Giriş
(3)

izmirde eastpak çanta nerde bulurum

demlikposet
sırt çantası istiyorum ve bunun bir raici varsa bilmek isterim kazıklanmak istemem
sırt çantası istiyorum ve bunun bir raici varsa bilmek isterim
kazıklanmak istemem
0
demlikposet
(24.10.08)
YKM ve çankaya'da amerikan kültürü geçtikten sonra sol kolda bir çantacı var orada bulabbilirsin.
boynerde falan da vardır mutlaka
0
october swimmer
(24.10.08)
izmiri bilmiyorum ama d&r'larda satiyolar eastpak, onu biliyorum.
0
twodimensionprism
(24.10.08)
yerini biliyorum ama nasıl tarif etsem bilemiyorum.
sevgi yolundan alsancağa doğru yürürken karşılıklı iki okul var. o okulların yolundan dümdüz devam ediniz alsancağa doğru. lozan meydanına giden yoldan karşıya geçiniz. sol tarafdaki 10-15. dükkanlardan birisi. zaten önünde çantalar var.
0
insanimsi
(24.10.08)
(6)

Sans Faktorunun en az Oldugu Oyun / Spor

ermanen
Sans Faktorunun en az oldugu oyun veya spor hangisi? Oyunlarda satranc gibi geldi, sporlarda da dovus sporlarindan biri gibi geliyor ama hangisi olabilir?
Sans Faktorunun en az oldugu oyun veya spor hangisi? Oyunlarda satranc gibi geldi, sporlarda da dovus sporlarindan biri gibi geliyor ama hangisi olabilir?
0
ermanen
(24.10.08)
oyunlara briç de ekleyebilirsin, sporlara da atletizm tadında şeyler...
0
dinomazu
(24.10.08)
oyun olarak go'da da şans yok pek.
0
insanimsi
(24.10.08)
Karşılıklı icra edilen(iki kişilik) sporlar olsa gerek(ama topsuz olmalı)... Şans kısmı sadece rakibe bağlı oluyor, yani rakibin hata yapması...
Evet satranç iyi bir örnek, keza boks da öyle(ha boks spor mudur orası ayrı).
0
late viper
(24.10.08)
Şans konusuna bakış açısına göre oldukça değişkenlik gösterebilir.
Mesela "yazı tura oyunu" desem, tamamen şans dersiniz, ama determinist bir düzene inanıyorsanız aslında yazı mı tura mı geleceği bellidir, ve mikro ölçekte beyne indiğinizde aslında sizin yzıyı mı turayı mı seçeceğiniz de bir çeşit kimyasal prensipler vasıtası ile kaçınılmaz bir şekilde bellidir.

bu durumda ortada "şans'a dair" hiç bir şey kalmıyor.

fakat bu durumun non-lineer yapısı sebebiyle, parametrelerini ve işleyişini kesinlikle bilemediğimiz için önceden belirlenmesi imkansız bir sonucu olacağını bu yüzden buna basitçe "şans" diyebileceğimizi savunabilirsiniz, bu durumda orhan babanın dediği gibi "bence sen de haklısın" kardeşim derim. derim amma eklerim:

madem yazı tura oyununda hangi yüzü seçeceğin, ve parayı atan kişinin parayı tam olarak nasıl atacağını dikte eden bedensel yapıyı harekete geçiren beyin bize göre lineer olmayan prensiplerle çalıştığından ve sonucunu tahmin edemeyeceğimizden buna "şans" diyebiliyoruz, o zaman satranç da bu perspektiften tamamen bir şans oyunu oluverir. tarafların bir strateji yerine diğerini seçmesi tamamen böyle doğrusallıktan uzak bir proses sonucu vuku bulmaktadır çünkü. ve durumu etkileyen bir çok dış etken de vardır.

burada amacım yazı turaya "şans oyunu değil" veya satranca "abi tamamen şans oyunu ya" demek değil tabii ki. amacım "şans faktörü" denen şeyin tek başına "bilinç" kavramından ayrılamayacağını, bakış açısına göre değişebilmekle birlikte hemen her zaman birbirlerinin içindeo lduklarını vurgulamak. ben sadece bu açıların ekstrem uçlarından iki örnek dile getirdim.
0
kurukafa
(24.10.08)
Abi isin felsefesini baska soru da soracaktim:)
0
🌸ermanen
(24.10.08)
yüzme geliyor aklıma. kapalı havuzda olacak ama:) akıntı yok, rüzgar yok bişey yok. tamamen sporcunun performansı ile ilgili. ha adamın koluna bacağına kramp girer, gözü kararır, kalp krizi geçirir, onları çoğu spor dalında olan riskler olarak değerlendirirsen eleyebilirsin..
0
jangara
(24.10.08)
(6)

uzay konulu filmler

cisegu
en bilineninden (bkz: 2001: A Space Odyssey) türünde "uzay" konulu film önerilerinizi bekliyorum.
en bilineninden (bkz: 2001: A Space Odyssey) türünde "uzay" konulu film önerilerinizi bekliyorum.
0
cisegu
(22.10.08)
ermanen
(22.10.08)
kitabını okusan daha iyi olur ama ille de film isterim dersen:
(bkz: the hitchhiker's guide to the galaxy)
www.imdb.com
gene de ısrarla kitabı okumanızı öneriyorum.
0
insanimsi
(22.10.08)
(bkz: solaris)
0
pathetique
(22.10.08)
armageddon diye bir film var ama uzay konulu film diyince mekan mı uzay yoksa uzayı mı anlatıyor pek anlamadım.
0
alternatif
(22.10.08)
pek sevdiğim lost in space var. 2001: A Space Odyssey gibi bir şey arıyorsan o solarisdir.
turist ömer var. uzay filmlerinde tek geçerim :)
0
hollowlife
(22.10.08)
şimdi space odyssey gibi film bulamazsın. o bambaşka bişey. Onun ikincisini de mutlaka izle. bu ikisi benim için çok özel. gerçi ikincisi birincisine göre o kadar başarılı değil ancak hikayenin devamı niteliğinde. tabi kitaplarından biraz farkları var.

onun dışında en benzerleri olarak gora var dünyayı kurtaran adamın oğlu var. bunlar da içinde kuantum fiziğini başarılı bir şekilde işleyen, arşivlik kült filmler.
0
cha
(22.10.08)
(3)

iPod Touch sarj aleti

rurouni
iPod Touch icin prizden sarj aleti lazim hemde acil. Daha once kullanmis birilerinden tavsiye bekliyorum. Internetten olursa iyi olur dukkandan almam biraz zor bulundugum yer itibariyle.
iPod Touch icin prizden sarj aleti lazim hemde acil. Daha once kullanmis birilerinden tavsiye bekliyorum. Internetten olursa iyi olur dukkandan almam biraz zor bulundugum yer itibariyle.
0
rurouni
(21.10.08)
herhangi bir cep telefonu dükkanına git. usb'yi prize çeviren aletler var. 5-10 lira filan. onlardan al. kullanan bir kaç arkadaşım var, gayet memnunlar.
0
teritori
(21.10.08)
teritori'nin önerdiği aletten al. dediği gibi 5-10 lira bir şey. bir de erkek (yani giren) usb ucunu dişiye çeviren yani bir tarafı giriş bir tarafı çıkış olan küçük bir parmak boğumu boyunda aletler var. 3-5 lira. ondan da al. sonra ipod touch usb kablosunu çevirgece bağla. çevirgeci fişten gelen usb hattına bağla. fişi de prize bağla. mutlu ol.
0
insanimsi
(21.10.08)
insanimsi
(23.10.08)
(9)

simsiyah 2 aylık kedi

perfume
arkadaşlar hiç bir yerde karşılaşamayacağınız türde bir kedi yavrusunun ev arama ilanını okumak üzeresiniz, sıkı durun. bahsettiğim kedi istanbul'un seçkin semtlerinden moda'da doğmuş, yine aynı muhitte gelişimini sürdüren inanılmaz bir yaratık. kendisi tamamen siyah. aradım ancak tek bir beyaz tüy
arkadaşlar hiç bir yerde karşılaşamayacağınız türde bir kedi yavrusunun ev arama ilanını okumak üzeresiniz, sıkı durun.

bahsettiğim kedi istanbul'un seçkin semtlerinden moda'da doğmuş, yine aynı muhitte gelişimini sürdüren inanılmaz bir yaratık. kendisi tamamen siyah. aradım ancak tek bir beyaz tüy bile bulamadım üzerinde. daha yeni 2 aylık oldu. akıllı ve oyuncu bir kedi. dağınık veya pasaklı bir insansanız bu kediyle mutlu olabileceğinizi sanmıyorum. özellikle temiz yerlerde uyumayı ve oyun oynamayı seviyor. ben sakin kedi isterim, eve aldığım kediyle oturup oyunlar oynayacak halim yok, mamasını suyunu vereyim, ev arkadaşı şeklinde takılalım diyecek insanlar, bu kedi size göre değil. ben kedime her türlü serseriliği öğreticem, birlikte dünyayı yerinden oynatıcaz, eve geldiğimde beni kapılarda karşılayıp omzuma tüneyecek bir kedi istiyorum diyenler. işte aradığım sizlersiniz. bu kedi insanın omzuna çıkıp oturuyor. uykusu gelince mutlaka kucağa kıvrılıp yatıyor. çok iri bir kedi olacağı, şu an vücuduna büyük gelen bacaklarından belli. zaten erkek olduğu için iri de olacaktır. tek eksiği iyi beslenme. bu kedi şu an sokakta yaşıyor. biz elimizden geldiğince yemek ve süt veriyoruz. ikisini de çok seviyor. karnı doyunca hemen oyun oynamaya başlıyor. herşeyi merak ediyor, herşeyi bilmek görmek istiyor. eğer ki serseri ruhlu bir insansanız bu kediyle iyi anlaşacağınıza inanıyorum. kesinlikle munis bir kedi değil. acıktığı zaman, zaman-mekan dinlemiyor, cırıl cırıl bağırarak mama istiyor. yaşama dört elle bağlı, istediğini elde edene kadar uğraşıyor. bulamadığı tek şey sıcak bir yuva. sokaktan her geçenin peşine takılıyor bir evi olsun diye. şimdi soğuklar da geliyor. bu minik kara şopar sokaklarda kalmasın. pire ilacı ve parazit aşılarına başlandı. siz devamını getirirsiniz. her türlü teknik destek için benimle 24 saat iletişim kurabilirsiniz. kediyi verdik sizi tanımıyoruz diye bir şey yok. tatile giderken bırakacak bir yer bulamazsanız elimizden geldiğince evimizde misafir bile ederiz. ilgilenenlere istenen miktarda boy, portre, uykuda, uyanık, yerken, içerken çeşitli resimlerini gönderebilirim. mesajlarınızı bekliyorum.
0
perfume
(21.10.08)
fotoğrafını da koyaydın..
0
mortifera
(28.10.08)
alırım ben onu. hem de harika bakılacağı bir eve. ancak bir iki fotoğraf görmek ister alacak kişi. (aslında ne istiyosun fotoğraf falan di mi? kedi işte. 4 pati, bir burun falan.)

ne kadar çabuk foto görürüz o kadar çabuk alırız serseriyi kısacası.
0
hakkibulut
(28.10.08)
fotografini ne yapacaksiniz ki? begenmediniz diye almayacak misiniz?
yazik!
0
darth maul
(29.10.08)
alla alla adamdaki afraya bakarmısın hocam hoşlanmadıgın bişeyle yaşarmısın ??
0
horror
(29.10.08)
kedinin yeni evi şimdiden hayırlı olsun o zman :)

tarif ettiğin kedi tam anlamıyla benim kedimi anlatıyor :) kendisi şuan belediyenin veterinerliğinde kısırlaştırılmayı bekliyor, ben de çok heyecanlıyım cuma günü alıcam umarım ki başına bir şey gelmez.
0
calimdor
(29.10.08)
@calimdor: niye kısırlaştırıyorsunuz hayvanları anlamıyorum. her varlık soyunu sürdürme içgüdüsüyle doğuyor. siz de başımızı ağrıtmasın diye kısırlaştırıyorsunuz. gidin eminönüne pilli kedilerden alın. 10 lira. kıl dökmüyor, acıkmıyor, takla atıyor, miyavlıyor; daha ne istiyorsunuz? hem bu kadar tatlı heyecanlara kapılmazsınız, hem de hayvanlar rahat eder.
0
insanimsi
(30.10.08)
horror'a cevaben,

yahu niye afra tafra olsun? merak ettim soruyorum.

su arama link'ine tikla begenmedigin bir tane varsa goster bana rica ediyorum.

images.google.co.uk
0
darth maul
(30.10.08)
ben de almak isterim,bir iletişim adresi koysaydın
0
yurdum insanı
(30.10.08)
insanımsı kişi;

bir kediyi evde besleyeceksen kısırlaştırmak herşeyden önce kedi için sağlıklı olandır. ha üreme içgüdüsüyle yanıp tutuşan bir hayvanın senede 3-4 sefer can çekişmesine razıyım yeter ki kısırlaştırmayın diyorsan, sen de haklısın be müdür.

ufaklık tez zamanda yeni yuvasına kavuşur umarım.
0
robin crusoe
(31.10.08)
(7)

rahatsız edici gaz

insanimsi
bir kaç gündür yoğun gaz sorunum var. öyleki çıkartmadığım zaman mideme hafif kramplar giriyor ve gaz çok sık oluşuyor. sebebi ne olabilir?
bir kaç gündür yoğun gaz sorunum var. öyleki çıkartmadığım zaman mideme hafif kramplar giriyor ve gaz çok sık oluşuyor. sebebi ne olabilir?
0
insanimsi
(21.10.08)
az öğünde çok fazla yiyor olabilirsiniz. sık sık az az yiyin iyi gelir.
0
blackdog
(21.10.08)
çok hızlı yiyor da olabilirsiniz, hava kaçıyodur hapır hupur yerken. yavaş yiyin.
yediklerinizin niteliğinden de olabilir.
küçük bir spazm çözücü derdinize derman olabilir.
olabilir olabilir.
0
insensitive
(21.10.08)
felaket habercisi gibi olmak istemem ama gastrit, ülser gibi bir takım mide hastalıklarının işareti de olabilir. başka şikayetler eklenirse ya da bu durum düzelmezse hiç durma, doktora..
0
courtney
(21.10.08)
spastik kolon değildir umarım.
0
dinomazu
(21.10.08)
agir agir ye, cok cigne, kola bira vs. iciyorsan da olabilir. kimyon ve kisnis gaz üretimini engeller, bunlari da koyabilirsin. bir de nisastali seyler (pirinc haric)gaz yapar.
0
the man who hears deepest inquisitions
(21.10.08)
Gerçekten de umarım spastik kolon değildir. Yoksa; "Aramıza hoşgeldiniz ve zorlu günleri şimdiden göz önüne alınız.". Devam ederse, bir doktora gitmenizi tavsiye ederim.
0
nuage
(21.10.08)
yavaş yavaş azalıyor. geçen şarap içmiştim ondan kaynaklandı sanırım. bir daha tövbe.
0
🌸insanimsi
(21.10.08)
(7)

Çakmak alevindeki renk farkı

kurukafa
Cevabını az çok kestirebiliyorum ama daha güzel fiziksel bir açıklama getirir biri belki.Çakmağı çaktık, ateş yandı. Dibi mavi üstü sarı böyle ne güzel... nedir bu renk olayı?
Cevabını az çok kestirebiliyorum ama daha güzel fiziksel bir açıklama getirir biri belki.

Çakmağı çaktık, ateş yandı. Dibi mavi üstü sarı böyle ne güzel... nedir bu renk olayı?
0
kurukafa
(21.10.08)
mavi kısmın sıcaklığı 1400 derece iken kırmızı 800 derece filan. sıcaklık değişikliği ile ilgili.

bunun nedeni de ateş yanarken yanlardan ve alttan oksijeni bol hava çekiyor. ve bu hava karbondiyoksiti gittikçe bollaşarak yukarı doğru çıkıyor. mavi kısım en sıcak kısım bu nedenle.
0
mortifera
(21.10.08)
@mortifera, ben mavi kısmı sarıdan (turuncu değil mi bu?) soğuk olarak biliyordum. kaynak maynak gösteremem ama öyle biliyordum işte.
0
insanimsi
(21.10.08)
mortifera
(21.10.08)
hmm. yanlış biliyormuşum.
0
insanimsi
(21.10.08)
peki o zaman bu benim annemin "ocak bugün çok alevli(sarılı) yanıyor tüp bitecek" teorisini doğruluyor sanırım. tüp gazının son demlerini verdiğinden o kadar da sıcak olamıyor ve her zamanki mavi ucu az sarı yerine daha böyle sarılı sarılı yanıyor.

peki tüp neden hep pazar günleri biter?
ehe ehe hayır, o soruyu başka bir zaman sorucam. çıkabilirsiniz.
0
🌸kurukafa
(21.10.08)
mortifera'nin verdigi link'teki cevapta bir link var; isin kimyasini, pirolojisini bile aciklamis:
www.straightdope.com
0
ermanen
(21.10.08)
ışığın doğasından dolayı çünkü. ışık, mor'dan kırmızı'ya kadar renklere ayrılabilir (mor-mavi-yeşil-sarı-turuncu-kırmızı). ışığın dalgaboyuyla ilgili bunlar. mavi'nin dalgaboyu daha düşük, enerjisi yüksek. dolayısıyla daha sıcak. ondan ötesi herkesin bildiği mor ötesi ışınlar oluyor. (daha da gerisinde x-ışınları, gama ışınları var, ki enj'leri o kadar büyük ki uzun süreli maruz kalındığında hücreyi kanserli hücre yapıyor fln).

mor'dan kırmızıya doğru gidildikçe dalgaboyu artar, enerji düşer (yani sıcaklık düşüyor). kırmızıdan sonra da kızılötesi, mikrodalga ve en son radyo dalgaları var. radyo dalgalarının boyu metrelerce olabiliyor hatta. bunların da enj'si çok düşük fln işte. yıldızlarda da öyle. kırmızı parıldayan bir yıldız nispeten soğuktur (Güneş'ten soğuk). mavi parıldayan ise çok yüksek sıcaklıklardadır.
0
deckard
(21.10.08)
(6)

spesifik bir dizi altyazı sitesi

cantstandya
merhaba,daha önceden kullanmakta olduğum bir adres vardı. çok düzenli dizi altyazıları veriyordu. ( genellikle ingilizce ) subway gibi bir şeydi yanılmıyorsam.isminde geçiyor olabilir. pastel renklerde bir siteydi ve dizaynında hemen hemen hiç görsel yoktu. (dizi fotoğrafları haricinde)bilen var mıd
merhaba,
daha önceden kullanmakta olduğum bir adres vardı. çok düzenli dizi altyazıları veriyordu. ( genellikle ingilizce ) subway gibi bir şeydi yanılmıyorsam.isminde geçiyor olabilir. pastel renklerde bir siteydi ve dizaynında hemen hemen hiç görsel yoktu. (dizi fotoğrafları haricinde)

bilen var mıdır acaaba?
not: üye olmadan hiç bir şekilde altyazı indirilmiyordu
0
cantstandya
(21.10.08)
www.divxplanet.com
ingilizce altyazılar da bulmak mümkün.
0
vismund cygnus
(21.10.08)
divxforever'dan üye olmadan indirilmiyordu galiba. divxplanet'te üyeliğe gerek yok.
0
blackdog
(21.10.08)
bildiğim en düzenli ve en güncel dizi altyazılarını buradan buluyorum:
www.tvsubtitles.net
üyelik istemiyor.
0
insanimsi
(21.10.08)
Benim de kullandığım en güncellerden biri


www.subscene.com
0
zaugnakhaldun
(21.10.08)
Sanırım aradığınız site bu;

www.swsub.com

www.forom.com'u da tavsiye ederim.
0
Dag
(21.10.08)
çok teşekkürler... swsub.com du aradığım...
Favorilerime eklemiştim ama windows yenilenirken onları yedeklemeyi unutmuşum.
tekrar tekrarr tşkler :)
0
🌸cantstandya
(21.10.08)
(8)

gay sözlük

insanimsi
gay insanların kendi aralarında kullandığı terimleri, tabirleri falan bulabileceğim/öğrenebileceğim bir site var mı?
gay insanların kendi aralarında kullandığı terimleri, tabirleri falan bulabileceğim/öğrenebileceğim bir site var mı?
0
insanimsi
(20.10.08)
labunca, labunyaca ya da lubunyaca olarak nette arayabilirsin, bu wikipedi linki:
tr.wikipedia.org

edit: şimdi fark ettim, wiki de sözlükten apartmış. neyse, gene de bu keywordlerle araştırabilirsin.
0
whoosie
(20.10.08)
palyacopapi
(20.10.08)
tabir ettiğiniz şekilde bir ekşi sözlük klonu vardı, adını hatırlayamadım şimdi.
0
rectoa
(20.10.08)
rectoa'nin bahsettigi www.homoloji.com ben acmak istedim ama acamadim siteyi nedendir bilemem.
0
palyacopapi
(20.10.08)
homoloji iptal sanırım.
0
🌸insanimsi
(21.10.08)
buradan sor öğrenmek istediklerini. türkçe ve ingilizce olanlar için bana mesaj atabilirsin.
0
cinematography
(21.10.08)
ben öyle bir kaç kelime öğrenmek istemiştim zaten. sözlükten daha fazlasını öğrendim. ilginize teşekkürler.
bu arada ben mesaj atabilemiyorum. acı ama gerçek.
0
🌸insanimsi
(21.10.08)
sözlük kullanıcısı değilmişsin pardon. burdan sorarsın lazım olunca el atarım(z).
0
cinematography
(21.10.08)
(4)

Idrarin renksiz olmasi (su gibisin...)

ermanen
idranin renksiz olmasinda bir anormallik olabilir mi yoksa aslinda en normal ve saglikli durum mudur?Zaten cok su icince oluyor genelde ama mesela idrari hep renksiz olan insanlar var mi, ya da gun icinde az sivi alindigi halde idrar renksiz cikabilir mi falan...
idranin renksiz olmasinda bir anormallik olabilir mi yoksa aslinda en normal ve saglikli durum mudur?

Zaten cok su icince oluyor genelde ama mesela idrari hep renksiz olan insanlar var mi, ya da gun icinde az sivi alindigi halde idrar renksiz cikabilir mi falan...
0
ermanen
(20.10.08)
idrarın berrak ve açık sarı olanı makbul diye biliyorum. rengi koyulaştıkça ve bulanıklaştıkça kötü, hastalık belirtisi hatta. her gün mutlaka 1-1,5 litre su içmek lazım. çok çay ve kahve tüketiliyorsa içilmesi gereken su miktarı da arttırılmalı çünkü bu içecekler diüretik yani daha çok işetiyor ve su kaybına neden oluyor. mesela 1 bardak çay ya da kahve içiliyorsa mutlaka üstüne 1 bardak da su içmek lazım. az sıvı alınca genellikle idrar da koyu renk oluyor. mümkün olduğunca susuz kalmamak ve çişi tutmayıp ilk fırsatta tuvalete gitmek sağlık açısından önemli.
0
zen spider
(20.10.08)
İdrarın çok renkli ve/veyahut çok renksiz olması(biraz ana-baba tespiti gibi duracak ama) kişinin kendine iyi bakmadığına, çorapsız terliksiz soğuk taşa bastığına işarettir.

Yani tavsiye;

Çorap giyinin, sıcak/soğuk taşa yalınayak basmayın,
Çok gerekli görürseniz, yatmadan önce temiz bir çift çorap giyinin.

Kısacası;

Giyinin.
0
the bourgeois
(20.10.08)
benimki dengesiz çıkıyor. bazen su gibi, bazen sarı.
0
insanimsi
(20.10.08)
yavrım yaşa başa taşa oturma demiş atalarımız. açık renk olması kötü değil. koyulaştıkça ya ilaç kullanıosundur ya da enfeksiyon vardır hastalık vs. idrarı çok tutarsan da koyulaşır. koyu olması sağlık açısından istenmeyen bişeydir. açık renk olması iyidir yani. ama komple renksiz diyosan o da çok iyi deildir sanırım. hem az sıvı alıp hem çok tutup da renksiz çıkmaması lazım sanki.
0
cha
(21.10.08)
(22)

Lost temalı doğum günü partisi

palyacopapi
sevgili arkadaslar! bir arkadasımın kızı için Lost temalı doğum günü partisi hazırlamaya kalkıştık. doğum günü çocuğu kız ve 18 yaşına girecek. yaklaşık 20 kişi kadar davetli olacak aynı yaşlarda ve kız erkek karışık. sizden boyle bir temalı parti için neler yapabilecegimize dair fikirlerinizi soyle
sevgili arkadaslar! bir arkadasımın kızı için Lost temalı doğum günü partisi hazırlamaya kalkıştık. doğum günü çocuğu kız ve 18 yaşına girecek. yaklaşık 20 kişi kadar davetli olacak aynı yaşlarda ve kız erkek karışık. sizden boyle bir temalı parti için neler yapabilecegimize dair fikirlerinizi soylemenizi rica edeceğim. bizim ilk etapta aklımıza gelenler üzerinde lost posteri olan doğum günü pastası, üzerinde dharma amblemi olan davetiyeler, evin çeşitli kısımlarına (kendi yapımımız) palmiye ağaçları, dharma amblemleri vs, davetlilerin geliş aşamasında okyanus sesi dinletmek, parti esnasında lost muzikleri calmak... ilave fikirlere cok ihtiyacımız var. haydi yardim edin ne olur şimdiden cook tesekkürler.

Not: sevgili mod arkadaslar. bi kac gün duyurumu üstte tutarsaniz ve daha cok fikir alabilirsem sevinirim. tesekkürler...
0
palyacopapi
(20.10.08)
paraya kıyacaksanız, oyuncuların tam boy (1:1 ölçekli) fotoğraflarını koyabilirsiniz.
0
nicin ben
(20.10.08)
güzel fikirmiş :) kostümlü olsun bir kere ama şöyle yapın, eski püskü çaputlardan others kılıkları hazırlayıp herkese dağıtın, normal kıyafet üstüne geçirip giysinler.

bir de konserveler, yiyecek kutuları falan hazırlayın. printer ile sticker kağıtlara dharma amblemi basıp üzerlerine yapıştırın.

bir köşeye bir ekran koyup lost'un özet bölümlerini döndürün.
0
blackdog
(20.10.08)
pastanın üstüne malum sayıları yazdırın. korkudan kimse yiyemesin.
0
cruor
(20.10.08)
birbirinize "what do you think?" diye sorun. "i don't know" diyip yarılın.
0
againstthelife
(20.10.08)
malum rakamları gizemli bir şekilde sağa sola saçabilirsiniz.

edit: (bkz: 4 8 15 16 23 42)
0
insanimsi
(20.10.08)
sawyer'i bir geceliğine kiralayın, sonra paket yapın ama paketten sawyer çıkmasın, hurley çıksın.
0
goodbyecruelworld
(20.10.08)
Lost dizisini tiyatral bir sekilde canlandirabilirsiniz kendi aranizda

---spoiler---
Partinin sonunda da herkes birden yok olsun
---spoiler---


@gudbaykurIILvorld
o da guzelmis:) kate ciksa olmaz mi
0
ermanen
(20.10.08)
lost kahramanlarının maskeleri yaptırılıp davetlilere dağıtılabilir... mcdonaldsta doğum günü gibi olur demezseniz
0
mentirosa
(20.10.08)
tabii dharma logolu bir pasta.
0
kayranin kedisi
(20.10.08)
dharma'nin yiyecekleri gibi olsun diger malzemeler de. misal bira kutularina, bardaklara dharma amblemi yapin kagittan, ustunu de seffaf koli bantiyla yapistirin, uzun dayansinlar. evde kullanilan cogu seye yapabilirsiniz bunu. perdelere bilem amblem takabilirsiniz.
pek parlak bi fikir degil ama tv'de de ses kisik lost donebilir bi yandan.
0
pyro clustic flow
(20.10.08)
harika gidiyorsunuz :) bizimde aklimiza simdi geldi. yazayimda yapmak isteyen olursa faydalansin. bulabildigimiz tropik meyvelerden (hindistan cevizi, ananas, mango vs.) bir sepet hazırlamak.
0
🌸palyacopapi
(20.10.08)
bir uçak maketi alın, ortadan ikiye bölün. uçağın başını pastanın bir tarafına sokun, kıçını bir tarafına
0
goodbyecruelworld
(20.10.08)
arkadaslarima hazirlarim dugunlerinde ve cok guzel ani olur, cerceveletirler.
bir tane buyuk beyaz karton alinir. uzerine durumla ilgili bir seyler cizilir. mesela; dugun panosu, gelinle damat cizilir elele. sizin durumda da ilgili bir baslik yazilir panonun ortasina renkli harflerle. xxxx 18 oldugunda ya da daha klasik xxxx'in dogumgunu gibi. sonra pano duvara yapistirilir, yanina da renkli keceli kalemler konur. bunun icin kalemleri iple baglayip duvara bantlayabilirsiniz. ya da poseti bantla yapistirip kalemleri icine atabilirsiniz. sonrasinda da arkadaslar yazar cizer, ciddi, komik. ani olur mis gibi. :)
ekleme: seyi unutmusum. sizin panoda malum sahislarin fotolari falan yapistiriyoruz ek olarak ya da iste mensur replikler, logolar, sawyer'in gozlerini kesip yapistirmak :s ( bence hicte yakisikli degil, neyse :) )
0
pyro clustic flow
(20.10.08)
çocuğa bi hediye alıp kilitli bir kutunun içinde verin. anahtarın ise evde bi yerde olduğunu, ancak "ev" istediği zaman bulabileceğini söyleyin. hem uzun süreli olur hem feci tribe girer eğlenir.
0
dorian greyfurt
(20.10.08)
elinizde doğum günü çocuğunun çocukluk görüntüleri varsa bugünkü görüntülerden oralara flashbackli bir video hazırlayabilirsiniz.
0
rectoa
(20.10.08)
Bir gecmisten bahsedin, bir gelecekten.. Kafaniz karissin iyice, bir sonraki parti de butun olaylar cozulsun:) Yalniz bunu skecte de yapabilirsiniz...

Odaya siyah duman verin.. Kacin ondan.. (kendime guluyorum su an evet)

Yalniz dusundukce bir suru sey geliroyor akla, bir partiye sigmaz yani:)
0
ermanen
(20.10.08)
hiç umulmadık bir anda ışıkların kapanıp son ses SYSTEM FAILURE.. SYSTEM FAILURE.. SYSTEM FAILURE..
0
the rain baron
(20.10.08)
Parti bir adada da yapilabilir, kiyida yaparsiniz tam bir Lost ortami olusturulur, tabi biraz daha zahmetli olabilir bu..

Ayrica duzenli Lost partileri yapilabilir, guzel fikir valla...
0
ermanen
(20.10.08)
Adanın şekli şemalı tam belli mi bilmiyorum lostu fazla takip etmediğimden ama pasta adanın şeklinde olabilir.
Eğer adanın şekli bilinmiyorsa olmaz tabi. Nasıl olsun, mantıksız tabi...
0
inugard
(20.10.08)
lostla ilgili sorular içeren oyun kartları hazırlayın, facebooktaki lost trivia'dan yararlanabilirsiniz. takımlara ayrılın ve oyun oynayın, en çok puanı alan kazansın filan.
0
opucuk baligi
(20.10.08)
"NAMASTE" yazın giriş kapısına.
0
kibritsuyu
(21.10.08)
içecekleri pet şişeden için, bardak kullanmayın mesela, ucuz prodüksiyon hem de ne güzel.
0
krasotkin
(21.10.08)
(5)

emule ve illegalizm

baklagil
tırt bi başlık oldu.sorum şu;malumunuz emule'den indirdiğimiz dosyaların fake olma ihtimali bi hayli yüksek. önizleme yaparak kısmen istenmeyen dosya alımını engelleyebiliyoruz, zararın neresinden dönülürse kardır hesabı.ama emule'den fake olarak indirdiğimiz dosya illegal içerikli ise başımız yanar
tırt bi başlık oldu.

sorum şu;

malumunuz emule'den indirdiğimiz dosyaların fake olma ihtimali bi hayli yüksek. önizleme yaparak kısmen istenmeyen dosya alımını engelleyebiliyoruz, zararın neresinden dönülürse kardır hesabı.

ama emule'den fake olarak indirdiğimiz dosya illegal içerikli ise başımız yanar mı? şu sıralar bundan tırsmaktayım. mesela american pie indirmek istiyoruz, bi müddet sonra önizlemeyle öğreniyoruz ki film "illegal" içerikli bir porno film.

-korkmaya gerek var mı?
-yoksa yarıda kesip silip, ek olarak o O.Ç.larını küfretmek suretiyle vicdanen rahatlamak yeterli mi?
0
baklagil
(19.10.08)
emule ve benzerleri ile indirilen dosyaların %90 ı illegal zaten.
0
axijazz
(19.10.08)
(bkz: peerguardian)
0
dinomazu
(19.10.08)
illegal derken en iğrencinin kastediyorum aslında.

çocuk pornosu gibi
0
🌸baklagil
(19.10.08)
emule trafiği takip ediliyor mu ki? adamlar bomba nasıl yapılır gibi dökümanları paylaşıyor.
0
insanimsi
(19.10.08)
eyvallah içim rahatladı biraz...

sonuç olarak peerguardian kullanmak istiyorum ama vista'da çalışmıyor sanırım. yoksa yanılıyor muyum?
0
🌸baklagil
(19.10.08)
(4)

Mail List

sebeklik
Şöyle birşey arıyorum. Ben mail adresimi bir siteye vereyim. O site bana hergün seçtiğim konular hakkında faydalı bilgiler göndersin. Spam filan değil ama. Atıyorum bahçıvanlık diye konu başlığı olsun. Ben oraya üye olduğumda hergün site tarafından bana bahçıvanlıkla ilgili faydalı değişik bilgileri
Şöyle birşey arıyorum. Ben mail adresimi bir siteye vereyim. O site bana hergün seçtiğim konular hakkında faydalı bilgiler göndersin. Spam filan değil ama. Atıyorum bahçıvanlık diye konu başlığı olsun. Ben oraya üye olduğumda hergün site tarafından bana bahçıvanlıkla ilgili faydalı değişik bilgilerin olduğu bir mail gönderilsin. Var mıdır böyle faydalı bilgilerin dağıtıldığı bir site?
0
sebeklik
(19.10.08)
bence mail ile ulaşmak yerine belli konulardaki blog'ları araştırarak google reader gibi bir rss okuyucu yardımıyla makaleleri takip edebilirsiniz.
0
blackdog
(19.10.08)
stumbleupon var misal.kaydolurken ilgi alanlarınızı giriyorsunuz milyon tane site öneriyor.saatler harcanabilir basında.
www.stumbleupon.com
0
demoniclewinsky
(19.10.08)
Internete Outlook'tan mail alma dışında ulaşamadığımı varsayalım. O zamanlarda ihtiyacım oluyor böyle birşeye.
0
🌸sebeklik
(19.10.08)
(bkz: rss)
0
insanimsi
(19.10.08)
(4)

[ taşınabilir evler ] ben burda yaşarım hacı

demoniclewinsky
efenim bi okul projesi kapsamında tasınabilir barınma üzerine arastırma yapmam gerekiyor.tasınabilir derken illaa karavan olması gerekmiyor tabii,misal living box denen olay da olur.prefabrike yaşam üniteleri seklinde gecen,daha ufak boyutlara indirilip tırlarla vslerle tasınabilen birimler. (resiml
efenim bi okul projesi kapsamında tasınabilir barınma üzerine arastırma yapmam gerekiyor.
tasınabilir derken illaa karavan olması gerekmiyor tabii,misal living box denen olay da olur.prefabrike yaşam üniteleri seklinde gecen,daha ufak boyutlara indirilip tırlarla vslerle tasınabilen birimler. (resimlere bakınız)
şimdi böyle bi yaşam sekli ne kadar cekici sizin için? tercih eder misinizi? ederseniz neden? etmezseniz neden? bi profil olusturmam gerekiyor kullanıcılarla ilgili.

not: para mühim değil,abi ben nasıl tasıcam bunu demeye gerek yok,gemi olur tır olur bi şekilde tasırız.tanıdık nakliyeci var diye düşünün misal:P

tsk pls.
0
demoniclewinsky
(19.10.08)
şimdi düşündümde ben burda yaşarım hacı.ama tabi senin de belirttiğin gibi para sorunu olmaması lazım yoksa zaten uzun zamandır düşünürüm düşelim yollara yollara diye ama para işi gözümü korkutur hep ki zaten parasızlığı da göze alıp kendimi gezginliğe versem bu tarz koca tırlarla taşınabilen şeylere bile gerek yok bi karavan yada bi enduro motor+çadır iş görür.kısaca ben bunlarda yaşarım fazla bi sosyal olayım merakım yoktur kışları ara tatilde memlekete gider(divriği)(ortalama ısı -15 civarı) 2hafta takılırım yazları çadır işini severim bi de böyle bir şey olsa daha da mobilize hale gelinebilir ama bir çok şeyden de vaz geçmek lazım ki o da bunu yaşam tarzı olarak seçen kişileri epey azaltır.neyse çok dağıttım mali durum uygun olursa ben bunda yaşarım hacım
0
elanesse
(19.10.08)
www.livingbox.it 'dan şu Zenkov Oleg'in tırlı projesinin iç fotolarına da ulaştım.

Bu tırlı proje için konuşursak: Bir tatil köyünde veya bir yazlıkta bu tarz bir evde 1 ya da 2 kişi -belli bir süre- kalmak keyifli olabilir.

Ama sürekli yaşanan bir yer için, bu ilgili tırlı model biraz fazla "dar" gözüküyor. Hoş büyük camlar/aydınlatma azıcık bunu çözebilir ama bir süre sonra "dar"al gelebilir... Artı, herhalde tır-projesi çocuklu bir aile için önerilen bir şey değil sanırım.

Ayrıca, bu tırlıda yaşıyor olsaydım dahi; büyük ihtimalle bir kez kurar sonra da toplanıp gitmeye üşenirdim :) Ama afet gelebilecek bir yerdeyimdir (sel vs) ve o durumda evimi "kaplumbağa gibi" toplayıp gitmek süper olabilirdi...

Ek olarak, dediğim gibi tır güzel ama yanına koyduğunuz vosvoslu proje bana fazla futuristik geldi.

Ve son olarak; günlük yaşamda ihtiyaç duyulan temel konforu sağladıktan sonra ve de görece sağlamsa, afet sonrası kullanım alanı da bulabilir bu tarz projeler. Prefabrik konut yapaılacağına (ne kadar sürüyor bilmiyorum), hazır evi oraya taşımak da hızlı bir çözüm olabilir.

~
Bu tırlı projeye de sanırım prefabrik deniyormuş? Cehalet :)
Öyleyse benim kastım; daha uzun süren bir kurulum/montaj gerektirenden daha iyi bu hızlı(?) kurulabilen ve mobil olan tırımsı...
0
silhouette
(19.10.08)
bahsettiğiniz proje benim en büyük hayalimdir. aidiyet duygusu yoksunluğundan hep böyle yaşamak istemişimdir. şöyle sağlamından bir motokaravanım olsa. ölene kadar gezsem dünyayı. parasızlığın ta...
0
insanimsi
(19.10.08)
farklı bir kullanıcı profili oluşturması açısından bunu özellikle sürekli değil geçici yaşamam gereken bir alan için düşündüğümü belirtmek isterim. daha açık ve net belirtmem gerekirse, bir arkeolojik kazı ekibinin üyesiyim ve kazı evine ihtiyacımız var. her yaz iki ayımız şehir dışında dağ başında bir yerde geçiyor. kazı evi için uygun arsamız var fakat arkeolojik sit alanı olması nedeniyle temel kazmak istemediğimiz bir yerde ve burası için bu tarz prefabrik çalışma ve barınma üniteleri çok uygun. depo, çalışma odası, yatakhane, mutfak ve banyo gibi ayrı prefabrik ünitelere ihtiyacımız var. kazı projesi bittiğinde kolaylıkla başka yere taşınabilmesi ya da ekip genişlediğinde ek ünitelerin kolaylıkla eklenebilmesi bizim için tercih nedeni.
0
zen spider
(19.10.08)
(16)

intihar filmleri?

insanimsi
soruya dikkat ediniz. intiharlı filmler değil, ana konusu intihar üzerine olan filmleri arıyorum. örneğin;(bkz: the hours)ama böyle çok yaratıcı bulduğunuz, aşmış olduğunu düşündüğünüz intiharlı filmler de kabulümdür.
soruya dikkat ediniz. intiharlı filmler değil, ana konusu intihar üzerine olan filmleri arıyorum. örneğin;
(bkz: the hours)

ama böyle çok yaratıcı bulduğunuz, aşmış olduğunu düşündüğünüz intiharlı filmler de kabulümdür.
0
insanimsi
(19.10.08)
"intihar filmi" diyemem, açıkçası net ve sabit olarak "intiharlı film" bile diyemem. ama konu alttan alta çok işlenmişti:

(bkz: in bruges)

hayatım boyunca izlediğim en iyi filmlerden birinin de olması etkili sanırsam...
0
mortifera
(19.10.08)
(bkz: anayurt oteli)
0
baldur
(19.10.08)
intiharlı: arizona dream
0
axijazz
(19.10.08)
dursunkaptan
(19.10.08)
peki
(19.10.08)
(bkz: stay)
0
goodbyecruelworld
(19.10.08)
(bkz: mar adentro) imdb'de de 8.1 point alan ispanyol filmi.
0
caturanga
(19.10.08)
spoiler içerir dikkat.

intihar filmi değil ama ilginç bir intiharlı seçenek: cache
0
schwannoma
(19.10.08)
withered
(19.10.08)
0
chelseagirl
(19.10.08)
bi de (bkz: little miss sunshine)
0
chelseagirl
(19.10.08)
(bkz: suicide club)
0
the man who hears deepest inquisitions
(19.10.08)
@chelseagirl, ben şöyle karamsarlığın dibe vurduğu filmleri istemiştim. beni soktuğu ruh hali neticesinde bu filmi önerdiğiniz için size kızayım mı, yoksa teşekkür mü edeyim bilemedim.
0
🌸insanimsi
(21.10.08)
:) yeni gordum. Karamsarlik gecti mi?
0
chelseagirl
(17.03.13)
(bkz: taste of cherry)

yeni izledim, bu tarz filmler arıyorum ben de.

şimdi de (bkz: fourteen hours)

izleyeceğim
0
neseranni
(21.08.14)
(bkz: curfew)
0
timmie
(21.08.14)
(13)

neden sarhoş olamıyorum?

insanimsi
(bu satırlar bir şişe cumartesi şarabını tek başına içtikten sonra yazılmıştır)evet soru başlıkta ama öncelikle şu soruma cevap istiyorum: sarhoş olmak; bilincin ve bedenin kontrolünü yitirmek midir?sorumun cevabı evet ise; ben neden bedenimin kontrolünü 'nispeten' yitirip, bilincimin kontrolünü ha
(bu satırlar bir şişe cumartesi şarabını tek başına içtikten sonra yazılmıştır)
evet soru başlıkta ama öncelikle şu soruma cevap istiyorum: sarhoş olmak; bilincin ve bedenin kontrolünü yitirmek midir?
sorumun cevabı evet ise; ben neden bedenimin kontrolünü 'nispeten' yitirip, bilincimin kontrolünü hala yitiremiyorum?
ne olacak benim halim?
0
insanimsi
(19.10.08)
1 şişe şaraptan bir şey olmaz 1 şişe daha için.

bilinç kontrolünü yitirmek için de baya bir içmeniz lazım.bu konuda tekilayı öneririm.
0
szqnn
(19.10.08)
sarhoş olmak bilincin ve bedenin kontrolünü yitimek değildir tabi ki. ayrıca yitirmeyin kontrolünüzü, bulduğunuzda eskisi gibi olmayabilir çünkü. en iyisi herşeyi tadında bırakmak.
0
blackdog
(19.10.08)
iyi güzel demişsiniz de, 3 bira içtikten sonra midem bulanıyor. aynı şey şu an için de geçerli. su dahi içmek istemiyorum. bu bir problem midir?
0
🌸insanimsi
(19.10.08)
insanimsi, eger istersen bu konuda biraz sohbet edebiliriz. pokercihocaefendi[at]gmail[nokta]com a email at.
0
wpi
(19.10.08)
Sarhoş olup olmadığınızı siz kendi kendinize biraz zor anlarsınız, yani size göre bilinciniz hep açıktır zaten :) (bkz: ben sarhoş değilim)

Bilincinizin durumu için etrafınızda ayık birileri olsun ki size bilgi versin...
0
crown
(19.10.08)
crown ın söylediğine ek olarak: zaten 2 şişeyi de tek başınıza içmeyin bi zahmet. bilincinizi kaybetmek istiyorsanız yanınızda birileri olsun bari....
0
n v13c
(19.10.08)
(bkz: tequilaboom)
0
ravioli
(19.10.08)
ya want2die'ın dediği gibi geceyi hatırlamama durumunu istiyorum ben. mesela şimdi gece ne yaptım ne ettim hepsi bir bir aklımda. her anımda da ne yaptığımı niye yaptığımı biliyordum.
bir de tequilaboom deneyeyim bakalım.
0
🌸insanimsi
(19.10.08)
şarap veyahut birayla sarhoş olmaya çalışmak kendinize işkence etmektir.
sarhoşluğa giden yolda bir iki genel parametre vardır,
birincisi vücut kütleniz, ne kadar fazla o kadar zor,
ikincisi, haliyle alkol miktarı
üçüncüsü, bu alkol miktarının ne kadarlık bir zaman diliminde metabolize olduğu.
şimdi tarifimize geçelim,
hızlı metabolize olması için boş mide alıyoruz.
sonra, almak istediğimiz esas bileşen alkol olduğundan, bunun konsantre bulunduğu bir içecek seçerek mesanemizi ve midemizi zitmiyoruz. (ha alkolle başka şeyleri zitiyoruz o ayrı)
içecek olarak %40ın altına düşmeyin. örn : tekila, vodka, viski, rakı.
bunları birşeylerle karıştırmıyoruz.
şimdi en önemli kısmı, her ne karışım hazırladıysak çok hızlı içiyoruz.
bu ilk seferde zor gelen şey olacaktır zaten. o yüzden hedefler koyarak kapasitemizi bulabiliriz.
mesela ilk hedefiniz çeyrek şişe (70likin) vodka shotlamak olabilir. içimi kolay vodka olarak gilbey's öneririm. (bir de allah için, sarhoş olmak için içiyorsanız güzel bir içkiyi heba etmeyin, ortakarar içilebilir ucuz bir varyantını alın, günah.)
shotlamak da şart değil aslında, ama yudum sayısı arttıkça içmek zorlaşabilir. takriben yarım şişeyi tükettiğinizde zaten kendinizle veya tanrıyla konuşmaya başlarsınız. daha da ileri gitmek de sizin tasarrufunuzda.
alkol komasına girmek için 2 büyüğü bu şekilde hızlıca bitirmek kafidir normal koşullarda. haliyle bunu göz önünde bulundurup, kendinize zararı modere tutmaya çalışın.
ÖNEMLİ : bu yazı sadece bilgilendirme amaçlıdır ve doğacak herhangi bir zarar okuyucunun sorumluluğundadır.
0
lhun
(19.10.08)
1 şişe şarap içip neden sarhoş olamıyorum diye düşünmek gün içinde sadece 1 dilim ekmek yiyip neden kilo alamıyorum diye hayıflanan insanları hatırlatan bir eylem
0
mortifera
(19.10.08)
sarhoş olmak kontrolü yitirmek değildir aslında, kontrolü başkalarına bırakabilmenin güzelliğini fark etmektir. (kontrol delisi insanlar içn konuşuyorum, bunu böyle sorduğunuza göre sizin de böyle olduğunuz intibası uyandı nedense)
bu yüzden içki arkadaşlarla, sevgiliyle vs birlikte içilir. biri düşer, biri tutar. sonra tam tersi olur falan. bilincini yitirdiğin anlar genelde uykuya yenik düşme, daha doğrusu sızma dakikalarına tekabül eder. gerçi evet bi şekilde yürüyüp, üstünü falan çıkarabilecekken bunları hatırlamıyor olabilirsin ama bu uzak bi ihtimal. genelde bilincin kapandığında sızarsın.
bilincin kontrolünü yitirmekse sanırım düşüncelerinin farkında olmadığın yerlere gitmesi, konuşmada rahatlama vs gibi şeyleri sağlayan durum. bu da o kadar zor değil aslında. "geceyi hatırlamama"nın garantisini veremem.
tekila bu konuda bir numaradır. lhun'un anlattığını söyleyecektim bende direk, ne kadar içtiğin kadar önemli olan bunu ne kadar sürede içtiğin. ve ek olarak nerde içtiğin de çok önemli.
mümkünse yüksek müzik olan bi yere, yanında insanlarla birlikte git. bu iş için ayıracağın bir miktar paranın olduğunu varsayıyorum, zira dışarda tekila diğer içkilerden pahalı.olanağın varsa şişe açtır, kalanını götürebilirsin :)
neyse tekilaya başla, şahsi tavsiyem tuz-limon-tekila'dır sırasıyla. bir buçuk saatte 10-13 shot falan içersen hem beden kontrolünü hem bilinç kontolünü kaybedebilirsin. bu arada eğer seviyorsan dans etmeni, hiç olmadı ritmle birlikte sallanmanı önericiim, tekilayı oturarak içersen pek bişey anlamazsın, kalktığında dünyan şaşar kusarsın falan hiç gerek yok böyle şeylere. yok ayakta duramam dersen arada, 10 dakikada bir falan kalk en azından. sarhoş olmak için bu iyi bir yöntemdir.
ayrıca, içtiğiniz şeylerin midede yarattığı problemler içki kültürünün ve geçmişinin gelişmiş olmamasından öte anlamlar içerebileceğine dikkatinizi çekerim. tekila, rakı, vodkanın dibini görmeden kalkmayan biri olarak ben, şarap içemem mesela. gastrit, ülser vs gibi mide problemleri mayalı içkileri kabul etmiyor. bu yüzden şarap ve birayla kendinizi zorlamanın manası olmayacağı gibi, farklı problemler yaratabileceğini de belirteyim dedim. ayrıca rakının bu anlamda ilaç niyetine içilebileceğini de söylemeden geçemiyciğim.
0
ahandanick
(19.10.08)
Tek başına, evinde ve oturarak içiyorsan sarhoş olman daha uzun zaman olur. Çünkü konuşmadığından ve hareket etmediğinden alkolün kana karışma süresi uzar. Dikkatini çekti mi bilmem ama tekelle aynı kalitede bira satan yerlerde evde içilenden daha az içmene rağmen daha hızlı çarpar. Bir şişe cumartesi ile sarhoş olman biraz zor.

Sarhoş olmak ne dersen, değişir. Şöyle ki içer içer içersin ama gayet bilincin açıktır. Doğru dürüst yürüyebilmektesindir, sallanmamaktasındır. Ama ağzından normalde etmeyeceğin laflar çıkabilir hatta normalde asla aramak istemeyeceğin birine gecenin köründe mesaj çekebilirsin. Ardından da evine gidip bir şey olammış gibi mışıl mışıl olursun. Sabah kalktığında ise ne bok yedim de attım o mesajı dersin. Bu durumda beden kontrolün yerinde ama bilinç değilmiş demek ki. Sarhoş deyip dememek sana kalmış.

Öbür türlüsünde de kusup duran ama yeni içkiyi reddedip evine gitmek isteyen bir örnek koyalım. Görünüşe göre daha sarhoş ama aklı yerinde. Anlayacağın vücut ve akıl sarhoşluğu biraz birbirinden ayrı. Yok ben her türlü kafayı güzel edecem diyosan şarapla uğraşma aç bi 70'lik rakı; illa ki güzel olursun. :-)

Ha bu arada madem şaraba başladın, yatmadan önce bol bol (yarım litreden az değil) su iç ki sabah kalktığında su kaybından başın deli gibi ağrımasın... ;-)
0
metal revolution
(19.10.08)
altın değerinde bilgiler ve tavsiyeler için teşekkürler. açıkcası içkiyi fazla sevmiyorum fakat ahandanick'in de değindiği gibi kontrol sorunları yaşıyorum.
şarabı ucuz olduğundan tercih ediyordum. bundan sonra 3 şişe şarap yerine bir şişe rakı, olmadı votka alırım.
0
🌸insanimsi
(19.10.08)
(12)

Film tavsiyesi istiyorum ben de izninizle,

uz
Şunları seviyorum mesela,Cassandras DreamThe Big NothingLittle Miss SunshineIn BrugesSix Shooter...Çok alakalı filmler değil ama böyle büyük hikayeleri olmayan, küçük insanlar küçük hikayeler anlatan filmlere bayılıyorum, kendimi buluyorum onlarda.
Şunları seviyorum mesela,

Cassandras Dream
The Big Nothing
Little Miss Sunshine
In Bruges
Six Shooter
...

Çok alakalı filmler değil ama böyle büyük hikayeleri olmayan, küçük insanlar küçük hikayeler anlatan filmlere bayılıyorum, kendimi buluyorum onlarda.
0
uz
(18.10.08)
(bkz: the truman show)
(bkz: elizabethtown)
(bkz: the number 23)

ilk aklıma gelenler bunlar oldu, izlemediysen bunlar iyidir bence.
0
rectoa
(18.10.08)
ravioli
(18.10.08)
küçük insanlar küçük hikayeler.
(bkz: magnolia)
0
insanimsi
(18.10.08)
(bkz: the straight story) adı gibi straight ama beklenmedik şekilde bir Lynch filmi. İzle pişman olmazsın.
0
sui
(18.10.08)
(bkz: lost in translation)
(bkz: miss potter)
(bkz: the mighty)
(bkz: frozen) (shirley henderson'in oynadigi)
(bkz: la femme de gilles)
(bkz: hours)
(bkz: i am sam)
(bkz: forrest gump) (bu son ikisini seyretmemis olamazsin ama yazayim yine de)
(bkz: shallow grave)
(bkz: rory o'shea was here)
(bkz: abandon)

neyse cok oldu bunlar hosuna giderse dahasini dusunurum :) ayrica yukarida belirtilmis elizabethtown ve high fidelity'nin de tekrar altini cizayim.
0
twodimensionprism
(18.10.08)
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
urga
into the wild
eternity and a day
fried green tomatoes
0
goodbyecruelworld
(18.10.08)
geldiler
(19.10.08)
shane meadows filmlerini de izleyebilirsin.
0
cgcore
(19.10.08)
big fish tam senlik.
0
chaud
(19.10.08)
(bkz: garden state)
0
baal
(19.10.08)
station agent izle. tam senlikmiş.
0
goldenwand
(19.10.08)
(1)

Bu Şarkı Nedir,Lütfen Yardım

zooM
Arkadaşlar geçenlerde dream de duydum çok hoşuma gitti.Şarkının türkçesini görebildim şöyleydi:Buda ne Amerika İngiltereden silah alma insanlarımı öldürme askerler evinize dönün.Adam söylüyordu.Yardım ederseniz sevinirim.Tesekkrler.
Arkadaşlar geçenlerde dream de duydum çok hoşuma gitti.Şarkının türkçesini görebildim şöyleydi:Buda ne Amerika İngiltereden silah alma insanlarımı öldürme askerler evinize dönün.Adam söylüyordu.
Yardım ederseniz sevinirim.Tesekkrler.
0
zooM
(18.10.08)
white stripes elephant - seven nation army
gibi geldi.
0
insanimsi
(18.10.08)
(6)

yemek sitesi?

karamell
güzel yemek tariflerinin olduğu bir site arıyorum.google a sorsan bir sürü seçenek var,geçenlerde birine güvendim çorba yaptım,çorba değil renkli su oldu.o yüzden güvenilir tarifleri olan bir site arıyorum.böyle alengirli malzemelerle yapılmayan,ama farklı olan her türlü tarif makbulumdur.
güzel yemek tariflerinin olduğu bir site arıyorum.google a sorsan bir sürü seçenek var,geçenlerde birine güvendim çorba yaptım,çorba değil renkli su oldu.o yüzden güvenilir tarifleri olan bir site arıyorum.böyle alengirli malzemelerle yapılmayan,ama farklı olan her türlü tarif makbulumdur.
0
karamell
(16.10.08)
www.kadinlarkulubu.com var. onun forumları var. her türlü yemeği bizzat ev hanımları anlatıyor. daha ne olsun.

www.kadinlarkulubu.com
0
insanimsi
(16.10.08)
(bkz: portakalagaci)
0
atmacaged
(16.10.08)
ingilizceniz iyiyse ny times - dining & wine iyidir.
0
turkish tekila
(16.10.08)
kayranin kedisi
(16.10.08)
filtre kahve
(17.10.08)
Sık kullanılanlara ekleyebileceğin bir site ben de buradan bakıyorum :) denenmemiş tarifler asla eklenmiyormuş www.mutfakyolu.com
0
tamosirada
(11.03.18)
(13)

Hic Konusmayan Insan - Hic Havlamayan Kopek - Hic Miyavlamayan Kedi - Hic dirdir etmeyen kadin - Sen hic hic...

ermanen
Hic konusmayan insanlar var mi gercekte fiziksel sorunu olmadigi halde, filmlerde gordum sadece, sorunlari ne olabilir? Ya da travmatik bir olay gercekten konusmayi engelleyebiliyor mu, beynin konusma ile ilgili kismi bir sureligine bloke mi oluyor, yoksa sadece istemedigi icin konusmayan da var mi?
Hic konusmayan insanlar var mi gercekte fiziksel sorunu olmadigi halde, filmlerde gordum sadece, sorunlari ne olabilir? Ya da travmatik bir olay gercekten konusmayi engelleyebiliyor mu, beynin konusma ile ilgili kismi bir sureligine bloke mi oluyor, yoksa sadece istemedigi icin konusmayan da var mi?

Ayrica Hic havlamayan kopek veya hic miyavlamayan kedi var mi, (diger hayvanlar icin de gecerli tabi bunlar populer diye yazdim, mesela hic otmeyen/konusamayan muhabbet kusu da olabilir) fiziksel sorunu olmayacak ama, psikolojik nedenler olabilir belki?
0
ermanen
(15.10.08)
geçenlerde haberlerde denk gelmiştim, adamın teki 22 yıldır hiç konuşmuyormuş. çocukken babasından bisiklet istemiş, babası almayınca da herkese küsmüş.
adam evlenmiş barklanmış hala tık yok!
0
ravioli
(15.10.08)
benim kedim miyavlamıyor hiç mesela :|
0
chavezding
(15.10.08)
apartmandaki kedi miyavlamayı bilmiyor. bikbik sesler çıkarıyor.
0
head
(16.10.08)
kediler miyavlamıyor valla. mirk, irk, mırrrr filan gibi sesler çıkartıyorlar.
0
mea maxima culpa
(16.10.08)
alt katta bi ufak süs köpeği var beyazlardan hani ota boka havlayan cinsten ne enteresandırki hayvan geceleri gündüzleri falan hiç havlamıyor öldümü gittimi diye merak ediyorum bazen
0
buffy de vampir sayilir
(16.10.08)
benim de o günkü durumum ve çevremdekilere göre bazen gün boyunca tek kelime etmediğim oluyor valla. hö hu türü tepkiler hariç.
0
passion rules the game
(16.10.08)
sana yaşar kemal'in dağın öte yüzü serisini tavsiye ederim. oradaki meryemce karakterini bir oku. direk nasıl oluyormuş anlatıyor orada.
0
darknum
(16.10.08)
konusamamanin bircok norolojik nedeni olabilir beyinde (mutizm denir ama genel olarak). baska hastaliklara ek olarak ortaya cikabilir.
onun disinda otizm spektrumundan bazi vakalarda insanlar sessel iletisim kurmazlar, bazilari da kursa da dili pek kullaniyor denemez. ornekler var yani
psikolojik kokenli de olabilir ama tecavuze ugradim ve katiyetle konusmuyorum iste diyen gormedim simdiye kadar. daha farkli nedenlerle olabilir.
0
gimbal
(16.10.08)
hımm yapan, yumuşak g ile istedikleri şeyi söyleyebilen insanlar mevcut. aynen havlamayan ya da miyavlamayan kedi ve köpekler gibi, bu insanlar da farklı bir iletişim tarzı geliştirmiş olabilir:
bakışlarla anlaşmak, leb demeden leblebiyi anlamak, daha gider bu böyle...

ancak işte bomba: evet! bazı insanların konuşması gerekmez. telepati diye bir şey de var:)
0
atlantis
(16.10.08)
miyavlamayı öğrenemeden annesinden ayrılıp kedisiz bir eve kapatılınca miyavlayamıyorlar evet. garip sesler çıkarıyorlar.
0
leylak sarabi
(16.10.08)
ben bazen kısa süreli bulunduğum mekanlarda, yani öncesi ve sonrası olmayan/olmayacak ortamlarda kendimce dilsiz rolü yapıyorum. hem eğleniyorum hem de müthiş faydaları oluyor. rekorum 3 gün (otel ortamı). istesem daha fazlasını da yaparım tabi. konuşmak ne ki?
0
insanimsi
(16.10.08)
bir keresinde lise sonda kaldığım yurtta vardı böyle bir adam. hiç konuşmazdı. adı ahmet soyadı taş olsun diyelim. karşısına geçip şarkı söylerdik
"
dünya yerinden oynar
dünya yerinden oynar
ahmet taş konuşursa
ahmet taş konuşursa
ahmet taş taş taş
ahmet taş taş taş
"

sessizce gülerdi bu şarkıya.
bi keresinde karşısına geçip biteviye soru sormuştum. bana evet demişti.
herkes dönüp bakmıştı o gün. garip böyle bir guguk kuşu'ndaki dev kızılderili havası vardı adamda.
0
parantez
(16.10.08)
ben bi ara küçükken konu$muyodum yau. çekingenlikten de olabiliyor.
bir de bazen insanın aklına konu$acak hiçbir $ey gelmeyebiliyor. dolayısıyla konu$muyor.
0
ari maya
(16.10.08)
(2)

beylikdüzü - hilton ulaşım

kaktus1512
merhabalar beylikdüzünden kendi aracımla hilton oteline nasıl gidebilirim ??
merhabalar beylikdüzünden kendi aracımla hilton oteline nasıl gidebilirim ??
0
kaktus1512
(15.10.08)
daha önce 145 t'yi kullandıysanız onun güzergahını takip ederek taksime, ordan da harbiye'ye geçebilirsiniz.

ya da temden giderken sağda taksim-aksaray yönüne doğru bir yol ayrımı var, tabelası da var zaten orayı takip ederek de gidebilirsiniz.
0
light beam
(15.10.08)
mecidiyeköye kadar e-5ten ayrılmayın. mecidiyeköyden cumhuriyet caddesini kullanarak tam hiltonun önüne çıkarsınız. en düzgün güzargah bu olur sanıyorum.
0
insanimsi
(16.10.08)
(5)

kapalı ortam hastalığı... [ terleme, sıkılma ]

sirrikadem2
Uzun zamandır farkındayım, ama bugün daha bir farkında oldum durumun.Efendim, ben şimdi kapalı bir ortama girdiğimde terlemeye başlıyorum. Misal, otobüs durağındayım diyelim, bekliyorum. Hiçbir sorun yok. Otobüse biniyorum, başlıyorum terlemeye. Benzer birçok örneğini yaşıyorum. Kapalı bir ortama gi
Uzun zamandır farkındayım, ama bugün daha bir farkında oldum durumun.

Efendim, ben şimdi kapalı bir ortama girdiğimde terlemeye başlıyorum. Misal, otobüs durağındayım diyelim, bekliyorum. Hiçbir sorun yok. Otobüse biniyorum, başlıyorum terlemeye. Benzer birçok örneğini yaşıyorum. Kapalı bir ortama girdim miydi, terler başlıyor akmaya.

Birisi dedi ki, astımın var. Bir başkası bronşit başlangıcı dedi. Bense biraz psikolojik diyorum sanki.

Ne olabilir?
0
sirrikadem2
(15.10.08)
(bkz: klostrofobi)
0
insanimsi
(15.10.08)
sadece terliyor musun yoksa bir endişe, bir bunalma gibi bir durum da beraberinde seyrediyor mu?
0
kurukafa
(15.10.08)
Kapalı ortamlara giren her insanda bir terleme ya da vücut ısısında yükselme görülebilir. Bunlar normaldir. Ancak, kurukafa'nın da dediği gibi bir endişe ya da korku oluyorsa, o zaman "klostrofobi"den şüphelenebilirsiniz.
0
nuage
(15.10.08)
tamamen psikolojik bende de oluyo bazen. Biraz da kapali alan disinda kalabaliktan da kaynaklaniyo olabilir.
0
blackworld
(15.10.08)
Yazdıkların bana "pasif panik atak" gibi geldi. evet, panik atağın aktifi-pasifi olur mu deme, bir akrabama bu teşhis konmuştu aynı şikayetlerden dolayı.
0
trawmatolog
(15.10.08)
(7)

mp3 splitter ariyorum.

comptrol
mp3 dosyalarini kesip bicmek icin program ariyorum. `cue splitter` gayet boktan cikti; sadece cue dosyalarini aciyor. sizin tavsiyeniz nedir?tesekkurler.
mp3 dosyalarini kesip bicmek icin program ariyorum. cue splitter gayet boktan cikti; sadece cue dosyalarini aciyor. sizin tavsiyeniz nedir?

tesekkurler.
0
comptrol
(14.10.08)
mp3directcut
0
704
(14.10.08)
goldwave de olabilir..
0
talemon
(14.10.08)
avidemux yapıyor. aynı zamanda video dosyalarını da kesebiliyor, format dönüştürme yapıyor, sesi ve videoyu ayırabiliyorsunuz falan. her bi şeyi yapıyor. hemi de open-source. ben ubuntu'da kullanıyorum, çok memnunum. windows için olanı da var.

avidemux.sourceforge.net
0
edge_nabby
(14.10.08)
dexster.
0
insanimsi
(14.10.08)
audacity
0
insensitive
(14.10.08)
Pekosbil
(15.10.08)
goldwave veya mixcraft kullanabilirsin

goldwave:(git:www.goldwave.com )
mixcraft:(git:www.gezginler.net )
0
bagcivan
(04.01.09)
(14)

araya kaçan boxer

kibritsuyu
arkadaşlar bu boxer denen ibne don, yürüdükçe bacaklarımda yukarı doğru toplanıyor toplanıyor, affedersiniz kıçımın arasına giriyor. tanga oluyor. daha rahat olsun diye penye boxer aldım, biraz daha rahat ama bu da öyle. giydiğimde çok sıkmadan bacaklarımı sarıyor ama bir saat giyeyim, toplanıp aray
arkadaşlar bu boxer denen ibne don, yürüdükçe bacaklarımda yukarı doğru toplanıyor toplanıyor, affedersiniz kıçımın arasına giriyor. tanga oluyor. daha rahat olsun diye penye boxer aldım, biraz daha rahat ama bu da öyle. giydiğimde çok sıkmadan bacaklarımı sarıyor ama bir saat giyeyim, toplanıp araya kaçıyor. herkeste böyle mi bu, yoksa benim g.tümde mi bi anormallik var?
0
kibritsuyu
(14.10.08)
Boxer'a bakar. Fazlasıyla pamukluysa evet, araya kaçıyor. (Kendimden biliyorum) Bu nedenle biraz sentetik olsa iyi olur, en azından kaçmaz. (Tabi, fazla sentetik de çok terletiyor. Bilginize)
0
hlathguth
(14.10.08)
şu dar olan boxerlardan deneyebilirsin. ya da öze dönüş yapıp slip dona dönebilirsin.
0
teritori
(14.10.08)
yok yok bende geniş boxer giydiğimde öyle oluyo.
bir beden küçük denedim o iyiydi.
sende bir dene. olmazsa kaba etinde sorun var demektir. pek kaba gibi gelmedi bana ama...
0
etna
(14.10.08)
götü saran boxer giyersen büyük ölçüde önüne geçersin bu problemin. hani slip gibi dar ama boxer modeli. en rahatı onlar bence. optimum çözüm.
0
chavezding
(14.10.08)
ya şu arka tarafı ortadan dikişli değil de, U şeklinde olan boxerlar yapımıyo der benim beyim. ben bilmem o bilir ayrıca.
0
zkurmus
(14.10.08)
Bol boxer'lar oluyor evet.
0
ermanen
(14.10.08)
Slip iç çamaşırları ya da dar boxer'lar kesinlikle kullanmayın derim. Sağlıksızmış. Sperm kalitesini düşürüyormuş. İtalyan erkekleri bu yüzden gebe bırakan spermlerinin özelliklerini hafif hafif kaybetmektelermiş. Bilginize derim. :)

Sözlükteki "sperm kalitesi" başlığındaki entry'mden aynen alıntı yapıyorum:

"alkol, sigara, obezite, stres, uykusuzluk ve bunlar gibi vücudu tek başına etkileyen ne varsa, tümünden etkilenir. ayrıca, iç çamaşırların slip olmasından da etkilendiği yapılan son araştırmalarda kanıtlanmıştır ve sürekli slip giyen erkeklerin sperm kalitesinde fark edilir bir düşüş görülmüştür."

Bu arada, bu sorun herkeste var sanırım. hlathguth'a katılıyorum bu konuda. %100 pamuklu olmayanları tercih ediniz.
0
nuage
(14.10.08)
divit'e katılıyorum. kompedanlardan 2 liralık seher yıldızı boxer alıyorum. kesinlikle sorun çıkartmıyor. deneyiniz.
0
insanimsi
(14.10.08)
@insanımsı seher yıldızı da %100 pamuk hakkını yemeyelim şimdi heheheh
0
blackidom
(14.10.08)
yaz aylarında bu durumlara terleme de ekleneceğine göre don giymeyin derim. şortun içinde kendine ait donlar var. onlardan seri üretim yapılmalı.
0
yoktan adam
(15.10.08)
ilginctir bende o götü saran boxer lar kıcımın arasına gırıyor.şort boxer giyiyorum hep.onda daha rahat edıyorum.

birde cok dusuk bel gıyıyosanız yada pant ı dusuruyosanız boxer kendılıgınden yukarı cıktıgı ıcın kıcımın arasına gırıyor benım.boyle bı anım vardı paylasmak istedim..
0
isott
(15.10.08)
şimdi merak ettim, herkeste böyle bir sorun var neredeyse(ben de mağdur idim),ama boxer üreticileri adam gibi bir don üretemiyorlar mı diye sormadan edemiyorum,türk erkeği mi değil bunu yapanlar yoksa onların mı g.tü mü farklı anlamadım?

bu arada çözüm bahsedilen sentetik-pamuk karışımı ve bacak tarafı bol olanlar.
0
yurdum insanı
(15.10.08)
pantolon bedeninden geniş boxer almaktan veya boxerın ağının pantolon ağından daha geniş olması sebebiyle oluyordur. zamanında bende de oluyordu daha sonra pantolona uygun boxer seçmeyi öğrenerek çözdüm problemi. artık bedene tam oturan boxerlardan kullanıyorum (marks and spencer tavsiye ederim) en rahat bunlar kullanılıyor ama %100 pamuklu olma koşuluyla.
0
fakeinvoice
(15.10.08)
Kumaşla pek ilgisi yok, daha çok kesimden ve bedenden kaynaklı.
Başka beden, olmadı başka marka almayı deneyin.
0
386 dx
(15.10.08)
(2)

the fall filmini izleyenler?!

sirrikadem2
lütfen, sadece izleyenler okusunlar.--- `spoiler` ---the fall filminin girişinde yazılar akarken bazı görüntüler görüyoruz. tren, çalışan adamlar, nehir, bir at... Adamı hastanelik eden durum ne? Adam bir dublör biliyorum, ama nasıl hastanelik oluyor? Neden intihar etmek istiyor? Bu detayı anlayamam
lütfen, sadece izleyenler okusunlar.

--- spoiler ---

the fall filminin girişinde yazılar akarken bazı görüntüler görüyoruz. tren, çalışan adamlar, nehir, bir at... Adamı hastanelik eden durum ne? Adam bir dublör biliyorum, ama nasıl hastanelik oluyor? Neden intihar etmek istiyor? Bu detayı anlayamamış olmam, filmden bir sürü şeyi kaçırdığım anlamına geliyor. şet!

--- spoiler ---
0
sirrikadem2
(12.10.08)
hatırladığım şöyle:

o dublör filmdeki bir aktrise aşık, fakat aktris filmin jönüne yar oluyor. adamı hastanelik eden durum da atla bir köprüden atlaması.
0
dumur
(12.10.08)
evet bende dumur'un dediği gibi hatırlıyorum. ama intihar çabasına sebep sakat kalması olabilir.
0
insanimsi
(12.10.08)
(5)

görünmeyen/çalışmayan usb disk?

insanimsi
internet kafelerde kullandığım usb diskimi bilgisayar görmüyor. aynı usb portuna mp3 player taktım anında gördü. yani sorun usb diskte. bundan önce taktığım bilgisayarda biraz ısındığını farkedince hemen çekmiştim. acaba yanmış mıdır? aylardır ne güzel kullanıyordum. yedeği de yok. nedir, ne yapılab
internet kafelerde kullandığım usb diskimi bilgisayar görmüyor. aynı usb portuna mp3 player taktım anında gördü. yani sorun usb diskte. bundan önce taktığım bilgisayarda biraz ısındığını farkedince hemen çekmiştim. acaba yanmış mıdır? aylardır ne güzel kullanıyordum. yedeği de yok. nedir, ne yapılabilir?
0
insanimsi
(12.10.08)
Profesyonel cevap gelmemiş, ben amatör bişeyler sallıyım bari. Benim flashdisk bazen kasanın önündeki usb portlara takınca görükmüyodu, arkadan verince alıyodu.
0
mabl
(12.10.08)
yanitin bu linkte olabilecegini dusunuyorum.
doctus.org
0
npyx
(12.10.08)
Merhaba,
mabl'ın dediği gibi bir şey var. USB girişlerini değiştirip deneyin derim ben. Öyle de olmazsa farklı bilgisayarlarda deneyin. Kendi bilgisayarınıza atmak zorundaysanız onları, internet kafede açtığınız USB diskinizin içindekileri gmail'e yollayın ve evinizde bilgisayarınıza indirin.
0
nuage
(12.10.08)
yok yanmış bu ya. dediğim gibi bağladığım port çalışıyordu. şimdi başka bir internet kafede denedim gene görünmüyor. yanmış. tüh.

peki bu garanti kapsamı içinde midir?
0
🌸insanimsi
(12.10.08)
USB nasıl yanar ki? Normal bir şekilde USB girişine taktıysanız, öyle bir şeyin olmaması lazım normalde. Bana kalırsa garantisi vardır. Zirâ, kendiniz yakmadınız diski. Garantisinden yararlanın derim ben.
0
nuage
(12.10.08)
(12)

Taksim den bakirkoye nasil gidilir ?

busuta
oncelikle herkese selamlar ; taksimden bakirkoye gitmem lasim , en hizli nasil giderim bana dolmus demeyin cunku aksam gitmem gerekiyo [yaklasik olarak 5 de cikcam bi kere denedim 2 saatte gitti :D] ve aksam trafiginde cebellesmek istemiyorum , soyle daha temiz metrobus + minibus yada tren belki , b
oncelikle herkese selamlar ;

taksimden bakirkoye gitmem lasim , en hizli nasil giderim

bana dolmus demeyin cunku aksam gitmem gerekiyo [yaklasik olarak 5 de cikcam bi kere denedim 2 saatte gitti :D] ve aksam trafiginde cebellesmek istemiyorum , soyle daha temiz metrobus + minibus yada tren belki , bilmiorum iste o yuzden soruyorum (:

simdiden herkese tesekkurler
0
busuta
(11.10.08)
funikülerle kabataşa inilir oradan metroyla sirkeciye gidilir, sirkeci garından banliyö trenine binilir Bakırköye gidilir.
0
507
(11.10.08)
yol üstünden geçen bi sözlükçü/tanıdık varsa atıversin arabasıyla.
0
kabraxis
(11.10.08)
kabataşa finiküler ile gidip oradan deniz taksi ile geçmek en çabuğu olur. Ama çok pahalı olur. Olmadı taksi...
0
udi
(11.10.08)
1)taksimden finiküler kabataştan tranvay sirkecide inilip tren(unutmayın tren 15 dakika da bir kalkar yani her saatin örneğin 12:00,12:15 vs)ona göre ayarlayın yani
2)taksimden metro ile mecidiyeköy ordan metrobüse binip incirli durağında inip yolun karşısına geçin ve incirli caddesi boyunca devam eden bir iett ye tlatın
yolunuz açık gazanız mübarek olsun...
0
dr.ramiz
(11.10.08)
metroyla gayrettepe gayrettepeden zincirlikuyuya yuru (10dk) ordan metrobuse bin incirlide in ordan minibuse bin.. metroyla mecidiyekoyede gidebilirsin metrobus ordanda gecii.. trafikle ugrasmadan tingir tingir gidersin iste.. sadece incirli bakirkoy arasinda vardir oda bisey degil minibusculer arabalarin ustunden ustunden gidiyo zaten

ps: sirkeciden trende mantikli.. yazi tura at..
0
orange coffee
(11.10.08)
En hızlı yol dolmuş :) Çok defa denedim en iyisi o oluyor.

Ben de bir alternatif vereyim; Finiküler, trC:\WINDOWS\hinhem.scramvay, sonrasında banliyö ile bakırköy.
0
alkolik imam
(12.10.08)
oha tren tramway funiküler falan uçmuşsunuz be abi. dolmuşla 20dk. çiçekçilerin biraz aşağısından kalkar. sahilden gidene binilir, çevreden giden meydana gitmez.
0
talemon
(12.10.08)
evet en hızlısı dolmuş. en azından indi-bindi derdi yok. hem ekonomik.
0
insanimsi
(12.10.08)
trafik tıkanırsa o saatlerde metrobüs ve raylı sistem dışı tüm alternatifler seni yolda bırakır.. taksim-mecidiyeköy metro sonrasında da mecidiyeköyden metrobüse binip e-5 te incirli durağında inmen.. bu takriben 35-40 dakika sürer.. eğer meydana gideceksen ömür'ün önünden tekrar otobüse binmen gerekir ki bu da 15 dakikanı alır nereden baksan..

edit: soruyu okumadan dolmusla git dolmusla, adamı ne dolastiriyorsunuz gibi yorum yazan arkadaslara okumanın ve anlamının önemini hatırlatmak isterim..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(12.10.08)
çiçekçilerin hemen alt tarafından sarı dolmuş kalkıyor. biniyorsunuz en geç 30dk da bakırköydesiniz. tek vasıta!
(sahilden gidene binin)

diğer cevap verenlere bakıyorumda, yol bilmeyen kişiyi gezdiren taksicilerden farkınız yok canlar. "-oraya git buna bin, ordan in sonra şuna bin. sonrada şuna bin..."
0
winsome
(12.10.08)
taksimden dolmuş/otobüs ile kadıköy, kadıköyden deniz otobüsü ile bakırköy. 2 saat falan.
0
insanimsi
(12.10.08)
sahilden bakırköy dolmu$larını tek geçerim. mübarekler sanki veliefendide at biniyorlar.
0
robinbook
(12.10.08)
(4)

bir sorunun/duyurunun ortalama açılma istatistiği

eskimo
soruların/duyuruların ortalama açılma-tıklanma sayısı yönünde bir istatistik var mı? (sağ alt köşedeki soru işaretindeki sayi)
soruların/duyuruların ortalama açılma-tıklanma sayısı yönünde bir istatistik var mı? (sağ alt köşedeki soru işaretindeki sayi)
0
eskimo
(09.10.08)
sitenin en altındaki istatisstikler linkinde en çok okunanlar gibi bir şey var.

edit: baktım en çok izlenen diye geçiyormuş.
0
insanimsi
(09.10.08)
yok onu sormuyorum. oraya da baktım da benim aradığım yoktu. ben aslen "eksi duyuruda bir duyuru ortalama 435 kere takip ediliyor" gibi bi şey. yani bütün duyuruların takip sayısı toplamının bütün duyurulara bölümü. bu sadece bir merak olmakla birlikte sanırım cevabını da sadece site sahibi bilir. ha?
0
🌸eskimo
(09.10.08)
hemen hemen her gün girdiğim için gene ben cevap vereyim.
günlere ve saatlere göre değişmekle beraber 150 diyorum. günleri ve saatleri ise en çok giriş yapılan istatistiğinden çözebilirsin.

düşündümde az sallamışım. 200 olsun hadi.
0
insanimsi
(09.10.08)
100-200 arasi birsey. evet.

edit: 200'den fazla da olabilir. herkes sayi soylesin, en yakin bilene odul versinler mi:)
0
ermanen
(09.10.08)
(4)

Bilmerk nerde ki yahu?

gimbal
Aslinda elimde adres var hersey var, yok degilHatta adres suAdres: Rumeli Caddesi, Villa Han 4-6 A-Blok Kat: 5 Nişantaşı / İSTANBUL(Mc Donalds karşısı veya Burger King bitişiği veya İş Bankası Nişantaşı Şubesi üstü) Simdi buraya sabahin korunde gitmem gerek. Besiktastan taksi mi tutayim yoksa ka
Aslinda elimde adres var hersey var, yok degil
Hatta adres su

Adres: Rumeli Caddesi, Villa Han 4-6 A-Blok Kat: 5 Nişantaşı / İSTANBUL
(Mc Donalds karşısı veya Burger King bitişiği veya İş Bankası Nişantaşı Şubesi üstü)

Simdi buraya sabahin korunde gitmem gerek. Besiktastan taksi mi tutayim yoksa kabatastan metroyla mi gideyim, hangi turlu daha cabuk olur?
0
gimbal
(08.10.08)
sabahın köründe gitmeniz gerekiyorsa hele bir de haftasonuysa kesinlikle taksiyle daha çabuk gidersiniz. diğer türlü bi'sürü merdiven + yürüme mesafesi sınav öncesi hiç gerek yok.
0
light beam
(08.10.08)
yok yarin gidecegim. Goztepeden gidecegim bir de. bol bol trafik demek yani kisaca
bu durumda besiktastan taksiye biniyorum diyorsunuz?

Boyle kritik meselelerde taksicilere de guvenilmiyor, sayko cikiyorlar. Bir kere besiktastan taksiye bindigimde sofor dolapdereye karakoy uzerinden goturmeye kalkti beni.
Neyse umalim da bu sefer insana denk gelelim
Sahi bu villa han falan nerede ki?
0
🌸gimbal
(08.10.08)
beşiktaşta taksiye binin, maçka yokuşundan çıkıp Teşvikiye'ye devam etmesini söyleyin. Nşantaşı merkeze gelince mcdonalds ve burker king'i görürsünüz.... eta: 12 dk.
0
507
(08.10.08)
sabahin körü derken?
saat 06:10 gibi beşitaş üsküdar iskelesinden 30m kalkar. aynen taksinin güzergahını takip eder. trafik te olmayacağı için 15 dakika sonra ve 6. durakta inersin.
zaten o mesafede taksinin yazacağı en fazla 5 bilemedin 6 lira. param cebimde kalsın dersen iett iş görür.
0
insanimsi
(09.10.08)
(8)

grip oldum, kafamin arkasi agriyor ve sefkate ihtiyacim var( burasi bagyanlar icin)

egotm
evet ibne komsunun oglu bana gribin bulastirdi; su halimle onu dovemem erteliyorum dolayisiyla. ilaclara da angutca bir antipati besliyorum, o yuzden limonlu ihlamurla idare ediyorum. 1) sizce ilac alayim mi? 2) bu grip nedeniyle kafamin arkasi, enseden yukarisi, zonklamaya basladi. bu normal midir?
evet ibne komsunun oglu bana gribin bulastirdi; su halimle onu dovemem erteliyorum dolayisiyla. ilaclara da angutca bir antipati besliyorum, o yuzden limonlu ihlamurla idare ediyorum.
1) sizce ilac alayim mi?
2) bu grip nedeniyle kafamin arkasi, enseden yukarisi, zonklamaya basladi. bu normal midir? baska bir hastaligin habercisi midir ya da en azindan size de oluyor mu?
3) grip olunca herkesten papara yedim, en azindan duyuru bagyanlari bana "ah cagniiim kiyamam, nasil da hasta olmus, yerim yerim vs." diyebilir mi? sefkate ihtiyacim var gercekten :(

tesekkurler.
0
egotm
(07.10.08)
sinüzit oluyorsun
0
mortifera
(07.10.08)
tabii ki doktora gitmelisin, ilaclarini icersin istersen yine ihlamurunu da icersin.

ay kiyamam hasta mi olmus egotm. oluyor mu?
0
kayranin kedisi
(07.10.08)
ilaçlara angutça bir antipati beslemen sana zarar. al tabi ilaç.

erkekim ama şefkatliyimdir. ay cagnııım kıyamam.
0
rectoa
(07.10.08)
@mortifera ama bu sadece usuttugum zamanlarda oluyor, hala sinuzit belirtisi midir?

@kayranin kedisi, hay agzin dert gormesin :P
0
🌸egotm
(07.10.08)
kiyamam, balli sut ic, viks sur, burnun akiyorsa tuzlu su cek...Agirsa durum doktora gitmek gerekiyor..

edit: kafa arkasindaki agri migren de olabilir
0
ermanen
(07.10.08)
1-ilaç falan alma yavaş yavaş öl :D şaka şaka
ilaç al. ben bayramın ilk günü hasta olmuştum, bol ıhlamur-limon-bal+aferin, güzel istirahat ve 3,4 gün sonra iyi oldum.
2-benim boynum çok ağrır ve gözlerimin altı ile burnum arasında bir ağırlık varmış gibi hissederim, burnumdan nefes aldığımda burnumun direkleri yanar.
3-tez zamanda iyileş. duyuru sapı böyle oluyor :)
0
vincenzo
(08.10.08)
ah bir yok oldum ev taşıma için buralardan mübaşirim hastalanmış hemen.kıyamam benim cağnıma.yavrucum bende sen vasın diyte geldm ama nafile.en iyisi sen kuşburnu iç bir de tylol hot tabi faranfit falan değilsen.boğaz ağrın yoksa tylolhot yeterli veya minoset.parasatemol rahatlatıcaktır seni okito:p
0
raskolnikovvari
(08.10.08)
eczanelerde gribex falan satılıyor. hani sıcak suya karıştırıp içilen şeyler. onlardan dene.
sap temennisi: daha beter ol. ölme sürün. falan.
0
insanimsi
(08.10.08)
(7)

depresyon giderici atarax tadında film önerisi

zminrna
sanırım çıldırıyorum. neredeyse rafet el roman şarkılarına dalıcam. hatta şu anda ferhat göçer çalan bir kanal izliyorum. kumandaya uzanmıyor elim üşendim. ama çok acı da çekiyorum. işsizlik son raddede. üstüne grip sayesinde yatak hapsi de koşuldu. kendimi aynada görüp korktum. yanımda bir kutu şek
sanırım çıldırıyorum. neredeyse rafet el roman şarkılarına dalıcam. hatta şu anda ferhat göçer çalan bir kanal izliyorum. kumandaya uzanmıyor elim üşendim. ama çok acı da çekiyorum. işsizlik son raddede. üstüne grip sayesinde yatak hapsi de koşuldu. kendimi aynada görüp korktum. yanımda bir kutu şeker var yemiyorum. isteksizlik de son seviyede. yani daha ne olabilir bilmiyorum. acilen filmlere sarmam lazım. dizi manyaklığına girmeyeyim diyorum.

korku filmi ve porno dışında önerilerinizi bekliyorum :) çıldırıciiim yardım ediniz. öyle filmler söyleyin ki ohhşşş hayat negzel lan diyeyim. ya da ben şanslıymışım abi de diyebilirim. romantik komedi de olur. zaten burnum akıyo, ağlamıyom kiii gribim falan derim, bahanem hazır yani.

şimdiden teşekkür ederim. ataraxlarım, lustrallerim, cipramlarım benim :)
0
zminrna
(06.10.08)
teşekkür ederim. bir de bunları bulmaya çalışayım...
0
🌸zminrna
(06.10.08)
(bkz: jeux d'enfants)
hem romantikten, hem komediden hoşlanmayan bana bile güzel gelmiştir.
0
insanimsi
(06.10.08)
In Bruges
Fallen
Sliding Doors
0
dorga
(06.10.08)
0
there is nothing left for me
(06.10.08)
film depresyon gidermez. beklentileriniz fazla yüksek olmasın.
0
leylak sarabi
(06.10.08)
atarax anksiyolitiktir evham duygusunu gecirtir sakinlestirir :)

anira anira gülmek istiyorsan "a fish called wanda" iyidir.
0
the man who hears deepest inquisitions
(07.10.08)
(10)

Haz

dorga
"Haz" kelimesi size ne çağrıştırıyor? Neler "haz" verir insana??
"Haz" kelimesi size ne çağrıştırıyor? Neler "haz" verir insana??
0
dorga
(06.10.08)
doymak,çok susamışken su içmek,kaka yapmak,orgazm olmak. gider bu böyle
0
szqnn
(06.10.08)
aslında bende daha cak isin sonucundan cok yapılısı, olusu esnasındaki tatmin duygusunu karsiliyor
keyiften bir adım daha ileri
yemek yemek keyif verebilir ama sevdigim seyi yerken kesinlikle haz duyarım
karpuz
0
gdduman
(06.10.08)
kaliteli çikolata
0
merope
(06.10.08)
hi end bir sistemle yuksek sesle guzel muzik dinlemek
0
chrome
(06.10.08)
magnum (bkz: haz var dahası var)
0
dursunkaptan
(06.10.08)
bmw m5'in motor gürültüsü (sesi değil). resmen ağzımı sulandırıyor.
0
insanimsi
(06.10.08)
Nucleus accumbens bolgesinin elektriksel olarak uyarilmasi haz verir, bunun en dogal hali vincenzo'nun dedigi gibi sekstir.
0
ermanen
(06.10.08)
ilgi.
beklenen yerden ama.
0
leylak sarabi
(06.10.08)
tdk ya sordum şöyle dedi

haz -zzı
isim Arapça §a©©

1 . Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk.
2 . felsefe Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma.
3 . müzik Ezgi.
4 . ruh bilimi Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku:
"Ömrünün en öfkeli veya buhranlı anlarında bile yaşamak hazzının parıltısı gözlerinden eksik olmazdı."- A. Ş. Hisar.
0
demlikposet
(06.10.08)
seks tabii ki de, ne cikolatasi ne arabasi birakin temiz aile cocugu ayaklarini :P
0
egotm
(07.10.08)
(5)

frodo baggins'in yolculuğu

oddity
kaç gün sürmüştür? yani gandalf'ın frodo'yu shire'dan "geliyorlar evladım bi git allasen" diyerek apar topar yollaması ve yüzüğün kıyamet dağına atılması arası kaç gün?ayrıca kaç kilometre yol kat etmiş kendisi? (oha)not (orta dünya haritası): http://192.107.108.56/portfolios/n/narozny_j/finalprojec
kaç gün sürmüştür? yani gandalf'ın frodo'yu shire'dan "geliyorlar evladım bi git allasen" diyerek apar topar yollaması ve yüzüğün kıyamet dağına atılması arası kaç gün?

ayrıca kaç kilometre yol kat etmiş kendisi? (oha)

not (orta dünya haritası): 192.107.108.56
0
oddity
(06.10.08)
24 gün

"Journey to Rivendell, 26 September - 20 October III 3018"
www.glyphweb.com
0
trimpot
(06.10.08)
@trimpot: shire-rivendell arası mesafe toplam yolun 10'da 1'i falan oluyor. 24 günde orta dünyayı neredeyse boydan boya ve yürüyerek geçmek pek mümkün olmazdı zaten.
0
🌸oddity
(06.10.08)
1 yıl sürüyordu yanlış hatırlamıyorsam. tabii aradan 9 yıl geçtiği için muhtemelen yanlış hatırlıyorum. Ama mevsimlerin değiştiğini vurgulayarak 1 yıl olduğunu söylüyordu sanki tolkien.
24 gün olmadığından eminim ama
0
october swimmer
(06.10.08)
Frodo, 23 Eylül 3018'da Bagend'den ayrıldı, 25 Mart 3019'da yüzüğü yok etti (yani vesile oldu diyelim). Bu bağlamda 183 gün ediyor yüzüğün yolculuğu.
0
sui
(06.10.08)
en az 700, en çok 900 km yol gitmişlerdir.
0
insanimsi
(06.10.08)
(3)

amerika televizyonlarını canlı izlemek?

insanimsi
türkiyedeki gibi amerikan televizyonlarını da canlı izleyebilir miyiz? var mı böyle bir portal? ne yapmak lazım?
türkiyedeki gibi amerikan televizyonlarını da canlı izleyebilir miyiz? var mı böyle bir portal? ne yapmak lazım?
0
insanimsi
(05.10.08)
sopcast tvu gibi seylerle olabiliyor ama turkiye'den pek tadi olmuyor hali hazirdaki baglantilarin kalitesi sebebiyle.
0
entrapmen
(05.10.08)
bedavaya www.dunya.tv var ama yarısı dini kanallar.
0
inteus
(05.10.08)
@inteus: amerikan kanalı yok orada hiç?
0
🌸insanimsi
(05.10.08)
(10)

Dunya'nin ve Turkiye'nin en duzgun/guzel/muhtesem yollari

ermanen
Dunya'nin ve Turkiye'nin en duzgun/guzel/muhtesem yollari hangileri ve nerde? Otoban, yaris pistleri ve sehirici yollari gibi kategorilere de ayirabilirsiniz.. Ve yol tecrubelerinizi de aktarabilirsiniz
Dunya'nin ve Turkiye'nin en duzgun/guzel/muhtesem yollari hangileri ve nerde? Otoban, yaris pistleri ve sehirici yollari gibi kategorilere de ayirabilirsiniz.. Ve yol tecrubelerinizi de aktarabilirsiniz
0
ermanen
(04.10.08)
valla ismini bilmiyorum (zira biz oradan geçerken sabah 6 gibi flndı ve herkes uyukluyodu) ama burdur üzerinden antalya'ya girerken fantastik ve büyüleyici bir otoyol var böyle redneck filmlerindeki gibi mekanlardan geçiyor. sağ ve sol taraf alabildiğince açıklık, yol dümdüz ve arada eğimli falan. güzeldi yani. motörhead dinleyip amerikan muscle bir arabayla son hız oradan geçmek istedim o anda. o derece :)
0
deckard
(05.10.08)
çok var ama bence en öne çıkan gökova. ancak hem eğimden, hem keskin virajlardan, hem de dikkat dağıtacak güzellikteki eşsiz manzaradan dolayı çok tehlikeli bir yoldur.
0
insanimsi
(05.10.08)
almanya diyebilirm (kalite bakımından) gitmedim görmedim bizzat ama bir belgeselde süper araba sahibi zenginler dünyanın dört biyanından gelip almanyadaki otobanlarda arabalarnu kullanıyodu.görüntüsü bile güzeldi.

ama amerika yolları daha bi ruhlu yani easy rider filmindeki yollar işte.
0
humin zararlisi
(05.10.08)
Güzel yoldan kastınız ne? Manzarası güzel yol mu, asfaltı kaymak gibi yol mu?

Almanya'daki otoyollar gayet iyi ama çoğu iki şeritli, öyle ahım şahım bir tarafı yok. İyi araba sahiplerinin buraya gelme sebebi yolların belli bölgelerinde hız sınırı olmaması.
0
386 dx
(05.10.08)
Valla size gore mukemmeligi olusturan unsurlar neyse onu soruyorum ama yolun/asfaltin duzgun olmasi oncelikli..
0
🌸ermanen
(05.10.08)
Yarış pisti olarak:

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
wehrmacht
(05.10.08)
samsun-trabzon arası... idi. (hatta sarp'a kadar gider bu.) karadeniz sahil yolu yapılmadan önce. düzgün değildi. güzeldi, muhteşemdi.
0
dursunkaptan
(05.10.08)
eski bursa inegöl yolu bursa da kestel tarafından çimento fabrikasına sapıyosun ilk bi kaç km sıkıcı sürekli çimento fabrikasının kamyonları var ama fabrikayı geçer geçmez süpriz... kaymak gibi asfalt daracık yol müthiş manzara keskin ama mükemmel eğim verilmiş virajlar aksu köyüne kadar etraf hep yemyeşil köyü geçtikten sonra gökyüzüde yemyeşil oluyo :)

marmaris datça yolu var yol yenilenmiş eskisine göre daha geniş ve daha tatlı virajlar var manzara da muhteşem.

Antalya ısparta yolu yine güzel eğim verilmiş tatlı virajlar ve mükemmel göl orman manzaraları ( heyelana dikkat)

şile kefken yolu ağaçlık bol virajlı düzgün asfalt .

Kapadokyanın ara yolları büyüleyici manzara ve güzel asfalt.

Sapancadan kartepeye çıkan yol kısa ama idare eder.

Daha bi sürü sıralayabilirim :)
0
horozbina
(05.10.08)
çerkezköy - edirne
izmir - çeşme

ikisi de paralı yol, kaymak gibi.
0
ezeriko
(05.10.08)
nordschleife'ye katiliyorum. 1 turu 22 euro. ehliyetim burda geçse direk bi araba ayarlayip suresim var. mukemmel bir pist, düzlükleri virajları herşeyiylen.

onun dışında türkiye'de çine - yatağan yolu var. asfalt kaymak gibi, baya eğim var, virajlar yeterli, bi de yol manzarası olarak çok ilginç kaya oluşumları var, severim.

çeşme-izmir (hatta aydın'a kadar) otoyolu da gayet kaymak gibi hoş bi yol.

pozantı'dan mersin'e inen otoyol da güzel, alp yolları havası var toroslar sayesinde. hatta çok kaza olsa da ulukışla-pozantı yolu da bence toros manzarasıyla fena değil.
0
maersk
(06.10.08)
(12)

Uzun Yol Tavsiyeleri

vincenzo
ilk defa uzun yola (istanbul-kastamonu) çıkacak birisi için uzun yol tecrübesi olan arkadaşların tavsiyelerini alabilirmiyiz.en güvenli, sorunsuz, ağrısız, ekonomik yolculuk için nelere dikkat etmeliyiz, yolculuk öncesi ve sonrası neleri kontrol etmeliyiz.araç 2007 honda, manuel, cruise contol falan
ilk defa uzun yola (istanbul-kastamonu) çıkacak birisi için uzun yol tecrübesi olan arkadaşların tavsiyelerini alabilirmiyiz.
en güvenli, sorunsuz, ağrısız, ekonomik yolculuk için nelere dikkat etmeliyiz, yolculuk öncesi ve sonrası neleri kontrol etmeliyiz.
araç 2007 honda, manuel, cruise contol falan da var tecrübe yok işte :)
0
vincenzo
(02.10.08)
100ün üzerine çıkmazsan ekonomik olur mesela.
0
szqnn
(02.10.08)
mola ver 3 saatte bir fln, 4 u gecmesin.

hız yapma pek. 140 fln iyidir.

cok yeme, molalarda da cok yeme

depo yu iyi takip et, izmitten sonra bi 300 km kadar benzinlik yok en yakını karabuk sapagındaydı sanırım.

silecek suyunu doldur.

sol seridi isgal etme surekli, cok kufur yiyorlar onlar.
0
bryan fury
(02.10.08)
dikkatinizi kaybedebilirsiniz, yanınızda birisinin olması, veya radyo, müzik vs dinlemeniz iyi olur. dalgınlık olayı azalır.
0
tom riddle
(03.10.08)
tır sollarken dikkat et, sollama yaparken önündeki araca öncelik tanı. gözünün kesmediği virajlarda sollama yapma. aracının limitlerini zorlayacak sollamalar yapma (viraja süratli girme, lan ben bunu geçerim gazına gelme)

radarlara dikkat et, yolun sağını devamlı kes, ama bu yetmez, orta refüje de radar koyuyolar. karşıdan gelenlerin sellektörlerine dikkat et.

bilmediğin yolda basma, tümsek/çukur/yol çalışması yüzünden başın ağrır.

tamponuna dayayan olursa panik yapma, sağa çekilme bırak fırsat bulunca geçsin.
0
kimlanbu
(03.10.08)
gece surme, mola ver ve egzersiz yap molalarda, su ic bol, 110'u gecme, arabadakilerle konusma, sadece yola bak, radyo isini baskasi halletsin
0
ermanen
(03.10.08)
Kdz. Ereğli sonrası yollar feci engebeli ve mıcır dolu. Dikkat ediniz.
0
hlathguth
(03.10.08)
ne kadar ayıp. arkadaş kastamonuya ilk defa gidecek kimse en öneli uyarıyı yapmamış;
üzerinde aşağıdaki yazıdan olan bir tabela görürsen sakın panikleme.

daş duşebulu ayı çıkabulu
0
insanimsi
(03.10.08)
gündüz çıkacağım zaten, ailemde yanımda olacak.

+kastamonu'ya ilk defa gitmiyorum, ilk defa uzun yola çıkıyorum :)
0
🌸vincenzo
(03.10.08)
ben 2. uzun yol tecrübemi yaklaşık 1 ay önce didime gelerek yaşadım 600 km tam olarak izmit-didim kendimden bilmeyipte yolda öğrendiğim şeyleri yazayım
arabadayken
●of sıkıldım basayım biraz dediğin anda mola ver
●Gidiş geliş yolda araba sollarken kesinlikle vites küçültmeyi unutma
●Karşından sana arka arkaya selektör yapan arabaların şöförlerine bak radar uyarısı yapıyor olabilirler
●85 90 la gidersen yarım depo ile gidebilirsin gideceğin yere
mola verince
●Fazla sulu şeyler içme yanına su al
●yağlı yiyecekler yeme
●arabanı kitlemeyi unutma
●mola yerinde araba yıkayanlara para vermeyi unutma yıkatmak istemiyorsan baştan söle her gelen arabayı yıkıyorlar
●gideceğin güzergahtaki hava durumuna göre arabanın içinde kalın bişeyler bulundur arabada klima varken indiğinde donarsın.
0
buffy de vampir sayilir
(03.10.08)
memleketten (kastamonu arac)dun geldim, yani sen bu mesajiyazdigin siralar. pazartesi sabahtan cikmistik yola sahurdan sonra, acayip bir yagis vardi ki silecekler yetismiyordu. Gerede'de otobandan ayrildiktan sonraki yol oldukca puturlu ozellikle yagmurlu havada cok dikkat et, biz direksiyon hakimiyetini kaybettik 2-3 kere saga sola donduk de sonra duzelttik sukurler olsun. Bir de cok micir-cakil var o yolda onlara cok dikkat et, gereksiz hiz yapma 100 iyidir (yagmurlu ise en fazla 70) Hava kuru iken dikkat edilecek bir sey yok ekstradan (cakil micir tabi ki var), son derece rahat yollar. Otoban icin ise bir sey demeye zaten gerek yok.

2 kere benzincilerde tuvalet ve gerinme molasi verirsen yeter. Iyi yolculuklar
0
no christ requiress
(03.10.08)
birde bu aracın tamponunu ve kaputun bir bölümünü kaplayan maskelerden takmaya gerek varmı? hani mıcırlı yolda taş sekmesin diye? yada seker mi?
0
🌸vincenzo
(03.10.08)
+ olarak şunu söyleyebilirim.

Yanına sevdiğin aromalarda Powerade al, 1 veya 2 şişe (sen 2 şişe al). Baktın yorgun hissediyorsun dinlenirken molada aç bitanesini. Sana ilaç gibi gelicek.
Ben yazlığa ve bilimum uzun yolculuklarda kullanırım, faydasınıda görürüm!
Allah yolunu açık etsin, kazasız belasız kullanmayı nasip etsin. Amin!
0
onyetele
(03.10.08)
(15)

Sennheiser kulaklık fiyatı

gxix
geçen gün electroworld'de dolaşırken gördüm de, typo yapmışlar sandım. görevliye sordum, orada yazanın gerçek fiyat olduğunu söyledi.evet, neticesinde bir kulaklık bu. alın bir örneği şu: http://www.vesaire.com/urun.php?products_id=187745&tree=audio&sid=58e6736bebb259ef585a5a599e97fd4ckulaklığa (ne
geçen gün electroworld'de dolaşırken gördüm de, typo yapmışlar sandım. görevliye sordum, orada yazanın gerçek fiyat olduğunu söyledi.

evet, neticesinde bir kulaklık bu. alın bir örneği şu: www.vesaire.com

kulaklığa (ne olursa olsun) 1 milyar verilir mi abi? veren var mıdır? varsa mantığı nedir? vallahi kafayı yedim ya.. millet açız diyor, o zaman yalan söylüyor millet.. bu sennheiser türkiye'de pazar payı bulabiliyorsa valla yalan söylüyor olmalıyız.

beni aydınlatacak biri var mı?
0
gxix
(01.10.08)
sadece amatör ya da kişisel kullanım amaçlı düşünmemek lazım tabi.
0
babatema
(01.10.08)
o tür modeller profesyonel amaçlar için de kullanılıyor sanırım, yoksa her keseye uygun sennheiser bulmak mümkün. ama kulaklığa 1000 ytl verip ipod'a takan var mıdır bilemedim. yine de benim gibi sürekli kulağında kulaklıkla gezen bir insansan bir süre sonra kulaklığın sesi, bastır, tizdir bunlar senin için önemli hale geliyor ve kulaklık için ayırdığın bütçe mp3 player için ayırdığını geçebiliyor.

ayrıca o linkteki kulakılığı dün mediamarktta 850 ytl civarında bir fiyata gördüm, niyetlenenler kaçırmasın :)
0
patricia teyze
(01.10.08)
ben vermek üzereyim açıkçası, müziği önemsiyorum, alınca bir kere alma taraftarı olanlardanım.
0
desdinova
(01.10.08)
seni anlıyorum; (git: 26990)
0
insanimsi
(01.10.08)
öncelikle şunu söyleyeyim, o kulakliga 1000er liradan amfi ve dac, 400-500 liralik da recabling (after-market tabir edilen hi-fi kablolarla tekrar kablolama; dikkat edilirse kendi stock kablosunun detachable -cikarilabilir- oldugu gorulur) yapinca tam kivamini buluyor. yani aslinda yerine gore 3000-4000 liralik bir hi-end kulakliktan soz ediyoruz ki bunlar oyle minton mp3 player'in drive edebilecegi, uzerine "eheh bendeki onboard ses kartina taktim muthis lost izliyorum," seklinde menkibeler anlatilabilecek urunler degil. mamafih, evini, studyosunu, is yerini vs. 25-30 bin liralik klipsch, b&w kolonlarla, genelec monitorlerle vs. doseyen adamdan bunu alan adamın farki, bunu alan adamin dinleme seanslarini kisisel nedenlerden oturu -müzik prodüksiyonu, muzigi tek başına ve hi-fi dinlemek istegi gibi- "bireyselleştirme" çabasıdır. sözün özü, izolasyon istiyor olabilirsiniz ya da kulaklıkla daha rahat ediyor olabilirsiniz, veyahut aynı hi-fi deneyimini odanızda ancak 10 binlerce liralik bir düzenekle kurabileceğinizden ve söz konusu bütçe sizi aştığından böyle bir yola girmiş olabilirsiniz, veyahut daha bir sürü gerekçe.

velhasıl bu ürünlerin de hedef kitlesi var, ama tabii ki bu tür modeller orada-burada peynir-ekmek gibi satan kitle ürünleri değil, biraz daha ni$'e giriyorlar diyelim. bu arada ankara mediamarkt'ta gezerken sirf merakından "bu hd650'lerden şimdiye kadar hiç sattığınız oldu mu?" şeklinde bi soru soran arkadaşın, görevliden "valla satmadık, geldiğinden beri duruyolar öyle," yaniti aldığını biliyorum (bu diyalog yaşandığından mediamarkt henüz 1-2 aylıktı tabii, satmışlardır belki sonradan bir iki tane). demem o ki 300-400 dolar olan abd fiyatını bence hak eden bir ürün hd650 (ve diğer bazı sınıfdaşları) ama ben de 1000 lira saymam gidip; dolayisiyla iç pazardan almam demek istiyorum.

final: bunlar, "oyun oynarken takayım, anime izlerken süper olur, 128k mp3 dinleyeyim," düşünceleriyle satın alınacak ürünler değil, bazı spesifik amaçlar ve zevkler için kullanılacak ürünlerdir. zira diğer türlüsü mallığa girer, ev-migros-ofis arasında ortalama 60km hızla günde 30km yol için 150hp'lik & 100 bin liralik otomobil alıp "abi benim araba da 150 beygir yeaaa..." diyen adam kadar eleştirilmesi icap eder.
0
boshi
(01.10.08)
ben, örneğin, bir çift masaüstü boyutundaki hoparlöre 2000 küsür ytl para vereceğim ilk fırsatta. :) ürün açıklamasındaki sayısal değerleri mesela bir cx300'ünkülerle karşılaştırırsanız daha açıklayıcı gelecektir.
bu kulaklığı çok incelemedim, ama büyük olasılıkla profesyonel veya yarı-profesyonel bir alettir. yani üretim amaçlıdır. anahtar kelimeler: referans monitörü, flat response, empedans, frekans cevabı...
:)
0
actionary
(01.10.08)
bir şey daha diyecektim, unuttum: esasında bu tür lowest-end'den highest-end'e giden ürün skalalarında fiyat geometrik gibimsi artiyor gibi (kanımca). yani söz gelimi, 10 liralık snopy kulaklikla 120-130 liralik kulaklık arasında dağlar kadar fark varken gene bu kulaklıkla hd650 arasındaki fark tepeler kadardır. hd650'den çok daha pahalı kulaklıklar da var ve bunlarla hd650 arasındaki farklar da tartışılacak düzeylere kadar iniyor; örneğin 900-1000 dolarlık bir ath-w5000'ün 3oo dolarlık bir hd650'den daha kötü ses karakteristiğine sahip olduğunu savunan onlarca insan görebilirsiniz. velhasıl "reference" düzeylerine gelindiğinden belki de yalnızca %2-3 lük performans artışlarını yüzlerce dolarlık fark ödeyerek deneyimleyebiliyorsunuz.

actionary'nin dediğine bir ek: kağıt üstündeki spesifikasyonlar (frekans aralığı vb.) gerçekten de birçok ürüne ilk bakışta sağlıklı birer yol göstericidirler ancak gene birçoğunun da işkembeden salladığı değerlere itimat etmemek gerekir (dinleyip fikir edinmek daha yerinde olur). örneğin 20-20k hertz frekans aralığı olduğunu iddia eden birçok ucuz piyasa kulaklığı bu aralığın yakınına bile uğramamaktadır, onlara da he deyip geçmek lazım.
0
boshi
(01.10.08)
www.elmasepeti.com bu shure marka kulaklıkların bundan daha pahalısını da satıyordu site ama şimdi kaldırmışlar.

shure, kulaklıklarını satarken öyle ipod'a falan takmayın diye değil bizzat "ipod'un mercedes'i" sloganını kullanır.

öncelikle (bkz: shure/#13848096).

herhangi bir lüks malın satılmasını nasıl hayretle karşılamıyorsak bunun da bir farkı yoktur diye düşünüyorum. bu soruyu sorarken bazen art niyetli bir yaklaşım da seziyorum. bunları alanlar sanki sana hava atmak için alan saf insanlar iması. biri diyor bunlar adam sikiyorlarmış. biz de bu durumda sikilen oluyoruz. ha canım bi akıllı sensin.

actionary alacağın hoparlörün markasını merak ettim. genelec mi?
0
caturanga
(01.10.08)
bu tür referans kulaklıkları, aynen söylendiği gibi, kullanmadan fiyat biçilebilir şeyler değildir. bu kulaklığı kullanmış olan kimi ses mühendisleri, tonmaisterler, daha pahalı olan muadil ürünlerden daha iyi performans verdiğini söylüyorlar.

ben, arkadaşımın stüdyosunda, hd 650'nin yanına bile yaklaşamayacağı söylenen bir kulaklıkla, miksi yeni bitmiş bir şarkıyı dinlerken, şarkının yarısında orgazm olmuş, ağzımdan salyalar saçarak mikserin düğmelerini dişlemiştim. o günden beri benim kayıt odasına girmeme izin vermiyorlar :)

yani, param olsun, hd 65o'ye o kadar hızlı parayı basarım ki, satıcı bile neye uğradığını şaşırır.
0
hunter the dayworker
(01.10.08)
@boshi: her markanın değil tabii, ama sennheiser'ın verdiği değerleri doğru kabul ediyorum :) çünkü sennheiser'ın değerlerini de doğru kabul etmezsem, referans alabileceğim çok az marka kalır :)

@caturanga: tüm ekipmanım m-audio olduğundan, ve m-audio'nun tüm ürünlerinden çok memnun kaldığımdan, ve bu konuda bir nevi marka takıntısına sahip olduğumdan, monitörü de m-audio almak niyetindeyim. m-audio ex66 niyetindeyim, ama dediğim gibi "ilk fırsatta" alabilirim. o ilk fırsat pek yakın görünmüyor şu aralar :)
0
actionary
(01.10.08)
görebildiğim kadarıyla, ilgili kulaklık yurtdışında 450-500$ arası satılıyor.

düşünün yani bizdeki kazığı, yazık...
0
silhouette
(01.10.08)
bose diyecem çekilin,

yurtdışında bir mağazada geziniyordum mağaza hi-fi ın dibine vurmuş bi yer oyle ki kapıda bir güvenlik görevlisi var biraz kozmopolit bir memleket olmasından ötürü herkesi almıyor içeri (tasvip etmiyoruz elbette)

neyse efendim bi stand vardı boseun, çok denişink hi fi sistemlere bağlı bir kulaklık teşhir ediliyor. deneme fırsatım oldu nasıl bişi olduğunu anlatmam mümkün değil. dünyanın tantanasının yapıldığı mağazadan çıkarıp okyanusun dibine götürüyordu sizi. sadede geliyorum kulaklığın fiyatı 3600 dolardı.... ki söz konusu memlekette elektronik eşya bizimkine kıyasla yaklaşık %30 daha ucuzdu.
0
agk
(01.10.08)
@divit: altın kullanımı korozyonu önlemeye yönelik zaten hi-fi'da, iletimi sağlamak konusunda gümüş ve bakırın yapısal olarak altın adlı elementimizden daha üstün olduğu söylenir. kaldı ki altından yapılmış hi-fi kablo göremeyeceksiniz araştıracak olursanız (maliyet de bunda bir etkendir tabii, katar seyhi degil sonucta bu ureticiler), metresi yüzlerce dolar olan kablolarda dahi "pure silver", "pure copper" gibi ibareler bulunur. o bakımdan teknosa'da gördüğünüz kabloda bi katakulli yok sanıyorum, oksidasyon hızını minimize etme amaçlı kullanılmıştır muhtemelen.

bu arada hi-fi kablo üretiminde çok büyük tezgahlar döner son kullanıcı için, o ayrı. örneğin james randi adlı hurafesavar amcanın Pear Cable adlı firmanın Anjou marka kablolarını nasıl itin şeyine soktuğunu okuyup eğlenebilirsiniz ==> gizmodo.com
0
boshi
(01.10.08)
bu arada bose'un da genel olarak bir hype, bir marketing yalan-dolani olduğuna dair çok sayıda iddia mevcut (hiç bose ürünü kullanmadığımdan görüş belirtemeyeceğim), en etraflıca yazılmış iddianamelerden biri için bkz. www.intellexual.net
0
boshi
(01.10.08)
@divit: altın oksitlenme riski olan kontak noktalarında kullanılan ve ses kalitesinden öte uzun vadede tak çıkar sonucu oluşan iletkenlik azalmasını önleme amaçlı kullanılır ciddi hifi kablolarda.

ayrıca gönderilen sinyal dijital değil boru gibi analogdur.
(bkz: adc)
(bkz: dac)

her sektörde şarlatanlar ve parası bol kişileri soyma amaçlı kuruluşlar da vardır bu arada. "snake oil" satma muhabbeti dedikleri.

zamanında birer metrelik farklı konnektör kablolarını ciddi high end sistemlerde karşılaştırma fırsatı bulmuştum. bu kabloların fiyatları 1000euro ile 4500euro skalasındaydı(metresi!!). bütün değerlendirmeyi fiyat üzerinden yapmamak gerekli, bunlardan bir tanesi bizim kulaklarımıza göre standart bir bakır kablodan bile kötü sonuç verirken aralarından ucuzlardan bir tanesi hepsini dövüp geçmişti.

specler önemlidir, ama bunları kimin yazdığına da bakmak lazım. bu yüzden isim yapmış şirketler ve başlarındaki kişilerin sözlerine de kıymet verilir. ciddi firmaların tasarımcıları çeşitli makalelerle kendi tekniklerini savunur ve karşılaştırırlar zaten.

ama bunlar öyle "mp3 dinliyim hacı" diyen kişilerin dert etmesi gereken şeyler değil. bu kişilerin "oha adam soyuyorlar safi salaklık" şeklindeki yorumları da yerine göre boş ve geçersiz olmak durumunda. işin iç yüzü derdi sadece müzik dinlemek olan birinin doğuştan kavrayamayacağı derecelerde karışık.
0
kurukafa
(01.10.08)
(6)

Iriver Clix 2 4gb veya alternatifleri [Önerileriniz]

suursuz deve
Malum bayram geldi, paralandık biraz (: ipod'umdan aldığım ses kalitesi yeterli gelmiyor (ipod nano 8 gb) değiştirme niyetindeyim. Iriver clix 2 4gb düşünüyorum, biliyorum türkiyede satılmıyor ama farketmez, doğubanktan falan olur. Limitim 350 lira (daha objektif alacağım :D) Şimdi sizden istediğim
Malum bayram geldi, paralandık biraz (: ipod'umdan aldığım ses kalitesi yeterli gelmiyor (ipod nano 8 gb) değiştirme niyetindeyim. Iriver clix 2 4gb düşünüyorum, biliyorum türkiyede satılmıyor ama farketmez, doğubanktan falan olur. Limitim 350 lira (daha objektif alacağım :D) Şimdi sizden istediğim sevgili ahali, iriver clix 2 4gb nasıldır, kullananlar bilenler? ayrıca bu meret istanbul'da nerde satılır ? (anadolu yakası olsa şukela olur) yok abi iriver alma şunu al derseniz o da olur. aynı şekilde o ürünleri en ucuza nerden alabileceğimi de belirtirseniz sevinirim.
teşekkürlerimi fışkırtıyorum.

edit: bu fiyat aralığında cihaz çok kaliteli olmadığı sürece boyutu 4 gbtan aşağı düşmezse iyi olur. (en düşük 2 gb olur, dahası olmaz pazarlık etmeyin (: )
0
suursuz deve
(30.09.08)
creative zen alsana mis gibi? creative in en dandik mp3 player ve kulaklığı bile çok iyi ses veriyor.
0
oceano
(30.09.08)
ben de buna benzer bi soru sormuştum geçenlerde. cowon d2 aldım, memnunum. 4 gb olanı hepsiburada'dan kargoyla beraber 301 ytl'ye geldi. sesi için ipod'dan iyi, clix 2'den kötü diyorlar genelde.

bi alternatif olarak aklınızda bulunsun, belki düşünürsünüz.
0
infernal majesty
(30.09.08)
şahsen iriver'e güveniyorum.
0
insanimsi
(01.10.08)
Iriver Clix zaten efsane ses konusunda. Türkiye'de bulamadığım için almamıştım fakat epey araştırmıştım.
0
paranormal
(01.10.08)
nerden alırım iriver clix 2 yi peki. kredi kartıyla?
0
🌸suursuz deve
(01.10.08)
ben gittigidiyor aracılıyla t60 almıştım. siz de oradan alabilirsiniz.
0
insanimsi
(02.10.08)
(10)

yan flütlü parçalar?

layemut
yan flüt çalıyorum 1,5 yıldır fakat yan flüt kullanılan (özellikle slov türkçe) parçalardan pek haberdar değiilim... en çok bilinen bir iki parça var elimde okadar. sizlerinde bildiği ve paylaşmak istediği parçalar vardır muhtemelen diye düşündüm.cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim:)
yan flüt çalıyorum 1,5 yıldır fakat yan flüt kullanılan (özellikle slov türkçe) parçalardan pek haberdar değiilim... en çok bilinen bir iki parça var elimde okadar. sizlerinde bildiği ve paylaşmak istediği parçalar vardır muhtemelen diye düşündüm.

cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim:)
0
layemut
(30.09.08)
yan mı düz mü bilmem ama süper babanın müziğini tek geçerim.
0
passion rules the game
(30.09.08)
klasiktir zaten süper babanın müziği ve her flütçünün flüte başlama sebebidir..:)
0
🌸layemut
(30.09.08)
süper baba blokflüt diye hatırlıyorum.. tarkan'ın dön bebeğim sonunda bir yan flüt solo vardır ki aman aman.. Levent Altındağ ve tabii ki Hubert Laws dinle bol bol..
0
wolkymus
(30.09.08)
türkçe değil ama ian anderson (jethro tull) süperdir.
0
turangue
(30.09.08)
ermanen
(30.09.08)
yan flüt mü bilemedim ama neun welten çok baskın olmamakla beraber güzel kullanır flütü.
0
baal
(30.09.08)
genesis - (bkz: firth of fifth)
0
peki
(30.09.08)
empyrium. yan flütü bu gruptan daha etkili kullanana rastlamadım. gerçi zevk meselesi ama bence en iyisi.
0
insanimsi
(01.10.08)
yeni türkü - başka türlü bir şey
ezginin günlüğü - hişt

aklıma ilk gelenler. zaten iki grup da çok sık kullanır yan flütü. ikisini de dinleyebilirsiniz.
0
ibrahim kocyigit
(01.10.08)
almora'nin bazi sarkilarinda guzel flut melodileri duyuluyor. ahaha kurdugum cumleye bak:))
0
kayranin kedisi
(01.10.08)
(5)

port testi

zizou
arkadaşlar yine yeni yeniden soruyorum.utorrentten birşey indiremiyorum.utorrentte kırmızı ok var.tracker statuste sürekli http 404 error var.herkes bişeyler söledi ama hiçbiri tam olarak yardımcı olamadı.bi arkadaş port testi yapmam gerektiğini söyledi.şimdiye kadar hiçbir problem çıkartmamış bu po
arkadaşlar yine yeni yeniden soruyorum.utorrentten birşey indiremiyorum.utorrentte kırmızı ok var.tracker statuste sürekli http 404 error var.herkes bişeyler söledi ama hiçbiri tam olarak yardımcı olamadı.bi arkadaş port testi yapmam gerektiğini söyledi.şimdiye kadar hiçbir problem çıkartmamış bu port niye hata versin?bendeki modem zoom x3 usb.port testini nasıl yapıcam.illa port testi mi gerekli,başka çözüm var mı?

uzun muzun artık okuyana şimdiden teşekkürler.1 haftadır aynı mesajı çeşitli şekillerle yazıyorum.lütfen yardım...

moderatör arkadaşlardan ricam biraz dursun şu sorum.
0
zizou
(30.09.08)
insanimsi
(30.09.08)
@kivanco

dediğin gibi firewalldaki ayarlardan özel durumlara baktığımda utorrentin seçili olduğunu gördüm.demekki program engelli değil.

portun açık olup olmadığını da dediğiniz menülerden ulaşarak kontrol ettim,açıktı
(OK! Port 33125 is open and accepting connections.)

herşey tamam gibi ama hala sorun var
0
🌸zizou
(30.09.08)
acaba diyorum bu torrenti aldığım site upload olayından dolayı bana izin vermiyor olabilir mi?
0
🌸zizou
(30.09.08)
üyelik istemeyen tracker lardan da hiç indirme yapamıyormusunuz? (youtorrent.com gibi)
birde utorrentle aynı anda çalışan başka bir indirme programı (limewire gibi) varmı?
0
vincenzo
(01.10.08)
youtorrenti de denedim gene olmadı
limeware yüklü ama utorrent çalışırken çalıştırmıyorum.
0
🌸zizou
(01.10.08)
(10)

Diesel Pantolon

tony
orjinal diesel marka bi pantolonun fiyatı nedir...ha bi de sarıyer e en yakın diesel mağazasını nerde bulurum ...????
orjinal diesel marka bi pantolonun fiyatı nedir...
ha bi de sarıyer e en yakın diesel mağazasını nerde bulurum ...????
0
tony
(30.09.08)
150 liradan aşağı olmazlar genelde. istinye parkta gördüm gibi sanki belki.
0
insanimsi
(30.09.08)
200-300 ytl civarı
0
oceano
(30.09.08)
nişantaşı ya da cevahir dir muhtemelen.
diesel in sitesinde yok mu liste?
0
oceano
(30.09.08)
tr sitesi yok sanırım... soylediğiniz fiyatlar yüksek ama diesel ayrı tabi ucuza nerden kapatırım bu pantolonları...?
0
🌸tony
(30.09.08)
pazardan ucuza bulabilirsin. cakma diesel ama.
0
fdegir
(30.09.08)
z.burnu oliviumda outlet magazasi var bildigim kadariyla. fiyatlar hakkinda hicbir fikrim yok. daha ucuza olsa olsa outletinden kapatabilirsiniz.
0
entrapmen
(30.09.08)
dosyalar.hurriyet.com.tr
4.sırada diesel outletinden bahsediyor
0
humin zararlisi
(30.09.08)
bundan beş sene önce benim arkadaşım yapıyordu zeytinburnu'nda. diesel'in kendi mallarından kaliteliydi valla. hatta ünü yedi düvele yayıldı ki fransa'dan sipariş almıştı. zaten işi bok eden de o oldu. fransa'dan siparişi veren eleman çok rahatmış. mallar uçakla gitti fransa'ya. allah'ın bir hikmeti, kimse bir halt fark etmedi. ama eleman malları almaya havaalanına gitmeyince (iki hafta kadar) depoya kaldırmadan önce kontrol etmişler ve bizimkiler de yakayı ele verdiler. gerçi bir şey olmadı ama... vs vs vs. demem o ki diesel de kotlarını eskiden zeytinburnu'nda yaptırıyordu. çakmasının iyisini bulursanız orjinalden ayrılmaz.
0
tannhauser
(30.09.08)
fiyatlar 175 ytlden başlıyor üst sınırı pek yok gibi 750 ytlye kadar olanları geliyor Türkiyeye daha üst special modelleri fiyatları dolayısıyla getirmiyorlar 1200 2000 ytlye kadar çıkıyor fiyatlar dediğim gibi üst sınır pek yok ama 175den başlıyor.
0
buffy de vampir sayilir
(30.09.08)
istiklal caddesinde vardı bir mağaza
0
vincenzo
(01.10.08)
(5)

(hafif acil) a4 tech mikrofonlu web kamera kullanan?

oceano
şimdiiii..webcam'im var, ama mikrofonsuz. ayrıca bi mikrofon taktım bilg tanımıyor. haliyle kullanamıyorum.bundan alsam mı ne dersiniz? aranızda kullanan var mı? pc, mikrofonu sorunsuz tanıyor ve çalışıyor mu?bu arada xp kullanıyorum :)http://www.bendeistiyorum.com/
şimdiiii..
webcam'im var, ama mikrofonsuz. ayrıca bi mikrofon taktım bilg tanımıyor. haliyle kullanamıyorum.
bundan alsam mı ne dersiniz? aranızda kullanan var mı? pc, mikrofonu sorunsuz tanıyor ve çalışıyor mu?

bu arada xp kullanıyorum :)

www.bendeistiyorum.com
0
oceano
(30.09.08)
ses kartinin surucusunu yukledikten sonra genelde denetim masasina ilgili simge eklenir. sound... gibisinden. orada mic ayari yapiliyor. ha bir de bilmem soylememe gerek var mi ama ses kartinda dogru yere takmak gerekiyor mic'i.. anakarttaki, pci veya usb ses kartina degil de hani $u kasanin on tarafinda veya yanlarda falan olan mic giri$ine takiyorsaniz anakartta ilgili baglantilarin yapildiginda emin olun. yoksa cali$maz. pc laptop ise ve tanimiyorsa bilemedim ama..

linkteki webcam de sik gordugum bir model, bircok yerde kullaniliyor. fiyatina gore iyi sayilir. dusuk-orta duzeyde kullanim icin guzel yani..
0
katafalk
(30.09.08)
şu an internet kafedeyim ve karşımda bundan var. hiç tavsiye etmiyorum. manuel odak ayarlanmıyor. bir de afedersiniz sik gibi resmen. almayın.
0
insanimsi
(30.09.08)
ben de bunun bir üst modeli var galiba bir tek çubuğu uzun. driverları yüklemek dertti ama öyle çok kötü bir kamera da değildir.
0
passion rules the game
(30.09.08)
öncelikle mic girişini kontrol ettim kasadan kaç kere. başka girişleri de denedim doğru yere takıyorum hep. ses kartım creative 5.1 denetim masasından da bi kontrol ediim.
önemli olan mikrofonlu bi webcam olmasıydı. du bakalım :)
0
🌸oceano
(30.09.08)
o kameranın aynısının mikrofonsuzunu kullanıyorum. çok kaliteli görüntüsü. fiyat/performans açısından çok iyi. Masaüstü cihazları için uygun.
0
neronas
(30.09.08)
(7)

Ruya icinde ruya icinde ruya.... gormek

ermanen
Simdi oncelikle ruya icinde ruya gormek normal midir? Bu, `lucid dreaming` konusuna giriyor mu? Ve ruya icinde ruya icinde ruya.. gormek gibi uzun dongulere ve sonsuza gidebilen durumlar olusabilir mi? Tek seferde uyanarak, bu karmasik ruya aleminden kurtulabilir miyiz? Nedir, ne degildir? Sozlukte
Simdi oncelikle ruya icinde ruya gormek normal midir? Bu, lucid dreaming konusuna giriyor mu? Ve ruya icinde ruya icinde ruya.. gormek gibi uzun dongulere ve sonsuza gidebilen durumlar olusabilir mi? Tek seferde uyanarak, bu karmasik ruya aleminden kurtulabilir miyiz? Nedir, ne degildir? Sozlukte de okudum ama iyi bir aciklama bulamadim...
0
ermanen
(29.09.08)
ilk soru ya diil de ikinci soruya, lucid dreaming degildir olmasi icin bunu bilincli olarak yapiyor olmaniz gerekir. yani ruyadasiniz, bunun da farkindasiniz, diyorsunuz ki, "kendi kendimi uyuyorken gorup kendimi ruyamda gormek istiyorum" vs. boyle olur..
ama ruya icinde ruya ve n sayida dongu konusunda bilemiyorum nedir
0
paradoxical
(29.09.08)
filmi var bunun; (bkz: waking life)
0
insanimsi
(29.09.08)
tek seferde uyanırsan (rüya içinde)^n rüya gördüğünü nasıl bilebilirsin ki?
0
koparnick
(29.09.08)
Iste ben de bilmiyorum ki o yuzden soruyorum, oyle bir durum olusuyordur ama farkinda degildir, belki ruyada misin yoksa gercekte misin bilmiyorsun ayni zamanda... aciklamasini ariyorum ben de
0
🌸ermanen
(29.09.08)
hocam sanırım istediğin mantıklı açıklamayı hiçbir zaman alamazsın.bunu şu an şuna benzettim, şizofren olan bi insanın, durumunun farkında olamamasına, evet buna (bkz: sallamanın dayanılmaz hafifliği ) :).yani şu an hayat diye yaşadığın şeyin bilmem kaç saniyelik bir rüya olma ihtimali var mı?bence var ve bunu hiçbir zaman bilemiyceksin. :D
0
gabbelloto
(30.09.08)
karabasan böyle bir şey bence. rüyandaki sana geliyor. bağıramıyorsun falan. sanıyorsun ki bağıramayan kendinsin. halbuki orada bağıramayan şey bir gerçeklik değil, rüyadaki sen. sonra uyanıyorsun ve bağırabildiğini fark ediyorsun. demek ki o arkadaş sana gelmemiş.
0
boshi
(30.09.08)
@boshi; karabasan (uyku felci) dediğimiz durumda, bilinç açık olduğu takdirde vücut hareket edemiyor, buna sebep olan şeyde sanırım geçici omurilik felciymiş.omurilik felcinin böle gelip-geçici olması biraz garip ama mantıklı bi açıklama.
0
gabbelloto
(02.10.08)
(6)

Tren Bileti ? Kuşet? Yataklı ? Bilet ? falan filan

brkylmz
Şimdi bu kuşetli denen tren odasında kaç kişi kalıyor? Yani bir kişi 28 ytl diyor ama bir odada kaç kişi kalıyor? yani kaç arkadaş bilet almalıyız ki oda bize ait olsun?ayrıca yataklı vagon kaç para? ve yine aynı şekilde kaç kişilik bu odalar? hangi trenler hangi hizmeti veriyor? (başkentte kuşet va
Şimdi bu kuşetli denen tren odasında kaç kişi kalıyor? Yani bir kişi 28 ytl diyor ama bir odada kaç kişi kalıyor? yani kaç arkadaş bilet almalıyız ki oda bize ait olsun?

ayrıca yataklı vagon kaç para? ve yine aynı şekilde kaç kişilik bu odalar?

hangi trenler hangi hizmeti veriyor? (başkentte kuşet var,ankara ekspresinde yatak var gibisinden)

kafam karıştı,tcdd sitesinden de bişe anlamadım. bilen birisi açıkça izah edebilirse çok sevinicem walla.

bi de yataklı vagon diyelim ki 2 kişilik. biz iki bilet alıp 3-4 kişi gitsek çok kızarlar mı bize? teşekkürler... :)

(yolculuk ankara-istanbul arası)
0
brkylmz
(29.09.08)
4 kişilik diye biliyorum (karşılıklı ranza gibi. üsttekiler katlamalı). yoğunluk olmadıkça aynı kompartımana yabancı iki kişi yerleştirmiyorlar sanırsam.
0
insanimsi
(29.09.08)
Kuşet olayını anlatana üç metre don lastiği vaadediyorum
0
joelskellington
(29.09.08)
efendim kuşetli kompartımanda dört kişilik oturacak yer, dört de yatak vardır (ikisi oturduğun yere yan yatmak, ikisi de onların tam üstündeki yeri indirmekle oluyor). çarşaf, battaniye falan yoktur. isterseniz ek ücretle verirler bi çarşaf. bunun da adı örtülü kuşet. oturduğun yerde uyuma diye, yol uzunda yatarak uyuma imkanın olsun diye vardır.

yataklı kompertmanlar 2 kişiliktir. bunlar lükstür. yataklı vagon trenin en arkasında, en sessiz yerindedir. odada lavabo vardır, minik buzdolabı vardır, tabak bardak vardır, kondüktör gelir yatağınızı hazırlar, pijamanızı falan giyip otelde kalıyor gibi seyahat edersiniz. bu yüzden pahalıdır.

pulman vardır, bildiğin otobüs modeli koltuğa oturarak, uyuyacağın zaman koltuğu yatırarak gidilir. ama koltuklar ve koltuk araları çok geniştir. istediğin gibi yayarsın.

ankara istanbul yataklı tren bir tek ankara ekspresinde var sanırım. diğerlerinin kimileri,nde sadece pulman, kimilerinde de hem pulman hem kuşetli vagon var.
0
kibritsuyu
(29.09.08)
hepsi şurada:
www.tcdd.gov.tr
0
dursunkaptan
(29.09.08)
verilen bilgiler kısmen hatalı.

değişik türde kuşetler var. örtülü kuşet ve normal kuşet, 4 kişilik ve 6 kişilik kuşet gibi.

Anadolu ve Fatih gibi ekspres trenlerde 4 kişilik ve örtülü kuşet bulunuyor.

Kuşetli vagonda karşılıklı ikişer dört koltuk bulunur. Bu koltukları ve üstteki yatakları indirdiğinizde dört tane yatak ortaya çıkar. Örtülü kuşetlerde çarşaf, yastık ve battaniye de verilir. Biletleri bir arada almadıysanız tanımadığınız kişilerle kalırsınız. Kadın erkek ayrımı da yoktu hatta yakın zamana kadar. Gayet rahat ve keyifli bir yolculuk geçirebileceğiniz gibi horlayan, kokan, gürültücü kimselerle bir araya düşme ihtimaliniz de var.

Yataklı vagonun farkı ise 2 ya da 3 kişilik olmasıdır. Yatak daha rahattır. Genelde lavabosu da kompartmanın içinde olur. Ayrıca yataklı vagonun ayrı görevlisi vardır, yolculara yardımcı olur, yabancıları sokmaz, vs.
0
386 dx
(29.09.08)
kuşetler kompartıman usulüdür. Bir oda'da 6 kişi kalır. Eğer tren çok dolu değilse 3-4 kişi kalmanıza ses çıkarmıyorlar.
0
alkolik imam
(29.09.08)
(12)

hayatın merkezi

insanimsi
azami derecede maymun iştahlıyım. iş olsun, sanat olsun, eğlence olsun, arkadaş olsun; neye elimi atsam kurutuyorum. başka insanlara bakıyorum hayatlarına bir merkez oturtmuşlar, onun etrafında dönüyorlar. yaptıkları şey her neyse onunla yetinebiliyorlar. örneğin adam ressam olmuş, herşeyi resim; so
azami derecede maymun iştahlıyım. iş olsun, sanat olsun, eğlence olsun, arkadaş olsun; neye elimi atsam kurutuyorum.
başka insanlara bakıyorum hayatlarına bir merkez oturtmuşlar, onun etrafında dönüyorlar. yaptıkları şey her neyse onunla yetinebiliyorlar. örneğin adam ressam olmuş, herşeyi resim; sohbeti resim, işi resim, eğlencesi resim. başka birisi evden işe-işten eve çalışıyor ve bir eksiklik hissetmiyor. bense mesela resim yaparken bir yandan gitar çalmak, bir yandan ingilizce öğrenmek, bir yandan başka bir şey yapmak istiyorum. fakat ne yaparsam yapayım, yaptığım şey ne kadar karmaşık ve zor olursa olsun, gene de ortada sıkılmama yetecek kadar bir boşluk kalıyor. olayı bir sisteme oturtmaksa sıkıntımı daha fazla artırmaktan başka bir işe yaramıyor. bu da bende büyük bir tatminsizlik duygusu yaratıyor. sonuç olarak sürekli umursamaz, sıkılgan, dalgın ve depresif oluyorum.
düzenli bir yaşamım var diyemem. yıllardır ne aradığımı bilmeden oradan oraya sürüklenip duruyorum.
biraz kendini ifade etme özürlüsü olduğumdan ancak bu kadarını çıkartabildim. bir de bilmiyorum etkisi ne kadardır; inançsızım.
nedir bu derdin dermanı?
0
insanimsi
(29.09.08)
@want2die: evet yazmayı unutmuşum. hiperaktifim. sıgara da içiyorum (günde bir buçuk paket) içki kesmiyor. sarhoş olamıyorum. anca midem bulanıyor. ot mot da fayda etmiyor. sevişmek desen o da kesmiyor. yani uzun süreli. (farklı şeyler de denedim).
0
🌸insanimsi
(29.09.08)
ahah aynı durumdayım. istediğim bölümde okuyorum, ama bunun dışında 3-4 bölümde daha okumak istemekteyim. piyano ve bas gitar çalarım ama davul ve saksofon çalmak isterim. lisede itü basket takımının alt yapısına girdim. hayatımın basket sahalarında geçeceğini düşünürdüm. menisküs olduk ondan da vazgeçtik. bir ara kendimi david lynch gibi biri olacağıma inandırdım birkaç kısa film çektim sonra onu da bıraktım. ingilizcem iyi, ama yanında ispanyolca olsun istedim bir süre evde ispanyolcaya kastım. baktım italyanca daha cazip onu denedim. en son fransızcanın en çekici dil olduğuna karar verip onunla ilgili bi sürü kitap indirdim. bunun dışında çizimim iyi sayılır, bi ara karikatürist olmak istemiştim penguen'e karikatür yollamıştım ama sonra ondan da caydım. yazı yazmaya merak sardım, 4-5 ay sonra tiraj bakımından sektörde ikinci olan bir bilişim dergisi ve oyun dergisinde aylık makale ve inceleme yazıyorken ve ünlü bir yayın grubunun plazasında günlük olarak işe başlamış bir şekilde buldum kendimi (bu dönemde okula ara verdim). yazmaktan sıkıldım okula geri döndüm. hangi işe elimi atsam o işte ciddi ilerleme kaydettim fakat ne zaman işler profesyonelleşti ben o zaman o işten vazgeçtim (yazı macerası istisna oldu). şimdi kendimi okulla sınırlandırmayı başardım fakat yüksek lisans için ne yapıcağım muamma. bende de hiçbişey yerine oturmamış kısacası. o dönem neye merak salarsam o konu üzerine yoğunlaşıyorum. "her boktan 250 gram" mantığı yani. şimdi evime bakıyorum alakasız her şey var; tuval, enstrümanlar, kitaplar vs. vs.

herkes bana "bir konuda yoğunlaş, o konuda uzman ol, sendeki bu yetenekle en iyisi de olursun. ama bu şekilde devam edersen hiçbirinde tam ilerleyemezsin" diyor. haklılar da. ne var ki asla sürekli aynı işi yapamıyorum. yaptığım iş bir süre sonra beni tatmin etmemeye başlıyor. bu durumun en kötü yanlarından bir diğeri ise bu kadar şey yapmaya çalışıp tek bişeye yoğunlaştığımda yapmak istediklerimden birini yapan biriyle karşılaştığımda içimin gitmesi.

aa dur dur ben yelken sporuna merak sarmıştım hatta yelken kulübüne üye olmuştum şimdi aklıma geldi (çok ciddiyim (ayrıca AKUT'a da üye oldum (çüş))).

sanırım bu bir hastalık. ben şimdilik çözümü şöyle buldum; kimsenin akıl vermeyeceği sessiz sakin bir ortama gidip saatlerce düşündüm. milletin verdiği akıl işe yaramıyor, bu konuda tamamen tek başınasın. bu sayede ben sonunda tek bişeye odaklanabildim bakalım ne kadar devam edecek böyle.

edit: oha 15 dakkadır yazıyomuşum, amma yazmışım be.
0
deckard
(29.09.08)
Bende de var ya öyle bi$i, aynı dertten muzdaribiz yani (; Misal ben bu aralar $ey diye dü$ündüm, hani yapilması, icraata koyması güç olan hayaller vardır, maddiden ziyade manevi $eyler, o hesap, onların pe$ine verdim $imdi.Hiç uzun soluklu bi' ili$ki ya$amamı$tım misal.Ona odakladım kendimi, belki bi' yardımı dokunur diyeh.E in$allah :D
Daha açıklayıcı olsun diye edit:
Hani öyle bi$iyin eksikliğini hissediyordum, yaralı bi' ceylandım, hala ceylanım, belki ondan kaynaklanıyordur diye.
Bitmedi, sonradan gelen ilham editi:
Farkettim ki bazı deneyimlerim i$i b*ktan b*ka sokuyor.Kendi tecrübelerimden derlediğim bi' best of:
*Asosyal takılma.
*Hobiyle, i$ini aynı kefeye koyma.
*Ickiden uzakla$ma ama sigaradan olabilir.
*Çok zaman alıcak hobilerden sakın.
*Odanı düzenle, ben gittim gecen hafta disco topu aldım, bi' haftadir kitlenmi$ bi' vaziyetteyim, deli icadi resmen.
*Otokontrolun olsun, misal baktın ki taktığın olay zor zanaat, hic heveslenme.

Bööööle uzuyor liste. To don't list hesabi. Faydalı olur belki.
0
Sir.Fitih
(29.09.08)
@sofistikemaymun

o tek sey nedir?
0
ermanen
(29.09.08)
ben de böyleyim. henüz 18 yaşındayım ama yapmadığım çok az şey kalmıştır. aynı şekilde her şeye elimi attım. şiir yazdım, resim yaptım, müzikle ilgilendim (elektro, bas, davul, vokal, piyano, ahah hatta turntable bile almıştım :D ) uzman olamadım çünkü geçici bir hevesti sadece fakat o kısa dönem içinde hepsinde çok başarılı olmuştum. (şiirlerim yayımlandı, bir kaç festivalde hem backvocal yaptım, hem enstrüman çaldım, hem de kendi grubumla sahne aldım falan) şimdi 6-7 aydır elimi sürmüyorum pek. insan hala yapmak istiyor ama. kendimi bazen rockstar falan olarak hayal ediyorum hatta (: sonra bu yazın başında bir şey oldu. programlamaya meraklı bir arkadaşım gel senle programlama öğrenelim ortalığın mına koyalım dedi. ulan düşündüm, ben 10 yıldır bilfiil bilgisayarla uğraşıyorum ve hala sıkılmadım. neden olmasın dedim. başladık. o yolu bıraktı, ben hala devam ediyorum. hatta kendime hedef seçtim ve o hedef üstünde çalışıyorum. (yıldız teknik bilgisayar) ve evet, tahmin ettiğiniz gibi ilk defa koyduğum bir hedef üstünde adam gibi çalışıyorum. ben, hayatımda 1 test kitabı bitirmemiş, hiç ödev yapmamış bir adamım (derslerim iyiydi ama). şimdi yıldız teknik bilgsayara kasıyorum ve umarım başarılı olacağım. yani demek istediğim şu, kendinize bir hedef belirleyin. ama, lan ben bunu yapmalıyım diye değil, kendiliğinden ortaya çıkmasını bekleyin veya kendinizi keşfedin.
0
suursuz deve
(29.09.08)
salgin midir nedir, bende de var. bana kalirsa programli sekilde hepsi yapilabilir, yorucu olsa bile. ama saglam, duzgun, akillica bir program lazim.
0
turkish tekila
(29.09.08)
@ermanen, okuluma yoğunlaştım. astronomi ve astrofizik.
0
deckard
(29.09.08)
@sofistikemaymun

bitirince ne yapmayi dusunuyorsun?

(bkz: eksi duyuru'da soru icinde soru sormak)
0
ermanen
(29.09.08)
(git: 41157) master'dı phd'siydi bittikten sonra zaman gösterecek :)
0
deckard
(29.09.08)
@sofistikemaymun

benim de hayallerim arasindaydi (bu sorudaki gibi olunca insan bir suru hayali de oluyor tabi).. insallah olur istedigin...
0
ermanen
(29.09.08)
engin geçtan ın "insan olmak" adlı kitabını oku bitir yala yut içinde bulundğun durumu iyi bi şekilde analiz etmene yardımcı olucağı kanaatindeyim...
0
dr.ramiz
(29.09.08)
@ermanen, güzel temennilerin için teşekkür ederim :)
0
deckard
(30.09.08)
(8)

bad motherfucker

patricia teyze
türkiye' de bu cuzdanı nereden bulabilirim?
türkiye' de bu cuzdanı nereden bulabilirim?
0
patricia teyze
(28.09.08)
basit gibi duruyor. bu tür bir cüzdan alıp kendiniz yapamaz mısınız?
0
insanimsi
(28.09.08)
çok zor bulmanız.
belki terzi yapabilir düz bi cüzdana.
şu öğrenci yakalarına falan yapıyorlar ya.
0
gholeman
(28.09.08)
black markerla yaparsin ki bunu..
0
kayranin kedisi
(28.09.08)
Marker kalıcı olmaz ama eğer azıcık azmedersen iğne iplikle yapılır gibi sanki. Gerçi ben bi kere deriye bir şey yazayım demiştim bok gibi olmuştu. Biraz da yetenek istiyor :)
0
vita vinum est
(28.09.08)
tükenmez kalemle daha güzel olur biraz bastirarak yaparsan silinmez hatta.
0
05
(28.09.08)
o tarz işlerde inanılmaz yeteneksizim canlar:) ayrıca hediye olarak düşünüyorum bu cüzdanı o yüzden güzel bir şey olsun istiyorum
0
🌸patricia teyze
(29.09.08)
www.bmfwallets.com 'dan getirtebilirsin eğer türkiye'ye yolluyorlarsa.
0
thejester
(29.09.08)
Kot (jean) diken terziler -ki iğneleri kalın olur makinelerinin, olara tabi bunu yapmaya yanaşacak birine diktirebilirsin.Tabi biraz zor ,onun yerine deri üzerine yapışan bir sticker bulursan matbaalarda bastırabilir ve yapıştırabilirsin.
0
edip
(29.09.08)
(5)

utorrentte kırmızı ok

zizou
arkadaşlar ben dün de sormuştum.saolsun bazı arkadaşlar yardımcı olmak istediler.fakat ben sorunu çözemedim.tracker sorunu olduğunu söylediler.hem general tabının hem de trackers tabının görüntüleri yanda.edit: arkadaşlar yardımcı olabilecek kimse yokmu?
arkadaşlar ben dün de sormuştum.saolsun bazı arkadaşlar yardımcı olmak istediler.fakat ben sorunu çözemedim.
tracker sorunu olduğunu söylediler.hem general tabının hem de trackers tabının görüntüleri yanda.


edit: arkadaşlar yardımcı olabilecek kimse yokmu?
0
zizou
(28.09.08)
evet arena-tr üyelik istiyor zaten.
0
insanimsi
(28.09.08)
ben zaten arena-tr ye üyeyim.

her torrent de aynı sorun var
0
🌸zizou
(29.09.08)
mininovadan aldığım torrentde de aynı sorun var
0
🌸zizou
(29.09.08)
port testini geciyor musun?
0
algoritma
(29.09.08)
port testinin ne olduğunu sorsam:)
0
🌸zizou
(29.09.08)
(10)

rapidshare download hızı

cehcho
rapidshare premium üye olsak, 1 mbit olan internet bağlantımla downloadı kaç kb ile yapar? free üye iken 105 kb civarı
rapidshare premium üye olsak, 1 mbit olan internet bağlantımla downloadı kaç kb ile yapar? free üye iken 105 kb civarı
0
cehcho
(28.09.08)
1 mbit in fiziksel sınırı zaten 120 kb civarında. bu sıkıştırmasız ulaşılabilecek en yüksek değer. şu anki hatlarla 105 kb. maksimum hız olur. yani hız yönünden düşünürsek premium veya free farketmez.
0
unfs
(28.09.08)
rapidshare'de premium üye olmak, download hızını değiştirmez ne yazık ki, neyse odur. fakat şunu söyleyebilirim, yoğun saatlerde download hızının azalması sorunu, premium'da olmaz, o yüzden gayet faidelidir.
0
frant1c
(28.09.08)
1mbit baglantı ile en fazla 106 olur.
0
rurouni
(28.09.08)
@frant1c premium olmak artık hıza etki ediyor tabi cogu zaman 1mbit hızlarımızla bunun farkına varamıyoruz ama bal gibi etkili. cogu zaman 60-70 kbs arası dl hızı oluyor free indirmeye kalktıgında.
0
rurouni
(28.09.08)
@rurouni, ben de ondan bahsettim "download hızının azalması sorunu, premium'da olmaz" diyerek.
0
frant1c
(28.09.08)
rapidshare premium ile okuldan (bağlantı hızını bilmiyorum) ortalama 2200kB/sn (evet) ile indirebiliyorum. free denemedim ama.
0
gxix
(28.09.08)
premium ile bende 120 kb civarında indiriyordum (internet download manager ile)
ama free olarak nasıl 105 ile indiriyorsunuz onu anlamadım.
şu anda rapid free kullanıcılar için hıza limit koydu ve en fazla 30-35 kb ile indirilebiliyor.
0
etna
(28.09.08)
geçen bir internet kafede free olarak 300 kb görmüşlüğüm vardır. ama genelde 100 kb altı oluyor.
0
insanimsi
(28.09.08)
idm ile premium uyeligim varken 125k gordugumu hatirliyorum..
0
katafalk
(28.09.08)
valla nasil oluyor bilmiyorum ama rapid premium hesap + free download manager kullaniyorum. gece downloada birakip sabah baktigimda ortalama 150-160kb ye denk gelen bir download hizim oluyor(1mbit baglantim var). biliyorum normalde imkansiz. anlik olarak herkes 200 un ustunu gormustur ama tum gecenin ortalamasi 150 cikti. ustelik bir iki kere de degil. ilk olaydan sonra ozel test indirmeleri yaptim. byte olarak hesapladim yine ayni ortalama. soyle bir teorim var: ttnet normal kullanimda limit koymuyor. ne zaman 1mbit/s in ustunde data cekmeye baslarsan o anda sinirliyor. anlik 200kb falan gorme olayi bu yuzden. ama ortalama nasil 150 oluyor anlayabilmis degilim. onu da free download manager'in inanilmaz somurme kabiliyetine bagliyorum. ttnet bile karsi gelemiyor:)
0
crucio
(30.09.08)
(4)

opera browser soruları

insanimsi
1. şu autofill özelliğini açmanın/eklemenin yolu yordamı nedir?2. ben şimdi 9.27 kullanıyorum. son versiyona güncellesem wand'lar, history, kişiselleştirdiğim diğer ıvır-zıvırlar gider mi? gitmemesi için ne yapmam lazım? (usb versiyonunu kullanıyorum)3. bookmars'leri save as diyerek yedeklemiştim. y
1. şu autofill özelliğini açmanın/eklemenin yolu yordamı nedir?
2. ben şimdi 9.27 kullanıyorum. son versiyona güncellesem wand'lar, history, kişiselleştirdiğim diğer ıvır-zıvırlar gider mi? gitmemesi için ne yapmam lazım? (usb versiyonunu kullanıyorum)
3. bookmars'leri save as diyerek yedeklemiştim. yalnız bu sanırım yedeklemeyi kopyalama olarak değil de kesme olarak yapmış. her bilgisayar değiştirişimde flash diskin sürücü harfi değiştiğinden yeniden yüklemem gerekiyor. (import yapamıyorum, hata veriyor) bookmarks'ların yeri tam olarak neresidir? oraya kopyalayayım.
0
insanimsi
(27.09.08)
editleme de problem var. o yüzden yeni soru açtım.
0
🌸insanimsi
(27.09.08)
1-bi klasor acıyorsun usb ıcıne-opera klasoru ıcıne at, sonra bunu javascript seceneklerinden tanıtıyorsun. bitti bu kadar.
2- gitmez bisey olmaz.
3-sync ile nete kopyala. kendi duzenler onları.
0
bryan fury
(27.09.08)
kendimi salak gibi hissediyorum ama sync nedir?
0
🌸insanimsi
(27.09.08)
Dosya>Eşleştir

bu özellik sayesinde kişisel ayarlarınız opera'nın sitesine yüklenir, böylelikle bu ayarlara internet aracılığıyla istediğiniz yerden ulaşmanız sağlanır.
0
sallayancay
(27.09.08)
(12)

boşanınca...

eldivenler
işin içinden çıkamıyorum. bir de buradakilerin gözünden nasıl göründüğünü görmek istedim. durum şu:2 yıl önce boşandım. arkadaş grubumda evli, evsiz erkeklerde var. bunlar çeşitli şekillerde bana asılmaya başladılar. ben evliyken de vardı aynı adamlar ama o zaman böyle bir şey yoktu. boşandıktan son
işin içinden çıkamıyorum. bir de buradakilerin gözünden nasıl göründüğünü görmek istedim. durum şu:
2 yıl önce boşandım. arkadaş grubumda evli, evsiz erkeklerde var. bunlar çeşitli şekillerde bana asılmaya başladılar. ben evliyken de vardı aynı adamlar ama o zaman böyle bir şey yoktu. boşandıktan sonra davranışlarıma daha çok dikkat ettiğime, yanlış anlamaya yol açacak şekilde hareket etmediğime emin-dim.(hiç bir erkekle tek başıma kalmamak,çok özel konulara girmemek,vs...) ama o kadar üst üste oldu ki bu asılmalar kendimden şüphe etmeye başladım.farkında olmadan yanlış mesajlar mı verdim, yoksa erkekler zaten böyle midir? boşanan her kadın bunu yaşar mı?
yararı olacaksa, çok güzel biri değilim, bakımlı da değilim.
bu asılmaları bir şekilde kestim. önce grup arkadaşlığını bozmamak için dolaylı yöntemler denedim ama olmayınca her şeyi boşverip sildim. artık sadece kadınlarla takılıp pasta börek tarifleri almayla uğraşmayı düşünüyorum.
0
eldivenler
(26.09.08)
bilemeyiz. hepsi asılmaya girdiyse siz mi istemeden mesaj verdiniz acaba. ya da biraz ilgili (dostça) davrandınız da onlar mı yanlış anladı.
0
cha
(26.09.08)
asılanı var asılmayanı var, cevreden.
0
bryan fury
(26.09.08)
oluyo oyle, ozellikle de bosanmis kadinlara
0
x daemon
(26.09.08)
İki yüzlü insanların cirit attığı canım ülkeme geç de olsa hoşgeldin! Erkek nesli böyledir işte. Sen şuan için onların en basit ve en doğal hedefisin. Bir zamanlar en yakın gördüğün erkekler bile sanki genelevde basılmışsın da o yüzden boşanmışsın muamelesi yapacak. Hiç düşünme öyle mesaj filan vermediğinden ben bile eminim. Hem yurdum erkeğinin mesaj alma kapasitesi 3 medyum, 7 kahin gücündedir. Yani onlar bir şekilde mesaj aldıklarına inanırlar sen ne yapsan. Bence feminen takılma. Arkadaş çevreni yavaş yavaş değiştirmeye bak.
0
eftalit
(26.09.08)
evet erkekler zaten böyledir.

asılan erkek: zaten boşanmış. aradığını bulamamaış. belki bişeyler arıyordur. öyle olmasa takılmaz bu kadar ortama. denemekten zarar çıkmaz.
0
faust
(26.09.08)
Welcom tu Turkey! Bir eş/sevgili edinin ya da kilo alın.
0
thechosenone
(26.09.08)
sosyal konulardan pek anlamam ama aklıma şöyle bir şey geldi: milleti toplayıp konuşsan; ben kimseyle ilişki yaşamak istemiyorum. halimdem memnunum falan desen. hem o asılanlar da utanır.
milleti toplamak biraz ağır kaçarsa her fırsatta artık bir erkekle ilişki yaşamak istemediğini sokarsın muhabbete.
ayrıca o ortamdan çıkmakla kaybedeceğin değerli arkadaşın yoksa hiç kasma bence.
0
insanimsi
(26.09.08)
yok o herkesi topla konus aklına bile getirme, essegin aklına karpuz kabugu diyeyim.

dedigim gibi asılanı var asılmayanı var.
0
bryan fury
(27.09.08)
efendim evet erkeklerin bir kismi maalesef ki boyledir ve ben de bir erkegim , ne mutlu bana; bosaninca size sulanmalarinin sebebi, bekar bir turk kizinda bulunan tabularin/kizlik zari, namus vs. gibi / sizde var olmayacagini dusunmeleri ve ikincil olarak da single kadinlara toplumun daha bir farkli gozle bakmasi diyebiliriz. o arkadaslariniz sizin nabzinizi yokluyorlardir; onlara biraz kirici bir cevap verirseniz, yine sut dokmus kedi hallerine doneceklerdir. ornegin size kur yaptiklarini dusundugunuz bir anda " ne demeye calisiyorsun ahmet, yoksa sana bakacagimi, senden hoslanacagimi mi dusunmustun? ha haaayt" gibi. ve insanimsinin onerisi fevkalade yastir; denemeyiniz. kendinizi kucuk dusurmeden baska bir ise yaramaz. ayrica bu taktigi uygularsaniz, ise yarayip yaramadigini ogrenmek isterim :)
0
egotm
(27.09.08)
teşekkür ederim hepinize. erkeklerin (bir kısmının) boşanmış kadınlar hakkında fikirlerini kendi içimde doğrulamış oldum. arkadaşım olmayan birileri bu şekilde davrandığında anlayabiliyordum ama arkadaş kisvesi altında yapılınca çuvallıyordum.benden kaynaklandığını düşünüyordum.
dostça davrandım elbette, dediğim gibi grup arkadaşıydık.insanımsı; dediğin şeyi konu açıldıysa söylüyordum, sevgili istemediğimi falan. ama hiç işe yaramadı. istemem yan cebime koy gibi anladılar sanırım. eftalit, egotm söylediklerinizi deneyeceğim.
0
🌸eldivenler
(27.09.08)
dogru durust arkadaslar bulmaya calismak en etkin cozum gibi duruyor, akil sahibi bir erkek kadin tarafindan tepki gelmediginde sansini cok zorlamaya calismaz zaten...
0
enedwaith
(27.09.08)
başka birşey daha farketmediniz mi?
evli kadın arkadaşlarınız, koca hırsızı muamelesi yapmadılar mı? eskiden ailecek görüştüğünüz insanlar, kocalarını bucak bucak kaçırmadı mı?
öyle olmadıysa çok şanslısınız.

bizim kültürümüzde maalesef bir "dul" kavramı var, "boşanmış" ile "dul"un aynı şey olmadığını, dul'un sadece kocası/karısı ölmüş insanları tanımladığını biz biliyoruz belki ama, aklı uçkurunda birtakım zevat için bu sıfatın son derece erotik çağrışımları var. o nedenle, kilo da alsanız, sakal bıyık da bıraksanız, birtakım (maalesef çoğunluk) için, bu sözkonusu dullar, "alışmış kudurmuştan beterdir" kategorisinde ve adam amme hizmeti verdiğini düşünüyor. Hani, "mahrum olduğun nimet bende mevcut" yaklaşımı, en eğitimlisinde dahi çıkıyor maalesef.
Tınmayın, oralı da olmayın, bence, hatta böyle bir mentalitesi varsa da, ne kadar erken ortaya çıkarsa o kadar iyi; o kadar çabuk uzaklaşabilirsiniz bu tür insanlardan.
0
cedilla
(27.09.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.