Anlatmak yerine sormayı dene. Dakikalarca ifade etmeye çalıştığın şey karşısında hiç duymamış gibi su getirmeni istiyorsa anlattığın şeyi kafasında kabul edemiyor, kaçmak, konuyu bitirmek için su istiyor olabilir.
Her ikinizi de tanımadan, sadece bir paragrafa sığan kısa özetle böyle önemli bir konuda tavsiyede bulunmak oldukça zor. Yanılma payı oldukça fazla biliyorsun. Benim çıkarımım şu yönde oldu;
Sanırım o seni işin başında görmek istiyor. Seni o yönde yetiştirmek, sonrasında işi sana devretmek istiyor. Sen ise işin ortamıyla bağdaşamıyor, kendime başka bir yol çizsem mi acaba diyorsun. Bana kopma noktanız bu gibi göründü.
Ortam konusunda yalnız değilsin Buradaki arkadaşların çoğu seninle aynı duyguları paylaşıyordur. Ekşi camiasının böyle bir durumu var. En basitinden ele alayım, espri yapsan anlaşılmıyor, gönderme yapsan yerine ulaşmıyor. Uzaylı kalıyorsun gibi bir durum. Galiba sizin iş yerinin ortamı daha da farklı. Uyumsuzluk yaşaman normal yani.
Gelelim esas meseleye... Üniversite senin için neden vakit kaybıydı, neden master yapmak istiyordun, yüksek lisansı neden aklından çıkardın, ne yapmak istiyorsun, daha doğrusu önüne geçemediğin içine ateş düşüren isteğin ne, nasıl yaşamak istiyorsun, on sene, yirmi sene sonra kendini nerede görmek istiyorsun, nasıl bir hayat yaşamak istiyorsun sorularını kendine sorup cevaplaman lazım.
Sana bir aforizmamı diyeyim. (Altı boş değildir ha, çok kez tecrübe edildi tarafımdan)
(bkz:
kararlılık girdap oluşturur)
Önce sen kendin için en doğru şeyin ne olduğuna karar ver. İyice tart biç, sor soruştur. (görüyorum yapıyorsun)
İşte o karar seni ve babanı değiştirme gücüne sahip olacak.
Kolay olsun.