler yapılabilir.

www.indisepet.com

tnt'nin (kargo fiması olan) nisan ve eylül ayları arasında ücretsiz kitap toplama kampanyası oluyor. anadolu'da ihtiyacı olan yerlere götürüyorlar. bu şekilde verebilirsin. veya özellikle ihtiyacı olan bir okula gönderebilirsin.

köy okulları falan için kitap isteyenler oluyor duyuruda öyle biryere gönderebilirsin.

büssürü okul için kitap toplama duyurusu açılıyor. daha geçen hafta vardı hatta.

Büyük Larousse diye bir ansiklopedi seti var, bikaç tane de gazetelerin verdiği ansiklopediler. Ben kargo ile göndermek yerine daha çok böyle kendim götürüp bırakacağım yerler arıyorum. Tnt nin ücretsiz kargosu da iyimiş onu bi araştırayım. Teşekkür ederim ilginize

en doğru yanıtı bu aracı benzin ve lpg' li olarak kullanmış birinden alabilirsiniz. gerçi kullanmadan kullanmaya da çok farkediyor tüketim miktarı, bir de takılan lpg markası ve hatta montaj kalitesi, ecu ayarları çok farkattiriyor. fabrika verilerini tutturan marka model araçlar ise nadirdir, pek güvenmeyin.
selamlar.

wishes doğru diyor bu konuda, 0,5-1,5 litre civarı daha fazla yanıyor lpg, yine dediğim gibi o aracı sizin tarzınızda kullanan birisinden yaklaşık benzin miktarını almanız gerek bu hesap için. tabii yine belirtiyorum, lpg markası ve yapan usta çok önemli.

Kabaca lpg ile yüzde 30-35 daha az odersin.

Genelde litre cinsinden tüketime bakacak olursak lpg, benzinden %10-20 civarında daha fazla çıkıyor. Maliyet olarak lpg daha düşük ama sistem montajının fiyatının amorti etmesi zaman alabiliyor.
Aylık 600km için benzin maliyeti (ort:12lt/100km) 72ltx4,600=330tl
lpg maliyeti: (ort:14lt/100km) 84ltx2,8=235tl
Aylık yakıt masrafınız 95tl düşecek
2000tl'lik bir sistem taktığınızda bu 21 ayda kendini amorti edip daha sonra bütçenize katkıda bulunmaya başlayacak demek.
Kapalı otoparklara girememek, muayene zorluğu vs. de eklenince bana çok cazip görünmedi.
Eğer ayda 2000-3000km kullanıyor olsaydınız çok daha çabuk amorti edip daha çabuk avantajını gösterecekti.

genelde kontrat imzalanırken verilir. aslında vermek zorunda değilsin ama gayriresmi sistem böyle işliyor.

fotokopilern üzerine, bilgilerin de üzerine gelecek şekilde "Kira kontratı içindir" yazın. Ne olur ne olmaz.

Pek anlamam ama bana da öyle geldi. Alalım mı? :)

yalnız televizyon full hd değil daha düşük bi teknoloji olan hd ready , bunu araştırarak karar verin

bimekste miydi ne o paraya yakın aynı büyüklükte samsung fullhd 3d var
lg dışında 3d tavsiye etmem o ayrı

Arkadaşım, zırt pırt soru soruyorsun iki gündür onu mu alayım bunu mu alayım diye. Bir tane konu üzerinden gitsene?

uygunsa al hacı. ne soruyon? biz de mi alalım?

tamam be ne kızıonuz alla alla anlamıom arkadas millet çatır çatır anlıo fikirlerini soruyoz bizde (bu arada televizyon öğrencisiyim üniversitede :D

içen arı mıydı ne öyle bişey vardı

ıspanak var, tömer'in oralarda.

pek iyi bi yer değil ama tekila shotla ilgili kampanyaları falan oluyordu.

asmalı taraflarında çok sayıda shot bar var. biz geçen yaz montreal'deydik.

tektekçi

bir şişe alıp sokakta shot atın daha iyi. asmalı'da 10 tane içtim 2 bira etkisi bile yapmadı. bunlara bi şey katıyolar kesin.

tektekçi güzeldir ama tektekçi de tekila mı içilir ?

ağaç ev tabiki. inanılmaz ucuz, mekan da güzel. 5 shot 10-15 tl'ye geliyodu.

asmalı, gemi teras.

sözleşme de belirtilmediyse çıkartamaz. çıkartamamalı. bence

aksini belirten bir madde yoksa, çıkartamaz. zaten kontrat yapılmasının sebebi bu.

haklı nedenler olursa çıkartabilir. bunlar kanunda belirtilmiştir, araştırınız. sen kiranı düzgün ödüyorsan, eve zararın yoksa vs. mahkemeye verse bile zor çıkartır.

son metro 24'de, yetişemez. taksiyle yenibosna'ya gelip oradan metrobüse binebilir.

havataşlara binebilir, kadıköye de servisleri vardı yanılmıyor isem

4 sene önce metronun yanındaki sitede kalıyorduk, fiyatlar çok pahalı, düpedüz adam kazıklıyorlar. 1.300-1400 gibi bir fiyat istiyorlardo o zamanlar şimdi fiyatları bilmiyorum. harbiyeden direkt otobüs olduğunu sanmıyorum. tavsiyem bahçelievler gibi yerlerden bulman.

cömertkent sitesini tavsiye etmem. binalar ve zemin pek sağlam değil. illa yürüme mesafesinde olmasına gerek yok. metro hattına yakın bir yerler olabilir. mesela incirli, istanbul evleri, yayla, merter, aksaray, çapa'nın vatan caddesine yakın tarafları olabilir.

budapeste'de aradan cikartilmali bence. keza prag'a oranla daha yakin kaliyor diger iki sehre.

eğer gezme şansın varsa viyanadan başka bir yer öneririm çok bir şey yok ve hava koşulları devamlı kapalı her an yağmur yağabilir şeklinde. eğer gezmeye kararlıysan özelden baya ayrıntı anlatabilirim sana. bratislavaya viyanadan 5 euroya gidebiliyorsun. prag da ciddi anlamda en çok görmen gereken yer bu 3ü arasında.

bu geziden bratislava'yı çıkaraydınız ne iyi olurdu, öyle iyi olurdu ki.ziyan.

oysa budapeşte orta avrupa'nın en güzel şehri.

bratislavaya 1 gün bile fazla derim, hatta oraya gideceğinize budapeşteye gidin. Bu şehirler gece de görülmeli, enfes manzaraları var, sokaklarda yürüyün derim.

sıralama 1-viyana, 2-budapeşte, 3- prag. bratislava vakit kaybı tamamen.

müzeleri seviyorsan viyana'daki şu müzeyi kaçırma:
www.tripadvisor.com.tr

bi de şu pastaneye uğra mutlaka: www.sacher.com

yapılır tabii ki, neden yapılmasın?

teknik olarak tabiki yapabilirsin ama genel kanı iş tecrübesinin üzerine daha faydalı olduğu yönünde

mba: master of business administration demek zaten. genelde mühendisler ekonomi, pazarlama, finans gibi konularda işletmesel yönlerini geliştirmek için yaparlar. (dünyadaki teammül) o sebeple bir iş tecrübesi olması her zaman iyidir, uygulamada işlerin nasıl işlediğini bilmeniz açısından.

yurtdışında da çoğu üniversite iş tecrübesi de arar mba programına öğrenci seçerken ama bizdekiler tabii paralı bi program olduğu için gel, ne olursan ol gel modundadır genelde.

iş tecrübesi olunca konuları daha iyi anlarsın çünkü iş hayatında yaşadığın sorunları görürsün. ama şart değil. aynı sınıftaki tecrübelilere sorular sorarak açığı kapatabilirsin. bir de mühendislik ve teknoloji yönetimi yüksek lisans programları var. bi bak istersen.

örnek: www.boun.edu.tr

standart poorun kredi notunun yukseltmesinin yarattigi sonuclari bilmemek guncel ile alakali degil makro ekonomi ile alakalidir. makro ekonomi ile ilgili bilgi edin. yorumlamayi kendin halledebilirsin. sonra da iktisat politikasina da bakabilirsin daha ileri seviye olarak.

zamanin bolsa ve hirsli bir bireysen 20 gunde anasini bile sikersin. ama bilgili bir arkadasin sana anlatmasi daha mantikli.

boyle ciddi bir yaziyi kufurle bitirmek bana hic yakismadi :(

son olara (bkz: inside job) mutlaka ama mutla izle.

günceli yakalamak istiyorsan son 1-2 ayın ekonomiyle alakalı haberlerine, dergilerine ulaş. bilmediğin kavramları araştır. merkez bankası'nın sitesini inceleyebilirsin falan filan. araştırırken yeni şeyler karşına çıkacak ve onları da öğreneceksin. 20 günde halledersin merak etme.

2- her hafta ekonomist dergisi alın. yazıların hepsini okuyun.

hem güncel konuları yazar, hem de ekonomiyi anlamaya yönelik faydalı bilgiler verir.

(git: www.mahfiegilmez.com)

www.yazaroku.com

Ali Agaoglu (gazeteci olan), Ege Cansen, Ugur Gürses, Saruhan Özel.

hepsinin son 10 yazısını okudun mu tamamdır.

Türkiyeile ilgili olarak:
-Orta vadeli planı ve oradaki hedefleri incele. sanırım geçen ay açıklandı. bununla ilgili köşe yazılarını oku.
-Diğer kredi kuruluşlarının neden hala yatırım yapılabilir seviyeye çekmediğini araştır.
-Merkez bankasının son 5-6 aylık faiz polikasını araştır. Önümüzdeki 3-5 aylık tahminleri oku.
-Enflasyon beklentileri ile ilgili köşe yazılarını oku.

Avrupa ilgili de borç krizi tabi. Hangi ülkeler ne durumda vs. Bu konu 2-3 yıl daha gündemde olacak çünkü.

madem endüstri mühendisisin bir kahve ısmarla bana anlatayım hepsini.


tabi istanbulda ve levent/taksim civarında olduğunu varsayıyorum.

www.ntvmsnbc.com

www.ntvmsnbc.com

hayır. sadece acil.

bi istatistik okumuştum, ortalama %30 etkiliyormuş abd'de.

yani yapmayan adam 2000 kazanıyorsa yapan 2600 kazanıyormuş ortalama.

türkiye şartlarında bir elektronik müh. için y.lisans maaşa bir katkı sağlamaz. akademik dereceye göre bir kıdem-kademe belirleme özelliği olan kamu kurumları hariç.

aynı sürede kazanılan iş tecrübesi daha çok maddi getiri sağlar.Ama y.lisans yaparken çalışma olasılığın da var ;)

şirketler türkiye'de yüksek lisansın hikayeden yapıldığını bildiği için önemsemiyor. eğer fark yaratacak yüksek düşünüyorsan mühendislik ve teknoloji y.l.'ye (örnek: www.boun.edu.tr ) veya mba'e bak.

bu arada 23 yaşında 2000-2500 makul, 3000 iyi para.

anladığım kadarıyla arkadaşının mezuniyeti iyi bir üniversiteden sanırım ve ingilizce seviyesi lafta değil gerçekten advanced. böyleyse yüksek lisans öğrencisi için gayet makul, ki bu çalıştığı alanla da alakalı. çocuk nokta atışı yapıp, şirket için kilit bi noktada çalışıp, yurtdışı bağlantılı bi iş yapıyosa gayet normal bi ücret bu.

devlet vergilerimizle daha fazla maliyetli borçlanıyor. daha ne olsun?

bankalardan kredi çekmek isteyenler de aynı şekilde. bu nedenle şirketler veya bireyler kredi kullanmıyor. ekonomi yavaşlıyor.

faiz yükseliyor. faiz yükselince, adam kredi çekmiyor.(bugün x lira çekecek, yarın 2x lira geri ödeyecek) kredi çekmeyince yatırım yapamıyor. yatırım yapamayınca ekonomi yavaşlıyor.

faizle para kazanmak, yatırım yapmaktan daha kârlı bir şey olduğu için de sermaye sahipleri parasını faize yatırıyorlar. onların yatırımları da durduğu için belamız sikiliyor.

edit: çok düşük olursa da, halk parasını bankaya yatırmıyor. bankaya yatırmayınca, yatırımcılara kredi sağlanacak kaynak bulunamıyor. bu da ekonomiyi kötü etkiliyor. yani faizin yüksek olmasının artısı da bu işte.

en basit olarak yüksek faiz demek, milletin harcamak yerine savinge yönelmesi anlamına gelir. yani insanlar parayı bankaya yatırır saving>consumption da mal piyasası için tercih edilmez. o yüzden bir faiz lobisi vardır bir de zafer çağlayan : )) çağlayan faiz düşük olsun ister, böylelikle tüketim ağırlıklı bütçe açığı veren ama canlı bir piyasa vardır. borcun/gdp'ye oranı belli bir oranda olduğu ekonomi sürdürülebilirdir. yani ekonomi politikasıdır ikisi arasındaki tercih

faiz artarsa borsanın düşmesi beklenir, çünkü vadeli hesaplar görece daha iyi yatırım aracı olurlar.

amerika'dan gelecek tanidik vs. varsa oralardan alinir, en ucuz amerika'da bildigim kadariyla. $550, tax max derken $600 civarinda bir paraya mal oluyor.

4 olursa şuraya bi bak: www.bonubon.com

ptt şubelerinden öncelikle e devlet şifresi alıyorsun. Şifreyi girdikten sonra zaten istediğin tüm seçenekler karşına çıkıyor. Çok basit ve kolay. Azıcık kurcalamayla öğrenebilirsin. Ben bakmayalı uzun süre olduğu için şu an tam ayrıntılarını bilemiyorum. Ama bana da kimse söylemedi.

üzerimdeki davalara falan bakabiliyorum bana özel sayfasında var bu. ama haciz ile ilgili birşey yok. acaba nasıl bulabilirim?

şurdan bakmayı bi dene. şifreye gerek yok burda.

intvd.gib.gov.tr

Şimdi hatırladığım kadarıyla haciz olmayabilir. Sadece devlete kredi veya vergi gibi borçların varsa bunları görebilirsin.

Aradığın şey uyap olsa gerek ama onu vatandaşın nasıl ve ne kadarını kullanabildiğini bilmiyorum. Sen bir uyap'ı araştır

evet, intvd.gib.gov.tr işimi gördü.

103.8 dinamo fm

fg 93.7

www.futuregeneration.fm

benim de kombi bozulduğunda ev sahibine söyledim o ödedi direkt. ama dediğiniz gibi çok bir masraf çıkmamıştı, 50 lira kiradan düştüm. Sizin ödemeniz mantıklı gözüküyor ama çok ücret veriyorsa siz bir servise gösterebilirsiniz, en azından içiniz rahat olur.

ya tanıdık usta var bir de o görsün deyin. sizin akraba bir usta alsın gitsin. karşılamalısınız tabi. sonuçta ada kombiye tekme tokat girmemiştir heralde. üstüne bir de adam çıkına kombiyi götürmeyecek yani sizde kalacak. taşınmazların tamiri ev sahibine aittir. ama siz daha ucuza yapacak birini bulursanız istemem bu adamı benim ustam yapsın dersi aradaki farkı kendi cebinden öder kiracı.

500 tl diyor ya adam.
evine hırsız girer kapısını kırar yaptırırız, sıktı artık iyice.
1 liralık evde de daha ucuza kalıyor sorsak pahalı kalıyorum der.
hukuki açıdan kimin ödemesi lazım ki?
kimisi malı sen sağlam teslim ettiğinden o korumakla yükümlü o öder diyor, kimi de sen ödersin diyor şaşırdım iyice.

bence de akrabanız bir kombiciyle gidip ücret alsın. bizim tanıdık kombici var onla anlaştık o yapacak, biz üstleniriz bu durumda diyin, buna rağmen diretirse vardır bence işin içinde bi iş.

normalde ev sahibinin ödemesi lazim. normalde diyorum ama bak.

adam gidip kendi bozduysa yanlis kullanip o zaman kendi ödemesi lazim. zamanla eskidiyse ve normal bir sekilde bozulduysa ve adamin hatasi yoksa senin ödemen gerekiyor.

ama her türlü sen secersin kimin tamir edeceigini. adam yok illa ben yaptiracagim faturayi yollarim diyemez.

belki hatali kullandi bozuldu caktirmamak icin sokmuyor eve.

adam korumakla yükümlü iste, ama korusa bile bozulabiliyor zamanla adamin korumasinda bir eksiklik olmasa da. bu durumda sen karsilarsin.

500 lira nedir ya? bakımını, kullanırken olan ufak arızaları (kendi hatasıysa falan) kendisi karşılamak zorunda. Siz kesinlikle kendiniz bir kombici yollayın yakınınızla en azından kombinin derdi neymiş onu öğrenin. Bu adamın kullanımından dolayı bozulmuşsa onun ödemesi lazım, kombi kendiliğinden göçmüşse siz ödersiniz.

Biz bi eve ilk taşındığımızda kombinin içindeki çip mi anakart mı neyse artık o yanmıştı, çalışmıyordu. yaptırdık, ev sahibi ödedi. o bile 2 sene önce 100 lira tutmuştu:S 500 liralık ne olmuş merak ettim şimdi.

burfak +1

bizim evinde kombisi bozulmuştu, servis çağırdığımızda kullanıcıdan kaynaklı bir sorun olmadığı, içinde bir kartın bozulduğunu söylediler. durumu ev sahibine iletince kendi ödedi 300 tl'lik bir masrafı.

yani kullanıcının hatası gibi bir durum yoksa ev sahibi ödemeli.

adama , eğer senin yanlış kullanımından kaynaklı ise senin karşılman gerekiyor de. sonrada kendin bir kombici bulup adama gönder (onun tespitine göre sana ödeme yaparım ya da yapmam de). 500 tl seni zikmeye karar verdiğinin göstergesi. ulen 5 yıl garantilisini daha yeni aldım 1000 tl ye

En büyüğümü bilmem ama bakırköy capacity deli büyük baya

her ürün her mağazada olmuyor, büyük mağazalar da kalabalık lokasyonlarda olduğundan ürünler çabuk tükenebiliyor.

@9kuyruklukedi biliyorum işte ama internetten almak da çok riskli...

@Sskywalkeremre bavul var mıydı bavul?

sana yakın mağazalara telefon açıp ürün koduyla birlikte sorsana. daha garanti olur.

şöyle gidersin: maps.google.com

cevizlibağ'da yeşil kunduranın önünden giriyosun. yol ikiye ayrılıyor. sağdan devam et. o yolu devam et seni mecburen sağa yönlendirecek. kale iş merkezi solunda kalacak şekilde topkapı yönünde yokuş çıkacaksın. biraz ilerleyince zaten solda full istasyonunu görürsün. anlamadığın yer varsa sor.

bence olmaz ama sırf şu makina ortamından uzaklaşmak için yapıcam ben. yeter biz de insanız:d

Türkiye'de Endüstri Ürünleri Tasarımı lisansüstü eğitimlerinin hepsi tezli ve teorik. Tasarım araştırmacısı olmayacaksanız buralarda yüksek lisans yapmanın hiç bir getirisi yok. Sadece bilimsel hazırlık kısmı sizi biraz memnun edebilir, o da ilk sene. Daha sonra muhtemelen bir sürü teorik dersi zar zor geçecek ve tez aşamasında bölümü bırakacaksınız (Tecrübeyle sabit).

Ama dışarıdan bakınca bir etiket olarak işe yarayabilir. Bu kısmını tam bilmiyorum.

Makine mühendisliği yüksek lisansı içinse bir şey söyleyemiyorum maalesef.

Eğer endüstri ürünleri tasarımı ile ilgili sorularınız olursa sözlükten PM atabilirsiniz.

fazla bir getirisi olmaz. sadece ik senin eğitime önem verdiğini düşünür o kadar. ik için önemli olan senin iş tecrüben ve ing., yazılım kullanma vb. yeteneklerindir.

özel sektörde getirisi olmasını için mba, işletme ve teknoloji yönetimi veya mühendislik ve teknoloji yönetimi yüksek lisanslarından birini öneririm.

elbette nereden nereye olduğuna göre değişir.
Köprü geçmen gerekecekse kesinlikle toplu taşıma, aynı yakadaysan ve otopark derdin olmayacaksa özel araç.

İsinize ve is yerinizin uzaklığına bağlı. Benim çalıştığım yerle evim arasındaki mesafe 20 km, şirket araç tahsis etti benzini de bir yere kadar karşılıyor. Etmese kendi aracımı alır öyle giderdim. Calışma hayatında toplu tasıma baya yorar bence insanı. Hele ki şantiye ortamında ve sehir merkezinin baya bir dışında çalışıyorsanız.

gideceğim yere göre ikisini de tercih edebiliyorum. Eğer ikiden fazla toplu taşıma aracına binmem gerekiyorsa arabayı tercih ediyorum. Ya da toplu taşıma ile gitmek, araba ile gitmekten bir saatten fazla zaman harcatıyorsa yine arabayı tercih ediyorum. Diğer zamanlarda toplu taşıma araçlarını.

özel aracım olsaydı daima özel araçla giderdim. sebebi de şurada yazdıklarım: www.eksisozluk.com

Ne olursa olsun özel aracımla giderdim. Türkiye'de toplu taşıma yok sizi kandırmışlar. Leş gibi, eski, yetersiz, tıklım tıklım araçlarda 5dk ya gideceksem kendi aracımla 50dk'da giderim yine binmem.

tırla bile girerim o trafiğe imkanım olsa.

Cok genel bir cevap olacak ama "duruma gore degisir".

Turkiye'de yasarken 4.Levent'te oturuyordum, ofisim Akmerkez'de idi (dogal olarak park yeri derdi yok). Ozel arabayla 15 dakikada ise gidip geliyordum, toplu ulasim kullansam daha uzun surerdi. Ama Taksim'e gidecegim zaman metroya 8 dakika yuruyup metro ile gidiyordum. Bebek ya da Ortakoy'ye gidecegim zaman taksi kullaniyordum park probleminden dolayi.

beni metroya kadar götürecek bir özel aracım olsun yeterli. o yüzden ikisi de diyorum.

kesinlikle klima, bonus olarak otomatik vites olursa 10 katı trafiğe razıyım. hergün 3 vesait gidip gelen bir toplu taşımacı olarak söylüyorum. (metrobüs, otobüs, tramvay)

www.eksiduyuru.com

biraz geç cevap olacak ama kimsenin seçmediğini ben seçeyim, toplu taşımayı tercih ederim.

yalnız burada toplu taşımanın ne olduğunu açmak gerekiyor, metro ve vapur toplu taşımadır, otobüs ve metrobüs ise insanlarla alakalı dahi olmadığı için bu bağlamda ele alınmaz. dolayısıyla sadece toplu taşımayla ulaşım sağlanabiliyorsa toplu taşıma, imkan mevcut değilse özel araç tercih sebebidir.

hard disk al 500 gb lık. 20-30 daha koyarsın üstüne.

2tb+250gb+120gb'lık 3 harici diskim var. gerek yok ona.

kendine yeni ekran kartı al, bana da eskisini hibe edebilirsin mesela.

kasada durup paraya çevirmeni öneririm:D

Paraya cevirmeyi deneyin.

www.cekalsat.com bu site uzerinden ilan vereker hediye cekinizi satabilirsiniz.

www.bimeks.com.tr

mp3 çalar, oyun, kitapp, dvd, kahve makinesi?
ben olsam mikser alırdım mesela. yok mu ihtiyaç duyduğun bir şeyler vardır mutlaka.

dijital fotoğraf çerçevesi?

www.bimeks.com.tr

bir çeşit kahve makinaswı almayı düşünmüştüm ama türk kahvesi makinesi biraz pahalıydı ve uğraşmam gibi geldi. filtre kahve makinesi de @sadun.net'in verdiği linkteki istanbul'da yok mesela görünüşe göre. mağazadan almam lazım.
oyun pek oynamam zaten. kitap, dvd filan olabilir ama onda da ilgimi çeken şeyler yok genelde mağazalarda. mp3çalar almıştım. mikser vs. ile uğraşamam hiç. öyle durur.

dijital fotoğraf çerçevesini de sevmedim.
şunun sx130 olanından var ama bende.
www.bimeks.com.tr

buna bi aparat filan bişeyler olabilir mi?

sarf malzemesi alın. toner, a4 cd dvd falan. bir ara kullanırsınız nasıl olsa.

maşallah her şeyin varmış, bir ihtiyacı olana hediye al bence. etrafında bir şeyler isteyip alamayan birileri mutlaka vardır.

wireless kulaklik(pek spesifik olmadi ama)

Bana oyun alır mısın, satılıyorsa :(