Polo - Fiesta - Corsa

Bunların sondan bir önceki kasalarına bakabilirsin.

bir kere 150.000 üstü araçlara bakacaksın mecbur. bu yüzden tanıdık olursa iyi olur. fiesta ve corsa nın boyalısı, değişenlisi olabilir.

Fabia var mı o paraya varsa al

Suzuki swift var o paraya. Gayet de güzel.

fiesta al rahat edersin.

websiten.com/webmail

bi dene bakalım. zaten roundcube / horde diye seçenek çıkar çok büyük ihtimalle. (zaten var yani, bir şey yapmana gerek yok)

Gmail kurumsal servisi işinizi görür belki. Ya da gidip herhangi bir hosting paketi alıp bunu yapabilirsiniz. benimsitem.com/webmail üstünden kullanıcı girip maillerini kontrol edebilir.

web sitenin yer aldığı host'un böyle bir özelliği olması lazım. Hostun panelini kontrol edin. Özellik varsa ayarlarda mail ile ilgili bölüm de olur. Hostunuz sınırsız değilse muhtemelen mail hesapları da sınırsız değildir. Bazen 1, bazen 5 bazen 100 hesap verebiliyor hosting şirketleri. Artık sizinkinin kapsamına bağlı. Daha önce microsoft'ta da, Gmail'de de alan adını kaydedip direkt bu altyapıları kullanabiliyordun. Sanırım onu kaldırdılar artık.

webmail.HOSTING-ALDIGIN-SITE.com olabilir (örn:hostgator)

email.HOSTING-ALDIGIN-SITE.com olabilir (örn:godaddy)

diğerlerini google'da ararsan çıkar.

ama istediğin bu değil biliyorum.

şuna bi bak, kendi sayfana login formu koymak için. fikir vermesi açısından: forums.cpanel.net

@rodriguez2 var ama cpanelden girebildiğim webmaile yönlendiriyor. horde roundcube veya squirrelmail çıkıyo. yönlendirilmesin istiyorum.

@want2die biliyorum gmail üzerinden kullanıyorum. ama istediğim o değil. kullanıcılar benim sağladığım panelden sadece benim verdiğim emaili kullansınlar istiyorum.

@teknikekip gmail kurumsalı incelemedim bakıcam. ama gmaille bi bağlantısı olsun istemiyorum. her şey tek site üzerinde olmalı. webmail diye değil benim oluşturduğum kalsörden hatta subdomainden giriş yapılmalı.

@himmet dayi sınırsız email açabiliyorum. gmailden yada outlooktan emailleri kurup oradan kullanabiliyorum.

@yoggi foruma bakıcam. webmail.HOSTING-ALDIGIN-SITE.com gibi istemiyorum sadece benim benim domainim & subdomainim olmalı.


horde roundcube veya squirrelmail den birini acaba istediğim yere kurabilir miyim onu araştırıcam. aslında istediğim bu 3ü gibi de değil biraz daha ayrıntılı bir şey olsa daha güzel olur. www.kayako.com süper ama çok pahalı.

webmail.itu.edu.tr

bunlar tam da benim istediğimi yapmışlar mesela.

çalışıyor. başına www eklediniz mi?

www.turkiye.gov.tr

biraz yavaş ama çalışıyor.
edit: kullandığım hizmette teknik bir aksaklık var diyor.

açıldı 10 dakka sonunda, bu sefer de 4a hizmet dökümü vermiyor :)

çok ağır çalışıyor

arkadaşımın e-mail doğrulamasını yapamıyorum ben de.

sabahtan beri hizmet dökümü alamıyorum.

açılıyor, sorun yok.

E) Hiçbiri

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

bence işlemci en düşük i5 olmalı.

tablet alıp geçsin. kalemli alırsa not almaya falan da yarar. 800-900e gayet güzel tabletler var.

@himmet dayi tesekkurler arastirayim bunlari da.

@babilbaligi olabilir aslinda bakiyim onlara da. Tesekkurler.

soslu mısır bu aralar nedense evden eksik etmiyorum

findux vardı eskiden onun acılısı çok iyiydi

Badem.

çekirdek
edit:www.eksiduyuru.com

kaju+antep fıstığı

çocukken tuzlu leblebi+kuru üzüm ikilisine bayılırdım

Badem.

badem, kaju

emin olamıyorum ama badem sanırım.

antep fıstığı ve kaju.

Antep Fıstığı

kaju, antep fıstığı ve fındık.

çiğ badem
kavrulmuş fındık

ceviz-çiğ badem-çiğ kaju.
Ayrıca, literatürde baklagiller sınıfına girse de fırında kendim kavurduğum kabuklu yer fıstığı sıcak haliyle ayrı bir boyut.

çiğ badem çiğ fındık <3

kuru incir

şeker krizine bire bir

pekan cevizi ve kaju

Oha kimse dememis ya.

Kabuklu yer fistigi. Ama kavrulmus tuzlanmis kabuklu olanlarindan degil. Aramizda derin bir ask var kendisiyle. <3

Antep fıstığı.

kaju, soya soslu fıstık, tuzlu fıstık, kabak çekirdeği, antep fıstığı, badem. benimki pek en sevdiğiniz olmadı ama olsun :)

Malatya Pazarı orgazmik bir şey yapıyor. Günkurusunun arasına ya iki kayısı çekirdeği ya da iki soyulmuş beyaz badem koyuyor. Şu
www.malatyapazari.com.tr
Maalesef bunu ayrı ayrı satmıyorlar. Karma paketlerin içinde başka şeylerle birlikte oluyor. Şu paket gibi mesela
idptedarik.com
Özel sipariş verdim bundan. Getireceğiz dediler. Unutacağımı sandılar ama unutmadım. Özetle getirmediler.
Bu arada paketteki antep fıstıklı şey de çılgın.

Çiğ badem, çiğ fındık, kuru yabanmersini, antep fıstığı ve soya soslu çıtır leblebi.

finduk

fb
insta herkeste yok. snap de öyle.

Facebook

Facebook hiçbir zaman popülerliğini kaybetmez. Çünkü Facebook, Twitter ya da Instagram gibi kullanıcıyı kısıtlayan bir ortam değil.

Mizahla ilgili paylaşımlara bakarsan çoğunun Twitter kaynaklı olduğunu görürsün.

reddit

Instagram'daki her gönderiyi görüyorum genelde. O sıklıkta kullanıyorum. FB'a çok nadir bakarım. FB'ta paylaşılan gönderiler ilgimi çekmiyor.

Twitter.

Facebook hiç çekici gelmiyor nedense, Instagram'da da kendim pek fotoğraf koymuyorum, milletinkilere bakmak da bayıyor birkaç dakika sonra.

Facebook. Polularitesini yitirdigi falan yok. Intagram, snapchat gibi uygulamalarin yeri ayri, FB'nin yeri ayri daima.

Reddit disindakileri kullanmiyorum.

blog içinse, tumblr.

facebook
başka hesabım yok

facebook. zaten sadece facebook kullanıyorum.

Sadece Facebook

antalya nakliyat vardı hem istanbul'da hem antalya'da iş yapan. uzunca bir zaman önce onunla taşınmıştık antalya'dan ama kurumsallığı falan şu an ne boyuttadır bilmiyorum.

horoz lojistik'e bakın onlar yapıyordur belki.

bir şey olmaz da sen yine yağ, su, akü suyuna bak ki için rahat etsin. bir de kontağı açınca marşa basmadan önce biraz bekle. lastiklerin havasını da kontrol et.

3 hafta uzun bi süre bir daha bu kadar uzun süre arabayı bırakma hele soğuk havalar akü boşalabilir.

Ben 2 ay hiç çalıştırmadım bi keresinde yurtdışında olduğum için. Hiçbir şey olmadı. Sadece anahtarın kumanda pili bitmiş. Onu da kontağa takınca şarj oluyor sanırım 2-3 gün sonra düzeldi. Araba 2006 fiesta dizel.

Büyük ihtimalle aküsü boşalmıştır. Yanına akü takviye kablosu al derim. Bazı sigortalar bunun için ücretsiz servis yönlendirebiliyor)
Onun haricinde de aracın lastiklerine ve altına bak, çoluk çocuk altına birşey sıkıştırır vs.

Birakin yahu, 3 haftada hicbir sey olmaz. Bin ve git.

bizim servisci amca 15 günde bir yağına suyuna bak hiç kullanmasan bile demişti. fare yer mişmiş de altına kedi girer kemirirmişmiş de...

sat kurtul. binilmez artık ona, ağır masraflar çıkarabilir.

Garantisini yakmışsın akü bitmesi ne ki:( muayene sıfırlanmıştır:( akü kesin bitti:(

oha 3 hafta beklemiş arabaya binilir mi ya. bu sıcakta dışarda dura dura bozulmuştur o atın gitsin. mideniz nasıl alıyo anlamıyorum.

motorun altına eğil ve yere akmış bişey var mı kontrol et. yoksa çalıştır git. hiçbişey olmaz o kadar sürede. galerilerde araçlar kaç hafta bekliyor.

Anca n11, gittigidiyor tarzı yerlerde oluyor böyle resmi satışı olmayan ürünler. Oralara bakmışsındır illa ki. Amazon'a falan da bak istersen belki ordan getirtiliyordur.

e-bay'den filan bulabilirim ama oradan buraya gümrükten takılmadan gelir değil mi? hiç çakmıyorum bu gümrük işlerinden.

Sol tampon?

Ben almazdım. Sebebi: kazalı ve değişeni var. Bunu satarken alıcıyı ikna edemezsin. Sen de bu kadar kolay ikna olma bence. Ayrıca kilometresi de az sayılmaz.

arabanın aksamını bilmem ama corsa ve astra motoru 300 bin görür. iyi bakımla 500 bini de bulur.

diğer kriterler kişisden kişiye değişir.

değişensiz boyasız 8 yaşında araba varsa haber verin.
önden yememişse değişen sorun değil. önden şasi dağılıp düzen tutmama riski var.
fotolara plaka koymaması enteresan iyi araştır arabayı.
opel iyidir alınabilir.

sahibi tanıdık ve güvenilir denebilir o açıdan sorun yok. sadece bu corsalarda bulunan tavan güneş yanığı rahatsız ediyor beni, ve piyasa fiyatını çok bilmiyorum

plaka neden görünmüyor.
sadece bu sebep bana yeterli, almam.
kesin bi numarası vardır.
değişen falan varsa satarken hep sorun.
ayrıca 3binden 29500 bağlamak pazarlık değil, pazarlık payını sıfırlamaktır.

fiyatı konusunda yorumum yok, diğer açılardan alınabilir. kaza nedenli hasar kaydı ne kadar araştırın, kaza fotolarını da mutlaka isteyin

motor hacmi 1.3 bunun farkındasındır umarım, şehir içi için kullanılabilir ama yok ben başka yerler gezerim vs. düşünürsen biraz zorlayabilir. ağırlığı da cürmüne göre biraz fazla 1300kg'ı geçiyor diye hatırlıyorum.

triger'de değişim var mı bunu da mutlaka sor.

pazarlıksız son fiyattır yazmış ilanı okumadan geçmem için yeterli bir sebep... son fiyat, ölücüler aramasın yazan ilana ne bakarım ne de okurum.. araba çok temiz gelmedi açıkçası plaka bile kapalı.. bence başka ilanlara bakın..

içime sinmedi. güneş yanığından uzak dur.

Güneş yanığı dışında iyi araba.

30 güne ayarlı ve her 31 çeken ayda ayarlaman gerekiyor die biliyorum.

benim de bildiğim bi 30 bi 31 oluyor. Temmuz-Ağustos, Aralık-Ocak ve Şubat'ta bozuluyor. Elle düzeltiyorsun.

Bende Pierre Cardin ve Fossil var ikisi de bir 30 bir 31 diye gidiyor ama aralık ocak da ayarlamak zorunda kalıyorsun.

(bkz: perpetual calendar)

aylık 2 gb internet 25 usd ama 5 gb 50 usd olanı alsan daha iyi gibi.

bir de skype'dan aylık 100 dk paketi al 7 dolares. normal hatlarla 5-6 kat pahalıya gelir.

illa telefon kullanmak gerekiyor mu? mesela ücretsiz wifi olan yerlerde whatsup'tan arasan yakınlarını filan? gereksiz para bence bir de sonradan başka ücretler yok paket aştınız demesinler?

O 5 GB 50 USD olanı uluslararası konuşmalarda kullanabilmek için 15 USD daha ödeyeceksin. Astarı yüzünden pahalıya gelecek. Sen bi T-Mobile'a git, derdini anlat, onlar sana en uygun tarifeyi söylerler. at&t de olabilir ama onun internetinde Hotspot özelliği yok. Sadece telefonda kullanabiliyorsun.

@himmet dayi

50 dolar verilen şey internet. dakika paketi değil. 15 dolar ek ücretle int'l calling açtırmada kastedilen şey cep tel.den at&t hattı üzerinden aramak. skype değil.

kaç tane evin var?
cevap sıfır ise şansın da sıfır

Dönem ve koşullar itibariyle zaten bütün şartları sağlayan insanların bile vize almasının zorlaştığını biliyorum ki birçok arkadaşımda rastladım. Kendim vize görüşmesi için beklerken de önümdeki 5-6 kişinin de vize alamaması, sorulan sorular beni çok endişelendirmişti. Adamın birinin bankada parası vardı ama son üç ay göründüğü için güven verilmiyor denerek yollandı. Arkadaşım Alman vatandaşı ve öğrenci olmasına rağmen alamadı. Şu an fazlasıyla ince eleyip sık dokuyorlar ve vize alabilmeniz için mutlaka geri döneceğinizi kanıtlayan bolca belgeye ihtiyacınız var. Bu halinizle bence direkt olarak mülteci konumunda görünüyorsunuz.

Alamazsin.

Amerika'dan vize almak oyle zor falan degil. Eger almak istediginiz vize turune gore tamamen durust davranirsaniz cat diye veriyorlar vizeyi. Yani turistik gezi icin turist vizesine basvurmus; okul okumak icin ogrenci vizesine basvurmus; is firsatlari kovalamak icin is vizesine basvurmus iseniz belge falan sorgulamadan veriyorlar vizeyi.

Soylemesi ayip 3 tane Amerika vizem var (gerci pasaportum calindigi icin hepsi iptal). Hepsi farkli farkli amaclar icin alindi. Hatta ben her seferinde yeni vizeye basvururken millet dedi ki "turist vizen var zaten. ne diye bosuna masraf ediyorsun. git turist vizesiyle iste, gerekirse orda degistirirsin". Ben gene bildigimi okudum ve vize alirken hicbir sikinti yasamadim. Ne belge sordular ne baska birsey. Mulakatlarim hep sohbet havasinda gecti. Kardesimin mulakati da ayni sekilde gecti.

Benim gorusum, siz daha mulakata girmeden onlar sizi bir guzel arastirmis oluyor ve gercek niyetinizi biliyorlar. Mulakat da size son bir sans vermek icin diye dusunuyorum. Yani sizi arastirirken tereddutte kaldiklari noktalar varsa sirf onlara cevap alabilmek icin giriyorsunuz mulakata.

Isin ozu, adamlar ne paraniza ne pulunuza bakiyorlar; ne de geri donup donmeyeceginizle ilgileniyorlar. Adamlarin tek derdi sizin durust olup olmamaniz. Amerika'ya yerlesmek gibi bir planiniz varsa gidin ona uygun basvuruyu yapin; yok ben dil ogrenmek, okul okumak istiyorum diyorsaniz ogrenci vizesine basvurun (burada bir parentez acmak isterim: derdiniz burada master yapmak ise tutup da once bir dil okuluna gideyim orada karar veririm falan demeyin. Boyle yapan cok, bir sikinti da cikmiyor cogu zaman ama bu sekilde dil okulundan universiteye gecip de Turkiye'ye tatile gittikten sonra Amerika'ya geri alinmayan cok tanidigim var. Yine diger bir uyari: sirf Amerika'da daha uzun kalabilmek icin okuldan okula ziplamaya veya sinavlardan dusuk not alip da okulda daha uzun sure okumaya kalkmayin. Adamlar aptal degil; kacak calisiyorsaniz kacak calistiginizi, okuldaki durumunuzu, ingilizce seviyenizi, ne kadar para harcadiginizi, vs herseyi biliyorlar zaten).

Son soz: durust olun.

dürüst olun ve asla yalan söylemeyin. bikaç sene önce kız kardeşimle birlikte girdik mülakata. broadway de oyun izlemek için gidiyorduk. bunu söyledik, o da hangisi dedi. gitmeyi planladıklarımızı söyledik, kendisi de oyun önerdi ve onayladı. ama biz öğrenciydik tabii.

ancak öğrenci olup alamayanları da tanıyorum. ailemizin tapuları, banka hesapları yanımızdaydı ancak bakmadılar. bankada paran ne kadar o da önemli. eğer 50-60 bin tl paran varsa verirler.

ya he kardeşim dürüst olmamızla ilgileniyorlar çünkü hem niyet okuyucu hem de melek gibi insanlar bunlar. şu "benim vizem var" adamlarının tepeden bakan saçma tavırlarına da bayılıyorum ya. oldu kardeşim ben biletimi alayım, kalacak yer rezervasyonumu yapayım, cebime de koyayım 500 doları diyeyim ki 3 gün new york'ta kalıp dönücem. nah verirler. ülkeler için vize başvurusu ve genelde vize kabul/ret prosedürü az çok bellidir, anladık sizin pasaportunuz ağzına kadar vizeyle dolu ama bu bilgi soru soranların işine yaramıyor ne yazık ki.

mülteci konumundasınız diye reddedecekler.

hı hı siz belgelere bakmıyor zannedin gençler :)
evet çat diye veriyorlar dürüst olunca tabi tabi :D
zaten amerikaya yerleşmek isteyen adam broadway'de oyun izleyecem diyemez asdfasfsdf

siz vize memuruna gitmeden belgeleriniz değerlendirilmiş oluyor. vize memuru ondan bakmıyor zannediyorsunuz ama hepsinden haberi var :)

www.bigpara.com

93e kadar gerileyebilir deniliyor. beklentim biraz daha aşağısı.

seneye bugün şu anki değerinden daha yüksek olacağı hemen hemen kesin. ytd.

ekonomi konusunda çok bir bilgim olmadan mayıs ayında dolar düşükken eylüle kadar çok yükselecek demiştim ve yükseldi. şimdi rusyayla kanki olduk ve suriye odaklı bir dış politikamız olacak. yani demek oluyor ki işid tehdidi had safhada. bu yüzden dolar yine çıkacaktır. hatta benim düşüncem amerikadaki seçimlere bağlı olarak rekor bile kırabilir.
edit: tekrar söylüyorum bir alex değilim.
edit2: zaten olsa olsa 2-3 bin lira zarar edersiniz. kar etme ihtimaliniz daha yüksek. 1 sene kullanmayacaksanız riski almaya değer bence. kendi ihtiyaçlarıma göre konuşmak gerekirse iyi özellikli bir macbook pro parası çıkar oradan :d

O kadar uzun vadede dolardan zarar etmeniz çok zor. 1 yıl sonra size getirisi çok yüksek de olabilir, az da olabilir. Bilmemiz imkansız ama doların şu andan 1 yıl sonra daha düşük olması bence imkansız.

not: yatırım tavsiyesi değildir.

peki şuan almak mantıklı mı yoksa biraz daha mı beklemeli? bu işlerden hiç anlamadığım için soruyorum.

Altın 100'lerden 130'lara çıktı. Dolar 2.80-3.1 bandında gidip, geliyor...

Yatırım tavsiyesi değildir, gidişatları nasıl olur bilmiyorum.


.

Veya herhangi bir nufus mudurlugunden de alabiliyorsam da cok iyi olur. Ikametgah istanbulda ama ben baska sehirdeyim bulundugum sehirden istanbuldaki ikametgahin belgesini alabiliyor muyum kisacasi?

Herhangi bir nüfus müdürlüğünden alabilirsin.

Nüfus müdürlüğünden alabiliyorsun. Çok emin değilim, numarasını bulup bir ara sor istersen. e-devletten olmuyor.

tersten düşün; onların senin isifa ettiğine dair kanıtları yok. yerinde olsam sessiz sessiz gider, sonra kıdemin peşine düşerdim...

İş arama izni günde 2 saattir. Toplu olarak kullanılabilir. Yasal ihbar süreniz 8 hafta ise günde 2 saatten toplam 80 saat yapar. O da aşağı yukarı 10 iş gününe denk gelir. iş arama izninizi hiç kullanmazsanız 6 hafta sonra ihbar süreniz biter.

ben bir konuyu anlamadim, yardimci olmak isteyen arkadaslara da yardimci olacaktir. siz istifa dilekcesi verdiniz mi vermediniz mi? (kagit ogutucuye atilani kast etmiyorum, ortada kabul edilen bir istifa dilekcesi var mi?) ve bu dilekcenin tarihi nedir?

@kassiopeia Ben 1 tane dilekçe verdim. O da 1 Ağustos'ta verdiğim, kağıt öğütücüye atılan. Bu arada o kabul edilmedi, istifa etmemi istemediler gibi bir durum yok. Sadece o dilekçede yazdığım tarihin doğru olmadığını o yüzden IK'nin müdürüme bi tarih vereceği, o tarihin son günüm olacağını söylediler. Bunun üzerine de öğütücüye atıldı o kağıt :)

Ancak IK (her şirkette böyle mi bilmiyorum, ama bizde ultra goygoy yapmaları ve her işi geç halletmeleriyle bilinir) 10 gün sonra tarih için dönebildi. Dilekçeme 9 Eylül yazmamı, ve o gün şirketten gitmemi söylediler.

Ben de şimdi diyorum ki, 9 Eylül şirketteki son tarihim olacaksa, dilekçeye 10 iş günü ekleyip (arada bayram olduğu için) 29 Eylül tarihini yazmam mı gerekiyor?

uzak mesafede dikiz aynası iş görür ama sık trafikli ve yakın mesafeyi gözlemlediğiniz yerlerde dikiz kullanmazsanız kör nokta alanını çok genişletirsiniz. en doğrusu ikisini birbiriyle tamamlayıcı kullanmak.

Geçtiğin araca bakıyorsan çok mantıksız değil. Ancak sollama dışında diğer şerit değiştirmelerde dikizi geçtim sağdaki ayna da (onun adı da dikiz değil mi ya?) bazen yeterli olmuyor. Aracın kör noktası var. Sağ arka kapının orasını göremezsin sağ aynadan. O yüzden ben aynaya bakıp bir de kafamı çevirip arka camdan bakarım biri var mı diye yoğun yolda.

göz doktoruna görün.

ayna nereye bakıyor acaba merak ettim. gece zaten farları göreceksin daha net görüş olarak ne isterdin?

sollama yaparken sağ aynada geçtiğiniz aracı görmeden kesinlikle şerit değiştirmeyin.. babam direksiyon usta öğreticisi ve yanımda araç kullanırken mutlaka uyarır beni.

Kisa bir bakis atabilirsin omuz üzerinden geriye dogru. Bu sekilde kör noktayi da görürsün. Hatta almanyada bu sekilde standart ögretiliyor. Omuzdan bakmadan serit degistirirsen ehliyet vermiyorlar.

1. Uygulama arşivini aşağıdaki bağlantıdan indir.
2. USB belleğin ana dizininde ssiptv isimli bir klasör oluştur. Yani bu klasörün dizini X:\ssiptv\ olacak.
3. İndirdiğin arşiv dosyasımı bu klasörün içine çıkar (rar ya da zip)
4. TV'yi aç ve USB belleği tak.
5. Smart menüsüne gir. SS IPTV uygulamalar listesinin en sonunda ya da 'More Apps' bölümünde görünmeli.

1. Uygulamanın arşivini indirmek için aşağıdaki butonu kullanın.

2. USB sürücüsünde "ssiptv" adlı bir klasör oluşturun.

3. İndirdiğiniz arşivi bu klasöre çıkartın.

Başlat çubuğuna sağ tıkla, özellikler'e gir. Muhtemelen orada bir ayar vardır. Bendeki henüz güncellenmediği için bakamıyorum.

Tablet modunda olmayasin? Sag altta bildirimlere tiklayip tablet modunu kapatirsan cozulur.

Tablet modunda olmamasına ragmen tablet modundaymış. o moda alıp çıkartında oldu
, çok teşekkürler.

ios progranlamayi öğrenmek gereksiz, çok çok az firma bunu yaptırıyor . hiç bulaşma derim

C öğrenmene gerek yok. Temel fonksiyonların mantığı zaten birçok yazılım dilinde ortak (for, if, while, vs.) Dediğin gibi C'yi çok iyi bilirsen diğer dilleri daha kolay öğreniyorsun.

Swift ile Objective-C'nin programlama mantığı C'ye göre biraz farklı. Nesnel tabanlı programlama dilleri bunlar. Bunu da kısaca anlatmak gerekirse C direkt dos ortamında komutlarla çalışır. Nesnel tabanlı programlamalar ise adından da anlaşılabileceği gibi nesneler ve olaylara dayalıdır. Yani örneğin programınıza bir buton koyarsınız. Bu buton nesnedir. Her nesnenin olayları olur (bir veya birden fazla). Mesela butona tıklama olayı. Butona tıkladığında yapılması gerekenleri kod olarak ilgili bölüme yazarsın. Aynı nesneye desteklediği olay kadar farklı işlev atayabilirsin. Bunun dışında kodlama mantığı C'ye çok benzer.

yani action script gibi swift ve objective-c öyle mi? temel mantigi buysa buna hakimim zaten action scriptten

@himmet +1
Ancak herkes şu hatayı yapıyor. X dilini öğreneyim mi? Ya da sen kaç dil biliyorsun? Bu tarz sorular.
himmetin söylediği gibi programlama dilleri kardeş gibidir bir çok şey birbirine benzer. Mesele swift veya objective c'yi ios sdk sında kullanmak. Yani mesela ios sdk sını öğrenmek.Yani Dil öğrenmek mesele değil.

c de kendine göre bir dildir ve kendi derleyicilerinde çalışır. C bilmeden java, python, c# gibi diller çok rahat öğrenilir bir sorun olmaz ama direkt swift veya objective-c öğrenmek zorlayacaktır, çünkü swift'i bilmiyorum ama objective-c; c dilinin nesne yönelimli desteklenmiş hali denilebilir, onun için önce c bilmek gerek diye düşünüyorum aksi takdirde zorlanırsınız.

evet sigortalar dahil gözüküyor. ama daha ucuzu var. hertz'de şu kodu yazarsanız indirim yapıyor ve fiyat 708 dolara geliyor. her şey aynı (full size araç) sigortalar da dahil:

imgim.com

Kod: CDP#1244810 (bu kod visa kredi kartı sahipleri için indirim kodu. herhangi bir visa kredi kartınız varsa gösterirsiniz sorarlarsa ki genelde sormuyorlar.

Ben de aynı yerden kiralamıştım (ORD). Normalde bu bedelin değişmemesi gerekiyor. Bende de değişmemişti. Ancak AVIS'ten kiraladığımda 200 dolar kadar farketmişti bir keresinde. İlk kez kirladığım için de anlamamıştım neden arttığını. Siz yine de aracı alırken bu bedeli doğrulayın. Ha şunu söyleyeyim Illinois'nin otobanları komple paralı. Araçta toll varsa onlar ekstra olarak kredi kartına yansıtılıyor. Yoksa zaten gişelerde nakit ödeme yapmanız gerekiyor.

hertz iyiyimiş %20 indirim.

şöyle bir trick var onu da söyleyeyim. eğer araç kiralamada nationality kısmına türkiye seçerseniz o sigortalar otomatik ücretsiz ekleniyor. ama usa seçerseniz sigortalara ayrıca para alıyorlar. bu bazen nationality olmuyor da sitenin hangi ülke seçimi falan da olabiliyor.

ustune 500 dolar daha ekleyip yuruyen bir araba bulabilirsiniz donerken de satarsiniz, bunu niye dusunmuyorsunuz

@bollocks44

adam full size araba kiralıyor hocam. sen diyorsun ki "yürürü olan" araba al onunla işini gör. sanıyorum ki şehirden köye un çuvalı taşımayacak arkadaş :)

ya yuruyen dedigime bakmayin, arkadasim donerken $4000'a zor sattı sapasaglam calisan x4'unu

Top fenerdeyken oyun duruyor, tekrar başlatırken hakem bjk li oyuncuya topu fenere vermesini söylüyor, ama o kalecisine verince frikik veriyor.
Tamamen sallıyor olabilirim ama benim anladığım bu.

topu ayağıyla kaldırıp kafayla kaleciye verdiği için.

cekilmiş gayfe +1

kaleciye geri pas kuralını delmek için 'ayağı ile' toğu havalandırıp kafayla kaleciye geri pas atmanın cezası (kalecinin toğu elle alıp almaması da önemli değil.) endirekt s.b.

topu ayağı ile kaldırıp kaleciye vermeden önce hakemin kararı neydi ki? yani hangi anda yapıyor onu?

hakem kararı önemsiz o anda. aynı kişi topu ayakla kaldırıp kafayla kaleciye oynarsa endirekt vuruştur. pozisyon öncesinde hakem atışı yapılmış.

yeni girne'ye benzettim

yeni girne değil, yeni girne'de böyle keskin viraj yok.

Soyak Siesta Oxygen büyük ihtimalle, önde gözüken alçak bina Meydan AVM olması lazım.

goo.gl

Umarım sitenin yeri hayırlı bir iş için lazımdır.

6 ay ve üstü vizeler oturum iznine girdiği için turistik vize vermezler diye biliyorum. ki 6 ay bile zor gibi. 3 ay verirler max.

Ablam ilk schengen'inde Fransa'dan 1 yıl vize aldı. O nasıl oldu?

Turistik vize ve ogrenci vizesi, yatirimci vizesi farkli seyler. Bir de sana 1 yillik vize verirler ama en fazla 90 gun kalis verirler yani yilin tumunu orada geciremeyebilirsin.

@himmet dayi

1 yıl geçerlilik süresidir, 180 gün içinde en fazla 90 gün kalabiliyorsun Schengen vizesi ile.

ABD'de de aynısı geçerli, 10 yıl geçerli vize alıyorsun ama 10 yıl kalamıyorsun, maksimum 90 gün o da.

üç aydan sonrası turistik vizeyi geçip oturma iznine giriyor, malesef olmuyor öyle. "uzun süreli oturma izni" ya da "çalışma ve oturma izni" lazım.

Yahu 90 günü geçeceğimi kim söyledi. 1 yıl içinde 90 gün geçerli vize istiyorum.

bi arkadasima 2 bi arkadasima da 3 yillik verdiler
2 si de her sene avrupaya defalarca girip cikan insanlar

Soyle bir sey olabiliyor mu;

Mesela ben nirmalde bi hafta gidicwm almanyaya is icin ama adamlar davet mektububda 6 ay surekli girip cikicak falan gibi birsey yazsa ama ben sadece bi hafta gitsem sonrasinda ya bu adam niye girip cikmio falan diye bisey derler mi

italya'dan zor. şu an en uzun fransa veriyor.

Haftada bir geliyor bu aralar sezonu zaten. Sitelerde esnafız bilen bilir, sürekli nişan atanlar masadan kalkanlar evlenip boşananlar geliyor artık komik gelmeye başladı valla.

@gözü açık sevişen yahudi

ne kadar rutin hayatın varmış lan.

başıma gelen değil de şahit olduğum bir olay: benim eski işyerinde gece vardiyasının servisinde herifin birinin götüne şişe sokmuşlardı.

başka bir konu daha var birebir şahit oldum buna. müşteri yapmış olduğumuz bir kalıp tasarımı için beğenmediği yerleri düzeltecek geribildirimde bulundu. CAD tasarım. Müşteriye gönderdiğimizde adamlar açıp bakıyorlar ve olmaması gereken saçma sapan çizgiler mevcut tasarımda. Sanırım program versiyon değişikliğinden kaynkalı. Adamlar da bu çizgilerin ekran görüntüsünü alıp şu yorumu göndermişler: "There's a problem with the CAD. It can't be translated NC so on."
Yani, CAD'de bir problem var. NC ve benzeri kodlamaya (makine prgramlama kodu) çeviremiyoruz. Bu yorumu tasarımcı İngilizce bilmediği için proje sorumlusu tecrübeli(!) arkadaş "Kalıbı çeviremiyoruz" diye çevirmiş. Bizim tasarım ekibi, üretim müdürü, yardımcısı falan komple biraraya gelip kalıp datasına bakıyorlar ve "evet, bu kalıbı calaskal ile çeviremezler." deyip 15 gün uğraşmayla tasarımı baştan aşağı değiştiriyorlar.

15 gün sonra tasarım gözden geçirme toplantısında müşteri tasarımı görür görmez "niye tasarımı bu hale getirdiniz?" diye sordu. Ben bu sırada öğrendim tabii bu chicken translate olayını.

Sorunlu bir müşteriyi Esra Erol da görmüştüm. Bağrınıp çağrınırken "beyefendi ayıp olmuyor mu? Ben sizi her gün izliyorum. Orda ne kadar efendi görünüyorsunuz." dedim. O günden sonra saygıda kusur etmedi.

bir rehabilitasyon merkezinde öğretmenlik yapıyordum. özel bir kurum oldugu için kıyafet konusunda oldukca serbesttik. bende o gun cok hastayım ayakta duramıyorum esofman giyinipte gittim sacımı da tepeden lastikle bagladım.

müdürün odasına girmem gerekiyor öğrenci dosyasını almam için içerde veli görüşmesi de var. neyse o arada müdür cıktı ben girdim işimi halletmem için veli bana sorular soruyor;
- memnun musun buradan?
- ne zmandan beri buradasın?
- öğretmenleri nasıl?
....

bende genelleyerek konusuyorum cogunlukla. kadın sonra bana dönüp 'masallah sen iyisin' dedi. 'yok kötüyüm ilacla duruyorum.' dedim, kadın, 'senin raporun ne mental mi?' dedi, 'hayır ben burada ögretmenim' dedim. kadınla koptuk gülmekten. 'bugun grip oldugum için biraz saldım kurumun izni dahilinde' dedim. kadın bana hala diyor ki 'bende seni masallah ne güzel egitmişler ama ilacla böyleyim deyince korktum saldırcaksın falan sandım' dedi :)

Bunlar en komikleri değil de, şimdi aklıma bunlar geldi: Ben akademisyenim hem de diğer kurumlarla da ortak işler yapıyorum bazen. Bir keresinde diğer kurumdan bir kaç bayağı ciddi insanı kampüse çağırdım. Doktora seminerlerinin verildiği, yuvarlak masalı bir toplantı odasında, ki en alt katta, toplantıya başladık. Odanın camları açık ve direkt bahçeye bakıyor, ormana daha doğrusu. Ben sunumumu yaparken camdan bir kedi usulca içeriye girdi. Böyle bir sıçrayışta masanın üzerine çıktı ve sırtını deli gibi bana sürtmeye kafasını kol altıma sokmaya falan çalıştı. Ben normalde "ay tontiş, seni yerim" diye hayvan seven bir insan değilim. Cool bir şekilde sevip "Naber?" diyorum. O yüzden tepki vermem de geçikti hayvana. Gülücem gülemiyorum. Sonra camdan başka bir kedi daha atladı, ve az sonra başka bir tane daha :D Etrafımda bana sırnaşan, ama çok heyecanlı, üç kedi ve karşımda ceketli kravatlı adamlar düşünün. Hayır ne yapacaksın, kışkışlayacak mısın? Peki bu kediler neden geldi? Ben o gün balıkçıdan balık almıştım, napalım, sağlıklı besleniyoruz, o zaman zamanım vardı :( Paketi de uzun süre kucağımda taşımak zorunda kaldım, ve sunum dosyalarıyla falan :D O balık kokusu her yanıma sinmiş. Kedilerin beni yemeye çalışması ondan. 4. kedi de içeriye dalış yapacakken, kampüsün adeta bir kedi cenneti olduğunu da anlamış olduk. Hayvanları uzaklaştırmak için kedilerle kapıdan dışarıya çıkmam, ve bir sürü kapısı açık sınıf önünden geçmem gerekti :D Ya of, çok komikti ya, sahiden. Yani normalde balık falan kokmuyordum. Ama kediler en küçük molekülleri bile tespit ettiler.

Bir diğeri de tipinden hiç göstermese de gizli ve çılgın bir İron Maiden fanatiği olan sevgilimin laptop'ını ödünç almam, müzik çalarken, kapağı kapatmak süretiyle uyku modunda bırakması, ders anlatmak için kapağı kaldırdığımda, slaytlar için, sınıfı en yüksek ses heavy metal doldurması, öğrencilerle bir süre alık alık birbirimize metal müzik eşliğinde bakmamız, ve en son benden "HEll yeah!" ünleminin çıkması :(

Bir de arıdan korkan erkek bir öğrencinin sınav sırasında camdan dışarı atlaması var. O sahneyi sahiden unutamıyorum.

Ya bunları yaparsın ya da kapatılmakla karşı karşıya kalırsın anlamında

kpatilmayla karsi karsiya kalmak anlaminda. "Face" karsilasmak, yuzlesmek anlaminda yani orada.

Ben de araya kaynak bir soru sorayım.

Passive formatta yazılmış bu cümlenin yardımcı fiili neden yok? Formal yazı diye mi?

"Halal supermarket in Paris WAS told to sell pork and alcohol or WILL face closure" olması gerekmiyor mu?

Doğrusu öyle ama gazeteler pek gramer fln sallamıyorlar.

@himmet dayi
Gazete haberciliği ile ilgili bir kural. Bütün zamanlar, bir derece present şekliyle kullanılıyor. Yardımcı fiiller atılıyor. Gelecek zaman için infinitive kullanılıyor.
Gramer sallamadıklarından değil yani, kural bu şekilde.

Bunun gramer sallamamakla falan ilgisi yok. İngilizce gazetelerde başlıklar bu fotmatta atılıyor.

WILL olmayacak. godoş+1

market told to sell pork or face closure = markete "ya domuz sat ya kapatılmakla yüzleş" dendi

WAS olacak ama ilk kısımda, normal bir cümle için. Yalnız habercilik cümlelerinin tarzı bu.

Özetle, gramer olarak tam doğrusu: "Halal supermarket in Paris WAS told to sell pork and alcohol or face closure"

Haber başlığı olarak tam doğrusu: "Halal supermarket in Paris told to sell pork and alcohol or face closure"

iki durumda da will yok.

Ayrıca içimin yağları eridi, ne o helal market saçmalığı avrupanın göbeğinde...

İngilizce kelimeye bakıp Türkçesini hatırlamaya çalış. Bunun için kartlar hazırlamana gerek yok. Windows uygulaması var bi tane. Kuruyorsun bilgisayara, sana belli zaman aralıklarıyla ingilizce kelime soruyor sen de cevaplıyorsun. İstersen peşpeşe de soruyor. programın adı easywords.

ingilizce kelimeye bakıp gözünün önünde canlandırmaya çalış. computer senin için bilgisayar demek olmasın yani. computer computer demektir, bilgisayar da bilgisayar.

Ingilizce ingilizce onersem? Yani amacin gercekten iyi ogrenmekse. YDS icinse 70 alirsin senin yontemle.

* ve ? desteklemesine gerek yok.

kurallar bölümünde "içeren" diye bir kural var. içeren bölümüne "@d4.supplier-category" diye yazarsan o uzantıdan gelen tüm mailleri istediğin yere taşıyabilirsin. Engellenen bölümünden değil, kural bölümünden yap.

Kanye West olay bir klip yayınladı ondan ötürü gelen bir muhabbet. Famous du galiba klibin adı kim kime dumduma eskileri yenileri mesajlı bişidi.

Kanye West ile Taylor Swift olayı eskiye dayanır:

www.youtube.com

Bir an "ben neden bunu bu kadar iyi biliyorum ki" diye kendimi sorguladim. Neyse, nedeni onemli degil yararimiz dokunsun.

Kanye'nin yeni albumundeki bir sarkida "Bence Taylor ile sevisme ihtimalimiz hala var? Neden mi? cunku o "bitch"i ben unlu yaptim" diye bir soz var (Bitch'i nasil cevirsem bilemedim, rap sarkilarinda bolca duydugun, kimisinin asagilayici bulup kimisinin bulmadigi, soylenen ortama gore kufur olabilen olmayadabilen bir kelime. Turkcesi ne olur bilemedim.). Bu sozun uzerine Taylor bir odul konusmasinda "benim basarimdan kendilerine pay cikaranlarin gozu kor olsun" temali bir laf etti. Bunun uzerine Kim de bir roportajda "Kanye Taylor'a telefon edip sarkinin onayini aldi, neden simdi boyle yapiyor anlamiyorum" dedi. Sonra Taylor "ay ne onayi" tavri takindi. Kim de kalkti Ulusal Yilan Bayraminda (boyle bir sey varmis meger) Snapchatten Taylor ve Kanye'nin telefon konusmasinin kaydini yayinladi. Meger videoya cekmisler. Kaydi ben de tam dinlemedim ama Kanye ilk cumleyi okuyor, Taylor "cok da kotu degilmis hehe" falan diyor. "bitch"li kismi tartismiyorlar sanirim. Neyse, bundan sonra Taylor da "ben sadece ilk kismina onay verdim, "bitch" denmesine onay vermedim" dedi.

Bunun uzerine insanlar Taylor'a pek inanmadi, e bastan hic onay vermedim demistin dediler. Bir de Kim'in yaptigi yasal mi degil mi tartismalari oldu, bazi eyaletler de iki tarafin da onayi olmadan bir konusmayi kaydedip yayinlamak sucmus. Ama sonradan ortaya cikti ki yasalmis.

arkadaşlar genel olarak anlatmış ama husumet yıllar önce bi ödül töreninde taylor sahnede ödülünü almışken kanye'nin sahneye atlayıp "ödül beyonce'nin hakkıydı" demesine dayanıyor. sonra kendi aralarında barışmışlar ama taylor bunu gizleyip medyada kanye'nin yaptığı şey hakkında mağduru oynayarak prim yapmaya çalışıyordu. kanye de şarkıyı taylor'un bu davranışı üzerine yazmış galiba.

bunları niye biliyorum ya.................

yıllardır itinayla kaçındığım çöp bilgileri sayenizde iki dakika içerisinde aldım, teşekkür ederim asdf

cevap; taylor bir gün kim'e koca götlü demiş, olay bundan çıkmış.

Baska yerden alabilirsinn.
Zaten eve kargoyla yollaniyor. Hemen o anda alinmiyor. Bizimkiler antalya - manavgat'tan istanbul'a 4 gunde gelmisti.

Muhtemelen gittiğiniz kurs sizin belgelerini hangi emniyet birimine gönderiyorsa oradan alırsınız. İkamet ile bir ilgisi yok.

Kurslar gondermez. Sen istedigin yerden randevu alirsin adresine gelir.

Bu arada Himmet Dayi az once de vize ile ilgili bir konuya yanlis cevap vermistin. Burada da muhtemelen diye baslayan belki kurslarin yuzde birinin yaptigi bir uygulamadan soz ediyorsun. Artik her sey online calisiyor. Lutfen yanit verirken bilgilerinin tazeliginden ve gercekliginden emin ol.

Yanlis belirtmisim. Ehliyeti ilk defa almiyorum. Halihazirda ehliyetim var, eskisini yeniletme olayini sormaya calismistim becerememisim:/

Benim cevabim kesin cevap.

Istediginiz her yerden basvurabilirsiniz. Zaten evinize kargolaniyor. Size 15 gun gecerli belge veriyorlar a4 kagida basilmis. Ama 4-5 gune gelir zaten. Antalya'dan istanbul'a geldi mesela.
Onun disinda 15 tl oduyosunuz, 13 tl bisey, 2 tl de vakif payi mi ne. Akbankta odemeyin, biz sikinti yasadik. Baska bankada odersiniz.

Onun disinda fotografin boyutu biraz sacma - pasaportumda olab biyometrigi kabul etmediler. Yeni cektirdim.
Neyse iste. Boyle yani.

hepsine bakmadım ama tanım olacak, Toyota Auris; "güncel fiyat listesi aşağıdaki adresten görülebilen otomobil modeli." gibi.

Toyota aurisi degistirdim simdi.

American History X ve Kalın Bok haricinde, geri kalan hepsini sil. Ayrıca çaylaksın sen, belki 8 sene sonra yayınlanacak entry giriyorsun, güncel bilgi vermen iyi olmamış.

hepsi tanım. formatta sıkıntı yok. o değil de tanım hadisesi biteli yıllar oldu. çaylak alımında hala tanıma bakıyorlarsa çok saçmaymış. pratikte öyle bir zorunluluk yok çünkü. belki biraz daha fazla öznel ve eğlenceli entry girebilirsin bunlar çok nesnel olmuş çünkü.

gerçi neye bakıyorlar onu da bilmiyorum ama..

Kısa ve öz bir tüyo. Cümlenin son 2 3 kelimesini oku. Tanım olup olmadığını net belirtir.

Örneğin:


IKEA
ikisi istanbul'da olmak üzere türkiye'de 5 mağazası vardır. diğer mağazaların olduğu şehirler; ankara, izmir ve bursa'dır.

Şimdi burada "5 mağzası vardır" cümlesi tanım belirtmiyor. Mekanik olarak sözlüğün çaylaklar için seçici kriteri hala tanım. Sen şimdi bunun yerine "5 şubesi olan mağaza" desen dahi yeter. Ne mağazası belirtemene bile gerek yok (ki belirtmemişin de)

Yani şöyle düşün ben ikeayı hiç duymamışım hiçbir fikrimmyok. Sen bu entryi girince çok malsam ikeayı adam zannetip herifin 5 mağazası varmış diyebilirim. Ama sen son kelimeye "mağaza" yazarsan bunun önüne geçersin. Bu basit konu için çok önemli olmayabilir ama karmaşık konularda hayat kurtarır.

Kısaca son kelimeyi tanım yap geç :) kimleri aldılar bu dürümcünün sözlüğüne.

sir gawain +1

"1998 yılında gösterime girmiş ve dilimize geçmişin gölgesinde olarak çevrilmiş film. Kitabi da güzeldir."

Bu entry'yi okumaya değmez. Değerli bir şeyler yazmaya çalış. Şu anda yazar olanları çok dikkate alma. adamlar sonuçta maç başlığına "goooool" diye entry giriyor. sonra düzenleyip şunu yazıyorlar:

tanım: gol olan maç.

bunu çaylakken yaparsan yazar olamazsın. o yüzden klasik olacak ama "seni neden yazar yapalım?" sorusunun altını dolduracak entry'ler yazmanı tavsiye ederim.

vassal -1

illa tanım olacak diye bir şey yok. 'tanım devamı' diye bir şey de var.

yani ikea başlığının altında oranın bir mağaza olduğu zaten bin defa söylenmiştir. senin yazdığın ise bu tanımın devamı olduğu için formata uygunluk açısından bir problem yaratmaz. yazar alımında tek bakılan şey tanım olsaydı çay başlığının altına "sıcak bir içecek" diye yazan sürüsüne bereket çaylak olurdu. o yüzden entry'nin okunabilir ya da güncel tabirle ekşi şeyler'e taşınabilir bir zenginliği olmalı.

"1998 yılında gösterime girmiş ve dilimize geçmişin gölgesinde olarak çevrilmiş film. Kitabi da güzeldir."

bu entryinin okunmaya değer olmasına gerek yok. yazar olmak icin ideal entry. yazar olduktan sonra silip istediğini yazabilirsin. modlar icin önemli olan senin yazdığın şekil. sadece biriki cümle daha ekle.
kitapta dikkat ceken en önemli kısım ise bla bla mesela.

Cok celiskili yorumlar geliyor iyice kafam karisti :)

donanımhaberde kampanyaları duyurma sayfası gibi entry yazmışsın. hepsi güncel ve bikaç seneye çöp olacak bilgi. kış uykusunun d&r'da 20 tl'ye satıldığı bilgisinin ekşi sözlükte ne işi var?

Benim naçizane en sevmediğim profil tipi. Tamamen ansiklopedik bilgilerden oluşan yazar hakkında hiçbir fikir vermeyen aceleyle yazılmış entry'ler. Benim önüme gelse ben onaylamam ama onaylayan kondüktör çıkabilir. Ben şu sıra değerlendirme yapmadığım için şansın biraz daha yüksek.

Tavsiyelerinizi dikkate aliyor ve editliyorum entryleri. Aslinda bilerek uzun yazmadim. Uzun yazinca konduktorler okumaya useniyor diye duymustum.

öyle kondüktör varsa amk ben onların, zannetmiyorum olsunlar. varsalar ve bu yüzden onaylanmazsan da bırak yazar olmayıver. neyse uzun lafın kısası sil entrylerini hacı, güven bana.

ingilizce:
whatever

türkçe:
altın elbiseli adam
motorcu abi
işten çıkınca oyun
whyshy

kaanYT, whyshy

Primitive Tecnology m.youtube.com

Diresta m.youtube.com

bariş özcan

bence seni atarlar içeri. bugün 2010 yarın 2012 sınavı iptal edilir. sen o 90'nı nasıl aldın der alıverirler görevden.

@nedendir bilinmez
sınav kağıtları var ...zaten şüphesi olan böyle bişeyi düşünmez bile :)

2010 kpss'nin iptali ile amacin adaleti saglamak oldugunu dusunmuyorum. Bilmiyorlar miydi bugun mu ogrendiler sorularin calindigini. Bal gibi biliyorlardi ama bugun aralari bozuldu. Yani kim ne yapsin sizin yenilen hakkinizi?

peki kpss 2010 puanıyla hakkıyla atanan ne yapabilir?

dediğim gibi soru kitapçıkları ortada inceleme yapılabiliyor. ona göre değerlendirme yapılabilir. hakkıyla kazanan kazanmayan çıkar ortaya bence...

2 yil alamadigini dusundugun maasi mi talep etmek istiyorsun?

soru kitapçıkları yok malesef. 2010 yılında dava konusu olunca mahkeme "kopya yok" dedi, tüm sınav evraklarını imha ettirdi.

@jugador hayır neyse hakkım tamamını . ben çalışayım çabalıyayım adamın biri gelsin haksız yere benim önüme geçsin.adaletsizlik !

@akaktreil evrakların imha edildiğini bilmiyodum. yazık o kadar insana ...

takipsizlik ile sonuçlanacak bir dava olacaktır.

Sıfırı 150-200 arası. İkinci el ise 100 lira eder.

Aziz Yıldırım Feto'nun arkasından atıp tutmuş. O da ona takmış.

Ciddiyim. Hüseyin Gülerce söyledi geçen gün CNN'de.

ihalelerle alakalı olduğu söyleniyor yıllardır. arkadan atıp tutmayla koskoca kulübün kaderiyle oynayacak kadar salak değildir feto bence.

cemaatin himmet adı altında şirketlerden, şahıslardan para talep ettiğini bildiğimize göre, muhtemelen aziz'in de buna karşı çıktığını varsayarsak -ki gs'li eski bir başkan böyle bir açıklama yapmıştı adını unuttum- mantıklı geliyor. tamam fb belki şike yaptı, ki aziz de bunu inkar etmedi, ama bunu şantaj unsuru olarak kullanan cemaatti. aziz karşı çıkınca da ipini çekmeye çalıştılar. şike yapmış olsa da helal olsun diyorum aziz'e ki hiç sevmem.

not: gs

şu ülkede büyük kulüplerden tarihinde şike yapmayan bir tanesi olduğuna inanmıyorum.

şike davasında olanlar gerçek miydi kumpas mıydı bilmem, ama bir yerlerde bir şekilde illa ki şike yapmıştır. aziz yıldırım yapmış mıdır yapmamış mıdır, orası ayrı konu.

galatasaray da, beşiktaş da ve hatta ağlayan trabzonspor da.

ama fethullah'ın bahanesine fenerbahçe yargılandı. diğerleri yargılanmadı. istendiğinde nasıl fenerbahçe ile ilgili bir sürü şey yazılıp çiziliyorsa, pekala diğerleri hakkında da yapılabilirdi, yapılmadı.

beşiktaş ne yaptı bilmem, ki demirören dönemiydi galiba, ünal aysal'ın bilmem kaç kişi galatasaray'dan başbakana oy veriyor diye açıklaması vardı. neden dokunulmadığı belli onlara. aziz onlardan olmadı. bu aziz yıldırım'ın dürüstlüğünü göstermez ama birilerinin adaletin üstünü örttüğünü, haksızlık ve ikiyüzlülük yaptığını gösterir.

ki galatasaray eski başkanlarından birinin, rica ile şike yapılırdı dediği bile vardı, çok eskilerden kalma.

edit: açıklama, 20 milyon galatasaray taraftarı ak parti'ye oy verdi şeklindeymiş, ünal aysal tarafından yapılan.

Sorun yazılımsal.

Şimdi apple store'daki arkaşlar apple diognastic diye bir bölüme erişebiliyorlar. Bu bölümde hangi uygulamanın ne zaman çöktüğünü, en son ne zaman şarja takıldığını bile görebiliyorlar. Onlar öyle söylerken buradan birinin aksini söylemesi absürd olur.

edit: tik vermemişsiniz ama üstteki cevap doğrudur.

apple store uzaktan bağlanıp bu teşhisi koymuş, sen hala inanmıyorsun. E ne diyelim? "Telefonu yere at belki düzelir" mi?

zorunlu sigortanın cezası var. arabayı bağlayacak kadar olabilir. ondan emin değilim ama bir cezası var.
kasko yaptırmazsan olur.

çevirmeye denk gelirsek arabayı bağlarlar. yaptırmadığın her gün için de ceza yersin.

ruhsat gelmez eve yeni alındıysa. sigorta yaptırmayınca ruhsat gelmiyor.

Yaptırmadığınız her gün ceza biner. Eninde sonunda yaptırmak istediğinizde çok fahiş fiyatla karşılaşırsınız.

evet faizli ceza yersin, her türlü öpüyorlar yani. evin önünde yatırsan da satacağın zaman çıkar o ceza.

5SE çıktıktan sonra satışı durdu bildiğim kadarıyla. Ancak herhangi başka bir yerden alabilirsiniz. Nitekim apple yetkili servisleri 2 yıl garanti vermek zorunda.

Hepsini tek tek sorar. Eğer bir daha gösterme seçeneği işaretlendiyse zamanında hepsie okundu bilgisi gider.

bir şey yapılabiliyorsa binlerce tc no toplarım hemen yarın

çok güzel soru

Milyon defa incelendi bu konu, hiçbir şey yapamaz.

aman diyim :( senin adına paravan şirket kurup terör örgütü adına kara para aklıyolar :((((((

50 milyon kişinin tc nosu ifşa edildi zaten. o yüzden kafana takmanma gerek yok.

tc no ifşası doğru malesef, tüm eşimi dostumu , ailemi buldum tc no listesinde yani, madem dert ediceksen bu tckimlik no ifşası çok daha büyük bir sorun bence

ben de "para göndereceğim tc no kısmını anlamıyorum". abi para gönderiyorsun banka işlemi yapıyosun yani bi zahmet ver tc.ni

bunu sms, whatsapp.. ile bildirdiyseler ayrica dava hakkiniz var diye biliyorum.

İzindeyken çıkış veremezler. Alo170 i arayın. Ayrıca bölge çalışma müdürlüğü ne gidin internetten sizin bölgenize bakanı bulup. Onlar sizin adınıza ücretsiz olarak süreci takip ederler.

İhbar süresi sadece istifa durumunda olmuyor. Sizi çıkarsalar da ihbar süresi olmalı. Bu süreden evvel sizi çıkarırlarsa süreye ait bedeli ödemek zorundalar. belki de 6 haftalık ücret sizin 3 yıllık kıdem tazminatınızdan yüksektir. ona göre davranın.

İzinde çıkışınızı veremezler. İzniniz bitince gidip konuşun, "çıkışı adam gibi yapın yoksa dava edeceğim" deyin...

İyilikle olmazsa şikayet edip, gerekirse dava edersiniz. Yokuşa sürerlerse iyi bir avukat bulun.

Binlerce memuru bu yüzden geri çağırdılar. İzindeyken kovamıyorlar...


.

Eğer arama ile bulamıyorsanuz arama bölümüne dizin oluşturma işlemi yapılması lazım.

support.office.com

Tarihe göre sıraladığınızda en eski e-posta 1 yıl eski ise yeni bir veri dosyası oluşturulmuş olabilir. Veri dosyasının veri yolunu öğrenip orayı bir kontrol edin daha eski bir veri dosyası var mı diye.

Genelde şurada olur:

C:\Users\"Kullanıcı Adı"\AppData\Local\Microsoft\Outlook\

Site üzerinden de mi bu şekilde? Posta kutusu ayarlarını bu şekilde yapılandırmış olmayasın?

arşivlenmiş eposta ya da benzer bir klasör arayın. himmet dayının verdiği yerde de archive.pst diye bir dosya olacak ondadır muhtemelen.

archive.pst diye bişey bulamadım o dizinde. webtede 1 yıl geçmişe gidebildim.

babylon adli program yapiyor..

ceviri.babylon-software.com

Babylon'u kurduktan sonra browser extension'ını da yüklemelisiniz. Aksi halde çok başarılı olamıyor. Bunu yükleyince sıkıntısız çalışır.

addons.mozilla.org

google çeviri eklentisini kur. kelimeyi seçince hızlıca çevirebiliyorsun.

Aygıt yöneticisine girip Ağ bağdştırıcıları sekmesi nasıl görünüyor, onun da fotoğrafını gönderebilir misiniz? Ağa erişim kartları devre dışı gibi görünüyor.

i.hizliresim.com

Aygıt yöneticisi

Tahmin ettiğim gibi ağ kartlarında sıkıntı var. Virüs gibi bir şey olabilir.

İlk olarak Ethernet ve Wi-Fi adaptörlerinin driverını güncelleyin Casper'ın sitesinden. Yüklemelerden sonra tekrar bakalım bu bölüme. Tabii şimdi siz o bilgisayarla internete bağlanamadığınız için indiremeyeceksiniz driverları. Başka bir bilgisayar bulup indirmeniz gerekecek.

Alternatif çözüm olarak belki şu da işe yarayabilir: Bilgisayarınızı sistem geri yükleme ile problem olmayan en yakın tarihe geri yüklemeyi deneyin. Dün veya ondan önceki günlere.

Yok. Çünkü çok pahalı. O riski göze alıyorum.

Yok çünkü mükemmel bir şekilde kaza yapmadan kullanabiliyorum. Aracımı kapalı garajda tutuyorum. Tövbe tövbe.

Kısacası, çok para çok.

yok. arabanın ederi şu anki kurdan 22bin lira. kasko için istenen bedel 2250 lira. geçen benzer bir araçla arkadaş bir araca arkadan geçirdi. ön kaput, çamurluklar, farlar tampon, karbürator vs değişti. ödediği para 1600 1700.

Zenmate browser eklentisi

Başka dns dene bazı dnsler işe yaramıyor.

siphon

tor

Hazırlık 2 sene. Onu biliyorum. En azından Hukuk 2 sene. Yazılım dili ingilizce ama Türkçe eğitimi olan okullarda nasıl sorun olmuyorsa GSÜ'de de sorun olmaz.

işte benim anlamadığım da o.

türkçe veya başka bir dil, ingilizce haricinde, bu insanlar anlamadan nasıl kodlayabilir ki? ezerbeleyerek mi?

çok küçükken birinin bana if komutunu gösterdiğini hatırlıyorum, hiçbir şey anlamamıştım. adam işte anlatıyor koşul falan ama aklımda kalan tek şey koşul.

bir yıl kadar sonra merak edip de if'in anlamını öğrendiğimde, nasıl cümleler içinde kullanıldığını gördüğümde o zaman 'hee, bu if ordaki if' demiştim de öyle anlamıştım.

şimdi adam da pat diye anlatmış, ona da kızıyorum.

sanırım böyle bir durum olur yani. sonuçta bir sürü komut var, terim var.. hangi birini bilecek de yazacak ki bu insanlar?

veya bir diğer ihtimal, buraya giden insanlar zaten ingilizce biliyor.

Düzeltme ile birlikte cevap vereyim. GSÜ mezunu arkadaşıma sordum şimdi. Bilgisayar mühendisliğinde hazırlık 1 yılmış. 2 yıl değil. Onda da sadece Fransızca öğreniyormuşsun. Eğer Fransızca eğitimli bir liseden geldiysen hazırlık da yokmuş.

Cevabına karşılık olarak şunu söyleyebilirim; programlama öğrenmek için İngilizce bilmek şart değil. Bilmenin hızlı öğrenmek açısından faydası olabilir belki ama ben Türkçe eğitimli bir okulda yazılımı öğrendim. Şu anda herhangi bir yazılım dilini kendim çok rahat öğrenebilirim. Bunun yabancı dille bir ilgisi yok. Zaten kodlamada da temel birkaç terim var (while, if, for, vs.) Bunları da İngilizce bilmeden öğrenemiyorsan zaten programcılığa hiç bulaşmamak lazım.

Hazırlık 2 yıl falan değil, yıllar önce 1'e düşürüldü. Sadece Fransız Dili ve Edebiyatı okuyan öğrenciler 2 yıl hazırlık okumakla yükümlü.

öncelikle teşekkürler mesajlar için.

vallahi ne bileyim, bana ingilizce olmadan öğrenilecek bir şey gibi gelmedi. bunu diyorum, çünkü bu karar verme sürecim boyunca hep gsü düşündüm ve aldığım cevap şu oldu;

'bulduğun kaynaklar hep ingilizce olacak..'

e şimdi ingilizce bilmeden kendini geliştirmek de çok zor olsa gerek.

Programlama dersleri agırlıklı degil. Matematik ve fizik ilk 2 sene agırlıklı oluyor yani hem kredisi yüksek hem de ders sayısı fazla. İnternet sitesine girip bakabilirsin orada dersler gözüküyor. Dile yatkınlıgın yoksa hazırlıkta kalabilme ihtimalin var. Bu gercek bir oran ki sayısal bölümü ögrencileri hazırlıkta daha fazla kalıyor. Tabi bu genelleme gibi bütün genellemeler yanlış.. Kolay gelsin.

laptop ıcın ozel kısa ramlerden alacaksın birde ddrına bak sendeki ramlerin o ddr da al.

Bilgisayarın tam olarak modelini söylersen yardımcı olayım. Aynı DDR'dan alman yeterli olmaz. Aynı hızda olması lazım. Bir de DDR3L ramler var, daha az enerji harcayan. Onlar DDR3'ten farklı.

Bilgisayar dell inspiron n5050

Bilgisayarın altındaki etiketten de kontrol edin. Tam model numarası lazım.

Dell Inspiron N5050-96F23B gibi mesela.

N5050-6121 yazıyor
Birde dekk service tag var: o da 83z7bv1

Dell olacaktı o tabi. Mobil olduğum için edit yapamadım

Mevcut Ram ne kadar?

Alacağınız ram DDR3 1333 MHz PC3-10600 Notebook ram olmalı. Örneğin:

www.webdenal.com

Eğer mevcut raminiz tek slotta 4 GB ise (2+2 değil) örnekteki gibi direkt 4GB alıp ikinci modüle takabilirsiniz.

Eğer mevcut raminiz 2+2 şeklindeyse ya da tek slotta 2 GB raminiz varsa ikinci slota 4 GB ram takıp toplam 6 GB elde edebilirsiniz ya da iki slottakini de çıkartıp 4+4 şeklinde ya da direkt 8 GB ram alıp takabilirsiniz.

Bilgisayar maksimum 8 GB ram destekliyor.

Mevcut ram 4gb sanırım bir 4 daha almam lazım

ssd almak daha yaralı olur.

www.crucial.com üzerinde bir test vardı. Bilgisayarındaki mevcut durumu ve olabilecek ram'leri gösteriyordu. Ondan faydalanıp model belirleyebilirsin.

Sırasıyla önce şuradan vergiyi ödüyorsun 138 TL: intvd.gib.gov.tr

DİKKAT: Ödemeyi yaparken kullanacağın TC Kimlik numarası, kaydı yaparken kullanacağın pasaport sahibinin TC kimlik numarası olmalı. Bu kişinin de son 1 ay içinde ülkeye giriş yapmış olması ve ayrıca son 2 yılda pasaportuna herhangi bir telefon ya da GSM kullanan başka bir cihaz (tablet vs.) kaydetmemiş olması gerekiyor.

Ödemeyi yaptıktan sonra kimin TC kimlik numarasını kullandıysan o kişinin e-devlet portalına girip telefon kaydını yapacaksın.

sktir et kendine bırak. ilerde "qandırıldım xd" dersin. kim bilecek mk.