Giriş
(9)

trakya'nın neresi

banabırakbende
memur ailesi olarak trakyanın en yaşanılır yeri neresidir? ilkokul çağında iki küçük yavrumuz var. kirada oturulacak. gece hayatımız yok. bi şehirden beklentimiz sakin ve güvenli olması. trakyanın neresi, neden?
memur ailesi olarak trakyanın en yaşanılır yeri neresidir? ilkokul çağında iki küçük yavrumuz var. kirada oturulacak. gece hayatımız yok. bi şehirden beklentimiz sakin ve güvenli olması.

trakyanın neresi, neden?
0
banabırakbende
(11 saat)
trakyanın en güvenli şehri edirnedir. sakin mi bilmiyorum 2000 yılında çıktım edirneden ondan sonra ayda yılda bir ziyaret için gittim.


üniversite olmasından dolayı öğrencilerin yoğun olduğu bir yer. öte taraftan sınır olması sebebiyle polis jandarma sayısı çok yüksek. her 3 kişiye 1 polis veya asker düşüyor derlerdi eskiden.

edirnede iş imkanı sınırlı. o yüzden edirneden ayrılmak zorunda kaldım, memursanız iş sorununuz yoksa bence tam yaşanılacak şehir.


ev fiyatları yüksek.

öte yandan mesela sebze meyve fiyatları da istanbuldan edirneye gidene kadar yol boyunca artıyor. bulgarlar çok alışverişe geliyor edirneye o yüzden hani oturayım bi yerde yemek yiyeyim desen muhtemelen diğer yerlerden daha fazla hesap ödersin.
sabah işe gidiş geliş saatlerinde trafik de oluyodur muhtemelen. yazın bir de edirnede kimse kalmaz. herkes yazlığına eneze erikliye falan gider. öğrenciler memleketine gider.


böyle böyle yazmaya başlayınca aslında güvenlik dışında yaşanılacak bir yer olmadığını anladım :) ha güzel mi güzel tabi :)
0
Fodera
(11 saat)
trakya'da yaşıyorum, tek çocuklu memur ailesiyiz.

bir kaç yıldır edirne'nin bir ilçesinde yaşıyoruz, daha öncesinde de tekirdağ'ın bir ilçesinde yaşıyorduk. beklenti sakin ve güvenli olması ise kırklareli merkez. ama azıcık da şehir hayatı olsun, bir miktar da dışarıda vakit geçirilecek bir şeyler olsun diyorsanız edirne merkez. memursanız yeşil pasaport da varsa, edirne merkezden canınız istedikçe plan program yapma gereği duymadan yunanistan/bulgaristan gezmeleri de yapabilirsiniz. hoş kırklareli için de aynı şeyi yapabilirsiniz gerçi ama çok daha butik bir şehir. şehir merkezinde sahil de olsun, akşam ailece sahile inip çay kahve içelim çocuk da sahil kenarındaki parkta eğleşsin derseniz de tekirdağ merkez. kısacası üç il merkezi de sakin bir yaşam isteyen memur için güzel yerler.

ben şahsen merkez ilçelere geçebilir olsam üçüne de razı olurum.
+1
wilhelmwasmuss
(11 saat)
trakya deniyorsa benim de tercihim kırklareli olur. edirne biraz daha karışık kalıyor bence, sınır bölgesi olmasından dolayı illa bir hareketlilik var. Kırklareli tam bir memur ve yerli şehri benim gördüğüm. bence biraz da sizin gezmeniz etmeniz görmeniz gerekiyor. bence güzel şehirler hele ki kırklareli ama soğuğu da pistir, ülke içinde bir yere gitmek istediğinizde istanbuldan geçmek zorunda olmanız vesaire aslında büyük sıkıntılar.
0
denizgonen
(11 saat)
edirne'de 6 yıl yaşadım. hayatımın en sakin, en güvende hisettiğim, en güzel yıllarını yaşadım. belki de öğrencilik dönemi olduğu için ekstra güzel gelmiş olabilir ama yine de şehirde mutluyduk. hareket istediğimizde harekete gidiyorduk, sakinlik istediğimizde sakinliğe gidiyorduk. edirne merkez yalnızca hafta sonları biraz kalabalık oluyor ama o da istanbul'un 10'da 1'i falandır. çocuk için de güzel bir şehir bence. kesinlikle edirne diyebilirim.
0
cisimcik golgi
(9 saat)
edirne'de ve kirklareli'nde nerede yasayacaksaniz yasayin muhakkak alt ve üst yapi sorunlarini da düsünün. cok sahanedir alti üstü o sehirlerin.
birkac yilda bir sel götürmesinin nedenleri var.
son 5-6 senedir ekonominin cöküsünün hizlanmasiyla yazin en yaz halinde domatesi bile ucuza alamiyorsun artik cünkü alicisi var: bulgarlar ve yunanlar.
sebze meyve pahalliligini da gözardi etmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(7 saat)
iş sebebiyle bir kaç haftayı tekirdağ'da geçirmiştim. hayat pahalılığının, hele ki kiraların istanbul'dan farklı olmadığını söylemişlerdi. bence fazlasıyla sakin ve yavaş bir şehir. güvenlik kısmını bilemiyorum.
0
lil siztah
(4 saat)
çerkezköy hem istanbula yakın hem sessiz sakin hem şehir hem köy
-1
koela
(4 saat)
havakirliliği oranlarına bakmanızı öneririm, sanırım çerkezköy veya çorlu kışın hava kirliligi olabiliyor.
0
liberal
(4 saat)
çerkezköy,kapaklı en kötüsü bence.

Beklentiye göre değişir. Çorlu ve Lüleburgaz büyük ve iyiler fakat hava kirliliği problemleri var. Edirne ve kırklareli ilçeleri gerçekten lüleburgaz hariç çok çok küçük ve beklentinizi karşılamayacak yerler. Tekirdağ,kırklareli veya edirne merkez derim ben olsam.
+1
biravekahve
(1 saat)
(14)

Akıbetini merak ettiğiniz son insan

sekizdokuzon
2012 yılında tanıştığım bir kadın arkadaş saçlarını Filistin'e barış gelene kadar uzatma kararı almıştı. En son o yılda saçları kalçasına kadar gelmişti, şimdi ne yapıyor diye merak ediyorum.Sizin böyle yıllar önce tanıdığınız ve gidişatını merak ettiğiniz kimler var?Teşekkürler.
2012 yılında tanıştığım bir kadın arkadaş saçlarını Filistin'e barış gelene kadar uzatma kararı almıştı. En son o yılda saçları kalçasına kadar gelmişti, şimdi ne yapıyor diye merak ediyorum.

Sizin böyle yıllar önce tanıdığınız ve gidişatını merak ettiğiniz kimler var?

Teşekkürler.
+1
sekizdokuzon
(02.12.25)
İnternet Mahir'i merak ediyorum.
+1
kizil karga
(02.12.25)
Universiteyi Hacettepe de okumuştum. Bilkent ten Odtü den arkadaşlarım vardı sözlukten sağdan soldan tanistigim. Yurttan çok samimi olmadigim ama tatlı insanlar vardi. (Yurdumuz karmaydi ve çoğunluğu araştırma gorevlisi yüksek lisans ogrencisi eğlenceli tiplerdi, benim yaşım kucuktu biraz onlara gore, ama çok eglenceli idi) sonuçta yıllarca her gün gördüğüm insanlardi. Birden kayboldular gibi oldu
o zamanlar WhatsApp yoktu. Messenger vardı :( sosyal medya hesabım da pek yoktu, izini kaybettigim bir cok arkadaşlarım var. Soyadlarını hatirlayamiyorum. Hatirladiklarimdan da bulamadiklarim var. Düşünüyorum yani ara ara nerde ne oldular diye.
0
a perfect lie
(02.12.25)
Yıllaaaar yıllar evvel Relief nickini kullanan bir duyuru kullanıcısı kız vardı. İntihara meyilli bir yapısı vardı. Ben o yıllarda puzzle halısı mı, 2000 parça puzzle mı, bir şey satacaktım. Hafızam çok karışık. Şunu hatırlıyorum, miami ink’i izleyip kendi kendine dövme yapmaya karar vermişti. Neyse, işte bir anda bıraktı duyuruyu. Merak ederim yıllardır akıbetini. Kendine bir zarar vermemiştir umarım…
0
yadigar
(02.12.25)
camlicagazoz nickli duyuru kullanıcısı
+2
mezzosprite
(03.12.25)
ilkokul ve lisede beraber okuduğum, ayrıca meslektaşım olan 2 kişinin kariyerlerine baktım. helal olsun dedim. tipleri de kariyerleri de güzel maşallah.
0
rain when i die
(03.12.25)
ben göbekliraki'yi merak ediyorum. ciddi bir hastalik yasiyordu. umarim devasini bulmustur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
Der meister. Öldü mü yaşıyor mu?
0
luluki
(03.12.25)
"tüm hayatın boyunca değersiz bir yığına dönüşeceksin" diyen joker liseliyi merak ediyorum.
0
summerjam0306
(03.12.25)
eksisozluk.com sözlükte böyle bir yazar vardı, onu okumayı seviyordum. Acaba nerelerde ne yapıyor.
0
liberal
(03.12.25)
1 saat önce önüme düştü mahir, napıyo diye baktım takılıyor galiba.

5-6 ay önceki röportajı : www.instagram.com
+1
brkylmz
(03.12.25)
üniversitedeyken (2009 mezunuyum) karşı dairemizde de üç öğrenci kalıyordu. bir tanesi kafayı definecilikle bozmuş, gibi dizisindeki şadan abi gibi geveze bir gaziantepli çocuktu. köyleri zeugma antik kentinin olduğu köy ya da komşu köyü mü ne öyle bir şeydi. 365 gün 24 saat define işleri konuşan bir tipti. define arama çalışmalarından falan bahsedip devamlı surette kafa açardı.

bir gün ansızın, ev arkadaşlarına benim acil antep'e gitmem lazım hadi görüşürüz diyip memleketine gitmiş, giydiği donlar, bilgisayarı, kişisel eşyaları vs her şeyi bırakıp gitmiş, bir daha haber alabilen olmadı kendisinden.

arkadaşları epey bir süre bekledi, elemanın daha da dönmeyeceğine kanaat getirince bilgisayarını falan satmışlardı.

gerçekten define bulup parayı mı vurdu? yoksa define davasına illegal kişiler tarafından öldürüldü mü? akıbetini merak ediyorum.
0
wilhelmwasmuss
(03.12.25)
Ya bir ara sözlükte de çok gündem olan bir site vardı. Sayılardan falan oluşuyordu yanlış hatırlamıyorsam. Bir elemanın günlüğü gibi bir şeydi. Sümer miydi adı neydi ya

O arkadaş nerede ne yapıyor çok merak ediyorum.
0
cay koy geliyorum
(03.12.25)
Eski iş arkadaşım.

Çok özledim onu, umarım çok mutludur.
0
rock n roll
(03.12.25)
İlk okul 2 ya da 4.sınıfta adı Hanım olan zayıf, sessiz, içine kapanık bir arkadaşım vardı. Öğretmenimiz bit kontrolünü sınıfta yaşı büyük, bitten anlayan (anladığını sanan) bir sınıf arkadaşımızla yapıyordu. Bu sınıf arkadaşımız da Hanım'ın saçındaki kepeklere bu bit deyince öğretmenimiz Hanım'ın annesini çağırıp kızı eve gönderdi. O günden sonra herkes Hanım'ı bitli diye zorbalamaya başladı. Sonra okul tatil olunca bir daha ses seda çıkmadı Hanım'dan. Hatırladıkça haline üzülüyor, şimdi nerede ne yaptığını çok merak ediyorum.
+1
Amaranta ursula
(03.12.25)
(8)

Brüt maaşımı nasıl görebilirim?

hadi ya la
E-devlet üzerinde bulamadım, bordro bilgileri sadece memurlar için gözüküyor. Maaşımla ilgili tüm detayları görebileceğim yer neresidir?
E-devlet üzerinde bulamadım, bordro bilgileri sadece memurlar için gözüküyor. Maaşımla ilgili tüm detayları görebileceğim yer neresidir?
0
hadi ya la
(02.12.25)
maaşınla ilgili tüm detayları sadece çalıştığın işyerinden alacağın bordroda görebilirsin. işyeri tarafından hazırlanan bordro bilgileri herhangi bir sisteme yüklenmiyor.

ama brüt maaşını (fazla mesai, ikramiye vs içeriyorsa hepsinin brüt toplamını) hizmet dökümünde görebilirsin. sadece brüt maaşı göreyim dersen göremezsin.
0
kibritsuyu
(02.12.25)
İş yerin TÜRKKEP'e kayıtlıysa her ay onlara bordro bilgisi geliyor. Siz de kontrol edebiliyorsunuz. Ya da muhasebeye gidip rica edebilirsiniz bordro bilgilerinizi.
0
elektr10
(02.12.25)
E devlette hizmet dokumu son altı ay için baktığınızda orda detay goremeseniz de brüt maasinizi görmeniz gerekiyor.
0
a perfect lie
(02.12.25)
İş yerinizden bordro talep edebilirsiniz,

olmadı şu sitelerdn netten brüte şeklinde hesaplatabilirsiniz:

netten-brute.hesaplama.net
www.verginet.net
0
iustitia omnibus
(02.12.25)
@a perfect lie, brüt maaşı sgk tavanını geçiyorsa gözükmez.
0
liberal
(02.12.25)
Benim geçiyor ama ben görüyorum. Dediğim gibi detay yok ama her ay toplam brüt ne yatıyor yazıyor.
0
a perfect lie
(02.12.25)
a perfect life bir yanlışın olabilir mi?
0
liberal
(02.12.25)
Liberal haklı. Orada gözüken şey sgk prim matrahı. Rakam sgk tavanının altında ise brüt ücrete eşittir. Sgk tavanının üstündeyse maksimum sgk tavanını görürsünüz.

Sgk tavanı 2025 yılı için 195.000 lira.

Yani 180.000 lira brüt maaş varsa 180.000 görürsünüz. 200.000 lira brüt maaş varsa da, 500.000 lira brüt maaş varsa da 195.000 görürsünüz.
0
kibritsuyu
(03.12.25)
(7)

Avukatlar bakabilir mi?

gakgul
Merhaba, 4.5 yıl önce kiraladigim evi Kasım ayında boşalttım.Ev sahibine bir ay önceden haber verdim. Ev sahibi benden kalan kiraları talep edebilir mi mahkeme yoluyla? Kiralar ilk yıldan sonra yıllık uzatılıyor ya. Ve ya ev uzun süre boş kalırsa zararını bizden talep edebilir mi?
Merhaba,
4.5 yıl önce kiraladigim evi Kasım ayında boşalttım.Ev sahibine bir ay önceden haber verdim. Ev sahibi benden kalan kiraları talep edebilir mi mahkeme yoluyla? Kiralar ilk yıldan sonra yıllık uzatılıyor ya. Ve ya ev uzun süre boş kalırsa zararını bizden talep edebilir mi?
0
gakgul
(30.11.25)
Veriler yetersiz.
Soru 1: Kontrat tarihiniz nedir?
Soru 2: Yazılı bir kira sözleşmeniz olduğunu düşünüyorum, varsa erken boşaltmaya ilişkin bir hüküm var mı?
Soru 3: Ev sahibine hangi yolla haber verdiniz?
Soru 4: Haber verdiğinizde ev sahibinin tavrı "tamam ok bana uyar" mıydı?
Soru 5: Evi boşaltma gerekçeniz nedir?
Soru 6: Anahtarı nasıl teslim ettiniz?
Soru 7: Yeni kiracı bulmaya yönelik çaba gösterdiniz mi?
...

Kafamda deli sorular, kolayca çözemiyorum.
0
yap desem yapmazsin he
(30.11.25)
1 Kontrat tarihi 15.03.2021.
2 Kontrat standart kontrat olduğu için hem bı ay önce haber verilerek boşaltılır maddesi var. Hem sözleşme ilk yıldan sonra yollik uzar maddesi var
3 hem telefon hem WhatsApptan haber verdik ekran görüntüsü olsun diye
4 evsahibi problemli biri sağı solu belli olmaz bizde önceki kiracilariyla mahkemelik olmuş hep.
5 ev aldık kendi evimize gectik
6 anahtarı evsahibinin atadığı emlakciya teslim ettik
7 bı ayda tek bı kişi bakmaya geldi evi gösterdik o kadar b
0
🌸gakgul
(30.11.25)
Hocam teknik olarak martta başlamış sözleşme birer sene uzatmayla marta kadar sürer.

bu sene de uzattığınıza göre marta kadar sözleşme geçerli.
Yani teknik olarak sözleşmenin gerektirdiği kirayı isteyebilir sizden.

Ha bu devirde bütün ev sahipleri kiracısı çıktığı için bayram eder hemen daha yüksekten kiraya verebilmek için, uğraşmaz bile.

Ama problemli bir tipse ve ev boş kalırsa uzun süre marta kadar olan kiranın peşine düşebilir.
0
anten
(30.11.25)
“Kış günü ben kiracıyı nerden bulayım, ansızın evden çıktı beni mağdur etti” diyerek sizden makul bir bedel talep edilebilir. Bu makulün içini iş o raddeye gelirse bilirkişi yoluyla hakim dolduracak. Meslektaşın belirttiği üzere kalan kira miktarları toplamını bir limit gibi düşünün, bu doğru parçası üzerinde bir nokta takdir edilebilir. Buradaki takdiri; sizin çabanız, kalan kontrat süresi, yaptığınız bildirim, evin kiralanmaya elverişliliği (konumu vs), evden ayrılış nedeniniz, yeni kiracı bulunma süresi gibi pek çok faktör etki eder.

Şu da var, ev sahibi olsam uğraşır mıyım? Uğraşmam. 3-4 Ay kalmışken avukat masrafı, tevzi masrafı, bilirkişi ücreti vs derken astarını geçer. En fazla, kalan ayların kirası icra yoluyla isterim, başlatacağım icra takibine de itiraz gelirse dava yoluna gitmem. Ev sahibi icraya koyarsa itirazınızı yapın yani.
0
yap desem yapmazsin he
(01.12.25)
isteyebilir.
0
liberal
(01.12.25)
Üstteki cevaplar +1

muhtemelen şöyle; bu iş mahkemeye giderse hakim o bölgedeki makul kiralama süresini dikkate alacaktır. (bilirkişi raporu ile belirlenecek) yani mesela bahsettiğiniz evin bulunduğu bölgede bir ev kiralama ilanına konulduktan sonra 1 ay içinde kiraya verilebilecek gibiyse, siz de zaten 1 ay önce haber verdiğiniz için aleyhinize bir şey çıkmayacaktır.

ama kiraya verilme süresi Yargıtayın kabul ettiği makul süre 3 ay diye aklımda kalmış. 3 ay gibi kabul edilirse siz 1 ay önceden haber verdiğiniz için ev sahibinin 2 aylık kira zararına neden olmuş olacağınız için 2 aylık kiradan sorumlu tutulursunuz.

ancak üstteki cevaplarda da belirtildiği gibi uygulamada böyle davalar oldukça az, ev sahipleri uğraşmaz böyle işlerle. tabi aranızda çok büyük bi husumet varsa vs sırf strese sokmak için yaparsa bilemem. sonuç olrak böyle bir dava ile karşılaşsanız bile sıkıntı etmeyin, bir avukat ile ilerleyin. mahkeme hakkaniyete göre takdir edecektir.
0
Sadece soruyorum
(01.12.25)
erken tahliye etmişsiniz. daha kontratın bitmesine 6 ay varmış yazdığınıza göre. bu bir tazminat talebi sebebidir. normalde eskiden geri kalan 6 ayı da talep edebiliyordu ev sahibi. ancak bu tazminat yargıtayca 3 ay olarak sınırlandırılmıştır. ha bu arada kiralanırsa daha da düşecektir. kesin bilgi yayalım.
0
ground
(01.12.25)
(2)

İdata İtalya vize başvurusu

beyaztenlikiz
Merhaba:) Salı günü kardeşimle İdata İzmir İtalya vizesi başvurumuz var. Bir şeyi atladık. Kardeşimin ikametgahı İstanbul’da. İzmir’de üniversite okuyor. Sizce başvurusunu İzmir’den yapabilir mi?
Merhaba:) Salı günü kardeşimle İdata İzmir İtalya vizesi başvurumuz var. Bir şeyi atladık. Kardeşimin ikametgahı İstanbul’da. İzmir’de üniversite okuyor. Sizce başvurusunu İzmir’den yapabilir mi?
0
beyaztenlikiz
(30.11.25)
Ben ikametimin olmadigi bir sehirde bulunurken idata’dan randevu almistim, hic soran da olmadi. 5-6 sene oldu ama.
0
lallala
(01.12.25)
vize randevusunu aracısız kendiniz mi aldınız?
0
liberal
(01.12.25)
(17)

harcamak için para kazanmak, sıfırı tüketmek

gezer
kasım indirimleri ile birlikte biraz fazla alışveriş yaptım ve ben napıyorum diye sorgular oldum. evliyim. kadın tarafıyım. maaşım net 46 bin, nadiren mesailerle biraz fazla oluyor. senede iki maaş ikramiye. eşimin maaşı de 190 bin'e yakın sanırım. ev kredimiz var, çocuk özel kreşe gidiyor, araç yok
kasım indirimleri ile birlikte biraz fazla alışveriş yaptım ve ben napıyorum diye sorgular oldum.

evliyim. kadın tarafıyım. maaşım net 46 bin, nadiren mesailerle biraz fazla oluyor. senede iki maaş ikramiye. eşimin maaşı de 190 bin'e yakın sanırım. ev kredimiz var, çocuk özel kreşe gidiyor, araç yok.

kredi, kreş vs tüm büyük kalemler eşimde. ben bir iki fatura, aidat ödüyorum. onun dışında kendime, eşime, çocuğuma bir şeyler aldıysam onların taksitleri oluyor. kalanı da günlük market alışverişi veya dışarıdan yemeğe gidiyor. ay sonu sıfırı tüketiyorum. gelirimi aşmıyorum. birikim yapmıyorum ama ikramiyelerimi eşime veriyorum, o da harcamıyor tabi birikimde filan değerlendiriyor sanırım. zaten eşimin kendine göre ayrıca bi birikim planı var. alışveriş vs yapmadan önce de birbirimize danışırız. şu anki maddi durumda eşimin benden bir şikayeti yok. bir keresinde maaşının yüzde yirmisini kendin için biriktirsen iyi olur filan demişti, onun üzerine biraz denedim. şansıma biraz mesai de almıştım, çocuğun kreşinin kırtasiye ücretini ayarladım, biraz da kenarda kaldı. kalan da 12bin filan :D

dün akşam yine bi indirimden alışveriş yapınca ben ne yaşıyorum dedim. kazanıyorum, harcıyorum, eee? yanlış anlaşılmasın. çalışmak konusunda sorunum yok, çalışıyorum, çalışacağım da. şöyle düşündüm ve çok mantıksız geldi yaşanan her şey. çalışmasam zaten bu kadar kıyafete, ayakkabıya, şuna buna ihtiyacım olmaz. zaten param olmadığı için alamam da. çalışmadığım için zırt pırt eşime hediye almam, bi sene ben tatile götürmüştüm mesela böyle bi girişimim de olmaz. eşimden harçlık alsam, çocuğu alma bırakma işi bende olacağı için özelden alıp devlete veririz ve ordan bi kara geçeriz. eee yani gerçekten işten çık evde otur daha mı iyi yani?

tekrar söylüyorum, işten çıkmak bi seçenek değil. sadece gerçekten çok saçma değil mi?
iki ikramiyem de olmasa elle tutulur bi faydam yok. evde olsam her seferinde trendyol kuryelerine para vereceğime markete gider kendim alırdım belki.

şu anki iş yerimde beşinci yılım. başka iş bakmak da bi seçenek ama kalifiye biri değilim, üniversitede okuduğum bölümle alakalı bi iş yapmıyorum, yaptığım işin dışarıda tam karşılığı yok. cumartesi-pazar, resmi bayramlar tatil, bir saat fazla çalışsan mesai ücretini alıyorsun, genel merkezden farklı bi konumda çalıştığım için izin konusunda rahatım, geç gel, erken çık vs problem olan bir yer değil, iş arkadaşlarımla iyiyim vs vs yani konfor alanındayım. seneye değişmekle birlikte eve ve kreşe çok yakın, acil durumlarda her şeye ben gidiyorum.

dediğim gibi eşimden yana bir eleştiri durumu yok. çalışmamak da seçenek değil. maaşım da düşük bir maaş. ama yine de birikim yapılabilir mi? ha genel olarak evin durumu ne derseniz tabi ki zengin değiliz ama genel olarak bakınca eksik bi şeyimiz yok. yeme içme gezme, bizim görmediğimiz hayatı kızımız görüyor. sanırım biraz da bu yüzden. yani üniversitede nispeten rahattık ama onun öncesinde fakirdik ve yeni bir şey almak, dışarıdan yemek vs hayaldi benim ailemde. meyve bile kısıtlıydı. denizi çalışmaya başladıktan sonra gördüm. sağolsun genel olarak eşim sayesinde hayat standartım yükseldi, hep söylüyorum. ama yine de mesela eşimin yaşayış tarzına yetişemiyorum. onun beğendiği ve para verdiği bir şeyi ben kendime almıyorum. kıyafette vs bi üst sınırım var yani atıyorum eşim 10.000e ceket de alsa ben bi parça kıyafete atıyorum levis pantolonsa 2000 tl veririm filan diyorum. ya da otel bakarken eşimi frenliyorum o kadarına da gerek yok diye. ikinci bi tatile çıkalım dese biri neyimize yetmiyor diyorum. yani kendi sınırlarım içinde kalmaya çalışıyorum. ama o benim hayat standartımı yükseltirken ben onunkini düşürüyorum gibi hissediyorum her zaman. ben de senin kadar kazansam şöyle olurdu böyle olurdu filan diyorum bazen.

ay ne uzun anlattım. ne sorduğumu da bilmiyorum. yani kenara 5000 tl de mi koyamıyorsun diyorsanız evet genel olarak koyamıyorum. biraz dayak yemeye ihtiyacım var sanırım bu konuda. eşine güvenerek yaşayan kadınlardan oldum diye hayıflanıyorum bazen. onun benden harçlık aldığı da olmuştur nadiren :) olabiliyor yani.

yanlış mı yapıyorum, ne yapmam lazım? konuştuk yine eşimle kalem kalem yaz harcamalarını bi bak durumuna dedi, ne desin.
+3
gezer
(28.11.25)
Mert Başaran'ın youtube konuşmalarını dinlemenizi öneririm . 2 kitabı da var okumak isterseniz .
iş değiştirmenize gerek yok bence
farkında olmadan küçük küçük rakamlarla harcıyoruz toplam büyük oluyor.
Ben bu sene kredi kartı kullanmayı bıraktım , planlı ve çok az harcıyorum , öneririm
0
devilone
(28.11.25)
esiniz kendi parasiyla kendine, siz de kendinize mi birikim yapiyorsunuz? bence oyleyse garip. evlilikte kazanilan ortaktir. esinizin birikim icin ne yaptigindan haberiniz olmamasi da normal degil. mesela ne kadar birikiminiz oldugunu biliyor musunuz?

alisveris yaparken sadece kendi paranizla mi yapiyorsunuz?

yani genel olarak esinizin daha rahat, daha para dusunmeden yasayip, sizin ufak bir butceyi ayri yonetmeye calisiyor olmanız bence garip. evlilikte butce ortak olur ve ortak yonetilir bence. birikim de ortak yapilir, buyuk harcamalar da.

tabi ben eski kafali olabilirim. ya da esimle gelirlerimiz benzer oldugu icin oyle bir derdimiz olmayabilir. bizde mesela neredeyse tum harcamalari ben yapiyorum, esimin gelirini biriktiriyoruz. gerektiginde ondan da harciyoruz. ikimiz de birbirimizden para alabiliyoruz vs. benim param onun parasi, onun parasi benim param :)

calismamak bir secenek olmamali dediginiz gibi. ne zaman ne olacagi belli olmaz, calizmazken ortada kalma ihtimali her zaman var. insan kendini gecindirecek kadar calisabilmeli mumkun oldukca.
0
lemmiwinks
(28.11.25)
@lemmiwinks yazdıklarımı okumadan mı yorumladınız acaba?
aslında sorduğunuz her şeyin cevabı yazımda var. zaten bazı kısımları yanlış anlamışsınız.

yazının ana fikri maaşımdan birikim yapamamam zaten. sadece elime toplu geçen ikramiyeleri eşime veriyorum. eşim birikime ekliyor. ne kadar birikimi var bilmiyorum da adamın bu kadar gider içinde milyonlar biriktirmediğini tabi ki biliyorum. zaten söylüyor şu kadar şunu aldım, şunu yapacağım vs diye ama ben didik didik sorgulamıyorum, gerek görmüyorum. evet sadece kendi paramla alışveriş yapıyorum, param yoksa eşimden de istiyorum, ay sonu birbirimize pasladığımız dönemler oluyor zaten. eşim sefa sürerken ben cefa çekmiyorum. o et yerken ben soğan kemirmiyorum.

ya cidden beni hiç anlamamışsınız bence. sorum eşimle aramızdaki para dinamikleri filan değildi. genel hatları ile şu an durum bu ve ben maaşımla birikim yapamıyorum dedim. ayda kenara 10.000 tl koyup, param bittikçe eşimden de isteyebilirim ki kendisi de söylüyor zaten bunu. ama ben tercih etmiyorum çünkü ha ondan çıkmış ha benden. kenara koyabiliyorsam o para mantıken kimseden çıkmıyor ve orada kalıyor olmalı. olay bu.
0
🌸gezer
(28.11.25)
ablam durumun varsa al canın istiyorsa al seni etkilemiyorsa al. ilerde almayı bırakır birikime geçersin. nasıl hissediyorsan öyle yaşa. madem eşin karışmıyor sen kendini frenleyeceğin zamanı bilirsin.
+1
koela
(28.11.25)
yani bazen bunu ben de dusunuyorum, durumum sizden epey farkli gerci ama ozellikle su dediginiz kisim ' calismasam kiyafet almam, ona gore harcarim' bende bir de su ekleniyor, seyahat harcamalarim cok fazla, istedigim yerde yasasam bu kadar paraya ihtiyacim olmayacak.

neyse benim durumum farkli da, neden calisiyoruz kismini ben de cok dusunuyorum.

sizin neden calistiginiza gelince, anladigim kadariyla yasiniz epey genc (calistigim yerde 5.yilim dediginiz icin oyle yazdim) siz neden calisiyorsunuz; 1. emeklilik, calismazsaniz bir gun eger emekli olursaniz hic geliriniz olmayacak, esinizinki de ikinize yetmez, 2. bugun az kazaniyorum diye isi birakirsaniz, tekrar is gucune katilmaniz ve 'iyi' kazanmaniz cok zorlasak, yani teorik olarak bir noktada daha iyi kazanmaya baslamaniz lazim, su anda evde cok is var simdilik ben yapayim, tasarruf edelim 5 sene sonra cocuk bi tik buyuyunce bakayim derseniz o is pek oyle olmuyor (turkiye'de), dolayisiyla is gucunde kalma halinizin sureklilik arz etmesi gerekiyor, 3- insanin kendi parasini kazanmasi, hele hele de kadin icin cok onemli. bosanma, allah korusun vefat vs. gibi durumlarda dimdizlak kalirsiniz. olmayabilir ama oladabilir. ayrica, bir gun isler kotuye giderse esinizle, iste o 'herseye ragmen kalmak zorunda olan' esler calismayan esler oluyor oncelikle.

bu tarz nedenler var. bunun disinda, esinizi frenlemenizi ve dunyada hicbir onemi olmayan marka kiyafetlere filan para yatirmamanizi tavsiye ederim. sistem zaten boyle isliyor, daha cok kazandikca pompalanan sacma sapan seyleri tuketip, bu tuketim halini surdurmek icin daha cok calisiyoruz. yani benim hedefim bu sistemden tamamen cikmak elbette sizin oyle bir amaciniz yok ama sistem sizi borclu ve harcama halinde tuttugu icin bu kadar cok 'calisiyoruz'.
+2
kassiopeia
(28.11.25)
@gezer: hepsini okudum. sizin istediginiz gibi anlamamis olabilirim. ama bence esiniz zaten birikim yaparken, sizin birikim yapamiyorum diye uzulmenize, kendinizi kisitlayip birikim yapmaya calismaniza cok gerek yok gibi gorunuyor bana. gereksiz yine harcama yapmayin tabi, har vurup harman savurun da demiyorum ama bu kadar maas alirken kendinizi birikim yapamadiginiz icin kotu hissetmenize de gerek yok.
0
lemmiwinks
(28.11.25)
Evet o da bir seçenek ama eşinizin işinde bir ters durum olsa tutunacak dalınız olmalı. Sadece para da değil. İşinden ayrılmak istese ayrılamaz. kapana kısılmış gibi hisseder. Psikolojik etkileri daha önemli burada. İşsiz kalsa, evde iki işsiz, buhranı hissedersiniz. Sonra çocuğu satışa çıkarırsınız :))

upload.wikimedia.org

Devam edeyim. 46'ya 190 ciddi bir fark ama 46'dan 10 ayırabilmek de çok büyük moral olur eşinize. 190'ın içinden büyük kalemleri çıkarınca "disposable income" yine aynı yere geliyorsunuz büyük ihtimal.

Bir de tavsiyem, senede bir kaç kere sıfır harcamalı ay yaşayın. Şirketlerde olur. Ödemiyoruz abi, kimseye para ödemiyoruz diyebiliyor bazı şirketler.

Siz de zorunlu harcamalar dışında sıfır harcamalı mesela 2 ay koyun bütçenize. çok rahatlatır ve gerekirse minimumda yaşayabildiğinizi gösterir, güven verir.
0
gabe h coud
(28.11.25)
Hocam merhaba, maaşınız birikim yapılmayacak bi' rakam değil, sizin öncelikle birikim alışkanlığı kazanmanız lazım bana kalırsa,

Eşinizin dediği mantıklı, kalem kalem yazın, ay sonunda ne kadar gereksiz şeylere - size göre tabi - ne harcamalar yaptığınızı görün, eşinizin finansal okur yazarlığı size göre daha iyi gibi geldi bana. Harcamaları yazdıktan sonra kendisiyle beraber inceleyebilirsiniz.

Bir de birikim 101 şudur ; " harcadığından kalanı biriktirme, maaşı alınca belli bir yüzde birikime ayır, kalanını harca."

bunu deneyin 1-2 ay bakalım ne sonuç alacaksınız.
0
kumandanim
(28.11.25)
Kasım indirimleri tam bir hayat sorgulaması değil mi ya, ben de geçen benzer sorgulamalara girdim bi cilt bakım seti ile sepetimde bakışırken. Durumlarımız farklı ama lan dedim ben şuan bunu niye alıyorum tam olarak. Evdekileri kullandım mı yööö. Ama çok uygun. Zaten ikibin tele harcasam ne harcamasam ne. Ev mi alabiliyoz bişey mi yapabiliyoz ikibin tele ile. Ama yani indirim olmasa böyle bişey alıcak mıydım yööö. Ama insanın lendine bakması da önemli şimdi özbakım sonuçta.
Neyse böyle uzun bi diyalogdan o gün tasarruf galip çıktı ve sepeti boşaltıp uyudum. Ama ertesi gün gittim tencere aldım. Çünkü çok uygundu.
Burdan bi hayat dersi çıkmaz tabi. Ama bi kadın olarak evliliğinin nasıl olduğundan bağımsız kenara bir miktar para koymak gerektiğini düşünüyorum. Elimden geldiğince yapıyorum. Bazısı gizli biriktiriyor, benimki gizli değil. Onun da doğrusu değişir. Ama bi miktar koymakta fayda var.
0
benim bir gizli bildiğim var
(28.11.25)
46 maaş, fatura aidat 10 desen kalır 36.

Bence sizin sorun harcamak ve sonrasında biriktirmek, bence mantıklı olan bir tutar belirleyip paranızı biriktirmek sonrasında harcamak.

her ay 500 USD veya 6 gram altın alacagım gibi veya her ay 30.000 TL'lik altın s1 alacagım gibi bir hedef verip kalan parayla da alışveriş yapman.

Senin sorgulamalarını herkes yapıyor.

eşinizin kagıda yaz taktigi çok doğru. Harcadıgınızı görmüyorsunuz, bir de kredi kartı kullanımını bırakın bence
0
liberal
(28.11.25)
Bizdeki durum şu.eşim maaşlı çalışan,ben serbest çalışıyorum maaşım yok.eşimin maaşı türkiye koşullarında oldukça iyi ama iki kızla beraber ay sonunda maaşının hepsini yiyordu.ona hisse senedini anlattım bir kaç yıl önce.kendisine bir kaç hisse belirledi.aklına geldikçe girip fiyatına bakmaksızın farkına varmayacağı miktarlarda hisse senedi alıyor.şu an ne kadar oldu bilmiyorum ancak cnbce seyretmeye başladı,halka arz,temettü falan diye dolaşıyor evde.banka özel temsilci atamış onunla konuşup duruyorlar.

Burada hisse senedi konusunda bayağı bilgili arkadaşlar var,bir danışıp ufak ufak uzun dönem hisse senedi alabilirsiniz atıyorum bu ay 1-2 bin liralık ya da teknik boyutunu bilmiyorum ama bankadan çok mesaj geldiği için bes te devlet katkısı bitmeden girin falan deniyor aynı minik miktarlarda çocuğunuza kendinize bes yapabilirsiniz.

Benim kafam ye gitsin dünyaya bir daha mı geleceksin şeklinde çalışıyor ama hanım bu para değerlendirme işinden çok keyif alıyor,sizede iyi gelebilir diye düşünüyorum.
0
duptıs
(28.11.25)
Eşin hem birikim hem harcama kontrol yöntemi olarak doğru tavsiyeler vermiş. Senin de sorguladığın nokta çok doğru. Kazandığını önemsiz şeylere harcıyorsan hiç çalışmamak daha tatminkar bir hayat bile sağlayabilir çünkü kendine ve sevdiklerine ayırabileceğin zaman artacak. Ya çalışıp harcamalarını yöneteceksin, ya gelirini arttıracaksın, ya da çalışmayıp biraz küçülecek fakat zaman arttıracaksın. İşte rahatın iyiyse en kolayı ve en mantıklısı biraz harcama kısıp aylık birikim yapan noktaya gelmek.
+1
osssy
(28.11.25)
Maaşınız birikim yapılabilecek bir tutar. Çocuklu ailesiniz şirket arabası yoksa ayağınızı yerden kesecek bir araç hedefi güzel olabilir bence. Ben kendimi kısıtlamak için internetten taksitli bilezik alıyorum paşa paşa birikmiş oluyor. Bu yöntemle araba aldım mesela şimdi hedef başka yavaş yavaş birikiyor. Şuan genciz çalışıp kazanıyoruz ilerisi kötü olacak emekli maaşları kuş kadar, pasif geliri olmayan insanların birikim yapmaması bana çok cesurca geliyor.
0
cilekli pasta
(28.11.25)
Enişte çaktırmadan 50-30-20 kuralından bahsetmiş. Dünyanın bin türlü hali var , bence denenir.
0
ketcapli dondurma
(28.11.25)
üzülerek okudum. maalesef çok kişi bunu yaşıyor. çok olumsuz bir devirde yaşıyoruz. genç insanların birikim yapması çok zor. ülkemiz 20 yılda inanılmaz kötü bir duruma gitti. şu an maaşlar dolar olarak fena değil (geçmişe kıyas ediyorum), ama alım gücü yerlerde geziyor.

eşinizin biraz kenara koyduğunu tahmin ediyorum. zaten iki para da aynı şey. O maaşla birikim yapamamanız bence normal. son olarak bence çocuğu özel okula göndermeyin.
0
ebabil curnatasi
(28.11.25)
para harcamak hepten kotu degil de amacli bir sekilde harcamak lazim. hepimiz alisveris bagimliligindan muzdaribiz zira dogdugumuzdan beri 4 koldan o pompalandi. ben son 5-6 senede cok cok az alisveris yapmisimdir, buna ragmen hala dolabimda etiketi uzerninde duran pantolonlar, ceketler, hic giyilmemis ayakkabilar var. cunku sira gelmiyor hepsini giymeye, keske bunlara verdigim 30-40 bin lira alimde nakit olsa su an diyorum bakip. senin de muhtemelen her ay ala ala kiyafetler ayakkabilar yigiliyordur, mevcuk stogundan giyinmek yerine calisiyorum o yuzden habire kiyafet almaliyim varsayimini biraz daha sorgulaman lazim.
0
hot potato
(28.11.25)
Maalesef ülkemizde tasarruf bilinci çok kuvvetli değil.
Uzun vadeli düşünmediğimiz için.

Basit bir örnek vereyim. Ufak dediğiniz meblağ, mesela 200 TL. Günde 200 TL saçma sapan harcanıyor, abur cubur alıyorsun, kahve içiyorsun, sipariş uygulamasında komisyon olarak ödüyorsun... Fark etmeden harcıyorsun. Peki bu 200 tl'yi harcamazsan ne olur? Çok değil günde 200 tl daha az harcasan. 200*365=73000 TL. Neredeyse 2-3 günlük mütevazı bir tatil parası. Sana 73000 TL'yi sokağa at desem elin titrer. Ama gün içinde titremeden yapıyorsun gibi düşün.

Şimdi daha uzun vadeli düşünelim. Yılda 73000 TL, 10 yılda 730000, 20 yılda 1.460.000 TL. Bu hesabı yaparken enflasyon yokmuş gibi düşündüm. Çünkü bugün 200 TL harcadığın şeylere seneye belki 250 300 harcayacaksın, o dengeleyecek gibi düşündüm. Bu 730000'i o günün 730000'i gibi düşündüm yani. Ya da harcamadığın parayı enflasyonun biraz üzerinde değerlendirmişsin gibi düşündüm.

Anlatabildim mi? Yani günde harcadığınız fazladan 200 tl, 1 yılda 1 tatil, 10 yılda iyi kötü bir 2. el araç, 20 yılda ufak bir arsaya denk geliyor belki de. Böyle düşünerek işe başlayın.

Açıkcası tüm büyük masraflarınızı eşinizin karşıladığı bir ortamda 46000 TL çok da ufak bir meblağ değil. Çünkü görünür ciddi bir masrafınız yok. Yani her ay kenara 10.000 TL atsanız, yine cebinizde doya doya harcayabileceğiniz bir 36000 TL kalır diye düşünün.

sizin yaşadığınız şeyin adı yaşam tarzı enflasyonu. İnsanlar geliri arttıkça harcamalarını da arttırıyor. Mesela eşiniz çalışmasa siz o parayla geçinmek zorunda kalsanız bu harcamalara dikkat edersiniz. Ama şu an konfor alanındasınız ve bu yüzden statü için harcıyorsunuz. Biraz psikolojik sebepleri de var bu harcama dürtüsünün. Dopamin bağımlılığı gibi, hızlı tatmin. bunlarla ilgili kitaplara bir bakın.

Bir de parayı kenara atıp unutmak değil, enflasyondan koruyacak hatta enflasyonun bir miktar üstünde getiri sağlayacak şekilde değerlendirmenin de önemini vurgulayayım.

Şimdi gelelim niye çalışıyoruz?
Para kazanmak için.
Parayı niye kaznaıyoruz? rahat bir hayat için.
Peki tüm kazancımızı niye harcamamalıyız?
Çünkü bugün kazanabiliyorsunuz ama ilerde kazanamama riskiniz var.

Eşiniz de siz de özel sektördesiniz anladığım. Özel sektörde görünmez bir yaş bariyeri vardır ve bir yaştan sonra insanlar eskisi kadar çok kazanamamaya başlarlar. Sonrasında da emekli maaşları malum.

Yani paraya belki de en çok ihtiyaç duyacağınız yaşlarda, geliriniz bugüne göre daha az olabilir.

Allah korusun ama sağlık problemleri, çocuğunuz varmış onun üniversite masrafları, evlenmek istediğinde yuva kurmanın maliyetleri...

Daha geçen gün bir arkadaşımın annesi ameliyat oldu. 900bin tl'ye yakın harcama yapmak durumunda kaldılar. 2 arabaları vardı, 1'i gitti bu ameliyat için.

Anlatabiliyor muyum?

Geçenlerde bu konuyla ilgili bir sitede şöyle bir yazı vardı:

"Bugün giydiğin ayakkabının markasını 10 sene sonra kimse hatırlamaz. Ama sen 10 sene sonra o ayakkabıya harcadığın paraya ihtiyaç duyabilirsin."

Bu şu demek değil, ot gibi yaşayalım. Ama 10 harcıyorsan eğlenmeye, alışverişe, atıyorum 8 harca, 5 harca. Eğlenceni de yap, birikimini de.

Hayat hep böyle gitmez. Akarken doldur demişler.


Aşağıya bu konuda ilgi duyanların seveceği 3 site ve güzel yazı bırakıyorum.
www.paradurumu.com
akillibutce.com
monay.com.tr
0
anten
(28.11.25)
(8)

yurtdışından gelirken cebimde 20K dolar getirmeye çalışsam ne olur?

plastic_angel
o kadar dikkat çeker mi? büyük risk mi?
o kadar dikkat çeker mi? büyük risk mi?
-2
plastic_angel
(27.11.25)
ne anlamda risk?
parayı getirdiğiniz ülkeden çıkarken ve türkiye'ye girerken 10.000 dolar/euro üzeri miktarı beyan etmeniz gerek. aksi takdirde paranızı bankaya yatırmak istediğinizde sorun yaşayabilirsiniz.
0
tnz
(27.11.25)
Formla beyan etmezseniz, farkederlerse cok yuksek ihtimalle el koyarlar.
0
wallcan
(27.11.25)
Beyan etmeniz ve kaynagini belgelemeniz lazim. Aksi taktirde yakalanirsaniz paraya el konulmasi olasi.

Benzer sekilde beyansiz para getirmeye calisan insanlar bu sekilde milyonlarca Euro kaptiriyorlar:

www.numedya24.com
0
sertac akin
(27.11.25)
yakalanmama ihtimalin sıfıra yakın. paraya el koyuyorlar ve ancak ülkeden çıkarken geri alabiliyorsun. bildirmen şart
0
messina123
(27.11.25)
Havalimanında xray cihazları ötüyor. En azından euro olunca, bir tanıdıgım demişti.
0
liberal
(27.11.25)
eger paraniz kara para degilse (veya 20 bin dolar sizin icin sakiz parasi degilse) beyan etmek en kolayi degil mi? ne bileyim, bu is sansa birakmaya deger mi?
0
Sour
(27.11.25)
el koyarlar, havalimanı gümrüklerinde gereksiz bir riskli kişi kaydı oluşur.

bu kadar önemli ise yasal limiti aşmayacak şekilde 2 kişi olarak taşıyın.
0
orpheus
(27.11.25)
bisey olma olasiligi yok denecek kadar dusuk, zira buyuk para degil.
bisey oluyor olsaydi alamancilarin %90'i sinirdan iceri giremezdi.
0
cooperr
(27.11.25)
(3)

ev sahibinin tutanak istemesi

asap raki
evi boşaltacağımı 3 ay önce söylemiştim. bu ayın başında ekim sonu itibarıyla çıkacağım dedim. bugün çıktım, adamı 6 yıldır hiç görmedim. anahtarı evin altında züccaciyeye bıraktım. gelip bakacağım falan da demedi.emlakçı şimdi benle anahtar teslim tutanağı tutmak istiyormuş, çıkacak borç ya da eve
evi boşaltacağımı 3 ay önce söylemiştim. bu ayın başında ekim sonu itibarıyla çıkacağım dedim. bugün çıktım, adamı 6 yıldır hiç görmedim. anahtarı evin altında züccaciyeye bıraktım. gelip bakacağım falan da demedi.

emlakçı şimdi benle anahtar teslim tutanağı tutmak istiyormuş, çıkacak borç ya da eve verilen ziyan durumunda ev sahibi tazminat alabilir falan diyor. ev aşırı eski bir ev, kırık falan yok ama biraz pis bırakmıştım. pis de teslim aldım zamanında.

evin fotoğraflarını ay ortası gibi çekip adama attım. her detay görünmüyor ancak genel fotoğraflarda evde kırık dökük olmadığı görünüyor.

bunu imzalamazsan kira sürecin devam eder falan dedi. ne yapmalıyım?

whatsapp’tan remax’ın benim muhatapım olmadığını yazdım. istersen ay sonuna kadar gel evde buluşalım şu tarihte anahtarı aldım, alacak borç yoktur diyerek devam edelim dedim. cevap yazmadı. kendimi kanunen nasıl garantiye alabilirim. dava açsa bile bundan bi şey çıkar mı?
0
asap raki
(27.11.25)
Doğru diyor. Tutanak senin hayrına. Borcum alacağım yoktur da yazdır.
0
gabe h coud
(27.11.25)
işin yasalı anahtar teslim tutanağı. ama emlakçıyla değil evin sahibi kimse onunla yapılması lazım. Ya da kime vekalet verdiyse onunla.

Ama kimisi senin gibi anahtarı yönetim-komşuya-bakkala bırakıp geçiyor. Ev sahipleri de bunun peşinde düşmüyor dava dosya bir sürü iş. Dava açsan bile kazanacağın ne malum. Yani muhtemelen birşey olmaz. Ama yasalını yapmak isterim dersen anahtar teslim tutanağı.
0
nuevo
(27.11.25)
kiracılar ev sahiplerini o kadar korkuttu ki normal, sorunlu olmayan işlemlerde bile artık bütün resmi işlemleri uyguluyor insanlar.

Birisi evi boşaltıp gitse ev sahibi gelse evden çıkan kiracı da ben evden çıkmamıştım ve evimde bir sürü para vardı ben ev sahibinden davacıyım diye dava açabilir.

Bu yüzden artık insanlar ev teslim tutanagı imzalatıyor.

Tarafların kendisini düşünüp bunu yapıyor.
0
liberal
(27.11.25)
(14)

İnsanlar neden sürekli dışarıda?

messina123
Türkiye’de insanlar neden artık sürekli dışarıda? Gece 12’de 1’de insanlar dışarıda ne yapıyorlar? Avrupa’da akşam 7’de sokaklar bomboş. Çocuklar neden geç saatlere kadar uyumuyorlar ve hatta sokaktalar? Eskiden 9’da 10’da yatağımızda olurduk. Annemiz babamız kızardı. Eskiden dediğim de çok değil 15
Türkiye’de insanlar neden artık sürekli dışarıda? Gece 12’de 1’de insanlar dışarıda ne yapıyorlar? Avrupa’da akşam 7’de sokaklar bomboş. Çocuklar neden geç saatlere kadar uyumuyorlar ve hatta sokaktalar? Eskiden 9’da 10’da yatağımızda olurduk. Annemiz babamız kızardı. Eskiden dediğim de çok değil 15-20 sene öncesi.

Neden herkes sürekli para harcıyor? Kahvenin hayvan gibi pahalı olduğunu hepimiz bilmemize rağmen neden gidip o kahveye para ödüyoruz? Neden kimse para biriktirmiyor?

Gece 10’dan sonra biz nasıl evimize sipariş verebiliyoruz ve bu neden yasal? 7/24 çalışan işletmeleri devletin denetleyemediği gün gibi ortadayken neden buna izin veriyorlar?

Kapitalizmin başkenti amerika falan değil türkiye oldu farkında mısınız bilmiyorum ama 3-5 ay para harcamasak o çakal esnaf 200 liralık kahveyi 20 liraya düşürecek.
+3
messina123
(26.11.25)
Ulaşamıyoruz, birçok tatmin dışarı çıkılarak çözülmüş oluyor. Temelinde de sosyal medyada hypelanan şeyler var bence. Misal çok lüks bir hesaba bakıp iç geçiriyoruz ama yapabileceğimiz hiçbir şey yok, napıcaz kafeye pub’a gidip kısa vadeli bir rahatlama yaşıyoruz.
+1
olaylar olaylar
(26.11.25)
abi kapitalizme ürettiğin çözüm vatandaşın kahve içmemesi mi? kapitalizm zaten tam olarak bizi kahve içmenin lüks sayıldığı, insanların lezzetli veya farklı yemek (ne kadar iyi hazırlandığı ve kurallara uygun olduğu şüpheli onun da) yemesinin ayıplandığı yere getirenin ta kendisi. eleştirdiğin nokta tam olarak nedir, onu anlamadım. eğer kapitalizmse bunu örgütlenerek, çok güçlü ve en küçükten başlayıp yerel ağlar kurarak aşma şansımız olabilir. üç ay kahve içmeyip en fazla küçük dükkanları batırırız, kapitali olan onların parsayı da toplar. işleyişe kökünden müdahale edemedikten sonra bireysel olarak pek bir şey yapmak mümkün değil. kaldı ki günde 10 saat çalışıp lüksü "kahve içebilmek" olan adamdan böyle bir adanmışlık beklemek de çok gerçekçi değil bana sorarsan.

insanların sürekli sokakta olması da eksik veya yetersiz gözlem olabilir. sonuçta nerede yaşadığını, sokakta kaç kişi gördüğünü, bunun saat kaçta gerçekleştiğini vs. bilmiyoruz. normalden çok daha tenha bir gün senin canın sıkkın olduğu, kalabalığın içinde kaldığın için rahatsız edici görünebilir. yahut 5 bin kişinin yaşadığı bir mahalledeki bir park veya kafede 20 kişi "fazla" gelebilir ama istatistiksel olarak dünyanın en normal olayıdır.

"kriz varsa her şey nasıl satılıyor" demek gibi olmuş bu değerlendirme biraz... 85 milyon insanın içinde 1-2 milyonunun lüks tüketim ürünlerine erişebiliyor olması o toplumda işlerin yolunda olduğunun göstergesi değil. şu veya bu semtte sokakta oynayan çocuklar, geç saatte dışarıda olan insanların olması da gece gezildiğinin göstergesi olamaz. kaldı ki bu durum tek başına hiçbir şeye işaret etmiyor bence, biz temelde barınma & güvenlik ihtiyacımız için korunaklı yapılara ihtiyaç duyarız. bu yönde endişemiz veya kapalı alanda bulunmak için spesifik sebebimiz yoksa "dışarıda" oluruz zaten bunda garip olan bir şey yok ki.

garip olan artık sokakta bulunmanın, gezip dolaşmanın hatta boş vakit değerlendirmenin bile "parasal" aktiviteye dönüştürülmüş ve bunun kanıksanmış olması dersen onu anlarım ama işte o noktada da çözüm önerisi bence yetersiz. kapitalizmin tekerine kahve içmeyerek çomak sokamayız. kişisel olarak güzel bir aksiyon olabilir ama toplumsal düzeyde uzun vadeli etkisi, mevcut sistemin işleyişine teması vs. olmaz yani.
+1
der meister
(26.11.25)
??????????

2000li yillarin baslarinda, cocukken eve 12de gelmem gerekiyordu. herkes de boyleydi ve akilli uslu cocuklar denilen gruptuk.

avrupa'da her yer 7de bombos ama 9da geri aciliyor her yer.


diger sorulara cevap vermeye tenezzul etmeyecegim. o kadar yazi arasinda degindiginiz tek mantikli sey var, o da ucretsiz vakit gecirilecek yer olmamasi.

eskiden meydanlarda banklar, parklar, cesmeler vs. vardi. akp doneminde hepsi temizlendi. para harcamadan oturulabilecek yer birakilmadi. son 3 4 senedir chpli belediyeler bu tarz alanlari hizli bir sekilde tekrar diriltiyor ama.
+2
aguen
(26.11.25)
dışarda sürekli bi yerlere giden insanların %80’i minimum harcamayla sadece dışarıda vakit geçiriyor. öyle çılgın bir harcama yok biçok insanda. nüfus kalabalık (istanbul) ve harcayan azınlık insanların gözüne görünüyor.

kahveye para veriyoruz çünkü birçok insanın başka hiçbir hobisi yok. 150 liraya kahve alıp 3-4 saat oturabiliyorsun, 150 liraya başka şekilde böyle zaman geçiremezsin.
+2
asap raki
(27.11.25)
bunlari balkonda beyaz atletinle sigara icerken karsindaki ogrenci cafesine bakarken yazmadin ins
0
ala09
(27.11.25)
Nufus farki da var, buyuk avrupa sehirlerinin cogu 2-3 milyon, en kalabalik olanlarin bile 2-2,5 kati insan var istanbul’da. Eskiden ozellikle geceleri trafiksiz olurdu, artik gece 1’de bile kopru trafigi oluyor mesela.
0
lallala
(27.11.25)
yahu bu konuda avrupa niye kistas olsun, ezik misiniz? avrupalilar oyle seviyormus, biz de boyle seviyormusuz.
0
ghilleinthemist
(27.11.25)
aklı selim birkaç cevabı ayrı tutarak söylüyorum. siz bu kafayla devam edin kazandığınız 3 kuruşla esnafı zengin ediyorsunuz. 18-35 yaş arası çoğu insanın ruh hali bozuk ve pek çoğu farkında bile değil
-3
🌸messina123
(27.11.25)
Benim gördüğüm bu 2000 ve sonrası doğan nesil dünya genelinde bile bize göre daha sosyal bir nesil ve son derece haklı sebeplere dayanarak da umutsuz bir nesil.
Genel olarak sürekli bir şeyler yapma ve bunu paylaşma takıntısı oluştu, eskiden cep telefonları internete bu derece bağlı değilken bizim kuşak da geceleri sabaha kadar evde bilgisayar başındaydı, şimdiki kuşak da aynısını telefonu alıp, dışarıda yapıyor.
Ha mekanlar dolu olayı bence de yanlış bir örnek evet avrupada belli bir saatten sonra sokaklar boş çünkü evet 4'den sonra işletmeler kapatıyor. Fakat genç nüfus az, şehirlerde bölge kavramı var, şehirler daha az nüfuslu, yatay yerleşimli. Akşam 8-9'dan sonra gayet de gençlere hizmet eden mekanlar doluyor
0
denizgonen
(27.11.25)
nüfusun %10-20 seviyesinde dışarı çıkması tüm mekanların dolup taşmasına sebep oluyor bunu gören insanlarda baksana herkes ne güzel yaşıyor herkeste para var diye imreniyor. yani ortalama 10milyon insan, dışarılarda geziyor sadece. diğerleri yine evlerinde dizilerdeki hayaller ile yaşıyor.

bizim gibi gelir adaletsizliği fazla olan ve fakir olan ülkelerde ev, araba gibi şeyler lüks sınıfına giriyor. bir kesimde bunlara hiç ulaşamayacağı için ve yüksek enflasyondan dolayı bir aldığını bir daha aynı fiyata almayacağı için son kuruşuna kadar harcıyor birde üstüne borçlanıyor.

avrupa da araba alıyorsun 300 euro taksitle. telefon alıyorsun 50 euro taksitle. ev alıyorsun 1500euro taksitle. çöpçüysen zaten 2000 euro maaş alıyorsun mühendissen 2500-3000 euro yani arada uçurumlarda yok. ve herkes böylece rahat şekilde yaşayabiliyor. bu sayade insanlar dışarıya da gerçek anlamda sosyalleşmek için çıkıyor. orda görünüp hava yada story atmak için değil.
+2
gercekdunya
(27.11.25)
Akşam eve 90 dakikada giden bir sürü insan yaşıyor istanbul'da.

Hadi spora falan gitmedin desen bile 7'de evde olmak imkansız. Bir çok kişi zaten akşam 19:00'da işten çıkıyor. eve varması zaten 20:00 - 20:30 gibi oluyor.

İstanbul malesef bu kalabalıgı kaldırmıyor. Anadolu şehirlerinde sizin dediginize örnekler görüyorum. Akşam 19:00 olmasa da 22:00 sonrası epey sakin oluyor kış aylarında.
+3
liberal
(27.11.25)
çünkü gürültü yapmaya aşık olmuş, yapmasa ölecek hastalığına kapılmış milyonlarla bir arada yaşıyoruz. çoğu parazit kümesi gibi yaşıyor. parası olup da bunları yapması dünyanın en doğal şeyi, yapılması gerekeni yapıyor denilen kesime özenen diğer kesim ve hatta bunlara da özenen başka kesimler de var. üç beş kuruş eline geçince gidip bir yerlerde bir şeyler içmese ölecek hastalığına yakalanmış gibiler adeta. şimdi şöyle diyecekler; bir şeyler içmesin de ölsün mü yaşamasın mı?

ayağını yorganına göre uzatmak denilen kavram çoktan unutulmuş. toplum yozlaşmış, sevgisiz. çok iyi arkadaş grubuymuş gibi kafelerde boy gösterip sarmaş dolaş olanlar bir gün bile bir evde, bir balkonda beraber bir şeyler hazırlayıp bir araya gelebilmiş insanlar değil.

herifin biri gece 03:00'te motoruna atlayıp mahalle arasında son ses gaza basıyor umurunda değil dünya, hasta mı var, çocuk mu uyuyor, çünkü ona ne? paşam sosyalleşiyor. ne yani parası var motoru var evde mi otursun? bunu bir de it sürüsü gibi yapanlar var. pazar sabahı inşaata başlayanlar, mahalle arasında düğün yapıp şikayet gelene kadar devam edenler, hatta polis gidince tekrar başlayanlar, inatla. bu tarz tipler evinde veya herhangi bir yerde duramazlar g.tlerinde kurt var bunların, dışarıda olmaları gerek.

iktidarın tasarruf edin deyip de itibardan asla tasarruf etmediği bir durumda millet de zaten iyice zıvanadan çıkar, imam cemaat ilişkisi hiç şaşmaz. bu durumda iş ailede bitiyor ama aile kavramının da artık eskisi gibi olmadığını düşünüyorum. belki de hiç yoktu, biz her aileyi kendi ailemiz gibi sanmışız. ölseler de mirasa konsak kafasında aile birliği mi olur. kendi kurdukları ailede de hiçbir halt olmayınca atıyor insanlar kendini dışarı. yanlış evlilikler, kavgalar gürültüler. evde olup yapamadığı kavgayı dışarıda yapıyor çoğu, genelin psikolojisi bozuk. yoksa bu kadar hır gür, kavga dövüş, öldürme yaralama haberi olmazdı. ülkede herhangi bir sistem olmayınca çok normal, adalet bitik, caydırıcı bir ceza sistemi yok, serbest piyasanın aşırı serbest mallarıyız hepimiz. bazılarımız çok gezen ayağa b.k bulaşır düsturunu şiar edinmişiz o kadar.
+3
Improbable
(27.11.25)
cocuklarin gece 12'lere kadar sokakta olmasi gayet dogru ve hakli bir serzenis. cocuk dedigin yasina göre 7 ile 10 arasi bir saatte yatakta olmali ama türkiye'de cocuk yetistirmek cogu zaman kendi hayatinda hicbir seyden feragat etmeden ve cocuk gelisimi hakkinda zerre bir sey bilmeden cocugu kendi boktan hayatina adapte etmeye calismak oldugu icin o saatte sokakta cocuk olmasina sasirilmamasi normal. insanlar cocugun önüne günde üc ögün yemek koyduklari icin büyük fedakarliklar yaptiklarini zannediyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.11.25)
istanbul özelinde konuşacaksak ne kadar yakın yer olursa olsun işe gitmek için çok erken kalkıp gidiyorsun, günün ve mevsimin en güzel saatlerini/günlerini sevmediğin bir işte belki de sevmediğin kişilerle çalışarak geçiriyorsun, çalışma saatleri çok uzun, ekonomik özgürlüğün olmadığı veya çok kısıtlı olduğu bir ülkedeyiz ve doğal olarak ailenle birlikte yaşıyorsun, özgürlüğün sıfıra yakın. evde "rahatça kitabımı okuyayım, kahvemi içeyim, kafamı dinlendireyim" ortamı oluşmuyor. e benim bu kafayı nasıl dağıtmam lazım? kendimi nasıl deşarj edeceğim? kıytırık americano 150-180 tl olamaz ama ne yapayım? ya kendi başıma ya da arkadaşlarımla tabii ki o kıytırık kahveyi içeceğim. amaç kahve değil, zorunlu veya kaçınılmaz kısıtlamalardan azıcık da olsa sıyrılmak. bunun neresi yanlış?
+1
m e b
(27.11.25)
(3)

3. pasaport?

nefertarii
Şöyle bir durumum var: Halihazırda geçerli 2 pasaportum var. Birinin süresi 2031'de bitiyor, ABD vizem (2033'e kadar geçerli) bu pasaportta basılı ve sadece 4 sayfa tamamen boş kaldı. Diğer pasaportum tamamen boş ve yeni Schengen başvurumu bu 2. pasaportumla yapacağım. Şimdi 1. pasaportumun sayfalar
Şöyle bir durumum var: Halihazırda geçerli 2 pasaportum var. Birinin süresi 2031'de bitiyor, ABD vizem (2033'e kadar geçerli) bu pasaportta basılı ve sadece 4 sayfa tamamen boş kaldı. Diğer pasaportum tamamen boş ve yeni Schengen başvurumu bu 2. pasaportumla yapacağım. Şimdi 1. pasaportumun sayfalarının tamamının dolması halinde ve iptal etmeden, 3. pasaporta başvurabilir miyim?
0
nefertarii
(26.11.25)
3. Pasaport yok.sayfa dolduysa yeni pasaporta başvuruyorsun eskisi iptal oluyor.vizenin basılı olduğu sayfa temiz bırakılıyor.yeni pasaportla beraber kullanıyorsun.
+2
duptıs
(26.11.25)
geçen hafta nufusta sordum. 3. pasaport verilmiyor denildi.
+2
liberal
(26.11.25)
eğer amaç amerika vizesini kullanmaya devam etmekse:

pasaportun süresi geçse de, vizenin kendisi delinmediği sürece; o vizeyle ve geçerli bir pasaportunuzla beraber giriş yapabilirsiniz.

yani 2031'de pasaportun vizesi bitse de, diğer pasaportunuzla 2033'e kadar abd vizeniz geçerli.
+5
gitdaddy
(26.11.25)
(5)

ip atlamak üzerine

liberal
Kilo vermek adına kardiyo agırlıklı spor yapıyorum.1 saat egimli (6) yürüyüş bandından 5,00 hızından 1 saat yürüyorum. Sonrasında da ip atlıyorum.1 saat yürüyüş sonrasında ip atlamayı biraz abartıp 2.000'e dogru giderken şimdi vucuda zararı olur diye düşünüp 1.500'leri biraz geçince bıraktım.sizce i
Kilo vermek adına kardiyo agırlıklı spor yapıyorum.

1 saat egimli (6) yürüyüş bandından 5,00 hızından 1 saat yürüyorum. Sonrasında da ip atlıyorum.

1 saat yürüyüş sonrasında ip atlamayı biraz abartıp 2.000'e dogru giderken şimdi vucuda zararı olur diye düşünüp 1.500'leri biraz geçince bıraktım.

sizce ip atlamanın kalp ve damarlara zararı var mıdır?

Çogu şeyin fazlası zarar mantıgı burada da işler mi?
0
liberal
(25.11.25)
Kilo vermek adına yapıyorsan fazla kiloların eklemlerini sakatlayabilir, iyi bir şey yapayım derken zararı olur
0
grimavi
(25.11.25)
Aşırı fazla kilom yok sadece ip atlamayı seviyorum. %10 fazlalıgım var, kemikler tabii önemli ama benim asıl merak ettiğim kalp ve damarlar üzerinde etkisi.
0
🌸liberal
(25.11.25)
Yaşınız gençse (12-25) bilakis faydalı olur. 40+ ise dizlere zararı kalbe faydasından fazla olur. 25-35 arası, ortopedik/sportif bir probleminiz yoksa, atlayın. Keyiflidir.

İp atlamak sağlam kardiyo egzersizidir. Otoriteler ikite bölünmüş kardiyo hususunda. Kimi düzenli egzersiz kalp sağlığını korur derken, kimisi kalbi yorar diyor. Ben hangisinin doğru olduğunu bilmiyorum.
+1
yadigar
(25.11.25)
spor sonrası(zıplamalı trampolinli seanslar) diz problemim olmuştu, doktor böyle aktivitelerin çok sık yapılmaması gerektiğini söylemişti, dizlerde problem sıvı kaybı sürtünme gibi şeylerden bahsetti, 1 ay kadar baya buz tutmak zorunda kalmıştım
0
eja
(25.11.25)
Arkadaşın dediklerine katilmakla beraber bir ilave, 40 yaş altı olsanız da dizlere zarar verebilirsiniz.

Dizleri korumak için ya güzel bir spor ayakkabı ile atlayın, çıplak ayakla atkayacaksaniz da ya tatami minder ya da kalın bir yoga mati üzerinde atlayın. (Burdaki amaç ağırlığın yumuşak bir zeminde ilk etkisinin emilmesi)

Bir de her ip atlamadan önce özel diz ısınma hareketleri var onları mutlaka yapın.

Ben bir dönem mal gibi tüm yaz boyunca mermer zemin üzerinde çıplak ayak jumping jack yaptım ve sonrasında sol dizimde problem oldu. Dizim iyilestikten sonra diz ısınma + yumuşak zemin/ayakkabi şeklinde yapıyorum herhangi bir sıkıntı yok .
0
makbur
(25.11.25)
(3)

Küçükçekmece/Konaklama

mutekebbir
Küçükçekmece Yahya Kemal Gösteri Merkezi’ndeki bir etkinlikten sonra, Küçükçekmece dışında ama taksiyle 10–15 dakikada ulaşılabilecek yakın ilçelerde ev bakmak istiyorum. Küçükçekmece aramalarında çoğunlukla otel çıkıyor. Alternatif olarak hangi ilçelere yönelmek mantıklı olur?Teşekkürler.
Küçükçekmece Yahya Kemal Gösteri Merkezi’ndeki bir etkinlikten sonra, Küçükçekmece dışında ama taksiyle 10–15 dakikada ulaşılabilecek yakın ilçelerde ev bakmak istiyorum.
Küçükçekmece aramalarında çoğunlukla otel çıkıyor.
Alternatif olarak hangi ilçelere yönelmek mantıklı olur?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(24.11.25)
Bakırköy, bahçelievler, Ataköy, avcılar, güneşli ama buralarda kiralık ev var mıdır bunu bilmiyorum, bir de güvenlik şu bu hiç bir kriter olmaksızın yazdım.
Orası cennette galiba taksi ile metrobüse geçip metrobüs guzergahindaki seçenekleri de ekleyebilirsiniz eğer içinize sinen bir yer bulamazsanız.
0
a perfect lie
(24.11.25)
bir kereligine gitmek için mi yoksa sürekli yaşamak için mi?

10-15 dakikalık mesafe şayet akşam 21:30'değilse 10-15 dakikada en fazla küçükçekmecede sefaköy metrobuscıvarında bir yerler olabilir.

dün insanlar 90 dakikada işlerine gittiler, malesef böyle bir şehir burası.
0
liberal
(25.11.25)
@liberal sürekli değil ya bir ya da iki günlük. Ama sanırım biraz daha merkezi yerlere bakacağım bu bölgelerde seçenek çok kısıtlı.
0
🌸mutekebbir
(25.11.25)
(1)

Pasif gelir

baldur2
Kira gelirlerim var ama evleri satip baska gelir kaynagi yaratmak istiyorum. Eurobond aklima geliyor ama baska ne olabilir?
Kira gelirlerim var ama evleri satip baska gelir kaynagi yaratmak istiyorum. Eurobond aklima geliyor ama baska ne olabilir?
0
baldur2
(24.11.25)
Vergisi falan var ama amerika'da firmaların huzurevi, awm gibi işletmeleri var. Epey büyükler, bu firmaların hisseleri böyle 10 kat falan gitmez ama düzenli temettü saglar.

Nike veya amerikanın telecom şirketi AT&T mesela buralardan düzenli temettü gelirlerine bakabilirsin.
+2
liberal
(24.11.25)
(5)

200 kişiyi abone etmek ne kadar zor?

messina123
bu işlere uzak olduğum için soruyorum. para karşılığı (ör aylık 12 dolar) 200 kişiyi kendi uygulamana, youtube kanalına, instagram hseabına veya herhangi bir şeye abone etmek ne kadar zor?
bu işlere uzak olduğum için soruyorum. para karşılığı (ör aylık 12 dolar) 200 kişiyi kendi uygulamana, youtube kanalına, instagram hseabına veya herhangi bir şeye abone etmek ne kadar zor?
+1
messina123
(24.11.25)
ne vadettiğin ve ne kadar güvenilir olduğuna bağlı. en kolay yolu onlyfans türü cinsel içerik olur herhalde. onun dışında borsa/ekonomi tavsiyeleri, iddia kuponları vs için baya abone oluyor millet ama dediğim gibi bir güvenilirlik, bilinirlik sağlamak lazım öncesinde. çok spesifik bir konuda tek sayfa olunca insanlar rağbet gösterebilir ama konu ne kadar nişse talibi de o oranda az olacağı için yine beklenen abone sayısını karşılamayabilir.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(24.11.25)
aslında zor olan 12 doalr verdirtmek değil, 1 peni verdirtmek.

bence epey zor.

(bkz: chris anderson)
+1
liberal
(24.11.25)
12 Dolar ortalama bir platform aboneliği neredeyse... Yani Prime, Spotify, Netflix vb. platformların sağladığı içeriğe bakarsan oldukça zor. Özellikle de insanların genel olarak aboneliklerden sıkılmaya başladıkları bir dönemde olduğumuzu düşünürsek.
+1
salihdt
(24.11.25)
ingilizce bir içerik/aplikasyon üretsek hedef kitlemiz 1 milyar. bunun yüz binde 1'i bizim hedef kitlemiz olsa 10 bin kişi. bu 10 binin %2'si aslında fazlasıyla işimizi görür. böyle düşününce olmayacak şey değil gibi geliyor.
0
🌸messina123
(24.11.25)
Aylık 3 Euro’ya IPTV üyeliği aldım. Ömrüm boyunca TV izlesem yine tüm kanalları izleyemem, o kadar çok kanal var. Siz aylık 12 dolar karşılığında hem nicelik hem de nitelik bakımından nasıl bir hizmet/içerik vaat ediyorsunuz? IPTV korsan tamam ama adamlar Telegram üzerinden büyük müşteri hizmetleri kurmuş sorun çözüyorlar.

Sosyal platformların paralı abonelik sistemleri bence özü itibarıyla kelek zira abone olunan, hiçbir şey taahhüt etmiyor. Etse de hesabı sorulamıyor. Bu durumda ben havadaki kuşa bakmaktansa somut içeriklere para vermeyi tercih ederim.

Sosyal medyada paralı üyelik için tek istisnam var: Sürekli takip ettiğim bir kanaldır ve kendimce destek olmak istiyorumdur. Bu tip kemik kitlesi olan çok fazla YouTube kanalı var (Teknoseyir, Evrim Ağacı, Medyascope vs). Ancak bunun için uzun zaman geçirip kenik kitle oluşturmak zorunlu.
0
10551037
(25.11.25)
(4)

Biceps kaç kg çalışıyorsunuz

arbre
Ben 12 kg'deyim şu an. Çok zorlamıyor açıkçası. 14 kg başlayabilirim. Hedef 20 kg. Siz kaçtasınız? Cinsiyet de yazarsanız iyi olur. Sağ olun.
Ben 12 kg'deyim şu an. Çok zorlamıyor açıkçası. 14 kg başlayabilirim. Hedef 20 kg. Siz kaçtasınız? Cinsiyet de yazarsanız iyi olur. Sağ olun.
-7
arbre
(18.11.25)
Bayan arkadaşım 14 ile başladı zaten siz nasıl 12 yapıyorsunuz anlamadım. 20den aşağısı kas calistirmiyor bende
0
artıküyeolmakistiyorum
(18.11.25)
artıküyeolmakistiyorum, Allah Allah, kadınlar 2 3 kg ile başlıyor.
-2
🌸arbre
(18.11.25)
barbell curl 50kg x 8

dumbbell curl 20kg x 8

8 tekrar yapamadığım ağırlığı kaldırdım saymam.

erkek
-3
yurtsuz john
(18.11.25)
3 set 8 tekrar ve 7,5 kilo

(Biceps'i salondan çıkarken yaptıgım en son hareket ve 7,5 kilo'da dahi pump oldugumu hissediyorum)

Erkek
+1
liberal
(19.11.25)
(3)

Lavabo nereden alınır

arbre
Merhaba. Geniş, güzel, şık, kaliteli bir lavabo almak istiyorum. Nereden alabilirim? Bir de usta kaç TL ister yakın zamanda yaptıran varsa? Sağ olun.
Merhaba. Geniş, güzel, şık, kaliteli bir lavabo almak istiyorum. Nereden alabilirim? Bir de usta kaç TL ister yakın zamanda yaptıran varsa? Sağ olun.
0
arbre
(18.11.25)
kaliteli bişi istiyorsan geberit, bocchi yada duravit bayilerine bak.

ucuz bişi istiyorsan yapı marketlere bak.
0
gercekdunya
(18.11.25)
rüzgarlı sokak.
0
kibritsuyu
(18.11.25)
www.banyomarka.com ben buradan begenmiştim, fiyatları da iyiydi.
0
liberal
(18.11.25)
(5)

arac satisi hk

sanxis
yurt disinda yasiyorum ve turkiye'de bir aracim var. yilbasindan once bir haftaligina turkiye'ye gelecegim ve aracimi satmak istiyorum. su anda piyasa hareketli mi? geldigim gun ilan koysam o hafta satilma ihtimali var mi? fikir vermesi acisindan, muadilleri 650-750k civarinda. tesekkurler
yurt disinda yasiyorum ve turkiye'de bir aracim var. yilbasindan once bir haftaligina turkiye'ye gelecegim ve aracimi satmak istiyorum. su anda piyasa hareketli mi? geldigim gun ilan koysam o hafta satilma ihtimali var mi? fikir vermesi acisindan, muadilleri 650-750k civarinda. tesekkurler
0
sanxis
(17.11.25)
Marka, model, yıl, km, hasar kaydı, boyalı ve değişen parçaların bilgisine göre değişiklik gösterir.
0
duyuruuser
(17.11.25)
satılamasa da bir galeriye bırakın ve vekalet verin. siz yokken satarlar. ya da daha güvenli olsun isterseniztanıdığınız birisi üzerine vekalet verin.
0
ground
(17.11.25)
denemedim ve kullanana şahit olmadım ama arabam.com gibi siteler var söylediklerine göre aracı hemen alıp ücretini anında veriyorlarmış.
0
bravoteam
(17.11.25)
Gelmeden 1 hafta önce ilan ver,n, görmek isteyenlere işte şu gün gelip bakabilirsiniz de.

İlanlar ilk haftda daha çok görüntüleniyor, gün geçtikçe görütülenme düşüyor.

600'e galericiler alır.
0
liberal
(17.11.25)
vavacars. otobid. arabam.com bu tarz yerlere götürrsen anında alıyorlar. yada bir galericiye anında verilebilir. tabiki bunların hepsi piyasa değerinin altına almak istiyor.
0
gercekdunya
(17.11.25)
(15)

TAMAM ÇÖZÜLDÜ:) bu nasıl oluyor? başlık yok ama entrysi var.

gabe h coud
bu benim nickaltı.https://eksisozluk.com/gabe-h-coudbu da nickaltındaki bir entry.https://eksisozluk.com/entry/162128097başlık yok ama entry var? nasıl olayor.ÇÖZÜLDÜ: arkadaşı sessize almışım yanlışlıkla.
bu benim nickaltı.
eksisozluk.com

bu da nickaltındaki bir entry.
eksisozluk.com

başlık yok ama entry var? nasıl olayor.

ÇÖZÜLDÜ: arkadaşı sessize almışım yanlışlıkla.
0
gabe h coud
(17.11.25)
boşluk tire işaretiyle yapılıyor. bu kullanıcı sayfası. en üstten kullanıcı adına tıklayınca zaten yönlendiriyor.

eksisozluk.com
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
haber siteleri de böyle, aynı başlıgı yazınca ikisi de aynı anda açılabilmesi bu yüzden oluyor.

"entry adı - rastgele sayılar" şeklinde
0
liberal
(17.11.25)
eksisozluk.com
eksisozluk.com

biri entry diğeri nick altı diye attığın adres aslında. doğru anladıysam başlık yok dediğinde eksisozluk.com sayfasının açılmaması. gerçek nick başlığı eksisozluk.com
sanırım tıklayarak değil de adresle oynarayarak yazdın.
0
kisa
(17.11.25)
Abi sözlükte Türkçe karakterler kullanılmaya başladığında işaretler de kullanılmaya başladı, yani senin tire olan başlığın farklı bir başlık senin başlığın değil.
0
kizil karga
(17.11.25)
benim nickaltıma yazan var ama başlığa girince yok diyor. türkçemiz yetmedi :)

kısa'nın yazdığı linklerde başlık yok diyor, değil mi?

e arkadaşım yazmış işte başlığa. bunu soruyorum, nasıl olabiliyor?
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
:D anlaşılamadın :D

başlığa nasıl giriyorsun acaba?
4 adet link girdim ya,
1: çokviskiannecim in entrysi görünüyor
2:gabe-h-coud böyle bir başlık yok diyor (adres yanlış çünkü, sen bu başlığı elle mi yazdın, tıklayarak mı gittin?
3:2 ile aynı
4: senin nickaltın, sorunsuz görünüyor. oradaki adres: eksisozluk.com/biri/gabe-h-coud
fark şu, eksisozluk ile gabe arasında /biri/ diye ek var
0
kisa
(17.11.25)
peki şöyle yapalım :)) çokviskiannecim'in entrysi hangi başlıkta?
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
hatta çokviskiannecim'in entrysinde başlığa tıklayınca karşımıza ne çıkıyor?

eksisozluk.com

eksisozluk.com

çokviskiannecim'in entrysi var ise, başlığına tıklayınca neden onun entrysi gelmiyor?
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
nickimin üzerine tıklayınca gittiğim başlıkta çokviskiannecim'in entrysi gözükmüyor.
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
eksisozluk.com/entry/162128097 bu adresteki entrynin başlığına tıklayınca
eksisozluk.com/gabe-h-coud--6706116 bu sayfa açılıyor. yine entrynin olduğu sayfa çıkıyor.
başlığa tıkladığımda senin başlık altın çıkıyor aslında ama o kişiden başka imse yazmamış sanırım. ben de bir şey yazayım silerim.
0
kisa
(17.11.25)
başlığa tıklayınca şimdi
eksisozluk.com/gabe-h-coud--6706116 iki entry çıkıyor nick altında.
sanırım başlık ile nickaltı kısmı ayrılmış, eskiden tek başlık altındaydı.
0
kisa
(17.11.25)
abi senin entry yokken boş sayfa geliyordu. şimdi senin entry gelince 1 entry var gibi gözüküyor. tıklayınca bir şey gelmiyor.
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
sözlük'ten çıkınca entryler gözüküyor. sözlük'e girdiğimde gözükmüyor. engellemedim ben çokviskiannecim'i. hatta takipteyim.
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
ekran kaydı aldım.

streamable.com

@kısa, sen entryni silersen, bu sefer entry yok diyecek ama 1 tane var biliyoruz.
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
buldum buldum tamam. dağılabiliriz :))

engellememişim ama sessize almışım. nasıl olmuşsa ve o ne demekse.
0
🌸gabe h coud
(17.11.25)
(5)

hangi hayatı seçersiniz?

asap raki
karı koca uzman doktor, doğuda bir il, haftalık kaynana kayınpeder ziyaret etmeli maddi kaygınız olmayan sakin bir hayat.karı koca istanbulda ortanın biraz altı yönetici-300k toplam maaş-şirket arabası-hafta sonları çıkıp hava alıp gezip dolaşmalı hayat
karı koca uzman doktor, doğuda bir il, haftalık kaynana kayınpeder ziyaret etmeli maddi kaygınız olmayan sakin bir hayat.

karı koca istanbulda ortanın biraz altı yönetici-300k toplam maaş-şirket arabası-hafta sonları çıkıp hava alıp gezip dolaşmalı hayat
0
asap raki
(17.11.25)
maaşlara bakmadım bile, doğuda doktorluk tabii ki. İstanbul'da 300k ile güzel semtte otursan hafta sonu temiz hava alacak kadar kaliteli gezemezsin, kötü semtte oturursan da hayata lanet edersin. istanbul bok gibi. burada güzel hayat yaşamak için yeşilköy'de oturacaksın, trafiğe haftada 2 gun çıkacaksın. ya ev senin olacak ve 300k kazanacaksın, ya kirada olup 500k kazanacaksın. Diyarbakır'da kıral olmak varken istanbul'da soytarı olmaya ne gerek var.
0
fyodor fyodorovic
(17.11.25)
İstanbulda hayatiniz trafikte gecmeyecekse istanbul disinda yasanmaz.
81 sehire giden biri olarak yorum yapayim, istanbuldan doguya gittigim zaman dayanamiyorum.
İstanbuldan 300 yil gerideler.
-2
die fetten jahre sind vorbei
(17.11.25)
doğuda hangi il olduğu önemli. diyarbakır, van, antep, malatya,erzurum gibi yerlerse bence doğu. hafta sonu gezmek için uçakla yine istanbul'a gelinir, keyfi çıkarılır ve hafta içi kaosuna kalmadan dönülür.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(17.11.25)
geçen mesele ekonomi kanalında kerim rota amerika'da 6.000 USD kazanan birisi Türkiye'de 15.000 USD kazanan gibi yaşıyor diyordu.

300.000,00 TL yerine dogu'da 200.000,00 TL kazanmak daha iyi, maddi açıdan daha iyi olduğu gibi doktor olmanızdan dolayı halknezdinde daha çok saygınız olur, (Bu dogu'dan kaynaklı değil küçük şehirlerin hepsinde genelde bu var) bu yüzden ben doguyu seçiyorum.

Hem yeşil pasaport ta var, gezer gelirsiniz her yeri.
0
liberal
(17.11.25)
Kişilerin beklentisi ile alakalıı, orta halli ama doğuda olmayan bir ilçeyi hatta ilçeye çok yakın bir altyapısı çevresi ve doğası düzgün bir köyde yaşayıp ilçeye gitmeyi tercih ederdim.

Ama bu Avm bağımlıları için zor olurdu misal.

Bir de çoluk çocuk varsa ve ilkokul bitince eğitim kaygıları ile daha iyi imkanların bulunduğu yerlere yerleşme isteği hasıl olabiliyor.
0
krank milli
(17.11.25)
(8)

Yurtdışı gelir vergilendirilmesi hakkında

allahinadiylaoku
merhaba arkadaşlar, tanıdığım bir firma Türkiye için satış müdürlüğü pozisyonu açtı, bu uluslararası firma türkiye bölgesini dubai üzerinden yönetiyor. Bana gerekli izinlerin alınarak maaş ödemesini dirhem ile BAE'deki bankaya yapacaklarını bildirdiler. Ben Türkiye'de müşterileri gezip ekipman-makin
merhaba arkadaşlar, tanıdığım bir firma Türkiye için satış müdürlüğü pozisyonu açtı, bu uluslararası firma türkiye bölgesini dubai üzerinden yönetiyor. Bana gerekli izinlerin alınarak maaş ödemesini dirhem ile BAE'deki bankaya yapacaklarını bildirdiler. Ben Türkiye'de müşterileri gezip ekipman-makinelerin satışını yapacağım. İkametim Dubai olmayacak. Bu durumda benim BAE'deki bankadan Türkiye'deki hesabıma transfer edeceğim mebla için gelir vergisi vermem gerekiyor mu ? Konu ile ilgili bilgisi olan var ise çok sevinirim.
0
allahinadiylaoku
(13.11.25)
gelir vergisi beyan etmen gerekiyor.

çünkü türkiye ile ilgili hiçbir operasyonu olmayan, türkiyede geliri olmayan şirketlerde vergiden muaf oluyorsun.

sen direkt türkiyedeki bayilere satış yapan pozisyonundasın, yani işin direkt türkiye içinde. o yüzden burada bir şekilde sigortalanman gerekiyor.

detayları çok iyi bir mali müşavir ve avukatla görüş mutlaka.
0
tchuck
(13.11.25)
Senin yaptıgını yaptıranlar genelde sana türkiye'de ltd şti kurdurtuyor oradan sen masraflarını, türkiye'de araba kiralayacaksın, maaşın vb gibi masraflar artı % belirli bir tutar ekleyip fatura kesiyor.
0
liberal
(13.11.25)
Bu firma beni dubai ofis çalışanı olarak gösterecek, maaşımı ordan alacağım. Burada bir firma kurup fatura kesme durumu vb. yok, ben Türkiye'deki son kullanıcılarla irtibat kurup satışı takip edeceğim. Dubaideki firmanın türkiye'deki son kullanıcıya fatura kesme durumu var. Resmi olarak bu durumun Türkiye'de operasyon olarak mı geçiyor bilemiyorum. Ödenecek vergide neredeyse %40 lara geliyor, çok büyük bir mebla.
0
🌸allahinadiylaoku
(13.11.25)
Türkiye'den çalışıp dubai'deki firmanın ürünlerini Almanya'da satışı ve pazarlamasını yapsan hiç sorun yok ama sen dubai firmasının ürünlerini türkiye'de satışını yapacaksan bu vergi kaydı açmadan nasıl olacak ben de öğrenmiş olurum cevap yazanlardan.
0
liberal
(13.11.25)
türkiye'de olup yapacağın için bir şirket kurman gerekiyor, onlara fatura keseceksin ve oradan paranı tr'ye bu şekilde getireceksin; para direkt tr'ye gelse farklı olabilirdi durum
0
sweetoffice
(13.11.25)
para direkt türkiye'ye gelse bile yapılan hizmet türkiye sınırları içerisinde, firma kurma zorunlulugu var, irtibat ofisi de olabilir, (irtibat ofisi olacaksa türkiye'de sattıklarınız dubai'den ithal etmek zorunda kalacak), fakat buna karar vermelisiniz.

Bu arada paranızı dubai'den kendi hesabınıza parça parça getirirseniz ne sorun olur bilmiyorum, olur mu onu araştırın bence. Yoksa direkt firma kursun firma.
0
liberal
(13.11.25)
bu arada yurt dışından tr hesabınoza para aktaracağınız zaman bankaların çoğu faturasını soruyor
+1
sweetoffice
(13.11.25)
Bir yıl içinde 183 günden fazla ikamet ettiğiniz ülke neresiyse gelirinizi o ülkede beyan edip ona göre vergisini ödemelisiniz.
0
tnz
(13.11.25)
(6)

abd den telefon almak

adwokat
herkese merhaba, şu anda iphone 17 pro max 1 tb fiyatı 144.000 TLBuradan almak yerine 2-3 günlük ABD'ye gidiş, oradan alıp dönmek ne kadar mantıklı olur?konaklamaya para vermeyeceğim.yakın zamanda bunu yapan var mı? aynı paraya denk geliyorsa gidip tatil yapıp dönelim.
herkese merhaba, şu anda iphone 17 pro max 1 tb fiyatı 144.000 TL

Buradan almak yerine 2-3 günlük ABD'ye gidiş, oradan alıp dönmek ne kadar mantıklı olur?
konaklamaya para vermeyeceğim.

yakın zamanda bunu yapan var mı? aynı paraya denk geliyorsa gidip tatil yapıp dönelim.
0
adwokat
(12.11.25)
orkun ışıtmak'ın videosu var bununla ilgili.

ucuz uçak bileti alırsan mantıklı oluyor. abd vizen de varsa tabi. 2-3 gün zor ama otel pahalı olur.
0
jelly bear
(12.11.25)
17 pro max 512 için dün hesapladım vergiyi kabaca %10 hesaplayınca;
Amerika' da Apple Store' dan almak ile Türkiye' de Apple store' dan almak arasında 20 bin tl fark var.

20 bin tl ye gidiş dönüş uçak çok zor.
Yine de yanlış yönlendirmeyeyim ama benim kabaca hesap böyle.
0
kumandanim
(12.11.25)
kasım ayı sonu için skyscanner'da listelenen en ucuz uçuşlar:
- avrupa aktarmalı amerika uçuşu: ~450$
telefon amerika fiyatı: ~1.599$
= 2.049$

- almanya uçuşu: ~100€
telefon almanya fiyatı: 1.999€ - ~220€ vergi iadesi = 1.779€
= ~1.879€

1 Ocak 2026 öncesi imei kayıt bedeli: 45.600TL
yurt dışı çıkış harcı: 1.000TL

amerikadan almak: ~132.200 TL
avrupadan almak: ~138.650 TL
türkiyeden almak: ~144.000 TL
+1
tnz
(12.11.25)
gidip gelmek yerine 100 dolara getiren yolcu, hostes bulmak daha mantikli
0
aloneinthedark
(12.11.25)
4 ay sim + 4 ay e-sim olarak kullanacaksan amerika'da fiziksel sim yok.

Bilgi vermek istedim.
0
liberal
(13.11.25)
Kdv indiriminden olursun,yazık edersin kendine.Yurtdışı telefon alma furyası bitti sen çok geç kalmışsın.Tanıdığın birinin firmanın veya akrabanın dükkanının üzerine burdan vatandan veya hepsiburada tarzı yerlerden taksitli de olur telefon alırsan vergi numarasını söyleyip,kdv sini geri alırsın.Amerikadan çok çok ucuza gelir burda hangi telefonu istiyorsan artık

Hem taksit yaptırıp kendini zora sokmican hem kdv düşürterek uyguna alcan.Bunu yurtdışında yapamazsın.

Paraf a 2 Bonus a 3 taksit imkanları da var ticari kartlara bu arada 110 bin tl ye

E bir de imei kaydı zartı zurtu var yazık günah yemin ediyorum
0
smokee
(13.11.25)
(53)

eşimin yeğeninin her hafta sonu bizde kalması sorunsalı

matilda
merhaba, bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var. özetle: eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı. bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü
merhaba,
bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var.

özetle:
eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı.
bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü okula dönmesiydi. çocuk da sizi her hafta rahatsız etmek istemiyorum, hem de çok uzak vs diyordu.
ben 2-3 haftada bir kalmasına da çok sıcak bakmıyordum ama yapacak bir şey yok moduna girmiştim.
şimdi okuldan öyle kafanıza göre evci iznine çıkmak yok. ya her hafta evci çıkacaksınız ya hiç çıkmayacaksınız denilmiş. çocuk da eşimi aramış amca okul böyle diyor ne yapayım diye o da gelme diyememiş. yani özetle çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda ama bunu eşim de ben de kesinlikle diyemiyoruz.
buraya bir dipnot düşeyim: eşimin anne ve babası istanbul'da yaşıyordu. memleketlerine taşındılar. onların taşındığı eve biz geçtik yani eşimin anne-babasının evinde oturuyoruz. kira da ödemiyoruz. başka evleri var kirada onun kirasını da eşimin abisi alacak yıl sonundan sonra.
dün bayağı kavga gürültü oldu evde. çünkü ikimiz de çalışıyoruz. ben haftada 2 gün evden, 3 gün ofisten çalışıyorum ama 3 gün çalıştığım günlerde 2 saat işe gidiş, 2 saat eve dönüş sürüyor. 6'da çıksam 8'de evde anca oluyorum. bir tek hafta sonum var. cumartesi zaten temizlikle geçiyor. cumartesi akşamları eşimle vakit geçirmek istiyorum. pazar da yine ıvır zıvır işler oluyor ya da nadiren dışarı çıkıyoruz bi etkinlik vs olursa.
yeğeni bize gelirse cumartesi sabahı eşim evde olmuyor ve ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp. pazar günü de benzer durum var zaten askeri okulda olduğu için alışmış sabahın köründe kalkıyor. geçen pazar mesela 3'e kadar evde oturdu. 6'da okula girmesi gerektiği için 3'te çıktı.
benim artık cuma- cumartesi akşamları eşimle oturup film/dizi izleme ve vakit geçirme gibi bir olayım kesinlikle kalmadı. çünkü bu çocuk cuma akşam yemeği vaktinde gelecek ve bizle oturacak sohbet falan etmek istiyor. cumartesi gündüz çıkar gider ama akşam yine öyle. pazar da ya kahvaltıdan sonra biraz oturur ya da gider bilmiyorum 2 günüm çöp olduktan sonra pazar yarım günü düşünemiyorum artık.
dün eşime ya bu işe bi çare bul ya da bu iş boşanmaya kadar gider dedim. çünkü bu çocuk tam 5 sene okuyacak bu okulda. gidebileceği başka bir yer yok. olsa da yasak.
o da ailesiyle arasını bozmadan bir yöntem düşünüyor ama bulamadık.
makul şekilde abine anlat, bizim bi hafta sonumuz var. mümkün olduğunca evi otel gibi kullansın vs gibi çocuğunu uyarsın gibi bir yöntem geldi aklıma ama ne kadar etkili olur, nasıl bir tepki gelir bilmiyorum.
eşimi seviyorum ve bu nedenden ayrılmak istemiyorum ama ben sorumluluk almamak için çocuk bile yapmıyorum ve hayatımda 4-5 kere gördüğüm bi çocuğa da zaten tek dinlenme alanım olan hafta sonumu 5 sene feda etmek istemiyorum. üstelik bu çocuk bizde kalırsa benim evimde yatılı misafir de kalamaz her türlü tüm konforumu ve düzenimi bozuyor.
bu konuyla ilgili ailesini, abisini ve yeğenini de incitmeden nasıl bir konuşma yapılabilir. fikirlerinize gerçekten çok ihtiyacım var.

bunu kimse kabul etmez dedim eşime. çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek dedim. siz böyle bir şeyi kabul eder miydiniz bunu da kendisine okutmak için bunu da sorayım.

teşekkür ederim.
-1
matilda
(10.11.25)
Hoş bi düzen değil bu öncelikle ama bunu 5 sene sürdüreceğini düşünmüyorum, ilk sene çok sık olur fakat şehre alışıp kendi arkadaş ortamını kurunca size fazla uğramaz

Eşin öncelikle sana karşı sorumlu orası sizin eviniz. Senin durumunu anlayıp seni buna hiç dahil etmeden aile ve çocukla çözmeli. Başta dediğim gibi çocuk şehre alışıp ortamını kurana kadar 2-3 ay anlaşma yapabilirsiniz belki
+2
grimavi
(10.11.25)
@grimavi ben de öyle düşünüyordum alışınca sürekli gelmez ama okul ya her hafta evci çıkarsınız ya hiç izin vermeyiz demiş. mesele de bu zaten.
0
🌸matilda
(10.11.25)
kesinlikle mantıklı değil. bir sene bile bu şekilde yaşanmaz. çocuğun ailesi nasıl buna tamam diyebiliyor anlayamadım. okulun ya hep hiç demesi de saçma. bizim okulda da yurt var ama öyle bir durum yok. istedikleri hafta sonu kalıyorlar. okulla da görüşülebilir tabii ki ama çocuğun ailesinin rahatlığı çok ilginç.
+1
oyokbuyoknevar
(10.11.25)
haklısınız. her hafta sonu olmaz yani. ayda 1 olsa neyse. çocuk evci çıkmak zorunda değil. yatsın okulunda. ya da babası diğer evi boşalttırsın yerleştirsin çocuğu. bir şeyler kırılıp dökülecek artık pek çareniz kalmamış. sen çocuğun annesiyle konuş önce eşin utanıyorsa.
0
archmeister8
(10.11.25)
Kocaman insan ya kendisinin ya da ailesinin bunun ne kadar saçma olacağını düşünmesi gerekirdi.
Şimdi eşiniz abisine sizin dediğiniz cümleyi söylediği an ne olacak biliyor musunuz olay büyüyecek vay sen benim oğlumu istemiyorsunlara gelecek ve çocuk bir şekilde durumu düzeltip izne çıkmamaya karar verecek.
Her şekilde arada gerginlik çıkacak bu yüzden bence gerginlik nasılsa çıkacak diye düşünüp dürüst bir şekilde ben böyle dedim ama bizim yaşam biçimimiz bu uygun olmaz sanki gibi konuşsun abisiyle.
Ben olsam böyle yapardım.

Çok zor durum bunu daha önce okuduğumda da çok üzülmüştüm adınıza. Umarım en az hasarla atlatırsınız bu süreci :/
0
mutekebbir
(10.11.25)
eşiniz kendi anne babasıyla konuşacak, bunun normal bi şey olmadığını söyleyecek. onlar da çocuğun anne babasına büyükleri olarak bunun normal olmadığını söyleyecek. böylelikle kimse birbirine kötü olmayacak. en makul yol bu ama bazı ailelerde kimse birbirine bir şey söyleyemiyor. o durumda eşiniz açık açık konuşacak.
+2
la mort heureuse
(10.11.25)
Akrabalar arasında yüze gelememek ve böyle şeyleri kabul etmek kötü ama bu 5 sene sürdürülebilir bir şey değil tabii ki, ha arkadaşların dediği gibi ilk seneden sonra böyle bir yoğunluk olmaz ama olacak gibiyse de çıkmasın evci kendi rahat edecek diye sizin rahatınızı bozmaya hakkı yok.
0
kizil karga
(10.11.25)
benim kabul etmeme gerek kalmadan eşim zaten böyle bi teklifle gelmezdi. mantıklı da değil zaten.
yani bu işin oluru şöyledir. ya 4-5 aylık bi süreçtir hadi her hafta gelsin dersin ya da 5 senelik bi süreçse ayda bir hafta sonu anca olabilir. başka türlü kesinlikle oluru yok.
-1
elorelia
(10.11.25)
İstanbul'da kalacak yeri olmayan öğrenciler 5 yıl boyunca hafta sonu okuldan çıkamıyor mu? Hapishane mi orası? Ben mi yanlış anlıyorum?
Hadi, başka yerde kalamıyor olsun. Hafta sonu gündüzleri çıkıp akşam dönebiliyor olması gerekir ya. Saçma geldi bana.
+2
auroraaurora
(10.11.25)
çıkabiliyor aslında. cumartesi sabah çıkıp akşam 6'da okulda olması lazım. pazar da öyle. iki gün de çıkabiliyor. seneye giriş saati akşam 10 olacakmış ilk sene diye böyleymiş.
ama işte ya evci çıkacaksın her hafta ya da hiç çıkmayacaksın sadece böyle cumartesi 6'ya, pazar 6'ya kadar 2 gün çıkacaksın demişler.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
O zaman okulda kalacak, kimse de kusura bakmayacak. Evlatlık mı aldınız?
Ben kesinlikle kabul etmezdim. Evde kira vermeden oturma bahsi açılırsa da neyse bedeli ödeyeyim deyin. Alırlarsa o da onların ayıbı olsun.
+5
auroraaurora
(10.11.25)
Çocuk zaten kalmasın ok da sizde vay eşimle vakit geçirmek istiyorum diye ortalıkta anlatmayın bunu çünkü inandırıcı değil. Acınası da duruyor bir yandan.

Açık açık ben böyle tanımadığım birisiyle haftasonu iki gün geçirmek istemiyorum diyin geçin. Bir de boşanmayı söz konusu etmek fırsat bulmuşsunuz gibi görünüyor.
-14
artıküyeolmakistiyorum
(10.11.25)
@matilda, nasıl söylerseniz söyleyin, kim söylerse söylesin, bu konunun sonunda mutlaka aile arasında gerginlik, küskünlük, tartışma vb. çıkacak. iki yetişkin olarak kendi sınırlarınıza saygı duyulmasını sağlamak için bunları göze alıp bu konuşmayı yapmak zorundasınız. bunu da eşiniz yapmalı, siz değil.

bu kadar izahat vermenize de, kendinizi haklı çıkarmaya çalışmanıza da gerek yok hiç kimseye karşı zira siz her türlü haklısınız zaten. çocukla gerektikçe ilgilenmek, göz kulak olmak başka, tamamen hafta sonları sizin evinize yerleşmesi bambaşka. bütün aile üyeleri de bal gibi biliyor bu durumun ne kadar "uygunsuz" olduğunu ama herkes salağa yatıyor bir şekilde zoraki de olsa kabul ettireceklerini bildikleri için. bu da muhtemelen eşinizin bu konuda net dur(a)mamasından kaynaklanıyor. önce o resti çekecek, konuyu da eşimle film izleme, uyuma vb. şeklinde yumuşatmaya çalışmayacak. lap diye ben evli barklı adamım, karımla canım isterse salonda koltukta seks yapıcam, canım isteyecek inleye inleye boşalcam, birlikte duşa gircem, genç sağlıklı çiftiz, evde yetişkin bir erkek çocuğu hanginize mantıklı geliyor, siyeeeaahh diye masaya yumruğunu vuracak. sizi arada bırakmaması da çok çok önemli.
+4
Phoebe
(10.11.25)
öncelikle bence bu egoistlik. aile olmak böyle birşey değil. tabiki kendi konforunu düşünmek senin hakkın ama eşinin de bir ailesi var. ileride annesi babası hasta olsa sizde kalmak zorunda olsa ona da aynı arızayı çıkartacaksın demekki. ayrıca empati yapsan ve aynı durumda sen olsan eşin istemeze ne yapardın.

çocuk tarafına gelince millet haklı bir süre sonra size gelmez bile arkadaşlarıyla dışarda vakit geçiririr. yada gündüz çıkıp akşam saati dolmadan geri dönsün. evci çıkmasına gerek yok.

sen bence boşan bu evlilik sürmez bu bencillikle. ayrıca benim eşim senin gibi rest çekecek direk avukata gönderirdim.
-23
gercekdunya
(10.11.25)
Ben şunu net anlayamadım. Diyelim ki hiç evci çıkmamaya karar verdi. Yine her haftasonu belli bir saate kadar dışarı çıkma hakkı olacak mı
Mesela her cumartesi saat 6 ya kadar izni var gibi mi?

Bunun dışında diyelim hiç cikamayacak tabii ki çok iyi bir seçenek olmayabilir ama bile isteye tercih edilmiş bir şehir,.okul. sokakta kalmayacak bu çocuk nihayetinde. Belki aktarılan kadar katı kurallar yoktur ya da belki göz korkutmak için çok katı konusulmus olabilir.

Gerçi askeri okul katıdır muhtemelen ama dediğim gibi evci çıkmamak da bir seçenek, öyle kalacak bir sürü arkadaşı da olacaktır.

Gerçekten zor bir durum ama siz sonuna kadar haklısınız bence.
+1
egerbiryolcu
(10.11.25)
tabii ki evci çıkmazsa izni var.
ya evci çıkacaksınız ya da sadece askerlikteki gibi çarşı izni gibi ama 2 gün çıkabilirsiniz. birinden birini seçin gibi bi konuşma yapmışlar.
yeni oldukları için belki göz korkutma amaçlı yapılmış bir konuşma da olabilir sonuçta herkesin evci kaldığı ev kendi ailesine ait değil insanların işleri, başka misafirleri de olabilir. evci kaldıkları kişileri de düşünmeleri gerekir bence.
+1
🌸matilda
(10.11.25)
işte aslında yazdığınız cevabın içinde gizli olay: zorunda kalmak.
burada bu çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda değil. zorunluluk olsa zaten bir şey diyemem. bu çocuk istanbul'da değil de konya'da bu durumu yaşasaydı kime gidecekti gidecek yer de yok. ama hastalık durumu dediğiniz zorunlu bir durum öyle bir durumda tabii ki bakılır.

"direk" avukata göndersin napayım çekmek zorunda değilim kimsenin çocuğunu. bu seçeneği de sundum ama kabul etmiyor.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
eğer çocuğun babası eşinize, siz benim çocuğumu istemiyorsunuz diye filan hayıflanırsa eşiniz de desin ki; ben zaten çocuk sorumluğunu üstlenmek istemediğim için kendim çocuk yapmıyorum.

gereksiz ajitasyonlara gerek yok.
+3
since1907
(10.11.25)
Türkiye'de büyük aile yapısı kuralları hala geçerli. Sen mesela boşanmayı aklına getirmişsin. Boşansan normali baba evine dönmendir. O durumda küçük kardeşinin vay sen niye geldin, ben sorumluluk almamak için hatta bir haftasonum vardı deme lüksüne sahip değil.
Yine büyük aile yapısının bir özelliği olarak baba evinde ücretsiz oturulabilir. Babanın çıkın ben kiraya vereceğim, kirayı da biriktirip ahir ömrümde bir maldivler tatili planlıyorum. diyemiyor, diyemez.
Yine mesela, kardeşlerden birinin depremde evi yıkılsa, veya şizofreni teşhisiyle eşi terketse, sığınacağı yer kardeş evidir.
Anne babadan biri vefat edip, diğeri elden ayaktan düşmeye başlasa olacak olan yine aynıdır.
Yani başınıza bir durum gelmiş. Aklına da gelmiş madem, uygula. Boşa adamı. Ya da eşin gitsin Abisine, Matilda iyi kız, inan sesini çıkarmış değil ama, ben mahcubiyet duyuyorum. Biz sorumluluğundan kaçınıp çocuk yapmama kararı almışken, kendimi karıma eksikli hissediyorum. Çocuğun evciliğini iptal edelim de ayda bir falan geçici evci yapalım. Olmaz mı? cinsinden bir şeylerle vaziyeti idare etsin.
Ama ben bunun yanlış olacağını düşünüyorum. Şahsi fikrim bu.
-5
Mirket
(10.11.25)
@matilda, hastalık vb. bir durumda böyle bir reaksiyonunuz olmazdı zaten, hiç sanmıyorum. dediğiniz gibi emrivaki yapılması, sizin iradenize ve yaşam alanınıza saygı duyulmaması söz konusu.

elbette boşanmak böyle bir nedenle olmamalı ama şayet siz eşinizin böyle durumlarda hiç bir zaman sınır çizemediğini düşünüyorsanız ve bu bardağı taşıran son damla olduysa, çift terapisi düşünebilirsiniz. zira bu durumda konu o çocuk değil, eşinizin çekirdek ailenizle ilgili hiç sınır çizememesi oluyor.
0
Phoebe
(10.11.25)
Çocuk evci çıkmak zorunda değil ki. Haftasonu kalsın okulunda, gezmeye çıksın dönsün. niye dışarda yatıya kalmak zorundaymış? İlle çıkacaksa adres olarak sizi göstersinler gitsin nerde kalıyorsa kalsın. ne biçim genç erkek bu gelip sizde kalıyor çocuk gibi

Sorun eşinizde. O neden rahatsız olmuyor mesela sizinle baş başa vakit geçiremeyecek olmaktan. Çocuk geldikçe siz dışarı çıkın kafanıza göre kocanız ağırlasın madem öyle istiyor. Boşanma ya da eşinizle kötü olma meselesi yeğeninin her hafta gelip sizde kalmasından ziyade eşinizin ailesine karşı sınır koyamayan ve sizi öncelik yapmamış biri olmasıyla alakalı.
+5
dfn4
(10.11.25)
işin sarpa sarması dipnotta belirttiğiniz sebepten evin size ait olmamasından kaynaklı. kira verip vermemenizin pek önemi yok. birisi işin nereye varacağını düşünmeden laf arasında bizim istanbulda ev var orda kalır sizin oğlan demiştir, diğeri de oğlum x amcanlarda kalırsın demiştir. 3. kişilerin 1.kişiler adına plan yapması...

çocuk burada en masum olan kişi. zira ailesinin kendisine söylediğini yapıyor. kendi adına karar vermeyi öğrenene kadar da böyle olacak. ama 5 yıl boyunca her haftasonu bizde kalacak "korkunuz" endişeniz bence yersiz. belki 1 sene sonra "amca sağol ben artık okulda kalmak istiyorum" diyebilir.
bence askeri okul kurallarını bir de kendiniz gidin sorun, öğrenin. mesela ben bilmediğim için soruyorum, evci çıkmadan, yani hafta sonu da okulda kalmaya devam ederek gün içinde dışarıya çıkılamıyor mu? örneğin duş almaya, çamaşır yıkamaya, kahvaltıya/öğlen yemeğine gelip akşam saatinde de okula geri dönülemiyor mu? ya da size evci izni diye çocuğun aktardığı şey gerçekten her hafta sonu evde konaklama zorunluluğu mu, yoksa izne çıkarsam bu adreste beni bulabilirsiniz beyanı mı? mesela planlı bir şekilde her ay başında bu ay sadece 1/2/3 hafta sonu eve çıkacağım, hava soğuk hiç çıkmayacağım gibi bir tercih belirtilebiliyor mu? ya da 6 ay sonra bu beyandan cayılamıyor mu?
kısacası çocuğu kırmadan kafanızdaki soruların cevaplarını ilk ağızdan yetkili birinden öğrenip 3.kişi olan aileleri karıştırmadan çocukla oturup konuşarak beraber bir çözüm üretin. 3.kişiler dilediklerini söyleyebilirler de önemli olan 1.kişilerin ne istediği.

söylemeden duramayacağım :) "bunu kimse kabul etmez", "çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek" gibi söylemler bana manasız geliyor. zira herkesin aile-akraba ilişkisi bir değil. bu davranışınızı eleştirip, sizi kötüleyecek de bir sürü insan bulunur. siz belirttiğiniz sebeplerden ötürü bu duruma karşısınız. bu kadar. sorduğunuz 10 kişiden 9'u aksi yönde fikir belirtse, siz düşüncenizden/kararınızdan vazgeçecek misiniz?

son olarak sorunsalınıza çözüm önerisi: boşanmak yerine her hafta sonu evi çocuğa bırakıp otelde konaklayın :)
-1
tnz
(10.11.25)
dfn4 +1

ayda 1 bile kabul edilebilecek bir şey değil. çok can sıkıcı. eşinizin ciddi ciddi konuşması lazım. buna da alınacaklarsa alınsınlar. her hafta sonu misafirlik olur mu ya öyle? böyle saçma bir şey olabilir mi? sizin bir hafta sonunuz var. çocuğun yanında mı sevişeceksiniz? belki tatil planı yapmanız gerekecek belki bir işiniz çıkacak yapamayacaksınız. kimse kabul etmez böyle bir şeyi.

ben olsam eşim diyemiyorsa gider ben söylerim. hiç çekinmem utanmam, düşüncesiz ana babası utansın. direkt derim: "biz her hafta sonu müsait değiliz, kalabalığı sevmiyorum bu yüzden çocuk bile istemiyorum (ben de gerçekten istemiyorum bu arada) benim her hafta sonu bir çocukla ilgilenecek vaktim ve enerjim yok, tüm hata çalışıyorum, hafta sonu da evde yalnız kalmak, sessiz takılmak istiyorum. evde genç bir erkek çocuğu varken rahatça giyinemiyorum bile. lütfen başka bir çözüm bulun. ben bunu kabul edemem."

aynen bu şekilde söyleyin. küserlerse küssünler. hiçbir şekilde ayda 1 yok otel gibi bilmem ne kabul etmeyin. çünkü zaman geçtikçe ayda 1 de batacak. vallahi evliliğiniz biter. ben olsam ben de boşarım.

çocuğun durumunu, ahını vahını yazığını siz düşünmek dertlenmek zorunda değilsiniz. onu dünyaya getiren anne babası düşünsün. doğururken size mi sordular. neden ilgilenmek zorunda olasınız ki? kocanız da pısırık anneci aileci biri galiba. aile içinde saygı gören sesi çıkan sözü dinlenen biri değil gibi duruyor. bunu söylemenin bir yolunu nasıl bulamaz? katlasın 4 yıl okulda takılsın. benim lise arkadaşlarım da o şekilde okuldaki yurtta 4 yıl kaldılar, bir şey olmadı.

hem bir çocuğun sorumluluğunu almak kolay değil. o çocuğa sizin evde bir şey olsa anne babası gelir sizi suçlar. ergen deli dolu erkek çocuğunun ne yapacağı belli olmaz. ergenlik ihtiyaçlarını falan da sizdeyken evde karşılayacak olma ihtimali bile çok rahatsız edici. yok sevgilimi getirebilir miyim diyecek, yok kankasını getirecek, yok onlara gidecek gecenin köründe eve gelecek sizi uyutmayacak... ergenin derdi bitmez ki.

evde sütyensiz ve şortla, dantelli gecelikle ya da çıplak falan gezemeyeceksiniz, hafta sonu pinekliğini yapamayacaksınız. bu ne biçim bir hayata dönüşecek...

ay valla evlenmeme isteğime +1 sebep eklendi bu olayla. akrabayla uğraşmak rezilliktir.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
tnz adlı duyurucunun yazdıkları komedi... anne babasının sorgulaması, öğrenmesi, düşünmesi, ayarlaması gereken o şeyleri siz yapmak zorunda değilsiniz. o çocuğun adını ve yaşını bile bilmek zorunda değilsiniz. ne münasebet ya. çocuk bakmak istesek doğururuz.

çözüm önerisi de her hafta otel masrafı olmuş. :D evlenilmemesi gereken kişi modelini görmüş olduk.

gercekdunya nın yazdığı yazı ise troll olabilir veya klasik anacı erkek modeli uzak durulması gerekenlerden. ciddiye alınmaması gereken bir yazı. hatta kişiyi engelleme kararı aldım şu an çünkü baya rage bait yapan bir troll bence.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
Oğlum İstanbul'da yatılı lise öğrencisi, abim de İstanbul'da yaşıyor. Hatta birbirine bayağı yakınlar, otobüsle bile max 30 dk ama oğluma ilk tembihlediğim şey "amcan seni arayıp haftasonu için davet etmedikçe sakın gitme oğlum" oldu. Abimle de aramız çok iyidir ama ne kadar yeğen de olsa aile dışından biri ve sürekli, onu da geçtim zorunlu misafirlik çok hoş karşılanmaz. sizi çok iyi anlıyorum. bunu eşinizin abisi ile görüşmesi, uygun bir dille izah etmesi gerek. Fakat "iş boşanmaya kadar gider" tepkiniz biraz fazla. Boşanma lafını bu kadar kolay dillendirmemek lazım. yaydan çıkmış ok gibi birşey bu, bi kere boşanma kozunu ortaya sürdüğünüz zaman hep sizin de eşinizin de aklında boşanma opsiyonu olacak. başka konularda da olsa tüm tartışmalarınızda lafın sonu boşanmaya gidecek. evliliğinizi çok yıpratır. naçizane tavsiyemdir bu da, anlayışla karşılayacağınızı umarak..
+12
faberkastelli
(10.11.25)
hala üstten üstten konuşuyorsunuz ama. çocuk yabancı biri değil, kimsenin çocuğu hiç değil. eşinizin öz yeğeni. sizin aileye bakışınız farklı olabilir eşinizin bakışı farklı olabilir. ortak bir noktada değilseniz anlaşabilmeniz zaten mümkün değil.

ayrıca evlilik böyle bir şey değil. bana göre sevgi saygı ve özveri gerektirir. bırak çocuk 2-3 ay kalsın hemen arızaya bağlama sonra zaten kendi bir yol bulacaktır. olmadı siz bir yol bulursunuz oraya yönlendirirsiniz. sizin adresi yazdırdı diye sizde kalması gerekmiyor zaten. yada gece askerler gelip evi yoklamayacak.

yine söylüyorum boşanmak en güzel çare. çünkü sizin bu tavrınızla, şimdi yapmazsanız ilerde daha büyük sorunlar yaşayacaksınız.
0
gercekdunya
(10.11.25)
Kabul etmem. Erkeğim. Bu çocuk aç değil, açıkta değil. Okulu herhangi bir evden daha iyidir. Havuzu, spor salonu, kütüphanesi vardır. Bir de İstanbul. Köyden gelen insan her yeri öğreniyor, askerî okulda okuyan çocuk çıksın gezsin. Ben de askerlik yaptım 6 ay. Haftada 1 gün çıkarsın, alışveriş yaparsın, yemek yersin, kafa dağıtırsın. Evde oturmak neymiş saatlerce. Sıkıntı eşinde. Niye her şeye tamam diyor. Kurtulmak için şans doğmuş. Onu da kabul etmiş.
+2
arbre
(10.11.25)
Ajite etmeye gerek yok, hastalık ayrı bu durum ayrı. Kimse kimsenin konfor alanını bozmamalı. Bunu önce çocuğun ailesi düşünebilmeli. Çocuk genç daha, ailesi bile akıl edemiyorken ondan beklemek olmaz zaten. Ailesi akıl etmiyor mu? O zaman yapacak bir şey yok, eşiniz güzelce konuşacak. Ben de şahsen kabul etmezdim, benim öz yeğenim olması da durumu değiştirmezdi. Çalışıyor, yoruluyor ve dinlenmek istiyoruz. Kısa bir süre olsa diş sıkılıp idare edilebilir ancak 5 sene çok uzun bir süre. Çocuk ortam yapar demişler ama garantisi olan bir durum değil bu. Eşiniz konuşacak, başka çıkar bir yol yok. Gerekirse evliliğimde sorun yaşamak istemiyorum diyecek.
+4
huzurlarinizda huzursuzluk
(10.11.25)
daha önceki duyurunuza da yazmıştım. biraz karikatürize edeyim. 1940 larda yaşasaydık, yeğen de köyünden tahta bavulu ile büyükşehire okumaya gelseydi o dönemin sosyal gerçekliğinde normal olabilirdi ama 2025 yılında bu normal ve sağlıklı değil.

olması gereken şu; çocuğun hafta sonu sabahtan akşama kadar izinli olduğu günlerde devamlılık arz etmeyecek şekilde günübirlik ziyaretler yapması daha seyrek olmakla beraber başlarda alışma sürecinde eğer olanak var ise cumartesi gecesi sizin evinizde yatıya kalması, zamanla bunun da ayda yılda bir seviyesine inmesi.

2025 yılındayız. insanlar çalışma hayatının yoğunluğundan dolayı (hele ki 8-5 çalışan memur vs değiller ise) kendi evinde bile yeterli vakit geçiremezken, aç açıkta olmayan birinin evin 3.kişisi düzeyinde rutin olarak dahil olması hiç doğru değil.

her şeyden önce çocuğun anne babasının oğlum, amcam yengen ısrarla davet etmediği sürece yatıya kalma, ev insanların mahremidir. amcan seni ne kadar sevse de sen rahatsızlık verme demesi gerekirdi. çocuk çok gamsız bir tip değilse, başkasının evinde yatıya kalmaktan (evet, aksi yönde cevap verenlerin bilmesi gereken nokta bu, insanın ana baba evi dışındaki her yer, amcasının evi de olsa başkasının evidir.)

burada durumu çetrefilli hale getiren bir nokta çocuğun anne babasının tavrı. diğer bir nokta bence dede/babanne kaynaklı. onların evinde oturduğunuz için benin öngörüm büyükanne/büyükbaba eşinizin kardeşine aaa ne güzel işte, ''bizim'' evde kalır hafta sonları çocuk rahat eder zihniyetiyle yaklaşıyor. yani ''bizim'' kelimesini kullanmasalar dahi düşünce yapıları bu şekilde muhtemelen, bu iki durumun üstüne eşinizin de aman abimle, anamla, babamla kötü olmayayım diye düşünüp sınır çizememesi durumu işin içinden çıkılmaz hale getiriyor.

eşinizin diyeceği şu, abi, anne, baba ''yeğenim tabii ki bizim canımız her sorunu, sıkıntısı ile ilgilenmek amcası olarak yalnız olmadığını hissettirmek benim görevim, bizim de bir aile düzenimiz var, hafta sonları da gelsin ama devamlı yatıya kalırsa kendi de rahatsız olur'' gibisinden derdini anlatan ama karşı tarafı da üzmeyen minvalde konuşma yapması. ama muhtemelen bir noktadan sonra büyük bir çatışma çıkacak, küslük olacak gibi hissediyorum.
+4
wilhelmwasmuss
(10.11.25)
bunu o yaştaki bir çocuk düşünemez. toplumumuz da mahalle baskısı halen geçerli. ben kendim bu durumu yaşasam kabul etmem. siz de istemiyorsanız kabul etmeyin. kendinizi çok net açıklamışsınız ki eşinizin muhattap olacağı kişiler sizin bilinç seviyenizin altında. bizim toplumumuzda halen çocuk yapmamak, anaya babaya sınır çizmek abes görülüyor. aman toplum ne der baskısı var. ne derse desin ya sene 2025.
yatılı okula gönderen ana baba da çocuğunu hafta sonunu düşünsün.
+2
mikahakkinen
(10.11.25)
olay fazla büyümüş gibi. mantık geri plana atılıp duygusal tepkiler verilmesin.
boşanma gibi laflar çok tehlikeli. dilinizin ucunda olmasın.
5 yıl boyunca çocuk hep bizde kalacak diye düşünmeyin, bu nereden çıktı. eşinize biraz zaman tanıyın o da abisine, çocuğun ailesine der.

daha ilk senesi, belki arkadaşları yok, nereye gideceğini bilmiyor, zamanla yapacak şeyler bulur arkadaşlar bulur.

rahatsızlığınız anlaşılır. hiç yadırgamıyorum bunu. haklısınız. ama bu konuda eşinizin fazla üstüne gidip de arada bırakmayın onu.

bir iki defa geldi misafirdi, artık her hafta geliyorsa misafirden saymam ben onu.
cumartesi sabah geldi ben uyuyamam, erkek kalkmam lazım çünkü ayıp gibi şeyleri pek düşünmezdim. siz bakın keyfinize, yapın planınızı olduğu kadar.
hem böylece belki çocuk da vazgeçer evci çıkmaktan.
+1
biseysorcaktim
(10.11.25)
Bence nasılsa kötü olacaksınız en baştan kötü olayım reddedeyim mantıgı yanlış.

Eşiniz buna zaten tamam dememesi lazım ama sizin yerinizde olsam bir kaç hafta gelsin sonra olmuyor diye eşinizle konuşmak olurdu.
+1
liberal
(10.11.25)
ben ya her haftasonu bir akraba, arkadas, gun daveti yapardim ya da cocuk geldiginde toplanip giderdim.
0
Coma
(10.11.25)
yukarda akli basinda olanlar yazmis zaten, hocam normal degil. ilk basta esinizin karsi cikmasi lazimdi o gercekten cok enteresan. burada normal karsilayanlar da aileden boyle gormustur ve zaten cocukluktan itibaren buyuk aile herkes ic ice yasiyordur. bugun geldigimiz sehir yasaminda bahsettiginiz seyin normal karsilanmasi mumkun degil.
anlamadigim bir durum, esiniz neden cumartesi sabahlari cocuk geldiginde evde olmuyor? cocuk gelmezse evde mi oluyor? o kismi anlamadim.
once aileyle sonra da okulla konusacaksiniz, bunun tek mantikli oluru cocuk sizde kalmayacak, aksamlari yurduna donece, arada bir siz yemege davet edeceksiniz.
okulun 5 yil taahhut almasi mumkun degil, muhtemelen yillik hatta belki donemlik soruluyordur. kaldi ki bir kere cocuk evci cikacagim dedi diye kararin degismemesi mumkun degil, diyelim ki siz sehir disina tasindiniz, ne olacak cocuk evci cikacagim dedi diye okul kabul etmeyecek mi karardan donulmesini. dolayisiyla hala karar degistirebilirsiniz ki saglikli olan budur.

ben cocugun ilk zamanlar gelip sonra gelmeyecegine inanmiyorum. gelecek, kiyafetlerini getirecek, ev yemegi yemek isteyecek vs.

eger bu durum degismezse, esinizle bunun icin aranizi bozmanizi ve bosanma lafinizi agziniza pelesenk etmenizi tavsiye etmiyorum. siz bir takimsiniz, birbirinize karsi degil, karsilastiginiz gucluklere karsi birlikte durmak zorundasiniz. bu durum degismezse, sizin yerinizde olsam hic oyle sabah kahvalti hazirlayim, erken kalkayim, cocukla oturayim derdine dusmem.

bu arada cocugu suclamak da dogru degil, bu cocuk muhtemelen 17/18 yasinda bisi, akli basi ne olsun ki daha, ailesi ne diyorsa onu yapiyordur.

bol sans diliyorum. esiniz ailesiyle konusacak, gerekirse kotu olacak. yani o nasil bir performans bekliyor ki sizden acaba hic hayir dememis cok enteresan.
0
kassiopeia
(10.11.25)
Sorun ne ben anlamadim. Ayip olur diye erken kalkmak mi koca ile dizi izleyememek mi? Erken kalkmamak yegenine ayip oluyorsa kocana olmuyor mu, kocana ayip olmuyorsa yegenine niye ayip oluyor? Aksam kocanla niye dizi izleyemiyorsun? Durum zaten keyfi degil de zoraki degil mi? Cocuk aileden degil mi? Zaten bulundugunuz evde hakki da yok mu? Bunun icin bosanmakla tehdit etmek? Modern kadin deliligi bu.
-5
osssy
(10.11.25)
ailesinin kirasını abisi alacakmış ya, oradan aldıkları kira ile çocuğa 1+1 ev açsınlar madem çocuk rahat etsin istiyorlar, arada bir de size gelir misafirlik gibi.

kendi ikametlerini 1+1 evde gösterip evci gösterebilirler sanırım oraya
0
pislick0
(10.11.25)
bunun çözümü maalesef başka eve çıkmak. şu an kira ödemiyorsunuz ve bir bakıma çocuğun dedesinin evinde yaşıyorsunuz. eğer size karşı anlayışlı değillerse (-ki bence lise çağında çocuklar için günlük izin gayet de yeterli, bir evde kalmaya ihtiyaçları olmamalı) kendi evinize çıkarsanız böyle bir istekte bulunabileceklerini sanmıyorum.
+1
eileengray
(10.11.25)
"işgüzar" amcanın çocuğu size sormadan size kitlemesi ile, sizin annenizin babanızın evine kira ödemen çökmeniz genelde aynı sebepler aslında.

kendi bireysel alanınızı, huzurlu bir haftasonunuzu düşündüğünüz gibi mesela; bedavaya oturduğunuz evden gelecek kira ile anne babanın da hayat standartlarını arttırabileceğini hiç düşündünüz mü? ordan da para gelse belki turlara katılıp gezecekler, ya da tarzları değil derseniz belki arabayı yükseltecek, oturduğu evi daha güzel yaptıracak?

her şey malesef ekonomiktir. siz mesela tamamen ayrı gayri bağımsız, kirasını ödediğiniz bir evde otursanız bu tartışmalar belki hiç olmayacaktı.

değişen toplumumuzun sosyolojisi üzerine de aslında güzel bir konu bu. şikayetlerinizde kesinlikle haklısınız, 2025 yılında olacak iş değil bu tabii ki. ama siz sırf o evde para ödemeden oturuyrsunuz diye o amca kendisinde bunu hak görüyor. aslında anlatmak istediğim buydu.

aile içi, hele ki geniş aile için; asla para alan, bir yardım gören konumuna düşmeyin. para verin, yardım edin ama asla bu konuma düşmeyin. huzurunuzu, konforunuzu, dertsiz başınızı böyle sömürürler.
+10
makbur
(10.11.25)
Daha okurken canım sıkıldı. Çocuğun ebeveynlerine biraz empati yapabilme yeteneği zerk etmek gerekiyor bence. "Siz de İstanbul'da oturuyorsunuz haftasonları kalıversin işte" rahatlığına ayar oldum. Ebeveynleri daha baştan sizin hayatınız ne derece olumsuz etkileniri düşünüp bu teklifi yapmamalıydı. Sizin öneriniz ideal bana kalırsa. Eşiniz "Çalışma saatlerinden dolayı eşimle bir tek haftasonları baş başa kalabiliyoruz. Yeğen evci gelmese mi bize acaba?" desin mesela.
0
mungojerry
(10.11.25)
Her evliliğin dinamikleri ile aile yapısı farklı ve bekar olduğumdan fikir belirtmem doğru değil. Düşünceniz doğrudur yanlıştır bir şey diyemem ama takıldığım bir durum var. Bunu eleştirme olarak değil, anlamak için soruyorum.

Yazmışsınız ki: "... ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp." Neden kalmak zorundasınız ki, neden ayıp olsun?


Kendimi sizin yerinize koymaya çalışıyorum; haklılık payınız var. Özellikli yeni evlisiniz sonuna kadar haklılık payınız var.

Özellikle aile yapısı çok farklı. Bunu ikinci kez yazmanının doğru ve yanlış olmaması. Ben ailemden daha farklı gördüm. Erkek kişisiyim. Evli olsam ve hanımın yeğeni her hafta sonu kalmaya gelse, bir şey diyeceğimi sanmıyorum. Tabii büyük konuşmam doğru değil, şartlar değişebilir ama elimden geldiğince rahat rahat takılmaya çalışırım.
+1
put it in your appropriate place
(10.11.25)
ya siz neden hayır olmaz diyemiyorsunuz? tüm sorun burada.
+2
deartheodosia
(10.11.25)
cevaplari okudum, hem uzuldum hem sinirlendim yaw. her zaman soyluyorum, insanlar "default" kotu. kotu kalpliyiz, yarali ele isemeyiz, sadece kendi gotumuzu kurtarmaya calisiyoruz. istediginiz kadar eksileyin, cok da fifi.

oncelikle ev cocugun dedesinin yaw :) o evde o cocugun da hakki var. ben cocugun dedesi olsam ve boyle bir ariza ciksa, sizi o evden ivedilikle sepetlerim, madem torun kalamiyor kimse kalmasin derim, veririm kiraya. bu cepte dursun.

ailede boyle bir ihtiyac var, yaw belki cocugun da su anda sohbet falan etmek istedigini gore belki duygusal bir ihtiyaci var, yalniz hissediyor kendini vs. 1-2 sene bu sekilde idare etseniz sizin icin olumcul sonuclari olacagini sanmiyorum.
hadi cocuk dusunuyor olsaniz, odaya ihtiyaciniz falan olsa, ya da lohusa falan olsa bir nebze haklisin diyecem de oyle bir durum da yok. bu iki.

burda ayrica sizden istenen bir "entertaintment" degil, guvenilir bir kapi, bir adres olacaksiniz. siz bakin isinize, yok haftasonu erken kalkmak, yok aksam bilmem kaca kadar yatamamak, bunlara gerek yok ki. siz bakin isinize, cocuk zaten en fazla 1-2 sene gelir gider, sonra buyuk ihtimal kendini arkadas grubunu kurup gelmeyi kesecek.
bu da uc.

bu ayrica daha once denenmemis birsey de degil, benim tanidigim bir aile 4 sene boyunca her allahin gunu, istanbula okumaya gelen bir uzak akraba cocugunu misafir ettiler. kimsenin bu konuyu mevzu ettigini ne duydum ne gordum, surekli o eve girip cikardim. ve o sirada ciddi maddi sikintilari vardi.
+1
cooperr
(11.11.25)
Bence çok ümitsizliğe düşmeyin. Hallolmayacak şeyler değil. Moralinizi yüksek tutun.

-Okul her ne kadar "her hafta evci çıkacaksınız" dese de, bu "5 sene boyunca sizde kalacak" anlamına gelmiyor. Bu tarz kurumlarda mutlaka gelişmelere göre izlenen prosedürler vardır. Diyelim 2 ay sonra sizin şehir dışına taşınmanız gerekti, çocuğu okuldan mı atacaklar? Bir dilekçe verecek, artık evci olmayacak. Disiplin yönetmeliğine göre suç da değil. Başı da ağrımaz. Bu bir.

-Eğer düzenli olarak size gelecekse, "misafir" olmuyor artık. Bir nevi "ev halkı" oluyor. İlk bir iki haftasonu beraber takılırsınız. Sonra kendisi serbest takılır. Hiçbir ayıbı yok bunun. Siz eşinizle haftasonu rutinleriniz neyse bozmazsınız. Yani çocuk sizin düzeninize adapte olacak. Kendisini istenmeyen hissettirmeden, sevgiyle, serbest bırakın. Siz de kendi düzeninizi bozmayın. Erken mi kalktı, dolaptan bir şeyler atıştırsın kendine. Öyle ayda yılda bir gelen misafir değil çünkü. Hatta ev işlerinde siz ve eşinize yardımcı dahi olabilir.

-Eğer çocuğun sevmediğiniz, benimsemediğiniz huyları yahut çeşitli problemleri varsa tabii ki eve almak zorunda değilsiniz. Ama çocuk zararsızsa bence şimdiden olumsuz düşünmeyin. İlk aylarında şehre, okula, ortama alışmasında yardım etmiş olursunuz. Destek olmuş olursunuz. O zaten arkadaş edindikçe zamanla bir düzeni olur.

-Eğer ailenize olumsuz görüş bildirecwkseniz, eşiniz asla sizi bahane etmemeli. Suçlu olarak sizi öne atmamalı. Aile içinde işler çok karışabilir.

-18 yıllık evliyim. Yeri geldi benim yeğenim bir yıla yakın bizde kaldı. Yeri geldi eşimin ablası aylarca bizde kaldı. Çok müteşekkir oldular. Çok dua aldık. Dönem dönem evde ekstra birinin olması çok da kötü bir şey değil. Herkes sınırlarını biliyorsa, kimse kendini kasmıyorsa gündelik yaşamınız, düzeniniz sekteye uğramıyor.

Bence hemen peşinen olumsuz düşünmeyin. İlk bir ay (4 haftasonu) sonunda, eğer yapamayacağınıza kani olursanız kesin bir şekilde, sonra çocuk kurumuyla konuşur, evci izni iptal edilir. Çocukta bir olumsuzluk yoksa bence bir şans verin.
+1
yadigar
(11.11.25)
abi ev cocugun dedesinin, kira vermeden oturuluyor.. ortada bildigin royal flush var, kartlar acik :D
bunun ustune ne deseniz olsa olsa sinek ikili olur, bosuna analiz kasmaya gerek yok.
+2
cooperr
(12.11.25)
bir önceki duyurunu da okumuştum ve üzülmüştüm.

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz. kira vermiyorsunuz diye çocuk gelip o evde istediği gibi kalabilir demek değil bu. öyle saçmalık mı olur ya evde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı Allah aşkına saçmalamayın arkadaşlar.

çocuğun sürekli sizin evde kalması sizin aile ve ev düzeninizi tamamen bozar, böyle bir şeyi ancak çalışmayan ve aşırı geleneksel yaşayan ailelerin gelinleri kabul eder normal aile yaşantısına sahip olan kimse kabul etmez. bu çocuğun ailesi istanbuldaki askeri okulu yazdırırken size mi güvendiler? hayır. çocuğun yatılı bi şekilde orada kalacağını bilmiyorlar mıydı? size böyle bir yük yüklenmesi çok saçma ve haksızlık.

ben de istanbulda üniversite kazandığım zamanlar ilk dönem hafta sonları teyzemlere gidiyordum kalmaya. şimdi düşünüyorum da ne kadar saçmaymış annemin beni uyarması gerekirmiş gitme diye ama annem cahil bir insan olduğu için pek böyle şeyleri düşünebilecek biri olmadığı için gidiyordum. sonra bi baktım yurt arkadaşlarım hep kaynaşmışlar, hafta sonları hep bi yerlere gidiyolar vs. sonra ben ocak dışı kalmışım teyzemlere gittiğim için. neyse ben ikinci dönemden itibaren gitmemeye başladım yurtta takılıyordum artık. bence çocuğa bunu söyleyebilirsiniz, okul arkadaşların hep kaynaşır arkadaş olurlar hafta sonu gezdkleri takıldıkları için sen dışarda kalırsın vs diye korkutun bence.

ailesine de söyleyin çcouğun bu şekilde her hafta sonu gelmesi bizim açımızdan yorucu oluyor, kendi arkadaşlarımızı vs çağıramıyoruz, bazen makana ile veya kahvaltılık şeylerle geçiştrmek istediğimiz zamanlar oluyor, biz de çalışan insanlarız vs söyleyin çocuğun ailesine durumu. bence bu karşı tarafa bu şekilde anlatıldığı takdirde onların da anlayışla karşılaması gerekir. eşiniz ile beraber arayın hoparlöre verin durumunuzu anlatın. sizi de kırmak gücendirmek istemeyiz diyerek başlayın yumuşak bir tonda konuşun. çocuk için de ortamına alışması bakımından her hafta evci gelmesi iyi bi şey değil, arkadaşları kaynaşıyodur o dışarda kalıyodur vs ayrıca zorluklara tek başına vakit geçirmeye de alışması gerekiyor, hatta ders çalışması da ggerekiyor. böyle eve gelince ne ara ders çalışacak? bunları anlatın bence.

neyse bi de yukarıda da söylenmiş, bu bir hastalık durumu vs değil o yüzden mecbur değilsinz bakmaya.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
bir ekleme daha:
bu durumda bazı aileler çocuğunu tek bırakmaya korktukları zaman çocuğun bulunduğu ile taşınıyorlar. bizim öyle tanıdığımız aileler var mesela kızı kırıkkalede üniversite kazanmış aile de kızla birlikte o ile gitmiş ev tutmuşlar kız da evden gidip geliyor okula. böyle şeyler de var. ailesi bu kadar hassas ise gelip taşınsınlar istanbula. yine bu işin sorumluluğu size ait değil.
-5
Sadece soruyorum
(12.11.25)
makbur+1
cooper+1
put it in your...+1
osssy(soyleyis tarzi biraz fazla direkt olsa da)+1/2

istanbul' da kalacak yeri olmayan bekar olan kucuk kuzenim birkac senedir, evli olan buyuk kuzenimin evinde kaliyor. bildigim kadari ile simdiye kadar buyuk bir sorun cikmadi. yani her ailenin yapisi ve dinamikleri farkli. sizin derdinizi anliyorum ama bu durumu gayet normal olarak goren suruyle insan da cikacaktir.

siz de kisisel alandan filan bahsederken hollandali-amerikali, esinizin baba-annesinin evinde kira odemeden otururken turk gibi davranmissiniz. baska her konuda "modern" olup da is erkek tarafina milyonluk dugun merasimi kitlemeye gelince direkt geleneksele baglayan kadinlar gibi olmus biraz. kendi evinizde olsaniz bunlar yasanmaz.
+3
trixi
(12.11.25)
@sadece soruyorum :D

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz - yaw duyuruyu acanin beyani ev dedenin, tapu dede adina. ne demek sizin eviniz asdasdasd. tapu kiminse ev onundur, dede hayattayken adamin evine mi cokuluyor, hayirdir?

vde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı - yaw, COCUGUN OZ DEDESI, alooowww.. dedenin arkadasi falan degil mevzubahis.

biz de ayni topraklarda dogduk buyuduk. dedemin evi olacak, orada amcam yasiyacak. ben gidip kalmak isteyecem ve beni almayacak iceri oyle mi? niye, amcamin karisinin keyfi bozuluyormus.
iyiymi$, kafalara gel..
-1
cooperr
(12.11.25)
bence buradaki sorun evin dedesinin olmasi, cocugun ortama alisamamasi, ailesinin sehirdisinda yasamasi falan degil. sorun, op'nin cocuk istememesi ve baskasinin cocugunun sorumlulugunu da almak istememesi. cocuk sadece gelip gidecek, bir sorumluluk yok ki, demekle olmuyor bu. türkiye'de, türk aile yapisinda, evine gelen misafir yetiskin bile olsa ev sahibine sorumluluk düser.

bu durum benim ailemde sorun olmazdi.
bu durumu sahsen ben de sikinti etmezdim cünkü severim kalabalik aileleri.
ama kendim cocuk bile yapmak istemesem, buna ragmen 5 sene her haftasonu benim cocuga bak dense benim de ayarlarim oynardi.
düsünün ki kendinize ugrasmamak icin ve sevmediginiz icin araba almiyorsunuz. sonra bir aile büyügü size ev veriyor, evin garaji da var. diger aile büyügü de diyor ki evinde garaj var, benim arabayi her haftasonu sana vericem, icini sil süpür, arabayi yika, lastik basinciydi, suyuydu neydi kontrol et, her yil servise götür ve bu bes sene devam etsin.
buna sktr cekmem diyorsaniz ben de kibariye'yim.

soru sahibine: bosanma gibi laflar bence ortaya atilmamali. oyun degil yani bu. ne tehdit olarak ne uyari olarak bahsi gecmeli. agiz alistirilmamali. bir kere söyleyince bile iliskideki dengeler degismeye basliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
@deranzo

uyan evlat, sabah oldu :D
0
cooperr
(13.11.25)
1- Bosanma kelimesini tehdit gibi kullanmasaymissin iyi olurmus. buyuk bir kelime bu. Ayip etmissin esine karsi. Bunun icin ozur dilemelisin.

2- Tecrubeyle sabit yaziyorum; bence seni asil yoran cocuk degil. 2 saat ise gidis, 2 saat isten gelis normal degil. Haftada 20 saatin! yolda geciyor. Sen zaten yorgunsun.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(13.11.25)
bence bu işi krizi fırsata çevirerek çözebilirsiniz. niye erken kalkmak, çocuğa kahvaltı hazırlamak, kendini çocuğa hizmet etmek zorunda hissedesin ki, anası mısın babası mısın, bu da ufacık çocuk değil.

ben erkek tarafıyım. eşimin yeğeni (kardeşinin de değil, kuzeninin çocuğu) ankara'da üniversite kazandı. kyk'ya yazıldı. daha ilk ay dolmadan koskoca herif böhühüüğğğ halaaa ben yapamıyom dayanamıyom ühühüğğğ diye çıktı geldi. ne diycen gel kal dedik. öyle sadece hafta sonu da değil, full time. ilk 2 yıl bizimle kaldı, 3. sınıfta daha yakın yurt çıktı, bu sene az geliyor, hafta sonu gelip pazartesi gidiyor.

ama bizde kalıyor diye de kendimizi çocuğa hizmet etmeye adamadık. kendi yatağını kendi seriyor, sabah kendi topluyor kaldırıyor. kahvaltısını kendi hazırlıyor. tarih öğretmenliği okuduğu için (ayrıca tarihe çok meraklı da olduğu ve bu alanda epey bilgili olduğu için) 13 yaşındaki oğluma tarih özel dersi veriyor (lgs denemelerinde inkılap tarihimiz full), çocuklarla çok güzel çocuk oluyor, oğlanın arkadaşları da çok seviyor. arkadaşlarını yanına kitleyip hadi bunları gezdir oyala diyip yolluyorsun, bir güzel oyun abisi oluyor. eve gelmeden önce arayıp "akşama misafir var bi evi süpürüver, ortalığı toparla" diyorsun evi hazırlıyor. biz mesela şu anda okul ara tatilde, çıktık tatile geldik, çocuk evde kediye bakıyor.

oğluma abi oldu, bedava özel öğretmen oldu, arkadaşlarına oyun abisi oldu, bize zor durum yardımcısı oldu. bir zorluğu, külfeti de yok, geç kalkılacaksa geç kalkıyoruz, bu yatağını toplayıp hazırlanıp gidiyor. akşam geliyor, geç geleceksek yemeğini koyup yiyor. misafir gibi ona özel ayrıcalıklı bir hizmet yok. o evde diye kendimizden esirgediğimiz bir şey yok. biz film izleyeceksek, o izlemek istemiyorsa gidiyor odasına oyun oynuyor. ya da oturup bizle izliyor. durduk yere ikinci çocuğumuz oldu.

misafir gibi davramayın. evin, ailenin üyesi olsun, zaten usanırsa "eeh bunlar beni hizmetçi gibi kullanıyorlar" diyip gelmez. kalma fikri ağır basıyorsa da aile üyesi olarak üzerine düşeni, hatta fazlasını yapsın, yaptırın.
+2
kibritsuyu
(13.11.25)
benim de anlatmak istediğim aşağı yukarı @kibritsuyu'nun dediği şeylerdi. Yani denenir, olumlu da sonuçlanabilir. Olumsuz bir durum olursa da, o zaman karar verirsiniz. Şimdiden peşinen kötü olacak diye şartlanmamak lazım. Can sıkıcı şeyler olursa aksiyon alınır. En azından peşin hükümlü davranmamış, bir olumsuzluğa binaen eyleme geçmiş olursunuz. O zaman da çocuk ister başka yerde kalır hafta sonu (kontrol edilmiyor nerede kaldığı) ister dilekçe verip daimi yatılıya geçer.

Tabii şöyle bir gerçek de var, kibritsuyu örneğinde aile çocuklu ve yaş farkı daha fazla. Evde kalan üniversiteli de olsa göze daha bir "bebe" gözüküyor. Daha rahat davranıyor evdekiler...
+1
yadigar
(13.11.25)
(6)

yeni çalışan zam

thefirstaction
iyi akşamlar.bugün bir iş görüşmesine gittim. maaş beklentimi sordular. 35k dedim. (son aldığım maaşım da 35k, 3 aydır işsizim). onlar biraz okey gibi baktı ama yeni yılda yapılacak zam oranını, çalıştığın ay kadar veririz dediler. ben başta kabul ettim. ama şimdi düşünüyorumda, farz-ı misal %30 zam
iyi akşamlar.
bugün bir iş görüşmesine gittim. maaş beklentimi sordular. 35k dedim. (son aldığım maaşım da 35k, 3 aydır işsizim). onlar biraz okey gibi baktı ama yeni yılda yapılacak zam oranını, çalıştığın ay kadar veririz dediler. ben başta kabul ettim. ama şimdi düşünüyorumda, farz-ı misal %30 zam yapsalar, ben kasım başı gibi başlasam, iki ay çalışmış olacağım. yeni yılda %5 zam alıcam, bu da 36.750 tl demek. yılın ortasında zaten enflasyonla beraber kuş gibi kalıcak maaşım. yarın referans için arama yapabilirler ama bu maaşta içime hiç sinmiyor. sizce pazarlık yapabilir miyim, yoksa maaştan tekrar söz edersem işi kaybeder miyim? bir yandan 3 aydır boştayım, çalışmak iyi bir şey. ama yeni yıldaki maaşım çok düşük kalıcak gibi. kafam karıştı. tavsiye verebilir misiniz?
0
thefirstaction
(30.10.25)
İsteyenin bir yüzü kara, nazikçe ifade edilebilir bence.
+1
Amaranta ursula
(30.10.25)
Pozisyona uzun süreli bakmak istiyorum ama her gün geçim sıkıntısı ile savaşırken ne kadar verimli olabilirim. Bütçeniz dahilinde yılbaşında en azından asgari ücret veya şirket ortalama zam oranını yansıtmanızı bekliyorum. 2 ay önce işe girdiğim için cezalandırılmamalıyım diyebilirsin. Zammı verirler mi bilmiyorum ama işi kaybetmezsin.
+1
yercekimini kendine ceken adam
(30.10.25)
12 ay boyunca x lira maaş şeklinde anlaşıp, 1 Kasım'da işbaşı yaptığım bir işte, işe başladıktan iki ay sonra, (ocak enflasyonu bir önceki yıla oranla ℅8, kira artış oranı ℅15 civarı olan bir seneydi), hiç beklemediğim şekilde bana ℅33 yılbaşı zammı yapmışlardı.

Eğer bu iki ayda sizden yeterince memnun kalırlarsa, konuşun, yılbaşı zammıyla maaşınızı makul seviyelere çekerler.
+1
yadigar
(30.10.25)
dediğiniz mantıklıymış hocam. ben kendi iş bilgime ve disiplinime güveniyorum. çalışıp da senden memnun kalamadık diyen bir yer olmadı. o zaman yarın olası bir aramada zamla alakalı hiçbir şey konuşmayıp, her şeyi zam dönemine bırakayım diyorsun.
0
🌸thefirstaction
(30.10.25)
3 aydir issiz isen hesap yapmayi birak, once bir ise gir. sonra zaten mutsuz isen baska is bakarsin, pazarlik yaparsin, vs
once issizlikten kurtulmak lazim.
+4
cooperr
(30.10.25)
Şimdi hiç bir şey deme, zamları bekle, çalışmandan memnun kalırlarsa zaten fazla zam yapabilirler. Yapmazlarsa o zaman konuş derim.

Hayırlı olsun.
+2
liberal
(31.10.25)
(9)

Bahane bulmam gerekiyor

dedeminhirkasi
Bazen işyerinde araç yetersiz kaldığında, arkadaşlardan ya da yöneticilerden şahsi aracımı kullanmam yönünde talepler geliyor. Bu durumu onların yaptığı gibi ben de salağa yatar şekilde ne gibi bahane söyleyebilirim
Bazen işyerinde araç yetersiz kaldığında, arkadaşlardan ya da yöneticilerden şahsi aracımı kullanmam yönünde talepler geliyor. Bu durumu onların yaptığı gibi ben de salağa yatar şekilde ne gibi bahane söyleyebilirim
0
dedeminhirkasi
(30.10.25)
Hanımın arabasında sorun çıktı ona verdim, kayınpedere lazımmış aldı, serviste; köpekler ön kaportayı parçalamış onu yaptırıyorum.
+1
tiredofwaiting
(30.10.25)
hanım yoksa kardeşe verdim, o da yoksa anneme babama verdim, o da yoksa kuzenime verdim, o da yoksa arkadaşımın eşi hamile onlara verdim... uydur uydur ipe diz.

arabalardan hiç anlamam, her hafta bir parçası bozulsun :d lastikleri kesmişler falan de
0
art cat chocolate
(30.10.25)
Bahaneye gerek var mı cidden açıkça veremem demelisin
+1
messina123
(30.10.25)
Bunun bir formülü olması gerekiyor. Gidilen km başına bir ücret olacak şekilde.
Bunu öner, bir kurala bağlayalım de.
Bu tabii ki yalnızca yakıt gideri değil.
Bildiğim bir şirkette 100km için 15 litre benzin maliyet gibi hesaplanıyor tüm amortisman dahil.

Bu arada iş için gittiğiniz bir yoldu kaza olması durumunda hukuki olarak da oldukça karışıklık çıkacaktır. Bence önerilen durumun yasal olarak da bir çerçeveye oturtulması gerekli.
0
burfak
(30.10.25)
arabada artık hanımda.
0
mikahakkinen
(30.10.25)
Direkt söylemek en iyisi
0
suicides underground
(30.10.25)
benzin yok, motor bitik, arabanın bağlama emri var, trafik sigortası yok. her seferinde başka bişey söyle zaten eşek değllerse anlarlar.
0
Fodera
(30.10.25)
eğer doğru anlıyorsam şahsi arabanızla işe gidiyorsunuz ama gün içinde sağa sola gitmeniz gerektiğinde "kendi arabanla gidiver işte" gibi bir şey diyorlar. durum buysa, diğer arkadaşların söylediği gibi arabanın bozulduğunu söylemeniz, ya da başka birisine verdiğiniz gibi bahaneler işe yaramayacaktır.

dimdirek söylemeniz lazım.
0
co2s2
(30.10.25)
depoyu fulleyip fişini şirkete ver. Onlar ödemezse sen de sorun var de.
0
liberal
(13.11.25)
(10)

Türkiye'de yasayan biri olarak, Yunanistan'a 2-3 aylık yazılımhizmeti vereceğim. lehime en karlı olacak sekilde nasıl fatura kesebilirim?Ya da en ucuz maliyetle nasıl kesebilirim?

Hifa
Yunanistana 2-3 aylık kısa süreli yazılım hizmeti vereceğim. Sahıs şirketim yok. Invoicing (faturalandırma ) ya da freelancer setup denmiş iş tanımında.Bunun için yunanistandaki yetkililere lehime olacak sekilde nasıl bir teklif etsem güzel olur.
Yunanistana 2-3 aylık kısa süreli yazılım hizmeti vereceğim.
Sahıs şirketim yok. Invoicing (faturalandırma ) ya da freelancer setup denmiş iş tanımında.
Bunun için yunanistandaki yetkililere lehime olacak sekilde nasıl bir teklif etsem güzel olur.
0
Hifa
(27.10.25)
Ben bunu çok anlattım bir kez daha anlatayım.
aşağıdaki şartlar geçerliyse fatura kesmene, firma kurmana gerek yok.

1-Yaptıgın iş yurt dışı firmasına mı? (evet)
2-Para yurt dışından döviz olarak mı gelecek? (evet)
3-Yurt dışındaki firmaya yaptıgın işin daha sonra Türkye'de faydalanmayacak.

Burada en karmaşık iş 3. adım.

Örnek vermek gerekirse siz bir yazılım yaptınız veya tsarım sonra bu yazılım veya tasarımı Türkiye'de bir firma kullanırsa sizin yaptıgınız iş biraz muvazaalı olarak görülüyor.

Yai Türkiye'deki firma bunu direkt sizden alıp kdv ve sizin de elde edilen kârınızdan vergi ödememek adına Yurt dışı firmasına faturasız iş yapmış gibi gözüküyorsunuz.

Burada asıl amaç ülkeye döviz girdisi saglamakken siz kulagı tersten göstermiş oluyorsunuz. Firma işi Türkiye ile alakasız olacaksa hiç fatura falan işlerine girmeyin.

Bu anlattıklarım vergi kanunlarında yer alan istisnadır.
0
liberal
(27.10.25)
firma yurtdışında,
gelirin döviz ise yaptığın şeyin adı yazılım ihracatı.

kurumlar vergisinden %80 istisnası var, kdv'si de yok.

limited şirketinizden faturanızı kesince 5000 usd kazanacaksanız, normalde bunun 1250 usd'sini kurumlar vergisi olarak ödemeniz gerekirken (hiç gider yapmadığınız düşünürsek), bunun %80'ini istisnaya sokuyorsunuz. ve 250usd kurumlar vergisi ödüyorsunuz.

tamamı bundan ibaret.
+1
tchuck
(27.10.25)
bu arada şirketim yok demişsin.
oradan bu parayı fatura kesmeden asla alamazsın.
ya maaşlı çalışanı olacaksın ya fatura keseceksin. 2-3 aylık iş olduğu için maaşlı olamazsın zaten.

o yüzden faturayı kesmek zorundasın. şirketi kurmak zorundasın.
+2
tchuck
(27.10.25)
@liberal'in yazdıklarına katılamıyorum. söylediği şartlar kdv kanununun 11.maddesindeki şartlar. bu şartları sağlıyorsan faturayı kdv'siz kesiyorsun. vergi ödemiyorsun diye bir şey yok. kurumlar vergisi her türlü ödüyorsun.

yazılım özelinde başka istisnalar var. @tchuck'ın söylediği şekilde kazancın %80'ini indiriyorsunuz. sonra da kurumlar vergisinden de %5 düşüp, %25 yerine %20 ödüyorsunuz. yani @tchuck'ın hesabından devam edersek, ödeyeceğiniz meblağ 200 oluyor.

5000 dolar para gelecek, 200 vergi ödeyeksiniz. bence çok iyi oran. ekstra bir şey ayarlamaya beklemeye gerek yok.
0
co2s2
(27.10.25)
liberal'in dedigi dogru.
burada daha önce konusulmustu, ben de o duyuru sayesinde ögrenmistim böyle bir sey oldugunu ve ufkum acilmisti.
o duyuruyu bulursam size linkini göndereyim.
oradaki kisi türkiye'de yasayan ama türkiye ile hicbir ilgisi olmayan bir firmaya uzaktan sözlesmeli olarak alinmis bir elemandi ve gelir vergisi ödemiyordu. belki o bilgiler de isinize yarayabilir. simdi ariyorum.

edit: soru da bu duyurudaki tchuck'un sorusuymus. www.eksiduyuru.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.10.25)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim : @liberal'in dedikleri ve @tchuck'ın yazdıkları maaş ile ilgili. duyuru sahibi @hifa, fatura kesmekten bahsediyor. ikisi farklı şeyler. türkiye'de bir şirket ile ya da şahıs olarak yurtdışındaki bir şirkete fatura keserseniz vergi verirsiniz.
0
co2s2
(27.10.25)
bunlar farklı statüler 1-maaşlı eleman olmak - sözleşmesini imzalar, maaşından doğan vergileri o ülkeye öder vs. 2-şirket olarak (isterse şahıs şirketi olsun) yazılım yani "hizmet ihracı" yapma- herkesin anlattığı şey bu zaten
3- duyuru sahibi ne maaşlı eleman ne şirket, (ne de kurmak istiyor) bu durumda kesebileceği tek şey var o da "gider makbuzu" ama onun için de serbet meslek mensubu olarak kaydolmak gerekiyor. yazılım özelinde olan istisnalar gider makbuzunda nasıl uygulanıyor, onu bilen varsa buyursun, yazılımcı olmayıp serbest meslek erbabı olanlar gider makbuzu kesiyor:

www.verginet.net
+1
subcomponent
(27.10.25)
Payoneer uzerinden ilerleyebilirsiniz, parayi oradaki bir hesabiniza atacaklar ve siz TR bankaya cekeceksiniz. Komisyon oranlarina bakmaniz iyi olabilir. Ben debit card istedim, TR bankaya cekmeden atmden cekiyorum gelen giden olursa. Is grafik tasarim.

Ille de is icin kayit olsun derseniz herhangi bir freelance platformundan (freelancer, upwork vs) ilan acsinlar, isi oradan versinler. Yurtdisindan TR'deki platformlarda ilan acilip acilamadigindan emin degilim.
0
klassno
(28.10.25)
Cevaplayanlarda muhasebeci varsa diye soruyorum, aklima geldi:

Yurtdisina bu adam faturayi excelden kesecek neticede. Sahis olarak hazirlayip altina banka bilgileri olarak kendi ibanini yazsa, Ad-Soyad Adres seklinde de kase yaptirip imza kase yapsa ne olacak?
Vergi Dairesi anlarsa oyma olasiligi var ama yurtdisindan para getirmis adam, sahsi hesabina gelmis, bunun pesine mi dusecekler?
0
kartonpiyer
(28.10.25)
@kartonpiyer : teorik olarak evet. kafana göre para getiremezsin

not : muhasebeci değilim. yıllardır yurtdışına hizmet ihracatı yapan firmalarda yöneticilik yapıyorum.
0
co2s2
(28.10.25)
(6)

Abd'den iphone almak

garavel
Arkadaşım abd'den iphone 17 pro max alacak, sorum şu ; sitede gösterilen 1199$ fiyat eyalet vergisi vs vs içinde olan fiyat mı ? Ya miami ya new york'dan alacak. Hangisi daha avantajlı olur ? Bu sitede gösterilen fiyatın üzerine bir fiyat çıkar mı ?Teşekkürler
Arkadaşım abd'den iphone 17 pro max alacak, sorum şu ; sitede gösterilen 1199$ fiyat eyalet vergisi vs vs içinde olan fiyat mı ? Ya miami ya new york'dan alacak. Hangisi daha avantajlı olur ? Bu sitede gösterilen fiyatın üzerine bir fiyat çıkar mı ?

Teşekkürler
0
garavel
(26.10.25)
Hariç olması lazım. Alır gibi yapıp posta kodu girerek deneyim, gösterir o zaman.
0
orient blue
(26.10.25)
Florida'da %7 New York'ta %8 vergi oder.
0
thetruenorthstrongandfree1
(26.10.25)
Satın alınan eyaletin vergisi o fiyatın üstüne gelecek.
0
kuehles blondes
(26.10.25)
Hariçtir eyaletten eyalete vergi değişir
0
basond
(26.10.25)
vergi eklenecek. ancak arkadasin roadtrip yapacaksa, veya baska alisveris de yapacaksa satis vergisi olmayan bir eyalete gidebilir.

ornegin new york'a 2 saat uzaklikta, philadelphia'nin dibinde delaware eyaletinde satis vergisi yok. zamani varsa hem philadelphia'yi gezer, ki gorulmesi gereken onemli bir sehirdir, hem de delaware'de bir outlet bulup ucuza alisverisini yapar.
+1
antikadimag
(26.10.25)
Belki 4 ay fiziksel 4 ay esim ile kullanacaksınızdır, o yüzden haber vereyim amerika'dan alınan bazı modellerde fiziksel simkart olmuyormuş.


"iPhone 16e, iPhone 16, iPhone 17, iPhone Air, and iPhone 17 Pro models purchased in the U.S. or Puerto Rico don’t have a physical SIM tray and activate only using eSIM. You can activate your iPhone outside the country if your carrier supports eSIM. Learn more about using eSIM while traveling (Opens in a new window)."
+2
liberal
(27.10.25)
(4)

Aynı site içerisinde krediye uygun olmayan ev nasıl oluyor?

Cesario
Fiyatı ucuz yazıyor zaten diğer ilanlara göre.Krediye uygun kısmında da hayır yazıyor.Aynı sitede diğer ilanlar krediye uygun yazmış. Fotoğraflardan anladığım kadarıyla dairede yapılan bir değişim de farkedemedim.Yarın ilan sahibini aramayı düşünüyorum. Krediye uygun değilse gerçekten sebepleri ne o
Fiyatı ucuz yazıyor zaten diğer ilanlara göre.

Krediye uygun kısmında da hayır yazıyor.

Aynı sitede diğer ilanlar krediye uygun yazmış. Fotoğraflardan anladığım kadarıyla dairede yapılan bir değişim de farkedemedim.

Yarın ilan sahibini aramayı düşünüyorum. Krediye uygun değilse gerçekten sebepleri ne olabilir?

Not: kiracılı daire bu arada.
0
Cesario
(24.10.25)
Abi hemen söyleyeyim;
Bizim site eski kooperatif. 5 bina var. Bunlardan 2si ya da üçü imar affinda tapu aldı.
Iki tanesi almadi, saçma geldi onlara.
Şimdi bu üçünden ev alacaklar kredi alabiliyor ama diğer ikisinde alamıyor. Ama hepsi aynı site.

Bir de tabi aynı binada olup kredi olur/olmaz diyenler var. Emlakçı hatası olabilir.
0
logisticsmanager
(24.10.25)
yukarıdaki arkadaşa ek olarak; yönetim planında konut olarak görünmeyen veya ortak alan olan yerleri konuta çevirebiliyorlar. bunlara da doğal olarak kredi çıkmaz.
0
ground
(24.10.25)
Bambaşka bir durum da büyük sitelerde büyükinşaat firmaları 1.500 ev için kredi ile banka ile anlaşıyor. Zaten inşaat sürecinde sadece bir bankanın bir şubesi ile anlaşılıyor genelde.

Bina bitince krediyi erken ödeyenler evlerinin tapusunu alabiliyor. Bazı kişiler evlerin kredisi bitmiş olsa bile bankadan ipotek kaldırma yazısını alamıyordu.

Bunun nedeni de İnşaat firması kendi kredi çekmiş ve kredi için de bu inşaatı ipotek göstermiş.

İstanbul'da böyle evler var biliyorum. Tapu bile devredilmiyor ya da inşaat firmasında devrediliyor gibi saçma durumlar olaibliyor.
0
liberal
(24.10.25)
Bazı ev sahipleri, satışta evi değerinde göstermek istemediği için krediye uygun değil yazıyor. Gelir vergisinden veya tapu harcından kaçmak için öyle yazmış olabilir.
0
nickini vermek istemeyen uye
(24.10.25)
(13)

yeni evlenecek çifte mobilya alışverişi tavsiyeleriniz

mazrufsezici
Selam dostlar. 1-2 haftadır nişanlımla ev eşyalarımızı seçmek üzere mobilyacı geziyoruz. Büyük bilindik markaların ve birkaç bağımsız markanın showroomlarını gezdik, az çok beğendiğimiz ürün cinsi ile renk/malzeme kombolarını oturttuk. Birkaç sorumuz var, kesin karar ve sipariş sürecine geçmeden önc
Selam dostlar. 1-2 haftadır nişanlımla ev eşyalarımızı seçmek üzere mobilyacı geziyoruz. Büyük bilindik markaların ve birkaç bağımsız markanın showroomlarını gezdik, az çok beğendiğimiz ürün cinsi ile renk/malzeme kombolarını oturttuk. Birkaç sorumuz var, kesin karar ve sipariş sürecine geçmeden önce bu konularda deneyimi olan duyurucu büyüklerimizin tavsiyelerini alalım dedik. Yanıtlarınız için peşinen çok çok teşekkür ederiz 😊
1. Dolap tarzı ürünlerde suntalam (yonga levha vs) yerine MDF'den mamul mobilya alalım diyoruz. Büyük mağazalarda sunta daha yaygın sanırım, gerekirse bağımsız atölyeden sipariş vermeye meyilliyiz zira işimiz gereği sık taşınma ve sök/tak durumu da muhtemel. Anlatıldığı kadarıyla suntalam hem o açıdan hem de dayanıklılık bakımından kesinlikle uzak durmamız gereken bir malzeme. Bu konuda ne önerirsiniz?
2. Koltuk kumaşı olarak, yazın terletmeyen ama temizliği de rahat olacak bir malzeme önerebilir misiniz? Tezgahtarların ağzına bakarsak sattıkları her üründe "hiçbir sorun yaşamayız" 😄
3. Büyük mağazalardan 3'ünde farklı şubelerden yatak odası, oturma grubu ve yemek odası takımları için toplu fiyat aldık. Hepsi ilginç bir şekilde ortalama 250 bin - 350 bin lira bandında bir toplam fiyat veriyor ve sürekli bir "kampanya bitti bitecek, elinizi çabuk tutun" lafı dillerinde. Bu bir pazarlama taktiği midir, benzer indirimlerin önümüzdeki günlerde de tekrarlanmasını bekleyebilir miyiz?
4. Beğendiğimiz tasarımları veya tarzları (alengirli tasarımları değil adeta en en basit düz tasarımları beğeniyoruz) bağımsız bir atölyede yaptırsak diyoruz. Bu konuda deneyimi olan var mı? Fiyat veya muhtemel kalite avantajı konusunda neler beklemeliyiz? Ankara Siteler'de bu tür bir hizmet alabileceğimiz bir yer önerebilir misiniz?
0
mazrufsezici
(22.10.25)
hocam vereceğim cevaplar muhtemelen sorunuza yönelik olmayacak yalnız. ben de kendi evimi tadile ediyorum. herşeyi atıp yeniden alıyorum öyle geniş bir araştırma sürecindeyim.


birincisi ev sizin değilse ve taşınmak durumunda kalırsanız eşyaların anası ağlayacak. özellikle gardrop komidin vb gibi parça parça kurulan şeyler. ikinciye kurulduğunda sağa sola leyla gibi hareket edecektir. yani ev kendinizin değilse gidip en süperini almayın.


ikinciolarak mdf veya sunta lam muhabbetine geleyim. sunta hafiftir,mdf kadar dayanıklı değildir. mdf dayanıklıdır ama suntaya göre hem çok pahalı hem de ciddi manada ağırdır.

mesela ben kendime cnc de mufak dolabı kestireceğim. 20 binlira. hani niye cnc de kestiriyorsun dersen. adamlar gitmiş ahzır dolap setleri yapmış. çeşitli ölçüler yapmış. direkt kesip paketleyip gönderiyolar. montajını kendin yapıyorsun. fiyat olarak marangoza yaptırmaktan çok daha ucuza geliyor.


geçen senenin fiyatları ile bir örnek vereceğim. bu cnc de kesme dolap alan bir arkadaşım oldu orada gördüm.


ikisi de aynı ölçülerde olan iki tane mutfak düşün. tezgahlar hariç bir arkadaş 13bine cnc de kestirdi yaptırdı suntadan. öteki arkadaş marangoza kaplamalı mdf ile yaptırdı 85 binlira verdi. hani mdfnin üzerine pleksiglas gibi bişey kaplamışlar. tornavidayla kazımaya çalışıyorsun çizillmiyor. şimdi sen kalkıp mutfak dolabını tornavidayla kazımayacaksan böyle zırh gibi bişeye neden fazla para vereceksin. ha parlaklık görüntü falan çok güzel orası ayrı.


öte yandan ikisi de suya karşı dayanıksızdır. ha ben banyo dolabı ihtiyacı dolayısıyla araştırma yaptım. mesela adamlar mutfağa sunta kullanıyor ama banyo dolaplarını mdf den yapıyor. demek ki mdf suntaya göre banyoda oluşabilecek neme daha dayanıklı.


ha para derdiniz yoksa mdf dolap grubu için falan çok güzel malzemedir ama suntaya göre de ciddi pahalı. ayrıca aklınıza gelen herşeyin bir kalitesi var. hani mdf olması illa süper kaliteli olacağı anlamına gelmiyor onun da bir sürü kalitelisi adisi vardır.


ben kendi evime mutfak dolabı sunta, banyo dolabı mdf, gardrop komidin vb sunta, tv ünitesi sunta, kitaplık sunta, ıvır zıvır dolabı sunta şeklinde alacağım.


oturduğum ev yirmi senelik. eski söktüğüm herşey mutfak dolabı , gömme gardrop falan sunta çıktı baktım ki hani bekar olup temiz kullanamamak dışında sağlamlık açısında hiç bir sorun yaşamamışım.


benim için önemli olan yenilediğim şeyleri temiz kullanabilmek ki buna pek inanmıyorum. sizin için önemli olan taşınmamak eğer kiracıysanız da gidip en pahalısını almamak olur.


olur da marangoza falan yaptırırsanız bişeyler, kesinlikle iş bitmeden para vermeyin. çok uğraşırsınız. ben kimsenin parasını iki saniye bile geciktirmek istemeyen adamım. çoğu yerde tanıdık usta da olsa nakit vermişimdir hep. hep de madur oldum. dünyanın en dürüst insanı bile olsa işi yapmadan bir kuruş vermem.

benim ev kombinasyonu da şöyle. duvarlar kirli beyaz, kapı kasaları gri, kapılar duvarlardan bir tık kirli beyaz, yerler gri olacak, fayans döşenecek yerler gri, mutfak duvarları tezgah arkası ve teazgah koyu renk.(kir göstermesin.) mobilya ıvır zıvır tv ünitesi hepsi düz beyaz. sade ve ışığı en etkili alabileceğim şekilde düşündüm.
0
Fodera
(22.10.25)
benim vereceğim tek öneri mobilya beklerken perişan olmamanız için ikea'yı tercih etmeniz olacaktır. ikea'nın belli kaliteli serilerinden ilerleyebilirsiniz. bir de asla sürgülü yatak odası dolabı almayın.
+1
ruhlardan esinlenen karga
(22.10.25)
bilmeden sunta aldım dolaplarımı, cidden çok dandikmiş.

vivense'den bir koltuk aldım. çok iyi, çok sağlam. ama çok ağır. köşe koltuk ve kocaman. çok taşınacaksanız almayın.

ayrıca yere yakın, ayakları kısa koltuk almayın. altını temizlemek işkence oluyor. ben çektim siz çekmeyin. robot süpürgeler girmiyor. vileda bile sokamıyorum.

benim koltuğum kadife kumaş. yazın mahvediyor. sakın almayın. benim kedilerim olduğu için, kadifeyi yırtamadıkları için aldım.

şu markalara bayılıyorum, eşya yenileyebilecek olsam düşünmeden alırım:

normod (koltuklar harika) (kullanan arkadaşlarım memnun)

woodenworkz (karyolaları çok güzel)

hamm (fiyatlar uçuk ama çok tatlılar)

...

sürgülü dolap almayın +10000
hemen bozuluyor ve kapanmıyor
0
art cat chocolate
(22.10.25)
ev kendinizse dolabı vs marangoza yaptırın hiç uğraşmayın
0
Hallegadola
(22.10.25)
Ev nişanlıma ait, uygun şartlarda uzun yıllar oturabiliriz aslında ama eş durumu vs sebeplerle düşük ihtimal de olsa atamaya tabi olduğumuz için insan çok da emin olamıyor. Ve açıkçası eşya seçiminde de bir yandan "çok taşınmayız" gibi bir varsayımda bulunup sök-tak yapmaya dayanıklı olmayan ama ucuz ve kolay bulunan bir malzeme tercihi de yapabiliriz, aynı sebeple evladiyelik bir şey olsun ve uzun yıllar dayansın diyerek tam tersi bir yola da gidebiliriz. O yüzden öneri almak istedik açıkçası, ödeyeceğimiz meblağlar az değil. Bize mağazalarda anlatılanlarla gerçek hayat tecrübelerini tartmak istedik.
0
🌸mazrufsezici
(22.10.25)
Koltuk kumaşı: tay tüyü
Çok kolay temizleniyor ve kediler ne kadar tırmalamaya çalışsa da zarar veremiyor. Terletme konusunda kadife, deri vs.ye göre daha iyi ama ben yine de yazın koltuk örtüsüyle kullanıyorum çünkü örtüyü sık sık yıkamak daha pratik ve temiz geliyor.
0
kobuzchu kiz
(22.10.25)
yatak odasini yillar once woodenworkz'e yaptirmistik. uzerine 3 kere tasindik hic bir sey olmadi. woodenworkz.com
koltugumuzu da Loda'dan almistik. hala minderlerinin bile degismesine gerek yok, o da 5 yillik.
dolaplar icin bir sey diyemeyecegim ama bence ikea olur. cok tasiniyorsaniz, sadece kasayi degistirmeniz yeterli. zaten pahali kismi kapaklari ve ic bolmeleri. onlar ayni kaldigi surece kasa degisebilir.
dagilmasi, bozan/kuran kisiye de bagli.
ilk tasindigimizdaki kisiler super bir is cikarmislardi ama son tasinmadakiler dagittilar ortaligi resmen.
0
65 derece
(22.10.25)
ben olsan asla takim almam bir kere. cok sakil duruyor. bu elde var bir. yavasyavas begendiginiz parcalari bir araya getirerek odalari dosemek daha mantikli. zaten yeni evlisiniz beraber kurdugunuz hayatin hikayenizin islerini nakis nakis ve islemek daha iyi.
ben sizin yerinizde olsam masif ikea alirim ama az alirim set almam. param oldukca sevdigim bir seyi gordukce bir yere gidip gezip bir ani eve getirmek istedikce evi doserdim yavas yavas.
kotuklar icin de kumasin ne oldsugu cok onemli degil cogunlukla hep artik leke tutmaz oluyor zaten ama en onemlisi cikanip yikanabilir fermuarli olsun alti yuksek olsun rahat temizlensin. ve yine de koltuk ortusu kullanin. dogal renkler her zaman iyidir siyah da beyaz da kir ve toz gosteriyor. ahsapin cesit cessit tonu var herahngi bir ahsap tonu alin guzel masif. sonra istersen siz boyarsiniz. bir parcasinda sorun olursa ikea dan gider alirsiniz seneler sonra. tasinma icin de kendiniz sokup takarsaniz sorun olmuyor. ama noolur takim almayin ya cok cirkin.
0
mavicorap
(22.10.25)
evet takim almayin +1
0
65 derece
(22.10.25)
Mutlaka inegöl'e gidin ve fiyat alın. Gayet iyi fiyatlar veriyor ve gayet kaliteliürünler satılıyor. Koskoca awm yapmışlar bir kaç tane.
0
liberal
(22.10.25)
1+1 de oturuyorum ben şu an, sonra ev aldık 2+1e geçeceğiz ancak yatak odam şimdi daha küçük olduğu için yatak odası takımımı daha 2 senelik olmasına karşın olduğu gibi mevcut evde bırakacağım.

yeni bir dolap mı alsam mevcut dolabı kestirsem mi diye düşünürken dedik ki ev bizim gidelim boydan boya duvar yaptıralım. iyi ki de yaptırmışız.

ancak daha sonra şifonyer de yaptırmak istdim, yapan marangoz dolabı ucuza yaptığını düşünerek kanımca bizi hep erteledi.

o zaman yeter ag dedim ve ikea'dan istediğim ebatlarda dolabımın modeline benzer bir şifonyer sipariş ettim. valla bence ikeanın mobilyası çoğu tanıdık mobilya şirketlerinden daha iyi geldi bana kalite olarak öneririm.

o yüzden bence marangozlarla da bir görüşün dedim uygun fiyat ve kalite seçebilirmek adına. ikea'ya da bakın bence evet bazı modeller pahalı ama zamansız parçalar. tavsiye ederim
0
Hallegadola
(23.10.25)
arkadaşlar araya kaynak yapıyorum kusura bakmayın ama benim de mesela gardrop veya yatak odası takımı, kitaplık, mutfak için kiler rafı, koltuk vb böyle bir sürü ihtiyacım var. yani aslında o kadar yok çünkü internette ve burada acayip geçiriyolar hani uygun olcaksa bulabileceksem inegöle gideyim, bütün eksiği gediği alayım. montaj ve kurulum konusunda sıkıntım yok elimden geliyor.

ben şimdi tekirdağdan kalkıp inegöle gitsem oradan alacaklarımı alsam nasıl gelecek buraya? nakliye nasıl oluyor?

giderim mağaza mağaza dolaşırım beğendiklerimi ayrı ayrı mağazalardan alırım da nakliye olayı korkutuyor işte.
0
Fodera
(24.10.25)
fodera ben gittim inegöl'den aldım, zaten hazır değilse belli süre veriyorlar falan ve kendileri getiriyorlar. inegöl'den istanbul'a 5.000 TL fark istediler sadece nakliyeye. Nakliye öyle abartılacak rakam vermediler ve eşyaları gelip kurdular, (bende masa vardı kurulacak).

İnegöl'e kesin giderim ve yönlendirme yaparım. Ama sabahtan gdiip akşama kadar dolaşıyorsunuz çok fazla seçenek ve çok fazla magaza var.
+1
liberal
(24.10.25)
(5)

Internetten Peynir?

twelfth
Karsima instagramda bu sitenin reklami cikti. Tiklayinca da bu tarzda bir suru reklam cikmaya basladi. Karstan has Kars peyniri veya baska yoresel peynirler gonderiyorlar. Su kadar sutle yapiliyor. Zaten Kars’ta dukkanlari var. Soguk zincir bozulmadan gonderiyorlar vs. Guvenip guvenemeyecegime nasil
Karsima instagramda bu sitenin reklami cikti. Tiklayinca da bu tarzda bir suru reklam cikmaya basladi. Karstan has Kars peyniri veya baska yoresel peynirler gonderiyorlar. Su kadar sutle yapiliyor. Zaten Kars’ta dukkanlari var. Soguk zincir bozulmadan gonderiyorlar vs.

Guvenip guvenemeyecegime nasil emin olabilirim? Sizin bildigimiz guvendiginizi bu tarzda yoresel urunler sunan yerler var mi? Yoksa herkes benim gibi marketten mi aliyor? (Sadece kendim yiyecek olsam sallamam ama esim bebemizi emziriyor. Ondan takintili gibi davraniyorum)

i.ibb.co
0
twelfth
(21.10.25)
ben ypssütten. instagramdan görüp dört defa sipariş verdim. çok böyle peynir eksperi değilim ama normal kaşarı cidden marketteki fiyattan daha uygun ve çok güzeldi. gravyeri de bana biraz manasız gelse de o da iyiydi. haniulan tatlı mı bu tuzlumu nasıl şey falan. tadı çok iyi ama tuz döküp yiyordum :) eski kaşar da söylemiştim ufak tekerlek ama bizim trakya kaşarı gibi böyle tam tuzlu çok yoğun aromalı değildi. e tabi bekleme süresi önemli.


şuna dikkat etmeni öneririm. perşembe cuma sipariş verme. pazartesi salı çarşamba günleri sipariş ver. oluyor kargolar karışıyor, kayboluyor. yine bozulmuyor kış günü ama yazın buz paketi olsa bile dayanmıyor haliyle.

böyle dediğime de çok bakma. dört defa hepsinden en az birer kilo olacak şekilde. taze kaşar, eski kaşar, kars gravyeri söyledim yps den. hani hoşuma gitmese söylemezdim sanırım.

harbiden kaç zamandır söylemiyordum aklıma getirdin. bakayım fiyatlar ne olmuş.
0
Fodera
(21.10.25)
www.koculumandira.com.tr

biz kurumsal olarak bu firma ile çalışıyoruz.
+1
elorelia
(21.10.25)
Ben şurdan alırım. Memnunum.
Lösev gibi bir kurum da tağşiş yapmaz herhalde diye düşünürüm.

www.lsvdukkan.com
+1
Mirket
(21.10.25)
Ben hiç almadım ama youtuber birisi bir marka kurmuştu, kurulum sürecini falan da hep analtmıştı. ailesi Kars'ta sanırım, tadına falan bakmadım ama dolandırıcı olmadıgı en azından bir senedir açık olmasından anlaşılır.

www.peynere.com

www.youtube.com
0
liberal
(21.10.25)
youtuber bi gencin sitesi. kurulum sürecini, son durumunu falan youtube'da anlatıyor. kalitesini bilmiyorum ama dedikleri gibi ailesi karsta. onlar yapıyor. katakulli çevireceğini sanmıyorum, öyle bi tip değil. (asıl işi başka zaten, ailesine destek için yaptığı bir iş)
0
brkylmz
(21.10.25)
(8)

Samsung mu Xiaomi mi

beetlejuice
Samsung A36 5G 8/256 GBXiaomi Redmi Note 14 pro 8/256 GBAnneye alınacak. 8 yılda bir telefon değiştirengillerdeniz.
Samsung A36 5G 8/256 GB
Xiaomi Redmi Note 14 pro 8/256 GB

Anneye alınacak. 8 yılda bir telefon değiştirengillerdeniz.
0
beetlejuice
(15.10.25)
samsung'lar genelde daha uzun ömürlü oluyor. ayrıca xiaomi'lerdeki reklamlar vs. bir süre sonra sinir bozucu oluyor. ben samsung derim bu yüzden.
0
shadowfollower
(15.10.25)
Samsung net
0
arbre
(15.10.25)
Uzun ömürlü kullanım için Samsung. Xiaomi zamanla çürüyor
+1
artıküyeolmakistiyorum
(15.10.25)
samsung a36 al. snapdragon işlemci var.
+1
archmeister8
(15.10.25)
samsung.
0
mikahakkinen
(15.10.25)
normalde xiaomi derim ama xiaomi'de bu reklam çıkma, ana sayfada gereksiz haber bildirileri çıkması, temizleyici kısmına tıklayınca sonrasında reklam göstermesi gibi sebeplerden samsung derim.
0
liberal
(15.10.25)
Samsung'larda yaşlılar için kolay mod var, belki çayomide de vardır ama samsungta kesin var.
0
hoot
(16.10.25)
eskiden olsa xiaomi derdim de bu fiyat bandında şu an samsung daha uzun ömürlü telefonlar yapıyor.
0
kornisch
(16.10.25)
(4)

Harita web

mephistoo
Selam Romalılar,Bir harita web sitesi kullanıyordum, adını unuttum, google veya apple maps gibi çok bilindik bir altyapı kullanıyor, tek farkı binaların, kampüslerin, avmlerin, parkların kısacası her şeyin sınırını gösteriyorduUmarım başka kullananlar da vardır
Selam Romalılar,
Bir harita web sitesi kullanıyordum, adını unuttum, google veya apple maps gibi çok bilindik bir altyapı kullanıyor, tek farkı binaların, kampüslerin, avmlerin, parkların kısacası her şeyin sınırını gösteriyordu
Umarım başka kullananlar da vardır
0
mephistoo
(14.10.25)
openstreetmap
+1
messina123
(14.10.25)
Cevap için teşekkürler ama openstreetmap değil, daha az bilinen bir siteydi :(
0
🌸mephistoo
(14.10.25)
atlas.harita.gov.tr bu mu acaba?
+1
liberal
(14.10.25)
Malesef bu da değil
Ancak inat ettim, kendim buldum, belki işinize yarar
wikimapia.org
+1
🌸mephistoo
(14.10.25)
(11)

kira sözleşmesi devredilir mi - nasıl olur

biseysorcaktim
bir kaç ay sonra evde 5inci yıl dolacak. ben o evden ayrılıyorum. evde iki kişi kalıyorduk. kontratı o evde kalan diğer kişiye vermek istiyorum. diğer kişi ile hukuki bir bağım yok. eski sevgili. 5 yıldır ödediğim kira hep piyasa koşullarındaydı. covid döneminde bile %25 değil iki-üç kat arttırdım k
bir kaç ay sonra evde 5inci yıl dolacak. ben o evden ayrılıyorum. evde iki kişi kalıyorduk.
kontratı o evde kalan diğer kişiye vermek istiyorum. diğer kişi ile hukuki bir bağım yok. eski sevgili.

5 yıldır ödediğim kira hep piyasa koşullarındaydı. covid döneminde bile %25 değil iki-üç kat arttırdım kirayı. adamın malına çökmedik, değerini verdik yani. şuan piyasanın altında belki, yılbaşı zammı ile yine normale ulaşacak.

ben evde kalmaya devam etsem yine makul ve piyasa ölçüsünde kira verirdik ama orayla bağımı koparmak istiyorum, ev sahibi bunu fırsat bilip diğer kişiden çok kira istemesin, sözleşmeyi haklarıyla devretmek istiyorum.

bu mümkün mü, pratikte nasıl işliyor süreç?
evsahibi seneden seneye kira zamanı konuşuruz sadece, başka hiç muhabbetimiz olmaz. her seferinde de fakiriz her şey pahalandı muhabbeti yapar. başka şehirde, hiç yüz-göz olmak da istemiyorum kendisi ile.
0
biseysorcaktim
(13.10.25)
Sözleşme yeni kişi adına baştan düzenleniyor aksi halde evde sevgiliniz oturduğu için ev sahibi hukuksal bi açıklık bulup başını ağrıtabilir. Ev sahibi ile isterseniz konuşabilirsiniz. Aynı koşullara sahip kalan arkadaşım adına yeni bir sözleşme yapabilir miyiz diye
0
mermaidd
(13.10.25)
eski sevgilimle aramda problemli bir durum yok. kimse kimseye kötülük yapacak değil ama artık ilişkimiz bittiği için bu tarz şeyleri de ayırmak istiyorum. bir kaç ay sonra kontrat yenilecek.

ev sahibi biraz paragöz bir insan, evde zaten yaşayan biri var, taşınmak istemiyoruz, kontrat yeniden yapılacağı için fahiş bir şey istemesinden endişe ediyorum. her şey kurala uygun olsun, sonra kimsenin başı yanmasın. o yüzden evsahibini de durumdan haberdar edeceğiz ama fırsatını bulup da kimse kimseyi kazıklamasın istiyorum.
0
🌸biseysorcaktim
(13.10.25)
@biseysorcaktim ben orada başını ağrıtabilir derken ev sahibiniz eski sevgilinizin başını ağrıtabilir demek istemiştim. cümlemde bi anlatım bozukluğu olmuş kusura bakmayın. kaldı ki kira en fazla o ay olan tüfeye göre zamlanıyor fazlasını asla talep edemez. dolayısıyla fahiş bir fiyat da talep edemez üstelik sözleşme yenileneceği için otomatikman 5 sene daha (kira artış oranı sözleşmede belirlenmişse) ev sahibinin kira tespit davası açma hakkı da yok. haliyle çok bi zam olacağını zannetmiyorum. sözleşmedeki maddelere dikkat etmek gerek
0
mermaidd
(13.10.25)
Standart sözleşmelerde kontratın devredilemeyeceği maddesi oluyor. Benimkinde var. Bir kontrol edin kontratı. Böyle ise devir söz konusu olmuyor yeni sözleşme yapmak kalıyor tek seçenek. Onda da evet teknik olarak yeni kiracı oluyor eski sevgiliniz.
+2
benim bir gizli bildiğim var
(13.10.25)
5. yıl doldugunda zaten rayiç tutara geliyor, ev sahibi yeni tutara ikna olmazsa kira tespit davası açılıyor.

10 sene de neredeyse ev sahibi kiracıyı çıkaramadıgı için en güzeli ev sahibi ile konuşup eski sevgilinin adına kira kontratosunu yapmak, burda tek handikap ev sahibi sen kefil ol diyebilir.
+2
liberal
(13.10.25)
Ev sahibinin bilgisi ve onayı olmadan sözleşmeyi ve dolayısıyla sözleşmeden doğan haklarını başkasına devredemiyorsun. Yani bu işin kanuna uygun tek yolu ev sahibiyle görüşüp onun sözleşmenin devamıyla ilgili onayını almak. Ancak ev sahibi "Hayır yeni sözleşme olsun" diyebilir ve hakkıdır.

Tabii ev sahibi tarafından bakacak olursak yeni bir 10 yıllık sözleşme yapmış olacak. Haliyle kiracı çıkmak istemediği sürece ev sahibinin kanuni gerekçe olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceği en erken tarih 5 yıldan 10 yıla çıkmış olacak. Bu anlamda ev sahibi "yok devam edelim ama kira da şu olsun" da diyebilir. Çünkü zaten @liberal'in de söylediği gibi kira tespit davası hakkı doğmuş ev sahibi için.
+1
himmet dayi
(13.10.25)
Kira sozlesmesi devredilemez. O kirtasiyeden alinan en basit sozlesmede dahi devredilemedigi yazar.
0
isminivermekistemeyensuser
(13.10.25)
Sozlesmede ikinizin adi varsa, biriniz evden ciktiginda sozlesme iptal olur. Kalan kiracinin yeni sozlesme yapmasi gerekir.

Tek yapman gereken ev sahibini arayip, x tarihinde evden ayrilacagini, ev arkadasinin kalmaya devam edecegini soylemen olur.

Gerisi ev sahibinin insiyatifinde. Isterse sozlesme iptal oldugu icin diger kisinin de cikmasini talep edebilir isterse diger kisinin kalmasi icin onunla yeni bir kontrat yapar.

Ev sahibi acisindan yeni kiraci bulmak riskli, maliyetli. Kalan sorunsuz kiraciyla devam etmesi daha mantikli.
0
thetruenorthstrongandfree1
(13.10.25)
Kira hukukuna göre alt kiracılık hakkı verilmemişse bunu asla yapamazsınız. Diğer kişi işgalci durumuna düşer ve çıkartılır. Genelde matbu bir kira sözleşmesine imza atmışsınızdır orada da alt kiracılık hakkı yoktur. Siz çıkarsanız sözleşme tamamen sona erer. Ama şunu kullanabilirsiniz ev sahipleri için beş yıl kirasını Ödemiş birisi yerine ne olduğu belirsiz yeni bir kişiyi tercih etmezler. Buradan girin sıfırdan yeni bir sözleşme yapın.
0
ground
(13.10.25)
mümkün değil.

kira sözleşmesinde sadece size kiralandığı yazar.
0
gurur
(13.10.25)
bunu en güzel ev sahibi ile konuşarak çözebilirsiniz. kira sözleşmeleri devredilemez. ancak şunu yapabilirsiniz "bir normalde bu evde iki kişi kalıyorduk en başından beri, beraber ödüyorduk, çeşitli sebeplerden dolayı ben çıkıyorum, diğer arkadaş devam edecek, bir problem olmaması adına sözleşmeyi onun üzerine geçirelim" gibi bir şey söyleseniz , ev sahibi yapabilir gibi gibi düşünüyorum.
0
co2s2
(14.10.25)
(2)

sahibinden.com dolandırıcı ilanları

runaway
Bazen kapora isteyen dolandırıcılar denk geliyor. IBAN'a para atın evi size gösterelim falan diyorlar. Bunlara para kaptıranlar illa ki vardır. Polise şikayette bir şey yapılmıyor mu bu kişilere?
Bazen kapora isteyen dolandırıcılar denk geliyor. IBAN'a para atın evi size gösterelim falan diyorlar. Bunlara para kaptıranlar illa ki vardır. Polise şikayette bir şey yapılmıyor mu bu kişilere?
0
runaway
(09.10.25)
kullandıkları IBAN'lar kendilerinin değildir.
telefon numaraları da kendilerinin değildir. sık sık da değiştiriyorlardır.

işin üzerine düşerseniz bir şeyler olabilir belki. ama çok uğraşmak gerekebilir. türkiye'de hukuk çok çok yavaş işliyor.
0
co2s2
(09.10.25)
Yeni bir şey yapmışlar, para gönder derken para iste seçenegi de var ya, abi sana para gönderdim onayla onu diyip hesaptaki parayı alıyorlar. Bir videoda izledim.

bilginize.
0
liberal
(10.10.25)
(3)

sigortanın başka firmaya devrinde hak kaybı olamaması için

matilda
Merhaba, Bizim ofis limited şirketine bağlı o da tek bir kişiye ait. bütün ofisin sigortalarını yine aynı kişiye ait ama başka bir firmaya devretmek istiyor (adres de farklı). ben 9 yıldır burada çalışıyorum. hak kaybımın olmaması için nelere dikkat etmem gerekir?
Merhaba,
Bizim ofis limited şirketine bağlı o da tek bir kişiye ait. bütün ofisin sigortalarını yine aynı kişiye ait ama başka bir firmaya devretmek istiyor (adres de farklı). ben 9 yıldır burada çalışıyorum. hak kaybımın olmaması için nelere dikkat etmem gerekir?
0
matilda
(07.10.25)
eğer işveren, iş sözleşmenin aynı şekilde, aynı haklarla devam ettiğini sana yazılı olarak teyit ediyorsa bir problem olmaması gerekir.
0
co2s2
(07.10.25)
ltd veya aş olan şirketlerde hisse devri yapar işçilerin de hakları korunur. İşçi şirket patronu shaibi dğeişti diye kıdem ve ihbar talep edemez ama ldt vey a.ş. değil de şahıs firması olsaydı, sicil dosyası kapanıp yeni sicil açılacagı için kıdem ve ihbar alırdınız.

Sizin kaybınız yok.
0
liberal
(07.10.25)
@co2s2 hayır yanlış. öyle bir şey yok. bunun yasal geçerliliği de yok. işverenin sözüne güveniyorsanız, "iyi adamdır haklarımızı yemez" diyorsanız sadece sözüne güvenebilirsiniz.

sadece ve sadece aynı vergi numaralı şirkete ait başka bir şubeye gün kaybı olmadan nakil yapılabilir. bu durumda hakkınız kaybolmaz.

onun dışında limited şirket tüzel kişiliktir. sahibi aynı da olsa, adresi aynı bile olsa, ismi bile aynı olsa, o şirket bambaşka bir şirkettir. eski şirket, çalışanların tazminatlarını ve yasal haklarını vermekle yükümlüdür. yeni şirkette de sıfırdan başlatacak.

eğer haklarınızı vermeden bir şirketten çıkış, yeni şirkete giriş yapıyorsa bütün tazminat haklarınızı kazanırsınız ve talep edebilirsiniz. işveren "o şirket de benim, aynen devam ettireceğim, yazılı taahhüt de verdim" diyemez. kanunda öyle bir şey yok.
0
kibritsuyu
(07.10.25)
(5)

spor salonu seçerken hangi aletlerin olmasına dikkat edeyim?

i'm gonna start a revolution from my bed
amaç vücut geliştirmek değil ama çok az gelişebilir. birde; formda kalmak, göbeği eritmek, güçlenmek vs. teşekkürler
amaç vücut geliştirmek değil ama çok az gelişebilir. birde; formda kalmak, göbeği eritmek, güçlenmek vs. teşekkürler
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(28.09.25)
Salonlardaki standart aletler işini görür, onun dışında göbek eritmek=diyet.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.09.25)
Çok kenar mahalle, küçük kasaba salonu değilse, olması gereken aletler mutlaka vardır zaten. Sen gitmeyi planladığın saat aralığında salona gidip, ortamın kalabalıklığını, alet ile kullanıcı sayısı arasındaki uyumu kontrol et bence.
Mesela bir tane bile olsa boş koşu bandı mutlaka olsun o saatte.
0
Mirket
(28.09.25)
Havalandırmasına dikkat et. Havalandırmanın yetersiz olması sağlık için çok zararlı.
0
muhayyer divan
(28.09.25)
Aletlerin önceliğinde salonun temizliği çok daha önemli. Soruna gelirsek barfiks, dips ve kürek çekme makinası dedikleri rowing machine olmalı kesinlikle. Bunlar bel ve çevresini ve aynı zamanda kol ve sırt bölgesini de çalıştıran aletler.
0
mermaidd
(28.09.25)
Ben itme, çekme için gerekli aletlerin olması yeterli, salona girince bakıyorum 3 tane itme aleti 3 tane çekme aleti varsa bir de koşu bandı lazım. onun dışında dambıl olarak yeterli ise benim için tamamdır.
0
liberal
(29.09.25)
(3)

Yarım çalışıp tam zamanlı sigortalı olmak suç mu?

hadi ya la
Örnek şu şekilde: Bir kişi A firmasıyla anlaşıyor, kendi mesleğini resmiyette bir kurumda yapıyor olması lazım. Sigortası tam yatıyor, anlaşma gereği maaş almıyor, sadece verdiği hizmet için saatlik ücret alıyor.Eğer bir ay içinde sigortayı karşılayacak kadar çalıştıysa 0 TL alıyor, sigortası yatıyo
Örnek şu şekilde: Bir kişi A firmasıyla anlaşıyor, kendi mesleğini resmiyette bir kurumda yapıyor olması lazım. Sigortası tam yatıyor, anlaşma gereği maaş almıyor, sadece verdiği hizmet için saatlik ücret alıyor.

Eğer bir ay içinde sigortayı karşılayacak kadar çalıştıysa 0 TL alıyor, sigortası yatıyor.

Daha az veya fazla çalıştıysa ona göre kuruma elden para alıyor veya veriyor.

Bu durum legal mi?
0
hadi ya la
(24.09.25)
Ben başka bir soru soracagım, ssk'ya ilk giriş tarihin nedir?

sorunun cevabı çalışmadıgın sürece sigortalı olmak yasak, yarın emekli olsan ve inceleme olsa bir şekilde kaç yıldır emekliysen gider primi öde fazla aldıgın emekli maaşlarını faiziyle geri öde derler.
0
liberal
(24.09.25)
yatan sigorta neyse o parayı alman gerekiyor. yoksa yersiz sigortalı olmuş olursun, iptali sözkonusu olabilir.

çalıştığı kadar para alıyorsa çalıştığı kadar sigortalı olma gibi bir seçenek de mevcut.
0
kibritsuyu
(24.09.25)
Bu piyasada yaygın ama yasada yeri olmayan bir tür sözlü sözleşme.

Anlattığınız durumda ofsaytta kalan ve hak kaybına uğrayacak olan sadece sizsiniz.

Ama kim peşine düşer düşebilir bilmiyorum, diploma kiralamasi diye bir şey bile duydum ben gayet isletiyorlar.
0
encokbenisevinnolur
(24.09.25)
(11)

Evinizde/dükkanınızda kiracı bedavaya oturuyor ne yaparsınız?

mahmuttt
Kiracınız 3-4 senedir emsallerinin 5’te 1’i parasına oturuyor. Civarlar 150 binse 30 ödüyor yani. Size karşı bu fiyat benim hakkım diyerek pişkin, ukala ukala sırıtarak davranıyor. Kira arttırmam diyor. Kira tespit Davası da açtınız 1,5 sene sürecek. O 1,5 senenin alacağınız tutarı da aldığınızda
Kiracınız 3-4 senedir emsallerinin 5’te 1’i parasına oturuyor. Civarlar 150 binse 30 ödüyor yani.

Size karşı bu fiyat benim hakkım diyerek pişkin, ukala ukala sırıtarak davranıyor. Kira arttırmam diyor.


Kira tespit Davası da açtınız 1,5 sene sürecek. O 1,5 senenin alacağınız tutarı da aldığınızda kuş gibi olacak.

Sorum şu: hukuki yolu bekler misiniz? Yoksa giderim kavga çıkarırım tartışırım sert gösteririm mi dersiniz?
Yani hukuk dışı yollara girer misiniz ?
0
mahmuttt
(23.09.25)
sinirini bozarak çözebileceğinize inanıyorsanız yapın ama bence yüzsüz. arabuculukla da olabiliyor. hep dava sürelerini bahane ediyorlar. arabulucu bir avukat bulun ve yasal süreci başlatın. çözülmezse davaya gidiyor. zamanı geldiğinde alırsınız parasını.

benim kiracım da böyle ukalalık yaptı yaptı, internetten bakıp bilgilendi güya. kankam arabulucu avukat. şimdi en ufak bir sıkıntıda kibarca bilgilendirme yapıyor yola geldi. iskender parasına kalıyordu uyanık.
0
gadlemler
(23.09.25)
Abi böyleleriyle çok uğraşıyorum. Kiracın dükkansa yaptığı iş üzerinden vurabilirsin. Tekel 22'den sonra birilerine alkol aldırt. Görüntüle ve şikayet et. Ona da bunu yapacağını söyle.

Sallıyorum camcı. Bina altında cam atölyesi yasak. Git şikayet et gürültü ve belediye encümen kararlarına aykırı diye.

Bunlar mümkün değilse elektriğini suyunu doğalgazını kes. Git nüfus müdürlüğüne burada oturan yok. Kiracı çıktı. Abonelikleri almadı de. Düşür ikametini, bu kurumlara git ve bilgi ver. Bu yol karışık ve memurdan memura alacağın cevaplar değişir.

Kendin kes sayaçları.

Kanuni olarak zamları yapmışsa bu dediklerimi yapma. Kanuni değilse yine yapma. Ama fikir.
0
Shepard
(23.09.25)
yasal yollarla hareket etmek en doğrusu, diğer türlü suçlu durumuna düşebilirsiniz.
0
ruhlardan esinlenen karga
(23.09.25)
Bu tür insanlar hukuk dışı yolları kendileri yapar ama başkası yapamaz diye düşünüyor. Adamın dükkanını, işini baltalayacaksın ve seninle mi uğraşacağım deyip kiranı emsallere çekecek ya da dükkanı kapatacak, öyle mi? Yani ikinci, üçüncü adımı düşündün mü? Bana denk gelsen misliyle karşılık veririm.
0
gabe h coud
(23.09.25)
son yıllarda ev ve kira fiyatları çok artınca eski kiracılar bu durumda ucuz oturur oldu. böyle çok örnek var.
kavga çıkarırım, bıçaklarım diyenler neyin kafasını yaşıyor acaba. alenen suça teşvik ediyorlar.

orta yolu bulmak zorundasınız. kiracı iyi niyetli değilse ve orta yol bulunmuyorsa yasal süre sonuna kadar bekler, sonra başka kiracı bulursunuz.
zaten eski kiracılar ucuza oturur, bu yüzdan kiracılı daireler ucuza ve zor yeni alıcı bulur.
durum gayet olağan ve sık karşılaşılan bir durum.
0
abelardo
(23.09.25)
sen evini kiraya verirken emsallerin altina mi verdin? enflasyonun ve boktan ulke ekonomisinin sorumlusu kiraci mi? evini kiraya verirken yillik ne kadar artis yapacagini belirledin anlastin kiraya verdin. sonra yok ben bu kadar artis yapamam su kadar yapacagim diyemiyorsun. kira tespiti icin 5 yil oturmasi lazim. hep kendi tarafinizdan bakmayin ev sahibi olarak konusuyorum bu kosullarda kiraya veriyorsam buna gore hareket ederim, kiracimla anlasabiliyorsam anlasirim. hukuk disi bir yol ile cozebilen ornekler yok degil ama tam tersi de bolca mevcut evini zararina satmak zorunda kalan insanlar oldu. kiraci sozlesmede belirtilen oranda zammi yapip oturuyorsa senin yapabilecegin bir sey yok maalesef.
0
tahtakafa
(23.09.25)
hukuki yol uzun ve kesin olmadığı için 2. seçenek daha makul gibi duruyor.
0
duyuruuser
(23.09.25)
Oncelikle eski kiracilarin etraftaki rayice gore makul oranda indirimli oturmalari gerekiyor.Ancak sizin durumunuzda rayicin %20sini utanmadan veriyorsa oncelikle iletisimi su sekilde yapardim

5 senelik rayic belirleme zamanina yaklastiginizi bu kafayla devam ederse dava acip rayic bedeli isteyeceginizi yada cikartacaginizi soyleyip uzlasma icin tehdit edin.
Normalde Rayicin %15-20 gibi altina razi olmak iki tarafin da menfaatine iken orta yol bulmaya yanasmazsa uzun vadede kiracinin da kaybina olacaktir.Birkac sinir bozucu kiraciyla bu sekilde muhattap olunca sonraki kiracilarda mecburen bastan sisik kira belirleme yada tahliye taahhutnamesi almak gibi yollara gitmek zorunda kaliyor ev sahipleri.
0
turkuaz
(23.09.25)
3-4 senedir çok ucuza oturuyor demişsin ama davanın 1,5 sene sürmesini çok bulmuşsun. Hatayı burada yapıyorsun.

Bir yakınım sorunlu kiracılı ev satın aldı. Ödediği kira şöyle söyleyeyim rayiç bedel/6. Yani 1 ayda ödemesi gereken kirayı adam 6 ayda ödüyordu ve İstanbul'un en en prestijli bölgesi.

Kira tespit davası açtı, evet 15 ay kadar sürdü mahkeme karara bağladı. Bu esnada sürekli olarak davayı kaybedeceğini, 15 aylık farkı kendisinden tahsil edeceğini, avukat masraflarını da kendisinin karşılayacağını sürekli olarak avukatı aracılığıyla bildirdi. Bu kiracı üzerinde baskı oluşturuyor. Kiracı davayı kaybetti ve temyize de vermemişler. 6x olan kirayı ödemiyor, evden çıktı ve ihtar üstüne ihtar yiyor. Milyonun üzerinde borcu oluştu. Şimdi haber yolluyor, anlaşalım ben de anahtarı teslim edeyim gibisinden. Birkaç ihtar sonrası artık çilingirle kapı açılacak üzerine bir de evdeki hasarlar bilirkişi ile belirlenip tespit davası açılacak.

Tutar kuş gibi kalmayacak. Kira artış hızları eskisi gibi değil. Mahkemeler evet yavaş işliyor ama adile yakın bir kira tutarı tespit ediyor.

- Soğukkanlılığını yitirme, kavga-dövüş sana zarar verir. Haklıyken haksız duruma düşersin. Bu tip yollara kesinlikle girme.

- Kira tespit davanı HEMEN aç. 1 gün dahi kaybetme. Kesin olarak kazanacağın bir dava olduğu için mahkeme masrafı sana yansımıyor. Zaman çabuk geçiyor, avukatın aracılığıyla üstte belirttiğim şekilde sürekli haber yolla. Çekebildiğin yasal tüm ihtarları çek. Kiracı üzerinde yasal tüm haklarını kullan, baskı oluştur. Bir noktadan sonra kendi çıkmak durumunda kalacak.
0
Lethe
(24.09.25)
İçini ferahlatacaksa kira ödemeyip üzerine para isteyip üzerine mafya salan kiracılar var.

İşyerlerinde %25 kuralı yoktu sizinki yine de çok fark etmiş.
0
liberal
(24.09.25)
Hocam ben ev sahibi olarak yazıyorum. Ailemde de çok insan var bu sektörün her aşamasında iş yapan. O yüzden biraz net yazacağım ama bu konularda maalesef ev sahipleri ya da dükkan sahipleri biraz ezbere hareket ediyor.

tabii ki katılabilirsiniz de katılmayabilirsiniz de yazdıklarıma. Önce sorunun kaynağını anlatacağım. Sonra muhtemel benzer durumlarda ben ne yapardım onu söyleyeceğim ama siz kendiniz bildiğinizi yapın yine.

Kira kontratı bir sözleşme.

Baştan iki taraf da haklarını belirliyor.

Ticari bir sözleşme değil ama günün sonunda bir ticaret var ortada.

Ticarette de baştan her şeyi konuşmak lazım, düşünmek lazım. Ve sözleşmeye dökmek lazım.

yani adamın yaptığı pişkinlik değil, imzaladığı sözleşmeye uymak.

atıyorum ben bugün aynı durumda olsam, isterse maaşım 1 milyon tl olsun, ev sahibine derim ki kardeşim sözleşme belli. Sen de imzaladın. Daha da üstüne çıkmam bu sözleşmenin. Adam da bunu diyor size.

Şimdi kira sözleşmenizde kira artışı emsallerine göre yapılacak yazıyor mu?
Büyük ihtimalle yazmıyor. O zaman emsaller sizi ilgilendirmiyor maalesef. En azından kira tespitine başvurabileceğiniz zamana kadar.

Bunu attık kenara.

Bir diğer yanılgı, ev sahipleri gayrimenkulün sürekli yüksek gelir getirmesi gerektiğine inanıyor. Bu bir yatırım. Riskleri var, risksiz bir yatırım değil.
Bir evi kiraya verirken iyi kötü bir 5 yıllık getiri planlaması yapmaya çalışın. Türkiye'de zor ama, yine de tahmini bir enflasyon oranı vb hesaplamak lazım. Getiri bunun altında kalırsa ne yapacaksınız onu mesela planlayın.

İşin özü, ikiniz de aynı sözleşmeye imza atmışsınız.

Şartlar belli.

Adam şözleşmeye yazan oranda zam yaptıysa, şözleşme şartlarına uyuyorsa bir anormallik yok.

Aslında teknik olarak sözleşmeyi siz bozmak istiyorsunuz şu anda.

kiracı size dese ki tefe tüfe çok ben sözleşmenin altında zam yapacağım kabul etmezsiniz.

Şimdi kiracı da size diyor ki sözleşmede anlaştığımızın dışında bir zam istiyorsun kabul etmiyorum.

Bunu anladığınız zaman işiniz ve anlaşmanız daha kolay.

Ben olsam kiracıyla orta yol bulmaya çalışırım.

İlk başta yapıcı olmakta fayda var. Seni de anlıyorum sen de beni anla biraz senden biraz benden yöntemi genelde ılımlı kiracılarda işe yarar.

Çünkü ılımlı yaklaşırsanız, anlaşma ihtimaliniz var.

Ilımlı yaklaşmazsanız, iş inada biner ve tek çözüm kira tespiti talebi olur ya da kiracı tahliyesi. Yani hukuki süreçle ilerlemek dışında seçeneğiniz kalmaz.

Hukuki süreç konusunda kimseye kulak asmayın, en iyisi emlak konusunda deneyimli bir avukata danışın.

Genelde bu emlak konularında avukatı daha deneyimli olan, durumu daha iyi belgeleyebilen kazanıyor. Yani sonuç hiç belli olmaz. Ev sahibinin sosyal medya videosunu (ev lokasyonu üzerine bir video paylaşmış mesela) bulup, "bu adamın kiracısını çıkartıp kendi oturacağı daireye fiziken ihtiyacı yoktur, şu anki kiralık evinde oturmaya devam edebilir" diye itiraz eden avukat var.

İş avukatta bitiyor yani. Ama şuna da dikkat edin. Emlak davalarında avukat parasını her türlü alıyor yanlış bilmiyorsam. Ya ev sahibinden ya kiracıdan. O yüzden avukat kazanamayacağını düşünse bile size kiracıya dava açın bakalım neler yapıyoruz diyebilir. Güvenilir biri olsun.

Yani ben olsam ya düzgünce pazarlığa otururdum, oradan bir sonuç alamazsam da bir emlak avukatına gider ya da sabırla sözleşme süresinin dolmasını beklerdim.

Bunun dışında işlere kalkışmayın sakın. Birincisi hukuki olarak zor durumda kalabilirsiniz. Tehdit, rahatsız etme vb. İkincisi Türkiye'de kimin kim olduğunu bilemezsiniz. Saftirik görünen adama bir laf edersiniz, korkutmak istersiniz. Ertesi sabah 1 kamyon adam sizi kapıda bekliyor olur.

Sizin tanıdığınız birileri vardır. Onun tanıdığı daha büyük birileri vardır.
İş daha da zora gider. Hepsini geçtim adamın psikolojisi yerinde değildir, ters bir laf edersiniz size zarar verir.

O yüzden bu tip konularda her zaman sükunet ve diplomasi çalışır. Çoğu zaman çalışır yani.

Bir de bu tip durumları yaşamamak için lütfen güvenilir, büyük, kendi bünyesinde gayrimenkul alanında deneyimli avukatları olan emlak ofisleriyle çalışın.

İnsanlar kendi kafasına göre ya da mahalle arası emlakçının hazırladığı sözleşmelerle kiraya veriyor. 10 lira emlakçı parası vermemek için 100 liralık zarara uğruyor uzun vadede.

Büyük firmaların sözleşmeleri iyi hazırlanır, olumsuz durumlar için back-up maddeler vardır, taahhütnameler eklenir vs vs.

En azından her daim arayıp danışabilirsiniz.
0
anten
(24.09.25)
(6)

İşletme Modelleri

terspeygamber
Sahibinden bağımsız şekilde işleyebilen işletme modelleri (ör. franchise, self-sustaining business) üzerine yazılmış kitap, akademik araştırma ya da belgesel kaynaklarını nereden ve nasıl bulabilirim?Yani bugün sahibi olmadan kendi iç personel sistemiyle bir işletmenin bağımsız işlemesinin nasıl inş
Sahibinden bağımsız şekilde işleyebilen işletme modelleri (ör. franchise, self-sustaining business) üzerine yazılmış kitap, akademik araştırma ya da belgesel kaynaklarını nereden ve nasıl bulabilirim?

Yani bugün sahibi olmadan kendi iç personel sistemiyle bir işletmenin bağımsız işlemesinin nasıl inşa edilebileceğini öğreten bir kaynak arıyorum. Eğitim olur kitap olur veya bunu araştıran bir akademik( işletme bölümünün bir alanı) alan vs.

Örneğin klasik esnaf usulü çalışan bir işletmeyi, klasik kendi personel sistemiyle işleyebilen bir gıda işletmesine dönüştürmek gibi
0
terspeygamber
(21.09.25)
@edmond yok hocam bu bilgiler veya süreçler öyle tapınak sırları gibi şeyler değil. Sektörün içindekilerden bağımsız belirli araştırma ve gözlem süreçleriyle bunların işleyiş ve organizasyon kısımlarının dökülebileceğini düşünüyorum.

Benim sorduğum 10 bin şubesi olan dünya çapındaki işletmeler değil daha basit kendi kendine işleyen belki 100 şubesi olan gruplar gibi daha basit işletmeler
0
🌸terspeygamber
(21.09.25)
@terspeygamber boş iş derim. Çok kitap okudum, bir gün işimi kurarsam diye. Kurdum, bir işe yaramadılar. Hepsi hayal satıyor, gerçek hayat farklı ve hele yabancı kitaplar ülkemize de uzaklar. Boş laf salatası.

edmond honda +1
0
Shepard
(21.09.25)
akademisyen değilim ama belki YÖK'ün tez bankasında anahtar kelimelerle arama yapabilirsin.. karşına güzel yazılar gelecektir.
0
yankee jumping
(22.09.25)
www.youtube.com Serdar Tavus bu konuda epey video çekiyor.
0
liberal
(22.09.25)
kitap bilmiyorum ama temel özellikler şunlar olmalı diye düşünüyorum.
- Yöneticiyi iyi seçeceksin.
- Yöneticiye az da olsa hisse vereceksin.
- Yöneticiyi iyi kontrol edeceksin. (Düzenli finansal ve performans raporlar vermesi, bağımsız denetçi ile denetlenmesi vb.)
0
merhum
(22.09.25)
hocam kendi işini yöneten biri olarak söyleyeyim, iş yönetmek para pul modeller vs bir yere kadar.

Konu tamamen insan yönetimi ve ilişki yönetimi.

Bu dediğiniz yöntem de ancak ekibinizde çok iyi yöneticiler varsa mümkün.

Ya da çok iyi işleyen bir dijital ürün satış otomasyonu kuracaksınız.

Atıyorum yazılım saas vs satıyorsunuzdur.
0
anten
(22.09.25)
(5)

Tarcanlar gibi otomobil lastik işinin de bir merkezi var mı?

msb
İstanbul'da, gidince kazık yeme korkusu olmayacak, tarihi geçmiş ürün vb satmayacak güvenilir bir merkez var mı?
İstanbul'da, gidince kazık yeme korkusu olmayacak, tarihi geçmiş ürün vb satmayacak güvenilir bir merkez var mı?
0
msb
(16.09.25)
fiyatları internetten ya da etraftaki diğer mağazalardan karşılaştırırsanız kazık yemezsiniz.

ürünün tarihi de zaten üzerinde yazıyor, tarihi geçmiş ürünü nasıl satsınlar size?
0
co2s2
(16.09.25)
Lastikcim
0
messina123
(16.09.25)
Bir merkez mi bilmiyorum ama Levent lastik İçerenköy tavsiye ederim. Cumartesi günü Michelin Crossclimate 3 lastiği, lastikcim.com’a göre 1300 tl ucuza verdi. Michelin yetkili servisi zaten. Michelin düşünüyorsan bakabilirsin.
0
kaptan memo
(16.09.25)
www.cemotolastik.com

share.google

Ben 4 tane sıfır lastik aldım, istanbul avrupa yakasında 4.900,00 iken tanesini 4.500,00 TL'den verdiler.

Lastik geçen patladı sandım gittim baktılar sadece inmiş dediler, içerde oyalanıp gelselerdi yapabilirlerdi.

Ustalar.
0
liberal
(17.09.25)
internetten araştırabilirsiniz hocam. karşılaştırma siteleri var, ne kalitede istediğinizi oradan seçersiniz.

yönlendirme lastikte çok iyi değil

takmasının pek bi olayı yok zaten. rot balans olan bi yer yapar.
0
gurur
(17.09.25)
(2)

merkez bankası döviz kuru göstermek

parcaliham
selamlar,bir iş için cumartesi günü harcanan bir faturanın euro olarak merkez bankası döviz kuru karşılığını göstermem gerekiyor ama cumartesi günü kur açıklanmıyor. cumayı mı kıstas almalıyım yoksa pazartesini mi?
selamlar,

bir iş için cumartesi günü harcanan bir faturanın euro olarak merkez bankası döviz kuru karşılığını göstermem gerekiyor ama cumartesi günü kur açıklanmıyor. cumayı mı kıstas almalıyım yoksa pazartesini mi?
0
parcaliham
(11.09.25)
Son is gunu gosterilir. bu durumda cuma. eger resmi tatil degilse.
0
nuevo
(11.09.25)
cuma 15:30 sonrası kur.
0
liberal
(12.09.25)
(7)

Arkadaş Yunanistan Schengen almaya çalışıyor ama randevular anında bitiyor

ermanen
Nasıl randevu alıyor millet?Özel botlar falan mı var acaba?Parayla randevu alma da var sanırım ama çok pahalı dedi.Daha önce Schengen vize aldı ama süresi bitti.DM'den de yazabilirsiniz. Yardım edim şu çocuğa. Bikaç aydır uğraşıyor.
Nasıl randevu alıyor millet?
Özel botlar falan mı var acaba?

Parayla randevu alma da var sanırım ama çok pahalı dedi.
Daha önce Schengen vize aldı ama süresi bitti.

DM'den de yazabilirsiniz. Yardım edim şu çocuğa. Bikaç aydır uğraşıyor.
0
ermanen
(04.09.25)
muhtemelen bot kurmuşlardır, artık online randevu alınan her şeyin içine sıçılıyor. türkiye'ye özel bir durum da değil almanyada devlet dairelerine randevu alıp satıyorlardı.
0
nahtoderfahrung
(04.09.25)
Arkadaşım telegram kanalına üye oldu sanırım. Açılınca oradan direkt paylaşıyorlardı, ücretsizdi.
0
liberal
(04.09.25)
muameleciye veriyoruz dosyayi, o hallediyor. max. 5 haftada is tamam oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.25)
Ben visabottan takip edip alıyorum randevu. IG'deki ucuza.ucak sayfasının kanalında da açılan randevular paylaşılıyor.
0
Bruce
(05.09.25)
Kosmos vize Instagram hesabında hikâyelerin bildirimini açık tutacak, bildirim gelir gelmez 5 dk içinde aldı aldı, yoksa bitiyor.
0
Mistyimage
(05.09.25)
insta vb. hesaplardan takip edip yakalama yazın çok zor. sen pasaport bilgilerini girip ödeme yapana kadar botlar kapatıyor.
iki seçenek var: ya botlara para verip başvuru dosyasını kendi hazırlayacak ya da acenteye (muameleci de deniyor. onlar da bot kullanıyor bu arada) para verecek onlar halledecek.
0
merhum
(05.09.25)
200-250 euro veriyorsun bir haftada randevunu veriyor şirketler.
0
gercekdunya
(05.09.25)
(16)

Kendini döndüren, kolay zarar ettirmeyen, çok vakit istemeyen iş önerisi

yadigar
Olay:Balta sapı olmamakta direten bir erkek yeğenim var. Anladık ki okumayı da beceremiyor. Babasının işlerine de bulaştırmak istemiyoruz. Hem biz istemiyoruz, hem kendisi istemiyor.Gençliği ziyan olurken bir taraftan, babasının işleri de eskisi kadar iyi değil. Yaşı da ilerliyor, küçülmeye gidecek
Olay:

Balta sapı olmamakta direten bir erkek yeğenim var. Anladık ki okumayı da beceremiyor. Babasının işlerine de bulaştırmak istemiyoruz. Hem biz istemiyoruz, hem kendisi istemiyor.

Gençliği ziyan olurken bir taraftan, babasının işleri de eskisi kadar iyi değil. Yaşı da ilerliyor, küçülmeye gidecek muhtemelen.

Şimdi biz bu oğlana ne tarz bir iş kuralım ki;

1. Günde 7-8 saat ayırması yeterli olsun.
2. Stresi yüksek olmasın.
3. Kendini döndürsün, ayda bir-iki asgari ücret miktarı net kar bıraksa kafi. Bırakmadı mı, zarar etmese de ok.
4. Ticaretten çok anlama gerektirmesin. En kötü, kalifiye bir-iki çalışan ile halledilebilsin. Bu gitsin otursun masasında. Oyun mu oynuyor, dizi mi izliyor, ne yapıyorsa artık...

Yani adamın bir kartviziti olsun, iyi kötü bir uğraşı olsun. Bir müddet bu şekil idare etmeyi başarabilirse, zaten gayrimenkul vereceğiz, kira geliri olacak.

Şimdiden eline yüklü miktar geçsin istemiyoruz. Sorumsuz davranacak çünkü öteki türlü. Ama burnu yerde sürtsün de istemiyoruz. Bir baltaya sap olsun yeter.

Püf nokta şu: Kendisini borç batağına sürükleme ihtimali olan bir şey olmamalı mümkün mertebe. Yani bu tamamen imkansız da, minimum risk diyelim.

İki-Üç milyon gibi bir sermaye ayırmayı düşünüyoruz. Fikir güzel ise arttırılabilir.
0
yadigar
(31.08.25)
bu dediginiz simartmakla paralel basarisizliga sebebiyet verecek bir durum bence. ben olsam ascilik, guvenlik gibi ucretli is garantili kurslara gonderip gerisini kendine birakirdim. hicbir birikimi , egitimi olmayan bir adama 1,2 milyon para vermek = parayi sokaga atmak.
0
buenosdias
(31.08.25)
Buenosdias+1
Mutfak üzerine eğitim aldırıp mezeci açılabilir.
0
strawberry first
(31.08.25)
araba yıkamacı
otopark
emlakçı
0
mantık
(31.08.25)
Abi üç milyonu tecrübesiz bir gence harcayıp pişman olmayacaksanız yapın. Berbat bir çocuk yetiştirilmiş bence. Verin bir yere çalışsın, ama çalışmaz çünkü ailede para var. Abi öyle iş açtım aha kazandırır gibi bir şey yok. Bu çocuk insan yönetmeyi bilmiyorsa olmaz. Müdür koyabilirsiniz işletmeye. Ama bu çocukla yine olmaz bence. Aileden gelen maddi rahatlığı öldürmezseniz iş zor. Ona da kıyamaz velileri. O halde bir adet 20 üzeri odası olan otel alın. Müdür işe alın. Tam bu arkadaşlık bir iş olur.
0
Shepard
(31.08.25)
Kahveci
Çiğ köfteci
Telefoncu
Oto yıkama
Emlak cart curt. Alayıda herhangi bir zanaat içermeyen meslek olduğu için kendini döndürür ama sürdürülemez.
0
mikahakkinen
(31.08.25)
Meziyeti, ihtisasi ne bu gencin, nelerle uğraştı bu yaşına kadar, neye yeteneği var... bunlar önemli ayrıntılar.

Bir de tamam yapın da, temelsiz olur da batirirsa, daha çok başarısızlık suçluluk psikolojisine girecek, yapın ama destek ola ola yapın. Ya da bulabilirseniz kurumsal danışmanlık vb aldırın bir yandan.
0
encokbenisevinnolur
(31.08.25)
Nargile cafe acin cuk oturur gibi geldi nedense
0
Kittie
(31.08.25)
biraz oturduğu yerden yapacağı bir iş olmalı. yani adam çalıştırması şart.
mesela araba yıkama buna iyi örnek kasada durup parayı alacak elemanlara talimat verecek.

fakat bu kişi ne iş verirseniz verin %95 başarısız olacak çünkü batırdığı kendi parası değil.
0
orpheus
(31.08.25)
Diğer yorumlara katılmakla birlikte aklıma depo kiralama işi geldi. Şehir dışı ya da makul bir arsa üzerine prefabrik bir sistem kurulur. Bu çocuk da onun başında durur, gerektiğinde nakliye işlerini yapar. Sanırım tek ihtiyacı olan araç kullanmak ve hamallık yapmak gibi duruyor.

Ben sizin yerinizde olsam bu koşullar altında çocuğa ciddi bir akıl hocası tutar (mümkünse ailenin dışında) ve güzel bir finansal okur-yazarlık eğitimi aldırırdım. Eğer sözünüzü geçirebilir ve bu işin ciddiyetini kavratabilirseniz şöyle 1-2 yıllık süreç sonunda kendi mallarını, mirasını yönetebilecek; büyütmese dahi onu koruyabilecek değerini bilecek birisi olabilir.
0
burka
(31.08.25)
Tekel acin, en temizi. Bakkalda insani bi yan var ama tekelde tam sapsizligiyla iyi oturur. Havali da is.
0
klassno
(01.09.25)
Servis alın, mhtemelen araba sürmeyi de seviyordur, sabah akşam araba sürsün.

Okul değil de iş yeri servisi.

Yabancı dili varsa vito alıp havalimanı transfer işi gibi işler olabilir.

Tır soforu olup yurt dışına giderse o da severse olabilir, 8-9 saatten fazla tır süremez zaten avrupada.
0
liberal
(01.09.25)
Burnu sürtmeyecekse sermaye düşük geldi bana. Demirbaş, mal ve çalışan gibi işletme sermayesinin hepsini karşılaması zor gözüküyor. Kafe gibi işler belki karakterine uygun olabilir ama yüksek sermaye, yüksek risk ve sorumluluk gerektiriyor. Çevreye göre ajans işleri olabilir. Bütçe çok aşılmaz ama çalışan daha masraflı olacağı için satış baskısı ve stres olur. Bence mevcut bilgilerle servis/nakliyat gibi işler olabilir. Yine daha çok sermaye gerektiriyor ama en azından daha düşük riskli, yani araca yatırılmış olunur. Babanın ve çevrenin bilgi ve iş açısından destek olabileceği sektörler ve kişinin karakteri (belki de severek ilgileneceği işler) de çok önemli.
0
osssy
(01.09.25)
En iyisi mahalledeki bim'de a101'de falan çalışsın. Ticaret şu ortamda zaten riskli ve bu kişinin hiç tecrübesi yok.

Eşe dosta haber salın iş arıyoruz diyerekten en kötü maaşlı iş karambole girilecek ticaretten iyidir.
0
runaway
(01.09.25)
burnu sürtmesi gerekirken hala sırtını sıvazladığınız birinin yapacağı işte verimli olmasını beklemek fazla hayalcilik kusura bakmayın. kendi işi olacak ama günde 7-8 saat ayırsa yeterli olsun stresi olmasın falan. e verin gayrimenkulu takılsın zaten neden uğraşıyorsunuz ki.
0
bay b
(01.09.25)
Tezgahtarlık öğrensin , bu arada hobisini bulsun ,
Hobisinden para kazanamazsa ( sevdiği şeylerden ) bırakıın kendi haline .
Yani öyle bahsetmiştiniz ki bu arkadaş yaptığı işte iki senet biz sözleşme imzalasa ( hatalı iş ) zaten dönüşü olma .
Bir arkadaşın çocuğu batırdı , çocuğa kızdılar , aklı başında biri dedi ki ulen bu batırma mı , bu çocuk 3 senede zaten bu parayı yerdi , atıyorum ( 36* 50.000 ) gibi bir rakamdı ) başka borcu yoksa normal demişti .
0
dunyatuhaf
(01.09.25)
bırakın milletin çocuğunu adam etmeye de çalışmayın parası var batıracak size ne aga yani ilk defa sizden duymuyorlardır herhalde bu adam etme fikirlerini.

neyse

çerez işi. tek yapması gerek ürünleri taze tutmak. bu, bu kadar.
kırtasiye. eski kafa bir iş. yerine, çevrenize çok bağlı.
çok para varsa kuyumcu. batırmayı başarırsa yatırın sikin.
çiçekçi. batırmayı başarırsa yatırın sikin. biraz dinlenin tekrar sikin.
0
Efoody
(03.09.25)
(2)

annemi emekli etmek.

matilda
merhaba, annem 16.02.1967 doğumlu ve 20.07.1993'te ilk sigorta girişi yapılmış. 790 gün primi var sadece. Annemi emekli etmek istiyorum. E-devlet 5675 gün diyor ama chatgpt, 58 yaşını doldurursa 3600 gün diyor. Eğer bu şekildeyse 720 gün borçlandırma yaparsak 5 yıl 10 ay daha prim ödeyerek emekli ol
merhaba,
annem 16.02.1967 doğumlu ve 20.07.1993'te ilk sigorta girişi yapılmış.
790 gün primi var sadece.
Annemi emekli etmek istiyorum. E-devlet 5675 gün diyor ama chatgpt, 58 yaşını doldurursa 3600 gün diyor.
Eğer bu şekildeyse 720 gün borçlandırma yaparsak 5 yıl 10 ay daha prim ödeyerek emekli olabiliyor.
İsteğe bağlı sigorta yapsak mı aylık primler daha uyguna gelir yoksa annemi bir yerde çalışıyor göstersek mi?
0
matilda
(29.08.25)
15 yıl 3.600 günden emekli olabilir.

3.600-790=2.810 gün daha prim ödemesi lazım.

Primlerinizi kendiniz yatırırsanız bagkur sayılır. 15 yıl 3.600 gün için son 3,5 sene* ssk'dan bir yerde çalışıyor gibi göstermelisiniz**, 1.260 gün sgk'lı olmalı.

790 var olan prim
1550 istege baglı prşm (bagkurdan sayılır)
1260 sgl



(* son 7 seneden en çok yatırılan kurumdan emekli olur)
** başka yerde çalışmayıp çalışıyor gibi göstermek çok tehlikeli, emeklioldugunda bile siz orada çalışmadan prim yatırdınız denilerek emekli maaşı alsa dahi faizi ile geri istiyorlar.
Not: 1993 senesinden sonra çocuk dogurduysa bu çocukların dogduktan sonra sgl'lı çalışma süresi yoksa çocuk borçlanması yapabilir. 3 çocuk için her birinden 2 senedent oplam 6 sene borçlanabilir.
0
liberal
(29.08.25)
@liberal, annemin şu anda fiziken çalışması pek mümkün değil sağlık durumları nedeniyle. kemoterapi vs alıyor. ayrıca ileri derecede iltihaplı romatizma ve kemik erimesi var. yani hepsini isteğe bağlı yapsak da 1260 günü illa sgklı olması gerekiyorsa mecburen o süreyi bir yerde çalışıyor göstermek zorundayız.
0
🌸matilda
(29.08.25)
(4)

ikamet değişikliği için, başka ilçenin nüfus müd işlem yapabiliyor muyuz?

bunikkullanimdabaskabitanesectim
mesela ilçem pendik. ama randevu yok.ataşehir nüfusa randevu almaya sistem izin veriyor. ekran ilerletiyor.randevu alıp gitsem, pendik nüfusa gitmen gerekiyor derler mi?bilgisi olan var mı?
mesela ilçem pendik. ama randevu yok.

ataşehir nüfusa randevu almaya sistem izin veriyor. ekran ilerletiyor.
randevu alıp gitsem, pendik nüfusa gitmen gerekiyor derler mi?

bilgisi olan var mı?
0
bunikkullanimdabaskabitanesectim
(27.08.25)
1.5 sene once ben yapamadim, tasinilan yeni yerin bagli oldugu nufus mudurlugune gidilmesi gerekiyor denilmisti
0
freedonia
(27.08.25)
sivri sinek, evet evet denedim. ama eski kiracı hala almamış ikametini. o yüzden oradan taşıyamadım.
0
🌸bunikkullanimdabaskabitanesectim
(27.08.25)
evet yapabiliyorsun. yaptım oradan biliyorum.
0
liberal
(27.08.25)
her istediğiniz yerde yapabiliyorsunuz.
0
co2s2
(28.08.25)
(8)

meslek sahibi yapacak ön lisans bölümleri

okinawalı taş kağıt makas ustası
iyi pazarlar,bir genç için ailesi tercih aşamasında fakat biraz geri kafalılar sanırım işletme, kamu yönetimi vs.. çevresinde dolanıyorlar, genç bilgisayar destekli bir bölüm okumak istiyor fakat puanı lisans'lara yetmiyor, ön lisans da ise basit bilgi teknoloji bölümlerinin yapay zeka'dan sonra art
iyi pazarlar,

bir genç için ailesi tercih aşamasında fakat biraz geri kafalılar sanırım işletme, kamu yönetimi vs.. çevresinde dolanıyorlar, genç bilgisayar destekli bir bölüm okumak istiyor fakat puanı lisans'lara yetmiyor, ön lisans da ise basit bilgi teknoloji bölümlerinin yapay zeka'dan sonra artık piyasada çok da iş yapabileceğini düşünmüyorum.

iyi bir tavsiye vermek istiyorum en azından ülkede bir gencin geleceğine faydamız olsun, fakat ben de çok uzağım bu işlere. şöyle bir baktım yökatlas'a; drone operatörü, uçak teknikeri, kaynakçılık, pastacılık gibi bölümler var, benim zamanımda yoktu bunlar, bilmediğim bir sürü bölüm çıkmış.

mezuniyet sonrası bir altın bilezik sahibi yapacak bölümler önerebilirseniz çok iyi olur, en azından araştırma alanı daralır. bu arada kesinlikle teknoloji olacak diye bir kaide yok, sektörde kendini yetiştirip ilerleme imkanı olan her bölüm tavsiyesine açığız.

teşekkür ediyorum şimdiden destekleriniz için.
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(27.07.25)
Kendi işyerini açabilecek işler buna en iyi örnekler. İklimlendirme ve sogutma düşünülebilir gibi.
0
liberal
(27.07.25)
Bunu yazacagim hiç aklima gelmezdi ama tesisatçilik.

Boktan bir kaloriferci bile dünyanin parasini kaldiriyor.
0
feastofthedamned
(27.07.25)
Her türlü teknisyenlik tercih edilebilir. Bir yandan da çalışıp iş deneyimi edinirse güzel yerlere gelir.
0
runaway
(27.07.25)
en iyisi 2 yıllık bilgi belge yönetimi gibi sözel bölüm okuyup memur olsun.
0
nothing in my way
(27.07.25)
Seçerken mesleki ortamla da ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışın. Verilen örneklerden bazılarının is ortamı çekilecek dert değil tanidiklarimdan biliyorum.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.25)
Enconbenisevinnolur +1
Benzer tavsiyeleri ben de veririm ama Türkiye'de ilk çalışacağı min 5 yıl falan tesisat, araba tamiri vs gibi şeylerde baya kötü olacak. bu işlerin ortami öyle yurtdışı gibi sendikali falan değil yani. Biz daha yeni banyo yaptirdik, vallaha haftada 7 gün calistilar.
Bence ilk yıllarını sendikali bir ortamda geçireceği bir iş iyi olabilir. Onun dışında bence de istediği işin ortamıni görmesi iyi olabilir.
0
logisticsmanager
(27.07.25)
Mimari restorasyon.
0
jepa
(27.07.25)
Ben geçen sene devlet destekli bir özel meslek lisesinde öğretmenlik yaptım iki ay, mühendisim. Biz mühendislere asgari +1860 ödüyordu okul. Branş öğretmenlerine düz asgari ve onlara yazın maaş da ödemiyordu. 12. Sınıfta staj yaptığı firmada diplomayı alır almaz 45.000'e başlayan çocuk vardı.

Benim şimdiki aklım olsa deniz ulaştırma işletme okurdum. Dolarla maaş, gemide takılıyosun mis gibi. Bir süre sürünürsün roro tanker sonra cruise a bi geçtin mi kral sensin.

velhasıl gemi işinin iki yıllığı varsa onu seçerim ben. yoksa piyasadaki şirketler de biliyor 2 yılda myoda hiçbir şey öğrenmediğini çocukların. o yüzden myodansa meslek lisesi bence daha doğru hiç değilse 12 ay stajın var

şimdi yüksekokullar çıktı o da güzel bilişim alanında 4 yıllık. fakülte değil. 3 yıl üni 1 yıl staj.

bunlar biz gençken yoktu.

zaten bu devletin de gezegenin de garezi biz y kuşağına
0
Batuhanolabilir
(27.07.25)
(7)

2 yıl boyunca işlenmeyen tarım arazilerinin bakanlıkça kiraya verilebilmesi

anaphylacticshock
Merhaba, 2024 Yılında resmi gazetede yayınlanan 32640 numaralı yönetmeliğe göre 2 yıl boyunca işlenmeyen tarım arazileri ilçe tarım ve orman müdürlüklerince tespit edilip, gerekli yerlere bildirilecek ve muhtarlıklarda bu tespit edlen yerlerin kiraya verilmesi için ilana çıkılacakmış. (Yanılıyor ola
Merhaba,

2024 Yılında resmi gazetede yayınlanan 32640 numaralı yönetmeliğe göre 2 yıl boyunca işlenmeyen tarım arazileri ilçe tarım ve orman müdürlüklerince tespit edilip, gerekli yerlere bildirilecek ve muhtarlıklarda bu tespit edlen yerlerin kiraya verilmesi için ilana çıkılacakmış.

(Yanılıyor olabilirim, yönetmeliğin linkini paylaşıyorum, emin olmak isteyen kontrol edebilir)

Bunu engellemek için 2025 Ağustos ayı sonuna kadar toprağınızın bulunduğu bölgeye bakan ilçe tarım ve orman müdürlüğüne sizin toprağınızı işlediğinize / işleyeceğinize dair bir dilekçe vermeniz gerekiyormuş galiba.

Böyle bir durumla karşılaşan oldu mu aranızda? Ne yaptınız? Dilekçe verdiniz mi? Muhtarlıkları arasam ilana çıkan ada/parselller hakkında bilgi verirler mi?

İlçe tarım müdürlüğünü aradım. Bu konuyla TAT şube (Tarımsal Altyapı ve Arazi Değerlendirme Şube Müdürlüğü) ilgileniyormuş. Benim bölgemde böyle bir tespit yapılmadığı, bütün toprakların işlenen toprak şeklinde kayıtlara geçtiği, dilekçe yollamama gerek olmadığı söylendi. Hatta böyle bir dilekçe istemediklerini, gerek olmadığını söylediler.

Ama ben güvenemiyorum. Siz böyle bir durumda ne yapardınız?

İzmir'de yaklaşık 6 dönüm bir yerim var. (Ham toprak statüsünde. Bir ara cins tasnifi için de LİHKAB'a başvuracağım ama şu anda gündemimde değil bu konu.)

Burasını alalı yaklaşık 3 yıl oldu ve henüz hiç ekmedim. Sadece yatırımlık olarak almıştım.

Ben burayı annemin üzerine satış yapsam yeni malik olduğu için bir süre bu tarz zorunluluklardan muaf olur mu? Ya da bu tarz bildirimler için süre sınırı uzar mı?

Açıkçası ben önce dilekçeyi yollayıp sonra da işi garantiye almak için anneme satış yapmayı düşünüyorum.

www.resmigazete.gov.tr
0
anaphylacticshock
(21.07.25)
Kendiniz gidip konuşup icara verin
0
1917
(21.07.25)
6 dönüm yere çok talip çıkacağını sanmıyorum. Çıksa çıksa yakın bölgeyi işleyen çıkar. Tarım az kazandırıyor bir de kira ödemek istemez çoğu çiftçi.
Büyük sulu ova arazisi olsa değişir.
0
spankenstein
(21.07.25)
Arkadaşlar ben burayı işlemeyi ya da icara vermeyi düşünmüyorum. Şu anda olduğu gibi kalsın istiyorum.

Buranın 2 yıl boyunca işlenmediği için bakanlık tarafından tarım arazisi olarak kiraya verilmesini nasıl engelleyebilirim onu soruyorum.

Sizin başınıza böyle bir durum geldi mi?

İlçe Tarın TAT şubesine dilekçe yazayım dedim ama onlar kendi bölgelerindeki hiçbir yeri İŞLENMEYEN TOPRAK olarak göstermediklerini, böyle bir dilekçeye gerek olmadığını söylediler.

Ben gene de kendimi garantiye almak için hem dilekçe yazayım hem de burayı anneme satış yapayım diyorum.

Satış yapsam yeni maliğin toprağı işlemeye başlaması için belli bir süre verirler mi? Yani bu 2 yıl resetlenir mi?
0
🌸anaphylacticshock
(21.07.25)
Muhtara biraz para verilerek iş çözülür muhtemelen. Yahut bir traktör tutup sürdürürsünüz. Sürülü ise ekili olduğu farzedilir, kimse bir şey yapamaz…
0
yadigar
(22.07.25)
Madem tat sana böyle bir garanti veriyor, resmi yazı verebilir misiniz de.
0
duyuruuser
(22.07.25)
Ziraat odasına gidip çiftçi olarak kendini kayıt et.
Sonrasında da bu araziye en ucuz olan arpa bugday gibi bir şey ek. Sulama biçme oyle kalsın.
0
liberal
(22.07.25)
gübre olsun diye ekilen bazı ürünler var. mesela yonca gibi. ekin, kalsın. hem toprağınız değerlenir hem de yasayı atlatırsınız.
0
ground
(22.07.25)
(30)

doğalgazcıların niye bu kadar pireli olması

kibritsuyu
efendim öncelikle doğalgaz kaçağı tehlikesinin farkında olduğumu belirteyim, soruma mantıklı cevap vermeyip "iyi. zehirlen de gör o zaman" diyip kestirmezseniz sevinirim. bu konuyu uzun süredir düşünüyorum, her şeye cevabım var, lütfen mantıklı argümanlarla savunun.ev tadilatı yaptırdım. dört duvar
efendim öncelikle doğalgaz kaçağı tehlikesinin farkında olduğumu belirteyim, soruma mantıklı cevap vermeyip "iyi. zehirlen de gör o zaman" diyip kestirmezseniz sevinirim. bu konuyu uzun süredir düşünüyorum, her şeye cevabım var, lütfen mantıklı argümanlarla savunun.

ev tadilatı yaptırdım. dört duvar kalana kadar yıkıldı, bütün sıva altı, sıva üstü, tesisatlar dahil sıfırdan evin içi yıkılıp baştan yapıldı.

sıra geldi doğalgaz hattını çekmeye. neymiş efendim boru açıktan gidecekmiş. boyanmayacakmış siyah olacakmış. ocağa giden boru tezgahın üstünde olacakmış, ocağın vanası da tezgahın üstünde olacakmış.

şimdi bembeyaz duvar yaptım, yukarıda asma tavan, kartonpiyer ışık bandı var, yahu içinden götür diyorum, yok olmaz diyor usta. açıktan olacak, kabul etmezler. e bembeyaz mutfak yaptık, şu kara boru aşağıda dolabın içinden gitsin? cık olmaz. lan bari vanasını dolabın içinde bırak? yooh olmaz, acil bişey olursa hemen uzanıp kapatabilmelisin. şimdi bembeyaz mutfağın ortasında kapkara boru var, üstünde kalde yazan iğrenç sarı bir vana.

niye diyorsun peki, ya boruda kaçak olursa? diyor. ocakta kaçak olursa hemen uzanıp vanayı kapat diyor.

bir de diyorlar ki kontrol edip onayladıktan sonra üstünü boyayabilirsin. e abicim boyacı işini bitirip gitti, boya da bitti, boya işi de bitti. tekrar nereden bulayım ben boyacıyı şu saatten sonra? ocak montajı yapılmadan gelip açmıyor da. e ulan eşya dediğin en son geliyor. hani boya işi bitmemişken gelip tesisata bakıp okey de demiyor. illa ocağı görecek, ondan sonra. ocak takılmış eşya girmiş evde o saate boyacı mı kalır artık?

abilerim, güzel kardeşlerim. bu evin bütün duvarlarının, her odanın her duvarının içinde, tavanı dahil örümcek ağı gibi elektrik kabloları da dolaşıyor. daha az tehlikeli değil. herhangi bir kontakta sadece benim evim değil, bütün bina komple yanar allah göstermesin. yani bir risk varsa elektrikte de var. kimse bana ya kaçak olursa?? diyip elektrik borularını sıva üstünden döşetmedi. elektrik idaresi gelip kontrol etmedi. her prizin yanına ayrı ayrı sigorta falan koydurmadı, kaçak olursa hemen uzanıp kapatırsın diye.

ama doğalgazcı diyor ki ya kaçak olursa? bütün borular açıkta olacak, vana elinin uzanacağı yerde olacak.

yahu ben ocaktaki kaçağı fark edip vanasını kapatacaksam, dolabı açıp içine elimi sokup kapatmam maksimum 5 saniye geciktirir. kaldı ki dışarıda sayaçta da kocaman vana var, kaçak fark ettiğim anda sayacın vanasını kapatırım, bütün ev kesilir gider. illa tamir edilecek bir kaçak çıkarsa çağırırım ustayı, asma tavanı kırıp boruyu tamir eder.

niye ben pırıl pırıl evimde g.tü pireli doğalgazcıların keyfine göre dekorasyonumu bozuyorum ya? duvarımda kara boru, tezgahımda kara boru, sarı vana.

biri çıkıp desin ki haksızsın, şu nedenden dolayı açıktan gitmek zorunda. asma tavandan gidemez. biri desin ki duvarın içindeki elektrik kablolarından daha tehlikeli, şu yüzden açıktan gitmeli.

yani ben ölmeden önce evimdeki doğalgaz kaçağını kendi başıma fark edebiliyorsam, çıkar sayaçtaki vanayı kapatırım olur biter. sonra çağırırım başkent gaz'ı, cihazla bakarlar derler ki asma tavanın içinden kaçak sinyali geliyor. mühürler gider. ben de ustayı çağırırım, tavanı kırdırıp kaçağı tamir ettiririm.

kendi başıma fark edemiyorsam zaten ha açıktan gitmiş, ha kapalıdan gitmiş, allah rahmet eylesin. ne faydası oldu açıktan gitmesinin, ocaktaki vananın falan?
0
kibritsuyu
(10.07.25)
Kibritsuyu şaşırttın beni .
Acizane yorum yapıyım .

Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmaz .

(Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği , )
Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar.

Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün .
0
dunyatuhaf
(10.07.25)
"Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmazç"

niye?

"Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği"

nedir?

"Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar"

niye yahu niye?

"Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün."

ihmal bunun neresinde? yetkili ustaya standart süper kalite malzemeyle iş yaptırıyorum. nerede ihmal? asma tavanın içinden gitmesinin neresi ihmal? boktan yapıp gizleyeyim demiyorum, boru gözükmesin yahu. elektrik tesisatı gibi aynı. elektrik tesisatı duvarın içinden gidiyor diye ihmal mi?

zaten sorum bu. niye açmıyor? yönetmelikteki gerekçe şu yazdıklarımdan gayrı nedir? ve ihmal bunun neresinde?
0
🌸kibritsuyu
(10.07.25)
Abi çeyreğinde bıraktım. Ne kadar elit çizsenizde imajınızı görüldüğü gibi 5 dakika ötesini göremeyen cahillikler yapabiliyor ve düşünüyorsunuz. Adamların önceki kanlı tecrübelerinden bildikleri var sen ise artislik peşindesin. Ya ne yangını olm, nolcak kapı önünde ayakkabılarım varsa diyen sığırlar gibisin.

He kafan biraz çalışıyor olsaydı önce gazcılara sorardın sonra o güzel dekorasyonunu yapardın.
0
Shepard
(10.07.25)
Ben işin uzmanı değilim fakat elektrik tesisatlarında kablolar yalitimli, kaçak akım rolesi var, sigorta var, var oğlu var, evdeki cihazlar kabaca belli vesaire. Yani istatistiksel ve fiziksel olarak bakarsan elektrik sebebiyle sorun çıkma olasılığı çok daha dusuk. Çıksa bile müdahale daha kolay ve müdahale edildiği anda kaynağı kesilebiliyor.

Gazda ise farkında olmadan birikme, basınç, yanma ve patlama olasılığı var. İkisi çok farklı yani. Gaz hattının açıktan gitmesinin bir sebebi var.

Elektrikte sorun olduğunda daha siz farketmeden tesisat kendisi enerjiyi keser zaten. Gazda böyle bir lüksümüz yok.
0
orient blue
(10.07.25)
Yerden yere göre değişiyor sanırım. Benim evde doğalgaz borusu beyaz boyalı, bir kısmı dolabın içinden geçiyor.

Kardeşim Balıkesir'de, doğalgaz boruları plastik kanal ile kaplı.

Her ikisinde gelip baktılar, kontrol edip onay verdiler. Sonradan tadilat yapılmadı.
0
inheritance
(10.07.25)
@shepard, çeyreğinde bırakmayıp okusan anlardın.

yahu çok basit, verecek mantıklı cevabınız varsa duymak isterim diyorum cahillik diyorsun. yahu kaçak göçek boktan iş yapıp gizlemeye çalışmıyorum. cahillik bunun neresinde yahu, neresinde?

doğalgazcılara soruyorum, robot gibi "kaçak olursa, elini hemen uzatır kapatırsın" falan diye düz düz cevaplar veriyorlar. üşenmedim yazdım oraya çeyreğinde bırakma da oku. elektrikte de aynısını yaptım, her şey duvara gömülü, bu cahillik değil de gaz borusu asma tavandan gitsin diyince niye cahillik? cahil olacak ne var bunda? anlat da öğrenelim işte onu soruyorum zaten.

adamların tecrübesi varsa neymiş o tecrübe, onu biliyorsan anlat. kapalı yerden giderken şöyle oldu adam öldü, açıktan gitse olmayacaktı de, bunu göreyim bileyim yahu sorduğum o zaten.

@orient gazda da doğalgaz dedektörü ve kaçak tespit ettiği anda gazı sayaçtan kesen selenoid valf var. ama adam ondan tatmin olmuyor. yine de açıktan gidecek diyor.

elektrikçinin başında durup kablo çapına, boru özelliğine, kullandığı klemense kadar tek tek kontrol ettim. ama sallama usta olsa ince kablo döşeyip dandik klemens kullanıp gitse bunu kimse bilmeyecekti. ona rağmen elektrik idaresi kontrol falan etmiyor, açıktan döşe de görelim demiyor. doğalgazın açıktan gitmesi beni nasıl koruyor?

kaldı ki elektrik kontağından çıkan yangın haberleri, doğalgaz kaçağı/patlaması haberlerinden daha fazla. doğalgazdan zehirlenenlerin çoğu da doğalgazdan değil, atık gazdan yani karbonmonoksitten zehirleniyor. yine açıktaki boruyla ilgisi yok.
0
🌸kibritsuyu
(10.07.25)
Orient blue,? güzel açıklamış , renk konusunda da sanırım boyanın alev alması veya hızlı paslanması ihtimalimden dolayı imiş .
Ayrıca müdahaleye imkan sağlaması açısından da önemli .
Geçen bir arkadaş söylemişti asansör için 400 kriter değerlendiriliyor diye .
Veya araç muayene istasyonlarında yapılan bir çok şey aslında kişiyi bağlayıcı ( Kemer çalışmıyorsa benim kemerim diyemiyorsun ) devlette vatandaşını korumak zorun keşke denetimler daha da artsa.
Bence sıkma canını yapılır gider. Yeni evinin keyfini çıkar , bir ay sonra bu kadar gözüne batmayacak bile.
Güle güle otur, kibritsuyu .
0
dunyatuhaf
(10.07.25)
Vanaların kolay ulaşılabilir olmasından ayrı yerinin de standart olması gerekir ki acil durumda o evde yaşamayan biri bile saniyesinde müdahale edebilsin. Panik halinde onu düşünmek zorunda kalmamalı kimse.

Evet onay sonrası boyanabiliyor ama aslında onu da yapmamamız gerekiyor. (Sebebini bilmiyorum)

Sıva altı yapılmamasının sebebi de borularda sıkıntı olduğunda hızlı tespit ve müdahale. Evet vanayı kapattığınızda eve girişteki gazı durduruyorsunuz ama mevcut gaz kaçak olan yerde sıkışıp kalıyor. Sıkışmış gaz olan bölgeye Fiziki darbe uygulandığında sıkıntı çıkacak.

Ne güzel meşakkatli bir tadilat sürecini sonlandırmışsınız, görmeyin, keyfini çıkarın evinizin. Bir zaman sonra inanın gözünüze batmayacak.
0
nwnd
(10.07.25)
@kibritsuyu oooo uçakta niye bu kadar önlem var? Kanla tecrübe edilmiş olamaaazzz.
Yani neyini anlatalım ki? Çok basit, doğalgaz binanın içinden geçer, patlama olduğu zaman. En ufak kaçakta binanın gazını kesiyorlar. Niye önemsemiyorsun? İlla seni tatmin edecek cevap mı arayalım? Her şeyi bilemezsin, bilene güvenmelisin. Uçağı sürüyor musun? Sürebilen birine emanet uçakta yolculuk yapıyorsun. Gaz her zaman müdahale edilebilir olmalı. Elektrik o kadar tehlikeli değil 500 tane kesicisi var.
0
Shepard
(10.07.25)
Maalesef bu yasakların hikmetine dair doyurucu bir bilgi sahibi değilim, aydınlatamıyorum. Ancak, bu konuda regülasyonların ve denetimlerin çok katı olduğunu biliyorum.

Bizim komşular da hep 4-5 milyon liralık tadilatlar yaptılar. Hepsinde de doğalgaz borusu, vanası vs. aynen dediğiniz gibi ortalık yerde kaldı.

Mutlaka düşünmüşsünüzdür ama yine de hatırlatayım:
Eğer ısınmanız ve sıcak su merkezi sistemse (ısı istasyonu vs.) ve doğalgazı sadece ocak için kullanacaksanız, tesisatı komple iptal etmeyi de düşünebilirsiniz. Yani LPG/propan tüp olur, elektrikli ocak olur...
0
yadigar
(10.07.25)
Abi selenoid valf var da onu tetikleyen mekanizma ne kadar sağlıklı ona bakmak lazım. O sensörlerin kalibrasyonu birkaç yılda bozuluyor. Portakal soysanız gazı kesiyor falan. Gazı kesse bile tesisatta hala gaz kalıyor, elektrikte böyle bir şey yok. Sensörlerin tepki süresi zaten çok fazla. Sensörün eşiği altında kalan bir kaçakta lambayı yaksanız kıvılcımdan alev alabilir vesaire. Kaçak akım ışık hızına yakın sürede enerjiyi kesiyor. On off gibi çalışıyor, eşik yok gibi yani.

Yani siz bilirsiniz ama bence regülasyona uyun, bir bildikleri vardır.
0
orient blue
(10.07.25)
dogalgaz hizmetinden yararlanmak icin gerekli sartların saglanmasi gerekiyor,

bu disiplin keske elektrik saglayan kurumlarda da olsaydi,

izmir de iki genc insan elektrik akimindan ölmezdi,

Manisa buyuksehir belediye baskani da yasiyor olurdu.

belkide daha az orman yanardi,

kurallari esnetmek iyi degil,
muhtar olamayacak birey seni yönetir sonra.
0
designer
(10.07.25)
Beyler sakin. Çözüm son madde

1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?

2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?

3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.

4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor
0
topkapiaksaray
(10.07.25)
1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?

şöyle görsün mesela. bu evde yapılan ilk iş su tesiatının döşenmesi oldu. aynı aşamada doğalgaz borularını da döşerdik. doğalgaz şirketinden kontrole gelip güzelce kontrol edip, tamam bu sağlamdır, kaçak yoktur diye onay verirlerdi, ben de üstünü asma tavanla kapatırdım. o da nasıl bir tesisat döşediğimi görmüş, kontrolünü de yapmış olurdu.

2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?

açıktan giderse nasıl fark edilecek? bunlar gözle görülüp hmm şurada kaçak var diye bakıp fark edilebilir şeyler mi? illa ya koku gelecek, ya birinin başı dönüp fenalaşacak. borudaki bir kaçağı ben kokusundan anlamadan önce görerek anlayabiliyor muyum?

3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.

aklıma yatan tek mantıklı açıklama bu oldu. ama olur desinler, pencereye menfes koyduğum gibi içeriye de açık havaya açılan bir havalandırma icat edeyim. çözebilecekken ilkel yöntemlerle açıktan götürmek niye? daha bile güvenli olmaz mıydı, ufak bir kaçağın evdekileri öldürmeden açık havayla buluşması?

4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor

böyle bir şeyden hiç bahsetmediler. hiçbir dükkanda da görmedim. flex sadece boru ile ocak arasında, boru ile şofben arasında var iki karış. böyle bi şeyi ankara'dakiler kabul etmiyor bile olabilir bilemedim.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
hepsi hikaye hocam. bana güvenlik müvenlik diye masal anlatmayın.

bu tadilat 3 ay sürdü. daha ilk gün doğalgaz sayacından eve giren eski boruyu söktüler, sayacın tek tarafında boru yok, ucu açık duruyor. bu güvenli mi acaba diyip vanasını açmayı denedim, sayacın öteki ucundan fassss diye gaz püskürdü anasını satayım. kendi taktığınız sayaç ulan, yok bu bunun bi sibobu falan, boru takılı değilken gaz çıkmasın? piç bi kurye geçerken vanayı açıp gitse komple havaya uçmaz mıyız? sen koymuş musun kendi getirip taktığın sayacına güvenlik önlemi?

ve bu ucunda boru olmayan sayaca iki kez sıfır tutarlı fatura geldi. yani doğalgazcı eleman geldi, sayacın o halini gördü, ama sayacı okuyup fatura kesip gitti. ulan bunun borusu yok demedi. mühürlesene vanayı, kapatsana tesisatı. ben yeni projeyi çizdirince zaten başvurup açtıracağım. sen alsana önlemini. vanayı açıp gitsen bütün bina havaya uçacak, sen sadece sayacı okuyup fatura mı kestin?

bunun elektrik kablolarının ucunu açıkta bırakmaktan hiçbir farkı yok, hatta daha tehlikeli. ama "borun açıktan gitmezse kabul etmem " diyen doğalgazcı 3 ayda 2 sefer gördüğü halde umurunda olmamış, bana neyin güvenliğinden bahsediyorsunuz?

boru döşendikten sonra gelip kontrol etmek, ocak ve pencereler takıldıktan sonra tekrar gelip ocağı ve menfezi kontrol etmek zor geldi, iki sefer iş olmasın diye güvenlik ayağına benim dekorasyonumu bozduruyorsun. ben sana bin çeşit güvenlik sunsam da senin amacın güvenlik müvenlik değil, kendi kıçının rahatı. ben buradan bunu anlıyorum. otomatik sensör koyayım, ucu açık havaya çıkan havalandırma koyayım, nanoteknolojik güvenlik yapayım da desen, yoooh kara boru açıktan gidecek, tezgahta elinin altında vana olacak.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
@kibritsuyu ya senin gibi zeki insanların bu küçümsediği, önemsemediği olaylar başına anında gelse aslında dünya daha güzel bir hal alacak. Senin bin çeşit güvenliğine afedersin yani. Sen kimsin senin güvenlik şeylerini şey edip izin versin adamlar? Bir standart var, özelleştirmeyi takip etmek imkansız. Uyacaksın işte. Lan seni elit bilirdik ne cahil bir şey çıktın. Patlasın geber diyeceğim ama başkalarına da zarar verecek.
0
Shepard
(11.07.25)
herkes uzun uzun yazmış hepsini okumadım belki benzeri yazılmıştır ama yazayım yine de.

boruları sıva altı yaptığınızda kaçak olursa gaz orada birikir, koku size geldiğinde (tabi gelirse) zaten iş işten geçmiş olur. aynı kaçak sıva üstünde olursa gaz odaya yayılacağından tespit edilmesi kolay olur.

Koku gelirse diye paranteze aldım, başımıza gelen bir şeyi anlatayım; ocak (eski tip gaz emniyeti olmayan) bozulmuştu. ocağa gelen gaz borusu kaçırıyor diye düşünüp boruyu sıkılaştırdık. oradan çıkan gaz ocağın boş kısımlarına birikmiş 15-20 dk ocakla uğraştık bize hiç koku gelmedi. sonra denemek için ocağı yaktık ve puff. küçük bi patlama oldu mutfaktaki basınç karşı odanın camlarını içe doğru patlattı. kimseye bişey olmadı allahtan.

bir de sayın @kibritsuyu elektrik tesisatıyla kıyaslamışsın ama onun önlemi bir sürü sigorta var. kaçak olursa sigorta atar. yanıcı gazın önlemi de fark etmek.
0
duyuruuser
(11.07.25)
özetle;
boruların açıktan gitmesi >> kaçak ve arıza tespiti kolaylığı
boyanmaması >> Korozyon ve çatlaklar hemen görülsün diye
vananın dolap içinde olmaması >> acil durumda hızlı erişim, kaçak durumunda dolap içinde gaz birikmesi ve alev alma riski.
0
mustafakesekci
(11.07.25)
gaz borusu asma tavandan gider tamam ama. gaz kaçağı olduğunda öncelikle gaz kapalı alana birikir. büyükl bir patlama yaşayabilirsin. dedikleri doğru ocağın hemen üstünde vana olması mantıklı. acil bir şekilde kapatmak çok önemli. diğer tesisatlardaki sorunlar genelde sadece senin evine zarar verir. ama gaz kaçağı, ygaz yangını ve en önemlisi patlama durumunda diğer evler hatta apartman zarar görebilir. bu risk belki de 1 milyonda birdir ama tedbiri almak gerekir. duvar içinde olması da gaz kaçağının erken farkedilmesi için bir risktir. ilk zamanlarda gaz borularının en az dirsekle yönlenmesi gerekiyor diye kolonları kirişleri delip içinden geçirmişlerdi. sonradan farkedildi ki binanın statik yapısını tamamen bozuyormuş. bunu öngörememiş ve çok büyük bir hata yapmışlardı. hala da gündem olmadı bu konu. sadece boya konusu bana çok anlamlı gelmedi. boranın yanma riski için olsa zaten evin her yeri de boyalı. boyayabilirsiniz bence.
0
ground
(11.07.25)
daha haksız olunan durum azdır. baya haksızsın.

kurallar boşuna yok. denetimler sıkı doğalgazda. ölüm riski var. adamlar estetik değil canı düşünüyor. bi de çok haklıymış gibi savunmuşsun kendini ısrarla. yazık cidden.
0
jelly bear
(11.07.25)
bütün millet senin gibi kendince tasarımı dekoru özelleştirmeye çalışsa, bu işin standardını denetlemek imkansız hale gelir. çok uğraşmışsın tadilatla, canın sıkılmış belli ki. madem öyle bir niyetin vardı, tadilatı yaptırırken tesisatı çektirip doğalgazı açtırsaydın, ustaların bu kuralları bal gibi biliyordu yapmadan önce ama doğru yönlendirmemiş, kabahat onlarda. yanlış yere yükseliyorsun.
0
gkhncnzdgn
(11.07.25)
merak ettim yönetmelik ve standartlara baktım bu iş hakkında. kitap gibi bir sürü şey yazmışlar. onlarca değil, yüzlerce madde oluşturmuşlar. yönetmelik ve standartlar oluşturulurken avrupa'dan örnek alınmış.

buradan bakınca bana gereksiz bir pirelilik gibi geliyor bahsettiğiniz şeyler.
ben de doğalgaz aboneliği yaparken iyi kötü benzer pireliliklerle karşılaştım.

sanırım olayın sebebi, sizin konutunuzda bu kadar kurala gerek olmasa bile başka konutlarda/binalarda bunlara ihtiyaç olabilir ve kurulumu yapan kişinin insiyatifine bırakılmaması en iyisi.

verdiğiniz örnek, bir kuryenin vanayı açabilme ihtimali bambaşka bir konu ve bence ciddi bir eksiklik.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
yazi dilin korkunc bir kere. yolda tam birinin önünü kesecek maganda tipin var.

isini düzgün yapan insanlara hakaret etmissin. comarlik diz boyu. bi de milleti arayip zamanlarindan calmissin.

kurala uyacaksin. bitti. sen dogalgaz uzmani degilsin. konuyu daha fazla sorgulayacak background un yok. bir de buraya gelip destek beklemen de cahilliginin disavurumu.
0
sonsuz
(11.07.25)
sorduğum soruyu doğru anlamayıp, doğru anlamayı bırak, iki satır yazıyı bile okumaya üşenip cahil, maganda, sen kimsin ki, o zaman patla geber diyenlere tik de atmadım, cevaplarını dikkate de almıyorum. uzun uzun, açık açık kafamın neye takıldığını yazdım. azıcık beyni olan okur, anlar ki birçok seviyeli ve yararlı cevap da aldım.

diğerlerine de verecek cevabım var ama nasıl olsa okumuyorsunuz, okusanız da ne demek istediğimi anlamıyorsunuz. karşı argüman sunup tartışmak yerine "o zaman öl geber, kurala uyacan, sen kimsin de sorguluyon, cahil maganda" falan diyip koyun gibi önünüze konanı yiyorsunuz. "bu neden böyle" diye soranı da "çünkü öyle" diye cahil ilan ediyorsunuz.

sizin için kendimi daha fazla yormayacağım. ben okuduğunu anlayıp güzelce cevap veren arkadaşlardan öğreneceğimi öğrendim, kendilerine teşekkür ediyorum.

@shepard, bu arada erkeğim. sana buradan ekmek çıkmaz kardeşim.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
@kibritsuyu abi erkek vücudunda kadin karakterle yasamak zor olmuyor mu? Çok şaşırdım lan.
0
Shepard
(11.07.25)
doğal gaz havadan ağır bir gaz türü, bu nedenle kullanılacak bölgeye kadar yukarıdan, kullanılacak bölgeye de yukarıdan aşağıya doğru hatlar ile dağıtım yapılıyor.

yine doğal gaz hatları yakınında elektrik hatları geçirilmiyor. (kıvılcım çıkar falan)

yine doğal gaz kokusuz bir gaz, koku daha sonra dağıtım aşamasında ekleniyor.

eğer boruyu bir şekilde kapatırsan oluşacak kaçak durumunda gaz yere doğru hareket etmez ve boruyu gizlediğin panelde (duvarda, başka bir şeyin içerisinde vs) kalır, kokuyu duymazsın biriken gaz bir şekilde parladığında sadece wof diye parlayıp bitmez, patlamaya neden olur. saçının başının yanması haricinde birde kafana gözüne giren şarapneller ile uğraşırsın yaşama şansın azalır.

siyah olmasının nedeni ise borunun fabrikadan paslanma önleyici boya ile boyanmış olduğundan emin olmak. eğer farklı renge boyarsan o rengin altında ne tür bir boya vardı denetleyici bilemez, kullandığın boya türü paslandırıcı özelliğe sahip olabilir vb.

duvarın içerisindeki elektirik telleri öyle tel olarak gitmiyor, bir plastik kılavuzun içerisinde gidiyor, her bir tel kendi başına izalasyonu mevcut ve kablonun hasar alması durumunda duvar vb. yüzeyler ile direk teması önlenmiş biçimde. dolayısı ile duvarın içerisindeki kanallardan çıplak kabloda geçirsen çarpılmazsın.

doğal gaz için ise öyle bir durum söz konusu değil, duvar içerisine yapılacak montaj sonrası:

1 ) duvarda yapılacak tadilat (delme, kırma) boru hattına zarar verebilir. borunun nereden geçtiğini göremiyorsun sonuçta.

2 ) hafif depremlerde boru hatları yeterince esneyemediği için zarar görebilir ve fark edilmesi zaman alabilir.


ben denetim sonrası, dolapların üstündeki boruyu mesh ile kapattım, delikleri var sayesinde gaz sızıntısı olursa kokuyu duyabileceğim,

yukarıdan aşağıya inen boruyu yine bir mesh ile kapatabilirsin, dekoratif olsun diye ancak ahşap ve plastik olmamalı, ocağın ısısından erimemeli/yanmamalı, yine vana açıkta duracak o her türlü pratiklik için gerekli.

gaz kaçağı sırasında kapıdaki vanadan kapatırım demişsin de,
vanaları sadece gaz kaçağı olduğunda kullanmıyoruz,
ocak tamiri gerekti kapat,
ocağı değiştirmek istedin, kapat,
uzun süreli tatildesin kapat.
elektrik ile ilgili sıkıntı oldu kapat.

ocakta tadilat yapacaksın, kapıdaki vanadan kapattın diyelim, ocağın oradaki vanaya da erişemiyorsun, yada görünür değil, dolayısı ile aklına gelmedi o vana. ocağı söktün, evine döşeli 30 metre borudaki tüm gaz ocağın takılı olduğu yerden sızmaya başladı, usta dedi ki ben bi sigara yakayım :D

vanalar illa ki kaçak durumunda kullanılmıyor :)
0
selam
(11.07.25)
Abi bembeyaz duvar yaptıysan işler değişir ayıp etmişler, bence bu tür işlemlerde renk seçenekleri olmalı ve dekorasyona göre kullanıcı istediği rengi seçebilmeli, duvarını bembeyaz yapan birine sen nasıl "hayır kardeşim bu boru siyah kalacak !!1!!1" diyebilirsin ya hadsize bak.
0
kizil karga
(11.07.25)
biz de evi yeni yaptırdık, mutfakta asma tavanın alltından gidiyor. altında da mutfak dolapları. Taç dedikleri bir şey var. dolabın üstü ile asma tavan arasında, orada kaldıgı için boruyu görüyorlar sonra taç ekleniyor sorun gidiyor.
0
liberal
(11.07.25)
daha önce cevap yazanların da hakkını yemeyeyim ama; soru nasıl okunur, söylenmek istenen nasıl anlaşılır, bu adam kafaya neyi ve niye takıyor kafa yorulur ve üşenmeden nasıl cevap yazılır, herkes dönüp @selam'ın verdiği cevabı okusun. tam olarak beklediğim şeyi yaptı.

yani şunu yapmak zor olmamalı. yapamıyorsan "kural bu, uyacaksın, sen kim cahilsin de kuralı sorguluyon, o zaman patla da geber" demek iş değil. verecek bir cevabın yoksa akıllı uslu susmak da zor olmamalı.

saygılarımla.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
Duyuruyu okuduktan sonra nicki görünce ağzımın açık kaldığını önden belirtmek istiyorum. Yılların ekşicisi bu nick yahu.

İnsanlık olarak şu mühendislik konularını, yahut teknik bilgi gerektiren konuları kurcalamayı acilen bırakmalıyız artık. 3 saniyede vanayı kapatırım, 5 saniyede hastayı koltuğa oturturum, 10 saniyede arabayı durdururum demekle olmuyor. Herifler bu işlerin okulunu okuyor. Böyle olmalı denip de bir standart getiriliyorsa, eldeki bilgilere göre şu an öyle olması gerekiyordur. “Sorgulamak, şüphecilik” vs diye diye kimse duracağı yeri bilmez oldu bu gibi mevzularda.

Doğalgaz yerine elektrikli ocağa geçmeye ne dersin? 8 haneli paralara daireler satılan projelerde sırf bu siyah borulardan sebep elektrikli ocaklara, kimilerinde indüksiyonlu ocaklara geçiliyor.

Kendi başına veya bunu toplumsal bir ayaklanmaya dönüştürerek doğalgaz borusu standartlarını değiştiremeyeceğin için, kendini sıkıntıya sokmak yerine ocağı değiştirsen daha rahat etmez misin?
0
lazor
(13.07.25)
(3)

bağkur borcu

yagmurkahraman
Eski şirketime noter onayıyla hissedar ortak olmuştum, ayrılınca 1 sene çalışmadım,şimdi de sözleşmeli freelancer çalışmaya başladım.Bu arada bağkur borcu birikmiş tabi, ancak eski ortağım o borçların 5 senede bir falan silindiğini söyledi.Bu doğru mu? Eğer ortaklıktan çıkmak istersem tekrar kendisi
Eski şirketime noter onayıyla hissedar ortak olmuştum, ayrılınca 1 sene çalışmadım,şimdi de sözleşmeli freelancer çalışmaya başladım.

Bu arada bağkur borcu birikmiş tabi, ancak eski ortağım o borçların 5 senede bir falan silindiğini söyledi.
Bu doğru mu? Eğer ortaklıktan çıkmak istersem tekrar kendisiyle beraber notere mi gitmem gerekiyor?

Bağkur'dan çıkmadan kendi adıma sgk primi yatıramıyorum.
0
yagmurkahraman
(02.07.25)
eksisozluk.com

o firmanın ortagıysan hisse devrini yapmalısın.
0
liberal
(02.07.25)
bağkurdan başına bir iş gelmez ama o şirketin vergi, ssk, kdv vs yani develete olan borçları varsa bunlardan dolayı ödeme yapmak zorunda kalabilirsin.
0
orpheus
(02.07.25)
bağkuru boşver öncelikli olarak ortaklıktan çık.

bağkur konusunda da şu sıralar uçan kuştan vergi almak istedikleri için hacze kadar gidebiliyormuş, onu da yapılandırıp kapatmaya çalış bir ara. ama önce ortaklığı bitir o daha önemli
0
yuto
(07.07.25)
(6)

Müteahhit kendi üzerine alması gereken daireleri de bizim üzerimize yaptı.

anaphylacticshock
Merhaba, Annemler 4 kardeşler. Kendilerine miras kalan eski apartman için bir müteahhitle anlaştılar ve %50 karşılığında yeni bir apartman yaptırdılar. Anlaşmaya göre her kardeşe 1 adet daire düşecekti. Müteahhite de 2 dubleks çatı katı daire ve en alt kata yaptığı 2 dükkan kalacaktı. İnşaat bitti.
Merhaba,

Annemler 4 kardeşler. Kendilerine miras kalan eski apartman için bir müteahhitle anlaştılar ve %50 karşılığında yeni bir apartman yaptırdılar.
Anlaşmaya göre her kardeşe 1 adet daire düşecekti.

Müteahhite de 2 dubleks çatı katı daire ve en alt kata yaptığı 2 dükkan kalacaktı.

İnşaat bitti. Kat irtifakı alınıp tapular oluşturuldu. Tapular alındıktan sonra da iskan için başvurulacaktı.

Şimdi mesele şu ki, müteahhit bir sıkıntısı olduğunu ve bir süre kendi payı olan kısımları üzerine alamayacağını belirtip bütün daireleri, dubleksleri, dükkanları kısacası bütün apartmanı annemlerin üzerine yapmış.

Sebebini söylememiş. 10 gün sonra kendine ait olan kısımları tapuda kendi üzerine geçirmemiz gerektiğini söylemiş.

Tamam demiş bizimkiler de.

Bu adam bunu neden yapmış olabilir? Bir şekilde iskan başvurusu sırasında ortaya çıkabilecek bir durumdan mı kaçıyor? Vergi mi kaçırıyor?

Bizim hiç aklımıza yatmadı bu durum. Açıklaması ne olabilir sizce?
0
anaphylacticshock
(02.07.25)
Haczi borcu harcı vardır.
0
psmstc
(02.07.25)
Bizim de aklımıza ilk önce haciz vs durumu geldi ama ilk anlaştığımızda bu adamın üzerinde zaten 20'den fazla daire, dükkan vs vardı. Bir sürü malı mülkü vardı yani.

Hacizden korksa herhalde önce onlara bir şey olmasından korkar dedik.

Borcu ya da haczi olsa kat irtifakı ve tapu süreçlerini erteleyebilirdi. Biz hemen tapuları alalım diye sıkıştırmadık adamı.

Bu adam bir sorumluluktan falan mı kaçıyor? Vergi mi kaçırıyor?

Ortada %50 üzerinden hazırlanmış detaylı bir sözleşme var. Şİmdi biz hakkı olan kısımları adama vermedik diye suçlu çıkmaz mıyız? Kendi istemedi, 10 gün sonra üstüme alıcam dedi ama bunu ispat edemeyiz ki.
0
🌸anaphylacticshock
(02.07.25)
Yasal durumu bilmiyorum ama bu durumdan dolayı ek bir ödeme yaparsanız, ödemeyi alırsınız, sonra dükkanları, daireleri devredersiniz. Yarın öderim, öbür gün öderim gibi sözlere itibar etmeyiniz.

Siz ne düşünüyorsunuz, müteahhit düşünsün.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.07.25)
Olay bizim lehimize gibi görünüyor farkındayım. Asıl endişe etmesi gereken müteahhit farkındayım. Ama aramızda çok detaylı, noter onaylı bir sözleşme var.
Biz bu durumda sözleşmeye aykırı hareket etmiş gibi görünüyoruz.

Biz zaten adam istediği anda tapuları ona devredeceğiz. Ama başımızın derde girmesinden korkuyoruz. Ve bu durumun olası sebebini merak ediyoruz.
0
🌸anaphylacticshock
(02.07.25)
evlerin satışı verilirken yüksek bedel ile satılırsa 5 sene içinde deger artış kazancı var.

bir şey olmaz ya diyip yüksek tutardan tapu bedeli ile satarsa satış tarihinden itiabren 5 yıl sonra size epey bir vergi borcu çıkabilir.

Hiç kafam agrımasın diyorsan müteahhit evleri satacagı zaman ben sadece sana satarım başka kimseye satmam, sen kendi üzerinden kime satıyorsan sat dersin.
0
liberal
(02.07.25)
iskanla ilgili bir durum olabilir. iskanı almadan evleri üstüne yapamıyordur dolaylı yoldan satış gibi üstüne yapabilir yada bir yakınına. sonra da iskanı almaz bu bir. ikincisi de ilerde size vergi borcu cıkar kesin satışı düşük gösterdiniz diye. bize çıktı rayiç bedelin üstünde evi satın aldık ama gene de ceza geldi bi miktar.
0
sizofren06
(02.07.25)
(5)

Servisçilik veya başka bir iş

liberal
servisçiler nasıl iş buluyor ve ortalama ne kadar kazanıyorlar?2 milyona servis aracıaldıktan sonra süreç nasıl işlemekte?Servicçilik yapan bir arkadaşımız varsa özele yazabilirse sevinirim.
servisçiler nasıl iş buluyor ve ortalama ne kadar kazanıyorlar?

2 milyona servis aracıaldıktan sonra süreç nasıl işlemekte?

Servicçilik yapan bir arkadaşımız varsa özele yazabilirse sevinirim.
0
liberal
(01.07.25)
hocam bu servisçilik işi kesinlikle network işi. bir firmaya bağlı olmadan çalışman için senin dernek üyesi olman gerekiyor. örneğin sen sarıyer bölgesini çekiyorsun diyelim. sarıyer bölgesindeki derneğe üye olman gerekiyor öncelik hakkının sende olması için.

öncelik hakkı nedir diye soracak olursan; şirketlerin ihale süreçleri oluyor ve her yıl bu servis firmaları değişiyor. sen x firmasının servisiydin diyelim, ihale gelecek sene y firmasına geçtiyse sen y firmasına geçebiliyorsun fiyatta anlaşırsan ve aynı şirkette sarıyer'i çekmeye devam ediyorsun. bazen firma diyor ki (eğer büyük bir servis firmasıysa) ben seni bu şirkette değil de başka bir yerde kullanmak istiyorum güzergahın da bu olacak, kabul ediyor musun? işine geliyorsa onu kabul ediyorsun.

yani kısacası bu işler biraz network işi. senin ilk başta dernek üyeliğine girip birkaç adam tanıman lazım. bir de serviş çekecek düzgün eleman bulmak gerçekten zor. işi kendin yapacaksan da çok stresli bir iş sana söyliyim.

Gittiğin km'ye göre değişiyor alacağın ücret ama günlük minimum 4.500 TL kazanıyor firmalar.

not: servisçi değilim. sadece servis kullanan bir beyaz yakalıyım. yıllardır bu muhabbetleri çok dinlediğim için biraz bilgi birikimim var :)
0
elektr10
(01.07.25)
ayrıntılı cevabın için teşekkür ederim.
4500 tl yakıt hariç mi verilen tutar?
0
🌸liberal
(01.07.25)
Bizim servis bir firmaya bağlıydı, uzun süre paralarını alamadılar. Tanıdıklarıymış galiba bir de, en son dava vs açıldı hala paralarını alamadılar diye biliyorum. Hatta bir ara bizi almaya dahi gelmedi işi bıraktık o firmaya çalışmıyoruz artık diye.
Özellikle kurumlar direkt firma ile anlaşıyor, firma servisçilerini kendi seçiyor. Katıldığınız firmaya çok dikkat etmek, iyi araştırmak lazım.
Bu iş tamamen network işi+1
0
hayalhayal
(01.07.25)
Araç değerini,tamir bakım masrafını hesaba katmadan yakıt ücreti hesabıyla çalışıyorlar.

Bazı firmalara bağımlısın. Önüne kağıt koyuyorlar imzalarsan onlarla çalışıyorsun. Bunlar fiyat değişikliği yapabilmek, kabul etmezsen sözleşmeyi feshetmek için yapılıyor.

Hep beraber toplanıp fiyatlar için konuşmaya gitmek ve eli boş dönmek gibi ritüeller yaşanıyor. Boş zamanlarında da bu sorunları tartışıyorlar . Farklı bir ortam. Beyaz yakalıya göre değil
0
hebanon
(01.07.25)
@liberal yakıt hariç eline geçen para diye biliyorum ben.

bir de serviste bazen arızalar olabiliyor. kullananları mağdur etmemek için taksi paralarını da ödüyorsun. benim başıma senede 5-6 kez geliyor, taksiyle işe gidip taksiyle dönmüşlüğüm çoktur yani.

karı iyi ama işte stres yönetimini, adam yönetimini iyi yapman lazım.
0
elektr10
(02.07.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.