kuja
Tek kullanimlik mi her muzede yoksa istanbul modern'e falan kafama gote girip cikabilir miyim?Sinirsizsa cogguzel lan!Tesekkurler simdiden :)
Tek kullanimlik mi her muzede yoksa istanbul modern'e falan kafama gote girip cikabilir miyim?
Sinirsizsa cogguzel lan!
Tesekkurler simdiden :)
Sinirsizsa cogguzel lan!
Tesekkurler simdiden :)
0
Sınırsızdı en son kullandığımda, tabi ne yapacakları da belli olmuyor.
Yalnız şu yazım hatası bomba olmuş lan slkdfjskjdg göte girmek he :D
Yalnız şu yazım hatası bomba olmuş lan slkdfjskjdg göte girmek he :D
0
Mobilden kotu olmus valla o hata ya insan icinde tek basima sesli guldum siz gosterince. Duzeltmicem kalsin utancim!
0
fancy pants
arkadaşlar internetimin olmadığı zamanlar olacak, o sebeple indirip kullanabileceğim bir dil sitesi istiyorum. var mı bilen? italyanca öğreneceğim
arkadaşlar internetimin olmadığı zamanlar olacak, o sebeple indirip kullanabileceğim bir dil sitesi istiyorum. var mı bilen? italyanca öğreneceğim
0
Indirmelik degil a satin almak icin ini italiano var kitap, kanimca tek kisi ogrenmek icin alinabileceklerden en iyisi.
0
tarihsel bulgular isiginda sevisen adam
Nasıl oluyor da bu askerler Osmanlı'nın en elit birliği oluyor, 17. yy'a kadar Avrupa'ya korku saçıyor ? Kafada bir külah, vücutta ise şalvardan bozma bir kıyafet var. Ne bir zırh var, ne bir miğfer ne de kalkan. Tamamen allaha emanet bir ordu. Birebir-yakın dövüşte ölüm riski çok yüksek. Lakin pek
Nasıl oluyor da bu askerler Osmanlı'nın en elit birliği oluyor, 17. yy'a kadar Avrupa'ya korku saçıyor ? Kafada bir külah, vücutta ise şalvardan bozma bir kıyafet var. Ne bir zırh var, ne bir miğfer ne de kalkan. Tamamen allaha emanet bir ordu. Birebir-yakın dövüşte ölüm riski çok yüksek. Lakin pek öyle olmuyor. Nedir bu gücün arkasında yatan neden ?
0
iman gücü(kimse söylemeden söyleyeyim dedim)
en elit güç oldukları doğru ama padişahın yakın koruması konumundalar yani en önde allah allah diye koşup çok az sayıyla karşı orduyu duman eden bir birlik gelmesin aklına
en elit güç oldukları doğru ama padişahın yakın koruması konumundalar yani en önde allah allah diye koşup çok az sayıyla karşı orduyu duman eden bir birlik gelmesin aklına
0
ilk olarak ,yeniçeriler üst düzey eğitim alıyorlar ve savaş dışında başka bir işle uğraşmıyorlar(17.yy'a kadar). Bu durum Avrupa'ya göre çok farklı. Avrupa'nın ordularını, 17.yy'a kadar ayyaş gezen paralı askerler oluşturur. Disiplin ve eğitimle önce çıkıyorlar.
ikinci olarak, savaşta yeniçeriler çarpışmazlar. Onlar padişahın etrafında duran birliklerdir.
üçüncü olarak, zırh ve miğfersiz gördüğünüz yeniçeri kıyafetleri barış durumunda, ait oldukları statüyü(yeniçerilik) göstermek amacıyla girilen şeyler. Savaşta zincirli zırhları kesin giyiyorlar. Bazen miğferler de takıyorlar.
ikinci olarak, savaşta yeniçeriler çarpışmazlar. Onlar padişahın etrafında duran birliklerdir.
üçüncü olarak, zırh ve miğfersiz gördüğünüz yeniçeri kıyafetleri barış durumunda, ait oldukları statüyü(yeniçerilik) göstermek amacıyla girilen şeyler. Savaşta zincirli zırhları kesin giyiyorlar. Bazen miğferler de takıyorlar.
0
yigitovic
boyle nero-starbucks falan boyumuzu cok asar da, roberts olsun, kahve dunyasi olsun nispeten daha ekonomik olur mu? bu isin gorunmeyen maliyetleri nelerdir?ornegin dun yillik 100 bin tl ve uzeri ciro yapildiginda %35 gelir vergisi alindigini ogrendik.
boyle nero-starbucks falan boyumuzu cok asar da, roberts olsun, kahve dunyasi olsun nispeten daha ekonomik olur mu? bu isin gorunmeyen maliyetleri nelerdir?
ornegin dun yillik 100 bin tl ve uzeri ciro yapildiginda %35 gelir vergisi alindigini ogrendik.
ornegin dun yillik 100 bin tl ve uzeri ciro yapildiginda %35 gelir vergisi alindigini ogrendik.
0
Ciroya bakıp da elleri ovuşturmamak lazım. Franchise işinde en büyük maliyet isim hakkıdır. Giriş parasının yanında aylık ücret de isterlerse çok büyük risk olur.
Bir de aklınızda olsun en az 6 ay idare edecek para cepte değilse işi şansa bırakmış olursunuz.
Bir de aklınızda olsun en az 6 ay idare edecek para cepte değilse işi şansa bırakmış olursunuz.
0
ekonomik derken hangi seviyeden bahsettiginize bagli. yanlis htırlmıyorsam kahve diyaarı, aslı börek en kabul edilebilir seviyede olanlardı. 300,000 civarı giris parasiydi sanırsam 1-2 sene once.
starbucks franchise vermiyor, sadece shaya tarafından işletiliyor.
kahve dünyası daha pahalıdır. keza roberts'da öyle.
starbucks franchise vermiyor, sadece shaya tarafından işletiliyor.
kahve dünyası daha pahalıdır. keza roberts'da öyle.
0
zam sampiyonu domates
GMT+1 9.00 British Summer Time Türkiye saatine göre kaç yapar? 11 mi?
GMT+1 9.00 British Summer Time Türkiye saatine göre kaç yapar? 11 mi?
0
tonoto
zevk vermiyor mu ne? yani tamam beklenmediği kadar gollü geçiyor maçlar ama genel olarak içim bayılıyor izlerken. sizce de öyle mi yoksa ben mi futboldan keyif alamıyorum artık?
zevk vermiyor mu ne? yani tamam beklenmediği kadar gollü geçiyor maçlar ama genel olarak içim bayılıyor izlerken. sizce de öyle mi yoksa ben mi futboldan keyif alamıyorum artık?
0
@jamswety, iki maçı da izledim. eh evet onlar keyifliydi, 10'da 2 diyelim. tabii acele karar verdim belki de, şu almanya-portekiz maçı da gelsin bari.
0
Gruplarda olabileceek en büyük aksiyonlar oluyor bence. Grup aşamasından sonra kan gövdeyi götürür zaten.
0
sürprizler, skorlar var evet de benim beklediğim farklı bir şey galiba. yani oyunuyla keyif veren takım yok diyeyim. şöyle izlediğimde "şiir gibi oynuyorlar lan" gibi bir tepki vermeyi özledim.
0
İngiltere İtalya maçı bile zevkli geçti daha ne olsun? Normalde çok sıkıcı olması gerekir. Bir de geri dönüşler çok fazla oluyor. Yenik duruma düşen takımlar kazanıyor falan güzel yani.
0
ben bu gereksiz beklentiyi anlamış değilim en başından beri... spikerler bile, "bu maç diğerlerine kıyasla daha bir hareketsiz sanki" diye trip atıyorlar. "bu maç keyifli geçecek mi?" diye düşünmekten, oynanan futbolun tadına varamıyoruz.
ben gayet memnunum, her maç 0-0 bitse de şikayet etmem. dünya kupası'nda çoğu futbolsever maç kaçırmak istemiyor, haliyle çok fazla maç izliyor. beklenti bu yüzden artıyor olabilir ya da sıkılma eşiği çok düşüyordur, bilmiyorum. ama ben gayet memnunum ya, 2010'da da hiç "aman çok keyifsiz" dememiştim. dünya kupası'ndan sıkılmanın imkanı yok. DÜNYA KUPASI yau. koy trinidad tobago'yla paraguay'ı, mal mal top çevirsinler yine eğlenirim.
velhasıl, bence "zevk veriyor mu" diye düşünmek dahi yersiz. illa düşüneceksek de, bence gayet keyifli bir turnuva oluyor. şahane hatta.
ben gayet memnunum, her maç 0-0 bitse de şikayet etmem. dünya kupası'nda çoğu futbolsever maç kaçırmak istemiyor, haliyle çok fazla maç izliyor. beklenti bu yüzden artıyor olabilir ya da sıkılma eşiği çok düşüyordur, bilmiyorum. ama ben gayet memnunum ya, 2010'da da hiç "aman çok keyifsiz" dememiştim. dünya kupası'ndan sıkılmanın imkanı yok. DÜNYA KUPASI yau. koy trinidad tobago'yla paraguay'ı, mal mal top çevirsinler yine eğlenirim.
velhasıl, bence "zevk veriyor mu" diye düşünmek dahi yersiz. illa düşüneceksek de, bence gayet keyifli bir turnuva oluyor. şahane hatta.
0
1994 romanya,
1998 hırvatistan,
2002 senegal,
2010 gana gibi bir şey arıyorsun sanırsam.
Bu seferkine adaylarım Amerika ve Belçika.
1998 hırvatistan,
2002 senegal,
2010 gana gibi bir şey arıyorsun sanırsam.
Bu seferkine adaylarım Amerika ve Belçika.
0
@armagan, keyif verme açısından 2010'daki gana'yı şili'yle değiştirirsek diğer yıllara katılıyorum. yalnız belçika'dan o kadar umutlu değilim ben. falcao olmamasına rağmen kolombiya olur belki bu seneki sürpriz takım da.
0
nefis geçiyor yahu. isviçre'nin son dakika golü neydi öyle. yer gök inledi.
hollanda maçı gibi de enfes bir sürpriz ve nefis bir futbol vardı.
bunun bir tık üstü türkiye'nin oynadığı bir kupa, o da ütopya gibi geliyor artık.
hollanda maçı gibi de enfes bir sürpriz ve nefis bir futbol vardı.
bunun bir tık üstü türkiye'nin oynadığı bir kupa, o da ütopya gibi geliyor artık.
0
dünya kupaları genelde şakır şakır top oynanan bi organizasyon olmadı zaten, en azından benim gördüğüm son 4 tanesi için durum böyle. anca çok farklı bir takım çıkıp turnuvayı domine edecek, önüne gelene 5 atacak. o zaman da dengesiz diye memnuniyetsiz olacağız.
ben genel olarak dünya futbolunun sıkıcılaştığını düşünüyorum. ortalık orospusu olmuş bir deyim var, "artık herkes savunma yapmayı öğrendi" diye. hah, işte bu olay, artık her takım istediği takdirde bir şekilde rakibini kitleyebiliyor. atak yapma yetisi olan takımlar için güzel bir haber bu ama atak oynayamayanlar mecburen bu yolu tercih ediyor. bu açıdan bakıldığında yunanistan hariç şu ana kadarki bütün takımlar bir şekilde, maçın bir bölümünde de olsa atak oynamaya çalıştı. dandik dediğimiz avustralya bile şili'ye zor anlar yaşattı. o bakımdan beklediğimden daha güzel geçtiğini bile söyleyebilirim, kaldı ki bunlar daha ilk maçlar; risk almak zorunda kalınacak maçlar gelsin, sen o zaman gör curcunayı.
ben genel olarak dünya futbolunun sıkıcılaştığını düşünüyorum. ortalık orospusu olmuş bir deyim var, "artık herkes savunma yapmayı öğrendi" diye. hah, işte bu olay, artık her takım istediği takdirde bir şekilde rakibini kitleyebiliyor. atak yapma yetisi olan takımlar için güzel bir haber bu ama atak oynayamayanlar mecburen bu yolu tercih ediyor. bu açıdan bakıldığında yunanistan hariç şu ana kadarki bütün takımlar bir şekilde, maçın bir bölümünde de olsa atak oynamaya çalıştı. dandik dediğimiz avustralya bile şili'ye zor anlar yaşattı. o bakımdan beklediğimden daha güzel geçtiğini bile söyleyebilirim, kaldı ki bunlar daha ilk maçlar; risk almak zorunda kalınacak maçlar gelsin, sen o zaman gör curcunayı.
0
bence çok güzel geçiyor. gurup maçları her zaman sıkıcı olmuştur ama bu dünya kupasında tam tersine heyecanlı oluyor. guruplar bitince modern futbol tarihinin (bana göre 80lerden itibaren) en zevkli dünya kupasına şahit olabiliriz.
0
efsane olarak hatırladığımız kupalarda hem seyircinin hem de takımların rakiplerini pek tanımamaları etkiliydi. bu yüzden de bir anda öne çıkan takımlar olabiliyordu.
aslına bakarsan bu kupada uruguay kosta rika karşısında bir benzerini yaşadı.
ama genel olarak seyirci de, takımlar da, herkes birbirini epeyce biliyor artık. buna rağmen epeyce iyi geçtiği söylenebilir son yıllarda baskın olan futbol tarzına kıyasla, hele sadece ilk maçlarda olduğumuzu düşünürsek.
aslına bakarsan bu kupada uruguay kosta rika karşısında bir benzerini yaşadı.
ama genel olarak seyirci de, takımlar da, herkes birbirini epeyce biliyor artık. buna rağmen epeyce iyi geçtiği söylenebilir son yıllarda baskın olan futbol tarzına kıyasla, hele sadece ilk maçlarda olduğumuzu düşünürsek.
0
2-3 maç hariç tamamı şahaneydi diyebilirim. ilk maçlar itibariyle tabi.
1 maç hariç hepsini de seyrettim.
ilk maçlardan sonra daha da zevkli geçmesini bekliyorum, çünkü yenilen takımlar belli bir strateji değiştirmek zorunda varolabilmek için.
1 maç hariç hepsini de seyrettim.
ilk maçlardan sonra daha da zevkli geçmesini bekliyorum, çünkü yenilen takımlar belli bir strateji değiştirmek zorunda varolabilmek için.
0
geçen dünya kupasının final heyecanı ile bu senenin gruplarını kıyaslıyor olabilirsin. ben öyle yaptığımı farkettim, vazgeçince rahatladım.
0
bence gayet güzel. canlı bahis ile birleşince zevkten dört köşe oluyorum.
0
şiir gibi oynayan bir takım hiçbir dünya kupasında olmadıki. olamaz zaten. bunlar kulüp takımı değil, birlikte az oynuyorlar, takım oyunu o kadar yüksek olmaz. 70lerde brezilya varmış şiir gibi oynayan onlar da bi bol yapamamışlar.
dünya kupasının özelliği heyecanlı maçlar, uzatmalar, müthiş geri dönüşler, stres, sürpriz maçlar ve yıldızlaşan oyuncular, unutulmayan gollerdir.
dünya kupasının özelliği heyecanlı maçlar, uzatmalar, müthiş geri dönüşler, stres, sürpriz maçlar ve yıldızlaşan oyuncular, unutulmayan gollerdir.
0
1982 Brezilya milli takımı hariç başka şiir gibi top oynayan takım olmadı bu tarihe kadar. (Zico, Eder, Socrates, Falcao'lu kadro)
Onlar da ilk tur sonrası 3'lü ölüm grubunda Italya'ya kurban gitmişlerdi. Zaten o sene Italya şampiyon oldu.
Onlar da ilk tur sonrası 3'lü ölüm grubunda Italya'ya kurban gitmişlerdi. Zaten o sene Italya şampiyon oldu.
0
aguilas negras
Abim İspanya'ya gitti. 3-4 sene önce Barcelona forması isterdim heralde ama şimdi hiç içimden gelmiyor.Ne istesem abimden? İçki harici bir şeyler söylerseniz mutlu olurum.Edit: Şehir Barcelona bu arada.
Abim İspanya'ya gitti. 3-4 sene önce Barcelona forması isterdim heralde ama şimdi hiç içimden gelmiyor.
Ne istesem abimden? İçki harici bir şeyler söylerseniz mutlu olurum.
Edit: Şehir Barcelona bu arada.
Ne istesem abimden? İçki harici bir şeyler söylerseniz mutlu olurum.
Edit: Şehir Barcelona bu arada.
0
abi getiriliyorsa arenada öldürülen boğalardan sucuk falan getirsin. güzelce yumurta ile pişirip yersiniz. illa hatırası kalacak saklayacam diye bi şey isteyip kendine yük etme. yiyecek getirsin. ya da benim karnım acıkmış.
0
Özellikle deri ayakkabı konusunda çok iyilerdir. içkiyi dışarıda tutarsan başka da ahım şahım bir şey yok aslında.
0
Normalde sangria ve La Roja şarabı isterim ama içki yok demişsiniz.
Ben her gidenden toz ceviz, kimyon ve toz sarmısak istiyorum. Toz ceviz burada yok galiba, hiç görmedim. Et yemeklerinde süper oluyor. Oranın kimyonu süper kokuyoru ve toz sarmısağı çok doğal. Ayrıca sarmısaklı ahtapot konservesi istiyorum gidenlerden. (Bunlar marketten istenenler) Bunun dışında gelebiliyorsa ve domuz yiyorsanız jamón ibérico ve chorizo.
Ben her gidenden toz ceviz, kimyon ve toz sarmısak istiyorum. Toz ceviz burada yok galiba, hiç görmedim. Et yemeklerinde süper oluyor. Oranın kimyonu süper kokuyoru ve toz sarmısağı çok doğal. Ayrıca sarmısaklı ahtapot konservesi istiyorum gidenlerden. (Bunlar marketten istenenler) Bunun dışında gelebiliyorsa ve domuz yiyorsanız jamón ibérico ve chorizo.
0
fearisthemindkiller
Schengen vizesini İtalya 'dan alacağım daha kolay olduğu için. Ama gidiş dönüşü uçakla ve Viyana'dan yapmak istiyorum. Şimdi vize başvurusunda uçak biletininin Viyana 'ya olduğunu görürlerse sorun çıkarırlar mı? Seyahat planımda en çok İtalya'da kalacağım görülüyor.
Schengen vizesini İtalya 'dan alacağım daha kolay olduğu için. Ama gidiş dönüşü uçakla ve Viyana'dan yapmak istiyorum. Şimdi vize başvurusunda uçak biletininin Viyana 'ya olduğunu görürlerse sorun çıkarırlar mı? Seyahat planımda en çok İtalya'da kalacağım görülüyor.
0
çıkarabilirler. vizeyi aldıktan sonra viyana'dan girerseniz çok büyük bir ihtimalle hiç sorun çıkmaz ama avusturya bileti ile vize almaya çalışırsanız kıllık yapacakları tutarsa yapabilirler.
en kötü boş bir rezervasyon yaptırıp vizeyi aldıktan sonra viyana üzerinden gidin.
en kötü boş bir rezervasyon yaptırıp vizeyi aldıktan sonra viyana üzerinden gidin.
0
uçak için boş rezervasyon nasıl yapılıyor? Ya da Avusturya'dan mı alsam vizeyi zor mudur?
0
thy.com.tr'den gir yaptır rezervasyon. 2-3 gün geçerli, ödeme yapmaya kredi kartı vermene gerek yok.
şu ülke zor şu ülke kolay diye şehir efsaneleri olsa da genelde avrupa'dan vize almak, belgelerin yeterli olduğu sürece sorun değil. bazıları yoğunluk için daha fazla bekletir o kadar.
şu ülke zor şu ülke kolay diye şehir efsaneleri olsa da genelde avrupa'dan vize almak, belgelerin yeterli olduğu sürece sorun değil. bazıları yoğunluk için daha fazla bekletir o kadar.
0
pandispanya
nerede yapılır? Hayatımda hiç piknik yapmadım. Şöyle sepetimizi doldurup, örtümüzü serip yayılalım istiyorum. Arabayla gidilebilir. Neresi olsun?Teşekkürler.
nerede yapılır? Hayatımda hiç piknik yapmadım. Şöyle sepetimizi doldurup, örtümüzü serip yayılalım istiyorum. Arabayla gidilebilir. Neresi olsun?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
arabaylaysa seçeneğin çok. araba olmadığı zaman adaya gidiyoruz biz. heybeli güzeldir haftaiçi. haftasonu çoluk çocuk kaynar.
0
türkiyede öyle sepetle piknik yapmak diye bişey yok zaten. piknikte mangal yakılır. istanbulda nerde var bu ortam ben de bilmiyorum.
0
Sabah kahvaltı pikniği istiyorum ya, mangal mı yakılır? :s Ben sepetli istiyorum :(
0
calzoncillosa bakma sen, gel maltepe sahile. ser çimlere örtünü, adalara karşı iç şarabını. sıkılırsan da bisiklet kirala. hala sıkılıyosan bizi çağır eşlik edelim.
0
waterhardeningsteel
İsme para vermeyin, kaliteye para verin Parayi isme degil, kaliteye verin İsimle degil , kalite ile olun vs. Derdim bu. Misal pay for the quality not tha name ya da get quality not a name only falan dusundum. Daha hos daha kafiyeli daha kulaga hos gelen bi sekle sokabilir miyiz bunu. Mevzu acik sani
İsme para vermeyin, kaliteye para verin
Parayi isme degil, kaliteye verin
İsimle degil , kalite ile olun vs. Derdim bu. Misal pay for the quality not tha name ya da get quality not a name only falan dusundum. Daha hos daha kafiyeli daha kulaga hos gelen bi sekle sokabilir miyiz bunu. Mevzu acik sanirim
Parayi isme degil, kaliteye verin
İsimle degil , kalite ile olun vs. Derdim bu. Misal pay for the quality not tha name ya da get quality not a name only falan dusundum. Daha hos daha kafiyeli daha kulaga hos gelen bi sekle sokabilir miyiz bunu. Mevzu acik sanirim
0
don't pay for the brand, pay for the quality.
pay for the quality, not for the brand!
Get the quality you want, without paying extra for the brand.
Same quality, minus the brand price.
bu tür mesajları aktarmak için benim düşüncem, olabilidğince basit mesajlar kullanıp cümleyi olabilidğince kısa ve en önemlisi -direkt- tutmak.
kafiye olayına fazla girmene gerek yok şiir yazmıyorsun, etkisini düşürmekten başka işe yaramaz genelde. bu dilden ziyade biraz marketing kısmı işin, bugün oracle, apple, ibm ve benzeri devlerin anasayfasına baktığında hepsi jargondan, kafiyeden uzak, "the future of database" tarzı cümleler kullanmaktalar.
pay for the quality, not for the brand!
Get the quality you want, without paying extra for the brand.
Same quality, minus the brand price.
bu tür mesajları aktarmak için benim düşüncem, olabilidğince basit mesajlar kullanıp cümleyi olabilidğince kısa ve en önemlisi -direkt- tutmak.
kafiye olayına fazla girmene gerek yok şiir yazmıyorsun, etkisini düşürmekten başka işe yaramaz genelde. bu dilden ziyade biraz marketing kısmı işin, bugün oracle, apple, ibm ve benzeri devlerin anasayfasına baktığında hepsi jargondan, kafiyeden uzak, "the future of database" tarzı cümleler kullanmaktalar.
0
ipmus90
arkadaşlar merhaba. acaba şu aşağıdaki metinde ne tür hatalar mevcut? bitirme projeme ekledim. hoca bu ne ya hatalarla dolu dedi ben anlayamıyorum.Projects witch made by kinect are inreaseing by per day. When kinect device started to distubation, it hacked same day and used on linux system. Varry ap
arkadaşlar merhaba. acaba şu aşağıdaki metinde ne tür hatalar mevcut? bitirme projeme ekledim. hoca bu ne ya hatalarla dolu dedi ben anlayamıyorum.
Projects witch made by kinect are inreaseing by per day. When kinect device started to distubation, it hacked same day and used on linux system. Varry applications exist witch 3D scanning with kinect. Those applications are disturbing free, trial or paid. (Example: Reconstruct Me, Scaned)
Now, an iphone ve an android phone can have this ability with external device. With that, developers can develop mobil projects for this sensor. (Example: Structure Camera)
In this work, obtained datas from kinect depth sensor, processed with some algorithms for creating a 3d model that view on a computer. With this; a real life object able to transfer into virtual environment. This project is a base for various works. It is a project that usable for film sector to security sector.
-------------
türkçesi
Kinect ile yapılan projeler gün geçtikçe artmaktadır. Kinect, piyasaya sürüldüğü ilk gün hacklenerek linux sistemler üzerinde çalıştırılmaya başlanmıştır. Kinect ile 3D tarama yapan çeşitli uygulamalar mevcuttur. Bu uygulamalar ücretsiz, ücretli ve deneme sürümü olarak dağıtılmaktadır. (Ör: Reconstruct Me, Scanect)
Şu an iphone ve android telefonlara bu özellik haricen kinect derinlik sensörü özelliğine sahip bir cihaz takılarak kazandırılmaktadır. Bu sayede taşınabilir bir cihaz üzerinde proje geliştirilebilmektedir. (Ör: Structure Camera)
Bu çalışmada kinect üzerinden alınan derinlik verileri, çeşitli algoritmalar yolu ile bilgisayar üzerinde görüntülenebilen üç boytlu bir model oluşturacak şekilde işlenmektedir. Bu şekilde gerçek hayattaki herhangibir nesnenin sanal ortama aktarılması sağlanmaktadır. Bu proje gelecek bir çok çalışma için başlangıç noktası oluşturmaktadır. Film sektöründen güvenliğe kadar bir çok alanda üç boyutlu tarayıcı yazılımlar kullanılabilir.
Projects witch made by kinect are inreaseing by per day. When kinect device started to distubation, it hacked same day and used on linux system. Varry applications exist witch 3D scanning with kinect. Those applications are disturbing free, trial or paid. (Example: Reconstruct Me, Scaned)
Now, an iphone ve an android phone can have this ability with external device. With that, developers can develop mobil projects for this sensor. (Example: Structure Camera)
In this work, obtained datas from kinect depth sensor, processed with some algorithms for creating a 3d model that view on a computer. With this; a real life object able to transfer into virtual environment. This project is a base for various works. It is a project that usable for film sector to security sector.
-------------
türkçesi
Kinect ile yapılan projeler gün geçtikçe artmaktadır. Kinect, piyasaya sürüldüğü ilk gün hacklenerek linux sistemler üzerinde çalıştırılmaya başlanmıştır. Kinect ile 3D tarama yapan çeşitli uygulamalar mevcuttur. Bu uygulamalar ücretsiz, ücretli ve deneme sürümü olarak dağıtılmaktadır. (Ör: Reconstruct Me, Scanect)
Şu an iphone ve android telefonlara bu özellik haricen kinect derinlik sensörü özelliğine sahip bir cihaz takılarak kazandırılmaktadır. Bu sayede taşınabilir bir cihaz üzerinde proje geliştirilebilmektedir. (Ör: Structure Camera)
Bu çalışmada kinect üzerinden alınan derinlik verileri, çeşitli algoritmalar yolu ile bilgisayar üzerinde görüntülenebilen üç boytlu bir model oluşturacak şekilde işlenmektedir. Bu şekilde gerçek hayattaki herhangibir nesnenin sanal ortama aktarılması sağlanmaktadır. Bu proje gelecek bir çok çalışma için başlangıç noktası oluşturmaktadır. Film sektöründen güvenliğe kadar bir çok alanda üç boyutlu tarayıcı yazılımlar kullanılabilir.
0
haklı, spellcheck yapsaydınız.
witch: which olmaliydi, witch cadi demek.
inreasing: increasing
dıstubatıon: distribution
Varry
iphone ve an android: ve türkçe bir kelimedir
hacklenerek yerine hackedi gibi grammer konusunda da aktif pasif kullanımı ve benzeri hatalar ile ilgili sorunlar var ama hocanın ona tepki göstereceğini sanmıyorum.
witch: which olmaliydi, witch cadi demek.
inreasing: increasing
dıstubatıon: distribution
Varry
iphone ve an android: ve türkçe bir kelimedir
hacklenerek yerine hackedi gibi grammer konusunda da aktif pasif kullanımı ve benzeri hatalar ile ilgili sorunlar var ama hocanın ona tepki göstereceğini sanmıyorum.
0
Projects developed on Kinect keep increasing day by day. Kinect was hacked on the very first day it was on the market and started to be run on Linux systems. There are some applications for 3D scanning with Kinect and distributed as freeware, shareware or commercially such as Reconstruct Me and Scanect.
It is currently possible to develop projects on mobile devices, such as Structure Camera, by externally attaching a component similar to Kinetic depth sensor to smartphones.
In this study, depth data captured from Kinect are processed through various algortihms to create a 3D model on computers which makes it possible to represent any real object as virtual image. This project stands as a starting point of many other future projects. 3D Scanning applications can be used in many areas from movie industry to security systems.
It is currently possible to develop projects on mobile devices, such as Structure Camera, by externally attaching a component similar to Kinetic depth sensor to smartphones.
In this study, depth data captured from Kinect are processed through various algortihms to create a 3D model on computers which makes it possible to represent any real object as virtual image. This project stands as a starting point of many other future projects. 3D Scanning applications can be used in many areas from movie industry to security systems.
0
tellioglu
tabelayı kastederekten "şurda ne yazıyor" nasıl denir?
tabelayı kastederekten "şurda ne yazıyor" nasıl denir?
0
she was my baby
Kadin icin. Lisans. Kolye haric.
Kadin icin. Lisans. Kolye haric.
0
ilgi alanlarına göre bi şey alınır. mezuniyet hediyesi sonuçta. doğum günü olsa parfüm, ayakkabı falan derdim, ama bu mezuniyet.
0
kalem her zaman şık bir hediye olur, güzel bir kalem.
"nice başarılara imza atman dileği ile."
iş görüşmesine gittiğinde form doldururken, sözleşmeye imza atarken hep yanında olmuş olursunuz.
"nice başarılara imza atman dileği ile."
iş görüşmesine gittiğinde form doldururken, sözleşmeye imza atarken hep yanında olmuş olursunuz.
0
bütçen iyi. o zaman gerisi kızın karakterini zevklerini ilgi alanlarını tahlil etmeye kalıyor. biraz bilgi verirsen belki aklıma değişik bi şeyler gelebilir.
kalem bence de çok güzel hediye, dolmakalemlere zaafım var şahsen benim ama, tabi önemli olan alınacak kişinin böyle şeyleri beğenmesi. kimi insan fazla politik, sıradan bulur çünkü.
kalem bence de çok güzel hediye, dolmakalemlere zaafım var şahsen benim ama, tabi önemli olan alınacak kişinin böyle şeyleri beğenmesi. kimi insan fazla politik, sıradan bulur çünkü.
0
güzel, şık bir yemek + hediye olarak düzenleyebilirsin bütçeni.
0
loralynn
düşünemedim şimdi.
düşünemedim şimdi.
0
old possum
"sticking through" ne anlama gelir? Bir şeyin arasına sıkışmak ya da bir şeyin arasından gözükmek gibi bir anlama mı geliyor?Teşekkürler.
"sticking through" ne anlama gelir? Bir şeyin arasına sıkışmak ya da bir şeyin arasından gözükmek gibi bir anlama mı geliyor?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
yarıp geçmek.
"stick through" aslı. ing gelince sticking oluyor ve işte kip değişiyor falan.
"stick through" aslı. ing gelince sticking oluyor ve işte kip değişiyor falan.
0
"....... as a Coronado High School cheerleader which ended in her arrest when her peers noticed stubble sticking through her thick makeup."
Buradaki anlamı "ağır makyajının altından çıkan kirli sakalın fark edilmesi" gibi bir şey oluyor o zaman.
Buradaki anlamı "ağır makyajının altından çıkan kirli sakalın fark edilmesi" gibi bir şey oluyor o zaman.
0
omonia
"described and theorized queer reconfigurations of time and space in relation to subcultural scenes and the emergence of transgender visibility."
"described and theorized queer reconfigurations of time and space in relation to subcultural scenes and the emergence of transgender visibility."
0
altkültür sahnelerine istinaden zaman ve boşluğun (felsefi time/space terimi refere ediliyor olsa gerek) tanımlanan ve teorize edilen queer yeniden yapılandırılmaları ve transcins farkedilebilirliğinin oluşumu/ortaya çıkışı.
queer'i direkt queer olarak kullandığını bildiğimden çevirmedim onu. queer ve transgender'i önceden nasıl kullanıyorsan aynı şekilde çevirirsin bütünlük açısından.
queer'i direkt queer olarak kullandığını bildiğimden çevirmedim onu. queer ve transgender'i önceden nasıl kullanıyorsan aynı şekilde çevirirsin bütünlük açısından.
0
lampetia
merhaba, bana bunu bilal'e anlatır gibi anlatır mısınız? yazacağım şeyi a5 formatında yazıyorum ama kitap haline getirilince sayılar falan karısıyo ya, baskıcıya gitsem direk a5 formatındakı sayfaları versem o kendisi ayarlar mı? makinalar ayarlıyo mu boyle seyleri?
merhaba, bana bunu bilal'e anlatır gibi anlatır mısınız? yazacağım şeyi a5 formatında yazıyorum ama kitap haline getirilince sayılar falan karısıyo ya, baskıcıya gitsem direk a5 formatındakı sayfaları versem o kendisi ayarlar mı? makinalar ayarlıyo mu boyle seyleri?
0
kitap haline getirince derken?
print > page setup > margins > pages > bookfold de, bilgisayardan "pdf" olarak dijital print et.
elindeki pdf dökümanı kitap gibi görünüyor ise baskı da aynı o şekilde olacaktır.
print > page setup > margins > pages > bookfold de, bilgisayardan "pdf" olarak dijital print et.
elindeki pdf dökümanı kitap gibi görünüyor ise baskı da aynı o şekilde olacaktır.
0
loveinaflipbook
değil mi? peki yağmuru sevmeyen, yaza ve güneşli günlere bayılan insanlar napsın? onlara yazık değil mi? onlar ölsün mü? boğulsun mu? köylerinin yağmurlarında mı yıkansınlar? çukurova'dan gelen pamuklar mı layık onlara ancak?
değil mi? peki yağmuru sevmeyen, yaza ve güneşli günlere bayılan insanlar napsın? onlara yazık değil mi? onlar ölsün mü? boğulsun mu? köylerinin yağmurlarında mı yıkansınlar? çukurova'dan gelen pamuklar mı layık onlara ancak?
0
istanbul icin konusuyorum. kisin evet bu kadar yagmamisti. simdi yagsin ki, yazin off sular kesik herkes ter kokuyor demeyelim.
yagsin iyidir.
yagsin iyidir.
0
speedy
Linkedin hesabım yok öncelikle, sorum linkedin kullanıcılarına bir hesabın ne zaman açıldığını öğrenebiliyor musunuz?
Linkedin hesabım yok öncelikle, sorum linkedin kullanıcılarına bir hesabın ne zaman açıldığını öğrenebiliyor musunuz?
0
Senin hesabın ise;
Privacy & Settings sayfasında, hemen isminin altında "member since: tarih" var. gününe kadar yazıyor orada.
Privacy & Settings sayfasında, hemen isminin altında "member since: tarih" var. gününe kadar yazıyor orada.
0
hayır göremiyorsun başkalarının ne zaman hesap açtığını. ama tahmin edebilirsin.
linkedin profil url'lerinde kullanıcı id numarası yazıyor. misal senin kullanıcı id numaran 5000 (şu an milyonlarda sanırım kolay olsun diye ufak kullandım)
ve sen 5 ocak 2010'da üye oldun.
4500 id numaralı biri demek adam senden daha önce üye olmuş demek. az çok 2009 senesinin 2. yarısında üye olduğunu tahmin edebilirsin. ayni şekilde 5500 demek senden saha sonra üye olmuş demek.
başkalarının id numaraları ile tahmin yürütebilirsin. bir kaç arkadaşının ne zaman üye olduğuna bakar ve onların üye numaralarını referans aralığı olarak kullanır, çemberi daraltırsın.
biraz dedektiflik oluyor ama eheh. bir de gerçek numara vereyim, ID: 60000000 2010 başı gibi üye olan hesaplar. daha küçük numaralar 2010 öncesi ve daha büyükler sonrası.
linkedin profil url'lerinde kullanıcı id numarası yazıyor. misal senin kullanıcı id numaran 5000 (şu an milyonlarda sanırım kolay olsun diye ufak kullandım)
ve sen 5 ocak 2010'da üye oldun.
4500 id numaralı biri demek adam senden daha önce üye olmuş demek. az çok 2009 senesinin 2. yarısında üye olduğunu tahmin edebilirsin. ayni şekilde 5500 demek senden saha sonra üye olmuş demek.
başkalarının id numaraları ile tahmin yürütebilirsin. bir kaç arkadaşının ne zaman üye olduğuna bakar ve onların üye numaralarını referans aralığı olarak kullanır, çemberi daraltırsın.
biraz dedektiflik oluyor ama eheh. bir de gerçek numara vereyim, ID: 60000000 2010 başı gibi üye olan hesaplar. daha küçük numaralar 2010 öncesi ve daha büyükler sonrası.
0
safcocuk
bir arkadaşım amerika'ya gidecek. fotoğraf makinesi getirtmeyi düşünüyorum. samsung nx300 ile sony nex-6 arasında kararsız kaldım. tavsiyede bulunur musunuz?
bir arkadaşım amerika'ya gidecek. fotoğraf makinesi getirtmeyi düşünüyorum. samsung nx300 ile sony nex-6 arasında kararsız kaldım. tavsiyede bulunur musunuz?
0
sony nex-6 almak gibi bir ihtimaliniz varsa başka modele bulaşmayın. Hele ki samsung gibi bir markaya. Bu arada canon eos m2 iyi bir alternatif olabilir fakat yalnızca japonya'da piyasaya sürüldü.
0
şu an deliler gibi araştırıyorum nikon d7000 den vazgeçtim
sony a6000 tavsiye ediyorum. TR de çıkmadı
nex 6 nın bir üst modeli ve şu an kağıt üzerinde daha iyi gözüküyor.
Şubat'ta çıktığından pek fazla review ve test yok ancak ben sipariş ediyorum.
Şu an tüm aynasızlar da f/p olarak en iyisi.
bir üst model sony 7a var o da full frame muhteşem bir şey ama çok pahalı.
sony a6000 tavsiye ediyorum. TR de çıkmadı
nex 6 nın bir üst modeli ve şu an kağıt üzerinde daha iyi gözüküyor.
Şubat'ta çıktığından pek fazla review ve test yok ancak ben sipariş ediyorum.
Şu an tüm aynasızlar da f/p olarak en iyisi.
bir üst model sony 7a var o da full frame muhteşem bir şey ama çok pahalı.
0
kesinlikle sony nex-6.
samsung vb. kötü demiyorum, nx serisi de fena değil ama nex-6 seviyeyi yukarı çekmekle kalmadı bir nevi kendi ligini yarattı.
hele bir de amerika'dan getiriyorsanız sakın kaçırmayın.
samsung vb. kötü demiyorum, nx serisi de fena değil ama nex-6 seviyeyi yukarı çekmekle kalmadı bir nevi kendi ligini yarattı.
hele bir de amerika'dan getiriyorsanız sakın kaçırmayın.
0
kya
İyi geceler ve günaydın güzel insanlar. 23 kasım'da(pazar günü) düğünümüz var. Düğünden sonra hafta içi balayına İtalya'ya gitmeyi düşünüyoruz. Bugün 4 tane tur şirketini gezdim. Malum hepsi 7 günlük küçük İtalya(roma, floransa, venedik) turuna 500 euro fiyat çıkardılar. Şuanda pegasusta uçak bileti
İyi geceler ve günaydın güzel insanlar. 23 kasım'da(pazar günü) düğünümüz var. Düğünden sonra hafta içi balayına İtalya'ya gitmeyi düşünüyoruz. Bugün 4 tane tur şirketini gezdim. Malum hepsi 7 günlük küçük İtalya(roma, floransa, venedik) turuna 500 euro fiyat çıkardılar.
Şuanda pegasusta uçak bileti gidiş dönüş 210 tl ve otelleri, kişisel masrafları, tren ücretlerini hesapladığımız zaman turdan yine ucuza geliyor. Bu hafta birçok arkadaşım sakın turla gitmeyin bireysel gidip daha rahat gezersiniz diyor.
Şimdi arkadaşlar biz booking'ten ya da airbnb'den otel ayarlayıp kendimiz mi gidelim yoksa turla mı gidelim? bir akıl verin gözünüzü seveyim.
not: mesajla her türlü bilgiyi paylaşabilirsin. Yemek, içmek, müzeler hatta pisada hiçbir şey yok kule ve iki kilise var gitmeyin derseniz darılmam memnun dahi olurum. oturup araştırırım.
Çok ama çok teşekkür ederim.
Şuanda pegasusta uçak bileti gidiş dönüş 210 tl ve otelleri, kişisel masrafları, tren ücretlerini hesapladığımız zaman turdan yine ucuza geliyor. Bu hafta birçok arkadaşım sakın turla gitmeyin bireysel gidip daha rahat gezersiniz diyor.
Şimdi arkadaşlar biz booking'ten ya da airbnb'den otel ayarlayıp kendimiz mi gidelim yoksa turla mı gidelim? bir akıl verin gözünüzü seveyim.
not: mesajla her türlü bilgiyi paylaşabilirsin. Yemek, içmek, müzeler hatta pisada hiçbir şey yok kule ve iki kilise var gitmeyin derseniz darılmam memnun dahi olurum. oturup araştırırım.
Çok ama çok teşekkür ederim.
0
Ben düğünden 3 gün önce ayarlamak zorunda kaldım. Bileti şans eseri uygun buldum. Airbnb den evi ayarladım, rentalcars.com araba kiraladım ve hayatımın en güzel tatilini de balayımda yaşamış oldum. Benim vaktim yoktu planlayamadan böyle oldu, senin zamanın var bence tur şirketlerine bulaşma. Kendi zevkinize/ilgi alaniniza göre bir tur organize edin, emin ol çok daha iyi olacak. Artık herşey elimizin altında gibi..
0
pisa'da harbi bişi yok gitmeyin. cinque terre'ye gidebilirsiniz bence. (bkz: http://images.nationalgeographic.com/wpf/media-live/photos/000/210/cache/manarola-italy-coast_21080_990x742.jpg)
turlarda sürekli gruba uymanız gerekicek, sürekli ek aktiviteler çıkarıcaklar. bu da ek ücret demek. hem vakit hem nakit kaybı. floransa'ya kesin gidin ama. müze falan gezecekseniz biletinizi önceden alın internetten, ya da orada biraz daha pahalıya satılan bir yer var. sıra beklemiyorsunuz. ondan almazsanız 1-1.5 saat beklersiniz. 3-5 euro için değmez, beklemeyin. araba roma'da sıkıntı, park edecek yer yok, sehir kalabalık zaten. herkes smart kullanıyor hatta. vespa kiralayabilriseniz daha iyi olur.
turlarda sürekli gruba uymanız gerekicek, sürekli ek aktiviteler çıkarıcaklar. bu da ek ücret demek. hem vakit hem nakit kaybı. floransa'ya kesin gidin ama. müze falan gezecekseniz biletinizi önceden alın internetten, ya da orada biraz daha pahalıya satılan bir yer var. sıra beklemiyorsunuz. ondan almazsanız 1-1.5 saat beklersiniz. 3-5 euro için değmez, beklemeyin. araba roma'da sıkıntı, park edecek yer yok, sehir kalabalık zaten. herkes smart kullanıyor hatta. vespa kiralayabilriseniz daha iyi olur.
0
Pek bilgim yok balayi konulariyla ama floransa'yi kesinlikle gorun. Dunyada bu kadar guzel bir yer yok galiba.
Mutluluklar ^^
Mutluluklar ^^
0
bireysel gitmeyin.. benim arkadaşlar 10 günlük avrupa turunu araba kiralayarak gezme planıyla başladılar.. 4. gününde yeni uçak bileti alarak geri döndüler.. adım başı polis durduruyor, nereyi gezeceklerini bilememeleri, en sonunda kiraladıkları arabanın camını kırarak bavullarını, fotograf makinelerini, 3 adet laptoplarını çalmalarıyla bu macerayı erken kestiler..
turla gidersen rehber özet şekilde gezilen yerlerin hikayelerini anlatır. güvenlik için uyarılar yapar.. daha da önemlisi turla gittiğin için polislerin göz hapsinde olmazsın.....
turla gidersen rehber özet şekilde gezilen yerlerin hikayelerini anlatır. güvenlik için uyarılar yapar.. daha da önemlisi turla gittiğin için polislerin göz hapsinde olmazsın.....
0
kendiniz gidin. hem de balayında tur kısıtlamalarıyla canınızı sıkmaya gerek yok. hem çıkardıkları fiyatlar ekstra turlarla emin olun daha da yükselecektir. iki sene önce jolly'nin 10 günlük bir turunu almış biri olarak söylüyorum şimdiki aklım olsa gider araba kiralar bütün ufak köylerini portofino'yu, cinque terre'yi karış karış gezer, istediğim yerde yer içer keyfini çıkarırdım.
0
senin dediğin tura ben gittim kötü değildi ama turun en büyük sıkıntısı şehrin çok dışında otellere yerleştiriyorlar sizi ve akşam kendi başınıza otelden şehir merkezine gitmek çok zor oluyor.
bence italya da araba kiralama işine bulaşmayın, zaten mükemmel hizmet veren trenitalia var. güzel bir planlama ile daha çok yeri daha ucuza görür daha özgür takılırsınız.
bence italya da araba kiralama işine bulaşmayın, zaten mükemmel hizmet veren trenitalia var. güzel bir planlama ile daha çok yeri daha ucuza görür daha özgür takılırsınız.
0
benzer tarihlerde geçen sene fransaya pegasusla gittik geldik. parise gittik marsilyadan döndük. turla gitmediğimiz için marsilyada araba kiraladık civar şehirleri de gezdik. çok da güzel oldu oh
italyada küçük ülke rahat gezersiniz. araç kiralamaya bakın trenle bavul mavul taşımak zor gelebilir
italyada küçük ülke rahat gezersiniz. araç kiralamaya bakın trenle bavul mavul taşımak zor gelebilir
0
Hocam gencecik enerjik insanlarsiniz ne turu :)
Alin uygun fiyata biletinizi, hanimla basbasa verin zevkinize gore otelinizi secin. İtalyada araba olayina girmeyin heryere metro ucak tren var. Hem de heryeri yuruyerek gezilesi bir ulke.
50 60 kisiyle yemek yiyip otele yerleseceginize (hem de sehrin teee dislarinda oluyormus hep, gidenlerden duyuyorum) mis gibi basbasa icinizden gectigi gibi tatil yapin.
Floransanin ara sokaginda keman calinan bi mekanda kahvenizi yudumlarken "haydii otobus saati geldi sehrin tee obur ucuna gidicez" seklinde keyfiniz de bozulmaz hem.
Alin uygun fiyata biletinizi, hanimla basbasa verin zevkinize gore otelinizi secin. İtalyada araba olayina girmeyin heryere metro ucak tren var. Hem de heryeri yuruyerek gezilesi bir ulke.
50 60 kisiyle yemek yiyip otele yerleseceginize (hem de sehrin teee dislarinda oluyormus hep, gidenlerden duyuyorum) mis gibi basbasa icinizden gectigi gibi tatil yapin.
Floransanin ara sokaginda keman calinan bi mekanda kahvenizi yudumlarken "haydii otobus saati geldi sehrin tee obur ucuna gidicez" seklinde keyfiniz de bozulmaz hem.
0
hiç gerek yok italya için tura. bence "bologna" gibi bir şehri hub olarak kullanın, ve etrafının keyfini çıkarın. oradan günübirlik tren ile roma, milano, venedik, san remo, genoa, floransa dilediğinizi yapabilir, kendi planınızı kendiniz yaparsınız. yukarıda dendiği gibi pisa'da pek de bir şey yok.
cinque terre, camogli çok güzeldir fakat mümkün ise bir yaz seyahatine saklamanızı öneririm naples ve güneyi ile birlikte.
benim tavsiyem kalacağınız şehir sayısını 2 ile sınırlamanız, çevre şehirlere çok rahat gidildiğinden sabah gidip akşam dönme şansınız olacak, kaplumbağa gibi gezmek zorunda kalmayacaksınız. araç kiralamayı düşünürseniz artısı seyahat hızından ziyade off the path lokasyonları keşfedebilmeniz olacaktır, mesela siena'ya giderken toskana'da yol üzerinde bir kalede durup şarap içebilirsiniz. gerekli mi? pek değil, tren ile çoğu yer çok daha rahat ve roma gibi şehirler hakikaten araçsız çok daha iyi.
cinque terre, camogli çok güzeldir fakat mümkün ise bir yaz seyahatine saklamanızı öneririm naples ve güneyi ile birlikte.
benim tavsiyem kalacağınız şehir sayısını 2 ile sınırlamanız, çevre şehirlere çok rahat gidildiğinden sabah gidip akşam dönme şansınız olacak, kaplumbağa gibi gezmek zorunda kalmayacaksınız. araç kiralamayı düşünürseniz artısı seyahat hızından ziyade off the path lokasyonları keşfedebilmeniz olacaktır, mesela siena'ya giderken toskana'da yol üzerinde bir kalede durup şarap içebilirsiniz. gerekli mi? pek değil, tren ile çoğu yer çok daha rahat ve roma gibi şehirler hakikaten araçsız çok daha iyi.
0
italya ve tur mu , lütfen kendiniz gezin. roma'ya muhakkak 3 gün ayırın bunun 1'i vatikan olacak. napoli'yi tavsiye ederim, pompei'yi muhakkak gezin, daha sonra napoli sahil şeridindeki lokantalarda denize karşı yemek yada içki olayını da kaçırmayın özellikle gün batımında.
0
@ Sevgili defnex
bi çift balayına neden 3 adet laptop götürür ki :S ???
@ Sevgili Kya : öncelikle tebrikler, bence Tur sorumluluk alabileceğinden daha avantajlı, balayını işkenceye cevirmek istemez kimse. 100 - 200 fazla olsa da kendinizi işi bilene emanet edin. tekrardan tebrikler
bi çift balayına neden 3 adet laptop götürür ki :S ???
@ Sevgili Kya : öncelikle tebrikler, bence Tur sorumluluk alabileceğinden daha avantajlı, balayını işkenceye cevirmek istemez kimse. 100 - 200 fazla olsa da kendinizi işi bilene emanet edin. tekrardan tebrikler
0
turlar genelde hızlı bir mekan turu verir, bazen panoromik turlar yaptırır yani sadec otobüsten izlersiniz etrafı ve de hızlı bir şekilde ilerlemeleri gerekir, başka insanları beklemek zorunda kalırsınız gönlünüzce gezemeyebilirsiniz. italya öyle güzel bir memleket ki bazen insan burada bir gün kalalım iyice gezelim yahu diyor. turla bu mümkün değil, ve kendiniz gezerseniz de tourist officelerden faydalanıp tur rehberinizin vereceği ölçüde bilgi edinebilirsiniz sanıyorum. boş verin turu sokaklarda kafanıza göre takılın bence.
0
tur iyidir ama hizli gecer ve iyidi nereye gidilir bilir ben keyif aliyorum..ama kendinz gidersrnizde 2-3sehre gidin onlarda roma floransa venedik olsun
0
Güzel insanlar tekrar teşekkürler.
Şuanda biletleri almış bulunuyorum. 24 kasımda gidiyoruz ve 2 aralıkta dönüyoruz. Şimdi biz Bologna'ya iniyoruz ve mesela bologna'dan havaalanından tren istasyonuna nasıl gidebiliriz yani bunların biletlerini şimdi alalım mı? Bir de bologna'dan venediğe hangi tren şirketiyle gidelim yani hangi siteden alalım? Bir de şimdiden alalım mı yoksa oraya gidince alabilir miyiz?
tebrik edenlere çok teşekkür ederim darısı sizlere de olsun :)
yoruyorum size hakkınızı helal edin.
Şuanda biletleri almış bulunuyorum. 24 kasımda gidiyoruz ve 2 aralıkta dönüyoruz. Şimdi biz Bologna'ya iniyoruz ve mesela bologna'dan havaalanından tren istasyonuna nasıl gidebiliriz yani bunların biletlerini şimdi alalım mı? Bir de bologna'dan venediğe hangi tren şirketiyle gidelim yani hangi siteden alalım? Bir de şimdiden alalım mı yoksa oraya gidince alabilir miyiz?
tebrik edenlere çok teşekkür ederim darısı sizlere de olsun :)
yoruyorum size hakkınızı helal edin.
0
kesinlikle kendiniz gidin. bu arada italya için süreyi çok kısa tutmuşsunuz, ben olsam en az 2 hafta ayırırdım. aşağıdaki duyurudaki cevabımı inceleyebilirsiniz, rota, ulaşım, yeme, içme vb. konularda yardımcı olur.
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
ayrıca:
(bkz: venedik/@neyehbe)
(bkz: milano/@neyehbe)
bir de bence bologna giriş-çıkış yapmakla hata etmişsiniz. en iyi güzergah roma giriş-venedik çıkış veya tersidir. bologna'yı merkeze alırsanız, kuzey-güney güzergahlarında git-geller yapmanız gerekecek ve zaman kaybı olacaktır, hele ki bu işe sadece 1 hafta ayırmışsanız.
tren biletlerini şimdiden almanın hiçbir mantığı yok, oraya gidince alırsınız. fiyat ve saatlerine göz atmak isterseniz trenitalia'nın sitesine bakın.
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
ayrıca:
(bkz: venedik/@neyehbe)
(bkz: milano/@neyehbe)
bir de bence bologna giriş-çıkış yapmakla hata etmişsiniz. en iyi güzergah roma giriş-venedik çıkış veya tersidir. bologna'yı merkeze alırsanız, kuzey-güney güzergahlarında git-geller yapmanız gerekecek ve zaman kaybı olacaktır, hele ki bu işe sadece 1 hafta ayırmışsanız.
tren biletlerini şimdiden almanın hiçbir mantığı yok, oraya gidince alırsınız. fiyat ve saatlerine göz atmak isterseniz trenitalia'nın sitesine bakın.
0
kardeşimle eşi geçen eylül'de kendileri ayarlayıp gittiler italya'da balayına ve çok da memnun kaldılar. roma, floransa ve vatikan'ı gezmişlerdi. başta tura niyetlenmişlerdi ama hesap edince daha pahalıya gelmişti sanırım tur, çok da detayları hatırlamıyorum doğrusu. isterseniz onlara detayları sorup size dönüş yaparım.
edit: cevap vermekte geç kalmışım sanırım ama neyse dursun yine cevabım :)
edit: cevap vermekte geç kalmışım sanırım ama neyse dursun yine cevabım :)
0
rainarc
Şu başlıklar konusunda yardımcı olabilecek biri var mı acaba?Şimdidek teşekkürler.La Turchia rinuncia all'Expo 2015. «Giallo» sui motivi, diplomazia al lavoro La parabola di Erdogan, da leader del nuovo Medio Oriente alle accuse di corruzione Il declino del «sultano» di Ankara; Turchia, Erdogan sott
Şu başlıklar konusunda yardımcı olabilecek biri var mı acaba?
Şimdidek teşekkürler.
La Turchia rinuncia all'Expo 2015. «Giallo» sui motivi, diplomazia al lavoro
La parabola di Erdogan, da leader del nuovo Medio Oriente alle accuse di corruzione
Il declino del «sultano» di Ankara; Turchia, Erdogan sotto assedio cerca il sostegno dei fedelissimi
Turchia, Erdogan sotto assedio cerca il sostegno dei fedelissimi
Şimdidek teşekkürler.
La Turchia rinuncia all'Expo 2015. «Giallo» sui motivi, diplomazia al lavoro
La parabola di Erdogan, da leader del nuovo Medio Oriente alle accuse di corruzione
Il declino del «sultano» di Ankara; Turchia, Erdogan sotto assedio cerca il sostegno dei fedelissimi
Turchia, Erdogan sotto assedio cerca il sostegno dei fedelissimi
0
Turkiye Expo 2015'e katilmiyor. Nedenleri hakkindaki esrar, iste diplomasi
Erdogan'in egrisi, yeni Orta Dogu'nun liderliginden yolsuzluk suclamalarina
Ankara "sultaninin" cokusu; Turkiye, kusatma altindaki Erdogan ona sadik olanlarin destegini ariyor
Turkiye, kusatma altindaki Erdogan ona sadik olanlarin destegini ariyor
Erdogan'in egrisi, yeni Orta Dogu'nun liderliginden yolsuzluk suclamalarina
Ankara "sultaninin" cokusu; Turkiye, kusatma altindaki Erdogan ona sadik olanlarin destegini ariyor
Turkiye, kusatma altindaki Erdogan ona sadik olanlarin destegini ariyor
0
La Turchia rinuncia all'Expo 2015. «Giallo» sui motivi, diplomazia al lavoro"
Turkiye, Expo 2015'ten (Milano'da 2015'te gerceklesecek bir etkinlik/fuar) çekildi. Sebebi ise diplomatik (italya'nin izmiri desteklememesiydi diye hatirliyorum, en azindan corriere'de boyle yaziyordu.)
"La parabola di Erdogan, da leader del nuovo Medio Oriente alle accuse di corruzione"
Erdogan'in güç viraji (atlatilmasi gereken zorlu donem gibi). Yeni Ortadogu'nun lideri Erdogan yolsuzluk ile suçlanıyor.
"Il declino del «sultano» di Ankara; Turchia, Erdogan sotto assedio cerca il sostegno dei fedelissimi"
Ankara'nin Sultani'nin düşüşü. Kusatma altindaki Erdogan, sadik kitlesinin desteğini arıyor. (buyuk bir ihtimalle secimler oncesi bir haber basligi)
"Turchia, Erdogan sotto assedio cerca il sostegno dei fedelissimi"
usttekinin alt basligi olsa gerek.
Turkiye, Expo 2015'ten (Milano'da 2015'te gerceklesecek bir etkinlik/fuar) çekildi. Sebebi ise diplomatik (italya'nin izmiri desteklememesiydi diye hatirliyorum, en azindan corriere'de boyle yaziyordu.)
"La parabola di Erdogan, da leader del nuovo Medio Oriente alle accuse di corruzione"
Erdogan'in güç viraji (atlatilmasi gereken zorlu donem gibi). Yeni Ortadogu'nun lideri Erdogan yolsuzluk ile suçlanıyor.
"Il declino del «sultano» di Ankara; Turchia, Erdogan sotto assedio cerca il sostegno dei fedelissimi"
Ankara'nin Sultani'nin düşüşü. Kusatma altindaki Erdogan, sadik kitlesinin desteğini arıyor. (buyuk bir ihtimalle secimler oncesi bir haber basligi)
"Turchia, Erdogan sotto assedio cerca il sostegno dei fedelissimi"
usttekinin alt basligi olsa gerek.
0
La Turchia rinuncia all'Expo 2015. «Giallo» sui motivi, diplomazia al lavoro
Türkiye Expo 2015'ten geri çekildi. esrarengiz sebepler, diplomasi iş başında.
giallo polisiye gerilim kriminal esrar kitapları icin bu thriller dediklerimiz icin kullanılan bir terim ona göre uygun başka bir kelime de konulabilir. şu anda beni tatmin eden bir sonuca varamadım "giallo sui motivi" kısmı için.
"La parabola di Erdogan, da leader del nuovo Medio Oriente alle accuse di corruzione" başlığında lallala'nın verdiği tercume doğru olanı.
Türkiye Expo 2015'ten geri çekildi. esrarengiz sebepler, diplomasi iş başında.
giallo polisiye gerilim kriminal esrar kitapları icin bu thriller dediklerimiz icin kullanılan bir terim ona göre uygun başka bir kelime de konulabilir. şu anda beni tatmin eden bir sonuca varamadım "giallo sui motivi" kısmı için.
"La parabola di Erdogan, da leader del nuovo Medio Oriente alle accuse di corruzione" başlığında lallala'nın verdiği tercume doğru olanı.
0
ok kib by
şimdi canlar sabahtan beri şu işi araştırıyorum. millet anca hikayesini yazmış bloglarca. benim merak ettiğim şu: alamanyalara akraba ziyaretine gideceğim, ardından bırakın yakamı bi tur gezip geleyim diyip sadece almanya içinde gezip geri döneceğim. sorum şu: sadece almanya içinde kullanacağım ya i
şimdi canlar sabahtan beri şu işi araştırıyorum. millet anca hikayesini yazmış bloglarca. benim merak ettiğim şu: alamanyalara akraba ziyaretine gideceğim, ardından bırakın yakamı bi tur gezip geleyim diyip sadece almanya içinde gezip geri döneceğim. sorum şu: sadece almanya içinde kullanacağım ya interrail i, peki hangi trenlerde geçerli bu iş nerden bakacağım. şimdiden gitmeden planımı yapmak istiyorum hesap kitap vs. ücretleriyle hangisinde ne kadarlık ödemem gerekecek nerden görebilirim. biri beni yeşillendirirse feci sevinirim
0
csae
Gün geçmiyor ki insanoğlu bir pişmanlık daha yaşamasın.Normalde her yere yürüyordum. Bu sefer çok eşyam var diye otobüs kullanmaya karar verdim ama 3 durak için bilet basmayayım dedim (aptallık işte). 1 durak sonra 'biletto' diye karşıma dikildi adam. 66 euro cezayı da yapıştırdı. İnince gidip aylık
Gün geçmiyor ki insanoğlu bir pişmanlık daha yaşamasın.
Normalde her yere yürüyordum. Bu sefer çok eşyam var diye otobüs kullanmaya karar verdim ama 3 durak için bilet basmayayım dedim (aptallık işte). 1 durak sonra 'biletto' diye karşıma dikildi adam. 66 euro cezayı da yapıştırdı. İnince gidip aylık biletimi aldım paşa paşa ama ne fayda. 5 gün içinde ödemezsem 88€, 60 gün içinde ödemezsem 240€ oluyormuş. 3 aya yakın buradayım daha ve dönüş biletim de İtalya'dan.
Şimdi gidip cezayı ödeyeyim mi yoksa zaten beni bulamazlar diye kaçayım mı? Eğer ödemezsem havaalanında çıkış yaparken 240€ isterler mi? Orada istemeseler konsoloslukla filan iletişime geçerler mi? Önerileriniz neler?
Teşekkürler şimdiden.
Normalde her yere yürüyordum. Bu sefer çok eşyam var diye otobüs kullanmaya karar verdim ama 3 durak için bilet basmayayım dedim (aptallık işte). 1 durak sonra 'biletto' diye karşıma dikildi adam. 66 euro cezayı da yapıştırdı. İnince gidip aylık biletimi aldım paşa paşa ama ne fayda. 5 gün içinde ödemezsem 88€, 60 gün içinde ödemezsem 240€ oluyormuş. 3 aya yakın buradayım daha ve dönüş biletim de İtalya'dan.
Şimdi gidip cezayı ödeyeyim mi yoksa zaten beni bulamazlar diye kaçayım mı? Eğer ödemezsem havaalanında çıkış yaparken 240€ isterler mi? Orada istemeseler konsoloslukla filan iletişime geçerler mi? Önerileriniz neler?
Teşekkürler şimdiden.
0
hangi şehirde yakalandın? milano ise 66 euro degil 30küsür cezası. turist diye seni yemeye kalkmasınlar.
senden kimlik bilgilerini ve adres aldı mı? bunları dogru sekilde verdin mi?
kimlik bilgilerini dogru vermiş bile olsan cıkısta onun kontrolunu yapmazlar. benim hala odenmemiş trafik cezam var, sonrasında cıktıp yine giriş yaptım ulkeye.
için rahat etsn diyorsan ode derim ben. farklı isim farklı adres vererek cezayı odemeyen insanlar biliyorum.
senden kimlik bilgilerini ve adres aldı mı? bunları dogru sekilde verdin mi?
kimlik bilgilerini dogru vermiş bile olsan cıkısta onun kontrolunu yapmazlar. benim hala odenmemiş trafik cezam var, sonrasında cıktıp yine giriş yaptım ulkeye.
için rahat etsn diyorsan ode derim ben. farklı isim farklı adres vererek cezayı odemeyen insanlar biliyorum.
0
almanyada sorun oluyor bir dahaki pasaport icin gidisinizde. ödeseniz dahi sorun oluyor. bir de ceza katlaniyor ve isminize yazildiysa nerede olun farketmez islenebilir, bulunabilir, deger mi?
0
hacı kaçıp gelsen bile 40 sene sonra torunun mezuniyet törenine giderken faiz borcundan tutuklanırsın ver kurtul.
0
italya'da yaşamıyorsan olmaz, havaalnanından çıkış yaparken tabii istemezler, kabahattir ödememek uluslararası suç değil. yukarıda giriş için almanya örneği verilmiş, italya o kadar takip etmiyor kesinlikle.
italya'da yaşasaydın, veya çevresindeki anlaşmalı oldukları isviçre gibi ülkelerde kovalıyorlar adresine gönderiyorlar. fakat türkiye'de yaşıyorsan hayır, vicdanen sorun yaşamıyorsan ödemeyebilirsin.
5 sene kaçabilisen davası kapanıyor zaten. bir daha yakalanırsan türk ehliyetini falan göstererek yırtabilirsin.
unutmamak gereken kafanın rahatlığı aslında, ciddi para sıkıntısı yaşamıyorsan ödeyip rahatlaman daha mantikli derim.
italya'da yaşasaydın, veya çevresindeki anlaşmalı oldukları isviçre gibi ülkelerde kovalıyorlar adresine gönderiyorlar. fakat türkiye'de yaşıyorsan hayır, vicdanen sorun yaşamıyorsan ödemeyebilirsin.
5 sene kaçabilisen davası kapanıyor zaten. bir daha yakalanırsan türk ehliyetini falan göstererek yırtabilirsin.
unutmamak gereken kafanın rahatlığı aslında, ciddi para sıkıntısı yaşamıyorsan ödeyip rahatlaman daha mantikli derim.
0
almanyada trafik cezası yemiş ama yatırmamış iş arkadaşlarım yıllardır ülkeye sorunsuz girip çıkıyor.
0
Cevaplar için çok teşekkür ederim.
Bilsem pasaportu değil okul kartını filan verirdim ama aptala döndüm karşımda görünce :)
Bologna'da yakalandım ama adresi aklıma ilk gelen sokak olarak verdim. Yine de pasaport numaram var işte. O yüzden sıkıntı olursa diye endişelendim. 5 sene sonra düşüyormuş diye okudum ben de. 3 ay yakalanmaz ve ödemeden çıkabilirsem bir daha 5 sene gelmem zaten :)
Ödesem mi diye de düşündüm ama 66 euro büyük para benim için. Neredeyse bir haftalık kirama denk geliyor açıkçası. Ama işte mini çakallık yapmak yerine bunu baştan düşünmem lazımdı.
Sıkıntı olmayacaksa üç ay salağa yatayım o zaman :) "csae mi, o kim ya?"
Bilsem pasaportu değil okul kartını filan verirdim ama aptala döndüm karşımda görünce :)
Bologna'da yakalandım ama adresi aklıma ilk gelen sokak olarak verdim. Yine de pasaport numaram var işte. O yüzden sıkıntı olursa diye endişelendim. 5 sene sonra düşüyormuş diye okudum ben de. 3 ay yakalanmaz ve ödemeden çıkabilirsem bir daha 5 sene gelmem zaten :)
Ödesem mi diye de düşündüm ama 66 euro büyük para benim için. Neredeyse bir haftalık kirama denk geliyor açıkçası. Ama işte mini çakallık yapmak yerine bunu baştan düşünmem lazımdı.
Sıkıntı olmayacaksa üç ay salağa yatayım o zaman :) "csae mi, o kim ya?"
0
avusturya için konuşuyorum. 6 sene sonra giriş yaparken pasaport kontrolünde çıktı ceza. çatır çatır aldılar :)
0
oldboy
Aşağıdaki duyuruyu okuyunca düşündüm de. Bahçe katı bir evdeyiz, tamam parmaklık demirler vs var ancak bu şerefsizler bisekilde eve girerse ne olacak? Karşılaşsan bir dert, karşılaşmasan ayrı dert. Evde eşim falan varken muhtemelen öldürürüm ya da tam tersi. Ne yapmak lazım, korunma silahı olarak bi
Aşağıdaki duyuruyu okuyunca düşündüm de. Bahçe katı bir evdeyiz, tamam parmaklık demirler vs var ancak bu şerefsizler bisekilde eve girerse ne olacak? Karşılaşsan bir dert, karşılaşmasan ayrı dert. Evde eşim falan varken muhtemelen öldürürüm ya da tam tersi. Ne yapmak lazım, korunma silahı olarak biber gazı alternatifi ne olabilir? Aklıma gelince delirdim bak şimdi.
0
her türlü girişi kilitlemek, ve tehlikede hissediyorsan alarm taktırmak en mantıklısı (apartman dairesi ise bir engel cikarabilir bu). hırsız dediğinin senden daha donanımlı, karanlıkta daha rahat hareket ediyor olabilme ihtimali şusu busu var, öyle öldüremezsin milleti kolay kolay ki o da büyük bir ihtimalle işin o noktaya gelmesini istemeyecektir.
"tedbir tedaviden iyidir" diyerek her türlü tedbiri almanı tavsiye ederim öncelikle.
"tedbir tedaviden iyidir" diyerek her türlü tedbiri almanı tavsiye ederim öncelikle.
0
Alarm tabii ki mantıklı ancak bahçe/giriş tarzı yerlerde sorunlu gibi. Isyerindeki alarmi abuk subuk herseye çaldığı ve defalarca boşuna ofise gidip yine defalarca teknik servis cagirmak zorunda kaldigimiz icin iptal ettirmek zorunda kaldik. Evde kapiya takilan dandik alarmlardan taktim ve heryer kilitli oluyor.
0
Sormak istediğim hırsızı nasıl cezalandırırız. Diger duyuruda kameraya "nah cekerek" girmişler cevabını görünce sinirle açtım duyuruyu aslında. Kurusıkı falan bulundursak? -ki silah taşıyandan sevenden hazzetmem-
0
öncelikle durum karşısında eşin ile birlikte saklanabileceğin sessiz bir yer belirle. gir oraya ve sessiz ol, birak yapacapını yapsın ve gitsin.
sakın elinde biber gazı silah şu bu ile adamı aramaya çalışma, isteyeceğin en son şey hırsızın pamik olması durumu, ne yapacağını bilemezsin, çeker o seni vurur. biber gazı sadece adam sana saldırırsa savunma için kullanılır.
eve girerse senin amacın zarar görmemek ve gerekirse kaçmak olmalı. hırsızı cezalandırmak senin görevin değil, sen kaybedecek bir ailesi olan birisin, senin görevin onları korumak. yüzyüze gelirseniz ne derse yap, ki onun amacı da bir şey bulaşmadan işini halledip gitmek, bir iki ufak şey alıp çıkacaktır. saldırırsa kendini savun elbette, ama sen saldırma. köşeye sıkışmış bir hırızın göze alabilecekleri bir aile babasından çok daha fazla.
değerli eşyalar için güzel bir kasa al, kendini güvene/sağlama al bunlar yeterli. bir iki çanak çömlek çalacaksa çalsın, siktir et.
sakın elinde biber gazı silah şu bu ile adamı aramaya çalışma, isteyeceğin en son şey hırsızın pamik olması durumu, ne yapacağını bilemezsin, çeker o seni vurur. biber gazı sadece adam sana saldırırsa savunma için kullanılır.
eve girerse senin amacın zarar görmemek ve gerekirse kaçmak olmalı. hırsızı cezalandırmak senin görevin değil, sen kaybedecek bir ailesi olan birisin, senin görevin onları korumak. yüzyüze gelirseniz ne derse yap, ki onun amacı da bir şey bulaşmadan işini halledip gitmek, bir iki ufak şey alıp çıkacaktır. saldırırsa kendini savun elbette, ama sen saldırma. köşeye sıkışmış bir hırızın göze alabilecekleri bir aile babasından çok daha fazla.
değerli eşyalar için güzel bir kasa al, kendini güvene/sağlama al bunlar yeterli. bir iki çanak çömlek çalacaksa çalsın, siktir et.
0
Şöyle bir düşündüm. Alarm falan önlem alıp gece yatarken odanın kapısını kitlemek gibi bir fikir geldi. Işık falan da açık bırakılırsa kapı yakınında sanki kapıyı açmaya uğraşmazlar gibi. veya yatak odası kapısına sürgü gibi bir şey yapıp sağlamlaştırılır açılamaz. Tabi evde aynı odada yatan 2 kişi olduğunu düşünürsek. Çocuk varsa geçersiz olur bu fikir.
Kurduğum mantık şu, eve giren hırsız eğer evin boş olduğuna emin değilse hemen işini bitirip çıkmak ister. Sessiz olmak ister, çok araştırma yapmamak ister. Oyalanmayı göze alamaz yani.
Kurduğum mantık şu, eve giren hırsız eğer evin boş olduğuna emin değilse hemen işini bitirip çıkmak ister. Sessiz olmak ister, çok araştırma yapmamak ister. Oyalanmayı göze alamaz yani.
0
hırsız eve girdiğinde ya evin boş olacağı ya da evdekilerin uyuyacağı zamanı seçer zaten, ilk durumda yapacak bir şey yok.
Ama ikinci durumda siz uyuyorsanız hırsız ya uyandırmadan soyup gitmeyi dener, ya uyurken bayıltır ya da uyandırıp etkisiz hale getirir(bağlamak vs.)
şimdi uyandırmadan soymaya çalışırken siz uyanırsanız, hırsız da panik olursa işte en tehlikeli durum, siz zaten uyku sersemi ondan da fazla panik olursunuz muhtemelen ve bağırmanız ya da saldırmanız durumunda varsa silahını/bıçağını kullanmayı deneyebilir. bu durumda da genelde işiniz zor olur.
ha bu arada, o eve giriyorsa genelde en değerli şeyler(nakit, altın vs.) yatak odasında saklandığından illaki o odaya girecek, girdiğinde çekmece dolap vs. kurcalayacak ve büyük ihtimalle sizin uykunuz da ağır değilse uyanacaksınız.
yapmamak gerekenler: silahlıysa karşı gelmek, kuru sıkıyla blöf yapmak, biber gazı kullanmak vs.
bıçaklıysa: üzerine saldırmak, yaklaşmak, yaklaşmasına fırsat vermek vs.
genelde silah bulundurmayacaklarını göz önüne alırsak(her hırsız katil olmayı göze almaz) silah bulundurup yaralama amaçlı ateş edilebilir. ama bunun riski de siz uyurken önce silahı bulması durumunda siz silaha davranacakken sizin silahınızı size karşı kullanma ihtimalidir.
lan düşündüm de çözüm bulamadım doğru düzgün ben de... :)
ama blöf işi riskli olduğundan kurusukı bulundurmak en tehlikelisi sanırım. siz zarar veremeyecekken zarar görme korkusuyla size saldıracağı kesin gibi.
sanırım hem sağlam bir alarm sistemi hem de anında ulaşabileceğin bir silah bulundurmak en garantisi olur.
Ama ikinci durumda siz uyuyorsanız hırsız ya uyandırmadan soyup gitmeyi dener, ya uyurken bayıltır ya da uyandırıp etkisiz hale getirir(bağlamak vs.)
şimdi uyandırmadan soymaya çalışırken siz uyanırsanız, hırsız da panik olursa işte en tehlikeli durum, siz zaten uyku sersemi ondan da fazla panik olursunuz muhtemelen ve bağırmanız ya da saldırmanız durumunda varsa silahını/bıçağını kullanmayı deneyebilir. bu durumda da genelde işiniz zor olur.
ha bu arada, o eve giriyorsa genelde en değerli şeyler(nakit, altın vs.) yatak odasında saklandığından illaki o odaya girecek, girdiğinde çekmece dolap vs. kurcalayacak ve büyük ihtimalle sizin uykunuz da ağır değilse uyanacaksınız.
yapmamak gerekenler: silahlıysa karşı gelmek, kuru sıkıyla blöf yapmak, biber gazı kullanmak vs.
bıçaklıysa: üzerine saldırmak, yaklaşmak, yaklaşmasına fırsat vermek vs.
genelde silah bulundurmayacaklarını göz önüne alırsak(her hırsız katil olmayı göze almaz) silah bulundurup yaralama amaçlı ateş edilebilir. ama bunun riski de siz uyurken önce silahı bulması durumunda siz silaha davranacakken sizin silahınızı size karşı kullanma ihtimalidir.
lan düşündüm de çözüm bulamadım doğru düzgün ben de... :)
ama blöf işi riskli olduğundan kurusukı bulundurmak en tehlikelisi sanırım. siz zarar veremeyecekken zarar görme korkusuyla size saldıracağı kesin gibi.
sanırım hem sağlam bir alarm sistemi hem de anında ulaşabileceğin bir silah bulundurmak en garantisi olur.
0
Kuru sıkı kadar saçma bi şey olamaz. Havalı tabanca tüfek alabilirsin. Ateşli silah kapsamına girmiyor, gofret alır gibi alabilirsin. Ama etkisi falan ateşli silaha yakın. Yani silah taşıyorsan katil olup hapse girmek de var. Ama kuru sıkı tabanca da katil olma yani kendi korumak için adam öldürme ihtimali yok. Yani ya sen öleceksin ya da hırsız sana zaten bi şey yapmayacakmış. Bu yüzden saçma yani.
Velev ki sniper tüfeğim olsa, biri de cüzdanımı arabamı maddi bi şeyimi çalıyor ya da çalmış kaçıyor olsa, ben de keskin nişancı olsam, yine maddi değeri olan bir şey için bir hırsıza bir insana ateş etmem, silah doğrultmam. Avukat masrafını tutuklu geçirdiğim süre ve sonrasındaki maddi kaybımı düşünürüm. Kapımın önünde arabamın camlarını falan kıran bir grup genç görsem, elimde de yine sniper var, tam arabamı ateşe verecekler, onlara yine ateş etmem. Kuru sıkı veya sniperla.
Gel gelelim benim eve hırsız olarak girdin, tek bi amacım olur. Evden çıkmak. Ne çalıyorsan çal siktir git. Eşim çocuğum varsa onları da alıp dışarı çıkmaya çalışırım. Sonra veya önce polisi ararım.
Diyelim koridorda karşılaştık, derim ki biz evden çıkıyoruz çekil ne çalıyorsan çalar kaç. Hırsız başka odaya giderse ok. Ama benim ve varsa diğerlerinin çıkmamızı engelliyorsa o kişiyi işte her şeyi yapabilirim. İşte böyle bi durumda evden çıkma kararı vereceksin. Evden çıkmanı engelleyen biri olursa diye yanında bıçağın silahın sopan biber gazın olacak. Yani kuru sıkı neden mantıksız? Adam senin evden çıkmanı engellemeye çalıştığı anda seni zorla bir yerde tutuyor demektir. Öyle bir anda silahı bıçağı adama göstermenin bir anlamı olmaz. O an hayatınızın tehlikede olduğu andır. O adam hırsızlık için gelmemiş demektir. Malınıza değil bedeninize yani can veya namusunuza taliptir. Silah bıçak size o anda lazımdır. Ve bunu hırsıza göstermeyeceksiniz. Sizin evden çıkmanızı engellediği an kuru sıkı bir işe yaramaz. Silah bıçak kullanılacak bir an varsa, o da karşımızdaki insanın malınıza değil de bedeninize talip olduğunu anladığınız andır. Buna sizi zorla bir yerde tutma dahildir. Asker ve polis hariç sizi kimse bir yerde zorla tutamaz. Bedeniniz sizindir ve korumak için her şeyi yapmaya özgürsünüz. Aynı şeyi neden? ev araba para cüzdan çanta için söylemediğimi anlamak için maaş bordronuza ve avukat ücretlerine bakın. Hesabı siz yapın.
Velev ki sniper tüfeğim olsa, biri de cüzdanımı arabamı maddi bi şeyimi çalıyor ya da çalmış kaçıyor olsa, ben de keskin nişancı olsam, yine maddi değeri olan bir şey için bir hırsıza bir insana ateş etmem, silah doğrultmam. Avukat masrafını tutuklu geçirdiğim süre ve sonrasındaki maddi kaybımı düşünürüm. Kapımın önünde arabamın camlarını falan kıran bir grup genç görsem, elimde de yine sniper var, tam arabamı ateşe verecekler, onlara yine ateş etmem. Kuru sıkı veya sniperla.
Gel gelelim benim eve hırsız olarak girdin, tek bi amacım olur. Evden çıkmak. Ne çalıyorsan çal siktir git. Eşim çocuğum varsa onları da alıp dışarı çıkmaya çalışırım. Sonra veya önce polisi ararım.
Diyelim koridorda karşılaştık, derim ki biz evden çıkıyoruz çekil ne çalıyorsan çalar kaç. Hırsız başka odaya giderse ok. Ama benim ve varsa diğerlerinin çıkmamızı engelliyorsa o kişiyi işte her şeyi yapabilirim. İşte böyle bi durumda evden çıkma kararı vereceksin. Evden çıkmanı engelleyen biri olursa diye yanında bıçağın silahın sopan biber gazın olacak. Yani kuru sıkı neden mantıksız? Adam senin evden çıkmanı engellemeye çalıştığı anda seni zorla bir yerde tutuyor demektir. Öyle bir anda silahı bıçağı adama göstermenin bir anlamı olmaz. O an hayatınızın tehlikede olduğu andır. O adam hırsızlık için gelmemiş demektir. Malınıza değil bedeninize yani can veya namusunuza taliptir. Silah bıçak size o anda lazımdır. Ve bunu hırsıza göstermeyeceksiniz. Sizin evden çıkmanızı engellediği an kuru sıkı bir işe yaramaz. Silah bıçak kullanılacak bir an varsa, o da karşımızdaki insanın malınıza değil de bedeninize talip olduğunu anladığınız andır. Buna sizi zorla bir yerde tutma dahildir. Asker ve polis hariç sizi kimse bir yerde zorla tutamaz. Bedeniniz sizindir ve korumak için her şeyi yapmaya özgürsünüz. Aynı şeyi neden? ev araba para cüzdan çanta için söylemediğimi anlamak için maaş bordronuza ve avukat ücretlerine bakın. Hesabı siz yapın.
0
olası bir karşılaşma durumunda , kendini korumak durumunda kalırsan bence makul olan elektro şok cihazı
0
hırsızı cezalandıramazsınız. o sizin işiniz değil.
self defans için başucunuzda beyzbol sopası bulundurun o kadar takıntı yaptıysanız. parmaklık vs. varsa dış kapı dışında bir yerden giremez zaten. çelik kapı, kilit milit, onu da kolayca engelleyebilirsiniz.
self defans için başucunuzda beyzbol sopası bulundurun o kadar takıntı yaptıysanız. parmaklık vs. varsa dış kapı dışında bir yerden giremez zaten. çelik kapı, kilit milit, onu da kolayca engelleyebilirsiniz.
0
amacınız hırsızın eve girmesini engellemek olmalı, eve girdikten sonra yapılacak şeyler senaryodan öteye gidemez. bir çok arkadaşın söylediklerine ek olarak evde hırsız olduğunu hissederseniz fark etmemiş gibi davranmaya devam edip evi terk etmesini beklemek en mantıklı çözüm bence.
tekrar ediyorum, evin güvenliğini sağlamak çok zor değil. hırsızın girmesini engelleyin önce.
tekrar ediyorum, evin güvenliğini sağlamak çok zor değil. hırsızın girmesini engelleyin önce.
0
o demirleri patır patır söküyorlar, çelik kapıları 3 dakikada açıyorlar kilitlemek falan da çözüm değil pek. ancak yeni teknoloji bir kapı falan varsa olabilir. dışarıdan zengin görünmemek lazım. alarm yapılabilir, sigorta yaptır çalınan eşyaların parasını alırsın.
0
Sopa bulundur yanında. Kilitlerin falan kapalı olsun. Koridor vs. bir yerde düşük enerjili bir ampül falan yak.
0
sevgikusunkanadinda
Garanti kapsamında olan arızaların haricinde üzerine su dökülmesi, kırılma, patlama, çatlama, çalınma gibi durumlara karşı notebook, cep telefonu gibi cihazları sigortalatabiliyor muyuz? Ufak tefek yapılabilenleri vardır elbette ama ota boka "suistimal/kullanıcı hatası/bizi ilgilendirmez" demeyecek,
Garanti kapsamında olan arızaların haricinde üzerine su dökülmesi, kırılma, patlama, çatlama, çalınma gibi durumlara karşı notebook, cep telefonu gibi cihazları sigortalatabiliyor muyuz? Ufak tefek yapılabilenleri vardır elbette ama ota boka "suistimal/kullanıcı hatası/bizi ilgilendirmez" demeyecek, parasına da değecek bir sigorta paketi arıyorum. Telefondan yana sıkıntı yoksa da, laptopla evden çıkarken/bir yerlere taşırken rahat olmak istiyorum :)
0
laptop için var mı bilmiyorum da cep telefonu için cepkask diye bir kasko söz konusu. 50 tl civarında bir bedeli var ve telefon ile denize girme, yüksek bir yerden düşürme gibi durumlar dışında telefonun tamirini yapıyorlar. gasp da kasko kapsamı içinde.
0
dediğiniz kasko teknosa'da satılanlar mı acaba? onu sormuştum, buradan telefon almanız gerekiyor, ayrıca aldıktan bir gün sonra gelip yaptırsanız dahi kabul edilmiyor dediler, satışla birlikte doğrudan yapılıyormuş
0
bildiğim kadarı ile sadece belirli mağazalardan alınan ürünlere, o mağazanın öyle bir programı varsa kasko yaptırabiliyor. teknosa örneğinde olduğu gibi.
onun dışında direkt sigorta programları da var ama şirket hatları/hesapları için genelde.
onun dışında direkt sigorta programları da var ama şirket hatları/hesapları için genelde.
0
evet. birkaç mağazada var bu cepkask olayı. internette de var. ben hepsiburada'dan almıştım telefonu, orada direk seçenek çıktı kasko ile ilgili. işaretledim.
0
Bir keresinde ben de yaptırmıştım bu tarz bir sigorta laptop için. Benim işim düşmedi ama insanlar genelde memnun değil. Hasar durumunda dikkatsiz kullanım, çalınma durumunda ihmal gerekçesiyle kapsam dışı bırakılan çok insan var. Sikayetvar.com'a biraz bakın isterseniz.
0
all girls dream
dilek mi dileniyor nedir bunun olayı? bugun karsı cinsten bi arkadasımla bulusmustuk ilk defa. yururken hooop kendimi kilisede buldum:)
dilek mi dileniyor nedir bunun olayı? bugun karsı cinsten bi arkadasımla bulusmustuk ilk defa. yururken hooop kendimi kilisede buldum:)
0
yani işte mumu parayla alıp para yardımında bulunuyorsun kiliseye. mum dikerken dilek dilersen de etkisi güçlü oluyor falan filan boş işler.
tamamen sallamadım ama böyle olduğundan %72,39 oranında eminim.
tamamen sallamadım ama böyle olduğundan %72,39 oranında eminim.
0
dua ederler, mumlar onların duasını temsil eder yandıkça da sanki hala dua ediyor gibi olur. duana mum devam eder. aynı zamanda dilektir de. duan dileğin neyse mumu yakarsın koyarsın.
0
ben de zamaninda st. antuan kilisesine giderdim hep karsi cinsteki kisilerle, bilmiyorum neden ama seviyorlar oyle yerleri...
mumlari da az bucuk para verip alir, dikilen yerlere dikerken de uc kulhuvallah bir elham okurdum :)
mumlari da az bucuk para verip alir, dikilen yerlere dikerken de uc kulhuvallah bir elham okurdum :)
0
turistinden tut inananına kadar herkes dikiyor, dendiği gibi kiliseye destek oluyorsun böylece. mum dikerken instagram'da fotoğrafını koyan da var mesela bol bol.
milano duomo'sunda hep mum dikerdim, sonra siralardan birine oturur tarihi kitaplardan birini okurdum, daha iyi bir ortam düşünülemez :)
milano duomo'sunda hep mum dikerdim, sonra siralardan birine oturur tarihi kitaplardan birini okurdum, daha iyi bir ortam düşünülemez :)
0
bi şey hırsızı olmamışsın. bikaç sene önce biz de yaptık aynısını, mumlar açıktaydı, yazı filan da yoktu etrafında; mumları aldık, dileğimizi diledik ve yaktık. kimse de paraya dair bir şey söylemedi içeride. hem paralı olsa bile bilmeyerek yapmışsın, bunun hırsızlığı mı olur?
0
ben gecen sene bol bol para atmistim, hakkimi sana devretmis say, hirsizlik falan yok.
ama su dünyada belese bir sey yok. bir dahakine böyle sempatik olmam ona göre. yazi olmasa bile genelde kutu konur. yardiminizi atin icine babinda konur en azindan.
ama su dünyada belese bir sey yok. bir dahakine böyle sempatik olmam ona göre. yazi olmasa bile genelde kutu konur. yardiminizi atin icine babinda konur en azindan.
0
sadece yakıp dikmek de bir ibadet sayılıyor. dilek de dileniyor.
mumlar bedavadır. isteyen karşılığında oraya bağış yapar ki adettendir ve doğrusu da budur ama bağış yapmamak da günah ya da ayıp değildir. bozuk yoktur, vesairedir, bi dahaki gidişte bağış yapılır bilmem ne.
mumlar bedavadır. isteyen karşılığında oraya bağış yapar ki adettendir ve doğrusu da budur ama bağış yapmamak da günah ya da ayıp değildir. bozuk yoktur, vesairedir, bi dahaki gidişte bağış yapılır bilmem ne.
0
frodox
selam arkadaşlar, yukarıdaki cümle gibi cümle yapıları nasıl çevrilir? "microsoft windows 9'u geliştiriyor" mu?
selam arkadaşlar, yukarıdaki cümle gibi cümle yapıları nasıl çevrilir? "microsoft windows 9'u geliştiriyor" mu?
0
olur.
facebook to acquire oculus. facebook oculus'ü alıyor.
gibi örnekleri mevcut.
facebook to acquire oculus. facebook oculus'ü alıyor.
gibi örnekleri mevcut.
0
microsoft is currently developing windows 9" en basidi, en sadesi, en iyisi derim.
"microsoft to develop windows 9", daha çok ilk duyuru için kullanılır, haber başlığı gibi. mesela 9'un açıklandığı bir fuar sonrası tech websitesinde başlık olarak kullanılır. aynı şekilde geleceği de kapsar, geliştirmeye başlamamışlarsa fakat bununla ilgili çok ciddi planlar varsa, anons edilmişse de to kullanabilirsin.
ama direkt çeviri olarak "microsoft windows 9'u geliştiriyor" demen doğru, fakat aradaki farkı açıkladım yukarıda.
"microsoft to develop windows 9", daha çok ilk duyuru için kullanılır, haber başlığı gibi. mesela 9'un açıklandığı bir fuar sonrası tech websitesinde başlık olarak kullanılır. aynı şekilde geleceği de kapsar, geliştirmeye başlamamışlarsa fakat bununla ilgili çok ciddi planlar varsa, anons edilmişse de to kullanabilirsin.
ama direkt çeviri olarak "microsoft windows 9'u geliştiriyor" demen doğru, fakat aradaki farkı açıkladım yukarıda.
0
buubuu
şimdi laptoptan bağlanıyorum ve maalesef abby programını yüklememişim.4-5 pdf göndersem abby ya da başka program kullanan varsa çevirip atabilir mi
şimdi laptoptan bağlanıyorum ve maalesef abby programını yüklememişim.
4-5 pdf göndersem abby ya da başka program kullanan varsa çevirip atabilir mi
4-5 pdf göndersem abby ya da başka program kullanan varsa çevirip atabilir mi
0
mr.goodcat
genelde avrupa olmak üzere diğer kıtalardan da iş ilanlarını takip edebileceğim. çalıştığım sektöre ve mesleğime göre arama yaparak hergün bana uygun ilan olup olmadığını görebileceğim siteler var mıdır?şimdiden teşekkürler.
genelde avrupa olmak üzere diğer kıtalardan da iş ilanlarını takip edebileceğim. çalıştığım sektöre ve mesleğime göre arama yaparak hergün bana uygun ilan olup olmadığını görebileceğim siteler var mıdır?
şimdiden teşekkürler.
şimdiden teşekkürler.
0
qazaqwsx
Yurt dışına döküman gönderimi yapacağım yarın. En geç 31 Mart Pazartesi orada olması gerek. Ancak Bu hafta içi ulaşsa o da çok iyi olur. Hangi şirketi önerirsiniz.Araştırmalarımda UPS Express Saver uygun gibi geldi bana 1 gün sonrada adrese ulaştırıyormuş ve olumsuzluk halinde para iadeli. 55$ civar
Yurt dışına döküman gönderimi yapacağım yarın. En geç 31 Mart Pazartesi orada olması gerek. Ancak Bu hafta içi ulaşsa o da çok iyi olur. Hangi şirketi önerirsiniz.
Araştırmalarımda UPS Express Saver uygun gibi geldi bana 1 gün sonrada adrese ulaştırıyormuş ve olumsuzluk halinde para iadeli. 55$ civarı bu hizmetin fiyatı. İyi midir, kötü müdür bilemedim..
Tecrübeli arkadaşların tavsiyelerini bekiyorum.
Teşekkürler.
Araştırmalarımda UPS Express Saver uygun gibi geldi bana 1 gün sonrada adrese ulaştırıyormuş ve olumsuzluk halinde para iadeli. 55$ civarı bu hizmetin fiyatı. İyi midir, kötü müdür bilemedim..
Tecrübeli arkadaşların tavsiyelerini bekiyorum.
Teşekkürler.
0
Bugüne kadar UPS'le sürüsüne bereket belge yolladım yurtdışına. En geç 2 günde teslim ediliyor. Hiç sıkıntı yaşamadım.
0
UPS/DHL ikisi de son derece güvenilir, DHL daha bir avrupa odaklı fakat döküman gönderiminde hiç bir sorun yaşanmaz. bu hafta almanya'ya rahatlıkla ulaşır.
0
arkadasim 2 ay once dhl ile almanyaya 110 kusur liraya evrak gonderdi. 2 gunde sorunsuz ualsti
0
armagan
Nasıl yaratıldı tarihte? Bir kaynak falan var mı?Seni öldürseler hoşuna gider mi gibi argümanlar değil de, gerçekten beyin fırtınası yapabileceğimiz noktalara değinseniz de şöyle az bi konuşsak?Sizce kötü mü insan öldürmek? Kötüyse neden? Değilse neden?
Nasıl yaratıldı tarihte? Bir kaynak falan var mı?
Seni öldürseler hoşuna gider mi gibi argümanlar değil de, gerçekten beyin fırtınası yapabileceğimiz noktalara değinseniz de şöyle az bi konuşsak?
Sizce kötü mü insan öldürmek? Kötüyse neden? Değilse neden?
Seni öldürseler hoşuna gider mi gibi argümanlar değil de, gerçekten beyin fırtınası yapabileceğimiz noktalara değinseniz de şöyle az bi konuşsak?
Sizce kötü mü insan öldürmek? Kötüyse neden? Değilse neden?
0
bence yaratılmış bir şey. düşünsenize ben insan öldürmekte bir sıkıntı yok doğal desem kendi hayatım da riske girer. bir tür yazısız toplumsal antlaşma gibi bir şey.
0
kaos yaratacak her şey, bir şekilde kötü gösterilerek ahlak, norm vs gibi değerlerle yasaklanmaya çalışılmıştır.
0
ölümden sonrasının meçhul ya da gaybi olması.
iyi bi misal mi emin olamadım ama:
dibi gözükmeyen bi uçurum düşün, nerede veya ne kadar yüksekte olduğunu da bilmiyorsun.
- vardığı yerde güzel şeyler olabilir.
- sonsuza kadar düşersin.
- dibine düşer ve yokolursun.
- başka bi boyuta gidiyodur belki de müthişbi hayat seni bekliyo.
...
ama sen atladıktan sonra arkandan gelenlerin tek gördüğü karanlık ve dibi gözükmeyen bişyin içinde yittiğindir.
insan bilmediğinden/belirsizlikten korkar. korktuğunu da istemez.
sevmedikleri için ister, onları da aşağı itmek ister. intiharda illa ki bi kendine dair olanı sevmeme-nefret var mesela. yad a ötenazi isteyen de tahminen bitsin bu çile de nolursa olsun havasındadır. falan filan.
iyi bi misal mi emin olamadım ama:
dibi gözükmeyen bi uçurum düşün, nerede veya ne kadar yüksekte olduğunu da bilmiyorsun.
- vardığı yerde güzel şeyler olabilir.
- sonsuza kadar düşersin.
- dibine düşer ve yokolursun.
- başka bi boyuta gidiyodur belki de müthişbi hayat seni bekliyo.
...
ama sen atladıktan sonra arkandan gelenlerin tek gördüğü karanlık ve dibi gözükmeyen bişyin içinde yittiğindir.
insan bilmediğinden/belirsizlikten korkar. korktuğunu da istemez.
sevmedikleri için ister, onları da aşağı itmek ister. intiharda illa ki bi kendine dair olanı sevmeme-nefret var mesela. yad a ötenazi isteyen de tahminen bitsin bu çile de nolursa olsun havasındadır. falan filan.
0
avcı toplayıcı zamanlarda kabile ici bir kavga sırasında birinin kardesi oldurulmustur adamda kardesini oldureni oldurmustur, kabilenin dagılmaması ve herkesin g.t korkusuyla yasamaması icin etik olarak kabul edilemez hale gelmistir. sonuc olarak seni oldurse iyi mi olura geliyor bu durum.
0
İnsanlık tarih boyunca sonucu kanlı olan her şeyden sonra bir konuda atılım yaşamıştır. Atıyorum; havacılık tarihi ve yaşanan uçak kazaları ile uçaklar geliştirilmiş vs.
Kaostan sonra bir atılım da gerçekleşmez miydi? Yoksa öyle bir kaos yaşandı da o atılım gerçekleştiği için mi öldürmek kötü oldu? Ya da o kaos yaşandı ancak tarihin tekerrür etmesi gerekiyor?
Kaostan sonra bir atılım da gerçekleşmez miydi? Yoksa öyle bir kaos yaşandı da o atılım gerçekleştiği için mi öldürmek kötü oldu? Ya da o kaos yaşandı ancak tarihin tekerrür etmesi gerekiyor?
0
o dediğin (atılım) yamulmuyorsam tarihsel materyalist bakışa ait bi çıkarım sadece. gerçi sorularını sormana sebep olan avcı toplayıcı dönem... açıklaması da öyle. o bakış içerisinde düşünürsen soruların cevabı evet. ama o sadece bi bakış açısı ya da bi yorum o kadar.
tarihin tekerrürü de yine aynı bakış açısına ait bi ilke.
tarih o kadar basit ele alıncak bişey değil.
tarih geçmiş ile aynı şey de değil. tecrübenin ta kendisi bi nevi.
tarihin tekerrürü de yine aynı bakış açısına ait bi ilke.
tarih o kadar basit ele alıncak bişey değil.
tarih geçmiş ile aynı şey de değil. tecrübenin ta kendisi bi nevi.
0
İnsanın ilk yaşamına gidersek eğer en başta, ihtiyacın olmadığı şeyi öldümezsin. İlk öldürdüğün şey naptı temel beslenme ihtiyacını karşıladı. E daha sonrasında insan öldürmenin kaynaksız ilk halini hayal ediyorum da (rastlantı değil bilerek isteyerek öldürme) az önce konuşan veya sana karşı gelen vs.. birini öldürmüş oluyosun. Dünya halinden yok ediyosun amaçlı veya amaçsız. Çok tatmin edici ve ilahlaştırıcı buluyorum ben. Bu açıdan da korkutucu çünkü bir kere öldürenin bir daha öldürme istediğini hep içinde barındıracağına inanıyorum (uzun zamandır inanıyomuşum gibi olsa da şu an düşündüm ve inandım mantıklı geldi evet.)
Ötenazi bence bambaşka bir boyut ve bi yere kadar karşı değilim.
Bir de yaşamak temel hak insan olmaktan gelen, norm boyutu da böyle temellendirilebilir.
Ötenazi bence bambaşka bir boyut ve bi yere kadar karşı değilim.
Bir de yaşamak temel hak insan olmaktan gelen, norm boyutu da böyle temellendirilebilir.
0
insanların kimi becerilerini devletlere devretmesinden gelir. tamam şu anda idam cezası dünyada büyük ölçüde kalktı ama bu çok yeni bir gelişme. kısacası: öldürmek devletlere hastır anlayışı cinayeti ciddi bir suç yaptı.
şahsi fikrimi istiyorsan kimi insanları öldürmek yaşatmaktan daha derin bir humanizma örneğidir.
şahsi fikrimi istiyorsan kimi insanları öldürmek yaşatmaktan daha derin bir humanizma örneğidir.
0
new york times'da ilk insanların bile vicdan sahibi olduğu ile ilgili bir makale vardı. iskeletlerin diş çürüklerinden yola çıkarak, bütün topluluğu yavaşlatacağı gerçeğine rağmen bu hasta, "verimsiz" insanlar bile en güzel yiyeceklerle (hurma, tatli, vb.) beslenir ve yaşatılmaya çalışırlardı.
sonuç olarak insan tarihinin takip edilebilir en eski çağına bile gittiğimizde bir yaşatma isteği var, öldürmek değil.
sonuç olarak insan tarihinin takip edilebilir en eski çağına bile gittiğimizde bir yaşatma isteği var, öldürmek değil.
0
şu da var:
iyiliği kötülüğünden ziyade günümüzdeki insan öldürme fikrinin temeli hümanizm ve modernizmin sonucudur.
hümanizm insanın "kendi"sini merkeze koyar. en önemli sensin. her şey senin çevrende şekillenir. ama sorun şu ki bu herkes için böyledir. başkası, bir başkası. peki bu kadar çok merkezin olduğu bir yer nasıl bir dünya olacak?
ayrıca modernizmin şöyle bi uzantısı daha var. meselayi freud' dan da ele alsak aynı noktaya varırız. s. freudun yaptığıda aslında modern alternatif bilhassa hümanist-seküler bir din oluşturmak. dine alternatif bir açıklama kaynağı kurgulamak. bunu bilinçaltına atfediyor.
bilinçaltı da ne?
asla tecrübe edemediğin ama sana orada olduğu ve seni yönlendridiği söylenen bişey kabaca. bunlar üzerinden yapılanları meşrulaştırma, ya da hümanizmi.
sürekli bir geçmiş-gelecek bağlantısı var. yani determinizm. ama "şimdi"yi hiçe sayıyor ve noluyor?
hümanizm kısmıyla bütünleyelim, vardığımız sonuç:
"cehennem başkalarıdır."
- evet, öyleyse benim cehennemim olan başkalarını neden öldürmeyeyim?
olay burada başlıyor ya da bbitiyor. aslında sürüyor.
iyiliği kötülüğünden ziyade günümüzdeki insan öldürme fikrinin temeli hümanizm ve modernizmin sonucudur.
hümanizm insanın "kendi"sini merkeze koyar. en önemli sensin. her şey senin çevrende şekillenir. ama sorun şu ki bu herkes için böyledir. başkası, bir başkası. peki bu kadar çok merkezin olduğu bir yer nasıl bir dünya olacak?
ayrıca modernizmin şöyle bi uzantısı daha var. meselayi freud' dan da ele alsak aynı noktaya varırız. s. freudun yaptığıda aslında modern alternatif bilhassa hümanist-seküler bir din oluşturmak. dine alternatif bir açıklama kaynağı kurgulamak. bunu bilinçaltına atfediyor.
bilinçaltı da ne?
asla tecrübe edemediğin ama sana orada olduğu ve seni yönlendridiği söylenen bişey kabaca. bunlar üzerinden yapılanları meşrulaştırma, ya da hümanizmi.
sürekli bir geçmiş-gelecek bağlantısı var. yani determinizm. ama "şimdi"yi hiçe sayıyor ve noluyor?
hümanizm kısmıyla bütünleyelim, vardığımız sonuç:
"cehennem başkalarıdır."
- evet, öyleyse benim cehennemim olan başkalarını neden öldürmeyeyim?
olay burada başlıyor ya da bbitiyor. aslında sürüyor.
0
hobbes'un fikirlerinden faydalanalım. insanlar kaos içindeydi. bencilce davranışlar birbirlerini öldürmeler ayyukaydı. sonra devlet kuruldu, özgürlüklerini kısıtladı insanlaırn. fakat canlarını ve mutluluklarını artırdı.
düşünsene, gece dışarı cıkıp gezebiliyorsun diyelim güvenli bir şehirde. fakat, büyük şehirlerde, metropollerde yapamıyorsun bunu. sen hangisinde yaşamak isterdin bu şehirlerden, insanlar da benzer seçim yapıp insan öldürmekten uzaklaştılar. bu işte etik oldu sonra ahlak oldu sonra kural oldu vs.
düşünsene, gece dışarı cıkıp gezebiliyorsun diyelim güvenli bir şehirde. fakat, büyük şehirlerde, metropollerde yapamıyorsun bunu. sen hangisinde yaşamak isterdin bu şehirlerden, insanlar da benzer seçim yapıp insan öldürmekten uzaklaştılar. bu işte etik oldu sonra ahlak oldu sonra kural oldu vs.
0
0
Tamamen içgüdüsel bir şey öldürmeme olayı. En ilkel canlıdan itibaren bu böyle. Sana fayda sağlamayacak işe öldürmeyi düşünmüyorsun. Fayda derken senin bir insanı soymak için onu öldürmen de fayda bu noktada. Çünkü ondan çıkan para ile kendi cebini ve karnını dolduruyorsun. Hayvanlarda da sistem bu şekilde işliyor. Yemeyecekleri ya da kendilerine tehdit oluşturmayan hayvanı öldürmüyorlar. Çünkü fayda sağlamıyor o ölüm. Bir kediyi öldürmek kınanıyorken, her gün sığır kesmek de bu yüzden normal karşılanıyor.
Faydadan sonra 2. nokta (aslında bu da fayda ile bağlantılı) işe canlıların zorunda kalmadıkça kendi türlerini öldürmemeleri. bu da ya ileride fayda sağlar ya da birlikte daha güçlüyüz düşüncesi ile geliyor muhtemelen. Tabii insanlardaki hemşehricilik gibi de olabilir.
İlkel beyin bu şekilde çalışıyor. Bizimki gibi düşünebilme yapısına sahip canlılarda buna ek olarak "ahlak" kavramı giriyor. Doğrular ve yanlışlar... Kuvvetle muhtemel savaşlara, çatışmalara engel olmak için iki tarafında hakkını koruma (tabii güçlünün hakkını biraz daha fazla koruma) amaçlı olarak bu kurallar çıkıyor. Ki bu da maalesef ki senin duymak istemediğin "sen ölmek istemiyorsan" olayını da içeriyor.
Ben öldürme olayını belirli durumlar dışında yanlış buluyorum. Mesela benim cebimde param yok diye gidip birini öldürüp parasını almam yanlış. Doğada bu konuda öldürme ya da dövüp alma olayı son derece normal. Güçlü olan istediğini yapıyor. İşte zaten kanunlar da güçsüzün de hakkı korjnsun diye çıkıyor biraz. Biz de kendimizi hayvanlardan ayırıp bu kurallara bağlı kalacak şekilde yetiştirdiğimiz için yanlış buluyorum biraz da. fakat biri, bir başkasını kendini müdafa etme sebebi dışında öldürürse, onun ölümünü çok da yanlış bulmuyorum. Çünkü başka insan hayatlarına da tehdit oluşturuyor. Her şey bir yana hayatta kalma içgüdüsü tehditleri ortadan kaldırmak istiyor.
Peki diyeceksin idam cezası? Abdullah Öcalan gibi eli kanlı teröristin idam edilmesini isterim. Çünkü cezalandırma ve de ölümü ile caydırıcılık rolü dışında varlığı tehdit oluşturuyor. Fakat örneğin benim öldürülme suçumdan yargılanan birinin idamı konusunda pek de sıcak değilim. Çünkü yargı sistemi çok kötü. Suçlanan kişinin idam sonrası, aslında suçlu olmadığının ortaya çıkması sik rastlanan bir şey. Tabii bizim ülkemizde bu, idam olmadığından, yıllarca haksız yere hapis yatmak veya yatıp çıkmak oluyor.
Faydadan sonra 2. nokta (aslında bu da fayda ile bağlantılı) işe canlıların zorunda kalmadıkça kendi türlerini öldürmemeleri. bu da ya ileride fayda sağlar ya da birlikte daha güçlüyüz düşüncesi ile geliyor muhtemelen. Tabii insanlardaki hemşehricilik gibi de olabilir.
İlkel beyin bu şekilde çalışıyor. Bizimki gibi düşünebilme yapısına sahip canlılarda buna ek olarak "ahlak" kavramı giriyor. Doğrular ve yanlışlar... Kuvvetle muhtemel savaşlara, çatışmalara engel olmak için iki tarafında hakkını koruma (tabii güçlünün hakkını biraz daha fazla koruma) amaçlı olarak bu kurallar çıkıyor. Ki bu da maalesef ki senin duymak istemediğin "sen ölmek istemiyorsan" olayını da içeriyor.
Ben öldürme olayını belirli durumlar dışında yanlış buluyorum. Mesela benim cebimde param yok diye gidip birini öldürüp parasını almam yanlış. Doğada bu konuda öldürme ya da dövüp alma olayı son derece normal. Güçlü olan istediğini yapıyor. İşte zaten kanunlar da güçsüzün de hakkı korjnsun diye çıkıyor biraz. Biz de kendimizi hayvanlardan ayırıp bu kurallara bağlı kalacak şekilde yetiştirdiğimiz için yanlış buluyorum biraz da. fakat biri, bir başkasını kendini müdafa etme sebebi dışında öldürürse, onun ölümünü çok da yanlış bulmuyorum. Çünkü başka insan hayatlarına da tehdit oluşturuyor. Her şey bir yana hayatta kalma içgüdüsü tehditleri ortadan kaldırmak istiyor.
Peki diyeceksin idam cezası? Abdullah Öcalan gibi eli kanlı teröristin idam edilmesini isterim. Çünkü cezalandırma ve de ölümü ile caydırıcılık rolü dışında varlığı tehdit oluşturuyor. Fakat örneğin benim öldürülme suçumdan yargılanan birinin idamı konusunda pek de sıcak değilim. Çünkü yargı sistemi çok kötü. Suçlanan kişinin idam sonrası, aslında suçlu olmadığının ortaya çıkması sik rastlanan bir şey. Tabii bizim ülkemizde bu, idam olmadığından, yıllarca haksız yere hapis yatmak veya yatıp çıkmak oluyor.
0
srcns
iyiki varsınız ya,bu gün aklıma geldide askerde ne kadar pisti hersey kadınlar yokken,bakımsızlık diz boyuydu.hem dünyaya hem bizlere çok şey katıyorsunuz.estetik olarakta muhabbet olarakta çok daha fark ve güzellik katıyorsunuz herşeye.sizde böyle düşünüyormusunuz??
iyiki varsınız ya,bu gün aklıma geldide askerde ne kadar pisti hersey kadınlar yokken,bakımsızlık diz boyuydu.hem dünyaya hem bizlere çok şey katıyorsunuz.estetik olarakta muhabbet olarakta çok daha fark ve güzellik katıyorsunuz herşeye.
sizde böyle düşünüyormusunuz??
sizde böyle düşünüyormusunuz??
0
sanırım savaş dinçeldi bunu anlatan,yaşayan.içki masasına çağırmışlar akşam için kendisini,masada kadın olacakmı diye sormuş;ve daha sonra eklemiş masada bayan olsun içki varsa.çünkü bayanın olması içkili ortamda saçmalayacak insanları hem kontrol altına alacaktır hem muhabbet daha güzel ve seviyeli olacaktır demiş.İyiki varsınız ya,estetik olarak güzelliğiniz yanında biz adamları değişik bir otokontrole itiyorsunuz varlığınızla
0
kesinlikle katılıyorum.
bu arada tam yeri gelmişken sorayım,
1. tezgahtan kurumuş domates sosu lekesi nasıl çıkar?
2. fırın nasıl temizlenir cam gibi yapılır?
bu arada tam yeri gelmişken sorayım,
1. tezgahtan kurumuş domates sosu lekesi nasıl çıkar?
2. fırın nasıl temizlenir cam gibi yapılır?
0
askere gittin mi @Batuhanolabilir,tam bir felakatti.bir ay hiç kadın görmedik psikolojimiz bile bozuldu herşeyin ötesinde :)
0
aslında erkeklere sadece bir kaç dakikalığına kadın olma şansı verilse bir daha hiçbirinin erkek olmak isteyeceğini sanmıyorum.
0
@Batuhanolabilir gidince bu duyurum aklına gelecek :)
@kaptan maydanoz gerçekler ama bunlar,sadece erkeklerin olduğu bir dünya çekilmez olurdu :)
@kaptan maydanoz gerçekler ama bunlar,sadece erkeklerin olduğu bir dünya çekilmez olurdu :)
0
@kuja
sos lekesinin üstüne kaynar su dök
sonra bekle, soğuyunca suyu al, bi daha kaynar su dök, yumuşayınca da Cif benzeri bişey ve non-woven beznen silersin.
fırına da çok fazla vakit harcama ama gene de sen bilirsin. yaşadığın yerde kuvvetli yağ sökücüler vardır. onnarnan silersin ama ben olsam fırınnan pek uğraşmazdım. fırın dediğin pasaklı olmalı.
lan görevle Hakkâri'ye gittim, 15 gün kadın görmedim de, feleğim şaştı be! cinsellikle bi ilgisi yok! estetik eksikliğinden feleğim şaştı. askerde de, askerlik sonrasında da bire bir bu söylediklerini hissettim...
askerlik dönüşü poliklinikte hemşire, siz askeri doktor musunuz diye sorduydu da, utandıydım...
sos lekesinin üstüne kaynar su dök
sonra bekle, soğuyunca suyu al, bi daha kaynar su dök, yumuşayınca da Cif benzeri bişey ve non-woven beznen silersin.
fırına da çok fazla vakit harcama ama gene de sen bilirsin. yaşadığın yerde kuvvetli yağ sökücüler vardır. onnarnan silersin ama ben olsam fırınnan pek uğraşmazdım. fırın dediğin pasaklı olmalı.
lan görevle Hakkâri'ye gittim, 15 gün kadın görmedim de, feleğim şaştı be! cinsellikle bi ilgisi yok! estetik eksikliğinden feleğim şaştı. askerde de, askerlik sonrasında da bire bir bu söylediklerini hissettim...
askerlik dönüşü poliklinikte hemşire, siz askeri doktor musunuz diye sorduydu da, utandıydım...
0
hemen bilgisayarinizi sakince yere birakin ve sizde emegi gecen en onemli kadina (anneniz ve varsa sevgiliniz olabilir) tatli bir mesaj atin:)
0
tomofilli hasan
Olur da sandiga gittigimizde boyle bi sey farkedersek, ne yapmamiz gerekir?
Olur da sandiga gittigimizde boyle bi sey farkedersek, ne yapmamiz gerekir?
0
sanmıyorum o kadar kuvvetli bir şekilde takip edilecek bir seçimde böyle bir hile yapılsın, her türlü hile yapılır, beklenir ama gelip suriyelilere oy kullandırmazlar, sanmiyorum.
tavsiyem tipiyle şusuyla busuyla insanları yargılama hatasına düşmemek, iş ırkçılığa dökülür, karşı olunan olgudan fark kalmaz sonra.
tavsiyem tipiyle şusuyla busuyla insanları yargılama hatasına düşmemek, iş ırkçılığa dökülür, karşı olunan olgudan fark kalmaz sonra.
0
uc bes hanelik koylerde bile sandik kuruluyor. siz gercekten de muhalefet partilerinin her sandiga temsilci gonderebilecegini mi dusunuyorsunuz? istanbul'da ankara'da falan belki. ya diger yerlerde?
0
abi üç beş haneli köy için adam binlerce suriyeli'ye vatandaşlık verip oy almaya çalışmaz. Mantıklı gelmiyor bana. BU işi yapacaksa, İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay, Adana'da yapacak. Başka yerde niye yapsın?
0
sanırım sahte pusula suriyeliye vatandaşlık verip oy kullandırmaktan çok daha kolay ve pratiktir, ha olursa da şaşırmam.
0
yeni yasayla artik uc bes haneli koylerde de buyuksehir belediyesi oylanacagi icin olabilir.
0
hala suriyelilerin oy kullanacağını sanan saflar mı var?
yok arkadaş öyle bir şey.
tamamen kemalist dezanformayonu.
adamın kimliği yok, ikamett tezkeresi yok, çalışma izni yok.
bu adam nasıl oy kullanabilir?
biraz beynimizi çalıştıralım. her boka inanmayalım.
yok arkadaş öyle bir şey.
tamamen kemalist dezanformayonu.
adamın kimliği yok, ikamett tezkeresi yok, çalışma izni yok.
bu adam nasıl oy kullanabilir?
biraz beynimizi çalıştıralım. her boka inanmayalım.
0
turcino
Amerika'da burslu olarak 2 yıl oyunca öğrenim görecek eşim. İnternetten yaptığımız araştırma sonucunda bana sadece oturma izni veriyorlar. Çalışma izni için orada bir firmanın sponsor olması gerekiyor ve bu da çok zor bildiğiniz gibi. Kendi vatandaşı iş bulamazken bir yabancıya iş vermek kolay değil
Amerika'da burslu olarak 2 yıl oyunca öğrenim görecek eşim. İnternetten yaptığımız araştırma sonucunda bana sadece oturma izni veriyorlar. Çalışma izni için orada bir firmanın sponsor olması gerekiyor ve bu da çok zor bildiğiniz gibi. Kendi vatandaşı iş bulamazken bir yabancıya iş vermek kolay değil.
Bu bildiğimiz dışında bize umut verebilecek birileri var mı? Vize başvurusunda "bana da çalışma izni verin, ben de o okurken kariyerime devam edip destek olayım aileme" diye girişimde bulunabilir miyim? Teşekkürler.
Bu bildiğimiz dışında bize umut verebilecek birileri var mı? Vize başvurusunda "bana da çalışma izni verin, ben de o okurken kariyerime devam edip destek olayım aileme" diye girişimde bulunabilir miyim? Teşekkürler.
0
hayır yok, fakat oturma izni ile bile giderseniz türkiye'den iş arayanların 100 adım önüne geçersiniz. hatta siz de master düşünebilirsiniz.
ama çalışma izni için sponsor şart.
ama çalışma izni için sponsor şart.
0
Süreci pek bilmiyorum ancak düşününce zor görünüyor.
Öyle olsa evli çiftlerin biri master için giderken diğeri de otomatik olarak çalışma izni almış olurdu.
Öyle olsa evli çiftlerin biri master için giderken diğeri de otomatik olarak çalışma izni almış olurdu.
0
halanne
kac gunde gelir ki?Once 12 subatta air mail ile postaya verildi. O gelmeyince dedim tekrar gonderin. 6 martta, bu sefer track number da olsun diye EXPRESS MAIL ile gonderdik, dediler. Hala yok ortada. Takip edicem ama sivri zekalilar track numberi vermediler bana, maile cevap da yazmiyolar. express
kac gunde gelir ki?
Once 12 subatta air mail ile postaya verildi. O gelmeyince dedim tekrar gonderin. 6 martta, bu sefer track number da olsun diye EXPRESS MAIL ile gonderdik, dediler. Hala yok ortada. Takip edicem ama sivri zekalilar track numberi vermediler bana, maile cevap da yazmiyolar. express olduguna gore 6-19 mart bu kadar zamanda gelmis olmasi gerekirdi di mi?
Once 12 subatta air mail ile postaya verildi. O gelmeyince dedim tekrar gonderin. 6 martta, bu sefer track number da olsun diye EXPRESS MAIL ile gonderdik, dediler. Hala yok ortada. Takip edicem ama sivri zekalilar track numberi vermediler bana, maile cevap da yazmiyolar. express olduguna gore 6-19 mart bu kadar zamanda gelmis olmasi gerekirdi di mi?
0
çok rastgele. abd'de yaşarken sık sık gönderiyordum, bazısı bir haftada, bazısı da bir kaç haftada yerine ulaşıyordu fakat hiç bir mektup/posta kaybolmadi.
usps express olsa bile yurt dışı olunca gecikebiliyor, 14 şubat için hediye göndermiştim, mart mıydı neydi eline ulaştığında.
usps ise mail ile uğraşma, direkt telefon et sor tracking number'ı. ve unutma türkiye'ye girdiğı andan itibaren snail mail ve usps express ptt sorumluluğunda, usps'in track edebilecegi maksimum abd sinirlari icerisi, fakat ayni numara ile ptt web sitesinden de takip yapabiliyorsun ulkeye giris yaptiysa.
usps express olsa bile yurt dışı olunca gecikebiliyor, 14 şubat için hediye göndermiştim, mart mıydı neydi eline ulaştığında.
usps ise mail ile uğraşma, direkt telefon et sor tracking number'ı. ve unutma türkiye'ye girdiğı andan itibaren snail mail ve usps express ptt sorumluluğunda, usps'in track edebilecegi maksimum abd sinirlari icerisi, fakat ayni numara ile ptt web sitesinden de takip yapabiliyorsun ulkeye giris yaptiysa.
0
naughtyfisherman
iş değişikliği nedeni ile hsbc'de maaş hesabı açmam gerekiyor. yine aynı nedenden dolayı kullandığım garanti hesabımı da kapamak istiyorum. (her boka komisyon alıyor şerefsizler) ancak hsbc'ye de çok güvenemedim, çok fazla şikayet var, ikisini de siktir edip başka bir bankaya mı geçsem? kafam çok ka
iş değişikliği nedeni ile hsbc'de maaş hesabı açmam gerekiyor. yine aynı nedenden dolayı kullandığım garanti hesabımı da kapamak istiyorum. (her boka komisyon alıyor şerefsizler) ancak hsbc'ye de çok güvenemedim, çok fazla şikayet var, ikisini de siktir edip başka bir bankaya mı geçsem? kafam çok karışık sözlük...
0
basit işlemler için hsbc fena değil. ben maaş hesabı için açtırmak zorunda kalmıştım, memnunum. havalelerde kesinti şu bu almıyorlar.
0
maaş hesabı actıracaksan akbank'tan açtır. hesap işletim ücreti yok. havale, eft ücreti, fatura öderken komisyon ödemek yok. Kredi kartı alırsan da Üyelik bedellerini sorgusuz sualsiz geri iade ediyorlar.
0
ing de günlük paket açtırabilirsin. hiçbir ücreti yok, hatta getirisi var. faturaların %2 sini bonus olarak geri veriyorlar.
0
4 farklı cevap geldi kafa iyice karıştı...
maaş hesabını hangi bankada açacağımı seçme şansım yok. maaş paşa paşa hsbc'ye yatacak.
ama benim kullanacağım banka hsbc olmak zorunda değil.. ondan dolayı bir arayış içindeyim görüş bildirenlere teşekkürler ama hemen hemen hepsi aynı gibi öne çıkan bir banka yok anladığım kadarı ile...
maaş hesabını hangi bankada açacağımı seçme şansım yok. maaş paşa paşa hsbc'ye yatacak.
ama benim kullanacağım banka hsbc olmak zorunda değil.. ondan dolayı bir arayış içindeyim görüş bildirenlere teşekkürler ama hemen hemen hepsi aynı gibi öne çıkan bir banka yok anladığım kadarı ile...
0
akbank tan ben de memnunum. (maaş hesabı değil) otomatik ödeme talimatı verirsen 3 ve daha fazlası sanırım hesap işletim ücreti de almıyoırlar. kredi kartından ücret keserler ama itiraz edince pıt diye geri yatırırlar. bu yönlerden süper. tek eksiği kredi kartı kullanarak puan kazanmak hayal
0
denizzz
arkadaşlar kot kemerine göre daha ince olan bu kemerleri kanvas/chino tipi pantolonlara da takıyor musunuz yoksa bu pantolonlarda kot kemer mi tercih ediyorsunuz? tşk.
arkadaşlar kot kemerine göre daha ince olan bu kemerleri kanvas/chino tipi pantolonlara da takıyor musunuz yoksa bu pantolonlarda kot kemer mi tercih ediyorsunuz? tşk.
0
erkek olarak;
ince kemerleri sadece kumaş pantolonlarda kullanırım. kanvas/chino çok az kullansam da jean/kot kemeri her zaman daha iyi.
ince kemerleri sadece kumaş pantolonlarda kullanırım. kanvas/chino çok az kullansam da jean/kot kemeri her zaman daha iyi.
0
uzdeniz
Arkadaşlar, yaşı 30'a yaklaşanlar ya da geçenler, 1997-2002 arasında muhteşem oyunları özlemiyor musunuz? Hani böyle oynarken sadece heyecanlandıran değil de, oyunun hikayesine kaptırdıklarınızı kastediyorum. ne bileyim, bir baldur's gate, icewind dale, diablo 2, grim fandango, heroes of might and
Arkadaşlar, yaşı 30'a yaklaşanlar ya da geçenler,
1997-2002 arasında muhteşem oyunları özlemiyor musunuz? Hani böyle oynarken sadece heyecanlandıran değil de, oyunun hikayesine kaptırdıklarınızı kastediyorum. ne bileyim, bir baldur's gate, icewind dale, diablo 2, grim fandango, heroes of might and magic 3, ne bileyim heretic, half life, fallout, thief gibi oyunlardan bahsediyorum.
bunların bazılarının devamı geldi ama sarmadı bizim gibi eskileri pek.
16 yıldır heroes 3 oynuyorum lan. yeni nesil oyunları takip edemiyorum, çok uzağım o gündemden ama arada bir açıp doğru düzgün hikayesi olan bir oyun oynayayım diyorum, bulamıyorum.
o yıllardan bu yana call of duty serisini gerçekten çok beğendim. bir de GTA'ları ki biz bunu 2 boyutlu oynardık.
şimdi grim fandango indirirken aklıma geldi, var mı böyle yeni ama eskilerin tadında oyun?
not: warcraft gibi online gaming sarmmıyor. pes, fifa, mortal kombat gibi playstation oyunları sarmıyor.
1997-2002 arasında muhteşem oyunları özlemiyor musunuz? Hani böyle oynarken sadece heyecanlandıran değil de, oyunun hikayesine kaptırdıklarınızı kastediyorum. ne bileyim, bir baldur's gate, icewind dale, diablo 2, grim fandango, heroes of might and magic 3, ne bileyim heretic, half life, fallout, thief gibi oyunlardan bahsediyorum.
bunların bazılarının devamı geldi ama sarmadı bizim gibi eskileri pek.
16 yıldır heroes 3 oynuyorum lan. yeni nesil oyunları takip edemiyorum, çok uzağım o gündemden ama arada bir açıp doğru düzgün hikayesi olan bir oyun oynayayım diyorum, bulamıyorum.
o yıllardan bu yana call of duty serisini gerçekten çok beğendim. bir de GTA'ları ki biz bunu 2 boyutlu oynardık.
şimdi grim fandango indirirken aklıma geldi, var mı böyle yeni ama eskilerin tadında oyun?
not: warcraft gibi online gaming sarmmıyor. pes, fifa, mortal kombat gibi playstation oyunları sarmıyor.
0
heroes 3, age of empires, half life efsane oyunların başında gelir benim için.
Edit: abowww midtown u nasıl unuturum ama 1 olan bence efsane.
Edit: abowww midtown u nasıl unuturum ama 1 olan bence efsane.
0
özlüyorum, fakat şimdiki jenerasyondan da şikayet etmiyorum. skyrim'imiz var, metal gear solid tam gaz, keza final fantasy öyle.
0
hayatım boyunca tek bir oyun oynadım diyebilirim; counter-strike
99'da çıktı. cs 1.5 bilemedin 1.6'dan sonra hiçbiri ilgimi çekmedi.
1,5-2 sene öncesine kadar deli gibi maç atardım.
çocukluğumda mahallede ödetmesine oynardık, adına da party derdik.
sırf counter için o günleri tekrar yaşamak isterdim.
şimdi hiç oyun oynamıyorum. önceden de hiç oynamazdım. sadece counter. o da en eski sürümleri.
fifa 99', gta 2, midtown madness ve pes6'yı da kısa süreli oynamışlığım var.
99'da çıktı. cs 1.5 bilemedin 1.6'dan sonra hiçbiri ilgimi çekmedi.
1,5-2 sene öncesine kadar deli gibi maç atardım.
çocukluğumda mahallede ödetmesine oynardık, adına da party derdik.
sırf counter için o günleri tekrar yaşamak isterdim.
şimdi hiç oyun oynamıyorum. önceden de hiç oynamazdım. sadece counter. o da en eski sürümleri.
fifa 99', gta 2, midtown madness ve pes6'yı da kısa süreli oynamışlığım var.
0
şöyle nokta atışı isim verebilir misiniz?
dragon age ve assasins creed'i duymuştum. creed için bir süre sonra çok tek düze oluyor diyorlardı. (gerçi diablo 2 de öyle mesela)
ne dersiniz, dragon age mi indireyim?
not:
Ben de şimdiki oyunlardan şikayetçi değilim aslında, sonuçta asıl oyun oynayan kitle bunları istiyor ve çok güzel oyunlar çıkıyor. benim neslim yüzüklerin efendisi'nin ilk önce kitabını okuyup, sonra filmini izleyip en son da oyununu oynadığı için hikayelere takık sanırım biraz. şimdi sıra tersten gidiyor.
dragon age ve assasins creed'i duymuştum. creed için bir süre sonra çok tek düze oluyor diyorlardı. (gerçi diablo 2 de öyle mesela)
ne dersiniz, dragon age mi indireyim?
not:
Ben de şimdiki oyunlardan şikayetçi değilim aslında, sonuçta asıl oyun oynayan kitle bunları istiyor ve çok güzel oyunlar çıkıyor. benim neslim yüzüklerin efendisi'nin ilk önce kitabını okuyup, sonra filmini izleyip en son da oyununu oynadığı için hikayelere takık sanırım biraz. şimdi sıra tersten gidiyor.
0
özlememizin nedeni o zaman çocuk olmamız bence.
şöyle açıkliyim: çocuksun, daha önce hiç bilgisayar oynamamışsın, hatta görmemişsin. daha önce oynamamış olmanın getirdiği açlıkla, büyük bir istekle oynuyorsun oyunu.
şimdi tabii zor beğeniriz çünkü 1000 tane oyun oynamışız şimdiye kadar ve yüzlerce oyunun içinden seçim yapıyoruz, her zaman daha iyisini istiyoruz.
şöyle açıkliyim: çocuksun, daha önce hiç bilgisayar oynamamışsın, hatta görmemişsin. daha önce oynamamış olmanın getirdiği açlıkla, büyük bir istekle oynuyorsun oyunu.
şimdi tabii zor beğeniriz çünkü 1000 tane oyun oynamışız şimdiye kadar ve yüzlerce oyunun içinden seçim yapıyoruz, her zaman daha iyisini istiyoruz.
0
midtown neydi ya, heroes da aylarımızı gömerdik. Şu dlc'ler, sandbox muhabbetleri çıktığından ve oyunlarda esas ağırlık online multiye kaydıktan sonra 90ların oyun ekolü tamamen bitti. Mainstream oyunlarda artık campaignler çok yalan, yapımcılar hikaye yerine grafiklere yükleniyorlar artık tamamen. Hollywood'a döndü oyun sektörü, içi boş büyük yapımlar var sadece. Lakin indie game'lerde umut var bence. Arada çok güzel yapımlar çıkıyor ama takip etmek zor.
Hiç yeni bir oyun değil ama hikaye seviyorsan prince of persia üçlemesini(sands of the time, warrior within, two thrones) mutlaka oynamanı öneririm.
Hiç yeni bir oyun değil ama hikaye seviyorsan prince of persia üçlemesini(sands of the time, warrior within, two thrones) mutlaka oynamanı öneririm.
0
oymak beyi onun da etkisi var ama bence daha çok yakuza123'ün dediği gibi oyun anlayışı değişti. dolayısıyla o nesle hitap etmiyor. yoksa arada bir çıkan çok güzel oyunlar oluyor, günlerce deli gibi oynayabiliyoruz. (benim için cod serisi mesela, resmen psikolojim bozuluyor amk)
0
tropico 3-4
oymak beyi+1
delta force serisi vardı mesela çok iyiydi bence
ya da bir max payne 1-2.
oymak beyi+1
delta force serisi vardı mesela çok iyiydi bence
ya da bir max payne 1-2.
0
İss ve iss2'de master lig keyfi. Playstation 1'in tadını başka hiçbir şeyde bulamadım.
0
tepedeki psychedelic adam
internetten de baktım biraz da yakın zamanda böyle bişey başına gelmiş olan var mı? tam olarak ne zaman kaybettiğimi de bilmiyorum. bi de çalışıyorum iş yeriyle ilgili bişey yapmama gerek var mı?
internetten de baktım biraz da yakın zamanda böyle bişey başına gelmiş olan var mı? tam olarak ne zaman kaybettiğimi de bilmiyorum. bi de çalışıyorum iş yeriyle ilgili bişey yapmama gerek var mı?
0
hayir, kayboldu diyin yenisini cikartin.
eski ilan sistemi su bu bitti artik, yenisini kayip nedeni ile cikarttiginiz an her yerde "flag"leniyor.
eski ilan sistemi su bu bitti artik, yenisini kayip nedeni ile cikarttiginiz an her yerde "flag"leniyor.
0
Muhtardan nüfus örneği alıyorsun sanırım, nüfus müdürlüğüne gidip kayıp olduğunu söyleyip yeni nüfus cüzdanını alıyorsun, vezneye 60-70 liralık bir cezayı da ödeyip çıkıyorsun.
0
@kuja
kayboldu diyin derken kime diyorum bunu? muhtar mı nüfus müdürlüğü mü?
kayboldu diyin derken kime diyorum bunu? muhtar mı nüfus müdürlüğü mü?
0
burty
hızlı yürürken kaval kemiklerim fena sızlıyor. bu herkeste olan bir durum mu yoksa benim ayaklarımın çarpıklığından falan kaynaklanan bir şey mi?
hızlı yürürken kaval kemiklerim fena sızlıyor. bu herkeste olan bir durum mu yoksa benim ayaklarımın çarpıklığından falan kaynaklanan bir şey mi?
0
kemik mi o "bölge"mi, bazı insanların kan dolaşımında sorun vardır ve hızlı yüründüğünde o bölgeler oksijensiz kalır. bu da ağrı yapar. kısa bir süre dinlendikten sonra hemen geçiyorsa sebep bu olabilir.
sık sık yürümek genelde bu sorunu çözüveriyor.
sık sık yürümek genelde bu sorunu çözüveriyor.
0
daha çok kemikler ağrıyor ama bölge de ağrıyor tabi. durduktan 5-10 dakika sonra ağrı geçiyor.
0
evet benim de ağrıyor. ben de şöyle bir çıkarım yaptım, eğer botla yürüyorsam bu ağrı daha fazla oluyor, ama spor bir ayakkabı giyiyorsam daha az ağrı oluyor. Bende ki ağrı en az 1.5 km yürüdükten sonra başlıyor.
0
+1 kuja haklı galiba
benim de ağrıyor. özellikle belirli bir tempoda yokuş yukarı yürüyorsa ağrıyor. ve dikkat ettim yürürken bilek ve alt bacak kaslarımı normal yürüme hareketleri dışında hareket ettiriyorsam veya kasıyorsum ağrı daha çabuk oluşuyor.
doktora gittim durumu anlattım, muayene etti, bel fıtığın yok deyip postaladı beni.
ayrıca düzenli yürüyüş yaptıkça bu ağrılar azalıyor.
benim de ağrıyor. özellikle belirli bir tempoda yokuş yukarı yürüyorsa ağrıyor. ve dikkat ettim yürürken bilek ve alt bacak kaslarımı normal yürüme hareketleri dışında hareket ettiriyorsam veya kasıyorsum ağrı daha çabuk oluşuyor.
doktora gittim durumu anlattım, muayene etti, bel fıtığın yok deyip postaladı beni.
ayrıca düzenli yürüyüş yaptıkça bu ağrılar azalıyor.
0
sanırım kaslar zayıfsa dolaşımı yetersiz kalıyor çünkü düzenli egzersiz ile kas tonusu arttığında venöz dolaşım artacağından bölgenin dolaşımı da artmış oluyor.
bölgede açığa çıkan oksijen açlığı da yorgunluk ve ağrı oluşturuyor, düzenli egzersiz ve alt bacak kaslarının güçlendirilmesi ile geçecektir.
bölgede açığa çıkan oksijen açlığı da yorgunluk ve ağrı oluşturuyor, düzenli egzersiz ve alt bacak kaslarının güçlendirilmesi ile geçecektir.
0
ayakkabıyla ilgili bir problem değil bence. spor ayakkabı, kundura, terlik falan fark etmiyor, koşarken değil sadece hızlı yürürken oluyor. bugüne kadar öyle hızlı tempoda yürümüş bir insan değildim. 2 aydır spor salonuna gidiyorum. bu durumu da koşu bandında hızlı tempoda yürürken fark ettim. yorumlarınıza göre birkaç ay sonra düzelecek umarım. teşekkür ederim.
0
çok kişi bu sorundan çekiyormuş da haberim yokmuş. biraz daha detaylandırayım benimkini.
24-25 yaşındayken özellikle soğuk havalarda hızlı yürüdüğüm an tam kaval kemiklerimde ciddi bir ağrı baş gösteriyordu bende. şöyle anlatayım, sabah hava soguk, saat 8, arabayi park ettigim yer ile kampus/ders arasi 250 metre.
hizli yurudugumde daha 100. metrede ciddi bir agri basliyordu ve bir noktadan sonra durup en az 10 saniye dinlenmem gerekiyordu. biraz degiskendi hava sicakligindan olsa gerek, sicak havada daha rahatti.
yokus cikmak da keza ayni sekilde hizli yurume etkisi yapiyor, o da agritiyordu bayagi. bire bir dolasim sorununa uygun semptomlar cunku dururken hic bir agri yok.
neyse herhangi bir ilaci yok, yas cok ileri olmadigindan kalbe zarar verecek bir sey de degil, tek soylenen "bol bol yuru" idi. ben de bir donem okuldan tempolu kosu dersi aldim, haftada 3 kere sabahin korunda kosma + kas guclendirme toplam 4 ay civari.
o gunden sonra bir kez bile agri cekmedim, yalniz o eski yurumeyen halime de gule gule dedim. artik neredeyse her gun bol bol yuruyorum. cok faydasini gordum, gidebildigim her yere de yuruyerek gidiyorum.
24-25 yaşındayken özellikle soğuk havalarda hızlı yürüdüğüm an tam kaval kemiklerimde ciddi bir ağrı baş gösteriyordu bende. şöyle anlatayım, sabah hava soguk, saat 8, arabayi park ettigim yer ile kampus/ders arasi 250 metre.
hizli yurudugumde daha 100. metrede ciddi bir agri basliyordu ve bir noktadan sonra durup en az 10 saniye dinlenmem gerekiyordu. biraz degiskendi hava sicakligindan olsa gerek, sicak havada daha rahatti.
yokus cikmak da keza ayni sekilde hizli yurume etkisi yapiyor, o da agritiyordu bayagi. bire bir dolasim sorununa uygun semptomlar cunku dururken hic bir agri yok.
neyse herhangi bir ilaci yok, yas cok ileri olmadigindan kalbe zarar verecek bir sey de degil, tek soylenen "bol bol yuru" idi. ben de bir donem okuldan tempolu kosu dersi aldim, haftada 3 kere sabahin korunda kosma + kas guclendirme toplam 4 ay civari.
o gunden sonra bir kez bile agri cekmedim, yalniz o eski yurumeyen halime de gule gule dedim. artik neredeyse her gun bol bol yuruyorum. cok faydasini gordum, gidebildigim her yere de yuruyerek gidiyorum.
0
mayeskuel
iflah olmaz bir loser ve yalnızlıktaki ustalığımı düşününce niye yazmıyorum ben lan? diyerek başladığım bu yazma işinde istikbalim sizin ellerinide. ne dersiniz? bu satırlar devam etse okur musunuz?**************çalan kapı sesiyle irkildi. hemen defterini ve kalemini birbirine paralel ve 10 cm aral
iflah olmaz bir loser ve yalnızlıktaki ustalığımı düşününce niye yazmıyorum ben lan? diyerek başladığım bu yazma işinde istikbalim sizin ellerinide. ne dersiniz? bu satırlar devam etse okur musunuz?
**************
çalan kapı sesiyle irkildi. hemen defterini ve kalemini birbirine paralel ve 10 cm aralık kalacak şekilde masanın üstüne özenle yerleştirdi. gelen, yeni arkadaşı halil'di. insanları daha iyi tanımak için yaptığı bu küçük oyunlar işe yarıyordu. hızlı selamlaşma faslının ardından kahve hazırlamak için mutfağa gider ve yokluğunda neler çevirildiğini öğrenmek için misafirin ardından özenle hizaladığı eşyaların açı ve konumunu tekrar gözden geçirirdi. eğer kurbanı bu tuzağa düşerse bir dahaki sefere daha mahrem eşyalarını ulu orta bırakıp bu testi bir sonraki aşamaya götürürdü. ama bu sefer olmamıştı. çünkü ercan, yüreğinde kötülük ve kuşku olmayan saf biriydi. daha birkaç gün evvel parkta ağlarken yanına gelmiş, biraz merak biraz da şevkat dolu bakışların ardından iki dost olmuşlardı. görülür şey değildi, birbirini tanımayan iki yetişkin adam sırf diğeri ulu orta ağlıyor diye dost olmuşlardı. hemde ne dostluk. çok ilginç adamdı şu halil vesselam. ilk görüşte yufka yürekli, cana yakın bir izlenim bırakırken, daha sonraları bu şefkat duygusu yerini şüpheye bırakıyordu. onun aksine yusuf kapalı kutuydu. ilk bakışta çok soğuk biri görünse de kalbinin kapısını açtığı insanlara en az halil kadar bağlanıyordu. tabi bu durum, yıllar süren yalnızlığın getirdiği tuhaf düşünce ve gelenekleri devam etmesine mani olmuyordu. halil, odadaki hiç bir şeye dokunmadan onu bekliyordu. hiç bir ses duymayan yusuf ise bu suskunluğun sebebini merak ediyor ve yine karşıdakine sormaktansa her hareketini, geliş saatini, kıyafetini şöyle hızlıca aklına getirip olası senaryoları zihninde şöyle bir sıralıyordu. bu durumdan nefret ediyordu. maden işciliği diyordu buna. çünkü çok yorucu bir işti. Kronik zannettiği baş ağrılarının sebebi de buydu. halbu ki ercan'daki bu sessizliğin ve sebebi masum bir müjdeden ibaretti. İş bulduğu müjdesini vermek için gelmişti. kahvesini yudumlarken, müjdesini vermişti. fikir yürüttüğü ihtimaller suya düşen yusuf'un memnuniyetini sergilemek için gösterdiği çaba ise amatör tiyatro oyuncularına ders olarak okutulacak biçimde yapmacıktı. ercan, daha işbaşı yapmadan hayallerinden bahsetmişti. ilk maaşımla seninle istanbul turu yapıcaz. sultanhamet'e çıkıp yürüyerek eminönüne gideceğiz. oradan vapurla boğaz turu. bakarsın 2 kız buluruz. onları da ben çekerim. iyi bir dinleyici olan yusuf ise onaylayan kafa hareketlerinden başka birşey yapmazken aklından yıllar önce yaşadığı aynı heyecan ve akabinde gelen hayalkırıklıkarı geldi.
***************
**************
çalan kapı sesiyle irkildi. hemen defterini ve kalemini birbirine paralel ve 10 cm aralık kalacak şekilde masanın üstüne özenle yerleştirdi. gelen, yeni arkadaşı halil'di. insanları daha iyi tanımak için yaptığı bu küçük oyunlar işe yarıyordu. hızlı selamlaşma faslının ardından kahve hazırlamak için mutfağa gider ve yokluğunda neler çevirildiğini öğrenmek için misafirin ardından özenle hizaladığı eşyaların açı ve konumunu tekrar gözden geçirirdi. eğer kurbanı bu tuzağa düşerse bir dahaki sefere daha mahrem eşyalarını ulu orta bırakıp bu testi bir sonraki aşamaya götürürdü. ama bu sefer olmamıştı. çünkü ercan, yüreğinde kötülük ve kuşku olmayan saf biriydi. daha birkaç gün evvel parkta ağlarken yanına gelmiş, biraz merak biraz da şevkat dolu bakışların ardından iki dost olmuşlardı. görülür şey değildi, birbirini tanımayan iki yetişkin adam sırf diğeri ulu orta ağlıyor diye dost olmuşlardı. hemde ne dostluk. çok ilginç adamdı şu halil vesselam. ilk görüşte yufka yürekli, cana yakın bir izlenim bırakırken, daha sonraları bu şefkat duygusu yerini şüpheye bırakıyordu. onun aksine yusuf kapalı kutuydu. ilk bakışta çok soğuk biri görünse de kalbinin kapısını açtığı insanlara en az halil kadar bağlanıyordu. tabi bu durum, yıllar süren yalnızlığın getirdiği tuhaf düşünce ve gelenekleri devam etmesine mani olmuyordu. halil, odadaki hiç bir şeye dokunmadan onu bekliyordu. hiç bir ses duymayan yusuf ise bu suskunluğun sebebini merak ediyor ve yine karşıdakine sormaktansa her hareketini, geliş saatini, kıyafetini şöyle hızlıca aklına getirip olası senaryoları zihninde şöyle bir sıralıyordu. bu durumdan nefret ediyordu. maden işciliği diyordu buna. çünkü çok yorucu bir işti. Kronik zannettiği baş ağrılarının sebebi de buydu. halbu ki ercan'daki bu sessizliğin ve sebebi masum bir müjdeden ibaretti. İş bulduğu müjdesini vermek için gelmişti. kahvesini yudumlarken, müjdesini vermişti. fikir yürüttüğü ihtimaller suya düşen yusuf'un memnuniyetini sergilemek için gösterdiği çaba ise amatör tiyatro oyuncularına ders olarak okutulacak biçimde yapmacıktı. ercan, daha işbaşı yapmadan hayallerinden bahsetmişti. ilk maaşımla seninle istanbul turu yapıcaz. sultanhamet'e çıkıp yürüyerek eminönüne gideceğiz. oradan vapurla boğaz turu. bakarsın 2 kız buluruz. onları da ben çekerim. iyi bir dinleyici olan yusuf ise onaylayan kafa hareketlerinden başka birşey yapmazken aklından yıllar önce yaşadığı aynı heyecan ve akabinde gelen hayalkırıklıkarı geldi.
***************
0
(bkz: martin eden)
bu kitabı okumalısın öncelikle, zaman alacak, kendini geliştirmen gereken bir iştir bu. daha ilk günden konu ile ilgili geleceğini random insanların eline bırakırsan elbette yazamazsın.
bu kitabı okumalısın öncelikle, zaman alacak, kendini geliştirmen gereken bir iştir bu. daha ilk günden konu ile ilgili geleceğini random insanların eline bırakırsan elbette yazamazsın.
0
Yazi hic duru değil. Okurken yoruyor. O yuzden hepsini okuyamadim.
0
Bence cabala yazmanin ogrenilen bi sey olduğunu düşünüyorum.
0
Okumuyorsun falan demek haddime değil, okuyup okumadığını da bilemem ama bir yazmak için bin okumak gerek bence. Çok dolambaçlı anlatmışsın biraz gizem katmak adına. Kesinlikle yazmayı bırakma. Her yönetmenin başlangıçta lanet ettiği filmleri, her sanatçının ben ne yapmışım ulan böyle dediği eserleri vardır. O yüzden yaz. Ama blog falan aç, buradan da link paylaş mesela. Feedbackler iyiye evrildikçe daha da gür çıkmaya başlar sesin, yazma şevkin de artar. Ama bırakma yani.
0
halil kim, ercan kim? önce isimde bir karar kıl istersen. imla çalışman gerek fazlasıyla. bazı cümle yapıları hatalı. 2 kız denmez, iki kız denir ayrıca.
hobi olarak yaz istersen sadece?
hobi olarak yaz istersen sadece?
0
satırları okumadım çünkü "beğenirseniz kitap yazıcam" tavrı fazla ciddiyetsiz geldi. satır satır şunları söylemek istiyorum, artistik yapçam biraz kusuruma bakma,
> yazı yazmaya kitapla başlanmaz, öyle bir niyetin varmış gibi çıkardım yazdıklarından.
> paragraf diye bir şey var, kullanırsan daha rahat olur.
> yazıyı insanlar beğensin diye yazma. öyle olursa sadece hevesin kırılır, bırakırsın. beğeni kısmını kitap çıkaracak seviyeye geldiğinde düşünmen lazım. şu an tek rakibin kendinsin. insanları sktir et, kendi yazdıklarını kendin eleştir.
> armagan da söylemiş, bir yazmak için bin okumak lazım gelir. yalnızlık ve loserlıkla yazarlık arasında nasıl bir bağlantı kurduğunu merak ettim ayrıca.
> biz beğenelim diye yazacaksan, hiç yazma boşver. yok ben yazmak istiyorum diyorsan, bol bol roman oku. nasıl kurgulamış, nerede ne yazmış... incele. olay örgüsünü ayrı, yazım tarzını ayrı incele. betimlemelere dikkat et. bir sayfa boyunca duvarı anlatırken mesela, kaç kez "duvar" yazarak başlamış cümleye? anlatımı nasıl çeşitlendirmiş, renklendirmiş? ne yapmış? duvar çok güzeldi. sokağa bakıyordu. adam, duvara baktı. duvar gerçekten de çok güzeldi hmmm mı diyormuş? demiyorsa, nasıl anlatmış? işte bunlar hep detay.
> hitler amcanın bir sözü vardı, "kitabı baştan sona mal gibi okumanın faydası yoktur, önemli olan o kitaptan alman gerekeni almaktır" gibisinden bir şeydi. okumak, yazım kabiliyetini geliştirir elbet. ama süreci hızlandırmak için hem bol bol yazmak, hem de okunan şeyi etraflıca incelemek, "hmm okuyoz işte" deyip geçmemek gerekir.
> yazım kabiliyeti geliştirilebilir bir şey olmakla birlikte, BENCE, belli bir seviyenin üzerine çıkamaz. iş bir noktadan sonra hayal gücüne kalıyor çünkü, eğer roman falan yazacaksan. gerçi o da geliştirilebilir bir şey.
velhasıl, niyetin depresif tumblr kızı/oğlanı olmak değilse, böyle bir tutkun varsa ve yazmak istiyorsan olumlu olumsuz tüm laflarımızı siktir edip yazmaya başla. yooook ben öylesine yazcam diyosan, yine yaz tabii, yazmak iyidir. ama kitap çıkarıcam diye gaza gelme.
> yazı yazmaya kitapla başlanmaz, öyle bir niyetin varmış gibi çıkardım yazdıklarından.
> paragraf diye bir şey var, kullanırsan daha rahat olur.
> yazıyı insanlar beğensin diye yazma. öyle olursa sadece hevesin kırılır, bırakırsın. beğeni kısmını kitap çıkaracak seviyeye geldiğinde düşünmen lazım. şu an tek rakibin kendinsin. insanları sktir et, kendi yazdıklarını kendin eleştir.
> armagan da söylemiş, bir yazmak için bin okumak lazım gelir. yalnızlık ve loserlıkla yazarlık arasında nasıl bir bağlantı kurduğunu merak ettim ayrıca.
> biz beğenelim diye yazacaksan, hiç yazma boşver. yok ben yazmak istiyorum diyorsan, bol bol roman oku. nasıl kurgulamış, nerede ne yazmış... incele. olay örgüsünü ayrı, yazım tarzını ayrı incele. betimlemelere dikkat et. bir sayfa boyunca duvarı anlatırken mesela, kaç kez "duvar" yazarak başlamış cümleye? anlatımı nasıl çeşitlendirmiş, renklendirmiş? ne yapmış? duvar çok güzeldi. sokağa bakıyordu. adam, duvara baktı. duvar gerçekten de çok güzeldi hmmm mı diyormuş? demiyorsa, nasıl anlatmış? işte bunlar hep detay.
> hitler amcanın bir sözü vardı, "kitabı baştan sona mal gibi okumanın faydası yoktur, önemli olan o kitaptan alman gerekeni almaktır" gibisinden bir şeydi. okumak, yazım kabiliyetini geliştirir elbet. ama süreci hızlandırmak için hem bol bol yazmak, hem de okunan şeyi etraflıca incelemek, "hmm okuyoz işte" deyip geçmemek gerekir.
> yazım kabiliyeti geliştirilebilir bir şey olmakla birlikte, BENCE, belli bir seviyenin üzerine çıkamaz. iş bir noktadan sonra hayal gücüne kalıyor çünkü, eğer roman falan yazacaksan. gerçi o da geliştirilebilir bir şey.
velhasıl, niyetin depresif tumblr kızı/oğlanı olmak değilse, böyle bir tutkun varsa ve yazmak istiyorsan olumlu olumsuz tüm laflarımızı siktir edip yazmaya başla. yooook ben öylesine yazcam diyosan, yine yaz tabii, yazmak iyidir. ama kitap çıkarıcam diye gaza gelme.
0
bence "yazma" denecek kadar kötü değil daha kötü kitaplar okudum emin olabilirsin.
0
sana şunu söyleyeceğim: imaj çok önemli. bunu neden söylüyorum? şu satırlar bir editörün elinden geçse, yazım hataları ve düşük cümleler toparlansa insanların tepkileri çok farklı olur. çünkü kitapçılarda bestseller diye satılan birçok kitapta böyle sayfalar mevcut. yazında içerik açısından "aman tanrım muhteşem" denilecek bir şey olmasa da yerilecek bir tarafı olduğunu da sanmıyorum. bu paragrafın redaksiyonunu yapıp sana mesaj atacağım. bir iki hafta sonra o metni kullanıp bu soruyu tekrar sor, bakalım bu sefer tepkiler nasıl olacak :)
0
nerede detaya girip girmeyeceğini hiç bilmiyosrun demiş birisi. bence haklı.
ömer seyfettin okumuş, çehovu sevdiğine inanmaya çalışmış, yusuf atılgan gibi yazmaya heveslenmişsiniz gibi. olay mı durum mu? mesela; bir bardağın elinizden düşmesi bir olay mıdır? yoksa durum mudur? bunu anlatırken ömer seyfettin mi olacaksınız, yoksa çehov mu? neyse, bu kadarcık bir yazıdan hüküm vermek istemem. haddim değil. sormuşsunuz diye fikrimi beyan etmeye çalıştım. yazmaya devam edin elbette. daha çok yazın. sadece anlatımınızı sadece beğendikleriniz ve kopyalama isteklerinize göre ayarlamaya çalışmayın. ben öyle pek kitap okuyan birisi değilim, bitirebildiğim kitaplar var elbette. benden daha ciddi önerisi olanlar olacaktır. son olarak, gerçekten yorucu cümleleriniz. cümle sonrası ve gelen cümle arasındaki noktalar, kıkırdak kemiklerinin takılışı gibi. duraksatan ve dikkat dağıtıcı.
ek: bence kitap yazmayın. şimdilik. ( şerhimi, yarın bir gün nobel alır da, ekşi duyurudaki monitör canavarları, bana yazma demişti falan dersin diye ekliyorum )
ömer seyfettin okumuş, çehovu sevdiğine inanmaya çalışmış, yusuf atılgan gibi yazmaya heveslenmişsiniz gibi. olay mı durum mu? mesela; bir bardağın elinizden düşmesi bir olay mıdır? yoksa durum mudur? bunu anlatırken ömer seyfettin mi olacaksınız, yoksa çehov mu? neyse, bu kadarcık bir yazıdan hüküm vermek istemem. haddim değil. sormuşsunuz diye fikrimi beyan etmeye çalıştım. yazmaya devam edin elbette. daha çok yazın. sadece anlatımınızı sadece beğendikleriniz ve kopyalama isteklerinize göre ayarlamaya çalışmayın. ben öyle pek kitap okuyan birisi değilim, bitirebildiğim kitaplar var elbette. benden daha ciddi önerisi olanlar olacaktır. son olarak, gerçekten yorucu cümleleriniz. cümle sonrası ve gelen cümle arasındaki noktalar, kıkırdak kemiklerinin takılışı gibi. duraksatan ve dikkat dağıtıcı.
ek: bence kitap yazmayın. şimdilik. ( şerhimi, yarın bir gün nobel alır da, ekşi duyurudaki monitör canavarları, bana yazma demişti falan dersin diye ekliyorum )
0
farrytikki2
anlamadıgım bu baslıga özel bi formatdışılıga müsaade mi var?yıllardır merak ettiğim soru.
anlamadıgım bu baslıga özel bi formatdışılıga müsaade mi var?
yıllardır merak ettiğim soru.
yıllardır merak ettiğim soru.
0
En basta, o baslik itiraf.com un parodisi olarak acilmisti, ama milletin itiraf edesi gelmis. Iki gunde herkes cok muhim hayatlqrina dair ayrintilari girmeye basladi, kimse de cusss demedi. Halk boyle istiyor demek ki.
0
hayır yok, o entry'ler legal.
başlığın ilk entry'si tanım, geri kalanı da "örnek".
o başlığın altına "allah belani versin real madrid!" yazarsan silinir, çünkü bir "örnek" değil.
başlığın ilk entry'si tanım, geri kalanı da "örnek".
o başlığın altına "allah belani versin real madrid!" yazarsan silinir, çünkü bir "örnek" değil.
0
eli eli lema sevaktani
Merhabalar;Kartal sahilden Tuzla Gisbir Hastanesi'ne nasıl gidebilirim?Teşekkürler.
Merhabalar;
Kartal sahilden Tuzla Gisbir Hastanesi'ne nasıl gidebilirim?
Teşekkürler.
Kartal sahilden Tuzla Gisbir Hastanesi'ne nasıl gidebilirim?
Teşekkürler.
0
içmeler köprüsünden bir kaç yüz metre uzakta, o yüzden tuzla tershaneler bölgesine giden, e-5'ten geçen her türlü toplu taşıma aracı seni gisbir'e cikarir.
IETT 130, 133 vb. hepsi bir sekilde ya yakininia ya dibine goturur.
IETT 130, 133 vb. hepsi bir sekilde ya yakininia ya dibine goturur.
0
atom karincanin torunu
Beyler bayanlar, sunum olarak yapmamız gereken bir case study analizi var, http://businesscasestudies.co.uk/parcelforce-worldwide/customer-service-as-a-strategy/introduction.html#axzz2vJzdq8HC Case Study bu ve bunu analiz edeceğim, http://businessmajors.about.com/od/casestudies/ht/HowToCaseStudy.htm
Beyler bayanlar, sunum olarak yapmamız gereken bir case study analizi var,
businesscasestudies.co.uk Case Study bu ve bunu analiz edeceğim, businessmajors.about.com şurada ise nasıl yapacağıma dair adımlar var fakat nasıl bir dil kullanacağım hakkında bir fikrim yok.
Mesela hoca theory topics diye bişi istemiş bu ne olacak?
Şimdiden teşekkür ederim.
businesscasestudies.co.uk Case Study bu ve bunu analiz edeceğim, businessmajors.about.com şurada ise nasıl yapacağıma dair adımlar var fakat nasıl bir dil kullanacağım hakkında bir fikrim yok.
Mesela hoca theory topics diye bişi istemiş bu ne olacak?
Şimdiden teşekkür ederim.
0
lilt.ilstu.edu
bak burada guzel bir ornegi var. amerikan üniversiteleri bu tür örnekleri çok güzel bir şekilde koyarlar web sitelerine. dili de güzel kullanılmış üstteki örneğin.
slide da hazırlaman gerekiyorsa slideshare'dan ornekler indirebilirsin.
bak burada guzel bir ornegi var. amerikan üniversiteleri bu tür örnekleri çok güzel bir şekilde koyarlar web sitelerine. dili de güzel kullanılmış üstteki örneğin.
slide da hazırlaman gerekiyorsa slideshare'dan ornekler indirebilirsin.
0
trt2deki ressam
şöyle kral fm tarzı birşey değilde adam akıllı şarkıların çaldığı.
şöyle kral fm tarzı birşey değilde adam akıllı şarkıların çaldığı.
0
(bkz: radio swiss classic) harikadir klasik müzik ile ilgiliysen.
türkiye'den ise radyo voyage, radyo eksen guzel.
türkiye'den ise radyo voyage, radyo eksen guzel.
0
Radyo on. Ankara radyosu slowtürk joytürk tarzı yayın yapar hiç reklam çıkmaz. Çok severim. Wrb sitesinden dinlenebiliyor. Tunein uygulamasında da var.
0
mayeskuel
her hafta en az 1 kez duyuru açılıyor bunlarla ilgili. hatunlara sarkan, kıro, parasından başka hiçbir boku olmayan, görgüsüz insanlar vs..niye böyle lan? niye pavyon'a, genel ev'e, barlara değilde spor salonlarına gidiyor bunlar? geçen duyduğum bir olaydan dolayı açma gereği duydum. hollandalı biri
her hafta en az 1 kez duyuru açılıyor bunlarla ilgili. hatunlara sarkan, kıro, parasından başka hiçbir boku olmayan, görgüsüz insanlar vs..
niye böyle lan? niye pavyon'a, genel ev'e, barlara değilde spor salonlarına gidiyor bunlar?
geçen duyduğum bir olaydan dolayı açma gereği duydum. hollandalı biri spor salonunda barzonun tekinden bahsetti. yukarıdaki kriterlere uyan tip. kendisine, senin evlenmemiş 20 yaş altı hollandalı bir yeğenin falan varsa tanıştır demiş. hem de ilk muhabbetlerinde.
niye böyle lan? niye pavyon'a, genel ev'e, barlara değilde spor salonlarına gidiyor bunlar?
geçen duyduğum bir olaydan dolayı açma gereği duydum. hollandalı biri spor salonunda barzonun tekinden bahsetti. yukarıdaki kriterlere uyan tip. kendisine, senin evlenmemiş 20 yaş altı hollandalı bir yeğenin falan varsa tanıştır demiş. hem de ilk muhabbetlerinde.
0
spor salonlari çoğu kişi için sosyalleşmenin son kalesi olduğundan. okul yok. çoğu kişi evden işe işten eve, nerede tanisicam kiminle tanisicam derken salona uye oluyorlar. nerede evlenecek kız bulacak yoksa barzomuz.
uzak durmak için kulaklık iyi bir barzosavar. ipod/ipad'e yabancı dizileri yükleyerek spor yaparken izleyebilirsiniz. kadınlar zaten genelde çok savunmacı spor salonlarında istemedikleri erkeklere karşı.
uzak durmak için kulaklık iyi bir barzosavar. ipod/ipad'e yabancı dizileri yükleyerek spor yaparken izleyebilirsiniz. kadınlar zaten genelde çok savunmacı spor salonlarında istemedikleri erkeklere karşı.
0
Spor salonlarına sadece erkekler birileriyle tanışmak için gelmiyor. Aynı kafada bir dolu kadın da var. Kulaklık bence de bir çözüm. Onlardan olmadığının bir işareti olur en azından. Onun dışında ısrarcı olmadıkça sosyalleşme isteği içinde olmakla kimseyi suçlayamazsın.
0
üstteki cevabımda yanlış anlaşılmasını istemediğim bir nokta var tabii, o barzo etiketi tamamen "bana hollandalı yeğenini ayarla" kişisi için geçerli.
yoksa özellikle medeni ülkelerde çok keyifli sosyalleşme yerleridir spor salonları, kadın erkek olarak görülmemeli kişinin hemcinslerinden de çok kafa adamlar çıkıyor hali ile nasılsa aynı amaç için oradasın. türkiye'de erkeklerin bir kisminin sosyalleşmeyi bilmemesi, kadınların da son derece düzgün insanlara karşı bile saçma sapan triplerie girmesi, sebebi ile ortam maalesef çok da iç açıcı değil.
yoksa özellikle medeni ülkelerde çok keyifli sosyalleşme yerleridir spor salonları, kadın erkek olarak görülmemeli kişinin hemcinslerinden de çok kafa adamlar çıkıyor hali ile nasılsa aynı amaç için oradasın. türkiye'de erkeklerin bir kisminin sosyalleşmeyi bilmemesi, kadınların da son derece düzgün insanlara karşı bile saçma sapan triplerie girmesi, sebebi ile ortam maalesef çok da iç açıcı değil.
0
in vino veritas
hangi sitelere ve nerelere bakmalıyız? sanat tarihi yüksek lisansı yapmış, muhasebe kurslarını tamamlamak üzere.
hangi sitelere ve nerelere bakmalıyız? sanat tarihi yüksek lisansı yapmış, muhasebe kurslarını tamamlamak üzere.
0
kariyer siteleri yerine italya ile is yapan sirketlerin hr departmanlari ile direkt kontakt kurun.
0
biraz şans işi ama cidden uzun ve yorucu bir süreç olacak benden söylemesi, çalışma izniydi falanı filanı, tavsitem kariyer.net e ve internaitions a bakabilirsiniz, turizm sektöründe iş bulma ihtimalı daha yüksek gibi fakat adam akıllı bir iş olmaz muhtemelen.
0
fiat gibi italyan kökenli markaların insan kaynakları dep ile iletişime geçin bence.
0
bokmuhendisi
Sb. Hangi ulaşım araçları var? En az aktarmali olacak şekilde anlatırsanız çok makbule geçecek.Şimdiden teşekkürler.
Sb.
Hangi ulaşım araçları var? En az aktarmali olacak şekilde anlatırsanız çok makbule geçecek.
Şimdiden teşekkürler.
Hangi ulaşım araçları var? En az aktarmali olacak şekilde anlatırsanız çok makbule geçecek.
Şimdiden teşekkürler.
0
taksiye bin, direkt tuzla'da in. 10 dakika.
aksi takdirde bir otobüs hattı var 130-132 diye ounla pendik'e gidip oradan aktarma ile tuzla'ya geçebilirsin.
yine de 25 30 tl vererek taksi ile gitmek en iyisi, çok zaman kazandırır.
aksi takdirde bir otobüs hattı var 130-132 diye ounla pendik'e gidip oradan aktarma ile tuzla'ya geçebilirsin.
yine de 25 30 tl vererek taksi ile gitmek en iyisi, çok zaman kazandırır.
0
e9'a binip kartal sahil'de iniyorsun, oradan 133t'ye biniyorsun. e9 içerilerde dolanmadan direkt pendik'e iniyor www.yoltarifi.com
km22'ye binip kaynarca'da inip gideceğin yere göre 130, 130a'ya da aktarma yapabilirsin.
km22'ye binip kaynarca'da inip gideceğin yere göre 130, 130a'ya da aktarma yapabilirsin.
0
Havataş falan yok mu kartal köprüsü civarından geçen ? Oradan şifa arabalarına falan binsem, olmaz mi ?
0
km22 geçer kartal köprüsü'nden. binebilirsin oradan şifa arabalarına. ama seyrek geçer o. 2 saatte bir filan kalkıyor havaalanından. e-9'la kaynarca'da inip şifa arabalarına binmen de mümkün. ama e-9 çift bilet.
0
