Giriş
(6)

uzaktaki sevgiliye yıldönümü sürprizi

so weit so gut
Sevgili duyuru,Elimizde bir sevgili var. Kendisiyle 1,5 aydır okyanus üzerinden iletişmeye çalışıyoruz, ve bu sancılı süreçte elinden geleni yaptı, bütün kaprislerime katlandı, benim bütün alışma, yerleşme sıkıntımı benimle birlikte çekti.. Ve en yakın görüşmemize daha 3 ay kadar var. Önümüzdeki haf
Sevgili duyuru,

Elimizde bir sevgili var. Kendisiyle 1,5 aydır okyanus üzerinden iletişmeye çalışıyoruz, ve bu sancılı süreçte elinden geleni yaptı, bütün kaprislerime katlandı, benim bütün alışma, yerleşme sıkıntımı benimle birlikte çekti.. Ve en yakın görüşmemize daha 3 ay kadar var. Önümüzdeki hafta bilmemkaçıncı yıldönümümüzü kutlamamız gerek, haliyle bu mesafeden biraz zor. Hem ona teşekkür etmek, hem yokluğumu hissettirmemek, hem de bu "bilmemkaçıncı yıldönümümüz" havasından biraz çıkmak adına bir sürpriz yapayım diyorum, ama bulamadım :/

-Kart/mektup gönderecektim ama geçen hafta tatsız gelişmeler yüzünden, tamamen kendi salaklığımdan, atladım yazdıklarımı göndermeyi :/ Haftaiçi gidip, hızlı gönderme seçeneklerini sorgulayacağım.

-Evine/işyerine kurabiye sepeti gibi şeyler gönderebilirim diye düşünüyordum, ama o erkek tarafı, ve iş yerine kalpli kurabiyeler göndermek hoşuna gitmeyebilir :/ Benzer klasmanda ne gönderebilirim? (Çiçek olmaz, yiyecek olur, ama çok allı pullu olmaz.)

-Ve bir de, bir hediye göndermek istiyorum, ama zaman sıkıntısı yüzünden bu işi Türk siteleri aracılığıyla halletmek zorundayım. Aklımdaki, bir konser bileti almak onun adına ama yapabiliyor muyum öyle bir şey? Ya da daha iyi bir fikri olan? (parfüm, saat gibi şeyler olmaz, elimizde 30una yaklaşan, çalışan mühendis erkek kişisi var ve müzikle ilgileniyor, piyano çalıyor..)

Valla zaman ve uzaklık yüzünden biraz çaresizim, hadi bana bi yardım edin.

Şimdiden çok teşekkürler..
0
so weit so gut
(01.09.13)
Kalpsiz olan cikilatlar da vardir bence. onlari gonderebilirsin.

bi de video patlat orda yardir o yazacagin seyleri bence

ben de otuzunu yeni gecen bi muhendis olarak saat alinsa hosuma giderdi. erkek adama baska da bisey alinmasin zaten bence. saat iyidir.
0
condom kurşunu
(01.09.13)
kart için : touchnote
çiçekiçin : ciceksepeti
tatlı için : tatliharfler
hediye için : bi avm'den gömlek, tişört falan.
0
dokunmakalbime
(01.09.13)
otuzunu geçmiş mühendis ve zamanında biraz piyano kursuna gitmiş biri olarak bu saydıklarımdan hiçbir şey çıkaramadım açıkçası. ha, mesela, madem okyanus ötesindesin, orda çılgın şeyler bulabilmen lazım teorik olarak. türkiyede bulunmayan herhangi bir şey son derece ilgi çekici olacaktır.
0
kargn
(01.09.13)
evet gerçekten iyi bir şey yapmak istiyorsan oradan bir şey gönder. ups 1-3 günde gönderiyor, tuzlu ama. abd'de isen usps 7-14 gün

özel bir şey olsun istiyorsan bir kutu yap mesela oradaki hayatından parçalar koy içerisine.
0
kuja
(01.09.13)
@kargn: En büyük sıkıntı şu an zaman darlığı, önümüzdeki cuma günü eline geçecek şeyler olması gerek. Buradan bir şey sipariş versem Türkiye'de olmayan (ne ki o?), bana gelmesi ve benim tekrar Türkiye'ye postalamam arasında geçecek sürede yetiştiremeyiz gibi geliyor.

@condom kurşunu: video olayı çok iyi fikir, çok teşekkürler :) saat daha önce alındığı için elendi :/ bilmemkaçıncı yıldönümü olduğu için, birçok iyi hediye fikrini tükettik.. inşallah size en yakın "kutlama gününüz"de bir saat gelir..

@dokunmakalbime: touchnote çok güzelmiş, çok teşekkürler.. Ama o da yetişmez sanki, pazartesi postalasalar.. :/ yine de deneyeceğim sanırım..
0
🌸so weit so gut
(01.09.13)
bana birisi usturlab hediye etse kafayı yerdim mesela, amerikada amatör astronomi araç gereci satan daha çoktur muhtemelen. kuja iyi fikir vermiş ama.
böyle bazı araç gereçler vardır, erkek zekasını eğlendirir, öyle şeyler, mekanik ya da birden fazla parçadan oluşan her şey iş görür. al bi metronom yolla mesela. ne bilym.
0
kargn
(01.09.13)
(6)

vista business'a microsoft visio yüklemek?

chetinn
Microsoft visio indirdim ama kurulumunu tamamlayamıyorum...vista business'ta neden olmuyor? acilen yardım lütfen.
Microsoft visio indirdim ama kurulumunu tamamlayamıyorum...vista business'ta neden olmuyor? acilen yardım lütfen.
0
chetinn
(01.09.13)
visio 2013 mu?

office.microsoft.com

desteklemiyor vista'yi, windows 7 ve uzeri gerekiyor.
0
kuja
(01.09.13)
visio 2010 aslında o da mı desteklemiyor?
0
🌸chetinn
(01.09.13)
2010'un calismasi lazim, ne tur bir hata aliyorsunuz? isletim sistemi ve software'in 32/64 bit olmalarindan kaynaklanabilir.
0
kuja
(01.09.13)
aynen yukarıdaki linkte gönderdiğiniz gibi bir hata alıyorum. 32 bit bu arada
0
🌸chetinn
(01.09.13)
o hata isletim sistemi uyumsuzlugunu isaret eder;

ama visio 2010'un vista'da calismasi lazim, yuklemeye calistiginiz visio 32 bit mi 64 bit mi?

olmadı bir 32-bit trial'ını indirin, onu yüklemeyi deneyin. eğer çalışırsa elinizdeki kod ile (orijinal ise) aktive edebilirsiniz 32-bit i
0
kuja
(01.09.13)
yok, ısrarla yapmıyor işletim sistemi doğru değil diyor...yine de tşk.
0
🌸chetinn
(01.09.13)
(8)

Bu akşam İstanbul'da ne var?

wecarealot
Ah be duyuru,İçim feci sıkıldı. Kimse yok arayacak. Konser filan baktım, bulamadım. İstanbul'un ortasında bu iç sıkıntısıyla gece olmayacak. Ne yapayım? İç deme, bilmediğim bir şey söyle. Yok mu bu lanet şehirde tek başına yapıp her türlü sıkıntıyı birkaç saat unutabileceğim bir şey?Her şey çiftler
Ah be duyuru,

İçim feci sıkıldı. Kimse yok arayacak. Konser filan baktım, bulamadım. İstanbul'un ortasında bu iç sıkıntısıyla gece olmayacak. Ne yapayım? İç deme, bilmediğim bir şey söyle. Yok mu bu lanet şehirde tek başına yapıp her türlü sıkıntıyı birkaç saat unutabileceğim bir şey?

Her şey çiftler ve arkadaşı olanlar için olmak zorunda mı?
0
wecarealot
(31.08.13)
istiklalde kalabalığa karışmak bile bir aktivitedir. sonra geçer bir yere yemek yemeğe oturursunuz, ben helvetia'da buyuk masaya oturan yabancilarla muhabbet ediyordum mesela, tanimadigim insanlar hepsi.

kendinize kitap vb. bakın...kalabalığa karışınö fotograf cekınö esnafla muhabbet edin..
0
kuja
(31.08.13)
Vestival var
0
Idonthaveausername
(31.08.13)
kitap filan da baktım, daha başka bir şey lazım.

keşke bonobo konseri filan olsaydı...
0
🌸wecarealot
(31.08.13)
@kuja; ben kafayı yiyorum abi topluluk arasında yalnız olunca. sonra kafayı yiyince modum düşüyordu, modum düşünce de aslında senin gibi fikirlerle yola çıkıp "birilerini tanırım." havasından oldukça uzaklaşıyordum. herkese yemiyor o :(
0
pain of liberation
(31.08.13)
Ya gidip rasgele muhabbet kurabiliyor olsaydım arkadaşsız kalmazdım zaten.
0
🌸wecarealot
(31.08.13)
afm'lerin en arka koltukları ve damsız girilmez yazan mekanlar dışındaki hiçbir yer sadece çiftler ve arkadaşlar için değildir. para olduktan sonra tek başına da gayet güzel eğlenebilir insan. konsere de giderim, sinemaya da giderim, giderim oğlu giderim. oooh, sefam olsun...
0
nereye bu gidis
(31.08.13)
İşte konser yok hocam. Sinemada aptal Holywood filmleri var. Sözlük'te de zirve yok.
0
🌸wecarealot
(31.08.13)
Hocam sahile yakin bi yerdeysen yuru bence bak hava fena derecede musait yurumek icin misal anadolu yakasindaysan bostanci sahilden yardir fenerbahceye kadar. Bisikletlilerle kavga et ya da edenleri izle cok eglenceli oluyor
0
condom kurşunu
(31.08.13)
(2)

online convert güvenli mi ?

baris daima
az önce yds giriş belgemi yazıcı yok diye pdf'e çevireyim dışardan öyle alayım dedim ve http://www.convertfiles.com/convert/document/XPS-to-PDF.html sitesinden pdf'e convert ettim. Ama aklıma takıldı bu siteler güvenli mi diye. Sonrasında dosyayı sil seçeneği vardı ama yine de kurcaladı kafamı.
az önce yds giriş belgemi yazıcı yok diye pdf'e çevireyim dışardan öyle alayım dedim ve www.convertfiles.com sitesinden pdf'e convert ettim. Ama aklıma takıldı bu siteler güvenli mi diye. Sonrasında dosyayı sil seçeneği vardı ama yine de kurcaladı kafamı.
0
baris daima
(31.08.13)
pek gerek yok artik o tur programlara. Vista, Windows 7, Mac OS vb. save as pdf yapabiliyor.

websitesine gelince, pek bir sorun cikaracagini sanmiyorum. ufak bir arasistirma yapttim site ile ilgili pek saibeli bir sey gibi gorunmuyor.
0
kuja
(31.08.13)
doPdf diye bir program var çok güzel eğer sistemin xp flnsa. yazdır diyorsun belgeyi, yazıcı olarak dopdf seçiyorsun sonra sana nereye kaydedeceğini soruyor.
soruna gelince: sitenin dosyaları tutup tutmadığını bilemeyiz, kullanıcı sözleşmesi varsa açık okumak lazım ki onunda doğru olmama ihtimali var.
0
jedilance
(31.08.13)
(12)

diyet vs. meyve suyu

duma duma dum
Diyet dediysem de öyle katı kurallı bir şey değil. Sadece yediklerime mümkün olduğunca dikkat ediyorum ve egzersiz yapıyorum. Mesela şekeri ve beyaz ekmeği kestim. Dimes'in şeker ilavesiz, konsantreden üretilmiş meyve suları var. İçindekilerde sadece içindeki meyvelerin konsantreleri yazıyor; %100 m
Diyet dediysem de öyle katı kurallı bir şey değil. Sadece yediklerime mümkün olduğunca dikkat ediyorum ve egzersiz yapıyorum. Mesela şekeri ve beyaz ekmeği kestim. Dimes'in şeker ilavesiz, konsantreden üretilmiş meyve suları var. İçindekilerde sadece içindeki meyvelerin konsantreleri yazıyor; %100 meyve yani. Konsantre meselesi kafamı karıştırdı, sadece meyvelerin şekeri mi var bunun içinde?
0
duma duma dum
(30.08.13)
Yahu çok koyu onun kıvamı, meyve püresine biraz su katıp ambalajlıyorlar sanki. Huylanmıştım ben o yüzden Dimes'ten. En iyisi vakit ve imkan varsa evde sıkıp içmek.
0
ufkun otesi
(30.08.13)
Üzümlü vişnelisi var, harika. Vazgeçebilsem evde sıkıp içicem ama onun tadından vazgeçemiyorum.
0
🌸duma duma dum
(30.08.13)
ben sadece su içiyorum. onun dışında katı meyve sıkacağı var arada elma suyu yapıyorum. bence edin gayet leziz oluyor. oh taze taze.
0
wampex
(30.08.13)
sadece meyve suyu var onların içinde, ama şöyle bir ofsayt durumu var konsantreden yapılmış meyce sularının: içlerindeki şeker taze sıkılmış meyve suyuna göre çok fazla oluyormuş.

o yüzden taze sıkılmış içmekte fayda var. ben çok araştırdım. piyasada taze sıkılmış meyve suyunu. bir exotic marka çok pahalı olanlar var.

bir de yine dimes'in can şişede üzerinde "taze sıkılmış" yazan portakal ve elma suyu var. bazı migraslarda oluyor.
0
mea maxima culpa
(30.08.13)
meyvenin suyunu içmeyin meyve yiyin. bir bardak meyve suyunda kaç tane meyve yemiş kadar şeker var.
0
bacardi cola
(30.08.13)
(bkz: taze sıkılmış portakal suyu/#34078737)

şöyle bir entry'si vardi compadrito'nun.
0
kuja
(31.08.13)
sorunuzun cevabını bilmiyorum ama dediğiniz düzeyde bi beslenme programı bile olsa içeceği kesin su dışında, bir de içiyorsanız şekersiz çay ya da kahve.
0
dafaiss
(31.08.13)
O zaman alışkanlıklardan vazgeçip tazesini sıkıp içmek en iyisi. Cam şişedekinin elma suyu güzel gerçekten, olmadı onu alırım. Çok teşekkürler.
0
🌸duma duma dum
(31.08.13)
tazesini sıktığınızda da bir bardak meyve suyu için 4 meyve şekeri tüketmiş olacaksınız.
0
kuja
(31.08.13)
ben de meyve suyunu azalttım. taze sıkılmış bile olsa gereksiz şeker.

onun yerine ayran daha iyi.

bir de maden suyunun içine limon suyu ve buz çok güzel oluyor.
0
mea maxima culpa
(31.08.13)
Bir meyve suyunun tüm kutularında aynı tat varsa onun %100 doğal meyve olması gibi bir şans yok malesef. O yüzden sodadan ve ev yapımı şekersiz kompostolardan vazgeçmeyin.
0
whoosie
(31.08.13)
Meyvesuyuna hiç bulaşmamak lazım demek ki. Sadece yesek yeter. Kuja'nın önerdiği girideki konuşmanın bir kısmını dinledim, baya degisti fikirlerim. Cidden çok zararlıymış içeceklerdeki şeker.
0
🌸duma duma dum
(31.08.13)
(3)

first love / ilk aşk

uzunuzunilgi
isimli bir film vardı.arıyorum bulamıyorum bir türlü.sadece türk yapımıyla kore yapımı var ama asıl aradığım yani ingiliz mi fransız mı amerika yapımı mı bilmiyorum ama o tür olanı bulamıyorum.vardı değil mi öyle bir film ,yanlış hatırlıyorsun demeyin lütfen,buldurun bana..teşekkür ediyorum
isimli bir film vardı.arıyorum bulamıyorum bir türlü.

sadece türk yapımıyla kore yapımı var ama asıl aradığım yani ingiliz mi fransız mı amerika yapımı mı bilmiyorum ama o tür olanı bulamıyorum.

vardı değil mi öyle bir film ,yanlış hatırlıyorsun demeyin lütfen,buldurun bana..

teşekkür ediyorum
0
uzunuzunilgi
(30.08.13)
var, her d&r'da goruyordum onu cok populerdi daha bu sene,
0
kuja
(30.08.13)
of nasıl rahatladım anlatamam.ya d&r dan aldım bir de.ama izlemedim şu an bulamayınca telaş yaptım (bir film için sakin olmalıyım ama olmamamam da doğal)

neyse bulamıyorum bir oyuncusu yönetmeni falan bilen var mıdır ?
0
🌸uzunuzunilgi
(30.08.13)
www.imdb.com

flipped filmin orijinal ismi :)
0
kuja
(30.08.13)
(17)

Öğretmenlik mi ? Kabin memurluğu mu? Okutmanlık mı?

discopolice
normal bir şehirde devlette öğretmenlik mi,istanbulda thy'de kabin memurluğu mu (hosteslik), devlet veya özel üniversitede okutmanlık mı?siz olsanız neyi tercih ederdiniz? sebepleri ile açıklarsanız sevinirimyaş 24 er kişisiyim, ingilizce öğrt. mezunuyum.not: öğretmenlik yaklaşık 2500 tl maaş, kabin
normal bir şehirde devlette öğretmenlik mi,istanbulda thy'de kabin memurluğu mu (hosteslik), devlet veya özel üniversitede okutmanlık mı?

siz olsanız neyi tercih ederdiniz? sebepleri ile açıklarsanız sevinirim

yaş 24 er kişisiyim, ingilizce öğrt. mezunuyum.

not: öğretmenlik yaklaşık 2500 tl maaş, kabin memurluğu 5000 tl maaş, okutmanlık 3000 tl maaş alıyor bildiğim kadarıyla.
0
discopolice
(30.08.13)
önümde evlenme vs gibi bağlayıcı bir şey yoksa kabin memurluğunu seçerdim. 5000tl maaş iyiymiş.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(30.08.13)
ben öğretmenliği tercih ederim. benim için bir işte en önemli şey tatil imkanları. para bir şekilde kazanılıyor.
0
sarhosken alinan hesap
(30.08.13)
öğretmenlik değil, okutmanlık istanbul'daysa okutmanlık, yoksa kabin memurluğu rocks.
0
vedat chili peppers
(30.08.13)
Kabin memurluğunu tercih ederdim, maaştan dolayı.. Bir de öğretmenlik hiç bana göre değil bu yüzden tercihim 5000..
0
mutekebbir
(30.08.13)
öğretmenlik.
0
sen git ben geliyorum
(30.08.13)
kabin memurlarının sadece maaşı iyi. ebeleri sikiliyor çalışırken. çok çok çok yoğunlar. thy grevlerini falan hatırlayın. adamlar ailesinden biri ölünde izin alamıyormuş gitmeye falan.

öğretmenlik en temizi. ek ders ücreti falanla zaten 3 bini geçer.
0
sen git ben geliyorum
(30.08.13)
kabin memurluğu zor iş. maaşı iyi ama yıprandıktan sonra... ömrün boyunca yapabileceğin bir iş değil. okutmanlığın imkanlarını bilmiyorum ama öğretmenlik gibi tatil imkanı varsa okutmanlık. değilse zaten imkanın varsa öğretmen ol. öğretmenlik güzel meslek.
0
biyik
(30.08.13)
Şu an için üçü de elinin altında mı? Kabin memurluğu bir yaşa kadar yapılıyor ve sonrasında perte çıkıyorsun. E atıyorum en fazla kırk yaşına kadar yaptın (kadınlarda öyle de erkekleri bilmiyorum) yani bu durumda 15 senen var çalışmak için ne yapacaksın sonra?
Okutmanlık yaparsan bir yandan da mastera başla. Hem okutmanlık yap hem master doktora sonra öğretim üyesi olursun. Tabii akademisyen olmak istiyorsan bu şart geçerli.
Öğretmenlik de öğretmenlik zaten bildiğimiz :)
0
electra kompleksi
(30.08.13)
elbette okutmanlık
0
pek vokal
(30.08.13)
en temiz bilgiyi veriyorum eğer düzenli hayatın yoksa ya da hayatının düzensiz olmasına itirazın yoksa ve rahatına çok düşkün değilsen kabin memurluğu.

düzensiz hayattan kastım ne? misal gece 23:55'te uçup sabah 06:50'de mesain bitecek bir gün. ertesi gün öğlen çıkacaksın afrikaya gidip 3 gün orada kalacaksın geri döneceksin. sonra gidip osaka'da 4 gün kalıp geleceksin. tabii misal osaka'ya 13 saatte gideceksin. ne var lan 5000 alacam sonuçta diye düşünmeden önce ayda 3-4 defa antreman yap, misal 8-9 saat ayakta dur. ama işte bir gün gece dur bir gün gündüz. sonra bunu çok uzun süre yapabilirim diyorsan (yılların böyle geçecek) yap.

kötü yanları: inanılmaz ve bitmek bilmeyen bir yorgunluk. asla saygı görmeme. yolcular tarafından valiz taşıyıcısı olarak bile kullanılmaya alışık olman lazım. hizmet sektöründe şımarık insanlar görmek normaldir. misal bankada veznedar olsan da saygısız bir müşteri bankayı satın almış gibi davranır. ama burada karşılaşacağın yolcular ayda 2-3 defa misal osaka'ya first class ile uçan tipler olacak. bunlarla uğraşmak hayatın boyunca uğraştığın saygısız insanlardan çok daha zor olacaktır. bunun yanında her özel şirkette olduğu gibi senin etinden sütünden son damlasına kadar yararlanmaya çalışan bir işverenin olacak. hastalandığında korkudan rapor alamayacaksın çünkü rapor alırsan kovulma korkusu var. biraz abartılmış bir yakının öldüğünde izin alamıyorsun diyerek. o kadar vahim değil ama bayağı bir bürokrasiyle uğraşman gerekebilir. ama izin alamama biraz abartı gibi. dünya'yı gezmek biraz eğlenceli gibi görünse de nijerya'da nato konvoyuyla otele gittiğin günler olacak. uganda'da otelin önünde özel güvenlik nöbet tutacak. adını sanını duymadığın ülkelerde adını sanını duymadığın hastalıkları kapma ihtimalin olacak. berbat kokan, ne idüğü belirsiz yemekler yemek zorunda kalacaksın bazı yatılarında. yıllık iznin kışın 12 gün yazın 8 gün şeklinde olacak. misal yaz iznin eylüle de denk gelebilir. yaz tatilini eylül sonunda yapmak zorunda kalabilirsin :) yaz tatili dersen tabii adına. arkadaşlarınla boş günlerinin tutma ihtimali düşük olduğu için boş günlerinde ne yapacağını çok bilemeyebiliyorsun (bazen).

iyi yanları: ayda 7 gün boş oluyorsun en azından ve uçmuyorsun. bu boş günler hafta sonuna da hafta içine de denk gelebiliyor. dolayısıyla memurlar gibi sadece haftasonunu beklemek zorunda değilsin.dünyada hiç göremeyeceğin güzel yerleri de görme imkanın oluyor. aynı ay içinde çin'de götün soğuktan donarken sao paolo'da güneşlenme imkanın olabiliyor. sürekli yeni insanlarla tanışıyorsun (çoğuyla tanıştığına pişman olsan da). arkadaş çevren sürekli genişliyor. ailen ve senin için ucuz bilet bulma imkanın oluyor. yazın tatil yapamazsan kışın alacağın ucuz biletle güney yarım kürede yaz aylarını yaşayan bir ülkeye gidip yapamadığın yaz tatilinin acısını çıkarabiliyorsun. maaşı zaten iyi yani ona diyecek bir şey yok. ilk 6 ay part-time maaşı alıyorsun. o zaman açlıktan nefesin kokuyor deyim yerindeyse ama ondan sonra düze çıkıyorsun.
0
godsparticle
(30.08.13)
@tüm arkadaşlar üşenmemiş yazmışsınız valla cevaplar için sağolun. ingilizce öğretmeni olarak kesin atanabililecek durumda sıralamam şu an. diğer mesleklerden de arkadaşlarım var. onlara da girebilecek durumdayım. mesela thyde arkadaşlarım var bir kaç gün yanlarında kaldım. evet gerçekten zor meslek. giyimi kuşamından tut, gecesi gündüzü belli değil. ama para açısından çok memnunlar.
-yaşlanınca napıcan? dediğimde de - o zamana kadar 3. evimi almış olurum birikimim olur zaten diyorlar.

okutman olanlar da memnun, yalnız onların da başka yere tayin şansı pek yok. yine mülakattır alestir uğraşıp duracaklar.

ben en iyisi şu baş koyduğum yola devam edeyim, özel ders, yada dersane takviyesi ile birşekilde düzene sokarım hayatımı sanırım. teşekkür ederim herkese.
0
🌸discopolice
(30.08.13)
tabii ki okutmanlık; açıklama gereği duymuyorum.. ayrıca 300 de kalmaz onun da ek gelirleri var(sınav, ders ücreti vs)
sonra kabin memurluğu (düzenli bir hayatın olmaz, her şey para gezip tozmak değil.. yaptığın iş hizmet sektörü ve saygınlık açısından 2.sınıf bir meslek, buna ek olarak düzgün bir birliktelik/evlilik yakalaman nispeten zor olur)
en son öğretmenlik (rahat olabilir; ama çocuklara laf anlatmak yıpratıcı, abuk sabuk bir yerlere tayininin çıkabilir sosyal anlamda körelebilirsin)
0
jimjim
(30.08.13)
kabin memurluğu bildiğim kadarı ile bütün dünyada kan kaybeden bir meslek, en son abd'de en kötü 10 meslekten biri seçilmişti ki bu maaş olarak da kötü sıralamasındaydı..üstüne üstük aa'da çalışan arkadaşımın canına okunuyordu. evet şu an 5000 kulağa iyi gelebilir fakat sonra ne yapacaksın? çok talep var kabin memurluğuna, statüsünde ve durumunda pek bir ilerleme olacağını sanmıyorum. elbette oradan kazanacağın tecrübe ile, iş ilişkileri ile farklı bir yöne yönelebilirsin fakat....ben değmez derim şayet "ben bunu yapmak istiyorum" demiyorsan.

okutmanlığı tavsiye ediyorum, hala tutkunu, ne yapmak istediğini bilmiyorsan bu yöne gitmende fayda var.
0
kuja
(30.08.13)
okulda ingilizce öğretmenliği + özel ders ile 5000 kazanırsın zaten..hem de düzenli hayatın olur.
0
gorki
(30.08.13)
Üniversite tabii ki. Çalışma ortamını da düşünmek lazım. Kampüste olacaksınız, bundan güzeli olur mu?
0
grgn
(30.08.13)
İki sene kabin sonra bagaj pardon örtmenlik.

Öğrencilere dünyayı annatırsınız. İngilizceniz de iycene oturmuş olur.
0
compadrito
(31.08.13)
dalga mı geçtin, akıl mı verdin, küçümsedin mi, ne yaptın şimdi?
0
🌸discopolice
(31.08.13)
(8)

hint kızları nasıldır?

benjaminlinus
hiç tanışan, görüşen, sevgili olan falan var mı? kültürleri çok farklı ve ben hoşlanıyorum birinden. 1 senemiz okulda beraber geçeceki yurttaki odamız da yan yana falan. ?
hiç tanışan, görüşen, sevgili olan falan var mı? kültürleri çok farklı ve ben hoşlanıyorum birinden. 1 senemiz okulda beraber geçeceki yurttaki odamız da yan yana falan.

?
0
benjaminlinus
(29.08.13)
biraz çekingen olduklarını gözlemlemiştim. ama iyi insanlar olduklarına dair izlenim oluştu bende.
0
passion rules the game
(29.08.13)
1 sene okulda yakin gecirmissiniz, insan pişirip yemezler o yüzden hoşlanıyorsanız vakit geçirin derim.

sizin tanıma ihtimaliniz bizim burada tanıyabilme ihtimalimizden çok daha fazla, burada en fazla genelleme duyarsiniz.
0
kuja
(29.08.13)
zamanında omegle'de illallah dedirtmiştiler. her kız ya hintli ya pakistanlı.

hint erkeği inanılmaz pis, cidden hijyen anlamında pis ama kadını çok çok temiz ve şık oluyor. çok da tutkulu.

- yardır diyorum.
0
[silinmiş]
(29.08.13)
bi arkadaşım şöyle bişi anlatmıştı... kızlar erkeklerden ispat bekliyormuş, çok ciddi hem de, epeeyyy süründürüyomuş o yüzden adamlar da kızı tavlayana kadar dünyanın en romantiği takılıyomuş, ekstra ekstra romantik, ama kızlar yine de hayır hayır diyip daha da zorluyormuş. moral of the story: kız reddederse bile umutsuzluğa kapılma :P bi de sanki hep anlatılan stereotipe göre de genelde kendi aralarında evlenmek seviyorlar ve evlenmeyecekleri adamlarla ne kadar takılırlar bilmemem ve bu konuda çok yanılıyo da olabilirim..
0
kediebesi
(29.08.13)
karakter olarak sıcakkanlı ve özünde iyi insanlar. bununla birlikte tuvalet kapısını kapatmadan afedersin işeyip, elini yıkamadan yemeğe de devam eden insanlar. tabi genelleme yapmamak lazım :)
0
ramsesseum
(29.08.13)
ya peki gençler;

kast'ı sorulur mu ki kıza? ülke ingiltere. yani para bol ailesinde belli, görünüşü de keza öyle. çok samimi konuşuyordu zaten sadece face'den knouştuk, sonra da whatsapp'a geçtik falan, baya iyiyiz. ama şöyle de bir durum var ki ben bu kızla kötü olamam, sonuçta 1 senemiz beraber geçecek. bir ilişkiye başlama daha kötü yapar mı acaba durumları? ben çok ciddi bir şey düşünmüyorum, beraber yemek yapalım, yatalım ders çalışalım, partiye gidelim falan yani.
0
🌸benjaminlinus
(29.08.13)
@ramsesseum keşke hiç söylemeseydiniz bunu :)
0
🌸benjaminlinus
(29.08.13)
doğum günlerine taparlar. yakınsa oradan gir.
0
ykyt
(29.08.13)
(6)

"I can speak US" doğru bir kullanım mı?

ermanen
"Amerikan İngilizcesi konuşabilirim" demek için "I can speak US" kullanılabilir mi?
"Amerikan İngilizcesi konuşabilirim" demek için "I can speak US" kullanılabilir mi?
0
ermanen
(29.08.13)
Nope. I can speak American English.
0
compumaster
(29.08.13)
ya da "i can be a shitty negro nigger." de
0
pain of liberation
(29.08.13)
compu, evet doğrusu öyle de acaba halk dilinde böyle kısaltarak kullanılabilir mi diye merak ettim.
0
🌸ermanen
(29.08.13)
Yillardir Amerika'dayım böyle bir kullanım görmedim
0
compumaster
(29.08.13)
US: United States'in kısaltmasıdır.

"I can speak Turkey" gibi bi kullanım olur
0
facebook
(29.08.13)
doğru olmaz, ama günlük kullanımda ingilizce artık öyle bir tıraş ediliyor ki kullanana şaşırmam. Amerikan ingilizcesi "American, American English veya US English" seklinde gecer.

ha, soyle bir diyalogun parcasi olarak şu durumda olabilir.

+ US or UK english?
- I can speak US. (veya sadece "US" seklinde cevap verilebilir)

konuşma dilinde bu tür bir diyalog duysam şaşırmam, fakat herhangi bir diyalog arkaplani yoksa "I can speak US" çok sırıtır.
0
kuja
(29.08.13)
(13)

1400 lira civarı laptop

6655321
arıyorum... bugün bu konuyla ilgili açtığım ikinci başlık fakat çok kararsız kaldım. casper'ı baya kötülemişler. laptopta yaptığım pek bir şey yok film, internet ve fm için kullanıyordum fakat bu fiyatlara da pes çalıştıracak bir bilgisayar bulmam imkansız sanırım :)önerileriniz varsa alabilirim...
arıyorum... bugün bu konuyla ilgili açtığım ikinci başlık fakat çok kararsız kaldım. casper'ı baya kötülemişler. laptopta yaptığım pek bir şey yok film, internet ve fm için kullanıyordum fakat bu fiyatlara da pes çalıştıracak bir bilgisayar bulmam imkansız sanırım :)
önerileriniz varsa alabilirim...
0
6655321
(28.08.13)
duyuruda biri yepyeni bir vaio satiyordu, fena degildi makine, fiyati da uygundu.

bir arastirin isterseniz.
0
kuja
(28.08.13)
www.hizlial.com

Bundan aldım panpa ben 2 hafta önce falan, memnunum bayağı. Internet, FM, dizi-film ve LOL için kullanıyorum laptiyi, ideal gayet.
0
uyku inadim inat
(28.08.13)
@kuja o arkadaş sanırım nakit paraya sıkışık taksitle almayı düşünüyorum ben
0
🌸6655321
(28.08.13)
durdunuz durdunuz dolarn çoşacağı zaman mı elektronik eşya alacağınız tuttu? bence biraz bekleyin çok acil değilse mevzu.
0
reverse engineer
(28.08.13)
@reverse engineer mantıklı hocam o uçmuş aklımdan. bir aylık bir zaman dilimim var ama şimdiden araştırayım diyorum...
0
🌸6655321
(28.08.13)
www.vatanbilgisayar.com

ustune 200 daha ekleyip bunu kacirma derim.
0
foolrules
(28.08.13)
qxgviper
(28.08.13)
teşekkürler öncelikle. ekşide sony vaio'yu çok övmüşler. bu paylaştığınız laptoplardan daha kötü özellikli ucuz yollu sony vaio'lara yönelmem aptallık olur sanırım?
0
🌸6655321
(28.08.13)
kibrit kutusu
(28.08.13)
1500 liraya elimdekini veriyorum. hafif çizikleri var kapakta, garantisi geçen temmuz'da bitti. hiç format ve yememiş ve sorun çıkarmamaış makine. kutusu vs duruyor.

www.amazon.co.uk
0
VickVickyVale
(28.08.13)
www.akakce.com

Lenovo g580 alabilirsin
i3 işlemci 3120m
g710m ekran kartı
4 gb ram
500gb hdd

fiyatı bimekste 1050 TL. Pesi en yüksek ayarlarda sıkıntı olmadan oynayabilirsin. Fifa da aynı şekilde.

Aynı bilgisayarı kullanıyorum. Bundan öncede Lenovo g550 kullandım.
0
granderella
(28.08.13)
fuskiyenin oglu
(28.08.13)
packard bell gibi markalardan uzak durmanı öneririm. samsung, acer ve lenovo tarzı markalara yönelmende fayda var.
0
kmtetrfn
(28.08.13)
(19)

Eskiler nasıl dil öğreniyorlarmış?

biglord
Malumunuz dizi, film yok. kurs yok, gramer kitapları var mı? emin değilim. Pratik yapacak imkan çok az. Eski yazarlar, bilim adamları nasıl dil öğreniyorlarmış bir fikriniz var mı?
Malumunuz dizi, film yok. kurs yok, gramer kitapları var mı? emin değilim. Pratik yapacak imkan çok az.

Eski yazarlar, bilim adamları nasıl dil öğreniyorlarmış bir fikriniz var mı?
0
biglord
(28.08.13)
doğrudan. eskiden okumak öğrenmek öyle bugünkü gibi avam işi değildi. tutuyordun bir adet matmazel mösyö, sana dilin ıncığını cıncığını öğretiyor, sizin konakta yiyor içiyor, gurbet elde parasını biriktiriyordu.
0
i ve been mistreated
(28.08.13)
can yücel'in işi gücü yok matmazel, mösyö mü tutmuş?
0
🌸biglord
(28.08.13)
ya da edmond dantes misali denizlere açılıyor, biraz katalan biraz korsikaca, biraz ispanyolca biraz italyanca, artık iskorbüt seviyesinden denizkurdu operasyonu seviyesine kadar, kişisel çabana kalmış.
0
i ve been mistreated
(28.08.13)
kardeş hangi eski devirden bahsediyorsun? o adamı okusun diye cambridge'e gönderdiler yav. al ecnebi memleketlere seyahat etmek de var. can yücel idiyse derdin açıp vikiyi baksaydın.
0
i ve been mistreated
(28.08.13)
hangi eski devir olduğu önemli değil. 15. ya da 19. yüzyılda orta sınıf bir insan dil öğrenmek için ne yapıyormuş. soru bu. şimdi dizi açıp yattığın yerden öğreniyorsun olayı. o zaman böyle imkanlar yok. neler yapıyormuş insanlar, soru bu. süslü cümleler kurmadan mantıklı açıklamalar bekliyorum.
0
🌸biglord
(28.08.13)
gramer icin vs. kitap vardir? cok yeni bir sey degil kitap en nihayetinde. bazi diller icin telaffuz bile ogrenilebilir kitaptan. duydugunu anlama kismi olmaz ama tabi
ilk mesajda dendigi gibi bi hoca tutmak var, yerine gidip ogrenen var tabi..
0
babamasoliimbananickaldirsin
(28.08.13)
az önce vikiden baktım. can yücel ingilizce'yi breaking bad ve seinfeld'den öğrenmiş. american kültür'den de 3 kur almış.

soru: modern teknolojiye sahip olmayan ve kursa gitme imkanı olmayan, günümüz insanlarının kullandığı konvansiyonel metodları kullanma imkanı olmayan insanlar yabancı dili nasıl öğreniyorlarmış?

algı problemi olmayanlardan cevaplar bekliyorum. teşekkürler.
0
🌸biglord
(28.08.13)
pek öğrenemiyorlardı, osmanlı imparatorlu'ğunda daha sadece geçtiğimiz yüzyılın başlarında okuma yazma oranı %5'idi, yabanci dilden bahsetmiyorum, kendi dilleri.

osmanlı çökmekte olan bir imparatrluk olduğundan bu normaldi tabii, ama devrin en büyük imparatorluğu ingiltere'de bile bu oran %40-50 civarindaydi.

neyse, yabancı dil öğrenme oranı uzuuun bir süre sadece belli bir kesime %1-2 maximum mahsustu, onlar da kitaplar ve hocalar yolu ile öğreniyorlardı. matbaa sonrası gramer kitapları da hızla yayıldı, fakat 19. yüzyılda da oran pek farklı değildi. %5 diyebiliriz, gramer kitapları vardı fakat belirli bir kesim zaten kendi dillerini bile zor konuşuyorlardı, üst sınıflara mahsustu okumak.

dizi açıp izleyemiyordun demişsiniz ama cok geriye gitmenize gerek yok, 1980-1990'larda da özel okullarda gramer 17-18. yüzyıl mantığı ile öğretiliyordu, ekstra bir tek biraz daha renkli kitaplar ve kasetler vardı.

eğer daha detaylı bilgi istiyorsanız bir avrupa ülkesinin kütüphanesine gidip bakabilirsiniz 19. yuzyil gramer kitaplarına. fill in the blanks bugün ne ise o zaman da oydu. ali ata bak, smith topu tut vb.
0
kuja
(28.08.13)
@kuja aslında şunu merak ediyorum, çeviri yapan yazarlar mesala. saatlerce odalarına kapanıp sadece kitap okuyarak -anlamasalar bile- öğrenmek istedikleri dili geliştirebiliyorlarmış demek ki. yani bir insan isterse kendi başına da bir dili öğrenebilir gibi geliyor, eski devirlere bakarak.
0
🌸biglord
(28.08.13)
elbette geliştirebiliyorlardı, cok eskiden ülkeye gelen tüccarlarla da pratik yapıyorlardı mesela. tüccarlar da ticaret yaptıkları bölgelerde sevilmek istediklerinden hem istenilen kitapları yurt dışından getirebiliyorlardı hem de konuşuyorlardı. orta sinif ancak bu sekilde ogrenebilirdi...orta sinif da demeyelim, tuccar sinifi, dile ihtiyaci olanlar. %1-2...o da maksimum.

biraz daha ileri gelirsek, daha 20. yuzyilda yaşanan göç dalgasında bile kapak atmak amacı ile bir çok kişi kitap/sozluk kombinasyonu ile dil ogrenmistir. yani dediginiz gayet mumkun, tek bir hikaye kitabında bile orhun anıtları gibi yaklaşıp öğrenebilenler vardı.
0
kuja
(28.08.13)
redhouse nasıl çıkmış ilk araştır bence.
0
zazazaraeta
(28.08.13)
solcu aydınların hatırı sayılır kısmı hapiste öğrendi fransızcayı falan. vakit, konsantrasyon ve özveri. ondan sonra kısıtlı kaynak dinlemiyor gönül.
0
kaufman
(28.08.13)
ortalama bi insanın yaşantısı zaten dil öğrenme hevesi/lüzumu geliştirmesine izin vermiyordu. daha üst düzey ailelerin çocukları da yabancı kişilere, kitaplara ve sözlüklere ve çevirilere erişebiliyordu. zaten osmanlıda üst düzey doğduysan arapça, türkçe ve farsça bilerek 'dil öğrenme' becerini epey geliştiriyodun en başından. karşılaştırmalı çeviri okuyarak bir dili bulmaca gibi çözersin. (bkz. orhun yazıtları) çeviri bir nevi şifre çözme olayı ve dil öğrenmede tabi ki yardımcı olur ve tabi ki bi insan kendi çabasıyla, kaynakları mevcutsa bir dili öğrenebilir. günümüzün ekmek piş ağzıma düş insanı ise kursu kitabı, okulu ile dil öğrenme güzel bir ticaret fırsatı.
0
kediebesi
(28.08.13)
80 sene öncesinin İstanbul'undan bahsedeyim. Annem Arnavutça, Ladino, Ermenice ve Rumca'yı günlük sohbet kıvamında biliyormuş. Şimdi ancak tek-tük birkaç kelime aklında kalmış. Komşun yahudiyse çoluk-çocuk oynarken o türkçe öğreniyordu sen de ladino. Ama Türkçe hariç yazmasını bilmez. Bir de arkadaş, Can Yücel dediğin Türkiye'nin efsane milli eğitim bakanı Hasan Alî Yücel'in oğlu.
0
SiyamkedisiZorro
(28.08.13)
he o zaman ben de osmanlı dönemindeki kandiyanın ileri gelen ailelerinin kızlarını avrupa'da ekonomi okumaya gönderdiğinden bahsedeyim. hatta çikolatacının kızına aşık olup da zatüreden genç yaşında ölen, belçikada okumuş bi büyük dayıdan bahsediliyor. çoğu cumhuriyetin kurulmasında da görev almış kişiler. hasan ali yücel'in babasına da bi bakın hatta eliniz değmişken de can yücel diyince nasıl bir soydan bahsedildiğini anlayın :P
0
kediebesi
(28.08.13)
bence ya varlıklı/köklü ailelerden geldikleri için mürebbiye/ yurt dışı eğitim/ kolej
ya azim (yankı yazgan'ın görme engelli babasının yaşam hikayesi gibi).
0
pinkket
(28.08.13)
biglord öyle bir yazmışsınız ki sanki biz dili seinfeld izleyerek öğrendik..83'lüyüm anadolu lisesinin 7 sene olduğu zamanlarda hazırlıkta dil öğrendim bi tane dizi/film/yabancı müzik dinlemedim. Evimde tv müzikçalar yoktu zaten. köye doğmuş insanım.
bizim bi tane fiil listemiz vardı ezberle derlerdi ezberlerdik...bu kadar basit. ben her dili böyle öğrendim.--ha sonra yurtdışında yaşadım pratik yaptım gelişti o ayrı-
ve tercümanım.
0
niye ama
(28.08.13)
@niye ama ben 93luyum ben de ilkokulda oyle ogrendim :) dediginiz gibi liste vardi bi tane esek gibi ezberledik.
ha dizi film izlemeye baslayana kadar neredeyse hic dogru duzgun ingilizce duymamistik konusmamistik o ayri. dizi film olmadan soyleneni anlamak kismini gelistirmek cok zor etrafta birileri yoksa surekli konusan
0
babamasoliimbananickaldirsin
(28.08.13)
(3)

thy - barcelona

facebook
thy ile barcelonanın sözleşmesi bitti mi ? son reklamlarını qatar airlines ile çekmişlerhttp://www.cezmikalorifer.com/video/izle.php?id=714115
thy ile barcelonanın sözleşmesi bitti mi ?
son reklamlarını qatar airlines ile çekmişler

www.cezmikalorifer.com
0
facebook
(28.08.13)
qatar airlines tam 30-35 milyon dolara forma reklamını aldı bu sene (3 senelik 100+ milyonluk bir sponsorluk), resmi havayolu sponsorunu da hali ile qatar yaptılar.

thy'nin baş edemeyeceği bir teklifti.
0
kuja
(28.08.13)
thy 2010 da 3 yıllık sözleşme yapmıştı.
0
armagan
(28.08.13)
ha bu arada dortmund a sponsor oldu artık thy.
0
armagan
(28.08.13)
(4)

Tarihte uygulanmış psikoloji deneyleri

basond
Varmı bildiğiniz mesela şöyle deneylerZimbardo Hapishane Deneyi (1971)Asch deneyiMilgram deneyiStanford hapishane deneyiÜçüncü Haregibi sonuçları enteresan çıkan deneyler..
Varmı bildiğiniz mesela şöyle deneyler

Zimbardo Hapishane Deneyi (1971)
Asch deneyi
Milgram deneyi
Stanford hapishane deneyi
Üçüncü Hare

gibi sonuçları enteresan çıkan deneyler..
0
basond
(27.08.13)
0
kuja
(27.08.13)
whoosie
(27.08.13)
küçük albert deneyi (watson)
0
uzunuzunilgi
(27.08.13)
Robbers cave experiment
0
buzbebek
(27.08.13)
(7)

Çok sevgili erkek arkadaşlar

marcelle
Puma şu fotoğraftaki gibi bir erkek ayakkabısı üretmiş. Sakın ola şeytana uyup da bu ayakkabıyı alıp giymeyin, e mi? Valla hem paranıza, hem size yazık olur. Hayır ben kadın olarak, şöyle bir ayakkabı hayatta almam yani, hele ki bir erkeğe hiç yakışmaz, çok iğrenç beee... Neyse, içimden geldi de yaz
Puma şu fotoğraftaki gibi bir erkek ayakkabısı üretmiş. Sakın ola şeytana uyup da bu ayakkabıyı alıp giymeyin, e mi? Valla hem paranıza, hem size yazık olur. Hayır ben kadın olarak, şöyle bir ayakkabı hayatta almam yani, hele ki bir erkeğe hiç yakışmaz, çok iğrenç beee...

Neyse, içimden geldi de yazayım dedim.

Haydi iyi geceler...
0
marcelle
(27.08.13)
emın ol aklı basında olan bır erkek gıymez.

sahsen ben alınsada gıymem.
0
horizon
(27.08.13)
bir kaç sene öncesine kadar dalga geçilen renkli pantolonlara bakın. bugün dockers/levis'e girdiginizde bütün vitrinler renkli pantolon dolu avrupa'da ve abd'de, çoğu ülkede renkli pantolon giyenlerin sayııs tipik erkek renklerini geçmiş durumda. türkiyede de 2-3 seneye kadar pantolonlar rengarenk olacak bundan eminim. ilk dockers ile basladi furya, artik her marka en one renkli pantolonlarini suruyor.

bunu da uyduran çıkar üzerindekilere. şimdi çok garip geliyor fakat yavaş yavaş renki ayakkabılar da öne çıkmaya başlıyor.
0
kuja
(27.08.13)
niye başkalarının neyi sevip giydiği bizi bu kadar geriyor ben de bunu anlayamıyorum.
0
quasiromantic
(27.08.13)
valla ben bunu alıp giymem ama kimseye de sakın giymeyin emi demem. arz varsa talep olduğundandır.
0
ykyt
(27.08.13)
isteyen istediğini giyer, giyebilmeli. böyle yapıp da sonra erkekler giydiğimiz kıyafetler için bize kezban falan dediğinde sinirlenmeyin. aynı şey çünkü.
0
mrz breezy
(27.08.13)
@quasiromantic +1

ben bu şekil giyinirim, bu bayan bu şekil giyinir, bu bu şekil giyinir. kimse kimseye garışamaz.
0
trajikomix
(27.08.13)
okul müdürü müsün anlamadım ki. şunun gibi yüzlerce ayakkabı bulabilirsin neden sadece bu? kötü bir şeyler mi çağrıştırıyor :)
0
signore
(27.08.13)
(1)

"key regulated" ?

captor of sin
"The information in this letter will be shared with Regulatory Authorities of key regulated markets worldwide, in line with relevant national jurisdictions." cümlesindeki 'key regulated' anahtar rol oynayan gibi bir anlama mı geliyor?
"The information in this letter will be shared with Regulatory Authorities of key regulated markets worldwide, in line with relevant national jurisdictions." cümlesindeki 'key regulated' anahtar rol oynayan gibi bir anlama mı geliyor?
0
captor of sin
(26.08.13)
anahtar rol oynayan/onde gelen/önemli regule edilen pazarlar.
0
kuja
(26.08.13)
(6)

amerikada cep telefonumu nasıl unlock ederim

kurbanlik koyun
bende eski tip bir telefon var, gerekirse modelini falan da yazabilirim, smart değil ve internet özelliği ya da bilgisayara bağlanma özelliği yok. daha önce türkiyeden avrupaya gittiğimde o ülkenin sim kartıyla bu telefonumu kullanmıştım. fakat amerikada yeni aldığım sim kartı takınca telefonumun lo
bende eski tip bir telefon var, gerekirse modelini falan da yazabilirim, smart değil ve internet özelliği ya da bilgisayara bağlanma özelliği yok. daha önce türkiyeden avrupaya gittiğimde o ülkenin sim kartıyla bu telefonumu kullanmıştım. fakat amerikada yeni aldığım sim kartı takınca telefonumun locked olduğunu öğrendim. internet sitelerini gezerek telefonumun imei numarasına ulaştım ve sim kartını çıkarıp değişik tuşlara basarak network lock gibi bi menüye ulaştım. orada benden nck adı altında 16 rakamlı bir numara istedi. bu numarayı girince telefonumu kullanabilecek miyim? bu numarayı nereden ve nasıl öğrenebilirim? bildiğiniz ücretsiz-basit yöntemler var mı? yardım edebilirseniz çok sevinirim, çünkü başıma birşey gelse polisi bile arayamıyorum şu anda ve korkuyorum.
0
kurbanlik koyun
(26.08.13)
para verip kırdırabilirsiniz. bunun için şirketler var phone unlock diye google da aratın elbettte yakın bir yerde bulabilirsiniz.

ikinci ve en sağlam yöntem iste telefonu aldığının operatör ile kontak kurmanız. unlock code dediğimiz code, mesela telefonu vodafone'dan aldiysaniz onlarda bulunur. arayin, durum boyle boyle diyin ve rica edin sifreyi. yurt disinda bu boyle isler, turkiye'de de boyledir sanirim.

abd'de telefonsuz kaldim diye korkmayin, 24 saat acik bir yerden telefon alabilirsiniz. wal-mart tarzi marketlerde, hemen açılan prepaid kartı şusu busuyla beraber 25 dolar civarına telefonlar bulunabilir. smartphone falan değil elbette fakat işinizi görecektir.
0
kuja
(27.08.13)
kuja+1 telefonu aldiginiz operatore mail atin. numarayi gondermeleri lazim.
0
65 derece
(27.08.13)
cevap için teşekkür ederim. 30 dolar verip prepaid bir sim kart aldığım için 25 dolara telefon almam mümkün değil şimdilik, fazla param da kalmadı çünkü.

telefonumu türkiyedeyken operatörlerden bağımsız, hatsız almıştım, yani internetten sipariş verip hatsız almıştım, sonradan vodafone hat takıp kullanıyordum onu. sonra dediğim gibi avrupada bir süre kalırken orada o ülkeye has değişik bir şirketten hat alıp onun sim kartını takıp telefonuma kullanmıştım sorun yaşamadan. ama nedense amerikada lock hatası alıyorum.

telefonum sony-ericsson k220i, eski modellerden. bu durumda sony-ericsson'la mı iletişime geçmeliyim? gerçi şirket dağılmış diye duymuştum tam emin olmasam da. unlock için internette bazı yazılımlar varmış sanırım, bunları işe yarar mı yoksa virüs tuzağı mı bunlar? o 16 rakamlı kodu mu oluşturuyor bu yazılımlar? ne yapmalıyım sizce?
0
🌸kurbanlik koyun
(27.08.13)
hmmm yalniz telefonunuz bayagi eski, sanirim gsm 900/1800 bandi uzerinde (dual band avrupa). sanirim abd GSM850/1900 kullaniyor, bu durumda abd'de ne yaparsaniz yapin calistiramayabilirsiniz.

eger avrupa'da calistiysa, fakat abd'de calismiyorsa sebebi bu olabilir.

edit: en.wikipedia.org

buradan abd frekanslarini gorebiliyorsunuz, k220i 900/1800 ve desteklemiyor abd bantlarini.
0
kuja
(27.08.13)
al hemen bi tracfone ya icinde 20 dk 15 dolares
0
cassidy fairylady
(27.08.13)
telefonumun o kadar da eskidiğinin farkında değildim, oysa kaç senedir kullanıyorum çok da seviyordum. neyse sanırım yeni telefon almak zorundayım bu koşulda. tüm cevaplar için çok teşekkür ederim.
0
🌸kurbanlik koyun
(27.08.13)
(4)

taksim'de rock bar

baldur
nereler var? canlı müziği olmasa da olur, cuma gecesi gideceğiz, ne kadar ucuz olursa o kadar iyi ama hadi ortalama fiyatlılardan da önerebilirsiniz.
nereler var? canlı müziği olmasa da olur, cuma gecesi gideceğiz, ne kadar ucuz olursa o kadar iyi ama hadi ortalama fiyatlılardan da önerebilirsiniz.
0
baldur
(26.08.13)
(bkz: dorock) var eskilerden bildigim. ucuzdu zamaninda.
0
kuja
(26.08.13)
rock n rolla var bir de. dorock'tan daha ucuzdu en son.
0
leadzeppelin
(26.08.13)
the wall rock bar var dorock ın biraz aşağısında.
0
king lizard
(26.08.13)
the wall rock bar. 33lük tuborg 4 lira.
0
el magico
(26.08.13)
(9)

oklu oyun

deletesystem32
far cry 3'te çok eğlenceliydi ok kullanmak.tomb raider'ı da nerdeyse silah kullanmadan bitirdim.bol bol ok atmalı oyun arıyorum.skyrim'i söylemeyi unuttum.onda okçu olmak pek sarmadı malesef.pek güçlü değiller.
far cry 3'te çok eğlenceliydi ok kullanmak.tomb raider'ı da nerdeyse silah kullanmadan bitirdim.bol bol ok atmalı oyun arıyorum.

skyrim'i söylemeyi unuttum.onda okçu olmak pek sarmadı malesef.pek güçlü değiller.
0
deletesystem32
(26.08.13)
(bkz: the elder scrolls v skyrim)i deneyebilirsin.
0
bonzo
(26.08.13)
olur mu skyrim'de en kuvvetli karakter okçular oluyor. hem rüzgar olsun, hava şartları olsun yükseklik olsun bir çok değişken var ki çok zevkli.

neyse skyrim dışında thief vardır tam bir okçuyu canlandırdığın. diablo'da hunter karakteri var (crossbow).
0
kuja
(26.08.13)
crysis 3 ün ekstra paketlisinde avcı oku kullanılabiliyor.
0
rahmi pinkfloydoglu
(26.08.13)
thief +1
0
fatihdr
(26.08.13)
Mount&blade
0
bir ileti paylastim
(26.08.13)
mount and blade baya giderli
0
baal
(26.08.13)
skyrimde nasıl güçlü değiller yahu? çömerek gitcen x2 damage vuruyosun geliştikçe artıyor. oblivion'u da oynayabilirsin sırf bunun için onda da iyiydi. Baya okçu oynamıştım ben, artık nişan almadan sallayıp koşan tavşanı vurduğum oluyodu.
0
inugard
(26.08.13)
eğilince 2 katı hasar olayını bilmiyodum bak.wood elf açıp başlanabilir aslında.
0
🌸deletesystem32
(26.08.13)
call of juarez
crysis 3
0
rotten head
(27.08.13)
(1)

ekonomi-işletme ingilizce

cokponcik
ben lisans egıtımımı turkce aldım ancak yuksek lısansı ıngılızce yapacagım adapte olabılmem ıcın bır sıte program veya kıtap onerebılır mısınız gozumde buyuyor
ben lisans egıtımımı turkce aldım ancak yuksek lısansı ıngılızce yapacagım adapte olabılmem ıcın bır sıte program veya kıtap onerebılır mısınız gozumde buyuyor
0
cokponcik
(26.08.13)
herhangi bir ingilizce micro/macro ekonomi kitabı alın, ve terimlerin ingilizcelerini oradan öğrenin. (mankiw'in kitaplari, vb)

ayrıca www.wsj.com tarzı siteleri düzenli olarak takip edin. bir süre sonra terimler kendiliğinden oturmuş olacak. sözlükle ezberle falan uğraşmayın.
0
kuja
(26.08.13)
(8)

iş kariyer vs.

esek sipasi
kısa kesmek istedim ama olmadı =/lisansım biyoloji. üzerine yeditepe'de mba yaptım yeni bitti. toplamda 5 senelik medikal firma deneyimimi var. satış + pazarlama alanında. şimdi mba bittikten sonra iş bakmaya başladım çünkü şu anda çalıştığım firma bana mba bitirdiğim için yeni bir pozisyon açacak,
kısa kesmek istedim ama olmadı =/

lisansım biyoloji. üzerine yeditepe'de mba yaptım yeni bitti. toplamda 5 senelik medikal firma deneyimimi var. satış + pazarlama alanında.

şimdi mba bittikten sonra iş bakmaya başladım çünkü şu anda çalıştığım firma bana mba bitirdiğim için yeni bir pozisyon açacak, beni yükseltecek veya maaşıma zam yapacak bir yer değil. burda kalırsam hep aynı pozisyonda (product manager) kalacağım.

az önce yengem aradı. kendisi tekstil sektöründe çalışıyor. kurumsal satış için kurumsal satış yönetici yardımcısı mı ne öyle bi pozisyon için bnm gibi birini arıyorlarmış. pozisyonun geleceğinden falan bahsetti. ileride yönetcis pozisyonu için aday olmuş olacaksın dedi. çalıştığı yerden çok memnun. her defasında anlatır. kendisi orda finanas müdürü aynı zamanda işe alımlara da bakıyor (insan kaynakları yok)

yalnız birincisi satış olması. ben hep pazarlamada kalmak istedim. bundan sonra medikalde değil başka sektörlere geçeyim ama pazarlama olsun istedim hep. ikincisi çalışma saatleri 8 - 6 30muş. ben şu anda 9-6 çlşıyorum. hatta 9 30da işe geliyorum. benim şu anda çlştığımdan 2 saat fazla yani. üçüncüsü de maaşı 2000tl dedi. ben zaten daha fazla alıyorum. yılbaşında performansa göre 2500 olabilir dedi ama ben de yılbaşında zam alıcam. her halukarda benim alacağım paradan daha düşük olacak. bir de ctesileri çlşmıyorum, oraya geçersem ctesileri toplantı vs olma durumu olacakmış.

burdan çıkıp sektör değiştirebilmem için tanıdık vasıtasıyla bir yerlere girebilirim ancak. bunun farkındayım. diğer türlü malesef zor. çünkü hep medikal sektör deneyimimi var. tekstile geçmek de güzel olabilir. portföyde taç, linens, carrefour, koçtaş falan olacak büyük müşteriler ama sürekli satış rakamı stresiyle çlşmak istemiyorum.

he burda bana çık diyen yok ama ben kendimi fazla gibi hissediyorum burada. her aylık toplantıya stres içinde giriyorum vs. patronlarım, arkadaşlarım çok iyi insanlar. çok rahat bir şirket burası. istediğim zaman dışardaki işlerimi halledebiliyorum falan, bi problemim olsa seni götürelim mi bırakalım mı yardım lazım mı diye sorarlar ama bu kendinin bi işe yaramadığını hissetmek çok kötü bişi. her gün ayaklarım geri geri gidiyo zaten =/

napsam bilemedim. bi el atıverin
0
esek sipasi
(23.08.13)
kendini neden fazla hissediyorsunun cevabı mba+5 yıllık deneyim mi? pozisyon açılmaması v.s. sanırım. O halde yengenin şirkete girmeyip daha iyi alternatifler için kariyer.net kovala. mba + tecrübe seni bence istediğin yerlere getirecektir.
0
omer gibi
(23.08.13)
o noktaya geldiysen değiştirmende fayda var işini. değişim iyidir, fazla geldigini dusundugun bir yerde calisamazsin, dogru da olmaz bu.

eğer ayarladığın işten hoşnut değilsen kabul etmene gerek yok. nasılsa şu an br işin var, insanin elinde bir is oldukca bakmak kolaydir. fazla acele karar vermeden kendine uygun bir iş bakman en doğrusu.
0
kuja
(23.08.13)
kendimi fazla hissetmemin sebebi şu: meesela ben izmir'e gidicem görüşmeye desem de kimse bişe demez. hiçbişe yapmadan oturuduğımda da bişi denmiyor. ben olmasam da işler yürür zaten, öyle ahım şahım bi yoğunluk yok. he firma genel olarak böyle ama ben bu yaşımda (26) böyle oturmak istemiyorum devlet memuru gibi (devlet memurları lütfen alınmayın) şu anda çalışmazsam ne zaman çalışcam? bu yüzden bensiz de çok rahat yürüdüğü için kendimi fazlalık gibi hissediyorum.

iş değiştirmek için yanıp tutuşuyorum. internet üzerinden de sürekli başvuruyorum ama işte medikal firma deneyimimim olduğu için farklı sektörlere geçemiyorum malesef. tanıdık falan şart =/
0
🌸esek sipasi
(23.08.13)
Medikal tarafta PM olarak o maaş biraz az. Sektörde kendinize yakın product veya brand management pozisyonlarına bakmanızı öneririm.

Fazla mesai, daha az maaş için büyük bir risk şu anda iş değiştirmek bana kalırsa.

Bunun yanında sürekli satış rakamı stresiyle çalışmak istemiyorum demişsiniz, tekstilde bu daha da stresli. Müşterilerin taleplerini üretime aktaracaksınız, üretim bir aksaklık olsa müşteriye karşı sorumlu siz olacaksınız. Partiler yetişmeyecek, satış hedefleri şaşacak vs. Bunun yanında belki müşteri portföyünü geliştirmekte size bakacak.
0
daddy
(23.08.13)
daha az maaşla iş değiştirilmez.
0
sen git ben geliyorum
(23.08.13)
sakın öyle bir salaklık yapma. başka bir şey demiyorum.
0
dafuq
(23.08.13)
tekstile gitmeyin. oradaki kosullar medikale gore daha agirdir.
ama medikalde daha buyuk firmalari hedefleyebilirsiniz.
ya da laboratuvarlar olabilir.
0
for the record
(23.08.13)
evet daha az maaşa iş değiştirmek istemiyorum. burda kıdem tazminatımı bırakacağım için aradaki farkı kapatacak bir maaş olması lazım. kaldı ki yüksek lisansım yeni bitti ve ona da 18bin tl yatırım yaptım. bi zahmet onu da gözeten bi maaş olsun.

ya aslında maaştan ziyade satış olması beni geriyo. ben hep pazarlama istedim. medikaldeki büyük firmalara veya hastanelere girebilmek için işte araya adam koymak şart =/ burası 2. işyerim, 2sini de internetten bulmuştum ama 3.yü bulamıyorum =/
0
🌸esek sipasi
(23.08.13)
(21)

Yabancı dil bilen kimdir? Kime denir?

biglord
kime sorsam yabancı dil biliyor çevremde. bilmiyorum diyen yok. kimisi diyor ki playstation'dan öğrendim, kimi mmporg mudur nedir o oyunlardan öğrenmiş. kimi dizilerden öğrenmiş. bi insan playstation'dan ne kadar dil öğrenebilir ki? bu iş bu kadar basit mi ya allah aşkına. yetenek önemli elbette am
kime sorsam yabancı dil biliyor çevremde. bilmiyorum diyen yok. kimisi diyor ki playstation'dan öğrendim, kimi mmporg mudur nedir o oyunlardan öğrenmiş. kimi dizilerden öğrenmiş. bi insan playstation'dan ne kadar dil öğrenebilir ki? bu iş bu kadar basit mi ya allah aşkına. yetenek önemli elbette ama bana çok basite indirgeniyormuş gibi geliyor.

tamam iyi güzel öğrendin diyelim. peki reading, speaking, writing, listening yeteneklerinin hangisine bakarak bunu söylüyorsun. adama seviyesini soruyorsun upper-intermediate diyor. belki upper seviyesindeki makaleleri çok iyi anlayabiliyor, çeviriyor ama writing'i çok kötü. 2 cümle essay ya da herhangi bir yazı yazamıyor. speaking'te yok. eee şimdi bu adam nasıl upper-intermediate oluyor?

ya da ingilizce kurslarının yaptığı seviye sınavları. sadece reading'e bakarak senin seviyen şu diyorlar. başlıkta da sorduğum gibi yabancı dil bilmek tam olarak nedir?
0
biglord
(16.08.13)
yabanci dil bilmek bir kitabi alip okurken sözlük kullanmadan algilayabilmek, konusurken anadil seviyesinde muhabbet edebilmek, spontan olabilmektir o dil icin.
0
serabetan
(16.08.13)
iyi güzel de sözlük kullanmadan advanced kitapları okuyabilen ama iki kelime konuşamayanlar var. onlara ne diyeceğiz?
0
🌸biglord
(16.08.13)
yds'den 70 üstü alana denir...
0
inanmazsan inanma
(16.08.13)
ben sorumu anlatabildiğimi sanmıyorum. daha mı uzun yazsam acaba
0
🌸biglord
(16.08.13)
çok çok çok iyi bir reading yeteneğine sahip olmak bir dili bilmek anlamına gelir mi? bana çok saçma geliyor bu mantık.
0
🌸biglord
(16.08.13)
hocam sorunun cevabı gayet basit... Bizim lisede Edebiyatı 80 olup kompozisyonu sıfır olan insanlar vardı. bazıları çok iyi konuşmasına rağmen bazıları iki kelimeyi bir araya getiremezdi. Biz bunlara Türkçe'yi bilmeyen mi diyeceğiz. Hakkıyla yazmak, konuşmak cevaplamak farklı, yabancı dil bilmek farklı...
0
inanmazsan inanma
(16.08.13)
akıcı ya da akıcıya yakın konuşabilen, karşıdakinin söylediğinin en az 10'da 8'ini anlayabilen, ortalama bir konu hakkında 1 sayfaya yakın yazı yazabilen, bir internet sitesinde haberi okuyup ne ile ilgili olduğunu anlayabilen o dili biliyordur.
0
japon askeri
(16.08.13)
biliyorum diyenlerin %80'i beginner seviyesinde biliyordur herhalde. turkiyedeki "ben ingilizce biliyorum"culardan bahsediyorum tabi ki.
0
gec
(16.08.13)
bana gore yabanci dili bilmek sudur; o dille yapilan bir telefon gorusmesini hic sorunsuz gerceklestirebiliyorsan ve karsindaki de her seyi tamamen anliyorsa iste o zaman o dili biliyorsundur.
0
gec
(16.08.13)
öğrendiğin dilin ülke vatandaşı ile oturup konuşabiliyorsan evet orta seviye o dili biliyorsun denir. ha sen bi de televizyonlarını, gazetelerini, dergilerini, kitaplarını okuyabiliyorsan tamam zaten olmuşsun sen. ne yani o dilde içinden düşünmeye başlayınca mı yabancı dili biliyor olacaksın? 100de100 ana dilim gibi biliyorum diyebilmen için zaten o ülkede yaşamış vakit geçirmiş olman gerekir.

almanca öğrendin diyelim az çok. e daha bunun aksanları var. sokak ağzı var. deyimleri terimleri var. kısaltmaları, geyikleri var..

ha son olarak ufak bir tespit; adam gibi telesekretere mesaj bırakabilen adam o dili biliyordur lamı cimi yok.
0
herospower
(16.08.13)
Öncelikle yazdıkların içinde gizli gizli hissedilen "mükemmel yabancı dil bilen demek ona tüm bileşenleriyle -yazmak, konuşmak, anlamak, çevirmek, dinlemek vb.-sahip olmaktı" algısını aş derim..

Misal yukarıda yazılanlardan yola çıkalım listening nedir allah aşkına ne zamandan beri dil için bir kriter oldu? Dinlemeden nasıl anlaşılacak ha buradaki listening dinlemeyi değil duymayı tınılıyorsa ok ona kimse bir şey diyemez.

Memlekette eşşek yüküyle yabancı dil eğitimi verilir. Bu kesinlikle abartı değil eşşek yüküyle verilir bu ama bilen yok demek ki problem sistematik. aynı sistem içinde çözüm ders saati arttır, içeriği yoğunlaştır, dışarıdan destek gerek de kursa gönder, sınavları arttır, sınav başarı notlarını yükselt-düşür sözde başarı sağlat. Yabancı dil öğretemiyoruz zira kişiler problemli -hayır sorun sistem meselesi-

Peki bilenler nasıl biliyor. Açık ve net bilmiyor :) Aslında kimse bir başka yabancı dil bilmiyor -tam ve bütün olarak tabii-

Bak durum şöyledir. Yabancı dilde yazarsın ama konuşamazsın -en azından kafandaki ideal gibi konuşamazsın ama derdini anlatırsın- okursun ama yazamazsı ya da konuşamazsın vb vb. varyasyonlar değişir.

yabancı dilin kullanımının tepe yaptığı kurumlar dış işleri falandır. Orada bile anlık çeviri yapan çeviri yapılan metni metin okuycularına yönlendirir. Okuyan yazan çeviren konuşan dinleyen bir bütün olarak yoktur.

derdini anlat-derdini anla- yazılanları akıcı olarak oku bu yeterlidir.
0
clive
(16.08.13)
(bkz: ingilizce kelime ezberleme yolları/@compadrito)

bu yaziyi okursaniz, bu konuya takintili oldugumu goreceksiniz.

sordugunuz bu mukemmel soru icin tesekkur ederim. ayrica, verilen cevaplardan bazilarini tatminkar bulmadiginiz icin de tebrik ederim.

gec'in cevabini cok begendim cunku, telefonda anlasmak, hele havaalanindaki anonslara ve diger gurultulere ragmen telefonda anlasmak cok guzel bir kriter.

ben size bisey diyim mi? ak got kara got yurtdisinda yasamaya ve calismaya basladiginizda belli oluyor.

belki su size bir fikir verir: bana yurtdisinda yasayan bir arkadasim bir kizdan bahsetti. kiz ona demis ki, "buraya geldikten 14 sene sonra, ingilizce ile artik bir problemim kalmadigina karar verdim".

ote yandan, abd'de 20 sene yasamis ama hala abuk sabuk konusan insanlar gormuslugum de var.

benim katildigim kriterler sunlar:

- bir filmi altyazisiz izleyip, ozellikle espriler dahil olmak uzere, filmin en az %70-80'ini anlayabilmek. ama burada da diyeceksiniz ki, "nasil olculuyor o %70-80"? ben de orada sicacam tabii. o zaman soyle duzeltelim: filmi ve filmdeki esprileri rahat anlayabilmek.

- telefonda, ozellikle; zenci, teksasli, british, hintli, cinli, latino gibi degisik aksanla konusan kisilerle sorunsuz ve takilmadan, tekrar ettirmeden, tekrar etmeden anlasabilmek. tabii ingilizce icin gecerli bu soyledigim.

- TIME gibi bir derginin rastgele ama fotografsiz yani tam sayfa yazi olan bir sayfasinda, 3-5'ten fazla bilinmeyen kelime ile karsilasmamak ve yaziyi ozetleyebilecek kadar iyi anlamak.

- bir tiyatro oyununu, bir romani, bir muzikali anlamak

- telefonda, felsefi, politik bir alanda gorus bildirebilmek. psikoloji, sosyoloji gibi sosyal bilimlerle ilgili bir alanda bir tartismaya katilabilmek.

- radyodaki reklamlari anlayabilmek

- sarki sozlerini anlayabilmek ve duyulan sarkinin sozlerini yaziya dokebilmek

- uluslararasi bir toplantida dinleyiciler arasindayken, ayaga kalkip, konusmaciya kompleks bir soru sorabilmek, orada, yuzlerce kisinin onunde o konusmaciyla fikir alisverisinde bulunabilmek, bir tartismaya girebilmek

- ders anlatabilmek, sunum yapabilmek

- karmasik bir konuyu, yalin ve anlasilir bir sekilde email ya da mektupla anlatabilmek

- sohbet ederken, akla gelen espriyi, hic ikinmadan, cekinmeden pat diye orada yapabilmek

- o dilde ruya gorebilmek

- o dilde dusunebilmek, kendinizi, farkinda olmadan o dilde dusunurken bulmaniz

simdilik aklima gelenler bunlar. bu soruyu silmezseniz sevinirim...

bu soylediklerimi yapamayanlar, "ehh iste, idare eder, ac kalmaz" seviyesinde yabanci dil biliyordur.

isin hazin tarafi ne biliyo musunuz? bu soylediklerimin birini bile yapamayan birisi, kalkip burada soru soruyor. diyor ki "ingilizceyi hallettim, bundan sonra hangi dili ogreneyim?"

cok uzucu bir durum...
0
compadrito
(16.08.13)
compadrito fazla detaylı yazmış.
cem yılmaz'ın son gösterisini izlediniz mi bilmiyorum ama orada yabancı dil bilmek ve konuşmak hakkında söylediklerine katılıyorum.
yani bizim türkler bir filmi altyazısız anlayabiliyorlarsa, ya da telefon görüşmesinde söylediklerini karşı tarafa tam olarak anlatabiliyorlarsa, ya da havaalanında pasaport görevlisiyle tam olarak anlaşabiliyorlarsa yabancı dili öğrenmiş kabul ediyorlar.
halbuki o kadar ağdalı bir dile gerek, gerektiğinde tarzanca anlaşarak da derdinizi anlatabiliyorsanız sorun yok demektir.
elin gavuru buraya gelip size "çultanahmet" dediğinde nasıl ki sultanahmet'e nasıl gidebilirim diye soruduğunu anlayabiliyorsak, bizde "hav maç" dediğimizde bunun fiyatı nedir oluğunu anlatabiliyoruzdur işte.
günlük dil için yeterli. ha iş için derseniz bu seviyeyi baya bi yükseltmek gerekir.
0
etna
(16.08.13)
yds'den almak, yabancı diziyi anlayabilmek falan değil. girersin ielts gibi bir sınava, en az 6.5 alırsın, o zaman belirli bir seviyede biliyorsundur mesela ingilizceyi. zira yabancı diziyi anlamak listening ve sözcük bilgisine dayanırken, writing çok daha ayrı bir klasman. hepsinin iyi olması lazım 'dil bilebilmek' için. writing, listening, speaking, vesaire tüm branşların en az belirli bir ortalamayı bulması lazım.

yabancı dizi anlayıp ingilizce biliyorum, ya da telefonda konuşabiliyorum çat pat deyip ingilizceyi hallettim diyenler de var, normaldir, olsun zaten. ülkedeki işletmelerin %90'ında o derece bir ingilizce bile yeterli, koca koca şirketlerde yapılan uluslararası yazışmaları falan görseniz ağlarsınız. türkiye zira burası. ama 'ingilizce biliyorum' olur mu, bence tam olarak olmuyor genel ortamalayı yakalayamadıysanız.

biglord, senin ikinci paragrafta bahsettiğin adam mesela upper int olamaz. writing'in elementary mi, o zaman senin seviyen odur. en düşüğe göre hesaplanır her zaman. ha yok ben üstünkörü şeyttireyim derseniz, ab yasaları şöyle diyor: en.wikipedia.org
0
roket adam
(16.08.13)
bana gore cogu bilmiyor.
ornek 1: "gramerim iyi ama konusamiyorum"
cevap: bilmiyor.

ornek 2: "catpat anlasiyorum"
cevap: bilmiyor

ornek3: "ingilizcem iyi"
cevap: bilmiyor.

nasil olculecek? muhtemelen uluslarasi kurumlarin yaptigi testlerle. devasa belirleyici olmasalar da, toefl, ielts'in gideri var.

gunluk konusma kaliplarini bilenler ve bunlari konusmalarina dogal yoldan dahil etmis insanlar bilirler o dili. geri kalanina itibar etmemek lazim.

seviyelere gelince, seviyelerden haberim hicbir zaman olmadi. cunku hicbir seviye belirleme sinavinda A'nin altinda not almisligim ve o siniflandirmaya maruz kalmisligim yok. hatta bu da belirleyici kriter. bir insan boyle seviyelerde zaman gecirdiyse, evet hep bir agizdan:
cevap: bilmiyor.

gelelim bolumlere. okuma, dinleme, yazma, konusma gibi alanlarin hepsinin iyi olmasi lazim bir dili bilmek icin.
aksi takdirde: 'konusabiliyorum ama yazamiyorum', 'dinledigimi anliyorum ama okurken aklim kayiyor' demek sacma.
konsantrasyon, duyma, gorme, elini kullanma, disleksi, ve sair sorunlar yasayan insanlari bile dahil edebiliriz bu sartlara. dil farkli bisey. sosyal kosullanmanin dil ogrenebilmede cok etkisi var.
neyse boyleyken boyle.
0
fauxhumanitas
(16.08.13)
öncelikle bu vesileyle compadrito'ya teşekkür etmek istiyorum, bana çok şey kattınız umarım hayatınızda hep siz de sizin gibi güzel insanlarla karşılaşırsınız.

soruya gelirsek de ben de kendimden örnek vereyim. ünide ingilizceyle alakam yoktu ama lise'de iyiydi temelim. sonra dizi- film alışkanlığım başladı ve bu şekilde bir aşinalığım oluştu. tabi ardından ingiltere'de master isteğim ortaya çıkınca 6 ay kursa, 6 ay bir alman'dan ing. dersi yaklaşık 8 ay da türk'ten ing. dersi alarak ve yaklaşık ielts'le ilgili 20 kitap bitirerek sınavdan istediğim sounucu alabildim. denemelerde daha iyi yapıyordum hatta. şu an mükemmel değilim tabi ama çok hevesliyim, okuyorum, araştırıyorum. bazen küsüyorum, sevgilim gibi yani. yakında da zaten ingiltere'ye taşınacağım, öyle işte. şu an istediğim şeyleri söyleyebiliyorum eskisi kadar düşünmeden, mesela vize görüşmesi için konferans diye bir şey varmış artık öğrencilerde. ingiliz kadınla 10 dk. konuştuk ve ben ne duraksadım hiç, ne de anlamadığım bir şey oldu. garipti aslında çünkü hissetmedim bile farklı bir dil konuştuğumu. beynim artık bunun normal bir şey olduğunu kabul ediyor sanki.
0
grimer
(16.08.13)
compadrito'nun yazdıkları derleyici-toparlayıcı olmuş sağolsun.

darknum'un bana hitaben yazdıklarına gelince toefl vb. sınavları kriter olması zaten yazdıklarım türettiği problemlerin ifşaası. Dil bilme ama sınavları geç memleket açısından ne kadar tanıdık bir mantık -özellikle memlekette sınavların nasıl hazırlandığı-sınavlara nasıl hazırlandırıldığı gördükçe-

compadrito'nun yazdıklarına dönecek olursak gerçekte tümünün yapılması demek yeni bir anadile doğru evrimleşme demek. Başka bir dilde yazma, düşünme, rüyalar görme vb. işte bu yüzden pedagoglar bir başka dil öğretmeyi çocukluktan başlayacak bir süreçle açıklamayı değerlendirmeyi gündemlerinde tutuyor.

Neyse compadrito zaten yazmış ama şerhim şudur. bunların gerçekleşmesi durumunda anadil neyse ondan uzaklaşılmış olunur ki normaldir. 20 yıl franızca konuşulan yerde yaşa tabii ki fransızca baskın olur ya da ingilizce konuşulan yerde yaşa ingilizce baskın olur vb vb.

Bir başka konu ise dikkat edilecek olursa cevapların büyük kısmı ingilizce düşünülerek verilmiş cevaplar ama dil başka bir şey. bugün git getir dışişlerinin bm daimi temsilciğinde çalışan çevirmeni-metin yazarını-okuyucusunu toefl-ielts-delf-dalf vb sınavlarında o müthiş notları alamayabilir. Zira sınavlar belli kalıplar üzerinden düşünmekle bağlıdır. Mükemmel dil öğrenimi ancak mükemmel olarak öğrenmek istediğin dilin egemen olduğu yerde yoğrulmakla olur ki bu da mükemmel bir dil için geçerli değildir. Kuramsal olarak lehçe-ağız farklıkların etkisi vb. vb. tartışılabilr

sonuçta sınavlar belirleyici mi? he yav he...
0
clive
(16.08.13)
dil bilmek kişiden kişiye değişen bir kavram anladığım kadarıyla. özellikle ingilizce konusunda çok büyük karmaşa. ben ikiye ayırmayı seviyorum: ingilizce bilenler ve ingilizce anlaşanlar.

ingilizce hakkaten bilenler, türkiye'de ve avrupa'da çok küçük bir azınlık durumunda (ana dil olarak konuşanlar hariç). genelde insanlar ingilizce "anlaşıyor". adam "i am going berlin tomorrow" diye bir cümle kuruyor mesela. ingilizce katliamı, ama anlaşıyor işte. "i went to the germany" diyor. tüm gelecek zamanları "will" ile kuruyor, nereye the koyacağını bilmiyor vs. benim kulağımı korkunç şekilde tırmalıyor, ama adam söylemek istediğini anlatıyor. ama ciddi bir konu konuşulacağı zaman adam orada tıkanıyor. misal, geçen almanya'daki türklerin sosyal hayattan dışlanmasıyla ilgili konuşuyoruz. almanlar ve türkler var masada, almanlar çatır çatır takip ediyor tartışmayı, türkler melül melül bakıyor mesela. adamlar ingilizce biliyor, bizimkiler "anlaşabiliyor" çünkü. "hadi bu gece içelim, off şu kıza bak ne güzel, kakara kikiri" muhabbeti yapabilen "ingilizce biliyorum" diyor işte, ama durum pek öyle değil. gerçi türkler bilmiyor dedim de, avrupa'da da dediğim gibi %80 falan pek bilmiyor. bir espri yapıyorsun anlayan yok, bir deyim kullanıyorsun, bir phrase kullanıyorsun öyle suratına bakıyorlar falan. esasen ingilizce az bilenler aralarında daha iyi anlaşıyor.

neyse konuyu dağıttık. bence dil bilen kişi, o dili gramer hatası yapmadan ve akıcı konuşabilen (meşhur yanlışlar hariç, mesela ana dil olarak türkçe bilen çoğu kişi yazarken -de'leri ayıramıyor, ya da "ne-ne de" kalıbını konuşurken yanlış kullanıyor), o dilde söylenen her şeyi anlayan, altyazı olmadan dizi veya film izlerken espri vs. kaçırmayan, sözlük kullanmadan en azından bir cinayet romanı okuyabilen kişidir. bunları yapamayan kişi anca o dilde "anlaşabiliyordur".

geçen gün facebook status'una "is anyone can reccomend me movie?" yazan bir arkadaşım var mesela. bu adam toefl verip çift diploma programına katılmaya hak kazandı. ama "ingilizce biliyor" dersek shakespeare mezarından kalkıp suratımıza tükürür. öyle.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(16.08.13)
gittim buldum... tartıştığınız durumun özeti biraz şöyle;

fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net
0
herospower
(16.08.13)
grimer ve clive hocalarim, kadirsinas ve yureklendirci sozleriniz icin cok tesekkur ederim. cevabimin eksik kalmis oldugunu farkettim ve geri dondum bu soruya. iyi ki de geri donmusum!



ilk cevabimi edit edersem, gozden kacabilir dusuncesiyle, ilaveleri bu cevapta yazacam.

bir kadin ya hamiledir ya da degildir. ama lisan bilen sifir ve bir gibi kodlanamaz. yabanci lisan, bir omur boyu suren bir yolculuk, bir seruvendir. sifir gibi kodlanir aslinda, 1 gibi de kodlanir ama Yes ile No arasinda uzuuuuuun bir gri bolge var.


ilk cevabimda cok onemli bir olcutu unutmusum. o olmazsa, yabanci dil bilen kime denir? sorusunun cevabi cok eksik kalir.

usage!

Turkcede bi laf vardir hani "Onu oyle demezler, peynir ekmek yemezler" diye...

Bildiginizi zannettiginiz dilde oyle bi laf yumurtlarsiniz ki, anadili o dil olan adamin hissettigi tam da bu olur. "o oyle denmez, dogrusu su" diye duzeltesi gelir. ABD'de, %50'si sahte ama %50'si de samimi kibarliklarindan dolayi pek duzeltmiyolar. Bi de ABD gocmenler tarafindan kurulmus ya, yeni jenerasyon gocmenin veya turistin, 4. kusak gocmene, "ne yani? senin buyuk deden cok mu guzel ingilizce konusuyodu? sen benim kadar falanca dil biliyon mu bakalim?" deme hakki var. bunu cok iyi bildikleri icin, ne zaman ingilizcenizden sikayet edecek, yetersizliginizden dem vuracak olsaniz, hemen "it's better than my ..." lafini yapistirirlar. o bosluga, bazen Turkish gelir, bazen Spanish, French, Portugese, Arabic filan. Her kime hitab ediyolarsa, o anda, onun anadili gelir o bosluga yani.

Lafin basina geri donecek olursak, usage cok onemli sevgili hocalarim. Kullanilis yani. Kelimenin hangi baglamda nasil kullanilacagi ve nasil anlam degistirdigi. Bu cok uzmanlik isteyen bir beceri iste! Ornek, TOMER'de Turkce ogrenmis sevimli bir yabanci kiz dusunelim. Bu kiza, "yanagini sikmak" ve "topuguna sikmak" kavramlarindaki sikmak kelimelerinin farklarini nasil izah edersiniz? Yasar Nuri Ozturk'ten araklamak istedigim mukemmel bir usage ornegi var: Kalp ve yurek kelimeleri esanlamli di mi? Ya kalpsiz ve yureksiz kelimeleri???

Buna benzer cok guzel ornekler gelir arada sirada aklima... simdilik bunnarnan yetinelim.

usage'in bir adim otesinde, idiomatic usage and slang var.

yani deyimlerle konusma ve argo. simdi argo, neredeyse aylarla olculebilecek bir suratte degisen, ve seksen cesit "alt kultur"un kendine ozgu olusturdugu bir konfor alani, bir iletisim kanali. tamamini kapsamak mumkun degil. anadili ingilizce olanlar icin bile mumkun degil. ama gunluk hayatta kullanilan oyle kelimeler ve deyimler var ki, onlar artik argoluktan cikmis, yavastan yavastan dilin "asli" unsurlari haline gelmeye baslamis. onlari bilmek ve "cuk oturacak" sekilde kullanmak, deyimleri de tasi gedigine oturtacak sekilde kullanabilmek, yabanci dil ogrenmedeki en ileri asamalardan biri. TOMER'de Turkce ogrenen sevimli kizimiza, "tasi gedigine oturtma" lafini kolay annatabilir misiniz? o hissi yakalayabilir mi? anlatsaniz bile, yakin bir gelecekte, bu deyimi kendiliginden ve tam yerinde kullanabilir mi?

TOEFL konusuna da deginecektim.

TOEFL'in bir kriter oldugunu soylemis bazi dostlar. Ben o fikirde diilim. Eski puanlama usulune gore, TOEFL esdegerinden 550 puan almistim. Texas Tech 590, Harvard 600 puan istiyordu. Harvard'dan daha yuksek isteyen bir yer de yoktu. Keza TUS'un ingilizcesinden ve ceviri sinavlarindan bi kac defa full cekmisligim, KPDS'den de 92 almisligim vardi. Ama ne oldu? ABD'ye gelince yerlerde surundum, 10 seneden sonra hala da surunmeye ve kendimi amele gibi hissetmeye devam ediyorum.

Birazdan, Manhattan'a gidip, TOEFL'dan bu sene 110 cekmis bi abimizle bulusacam ve Ingilizce konusunda nasil sictigini gozlerimle gorecem ve kulaklarimla duyacam. Cunku ABD'ye ilk gelisi. Ilk cevabimda dedigim gibi: Ak got, kara got, tam manasiyla, ABD'deki isyerinde ve gunluk hayatta belli oluyor.

Benim su anda calistigim isyerinde, 4 ABD'li is arkadasim var. Bir de ABD'ye 4 yasinda gelmis bir arkadasim var. Bunlardan, dogma buyume Brooklynli ve universite mezunu olan arkadasi bi gorseniz, kendinizi Robert De Niro filmi seyrediyomus zannedersiniz. Mukemmel bir Brooklyn aksaniyla konusuyor. Iste bu arkadas, gecenlerde beni "The king of emails" ilan etti. Birine bir sey yazmak istediginde, bana soruyor. Baska bi tanesi gelip, sunu nasil yazarim, nasil derim diye bana soruyor. Durun, hemen atarlanmayin, birazdan annatacam durumu...

Ben hic bi tanesinin yazdigi emaili begenmiyorum. Anlatmak istenen seyi tam olarak ifade edemiyolar. Simdi ben Ingilizce biliyo mu oluyorum? Ehh, ekmek parami kazanacak kadar! Vaziyeti idare edecek kadar. is konusmaya gelince, kendimi onlarin yaninda bayaa bi ezik hissediyorum. Tabii ki, bende akicilik, kelime haznesi, gramer, telaffuz filan onlara gore yerlerde surunuyor ama asil yerlerde surunen, idiomatic usage ve slang. Bi de tabii, KODLAR!

Deyeceksiniz ki, nedir bu kod konusu?

TOMER'de Turkce ogrenmis sevimli kizimiz sokakta birinin, baska birine, "Seni tokat manyagi yaparim!" dedigini duysa, bu sozun kaynagini ve aslinda hangi soze gondermede bulundugunu annayabilir mi? Yani lisan ogrenmek, sadece gramer, telaffuz, kelime haznesi, hatta deyimler, usage ve argo ile bitmiyor. O kodlari da ogrenmek ve anlamak zorunda kaliyosunuz. Zaten cogunu da annayamadiginiz icin, bel bel bakiyosunuz. Siz aralarina girmediginiz zaman, o 3 Amerikali, ya da 4 Amerikali, firsattan istifade, mukemmel geyik ceviriyolar. Konusmaya siz de dalmaya kalkarsaniz, o geyigin sahiciligi bozuluyor, gazi kaciyor. Sirf o geyigin tadi kacmasin diye, siz de uzaktan onlari dinliyor, kulak kabartiyosunuz neler kacirdiginiza...

Dun bunnardan biri, dun bana "it's gonna be a breeze to me" dedi. Assaa yukari tahmin ettim konusmanin baglamindan ama ogrenmek icin ne demek istedigini sordum.

Kutsal bilgi kaynagimizdaki

eksisozluk.com

anlamini kastediyormus. Buradan suser phanaxa selam olsun. Daha da dumani ustunde bi entry!

Mesela,Home run guzel bi ornek sevgili hocalarim. Bilmiyodum abi, naapiyim? Cahilim iste! Herif home run, home run diyo, meger futboldaki golun beyzboldaki karsiligiymis. Ucuz ayakkabi bulmus ona home run diyo herif. Ben de mal mal bakiyorum suratina, o kadar ucuza ayakkabi buldum ki, eve kadar kosacam mi demek istiyo acaba? gibi dusunceler geciyo kafamdan. Home run'in ne oldugunu sordum. Ne kastettigini anlayinca, vaziyeti idare edebilmek icun, haaa, slam dunk gibi bisey, desene! dedim, "slam dunk"i o anlamda kullanmama cok sevindi.

Gunluk hayatta buna benzer onlarca durumla yani kulturel kodla karsilasiyosunuz. Kuvvetle tahmin ediyorum ki, TOEFL'dan baba puan cekmis olan abimiz, iste bu yuzden cuvallayacak. TOEFL tek kriter degil.

Usage dedik, idiomatic usage dedik, slang dedik, kulturel kodlar dedik, gelelim article ve preposition konusuna.

Saint Joseph'te Fransizca ogrenmis sevgili bir dostum, bir gun bana soyle demisti: "Lisani unutmaya ilk olarak prepositionlardan basliyosun."

Su on, in, at, beneath, under, underneath, behind, front gibi yer tarif eden kelimelerin gramerdeki adi her neyse, onlari hatasiz kullanmak bayaa bi zaman aliyo. bi de article'lari hatasiz kullanmak.

Psikolojide ve psikiyatrideki frustration kavramini ele alalim. Eger uluslararasi bir toplantida, ahalinin gozu onunde, is ortaminizda, sokakta, ise dair veya gunluk hayata dair telefon konusmalarinizda, gazete okur, televizyon seyreder, sarki dinler, muzikal dinlerken, frustration hissine kapilmiyosaniz, o dili artik ogreniyorsunuz demektir. bi seyleri ifade etmek istiyor, birinle cata cat fikir munakasasina girmek istiyor ve cok iyi bildiginiz veya cok hakli oldugunuz bir konuda eline vermek istiyosaniz, ama konusmanin sonunda iciniz hala sis olarak kaliyosaniz, daha gitmeniz gereken cok yol, yemeniz gereken cok firin ekmek var demektir.


Ulan ne ezikmisim be!
0
compadrito
(17.08.13)
compadrito'nun entry'si uzerine bir iki sey karalamak istedim.

türkiye'de ingilizce'yi belirli bir seviyenin üzerinde konuşanlar ve pek iyi konuşamayanlar/kendilerini gelistirme çabası içinde olanların arasında anlamsız bir savaş vardır. ingilizce bilenler icin dil bir namus gibidir, altini pek kabul etmezler. bu konuda biraz daha rahat olmakta fayda var :)

kendi dil öğrenme hikayemden kısaca bahsedeyim, daha ilkokuldayken (80ler, 90'larin basi) ingilizce öğrenmek bir gereklilik olmuştu beni için. babam kaptandı, yurt disindan getirdigi her halt ingilizceydi. bilgisayarin kitapçığı, şusu busu..zaten senede bir kaç kez görüuyordum babamı ona da soramıyordum, sozlukten suradan buradan cat pat her kelimeyi cevirerek bir seyler yapmaya calistim kendi kafamdan.

ortaokul'da turkiye'nin ingilizce konusunda zamaninin iyi okullarindan birinde temeli az cok soktukten sonra (derslerim not olarak pek parlak degildi) ogrenimim hiz kazandi, o zamanlar sirf iceriginin kalitesini kesfettigimden cnn'in, bbc'nin teletext'ini okuyordum, sozluk'e ihtiyac duymadim o gunden sonra. 10 kelimeden 5'ini anlamasam da cumleyi anliyordum. sonra internet geldi, the nyt, cnn...aman tanrim, maden!

yine hizli ileri saralim, 20'li yaslarima geldigimde okudugumu anlama, ozellikle de konusma alanlarinda cok iyi bir noktaya geldim. abd'ye gitmeye karar verdigimde dil zaten oturmustu diyebilirim. adapte olmakta hic gucluk cekmedim. orasi zaten tam bir madendi benim icin, periyodik yayinlar, dergiler, kutuphane duzenleri..oradaki yabancılara ingilizce ders veriyordum harcligimi cikarmak icin, bazan ogrenciler kendi dersleri ile ilgili makaleler getiriyordu onları bile meraktan okuyordum. atm'lerin tarihini bile siralayabilirim :)bir noktadan sonra hali ile ülkede yaptığım iş başvurularına seviye olarak native yazacak, hatta native'in de ötesinde iletişimi artı bir varlık olarak sunacak duruma geldim (burada okuduklarimin cok faydasi olmustur, dili native konuşan ülke vatandaşları da türkiye de olduğu gibi belirli bir kelime grubunun dışına pek çıkmıyorlar) . abd'de uzun yillar gecirdikten sonra is icin avrupa'ya döndüm ve aman tanrım, burada cogu kisinin ingilizcesi turkiye'den cok daha geri seviyede ama sorsan herkes advanced, herkes native. turkiye'ye ozgu bir durum degilmis bunu anladim.

özetlemek gerekirse, ne zaman dili tamamen öğrenmiş oldum bilmiyorum. yeteneğim var mıydı onu da bilmiyorum çünkü şu an bulunduğum ülkenin dilini öğrenmek için pek bir itici güç yok içimde, zor da geliyor. ingilizce öğrenmek kendiliğinden gelişen bir zorunluluktu çünkü ilgi duyduğum her şey o dildeydi.

hayatım boyunca yabancı dilimin sorgulandığı tek mecra türkiye, veya daha spesifik olarak eksi sozluk olmustur. sonuna smiley ekledigim bir espri sonrasi "hayirrr yanlissin!, ben ingilizce ogretmeniyim cv'mi gondereyim de gor!" tarzi onlarca mesaj almistim. hepsine "peki haklisiniz" duzleminde verdigim cevaplar da tatmin etmemis olsa gerek ki isi hakarete kadar goturmustu millet.

bir insan, ingilizce seviyesini kendi belirler. o nedenle gidip de şu şu şu şartları yerine getiren ingilizce biliyordur veya tersi maddeler sıralamayacağım. yine de illa ki zorlarsanız, bir gazetede okudugunu anlayan, ve iyi bir sekilde konusabilen biliyordur derim. çat pat anlayan ve kusursuz olmadığının farkında olan da, "bilecektir" derim. hic bir sey bilmeyen, konusamayan fakat "Biliyorum" diyene de "peki" derim.
0
kuja
(19.08.13)
(1)

Ingilizceye cevirilmesi gerken bir cumle

badamli
Yurtdsinda staja basvuruyorum. Deadline 1 haziran olarak gorunuyor. benim de staj surem yeni belli oldu. hala sansim olup olmadigini sorgulamak istiyorum. Birseyler yazdim kendim ama daha net olmasi icin yardimci olursaniz sevinirim. Soyle bir mail yazmak istiyorum: Internet sitenizden kontrol etti
Yurtdsinda staja basvuruyorum. Deadline 1 haziran olarak gorunuyor. benim de staj surem yeni belli oldu. hala sansim olup olmadigini sorgulamak istiyorum. Birseyler yazdim kendim ama daha net olmasi icin yardimci olursaniz sevinirim. Soyle bir mail yazmak istiyorum: Internet sitenizden kontrol ettigim kadariyla aralik ayi icin basvuru suresi dolmus. ama benim staj tarihlerim dekanliktan yeni onaylandi. BU yuzden basvuru belgelerimi daha once gonderemedim. Acaba suan icin basvurumun kabul edilme sansi ne kadardir. tesekkurler.
0
badamli
(15.06.13)
I've checked your website and noticed that the application window for December is closed. Unfortunately my internship dates have only recently been approved by the dean's office and I was unable to submit my documentation earlier. Would it be possible for my application to be considered if I submit it now?

hatta soyle bir sey de ekle sonuna.

"I am very excited for the possibility of working at your company and will send the documentation immediately if you can consider my case"

Looking forward to hearing from you bla bla
0
kuja
(15.06.13)
(6)

Bankadan imza sirkusunu almak bu kadar zor mu?

Eureka
Halam vize icin sponsor oldu, 1 hafta once hesap dökümünü aldı konsolosluk imza sirkusu istedi benden. Gittim kendim dedim boyle boyle kendisinin gelmesi gerekli dediler ayrıca imza sirkusu onemli belge bu yuzden ücret alınıyormuş dedi çalışan. 20-30 lira bir sey dedi bunun icinde. Var mı boyle bir
Halam vize icin sponsor oldu, 1 hafta once hesap dökümünü aldı konsolosluk imza sirkusu istedi benden. Gittim kendim dedim boyle boyle kendisinin gelmesi gerekli dediler ayrıca imza sirkusu onemli belge bu yuzden ücret alınıyormuş dedi çalışan. 20-30 lira bir sey dedi bunun icinde.

Var mı boyle bir hak?
0
Eureka
(14.06.13)
her bankaya, hatta şubeye göre değişiyor, genelde geçirebildiklerine çakıyorlar. Ben bedelsiz almıştım, eşimden para istemişti garanti. Bir görüşün şube müdürüyle falan.
0
whoosie
(14.06.13)
imza sirküleri noterden alınır.
0
[silinmiş]
(14.06.13)
kız arkadaşım aynı bankanın (garanti) 3 ayrı şubesinden 3 ayrı cevap almıştı.

1. veremiyoruz, oyle bir sey yok.
2. tabii ki (ucretsiz verdiler)
3. 50 tl lutfen.
0
kuja
(14.06.13)
aynı işlem için gidildi ama sirküler için değil döküm için sayfa başına 5 lira gibi bir şey alındı. iş bankası cağaloğlu şubesi

aynı işlem avcılar işbankasında yapıldı. para alınmadı.
0
wiillii
(14.06.13)
İs bankasi beykent şubesi hesap dokumu sayfa basına 5.25 lira aldı benden :)
0
🌸Eureka
(14.06.13)
orospu çocukları 1 sayfa için 10 lira aldılar. 5 sayfa ya 50 lira verdim. ziraat bankası.
0
bal dok yala
(13.01.15)
(5)

kahvaltı

karbasan
kahvaltı için önerebileceğiniz taksim, beşiktaş'ta güzel makul fiyatlı bir yer var mı ? Teşekkürler
kahvaltı için önerebileceğiniz taksim, beşiktaş'ta güzel makul fiyatlı bir yer var mı ? Teşekkürler
0
karbasan
(09.05.13)
bebekte kale vardı fiyatları ucuk değil öğrenci bütcesiyle gider :) bide karşı tarafı düşünürsen dilruba restorant var fethi paşa korusunda kahvaltısı olağan üstü ama azıcık pahalı gelebilir :)
0
josefen
(09.05.13)
beşiktaşda hanedan vardı tam iskelenin orada açık büfe 25 tl idi en son fena değildir.
0
basond
(09.05.13)
taksim midpoint var, manzarasi cok guzeldir.

2 kisi, gayet doyurucu kahvalti tabaklari ile 40~tl civari yanlis hatirlamiyorsam.
0
kuja
(09.05.13)
beşiktaş kahvaltıcılar sokağında fessa veya çakmak var.
0
nilmiye
(09.05.13)
beşiktaş kahvaltıcılar sokağında kara tahta ve çakmak iyidir baya
0
birtutamkarabiber
(09.05.13)
(2)

vize alırken: bir ülkeden başka bir ülkeye seyahat durumunda

noise
şimdi ben hollanda'ya gideceğim ve almanya'da oturan arkadaşım arabasıyla hollanda'ya gelecek ve oradan birlikte tekrar almanya'ya döneceğiz. türkiye'ye dönüş biletimi almanya'dan aldım. ancak hollanda-almanya arası bir bilet bulunmuyor. vize alırken bir sorun olur mu? beni arkadaşım alacak desem ye
şimdi ben hollanda'ya gideceğim ve almanya'da oturan arkadaşım arabasıyla hollanda'ya gelecek ve oradan birlikte tekrar almanya'ya döneceğiz. türkiye'ye dönüş biletimi almanya'dan aldım. ancak hollanda-almanya arası bir bilet bulunmuyor. vize alırken bir sorun olur mu? beni arkadaşım alacak desem yeterli olmaz mı? teşekkürler.
0
noise
(03.05.13)
Olmaz, evet seyahatinizin son ayaginin Almanya olacagini belirtir ve oradan doneceginizi bildirirseniz bir sorun yasamazsiniz..
0
kuja
(03.05.13)
Büyük ihtimalle olmaz ama almanya'da geçireceğiniz zamanı gösteren çakma da olsa bir hostel rezervasyonu yapıp sunmanız iyi olur.
0
whoosie
(03.05.13)
(1)

arabayla ikinci köprüden rumeli hisarı'na ulaşım

nax
1-hafta içi sabah 9 gibi ikinci köprü yolunda trafik oluyor mu?2-köprüden sonra baltalimanı tabelasını takip ederek sahile inerken yolda (baltalimanı-hisarüstü yolu) aşırı bir eğim var mı?
1-hafta içi sabah 9 gibi ikinci köprü yolunda trafik oluyor mu?

2-köprüden sonra baltalimanı tabelasını takip ederek sahile inerken yolda (baltalimanı-hisarüstü yolu) aşırı bir eğim var mı?
0
nax
(30.04.13)
1. evet, fazlasiyla oluyor.

2. hayir ciddi bir egim yok.
0
kuja
(30.04.13)
(6)

1 Mayıs'ta ,Taksim'e nasıl gidilir?

bartholomew87
Merhaba Yarın Beyoğlu Atlas'ta sinemaya gidecektik, ancak tüm ulaşım yolları kapanmış gibi. Mecidiyeköy'den metro yapmayı düşünüyordum alternatif olarak ne ömeririsiniz?
Merhaba

Yarın Beyoğlu Atlas'ta sinemaya gidecektik, ancak tüm ulaşım yolları kapanmış gibi. Mecidiyeköy'den metro yapmayı düşünüyordum alternatif olarak ne ömeririsiniz?
0
bartholomew87
(30.04.13)
tek alternatif taksi ama taksime araç almayacaklar belli ki.
0
kobretti
(30.04.13)
en kötü taksi/otobus ile karaköy veya tophane yapar 7-10 dakika yürüyerek çıkarsınız.
0
kuja
(30.04.13)
kabataş - taksim mi yoksa tophane - taksim arası mı daha kısadır?
0
🌸bartholomew87
(30.04.13)
eminönü/karaköyden yürürsün.
0
platoniclover
(30.04.13)
2-3 sene önce tophanede iki kişi yan yana durunca bile alıyorlardı. yürüyemiyordun bile, hangi sokaklardan nasıl çıktığımı ben bile hatırlamıyorum.
0
mega idea
(30.04.13)
Yarın büyük ihtimalle istiklale girmekte sıkıntı çekersin. Ama Tophane nargilecilerin tam karşısında bir sokak var. O sokak hemen başta 2 ye ayrılır. Sen sağdan giricen zaten dimdik bir yokuştur o yol oradan yürüyerek 10 dakikada taksime çıkabilirsin. O dediğim yokuşun devamı alman hastanesine çıkar zaten.
0
blacKk
(01.05.13)
(4)

1 kelime çeviri

xenderoth
Elimdeki metinde (bir şirketin çalışanları için hazırladığı ödül sistemine dayalı bir program)"PURE OPPORTUNITY" (Programın adı zaten bu, "pure opportunity program" )"PURE LEADERSHIP""PURE TRAINER CERTIFICATION"şeklinde ifadeler var.cümle içerisinde de şu şekillerde geçiyorlar mesela;"complete 10 ma
Elimdeki metinde (bir şirketin çalışanları için hazırladığı ödül sistemine dayalı bir program)

"PURE OPPORTUNITY" (Programın adı zaten bu, "pure opportunity program" )
"PURE LEADERSHIP"
"PURE TRAINER CERTIFICATION"

şeklinde ifadeler var.

cümle içerisinde de şu şekillerde geçiyorlar mesela;

"complete 10 machine sales in a month, achieve Pure Leadership certification, achieve Pure trainer certification" vs vs..."

soru:
bu "PURE" yerine ne desek de Türkçe yazıldığında abuk durmasa?
Direkt kelime anlamını yazsak hoş olmuyor malum;

Saf fırsat programı
Saf Liderlik falan çirkin... "Tam" diyeyim dedim, o da oturmadı...


Nasıl yapsak?
0
xenderoth
(30.04.13)
Bu firma Avon olsa mesela ben olsa Avon Fırsat Programı
Avon Liderlik vs gibi firma ismini ön plana çıkarırdım.
Daha hoş oluyor bence ve chicken translateden iyidir.
Primimi isterim fikir tutarsa.
0
ozdek
(30.04.13)
pure'u görmezden gelerek ozdek'in söylediği gibi firma adını başa alarak türkçe'ye çevirebilirsiniz..
0
lake of the hell
(30.04.13)
mesela, "pure leadership"'deki pure kelimesinin üstlendiği ilgi çekiciliği, gücü korumak istiyorsanız,

"kusursuz liderlik" şeklinde, biraz mecazi anlama kayarak çevirebilirsiniz.

veya "üstün liderlik, etkin liderlik" şeklinde türkçe'ye modifiye edebilirsiniz.
0
kuja
(30.04.13)
Genelde bu "PURE" bir şeyin kısaltması olarak düşünülür - atıyorum "Perfect Utility Reform Expression" gibi (atıyorum demiştim). Eğer sizinkinde de böyle bir durum varsa ona göre bir türkçe kısaltma yapabilirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(30.04.13)
(2)

İngilizce CV için basit bir çeviri

darkknight
Arkadaşlar bir satış perakende şirketinde işe başlayacağım ingilzice cv me şöyle birşey ekleyeceğim : " iletişim fakültesi öğrencisiyim.Yıllarca çeşitli firmalarda satış üzerine çalıştım.Yüksek lisansımı satış ve halkla ilişkiler üzerine yapmak istiyorum.İletişim becerilerimi ve analitik düşünme yet
Arkadaşlar bir satış perakende şirketinde işe başlayacağım ingilzice cv me şöyle birşey ekleyeceğim : " iletişim fakültesi öğrencisiyim.Yıllarca çeşitli firmalarda satış üzerine çalıştım.Yüksek lisansımı satış ve halkla ilişkiler üzerine yapmak istiyorum.İletişim becerilerimi ve analitik düşünme yetkinliğimi etkin bir biçimde kullanarak satış alanında ilerlemek istiyorum "

bu veya buna benzer bi çeviri yapabilirmisiniz ?
0
darkknight
(30.04.13)
i'm currently studying in {X} university, faculty of communication. i've gained experience on sales by working at different companies for {Y} years. i'm thinking to do my master on sales and pr. i'd like to go forward and enhance my career on sales using my strong communication and analytically- thinking skills.
0
cinsiikinoktaustustesapik
(30.04.13)
As a junior/senior (hangi senendeysen) in the faculty of communications at x university, I blended my academic knowledge with valuable professional experience in sales & marketing. To specialize further in the field I am looking into attending a graduate school on sales & public relations.

By efficiently combining (fuse synth gibi güçlü kelimeler de kullanabilirsin burada ama çok klişe oldular) my technical and interpersonal(comm.) skills I am looking forward (excited/enthusiastic de olur) to proceed further in my career.
0
kuja
(30.04.13)
(6)

metrobüs ile ülker sports arenaya ulaşmak

ben de
selamlar.edirnekapı'dan geleceğim, galiba metrobüs en mantıklı yol. metrobüsle nerede inip neye binmem lazım?bir de yarın aynı güzergahtan dönmek istesem metrobüsler çalışmıyor mu? otobüsle nasıl dönebilirim arenadan edirnekapı ya da eminönü taraflarına?
selamlar.

edirnekapı'dan geleceğim, galiba metrobüs en mantıklı yol. metrobüsle nerede inip neye binmem lazım?

bir de yarın aynı güzergahtan dönmek istesem metrobüsler çalışmıyor mu? otobüsle nasıl dönebilirim arenadan edirnekapı ya da eminönü taraflarına?
0
ben de
(30.04.13)
uzunçayır da inip minibüslere binebilirsin arena ya giden.

aynı güzergahtan dönebilirsin. metrobüsler 24 saat çalışıyor. maç kaçta bitecek?
0
enkolaykullaniciadi
(30.04.13)
maça gitmek için sormuyorum, arkadaşımın evi orada ondan öyle sordum. bu minibüsler hangileri oluyor? benim bildiğim kartal/gebze minibüsleri var otoyolun kenarından geçen, onlar geçiyor mu arenadan?
0
🌸ben de
(30.04.13)
kartal gebze geçmez. batı ataşehir'e giden minibüslere bineceksiniz. ya da oradan geçen otobüsler oluyor.
en kötü ihtimal taksiyle 10 tl falan tutar 2-3 kişi olsaydınız kurtarırdı.
0
ozdek
(30.04.13)
8a kadiköy otobüsleri tam sports arena önünden geçiyor. metrobüs durağından taksi ile yanlış hatırlamıyorsam 17-20 tl tutuyordu.
0
kuja
(30.04.13)
tek kişiyim, minibüse binerim muhtemelen.
uzunçayır'da indikten sonra hangi taraftan bineceğim batı ataşehir minibüslerine? kozyatağı carrefour yönüne doğru mu yoksa yolun karşısına mı geçeceğim?
0
🌸ben de
(30.04.13)
kozyatağı carrefour yönüne. yani doğuya doğru
0
enkolaykullaniciadi
(30.04.13)
(8)

Amerika Birlesik Devletleri'nden gelirken getireceklerim sikinti olur mu?

Argaeos
3 telefon (bunlari kutularindan cikarabilirim.) 1 tablet pc (bunu kutusundan cikarmasam iyi olur.)1 ultrabook (kendimin taaa 4 ay once aldim faturasi filan duruyor zaten.)1 macbook pro (kutusundan cikarmasam pek iyi olur ama sartsa cikarabilirim.)(limit kadar) duty free'den alacagim tutun ve ickiler
3 telefon (bunlari kutularindan cikarabilirim.)
1 tablet pc (bunu kutusundan cikarmasam iyi olur.)
1 ultrabook (kendimin taaa 4 ay once aldim faturasi filan duruyor zaten.)
1 macbook pro (kutusundan cikarmasam pek iyi olur ama sartsa cikarabilirim.)
(limit kadar) duty free'den alacagim tutun ve ickiler.
1 Canon DSLR.

sorun olacaksa eger kac taneye kadar getirsem sorun olmaz.

2 telefonu mutlaka getirmem gerekiyor. ultrabook'u birakirim imkansiz ise iki bilgisayarla gecmem.

ilk kez geri donecegim ve malum donuste tanidik kim varsa telefon istiyor.
0
Argaeos
(29.04.13)
gumrukten gectim kimse birsey demedi sanmam birsey olacagini koy bavula getir
0
mazungu
(29.04.13)
siz gumrukten nelerle gectiniz peki?
0
🌸Argaeos
(29.04.13)
az çok sizinki kadar bir yük ile geçtim, fakat tableti kutusundan çıkardım.

bir kisinin dslr, kisisel bilgisayar ve tablet ile gecmesinde hic sorun yok ki ben hepsini kendime almıştım zaten.. büyük bir ihtimalle sorunsuz geçersiniz ama mümkünse kutularından çıkarın.
0
kuja
(29.04.13)
benim aklima takilan "3 telefon" konusu. digerlerinden 1'er tane oldugu icin kendime almis olmamda sikinti olmaz sanirim.
0
🌸Argaeos
(29.04.13)
6 parca ile gectim arti saat dilanda vardi sikinti olmadi...ama olmayacagi anlamina gelmez..random control dedikleri bir hususlarari var..havaalani polisi size durdura bilir ve 3 telefon icin sikinti yaratabilir...tabi binde 1 ihtimal..
0
pisuvardandumancikartanadam
(29.04.13)
2 telefon yazıyor gümrük kurallarında.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(29.04.13)
o kurallar nerede?
0
🌸Argaeos
(29.04.13)
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(29.04.13)
(1)

1 mayıs'ta sirkeci

baldur
doğubank ve platin han açık mı olacak?
doğubank ve platin han açık mı olacak?
0
baldur
(29.04.13)
dogubank resmi bayramlarda hep kapali olmustur. 1 mayis'ta da kapali olur diye dusunuyorum.
0
kuja
(29.04.13)
(5)

SSD'ler...

mattiadestro
neden bu kadar pahalı? üretimi mi çok zor nedir yahu? yoksa "yeni bir teknoloji ne kadar yüksek fiyattan satsak o kadar kar" mantığı mı var?
neden bu kadar pahalı? üretimi mi çok zor nedir yahu? yoksa "yeni bir teknoloji ne kadar yüksek fiyattan satsak o kadar kar" mantığı mı var?
0
mattiadestro
(27.04.13)
cd-rom suruculeri'lar ilk ciktiginda cok pahaliydi, cd-writer'lar 600 dolardi hatirliyorum. 4 mb ram icin yuzlerce dolar isteniyordu. 100 mb hdd'larin fiyatina bugun bir laptop alabilirsiniz. bu hep boyle gitmistir.

nedeni derseniz, oncelikle ssd teknolojisinin bir 20 senelik geçmişi vardır ama bunun ev bilgisayarlarına girmesi hali ile geç gerçekleşir. bunu gerçekleştirmek için adımlar atan ilk firmalar genelde hem ar&ge masraflarını karşılamak için hem de üretim kapasitesinin düşük olmasından dolayı mümkün olduğunca yüksek fiyattan satarlar ve kar ederler. sonra yavaaaş yavaş farklı firmalar üretim hakkını elde eder, üretim kapasitesi yükselir (her fabrika bugun 1 milyon ssd yapalim" karari alip yarin buna baslayamazlar, ayrica teknoloji onderlerinin kapasiteyi belirleme sansi vardir) ve fiyatlar düşer.
0
kuja
(27.04.13)
yeni teknolojinin fiyatini, argesini cikarmak istiyor firmalar bu bir neden ama asil neden su anda yüksek fiyattan satilabiliyor olusu, arz talep. sen gidip normal harddiske 200 dolar vermezken buna verebiliyosun ihtiyacin olmadigi halde. ondan yani.

arge olarak sifirdan üretilen bir üründen ziyade yan ürün gibi oldugundan maliyeti cok abarti degil arge icin.
0
serabetan
(27.04.13)
SSD'ler kullandığın büyük HDD'lerden 6 ile 10 kat daha hızlı oluyor. Buda demek oluyorki sen işletim sisteminin açılışını, oyundaki loading ekranını, kopyaladığın dosyayı daha kısa sürede hallediyorsun. Birde incecik minnacıklar cok yer kaplamıyorlar sessizler ve darbeye dayanıklılar :)
0
false pretension
(27.04.13)
Flash disk'ler var ya hani. 32gb'ına 50 liradan fazla veriyorsun. İşte SSD'lerin içinde o flash disklerin daha hızlı olanından onlarca var, bir de onları senkron halde çalıştıran, bakımını falan yapan bir çip varmış gibi düşün. Karmaşık ve hata kaldırmayan sistemler esasında, ve çok yeni olduğu için henüz o hassasiyeti de üstünden atamamış gibi, sık sık sorun çıkartabiliyorlar. Falan filan. Yani çok normal pahalı olması ve büyük bir hızla ucuzluyor.
0
roket adam
(27.04.13)
şu sıralar ucuzladı gibi. işini görebilecek 120 gb senkron ssdyi 200 tlye alabiliyorsun.

i3 + ssd
i7 + hdd den daha seri çalışıyor
0
ceycey e
(07.05.13)
(5)

iş başvurusunda sıkıntı yaşar mıyım?

coldplayfan
2 sene bir bölümde okuduktan sonra bölüm değiştirdim. geçtiğim üniversitenin ingilizcesi ağır olduğu için de bir sene hazırlık okudum, çok fazla alt yapım yoktu, önceki bölüm türkçeydi. her şey iyi güzel giderken 2 dersten kalıcam sanırım. yani okul bir dönem veya bir sene uzayabilir. yani 2+5+1=8 s
2 sene bir bölümde okuduktan sonra bölüm değiştirdim. geçtiğim üniversitenin ingilizcesi ağır olduğu için de bir sene hazırlık okudum, çok fazla alt yapım yoktu, önceki bölüm türkçeydi. her şey iyi güzel giderken 2 dersten kalıcam sanırım. yani okul bir dönem veya bir sene uzayabilir. yani 2+5+1=8 senelik bir üniversite hayatım oluyor fakat sadece bir senesi başarısızlık yüzünden uzadı. iyi bir şirkete girmek istiyorum, işe girerken sıkıntı çıkar mı? tahmini 3.00-3.20 arası bir ortalamayla mezun olucam ve okul türkiyedeki köklü okullardan biri. yardımcı olursanız sevinirim.
0
coldplayfan
(27.04.13)
bu derslerden kalmamın sebebi ise bazı sorunlar yaşadım çevremdeki insanlarla ve derslerle çok ilgilenemedim. bomboş bi dönem geçirdim diyebilirim.
0
🌸coldplayfan
(27.04.13)
hayır hiç sorun yaşamazsın.

özellikle türkiye'de iş görüşmelerinde x sene kaybetmişin türü konulara takılmazlar, mülakat komple görünür.

yurt dışında işten bahsediyorsan... ortalaman kötü değil, yine takılmazlar. en fazla sorarlar, tatminkar cevap vermen yeterli olur.

tamamen saglama almak istiyorsan hazirlan "sorarlarsa" diye, "su su bu nedenle bölüm değiştirdim, fakat hiç pişman değilim. sevdiğim bir bölüme geçtim ve şu bu gibi önemli derselerden çok başarılı sonuçlar aldım."
0
kuja
(27.04.13)
bu arada uzarsa 26 yaşında mezun olacağım. bölüm odtü endüstri.
0
🌸coldplayfan
(27.04.13)
yeni mezun, yeni mezundur. mezun olup bir kaç sene aylak aylak gezmek ile geç mezun olmanın arasında dağlar kadar fark vardır.

mezun olduğunuz sene, hatta mezun olmadan yapacağınız iş başvurularında yaşayacağınız "yaş" problemini en fazla iyi bir cover letter cümlesi ile çözebilirsiniz. hatta buna bile gerek kalmaz.

açık konuşayım ben akademik durumunuzda bir sorun görmüyorum. takmayın fazla kafanıza. evet belki biraz daha yaşlı bir "uzman yardimcisi" olursunuz yaninizdakinden ama bir sene çekersiniz bunun, -olursa- negatif etkilerini.
0
kuja
(27.04.13)
adam gibi bir görüşme geçerse yaş konusunda sıkıntı yaşamassın. yaş işe girdikten sonra pozisyon bakımından stres yaratabilir eğer işinde iyi olursan 1-2 sene için de aradaki farkı çok rahat kapatırsın.
0
tsipoura
(27.04.13)
(5)

bazen herşey anlamsız ve hiç bir şey yapmak istemesseniz

lawist
Bazen bu garip hisse yakalanıyorum.Bu durumda ne yaparsınız ?
Bazen bu garip hisse yakalanıyorum.Bu durumda ne yaparsınız ?
0
lawist
(26.04.13)
hiçbir şey. öyle zamanlarda boş boş duyuruda ve feysbukta dolaşıyorum. aslında sanırım bu boş vaktimin tamamı oluyor.
0
in vino veritas
(26.04.13)
bazen oluyo bana da.dinlenme,kafanı dinleme şansın varsa bunu yap.
0
rock n roll
(26.04.13)
Hiçbir şey yapmak istemeyince, hiçbir şey yapmıyorum (ne büyük zenginlik anasını satayım).

Durup dururken duruyorum yani.
0
eski kafasi gidiklerdenim
(26.04.13)
"İnsanın bunu öğrenmesi, geliştirmesi gerek, Jean-Marc. İnsanın kafasını boşaltıp….neşeyi değilse bile, en azından huzuru aramayı öğrenmesi şart. Başka nasıl yaşanabilir…?"

Summer of Katya'dan, çok severim ben bu lafı. mümkün olduğunca irdelememeye çalışır, huzura çevirmeyi amaçlarım.
0
kuja
(26.04.13)
Sevişiyorum.

(bkz: animal instinct)
0
layer26
(27.04.13)
(2)

Bu tip resimler nerden bulabilirim?

winston insani
MerhabalarTeknoloji ile ilgili aşağıdaki gibi eski zaman resimleri gibi resimleri nerden bulabilirim bilen var mıdır?http://8.asset.soup.io/asset/4278/1656_8590_480.jpeg
Merhabalar

Teknoloji ile ilgili aşağıdaki gibi eski zaman resimleri gibi resimleri nerden bulabilirim bilen var mıdır?

8.asset.soup.io
0
winston insani
(26.04.13)
www.memecenter.com

icinde retro, technology, meme bulunduran her tür arama sonuca ulaştıracaktır.
0
kuja
(27.04.13)
Aradığın tam olarak burada:

gecmisgazete.com
0
kemirik
(27.04.13)
(4)

Adalar

aeroflot
hava da güzel, yarın hanımı, çocuğu aliim adalara gidelim diyorum da hangisine gitsek? orada ne yapsak? piknik falan mı? adalarla ilgili bilgi birikimi fazla olan arkadaşlar bi el atın şu soruna.
hava da güzel, yarın hanımı, çocuğu aliim adalara gidelim diyorum da hangisine gitsek? orada ne yapsak? piknik falan mı? adalarla ilgili bilgi birikimi fazla olan arkadaşlar bi el atın şu soruna.
0
aeroflot
(26.04.13)
büyükada kalabalık oluyor, heybeliada güzeldir piknik falan yaparsınız rahat rahat
0
neo
(26.04.13)
lan heves baltalayanlara bak yaa. oldu mu bu şimdi?
0
🌸aeroflot
(26.04.13)
sabahtan gidin. sariyer borekcisinde kiymali boyoz yiyip ayran icin, carsidan alisverisi yaparsiniz sonra. fayton sirasi beklememek icin yukari dogru yuruyun (fayton yolunun basinda ki yokus) orada bekleyen bos faytonlar var. carsiya ugramadan direk cikmak icin deniz otobusu iskelesinin merdivenlerinden yukari cikin. bosuna o kokuyu cekmezsiniz en azindan. bisiklet kiralayadabilirsiniz ama gaza gelip et kesigi olmayin ertesi gun :) piknik moduna girmeyecekseniz ogle ile aksamustu arasi yemegi yiyip kacmak en mantiklisi. ali baba iyidir. hatta aksamustu ada biraz daha gezilip sonra kacmak daha mantikli. he bi de fayton yolunun uzerinde ki bakkallar(?) hafta sonu zamli satmaya calisiyorlar (bi tanesi yapiyor, digerlerinin hakkini yemeyelim). he bi de lokma yiyin. bol tarcinli bol hindistan cevizli.
edit: buyukada
0
kakoy
(26.04.13)
Burgazada favorimdir benim :) hem daha sakin, hem daha guzel, otantik. cok keyifli yuruyusler yapabilirsiniz.
0
kuja
(26.04.13)
(2)

limango'dan gs forması

eternal_soul
limango'da kampanya varmış. eski galatasaray formaları indirimde. 2 tane alacağım, fakat birincisi beden ikincisi orjinal olup olmaması düşündürüyor. internet üzerinden ilk defa giyim türünde bir şey alacağım için tereddütteyim. boyum 1.80 sanırım "L" beden uygundur? ve herhalde orjinaldir değil mi?
limango'da kampanya varmış. eski galatasaray formaları indirimde. 2 tane alacağım, fakat birincisi beden ikincisi orjinal olup olmaması düşündürüyor. internet üzerinden ilk defa giyim türünde bir şey alacağım için tereddütteyim.

boyum 1.80 sanırım "L" beden uygundur? ve herhalde orjinaldir değil mi?
0
eternal_soul
(06.02.13)
fazla bir kilo yok ise (hafif gobek olur), 1.80 icin large uygundur. son 3 forma dizaynının sahibi olarak onaylayabilirim bunu.

orijinaldir tabii, fakat formalar 2'ye ayriliyor, taraftar ve replica seklinde. replica'lar futbolcularin giydiklerinin bire bir kopyası. taraftar ise biraz daha farkli, daha ucuz.

fakat ikisi de orijinaldir.
0
kuja
(07.02.13)
boyundan ziyade kilo önemli o konuda. aynı boydayız, benim gs formalarım large ama 90 kiloyum.
0
army14
(07.02.13)
(2)

ders calısmak ıcın cafe

mıs_ra
Ümraniye ya da kadıköyde ders calısmak ıcın cafe var mı bıldıgınız?
Ümraniye ya da kadıköyde ders calısmak ıcın cafe var mı bıldıgınız?
0
mıs_ra
(30.01.13)
bahariye starbucks'ın üst katında bir çok çalışma masası vardır.

Caddebostan bir opsiyon ise cadddebostan nero güzeldir.
0
kuja
(30.01.13)
kadıköyde bir cafe vardı adını unuttum... Ama taksimde ki favori mekanım Orhan Veli'dir... KAdıköy'dekinin adı da bu olabilir ya da mephisto...
0
koli bandı kafası
(30.01.13)
(3)

Orta karar ingilizce nasıl ilerletilmeli?

anarsi yureklerde
günlük nuşma diliyle ilgili hiç problemim yok. hemen hemen her şeyi anlıyorum, derdimi anlatıyorum, espri yapabiliyorum falan filan. ama iş 2 satırlık cümleleri okumaya gelince, iki kuruşluk derin muhabbete girince sıçıyorum.harry potter okumakta sorun yok ama yetişkin romanı okuyamıyorum.yurtdışına
günlük nuşma diliyle ilgili hiç problemim yok. hemen hemen her şeyi anlıyorum, derdimi anlatıyorum, espri yapabiliyorum falan filan.

ama iş 2 satırlık cümleleri okumaya gelince, iki kuruşluk derin muhabbete girince sıçıyorum.

harry potter okumakta sorun yok ama yetişkin romanı okuyamıyorum.

yurtdışına gitmem çok mümkün değil, hem para yok hem de çalışıyorum.

ne yapmalıyım sizce? nasıl ilerletmeli bu dili?
0
anarsi yureklerde
(28.01.13)
film, dizi, kitap, gazete, dergi.

bunlar zamanla olacak şeyler, okuya okuya öğreneceksiniz. temeli öğrendikten sonraki adım bu olmalıdır.

yetişkin romanları da okuya okuya öğreneceksiniz. bazı kitapların dili ağırdır, misal, bir türk olarak dili ağır olan türkçe bir kitabı da okumakta zorlanabilirsiniz. yine bunun üzerinden bolca okuyarak gelir kişi.
0
kuja
(28.01.13)
Ben star trek next generation izleyerek geliştirmiştim gençken. adamlar sürekli bir afra tafralı konuşuyorlar, sitcom konuşması yok hiç. uzay adamı ya hepsi.

sonra da "yetişkin romanı" dediğin her neyse, onları okuya okuya gelişecek işte.
0
harzem
(28.01.13)
Aynı durumdaydı ingilizcem. Ogrenciyken calıstıgım yerde butun katalogları, brosurleri ve web sitesini ingilizceye cevirdim. Yani bolca yazdım. Teknik kelimelerde zorladım kendimi ayrıca kurumsal dil oldugu icin yazı yetenegım orada gelişti

Kitap konusunda biraz zorlamak lazım. Dilinagır olan kitaplarda ilk bir kaç sayfa cok zor oluyor ama inat edip okumaya devam etmek lazım birkaç on sayfa sonra anlamaya baslıyorsun

Yani dil işi zorlamayla alakalı
0
bizatihizururi
(28.01.13)
(5)

Starbucks'ta çalan enstrümental şarkı

the gambit
Ne soundhound ne shazam bulamadı. Sinir doluyum. O kadar da çok çalıyor ki, belki siz bilirsiniz. Şarkının düşük kalitede kaydedilmiş bir kısmı ekte.http://aralkizilkaya.posterous.com/starbucks-song-of-mystery#Bir de aranızda barista var mı? bu cd'ler nereden geliyor ne kadar zaman süreyle çalıyor,
Ne soundhound ne shazam bulamadı. Sinir doluyum. O kadar da çok çalıyor ki, belki siz bilirsiniz. Şarkının düşük kalitede kaydedilmiş bir kısmı ekte.

aralkizilkaya.posterous.com

Bir de aranızda barista var mı? bu cd'ler nereden geliyor ne kadar zaman süreyle çalıyor, google'da neden aratamıyoruz, aratırsak da bulamıyoruz?


Şimdiden teşekkürler :)
0
the gambit
(28.01.13)
Direk bir barista'ya da sorabilirsiniz.
0
kuja
(28.01.13)
kasada satılıyo o cdler.
0
nabruknabruknabruk
(28.01.13)
böyle firmalar sosyal ağlarda aktiftir bence www.twitter.com/StarbucksTR cevap verebilir
0
ecaz
(28.01.13)
yaklaşık iki yıldır kasada cd satılmıyor ne yazık ki.
0
🌸the gambit
(28.01.13)
kanyon'da, galleria'da, capacity'de cd satılmazken beşiktaşta görmeniz ilginçmiş. kanyon'da daha çok satar diye umuyordum. sizi dinleyip tweet attım da bilmiyoruz diye döndüler sadece :(
0
🌸the gambit
(30.01.13)
(2)

bir işte çalışırken gerçekleştirilen iş görüşmesi hakkında

amilaz enzimi
merhabalarşimdi bi firmada çalışıyoruz,çalışırken çok daha büyük bir firmanın aynı departmanına iş başvurusunda bulunuyoruz ve görüşmeye çağrılıyoruz. tabi başvurulan firma çalıştığınızı biliyor. görüşmede neden çalışmakta olduğunuz işi bırakmak istiyorsunuz sorusunun sorulması farz gibi geldi bana.
merhabalar
şimdi bi firmada çalışıyoruz,çalışırken çok daha büyük bir firmanın aynı departmanına iş başvurusunda bulunuyoruz ve görüşmeye çağrılıyoruz. tabi başvurulan firma çalıştığınızı biliyor. görüşmede neden çalışmakta olduğunuz işi bırakmak istiyorsunuz sorusunun sorulması farz gibi geldi bana.
sizce en uygun ne cevap verilebilir? daha büyük bir firma olduğu için tercih edilecek diyelim.
teşekkürler
0
amilaz enzimi
(26.01.13)
"daha büyük bir firma" olmaları başlı başına bir sebep, kabul edilebilir bir sebep zaten.

"şu an çalıştığım işten memnunum, fakat kendi kariyerim ve hedeflerim için artık yoluma devam etmem gerektiğine inanıyorum."

edit: kuvvetle muhtemel, bu noktadan sonra daha fazla bir soru sormayacaklardır sana. sen de profesyonel ol, ve daha fazla detaya girme. şu an çalıştığın yerde misal müdüründen memnun değilsen, bunu belirtme. "memnunum" de, gereksiz detayları dışarıda bırak.
0
kuja
(26.01.13)
evet ben de cevabıma burdan girmeyi planlıyorum.
teşekkürler kuja
0
🌸amilaz enzimi
(26.01.13)
(4)

mp3 indirmek

noluyo yaa
beyler bayanlar sizce bu hırsızlık mı? Özellikle her şarkıyı halihazırda youtube'da bulabildiğimiz bir dönemde? Yani youtube'dan dinlemekten ne farkı falan var mp3 indirmenin sizce?
beyler bayanlar sizce bu hırsızlık mı? Özellikle her şarkıyı halihazırda youtube'da bulabildiğimiz bir dönemde? Yani youtube'dan dinlemekten ne farkı falan var mp3 indirmenin sizce?
0
noluyo yaa
(26.01.13)
hırsızlık.
0
ben smyrna
(26.01.13)
zamanında müzik şirketleri youtube'a yüklenen kliplere savaş açmışlardı. şimdi kendileri seve seve! yüklüyor. yakın bir zamanda mp3 içinde aynısı olacak merak etme bir gün anlayacaklar; parayı cd satmaktan artık kazanamayacaklarını

hırsızlık mı bence çağımızın getirdikleri yüzünden değil, yasal olarak bilemem
0
10lion sinisterer
(26.01.13)
hırsızlık felan değil bence.
0
amonaki
(26.01.13)
ben karşıyım, mümkün olduğunca satın alırım.

ama "param yok indiriyorum" diyene "neden?" diye sormam. parası olunca satın almaya başlar umarım diye geçiririm içimden.

öğrenci adam falan indiriyorsa dediğim gibi, hırsızlık falan olarak kesinlikle görmem bunu.
0
kuja
(27.01.13)
(1)

istanbulda genel ingilizce kursu

cliff62
ekşiduyuru'nun güzel sakinleri,istanbul kadıköy civarında genel ingilizce için kursa gitmeyi düşünüyorum. seviye muhtemelen intermediate veya upper-int olacak seviye tespit sınavına göre... daha önce biliyorum billion kere sorulmuş [okudum da] ama gene de soruyorum lütfen bir tavsiyede bulunun ya da
ekşiduyuru'nun güzel sakinleri,

istanbul kadıköy civarında genel ingilizce için kursa gitmeyi düşünüyorum. seviye muhtemelen intermediate veya upper-int olacak seviye tespit sınavına göre... daha önce biliyorum billion kere sorulmuş [okudum da] ama gene de soruyorum lütfen bir tavsiyede bulunun ya da nelere dikkat etmeliyim söyleyin şimdiden cevap yazanlara teşekkür ederim.

genel ingilizceden sonra da kpds için kasayım diyorum. onun için ne tavsiyede bulunursunuz?
0
cliff62
(25.01.13)
justenglish var kadıköy'de, iyi diye biliyorum.
0
kuja
(25.01.13)
(1)

Bu cümlede ne demek istiyor?

:)
"If you choose to stay, you may as well plump for the top end of things here." (Bir tatil yöresinden bahsediyor) Sağolun şimdiden..
"If you choose to stay, you may as well plump for the top end of things here." (Bir tatil yöresinden bahsediyor) Sağolun şimdiden..
0
:)
(24.01.13)
"kalmayı seçerseniz, en kaliteli (top noktada olan) işletmelerden birini tercih etmelisiniz:"

google'da cümlenin tümünü aratınca anlamı daha belli oluyor, cümlenin sonunu "nokta" ile bitirmissiniz halbuki kitapta iki nokta üst üste bitiyor.

yani yazar, bu bölgedeki 2 kilometrelik plajın, iyili ufaklı orta karar işletmeler tarafından "tutulduğunu" ve şayet bu işletmelerde kalmıyor iseniz, plaja ulaşımı güçleştirdiklerini yazıyor ve sizin cümlenizi ekliyor;

"eğer burada kalmayı seçerseniz, bölgenin en iyi yerini tercih etmeniz mantıklı olacaktır: 3 yıldızlı Club Petunya."
0
kuja
(24.01.13)
(6)

kadir çöpdemir hangi radyo kanalında program yapıyor

all girls dream
ve saat kaçta? ayrica radyoda severek takip ettiginiz kimler var?
ve saat kaçta? ayrica radyoda severek takip ettiginiz kimler var?
0
all girls dream
(23.01.13)
muzo
cem arslan
serdar gökalp var
kadir çöpdemir i bilmiyorum.
0
basond
(23.01.13)
metro fm olsa gerek.
0
in search we trust
(23.01.13)
sabah işe giderken 9 gibi

cem arslan (alem fm)
ekin baykara (joy fm)
0
atmosphere
(23.01.13)
pacal nouma ile beraber metro fm'de. lafı çok uzatıyorlar, aynı espiri üzerinde durup duruyorlar, cenkerdem tavsiye edilir.
0
vasiyet
(23.01.13)
metro fm'de akşam saat 5-6 gibi, pascal nouma ile.
0
kuja
(23.01.13)
Sabahları 07.00-10.00 saatleri arası zamanın olursa Rock Fm'de Mesut Süre'yi dinle..
0
teodosic
(23.01.13)
(8)

yaralı kedi

nikisanders
dünden beri apartman kapımızın önünde duran, yetkililere haber verdiğim halde kendisiyle ilgilenilmeyen yaralı bi kedi var.sanırım araba falan çarpmış, ağzı yüzü dağılmış hayvanın. ne bişey yiyebiliyor ne de içebiliyor. belediyeyi aradım dün, veteriner işlerinin telefonu bozukmuş da, konuştuğum kadı
dünden beri apartman kapımızın önünde duran, yetkililere haber verdiğim halde kendisiyle ilgilenilmeyen yaralı bi kedi var.

sanırım araba falan çarpmış, ağzı yüzü dağılmış hayvanın. ne bişey yiyebiliyor ne de içebiliyor. belediyeyi aradım dün, veteriner işlerinin telefonu bozukmuş da, konuştuğum kadın kendilerine ulaşmaya çalışacakmış. ama belli ki ulaşamamış, hayvan hala aynı halde aynı yerde.

ne yapılmalıdır, bi bilen yardımcı olsa ne güzel olur...

yer: istanbul, bahçelievler. 1-2 veterineri aradım, hergün onlarca istek geliyor böyle, hepsine cevap veremeyiz dediler. aracım yok ki hayvanı alıp kendim götüreyim.

az önce belediyeden aradılar, gelip alacaklarmış. dün akşam eve döndüğümde hayvanı aynı yerde görmeyince herhalde gelip aldılar düye düşündüğüm için rahattım. meğer öyle değilmiş, okuldan dönerken hayvanı görünce anladım.

yalnız az önce yine çıkıp baktım, hayvan yok. hayır adamlar gelirse gerçekten, bi aramak mı gerekecek, bilemedim...

son durum (13.30): belediyeden bi görevli aradı ve gelip alacaklarını söyledi haynanı. şu anda burada değil dedim. hayvanı görür görmez arayacağım, hatta bi şekilde alıkoyacağım, ki fazla da karşı gelebileceğini sanmıyorum, haber vereceğim, onlar da gelip alacaklar.
0
nikisanders
(23.01.13)
bir başka veterineri arayın ya da alıp kendiniz götürün, bulundugunuz bolgede tek bir veteriner oldugunu sanmiyorum.

benzeri bir soru sormuştum duyuru'da yine, bana yardım eden kişi şak diye 3 ayrı veteriner numarası çıkarmıştı.

bu tur durumlarda "baskasi arayacak" diye beklememek lazım insanoğlu çok tembel olabiliyor. alın götürün derim ben bir veterinere.
0
kuja
(23.01.13)
belediyeye kaldınsa yandın. kap götür bir veterinere
0
biliyorum ki ben
(23.01.13)
ülkemizde hayvanlar için sağlık sigortası, ambulans hizmeti vb. yoktur.
o yüzden iş vatandaşa kalıyor.
belediyeye verirseniz zaten ölür hatta öldürürler.
alıp bir veterinere götüreceksiniz.
sokak hayvanı olduğu için kâr koymadan ilaç masraflarını isteyecek.
gittiğinizde zaten söyler ne kadar tutacağını.

nerede yaşadığınızı söylerseniz tanıdık veteriner bulmada yardımcı olabilirim belki.
0
blatta hiberna
(23.01.13)
ay yazik, dunden beri nasil durdunuz? cok uzuldum. alip bir veterinere goturme imkamininiz yok mu? siz yapamiyorsaniz lokasyon verin, belki burdan biri yapmaya calisir.
0
freefroglet
(23.01.13)
şehir söyleyin, ankara ysa adres verin hatta.
0
elbar
(23.01.13)
yazık hayvanın ağzı yok dili yok, dünden beri ne acılar çekmiştir kim bilir.
google'a yaşadığınız semt ve veteriner diye aratsanız eminim bir dolu sonuç çıkacaktır. veteriner gelir ya da bir ayakkabı kutusuna koyun siz götürün.
0
kayranin kedisi
(23.01.13)
çıkıp biraz arasanız?
zaten o kadar kötü durumdaysa çok uzaklaşmış olamaz.

gerçi açıkçası belediyenin eline düşmesindense kaçmış olmasını tercih ederim.
belki başka biri de alıp götürmüş olabilir, belli olmaz.
0
blatta hiberna
(23.01.13)
Şehir, adres söyle. İmkan varsa fotoğraf çek paylaşılsın, o bölgeye yakın birileri elbet yardımda bulunacaktır. Ama acelet et geç bile kalınmış olabilir.
0
reyals
(23.01.13)
(9)

beni bir iyileştiriverin

la femme de turc
kaç günlerdir çok kötü bir şekilde öksürüyorum. artık öksürürken boğazım kopacak diye korkmaya başladım. doktora gittim lanet bir ilaç verdi. lanet diyorum çünkü hiçbir işe yaramadı. bu öksürüğümü geçirmek için önereceğiniz her türlü kocakarı yöntemine açığım. beni bir iyileştirin yahu.edit: sigara
kaç günlerdir çok kötü bir şekilde öksürüyorum. artık öksürürken boğazım kopacak diye korkmaya başladım. doktora gittim lanet bir ilaç verdi. lanet diyorum çünkü hiçbir işe yaramadı. bu öksürüğümü geçirmek için önereceğiniz her türlü kocakarı yöntemine açığım. beni bir iyileştirin yahu.

edit: sigara içmiyorum ve kuru öksürük var yalnızca. öksürük şurubu verdi doktor.
0
la femme de turc
(23.01.13)
adaçayı iç kesinlikle.
0
bxgx
(23.01.13)
Bal ye.iyi geliyo baya.
0
jpsartre
(23.01.13)
öksürük kuru mu, balgam var mı? ve hangi ilacı vermişti doktor?

öksürük şurubunun adı neydi işte?
0
merena
(23.01.13)
hastaliktan kalan oksuruk mu? sigara iciliyor mu?
0
yirtik foto
(23.01.13)
bir çorba kaşığı bal üstüne bolca karabiber ekip yut. boğaza iyi gelir. ciğerler için de tekrar bir doktora gidip muayene olmanı tavsiye edebilirim. iyi bir antibiyotik durumu düzeltecektir.
0
loveinaflipbook
(23.01.13)
ayak tabanlarına vicks sürmeyi bi denesene. n'alaka diyip öksürüksüz 10 saat uyku çekmiştim.
0
avifa
(23.01.13)
maalesef kuru öksürükte özellikle beklemekten başka yapabileceğiniz pek bir şey yok. etkili olan bir öksürük şurubu tanımıyorum.

antibiyotiklik bir durumda yoktur diye düşünüyorum şayet bir enfeksiyon yoksa, varsa da zaten doktoruzunuz bunu anlardı.

özellikle tahriş nedeni ile hastalıktan kalan bir öksürükse, hastalık geçirirkenki şiddetine göre 8 haftaya kadar sürebilir (genc bir bunyede 1-2 hafta max. derim). işin iyi yanı, her geçen gün iyiye gider.

fazla kafanıza takmayın, öksürük işte biliyorum sinir bozucudur ama bir kaç gün çekersiniz en fazla.
0
kuja
(23.01.13)
tsufed kullan
0
sökmen
(23.01.13)
bi turp al içini oy, oyduğun yere bal koy. sonra 2 saat kadar bekle o bal biraz turpun suyunu çekecek. sonra ye balı.
0
piszenci
(23.01.13)
(8)

Son sınıfken Yurtdışında Master Başvurusu Yapmak

yule
Selamlar, yurtdışında master'a başvuru sürecinde yardımınıza ihtiyacım var tekrar.Başvuru şartlarında lisans not ortalaması isteniyor. Hatta diploma notu diye anladım ben. Ancak deadlinelar hep nisan mayıs gibi olduğundan ben henüz mezun olmamış olacağım. Ben şimdi bu adamlara alıp transkripti mi gö
Selamlar, yurtdışında master'a başvuru sürecinde yardımınıza ihtiyacım var tekrar.

Başvuru şartlarında lisans not ortalaması isteniyor. Hatta diploma notu diye anladım ben. Ancak deadlinelar hep nisan mayıs gibi olduğundan ben henüz mezun olmamış olacağım. Ben şimdi bu adamlara alıp transkripti mi göndereceğim? Yoksa son sınıf öğrenciler başvuramıyor mu? Nedir ne değildir çözemedim.

Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
yule
(23.01.13)
Ben mezunum fakat basvurdugum okullarin cogunda son siniflar icin normal basvuru suresinde transkript ve diger belgeler, temmuza kadar da diplomanin tedarik edilmesi soyleniyor.
0
sAINT
(23.01.13)
benim arkadaşlarım viyana teknik için, tr'de son sınıfta okurken bachelor için başvurdular, kabulu alıp viyana'da dil kursu yaptılar. bu sırada yine başvurup master kabulu aldılar.
0
VickVickyVale
(23.01.13)
bu soruyu muhtemelen başvuracağın bölümün erasmus koordinatörlüğü ya da enstitü sekreterliğine sormalısın
0
gudumlu anne terligi
(23.01.13)
hiç sorun çıkarmaz.

transcript'i gönderiyorsunuz sizi şartlı kabul ediyorlar. son ortalamanız tatmin edici olursa (ki olacaktır, son dönem sadece) okula giriyorsunuz.

yani şu anki transcript'inizle başvuracaksınız. sizi kabul ederlerse şartlı kabul olacak, şartları da mezun olmanız olacak neticesiyle.

başvurmayı düşündüğünüz bölüm okuls onrası iş tecrübesi aramıyorsa, yani yeni mezunlar ve full-time öğrenciler odaklıysa hiç sorun çıkarmayacaktır son döneminizde olmanız.
0
kuja
(23.01.13)
Peki esas başvuru diplomayı gönderince mi tamamlanmış oluyor? Yoksa başvuruyu transkripti ellerine geçince mi tamamlıyorlar? Sormak istediğim aslında şu; benim not ortalamam 2,5 diyelim ama diğer dönem 3e çıkardım ve 3le mezun oldum. Şimdi adamlar beni 2,5'a göre mi değerlendirecekler yoksa ellerine diploma geçtikten sonra 3'e göre mi değerlendirecekler. Yani ben mezun olup diplomayı gönderene kadar iş işten geçmiş olur mu?

Bir de benim bu dönem kaldığım bir dersim var.Diğer dönem onu da tekrar alıp verip mezun olacağım (seçmeli olduğu için önümüzdeki dönem de açılıyor). Başvuru yapacağım üniversitelere yollayacağım transkripte bu dersten kalmış olarak gözükeceğim yani. Bu bir sorun yaratır mı değerlendirme sürecinde? Bilginiz var mı?
0
🌸yule
(23.01.13)
genelde adamlara gönderdiğin transcript'e göre değerlendiriyorlar yani ortalam 2.5 ise sen 2.5'luk öğrencisindir. fakat ilk 2 sene notların düşük, son 2 senede de belirgin bir yükseliş varsa bunun pozitif faydası olacaktır.

sonuç olarak sizin komple nasıl bir öğrenci olduğunuza bakarlar. kendinizi mektupta nasıl açıkladıklarınıza, referans mektuplarınıza falan.

eğer ki not ortalamandan emin değilsen bekle, yükselince başvurursun. "hmmm bu not ortalamasini yukseltsin" diye degerlendirmezler.

bu tur bilgileri başvuracağın okulu sekreterliğine de sorabilirsin, detaylı bilgi vereceklerdir sana. hatta adamlara "şu şu şu nedenlerden dolayı erken başvurmam lazım deadline'ı kaçırmak istemiyorum" dersen, sana yol gosterirler.

edit: dersten kalma konusunda, hayır tek başına negatif karar vermelerine yol açmaz. dediğim gibi başvuruyu komple değerlendirirler.
0
kuja
(23.01.13)
hic sorun olmaz +1
sonucta gpa'den asagi yukari son donem ne olacagini onlar da bilir sen de bilirsin.
0
yirtik foto
(23.01.13)
basvuru yaparken diploma notuna (kumulatif) bakilir, yani aldigin topladigin kredi puani/sayisi. son doneme kadar ortalaman 2.5 sa, son donem aldigin 3 ortalamanin etkisi matematiksel olarak yok gibi bir sey zaten. 3.5 ortalama da da getirsen 2.50 olur sana 2.55.
0
please dont die
(23.01.13)
(3)

istanbulda vodafone

deju
nasıl çekiyor? internet pek önemli değil. ama konuşma kalitesi basıl?
nasıl çekiyor? internet pek önemli değil. ama konuşma kalitesi basıl?
0
deju
(22.01.13)
gayet iyi
0
sanrey79
(22.01.13)
cızırdama yok, çanakkalede dağ başındayken bir iki defa görüşmem kesildi ancak kopmadı uyarı geçti 10 snyede geri bağlandı. bu son dediğim geçen yazdı geliştirmişlerdir bir de istanbulda sorun yoktur.

5 sn ve 90 dk arası görüşmeler yaparım bodrum katlarında ve turkcellerin çekmediği kimi alanlarda çektiğine sahit oldum.

samsung chat335 kullanıyorum.
0
wiillii
(22.01.13)
Tuzla gibi bölgelerin bazı noktalarında bırakın konuşma kalitesini, çekmiyor bile.
0
kuja
(23.01.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.