Giriş
(5)

Turkcell Süper Lig'de Anadolu takımlarının maçlarının özet görüntüleri

mabl
TV'de rastlayamıyorum, oturup 2 saat istediğim maçın sırası gelsin diye bekleyemiyorum, beklesem de başka kanalda bişeye takılmışken kaçırıyorum vs.Netten istediğim maçın özet görüntülerini yüksek kaliteyle izleyebileceğim bi yer var mı? En azından golleri. ligtv nin sitesini demeyin, afedersiniz am
TV'de rastlayamıyorum, oturup 2 saat istediğim maçın sırası gelsin diye bekleyemiyorum, beklesem de başka kanalda bişeye takılmışken kaçırıyorum vs.
Netten istediğim maçın özet görüntülerini yüksek kaliteyle izleyebileceğim bi yer var mı? En azından golleri. ligtv nin sitesini demeyin, afedersiniz ama kıçıma benziyo orası.
0
mabl
(18.11.08)
ben büyük takımların bile izleyemiyorum
0
desdinova
(18.11.08)
ntvspor da (kanal olan) hafta içi hergün belli aralıklarla (sanırım saatte bir) dönüyor tüm son lig maçları. hatta avrupa ligleride son hafta da yayınlanıyor ara ara.

hatta tam şu anda kocaeli-denizli maçı var...
0
hayo
(18.11.08)
buna en iyi cevabı gogıl verir gibime geliyoya neyse...
0
onlygodjudgeme
(18.11.08)
Pazar geceleri uyumayıp sabaha kadar oturursanız (4 e kadar). Lig Tv de maraton programında bütün maçların en az 50 dakikalık "özetleri" yayınlanıyor.
0
cruseo
(18.11.08)
Hahaha @hayo, ben de kocaeli denizli maçını arıyodum :D
Google'dan net sonuçlar çıkmıyor, bölük pörçük, yarım yamalak şeyler. Benim aradığım televizyonların yayınladığı özet görüntüleri yayınlayan bi site gibi. Her maçı aramıyım, o siteye girdiğimde çemişkezek,güllücespor maçına tıklayınca direkt özeti ya da golleri gelsin.
0
🌸mabl
(18.11.08)
(8)

Bilgelerden Hayat konusunda Yardım ve yol göstermelerini istiyorum İş-Aşk-Aile

child of the west
25 yaşında Yeni mezun(iktisat) biri olarak mümkünse deneyimli üyelerden fikir almak istiyorum .Durum 1: Öncelikle ; Muhasebe işi yapamam , Banka - şube personeli olamam , o maaşlara o işler bana uygun değil. Kpss falan uğraşıp da memur da olamam , ama derseniz ki SPK lisansı ile şunu yapabilirsin ,
25 yaşında Yeni mezun(iktisat) biri olarak mümkünse deneyimli üyelerden fikir almak istiyorum .

Durum 1: Öncelikle ; Muhasebe işi yapamam , Banka - şube personeli olamam , o maaşlara o işler bana uygun değil. Kpss falan uğraşıp da memur da olamam , ama derseniz ki SPK lisansı ile şunu yapabilirsin , onu bir düşünürüm ...

Merak 1: Aylık en az 3500 lira kazanabileceğim , ahlak sınırları içinde ki işler nelerdir ?

Merak 2: Turizm alanında örneğin 5 yıldızlı bir otelde idari bir pozisyona ulaşmak için kariyer tavsiyeniz nasıl olurdu ?

Not 1: Pazarlama gibi bir alan olmayacak , yeni insanlarla tanışma zorunluluğu veya hedef kotalar olmayacak ...

Not 2: Finans sektöründe kurumsal olmayan bir yapı içinde , milyon dolarlık riskler alarak , insiyatif kullanabildiğim bir iş deneyimim oldu...

Kısaca : Ben ne iş yapmalıyım ?
Ne iş yapmalıyım da ailemin sorumluluğu tamamen üzerimdeyken bir yandan da deli gibi aşık olduğum güzellikle bir hayat kurabileyim .

Bir çıkmaza doğru yol alıyorum , bu yüzden Yardımlarınızı bekliyorum ...
0
child of the west
(14.11.08)
genelde endüstri mühendisi oluyorlar ama SAP danışmanı olabilirsin mesela. FI ve CO modülleri direk sana uygun. Muhasebe ile dolaylı bi ilişkim bile olmasın diyorsan, MM, QM, SD, HR modüllerini deneyebilirsin.
Tabi önce bi juniorluk dönemi oluyor. Bu dönemi hiç maddi beklenti olmadan geçirip öğrenmek için ciddi mesai harcarsan 1-2 sene içersinde bahsettiğin rakamları kazanman hayal değil.

(bkz: SAP)
(bkz: ERP)
0
hayo
(14.11.08)
Audit firmalarını deneyin PWC gibi? Kısa sürede endişe edeceğiniz bi hayatınız kalmayacaktır. Ama 3500den çok fazlasını kazanabilirsiniz.
0
mabl
(14.11.08)
italya sartlarinda isletme muhendisligini (lojistik ve uretim muhendisligi ya da sirket organizasyonu) italyanin en t*asakli universitesinde bitirmis yenu mezun insan ise 1200-1500 yuroyla basliyor. oda depolarda calisiyo, stok sayimi yapiyor ya da urunlerin ulasim konusunda kafa patlatiyor. 2 sene master yapip mezun olan adam 1500-2000 arasi basliyor ise onlarda ayni isleri yapiyor. bunlar 5-10 seneye anca yonetici pozisyonuna geliyor. yaklasik 30 yasinda falan ortalama. sen 25 yasindasin, iktisat bitirmissin, 3500 ytl maas istiyorsun turkiye sartlarinda. bu biraz imkansiz gibi geldi yahu. bildigim kadariyla turkiyede mezun olan adamlar is bulamiyor oyle kolay kolay sen birde sunu yapmam bunu yapmam demissin. aylik etik kurallara uygun sekilde 3500 ytl ve fazlasini simdi kazanmak istiyorsan kendi sirketini kurman lazim. muhtemelen tecruben olmadigi icin de batman lazim sansin yaver giderse aileden falan asinaysan kendi sirketini kurabilirsin ve kazanabilirsin.
0
sanio
(14.11.08)
müdür nittin ya. bence hele bi yapamam dediğin işlerle başla da sonra yeni ufuklara yelken açarsın. hem hayat hem iş tecrübesi olur.
0
robin crusoe
(14.11.08)
işe yeni başlarken aylık 3500 biraz zor olsa da, iki sene içerisinde çok rahat ulaşabilirsin. tabi doğru şartlarda, doğru noktalarda. eğer pwc gibi bir yerde bir iki sene çalışırsan, ikinci senenin sonunda bu istediğin maaşa, belki daha da fazlasına başka bir yere geçebilirsin.
0
kahvegibi
(14.11.08)
Sen bir çalışmaya başla bakalım neler olacak. Askerliği yaptın mı onu yazmamışsın? Bir de onu da yapmadım de de düşüp bayılayım.
0
ozdek
(14.11.08)
1. bankaların hazinelerine başvurabilirsiniz. daha öncki işinizle az da olsa benzerdir.piyasaları takip eder ekonominin içinde olursunuz. prim alırsınız, en kısa zamanda en çok parayı burdan alırsınız. ancak çok iyi bir üniversiteden diplomalı değilseniz mülakata çağrılma ihtimaliniz düşüktür.
2. bankaların iştirakleri olan menkul değerler firmalarını tercih edebilirsiniz. mesela iş bankası şubesinin içinde iş yatırımın seans odası olur orda da yatırım danışmanı olarak çalışanlar bulunur, maaşı hazineye göre daha azdır ancak rahat edersiniz. müşteriye al-sat yapar kendi portföyünüz varsa yönetirsiniz.piyasalar kapanınca şubeden çıkıp evinize gidersiniz. mesaisi yoktur.
bu ikisinde de hedef ve kota vardır.
ya da
auditlere girip kışın eşek gibi çalışıp, yazın yayarak ancak 3-4 sene sonra hedeflediğiniz paraya ulaşırsınız, sonra özel bir şirkete finasman müdürü olarak geçersiniz.
bir tanıdığım turizmde başladı hem de hiç deneyimi olmadan, alarko grubuydu sanırım. bu nedenle başvurularda bulunmakta fayda var.
0
susannah
(14.11.08)
valla hangi menkulde kimin portföyü iyidir tam olarak bilemem. ancak isim yapmış menkul değerler firmalarında daha büyük paraların döndüğü, işlem yapmak için daha çok müşterinin geldiği aşikardır. seans odalarında bedavacılar olduğu gibi, gerçekten sık işlem yapan müşteriler de bulunur. ama insanlarla uğraşamam diyorsanız bu iş size göre değil, çünkü sabah seans açılmadan gelip,akşam kpanaırken çıkan, hatta orayı ofisi gibi kullanan amcalar mevcuttur. bizzat gördüm:)) şube sizi sıkıcaksa, bu firmaların genel müdürlüklerinde de işlem yapan brokerları bulunur, illaki şubede olmanız gerekmez.

araştırma raporları konusunda bir fikrim olmadığı için yardımcı olamayacağım:(

evet, audit firmaları muhasebeyi hatmetmiş insanlardan oluşur, sanırım bu da size göre olmadı.

eğer şu an maddi olarak çok sıkışık değilseniz kriz ortamında askere gitmek iyi bir çözüm olabilir. hem aradan çıkmış olur. iş konusunda en azından bu aralar çok fazla ince eleyip sık dokumayın, daha düşük maaşlı işlere hemen hayır demeyin. bir müddet o işi yaparsınız, şu sıkışık günler geçince de elbet daha canı gönülden yapacağınız bir iş bulursunuz.
0
susannah
(15.11.08)
(2)

benzeri site

dorian greyfurt
http://ircimages.com benzeri siteler var mı bildiğiniz?Dikkat: porno, gore falan fotolar çıkabilir!!!
ircimages.com benzeri siteler var mı bildiğiniz?

Dikkat: porno, gore falan fotolar çıkabilir!!!
0
dorian greyfurt
(14.11.08)
başka yok mudur ahali?
0
🌸dorian greyfurt
(14.11.08)
4chan gibisini bulamazsın herhalde ama gore olmasa da olur diyosan ben şu rus sitesini çok severim.
0
mabl
(14.11.08)
(3)

FIFA 99

koparnick
09 değil 99 evet.. bir heyecan ile torrentini bulup yükledim.. bir rar dosyası içinde bir sürü dosya vardı.. hepsini c:/FIFA 99 klasörüne attım.. ancak .exe'ye tıkladığımda oyun açılmıyor.. task manager'da fifa09.exe gözüküyor ama.. emulator değil..İşletim sistemim Windows XP olduğu için mi çalışmı
09 değil 99 evet.. bir heyecan ile torrentini bulup yükledim.. bir rar dosyası içinde bir sürü dosya vardı.. hepsini c:/FIFA 99 klasörüne attım.. ancak .exe'ye tıkladığımda oyun açılmıyor.. task manager'da fifa09.exe gözüküyor ama.. emulator değil..

İşletim sistemim Windows XP olduğu için mi çalışmıyor bu oyun? yoksa ben mi bir mallık yapıyorum.. eski günlerimi yad etmek istiyorum bana bir yardım edin..
0
koparnick
(13.11.08)
Geçen ay buldum bi yerden yükledim XP'de oynadım, normal çalıştı. Çok lazımsa upload edip link yollarım istersen.
0
mabl
(14.11.08)
www.eksiduyuru.com

birkaç farklı duyuru var. sanırım bu duyurularda verilen yamalardan yüklemek gerekiyor.
0
kibritsuyu
(14.11.08)
ilgilenen arkadaşlara teşekkürler.. cevabı kendim buldum.. exe dosyasına sağ tıklayıp özellikleri seçiyoruz.. ardından uyumluluk alanında windows 98'i seçim 640*480çözünürlükte çalıştır ve 256 renkte çalıştır seçeneklerini tikledikten sonra oyunu çalışıyor..

ancak ram sorun çıkarıyor hala bazı yerlerde.. bruda da sanırım bi kaç patch yüklemek gerekiyor.. o kadar uğraşamam şimdilik firendly modda takılıyorum..
0
🌸koparnick
(14.11.08)
(9)

yaşlı bir insana sigarayı bıraktırmak

robin crusoe
anneannem 73 yaşında ve hala günde yaklaşık 10 adet sigara içiyor. (henüz) kalp veya akciğer hastalığı yok çok şükür. yalnız yüksek tansiyon hastası. bırakmaya çalıştığım zaman ters tepiyor daha fazla içmeye başlıyorum o yüzden bırakmaya çalışmıyorum artık diyor. ama ben anneannemi seviyorum. bırakt
anneannem 73 yaşında ve hala günde yaklaşık 10 adet sigara içiyor. (henüz) kalp veya akciğer hastalığı yok çok şükür. yalnız yüksek tansiyon hastası. bırakmaya çalıştığım zaman ters tepiyor daha fazla içmeye başlıyorum o yüzden bırakmaya çalışmıyorum artık diyor. ama ben anneannemi seviyorum. bıraktırmaya kararlıyım. bu durumda en iyi yöntem ne olabilir? maliyeti yüksek sigara bırakma seanslarının en son tercihim olduğunu belirteyim. tek başıma altından kalkabileceğim nispeten düşük maliyetli çözüm önerilerine ihtiyacım var. çünkü ikinci olarak 50 yaşındaki annem üzerinde de denemeyi düşünüyorum.
0
robin crusoe
(13.11.08)
sigara bırakırken çevresel şartlar çok önemli rol oynuyor. en önemlisi bir kader arkadaşı mesela. annen ve annesini aynı anda bıraktırmak iyi çözüm olabilir bu yüzden. kriz anlarında birbirlerine destek olurlar. karşı tarafın sigara bırakma sorununu misyon edinirlerse de kendilerinden çok karşıdakine yardımcı olurlar. bünyeye zararlı olmayacak atıştırmalık ve meşgale bulmak da yardımcı olur.
0
hayo
(13.11.08)
Kendinin gerçekten bırakmak istiyor olması lazım. Kimi zaman bu "sözde uzlaşmacı" tavırlarla bırakmak istiyor görünebilirler. Bu durumda maliyeti yüksek sigara bırakma seanslarınızda işe yaramayacağını garanti ederim.

En başta sigara bırakma konusunda gerçekten bırakmalarına onları inandırmanız gerekli, belki bir hastane ziyareti, ya da sigaradan ölmeyip sürünen insan hikayeleri en iyiside başlarına gelen tehlikeli bir şeyi bu yönde yorumlamak olabilir.

Her propoganda gibi tekrarla güçlenir kendilerinden bu yönde talep gelene kadar propoganda devam etmelidir. Tabii bu yaptığınız propogandanın güçlü olması için sözünüzün değerli olmasıda gerek sözü eğerli kişileride kullanabilirsiniz doktorlar,komşular vs...

Anca bunlar sağlandıktan sonra gerçekten artık sigara bırakmaya odaklanabiliriniz.

Çok mu ahkam kestim bilmiyorum ama daha önce değişimle ilgili çook güçlü şeyler denememe rağmen gerçek isteğe sahip olmayan kişi yüzünden geçici değişikler dışında bir şey elde edemedim.
0
ilkdefa
(13.11.08)
korkutmak. evet korkutmak aynı hıçkırıktaki gibi. ama sen ya da herhangi biri değil doktor korkutacak. hem de ciddi ciddi. yalnız ayar çizgisi çok önemli tabii. doktor anneanneni korkuturken yaşama olan bağlılığını zedelemeyecek. keza annen için de aynı şey geçerli.
"içmediği takdirde nasıl daha uzun yaşar, içtiği takdirde nasıl daha kısa yaşar da sevdikleriyle daha az zaman geçirir" gerçeğini gerekçeleriyle anlatacak. yüksek tansiyon iyi bir gerekçe mesela. benim de bırakma sebeplerimden biriydi yüksek tansiyon. daha bu yaşta başladı mesela yükselmeye. tırstım 1,5 yıl önce de sigarayı bıraktım...
şöyle aileye yakınlığı bilinen bir doktor olursa, hani sözü dinlenen, sevilen, gayet yerinde bir seçim olur...
ha bir de bırakılan şeyin yerine muhakkak bir şey konmalı. aksi taktirde çok işe yaramayabilir.
0
tranko buskas
(13.11.08)
@kobuzchu kiz; anneannem ölmüyor daha yahu? yani hayatını tek başına idare edebilen, evinde ve dışarda her türlü işini kendi görebilen bir insan. rahmetli dedeniz gibi yatalak hasta olursa bir gün -allah korusun- tabi ki bu gibi keyiflerini elinden almak saçma olur. ancak hala bırakmanın daha faydalı olacağı aşamada olduğunu düşünüyorum.


bir takım telkinlerle yola çıkmam gerektiğini anlıyorum cevaplardan. anneannem gerçekten bırakabileceğine inanırsa bırakır. ama inanmıyor. "ben sana sigarayı bıraktıracağım anneanne" dediğimde "keşke bırakabilsem oğlum bırakamıyorum ki" diyor mesela. korkutmanın veya sigaranın zararlarından bahsetmenin pek geçerli olabileceğini sanmıyorum zira sigaranın zararlarını gayet iyi bilen bir insan. üstelik dedemi sigaraya bağlı bir akciğer hastalığı ile kaybettik. keza anneannemin kız kardeşi de sigara yüzünden akciğer kanserinden öldü. gözünün önünde böyle örnekler var yani. sigaranın kendi ömrünü de yediğini biliyor. bu sebeple ona sigaranın ne boktan bişey olduğuna inandırmaya çalışmak yerine, istediği takdirde bırakabileceğine inandırmak daha mantıklı olur diye düşünüyorm. ama nasıl?

bu telkin aşaması yeterli olur mu bir de o var. sadece sözle telkinle bu iş olur mu yoksa ne bileyim ilaçlar nikotin bantları falan bu tarz şeylere başvurmalı mıyım?
0
🌸robin crusoe
(13.11.08)
korkutmak ne ya?

tanrı sıhhat versin kadın 73 yaşında yğksek tansiyon dışında bir rahatsızlığı yok ne diye korkutacaksınız? yazık değil mi? içme bak ÖLÜRSÜN, aferin süper durdu.

içsin, bence azalttırmaya gayret edin. münasip lisanla anlatın tamam iç ama daha az şeklinde...
0
agk
(13.11.08)
90 küsur yasinda günde 2 paket bafra sigarasi içen bir ninecik tanıdım. daş gibi sağlıklı idi ve yaslilik hallerinden vefat etti. yani evet sigara iyi bir bok diil belki ama ben olsam biraktirmaya calismazdim. anneye belki evet. ikisinede uzun ömürler dilerim.
0
palyacopapi
(13.11.08)
ailede, yakınlarında kanser öyküsü de varmış. tabii içsin canım daha 73 yaşında ne olacak ki, içsin canı sıkılacağına değil mi?

ya önemli olan yaşamının geri kalanını kaliteli geçirmesi, sigara da buna onun konumunda büyük bir potansiyel engel.

vazgeçirmenin nesi mantıksız anlamayadım. herkeste bir "philip morris" pazarlamacısı mantığıdır almış gidiyor. bu saatten sonra içkiye de alışsın ki akciğerle birlikte karaciğer de rahatsızlansın değil mi daha iyi. bırakın içsin canım, moral en önemlisi. öyle kendini iyi hissediyorsa içsin ne olacak. mantığa bak!..
0
tranko buskas
(14.11.08)
bu konu hakkinda verebilecegim bir ornek var.

tabi her insan kendi icinde degerlendirilmelidir ama, benim anneannem de sigara iciyor ve doktorun uyarisi uzerine seneler once, sigarasina engel olduk ve once gunde birkac tane verdik sonra da hic vermemeye ba$ladik. bu arada anneannem $u anda 85 ya$inda ve biraktirma safhasi 78 ya$indayken falandi.

ancak meger kadini hayata baglayan en onemli $eylerden biri buymu$. yemeden icmeden kesildi. surekli yatar oldu. ya$lanmasi hizlandi kisaca. tabi bu sigarayi birakmanin fiziksel degil psikolojik sonucuydu. bir turlu engel olamadik. sonra tekrar ba$ladiginda ayaklandi. ayaklandi dedigim konu sigara olunca duzenli yemek yemeye ba$ladi ki sigara icebilsin. yine rahat icmek icin bahceye cikmaya falan ba$ladi.

ama tekrar soylemekte fayda var. her ornek kendi icinde degerlendirilmeli.
0
eusebiodelaparma
(14.11.08)
70 yıldır günde 2 paket içtiği halde ciğerlerinde en ufak bir tahribat bulunmayan 80 yaşında insanlar olduğunu duydum. Kanıt belge yok elimde tabi ama, o yaşa kadar geldiyse, gerisini de sigarayla götürür herhalde. Bazı bünyelere dokunmuyor sigara nedense.
0
mabl
(14.11.08)
(5)

İş Görüşmesi

mabl
Bu Cuma günü, turnike sistemleri imalatı ve ihracatı yapan orta ölçekli bir şirkete, dış ticaret satış departmanında bir pozisyon için görüşmeye gideceğim. Şirket pek kurumsal bir firmaya benzemiyor. Sorularım ise şunlar:1) Nasıl giyinmeliyim? Hiç ama hiç takım giymek istemiyorum, daha doğrusu takım
Bu Cuma günü, turnike sistemleri imalatı ve ihracatı yapan orta ölçekli bir şirkete, dış ticaret satış departmanında bir pozisyon için görüşmeye gideceğim. Şirket pek kurumsal bir firmaya benzemiyor. Sorularım ise şunlar:

1) Nasıl giyinmeliyim? Hiç ama hiç takım giymek istemiyorum, daha doğrusu takımıma sığamıyorum şu anda, kas yaptım biraz :P (25/m/ev)

2) Kabul edilirsem görevim tüm dış satış trafiğini yönlendirmek felan olacak. Yani sağlam İngilizce gerekecek sanırım. Toefl 100 var ama gene de İngilizce mülakata alırlarsa ne sorarlar? Pek kurumsal olmayan bi şirketi gözönünde bulundurarak cevaplandırınız. Böyle fiks sorular var mı İK klasiği olarak? Hiçbir görüşmeye hazırlanarak gitmedim şimdiye kadar, bari bunda bi kaç hazır cevabım olsun.

3) Alırlar mı ki he?
0
mabl
(11.11.08)
takım elbise giysen daha iyi olurdu. "dış ticaret satış" ise dikkat ederler diye düşünüyorum.
0
cha
(11.11.08)
ahaha dış ticaret satış departmanı yazmışım. pozisyonun tam ismi dış ticaret satış asistanı. İlan ingilizce ama başlığı türkçe aynen bu yazdığım şekilde. Çok kasıntı durmak istemiyorum takımla felan. olmazsa olmaz mıdır iş görüşmesi için takım elbise?
0
🌸mabl
(11.11.08)
takım elbiseyle kasıntı durmazsın emin ol. en fazla "ciddi" durursun, eğer görüşmeye gideceğin iş yerindekiler çok rahat hatta geniş adamlarsa. ama bir dış ticaret firmasından bahsediyorsun.
muhtemelen normal zamanda onlar da takım elbiseyle çalışmıyorlardır. o tip yani smart casual uygulanan iş yerlerinde de genelde toplantı, bir 3. parti ile ya da bir müşteri ile görüşme olduğunda takım elbise giyilir. o zamanlar bile bankalardaki ciddiyette olmaz. yani tam takım olmayabilir. alt üst farklı olabilir; kot pantolonun üstüne gömlek-kravat olabilir vs.
ancak ne kadar rahat olunursa olunsun iş görüşmelerinde sigara içme teklifine olumlu yanıt verilmesi ne kadar ofsayt bulunursa, takım elbiseyle görüşmeye gidilmesi de o derecede beklenir.
ha işe başladıktan sonra casual giyinirsin, takımı falan unutursun o ayrı...
0
tranko buskas
(11.11.08)
1- ciddiyetini belirleyen bir unsur.
ayrıca karşındaki nasıl giyiniyor bilmiyorsan default takım elbise giy derim.

2- çok büyük bir firma değilse sadece sohbet olarak geçecektir zannımca, "bu pozisyonu kesin kariyeriniz olarak düşünüyor musunuz?" gibi bir soru gelebilir. Hayalinizdeki iş mi? gibi..

3- 100 toefl baya iyi bir skor keşke bende alabilsem öyle bişi, alırlar bence he.
0
allezz
(12.11.08)
insan kaynakları elemanları kalıplara takılmış hırt adamlardır genelde. ondan takım elbiseye takarlar.

ingilizce soru sormaktan çok mülakata ingilizce devam edelim derler.
0
arnold schwarzeneger
(12.11.08)
(4)

john connor'ın sarah connor chronicles'daki laptopu

kisisel bir ileti yaz
dell'e benziyor uzaktan bakınca. modeli falan belli mi öyle trivia bilgisi niyetine
dell'e benziyor uzaktan bakınca. modeli falan belli mi öyle trivia bilgisi niyetine
0
kisisel bir ileti yaz
(09.11.08)
Dün izlerken arkasında apple logosu görmüştüm sanki. çok emin değilim ama.
0
mabl
(09.11.08)
filmlerde ve dizilerde eğer markadan sponsorluk neyin alamamışlarsa bazen set ekibinden biri kasa neyin yapıyor, cep telefonu kapağı gibi takıyorlar =)

saatler, cep telefonları filan için geçerli bu, kolay şeyler için.

bilmem belki bu dizide de böyledir
0
mortifera
(09.11.08)
1337 diye bi dükkana girdiği bi bölüm vardı. orada dell xps bi laptopla oynaşıyodu. acaba parayı basıp onu mu aldı dedim bende. zaten anlamadım nerden geliyor bu degirmenin suyu sarah hanım. her şehirde bi ev altında araban oglan gidiyor koreden iki tane süper işlemcili bişeyler falan alıyor. bu cameron geceleri işe mi çıkıyor nedir.
0
🌸kisisel bir ileti yaz
(09.11.08)
@kisisel bir ileti yaz
elmas buldular ya büssürü sömürüyo serseriler
0
yuto
(09.11.08)
(2)

hediye kontör

axijazz
telefonla içli dışlı bir insan olmadığımdan, turkcell abinin 1 ay içinde tüketmek şartıyla hediye ettiği 500 kontörü en iyi nasıl değerlendiririm? başka birine hibe etmem mümkün mü? zira 3 kontör anca kullandım :S boşa gitmesin yazık :D
telefonla içli dışlı bir insan olmadığımdan, turkcell abinin 1 ay içinde tüketmek şartıyla hediye ettiği 500 kontörü en iyi nasıl değerlendiririm? başka birine hibe etmem mümkün mü? zira 3 kontör anca kullandım :S boşa gitmesin yazık :D
0
axijazz
(08.11.08)
tanıdığın birini ara, sonra da bırak telefon acık kalsın sabaha kadar, boşa gitmesin yazık. ben oyle yapıyorum
0
zubundy
(09.11.08)
kontörlerin boşa gitmesi, açıp birileriyle konuşmanızdan daha karlı. kötü bişey cep telefonu.
0
mabl
(09.11.08)
(13)

Pirelendim!

ataturkiye
Merhaba arkadaşlar;Dün koltuğa oturmuş training day izleyip cipsimi yiyip kolamı içerken örtünün üzerinde zıp zıp zıplayan bir canlıya rastladım. Evet, bildiğiniz pireydi bu. Ve 2-3 hafta önce evime izinsiz giren bir kediden olması olası.Örtü üzerinde zıplarken bir anda yakaladım 2 parmağımla. Ancak
Merhaba arkadaşlar;

Dün koltuğa oturmuş training day izleyip cipsimi yiyip kolamı içerken örtünün üzerinde zıp zıp zıplayan bir canlıya rastladım. Evet, bildiğiniz pireydi bu. Ve 2-3 hafta önce evime izinsiz giren bir kediden olması olası.

Örtü üzerinde zıplarken bir anda yakaladım 2 parmağımla. Ancak bu felaket zararlı parmağımdan da zıplayıp kaçtı. Akşam bütün aramalarıma rağmen bulamadım.

Bugün itibarıyla kendisine yine aynı koltukta rastladım. Bir süre bakıştık kendisiyle. Sanki bana "la yörü git, senden önce de ben vardım; senden sonra da ben olacağım" der gibiydi. Ya da bana öyle geldi, bilemiyorum.

Şimdi bu dahili bedhahla nasıl mücadele edebilirim ben?

Önemli not: Evi ilaçlat gibi klişe cevaplarla gelmeyin bana. Detay cevap istiyorum lütfen.
0
ataturkiye
(08.11.08)
eheh bekar evi temizlenmesi konusunda fikir arayan da sendin di mi:)) olay başka bi boyuta geçmiş..

pirenin öyle pis baktığına aldanma, mazmoz atıyor sana, bişi yapmasan da çoğalmaya vakit bulamadan ölür de gider, insandan beslenmek bünyelerine ters diye biliyorum. biz de sokaktan aldığımız kedi ve pireleriyle 24 saat yaşadık, 1-2 tane de evde gördük, sonra kedi de temizlendi, bir daha da görmedik, sadece kediye tasma alıp evdekilere herhangi bir müdahale yapmadan oldu bu.

yaa, öyle işte, olmaz bişi..
0
kara kadife
(08.11.08)
evi o hale getiren arkadaşlarını al eve getir. bir şekile halletsinler :)
0
teritori
(08.11.08)
el süpürgesiyle al.
0
mortifera
(08.11.08)
Hiçbişey yapmana gerek yok, yani pire için yorgan yakmana gerek yok.
Bahçemizde bir keresinde nasıl oluştuysa pire kolonisi oluştu. Bir insanı 7,5 dakika içinde yiyip bitirebilecek sayıda pire vardı. Ve eve girip çıkarken illa bi kaç yüz tanesi paçamıza tutunup geliyorlardı bizle. Ne kadar özen göstersek te bi kaç tanesi giriyordu illaki içeri. Ama uzun kalamadılar, çoğalmadılar, sorun oluşturmadılar, yokolup gittiler.
Yani kıssadan hisse, evi pire bassa bile bişe olmaz.
0
mabl
(08.11.08)
@Herkes Evet, evi temizleten arkadaş bendim :)

Bir şey yapma kendi kendine gider diyorsunuz yani?
0
🌸ataturkiye
(08.11.08)
yakalarsan önce parmaklarının arasında ezip sersemlet, sonra iki tırnağının arasına koyarak ez. başka türlü öldüremezsin.
0
chavezding
(08.11.08)
iyi bir elektirikli süpürge operasyonu yararlı olur.
0
ayanux
(08.11.08)
sinek ilaci, bocek ilaci gibi pire icin de ozel bir ilac varmis. hangi markanin bilmiyorum. eczaneye sorun isterseniz.
(asagida sulandirilan bir ilactan bahsedilmis. benim dedigim ise raid filan gibi sprey tarzinda)
0
ainothia
(08.11.08)
sen yine de ortada bi yerde bi kap su bulundur. bi daha yakalarsan öyle iki parmağınla, hemen leğenin içine sok elini ki zıplayamasın. leğenin içinde iyice sıkarsan parmaklarınla çıt diye çıtlıyo pire. bi zaman kedi temizlerken çok çıtlatmıştık biz, işe yarar bu yöntem.
0
minguinho
(08.11.08)
arkadasinin birinden kedi al odunc. pire ona gectiginde arkadasina geri ver.
0
fdegir
(08.11.08)
Bir zamanlar ddt vardı.
0
44
(08.11.08)
her ne kadar ilaçlama cevabı istemiyor olsanız da başka türlü kurtulamazsınız. emin olun o gördüğünüz pireden şu an evinizde yüzlercesi var. bir zamanlar pire hakkında "kasım ayında bir evde tek bir yumurta varsa, önlem alınmadığında mayısta 500.000 pireye ulaşır"

elektrik süpürgesi falan işe yaramaz. zamanla yok olmazlar. bğışıklık sisteminizin zayıf bir anında çok ciddi hastalıklara yol açabilirler.

öğrenciyken yağmurlu bir akşam acıyıp içeri aldığımız kedinin pireleri ile 1,5 ay (evet yanlış duymadınız)savaştıktan sonra ancak yok edebilmiştik. ardından 1 yıla yakın da psikolojik dertleriyle uğraşmıştık (sürekli evin kıyısını köşesini kontrol, hatır hutur kaşınma vb) öncelikle zirai ilaçlar satan bir yerden pire ilacı alın (1'e 3 oranında sulandırılan beyaz bir sıvı) bununla evin her köşesini özellikle kıyafetlerinizi iyice ilaçlayın. daha sonra bağlı olduğunuz belediyenin "haşeratla mücadele ekibi"ni arayıp evin ilaçlanmasını isteyin. ev 2 gün kapalı kalsın. sonra tekrar kendiniz pire ilacıyla ilaçlayın.

biz emin olmak için belediyenin ekibinden sonra 2 kez ilaçlamıştık. en sonunda evi çamaşır suyula dip köşe silin ki yumurta kalmasın.

"mabl"ın dediğini yapıp boşvermeyin bence, çok ciddi boyutlara ulaşıyor iş. kolay gelsin
0
lancelot du lac
(08.11.08)
@lancelot du lac ilaçlat diye direkt yazmayın demiştim. Yoksa ilaçlatmak iyi bir çözüm :)

Hımm... İçime pire pardon kurt düşürdün yahu. Dur bakıyım belediyenin numarası kaçtı :)
0
🌸ataturkiye
(09.11.08)
(4)

Var mıdır Mütercim-Tercüman?

fightordie
arkadaşlar aramızda var mıdır mütercim-tercümanlık öğrencisi veya mezunu? sorma sebebimi açıklayayım. üniversite bazında bir dergi çıkarıyoruz. genelde dil içerikli. adı da "dilde buluşalım". derginin bir bölümü dil öğrenenlerle röportajlara ayrıldı. her bölümden bulduk bulduk da, mütercim tercüman
arkadaşlar aramızda var mıdır mütercim-tercümanlık öğrencisi veya mezunu? sorma sebebimi açıklayayım. üniversite bazında bir dergi çıkarıyoruz. genelde dil içerikli. adı da "dilde buluşalım". derginin bir bölümü dil öğrenenlerle röportajlara ayrıldı. her bölümden bulduk bulduk da, mütercim tercüman öğrencisi bulamadık.. röportaj yapacağım yani sizle. ünlü yapıcam sizi.. kendim de tercümanlık öğrencisiyim ancak kendi kendime konuşamayacağımdan birine ihtiyacım var. var ise bir tercüman, belli etsin kendini, 2-3 soru sorayım yayınlayayım dergide. görim sizi!
0
fightordie
(08.11.08)
karşılaştırmalı edebiyat bölümü öğrencileri buldunuz mu? bulamadıysanız fırsat:
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Genç Karşılaştırmalı Edebiyatçılar Kulübü
www.komparatist.forumup.net
0
yellow brick road
(08.11.08)
Üstüme vazife değil de sırf meraktan, yok mu sınıf arkadaşınız?
0
mabl
(08.11.08)
tüm sınıf olarak dergi de görev alıyoruz zaten, ayrıca dergiyi okuyacak olanlar öncelik olarak kendi üniversitemizden. başka üniversitelere de ulaşmak amacıyla sordum.
0
🌸fightordie
(08.11.08)
şahsen kendim mütercim tercümanlık mezunuyum. bizim okulda "dilde buluşalım" deyü bir dergi olmadığından tahminim farklı okuldasınız. sözlükten, olmadı maillen ulaşabilirsiniz.
visible.lost(et)hotmail.com
0
ahandanick
(09.11.08)
(4)

turksat çilesi

atmosphere
ntv grubu verilen parametrelerde çıkmıyor. otomatik aramada zaten çıkmıyor. cihazımda türksat 1b ve 1c var. 3a adında birşey yok yani. flash, show bunlar da yok. nasıl bulcaz bu kanalları?
ntv grubu verilen parametrelerde çıkmıyor. otomatik aramada zaten çıkmıyor. cihazımda türksat 1b ve 1c var. 3a adında birşey yok yani. flash, show bunlar da yok. nasıl bulcaz bu kanalları?
0
atmosphere
(08.11.08)
değişti kanal yerleri yeninden kablotv'de.

kanald
show
atv
star hariç

sanırım uydu için parametre ile arıcaksın. sitesine bakarsan ntv'nin yazıyor olması lazım. polarizayon fln girceksin.
0
thefirstfbli
(08.11.08)
network arama[12731 v(dikey) 3333] ve frekansları tek tek girmeyi deneyebilirsin ama sonuç alabileciğini sanmıyorum:
(git: 45295)
(git: 45068)
0
late viper
(08.11.08)
Cihazda türksat 3a yazmaması normal, onda problem yok. Siz isterseniz sonra uydu ismini 3a diye değiştirebilirseniz cihaz izin veriyorsa buna.
0
mabl
(08.11.08)
yok çıkmıyor. ntv paketine baybay diyoruz böylece
0
🌸atmosphere
(08.11.08)
(7)

ekmek ve küf

kibritsuyu
arkadaşlar geçen gün bir ekmek aldım (bildiğin normal beyaz ekmek). birazını yedim. kalanı 4-5 gün durdu. dün bir aldım ki yemyeşil küflenmiş.ama kimi zaman da ekmek alıyorum. ufak bir parça kalıyor mesela 1 hafta da dursa, 10 gün de dursa küflenmiyor. sadece bayatlayıp kuruyor.niye kimi zaman küfle
arkadaşlar geçen gün bir ekmek aldım (bildiğin normal beyaz ekmek). birazını yedim. kalanı 4-5 gün durdu. dün bir aldım ki yemyeşil küflenmiş.

ama kimi zaman da ekmek alıyorum. ufak bir parça kalıyor mesela 1 hafta da dursa, 10 gün de dursa küflenmiyor. sadece bayatlayıp kuruyor.

niye kimi zaman küflenip, kimi zaman da küflenmeden bayatlıyor? iki şekilde de naylon poşeyin içinde duruyor ekmek.
0
kibritsuyu
(07.11.08)
Küflenme ekmekteki su oranıyla ilgili. Şöyle anlatayım; mesela normal aldığınız ekmeği direkt poşete koyarsanız 3-4 gün içerisinde küflenmeye başlar. Yok eğer kuruduktan sonra (yani dışarda bekletip kuruttuktan sonra) poşete koyup saklarsanız 10 gün filan dayanır. Yok ikisi de aynı koşullardaydı diyorsanız mayasıyla ilgili bir şey olabilir.
0
ataturkiye
(07.11.08)
okurken bayılayazdımm. yapmayın etmeyin öyle şeyler. fırın ekmekleri saklanmak için üretilmiyor. gün içinde tüketilme için üretiliyor.

al bir tane uno-muno hazır pişmiş ekmek. poşeti ile koy buzdolabına. mis gibi küflenmesi filan yok. bir hafta filan çok güzel kalıyor. ilk günkü gibi. grekirse ısıtırsın taze gibi olur.
0
mea maxima culpa
(07.11.08)
@mea: böhü böhühü haklısın gün içinde tüketilmek için ama biz de çok ekmek yiyen bir aile değiliz. hatta eşim neredeyse hiç ekmek yemez. ama canım çekiyor ulayn. kurufasulyenin suyuna taze ekmek banmak istiyom. uno falan hiçbir zaman o çıtır ekmeğin tadını vermiyor. e en ufak ekmek de o dediğim işte. bir öğün yiyoruz. ertesi gün de yiyoruz, yemek bitiyor, sonraki yemek sulu olmuyor, biz evde olmuyoruz 4-5 gün kalıyor, sonra da küfleniyor ühühüüü.
0
🌸kibritsuyu
(07.11.08)
Benim düz mantığıma göre, bekleyince küflenmeyen şey gıdadan çok plastiğe daha yakındır. Gıda dediğin küflenir bozulur, küflenmiyosa bozulmuyosa demek ki adamlar öyle bi kimyasal basmışlar ki bakteri bile yaşamıyor.
Bu görüşler hiçbir bilimsel veriye dayanmamaktadır.
0
mabl
(07.11.08)
yarım ekmek satan bakkallar çıkabiliyor (valla)
0
kimlanbu
(07.11.08)
ben de tek yaşıyorum. aynı dertten muzdaripim, epey bir ekmek küflettikten sonra bunu buldum.

bir de şöyle yapabilirsin. küçük ekmeklikler oluyordu, hani ekmek kutuları. ekmeği koyuyorsun, kapağı var kapıyorsun. naylon torbaya koymadan bu ekmekliklere koyarsan küflenme oranını azaltırsın.

ama dediğim gibi fırın ekmekleri bir gün içinde tüketilmek için yapılıyor, küflenmeleri büyük olasılık. önüne geçemezsin.
0
mea maxima culpa
(07.11.08)
mesela o gün alıp yarısını yediğiniz ekmeği dilimleyip buzluga atın. orda süresiz kalabilir. sonra pazar kahvaltılarında filan kızartır ya da kaşar sucuk filan fırına sürersiniz, papara bile yapılır hatta. siz sonra yine taze ekmek alabilirsinz, öbürleri kalsın buzlukta. en azından değerlendirilme şansları olur hemen küflenip atılmasındansa.
0
bordeaux
(07.11.08)
(4)

İzmit'te sessiz kafe/mekan?

mabl
İzmit'te ders çalışmaya müsait, akşam saatlerinde (19.00 - 21.00) çok kalabalık, gürültülü ya da müzikli olmayan, abartı kasıntı da olmayan (Vagon Cafe gibi) mekan önerilerinizi bekliyorum. Böyle ders çalışırken insanlar tuhaf tuhaf ta bakmasın, mümkünse çarşıda olsun, yada merkez kampüs civarında d
İzmit'te ders çalışmaya müsait, akşam saatlerinde (19.00 - 21.00) çok kalabalık, gürültülü ya da müzikli olmayan, abartı kasıntı da olmayan (Vagon Cafe gibi) mekan önerilerinizi bekliyorum. Böyle ders çalışırken insanlar tuhaf tuhaf ta bakmasın, mümkünse çarşıda olsun, yada merkez kampüs civarında da olabilir, hani öğrencilerin gidip ders çalıştığı felan. Dumanaltı da olmasın. Böyle. Hadi üniverste gençliği klavyenize kuvvet.
0
mabl
(07.11.08)
tam dediğin mekana cafe break uyuyor fethiye caddesinde yokuşu çıkarken yokuş bitiminde sağda.birde yine fethiye caddesinde o yokuşu çıkarken sağ tarafta cosmo store'un az ilerisinde bi cafe daha var orasıda olabilir.
0
buffy de vampir sayilir
(07.11.08)
İlk sefer oraya gitmiştim cafe break'e. Nedense pek memnun kalmadım. yiyişen insanlar vardı etrafta. konsantrasyon bozuluyor :)
0
🌸mabl
(07.11.08)
ozaman bugün önünden geçerken gördüm dörtyolun alt tarafında thenes diye bi cafe var orayada bakabilirsin. sakin görünüyordu
0
buffy de vampir sayilir
(07.11.08)
Orası tam olarak cafe değil de şarap evi diye biliyorum :)
Neyse Cafe Break'te hallettik.
0
🌸mabl
(08.11.08)
(5)

türksat 3a da cnbc-e sorunu

buzkran
bildiğiniz üzere bu uyduya geçtik. bütün kanallar allak bullak oldu. ben el attım sistemi biraz toparladımü, kanalları tarattım felan ama ne yaparsam yapayım, şu cnbc-e yi izleyemedim. kanal aramada buluyor, tp'nin sinyal seviyesi %80. bununla beraber aynı tp'den yayın yapan nyv türevi kanllar da y
bildiğiniz üzere bu uyduya geçtik. bütün kanallar allak bullak oldu. ben el attım sistemi biraz toparladımü, kanalları tarattım felan ama ne yaparsam yapayım, şu cnbc-e yi izleyemedim. kanal aramada buluyor, tp'nin sinyal seviyesi %80. bununla beraber aynı tp'den yayın yapan nyv türevi kanllar da yok. nedirbunun çözümü bilen eden varsa yazsın. dizilere birer bölüm ara verdik sayesinde. (:

bu arada cihaz sunny, işyerindeki cihaz farklı. ama orda yayın normal. evdekinde cnbc-e dışında hiçbir kanalda da sorun yok.
0
buzkran
(07.11.08)
Çanağı biraz hafifçe sola (Doğuya) doğru çevir. Ntv de yok di mi? Sinyal 80 ama Kalite sıfır olması lazım şu anda. Çanağı biraz hareket ettir sola doğru, kaymıştır o.
0
mabl
(07.11.08)
çanakla oynamayın. frekansı manuel giriniz
0
winsome
(07.11.08)
TP listesinde sinyalinde kıpırtı ve yayın olmayan frekansları silin. daha sonra 11053 H (yatay) SR: 30000 değerlerini girin. tarama yapın, muhtemele düzelecektir.
0
vincenzo
(07.11.08)
Bazen cihaz frekansı bulsa bile eğer tp listeniz dolu ise kanalları bulamayabilir. Önce sinyal olmayan tp'lerden birkaçını silin sonra cihazınızda PID arama kısmı varsa (frekans ve ksps değerlerini girdikten sonra) oraya ;
NTV Türkiye 512 vid. pid 650 aud.pid
CNBC-E 513 vid. pid 660 aud.pid
NTV Spor 514 vid. pid 670 aud.pid
E2 515 vid. pid 680 aud.pid değerlerini her kanal için manuel olarak girin ve her kanal için ayrı ayrı arama yapın. Bu şekilde kanallara ulaşabileceğinizi düşünüyorum.
Diğer kanallarla ilgili bilgileri ve değerleri www.lyngsat.com adresinde bulabilirsiniz.
0
mim
(07.11.08)
Sen bu diğer anlatılanların hepsini yine yaparsın da önce çanağı birazcık oynat bi kaç milim, olmazsa geri çevirir frekans mrekans girersin.

Uydunun değişmesinden sonra tüm kanallar cillop gibi çıkarken NTV grubu hiç çıkmıyordu. 1 hafta boyunca TPleri defalarca silip baştan yükledim arattım manuel girdim herşeyi denedim, olmadı. Sonra çanağı hafifçe oynattım ve voila!
0
mabl
(07.11.08)
(5)

traş makinası

germe
Kirli sakalla gezmeyi seven bir insanım. Her seferinde berbere gitmemek için traş makinası almak istiyorum, sakalları kısaltmak için.Makina alırken neye dikkat etmem gerek? Hangi kriterleri göz önüne almalıyım.Sadece fiyatlarına bakmak bana birşey ifade etmiyor. Bir tanesi 150 ytl diye, 80 ytllikten
Kirli sakalla gezmeyi seven bir insanım. Her seferinde berbere gitmemek için traş makinası almak istiyorum, sakalları kısaltmak için.

Makina alırken neye dikkat etmem gerek? Hangi kriterleri göz önüne almalıyım.
S
adece fiyatlarına bakmak bana birşey ifade etmiyor. Bir tanesi 150 ytl diye, 80 ytllikten daha iyidir demek değil sanki.
60-70 ytl civarı ne önerirsiniz? yoksa daha pahalı birşeye mi bakmalıyım, 400 ytlye bile var çünkü.

www.hepsiburada.com

Not: 3-4 sene kullanacağım birşey arıyorum.
0
germe
(06.11.08)
valla ben zamanında bu işi 20 ytl lik bir saç kesim makinasıyla hallettim. yanında verilen değişik ağızlıklarla saçlarına şekil vermen de mümkün. daha ucuz ve daha genel bir çözüm.
0
makineci
(06.11.08)
www.teknosa.com


ben bunu kullanıyorum, gayet iyi. bundan önce sinbo almıştım aynı ebatlarda(26ytl'ydi), 1 yıla yakın kullandım ama artık sorun çıkarıyor. belirli periyodlarla temizleyip yağlamama rağmen tam traş olurken duruyor, aleti şöyle bir sallayınca çalışmaya devam ediyor, ya da tutuk çalışıyor. sorunlu kısacası. philips tahmin edeceğiniz üzere daha iyi sonuç veriyor, başlıkları da kullanışlı, uzunluk ayarı felan var. bir sorun çıkarmadı henüz, alalı 3 ay oldu yaklaşık.
0
jangara
(06.11.08)
yazark
(06.11.08)
Kirli sakal için makineci'nin de dediği gibi 20-30 ytl'lik saç kesim makinaları daha iyi sanki. Arzum kullanıyorum memnunum.
0
mabl
(07.11.08)
babyliss'in 50 60 liralık bol başlıklı bir makinası var. böyle açık mavi renkli. tavsiye ederim.
0
dursunkaptan
(07.11.08)
(23)

tylol hot

hellcaraxe
simdi mal demeden once okuyunben uykumu getirmesi icin tylol hot iciyorum haftada ortamala 3 gun 1 paket.cok mu buyuk bi bok yiyorum merak ettim.
simdi mal demeden once okuyun

ben uykumu getirmesi icin tylol hot iciyorum haftada ortamala 3 gun 1 paket.

cok mu buyuk bi bok yiyorum merak ettim.
0
hellcaraxe
(06.11.08)
amerikada bu ilaç yasaklandı diye biliyorum zararlı olduğu için.
0
passion rules the game
(06.11.08)
evet!?
0
girl in a coma
(06.11.08)
ilac sonucta, hasta oldugunuz zyaman icmeniz gereken birsey. Bildigim kadariyla parasetamol de var onun icinde. surekli almamak gerekiyor parasetamolu. Onun yerine ayran, sut veya bira icin.
0
neronas
(06.11.08)
Kalp rahatsızlıklarına yol açıyor diye biliyordum.
Yoğurt deneyin, gerçekten etkili.
0
mabl
(06.11.08)
biraz da yogurt kasalım bakalım
0
🌸hellcaraxe
(06.11.08)
tıpta okuyan bir arkadaşım istersen hastalıktan öl ama tylohot içme demişti artık bi çağrışım yapar mı bilmiyorum. böbrek, karaciğer, kalp, kafa, kol hepsini alır götürüverir mışıl mışıl.
0
random blonde
(06.11.08)
onun yerine süt iç, arkadaşların dediği gibi yoğurt ye daha iyi yahu ne gerek var tylol hot'a.
0
deckard
(06.11.08)
3 günde bir paket bir şey yapmaz takıl ya. Sigarayla da şahane gidiyor o alet.
0
vecna
(06.11.08)
uyucam diye yatmadan önce tam yağlı kaymaklı yoğurda da abanmamak lazım lakin, iki haftada şişer bünye =)
0
random blonde
(06.11.08)
bira candır.
0
naithan
(06.11.08)
benim tavsiyem de sıcak, ama kesinlikle ılık değil soğuk hiç değil, sıcak bi banyodan sonra, menüsünde ayran olan bi öğün. critical hit olur, yatağa serer adamı :)
0
alexander the one point five
(06.11.08)
uyku problemi yaşıyorsanız sarı kantaron çayını da deneyebilirsiniz. doğadan'ın var, aktarlarda da var.
0
sare
(06.11.08)
uyku ilacı içsen? ya da vermidon filan? bak mışıl mışıl uyutuyor o da. nie thlol hot?
0
oceano
(06.11.08)
internetten 38 cd'lik almanca eğitim cd'si indirdim. gündüz de koysam anında uyuyorum izlerken. 2 ay oldu ilk cd'deyim.
0
desdinova
(06.11.08)
ballı süt, kanataron vs gibi doğal ürünler beni kesmez.. ille de adı ilaç olmalı diyorsan pasiflora öneririm. Hem bitkisel bir sakinleştirici hem de çok hafif, 2 kaşık içip yatarsan uyursun.. bir de hayatında her ne seni rahatsız ediyor ya da canını sıkıyorsa ondan kurtul.. mışıl mışıl sonra..
0
dorga
(06.11.08)
Ballı sıcak süt. bi bardak iç, tv izlemeye basla 15 dakka sonra sızarsın.
0
merope
(06.11.08)
(bkz: parasetamol)
Tabii bir de şeker meselesi var ki Tylolhot'ta sormayın gitsin.
0
sui
(06.11.08)
hellcaraxe: uyumak için kullanılması bence doğru değil. ılık süt, papatya veya rezene çayı tavsiye ederim.

sevgili diğer yazarlar:

tylol hot hakkında çıkan haberlerin asılsız olduğu bangır bangır duyuruldu. şekerle ilgili olan durum da, evet şeker hastaları içmemeli, onun yerine tylol hot d kullanmaları tavsiye ediliyor (şekersiz olanı).

2000 başlarında amerika'da içinde fenilpropanolamin etken maddeli ilaçların kalp rahatsızlıkları ve kadınlarda felç riski artışı etkeni olabileceği için bazı tezgah üstü satılan ilaçlarda içerik değişiliği yapıldı. fenilpropanolamin ayrıca kilo vermek için kullanılan ilaçlarda da mevcuttu, fenfen diye bilinirdi, tamamen piyasadan çekildi.

bakın bakalım tylol hot'un etkin içeriği nedir.

ben yazayım: PARASETAMOL+KLORFENİRAMİN MALEAT+PSÖDOEFEDRİN HCL

işbu yazarın ilaç sektörüyle uzaktan yakından ilgisi olmayıp. soğuk algınlığı ve grip durumlarında tylol hot kullanmamaktadır :)
0
zkurmus
(06.11.08)
uzak dur arkadasim bu ilactan. gripken bayaa kullanmistim. bilincimi kaybedip gozumu capa acilde actim. parasetamol zehirlenmesi olmus. yazik karacigerine bi kere. uykun gelmiyorsa bi doktora danis. halihazirda recetesiz satilan pasiflora diye bi ilac wardi. bitkiselmiymis neymis. ondan kullan ama once bi doktora danis sen yinede
0
sanio
(06.11.08)
bir adet nokia cep telefonunu alip yataga giriniz. snake denen oyunu aciniz. yüzünüze yakin mesafeden oynayiniz. maksimum 10 dk icinde elinizde telefon sızınız. denenmistir. hipnoz etkisi yapiyor :)
0
palyacopapi
(06.11.08)
süt içmeyiniz, evet gevşetir ama gözden kaçan şudur ki gaz yapar ve gece rahatsız edebilir..
0
p shadow
(06.11.08)
illa ki ilaç içicem diosan atarax die bi antidepresan var ki adamı feci uyutuo. ama gerek yok gerek yok hasta olmadan vücuda kimyasal sokmaya bence. melisa çayı al aktardan yaseminle karıştır mışıııllll :=)
0
sevii
(29.11.08)
fazla parasetamol karaciğer yetmezliği yapabilir.
çok cahil cühela bir insan değilseniz ezbere ilaç almayın.
0
eleanor
(14.02.09)
(23)

ailevi problemler (ustte kalirsa bir muddet, super olur)

saramara
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkoll
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkolluyken arabu kullanip birisine carpti vs. Ama aile icinde onun hep cok zeki ve iyi kalpli olduguna, icinde yetistigi sartlar yuzunde boylesi davranislara yoneldigine inanildi. askerligini bitirip donunce, benim aileme yaptigim baski sonucu kuzenimi universite sinavlarina hazirlanip hayatini bir duzene sokmasi, o aile ortaminda uzaklasmasi icin istanbul'daki evimize cagirdik. kuzenim o doneme kadar orta anadolu'da gayet tutucu bir kentin gayet tutucu bir ilcesinde yasiyordu.
normalde cok sabirli ve hosgorulu bir insan degilim, ama ona elimden geldigince anlayisli olmaya calistim. dersanesi baslamadan kitaplar alip ben calistirmaya basladim, kendi arkadas grubumla tanistirdim, normalde odama kapanip film seyredip kitap okumak gibi seylerden hoslanirken onunla vakit gecirmek icin ozellikle caba sarfettim. ozellile diyorum cunku hic ama hicbir ortak noktamiz yok (abartmiyorum) ve onu 5 senedir filan gormemistim zaten. bu surede gosteridigi ve bana cok ters gelen, butun arkadaslarima bunun saci uzun, bunu kupesi var diye bir kulp bulmasi, yeni erkek arkadasimin yaninda eski erkek arkadasimdan surekli onunla gorusuyormusum ve onun hakkinda konusuyormusum gibi bahsetmesi, ben msn'de yazisirken gelip yazdiklarimi okuyup yorumlar yapmasi gibi davranislara da bunlarin yanlis oldugunu ogrenecek bir ortamda buyumemis diye ses cikarmadim. normalde bu tur macoluklara sinir olmama ragmen isanbul'da bulunan diger kuzenime hemen erkek arkadasimdan bahsedip "ifadesini aliriz" seklinde konusmasina da iyi niyetli oldugunu dusunerek gulup gectim.
ramazan bayrami arifesinde baska bir ilde oturan amcamin yanina gidecegini soylerek babama otobus bileti aldirdi, ertesi gun ogrendik ki bursa'a kiz arkadasiyla bulusmaya gitmis once. donuste de dogrudan eve gelmek yerine yine eskisehir'e gidip kiz arkadasiyla bulusup sonra istanbul'a gelmis. bizi bu sekilde salak yerine koymasi, gozumuzun icine baka baka yalan soylemesi acikcasi bana cok koydu. kizdigim bir diger nokta ise ben ogrenci olmama ragmen aileme yuk olmamak icin calisip kendi parami kazanirken, kuzenimin babamdan aldigi paralarla gidip kiz arkadasiyla gonlunu eglendirmesi. butun arkadas ortamindan kopup tek basina hic bilmedigi bir yere, hic bilmedigi insnalarin arasina geldi, eskiden kafasina gore takilirken kati kurallari olan bir ev ahalisinin arasina karisti diye dusunerek yaptiklarini kendime maruz gostermeye calistim.
ama bu olaydan sonra kendisinden baya sogudum. kendisiyle ilgili baska kimi problemlerimiz de var. mesela bizim eve iki paket cikolata alinmissa ve ben birini yemissem oburunu muhakkak kardesime birakirim ya da nezaket geregi yemeden once iizn alirim. bazilarina bu gereksiz ya da aile icinde olmamasi gereken bir sey gibi gelebilir ama bizim evde alistigimiz duzen bu. babam mesela parasini kendisi odemis bile olsa bizim kitaplarimizi bizden izin almadan alip okumaz. oyle olunca onun dan diye odama dalip kafasina gore bir sey almasi, babamin parfumunu izinsiz kullanmasi gibi seyler sesimizi cikarmasak da baya tuhafimiza gidiyor. annemin yaptigi hicbir yemegi begenmiyor (adam domates, icinde domates olan yemekler, patates, herhangi bir sebze, tarhana corbasi, hatta genel olarak corba,salata yemiyor. bunlar ilk aklima gelenler, durumun zorlugunu takdir edersiniz) ve hatta 'bu ne bicim sey yenir mi be' diyerek annemin kalbini kiriyor. bu sebeple de sadece sucuk, kasar, muz ve cevizle besleniyor. gecen gun diger kuzenim bizdeyken annem yine 'hic yemek yemiyor' diye dertlenirken mesela, benim gordugumun farkinda olmadiigindan annemle alay ediyordu. oss'ye hazirlansin diye burda ama sabahtan oglene kadar dersanede, ogleden aksama kadar uyuyor ve aksamdan sabaha kadar da kiz arkadasiyla telefonda konusuyor, yani ders calismak icin ekstra bir gayreti de yok, odevlerini bitirdiginden bile emin degilim. halbuki durumu cok kotu, carpim tablosunu bile bilmiyor, ben de matematik nazisi gibi surekli pesinde ogrendin mi ogrendin mi bak beraber calisalim diyorum ama kendisi bir gayret gostermezse aklina akitamam herhalde 7*4'u.
bizim evde herkes her gun dus alir, kuzenime pazar gunu artik bir yikansan dendiginde daha sali yikandim temizim diyor, evde o yuzden surekli agir bir koku var. onemsiz gibi gorunebilir ama surekli ya tirnak yiyor ya da disini karistiriyor ve benim de icim kalkiyor, sofra adabi rezalet. 22 yasinda kazik kadar adam oldugu icin bazi konularda kirici olmadan uyarida da bulunulamiyor, hepimiz rahatsiz rahatsiz susuyoruz yani.
iste basta anlattigim olay ve ev icindeki hali tavri yuzunden ben kuzenimden sogudum. karsilastigimizda nezaketen sordugum bir kac soru ve bazen oturutup calistirdigim matematik konulari haric hicbir iletisimimiz yok. arkadaslarla cikarken onu da davet ediyorum ve gelmesi icin israr ediyorum ama gorev duygusuyla. bazen ona daha iyisini dogrusunu gosterecek kimse olmadigi icin boyle, kendini onun yerine koysana, hic tanimadigin, aliskanliklari bambaska olan insanlarin arasina gidiyorsun ve annen baban aramiyor bile (uc aydir filan bizde kuzenim, annesi daha yeni yeni arayip halini hatrini sormaya basladi) diyorum kendime. beni sevdigini ve deger verdigini dusunuyorum ama ben iletisim icin bir adim atmazsam onun da atmadigi bir gercek. adil olmam gerekirse, bendeki isteksizligi sezdigi icin cekiniyor olabilir ama.

simdi durumlar boyleyken boyle. ben takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum ve daha anlayisli mi davranmam lazim, yoksa o verilen sanslari kullanamadi deyip artik ona yaklasmaya calismaya bosvermem mi?

her turlu fikir ve yorum makbuldur.
0
saramara
(05.11.08)
soyle ki aslında benimde benzer bir kuzenim var bende once esitlerin iliskisini kurmaya calıstım onunla ama olmadı benim suistimal dedigim baskalarının asırı samimiyet diyebilecegi durumlar olustu.
sonunda bende esitlerin iliskisi durumundan vaz gectim. artık onunla farklı oldugumu dusunuyorum. hatta bunu ona bir kac defa kırıcı olmak pahasına gosterdim.

burda onemli olan kimsenin hayatını kendisine ragmen degistiremeyecegini anlamak. sonucta bu adam 22 yasına yasına gelmis ve hala degismek istemiyorsa bırak istedigi gibi yasasın sende akrabalıgını surdur ama arkadas olma. hatta bi adım daha ileri gidip iddia ediyorum bu adamın hayatına mudahil olmak hakkın degil.
0
hellcaraxe
(05.11.08)
22 yaş, bir insanın yetiştirilmesi, değiştirilmesi için oldukça geç bir yaş. Belli ki karakteri bu şekilde oturmuş ve zorlamayla, dayatmayla değiştiremeyeceksiniz. Yetiştirilme tarzı -yetişme tarzı diyelim, pek yetiştirilmemiş- kendi memleketinde, kendi çevresinde yaşamasını gerektiriyor. İstanbul'da, sizin yanınızda kalmaya devam etmesi hem kendisinin hem de sizlerin kötülüğüne olur.
Yetiştiği şehire gönderildiğinde tamamen ilgisiz bırakın, terk edin demiyorum lakin her koyunun kendi bacağından asıldığını, bu günlerin onun geleceği için önemli olduğunu saygı duyduğu bir büyüğü uygun bir dille anlatırsa kendi kararını vererek üniversiteye gidip gitmeme seçimini yapacaktır. Üniversiteye gitmeye karar verirse girdiği yeni çevrenin etkisiyle iyi yönde şekillenecek, üniversiteye gitmediği takdirde yine çevresinin etkisiyle farklı yönde şekillenecek ve olgunluğun vermiş olduğu havayla iyiye gidecektir.
Her ne kadar 22 yaş çok geç demiş olsam da artık çocukluktan çıkma yaşı biraz yükseldi. Şu anda yoğun gel-gitler yaşaması, etrafından gördüğü, televiyondan gördüğü hayatları kıskanması, taklit etmek istemesi gayet normal, askerliğini de yaptığına göre sosyalleşmekten artık korkmuyor ve dışarı daha rahat açılabiliyor. 2-3 sene içerisinde toplum içindeki kendi konumunu anlayacak ve buna göre hareket etmeye başlayacaktır.
Kendinizi yıpratmanıza gerek yok.
0
inshroud
(05.11.08)
universite sinavlarina girmek universiteye hazirlanmak kendi secimiydi bunu belirtmem gerek diye dusundum. ve bize gelmeden once cok sevdigi amcasindan, dedeme herkes onunla oturup konustu; kararli oldugunu, onunde uzanan zorluklarin farkinda oldugunu ve bunlari goguslemeye hazir oldugunu kendisi defalarca soyledi, ondan bagimsiz alinmis bir karar degildi yani bu.
0
🌸saramara
(05.11.08)
sen şimdiye kadar gayet doğru ve güzel davranmışsın. arkadaş ise şımarık büyütülmesinin etkisi ile iyice yayılmış ve gemi azıya almış.

bence hiçbir gerginlik yaratma. üzerine de gitme. gerekirse onun olmadığı bir ortamda rahatsızlıklarını anne babana söyle. onların da çok üstüne gitme.

arkadaşla arana mesafe koy. sınırlarını belirle. hiç değilse seninle olan ilişkisinde haddini hududunu bilsin.

ancak bunu gerginlik yaratmadan yapacaksın. ve önemli olan sinirlenmeyeceksin.

onun dışında okulun var, arkadaşların var, erkek arkadaşın var. onlarla ilgilen, kendine meşgaleler bul.

dikkatini çocuk üzerinden çek. sonuçta anladığım kadarıyla sizde kalmaya devam edecek. sokağa atamazsınız, yani atmaz annenler.

çocuğu da düzeltemeyeceğine göre sen sinirlenmeyip, kaale almayacaksın. belki senin rahatsızlıklarını belirtmen üzerine annenle çocuğu bir hizaya çeker ama takılma bunun üzerinde.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
bence yollarınızı bir şekilde ayırın. neticede siz elinizden geleni yapıyorsunuz. bu olay tedaviyi kabul eden veya tedaviyi reddeden bir hasta gibidir. ya fişinin çekilmesi gerekir, ya da tedaviyi daha da sürdürmek.

şu anda kendi hayatınızı başkası için yaşar moda girmişsiniz, planlarınız, bütçeniz, pek çok şeyiniz kuzeniniz üzerine kurulu, neden? yani 10 yıl sonra pişmaniyet duyacağınız bir şeyi, en güzel zamanlarınızı neden böyle harcıyorsunuz? eğer bunun vicdani bir yanı varsa, yazdıklarınıza göre yeterli vicdani sınırları geçmişsiniz.

bu tip insanlarda, rest çekimi genelde işe yarar. çekin konuşun. benim şartlarım tarzım bu, uyarsan uy, uymazsan kendi yolunu çiz demelisiniz. neticede 22 yaşında bir insan sokakta kalmaz, en kötü şey gider ailesinin yanına.
0
galahad
(05.11.08)
Kuzeninle ilgili sorunlarini onunla paylasmazsan degismesini bekleyemezsin ("Paylasirsan degisir" demiyorum). Sizin adetlerinize uymayan bir sey yaptiginda, "kuzen, boyle boyle yaptin ama bizde bu hos karsilanmaz, su sebepten dolayi. Onun yerine soyle yapar misin?" diyebilirsin. Bu arada sizin adetlerinizin de baska ortamlarda hos karsilanmayacak seyler olabilecegini fikrini aklinin bir kosesinde tut.

Anlattigin zor bir iliski. Verdigin caba da takdire edilir. Eger cabana devam etmek istiyorsan bahsettigim sekilde devam etmeni oneririm. Sabrinin sonuna geldiysen kibar ama kesin bir sekilde iliskini kesmen en iyisi olur.
0
wpi
(05.11.08)
Kuzenin senin anlattigin haliyle degerlendirirsek yuzsuzun teki gibi gorunuyor... Yani insan en azindan minnet duyar... Velev ki kuzenin amcanin ogluysa ve o amcan vaktiyle babanin himayesinde buyuduyse falan anlarim ama oteki turlu ise siz zaten yeterince katlanmissiniz... Iki sorum olacak -ucuncu soru da yukaridaki cumlede gizli: "Amca oglu mu, amca yukaridaki gibi mi?"-
soru 1:
Kuzeninizin kardesleri var mi? Varsa onlar da oyle mi?
2:
Alkollu olarak kaza yapinca pismanlik duydu mu? Duyduysa ne kadar surdu, kalici etkileri oldu mu?

Eger yukaridaki sorular isiginda cevaplanabilecek kisimlari saymazsak; kuzeniniz yanci, belesci, yuzsuz ve pis (hijyenik olarak)... Yani tek kelimeyle "katlanilmaz!"... Katlanamamaniz cok, cok dogal...
0
thunder thunder thunder thundercats
(05.11.08)
Terbiyesizlik sınırları dahilindeki hareketleri, kuzeninin iyi niyetli olmadığını açıkça gösteriyor. Sadece akrabalık bağınız olduğu için onunla ilgilenmeniz, iyiliğini istemeniz, her türlü terbiyesizliğine, densizliğine, patavatsızlığına katlanmanız sizin müthiş derecede iyi niyetli olduğunuzu gösterdiği gibi, onun bunlara layık olmak için hiçbir çaba sarfetmemesi de kötü niyetini çok açık ortaya koyuyor. Sonuçta bu adam dağdan gelmedi, sizin yaşam tarzınızdan daha önce hiç haberdar olmayan, anlam veremeyen birisi değil. Eğer gerçekten farklı bir yaşam tarzınız olduğunu anlayacak kapasitede değilse, afedersiniz ama zaten üniversiteye girebilmesi, girse de başarılı olması mümkün değil.
Ancak dediğim gibi, bence kendisi bunların gayet farkında ve kötü niyetinden dolayı o şekilde davranıyor. Hatta bence İstanbul'a gelmekteki amacı okumak felan değil. Üzgünüm ama adam sizi, ailenizi kullanıyor. Ve gösterdiğiniz iyi niyet ve serbestlikten güç alıyor. Bu tip insanlara karşı bir miktar baskı kullanmanın, azıcık korkutmanın ayaklarını yere basmalarını sağladığına şahit oldum çok defa. Unutmayın ki fevri bir hareketi başınıza dertler açabilir. Çektiğiniz sıkıntıya değmez.
0
mabl
(05.11.08)
bazi seyler soyleniyor kendisine yani sorunlar dile getirilmiyor degil, gerek annem gerek babam gerekse ben tatli dille mesela kiz arkadasiyla gunde 5-6 saat telefonda konusmanin bu donem icinde ona zarari olabilecegini, biraz daha derslerine odaklanirsa kizla iliskilerinin uzun vadede daha saglikli olacagini filan soyluyoruz (kiz universitede okuyor ve kizin annesi diplomasiz bu kizi sana vermem diye resti cekmis). yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor.
@thunder thunder thundercats: amcamla o sekilde bir iliski soz konusu degil ve evet amcamin oglu. kardesi de sanirim onun gibi olma yonunde hizla ilerliyor. kazasindan sonra da bir uzuntu pismanlik benim bildigim kadariyla olmadigi gibi mahkemedeki umursamaz tavirlari, olayi ciddiye almayisi nedeniyle ekstra ceza yedi.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence ilişiğinizi kesecekseniz bile,bunu yapmadan önce kesinlikle kendisine; durumu,hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi açıklayan net bir konuşma yapın. eğer bunu yapmadan pat diye bitirirseniz,zaten gerek insani gerek sosyal yönden eğitimini iyi alamamış bir insana,siz de aynı muameleyi yapmış olursunuz ve belki de ilerde vicdan azabı çekersiniz...

en azından sizin ne düşündüğünüzün ve niye böyle davrandığınızın sebebini bilmek hakkı. ha sonra yine adam! olmazsa o zaman istediğinizi yapın. ama öncesinde kesinlikle net bir konuşma yapıp herşeyi açık açık anlatın...

çünkü böyle arkasından üzülüp,ondan soğumaktansa, herşeyi açık açık konuşmak daha faydalı olacaktır.
0
brkylmz
(05.11.08)
bunu söylemek aslında ne denli acı bende farkındayım fakat durum şu ki "bu zamanda" bir akrabadan beklenmeyecek ölçüde sabırlı ve anlayışlı davranmışsınız. bahsi geçen arkadaş belli bir yaşa gelmiş olduğundan mütevellit bazı alışkanlıklarının değişmesi zor. aslında kimsenin kimseyi değiştirme gibi bi görevi de yok fakat burada, siz, bariz etkilenen tarafsınız. böyle birine tahammül etmek cidden zor. kendi hayat tarzını size uydurması yada başka tabirle bu şekilde evrilmesi gerekirken, size bazı dayatmalarda(erkek arkadaş, uzun saçlı, küpeli arkadaş vs.) bulunuyor ve bunu da gayet gamsızca ve fütürsuzca yapıyor. siz de direniyorsunuz ve bi kriz doğuyor.

kendimi sizin yerinize koyuyorum da ben olsam bu vakte kadar çoktan konuşurdum. 3 ay diyorsunuz, 3 ay ne demek? bahsi geçen konu ruh sağlığınızı etkilemiş durumda(lütfen yanlış anlamayın) ve sadece sizi değil aile içi ilişkilerinizi de zedeleyebilir git gide. alın karşınıza bi konuşun. böyle böyle deyin. bi süre gözleyin, tutumlarınızda siz edilgen değil, etken taraf olun. "kuzen kızma ama bu böyle" deyin, -abartmadan- dominant olmaya çalışın. yanlış/hatalı gördüğünüz davranışlarını anında-hemen uyarın. üstünden vakit geçmesin.

tabi tüm bunlarla birlikte kökten bi değişim beklemek biraz hayalci bi yaklaşım olur. dediğim gibi fazlasıyla iyi niyetli ve toparlayıcı davranmışsınız bu zamana kadar. kendinizi suçlamayın, "hiç tanımadığı şehirde, hiç tanımadığı insanlarla birlikte, olur böyle şeyler" demeyin. siz değilsiniz o kentin zaptiyesi. ne insanlar var taşradan gelip -karşısındakine hiç sıkıntı çektirmeden-uyum sağlayan.

öte yandan bu sınav süreci* öyle birilerinin dayatmasıyla olabilecek bir şey değil. siz üsteledikçe o boşlayacak, umursamayacaktır. siz, anneniz veya babanız, faketmez hiç, onun gözünde hepiniz -bu sınav sürecinde- bi otorite gibisiniz. siz çalış dedikçe kayda değer bi sonuç alamazsınız. ancak ve ancak kendi kulvarında biri, kendi ayarında bi arkadaş, bi sevgili onu yönlendirebilir. başka çaresi yok gibi bi şey ne yazık ki.

sözün özü, siz -bi akraba olarak-üzerinize düşeni fazlasıyla yapıyorsunuz. bu süreci bitirmek sizin elinizde, unutmayın ki kendi aile düzeninizden önemlisi yok. bi şekilde konuşun ve yollarınızı ayırın.
0
crayze horse
(05.11.08)
Ailecek gösterdiğiniz hoşgörü, empati, sabır ve yardım isteği takdire değer gerçekten.
Öte yandan bu kişi istanbula "güya" üniversite kazanmak için gelmiş ama bir çabasının olmamasından anlıyoruz ki bunu başaramayacak ve görünüşe göre böyle bir niyeti de yok. Şehirde yaşamak için üniversite sınavını bahane ediyor ve evinizi kullanıyor. Ekmek elden, su gölden. Üstüne yüzsüzlük var. Hem kaynaklarınızı hem ev huzurunuzu kendi keyfi için tüketiyor. Bu kaynakların tükeneceğini farkettiği durumda muhtemelen biraz agresifleşecek ve sizin kontrol edemeyeceğiniz ve hem kendisi hem başkaları hem de sizin için tehlikeli olabilecek yollara sapacaktır. Çocuk olsa birisi 24 saat özveri ile üzerine eğilebilir ancak bu yaştan sonra çok güç, üniversite de okuyamayacağına göre ve şehirde kalmak için böyle bir yol uydurduğuna göre bunu devam ettirmek için gerekli maddi kaynağı bir dönemde "yaratmaya" çalışacaktır. İki adım sonrasını pek düşünmez bu tipler, prototipleştirmek istemiyorum ama çok görüyoruz.

Benzer bir durumda olan ve olması gerektiği gibi yaşayan kişileri de gördüm. Bir aile dostumuz 3 sene önce Van'da rastladığı 8 çocuklu imkansızlıklar içinde yaşayan bir ailenin en küçüğünü istanbulda yalnız yaşayan birinin evine yerleştirdi, çocuk yemedi içmedi kendini derslerine verdi, okulunu kazandı ve birincilikle devam ettiriyor. Tek hayali de önce kendine sonra da doğduğu topraklara yardımcı olabilmek. Bu süre zarfında şehir hayatını öğrendi ve sosyal faaliyetlerde şehirde doğup büyümüş benden bile daha uygun davranışlar sergilemekte. Bu süre zarfında artık okuma şansı olmayan iki abisi daha buraya getirildi çalışmaları için ve canlarını dişlerine takarak hem de birbirlerine destek olarak burada hayatlarını sürdürüyorlar.

Bu kişilik ile alakalı bir şey, belli bir yaştan sonra pek düzeltmenin mümkünü yok. Üniversite sınavının nasıl bri sınav olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Ders çalışmıyorsa, sadece kursta oturup (ki bunu acaba yapıyor mu gerçekten?) sınavı kazanması pek mümkün değil, ki çarpım tablosundan biel bihaber diyorsun. Eğer üniversite kazanmak gibi bir niyeti yok ise ve istanbulda kalmak için sizin kaynaklarınızı yalanla dolanla sömürmeye devam ediyorsa, siz bu duruma iyi niyetle karşılık verdiğiniz sürece o da "iyi o zaman" deyip aynen devam edecektir. Çünkü davranışını mükafatlandırıyorsunuz bir nevi. Ve biraz daha uzun vadede başınıza daha büyük işler bile alabilirsiniz.

Şimdi tanımadan etmeden bu yorumları yapıyorum ama, ben anlattığın durumda olsam tecrübelerime göre bunları düşünerek hareket ederdim. Açık açık söylerim, böyle üniversite falan kazanamazsın, ve böyle bir niyetin yoksa yol verelim sana derdim. Büyük ihtimalle "aa yok olur mu çalışıyorum ben kazanıcam" falan der, tamam dersin, aynı halin devam ettiğini gözlemlersin, bu konuşma bir daha tekrarlanır, ondan sonra da başının çaresine bakar.
0
kurukafa
(05.11.08)
Troll kokusu alıyorum...
0
sheba and the albino girls
(05.11.08)
troll kokusu derken bunlari uydurdugumu kast ediyorsaniz gercekten yaniliyorsunuz.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence öncelikle annenizle ve babanızla bu durumu konuşun. yemeği beğenmiyor diye anneniz boşuna kendini üzmesin örneğin. benim çok sevgili kardeşim bile bazen "ay şunu yemem ay bu iğrenç" diyordu ilk başta ama "ye nesi var" vs. diyorduk sonra "tamam sen bilirsin" diyip tabağı onunden almaya başlayınca, sonunda aç kalınca yemeye başladı. neyse beslenirse beslensin 22 yaşındaymış. sizinle beraber sofraya oturmaya bile zorlamayın.

sormadan eşyaları kullanıyorsa demek ki yetiştirilirken hiç görmemiş bazı şeyleri. ya da örneğin babanızın parfümünü vs. kullanması parfüm gibi şeylerden yoksun olarak büyüdüğünün de göstergesi olabilir. aslında bu bütün ufak tefak anlattığınız, yıkanmaması, paylaşmaması, izin almaması, parayı çarçur etmesi vs. sizi ne kadar sinir etse de o kadar büyük sorunlar değil aslında. doğru düzgün bir aile ortamında büyümediği için büyük ihtimalle sosyal davranışları zayıf. siz bazı konularda uyardığınızda da kendini ezik hissedip üste çıkmaya çalışacaktır. o yüzden en iyisi kendi haline bırakmak. ufak şeyleri siz de o kadar kafanıza takmayın. bunlar kardeşler arasında da sıklıkla olan şeylerdir.

arkadaşlar konusunda sizin arkadaş grubunuzla o kesinlikle uyuşmuyor anladığım kadarıyla. kendi arkadaş grubunu yavaş yavaş oluşturmasını bekleyin derim. yine o sizin arkadaşlarınızın yanında onların fiziksel ozelliklerini eleştirmesi ya da maço tavırlar sergilemesi kendini aşağı hissettiği için olabilir.

evet şımarıklık, terbiyesizlik vs. var ama bunların yanında kuzeniniz bence depresyon da geçiriyor olabilir. sürekli uyuması, etrafına ilgisizliği, kendini aşağı hissettiği durumlar, yalan söylemesi gibi şeyler bunun da belirtisi olabilir. bir süre uyarıda bulunmayı bırakın ve üstüne gitmeyin. iyi günlerinde napalım bugün ne yapmak istersin gibi onun fikirlerini alın ve daha çok onun yapmak istediği şeyleri yapın. hoşuna gidecek ufak tefek hediyeler alın arada örneğin en sevdiği şarkıcının albümünü ya da telefon için kontör vs. gibi. karşılığında birşey beklemeyin. sizin onu önemsediğinizi belki de ilk defa hayatında birinin onu önemsediğini hissetmesi lazım.

ona açılın. sanki çok yakınmışsınız gibi. çok kişisel sorunlarınızdan bahsedin, dertleşin bakalım nasıl tepki verecek. yavaş yavaş bir süre sonra o da içini açmaya başlayabilir ama burda korkmuş bir kişilik var en dipte bence o yüzden sabırlı olmanız gerekiyor.

bir de illaki uyarmanız gereken ya da söylemeniz gereken şeyler olduğunda. odanı topla, yıkan, ders çalış gibi emir cümleleri yerine düşüncelerinizi belirten cümleler kurun ve sen ne düşünüyorsun diye karşılık bekleyin. kendi planlarınızdan bahsedin ve senin planların ne gibi onun düşüncelerini önemsediğinizden bahsedin. öss dersane test test test diye onu daha çok germeyin. arada aslında üniversite okuyorsun da ne oluyor, üniversiteyi kazanmamak yolun sonu değil bir arkadaşım vardı yine de başarılı oldu gibi şeyler diyerek bu gerginliği üzerinden almaya paylaşmaya çalışın.

yalan soylemesini de çok kişisel algılamayın. sanırım kuzeniniz 22 yaşında olmasına rağmen hala ergenlik problemleri yaşıyor. yalan soylemesi de size sorup izin vermeyeceğinizi düşünmesi öyle ortada bir durum olmamasına rağmen bunu kafasında büyütmesi sonucu olmuş olabilir. bu tür yalanlar bir çok insanın kendi ailesine bile söylediği yalanlardır. nasıl tepki verdiğinizi bilmiyorum ama bir daha böyle birşey olduğunda yakaladığınızda düşünmeden tepki gösterip kızıp alınmayın. neden söylemedin ki, söylesen izin verirdik gibi yalan söylemesine gerek olmadığını ve ona güvendiğinizi anlamasına çalışın.

en önemlisi de güven işte. kendine güvensiz, siz de ona güvenmiyorsunuz bunun bir çıkış yolu yok. önce siz ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz. kuzen de olsanız ailenizin bir parçası olduğunu hissettirmelisiniz. üzerine gitmeden, abartmadan, ona açılarak yapabilirsiniz bunu. katı kuralları olan bir ev ahalisi diyorsunuz. bu kuralları biraz esnetin. yoksa kuzeninizin davranışları herkesin canını sıkmaya ve huzuru bozmaya daha beter neden olacaktır. ondan ekstra şeyler beklemeyin. para konusunda asla ben çalışıyorum sen yiyorsun paraları gibi bakmayın olaya. onun da zamanı gelecektir. ya da durumun farkına varması için durumunuzun iyi olmadığına dair ufak sinyaller verin. ya da ailenizin kuzeninize aylık belli miktar bir harçlık vermesi ve bununla idare etmesi gerektiğini söyleyin. arada da senin harçlık azalırsa bana gel ben yardım ederim gibi açık kapı bırakın ki onu düşündüğünüzü anlasın.

ailenizle bu konuda neler hissettiğinizi eğrisi doğrusuna konuşun ve onlardan da yardım isteyin. örneğin anneniz ona özel bir yemekte sucuklu yumurta yapsın, babanız kendi oğluymuş gibi bir berbere gidelim desin ya da bir işi için yardım istesin ve sonra "aferin" desin. siz ona yardım etmek yerine yardım taleb edin. onun varlığının önemli olduğuna ve başarabileceği katkısı bulunabileceği şeyler olduğuna inandırın. biraz yüreklendirerek davranış bozukluklarını çözebilirsiniz diye düşünüyorum. adım adım.

tabii bu bir tercih meselesi. beni ilgilendirmez ben onun için bu yaştan sonra çaba gösteremem vs. demek de sizin seçiminiz. ama eğer onu kazanabilirseniz bence bu sizin hayatınızda da önemli bir yer tutacaktır. farklı olmanızdan korkmayın. herkes farklıdır birbirinden. herkesin sevdiği yemekler, renkler, müzikler, hobiler farklıdır. bu farklılıkları paylaşmayı deneyin ve onun kendiniz gibi olmasını beklemeyin. siz onu değil o kendini değiştirmeli. bu da ancak empati kurarak olabilir.
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara,

"yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor" demissin.

Bu, yikanmasini onermek icin yanlis bir yol bence. Onun yerine, "kuzen, daha sik yikanmak temizlik acisindan iyi bir aliskanliktir. Kisi kendi farkina varmasa bile 1-2 gun sonra kokmaya baslar. Bak biz ve cevremizdeki bir suru insan da boyle yapiyor. Sen de boyle yap lutfen" demek daha cok ise yarayabilir. Bunu denedikten sonra "lutfen daha sik yikan, kokuyorsun ve kokun cevrendikleri rahatsiz ediyor" diyebilirsin.

Kuzenin cok farkli bir ortamdan geliyor, senin de belirttigin gibi. Sizin ona yeni dunyasini anlatmaniz lazim. Kisiligi, davranis bicimleri, aliskanliklari hep yetistigi yerden geliyor. Simdi bambaska bir yerde ve yeni aliskanliklara ihtiyaci var. Bircok aliskanligini birden degistirmek cok zor. Degismek gerektiginin farkina varmak daha da zor. Bu konulari bu sekilde onunla konusmayi da deneyebilirsin.

Bir sonuc cikmayabilir. Ama bence dogruya en yakin yollardan biri bu.
0
wpi
(05.11.08)
ailenin kurallari kesinlikle onu icin esnetiliyor, bana ve kardesime gosterilmeyen hosgoru ona gosteriliyor (bunu kiskaniyor ya da bundan rahatsiz oluyor degilim). kendisine hicbir sekilde ders calis vs gibi baski uygulanmiyor hatta mesela annemle okey oynayacaksak bak iki saattir odandasin gel biraz kafan acilsin deniyor, onun ailece yapilan her etkinligin bir parcasi olmasi konusunda ekstra caba gosteriliyor, yemek konusunda da dedigim gibi gayet rahat, sevmedigi hicbir seyi nezaketn de olsa agzina koymuyor zaten, gidiyor kendisine sucuklu yumurta yapiyor, annem mesela o yesin diye sadece onun sevdigi hicbirimizin yemedigi seyler yapiyor yine de yaranamiyor. hicbir hobisi ve ilgisi de yok, beraber sinemaya filan gittigimizde de bu ne bicim filmmis diye soyleniyor genelde.
kisisel meselelerimi gerekmedikce en yakin arkadasima bile acmam, sirf o kendini bana yakin hissetsin diye yukarida belirttigim gibi eski erkek arkadasimdan vs bahsettim ve az kalsin simdiki erkek arkadasimdan ayriliyordum, onun o tavri yuzunden bize oturmaya gelen cocuk resmen evi terketmisti. babamin oyle seylerden hoslanmadigini bildigi halde babamin yaninda x'le mi konusuyorsun selam soyle ehehe seklinde tavirlari da cabasi.
kendi parfumu yoktu, maddi sikinti cekti gibi bir durum da yok, onu ailesinin durumu bizimkinden oldukca iyi. yine de ailesiyle arasi bozuk oldugu icin harcligini babam veriyor ama gunde 6 saat kiz arkadasiyla cep telefonunda konustugu icin yetiremiyor. diger amcamlardan filan istiyor bu sefer. maddi konulardaki rahatsizliklarimi burada dile getirsem de ne ben ne de ailem asla va asla kendisine yansitmiyoruz.
yine de yeterince anlayis gostermedigimizi dusunuyorsaniz biraz daha denemeye calisirim ama gelen diger ogutler haddinden fazla taviz verdigimiz yonunde sanki?
0
🌸saramara
(05.11.08)
yani taviz diye düşünmemek lazım işte. bazı şeyler zaman alır. neredeyse erkek arkadaşınızdan bu yüzden ayrılmanız da gereksiz geliyor bana. erkek arkadaşınızın sizin yanınızda olması lazım, bu kadar kolay siniri bozulmaması lazım. isterse kavga etsinler, atıyorum kuzeniniz üstüne atlasın falan. sizi anlaması lazım. bence bu konu yüzünden zaten kuzeninizden ayrı bir soğumuşsunuz. ortada bir sorun yok aslında sizi bu kadar gerecek.

sinemaya gidince bu filmi beğenmediyse beğenmeyebilir. nezaket göstermesini beklemeyin. herkes kibar olmayabilir. ailesinden hiç görmemiş demek ki. ne kadar süredir birliktesiniz bilmiyorum ama böyle bir insanın önceki aile hayatı kötü olduğu için şu an böyle bu insan. hiç kimse anne karnından böyle doğmaz. seçim sizin ya buna alışıp yavaş yavaş değişmesini bekleyeceksiniz ya da taviz diyorsanız bu işe ne yapmayı düşünüyorsunuz. onu geri göndermeyi falan başka çözüm yok o zaman. bu da ne değiştirecek?

bırakın kendi halinde yaşasın biraz. bu kadar gözünüze batmasın. ev arkadaşınız olabilirdi bu insan daha beter de olabilirdi. psikolojisinin normal olmadığı belli. para dertse dediğim gibi harçlık verin ve fazlasını istiyorsa bişekilde de buluyorsa bulsun o zaman. telefonda 6 saat konuşuyorsa tek bir insanla daha uygun tarife birşeye geçmesini önerin. tek kişiyle tüm gün beleş konuşulabilen sabit faturalı hatlar var. hem ona daha fazla harçlık kalır. hayır yani telefona para harcıyormuş bi sanki. klasik olacak ama içkiye kumara kötü alışkanlıklara para harcıyor mu? zaten bunun gibi şeylere harcarsa o da başka bir sorun ya. para da çalmıyor sanırım. kötünün kötüsü değil şuan yani. babanıza erkek arkadaşınızı ispiyonlayabilir. bunu kardeşiniz bile yapabilir. bunlar çocukça şeyler, bunu yapmak da çocukça bunu kafaya takmak da çocukça.

kuzeniniz kapalı bir ortamdan geldiği için sizin yaşantınız ona çok acayip geliyor olabilir. ve cehaleti yüzünden her zaman sizin yaşantınızı eleştirecektir. ancak bu şekilde iletişim kurabiliyor aslında bence. bu da birşeydir.

ailesiyle arası kötü diyorsunuz. görünüşte kabalığı kini kötülüğü bu yüzden ama ben kişisel bir kötü olma çabası göremiyorum. ailesine olan hıncını sizden çıkarıyordur belki de. karşılıksız ilgi göstermek çok zor değil. çok daha kötü art niyetli insanlar var ama tercih sizin, sizin hayatınız bence dayanamayacak gibiyseniz ve aile huzurunuz giderek kötüye gidiyorsa o zaman onu geri gönderin dicem ama bu onun yaptıklarından daha beter olur gibi geliyor bana.

bir de ya aileniz hepinize aynı davransın ya da kimseye özel kuralları esnetmesin. ne ona sizden daha farklı olduğunu hissettirin ne de şımartın. hem kardeşinize gösterilmeyen şeyler ona müsamma ediliyor diyorsunuz. bu kardeşinizi de üzebilir. aileniz elinden geleni yapıyorsa devam etsinler ama yaranamıyor annem diyorsunuz. yaranmayı beklemeyin. binkez iyi olun bir kere karşılık bekleyin. ve zaman tanıyın.

ben biraz bu tür olaylara sabırlı bakma yanlısıyım biraz dalaylama sabırı =) çünkü başka yöntemler daha büyük sorunlara neden olabiliyor zamanla. bir de gerçekten inanılmaz büyük anlaşamamazlıklar göremedim ben ama bu bana göre olabilir belki sizin hayatınızda çok önemlidir bunlar. önce kendinizi bir dinleyin...
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara burda sizden çok ailenizin çocuğa karşı tavirları önemli. onlar ne düşünüyor? böyle devam mı edecek çocuk?

eğer anne baban her halukarda sonuna kadar çocuğu destekleyelim diyorlarsa çaresiz sen biraz görmezden geleceksin.

ama çocuğu biraz hizaya çekmek lazım. ne demek annenin pişirdiği yemeği yememesi. dolapta sucuk, muz vs bulamasın aç kalsın, bakalım bir daha yapıyor mu böyle bir şeyi.

kendi anne babası ile arası bozuk bir insana annenlerin iyi davranması çok zararlı. ailecek (kendi ailesi, amcanlar ve siz) bütünsel olarak disiplinli davranmak lazım. yani kendi anne babasından yüz bulamazsa seninkilerden buluyor, olmadı amcanlardan buluyor.

bu böyle gider yani. annenlerle konuş bence.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
cok tesekkur ederim random blonde, benim icin sagduyunun sesi oldunuz adeta:)
0
🌸saramara
(05.11.08)
"takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum" demşsin ya hah işte ondan. bu duyuruya harcadığın eforla bir kısa öykü ya da deneme çıkartırdın bir de. muhtemelen yazılmış en uzun duyuru bu olsa gerek.

bir de şu paragraf işine alışamadınız bir türlü. yediniz bitirdiniz yorgun gözlerimi.
0
blackdog
(05.11.08)
saramara, sen detay verdikçe ben burda çileden çıkıyorum, sinire strese giriyorum. evlat olsa sevilmez dicem ama, zaten evlat olarak sevilmemiş.
random blonde'un tavsiyeleri gerçekten sağduyulu, ve sizin sağduyu, hoşgörü ve sabrınız da onu yola getirmeye yetecek gibi görünüyor. inşallah başarılı olursunuz da ben de sabır ve hoşgörüyle insanların yola getirileceğine inanmaya başlarım.
hak hukuk dağıtmak bana düşmez tabi ama, bu kadar ilgiyi hakeden, hakkını verebilecek milyon insan varken haketmeyen birine bu kadar enerji harcanması zoruma gidiyor.
0
mabl
(06.11.08)
Derslere ilgisizliğinden, kız arkadaşıyla daha fazla ilgilendiğinden, daha çarpım tablosunu bile bilmediğinden bahsetmişsiniz. Bence de üniversiteyi kazanması bu şartlarda hayal gibi... Ayrıca anlattıklarınızdan anlaşıldığı kadarıyla siz ev sahibi/sahibesi olarak elinizden geleni yapmışsınız/yapıyorsunuz. Kendinizi suçlamanız yanlış.
Ancak Allah size kolaylık ve sabır versin diyebilirim...
0
mim
(09.11.08)
(11)

bunalmak

passion rules the game
sebepsiz bunalmanın sebepleri ve çözümleri ne olabilir? insanlara karşı sıcak olamamaın veya. bunlar hariç:-git sosyal aktivite bul-sevdiğin bir şeyler yap-oyun oyna yalnız takıl bir süre kendini dinle-kendini başka bir şeye verbonus: bu dünyada saf iyi tek bir insan mı olmaz ya..saf kötü var ama?
sebepsiz bunalmanın sebepleri ve çözümleri ne olabilir? insanlara karşı sıcak olamamaın veya. bunlar hariç:
-git sosyal aktivite bul
-sevdiğin bir şeyler yap
-oyun oyna yalnız takıl bir süre kendini dinle
-kendini başka bir şeye ver

bonus: bu dünyada saf iyi tek bir insan mı olmaz ya..saf kötü var ama?
0
passion rules the game
(04.11.08)
aynı şeyleri ben de yaşıyorum. çözümünü bilsem kendim uygulayacağım ama yalnız olmadığını belirtmek istedim. belki sevdiğin bir spor varsa uğraşabilirsin. ben mesela buz patenini çok severim yakında piste gideceğim, sana da tavsiye ederim :)
0
trista
(04.11.08)
vallahi ben de aynı hislerdeyim. bu aralar o kadar güvensiz hissediyorum ki. herkes bi çıkar peşindeymiş, herkes kötüymüş gibi geliyor. insanın yaşadığı şeylerden dolayı böyle oluyor sanırım. önce buna neden olan sorunu çözmek lazım.
0
oceano
(04.11.08)
ya saf iyi bir insan aramıyorum ama öyle olmaya çabalayan ve belli eden birini arıyorum, ben öyleyim en azından...aslında sorunları çözmek de cesaret işi biraz gibi ama..
0
🌸passion rules the game
(04.11.08)
ben öyle olmaya çabalıyorum ama genel olarak bir soğukluk mevcut, ısınamıyorum insanlara. deliriyorum galiba.
0
trista
(04.11.08)
the dream seller
(04.11.08)
biraz sizi böyle düşünmeye iten çevre haricinde, kendinizi soyutlayıp sevdiğiniz değer verdiğiniz insalarla daha daha çok görüşseniz...
0
sleep may be the enemy
(05.11.08)
Tirid hormonlarını kontrol ettir, seviyeleri olması gerekenlerin altında veya üstündeyse acayip bunaltıyor, iç sıkkınlığı veriyor.

Edit: tirid yazmışım ya kusura bakma,

Troid demem gerekiyordu.
0
thefin
(05.11.08)
anlamıştım triodi :)

hormonal bir şey olduğunu zannetmiyorum, böyle dolmayan bir boşluk gibi. dolmayacakmış gibi bi garip düşünce hali..
0
🌸passion rules the game
(05.11.08)
Etrafta çok sayıda saf iyi insan olsaydı dünyanın ne kadar sıkıcı, ne kadar teletabi bi yer olacağını düşünün.
0
mabl
(05.11.08)
gordugum kadariyla bu hissi yasayan cok fazla insaniz. evet ben de yasiyorum.

ben insana mesguliyet gerekiyor diye dusunuyorum. keyif aldigin bir spor daliyla ugrasmak cok ise yariyor. aslinda sadece dusunmeye bunalmaya zaman birakmamis oluryorsun kendine. yoksa o tamamlanmislik hissini yine de yakalayamiyorsun.

sozluk dusturu aramaya inan diyebilirim. yeni insanlarla tanis. aralarindan anlasabilecegin, zaman gecirmekten memnun olabilecegin insanlar cikma ihtimali artacaktir.
0
azaktod
(05.11.08)
eskidan canı sıkılanı evlendirirlermiş:) ciddi bir çözüm, gülme.
0
min el garaib
(05.11.08)
(7)

Toplu uzantı değiştirme

mabl
Daha önce sorulmuştu bu ama bulamadım. Bi klasördeki tüm dosyaların uzantılarını tek seferde değiştirmenin yolu var mıdır?
Daha önce sorulmuştu bu ama bulamadım. Bi klasördeki tüm dosyaların uzantılarını tek seferde değiştirmenin yolu var mıdır?
0
mabl
(04.11.08)
Klasore dos modunda ulastiktan sonra soyle yapabilirsiniz.
mesala jpg yapicaksam -> rename *.* *.jpg
0
badseed
(04.11.08)
Hallolmuştur çok teşekkürler :)
0
🌸mabl
(04.11.08)
dosya adının değişmesi problem olmazsa windows altında şöyle bi alternatif de yapılabilir. ctrl+a ile tüm dosyalar seçildikten sonra f2 ye basarak rename yapın. dosyalardan adını değiştireceğiniz dosyaya resim.jpg gibi bir isim verirseniz diğerleri resim(1).jpg resim(2).jpg gibi gider.
0
sijwocaq
(04.11.08)
onu denedim ilk olarak zaten. Ama sadece ilk dosyanın uzantısı değişiyor, diğerlerinin sadece ismi değişiyor.
0
🌸mabl
(04.11.08)
total commander'da bayağı esnek isimlendirme özellikleri var sanırım. Sırf uzantıyı değil dosya isimlerini de belli bir biçime göre toplu halde değiştirebiliyorsunuz.
0
386 dx
(04.11.08)
www.download.com/1770-20_4-0.html?query=rename&searchtype=downloads&filter=os=128|license=49|&tag=ltcol

burda bu işi yapan programlar da var.

bu işi yapan linux komutunu bilen var mı?
0
edge_nabby
(04.11.08)
name32 kullanırdım eskiden tam bu iş içindi. sonra bıraktım bu işleri artık yiğenlerimle oynuyorum. bilgisayar, internet oyun veya muzik bunlar iyi şeyler değil bence.
0
hollowlife
(04.11.08)
(7)

[Farmakoloji] Endikasyon Sampiyonu ilac

ermanen
En cok seye iyi gelen ilac hangisi, yani endikasyonlarinda en cok sey yazan, endikasyon sampiyonu ilac hangisi? (en cok farkli hastalik durumu yazan daha dogru olur sanirim)not: antibiyotiklerden biri gibi geldi ama bilemedim, bir de agri kesici dusundugumuzde bircok agriyi gecirebilir ama onu tekmi
En cok seye iyi gelen ilac hangisi, yani endikasyonlarinda en cok sey yazan, endikasyon sampiyonu ilac hangisi? (en cok farkli hastalik durumu yazan daha dogru olur sanirim)

not: antibiyotiklerden biri gibi geldi ama bilemedim, bir de agri kesici dusundugumuzde bircok agriyi gecirebilir ama onu tekmis gibi sayabiliriz.. hastalik durumu bahabinda soruyorum yani...
0
ermanen
(02.11.08)
su
0
desdinova
(02.11.08)
aspirin sanırım en çok şeye iyi gelen. her sene yeni bir şey fark ediyorlardı...
0
kahvegibi
(02.11.08)
Aloe vera
0
mabl
(02.11.08)
Antibiyotik diyorsanız tetrasiklinler iyidir, fluorokinolonlar da tadından yenmez.
0
hlathguth
(02.11.08)
Uzman farmakolog olan eşim "bence son dönemde antidepresanlar" dedi. Çünkü çok fazla ve en çok şeye onlar reçete ediliyorlarmış, migrene, prematür ejakülasyona, depresyon olarak algılanan semptomların tamamına, fibromiyaljiye vb.
0
sui
(02.11.08)
inflamasyona iyi gelmesi, agri kesmesinin yaninda kalp hastaligi ve barsak kanseri riskini azaltan aspirin oldukca iyi bir ilactir.

ama ote acidan bakarsan bircok hastalikta en cok kullanilan tek ilac kortizondur. vaktim olsa en az 50 tanesini sayabilirim
0
outshined
(03.11.08)
benim de aklıma ilk aspirin geldi.

not: antidepresanların "her şeye iyi gelmesi" olayı beni derinden yaralıyor!
not 2: seks herşeye iyi gelir. sevişen insan mutludur. bunu bilirim ben!
0
cinematography
(03.11.08)
(4)

İzmit'teki olimpik buz pisti?

trista
Kapalıymış diyorlar sanırım? Bilgisi olan var mı? Telefonunu bulamadım nette arayıp sorayım...
Kapalıymış diyorlar sanırım? Bilgisi olan var mı? Telefonunu bulamadım nette arayıp sorayım...
0
trista
(01.11.08)
izmit gençlik ve spor il müdürlüğünü aramak iyi bir başlangıç noktası olabilir...
0
co2s2
(01.11.08)
Google a izmit olimpik buz pisti yazınca çıkan ilk sonuçta şöyle bişi var:

Daha detaylı bilgi için ilk olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İnternet Sitesi nden ulaşabilirsiniz yada 0262 226 6096 numaralı telefondan direk Buz Pisti ile irtibat kurabilirsiniz.

www.akifozkaya.com
0
mabl
(01.11.08)
Çook teşekkürler.
0
🌸trista
(01.11.08)
fuarın içinde de bir tane buz pisti açılmış.orayıda deneyebilirsiniz.
0
dark dante
(02.11.08)
(10)

Kan tükürmek

mabl
Sabah kalkıp ağzımdaki kötü tadı lavaboya tükürdüğümde, koyu kahve telvesi kıvamında kan olduğunu tahmin ettiğim birşey tükürdüm. Yaklaşık 1 saat boyunca tüküre tüküre anca temizledim boğazımı, Aynada baktığımda kan felan görünmüyordu ama tükürdükçe boğazdan aynı pıhtılaşmış kan gibi şey geliyordu.
Sabah kalkıp ağzımdaki kötü tadı lavaboya tükürdüğümde, koyu kahve telvesi kıvamında kan olduğunu tahmin ettiğim birşey tükürdüm. Yaklaşık 1 saat boyunca tüküre tüküre anca temizledim boğazımı, Aynada baktığımda kan felan görünmüyordu ama tükürdükçe boğazdan aynı pıhtılaşmış kan gibi şey geliyordu.
Ne olabilir bu? Daha önce hemen hemen hiç böyle birşey olmamıştı.

Not: Kızılcık şerbeti içmedim.
0
mabl
(31.10.08)
Dışarı içmeye çıktığımda ister istemez etrafımızda sigara içen insanlar oluyor. Eğer o gün cok fazla solursam o dumanı o gece uyuduğumda sabahına boğazımda parça parça balgam parçaları hissediyorum. Sonra tükürdüğmde bahsettiğin gibi kanlı olduklarını görüyordum..

Daha sonra fark ettim ki fazla sigara içilen ortamda durduğumda burun damarlarım alkolünde etkisiyile iyice incelip gece uyurken ufak ufak kaniyip genzime akiyor ve böyleceliklede gene sigara sebebiyle oluşan balgamlar onu hapsedip tutuyor. Sabah tükürdüğümde de senin bahsettiğin şekilde tükürüyordum.

Belki senaryo farklı gelişebilir sende ama buna benzer birşeyler oluyorsa sebebi o olabilir.

Not: Bir arada bademciklerim iltahaplandığında kaniyordu o zaman da böyle oluyordu.

Sonuç: Kulak burun boğaza görünmekte fayda var derim.
0
gunes yanigi olan penguen
(31.10.08)
dis etlerinde de bir problem olabilir
0
ismo
(31.10.08)
diş etlerinle alakalı büyük ihtimal porblemin. bende de vardı aynı sorun. diş etindeki en ufak hassaslık uyurken istemsiz kasılmalardan dolayı kanamaya yol açıyor. diş macunumu değiştirince geçti bende.
0
teritori
(31.10.08)
bende de aynı sorun var. diş eti kanaması olarak tahmin ediyorum. dış macunu dış fırçası çok denedim ama gitmiyor. işlerim yüzünden gidemiyorum doktora. artık napalım bi yolunu bulup gidicem. çok pis bir şey ya ağzından kan çıkıyor filan:)
0
hollowlife
(31.10.08)
@güneş yanığı olan penguen: Akşamları 3-4 sigara içiyorum bazen, nedeni bu olabilir gerçekten de.

Ama dişeti problemi olması daha büyük ihtimal. 2 gün önce hem diş fırçamı, hem de diş macunumu değiştirdim. Ayrıca dişetlerimde de kendi kendine oluşup kendi kendine kaybolan bi iltihap problemi var, hiç bi zararı olmamıştı bu güne kadar.

Teşekkürler cevap veren herkese. Daha ciddi bişey olabilir diye korkmuştum.
0
🌸mabl
(31.10.08)
@mabl: burada verilen bilgilerin hiçbir garantisi yoktur unutma bence. sen yine de doktora görün fırsatını bulursan.
0
teritori
(31.10.08)
Dışkınızın rengi normal mi? Siyah, yapışkan, kötü kokulu değilse en azından midenizden emin olabilirsiniz.
0
there is nothing left for me
(31.10.08)
Henüz kontrol etme fırsatım olmadı onu. Söylediğiniz iyi oldu.
0
🌸mabl
(31.10.08)
hocam kesinlikle ve kesinlikle eminimki sebebi sigara belki değiştirmişsindir veya çok içmişsindir
0
horror
(31.10.08)
Koyu-kahve telvesi gibiyse, midede kanama olmuş olsa gerek. Endoskopi yaptırmanızı tavsiye ederim.
0
hlathguth
(01.11.08)
(18)

araba kullanmak, kendine güvenememek, park edememek

ravioli
düzgün yol takibi yapabiliyorum, öndeki araçla mesafemi koruyorum, gayet dikkatli ve efendi bi şekilde yoluma gidiyorum hamdolsun!ancak bundan on sene evvel bu (bkz: #13313769) ve buna benzer birkaç olay yaşadım ve kendime güvenimi neredeyse tamamen yitirdim araba kullanma konusunda. 6-7 sene hiç ge
düzgün yol takibi yapabiliyorum, öndeki araçla mesafemi koruyorum, gayet dikkatli ve efendi bi şekilde yoluma gidiyorum hamdolsun!
ancak bundan on sene evvel bu (bkz: #13313769) ve buna benzer birkaç olay yaşadım ve kendime güvenimi neredeyse tamamen yitirdim araba kullanma konusunda.
6-7 sene hiç geçmedim direksiyona. geçen sene ehliyet aldım, son birkaç aydır da yavaş yavaş çıkmaya başladım trafiğe. ama her seferinde müthiş bir gerginlik oluyor üzerimde, sanki her an bir yere geçirecekmişim gibi hissediyorum. işimi bitirip kontağı kapatana kadar rahat bir nefes alamıyorum. bazen çok fazla abarttığımı düşünüyorum, suni bir güven doluyor içime, çıkıyorum yola, ama bir anda o boktan duygu doluyor içime, elim ayağıma dolaşıyor, vitesler karışıyor, şerit şaşırıyorum vs...
bu durumu nasıl yenebilirim?
bir de park konusunda sıkıntı yaşıyorum. iki araba arasına park yapamıyor, aralarından çıkamıyorum. pc ortamında pratik yapabileceğim simulasyonlar var mı bildiğiniz?
www.aeonity.com buna benzer ama daha gerçekçi bir şeyler arıyorum.
0
ravioli
(30.10.08)
valla kendine güvenmezsen zor. ben sıfır arabayı vurdum ilk hafta, yaptırdık, sonra gene vurdum. geçen gene vurdum. vurdum da vurdum. çarpa çarpa öğreneceksin. tabi bu öndeki arabaya 70le gir demek değil ama park ederken sürtmeler falan kaçınılmaz. koy iki tane o koni zamazingolardan aralarına gir çık bence.
0
passion rules the game
(30.10.08)
geçer.
alışırsın.

dicem ama bir kaç ay olmuş diyorsun. gene de geçer, alışırsın. efendi efendi yolunda git, hiçbişey olmaz. bazılarımız kabızız araç kullanma konusunda doğuştan, yapacak pek bişey yok, ama geçiyor gerginlik durumu bi süre sonra.

şimdi baktım, ehliyet alalı 7 sene olmuş. hala paralel parkı doğru düzgün yapamıyorum. ama problem değil. işimi görüyorum, ayağım yerden kesiliyor, yeter bence o kadarı. makas da atmayıvereyim canım.
imkanınız varsa otomatik vitese geçin. bir de koltuğu azıcık geriye yaslayın çok dik duruyorsa, biraz rahatlama sağlar.

Not: Erkeğim :)
0
mabl
(30.10.08)
simulasyonla olacak iş değil bence. en onemlisi pratik. ben de ilk cıktıgım zamanlar her tarafımdan ter fıskırıyodu resmen feci stres oluyodum. oncelikle sanki araba senin bi parcanmıs gibi hissedeceksin. yani yolda nasıl yuruyorsan reflekslerin varsa, insanların ustun cıkmıyorsan arabayı da oyle düşün. pedallar ve vites beynin direksiyon da govden kolun bacagın gibi. ben boyle dusune dusune ustalastım benim diyen taksicinin işini bitiririm. tabi bu demek değil ki tehlikeli kullanmak lazım, dikkat en onemlisi. bir de sanki diğer soforlerin hepsi acemiymiş gibi düşün. sinyal, selektor bunları yerinde kullanmayı unutma. zor bişey değil.
0
likeinme
(30.10.08)
direksiyon dersi almanızı öneririm. yeni başlayanlar kadar kendini geliştirmek ve kendine güvenini arttırmak isteyenler için de dersler ve programlar var.
0
386 dx
(30.10.08)
eğer imkanınız varsa eski bi araba ile başlayın derim, parçası ucuz olanlarından. hem eski arabaları kullanmak daha zor olur sonra daha rahat edersiniz.
simulasyonlar filan bence bir işe yaramaz arabanın gerçek mekanik tepkisini alamazsınız yazılımlardan. tabii mantığını öğrenebilirsiniz zannediyorum onu zaten biliyorsunuz
0
hollowlife
(30.10.08)
öğrenirken yanınızdaki kişinin karakteri çok önemli,sakin kalabilen insanla araba sürmeyi öğrenmesi çok daha kolay oluyor,o ilk aşamada kendine güvenin geldikten sonra da öyle devam ediyor.

bi kere hızlı gitmediğinizi tahmin ediyorum,kaza yapma korkusunu bi şekilde atın üstünüzden.yavaş gittikten sonra bir yere vursanız da çok ciddi sonuclar doğurmaz telafisi vardır genellikle,klasik ama carpa carpa öğrenirsiniz bu işi.arabayı sürerken rahat olun,arkanıza yaslanın,dikiz aynalarına hakim olmaya çalışın,eğer istanbuldaysanız hanzo populasyonunu bir kenera atarsak çoğu insan dikkatli araba kullanıyor,sağınıza solunuza önünüze arkanıza dikkat verdikten sonra hiç bir sorunla karşılaşmayacağınıza kendinizi ikna ederseniz başarılı olursunuz.

yeni başlayanları en çok korkutan şeylerden biri arkadan makas ata ata gelen ayılar oluyor.sizde de varsa böyle bir durum mesafe koruyan bir insan olduğunuzu söylemişsiniz zaten heyecanlanmadan normal temponuzda gitmeye çalışın çünkü arkadan gelen ayı da size göre ayarlamış oluyor kendini.

park halindeki öyle fazlaca mesafe bırakmamış iki araba arasına girmek için gayet güzel bir yöntem vardır.arabanızın ve öndeki arabanın arka tamponlarını eşitleyip geri geri girerseniz çok daha rahat oluyor.arabanın burnunu sokaraka girmek çok çok zordur mesela öyle durumlarda.
0
withered
(30.10.08)
otomatik vites daha rahat
0
ermanen
(30.10.08)
carpa capra ogrenirsin mantigi nedir ben onu anlamiyorum. resmen gergin bir insani daha fazla germekten baska bir halta yaramaz bu öneri.

gecen seneye kadar trafikte gayet gergin ve kendime güvenim sifirdi. ehliyeti 2004 senesinde aldim ve ondan sonra sadece 1 ya da 2 defa araba kullandim. sonrasinda ilk arabami (düz vites) 2006 senesinde aldim ve kullanmadan/kullanamadan direkt olarak babama verdim. ikinci arabami 2007 sonunda aldim. otomatik vitesli. ilk uzun yolumu izmir-balikesir arasinda bu yaz yaptim. kendime güvenim artti.

diyecegim su ki; eger imkaniniz varsa otomatik vitesli bir arac alin. bence sizin güvensizliginiz ve gerginliginiz vites degistirme konusunda yasadiginiz tereddütten öte geliyor.

iki arac arasi park meselesini bence zamanla asacaksiniz. yukarida da önerildigi sekilde bos bir araziya gidip, iki taş koyup burada alistirma yapmaniz saglikli olur. ayrica herhangi bir kurstan faydalanarak sehirici trafikte kendinize güveninizi kazanabilirsiniz.

ama unutmayin. yaninizda size güvenen biri olsun, her an sizi daha fazla strese sokan birisi degil.
0
trimpot
(30.10.08)
iki araba arasına park etmek dediğimiz olayın esas adı paralel park. paralel parkta önemli olan noktalar acele etmemek ve aynalardan da faydalanarak hem önü hem arkayı kollamak.

öncelikle arabanızın arkasını park edeceğiniz boşluğun bittiği yere getirin. sonra tam sağ yaparak geri geri içeri yerleşin. bi yandan da direksiyonu toplayın. çok az bişe direksiyon toplu vaziyette gidin. arabanın önünü kurtardığınızda da tam sol yapın. direksiyonu toplama işlerini uygun zamanlarda yaparsanız ne kaldırıma çıkarsınız ne de yolun ortasında kalırsınız. eğer park edeceğiniz alan oldukça dar ise bi kaç kez ileri geri manevra yaparak yerleştirebilirsiniz arabayı. tüm bu aşamalarda hem önü hem de arkayı kollamayı unutmayın.

aslında şu resmi incelerseniz daha rahat anlayacaksınız dediklerimi.
www.remgeo.com
0
cruor
(30.10.08)
benim kiz arkadas ehliyet almaya calisiyor o yuzden son zamanlarda parallel parking olayi kulagima cok gelmeye basladi, ben tamamen icgudulerime gore iki araba arasina parkederken kiz arkadasim elindeki talimatnameye uyarak kisa zaman icinde benden daha iyi parkeder oldu, o yuzden kisaca yazayim, arkasina parkedeceginiz arabanin yanina gelip dikiz aynalari birbirlerinin hizasinda olcak sekilde, diger arabaya makul bir uzaklikta duruyorsunuz (tabi arabalarin uzunluklarinin benzer oldugu onkabulu ile konusuyorum), direksiyonu 75% oraninda sola dogru kiriyorsunuz ve yavas yavas geriye gitmeye basliyorsunuz, sizin arabaninizin on tamponu diger arabanin arka tamponu hizasina gelince direksiyonu sonuna kadar saga kiriyorsunuz ve arabanin on tarafini toplayarak park islemini gerceklestiriyorsunuz sonra duruma gore birazcik one giderek arabanin onunu duzeltebilirsiniz.
0
thunderroad
(30.10.08)
park sensörü taktır arkaya. 80 liraya takıyorlar 20 liraya da tampon rengine boyuyorlar. dit dit park ettirir seni her yere.
0
trocero
(30.10.08)
ogreteyim ?
0
bryan fury
(30.10.08)
@trimpot: "..bence sizin güvensizliginiz ve gerginliginiz vites degistirme konusunda yasadiginiz tereddütten öte geliyor."
evet bunu az önce fark ettim ben de, vites değiştirirken, özellikle yavaşlarken gerginliğim artıyor, en iyi çözüm otomatik vites gibi görünüyor.

çok teşekkür ederim herkese.
0
🌸ravioli
(31.10.08)
yavaslarken gerilecek bisey yok, motor frenı oluyor en fazla, yanlıs vitese takınca. o da bi sorun degil, tekrar debriyaja basıp bi buyuk vitese atın hemen. panık yapacak bi durum yok. bi kac boyle oldukca alısırsınız buna da.

vites kucultmenız gerektigini de soyle yaparsınız ilerde pratiklesir zaten. dizel araclar 2000 dd nın altına inince vites kucultmek gerek zaten gaza basınca da hızlanmadıgını hatta titredigini farkedeceksiniz. benzinli araclarda bu 3500 dd fln olması lazım.
0
bryan fury
(31.10.08)
en iyi cozum otomatik vites demissin ama benim cevabi tiklememisin, alindim:)
0
ermanen
(31.10.08)
ne durumda soforluk ?
0
bryan fury
(09.11.08)
@bryan fury: park olayını hallediyorum gibi yavaş yavaş, dün iki defa girdim çıktım iki araba arasına, eskisi gibi zorlanmadan.
kendime güvenim de yerine geliyor sanırım inceden, rahat bir şekilde gidiyorum yoluma ama diğer şoförlerle, yayalarla temas kurunca (korna, selektör vs) heyecanlanıyorum hala.
0
🌸ravioli
(10.11.08)
simdi ne durumda soforluk ?
0
bryan fury
(14.12.08)
(9)

Paint in black - en başarılı cover'ı ?

menthura
Merhaba,Paint in black'in başarılı bir cover'ını bilen, tavsiye edebilecek var mı? Dinlediklerimin hiçbiri orjinalinin yerini tutmuyor :)
Merhaba,
Paint in black'in başarılı bir cover'ını bilen, tavsiye edebilecek var mı? Dinlediklerimin hiçbiri orjinalinin yerini tutmuyor :)
0
menthura
(29.10.08)
bana göre: Incubus

ayrıca: (bkz: paint it black coverlayan gruplar kisiler)
0
axijazz
(29.10.08)
mabl
(29.10.08)
judas priest başarılıdır bana göre.
0
generic
(29.10.08)
Evet Judas'ın coverı bence de iyi...
0
inugard
(29.10.08)
orijinalinin yerini hiçbirinin tutacağını düşünmüyorum ama benim favorim the tea party cover'ı..
0
sharpenter
(29.10.08)
bence de judas priest.
0
kimlanbu
(29.10.08)
vanessa carlton diyeyim ben de.
0
pyro clustic flow
(29.10.08)
bence wasp ama birtek ben seviyorum galiba o cover'ı da
0
moroff
(29.10.08)
ben firewater coverını severim..
0
suda balik
(29.10.08)
(13)

Bir kadın ve bir erkek arkadaş olabilir mi?

quinza
soru başlıkta..
soru başlıkta..
0
quinza
(27.10.08)
olabilir neden olmasın.. tabi ikisinin aklında da arkadaşlık varsa ve uyumlularsa. uyumluluktan kastım aynı olmak değil tabi, birbirini tamamlamak.
0
kucukkiz
(27.10.08)
öyle bir kız arkadaş bulmanın, süper anlaşmanın, araya nifak sokmamanın dayanılmaz hafifliğini yaşadım 1 sene.. sonra birgün beni sevdiğini söyledi herşey bitti. kısmen olabiliyor :)
0
goodbyecruelworld
(27.10.08)
süper olur. benim kız arkadaşımdan çok erkek arkadaşım vardır ve şu ana kadar hiç yamuk yapan çıkmadı.
0
gene mi gene
(27.10.08)
bal gibi de olur.
0
deckard
(27.10.08)
olur. sonsuza kadar böyle gidilebilir. sonradan tek taraflı ya da karşılıklı bir aşk da doğabilir. bu da sorun değildir. bu aşk bitebilir de bu da gayet normaldir. hiç bir ilişki için keskin sınırlar çizmemek gerekir bence. olan olması gerekendir. kasmamak lazım. tadını çıkarın.
0
againstthelife
(27.10.08)
video.ekolay.net

Hayat çok acımasız ahahah. Olmaz sizin iş :))
0
ataturkiye
(27.10.08)
tabi ki bunun cevabi olabilir ama sen "bir kadin ve bir erkek arkadas kalabilir mi?" diye sormaliydin.. Bunun cevabi da kalabilir olacak.. Cevaplarin ne farki var dersen birinin olasiligi daha fazla, onu da anladin sen..
0
ermanen
(27.10.08)
diabolus79
(27.10.08)
zor... çok iyi, çok yakın arkadaşsanız, çok iyi anlaşıyorsanız bence mutlaka en az bir tarafın kafasında bir soru işareti oluşur. Dile gelir/gelmez, sonu olur/olmaz o ayrı ama birinin kafasında küçük bir şimşek mutlaka çakar. Sevgilin vardır, ya da onun vardır ve onu hiç bu gözle (karşı cins olarak) görmezsin tamam, ya da hiç senin tipin diildir, yine tamam ama aksi takdirde "mümkünatı yok" bile derim canımcım:)
0
think martini
(27.10.08)
arkadaşlıktan beklenti birlikte eğlenmek, coşmak, sır paylaşmak vb ise olur. fakat işin bir de şu yönü var, malum sırplarla olan savaş esnasında tanıdığım bir uçk askerinin vurulan arkadaşını saatlerce sırtında taşıdığını (mecbur değildi taşımaya) hatta bu esnada acıdan dudaklarını ısırarak parçaladığını biliyorum. yine başka bir arkadaşımın saçma sapan bir nedenle üzerine çullanıp tekmelemeye başlayan 6 adamın arasına dalıp üç yerinden bıçaklanan ölümün ucudnan dönen başka bir arkadaşını (arkadaşımın arkadaşını) biliyorum.

ben de vakti zamanında gecenin bir saati parasız sigarasız kaldığımda benle bir paket sigarasını paylaşmak için 3.5 saat boyunca yürüyerek yanıma gelen arkadaşımı biliyorum. mesele sadece "manpower" değil yani, bi adam "şöyle bir sorunum var yetiş" dediğinde kocasından ya da sevgilisinden "aşkum gidebilir miyüüüm?" diye izin alan biriyle ne kadar arkadaş olabilir bilemiyorum.

tabi ki kadınların içinde de çok sağlam olanları vardır. belki bana bugüne kadar denk gelmemiştir. şimdi en yakın dediğim kadın arkadaşı düşünüyorum, heralde bi sorunum olsa ilk arayacağım "kadın" olmakla beraber en son arayacağım "kişi" olurdu.
0
blackdog
(27.10.08)
15 yasından once tanısmıslarsa olur. sonrası için yine olur ama biraz zor :)
0
likeinme
(27.10.08)
Olabilir. Yani mümkündür, böyle bi ihtimal her zaman mevcut. Ancak bu çeşit arkadaşlıklarda %91.4 oranında cinsel veya duygusal çekim oluşuyor. Yani çok ta normal bişey değil. Ama oluyor. Tam beklentisizlik lazım.
0
mabl
(28.10.08)
"Hiçbir erkek, cinsel ilişki kurmak istemeyeceği bir kadınla yakın arkadaş olmaz"

Sigmund Freud.
0
robin crusoe
(28.10.08)
(13)

soyumsopum.com işleyişi nasıldır?

late viper
http://www.soyumsopum.com/ sitesinin çalışma mantığı hakkında bilgisi olan var mı? Ben pek başarılı bulmadım da...Babamı bile bulamadı.
www.soyumsopum.com sitesinin çalışma mantığı hakkında bilgisi olan var mı? Ben pek başarılı bulmadım da...
Babamı bile bulamadı.
0
late viper
(27.10.08)
Çok ilişkili sonuçlar bulamasa da, bende tanıdıklarımdan birkaçını buldu.
Bu arada, şimdi mesajlaştığımız bir yazar içime kurt düşürdü. Yok kredi, yok dolandırıcılık vs...
Böyle bir şey varsa, hemen dava edeyim diyordum. :)
Hazır, her site kapatılırken...

Güvenilir midir sizce?
0
nuage
(27.10.08)
altı üstü bi tc kimlik no'su istiyorlar, tırsmaya gerek yok. Ben başarılı buldum bi kaç kişiyi unutmuşlar ama önemsiz adamlar:D ha bi de dede-babaanne göremedim. Ölen kişileri göstermiyor mu ne?
0
ukeladümbelek
(27.10.08)
siteyi yapan ikili icin (bkz: cumhuronat ve martyn).
0
can itin
(27.10.08)
bi tc kimlik nosuyla kredi falan alamazlar rahat olun. olur mu oyle şey yahu :)
0
likeinme
(27.10.08)
çalışma mantığı sitenin altında yazıyor.
ayrıca tanımadığım bir sürü kişi çıkarttı. keşke akrabalık derecelerini de söylese.
0
insanimsi
(27.10.08)
akrabam diye çıkan tek kişiyi bile tanımıyorum :) bu ne abi
0
goodbyecruelworld
(27.10.08)
baba tarafından epey kişi buldu, hatta babamın karısını (ikinci eşini) de akrabam saydı ama annemi bulamadı salak.. ne yani babam boşanınca biz de mi boşanmış sayıldık?
bir de benim de tanımadığım bir dünya insan buldu.. kim bunlar lan?
ama çok da kötü değil..

edit:
babam boşanmış sanırım.. karısının soyadı eski haline dönmüş.. bunu burdan öğreniyorsam höh.. yarın bi pederi aramak gerek..
bu arada çalışma sistemini ben de anlamadım, güvenlidir ama tckimlik.nvi.gov.tr'de öyle akraba bulma gibi bir şey yok, keşke olsa..
0
p shadow
(27.10.08)
@nuage
Bir an(0,773 saniye*) işkillenmedim değil. Ama sonra diğer arkadaşlar gibi düşündüm...

@insanimsi
işte nedir bu "matematiksel algoritmalar"ın farkı? Nasıl oluyor da babamı, amcalarımı bulamıyorken tanımadığım kişileri buluyor?
0
🌸late viper
(27.10.08)
tamamen uydurdugum calisma sistemi soyle olabilir:
- siteyi yapanlar, kendi ailelerindeki butun tc kimlik numaralarini ve akraba baglantilarini bilgisayara girerler sonra bunlar arasinda bir korelasyon bulmaya calisirlar.
- bulduklari modeli yakin cevrelerindeki diger insanlarin kimlik bilgileriyle kontrol ederler, ne kadar cok veri olursa modelin tutarliligi o kadar yuksek olur.
- sonucta sanirim tutarli bir modele ulastilar, cunku sadece kimlik numarasini bilmek databasede veri arastirmak icin yeterli degil, anne baba ismine ulasabilirler ki orada tikanir.
- mesela ataturk un numarasi 100000001/46 ilk tckimlik numarasidir, bunu girince 8 haneli numarasi olan akrabalar cikiyor (99970002/84)ki imkansiz; buradan database ile baglantili olmadigi sonucunu cikarabiliriz
0
cench
(27.10.08)
işin sırrı kimlik numarasında diye düşünüyorum. her numaranın bir anlamı var herhalde. çünkü benim aramam sonucunda çıkan -birisi hariç- her kimlik numrasının ilk üç hanesi aynı rakamlardan oluşuyor. anladığım kadarıyla dedemin başlattığı büyük annemle başlattığı soydan sonrasını çıkardı. ama eksiklikler (babam) ve tanımadığım fazlalıklar var.
bir de anne tarafından hiç akrabam yok. anne tarafından akraba bulan var mı?
0
insanimsi
(27.10.08)
ben çözdüm, işte kolerasyon:D
şimdi efenim örnek olarak " 123456789xx " diye bir tc kimlik no 'muz olsun. son iki rakamın hiçbir ayırıcı özelliği yokmuş mernisi yapanlar söyledi.

bu site
123 'ü direk alıyor
456 'yı 10 ar 10 ar arttırıp azaltıyor.
789 'u 1 er 1 er arttırıp azaltıyor.

sonuç olarak bunların kombinasyonlarını ekrana getiriyor.

misal: 123466788 süleyman emmi
misal2: 123476787 gülizar hala :D

son iki rakamın belirlenmesi ise şöyle:
1+3+5+7+9=25
2+4+6+8=20
buradan 25*7-20=155 (neden 7 ile çarpıyoz diye sormayın)
155/10 dan kalan 5 (bu 10. rakam 5 oluyor demek)
sonra 10. rakamı dahil ederek 11. rakamı bulalım:
1+2+3+4+5+6+7+8+9+5=50
50/10 dan kalan 0
yani tc kimliğin ilk 9 hanesi 123456789 ise son iki hanesi kesinlikle 50 olmalıdır.
0
ukeladümbelek
(27.10.08)
Rahmetli dedem ve babannemi, babamı, annemi, kardeşimi, amcamı, yengemi, 4 adet kuzenimi ve tanımadığım 7 kişiyi buldu. Tanımadıklarımdan miras felan kalırsa hayır demem.
0
mabl
(27.10.08)
Açıklama getirenlere teşekkürler, ayrıca ben sorarken sözlükte tek entry vardı şu an almış yürümüş ve orada da çalışma mantığından bahseden entryler var. Hani merak eden olursa:
(bkz: soyumsopum.com)
0
🌸late viper
(27.10.08)
(6)

DİSKOKİNGODİSCOKİNG

colonizer
Disko Kralı'nda arkaplanda Disko King yazısı başlıktaki gibi geçiyor sanırım. Bilinen bi kelime oyunu mudur bu? Nedi tam olarak bilemedim."God is Coking"
Disko Kralı'nda arkaplanda Disko King yazısı başlıktaki gibi geçiyor sanırım. Bilinen bi kelime oyunu mudur bu? Nedi tam olarak bilemedim.

"God is Coking"
0
colonizer
(26.10.08)
'coking' olsa bile o 'joking' gibi okunur sanırsam. o manaya geliyor olabilir.
ya da tanrı tüttürüyor manası da olabilir, ama saçma olur sanki öyle...
0
sirrikadem2
(26.10.08)
Ben de bilemedim tam olarak. Ortaya bi "O" koymuşlar ama neden.
0
🌸colonizer
(26.10.08)
Çok safça cevaplıyor olabilirim ama, o Kingodisco değil mi? King of Disco yani. Disko Kralı.
0
mabl
(26.10.08)
Hagaden onun gibi bir şeymiş sanırım. Ne yazmışım yalnız ha.
0
🌸colonizer
(26.10.08)
cevap: e) hepsi
0
kurukafa
(26.10.08)
Okan Bayulgen yine inceden inceden koca ulke ile tasak geciyor gibime geldi. Ama cok zekice bir davranis, takdir ettim.

Ince islerin adami.
0
vita vinum est
(27.10.08)
(5)

turkish punch?

kofteburger
böyle bir laf varmış ingilizcede. ne oluyor acaba anlamı?
böyle bir laf varmış ingilizcede. ne oluyor acaba anlamı?
0
kofteburger
(23.10.08)
osmanlı tokadı olabilir mi (tamamen salladım)
0
buffy de vampir sayilir
(23.10.08)
Burdan geliyor:
en.wikipedia.org

benzetince:
karagoz punch oluyor
hacivat da judy oluyor

cevap:
Turkish punch = Karagoz
0
ermanen
(23.10.08)
Bi de Istanbul Twist var. Hala ne alaka derim.
0
mabl
(23.10.08)
karagöze punch denebilir ama hacivat judy olmaz ya.

sadece karagöz oyunu "punch and judy" ye benzer diye benzetilmiş. o da benzemez aslında ama böyle bir benzetme yapmışlar. punch and judy kukla şovu, karagöz gölge oyunu.
0
mea maxima culpa
(23.10.08)
yabancilar benzetmis bir kere
yoksa ben de tasvip etmiyorum boyle bir benzetmeyi...
0
ermanen
(23.10.08)
(6)

sağ soğan sol sarmısak muhabbeti nedir?

kurukafa
sağını solunu yazı yazdığı/kuvvetli olduğu tarafa göre anlayan biriyim, hayatım boyunca bu konuda hiç sıkıntı çekmedim. sağlak olduğum için biri sağ dediği zaman yazı yazdığım tarafımı, sol dediği zaman yazmadığım tarafımı anlıyorum, ekstra bri efor gerekmiyor yani.ama senelerdir merak ederim, bugün
sağını solunu yazı yazdığı/kuvvetli olduğu tarafa göre anlayan biriyim, hayatım boyunca bu konuda hiç sıkıntı çekmedim. sağlak olduğum için biri sağ dediği zaman yazı yazdığım tarafımı, sol dediği zaman yazmadığım tarafımı anlıyorum, ekstra bri efor gerekmiyor yani.

ama senelerdir merak ederim, bugüne kısmetmiş. şu "sağa sarmısak sola soğan" mıdır, tam tersi midir nedir... bu sağı solu ayırdetmek için kullanılan bir metod mu? eğer öyle ise nasıl çalışıyor?
0
kurukafa
(21.10.08)
sağını solunu ayıramayan insanlara tavsiye edilegelen abuk yöntem.

sağ - sarmısak
sol - soğan

isim benzerliğiyle ayırt edilebilmesi için bu şekil tavsiye ediliyor.

sağ deyince mesela adam bakıyo aha bu tarafa bağlamışım sarmısağı demek ki sağ burası.. gibi.
0
insensitive
(21.10.08)
yani evet anlamadığım bu aslında. yani bir tarafına sarımsak bir tarafına soğan mı bağlayıp dolaşması tavsiye ediliyor? yoksa tamamen şaka modunda bir şey mi.
0
🌸kurukafa
(21.10.08)
Bunu ben de bir ara dusundum ve ben de bir bok anlamadim. Galiba mantikli bir aciklamasi da yok.. Yani sagda solda da sormustum ama kimseden duzgun yanit gelmemisti. Varsa aciklayabilecek bir babayigit ciksin aciklasin. Yoksa, ben diyorum ki, bu anlamsiz bir seydir iste..
0
vita vinum est
(21.10.08)
Bi yere asmıyorlar da cebinde taşıyorlar sağını solunu bilmeyenler. Tabi gerçekten taşıyan var mıdır bilmiyorum, kokarca gibi.
0
mabl
(21.10.08)
anaokulunda çocukların cebine koyuyorlar...
0
theunforguven
(21.10.08)
sağına soluna birşey bağlamana veya cebinde soğan taşımana gerek yok. mega hafıza denen bir muhabbet vardı. hatırlayanlar vardır. (bkz: posterity) orada ingilizce kelimelerin anlamları imgelerle öğretiliyordu. özellikle çocuklar soyut kavramları anlamakta zorluk çekerler. bu kavramlar çocuklara somutlaştırılarak öğretilir. ("allah baba" gibi) çocuğa sağım sarmısak solum soğan derseniz sağında bir sarmısak solunda soğan hayal eder ve bu imge bilinçaltında daha kolay yer tutar. evet.
0
dursunkaptan
(21.10.08)
(21)

su markası için isim aranıyor

voldem
kuracağımız su paketleme firması için isim aranıyor(hayat su, erikli su gibi) tavsiye ve görüsleriniz bizim için çok önemlidir. saygılarımızla..
kuracağımız su paketleme firması için isim aranıyor(hayat su, erikli su gibi) tavsiye ve görüsleriniz bizim için çok önemlidir. saygılarımızla..
0
voldem
(20.10.08)
duru su.
gok su.
selale
irmak su
0
pyro clustic flow
(20.10.08)
değerli taşlardan gidebilirsin
0
mortifera
(21.10.08)
"şellale" gibi ıkırcıklı bir isimle dikkat çekebilirsiniz bence.
0
kurukafa
(21.10.08)
haşikio

ben sırf ismindan dolayı alırdım valla..
0
thefalloftekin
(21.10.08)
sukûnet
0
deckard
(21.10.08)
şellale gibi atraksiyonlara girme çok itici oluyor. ikileme harfleri sakın.
0
cha
(21.10.08)
erikçi. tasarımı da erikli'ye benzettin mi oh mis.
0
kimlanbu
(21.10.08)
hayyat su
havat su
erikki
eriklii
eriqli
dananesa
şırdan
şırlayn

gibi.
0
cha
(21.10.08)
jing su
shen su
kama su

sudan sebep

karsu
aysu
susu
uslusu
ussu
pusu
...

edit: "karanlik su" diyesim de geldi ama kimse almaz heralde
0
ermanen
(21.10.08)
cha: itici olmasında bir sorun yok bence, bu durum tanınırlığını arttırıyor. çiftlemeli markaları ben de itici buluyorum ama bu yüzden almamazlık etmedim hiç.

bu arada eklemekte fayda görüyorum ki doğu illerinde şelaleye şellale derler. yani dediğin gibi bir motivasyonla da düşünmemiştim.
0
kurukafa
(21.10.08)
ab-ı hayat
0
mabl
(21.10.08)
(levent kırca girişi)

gökçek su

(halk bu suyu kapış kapış alacak)
0
kurukafa
(21.10.08)
Bir zamanlar su paketleme konusunda ilginç bir fikrim vardı o zamanlar araştırmıştım tarım köyişleri bakanlığından üretim izni almış tüm firmaları incelemiş ve isimlerine bakmıştım yamulmuyorsam değerli taşlardan doğadan gelen hemen hemen her isim için üretim izni alınmıştı.h2o çok mantıklı gelmişti onunda isim hakları alınmıştı.O zamanlar kalite hissi uyandırıcak yabancı menşeli bir isim ve cin fikirli harf oyunlu isimler yoktu..
0
geldimoraya
(21.10.08)
h20 mantıklı ama hedef kitlesinin yüzde kaçı lise ve üniversite mezunu?

bence doğadan gelen isimlerin yanı sıra istanbul su, marmara su gibi birşeyler de yapbilirsin. akılda kalıcı ve güvenilir.

veya kız isimleri olabilir pelin su, çiğdem su gibi. kadın isimleri her zaman çekici gelir insanlara.

değerli taşlar ve madenler de güzel fikir. filiz su, kristal su, mercan su, safir su, yakut su falan filan.

böyle akılda kalıcı, dikkat çekici, insanda güzel duygular uyandıran isimler.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
Opal Su
değerli taşlardan açılınca konu hoş geldi bi an.
0
prodeq
(21.10.08)
tiramisu.. alırdım şahsen ben.
0
dalamar
(21.10.08)
günsu
altın su
alsu
elmalı(erikliye rakip)
0
atabari19
(21.10.08)
olmayacakları söyleyim

yaşam su olmaz. hayat suya iltibas
billur su olmaz. billur tuz tanınmış marka olduğundan iltibas
yağmur su olmaz. suyun niteliğini belirtir
berrak su olmaz. suyun niteliğini belirtir.


bir de sanırım su da marka ismi çok önemli değil. baksana çene suyu diye bir su var ve insanlar içiyor :)
0
kahvegibi
(21.10.08)
biiçim su =)
0
krasotkin
(21.10.08)
onlar marka ismi değil. suyun çıktığı kaynakla ilgili isimler onlar. demek öyle bir mahallede, dağda, mevkiide çıkıyormuş o su. çene tepesi, erikli ovası filan gibi.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
CanSu
Yaşam

bence güzel isimler...

:)
0
jeanluc
(22.10.08)
(1)

firefrox ta betik sorunu?

beni birak saraba bak dayi
frefox un yeni sürümünü yüklediğimizden beri her açılışta 30 saniye hiçbir şey olmuyor daha sonra betiği durdur mesajı çıkıyor durdur dedikten sonra açılıyor ve bir daha kapatana kadar sıfır sorunla çalışıyor. nasıl düzeltebilirim?
frefox un yeni sürümünü yüklediğimizden beri her açılışta 30 saniye hiçbir şey olmuyor daha sonra betiği durdur mesajı çıkıyor durdur dedikten sonra açılıyor ve bir daha kapatana kadar sıfır sorunla çalışıyor. nasıl düzeltebilirim?
0
beni birak saraba bak dayi
(20.10.08)
Açılış sayfası ne acaba? Google mı?
0
mabl
(21.10.08)
(3)

bioxcin VS restorex

demlikposet
bu ürünleri kullanan var mı?hangisi iyi gelir saçı kuvvetlendirir, döküşü azaltıp belki yenisini filizlendirir?ikisi diyorum çünkü en popüler ürünler bunlar sanırım
bu ürünleri kullanan var mı?
hangisi iyi gelir saçı kuvvetlendirir, döküşü azaltıp belki yenisini filizlendirir?
ikisi diyorum çünkü en popüler ürünler bunlar sanırım
0
demlikposet
(20.10.08)
Valla bu olay kişiden kişiye de değişiyor sanırım, çünkü ev arkadaşım Bioxcin'in Amerika'dan getirttiği ilaçlardan(rogaine) bile daha iyi olduğunu söylerken başka bir arkadaşım Bioxcin'in çıkartacağına/dökülmesini engelleyeceğine daha çok saçları döktüğünü iddia ediyor. Restorex hakkında hiçbir bilgim ve duyumum yok. Deneyip görmek lazım herhalde..
0
mortanius
(20.10.08)
Çarşambalı kiracıdan türkiş bioksin tarifi:
Ceviz ağacının taze yapraklarını topluyosun, güzelce kaynatıp suyuyla başını yıkıyosun dalin bebe şampuanıyla beraber, 20 dk civarı başında bekletiyosun. 2-3 sefer bu şekilde yıkayınca dökülmeleri tamamen kesiyormuş. Denicem ben de bahçede ceviz ağacı var.
0
mabl
(20.10.08)
nano mercy
(20.10.08)
(3)

numunedir satılamaz!

orange coffee
sabah (30dk önce) işyerine yakın bir bakkala uğradım bir tane rocco strip aldım. ambalajı her zamanki rocco ambalajından değildi de geç kaldım diye dikkat etmedim. neyse açtım ambalajını içinden çıkan kutucuğun üzerinde "numunedir satılamaz" yazıyor ve içinde 8 tane var!! 2 liraya içinde 8 tane olan
sabah (30dk önce) işyerine yakın bir bakkala uğradım bir tane rocco strip aldım. ambalajı her zamanki rocco ambalajından değildi de geç kaldım diye dikkat etmedim. neyse açtım ambalajını içinden çıkan kutucuğun üzerinde "numunedir satılamaz" yazıyor ve içinde 8 tane var!! 2 liraya içinde 8 tane olan numuneyi kakalıyorlar resmen.. hemde normalde içinde 24 tane var ve 2.5a mı ne satılıyor.. ne yapayım ben şimdi? saat 1.30da öğle tatili var gidip kafasına mı atayım? paramı geri mi isteyim? bir yere şikayet etmek istiyorum nereye edeyim?
0
orange coffee
(16.10.08)
want2die'ın dediği gibi önce git adama "böyle böyle edepsizlik etmişsin bilader" de. baktın olmadı. adamın kafasına olmasa da masasına fırlat çık.

akabinde rocco'ya bi mail at. en azından hırsını almış olursun.
0
teritori
(16.10.08)
Ciddiyetli bi şirketlerse avukatlarını gönderip götlerinden kan alırlar. Yapan şirketler biliyorum. Gerçi bi yandan gariban bakkala da yazık ama vatandaşı kazıklıyorsa cezasını da çekecek arkadaş.
0
mabl
(16.10.08)
Valla söylenmiş işte, "gariban bakkal" ortaya çıkınca pek bir şey yapamıyor insan; ama elini tezgaha vurup "Bu nasıl esnaflık kardeşim?" deyince asabi bir bakkal çıkıyor ortaya, tecrübeyle sabittir. Bence en iyisi adamın karakterine göre (yüzünden anlaşılır, ben anlıyorum evet) bir dil seçerek, "Şimdi bana böyle bir şey satmışsınız, bunu nereye bildirmem lazım?" diye yine kendisine sor. Tavrına göre anlarsın bilinçli yapıp yapmadığını. Bazen böyle bir şark kurnazlığıyla üç milyon fazla kazanacağım diye araya bir tane atan da çıkıyor, bunu sistemli şekilde toplayıp satan da. Sonrasını yazmış sayın arkadaşlar.
0
160yaşındayım
(16.10.08)
(9)

Hangi banka?

karapolisnas
Cebime üç kuruş para girse bile bankaya koymaya karar verdim, ama hangi bankaya?Öncelikle, garanti bankası ve işbankasında mevduat hesaplarım var. Lakin bunların hesap işletim ücreti denen nanelerini sevmiyorum, sevemiyorum. Misal garantide, 200 lira para yatırıyorum, internet şubesinden havale yapm
Cebime üç kuruş para girse bile bankaya koymaya karar verdim, ama hangi bankaya?

Öncelikle, garanti bankası ve işbankasında mevduat hesaplarım var. Lakin bunların hesap işletim ücreti denen nanelerini sevmiyorum, sevemiyorum. Misal garantide, 200 lira para yatırıyorum, internet şubesinden havale yapmam gerekecek, biraz oyalanıp pc başına geliyorum, kesmişler 4 lira, aylık hesap işletim ücreti diye, piç oluyor o yollayacağım para. Tekrar uğraş dur.

İş bankası ise öğrenci olduğumu o dönemler defalarca gidip anlatmama, öğrenci belgeleri götürmeme rağmen ücret almaya devam etti, ona da gıcığım.

Öyle bir banka olsun ki,

1-Koyduğum para dursun orada, dokunmasın ibişler, 1 ay sonra gittiğimde de param duruyo olsun aynı tutarda.

2-İnternet şubesi fonksiyonel olsun (işb ve garanti bu açıdan çok süperler aslında)

3-Havale-eft olaylarında pek bir ücret istemesin, mümkünse otomatik ödemeyle falan yırtılınsın bu ücretlerden)

4-Elma hesabı, yatırım hesabı gibi şeylerin benim gibi ufak tutarlar biriktirecek adamlara pratikte bi hayrı yok, getirdiği faiz, masraflarına gidiyor, o yüzden sıcak bakmıyorum ama tavsiyelere de açığım.

Buyrunuz, önerileriniz için şimdiden teşekkür ederim.
0
karapolisnas
(15.10.08)
yapı krediden öğrenci olduğunu belirtip bi tele card alıverin. dedikleriniz olsun,mis gibi de bi internet şubeniz olsun.

(ama diğer bankalara eft falan 2 ytl)
0
brkylmz
(15.10.08)
Öğrenci diilim ama artık. O dönemler öğrenciydim.
0
🌸karapolisnas
(15.10.08)
yatırım hesabının pratikte hayrı yok lafına epey güldüm. ortaçağda yaşamadığımıza ve enflasyon diye birşey olduğuna göre para boş boş durursa zarar edersiniz.

yoksa alıp yastık altına koyun.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
çok fonksiyonel bir internet bankacılığı yok ama istediklerinizi vakıfbank karşılıyor, sanırım...
0
yazark
(15.10.08)
@mea: daha evvelden garanti'nin elma hesabını kullanıyordum, dediğim gibi birikimlerim öyle dişe dokunur rakamlar değil hiç, o zaman da değildi, birkaç yüz milyona getirdiği faiz, elma hesabının işletim ücretlerini karşılamıyordu. o yüzden bana pratikte hayrı yok diyorum. varsa öneriniz dinliyorum.
0
🌸karapolisnas
(15.10.08)
işletim ücretini karşılaması bile bişi değil mi? o olmasa bir de işletme ücreti düşecek.

yatırım hesapları, yatırım fonları her zaman en iyi öneridir. bir de devlet tahvili.

yatırım fonlarının içinde dovizden, devlet tahviline bir paket vardır ve bankacılar bunu yönlendirir. zarar etmezsin yani. şimdi dövize yatırsan bir türlü, öbürüne bir türlü. tek başına zarar edebilirsin.

bunların hiçbirini beğenmiyorsan dediğim gibi yastık altına koyacaksın.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
ziraat bankasının internet bankacılığını kullanıyorum aktif olarak ve eft ücreti sms ücreti dahil 0,16ytl tutuyor.havale zaten ücretsiz.ben gayet memnunum tavsiye ederim.
0
prodeq
(15.10.08)
İşbankası beni de deli ediyor. Maximum karta eve ekstre göndermeyi defalarca işaretlediğim halde hala ekstr yolluyor, ayrıca e-mail'le aldığım için hediye ettiği 5 ytl'lik maxipuanı da geri almış şerefsizoğulları. Puan götünüze girsin, üstüne para vereyim yollamayın diyorum ama anlamıyolar.

Ama bir otomatik ödeme talimatı verirseniz hesabınızdan, telefon faturası olur kredi kartı olur, o zaman almıyolar işletim ücreti. yani inşallah almazlar bu sefer :D güvenemiyosun ki
0
mabl
(16.10.08)
Garantiden 3 faturanıza otomatik ödeme talimatı verirseniz kesmiyolar o ücreti.


Ben de gıcıklık olsun diye otomatik ödeme verdim alakasız faturalara, hesapta para tutamaya gayret ediyorum. Bu arada nefret ediyorum garantiden
0
dyna
(16.10.08)
(9)

Rüya en kolay nasıl unutulur?

oldu görüşürüz
Kötü bir rüya gördüm. Daha doğrusu rüya iyidir herhalde hatırlamıyorum ama "kötü bir kare" diyelim. görsel yani, şimdi sizin de kafanızda oluşmasın da mideniz bulanmasın diye açıkça yazmıyorum fakat diyelim ki şeymiş, neymiş, "mouse'un üzerine vişne reçeli dökülmüş". oeh, sayılır tabi de bunun kötüs
Kötü bir rüya gördüm. Daha doğrusu rüya iyidir herhalde hatırlamıyorum ama "kötü bir kare" diyelim. görsel yani, şimdi sizin de kafanızda oluşmasın da mideniz bulanmasın diye açıkça yazmıyorum fakat diyelim ki şeymiş, neymiş, "mouse'un üzerine vişne reçeli dökülmüş". oeh, sayılır tabi de bunun kötüsü ve alakasızı.

şimdi sorum şu. ben bu kare'yi, bu igrenc.jpg'i unutamıyorum, habire kafamın içinde o resim uçuşuyor. bakın rüya demiyorum, kastettiğim o resim. hani rüya olsa, bir film izlersin kafan dağılır en azından o sırada unutursun değil mi?(eh) ama söz konusu bir fotoğrafımsıysa olmuyor işte. oyalanmak için denediğim şeyler oyalarken o da öyle kenarda duruyor sanki yeni bir tarayıcı penceresiymiş gibi. daha kapsamsız olduğundan çat diye gözünüzün önüne gelmesi kolaylaşıyor.

sizce ne yapmalıyım? valla midem bulanmaya başladı artık. (meraklısına not: 3 gün oldu, bir rüya için fazla sayılabilir bence. o sırada neler yapmadım, yemiyor.)

öneri önerileri:
"puzzle yap, görsel olarak kapsayıcı olur kafanı."
"gözünü kapat, şunu dinle, görüntü yine de gelir gibi olursa hemen şu şarkıya geç"
0
oldu görüşürüz
(14.10.08)
çok kocakarı tavsiyesi olacak ama derler ki: "kötü rüya gördüğünde hiç kimseye anlatma. git akar suya anlat. akar su kötülükleri alır götürür"

banyoya girin. açın musluğu. rüyanızı anlatın.

neye inanırsak o bizim gerçeğimiz olur. buna inanırsanız akan su sıkıntınızı götürür :)

bunun bilimsel tavsiyesi otur bir rüyayı simgesel olarak bir analiz et, niye simgeliyor bul, rahatlarsın olacak ama zor iş. geçen bana çok sıkıntı veren bir rüya gördüm, sıkıntı bütün gün geçmedi, sonra gecenin bir yarısı bu bunu sembolize ediyordur diye düşünüp buldum. sonra çok rahatladım.
0
mea maxima culpa
(14.10.08)
bir filmde görüğüm şöyle bir teknik de var. rüyanı bir kağıda karakalem çiziyorsun sonra da kağıdı yakıyorsun. hoop hafıza temizz.
0
blackdog
(14.10.08)
bence tam olarak nasıl bir resim gördüğünü söylersen, objeye bağlı olarak da çözümler önerilebilir. ayrıca sanırım anlıyorum ne demek istediğini. bizzat ben annemin ölüsünü içi dışına çıkmış halde gördüm, yardımcı olunabilir sana da.
0
kucukkiz
(14.10.08)
ağır alkollü bir şişe içki... rakı, viski, tekila gibisinden. içiş süresince daha fazla hatırlarsın, içişin sonuna doğru ne için içtiğini unutursun, uyurken ya rüya görmezsin ya da alakasız şeyler görürsün, uyanınca ise eski rüyadan ziyade ayılmakla meşgul olursun... eski sevgilisini unutmaya çalışanların içmeye çalışması boşuna deildir, elbet içerken hatırlarlar ama içişin sabahında gerçekten bi şey hatırlamazlar (kısa vadede)...

yatmadan önce "bol bol" su iç ki başın ağrımasın...
0
metal revolution
(14.10.08)
zor o iş.
üstelik de çok etkilendiğiniz bir rüyayla ne yazık ki bir süre boyunca yaşamaya mecbursunuz.
ben de midemi bulandıran, düşünmesi bile korkunç bir rüya görmüştüm ama unuttum gitti.
sizin sorunuzu okuyana kadar :)
biraz zaman verin kendinize, aklınıza geldiği zaman başka şeyler düşünün.
beyniniz zamanla üzerini örtecektir. ha gün ya da an gelip hatırlarsınız gene ama şimdiki gibi etkilemez, 1 dakika sonra unutmuş olursunuz..
0
insensitive
(14.10.08)
snowflake'in önerisine benzer şekilde,

iğrenç.jpg'yi açın şimdi (gözler kapalı). Zoom yapın iyice, böyle tüm detaylarıyla, en net haliyle görün. Yarattığı olumsuz etkiyi hissedeceksiniz hemen zaten. Şimdi uzaklaştırın resmi yavaşça, zoom out. Fonda karanlık olsun, resim uzaklaştıkça karanlığın içinde küçülsün. Gözden kaybolana kadar uzaklaştırın. Ekran karanlık olunca save edip çıkın.

Yada resim netken yan panelde edit tool'ları açın, resmi sizi rahatsız etmeyecek birşeye, sıradan, dikkatinizi çekmeyecek bişeye çevirin. O şekilde kaydedin çıkın.
0
mabl
(15.10.08)
Ruyanin hakkindan ancak kabus gelir..
0
ermanen
(15.10.08)
sanırım başardım/başarmak üzereyim. şöyle ki;
mabl'ın tavsiyesinden sonra, denerken, aklımda bahsettiği yolu izlemek varken, farklı bir şey yapmayı düşündüm.

bahsettiğim igrenc.jpg elimde/avucumun içinde olan bir şeydi. bu nedenle 3 gündür elimi gördüğümde aklıma geliyordu, doğal olarak. ben de şöyle bir şey denedim; resmi kabullendim, gözlerimi kapadım, ve tam oluşmaya başlarken elimi ters çevirip görmek istemediğim avuç içimle ufak bir çocuğun saçlarını okşadım, şefkat dolu. (bakma güzel sistem)

devamı 'hayal kurmak'a döndüğü için "şimdi ellerimi çocuğun saçından çekicem ve içini normal görücem" gibi bir düşünceyle çevirdim ve elim çok güzeldi.. bunu da yüzünü oluşturmadığım güzel saçlı çocuk sağladı, görmek istemediğim kötü'yü güzel bir saçla temizledim.. gibi şeyler.

şimdi ne zaman gelicek gibi olsa gözümün önüne, daha elimi açmadan açı değiştirip elimi ilk olarak üstten görüyorum ve saç, şefkat derken ardı kolaylaşıyor.

herkese teşekkürler. bu duyuruyu silsem mi silmesem mi diye düşündüm -sonra baktığımda yeniden hatırlatır mı diye- fakat kalsın ki belki birilerinin daha işine yarar ve ben de gün gelir "lan neydi ki o görüntü" diye düşünüp gülümserim umarım:)
0
🌸oldu görüşürüz
(15.10.08)
Harika teknik ;) Tebrik ederim :)
0
mabl
(16.10.08)
(13)

Dugun yapmadan evlenmek

ermanen
Arkadaslar hic var mi aranizda, dugun yapmadan evlenen, boyle yildirim nikahiyla ya da kucuk sirin biryerde hemencecik evlenen ve kimsenin ses cikarmadigi... Mutlulugun daha ilk gunden milyarlarla alinmayacagini kavramis insanlarla ki boyle bir kavram kalmadi sanirim, mantik disi cunki di mi...edit:
Arkadaslar hic var mi aranizda, dugun yapmadan evlenen, boyle yildirim nikahiyla ya da kucuk sirin biryerde hemencecik evlenen ve kimsenin ses cikarmadigi... Mutlulugun daha ilk gunden milyarlarla alinmayacagini kavramis insanlarla ki boyle bir kavram kalmadi sanirim, mantik disi cunki di mi...

edit: yok simdi evlenme dusuncem yok, herkesin soylemek isteyip de soyleyemedigini haykirmak istedim

edit2: ayrica altin takma merasimi icin katlaniyorlar heralde:)
0
ermanen
(12.10.08)
Anadolu'da düğün yapmadan evlenmenin yolu kızı kaçırmaktır. Durumu olmayan aileler bi kaçırma olayı tezgahlayıp masraftan yırtarlar, sen sağ ben selamet.
0
mabl
(12.10.08)
Masraflar gözünüzde büyümüş gibi görünüyor. :)
Ama neden olmasın? Hep ünlüler yapıyor diye biliyoruz böyle yıldırım nikâhıyla evlenmeyi. Olur olur. Yapabilirsiniz. ;)
0
nuage
(12.10.08)
ben ve sevdicegim böyle bir plan yapmaktayiz. ama gel gör ki siz ve sevdiginiz ne kadar böyle birsey yapmak istesenizde, olaya aile girince hersey degisiyor. evli olanlar bu konuda daha aydinlatici cevap vereceklerdir.
0
trimpot
(12.10.08)
düğün dernek olaylarına çok para harcanmasını, böyle sırf aileleri memnun etmek için saçma işler yapılıp, saçma paralar harcanmasını oldum olası yadırgamışımdır. eğer kendi kafana göre birini bulduysan neden olmasın.
0
mea maxima culpa
(12.10.08)
ben dügün yapmadan evlendim gayet de güzel oldu.arkadaslara sadece güzel bir yemek verdik kendi aramizda eglendik o kadar. herkese tavsiye ederim.
masraftan kacmak icin dügün yapmamak sacma cünkü nasil olsa evinizi hazirklarken masraflar ellerinizden öpecek onun icin ha dügünolmus ha olmamis o kargasanin arasinda masraflar acisindan pek fark yaratmaz :)
0
pembeli kiz
(12.10.08)
ben o sekilde evlendim. 3 ay kadar oncesinde konustuk, sonra bir ara evraklari toplayip gun aldik. yakin arkadaslarimiz o aralar evlenecegimizi biliyordu ama net gununu ve saatini soylemedik, kimse gelmesin diye. hatta carsamba evlendik ki,yasal iznim 3 gun, haftasonuyla birlestirebileyim diye :s salondan cikinca da damadin ailesiyle tanismaya gittim. cok sasirdilar ama sorun olmadi. benim annem de cok sevindi telefonda duyunca :s bu herkes icin boyle olmayabilir. ikimiz de 30'unu devirmis zaten yalniz yasayan insanlardik. ( yani aileden ayri yasayinca aliskin oluyorlar bagimsiz kararlara sanirim) bir de annem evlenmem hususunda benden umit kesmisti, o yuzden cok sevindi. dedigim gibi bizimkisi biraz alisilmadik ama guzel oldu. ne bizim kafamiz agridi ne de baskalarinin kafasini agrittik. bir de ne bileyim merasimlerden hoslanmayan tipleriz vs. sonrasinda bikbik eden olmiycaksa, tavsiye ederim 2 kisilik evlenmeyi.
edit: sen dugunu kastetmissin, ben de nikaha da kimseyi cagirmayacaksiniz sandiydim. yazdigim gibi o da mumkun, mumkunse :)
0
pyro clustic flow
(12.10.08)
böyle bi kız bulsam hemen evlenicem :) düğün ne kadar şaşaalı olursa her iki tarafın ailesinin ve evlenen kişilerin de o evlilikten beklentisi bir hayli yüksek oluyor. kusursuz bir düğünle evlenip mutlu olan bir çift görmedim desem yeridir. şimdiki kız arkadaşım da pek düğün meraklısı değil, gerçi düğün olsun ama halaydı para takmaydı bu tür geleneksel şeyler olmasın istiyor. benim de işime geliyor öylesi zaten. olur da evlenme kararı alırsam düğün yapmadan evlenmeyi düşünüyorum ben de.
0
deckard
(12.10.08)
bişey sorcam..:

takılan takılar, harcanan masrafı karşılamıyor mu ?
0
point guard
(12.10.08)
@mvpatakan;

bizim dügünlerde takilanlar masraflari karsiliyor üstüne gelin ve damat kisilerine de bir miktar kaliyor.tabii yine de kac kisiyi cagiracaksiniz büyük mü kücük mü olacak dügün ona bagli.fazla masraf yapmadan kücük bir dügün yaparsan elbette ki takilar masraflari karsilar ama yok ben havayi fisek patlatacam limuzin ile gelecegim dügüne millet tabak kirsin her gelene 10 sise sampanya actiracagim diyorsaniz gelen takilar masraflari karsilamaz üstüne para bile verirsiniz :)
0
pembeli kiz
(12.10.08)
yukarıdaki soruya cevap: 1'de evet.
Sonrakilerde hayır.
0
cedilla
(12.10.08)
Nikah dairesinde oldukça kalabalık bir izleyici güruhu önünde evlendim, düğün kokteyl olmuyor diye kavga etti aileler birbiriyle evet.
0
sui
(12.10.08)
biz herkesin davet edildiği bir nikah ve sonrasında sadece yakınların davet edildiği bir yemek yaptık. yemek sınırsız içkiliydi(alkol dahil) ve sanırım 60+60=120 kişilik kontenjan ayrılmıştı. ekstraları da ben ödeyeceğimden dolayı kaç sene önce(2005) adam başı 30 ytl den 5000 ytl civarı birşey bana kaçtı. (ekstraları, müzisyenleri ve düğün pastasını falan da katın hesaba mekan lükstü ve pastaları dandikti gidip dillere destan bir pasta yaptırdık içinde krema yerine meyva doluydu falan tanıdık işiydi ucuza çıktı tabi). mekan boğaz kenarındaydı falan.
ama herkes yedi içti menü güzeldi herkes mutlu oldu. içki isteyen alkollü ya da alkolsüz sınırsızca alabildi (ki düğün dediğin öyle olmalı-hatta yemek dediğin öyle olmalı)
halay çekilmedi (kültürümüzde yok pek ama deli gibi danslar edildi)
takı merasimi olmadı çünkü nefret ederim. onum yerine masaları dolaştık bir kesemiz vardı herkes onun içine attı birşeyler. ki bence çok daha şık oldu. merasim şekline bürünen bir de yayın yapılan yerlerden kaçmak istiyorum o derece. bir ikisinden de kaçtım hatta bu ne yaa diye.
bence yapmasaydık da olurdu çünkü düğün bitip masraflar ödenmeye gelince tek başınıza kalıyorsunuz. bizde takılar makılar masrafı karşılamaya yetmediydi bile... büyük bir sülaleniz varsa en kırosundan bir düğün yapın (tang ve kuru pasta) herkes birşeyler takacaktır. küçük bir aileniz varsa benim yaptığımı bile yapmayın derim. bir yemek verin herkes cepten ödeyecek diyin. çok kısıtlı bir grup gelecektir böylece deli gibi de eğlenirsiniz. cepten de para çıkmaz hatta bedavaya bile gleir sizinki de :)
0
ozdek
(13.10.08)
biz de düğün yapmadık. sadece nikah yaptık ve gayet güzel oldu. hatta babam, düğün yapmadığım için tebrik etti. aslında benim de hayalim yurt dışında bi konsoloslukta ayağımda şıpıdık terliklerle evlenmekti ama sevgilim tek çocuk olduğu için annesi ile babası kalpten gider diye tahmin edip vazgeçmek zorunda kaldık.

nikaha herkes davetliydi. daha sonra kendi arkadaşlarımızla ayarladığımız bir mekana gittik. yemekleri kendimiz ödemedik. sınırsız içki ve yemek fix 40 lira idi. ama herkes kendi cebinden ödedi. bu yüzden gerçekten sadece bizi seven insanlar gelmiş oldu. sabaha kadar hayvan gibi eğlendik. aradan 2 sene geçti insanlar hala anlatıyor. nikahta takılanlarla da ev eşyalarını filan ödedik. böylece masrafsız bir şekilde evliliğe başlamış olduk...

tavsiye ederim.
0
kahvegibi
(13.10.08)
(6)

sene 2008 yine ayni gruplari dinliyoruz

outshined
1992-93'de zipir bir lise ogrencisiyken dinledigim gruplar sunlardi: red hot chilli peepers, nirvana, pearl jam, metallica, stone temple pilots, alice in chalins, megadeth ve pek tabi pantera. sene oldu 2008 bakiyorum herkes ayni gruplarin albumlerinin ckmasini bekler olmus ben dahil. eger kurt caba
1992-93'de zipir bir lise ogrencisiyken dinledigim gruplar sunlardi: red hot chilli peepers, nirvana, pearl jam, metallica, stone temple pilots, alice in chalins, megadeth ve pek tabi pantera. sene oldu 2008 bakiyorum herkes ayni gruplarin albumlerinin ckmasini bekler olmus ben dahil. eger kurt cabain olmemis, pantera alice in chains dagilmamis olsa inanin onlarin da yeni albumunu bekler olurduk. stp de velvet revolver oldu zaten. diyecegim o ki ,istisnalar haric, bunca senedir neden adam gibi, klasik olacak, saglam, kendini dinlettiren bir grup cikaramadi muzik endustrisi? ya da vardi da benim haberim mi olmadi. goruslerinizi bekliyorum
0
outshined
(12.10.08)
"topu topu 7 nota var kaç farklı şarkı yapılabilir ki?"

---eski bir mongol özdeyişi
0
mortifera
(12.10.08)
Kişisel görüşüm, muhafazakar yapıdaki insanlar lise çağlarında coşkuyla dinledikleri müziklere gruplara takılıp kalıyor, hayatının geri kalanında nerde bizim zamankiler diye dolaşıyor.
Yenilikçi tipler ise yeni çıkan herkesi herşeyi coşkuyla takip edebiliyor.

Ben de ilk gruptanım.
0
mabl
(12.10.08)
Bu "ürün" olarak sunulan müziğin sikko evriminden gelen bunaltıdan kaynaklanıyor. Malesef batı insanının müzik ile olan tek ilişkisi satın alabildiği müzik, para amaçlı kurulan bu düzende müzik 90ların sonuna kadar "big 6" olarak bilinen 6 büyük şirketin(Sony, EMI, Polygram, BMG, WEA ve MCA) piyasa yönetimi ile üretiliyordu. Yani dinleyici için çok şey ifade eden hayatlarının önemli bir noktasına yerleştirdikleri müzik, aslında bu "big 6" denilen şirketler grubunun fazla para kazanma amaçlı formülleri üzerinden güncel trendlere göre "seçilmiş ve ürettirilmiş" müzikler idi.

Internet'in yaygınlaşması ile malum sorunlardan dolayı bu şirketler maddi girdi çıktılarını kontrol edemez oldular ve birbirlerini almaya başladılar. 90ların sonunda 5 şirkete düştüler, şu anda ise "big 4" oalrak biliniyorlar. Bugün bir müzik dükkanına gittiğinizde alabileceğiniz müziklerin %90'ından fazlası bu şirketler tarafından üretiliyor.

Sizin kişiliğiniz endüstriyel düzenin önerdiklerinden dışarı çıkacak bir şekilde evrildi ise bu dönemde, bugün sıkıntı çekiyor olmanız normal. Tıkanıklığı gidermek için bazı önyargılardan kurtulmak lazım. Mesela zamanında "taptırıldığımız" o müzisyenlerin aslında kayıt şirketlerinin daha büyük karlar elde edebilmesi için gerekli hamlelerle "müzisyen ve müzisyen olmayan" şeklinde özellikle ayırtılmış hedef kitlelere, onların(müzisyenlerin) isteği dahilinde veya dışında uyuşturucu olarak yutturulduğunu kabullenmeye başlamak iyi olabilir. Bu insanların bir müzik tanrısı olmaması, sadece pazarlama yöntemleri ile böyle bir illüzyon yaratılması, aslında kendi muhitinizde bile gerekli şişirme ile böylesine güzel(veya güzel görünen) müzikleri çıkarabilecek kişiler olduğunun farkedilmesi güzel bir adımdır.

Buradan şuna geliyorum: artık müzik kültürü bu "büyük şirketlerin" yönettiği bir kültür olmaktan sıyrılıyor, internet devrimi ile beraber. Bu yüzden bu şirketler birbirlerini bir iki kere daha aldıktan sonra alternatif yollara yönelecekler. "e epki biz ne dinleyelim" diye sormuşsun, ona gelmek istiyorum aslında. Internet derya deniz, bir albümü olmayan fakat inanılmaz güzel müzik yapan onbinlerce müzisyen var. 1990larda olsaydık bunların her biri kayıt şirketleri tarafından itina ile "ilah" haline getirilebilirdi ve bugün herkes onlara tapınıyor olabilirdi(tabi çoğu o dönemde çocuk idi ama anlatmaya çalıştığım şey anlaşılmıştır sanıyorum).

Müzik konusunda ciddi isen ve hayatın boyunca "fast food" tüketmekten bunalmışlığın yaşattığı şişkinliği yaşıyorsan sana tavsiyem kendi imkanları ile müziklerini üreten kişilerin müziklerini sergiledikleri online mecralara akman. Birinin müziğini çok beğenmen için onun arkasına "big 4 biraderleri" almasına gerek olmadığının farkına varman. Zira bu biraderlerin o dönemdeki en büyük avantajları müzik kaydetmenin çok masraflı(milyon dolarlık stüdyolar) ve çok özel yetenek isteyen, öğrenmesi zor ve teknikleri gizli(ancak usta çırak ilişkisi ile öğrenilebilen) bir işlem olması idi. Şimdi bugün biri evinde kurduğu bir kaç bin dolarlık bir ekipman ve bilgi erişimi kolaylığı sayesinde 1980lerin 90ların multimilyon stüdyolarından çıkan işlerden daha güzel şeyler çıkarabiliyor. "çıkarabiliyor" diyorum çünkü bunu da tabii yapabilen var yapamayan var. Araştırmak gerek ve artık bence müzik dinlemek için "albümü çıkmış" muhabbetini beklemekten vazgeçmek gerek. Bu şirketlerin kanatları altındaki kişiler dünyanın en güzel müziğini yapan çok özel insanlar değil. Aralarında muhakkak müthiş yetenekler de var ama süper müzik yapan bütün insanlar kapılmış değil(belki yüzbinde biri bile değil).

Neyse sözün özü, interneti bu iş için seferber etmek iyi bir fikir. İlle bilinmiş kişileri aramamak lazım. Tabi ciddiyete göre değişir, buna vakit vermeme diyorsan "fast food" aramaya devam, ancak fast foodun güncel hali artık tad vermiyorsa bir çıkış yolu olduğunu da sanmıyorum. Çünkü müzik endüstrisi en çok para kazandıracak formüller üzerinden ilerler ve sen güncel müzikten hoşlanmıyorsan hedef kitlesinin dışında kalmışsındır çoktan zaten. Seni tatmin edecek bir şey gelmeyecektir, çünkü "en fazla satacak şey" bugün senin istediğin şey değildir. Sektör en fazla satma ihtimali olanı üretir.

Uzun oldu ama böyle işte.
0
kurukafa
(12.10.08)
last fm diye bir şey var.
belki de dinlediklerin haricinde "adam gibi, sağlam, kendini dinlettiren" gruplar vardır da keşfedememişsindir. last fm iş görür gibi.
0
gevrek boyoz klorak
(12.10.08)
evet çok katılıyorum. zevk alarak dinlediğim müzikler genelde lisede dinlediğim müzikler oluyor. last.fm'i öneriyorum ben de.
0
ophelia
(12.10.08)
herkese icin cok tesekkurler. ama mesele gecmiste kalma degil. mesela sene 2008 olmus millet hala guns'n roses albumumunun cikmasini bekliyor. metallica album cikariyor sozlukte sayfalarca yorum yapiliyor. daha bu listeye rage against the machine, bon jovi, alanis morisette'yi ekleyebilirim.

amerikada yasadigimdan zaten ne kadar yeni grup varsa takip edebiliyorum ayrica imeem yada last fm 'i de dinliyorum. ne bileyim dinledigim 30 seconds to mars, three days to grace, killers gibi bir suru grup var, avril lavigne bile dinledim ama butun bu gruplar hic bir zaman mesela bir green day tadi bile vermiyor.

yenilik deyince eline gitari alip iki akor basip muzik yaptigini sanan gruplari kastediyorsaniz dinlemeye degmez... sanirim tozlu raflarda takilmaya devam
0
🌸outshined
(12.10.08)
(5)

görünmeyen/çalışmayan usb disk?

insanimsi
internet kafelerde kullandığım usb diskimi bilgisayar görmüyor. aynı usb portuna mp3 player taktım anında gördü. yani sorun usb diskte. bundan önce taktığım bilgisayarda biraz ısındığını farkedince hemen çekmiştim. acaba yanmış mıdır? aylardır ne güzel kullanıyordum. yedeği de yok. nedir, ne yapılab
internet kafelerde kullandığım usb diskimi bilgisayar görmüyor. aynı usb portuna mp3 player taktım anında gördü. yani sorun usb diskte. bundan önce taktığım bilgisayarda biraz ısındığını farkedince hemen çekmiştim. acaba yanmış mıdır? aylardır ne güzel kullanıyordum. yedeği de yok. nedir, ne yapılabilir?
0
insanimsi
(12.10.08)
Profesyonel cevap gelmemiş, ben amatör bişeyler sallıyım bari. Benim flashdisk bazen kasanın önündeki usb portlara takınca görükmüyodu, arkadan verince alıyodu.
0
mabl
(12.10.08)
yanitin bu linkte olabilecegini dusunuyorum.
doctus.org
0
npyx
(12.10.08)
Merhaba,
mabl'ın dediği gibi bir şey var. USB girişlerini değiştirip deneyin derim ben. Öyle de olmazsa farklı bilgisayarlarda deneyin. Kendi bilgisayarınıza atmak zorundaysanız onları, internet kafede açtığınız USB diskinizin içindekileri gmail'e yollayın ve evinizde bilgisayarınıza indirin.
0
nuage
(12.10.08)
yok yanmış bu ya. dediğim gibi bağladığım port çalışıyordu. şimdi başka bir internet kafede denedim gene görünmüyor. yanmış. tüh.

peki bu garanti kapsamı içinde midir?
0
🌸insanimsi
(12.10.08)
USB nasıl yanar ki? Normal bir şekilde USB girişine taktıysanız, öyle bir şeyin olmaması lazım normalde. Bana kalırsa garantisi vardır. Zirâ, kendiniz yakmadınız diski. Garantisinden yararlanın derim ben.
0
nuage
(12.10.08)
(7)

izmitliler, izmiti bilenler!!

ravioli
izmit'te waffle nerde yenir?
izmit'te waffle nerde yenir?
0
ravioli
(11.10.08)
ben olan yerleri söyliyim denemek sana kalmış dörtyoldan sonra yürüyüş yolundan giderken solda kırmızı neonlarla yazılmış büyük bi WAFFLE yazısı var orda var aynı yolun daha ilerisinde green cafede var starbucksda var fethiye caddesinin sonunda sağda pasaj içinden girişi olan girişi gözlükçü falan onun üst katında cafe break var orda var yürüyüş yolunun devamında dolphine giderken solda cafeler var orda joven var orda yaparlar onun yanındakilerde de yaparlar asso falan karşısında barista var orda belki olabilir mado cafe var yine dörtyolda orda var hatta burger king mc donaldslarda falan bile vardır yani
0
buffy de vampir sayilir
(11.10.08)
değirmendere'de sahil yolunda bir wafflecı (wafflecı ne lan?) var. gayet güzel, gayet lezzetli. şehir merkezinde hatırlayamadım su an. hatırlarsam eklerim.
0
patricia teyze
(11.10.08)
starbucks'ın yanında green cafe var , bir kez orda yemiştim. baya güzeldi.
0
alwaysdrunk
(11.10.08)
@patricia teyze
Bahsettiğin yer edificious(yanlış yazmış olabilirim)olabilir mi?Oranın waffleları sağlamdı baya..
0
flawless victory
(11.10.08)
-direkt cevap değildir-

2-3 sene evvel o greencafe'de waffle yiyen bağyan arkadaşımızn ağzına bir anda 3-5 cam parçası geldiydi de tırstıydık. ha iş yeri sahibi gaayet sakin davrandı olgun mu ne de diyorsunuz siz. başka bir yerde de gözüme çarptı ama hatrıma gelmedi nedense. şu yeni açılan cafelere sor bence.
0
fempusay
(11.10.08)
starbucks'ın yanındaki mekanda yedim, beğenmedim. teşekkür ederim herkese

@nemtersis: onun yeri ayrı bunun yeri ayrı olm
0
🌸ravioli
(11.10.08)
Fethiye Caddesi'nin yukarsındaki merdivenlerin köşede Çillim Pizza'da varmış. Pizzası güzel waffleını yemedim. Belki de yoktur artık.
0
mabl
(12.10.08)
(4)

hangi film bu?

sipsi
yaklaşık bir ay kadar önce cnbc-e'de yayınlandı. böyle absürd komedi gibin. 4 kişi (3 adam 1 kadın) bütün rolleri oynuyorlar filmde. ama böyle ünlüleri. adamlar david bowie, ne bilim al paçino'u falan oynuyorlar. kadınsa penelope cruz'u falan.nedir canlar bunun adı?
yaklaşık bir ay kadar önce cnbc-e'de yayınlandı. böyle absürd komedi gibin. 4 kişi (3 adam 1 kadın) bütün rolleri oynuyorlar filmde. ama böyle ünlüleri. adamlar david bowie, ne bilim al paçino'u falan oynuyorlar. kadınsa penelope cruz'u falan.
nedir canlar bunun adı?
0
sipsi
(11.10.08)
Be Kind Rewind a benziyo tarif ama onu daha yeni sinemada izledim, CNBCE'ye düşmemiştir bu kadar çabuk.
0
mabl
(11.10.08)
imdb'de penelope cruz'u karakter olarak arattım ve bir tek stella street çıktı. dediğin gibi al pacino felan canlandırılmış filmde.
www.imdb.com
0
sefapezevengi
(11.10.08)
evet stella street dir aradığın kesin cevap.filmi izlemiştim, ilk başta 4 kişi oynadıklarını dahi anlayamamıştım.güzel bir film...
0
gabbelloto
(11.10.08)
evet evet stella street. izlemeyen varsa derhal izlesin, hatta sözlükten falan baksın etsin -ki zaten sözlükte başlığı o gün açılmıştı, hatırlıyorum- oynayanların diğer videolarını bulsun youtube'dan falan...
0
co2s2
(11.10.08)
(10)

İstanbul - Kocaeli

nickini vermek istemeyen suser
Ümraniye'den Kocaeli Üniversitesi'ne toplu taşımayla nasıl gidilir, ne kadar tutar?Ha bir de yol ne kadar sürer acaba?
Ümraniye'den Kocaeli Üniversitesi'ne toplu taşımayla nasıl gidilir, ne kadar tutar?
Ha bir de yol ne kadar sürer acaba?
0
nickini vermek istemeyen suser
(09.10.08)
istanbuldan gebzeye banliyö gebzeden izmite transit arabalar var 3 5 milyon sanırım istanbuldanda banliyö ücreti akbille sağlanabiliyor diye biliyorum arabayla gelirseniz yarım saat 45 dakka arasında banliyö trenine görede değişir süre
0
buffy de vampir sayilir
(09.10.08)
kadıköye otobüsle inebilir, oradan da tren yoluyla ada(adapazarı) ekspresi ile gidebilirsiniz.(aylık abonman mevcut bu trende,belli bir ücreti var)servise göre daha fazla zaman alır.

ha bir de direkt servisler var kocaeli üniversitesine her yerden.ama bu pahalıdır tahminimce.yol kısa sürer dolayısıyla.

ben senin yerinde olsam ilk yolu tercih ederdim bir ümraniyeli olarak (:
0
karabasmayan
(09.10.08)
yeni sahraya inilir, öğrenciyseniz izmit seyehat ile gidilir, ama önce orada form doldurulur(böylece 3 biletten biri bedava), öğrenci değilseniz oradaki herhangi bir firma ile gidebilirsiniz. Halkevinde inilir, oradan umuttepe dolmuşlarına binilir(umuttepeye gideceğinizi varsayıyorum).
fiyat:
yenisahraya iett bileti.
izmite bilet 10ytl.
dolmuş 90 ykr(idi en son).
0
late viper
(09.10.08)
ümraniye-umuttepe parkurunda 5. senesini kutlayan bir insan olarak biraz aydınlatayım seni. öncelikle izmit istanbul arasında tren mi yoksa otobüs mü kullanacaksın buna karar vermen gerekiyor. tren otobüse göre daha ucuz ama bir saat daha uzun sürüyor. 25 dk. kadıkoy, 2 saat izmit, 45 dk da umuttepe dersek aşagı yukarı 3 saat sürecek okula gitmen. otobüs kullanırsan bu süre 2 saate iner. tren bileti 6 ytl, otobüs biletleri ise efe tur'da ve izmit seyahat'te 10 gürkan'da ise 9 ytl. tren de aylık kart almak mümkün (aylık akbil gibi) fiyatını tam bilmiyorum, efe ve izmit seyahhat'te 2 bilet alana 1 bilet bedava kamanyası var bayagı uyguna geliyor. umuttepe dolmuşları 90 kuruş hala. trenin olumsuz tarafı kalabalık olması ve güvenlik problemleri. ben okula ulaşım için otobüsü tercih ediyorum sana da tavsiye ederim.
umuttepe'deysen beni bul, çamlıbelde bir bira ısmarlayabilirim :)
0
patricia teyze
(09.10.08)
KOU'ye İstanbul'dan her gün gelip gitmenin mantığını hala anlayamadım ben. O parayla krallar gibi yaşarsın İzmit'te yahu? Yolda harcadığın 5-6 saat te yanına kâr kalır. Tabi eve çıkmanın zorluğu yurtta kalmanın eziyeti felan ayrıdır onu bilemem.

En ekonomik seçenek tren. Aylık abonman biletle olabilecek en uygun fiyata gidip gelebilirsiniz. Ama trenler hem günde belirli saatlerde var, hem çok kalabalık oluyorlar, hem daha uzun sürüyor, hem de güvenlik problemleri vardı eskiden. Son senemde bölümden bi çocuğu trenden atarak öldürmüştü tinerciler, baya gündem olmuştu.

Efe Tur ve İzmit Seyahat'in de abonman seçenekleri var. Kadıköy Üsküdar Yeni Sahra duruma göre istediğin yerden binebiliyosun, 10-15 dk.da bir felan araba var, daha güvenli daha az yolculuk süresi vs.
0
mabl
(09.10.08)
@mabl
O parayla krallar gibi yaşayabilmek için en az 3 kişi olmak ve kiralık ev bulabilmek gerek(Her gün gitmediğini farzediyorum). Hele erkek ise çok zor, erkek öğrenciye ev vermemek için bin bahane buluyorlar(Genelde).
0
late viper
(09.10.08)
teşekkürler cevaplar için :)

@patricia teyze: sevgilim için sormuştum. eğer ek kontenjanla umuttepeye giderse teklifinizi iletirim :)
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(09.10.08)
izmitte öğrenciye ev vermeyen salaktır. aç kalır.
ümraniyeden en rahat öğrenci servisleriyle gidilir oda 300-500 arası aylık bir paraya gelir.
0
darknum
(09.10.08)
ümraniye-bostancı otobüsüne binersin bostancı'da iner tren'e binersin. fiyatlar konusunda bi fikrim yok. ne kadar süreceğini de bilemem. =)
0
deadstar
(10.10.08)
@darknum
Veriyorlar ama normal kiranın en az iki misline, bir de sanki büyük iyilik yapıyorlarmış gibi davranıyorlar. Yok "aslında erkek öğrenciye vermiyoruz da, şöyle böyle." Hatta bazı kiralık daire yazılarında "aileye" diye belirtiyorlar, öğrenci pek sevilmiyor izmit'te... Salaklar mı bilmem ama aç kalmadıkları kesin vicdansızların. Neyse daha fazla yazmayayım, açtırma kutuyu...
0
late viper
(10.10.08)
(6)

Toefl sorunsalı

umbro
Toefl hakkında bilgili arkadaşlardan bu gariban toeflzedeye yardım etmelerini rica ediyor ve sorularımı sıralıyorum:)1- Ankara'da şöyle ses geçirmez kurşun geçirmez bombadan ottan vede boktan etkilenmeyecek kabinler içinde sınava girebilceğim bir merkez var mıdır? Ya da en azından çok fazla sıkıntı
Toefl hakkında bilgili arkadaşlardan bu gariban toeflzedeye yardım etmelerini rica ediyor ve sorularımı sıralıyorum:)

1- Ankara'da şöyle ses geçirmez kurşun geçirmez bombadan ottan vede boktan etkilenmeyecek kabinler içinde sınava girebilceğim bir merkez var mıdır? Ya da en azından çok fazla sıkıntı çekmeden şu sınava girebileceğim bir merkez öneriniz olursa pek bir makbule geçecektir. (ankara doruk kurslarında sınava 5 kişi (gayet az ve güzel bir rakam) girildiğini duymuştum bu merkez hakkında tecrübesi olan varmıdır acaba?)

2- Şu anki koşullarda bu sınav sonucunun son başvuru tarihi olan 1 şubata yetişmesi gerekmekte (sonuç isveçe gönderilecek) bu durumda 12 aralıkdaki sınava girmem sonuçların yetişmesi açısından bir sorun doğurur mu? Ya da çok daha erkenmi almalıyım bu sınavı ki bu durumda kursum tamamlanmadan kursa girmiş oluyorum ki bu durumda beni pek hoşnut etmiyor.

3- Son sorum ise bu speaking bölümüne geçilmesi ile ortaya çıkan gürültü , maalesefki gürültü altında konsantrasyonu kötü etkilelen biri olarak, sizce sınav süresince olabildiğince yavaş ilerleyerek (her türlü bölüm anlatımını uzun uzun dinlemek, ses geliyor gelmiyor ayağına dakkikalarca sesi ayarlamak, soruları tam son dakikada bitirmek) herksin speaking bölümünü bitirmesini beklemek bir çözüm olabilir mi ya da böyle bir şeyi gerçekleştirmek mümkün mü? Hızlı olup herkesden önce speakinge geçme konusunda ise bu durumda aynı gürültüye wirting kısmında yakalanmam nedeniyle sıcak bakamadım. Bir diğer değişle benim gibi konsantrasyon sorunları olanalara bir öneriniz var mıdır?
0
umbro
(08.10.08)
Sunger kulak tikaclari oluyor, dis sesi epey azaltiyorlar. Onlardan oneriyorum.
0
wpi
(08.10.08)
1. Ben TOBB ETÜ'de girmiştim sınava sesle ilgili bir sorunum olmadı.
2. Sonuç yaklaşık 2 ayda elinize geçiyor ama uzayabilir de, ne kadar erken girerseniz o kadar iyi yani.
3. Çevrede konuşan başkaları olması sınavın bir parçası zaten, hiç bir zaman birisiyle konuşurken çevredeki herkesi susturamazsınız. Sınav şartları olabildiğince gerçek hayata yakın hatta düşünme süresi verdiği için daha kolay bile denilebilir. Zaten herkes aynı durumda olacak çok da sorun etmeyin bence...
0
crown
(08.10.08)
yalnız sorunum sınav sonucunun benim elime geçmesi değilde ilgili üniversiteye ne zaman gönderileceği (ki bunun iki ay gibi bir zaman olması bana gereğinden fazla uzun geldi) tam emin olmamakla beraber sınav sonucuna 15 gün içeriisnde internet üzerinden ulaşılabilir diye biliyorum.
0
🌸umbro
(08.10.08)
Sesi dert etmeyin. Kulak tıkacı kesinlikle işe yarıyor. Yalnız nasıl takıldığını öğrenin, maymun olmayın orada.
0
386 dx
(08.10.08)
1- ben de tobb'da girdim ve gayet memnun kaldım yalnız aralıkta gircem demişsiniz zaten de, ben genel olarak okuyan herkesin aklında bulunsun diye belirteyim, sakın ola yazın girmeyin, camları kapalı lab'da bissürü bilgisayarın ısısını tek vantilatörle dengelemeye çalışıyorlardı, listeningin ortasında bi ara sıcaktan dellenip kulaklığı çıkarttığımı ve alakalı soruları sıktığımı hatırlıyorum, genelde ise sırf sıcak kesinlikle en az 5 puan oynatmıştır sonucumu.

2- zaten okullara direkt göndertiyorsunuz ets.org'dan, 10 dolar gibi bir ücreti vardı yanılmıyorsam.

3- kulak tıkacını kullananlar tavsiye ediyor ancak ben takmamıştım, reading-listening-speaking-writing şeklinde giden sınavda ilk kısmı herkesten önce bitirip millet listeningdeyken rahat rahat konuşmuştum. writingde de ses fazla etkilemedi beni. ama ben speakingi bitirirken milletin yeni yeni speakinge geçiyor olma sebeplerinden biri benim sınav salonuna ilk girenlerden biri olmam ve 9:40 civarı başlamış olmamdı. bunun dezavantajı da şuydu; ben reading'i anlamaya çalışırken etrafımdakilerin mikrofon testi için "ay liv in ankara iiii its e veri gud siti" şeklindeki bağırışları yüzünden dikkatimin dağılmasıydı.

toefl başlığında da bir entrym var biraz daha detaylı anlattım tecrübemi ona da bakabilirsiniz, umarım yardımcı olur, kolay gelsin..
0
thejester
(08.10.08)
2 Toefl sonucunuz internet sitesinde en geö 15 İŞGÜNÜ olacak şekilde açıklanır. Ve siz tarih alıp kayıt yaptırırken o isveçteki mekana da sonuç yollayın derseniz (öyle seçenekler var kayıt olurken), sonuç açıklandığı zaman sizle birlikte İsveç'e de sonuç kağıdı gider. Yani 12 aralıkta sınava girerseniz, çok büyük olağandışı bi aksilik olmazsa sonuç 1 şubata kadar isveç'te olur.
0
mabl
(08.10.08)
(10)

Fıkra

mabl
rezil oldum hatuna bi bok anlamadım ne anlatıyo şu fıkra?So, an Irishman, Englishman and German are caught in Saudi drinking. The punishment is 30 lashes followed by deportation. The prison guard says to the Englishman before lashing "before I begin you are entitled to have something on your back,
rezil oldum hatuna bi bok anlamadım ne anlatıyo şu fıkra?

So, an Irishman, Englishman and German are caught in Saudi drinking. The punishment is 30 lashes followed by deportation. The prison guard says to the Englishman before lashing "before I begin you are entitled to have something on your back, what would you like?"
The Englishman is a a cricket fan and asked for linseed oil. They lash him on a post and let him fly back to London groaning and crawling to the airport
Next came the German, asked the same question "what would you like?"
"nothing" said the German and after receiving his lashes he spits on the ground, calls the guards names and heads for the airport
Then it's the Irishman "what would you like?"
"oh" replied the Irishman, "I'll take the German"
0
mabl
(06.10.08)
vallahi ben de esprinin ince tarafini anlamadim ama ingiliz sirtina keten yagi suruldukten sonra kamcilanmak istemis. alman herif de kuru kuru bas kamciyi,sirtima bisey surulsun istemiyorum demis. irlandali herif de arkamda alman olsun demis. kamciyi o yesin hesabi. herhalde budur.
0
osuruklu
(06.10.08)
11 karpuz taşıyan türk heykelini düşün :))

bu adamlar suudi arabistanda içki içerken yakalanmışlar ve 30 kırbaç cezasına çarptırılmışlar. ama kırbaçlanırken sırtlarına bir şey konulmasını isteme hakları varmış.ingiliz keten yağı istemiş, kırbaçlanmış sonra havaalanına gitmiş. alman "hiçbir şey istemiyorum" demiş, onu da kırbaçlamışlar, o da havaalanına gidecekken irlandalıya sormuşlar sırtında ne istersin diye, o da "almanı isterim" demiş. ho ho ho. tabii bizim temel fıkralarından alışık olduğumuz zekaya ve gerilime sahip değil, özellikle almanın "hiçbir şey istememesi" süspansı öldürmüş ama ne yaparsın... yine 11 karpuz taşıyan türk heykelini düşünelim ve daha çok gülelim :)
0
calendil
(06.10.08)
yahu bu da snatch'teki zencili spickli fıkraya benzemiş ama ingiliz ne diye direkt yırtmış anlamadım.
0
mortifera
(06.10.08)
osuruklu ve calendil/
Benim de ilk anladığım bu anlamdı ama burda Irishman bizim Temel'in dengi, yani yaptığının aptalca olması lazım. Zaten kız da şöyle açıkladı espriyi: "He offers to carry the German on his back, because he doesn't understand."
Bu açıklama doğrultusunda tamamen manasız geliyor fıkra.
0
🌸mabl
(06.10.08)
yok tam olarak bizim temel fıkralarımızın karşılığı değil. yani saf bir anlama eksikliği değil de, akıllıca olduğunu düşündüğü bir şey söyleyip olmayacak bir şey söylemiş olmakta mesele. o deil de, bana yine de eksik veya yanlış bir tarafı var gibi geliyor bu fıkranın, çünkü olabileceği kadar komik olmamış. bizim ölene kadar mokoko fıkrası ile karşılaştırılabilir belki ama o da daha komik bundan.
0
calendil
(06.10.08)
afedersin ama bu seyi fikra diye nitelendirip, komik bulan hatunun ko gotune gitsin derim. "he he very funny" filan de, gecistir. hem boyle daha cool olursun bak, benden demesi. bi kere neden alman yere tukuruyor; ingilizler cricket hayrani olunca, almanlarin da tukurmeleri mi meshurdur nedir? sonra tukurmesinin , irlandalinin sirtina almasiyla ne gibi bir iliskisi olabilir. hadi irlandali almani sirtina aldi farzedelim, bu durumda irlandali almani ucaga goturup onunla birlikte ucaga binip sivisacagini mi zannediyor, suudiler de hemen birakacak sanki bu durumda, nedir? dedigim gibi, ko gotune gitsin :)
0
egotm
(06.10.08)
kızın açıklamasına bakınca, esas onun hiçbirşey anlamadığı ortada.
0
cedilla
(06.10.08)
@comptrol: mabl şöyle yazmış:
" Zaten kız da şöyle açıkladı espriyi: "He offers to carry the German on his back, because he doesn't understand."

Ben de ona istinaden, anlamamış dedim, yoksa doggy çağrıştırmadı bana.
0
cedilla
(06.10.08)
mrtskn, orada bir noktan var. Zaten kız ben anlamayınca milletlerin arasındaki ilişkileri bilmediğindendir dedi. Bi şekilde bi ilgisi var ama ana espri o değil tahminimce.

comptrol doggy felan deyince fıkranın cinsel çağrışım içerebileceği aklıma geldi, bildiğin safım yahu ben :D
şimdi ya Suudiiler sırtınıza bişey alabilirsiniz diyo, ama bizim Temel (İrlandalı) serde hafif gaylik olduğu için(?) arkanıza bişey alabilirsiniz anlayıp Alman'ı istiyo arkasına :)
Ya da aslında kırbaş yemicek

Haha kafayı yicemler, cezaları arkadan cop penetrasyonu, ve cezayı hafifletmek için arkalarına bişey alma hakları var, İngiliz ketenyağı alıyo mesela. Safım İrlandalı da sırtına alıcak sanıyo, Alman'ı istiyo, ama aslında Alman bana kaysın demiş oluyo. Ama bu anlamsız oldu gene.

Haha kafayı yicem :)
0
🌸mabl
(06.10.08)
önceki cevapları okumadım ama eğer irishman almanı sırtında taşırsa bütün kırbacı gene alman yiyecek.benim anladığım bu
0
zizou
(06.10.08)
(4)

ielts vs toefl????

f1
deneyimli arkadaslarrrrr,sizlere bi sorum olacak.toefl'a hazırlanmayı düşünüyorum ama ielts daha kolay diye ielts'e hazırlanmamı tavsiye edenler oldu.bu konuda görüşlerinize ihtiyacım var,gecerlilik acısından cok farklı olmadıklarını düşünüyorum ama biri daha kolay diye bişey varsa gercektn ona gore
deneyimli arkadaslarrrrr,
sizlere bi sorum olacak.toefl'a hazırlanmayı düşünüyorum ama ielts daha kolay diye ielts'e hazırlanmamı tavsiye edenler oldu.bu konuda görüşlerinize ihtiyacım var,gecerlilik acısından cok farklı olmadıklarını düşünüyorum ama biri daha kolay diye bişey varsa gercektn ona gore hazırlanmyı tercih ederim.
ve toefl(IBT) için hazırlık kitaplarını biliyorum;longman,barron,kaplan vs .ielts için ne önerirsiniz???
0
f1
(05.10.08)
ielts'te insana konusuyorsun toefl'da makinaya, o yuzden salak biyerde giriyorsan speaking kismin yaninda oturan angut insan ve mikrofon faktoru yuzunden saibeli geciyor toefl'da.
0
chrome
(05.10.08)
IELTS'de speaking kısmı olduka kolay. Belirli konular var, onları da zaten önceden hazırlık web siteleri var orda görebiliyorsun. Göremesen de (ki misal ben saf saf gitmiştim, herkes hani konuların sorulacağını biliyordu) gerçekten çok basit şeyler soruyorlar ve bir şekilde derdini anlatabiliyor olmana bakıyorlar. Kendini anlat, yaşadığın yeri anlat.. vs vs. Geyik geyik sorular.

IELTS'in listening bölümünde kullandıkları ekipmandan mıdır nedir bilemicem, ses çok boğuk geliyor, duymak için kasıyorsun kendini. Ayrıca listening'i göreceli olarak zordur. İngiltere'nin kuzeyindeki çiftçilerin ilaçlama yaparken ellerine bulaşan ilaç yüzünden alerji olmaları sonucu kullandıkları antibiyotiklerden bahsedebiliyorlar, yani konuları da pek öyle anlaşılır olmuyor. 3 Yıl arayla 2 defa IELTS'e girdim, ikisi de böyleydi. :)

Writing ve Reading bölümleri de bence oldukça kolaydır. Hiç zorlandığımı hatırlamıyorum.

Kendine güveniyorsan, ingilizce konuşurum abi ne var ki diyorsan, IELTS'e çalışmadan bile girebilirsin. Şahsen ben öyle yapıyorum.
0
luin 41
(05.10.08)
Bu soruya net cevap almak için nerelere başvurmayı düşündüğünü, sınava neden girmek istediğini belirtmelisin.
0
mabl
(05.10.08)
ielts cok kolay bi sınav GT si acayip basit öyle ahım şahım bi ingilizcem yoktur ama 8 aldım 9 üzerinden bence her iksini de kabul eden bi yerse ielts e gir derim
ielts in kendi sitesinde satılan bi hazırlık seti var 1 sınavdan ibaret ben onu almıştım
0
merope
(06.10.08)
(5)

toefl sonuclari ne zaman aciklanir?

gimbal
20 eylulde toefl ibt ye girdimbugun 4 ekimsonuclari ne zaman internetteki hesabimdan gorebiliyorum?
20 eylulde toefl ibt ye girdim
bugun 4 ekim
sonuclari ne zaman internetteki hesabimdan gorebiliyorum?
0
gimbal
(04.10.08)
Saturday, September 20, 2008 --> Friday, October 10, 2008

www.ets.org

Birkaç gün önce de açıklanabilir.
0
mabl
(04.10.08)
ortalama 1.5 ay
0
mortifera
(04.10.08)
2 haftada açıklanır yazıyor ets.org da, benimki 16. günde filan açıklanmıştı ets.org da. zannedersem 2-3 hafta sonra da kağıdı gelmiş idi.
0
ophelia
(04.10.08)
daha geçen gün sonucumu öğrenmiş bir kişi olarak yazayım.

sınav tarihinden 3 hafta sonra internetten bakabilirsiniz. sınav tarihinden 1.5 ay sonra da postayla eve gelir.
0
kazma penguen
(04.10.08)
yaklaşık 15 resmi iş günü diyor sitesinde, benim sonucum 13. iş gününde yani 3. hafta çarşamba günü açıklanmıştı. adrese gelmesi ise allah kerim, 23 ağustosta girdim hala sonuç falan yok elimde.
0
thejester
(05.10.08)
(1)

bir şarkıcı adı: .... grant. açıklaması aşağıda.

theselfish
bu bir bayan şarkıcı. elvis döneminde meşhur olmuş. başka bi işi varmış ama arkadaşlarının ısrarıyla şarkıcılığa adım atmış. ilk başlarda soyadını değiştirip piyasaya çıkmış, sonra adını da değiştirmiş. meşhur olduğu isim de bu. daha doğrusu soyadı. radyoda duydum gerçi grand de olabilir grant de ol
bu bir bayan şarkıcı. elvis döneminde meşhur olmuş. başka bi işi varmış ama arkadaşlarının ısrarıyla şarkıcılığa adım atmış. ilk başlarda soyadını değiştirip piyasaya çıkmış, sonra adını da değiştirmiş. meşhur olduğu isim de bu. daha doğrusu soyadı. radyoda duydum gerçi grand de olabilir grant de olabilir. yaptığı müzik de işte elvislerin sinatraların sounduna benziyo. kimdir acaba bu???
0
theselfish
(04.10.08)
gogi grant?
0
mabl
(04.10.08)
(11)

PC Oyun Tavsiyesi

mabl
Celeron 1700, 256 ram, 128 mb ekran kartlı makinede kasmadan rahat rahat çalışacak oyun arıyorum. Online olmayacak.Favori oyunlarım: Civilisation (En birinci bu. komple hepsi tüm seri) (4ü oynayamadım daha gerçi)Baldur's GateQuest for Glory serisiMight & Magic 6CM (bu biraz alakasız kaçtı gibi)Warcr
Celeron 1700, 256 ram, 128 mb ekran kartlı makinede kasmadan rahat rahat çalışacak oyun arıyorum. Online olmayacak.

Favori oyunlarım:
Civilisation (En birinci bu. komple hepsi tüm seri) (4ü oynayamadım daha gerçi)
Baldur's Gate
Quest for Glory serisi
Might & Magic 6
CM (bu biraz alakasız kaçtı gibi)
Warcraft (Senaryosunu ceviyorum)
Homam (Öyle çok değil de işte severim yine, bu arda bişe dicem ama vurmayın: Favorim homam 4. Vurmayın lan)
Genghis Khan 2 (Bunu da çok oynadım, ne oyun yapmış adamlar her 2-3 senede bi açıp tekrar bitiririm)

Bunlar haricinde ama bunlar gibi, böyle nası diyim, eycof gibi saf RTS olmasın, mesela ülke kurarken bi yandan da karakter geliştirmeli olabilir, fantastik olması daha lezzetli olur. Ya da saf RPG/FRP de olmasın. Off ne istediğimi ben de bilmiyorum :( 10-12 yaşlarındayken Civilisation 1 oynarken aldığım zevki almak istiyorum ama sanırım o imkansız, onu geçecez. Senelerdir PC oyunu oynamıyorum, tekrar zevk alarak oyun oynamak istiyorum.

Çok eski antika oyunlar da olmasın. Çalıştırana kadar götüm yırtılıyo, 5 dk sonra kapanıyo bişey oluyo sırf sinir harbi.

Icewind dale, neverwinter, kingdom under fire, age of wonders, colonization, masters of orion demeyinonları sömürdüm zamanında.
Offf bi yardım edin :(
0
mabl
(04.10.08)
sim city? bilimum tycoon xxxx.. oyunları.
0
ozdek
(04.10.08)
diablo 2?

hem üçüncüsü çıkana kadar güzel de olur.
0
eigon
(04.10.08)
titan's quest çalışır bence blgisayarında.might and magic 8 de benim çok beğendğim bir oyun.tavsiye ederim.grafikleri pek matah bir şey olmasada eğlenceli ve bayağı uzun sürüyor.diablo 1,2 klasiktir onlarıda oynamanı tavsiye ederim.heroes of might and magic serisini de deneyebilirsin.
0
alternatif
(04.10.08)
fallout
0
reeper redeemer
(04.10.08)
fallout
fallout 2
birthright
warhammer:dark omen
x-com 3:apocalypse
jagged alliance 2
0
mortifera
(04.10.08)
xcl ssic
(04.10.08)
planescape torment
fallout serisi
saf rts olmasın demişsin ama civ seviyorsan rise of nations ı mutlaka oynamalısın.
gta serisini de oynamışsındır muhtemelen ama yine de yazayım...
0
aynali
(04.10.08)
gothic
red alert 2
medieval total war
max payne-max payne 2
commandos( bana zor gelmişti pek oynamadım gerçi)
eski bilgisayarım bahsettiğin özelliklerdeydi ve bunları çalıştırıyodu, hatta eski cdlere bakıp yazdım adlarını
0
shard
(04.10.08)
(bkz: patrician 3)
0
teletabi
(04.10.08)
Warlords Battlecry I ve Patrician 3 ve Titan's Quest ve Planescape ilk bakışta dikkatimi çekti.
Diablo, Simcity, tycoon oyunları, Fallout, GTA, Redalert, Rise of Nations malesef oynamışım hepsini.
0
🌸mabl
(04.10.08)
sıra tabanlı strateji seviyorsun galiba o zaman europa universalis serisini deneyebilirsin.karmaşık biraz ama güzel.özellikle 2.si... bir de arcanum var tabi...
0
aynali
(04.10.08)
(5)

Hic sevmedigin/yapmadigin birseyi sevmeye/yapmaya baslamak

ermanen
Insan, nasil hic sevmedigi/yapmadigi birseyi birden sevmeye/yapmaya baslar? Tetikleyen olay ne olabilir? Hatta ortada olay yokken de oluyor, bir arkadasim peynirden nefret ederken, bir sabah uyanmis ve her yemekte peynir yemeye baslamis, peynirsiz yemek yiyemiyor...
Insan, nasil hic sevmedigi/yapmadigi birseyi birden sevmeye/yapmaya baslar? Tetikleyen olay ne olabilir? Hatta ortada olay yokken de oluyor, bir arkadasim peynirden nefret ederken, bir sabah uyanmis ve her yemekte peynir yemeye baslamis, peynirsiz yemek yiyemiyor...
0
ermanen
(03.10.08)
ben 30 sene kadar hiç çay içmemişken ve nefret ederken bir sabah otobüste uyandım, kahvaltı servisi yapılırken çay istedim içtim. şimdi öyle deli gibi çay içmiyorum. hala sevmem çok fazla, ayda bir filan içerim.

bilinçaltından bişilerin tamamlanmasına yorarım bunu. misal ben bizim milletimizin bu çay merakına, çay törenleri, çay yapmak, servis etmek, toplamak, yıkamak, efendim çay içmeyene kötü bakmak huylarından nefret ederim. içmek istemeyenin herhangi bir özgürlüğü yoktur. falan filan.
0
mea maxima culpa
(03.10.08)
peynir yemeye başlamasının sebebi tesadüfen güzel bir peynir yemiş olması olabilir mesela. ben patlıcandan nefret ederdim, öyle böyle değil pırasadan bile fazla yani (hesap edin artık) sonra bir gün tesadüfen burnuma bir yerlerden közlenmiş patlıcan kokusu geldi, o zaman onun tadına baktım ve patlıcana olan butün kinim yok oldu. bütün patlıcan yemeklerini iştahla yerim hatta kendim közlüyorum bazen.

taze fasülyede de aynı hiç sevmezdim bir gün evde arkadaşım yaptı (öğrencilik işte, birazda açlık var tabi) böyle içine sarımsak falan da atmıştı. o zaman zorla yemiştim ama acayip hoşuma gitti, o gün bu gündür fasülyeyi de severim. sadece yerim demiyorum, severim.
0
vincenzo
(03.10.08)
önyargı olabilir.
bir şeyi değil,onu denemeyi sevmeyi olabilir.
bir tanecik kötü deneyimin üzerine sevmediğini sanıyor olabilir,önyargıya çıkıyor bu.
0
natnan
(04.10.08)
natnan'ın izinden...

"nefret" ettigimiz şeylerin büyük kısmı psikolojiktir fizyolojik değil. bir an o psikolojik duvarı kırıp da deneyince insan "e bu kadar kötü değilmiş" diyor ve yapmaya başlıyor.

fizyolojik nefretlerde ise böyle bir çevrim yok.
0
507
(04.10.08)
Aniden olan birşey değil gerçi bu ama, küçükken domatesten ölesiye nefret ederdim. Bi gün babam zorla her kahvaltıda yarım domates yencek kuralı çıkardı. İlk birkaç gün zorlanarak öğürerek yedim, şimdi domatessiz yaşayamıyorum, teşekkürler baba.
Bir sabah kalkıp hiç yemediği bişeyi yemek ilginçmiş ama.
0
mabl
(04.10.08)
(8)

cm 01 02 güncellemeleri

yoldaki isaretler
bu cm 01 02'nin her transfer döneminin kapanışında güncellenmiş versiyonları çıkıyor, nerden indirebilirim bunu bilen var mı?
bu cm 01 02'nin her transfer döneminin kapanışında güncellenmiş versiyonları çıkıyor, nerden indirebilirim bunu bilen var mı?
0
yoldaki isaretler
(03.10.08)
frant1c
(03.10.08)
ordan bisey cikmazsa "tapani update" diye arat google'dan. 3-6 ayda bir yeni versiyon cikaryolar.
0
polifonik osuruk
(03.10.08)
Süper Lig'de oynayacaksan champman/tapani tavsiye etmem. Ararken "Tombslayer update"i bulursan onu da tavsiye etmiyorum...
Güncelleme dosyaları oluyor onlardan birini bulmanı öneririm, ben en son temmuz 2008'i bulmuştum, yenisi çıkmıştır büyük ihtimal. "nerden buldun?" dersen:
(git: 41630)
0
late viper
(03.10.08)
@late viper, ordaki update, tombslayer olmadan çalışmıyor. Mecbur yüklüyorsun. Ayrıca hem eve hem işyerine kurdum, ligin 7-8. haftalarında oyun kitleniyor kalıyor. Hayalkırıklığına uğradım ben çok feci.
0
mabl
(03.10.08)
@mabl
nerdeki?
ben 7. sezonu oynuyorum, bir yanlışlık olmasın...

İlla hepsini yeniden bulduracaksınız bana. Neyse olmadı aramaya başlarım, ne zaman bulursam buraya eklerim...
0
late viper
(03.10.08)
neyse uğraşmadım(zamanında cmturk'de yoktu).
Eklemişler:
www.cmturk.com

Yine cmturk adresinden dileğiniz cm0102 sürümünü indirebilmeniz mümkün, cm0102 hakkındaki her türlü sorunuzun yanıtını da orada bulabilirsiniz.

(Uyumluluğu win98 yapmayı unutmayın)
0
late viper
(03.10.08)
late viper/ Bu verdiğin linktekini indirip atmıştım zaten. tombslayersız çalışmadı, tombslayerı kurunca gayet güzel çalıştı. Ama türkcell süper ligin 7 yada 8. haftasında oyundan çıkıyor bi anda, hata mesajı gönder gönderme şeysi geliyor :(( Offf gidip bi oyun tavsiyesi başlığı duyurusu açayım ben :(
0
mabl
(04.10.08)
Ya çalışıyor, ben oynuyorum şu an...
Cd istemiştir, ya da bir hata mı ne veriyordu unuttum şimdi. Onu gugılda aratınca çözümü çıkıyor. Tombslayer'a gerek yok...
0
late viper
(04.10.08)
(4)

Gülse Birsel ve Özkan Uğurlu'lu ttnet reklamındaki bayan

mabl
Veli toplantısına geç girip hoca kafayı mı yedi diyen. Kimdi kendisi? Ve ayrıca benden başkasına da acaip çekici geliyor mu onu merak ediyorum asıl.
Veli toplantısına geç girip hoca kafayı mı yedi diyen. Kimdi kendisi? Ve ayrıca benden başkasına da acaip çekici geliyor mu onu merak ediyorum asıl.
0
mabl
(02.10.08)
çıtır kızlar'dan olan mı?
0
mea maxima culpa
(02.10.08)
(bkz: melda gür)
0
patricia teyze
(02.10.08)
çocukluğumdan beri o kadına aşığım. bir ona, bir berna laçin'e.
yok böyle güzellik.
0
head
(02.10.08)
evvet buymuş hem de çıtır kızmış çok teşekkürler. bi de berna laçin e bakayım :)
0
🌸mabl
(03.10.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.