Paket yaylı olmadığı için birden fazla kişi kullanacaksa yandakini sarsıyor.

Bunu göz önünde bulundur derim. Biraz daha temel, bekar-öğrenci işi bir yatak.

Gözüne batmıyorsa elleme. Batıyorsa boyat.

İki türlü de değer kaybedecek zaten. Arabaya ne olduğu kayıt altına alındıktan sonra ciddi bir sıkıntı yaşamazsın.

Yıllar önce bir düzine kadar Blackspade almıştım. Gerçekten rahattı. Hala var mıdır bilmiyorum.

Yine yıllar önce Tahtakele'de bu işlerle uğraşan bir abimiz istediğin kumaşa istediğin etiketi yaptırayım ben sana. İnanma öyle her bambu yazan etikete demişti. O da aklında olsun.

Blackspade silver serisi iyidir ama pahalıdır.

Yakın zamanda iki arkadaşım boxer için modal kumaşı inanılmaz övdüler. Pahalıymış ama çok aşırı iyiymiş.

M silikon çipi olmayan hiçbir Apple ürünü alınmaz. Hepsi M1 ile birlikte çöp oldu. Aman diyeyim.

Kesinlikle alınmaz. Intel çipli Mac artık alınmaz. Alınmaz diyorum ama fiyatı da önemli, 1000 TL'ye satılıyorsa alın tabi.
M1 çipli MacBook Air ikinci el en ucuzu 15 bin TL civarında sanırım. Ben olsam Intel çipli Macbook'u 5 bin lira olsa bile almazdım çünkü o ürün kısa sürede çöpe gidecek.

macbook air 2018'i 1 sene kadar kullandım. çok kasıyordu. daha sonra m1 2020 aldım. memnunum.

bu arada evde macbook air 2019'da var. m1 kadar hızlı değil ama günlük işlerde işe yarıyor.

2018 yılında macbook air'ler yeni tasarıma geçti. tasarım olarak güzel kibar ama bence yetersiz. bari 2019 veya 2020 inten al. 2018 almanı tavsiye etmem.

macbook pro 2017 kullanıyorum, bu girdiyi de 2017 mbp'den yazıyorum. taş gibi alet, benim yapamadığım bir şey yok.

en büyük sorun bataryası şu an için, tabii benim kullanım sürem çok yüksek olduğu için böyle. 2000'e yaklaştı cycle. yani bunu aletin sorunu olarak sayamam. hatta bunu bir monitör alarak çözebilirsiniz. kasa niyetine kullanmış olursunuz makineyi.

macos sonoma için 2017'lere güncelleme gelmedi ama macbook air 2018 için güncelleme verilecek. xcode'la swiftle işiniz varsa bile xcode 15'i ventura destekliyor, 2017'de işinizi görecektir. yani visionOS'e bile uygulama yazabilirsiniz. olayınız browser, office vs. ise zaten hiçbir önemi yok ucuzsa alın gitsin.

m çipler dediğimiz kısım canavar bir olay insanlar hızlı tükettiğinden taş gibi makinelere çöp diyebiliyorlar. sıfır alacak olsanız zaten intel çip almayın derim ama uygunsa alabilirsiniz herhangi bir sorun yok. sadece alırken son kullanıcısının siz olacağınızın farkında olarak alın.

"asıl bilgisayara yedek olarak" kismi anahtar kelimeler. hani bilgisayarsiz ve dar gelirli olsan mecburiyetten risk alinir diyelim de senin durumunda cok gereksiz. alisveris yapasin gelmis gibi okudum daha cok.

Önüne gelen bankadan para çekersen hem kurdan hem komisyondan çok sağlam geçirirler. Bankasına göre değişir tabi ama hissedilir bir kazık yersin.

Kartla ödeme yap her zaman. Hele ki Euro ekstresi istersen sadece ülkenin kuru ile Euro paritesi üzerinden kur farkı yersin cüzi miktarda. Euro ekstresi yoksa ve konvertibıl bir para birimi de değilse önce Euro'ya çevirir sona Lira'ya. İki kez kur farkı yersin ama günün sonunda para çekmekten kat kat ucuza gelir. Ülke Euro kullanıyor ve Euro ekstren de varsa sana sadece ekstredeki Euro miktarını ödemek kalır, fark falan yemezsin.

kartla ödeme yap pos varsa ne uğraşıyosun.

Cevaplara kaynak yapayim: bu euro ekstresine gec muhabbeti yanlis degil mi? Bugun 10 euroluk odeme yaptin kartan, 27/02 sonundaki yani gun sonundaki euro'nun banka satis fiyati neyse o yansir ekstrene tl olarak.

Ama euro ektresinde isen senin 10 euro borcun sabit kalir. Kur hep yukari yonlu zaten. Yani 1 ay sonraki euro kuru genellikle daha yuksek olacagi icin bugunden, kartin odeme gunu geldiginde daha fazla odemis oluyorsun. Ben mi yanlis dusunuyorum?

para cekerseniz bankanızın şartlarına göre komisyon ödeyebilrisiniz. üstüne bankanın kur çevirme farkı yuksek olabilir.
kredi kartıyla da sadece bankanın yuksekten bozma durumuyla karşılaşırsınız
para cekme işi anlaşması olan ülkelerden birine gidiyorsanız cepteteb de cok iyi. euro hesabınıza koydugunuz euro yu herhangi bir koimsyon ödemeden cekiyorsunuz. doğrudan euro cektiginiz için de kur farkı olmuyor.

ben de yukaridaki arkadaslar gibi dusunuyordum ya euro/dolarim olacak oradan cekecek ya da dolara/euroya tl den kur uzeri cevirip cekim yapacak. ancak bankadan bankaya inanilmaz degisiyor.
gecen doviz bile barindirmayan kartimla alisveris yaptim. tl cinsinden diyeyim 1700 tl ye falan denk geliyordu alisverisim 1711 tl mi ne cekti. ama diger bankam iflahimi kesiyordu. bankadan bankaya degisiyor inceleyin.

her banka euro'yu harcama gunundeki kurdan cevirmiyor. bazilari ay sonunda hesap kesiminde ceviriyor.

ben kartciyim, her seyi kartla oderim ama Turk bankasi karti soz konusu olunca is degisir. yanimda ulkenin yerel parasindan goturur veya orada cevirtirim.

atm'ler komisyon alabiliyor. Turk bankasi da ayrica komisyon kesebilir.

her ulkede her yerde kart gecmiyor. mesela Avusturya'da Almanya'da kartla odeme almayan yerler var. Yunan'da kart gecmeyen yer yok, bufede bile geciyor. Misal Estonya'da da nakit kabul etmeyen yerler var :D

2.5a 2. el almam ben. mercedes o yüzden.
bmw sorun çıkartır sonradan.

mesela bana kalsa superb alır geçerim.

Ben olsam A200 alırım, 500.000TL de bana kalır. Aslında o kadar param olsa ben Alfa Romeo'ya binerdim ama olsun. :)

her ne kadar Mercedes E'den BMW 5'den başlar deseler de mevcut şartlarda Mercedes daha mantıklı duruyor.
Paraya göre sıfır her zaman +1.

o kadar fazla alternatif var ki...

bmw 3 4 5 serileri

audi a3 4

mercedes vs.

tam olarak siz ne istiyorsunuz o önemli.

hızlı mı olsun, sorunsuz mu olsun, onu bilmek önemli.

sorunsuz olsunsa mercedes. sıfır daha iyi tabii.

hızlı olsun ise bmw de olabilir.

ne bileyim ds 9 bile olabilir.

a4 al ömürlük olsun.

Ben bu kadar para verip içten yanmalı motorlu araç almazdım. Elektrik için mükemmel bir bütçe.

Gonlunden gecenlere binmeden karar vermeye calisma derim. Gidip bir deneyimle seceneklerini, zaten birisi on plana cikar.

Sanırım o bütçe ile Volvo XC40 veya Mercedes GLA alırdım ama galiba suv sevmiyorsunuz? Ssangyong Torres i de beğeniyorum ama sanayiyle dost olur musunuz emin değilim.

Sedan araç sevmediğim için öneremedim şuan.

Ben olsam ne yapardım onu söyleyeyim; Chery ler çok dolu, kullanması çok keyifli geçen tiggo 7 aldık. 8 e bütçe yetmedi. Bana kalırsa tek eksiği bir tık yakıyor. ama insanlar şunu kaçırıyor tiggo 8 alıp o özelliklerin olmadığı ama daha pahalı bir aracı almak yerine (Sıtf biraz daha az yakıyor diye) chery alıp artan parayı faize koysanız bedava gezersiniz zaten.

Ya da ben çeşitlilik seviyorum, yine tiggo 8 alıp artan parayla şehir içi kullanım için bir ufak elektrikli araba veya motor alabilirdim. motorların da elektriklisi var, bmw ce 04 gibi

sıkıntı düşüncesine girersen clada sorun yapar. arabaya bindiğinde içine ne sinecekse onu al. bmw kronik sorunlu bir araç ama mercedesin c ve a serileride sıkıntı yapıyor. bmw 320 de km en düşük olanlara git.

tamamen subjektif bir yorumla bmw 320 alırım. chery ne ya bunların yanına yanaşamaz. a3 full kasa olarak güzel.

bütçe sıkıntınız olmadığı için bence kendinize şu soruları sorun.
2.el mi sıfır mı?
sedan mı suv mı?
az yakan mı performans mı?
hangi markanın servisi daha iyi
hangi markanın güvenlik donanımı daha iyi

Detayları karıştırmana gerek yok. Hele pasaport falan hiç kurcalama. İmzayı da "kartımdan sıkılınca para çekin" diye atmadın sonuçta. İşlem bilgim dışındadır deyip itiraz ettiysen gerisi bankadadır. Visa/Mastercard fraud politikaları çok katıdır ve müşteri lehinedir.

Sonucu uzun sürebilir ama çok büyük ihtimalle olumlu sonuçlanır. Tabi ne idüğü belirsiz yerlerden alışveriş yapmamak gerekiyor, görüldüğü üzere.

Selamlar,

Arayıp da bu duyuruyu bulanlar için son durumu yazayım istedim.

Bugün sonuçlandı. Olumlu sonuçlandı. Süreç şu şekilde oldu, harcama itiraz formunu doldurdum, imzaladım. Mail ile fotoğrafını yolladım. Sonrasında kredi kartı son ödemem yaklaştığında geçici ödeme diye ilgili tutarı yatırdılar. Eğer olumlu sonuçlanmaz ise tekrar borç olarak yansıtılacak diye bir mail attılar. Bugünde olumlu sonuçlanmıştır diye mail atmışlar. Size de bilgi vereyim dedim.

pazartesi mobil bankada görünür.

Sorun yok. Normal.

7700 lira ise taksitlidir. Her yerde 7700 lira görmenizin sebebi, kartınızın limitinden 7700 lira eksilmiş olmasıdır. İlgili taksit miktarı "Hepsiburada 7700 liralık alışverişin 1/6 taksidi" gibi bir ibareyle sıradaki ekstrenize yansır kısa süre sonra.

Taksitli alışveriş dediğimiz şey pratikte kartın eksilen limitinin tamamını sonraki ay yerine, bölünmüş halde, vadeli şekilde yerine koymak oluyor günün sonunda. Normal yani.

Aylık gelirim çok yüksek değilse golf olurdu tabii ki. Porsche’nin masrafları, bakımı, tamiri de yüksek olacak neticede.

golf

Tabiki de golf. Porsche'nin masrafları bitmez. Hele yüksek km ise ugraş dur. Mis gibi tertemiz 0 golf alır keyfime bakarım

Eğer elimde sadece iki milyon lira varsa, ikinci arabam olmayacaksa ve harbiden her hafta birkaç gün kullanacaksam ve de tamir için harcanacak yüz binleri risk olarak alamayacaksam tabiki golf.

Bu dünyanın en meşhur sorusudur ve yüzde 90 olarak cevap yeni arabadir. Cevap eski araba olsaydi zaten her yerde porsche, ferrari ne bileyim 7 kasa bmw falan görürdük ama bu arabalar yüzbinlerce kmyi yapsin, ikinci üçüncü eli satilsin, uzun süre kullanilsin diye yapilmiyor. Zaten ilk sahipleri de bu şekilde almiyor, paralari var ve canlari istiyor. Misal porsche almadan önce bir porsche tamircisine sorun bakalım kac para bakimi, tamiri vs. Sonra paraniz yeter mi bakarsiniz.

Ha sansiniza belki 1-2 sene cüzi masrafli olacak bir şey cikar ama bu çok düşük şans. Bu arabalari kullananlar öyle dikkatli kullanmaz.

her zaman düşük km de yeni araç alırım. biraz yol yapınca satarım. Sanayide harcayacak vaktim maalesef yok :)

Ayrıca her marka arabanın kesin kronik bir arızası vardır ve bu arızalar nedense hemen ortaya çıkmaz.

ucuza luks arac olmaz, sen artik bitik halini butcene uygun sekilde alsan bile o aracin en ufak arizasinin altindan kalkmakta zorlanirsin cunku parcasi ile aracin sifir fiyati orantili olarak ilerliyor. Hatta arizayi birak o aracin normal asinan parcalarinin bile fiyatlari astronomik oluyor, porsche'nin bir set freni kac para bir bakmani oneririm.

o yuzden, paran sifir neye yetiyorsa onu alip gececeksin. golf ise golf.

Sıfırını olmasa dahi yüksek modellisini yürütemeyeceğiniz aracın yüksek km'li ikinci elini de almayın. Bu genelleme büyük oranda sizi doğru tercihe götürür.

bmw, audi, range gibi araçlarda altın kural sıfır alıp 90binde satmaktır. herhangi bir çekici şöförüyle konuşursanız eğer, size alman grubunda en çok audi, bmw çektiğini söyleyecektir. arıza çıkarmaya bir başlarsa ardı arkası gelmez. özellikle elektronik arızalardan kafayı sıyırırsınız.

bu tür araçları sanayide yaptırmaya kalksanız bile herkes ellemez, elektrikçileri dolaşırsınız hepsi size ben o gruba bakmıyorum der geçer. teee trakyanın bir ucundan tamir edilsin diye trabzona çekiciyle giden alman grubu araç biliyorum ben. elleyen de çok ciddi para ister. olası bir motor probleminde tamir masrafları çok çok yüksek olur kaldı ki porsche vb gibi iyice lüks markalardan bahsetmiyorum bile.

araç alacak olsam kesinlikle kore - japon grubundan alırdım.

bu arada tamir konusunda range alman değil ama kimsenin ellemediği parçaların çok pahalı olduğu, motor indirileceği zaman yerine göre kasanın şaseden ayrıldığı cins araçlardandır. çeşitli ağrızaları görmek için bağladıkları bilgisayar ve yazılım da farklıdır. dükkan dükkan gezersiniz bulamazsınız.

ha nerden biliyorsun derseniz sanayiciyim, en yakın arkadaşım kore japon grubu araç yapıyor, bu arkadaşın eski ortağı bu dediğimiz lüks araçlar üzerine dükkan sahibiydi, şehir değiştirdi ama hala aynı işi yapıyor. bunlar hep bizim sanayide gördüğümüz karşılaştığımız şeyler.

2002 model günümüzdeki kadar teknolojik olmayan bmw 3.16 motor kısmında ufak bir şaka yaparsa 200binlik olursunuz. buradan kendinize pay çıkarın.

porsche abartili olmus ama golften iyi ikinci el bir seyler bulunabilir. arabayi kac yil sonra satmak istediginize de bagli tabii.

Bu arada golf'un bir önceki versiyonunda insanlar dokunmatik direksiyon tuşları ve ekrandan illallah etmişti. Bu versiyonunda bunlar düzeldi mi bilmiyorum ama araştırın.

Valla bende grandcherokee var ne kadar lüks sayılır bilmiyorum, 2003 model. Ben cok memnunum atla deve bir masrafım olmadı. Km'si 370binde bunun 40 binini ben yaptım, bir 50 -60 bin daha yaparım. 2.7,4.7 veya 3.0 crd tavsiye ederim.

Steam'de oyuna sağ tıklayıp özelliklere gelip, kontrolcü sekmesinden Steam'i Deaktif Et (aktif değil, deaktif) seçeneğini işaretlemek gerektiğini söylemişler. Bunu denedin mi?

İlaveten; 8bitdo adaptörü öneren de var. Birisi de Xbox kontrolcüsünü iade ettim, Dualsense 5 aldım, yılan gibi oldu demiş.

Görebildiklerim bunlar.

eski model bir jazz sizi hiç üzmez.

Mitsubishi Colt derim, düşünmeden.

Çoğu şey gerçekten takıntı yapılıyor, boya en öne çıkanı.

Ancak tamamen de haksız göremiyor insan, sıfır araç aldım sanıyorsunuz aracın önü arkası farklı iki aracın birleşimi çıkıyor. Her türlü sahtekarlık var. Haliyle insanlarda da tedirginlik hat safhada.

Bunun bir nedeni de Türkiye'de otomobillerin objektif şekilde çok pahalı olması. Sizin tek araca ihtiyacınız var ama 2 araçlık ödeme yapıyorsunuz vergileriyle vesaire.

Ortalama, otomobiller hakkında çok bir fikri olmayan insan da bu külfetin altına girerken kendini kandırılmaya çok müsait hissediyor ve bu sebeple araç alırken kafa yorması gereken hiçbir şey olmamasını istiyor. Bunun da en basit hali değişen parça olmaması ve orjinal boyanın korunuyor olması.

Haksız değiller +1

Bunun sebebi piyasanın aşağılık, karaktersiz, rezil insanlarla dolu olması. Tarcanlar Oto boşuna meşhur olmadı bu ülkede. Bir parça boyalı denen arabanın taklalı çıkması, 3 parçası değişen denen arabanın ön-arkası birleştirilmiş iki farklı araçtan oluşması, çiziksiz denen arabanın komple boyalı çıkması falan filan uzar gider.

Boyama konusuna şu şekilde hak veriyorum; gidip 1992 model bir W124 kasa 200E aldım diyelim. Bu araba zaten ekonomik ömrünü dolduralı yıl olmuş. Kasadaki çürüğü, çiziği şunu bunu yok etmenin en güzel ve temiz yolu komple boyatmak. Hobi için alıyorum zaten, boya takıntısı olanlar umrumda olmaz, tertemiz boyatırım arabayı, cillop gibi olur. Fakat Daha 15 yaşına gelmemiş arabanın her yeri boya olunca alarm çalıyor insanların kafasında direkt olarak. Yapacak hiçbir şey yok.

en önemli sebeplerinden birisi de işçilik çok kötü. kaportacının kaportayı düzeltip zımpara yapıp macun atıp boya yapması gerekir. bizdeki çoğu usta ne yapıyor? vuruyor macunu vuruyor macunu. zamanla bu macunlar atma yapıyor kabarma yapıyor. tazyikli suyla bile atan boyalar mevcut.

1 - araclarin uzerinde %100+ vergi oldugu icin degerinin cok cok ustunde satiliyor, o yuzden de insanlar bu kadar yatirim yaptiklari bir makinanin hasarsiz, boyasiz, degisensiz olmasini istiyorlar. Fabrikadaki bir sok/tak bile buyuk mevzu olmus vaziyette ki bunlar yurtdisinda kimsenin umrunda olmayan mevzular.

2- iscilik bence kotu degil, tersine fazla iyi. 3 farkli model araci birlestirip tekrar trafige sokuyorlar. Yurtdisinda kazali araclar 10km ilerden ben kazaliyim diye bagiriyor. Benim bir arkadasin aracinin kapisina kamyon dorsesi vurdu gecerken, kapi resmen teneke kutu gibi yarildi kivrildi, ben kesin degisecek bu dedim ama tamir etmisler, ve kesinlikle anlasilmiyordu.

boya konusu türkiyede çok büyük problem bu anlaşılması zor bir durum ancak türkiyede araç sektörü dolandırıcı dolu olduğu için boyada macun mu var daha fazla darbe mi var bu net söylenmediği için alıcı kafaya takıyor.

değişen parça olayında da gene düzgün işçilik olmaması orjinal parça olmaması tereddüt yaratıyor. genel olarak sıkıntılar türk toplumunun ticaret ahlakıyla alakalı.

insanlar ister istemez bu ahlaksızlıktan dolayı bu duruma takılıyor çünkü bir sürü para veriyorlar.

Mesele ülkemiz insan yapısının ahlaksızlığa, dolandırıcılığa, üçkağıtçılığa çok meyilli olmasından kaynaklanıyor.
Yoksa iyi hatırlıyorum 2000'ler öncesinde komple boyalı araba daha çok değerliydi diğerlerine göre.
Ama sonradan yukardaki arkadaşların dediği gibi gerek ekonomik gerekse de işin ahlaki boyutundan kaynaklanan sebeplerden durum değişti.

Kablosuzdan kasıt nedir? Hiçbir kablo olmaması mı? O tip görmedim ama varsa bile çok riskli zira şarjı bittiğinde kaza yaparsan paran olduğu gibi çöpe gider. Daimi olarak güç alması gerekiyor. 24 saat güvenlik kaydı yapabilenler de gece araçtan güç alabilmek için powerbank veya ekstra bağlantı kiti gerektiriyorlar.

Motorcuların kasklarındaki şey aksiyon kamerası, dash cam değil.

Oyun aşırı eski ve sistem gereksinimleri çok düşük. Çok fantastik modlar eklemeyeceksen ciddi bir şeye gerek yok. Bu sebeple de maliyetin düşük olur ama bence daha da düşürmek adına ikinci el temiz, garantili sistemlere bak. Bir miktar komisyonla taksit de yapıyor siteler, satıcı razı olursa tabi.

Örnek atıyorum, ilan sahibini falan tanımam, gördüğüm en ucuz 3050'li sistem;

www.sahibinden.com

Benim tanıdığım, aklıma ilk gelen üç kişiyi düşünüyorum; hepsi farklı zamanlarda Türkiye'den gittiler. Hiçbir güç bu kişileri döndüremez mesela. Fakat bunun farklı gerekçeleri var.

Biri maddi gerekçelerle gitti, asıl olarak. Almanya'da çok daha yüksek standartlarda yaşıyor eski haline göre. Evliydi, oradayken boşandı, daha da mutlu olduğunu söylüyor.

İkincisi kariyer sebebiyle gitti. Aynı firmanın Almanya'daki merkezinde çalışıyor. Hemen hemen her anlamda şartları daha iyi. Evli, çocuklu. Çocuğun geleceği için kaçınılmaz olarak görüyordu zaten.

Diğeri çok daha önceden okul ve akrabalık ilişkileri sayesinde gitti. Çok uzun zamandır orada. Bürokrasi ve bazı detaylardan şikayet etse de, Türkiye'ye tatil için bile gitmiyor. Bu arkadaş içlerinde en sıkıntılı olanı, kişilik olarak. Topluma uyum sağlamakta zorlanacağını düşünüyordum, o bile uyum sağladı. Almanya'da tutunamayanlara dair en gerçekçi tespiti de kendisi yapıyor bence. Ona göre en genel sorun; Almanya'ya gitmeye karar verenlerin bunu gerekçelendirirken sadece "kaçış isteği" gibi şeyleri baz almaları. Yani plan yok, ön hazırlık yok, bir miktar da olsa para yok. Elde hiçbir şey yokken ülkeden kaçmak adına bunu yapanlar tutunamıyorlar çoğu zaman. Üstelik Almanya değil, her ülkede böyle bu.

Sonuna kadar katılıyorum. Hedefi olmayan kişinin "neden hede hödö yaptım" temalı videolar çekmesi gayet normal. Bu kişilerden uzak durmanı tavsiye ederim. Yıllarca bir amaç uğruna çabalamış ve başarmış biri olarak, Türkiye'den çıkıp yurt dışına yerleşmeyi, bir insanın yapacağı en mantıklı şey olarak görüyorum. Çok daha uzun yazılabilir ama meramımı anlatabildiğimi umuyorum.

almanya'dan sikayetci olanlar bu ulkeyi turkiye ile kiyaslamiyorlar cogunlukla. o yuzden turkiye'deki yasama kiyasla her halukarda iyi. ben genelde avustralya ile kiyasliyorum. orasi ile kiyaslayinca biraz tirt. iyi kazaniyorum ve avrupa'nin gobegindeyim o acidan guzel ama cok olumsuz sey var. bunlarin basinda da havanin asiri depresif olmasi, insan iliskileri ve burokrasi geliyor bence.

mada + 1.

çok doğru.
başka detaya gerek yok.

Başkan ben Avrupa'ya para dışında hiçbir amacı olmayıp gidip çok mutlu olan duymadim.
Ama amacı para değil düzgün yaşamak olup dönen de denk gelmedim. Şu an Avrupa'da almanya, isvec, ingiltere, Hollanda'da yaşayan arkadaşlarım var. Hepsi de mutlu.

O yüzden YouTube bakma cok, bir insan youtube videosu çekecek kadar zamani varsa zaten çok da alakası yoktur yani, benim bununla uğraşacak vaktim bile yok yani. Bu işten para kazanmayip sürekli video ceken birine çok normal bakamıyorum. Zaten yurtdışını sürekli kotuleyip mutsuz olup orada kalanı da anlamıyorum. Zorla tutmuyor kimse

Bak fransa'yi sorsan yüzde 90 kötülerler. Arkadaş grubumuz iki Türk, iki fasli, bir hintli. Aramizda mutsuz olan yok yani.

Avrupa'nın da Almanya'nin da zorluklari var tabiki, kimse pembe tablo cizmemeli. Ama bunun etkisi kisiden kişiye değişir. Bunlara kafani yorma, git. Olabilecek en kötü şey geri dönersin:)

öncelikle mutlu olanlar zaten pek video çekmiyor. Gördüklerimin hayatı düzelince kanalları kapanıyor veya video çekmeyi bırakıyorlar :) ilk gittiğinde çok "değişik" şeyler yaşadığın için ve arkadaşın olmadığı için o şekilde avunuyorsun bence. Özellikle işsiz gittiysen.(öğrenci, iş arama vizesi vs.)

her yer kötüye gidiyor, bunu bilerek o videoları izle. Yani 2000'lerde giden "eskiden çok iyiydi şimdi gelinmez" diyebilir mesela, kendince haklı da. Mesela Türkiye'ye gelmeye çalışan Nijeryalı öğrenciler var, Türkiye için de 2010'a kadar iyiydi ama artık gelinmez diyebilirsin, ama o çocuğun ülkesiyle karşılaştırınca Türkiye hala cennet kalıyor olabilir. Aynı şekilde 2024'ün Almanyası hala Türkiye'ye tercih edilebilir olabilir, ama belki Almanya 2010'da çok daha müthiştir. Ama insan sayısı arttı, her yerde iş hayatı da ev kiralama durumları da çok zorlaştı.

Ben kişisel olarak böyle tek millet gibi olan devletlerin bir tık zor olacağını düşünüyorum. ABD-Kanada hatta UK gibi yerler çeşitliliğe daha alışık, diğerleri tek milletten oluşan devletler. Ama maaş vs. olarak bakarsan Almanya ve Hollanda çoğundan iyi duruyordu.

alternatifin türkiyeyse kesin gel.

Refah seviyesi iyi. O konuda sıkıntın olmaz.

Arkadaş ortamı yok, hadi ben zaten asosyalim, çevremdekilere bakıyorum yine yok.

Alman kafa yapısı ile Türk kafası tamamen farklı bunları fark ettikçe sinirlerin bozulacak. Umarım iş ortamın uluslararasıdır, o zaman çok sıkıntın olmaz.

Ben ekşisözlükte almanya ve fransa başlıklarını okuduğumda fransayı çok ırkçı, almanya ise çok güzel gibi imaj var gibi algılamıştım yıllar önce. Ama fransaya gittim, tek olayları fransızca konuşmaya önem veriyorlar, normaller. Almanların ise üsten üsten bir kibirleri var, normal değiller. Zamanla anlarsın.

Yaklaşık 7 yıl önce geldim, memnunum. Tavsiye ederim.

Yakın arkadaşlarım beyaz yakalı, akademisyen, doktor, mühendis ve sanatçı

Hepsi de 5-10 yıl içinde geldi. Hepsi de memnun. Hatta mühendis olan Türkiye’deki maaşının neredeyse yarısını almasına rağmen memnun.

aksiyon kameralarının elektronik resim sabitleme fonksiyonları harika çalışıyor fakat sizin senaryoda bence alınmaz zira;
sabit odaklılar
düşük ışık performansları kötü
ısınıyorlar (özellikle gopro) ve kapanabiliyorlar, statik haldeyken video çekmek için pek uygun değiller, hava akımı lazım
görüntü sabitlerken videoyu kırpıyorlar biraz
mikrofonları fena değil ama ürün inceleme videosu için harici mikrofon şart.

insta360 güzel alet ama motosiklet için güzel. Tek kamera ile 4k kayıt yapabiliyor, aslında aksiyon kameralardan farksız tek kamera modunda, aynı avantaj ve dezavantajları paylaşıyor. 360 derece kayıt almayacaksanız gereksiz.

Action 2 de insta ve aksiyon kameralar gibi. Boyut sebebiyle biraz daha avantajlı olabilir.

eğer ürün incelemesi çekmeseydiniz dji osmo action 4 alın derdim ama bence size en uygunu dji pocket 3 ve bütçe varsa yine dji mic 2.

çözünürlüğü 4k zaten ama 1 inç sensörü olduğu için yuksek bitrate ile kayıt yapıyor. yine aynı sebepten düşük ışık performansı çok iyi. otofokusu var. bir gimbal’ı olduğundan mükemmel görüntü sabitliyor. teknik açıdan çok daha üstün kısacası. fakat elbette pahalı, diğerlerinin neredeyse 2 katı.

aksiyon kameralarına göre şöyle bir farkı var yalnız, cihaz büyük bir sensöre ve epeyce açık sabit bir diyaframa sahip olduğundan yakın çekimlerde her yer fokusta olamıyor, örneğin bir insanı kaydederken (yüzüne yaklaştınız diyelim) arkasındaki cadde flu çıkar (bokeh). bu genelde istenen bir şey ama yine de aklınızda olsun.

Sabit odak sizin için problem değilse aksiyon kamerası gayet işinizi görür. Ayrıca action 2 ve pocket 3’ün pillerinin dahili ve değiştirilemez olduğunu, pilleri ölünce harici pil aksesuarını kullanmak zorunda kalacağınızı da unutmayın. GoPro ve action 4’ün pilleri harici, cebinize 3 yedek atıp bütün gün çekim yapabilirsiniz teorik olarak.

Dji osmo action 4 kullanıyorum, çok memnunum. Her açıdan beklentinizi karşılar

DJI Osmo Action 4 der ve çekilirim.

Benim de şimdi kafama dji osmo action yattı görüntü sabitlemesi baya iyiymiş.

Fakat ilk etapta osmo action 4 e sıfır 17-18k vermektense (advanture combo pack)

5-7k arasına osmo action 1 bulabiliyorum (dji osmo action 4k diye geçiyormuş ilk versiyon) ondan mı alsam?

Youtube da inceledim de makul geldi. Genelde yanında bir kaç batarya var ilanlarda. Yine aparatları da var tutucu, mikrofon, kask aparatı vs.

İşimi görür mü sizce? 4. versiyonun mikrofonu biraz daha iyileştirilmiş ve görüntü kalitesi ve fps bir miktar artmış fakat benim için 4k 60fps yeterli şimdilik.

Mesela şimdi ilanlarda gördüğüm ek aksesuar paketli bir dji osmo 4 dizmeye kalksam 20k yı bulacak.

Tamam 2.el alacağım ama aradaki 3 kat fiyat farkına değer mi?

dji osmo action 3 advanture pack sıfır taksitli almak daha mantıklı geldi mediamarkttan. 4ün fiyatı biraz yüksek geldi bir de fark olarak gece çekiminde iyileştirme olmuş ama benim gece çekme olayım pek olmayacak olursa da sonradan video edit ile halledebilirim.

ama neden hiç gopro konuşmadık, onun da görüntüleri güzel duruyor.

djis osmo action ın gorpo hero lara göre ne gibi bir artısı var?

gpro larda ısınma sorunu duydum, dji hero da yok mu?

Edit: acaba diyorum bende samsung galaxy note 10 plus var, hanimda da iphone 14 pro max var. Bu ikisi videoda üzmüyorlar.

Benim ihtiyaçlarım için sadece gimbal alıp telefonlardan devam etsek ne gibi avantaj dezavanfajlar olur?

Aklima gelenler; motora sabitleyemem evat sorunu var. Ya da sabitledim diyelim kullanmasi zor olur. telefon hafizalarimiz çabuk dolar

2016

çok faktör var. araçlardan biri uzun yolda çok km yapmıştır diğeri şehir içi hep kısa mesafe gitmiştir. sadece km bakmak yanıltıcı olur. ancak benzinli bir motor için 40 ile 80k km arasında anlanmlı bir fark aslında yok. kazası-boyası-koltukları vs temiz ise 2016
modeli tercih ederim.

diğer şartlar eşit ise 2016

2016

Kilometreyi nerede yaptığına bağlı. Güzel soru. Avrupa'da ise 2013 derim. Türkiye'de 2016.

Mobildeyim editleyemedim: bir parca kredi kullanicam upgrade icin.

1- Değer.

2- Berbat çünkü araç bulunuyor bayilerde. TL bazlı ciddi düşüşler var devam da edecek. Satmak isteyen ciddi satıcılar indirim yapıyor

3- Seçimin ekonomisi yok geçen seneki gibi. Bi etkisi olmaz.

1) değer ama uygun kredi varsa yüzde 4 ile kredi ise pek mantıklı değil yatırım için falan ise hiç değmez başka şeylere yönelin derim
2) durum kötü biraz fiyat düşmeniz lazım satmanız için

Açıkçası 2024 model fiyatlar fazla yükseldi ki normal kur ve enflasyondan ötürü. Otvsiz araçlar da kapis kapış gitti ocakta. Aralik ayı araç almak için mükemmel fırsattı.
En mantıklı seçim az km yapmış 2023 model araçlar.
Bende de 2023 arac var satıp dolusunu alsam mi diye düşünüyorum veya 2024unu alsam mi diyorum en az üzerine 200bin eklemem lazım. Dövizi de tutamayacaklari ortada. Malda kalmak daha mantıklı gibi faiz ile tlde kalmak da çözüm değil.

1- Alacağın arabaya bağlı. 1M için değebilir ciddi indirim olur önemli bir fark ama 2M civarına çıkıyorsan 100k TL daha koyup 0 almak bana göre daha mantıklı.

2- Bu soruya net cevap veremeyeceğim ama şunu söyleyeyim. 1 sene önce 585.000 TL'ye sattığım arabanın muadilleri şu an 650.000 TL'den başlıyor. 700K'ya daha iyisi alınır. Önceki dönemleri düşününce fiyat artışı baya sınırlı olmuş, demek ki talep düşük. O dönem USD 18 TL civarındaydı, 1 senelik enflasyon TÜİK'e göre %65.

3- Birçok zam seçim sonrasına ertelendi. Enflasyonun Mayıs'ta zirve yapacağı açıkça söylendi. Şahsen seçim sonrasında USD kurunun yavaştan bırakılacağını düşünüyorum, 35-36 TL civarına kadar salınabilir. Otomatik olarak 0 araç piyasası yükseleceğinden ikinci ele de etki edecektir. Şu an hem kış dönemi, hem krediler çok sınırlı, belli ki talep de düşük. Ben olsam seçim öncesi hallederim.

İkinci el piyasası berbat ötesi. Ağustos gibi ilana koydum, yeni satabildim. Öyle piyasa fiyatına değil, her daim açık ara en uygun fiyat bende olduğu halde, öyle diyeyim.

Fiyatlar enflasyon hasebiyle artabilir bir miktar. Ücretlerle paralel gider diye düşünüyorum. Çok ciddi bir kayıp olmaz bir süre, en azından seçimlere kadar. Seçim sonrası ne olacak hiçbir fikrim yok. gg wp muhtemelen. Ne alacaksam şimdi al demek isterdim ama arabanı satabilmen de zor. Üçe beşe bakma, fiyat kır gerekirse, çabucak elden çıkar. Yoksa zararın büyüyor.

araç satışı için vekaletname dersen onlar verirler. alma yetkisi de verebilirsin ekstra lazım olursa.
daha önce belli plakaya özel almışsınız demek ki.

Bildiğim kadarıyla artık sizin istediğiniz gibi süresiz ve sınırsız vekaletname vermiyorlar, büyük ihtimalle bu sefer de satılacak aracın plakasına özel alabilirsiniz.

2 ay önce vekalet çıkarttık plaka yazmadılar vekaletnameye

Genel vekaletname diye birşey uzun zamandır yok ama efsane gibi adı var.
Ne iş yapılacaksa onun vekaletnamede yazması gerekiyor.

gittim ve sadece plakaya özel yapabiliriz dediler. uzatmadım, verdim döndüm. plakaya özel ama süresini sınırsız yaptırabiliyorsunuz. ayrıca karşı taraftan örneğinin çıkartılabilmesini isteme opisyonunuz da var. 31 euro ücreti mevcut ve nakit ödüyorsunuz, burada paylaşmış olayım. koskoca devletin, diğer bir ülkedeki en önemli kurumunda pos cihazı yok (ülkenin para birimi euro değil). millet eziyet çekiyor, tedariksiz gitmeyin konsolosluklara/elçiliklere.

yok

@respetct,

Soruda saçmalık nerede anlamadım. Aldıktan sonra 2. taksidi biz ödedik. Satış kelimesini işlem olarak yazdım. Haziran ve öncesi işlemler için 3. taksit var mı yok mu diyorum, soru bu kadar. İlk iki taksitle ilgili bir şey sormuyorum.

Dirençle mümkün. 750-1000 lira arası fiyat çekiyor telefoncular.

Yolcu360 a bakin, bazen kampanya oluyor ya da indirim kodlari. Mesela Turkcell platinuma indirim yapiyolar gibi. Onlari kullanin. Biran once rezervasyon yapin. Yaz ayinda tatil sezonun baslamasi ile birlikte kiralik arac fiyatlari firlayacak cunku.

Üst sınıf konusunda bir şey diyemem ancak fiyatlar rezalet durumda. Garenta'dan dün kampanya teklifi aldım. Opel Mokka Elegance için 10 günlük 8000 lira fiyat verdiler. Meraktan sormuştum. Şubede daha üst sınıf araç yoktu.

Garenta'da %50 indirim kampanyası kapsamında soruşturun şubeleri derim. Bazı şubelerinde stoklarda KIA EV6 bile var.

Kamil Koç 2+1

Pamukkale jumbo gayet iyi

Pamukkale Jumbo'da hem mesafe ideal hem de baldır desteği var koltuklarda.

nfsu2 gibi arcade tarzı araba yarışı aslında pek yok. yine nfs'nin oyunları var. mesela most wanted gibi. son zamanlarda çıkan nfs oyunları u2 ve most wanted'ın pek yerini dolduramıyor. onun yerine araba çeşitliliği ve hafif arcade ve simulasyon karışımı olan forza horizon 5 diyorum.

zaten pc'de araba yarışı olarak forza 4 ve 5 var. asetto corsa ve benzeri araba yarışı oyunları da var ama onlar çok simulasyona kaçıyor.

Heat

Street Racing Syndicate.

Need for speed'in son oyununu baya övdüler eski arcade oyun keyfini veriyor diye. Nfs unbound, bakabilirsiniz ona

Alınır.

valla seçim öncesi alacaksan ne bulursan o alınır kaldı ki araçlar güzel duruyorlar.

bayilerde araç yok bildiğim kadarıyla nerden baktın

1 bayiye baktım 3bin kisi var sırada dedi kayıt almadı 1 bayiden telefonu açtı oda 6000 kişi var dedi olmadı alamadık

Yazilim sadece sonradan aliniyo. Fiyati daha fazla oluyor diye biliyorum sonradan alinca.

@aguen, aynen fiyat farkı olduğu kesin. yine de 130binlik paketi baştan alınca ötv dahil 320bin tl ye denk geliyor. sonradan eklense taş çatlasın 200bin derler diye düşünüyorum. bi de zaten türkiyede aktif durumda değil kısa vadede.

Sonradan alınca fazla falan olmuyor. ÖTV eklenmeyeceği için daha ucuz oluyor. Şu anda bu paketi alırsan ÖTV ödemek zorundasın ekstradan. Hiçbir şey eklemeden, sadece jant/renk/döşeme değişikliği ile devam edip bitir siparişi.

Bu arada MTV 25 bin lira yıllık, bunu bilerek sipariş ver.

soundcore life serisinden bütçenize uygun olanı.
kafa üstü.
mikrofonlu.
2 cihaza aynı anda bağlanabiliyor ve bağlı kalabiliyor.
3.5 mm jack ile pcye bağlanabiliyor.
koca kafalar için özel olarak tasarlanmış.

2.5 senelik sürekli kullanım sonrası pedleri yeni yeni açılmaya başladı. batarya ömrü hala çok iyi. (benim şansımdır belki bilemiyorum.)

www.apple.com

En ideali eğer indirimde yakalarsan WH-1000XM3. Genişlik ayarı var, tüm kafalara da uygun.

Mint, Spendee gibi bir şey mi arıyorsun?

Monefy kullanıyorum, genel olarak memnunum

İncelediğim kadarıyla speendee ve monefy aradığım özellikler ile uyuşuyor. İnceleyip tekrar yanıtlayacağım, cevaplar için teşekkür ederim.

Tekrar merhaba

İnceledim, ben mobil cihazlardan ziyade web sürümü kullanacağımdan dolayı monefy'ı deneme imkanı bulamadım. Araştırmalarım sonucu kararımı "Wallet by Budgetbakers" çözümünde verdim. Kullanışlı ve basit buldum, tavsiye ederim.

budgetbakers.com

Selamlar

Aylar sonra kendi duyurumu yanıtlayarak tekrar güncelliyor ve tavsiyemi "Board by Budgetbakers" olarak değiştiriyorum. "Wallet" bireysel kullanıcılar için tasarlanmışken "Board" kobi işletmeler için geliştirilmiş görünüyor. Ama "Board" ücretsiz sürümde dahi sağladığı özellikler ile bence gündelik kullanıma ihtiyaç duyan kişiler için fazlasıyla yeterli. Dolayısıyla ben "Board" öneriyorum.

board.budgetbakers.com

Pozitif Teknoloji varken Amazon'a 1290 TL fazladan vermeye gerek yok. PT bu işin piridir. MBA'yı PT'den almıştım. Aynı fiyat olsa dahi PT'den almakta hiçbir sakınca yok.

pt çok güvenilir bir firmadır. daha önce aldım macbook.
eğitim indirimi ile almıştım hatta.

3cü dünya ülkesi olduğumuzdan. insan sağlığının değersiz olmasından.
sadece noodle değil ingilterede satılan algida ile burada satılan algida veya knorr çorbalar gibi bir çok örnek var.

2 yumurta koydu diye bunun yedigi saglikli mi oldu simdi:)

uzak doğu mutfağı kokusu/yağı bütünüyle sağlıksız izlenimi var bende, özellikle streetfood olanlar hiç hijyenik koşullarda hazırlanmıyorlar.

@freedonia, 2 yumurtayı üzerine kırdı, ben içeriğinden bahsediyorum. noodle dedim eğer okduğunu anladıysan. sunumdan söz etmedim.

içeriğine neler katıyorlar bilmiyorum tabi. yapılışını hiç izlemedim.

@sanemz normal hazir noodle iste ne kadar saglikli olabilir: www.ramennoodlist.com

bu videodaki noodle'ın sağlıklı olduğu sonucuna nasıl vardın, anlamadım. iştah açıcı da görünmüyor. yağ içinde yüzüyor. gerçi yüzmese bile noodle sağlıklı bir besin değil zaten. alt tarafı makarna.

soruna gelecek olursak, noodle'ın kalitesini artıran şey içindeki soya sosu ve malzemeler. türkiye'de bir kikkoman kaç paradır kim bilir. ya da malzeme eklemek istesen o malzemelerin fiyatı da uçmuş gitmiştir. her şey paraya bakıyor ne yazık ki.

hazır, paketli, işlenmiş... adına ne dersen de bu gıdalar hiçbir yerde sağlıklı değil. gelişmiş ülkelerdekinin belki besleyicilik oranı, vitamini şusu busu biraz daha yüksektir; yoksa içinde ne idüğü belirsiz kimyasallar var. olmasa zaten o kadar ucuza milyonlarcasını üretemezler.

ramen olayı uzakdoğuluların kültüründe var, belki bundan dolayı daha kaliteli üretiyorlardır ama hazır noodle'ın olsa olsa "daha az zararlı" olacağını düşünüyorum, "sağlıklı noodle" anca temiz ev yapımı, sebzeli filan normal yemek şeklinde hazırlanıp eser miktarda tüketileni olur.

güney kore ve japonya, abd'nin asya'daki uyduları. haliyle onların mısır şuruplu çerçöpü oraya da girmeye başladı. elimde istatistik yok şu an ama biraz arasan muhtemelen son 20-30 yılda obezitenin orada da uçup gittiğini görürsün.

Korelee gibi mekanların çoğalması sayesinde umuyorum ki Kore mutfağı yeşerecek ve saçılacaktır. Benim bildiğim en meşhur örneği Korelee olduğu için yazdım. Yeşeren Kore mutfağı sektöründe başka firmalar da var elbet.

arkadaşlar videoda gördüğünüz noodlae a101'de satılan nodüller aynı değil. size göstereceğim kaynak yok ama kore mutfağına ilgim var. nasıl yapıldığını gösteriyorlar. malzemeleri tek tek aklımda tutamasam da zararlı bir madde yok bizdeki erişteyle aynı. marketlerdeki yani bizdeki noodleların içinde 9 tane koruyucu var. birde bunların dokusu çok farklı oluyor.

ayrıca yağ içinde yüzmesi kişinin tercihi yapılışıyla ilgisi yok. aynı senin makarnan gibi.

birde mısır şurubu ne alaka?

simdi kullanmayacaksan dolar olarak kenara koymak en mantiklisi olur. her yeni model biraz daha pahali oluyor bu arada, ona gore kenara koymak lazim :)

eğer güzellik yapayım diyorsan eski macbook'u sat parası senin olsun, kardeşine m1'i ver. Sen dolarda bekle yurtdışından veya kalırsan buradan m3 vs. ne çıkarsa onu alırsın. Sık kullanmıyorum dediğin için böyle dedim.

Bu arada düz m1 veya m2 air ile pro arasında fark olduğuna inanmıyorum. Ben 14" m1 pro alarak anlamlı bir performans artışı aldım ama düz m2'li macbook pro alan arkadaşım beğenmedi (hayal ettiği gibi iyi değil, sadece fan olduğu için hemen kendini kısıtlamıyor)

cok sacma. teknoloji durdugu yerde eskir. air'i kullanmiyorsan pro'yu da kullanmayacaksin. bu hesaplari yaptigina gore israf edecek paran yoktur.

Bu saatten sonra M3 gelmeden hiçbir Macbook zevk için alınmaz.

Hele ki M1 gibi bir devrimsel icat elinin altındayken, tamamen vakit ve kaynak israfı.

hocam ben casper subwoofer ve samsung 4 adet hoparlör kullanıyorum gayet memnunum.

Dali Zensor serisini toplayabilirsin bütçe varsa. En önemli kıstas yerleşimdir. Kötü bir yerleşimle hiçbir sistemden verim alamazsın. O yüzden odanın durumuna göre toplamalısın. Yani 14+2 toplayıp simetrik ve uygun mesafelerde dizmeyince eli yüzü düzgün bir stereo kadar iyi verim alamıyorsun.

Bütçe belirtmediğin için Dali Zensor dedim bu arada.

Dali Zensor 3, Dali Spektor 2... Bu ikisi pasif hoparlör, yani bir amfi yoluyla güç verir TV bağlar ses alırsın.

Amfi ile uğraşamam dersen Edifier gibi aktif hoparlör sistemlere bak.

redmi note 11
www.amazon.com.tr

bunu al gec abicim hic dusunme bile

Maalesef giriş seviyesi telefonlar alabilirsiniz Samsung için. O da bin TL eklerseniz A33 olur. Bunun yerine Xiaomi +1

Redmi note 10 veya 11'in alt modellerinden birine bakabilirsin.

Ben de xiaomi note 10s bakıyorum. İnceleme videolarını izleyin derim.

Bence artık bu bütçelerde yurtdışına yönelin. Çift hat kayıtlı OnePlus 9'lar 7 bin lira civarında. Burada adı geçen tüm cihazları çarpar, böler, tekrar birleştirip yerine koyar. Vermeyin bu paraları bu telefonlara, yazıktır.

Sadece sıkıldığın için yapılacak şey değil. Yurtdışında 1500-2000 doların da bir numarası yok. Bir şey biriktiremezsin, çektiğin eziyetle kalırsın.

Aynen devam.

30-40k dediğin 2k$ bile etmiyor. bunu öropa ya da us'de alırsan yine para biriktirme şansın çok azalır.

Artık sonsuza kadar maaşlı çalışıp, emekli olmak devri geçti.

Ne yaparsanız yapın, kendi işinizi kurmak için tecrübe, para, çevre biriktirin. Hem tecrübe, hem para, hem çevre. Bunlardan biri eksik kalırsa iş kurmayın, maaşa devam.

Yurtdışında 30-40bin TL ile çok eziyet çekersiniz. Her gün makarna yiyen tanıdığım var. Türkiye'de de her gün makarna yeseniz para biriktirirsiniz (şimdi olmasa bile çok yakın zamanda). Şu anda ailenizle birliktesiniz, aile ve arkadaşların maddi ve manevi destekleri olur. Yurtdışında bu destekler bir anda sıfıra inecektir.

Bugün itibariyle ekonominin dehşet kötü durumda olduğunu, olağan dışı günler yaşadığımızı göz ardı etmeyin. Bir yıl kadar sonra tekrar durumu değerlendirin derim.

yurtdisinda 30k falan kazanmayacaksin once bunun farkina var. orada farkli bir ekonomik iklime girip $ veya euro kazanip onunla harcayacaksin. kiran da, harcamalarin da ona gore olacak.

biriktirdigin parayi liraya cevirebilirsin ancak ki onu da tavsiye etmem. aslinda tr'de kazandigin parayi usd'ye cevirip dusunmek daha mantikli. dunyadaki uretim/tuketim ekonomisinin tamami bu kurlar uzerinden donuyor cunku.

yurtdisina ayak isi icin gitmeyi dusunecegine lisansustu bir seyler okumaya gidip kariyerini tasisan ya oraya. surdurulebilir degil bahsettigin sey.

Yurt dışına çık tabii ki. Asgari ücretin üstünde maaşı her zaman bulursun. Ama evlenince, çocuğun olunca yurt dışına gidemezsin. İkincisi yurt dışına çıkmak sana öz güven kazandırır. Kendi işini kuracaksan öz güvenin yüksek olmalı. Ben mühendisim, mühendislikte iş kurmak o kadar kolay bir şey değil. Hele makineden bahsediyorsak milyon TL seviyesinde para gerekiyor. Yurt dışı daha gerçekçi bir hayal.

yurtdışı başka fırsatlar açabilir, sadece paraya takılmayın.

kaç müdür kaç.

Tarzları çok farklı ama Gant'ı alır çıkarım, bütçeden bağımsız. Neden bu kadar pahalı onu da anlamadım tabi. Hadi diğeri deri falan, bu bildiğin %100 polyester.

üzerinde gant değil de mont yazsa aynı ceketi alır mıydınız merak ettim ben 2 derim.

Gant güzelmiş. Gerçi deri de fena değil ama Gant baya iyi.

Gant diyorum.

Gant çok standart bi ceket. Diğeri deri. Kaliteli deri düzgün kullanılırsa evladiyeliktir. Diğeri 2 seneye yıpranır çöp olur.

linçlemeyin ama ikisi de kötü. marka algısı var sadece. pazarda görseniz yüzüne bakmayacağınız şeyler.

zevk meselesi nihayetinde.

İkisi arasından 1

bence massimo. bu arada geçen sorduğun yakaya sahip deri ceket şurada var bak. pantolon linki. ceket kalmamış galiba ama fikir verir.

www.trendyol.com

massimo

Böyle bir şey al

www.fashfed.com

massimo

gant guzel ama kocaman gant yaziyor o ne abi
ikincisi zaten cop posetine benziyor
illa birini sececeksem gant
ama bence polo ralph lauren'e bak daha guzel seyler var

deri ceket cok iyi gozukuyor.

2 bence. deri olmasına rağmen daha ucuz. ilkini kaç yıl giyeceksin? gant yazıyor diye o para verilmemeli bence.

Türkiye'de en ucuz satan PT.com.tr'de bile 20600 olmuş M1, o fiyat iyi. Al geç bence zaten M2'nin base modelinin ssd hızı düşük. İşlemci performans farkını da pek anlayabileceğini sanmıyorum. Mesela m1 16gb ram'li olanı alsan daha iyi bir yatırım yapmış olursun.(yani m2 yerine m1 ama ram'i yüksek mesela)

M1 iyi, üzmez. Al.

yapistir gitsin..

Bana en ufak işlem gücü farkı bile ciddi fayda sağlar demiyorsan M1 almanda hiçbir sakınca yok. Kasa eski, bileşenler bir nesil eski ama halen piyasanın en iyi Windows cihazlarının altından girer, üstünden çıkar.

Güle güle kullan.

S20 FE den yazıyorum.

15 yıldır cep telefonu kullanıyorum. Normalde hiçbir cihazda 3-6 ay dan fazla zaman geçirmem. S20 FE ile şu an 14.ayımı yaşıyorum. Mercedes E'den Samsung S'den başlıyor.

Bir önceki cihazım Iphone'du bu arada. S20 FE'yi değiştirirsem de S23 serisinde utfs 4.0'dan devam edeceğim.

S20 FE için size anahtar bir bilgi vereyim: snapdragonlusunu alın. Exynos fazla sorunlu diye okumuştum.

Ben de kullanıyorum 1 sene olacak neredeyse. Geçici olarak alırım, yurtdışına çıkınca iphone alırım diyordum ama gerek duymuyorum.

Yazılım desteği canınızı sıkmayacaksa alınabilir. İlla Samsung derseniz 2 bin daha çıkıp S21 FE bakabilirsiniz.

Bir şeyi Amazon satıyorsa başka yer almak büyük hata olur. Şaşmayın.

geçen ay jetpark'a bırakmıştım. günlük 30 tl ücreti çok uygun. 15 dakikada bir servisi var havaalanına.

(git:ispark.istanbul )
10dk uzaklıkta ve servisi var.

Haritalardan aratın, bir sürü otopark var yakın çevrede havalimanı otoparkına alternatif. Hepsi servisli.

Geçti artık. Geçen hafta itibariyle bitti ikamet değişikliği başvuruları, e-devletten yapılıyordu.

Yurtdisi ucak bileti alip dis hatlarda kullanmak dışında bir alternatif yok diye biliyorum.

@vampir akrep, ikameti yurtdışı olmayanlar gümrüklerde oy kullanamaz.

@tabudeviren, www.ysk.gov.tr ikameti değiştiririz diyorsanız b maddesini okuyun

Bu işlerden anlıyorsan sıfır araba alıp satabilirsin. Anlıyorsan derken; takip edebiliyorsan, annenin babanın vekaletlerini alıp onların haklarından da istifade edebileceksen. Sonuçta yılda 3 defa hakkın oluyor kişisel olarak.

Çok ciddi para getiriyor kısa vadede. Örnek; Peugeot 408 GT 1 milyon 250 bin civarından satılıyor. Dünden beri iki adet ilan düştü, 1 milyon 535 binden birkaç saatte gitti. Öyle diyeyim sen anla.

@mada, anne baba vekaletiyle araba alıp satmanın bağlantısını anlayamadım?

@summerof69, bir yıl içinde 3 araçtan fazlasını satamıyorsun kanunen. Daha fazlasını alıp satmak istersen, annenin-babanın kullanmadığı haklarını kullanabilmiş olmak adına onlardan araç alım-satım vekaletnamesi alıp 9 araca kadar hak elde etmiş olursun. Tabi kardeş falan kullanmıyorsa onları da ekleyebilirsin.

Gayrimenkul sektöründe ilk önce banka, sonra inşaatçı, sonra emlakçı kazanır. Yatırımcının kazanması için bayaa uyanık olması lazım. Yani "ev en çok kazandıran şeydir" algısına kapılmayın çok üzülürsünüz. Hatta farkına bile varmazsınız aslında zararda olduğunuzun. Harika bir iluzyon var o piyasada.

Kazanamazsınız demiyorum, doğru zamanda doğru gayrimenkulu alırsanız, doğru zamanda enflasyon oranının üstünde doğru fiyata satabilirseniz kar edersiniz. Ama bunu yapabilen insan sayısı çok az:)

Türkiye'de arsa işi daha da zor.

Özellikle emlak türk insanının sandığı gibi her zaman manyak paralar kazandıran bir yatırım aracı değil. Emlak fiyatları 2 senedir çok hızlı yükseldi doğrudur. Ama bu trend her zaman bu hızda artacak diye bir kaide yok. O yükseliş enflasyonun hızı, insanların "ev alamam korkusu" yüzünden her evi almak istemelerinden kaynaklanıyor. Bir noktada yavaşlayabilir. Yani atıyorum geçen sene bir evin fiyatı 10 ayda iki katına çıkmış olabilir. Aynı evin şu anki fiyatını iki katına çıkarması bir anda 3-4 yılı bulabilir.

O yüzden gayrimenkul yatırımı çok dikkatli yapılmalı, leblebi gibi ev alıyor bizim millet. Çünkü bir de bütün nakit varlığını tek bir yatırıma eve bağlıyor birçok insan. Hepsinde de aynı beklenti "ev alacağım çok para kazanacağım!"

Böyle bir beklenti en son kriptocularda vardı, ne alırsak kazanacağız sanıyorlardı. Var mı dünyada öyle bir piyasa, her yatırımcı %100 kazanma beklentisinde:) Böyle bir şey olsa tüm dünya türkiye'den ev alırdı. Bi bakıyoruz yabancı konut yatırımcı oranı %4:)

Bütün bunları ev alacaksanız çok iyi hesaplayın diye yazdım çünkü bütün paranızı üstüne borçlanarak buna bağlayacaksınız. Gayrimenkul konusu böyle.

Diğer seçenekler. Borsa... Eğer kendinizi bu konuda yetiştirdiyseniz neden olmasın. ama yine bütün parayı buraya bağlamak risk.

Yatırım fonları bu konuda daha makul. elbette onların da kendine göre riskleri var ama en azından paranız bir fon yöneticisinin yönetiminde ilerliyor.

Bence iyi düşünün taşının, mümkünse paranızı çeşitli yatırım enstrümanlarına dağıtın. Yani %100 gayrimenkul %100 döviz, %100 kıymetli madenler %100 borsa %100 fon gibi şeyler riskli diye düşünürüm hep.

Bir bölümü fon, bir bölümü borsa, bir bölümü kıymetli madenler gibi dağıtılabilir. Böylece biri batsa bile dğierleriyile o farkı kapatma şansı oluşabilir.

ben yeni tasarımından dolayı air alırdım, 8gb base model m1 bile işimi fazlasıyla görüyor. sizin kullanımınıza bağlı biraz da, günlük kullanıyorsanız bence air alın. fan falan olmamaması kasanın kapalı olması + bence.

13.3 inch ve f tuşları olmadığı! için ciddi bir fiyat farkı yok pro'da

pro'nun kasa kalitesi daha iyi, donanımı da daha iyi
pro daha mantıklı

Bence de pro

M1 ve M2 arasında büyük bir performans farkı yok fakat bu ikisi arasında tabii ki MBA M2. Kasa yeni bir defa. Fansız olması, sessiz olması en büyük artıları.

Ben kafayı kırar biraz daha veririm dersen, her türlü ikisini de aşağı alacak cihaz;

www.pt.com.tr

Ben Air alırdım. Tabi kullanımınıza bağlı.
Aralarında performans farkı yok denecek kadar az. MacBook Air fansız olduğu için ömrünün de daha uzun olacağını tahmin ediyorum. Sonuçta o bilgisayarda hareket eden hiçbir parça yok. 8-10 yıllık iPad'ler bu sayede çalışmaya devam edebiliyorlar.
Air'ı taşımak da daha kolay.

Ayrıca yanlış bilmiyorsam Air'da Şarj+ iki Thunderbolt var. Pro'da sadece iki Thunderbolt var. MagSafe'in mıknatısı sayesinde belki de bilgisayarın yere düşüp ekranını kırmasının önüne geçecek bir fark bu belki de.

M1 ile M2 arasında performans farkı az da olsa var. Ama çoğumuz o farkı hissetirecek işlemler yapmıyoruz zaten bilgisayarda. Gördüğüm kadarıyla M1 air ve M2 air arasında fiyat farkı %22. Aralarındaki performans farkı da yaklaşık olarak bu civarda ama dediğim gibi çoğu zaman hissetmeyeceksiniz bu farkı, o yüzden M1 almak daha mantıklı olabilir. Elbette bütçenize, kullanacağınız alana ve beklentilerinize bağlı.

sadece bu üçü özelinde yorumlarsak tabiki hp avantajlı görünüyor. laptop ömrünün iki yanı var, biri batarya ömrü biri performans ömrü. batarya hepsinde zamanla kapasite kaybedecek illaki markaya modele göre değil de kullanıma göre değişken bir durum. performans da ihtiyacını karşılayacak performansa ne süreyle sahip olabileceği. yani daha güçlü sistem daha uzun ömürlüdür bu kadar basit. hp daha yeni, daha güncel işlemci ve bir tier üst gpu var. fiyatını geri çeken temel etken gördüğüm kadarıyla freedos olması, windows lisansına para vermiyorsun haliyle aynı fiyat aralığında biraz daha iyi donanım alabiliyorsun.

tabi ekstra model özelindeki incelemelere de bakmak lazım. atıyorum hp'nin soğutması kötüdür cpu ve gpu daha iyi olduğu halde turbo edemez diğerinden geri kalır vs. imkansız değil. ama soğutma problemi yoksa bu donanımlara bakarsak hp bir tier üstte kalıyor.

Cevap: Hiçbiri.

www.hepsiburada.com

Hayırlı olsun.

YouTube Premium: Belirtilen ülkelerden/bölgelerden ayrılmanız halinde video indirmenize izin verilmez, videolar arka planda oynatılamaz ve reklam görebilirsiniz. Seyahate çıkmadan önce indirdiğiniz videolar, 30 gün boyunca internet bağlantısı olmadan kullanılabilir.

Böyle bir uyarı var Google'da. Bununla ilgilidir.

youtube premium türkiye: 3 usd/ay
youtube premium abd: 23 usd/ay

yerel fiyatlandırma yapan bazı hizmetler yalnızca satın alındığı ülkede kullanılabiliyor. youtube da öyledir muhtemelen.

tr de aldım almanyada kullanıyorum bir sıkıntı yaşamadım

Kendi siteleri olduguna emin misin?

Workday falan gibi siteler var bu tarz platform hizmeti veren.

Data havuzu oluşturuyorlar, etkileşim alıyorlar ve özellikle prestij için...linkedin olmadan önce de vardı

LinkedIn gibi yerlerden ulaşabilecekleri kişi sayısı, profil çeşidi ile kendi yapabilecekleri arasında epeyce fark oluyor.

Tabi bu kendi sitelerini kullanmadıkları anlamına gelmiyor. THY'nin İK sayfasında iş ilanı oluyor sürekli ve başvuruları da oradan yapabiliyorsunuz. Zamanında o şekilde girmiştim.

google keep

Hızlı, sorunsuz, ücretsiz, bulut destekli: Google Keep.

Armut.com'u denediniz mi?

ehliyetiniz varsa tiktak gibi uygulamalardan saatlik arac da kiralayabilirsiniz. arka koltugu yatirip orada tasinabilir mini buzdolabi.

Mini buzdolabı için en azından bir SW araç lazım, ya da suv, ya da kombi gövde bir arç lazım (doblo vs)

Korsan taksi de olabilir, nakliye 1000 ile 1500 arası tutar semtine göre.

Almışken üst paketi al kesinlikle bulabilirsen tabii. Arada %10 fark var, ek kredi çekmeye değer.

Almışken üst paket +1. Ya da Allure + cam tavan

peugeot'un base paketleri çok dandik oluyor, ama nissan, vw, opel de öyle değil.

@fistikthecat allure baz model değil aslında orta paket.

Normalde prime oluyordu boş paket olarak bu araç için getirmemişler. İki paket var orta ve üst.

kesin gt, satarken de sonuçta zararın olmayacak. değer.

Döşemelerde açık renk seçeneği olmadığı için Allure almak zorunda kalırsam cam tavansız kesinlikle almazdım.

Bu arada farkları eksik yazmışsın. Aşağıdakileri 150 bin liraya ayrı ayrı alamazsın kesinlikle. GT'nin en büyük eksikleri kesinlikle ve kesinlikle Focal ses sistemi ile 155 beygirlik motor opsiyonu. Focal başlı başına eksiklik. Her türlü GT derim yine de.

GT
Allure Versiyonuna ilave donanımlar
DÖŞEME VE KOLTUKLAR
• Alcantara Yarı Deri Kumaş Döşeme, Adamite Yeşili Dikişli Koltuklar
KONFOR
• Temiz Kabin Sistemi (Clean Cabin System)
• Spor Sürüş Paketi:
• Daha hızlı vites geçişleri
• Daha yüksek hızda vites geçişi
• Spor direksiyon hakimiyeti
• Daha hızlı tork aktarımı için optimize edilmiş pedallar
• Elektrikli Bagaj Kapağı
• LED Aydınlatmalı & Havalandırmalı Torpido Gözü
SÜRÜŞ DESTEK SİSTEMLERİ
• VisioPark Paketi
• Ön/Arka Park Sensörleri
• Yan Sensörler
• 360° Park Desteği (4 kamera ile)
• Otomatik Alçalan Yan Aynalar (Geri Vites ile)
• Şerit Konumlama Asistanı
• Genişletilmiş Trafik Levhaları Tanıma Sistemi
TEKNOLOJİ
• 10‘’ 3D Dijital Ön Gösterge Paneli
• i-Toggles
• 3D Navigasyon Sistemi (i)

DIŞ DONANIM VE STİL
• Özel GT Tasarımı Gövde Rengi Krom Ön Izgara
• Yan Gövde PEUGEOT Logosu
• Matrix Beam Full LED Teknolojili Farlar
• GT Tasarımı 3D LED Arka Stoplar
JANTLAR
• 19" GRAPHITE Alimünyum Alaşım Jantlar
İÇ TASARIM
• Adamite Yeşili Dikiş Detaylı Alüminyum Ön Panel
• Adamite Yeşili Dikiş Detaylı Alüminyum Kapı Kaplamaları
• Siyah İç Tavan Kaplaması
• GT Logolu, Isıtmalı Deri Kaplı Direksiyon
• Elektrikli 10 Yön Ayarlanabilir / Hafızalı / Isıtmalı / Ayarlanabilir Baldır Destekli / Masaj Fonksiyonlu Sürücü Koltuğu (AGR Onaylı)
• Elektrikli 6 Yön Ayarlanabilir/ Bel Destekli / Isıtmalı / Masaj Fonksiyonlu Ön Yolcu Koltuğu (AGR Onaylı)
• Açılır Cam Tavan

ben de yeni aldım. araştırmıştım bir hafta önce. oled ekranlıları tavsiye ederim. en iyi panel.

www.mediamarkt.com.tr

www.vatanbilgisayar.com

sanırım bunu alacağım.

www.hepsiburada.com

f/p olarak daha iyisini bulamadım. kullanan var mıdır acaba?

thinkpad x1 carbon, taşınabilir olsun, sağlam olsun , güvenilir olsun diyorsan daha iyi seçenek yok,

edit: şimdi baktımda x1 in nano versiyonunuda çıkarmışlar. hafiflik için tercih edilebilir.

HP aero 13 kullanıyorum, çok memnunum.

Çok hafif (900 gram civarı), ryzen 7, 13.3" ekran, bang &olufsen marka hoparlör.

İncelik, hafiflik önemliyse tavsiye ederim

Windows cephesi tamamen çer çöp dolu. Eli yüzü düzgün olanlar da araba parası.

Tartışmasız Macbook Air M1/M2 öneririm. Hiçbir Windows cihaz eline su dökemez, bazılarının panel kalitesi hariç hiçbir konuda üstünlük sağlayamaz. X1 Nano falan, bunlarla 2 tane Macbook Air alınır, yedekli kullanılır. Tamamen ölü yatırım Windows cihazlar.

Matebook içlerinde f/p gibi dursa da, o paraya Macbook Air M1 var derim. Takriben 23 senelik Windows kullanıcısı olarak 2020 senesinin başında M1'e geçtim ve bir daha Windows'u elime almadım, öyle diyeyim.

Ek: Laf olsun diye demiyorum, kısaca yazayım;

- %50 parlaklıkla YouTube açık, 15 saat ve üzeri pil ömrü (tarafımca teyit edildi)
- Fişten çekince hiçbir performans düşüşü olmaması (Windows'ta bu imkansızdır)
- Fan olmaması, sıfır ses, sıfır ısınma
- Açık ara en iyi hoparlörler kendi sınıfında
- En iyi kamera ve mikrofonlar kendi sınıfında
- Kusursuz bir IPS panel, minimum 2K çözünürlük (Windows'ta çoğu halen Full HD)
- İncecik, yakpare alüminyum kasa. Hiçbir delik, ızgara olmadığı için sıfır toz, kir
- Parallels ile Windows 11'i lisanslı kurabilme (Windows cihazlardan çok daha performanslı olarak)
- Mükemmel bir trackpad (faresiz bu kadar rahat kullanılabilen başka bir laptop yok)

Eğer huawei alacaksan kendi websitesine de bakabilirsin.

Kendi sitesinde mause + kılıf + wifi yönlendirici hediyeli seçenekleride oluyor.

(İndirim kodu sitelerinden 450 tl'lik indirim kodu da bulabilirsin.)

İyi de Microsoft hesabın nihayetinde bir Gmail hesabı ile eşliyse neden uyarmasın? Hesabın msn veya hotmail gibi bir servis sağlayıcı üzerinden mi kayıtlı? [email protected] ya da [email protected] gibi yani.

benim Microsoft hesabım [email protected] şeklinde. Haliyle Microsoft hesabımla ilgili bir sorun olunca Microsoft mail atıyor. Gmail'in konuyla bir alakası yok.

Verdiğin sayfaya göre de tıklanabilir, sorun yok.

email spoofing diye bir olay var, istediğin adresle mail gönderebiliyorsun. eğer spf dkim dmarc vs. doğru ayarlanmışsa buna engel olması lazım ama güvenlik açığı vardır şudur budur hiçbir maile sadece gelen adrese bakarak 100% güvenmemek lazım. mail imzalıysa muhtemelen güvenilirdir diyebilirsin ama burada da private keyler sızdıysa başka biri tarafından da imzalanabilir tabi. ama bu ihtimal düşük, imzalı mail muhtemelen gerçektir.

önemli olan mailin nereden geldiği değil seni nereye gönderdiği, tıklamanı istediği linke bakıp onun üzerinden yorum yapmalısın.

@konetsu: suraya yonlendiriyor: account.microsoft.com

İlk kullanimimda 45 dk ugrasmistim takabilmek icin lensleri, bana da sinir basmisti ama sonra takma konusunda cok problem yasamadim, cikarmak bazen zahmetli olabiliyor, bir kere yanimda solusyon yokken bi otelde kalmak zorunda kalip, (eczanesinde solusyon olmayan bir kasaba idi), lenslerimi enfeksiyonu falan pek onemsemeyen arkadasimin tavsiyesi ile suya koymustum, uyuklamak problem olabiliyor bazen, birden eyvah gozumde lens var diye firlayabiliyorum, gorus acisindan ilk yillarda problemim yoktu, sonraki yillarda hic bi zaman gozlukle gordugum kadar net goremedim, hep muayene mi yanlıştı, lensler mi kalitesiz, solusyon mu benim goz yapima uygun degil sorulari olustu kafamda.

Bunlar negatif taraflari ama rahatliklari da var elbette, ozel gozluk yaptirmadan gunes gozlugu kullanabilmek, kozmetik gorunum, burnunda agirlik olmamasi, su siralar hic ihtiyacim olmasa da sinemada 3d gozluk takabilmek, yagmurda, soguktan sicaga giriste buharlanmis gozluk camlari ile goruste zorluk yasamamak. Motosiklet kullanıyorum, uzun yolculuklarda kask gozluk saplari nedeniyle kulaklarimi agritiyor, o nedenle lensi tercih ediyorum.

Özetle bence kisiyle ilgili durum, ben ne gozlukten ne lensten vazgecemem, son zamanlarda gozluk agir basiyor, benim de miyop astigmatim var bu arada, toric lens kullaniyorum.

bazen 15 günlük lensi 2 ay hiç çıkarmıyorum, lens rahatlıktır.

10 yılı aşkın süredir lens kullanıyorum. Önceleri çok zor takarken şimdi aynaya bakmadan sn de takabiliyorum. Alışma meselesi. Konfor bakımından gözlükten iyi ancak tabi ki enfeksiyon riski korneada incelme vb gibi dezavantajları mevcut.

10 yıldır herhangi bir göz enfeksiyonu geçirmediğimi de belirteyim. Elinizi yikarsaniz lensi de solüsyonuyla temizlerseniz çok sıkıntı olmaz.

gözlük yakışıyorsa
spor, deniz vs. hariç kullnamaya gerek yok

gözlük takmaktan nefret etmiyorsan gerek yok. ben tiksiniyordum... yanma batma takana kadar gözüne ve lense ne kadar zarar verdiğine bağlı, hala takarken zorlanıyorsan hala yanması normal yani. o lensi çizdiysen yıprattıysan bugün doğru şekilde hemen taksan yine batacak muhtemelen.

benim ilk 1 haftam filan zor geçti sonra ayna olmadan bile takıp çıkarabilecek hale geldim. gözlükten kurtardığı için lensi seviyorum ama sonunda lasik yaptırıp kökten çözdüm tabi sorunu, gözlükten kat kat iyi olsa da lens de problem. direkt net görmek en güzeli.

gunes varken gunes gozlugu kullanmak icin, bazen de yagmurluysa ve cok fazla disarida olacaksam gozluk cok islanip goremedigim icin lens kullaniyorum.

benim de miyop + astigmat var, biofinity aylik ve acuvue oasys gunluk kullaniyorum, rahat lensler olduklarini soyleyebilirim. kisiden kisiye degisse de cok kisi tarafindan tavsiye edilen lensler ikisi de. daha once farkli markalarin ayliklarini denedeim ve cok rahatsizsi, kullanamamistim. dogru lensi bulmak onemli.

takip cikarma surekli kullanmadigim icin surekli kullananlar kadar rahat olmasam da 1-2 dakikada (el yikama dahil) takip 20 saniyede cikarabiliyorum genelde. zamanla hizlaniyor ve vakit kaybi olmaktan cikabiliyor. dis fircalamaktan daha kisa.

yine de her gun kullanacak kadar rahat degil ve uzun sure takinca kuruma, rahatsizlik olabiliyor. toric lensler normal lenslerden daha rahatsiz maalesef. tek gozde normalini kullaniyordum, bariz bir fark. artik 2 goz de toric :( ben arada kullanmak icin faydali buluyorum.

neredeyse 20 senedir kullanan biri olarak doğru lens seçimi ile ne batma , ne yanma ne de bulanık görme sorunu yaşamazsınız. Muhtemelen kullandığınız marka ve solüsyon size uygun değil.

Göz muayenesi ve lens muayenesi birbirinden farklı konulardır. BC değeri yanlış yazılmışsa ve o değerde aldıysanız nefret edersiniz, batar, kayar, yanar.

doktorunuzdan veya lens tedarik ettiğiniz yerden test lensi isteyip doğru lensi seçebilirsiniz.

gözünüz lens kullanımına müsaitse ne diye gözlük gibi bir zımbırtıyı kullanmak istersiniz ki .

tadilat işi yaparsınız eğilmeniz gerekir gözlük kayar, soğuk havada buharlanır, yağmurda ıslanır, güneşte günşe gözlüğü takamazsınız (istediğinz modeli) vs.

Takma çıkarma benim için hiç sorun olmadı, il zamanlar maksimum 1 dakika uğraşıp bir şekilde takıyordum, bu noktada biraz soğukkanlı olmanın faydası var bence.

Yanma-batma olayına ben de alışamadım. Lensi yazan doktor dışında 1 doktora daha gittim, ikinci doktor daha küçük çaplı bir lens verdi ve o daha rahattı. Ama yine de battığı için bu sefer kendi insiyatifimle bir tık daha küçük çaplı lens aldım ve daha da rahat ettim. Yani burda doktorun gerçekten güzel ölçüm yaparak yazması gerekiyor lensi, yoksa işkence oluyor.

Toplamda 3-4 ay kadar lens kullandım (15 yıllık gözlüklüyüm) ama sonunda ben de gözlüğe geri döndüm. Lensi bir gün hiç hissetmiyorken, sonraki gün garip bir şekilde aşırı batma yapıyor. Ayrıca eve girip şöyle bir uzanayım dediğinizde "lan lensi çıkarmadım" diye kalkıp lensi çıkarmaya uğraşmak ufak bir dert de olsa beni sıktı. Ek olarak etrafımdaki insanlar 4 ayın sonunda bile hep "sen gözlüğe geri dön daha çok yakışıyor" dediği için de gözlüğe geri dönme kararı aldım.
Ha yanma-batma olmadığı bir senaryoda bence mükemmel icat. İsterse gözlüksüz maymun gibi görüneyim umrumda bile olmaz, benim için önemli olan konfor.

@janavarorion,

Göz kusurlarının geçici/kalıcı tedavileri maalesef kişiden kişiye farklı sonuçlar veriyor. Doğru muayene, doğru lens, doğru solüsyon ile çözülseydi bu kadar lens deneyip gözlüğe dönen veya gözünü çizdiren olmazdı diye düşünüyorum.

Ben henüz doğru olanı bulduğumu söylemiyorum ancak böyle bir genelleme çok yanlış. Bir sene içinde alanında oldukça iyi olduğu söylenen dört farklı doktora göründüm. İlk ikisi çizilir dedi. Son ikisi çizilmez dedi. Hatta biri "kardeşim olsa yine doğrudan söylerdim, bu işlem gözünün yapısına uygun değil, ileride cerrahi müdahale gerekirse kalıcı görme kaybın yüzde şu kadar olur" diye. Keşke bu kadar kolay olsa bazı şeyler. :)

@mada kesinlikle katılıyorum. Bu sebeple gözlük muayenesi değil lens muyanesi olmak gerekir. Göz uygun değilse elbetteki gözlük veya ameliyat tercih olur.

Doğru lensi seçmeyip veya direkt gözlük Numarası ile lens alanlar var (bc değerine bakmadan) bu da kusurlu görme ve arkadaşın yaşadığı sorunları getiriyor. Sonra benim gözüm lens kabul etmedi diyerek gözlüğe dönüyor. Kısaca yanlış muayene yanlış tedavi.