Aldılar almadılar bilmiyorum ama vatandaşlık hukukuna göre "Cogu Suriyeli gecici Koruma altinda Turkiye de bulunuyor. Normalde diger ulkeler gibi 5 senden fazla Turkiye de ikamet izni bulunanlar vatandasliga basvurabiliyor fakat gecici Koruma altindakiler kac sene kalirlarsa kalsinlar vatandaslik alamiyorlar" kısmi doğru.

Yazılan şey doğru: eksisozluk.com
Öyle tüm suriyelilere vatandaşlık verilmesi mümkün değil

öncelikle başınız sağ olsun.
veraset-intikal vergisini yapmadan tapu işini halledemesiniz. maliyeye intikal beyannamesi veriyor vergisini ödüyor sonra borcu yoktur kağıdını da maliyeden alıyorsunuz.

beyannamede emlak bedeli vs de isteniyordu sanırım onu da belediyeden alacaksınız o sırada emlak borcu su borcu vs var mı diye de bir sorun.

tapuda da randevusuz almıyorlardı sanırım.

kljgslsdkjsd: Teşekkür ederim öncelikle ben de. Beyannameye gayrimenkul ve bankalarda bulunan para vesaire dahil, değil mi? Yani önce bankaları hallederek (bir kısmı vadeli, nesi var bilmiyorum şu anda) sonra vergi işlemi, ardından tapu, doğru mu?

Emlak borçlarını netten ödedik. Bedel kısmını E-devlet'ten falan alabiliyor muyuz? Çünkü şehir dışında bir yerde de var emlak, tutup bir de şehir dışına çıkmamız gerekir mi bunun için?

Randevular da aksi gibi hep dolu be arkadaş.

beyannemeyi ayrı ayrı da verebilirsiniz işte şurada şu kadar para var şu tapu var gibi ya da birlikte de verebilirsiniz. ama tabi önce bankadan yazı almanız gerekiyor sanırım.

şehir dışı meselesini tam bilemiyorum yorum yapmayayım.

Bankadan zaten çekeceğiz direkt. Belki vergiyi o aşamada da kesebilirler. Ama çekebiliyor muyuz, esas sorun orada.

başınız sağolsun.

öncelikle veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermeniz gerekiyor. bu beyannameye annenizin taşınır taşınmaz bütün varlıklarını yazıp diğer mirasçılarla birlikte imzalayıp vergi dairesine veriyorsunuz. bunun için beyanname ekinde tutarları kontrol için bankalardan alınmış "murisin bankamızda şu kadar parası vardır" şeklinde ve ilgili belediyelerden alınmış "murisin şu rayiç bedelli taşınmazı vardır" şeklindeki yazıları ekliyorsunuz.

sonra sizin payınıza düşen miras ne kadarsa onun üzerinden veraset ve intikal vergisi hesaplanıyor (istisna altında kalıyorsa hesaplanmıyor). çıkan vergiyi ödediğinizde size vergi dairesinden her kuruma ayrı ayrı verilmek üzere borcu yoktur yazıları veriliyor. banka için olanla bankaya gidip hesaptaki parayı çekiyorsunuz. tapu için olanla tapuya gidip devrini yapıyorsunuz.

kibritsuyu: Hem bilgi için, hem başsağlığı dileğiniz, hem de bilgi için çok teşekkürler. Tam bir yol haritasıydı.

oncelikle basiniz sagolsun.

tapu kismini iyi dusunun cunku baya bir masrafi var. babamin vefatindna sonra uzerine olan evler hala babamin ustunde duruyor. abim ben annam mirasciyiz ama uzerimize almadik.

eger satmayacaksaniz su an acele almaniza gerek yok, baya masrafli bir islem aklinizda olsun

oscar: Teşekkürler. Öyle aman aman çok bir şey de yok. Biri zaten arsadan kat mülkiyetine çevirmemiz gerekeceğinden, diğeri de içinde kiracı olduğundan ister istemez yapılacak. Onların kaçarı yok. O riski alıyorum, bakacağız duruma.

9gag.com

9gag.com

Ne diye aratmam lazim ama?

Facebook post karl marx diye aratinca bir sey cikmiyor mesela.

what if historical figures had facebook

vs tarzı

@4geik (instagram)

piximus.net

Birçok firmanın sözleşmesinde benzer madde var ama uygulayan var mıdır? Zor.

İşten ayrıldığı firma kıllık yapacak olursa problem olur illa ki ama pratikte uygulandığına şahit olmadım. İlgili kişi satış departmanında üst düzey yönetici ya da gizliliği olan bir projenin önemli bilgilerine sahip falan değilse zaten rakip firmaya gittiğinde tehdit olacak bir unsur teşkil etmiyordur.

yakalarlarsa olur

Benzer şeyler duydum ama bunun üzerinden bir yere varabileceklerini hiç sanmıyorum. Yasal olarak böyle bir şey mümkün değildir diye düşünüyorum.

Sorunun güvenlik olduğunu düşünmüyorum. Zaten onun için ayrı bir madde var. O bilgiler çalışırkendem dışarı sızabilir bu ağır bir suç zaten. Sanırım göz korkutmak için yapılıyor Yoksa insan haklarına aykırı

Konu rekabet yasağı ile alakalı ve evet geçerli. Insan haklarına da aykırı değil. Muhtemelen tazminat maddesi vardır.

Hahaha herkesin kafasından bir fikir çıkıyor ve çoğu yanıltıcı/yanlış maalesef.

Rekabet yasağı koymuşlar. Konulabilir, mevzuat ve yargıtay geçerlidir diyor. Ama bazı şartlar altında geçerli. Öncelikle arkadaşınızın belli konumda olan bir çalışan olması lazım, işverenin müşteri çevresine şirket/üretim sırlarına vakıf olması lazım. Mavi yaka olmamalı yani.

Sonrasında yer zaman ve iş olarak sınırlandırılmalı rekabet yasağı. Mesela tüm türkiye olmaz. İkincisi 3 yıl olamaz, maksimum 2 yıl. O yüzden maddeyi görmek lazım. Maddede cezai şart öngörülmüştür büyük ihtimal zaten. Şirket götürebilir mahkemeye. Ki yukarda denildiğinin aksine, şirketler bu maddeleri uyguluyor/gerekirse dava konusu yapıyor.

1- güvenlik dolayısıyla temassız özelliği kapalı olabilir.
2- hes uygulamasını açmak yerine not defterinden numaraları söylüyor olabilir.

1- bazıları bu özelliğe güvenmiyor ya da temassız kartları yok. ya da özellik kapalı.

2- çok basit. bilmiyorlar. ya da uğraşmak istemiyorlar.

2. insan olarak cevap vereyim, hes uygulaması denen garabeti telefonuma indirmek istemiyorum, kodumu da e-devletten aldım. bi iki girerken ben söyledim o yazdı. sonra baktım millet qr okutup geçiyor, kolay, uygulamayı indirip kod oluşturup sildim uygulamayı tekrar. belki de bana denk gelmişsindir, işin aslı böyle yani. üşengeçlik diyebiliriz.

@havadakarada

Hes uygulamasını açıp okutmak daha pratik ama hadi diyelim uygulamayı açmak istemedi,
-barkodun ekran görüntüsünü alıp fotoğraflardan bunu açabilir.
-barkodu telefonuna duvar kağıdı sadece tuş kilidini açarak bunu gösterebilir.

Yani çok daha pratik seçenekler varken zor olanın seçilmesini anlayamıyorum.

hes kodunun resmini alın, galeride favlayın

yazıyordum yazılmış

@olutaklidi

İşte bunu görüp yapmış olman çok güzel. Tebrik etmek isterim seni.

@internal hocam kendimden örnek vereyim şahsen üniversite mezunuyum eticaret uzmanı olarak çalışıyorum. uygulamayı açmak canımı sıkıyor çünkü hem açılırken sıkıntı hem daha sonra çalışmayı durdur filan yapmam gerekiyor ayarlardan. Ekran görüntüsü de alıyorum ama yeni ekran görüntüleri aldıkça o da geride kalıyor. En pratiği açıp not defterinden adama gösteriyorum.

alışkanlık radikal insanların dışında kolay değiştirilmeyen bir durum.

1. Bir aralar temassız işleme açık kredi kartlarının, toplu taşım araçlarında, yanlarında pos cihazıyla dolaşanlarca suistimal edildiğine dair çok haberler yayınlandı. İnsanlar bunu temassız işlem sakıncalı olarak algıladı ve bu durum öyle gidiyor.

2. QR kod olayında da benzer durum var. İnsanlarda, telefondaki bilgiler çalınıyor tedirginliği var.

bilmiyorlar. neyin ne olduğunu bilmiyorlar. 'gerçekten' bilseler kullanırlar.

çoğunun telefonundan bile ödeme yapılabilir temassız.kartsız. istanbulkarta da geldi. fiziki temas olması güven veriyor belki

o kodu öğrenmek için 5 türk lirası ödedim. hikaye bitti.

1. tüm kartlarımda temassız kullanıyorum ancak bir çok kişi kartı temassızıyla yenilerse ücret ödeyeceklerini düşünüyorlar. yenilemiyorlar.

2. hes uygulaması yok bende. sürekli izleniyor hissediyorum. kod almıştım ilk ihtiyacım olduğunda. onu söylüyorum.

@brakgn

kare kod için hes uygulamasına gerek yok. SMS ile hes kodu alınca orada bir bağlantı çıkıyor. tıklayınca kare kod olan sayfa açılıyor zaten.

2- Benim başıma dün şöyle bir şey geldi. Metrodan çıkıp McDonald's'a girdim. HES kodu sordular. Metrodan çıkınca nedense internet bağlantısı hemen gelmiyor. Vodafone'da özellikle çok uzun sürüyor internet bağlantısının gelmesi. Ben de sms ile aldığı kodu okuyarak girdim mecburen.

1- belli bir tutarın üstündeki harcamalarda şifre girmek zorunlu.

1-temassizda güvenlik endisesi var covidden önce ben de kullanmıyordum sonra açtırdım. Hâlâ bazen kasiyerler ya sakıncalı diye duydum doğru mu falan diye soruyor temassız öderken.

2- uygulamayı indirmek istemiyorum.

yandaki dişe baskı yapmıyorsa gerek yok denildi bana
bende gömülü var bi tane. yandaki dişe baskı da yapıyor ama diş çenedeki sinire çok yakın olduğu için dişin çekilmesi riskli. doktor dedi ki senelik röntgenle takip edilir, çürüme veya ağrı yapana kadar dursun. sorun olursa çekelim. cerrah bile risk almayalım dedi.
ama gömülü olmayan bi dişi çektirdim, doktor eliyle iterek çıkardı pıt diye. yani çekmesi kolay da olabilir.

Ya hiç ağrı yapmayabilir ama çıkarken dişleri itip en öndekilerin üst üste binmesine sebep olabilir, çene yapınıza bağlı. Bana oldu, çok hafif bindi üst üste, keşke ilk hissettiğimde çektirseydim dedim.

Bir de genelde en stresli zamanlarda zonklar nedense. Ufaktan bir dişçiye görünüp "bunlar düzgün çıkar mı yoksa yer yok mu" diye sormak faydalı olabilir.

en iyisi o zaman bi doktora görünmek gibi, tedbiri önceden almak gerek.

20lik disler, 4 tane toplamda. Sag ve sol, alt ve ustte.

Agri sizi yapmiyorsa elleme, hele bu pandemi mandemide ne isin var discide?

Benim bi tanesi ciktiktan 10 sene sonra agri yapti, gosterdim, kendisi ve alt tarafindaki 20lik cekildi. Obur ikisi hala duruyor.

Sana sorun cikartana kadar elleme :D

çocuklugumda tel tedavisi de olduğum için 20liklerim diger dişlerimi sıkıştırarak çıktığından hepsinin çekilnmesi gerekiyordu. 20likler çarpraz çıktığından diğer dişlerimi zorluyordu. 4taneden 3ü normal şekilde çekildi biri tam çıkmadığından küçük bir operasyonla çekildi. geçmiş olsun

en iyisi gidip röntgen çektirmek. ben 25 yaşında baktırmıştım meraktan. 3 tanesinde sıkıntı yok çıkmış zaten baya. ama bir diğeri tamamen gömülü ve problem çıkartabilir demişti.

şimdilik herhangi bir problemle karşılaşmadığım için bir işlem yaptırmadım ama.

@invictae ben de aynı kafadayım ama yurtdışına yerleşme durumu olabilir bu sene. başımı bilmediğim gurbette ağrıtmasındansa gitmeden halledeyim bi dedim :D röntgen en temizi duruyor.

benimkiler altlı üstlü çıktı hepsi. hiçbiri ağrı yapmadı. baskı yapmadı. dişlerimi sıkıştırmıyorlar. hepsi inci gibi dizili duruyor. yani illa alınacak, ağrır vs şart değil.

En azından şirketin türünü bilseydik iyiydi.

Şirket ltd. Sermaye 10.000 TL. Borcu şimdi sordum, cari borç diyor.

Daireden ne alırlar peki? Lüks sayılabilecek bir şey yok.

Banka şahsi kefalet aldıysa eş kefilliği istemiş olabilir tabi. onu unutmamak lazım.

o zaman ev gider.

ps: eve haciz gelirse bişi olmaz onu kasmayın. kim uğraşacak tv koltuk satmakla?

Eşten imza, sözleşme gibi bir şey alınmamış. Detay tam yok çünkü hastane, ameliyat mevzuları da söz konusuydu. Ben borcun kökenini, türünü sorduğumda “cari borç” olarak nitelendiriyor. Çek/senet mevzusu yok diyor.

vatandaş olup olmadığını bilmiyoruz ki?

Aslında o kişi özelinde değil de, genel olarak merak ettim.

gocmenburo.com

www.dw.com

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU

Sınır dışı etme kararı alınacaklar
MADDE 54 – (1) Aşağıda sayılan yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınır:
a) 5237 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gerektiği
değerlendirilenler
b) Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi,
üyesi veya destekleyicisi olanlar
c) Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve
sahte belge kullananlar
ç) Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar
d) Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar
e) Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler
f) İkamet izinleri iptal edilenler
g) İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi
olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler
ğ) Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler
h) Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler ya da bu
hükümleri ihlale teşebbüs edenler (1)
ı) Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit
edilenler
i) Uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan,
başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri
çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen
son karardan sonra bu Kanunun diğer hükümlerine göre Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar
j) İkamet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış
yapmayanlar
k) (Ek: 3/10/2016-KHK-676/36 md. ; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/31 md.)
Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olduğu
değerlendirilenler.
(2) (Değişik: 3/10/2016-KHK-676/36 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/31 md.) Bu
maddenin birinci fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri kapsamında oldukları değerlendirilen
uluslararası koruma başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler hakkında
uluslararası koruma işlemlerinin her aşamasında sınır dışı etme kararı alınabilir.

Sınır dışı etme kararı alınmayacaklar
MADDE 55 – (1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında
sınır dışı etme kararı alınmaz:
a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza
veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar
b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli
görülenler
c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği
ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar
ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları
d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları
(2) Birinci fıkra kapsamındaki değerlendirmeler, herkes için ayrı yapılır. Bu kişilerden,
belli bir adreste ikamet etmeleri, istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları istenebilir.

çok kasmamak lazım ya. benim doktorum, dişçim falanca diyebiliyorsanız avukatım da diyebilirsiniz.

hukuki işlerinizi sizin adınıza halletmesi için vekalet verdiğiniz ve dosya başına gerekli ücretleri ödediğiniz avukat sizin avukatınızdır. o arkadaşlarınıza vekalet verdiyseniz avukatınız vardır. vermediyseniz avukat arkadaşınız vardır.

Demiyorum ki. "Gittiğim dişçi" falan diyorum. Ondan tuhaf geldi herhalde.

vekalet verdiginiz avukatiniz varsa vardir yoksa yoktur

mesele tam anlaşılmıyor ama takipsizlik kararı varsa olay bitmiş zaten. muhtemelen kapanmıştır ama siz e devletten ya da uyaptan bir kontrol edin.

Takipsizlik kararı sadece babanızın adına mı?

Evet sadece babamin adına

Konu "şahsım" ile mi alakalıydı?

ayrıl coco.

hayır gelmez o adamdan.

Adam dümdüz yalancı.

Kesin narsist. En yakın zamanda kuetulmasını dilerim. Korkunç.

Benzer karakterde bir erkek arkadaşım olmuştu paçayı zor kurtarmıştım, yazdıklarınız çok olumsuz hissiyat verdi bana.

bir yol olmaz

Okurken bile nasıl rahatsız edici.
Bu kadar güven vermeyen hareketlerde bulunan insanlardan uzak durulmalı bence de.

Adam evli kanka.

adam evli +1

evli değilse bile en iyi ihtimalle samimiyetsiz ve yalancı.

Öyle bir anlatmışsın ki, Bir çocuk babası bekar bir erkek olarak kesin bir kanıya varamadım.

İki seçenek arasında gittim geldim.

1. Adam evli barklı
2. Kuzen yedek klubesinde

daha en başında bu kadar sıkıntı varken o ilişkiden hayır gelmez

Ayrılsın böyle ömür geçmez + adam evli olabilir

Senin kuzene güvenip boşayacak eşini gibi geldi bana.
Cicim aylarında tavırları böyle ise ilerde fena çeker. Bıraksın ne halt olduğu belli değil.

Arkasina bakmadan kaçsın

Fazla soru işareti var, kuzene yazık ayrılsın gitsin. İnsan böyle şüpheden kafayı yer. Bu arada bana da adam evli gibi geldi hala

ayril +1. Baska adam mi yok yahu bu ne.

İki jest için değer mi arkadaş? Diyelim ki adam yalan söylemiyor, ki zerre kadar inanmıyorum buna, bu durumda bile tartışmalarda bahsettiğiniz tavırlara sahip biri ile ilişki yürümez. "Ailem çok geleneksel" durumu bile benim için baştan falso, bu karşı tarafa "senin gibi geniş değiliz" demek aynı zamanda. Bu tehlike işaretlerini görüp de ilişkiye devam etmek bile bile lades. Adam mı kalmadı...

eğer adam kuzeninize dolmabahçe sarayı'nı gezdirip orada ailesiyle yaşadığını söyleseydi siz buraya gelip "ama adam dolmabahçe sarayı'nda yaşıyor" yazarmışsınız gibi geldi.

ne olduğu şato gibi meydanda...

Kuzeninin derdi evlilikse evet adam evlenir ama çatır çatır da aldatır.

ayrılmak en doğru karar aslında. karşı taraf samimi değil, yaptıkları doğru değil.
kendini iyi hissetmediği bir ilişkinin içinde olmasın kimse.
gerekirse atlatmak için psikolojik destek alsın ama ayrılsın.

Bencede

bazı valilikler nisana kadar erteledi. hepsi mi bilmiyorum.

1 nisana kadar uzatıldı diye biliyorum

Ütopya gibi bir yarışma vardı, BBG formatına benzer o olabilir mi?

"dokun bana"
Bbg'de de yarışan Akmerkez Hülya da yarışmıştı burada. Epey şov yapmıştı.

ütopya değil. yarışmayı hatırlıyorum da adını hatırlamıyorum.

izlenirsen kazanırsın şeklinde bir sloganı vardı sanırım.

frame türkiye

Cevap: Frame Türkiye olacaktı @unique hint kumasi’ günün old ödülünü kazandı

youtu.be

Ah be frame Türkiye tabi ki, o zaman üniversiteli gençlerdir. O kızın adı özlem idi ama diskalifiye oldu. Sonra Gül Gökçe ve Ezgi gizem geldi. Birde erkek eleman vardı. Gül Gökçe albüm işine girdi ama tutmadı. Ezgi bi futbolcu ile evlendi influencer ne diyorlar ya öyle bişey oldu. Finalde yarışmayı onlar kazandı. Final gecesi zorla 5m e girdik canlı canlı izledik finali. Kazandıktan sonra evden çıktılar ilk sarıldıkları kişilerden biriyim :) sonra numaralarımızı filan aldık bi süre görüştük ama sonra koptu tabi. Yarışma süresince her hafta mutlaka gider muhabbet ederdik. İsmimizi söyletirdik sonra eve gidip izlerdik :)

Bu yarışmayı bilen birini görmek sevindirdi ama old yazman üzdü :)

mahkeme devam ediyor işte yeni duruşma olacak gün vermiştir

uyaptan bakın. duruşma tutanağı falan vardır.

@klj

hangi uyap? uyap vatandas mi? bulamadim ordan.

uyap vatandas da evrak kismina gir bak. bugun yarin eklenir.

yeni durusma gunu verilmiş.

"ya durusma yapilmamis olmali, o yuzden ertelenir

ya da karar cikammistir, ek durusma gerekiyordur."

yanlışsın. hakimin karnı acıkmış, herhangi bir bahane ile ertelemiş bile olabilir.

“ya durusma yapilmamis olmali, o yuzden ertelenir

ya da karar cikammistir, ek durusma gerekiyordur.”

Aşırı yanlış bilgi. Öncelikle güzel ülkemizde davaların büyük bir kısmı ilk celsede/duruşmada bitmiyor. “Ek duruşma” söyleminde “duruşmayı tek bir günde ve tek seferde yapıyorlar ve ancak istisnai durumlarda ek duruşma yapıyorlar “ diye düşündüğünü sanıyorum bu yanlış.
10 15 senedir görülen duruşmalar oluyor. Değil “ek duruşma” çift haneli celseler yapılıyor.

Duruşmayı bir dizi gibi düşün, kimisi arka sokaklar gibi olur.

Senin soruya gelirsek, @bisorumvargaliba haklı.
O gün izinlidir geçici hakim bakmaz dosyaya erteler,
Hakim yeni gelmiştir, dosyayı incelemek için erteler.
Ağır ceza dosyasıdır savcı mütalaa vermek için erteler
Taraflardan biri segbis ile bağlanacaktır, teknik aksaklık sebebiyle erteler
Avukat beyanda bulunmak için süre ister, erteler.
Avukat tanık getirecektir erteler
Taraflardan biri mahkemeye gelmemiştir zorla getirme, yakalama çıkartır, erteler
Bir kuruma yazı yazılmıştır, cevap gelmemiştir beklenmesine der erteler
Gibi gibi gibi

Uyap vatandaşta görürsün duruşma zaptını mutlaka eğer görmüyorsan henüz onaylanmamış olabilir ama ertesi gün mutlaka görürsün. Aman dikkat “Uyap vatandaş” a gireceksin e devletin içindekine değil (yine e devlet ile giriş yapılıyor)

hakim sebebiyle duruşma yapılmadan yapılmış gibi gösterilip taraflar katılmadığından ertelenmiştir denen duruşmam oldu.
iki taraf da oradaydık halbuki.

Kurulu düzen iyidir güzeldir ancak aklıma gelen en büyük eksisi, hiç ama hiç tatilin olmayacak. Hiç.
Bunun altından kalkabikecek misiniz?

@kisa bunu dükkan sahipliği için mi söylüyorsun ? babam esnaf biri olarak yılda 2-3 hafta rahat tatil yapardı yazları. pazarları dükkanı açmazdı. yani kendine tatil için günler ayırabiliyordu. memurlukta da doğru düzgün tatil yapamıyorsun ki. 10 yılını doldurmayanların 20 gün izni var. ve bu izni sana üstü üste kullandırmıyorlar. 5 olmadı 7-8 gün üst üste kullanabiliyorsun.

Adalet bakanlığında memurluk sıkıntılı.

Geç işinin başına.

dükkan işi iyi duruyor, sormanız hata

Evet dükkan sahipleri için söyledim. Doğrusu bu düzeni oturtabikdiyse helal olsun. Düşünmeyin bile öyleyse

Dükkanın başına geç sistem oturmuş zaten , hepsini geçtim mobbingle uğraşılmaz , yaşamayan bilmez. eski memur not.

Yani bence burada tereddütte kalınacak bir durum dahi yok. Mis gibi kurulu düzen, pandemi bile yıkamadı madem geç işin başına. Zaman içinde zaman zaman dükkanı emanet edebileceğin güvenilir biri de olursa al sana özgürlük.

Hani desen ki "diğer tarafta hayalimdeki düzen var ama parası az", derim ki hayalinin peşinde git. Yok ama dümdüz memurluk, enerjisi düşük, kavgası gürültüsü bol, yıpranma payı fazla bi meslek.

Boşver kuruyemişçi ol.

Benzer durumu yaşadığım için gayet rahat cevap veriyorum. Mesele babanla nasıl anlaşabildiğin. Saygılı ve hakkını teslim eden biri mi? Öyleyse bu risk alınabilir. Değilse, hiç deneme. Ben denedim ve olmayınca kendi yoluma yürüme kararı aldım. Duyuruyu okuyunca geniş ailedeki cevahirin vaazı aklıma geldi 'biz sana seni veriyoruz' :)

açıkçası ben de dükkanın başına geçmekten yanayım. gelen yorumlarında da bu görüşten olması beni oldukça mutlu etti. özellikle adalet bakanlığında askerlik mesleğinde olduğundan daha fazla hiyerarşi var. hakkınızı savunamıyorsunuz bile. sizden 1-2 yaş küçük üst amiriniz bile sizi azarlayabiliyor :) olabilecek en kötü memurluk desek yanlış olmaz. bu memurluğu yaparken mutlu olsan tek insan evladı tanımıyorum.

kaldı ki memurluk da ruhuma göre değil. hiçbir şekilde hitap etmiyor bana.

@the coon babamla aram çok iyi değildir ama kötü ve acımasız biri de değildir. dükkanında işe başlasam her şeyi en ince ayrıntısıyla öğretir. kendisi de zaten benim ve kardeşlerimin iş sahibi olmasını ve kendisi inzivaya çekilmek istiyor :) dükkanın başına geçmeme dünden razı olur yani.

kendim de ayrı bir dükkan açmayı düşündüm ama hiç esnaflık yapmadım. bunun riskini almak istemediğim için direkt babamın dükkanın başına geçmeyi düşündüm.

tabii dükkanın başına geçmek isteyişimin en büyük nedeni memurluktan nefret ediyor olmam. esnaflık hayalim olmasa da memurluktan tek kaçış yolum dükkanın başına geçmem.

Esnaflığı denemeden memurluğu bırakmayın. Karar vermeden önce staj yapın kendi kendinize. Önce 1, 2 saat zaman ayırın. Bazı günler sabahtan akşama kadar durmayı deneyin. Kendi işiniz olunca rahatlık gelebilir. Bir bakmışsınız dükkânı geç açıp erken kapatıyorsunuz. Benim bildiğim kuru yemiş satan dükkânlar günde 8 saatten fazla açık. Gece 12, 1'e kadar açık olan yerler var. Günde 12 saatinizi bir dükkânda geçirmek istemeyeceksiniz belki. 8-5 işinizi özleme ihtimaliniz var. Memur olunca maaşınız gününde yatar. Enflasyona göre zam alırsınız. Ama esnaf olunca bunları düşünmek zorundasınız. Bir de esnaflık karakter işi. Babanız belki katı biridir, kimse ona borç yapmamıştır. Siz anlayışlı birisinizdir, insanlar borç yapabilir, siz sıkıntıya düşersiniz. Ben olsam memurluğu bırakmazdım.

@dissendium 15 yıldır babam 1 kere olsun 8'i geçirmedi :) bir dükkanın işletilmesi tamamen kişinin inisiyatifinde. mesela çok çalışmak istersin pazar bile çalışırsın, gece 11'den önce dükkanı kapatmazsın. bu esnafın inisiyatifinde olan bir şey. ama tavsiyeniz güzel, 1 hafta izin alır 1 hafta çalışırım babamın dükkanında. esnaflığın nasıl olduğunu yaşayarak görürüm. bunun haricinde memurluktan tamamen nefret eden bir yapım var. bir de yaptığım memurluk zor ve yıpratıcı olunca tamamen içinden çıkılmaz bir hal alıyor. bu hayatta ya memur kafasında biri olursun ya esnaf. ve ben asla memurluk kafasında biri olmadım. hangi kafayla memurluğa başvurdum onu da bilmiyorum. enflasyon falan da hikaye maalesef. geçen seneye göre satın alma gücüm azaldı. ömür boy kıt kanaat geçineceğim bir mesleği yapmak istemiyorum.

Yazının içeriğini okumadan sadece soruyu görüp bile insanın aklına tek cevap gelir, esnaflık tabii ki

1 - tatil meselesi daha önce de hatırlatılmış ama ekleme yapmak isterim. babanız kazancı yeterli geldiği için, yaşı geçkin olduğu için "kafasına" göre tatil yapabiliyor. siz işin başına geçtiğinizde, "ya dur pazarları da açsam iyi iş yaparım, akşamları 8'den sonra iyi iş oluyor" vs diyerek çalışma saatlerinizi uzatır mısınız?

2 - tek kardeş misiniz? başka kardeşiniz varsa, "burada bizim de payımız var" diyecekler mi? bir arkadaşımın başına geldi.

3 - söz konusu dükkanı, daha doğrusu işi büyütüp başka/daha büyük bir iş yapabileceğinizi düşünüyor musunuz? eğer böyle bir ihtimal varsa zaten hiç düşünmeden geçin bence.

Esnaflık da ayrı meziyet bence. Duruma göre ağız yapabilecek misin, borçluyu alacaklıyı idare edebilecek misin, malını pazarlayabilecek misin, herkese güleryüz gösterebilecek misin... bana göre zor sorular. Denemeden bırakma memurluğu derim ben. Mükemmel iş yok.

sizinki nasil bir kuruyemis dukkani bilmiyorum ama benim bildigim tum kuruyemisciler neredeyse gece 12 kadar acik hatta daha fazla. cunku gece her yer kapali oldugundan esas isi o zaman yapiyorlar. gece 10 dan sonra acik bir yer olmuyor. bence siz bu mesai isini babanizla konusun. babaniz salliyorum ayda 10 bin tl yetiyordur ondan 8 de kapatiyordur pazar acmiyordur. ama sizin hedefleriniz farkli olacak istekleriniz daha ileri olacak ve size o kazanc yetmeyebilir dolayisi ile de daha fazla calismak zorunda kalabilirsiniz.

kuruyemis gibi islerde kasa cok onemli, siz yokken kim duracak guvenecek calisaniniz var mi.

ben sizin yerinizde olsam gerekirse 1 ay ucretsiz izin alirim full gidr gelir calisirim. bu surecte memurluktan kactiginizdan size yine cok cazip gelecektir ama biraz daha anlarsiniz.

ama ne olursa olsun insanin kendi isi gibi yoktur, kazanmasi da cok keyiflidir birinden emir almamak da cok guzeldir.

bu mesai saatleri isini iyi arastirin yani = )

@oscar mesai saatleri hemen hemen söylediğim gibi. babamın çok nadir çok geç geldiğini gördüm. ama kendi işim sonuçta ve mesaiye kaldığım sürece ben kazandığımdan mesai saatinin uzamasının çok dert olacağını düşünmüyorum. mesela dükkanın başına geçsem ilk zamanlarda belki gece 10, 11'e kadar kalabilirim ama zamanla bunun oturacağını düşünüyorum o yüzden mesai saatlerini çok problem etmiyorum. dükkanın başına geçmek isteyişimin iki temel nedeni var zaten. birincisi iyi kazandırması. ikincisi ise dediğin gibi emir almıyorsun kimseden. bunun verdiği mutluluğu başka ne verebilir ki ?

@co2s2 kardeşlerim sıkıntı çıkarmaz onlar nefret ederler esnaflıktan. kaldı ki dükkan kira. kavga edebileceğimiz bir mülk yok ortada. işe ilk başladığım zamanlar belki pazar günleri de çalışabilirim, dükkandaki işleri oturttuğum zaman kendime göre bir mesai oluşturacağımı düşünüyorum. işi büyütür müyüm ? zannetmiyorum. işi büyütmek demek daha fazla enerji harcamak daha fazla zaman harcamak demek. hayatımın işten ibaret olmasını istemiyorum.

Dissendium ve oscar+1. Bi gün mesela cumartesi sabah dükkanı açın. Malları dizin, diğer işlemleri yapın ve gün bitene kadar dükkanda olun. Bir gün de yetmez memurluğu bırakmadan epeyi bir süre babanızdan öğrenmeye çalışın işi.
Dükkanın düzeni, temizliği, mal alımı, para işi vs.
Esnaflık evrak işine benzemez. Her ne olursa olsun sıkıntıyı kendiniz çözeceksiniz.

Bence peyderpey bozdur bi anda bozdurma, hayırlı olsun bu arada

h.o

ben olsam elimde altın tutardım. ytd.

ochamın usturası.

Maxwell'in Cini

pandora'nın kutusu.

demokles'in kılıcı

Diyojenin fıçısı
Erosun oku
Musanın asası
Thorun çekici
Olcay şahanın müthiş sol ayağı

tolstoy'un bisikleti

Arşimet' in merceği

Tanrının eli

"Foucault sarkacı" olur mu?

sokrates'in savunmasi.

Laplace'ın şeytanı

Gogol'un paltosu

Raskol'un baltası.

Russel’ın çaydanlığı

GÜLSE ablamız ürün yerleştirmeyi sever. Hayrına yapmış olabileceğini sanmıyorum.

dizi ekibinin şarkıcılara para ödemediğinden eminim. ama para alıyorlar mıdır yoksa win-win durumu zaten diyip almıyorlar mıdır emin değilim.

Bence birkaç isim dışında para ödemeden çözüyorlardır durumu. yalnız bunun dışında bir şey belirteyim, mevcut şartlarda 10/10 taktikti bence bu. boş boş saatlerce birbirine bakan, iki cümle arasında 10 saniye bekleyen, anlamsız cümleler kuran karakterler de, süre doldurmak için 3 dakikada bir ağır çekimler de böyle olduğu için ya yoktu ya da çok daha azdı diğer dizilere göre.

öyle evet. hatta set fotograflarında alman versiyonunun kenarda açık olduğunu görebilirsin. yine de alman versiyonu daha iyi. amerikan versiyonu tamamen takit.

www.youtube.com

Evet aynı, michael pitt den dolayı amerikan versiyonunu daha çok sevdim ben.

yapma hocam. seni anlıyorum ama boktan bir dönemdeyiz. genç işsizlik rekor kırıyor ve muhtemelen seneye okulu bitirmiş olmak seni daha zor bir duruma sokacak.

ha iş hazırdır ya da ben nasılsa bulurum diyorsundur maddi olarak seni yıpratmayacaktır bir sene o zaman bırak gitsin.

Bence uzatmayın. Uzatma kartını saklayın. Gerçekten ihtiyacınız olduğunda uzatma lüksünüz olsun. Erkekseniz askerlik var mezun olduktan sonra. İş ararken de zaman harcanıyor. Üniversite eleştirisi hiç yapmayayım.

Kardeş bence mezun ol geç, 2021'de de okula gidebileceğin şüpheli. 26 yaşına gelmişsin, yüksek lisansta ya da farklı şeylerde devam ettir hayatını. Uzatırsan son senende hocalarından nefret edeceksin, arkadaşlarının hepsi mezun olmuş çalışıyor falan geziyor falan olacak, yeni arkadaş yapayım desen alttakiler zaten çok küçük, üstelik okulların açılacağı bile kesin değil

Uzatmamanız sizin için iyi olur çünkü yaş ilerledikçe diyelim ki YL yapamadınız ve özelde iş aramak durumunda kaldınız çoğunun yaş sınırlaması var ve bu durum sizi üzebilir.Ama @kljglsdkjsd nin dediği gibi işiniz hazırsa kafanız bu konuda rahatsa uzatın dert etmenize gerek yok.

"dolu dolu geçirmek"ten kasıt ne bilmiyorum ama bundan sonra hiçbir şey beklediğiniz gibi olmayacak gibi düşünebilirsiniz. o yüzden hiç gerek yok. alın diplomayı ondan sonra kiminle nasıl takılmak isterseniz takılın.

26 yaşındasın, hala lisansı bitirmemişsin ve okulu uzatmayı mı düşünüyorsun? Hem de nedeni "arkadaşlarla görüşemiyoruz".

Millet ne koşullarda canını dişine takıp okuyor. Yapman gereken tek şey ders saatinden 15 dakika önce uyanıp bilgisayarın başına geçip dersi dinlemek, sonrasında da üç beş tane ödev midir sınav mıdır neyse onları vermek. Abartma.

Öncelikle nickin çok uyumlu olmuş.

Yanlış düşünüyorsun, yani tam olarak imkanlarını bilemem ama ben ve bir çok arkadaşım tam tersini yaptık, öylesine okuduğum bir bölümdeyim normal zaman olsa not ortalamam yerlerde olurdu ama pandemi sağ olsun geçen dönem ve muhtemelen bu dönem 4.00 olacak ortalamam. Valla arkadaşı filan salla iş yüksek lisans filan muhabbeti olunca kimse kimseyi tanımıyor. bence yardır bu sene yaparsın sen.

herkesin aksine ben uzatmanizi mantikli buluyorum. zira mezun oldugunuzda atilacaginiz hayat her turlu ogrencilikten daha zorlu, tatsiz ve yorucu. neden 1 sene erkenden bunlarin icine giresiniz? neden daha iyi notlarla mezun olmak varken kotu notlarla sirf erken bitirmek icin bitirmis olasiniz? 27'de mezun olmakla 26'da mezun olmak arasinda ne fark olacak zaten "gec" mezun olmus olacaksiniz (27'yi sorun edecek olan isveren 26'yi da eder). Ben yerinizde olsam gittigi yere kadar uzatirim. hem notlariniz duzelir hem moraliniz. hem de cok da matah olmayan is hayatindan ve stresinden 1 sene gec cekmeye baslarsiniz.

aynı durumdayım. 95'liyim, son senemdeyim, haziran'da mezun olacağım için mutsuzum. eğer uzatacaksan bu karar kampüs ortamı arkiler vs için değil eğitimin için olmalı. bir seneyi kaybettiğine değmeli. aynı verimi bu sene de alırım diyorsan gerek yok.

bursum bitmeyecek olsa ben de uzatırdım çünkü çok kötü eğitim aldım. uzaktan eğitimle aldığım tüm dersleri okulda yüz yüze tekrar almayı çok isterdim.

çok zor bir durum ama uzatsan da okulların ne zaman açılacağı belirsiz. ve 20'li yaşların sonunda hala okulda olmak insanı yıpratan bir şey gelecek kaygın varsa. bir şekilde arkadaşlarınla iletişimde kalmaya çalış ama okulu bırakma derim.

yine de sonuçta her şey sende bitiyor. ilaç kullanacak kadar kötü etkilemişse bu durum seni kendi sağlığını da düşünmelisin yani verdiğin karar ne olursa olsun kendini suçlama. aslında bu sıkıntıların konuşulduğu okul ya da bölüm içi (online) toplantılar olmalıydı. o tarz bir şey düzenleyebilecek biri varsa orada fikir alışverişi yapmak iyi gelebilir.

hayatta her zaman her şey ters gidebilir gayet normal. "bu yaşa geldim her şeyi mükemmel yapmalıyım" gibi bir kafada olmak seni daha çok strese sokacak.

bir bir buçuk yıldır araba kullanıyorum ve arabaya binerken hala bu duygudan dolayı geriliyorum. lakin özellikle şehir içinde birini öldürmen çok olası değil. nitekim kendini de.

bin arabaya yavaş yavaş dolaş. yapacak bir şey yok.

bu düşünce ile araba kullanmalısın zaten.

diğer yandan kasten veya cahil cesareti ile hatalı işler içinde olmayan bir insanın bu kadar ölçüp biçmesine gerek yok. hayatın doğal akışı içinde kazalar da olur başka sebeplerle de kendine veya başkalarına zarar verebilrsin. o zaman ne yapacaksın? bir odanın içinde izole hayat mı süreceksin?

Bende 5 sene kadar kaza yaparım korkusuyla kullanmadım. Sonra zorunda kalınca kullanmaya başladım. Bir yerden sonra aman boşver diyor insan.

ben de aynı durumdayım. ailede birden fazla trafik kazası hikayesi olduğunu bilerek büyüdüm bu yüzden bırakın araba kullanmayı ön koltuğa oturmaya bile korkuyorum. bazen ben de sizin gibi herkes yapıyor ben niye yapamayayım diye kendimi gaza getirip ehliyet almaya karar veriyorum kısa süre içinde vazgeçiyorum.

Ben de aynı durumdayım. 9 senelik ehliyetim var. Ehliyeti aldığımda araba da aldım, korkum kullandıkça arttı, hiç kaza yapmadım ama en sonunda sattım arabayı da. 7-8 senedir temizim.

Çok istiyorum, ihtiyacım da oluyor ama çok korkuyorum. Düşüncesi bile elimin ayağımın buz kesmesine sebep oluyor. Başkası kullanırken de rahat edemiyorum, sürekli aklımda kötü senaryolar geziyor.

Aşmak lazım ama nasıl?

Ben de tam olarak aynı durumdayım. Yıllar önce ehliyet aldım ama bir kez bile elimi sürmedim daha sonra. Kendime, bir hayvana ya da bir insana zarar verme düşüncesi beni inanılmaz korkutuyor ve reflekslerime de hiç güvenmediğim için asla kullanmak istemiyorum.

Birkaç ay önce benzer bir duyuru açmıştım ben de. Gelen cevaplar da şöyleydi:

www.eksiduyuru.com

Tam olarak aynısı var diyebilirim, bendeki bir adım ötesi.
Hapise girme korkusu.
Birinin ölümüne sebebiyet verip hapse girerim diye kullanamıyorum.
32 senelik ehliyetim var. Yaklaşık 20-30 kilometre kullanmışımdır en fazla.
Eşimle ara yollarda çalışırken bile ufukta yol kenarında yürüyen insan görürsem kornaya abanıyorum kaç kurtar kendini diye.
O yüzden pes ettim, taksilere de benim gibi müşteri lazım galiba.

en azından tek değilmişim, bu da bir şey :)

@cedilla ben de ehliyeti 16 yıl önce almıştım. en son trafiğe çıkış denemem ise 2006'ydı. gitmem gereken yere gidiş ve eve dönüşte o kadar kasılmıştım ki, biriken o stresin toplamıyla eve döndüğümde park ederken saçma bir hamleyle arabayı vurmuştum. bir daha da direksiyona geçmek hiç içimden gelmedi zaten.

20 yıldır araba kullanıyorum, hala aynı korku var, 2 kere de ciddi kaza yaptım, öncesinde de sonrasında değişmedi korku, aynı şiddetle devam ediyor, telkin ediyorum kendimi direksyonun başına geçtiğim zaman. kendimden ziyade başka birine zarar verme korkusu ağır basıyor.

+1

+1

1.olanı ekşi duyuru kraliçesi/kralı ilan edelim mi?

+1

beni de yazın.

+1 yasak değil mi?

+1 hiç iddiam yok ama. tamamen hobi amaçlı. :)

+1

+1

+1

+1

Ben de ilk eslesmede elenirim ama olsun.

Ben her vakit musaitim.

kullanıcı adım: ahm11 (ahm1 kullanılıyordu)

+1 diyorum zamanına göre:)

Zaman olayı rakiplerin kendi aralarındaki müsaitlik durumuna göre de şekillenebilir bence

+1

+1
lichess kullanıcı : gstktp

Kim düşündüyse çok iyi yapmış, teşekkürler. İddiasızca geliyorum.

Niye kimse turnuva linki üzerinden turnuvaya katılmıyor? Hani 5 kişiyiz burada sayı daha fazla

Şifre istiyor

duyuru2020chess şifre bu arkadaşlar

Ben de varım. 4 gün sonra görüşürüz yeeeey

+1 bir aksilik olmazsa katılacağım, linke katıldım. ilk turda elenirim muhtemelen ama olsun :)

+1 Ben de varım

+1

+1

17 kişi olmuşuz bile :) MÜKEMMEL
Katılım gösteren herkese sonsuz teşekkürler. Güzel eğlenceli bir mücadele olacak.

Bu arada ödül sklasını genişletelim olaya biraz renk daha katalım mı ne dersiniz?

Turnuvayı kazanana gelen talep üzerine "King/Queen" ünvanı vereceğiz. (@kaptan maydanoz'un önerisi)

Bunun yanında da bazı katagorilerde ünvan dağıtabiliriz. Eğlenceli önerilere açığız :)
- En hızlı maç kazanana(mat ile) "Duyurunun En Hızlı ve Öfkelisi"
- En hızlı maç kaybedene(mat ile) "Duyurunun Fedaisi"
- Turnuva boyunca hiç maç kazanamayana "Duyurunun Piyonu"
vb ünvanlar gibi.

+1

+1

+1

+1
Kizarmis ciger ve şişlenmek isteyenler siraya girsin.

yetisirsem gelirim

Guzel turnuvaydi, tesekkurler. Bir sonrakinde gorusmek uzere.

oraletim nerde???

selamlaaar. burayı hortlatıyorum.

kafe/park vs açılmışken sakin bir yerde ya da kamp sandalyesinde şişli civarında falan satranç oynayabilir, birlikte varyant vs çalışabiliriz ilgilenen olursa.

Süper bir teklif gelmiş, görüyor ve arttırıyorum;
Aynısını İzmir Bostanlı sahilde ve/veya bildiğim güzel kafelerde yapmayı da ben öneriyorum.
patronaj1'i de ayrıca tebrik ediyorum.

kafeye gelmem ama online bir turnuva olursa bir tur daha alırım ifadenizi.

tekrar olur mu? Ben de katılmak isterim.

turnuva +1
izmir buluşması için net bir şey diyemesemde o da olabilir.

abi bari link verseydin.

Başlıkları farklı, o kadar. O da önemli değil, zaten neredeyse hepsinin başlığı birbirine oluyor.

Edit:

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

aynen makine olarak farkları yok sadece başlıkları farklı. başlıkları da istediğin zaman değiştirebilirsin.

coss action'ın kılları biraz sert. ama güzel temizler. sensitive hassas dişler için. diş etin çok hassas değilse cross action'ını almanı tavsiye ederim.

evet.

izlenme sayısı evet izlenme süresi farklı bir şekilde kaydediliyor dediğin olayı kullanıcı göremiyor kanal sahibi görüyor.

yanlis bilmiyorsam ve degismediyse 30 sn izlenme +1 olarak sayiliyor. bu parametre 1.

2. parametre ise toplam izlenme süresi, o kisim sadece video sahibine acik.

Normal değil sanki.
iki ay falan oldu prime abonesi olalı 5 kitap siparişi verdim hepsi ertesi gün geldi. Ama verdiğim bütün siparişler amazon tarafından satılır falan filandı yani.

bende de hep tarihi bir hafta sonra falan yazıyor ama genelde ertesi gün geliyor.

Ben de öyle bir kitap siparişi vermiştim neredeyse ayın başındayken ay sonuna vermişti tarihi. On günde falan geldi, sürpriz oldu hatta. Zamanında getirmediniz mağduriyeti yaşatmamak için muhtemelen tarihi geç söylüyorlar.

tedarik sorunu vardir. normalde siparisi vermeden, urunun sayfasinda ne zaman teslim edilebilir yazmasi lazim.

Adresiniz İstanbul dışında olduğu içindir, benim kitap siparişlerim de 10 gün sonra geldi. Daha da amazon falan kullanmam.

15 günlük ödeme süresi geçtikten sonra banka hesalarınıza, taşınmazlarınıza, araçlarınıza haciz uygulanabilir. affın ne zaman çıkacağını kestirmek güç, henüz meclise verilmiş bir yasa teklifi yok zannediyorum.

hocam adamlar direkt e haciz yapıyor git öde banka hesabına bloke falan konulmasın.

Şöyle söyleyeyim; Narnia’yı okudum 10-11 yaşlarım civarında okudum. Kütüphanemde durur. Tekrar elime alıp arada karıştırıyor muyum? Hayır.

Harry Potter’ı 10-11 yaşlarım civarında okudum. 14ümde tekrar okudum. 15imde tekrar okudum. 17im 18imde ara ara kütüphaneden çekip sevdiğim bölümleri okudum.
Şimdi 20lerimdeyim, hala okur muyum? Evet.
Gelecekte okuyacağıma da eminim.

not: harry’nin ilk 4 filmi dışında filmlerini izlemedim.

Tabii ki. Narnia fantastik edebiyatın önemli bir serisidir. Bu kadar popüler olmaması edebi başarısızlığından değil, sinema uyarlamalarının başarısızlığından kaynaklanıyor.

Ilk kez 22 yaşında okuyup çok sevmiştim. Genel olarak okunması falan basit ama güzel gerçekten.

olağanüstü kararnameler onaydan geçer de hemen değil meclis toplandığı ilk anda oylar.

Olağanüstü dönem KHK'lerinde olduğu gibi olacak. Ohal CBK'si yürürlüğe girecek, ancak aynı anda Meclis'e de sunulacak. Meclis Genel Kurulu, kanunları görüştüğü gibi görüşecek ve oylayacak. İlgili İçtüzük hükmünü aşağı bırakıyorum:

Olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin görüşülmesi
MADDE 128- Anayasanın 119 uncu maddesi çerçevesinde ilan edilen olağanüstü
hallerde Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan ve Resmî Gazetede yayımlandıkları gün Meclis onayına sunulan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hali hariç olmak üzere üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır. Söz konusu kararnameler bir ay içinde komisyonlarda görüşülmediği takdirde, Meclis Başkanlığınca doğrudan doğruya Genel Kurul gündemine alınır. Genel Kurul, geriye kalan iki ay içinde bu kararnameler hakkında karar verir. Üç ay içinde görüşülüp karara bağlanamayan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri kendiliğinden yürürlükten kalkar.

Kitaplar ve Sigaralar

Aspidistra.

paris ve londrada beş parasız.

Hayvan çiftliği.

Çünkü tek okuduğum kitap o. Çaresizliğim için kusura bakmayın.

Aspidistra

Hiçbiri. Orwell pis bir ajandır, kitapları operasyondur.

avukat değilim ama TC kanunlarına tabii olmamak diye bir şey olur mu? (büyükelçilik - konsolosluk harici herhalde)

dava açarsın, en kötü takipsizlik verirler.

Açarsın.

oynamayalı baya oldu, ama muhtemelen şu tarz cevaplar gelecektir ki bence de doğru, pozisyona göre değişir. yeri gelir feda edersiniz avantaj sağlarsınız.

Kalenin, atın, filin o anki değerlerine göre değişir bence.

Normal puanlandırmada at ve fil 3'er puan, kale de 5 Puan sayılıyor.

Oyun sonunda kale aktif hale gelmişse kale feda edilmez. Ama oyun başındaysa ve iki tarafın da kaleler henüz pasif durumdaysa ben at ve file karşılık kaleyi veririm. Oyunu devam ettirirken de kalemi daha erken aktiflestiririm.

youtube'da queen sacrifice diye aratırsan oyuncular oyuna göre veziri bile gözden çıkarıyorlar.

oyunun gidişatına göre yapılabilir.

eşit olması gerekmez, gidişata göre vezir bile çok rahat feda edilir. yerse daha kötü sonuçlar doğursun diye.

duyurukullanıcısı ve jelly bear+1 şu oyunu izlemelisin. satrançta gerekirse vezir bile feda edilir.

www.youtube.com

Ya oyuna göre pozisyona göre değişir tabi de oyun başında değişilmez. Oyun sonuna doğru üstün durumdaysan o kale alınır.

Pozisyona göre Oyun basinda da degisilir, sonunda da degisilir. Hatta pozisyona gore kale-at veya kale-fil takaslari yapilabilir.

Ust seviye oyunlarda kale vs fil+at takası fil ve atı veren için cok dezavantajlı kabul ediliyor. Amatör duzeyde cok farketmez bence zaten kimse ne yaptığını bilmiyor.

herkesin dediği gibi pozisyona göre değişir.
rakibin atı ve fili çok iyi yerdeyse bazen vezir bile feda edilir.

will and grace
friends
modern family
seinfeld
the big bang theory

two and a half man

the big bang theory

friends

That '70s Show

modern family

big bang theory

friends izlemeden ölme.

scrubs

Eski dizileri severseniz Cheers

brooklyn nine nine

brooklyn 99 <3

Californication

It's Always Sunny in Philadelphia
The Office

the big bang theory +1

married with children

seinfeld

seinfeld izlemeyeni dövüyorum, izlemedi iseniz haber verin dövmeye geliyorum.

gelin bulaş olalım.

virus bile bizi ayiramadi siz de gelin evliligimize sahit olun :)

Maskeli balo

@kljgslsdkjsd +1 @panzerkampfwagen iv +1

benim önerilerim:
1-kefen giymek istiyorsanız düğünümüze bekleriz

2-kefen bizden altın sizden

3-biz bir halt ettik düğün yapıyoruz, bari siz gelmeyin

4-canını seven düğünümüze gelmesin

5- virüslü düğünler altınsız olmaz

hocam virüs varken düğün yapmanız yeterince trajikomik değil mi zaten :)

mutluluklar dilerim.

ayıptır sorması balayına nereye gidiyorsunuz ?

büyük ve bol yaldızlı harflerle "bedava korona testi"

korona yüzünden düğünümüz iptal edilmiştir.

Ne yazsan 1 ay sonra tavsayacak..

ben davetiyede yarım altın ile ilgili espri görsem itici bulurdum. tavsiye etmem.

corona yüzünden ölen davetlilerin isimlerini, çocuklarımıza vereceğiz.
bu dünyada açtığınız boşluğun yerini, çoğalarak dolduracağız :)

@himmet dayi +1 komik bulanlar olacaktır ama bana itici geldi komik değil bence.

Aklıma gelen bir espri var ama başka öneride bulunacağım. Sevimli bir söz olmayacaksa hiç yazmayın daha iyi.

@kljgslsdkjsd verdiği örnek en iyisi gibi.

Arkadaşlar hassasiyetinizi anlıyorum ama bir yıl önceden planlanmış bir evlilik bu. Biz de durumdan memnun değiliz ama bir takim mecburiyetler söz konusu. Yazdıklarınıza kahkaha attım :)

Oy corona corona gel girelim horona :p

Hayırlı olsun mutluluklar

Maskeli balo +1

Bebek geliyor desene reyiz

Kız muhtemelen 16-24 yaş arası bi skalada ve kezban tribi yapıyor bence. Muhtemelen önemsenmediğini düşünüp geri bastı.

Bunu ona sorsana delikanlı.

Sen ona devam ettirecek bir şey yazmamışsın ki. Aynen öyle deyip bırakmışsın. Tekrar bir şeyler yaz tepkisi aynı ise sorabilirsin kendisine.

Cevaplık bir söylememişsiniz.

Cevap verilebilecek bir şey yazmamışsın ki ne deseydi önemli olan nem azizim mi desin çok fazla takıntı yapmışsın.

böyle şeylerde her şey sizinle alakalı olmuyor. o an ne düşündüğünü ne hissettiğini bilmiyoruz ve bilmemiz mümkün değil. takma kafana.

Cevaplık bir cümle yok boş tribe girmişsin karşı tsraf sana kızmış alalade cevapla başından savmışsın

kljgslsdkjsd'ın dediği gibi, her şey her zaman seninle alakalı olmak zorunda değil. işi olabilir, morali bozuk olabilir vs. hepsini geçtim, o an konuşası gelmemiş de olabilir. bunlar doğal şeyler. ayrıca katılıyorum, cevap almak istiyorsan ona göre iletişim kurman lazım. "yağmur hala yağıyor ama severim yağmurlu havaları" falan bile desen oradan bir muhabbet dönerdi. bana böyle bir şey yazılsa ben de ne cevap vereceğimi bilemez, bir şey yazmazdım muhtemelen.

bir entarisi üzerinden yeni bir muhabbet aç bence.

yağmur hala yağıyor,karantinadan dolayı, özgürce, maskesiz yağmur altında yürümeyeli uzun zaman oldu, yağmurda yürümeyi severim gibi bişey deseydin hocam :)

Bence kıza yüklenmeye gerek yok. Bazı yazarların da dediği gibi sanki kesip atmış gibi cevap vermişsin. Haksız demek yanlış olur kız için.

Bu tarz mesajlaşmalarda insanlar çabuk sıkılabiliyor. Benim başıma da geldi çoğu kez. Bir süre konuşuyor insan ama birden çat diye kesiyor. Yani illa alınmasına da gerek yok.

kız bir adım atmış mesaj atmış ama senin attığın mesaj muhabbet bitirici olmuş. senin de evet hava kötü naptın bugün falan demen lazım cevap vermesi için.

ben baktım gösteriyor.

evet.

hangi okula gidecek öğrenci? estü, ogü, anadolu? bağlar, bahçelievler civarı güzel evler bulursunuz. yunus emre kampüsüne gidecekse okulu yürüme mesafesinde olur. çoğu yere direkt tramvay ile gidiliyor zaten, iki eylül kampüsüne gitmeyecekse otobüs duraklarına yakın ev bakmaya lüzum yok bence.

hangi okula gidecekse gitsin yenibağlar ideal. hadi eskibağlar da olsun. yılmaz büyükerşen/üniversite caddesine 5 10 dakikalık yürüme mesafesinde olsun.

estüye de ogüye de anadoluya da rahat gider.

hangi okulda okuduğunu söylemen gerek

Anadolu universitesi, kampsunun isminden emin olmamakla beraber ana kampusu. Sakarya caddesi etrafi nasil, uzak mi olur? Gerci bakinca uzun bir caddeymis.

eski anadolu üniversiteli olarak yenibağlar-eskibağlardan şaşmayın.
sakarya cad hem uzak hem de daha pahalıdır gerek yok.

eski/yeni baglar civari guzel. yuruyerek gidip gelirsin universiteye. arkadaslarinla bulusacagin yerlere de yuruyerek gidersin.

yenibaglar'da 1+1 ogrenciye yonelik cok bina var, yeni yapildi bir cogu. espark ile universite arasinda kalan kisim.

bağlar-eskibağlar. osmangazi ya da anadolu fark etmez. anadolu'ya yürüyerek ogü'ye de tramvayla gidiverirsiniz. ogü'nün olduğu bölgede öğrenciler için pek bir şey yok, yine eğlenmek ve sosyalleşmek için bu bölgeye geleceksiniz. ulaşım açısından da rahat.

Yenibağlar eskibaglar bahçelievler

geçen gün 2 ürünü 2 ayrı kargoyla gönderdiler bana. sadece bir kargo numarası vardı mesela.

kutunun üstündeki faturaya bakın tek ürün gözüküyorsa sıkıntı yok.

hyundai i20 kaç para bilmiyorum ama o olur. clio 3 olur. polo olur.

bunlardan uygun olanı hyundai, clio, polo diye gider.

üçünü de kullandım i20 tavsiye ederim. çarptığın zaman daha ucuza halledebiliyorsun.

honda jazz.

honda jazz

japon al, honda/toyota/mazda. ilk acemiligi atana kadar araca bebegi sokma derim ve yine bebek tasiyacaksan cok kucuk bir hatchback bence alma, bu sefer bebegin arabasi falan sigmayabilir. Ben olsam mumkun oldugu kadar yeni civic, corolla ya da mazda 3 bakarim.

ben de senin durumundaydım. 7-8 ay önce polo lounge aldım 1.2 benzinli otomatik. Kaza da yaptım. Gayet güzel araba, park sensörleri vs her şeyi var. aceminin işini kolaylaştırıyor. Yokuş kalkış desteği falan. Ve bence en önemlisi sağlamlığı. Sonuçta kazaya en yakın kişi acemiler. Ben mesela dobloya yandan vurdum. diğer aracın yanı komple gitti. benim sadece sol far yerinden çıktı. İçin daha rahat olur. Ama tabi masraflı oldu, belki i20 vs daha ucuza gelir kazalarda tamir açısından.
ve ilk işin, arabaya binmeden hatta, kasko ve sigortanı yaptır. En önemlisi bu.

şehir aracı deyince honda jazz, nissan micra, mitsubishi colt, mazda2 bakardım. ben micra otomatik kullanıcısıyım. dışından küçük görünür, içine oturunca anlarsın iç mekan genişliğini. bu araçlara binerek, deneyerek bak derim acele etme. sensöre takılma kendin de taktırabilirsin.

Kiling ilk 2 sezon.

arka sokaklar

The missing

Forbrydelsen veya yeniden cevrimi the killing

İlk iki bölümde tarzına ayak uydurduktan sonra bron/broen i cok seversiniz.

The fall

Broadchurch

Cardinal

Happy valley

Night of- muhteşemdir

The sinner

Black spot- gizem polisiye

the mentalist

Severim ben.

son zamanlarda izlediklerimden ilk aklıma gelen: gangs of london fena sayılmaz. koca bir bölümü, oldukça kaliteli bir çatışma sahnesi ayırmışlar.

24

Endeavour

bodyguard

neden yazılmamıs şoktayım.
behzat c?

hele ilk sezonu

yukarda ki tüm diziler line of duty karşısında diz çöker tövbe ister.

sanat yönetmenliği ve oyunculuk sebebiyle sherlock.
nasıl yazılmamış hayret.

yerli sorsaydın da karanlıkta koşanlar (2001) derdim.

tabi ki the wire. konu kilit. ek olarak:

true detective (1. sezon)
the night of
mind hunter

Law and order svu.
Görüntü yönetmenliği için bir şey söyleyemesem de 20 yıl çekilen herhangi bir bölümü izlediğinizde yabancılık çekmiyorsunuz. Konu aynı, şiddet aynı, insanlar apaynı.

yerli: behzat ç

yabancı: southland

Cold case benim bebegim.

Behzat ç 1.sezon

www.imdb.com

www.imdb.com

edit: 2 saniye geç kaldım skdlf

Henüz okumadım ama Jo Nesbo önerilmişti bana.

okumakiyigelir.com

ahmet ümit'in de tüm kitaplarını okudum. önerdiğiniz için teşekkürler, başka arkadaşlar faydalanır :)

Max chattam in kötü ruh,karanlığın soluğu,kara büyü üçlemesi.

Henning mankellin kurt wallander serisi.

Thomas Harris in kızıl ejder, kuzuların sessizliği, Hannibal, Hannibal doğuyor serisi.

Jean christophe grange

(bkz: genç bir doktorun Anıları )

dizisi var kısa kısa bölümlü ama kitabı ayrı bir gerilimdi.

robin cook'un her kitabı diyorum.

tıbbi gerilim diyorsanız Paul Carson iyidir.

@masseter aaa çok teşekkürler. dizisini iyi ki izlememişim o halde

Türk polisiyesi okursan Celil Oker’in Remzi Ünal serisi.

@angelus bayılırım remzi ünal'a :)

(bkz: benim adım kırmızı)

Tess Gerritsen Rizzoli&Maura serisindeki Cerrah’tan başlayıp, Günahkar İkiz Bedenlere kadar bitirirsiniz. Bir süre başka polisiye okuyamayacaksınız zaten :)

özel marka olarak bilmiyorum ama az önce tedi'de vardı girip bişey aldım

Marka bilmiyorum ama a101de gördüm kolonya. Ankara'daysaniz citygrossta da var.

Migrosta iki haftadır kolonya ve dezenfektan rafları hep dolu.

şokta vardı bugün. dezenfektan da var.

bimin ucuz kolonyası geliyor ama anında yağmalıyorlar sabahtan. bulmak zor. diğerleride gereksiz pahalı.

Elektrikli almayı düşündünüz mü?

Biz aldıktan sonra çok rahat ettik.

Elektrikli var da annem kullanmayı sevmiyor. Kendisine alacağım zaten.

Tebliğ ulaşır merak etmeyin.

Tebliğ ulaşmadığında değil. Süre tebliğ ulaştığında başlar ama mesele şu.

Siz evde yoksanız PTT kuryesi tebligatı muhtara götürür ona teslim eder ve yine süre başlamış olur. Kapıya bir not bırakmak zorunda ptt kuryesi ama bu düşebilir, başkası alabilir vs veya siz itiraz süresinden (1 hafta) sonra dönmüş olabilirsiniz.

Bunun önüne geçmenin en önemli yolu hakkınızda bir ilamsız icra takibi açıldı ise aynı günün akşamı e devlette görünür. O sebeple herkes haftda 1-2 e devlette icra bölümünü takip etmeli. Arada adına kayıtlı telefon hatları bölümünü kontrol etmeli.

Evet bence de zorunda değil kimse ve saçma ama maalesef durum böyle.

Benim bir borcum yok. İlk önce bir facebook grubunda gördüm.Böyle bir şey olamaz dedim:) Mantıksız geldi.Nette baktım. Dolandırıcılık metodu olarak kullanılması bile çıktı.

Benim elimde senet, dekont olmadan ben tcsini bildiğim birine 10.000 alacaklıyım desem, o kişi yurtdışında olsa borcu kabul mü etmiş oluyor? Mahkemede itiraz da mı edemez?

E-devlette nereye bakacağız? Ben tcmi çok rahat paylaşıyorum. O nedenle başıma gelir mi gelir. TV'de gördüğüm, ellerinde bir sürü icra dosyası olan insanlar demek bu yöntemle dolandırılıyor. Kurtuluş yolu yok mu?

Evet çok saçma, elde herhangi bir belge/evrak olmadan "şu kişi bana borçlu" diyebilirsiniz şifaen. Hadi bunu diyebilmenin de bir mantığı olabilir bir yere kadar, ama itiraz için bir süre olması ve bu süre içinde itiraz edilmezse borcun kabul eidlmesi çok saçma.

Memleketimizde muhtara tebliğ etmek diye bir şey var, muhtarınız umursamazsa ve gelen tebliği size bildirmezse haberiniz olamaz.

İşin burasında hukukcu duyurucular bizi bilgilendirse şahane olur aslında, muhtara tebliğ edilen ama haberimiz olmadığı için süresini kaçırdığımız icra itirazlarında hukukta bizi koruyan bir yöntem var mı?

Ayrıca bu kadar evham yapmanıza gerek yok, bu yeni bir kanun değil. O kadar basit olsaydı dolandırıcılar herkese açardı ilamsız icra takibini.

Hepimizin, yetişkin olan her vatandaşın TC numaraları her yere veriliyor.

Evham yapmayın ama ben her hafta E-devlete girip trafik cezası, dava, icra vs her şeye bakarım.

Kişi yurtdışında yaşıyor ise ikametgahı yurtdışına aldırması lazım. Yani ikametgahı Türkiye de bir adrese kayıtlı ise ve o eve bir ilamsız takip gelir ve zamanında itiraz etmez ise borcu kabul etmiş oluyor.

Geç itiraz şartları var ama çok karışık. Yargıtay'ın hem kabul edip hem kabul etmediği örnekler var (deprem, ağır hastalık vs gibi)

Çoğu avukat böyle durumlarda usülsüz tebligat üstünden yürüyor ama tebligat kanunu daha da karışık.

büyük baş hayvan bakmanın zor olduğunu biliyorum arkadaşlarımdan.

şöyle ki arkadaşın babası bildim bileli inek bakar.

kendi tarlaları var bayağı büyük, hem satmak için buğday, sebze falan ekiyor.

hem de hayvanlara yem yapmak için mısır ekip, sonra onu slaş makinasında işleyip bişeyler yaparak yem yapıyor.

yani hayvan bakacaksan yem önemli, hazır yem verdikten sonra sattığın süt parasını bile karşılamıyormuş.

ikincisi 1 inek bakmakla 10 inek bakmak pek farklı değil, çünkü elini ayağını bağlıyor, her gün mutlaka yemini vermen, temizliğini yapman, sütünü sağman, hava güzelse dışarı çıkartıp otlatman falan gerekiyormuş.

veteriner ücretleri de yük oluyor. hayvandan çok iyi anlamak lazım, her şeye veteriner çağırırsan olmaz, anlamadığın için çağırmazsan hayvan ölebilir, mundar olabilir.

tabi kapalı ahır olmak zorunda. arkadaşların hem kapalı yeri hem de bayağı geniş belki 10 dönüm kadar çitle çevrilmiş inekler otlasın diye yaptıkları bir alan vardı.

mesela inekler olmasa orada tarım da yapabilirlerdi sonuçta ceviz ağacı ektiler aralıklı olarak.

küçük baş nasıldır bilmiyorum.

geçenlerde ineğin birisinin ayağı kayıp bacakları ayrılmış, çok ağır yaralanmış yani, kasap çağırıp al bunu demişler 1000 lira veririm demiş. arkadaşın babası da hayvan kesemiyor, acı çekmesin diye 1000 liraya vermiş koca ineği.

yani düşün bak, hayvan canlı, mundar değil, normal kesilecek hayvandan bir farkı yok buna rağmen 1000 lira ne demek.

çevre olayı da önemli, sattığın süt 3 kuruşa gidecek, eğer eti de pazarlayamazsan o da öyle olacak.

arazi varsa ceviz ağacı gibi değerli bieşyler ek. yeni tür bir sürü ağaç çıktı, bodur kiraz, bodur ceviz, bodur bilmemne. ekiyorsun 1 sene sonra ürün vermeye başlıyor, 2 3 sene sonra tam kapasiteli ürün veriyor. az buz da vermiyor bodur ağaç olmasına rağmen.

bu paraya kumes kur bari.

büyükbaş hayvancılık hakkında fikir edinmek için Eşref Şekerli'yi takip edebilirsin.
etçi ırk büyükbaş para kazandırır mı?
www.youtube.com
sür üreticisi kazanıyor mu?
www.youtube.com

hayvancılıkla vs alakam yok ama bu adama denk geldiğimden beri düzenli izliyorum, çok güzel hap bilgiler veriyor.
Ek olarak sencer solakoğlu'nun videolarına da bakabilirsin, "vay anam vay millet neler yapıyor" dedirtiyor.

Küçükbaş hayvancılık da zor diyorlar, görece kolay olanı keçi bakmak diye duymuştum.
tavuk hindi vs de çok kolay olmasa gerek...

Ben olsam ucuz işçi ve büyük arazi yoksa canlı hayvanla uğraşmazdım, istiridye mantarı veya topraksız tarım vb küçük yerde az sermayeyle yapılacak daha basit işler denerim.

25000 tl büyükbaş işi yapamaz. O paraya kümes belki.

büyükbaş o paraya zor. küçükbaş desen otlatmazsan anlamı olmuyor. otlatma imkanı varsa zor gelmeyecekse olur diyecem de anca 20 koyun alırsın manasız.

kümes yap basit ama para kazandırır mı tartışılır.

Çilek ek kardeşim.

Tarla arazi varsa kavak agaci dik. 10-15 sene sonra keredtrlik olarak kesiliyor kavsklar. Ama sulanak gerekiyor ilk 3-4 sene

aromatik bitki ekin. yağını çıkarıp ihraç edin.

Kimse izlemiyor çünkü xd

Abi kötü diziye neden arak diye şey yapasın ki?

Ya ne bileyim taktım.

Mat Leblanc var diye izlemeye başladım. Ilk sezonda jeton düşmedi. Sanırım izleme oranı düştükçe iyice sardılar çocuklar duymasına. Mat Le Blanc'in oyunculuğu bile Haluk oldu resmen.

Işim komik yani bir önceki sezonda herkes bitti gözüyle bakıyordu ve iyice çocuklar duymasın olunca yeni sezon anlaşması yaptilar.

Selami var dizide. Nasıl olabilir böyle birşey!

1- var

2- evet. açıkcası o ne kadar ve nasıl uğraştığınla alakalı. iş yapan biriyse her türlü alınır ama mesele şu önce ona gitmek sonra annene gelmek zorunda değil. direkt annene de gelebilir ver borcu yoksa haciz yapıcam vs diyerek.

3- site ile kiracı anlaşamaz. dediğim gibi 15i sizden de tahsil edebilir kiracıdan da. sizden tahsil ederse siz kiracıya karşı tekrar takip başlatabilirsiniz. eğer kiracı 10 bin verirse borca bir itiraz vs de gelmezse o 5 bini sizden alır yani.

Ya arkadas atip tutmayin. Kolaysa acsin alsinlar. İcra takibi acar itiraz edersin o kadar. Korkma

1- evet, var. hatta genellikle bu takipler ev sahibiyle kiracıya aynı anda açılır, ben de öyle yapıyorum.

2- evet. kiracının evi, arabası, sgklı bir işi, banka hesaplarında parası vs. yoksa açtıkları takip sonuçsuz kalır. yine bu kadar uğraşmak yerine annenize takip başlatıp, kolay bir şekilde parayı almak isteyebilirler.

3- bunu yapacak bir site yönetimi olduğunu sanmıyorum. ama hiç yoktan iyidir diyip 10 bin kiracıdan 5 bin ev sahibinde almak isteyebilirler, neden olmasın?

@müptezelin cevabı hakkında: icra takibi açmak zor bir şey değil. açtıklarında itiraz ederseniz itirazınıza karşı açacakları dava neticesinde 15 bin borca ek olarak aylık %5 gecikme tazminatı, yasal faiz, vekalet ücreti ve yargılama gideri ödersiniz.

not: bu işi yapan bir avukatım.

3-2-1 iyiden kötüye sıraladım.

2-3-1 iyiden kötüye benim için.

3-1-2 diyorum.

2-3-1

2-3-1 diyorum ben de.

2-3-1 +1 =-1
bu hesaba göre cevaba katılmıyor oldum, işe bak. neyse anlayan anladı...

2-3-1

2-1-3 ile arasında gidip geldim bayağı ama