lambada
Yılbaşında noel babadan koşu için siyah renkte bir spor ayakkabı istiyorum.En az üçbeş sene götürecek iyi kalitede bişeyi mümkünse indirimde yarı fiyatına yakın yakalasın, bissürü taksit yaptırabilsin, en geç bir hafta içinde bana ulaştırabilsin :)Nereden bulabilir?
Yılbaşında noel babadan koşu için siyah renkte bir spor ayakkabı istiyorum.
En az üçbeş sene götürecek iyi kalitede bişeyi mümkünse indirimde yarı fiyatına yakın yakalasın, bissürü taksit yaptırabilsin, en geç bir hafta içinde bana ulaştırabilsin :)
Nereden bulabilir?
En az üçbeş sene götürecek iyi kalitede bişeyi mümkünse indirimde yarı fiyatına yakın yakalasın, bissürü taksit yaptırabilsin, en geç bir hafta içinde bana ulaştırabilsin :)
Nereden bulabilir?
0
Avmleri gez mutlaka indirim oluyor.Real'de kesinlikle ayakkabı oluyor.Adidas,nike,reebok,new balance markaları var.
Çok ahım şahım olmaz ama koşu için sonuçta ucuza getirmiş olursun.
Çok ahım şahım olmaz ama koşu için sonuçta ucuza getirmiş olursun.
0
@cruseo; erdal bakkal batıyordu pazartesi gördüğüm kadarıyla, bir de canım ayakkabılarım tavuk döner koksun istemem:)
bildiğiniz outletler ya da indirim siteleri vardır illa ki??
bildiğiniz outletler ya da indirim siteleri vardır illa ki??
0
olivium'da puma'nın nike'ın outleri var güzel ve ucuza ayakkabılar var.
not: istanbuldaysan
not: istanbuldaysan
0
c1b2k3
ne kadar bu aralar fiyatları?
ne kadar bu aralar fiyatları?
0
su olsam ates olsam
aşağıdakilere ne zaman ulaşırız?- ales sonbahar sonucu- kpds sonbahar sonucu- mad men yeni sezonu
aşağıdakilere ne zaman ulaşırız?
- ales sonbahar sonucu
- kpds sonbahar sonucu
- mad men yeni sezonu
- ales sonbahar sonucu
- kpds sonbahar sonucu
- mad men yeni sezonu
0
nicolodenpolidis
arkadaşlar çekeceğim bir internet parodisi için espirilerinizi bekliyorum.55 yaşında anodolunun bağrından gelen Ege şivesi konuşan bir karekterin istanbul metropolünde başına gelen trajikomık olayları üzerine komik skeçler.buyrun önerin !
arkadaşlar çekeceğim bir internet parodisi için espirilerinizi bekliyorum.55 yaşında anodolunun bağrından gelen Ege şivesi konuşan bir karekterin istanbul metropolünde başına gelen trajikomık olayları üzerine komik skeçler.buyrun önerin !
0
lambada
Selam duyuru, nasılsın?Bir arkadaşımla İstanbul u keşif turları yapmaya karar verdik. Her hafta başka bi semtin gizli köşede kalmış yerlerini bulalım dedik.Senelerdir İstanbul dayız ikimiz de, belli başlı yerleri gördük tabii. yani bu seferki turun kapsamı Ayasofya, Pierre Loti, Çengelköy Çınaraltı
Selam duyuru, nasılsın?
Bir arkadaşımla İstanbul u keşif turları yapmaya karar verdik. Her hafta başka bi semtin gizli köşede kalmış yerlerini bulalım dedik.
Senelerdir İstanbul dayız ikimiz de, belli başlı yerleri gördük tabii. yani bu seferki turun kapsamı Ayasofya, Pierre Loti, Çengelköy Çınaraltı değil pek. Tabii hala görmediklerimiz de vardır, onlarla ilgili de tekliflere açığız..
Asıl görmek istediklerimiz pek de bilinmeyen, belki tesadüfen karşınıza çıkan, ya da bir arkadaşınızın çok anlattığı vs. yerler.
Örneğin Karaköy de Köşkeroğlu nu duyurudan methetmişlerdi, katmer yemeye gidiyoruz şimdi :) gitmişken başka nerelere gidelim?
(evet güllüoğlu na 165687454 defa gittik :)
Bir arkadaşımla İstanbul u keşif turları yapmaya karar verdik. Her hafta başka bi semtin gizli köşede kalmış yerlerini bulalım dedik.
Senelerdir İstanbul dayız ikimiz de, belli başlı yerleri gördük tabii. yani bu seferki turun kapsamı Ayasofya, Pierre Loti, Çengelköy Çınaraltı değil pek. Tabii hala görmediklerimiz de vardır, onlarla ilgili de tekliflere açığız..
Asıl görmek istediklerimiz pek de bilinmeyen, belki tesadüfen karşınıza çıkan, ya da bir arkadaşınızın çok anlattığı vs. yerler.
Örneğin Karaköy de Köşkeroğlu nu duyurudan methetmişlerdi, katmer yemeye gidiyoruz şimdi :) gitmişken başka nerelere gidelim?
(evet güllüoğlu na 165687454 defa gittik :)
0
fildamı sarnıcı, veliefendi...
balat düşünülmüş olabilir lakin lafı geçmemiş. oradaki kiliseler ve gayrimüslim okulu ve her bir sokağı. bilakis tarihi bir eczane var, 1900lerin ilk yarısından fırlayıp gelmiş gibi.
bir ilave daha yapayım; yoros kalesi anadolu kavağı...
balat düşünülmüş olabilir lakin lafı geçmemiş. oradaki kiliseler ve gayrimüslim okulu ve her bir sokağı. bilakis tarihi bir eczane var, 1900lerin ilk yarısından fırlayıp gelmiş gibi.
bir ilave daha yapayım; yoros kalesi anadolu kavağı...
0
KAraköy lokantası.
Bir de karaköy iskelede starbucks'ın sırasının sonunda hotel hettie diye bir yer var. En üst katında hoş bir restoran var. Ünlü falan değil ama biz arkadaşlarla yemeğe gidip çok memnun kalmıştık, manzarası da süper.
Bir de karaköy iskelede starbucks'ın sırasının sonunda hotel hettie diye bir yer var. En üst katında hoş bir restoran var. Ünlü falan değil ama biz arkadaşlarla yemeğe gidip çok memnun kalmıştık, manzarası da süper.
0
gelmişken eğer daha önce yapmadıysanız galata kulesi'ne çıkmayı ihmal etmeyin.
0
@agy3; tam üstüne basmışsın, istediğimiz tam da böyle bir şey..özellikle o eczaneyi çok merak ettim şimdi..kavağa da gittik de kaleye çıkmamıştık, orayı ve diğerlerini de listeye ekliyoruz, teşekkürler.
@whoosie; karaköy lokantasına gidelim, köşkeroğlundan önce o zaman.."şusu" çok iyidir, yemeden gelmeyin dediğin bir şey var mı?
@lazpalle; evet hala galataya çıkmadık, onu ve kız kulesini ikimiz de daha özel zamanlara sakladık,teşekkürler yine de:)
@whoosie; karaköy lokantasına gidelim, köşkeroğlundan önce o zaman.."şusu" çok iyidir, yemeden gelmeyin dediğin bir şey var mı?
@lazpalle; evet hala galataya çıkmadık, onu ve kız kulesini ikimiz de daha özel zamanlara sakladık,teşekkürler yine de:)
0
salt galata'ya uğrayın. sergi ilginizi çekmese bile binayı gezin. cafede bir kahve için. güzel bir mekan.
0
keşif analizi:
salt galata çok güzelmiş hakkaten, osmanlı bankası sergisi, ve resim sergilerini gezdik, cafesi güzeldi, hatta wc nin tasarımı bile çok enteresan:) kütüphanesine bayıldık, istanbul da böyle bir kütüphane olduğunu keşke bu kadar geç öğrenmeseydim:) tavsiye ettiği için merhum a çok teşekkürler.
köşkeroğlunda lahmacunu pek güzel, beytisi bizi sarmadı ama katmer nefis ve kocamandı, iki kişi zor bitirebildik. gezi yüksek kaldırım-galata kulesi-istiklal istikametinde sona erdi.
salt galata çok güzelmiş hakkaten, osmanlı bankası sergisi, ve resim sergilerini gezdik, cafesi güzeldi, hatta wc nin tasarımı bile çok enteresan:) kütüphanesine bayıldık, istanbul da böyle bir kütüphane olduğunu keşke bu kadar geç öğrenmeseydim:) tavsiye ettiği için merhum a çok teşekkürler.
köşkeroğlunda lahmacunu pek güzel, beytisi bizi sarmadı ama katmer nefis ve kocamandı, iki kişi zor bitirebildik. gezi yüksek kaldırım-galata kulesi-istiklal istikametinde sona erdi.
0
@yasanmamısyıllar; fener rum lisesinden mi bahsediyorsunuz? görsellerine baktım harika bir mimarisi var, haberim bile yoktu böyle bir yerden..
peki dışarıdan elimizi kolumuzu sallayarak girebilir miyiz ki, okul saatleri harici kapalı mıdır?
peki dışarıdan elimizi kolumuzu sallayarak girebilir miyiz ki, okul saatleri harici kapalı mıdır?
0
kızıl mektebe biz yaz döneninde ve hafta sonu girdik.
girişinde antakyalı hıristiyan bir aile yaşıyor, okulla onlar ilgileniyor. biraz bahşiş verirseniz güzelce gezdiriyor okulu, anlatıyor..
oraya gitmişken çevredeki kilise ve sinagogları da gezmiştik. ama yanımızda tur rehberi bi arkadaşım vardı, izin neyin işlerini o halletmişti sanırım önceden.
sahildeki bulgar kilisesi de çok değişiktir mesela!
girişinde antakyalı hıristiyan bir aile yaşıyor, okulla onlar ilgileniyor. biraz bahşiş verirseniz güzelce gezdiriyor okulu, anlatıyor..
oraya gitmişken çevredeki kilise ve sinagogları da gezmiştik. ama yanımızda tur rehberi bi arkadaşım vardı, izin neyin işlerini o halletmişti sanırım önceden.
sahildeki bulgar kilisesi de çok değişiktir mesela!
0
@pinkket teşekkürler.
kızıl mektep; mimarisinin müthiş olması bir yana ne enteresan okulmuş yahu, tarihçesini vs de okudum şimdi. o koskoca okulda bazı sınıflar 2 kişilik. orta 1 den lise sona kadar toplam 58 öğrenci var ve 8 inin soyadı Şahbaz, 5 inin de Carcar. aile okulu gibi. kulesinde küçücük bir yer verseler de bana orada yaşasam:p
istanbul da neler neler var da en ufak haberimiz yok..işte tam da böyle yerleri bulmak istiyoruz:)
o zaman bir günü fener deki kızıl mektep ve çevre kilise-sinagoglara ayırdık gitti :)
kızıl mektep; mimarisinin müthiş olması bir yana ne enteresan okulmuş yahu, tarihçesini vs de okudum şimdi. o koskoca okulda bazı sınıflar 2 kişilik. orta 1 den lise sona kadar toplam 58 öğrenci var ve 8 inin soyadı Şahbaz, 5 inin de Carcar. aile okulu gibi. kulesinde küçücük bir yer verseler de bana orada yaşasam:p
istanbul da neler neler var da en ufak haberimiz yok..işte tam da böyle yerleri bulmak istiyoruz:)
o zaman bir günü fener deki kızıl mektep ve çevre kilise-sinagoglara ayırdık gitti :)
0
PinarTaki
Merhaba, İstanbul'da yılbaşı için duydugunuz bir kermes organizasyonu var mı?
Merhaba, İstanbul'da yılbaşı için duydugunuz bir kermes organizasyonu var mı?
0
Kadin emegini deg,.erlendirme vakfi'nin Nahil diye bir dukkani var Taksim'de. Bildigim kadari ile her yil kermesleri var, arayip sormaniz mumkun
0
su olsam ates olsam
Bugün Fransız Kültürdeki program aralarında yönetmenlerle söyleşi ve çeviri yapan kıvırcık saçlı çok sempatik bir kız vardı. Yamulmuyorsam geçen sene de dans konulu bir film yönetmişti.Kimdir, kimlerdendir, bir bilen varmı?Yok paşa oğlumuza istemicez, sadece merak:)
Bugün Fransız Kültürdeki program aralarında yönetmenlerle söyleşi ve çeviri yapan kıvırcık saçlı çok sempatik bir kız vardı. Yamulmuyorsam geçen sene de dans konulu bir film yönetmişti.
Kimdir, kimlerdendir, bir bilen varmı?
Yok paşa oğlumuza istemicez, sadece merak:)
Kimdir, kimlerdendir, bir bilen varmı?
Yok paşa oğlumuza istemicez, sadece merak:)
0
su olsam ates olsam
...sıralı/sırasız listesine nereden ulaşabilirim?Duyuru bana kaynak medet..
...sıralı/sırasız listesine nereden ulaşabilirim?
Duyuru bana kaynak medet..
Duyuru bana kaynak medet..
0
hadi girişi yapayım.. gerisini getirin, şurada herkes 5 er tane yazsa listeyi toplarız :)
Pınar
Banvit
Evyap
Türk Tuborg Carlsberg
Tadım Gıda
Şölen Çikolata
Pınar
Banvit
Evyap
Türk Tuborg Carlsberg
Tadım Gıda
Şölen Çikolata
0
superb
Bohemian Rhapsody şarkısını bu kadar özel yapan nedir?
Bohemian Rhapsody şarkısını bu kadar özel yapan nedir?
0
içinden 4 farklı parça çıkabilecek güçte/formatta olması..
anyway the wind blows..
anyway the wind blows..
0
sözlerinin varoluşu, holografik evreni filan sorgulaması, müziğini ve mercurynin sesini söylemiyorum bile.
static.themetapicture.com
static.themetapicture.com
0
Dendiği gibi içinde değişik formatlar barındırması (6 ayrı kısım), böyle özgün olması, 1 yıl içinde 1 milyondan fazla kopya satması (single'ın. Yıl 75-76)
upload.wikimedia.org
upload.wikimedia.org
0
schizophrenia
bu ikisinden hangisini alayım acaba?
bu ikisinden hangisini alayım acaba?
0
achatla
perşembe günü eskişehire gideceğiz. tren olmadığından otobüse mecbur kaldık. mümkünse ucuz olanından hangisini tercih etmeliyiz? ucuz olup da en dandiği de olmasın ama :)
perşembe günü eskişehire gideceğiz. tren olmadığından otobüse mecbur kaldık. mümkünse ucuz olanından hangisini tercih etmeliyiz? ucuz olup da en dandiği de olmasın ama :)
0
ismail ayazla bu yıl yolculuk yaptım o güzergahta. bilet 27 liraydı sanırsam. ama dönemsel yoğunluğa göre değişiyordur fiyatlar. ben 11 eylülde yaptım o yolcuğu.
0
buzlu ve metro ucuz ismail ayaz pahalı.
kampanya bulabilirsen kâmil koç ta ucuza geliyor.
kampanya bulabilirsen kâmil koç ta ucuza geliyor.
0
kamil koçta şu an kampanya var turkcell kullanıcısıysanız ya da kullanan biri varsa yakınlarda biletin yarısı tutarında puan veriyor. 20 ocağa kadar kullanılmak üzere kamil koç üyeliğinize yükleniyor puan. eskişehire sık giden biri olarak, hepsi kötü. kötünün iyisi kamil koç. treni hasretle bekliyoruz..
0
lambada
Arkadaş elimdeki pdf formatındaki belgeyi yarım saattir word e çevirttirttirtmeye çalışıyorum, girmediğim site, indirmediğim program kalmadı, olmuyor, olmuyor..2 sayfalık da bişey topu topu, yok mudur bi kolay yolu..
Arkadaş elimdeki pdf formatındaki belgeyi yarım saattir word e çevirttirttirtmeye çalışıyorum, girmediğim site, indirmediğim program kalmadı, olmuyor, olmuyor..
2 sayfalık da bişey topu topu, yok mudur bi kolay yolu..
2 sayfalık da bişey topu topu, yok mudur bi kolay yolu..
0
@sanat guresi; çok sağol, bi arkadaşın cv si bu, kamuya açmasam daha iyi sanki, teşekkürler yine de..
bana balık vermeyin, balık tutmasını öğretin :)
(%100 garantili link verebilirsiniz tabii;)
bana balık vermeyin, balık tutmasını öğretin :)
(%100 garantili link verebilirsiniz tabii;)
0
hewit
İstanbul'da bana paket olarak katmer hizmeti sunabilecek, avrupa yakası ana hatları üzerinde ve tecrübelerinize göre(soru aslolarak bu) çok güzel katmeri olan yer neresidir.not: bi tane var ama taa beylikdüzü'nde gibi bildirimlere de açığım.
İstanbul'da bana paket olarak katmer hizmeti sunabilecek, avrupa yakası ana hatları üzerinde ve tecrübelerinize göre(soru aslolarak bu) çok güzel katmeri olan yer neresidir.
not: bi tane var ama taa beylikdüzü'nde gibi bildirimlere de açığım.
not: bi tane var ama taa beylikdüzü'nde gibi bildirimlere de açığım.
0
aynı ses " ama eve servisleri yoktur şimdi onların." dedi.
tez zamanda uzmanlar tarafından aydınlatılmayı bekliyoruz.
ben bu işin beşini bırakmam, canım çekti şimdi..
tez zamanda uzmanlar tarafından aydınlatılmayı bekliyoruz.
ben bu işin beşini bırakmam, canım çekti şimdi..
0
eve servis şart değil, ben gider alırım, kadıköy'Den de alırım ama o florya'ya kadar sıcak kalır mı sorun o...
not: ben katmer yemedim ama sıcak yenir diyorlar, antep'in bağrından kopan tatlıdan bahsediyorum, sanırım başka şeylere de katmer deniliyormuş.
not: ben katmer yemedim ama sıcak yenir diyorlar, antep'in bağrından kopan tatlıdan bahsediyorum, sanırım başka şeylere de katmer deniliyormuş.
0
çiya yerine çanak daha iyidir, çiyada varmı bilmiyorum ama böyledir muhtemelen :D
hayır sıcak kalmaz, sıcak yenir. fırında ısıtabilirsiniz. elbette aynı olmaz ama fena da olmaz.
canım çekti.
hayır sıcak kalmaz, sıcak yenir. fırında ısıtabilirsiniz. elbette aynı olmaz ama fena da olmaz.
canım çekti.
0
ehehe içimdeki ses beni hiç yanıltmadı, vallahi de var billahi de var hem de günün menüsünde, bahsettiğiniz katmer işte, antep işi..florya ya kadar gitmez, yolda biter o :)
www.ciya.com.tr
www.ciya.com.tr
0
iamtitanium
Öyle filmler önerin ki ağlamalara doyamayayım.
Öyle filmler önerin ki ağlamalara doyamayayım.
0
hiç ağlamayan duygusuz adamları bile ağlatabilen tek film olan a moment to remember'ı şiddetle öneriyorum.
(bkz: a moment to remember)
(bkz: a moment to remember)
0
offf offf
(bkz: hable con ella )- (bkz: konuş onunla) almodovar abiden bir başyapıt...
yine aynı yönetmenden:
(bkz: todo sobre mi madre)- (bkz: annem hakkında her şey)
yönetmen zaten on numara.
konu olarak;
ilki aşk, dostluk, müzik, bale, sanat.
ikincisi; annelik, hayat mücadelesi, travestiler.
ağlamak garanti.
iyi film dersen al sana iki iyi film...
(bkz: hable con ella )- (bkz: konuş onunla) almodovar abiden bir başyapıt...
yine aynı yönetmenden:
(bkz: todo sobre mi madre)- (bkz: annem hakkında her şey)
yönetmen zaten on numara.
konu olarak;
ilki aşk, dostluk, müzik, bale, sanat.
ikincisi; annelik, hayat mücadelesi, travestiler.
ağlamak garanti.
iyi film dersen al sana iki iyi film...
0
hable con ella +1
geçen sene benim de ağlamaya ihtiyacım olduğu bir dönemde karşıma çıkmıştı. iyi gelmişti..
geçen sene benim de ağlamaya ihtiyacım olduğu bir dönemde karşıma çıkmıştı. iyi gelmişti..
0
türk filmlerini tercih etmelisin belki de.
örn: vesikalı yarim, canım kardeşim, azap, dönüş.
örn: vesikalı yarim, canım kardeşim, azap, dönüş.
0
eğer daha önce ağladıysan ve vıcık vıcık sahneler etkileyici müziklerle ağlamak istemiyorsan..
al bakalım!
zeki demirkubuz
masumiyet
kader
al bakalım!
zeki demirkubuz
masumiyet
kader
0
32fahrenheit
sevgiliye hazırlanacak bir klip için aşk şarkısı arıyorumm..
sevgiliye hazırlanacak bir klip için aşk şarkısı arıyorumm..
0
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
bu kadar yeter sanırım
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
bu kadar yeter sanırım
0
soljenitsin
-kediniz siz yemek yerken yemeğinize ortak olmak istiyor mu ?-kedinizin ortalığı kirlettiği oluyor mu ?-size hiç saldırdı mı ?
-kediniz siz yemek yerken yemeğinize ortak olmak istiyor mu ?
-kedinizin ortalığı kirlettiği oluyor mu ?
-size hiç saldırdı mı ?
-kedinizin ortalığı kirlettiği oluyor mu ?
-size hiç saldırdı mı ?
0
geçmiş yıllarda kedi beslemiştim.yemek masasına çıkma isteği oluyodu.elimde yiyecek bişey olunca peşimden ayrılmazdı.buzdolabına gimeye çalışırdı.bi kere çok hastalandı.kakasını tutamadı salona yaptı.yiyecekleriyle top gibi oynayarak koltuğun altına gönderdiği oluyodu.bi keresinde sırf dışarı çıkartmıyorum diye kapının önünde burnuma atlamıştı.ama çok sevimliydi.
0
-tavuk-balık-ciğer üçlüsünden biri varsa ortak olmak istemeyi geçtim, sofrada sandalyede oturmuş kendisine de tabak beklerken buluyorum :)
-kirletmekten kasıt dağıtmaksa, yatağın üzerini, kıyafetleri vs dağıtır, balkondaki saksıları devirir, başka da bir kirliliği yok. tuvaletini yapar yapmaz hemen üstünü örter kumuyla.
-bir keresinde ev taşırken koliler yüzünden cinnet geçirip birkaçını parçaladı, sakinleştiriyim derken benim de bacaklar parçalanmıştı arada. veteriner yeri değiştirileceği için psikolojisi bozulmuş, yeni evde hemen kendisine ait bir yer ayarlayın demişti. hakkaten sakinleşti öyle olunca.
-kirletmekten kasıt dağıtmaksa, yatağın üzerini, kıyafetleri vs dağıtır, balkondaki saksıları devirir, başka da bir kirliliği yok. tuvaletini yapar yapmaz hemen üstünü örter kumuyla.
-bir keresinde ev taşırken koliler yüzünden cinnet geçirip birkaçını parçaladı, sakinleştiriyim derken benim de bacaklar parçalanmıştı arada. veteriner yeri değiştirileceği için psikolojisi bozulmuş, yeni evde hemen kendisine ait bir yer ayarlayın demişti. hakkaten sakinleşti öyle olunca.
0
evet; yiyebileceği bir şeyse ona da ayırıyorum hatta onu da düşünürek hazırlıyor&sipariş veriyorum.
evet; işediği bile oluyor.
yarım evet; psikopata bağlayıp haraç kesmişliği, canıma kastetmişliği yok. ama arada tırnak atabiliyor sevmeye falan çalışırken. ama o kadarını insan da yapıyor.
evet; işediği bile oluyor.
yarım evet; psikopata bağlayıp haraç kesmişliği, canıma kastetmişliği yok. ama arada tırnak atabiliyor sevmeye falan çalışırken. ama o kadarını insan da yapıyor.
0
-kedi yelteniyor.bir süre izin vermeyince ya da uzandığında elinizin tersiyle ittikçe ittikçe sofradaki yemeklere yaklaşmaması gerektiği terbiyesini alıyor.ya da uzanmadan önce uzun bir süre size bakarak yavaş yavaş yapıyor hareketini o sırada müdahale edip engel olabiliyosunuz.masada bişey yerken uzanmayıp o şeyi yanlışlıkla elinizden düşürdüğünüzde zıplıyor hemen üzerine mesela.benimki sandalyede oturup bana bakıyor genelde.bebek kediyken çıkmaya çalışıyordu ama.
-tüy döktü bir müddet.sonra kaliteli bir mama aldım baya baya bitirdi tüy dökümünü.ancak güreştiğimiz zamanlar elime geliyor bir de yattığı yerde.elbiselerini açıkta bırakırsan üzerine yatar vücut ısısından hoşlandığı için.
-her gün saldırıyor.o saldırmazsa ben saldırıyorum zaten.evde durunca canı oyun istiyor.ya kovalıyoruz birbirimizi ya da elimle savaşıyor kendi çapında.benim kedim uyarı gibi dişlerini deydiriyor elime ama şimdiye kadar hiçkimseye saldırı amaçlı bir kere bile diş atmadı.yani ağzına alıyor ama basmıyor.en ufak bi acı bile vermiyor.kedimin cinsiyle ilgili biraz da bu.benimki şinşila ama tekirlerin ısırdığını biraz daha hoyrat bir cins olduklarını biliyorum.ayrıca çok korktuğunda 2 kere pati yedim.başka bişeyden korkup yakınında olduğum için bana vurmuştu.bunu da tırnaklarını keserek çözersin zaten.tırnak makasları var.
-tüy döktü bir müddet.sonra kaliteli bir mama aldım baya baya bitirdi tüy dökümünü.ancak güreştiğimiz zamanlar elime geliyor bir de yattığı yerde.elbiselerini açıkta bırakırsan üzerine yatar vücut ısısından hoşlandığı için.
-her gün saldırıyor.o saldırmazsa ben saldırıyorum zaten.evde durunca canı oyun istiyor.ya kovalıyoruz birbirimizi ya da elimle savaşıyor kendi çapında.benim kedim uyarı gibi dişlerini deydiriyor elime ama şimdiye kadar hiçkimseye saldırı amaçlı bir kere bile diş atmadı.yani ağzına alıyor ama basmıyor.en ufak bi acı bile vermiyor.kedimin cinsiyle ilgili biraz da bu.benimki şinşila ama tekirlerin ısırdığını biraz daha hoyrat bir cins olduklarını biliyorum.ayrıca çok korktuğunda 2 kere pati yedim.başka bişeyden korkup yakınında olduğum için bana vurmuştu.bunu da tırnaklarını keserek çözersin zaten.tırnak makasları var.
0
megerse
Ama böyle dinlemelere doyamayayım, ağzıma sıçsın. Hepsini dinlicem söz.
Ama böyle dinlemelere doyamayayım, ağzıma sıçsın. Hepsini dinlicem söz.
0
bu yollanan şarkılar hiçbir şey ifade etmiyor. sana o kadar ağır bir şarkı yollarım ki intihar dahi edebilirsin ilgilenirsen emin olduğun zaman yaz göndereyim
0
yaşar tabi ki. aldanırım, beni koyup gitme, kumralım
candan erçetin- unutursun
candan erçetin- unutursun
0
xenophobic
Malumunuz Gossip Girl 5 hafta sonra bitiyor.Beni şimdiden bir üzüntüdür aldı.Yerini doldurmak zor olacak. Yine de denemek lazım.Dexter iyi mi ?Ya da başka ne tavsiye edersiniz ?
Malumunuz Gossip Girl 5 hafta sonra bitiyor.
Beni şimdiden bir üzüntüdür aldı.
Yerini doldurmak zor olacak. Yine de denemek lazım.
Dexter iyi mi ?
Ya da başka ne tavsiye edersiniz ?
Beni şimdiden bir üzüntüdür aldı.
Yerini doldurmak zor olacak. Yine de denemek lazım.
Dexter iyi mi ?
Ya da başka ne tavsiye edersiniz ?
0
"gossip girl" benzeri "skins" olabilir.
"dexter" çok daha iyi bir dizi tabii bana göre.
"dexter" çok daha iyi bir dizi tabii bana göre.
0
Gossip Girl izlemedim ama benzer kategoride "Girls" var, yerini fazla fazla doldurur bence..
Hot in Cleveland
Tell me you love me
Don't Trust The Bitch In Apartment 23
Hot in Cleveland
Tell me you love me
Don't Trust The Bitch In Apartment 23
0
gossip girl bitiyor muymuş ya, bak ben de üzüldüm şimdi.
bence hiçbiri onun yerini dolduramaz
bence hiçbiri onun yerini dolduramaz
0
lambada
için bir program var mıdır halihazırda? Bilgisayara kursam ve internetteki ya da indirdiğim bazı videoları örneğin 1 dklıksa 4-5 dk.da izlesem ağıııır ağıııır..sadece youtube videoları için olsa bile yeterli şimdilik. Teşekkürler..
için bir program var mıdır halihazırda? Bilgisayara kursam ve internetteki ya da indirdiğim bazı videoları örneğin 1 dklıksa 4-5 dk.da izlesem ağıııır ağıııır..
sadece youtube videoları için olsa bile yeterli şimdilik.
Teşekkürler..
sadece youtube videoları için olsa bile yeterli şimdilik.
Teşekkürler..
0
Videolar gerektiği kadar yüksek hızda değilse sizin yavaşlatma yapmanız istediğiniz detayları görebilmek için yeterli olmayabilir.
0
yalnız belirteyim, fps'i yani saniyedeki kare sayısı düşük ise video yavaşladıkça akıcılığını kaybedip kare kare takılmalı takılmalı oynayacaktır. ki normal bir videodan bahsediyorsak fps'i en iyi ihtimalle 30'dur, yani bir saniyede 30 kare oynatıyordur. 5x yavaşlatmak demek, 1 saniyede 6 kare göstermek demek olur ki bu da epey bir takılma demek.
0
forbidden archangel
yüksek lisans için hangisini önerirsiniz? tezsiz yapmak işe yarar mı? yoksa yol yakınken uğraşma mı diyorsunuz?
yüksek lisans için hangisini önerirsiniz?
tezsiz yapmak işe yarar mı? yoksa yol yakınken uğraşma mı diyorsunuz?
tezsiz yapmak işe yarar mı? yoksa yol yakınken uğraşma mı diyorsunuz?
0
Kurumsal iletişimin yüksek lisans yapılacak bir durumu yok bence.
İnsan kaynaklarında yapın,o kadar yapmak istiyorsanız.
Ama ben o 1 ya da 2 yılı bi şirkette iş tecrübesiyle çok daha faydalı değerlendirebileceğinizi düşünüyorum. eğer akademik kariyer düşünmüyorsanız tabii..
ve kesinlikle tezli yapmayın yapacaksanız da, kesin diyorum bak kesin..
İnsan kaynaklarında yapın,o kadar yapmak istiyorsanız.
Ama ben o 1 ya da 2 yılı bi şirkette iş tecrübesiyle çok daha faydalı değerlendirebileceğinizi düşünüyorum. eğer akademik kariyer düşünmüyorsanız tabii..
ve kesinlikle tezli yapmayın yapacaksanız da, kesin diyorum bak kesin..
0
simdi kurumsal iletisim biraz daha sosyal, daha disari isidir. daha gozonunde olup ben sunu yaptim diyebilecegin bi alandir. ik, her ne kdr oyle gibi gozukse de daha cok evrak isidir. yani kurumsal iletisim daha outsider, ik daha mediator isidir.
yuksek lisans olayinda ise oncelikle her 2sinde de tecrube cok onemli. ama illa yapacam diyosan da, ik yi disaridan alacagin sertifikalar ve tecrubeyle kotarabilirsin. ama kurumsalda 'eger bu alanda bi lisans egitimin yoksa' yuksek lisans yapabilirsin ama tabiki bence tezli degil.
yuksek lisans olayinda ise oncelikle her 2sinde de tecrube cok onemli. ama illa yapacam diyosan da, ik yi disaridan alacagin sertifikalar ve tecrubeyle kotarabilirsin. ama kurumsalda 'eger bu alanda bi lisans egitimin yoksa' yuksek lisans yapabilirsin ama tabiki bence tezli degil.
0
saksel
Avrupa yada Anadolu yaaksası fark etmez.Para önemli değil
Avrupa yada Anadolu yaaksası fark etmez.Para önemli değil
0
Para önemli değilse Zekeriyaköy, Polonezköy, Arnavutköy .
Ama para önemli değilse neden bize soruyorsun ki?
Ama para önemli değilse neden bize soruyorsun ki?
0
Feneryolu - Kızıltoprak civarı.. Minibüs caddesiyle tren yolu arası..
0
"...Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya'nın en güzel yeridir. Ama Dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir..."
Balıkçılarından çarşısına kadar ben Beşiktaş'ı sevdiğim, kendimi burada huzurlu hissettiğim için, benim için Beşiktaş. Ortaköy de de oturdum, orayı da bi ayrı severim:) Arnavutköy ve Bebek de güzel yaşanacak yerler..
Avrupa yakasını bu kadar sevmesem Kalamış- Fenerbahçe derim. Belki yaşlanınca :)
ve bir hayal olarak: Büyükada
Balıkçılarından çarşısına kadar ben Beşiktaş'ı sevdiğim, kendimi burada huzurlu hissettiğim için, benim için Beşiktaş. Ortaköy de de oturdum, orayı da bi ayrı severim:) Arnavutköy ve Bebek de güzel yaşanacak yerler..
Avrupa yakasını bu kadar sevmesem Kalamış- Fenerbahçe derim. Belki yaşlanınca :)
ve bir hayal olarak: Büyükada
0
and justice erol
Şimdi elimde iki seçenek var, 1- ya iş yerine yürüme mesafesinde (200m falan) 750 TL kira verip, nezih bir semtte, fakat çok çok eski bir binada, giriş katında oturacağım, 2- ya da iş yerime 5 km kadar uzakta, aşırı derecede trafik olmamakla birlikte çok fazla ışık olduğu için yarım saatte kat edebi
Şimdi elimde iki seçenek var,
1- ya iş yerine yürüme mesafesinde (200m falan) 750 TL kira verip, nezih bir semtte, fakat çok çok eski bir binada, giriş katında oturacağım,
2- ya da iş yerime 5 km kadar uzakta, aşırı derecede trafik olmamakla birlikte çok fazla ışık olduğu için yarım saatte kat edebildiğim, aylık 100 TLye yakın benzin parası ve 600-700 civarı da kira vereceğim, kötü sayılabilecek bir muhitte fakat 3-4 yıllık kısmen yeni bir binada giriş ya da bahçe katı olmayan bir binada oturacağım..
Bana nedenleri ile beraber tercihinizi söyler misiniz?
Not: Arabam var, ve aşırı sosyal biri olmadığım için evde vakit geçirmeyi seven biriyim.
1- ya iş yerine yürüme mesafesinde (200m falan) 750 TL kira verip, nezih bir semtte, fakat çok çok eski bir binada, giriş katında oturacağım,
2- ya da iş yerime 5 km kadar uzakta, aşırı derecede trafik olmamakla birlikte çok fazla ışık olduğu için yarım saatte kat edebildiğim, aylık 100 TLye yakın benzin parası ve 600-700 civarı da kira vereceğim, kötü sayılabilecek bir muhitte fakat 3-4 yıllık kısmen yeni bir binada giriş ya da bahçe katı olmayan bir binada oturacağım..
Bana nedenleri ile beraber tercihinizi söyler misiniz?
Not: Arabam var, ve aşırı sosyal biri olmadığım için evde vakit geçirmeyi seven biriyim.
0
kötü muhitte oturma.
bence kesinlikle 1. seçenek.
insanlar evin içindeyken dışarının ne önemi var, önemli olan evin içinde huzurlu olman falan diyor, ama öyle bir şey yok.
oturduğun çevre, komşuların, semtin esnafı vb. bunların hepsi çok önemli.
o yüzden nezih bir semtte otur.
çok çok eski bir bina derken durumunu bilemem.
çok eski olan, ama taş ve çok sağlam olan binalar da var.
evin işe yakın olması da iyi bir şey.
bunun karı var, kışı var.
üstelik yolda geçireceğin zamanına ve fazladan harcadığın paraya yazık.
bence kesinlikle 1. seçenek.
insanlar evin içindeyken dışarının ne önemi var, önemli olan evin içinde huzurlu olman falan diyor, ama öyle bir şey yok.
oturduğun çevre, komşuların, semtin esnafı vb. bunların hepsi çok önemli.
o yüzden nezih bir semtte otur.
çok çok eski bir bina derken durumunu bilemem.
çok eski olan, ama taş ve çok sağlam olan binalar da var.
evin işe yakın olması da iyi bir şey.
bunun karı var, kışı var.
üstelik yolda geçireceğin zamanına ve fazladan harcadığın paraya yazık.
0
evi sadece işe göre ayarlamak bence mantıksız. oldu da o işten çıktın diyelim, o zaman ne olur? hangi ev daha merkezi, ya da daha kolay ulaşıma sahip vs gibi düşünmelisin bence. senin hayatın iş ya da işten arta kalan kısımdan ibaret değil, hepsini kapsıyor...
0
işyerine yürüme mesafesinde oturmanın zevki paha biçilemez. her sabah-akşam trafiğe girip siniriniz bozulmayacak, artı günlük en az 1 saat daha kendinize vakit ayırabileceksiniz..
nezih bir semt diyorsunuz üstelik..bina eski bile olsa biraz tadilat ve düzenlemeyle halledilir. uzun uzun düşünmeye bile gerek yok..kesinlikle 1 i seçerim ben..
nezih bir semt diyorsunuz üstelik..bina eski bile olsa biraz tadilat ve düzenlemeyle halledilir. uzun uzun düşünmeye bile gerek yok..kesinlikle 1 i seçerim ben..
0
iş yerine yürüme mesafesinde oturmak cidden çok büyük bir artı, ha iş yerin çok sikko bi yerdedir, hayatın da orada geçer bilemem, ama mesai bitince o yol insanı öldürüyor o yorgunlukla. ama eski bina beni düşündürdü, zira allah yakın zamanda bi kentsel dönüşüm yapacak diyor deprem mühendisleri, dikkatli olmak lazım.
0
1. secenek.
arabayi satip biraz da renovasyon yaparsiniz tamam iste :P. Kiraydayken renovasyon ne kadar mantikli tartisilir tabi.
arabayi satip biraz da renovasyon yaparsiniz tamam iste :P. Kiraydayken renovasyon ne kadar mantikli tartisilir tabi.
0
günde 3 saat bana kalsın diye iş değiştirmeyi bile göze alan biri olarak (günde 60 km'den 10 km'ye düşürebildim) yürüme mesafesinde otur derim ama ev çok da sağlıksız olmasın. gerekiyorsa 900 ver düzgün bir yer olsun.
0
kötü muhitte serseri hırsız falan yoksa 2. seçenek. çünkü eski evin tesisat derdi bitmez. bi de giriş karanlık olur ve gürültü gelir. evdeki rahatlık önemli. bi de deprem muhabbeti var tabi.
kötü muhitle kastın nedir? veya semt olarak belirtirsen daha iyi olur. komşular da çok önemli ama şans işi bu.
kötü muhitle kastın nedir? veya semt olarak belirtirsen daha iyi olur. komşular da çok önemli ama şans işi bu.
0
Ramiegovic
çalıştığım binada 30-40 tane şirket var, alt kattaki şirketteki hatunlardan biriyle bakışıyoruz gibi bir şey, ya da bana öyle geliyor. Ya ben ona çok bakıyorum onun bana her bakışında göz göze geliyoruz ya da ben baktığım için dikkatini çekiyorum onun. Geçenlerde onun şirketinden beni aradılar size
çalıştığım binada 30-40 tane şirket var, alt kattaki şirketteki hatunlardan biriyle bakışıyoruz gibi bir şey, ya da bana öyle geliyor. Ya ben ona çok bakıyorum onun bana her bakışında göz göze geliyoruz ya da ben baktığım için dikkatini çekiyorum onun.
Geçenlerde onun şirketinden beni aradılar size iş teklif ediyoruz ilgileniyor musunuz diye, bende ilgilenmiyorum dedim. bu hatun kişi acaba IKda çalışıp kariyer.net'ten bana ulaşmış olabilir mi ? bu sayede benle tanışmayı mı düşünüyor yoksa tüm bunlar tesadüf mü ? kafamda mı kurguluyorum :/
bu bakışma 5-6 aydır devam ediyor,
seviyorsan git konuş diyenlere öncelikle şunu belirteyim, sevmiyorum. gidip konuşsam şimdiye konuşurdum.
ps: kahverenkli saçlı hatun kişi, okuyorsan bunu, iş çıkışında bekle beni
Geçenlerde onun şirketinden beni aradılar size iş teklif ediyoruz ilgileniyor musunuz diye, bende ilgilenmiyorum dedim. bu hatun kişi acaba IKda çalışıp kariyer.net'ten bana ulaşmış olabilir mi ? bu sayede benle tanışmayı mı düşünüyor yoksa tüm bunlar tesadüf mü ? kafamda mı kurguluyorum :/
bu bakışma 5-6 aydır devam ediyor,
seviyorsan git konuş diyenlere öncelikle şunu belirteyim, sevmiyorum. gidip konuşsam şimdiye konuşurdum.
ps: kahverenkli saçlı hatun kişi, okuyorsan bunu, iş çıkışında bekle beni
0
şimdi bunu bir kız sorsaydı hemen "kezbansın"ı yapıştırırdı duyururun çok bilmiş türk erkekleri.
şimdi biz nasıl bilelim bunun cevabını? olabilir de olmayabilir de. en fazla tahmin atarız ortaya. sen en iyisi kızın o şirketteki pozisyonunu öğrenmeye çalış.
şimdi biz nasıl bilelim bunun cevabını? olabilir de olmayabilir de. en fazla tahmin atarız ortaya. sen en iyisi kızın o şirketteki pozisyonunu öğrenmeye çalış.
0
kasıtlı olsa ne olacak hacı? irtifa mı kazanacak g.tün? tesadüf olsa "hadi ya, tüh!" diye hayıflanacaksın.. sevmiyorsan salla gitsin. bence tesadüf.
0
5-6 aydır bakıştığını veya sandığın bir kıza bir şeyler hisetmeydisen bu saatten sonra biraz zor his edersin bence o yüzden (bkz: abi konuşmadan önce duygularından emin ol bence)
0
ekaterina
merhaba, yeni asistan oldum ben ilk defa vizelere giriyorum gözetmen olarak, bugün bir sınavda 3 öğrenci dikkatimi çekti, ortadaki sürekli arkaya bakıyor arkadaki kendisine bakıyor, biraz olur öyle dedimse de abarttıkça abarttılar, ha bir yandan da öndekiyle konuşuyordu, öndekini bir ön sıraya aldım
merhaba, yeni asistan oldum ben ilk defa vizelere giriyorum gözetmen olarak, bugün bir sınavda 3 öğrenci dikkatimi çekti, ortadaki sürekli arkaya bakıyor arkadaki kendisine bakıyor, biraz olur öyle dedimse de abarttıkça abarttılar, ha bir yandan da öndekiyle konuşuyordu, öndekini bir ön sıraya aldım, daha sonra bi yarım saat falan geçti ama ne zaman bi öğrenci soru sorayım dese arkamı dönsem, bi dönüyorum tamamen arkaya dönmüş, beni görünce hemen geri dönüyor gibi yapsa da göz arkada en son şöyle gelişti;
-ben: sen de buraya gelir misin? (herhangi bi yer)
- bir öne geçeyim o zaman (az önce konuştuğu öğrencinin arkası)
-ben: hayır az önce de onunla konuşuyordun buraya gel
-allah allah emin misin gördün mü?
şimdi benim umrum değil istiyorsa hepsinin kağıdı aynı olsun fekat hocası enteresan derslerden birisi bu, adam çat çut sınıfa girip çıkıyor, hoca bile girdiğinde bunlara dikkat et dedi farketti. bi de yaşım büyük olmadığından (bazılarından küçüğüm) takmıyorlar beni, napim lan ben topuklu giyip tak tak dolaşim mi napim. siz napıyorsunuz ya da?
-ben: sen de buraya gelir misin? (herhangi bi yer)
- bir öne geçeyim o zaman (az önce konuştuğu öğrencinin arkası)
-ben: hayır az önce de onunla konuşuyordun buraya gel
-allah allah emin misin gördün mü?
şimdi benim umrum değil istiyorsa hepsinin kağıdı aynı olsun fekat hocası enteresan derslerden birisi bu, adam çat çut sınıfa girip çıkıyor, hoca bile girdiğinde bunlara dikkat et dedi farketti. bi de yaşım büyük olmadığından (bazılarından küçüğüm) takmıyorlar beni, napim lan ben topuklu giyip tak tak dolaşim mi napim. siz napıyorsunuz ya da?
0
Askerler için derler ama öğrenciler için de geçerlidir bu laf;
"Öğrenci yarrak ruhludur başını okşarsan sana diklenir" vur kafasına pezevenklerin, otoriteni kur.
"Öğrenci yarrak ruhludur başını okşarsan sana diklenir" vur kafasına pezevenklerin, otoriteni kur.
0
ya işte onu yapmak istemiyorum, hoca dedi kopyadan yakalarsan direk beni ara, bu sene kalacak gelecek sene de kalacak ondan sonraki sene düşünürüz nasip dedi, yazık lan.
0
saygısız şimarık tiplerse tavrını koy hocaya bildirmesen de. yani saklayarak çekmeye çalışıyorlarsa çok bir problem yok ama gözüne soka soka seni saymadıklarını göstermeleri biraz ayıp olur bence
0
öğrenci asistanlık konusunda pek bilgim olmasa da ast üst ilişkisi olarak, sert olmak önemli. yani "sen kalk buraya geç" derken sesteki o otoriteyi hissettirebilmeniz lazım. elbette yüzsüzler çıkacaktır, o durumda da yaptırım gücünüz dahilinde işlem yapmanız gerekli diye düşünüyorum.
0
kopya cekiyorlar diye kagitlarini al, siniftan at, gerekirse tutanak tutarak kurula ver.
birkac kez boyle yaptiginda senden korkmaya baslarlar. namin yurur. geldigini goren kacacak delik arar. ileride tekrar boyle davranmana gerek kalmaz ama birkac kisinin ogrenim hayatini sikmis olursun.
yalniz... ben daha soruyu okurken basladim kufretmeye, eminim ogrenciler de etmistir. kendini bi bok saniyor herhalde demislerdir. ben cok demistim cunku.
ben cok kil oluyordum bu yukarida anlattigin tipte asistanlara. illa bir takilma ihtiyaci hissediyorlar. ben 8 senede bitirdim okulu. ben universitede iken ortaokulda olan bebeler asistan oldu. ben onu nasil takayim? takma istemesin, duzeni saglasin dogru bildigini yapsin yeter. kopya cekiyorsam, atacaksa atsin. benden saygi, sevgi ve kelebekler beklemesin.
birkac kez boyle yaptiginda senden korkmaya baslarlar. namin yurur. geldigini goren kacacak delik arar. ileride tekrar boyle davranmana gerek kalmaz ama birkac kisinin ogrenim hayatini sikmis olursun.
yalniz... ben daha soruyu okurken basladim kufretmeye, eminim ogrenciler de etmistir. kendini bi bok saniyor herhalde demislerdir. ben cok demistim cunku.
ben cok kil oluyordum bu yukarida anlattigin tipte asistanlara. illa bir takilma ihtiyaci hissediyorlar. ben 8 senede bitirdim okulu. ben universitede iken ortaokulda olan bebeler asistan oldu. ben onu nasil takayim? takma istemesin, duzeni saglasin dogru bildigini yapsin yeter. kopya cekiyorsam, atacaksa atsin. benden saygi, sevgi ve kelebekler beklemesin.
0
@entrapmen ben de 5.5 senede bitirdim de kalkıp saygı duruşuna geçsinler demiyorum zaten, ama bir gördünüz mü demek bu kadar mı zor, bu defa tamam otur desem aaa bak gördün mü dedi zaten hoca bunu tanıo olm torpilli ehehehe dicekler, hiç öğrenci olmamışım gibi şey yapmayın yahu.
0
girdiği çıktığı hiçbir okulda kopya çekmemiş, paşa paşa kıt kanaat notlarla çift dikiş güç bela geçmiş biri olarak söylüyorum, hadlerini bildirmezsen benim de ahım kalır. işareti koy icabına bak. yalnız tipler yamuk mu, aralarındaki bazı lavuklar reis tipli mi diye dikkat et bence. biraz sıkısın galiba iyi canlarından bezdirmişsin diklenmeye başlamışlar, tebrik ederim.
0
acıma, niye acıyorsun ki? afedersin ama hak yiyen bok yesin. kopya çekmeyenin günahı ne? hadi kopya çekersin, göz ucuyla sağa sola bakarsın da bi de sallamamak nedir yani? ibret-i alem için kağıdını alıp herkesin görebileceği şekilde işareti koy, kopya muamelesi yani.. bak bakalım bir daha cesaret edebiliyor mu?!
0
açıkca söyle bakın durum böyle istemediğim şeyler yaptırmayın bana diye:) gülerle falan ama buna benzer bişeyler söyle işte. şeffaf olmak, bir kaç sene önce onlardan biri olduğunu unutmadığını onlara hissettirmek işe yarar.
ben de mesela takıntılı, çılgın bakire modunda bir asistan yüzünden koca shakespeare dersinden kalmıştım, eve taşıdığım zilyon tane kitabi geri okula getirirken bildiğim bütün bedduaları ettim kendisine. bilmem işe yaradımı.
ben de mesela takıntılı, çılgın bakire modunda bir asistan yüzünden koca shakespeare dersinden kalmıştım, eve taşıdığım zilyon tane kitabi geri okula getirirken bildiğim bütün bedduaları ettim kendisine. bilmem işe yaradımı.
0
kağıda işaret.
ayrıca "sen kalk şuraya geç!" gibi otoriter bir yaklaşım bence kesinlikle doğru değil. karşı taraf diklenebilir, sonra hoş olmayan tartışma yaşanır. buna bizzat şahit oldum. af öğrencisi birine böyle bir emir verildi, sınıfın ortasında kavga çıkacaktı.
"sizi böyle almak durumundayım, lütfen şöyle buyrun" demek bence en güzeli. yok, lakayıt bir tavır olursa eğer, kâğıda işaret. bana kalırsa en makulu bu.
ayrıca "sen kalk şuraya geç!" gibi otoriter bir yaklaşım bence kesinlikle doğru değil. karşı taraf diklenebilir, sonra hoş olmayan tartışma yaşanır. buna bizzat şahit oldum. af öğrencisi birine böyle bir emir verildi, sınıfın ortasında kavga çıkacaktı.
"sizi böyle almak durumundayım, lütfen şöyle buyrun" demek bence en güzeli. yok, lakayıt bir tavır olursa eğer, kâğıda işaret. bana kalırsa en makulu bu.
0
yok yahu ne sıkısı, benim yüzüm yumuşak diye oluyor bunlar bence, diğer arkadaşlar soru sorduklarında bile gidip bakmıyorlar yerlerinden kalkmıyor çoğu, yardım edelim az dedik, sınav ingilizce bilmedikleri kelimeleri bile söylüyorum, daha napim. Daha 5 sınav var gireceğim ama hiç canım istemiyor valla.
@gogu delen adam emir verir gibi demedim ki, sen de buraya gelir misin lütfen dedim ilk başta.
kağıda işaret içime sinmiyor ya, yaptırımı çok fazla bildiğim gibi devam etmek en doğrusu sanırım. en fazla kağıda işaret tehdidi çıkar benden :D
@gogu delen adam emir verir gibi demedim ki, sen de buraya gelir misin lütfen dedim ilk başta.
kağıda işaret içime sinmiyor ya, yaptırımı çok fazla bildiğim gibi devam etmek en doğrusu sanırım. en fazla kağıda işaret tehdidi çıkar benden :D
0
bir asistan olarak şunu söyleyebilirim ki;
ne öğrenci ne de hocaya güvenme;
öğrenciyi mazur görürsün "ya bu hoca iyi huylu ses çıkartmıyor zaten cevap versekte altta kalıyor" diye bir algı yaratırsın ki toparlaman ancak onlar mezun olduktan sonra gerçekleşir 4 yıla yakın bir süre demek...
hocaya güvenme "aslansın, kaplansın tut tutanak" der, tutarsın sonrsında emin ol neden tuttun diye hayıflanır, ifade vermek soruşturma sürecinde yalnız kalırsın vb.
en iyisi otoriteni belli et...
sınıfa girdiğinde yerleri değiştir, değişmezlerse kağıtları dağıtma ama geçen süreyi de eklemeyeceğini onlara belirt vb..
tutatank tutma meselesi sana kalmış yani çok büyük bir olaysa yerine başkasını sokma, kitaba bakıp aleni cevap yazma, cep telefonundan mesaj alma falan tutanağını tut ama sakın ola ki öğrencilerin cep telefonlarını falan alma! Merkez üniler bu tip davalarla dolu... ama onun dışında göz kayması, kalem uçlarının arkasına yazma vb. kağıtlarını al, ya da yanlarına git otur, falan :)
son bir şey şunu fark edeceksin ki mesafeni belli edersem o mesafe dahilinde öğrenciler sana saygı gösteriyor ve aşmaya çalışmıyor ki aşılırsa zaten mesafeyi hatırlatırsın...
ve bunlar genç hatta ve hatta ciddi anlamda çocuklar :) espiri, şaka ama ciddiyetle çok işe yarıyor.. bazı şeyleri de mazur görmek gerek :)
tebrikler mesleğinde, mesleğe ilişkin daha da bilgi istersen buralardayım...
zorluklar yıldırmasın, zira çok çok zorlukla karşılaşacaksın...
ne öğrenci ne de hocaya güvenme;
öğrenciyi mazur görürsün "ya bu hoca iyi huylu ses çıkartmıyor zaten cevap versekte altta kalıyor" diye bir algı yaratırsın ki toparlaman ancak onlar mezun olduktan sonra gerçekleşir 4 yıla yakın bir süre demek...
hocaya güvenme "aslansın, kaplansın tut tutanak" der, tutarsın sonrsında emin ol neden tuttun diye hayıflanır, ifade vermek soruşturma sürecinde yalnız kalırsın vb.
en iyisi otoriteni belli et...
sınıfa girdiğinde yerleri değiştir, değişmezlerse kağıtları dağıtma ama geçen süreyi de eklemeyeceğini onlara belirt vb..
tutatank tutma meselesi sana kalmış yani çok büyük bir olaysa yerine başkasını sokma, kitaba bakıp aleni cevap yazma, cep telefonundan mesaj alma falan tutanağını tut ama sakın ola ki öğrencilerin cep telefonlarını falan alma! Merkez üniler bu tip davalarla dolu... ama onun dışında göz kayması, kalem uçlarının arkasına yazma vb. kağıtlarını al, ya da yanlarına git otur, falan :)
son bir şey şunu fark edeceksin ki mesafeni belli edersem o mesafe dahilinde öğrenciler sana saygı gösteriyor ve aşmaya çalışmıyor ki aşılırsa zaten mesafeyi hatırlatırsın...
ve bunlar genç hatta ve hatta ciddi anlamda çocuklar :) espiri, şaka ama ciddiyetle çok işe yarıyor.. bazı şeyleri de mazur görmek gerek :)
tebrikler mesleğinde, mesleğe ilişkin daha da bilgi istersen buralardayım...
zorluklar yıldırmasın, zira çok çok zorlukla karşılaşacaksın...
0
e olayi biliyorsun iste. neyini soruyorsun su halde?
yuzsuz adam her yerde yuzsuz. kopyayi aleni ceker, senden cekinmezse devam eder spoil eder, abuse eder. siker atar. asistan olan ogrencilerin cogu ogrencilik hayatlarinda bu konuya meze tiplerle hicbir etkilesimde bulunmuyor sanirim. bu adama sen ne dersen de, ne yaparsan yap bu adam piskin.
sen bunun yerini degistir bana takti olacaksin. (bana ilgi duyuyor diyeni bile gordum ben)
sen bunu gormezden gel sen kaypak, yumusak, korkak ve gerizekali olacaksin.
sen bunun kagini al, sinavdan at, emin ol yine sucu sende bulacak.
o muhtesem birisi aslinda. tanisan seversin.
ben kalkip herkesin kagidini al demiyorum. belli basli bu turden birkac tipe gerekeni yap, o turden olanlar dahil kopya cekme amaci gudenler senden korkar.
bizim bolumde vardi bir tane boyle asistan. hayatinda sinav esnasinda bir kere bile gulumsedigini gormedim. kac tane kendini bilmez yavsagin kagidini aldi, kurula verdi.
benim 2 ust donemimdi. aslinda muhtesem bir kadindi ve oyle somurtkan falan da degildi (dolayli yoldan arkadaslarimin arkadasi oldugundan disarida da taniyordum).
kaldi ki asistanlarin asli gorevi sinav gozetmenligi degil. yine de oradayken senin gorevin duzeni saglamak. duzeni nasil saglaman gerektigini dusunuyor ve hissediyorsan; aynen oyle davran. ogrenciler gelir gecer. sen oradasin.
yuzsuz adam her yerde yuzsuz. kopyayi aleni ceker, senden cekinmezse devam eder spoil eder, abuse eder. siker atar. asistan olan ogrencilerin cogu ogrencilik hayatlarinda bu konuya meze tiplerle hicbir etkilesimde bulunmuyor sanirim. bu adama sen ne dersen de, ne yaparsan yap bu adam piskin.
sen bunun yerini degistir bana takti olacaksin. (bana ilgi duyuyor diyeni bile gordum ben)
sen bunu gormezden gel sen kaypak, yumusak, korkak ve gerizekali olacaksin.
sen bunun kagini al, sinavdan at, emin ol yine sucu sende bulacak.
o muhtesem birisi aslinda. tanisan seversin.
ben kalkip herkesin kagidini al demiyorum. belli basli bu turden birkac tipe gerekeni yap, o turden olanlar dahil kopya cekme amaci gudenler senden korkar.
bizim bolumde vardi bir tane boyle asistan. hayatinda sinav esnasinda bir kere bile gulumsedigini gormedim. kac tane kendini bilmez yavsagin kagidini aldi, kurula verdi.
benim 2 ust donemimdi. aslinda muhtesem bir kadindi ve oyle somurtkan falan da degildi (dolayli yoldan arkadaslarimin arkadasi oldugundan disarida da taniyordum).
kaldi ki asistanlarin asli gorevi sinav gozetmenligi degil. yine de oradayken senin gorevin duzeni saglamak. duzeni nasil saglaman gerektigini dusunuyor ve hissediyorsan; aynen oyle davran. ogrenciler gelir gecer. sen oradasin.
0
sonradan uğraşmak yerine en baştan tavır koymak daha etkili..
yani kağıtları dağıtırken 'arkadaşlar sınav esnasında konuşan ya da kopya çekmeye teşebbüs edenlerin kağıdı alınacak/işaretlenecek, ona göre dikkat edin lütfen" denir ve baştan bu tip olayların büyük kısmının önüne geçilmiş olur. abarta abarta hala çekmeye çalışan olursa da ibreti alem için kağıdına işaret konur ya da alınır. evet biraz sert ama doğrusu bu.
ben de çoook kopya çektim lisansta, ama kopyaya izin veren rahat hocalarda çektim..kağıdımı alacağını bildiğim hocanın sınavında töbe kağıdımdan kafamı bile kaldırmadım. insan evladıyız hepimiz, boşluk görünce kullanmaya meyilliyiz..
nasıl başlarsanız öyle gider..sessiz, birşey yapmayan asistan yerine sağısolu belli olmayan asistan olun gözlerinde:)
ek olarak da; son sınıfların sınavlarında daha rahat bırakılmalarından yanayım. adam kaç yaşına gelmiş, ayak bağı olmuş bölümü, bitirsem de gitsem diye gözüne bakıyor..bırakın gitsin de işine gücüne baksın..
ve evet topuklu etkili olabilir:)
yani kağıtları dağıtırken 'arkadaşlar sınav esnasında konuşan ya da kopya çekmeye teşebbüs edenlerin kağıdı alınacak/işaretlenecek, ona göre dikkat edin lütfen" denir ve baştan bu tip olayların büyük kısmının önüne geçilmiş olur. abarta abarta hala çekmeye çalışan olursa da ibreti alem için kağıdına işaret konur ya da alınır. evet biraz sert ama doğrusu bu.
ben de çoook kopya çektim lisansta, ama kopyaya izin veren rahat hocalarda çektim..kağıdımı alacağını bildiğim hocanın sınavında töbe kağıdımdan kafamı bile kaldırmadım. insan evladıyız hepimiz, boşluk görünce kullanmaya meyilliyiz..
nasıl başlarsanız öyle gider..sessiz, birşey yapmayan asistan yerine sağısolu belli olmayan asistan olun gözlerinde:)
ek olarak da; son sınıfların sınavlarında daha rahat bırakılmalarından yanayım. adam kaç yaşına gelmiş, ayak bağı olmuş bölümü, bitirsem de gitsem diye gözüne bakıyor..bırakın gitsin de işine gücüne baksın..
ve evet topuklu etkili olabilir:)
0
Yerinde olsam sınav başlamadan bezdirirdim. Şöyle ki;
yerlerini değiştirirdim
cep telefonlarınızı, notlarınızı kesinlikle kaldırın şeklinde talimat verirdim
-kürsüye yığmak adettendir -
sınav esnasında sürekli dolaşırım, aniden geri dönerdim arada.
bi de sınıfın en arkasına gidin duvara yaslanın izleyin. Arkalarını dönüp kontrol edemeyeceklerine göre stres içinde kağıtlarına odaklanmak zorunda kalacaklar.
bunun gibi klişe numaralarla ortamı gererdim. bişey yapacağınızdan değil maksat korkutmak. Ömrüm boyunca her sınava kopya hazırlamış kimi zaman deli çekmiş kimi zaman boş kağıt verip çıkmış biri olarak bu söylediklerimi uygulayan hocalardan çok tırsardım. Çekeceğim varsa da riske atmazdım. Mümkün olduğu kadar az konuşun, arkadaşlar sınavdayız lütfen diyin. Kestirip atın. Size mi güvenip geldiler sanki sınava?
yerlerini değiştirirdim
cep telefonlarınızı, notlarınızı kesinlikle kaldırın şeklinde talimat verirdim
-kürsüye yığmak adettendir -
sınav esnasında sürekli dolaşırım, aniden geri dönerdim arada.
bi de sınıfın en arkasına gidin duvara yaslanın izleyin. Arkalarını dönüp kontrol edemeyeceklerine göre stres içinde kağıtlarına odaklanmak zorunda kalacaklar.
bunun gibi klişe numaralarla ortamı gererdim. bişey yapacağınızdan değil maksat korkutmak. Ömrüm boyunca her sınava kopya hazırlamış kimi zaman deli çekmiş kimi zaman boş kağıt verip çıkmış biri olarak bu söylediklerimi uygulayan hocalardan çok tırsardım. Çekeceğim varsa da riske atmazdım. Mümkün olduğu kadar az konuşun, arkadaşlar sınavdayız lütfen diyin. Kestirip atın. Size mi güvenip geldiler sanki sınava?
0
sınav başlamadan uyar müsamaha göstermeyeceğim, kopya çeken olursa kağıdını işaretleyeceğim ve gereken prosedür gerçekleşecek diye. bir kez uyardıktan sonra işaretle de, gerekirse kurula da taşı. işaretleyince o diklenen öğrenciler hocam hocam diye peşinde dolanıyorlar iş bir üst kademeye taşınmasın diye. bırak onlar düşünsün derdini tasasını, herkes hak etiiği notu alsın. kopya çekmeyen adamın suçu ne?
0
yahu sen üniversite öğrencisine lise öğrencisi gibi davranmışın biraz:)
bence sınavdan önce biraz tırsıttıracaktın, kopya çekmeye yelteninin kağıdını alırım, hocaya bildiririm falan diyee...
bence sınavdan önce biraz tırsıttıracaktın, kopya çekmeye yelteninin kağıdını alırım, hocaya bildiririm falan diyee...
0
eğer göreve yeni başladıysan baştan işi sıkı tutman lazım, yoksa sonradan bütün ağırlığını ve otoriteni kaybedersin. daha bunun ciddi ciddi kopya çekeni var, ders anlatması var, ödev toplaması, kağıt okuması.
hababam sınıfınfaki kül yutmaz kadar abartma elbette ama, sınıfın kontrolünün sende olduğunu, senin lafının geçtiğini hissettirmen lazım. yoksa tepene bi çıkarlar, sittin sene bi daha sözün geçmez öğrenci üzerinde. bizim bi arkadaş var mesela, öğrenciler direkt adıyla sesleniyolar kıza. hocam falan demeye bile tenezzül etmiyolar yani.
topuklu giyip tak tak dolaşmak otorite kurmak değil sinir bozmaktır ayrıca. öğrencinin konsantrasyonunu ve sinirini bozmaktan başka bi işe yaramaz.hatta mümkün olduğu kadar ses çıkarmayacak, dikkat dağıtmayacak şekilde giyinmen, yürümen, konuşma gerekir. öğrenci zaten gergindir, konsantre olmaya çalışıyodur. o anda her uyarıcı ani patlamalara sebep olabilir. hatta bazı asistanlar sınav sırasında bile hiç durmadan konuşur, kıkırdar, güler. değil öğrenci ben bile sinir olurum, öğrenciden önce ben uyarırım susun, çıkın dışarda konuşun diye.
sınav salonuna girdiğinde "arkadaşlar günaydın/merhaba. sınav düzenine geçelim lütfen" falan gibi cümlelerle sınıfa girdiğini ve o andan itibaren otoritenin sen olduğunu belli etmen lazım. "çocuklar" demek yerine "arkadaşlar" diye hitap etmek her zaman artı puandır. sınav başlamadan önce, gözüne şüpheli görünen, birbirine çok yakın oturmuş olan varsa onları düzelt mesela. sınav sırasında da eğer kopya çektiğini düşündüğün biri varsa önce gözlerinin içine dik dik bak, sonra git başında dur gıcık edici bi şekilde, sen ayrıldığında hala devam ediyorsa kopya çekmeye, bu sefer ya yerini değiştir ya da kağıdına bi işaret koy. bi iki sınavda böyle yaparsan adın çıkar zaten.
bütün bunları kıl, soğuk ve itici bi şekilde değil de tatlı sert bi şekilde ypman lazım. dengeyi ayarlamak çok önemli. öğrenci hem senin hoca olduğunu bilmeli, hem de seni saymalı ve sevmeli. bu da zamanla öğrenilen bişey...
hababam sınıfınfaki kül yutmaz kadar abartma elbette ama, sınıfın kontrolünün sende olduğunu, senin lafının geçtiğini hissettirmen lazım. yoksa tepene bi çıkarlar, sittin sene bi daha sözün geçmez öğrenci üzerinde. bizim bi arkadaş var mesela, öğrenciler direkt adıyla sesleniyolar kıza. hocam falan demeye bile tenezzül etmiyolar yani.
topuklu giyip tak tak dolaşmak otorite kurmak değil sinir bozmaktır ayrıca. öğrencinin konsantrasyonunu ve sinirini bozmaktan başka bi işe yaramaz.hatta mümkün olduğu kadar ses çıkarmayacak, dikkat dağıtmayacak şekilde giyinmen, yürümen, konuşma gerekir. öğrenci zaten gergindir, konsantre olmaya çalışıyodur. o anda her uyarıcı ani patlamalara sebep olabilir. hatta bazı asistanlar sınav sırasında bile hiç durmadan konuşur, kıkırdar, güler. değil öğrenci ben bile sinir olurum, öğrenciden önce ben uyarırım susun, çıkın dışarda konuşun diye.
sınav salonuna girdiğinde "arkadaşlar günaydın/merhaba. sınav düzenine geçelim lütfen" falan gibi cümlelerle sınıfa girdiğini ve o andan itibaren otoritenin sen olduğunu belli etmen lazım. "çocuklar" demek yerine "arkadaşlar" diye hitap etmek her zaman artı puandır. sınav başlamadan önce, gözüne şüpheli görünen, birbirine çok yakın oturmuş olan varsa onları düzelt mesela. sınav sırasında da eğer kopya çektiğini düşündüğün biri varsa önce gözlerinin içine dik dik bak, sonra git başında dur gıcık edici bi şekilde, sen ayrıldığında hala devam ediyorsa kopya çekmeye, bu sefer ya yerini değiştir ya da kağıdına bi işaret koy. bi iki sınavda böyle yaparsan adın çıkar zaten.
bütün bunları kıl, soğuk ve itici bi şekilde değil de tatlı sert bi şekilde ypman lazım. dengeyi ayarlamak çok önemli. öğrenci hem senin hoca olduğunu bilmeli, hem de seni saymalı ve sevmeli. bu da zamanla öğrenilen bişey...
0
nesilsiz
Selamın Aleyküm Romalılar,Neredeyse 27 yaşına geldim, kazık kadar herif oldum, duyuruya böyle bir soru soracağım aklıma hiç gelmezdi anasını satayım. Neyse, fazla uzatmayacağım.Şimdi bir kız var kendisi benim liseden sınıf arkadaşım. Lisedeyken hiçbir duygusal faaliyette bulunmadık. Açıkçası ben de
Selamın Aleyküm Romalılar,
Neredeyse 27 yaşına geldim, kazık kadar herif oldum, duyuruya böyle bir soru soracağım aklıma hiç gelmezdi anasını satayım. Neyse, fazla uzatmayacağım.
Şimdi bir kız var kendisi benim liseden sınıf arkadaşım. Lisedeyken hiçbir duygusal faaliyette bulunmadık. Açıkçası ben de ondan hoşlanmıyordum, sanırım o da benden hoşlanmıyordu. Ama birbirimizi beğenirdik, bunu birbirimize arkadaşça belirtirdik, muhabbet ederdik falan ama ikimizin de başka ilişkileri vardı.
Lise bittikten sonra çok çok nadir görüştük, hatta 2 sene falan görüşmediğimiz de oldu. Nedense koptuk. Yani bu 8 senelik süreçte hiç görüşmedik diyebilecek kadar az görüştük.
Yıl oldu 2012 ve ben bu kızı 1 ay önce her sabah bindiğim Kadıköy-Beşiktaş vapurunda gördüm. Ama tam da ihtimal veremedim onun olduğuna ve bende numarası da olmadığı için ne aradım ne sordum.
Cuma akşam whatsappten bir mesaj geldi ve bu kızdı. Özetle, "seni vapurda görmüş olabilir miyim acaba ya, naber?" falan diyordu. Neyse sonra seviyeli bir şekilde mesajlaştık ve pazartesi sabah vapura beraber binelim dedik ve bindik de. Vapurdaki muhabbet süperdi, güldük eğlendik falan. Elime baktı ve "yüzük yok, sen de mi evlenmedin" dedi ve ben de "yok evlenmedim" dedim. Sonra "ee ilişkin var mı" falan filan muhabbetleri oldu, ikimizin de halihazırda mevcut bir ilişkisi olmadığı anlaşıldı ve vapurdan indik.
Şimdi açıkçası ben bu kızdan hoşlanıyorum abi. Yani eğer evlenmek gibi bir bok yiyeceksem ve bunun zamanı yavaş yavaş geliyorsa, bu kızla olur hacı. Meslekler aynı, birbirimizi senelerdir biliyoruz, aileler, sosyal statüler, kafalar, görünüşler, eğitimler hepsi birbirine denk yani. Kız güzel, sempatik.
Şimdi sorum şu; ben ne yapayım? Mesaj mı atayım, arayayım mı, dışarı mı çıkalım diyeyim. Her zaman bu konularda herkese tavsiye verdim, şimdi basiretim bağlandı resmen. Hiçbirşey düşünemiyor, hiçbirşey yapamıyorum. Beynim kilitlendi resmen.
Ne kadar uzun yazmışım. Öperim herkesi.
Neredeyse 27 yaşına geldim, kazık kadar herif oldum, duyuruya böyle bir soru soracağım aklıma hiç gelmezdi anasını satayım. Neyse, fazla uzatmayacağım.
Şimdi bir kız var kendisi benim liseden sınıf arkadaşım. Lisedeyken hiçbir duygusal faaliyette bulunmadık. Açıkçası ben de ondan hoşlanmıyordum, sanırım o da benden hoşlanmıyordu. Ama birbirimizi beğenirdik, bunu birbirimize arkadaşça belirtirdik, muhabbet ederdik falan ama ikimizin de başka ilişkileri vardı.
Lise bittikten sonra çok çok nadir görüştük, hatta 2 sene falan görüşmediğimiz de oldu. Nedense koptuk. Yani bu 8 senelik süreçte hiç görüşmedik diyebilecek kadar az görüştük.
Yıl oldu 2012 ve ben bu kızı 1 ay önce her sabah bindiğim Kadıköy-Beşiktaş vapurunda gördüm. Ama tam da ihtimal veremedim onun olduğuna ve bende numarası da olmadığı için ne aradım ne sordum.
Cuma akşam whatsappten bir mesaj geldi ve bu kızdı. Özetle, "seni vapurda görmüş olabilir miyim acaba ya, naber?" falan diyordu. Neyse sonra seviyeli bir şekilde mesajlaştık ve pazartesi sabah vapura beraber binelim dedik ve bindik de. Vapurdaki muhabbet süperdi, güldük eğlendik falan. Elime baktı ve "yüzük yok, sen de mi evlenmedin" dedi ve ben de "yok evlenmedim" dedim. Sonra "ee ilişkin var mı" falan filan muhabbetleri oldu, ikimizin de halihazırda mevcut bir ilişkisi olmadığı anlaşıldı ve vapurdan indik.
Şimdi açıkçası ben bu kızdan hoşlanıyorum abi. Yani eğer evlenmek gibi bir bok yiyeceksem ve bunun zamanı yavaş yavaş geliyorsa, bu kızla olur hacı. Meslekler aynı, birbirimizi senelerdir biliyoruz, aileler, sosyal statüler, kafalar, görünüşler, eğitimler hepsi birbirine denk yani. Kız güzel, sempatik.
Şimdi sorum şu; ben ne yapayım? Mesaj mı atayım, arayayım mı, dışarı mı çıkalım diyeyim. Her zaman bu konularda herkese tavsiye verdim, şimdi basiretim bağlandı resmen. Hiçbirşey düşünemiyor, hiçbirşey yapamıyorum. Beynim kilitlendi resmen.
Ne kadar uzun yazmışım. Öperim herkesi.
0
Bir süreden sonra insan karşı cinsine karşı ışıkta kalmış tavşan gibi oluyor, nasıl davranacağını bilmiyor.
Mesajlaşmalısın. Muhabbetinin ne kadar güzel olduğundan, çok şaşırdığından, ne kadar değiştiğinden dolayı, senelerin geçişinden yani bundan ziyade onun seni ne kadar şaşırttığını ve mutlu ettiğini anlatacak cümleler yazarak başlayabilirsin.
Daha sonra bir organizasyona (rahat bir organizasyon olsun, sinema, tiyatro, ardından bir yerde yemek yemek, kahve içmek gibi ) davet edip onun da sana ısınmasını sağlamalısın ve muhabbetiniz de genişlemeli. bu gidişatla muhabbetiniz de bol olur, kendine de alıştırıp, aklında kalmasını sağlamış olursun, iyi olur çok ta güzel olur. Zira ben aynısını denedim, çalışıyor.
edit : kız zaten sana resmen vapurda ilişkini sormuş. Yani kapının açık olduğunu görmüş. kulağına küpe olsun
Mesajlaşmalısın. Muhabbetinin ne kadar güzel olduğundan, çok şaşırdığından, ne kadar değiştiğinden dolayı, senelerin geçişinden yani bundan ziyade onun seni ne kadar şaşırttığını ve mutlu ettiğini anlatacak cümleler yazarak başlayabilirsin.
Daha sonra bir organizasyona (rahat bir organizasyon olsun, sinema, tiyatro, ardından bir yerde yemek yemek, kahve içmek gibi ) davet edip onun da sana ısınmasını sağlamalısın ve muhabbetiniz de genişlemeli. bu gidişatla muhabbetiniz de bol olur, kendine de alıştırıp, aklında kalmasını sağlamış olursun, iyi olur çok ta güzel olur. Zira ben aynısını denedim, çalışıyor.
edit : kız zaten sana resmen vapurda ilişkini sormuş. Yani kapının açık olduğunu görmüş. kulağına küpe olsun
0
''Şimdi açıkçası ben bu kızdan hoşlanıyorum abi.''
bu söylediğine sen kendin inandın mı? ben şahsen inanmadım. lafın özü şu ki kızı üzeceksen uzak dur birader.
bu söylediğine sen kendin inandın mı? ben şahsen inanmadım. lafın özü şu ki kızı üzeceksen uzak dur birader.
0
kendine gelince insanın basireti bağlanıyor evet..mesela ben şimdi ne de güzel ahkam kesicem dışarıdan:)
ara henüz soğumadan bi akşam biyerlere davet edin hemen..her türlü mecradan kendinizi hatırlatın devamlı..görüştüğünüz zaman da hafiften anlayacağı şekilde davranın, olmazsa da açık açık konuşun:)
ara henüz soğumadan bi akşam biyerlere davet edin hemen..her türlü mecradan kendinizi hatırlatın devamlı..görüştüğünüz zaman da hafiften anlayacağı şekilde davranın, olmazsa da açık açık konuşun:)
0
@isildur;
şimdiye kadar çok kızı üzdüm ama bu kızı hakikaten üzme niyetinde değilim ve aramızda bir şeyler olursa üzmeyeceğim de. ya yarın sabah vapurda göreceğim diye ilkokullu çocuk gibi heyecanlanıyorum resmen.
şimdiye kadar çok kızı üzdüm ama bu kızı hakikaten üzme niyetinde değilim ve aramızda bir şeyler olursa üzmeyeceğim de. ya yarın sabah vapurda göreceğim diye ilkokullu çocuk gibi heyecanlanıyorum resmen.
0
mesajı o atmış, ilişki durumunu da sormuş. direkt yeşil ışık.
bir konser, bir sergi, bir yemek, bir etkinlik.. davet ediniz efendim. mesajlaşmaya da devam tabi. bu iş olur gibime geldi.
mutluluklar
bir konser, bir sergi, bir yemek, bir etkinlik.. davet ediniz efendim. mesajlaşmaya da devam tabi. bu iş olur gibime geldi.
mutluluklar
0
olmuş bu iş. Davet edin bir yerlere. Geçen günden çok keyif aldığınızı falan belirtin. Yani olmuş zaten sizin işiniz. Ekstra bir şeye gerek yok.
0
Dişi olarak söylüyorum: Kızın gönlü var. Sinemaya gitmeyin, karanlık zaten bi paylaşım yok bişey yok. Bi yere oturun, güzel sohbet edin veya sevdiğiniz hafif müzik varsa, o çeşit canlı müzik çalan bir kafeye gidin bence, hiç konu bulamazsanız "Müzik de çok güzel" geyiğinden açılır bir şeyler.
0
short
Merhabalar,Geçenlerde akademik camia üzerine bir şeyler hakkında konuşurken hocalarımdan biri "Türkiye'de pazarlama üzerine çalışan çok fazla kişi yok,bu alanda ciddi bir araştırma ve akademisyen açığı var" şeklinde bir cümle kurdu.Akademik takılan arkadaşlar, nedir bu durum? Harbiden var mıdır böyl
Merhabalar,
Geçenlerde akademik camia üzerine bir şeyler hakkında konuşurken hocalarımdan biri "Türkiye'de pazarlama üzerine çalışan çok fazla kişi yok,bu alanda ciddi bir araştırma ve akademisyen açığı var" şeklinde bir cümle kurdu.
Akademik takılan arkadaşlar, nedir bu durum? Harbiden var mıdır böyle bir olay? Varsa da neden böyle? Pazarlama dışarıdan keyifli bir alan gibi görünüyor?
Tam da doktoraya niyetlenmişken birileri yardımcı olursa sevinirim.
Geçenlerde akademik camia üzerine bir şeyler hakkında konuşurken hocalarımdan biri "Türkiye'de pazarlama üzerine çalışan çok fazla kişi yok,bu alanda ciddi bir araştırma ve akademisyen açığı var" şeklinde bir cümle kurdu.
Akademik takılan arkadaşlar, nedir bu durum? Harbiden var mıdır böyle bir olay? Varsa da neden böyle? Pazarlama dışarıdan keyifli bir alan gibi görünüyor?
Tam da doktoraya niyetlenmişken birileri yardımcı olursa sevinirim.
0
elini sallasan pazarlama çalışıyor, belki hocan "adam gibi çalışan yok" demek istemiştir :))
0
o açığı doldurmaya niyetli birisi olarak gözümden durumun özeti şu şekilde:
pazarlama zevkli bir alan , evet. hatta benim hastası olduğum bir alan..aynı zamanda çok dinamik..sorun şu ki: türkiye de bu alanda halihazırda çalışan kişiler(biz onlara dinazor deriz) çoğunlukla işletme kökenli başlayıp türkiye de "pazarlama" teriminin gerçek anlamda ilk kullanılmasıyla beraber böyle bir alanın içine girip yurtdışı kaynaklı tüm terminolojiyi onlarca yıl arkadan da olsa türkiye de oluşturup bu alanda çok emek sarfetmiş kişiler..
dolayısıyla ne oluyor? onlarca seneler öncesinin Kotler'ine bağlı kalınmak isteniyor, iyi güzel ama günümüz dünyasında pazarlama daha farklı şekillerde ilerliyor. özellikle son 10 senede hiç tahmin edilmeyen noktalara gelindi. çok farklı alanlar açıldı.
Benim tez danışmanım tez önerisine gittiğimde resmen şu cümleyi kurdu " Şu dönem moda olan pazarlama araç ve tekniklerini kullanamayız tezlerde.(sosyal medya, digital marketing, green marketing, guerilla marketing vb) çünkü hepsi birkaç sene içinde yok olacak. ben 30 yıl sonra da içinden alıntı yapılacak bir tezin danışmanlığını yaparım ancak."
biz de ne yapıyoruz, hala 40 yıl öncesi pazarlama kuramları üzerine çalışma yapmaya uğraşıyoruz 2012 senesinde. yani danışman ve öğrenci (üst-alt kadro) uyumsuzluğu yaşanıyor. dinazorlarımıza saygı duyuyoruz ama kendilerini güncellemedikleri için beraber çalışmakta zorlanıyoruz..en azından benim için temel sorun bu. daha büyük sorun ise günümüz pazarlama dünyası ile ilgili yeterli araştırma yapılmaması sebebiyle geleceğe yönelik elimizde adamakıllı kaynak kalmayacak olması. neyse ki istanbul dışındaki nispeten daha küçük üniversiteler bu kadar sert ve muhafazakar bakmıyorlar, aksine yeni alanlar hakkında heyecanlı ve araştırmacılar. hocalar da kendilerinin çok fazla vakıf olmadıkları yeni alanlarla ilgili danışmanlık yaptıkları tezlerle birlikte bilgi sahibi olmak istiyorlar.
Ve farklı olarak; her üniversitenin işletme programı olmasına rağmen- pazarlama anabilim dalı olarak ayrışmamış olabiliyor bazılarında. ilerde o da olacak..
şimdilik durum böyle..
"pazarlama her şeydir" diyen ve yine de pazarlamayı sevdiren bizim muhterem dinazorlarımıza selam ederim buradan :)
pazarlama zevkli bir alan , evet. hatta benim hastası olduğum bir alan..aynı zamanda çok dinamik..sorun şu ki: türkiye de bu alanda halihazırda çalışan kişiler(biz onlara dinazor deriz) çoğunlukla işletme kökenli başlayıp türkiye de "pazarlama" teriminin gerçek anlamda ilk kullanılmasıyla beraber böyle bir alanın içine girip yurtdışı kaynaklı tüm terminolojiyi onlarca yıl arkadan da olsa türkiye de oluşturup bu alanda çok emek sarfetmiş kişiler..
dolayısıyla ne oluyor? onlarca seneler öncesinin Kotler'ine bağlı kalınmak isteniyor, iyi güzel ama günümüz dünyasında pazarlama daha farklı şekillerde ilerliyor. özellikle son 10 senede hiç tahmin edilmeyen noktalara gelindi. çok farklı alanlar açıldı.
Benim tez danışmanım tez önerisine gittiğimde resmen şu cümleyi kurdu " Şu dönem moda olan pazarlama araç ve tekniklerini kullanamayız tezlerde.(sosyal medya, digital marketing, green marketing, guerilla marketing vb) çünkü hepsi birkaç sene içinde yok olacak. ben 30 yıl sonra da içinden alıntı yapılacak bir tezin danışmanlığını yaparım ancak."
biz de ne yapıyoruz, hala 40 yıl öncesi pazarlama kuramları üzerine çalışma yapmaya uğraşıyoruz 2012 senesinde. yani danışman ve öğrenci (üst-alt kadro) uyumsuzluğu yaşanıyor. dinazorlarımıza saygı duyuyoruz ama kendilerini güncellemedikleri için beraber çalışmakta zorlanıyoruz..en azından benim için temel sorun bu. daha büyük sorun ise günümüz pazarlama dünyası ile ilgili yeterli araştırma yapılmaması sebebiyle geleceğe yönelik elimizde adamakıllı kaynak kalmayacak olması. neyse ki istanbul dışındaki nispeten daha küçük üniversiteler bu kadar sert ve muhafazakar bakmıyorlar, aksine yeni alanlar hakkında heyecanlı ve araştırmacılar. hocalar da kendilerinin çok fazla vakıf olmadıkları yeni alanlarla ilgili danışmanlık yaptıkları tezlerle birlikte bilgi sahibi olmak istiyorlar.
Ve farklı olarak; her üniversitenin işletme programı olmasına rağmen- pazarlama anabilim dalı olarak ayrışmamış olabiliyor bazılarında. ilerde o da olacak..
şimdilik durum böyle..
"pazarlama her şeydir" diyen ve yine de pazarlamayı sevdiren bizim muhterem dinazorlarımıza selam ederim buradan :)
0
Peki bu işe akademik olarak adım atmak için nerden, kimden başlamak lazım okumaya? Ben iktisat kökenli biri olarak temel düzeyde bilgi sahibiyim açıkçası.
0
Pazarlamanın babası tonton adam: Philip Kotler
ve bu alanda ilk hatmedilmesi gereken eseri: Principles of marketing
www.amazon.com
ve bu alanda ilk hatmedilmesi gereken eseri: Principles of marketing
www.amazon.com
0
kifayetsiz pluton
merhaba, avrupa yakasında tavsiye edebileceğiniz bir buz pisti var mı?
merhaba, avrupa yakasında tavsiye edebileceğiniz bir buz pisti var mı?
0
0
denizsabun
Merhaba. Haftaya pazar günü ALES'e giriyorum. Ancak halihazırda çok yoğun şekilde çalıştığım için unuttum gitti ben bu sınavı. Şöyle bir sorum olacak Reklam, iletişim ıvır kıvır tarzı tercihler yapmak istiyorum. Sayısal çözmem gerekiyor mu?(ki istesem de çözemem...) ALES konusunda aşırı cehaletimden
Merhaba. Haftaya pazar günü ALES'e giriyorum. Ancak halihazırda çok yoğun şekilde çalıştığım için unuttum gitti ben bu sınavı. Şöyle bir sorum olacak Reklam, iletişim ıvır kıvır tarzı tercihler yapmak istiyorum. Sayısal çözmem gerekiyor mu?(ki istesem de çözemem...)
ALES konusunda aşırı cehaletimden ötürü kusura bakmayın.
ALES konusunda aşırı cehaletimden ötürü kusura bakmayın.
0
EA için:
Sözel 1 (Katsayı: 0,4) - Sayısal 1 (Katsayı: 0,4) - Sayısal 2 (Katsayı: 0,2)
yani ilk aşamada sözel 1 ve sayısal 1 i yapın. zaman kalırsa sayısal 2 ye bakarsınız..sayısal 1 i lise bilgilerinizle de çözebilirsiniz, çok ağır şeyler değil..eski sınavları gözden geçirin, hızlı çözmeye çalışın..
başarılar..
Sözel 1 (Katsayı: 0,4) - Sayısal 1 (Katsayı: 0,4) - Sayısal 2 (Katsayı: 0,2)
yani ilk aşamada sözel 1 ve sayısal 1 i yapın. zaman kalırsa sayısal 2 ye bakarsınız..sayısal 1 i lise bilgilerinizle de çözebilirsiniz, çok ağır şeyler değil..eski sınavları gözden geçirin, hızlı çözmeye çalışın..
başarılar..
0
mrenton
hüzünlü yabancı şarkılar önerir misiniz?
hüzünlü yabancı şarkılar önerir misiniz?
0
By This River-Brian Eno direk aklıma gelen.
Scott Matthew dinleyebilirsin toptan, çok severim.
Scott Matthew dinleyebilirsin toptan, çok severim.
0
birdy - shelter, 1901, skinny love
bu üçü enfes bir kombo yapıyor. yetmez ise
portishead diye bir grup var ondan dinle.
bu üçü enfes bir kombo yapıyor. yetmez ise
portishead diye bir grup var ondan dinle.
0
schwarze rose
evet insan için kuru kedi maması gibi bir şey arıyorum.yiyince başka bir şey yemek ihtiyacını ortadan kaldıracak bir şey.önerisi olan?
evet insan için kuru kedi maması gibi bir şey arıyorum.
yiyince başka bir şey yemek ihtiyacını ortadan kaldıracak bir şey.
önerisi olan?
yiyince başka bir şey yemek ihtiyacını ortadan kaldıracak bir şey.
önerisi olan?
0
japon askeri
sabahları uykuyu alsam da almasam da sekiz karış surat, asabiyet ve hayattan soğumuş bir şekilde uyanıyorum. ziyadesiyle kalp kırmışlığım var bi sikko huyum yüzünden. sabahları uyandığımda yüzüm gülerken güllerin gül pembe açması için uygulanacak bir sistem, metod var mıdır?
sabahları uykuyu alsam da almasam da sekiz karış surat, asabiyet ve hayattan soğumuş bir şekilde uyanıyorum. ziyadesiyle kalp kırmışlığım var bi sikko huyum yüzünden. sabahları uyandığımda yüzüm gülerken güllerin gül pembe açması için uygulanacak bir sistem, metod var mıdır?
0
cep telefonu alarmınızı sevdiğiniz güzel bir şarkı yapmak.
misal benim güne en güzel başlama şarkım:
www.youtube.com
misal benim güne en güzel başlama şarkım:
www.youtube.com
0
aynen cep telefonu müziği çok önemli.
bu sabah uyanmanın tek metodu önceki gün mutlu olmak gece mutlu yatmaktan geçiyor. önceki gün en kadar mutluluk puanı toplarsan sonraki gün seni sıkan şeyleri daha kolay aşıyorsun o puanlar ile kolay aşınca sonraki güne puan topluyorsun mutlu oluyorsun öle zincir gidiyor.
bu sabah uyanmanın tek metodu önceki gün mutlu olmak gece mutlu yatmaktan geçiyor. önceki gün en kadar mutluluk puanı toplarsan sonraki gün seni sıkan şeyleri daha kolay aşıyorsun o puanlar ile kolay aşınca sonraki güne puan topluyorsun mutlu oluyorsun öle zincir gidiyor.
0
müzikle pek alakası yok. geceden yemek yiyip yatmışsan, sigara tüttürmüşsen, havasız yerde yatmışsan isterse berlin flarmoni gelip seranad yapsın hadi alın voltanızı lan dersin.
0
Bence ne önceki gün olanlarla ne seni uyandıran şeyle alakalı. Tamamen gece geçen uykuna bağlı.
0
@dokunmakalbime şunu dinlesene mutlu bir şekilde uyandığında www.youtube.com
müzikle alakası varmıymış bak bakalım
müzikle alakası varmıymış bak bakalım
0
bana da öyle oluyor. mizaçla alakalı biraz ama uyku kaliten ve seni uyandıran şeyle de alakalı. alarm olayına katılıyorum. bir ara davul zurna düğün müziği koymuştum alarm sesine acaip enerjik uyanıyordum.
0
geceden perdeleri açık bırak ki ışıkla uyan. çok mu romantik olucak bilmem ama ufak bir çiçek al her sabah sula falan. pek de bir çözümü yok sanırım gerçekten mutlu olman lazım
0
schwarze rose
az besin ve bol takviye ile beslenmek gibi niyetlerim var.bu konuda yardımcı olacak önerilere muhtacım.organlara zarar vermeden çok az besin tüketerek yaşamamı sağlayacak neler var?
az besin ve bol takviye ile beslenmek gibi niyetlerim var.
bu konuda yardımcı olacak önerilere muhtacım.
organlara zarar vermeden çok az besin tüketerek yaşamamı sağlayacak neler var?
bu konuda yardımcı olacak önerilere muhtacım.
organlara zarar vermeden çok az besin tüketerek yaşamamı sağlayacak neler var?
0
takviye derken? vitamin, protein ve karbonhidrat ihtiyacını tozlarla, haplarla karşılayacaksan bunlar daha çok yorar ki iç organları?
0
Sık sık ama az yemen gerek. En sağlıklısı bu. Eğer az gıda alıp çok takviye alırsan bir sürü hastalığa davetiye çıkarırsın.
0
günde 10 bardak nescafe % 50 süt 8-10 şeker + gün ortasında / ikindi vakti bir öğün yemek .
0
az besin= protein olursa olabilir. sabahları yumurtanızı, gün içinde etinizi tüketin..sağlıklı beslenmiş olursunuz zaten.
(bkz: karatay diyeti)
(bkz: karatay diyeti)
0
Efiloğlu
Yeni doğan erkek yeğenim için isim arıyoruz. Böyle çok geleneksel olmayan bir isim arıyoruz. Var mıdır ilginç önerileri olan? İlginç dediysek, Türkiye'deyiz en nihayetinde. Söylemesi de çok zor olmamalı :)
Yeni doğan erkek yeğenim için isim arıyoruz. Böyle çok geleneksel olmayan bir isim arıyoruz. Var mıdır ilginç önerileri olan? İlginç dediysek, Türkiye'deyiz en nihayetinde. Söylemesi de çok zor olmamalı :)
0
soyadının ilk harfi ile uyumlu olsun.bu önemli bir nokta bence buna dikkat edin...mesela bakın butun süper kahramanların ad-soyad ilk harfleri hep aynıdır ve bunun bir sebebi var ;)
0
sakın klasik isimlerin sonuna can koymayın,yazıktır oda dede olacak. uğur olabilir,kerem olabilir,alper olabilir. bu 3'ü klasik ama güzeldir bencene
0
geçen ben sormuştum şu isimler hoşuma gitti
Ufuk Tan Doğan
Yarın Ümit Sende
bir de
soyismi isim olmaya müsaitse onu isim oalrak koymak
mesela
doğan doğan
alkan alkan
Ufuk Tan Doğan
Yarın Ümit Sende
bir de
soyismi isim olmaya müsaitse onu isim oalrak koymak
mesela
doğan doğan
alkan alkan
0
torpil istiyorsanız: recep, tayyip, erdoğan
güzel bir isim arıyosanız: tarık
güzel bir isim arıyosanız: tarık
0
Çocuğa alper adını koyarsanız şu dakikadan itibaren gıyabında yedi sülalesine küfrettiğimi bilin.
0
Şaman koyun.
Çok ciddiyim. Şaman Çetin.
1. bu isim kimsede yoktur
2. uluslararası camiada işine yarar
3. kendini havalı hisseder
4. internet bazlı dünya zaten nicklerle dönüyorken nicki adı olur
Çok ciddiyim. Şaman Çetin.
1. bu isim kimsede yoktur
2. uluslararası camiada işine yarar
3. kendini havalı hisseder
4. internet bazlı dünya zaten nicklerle dönüyorken nicki adı olur
0
witt
ortak bir arkadaşım vasıtasıyla bir toplantıya katılıyorum 3 haftadır. bir sürü kişiyle tanıştım ama biri çok etkileyici geldi bana. yani düşünün toplamda 3 kere gördüğüm ve az konuştuğum bir erkeğe kapılmış gibiyim. böyle bir çekilme hali olabilir mi bilmiyorum anlatamıyorum.ya çok garip hallerdeyi
ortak bir arkadaşım vasıtasıyla bir toplantıya katılıyorum 3 haftadır. bir sürü kişiyle tanıştım ama biri çok etkileyici geldi bana. yani düşünün toplamda 3 kere gördüğüm ve az konuştuğum bir erkeğe kapılmış gibiyim. böyle bir çekilme hali olabilir mi bilmiyorum anlatamıyorum.
ya çok garip hallerdeyim. aşık oldum desem değil, neredeyse hiç tanımıyorum. e git daha daha tanı, samimiyet kur diyeceksiniz. ama o ortamdayken nasıl kasılıyorum. nasıl ciddi takılıyorum elimde değil. normalde çok çekingen birisi değilim, hoşlandığım kişiye(eğer düzgün biri olduğunu düşünüyorsam) ilgimi belli etmeye çalışırım. ama bu adamda sanki sıfırlanmış, hiçbir şey bilmiyor gibiyim. sanki daha önce hiç sevgilim olmamış yada bir erkekle hiç vakit geçirmemiş gibi... adamın beni kestiğini görüyorum, görünce direkt gözümü kaçırıyorum utanıp. yüzüne bile bakarken sıkıntı var yani.
üstelik son toplantıdan sonra birkaç kişi birlikte oturduk cafede. ama ben orda da kendi arkadaşımla gülüşüyor, konuşuyorum. ama o konuşunca bi ciddiyet, söze karışamama, sadece o konuşurken soluksuz onu izlemece.
1)neler oluyor?
2)nasıl normal davranabilirim? aynı ortamda vakit geçirdikçe normalleşir miyim?
ya çok garip hallerdeyim. aşık oldum desem değil, neredeyse hiç tanımıyorum. e git daha daha tanı, samimiyet kur diyeceksiniz. ama o ortamdayken nasıl kasılıyorum. nasıl ciddi takılıyorum elimde değil. normalde çok çekingen birisi değilim, hoşlandığım kişiye(eğer düzgün biri olduğunu düşünüyorsam) ilgimi belli etmeye çalışırım. ama bu adamda sanki sıfırlanmış, hiçbir şey bilmiyor gibiyim. sanki daha önce hiç sevgilim olmamış yada bir erkekle hiç vakit geçirmemiş gibi... adamın beni kestiğini görüyorum, görünce direkt gözümü kaçırıyorum utanıp. yüzüne bile bakarken sıkıntı var yani.
üstelik son toplantıdan sonra birkaç kişi birlikte oturduk cafede. ama ben orda da kendi arkadaşımla gülüşüyor, konuşuyorum. ama o konuşunca bi ciddiyet, söze karışamama, sadece o konuşurken soluksuz onu izlemece.
1)neler oluyor?
2)nasıl normal davranabilirim? aynı ortamda vakit geçirdikçe normalleşir miyim?
0
haha aynı ben:)
1. bazen birini ilk defa gördüğünde, etrafındaki herşey duruyor, sadece o hareket ediyor gibi gelir..oluyor öyle:) aşk diyorlar:)
2. normal davranmak zor. bir anormallik oluyor illa ki..bende de resmen bi gözmemezlikten gelme, bi yüzüne bakamama durumu oluyor. çok vakit geçirince normalleşilir umarım, inşallah, temennim odur..
1. bazen birini ilk defa gördüğünde, etrafındaki herşey duruyor, sadece o hareket ediyor gibi gelir..oluyor öyle:) aşk diyorlar:)
2. normal davranmak zor. bir anormallik oluyor illa ki..bende de resmen bi gözmemezlikten gelme, bi yüzüne bakamama durumu oluyor. çok vakit geçirince normalleşilir umarım, inşallah, temennim odur..
0
1) kendine guvenin gitmis. adam iste karsindaki , yemez etmez (arkadas kizlar bizim yanimiza geldiginde "naber yarram" diye soze giriyor , nasil erkekler var lan dunyada boyle;(;(
2) normallesir. bi de eksik yonlerini tartmayi dene adamin. tanri degil ya bu herif. vardir kusur musuru sonucta hepimiz tuvalete gidip taharet alan insanlariz. boyle birkac ozelligini bul , rahatlatir bence.
2) normallesir. bi de eksik yonlerini tartmayi dene adamin. tanri degil ya bu herif. vardir kusur musuru sonucta hepimiz tuvalete gidip taharet alan insanlariz. boyle birkac ozelligini bul , rahatlatir bence.
0
1. Aşık olmussun. Olan olmus yani...
2. İcinden gelerek davrandiginda normal davranmis olursun...
2. İcinden gelerek davrandiginda normal davranmis olursun...
0
ya acaba bir gün benim hakkımda da böyle şeyler yazarlar mı duyuruya... vay be.
1) negzel oluyor
2) bence duruma göre gayet normal davranıyorsun :)
1) negzel oluyor
2) bence duruma göre gayet normal davranıyorsun :)
0
aşık olman güzelde onun sana ilgisi ne düzeyde.
baktın yüz vermiyor siktir et.
değmez yani.
yine de aşık olmak güzel bir duygu tabi.
baktın yüz vermiyor siktir et.
değmez yani.
yine de aşık olmak güzel bir duygu tabi.
0
merkezefendi
arkadaşlra mühendis adamım fazla ezber dersim olmaz ama işte bu maalesef bi tane var bu dönem.nasıl ezberlerim ben bu slaytlarda yazılan şeyleri?var mı önerebileceğiniz yöntem?
arkadaşlra mühendis adamım fazla ezber dersim olmaz ama işte bu maalesef bi tane var bu dönem.
nasıl ezberlerim ben bu slaytlarda yazılan şeyleri?
var mı önerebileceğiniz yöntem?
nasıl ezberlerim ben bu slaytlarda yazılan şeyleri?
var mı önerebileceğiniz yöntem?
0
yazmak iyi gelir uzun süredir ezber yapmadıysan.vaktin varsa yaz yazabildiğin kadar
0
netten hafıza teknikleri araştırırsan böyle kelimenin baş harfleriyle çağrışım falan gibisinden basitli teknikler vardı onlar işine yarar
0
hocam araba tekniğini uygula. şoför koltuğundan başlayarak bütün parçalara slayttan bir isim ve tanım ver. çok kolay ezberlersin.
0
@crucio
2 gün önce onu yaptım yakalandım hoca kağdımı aldı. artık nolcak o dersin hali meçhul. daha da kopyaya tövbe ettim
2 gün önce onu yaptım yakalandım hoca kağdımı aldı. artık nolcak o dersin hali meçhul. daha da kopyaya tövbe ettim
0
aynı dersten sınavı olan arkadaşını al. ona anlat bildiklerini, o sana anlatsın. anlatılan şeyler daha fazla hatırlanıyor.
0
illuminatinin basindaki adam
Henüz Star Wars'ı tamamen izlememiş biriyim -evet 2012 yılında- çünkü sıkıldım,ilk 2 filmi 5-6 seansta anca izleyebildim,duyduğuma göre önce 4-5-6 sonra 1-2-3 çekilmiş,dığru mu bilmiyoırum,önce 4-5-6'yı izlesem bi' şey olur mu?
Henüz Star Wars'ı tamamen izlememiş biriyim -evet 2012 yılında- çünkü sıkıldım,ilk 2 filmi 5-6 seansta anca izleyebildim,duyduğuma göre önce 4-5-6 sonra 1-2-3 çekilmiş,dığru mu bilmiyoırum,önce 4-5-6'yı izlesem bi' şey olur mu?
0
Bu yorum dışında diğer yorumları okuma, ilk 3 film yokmuş gibi davran.
tüm olay 3 filmde geçiyormuş gibi izle, önce 4-5-6 yı izle.
sonra dur ve deki "aaa star warsun öncesini anlatan filmler varmış bir onlarada bakayım" sonra 1-2-3 ü izle, yani tüm olay 4-5-6 da, her şey 4-5-6 da başlıyor ve bitiyor olarak bak.
tüm olay 3 filmde geçiyormuş gibi izle, önce 4-5-6 yı izle.
sonra dur ve deki "aaa star warsun öncesini anlatan filmler varmış bir onlarada bakayım" sonra 1-2-3 ü izle, yani tüm olay 4-5-6 da, her şey 4-5-6 da başlıyor ve bitiyor olarak bak.
0
Ne kadar şanslısın. hiç izlememiş olmayı dilerdim. keşke tüm hikayeyi beynimden silip tekrar izleyebilsem...
0
msb
Nerede yenir? Diyar'ı çok beğeniyorum.Ev baklavası tarzını sevmiyorum.
Nerede yenir? Diyar'ı çok beğeniyorum.
Ev baklavası tarzını sevmiyorum.
Ev baklavası tarzını sevmiyorum.
0
İstanbul karaköy güllüoğlu, mümkünse şerbeti az fıstığı bol kuru baklava.
Antepse imam çağdaş
Antepse imam çağdaş
0
Birde seç baklavaları var bulabilirsen ye. Antepten günlük geliyor o yüzden pahalıdır ama güzeldir
0
lionel andres
güneşi gördümbabam ve oğlumhangisi daha bi izlenesidir ve hangisi ağlatır?ek olarak, güneşin oğlu nasıl bir filmdir?
güneşi gördüm
babam ve oğlum
hangisi daha bi izlenesidir ve hangisi ağlatır?
ek olarak, güneşin oğlu nasıl bir filmdir?
babam ve oğlum
hangisi daha bi izlenesidir ve hangisi ağlatır?
ek olarak, güneşin oğlu nasıl bir filmdir?
0
güneşin oğlu harika filmdir, ama güneşi gördüm ile babam ve oğlum tarzında değil, dram filmi arıyorsan onu ele yani.
yine de kesinlikle şu tarzları seviyorsan tavsiye ederim: fantastik, absürd komedi. onur ünlü filmi zaten =)
yine de kesinlikle şu tarzları seviyorsan tavsiye ederim: fantastik, absürd komedi. onur ünlü filmi zaten =)
0
utkucbkc
Odevim için bir müzeye gitmem lazım, ama hangisine gitsem bilemedim aklıma borusan geliyor suan sadece, nasa sergisi de olabilir. ( müze yerine, sanat galerisi, sergi de olabilir )Istanbuldayım, müzenin semti önemli değil , istanbul içi her yer olur ama nasil gidicegimi sorabilirim bilmiyorsam :D
Odevim için bir müzeye gitmem lazım, ama hangisine gitsem bilemedim aklıma borusan geliyor suan sadece, nasa sergisi de olabilir. ( müze yerine, sanat galerisi, sergi de olabilir )
Istanbuldayım, müzenin semti önemli değil , istanbul içi her yer olur ama nasil gidicegimi sorabilirim bilmiyorsam :D
Istanbuldayım, müzenin semti önemli değil , istanbul içi her yer olur ama nasil gidicegimi sorabilirim bilmiyorsam :D
0
sabancı'da monet vardı sanırım. istanbul modern de olabilir. Bildiğim kadarıyla ikisinin de ücretsiz günleri var eğer para konusunda sıkıntın varsa.
0
benim favorim her zaman harbiye askeri müze olmuştur. rahmi koç müzesi de güzeldir ama..
0
e istanbuldaysan zibilyon tane müze var. önce topkapı sarayına git. arkeoloji müzesi de orda. bir günde anca bitirirsin zaten.
istanbul modern var prş günleri ücretsiz.
koç müzesi sabancı müzesi bunlar da güzeldir.
istanbul modern var prş günleri ücretsiz.
koç müzesi sabancı müzesi bunlar da güzeldir.
0
Oyuncak muzesine gittim, sabanci, borusan, istanbul modern bunlara bakicam sanirim sanirim
0
dahinnotha
eski olsun,60lar 70ler 80ler hatta sıkarsak 90a kadar çıkabilir.kült olsun. çok kişi tarafından izlenmiş olması değil, mesajı olması benim aradığım şey. mesajı olsun. ya da duygusu! uyandırsın bir şeyler, hissettirsin. ne olur öneriniz?
eski olsun,
60lar 70ler 80ler hatta sıkarsak 90a kadar çıkabilir.
kült olsun. çok kişi tarafından izlenmiş olması değil, mesajı olması benim aradığım şey. mesajı olsun. ya da duygusu! uyandırsın bir şeyler, hissettirsin.
ne olur öneriniz?
60lar 70ler 80ler hatta sıkarsak 90a kadar çıkabilir.
kült olsun. çok kişi tarafından izlenmiş olması değil, mesajı olması benim aradığım şey. mesajı olsun. ya da duygusu! uyandırsın bir şeyler, hissettirsin.
ne olur öneriniz?
0
- Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni (Şener Şen'li)
- Gece, Melek ve Bizim Çocuklar (Uzay Heparı'lı)
- Sevmek Zamanı (Müşfik Kenter'li)
- Hayallerim, Aşkım ve Sen (Türkan Şoray'lı)
- Aşk Üzerine Söylenmemiş Her şey (Zuhal Olcay,Lale Mansur,Cüneyt Türel ve daha niceleri)
özellikle 90ların bunalımlı filmleri kendi içinde pek külttür..oradan gidin siz..
(bkz: 90ların ilk yarısındaki bunalımlı film çekme ekolü)
- Gece, Melek ve Bizim Çocuklar (Uzay Heparı'lı)
- Sevmek Zamanı (Müşfik Kenter'li)
- Hayallerim, Aşkım ve Sen (Türkan Şoray'lı)
- Aşk Üzerine Söylenmemiş Her şey (Zuhal Olcay,Lale Mansur,Cüneyt Türel ve daha niceleri)
özellikle 90ların bunalımlı filmleri kendi içinde pek külttür..oradan gidin siz..
(bkz: 90ların ilk yarısındaki bunalımlı film çekme ekolü)
0
roket adam
var mı bildiğiniz? çayın tipinden, kullanılacak demliğe kadar özet geçerse birisi çok sevinirim, zira dünyanın en iğrenç çayını içmekten bıktım.teşekkürler.
var mı bildiğiniz? çayın tipinden, kullanılacak demliğe kadar özet geçerse birisi çok sevinirim, zira dünyanın en iğrenç çayını içmekten bıktım.
teşekkürler.
teşekkürler.
0
çayın suyu önemli, farklı sularla deneyiniz. cam veya porselen demlik iyidir. bir de çay filizi alıp 1/3 olarak normal çaya karıştırabilirsiniz, ya da sir winston gibi filan kaliteli çaylardan az alıp ondan da bir kaşık karıştırabilirsiniz her seferinde.
0
Tarçın çubuğu atın, 1 demlik, 1 çubuk. rengini de güzelleştirir kokusunu da.
0
çay dükkanı'nda hoşuna gidebilecek bişeyler bulabilirsin. blog kısmında da öneriler var. aynı gün kargoya veriyorlar siparişini...
0
demligin metal degil porselen olursa ve suzgecin metal degil kagittan olursa cok daha guzel sonuc alirsin ayni cayla.
0
çay nasıl demlenir:
1. mutlaka iyi/lezzetli su
2. porselen demlik
3. damak tadınıza göre harmanlanmış veya klasik çay (kimisi karanfil tanesi vs de atar mesela. )
4. çayı yıkamadan tozuyla demlemek gerekir. çünkü asıl tadı o tozdadır.
5. alttaki suyu kaynayana kadar, üstte demlikte çayın yanmaması için, çok çok az su konulur.
6. kaynamış su, demlikteki çaya azar azar ve tek bir noktadan boşaltılır ki çay bi anda haşlanmasın.
7. çay 10 dk hadi bilemedin 15 dakika demlenir.
afiyet bal şeker olsun..
1. mutlaka iyi/lezzetli su
2. porselen demlik
3. damak tadınıza göre harmanlanmış veya klasik çay (kimisi karanfil tanesi vs de atar mesela. )
4. çayı yıkamadan tozuyla demlemek gerekir. çünkü asıl tadı o tozdadır.
5. alttaki suyu kaynayana kadar, üstte demlikte çayın yanmaması için, çok çok az su konulur.
6. kaynamış su, demlikteki çaya azar azar ve tek bir noktadan boşaltılır ki çay bi anda haşlanmasın.
7. çay 10 dk hadi bilemedin 15 dakika demlenir.
afiyet bal şeker olsun..
0
ben tomurcuk çay,kaçak çay ve tirebolu 42 çayını karıştırıyorum,(bunları büyük bir torbada karıstırıp öyle kullanıyorum)çayı yıkamıyoruz tabi.suyun iyi kaynaması ve bır anda suyun çaya dökülüp haşlak olmaması da önemli.
0
soğuk suya çay.yalnız demlenmesi 1 saatin üstünde.bir kere denedikten sonra diğer çtiğiniz çaylar çok tatsız gelecektir.
0
chemnil'in cevabını görünce şöyle bir deneyimimi paylaşayım.
yurtta kaldığım dönemlerde kantinden içtiğim çayın tadını hiçbir yerde bulamadım. adamın yaptığı ise o kadar ekstrem bir şey değildi. mübalağa etmiyorum. farklı farklı 6-7 firmanın çaylarını masaya döker, karıştırır, bir kutuda muhafaza ederdi. sonra da standart bir şekilde demlerdi...
yurtta kaldığım dönemlerde kantinden içtiğim çayın tadını hiçbir yerde bulamadım. adamın yaptığı ise o kadar ekstrem bir şey değildi. mübalağa etmiyorum. farklı farklı 6-7 firmanın çaylarını masaya döker, karıştırır, bir kutuda muhafaza ederdi. sonra da standart bir şekilde demlerdi...
0
porselen demlik,güzel bir su,yine iyi bir çay gerekli.15 dk.demlenecek.su iyice kaynayınca demliyosun.
0
ayrıca çayı aldığın kağıt pakette değil, hava ve koku geçirmeyecek kapaklı, mümkünse cam bir kavanozda muhafaza edeceksin. çünkü çay yanındaki şeylerin kokusunu alır.
0
şurada harika çeşitler var, deneyin kesinlikle bence..
www.tikina.com.tr
alternatif olarak, yeşil çayı porselen demliğe alıp, kaynamış suya elma dilimleri, tarçın çubuğu varsa karanfil atıyorum. harika oluyor. siyah çaya da aynı yöntem uygulanabilir mi bilmem, denemek lazım..
www.tikina.com.tr
alternatif olarak, yeşil çayı porselen demliğe alıp, kaynamış suya elma dilimleri, tarçın çubuğu varsa karanfil atıyorum. harika oluyor. siyah çaya da aynı yöntem uygulanabilir mi bilmem, denemek lazım..
0
dieselsingle2
uzun uzun film ya da fringe gibi dizi izleyemiyorum.1-2 sezon, kahvaltı yaparken izlenebilecek, bittiği zaman "ulan ne güzel diziydi, keşke daha uzun olaymış" diyebileceğim, bölüm başına düşen süresi kısa, konusu hiç farketmeyen dizi arıyor, ellerinizden gözlerinizden öpüyorum
uzun uzun film ya da fringe gibi dizi izleyemiyorum.
1-2 sezon, kahvaltı yaparken izlenebilecek, bittiği zaman "ulan ne güzel diziydi, keşke daha uzun olaymış" diyebileceğim, bölüm başına düşen süresi kısa, konusu hiç farketmeyen dizi arıyor, ellerinizden gözlerinizden öpüyorum
1-2 sezon, kahvaltı yaparken izlenebilecek, bittiği zaman "ulan ne güzel diziydi, keşke daha uzun olaymış" diyebileceğim, bölüm başına düşen süresi kısa, konusu hiç farketmeyen dizi arıyor, ellerinizden gözlerinizden öpüyorum
0
lost room +1.
freaks and geeks var güzeldi, kısa.
arrested development 3 sezon muhteşem.
bir de firefly var ki bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
freaks and geeks var güzeldi, kısa.
arrested development 3 sezon muhteşem.
bir de firefly var ki bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
0
suits
epey keyifli ve akıcı bir dizi. bölüm başı 1saat civarıydı diye hatırlıyorum. toplamda 3 sezon, 30 bölüm civarı gösterildi.
epey keyifli ve akıcı bir dizi. bölüm başı 1saat civarıydı diye hatırlıyorum. toplamda 3 sezon, 30 bölüm civarı gösterildi.
0
lie to me ve shit my dad says
shit my dad says bitince sinir olabilirsin ve keşke daha uzun çekselermiş diyerek küfredeceğini tahmin ediyorum.
shit my dad says bitince sinir olabilirsin ve keşke daha uzun çekselermiş diyerek küfredeceğini tahmin ediyorum.
0
anime olur mu? kahvaltı yaparken izlediğim, bittiğinde ah be ne güzeldi dediğim şeyler var ama anime.
lovely complex mesela.
lovely complex mesela.
0
friends.
10 sezon ama hepsini izleyeceksin diye bir kaide yok. herhangi bir sezon finalinde bırakıp 3 sene sonra devam edebilirsin. belki de etmezsin. sen bilirsin.
bölüm başı 20 dk.
10 sezon ama hepsini izleyeceksin diye bir kaide yok. herhangi bir sezon finalinde bırakıp 3 sene sonra devam edebilirsin. belki de etmezsin. sen bilirsin.
bölüm başı 20 dk.
0
Two and a half men
(20 dk) 9 sezon ama ilk sezondan başlayın, pişman olmazsınız..
bir de 40 dk lıklara geçmeye karar verirseniz:
Mad Men
(20 dk) 9 sezon ama ilk sezondan başlayın, pişman olmazsınız..
bir de 40 dk lıklara geçmeye karar verirseniz:
Mad Men
0
semanful
aklıma geldi şimdi zaten daha önce de yapılmıştır eminim. sadece ön, arka kapak ve önsöz gibi kendim içine ilk sayfayı hazırlamak istiyorum. geri kalan sayfalar boş kalacak kendisi istediği gibi dolduracak ya da hatıra olarak saklayabilir. bunu internet üzerinden bastırabileceğim bir yer biliyor mus
aklıma geldi şimdi zaten daha önce de yapılmıştır eminim. sadece ön, arka kapak ve önsöz gibi kendim içine ilk sayfayı hazırlamak istiyorum. geri kalan sayfalar boş kalacak kendisi istediği gibi dolduracak ya da hatıra olarak saklayabilir. bunu internet üzerinden bastırabileceğim bir yer biliyor musunuz? ek olarak, izmitteyim var ise şehir merkezinde matbaacı gidebilirim. teşekkürler.
0
kalın kağıtlar, kaplamak için sert bir malzeme, süsleyecek bişiler bulursan bu dediğini kendin de yapabilirsin. cilt yapmak hiç zor bir iş değil. olur da imkan bulamazsan diye söylüyorum. bir de dün şunu gördüm: www.lukapu.com belki içi boş da alabilirsin.
0
Yani bu sana harika bir fikir gibi geliyor degil mi ama bence o kadar da harika bir fikir degil. Belki de harikadir bilemiyorum. Bir baskasina sormak lazim.
0
şimdi yeni moda defterler var kitap görüntüsünde.. kalın kapaklı ve sayfaları boş.o kapağı istediğiniz gibi değiştirebilirseniz, tam da istediğiniz şey oluyor sanırım..
kabalcı, alkım vb lerinde var..internetten de satışı vardır muhtemelen..
kabalcı, alkım vb lerinde var..internetten de satışı vardır muhtemelen..
0
harika bir fikir olduğunu falan iddaa etmedim, sadece uzun bir ilişki bugüne kadar alınmış bir çok hediye var bazen yaklaşan doğum günü süresi stres ile birlikte yaratıcılığı sınırlayabiliyor. manevi değeri olan, uzun süreler sonrasında açılıp bakıldığında insanı gülümseten bir hediye:) lukapu güzelmiş biraz inceleyeyim bakayım.
0
yapmabunuyapmabunu
kendi materyallerimi götürüp,rahatça sokabileceğim.kafam dağılmadan sessiz bir ortamda saatlerce çalışabileceğim bir kütüphane arıyorum..beyazıttaki ve taksimdeki kütüphanelere bildiğim kadarıyla kitap sokamıyoruz,benim kendi kitaplarımı sokabilmem gerekiyor..yani kütüphanedeki kitapların zenginliği
kendi materyallerimi götürüp,rahatça sokabileceğim.kafam dağılmadan sessiz bir ortamda saatlerce çalışabileceğim bir kütüphane arıyorum..beyazıttaki ve taksimdeki kütüphanelere bildiğim kadarıyla kitap sokamıyoruz,benim kendi kitaplarımı sokabilmem gerekiyor..yani kütüphanedeki kitapların zenginliğiyle pek işim yok.tek aradığım sessiz sakin ders çalışılabilecek bir ortam..bana nereyi önerirsiniz?
0
atatürk kitaplığına kendi materyallerimizi sokabiliyormuyuz?sokamıyoruz diye biliyorum çünkü?
0
beyazıt devlet kütüphanesine materyal sokulabilidiğine eminmisiniz?sokulamıyor çanta ve kitaplar vestiyere bırakılır deniyor çünkü
0
ihaleli batak
arkadaşlar bugün saat 19.30 da 3 kız 3 erkek yemeğe gideceğiz. kadıköyde tavsiye ettiğiniz mekanları söyler misiniz ?
arkadaşlar bugün saat 19.30 da 3 kız 3 erkek yemeğe gideceğiz. kadıköyde tavsiye ettiğiniz mekanları söyler misiniz ?
0
happy moons. sıcak bi atmosfer arıyorsanız tabii. ciddi bi iş yemeğiyse olmayabilir.
0
çiya'nın ilersinde hamsi var mesela balıkçı istiyorsanız.
ya da orada gözünüze hoş görünen herhangi bir balık restoranı da olur.
ya da orada gözünüze hoş görünen herhangi bir balık restoranı da olur.
0
esek sipasi
annemle babam için kasım ortasında gidilecek 1 haftalık tur arıyorum ama bulamadım. safranbolu falan diyorum 1 günlükmüş oralar. kapadokyaya falan baktım onlar da 3 gün. şöyle 1 haftalık bi kültür turu falan yok mudur bildiğiniz?
annemle babam için kasım ortasında gidilecek 1 haftalık tur arıyorum ama bulamadım. safranbolu falan diyorum 1 günlükmüş oralar. kapadokyaya falan baktım onlar da 3 gün. şöyle 1 haftalık bi kültür turu falan yok mudur bildiğiniz?
0
gap turuna bakayım evet
karadeniz aklıma geldi ama yağmurlu olmaz mı kasım ortasında?
karadeniz aklıma geldi ama yağmurlu olmaz mı kasım ortasında?
0
karadenize yazın gitmenizi öneririm.
1 haftalık turlar bilmiyorum belki ege taraflarını düşünebilirsiniz. turun içine yunan adalarını da dahil edin. ama işte hava koşullarını falan dikkate almanız gerek.
1 haftalık turlar bilmiyorum belki ege taraflarını düşünebilirsiniz. turun içine yunan adalarını da dahil edin. ama işte hava koşullarını falan dikkate almanız gerek.
0
bu mevsimden sonra artık 1 haftalık tur bulmak çok zor.
karadeniz çok yağmurlu olur, yaylalara çıkılmaz, çok soğuktur. yaylaya çıkmadıktan sonra, şehir merkezlerinde dolaşmanın bi anlamı yok.
zaten günler kısalıyor, havalar erkenden kararıyor. bulduğunuz her tur programı koştur koştur bi şekilde olacak ve gene de biçok yer akşam karanlığına kaldığı için hiçbişey anlamayacaklar. bu yüzden tur şirketleri de bu mevsimlerde pek tur yapmaya yanaşmaz zaten. en son bayram turlarıyla sezonu kapattı ve çoğu şubat tatiline kadar yatacak.
karadeniz çok yağmurlu olur, yaylalara çıkılmaz, çok soğuktur. yaylaya çıkmadıktan sonra, şehir merkezlerinde dolaşmanın bi anlamı yok.
zaten günler kısalıyor, havalar erkenden kararıyor. bulduğunuz her tur programı koştur koştur bi şekilde olacak ve gene de biçok yer akşam karanlığına kaldığı için hiçbişey anlamayacaklar. bu yüzden tur şirketleri de bu mevsimlerde pek tur yapmaya yanaşmaz zaten. en son bayram turlarıyla sezonu kapattı ve çoğu şubat tatiline kadar yatacak.
0
duygumsu
yapmak için kitap önerebilir misiniz? eskisi gibi okuyamıyorum uykum geliyor bi vadideki zambak kitabı 2 haftadır ellerimde sürünüyor :/ ki ben ölü canları severek okumuş bi insandım :(
yapmak için kitap önerebilir misiniz? eskisi gibi okuyamıyorum uykum geliyor bi vadideki zambak kitabı 2 haftadır ellerimde sürünüyor :/ ki ben ölü canları severek okumuş bi insandım :(
0
Okumakta olduğunuzun dışındaki türlerde okumalar yapabilirsiniz. Fantastik kitap serilerini önerebilirim. Zira, en az 3-4 kitaplık seriler okuma alışkanlığını kazandırmada ve devamında oldukça yararlıdır.
0
vadideki zambak zaten geri dönüş için uygun bi kitap değil. kürk mantolu madonna, aylak adam, dokuzuncu hariciye koğuşu gibi daha kolay okunan kitapları deneyebilirsin. böyle düşününce nedense türk yazarların kitapları aklıma geldi. bu basit ya da değersiz demek değil tabii. kolay okunduğundan bahsedilen dan brown, adam fawer gibi yazarların kitaplarını okumaktan daha iyi bence.
0
benim kendi adıma geri dönüş için uyguladığım yöntem:
aynı yazarın sırasıyla kitaplarını okumak. hem biri bitince, diğerlerini merak ediyorsunuz, hem aynı dil kullanıldığı için aşina oluyorsunuz, çok kolay akıyor, hem de kitaplar arası karakterler/ atıfları yakalamak pek hoş oluyor:)
böyle böyle bir elif şafak ı bitirdim..
aynı yazarın sırasıyla kitaplarını okumak. hem biri bitince, diğerlerini merak ediyorsunuz, hem aynı dil kullanıldığı için aşina oluyorsunuz, çok kolay akıyor, hem de kitaplar arası karakterler/ atıfları yakalamak pek hoş oluyor:)
böyle böyle bir elif şafak ı bitirdim..
0
kibritsuyu
ege üç aylık oldu, iş kanunlarımız ve vicdansız patronlarımız sağolsun izni biten annesi bugün ağlaya ağlaya işe gitti. bugüne kadar sadece birkaç sefer kullanmış olduğumuz biberon olayına artık zorunlu olarak giriş yapıyoruz.hep naaptık bugüne kadar? kullanılmış biberonu bi fırça ve biberon deterja
ege üç aylık oldu, iş kanunlarımız ve vicdansız patronlarımız sağolsun izni biten annesi bugün ağlaya ağlaya işe gitti. bugüne kadar sadece birkaç sefer kullanmış olduğumuz biberon olayına artık zorunlu olarak giriş yapıyoruz.
hep naaptık bugüne kadar? kullanılmış biberonu bi fırça ve biberon deterjanı yardımıyla yıkayıp temizledik ve kaynar suda 5-6 dakika kaynatıp ve temiz bir tabağın içinde kuruttuk. lakin yoğun biberon kullanım durumunda kaynat kaynat nereye kadar.
sterilizatör alayım dedim. dedim ama gerçekten gerekli mi bu? organik biberon deterjanı ve sıcak suyla fırçalayarak yıkamak ve güzelce durulamak yeterli olmaz mı? yani ben kendi hiçbir bulaşığımı yıkamaktan gayrı temizlemiyorum, sterilize etmiyorum. daha kaç yaşına kadar hijyen içinde yetiştireceğiz, azıcık da mikrop alması gerekmez mi? zaten ne kadar hijyenik tutabilirim bebeği? sokağa çıkıyor, arabaya biniyor, alışveriş merkezi geziyor. biberonu da pis pis kullandıralım demiyorum da, sadece yıkamak yetmez mi? sadece yıkanmış biberondan, vücudunun yenemeyeceği kadar ciddi mikrop kapar mı? yoksa illa sterilizatör mü?
not: bebeğe biberonla verilen şey sadece anne sütü.
hep naaptık bugüne kadar? kullanılmış biberonu bi fırça ve biberon deterjanı yardımıyla yıkayıp temizledik ve kaynar suda 5-6 dakika kaynatıp ve temiz bir tabağın içinde kuruttuk. lakin yoğun biberon kullanım durumunda kaynat kaynat nereye kadar.
sterilizatör alayım dedim. dedim ama gerçekten gerekli mi bu? organik biberon deterjanı ve sıcak suyla fırçalayarak yıkamak ve güzelce durulamak yeterli olmaz mı? yani ben kendi hiçbir bulaşığımı yıkamaktan gayrı temizlemiyorum, sterilize etmiyorum. daha kaç yaşına kadar hijyen içinde yetiştireceğiz, azıcık da mikrop alması gerekmez mi? zaten ne kadar hijyenik tutabilirim bebeği? sokağa çıkıyor, arabaya biniyor, alışveriş merkezi geziyor. biberonu da pis pis kullandıralım demiyorum da, sadece yıkamak yetmez mi? sadece yıkanmış biberondan, vücudunun yenemeyeceği kadar ciddi mikrop kapar mı? yoksa illa sterilizatör mü?
not: bebeğe biberonla verilen şey sadece anne sütü.
0
sadece yıkayın.çok fazla takıntılı olmayın.biraz da mikropla karşılaşmalı bence.ben bebekken,biberonumu sadece yıkıyolardı.sterilizazyon cihazı kullanmadılar ve hiç bişey olmadı :)
0
evde enfeksiyon taşıyan hasta yoksa bir şeycik olmaz, yıkayın temiz olsun yeter.
0
Birkaç biberon başlığı kullanın, biri beklerken diğerinin kullanırsınız. Kalıntı kalmadığı sürece çok sorun olmaz.sterilite manyağı olmayın, dünyada milyarlarca insan temiz su kaynaklarından mahrum büyüyor, tıbbi yardımdan uzakta yaşıyor. onları düşünün.
0
denildiği gibi biraz mikrop alması lazım bro. 2 küçük kardeşimde bizimkilerin yaptığı tek şey biberonu kaynatmaktı. hatta deterjan olayını ilk senden duyuyorum. bu kadar takıntılı olmayın :) iki elemanda turp gibi şu anda
0
o kadar ince eleyip sık dokumaya bence gerek yok. arkadaşlarında dediği gibi normal sıcak suda da yıkasanız pek bir şey olmaz.
bizim zamanımızda burnunun sümüğünü yiyen veletler vardı, onlara birşey olmadıysa ege'ye hiç bir şey olmaz merak etme.
yinede içiniz rahat etmezse biberonda 2-3 tane alın, birini yıkayana kadar diğerleriyle idare edin.
bizim zamanımızda burnunun sümüğünü yiyen veletler vardı, onlara birşey olmadıysa ege'ye hiç bir şey olmaz merak etme.
yinede içiniz rahat etmezse biberonda 2-3 tane alın, birini yıkayana kadar diğerleriyle idare edin.
0
annelerimiz hepimize yıkayıp vermiş, hatta ondan öncekiler de..yıllar yıllardır durum böyle yani..meraklanmayın bence..bu kadar küçük şeyler sorun çıkarsaydı, dünya nüfusu bu kadar artıyor olmazdı, böyle düşünün, içiniz rahat etsin:)
titizlik hastası arkadaşımın bebeği oldu, dediğiniz gibi sterilizatöründen, deli gibi her seferinde kaynatmaya kadar..en sonunda pes etti, sadece yıkayıp geçiyor.
bence çocuğu bu kadar mikroptan korumamak lazım, bbağışıklık sistemi güçlensin..doğudaki çocukları görmüyor musunuz, karın içinde yalınayak geziyorlar da bana mısın demiyor, bizim pamuklar içinde büyüyen çocuklar sürekli hasta..
titizlik hastası arkadaşımın bebeği oldu, dediğiniz gibi sterilizatöründen, deli gibi her seferinde kaynatmaya kadar..en sonunda pes etti, sadece yıkayıp geçiyor.
bence çocuğu bu kadar mikroptan korumamak lazım, bbağışıklık sistemi güçlensin..doğudaki çocukları görmüyor musunuz, karın içinde yalınayak geziyorlar da bana mısın demiyor, bizim pamuklar içinde büyüyen çocuklar sürekli hasta..
0
İki çocuğuma da normal suyla elde yıkayıp kullandım ben, ilk bir iki ay dışında kaynatmadım bile. Bakteri ile tanışsın çocuk, zaten anne sütü alıyor bir şey olmaz. O kadar pimpirik yapmayın, pimpirikli olunacaksa olunması gereken daha bir sürü başka şey var...
0
cocuk 6 aylik olmadan once, kesinlikle ama kesinlikle sterilizasyon makinesi kullanmadan o biberonu cocugunuza vermeyin.
burda cocuk bakteriyle tanissin diyenleri de kaale almayin lakin bilgisizlik ve cehalet atalarimizdan bizlere aktarilan bir sey oldugu icin, cocuklarin bagisiklik sistemlerinin ilk 6 ay boyunca olmadigini, 6. aydan itibaren bebeklerin bagisiklik sistemlerinin gelismeye basladigini ozellikle belirtmeliyim ki, burdaki annelere de birazcik faydam dokunsun. o yuzdendir ki cocuklara 6 ay boyunca anne sutu verilmesi onerilir ki, olmayan bagisikligi anne sutu kapatsin.
siz lutfen burdaki es-kaza cocuk buyuten annelere ve/veya babalara inanmayin, sterilazyon makinesi kullanmadan o biberonu vermeyin cocugunuza. 6 ayin sonunda zaten bagisiklik sistemi gelismeye baslayacak ve ondan sonra geleneksel yontemlere gecmenizde sakinca olmayacaktir. ancak, 1 sene boyunca, sterilazyon makinesi kullanmanizi oneriyorum.
ayrica: bizim zamanimizda, sumuk felan yiyen cocuklar vardi, onlar tas gibi diyenlere hic itibar etmeyin, lakin bu kisilerin ileri yaslarda herkesten daha fazla kronik hastaliga yakalanma risklerinin cok daha fazla oldugu bilimsel bi gercek.
ayrica: annelerimiz ve annanelerimiz hepimizi yanlis buyutmus, birazcik cocuk gelisim kitaplari okursaniz yaptiklari hatalari teker teker goreceksiniz.
burda cocuk bakteriyle tanissin diyenleri de kaale almayin lakin bilgisizlik ve cehalet atalarimizdan bizlere aktarilan bir sey oldugu icin, cocuklarin bagisiklik sistemlerinin ilk 6 ay boyunca olmadigini, 6. aydan itibaren bebeklerin bagisiklik sistemlerinin gelismeye basladigini ozellikle belirtmeliyim ki, burdaki annelere de birazcik faydam dokunsun. o yuzdendir ki cocuklara 6 ay boyunca anne sutu verilmesi onerilir ki, olmayan bagisikligi anne sutu kapatsin.
siz lutfen burdaki es-kaza cocuk buyuten annelere ve/veya babalara inanmayin, sterilazyon makinesi kullanmadan o biberonu vermeyin cocugunuza. 6 ayin sonunda zaten bagisiklik sistemi gelismeye baslayacak ve ondan sonra geleneksel yontemlere gecmenizde sakinca olmayacaktir. ancak, 1 sene boyunca, sterilazyon makinesi kullanmanizi oneriyorum.
ayrica: bizim zamanimizda, sumuk felan yiyen cocuklar vardi, onlar tas gibi diyenlere hic itibar etmeyin, lakin bu kisilerin ileri yaslarda herkesten daha fazla kronik hastaliga yakalanma risklerinin cok daha fazla oldugu bilimsel bi gercek.
ayrica: annelerimiz ve annanelerimiz hepimizi yanlis buyutmus, birazcik cocuk gelisim kitaplari okursaniz yaptiklari hatalari teker teker goreceksiniz.
0
@uyku semesi: bir şey sormak istiyorum. 6 aya kadar bağışıklık sistemi yok demişsiniz. peki biz o zaman niye bağışıklık sistemi olmayan bebeğe 6 aylık olana kadar dünyanın aşısını yaptırıyoruz? aşı dediğimiz şey zayflatılmış bir mikrop değil midir, vücuda verelim de vücut o mikroba bağışıklık oluştursun diye yapılmaz mı?
0
bagisiklik sistemi yok demek, hic olmadigi anlamina gelmiyor. cocuklarin hastaliklara karsi savasmalarini anne sutunden aldiklari yogun antikorlar sagliyor. yani turkcesi su: cocuk emdikce antikorlar gelisiyor ve bagisiklik sistemi olmasi gerektigi hale geliyor. anne sutunu aktif olarak alamayan cocuklarin hepsinde ciddi hastaliklar / hatta olumler goruluyor.
ayrica, asi kismina cok guzel temas etmissin kibritsuyu. antikorlar aptal organizmalar degil, onlari da hafizasi var. o verilen asilardaki mikroplarla savastiklarinda, o mikroba karsi artik nasil savasicaklarini hatirlayip, kalici koruma saglaniyor.
hatta bazi asilar, anne sutunu aktif olarak emen cocuklarda belirli sureler icin pas gecilebiliyor.
ayrica, burda soyledigim herseyi, kendi arastirmalarimdan, doktorumdan aldigim bilgilerle ve okuduklarimla biraraya getirdim. kizim 17 aylik, su yukarida yazdiklarimin hepsini uyguladim. biberon veya emzik hic kullanmadi kizim, hep annesini emdi, hala emiyor, 2 yasina kadar da emmesi icin elimden gelen herseyi yapicam. steril kisminda cocugumu ozellikle 6 ay boyunca, ben bile opmemeye calistim, 6 ay boyunca, alisveris merkezlerine, toplu tasima araclarina, yani insanlarin cok oldugu yerlere goturmedim. hasta oldugum donemlerde eve gitmedim. sonuc: kizim 17 aylik ve bi kere asisindan sonra atesi cikti ve sadece 1 gun surdu ve bi kere bile burnu akmadi. guclu bagisiklik icin, cocugun once iyi korunmasi gerekiyor. mikroplari zaten alacak, onemli olan aldigi mikrobun onu hasta etmemesini saglamak. bu da iyi korunmaktan geciyor..
ayrica, asi kismina cok guzel temas etmissin kibritsuyu. antikorlar aptal organizmalar degil, onlari da hafizasi var. o verilen asilardaki mikroplarla savastiklarinda, o mikroba karsi artik nasil savasicaklarini hatirlayip, kalici koruma saglaniyor.
hatta bazi asilar, anne sutunu aktif olarak emen cocuklarda belirli sureler icin pas gecilebiliyor.
ayrica, burda soyledigim herseyi, kendi arastirmalarimdan, doktorumdan aldigim bilgilerle ve okuduklarimla biraraya getirdim. kizim 17 aylik, su yukarida yazdiklarimin hepsini uyguladim. biberon veya emzik hic kullanmadi kizim, hep annesini emdi, hala emiyor, 2 yasina kadar da emmesi icin elimden gelen herseyi yapicam. steril kisminda cocugumu ozellikle 6 ay boyunca, ben bile opmemeye calistim, 6 ay boyunca, alisveris merkezlerine, toplu tasima araclarina, yani insanlarin cok oldugu yerlere goturmedim. hasta oldugum donemlerde eve gitmedim. sonuc: kizim 17 aylik ve bi kere asisindan sonra atesi cikti ve sadece 1 gun surdu ve bi kere bile burnu akmadi. guclu bagisiklik icin, cocugun once iyi korunmasi gerekiyor. mikroplari zaten alacak, onemli olan aldigi mikrobun onu hasta etmemesini saglamak. bu da iyi korunmaktan geciyor..
0
kaynatma ya da steril etme arasında fark olduğunu düşünmüyorum. ben daha rahat olduğu için sterilizatör kullanmıştım. kaynatmaya çalıştığımda ocakta unutuyordum hep.
0
