bu bahsettiğin kazada kuyruk olmadan bir süre uçup dağa çarpan uçak ise aircraft investigation da olması lazım panpa seyretmiştim ben

tvde izledin?

benim böyle bi şansım yok haliyle

www.youtube.com

işe yarar mı acaba?

türkçe altyazılı veya dublajlı iyi olurdu. bunu biliyorum zaten.

Yok kardeşim yok. Yıllardır arıyorum, yok. Durup durup hortlatmayın şu kürt böreği sorunsalını, canım çekiyor.

Nedense hic sevmem fakat bir istanbullu olarak ankaraya kurt borekcisi acma fikrine sicak bakmaya basladim

kürt böreği diye bir şey yoktur. onun esas adı şekerli börektir. olmayan bir ırkı bu kadar yüceltmeyin lütfen.

yok kardeş. ben de çok aradım. en son istanbuldan bir yazar çağrılarıma cevap vermişti ama ben artık çoook uzaklarda olduğumdan derdime bir çare yok. canım çekti lan :(

daha az önce işe geldim bir oturuşta 5 tane yedim.
vay anasını büyük nimetmiş meğersem bu börek :)

annem öğretmişti bana araba kullanmayı, ehliyetimi aldığım senenin yazı boyunca önce yaşadığımız muhitte, sonra benim sık kullanacağım yollarda pratik yaptım yanımda annem varken. sonra bir anda benim işlerim dolayısıyla acilen araba almam ve trafiğe hakim olmam gerekti. 10 saat direksiyon dersi aldım kendime güvenim gelsin diye. şimdi zaten her yere gidiyorum şehir içi dışı farketmiyor.

ben çok çok acemiyken şehir içi trafiğine çıkmıştım. arabanın 1.5 katı genişliğindeki yerlere bakıp "bu geçer mi buradan ya" diye hayıflandığımı bilirim.

rahat olun öncelikle. tabii ki bir anda olacak bir şey değil ama dur kalklarla, sıkışık trafikle uğraşa uğraşa öğreneceksiniz. aynalara dikkat edin, sinyalinizi ihmal etmeyin ve diğer şoförleri tehlikeye sokacak hareketlerden kaçının, kendinizi bir acemi için zor sayılabilecek bir ortamda bulsanız bile panik yapmayın. yanınızda bilen fakat sizi zorlamayacak (bağırmayacak, yanlış yaparsanız bile düzgün bir dille sizi korkutmadan uyaracak) birinin olması size ciddi manada güven kazandırabilir.

benim babam en ufak hatamda sesini yükselttiği için kendim öğrendim, ciddi ciddi.

bir de şunu düşünün, kimler kimler kullanıyor, siz mi yapamayacaksınız? kendinize "aşırıya kaçmadan, gerekli miktarda" güvenin.

tekrar edeyim, kurallara azami ölçüde dikkat edin.

araba surmeyi ogrenmeden once arabayi ogrenmek gerekir.
once otomatik vites araba sahibi olunur.
sonra biraz sehirler arasin yolda surulur. boylece arabanin hizlanma/fren tepkisi filan iyice bi kavranir. virajlar filan alinir boylece arabanin yol tutus hakimiyeti ogrenilir.
ikinci kisim ise trafik ahlakini ogrenmek
biraz arabayi taniyinca ara sokaklarda surulur (her yerde trafik oldugunu varsaydim), park yapilir. mumkunse bu surecte markete bile arabayla gidilmesi lazim. sinyallerin dogru kullanimi, kornanin yerinde kullanilmasi gibi seyler sayesinde ara sokakcilar biraz biraz ana yollara alisir.
ucuncu kisim trafik hakimiyeti
etiler bebek trafigi gibi yavas tintin giden trafige girilir (burasi kanser edebilir) bu arada yol kesme, dur kalkin seri yapilmasi gibi seyler ogrenilir. bu seviye bitince sirada maslak levent trafigi var. maslak levent trafiginden sonra vatan caddesi ve merter final bossdur.
trafikte bilinmesi gereken herkesin salak surucu oldugu, taksici ve minibuslerin ise beyinsiz oldugunu bastan kabul etmektir
sevgilerle

ilk kez ehliyet kursunda gördüğüm 6 dersle öğrenmiştim. sonra da kendi başıma arabayı alıp çıktım sık sık. öyle öyle öğrendim.

şirketin aracıyla. sonra gittim patronoun bmw'ye vurdum. elimden aldılar arabayı :)

Bir gün önde babamin yaninda otururken otobanin en yogun yerinde babam arabadan atladi tabi bende icgudusel olarak kullanmaya... Ulan bu yüzme ile ayni sandim ben :(

kursa kadar hiç sürmemiştim ama similatördür, simülasyonu iyi oyunlardır falan sürekli takılan biriydim. ilk derse gittim stop bile ettirmedim ilginçtir ama ayağım titriyor rahat değilim. hoca sen biliyorsun galiba dedi trafiğin içine girdik benzinliğe falan gittik 2. derste de bir saat sürdük tamam sınavda görüşürüz demişti. sonrasında fakir olmama rağmen takıldığım yerdeki imkanlar sağolsun türkiye şartlarına göre inanılmaz güçlü araçları bile deneme fırsatım oldu (hala acemiydim ama çaktırmıyordum).

diyeceğim o ki aman ben acemiyim ne yaparım demezsen heyecan da olsa altından kalkıyorsun adamlar normal reflekslere ve motor-hareket yetilerine sahip olan herkesin kullanabileceği şekilde yapmış sonuçta arabayı. tek sıkıntıyı ben dolmuşlar sayesinde yaşamıştım mesela acemilik bitene kadar baya baya uzak dur onlardan yeter.

ataturk havalimaninda ogrendim ben hem orasi duz

Ben tam 1 hafta sadece kisa mesafe surdum ara sokaklarda. (ekmek almaya falan gittim)
Sonra bahcelievlerden, sahile, sahilden besiktasa, besiktastan e-5'e, e-5'ten tem'e, ordan hastal, gokturk ve tem'den bahcelievlere geri donerek tum gun araba kullandim. Sonra ne acemilik kaldi ne bisey..

bendede aynı durum var, başlıcaz bakalım bugün yarın ne zamansa. yolda görüyorum teyzeler,amcalar,kadınları kullanırken falan diyorum lan bunlar da kullanıyorsa ben direk drift yaparım yolda

en güzel mecbur kalınca öğreniliyor bence.

ben de direksiyon dersindeydim. hoca dedi hadi minibüs caddesine çıkalım, ssk'nın önünden birini alıcaz. tırstığım anlaşılmasın diye de bi şey diyemedim. işte minibüsler falan filan derken atlattım. o gün en büyük yük kalktı. sonra da havaalanına, otogara getir götür işleri üzerime kalmaya başladı zaten.

bi de trafikte korna yemek epey işe yarıyor. çok iyi öğretiyor. valla.

tek cozumu pratik. mumkunse trafige cikmadan once, mesela parasiz otoparklarda gezin. hele bi de yaninizda isi bilen biri varsa onunla cikin, slalom tarzi seyler yapin, sola donun, saga donun hele once bi direksiyon hakimiyetini çözün, ondan sonra bu hareketleri risk ve korku altında yapmaya calisin.

eger normal hakimiyeti kavramadan trafige cikarsan hem cok zorlanırsın, hem kaza yapma şansın artar, hem de acayip küfür yersin. cünkü trafikteki cogu insan hatalı araba kullanıyor, ustalara denk gelirsen hatanı telafi ederler kendileri, ama acemiye denk gelirsen kaza yapma şansın yükselir.

trafige cikmadan once bol bol pratik oneririm. gece cikabilirsin mesela pratik için o da bir yöntem.

arabayı stop ettirmeden kaldırmayı tamamen öğrendiyseniz yanına araba kullanmayı bilen bi arkadaşını al gez :)

Hakkaten boş iş ya sen boşver fazla kafanı yorma.

küçük yatırımcı sikici

www.youtube.com bane üsdat söylüyor burada.

Şirketlerin halka satın alması için ayrılan hisseleri. Sen gidip bu şirket hisselerini satın alıyorsun. ve şirketin karına veya zararına ortak oluyorsun.
siyasete, vergilere, diğer rakip şirketlerin yaptıklarına, yeni ürün çıkarıp çıkarmamaya göre, krize, kaynakların fiyatlarının değişmesine göre değişiyor hisseler işte.

kaynakların fiyatlarına örnek: diyelimki sen istikbal mobilya nın borsayla hisselerini aldın, 1000 Tl lik aldın. mobilyanın kaynağı ne? tahta işte tahta fiyatlarının yükselip alçalması, istikbal mobilyanın hisselerini oynatır yani karını zararını etkiler. bundanda sen etkilenmiş olursun.

daha kolay nasıl anlatabilirim bilmiyorum

olay su: "herkes satacak, fiyat dusecek, ben de satayim." diye herkes satiyor. sahiden fiyat dusuyor. "herkes alacak, fiyat yukselecek, ben de alayim." diye herkes aliyor. sahiden fiyat yukseliyor.

ha bunu neye gore soyluyorlar? iste o sirkete bir dava acilirsa bu kotu bir sey. fiyati dusebilir hisselerinin. ama kimse satmasa dusmeyebilir aslinda. ama satiliyorlar. veya bir ulkenin basbakani sikik bir sey yapiyor, o ulkeden kaciyor tum yatirimcilar. borsa dibi goruyor. suru psikolojisi biraz.

(bkz: at yarrağı borsası)

imkb dersen onlar manipulatif hareketler bir suru yatirimci ozenip borsaya giriyor ve paralari hupletiliyor.

gercek borsa sudur senin bir miktar paran var ve iyi is yaoan bir firma var mesela google diyelim surekli kar eden bir sirket sen buna az bi parayla ortak oluyorsun sirket kar ediyor buyuyor seninde hissenin degeri falan artiyor kendin google acmaktansa ve yuz milyar dolar harcamaktnsa kara ortaksin.

google ilk kuruldugunda cayci kadina maasinin birazini hisse olarak odemisler sonradan o kadinin serveti 100 milyon dolar olmus hisseler yuzunden.

turkiyede borsa yok keriz silkeleme var hic bulasma ve imkb ye girme bu kafayla ne turk sirketleri kalkinir ne de sermaye bulurlar

bankaların müşteri hizmetleri 24 saat çalışmakta arayın öğrenin bu kadar kolay

edit: aslında sizin gibilere yanlış bilgi verip yanlış yönlendirmek lazım keyiften sormuyormuş internet elinin altında tembellikten google.com a bile giremeyen ama duyuruda armut pişsin durumu yaşayan kafalardasınız sanki yanlış bir şey dedik ara öğren dedik hemen bir artistlenme havalara girme söz konusu

arama durumum yok şuanda keyiften sormuyorum

kuveyt türk'te havale/eft ücreti yok.

ya da bankaların internet sayfalarından öğrenebilirsiniz.

www.kuveytturk.com.tr

kanka google diye bir sey icat etmis adamlar, vallahi on numara site.

www.kuveytturk.com.tr

dostum biz de alınmıyor, kuveyt türk hiç almaz diye düşünüyorum

oradan gelenler çin malı oluyor. iphone içinde android yüklü oluyor, sen düşün gerisini.

geçenlerde bizim bir tanıdık dimyata giderken elindeki bulguru götüne soktular orada düşün artık

giden kisi anliyorsa telefondan, android ile ios u ayirabiliyorsa alinir, facetime problemi var bildigim kadariyla oradan alinan bazi makinalarda.

şu anda fiyatı 730 dolar ve herhangi bir sıkıntısı yok

2 saniye azmış ben özel bir program kullanıyorum tazeleme için 25 dk kadar gözleri kapatıp uyuyorsun uyanınca zımba gibi oluyorsun

burası türkiye. her şeyin fanatikliği, kavgası yapılması şart. yarın senle ben iki tane manav şirketi kurup türkiye'de zincir olsak. ekaterina manavı sevenlerle bagdf manavı sevenler birbirine ana avrat küfür etmeye başlar. sebebi yok yani. türkiye burası.

bence sebebi apple fanboy'larının apple'ı kör bir şekilde savunması. (not: Apple'ı tercih ediyorum bilgisayarda ve tablette. Telefonda nötrüm.) Mesela geçen Apple'ın sihirli elma forumu mu blogumu ne, oraya bir soru sordum. şarjla ilgili. dedim ki yeni macbook pro'mun şarjı 3 saat gidiyor. daha alalı iki gün oldu. yaptıklarım da bunlar bunlar. biri cevap verdi: "başka bir bilgisayarla yapsanız çok daha az giderdi. pro'nun gücünü hafife almayın" falan diye. sanki bir şey dedik amına koyım. beğenmişim, tercih etmişim ki gidip almışım di mi? yok. illa savunacak. bok attığımı sanacak falan. (sonradan ortaya fan çıkışlarını yorganla kapadığım ortaya çıktı. sert bir zemine koyunca aynı alet 7 - 8 saat gitmeye başladı. aynı işlemlerle üstelik.)

bu sadece bir örnek. adama "galaxy s3'te şöyle bir özellik var, süper" diyorum. adam "iPhone daha iyi" diyor. lan ben aksini iddia etmedim ki? neyse tamam sakinim.

epılında ayfon kullananında ALLAH belasını versin emi :)


edit:şaka heeee.aman bela mela uzak dursun bizden.

hani fakirler zenginleri sevmez ya türk filmlerinde zenginler hep kötü adamlardır işte onun gibi bir şey

özet: fakirler sevmiyor

kullanışlılığının yanında gelen saymakla tükenmeyecek derece çok fazla olan olmusuzluğundan dolayı oluşan bir durum bu. ben ilk iphone kullanan insanlardan biriyim diyebilirim mac kullacısıyım telefon çıkmadan 1 yıl öncesinden telefonu beklemeye başlamıştım usa da çıktığı ilk ay içerisinde bi tane edinmiştim kendime çokta uzun bir süre kullanmıştım. ancak apple öyle bi üreticiki daima bişeyler eksik oluyo merette (bana göre).
misal: data yüklemek için ektra yazılımlara ihtiyacın olması (muhtemelen illegal yazılımlar), yada görüntülü konuşmak (facetime dışında), yükseltilebilir bi hafıza desteği sunmaması, sim karta numara kaydetmemek gibi gibi bir çok olumsuz yanı var. ben şahsen hiç haz etmiyorum bu makinayı ayrıca 10 yıldır apple bilgisayar kullanıyorum. yani gayet aşinayım diline. kalkıp bana ios un üstün işlemci performansı geyiği yapmayın rica ediyorum.

@sen git ben geliyorum tahmin etmiştim asıcaksın bi kaç tanesini meydanda bak bakalım bi daha yapabiliyorlar mı asdfsadfa D: hakkaten ne gerizekalı insanlar var yahu.

@erdemkayhan kastım o değildi sevmezsin almazsın onu anlıyorum da, iphone muu iğrenç tamam mı s3 varken alan da akıl yok diyecek kadar da kötü değil yani böyle diyenlere benim sözüm.

@ekaterina ben aşağıdaki sorumda var olan bi zıtlaşmayı şaka yollu yazdım.bak yukarıya da öyle yazdım da,kendi açımdan durumu özetlim.şimdi adam telefon öner diyo.ben de diyorum ki bak şu telefonda şu şu şu özellikler var.hatta şunlar şunlar şunlar iphone da yok.hemde 400-500 TL daha ucuz.cebinde sarsılmaz diyorum.adamın tepkisi şu abartmıyorum;yok ya iphone alıcam ben havası var.ulan havası batsın.telefon öner dedik o kadar açıklama yaptık boşuna mı konuştuk diye kızarım sonunda.üstelik alan adam da biriktirmiş yemeden içmeden 2000 TL küsur,gözü kapalı ona veriyo.ya al işte benim dediğim teli,yazık gerçekten diyorum :))

@selma @ok by, işte bunlar hakkaten hep seksmiş :P eheh, anladım ben anladım ayfona anlamsız anlam yükleyen kitle yüzünden, o kitleye oluşan nefret ayfona yansımış. ben de güldümdü senin duyuruda @selma ama fader silmiş onu :D

şu haberi oku da biraz gülümse :) ekonomi.haberturk.com

yorumları oku daha da kop kop :) yoo fader silmemiş bişey :) dur bu cevabıda silmesin düzgün bişey yazıcam...

Ben lumia 920 almam,çünkü ilk WP 8 li olduğu için 1 sene daha bekleme taraftarıyım,1700 küsur TL bayılmak için bir tele.çünkü asgari maaşlıyım ben.lumia 920 de problemler olabilir vs elimde patlayabilir yani.ama WP 8 deneyimini yaşamak istiyorum.ve orta-alt segment lumia 620 yi tercih ediyorum.gelsin alacam,700 tl civarında olur,bütçeyi sarsmaz.windowslu telim olmuş olur. :)

hocam bu arada s3'e 1700 TL demişsin ama 1000-1100 TL ye kayıtlı bulabilirsin. bu durumda arada 700-800 TL fark oluşuyor. benim düşüncem, insanlar daha ucuza daha iyi bir ürün aldıklarını düşünüyorlar (ki bana göre de öyle). daha fazla para verenler ise nedense kendilerini korumaya alıyorlar ve üstede örneği görüldüğü gibi kullandıkları ürüne toz kondurmamak için bazen saçma cevaplar verebiliyorlar. bu durumda komik durumlara düştükleri içinde insanların tepkisini çekiyorlar.

not: ne apple ürünüm var ne de samsung.

@arşivci tamamen kayıtlı telefon üzerinden konuşursak da iphone 5 in dengi note 2 desek, 350 tl var ya yine fazla yok ama dediğin gibi o komik duruma düşme olayı var sanırım oldukça fazla hem de.

@ekaterina
evet aynen öyle.

kişisel özgürlüğünü elinden alan bir şeye o kadar para dökülmesi bana manasız geliyor. eminim birçok insana da aynı şekilde geliyordur. istediğin gibi özelleştiremiyorsun bile telefonu, adamların istediği şekilde kullanmak zorundasın. e neden o kadar para verip üstüne bir de deli gibi savunayım ki ben apple'ı?

iphone ya da apple'a özel bir nefretim yok, iphone dışındaki apple ürünlerini kullanıyorum zaten senelerdir. telefon vb. teknolojik aletleri statü sembolü gibi gören ve bu tür şeylerin her yeni modeli çıktığında alamazsa ölecek hastalığına tutulup kendinden geçen insan modeline antipatim var, şu anda da bu insan modelini genelde apple fanatikleri temsil ediyor.

normal sözlük görünümüne dönüp öyle dene

betadan normale döndüğümde böyle şeyle karşılaştım zaten. ondan bahsediyorum.

sanırım iki arayüz arasında bir sıçızlama söz konusu iletişimden yada içeride tanıdık var ise oradan birilerine ulaşmaya çalışıp sorununuzu söyleyebilirsiniz.

bir de beta'da onay listesinde kacinci sirada oldugunu gorememe sikintisi var.

@mandos
evet dediğiniz gibi kaçıncı sırada olduğumu öğrenmek istedim. ama beta böyle bir özellik bulamadım. o yüzden normal versiyona dönüp bakmak istediğimde bu sorunla karşılaştım.

beta da onay listesinde kaçıncı sırada olduğunuzu görüyorsunuz artık o düzeldi.

ben ---> kimim tıkladıgında gözüküyor

pek çok looney tunes karakteri o şekilde kurtulurdu çizgi filmlerde.

Okuduğum bir kitapta buna benzer bir konuyu işleyen, şiirden bahsediliyordu. Sanırım şairi amerikalı. Şiirde bir gece yarısı uçağın yanlışlıkla açılan kapısından, aşağıya doğru düşen bir hostesin acınaklı durumu anlatılıyormuş. Hostes aşağıya düştükçe, teker teker üzerlerindekileri çıkarıyormuş.(ee ne yapsın garibim ölümü fantaziye bağlamış artık) Neyse sonunda çırılçıplak kalıyor ve işin ilginç yanı o haliyle bir çiftlikteki samanlığa düşüyor. (o çiftlikteki herifin sevinç çığlıklarını duyabiliyorum. Bu kadar olur yani) öyle işte. Okuduğum kitap Matematik Sanatı diye bir kitapdı.

www.oddee.com

nat geo tv'deki Mucize Kurtuluşlar'ın bölümlerinden birinde vardı, bir kadını anlatıyordu sanırım.

ilkokul'daki yeğenim saçını çekip kaçtığı kıza yapmaz bu vidyoyu.

öncelikle;
(bkz: başkasının yerine utanmak)

benim de bi hanım arkadaşım kendi erkek arkadaşı için hazırlamıştı böyle bişeyi. izlerken kusucaktım, dedim tamam olmuş bu çocuğa göster bunu dedim, çünkü gündelik hayatta trollük yapmak benim vazgeçilmezimdir, tanıyan bilir beni. neyse kendi kendime de diyorum ki bu çocuk diyorum bu sefer patlar yani, ne kadar mühendis olsa da bu adamın da bi hatunlara katlanma kapasitesi vardır diyorum. neyse çocuğa bunu gösterdi. haberini aldım, çocuk vidyoyu beğenmiş. bi de bunlarınki 6-7 senelik ilişki böyle.
derken gün geçti zaman geçti ben bi dertleşme sırasında bu hanım arkadaştan erkek arkadaşıylan cinsi münasebetlerinin sıfır olduğunu öğrendim bi sohbet sırasında. hah dedim tamam, yani anca bu dedim insanın aklından akıl eksiltebilir yani. hani hocanın tahtaya yazdığı 100 yıllık soruyu gece çözen eleman vardı ya, onun gibi aydınlandım.

sonuç olarak güzel olmamış, bence yapma. yukarda yazdıklarım da herkese kıssadan hisse olsun.

doğum günleri için bu tarz şeyler piyasada bolca mevcut. evlilik yıldönümüne gitmeyeceği gibi orijinal da değil.

kadın boşanmak istese yeridir. ben hakim olsam kadına ev, arsa, araba, yat, çocuk, nafaka ne verebiliyorsam hepsini veririm. yemin ediyorum boşanma sebebi.

username daha beter, vazgeçtim senden!

ahahaha ben buna gülüyorum ya. lise 2 ya da 3.sınıftı aynısını bizim sınıftan bir kız yapmıştı sevgilisi için. ciddiyim bu konuda. gerisini sen düşün.

Arkadaslar yapmayın ulkemızde erken yasta evlenenler de oluyor belkide hanımı 17 kendisi 18 yaşında bir ergendir.

lütfen yapma.

sanırım kafasına sıktı

Olmuş

kardeşim kusura bakma ama hayatım boyunca bu tip videoları hazırlayan mallar kimler diye düşünürken bir tanesini bulmuş oldum. inanılmaz barzo, kıro, apaçi, mal ve gerzekçe bir video yukarıdaki.

(bkz: barzo.swf)

kocasına dövdürecek seni. görüşme bence.

senin sevgilin var mı şu an? olum evli hatunlardan uzak durun yahu. hele bi de sevgilin varsa bi kalk git lütfen.

gömükle derim

cevap açık da siz vicdan temizliği açısından onay almak istiyor gibisiniz:)

eğer senden bunu saklıyorsa ya iki sebebi vardır,
ya @2 nin dediği gibi kötü işler peşinde
diğer sebepten bahsetmek istemiyorum ama ikisi de kötü sonuca varıyor. kaç kurtar kendini ponpo.

görüşmeli miyim? görüşmemeli miyim?
1: olaya dinen bakalım: zina (inançlıysan)
2: olaya insanı açıdan bakalım aynısını eşin yada annen babana yapsa görüşmeli mi? görüşmemeli mi? kararsızlığını yaşarmıydın.
3: olaya etik açıdan bakalım evli yani 3.bir şahıs var. ahlaksal açıdan iğrenç,
neresinden bakarsan bak. elinde kalıyor.
4: çalma elin kapısını çalarlar kapını ben gördüklerim hep öyle idi.

kocasına dövdürmek gibi bir şey söz konusu değil 5 sene önce bitmiş birşey için kocadan dayak mı yenir ayrıca ben aramadım panpalar

kocasına söyle senin karın internette eski gömüştüğü kişilere sarıyor birader de yazık lan adama

boşanma arifesindedir belki, canı sıkılmıştır. ya da en azından sizi özlemiştir, görmek istiyordur. normal şeyler bunlar.

oooooo bunlar hep seks

Kendini oteki adamin yerine koy. Hatta suratina soyle nasil bi orospu oldugunu belki duzelir.

Seksin en ateşli anında kızın kulağına "evli olduğunu biliyorum" diye fısıldayarak cinsel birlikteliğe daha sert bir şekilde devam et. Kızın hoşuna gidecektir.

@benim adim kerim hepinizi severim

çok çok iyi bir öneri :)

gavat denir genelde, tasvip edilmez.

18'in altı ise sübyancı 18'in üstü ise normal

it's sad but true

20 yaşında mezun oluyorum. 18 yaşında liseli bir kızla birlikte olmam garip olmaz. ama liseli olması biraz engel tabii.

aldırma gönül aldırma.

liseli fantezisi bir ömür sürer derim

universiteye gidiyorsan kiz arkadasin universiteli olmak zorunda benim sahsi gorusume gore. misal biri universite son sinif 22-27 bandinda olabilir digeri universite birinci sinif 18-19 bandinda olabilir. bunda sorun yok bana kalirsa. ama nedense universite 1. sinif 18-19 bandi ile lise son sinif 17-18 bandinin iliskisi kulagima yukardakinden daha garip geliyor. o kadar yazdim ama yazinin sonunda anladim ki garip isler bunlar. bilemedim.

20 yaşındayım, üniversite öğrencisiyim. şekil itibari ile liseliden halliceyim, arada yaş ve statü farkı olmasa bile, üniversite 2 yıl geçirmiş olsam bile, yine de liseli kızları küçük ve naolgun buluyorum(bulamadım başka bi kelime, olgun.un zıttı ne).
tasviplik bi şey yok, bi şey de denmez, ama bana ters geliyor. sübyancı denebilir, pedofili de denebilir illa bi şey diyeceksen.

çocuk denir.

başka kız mı yok denir

bireyler 18 yaşını geçmişse olay 2 kişi arasındadır derim 3. kişi olmaktan kaçınırım.

18 yaş üstünde dahi olmasa size ne denir size ne amk milletin derdinden

ben bu kadar ezik kıskanc kendinden çok başkasının ilişkilerini düşünen dedikoducu bir millet görmedim

dibine kadar orta doğulusunuz hiç bir zaman modern, açık fikirli ve saygılı olamayacaksınız.

kendine böyle bir şeyi yedirebiliyorsa bir insan yapsın ancak üniversitedeysen liseliler ile takılman gerçekten sübyan yahu!

profesyonel bir simülatör arıyorsanız Tarkim aviationu öneririm kampanyaları oluyordu saati oldukça ucuza geliyor

"bir başkası için mükemmel bir iş olsa da benim kariyer beklentilerimi karşılayamadı."

heyecanımı kaybettim derim.

su anki isimde gelebilecegim en ust duzeye geldim blabla. su anki isimin bana katacagi baska bir sey yok blabla. katacagim her seyi sirkete kattim blabla. boyle bos laflarla kiviracaksin iste.

bu işyerinde, yetenek ve becerilerimi tam anlamıyla açığa çıkaramadığımı düşündüğüm için.

ilk aklıma gelen bu.

duruma gore degisir. eger ise ben basvurmadiysam onlar beni cagirdiysa "ben isimden memnunum, degistirmeyi de dusunmuyordum. siz cagiridigniz icin geldim" derim. hatta demisligim de var.

mutlu değilim bu sebeple verimli de olamıyorum.

"ben işimden memnunum zaten ayrılmayı düşünmüyorum, siz çağırdınız diye geldim" demezdim asla. işinden o kadar memnun olan adam görüşmeye gitmez, teşekkür ederim iş arayışım yok der kapatır telefonu. kaldı ki bu tarz ukala cevaplar genellikle ters teper. görüşmeye gittiğine göre o işi istiyorsun, ilgileniyorsun. aksi bir imaj bırakmanın anlamı yok pek.

bu soruya verilecek cevap mevcut işine, mevcut işyerine ve görüşülen iş ve şirkete göre değişiklik gösterir. eğer daha büyük firma ise görüşeceğin firma, bunu öne çıkarabilirsin. özellikle kurumsal bir yapısı varsa kurumsal bir organizasyon içinde olmak istemek gayet yeterli bir sebeptir. işyerini kötülemeden mevcut işinin potansiyelini açığa çıkaramadığını söyleyebilirsin. ama dediğim gibi bu somut olaya göre değişkenlik gösterebilir. içinde bulunduğun durumun ayrıntılarını bilmeden bir yorum getirmek eksik hatta yanlış olabilir.

not: bir ik'cı

ananın amından dolayı derdim tabi içimden

şuraya bak ya kendi istemediğiniz bir şeyi bile saçma sapan açıklamak durumunda bırakılıyorsunuz allah belasını versin böyle ik ların yapacak işleri yok vasıfları yok karşısındaki vasıflı adamlara saçma sorular sormak için para kazanıyorlar lanet olasıcalar

özel sorunlar.

Hayır, herhangi bir sorun olmaz. Aksine ben buradan tebrik ederim sizi...

Trombosit sayiniz falan dusuk cikar, ayrica kan yenilenmesi icin karaciger aktif hale gelir ve kan değerleriniz değişir buraya değil doktora sorun, çünkü ciddi bir degisiklik oluyor kan verince.

peki bunun belirli bir zaman periyodu var mıdır ?

evet.

hala soruyor.

kardo luzumsuz bir soru ama cevaplayayim:
evet senin hissettiklerini o da hissediyor.

senın hıssettiklerinden fazlasını hissediyor.

haydi hayırlı olsun.

uzatmadan daha romantik bir şeylere yönlenin ve adım atmaya başla artık . niyetin belli olsun yoksa bir meriçler ordusuna kabul eder seni

Birde kız 2 yaş büyük benden.

@mikua neden öyle düşündün?

daha bunun üzerine bir sürü olaylar yaşadık ve ben dün gece söyledim. keşke söylemeseydin dedi , keşke söylemeseydin. Dilimi tutaydımda söylemeyeydim çok seviyodum ben hala seviyorum.

dışarı çık bi sigara yak. sonra da boşver, üzülürsün.

rahat bırak la şu kızı.

senin iş olmaz kız ilgiden hoşnut ama senden değil çevresinde senin gibiler olsun istiyor

tek bir şansın var, kızın hiç üstüne düşmemek.

yere batan sarnıcında kayıkla falan geziyorlardı

galiba hatırlayamadım filmin adını bulabilsem

şurda var bazı görüntüler www.youtube.com

@cosmictring evet buydu teşekkürler

720 p olarak indirin. malum toorrentlarda var görüntüsü. çok güzel istanbul kareleri var.

Giymiyorum etek veya elbise. Çoraplar da klasik baklava desenli kalın çorap.

bir erkeğin günlüğü:

dün 7-8 tane etek gördüm altında çorap yoktu yahut çok ince vardı. ama dün hava zaten çok güzeldi.
evvelsi gün 3 tane gördüm aynı şekilde
geçen hafta fırtınalı yağmurlu zamanda 2 tane gördüm.

her görüşümde ürperdim üşüdüm.

detaylı bilgi ve istatistikler için lütfen iletişime geçiniz.

Vintage eteğin altına vintage çorap olur kisvesi altında giy kalın hardal sarısı külotlu çorabı, olsun bitsin.

200 denye ve üstü.

giyiyoruz elbise de etek de. çoraplar da 70-150 denye. pentide içi polarlılar var hatta çorapların. çok güzel.

giyiyorum eskişehir soğuğunda. 100-150-200 denye ideal. ama çok üşüyorum dersen altına ince naylon çorap giyebilirsin. hiç belli olmaz. sadece 100 denye naylon da giyebilirsin. bir pantolondan daha sıcak tutar naylon.(yün vs pantolon hariç)

bu * havalarda bile giyiyorum.
daha kalin kumasli, kislik etekler/elbiseleri tercih ediyorum ama yazlik elbiseleri bile yün corap+cizme ve uzun kollu badi+hirka ile giyiyorum arada.
+100 denye corap giydigim gibi bazen yün corap ya da iki corap üstüste (alta renkli, üste ajurlu) giydigim de oluyor.

kışın etek ve siyah ince çorap giyen kadınlarımız baş tacımızdır koruyun ve kollayın onları

Üstteki arkadaş şunu demiş: www.accuweather.com

bir de bu mevsimlerde tchibo'ya termal coraplar geliyor. onlari kesinlikle tavsiye ederim, hem uzun ömürlü, hem gercekten sicak tutuyorlar.
bot veya cizme ile giyeceksen (dikissiz) termal tayt da giyebilirsin.

güç içinde güç içinde.

aynısı bende de var hiç görmediğim, 10 sene önce ölmüş bir adamı her dinleyişimde özlüyorum keşke şimdide olsa diyorum.

alkislarlayasiyorum.com

Özleyebilir.

sık sık mastürbasyon yap o hormonlar iyice azalsın kendine gelsin. sonra hoşlanabileceğin birisine git açıl birlikte olun normale dönün

Kendini özlüyorsun belki de.

bilinçaltı çok derin

calvin klein in2u
burberry the beat
chanel miracle
hepsi gayet hafif fresh kokular bence. ama kalıcılık olayı tenden tene çok değişiyor onu bi denemek lazım sanırım :)

kesinlikle loccitane ürünlerini denemelisin

bana burdan bir arkadas tavsiye etmisti, ben de bayragi ondan devralip size devrediyorum.
lacoste red

kesinlikle muazzam

lacoste pink touch
clinique happy / happy heart (daha hafif ve kalici)

dolce and gabbane light blue

ben umutluyum, keyifli olucak gibi. öyle takılıyoruz. değmezse de denedim en azından derim. hiç denemeden mal gibi kalmak kötü.

kesinlikle türkiyede değmez ve fazla umutlanmayın. en kısa zamanda bütün hayallerinizi törpüleyecekler umudunuzu kıracaklar.

çabayı ve beklentimi minimumda tutup mutlu ve umutlu bir şekilde yaşıyorum.

seney iş bankasında müfettişim

5 yıl içinde ölmekten korkuyorum amk

5 yıl mı ? şunun şurasında 21 aralığa ne kaldı lan ? neyse bu iğrenç geyiğide araya sıkıştırdıktan sonra.. şahsen üni mezunu oldum, üzerine 2. bir meslek daha öğrendim ama şu an evde mal mal oturuyorum malesef, bulamadım hala bir iş. ne ülkenin ne de kendi geleceğimi burada çok parlak görmüyorum. 1-2 sene çalışıp artık bi şekilde kendimi abd'ye gönderme planları yapıyorum ciddi ciddi.

dış dünyadan hiç bi beklentim yok. güvenim kendime.

Ben bu oyunu oynarım.

özel ders veriyorum, kafa rahat. üniversiteden bi bok beklemiyorum. bitsin önüm açılsın diyorum. kendi işimi yapacağım en sonunda.

uzun süre sevişme ve mastürbasyon yapma bak bakalım kendini tanıyabilecek misin?

Kardeş onlarda östrojen bizde testesteron. Onların hormon azınca böyle oluyorlar biz direk abaza oluyoruz.

menstruel siklusun sağlanabilmesi için kadınlarda bazı hormonların salınımı sürekli değişiyor. bir hormon birden salınıp çok yüksek seviyeye çıkıyor, ya da yüksek seviyedeyken birden salınımı duruyor. bu dengesizlikler, dalgalanmalar hissediliyor daha çok. bir de en çok bu şeylerden sorumlu hormon progesteron. rahim duvarının kalınlaşmasını sağlıyor ki bebek gelirse tutunabilsin diye. e erkeklerden rahim olmayınca progesteron da yok tabi.

er kişisiyim, benim oluyor öyle dönemlerim.

en geç 2 ayda 1 depresif bir hale giriyorum. bir kaç gün sürüyor. çok abur cubur yiyorum istem dışı oluyor çoğu. durduramıyorum kendimi. efkarlanıyorum o dönemlerde hep. kızlarda nasıl çikolata varsa bende rakı oluyor.

psikolojimin değişmesinde hormonal değişim vardır diye öngördüm kabul etti hep. ama hiç bir bilimsel araştırma yapmadım. bir de ayın konumu vb. çok etkiliyor bence. öyle de bir tahminim var.

çevreni değiştir biraz. yeni ortamlara gir. :)

olcakta nolcak aq benim varda noluyor.

paran varsa gerisi teferruat.

panpa imkanın varsa fakbadiye gir. sevgilin oldun mu aşık oluyosun,aşık olursan bi ton dert. kavga ettiğinizde depresyon mu dersin,kendini affettirmek için harcadığın para ve emek mi dersin. bi ton derdi var. ha kabul güzelken çok güzel,ama ayrılırsan ağzına sıçılıyor. aşık olmak çok riskli iş panpa o yüzden kararını iyi ver. ilişkimden çok memnunum ama bir iki defa keşke hiç aşık olmasaydım kimseye dedim.

@GibsonRules +1

abi çeken biliyor bak fakbadi iyi.

belki cevabı soru da gizli. ya insan değilsen?

eksiduyu.ru

şu duyuruyu açan adam yalnızdır. çevresi fazla yoktur.

yani farklı ortamlara gir. ne bileyim dediğin gibi tipsiz değilsen bir gece kulübüne git yalnız takıldığını göre hatunlar illa ki yanına gelecektir. etrafında hatun yok senin.

senin gibi bir arkadaşım vardı ama tek farkı kız arkadaşı vardı. sorun da bu zaten diceksin, arkadaşımın özgüveni düşük seyretse de acayip yazılma potansiyeli vardı. beğendiğine yazılırdı affetmezdi.

sonuç: utangaçlığı bırak.

çirkin kızlara yönel. unutma ki etraf kısmet bekleyen çirkin kızla dolu. sen hep güzellere bakarsan olmaz bu iş.

Niye olmuyo diye düsünüp durdugun icin olmuyo olabilir

girişken değilsin bu nedenle muhabbetin sarmıyor ve uzak duruyorlar bu kadar net.

the game diye bir kitap var onu oku...

VOLVO V40

www.volvocars.com

www.volvocars.com

en az 1.4 motor lazım sana daha altını düşünme station wagon için 1.4 bile yeterli gelmeyebilir o kasaya

Insignia, 508, C4 olabilir

Audi avant ya da allroad.

(bkz: subaru outback)
(bkz: subaru forester)

tumden gelirsek, beylikduzu degil

kadıköy üsküdar beşiktaş boğaz bölgesi değil

laleli de değil. e nerde olm?

edit: aa kuru kuru gök gürlemeye başladı, böyle derinden, sakince ama uzun. ama buraya nerden geldi? az önce yoktu? haydi arkadaşlar, bu gizemi çözmeliyiz

yenibosna tarafları şuanda yardırmış durumda.

tekirdağ çorlu tarafları çok fena az önce hezarfen ppi haritalarından baktım istanbula doğru yaklaşıyor önce beylik düzü üzerinden girecek istanbula

bayrampasa'ya ulasti

şuan bayrampaşa ve forum istanbul civarı sel götürüyor

çerkezköy.

yapmıyolar sorun ama yapmasan daha iyi.

kesinlikle sök, ben yatırıp aradığımda bizzat ordaki kadın "e kaldırın şalteri !!" demişti,

sayacı nasıl mühürlemişler? vana yok bir şey yok. kablo söküyorlar mühür diğerlerinde olandan farklı mı?

faturayi odediysen sok sorun olmaz

şalter kalkık ama bi mühür var

çarpılma dikkatli ol eline plastik eldiven tak ve plastik saplı pense kullan. ayağına plastik terlik giy öyle yap bu işleri bence

edit: sayaç çalışıyorsa bişey olmaz neden takıyorsun ki kafana gelip sökerler pazartesi

nasıl bir mühür? diğer saatlerden/sayaçlardan farklı mı? eğer farklı değilse sökme.

ha ben elektriksizsin sanmıştım. elleme o zaman bırak kendileri halletsin, kabuk soyma hastalığı hesabı dayanamıyor musun orda durmasına?

yau baya kırmızılı mühür

ayrıca şalter kalkık ama elektriksizim

?? anlamadım ya neyse. her ne ise borcunu ödediysen mühürü sök kutuya bak, kapıcıdan yardım al fln (kofra?). borcun yokken elektriksiz oturmanın manası yok

Mühür bozma
MADDE 203. - (1) Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

mission completed.teşekkürler duyuru

@micro çok geç kardeş

Büyükada'da görmüştüm, iskele'de ve iskelede saat kulesine doğru giderken.

ben olsam sahaflara giderdim oralarda çok eski istanbul kartpostalları var 1920 ler 10 lar gibi üzeri yazısız olanlardan alıp yollardım hem özgün hemde hoş olurdu

lcd temizleyicileri olabilir, klavye temizlik ıslak mendilleri var onlar olabilr

edit:alkol demiştim ama düzeltme geldi, kullanılması uygun değilmiş.

alkolle temizleme sakın ekranı matlaştırırsın!

sık sık taramak gerek. kıtık olduysa kesmeden çözülmez. kendine bir çay yap poşetli. açık olsun. sonra poşeti soğut, nemli kalacak ama damlatmayacak gibi sık. yukarıdan-aşağıya doğru çok bastırmadan sil. biraz yumuşat(çapakları) öyle sil. kendi gözündeki sert çapakları düşün, bastırırsan acıtır, çizer.

bir parça pamuğu elinde topak haline getir hafifçe ılık çaya batır(sıcak olmasın, şekerli olmasın) sırılsıklam olmasın pamuk. çok bastırmadan silebilirsin gözlerini.

siz kimsiniz diyebilir kizcagaz.

yapmadan bilemezsin. karı milletinin sağı solu belli olmuyorki.

oralet basit bişey değil mi ya

siz kimsiniz derse ben de bunun için geldim ama asıl siz kimsiniz derim? :))

yuh be abicim ne yaptın sen? o kız sana göre değil, salla gitsin.

sosyetik hatuna oralet alırsan seninle taşşak geçmesi muhtemel.

arkadaşlar herhangi bir kıza yaparsam o ne der diye 2. sorum da var.

seni tanımasa bile nezaketen teşekkür edip oraleti içer bence. içmese de reddetmez yani alır masasına koyar. ama götü kalkık bi hatunsa ne yapacağı belli olmaz.

abi neden oralet onu anlayamadım, kahve çay v.s daha normal bişey gibi.

oralet ne ya.

hahahaha oralet

bu düşünce yapısına sahipsen hiç şansın yok hatuna oralet ısmarlayacakmış gece gece güldüm :)

www.youtube.com

çay veya kahve yerine oralet çogzel bir seçim bence;)

al git ve "birine oralet ısmarlamak istedim, kura çektim sana çıktı:)" diyerek masasına bırak. gülümseme eksik olmasın yüzünden.

o sırada ağır hareket et. onun tepkilerine bak. sonra yine gülerek uzaklaş kendi masana doğru yürü. o sırada kız seni davet edebilir, dönüp oturursun. veya masana gittikten sonra da bakıp gelebilir (veya masasına çağırabilir).

ya da ilk başta tersleyebilir, buna da hazırlıklı ol.. ama sen de yine pozitif bir tavırla, "pardon ya, alt tarafı bir oraletti. ne kadar yanlış bir şey yaptığımı şimdi çok iyi anlıyorum. kusura bakma rahatsız ettim" diyerek uzaklaş.. (bu cümle yerine daha güzellerini koyabilirsin. ama orta tutumu ifade etmeli. ne çok sert, ne de fazla yumuşak. sadece "biraz" umursamaz.)

çocuğumu keserdim nasıl para olm o öyle var mı ki o kadar para ?

35 milyon dolarım olsaydı değil bunu almak sefaköyü cümle içinde bile kullanmazdım.

gayrimenkule yatırım yapardım ve envayi çeşit apple ürünü, en güzelinden leicalar alırdım sonra illa ki birer nikon f3af, f4, f5, f6, f100 alırdım.

sonra yine nikon d4 ve d800 alırdım sonra işte envayi çeşit en güzelinden lensler...

o abi de sıfırları yanlış yazmış diyeceğim cık olmaz üçlü üçlü ayırmış kesinlikle eğlenmek isteyen birinin işi :)

e5 üzerinde trafiğin her gün tıkandığı bir yerden bahsediyoruz. Kar oranı çok çok yüksektir.

Hesaplayan adam oldum (günde eşit miktarda benzin mazot sattığını öngörerek) günde 60 bin liraya yakın para kazanıyor( benzinin öz kütlesi 0.88, mazotun 0.85 aldım). 35 mio dolar, 62,650,000 tl ediyor. Günde 60 bin liradan bu işletme 4 yıldan kısa bir sürede dönüyor. (işin içindeki abartıyı da düşünürsek 5 yıl) bu durumda fiyat makul.

ki "20 TON PAREKENDE ACIK HESAP CALISAN" kısmını katmadım. Oha lan çok karlı oluyor böyle de. Sanırım ya ben yanlış yaptım ya da ucuz. Hatamı görenler düzeltsin lütfen.

Edit: Vay arkadaş, kıçıma başıma sürerdim desem tik alacakmışım.

Cevap2 o zaman: Hepsiyle bira alır duşumdan yemeğime hayatta sadece bira kullanırdım.

o'nu filan almazdım, gider ada alırdım okyanustan. 3-4 milyon bir şey. kalanı ile de amerikada emlak işlerine girerdim.

ilanımı buraya taşıdığın için teşekkür ederim çok şaşırdım gerçekten :0 benzin fiyatları bizi de mahvetti. 35 milyonu tahsil edip ardahan'a taşınacağım hayırlısıya.

gerçek mi bu :s

dampire haklı, güzel hesaplamış. bence de eder.

asıl merak edilen konu adam neden satıyor, onu araştırmak lazım. kamulaştırma mı var, yoksa izinler falan mı gidici, iyi bakmak lazım hacıtlar.

ha net 35 milyonum olsa hiç bi bok yapmam. ciddiyim. başıma bela almam, gider yıllık bağış yaparım sağa sola, yeni mühendislerin şirket kurmasını falan desteklerim onlardan pay alırım. yatırımcı olurum yani. keyfime bakarım.

@leontikhos

öyle para var, o paranin 40 mislini sadaka olarak veren de var:

www.huffingtonpost.com

@compadrito bill gates e babalık davası açmaya gidiyorum ben

Kredi kartına taksit seçeneği var mı? Fiyatı çok uygun...

O değil de get açmamış, açaymış iyiymiş.

kaba ötesi.

çok çok kötü. hediye olarak verseler bile kabul etme bence.

çirkinlik o kadar fazla yoğunlaşmış ki maddeye dönüşmüş o maddelerden de bu garip nesneyi oluşturmuşlar

o kadar mı kötü ya:/

alın bunu burdan. hayırrr.

ne o ? kilo verme ayakkabısı mı ?

allah'ını seven gözüme çamaşır suyu atsın.

yanındaki nasıl peki, o da mı çok kötü?

kedili sevimli ama o kurdelesi çok anlamsız. diğerine bi şey demeye gerek yok artık zaten.

Sağdaki hayatımda gördüğüm en tipsiz ayakkabı diyebilirim.

Bunu tasarlayan, üreten, giyen insan olamaz, evet.

EK: Soldaki de kötü, bağlamında kullanılırsa giyilebilir belki.

samimi yorumlarınız için teşekkür ederim.

1.si hadi bi nebze de 2. nedir haculi? zeki müren apartman topuklusu gibi...
şimdi düşündümde 1.ninde oluru yok. bunları giyiyor olamam için ya çok sağlam paralar vermeleri ya da hayati bir bahsi kaybetmiş olmam gerekir herhalde.
çok çirkinler. özür dilerim ama çok çirkinler.

soldaki pezevenk, sagdaki de ibine (escinsel degil) ayakkabisi.

ben kediliyi sevdim ama ondan ziyade yorumlara kahkaha attım, en çok bunu yazmaya geldim :)

ucube

o ney laa igrenç kaka mı yaptın ne

yüksek tabanlı ayakkabılar hanımefendide nasıl durur? hangi kıyafet tarzına uygundur? abes bakarlar mı? her kıyafetin altına günlük giyilebilecek bir ürün müdür? diye sorarsanız hem olumlu hem de olumsuz düşüncelerimi belirteceğim. yüksek tabanlı ayakkabıya bilindik bir örnek üzerinden gitmek istiyorum ona göre siz de karar kılarsınız.
nasıl durur? hangi kıyafet tarzına gider? bu soruları örneklendirecek olursak:
lookbook.nu buna sadece bel altı olarak bakın. üst kısım kötü bence.
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu solda verdiğiniz ayakkabıya yakın
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu sol ayakkabı
lookbook.nu taban bakımından sol ayakkabı
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
lookbook.nu
tabi örnekler türevlenebilir.
bu tarz kıyafetlere uyuyor genelde. özellikle şort ve çoraba çok yakışıyor. ben iki ayakkabıyı da beğendim sadece sorun olan uydurmak, abes kaçmamasını sağlamak. soldaki ayakkabıyı daha çok beğendim. bu benim düşüncem tabi arkadaşlar yardırmışlar.
olumsuz yönü ise fazla kıyafetiniz yoksa almamaktır. günlük giyilmeyişidir. tabii soldaki hakkında öyle düşünmüyorum.
ayrıca verdiğim örnek ayakkabı da dr.martens'dir araştırabilirsiniz.
www.youtube.com

kocaeli'de var bu ay güzel oyunlar. arkadaşın vardır belki burada, yazayım içimde kalmasın:)

bizim sorunumuz ne biliyor musun hocalar yeni bir şey yapmaya çalışan öğrencilerini törpülüyor odun yapıyor kendisi gibi yapıyor adamın yeteneğini yönlendirmiyor sonra karşımıza klişelerle dolu kendinden tiksindiren adeta devlet dairesi atmosferine sahip oyunlar çıkıyor

özet: oyun sonunda yere çömelip yüzünü kapatıp yeteeeeeerrr diye bağıran adama kürekle vurmak istiyorum

Şehir tiyatrolarında Surname 2010'a gidin mutlaka. Hatta yiğit sertdemir'in bütün oyunlarına gidebilirsiniz. Engin Alkan'ın oyunları da ortalamanın üzerindedir.

nokta atışı yapıyorum, aradığınız oyun: istanbul efendisi. şehir tiyatrolarında oynuyor.

bioxin bir işe yaramıyor. düzenli kullanılacaksa minoxil fayda edebilir.

randıman alınan ürünün illa istenilmeyen bi yan etkisi vardır

minoxil diyorlar kesinlikle yüzde beşlik olandan. benim kuzen yardırıyor kafaya valla araziler ot bağladı farkediliyor.

minoxil kaçınılmaz sonu geciktirir epey.

minoxidil i 5-6 ay kadar düzenli kullandım ve gerçekten de faydasını görmeye başlamıştım. fakat her gün sabah akşam onu kullanmak, kafada bıraktığı yağlı his çekilecek gibi değildi, bıraktım.

Kullanabilirsin sıkıntı yok. O fiyata burada 1 kg ancak alınıyor.

Nasıl kullanacağını soruyorsan; antrenmandan hemen sonra ve tercihen ilave olarak yatmadan önce. (buradan çıkıp, yatmadan önce kazein proteini alsan daha iyi olur falan diyecek olanlar çıkacaktır. whey ile devam edin).

kilonu 2 ile çarp örn 80 kg isen 160 gram 20 gram çıkart bundan 140 günlük protein sana yeter spor için bunu kendine uygula 20 yi çıkarttık çünkü günlük yiyeceklerden alıyorsun zaten. formül bu bilinçsiz kullanıp böbrekleri yakma

@hiko seijuro mantıklı olan o olduğu için mutlaka gece yatmadan casein alın diyen çıkıcaktır. yatmadan önce içmenin mantığı uykudaykende vücuda protein sağlamak ama 7-8 saatlik süreç için düşünürsek wheyin emilimi çok hızlı oluyo

2 yıl düzenli spor yapıp protein almıyo olman garip aslında, tabii ne seviyede yaptığınlada alakalıdır
optimum nutrition tavsiye ederim 3 farklı marka denedim en iyi verimi bundan aldım bu 3 marka içinde onun dışında weider,bsn,muscle pharm önerebilirim fiyatları az çok aynıdır zaten

john rambo gym

iron man

akm

speedpush gym

temel reis gym

softcore throttle

slim fit

CrossDude

YeniçeriGÜCÜ

MuhteşemTokat

kare adam üretim merkezi

the rock

adonis factory

@nabrukk gold's gym koyarlarsa yüklü bi tazminat öderler

life club.

türkiye'de ki spor salonunun yüzde doksan dokuzu gibi :)

regular

Chuck Norris gym

Brad Pitt on Fight Club Gyms.

altı patlar gym

ektomorf

sport-ist

hiç duymadım. belki pistte kullanılan asfalt ya da betonun yapısı ile ilgilidir.

O dediğin hava - derecelere düştüğünde yapılan de-icing yada anti icing uygulaması. Sebebi kanatlardaki slat ve flap gibi hareketli parçaların kalkışta sürtünme yüzeyinde oluşan hava akımını bozmaması ve parçaların verimli çalışabilmesi icin donmanin onlenmesidir. Karlı havalarda yapılır özellikle. çok maliyetli bir işlerdir. kullanılan solisyon alkollü ve pahalıdır. yapılan işlemden sonraki 20 dakika da uçak kalmazsa işlem tekrarlanır.www.airliners.net sitesinden de icing photos olarak aratabilirsin.

pistte tutunması için bir sıvı kullanılmıyor.

pist yüzeylerinde bu tarz durumlar için herhangi bir kimyasal kullanılmaz.

en son brezilyada suyu hemen emen bir asfalt icat etmişlerdi bundan başka bir çalışma yok bu konuda

şöyle şimdi olay, yeşil havaalanı diye bi olay var belki duymuşşunuzdur. Bu lisansı alabilmek için bu olay üzerinde duruyolarmış genelde. Bana bunu soran kişi de kimyasal kullandıklarını söyledi ki söyleyen kişi proje koordinatörü aynı zamanda yüksek çevre mühendisi.

Ben de şöyle gördüm nette içeriğini
a) Sıcak su;
b) Tip I sıvısı;
c) Su ve Tip I sıvı karışımı;
d) Tip II, Tip III veya Tip IV sıvıları;
e) Su ve Tip II, Tip III veya Tip IV sıvıları karışımı;

ne derece doğrudur bilemiyorum tam bir detay verilmemiş

tutunma ve yağış gibi bir açıklama yanlış olmuş sanırım yağmurlu hava gibi anlaşılıyor.

muhtemelen pist üzerinde buzlanmayı karlanmayı önleyici yani bir nevi anti icing ve de icing gibi birşeyden bahsediyorsunuz.

şöyle söyleyeyim atpl lisanslı bir pilotum ama eğitimlerimin içerisinde pist ile ilgili kimyasal uygulamalarından bahsedilmiyordu sanıyorum bu kurallar havaalanı işletmeleri ile ilgili. kurallar yenilendi ise bilemiyorum

www.aviation.clariant.com

şöyle birşey var

Ben çay götürdüğüm birinin şeker tercihlerini birinci seferde not ederim kafama. Bana çay getirildiğinde de bunu beklerim fakat garson değilim ve garsonların günde kaç kişiye hizmet ettiğini şöyle bir düşünürsek, sanki biraz daha esnek olmak gerekiyor.

3-4 kere ne yah. adam bir tek bize bakmıyor herhalde. dünya kadar müşteri var. kafasında dünya kadar problem var. 3-4 kez gelen birinin ne içtiğini neden aklında tutsun. haa içtiğin de biraysa hiç olcak iş değil. hee sağlam böle herifin duyduğunda vay tamam bu müşteri yaglı dediği bardağı 30 tl olan coctail falan içtiysen hatırlar herhalde .
tabi böyle şeylerin rutin olduğu masaların coctail ve içki şişeleriyle dolu olduğu mekanlar konu dışı olmak kaydıyla.

'o ne yahu' dediyse gerçekten hoş olmamış tabii. daha kibar belirtmesi lazım tanıyamadığını. 3 4 de gerçekten az bir süre. 3 kez gidip ' baktım barmeni tanıyorum' diyemem ben. müdavimi olduğum bir yer var uzun zamandır her hafta, en az 1 kez gidiyorum. bir süre sonra ben herzamankinden demeden her zaman ne içiyorsam onu getiriyorlar. hatta böyle durumlarda garson değiştiğinde kulağına da çıtlatıyorlar ne içtiğimi. mönü getirince çünkü önüme komik oluyor.

''o ne yahu'' garip olmuş tabi ki ama 3 4 kere de gitseniz kimse sizin keyfinizi ezberlemek zorunda değil. jest olarak yapılabilir ama karşı taraf bunu zorunluluk olarak algılarsa işin rengi değişir müşterinin terbiyesizliği olur

3-4 defa ile müşteri mi tanınır yahu? Bir defasında adamın gözlerinin içine bakarak 50 TL bahşiş bırak, ondan sonra istediğin kadar her zamankinden getirir sana.

Ama öyle bir kıyak yapmayıp adamın 3-4 defada tanımasını ve ne istediğini aklında tutmasını bekleyen müşterinin yaptığı hem görgüsüzlük hem kendini beğenmişlik olur.

garsonun suçu yok. filmlerden özenip öyle repliklerle garsona sipariş verende kabahat. 3-4 kereyle devamlı müşteri olunmaz..

harzem +1, o havayı yapmak istiyorsan garsona güzel bir bahşiş bırakacaksın

3-4 kerede garsonun birinin ne içtiğini hatırlaması çok istisna olurdu. zaten garson eğer hatırlarsa "her zamankinden mi" diye sorar. böyle bir şey olmadan müşterinin her zamankinden istemesini ve garsonu ne diyeceğini bilemeyecek bir duruma sokmasını ben müşterinin görgüsüzlüğü/kendini beğenmişliği olarak görüyorum.

o garsonun tek bana servis yapmadığını, günde kimbilir kaç kişinin kaç kere, kaç farklı sipariş verdiğini, sırf 3-4 kere gittim diye beni aklında tutması gerekmediğini bildiğimden, zaten baştan her zamankinden demem.
"o ne yahu" tepkisini de muhtemelen senin ne kastettiğini anlamadan, istediğin şeyin adı "her zamankinden" diye birşey olduğunu sanarak bir tepki vermiş. ha yakışmış mı hayır, ama anadolu insanı işte. doğal, içten, sıcak....

müşterinin görgüsüzlüğü bence.

3-4 kere gidilen yerdeki garson bence o kişinin sipariş seçimini hatırlamak zorunda değil. 20 kere gittiğim yerlerde bile böyle bir talepte bulunmam ben şahsen.

bütçeniz ve ne için kullanacağınızı falan da yazın isterseniz.

ykyt 200 lira civarı. çok fazla kullanmayacağım. öyle birkaç resim çekmek için işte.

dijital, manual ? biraz açıklayıcı olunuz lütfen! cımbızla laf alıyoruz ağızınızdan

o fiyata hepsi aynı. git bulabildiğini al, şarjlı bataryası olursa öp başına koy.

canon ixus serisinden bir model vardı 200-250 tl ye. modelini hatırlamıyorum fekat...

dijital arkadaşlar.

o fiyata hepsi aynı +1

optik zoom miktarına ve megapikseline bak. megapikseline fazla kanma ama. Teknosada birkaç tane dene, karanlık bir köşenin fotoğrafını çek, ne kadar pürüzlü çekiyor ona göre bak. hangisi hoşuna giderse al.

casio exilim modelleri olabilir fiyat performans oranları gayet iyidir hemde hd
urun.gittigidiyor.com

bu segmentteki makinelerde, daha önce pek çok kez bahsettiğim bazı teknik problemler var, dolayısı ile kısaca öneri vereyim;

canon modellerinden birisi olsun, 10mp' yi geçmemeye gayret edin, 5x optik zoom' u geçmemeye gayret edin.
selamlar.

mserdark.com

sunun tum bolumleri:

www.youtube.com

ayrica, su asagiya yazdigimi hic degistirmeden aynen kopyalayip Google'da aratir ve cikan sonuclara tek tek bakarsaniz, bir seyler bulma ihtimaliniz olabilir. Lutfen en az 10 Google sayfasinda cikan sonuclara tek tek bakin:

"decision making errors" filetype:ppt

teşekkürler hocam işimi gördü.

thy hollanda kazası bir araştır derim uçaktaki arıza uçuş mühendisi ve first officer ın uyarılarına rağmen kaptanın yanlış kararı sonucu ölümler oldu etkileyici olabilir

sorun biraz güldü verecek gibi olmuş özür diliyorum ama :) baktıysan suratına gülümsemiştir refleks olarak bence çok abartma bu durumu

avrupaya yada amerikaya gitsen bütün kıta sana verecek zannedersin sen bu mantıkla

Resmen gülücüğe odaklanmışsınız.

bu anın tadını öyle bir çıkar ki belki bir daha bu düşünceyi bile duyamayacaksın. Sadede gelince ilk ışığı vermiş, artık ataklarını tazele ve kanatlardan bindirmelerini yap. Uzun topları kes demiş bu gülümsemeyle. Organize bir iki akın düzenle. O zaman olur bu iş.

gülümsemeye odaklanma.

Bu mantıkta sorun yok, burası Türkiye ve buradaki kızların samimi olmadığı kişilere gülümsemesi bile umutlandırır cinsten. Ama yine de yeterli değil. Biraz daha yokla bence.

sorun saçma.


kız sana istesen saniyesinde verebilir.
kız sen yalvarsan yakarsan dünya zengini olsan sana bakmaz.

ikiside olabilir, gülücükten çıkmaz o

youtu.be

gülücüğe odaklanma da, merhaba demekten öte bi şey yap =)

güldü. verecek. kalbini.

gülücüğe odaklan esprisi yapmaya gelmiştim ama yapılmış. gideyim ben.

kısmet.

gülücük odaklı bir millet olduk vesselam...

www.youtube.com

bence vakit kaybetmeden babasından iste...

Yapardım onu. Hunharca.

cemaate girerdim nasıl olsa soruları yandaşlarına veriyorlar kafa rahat

kopya çekerdim

(bkz: sıçtın mavisi)

adımı yazar çıkardım. elbet biri yazacaktı moruk.

hayat bir sınavsa sorular ney?

soru cümlelerimde tek soru işareti kullanırdım. ama büyük ihtimalle cevap gelmezdi.

Kimse "imzamı atar çıkarım." dememiş daha, onu da ben diyeyim.

bir ekşici olarak yarısında çıkardım.

zor soruların yanıtı asla a olmaz.

bi kağıda "rix budur!" yazıp intihar ederdim.

gidiş yolundan puanları toplardım.

rapor alır girmezdim

valla teyzem zamaninda gitmis, 40 yildir orda, kadincagiz 60 kusur yasinda hala calismak zorunda dogru duzgun bir guvencesi olmadigi icin.
belki sen daha basarili olursun.

paran var ise git çalış kendi başına birşeyler yapmaya çalış. paran yoksa başkasının yanında çalışarak amerika tr den beter nefes alamazsın burada ki gibi rahat değil

oncelikle (bkz: diversity visa lottery)

bu cekilis, ucretsiz. her yil ekim ayinda basvuru oluyor, abd'de calisiyorsan bile surekli buna basvur. Green Card kazanirsin islerin daha da kolaylasir...

oldugun yerden is bulmaya calis fakat cok deneyimin yoksa, biraz zorlanabilirsin iyi is bulmada, ama ilgi alanin kesinle abd'de cok iyi isler bulmaya yonelik. Bir de eger cok iyi bir birikime sahip degilsen, vize alman biraz daha zorlasir. Cunku konsolosluk sizin sirket icin ne kadar onemli oldugunuzu gormek isteyecek, yani neden bir ABD vatandasini ise almiyor da sizi aliyor...

bu nedenle abd'ye egitim amacli (bir sertifika programi olur, bi master programi olur..) gelip burada is bulmaya calis. sen de kabul edersin ki, bir is yerine email atip ben turkiyedeyim beni alin demekle ben atiyorum newyork'ta su universitenin su programinda egitim aliyorum demen arasinda fark var.

para kismi kurs fiyatlarina, yasayacagin ile gore cok degisir.

titre ve kendine gel.

vizeler ile ilgili bilgiler burada:

travel.state.gov

siz, zor vize alabilecek bir gruptasiniz. yani genc, bekar erkek grubu. bu bahsettigim, turist vizesi zaten. onun da calisma ve oturma izni yok.

cok cok cok iyi bir yazilimciysaniz, firmalarin is ilanlarina muracaatta bulunabilirsiniz. hani belllki bi calisma vizesi (H1B) veren cikar mi acaba dusuncesiyle. hatta uc orneklerde onlar sizi bulur ve abd'ye goturur:

www.youtube.com

burada yasamak = ömür boyu it gibi calismak + bütün zorluklara yalniz basina gögüs germek.

hayatta sadece it gibi (IT'ci degil, köpek gibi) calismayi biliyor, baska bir sey de bilmiyor ve istemiyorsaniz, kaytarmayan biriyseniz, ogrenmeyi deli gibi seviyorsaniz ve dürüstseniz tutunursunuz. bunun disindaki hallerde, biraz zor olur. ingilizceniz iyi degilse, bir miktar zorluk da o nedenle yasarsiniz.

2008 krizinin etkileri henuz gecmedi. issizlik oranlari coook cok nazli bir sekilde duzeliyor. bi kipirdanma var ama, cok nazli, cok yavastan. 2008 krizinin gelecegini tahmin eden ve o zamanlar bu tahminine herkesin götüyle gülüdügü ekonomi kahini Nouriel Roubini, 2013'te bir parti kriz gelme ihtimali daha var dedi.

is bulmaniz, sizin "dunya ölçeginde" ne kadar iyi oldugunuza bagli. burada sadece Türk yazilimcilariyla degil, Hintli ve Cinli yazilimcilarin en iyileriyle rekabet edeceksiniz. Ak göt kara göt burada belli oluyo yani.

Dürüst, kendi halinde, kimsenin tavuguna KIşt demeyen, etliye sütlüye karismayan, vergisini muntazaman odeyen, kanunlara ve kurallara saygili bir kisiliginiz varsa, basiniza bir sey gelmez. "Alemlere akalim, cakallik edelim, carpalim, tokatlayalim, sarkalim, kestirmeden gidelim, bitirimiz olm, Turkuz biz!" seklinde bir yaklasiminiz varsa, basiniz belaya girebilir. Ozetle, efendiler ve caliskanlar ayakta kalir, tembeller, cakallar ve zorbalar elenir gider. Sistem boyle kurulmus.

1500 dolar buraya gelmek icin,
5000 dolar buradaki ilk "can suyu" olarak idare eder bir rakam. Tabii, is bulmus ve geliyor oldugunuzu varsayiyorum.

Diyelim size piyangodan yesil kart cikti. Calisma ve oturma izniniz oldu. O zaman, burada is bulana kadar dayanabilmeniz icin, 12-15 bin dolar civarinda bir para gerekir.

Toplu tasimanin pek yaygin olmadigi bir sehir, eyalete gidecekseniz, iyi kotu ayaginizi yerden kesecek bir kulustur icin de, bir 4 bin dolar filan gerekir.

benim arkadasim orada master yapti ve orta halli bir firmada calisiyor su an. master olmadan gidip is bulmak zor gibi.

recuva, bu tür dosyaları geri getirmekle birlikte, sonsuz dek silme özelliğine de sahip.

veriler her türlü geri gelir. ne kadar silineceği geri gelmeyeceği garanti edilse de geri gelir.

harddisk i tamamen silmenin yolu çok yüksek ısıya maruz bırakmaktır.gizli servisler bu yöntemi kullanır.

tabi siz devlet sırrı saklamıyorsanız recuva yeterli :)

balyoz operasoyununda bir tane er'e suç üstü yapmışlardı. çocuk arka arkaya 28. formatı çekerken yakalanıştı. hayal meyal hatırladığıma göre 60 küsür formattan sonra veriler siliniyormuş.

pcsupport.about.com

eraser

Neden mantıklı bir yanıt arıyorsunuz ki böyle bir yazıda? Sanki 1 gecede her taraftaki harfler değişti de kimse bir şey okuyamadı gibi yazmışlar.

"Halk 1 gecede cahil bırakılmış, babasının-dedesinin mezar taşlarını okuyamayacak hale getirilmiştir..."
Yani bu devrimi yapanlar ülkedeki tüm arapça kaynakları yakmış, mezar taşlarını kırıp latin harfleriyle yeniden yazmışlar. Hem de bir gecede. Azme bak ya.

cahil ile tartışmaya girmeyiniz bir kere cevabını verin anlamıyorsa bırakın gitsin geri dönerse kürekle vurun

tr.wikipedia.org
sene %okuma yazma oranı
1923 2,5
1927 10,5
1935 20,4
gördüğün üzere kolpanın önde gideni bu yazı. mükemmel osmanlıca yazarmış, 100 kişiden sadece 2-3 tanesi okuma yazma biliyor koca ülkede. onların da çoğu istanbulda zaten. harf devriminden sonra 12 yılda 8e katlanıyor oran.

Argümanınıza katılmıyorum, insanlar tek bir kararla cahilleştirilmediler. Hatta tersine eğitim ve öğretime yüksek önem verildiğini düşünüyorum. Şu genç yaşımda köy enstitülerine hayranlık ve gıptayla bakıyorum keşke insanlarımız gerçek eğitim almaya devam edebilselerdi, bundan yararlanabilseydik.

Öte yandan kendi adıma toplumumun ve ülkemin geçmişini daha açık bir şekilde tanıyabilmek isterdim bu yönden bakınca da evet tarihimiz duman perdesi gibi kapatıldı. Topu topu 100 sene önceki dönemi bilememek kendimi kötü hissettiriyor doğrusu...

dinci yazardan sonrasını okumadım.
ki dinci olmama rağmen...

arap alfabesine geçsek nolacak hadi geçtik diyelim dil o derece değişti ki o dönemki hiçbir şeyi ciddi bir çalışma yapmadan anlayamayacak durumdayız şimdi. asıl sorun dille oynanması ve çok oynanan her şey gibi dilin bozulması, ucubik bir hal almasıdır. ben şu gün bile arapça, farsça kelimelerden memnunum. benim meramımı batının kelimelerinden daha iyi ifade ediyorlar. daha derin, daha bizden görünüyorlar. bana kalırsa dil devrimi dilimizi köreltti, soyut kavramlarda çok eksiğiz özellikle. nüans konusunda da zorluklar yaşandığı çok oluyor. ama bu demek değil ki bu adamın dedikleri doğru. deli saçması zırva mantıksız şeyler söylemiş, ciddiye almaya değmez.

bunlar kısır tartışmalar. alfabe değişti, e değişmese ne olurdu, değişti ne oldu?
hiç bir şey.

ya kız milleti işte. kendi aralarında neler konuşuyorlar. takılma bence buna. uzun süreli değilse erkenden farketmişsin. benim hoşlandığım kız da porno izliyorum diye evet dememişti bana.

daha ne olsun kendini bir kızın pezengi yerine koymuşsun. helal olsun düzgün kızmış şansına küs kaçırdın gül gibi kızı.

kız haklı :D

Haklı bence. Saklamaya çalışman, silmek istemen ama unutman da bunun kanıtı. Şu yukardaki "kezban la bu" diyen arkadaşla beraber fanteziler kurun bence artık oturup.