tolga asp
aynı soruyu sabahda sordum ama pek sonuç alamadım, başka wireless'ları gören telefonum kendi evimdeki kendi modemimi görmüyor. modem ayarlarımda sorun var sanırım ama arayüz ingilizce olduğu için hepten bozmak istemiyorum mevcut ayarları. anlayan arkadaşlar birkaç dakikasını ayırarak uzaktan bağlana
aynı soruyu sabahda sordum ama pek sonuç alamadım, başka wireless'ları gören telefonum kendi evimdeki kendi modemimi görmüyor. modem ayarlarımda sorun var sanırım ama arayüz ingilizce olduğu için hepten bozmak istemiyorum mevcut ayarları. anlayan arkadaşlar birkaç dakikasını ayırarak uzaktan bağlanabilirmi bilgisayarıma? veya aklınıza gelen çözüm önerileri nelerdir, bi yardım edin şu garibana be.
not: telefonu dün aldım, android işletim sistemli.
not: telefonu dün aldım, android işletim sistemli.
0
bence evdeki modeminde mac adres koruması olabilir veyada özel ip numarası verilmiştir bu numaraları telefona girmen gerekli olabilir. Başka bi modemle bağlanabildiysen mac adres engellemesinden olabilir.
adsl modemlerin genelde ip adresi 192.168.1.1 bunu tarayıcına yaz. orda güvenlik yada securty kısmında mac adres gibi birşeyler olmalı eğer seçili ise telefonunun mac adrees kodunu buraya gir ya da mac adress güvenliğini kaldır, fakat çevredeki kullanıcıların modemine erişmesi için onlara kolaylık da sağlamış olursun
adsl modemlerin genelde ip adresi 192.168.1.1 bunu tarayıcına yaz. orda güvenlik yada securty kısmında mac adres gibi birşeyler olmalı eğer seçili ise telefonunun mac adrees kodunu buraya gir ya da mac adress güvenliğini kaldır, fakat çevredeki kullanıcıların modemine erişmesi için onlara kolaylık da sağlamış olursun
0
android kullanmadim ama gelismis bir sistemdir, boyle bir sorun olmasi ilginc. telefonu (nereden yapiliyor bilmiyorum) bir guncelle, bak bakalim degisme var mi. olmazsa modem ayarlarini kurcalayarak wireless sifrelemeni degistir, wpa2 ise once wpa'ya, o da olmazsa wep'e dusur, girebilirse sorunun kaynagini anlarsin en azindan.
bu arada, wep'i dene ama aman diyim wep'te birakma sifrelemeni zira kirilmasi cok kolay.
bu arada, wep'i dene ama aman diyim wep'te birakma sifrelemeni zira kirilmasi cok kolay.
0
dento
şu pabuç hakkında fikirleriniz? bir de bunu avrupa yakasında bulabileceğim yer var mıdır? (interneti hariç tutun)http://catalogue.adidas.com/catalogue/com/product/G42384/Hoops-Low
şu pabuç hakkında fikirleriniz? bir de bunu avrupa yakasında bulabileceğim yer var mıdır? (interneti hariç tutun)
catalogue.adidas.com
catalogue.adidas.com
0
üstten çekilmiş fotoğraftan güzel görünmedi bana da, ama yandan fotoğrafta fena değil gibi geldi. 1.70 boy, genelde kot altına. beyaz spor ayakkabı da giyerim ama koyu renkler tercih ediyorum genelde. böyle..
0
@tamamtamambuldum, sadece ilk bakışta nasıl göründüğünü sizlerin üstünde test etmek istemiştim. fikir sadece.. neyse zaten, vazgeçtim :)
0
vericemparasını
sol alt 20liğimde sorun var. aslında alınması gerekiyordu ama pek önemli değil dedi doktor. şimdi ağırmaya başladı pazartesi gidicemde o güne kadar bişey yapmam lazım.yarısı çıktı yarısının üzerinde hala ağız içi doku var. yani yarısı çıktı. acaip pis kokuyo sanırım iltihaplı. bi ağrı kesici flan mı
sol alt 20liğimde sorun var. aslında alınması gerekiyordu ama pek önemli değil dedi doktor. şimdi ağırmaya başladı pazartesi gidicemde o güne kadar bişey yapmam lazım.
yarısı çıktı yarısının üzerinde hala ağız içi doku var. yani yarısı çıktı. acaip pis kokuyo sanırım iltihaplı. bi ağrı kesici flan mı içsem napsam?
yarısı çıktı yarısının üzerinde hala ağız içi doku var. yani yarısı çıktı. acaip pis kokuyo sanırım iltihaplı. bi ağrı kesici flan mı içsem napsam?
0
degisim90
~Facebookta taniyor olabilecegin kisiler diye bir bolum var ya yan tarafta, ben istiyorum ki beni kimseye onermesin. Bi ayari filan var mi bunun? ~Bir de bir sey vardi, facebookta senin adini aratinca insanlar senin profilin hic bir sekilde gozukmuyordu. Arkadaslarinin arkadas listelerinde dahi bula
~Facebookta taniyor olabilecegin kisiler diye bir bolum var ya yan tarafta, ben istiyorum ki beni kimseye onermesin. Bi ayari filan var mi bunun?
~Bir de bir sey vardi, facebookta senin adini aratinca insanlar senin profilin hic bir sekilde gozukmuyordu. Arkadaslarinin arkadas listelerinde dahi bulamiyorlardi seni. Bu nasildi?
Tesekkurler
~Bir de bir sey vardi, facebookta senin adini aratinca insanlar senin profilin hic bir sekilde gozukmuyordu. Arkadaslarinin arkadas listelerinde dahi bulamiyorlardi seni. Bu nasildi?
Tesekkurler
0
ikincisi için; gizlilik ayarları-uygulamalar ve internet siteleri-hekese açık arama ordan ayarlıyosun
0
jack of hearts
merhabalar,iki hafta önce istanbul için şöyle bir çalışma yapmıştım:http://s7.directupload.net/images/110408/rlmyotg7.jpghazır zaman bulmuşken aynı çalışmayı bu sefer de ankara için yapayım dedim. çalışma şu an şu durumda:http://s7.directupload.net/images/110415/h2suzhl7.jpgancak fikir aşamasında tı
merhabalar,
iki hafta önce istanbul için şöyle bir çalışma yapmıştım:
s7.directupload.net
hazır zaman bulmuşken aynı çalışmayı bu sefer de ankara için yapayım dedim. çalışma şu an şu durumda:
s7.directupload.net
ancak fikir aşamasında tıkandım şu an. acaba daha neler eklenebilir? yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
iki hafta önce istanbul için şöyle bir çalışma yapmıştım:
s7.directupload.net
hazır zaman bulmuşken aynı çalışmayı bu sefer de ankara için yapayım dedim. çalışma şu an şu durumda:
s7.directupload.net
ancak fikir aşamasında tıkandım şu an. acaba daha neler eklenebilir? yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
0
siyasetçiler, parti amblemleri.
not: yalnız bayıldım ben bunlara. muhteşem olmuşlar. amaç nedir acaba diye sorsam?
not: yalnız bayıldım ben bunlara. muhteşem olmuşlar. amaç nedir acaba diye sorsam?
0
hocam harikasın,
bi köşeye hızlı treni ekleyebilirsin, hatta benim aklıma hzlı trenin o baloncuğu çekmesi gibi bişey geldi nazcizane.
ha bi de bitirince duyuruya cevap olarak koyarsan çok sevinirim.
bi köşeye hızlı treni ekleyebilirsin, hatta benim aklıma hzlı trenin o baloncuğu çekmesi gibi bişey geldi nazcizane.
ha bi de bitirince duyuruya cevap olarak koyarsan çok sevinirim.
0
behzat ç.'ye dair birşey olabilir :) ek olarak da estergon kalesi ve ulus heykel olabilir. saman pazarına dair birşey de güzel olur.
Ekleme: hocam eline sağlık çok güzel düşünmüşsün çok da güzel olmuş. geçen yaz şehir isimleri ve belli simgeleri olan tişörtler çok moda idi, bence bu tip minik logoların birleşimi bir tişört çok güzel olacaktır.
Ekleme: hocam eline sağlık çok güzel düşünmüşsün çok da güzel olmuş. geçen yaz şehir isimleri ve belli simgeleri olan tişörtler çok moda idi, bence bu tip minik logoların birleşimi bir tişört çok güzel olacaktır.
0
melih gökçek'i anmak istemiyorum açıkcası. :) ankara kalesi, ankara keçisi, ankara kedisi var zaten. diğer öneriler içinse teşekkür ederim, deneyeceğim birazdan eklemeyi. siyaseti genel olarak işleyebilirim de parti amblemlerine girmeyi düşünmüyorum.
çalışmayı tamamen keyfi yaptım. bir amacım yoktu. bobiler'e gönderdim.. görüp tişörte bastırmak isteyenler filan çıktı. basılacak da site vasıtasıyla muhtemelen. bunun dışında bir fonksiyonu yok şimdilik. :)
edit: ben cevap verirken diğer yazanları görmedim. teşekkür ederim hepinize öncelikle. şöyle özetlemek gerekirse; hızlı tren var, estargon kalesi'nin orjinali ankara'da olmadığı için koymadım, behzat ç.'yi koymayı düşünmüyorum filiz akın bile yokken çalışmada (aslında filiz akın'ı koyacaktım da sarı uzun saçları sorun yarattı siluet yapma aşamasında.) yeni yapılan ankara logosunu bir halta benzetemediğimden eklemeyi düşünmüyorum. cami olarak bir aklıma kocatepe geldi benim, zaten bir camilik yerim daha kalmadı. doldurma aşamasında minareler dert oluyor, o yüzden yanaşmıyorum pek cami, minare vs. gibi sivri yapılar eklemeye. istanbul çalışmasından anlayabilirsiniz ne demek istediğimi. :)
çalışmayı tamamen keyfi yaptım. bir amacım yoktu. bobiler'e gönderdim.. görüp tişörte bastırmak isteyenler filan çıktı. basılacak da site vasıtasıyla muhtemelen. bunun dışında bir fonksiyonu yok şimdilik. :)
edit: ben cevap verirken diğer yazanları görmedim. teşekkür ederim hepinize öncelikle. şöyle özetlemek gerekirse; hızlı tren var, estargon kalesi'nin orjinali ankara'da olmadığı için koymadım, behzat ç.'yi koymayı düşünmüyorum filiz akın bile yokken çalışmada (aslında filiz akın'ı koyacaktım da sarı uzun saçları sorun yarattı siluet yapma aşamasında.) yeni yapılan ankara logosunu bir halta benzetemediğimden eklemeyi düşünmüyorum. cami olarak bir aklıma kocatepe geldi benim, zaten bir camilik yerim daha kalmadı. doldurma aşamasında minareler dert oluyor, o yüzden yanaşmıyorum pek cami, minare vs. gibi sivri yapılar eklemeye. istanbul çalışmasından anlayabilirsiniz ne demek istediğimi. :)
0
ist.la ilgili diyecegim var. bence kirmizi beyaz degil de eskitilmis bir renk kullanmalisin.
0
renk değiştirmek sorun değil hiç neyse ki. :) tavsiye için teşekkürler.
0
saat 12 istikametindeki heykel daha büyükçe olmalı sanki.saçma üst geçitlerimiz için bişeyler yapabilirsin belki.. çok güzel olmuş elinize sağlık. renk için gri önereyim, malum ankara gri şehir ya hem gri de herkese yakışır..
0
@crimson king
izmir için de yapmayı düşünüyordum, evet ama pek bildim yok şehir hakkında.
izmir için de yapmayı düşünüyordum, evet ama pek bildim yok şehir hakkında.
0
üst geçit yok. baya doldurdum buradaki halinden sonra.. yer bulursam koyarım. :)
eskişehir'i de düşüneceğim ama zor yapmam. o kadar çok materyal çıkmaz. ankara'da bile tıkandım. :) bir de ciddi zaman harcamak lazım. 400 civarı resim var mesela istanbul çalışmasında. kaldı ki tüm binalar, bazı kişiler ve nesneleri direkt elle çizdim. bunu göz önünde bulundurarak ortalama 2 dakika harcasam bir resime, 800 dakika eder. 13 - 14 saat zamanı da normal şartlar altında iki üç haftada anca bulabiliyorum maalesef. :/
eskişehir'i de düşüneceğim ama zor yapmam. o kadar çok materyal çıkmaz. ankara'da bile tıkandım. :) bir de ciddi zaman harcamak lazım. 400 civarı resim var mesela istanbul çalışmasında. kaldı ki tüm binalar, bazı kişiler ve nesneleri direkt elle çizdim. bunu göz önünde bulundurarak ortalama 2 dakika harcasam bir resime, 800 dakika eder. 13 - 14 saat zamanı da normal şartlar altında iki üç haftada anca bulabiliyorum maalesef. :/
0
bir izmir efsanesi olsa da ankaralılarda da derin izler bırakan ikarus olmalı bence bu çalışmada:)
şöyle de caps veriyim.
www.google.com.tr
www.tatliaskim.com
www.google.com.tr
şöyle de caps veriyim.
www.google.com.tr
www.tatliaskim.com
www.google.com.tr
0
-deniz özbey akyüz ve tuğrul akyüz
-trt oran stüdyosu
-gençlik park
-tren garı
-üzüm salkımı
-kar tanesi
ayrıca süper
-trt oran stüdyosu
-gençlik park
-tren garı
-üzüm salkımı
-kar tanesi
ayrıca süper
0
tavsiyeler için tekrardan teşekkürler. bitmiş halini ekleyeceğim konuya, peki.
0
0
sorusoranadam
yıllar önce size aşık olmuş, size açılmış ve sizin “hayır, ama arkadaş / dost olabiliriz” dediğiniz (bu kişi aşık olunan kişiye açılıp reddedilen ve dost olan erkek yani) bir süre arkadaş olduktan sonra, kendisine değer vermenize rağmen bunun (erkeğin seviyor olması, aşık olması) böyle devam etmeyec
yıllar önce size aşık olmuş, size açılmış ve sizin “hayır, ama arkadaş / dost olabiliriz” dediğiniz (bu kişi aşık olunan kişiye açılıp reddedilen ve dost olan erkek yani) bir süre arkadaş olduktan sonra, kendisine değer vermenize rağmen bunun (erkeğin seviyor olması, aşık olması) böyle devam etmeyeceğini görüp irtibatı tamamen kopardığınız kişi yıllar sonra doğum gününüzü kutlarsa ne düşünürsünüz? (geçen zaman içinde hiçbir şekilde iletişim - konuşma olmamış, hiç doğum günü falan kutlanmamış)
0
bence de unutmamış ve seni merak ettiği için böyle iletişim kurmak istemiş.kesin diğer doğum günlerinde de msj atmak istemiştir ama cesaret edememiştir. buarada kızım.
0
mesaj geç saatlerde geldiyse: sarhoş olmuştur. çoğu insan sarhoşken bu tip eylemler yapabiliyor.
0
charlesbukowskiineksi +1
ayrıca bir süre sonra bir mesaj daha bekle bence. kesin atacaktır.
ayrıca bir süre sonra bir mesaj daha bekle bence. kesin atacaktır.
0
cevap sırası bana geçti o halde. diğer arkadaşlara aynen katılmakla birlikte çok az ihtimal de olsa arkadaş kalmak için hazır olup ilk adımı atmış olabilir. ama çok düşük ihtimal. genelde bunu beceremezler. bence de yoklama çekiyor. ölü taklidi yap gider.
0
galiba yanlış anlaşılmış, burada eylemi gerçekleştirecek olan benim :)) yani yıllar sonra hatırlayan erkek benim :) tepkisi ne olur acaba pişman olmuş mudur yaptığına umut var mı diye soruyorum :))
0
irtibatı eğer sen kopardıysan buna ne tepki verdiği önemli o zaman sallamadıysa şimdi de sallamaz.ama anlık psikolojik durumu da önemli, stratejik bi kız değilse canı o an nasıl tepki vermek istiyosa öyle yapar, random yane..
0
Okadar karışık yazmışsın ki açıklayayım diye. Kimse anlayamamış, 2 kez okudum sonra yorumlardan çıkardım ne demek istediğini. O da senin yorumun :)
0
arkadaşım adam gibi anlatın şunları. hakkında neler neler yazdık ya.
sevgili kardeşim; unut sen onu. salla gitsin. atma mesaj falan da.
sevgili kardeşim; unut sen onu. salla gitsin. atma mesaj falan da.
0
ack3000
Kaşıma piercing yaptıracağım. Erkeğim, esmerim, 19 yaşındayım, aptal olduğum için hala lisedeyim -ama son he-. Kafaya koydum yaptırıcam bi iki güne. Fikirlerinizi ve düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. Bi arkadaşınızın yaptırdığını düşünün ve ona konuşurmuş gibi konuşun da insanların tepkilerini aşa
Kaşıma piercing yaptıracağım. Erkeğim, esmerim, 19 yaşındayım, aptal olduğum için hala lisedeyim -ama son he-. Kafaya koydum yaptırıcam bi iki güne. Fikirlerinizi ve düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. Bi arkadaşınızın yaptırdığını düşünün ve ona konuşurmuş gibi konuşun da insanların tepkilerini aşağı yukarı burada öğreneyim de yaptırdıktan sonra hazırlıklı olayım
0
burda bunu soruyosan yaptırma. sana ne ki insanların tepkisinden? yakıştırıyorsan tak.
0
Buradakilerin çoğunun o tarz şeylere tepkisi falan olmaz zaten. Senin yaşadığın yer, arkadaş çevren daha önemli. Biz bilemeyiz dolayısıyla.
0
takmadan önce "mal mısın olm ne piercing'i?" olurdu herhalde..
taktıktan sonra da "harbi malsın olm sen" derdim:)
taktıktan sonra da "harbi malsın olm sen" derdim:)
0
ben de o yaşlarda yaptırmıştım bir ay taktım sonra çıkardım bir daha da kullanmadım.
0
kadıköyde okuyup yaşayan birisi olarak bahsettiğim tepki mahalle baskısı değildi. @hadii şeklinde öneri ya da @fayfim şeklinde tepkiden bahsediyodum.
mesela halka yaptır/yaptırma, çok sıkıntılı hiç uğraşma gibi öneriler de iyi olabilir
mesela halka yaptır/yaptırma, çok sıkıntılı hiç uğraşma gibi öneriler de iyi olabilir
0
hayır kalmadı, hatta çıkardıktan bir hafta sonra deliği bulamadım :)
bu arada ben arkadaş zoruyla yaptırmıştım resmen ama sonra pişman oldum gereksiz bir deneyimdi yani benim için, üstelik cidden yakışmıyor kimseye.
bu arada ben arkadaş zoruyla yaptırmıştım resmen ama sonra pişman oldum gereksiz bir deneyimdi yani benim için, üstelik cidden yakışmıyor kimseye.
0
yaptırma. bugüne kadar kimseye yakıştıramadım, seni görsem yolda sana da yakıştıramayacağım. bir de lise kıyafetin falan varsa of kesin bittin :)
0
kaşların gür ise yaptırma. kalın ise yaptırma. diyorum. yakışmıyor çünkü. düzgünse kaptır gitsin. okulda sorun olmıycak mı? çıkar mıkar derlerse anlamı kalmaz, deldirdiğinle kalırsın.
0
arkadaşımda izi kaldı, en sevdiğim piercing yeri kaş bence..
çalışmasam yaptırırdım..
çalışmasam yaptırırdım..
0
müdür saldırmasın sonra.
2-3 sene sonra hevesin geçince çıkartacaksın, takmayacaksın. 2 tane kocaman delik duracak orada çirkin çirkin.
2-3 sene sonra hevesin geçince çıkartacaksın, takmayacaksın. 2 tane kocaman delik duracak orada çirkin çirkin.
0
faithless
Oğlum 2001 Aralık doğumlu. İzmir'de özel bir okulun 3. sınıfına gidiyor. Matematik dedin mi soruyu daha okumadan ben yapamam diyor. Matematiği hiç sevmiyorum diyor. Diğer dersleri çok iyi ama matematik her geçen gün kötüye gidiyor. Bu matematik korkusunu nasıl geçirebiliriz ? Teşekkürler.
Oğlum 2001 Aralık doğumlu. İzmir'de özel bir okulun 3. sınıfına gidiyor. Matematik dedin mi soruyu daha okumadan ben yapamam diyor. Matematiği hiç sevmiyorum diyor. Diğer dersleri çok iyi ama matematik her geçen gün kötüye gidiyor. Bu matematik korkusunu nasıl geçirebiliriz ? Teşekkürler.
0
bence para hesabı yapmakla başlasın yavaştan. günlük para vermeyin, haftalık verin, ekstra da para vermeyin, makul olun. haftasonunu tutturabilmek için mecbur hesap yapacak, belki tutumlu ise biriktirecek, almak istediği şeyler olacaktır vs. bunların hepsi hesapla. sonra kafası pratiklik kazanınca matematiği de benimseyecektir.
aynı zamanda ödül gibi bir şey de olur hem çocuğunuza. kendi parasını yönetir, kendi kendine bişeyler yapar, mutlu olur.
aynı zamanda ödül gibi bir şey de olur hem çocuğunuza. kendi parasını yönetir, kendi kendine bişeyler yapar, mutlu olur.
0
Uğraşma bence. Herkes matematik sevecek diye bişi yok. Çocuğun sözeli kuvvetlidir ona yönelik bişiler yapar. Hayatı zindan etme çocuğa matematik sevsin diye. Sevmiyorsa sevmesin ama derslerini geçecek kadar bilsin bari.
Bende sevmiyordum (hala çok sevmiyorum aslında) üni. sınavlarında baktım oluru yok it gibi çalışmıştım olmuştu. Tak edene kadar senin yapacağın bişi yok yani.
Bende sevmiyordum (hala çok sevmiyorum aslında) üni. sınavlarında baktım oluru yok it gibi çalışmıştım olmuştu. Tak edene kadar senin yapacağın bişi yok yani.
0
0
herkesin sevdiği ders vardır ama insan en çok yapamadığı şeyi sevmez. yıllarca matematikten nefret ettim ve yapamadıkça daha da kabusum haline gelmişti. üniversiteden mezun olabilmek için sıkı bir çalışma dönemine girmiştim. bir tek matematik dersini veremiyordum. neyse bir arkadaşım sürekli özel ders verdi bana. yapabildikçe zevk almaya başladım, kaç yaşında düşünün yani. yapabildiğini görürse heveslenmeye başlar bence.
0
mufredattan cok da haberdar degilim ama, ilkokul matematigi, daha cok carpma/bolme, kesirlerle alakali falan saniyorum. sayilarla, matematigi kagit uzerinde ogrenmekle alakali sanirim sorun, eger ona gunluk hayatta aslinda ogrendigi seyleri ne kadar cok kullanildigini/kullanabilecegini mumkun oldugunca basit ve eglenceli bir yolla anlatin. anladikca sevmeye baslayacaktir.
0
ayni soruyu abim bana 9 yasindaki yegenim icin sormustu, cocuga bi türlü matematigi sevdiremiyordu o da.
kendimi hatirlattim ona, lise 2 ye kadar matematikten sadece dersi gececek kadar not almistim, hep nefret etmistim, üniversite sinavinda bana gerekli oldugunu anladim lise sonda ciddi sekilde calismistim ve öss tek sinavdi o zaman 44 soruda 43 net yapmistim.
yani su an sevmiyor diye karamsar olmayin, isine yarayacagini anladigi an zevk almaya basliyacak, sonrasi kendiliginden geliyor.
kendimi hatirlattim ona, lise 2 ye kadar matematikten sadece dersi gececek kadar not almistim, hep nefret etmistim, üniversite sinavinda bana gerekli oldugunu anladim lise sonda ciddi sekilde calismistim ve öss tek sinavdi o zaman 44 soruda 43 net yapmistim.
yani su an sevmiyor diye karamsar olmayin, isine yarayacagini anladigi an zevk almaya basliyacak, sonrasi kendiliginden geliyor.
0
yay burcu o. sevmez. muhtemelen de aralığın ilk haftasıdır :) benim 1 aralık mesela.
0
çocuğun sevmeme nedeni türk eğitim sistemi bence."Matematik çocuklarımızı mutlu etmek yerine mutsuz ediyorsa, düşünmeyi öğretmeyi değil de düşünmeden kaçışı körüklüyorsa, matematik korkusu toplumlarda bir hastalık konumuna gelmişse, bir yerlerde yanlış yapıldığı anlaşılmaktadır."
www.annebabaokulu.net
buraya bi göz atın bence
www.annebabaokulu.net
buraya bi göz atın bence
0
1. Kullanırsa anlar, anlarsa sever. Adını matematik koymadan işlemler yaptırın. Mesela yoldan beş dakikada geçen arabaları sayın, buna göre bir saatte kaç araba geçer diye sorun. Yolda bir şeyler taşıyan birilerini görürseniz bir adamın bir koliyi ne kadar zamanda taşıdığına bakın, adam sayısına bakın, koli sayısına bakın, ne kadar zamanda işi bitireceklerini hesap edin, sonra, bunlara biri daha katılsa zaman ne kadar azalır, onu hesap edin. Örnekler çoğaltılır. Matematik bir düşünce şeklidir, akıl yürütme şeklidir. Eksikliğinin nelere sebep olduğunun örneği içinde yaşadığımız dünyadır. Herkes matematiği anlayıp sevebilir, sözel kafalı diye kestirip atmayın
2. pposeidon_1'in önerdiği kitap ona ağır gelebilir şimdi ama siz okuyun, ona anlatın. Tübitak'ın ona göre de bir kitabı mutlaka vardır.
2. pposeidon_1'in önerdiği kitap ona ağır gelebilir şimdi ama siz okuyun, ona anlatın. Tübitak'ın ona göre de bir kitabı mutlaka vardır.
0
kimlanbu
Türkiye'de bulunmayan bir kaç çeşit uv boya getirteceğim. Adamlara da mail attım ama cevap gelmedi henüz.Toz şeklinde, konsantre şekilde, sıvı şekilde vs akla gelebilecek her formda olacak boyalar. gümrükte takılır mı ? Test etmek için ne kadar alıkoyarlar ? Tecrübesi olan var mı ? Boyalar su bazlı,
Türkiye'de bulunmayan bir kaç çeşit uv boya getirteceğim. Adamlara da mail attım ama cevap gelmedi henüz.
Toz şeklinde, konsantre şekilde, sıvı şekilde vs akla gelebilecek her formda olacak boyalar. gümrükte takılır mı ? Test etmek için ne kadar alıkoyarlar ? Tecrübesi olan var mı ? Boyalar su bazlı, akacak kokakacak bir şey değil.
Toz şeklinde, konsantre şekilde, sıvı şekilde vs akla gelebilecek her formda olacak boyalar. gümrükte takılır mı ? Test etmek için ne kadar alıkoyarlar ? Tecrübesi olan var mı ? Boyalar su bazlı, akacak kokakacak bir şey değil.
0
sağlık raporu istiyor olabilir o boyalar. gümrük müşavirliğine danışın. o mal ile ilgili rapor gerekli mi yoksa direk gelir mi falan diye. başka ülkede gayet normal olan bir boya bile içindeki herhangi bir maddeden dolayı ülkeye giremeyebilir.
0
eğer malzemenin ihracı kontrole tabi ise ingiliz firma sizden belge ister.ingiltere tüm kontrol rejimlerine üyedir. malın ingiltereden çıkışında sorun olmaz ise tr ye girişinde de sorun olmaz bence.
0
ilkinci
EDİT: çok merak ediyorum kızların yorumu olacak mı? Tanımadıkları biri için bile 'kız dayanışması' içine girecekler mi?Yaşadığım bi ilişki ile insanlara güvenimi kaybetmiş durumdayım. Yanıldığımı görmek istiyorum. Arkadaşlarıma soruyorum, sözlüğe bakıyorum sadakat nedir diye. Sadakatli olmanın yerde
EDİT: çok merak ediyorum kızların yorumu olacak mı? Tanımadıkları biri için bile 'kız dayanışması' içine girecekler mi?
Yaşadığım bi ilişki ile insanlara güvenimi kaybetmiş durumdayım. Yanıldığımı görmek istiyorum. Arkadaşlarıma soruyorum, sözlüğe bakıyorum sadakat nedir diye. Sadakatli olmanın yerden yere vurulmadığı kalıyor. Kendi başımdan geçeni anlatayım. 4 aylık bir ilişkim boyunca sevgilimi taciz eden bi eski sevgili vardı. Kızımız bu durumdan rahatsızdı, ahlaksız şeylerle tehdit ediliyordu ama bu tehdit mesajlarını benle paylaşmıyordu. Görmeme izin vermiyordu kızacağımı gerek olmadığını söylüyordu. İntiharı düşünüyordu. Benimle de bir ömür biçiyordu kafasında. En çok üzerinde durduğu şey sadakatti. Daha ilişkinin ilk günlerinden 'ya ilerde benden hoşlanmıyor olursan' şeklinde korkularını dile getiriyordu. Benim o sıralarda en çok korktuğum şey sevgilimin psikolojik olarak sağlıksız hale gelmesi ve söylemek istemediğim bazı şeyler yaşamasıydı. Sürekli irtibat halinde olduğumuz bi ilişkimiz vardı. Ama bazı günler sorumsuzluk yapıyordu ona ulaşamıyordum. Bu konuda çokça tartışmıştık, her defasında bir daha yapmayacağını söylemişti. Ve sonuncusunda hak ettiği tavrı koydum. Benden ayrıldı. İlişki biteli iki ay oluyor ve şimdi öğreniyorum ki kendisini ölümle ve başka şeylerle tehdit eden eski sevgiliyle yeniden beraber olunmuş. Hem de benden ayrıldıktan iki gün sonra. Asıl güvensizlik yaratan noktaya geliyorum. Kızımız benle beraberken de eski sevgiliyle konuşurmuş.
Sizce bu ne kadar doğru? Biriyle bir hayatı paylaşmak adına beraber oluyorsunuz, evliliği ve daha ötesini düşünüyorsunuz. Ama aynı anda eski sevgiliyle konuşmaya devam ediyorsunuz.
Soru1: Bunun adı modernizm midir?
Soru2: Sevgilinin cep telefonuyla oynamanın, onun face hesabına girmenin neresi yanlış olabilir. Bu özel hayata saygısızlık mıdır? Eğer öyleyse sevgilinin senden ayrı özel hayatı olabileceği ne demektir?
Yaşadığım bi ilişki ile insanlara güvenimi kaybetmiş durumdayım. Yanıldığımı görmek istiyorum. Arkadaşlarıma soruyorum, sözlüğe bakıyorum sadakat nedir diye. Sadakatli olmanın yerden yere vurulmadığı kalıyor. Kendi başımdan geçeni anlatayım. 4 aylık bir ilişkim boyunca sevgilimi taciz eden bi eski sevgili vardı. Kızımız bu durumdan rahatsızdı, ahlaksız şeylerle tehdit ediliyordu ama bu tehdit mesajlarını benle paylaşmıyordu. Görmeme izin vermiyordu kızacağımı gerek olmadığını söylüyordu. İntiharı düşünüyordu. Benimle de bir ömür biçiyordu kafasında. En çok üzerinde durduğu şey sadakatti. Daha ilişkinin ilk günlerinden 'ya ilerde benden hoşlanmıyor olursan' şeklinde korkularını dile getiriyordu. Benim o sıralarda en çok korktuğum şey sevgilimin psikolojik olarak sağlıksız hale gelmesi ve söylemek istemediğim bazı şeyler yaşamasıydı. Sürekli irtibat halinde olduğumuz bi ilişkimiz vardı. Ama bazı günler sorumsuzluk yapıyordu ona ulaşamıyordum. Bu konuda çokça tartışmıştık, her defasında bir daha yapmayacağını söylemişti. Ve sonuncusunda hak ettiği tavrı koydum. Benden ayrıldı. İlişki biteli iki ay oluyor ve şimdi öğreniyorum ki kendisini ölümle ve başka şeylerle tehdit eden eski sevgiliyle yeniden beraber olunmuş. Hem de benden ayrıldıktan iki gün sonra. Asıl güvensizlik yaratan noktaya geliyorum. Kızımız benle beraberken de eski sevgiliyle konuşurmuş.
Sizce bu ne kadar doğru? Biriyle bir hayatı paylaşmak adına beraber oluyorsunuz, evliliği ve daha ötesini düşünüyorsunuz. Ama aynı anda eski sevgiliyle konuşmaya devam ediyorsunuz.
Soru1: Bunun adı modernizm midir?
Soru2: Sevgilinin cep telefonuyla oynamanın, onun face hesabına girmenin neresi yanlış olabilir. Bu özel hayata saygısızlık mıdır? Eğer öyleyse sevgilinin senden ayrı özel hayatı olabileceği ne demektir?
0
1- değil, sacma sapan seylerı modernızm diye sayıklamayın.
2- privacy, evet ozel hayata saygısızlıktır. [afedersın]essegin siki demek olaiblir panpa, ne demek oldugunu mail sifrenı benle paylasarak ogrenebilirsin. banka hespalarını da rica ederim.
2- privacy, evet ozel hayata saygısızlıktır. [afedersın]essegin siki demek olaiblir panpa, ne demek oldugunu mail sifrenı benle paylasarak ogrenebilirsin. banka hespalarını da rica ederim.
0
1- Geçen gün söylemiştim kadınlar maymuna benzer, bi dalı tutmadan diğerini bırakmazlar diye ve bazı arkadaşlar genellemeyelim demişti. Bence genelleyelim.
2- Sen biraz saf, o biraz cin. İlişkilerde ki genel formülün size uyarlaması. Değişik bişey yok. Hayatın cilveleri. Kötü kız de geçsin gitsin, unutursun.
2- Sen biraz saf, o biraz cin. İlişkilerde ki genel formülün size uyarlaması. Değişik bişey yok. Hayatın cilveleri. Kötü kız de geçsin gitsin, unutursun.
0
Entrika insanlık tarihi kadar eski, modernizm diye çağımıza suç atmayın :)
Kızın yaptığı adilik ama bence başkasının mesajlarına, hesaplarına bakmaktan daha adice bir davranış değil.
Kızın yaptığı adilik ama bence başkasının mesajlarına, hesaplarına bakmaktan daha adice bir davranış değil.
0
böyle modernizm mi olur ya allaşkına. saçma sapan şeyler yapmış eski sevgiliniz. layığını da bulmuş zaten. sallayın.
0
1: modernizm falan değil hacı bildiğin kaşarlıktır.
2: herhangi bir problem görmüyorum bu durumda ben. neden karıştırmayım ki? he haberi varsa problem olmaz zaten ama yoksa da yoktur. sonuçta hayatını birleştireceğin birisi. illa kontrol edersin.
bak etmeyince neler oluyomuş.
2: herhangi bir problem görmüyorum bu durumda ben. neden karıştırmayım ki? he haberi varsa problem olmaz zaten ama yoksa da yoktur. sonuçta hayatını birleştireceğin birisi. illa kontrol edersin.
bak etmeyince neler oluyomuş.
0
taraflar iliskilerinin cercevesini kendileri belirlerler, kurallari koyarlar bazen oturup konuşularak bazen de kendiliğinden ilişki esnasında kendiliğinden konulur, taraflardan biri kuralları ihlal ederse ilişki sürdürülemez, kişiler kuralları çıkarları doğrultusunda esnetmeye meyil ediyorlarsa da ki ederler bunu ilişkinin ahlakına aykırı bulabilirsiniz. modern insanın büyük hatalarından biri de bu yaşadığı her şeyi yaşadığı çağa özgü sanmasıdır.
soru2: sadece surası yanlıs olabilir sevgiliniz istemiyordur, gerekcesinin onemi bence yok,.Değildir de nedir? Valla basarilabiliniyorsa ne ala.
soru2: sadece surası yanlıs olabilir sevgiliniz istemiyordur, gerekcesinin onemi bence yok,.Değildir de nedir? Valla basarilabiliniyorsa ne ala.
0
şurada çok şey söylemek isterdim de söylersem götüme girebilir.
1. modernizmle filan alakası yok. eğer biri çıkıp var derse de ben modern değilim o zaman.
2. arkadaşlar söylemiş, yanlış demiş zaten, ama senin kıllanmana rağmen bu mesajları görmek istemene, izin istemene rağmen göstermek istememesi de gizli bir iş çevirdiğinin kanıtı imiş. gizli iş çevirmeyen birisi için bunları görmek istemen sorun yaratmazdı.
son olarak, seninle beraberken eski sevgiliyle konuşuyor olması durumunu öğrenmeye sen mi çalıştın bilmiyorum ama geride kalan bir ilişkiden sonra arkaya bakma her zaman kötüdür. bir örneğini görmüş durumdasın. keşke bunu öğrenmeseydim de hayatıma devam etseydim diyorsundur şimdi, eminim. neyse...geçmiş olsun ne diyeyim. boşver diyecem de boşverilmiyor işte.
1. modernizmle filan alakası yok. eğer biri çıkıp var derse de ben modern değilim o zaman.
2. arkadaşlar söylemiş, yanlış demiş zaten, ama senin kıllanmana rağmen bu mesajları görmek istemene, izin istemene rağmen göstermek istememesi de gizli bir iş çevirdiğinin kanıtı imiş. gizli iş çevirmeyen birisi için bunları görmek istemen sorun yaratmazdı.
son olarak, seninle beraberken eski sevgiliyle konuşuyor olması durumunu öğrenmeye sen mi çalıştın bilmiyorum ama geride kalan bir ilişkiden sonra arkaya bakma her zaman kötüdür. bir örneğini görmüş durumdasın. keşke bunu öğrenmeseydim de hayatıma devam etseydim diyorsundur şimdi, eminim. neyse...geçmiş olsun ne diyeyim. boşver diyecem de boşverilmiyor işte.
0
yıllar önce 2 yıldır birlikte olduğum kız ayrıldıktan sonra bana kuzenim diye tanıştırdığı elemanla sevgili olmuş, meğer kuzen falan değilmiş tabi, hayatımda gördüğüm en sadakatlı, dürüst kız o idi oysaki, düşün artık :)
0
SORU2 ile ilgili bi güncelleme yapmam gerekiyor. ilişkinin başlarında umursamadım bile yok face hesabıdır, yok msn'dir.Ben sevgilime her şeyimi verebilirim. Bunu beni kontrol etsin işler çevirmediğimi görsün diye değil. Sonuçta hayatımı birleştireceğim görse ne olur. Hem görsün belki bana özel hayatımla ilgili fikir verir, 'ben' olur. Çok mu zor. Ben de onu kontrol etmek istediğim için onun hesaplarına bakmak istemiş değildim. Sadece dikkat ettiğim o netteyken yanına geldiğimde hesapların birer birer kapatılması, ben yanındayken face'e gelen mesajların, cebe gelen sms'lerin bakılmaması gıcık etti. sonuçta ona güvenmiştim ve umursamıyordum. Derdim burda oturup doğru mu yapmışım yanlış mı yapmışım tartışmak değil. Doğrunun ne olduğüunu çok iyi biliyorum. Sadece bu doğruyu kaç kişi söyleyebilecek merak ettim. İnsanlara (nedense özellikle kız cinsinden olanlara)güvenimi yitirmiş durumdayım. Sadece bu güveni yeniden sağlamak istedim.
bu nick tam yirmi alti karakter'e ve azurre'ye ayrıca tşkr.
Bu arada kız duyurucularından yorum gelmemesi ne ilginç!
bu nick tam yirmi alti karakter'e ve azurre'ye ayrıca tşkr.
Bu arada kız duyurucularından yorum gelmemesi ne ilginç!
0
Modernizmle doğrudan ilişkilendirmek doğru olmaz. Ama kadın erkek ilişkilerinin popüler kültürün bir parçası haline gelmesi ve içindeki bütün erdemleri yok etmesi durumundan kaynaklanıyor bu, e tabi bir de insan doğası.
Olayı soğukkanlı ve seviyeli anlatmanız güzel bir şey. Çoğu kimse bu gibi durumlarda beyefendiliğini koruyamıyor.
Her neyse, iki noktaya değinmek istiyorum.
Birincisi 'insanlara güvenimi kaybetmiş durumdayım' büyük bir laf. Hatta öyle ki bu olay başınıza tekrar tekrar gelse bile söylememeniz gereken birşey.
İkincisi ise mağdur olduğunuz kadar suçlu da olduğunuzu bilmeniz gerekir. Biz bütün erkekler böyle birşey en az bir kez yaşamışızdır hayatımızda ve hepimiz başımıza gelecek olanı bal gibi biliriz aslında. Biliriz ama kimi zaman duygusallığın kimi zamansa delikanlılığın arkasına saklanıp olup biteni görmemek için resmen kör gibi davranırız. Sizde de bu aynen böyle olmuş. Fazla takmayın, üzücü bir durum ama üzüntü de geçici birşey nihayetinde.
Sevgilinin cep telefonu vs. karıştırmak bence doğru bir yaklaşım değil. Badak olduğum için hiç öyle dertlerim olmuyor çok şükür ama eğer sevgilimin, eşimin cep telefonu mesajlarını merak ediyorsam zaten bir yanlışlık vardır ortada. Benimle yahut onunla ilgili bir yanlışlık sözkonusudur. Aynı şekilde sevgiliden cep telefonunu vs. katiyetle saklamak da yine yanlış ve kırıcı bir davranıştır. Eğer ortada bu gibi güvensizlikler varsa yaşanacak şeyler için de midenin geniş olması gereklidir, aksi halde o kadar entrika ile akıl sağlığı kaybedilir.
Olayı soğukkanlı ve seviyeli anlatmanız güzel bir şey. Çoğu kimse bu gibi durumlarda beyefendiliğini koruyamıyor.
Her neyse, iki noktaya değinmek istiyorum.
Birincisi 'insanlara güvenimi kaybetmiş durumdayım' büyük bir laf. Hatta öyle ki bu olay başınıza tekrar tekrar gelse bile söylememeniz gereken birşey.
İkincisi ise mağdur olduğunuz kadar suçlu da olduğunuzu bilmeniz gerekir. Biz bütün erkekler böyle birşey en az bir kez yaşamışızdır hayatımızda ve hepimiz başımıza gelecek olanı bal gibi biliriz aslında. Biliriz ama kimi zaman duygusallığın kimi zamansa delikanlılığın arkasına saklanıp olup biteni görmemek için resmen kör gibi davranırız. Sizde de bu aynen böyle olmuş. Fazla takmayın, üzücü bir durum ama üzüntü de geçici birşey nihayetinde.
Sevgilinin cep telefonu vs. karıştırmak bence doğru bir yaklaşım değil. Badak olduğum için hiç öyle dertlerim olmuyor çok şükür ama eğer sevgilimin, eşimin cep telefonu mesajlarını merak ediyorsam zaten bir yanlışlık vardır ortada. Benimle yahut onunla ilgili bir yanlışlık sözkonusudur. Aynı şekilde sevgiliden cep telefonunu vs. katiyetle saklamak da yine yanlış ve kırıcı bir davranıştır. Eğer ortada bu gibi güvensizlikler varsa yaşanacak şeyler için de midenin geniş olması gereklidir, aksi halde o kadar entrika ile akıl sağlığı kaybedilir.
0
johan sebastian; nasıl mağdur olduğum kadar suçlu olabilirim. İlişkim hakkında fazla detay vermedim. İyi bir ilişkim vardı. Sadece aklın bir köşesinde yer etmiş bir eski sevgili varmış. Ben bunu bilmiyordum. Peki bunu bilseydim bile bile eski esvgiliyi silmeye çalışmak için şaklabanlık mı yapmalıydım. Eğer benimle biri bir ilişkiye başlayacaksa beni olduğum gibi kabul etmesi gerekmiyor mu. Ki her konuda doğru düşünüyor doğru davranıyor olamayacağımıza göre sevgilim için değişebilirdim de.
0
Ben de bu söylediğinizi söylüyorum ya işte, zaten olan birşey varmış. Suçludan kastım zaten varolan birşeyi göremiyor olmak.
Bakın şöyle örnek vereyim; çevremde insanlar bir ilişkiye başladıklarında -farzedelim bir kız- erkek arkadaşının isteği ile facebooktali erkekleri siliyor, yahut facebook hesabını kapatıyor, bir erkek aradığında telefonunu açmaktan bile imtina ediyor. Bunu tamamen bir tercih olarak yapsa amenna, ama bunu bir güvensizlik sonucu yapması hoş değil.
Güven konusu çetrefilli bir konu, mesela benim bir kız arkadaşım olsa ve telefonu çalsa, arayan bir erkek olsa, kız açıp doğru düzgün konuşsa kimdir, nedir,necidir hiç umrumda olmaz. Ama telefonu çaldığında tavırları değişiyorsa ve ben orda garip bir duruma düşüyorsam işte orda benim bu duruma ses etmemem güven değildir. Yok eğer ben hala güveneceğim diyorsam işte o zaman düşeceğim durumun suçlusu biraz da ben olurum.
Bakın şöyle örnek vereyim; çevremde insanlar bir ilişkiye başladıklarında -farzedelim bir kız- erkek arkadaşının isteği ile facebooktali erkekleri siliyor, yahut facebook hesabını kapatıyor, bir erkek aradığında telefonunu açmaktan bile imtina ediyor. Bunu tamamen bir tercih olarak yapsa amenna, ama bunu bir güvensizlik sonucu yapması hoş değil.
Güven konusu çetrefilli bir konu, mesela benim bir kız arkadaşım olsa ve telefonu çalsa, arayan bir erkek olsa, kız açıp doğru düzgün konuşsa kimdir, nedir,necidir hiç umrumda olmaz. Ama telefonu çaldığında tavırları değişiyorsa ve ben orda garip bir duruma düşüyorsam işte orda benim bu duruma ses etmemem güven değildir. Yok eğer ben hala güveneceğim diyorsam işte o zaman düşeceğim durumun suçlusu biraz da ben olurum.
0
Şimdi anlaştık sanırım. Mesajlarına bakma isteğim sevgilime gelen tehditlerin nasıl şeyler olduğunu bilmekti, sonuçta belki de polisiye bi durum söz konusuydu. Sevgilim de bu durumdan fazlasıyka etkilenmiş durumu kimseye açamıyor kurtulmaya çalıştıkça da işin içinden çıkamıyordu. Yanında olabilmem için nelerin döndüğünü bilmem gerekiyordu. hepsi bu. Bu kadar ayrıntıya niye girdiysem konunun özünden saptım biraz.
Gene de son söz şunu söyleyebilirim. Özel yaşam bahanesiyle sevgiliniz özelinize girmenize izin vermiyorsa bilin ki bi işler dönüyordur ;)
Gene de son söz şunu söyleyebilirim. Özel yaşam bahanesiyle sevgiliniz özelinize girmenize izin vermiyorsa bilin ki bi işler dönüyordur ;)
0
ne alakası var modernizmle.ayrıca anlattığın olay için bir kız ya ilerde diyen başlayan cümleler kuruyosa, her an terkedilme korkusu var gibi bir görüntü çiziyosa zırt pırt seni çok seviyorum falan diyosa face hesabına falan bakmana gerek yok.durum ayan beyan ortada zaten.bir gün insan şeklinde bir kız arkadaşın olursa o zaman sadakat kavramı üzerinde hiç düşünmeyeceksin bence..sevgilinin senden ayrı özel hayatına gelince o özel alanıdır aslında..iki sevgili her konuda hem fikir olmak ve herşeyi beraber yapmak zorunda değildir...ayrıca bence böyle bir ruh hastasından (affına sıgınarak) kurtulduğun için kendini ödüllendir.git bişey ısmarla kendine..
0
tüm yorumları ve ilave açıklamaları okudum şimdi de kız duyurucu olarak :) tüm bu başına gelenler milyonlarca kızın da başına gelenler aslında..bu işin kızı, erkeği yok yani.ancak eski sevgili saplantısı kızlarda biraz daha belirgin zannımca.onun dışında insan olmak, kişilik sahibi olmak ya da olmamakla açıklanabilecek bişey.münferit olaylar güven kaybına neden olmaz bence.ama her kötü tecrübe bişey öğretir.bi daha tekrarlıyorum kızın seveni, sayanı, kişilik sahibi olanı sadakat kavramı üzerinde dikkat çekici bir şekilde durmaz.ayrıca kız ya da erkek sevgilinizin psikolojisinin bozuk olduğunu ve bunu düzeltebileceğinizi düşünüyosanız yanılıyosunuz, çok insan gördüm ruh sağlığı bozulan bu uğurda..
0
Hadii tebrikler bütün yazılanları okuduğun için. (acaba inanmasam mı, güvensizlik o derece olmuş:P) Herkese yorumları için teşekkürler. Neymiş, utançlarımızı yüzkaralıklarımızı janjanlı sözlerle sonuna -izm getirilmiş otla püsürükle gizlememeliymişiz.
modernizm denen bok buymuş. ilk defa ağzımı bozdum burda.
modernizm denen bok buymuş. ilk defa ağzımı bozdum burda.
0
eklediğin duruma bakılırsa olay benim dediğim gibi cereyan etmiş. hayır, kendimden biliyorum o yüzden. =) ben de ortada bir şey yokken sevgilinin telefonunu, facebook hesabını vs görmek istediğini düşünmemiştim zaten. ama başta o açıklamayı yapmayınca arkadaşlar yanlış anlamış. bu tehditler karşısında senin mesajları görmek istemen çok normal. ve bazı durumlar sonrasında(sen gelince hesapları kapamalar vs) kıllanman da çok normal. zaten yukarıda söylediğim gibi eğer bir şeyler karıştırmasaymış telefonunu görmen filan sorun olmazmış. bence böyle yani. bilemiyorum. =)
0
şu da mümkün: eski sevgili tehdit ediyordur kızı birşeyle. o da mecbur kalmıştır. oluyor yani, sevmese bile tehdit yeterli oluyor. korkudan olabilir. yaptığı tehdidi -artık her neyse- senin de bilmeni istememiş olabilir. bu ihtimal boş değil memleketimizde.
ama böyleyse bile sana "ilgili" mesajları göstermesi gerekirdi, böyle bir güvene ihtiyaç var tabi güçlü gelecek kurgusu olan bir ilişkinin. daha fazlasına değil ama: neden facesini telefonunu karıştırasın ki, senden ayrı özel hayat olması kötü değil, senin açından riskli bile olsa :)
ama böyleyse bile sana "ilgili" mesajları göstermesi gerekirdi, böyle bir güvene ihtiyaç var tabi güçlü gelecek kurgusu olan bir ilişkinin. daha fazlasına değil ama: neden facesini telefonunu karıştırasın ki, senden ayrı özel hayat olması kötü değil, senin açından riskli bile olsa :)
0
olayları birinci ağızdan mı duydunuz. yani size çarpıtılıp anlatılma olasılığı da var. kız korkup eski sevgilisine dönmüş olabilir, kızı neyle tehdit ediyordu acaba aklınıza gelemeyecek kadar iğrenç şantajlar yapıyor olabilir. kızın psikolojisi de iyi değilmiş zaten aklı başında davranması çok zor.
0
Modernizm falan değil bu, kızın psikolojisi çok kötüymüş. Tahminen çok da korkmuştur, ne yapacağını bilememiş olabilir. Kendini sana layık görmemiş olabilir falan filan bi sürü sebebi var. Safi kaşar da olabilir ama bu tip hastalıklı ilişkilerde durumlar farklı olabiliyor.
Şahsen benim hiç rahatsız olduğum bişey değil telefonumun içindekilerin he facebook hesabımın sevgilimin tam ulaşımına açık olması. Sonuçta ortak bi hayatı paylaşıyorsak bu tip şeyleri saklamak doğru gelmiyor bana ama mesela işin özel hayat kısmında ağda yaptığımı falan görsün istemem yani. İşin "özel" kısmı bana göre bu. Ama bazıları da facebook ve telefon işini güvensizlik olarak görüyor. Onların bakış açısından bakınca o da doğru. Sonuçta güveniyorsa, insanın elinde şifre falan da olsa bakmak aklına gelmez.
Sonuç olarak bence 4 ayda kurtulmak sizin için iyi olmuş. Daha sağlıklı bi ilişkiniz olur umarım :)
Şahsen benim hiç rahatsız olduğum bişey değil telefonumun içindekilerin he facebook hesabımın sevgilimin tam ulaşımına açık olması. Sonuçta ortak bi hayatı paylaşıyorsak bu tip şeyleri saklamak doğru gelmiyor bana ama mesela işin özel hayat kısmında ağda yaptığımı falan görsün istemem yani. İşin "özel" kısmı bana göre bu. Ama bazıları da facebook ve telefon işini güvensizlik olarak görüyor. Onların bakış açısından bakınca o da doğru. Sonuçta güveniyorsa, insanın elinde şifre falan da olsa bakmak aklına gelmez.
Sonuç olarak bence 4 ayda kurtulmak sizin için iyi olmuş. Daha sağlıklı bi ilişkiniz olur umarım :)
0
brainstorming
Arkadaşlar bu örnekte fazla kulak tırmalamıyor ama bazı sıfat tamlamalarında "en çok - en" ikilemine çok sık düşüyorum. En sevdiğim demek yanlış mıdır? Ya da ikisi de yanlış değilse, yanlış olduğu durumlar neler? Örneklerle pekiştirirseniz güzel olur.Ayrıca TDK'nin sitesinde bununla ilgili bir bilgi
Arkadaşlar bu örnekte fazla kulak tırmalamıyor ama bazı sıfat tamlamalarında "en çok - en" ikilemine çok sık düşüyorum. En sevdiğim demek yanlış mıdır? Ya da ikisi de yanlış değilse, yanlış olduğu durumlar neler? Örneklerle pekiştirirseniz güzel olur.
Ayrıca TDK'nin sitesinde bununla ilgili bir bilgi var mı?
Ayrıca TDK'nin sitesinde bununla ilgili bir bilgi var mı?
0
en çok sevdiğim de çok yanlış çünkü en de çok da zarf.en sevdiğim doğrudur.üstünlük belirtiyo ingilizcedeki gibi.yani benim bildiğim böyle.
0
şöyle bi cümle örneği kullanınca, kullanıma bağlı olarak doğru olabilirmiş gibi geliyor. "ablamı çok seviyorum, abimi çok seviyorum ama en çok annemi seviyorum." mesela.. pekiştirmek için kullanılabilir sanırım.
0
very pigmented melanosome
İstanbul-Ankara arasında hangi şirketlerin hangi otobüslerinde- rahat koltuk- internet- priz var?Priz kısmı önemli çünkü laptopun pili hakkın rahmetine kavuştu, bilgisayar 10 saniyede kapanıyor.
İstanbul-Ankara arasında hangi şirketlerin hangi otobüslerinde
- rahat koltuk
- internet
- priz
var?
Priz kısmı önemli çünkü laptopun pili hakkın rahmetine kavuştu, bilgisayar 10 saniyede kapanıyor.
- rahat koltuk
- internet
- priz
var?
Priz kısmı önemli çünkü laptopun pili hakkın rahmetine kavuştu, bilgisayar 10 saniyede kapanıyor.
0
@hadi, tren zor benim için, küçükçekmecede oturuyorum, valiz ve bel fıtığıyla haydarpaşaya gitmek istemiyorum. zaten karşıya geçme kısmı olmasa sabihadan ucuz havayoluyla uçardım.
0
@natura horror vacui, 2+1 rezidanslar istanbul-ankara hattında çalışmıyormuş.
@hadii, kamil koçta priz yokmuş
@hadii, kamil koçta priz yokmuş
0
kamil koç'u unut abi. yirmi seyahatimin üç tanesinde priz vardı. çoğu zaman internet bile olmuyor. rahat hattan bahsediyorum, evet.
0
bütün şirketleri aradım, sonuç:
Varan SetraDeluxe ve Ulusoy RoyalClass'da var.
Anadolu'nun 2+1 rezidansları baya güzel görünüyor ama onlar ist-ankara hattında çalışmıyormuş
Varan SetraDeluxe ve Ulusoy RoyalClass'da var.
Anadolu'nun 2+1 rezidansları baya güzel görünüyor ama onlar ist-ankara hattında çalışmıyormuş
0
varan'ın deluxe'lerinde prizlerin yeri değişik olabiliyor. mesela koltuklar 1+2 şeklinde ya, bazen o tek koltukta oluyor, bazen de iki koltuğun arasında. ikisinde birden olmuyor yani. ama ulusoy'un royal class'ında iki tarafta da hep oluyor, koltukları daha rahat bir de. kamilkoç'ta prize hiç rastlamadım, hatta bazı otobüslerde (hepsi rahat hattı) o koltuğun arkasındaki televizyonun usb girişi bile yoktu, belirli kanallar izleyebiliyordun filan. bilgisayarı geçtim, telefonun pili bitince ayrı bir üzülüyor insan.
hızlı tren aktarmalı yolda da cumhuriyet ekspresini kullandım eskişehire giderken, priz 10 dakika çalıştı ve sonra gitti. ama tekli koltuktaydım, baya da rahattı, bir de yol çok güzeldi, bilgisayara bakasım gelmedi bile. hızlı tren için aynı rahatlık olduğunu söyleyemeyeceğim, çok kalabalıktı ama zaten 1 saat sürdüğünden pek de koymadı.
not: bütün bu yol tecrübesini istanbul-ankara arasında edindim.
hızlı tren aktarmalı yolda da cumhuriyet ekspresini kullandım eskişehire giderken, priz 10 dakika çalıştı ve sonra gitti. ama tekli koltuktaydım, baya da rahattı, bir de yol çok güzeldi, bilgisayara bakasım gelmedi bile. hızlı tren için aynı rahatlık olduğunu söyleyemeyeceğim, çok kalabalıktı ama zaten 1 saat sürdüğünden pek de koymadı.
not: bütün bu yol tecrübesini istanbul-ankara arasında edindim.
0
yagmursuyunacorba
Öyle oldu böyle oldu şöyle oldu. Nasıl olduysa ben EN AZ 1.5 senedir sevgilime bir hediye almadığımın farkına vardım. Çoktandır farkındaydım ama ilk defa o da bunu dillendirdi.Ben de utandığım için ve kaçmaya çalıştığım için nedense tamam 23 nisan'da sana çok güzel bir süpriz yapacağım dedim.ama akl
Öyle oldu böyle oldu şöyle oldu. Nasıl olduysa ben EN AZ 1.5 senedir sevgilime bir hediye almadığımın farkına vardım. Çoktandır farkındaydım ama ilk defa o da bunu dillendirdi.Ben de utandığım için ve kaçmaya çalıştığım için nedense tamam 23 nisan'da sana çok güzel bir süpriz yapacağım dedim.ama aklımda hiç bir şey yok.
Öyle bir şey yapmalıyım ki beni bi 1.5 sene daha götürmesi lazım.*
Öneri verebilecek olan var mı bana ?
Öyle bir şey yapmalıyım ki beni bi 1.5 sene daha götürmesi lazım.*
Öneri verebilecek olan var mı bana ?
0
23 nisandan önce küçük bir şey al bari. pahalı olmasına gerek yok, düşündüğünü belli etsin yeter. allahım ne insanlar var ya.
0
neden 23 nisan?neyse illa 23 nisansa stada gotur ya da bi okulun bahcesine gosterileri izlersiniz cocuklar gibi sen.sonra da pamuk seker al.
0
hediyenin parasal niteliğinden çok el emeği ile yapılan hediye kadınlar arasında daha bir revaçta neden bilmiyorum. yani sizin yapacağınız bir kolye, bilezik bile daha değerli en azından emek verdiğinizi düşünür. madem 23 nisan dediniz @hadii'nin dedigi gibi gosterileri izleyip akabinde lunapark guzel gider. akşamına da yemek ve evde sohbet sizi kurtarır.
0
erwachsene
1 litre saf greyfurt suyu içsek vücuda ne zararı olur bu kadar C vitamini alımı sonrası?
1 litre saf greyfurt suyu içsek vücuda ne zararı olur bu kadar C vitamini alımı sonrası?
0
c vitamini suda çözünen bir vitamin olduğu için fazlası vücutta depolanamaz ve idrar yoluyla atılır.
0
kiwi'de diğer turunçgillere nazaran on kat C vitamini olduğunu okumuştum. bir kaç kiwi yesen aynı etkiyi yapar bence.
0
pratige bakarak soyluyorum, cok guzel oluyor. haftada birkac gun manyakligim tutuyor, oyle zamanlarda bir litreden asagisi kesmiyor. teorik olarak da lise biyoloji bilgimle c vitaminin idrarla atilacagindan zehirleme ihtimali olmadigini biliyorum sadece.
0
pek kalori olmaz. vitamin enerji vermez. meyve şekeri de çay şekeri gibi zararlı değil. aç karına içme de, asitli asitli. bir kerede de içme. sulandır, üç kereye yay mesela.
0
kimki
İnternetten alışveriş yapma psikolojisini irdeleyen bir sunum hazırlamam gerekiyor. Aslında ilgimi çeken kısmı bir yerlerden bir şeyler alıp, hiç kullanmadan başka yerlere satan insanlar ama genele de bakmalıyım. Burada da vardır belki e-alışveriş sevenler?Neden internetten?
İnternetten alışveriş yapma psikolojisini irdeleyen bir sunum hazırlamam gerekiyor. Aslında ilgimi çeken kısmı bir yerlerden bir şeyler alıp, hiç kullanmadan başka yerlere satan insanlar ama genele de bakmalıyım.
Burada da vardır belki e-alışveriş sevenler?
Neden internetten?
Burada da vardır belki e-alışveriş sevenler?
Neden internetten?
0
Ben alış yapmadım tam tersine elimde mevcut olan 2 adet enstrümanı ve 1 adet tv yi popüler 2.el sitelerinden birinde hiçbir sorunla karşılaşmadan sattım.
Öncelikle
-Gazetedeki ilanlardan daha kolay ulaşılıyor hedef kitleye
-Ücretsiz
-İlan kısıtlaması yok
-İl içindeki elden teslim satışlarda komisyona gerek kalmıyor
Öncelikle
-Gazetedeki ilanlardan daha kolay ulaşılıyor hedef kitleye
-Ücretsiz
-İlan kısıtlaması yok
-İl içindeki elden teslim satışlarda komisyona gerek kalmıyor
0
bütün bu çeşit bulunabilirlik vs yanında türkiyede ve dünyada yürürlükte olan bir kanun internetten alış veriş yapmamı daha çok destekliyor:
ürünün ilk 7 gün içerisinde geri verebilme hakkı, genelde mağazalarda bunu yapamıyoruz(türkiyedeki kazıkçı bimeks teknosa türevlerinde) halbusi internetten alınca paşa paşa geri almak zorundalar iyi oluyor.
ürünün ilk 7 gün içerisinde geri verebilme hakkı, genelde mağazalarda bunu yapamıyoruz(türkiyedeki kazıkçı bimeks teknosa türevlerinde) halbusi internetten alınca paşa paşa geri almak zorundalar iyi oluyor.
0
arşiv ve koleksiyon sevdalıları için birebir. orijinal müzik cdleri biriktiren birisi olarak, benim için büyük kolaylık. İkinci elde milyon tane çeşit, uygun fiyatlar. 1 paket sigara parasına ülkemizde 30+ liraya satılan meshuggah albümü satın almak, alabilmek büyük kolaylık. bununla birlikte burada bulamayacağınız birçok materyal dünya üzerinde elbet birileri tarafından elden çıkartılmak istenebiliyor.
0
öncelikle internetten daha ucuz bulabileceğimi düşündüğüm için internete saldırıyorum. sonrasında da eğer alacağım ürün benim için ulaşım problemi yaratıyorsa internetten alıyorum. kargoyla ayağıma geliyor hesabı.
0
evet öncelikle ucuz. ne nerde ne kadardır diye araştırman pratik. tr`de kolay kolay bulunmayan urunlerı bulmakta cabası. hangı sıtelerden alınıp hangı sıtelerden alınmayacagını da ayırt edebılıosan risksiz.
kendını kaptırınca biraz bağımlılıga yol acabılıyor aslında. işine yaramıycak seylerı fotograflardakı cazıbesıne kapılıp alabılıosun. bilinç lazım. var mı fazla? :(
kendını kaptırınca biraz bağımlılıga yol acabılıyor aslında. işine yaramıycak seylerı fotograflardakı cazıbesıne kapılıp alabılıosun. bilinç lazım. var mı fazla? :(
0
same
soyle how i meet your mother yada the big bang theory tarzinda yabanci dizi izlemek istiyorum cok eski olmasin hangi dizileri tavsiye edersiniz?
soyle how i meet your mother yada the big bang theory tarzinda yabanci dizi izlemek istiyorum cok eski olmasin hangi dizileri tavsiye edersiniz?
0
kesinlikle seinfeld diyorum. eskidir ancak adamlarin esprilerini su ana da uydur direk.
0
ozoz
Izmir de keyif alabilecegimiz- sizin onereceginiz balik restoranlari hangileri acaba?
Izmir de keyif alabilecegimiz- sizin onereceginiz balik restoranlari hangileri acaba?
0
biraz uzaklaşırım diyorsan izmirden, özbek te akının yeri diye bir yer var. tavsiye edilir.
0
1- deniz restoran kordon - pahalı
2- deniz restoran bostanlı (ayrı işletme)- pahalı
3- Balık pişiricisi kordon -normal
4- urla balıkçıları - ucuz
2- deniz restoran bostanlı (ayrı işletme)- pahalı
3- Balık pişiricisi kordon -normal
4- urla balıkçıları - ucuz
0
dogumdansancili
Selamlar, 2 senedir ttnet 26 liralık, 4 gb kotalı tarifeyi kullanıyorum. Çekmediğim sıkıntı kalmadı. Son bi senedir de 26 lira ödemedim. Her zamanki gibi kullanmama rağmen, yer yer 11 gb'a kadar varan downloadlar yapmışım gibi 50, 70, 90 allah ne verdisyse geçirdiler faturada. Sınırsıza geçmeyi düşü
Selamlar,
2 senedir ttnet 26 liralık, 4 gb kotalı tarifeyi kullanıyorum. Çekmediğim sıkıntı kalmadı. Son bi senedir de 26 lira ödemedim. Her zamanki gibi kullanmama rağmen, yer yer 11 gb'a kadar varan downloadlar yapmışım gibi 50, 70, 90 allah ne verdisyse geçirdiler faturada.
Sınırsıza geçmeyi düşünüyorum. Şimdi taahhüdüm bittiği için herhangi bir modem zart zurt parası vermeden iptal edebilirim aboneliği. Ücretsiz kablosuz modem de vermiyorlar eskisi gibi sınırsıza geçince.
Şu smile, metronet gibi adı dışında bilgi sahibi olmadığım firmalardan sınırsız internet kullanıp da tarifesinden memnun olanlardan tavsiye bekliyorum. Cep telefonu operatörlerinin tarifelerini ve hızlarını da merak ediyorum.
Ayda 60'a kadar öderim. Yeter ki ekstradan geçirmesinler, zırt pırt kopmasınlar ve sınırsız olsun. Teşekkürler.
2 senedir ttnet 26 liralık, 4 gb kotalı tarifeyi kullanıyorum. Çekmediğim sıkıntı kalmadı. Son bi senedir de 26 lira ödemedim. Her zamanki gibi kullanmama rağmen, yer yer 11 gb'a kadar varan downloadlar yapmışım gibi 50, 70, 90 allah ne verdisyse geçirdiler faturada.
Sınırsıza geçmeyi düşünüyorum. Şimdi taahhüdüm bittiği için herhangi bir modem zart zurt parası vermeden iptal edebilirim aboneliği. Ücretsiz kablosuz modem de vermiyorlar eskisi gibi sınırsıza geçince.
Şu smile, metronet gibi adı dışında bilgi sahibi olmadığım firmalardan sınırsız internet kullanıp da tarifesinden memnun olanlardan tavsiye bekliyorum. Cep telefonu operatörlerinin tarifelerini ve hızlarını da merak ediyorum.
Ayda 60'a kadar öderim. Yeter ki ekstradan geçirmesinler, zırt pırt kopmasınlar ve sınırsız olsun. Teşekkürler.
0
Eğer bulunduğunuz bölge de Superonline Fiber internet var ise hiç düşünmeden abone olun, yok ise hepsi aynıdır.Çünkü portları TTNET sağladığı için sadece isim değişiyor.İster smile a geçin ister ttnette kalın.Superonline Fiber e geçene kadar hepsini sıradan kullandım al birini vur ötekine durumu yaşadım. Yalnız kullanan arkadaşlar uydunet (doğru yazmışımdır adını umarım) çok övüyorlar. Bir ona da bakın isterseniz.Ben kullanmadım bilemiyorum nasıl olduğunu onun.
0
geçmeyin uydunete. bu kadar insan geçerse kalite düşecek. hep söylüyorum bunu.
işçiysen işçi kal :) ttnetteysen orda kal :)
işçiysen işçi kal :) ttnetteysen orda kal :)
0
fadetoreality
Merhaba,Ismail Kadare 2005'teki ödülü hangi kitabıyla almış?
Merhaba,
Ismail Kadare 2005'teki ödülü hangi kitabıyla almış?
Ismail Kadare 2005'teki ödülü hangi kitabıyla almış?
0
Man Booker da mı öyle peki? Bazı kitapların üstüne basıyorlar da, kitaba veriliyor sanmıştım.
0
man booker prize sadece ingilizce yazılmış olan kitaplara verilirken, man booker international prize ingilizcede eseri yayımlanan yazarlar için iki senede bir verilir.
0
snp_kubra
sevgili ekşiduyuru halkı benim sorum şuşimdi benm ilk yıl hedefim bilgisayar mühendisi olmaktı. şöyle elle tutulur iyi bir üniversitede. fakat malüm bu şike olayları birde sınavımın önceki yıllara göre kötü geçmesi beni bu hayallerden uzaklaştırdı.diyorum ki mimarlık felan yazsam ama bi bilgim yok.
sevgili ekşiduyuru halkı benim sorum şu
şimdi benm ilk yıl hedefim bilgisayar mühendisi olmaktı. şöyle elle tutulur iyi bir üniversitede. fakat malüm bu şike olayları birde sınavımın önceki yıllara göre kötü geçmesi beni bu hayallerden uzaklaştırdı.
diyorum ki mimarlık felan yazsam ama bi bilgim yok. yani neyle uğraştıklarını biliyorum az çok ama aklımda soru işaretleri var
-mimar adayları mezun olduktan sonra ne yaparlar?
(yani iş bulmak için biryere mi başvurular, yüksek lisans mı yaparlar büro mu açarlar yada bunların hangisini yaparlarsa mantıklı davranmış olurlar?)
- şimdi benim ailemde çevremde inşaat mühendisidir mimardır felan pek yok. benim mimarlık yazmam ne kadar mantıklı olabilir? (türkiyede mimarlık alanında başarılı olmak için tanıdık ve yardım edebilicek bi üst düzey yönetici şartmı ?)
- sizce ytü'den bilgisayar mühendisi olmak mı yoksa mimar sinandan mimar olmak mı daha mantıklı olur iş bulmak ve meslekte başarılı olmak içiğn?
teşekkürler..
şimdi benm ilk yıl hedefim bilgisayar mühendisi olmaktı. şöyle elle tutulur iyi bir üniversitede. fakat malüm bu şike olayları birde sınavımın önceki yıllara göre kötü geçmesi beni bu hayallerden uzaklaştırdı.
diyorum ki mimarlık felan yazsam ama bi bilgim yok. yani neyle uğraştıklarını biliyorum az çok ama aklımda soru işaretleri var
-mimar adayları mezun olduktan sonra ne yaparlar?
(yani iş bulmak için biryere mi başvurular, yüksek lisans mı yaparlar büro mu açarlar yada bunların hangisini yaparlarsa mantıklı davranmış olurlar?)
- şimdi benim ailemde çevremde inşaat mühendisidir mimardır felan pek yok. benim mimarlık yazmam ne kadar mantıklı olabilir? (türkiyede mimarlık alanında başarılı olmak için tanıdık ve yardım edebilicek bi üst düzey yönetici şartmı ?)
- sizce ytü'den bilgisayar mühendisi olmak mı yoksa mimar sinandan mimar olmak mı daha mantıklı olur iş bulmak ve meslekte başarılı olmak içiğn?
teşekkürler..
0
İş bulmak olayın fazla takılma. İş bulunur önemli olan senin istediğin işi yapman(çok klişe oldu)
Ama bu doğru. Mimarlar genelde 4 sınıfta hafif hafif bir ofiste çalışmaya başlarlar. Yarışmalara girerler ve mezun olduklarında ellerinde bir protfolyoları olur bununla firmalara başvururlar. Eğer işlerinde iyilerse inanılmaz bir hızla da yükselebilirler. Yok eğer işlerinden nefret ediyorlarsa 20 sene aynı pozisyonda kalabilirler.
Hiç tanıdığın olmasa da ilerleyebileceğin bir meslektir merak etme. Önemli olan kendini geliştirmen. Emin ol yazılım sektöründe de tanıdık vs işleri aynıdır. Ama şu var ki genelde ailesinde de mimar olanların genel mimari kültürleri daha geniş oldukları için bir adım önde oluyorlar. Ama bu da yine bireysel çabayla kapatılabilecek bir şey gibi geliyor.
Mimarların çoğu çok çalışırlar, sabahlamak rutindir. Detaycı bir tip olman gerekir. Şu da şöyle kalıversin diyebileceğin bir meslek değildir bir yerden gelir patlar. O yüzden streslidir de bayağı. En önemli kısmı bu sanki. Geometrik zekanın yüksek olması faydalıdır ayrıca.
Ama bu doğru. Mimarlar genelde 4 sınıfta hafif hafif bir ofiste çalışmaya başlarlar. Yarışmalara girerler ve mezun olduklarında ellerinde bir protfolyoları olur bununla firmalara başvururlar. Eğer işlerinde iyilerse inanılmaz bir hızla da yükselebilirler. Yok eğer işlerinden nefret ediyorlarsa 20 sene aynı pozisyonda kalabilirler.
Hiç tanıdığın olmasa da ilerleyebileceğin bir meslektir merak etme. Önemli olan kendini geliştirmen. Emin ol yazılım sektöründe de tanıdık vs işleri aynıdır. Ama şu var ki genelde ailesinde de mimar olanların genel mimari kültürleri daha geniş oldukları için bir adım önde oluyorlar. Ama bu da yine bireysel çabayla kapatılabilecek bir şey gibi geliyor.
Mimarların çoğu çok çalışırlar, sabahlamak rutindir. Detaycı bir tip olman gerekir. Şu da şöyle kalıversin diyebileceğin bir meslek değildir bir yerden gelir patlar. O yüzden streslidir de bayağı. En önemli kısmı bu sanki. Geometrik zekanın yüksek olması faydalıdır ayrıca.
0
mimarlar ne yapar-eder anlamak için bir mimarlık fakültesine gidip stüdyoları filan dolaşman, biraz insanlarla konuşman lazım. istanbuldaysan sana bu konuda yardımcı da olabilirim belki. öncelikle mimarlık okumak için gereken puan çok da düşük değil öyle. mesela mimar sinan'a girmek için yaklaşık ilk 12binde filan olman lazım. ayrıca bırakan-uzatan çok olur. ömrünü yer mimarlık okumak. gerçekten zordur, işletme okumaya benzemez. mezun olunca napıcaz konusuna gelince doğrudan büro açmak tabii ki çok mantıksız zira zaten okulu bitirdiğinde her şeye rağmen çok az şey biliyor oluyosun piyasaya dair. bir de öyle çevre de yoksa kim gelip sana iş verecek? ya bir büroya girersin ya da öğrenimine devam edersin. ulusal ve uluslararası yarışmalara katılarak kendini ispatlama şansın var (hem öğrenciyken hem de mezun olduktan sonra) bunlar güzel şeyler tabii de piyasa çok boktan aslında, öyle böyle değil. iyi diye bilinen ofisler köpek gibi çalıştırıyor yeni mezunları filan. aldığın maaş da bir halta benzemiyor açıkçası. ha, ama türkiye'de çalışma koşulları böyle, hiçbir meslekte garanti ya da yaşam güvencesi yok zaten.
hangisi daha mantıklı olur sen karar vereceksin. hangisinde daha başarılı olabileeğini ancak sen bilebilirsin. hangisini daha çok istiyorsan onu seç. birbirinden çok alakasız iki seçenek bunlar.
hangisi daha mantıklı olur sen karar vereceksin. hangisinde daha başarılı olabileeğini ancak sen bilebilirsin. hangisini daha çok istiyorsan onu seç. birbirinden çok alakasız iki seçenek bunlar.
0
sevdiğin ve istediğin neyse onda başarılı olursun.
güven bana. n'olur önce ne istediğini düşün,sonra kararını ver.
ayrıca yıldız'da bilgisayar mühendisliği bölümü seneye davutpaşa'ya taşınacak haberin olsun
özet:hedefin bilgisayar mıydı? o halde bilgisayar.
güven bana. n'olur önce ne istediğini düşün,sonra kararını ver.
ayrıca yıldız'da bilgisayar mühendisliği bölümü seneye davutpaşa'ya taşınacak haberin olsun
özet:hedefin bilgisayar mıydı? o halde bilgisayar.
0
ya ikisinide severek yaparım pek farketmez o ama işte iş bulma olayı beni biraz sıkıyor. şimdi diyeceksiniz daha erken üniye bile başlamamışsın. ama ilk yıl gitmeyince birden bire dahada seçici oluyor insan
0
kafasını kullanan ve çalışmaktan kaçmayan herkes her sektörde iş bulur. belediye evrakları arasında kaybolanı da var, ağa han ödülü alanı da. dolayısıyla diğer meslekler gibi, mimarlığın da standardı mevcut değil. mimarlık sevilmeden yapılabilecek bir meslek değil, bence siz mimarlık yazmayın hiç.
0
gijilti
mümkünse ahmet haşim ya da cahit sıtkı olmak üzere, bir şairin hayatını anlatan belgesel video lazım. bildiğiniz hangi şairin yapıldı böyle, isim yazarsanız aratırım nette...ya da siz de varsa bir şekilde net üzerinden yollarsıını belki, aracı sitelere yükleyerek?
mümkünse ahmet haşim ya da cahit sıtkı olmak üzere, bir şairin hayatını anlatan belgesel video lazım.
bildiğiniz hangi şairin yapıldı böyle, isim yazarsanız aratırım nette...
ya da siz de varsa bir şekilde net üzerinden yollarsıını belki, aracı sitelere yükleyerek?
bildiğiniz hangi şairin yapıldı böyle, isim yazarsanız aratırım nette...
ya da siz de varsa bir şekilde net üzerinden yollarsıını belki, aracı sitelere yükleyerek?
0
turkishjohndoe
Hepimiz bir şeylerin örtbas edilmeye çalışıldığından eminiz. Lakin bu ülkede vicdanı hür savcılar hakimler yok mudur ? Bu gerçeği en kolay şekilde ispatlamak kimin görevidir ? suanda bu konu üzerinde kimler çalışmaktadır ? izlenebilecek en çabuk ve acil çözüm nedir ?
Hepimiz bir şeylerin örtbas edilmeye çalışıldığından eminiz. Lakin bu ülkede vicdanı hür savcılar hakimler yok mudur ? Bu gerçeği en kolay şekilde ispatlamak kimin görevidir ? suanda bu konu üzerinde kimler çalışmaktadır ? izlenebilecek en çabuk ve acil çözüm nedir ?
0
konya'da bir öğrenci anayasadaki "devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine göre hareket etmek zorundadır" maddeden yola çıkarak mahkemeye başvurmuş, ayrıca bunun dışında savcı da soruşturma açtı diye biliyorum. şu anda yargıda. işin içine tübitak da girmiş, araştırılıyormuş.
şahsi fikrim, savcılık ve tübitak sınava giren öğrencilerin kitapçıklarından örnekler alacaktır, araştıracak ve bir şey bulamayacaktır. dava kapanacaktır.
bir kere kesin bir sonuca varılması için 1 milyon 700 farklı kitapçığı da incelemeniz gerekir, zira incelenmek için seçilen sınırlı sayıdaki kitapçıkta bir şey çıkmama olasılığı çok yüksektir.
şahsi fikrim, savcılık ve tübitak sınava giren öğrencilerin kitapçıklarından örnekler alacaktır, araştıracak ve bir şey bulamayacaktır. dava kapanacaktır.
bir kere kesin bir sonuca varılması için 1 milyon 700 farklı kitapçığı da incelemeniz gerekir, zira incelenmek için seçilen sınırlı sayıdaki kitapçıkta bir şey çıkmama olasılığı çok yüksektir.
0
argent dawn
sevgili duyuru sakinleri. ben biraz önce sallana sallana tren bileti alıyordum internetten sanal kartımla ama tam kartımın limitini ayarlayıp satın ala bastığımda çok fazla sallandın rezervasyonun iptal tekrar al biletleri dedi. ama bir yandan da açık provizyonda gözüküyor alamadığım biletlerin para
sevgili duyuru sakinleri. ben biraz önce sallana sallana tren bileti alıyordum internetten sanal kartımla ama tam kartımın limitini ayarlayıp satın ala bastığımda çok fazla sallandın rezervasyonun iptal tekrar al biletleri dedi. ama bir yandan da açık provizyonda gözüküyor alamadığım biletlerin parası. bir şekilde bankaya gitmiş yani istek ve limitimden düşülmüş. sizce bunu bankaya bildirmeme gerek var mı izin vermeyin diye yoksa onlar kendiliğinden halleder mi? o parayla portal 2 alırım ben yea =/ (en azından yarısını)
0
khan shabbir
Küçük boy tost makinası tavsiyesine ihtiyacım var. Az yer kaplayan, 2 tost yapabilen... böyle slim modellerden kullanmakta olduğunuz var mı?
Küçük boy tost makinası tavsiyesine ihtiyacım var. Az yer kaplayan, 2 tost yapabilen... böyle slim modellerden kullanmakta olduğunuz var mı?
0
benm sonradan dahil olduğum öğrenci evinde kumtel marka küçük bi tost makinası var. aç kapa düğmesi yok fişe takınca çalışıyor öyle komplike bişey değil. modelini de bilmiyorum malesef. ama muhteşem tost yapıyor. hem de çok kısa bir sürede kumtele bir bakın isterseniz.
0
ilkinci doğru söylüyor anneannemde var bizim evdekinden daha güzel yapıyor tostları
0
fadetoreality
Eskiden sgk.gov.tr'den alabiliyorduk. Üç ayrı yere TC no'muzu girip kayıt bulunamadı yazan çıktıları götürüyorduk, oluyordu. Şimdi bunu turkiye.gov.tr'den mi yapabiliyoruz? Eğer öyleyse, e-devlet şifresi gibi bir şey gerekiyor, öyle değil mi?
Eskiden sgk.gov.tr'den alabiliyorduk. Üç ayrı yere TC no'muzu girip kayıt bulunamadı yazan çıktıları götürüyorduk, oluyordu. Şimdi bunu turkiye.gov.tr'den mi yapabiliyoruz? Eğer öyleyse, e-devlet şifresi gibi bir şey gerekiyor, öyle değil mi?
0
fadetoreality
Önerebileceğiniz yer var mı? Genel kontrol, gözlük değişimi veya lens için. Sağlık sigortam / sosyal güvencem yok (ama bir sonraki sorumu sorunca olabilir belki).
Önerebileceğiniz yer var mı? Genel kontrol, gözlük değişimi veya lens için. Sağlık sigortam / sosyal güvencem yok (ama bir sonraki sorumu sorunca olabilir belki).
0
kibritsuyu
evet, yemin edip de tutmayınca ne oluyor? dünya üzerinde yemin edip de yeminini tutmayınca yeminde ettiği şey başına gelen, çarpılan falan var mı?yani "anamı eşşekler sitsin ki" diye yemin edip yalan olduğu meydana çıkınca anasını eşşek siten var mı? veya benzerleri yani. allah beni kahretsin falan
evet, yemin edip de tutmayınca ne oluyor? dünya üzerinde yemin edip de yeminini tutmayınca yeminde ettiği şey başına gelen, çarpılan falan var mı?
yani "anamı eşşekler sitsin ki" diye yemin edip yalan olduğu meydana çıkınca anasını eşşek siten var mı? veya benzerleri yani. allah beni kahretsin falan diyip de yapmayınca kahrolan falan.
çok merak ediyom lan, bu yeminin bütün olayı manevi rahatlama/rahatsızlık mı, yoksa fiilen bir şey oluyor mu? yoksa öte tarafta mı sorarlar hesabını? yani eşşekler öte tarafta mı kovalıyor?
yani "anamı eşşekler sitsin ki" diye yemin edip yalan olduğu meydana çıkınca anasını eşşek siten var mı? veya benzerleri yani. allah beni kahretsin falan diyip de yapmayınca kahrolan falan.
çok merak ediyom lan, bu yeminin bütün olayı manevi rahatlama/rahatsızlık mı, yoksa fiilen bir şey oluyor mu? yoksa öte tarafta mı sorarlar hesabını? yani eşşekler öte tarafta mı kovalıyor?
0
kurban da kesmezsek ne oluyor peki? yemin ettik, bozduk ve hiçbir şey yapmadık.
0
çarpılma olarak tanımladığın şey bir şekilde gerçekleşiyor aslında ama tamamen psikolojik olarak tabii ki.
yanıbaşında hazır bekleyen olumsuzluklara daha çok kafa takıyor, dibinde "gör beni gör beni" diye bağıran diğer tüm olumlu şeyleri göz ardı ediyorsun. sonrasında, hayatım berbat, kesin o geçen söylediğim yalandan dolayı başıma geldi filan diyorsun.
yanıbaşında hazır bekleyen olumsuzluklara daha çok kafa takıyor, dibinde "gör beni gör beni" diye bağıran diğer tüm olumlu şeyleri göz ardı ediyorsun. sonrasında, hayatım berbat, kesin o geçen söylediğim yalandan dolayı başıma geldi filan diyorsun.
0
öyle değil de, bu konuya yakın olduğunu düşündüğüm bir anımı paylaşmak isterim.
üniversite yıllarında kontorümün gani olduğu bir dönem birisi yanlışlıkla bana 30 kontör atmış, sonrasında yanlışlıkla gönderdim lütfen geri gönderin gibi bişey yazmıştı. bense dikkate almamış, kontörü iç etmiştim.
çok değil bir kaç gün sonrası, kontörümün bitmeye yakın olduğu bir gün 100 kontör civarı kontör kartı aldım ve daha paketini açmadan cebime koydum ama 5-10 dakika içinde tekrar cebimi yokladığımda kontörü bulamadım. cebim derindi, bişey pek düşecek gibi değildi ordan.
işte bu ibretlik olay bana ders oldu, bi daha kimselerin kontörünü iç etmedim. yalandan dolandan sakındım. sır kapısı ve büyük buluşma gibi programlarla asla dalga geçmedim ve tayyib'in şu lafını hatırladım " men dakka dukka"
üniversite yıllarında kontorümün gani olduğu bir dönem birisi yanlışlıkla bana 30 kontör atmış, sonrasında yanlışlıkla gönderdim lütfen geri gönderin gibi bişey yazmıştı. bense dikkate almamış, kontörü iç etmiştim.
çok değil bir kaç gün sonrası, kontörümün bitmeye yakın olduğu bir gün 100 kontör civarı kontör kartı aldım ve daha paketini açmadan cebime koydum ama 5-10 dakika içinde tekrar cebimi yokladığımda kontörü bulamadım. cebim derindi, bişey pek düşecek gibi değildi ordan.
işte bu ibretlik olay bana ders oldu, bi daha kimselerin kontörünü iç etmedim. yalandan dolandan sakındım. sır kapısı ve büyük buluşma gibi programlarla asla dalga geçmedim ve tayyib'in şu lafını hatırladım " men dakka dukka"
0
kurban kesecek paran yoksa üç gün oruç tutuluyomuş ama verdiğin ilk örnek sanırım yemin değil ..yine sanırım yemin olması için birini şahit tutman ya da allah şahit falan demen gerekiyo..öyle yemin edip, tutmazsan, tutmadın diye bişey de yapmazsan buna yalan yere yemin etmek, yalanına allahı şahit etmek ve bundan da pişman olmamak deniyo..ahiret gibi bi inancın varsa burda olmazsa öbür tarafta alırsın cezasını (bunların hepsini sanırıyorum)..zaten inancın yoksa no problem. yemin etmek iyi bişey değildir her lafın başında valla billa dememek lazım..
0
Yalnız şu "yalan söylüyorsam/yapmazsam etmezsem vs beni siksinler" diyenleri bir kere sikseler dünya çok güzel bir yer olacak.
0
bonjurkes
Şimdi konu azıcık saçma ama kafama bayadır takılıyor, dedim acaba sorun ben de mi yoksa kuruntu mu yapıyorum.Son 1-2 sene dışında hayatıma aşırı derecede insan girip çıktı, arkadaş babında, şimdiye kadar özel okullarda okudum (böyle diyince olmadı) sadece devlet lisesine 3 seneliğine gittim ve ünive
Şimdi konu azıcık saçma ama kafama bayadır takılıyor, dedim acaba sorun ben de mi yoksa kuruntu mu yapıyorum.
Son 1-2 sene dışında hayatıma aşırı derecede insan girip çıktı, arkadaş babında, şimdiye kadar özel okullarda okudum (böyle diyince olmadı) sadece devlet lisesine 3 seneliğine gittim ve üniversitemin 2 senesini devlette okuduktan sonra özele geçtim, sonra 1 sene de yurtdışına erasmusla gittim.
Saçma olacak ama Facebook'umdaki arkadaş sayım 450 civarı, hepsini birebir tanıdığım, %99 unu reelde görüp bir şeyler paylaştığım, veya belli bir süreyi birlikte geçirdiğim insanlar (ilkokul lise arkadaşları, askerlik arkadaşları, internetten tanıştığım ve takıldığım insanlar vs.) Ama gel gör ki, atıyorum cumartesi akşamı dışarı çıkayım dediğim zaman çıkacak birini bulamayan biriyim. O kadar kişi tanıyorsun ama bir tanesi bile arayıp sormaz mı durumu var ya aynen o, telefon listemi güncelledim geçen gün, 85 kişi falan kaldı, ki numaraların büyük bir kısmını uzunca süredir görüşmediğim insanlar oluşturuyor. Facebook vs den mesaj atınca mutlaka cevap alıyorum ama random birini arayıp hadi dışarı çıkalım diyince ya abi x kişisiyle planım var diyor ve o kişiyle de planı oluyor, yani atlatma durumları falan yok bildiğim kadarıyla.
Özel okuldaki öğrenci tiplerine pek uymuyorum, altımda arabam yok, üniversitede tam doğru düzgün ortam yaptım derken erasmusla yurtdışına gittim, krallar gibi 1 sene yaşadım, döndükten sonra 1-2 sene yine üniversitede gezip tozduğum arkadaşlar oldu ama mezun olunca onlarla da artık görüşemiyorum iş güç vs sebeplerden.
Çevremde olan insanlar ise (gerek okul, gerek netten tanışıp konuştuğum insanlar vs) genelde sorunlu tipler oluyor, ya da bana öyle geliyor : Hatun salak olanlar var, benden bir ton şey isteyip, mevzu bahis hatun olunca satışın allahını yapan, abi hatunla görüşemezsek haber veririm senle buluşuruzu açık açık diyen, dediği 2 laftan 3 ü yalan olan (ağzından çıkacak olan kelime de yalan vs.), ya da her konuşmamızda ben böyle böyle yaptım ben öyleyim ben şöyleyim diyip self promotion ın dibine vuran vb. bir sürü tip var. Sorunlu bir insan değilim, asosyal de değilim birisiyle plan yapmak için her zaman fırsat kollarım, eve girmek istemem. Bütn hafta evde oturabilirim malum iş güç mesai sonrası, ama cumartesi akşamı mutlaka dışarı çıkmam gerekir yoksa moralim bozulur filan. Ama nedense etrafımda olan tiplerin bu tip sorunları benim gözüme aşırı derecede batıyor, ve gidip x kişisiyle kahve içmek için buluşursam ya da benzer bir plan yapacaksam ulan yine bir sürü reklamını yapacak, ya da hatun salak moduna girecez diye düşünüp görüşmeye içim el vermiyor ama öbür türlü de evde mal mal oturacağım aklıma geliyor.
Etrafımda bu tip insanlar olması bendeki mallığı mı gösteriyor? Bana daha çok, etrafımda alternatif olmadığı için elim mahkum bu tiplerle takılıyorum gibi geliyor. Askerden 3 ay önce döndüm ve farkettiğim kadarıyla, hayatımda sürekli birşeyler değiştiği için (okul değişikliği, yurtdışı, mezuniyet vs.) sürekli arkadaş sirkülasyonu oluyor ve bu sebeple gelip geçen kişi sayısı fazla oluyor tabi arkadaş dediğin tiplerin hayırsız olup seni aramaması ise ayrı bir olay.
Sonuç olarak geçen ay ilk kez iş dünyasına adım attım ve iş ortamım 4-5 kişiden oluşan ufak sıkıcı bir yer, ama işte ilk iş deneyimi vb. şartlardan dolayı elim mahkum buradayım. Sonuç olarak iş arkadaşım yok, periyodik görüştüğüm arkadaşlar yok, en azından olanlar da sorunlu, ve kız arkadaşım falan da yok. Yani durum direk işe git eve gel, haftasonu da aynı elemanlardan biriyle taksime çık iç eve dön nete gir sonra yat uyu şeklinde olmakta.
Tek başıma takılmayı da sevmiyorum, kısaca bu genel olarak asosyal hayatıma nasıl son verebilirim? Genel olarak fikirler görüşler filan yazarsanız süper olacak, yoksa heralde bunları konuşmak için profesyonel yardım falan almam gerekecek, ciddi bir dinleyiciye karşı anlatmak için
Eklenti: Çözümü sosyal olmak muhtemelen ama bu şartlarda nasıl sosyal olabileceğim konusunda hiç bir fikrim yok
Son 1-2 sene dışında hayatıma aşırı derecede insan girip çıktı, arkadaş babında, şimdiye kadar özel okullarda okudum (böyle diyince olmadı) sadece devlet lisesine 3 seneliğine gittim ve üniversitemin 2 senesini devlette okuduktan sonra özele geçtim, sonra 1 sene de yurtdışına erasmusla gittim.
Saçma olacak ama Facebook'umdaki arkadaş sayım 450 civarı, hepsini birebir tanıdığım, %99 unu reelde görüp bir şeyler paylaştığım, veya belli bir süreyi birlikte geçirdiğim insanlar (ilkokul lise arkadaşları, askerlik arkadaşları, internetten tanıştığım ve takıldığım insanlar vs.) Ama gel gör ki, atıyorum cumartesi akşamı dışarı çıkayım dediğim zaman çıkacak birini bulamayan biriyim. O kadar kişi tanıyorsun ama bir tanesi bile arayıp sormaz mı durumu var ya aynen o, telefon listemi güncelledim geçen gün, 85 kişi falan kaldı, ki numaraların büyük bir kısmını uzunca süredir görüşmediğim insanlar oluşturuyor. Facebook vs den mesaj atınca mutlaka cevap alıyorum ama random birini arayıp hadi dışarı çıkalım diyince ya abi x kişisiyle planım var diyor ve o kişiyle de planı oluyor, yani atlatma durumları falan yok bildiğim kadarıyla.
Özel okuldaki öğrenci tiplerine pek uymuyorum, altımda arabam yok, üniversitede tam doğru düzgün ortam yaptım derken erasmusla yurtdışına gittim, krallar gibi 1 sene yaşadım, döndükten sonra 1-2 sene yine üniversitede gezip tozduğum arkadaşlar oldu ama mezun olunca onlarla da artık görüşemiyorum iş güç vs sebeplerden.
Çevremde olan insanlar ise (gerek okul, gerek netten tanışıp konuştuğum insanlar vs) genelde sorunlu tipler oluyor, ya da bana öyle geliyor : Hatun salak olanlar var, benden bir ton şey isteyip, mevzu bahis hatun olunca satışın allahını yapan, abi hatunla görüşemezsek haber veririm senle buluşuruzu açık açık diyen, dediği 2 laftan 3 ü yalan olan (ağzından çıkacak olan kelime de yalan vs.), ya da her konuşmamızda ben böyle böyle yaptım ben öyleyim ben şöyleyim diyip self promotion ın dibine vuran vb. bir sürü tip var. Sorunlu bir insan değilim, asosyal de değilim birisiyle plan yapmak için her zaman fırsat kollarım, eve girmek istemem. Bütn hafta evde oturabilirim malum iş güç mesai sonrası, ama cumartesi akşamı mutlaka dışarı çıkmam gerekir yoksa moralim bozulur filan. Ama nedense etrafımda olan tiplerin bu tip sorunları benim gözüme aşırı derecede batıyor, ve gidip x kişisiyle kahve içmek için buluşursam ya da benzer bir plan yapacaksam ulan yine bir sürü reklamını yapacak, ya da hatun salak moduna girecez diye düşünüp görüşmeye içim el vermiyor ama öbür türlü de evde mal mal oturacağım aklıma geliyor.
Etrafımda bu tip insanlar olması bendeki mallığı mı gösteriyor? Bana daha çok, etrafımda alternatif olmadığı için elim mahkum bu tiplerle takılıyorum gibi geliyor. Askerden 3 ay önce döndüm ve farkettiğim kadarıyla, hayatımda sürekli birşeyler değiştiği için (okul değişikliği, yurtdışı, mezuniyet vs.) sürekli arkadaş sirkülasyonu oluyor ve bu sebeple gelip geçen kişi sayısı fazla oluyor tabi arkadaş dediğin tiplerin hayırsız olup seni aramaması ise ayrı bir olay.
Sonuç olarak geçen ay ilk kez iş dünyasına adım attım ve iş ortamım 4-5 kişiden oluşan ufak sıkıcı bir yer, ama işte ilk iş deneyimi vb. şartlardan dolayı elim mahkum buradayım. Sonuç olarak iş arkadaşım yok, periyodik görüştüğüm arkadaşlar yok, en azından olanlar da sorunlu, ve kız arkadaşım falan da yok. Yani durum direk işe git eve gel, haftasonu da aynı elemanlardan biriyle taksime çık iç eve dön nete gir sonra yat uyu şeklinde olmakta.
Tek başıma takılmayı da sevmiyorum, kısaca bu genel olarak asosyal hayatıma nasıl son verebilirim? Genel olarak fikirler görüşler filan yazarsanız süper olacak, yoksa heralde bunları konuşmak için profesyonel yardım falan almam gerekecek, ciddi bir dinleyiciye karşı anlatmak için
Eklenti: Çözümü sosyal olmak muhtemelen ama bu şartlarda nasıl sosyal olabileceğim konusunda hiç bir fikrim yok
0
kendi adıma konuşayım; şu an arasam ve "hadi akşam dışarı çıkalım" desem "tamam olur" diyecek arkadaş sayım iki elin parmaklarını geçmez. sizin hayatınız monoton olmamış anlaşılan, o yüzden de eskiden beri gelen sağlam arkadaşlıklarınız yok. benim bu dediğim arkadaşlarla en az 4-5 yıllık geçmişim var(bazılarıyla 10-15 yıl hatta).anlattığınız gibi arkadaşlarım da var, herkesin çevresinde olduğu gibi, fakat onlarla pek takılmıyorum. Sizin çok yakınınızda insanlar olmadığı için onları arkadaş olarak görmeye başlamışsınız, onlar da belki bunu farkedip iyice havalı davranmaya başlamışlardır.
Tavsiyem ise, arkadaşlarınızı iyice ayıklayın ve gerçekten arkadaşlık kurabileceğiniz 2-3 kişi belirleyin. onlarla samimi olmaya başlayın, eğer kafanıza yatarsa kanka olursunuz. daha fazla arkadaş edinmek için de en büyük yol, tabii ki her türlü sosyal aktivite. hatta 2-3 tane samimi arkadaşınız olursa onların arkadaşları falan derken bakarsınız sevgiliniz bile olmuş :)
Tavsiyem ise, arkadaşlarınızı iyice ayıklayın ve gerçekten arkadaşlık kurabileceğiniz 2-3 kişi belirleyin. onlarla samimi olmaya başlayın, eğer kafanıza yatarsa kanka olursunuz. daha fazla arkadaş edinmek için de en büyük yol, tabii ki her türlü sosyal aktivite. hatta 2-3 tane samimi arkadaşınız olursa onların arkadaşları falan derken bakarsınız sevgiliniz bile olmuş :)
0
işte sorun elde doğru düzgün görüştüğüm arkadaşlarımın olmaması. Ya dediğiniz gibi 450 kişiyi teker teker didikleyecem, içinden umut olanlarla iletişim kurmaya başlayacam.
Ya da artık işi zamana bırakıp yeni tanıştığım insanlardan birşeyler olmasını umacam, ki şimdiye kadar insanlarla tanışmak için genelde interneti kullandım, görüşmeler, buluşmalar etkinlikler falan, ama dediğim gibi bu tip ortamlardan tanıdığım insanlar da hep sorunlu sıkıntılı oldu.
Sanırım en güzeli, reel hayattan reel insanlarla tanışıp, en azından yakınlaşmadan önce ölçüp biçip tarttıktan sonra arkadaşım olup olamayacaklarına karar vermem gerekiyor
@hadii: hayır benden 8 yaş küçük kardeşim var
Ya da artık işi zamana bırakıp yeni tanıştığım insanlardan birşeyler olmasını umacam, ki şimdiye kadar insanlarla tanışmak için genelde interneti kullandım, görüşmeler, buluşmalar etkinlikler falan, ama dediğim gibi bu tip ortamlardan tanıdığım insanlar da hep sorunlu sıkıntılı oldu.
Sanırım en güzeli, reel hayattan reel insanlarla tanışıp, en azından yakınlaşmadan önce ölçüp biçip tarttıktan sonra arkadaşım olup olamayacaklarına karar vermem gerekiyor
@hadii: hayır benden 8 yaş küçük kardeşim var
0
mesela şöyle bir şey demişsin "facebookta ki arkadaş sayım 450" aslında kimsenin facebook kullanımı ile alakalı eleştiri yapmam ama, buradaki durum çok dert etme derim. mesela benim facebook arkadaş listemde 100 kişi var galiba, ama aralarında gerçek bir arkadaş olarak konuştuğum insan sayısı ya 2 ya 3'tür. bence eskiye falan dönme, eğer edinebiliyorsan yeni insanlarla tanışmaya bak bu seni rahatlatır.
0
eskileri çok kafaya takmamalısın. hobi edin. bu hobiyle alakalı olan insanlar topluluğuna dahil ol. en azından sosyalleştirir.
0
ben de feysbuktaki arkadaş sayısını referans gösterip ben sosyalim bik bik diyenleri sevmem ama, onu dememdeki amaç, şimdiye kadar 450 kişiyle bir şekilde bir bağlantım olmuş onu belirtmek istedim. Ama dediğin doğru aslında üçyüz
edit : hobiler konusunda haklısın, ama hobilerim de bilgisayar bağlantılı olacağı için, belki olmaz bilemeyecem, duruma göre yeni kapılar açabilir haklısın :) ekşi zirvelerine gitmemi tavsiye eden oldu, onu da deniyecem :)
edit : hobiler konusunda haklısın, ama hobilerim de bilgisayar bağlantılı olacağı için, belki olmaz bilemeyecem, duruma göre yeni kapılar açabilir haklısın :) ekşi zirvelerine gitmemi tavsiye eden oldu, onu da deniyecem :)
0
elbet yenileri çıkar usta karşına. madem bilgisayar hobin var. gel wowa başla :) en güzel hobi, sosyal tadında
0
Hayatının sadece 5 yılı özel geçmemiş. gözünü kapatıp düşündüğünde sana vakit geçirilebilesi gelen arkadaşın bu 5 yıl içindeki biri ise yaşadığın bu durum bu ülkenin özel avantajlı bireylerinin aslında çok da avantajlı olmadığı sonucunu çıkarıyor.eleştirmek için değil ama yer değişikliği nedeniyle uzun süreli arkadaşı olmasa da insanın burda bizimle paylaştığı şeyi anlatabileceği bir arkadaşı olur.acaba arkadaş canlısı vefalı bir insan değil misin? bunu sor bence kendine.bi de sanal ortamdan uzak durup kitap oku bol bol derim.
0
şimdi şöyle bir durum var, bu durumu kime anlatırsam aaa abi ayıp ettin biz varız diyecektir muhtemelen, o da dediğim gibi pek gerçekçi olmayacaktır.
arkadaş canlısı bir insan olduğum kesin ama vefa konusuna birşey diyemem, dediğim gibi şimdiye kadar hayatım pek stabil olmadı. Üniversiteye tam uyum sağladım yurtdışı oldu, ve etrafımdaki kişilerin, yurtdışına gitti götü kalktı dediğine şahit oldum ki bence böyle bir durum yok, olayın çekememezlik durumu vardır muhtemelen. Sonra yurtdışından dönünce üniversite bitti, sonra araya askerlik girdi, şimdi askerden döndüm ve herşey sil baştan oldu gibime geliyor, önceden arkadaşım olan kişileri uzunca bir süredir görmüyorum, kendilerinin gel görüşelim dediği yok. Ama zamanında elime telefonumu alıp a dan z ye insanları sırayla arayıp abi dışarı çıkalım dediğim zaman, bunlardan birinin ya da ikisinin tamam demesi insanın şevkini kırıyor.
Belki de kendi şartlarımda birini bulmam daha uygun olur, kafa olarak uyum sağlayacak. iki tane hatun için beni satmayacak birilerini.
arkadaş canlısı bir insan olduğum kesin ama vefa konusuna birşey diyemem, dediğim gibi şimdiye kadar hayatım pek stabil olmadı. Üniversiteye tam uyum sağladım yurtdışı oldu, ve etrafımdaki kişilerin, yurtdışına gitti götü kalktı dediğine şahit oldum ki bence böyle bir durum yok, olayın çekememezlik durumu vardır muhtemelen. Sonra yurtdışından dönünce üniversite bitti, sonra araya askerlik girdi, şimdi askerden döndüm ve herşey sil baştan oldu gibime geliyor, önceden arkadaşım olan kişileri uzunca bir süredir görmüyorum, kendilerinin gel görüşelim dediği yok. Ama zamanında elime telefonumu alıp a dan z ye insanları sırayla arayıp abi dışarı çıkalım dediğim zaman, bunlardan birinin ya da ikisinin tamam demesi insanın şevkini kırıyor.
Belki de kendi şartlarımda birini bulmam daha uygun olur, kafa olarak uyum sağlayacak. iki tane hatun için beni satmayacak birilerini.
0
bukafelos
arkadaşlar merhabalar.eldeki sarılık neyden kaynaklanıyor olabilir?ellerim ayaklarım sapsarı gibi geliyo bana.doktora gitmedim henüz.bi bilginiz varsa ve paylaşırsanız çok sevinirim.şimdiden teşekkürler.
arkadaşlar merhabalar.eldeki sarılık neyden kaynaklanıyor olabilir?ellerim ayaklarım sapsarı gibi geliyo bana.doktora gitmedim henüz.bi bilginiz varsa ve paylaşırsanız çok sevinirim.şimdiden teşekkürler.
0
lion de la Turquie
Öncelikle sunu belirteyim, benim gibi aranızda çok vardır. Sadece empati yapın lütfen, zira buraya yazmamdaki sebep, sizin anlayabileceğiniz ve bu sitenin derdimi paylaşabileceğim bir ortama sahip oluşu.son senem oldu dersleri geçtik ortalamam da fena değil ama bunu yapmak için bu bölümü sevmeniz ge
Öncelikle sunu belirteyim, benim gibi aranızda çok vardır. Sadece empati yapın lütfen, zira buraya yazmamdaki sebep, sizin anlayabileceğiniz ve bu sitenin derdimi paylaşabileceğim bir ortama sahip oluşu.
son senem oldu dersleri geçtik ortalamam da fena değil ama bunu yapmak için bu bölümü sevmeniz gerekmiyor. Sadece derslere gidip cıkabilecek sorular üzerine yogunlasırsanız gayet de kolay bi'hadise.
Ben bu işi sevmiyorum, yapmadım tabiki henüz ama yapanları görüyorum da hiç ilgimi çekmiyor hiç ama. Sıkıcı bir kere. Aksama kadar calıscaksın sonra sabah yine aynı işe gideceksin, bi de ilgi duymuyorsan al bi'de burdan yak. Bulmuş da bunuyor demeyin. Ben hasbel kader yazdım her öss magduru gibi, işsiz kalmayım diye nitekim de öyle görünyor ama yapmış oldugum sans eseri seçimin sonucu olarak bu iste calısırsam hayatım zehir olacak.
Er geç bu bölümü bitireceğim başka çarem yok, baba parası falan yiyemem bu yaştan sonra. Ama istemeye istemeye yaptıgım her seyin, kendime ihanet oldugunu düşünüyorum. Surda zaten ne kaldı ömrüm tamamlanmasına. Hepi topu 70-80 sene. Ahirete inanıyorum bu arada. O yüzden de burada gereksiz yere zaman harcamaktansa bu zamanı güzel değerlendirip mutlu bir şekilde oraya gitmek güzel olabilir. Sıkılmak, bir şeylere kasmak(zorunda olarak) hayattan beni sogutuyor. Mesela fransızca öğrenmek istiyorum ama sadece öğrenmek sunun için bunun için değil, şarkıları hosuma gidiyor, aksanları mest ediyor tek sebebi bu. Gezmek istiyorum ama fotograf cekmek için, birilerine göstermek için değil, bir litvanlayılının dünya hakkındaki görüşlerini, nasıl futbol oynadıgını, nasıl eglendiğini, neyle vakit gecirdiğini bizzat oranın havasını soluyorak yapmak istiyorum. Anı yaşamak istiyorum abi. Plan yapmak istemiyorum. O "anı" en güzel şekilde değerlendirirsem zaten hayal ettiğim bir hayata sahip olabilirim zaten. Planlar zamanla değişebiliyor, sekteye ugrayabiliyor, insanlar mutsuz olabiliyor. Ama anı yasar ve hayat cizginle onu en güzel, hissederek yasarsan işte mutlusun, yani ben mutlu oluyorum. Siz ne düşünüyorsunuz bunu merak ediyorum sadece. Sizi bir şekle sokmak istiyor bu düzen, bu hayat ve çevreniz. Çok mu sey istiyorum? Siz de yazın ne hissettiğinizi gerçekten paylaşmak istediğim için yazdım, doğal olun dinliyorum :)
not:seneye erasmus yapacağım herhalde şimdiye kadar isteyerek hissederk yapacagım ilk geniş çaplı mutluluk hareketi olacak.
son senem oldu dersleri geçtik ortalamam da fena değil ama bunu yapmak için bu bölümü sevmeniz gerekmiyor. Sadece derslere gidip cıkabilecek sorular üzerine yogunlasırsanız gayet de kolay bi'hadise.
Ben bu işi sevmiyorum, yapmadım tabiki henüz ama yapanları görüyorum da hiç ilgimi çekmiyor hiç ama. Sıkıcı bir kere. Aksama kadar calıscaksın sonra sabah yine aynı işe gideceksin, bi de ilgi duymuyorsan al bi'de burdan yak. Bulmuş da bunuyor demeyin. Ben hasbel kader yazdım her öss magduru gibi, işsiz kalmayım diye nitekim de öyle görünyor ama yapmış oldugum sans eseri seçimin sonucu olarak bu iste calısırsam hayatım zehir olacak.
Er geç bu bölümü bitireceğim başka çarem yok, baba parası falan yiyemem bu yaştan sonra. Ama istemeye istemeye yaptıgım her seyin, kendime ihanet oldugunu düşünüyorum. Surda zaten ne kaldı ömrüm tamamlanmasına. Hepi topu 70-80 sene. Ahirete inanıyorum bu arada. O yüzden de burada gereksiz yere zaman harcamaktansa bu zamanı güzel değerlendirip mutlu bir şekilde oraya gitmek güzel olabilir. Sıkılmak, bir şeylere kasmak(zorunda olarak) hayattan beni sogutuyor. Mesela fransızca öğrenmek istiyorum ama sadece öğrenmek sunun için bunun için değil, şarkıları hosuma gidiyor, aksanları mest ediyor tek sebebi bu. Gezmek istiyorum ama fotograf cekmek için, birilerine göstermek için değil, bir litvanlayılının dünya hakkındaki görüşlerini, nasıl futbol oynadıgını, nasıl eglendiğini, neyle vakit gecirdiğini bizzat oranın havasını soluyorak yapmak istiyorum. Anı yaşamak istiyorum abi. Plan yapmak istemiyorum. O "anı" en güzel şekilde değerlendirirsem zaten hayal ettiğim bir hayata sahip olabilirim zaten. Planlar zamanla değişebiliyor, sekteye ugrayabiliyor, insanlar mutsuz olabiliyor. Ama anı yasar ve hayat cizginle onu en güzel, hissederek yasarsan işte mutlusun, yani ben mutlu oluyorum. Siz ne düşünüyorsunuz bunu merak ediyorum sadece. Sizi bir şekle sokmak istiyor bu düzen, bu hayat ve çevreniz. Çok mu sey istiyorum? Siz de yazın ne hissettiğinizi gerçekten paylaşmak istediğim için yazdım, doğal olun dinliyorum :)
not:seneye erasmus yapacağım herhalde şimdiye kadar isteyerek hissederk yapacagım ilk geniş çaplı mutluluk hareketi olacak.
0
elektronik bitirdim, finans para piyasaları ile uğraşıyorum o sektörde çalışıyorum yani.. sevmiyordum ama bitirdim..
önce bitir, sonra yüksek yaparsın istediğin bir dalda..
sabah git akşam gel demişsin ama burası sorunlu, mütemadiyen düzenli bir işin olduğunda yine böyle olacak.. soralım duyuruya free çalışan kaç kişi var..
olur böyle arada gel gitler,
sevgiler
önce bitir, sonra yüksek yaparsın istediğin bir dalda..
sabah git akşam gel demişsin ama burası sorunlu, mütemadiyen düzenli bir işin olduğunda yine böyle olacak.. soralım duyuruya free çalışan kaç kişi var..
olur böyle arada gel gitler,
sevgiler
0
ilk düşünmen gereken şey ileride ne yapmak istediğin bence. tabi bunu düşünürken de biraz gerçekçi olmak lazım ama dimi. hepimiz gezeceğimiz tozacağımız, canımız ne isterse yapabileceğimiz ve bunlar olurken de hiç dert sıkıntı çekmeyeceğimiz bi hayat isteriz. ama bu şartlarda bu dediklerimiz olmuyo malesef. burda seni bi nebze olsun mutlu edecek şey de istediğin işi yapabilmen. senin dediklerinden anladığıma göre istemediğin yerlere sürüklenmişin ama benim tavsiyem o sürüklendiğin yerlerden asıl olmak istediğin yerlere bi bağlantı bulmaya çalışabilirsin. elektrik demişin ordan örnek vereyim. tıp okumak istiyodum da elektrik elektronik vs oldu yanlışlıkla. bu saatten sonra da dönemem o zaman biyomedikal diye bi seçenek vardır önünde yine o dalda çalışabileceğin. ha bu tarz yaklaşım her seferinde işe yaramaz tabi ama denemeye değer :)
0
Düşüncelerin gaeyt güzel, bunun ışığında hayatını yaşa diyorum. Sağlıcakla kal. Girme o hayata.
0
türkiyede okuduğun bölümle ilgili mühendislik gibi bir şey yapılmadığından çalışırken fazla sıkılmayacağını zannediyorum.en teknik yerde çalışsan bile hesap, kitap, çizim, proje falan yaparsın en fazla yoksa kimse senden tasarım yapmanı öğrendiğin onca diferansiyel denklemi uygulamanı beklemeyecek bi kere bu bir. bunu da şu an ders geçmek için harcadığın eforun onda biriyle yaparsın. mühendislik yapıyor ya da okuyor olmayı bir tarafa bırak bence takılma oraya.. bu diplomayla türkiyede daha kolay işe girebileceğini görünce sevmesen de yaparsın, yapılıyo..okumak zor değil diyosan yapmak daha da kolay yani..diğer konular için,tespitlerin çok güzel.. başka bi iş yapsanda bu sölediklerini mutlaka yap zaten..hem mühendis olup hem ot olursun zaten yapmazsan..isteye isteye yapabileceğin her şeyi bir tarafta tut, para kazanmak için gerekli olan etiketi bi tarfta..aynı bunalımı yaşamış biri olarak naçizane tavsiyem..paran olmazsa zaten istediğin hiç bişeyi yapamazsın ve türkiyede iyi bi okulun elektrik mühendisi diplomasına sahip olmak paraya daha kolay ulaşmanı sağlar..
0
kakam gelmis olamaz mi
Yarın trenle Ankara gideceğim, tren istasyonundan Etimesgut'a nasıl gidebilirim?
Yarın trenle Ankara gideceğim, tren istasyonundan Etimesgut'a nasıl gidebilirim?
0
Ankaray'la ya da Metro'yla gidersin oradan da Etimesgut için otobüse binersin .
0
trenden indiğin yerden banliyö ile etimesgut'a doğrudan gidersin.
0
metroyu filan karıştırma, trenden ankara durağında in. oradan banliyö ile etimesgut evet.
0
trenden direk etimesgut'ta inebilirsin. hangi trenle geldiğine bağlı. bindiğinde kondüktöre bi sor.
0
Ankara garından önce Sincan'da duruyor genelde hepsi. Orada inip aynı istikametteki banliyö trenine binip Etimesgut'ta inebilirsiniz.
0
sakingitarist
Selam kızlar, sizce şu ekteki ayakkabı nasıl, şık mı?
Selam kızlar, sizce şu ekteki ayakkabı nasıl, şık mı?
0
abi yaş önemli. hediyeyse kime alınacağı önemli. nerede giyileceği önemli. misal eltinin kızının düğününde giyilen ayakkabı farklı olur, amca oğlunun düğününde giyilen farklı olur, nişan ayakkabısı, davette giyilecek ayakkabı, gündelik ayakkabı... hep farklı bunlar.
kriter çok. az spesifik ol.
kriter çok. az spesifik ol.
0
vayland, bir kız arkadaşıma hediye almak üzere başka bir kız arkadaşıomdan tavsiye alıyorum şu an. ben giymiycem yani. ben genelde spor veya kösele tercih ediyorum :))
0
fazla cafcaflı hepsi. bağdat caddesi tayfasıysa arkadaşın al, yoksa alma.
kız değilim, fikren yardımcı olur diye söyledim.
kız değilim, fikren yardımcı olur diye söyledim.
0
panpa fiyat limiti var dememişsin ki=) şaka bi yana,oradan al diye değil,model fikri olsun diye şeeeyyettirdim ben onu=)
0
arkadaşım kusura bakma da bu ayakkabıları kurtaracak bir elbise düşünemiyorum. elbiseyle belki olur falan diyemem. alma ayakkabı falan alınmaz zaten. ayak numaraısnı bilmen yetmez ayakkabı almakta kalıp farklıdır, ayak şekli farklıdır, falan filan acıtma olmama ihtimali de var yav hediye ayakkabı mı olurmuş?
0
O sarılar kötü.
Muhtemelen pavyonvari duracak.Fotosu böyleyse gerçeğinin daha fena olma ihtimali var.
Louboutin i de alma tabii *gerçi alsan hatun kişi ölür mutluluktan işi biliyorsa* ama fikir sahibi ol,o tarz bir şey al.
Muhtemelen pavyonvari duracak.Fotosu böyleyse gerçeğinin daha fena olma ihtimali var.
Louboutin i de alma tabii *gerçi alsan hatun kişi ölür mutluluktan işi biliyorsa* ama fikir sahibi ol,o tarz bir şey al.
0
bu arada hediye olarak topuklu ayakkabı iyi bir seçim olmaz. almadan önce giyecek kişinin denemesi lazım, zira ayakkabı numarasıyla bitmiyor iş. her model herkesin ayak yapısına uymayabilir.
0
kusura bakma ama hepsi de çok kötü.sen bence ayakkabıcıdan hediye çeki al onu hediye et..
0
teflon
did I did I day oooh diye giden kısım. aşağıdaki linkten de izleyebilirsiniz.iki seçenek var tartıştığımız.birincisi: ok wait. I could have bring a new idea, the briliant one here. oh no. did I.ikincisi: ok wait. I've got a brand new idea. the briliant one here. oh no. did I.bence ikincisi. sizce ha
did I did I day oooh diye giden kısım. aşağıdaki linkten de izleyebilirsiniz.
iki seçenek var tartıştığımız.
birincisi: ok wait. I could have bring a new idea, the briliant one here. oh no. did I.
ikincisi: ok wait. I've got a brand new idea. the briliant one here. oh no. did I.
bence ikincisi. sizce hangisi veya ne?
video da bu: www.facebook.com
iki seçenek var tartıştığımız.
birincisi: ok wait. I could have bring a new idea, the briliant one here. oh no. did I.
ikincisi: ok wait. I've got a brand new idea. the briliant one here. oh no. did I.
bence ikincisi. sizce hangisi veya ne?
video da bu: www.facebook.com
0
tabii ki ikinicisi. zaten birincisi bir cümle bile değil. o past modal cümle olsa olsa "could have brought" olurdu falan filan...
0
şu an linki açamıyorum websense yuzunden ama bolümü izlemiştim, "I could have" diyordu mecnun.
0
yasakani
selamlar,bir sunumum için 19. yy fransız işçi kadınlarının sosyal ve politik hayata katılımını anlatırken kullanabileceğim filmler lazım.önerin bakalım.örnek: germinal(zola)
selamlar,
bir sunumum için 19. yy fransız işçi kadınlarının sosyal ve politik hayata katılımını anlatırken kullanabileceğim filmler lazım.
önerin bakalım.
örnek: germinal(zola)
bir sunumum için 19. yy fransız işçi kadınlarının sosyal ve politik hayata katılımını anlatırken kullanabileceğim filmler lazım.
önerin bakalım.
örnek: germinal(zola)
0
19.yy a dair film biraz zor gibi. asıl fordun üretim bandını geliştirdikten sonra iş karışmaya başladığından işçilere dair filmler genelde 20.yy a dair oluyor. ama böyle bir film bulursan banada sözlükten mesaj atarsan sevirinirim.
0
ronaldo17
This is probably the worst film I've ever seen, and `I say that without hyperbole`.without hyperbole ne amaçla kullanıla ki burada?
This is probably the worst film I've ever seen, and I say that without hyperbole.
without hyperbole ne amaçla kullanıla ki burada?
without hyperbole ne amaçla kullanıla ki burada?
0
wessago
3 tane kitap tavsiye etmeniz lazım ödev için yarın lazımaranan şartlar,- anadili türkçe olucak ( çeviri, yabancı olmayacak )- 2011 yılında basılmış olacak. edit: 2011 1 ocak tarihinden itibaren yazılan bir kitap olmalı- ilk baskısı lazım- basit kitap olmayacak, sana birşeyler katıcak- bestseller ola
3 tane kitap tavsiye etmeniz lazım ödev için yarın lazım
aranan şartlar,
- anadili türkçe olucak ( çeviri, yabancı olmayacak )
- 2011 yılında basılmış olacak. edit: 2011 1 ocak tarihinden itibaren yazılan bir kitap olmalı
- ilk baskısı lazım
- basit kitap olmayacak, sana birşeyler katıcak
- bestseller olabilir ama pek tercih edilmiyor
- canan tan tarzı aşk romanı olmayacak
- 10 günde işadamına tavsiyeler, hayatınızı sikmenin arkadaş edinmeinin 5 yolu gibi kitaplar olmayacak. kişisel gelişim yani
aranan şartlar,
- anadili türkçe olucak ( çeviri, yabancı olmayacak )
- 2011 yılında basılmış olacak. edit: 2011 1 ocak tarihinden itibaren yazılan bir kitap olmalı
- ilk baskısı lazım
- basit kitap olmayacak, sana birşeyler katıcak
- bestseller olabilir ama pek tercih edilmiyor
- canan tan tarzı aşk romanı olmayacak
- 10 günde işadamına tavsiyeler, hayatınızı sikmenin arkadaş edinmeinin 5 yolu gibi kitaplar olmayacak. kişisel gelişim yani
0
ali teoman - taş devri
yazar toprağa verildiği gün yayımlandı bu son kitabı. türk edebiyatının en iyi yazarlarından biridir. o kadar iddialı konuşuyorum. son kitabını okumadığımı da belirteyim ama.
ayrıca altkırkbeş yayınlarının bahama kuşkusu dizisinden çıkan kitaplarla kaybedenler kulübünün film/senaryo vb. kitabı var. kaybedenler kulübü tamam ama eğer söz konusu olan bir lise ödeviyse bahama kuşkusundan çıkan bazı kitapları hoca tasvip etmeyebilir belki.
demir özlü'nün üç kitabı yky'den tek kitap haline getirilip yayımlandı. o da olabilir belki. bir beyoğlu düşü - berlin'de sanrı - kanallar adını taşıyor. demir özlü 1950 kuşağının önemli yazarlarındandır.
murathan mungan'ın kıpkısa öykülerinden oluşan kibrit çöpleri adlı kitabı var. o da iyidir.
cemil kavukçu'nun öykü kitabı dönüş var. can yayınlarından çıkma. cemil kavukçu yaşayan ustadır zaten, söyleyecek söz yok.
yazar toprağa verildiği gün yayımlandı bu son kitabı. türk edebiyatının en iyi yazarlarından biridir. o kadar iddialı konuşuyorum. son kitabını okumadığımı da belirteyim ama.
ayrıca altkırkbeş yayınlarının bahama kuşkusu dizisinden çıkan kitaplarla kaybedenler kulübünün film/senaryo vb. kitabı var. kaybedenler kulübü tamam ama eğer söz konusu olan bir lise ödeviyse bahama kuşkusundan çıkan bazı kitapları hoca tasvip etmeyebilir belki.
demir özlü'nün üç kitabı yky'den tek kitap haline getirilip yayımlandı. o da olabilir belki. bir beyoğlu düşü - berlin'de sanrı - kanallar adını taşıyor. demir özlü 1950 kuşağının önemli yazarlarındandır.
murathan mungan'ın kıpkısa öykülerinden oluşan kibrit çöpleri adlı kitabı var. o da iyidir.
cemil kavukçu'nun öykü kitabı dönüş var. can yayınlarından çıkma. cemil kavukçu yaşayan ustadır zaten, söyleyecek söz yok.
0
ya buna da hasta oluyorum. adam başlığa bakıyor kitap tavsiyesi. bir kitap okumuş hemen onu önereyim diye atlıyor. mustafakarabag2012, dikkat ettiysen anadili türkçe ve ilk basımı 2011'de yapılmış kitap soruluyor. hemen okumadan atlamayalım veya okuduysak da okuduğumuzu anlayalım. eh yani.
0
ilk baskısı kalmış mıdır bilmiyorum ama bir dönem iki kadın. bir şeyler katma şartına uygundur.
0
purpurum
İki kısa sorum var.1-Neden, nasıl, hangi zamanlarda çikolata yiyorsunuz ?2-Yemiyorsanız veya az yemeye çalışıyorsanız bunun sebebi ne?Fanteziye kaçmadan cevap verirseniz çok sevinirim, teşekkürler :)
İki kısa sorum var.
1-Neden, nasıl, hangi zamanlarda çikolata yiyorsunuz ?
2-Yemiyorsanız veya az yemeye çalışıyorsanız bunun sebebi ne?
Fanteziye kaçmadan cevap verirseniz çok sevinirim, teşekkürler :)
1-Neden, nasıl, hangi zamanlarda çikolata yiyorsunuz ?
2-Yemiyorsanız veya az yemeye çalışıyorsanız bunun sebebi ne?
Fanteziye kaçmadan cevap verirseniz çok sevinirim, teşekkürler :)
0
1- evde bulursam affetmem. özellikle para verip satın almam.
2- mesela meyve suyunu da evde bulursam içerim ya da portakalı, elmayı evde varsa yerim. satın almam. aynı hesap.
2- mesela meyve suyunu da evde bulursam içerim ya da portakalı, elmayı evde varsa yerim. satın almam. aynı hesap.
0
Mabel - antep fıstıklı, fındıklı dan çok daha güzel...
çikolata demişken söylemek istedim.
çikolata demişken söylemek istedim.
0
1- süper bir şey çünkü gerçekten kısa süreli keyif veren madde içeriyor. en çok türk kahvesi yanında seviyorum. tek bulduğumda da götürüyorum hiç affetmeden.
tüm bayanlarda pms öncesi ve sırasında daha da bi aşkla yenildiği gözlenir (bende de)
2- e herşeyin fazlası zarar.malum yaz geliyor tripleri.
tüm bayanlarda pms öncesi ve sırasında daha da bi aşkla yenildiği gözlenir (bende de)
2- e herşeyin fazlası zarar.malum yaz geliyor tripleri.
0
neden, tadı güzel ondan
nasıl, sade ya da kahveyle birlikte.
ne zaman, günde 1-3 kez.
nasıl, sade ya da kahveyle birlikte.
ne zaman, günde 1-3 kez.
0
1- canım çektiği zaman. (ki sanırım bu vücudumun şeker ihtiyacının arttığı zamanlar oluyor)
2- zaten fazla yemiyorum.
2- zaten fazla yemiyorum.
0
ben nerdeyse hic yemiyorum, sevmiyorum. bir tek cikolata degil, diger tatlilari da. ama iki dilim sutlu nuriye olsa hayir demem.
0
1- kendimi kötü veya iyi hissettiğim zamanlarda canım çekiyor. sigara gibi. normalde evde yoksa özellikle gidip almam ama bu durumlarda zaman mekan farketmez gidip 2 tane ülker sütlü veya alpella ne bulursam alırım.
2- dişimi fırçalayamayacaksam fazla yememeye çalışırım (bayram gezmelerinde zor olur bu). ayrıca bazen sivilce yapabiliyor. baya kalorili bişey, hergün yemek mutlaka kilo yapar.
benim için dünyanın en iyi çikolatası sütlü lindt bademli- üzümlü veya sadece sütlü olanıdır. acil durumlar için mutlaka bir uzun paket bulunur evde.
2- dişimi fırçalayamayacaksam fazla yememeye çalışırım (bayram gezmelerinde zor olur bu). ayrıca bazen sivilce yapabiliyor. baya kalorili bişey, hergün yemek mutlaka kilo yapar.
benim için dünyanın en iyi çikolatası sütlü lindt bademli- üzümlü veya sadece sütlü olanıdır. acil durumlar için mutlaka bir uzun paket bulunur evde.
0
1- eskiden canım her istediğinde yerdim. hatta kahvaltıdan önce bile.
2- artık yemiyorum. bu mısır şekeri şurubu teranesi yüzünden. (ha, yurtdışından gelirse veya kendi halinde bir pastanenin mamulüyse, o ayrı...)
2- artık yemiyorum. bu mısır şekeri şurubu teranesi yüzünden. (ha, yurtdışından gelirse veya kendi halinde bir pastanenin mamulüyse, o ayrı...)
0
lindt! %70 veya 85 kakaolu ya da mint (naneli olanı)(reklam gibi oldu ama idare edin lütfen). yıllardır yediğim tek çikolata, bunu tattıktan sonra başka çikolata yiyemez oldum. diğerlerinin tadları yağlı, şekerli ve bayık geliyor.
genelde 1-2 kare canım istedikçe atarım ağzıma. viski yanında olmazsa olmaz zaten, boş içemem. bazen buz gibi bir kadeh beyaz şarap yanında tüketirim.
tatlıyla genel olarak aram yoktur. tatlı ihtiyacımı her gün içtiğim meyveli sütler ve meyveli kefirle karşılarım. sonra sırasıyla dondurma, sütlü tatlı ve en son şerbetli tatlılar gelir. bu yüzden çikolata tatlı ihtiyacımı gidermesi ve kolay tüketilmesi bakımından benim favorimdir.
lindt yerken az tüketmeye çalışmam gerekmiyor zaten. bir kaç kareden sonra aldığınız lezzet yeterli geliyor,kendi isteğinizle yemekten vazgeçiyorsunuz.
genelde 1-2 kare canım istedikçe atarım ağzıma. viski yanında olmazsa olmaz zaten, boş içemem. bazen buz gibi bir kadeh beyaz şarap yanında tüketirim.
tatlıyla genel olarak aram yoktur. tatlı ihtiyacımı her gün içtiğim meyveli sütler ve meyveli kefirle karşılarım. sonra sırasıyla dondurma, sütlü tatlı ve en son şerbetli tatlılar gelir. bu yüzden çikolata tatlı ihtiyacımı gidermesi ve kolay tüketilmesi bakımından benim favorimdir.
lindt yerken az tüketmeye çalışmam gerekmiyor zaten. bir kaç kareden sonra aldığınız lezzet yeterli geliyor,kendi isteğinizle yemekten vazgeçiyorsunuz.
0
1- nedenli nedensiz her zaman, her yerde, her şartta. (en çok kahvenin yanında, yürürken, film izlerken, beklerken, mutluyken, üzgünken)
2- 30 yıl 1'deki gibi çikolata tükettikten sonra azaltmam gerektiğine karar verdim. sindirim sorunları, ciltte kızarıklıklar, stres, göbek gibi yan etkileri kararımı etkilemiş olabilir. iş yerinde sıkıntı bastıkça alıyorum yine, onun dışında pek görüşmüyoruz.
not: göbeksizim.
not2: sevmiyorum diyen bizden değildir.
2- 30 yıl 1'deki gibi çikolata tükettikten sonra azaltmam gerektiğine karar verdim. sindirim sorunları, ciltte kızarıklıklar, stres, göbek gibi yan etkileri kararımı etkilemiş olabilir. iş yerinde sıkıntı bastıkça alıyorum yine, onun dışında pek görüşmüyoruz.
not: göbeksizim.
not2: sevmiyorum diyen bizden değildir.
0
1- vücut istediğini belli ediyor telefonun tuşlarını bile benzettiğim oluyor
2. ya allah aşkına kasmayın kendinizi bu kadar ne istiyorsanız yiyin ama az yiyin
2. ya allah aşkına kasmayın kendinizi bu kadar ne istiyorsanız yiyin ama az yiyin
0
mutluyken ve mutsuzken yiyorum.
az yemeye çalıştığım zamanlar kendimi kilolu hissettiğim zamanlar oluyor.
az yemeye çalıştığım zamanlar kendimi kilolu hissettiğim zamanlar oluyor.
0
ogrenciyim
Faiz müslümanlara göre haram.Mesela bankadan vadeli hesap açtırsam günaha girer miyim?Faizli banka ile ilgili kar getiren baska ne tür şeyler günah olabilir?Fon falan edit:Muslumanım .D
Faiz müslümanlara göre haram.Mesela bankadan vadeli hesap açtırsam günaha girer miyim?Faizli banka ile ilgili kar getiren baska ne tür şeyler günah olabilir?Fon falan
edit:Muslumanım .D
edit:Muslumanım .D
0
alin teriyle kazanilmayan para helal degil islam'a gore bildigim kadariyla.
bir de @ronaldo17'nin verdigi google sonuclarinda cikan bir sitede soyle denmis sebebine; "allah yasakladigi icin haramdir", cok mantikli.
bir de @ronaldo17'nin verdigi google sonuclarinda cikan bir sitede soyle denmis sebebine; "allah yasakladigi icin haramdir", cok mantikli.
0
tr.fgulen.com
şu biraz doyurucu bir yazı...
bir de islamoğlu bir şeyler diyor bu konu hakkında:
www.youtube.com
şu biraz doyurucu bir yazı...
bir de islamoğlu bir şeyler diyor bu konu hakkında:
www.youtube.com
0
çünkü 1400 yıl önce bu dini çıkaranlar, gelecekte küresel bir ekonomi oluşabileceğini tahmin edemediler.
0
sen bankaya para yatırdığında banka o parayı alıp kullanıyor (kredi vermek, yatırım yapmak, vs vs.) ve sen onlara kapital yarattığın için sana belli bir ücret ödüyor (faiz dediğimiz). aslında burada banka senin müşterin gibi birşey. din iman konusunu bir tarafa bırakıp etik açısından düşünürsek banka senin paranı kiralayıp kullanıyor, bir fabrika için makine kiralamaktan bir farkı yok, o yüzden bir haksız kazanç söz konusu değil. yeşil sermaye bankaları ise faiz haram diye kar payı dedikleri birşey veriyorlar, teknik olarak bir farkı yok, sadece adı farklı, sen de günaha girmedim diye seviniyorsun.
0
bence çok geniş anlamda düşündüğünde çalışmamayı özendirdiği için haram sanırım. ancak benim de mevcut eknomik sistemde sürekli değerini yitiren para için bu tür vadeli hesap gibi yatırımların faziliğine ilişkin tereddütlerim var. faizsiz bankacılık yapıyoruz diyolar mesela 0.79 dan ihtiyaç kredisi veriyolar.nasıl iş? anlamıyorum.
0
xenophobe
http://osym.gov.tr/dosya/1-57454/h/2011ygssorulari.pdfya bu 26. soruyla ilgili. d ve e arasında kalmıştım, bana ise edat gibi geldi. edat olmuyor mu ya? tek başına anlamı olmayan değil miydi edat? ise nin anlamı var mı tek başına? nerede yamuluyorum ben?
osym.gov.tr
ya bu 26. soruyla ilgili. d ve e arasında kalmıştım, bana ise edat gibi geldi. edat olmuyor mu ya? tek başına anlamı olmayan değil miydi edat? ise nin anlamı var mı tek başına? nerede yamuluyorum ben?
ya bu 26. soruyla ilgili. d ve e arasında kalmıştım, bana ise edat gibi geldi. edat olmuyor mu ya? tek başına anlamı olmayan değil miydi edat? ise nin anlamı var mı tek başına? nerede yamuluyorum ben?
0
soruyu buraya yazsan daha iyi olur panpa, acinca hata verdi opera.
hatirladigim kadariyla da edatlari cumleden cikarinca anlam bozuluyordu, burdan giderek bulunabilir belki. 'ise' de baglacti galiba.
hatirladigim kadariyla da edatlari cumleden cikarinca anlam bozuluyordu, burdan giderek bulunabilir belki. 'ise' de baglacti galiba.
0
ben açıklanınca açmıştım hemen, kapadım sonra. şimdi yoğunluktan herhalde ben de açamıyorum tekrar. açılınca bir de cümleden çıkarıp bakayım o zaman.
0
neysene
başlıklı ödevim için yaşanmış, etikliği tartışılabilecek olaylar konular arıyorum. ysrdım ederseniz sevinirim.edit: mühendislik hakkında
başlıklı ödevim için yaşanmış, etikliği tartışılabilecek olaylar konular arıyorum. ysrdım ederseniz sevinirim.
edit: mühendislik hakkında
edit: mühendislik hakkında
0
en.wikipedia.org
Buradan whistleblow yapmis amcalar / teyzeler ne yapmis, nasil yapmis gibilerinden bakip isinize yarayan konulardan secebilirsiniz misal... :)
Buradan whistleblow yapmis amcalar / teyzeler ne yapmis, nasil yapmis gibilerinden bakip isinize yarayan konulardan secebilirsiniz misal... :)
0
www.onlineethics.org
www.nspe.org
örneği hangi alanda arıyosun?;(çevre, inşaat,elektronik) güvenirlilik ve güvenlik kavramları ile yazılımda çok örnek bulabilirsin örnek e-devlet projesi
www.nspe.org
örneği hangi alanda arıyosun?;(çevre, inşaat,elektronik) güvenirlilik ve güvenlik kavramları ile yazılımda çok örnek bulabilirsin örnek e-devlet projesi
0
hekate
kol ve bacak ağrıları için hangi bölüme gidilir arkadaşlar
kol ve bacak ağrıları için hangi bölüme gidilir arkadaşlar
0
nightfall
sabah 9 dan aksam 6 ya dek isteyim. -gece ısıgı acık bırakmıyorum.-fırın ve elektrik sobası kullanmıyorum.-saç maşasını her gün kullanıyorum, ütüyü de günübirlik 1 gömlek 1 pantolon ütülersem kullanıyorum.-tv yi aksamları acıyorum.-laptop kullanıyorum bataryası bozuk olduğu için fişte takılı oluyor.
sabah 9 dan aksam 6 ya dek isteyim.
-gece ısıgı acık bırakmıyorum.
-fırın ve elektrik sobası kullanmıyorum.
-saç maşasını her gün kullanıyorum, ütüyü de günübirlik 1 gömlek 1 pantolon ütülersem kullanıyorum.
-tv yi aksamları acıyorum.
-laptop kullanıyorum bataryası bozuk olduğu için fişte takılı oluyor. (gündüz evde yokken de fişte kalıyor genelde ama )
-az önce buzdolabı yetkili servisini aradım rezistansa bakmaya gelecekler ondan şüpheleniyorum.
faturalar 30 tl yi geçiyor hep. evde tek kalan biri için bana fazla geldi sizce nedendir?
-gece ısıgı acık bırakmıyorum.
-fırın ve elektrik sobası kullanmıyorum.
-saç maşasını her gün kullanıyorum, ütüyü de günübirlik 1 gömlek 1 pantolon ütülersem kullanıyorum.
-tv yi aksamları acıyorum.
-laptop kullanıyorum bataryası bozuk olduğu için fişte takılı oluyor. (gündüz evde yokken de fişte kalıyor genelde ama )
-az önce buzdolabı yetkili servisini aradım rezistansa bakmaya gelecekler ondan şüpheleniyorum.
faturalar 30 tl yi geçiyor hep. evde tek kalan biri için bana fazla geldi sizce nedendir?
0
bence fazla. bizde 3 tane bilgisayar nerdeyse 10 saat çalışıyor her gün. iki tane ışık yatarken de yanıyor. 60-70 geliyor. bence panpa sayaca da baktır. sayaç da bozulmuş olabilir.
0
Normal gibi... Ben toplamda 7 saat 100w ampül, 15 saat 550w pc + monitör vs, televizyon, 24 saat buzdolabı ve haftada 40dk süpürge, günde bir kez 15 dk saç kurutma makinesi kullandığım halde 34 civarı geliyor.
0
Laptop fişini kullanmadığınız zamanlarda çekin,yoksa o sürekli pili doldurmaya çalıştığından daimi bir elektrik kullanımı yapıyordur.
0
sayaç akıllı sayaçsa tarifene bak akıllı sayaçlarda 06-17 normal 17-22 arası iki 22-06 arası normalin yarısı şeklinde bir tarife var. en fazla kullanılan saat 17-22 arası olduğundan tüketimi yükseltebilir. buzdolabı içinse test yap bir-iki gün fişini çek sayacı oku karşılaştır.
0
buzdolabı falan dışında aletler fişi takılı olarak kalmasın. mesela televizyon stand by da kalmasın. izlemiyorsanız fişini çekin.
0
buzdolabının beyni bozulmus resiztansı devamlı sorun cıkarıyormus. teknik servis öyle dedi. faturaya yansıyormus bu olay direk.
0
quadropol
yaş:26 er kişi1) http://i.imgur.com/RA0aG.jpg2) http://i.imgur.com/4oJNg.jpg
0
1) pulsarı tercih ederim görünüşü sade olduğu kadar çok şık ve madeni kayış kullanması avantaj. seiko, kumaş kayış kullanmış. bu durumda yıpranmaya çok müsait(!) alırken uzun ömürlü olmasına dikkat etmekte fayda var..
0
günlük kullanım için 2.
takım elbiseli işiniz varsa 1 hafif kaçar zaten.
sonuç olarak 2.
takım elbiseli işiniz varsa 1 hafif kaçar zaten.
sonuç olarak 2.
0
İkiside sizin zevkiniz ama. Bence ikiside güzel değil. Daha iyilerini bulabilirsiniz. Mat metal renk kordon ve kasa ile beyaz kadran güzel olur mesela. Klasik ama hoş. Kişinin giyim tarzını bilseydik daha iyi olurdu.
Mesela:
www.konyalisaat.com.tr
İllaki ikisinden birisi olacaksa 1.si daha iyi, ama 2. nin kordonu değişirse 2. tercihim olurdu.
Mesela:
www.konyalisaat.com.tr
İllaki ikisinden birisi olacaksa 1.si daha iyi, ama 2. nin kordonu değişirse 2. tercihim olurdu.
0
öncelikle (bkz: hangi lastik). ikiside kötü alacaksan hiç birini alma paran cebinde kalsın.
0
2 döver. 1 cyborg gibi duruyor da o büyük ihtimal bilekte eski casio saatler gibi durur.
Ayrıca 2 nin yeşili çok güzel.
Ayrıca 2 nin yeşili çok güzel.
0
yildirimba
Arkadaşlar, son bir buçuk senedir, aşırı derecede teferata gelememe sıkıntısı başgösterdi bende.Mesela çekmeceden birşey alıp, çekmeceyi kapatırken araya bir kıyafet mi sıkıştı, çekmece tam kapanmıyor muy? O çekmeceyi tekrar açıp, sıkışan kıyafeti özenlice bile değil, sadece kapağın kapanacağı şekil
Arkadaşlar, son bir buçuk senedir, aşırı derecede teferata gelememe sıkıntısı başgösterdi bende.
Mesela çekmeceden birşey alıp, çekmeceyi kapatırken araya bir kıyafet mi sıkıştı, çekmece tam kapanmıyor muy? O çekmeceyi tekrar açıp, sıkışan kıyafeti özenlice bile değil, sadece kapağın kapanacağı şekilde düzeltip, çekmecenin kapağını tekrar kapamak bana o akdar büyük bir iş geliyor ki. Ayrıca o kadar sinirlendiriyorki beni. Başlıyorum o kıyafete sövmeye.
Tam odanın kapsıını kapatacakken halı kapının arasına mı sıkıştı mesela, o halıyı toparlayıp kapıyı kapamak o kadar zor geliyor ki.
Sana rahat batıyor demeyin, ben sadece örnek olsun diye bunları yazdım. Sosyal ilişkilerimi olumsuz etkileyen çok şeye sebep oluyor. En basiti yere düşen pantolonumu kaldıramamak annemle aramı bozuyor.
Yolda yürürken, bir kadın mıy mıy m yürüyor? Onu geçmeye çalışırken ben sağa geçtikçe o sağa, ben sola geçtikçe o da dola geçiyorsa tüm kanım çekiliyor sinirden. Kaldırıma çıkınca yoluma kimse çıkmadan yürümek istiyorum.
Ya da bir kitaba mı başlayacağım? Önsözde bakıyorum ki adam biraz saçmalamaya başlamış, asla okuyamıyorum. Direkt atlıyorum.
Sürekli erteleme hali, sürekli sinir hali oluyor doğal olarak.
Bir de bonus olarak şunlar var:
Problem nedir sizce? Zaten uyku sorunum da var. bir gün 15 saat uyuyorum, bir hafta 4-5 saat. Akşamları yatıyorum, geceleri uyumuyorum. Veya sabah yatıp, öğleden sonra kalkıyorum vs. Yatağım yok, çekyatta, çekyatı devirmeden oturulur halinde yatıyorum. Srekli sırt ağrılarım var iki kürek kemiği arasında. Ayaklarım diz kapaklarıma kadar aşırı derecede yorgun oluyor sürekli, topuklarım zerine basamıyorum ağrıdan. Sürekli uykuluyum. Kollarımı taşıyamıyorum, aşırı yorgun.
Değer verdiğim insanların sözlerinden sürekli mesajlar çıkarmaya başlıyorum. Şunu mu ima etti, buna mı bozuldu diye? İyi bir laf edersem onu anlamayacağını, ama kötü bir laf etsem, onun anlamayacağını bildiğim halde, o veya bu şekilde bana bozulmuştur vs. diye düşünüyorum. Kaygılıyım sürekli. Hep ihtimalleri düşünüyorum, ama kötü olanları.
Sürekli sosyal olma, gneşli günlerde gezme, tozma, müzikle eğlenme isteği var içimde.
Durum nedir?
Özet: depresyonda mıyım? Az önce fibromiyalji için anti-depresan sorarken aklıma geldi.
Mesela çekmeceden birşey alıp, çekmeceyi kapatırken araya bir kıyafet mi sıkıştı, çekmece tam kapanmıyor muy? O çekmeceyi tekrar açıp, sıkışan kıyafeti özenlice bile değil, sadece kapağın kapanacağı şekilde düzeltip, çekmecenin kapağını tekrar kapamak bana o akdar büyük bir iş geliyor ki. Ayrıca o kadar sinirlendiriyorki beni. Başlıyorum o kıyafete sövmeye.
Tam odanın kapsıını kapatacakken halı kapının arasına mı sıkıştı mesela, o halıyı toparlayıp kapıyı kapamak o kadar zor geliyor ki.
Sana rahat batıyor demeyin, ben sadece örnek olsun diye bunları yazdım. Sosyal ilişkilerimi olumsuz etkileyen çok şeye sebep oluyor. En basiti yere düşen pantolonumu kaldıramamak annemle aramı bozuyor.
Yolda yürürken, bir kadın mıy mıy m yürüyor? Onu geçmeye çalışırken ben sağa geçtikçe o sağa, ben sola geçtikçe o da dola geçiyorsa tüm kanım çekiliyor sinirden. Kaldırıma çıkınca yoluma kimse çıkmadan yürümek istiyorum.
Ya da bir kitaba mı başlayacağım? Önsözde bakıyorum ki adam biraz saçmalamaya başlamış, asla okuyamıyorum. Direkt atlıyorum.
Sürekli erteleme hali, sürekli sinir hali oluyor doğal olarak.
Bir de bonus olarak şunlar var:
Problem nedir sizce? Zaten uyku sorunum da var. bir gün 15 saat uyuyorum, bir hafta 4-5 saat. Akşamları yatıyorum, geceleri uyumuyorum. Veya sabah yatıp, öğleden sonra kalkıyorum vs. Yatağım yok, çekyatta, çekyatı devirmeden oturulur halinde yatıyorum. Srekli sırt ağrılarım var iki kürek kemiği arasında. Ayaklarım diz kapaklarıma kadar aşırı derecede yorgun oluyor sürekli, topuklarım zerine basamıyorum ağrıdan. Sürekli uykuluyum. Kollarımı taşıyamıyorum, aşırı yorgun.
Değer verdiğim insanların sözlerinden sürekli mesajlar çıkarmaya başlıyorum. Şunu mu ima etti, buna mı bozuldu diye? İyi bir laf edersem onu anlamayacağını, ama kötü bir laf etsem, onun anlamayacağını bildiğim halde, o veya bu şekilde bana bozulmuştur vs. diye düşünüyorum. Kaygılıyım sürekli. Hep ihtimalleri düşünüyorum, ama kötü olanları.
Sürekli sosyal olma, gneşli günlerde gezme, tozma, müzikle eğlenme isteği var içimde.
Durum nedir?
Özet: depresyonda mıyım? Az önce fibromiyalji için anti-depresan sorarken aklıma geldi.
0
bu sorun bende de var. ben bunu gece uyumamaya bağlıyorum. ne zaman erken yatıp erken kalksam bu davranışlarımın kesildiğini görüyor ve sinirlenmediğimi farkediyorum. bir de öyle deneyin bakalım. ama kafanızdan atın öncelikle. önyargılı bir şekilde olması gerektiği gibi olmayan olay-davranış-diyalogların yoluna sokulmayacağını düşünmeyin.
0
bence sorununuz çözülmeye müsait. baksanıza sorununuzu fazlasıyla teferruatlı bir şekilde açabilmişsiniz. yani yeri ve zamanı geldiğinde bahsettiğiniz sorunlar da düzelecektir.
ancak ciddi ciddi uyarıyorum; biliyorum ironik olacak ama uyku saatlerinize özen gösterin, gece uyumaya çalışın.
ancak ciddi ciddi uyarıyorum; biliyorum ironik olacak ama uyku saatlerinize özen gösterin, gece uyumaya çalışın.
0
çikinde olsa seni dinlicek sevgili yap. sende onu dinle tabi bak sona nasıl mışıl mışıl uyuyup hiç bişe sorun olmuyo, tamam bu cevabı gece yarısı vermiş olabilirim ama cvp geçmişteki deneyimlerden.
0
biz buna tembellik diyoruz.
şaka bir yana çok şeyle uğraşmak isteyip hiç bir şeyler uğraşmamak bir sorundur elbette. ama bunun bir ucunu tembellikte de arayın. o yoksa 21 yy hastalığı olan açgözlülüğe kapılmışsınız. geçmiş olsun.
şaka bir yana çok şeyle uğraşmak isteyip hiç bir şeyler uğraşmamak bir sorundur elbette. ama bunun bir ucunu tembellikte de arayın. o yoksa 21 yy hastalığı olan açgözlülüğe kapılmışsınız. geçmiş olsun.
0
sanki bir takim hedefleriniz varmis (yas,meslek,kari-koca durumlarini bilmeden yazicam) fakat gun gelmis beklentiler yerini bulmamis, hani saatlerce mutfakta ozenirsiniz yemekler hazirlarsiniz sonra bir bakarsiniz birinin dibi tutmus, biri firinda yanmis kul olmus, o dakikadan sonra soyle dort dortluk bir masa duzeni kurayim diyecek haliniz kalmaz en onemli birincil olmasi gereken yerine getirilmemistir o dakikadan sonra masa duzeni, catal bicak uyumu, mum, samdan filan gormez gozun, akitiya salarsin tekneni.
dusun ki ogrencisin bir donem de 8 dersin var bir gun kitap kapagi acmamissin, sinava 3 gun kala 8 dersin kitaplarini onune koyuyorsun ,kitap dedigimde her biri tugla, dusun ki tip bolumunde talebesin, o dakika farkediyorsun ki 3 gunde tek bir dersin bile kitabini bitiremeyeceksin, gidip bakkaldan kopek olduren ile samsun cigarasi alip keyfine bakiyorsun, cunku vakit vazgecmek vaktidir artik, gelen gecene bakip uc gunun sonunda yasayacagin hayal kirikligini raki sisesinde oldurmek vaktidir, belki bir nevi soktan once asilanmak gibi.
uyku sorunu gerginlige dalalet olabilir, cekyat diyorsun mesela, ben bir yil yatak olmayan bir odada kaldim sirtim pelte gibi olmustu, birak sirt ustu uzanmak ayakta duramiyordum, mumkunse fiziksel kosullarinda iyilestirmeler yap.uyku insanin onemli silahlarindan birisi ruhsal olarak kuvvetli olmak sinirlerin saglam olmasi dinlenme ile oluyor.
gezip tozmak demissin, bunun altinda yatan sebep, dedektifin katili yakalayacagi o onemli delil, ipucunu ele gecirmesi gibi bir sey, neden gezip tozmak istiyorsun bu soruyu cevapla oncelikle gerisi pamuk ipligi.
sorumluluklar cok mu agir geliyor, artik tahammul sinirini mi asti, dunya ustune ustune mi gelmekte, her isin aksi mi gidiyor, maddi olarak tatmin olamiyormusun, nedir butun bu bosvermislik, averilige neden olan mesele.
farzi misal ne zaman kiz arkadasimdan ayrilsam sigaraya baslardim, yeni bir kiz buldugum gun sigarayi birakirdim, tuhaf ki bu olayi cok sonra anlayabildim, insan kendinde olani gormesi ormana bakip agac yok demesi gibi ,yakinen taniyan insanlarin fikirlerini isteyiniz.
dusun ki ogrencisin bir donem de 8 dersin var bir gun kitap kapagi acmamissin, sinava 3 gun kala 8 dersin kitaplarini onune koyuyorsun ,kitap dedigimde her biri tugla, dusun ki tip bolumunde talebesin, o dakika farkediyorsun ki 3 gunde tek bir dersin bile kitabini bitiremeyeceksin, gidip bakkaldan kopek olduren ile samsun cigarasi alip keyfine bakiyorsun, cunku vakit vazgecmek vaktidir artik, gelen gecene bakip uc gunun sonunda yasayacagin hayal kirikligini raki sisesinde oldurmek vaktidir, belki bir nevi soktan once asilanmak gibi.
uyku sorunu gerginlige dalalet olabilir, cekyat diyorsun mesela, ben bir yil yatak olmayan bir odada kaldim sirtim pelte gibi olmustu, birak sirt ustu uzanmak ayakta duramiyordum, mumkunse fiziksel kosullarinda iyilestirmeler yap.uyku insanin onemli silahlarindan birisi ruhsal olarak kuvvetli olmak sinirlerin saglam olmasi dinlenme ile oluyor.
gezip tozmak demissin, bunun altinda yatan sebep, dedektifin katili yakalayacagi o onemli delil, ipucunu ele gecirmesi gibi bir sey, neden gezip tozmak istiyorsun bu soruyu cevapla oncelikle gerisi pamuk ipligi.
sorumluluklar cok mu agir geliyor, artik tahammul sinirini mi asti, dunya ustune ustune mi gelmekte, her isin aksi mi gidiyor, maddi olarak tatmin olamiyormusun, nedir butun bu bosvermislik, averilige neden olan mesele.
farzi misal ne zaman kiz arkadasimdan ayrilsam sigaraya baslardim, yeni bir kiz buldugum gun sigarayi birakirdim, tuhaf ki bu olayi cok sonra anlayabildim, insan kendinde olani gormesi ormana bakip agac yok demesi gibi ,yakinen taniyan insanlarin fikirlerini isteyiniz.
0
liriamer
SelamlarAklıma birşey takıldı sormak istedim. Ben sürekli günümüz Türk yapımı reklamlarını, filmlerini, dizilerini ve hatta kliplerini eleştiren bir herifin tekiyim. Behzat Ç. dışında hiçbir diziyi izleyemiyorum, filmler çok nadir eh işte vs. Sormak istediğim, bunlar niye bu kadar kötü yapımlar ? Se
Selamlar
Aklıma birşey takıldı sormak istedim. Ben sürekli günümüz Türk yapımı reklamlarını, filmlerini, dizilerini ve hatta kliplerini eleştiren bir herifin tekiyim. Behzat Ç. dışında hiçbir diziyi izleyemiyorum, filmler çok nadir eh işte vs.
Sormak istediğim, bunlar niye bu kadar kötü yapımlar ? Seven var tabi ki görüyorum fakat nasıl yani. Örneğin Fox kanalındaki herhangi bir dizi. Yok yani izleyemiyorum ben çok kötü, bunun en büyük örneği Deniz Yıldızı. Şuan bu siteden de birçok izleyen vardır eminim fakat, inanılmaz saçma bir konusu, olayların kurgusu, karakterlerin sözleri vs. Yok yani dayanamıyorum. Yüzlerce yabancı dizi var, bunların çoğunu da (iyi olanlar tabi ki) izlemişimdir, dizi bağımlısıyım açıkçası. Bizim senaristler ya da işte bu diziye kim yön veriyorsa bunları hiç takip etmiyorlar mı ?
Mesela her dizimizde; kanser, istenmeyen hamilelik, ailesine ters bir genç olmak zorunda mı ? Bu konuların işlenmediği bir dizi yoktur sanırım.
Bazen diyorum, ulan ben yapsam acayip olur haaa diye. Hiç anlamıyorum tabi ki bu işlerden de, bir şekilde senaryo yazsam bunu kime verebilirim götürebilirim, para mara istemiyorum.
Aklıma birşey takıldı sormak istedim. Ben sürekli günümüz Türk yapımı reklamlarını, filmlerini, dizilerini ve hatta kliplerini eleştiren bir herifin tekiyim. Behzat Ç. dışında hiçbir diziyi izleyemiyorum, filmler çok nadir eh işte vs.
Sormak istediğim, bunlar niye bu kadar kötü yapımlar ? Seven var tabi ki görüyorum fakat nasıl yani. Örneğin Fox kanalındaki herhangi bir dizi. Yok yani izleyemiyorum ben çok kötü, bunun en büyük örneği Deniz Yıldızı. Şuan bu siteden de birçok izleyen vardır eminim fakat, inanılmaz saçma bir konusu, olayların kurgusu, karakterlerin sözleri vs. Yok yani dayanamıyorum. Yüzlerce yabancı dizi var, bunların çoğunu da (iyi olanlar tabi ki) izlemişimdir, dizi bağımlısıyım açıkçası. Bizim senaristler ya da işte bu diziye kim yön veriyorsa bunları hiç takip etmiyorlar mı ?
Mesela her dizimizde; kanser, istenmeyen hamilelik, ailesine ters bir genç olmak zorunda mı ? Bu konuların işlenmediği bir dizi yoktur sanırım.
Bazen diyorum, ulan ben yapsam acayip olur haaa diye. Hiç anlamıyorum tabi ki bu işlerden de, bir şekilde senaryo yazsam bunu kime verebilirim götürebilirim, para mara istemiyorum.
0
Bence , dediğin türdeki saçma sapan konulu dizilerin izleyicileri ev hanımları , öyle entrikası bol aynı şeyi evirip çevirip işleyen dizileri seviyolar , çok kafa yormayı da gerektirmiyo o tür diziler , yani bi death note falan değil neticede :)
Eskiden Brezilya dizileri vardı ya onlar çok izlendiği için bizm dizi senaristlerimiz de çok uğraşmadan basit konularla bu şekilde para kazanabileceklerini anladılar ve senaryolar bu hale geldi , ki kazandılar da :)
Eskiden Brezilya dizileri vardı ya onlar çok izlendiği için bizm dizi senaristlerimiz de çok uğraşmadan basit konularla bu şekilde para kazanabileceklerini anladılar ve senaryolar bu hale geldi , ki kazandılar da :)
0
senin izlediğin dizileri de sevmediğin dizileri izlemeyenler sevmiyor. dizilerin de gösterildiği kanalla da paralel hedef kitlesi olur. hikayede aşk, entrika, iyi kalpliler, köti kalpliler, kafası karışıklar, orta halliler, zenginler, fakirler olur. gençler esas kız ya da oğlanla özdeşleştirir kendini. bir yandan da gerçekte ait olduğu grubu da orada görmelidir. bu kapalı ilişkiler giriftinde atraksiyonel şeyler olacak ki hikaye dönsün. hepsinin alıcısı ayrı yani.
yurtdışı yapımların çoğu pahalı, ağır yapımlar. ya aksiyon var, ya da sit com'sa da temel olarak, kelimelerle oynanan, durum komedileri var. çoğu yaratıcı zeka ürünü.
yurtdışı yapımların çoğu pahalı, ağır yapımlar. ya aksiyon var, ya da sit com'sa da temel olarak, kelimelerle oynanan, durum komedileri var. çoğu yaratıcı zeka ürünü.
0
siz de biliyorsunuzdur ki arz - talep meselesi büyük rol oynuyor türk dizi yapımlarında.
0
senaristler dizilerin sürelerinden muzdaripler. biz de amerikada'ki gibi bir yazar kadrosu yazmıyor diziyi daha ufak bir ekip. ayrıca oradaki gibi 40 dklik değil 80 90 hatta 100 dakikalık bölümler yazdıkları için böyle garabetler çıkıyor ortaya.
0
bir dizinin 90 dakika olduğu bundan önce 45 dakika özetinin gösterildiği bir ülkede akşam saat 8 den 11'e kadar ekran başında oturan/oturabilen bir insan yığını kitlen olsun.yazdığın senaryo inanılmaz olsa da bu riski alabilecek bir prodüksiyon, iyi bir casta ihtiyacın var ayrıca.fazla birşey beklememek lazım. behzat ç. nin raytinglerine bak..hiç de öyle inanılmaz değil...halbuki çok iyi bir iş..özellikle türkiyede 90 dakika komedi dizisi yapılamayacağının artık anlaşılması lazım.güzelim dizilerin b.ku çıkıyor bir süre sonra geniş aile gibi mesela..
0
sakingitarist
gençler kaç uçak, kaç tank, kaç gemi, kaç uçak gemisi olduğunu içeren bi liste falan yok mu bakıp bakıp "vay anuğagoyim" diyelim?
gençler kaç uçak, kaç tank, kaç gemi, kaç uçak gemisi olduğunu içeren bi liste falan yok mu bakıp bakıp "vay anuğagoyim" diyelim?
0
bir kısmı da burada yazıyor. çoğu tahmini rakamlardır. savaş zamanı bir bakmışsın hangarlardan bir bu kadar daha çıkmış ya da listedekilerin çoğu çalışmıyor. tsk bu tür bilgileri gizlemede iyidir. 5 ay askerlik yapıp bütün tsk envanterini bildiğini iddia edenlere de inanma :)
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
hangi ülkede hangi silah olduğunu tam olarka öğrenemezsin ki zaten, kim bilir hangi dağların altında ne silahlar vardır..
0
bm in sayfasında disarmament diye bir bölüm var burda ülke raporları kısmında bm'e üye tüm ülkelerin bildirdikleri silah envanterini görebilirsin.ağır silah diye teknik bir terim bulamazsın..tank, uçak gibi yazdığın savaş silahları konvansiyonel silah olarak geçer.ordan bakabilirsin.bunun dışına agite üye olan ülkeler de bu bildirimin yanında küçük ve hafif silah bildirimi yaparlar, onu da görebilirsin. bildirimlerde ithalat, ihracat ulusal envanter ve yerli üretim miktarı vardır.yıllık bilgileri içerir. ithalat ve ihracat kısmı çapraz kontrol edilir. yani almanyanın (atıyorum) sattım dediği şeyi sen aldım diye bildirmek zorundasın.bildirimler yıllık olduğundan kümülatif takip edilir. bu yüzden eksilme olursa imha ya da elden çıkarma bildirimi de listelerde bulunur. envanter ile bilgilileri silahsızlanma başlığı altında aratırsan bulabilirsin.bununla ilgili çalışan bir kaç sivil toplum kuruluşu da var onların sitelerinde de bilgiler fazlasıyla var..
0
maviklim
Merhaba arkadaslar. Kadın Psikolojisi dersimden ödevim var. konu başlıkları,Kadın ve duyguları,KADIN VE ILISKILER, KADINLARIN ILISKILERE YAKLASIMLARI VE ILISKILERDE YASADIKLARI PROBLEMLERKADINLARIN RUHSAL YAPISI VE PSIKOLOJIK ACIDAN YOGUN YASADIKLARI PROBLEMLERbunlarla ılgılı elınde döküman olanlar
Merhaba arkadaslar.
Kadın Psikolojisi dersimden ödevim var. konu başlıkları,
Kadın ve duyguları,
KADIN VE ILISKILER, KADINLARIN ILISKILERE YAKLASIMLARI VE ILISKILERDE YASADIKLARI PROBLEMLER
KADINLARIN RUHSAL YAPISI VE PSIKOLOJIK ACIDAN YOGUN YASADIKLARI PROBLEMLER
bunlarla ılgılı elınde döküman olanlar yada e-kitap vs tarzında makale yazıya ihtiyacım var. yardımcı olabılecek arkadas var mı?
Kadın Psikolojisi dersimden ödevim var. konu başlıkları,
Kadın ve duyguları,
KADIN VE ILISKILER, KADINLARIN ILISKILERE YAKLASIMLARI VE ILISKILERDE YASADIKLARI PROBLEMLER
KADINLARIN RUHSAL YAPISI VE PSIKOLOJIK ACIDAN YOGUN YASADIKLARI PROBLEMLER
bunlarla ılgılı elınde döküman olanlar yada e-kitap vs tarzında makale yazıya ihtiyacım var. yardımcı olabılecek arkadas var mı?
0
nevzat tarhan'ın bu isimde bi kitabı var ama şahsen önszünü okurken fırlatıp atmıştım. kadınlar içindeki şeytanı dizginlemeli gibi bişi diyodu, şeytandan sonrasını okumadım işte:) bilmem işinize yarar mı, kitapçılarda vardır.
0
İngilizcem makaleyi çevirebilecek kadar ıyı degıl maalesef..
Nevzat tarhanın Evlilik Psikolojisi diye bir kitabı var onu bılıyorum ama içeriği bnm konularıma pek uygun değil..
Nevzat tarhanın Evlilik Psikolojisi diye bir kitabı var onu bılıyorum ama içeriği bnm konularıma pek uygun değil..
0
bunların bilimsel nedenlerini anlatan bir kitap okumuştum. kadın beyni diye.tez için bilemem faydası olur mu ama gerçekten ilginçti, bir göz at istersen faydası olur..
0
let the good times roll
SelamKara Kitap, Kar, Masumiyet Müzesi, Benim Adım Kırmızı okuduklarım arasında. Birazdan çıkıp bir tane daha alacağım. Sizce ne alayım?
Selam
Kara Kitap, Kar, Masumiyet Müzesi, Benim Adım Kırmızı okuduklarım arasında. Birazdan çıkıp bir tane daha alacağım. Sizce ne alayım?
Kara Kitap, Kar, Masumiyet Müzesi, Benim Adım Kırmızı okuduklarım arasında. Birazdan çıkıp bir tane daha alacağım. Sizce ne alayım?
0
bence Kar. Benim Adım Kırmızı'yı pek tavsiye etmem. o en son seçenek olsun. edebiyat dünyası bu kitaba başlamış ama bitirememiş insan hikayeleriyle dolu :)
0
beyaz kaleye artı 1 diyeyim de kendine göre bir çıkarım yap. millet şunu daha çok seviyormuş diye. hakikaten çok hoş kitap. çok da ilginç bir konusu var. spoiler verdirtme bana. :)
diğer kitapları da böyle kitap kurdu şişe dibi gözlüklü abilerin ağzına göre sanki. hani biraz okuma manyağı, hafif aşmışlara yazılmış gibi. o yüzden tiryaki okuyuculardan değilseniz sıkabilir. kahve tiryakilerini mırra bile kesmez ya o hesap onlarınki.
neyse uzattım. beyaz kale vesselam.
diğer kitapları da böyle kitap kurdu şişe dibi gözlüklü abilerin ağzına göre sanki. hani biraz okuma manyağı, hafif aşmışlara yazılmış gibi. o yüzden tiryaki okuyuculardan değilseniz sıkabilir. kahve tiryakilerini mırra bile kesmez ya o hesap onlarınki.
neyse uzattım. beyaz kale vesselam.
0
roje
merhabalar;anadoluda bir şehirde bir işletmenin devrini aldım geçenlerde. şehirde haftada 3 gece canlı müzik yepan tek yer. ismini değiştirmek istiyorum buranın şimdi. ricam şudur: (..... cafe restaurant) o bla bla'lara ne gelmeli? mekanda nargile var, tarasında acık büfe pazar kahvaltıları, canlı m
merhabalar;
anadoluda bir şehirde bir işletmenin devrini aldım geçenlerde. şehirde haftada 3 gece canlı müzik yepan tek yer. ismini değiştirmek istiyorum buranın şimdi. ricam şudur: (..... cafe restaurant) o bla bla'lara ne gelmeli? mekanda nargile var, tarasında acık büfe pazar kahvaltıları, canlı müzik, oyunlar, dünya mutfağından el verdiğince seçmeler vs.
merci.
anadoluda bir şehirde bir işletmenin devrini aldım geçenlerde. şehirde haftada 3 gece canlı müzik yepan tek yer. ismini değiştirmek istiyorum buranın şimdi. ricam şudur: (..... cafe restaurant) o bla bla'lara ne gelmeli? mekanda nargile var, tarasında acık büfe pazar kahvaltıları, canlı müzik, oyunlar, dünya mutfağından el verdiğince seçmeler vs.
merci.
0
aynı şekil bir cafe vardı bizim evin az ilerisinde. anadolu şiir cafeydi adı. gerçi battılar, dükkanı kapattılar falan ama olsun.
0
kırmızı/mor
mavi/beyaz
kırmızı/yeşil
vs. gibi renk isimlerini kullanabilirsin. diyelim kırmızı/mor cafe restaurant seçtin. gece eğlenceleri mor, sabah kahvaltıları kırmızı gibi de tema oturtursan tamamdır.
mavi/beyaz
kırmızı/yeşil
vs. gibi renk isimlerini kullanabilirsin. diyelim kırmızı/mor cafe restaurant seçtin. gece eğlenceleri mor, sabah kahvaltıları kırmızı gibi de tema oturtursan tamamdır.
0
babil
neden bilmiyorum bir gün açarsam bir kafe adını hep babil olarak düşündüm. herhalde tarihteki önemi ve güzelliği yüzünden :)
neden bilmiyorum bir gün açarsam bir kafe adını hep babil olarak düşündüm. herhalde tarihteki önemi ve güzelliği yüzünden :)
0
Bir pazarlama dergisinde okumuştum. Bir işyeri açarken konulacak isim, müşterinin dikkatini fazlasıyla çekebilecek bir terim olmalıymış ki akılda kalsın, tavsiye edilirken de zihinde yer tutsun. Şöyle ki; mesela işyerinin bulunduğu yerde bir göl yoksa, göl ismi vermek mantıklı oluyormuş. Örneğin "Mavigöl" ismi, çevre insanı tarafından akılda tutuluyormuş.
- Akşama nereye gidelim?
+ Mavigöl'e gidelim...
Ya da deniz yoksa civarda, uydurma da olsa denizi çağrıştıracak bir isim konulabilir deniyordu makalede. Örneğin: "Marina"
tüm bu isim arayışında restaurantın bulunduğu yere tezat özelliklere yer vermek akılcı olabilir. Diyelim ki tren yolunun ya da havaalanının bulunmadığı bir ilçedesiniz;
(tamamen farazi söylüyorum)"İstasyon", "Apron", "Radar", "Hangar" ya da "Büyük Hangar" dersiniz isim olarak.
Dolayısıyla orada "olmayan" bir yapının ismini kullanmak akılda kalmak için cazip olabilir. Kimbilir, mekanınız bir dolmuş ya da otobüs güzergahındaysa belki de işyerinizin ismi oranın durağına bile ismini verebilir.
Bir başka önerim ise insanların hayatları boyunca göremeyeceği taşıtların isimleridir. "Denizaltı", "Sarı Denizaltı", "Zeplin" ya da "Mor Zeplin" gibi.
- Akşama nereye gidelim?
+ Mavigöl'e gidelim...
Ya da deniz yoksa civarda, uydurma da olsa denizi çağrıştıracak bir isim konulabilir deniyordu makalede. Örneğin: "Marina"
tüm bu isim arayışında restaurantın bulunduğu yere tezat özelliklere yer vermek akılcı olabilir. Diyelim ki tren yolunun ya da havaalanının bulunmadığı bir ilçedesiniz;
(tamamen farazi söylüyorum)"İstasyon", "Apron", "Radar", "Hangar" ya da "Büyük Hangar" dersiniz isim olarak.
Dolayısıyla orada "olmayan" bir yapının ismini kullanmak akılda kalmak için cazip olabilir. Kimbilir, mekanınız bir dolmuş ya da otobüs güzergahındaysa belki de işyerinizin ismi oranın durağına bile ismini verebilir.
Bir başka önerim ise insanların hayatları boyunca göremeyeceği taşıtların isimleridir. "Denizaltı", "Sarı Denizaltı", "Zeplin" ya da "Mor Zeplin" gibi.
0
