Giriş
(12)

şekeri hayatından çıkaranlar veya şekerden uzak duranlar, şekerle ilgili

AWD
mesela çayı şekersiz içmek, tatlılardan uzak durmak başlangıç için iyidir. Ancak şekersiz hayat çok radikal bir karar yani ekmek bile yememesi lazım insanın.Ya da bir gün iki gün uzak durdunuz, üçüncü gün önünüze pasta gelir, kurabiye gelir..Yani ben işlenmiş şekerden olabildiğince uzak durmak istiy
mesela çayı şekersiz içmek, tatlılardan uzak durmak başlangıç için iyidir. Ancak şekersiz hayat çok radikal bir karar yani ekmek bile yememesi lazım insanın.Ya da bir gün iki gün uzak durdunuz, üçüncü gün önünüze pasta gelir, kurabiye gelir..

Yani ben işlenmiş şekerden olabildiğince uzak durmak istiyorum, adeta bir detox gibi.

Tatlıları seviyorum.Şöyleki hemen hemen her gün hiç olmazsa bir-iki gofretim var.Çikolata bisküvi filan da o biçim.Ancak bunun ileriki yaşlarda sorun olmasından korkuyorum.diyabet, insülin direnci vs.. Galiba vicdanım ya da bilinçaltım beni bu konuda uyarıyor.Diş çürükleri korkusu da cabası.

Şekeri hayatınızdan çıkardıysanız eskiye oranla nasıl hissediyorsunuz?

Şekerden uzak durma konusundaki kararlılığımızı arttırmak için ne yapmalıyız?

Pankreas sağlığımız için neler yapabiliriz,neler hazırlayabiliriz?
0
AWD
(02.11.13)
eskiye oranla harika hissediyorum. 1 yıldır falan neredeyse hiç şeker koymadım ağzıma meyveler dışında. geçen ay yanlışlıkla bir yudum kola içtim mesela, az kalsın kusuyordum. o kadar iğrenç geldi ki. bağımlılığı atlattıktan sonra insanın canı gerçekten o kadar çekmiyor. zaten bir süre sonra tatlı falan yiyen insanlara acıyarak bakmaya başlıyorsun. biraz sabrettikten sonra kolaylaşıyor ya. yeter ki 1-2 ay dayan.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(02.11.13)
çayda / kahvede şekeri bırakınca gerisi gelir, canın eskisi gibi tatlı istemez. sevip te baklavadan uzak durmak iyi değil. haftada 1 gün izin verebilirsin kendine. cmtesi akşamları kazandibi yemek gibi mesela. planlı olması lazım.
0
hasmetizm
(02.11.13)
"nasılsa sonrasında tatlı yok" diye yemek yemekten vazgeçen, günde ortalama 1 litre meşrubat tüketen, çayı şekersiz (evet) içen birisi olarak önerim: eğer imkanın varsa, yaşadığın çevreden kısa bir süreliğine de olsa uzaklaş.

"memleket"e git, arkadaşlarınla böyle tatil falan düşünebilirsin ne bileyim. kafanı kendi hayatından uzaklaştırdığın zaman otomatik olarak, çok daha rahat bir şekilde değiştirebiliyorsun alışkanlığını. sonrasında biraz kararlılıkla "başlamayacağım" diyebilirsin.

ben dönem dönem uzak durabiliyorum. sonrasında bagdf'nin de dediği gibi, kola çok şekerli ve iğrenç geliyor. ha devamında alışıyosun tekrar, yuvarlamaya başlıyosun.

velhasıl, "ARTIK ŞEKERİ BIRAKICAM!!" demek yerine ufak da olsa değişiklikler yapmaya çalış hayatında.

saçma gelebilir ama farklı türde bir kitap okumak, yeni bir hobi edinmek, yeni bir oyun oynamak, alıştığının dışında müzik yapan bir sanatçının tüm şarkılarını dinlemek gibi şeyler bile alışkanlıklarını değiştirmede etkili olabilir.

tabii saydıklarımı yaparken "şeker" aklının bir köşesinde bulunsun.
0
der meister
(02.11.13)
yaklaşık 1 yıl önce Karatay'ın kitabını okumamla aklıma girmişti şekerin zararları. üzerine biraz internette araştırma yapmıştım, sonrasında da Taş Devri Diyeti'nde de benzer şeylerle karşılaşınca ben de şekeri tamamen çıkarmaya başladım 8 ay önce hayatımdan. çok nadir kendimi kandırdığım oldu.
ilk 5 günden sonra falan şekerli birşeyi istemiyorsun doğrudan en azından benim için öyle oldu. günde 1-2 meyve ile yeterli şeker aldığımı biliyordum. ekmek vs. de aynı şekilde bıraktım. ilk ay 2-3 kilo arasında verdim, daha sonra giderek azaldı kilo verme olayım, vücut kendine geldi sanırım:) bünyeye göre değişir bence. günde 2500-3000 kalorinin altına düşmedim bu kiloları verirken, protein ağırlıklı beslendim ve kilo almadım. bunlar bilinen şeyler zaten.
şeker ihtiyacı-krizi olursa dolaylı yollardan karşılamaya bakacaksın. mesela arasıra kahveme tarçın dövüp koyuyorum, öğün önceleri vey sonrasında kuru meyve alıyorum vs. kendimi çok daha dinç, zinde hissediyorum, eskisi gibi ağır bir hamur tatlısı yedkten sonra gelen ağırlaşma, uyku gelmesi vb. olmuyor artık. aklıma çok şey geliyor gündelik yaşamla ilgili ama mesela gün aşırı kefir içmeye çalışırım özellikle geceye yakın acıktığım zamanlarda, hem doyurucu hem de şekerli-unlu gbi şeylere saldırmamı engelliyor. bu doğrultuda tavsiyelerin genelini ayrıntılı olarak Karaty Diyeti-Taş Devri Diyeti'nde bulabilirsiniz.
0
candanag
(02.11.13)
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu +1.

Şekeri lise son sınıfın haziranında hayatımdan çıkarmaya karar verdim,tabi ki tuzu da. Başta kilo vermek amacıyla yaptım bunları,106 kiloydum.ilk haftalar sigara tiryakisi gibi hissediyorsunuz kendinizi,bağımlısı olmuşsunuz tuzun şekerin ve tat alamıyorsunuz yediklerinizden.Sonraki 2-3 ay alışıyorsunuz ama gözünüz tuzun-şekerin üzerinde, elinizi uzanıyor ama almıyorsunuz.Sanırım 3 yıl oldu bırakalı.iyi ki de bırakmışım.Şekersiz çayın tadı harikaymış ya, yine tuzsuz yemeklerde öyle.Yediğiniz yemeklerin-yiyeceklerin gerçek tatlarını alıyorsunuz-hissediyorsunuz ağzınızda.Kola ve o tarz şeylerinde ne kadar iğrenç olduğunu.Şuan da kar olarak bakarsam,abartmıyorum, 1 çeyiz sandığını dolduracak kadar şeker ve tuz tüketmiş olurdum eğer bırakmasaydım. Ara da sırada caymalar oluyor ama pişman oluyorum sonunda.Sağlıklı olabilmek için sadece şeker-tuz değil de genel olarak yediklerimize dikkat etmek-kontrol altına almak sağlık açısından çok çok faydalı olur bence.
0
MtKrt
(02.11.13)
canın durduk yere tatlı ya da gofret istemesi, durduk yere çikolataları pastaları düşünmesi hatalı beslenme sonucu oluyor. ben çayı şekersiz içmeye başlayana kadar sevmezdim. çayı ne zaman ki şekersiz içmeye başladım işte o zamandan beri hayatımda en sevdiğim içecek diyebilirim.

pasta börek çörek kısmı benim için zor değildi zaten sevmezdim. yaş pastadan nefret ederim. doğumgünümde bile yemezdim alınmasını da istemezdim küçükken bile. meyve de hiç sevmem. arada yerim ama işte anca arada. ama 2-3 ay hiç meyve yememişliğim oluyor farketmiyorum bile.

ekmek başta bırakılmaz gibi gelmişti alışkanlıktan dolayı. sucuklu yumurtanın ekmeksiz de yenebilecek bir şey olduğunu beynime anlatmam zor oldu ama oldu. ekmek aramıyorum hiç artık.

kararlılığımı arttıracak yaptığım şey fast food'u çok tüketen, şekeri çok yiyen insanları gözlemek. bellerinin etrafındaki simitin her geçen gün daha da büyüdüğünü görmek ve bunun nasıl sağlıksız bir şey olduğunun farkında olmak. eğer bunların farkında olursan zaten arada canın istese, gofret yesen bile kıçı başı dağıtıp her gün 3-5 gofret yiyen birine yeniden dönüşmüyorsun. gofret yiynce artık vizdanın sızlıyorsa, ya yemeyeydim iyidi bak diye düşünüyorsan sorun yok. sorun " ya bu hayata bir kere geldim kendimi bu kadar kısıtlamayayım ye gitsin ne olacak" düşüncesinde.

bir de beslenme ile ilgili kitpları okuyabilirsin. her dediği yüzde yüz doğrudur demiyorum ama karatay'ın kitpları ikna edicilik açısından iyidir.
0
godsparticle
(02.11.13)
sigarayı bırakmak gibi, eğer buna aşinaysan. ilk başlarda çok zor, ama sonra mesela birisi yanlışlıkla şeker koysun çayına miden bulanır içerken. aslında "şeker"den uzak durmaktan çok "rafine şeker"den kaçmak lazım, glikoz şurubu dedikleri nane. hayır demeyi ve durumu anlatmayı beceremiyor ya da her ikramda bulunana hayır derken "neden neden" sorularıyla boğuşmak ve insanların saçma geyikleriyle uğraşmak istemiyorsan da şeker hastalığı riskin olduğunu falan söyle nebileyim, doğrudan yüzleşmek daha iyi ama bir süre sonra da her sorana anlatmak sıkıyor biraz, o açıdan.
bir de yüzün güzelleşiyor resmen bir süre sonra. öyle bişey.
0
dafaiss
(02.11.13)
Söylenenlerin çoğuna katılıyorum. Azaltınca ya da bırakınca zaten eskisi gibi istememeye başlıyorsun. Erkek arkadaşım bana göre daha çok sever tatlıyı, onu alıştırmak için kendimize haftada bir gün tatlı günü yapmıştık. Resmen otomatik olarak sadece o gün canımız çekmeye başlamıştı. Bazen o günü unuttuğumuz bile oluyordu.
Bu tür şeylerde benim yöntemim, biraz kendini kandırmak ve ufak ufak başlamak. Tamam 1 hafta sonra tatlı yiyeceksin dersin kendine, 1 hafta gelince bak bakalım 2 gün daha sabredebiliyor musun filan derken 1 ay geçer ve alışmak daha kolaylaşır. Hem herkes söylemiş arada yemek sürekli yemeye göre iyidir. Günde birkaç çikolata-gofret fazla bence.
Bir de bedeni dinlemek önemli. Ben buna başlayalı beri, sağlıksız alışkanlıklarımı, bedenimin nasıl zamanla daha ilgi gerektirdiğini vesaire anlar oldum, bu da doğru şeyler yapmak için motive ediyor.
0
kompos
(02.11.13)
Ayıptır söylemesi geçen Cemil Baba'dan iki kilo karışık tatlı aldım. Padişah, kuru baklava, saray burma. Hakikaten birinci sınıf baklava. İnsanın damağında eriyor. Benim pakedin hazırlanmasını beklerken adam tepsiden bir tane ikram etti. İki kardeş işletiyo bu dükkanı, küçük olan uzun saçlı çok iyidir o hep ikram eder ama büyük kardeş tam bir denyo esnaflıktan anlamayan bi tip. Neyse abi baklavayı uzattı, pankreasıma dedim hazır mısın lan. Abi sen neler diyosun gönder gelsin hemen dedi. Baktım enzimler menzimler hep coşmuş çıldırıyoruz organizma olarak. Aldım tatlıyı tam atıyordum ağzıma, gözüm camdan dışarıya takıldı baktım adamın biri bana acı acı bakıyo. Elimle gel gel dedim, geldi. Buyrun kardeşim beraber yiyelim dedim. Nemli gözleriyle elimdeki baklavaya bakıp yutkundu ve titrek bi sesle sana acıyorum dedi. Çarptı kapıyı koşarak çıktı. Allah Allah.

www.etkihaber.com
0
Troll
(02.11.13)
Yazılannar çoğzel! Goosüm gabardı hepiniznen!

Ammaaa waa laaqıyn:

Bi Allaan gulu da çıhıp hareket dimemiş!!!

Ayda iki dilim baklavadan bi bok olmaz. Arada bi nefis köreltmek lâzım. Ama glikoz şuruplu olmasın lütfen.

Eve çay şekeri almıyon, oluyo.
Gola, gazoz, aysti, taze sıkılmışı da dahil olmak üzere, meyve suyunu zaten ezberlediniz. Markette bunnarnan yığılı koridorlar bile mide bulandırıcı. Kahrolsun bağzı şeyler!

Kefir, ayran, su, yeşil çay içiyon bol bol.

Gelelim zurnanın "zırt" dediği yere:
Yani harekete, yani yürüyüşe...

Diyabeti önlemenin ya da başlamış insülin direnci, azalmış glukoz toleransından geri dönüşün ennnnn önemli silahları, hem şekerden uzak durmak hem de yürüyüş yapmak. Ne kadar uzun mesafe, o kadar iyi! Kasmadan ama. Önemli olan attığın adım sayısı.

En büyük kaslar götte.
Bacaklar da çok zengin. Vücut kas kitlesinin %80'i "belden aşşaa"! Haa, o kas da olur, onu da çalıştır.

Dolayısınnan yürüyüş, en akıllıca yapılacak hareket.

Günümüz insanının yüzyüze kaldığı tehlike 1 adet değil. Zehirli gıda ve içecekler + hareketsizlik + güneşsizlik yani iç mekânlara mahkûm bi hayat.

Güneşsizlik = D vitamini eksikliği; O da = insülin direncine yaldızlı ve 5 yıldızlı davetiye...

Hareketsizlik + güneşsizlik + zehirle beslenme = azalan glukoz toleransı ve metabolik sendrom ve diyabet ve sikilip atılmış koronerler, göz dibi, böbrek tübülleri, beyin damarları ve hayatın hastalıklarla ve çok düşük kalitede geçmesi, işkenceye dönmesi. Hele bunnarın yanında, tuz, stres ve sigara da varsa, ooooohh dadından yinmez olur. Hoşgeldin bebek, yaşama sırası sende; Senin yolunu gözlüyor, Hipertansiyon, KOAH, psikosomatik hastalıklar ve diyabet!
0
compadrito
(02.11.13)
Tlf dan edit edemiyom.

(bkz: insülin direnci/@compadrito)

daha o yazıyı edit edemedim ama buraya ekleyeyim:

Geçen bi telekonferans metni geldi. İtalyan pediatrik hepatolog dehşete düşmüş: "günde 20 - 25 çocuğa karaciğer biyopsisi yapar hâle geldim, bu bi salgın!" diye feryâd ediyo! Niye biliyonuz mu? Bu zehirli yiyecek ve içecekler NAFLD'ye sebep oluyo çocuklarda. Non-alcoholic fatty liver disease, yani karaciğerin alkole bağlı olmayan yağlanması. YouTube'daki "Sugar: The bitter truth" dersi neyi annatıyodu? Şeker karaciğeri, aynen alköl gibi sikip atar. 21 yaş altına alköl satmıyonuz da 3 yaşındakine niye gola ve junk food dayıyonuz? Bu mu lan sizin insannığınız???

Eyyy genç anneler ve babalar çocuklarınızı NAFLD'den koruyun. Beni dinneyin, sesime kulak verin! Tsunami gibi geliyo üstümüze!!!
0
compadrito
(02.11.13)
compadrito +1
0
hasmetizm
(02.11.13)
(3)

Kindle Paper White

kompos
Merhaba,Kindle'ım yeni ve hala çözme aşamasındayım.Bilgisayarımdaki 4 tane pdf dosyasını kabloyla bağlanıp kindle'ın içine atıyorum ama sonra kabloyu çekip kindle'a baktığımda dosyaları göremiyorum.Teknoloji konusunda kötü birine anlatır gibi anlatabilir misiniz ne yapmalıyım?Teşekkür ederim şimdide
Merhaba,

Kindle'ım yeni ve hala çözme aşamasındayım.
Bilgisayarımdaki 4 tane pdf dosyasını kabloyla bağlanıp kindle'ın içine atıyorum ama sonra kabloyu çekip kindle'a baktığımda dosyaları göremiyorum.
Teknoloji konusunda kötü birine anlatır gibi anlatabilir misiniz ne yapmalıyım?
Teşekkür ederim şimdiden.
0
kompos
(02.11.13)
documents klasörüne atacaksın
şuna da göz at
kindlebilgideposu.wordpress.com
0
edip
(02.11.13)
kabloyu çeker çekmez orda belirmeyebiliyor bazen. cihazı kapatıp açtıktan sonra görünür belki. benim nook'ta öyle oluyor en azından.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(02.11.13)
İçinde documents yoktu işte, doğru sanırım geçen sefer bir şey attığımda öyle bir klasör vardı. Linke bakayım.
Kapatıp açtım ama hala yok.
0
🌸kompos
(02.11.13)
(3)

Yol tarifi vermek

zaugnakhaldun
Yol tarifi bana lazım değil, ben birilerine vereceğim ama nasıl yapacağım bilemedim.Pazar öğleden sonra Atatürk Havalimanı'na inecek 2 yabancı kişinin Suadiye-Kazasker bölgesine gelmelerini sağlamam lazım. Buraya kadar kolay, zor olan kısmı ise şu: Bisikletleri de var.Ucuz ve mantıklı şekilde Atatür
Yol tarifi bana lazım değil, ben birilerine vereceğim ama nasıl yapacağım bilemedim.

Pazar öğleden sonra Atatürk Havalimanı'na inecek 2 yabancı kişinin Suadiye-Kazasker bölgesine gelmelerini sağlamam lazım.

Buraya kadar kolay, zor olan kısmı ise şu: Bisikletleri de var.

Ucuz ve mantıklı şekilde Atatürk Havalimanı'ndan Suadiye'ye nasıl gelebilirler? Anadolu Yakası'nın belli bir miktarında bisiklet kullanabilirler ama sonuçta yabancılar ve ilk defa geliyorlar ve bisiklet konusu biraz sıkıntılı anladığım kadarıyla.

Biraz acil bu arada, bugün içerisinde bilgi vermem lazım; kısa süre yukarıda tutabilir miyiz?
0
zaugnakhaldun
(02.11.13)
Öncelikle Havataş'a rica edilebilir, Kadıköy veya Taksim'e kadar gelmek kolay olur en azından.
Olmazsa metroyla bir şekilde Bakırköy yakınlarına varıp oradan sahilden dümdüz Beşiktaş veya Eminönü'ne gelip vapurla Kadıköy'e geçebilirler.
Kadıköy'den sonrası sıkıntı olmaz diye düşünüyorum.
Metroya bisiklet alıyorlar bu arada, bir de bisiklet için basınca. Kesin bilgi.
0
kompos
(02.11.13)
Bakırköy'den deniz otobüsü ile Bostancı'ya getirebileceğim gibi gözüküyor; sadece havalimanından iskeleye nasıl gelebileckelerini çözemedim henüz :)
0
🌸zaugnakhaldun
(02.11.13)
e baktım, metronun bakırköy incirlisinde inebilirler ya da bahçelievler, oralardan çok yakın iskele. bir kroki çizin basitçe mail atın takip etsinler?
0
kompos
(02.11.13)
(14)

Tatlı Sevmemek

dahili meddah
Selam dostlar;Ben kendimi bildim bileli çocukluktan sonra şeker ve şekerli yiyecekleri sevmedim. Bunu çevremde söylediğimde herkes çok garipsedi. Nasıl yani'ler mi dersiniz, tatlı sevilmemiz mi ler mi dersiniz.. Merak ettim benim gibi olan var mı? Varsa neden acaba hiç düşündünüz mü? Yani neden çoğu
Selam dostlar;

Ben kendimi bildim bileli çocukluktan sonra şeker ve şekerli yiyecekleri sevmedim. Bunu çevremde söylediğimde herkes çok garipsedi. Nasıl yani'ler mi dersiniz, tatlı sevilmemiz mi ler mi dersiniz..

Merak ettim benim gibi olan var mı? Varsa neden acaba hiç düşündünüz mü? Yani neden çoğunluk severken biz sevmiyoruz?
0
dahili meddah
(03.09.13)
ben de sevmiyorum ve ayni tepkilerle karsilasiyorum.

secilmis oldugumuzu dusunuyorum.
0
nawres
(03.09.13)
var. artistlik olsun diye sevmiyorsunuz.
0
baldur
(03.09.13)
Belki size 3 yaşına kadar çikolata vs. gibi şekerleme türü yiyecekler vermemişlerdir ve sizin de damak tadınız bu şekilde oluşmuştur. Belli bir yaşa kadar bebeklere şeker verilmezse çikolata delisi olmuyorlarmış diye duymuştum.
0
Tutkun
(03.09.13)
tatlı sevmiyorum, bir kaç ayda bir lindt var %70 kakao, yediğim tatlı namına.

dondurmayı bile çok tatlı gelmeye başladığı için tüketmiyorum.

nutella v.b alırsam en minik kavanoz bile 2 aydan önce bitmiyor, almıyorum.
bayramda komşum 9 dilim ev yapımı baklava getirmiş. geçen gün hepsini attım, ne zaman şunu yiyeyim diye elimi atsam içim bulandı, hem tatlı hem de sıcakta...

çayı şekersiz içerim, gofret v.b yemem, antepten bir dilim tatlı tadına bakmadan döndüm 6 günün sonunda.

tatlı sevmiyorum işte.

edit:@ tutkun; aksine bebekliğimde muhallebi çok yermişim.

edit2:@ feykalade hiç tatlı yememek değil, talep etmemek sanırım. mesela ofiste arkadaşımın ikram ettiği bir kremalı bisküvi, komşuya gidince yediğim 1 dilim kek, lokantadan çıkarken ağzına attığın kasada duran minik bonbonlar(naneli bile olsa şeker o), sabah evden çıkarken içtiğim kakaolu süt... aslında gün içinde farkında olmadan yeterince şeker tüketiyoruz.

@mayhemdemon ve evet ben de senin gibi kola, limonata, ice tea, meyve suyu pasta, tatlı kuru pasta, hatta çok şekerli geldiği için balkabağı, cennet hurması, hurma...tüketemiyorum.

edit3: eja, ablam benim aksime her gün tatlı bir şey tüketmeden duramayan, girdiği tatlı krzleri sonucunda gece 1'de babama pastane arattıran, yurtdışında iş arkadaşlarının bile öğrenmesine sebep olup her gün sırayla ablama tatlı taşımaları ile neticelenmiş bir ünü var tatlı konusunda. aynı evde, aynı yemek kültürü ve eğitim olsa da bireysel bir fark işte.
0
strawberry first
(03.09.13)
Doğuştan şanslısın işte daha ne istiyorsun :) Benim eşim de sevmez. Tatlı ve hamur işi ağzına sürmez. Yaşıtlarından çok daha genç gözükür ve sağlıklıdır.
0
old possum
(03.09.13)
bir sürü tatlı çeşidi var yahu hiçbirini mi sevmiyorsunuz, ben de şerbetli tatlıları pek sevmem mesela ama sütlü ve çikolatalı tatlı olmadan da yaşayamam. safi tuzluyla ömür mü geçermiş , beynin tek enerji kaynağı glikoz zaten hiç tatlı tüketmemek sanıldığı gibi sağlıklı birşey değil yani.
0
feykalade
(03.09.13)
@feykalade; aslında hiç tatlı yememekten bahsetmiyorum ama severek değil. bir yere gideyim de tatlı yiyeyim demem hiç. çok denk gelmedikçe de yemem, canım istemez,sevmem. şerbetli tatlıyı düşününce bile kötü oluyorum ama dediğin gibi. sütlü tatlıları da özel olarak sevmem ama daha yenilebilir gibi geliyor.

bu arada hakikaten, tuzlu ve acı şeyler daha güzel geliyor. bir de zaten gün içinde ekmekten,çaydan vs vs den şeker alabiliyoruz diye biliyorum.
0
🌸dahili meddah
(03.09.13)
dondurmalı sufle hariç de!
0
spatzle
(03.09.13)
ben de sevmiyorum. ayni tepkileri aliyorum. insanlar garip.. sanki herkes tatliyi cikolatayi sevmek zorundaymis gibi bir genel gecer kural var sanirim.
0
nax
(03.09.13)
beslenme biçimi, anneniz çok tatlı yapmıyorsur, etrafınızdaki arkadaşlarınızla tatlı muhabbeti donmemiştir ya da ödül olarak şekerli yiyecekleri yerine başka bişey konmuştur.. bende eskiden çikolata sevmez yemez aramazdım, kola misal eve girmezdi hiç içmedim sevmem
0
eja
(03.09.13)
bende de te süt içermeyen tatlılara karşı bir iticilik var. gerçi çikolata hiç yemiyorum da tatlı olursa o da sütlaç, puding gibi şeyler oluyor. kız arkadaşım da tam tersi çikolata bağımlısı. zor anlar yaşıyoruz.
0
eastanbool
(03.09.13)
ben de sevmiyorum, evde de annemle kardeşim çok sever, babamla ben sevmem. ama tabi ayın belli günlerinde canım çekiyor yalan söylemeyeyim, o zaman da birkaç çatalla kesiliyorum. insanlar genelde nasıl sevmezsin yaa gibi inanmaz ya da oh çok şanslısın diyerek yaklaşıyorlar.
0
kompos
(03.09.13)
Bende tatliyi hic sevmem yesem migdem bulanir.dondurma hatta bazi sekerli meyveleri bile yemem.tum dunya onumde tatli yese ben de yiyeyim demem.normal damak tadi sonucta
0
iki yüzlük
(04.09.13)
annen güzel tatlı yapamıyomuş demek ki panpa. aşırı şekerli olmayan ama tadı çok güzel olan tatlılar yapan tatlıcılar var. beyoğlundaki inci pastanesi örneğin. öyle yerleri deneyebilirsin. bu da gol değilse yapacak bir şey yok hayattan başka şeylerle keyif almaya bakacaksın.
0
r_u_h
(04.09.13)
(8)

ilk atama için, istanbul'da tavsiye edebileceğiniz okullar

bende bir resmin var
Seneler sonra kpss sonucu tercih yapabiliyorum. Puanım ve sıralamam kötü sayılmaz. Doğu görevi için -diğer birkaç il dışında- İstanbul'u da yazmak istiyorum ve ne yazık ki İstanbul ilçe ve semtleri konusunda pek bir bilgim yok.Ataşehir, Avcılar, Bahçelievler, Beykoz, Esenler, Kartal, Tuzla; diğer se
Seneler sonra kpss sonucu tercih yapabiliyorum. Puanım ve sıralamam kötü sayılmaz. Doğu görevi için -diğer birkaç il dışında- İstanbul'u da yazmak istiyorum ve ne yazık ki İstanbul ilçe ve semtleri konusunda pek bir bilgim yok.

Ataşehir, Avcılar, Bahçelievler, Beykoz, Esenler, Kartal, Tuzla; diğer seçenekler arasından eleyerek ulaştığımız yerler. Bu yerlerdeki yaşam koşulları nasıldır, yardımcı olabilir misiniz? Çevre, insanlar, kira, ulaşım... Kesinlikle yazılmaması gerektiğini düşündüğünüz mahalleleri, okulları var mıdır mesela? Bunun gibi...

Söyleyecekleriniz benim için çok önemli. Şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum. Selam olsun. :)
0
bende bir resmin var
(03.09.13)
ataşehir: iyidir. zengin elit bir yer.
avcılar. istanbul'un biraz dışında kalsa da metrobüs ile ulaşımı kolay. bir kaç yeri dışında genel olarak elit bir semt.
bahçelievler: avcılar'ın biraz daha kötüsü. istanbul ortalamasına göre yine de iyidir.
beykoz: bilgim yok.
esenler: kesinlikle ve kesinlikle yazma. istanbul'un en yobaz, en gerici semtlerinden biri.
kartal: merkezi falan idare eder. diğer yerleri pek iyi değil.
tuzla: dostum istanbul demişsin ama bu bildiğin istanbul dışı.
0
sarhosken alinan hesap
(03.09.13)
tuzla istanbul muymuş?

beykoz iyidir. kartal idare eder.
0
klassno
(03.09.13)
ben olsam tuzlayı elerdim çok uzak.
ataşehir çok gitmedim ama pahalı bir yer ve toplu ulaşım kolay değil diye biliyorum.
avcılar metrobüsle ulaşım var ama merkeze uzak ve metrobüs iş saatlerinde çok kalabalık.
bahçelievlerin her yerini bilmiyorum ama metrobüs durağına yakın yerleri güzeldir. mecidiyeköyden metrobüsle yarım saat.
esenlere hiç gitmedim otogar dışında.
kartalın da metroya yakın yerleri iyidir diye düşünüyorum, kadıköye yakın olacaksınız en azından.
beykozu unutmuşum, yeşil, sakindir, 2. köprüye yakın yerleri ulaşım için fena sayılmaz.
kolay gelsin.
0
kompos
(03.09.13)
atasehir ile baslayalim. oyle zengin elit bir yer diye hemen agziniz sulanmasin, simdi kocaman ilce oldu kayisdagi da icinde yenisahra da.
avcilar sanirim yasamin ucuz oldugu ilk yer olabilir. fakat mesafeler arasi uzak oldugu icin ilcenin icinde duragan bir hayat olacaktir.
bahcelievler, guzeldir ama bahcelievler'in dogusu. batisi ve kuzeyi de avcilardan farksizdir.
beykoz,no comment.
esenler, ogrenciler icinden hic bogazi gormemis olan insanlar olacaktir, veliler felan. istanbul icinde yasamasina ragmen kendi basina yasamini surdurmeye calisan eskinin gecekondu semti.
kartal icin de avcilar ve bahcelievler gibi dusunun, ne kadar denize yakin o kadar duzenli.atasehir ile komsular zaten. yasama opsiyonu cok fazladir.
tuzla, avcilar 2.
0
idearch
(03.09.13)
Ataşehir, zengin yer ve toplu taşıma ile ulaşımı diğer yerlere göre sıkıntılıysa onu çıkarayım.

Avcılar'da ulaşım kolay ama merkeze uzak. Bunu yeniden düşüneyim. Bahçelievler'i de...

Tuzla'yı geçtim. Söylediklerinizden anladığım uzak ve tehna, sakin bir yer olmalı.

Esenler'i, orada çalışan bir arkadaşımın tavsiye edeceği birkaç okul ile düşünecektim ama caymak üzereyim... Otogarı kadar ürkütücü bir yer anlaşılan.

Beykoz, yazılabilir görünüyor.

Kartal'ın metroya yakın yerleri tercih edilebilir. Peki ya Pendik? Kartal gibi düşünmeli?

Anadolu yakasında olmayı daha çok istiyorum aslında.

@sarhosken alinan hesap, @klassno, @kompos vakit ayırdınız, çok teşekkür ederim.
0
🌸bende bir resmin var
(03.09.13)
Avcılar'ın ucuz bir semt olması cazip görünüyor. Mesafe konusunu düşünmeli...

Bahçelievler'in doğusunu nasıl ayırt edebilirim? Yani, hangi mahalleler, bölgeler yazılabilir; bu konuda yardımcı olabilir misiniz acaba? Kocasinan, Şirinevler, Soğanlı, Cumhuriyet gibi mi? Bu arada Zeytinburnu nasıldır, bilginiz var mı?

İzmir'de de zor, dediğiniz gibi denizi hiç görmemiş çocukların olduğu bir okulda çalıştım. Esenler, dediğiniz gibiyse yine zor olacak gibi görünüyor.

Kartal, Avcılar, Bahçelievler'i olumlu düşünmek lazım o halde. Bilgilendirme için çok teşekkür ederim @idearch.
0
🌸bende bir resmin var
(03.09.13)
bahçelievler için soğanlı,siyavuşpaşa,yenibosna,kocasinan mahallelerini es geçip bahçelievler merkez mahallesini yazmanı öneririm.zaten bu mahalle bahçelievler ilçesinin doğusunu oluşturur.bu kesim bahçelievler'in e 5 e yakın kısmıdır.her şeyden önce ulaşım kolaydır ve insanları nezihtir.kiralar astronomiktir.bahçelievlerden bir okula atanırsan haznedar civarında ev tutabilirsin.
0
cukkalambo
(03.09.13)
Sadece Bahçelievler'e bakayım o zaman. Birkaç siteden kiralara baktım; ama olacak gibi görünmüyor... Çok teşekkür ederim @cukkalambo.
0
🌸bende bir resmin var
(04.09.13)
(4)

Beşiktaş'tan Riva'ya

3 atli 7 katli
Biz Beşiktaş'tayız, Riva'ya gitmek istiyoruz (toplu taşıma mümkünse), nasıl gidebiliriz?
Biz Beşiktaş'tayız, Riva'ya gitmek istiyoruz (toplu taşıma mümkünse), nasıl gidebiliriz?
0
3 atli 7 katli
(03.09.13)
zincirlikuyu ya da leventten 121a mecidiyeköy-ortaçeşme(beykoz) otobüsüne binip sultaniye durağında inerseniz, oradan minibüsler kalkıyor.
0
kompos
(03.09.13)
durağın adı şişecam fabrikası'ymış arkasındaki büyük park dolayısıyla adı sultaniye sanıyordum.
www.iett.gov.tr
0
kompos
(03.09.13)
Beşiktaş'tan motorla Üsküdar'a, Üsküdar'dan 15 veya 15P ile Şişecam durağına gidin. Oradan Riva'ya kalkan otobüsler mevcut. 121A ile daha zor olur. Hem Üsküdar'dan daha ucuzdur.
0
alliswell
(03.09.13)
köprü yolu daha kısa sürüyor onu söylemek isterim. ama 121a çift bilet evet. onun da çözümü levent değil de sonraki fabrikalar durağından binmek, oradan tek biletle devam ediyor. motor artı otobüs bir bilet bir aktarma olur, beşiktaştan fabrikalar artı 121a ise 2 bilet olur. ama sahil yolundan kesinlikle daha kısa ve daha rahat olduğunu düşünüyorum (sahil yolunun virajları ve bol bol durak olması nedeniyle).
0
kompos
(03.09.13)
(20)

Odada Fare Var

murqx
Herkese merhaba,Şu anda yurtdışında ahşap bir evin çatı katında kalıyorum. Ev arkadaşları fare problemi olabildiğini söyledi zaten 2 ay önce ve benim odamda bile zehir var. Ancak bu sabah halıda masamın kenarında ufacık siyah bir fare gördüm, sevimli de bişey piç kurusu. Yalnız ben bu kadar korkabil
Herkese merhaba,

Şu anda yurtdışında ahşap bir evin çatı katında kalıyorum. Ev arkadaşları fare problemi olabildiğini söyledi zaten 2 ay önce ve benim odamda bile zehir var. Ancak bu sabah halıda masamın kenarında ufacık siyah bir fare gördüm, sevimli de bişey piç kurusu. Yalnız ben bu kadar korkabileceğimi düşünmemiştim, sabah olduğu için içime doğru çığlık atıp ışık hızında giyinip işe geldim.

Benim bu odada 3 hafta daha yaşamam lazım. Fareden kurtulmak için çeşitli yöntemler yazılmış zaten fakat, benim yatağım yerde :( Ve gerçekten çok fazla korkuyorum uyurken bana dokunur yatağa gelir falan diye. Ne yapıp edip kendimi rahatlatabilirim? Gözüme uyku girmesi mümkün değil şu durumda. Arkadaşımın kedisini falan mı getirip odada gezdirsem yatağa falan sürsem? :( Bak içim o kadar fena oldu ki 4 saattir kahvaltı bile etmedim.
0
murqx
(03.09.13)
çare fıstık ezmesi.

4.bp.blogspot.com't+it.gif
0
spadram
(03.09.13)
fare gelip sizi kemirmez bir kere bunun rahatlığını bilerek yaşamaya çalışın. yatmadan önce de bir kaç tek atarsanız, gevşer mışıl mışıl uyursunuz :)
0
mimilo
(03.09.13)
çok fena. fare yapışkanları var onları deneyebilirsin hemen yakalamıştık dükkandaki fareyi.
0
gaian
(03.09.13)
@mimilo, bu kesin bilgi mi? gerçekten tek çekincem şu, yoksa o kadar da korkmuyorum cidden ama, mümkün değil uyuyamam yatağıma gelme tehlikesiyle.
0
🌸murqx
(03.09.13)
Moruk fare kulak memelerini kemirebilir. Bu yüzden eve gittiğin gibi yatak çarşaflarını birleştirip hamak gibi bir şey yap. Bu seni hayatta tutacaktır.
Fare kapanı gibi bir şey dene bence ve unutma yerde uyursan ölürsün!
0
500 days of summer
(03.09.13)
hayat tecrübesi diyeyim.
köyde ve yaylalarda farelerle yerde çok yattık. daha bugüne kadar kulağı kemirilen bir insan duymadım, görmedim :))

ayrıca belki görmüşsünüzdür ama bir kurtuluş yöntemi de; alçı(bulabilirseniz) ile unu karıştırmak. oldukça kesin çözüm. bir iki güne kurtulabilirsiniz.
0
mimilo
(03.09.13)
İnsanlara zarar veren ve insanları kemiren fare türleri ev faresi, lağım faresi ve çatı faresi gibi türlerdir. Bu türler genellikle insanlar uyurken insana yaklaşır ve bazı uzuvlarını kemirerek yer.

diyorlar yahu belli olmaz. bir an önce kurtulun bence. aç olunca saldırabilirlermiş.
0
gaian
(03.09.13)
@500 cevap " fare benim kaynımın bağırsaklarını dışarı çıkardı" modunda olmuş.
0
spatzle
(03.09.13)
internetten mesela e bayden rat repeller falan tarzı aratarak bi araç satın alabilirsin
0
panthera onca
(03.09.13)
fare ölecek ama en basiti, temizi ve hızlısı bi kartona fareler için olan yapışırıcı sürüp üzerine peynir vb. bişey koyarak yapışmasını beklemek. sabah koy akşam eve gittiğinde fare yapışmış olur. atar kurtulursun.
0
phoenixboy
(03.09.13)
Fare deligini bulursaniz su mutfakalrda kullanilan telli gri tuhaf sey oluyor ya, onu deligin onune koyun ve nane serpin. Fareler naneden hic hoslanmazmis. Dun bear gryllsten ogrendim:)
0
devils trill
(03.09.13)
farenin neden ölmesi gerekiyor? yani zaten tek basina yolunu sasirip gelen bir hayvan degildir muhtemelen o öldügünde oradaki diger fareler yok olmayacak. hadi öldüreceksin neden can cekistirerek ya da kimyasala bogarak öldürüyorsun hayvani. 3 haftaligina yasanacak bir yerse ve sadece uyudugun zaman kulak kemirme olayindan korkuyorsan ve arkadasinin da kedisi varsa, kediyi ödünc isteyebilirsin belki. korkup baska bi yere falan kacar, kokusu yüzünden gelmez falan. keme falan olsa tedirgin olmakta haklisin da kücük sevimliler kendi cani derdinde oluyolar genelde, kediye falan kafa tutamiyorlar.
0
la fon doten
(03.09.13)
Fareden bahsediyoruz değil mi? Öyleyse neden bu kadar duygusallık. Tek başına seni hasta bile edebilir. Belkide tedavisi olmayan bir virüs taşıyordur. Nerden bile bilirsin? Zıplayıp sana kafa bile atabilir bu hayvan dikkatli ol.
Ve öldür onu dostum. Acıma... Bir söz vardır unutma acıma yetime......
0
500 days of summer
(03.09.13)
kediyi almak iyi fikir bence de. biz de bir gece kalabalık bir grup, fare olan bir evde kalmak zorunda kalmıştık, koltuk, yer, her yerde insan. etrafımıza gazeteler koymuştuk ki yaklaşır, gezinirse ses çıksın diye. ki çıkmıştı da ses.
0
kompos
(03.09.13)
aynı ama aynı problemi ben de yaşadım. hem de yurtdışında. ben de duyuruya sordum. şimdi öldürme öldürme diyenler tabi ki olacak ama senin için tehlike oluşturduğunu düşündüğünde öldürebilirsin. çünkü yatak yerde ve yatağına dışkılayabilir. mikrop taşıyor olabilir ve hasta olursun. ben de çatı katında kalıyordum. yavrusunu yakaladım iki tane. ve anasının büyüklüğünü görmek bile istemezsin. eğer çatı faresi ise eşşek kadar olabilir.

ben birinden rica ettim peynirli kapan kurdu. sonra fare kapana geldi, kapan tepti ama fare yakalanmadı. fakat hareketleri yavaşlamişti. odadaki çöp kutusunu farenin üstüne kapattım. kapanı kuran kişi attı sonra fareyi.

sen belki biraz daha sakinsindir ama benim günlerimi gecelerimi mahvedecek kadar psikolojimi bozmuştu.
0
kırmızıkaşekaban
(03.09.13)
@kırmızıkaşekaban, sizin duyuruları okudum zaten hatta aynı ev miydi yoksa falan diye bile düşündüm :)

umarım birden fazla yoktur. bakalım kapan, yapışkan bişeyler yapıcam artık. işin garibi odada zaten sürekli fare zehri var ve arkadaşım kontrol edip hiç yenmemiş, fare yoktur merak etme demişti :(
0
🌸murqx
(03.09.13)
Dostum fareyi görüp tedirgin olduysan en azından birini yakalaman lazım. Yoksa uykun piç olur. Ayağın duvara değse, üstün açılsa falan ansızın uyanırsın üstünde bişy var hissiyle. Bir de rüyaların Fear Factor'e dönebilir.
Yapıştırıcı güzel çözüm. Kendin yapışmayacak şekilde yatağın kenarlarına koyabilirsin. :) Bir de açıkta yiyecek bırakma. Köyde alışveriş yapıp tezgaha koyduğum an damlamıştı ibneler. :)
Alkolle aran iyiyse biraz içmek de rahatlatır.

Kemirme durumu öyle yaygın değil. Bir kaç edepsiz fare yüzünden adı çıktı hayvanların. İnsan içinde yaşıyorlarsa daha doğrusu bir şekilde yiyecek buluyorlarsa kemirmezler.
Bir de senden korkacaklar. Öyle kafana gözüne kolay kolay yaklaşmazlar.
0
nickini vermek istemeyen uye
(03.09.13)
Peki ışıkta uyumak gerçekten işe yarar mı? Normalde hayvan gibi uyuduğum için hiç çekinmem yani ışıktır falan. Kendime de viski alayım bari :(
0
🌸murqx
(03.09.13)
fareden bu kadar korkmaya gerek yok, odani temiz tutman yeterli olacaktir 3 haftalik bir sure icin. www.cdc.gov farelerin hastalik yaymasinin en buyuk nedeni fare boku, cisi ve biti piresi. odayi temiz tutarsan problem cikmaz. koseye sikistirmadigin surece ve odaya dadanip yiyeceksiz kalmadiklari surece de seni isirmazlar.
0
beriberi
(03.09.13)
Bu yazacagima inanmayacaksiniz ama, yakinda o pic kurulariyla dost olacaksiniz.
Bu onlari oldurmeyeceginiz anlamina gelmiyor ama bu korkunuzdan eser kalmayacak. Yurtdisindan kastiniz bati ulkeleri ise, kanun, kural, nizam yerlesik ve iyi uygulanir bir yerse, yasadiginiz yerin belediyesinin saglik departmanina bir gorunun. Ev sahibiyle basim derde girsin istemiyorum, benim burada oldugum bilinsin istemiyorum gibi durumlar haric tabii.

O saglik departmani, ev sahibine yazili ihtarda bulunabilir. (They may degil, they might!) Yasadiginiz ulkenin, sehrin kosullarina, kurallarina bagli bu.

O minik arkadaslar icin satilan minik kapanlar bazen ise yarayabiliyor.

Bir de warfarin iceren zehirler var. Farenin vucudunda kanamaya sebep oluyor.

Yapiskanli kartonlara yem olarak fistik ezmesi koymamiz gerektigini soylemisti bizim eve gelen profesyonel hasarat mucadele herifi...

Ben de severler mi gibi mal bi soru sormustum. Bayilirlar! mealinde cevap vermisti.

Koyduk envai cesit fistik ezmesinden ama yapiskanli kartona yapisan pek olmadi.

Minik kapanlara parmaginizi kaptirmayin, cok kotu kan oturur tirnaginiza.

Peyniri de cok minik koyun. Yoksa fareleri beslediginizle kalirsiniz. Farenin eve girdigi delikleri, bulasik teline benzer celik tellerle tikamak gerekir. Lavabonun altindaki delikler, borularin etrafindaki delikler, kalorifer, su borularinin cevresindeki delikler filan gibi...

Etrafta cocuk ve evcil hayvan yoksa, yerlere serpilen turde toz gibi zehirler de olabilir.

Farenin sevmedigi kokulari bir gugillayin. Vardi oyle bir kac koku. Simdi aklima gelmedi. Mesela cam agaci kokusu filan gibi organik kokulardi ama simdi emin olamadim.

A aaa 3 haftayi simdi gordum!!! Keske daha once gorseydim, bu kadar cene calmazdim. 3 hafta nedir hocam? Goz acip kapayincaya kadar gecer gider.

Haaa, unutmadan ve turlu hikayeler yazan hayali genis arkadaslara aybetmeden sunu diyeyim: O boyutlarda farecikler yani findik farelerinin, sizin burnunuzla, kulaginizla filan bi alip veremedigi yok. Merak etmeyin.

Odaya bir stajiyer kedi getirmek iyi fikir olabilir. Miskin bisiy olmasin, tekir bisiy olsun ama...
0
compadrito
(04.09.13)
(17)

Babannem

kompos
Ben size babaannemden bahsetmek istiyorum. Çünkü onu hep anmak istiyorum. Arkadaşlarıma anlatmak yetmiyor. Bu da benim için bir gönül işi, gönül meselesi.Babaannem, ki ben ona babanne ya da bebelikten kalma deyişimle babali derdim, 2010 yılında 1 Mart'ta bizi bırakıp gitti. Aniden, beyin kanaması mı
Ben size babaannemden bahsetmek istiyorum. Çünkü onu hep anmak istiyorum. Arkadaşlarıma anlatmak yetmiyor. Bu da benim için bir gönül işi, gönül meselesi.

Babaannem, ki ben ona babanne ya da bebelikten kalma deyişimle babali derdim, 2010 yılında 1 Mart'ta bizi bırakıp gitti. Aniden, beyin kanaması mı kalp krizi mi hala tam aklımda yer etmeyen bir yolla. O, o sırada yemek yiyordu, bense başka bir evde mantı pişiriyordum. Sonra bir daha hiç mantı pişirmedim.

Babannem melek değildi. Anneme bazen azap çektirirdi, annemi ve yakınları, komşuları çekiştirmeyi çok severdi. Babam 50 yaşındayken bile ona çocuk gibi davranırdı. Ama babannem 4 tane çocuk yetiştirmişti tek başına yabancı olduğu bu memlekette. Balkanlarda dağlarda, tarlalarda çalışırken gelip tütün sarmaya başlamıştı burda, sonra eşini kaybetmişti.

Benim adımı da babannem koymuştu, çok sevdiği memleketinin dağlarındaki bir çiçekten alıp. Babannem gülmeyi ve sevmeyi çok iyi bilirdi. Çiçekleri sevdiği gibi beni de severdi. Sanki annemden ve babamdan çok o severdi beni. Sokaktan eve dönmediğimde bana (h)ınzırın kızı diye bağırırdı evet, kardeşime de gavur askeri derdi. Kuzenime de sicim Ali. Ya da evdeki büyük dikdörtgen masanın etrafında bizi terlikle kovalardı. Ama bilirdim severdi, göstere göstere, söyleye söyleye severdi çünkü, sakınmadan.

Babannem kendini de severdi, yaşamı da. Kulağının kenarına daima bir fesleğen takardı, ellerine daima arko sürerdi, aynası ve cımbızı hep camın önünde dururdu. Çenesindeki beyaz tüyleri 80 yaşında bile bana aldırırdı. Seve seve alırdım. Bu yüzden de yüzünün her kıvrımını bilirdim babaannemin ben. Durmadan türkü söyler, göremediğimiz dedemi anlatırdı. Unutmaya yüz tuttuğu Balkan dillerinde zor tekerlemeler öğretirdi. Her gece yatmadan dua etmemi tembihlerdi, göz kapaklarına da salatalık kabuğu koyardı. Ve bol yoğurt yerdi, severdi.

Biz bol bol birbirimizi gıdıklardık, o benim ellerimi çok sever, değiş tokuş etmek isterdi, çünkü onunkiler damarlı ve buruşuktu, ben de onun göbeğine inmiş memelerini sever, onlara kafamı dayar öyle sanki bebek kokusuna benzeyen, ekşi temiz ter, fesleğen ve arko kokusunu burnuma çekerdim.

Ha bir de pencereye bir yastık koyar, ordan bütün mahalleyi izlerdi. Ağaca, duvara çıkmışsak bize kızardı. Bahçeyi süpürmemizi isterdi sık sık, bizse koşmak oynamak.

Babannemi toprağa vereceğimiz gün çok yağmur yağdı. Ayakkabılarını ayakları olmadan sokakta görmek ve onun da evden ilk kez ayakkabısız çıktığını görmek bana çok koydu. Ve ayakkabıları yağmur suyuyla dolup kimse onları almadığında ben gizliden sevindim. Ama bunu kimseye söylemedim.
0
kompos
(03.09.13)
okudum başın sağolsun.
0
zlatanibrahimovic11
(03.09.13)
çok duygulu bir hikaye.
0
sarhosken alinan hesap
(03.09.13)
yerım babaanneni. ısmını beybın mı koymus?
0
sen uyurken
(03.09.13)
hepsini okudum, ama cevap verebileceğim bi soru yok ki?

başın sağolsun diyebilirim sadece.
0
icim urperiyor
(03.09.13)
dede, babanne candır.. şükür, ikisi de hayatta. bir de erkek torun olunca, daha değerli oluyorsun onların gözünde..

memlekete gidip sıra istanbul'a dönmeye gelince, içim burkulur.. "ya bir daha onları göremezsem" diye aklımdan kötü senaryolar geçer.. bir gün ben de kaybedicem onları.. acılarına nasıl katlanacağım bilmiyorum...
0
bilmemkacincinick
(03.09.13)
babannenin hikayesini bilen(artik) bir kişi daha oldum diyebilirim sadece
0
panthera onca
(03.09.13)
'bebek kokusuna benzeyen, ekşi temiz ter, fesleğen ve arko kokusu'. güzel tarif etmişsin.

hemen hemen benim babaannem. şunu kimse düşünmüyor, bu kadınlar neden huysuz? eğer bir kadın eşini genç yaşta kaybedip çocuklarını tek başına büyütüp okutmuşsa, ileride çocuklar büyüyüp kendi ayakları üzerinde durmaya başlayınca haliyle hakimiyet elden gidiyor. ama bu kadın ömrünün yarısından fazlasında hakimiyeti tek başına elinde bulundurmuş. onu elinden birden alırsan illaki tezatlar ortaya çıkar. bunu düşünemeyenler içinde o kadın huysuz ihtiyar olarak kalır her zaman. işte bunu anlatamıyorum bizimkilere.

kuzenim başka bir yaşlı kadını örnek gösterdi geçenlerde. hiç bir huysuzluğu yokmuş. ulan götlek, o kadının kocası öleli daha 2-3 sene olmuş. kadın ömrünü kocasının kanatları altında geçirmiş. senin babaannenin kocası öldüğünde, senin sikinden çıktığın baban daha 3 yaşındaymış.

özetle onlarınki büyük başarı ve kolay kolay kimse yapamaz. ayrıca hüzünlendirdin. yakın zamanda benimde yaşayacağım şeyler bunlar. başın saolsun...
0
eyyor
(03.09.13)
gerçekten çok duygulandım. ama ani ölüm her zaman iyidir. acımasız gelecek belki tak diye bunu söylemem ancak yaşlanmak insanın başına gelebilecek en kötü şey. fiziksel acılardan bahsetmiyorum. belki onlar da eklenirse daha çekilmez olur ama yılların yorgunluğuyla artık belli bir yerden sonra yaşama sevinçlerinin sönüşünü görmek çok acı verici. benim babaannem 84 yaşında. o da arko sürer ellerine:) ama artık mutlu değil. kireçlenme, siyatik, bir günde içmesi gereken onlarca hap artık azap geliyor bu kadına farkındayım. geçenlerde arabaya bindiğinde emniyet kemerini takmadı. nedenini sordum ben yaşamışım kızım yaşayacağım kadar dedi. birkaç senedir bu modda. onu hayata bağlayan şeyler biz bikaç torunu ve iki oğlu. başka hiçbirşey yok. biz hayatlarımızı yoğun bir şekilde yaşarken gün içinde kafamızda binlerce şey dolaşırken o sadece oturup torunlarını ve oğullarını düşünüyor. başka hiçbir meşgalesi yok. bu da beni kahrediyor. kulağının kenarına fesleğen takmış babaannen, yüzü gülmüş, güzel zamanlar geçirmişsiniz beraberce, ne mutlu ona, sana:)
0
giulietta
(03.09.13)
yaşlılarımızı hayattayken hatırlamak umidiyle-gocup gittiklerinde cok gec kalınmış oluyor.
0
jamswety
(03.09.13)
başın sağolsun.

anneanne, babanne, dede çok başka oluyor. hakkı ile yaşayan bilir.

geçirdiğiniz güzel zamanlar aklından hiç silinmez umarım ..
0
sabirstone
(03.09.13)
Paylaşmak ve bunu hissetmek -verdiğiniz seslerle- güzeldi, teşekkür ederim.
0
🌸kompos
(03.09.13)
babanne dedin benim de yaramı deştin. ben de anlatayım benzer hikayemi

annesi, babası memur olan bir bebektim ben. küçük bir ilçede yaşadığımızdan annemi öğlen işten eve yemek geldiğinde gören ve babannesi tarafından büyütülen bir çocuk. tüm çocukluğum veya bebeklik demek daha doğru olur babanemle birlikte geçti. şu an oturmuş kişiliğimin mimarı, insanların en kibarı babanem.

hep aklıma o günlerden sahneler geliyor. acıktığımda bir çırpıda hazırladığı dünyanın en lezzetli köfteleri mesela. veya nohut yaptığında nohutu haşlamadan önüme bir tabak koymasını. bak sana tweety yaptım demesini. evet nohut benim için o şirin ve akıllı çizgi film kahramanı tweety idi o zamanlar.

hayatımda 3 kişi oldu hayatıma daha doğrusu kişiliğime yön veren. bunlardan birisi beni büyüten babanem, ikincisi o beni büyütürken benimle ilgilenen, gittiği her yere beni de götüren, grup vitamin kasetleri dinletirken bana dans etmeyi öğreten, rap yapmak diye bir kavramı hayatıma sokan marjinal halam yani babanemin kızı.(sene 90-93 arası bu arada. marjinalliği oradan pay biçin) ve dayım.

95 yılında kötü birşey geldi ailemizin ve benim başına. o benim üzerime düşen, bana modern dünyayı gösteren halamı yine gezmekten geldiğimiz bir akşamüstü şohben zehirlenmesiyle kaybettik. bu aslında babanemi de kaybetmek demekti. henüz 30lu yaşlarının sonunda olan halamın vefatı babanemi bitirdi. 2 yıl boyunca her gün babanemin ağlayışlarıyla bölündü uykular, günler. tabii o kibar kadının sağlığı da bozuldu, yaşama enerjisi gitti. o zamanlar henüz yaşını doldurmamış kardeşimin bakıcılığı ise babanemin yapabileceği bir iş olmaktan çıktı. o yüzden belki de babanemin son eseri olarak ben kaldım.

aynı babanen gibi benim babanem de kusursuz değildi. hatta kibirli bile denilebilir. tabii bunu o yaşlarda farketmek mümkün değil ama sonraları duyduğumuz şeyler. mesela annemi pek kabullenememesi, gelinliğinin ilk yıllarında tam olarak kaynanalık görevini yerine getirmesi. veya o çok sevdiği kızını yani halamı sevdiği adamı aileye veya kızına layık görmediği için evlendirmemesi. tabii bu olay halamı erken yaşta kaybedince bak allah aldı işte kızını baabında komşu dedikodularına neden olması. ama öğrendiğim en acı olay ise halamı defnetmemizden kısa bir süre sonra sevdiği adamın halamın mezarının başında ağlayarak oturmasını görmemiz. işte o da başka birinin iç burkan hikayesi.
işte 95ten sonra babanem yavaş yavaş ağlamalarını azalttı ama tabii eskisi kadar kuvvetli değildi. bu arada çok anlatılacak birşey yok. sonra ben üniversitedeyken bir gün haber geldi. babanem aynı senin babanen gibi beyin kanaması geçirmiş. yıl 2011. tabii hemen apar topar gittim yanına. tam kapıdan girdiğim anda beni yüzünde bir mutluluk belirdi. bu anlatılmaz arkadaşlar ben böyle bir bakış görmedim hiç gözümün içine içine. inanırmısınız hastanedeki iki gün boyunca devlet hastanesinde odasını paylaştığı hastalara hep beni anlatmış. girer girmez onlar da gökhan bu galiba dediler. ama içeri girmemden bir yarım saat sonra bir epilepsi nöbeti başladı. ama nasıl birşey. kadın oturuyor oturtun beni diyor. kendinde değil. elini tutuyorum.buradayım babane diyorum. seviyorum, okşuyorum. bir yandan gözyaşları. durum o kadar kötü ki odadaki diğer hastalar şehadet falan getiriyor gidiyor kadın diye. en son onlara ana avrat sövdüğümü hatırlıyorum, bir de benim ömrümden al, onu bize bağışla diye dua ettiğimi.

babanem o beyin kanamasını atlatıyor. daha ona sevinemeden iki ay sonra hayatımda bana en çok değer veren 3. kişiyi hiç bir şey yokken ortada 5 gün içinde hem de kollarımda kaybediyorum. evet dayımı. sapasağlam adam 5 gün içerisinde göz göre göre, hiç bir şey yapamadan kayıyor gidiyor elimden. işte o günden sonra ben bir daha hiç eskisi gibi olamıyorum. eskisi kadar dindar, eskisi kadar kaderci, eskisi kadar kollektif olamıyorum. her neyse bu başka bir mevzu.
şimdi babanem hala yaşıyor. biraz zor anlıyor şimdilerde, biraz daha temel içgüdüleri ortaya çıkmış durumda. biraz geçinilmesi zor biri. zorla yürüyor ve yeme içme gibi aktiviteler dışında hiç birşey yapamıyor. bense ona zaman zaman kızan babamı annemi dengeleyici unsur olarak ortada bulunuyorum.(burada bir gariplik yok çünkü kızılmayacak gibi değil dedikleri laflar :).
yaklaşık 1,5 yıldır eğitim dolayısıyla yurtdışındayım ve haftaya ülkeme dönüyorum. yine onun yanına, onun muhabbetine, onun pamuk ellerine.
0
bizatihizururi
(03.09.13)
Hepiniz ne güzel anlatmışsınız. Bana da anneannemi hatirlattiniz.

eksisozluk.com


Zaman ne cabuk geciyor... yazının ustunden nerdeyse 10 sene gecicek..
0
la traviata
(03.09.13)
basin sagolsun. ne guzel yazmissin okumaya doyamadim...
0
mrz breezy
(03.09.13)
Başın sağolsun... O kadar güzel yazmışsın ki kalbime dokundun, çok duygulandım.
0
evridiki
(03.09.13)
spatzle
(03.09.13)
Başınız sağolsun. Babaanne sevilmez mi. Onlar gidince anılar kalıyor işte bazende söyleyemiyorsunuz en yakınınız bile. Onu çok sevdiğiniz çok belli yoksa yazmazdınız buralara. Tekrardan başınız sağolsun.
0
gil estel
(04.09.13)
(6)

Kolumdaki Şişlik

kompos
İyi geceler duyuru insanları,Baştan belirteyim en erken bulabildiğim gün olan bu Cuma için doktor randevusu aldım fakat içim rahat değil, bir sormak istedim.Hatırlayabildiğim kadarıyla son birkaç haftadır sol kolum acıyordu, bileğimden 5 parmak aşağıda küçük bir bölge. Herhalde bir yere çarptım dedi
İyi geceler duyuru insanları,

Baştan belirteyim en erken bulabildiğim gün olan bu Cuma için doktor randevusu aldım fakat içim rahat değil, bir sormak istedim.
Hatırlayabildiğim kadarıyla son birkaç haftadır sol kolum acıyordu, bileğimden 5 parmak aşağıda küçük bir bölge. Herhalde bir yere çarptım dedim.
Bugün yine acıyınca elim gayri ihtiyari oraya gitti ve şişmiş olduğunu fark ettim. Dıştan görünmüyordu. Şimdi yine baktım dıştan da şişlik belli oluyor ve biraz daha yukarısında da ince uzun gibi bir sertlik var içte. Dokununca da acıyor.

Ne olabilir fikriniz var mı, kötü bir şeye benziyor mu?
Teşekkürler.
0
kompos
(02.07.13)
korkutmak gibi olmasın ama arkadaşımın da kolu ağrıyodu böyle . kanser çıktı
0
lady montana
(02.07.13)
bir kitle olabilir zararlı veya zararsız, hemen endişe etme.
en iyisi doktora görünmeyi beklemek, o zamana kadar da dokunma, kurcalama.
0
2pac
(03.07.13)
dolaşımla ilgili bir problem olabilir, rahat olun, doktoru ihmal etmeyin, geçmiş olsun.
0
discopolice
(03.07.13)
madem doktora gideceksin bence internette araştırıp moralin bozulmasın. benim bi tanıdıkta da olmuştu böyle bişey de, damar toplanması mı iltihabı mı bişey demişlerdi. iğne oldu bi süre geçti. dediğim gibi internette sadece en kötü örnekler var. hiç kafanı kurcalama.
0
innerbliss
(03.07.13)
umarım ciddi bir şey yoktur fakat, aynı korkuyu ben de yaşadım. daha önce duydun mu bilmiyorum fakat ganglion kisti denilen bir hadise var, zararsız sayılabilecek bir kist, sadece hareketi çok engellediği anda ve çok ağrılı durumlarda alıyorlar, bazen kendi kendine patlıyor, geri çıkabiliyor ve çok sık görülen bir kist bu. umuyorum ki yüksek olasılıkla budur. canını sıkma hiç.
0
legalalien
(03.07.13)
15 gün önce burun ameliyatımda açılan damaryolundan ilaç zerkedilmesiyle damar iltihabı olmuşum. İçimi rahatlatan arkadaşlara teşekkürler.
0
🌸kompos
(05.07.13)
(8)

sürekli uyku isteği

in vino veritas
artık bu durum haddini aştı. iş yerinde 4 gibi bi uyku bastırıyor ve geçmek bilmiyor. eve gidip hemen uyuycam desem de malum, uyumuyorum. sonra 12 gibi yatıp 7de uyanıyorum. gayet makul olan 7 saat artık yetmiyor. hep uykusuz kalmama yorardım bunu ama dün saat 8buçukta sızıp kalmışım. sabah 7deki al
artık bu durum haddini aştı. iş yerinde 4 gibi bi uyku bastırıyor ve geçmek bilmiyor. eve gidip hemen uyuycam desem de malum, uyumuyorum. sonra 12 gibi yatıp 7de uyanıyorum. gayet makul olan 7 saat artık yetmiyor. hep uykusuz kalmama yorardım bunu ama dün saat 8buçukta sızıp kalmışım. sabah 7deki alarm çalmasa kaça kadar uyurdum allah bilir. yataktan çıkamıyorum sabahları. bir sabah da dinç, dinlenmiş, uykumu almış olarak uyandığımı hatırlamıyorum :s nedir bunun çözümü? ben hiç uykumu alamıycak mıyım? :(

genel bilgi: kilo normal, yaş 25+, beslenme durumu kahvaltı dışında düzenli (sadece bir süredir meyve yemediğimi farkettim bugün), masabaşı iş, spor sigara alkol minimum düzeyde.

evet nedir?
0
in vino veritas
(02.07.13)
Vıtamın al panpa.
0
lord
(02.07.13)
spor yok.
muhtemelen demir eksikliği/kansızlık var, kafein var, belki kola bile vardır..
et, tavuk balık yenmiyor.. yeniyorsa da yeşillikle birlikte yenmiyordur.
uyunan oda havasızdır.
stres vardır.
radyasyon vardır; uyurken telefonlar kapanmıyordur, internet için wireless kullanılıyordur. bütün gün telefonda/ekran başında vakit geçiriliyordur.
temiz hava almak için ne yapıyorsunuz?
yüzüyor musunuz? koşuyor musunuz? ciğerler hiç yanıyor mu oksijenden?
0
jimjim
(02.07.13)
sigara minimum düzeyde derken daha açıklamalıydım belki, ayda veya 1,5 ayda bir paket değil dal. (benim minimumum da bu napayım)

@jimjim, evet spor yok arada bir kendi çapımda bir şeyler yapsam da düzenli değil.
demir eksikliği olması mümkün bunun yanında çinko eksikliği de olma ihtimali çok çok daha yüksek.
et tavuk balık yiyorum oldukça, yeşillik yanında az da olsa yiyorum hepsinin.
uyuduğum oda gayet havadar aslında, vasistası açık bırakıyorum zaten uyurken de ve gündüz de güneş alıyor oda.
maalesef stres de işim gereği oldukça fazla.
radyasyon maalesef hem (yine) işim gereği hem de hayat şartlarımızın getirdiği radyasyona maruziyet mevcut evet. ayrıca uyurken telefonlar kapanmıyor wireless kullanılıyor ve nerdeyse tüm gün bilgisayarda olduğum da doğrudur.
iş yerim açısından çok şanslıyım ormanın ortasında, tüm o saçma trafik ve şehir hayatından uzakta keza evim de öyle, yani dışarı çıktığım anda temiz hava soluyabiliyorum hem gündüz hem gece.
yüzme koşma yok, ciğerlerim en son uçağımı kaçırmamak için koşarken yanmıştı sanıyorum o da oksijenden değil karbondioksitten olmalı :)

ölecek miyim? :(
0
🌸in vino veritas
(02.07.13)
hepimiz ölecez.
hem öleceksin demiyorum bu şekilde yaşasan ne olacak diyorum :p

cep telefonu, modem falan uyurken neden açık? ne alaka? bir şey olsa en kötü biir falan ölse onu haber verecek olsalar 3-4 saat daha bekleyebilirler herhalde.. ne yapacaksın yani ne işine yarıyor . hiç değilse başka ; çok uzakta bir odaya koy.

sevdiğin bir spor yap. nebilim bisiklet al; bisiklet klüplerine katıl. ya da hafta 1-2 seans yüz. çok olması önemli değil. DÜZENLİ olması önemli.

bir de doktora git; tam kan testi yaptırsın. guatr/tiroit, hormon falan hepsine bakılsın.
saçın başın bile dökülür maazallah.
0
jimjim
(02.07.13)
dökülüyor zaten, birkaç yıl önce gittiğimde çinko eksik demişti doktor, sonra herhangi bir takviye yapmadım öyle kaldı. saçlarımın dökülmesi normale döndü gerçi.

yalnız yaşıyorum telefonlar o sebeple açık hem alarm olarak kullanma durumu da var malum :/ en fazla yatağın öbür ucuna kadar koyabiliyorum yani :(

düzenli spor için haftada 3 kere olması yetiyorsa en azından onu yapabilirim sanırım. şu doktor işine de bi yöneleyim ben tekrar en iyisi, bi ölçülsün bakalım değerlerim ne çıkacakmış göreyim. ama sanırım bu şartlar altında uykumu almış olarak uyanmak bir hayal olacak doğru mu anlıyorum? :(
0
🌸in vino veritas
(02.07.13)
yazılan cevapları okumadım ama şekerinizi mutlaka ölçtürün diyorum.
0
innerbliss
(02.07.13)
ek bir bilgi, telefon kapalıyken de alarmı çalıyor. ev telefonu alıp ailenizin size ordan ulaşmasını sağlayabilirsiniz acil durumlar için.
0
kompos
(02.07.13)
uyku kaliten düşük olabilir.
-uyku apnesi
-burun tıkanıklığı
-huzursuz bacak sendormu
-geniz eti - geniz akıntısı
-b12 eksikliği

bunları araştır.
0
orpheus
(03.07.13)
(6)

Film İzlenebilecek Kafe

kompos
Merhaba,Taksim, Kadıköy, Beşiktaş civarlarında, 8-9 kişi olarak film götürüp izleyeceğimiz bir kafe bilen var mı acaba?Taksim'de bir tane bulduk ancak, 200 liradan açması bize fazla geldi. Başka da bulamadık.Şimdiden teşekkürler.
Merhaba,

Taksim, Kadıköy, Beşiktaş civarlarında, 8-9 kişi olarak film götürüp izleyeceğimiz bir kafe bilen var mı acaba?
Taksim'de bir tane bulduk ancak, 200 liradan açması bize fazla geldi. Başka da bulamadık.
Şimdiden teşekkürler.
0
kompos
(03.12.12)
Moda cafe...
0
bilan
(03.12.12)
siz yazınca hatırladım, iki tane de kadıköyde bulmuştuk. bir tanesi akşamları canlı müziğe geçtiklerini söyledi, sanırım moda cafe'ydi. diğeri de maç olmazsa olur dedi. o yüzden alternatifler gerekiyor.
0
🌸kompos
(03.12.12)
kafika var istikal'de. kaçırılan filmler kahvesi.
ama pahalı o da.
derdi bana düşmedi ama:) evde niye izlemiyonuz?
0
pinkket
(03.12.12)
bahsettiğim 200 tl isteyen orasıydı. biz bi grup insan kitap okuyup tartışıyoruz. son kitabımızın filmi de çekilmiş, dolayısıyla toplandığımızda onu da izleyelim dedik. ev dışında bişeyler yapmayı daha çok seviyoruz :)
ekleme: orasıydı dediğim yer kafika.
0
🌸kompos
(03.12.12)
tüplü televizyonda izleriz derseniz taksim'de avam kahvesi var.
0
uepuey
(03.12.12)
@ kompos; ne güzel etkinlikmiş sizinkisi:)
@ uepuey: avam kahvesi'ni pek severim ben, orada böyle bir hizmet olduğunu bilmezdim. sevindim.
0
pinkket
(04.12.12)
(1)

Taksim beyoğlunda kitapçı

periphery
Her turlu yerli yabanci yayinlari bol olan saglam bir kitapci oneriniz var mi?
Her turlu yerli yabanci yayinlari bol olan saglam bir kitapci oneriniz var mi?
0
periphery
(10.09.12)
kompos
(10.09.12)
(2)

Tatil sorusu. Mekan önerisi vs.

repentance
Erkek erkeğe bir tatil yapacağız.Amacımız kop kop gece hayatı değil, kafa dinlemek, plajda gece oturup bira-şarap içip gitar çalıp şarkı söyleyip denize girip vesaire.Elimizde iki seçenek var, biri bozcaada, diğeri ASSos. Tabi diğer önerilere de açığız.Fiyat olarak uygun birşey arıyoruz, hotel/otel/
Erkek erkeğe bir tatil yapacağız.
Amacımız kop kop gece hayatı değil, kafa dinlemek, plajda gece oturup bira-şarap içip gitar çalıp şarkı söyleyip denize girip vesaire.

Elimizde iki seçenek var, biri bozcaada, diğeri ASSos. Tabi diğer önerilere de açığız.

Fiyat olarak uygun birşey arıyoruz, hotel/otel/motel'den beklentimiz kahvaltı ve uyumak.

Buna göre, bir tavsiyede bulunursanız dört köşe olacağız.

Konaklanacak mekana, gecelik adam başı 50-70 tl arası bir ücret ödemeyi düşünüyoruz. Ve kendi aracımızla gideceğiz.

Hadi bakalım.
0
repentance
(23.08.12)
Datça'da olabilir,sakin ve pahalı değildir.
0
karbasan
(23.08.12)
asos kadırga otel, kadırga koyunda. 90 TL dedi iki kişi, pazarlıkla 75 yaptık. sabah açık büfe kahvaltı ve akşam yemeği dahil. akşam yemeğinde çorbası salatası, 3 çeşit mezesi, ana yemeği, tatlısı meyvesi ve bir alkolsüz içecek dahil. karşısında hemen plajı var, şemsiye, şezlong. ramazanda gittim, çok sakin ve güzeldi.
0
kompos
(23.08.12)
(2)

Yuşa camii tepesi

efreet sultan
Beykoz'da böyle bir yer varmış. Oraya gitme durumum icap etti. Avrupa yakasından otobüsle nasıl gidebilirim oraya? Direkt oralara giden otobüs var mı yoksa Kadıköy, Üsküdar'dan mı binmek gerekiyor otobüse?
Beykoz'da böyle bir yer varmış. Oraya gitme durumum icap etti. Avrupa yakasından otobüsle nasıl gidebilirim oraya? Direkt oralara giden otobüs var mı yoksa Kadıköy, Üsküdar'dan mı binmek gerekiyor otobüse?
0
efreet sultan
(14.05.12)
benim bildiğim otobüs yok oralara.özel aracın yoksa biraz uzak gelir sanki.
0
martimge
(14.05.12)
mecidiyeköyden kalkan, leventten de geçen 121a veya 121b ile kavacık'a gidin. kavacık mezarlığının önündeki duraktan kalkan anadolu kavağı (15A) otobüsleri ordan geçer.
www.iett.gov.tr
0
kompos
(15.05.12)
(8)

karşılaştırma

ofbbjk
soru geliyor Braveheart'taki ablalardan sizce hangisi daha güzel Catherine McCormack mıSophie Marceau mu ??? bay bayan her görüş çok önemli resimler yandaedit:McCormack'ın bu fotosu daha iyi sanırım
soru geliyor Braveheart'taki ablalardan sizce hangisi daha güzel
Catherine McCormack mı
Sophie Marceau mu ??? bay bayan her görüş çok önemli resimler yanda

edit:McCormack'ın bu fotosu daha iyi sanırım
0
ofbbjk
(02.05.12)
soldaki abla +1
0
GibsonRules
(02.05.12)
sol sol
0
jeanne hebuterne
(02.05.12)
o sophie marceau yani allah aşkına :) tabii ki sol.
0
elmalı turta
(02.05.12)
sol +5
0
istanbul beyefendisi
(02.05.12)
Catherine McCormack için kötü resim seçimi ama her halükarda Sophie.
0
kilroy
(02.05.12)
arkadaşım ısrarla filmdeki adı Murron olan Mccormack'ın daha güzel olduğunu söylemekteydi onun fotosunu da kendisi seçti zaten cevaplar gözüne girmekte
0
🌸ofbbjk
(02.05.12)
soldaki kraliçe olan.
0
basond
(02.05.12)
Catherine McCormack
0
kompos
(02.05.12)
(4)

çalan müzik kimin

kompos
merhabalar efenim;aşağıdaki linkte videonun başında çalan müzik kime ait, acaba hangi filmde kullanılmış olabilir..çok tanıdık geldi ama çıkaramadım..http://www.youtube.com/watch?v=f6mPCq9AqzM
merhabalar efenim;
aşağıdaki linkte videonun başında çalan müzik kime ait, acaba hangi filmde kullanılmış olabilir..çok tanıdık geldi ama çıkaramadım..

www.youtube.com
0
kompos
(22.04.12)
tarz olarak eleni karaindrou gibi duruyor ama emin olamadım
0
Sarix
(22.04.12)
neira
(22.04.12)
açıkçası ben de çok duydum ama ismen bilmediğim için kitabını açtım orada listesi vardı ilk youtube a yazdığım şey çıktı yoksa üşenecektim :)
0
neira
(22.04.12)
vay arkadaş, çok sağol ya..nasıl büyük birşey yaptın şu an benim için =)
0
🌸kompos
(22.04.12)
(10)

hatun ve tırnak mevzuu

bonjurkes
Çok aklıma takıldı, sormadan edemedim. Bu kadınların, benim denk geldiğim kadarıyla, büyük kısmı neden tırnaklarını kökünden kesiyor, bilen eden var mı ?Tırnaklarını o kadar kısa ve dipten kesiyorlar ki, benim 3 günlük tırnaklarımdan daha da kısa oluyorlar ki sanki imkanları olsa tırnakları kökünden
Çok aklıma takıldı, sormadan edemedim. Bu kadınların, benim denk geldiğim kadarıyla, büyük kısmı neden tırnaklarını kökünden kesiyor, bilen eden var mı ?

Tırnaklarını o kadar kısa ve dipten kesiyorlar ki, benim 3 günlük tırnaklarımdan daha da kısa oluyorlar ki sanki imkanları olsa tırnakları kökünden söküp atacaklar gibime geliyor.

Nedir bunun sebebi, gidip hayvan gibi tırnak uzatmalarını falan beklemiyorum, tırnak kırılabilir, güçsüzdür ama gidip erkek eli ve erkek tırnağı gibi kökünden tırnakları kesmek (bence) çok çirkin duruyor, bir de kısacık tırnaklara oje sürünce daha da iğrenç gözüküyor.

Bu konuda böyle düşünen tek ben miyim acaba?
0
bonjurkes
(16.04.12)
daha rahat, daha temiz olduğu için.
0
goldentitan
(16.04.12)
Yemek yapiyorum hergun bu yuzden uzun tirnak hic de hos degil, ayrica su ile ugrasinca cok fazla mesela gunde 3 posta bulasik yikamak gibi cok hizli uzuyo sen de dipten kesiyosun ki ole 3 gunde kazma gibi tirnaklarin olmasin.
0
cairo
(16.04.12)
beğeni değil işleve önem verdiklerinden olabilir. uzun tırnak kırılır, temizlemesi zordur, ev işi yaparken zorlar.
ya da sadece uzun tırnak sevmediklerinden.. ya da her ikisi..
ki bence büyük kısmı kısa kesmiyor, uzatıyor, denk gelme meselesi sanırım.
0
kompos
(16.04.12)
eşit uzasın diye. herkes uzun ve eşit şekilde kesemiyor efenim. en pratik yolu önceden kısa kesip, sonra hepsinin eşit uzamasını sağlamak.

yani, ben pek denk gelmiyorum tırnakları bu kadar kısa olana ama hani görüyorsanız da ya sevmediğindendir ya da dediğim sebeptendir :)
0
pokerface
(16.04.12)
sizi ters köşeye yatıracak bir cevap:

birçok kişi tırnaklarını yiyor. tırnaklarını yememek için de kısa kesiyorlar :)
0
mea maxima culpa
(16.04.12)
mikroplara yuva hazırlamak istemiyoruz o yüzden.
0
hamaliel
(16.04.12)
bütün tırnaklarını uzatan hatunlar mikroplu, pislik yuvası, düzensiz insanlar mı o zaman?
0
🌸bonjurkes
(16.04.12)
Şimdi ööle moda. Uzun tırnak bi tek Bülent Ersoy'da kaldı.
0
olivia
(16.04.12)
bütün tırnaklarını uzatan hatunlar değil ama tırnakları mikrop yuvası,evet.
0
hamaliel
(16.04.12)
ben de bir kadın olarak aynı konuya takmış durumdayım.

cevaplamış olan ve tırnaklarını böyle kullanan kadın arkadaşlara cevaben söylemiyorum. sadece benim fikrim bu yönde.

dizilerde, televizyonda gördüğümüz kadınlarda da buna çok rastlıyorum.
mesela bir filmin galasına gitmiş giysisi, makyajı yerinde, ama eller sanki erkek eli.

o kadın gözümde bakımsız olarak yer ediyor otomatikman.
çok hafif şekilde tırnak uzatıp, ellere düzenli bakım yapılabilir ve sade oje renkleri tercih edilebilir.
bunun seçenekleri sadece kökünden kesmek ya da bülent ersoy gibi uzatmak olmamalı.

bence de hiç kadınsı ve hoş değil.
kadının tüm havasını söndüren bir şey.
kesinlikle katılıyorum.
0
blatta hiberna
(16.04.12)
(8)

Kitap seti almak

un
Bugün ilk defa kıyısından döndüm bu olayın. Adam o kadar çekici konuşuyor ki okuyacağı kitabı 40 kere araştıran ben bile az kala rüzgarına kapılıyordum. Benim gibi seçici olmayan 2 arkadaşım bu rüzgara kapıldı ve 4 seti 500 küsür liraya taksitle aldı. Eve gelince nedir ne değildir diye satılan kitap
Bugün ilk defa kıyısından döndüm bu olayın. Adam o kadar çekici konuşuyor ki okuyacağı kitabı 40 kere araştıran ben bile az kala rüzgarına kapılıyordum. Benim gibi seçici olmayan 2 arkadaşım bu rüzgara kapıldı ve 4 seti 500 küsür liraya taksitle aldı. Eve gelince nedir ne değildir diye satılan kitap setlerinin yayınevini araştırınca itü ekşi ve ulu'da yayınevi hakkında pek iyi şeyler okumadım(bkz: ilya yayınevi). Şimdi iyi ki almamışım diyorum. Benim sorum aramızda kitap seti alan var mı ? ve bu alan arkadaşların kitapları da aynı yayınevine mi ait?(bu soruya kitap seti almayanlar konu hakkında bilgililer de cevap verebilir)
0
un
(09.03.12)
set derken?
0
tuvalet kaşığı
(09.03.12)
mesela dünya klasikleri 17 kitap. set halinde işte. üniversitenin koridorlarında görmediniz mi hiç ? yanlış bir terim mi kullandım.
0
🌸un
(09.03.12)
yok, hiç kitap seti almadım.
öyle, birsürü kitabı aynı anda almaktansa, bir tane alıp yaya yaya okuyan birisi olduğumdan tercih etmiyorum set.
bir de o setteki kitaplar, arkadaşlarda efenim, akkrabayı talukatta fln fişmekan olabiliyor.
onlardan da kitap ödünç aldığım çok olmuştur.
0
pangea
(09.03.12)
öncelikle benim düşünceme göre gerçek bir okuyucu gidip de set halinde kitap almaz. gider seçer beğendiği kitabı alır. aynı yazarın kitaplarından oluşan bir set dahi olsa alırken düşünmek lazım çünkü o yazarı sevseniz bile her kitabını sevmeyebilirsiniz.

ikincisi, almamakla iyi etmişsiniz. çünkü bahsi geçen yayınevi iyi bir yayınevi değil. tamamen, üniversite öğrencilerine set halinde kitap satışına odaklanmış, başka hiçbir şeye önem vermeyen bir yayınevi. set olarak kitap alanların birçoğu bu kitapları zaten okumuyor ki zaten normalde de kitap okuyan kişiler olmuyorlar bu arkadaşlar. düzenli olarak kitap okuyan ama buna rağmen gaza gelip satın alan arkadaşlar da kitapları okuduklarında yaptıkları yanlışı anlıyorlar.

üçüncüsü, eğer alan arkadaşlarınız şu anda pişmanlarsa, 7 gün içinde iade etme şansınız var. iade etmek istediğinizde sizi muhtemelen uğraştıracaklardır. hatta bu 7 günlük süreyi geçirmeye çalışabilirler bile. o yüzden arkadaşlarınız iade düşünürse ve konu hakkında bilgi almak isterseniz özel mesajla ulaşabilirsiniz.

kolay gelsin.
0
kekec salman
(09.03.12)
seneler önce bi kitap fuarında yine böyle klasikleri çok ucuza satan bir yayınevinden 8 tane kitap almıştım çok ucuzdu diye. (bkz: damla yayınevi)
eve gelip bir tanesini okumaya başladım aman yarabbi... o güne kadar çevirinin bu kadar mühim bir şey olduğunu bilmiyordum. ondan beri öyle bir klasik alacaksam en bilindik yayınevinden alıyorum.
geçenlerde anna karenina aldım mesela, kaç zamandır okumak isteyip okumamıştım, bir yayınevinde 15 falanken, iş bankası yayınlarında 30 küsürdü paraya kıydım iş bankasını aldım. 15i çöpe atacağıma 30 veririm zevkli zevkli okurum.
0
shiranai
(09.03.12)
vakti zamanında boyut yayın grubundan kitap seti ve vcd seti almıştım. gayet kaliteliler. hala arada bedava şu kitap var adresinize yollayalım mı derler. severim.

adres verelim: ww3.boyut.com.tr
0
waryemez
(09.03.12)
aman sakın sakın ilya almayın. ben üniversitenin başındayken kandım aldım. onlar nasıl çeviriler. hiçbirini okumadım. yayınevi çok önemli kitaplarda. çevirmenleri biliyorsanız, ona da dikkat edebilirsiniz tabi. set alırken de, tek tek alırken de bunlara dikkat etmek gerek.
0
kompos
(09.03.12)
Kitap setlerini çocuğum için alıyorum. Ama aldıklarım da "çocuklar için 100 temel masal" benzeri antolojiler değil, çocuk kendi seçsin istiyorum öyle şeyleri. Ama bazı kitaplar dışarıda satılmıyor. Boyut yayınlarının bir okuma-yazma öğretme seti vardı plastik kitap yazıp bezle siliyorsun filan. Çok kaliteliydi ve verdiğim paraya değmişti. Ama kendiniz için almayın. Hele elinize alıp incelemediğiniz birkaç satır okuyup editörü konusunda bir fikir edinmediğiniz kitapları kesinlikle almayın. Bu konuda çok baskıcı olabiliyorlar. Bir satıcı "bu kadar kitap aldınız benden, hiç kötü bir şey sattım mı" demişti. Ben de "400 TL verdiğim bir şeyi incelemeden almam" diye kesip atmıştım. Bu kadar basit.
0
SiyamkedisiZorro
(09.03.12)
(11)

Deri mont güzel mi?

neysene
http://media3.limango.com.tr/media/11678/products/1119378/big/1.jpg
0
neysene
(06.03.12)
iyiymiş ,
0
strtjk
(06.03.12)
bence dandik. Üstünde emanet gibi durabilir.
0
bir kac yazar once
(06.03.12)
ıyy cok kötü
0
Mügüs
(06.03.12)
iyi.
0
baldur2
(06.03.12)
kötü
0
sir gawain
(06.03.12)
iyi
0
150h2c50
(06.03.12)
derisi berbat. kalıp gibi durmuş üstünde. alma.
0
girl in a coma
(06.03.12)
kötü ya bu ne böyle action man'ın kıyafetler gibi duruyor. hatta adam da action man'e benziyor.
0
oldtimer
(06.03.12)
kötü. derisi çok kötü duruyor.
0
tenrengi
(06.03.12)
kötü.
0
kompos
(06.03.12)
vasat
0
defansif orta saha
(06.03.12)
(10)

bot tavisyesi

eva_green
günümüz zor kış şartlarında karda-buzda kaymayacak yada fazla kaymayacak, sıcak tutacak su geçirmeyecek bot tavsiyesi olan var mı acaba? erkek botu!?
günümüz zor kış şartlarında karda-buzda kaymayacak yada fazla kaymayacak, sıcak tutacak su geçirmeyecek bot tavsiyesi olan var mı acaba? erkek botu!?
0
eva_green
(06.03.12)
cat!
0
golgem var iyi ki golgem var
(06.03.12)
dockers alma.
0
rony
(06.03.12)
serabetan
(06.03.12)
lumberjack
0
lehim ve havya ile mikrocip yapan adam
(06.03.12)
spor malzemeleri satan mağazalara bakmani tavsiye ederim.gore-tex ürünler istediğin şey sanırsam

www.adrenalinoutdoor.com

fiyatları pahalı oluyor genelde bu ürünlerin.
0
yok artik lebron james
(06.03.12)
kesinlikle caterpillar.
0
good room beautiful
(06.03.12)
harley davidson alma!!!!!
0
juusto
(06.03.12)
Karda buzda zaten botlarin hepsi kayar tabani ne olursa olsun. Kar buz olunca tavsiyem botunuza corap gecirin. ne kadar ise yaradigini gorunce inanamayacaksiniz. Bot markasi olarak da salomon oneririm
0
rentts
(06.03.12)
salomon +1
ben adidasın outdoor ayakkabılarını kullanıyorum.karda buzda kaydırmıyor, su geçirmiyor, sıcacık tutuyor.
0
65 derece
(06.03.12)
decathlona bakabilirsiniz.
0
kompos
(06.03.12)
(10)

Ütü masası

kompos
Çok basit bir soru olacak ama çok lazım bir şey.Bir ütü masası almamız gerekiyor acilen arkadaşımla. En yakın yer Koçtaş, Cevahir, oraya baktık. Ucuz olanlar aşırı kötü. Ne düzgün ayakta duruyor, ne üstünde sünger namına bir şey var. Pahalı olanlarsa 70-100 TL arası. Başka yere de bakamadık. Bu yüks
Çok basit bir soru olacak ama çok lazım bir şey.
Bir ütü masası almamız gerekiyor acilen arkadaşımla. En yakın yer Koçtaş, Cevahir, oraya baktık. Ucuz olanlar aşırı kötü. Ne düzgün ayakta duruyor, ne üstünde sünger namına bir şey var. Pahalı olanlarsa 70-100 TL arası. Başka yere de bakamadık. Bu yüksek fiyatlar normal midir? Ya da Beşiktaş, Mecidiyeköy civarında şurdan alın dediğinizi bir yer varsa nasıl makbule geçer anlatamam. Sağolun, varolun.
0
kompos
(20.02.12)
biraz uzak ama eminönünde GAZELLE diye bir marka aldım taş gibi sağlam bişey tavsiye
0
gostak
(20.02.12)
www.pratikev.com

ücretsiz kargo ama ben 80-90 gibi bişey e almıştım.
0
gostak
(20.02.12)
biz real'den 20 liraya mı ne almıştık. çok iyi bi şey değil fakat üzerine vileda'nın ütü masası örtüsü var (ne kadar bilmiyorum) ondan takınca daha iyi oldu. süper değil ama iş görüyor.
0
bleda rua
(20.02.12)
gostak
(20.02.12)
başka bir duyruda daha demiştim sanırım, aciliyetten koçtaştan aldım utu masasını 100 tl idi.. hatta hepsinin fiyatları 100+ civarındaydı... neyse daha sonra mahalledki dukkanların toplaştığı yerdeki zuccaciyecide aynı utu masasını( etiketini getirip kontrol ettim) 25 tl ye gördüm ve çıldırdım. yerel dukkanlara bakın aradığınız şey orada.
0
eja
(20.02.12)
gostak sizin gönderdikleriniz de bizim baktıklarımızın seviyesinde. daha ucuzunu istiyoruz bulabilirsek sağlama. teşekkürler öneriler için.
0
🌸kompos
(20.02.12)
bleda rua, evet o örtüleri de gördük, uygun ve sağlam demirli bulursak 23 lira filandı, onlar aklımızda. teşekkürler. real bulup bakalım bir de.
0
🌸kompos
(20.02.12)
hah merak ettiğim de buydu eja, bulabiliriz yani. çok teşekkürler.
0
🌸kompos
(20.02.12)
ben karfur'dan 35 liraya aldım, gayet sağlam. ha biraz dar nispeten ama benim için daha iyi, hem az yer kapladı hem de pantolon ütülemek daha kolay geldi bana.
0
khomaniac
(20.02.12)
real beşiktaş'la mecidiyeköy arasında tam. media markt'ı biliyorsanız fulya'daki aynı yerde.
0
bleda rua
(20.02.12)
(17)

iş görüşmesine giderken ne giymeli?

traxes
makine mühendisi bi bayanım iş görüşmesine gitmem gerek yeni mezun oldum öyle kumaş pantolondur falan şimdiye kadar hiç giymedim elbise giysem gideceğim yere pek uygun olmayabilir. kot pantolon giysem çok mu kötü olur? lütfen yardım edin
makine mühendisi bi bayanım iş görüşmesine gitmem gerek yeni mezun oldum öyle kumaş pantolondur falan şimdiye kadar hiç giymedim elbise giysem gideceğim yere pek uygun olmayabilir. kot pantolon giysem çok mu kötü olur? lütfen yardım edin
0
traxes
(20.02.12)
kotla olmaz
0
nop
(20.02.12)
kumaş pantolon falan aslında en ideali,

aslına bakarsanız nasıl bir yere görüşmeye gittiğinizlede çok alakalı,

Büyük bir şirket falansa ilk intiba önemlidir herşeye dikkat ederler adamlara koz vermemeniz gerekir.

Kumaş pantalon yada öyle bayanlar için iş eteği falan olabilir, bu tip takım elbise ile gitmek size artı puan kazandırabilir.

Elbise giyerseniz nasıl bir elbise olacak öyle düğün elbisesiyse tabi uygun olmaz ama düzgün temiz bir kıyafet size daima artı kazandıracaktır.
0
basond
(20.02.12)
elbise dediğim tabiki öyle düğün elbisesi falan değil ama ankarada ulus gibi bi yere gideceğim o yüzden elbise tercih etmek istemiyorum ki kumaş pantolonumda yok
0
🌸traxes
(20.02.12)
falza açık olmayan bir etek ve ceketin varsa onları giyebilirsin, resmi olmasına dikkat et.
0
basond
(20.02.12)
babanın şireti olsa bile kotla gitme.
0
bryan fury
(20.02.12)
Kot kesinlikle olmaz unut, en azından bi kumaş etek/pantolon ve gömlek giymelisin, takıma gerek yok ama asgari bu dediklerim şart. Ukalalık olmasın ama alıcaksın bi kumaş etek yahut pantolon en azından iş görüşmeleri için, madem iş hayatına giriyosun. Zaten nedir ki fiyatları, 30 TLye bile var.
0
:)
(20.02.12)
ben simdiye kadar butun is gorusmelerime kot pantolonla gittim. kumas giyseydim bi artisi olurdu muhakkak ama , red almadim hic.
0
waterhardeningsteel
(20.02.12)
Saçmalamayın. Tabii ki takım elbise giyeceksiniz. Yoksa da (ödünç?) alacaksınız.
0
386 dx
(20.02.12)
zamanında dimes'e görüşmeye takım elbiseyle gitmiştim. inan firmanın içerisine girdiğim andan itibaren herkes bana cüzzamlı gibi baktı. zira genel müdürleri dahil herkes kotla çalışıyordu ve içeride bayağı rahatsız oldum. ha bilseydim bile yine gidip kot giymezdim. kanvas pantolon üzerine kazak vs yapardım.

gideceğin firmada insanlar ne şekilde çalışıyorlar bunu öğrenmeye çalış. ha yine de kot giyme derim.
0
tai
(20.02.12)
insanları bir kalıba sokma mantığını anlamıyorum. başbakanda olsa evinde pijamayla dolaşıyor. müdür seni kotla görsün nolur yani. giyim tarzından kıyafet renklerinden yorum çıkarmalar bilmem neler. yok kırmızı giyersen sinirli bir yapın olurmuş falan filan.
isteyen istediğini giysin kardeşim yaa bu ne
0
expressive
(20.02.12)
ben olsam siyah kotla giderdim. üstüne de şık bişeyler ayarlayınca göze batmaz bence. hem ilk görüşmede oradakilerin giyim tarzlarını görürsün, kabul alırsan ona göre giyinirsin.
0
peren perengil
(20.02.12)
(bkz: smart casual) candir.
ama tabi milletin dedigi gibi sirkete bagli.

@expressive +1 ayrica. "Takim elbise giyiyorsa demek ki önem veriyordur" normu ne allasen? Herkes takim elbise giyiyor sonra norm olunca, herkes önem vermis oluyor. Sonra ise alinca ne sikko oldugunu goruyorsunuz adamin. Olay kafada, ne giydiginde degil ki.
0
natnan
(20.02.12)
kot giyecekseniz siyah giyin, altına hafif topuklu, üstüne de spor olmayan bir bluz veya düz renk ince bir kazağı bir kolyeyle filan tamamlayabilirsiniz.
0
kompos
(20.02.12)
leopar desenli tayt, sarı renkli ugg, beyaz elbise, kot veya deri ceket. biraz güzelsen bu halinle aselsan, tai vb gibi giremeyeceğin şirket yok.
0
buzzer
(20.02.12)
It's always better to overdress than to underdress ve you will never have the second chance to make the first impression demis ecnebiler. (bkz: britanya'nın köpeğiyim ondan ingilizce yazıyorum)

Neticede kotu filan bosver, pantolon/etek & gomlek kombinasyonu yapabilirsin. Baska bi seyler de dusunebilirsin ama kotu gec.
0
o s c a r
(20.02.12)
isott
(20.02.12)
göndermeden edemedim:

9gag.com
0
anonimyususer
(20.02.12)
(2)

ATM'den Borç Ödemek Ücretli mi yani?

tchuck
http://b1202.hizliresim.com/u/8/2jkt0.jpgnedir bu? ben mi yanlış anlıyorum. "Advantage ödeme noktası" dedikleri şey atm ler mi oluyor? Vereceğiniz cevaba göre kartımı iptal ettireceğim de.
b1202.hizliresim.com

nedir bu? ben mi yanlış anlıyorum. "Advantage ödeme noktası" dedikleri şey atm ler mi oluyor? Vereceğiniz cevaba göre kartımı iptal ettireceğim de.
0
tchuck
(08.02.12)
ATM değil sanırım, bazı mağazalarda kredi kartı borçlarınızı ödeyebiliyorsunuz, bildiğim kadarıyla bunlar oluyor ödeme noktaları. Oralardan öderseniz ücret alacaklar diye anladım.
0
jesterdancer
(08.02.12)
valla ben finansbank atm'sinden kredi borcumu ödemek için girdiğimde kesinti yaptığını gördüm. ödemedim ordan. demek ki olabiliyor atm'lerde de bakmak lazım.
0
kompos
(08.02.12)
(15)

Klibi Güzel Olan Şarkılar

mentuhotep
Güzel derken, çekim olark değil sadece, çekimi kötüdür ama konu işlenişi güzeldir vs. önemli olan size kendini sevdirebilmiş olması, dikkatinizi çeken bir klip var mı böyle?
Güzel derken, çekim olark değil sadece, çekimi kötüdür ama konu işlenişi güzeldir vs. önemli olan size kendini sevdirebilmiş olması, dikkatinizi çeken bir klip var mı böyle?
0
mentuhotep
(08.02.12)
benim aklıma ilk olarak ,selfish jean geldi.
0
bir ileti paylastim
(08.02.12)
radiohead - street spirit
0
nawres
(08.02.12)
living darfuru seviyorum.
0
kompos
(08.02.12)
daniel powter - bad day
0
su nanesi
(08.02.12)
bir klip vardı sanırım bir filmden alıntı. facebokta doğan eray koyuncunun ördü kader ağlarını adlı şarkısına koyudğu klip. kız ile çocuk en sonunda bir binanın betonu dökülürken kirişin içine giriyorlar. beton onların üzerine dökülüyor. birbirlerine sarılarak etkilendim bn şahsen.
0
expressive
(08.02.12)
OK Go - Needing/Getting
0
ftdmr
(08.02.12)
Manchester Orchestra'nın klipleri güzeldir.

www.youtube.com
0
mally phoenix
(08.02.12)
massive attack klipleri

butterfly caught
angel
karmacoma
0
hizli sperm
(08.02.12)
lady gaga klipleri kısa film tadında bence
0
imfhh
(08.02.12)
0
ainothia
(08.02.12)
youtu.be

bunu cok seviyorum.
0
cursed
(08.02.12)
prodigy - smack my bitch up
0
hizli sperm
(08.02.12)
mor ve otesi bisiklet
gece bana bir sarkı soyle
gece yarım
direc-t gel
0
oktay91
(10.02.12)
caks
(10.02.12)
beyonce if i were boy
0
HNDS
(10.02.12)
(10)

çatlayan dudağa denenmis çözüm.

tuzlanmis sekersever
bir arkadasım catlayan dudaklarından magdur. internette bilgi var ama yararları tartısılır.sizinde mutlak başınıza gelmistir.var mı bildiginiz denenmis çözümünüz?
bir arkadasım catlayan dudaklarından magdur. internette bilgi var ama yararları tartısılır.sizinde mutlak başınıza gelmistir.var mı bildiginiz denenmis çözümünüz?
0
tuzlanmis sekersever
(01.02.12)
(git: the little green tin)
0
nop
(01.02.12)
sebamed lip defense iyidir, en olmadı her evde olan bepapanthen iyi gelir.
0
VickVickyVale
(01.02.12)
kesinlikle blistex mediplus
0
sopiro
(01.02.12)
dudak koruyucu. %100 etkili.

ayrıca, b vitamini eksikliği dudak çatlatır. b vitamini önemli. b vitamini yesin.
0
fluorescein
(01.02.12)
arko nemlendirici ve vazelin.

ruj gibi koruyuculr var. disari cikarken falan hep sursun.
0
dahinnotha
(01.02.12)
bal sürecen anam
0
6 underground
(01.02.12)
vazeline gliserin damlat biraz da limon sık sür.
0
mr fusion
(01.02.12)
% 100 kesin çözüm: zeytinyağı. evet bildiğin zeytinyağı. bana teşekkür edecek arkadaşın. sabah akşam bir kez sürsün dudağına
0
badiparmagi
(01.02.12)
zeytinyağı +10
o bahsedilen kremler anlık çözüm bence
0
benaslindayohum
(01.02.12)
niveayı boşuna almasın derim ben de.
0
kompos
(01.02.12)
(16)

Semtlere göre kar durumu

thefall
Şu an nerdesiniz, kar ve yol durumu nedir?
Şu an nerdesiniz, kar ve yol durumu nedir?
0
thefall
(30.01.12)
üsküdar: demin hava güzelken şu an yoğun bir kar yağışı var. trafik hakkında pek bilgim yok.

saat: 15:00
0
beygir
(30.01.12)
harbiye. ortalık alasaka gibi. kurtuluşun ve dolapderenin ara sokakları karla kapanmış durumda. ana yol olan cumhuriyet caddesi açık. ama sağanak şeklinde kar yağıyor. bu gidişle sıçarız.
0
nesilsiz
(30.01.12)
istanbul - kızıltoprak. güneş vardı yarım saat önceye kadar. şimdi tipi var. ortayı bulamadı meret. camdan görüldüğü kadarıyla bağdat caddesi her günkü gibi. trafik normal. yolda kar buz yok.
0
kedili madam
(30.01.12)
maslak'tan bildiriyorum; karla karisik ruzgarli bi hava var
0
nawres
(30.01.12)
setüstü/kabataş: lapa lapa kar yağıyor
0
bonjurkes
(30.01.12)
bursa-karlar uçuşuyor. çogzel.
0
kakao
(30.01.12)
Mecidiyeköy Profilo Plaza: durum burada lapa lapa'dan biraz daha sert.
0
deckard
(30.01.12)
nilüfer-bursa hava bulutlu kar yok. direk istanbul'a giriyosunuz çakallar sizi. o değil de bu akşam istanbul-mecidiyeköy'e gidiyorum arabayla. zincir falan bulundur dediler. o kadar mı kötü yollar?
0
aysiku
(30.01.12)
altındağ, temiz..
0
ozmania
(30.01.12)
Maslak: hayvanlar gibi yağıyor. ama yollarda bi sıkıntı yok gibi.
0
calucifer
(30.01.12)
Taşdelen - Alemdağ bildiğin buz pisti
0
thewishcaster
(30.01.12)
eyüp-edirnekapı arası: sağlam kar yağıyordu demin ama yollardaki karlar erimişti..
0
locco
(30.01.12)
zincirlikuyu - istanbul: gökyüzü gözükmüyor, dangıl dungul yağıyor sabahtan beri.
0
terp
(30.01.12)
ümraniye: durmayan tipi
yollar açık görünüyor ama libadeyeyi bilemem. geçtiğimiz pazartesi araçlar çok fena kayıyordu.
0
65 derece
(30.01.12)
gayrettepe: ana caddeyi görebiliyorum, açık. ama yoğun ve rüzgarlı kar var.
0
kompos
(30.01.12)
sakarya - kocaali
şuan dışarısı soğuk. ayakkabıyı gmnecek kadar kar olsa da kaldırımlarda, yollar araçların geçmesi sebebiyle açık. günün büyük bölümünde kar yağısı vardı. şuan dinmiş vaziyette.

sabah itibariyle sakarya - söğütlü deydim. kar daha fazla, bizim sokak araçla çıkmak için çok uygun değildi. şehirler arası yol dahi çamur gibiydi.
0
dahinnotha
(30.01.12)
(4)

SMS ile Bilgilendirme Yapan Firmalar

Jin
Merhaba abonelik ile kampanyalarını cep telefonuna sms olarak gönderen firmalar hangileri? Tabi bu işi yapan çok market, mağaza var ama aklınızda olanları yazarsanız sevinirim.Örneğin: Kipa
Merhaba abonelik ile kampanyalarını cep telefonuna sms olarak gönderen firmalar hangileri? Tabi bu işi yapan çok market, mağaza var ama aklınızda olanları yazarsanız sevinirim.

Örneğin: Kipa
0
Jin
(27.01.12)
hangi sektör? hangi şehir?

şu an yazılmaya başlansa rahat 250 adet çıkar buradan. düşün daha insanların aklına gelmeyenleri, uğraşmayanları vs. falan da katarsan vardır 1500 civarında firma. sen hangilerini istersin?

migros
tommy
levis
dominos
ds damat
denizbank
garanti
teb
derimod
opet

anlatabildim sanırım.
0
isott
(27.01.12)
mavi jeans
pizza bulls

bunlar zaten:
her türlü banka
her türlü gsm şirketi
0
buzzlightyear
(27.01.12)
mudo.
0
kompos
(27.01.12)
teb. bezdirdi bezdirdi!
0
naksidil
(27.01.12)
(7)

duyuruyu açanın cevapları

eyke
şimdi duyuruyu açan kişinin aynı duyuruya verdiği cevaplar başka renkte bir kutunun içinde çıksa veya ne bileyim kalın yazsa da anlasak duyuruyu açan kişi yazmış bunu da... bence güzel olur sizce olmaz mı?
şimdi duyuruyu açan kişinin aynı duyuruya verdiği cevaplar başka renkte bir kutunun içinde çıksa veya ne bileyim kalın yazsa da anlasak duyuruyu açan kişi yazmış bunu da... bence güzel olur sizce olmaz mı?
0
eyke
(25.01.12)
olur
0
neira
(25.01.12)
bence de güzel olur
0
aspo
(25.01.12)
+1
0
jemjum
(25.01.12)
çok mantıklı.
0
kompos
(25.01.12)
çok yerinde tespit, umarım dikkate alınır
0
herşey çok güzel olacak
(25.01.12)
fikir iyi ama renk işi bozar. italik olabilir mesela
0
lazpalle
(25.01.12)
bence gereksiz.
0
hikaye mesture
(25.01.12)
(10)

Pazar gününe yakışacak kenarda kalmış Türk-Türkiye Filmi

zahmet
Soru başlıkta, popüler olmayan ve mümkünse pek bilinmeyen, değeri anlaşılmamış Türk filmi sormaktayım.
Soru başlıkta, popüler olmayan ve mümkünse pek bilinmeyen, değeri anlaşılmamış Türk filmi sormaktayım.
0
zahmet
(22.01.12)
tabi ki de "canım kardeşim"

bugun koyalım onu vizyona yemin ediyorum ne para kırarlar. farkında bile değiller.
0
wessago
(22.01.12)
canım kardeşim'i izlemeyen var mıdır ki
0
🌸zahmet
(22.01.12)
sevdiğim iki tane, teyzem ve sevmek zamanı.
0
kompos
(22.01.12)
sevmek zamanı'nı seyrettim.

teyzem'i de seyrettim hatta içerisinde ümit ünal olan her filmi seyrettim.
0
🌸zahmet
(22.01.12)
iyi seneler londra..
0
kompos
(22.01.12)
11'e 10 kala
0
sp-qs
(22.01.12)
(bkz: kolpaçino)

bence değeri anlaşılmamış.
0
royal
(22.01.12)
0
isott
(22.01.12)
filler ve çimen
0
martimge
(22.01.12)
tabutta rövaşata
0
35.spartalı
(23.01.12)
(6)

fikir verin bana...

action_f0rever
sevgili duyurucular,bu aralar evde çok zaman geçiriyorum,maddi manevi sıkıntılardan dolayı diyelim..sıkılıyorum çatlıyorum bazen..diyorumki evde bişeyler yapıp satsam,hem 3 -5 bişeyler kazanırım,hem de vakit geçer diyorum...ama aklıma hiiç bişy gelmiyor... haydi bana fikir verin, fikirdeşelim:)
sevgili duyurucular,bu aralar evde çok zaman geçiriyorum,maddi manevi sıkıntılardan dolayı diyelim..sıkılıyorum çatlıyorum bazen..diyorumki evde bişeyler yapıp satsam,hem 3 -5 bişeyler kazanırım,hem de vakit geçer diyorum...ama aklıma hiiç bişy gelmiyor... haydi bana fikir verin, fikirdeşelim:)
0
action_f0rever
(23.12.11)
0
kakao
(23.12.11)
Öncelikle kişisel eğimitiminize katkıda bulunun ve noktalama işaretlerini öğrenin derim ben. Vaktiniz madem bol, kendiniz için bir şeyler yapmış olursunuz.

Hobileriniz neler? Onu da yazsaydınız keşke. Ona göre size fikir verenler olacaktır.
0
dessy
(23.12.11)
neler konusunda yeteneklisiniz bilmiyoruz ki? güzel yemek mi yaparsınız? dikişiniz mi iyi? takı mı yapabilirsiniz? çeviri mi yaparsınız? örgü mü örersiniz? nasıl fikir verebiliriz hiçbir şey bilmeden cidden.
0
kompos
(23.12.11)
çeviri yaparım (ingilizce öğretmeniyim) ama etrafta okadar çok çeviri yapan var ki bana sıra gelmez herhalde.eski bağlantılarıma mail attım ama oralardan da ses yok.örgü dikiş pek anlamam,ama resme elim yatkındır,yada ayrıntılı dikkat gerektiren işleri yapmayı severim.yemeklerimde güzeldir ama bunun biişe yaracağını sanmıyorum...takı yapıyorum zaten ama kendime sadece,nerde kime satılır bilmiyorum..
0
🌸action_f0rever
(23.12.11)
özel ders verin her konuda olabilir matematik fizik sürücü gitar vs.. tabi yeteneklerinizi bilmeden bir şey söylemek zor.

edit: ingilizce öğretmeniymişsiniz madem ne güzel ingilizce ders verebilirsiniz, çeviri işi içinde üniversitelerin kantinine bir not bırakırsanız emin olun sizi arayan çok kişi olacaktır.
0
madworld
(23.12.11)
pasaj.com'da takılarınızı satabilir, çeviri ve özel ders olayına girebilirsiniz. belli bir tatlıyı vs.'yi güzel yapıyorsanız, bir yerle anlaşıp günlük oaraya yapıp gönderebilirsiniz... aklıma gelenler bunlar.
0
kompos
(23.12.11)
(19)

Saat 16'da kıza açılacağım

disfircasiyimben
selam arkadaşlar, az önce sözleştik, saat 4 de buluşalım, sana anlatmam gereken bir şey var dedim, çok önemli olduğunu söyledim.neyse kıza açılcam, çiçek falan alsam mı napsam ? kuru kuru gidip, onu çok sevdiğimi falanmı söylesem. acil yardım, teknik.
selam arkadaşlar, az önce sözleştik, saat 4 de buluşalım, sana anlatmam gereken bir şey var dedim, çok önemli olduğunu söyledim.


neyse kıza açılcam, çiçek falan alsam mı napsam ? kuru kuru gidip, onu çok sevdiğimi falanmı söylesem. acil yardım, teknik.
0
disfircasiyimben
(23.12.11)
çiçek al ve verdikten hemen sonra seni seviyorum de. zaten o da tepkisini belli edecektir.
0
kya
(23.12.11)
hemen çiçek alma olm.. çiçeği elinde görünce anlar zaten derdini... eğer kabul ederse ikinci görüşmenizde çiçeği götürürsün.. yapman gereken kızı güzel ambiyansın içine sokmak ve etkileyici bi konuşma sunmak şu an için..
0
ruhibirbanyo
(23.12.11)
kız durumdan haberdar ve gerekli sinyali verdi %90 senden hoşlanıyor ve bekliyor mu ?
yoksa kendi kendine gelin güvey mi ?

bence daha yanına geldiği ilk an gözlerine bak eğer olumsuz bir şey görürsen derhal b planına geç derim.

soruna cevap ise evet böyle yarım düzine kırmızı gül hem mütevazi olur hemde guzel gorunur başarılar dilerim.
0
uykulu
(23.12.11)
çiçek fikri iyidir. ben de aynı düşüncedeyim.
ayrıca bu davranışın için sana, ''helal olsun'' demek istiyorum. umarım dilediğin cevabı alırsın. mutlu bir gün geçirmen dileğiyle.
0
lynyrd skynyrd
(23.12.11)
Çiçek filan alıp gitme. Kız kabul etmezse birde elinde patlamasın çiçek. Kuru kuru dök içindekileri. Konuştuktan sonra herşey istediğin gibi giderse zaten bir yerlerde takılırken yada yürüken filan bi çiçekçi görürsen git bir tane gül al ver kıza. Böyle daha güzel olur bence.

Hadi hayırlısı.
0
poseidon1
(23.12.11)
abi sakın çiçek alma olurmu öyle ilk günden. buluştuktan sonra biraz havadan sudan konuş gerek hoş muhabbet gerek esprilerinle ortamı iyice yumuşat ve en önemlisi kıza sıcak davran gerekirse konuşurken elini felan tut omuzuna dokun ne biliyim soğuk davranma.
Sonra konuyu ufaktan ondan hoşlandığın kısmına çek ve gerekli açıklamayı yap senden bu cesareti görünce o da dayanamayıp dökücektir içindekileri zaten. Sonra ikinci üçüncü günde artık alırsın çiçeği hediyeyi ama ilk günden yapma sakın sonra sürekli başına kakar eskiden böyle değildin sen diye
0
Bravefart
(23.12.11)
çiçek olmaz çiçek olmaz.. ilk andan ne o öyle.. kızdan olumsuz cevap alma ihtimalin de cabası. sakın çiçek alma, önce bir kızın tepkisini gör, olumlu bir cevap verirse de olmadı birlikte yürürken filan illaki bulursun bir çiçekçi, o daha etkileyici olur hem.
0
in vino veritas
(23.12.11)
yas kac bu arada :) herkes cicek demis ama aranizdaki durumu ve gecmisi de bilmiyoruz...
0
kamyonsans
(23.12.11)
çiçeği verir vermez söyle.
ya da söylerken ver. bu daha iyi.
0
even i say faith no more
(23.12.11)
çiçek alma bencede.
çiçek ne lan? tarık akan mısın sen?
eğer kız biraz utangaç biri ise bile ve senden hoşlansa dahi sana hayır diyebilir.
onu öyle bir ortama sokma.
birde çok emin isen senden hoşlandığından öyle git ve gir olaya.
apışıp kalma sonra panpa.
0
aliveli4950
(23.12.11)
çiçek al mekan sahibine ver. dişi kişiler hasta oluyor çiçeğe, kabul ederse verirsin.
0
beholderrulez
(23.12.11)
çiçek almaaa! ya ilk günden daha ortada bir durum yok. çiçek alınmaz. itici olursun. çaresiz, umutsuz gözükür. hatta reddederse arkadaş sohbetlerinde büyük ihtimalle "ay bide çiçek alıp gelmiş salak" diye anılırsın. ayrıca çiçek kızın duygularından emin olduğunu gösterir. yapma bunu. git adam gb açıl. çiçek olayı sonra.
0
ucankedii
(23.12.11)
bi kadın olarak söylüyorum sakın çiçek götürme!
0
kompos
(23.12.11)
+1ucankedii

anlamam hiç bu işlerden
cicek al yada alma demiyorum ama alırsan; olurda reddederse
"ay bide çiçek alıp gelmiş salak" diye kendi aralarında konuşuyorlar. söyleyeyim.

çiçek alırsan da buket filan değil bak, 1 tane papatyamı gül mü ne ise, "1" tane kısacık saplı bişey, sakla bi yere kabul ederse muhabbet arası çıkararır verirsin..
0
miucee
(23.12.11)
masraf çıkarma kanka, bunun reddedilmesi var :D
0
repins
(23.12.11)
o iş olmaz hacı. valla olmaz. açılma falan bunlar boş işler, olayın sonu : ben seni arkadaş olarak görüyorum.

geçmiş olsun.
0
yule
(23.12.11)
garsonla önceden konuş, olumlu cevap alırsan işaretinle birlikte bi gül gibi bişey getirsin içeceğin yanında diyecektim ki...gazan mubarek olsun.
0
melodica
(23.12.11)
seviyorsan git konuş bence
0
ravioli
(23.12.11)
sözlük olarak çok seviyoruz bu tarz laylay loyloy işleri.

kardeşim kıza çok seviyorum filan dersen boka sarar. biraz egosunu okşa biraz temas kur gerisi gelir zaten boracım. çiçek, seni seviyorum filan dersen bozarsın. bizim kızla sevmez bu tarz şeyleri
0
doabydur
(23.12.11)
(8)

siz olsanız ne yapardınız? (aile ile ilgili)

eternal_soul
merhaba. yazacaklarım uzun. sonuna kadar okuyabilecekseniz yardımcı olmaya çalışın...uzun zamandır kafam çok bulanık. bir şey yapmaya çalışırken diğer yapacaklarımdan uzaklaşıyorum. en azından fikire tavsiyeye ihtiyacım var. biraz karışık anlatabilirim çünkü kendimi tam toparlayamadım.yaklaşık 1.5 a
merhaba. yazacaklarım uzun. sonuna kadar okuyabilecekseniz yardımcı olmaya çalışın...

uzun zamandır kafam çok bulanık. bir şey yapmaya çalışırken diğer yapacaklarımdan uzaklaşıyorum. en azından fikire tavsiyeye ihtiyacım var. biraz karışık anlatabilirim çünkü kendimi tam toparlayamadım.

yaklaşık 1.5 aydır anneannem rahatsız. hastanede bakılıyor. bu süreç dışında anneannemin 2 kızı bir oğlu var. benim annem vefat etti. buradan itibaren teyze-dayı diye kişilerden bahsedeceğim.

ben 2 yıllık bir üniversite bitirdim. hedefim dikey geçiş sınavını kazanarak elektrik mühendisliği okumak. yaşım oldu 22. bir şeyler için çabalıyorum. sınav için büyük hayallerim vardı 2 ay öncesine kadar. türkiye'de derece hedefi ile dershaneye başladım.

2 yıllık bir üniversite bitirdim, fakat geleceğe dair umutlarım hiç yok. bir işte çalışsam 50 sene zar zor geçineceğim belki de. bu yüzden dgs sınavını kazanmam gerektiğine inanıyorum. bunun için çabalıyorum, fakat olmaması gereken şeyler oluyor.

ilk önce dayım ile teyzem tartıştılar, şimdi kanlı bıcaklı oldular sanki. konuşmuyorlar birbirleriyle. 1.5 ay önce anneannem hastaneye ilk yattığı zaman (bu zaman dilimi dışında olanlar da var uzatmak istemiyorum) "dayım" bana dedi ki:

dayım: - anneannenin yanında sen kalacaksın.
ben: + ama dershanem var. benim için çok zor olur. bu sene de kazanamazsam ne yaparım?
d: - herkes fedakarlık yapmalı.

(bir kaç gün sonra dayım bakıcı bulmuş, fakat bakıcının da bir gün izini varmış.)

ben burada teyzemi aradım. ben gelemem kusura bakmasın dayın bulsun çaresini dedi. üzüldüm, ne yapacağımı bilemedim. arada bırakmayın beni dedikçe kalırsan kal dendi. hastanedeydim. pencere camına iki elimle de yumruk attım. 10 gün dikişler elimde kaldı. bu sürede herkes pek bi yumuşadı bana karşı, fakat ardından her şey ilk anlattığım gibi oldu.


derslerim benim için her zaman herkesten önce geldi. lise bittikten sonra bu düşünceyi benimsedim. derslerim için gerektiğinde kız arkadaşımın doğum gününü unuttum, kimseyle konuşmadım..

şu an istediğim seviyede değilim. bu gidişle bu sene de kazanamayacağım. sadece ders çalışmakla olmuyor. zaman çok çabuk geçiyor. çok büyük eksiklerim var. doğru düzgün zamanımı yetiştiremiyorum.

cumartesi günü ve gecesi anneannemin yanında ben kalıyorum. yarın da kalacağım.

düşünüyorum da ben olmasaydım ne yapacaklardı? aradan kendimi çeksem, yani bir iş buldum desem, bu sefer kendime yediremiyorum.

ben: ben olmasaydım burada ne yapacaktın dayı dedim
dayım: düşünürdük o zaman cevabını verdi.

ve bu dayı dediğim adam bana kafasından çeşitli senaryolar uydurarak, ben sanki anneanneme bakmak istemediğimi söyledi. *** bir gün dayanamıyor musun lan? *** diye bir cümle kurdu bana. onunla bu cümleden beri konuşmuyoruz.

12 senedir anneannemle beraberim. kendisi şeker hastası. gece gerektiğinde uyanıp hastaneye götürdüm, sabah yatağımdan fırlayıp kendisini yerde baygın bulunca sokaklarda ambulans bekledim.

şu an benim için geçen 1 saatin önemi çok büyük. dediğim gibi hiç bir şey yapamıyorum sınavda.

çok özür diliyorum. çok karışık anlattım. aslında daha bitmedi. ne olur yardım edin bana. fikir verin.

yanlış mı düşünüyorum yoksa kafadan hasta mı oldum?
0
eternal_soul
(23.12.11)
tabi ki teyze-dayının sana tavırları yanlış. anladıgım kadarıyla su an kadın var ve sen 1 gun anneannenle kalmak zorundasın. yasadıgın stresten dolayı sana o 1 gun cok geliyor ama değil aslında, ben de okulu bitirmeye yakın kafayı yemiştim sanki arkadaslarımla gorustüğüm zaman vakit kaybediyorum gibi. şimdi uzaktan bakınca öyle olmadıgı daha rahat goruluyor, vaktimizin ne kadarını saglıklı degerlendirebiliyoruz ki? bence sabret 1 gun bişey değil, hem o sabırın mutlaka ödüllendirilecektir. 2. konu da mühendislik okusan tabi ki iyi olur ama teknisyen olarak da güzel işler yapabilirsin, kendini çaresiz hissetme diye söylüyorum. tabi ki amaclarını gerçekleştir, ama en kötü ihtimal bile o kadar kötü değil. elinde diploman var sonucta, çaresiz bi insan değilsin. sakinleş, cok stres yapma. ne kadar rahat olursan o kadar basarılı olursun hem.
0
art vandaley
(23.12.11)
kafadan hasta değilsin fakat biraz yanlış düşünüyorsun. bir gün ders çalışmamakla,derse yoğunlaşamamakla sınav kaybedilmez. bence senin bu stres durumun anlattığın aile içi mevzudan kaynaklanıyor. dayın ve teyzeni zaten çözmüşsün.bundan sonra kendin için bir şeyler yapmaya bak,kimse senden önemli değil hele de seni bir nebze düşünmeyen insanlar hiç değil.

sınav kazanamamak,üniversiteye bir veya iki sene geç girmek gerçekten çok çok büyük sorunlar değil. zaten çoğu kişi üniversiteyi uzatıp bitiriyor.zamanla bu açığını çalışma temponla,isteğinle kapatırsın diye düşünüyorum.

anneanneye acil şifalar. her şey yoluna girecek,biraz sabır.
0
mcsword
(23.12.11)
yanlış düşünüyorsun. bu kadar umutsuzluğa kapılacak bir durum yok.
çevremde hem inşaatlarda çalışıp hem okuyan, senin gibi haftada bir gün değil her gün hasta bakmak zorunda olan. çalışmak ve okumak için günde sadece 4 saat uyuyan, hatta annesi böbrek hastası olduğu için sürekli hastanede kalıp orada ders çalışıp hukuk kazanan arkadaşlarım var benim.

şöyle düşün. bu yaşına kadar annen kadar olmasada sana annelik yapmış bir kadın var. şuan bu duyguyu hissedemezsin ama o kadının birinin yardımına ihtiyacı olduğu kesin. en başta yardıma ihtiyacı olan birine destek olduğun için şuan bence dünyanın en anlamlı işlerinden birini yapıyorsun. kendinle gurur duymalısın.

bunun dışında şuan yapman gereken tek şey zamanını iyi değerlendirmek. günde sadece düzenli 4 saat çalışarak istediğin tüm amaç ve hedeflerine ulaşabilirsin.

çalışmıyorsun, okumuyorsun tek yaptığın dershane ve ev. bu kadar az sorumluluk içinde hala başarısız olacağını düşünüyorsan hedeflerini gözden geçir derim.

anlattığım gibi, hedeflerine ulaşmak için günde sadece 4 saat uyuyan insanlar tanıyorum ben. hem onlara bakan bir aile yok, harçlık veren, dershaneye yollayan. doyuran vs.

en başta kendine bir çalışma programı yap. eksiklerini tespit et. eksiklerden başla. bir yandan da yeni konulara daha dikkatli çalış.

şuan beyninin en verimli zamanı. bu zamanı iyi kullanırsan hiç bir sorun yaşamazsın. panik olma. ayrıca insanları sev. onlar ne kadar çıkarcı olursa olsun. sen kendin için yap bunu. dayına kızma. emin ol onunda binlerce problemi vardır. sorsan kim bilir neler anlatır.

plan yap. kafanı rahatlat. düzene koy her şeyini. zamanın da enerjin de var her türlü sorumluluğun üstesinden gelmen için.

başarılar. (bu kadar umutsuz olma)
0
ucankedii
(23.12.11)
Ben de yazılanların çoğuna katılıyorum. Babaannemle de benzer şeyler yaşadık. Anneannene öncelikle acil şifalar dilerim. Babaanneme de çocukları bakmak konusunda tartışmalara düştüler. Tek erkek çocuğu babamdı ve uzun seneler bizle yaşayıp bize baktı büyürken. Olay o size baktı, siz de ona bakacaksınıza kadar varıp biz iki torununa kadar geldi düşün. Ama o bakmayan çocukları ve diğer müsait olan torunları-ki ben de hem okuyup hem çalışıyordum o zamanlar- babaannemi kaybettikten sonra vicdan azabı çektiler. Diyeceğim o ki, sen de bir gün pişman olmamak için en azından; haftada 1 gün kalabilirsin. Stresten sana her şey karışık ve çok zor geliyor, çok iyi anlıyorum, hepimiz yaşıyoruz. Ama planlı olursan ve motive olursan yapabilirsin. İnan anneanneni üzmektense 1 sene geç kazanman yeğdir. Ben okulu da uzattım, öyle büyük şeyler olmuyor birkaç sene kaybedince. Akrabalarını da takmamak, olduğu gibi kabul etmek gerek. Sonuçta biz seçmiyoruz o insanları. Sevdiklerini kırmadan, sevmediklerini idare edip öyle böyle, kendin için de düzgün planlar yaparak bu dönemin altından kalkabilirsin. En genç, güçlü, hevesli olduğun zamanlar bunlar, altından kalkamayacağın şeyler değil, şu an sana öyle gelse de, geçecek bu dönemler. Sağlıcakla kal.
0
kompos
(23.12.11)
ama şu soruya cevap veren yok ailede: ben bu şehirde olmasam ne olacaktı? ona göre bir çözüm bulacaklardı elbet.
0
🌸eternal_soul
(23.12.11)
Ama sen ordasın ve 1 gün idare edebilirsin diye düşünüyorlardır.. Tüm yapamadıklarını veya yapamayacaklarını o 1 günde mi yapacaktın bir de öyle düşün..
0
kompos
(23.12.11)
usta belli ki çok temiz, dürüst ve akıllı bir çocuksun. sana yardımcı olmaya çalışan abilerinden biri gibi davranmak isterdim bende. Fakat kendimi tutamadan edemiyeceğim. koskaca ayda sadece 4 gün seni büyüten kadına baksana ölür müsün? sınavı kaybetsen ne olur? ayrıca allahın her günü hasta annesine babasına bakan çocuklar derece yapıyo. "1 gün dayanamıyor musunuz?" muş bir de. sen dayanamayor musun 1 gün anneannenin başında durmaya. valla kınadım seni çocuk. kendini toparla. bir objektif olarak düşün. adam gibi dersini çalış bahaneler arkasına sığınma. hadi bakiyim.
0
ramsestyler
(23.12.11)
hocam haftada 1 gün anneannenin yanında kaldım diye bütün tembelliğine bahane arama. çalışmak isteyen için diğer 5 gün ve hastanede öldürdüğün zamanlar var. ayrıca öyle cama yumruk atmalar filan çok garip. Allah sabır versin
0
aspo
(23.12.11)
(10)

gece dışarı çıkmak

delininbiri
çalıştıgım yerde bir bayan arkadas var, sehir dısında sevgilisi var.benim de bi barda calısan bir arkadasım var gecen davet etmisti gel diye gece. ben de bu arkadasa dedim gidelim diye, gelirim dedi. gece nasıl, nerde kalırsın falan dedim. arkadasım var dedi orda kalırım. da simdi bu arkadasın evine
çalıştıgım yerde bir bayan arkadas var, sehir dısında sevgilisi var.benim de bi barda calısan bir arkadasım var gecen davet etmisti gel diye gece. ben de bu arkadasa dedim gidelim diye, gelirim dedi. gece nasıl, nerde kalırsın falan dedim. arkadasım var dedi orda kalırım. da simdi bu arkadasın evine gece gitmesi yalan olacak icince. ben de simdi kızdan hoslandıgım icin cagırdım gece gidelim diye. olayın sonu nereye baglanır sizcce? ben bekar evinde kalıyorum, gece bize gitme durumumuz var yani, cagırayım mı? bi de is cıkısı ( 7 ) den sonra hep beraber olcaz. ha bi de benim de kız arkadasım var ayrıca bu kız da biliyo o arkadası. garip bir donguye girdim. hikayenin sonunu merak ediyorum :)
0
delininbiri
(16.12.11)
iki kadını da haketmiyosun sen bence.
0
surlefil
(16.12.11)
sevgilin var, başka birinden hoşlanıyorsun, hattta onu çağırmayı planlıyorsun evine? tüm bunlar gerçek olamaz, olmamalı. kızın canı belki sadece biraz eğlenmek istiyor dışarıda, neler kurmuşsun ama sen daha şimdiden. bence hiç çağırma, o işin sonu da bir yere bağlanmasın.
0
devilred
(16.12.11)
o sondaki gülüş herşeyi ifade ediyor hacı :)) silkele kendini :) daha doğrusu kardeşim adam gibi sev işte kızarkadasını. ne bu onu severken başkasından hoşlanıyorum muhabbeti . git allahaşkına ya. kendine gel heeeeeey
0
ugiii
(16.12.11)
sen bu iş arkadaşınla sevişirken senin kız arkadaşın da başka bi herifle sevişiyor olur belki.

eğer bu kulağını tırmaladıysa napıyorum ben diye bir sor kendine.
0
titoslavija
(16.12.11)
Senin keyfine kalmış ne yapıcağın.
Karar verince heber et, merak ettim.
0
onakomabunako
(16.12.11)
yahu bunları düşüneceğine git eğlen. nereye varıyorsa varsın. ahahha. hayır gidip bunları düşünmeden bir yanlış yapmış olman emin ol bunları düşünmenden daha az tepki çekici olur moruk. benim için değil yanlış anlama. ben izlerim. haberdar et. merakta bırakma.
0
solfej
(16.12.11)
cok ta garip değil kurmussun işte kafanda bişeyler uygun anı kolluyorsun. ıkınızınde sevgili var hem madem ondan hoslanıyorsun sevgilin neden var? yalnız kalınca aciz hatta zavallı mı hissediyorsun kendini. suan sevgilini tanıyor olmayı cok isterdim seni o gece aldatması için tüm organizasyon ayrıca deli olmayan sevgili adayı benden olurdu.
0
dyg*dyg
(16.12.11)
sakin ol ve o elindekini yeri bırak!
0
genıus
(16.12.11)
sana aldatma dersi mi verelim burda. birincisi sevgilin varken iş yerinden biriyle aldatmazsın sevgilini. ikincisi iş yerinin cinsine göre iş yerinden biriyle sevgilin olmasa bile tek gece takılmazsın. üçüncüsü sevgilini yakın çevrenden kimse ile aldatmazsın. iş hayatında aşk hayatında boka girer. sen kızı eve çağır da sinyal yokla. sinyalı çakarsa harekete geç. çakmazsa sakın yeltenme. sevgilini bilip sinyal çakan hatun çok arıza çıkabilir, ego problemleri olabilir, iş yerinin sikici tabir edilen güven duyulmayan elemanı olabilirsin.
0
ayiadam
(16.12.11)
bir de hiç yüzünüz kızarmadan bunları soruyorsunuz ya... sevgilinizden ayrılın, sevgilisi olanlarla da kafanızda boş şeyler kurmayın, yapılacak şey bu.
0
kompos
(16.12.11)
(1)

Blogculuk Hakkında Birkaç Soru

anarsi yureklerde
Arkadaşlar bir süredir yazdığım bir hikaye var. 90 sayfa kadar oldu, 150'lerde gibi biteceğini düşünüyorum. çok fazla edebi değeri yok o yüzden kitap olarak yayınlatma gibi bir derdim yok. bunu tefrika gibi bir dergide ya da kendi açacağım bir blogda yayınlamak istiyorum. maksadım bu işten maddi kaz
Arkadaşlar bir süredir yazdığım bir hikaye var. 90 sayfa kadar oldu, 150'lerde gibi biteceğini düşünüyorum. çok fazla edebi değeri yok o yüzden kitap olarak yayınlatma gibi bir derdim yok. bunu tefrika gibi bir dergide ya da kendi açacağım bir blogda yayınlamak istiyorum. maksadım bu işten maddi kazanç sağlamak değil, insanlar okusun yorumlasın istiyorum.

Bu blog olayına hiç hakim değilim, daha önce bir kaç kez hesap açtım ama bir iki yazıp kullanmadım daha. Sorularım;

1- hangi blog'u seçmeli?
2- nasıl okunmasını sağlayacağım?
3- ne sıklıkta yeni bölüm sunmalıyım sizce? (hikaye 3-5 sayfalık bölümler halinde)

merak edenler için: birkaç yıl önce başımdan geçmiş 6 aylık sıradışı bir ilişkide yaşadıklarımı anlatacağım, hikaye erkek dilinden ama daha çok kadınlara hitap ediyor sanki.
0
anarsi yureklerde
(05.12.11)
ben de blogspot önerisine katılıyorum. günlük yayınlarsan daha iyi bence, 1 hafta uzun geldi bana. çeşitli mecralarda bahsedersin, kullandığın neler varsa, msn, facebook, twitter vs. oralara yazarsın. edebiyat forumlarında duyurursun. ben de okurum haberdar edersen...
0
kompos
(05.12.11)
(9)

Dudak çatlaması

olebole
Soğuktan dudaklarım çatladı çok fena halde. gülemiyorum bile dogru düzgün. yarın eczaneye gidip krem falan alıcam da ne alayım. Bi de yarın akşam hatunun yanına gidicem gece hatunla öpüşürken falan sorun olmasın şöyle tadı güzel kötü kokmayan hemde dudaklarıma harbiden iyi gelecek bi krem lazım bana
Soğuktan dudaklarım çatladı çok fena halde. gülemiyorum bile dogru düzgün. yarın eczaneye gidip krem falan alıcam da ne alayım. Bi de yarın akşam hatunun yanına gidicem gece hatunla öpüşürken falan sorun olmasın şöyle tadı güzel kötü kokmayan hemde dudaklarıma harbiden iyi gelecek bi krem lazım bana? Eczacıya böyle izah edemeyeceğim için size soruyorum ne alayım ki ben şimdi?
0
olebole
(29.11.11)
Cinsiyetiniz bayansa mutlaka şunu deneyin: www.efiyat.com

Eğer erkekseniz mavi yani normal versiyonu var..
0
c0sh_kun
(29.11.11)
Blistex Lip Relief Cream
0
primarymaster
(29.11.11)
ben sürekli nivea lip care sürdüğüm halde çatlıyor, boşuna almayın derim. blistex deneyeceğim ben aldığım duyumlarla.
0
kompos
(29.11.11)
blistex alin, cok etkili.
0
qwertyuo
(29.11.11)
önceliğiniz tedavi olsun bence, bepanthene krem sürün yalamamaya gayret ederek. sonrasında koruyucu olarak neutragena dudak koruyucu kullanabilirsiniz.
0
halanne
(29.11.11)
neutrogena lip moisturizer
0
commander64
(29.11.11)
çoğu dudak ürününü denemiş ve sonuç alamamış biri olarak tek seçenek bepanthene merhem! deneyin farkı göreceksiniz:)
0
duende
(29.11.11)
MAC makyaj markasinin renkli ve renksiz dudak nemlendiricileri var ama pahali bayagi. ise yariyor. renklisini alirsaniz boyle ister dogal ister ruj gibi renk de veriyor sip sak. muhtesem. ama iste cok pahali, deger mi bilmem. icinde 2 sene gidecek kadar var. www.maccosmetics.com
0
leyla3
(29.11.11)
Biraz bal ve şekeri karıştırıp sür, 20 dk bekle. sonra nemli bezle sil. İşe yarar...
0
karbasan
(29.11.11)
(10)

bu duyuruda karnımı doyuruyoruz

kedili madam
evet şaka değil bu. günlerdir ağrısından geberdiğim gastritim yavaş yavaş geçiyor. hala ilaç falan alıyorum ve öle çok da normal bir mide gibi değil midem. şu an iş yerindeyim. 1,5 saat içinde çıkıcam ve sonrasında dışarıda olacağım bir süre. kısacası akşam yemeği için mantıklı bir şeyler yemem imka
evet şaka değil bu. günlerdir ağrısından geberdiğim gastritim yavaş yavaş geçiyor. hala ilaç falan alıyorum ve öle çok da normal bir mide gibi değil midem. şu an iş yerindeyim. 1,5 saat içinde çıkıcam ve sonrasında dışarıda olacağım bir süre. kısacası akşam yemeği için mantıklı bir şeyler yemem imkansız olacak. ayrıca günlerdir midemin ağrısından püskevitle besleniyorum. bir tek dün akşam sevgilinin elceğiziyle yaptığı çorbayı içebildim. iş yerim gayet merkezde bir nokta. kısacası her tür yer var yakınımda. ofisteki olanaklar tost makinesi ve kettle ile sınırlı. hazır çorbalar ve bir çok hazır yemeğin mideme dokunduğunu da hesaba katarak

ne yiyeyim lan şimdi ben?
0
kedili madam
(25.11.11)
salata ye hem hafif hem havalı :)
0
cnzdmr
(25.11.11)
çiğ sebze ve meyve de dokunuyo ne yazık ki :(
0
🌸kedili madam
(25.11.11)
ızgara et? kebapçı varsa tavuk veya kuzu şiş? iyi pişmiş.

tam anlayamadım. normal şeyler yiyemiyorsunuz, çorba tarzı ama farklı bir şeyler mi olmalı? hazır yemek, pizza, hamburger vs. olmayacak. doğru mu?
0
kibritsuyu
(25.11.11)
Yağsız, beyaz peynirli, kepek ekmeği ile yapılmış tost.
Bu arada, bu tür dönemlerde Kudret Narı Macunu kullanıyorum, bana iyi geliyor. Ama ilaç alıyorsan, aktar malzemelerine ihtiyacın olmayabilir.
0
eteria
(25.11.11)
çiğ sebze meyve, kızartmalar, ağır ve yağlı yiyecekler, mayalı gıdalar, bol kimyasal katkılı gıdalar yiyemediklerim arasında. geriye de bişi kalmıyo. hanımeller ve burçak beni daha ne kadar idare edicek bilemedim.
0
🌸kedili madam
(25.11.11)
yine çorba yenebilir, ızgara sebze tabakları oluyor, diyet yemekler başlığı altında olan şeyler genelde yağsız ve sağlıklı pişirme yöntemleriyle oluyor. gastritim azdığında ben oralardan yiyorum..
0
kompos
(25.11.11)
aktarlık versiyonu geçtim artık ilaca mecbur kaldım. iyileşmeye de başladı hatta neyse ki ama artık bişi yiyememekten gözüm döndü.
mesela canım kokoreç falan çekiyor ama nerdeeeeee :(
komşufırın var hemen karşımızda. ordan bişiler alıp yesem?
0
🌸kedili madam
(25.11.11)
aynı dertten uzun süre mustarip olan biri olaraktan diyom ki;
yakınlarda varsa kumpir en iyi yemek şu an senin için sanırsam. ama öyle mısırdı, sosisti, turşuydu, ketçaptı koydurmayacan tabii ki...
afiyet olsun, geçmiş de olsun.
0
olivia
(25.11.11)
mesela tavuk göğüs ızgara yanına hoşaf az yağlı hafif lapa pilav.
0
kediebesi
(25.11.11)
bende de vardı gastrit, et falan değil abi, karbonhidrata abanıcam bikaç gün. sindirimi kolay şeyler, git kumpir ye mesela, patates yemeği ye, mercimek çorbası falan iç.
0
meriadoc
(25.11.11)
(7)

sinemaları seansları gösteren bir web sitesi

istanbul beyefendisi
arkadaşlar bu konuda ciddi bir sıkıntı çekiyorum. sinemaları seansları güncel olarak veren bi beyazperde.com sitesi var o da işi iyice bozdu yok bölge seç yok haritada bir yer seç yok aklından bi sayı tut falan. reklamları da cabası. bilhassa cepten bağlandığımda satırlarda da bir çok hata görünüyor
arkadaşlar bu konuda ciddi bir sıkıntı çekiyorum. sinemaları seansları güncel olarak veren bi beyazperde.com sitesi var o da işi iyice bozdu yok bölge seç yok haritada bir yer seç yok aklından bi sayı tut falan. reklamları da cabası. bilhassa cepten bağlandığımda satırlarda da bir çok hata görünüyor.

şimdi sorum şu sinema salonlarında hangi seanslarda hangi filmlerin oynadığını güncel olarak görüntüleyebileceğim bir site var mı?

bunun yanında haftaya cuma hangi filmlerin geleceğini falan da gösterse güzel olur.
0
istanbul beyefendisi
(25.11.11)
sinemalar.com
www.gencsinema.com
ve daha onlarcasi.

yetmezse mybilet.com

cep telefonu icin;
ios; intersinema (baska da var ama en eli yuzu duzgun olan bu)
android: sinemalar (ustune yok gibi bir sey, mybilet'in uygulamasi da iyi)
0
entrapmen
(25.11.11)
mybilet.com ?
0
lewoxl
(25.11.11)
intersinema.com
0
el magico
(25.11.11)
android telefon kullanıyorsanız "sinemalarda bu hafta" aplikasyonu olağanüstü başarılı, market'ten temin edilebilir, ücretsiz
0
cifadam
(25.11.11)
arig
(25.11.11)
sinemaseans.com, ben çok memnunum.
0
kompos
(25.11.11)
bence de mybilet en mantıklısı. sonuçta bilet satılan yer ve hata olma ihtimali yok. artı olarak dolu olup olmadığını da görebiliyorsun salonların. tabi her salonun olmaması eksisi.
0
lord andurien
(25.11.11)
(7)

kitap?

ceoz
Uzun zamandır takip etmiyorum çıkan kitapları,yeni çıkan okuyup da etkilendiğiniz,başucu kitaplarınız nelerdir,aşk hariç her türden kabulümdür.
Uzun zamandır takip etmiyorum çıkan kitapları,yeni çıkan okuyup da etkilendiğiniz,başucu kitaplarınız nelerdir,aşk hariç her türden kabulümdür.
0
ceoz
(24.11.11)
hakan günday, az. başucu kitabım değil ama son çıkanlar arasında okunası olduğunu düşünüyorum.
0
kompos
(24.11.11)
kompos +1. hakan günday-az okumaya değer.
0
pelinn.
(24.11.11)
hakan günday - az +1
0
ruhibirbanyo
(24.11.11)
Kim olduğunu bilmediğim yazarı okumak ya da kim olduğunu bilmediğin birinden kitap tavsiyesi almak hiç mantıklı değil. Kasıntı ek; Bu demek değil ki Hakan Günday Kötü'dür.
0
hınzırpaşa
(24.11.11)
kim oldğunu bilen bir insandan ve kim olduğunu bildiğin bir yazarın kitabını tavsiye üzerine alıp okumakda ne eğlenceli ne de gerekli. tek bir taraftan bakmıyorsan.
0
pelinn.
(24.11.11)
the hunger games - suzanne collins

çıkalı baya oldu ama bestseller leblebi niyetine bi kitap. okumadıysan okunabilir. hem filmi de çıkacak sonra sağda solda bok atarsın filme "x'i atlamışlar, y'yi koymamışlar filme salak bunlar!!!" falan deme şansın olur.
0
nickimin hakkini veremedim
(24.11.11)
''aklından bir sayı tut'' yazarıda john verdon. kesinlikle süper bi kitap elimden düşmedi.polisiye gerilim türünde,beklenmedik gelişmelerle dolu sıradışı bir kitap kesinlikle okunması gereken bir kitap
0
delimiyim evet yoo
(24.11.11)
(5)

İstanbul'da Gece Açık Kütüphane

lamneth
merhaba,soru açık. ekstradan İTÜ'nün maslaktaki kütüphanesi açıkmış diyorlar fakat itülü değilim buna ilave başka bi üniversitenin yüksek lisans öğrencisiyim. buraya misafir olarak girmem mümkün müdür? değilse, başka yere girebileceğim kütüphane var mı?not: üniversitem istanbulda değil.
merhaba,

soru açık. ekstradan İTÜ'nün maslaktaki kütüphanesi açıkmış diyorlar fakat itülü değilim buna ilave başka bi üniversitenin yüksek lisans öğrencisiyim. buraya misafir olarak girmem mümkün müdür? değilse, başka yere girebileceğim kütüphane var mı?

not: üniversitem istanbulda değil.
0
lamneth
(24.11.11)
0212 285 30 13 (Dahili No: 4110) numaralı telefondan İTÜ Merkez Kütüphanesi'ne erişip girip giremeyeceğinizi sorabilirsiniz.
0
sourlemonade
(24.11.11)
istanbul üniversitesi merkez kütüphanesi için (212) 455 57 83
0
lengerius
(24.11.11)
başkalarının da kafasına takılırsa diye yazıyorum. itüyü aradım sordum. tüm öğrenciler için bi defaya mahsus olmak üzere girilebiliyormuş. ayrıca yüksek lisans öğrencileri için de üye olunarak sürekli faydalınabiliyormuş. ve 7 gün 24 saat de açıkmış.
0
🌸lamneth
(24.11.11)
boğaziçi üniversitesi kütüphanesinin kütüphane bölümü 22.15'te kapanıyor.
0
mea maxima culpa
(24.11.11)
Bahçeşehir üniversitesi haftaiçi gece 12'ye kadar açık diye biliyorum. Sitesinden kontrol edin. Kimliğinizi bırakıp girebiliyorsunuz. Beşiktaş'ta.
0
kompos
(24.11.11)
(11)

Mont güzel mi? vol267849757

neysene
http://bit.ly/rL1agTt-box-60tledit: linki düüzelttim
bit.ly
t-box-60tl

edit: linki düüzelttim
0
neysene
(24.11.11)
link hatalı
0
neira
(24.11.11)
sade ve güzel.
0
dadas9
(24.11.11)
fiyatı ucuzsa güzel denilebilir.
0
otebostan
(24.11.11)
güzelmiş, ben de kocama alayım.
0
bitter cikolata
(24.11.11)
güzel fakat bahar aylarında giyilebilecek incecik kumaş, kış için çok ince
0
freebird5406_2
(24.11.11)
beğendim. ama kış için çok ince freebird ün dediği gibi. kıçınız donar afedersin.
0
mahnita
(24.11.11)
güzel görünüyor ama kumaşına filan da bakmak gerek.
0
kompos
(24.11.11)
evet, bahar için sade ve güzel.



uzun zaman sonra güzel mi sorusuna evet dedim çok heyecanlıyım.
0
trajikomix
(24.11.11)
bence çok çirkin
0
zoey
(24.11.11)
bence hiçbir estetiği yok... hangi amaçla alıyorsunuz çok ince görünüyor...yanii üşürsünüz:)
0
zeynelali
(24.11.11)
evden bakkala ekmek almaya giderken giyilecek,öylesine bir şey gibi.
0
pelinn.
(24.11.11)
(15)

Bundan sonra ne yapmalı?

gereksiz insan
Ekşi duyurunun güzide yaşam koçları.info: yaş 24, boy kısa, saçlar dökülmeye başladı, cinsiyet erkek.6 yıl üniversiteye gittim (Sosyoloji) bitiremedim ama bu süre içerisinde yapmak istediğim birçok şeyi yaptım. Şöyle ki, İletişim Yayınları'nda 5 yıl boyunca çalıştım, Orhan Pamuk'un web sitesini tasa
Ekşi duyurunun güzide yaşam koçları.

info: yaş 24, boy kısa, saçlar dökülmeye başladı, cinsiyet erkek.

6 yıl üniversiteye gittim (Sosyoloji) bitiremedim ama bu süre içerisinde yapmak istediğim birçok şeyi yaptım. Şöyle ki, İletişim Yayınları'nda 5 yıl boyunca çalıştım, Orhan Pamuk'un web sitesini tasarladım, bir sürü yazarla tanıştım, 1 kısa film 2 belgesel çektim (1'i kültür bakanlığı destekli) falan filan. Sonunda da İstanbul'dan sıkılıp (okulu bitirememem de bir etken elbette) her şeyi bırakıp Fransa'ya Avrupa Birliği gönüllüsü olarak geldim. 6 aydır buradayım, fransızca öğreniyorum, bir AB kültür merkezinde görsel direktörlük yapıyorum. 6 ay daha kalacağım garanti.
Yanlış anlaşılmaması için, üniversiteye başladığım zamandan beri kendi paramı kendim kazanırım, zaten yayınevinde çalışmaya başlamam da bu sebepleydi, şimdi de gönüllü olarak geldiğim proje bütün masraflarımı karşılıyor artı bir miktar da para veriyor. Arada eski çalıştığım yerlere de freelance işler yapıp gezecek/görecek paramı iyi kötü çıkarıyorum. Baba parası yiyen bir tip olmadım yani hiç bir zaman.

Şimdi böyle anlatınca her şey güzelmiş gibi görünüyor ancak, okulu bitirmeden buraya geldiğim için lise mezunu statüsündeyim, yamulmuyorsam artık asker kaçağıyım, bir de tabii çevrenin ve ailenin beklentileri var, İstanbul'dayken kendi evim, işim, kız arkadaşım vardı, etrafımdaki bir çok insan okulu bitir - askerlik - evlilik gibi bir yol çiziyordu bana. Tabii ben buraya gelince her şey alt üst oldu, kız arkadaşımla ayrıldık, ailemle doğru dürüst görüşmez oldum vs.

Ailemin kaygısı artık düzenli bir işim, hayatım olması yönünde ama buradaki insanlara bakınca 30'lu yaşlarına kadar gönülülük usulü çalışıp, gezip yaşayabiliyorlar. Açıkçası bu bana daha cazip geliyor, hiç bir zaman iyi bir arabam evim olsun insanı olmadım.

Çok uzattım ama soru şudur ki, ailemin ve çevremin istediği hayatı yaşamam aslında bu kadar kolayken (şu an bile geri dönüp bi iş bulup çalışmaya başlayabilirim) bu şekilde yaşamaya çalışmaktan pişman olur muyum? Maddi olarak bir şeyler biriktirmek, bir temel hazırlamak gibi bir derdim yok ama bir taraftan da 30 yaşından sonra sıfırdan başlamak zorunda kalınca "ne yaptım lan ben" der miyim?
0
gereksiz insan
(11.11.11)
haddim olmayarak bikaç bişi söylemek istiyorum mevzu üstüne;
etrafımda bildiğim tanıdığım gördüğüm konuştuğum herkes mutsuz.
evliler bekarlar, arabası olanlar olmayanlar,çok para kazananlar kazanmayanlar, sevgilisi olanlar olmayanlar, kadınlar erkekler herkes mutsuz...
kimse halihazırda yaşadığı hayatı beğenmiyor.

pişman olur musun onu bilmem ama keyif alıyorsan devam et arkadaşım.

(şimdi annem olsa "emeklilik primini bari ödeseydi" der.)
0
mulkiyeli
(11.11.11)
annem aynı soruyu sordu: "sen şimdi orada gönüllüsün iyi hoş ama sigortan var mı?"

he anne dedim. he var.
0
🌸gereksiz insan
(11.11.11)
size benzer bi hayat yaşayan biri olarak çok farklı şeyler söyleyemem sanırım ama... o bahsettiğiniz beklentilere uygun yaşayan bütün arkadaşlarım da mutsuz benim de. zaman zaman çevrenin, ailenin, arkadaşlarının sözleri insanı yorsa, bıktırsa veya bazen üzse de, ben de mutlu olduğunuz gibi yaşamaya devam etmeye inanıyorum.
0
kompos
(11.11.11)
hacı hiç takma kafana. illa ki herkesin yaşadığı hayatın benzerini yaşayacağız diye bir zorunluluk mu var. mutluysan, huzurluysan, başkasına da muhtaç değilsen daha ne?
0
yetersiz veri
(11.11.11)
Bugüne kadar yaşadıklarından pişman değilsin anlaşılan ve bence de pişman olunacak bişi yok. Bu hayatta önemli olan yapmaktan keyif aldığın şeyleri yapmak değil midir? Bunun için çabalamıyor mu her insan?

Görünen o ki sende hep bu doğrultuda ilerlemişsin.

Yerinde olsam o doğrultuda ilerlemeye de devam ederdim.
0
c0sh_kun
(11.11.11)
hacı evlilik falan değilde düzenli bir hayat kurma konusunda pişman olabilirsin belki.
düzen olsa,
yani bir gidiş yolun olsa iyi olur.
birikim yapmak falan önemli hususlar.
şimdi mutlu huzurlu olabilirsin ama ilerisi için kaygılanıyorsan eğer
bir şeyler yapmaya başla.
0
seyduna6687
(11.11.11)
Başkalarının mutluluğu ve beklentilerini karşılamazsam pişman olurmuyum diye soruyorsunuz. :)

Kerndi mutluluğunuzu kovalayın, geliriniz var,karnınız tok. İstediğinizi yapabiliyorsunuz o zaman sorun yok demektir.

Ama bilinç altınızdan "ilerde ne olacak halim" sorusu kafanızda canlanıyorsa, şu anda yaptıklarınızı yapmaya devam edin, geleceğinizide sağlama alacak iş fırsatlarını kaçırmayın sevdiğiniz işi yaparak geleceğinizi sağlama alın.

Sevdiğiniz birini bulursanız evlenin vs. Yani beklenti bu diye değil zamanı geldi diye yapın herşeyi.
0
Oguzhang
(11.11.11)
@seyduna Birikim yapmak konusunda da, burada kazanacağım deneyim işime yararmış gibi geliyor, çünkü biliyorum türkiye'ye dönsem, bir işe girsem ancak kendime yetecek kadar para kazanacağım, 20 yıl boyunca da benzer işler yapa yapa devam edeceğim, ticaret yapma gibi bir kapasitem de olmadığı için belirli miktarda maaşlarla benzer yerlerde ömrümü geçireceğim... Çelişkim temelde buradan başlıyor sanırım.
0
🌸gereksiz insan
(11.11.11)
boş duran bi tip değilsiniz, 30 yaşına kdar gönüllülük usulu çalışıp o arada da sonrası için planlar yapacagınıza eminim. hem size vakit kalıyor, hem para kazanıyorsunuz,daha ne? yarın bir deprem olup da ölmeyecegimiz ne malum? hayatın tadını gününde çıkarmak gerek? Kaldı ki 30 yaşından sonra da kendinize uygun bişyler bulabileceinizi düşünüyorum.
0
öseleköselek
(11.11.11)
bu soruyu sorabildiğine göre sen kafanda olayı bitirmişsin, destekçi arıyorsun sadece. bence de siktret fransa'yı gel burda deprem olsun, bomba patlasın genç ölürsün. cesedin yakışıklı olur..
0
xibillian
(11.11.11)
ne yaparsan yap ilerde sana "keşke" dedirtmeyecek bir şey olsun.

geçenlerde bir söz duydum, aklımda patlayacağına g.tümde patlasın. g.t acısı geçer ama akıldaki o şey asla geçmez.
0
fakyoras
(11.11.11)
şu yazıyı okudum hayatım değişti. peşin emeklilik süper bişey. okuyun lütfen ve hayatınızın tadını çıkarın...


www.sabah.com.tr
0
kakao
(11.11.11)
hiçbirşeyden pişman olmayacak olsan bile kesin keşke diyeceğin nokta, lise mezunu olarak askerliğini uzun dönem yaparken olacaktır.
tavsiye ederim ki o okulu mutlaka bitir bence, diploma, para, meslek, vs hiç birşey için değil, sırf askerliği uzun dönem yapmamak için bile sonuna kadar değer,
0
acilin ben akrebim
(11.11.11)
Mutlu olduğun şekilde yaşamya bak derim.

yalnız 2 şeyi unutma;

Eğitim çağın putu, mümkünse bir yüksek öğretim bitir, üniversite diploman olsun.

biraz kıyıda köşede paran olsun, kazandığının %10unu biriktir mutlaka
0
efrasiyab87
(11.11.11)
hocam aynı yaştayayız, yaptıklarını okuyunca bu zamana kadar bi b.k yapmamış olduğumu farkettim. ve benim geleceğim de muallak, ben ne yapayım :)

bu şekilde, agh ile bi daha avrupa'ya gidemeyeceksin kural itibariyle. hazır fransa'dayken bi kaç kurumda staj veya iş ayarlamaya çalış yapabiliyorsan, cv'in boş değil. aklıma iki şey geliyor;

- eğer okulu bi kaç dersten uzattıysan agh sonrasında türkiye'ye dönüp okulu bitir, elinde bir diploman olsun. hem iş hayatı hem de askerlik için gerekli bence. sonra da önceden bağlantı yaptığın yerlerle tekrar görüşüp yurtdışına tekrardan gitmeye çalışabilirsin.

- olur mu bilmiyorum ama denklik alıp yurtdışında lisansa devam etme gibi bir şeyler oluyordur belki. bunları bi araştır, böyle bir şey mümkünse avrupa'da devam edersin okula, belki sıfırdan okursun. üniversite harçları çok düşük olan ülkeler varmış, hatta burs bile bulabilirsin belki.

ben başkalarına göre yaşamak zorunda kalan bir adamım, sen bunun tersini yapmayı başarmışsın. insanın hayatta bir amacı olduğunu düşünüyor olabilirsin. bu saatten sonra da kendinden taviz verme ama diplomayı ihmal etme (en azından askerlik için). elin avrupalı'sıyla bizim durumumuz aynı olmuyor malesef, bi kere şartlar farklı. o yüzden sen 30 yaşıan kadar gönüllü olarak görev aldığında farklı sonuçlar elde edebilirsin. kazandığın paranın bir kısmını birktir, hayatın ilerde neler getireceği belli olmuyor, bir b planın olsun. evlilik öyle ailenin isteğiyle, başkalarının talebiyle yapılmaz. kendini hazır hissetmiyorsan niye hemen evlenesin.

unutma bir de, senin yaptıklarını yapmış olmak isteyen bir sürü insan vardır eminim..
0
toshiro
(11.11.11)
(5)

Yan Flüt

kompos
Merhaba Duyuru Ahalisi,Bİz iki arkadaş yan flüt çalmayı öğrenmek istiyoruz. İkimiz de İngilizce öğretmeniyiz. Yan flüt dersleri karşılığında İngilizce dersi vermenin çok mantıklı olduğunu düşündük. Her iki taraf da harcama yapmadan bir şeyler öğrenmiş olurdu. Aranızda böyle bir fikre sıcak bakan ve
Merhaba Duyuru Ahalisi,

Bİz iki arkadaş yan flüt çalmayı öğrenmek istiyoruz. İkimiz de İngilizce öğretmeniyiz. Yan flüt dersleri karşılığında İngilizce dersi vermenin çok mantıklı olduğunu düşündük. Her iki taraf da harcama yapmadan bir şeyler öğrenmiş olurdu. Aranızda böyle bir fikre sıcak bakan ve yan flüt bilen var mıdır?

Ya da bildiğiniz iyi ve uygun fiyatlı bir kurs var mıdır? Özel dersler ne kadardır? Kısaca bu konuda fikre ve öneriye ihtiyacımız var.

Şimdiden teşekkür ederiz!

Ekleme: Şehir İstanbul'dur.
0
kompos
(30.10.11)
oncelikle, ben de yeni basladim flüt derslerine,

henuz almadiysaniz trevor jamesleri oneririm. yeni baslayacaklar icin o türdei en iyi flütler. 550-600 arasina alabilirsiniz. cok guzel ses tonu.

hangi sehir soylememissiniz ama gecen gun bir indirim sitesinde kadikoy muzik akademisinde yan flüt derslerinde yüzde bilmemkac indirim veriyordu.

bunun disinda, ben ayda 3-4 dersi 150 tl ye aliyorum. tanidik bir arkadasim vasitasiyla. daha ucuza da zaten bulmaniz mumkun degil, saati en az 50-60 tl yi gozden cikarmak gerekiyor.
0
la traviata
(30.10.11)
Öneriler için teşekkürler la traviata.
Şehir İstanbul, onu da ekleyeyim duyuruya...
0
🌸kompos
(30.10.11)
flüt dersleri için şöyle bir duyuru görmüştüm:
yildizz.com

trevor james flütler için ben yardımcı olabilirim..
0
su olsam ates olsam
(30.10.11)
ismeklerde veya halk eğitimlerde yan flüt dersi vardı galiba.
0
toshiro
(30.10.11)
udemy.com üzerinde çok kaliteli kurslar var, ingilizce olanlar ise gerçekten çok başarılı; hatta para ile ders alamayacağımız insanlar. Çok uygun fiyata bu video kurslar alınabiliyor, içlerinde döküman desteği de bulunuyor. Yan Flüt hakkında soru da sorabiliyorsunuz karşılıklı, açıkçası sizin için fena bir seçenek gibi durmuyor. Henüz flüt almadıysanız da www.yanflut.com üzerinden modellere de bir bakabilirsiniz. Kolay gelsin.
0
anlatirimgelince
(09.08.20)
(4)

v yaka kazak

sorubankasi
40-70 lira arası bütçeye göre hangi kazak markası daha iyi?
40-70 lira arası bütçeye göre hangi kazak markası daha iyi?
0
sorubankasi
(21.10.11)
kardeşim kotondan almış, beğendim, 50 tl olması lazım.
0
kompos
(21.10.11)
karaca veya us polo olabilir.
0
yardiranadamm
(21.10.11)
us polo iyi. Mavi de de var güzel şeyler.
0
dampire
(21.10.11)
Zaradan altmış TL ye aldım beğenerek. Ama triko olarak geçiyor benim aldığım sen daha kalınını arıyorsan bilemem.
0
skywalkeremre
(21.10.11)
(22)

kimin hayatini kiskaniyorsunuz ve neden?

keseci
su adam zengin ya da bu kiz su arabaya biniyor diye degilde.su surda calisiyor ve söyle yasiyor ondan diye yazarsaniz sevinirim.
su adam zengin ya da bu kiz su arabaya biniyor diye degilde.

su surda calisiyor ve söyle yasiyor ondan diye yazarsaniz sevinirim.
0
keseci
(17.10.11)
yurtdışında yaşayanları kıskanıyordum. çünkü hayatımın bir döneminde de olsa mutlaka avrupa'da ya da new york'da yaşamam gerektiğini düşünüyordum. sonra okuduğum duyduğum şeyler, ve mutluluğun şehirlerde olmadığı gerçeğini farketmem gibi etkenlerle eskisi kadar kıskanmıyorum.
0
mahnita
(17.10.11)
bilen bilir antalya lara'da denizfeneri vardır. önünde bahçesi, tam falezlerin bittiği yerde.

wowturkey.com

wowturkey.com

aha şurası işe. manzarası muhteşemdir. orada yaşayan adamı baya bi kıskanmıştım. üstelik fener bekçiliğinden iyi de maaş alıyormuş kendisi.
0
miyagi san
(17.10.11)
@mahnita

ben yurtdisindayim hic kiskanma, bi bok yok.
0
🌸keseci
(17.10.11)
ben brad pitti kıskanıyorum lan. adam istese tüm dünyayı siker lan ama yapmıyor karısına sadık. böyle olmak istiyorum ben de. bir de o kadar zengin olmak istiyorum. yakışıklılığa gerek yok ben daha yakışıklıyım çünkü.
0
ayiadam
(17.10.11)
sabri sarıoğlu ben.
0
baldur
(17.10.11)
hacılar hiçkimseyi kıskanmayın.

ben zamanında kıskandığım, amaç edindiğim ne varsa. neredeyse hepsini yaptım. sonunda hiç öyle hayallerdeki gibi birşey olmuyor. hiçbirşey dışarıdan göründüğü gibi değil.
0
orpheus
(17.10.11)
sevdiği işle uğraşanları, basit yaşayanları kıskanıyorum ben.
0
kompos
(17.10.11)
1-hayatını düzene sokmuş, tembel olmayan insanlar. örneğin benim başlıycam diyip bi türlü başlayamadığım spora başlamış ve düzenli olarak giden

2-sosyal hayatı yolunda giden insanlar örneğin hafta sonları arkadaş grubuyla dışarı çıkan, kafa dengi arkadaş bulabilmiş herkesi kıskanıyorum.
0
josephinebrunsvik
(17.10.11)
ha bi de sabahları enerjik kalkıp koşusunu yapıp, duşunu alan, portakal suyunu içerken gazeteye göz atan, sonrasına da işe gitmek için vakit bulan kısma imreniyorum bir de takdir ediyorum pek tabii.
0
mahnita
(17.10.11)
ben de yurtdışına gitme fırsatı bulmuş insanları kıskanırım, ama sevdiklerinden ayrı kalamayan bir sulugöz kova olarak gitsem ve uzun vadeli kalmaya kalkışsam bin pişman olacağımı da bilirim. o yüzden kıskanma işimi kısa süreliğine gezmeye gidenlere indirgedim.
0
byzgms
(17.10.11)
tüm dövüş sanatları sporlarıyla (boks vs hariç) ilgilenip ünlü olanları kıskanıyorum.
0
fatih baker
(17.10.11)
nat geo ve discovery tv'de hayvanlarla ilgili belgesel yapan adamları kıskanıyorum lan. adam bilmem kaç yıl boyunca komodo ejderini araştırmış amk ne güzel hayat.
0
this is heavy
(17.10.11)
hiç kimseyi kıskanmıyorum çünkü mok gibi para içinde yaşıyor, mutlu, kebaaap, vs görünen çoğu kişiden daha güzel ve huzurlu bi hayatım var çok şükür. ayrıca jugador +1.
0
saatgeceninonikisi
(17.10.11)
kıskanmak demeyelim de mesela gülhan'ın galaksi rehberi'ne tv'de rastladığım zaman gülhan'a bi özenme oluyor bende. hem dünyayı gezerek para kazanıyor hem de çok tatlı dilli biri. eminim çok geniş bi arkadaş çevresi vardır. arkadaş ortamlarının aranılan tipidir falan. asosyalmişim gibi göründüm, değilim, ama ondaki sempati de yok bende hani. yani hem işi hem de eğlenceli kişiliğine özeniyorum diyebilirim. kıyafetleri hariç. biraz rüküş çünkü:)
0
dento
(17.10.11)
birlikte bir kamu kurumunun mülakatına girdiğim arkadaşımı kıskanıyorum. ben ilgili alanda doktora yapıyor olduğum halde ve yazılı sınavda ilk 5'e girdiğim halde mülakatı kazanan ilgili partinin ilçe başkanı babası yani arkadaşım olmuştu.
0
bitter cikolata
(17.10.11)
yurtdışında okuyanları kıskanıyorum. parası olanları kıskanıyorum falan.
0
der meister
(17.10.11)
Yaklaşık 10 gün önceki hayatımı.

Mutlu bir insandım.
0
thor odinsson
(17.10.11)
gökdoğanları imreniyorum. dünyanın en hızlı canlısı ve gökyüzünde süzülüyorlar özgürce. dert yok, tasa yok, para derdi yok, hayat derdi yok, kıskanma gibi saçma duyguları yok.. özgürce avlanıyorlar, gökyüzünün hakimleri, tek sorunları insan sanırım.. gökdoğan olarak dünyaya gelsem keşke...
0
ermanen
(17.10.11)
hırslı, azimli insanları seviyorum. bi' de "tutkulu" dediklerini sanırım. mesela fazıl say. adamın dediklerini ters bulun, dediklerine katılmayın falan ama kendisini canlı izleyince cidden nutkum tutuldu. sevdiği , sevmek değil de tutkulu olduğu diyelim, işi yapıyor ve iyi yapıyor. bunun yanında sanatı birçok ülkede dinleyici buluyor. ayrıca zeki ve yaratıcı da. ne güzel. ve evet para da kazanıyor.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(17.10.11)
profesyoel tenis oyuncularını kıskanıyorum, özellikle de dünya sıralamasında ilk 50de filan olanları.
0
indeed
(19.10.11)
yakışıklı ve karizmatik olduğu için güzel kızların peşinden koştuğu tipleri bazen kıskandığım oluyor...
0
i ve been mistreated
(19.10.11)
benim iş bulamadığım sektörümde tutunan, çalışan, düzgün geliri olan arkadaşlarımı kıskanıyorum.
hayatında direnmesi gereken hiçbir şey olmayan, ailesi, eşi dostu sevgilisi patronu hatta iktidarla hiçbir sorunu olmayan insanları kıskanıyorum.
0
9kuyruklukedi
(02.11.11)
(5)

Aşırı elektriklenme

kompos
duyurucular merhaba,benim problemin başlıkta. ama normal, az bir elektriklenme değil.saçlarım yüzüme yapışıyor. hiç elleyemiyorum. ellerime tel tel yapışıyor. hele kış geldi-biraz erken-, bugün yünlü bir hırka ve kaşmir palto giydim, o kadar rahatsız edici ki. ne yapmalıyım bilmiyorum.giysilerimi çı
duyurucular merhaba,

benim problemin başlıkta. ama normal, az bir elektriklenme değil.
saçlarım yüzüme yapışıyor. hiç elleyemiyorum. ellerime tel tel yapışıyor. hele kış geldi-biraz erken-, bugün yünlü bir hırka ve kaşmir palto giydim, o kadar rahatsız edici ki. ne yapmalıyım bilmiyorum.
giysilerimi çıkarırken filan, veya bi yere dokununca da resmen çarpılıyorum.
dönem dönem de artıyor bu sanırımç

küçükken de böyle bişeyler olmuş, doktor balkonda toprakla oynamamı önermiş.
aranızda bunu yaşayan var mı? kil filan mı almalıyım? yine doktora mı gitmeliyim?
0
kompos
(17.10.11)
dogrudur abi cıplak ayakla toprakta çimde yuru alır elektrigi
0
GibsonRules
(17.10.11)
bu soğukta nasıl yürüyebilirim ki?
0
🌸kompos
(17.10.11)
evdeki saksı çiçekleriyle haşır neşir ol. yünlü giysilerden uzak dur. geçmiş olsun :)
0
masdeval
(17.10.11)
teşekkürler masdeval, ah bu soğukta nasıl uzak dururum...
0
🌸kompos
(17.10.11)
evde saksı toprağına dokanmak en mantıklı çözüm gibi hacı.
başka bir yol akla gelmiyor.
0
seyduna6687
(17.10.11)
(9)

kedim tüylerini bir türlü kusamıyor

neira
hayvan her gün 1 2 kez kusma girişiminde bulunuyor ama sadece sıvılar çıkıyor, bir türlü yuttuğu tüyleri çıkaramıyor. kedi çimi falan almadım evin önü orman zaten ama hiç çıkıp yeme ihtiyacı duymadı bugüne kadar. sürekli bi temizlenme ardından kusma halinde zavallı hayvan. 13 yaşında olduğundan gücü
hayvan her gün 1 2 kez kusma girişiminde bulunuyor ama sadece sıvılar çıkıyor, bir türlü yuttuğu tüyleri çıkaramıyor. kedi çimi falan almadım evin önü orman zaten ama hiç çıkıp yeme ihtiyacı duymadı bugüne kadar. sürekli bi temizlenme ardından kusma halinde zavallı hayvan. 13 yaşında olduğundan gücü yetmiyor kusmaya diye düşündüm. ne yapmalı?
0
neira
(17.10.11)
içeriği nedir, zararlı mı bilmiyorum ama arkadaşım kedisine, böyle katı bi macuna benzer bir şey yalatıyordu her gün azıcık. veteriner önermişti.
0
kompos
(17.10.11)
malt sanırım o macuna benzeyen şey. alıp kedinizin mamasına koyun, karıştırın (yaş mama daha iyi olur) ya da elinizle direkt ağzına sürün. o malt sayesinde kediniz tüylerini dışkıyla atacaktır. bize de veteriner önermişti, kedim henüz kusmadı 1 yıldır.
0
turangue
(17.10.11)
buna uygun mamalar var. onlardan kullanın bir süre. bi de evin önü orman ama orada kendine uygun bir şey bulamıyordur. hoş kedi çimleri de dandik oluyor ama denemekte yarar var.
0
ben smyrna
(17.10.11)
malt macununu mamaya karıştırmaya lüzum yok. tüpü sıkın kedinin ağzına tutun bayıla bayıla yiyorlar. tadını çok seviyorlar. normal doz günde 1 cm. koruma dozuymuş. ama sizinki kusamadığına göre tedavi dozu lazım bir süre..yanılmıyorsam 3-4cm. di.. tüpte yazıyor zaten...
0
1980
(17.10.11)
kedilerin tüylerini kusmadan dışarı atabilmeleri için satılan maltlar var. haftada 1 defa yediriliyor(veteriner tavsiyesi öyleydi). tatlı olduğu için seviyorlar zaten.

Bizim kullandığımız şu;

www.petalisveris.com.tr
0
macabrex
(17.10.11)
bu maltları patilerine sürerek de yedirebilirsiniz, bilginiz olsun.
0
charlesbukowskiineksi
(17.10.11)
ya da koluna sureyim nasıl olsa yalanıyor :P
0
🌸neira
(17.10.11)
emin misin kusmaya çalıştığı şeyin tüy olduğuna? midesinden sıvılar çıkıyorsa tüyler de onunla çıkardı. başka bir sorunu olabilir.
0
no avalon
(17.10.11)
tahmin ediyorum sadece. devamlı yalanıyo şapur şupur da ses çıkarıyo yani ben bu kadar yalansam tüysüz kalmıştım :) denicem şu macunu eğer derdi tüy ise iyi. maması da pahalı e kıçı da açıkta değil başka nesi olabilir bilmiyorum.
0
🌸neira
(17.10.11)
(8)

Bakmaca

bonjurkes
Haftasonu üniversiteden kız arkadaşımla görüştüm, nevizadede içmece vs. oturduğum yer de sokak üstü olunca gayet gelen geçen insana baktım şahsen. Konu kıyafetlere kaydı, kendisi Amerika'ya gitmiş 1 aylığına, işte vay efendim orada istediği kadar kısa etek/şort giyermiş kimse bakmazmış, ama burada r
Haftasonu üniversiteden kız arkadaşımla görüştüm, nevizadede içmece vs. oturduğum yer de sokak üstü olunca gayet gelen geçen insana baktım şahsen.

Konu kıyafetlere kaydı, kendisi Amerika'ya gitmiş 1 aylığına, işte vay efendim orada istediği kadar kısa etek/şort giyermiş kimse bakmazmış, ama burada rahat olamazmış (sonuna kadar katılıyorum da), gelen geçen hatun kişilere bakarken, işte dönüp bakmıyorlar amerikada kısa etek giyince, öyle bakılmaz tarzı birşeyler söyledi.

Sonuç olarak, abazan bakışı olmadıkça hatunları ortalama 10 sn içinde yukardan aşağı ya da tam tersi yönde süzmek ayılık mı sayılıyor? Abazan bakışı olmadıkça (yiyecek gibi bakıp salya akıtmak) kadınlara bakmak, bağyanları bu kadar geriyor mu?

Yoksa hiç mi bakmamak gerekiyor?

Not: Sorun olmasın diye, bir soru içinde, kız, kadın, hatun ve bayan kelimelerini bir arada kullandım.
0
bonjurkes
(17.10.11)
insanlar güzel birini gördüklerinde -ki bence dişi, erkek farketmez- döner bakarlar. güzel, herhangi bir şekilde dikkat çekici birine, yiyecekmiş gibi diil de şöyle bir kafayı çevirip bakıp kafayı eski pozisyonuna almak normal bence. yani bir dişi olarak ben de yolda yürürken gördüğüm çok güzel bir başka dişiye "keşke bu kadar güzel olsam" gıptasıyla bakarım. ya da çok ilginç giyinmiş farklı tarzdaki birine "aa, ne ilginç!" diyerek döner bakarım. erkek arkadaşım da aynı şekilde hemcinslerine ve karşı cinslerine bakar. ancak yiyecek gibi bakma durumu olursa da kafasına epeyce ağır olan çantamla darbeler savuracağımı da iyi bilir :) işin şakası güzel ya da ilgi çekici olan hemcinse ya da karşı cinse şöyle bir bakmak bence gayet normaldir. tabi ki aynı kişinin yanından geçen her kadına "ama güzeldi." bahanesiyle bakmasını, yiyecek gibi bakma sınıfına sokuyorum.
0
kedili madam
(17.10.11)
süzülmek pek hoş birşey değil onu bilelim önce. yani en azından benim için. ama sanırım insanın gözü kayıyor, çok güzel birini görünce (kız erkek farketmez) ben de bakıyorum. onun dışında her kıza bakmak zaten tuhaf bir durum. çaktırmadan bakılsa daha iyi gibi. 10 saniye de baya uzun bir süre...
0
african rain
(17.10.11)
biraz artistik yapmis,hatta birazi gectim düpedüz "ben avrupalara amerikalara gittim böyle sey görmedieaam " artistigi yapmis.

simdi en basta o olay yalan,yok bakmiyolar etmiyolar cok net geyiktir.hanim kizimiz öyle algilamak istediginden ignore etmis kendisi.

yoksa ben abazaligin kralini gördüm oralarda.akla hayale gelmeyecek abazaliklar hemde,üniversitede ders sirasinda egilen picasso tablosundan hallice hocanin fotograflarini cekmekten tut da yandan gecen kizlara laf atmadan tut,cep telefonlariyla tacize kadar.

türkiyedeki de bakar,yurtdisindakide.ama bizimkilerde bi sacma algi var olay bundan ibaret.

insanlar dikkat cekmek istediginden giyerler öyle seyleri,erkeklerde iki vucut yapinca üstlerini cikarirlar ,icten ice hosa gider insanlarin bakmasi,ama burdaki faktör,istedigimiz,begendigimiz güzel buldugumuz insanlarin bakmasi hosumuza giderken ,tu kaka buldugumuz insanlarin bakmasi rahatsiz eder.

türkiyede insanlari begenmezken oralarda hayranlikla bakan türk kizimizi rahatsiz etmez ordakilerin bakmasi.

pratik hayatta paradoksal bir durum gibi ama durum böyle.
0
serabetan
(17.10.11)
uzun bir açıklama yazma niyetindeydim, baktım serabetan yazmış yeterince. ne yani şimdi bu kızlar mini eteği sırf daha rahat olduğu için mi giyiyorlar. hadi canım ordan, dekolte giyen bir kadının amacı zaten dikkat çekmek değil midir anlamadım ki...
0
ruhibirbanyo
(17.10.11)
peki çaktırmadan bakmak nasıl oluyor? İnsanların sadece suratına mı bakar insanlar? Süzmek kelimesi gayet karşı tarafın suratına ve vücuduna bakmaktır. 10 metre uzaktan gelen birinin tek hamlede suratına kilitleniyor ve başka bir yerine bakmıyorsanız tebrik ederim.

Sanırım bizde bakmak olayı azıcık abartılıyor, yoldan geçen görüş açıma dahil olan insanlara bakarım, bakarım derken, görürüm, yaşlı amca da olur ufak çocuk da.

Bakmak ile gözle soyup tecavüz etmek arasındaki farkı anlayamıyor sanırım insanlar. Karşımdan gelen mini etekli hatuna, bakmam diyen erkek/kadın kişisinde bence gayet büyük bir sorun vardır.

Bakmak = Yüzüne bakmak, saç rengini göz rengini algılamak, giydiği eteği görmek vs. Ağzı açıp salyaları akıtıp far gören tavşan kıvamında bakmak değil ona da açıklık getirelim
0
🌸bonjurkes
(17.10.11)
@bonjurkes

aslinda benim bahsettigim ,sizin dediginiz hayvanca bakis(normal bakis olmaz gerci de),aynisi oralarda da türkiyedede war.farkli degil

birde siz karsidan gelen kizla tanistiginizda okulda mesela "aaa bak negzel olmus saclari,melek gibin maaasallah" mi diyorsunuz yoksa "oyyy dasss yaa,nasil tanissam su kizla,birolll su kizi taniyomusun la" mi diyorsunuz,abarttili yazdigim kadar olmasa da ikinci dedigimdekine benzer örnekler sergiliyorsunuzdur düsüncesindeyim.

evet kadinlari rahatsiz edenler türkiyede vardir,ama bahsedilen ülkelerde de sayisizca yer alirlar.ordaki tecavüzcüler,tecavüzcü katiller ormanda yetismiyor,gayet halkin icinde yetisen insanlar.

bunun tek farki kizimiz oraya gidince ignore ediyor bakislari.yoksa cok büyük fark yok.
0
serabetan
(17.10.11)
kedili madama çok katılıyorum. cinsiyeti farketmez, güzel olan veya ilginç olan insanlara bakarım. sevgilimin bakmasından da rahatsız olmam. ama uzun uzun bakmak, giderken dönüp bakmaya devam etmek vs. beni rahatsız eder. karşımdakiler de bana çok kısa, görüş mesafesinde bakarsa rahatsız olmam. ama öküz-tren gibi bakarsa veya bacağıma, göğsüme odaklanırsa çok rahatsız olurum.
0
kompos
(17.10.11)
aklı ve pipisi olan her erkek 2.sini düşünür, muhtemelen kadınlar da beğendiği erkekle ilgili benzer şeyleri düşünür, fakat bunu dışarı nasıl yansıttığı önemlidir kişinin.

Hatun daşmış diye gözlerimle hatunu soyup da salyamı akıtmam
0
🌸bonjurkes
(17.10.11)
(31)

kız çocuk için isim

kisa
Haydi duyuru sakinleri yeni doğan kız çocuğu için isim bulalım
Haydi duyuru sakinleri yeni doğan kız çocuğu için isim bulalım
0
kisa
(11.10.11)
zeynep
0
seyduna6687
(11.10.11)
defne
nergis
0
strawberry first
(11.10.11)
whoosie
(11.10.11)
dora.
0
kompos
(11.10.11)
ben de bahar diyorum.
0
biramayası
(11.10.11)
duru olabilir.
0
doabydur
(11.10.11)
maya
masal
zeynep (zeynebim)
umay (@beetlejuice + 1)
0
screamshot
(11.10.11)
yeşim.
0
g7mor
(11.10.11)
lalin.
0
patlak fermuar
(11.10.11)
ılgın
0
cdiyez
(11.10.11)
olcay
0
veogundensonra
(11.10.11)
burçe
0
anarquia
(11.10.11)
leyla.
0
kakao
(11.10.11)
Ada
Eda
0
ir10
(11.10.11)
nolur zeynep koymayın..

türkiyede bulunan en çok kız isminin zeynep olduğunu biliyor muydunuz?
0
aboutablank
(11.10.11)
ladin.
0
kompos
(11.10.11)
Evet Zeynep koymayın, çünkü benim kızımın ismi (Zeynep Neva) :)
0
44
(11.10.11)
çakıl
0
LordofDrinkzz
(11.10.11)
Nilüfer
0
nonrecyclable
(11.10.11)
mahmut, hacı osman, kerkenez
0
mavril
(11.10.11)
irem;güliz;aylin; ( neşe arzuhan türkan ) < Türk para piyasaının en önemlileri dermişim :)))
0
Blueyes
(11.10.11)
peren
0
peren perengil
(11.10.11)
asya
gece
0
inethelia
(11.10.11)
peren de ceren de olmasın.

ilkokul olmasa bile ortaokul lisede çok dalga geçerler.
(bkz: veren)
0
aboutablank
(11.10.11)
nazenin.
0
beynim infilak edicek
(11.10.11)
Damla, Çakıl veya Yaprak.
0
apismellifica
(11.10.11)
@apismellifica

yaprak'da tehlikeli.. tek harfle anlam kayması bütünüyle olmakta...
0
aboutablank
(11.10.11)
i.e.t.t otobüslerindeki kapıya dayanmayınıza döndü haklıda adam tek harf bile değil büyük harfte sadece bir çizgi :S
0
Blueyes
(11.10.11)
yasemin
nazan ( tersten de okunsa aynı )
0
toshiro
(11.10.11)
aklı bel altında olanla arkadaşlık kurmaz, iyi olur.
0
peren perengil
(11.10.11)
herkese teşekkürler, listeyi ilgilisine iletiyorum :)
0
🌸kisa
(12.10.11)
(13)

Sallama Çayı Demlemeden Çok Seven Var mı?

serseri marti
?
?
0
serseri marti
(11.10.11)
daha neler? olur mu öyle şey? en azından ben sevmem.
0
zenc
(11.10.11)
yok
0
nuisance
(11.10.11)
Almanya'da EILLES diye bir sallama çay var, böyle tam yaprak şeklinde. Onun Earl Grey'i inanilmaz lezzetli, ilk kez bir sallama çayı demlemeden daha çok sevdim (ama bi tek bu markanın çayı için konuşuyorum tabi, bizim toz poşet çaylar felaket).
0
qwertyuo
(11.10.11)
hiç sevmem hmde hiç.
0
seyduna6687
(11.10.11)
kesinlikle demleme çay. ama onun olmadığı yerlerde (bim'de satılıyor sanırım) berk poşet çay, demleme çaya en yakın lezzeti veriyor.
0
balik kraker
(11.10.11)
ben de sevmem. mecburen içerim.
0
mahnita
(11.10.11)
imkansıza yakın. :)
0
betty puf puf
(11.10.11)
demleme çay bayat ya da kötü çaydan yapılmaysa yarışırlar.
0
boshi
(11.10.11)
Bizim çay ocagının çayına tercih ediyorum ben sallama çayı. Gerçekten çok berbat çünkü. Evde falan olmaz tabi öyle şey.
0
tcyx
(11.10.11)
demleme çay çok daha iyi bence de.

düzeltme: harf eksiği.
0
kompos
(11.10.11)
Twinings'in sallama Earl Grey ini çoğu demleme çaya tercih ederim ama Earl Grey demlemeyi hiç bir şeye değişmem.
0
skywalkeremre
(11.10.11)
lipton lambur lumburu 3 sallamayı 5-6 dakika porselen de demliyip altında su kaynatmadan sadece dem olarak içiyoruz 6 çay bardağı su koyarak dene bi imkanın varsa forever earl greyyy
0
Blueyes
(11.10.11)
sallama çay mecburiyetten içilen bir içecek bence
0
exodia
(11.10.11)
(5)

ucuza renkli çıktı

zenc
100 sf renki çıktı almam gerek ama uygun bir yer bulamadım. cemil copy e sordum 35 tl istediler. yok mu bunun daha ucuz bir yolu? yer istanbul ama ben mail atsam onlar da kargo etseler de bana uyar. ucuz olması önemli
100 sf renki çıktı almam gerek ama uygun bir yer bulamadım. cemil copy e sordum 35 tl istediler. yok mu bunun daha ucuz bir yolu? yer istanbul ama ben mail atsam onlar da kargo etseler de bana uyar. ucuz olması önemli
0
zenc
(06.10.11)
kargo vs. aynı paraya gelir zaten. yolunun üzerindeki yerden veya evine en yakın yerden hallet işini.
0
terp
(06.10.11)
freekopi.com ye bir bak istersen belki renkli çıktı veriyorlardır.

Eğer baskı kalitesi önemli değilse, arkalı önlü olmayacaksa yolla bana, ücret istemem.
0
iustitia omnibus
(06.10.11)
evime en yakın yer 47 tl istiyor. freekopi de sadece siyah beyaz çıktı var
0
🌸zenc
(06.10.11)
üniversitelerin oralardaki copy center'lar ucuz olabiliyor sor istersen yakınında varsa.
0
in vino veritas
(06.10.11)
boğaziçi üniversitesinin ordaki günel kırtasiyeye gitmeni öneririm.
0
kompos
(06.10.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.