mhmtt
30 yaş sonrası ilişkilerin ergenlik ya da 20li yaşlar döneminde yaşanan ilişkilerle çok farkı var mı ?yani 30 una kadar çok şey yaşamış tüketmiş bi insan 30 larında da aynı heyecanları yaşayabiliyor mu yoksa 30 larda ilişiye başlandığında daha çok "ya bu iyi biri şu şu huyu güzel, anlaşırız biz bun
30 yaş sonrası ilişkilerin ergenlik ya da 20li yaşlar döneminde yaşanan ilişkilerle çok farkı var mı ?
yani 30 una kadar çok şey yaşamış tüketmiş bi insan 30 larında da aynı heyecanları yaşayabiliyor mu yoksa 30 larda ilişiye başlandığında daha çok "ya bu iyi biri şu şu huyu güzel, anlaşırız biz bununla evlilik bile olur" falan kafasında mı oluyor insan. bana hep o yaşlarda mantık ağırbaşlılık çok ön planda olacağı için heyecanı olamayan ilişkiler olacakmış gibi geliyor. öyleyse harbiden üzülürüm lan :/
yani 30 una kadar çok şey yaşamış tüketmiş bi insan 30 larında da aynı heyecanları yaşayabiliyor mu yoksa 30 larda ilişiye başlandığında daha çok "ya bu iyi biri şu şu huyu güzel, anlaşırız biz bununla evlilik bile olur" falan kafasında mı oluyor insan. bana hep o yaşlarda mantık ağırbaşlılık çok ön planda olacağı için heyecanı olamayan ilişkiler olacakmış gibi geliyor. öyleyse harbiden üzülürüm lan :/
0
Uzulmeye hazirlan o zaman. 20lerdeki "heyecan"in yerini 30lardan sonra "meeh" alıyor.
0
maddi gelir, tecrübe ve monotonlaşmış hayat vs üniversite hayatı, sence aynı olabilir mi? tüm gün koltuğun birer tarafında oturup konuşmadan tv izlemek falan. normal oluyor, iyi de oluyor. mis.
0
yo öyle olmuyor hatta ne istediğini bildiğin için ergen triplerine girilmiyor pek. aşk heyecan vs oluyor tabi neden olmasın
0
Ben o dediğin hissizligi su yaslarda yasadim (27-28). Kalp atmadan olmuyor a karar verdim, 30 dan sonra rahat edicem bence.
0
sedef'i kullanmayı neden bırakıp da mehmet'e geçtiğini öğrenmek istiyorum ben. sedef daha eğlenceli oluyordu.
0
gonul_isleri
akademik dünya içinde tez mi önemli makale mi?
akademik dünya içinde tez mi önemli makale mi?
0
Genelde tezi üniversitenizde birkaç hoca ve arkadaşları, makaleyi ise basıldığı yere bağlı olarak (SCI makaleleri ise) tanımadığınız ve alanında iyi işler yapmış insanlar (genelde) değerlendirdiği, aradığı ve okuduğu için makale daha önemli.
Ancak iki ürünün de ayağa düştüğü (çakma dergiler...) ya da çok kaliteli olduğu durumlar da var. İyi üniversitelerde, iyi hocaların, iyi öğrencilerinin yazdığı birçok makaleden daha değerli tezler de var. Ama az tabi.
Ancak iki ürünün de ayağa düştüğü (çakma dergiler...) ya da çok kaliteli olduğu durumlar da var. İyi üniversitelerde, iyi hocaların, iyi öğrencilerinin yazdığı birçok makaleden daha değerli tezler de var. Ama az tabi.
0
tezin akademik olarak bir değeri olmadığını söylerler. o yüzden mesela, tezini internete yükleyen kişi makale haline getirene kadar erişimi engelleyebilir.
0
tez neticesinde akademik unvana ulaştığınız için tez daha önemli bence.
0
tabi ki makale. tartismasi bile olmaz.
tezi yazdigin gibi birakir hicbiryerde bastirmazsan, o oylece kalir, bir anlami da olmaz. mesela benim doktora tezinden 3 tane makale cikiyor. ancak bastirinca bir anlam ifade edecek. turkiye'de yazilan tezlerin cogu zaten bir boka yaramiyor onlari gec.
tezi yazdigin gibi birakir hicbiryerde bastirmazsan, o oylece kalir, bir anlami da olmaz. mesela benim doktora tezinden 3 tane makale cikiyor. ancak bastirinca bir anlam ifade edecek. turkiye'de yazilan tezlerin cogu zaten bir boka yaramiyor onlari gec.
0
Makale. Tez icin az sayida ve genellikle kendi sectigin (farkli anabilim dallarinda da olabilir) juri uyeleri karsisinda savunma yaparsin. Ama prestijli bir dergide hic yuzunu gormedigin, seni tanimayan ve yayin yaptigin alanda calismalar yapmis juri karsisinda savunma yapmak zorunda kalirsin. Sozun ozu makale didik didik incelenirken tezde o kadar inceleme yapilmaz genelde.
0
yurtdısında artık tezler, makale seklınde yayınlanıyor (ornegın bızde yayınlanma zorunlulugu var), haylıyle tezın eskisi gibi bir nıtelıgı ve öenmi olmadıgı ıcın uluslararası bır sısteme yonlendırmeye calısıyorlar.
tabı makaleyı nerede bastıgında onemlı.
ornegın doktora tezını efsanevı bır teorı/kesıf vs. yaparsan ve ustune tez yerıne nature ya da science gıbı journallarda basarsan kım tutar senı.
yenı dunyada hersey impact factor.
yanı efsanevi bir tez yazdın, o universitende kaldı ne işe yarar, önemli olan bilim camiasının bundan haberi olması (maksat insanlıga hızmet degıl mı?)
tabı makaleyı nerede bastıgında onemlı.
ornegın doktora tezını efsanevı bır teorı/kesıf vs. yaparsan ve ustune tez yerıne nature ya da science gıbı journallarda basarsan kım tutar senı.
yenı dunyada hersey impact factor.
yanı efsanevi bir tez yazdın, o universitende kaldı ne işe yarar, önemli olan bilim camiasının bundan haberi olması (maksat insanlıga hızmet degıl mı?)
0
aslında tez makaleden önemlidir veya makale tezden önemlidir denilemez. ikisi de akademik yayındır ve yapmış olduğu katkı aynıdır. eğer doktora tezin, makaleler gibi erişilebilir ve insanların anlayabileceği dildeyse makalenin yaptığı etkiyi yapabilir. zira binlerce atıf almış doktora tezleri mevcut.
diğer taraftan, doktora tezi komisyonun hakemliğinden geçer, ancak makale bir hakem sürecinden geçer. mesela eli yüzü düzgün bir dergi bizi şu anda süründürüyor. normal değil ama şu an toplam 14 hakeme gitti makale ve her hakem bir şeyler istiyor. hali ile de çalışmanın kalitesi artıyor.
türkiye'de danışmanın okumaya bile tenezzül etmediği tezle, makale bir değil tabii ki. ancak çok iyi denetlenmiş ve gayet erişilebilen tezlerin etkisi de önemli. bu tarz tezler malesef türkiye'de pek yok.
diğer taraftan, doktora tezi komisyonun hakemliğinden geçer, ancak makale bir hakem sürecinden geçer. mesela eli yüzü düzgün bir dergi bizi şu anda süründürüyor. normal değil ama şu an toplam 14 hakeme gitti makale ve her hakem bir şeyler istiyor. hali ile de çalışmanın kalitesi artıyor.
türkiye'de danışmanın okumaya bile tenezzül etmediği tezle, makale bir değil tabii ki. ancak çok iyi denetlenmiş ve gayet erişilebilen tezlerin etkisi de önemli. bu tarz tezler malesef türkiye'de pek yok.
0
Soyle ki, benim dr. Yaptigum okulda, dr Tezi yerine uc tek isimli makale yazsaniz phd unvanini alabiliyorsunuz (savunup kabul aldiktan sonra tabii yine).
Bu durumda makale +1000
Bu durumda makale +1000
0
maharaja
Ekran kartı olmayan laptop'ta oynanabilecek oyun var mıdır, varsa şöyle güzel bir tanesini önersenize bana?
Ekran kartı olmayan laptop'ta oynanabilecek oyun var mıdır, varsa şöyle güzel bir tanesini önersenize bana?
0
diğer özellikleri de yazsan daha hoş olur. direk laptopu at buraya. sonuçta ekran kartı olmayınca onlara biniyor yük.
0
sims 3 oynamışlığım bile var. sistem özelliklerini yazarsan daha kolay yorum yapılabilir.
0
görüntü kalitesi yüksek olmayan, ve render yapmayan bir oyun oynaman lazım. render yapan oyun saçma bir tanım oldu ama anlaşıldı sanırım ne demek istediğim.
ets2 olabilir en en en en düşük ayarlarda. işlemcinin yapması gereken tek şey hdd'den bilgileri çekmek ve sana vermek olmalı. minecraft gibi bir şeyler üretmemeli, bf gibi görüntü kasmamalı.
edit: super meat boy'a bak kesinlikle.
ets2 olabilir en en en en düşük ayarlarda. işlemcinin yapması gereken tek şey hdd'den bilgileri çekmek ve sana vermek olmalı. minecraft gibi bir şeyler üretmemeli, bf gibi görüntü kasmamalı.
edit: super meat boy'a bak kesinlikle.
0
bilgisayarın yeniyse ve vasat bir alet değilse 5 sene ve öncesi oyunların alayını oynarsın
0
bilmemkacincinick
Merhaba. Okay Temiz ve Aka Gündüz Kurbay çalışmalarının hayranıyım. Ney sesi çok hoş, özel bir ses. İnternette şöyle yüzeysel bir araştırma yapayım dedim ve karşıma ses/nota açısından farklı neyler çıktı. Bu konuda beni aydınlatabilecek birileri var mı?
Merhaba. Okay Temiz ve Aka Gündüz Kurbay çalışmalarının hayranıyım. Ney sesi çok hoş, özel bir ses. İnternette şöyle yüzeysel bir araştırma yapayım dedim ve karşıma ses/nota açısından farklı neyler çıktı. Bu konuda beni aydınlatabilecek birileri var mı?
0
ders bir: (bkz: ney çalınmaz üflenir) (bkz: ney çalmak) (bkz: ney üflemek) (çekinmeyin, tıklayın bkz.'lara) başlangıç olarak da (bkz: kız neyi)
0
member of illuminati
Selamlar , Aracın suyu bitmişti bende migrostan indirimde gördüğüm leva hause marka antifrizli cam suyu aldım. Suyla karıştırmayınız dediği için direkt koydum arabaya.Lakin suyu sıktığımda önce su gelmedi sonra camın üzeri büzülmüş artıklarla doldu. Antifrizin Altına baktım 22.10.98 yazıyor.Sizce bu
Selamlar ,
Aracın suyu bitmişti bende migrostan indirimde gördüğüm leva hause marka antifrizli cam suyu aldım. Suyla karıştırmayınız dediği için direkt koydum arabaya.
Lakin suyu sıktığımda önce su gelmedi sonra camın üzeri büzülmüş artıklarla doldu. Antifrizin Altına baktım 22.10.98 yazıyor.
Sizce bu tarih midir? Deneyimlerinize göre araca zararı olur mu?
Aracın suyu bitmişti bende migrostan indirimde gördüğüm leva hause marka antifrizli cam suyu aldım. Suyla karıştırmayınız dediği için direkt koydum arabaya.
Lakin suyu sıktığımda önce su gelmedi sonra camın üzeri büzülmüş artıklarla doldu. Antifrizin Altına baktım 22.10.98 yazıyor.
Sizce bu tarih midir? Deneyimlerinize göre araca zararı olur mu?
0
c non
amazon ya da ikea gibi, ya da yapi marketlerinde gordugunuz gibi cok katli depolama sistemelerine yakin zamanda turkiye'de hangi sirketlere ihtiyac duyulabilir. duyan eden var mi yakinlarda yapilacak bu tur depo olanlarindan? tesekkur.
amazon ya da ikea gibi, ya da yapi marketlerinde gordugunuz gibi cok katli depolama sistemelerine yakin zamanda turkiye'de hangi sirketlere ihtiyac duyulabilir. duyan eden var mi yakinlarda yapilacak bu tur depo olanlarindan?
tesekkur.
tesekkur.
0
lojistik depolarda bunların çeşitli versiyonlarından var ve her yeni depoda ihtiyaç çıkar mutlaka.
0
thy kargo nun yeni binasi bu tarz bir depolama sistemine sahip olacak. bitmek uzereydi bina en son
0
mumkunse yeni yapilacaklardan gerekiyor. atiyorum 2015 in sonunda ikea x yerde magaza acacak gibi, ya da amazon t yili istanbul'da acacak gibi
bir de: bi sirket bu tur bir sistemi nasil yaptiriyor. yaptiracagi adami nasil buluyor. atiyorum ikea olsun, ihale mi aciyor, ya da hep calistiklari adamlar var, direkt onlara mi gidiyorlar
ya da diyelim calistiklari bi sirket var, baska bi sirket bu adamlara nasil is yaptirtir, onlara nasil ulasabilir?
bir de: bi sirket bu tur bir sistemi nasil yaptiriyor. yaptiracagi adami nasil buluyor. atiyorum ikea olsun, ihale mi aciyor, ya da hep calistiklari adamlar var, direkt onlara mi gidiyorlar
ya da diyelim calistiklari bi sirket var, baska bi sirket bu adamlara nasil is yaptirtir, onlara nasil ulasabilir?
0
reptillia
Elektrik süpürgem bozuldu. Daha geçen sene Electrolux marka hepa filtreli süpürge aldım ve 3.kez bozuluyor. Her süpürme sonrası içindeki aparatları boşaltıp yıkıyorum, niye böyle oluyo anlamıyorum.Yeni alacağım artık, marka- model öneriniz var mı? Filtreli mi olsun, torbalı mı? Bu filtrelilerde daha
Elektrik süpürgem bozuldu. Daha geçen sene Electrolux marka hepa filtreli süpürge aldım ve 3.kez bozuluyor. Her süpürme sonrası içindeki aparatları boşaltıp yıkıyorum, niye böyle oluyo anlamıyorum.
Yeni alacağım artık, marka- model öneriniz var mı? Filtreli mi olsun, torbalı mı? Bu filtrelilerde daha çok sorun oluyor gibime geldi.
Edit: Hepsiburada gibi sitelerden alınır mı sizce, yoksa direkt dükkandan mı alayım?
Yeni alacağım artık, marka- model öneriniz var mı? Filtreli mi olsun, torbalı mı? Bu filtrelilerde daha çok sorun oluyor gibime geldi.
Edit: Hepsiburada gibi sitelerden alınır mı sizce, yoksa direkt dükkandan mı alayım?
0
philips bir ara öneriliyordu bayağı, iki modeli ağırlıkla öneriliyordu... modeli hatırlamıyorum ama arasak buluruz bence.
0
dyson, en yeni modeli yerine eski modellerine bakarsanız philips'lerden bile ucuza alabilirsiniz. pratikte çok bir farkları yok.
0
Nilfisk veya Miele. Bütçene göre bir modelini seçersin. Özellikle toz torbalı olmasına dikkat et. Toz torbasız ve sulu olanlardan uzak dur.
0
Nilfisk markasını ilk defa duyuyorum, iyi midir?
Dyson'lar 1500'den başlıyo bu arada.
Dyson'lar 1500'den başlıyo bu arada.
0
0
aynısı bana da oldu dünyanın parasını verip aldığım 'cok akıllı' 'cok temiz' lg marka süpürgem 2 sene içinde 3-4 kere servise gitti geldi, orası burası bozuldu ehh dedim gittim ucuzundan bir sey aldım. ve cook memnunum. kesinlikle tacsiye ederim. emiş gücü çok iyi, torbasız ve sorun çıkarmıyor. hepsi burada'dan almıstım. tavsiye ederim. hiç boşuna dünyanın parasını vermeyin. dyson da kullandım çok hantallar.
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
0
65 derece, o ürün epey dikkatimi çekti benim de. Ama toz torbasız oluşu nedeniyle bilemedim. Sanki torbasız olanlar tam olarak temizlenmiyo gibi ve bu yüzden çabuk bozuluyo gibi geliyo bana.
Bi diğer tereddüdüm de böyle ürünleri internetten alma konusu. Satış sonrası muhatap bulması zor, geri göndermek gerekebilir, kargoyla uğraşmasıydı falan filan..
Ben şunu almaya karar verdim sanırım:
www.n11.com
Ama internetten değil, mağazadan. Mağazada fiyatı 295 TL, ama napalım, maksat içim rahat etsin.
Bi diğer tereddüdüm de böyle ürünleri internetten alma konusu. Satış sonrası muhatap bulması zor, geri göndermek gerekebilir, kargoyla uğraşmasıydı falan filan..
Ben şunu almaya karar verdim sanırım:
www.n11.com
Ama internetten değil, mağazadan. Mağazada fiyatı 295 TL, ama napalım, maksat içim rahat etsin.
0
ben baya bakındım, hatta donanım haberi falan okudum bayağı. nilfisk, philipsin bi modeli ve miele öneriliyodu.
sonra görmeden almayayım dedim, denediğim yerde nilfisk hoşuma gitmedi. fiyatı uygun olduğu için rowenta silencer aldım. çok fena değil. ancak şimdi alsam miele alırım sanırım.
sonra görmeden almayayım dedim, denediğim yerde nilfisk hoşuma gitmedi. fiyatı uygun olduğu için rowenta silencer aldım. çok fena değil. ancak şimdi alsam miele alırım sanırım.
0
dahinnotha
merhaba,sosyal bilimlerle uğraşan bir insanın bilgisayarında olması gereken yazılımlar nelerdir?mesela bir mühendis'in bilgisayarında mathlabs falan oluyor. grafik tasarımcısı için photoshop'tan coreldraw'a bir sürü, mimarda autocad ve diğer CAD yazılımları... örnekler türetilebilir.sosyal bilimlerl
merhaba,
sosyal bilimlerle uğraşan bir insanın bilgisayarında olması gereken yazılımlar nelerdir?
mesela bir mühendis'in bilgisayarında mathlabs falan oluyor. grafik tasarımcısı için photoshop'tan coreldraw'a bir sürü, mimarda autocad ve diğer CAD yazılımları... örnekler türetilebilir.
sosyal bilimlerle uğraşan birinde hangi yazılımlar olur peki? bu konuda alan çok geniş. sosyal bilimler bir çok şeyi kapsıyor.
mesela tez yazan biri endnote ya da türevlerini kullanıyor. word'de tez yazmaya çalışıyorsa çok zahmet çekiyor.
ben edebiyat'la uğraşan ve kendi çapında bilgisini yükseltmeye çalışan normal bir vatandaşım. (umarım bir kaç sene içinde akademik araştırmalara yapan biri olacağım) edebiyat, tarih, sosyoloji, felsefe gibi alanlarda uğraşanlar google dışında pek bilgisayar kullanmıyor. oysa ki bu disiplerde kullanılabilecek ve araştırmaların derlenmesinde kullanılabilecek bir çok yazılım olduğuna eminim.
qualitative research diyor ecnebiler. nitelikle araştırma. her türlü araştırma'da -edebiyat ve benzeri alanlar dahil- bilgisayar kullanımından azami derecede faydalanmak için soruyorum bu soruyu.
sosyal bilimlerle uğraşan bir insanın bilgisayarında olması gereken yazılımlar nelerdir?
mesela bir mühendis'in bilgisayarında mathlabs falan oluyor. grafik tasarımcısı için photoshop'tan coreldraw'a bir sürü, mimarda autocad ve diğer CAD yazılımları... örnekler türetilebilir.
sosyal bilimlerle uğraşan birinde hangi yazılımlar olur peki? bu konuda alan çok geniş. sosyal bilimler bir çok şeyi kapsıyor.
mesela tez yazan biri endnote ya da türevlerini kullanıyor. word'de tez yazmaya çalışıyorsa çok zahmet çekiyor.
ben edebiyat'la uğraşan ve kendi çapında bilgisini yükseltmeye çalışan normal bir vatandaşım. (umarım bir kaç sene içinde akademik araştırmalara yapan biri olacağım) edebiyat, tarih, sosyoloji, felsefe gibi alanlarda uğraşanlar google dışında pek bilgisayar kullanmıyor. oysa ki bu disiplerde kullanılabilecek ve araştırmaların derlenmesinde kullanılabilecek bir çok yazılım olduğuna eminim.
qualitative research diyor ecnebiler. nitelikle araştırma. her türlü araştırma'da -edebiyat ve benzeri alanlar dahil- bilgisayar kullanımından azami derecede faydalanmak için soruyorum bu soruyu.
0
qualitative research=nitel araştırma. Nitel analiz için Maxqda, NVivo, bazı bazı Qiqqa gibi programları kullanabilirsiniz.
edit: pek çok kişi spss demiş ancak spss quantitative (nicel) çalışmalar içindir. soru buna yönelik değil
edit: pek çok kişi spss demiş ancak spss quantitative (nicel) çalışmalar içindir. soru buna yönelik değil
0
R tableau ve MATLAB istatiksel olarak veri ile ugrasan sosyolaglarin kulandigi programlar
0
SPSS olabilir belki :P :D evet daha önce defalarca yazıldığını gördüm ama neyim eksik? :)
0
bonifas
Merhaba,Bu konularda proje yapmış, okulda ödev yapmış birileri var mı?Forecasting olursa mesela bir firma uygulaması paylaşmak istiyorum.Eğer MRP olursa ürün ağacıyla birlikte bir MRP uygulamasıBence endüstri mühendisleri buralardadır diye ümit ediyorum.
Merhaba,
Bu konularda proje yapmış, okulda ödev yapmış birileri var mı?
Forecasting olursa mesela bir firma uygulaması paylaşmak istiyorum.
Eğer MRP olursa ürün ağacıyla birlikte bir MRP uygulaması
Bence endüstri mühendisleri buralardadır diye ümit ediyorum.
Bu konularda proje yapmış, okulda ödev yapmış birileri var mı?
Forecasting olursa mesela bir firma uygulaması paylaşmak istiyorum.
Eğer MRP olursa ürün ağacıyla birlikte bir MRP uygulaması
Bence endüstri mühendisleri buralardadır diye ümit ediyorum.
0
ne seviyede bir proje olacak bu? yl doktora mı yoksa bitirme tezi mi? eğer bitirme ise, time series and moving aveerage bakın. en komplex olarak yapay sinir ağı ile basit uygulamalar yapabilirsiniz.
yl ise arma, arima, sarima falan ile boğuşulabilir.
yl ise arma, arima, sarima falan ile boğuşulabilir.
0
yl, aslında işletme bazında bir örnek yeterli benim için yani kullanabileceğim bir veri yok, tahminleme de sıkıntıyı orada yaşıyorum.
0
eğer veri yoksa gerçek uygulamadan kaçının. random veri üretip farklı senaryolar ile çalışabilirsiniz, ki bu noktada yapabileceğiniz tek alternatif bu.
tahminleme zaman serileri ile alakalı olduğundan ve verinin desenine göre geleceği tahmin etmeyi hedeflediğinden veriseti bulmanız gerekiyor. bir işletmeden veri alabilirsiniz veya az önce dediğim gibi veri üretebilirsiniz.
yl olduğundan literatüre az biraz bişiler katmanız gerekli. dolayısı ile basit adjusted or moving averageler yeterli olamaz. dolayısı ile yapay sinir ağları ile tahminleme yapabilirsiniz.
www.kitapyurdu.com
bu kitap ann for dummies gibi bir şey. eğer ingilizceniz varsa zilyon tane kaynak da bulabilirsiniz.
ek olarak arima ve sarima da yl seviyesinde kullanılabilir. ilk başta karmaşık gelebilir, ancak sonuçta çalışmanız lazım ve bi noktadan sonra halledersiniz.
tahminleme zaman serileri ile alakalı olduğundan ve verinin desenine göre geleceği tahmin etmeyi hedeflediğinden veriseti bulmanız gerekiyor. bir işletmeden veri alabilirsiniz veya az önce dediğim gibi veri üretebilirsiniz.
yl olduğundan literatüre az biraz bişiler katmanız gerekli. dolayısı ile basit adjusted or moving averageler yeterli olamaz. dolayısı ile yapay sinir ağları ile tahminleme yapabilirsiniz.
www.kitapyurdu.com
bu kitap ann for dummies gibi bir şey. eğer ingilizceniz varsa zilyon tane kaynak da bulabilirsiniz.
ek olarak arima ve sarima da yl seviyesinde kullanılabilir. ilk başta karmaşık gelebilir, ancak sonuçta çalışmanız lazım ve bi noktadan sonra halledersiniz.
0
Elimde birtakım şirket verileri var, ancak bunları paylaşmam birtakım sözleşmelerle yasak. Şurada birçok veri var. İşe yarayabilir.
robjhyndman.com
Tez için yenilikçi bir tarafı olması gerekiyor. Bu yüzden, kendi hibrit yöntemini geliştirip klasik yöntemlerle karşılaştırabilirsin. Buradaki problemleri de "benchmark" amaçlı kullanabilirsin.
robjhyndman.com
Tez için yenilikçi bir tarafı olması gerekiyor. Bu yüzden, kendi hibrit yöntemini geliştirip klasik yöntemlerle karşılaştırabilirsin. Buradaki problemleri de "benchmark" amaçlı kullanabilirsin.
0
loud and clear
uzun zamandır yerli film izlemedim. güzelinden bir tane önerirseniz ne iyi olur:)) teşekkürler. (çok ağır konulu bir şey olmazsa sevinirim)
uzun zamandır yerli film izlemedim. güzelinden bir tane önerirseniz ne iyi olur:)) teşekkürler. (çok ağır konulu bir şey olmazsa sevinirim)
0
sckxyss
Sb.
Sb.
0
zarar mı ediyormuş? eskidendi o ya. barcelona'ya bile sponsor oluyor baksana nasıl zarar etsin.
0
Zarar etmiyor, thy'nin hali hazırda verdiği bir sürü uçak siparişi var.
Onlar - para çıkışı olarak gözüküyor bu da bilançoda zarar gibi lanse ediliyor.
Yoksa aslanlar gibi kar ediyor thy.
Onlar - para çıkışı olarak gözüküyor bu da bilançoda zarar gibi lanse ediliyor.
Yoksa aslanlar gibi kar ediyor thy.
0
uçuşlarda bedava su dağıttığı için zarar ediyor. istediğin kadar su içebiliyorsun. akıl alır gibi değil.
sonra gelsin zarar, gelsin iflas.
sonra gelsin zarar, gelsin iflas.
0
HY'DEN KAP'A YAPILAN AÇIKLAMA ŞÖYLE
Ortaklığımız Yönetim Kurulunca kabul edilen konsolide olmayan 2015 yılı bütçesi çerçevesinde Ortaklığımızın 2015 yılı hedef ve beklentileri aşağıdaki gibidir:
2015 yılı sonunda toplam uçak sayısının 214 dar gövde, 68 geniş gövde ve 11 kargo uçağı olmak üzere 293'e ulaşması planlanmaktadır.
2015 yılında %16 kapasite artışı ile 157 Milyar AKK'ya ulaşılması ve yolcu doluluk oranının %80,3 olması beklenmektedir.
İç hatlarda 25,9 milyon; dış hatlarda 36,0 milyon olmak üzere, özel kira ve hac-umre yolcusu ile birlikte toplam 63 milyon yolcu taşınması hedeflenmektedir.
Söz konusu ticari faaliyetler neticesinde yaklaşık 12 Milyar USD tutarında satış geliri elde edilmesi hedeflenmektedir.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
Ortaklığımız Yönetim Kurulunca kabul edilen konsolide olmayan 2015 yılı bütçesi çerçevesinde Ortaklığımızın 2015 yılı hedef ve beklentileri aşağıdaki gibidir:
2015 yılı sonunda toplam uçak sayısının 214 dar gövde, 68 geniş gövde ve 11 kargo uçağı olmak üzere 293'e ulaşması planlanmaktadır.
2015 yılında %16 kapasite artışı ile 157 Milyar AKK'ya ulaşılması ve yolcu doluluk oranının %80,3 olması beklenmektedir.
İç hatlarda 25,9 milyon; dış hatlarda 36,0 milyon olmak üzere, özel kira ve hac-umre yolcusu ile birlikte toplam 63 milyon yolcu taşınması hedeflenmektedir.
Söz konusu ticari faaliyetler neticesinde yaklaşık 12 Milyar USD tutarında satış geliri elde edilmesi hedeflenmektedir.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
0
wikipedia'da 2013 yilinda 683 milyon zarar ettigi yazdigi icin sormustum bu zararin nedeni nedir diye. 2014 yilini eger peace.on'un gosterdigi gibi yuksek bir karla kapattiysa yatagants'in dedigi dogru olabilir. 2013'te yeni siparisler vermistir belki.
0
daha çok yüksek kur ve -son zamanda düşse bile- akaryakıt maliyetleri thy'ye zarar yazdırıyor.
bir de uçak siparişleri baya bir para yiyor ister istemez. adamlar avrupa'nın en büyük havayolu şirketi olacak yakın zamanda.
ve evet, zarar ediyor. bunu bilançolarına baktığınızda da görürsünüz. ama bu zarar öyle gerçek anlamda zarar olarak yorumlanmamalı. faaliyet kârlılığı yüksek sonuçta şirketin. bir şekilde kompanse ediliyor o zarar yani.
bir de uçak siparişleri baya bir para yiyor ister istemez. adamlar avrupa'nın en büyük havayolu şirketi olacak yakın zamanda.
ve evet, zarar ediyor. bunu bilançolarına baktığınızda da görürsünüz. ama bu zarar öyle gerçek anlamda zarar olarak yorumlanmamalı. faaliyet kârlılığı yüksek sonuçta şirketin. bir şekilde kompanse ediliyor o zarar yani.
0
@mermize
Lufthansa, ryan air gibi sirketler varken avrupa'nin en buyugu olmasi zor gibi.
Lufthansa, ryan air gibi sirketler varken avrupa'nin en buyugu olmasi zor gibi.
0
Lufthansa ve Ryan'ın en büyük avantajı avrupa içerisinde hub kullanabilmesi. THY'nin atıyorum Amsterdam - Berlin arası uçuş yapma hakkı olsa çoktan tarihin dibine gömülmüşlerdi, yoksa Lutfhansa iyi olduğundan 1 sırada değil yani. Önümüzdeki yıllarda o izni almaya oynuyorlar zaten fakat heriflerin işi bayaa zor tabii.
Sen yaptığın tüm uçuşları İstanbul'a getirtmek zorunda kalıyorsun bir şekilde, yapabileceğin en iyi şey Stardaki başka bi havayolu ile codeshare yapmak, ama o da direkt olarak sana kar yazmıyor tabii. Bence böyle iyi bile geldiler.
Sen yaptığın tüm uçuşları İstanbul'a getirtmek zorunda kalıyorsun bir şekilde, yapabileceğin en iyi şey Stardaki başka bi havayolu ile codeshare yapmak, ama o da direkt olarak sana kar yazmıyor tabii. Bence böyle iyi bile geldiler.
0
senden baska kimse thy nin zarar ettigini soylememis. bilginiz yoksa diye bide atar yapiyorsun.
0
1- Zarar etmiyor vergi öncesi kar ediyor.
2- Gelirleri döviz olduğu için bilanço ve giderler döviz üzerinden gösteriliyor gerçek bilançoda tl ye cevrilince ve vergi odenince zarar oluşuyor aslında yok.
3- Thy uçak almıyor uzun vadeli kiralama yolu kullanıyor 10-15 yıl sonra uçaklar öz mali oluyor. Sipariş verildiği zaman kasadan para çıkmıyor.
2- Gelirleri döviz olduğu için bilanço ve giderler döviz üzerinden gösteriliyor gerçek bilançoda tl ye cevrilince ve vergi odenince zarar oluşuyor aslında yok.
3- Thy uçak almıyor uzun vadeli kiralama yolu kullanıyor 10-15 yıl sonra uçaklar öz mali oluyor. Sipariş verildiği zaman kasadan para çıkmıyor.
0
sen olmayan cocuk benim
Neydi bu çikolatanın adı? geçenlerde duyurudan bir arkadaş tavsiye etmişti alın diye..
Neydi bu çikolatanın adı? geçenlerde duyurudan bir arkadaş tavsiye etmişti alın diye..
0
arkadaş o duyuruyu yaptığında yakınlarda a101 yoktu, dünden önceki gün açılmış hemen bir sokak arkaya :) hemen bi koşu gidip alayım çikolatalardan . çok teşekkür ederim herkese.
0
peki lindt sürekli olarak gelecek mi yoksa bim'in star wars oyuncakları gibi dönemsel mi?
0
Lindt markası. Ben açmıştım duyuruyu. Haftalık geliyor ama bazı şubelerde 1-2 ay kalıyor bitene kadar. Afiyet olsun :)
0
Ne ozelligi var ki o fiyatına gore? 2 liralık ulkerden etiden ne farki var? Once sorayim da aldiktan sonra bu muymus demeyeyim. 7 lira sonucta. Beklentim büyük asfd
0
bad motherfucker
sözlük klonu olamayacak kadar basit ve ilkle bir şey yaptım fakat, şu an sadece yeni entry oluşturabiliyorum belli bir başlık verip. bir sol frame yapıp, aynı başlık altına entry girişini nasıl sağlayabilirim php ile?
sözlük klonu olamayacak kadar basit ve ilkle bir şey yaptım fakat, şu an sadece yeni entry oluşturabiliyorum belli bir başlık verip.
bir sol frame yapıp, aynı başlık altına entry girişini nasıl sağlayabilirim php ile?
bir sol frame yapıp, aynı başlık altına entry girişini nasıl sağlayabilirim php ile?
0
entryleri veritabanına depolarsın örnek olarak sol framede while döngüsü içerisinde 20 tane limitleyip cekersin oluşturulma zamanına göre sıralayıp. yenile butonu koyarsın basınca yeniden çekersin bilgileri. otomatik güncellensin diyosan php ile yapamazsın. socket.io nodejs kullanman gerekir. ayrıntı istersen mesaj atabilirsin.
0
@Allahin Sopasi hafif kavram karmaşası yaşıyor. sana öğretirken kendi de öğrensin.
0
omer gibi
internetten sipariş edilebilir mi karpuz? üsküdar'da eşim ben ise başka şehirde :/edit: buldum buldum üsküdar'da kardeşler manavda! yarım saate ulaştıracaklar inş.
internetten sipariş edilebilir mi karpuz? üsküdar'da eşim ben ise başka şehirde :/
edit: buldum buldum üsküdar'da kardeşler manavda! yarım saate ulaştıracaklar inş.
edit: buldum buldum üsküdar'da kardeşler manavda! yarım saate ulaştıracaklar inş.
0
bulunmaz ki. eşine söyle bulunabilecek birşey aşersin. turşu mesela. bu arada allah tamamına erdirsin.
0
sesli düşünüyorum,
makro center belki?
nişantaşında falan (teşvikiye karkolunun oralarda) manavlar var, oralarda oluyor bazen mevsim dışı şeyler
makro center belki?
nişantaşında falan (teşvikiye karkolunun oralarda) manavlar var, oralarda oluyor bazen mevsim dışı şeyler
0
vallahi acıdım. araştırıyorum bulursam haber vericem:)
edit: www.sebzemeyvedunyasi.com
böle bişiy var ama bu eve gidene kadar yenge karpuz yerine avakado falan ister :)
edit: www.sebzemeyvedunyasi.com
böle bişiy var ama bu eve gidene kadar yenge karpuz yerine avakado falan ister :)
0
şöyle aratınca baya bir sonuç çıkıyor, mutlaka bulursunuz birinden: www.google.com.tr
0
abi altunizadede bi manav vardı her mevsim her şeyin olması ile meşhur. altunizadeden üsküdara inerken d&ryi geçince sağda. türk telekomun oradaydı. ama hala açıkmıdır bilemedim.
www.google.com.tr
www.google.com.tr
0
gurur
arkadaşalr merhaba,şimdi bir arkadaşım bir özel üniversiteden araştırma görevliliğinden istifa ederek özel sektörde bir şirkete girecek. imzalamış olduğu ilk sözleşmesinde ihbar süresi var; ancak ikinci senesinde imzaladığı sözleşmesinde istifa etmesi durumunda 3 maaş tazminat öder diye bir madde va
arkadaşalr merhaba,
şimdi bir arkadaşım bir özel üniversiteden araştırma görevliliğinden istifa ederek özel sektörde bir şirkete girecek.
imzalamış olduğu ilk sözleşmesinde ihbar süresi var; ancak ikinci senesinde imzaladığı sözleşmesinde istifa etmesi durumunda 3 maaş tazminat öder diye bir madde var.
sorum şu, okul bu parayı kendisinden tahsil edebilir mi? dava açsa bu parayı ödemekten kurtulabilir mi, ya da okulun böyle bir maddeyi sözleşmeye koyma hakkı var mıdır?
teşekkürler
şimdi bir arkadaşım bir özel üniversiteden araştırma görevliliğinden istifa ederek özel sektörde bir şirkete girecek.
imzalamış olduğu ilk sözleşmesinde ihbar süresi var; ancak ikinci senesinde imzaladığı sözleşmesinde istifa etmesi durumunda 3 maaş tazminat öder diye bir madde var.
sorum şu, okul bu parayı kendisinden tahsil edebilir mi? dava açsa bu parayı ödemekten kurtulabilir mi, ya da okulun böyle bir maddeyi sözleşmeye koyma hakkı var mıdır?
teşekkürler
0
ikinci sözleşmede sözleşme bitmeden üni araştırma görevlisini yollarsa 3 maaş tazminat öder gibi bir ibare var mı ? eğer yoksa bi halt alamazlar.
0
aguilas negras
İyi akşamlar,Daha önceden de bu konuda soru sormuştum ama henüz nihai karara varamadım.Her tip makineyi kullanan bir tanıdığım bir iki eksiği haricinde Nespresso Latissima almamı önerdi. Tat olarak en iyisinin o olduğunu söyledi. Fiyat 1100 lira yanılmıyorsam. Biz de şu modelde ( http://www.mediamar
İyi akşamlar,
Daha önceden de bu konuda soru sormuştum ama henüz nihai karara varamadım.
Her tip makineyi kullanan bir tanıdığım bir iki eksiği haricinde Nespresso Latissima almamı önerdi. Tat olarak en iyisinin o olduğunu söyledi. Fiyat 1100 lira yanılmıyorsam. Biz de şu modelde ( www.mediamarkt.com.tr ) karar kıldık sonradan.
Ama kapsüllü makine en başından beri içime sinmiyor. 19 bar basınca sahip oldukları için bu kapsüllü Nespresso makinelerinin, çekilmiş kahve ile çalışan 15 barlık DeLonghi makinelerinden daha iyi olduğu söylenmişti ama bu kadar maliyetli kahve yapmaya değmez diye düşünüyorum. Pahalıymış sanırım kapsüller.
İlk başlarda şu makineyi düşünüyordum: www.mediamarkt.com.tr Ama 400 lira olması kafamı karıştırıyor, "bu kadar ucuz makine ne kadar iyi kahve yapabilir" diye geçiriyorum içimden. Yanına da kahve öğütücü almak lazım tabi.
Bu makineyi de bu hafta inceledim: www.mediamarkt.com.tr Media Markt'taki kadın çok yardım etti, çok övdü. Hakimdi de makinelere. "Geçen hafta demosu vardı, harika kahve" dedi. Öğütücüsü içinde. Bu bir dezavantaj mı bilmiyorum. Ayrıca alınacak bir öğütücü hem etrafa daha yoğun koku yayar, hem de sırf o işi yaptığı için daha başarılı olabilir diye düşünüyorum ama bilmiyorum tabi.
Evet yorumlarınızı bekliyorum. Bu iki DeLonghi arasındaki fark ne birisinin yarı otomatik olmasından başka? Tek kriter basınç mı bu makinelerde? Kahve çekirdeği fiyatlarını bilmiyorum. Kapsüllere oranla çok mu avantajlı?
Yardımlarınızı bekliyorum. Artık içime sinerek bir espresso makinesi almak ve evimde lezzetli bir kahve içmek istiyorum. Çok teşekkürler.
Daha önceden de bu konuda soru sormuştum ama henüz nihai karara varamadım.
Her tip makineyi kullanan bir tanıdığım bir iki eksiği haricinde Nespresso Latissima almamı önerdi. Tat olarak en iyisinin o olduğunu söyledi. Fiyat 1100 lira yanılmıyorsam. Biz de şu modelde ( www.mediamarkt.com.tr ) karar kıldık sonradan.
Ama kapsüllü makine en başından beri içime sinmiyor. 19 bar basınca sahip oldukları için bu kapsüllü Nespresso makinelerinin, çekilmiş kahve ile çalışan 15 barlık DeLonghi makinelerinden daha iyi olduğu söylenmişti ama bu kadar maliyetli kahve yapmaya değmez diye düşünüyorum. Pahalıymış sanırım kapsüller.
İlk başlarda şu makineyi düşünüyordum: www.mediamarkt.com.tr Ama 400 lira olması kafamı karıştırıyor, "bu kadar ucuz makine ne kadar iyi kahve yapabilir" diye geçiriyorum içimden. Yanına da kahve öğütücü almak lazım tabi.
Bu makineyi de bu hafta inceledim: www.mediamarkt.com.tr Media Markt'taki kadın çok yardım etti, çok övdü. Hakimdi de makinelere. "Geçen hafta demosu vardı, harika kahve" dedi. Öğütücüsü içinde. Bu bir dezavantaj mı bilmiyorum. Ayrıca alınacak bir öğütücü hem etrafa daha yoğun koku yayar, hem de sırf o işi yaptığı için daha başarılı olabilir diye düşünüyorum ama bilmiyorum tabi.
Evet yorumlarınızı bekliyorum. Bu iki DeLonghi arasındaki fark ne birisinin yarı otomatik olmasından başka? Tek kriter basınç mı bu makinelerde? Kahve çekirdeği fiyatlarını bilmiyorum. Kapsüllere oranla çok mu avantajlı?
Yardımlarınızı bekliyorum. Artık içime sinerek bir espresso makinesi almak ve evimde lezzetli bir kahve içmek istiyorum. Çok teşekkürler.
0
Ben o kapsüllü makinalara hiç sıcak bakamadım zira ben latteyi de çok seviyorum o yüzden buhar kısmının da olması lazım benim için. Ayrıca belli bir kapsüle bağımlu kalma fikri hoşuma gitmiyor. Açık makineler her zaman iyidir, istediğin kahveyi espresso için çektir ve iç. Fiyatlarına takılma, delonghi candır. Ben 1 ay önce tefalden bir delonghi aldım, teşhir ürünü diye fiyatı çok uygundu üst bir model olmasına rağmen, bir de üstüne bayram indirimi yaptılar, sonuç olarak 99 liraya fıstık gibi delonghi aldım, hala inanmakta güçlük çekiyorum :)
Ezcümle, 400 lük delonghi gayet iyidir, senin istediğin lezzetli kahveyi fazlasıyla verir sana ve üstüne latte yapma şansın da var.
Ezcümle, 400 lük delonghi gayet iyidir, senin istediğin lezzetli kahveyi fazlasıyla verir sana ve üstüne latte yapma şansın da var.
0
@animal Eheheh gurme misin diyince kötü hissettim kendimi :) Benim aklımda canlanan kadarıyla makine çok daha önemliydi. Bu arada bana o tavsiyeleri veren insan gurme. Belki de benim bu kadar takılmamam lazım, haklısın. Hangi makine acaba o?
0
Gurmelikle alakasi yok pek bu isin, duzgun kahve ıcme ıle alakası var. Ve bar olayı en temel espressoda.
Ben sahsen kapsullu makına almam. Ama alana da saygı duyarım sahsen.
Ben sahsen kapsullu makına almam. Ama alana da saygı duyarım sahsen.
0
Bu arada kahve cekırdegı tchıbbodan bakabılırsın. 250 gr X 2 seklınde 25 30 lıra cıvarındadır.
0
bir sure kahve snoblugu yapmis ve is yeri sagolsun jura espresso makinesini de yillarca kullanmis olarak belirteyim.
oncelikle espresso makinesine bu kadar para vereceksen kapsullu makine alma. cunku "icine sinerek" espresso icmek istiyorsan kahvenin kalitesi de cok onemli. (bu gosterdigin nespresso latissima zaten "gercek" espresso yapmiyor)
espresso makinesi alirken basinc disinda kullanim kolayligina da dikkat etmenizi oneririm.
oncelikle espresso makinesine bu kadar para vereceksen kapsullu makine alma. cunku "icine sinerek" espresso icmek istiyorsan kahvenin kalitesi de cok onemli. (bu gosterdigin nespresso latissima zaten "gercek" espresso yapmiyor)
espresso makinesi alirken basinc disinda kullanim kolayligina da dikkat etmenizi oneririm.
0
@oxymurf Yok zaten Latissima benim de aklıma yatmadı da. Latissima'dan kastınız kapsüllü kahveler mi yani? Hepsi aynı sayılır çünkü.
0
evet kapsullu sistemler genel olarak gercek espresso yapmiyor. hep ayni kalitede kahve yapma gibi bir artilari var yalniz, bu nedenle luks gurme restoranlar bile kapsullu sistemleri kullanabiliyor.
makine konusuna gelirsek. evet guzel kahve icebilirsiniz. ama cok iyi bir cekirdekle stovetopla (en.wikipedia.org) bile guzel bir kahve icebilirsiniz. makineye bu kadar para verilmeli mi emin degilim. kahve snoblugu doneminde ben de aldim bir tane, bir sure sonra kahveyi hazirlamasiydi, makinenin temizlenmesiydi derken kullanmayi biraktim. kahveyi french press'le, moka potla veya drip yontemleriyle yapmak ( mesela www.surlatable.com daha kolayima gelmeye basladim.
edit:espresso ibaresi duzeltildi
makine konusuna gelirsek. evet guzel kahve icebilirsiniz. ama cok iyi bir cekirdekle stovetopla (en.wikipedia.org) bile guzel bir kahve icebilirsiniz. makineye bu kadar para verilmeli mi emin degilim. kahve snoblugu doneminde ben de aldim bir tane, bir sure sonra kahveyi hazirlamasiydi, makinenin temizlenmesiydi derken kullanmayi biraktim. kahveyi french press'le, moka potla veya drip yontemleriyle yapmak ( mesela www.surlatable.com daha kolayima gelmeye basladim.
edit:espresso ibaresi duzeltildi
0
@oxymurf sen olayı tamamen uyanlış anlamışsın.
senin de yazdığın gibi o cezve, moka cezvesi.
espresso yapmak icin yüksek basınçlı alet alman gerekir.
senin de yazdığın gibi o cezve, moka cezvesi.
espresso yapmak icin yüksek basınçlı alet alman gerekir.
0
@titiraprap
evet stovetop'la (veya moka pot herneyse)sadece 1.5 bara yakin bir basinc sagliyor. moka pot, cold brewing ve french press yontemlerini onermemin nedeni gercek espresso yapabilmeleri degil, basit ve ucuz bir sekilde kaliteli kahve icme imkani vermesi.
evet stovetop'la (veya moka pot herneyse)sadece 1.5 bara yakin bir basinc sagliyor. moka pot, cold brewing ve french press yontemlerini onermemin nedeni gercek espresso yapabilmeleri degil, basit ve ucuz bir sekilde kaliteli kahve icme imkani vermesi.
0
tümünü okumadım ama espressoda
"ne kadar basınç o kadar güzel. o zaman bizimki 25 bar hmsnskm" mantığı yok.
ezbere konuşacağım. rakamdan emin değilim. ama espresso çin 8-10 bar arası bişey yeterli. hani transatlantik geminin kral dairesine hizmet eden kahve gurusu adam bile olsa "biz çok zenginiz 50 bar mnakyim" demiyor. kahveyi düzgün seç. yeterli. kapsülde pahalı sadece sanki. yoksa sırf fazla bar için para verilmez.
"ne kadar basınç o kadar güzel. o zaman bizimki 25 bar hmsnskm" mantığı yok.
ezbere konuşacağım. rakamdan emin değilim. ama espresso çin 8-10 bar arası bişey yeterli. hani transatlantik geminin kral dairesine hizmet eden kahve gurusu adam bile olsa "biz çok zenginiz 50 bar mnakyim" demiyor. kahveyi düzgün seç. yeterli. kapsülde pahalı sadece sanki. yoksa sırf fazla bar için para verilmez.
0
Labyrinthe
selamlar,aralik sonu belcika'ya gitmeyi dusunuyoruz, 5 gunumuz var. neler yapmali, nerelere gitmeliyiz?bruges ve bruksel'i gormek istiyoruz ama her iki sehir de birer gunde gezilir herhalde, onun disinda ne yapabiliriz? her turlu oneriye acigiz.oneriler icin simdiden tesekkurler..
selamlar,
aralik sonu belcika'ya gitmeyi dusunuyoruz, 5 gunumuz var. neler yapmali, nerelere gitmeliyiz?
bruges ve bruksel'i gormek istiyoruz ama her iki sehir de birer gunde gezilir herhalde, onun disinda ne yapabiliriz? her turlu oneriye acigiz.
oneriler icin simdiden tesekkurler..
aralik sonu belcika'ya gitmeyi dusunuyoruz, 5 gunumuz var. neler yapmali, nerelere gitmeliyiz?
bruges ve bruksel'i gormek istiyoruz ama her iki sehir de birer gunde gezilir herhalde, onun disinda ne yapabiliriz? her turlu oneriye acigiz.
oneriler icin simdiden tesekkurler..
0
bruksel'den önce gent'i görün. kalan günlerinizde amsterdam'a ve de lüksemburg'a geçebilirsiniz. brugge ve de gent 1 günde biter. brüksel'de aynı şekilde 1 gün sürer.
0
şurada midye yiyebilirsiniz
www.lezinneke.be
turistik alandan uzak, yerlilerin gittiğini duyduğumuz için tercih ettiğimiz bi yerdi, pek de güzeldi midyenin tadı.
merkezde waffle yiyin, sapsadesi bile çok güzel.
şurayı kesin görün, hatta delice deniz ürünü yiyin, yerlileri öğle yemeği yiyor burada bildiğim kadarıyla, çok şenlikli bir yer.
www.tripadvisor.com
böyle işte hep yemek içmek.
www.lezinneke.be
turistik alandan uzak, yerlilerin gittiğini duyduğumuz için tercih ettiğimiz bi yerdi, pek de güzeldi midyenin tadı.
merkezde waffle yiyin, sapsadesi bile çok güzel.
şurayı kesin görün, hatta delice deniz ürünü yiyin, yerlileri öğle yemeği yiyor burada bildiğim kadarıyla, çok şenlikli bir yer.
www.tripadvisor.com
böyle işte hep yemek içmek.
0
Şu Belçika Hollanda sınırının geçtiği tuhaf yerler var, oraya gidin bence. Çok güzel yerler, evin ortasından falan geçiyor sınır çizgisi. Salon Hollanda'da tuvalet Belçika'da.
0
meşhur patates kızarmatcıalr var. iri iri, soslu baharatlı patatesleri oluyor. yemeden gelmeyin.
0
Brüksel benim Avrupa'da en sevmediğim şehir.. Bir günden fazla ayırmayın bence Brügge muhteşem onun gibi diğer şehirlerini gezin..Güzel şehirler var gerçekten hepsi Brükselden iyidir..
Alternatif olarak bence Hollandaya gidin 2'gün daha eğlenceli geçer hem farklılık olur. Eminim ucuz otobüs bulursunuz. Brüksel-Amsterdam yaklaşık 2 buçuk 3 saat sürüyordu yanlış hatırlamıyorsam.
Alternatif olarak bence Hollandaya gidin 2'gün daha eğlenceli geçer hem farklılık olur. Eminim ucuz otobüs bulursunuz. Brüksel-Amsterdam yaklaşık 2 buçuk 3 saat sürüyordu yanlış hatırlamıyorsam.
0
Bir tarafım In Bruges filmini izleyin öyle gidin Bruges'a diyor, diğer tarafım da izlemeden gidin, süpriz olsun diyor. Ben izlemeden gidenlerdendim, yağmurlu bir pazar günü, çok keyifliydi.
Lüksemburg, yanlış değilsem, Brüksel'e trenle 3 saat. Güzel yerlerini bir araştırın, belki gidip görmek isteyebilirsiniz.
Her türlü öneri dediğiniz için, Lüksemburg'un az kuzeydoğusunda Almanya'nın Trier kasabası var. Eğer sallamıyorsam Lüksemburg'dan bir saat kadardı. Güzel yerdi.
Lüksemburg, yanlış değilsem, Brüksel'e trenle 3 saat. Güzel yerlerini bir araştırın, belki gidip görmek isteyebilirsiniz.
Her türlü öneri dediğiniz için, Lüksemburg'un az kuzeydoğusunda Almanya'nın Trier kasabası var. Eğer sallamıyorsam Lüksemburg'dan bir saat kadardı. Güzel yerdi.
0
hiç gitmedim de, çuklata ve vafıl diyorum ben. benim yerime de yi o kalın kalın vafıllardan :( bi de barış manço orda okumuştu mesela, gidip görmek isterdim o okulu.
0
5 gunlugune gitmistik biz de.
10luk tren pass 55euro idi, 2 kisi kullanmistik 5erden.
antwerp'i de cok sevmistim ben denilenlere ek olarak
gitmeden once "in bruges" filmini izleyin.
brukselde gece havalimaninda mescidde gecirmistik hatta ^^
bir de bol bol bira icin
ahh ahh ozledim o zamanlari
10luk tren pass 55euro idi, 2 kisi kullanmistik 5erden.
antwerp'i de cok sevmistim ben denilenlere ek olarak
gitmeden once "in bruges" filmini izleyin.
brukselde gece havalimaninda mescidde gecirmistik hatta ^^
bir de bol bol bira icin
ahh ahh ozledim o zamanlari
0
planetterror
Yeni taşındığım ofisimde binanın önünde kaldırımı ayıran bu sarı demirleri sökmüşler ve kaldırımı park alanı olarak kullanıyorlar. Olay İstanbul Beyoğlu'nda oluyor. Binamın önü komple kapanıyor. Binadakiler şikayetçi zaten bu durumdan. Nereye şikayet edebilirim?
Yeni taşındığım ofisimde binanın önünde kaldırımı ayıran bu sarı demirleri sökmüşler ve kaldırımı park alanı olarak kullanıyorlar. Olay İstanbul Beyoğlu'nda oluyor. Binamın önü komple kapanıyor. Binadakiler şikayetçi zaten bu durumdan. Nereye şikayet edebilirim?
0
medievalman
yalan yok çok özeniyorum binenlere, çok güzel görünüyor. bisiklete binebiliyorum iyi kötü, ama hiç motor kullanmadım. ehliyetim de yok.cbr 125, 8400 tl, alsam mı acaba? ankara'da kullanmak çok tehlikeli olur mu? evden işe giderim 10 km.
yalan yok çok özeniyorum binenlere, çok güzel görünüyor.
bisiklete binebiliyorum iyi kötü, ama hiç motor kullanmadım. ehliyetim de yok.
cbr 125, 8400 tl, alsam mı acaba? ankara'da kullanmak çok tehlikeli olur mu? evden işe giderim 10 km.
bisiklete binebiliyorum iyi kötü, ama hiç motor kullanmadım. ehliyetim de yok.
cbr 125, 8400 tl, alsam mı acaba? ankara'da kullanmak çok tehlikeli olur mu? evden işe giderim 10 km.
0
motorum yok. ehliyet için öğrenmem lazım. bizim buradaki kurslara gittim hoca yok diyorlar, moto eğitim merkezleri birlik mahallesinde, benim evime 40-50 km. motoru olan birinden özel ders almam gerekecek o zaman.
0
andy kaufman
Selamlar,Bir süredir araba arayışındaydım. En sonunda A1 ve Polo ayrımına düştüm. Elbette marka olarak birbirinden farklı sınıflar. Ama yine de içime sinsin istiyorum. Nihayetinde A1 e karar kıldım 1.6 TDI Otm. Ancak anlamadığım şu sahibinden vb sitelerde aracın fiyatı 60-65 arasında değişiyor. Geçe
Selamlar,
Bir süredir araba arayışındaydım. En sonunda A1 ve Polo ayrımına düştüm. Elbette marka olarak birbirinden farklı sınıflar. Ama yine de içime sinsin istiyorum. Nihayetinde A1 e karar kıldım 1.6 TDI Otm. Ancak anlamadığım şu sahibinden vb sitelerde aracın fiyatı 60-65 arasında değişiyor. Geçen sene bir arkadaşım 46 bin tl ye almış. Benzinli Otm. arada neredeyse 20 bin tl fark var. Vergi zammı gelmiş falan dediler ama çok yahu. Diyelim verdik 65 bini aldık. 3-4 sene sonra yükseltmek için satmak istesem tahmini ne kadar gider. Kazasız, boyasız.
Bir süredir araba arayışındaydım. En sonunda A1 ve Polo ayrımına düştüm. Elbette marka olarak birbirinden farklı sınıflar. Ama yine de içime sinsin istiyorum. Nihayetinde A1 e karar kıldım 1.6 TDI Otm. Ancak anlamadığım şu sahibinden vb sitelerde aracın fiyatı 60-65 arasında değişiyor. Geçen sene bir arkadaşım 46 bin tl ye almış. Benzinli Otm. arada neredeyse 20 bin tl fark var. Vergi zammı gelmiş falan dediler ama çok yahu. Diyelim verdik 65 bini aldık. 3-4 sene sonra yükseltmek için satmak istesem tahmini ne kadar gider. Kazasız, boyasız.
0
vergi geldi evet arabar %10-20 arası zamlandı dizel dedimi zaten bi 10.000 daha ekliyorlar. düşerse elinde patlar ama kolay kolay düşmez bence audi tercih et
0
-Polo'nun her zaman alıcısı bulunur.
-A1'i özellikle bu aracı isteyen biri bulur.
-Aradaki fiyat farkına nazaran bence aralarında aman aman bir fark yok.
-Aklını karıştırayım.Bence tercih Polo'dan yana olmalı.
-A1'i özellikle bu aracı isteyen biri bulur.
-Aradaki fiyat farkına nazaran bence aralarında aman aman bir fark yok.
-Aklını karıştırayım.Bence tercih Polo'dan yana olmalı.
0
geçen seneye göre sıfır araç fiyatları artınca, 2. el fiyatları da arttı.
a1 her türlü polodan üstündür. ama polo da yabana atılacak bir araba değildir.
dizel her zaman benzinden pahalıdır. polonun alıcısı a1 e göre daha çoktur.
a1 biraz tuzlu gelir. ben poloyu tercih ederim.
a1 her türlü polodan üstündür. ama polo da yabana atılacak bir araba değildir.
dizel her zaman benzinden pahalıdır. polonun alıcısı a1 e göre daha çoktur.
a1 biraz tuzlu gelir. ben poloyu tercih ederim.
0
audi a1 ama o arabaya o para zengin olunsa da verilmez
sıfır model yeni polo 1.4 tdi blumotion alıp (55 bin tl)
üzerine de opsiyonlarını eklterisin 60 bine bu iş tamam
sıfır model yeni polo 1.4 tdi blumotion alıp (55 bin tl)
üzerine de opsiyonlarını eklterisin 60 bine bu iş tamam
0
@tech polo bluemotion olup, otomatiği yok. artı poloyo 60 bin neden vereyim. yakıt farkı aman aman değil ki.
0
poloya 60 bin verilen bir ülke aman allahım! yazmadan duramadım :)
ben de polo diyorum, a1 zor satılabilir. ya ben alırım satmam diyorsan hangisi gönlünden geçiyorsa o.
ben de polo diyorum, a1 zor satılabilir. ya ben alırım satmam diyorsan hangisi gönlünden geçiyorsa o.
0
aguilas negras
Satılan kombineleri biliyorum. Hem Olimpiyat Stadı'nda, hem de Vodafona Arena'da geçerliler. Kapalı üst fiyatları 2000 civarı. 2 yıl için gayet iyi fiyat bence. Ama ben Olimpiyat'taki maçlara gitmeyi pek düşünmüyorum.1-Sizce önümüzdeki yaz Vodafone Arena'da geçerli olacak kombineler satılır mı?2-Kaç
Satılan kombineleri biliyorum. Hem Olimpiyat Stadı'nda, hem de Vodafona Arena'da geçerliler. Kapalı üst fiyatları 2000 civarı. 2 yıl için gayet iyi fiyat bence. Ama ben Olimpiyat'taki maçlara gitmeyi pek düşünmüyorum.
1-Sizce önümüzdeki yaz Vodafone Arena'da geçerli olacak kombineler satılır mı?
2-Kaç kombine satıldı? Şimdiki kombineler ne zamana kadar satılacak?
Arkadaşımla beraber gitmek istiyorum ama olimpiyat'a da gitmek istemiyorum, kararsızım. Teşekkürler.
1-Sizce önümüzdeki yaz Vodafone Arena'da geçerli olacak kombineler satılır mı?
2-Kaç kombine satıldı? Şimdiki kombineler ne zamana kadar satılacak?
Arkadaşımla beraber gitmek istiyorum ama olimpiyat'a da gitmek istemiyorum, kararsızım. Teşekkürler.
0
2 yıllık olarak düşününce evet iyi fiyat ama 1 yıllık kombine ücreti aslında o. yeni stada geçilene kadar olimpiyat stadı bedava yani. vodafone arena açıldığında da fiyat değişmeyecektir. o yüzden şu an almak daha mantıklı. passolig olayıyla gitmediğin maçı devredebiliyormuşsun mesela.
sayıyı bitip bitmemesi açısından soruyorsan beşiktaş taraftarı kombine bitiremez, en son 5-6 binlerdeydi.
sayıyı bitip bitmemesi açısından soruyorsan beşiktaş taraftarı kombine bitiremez, en son 5-6 binlerdeydi.
0
40 bin civarında passo kart satın almış beşiktaşlılar sanırım. ancak 10 gün önceki haberlerde vardı bu rakam. dolayısı ile artmış olabilir.
passokart malesef daha paylaşımı vs. konularında emekleme döneminde olduğundan bu soruya net bir yanıt zor gelecektir. olasılıklar söz konusu olacaktır. ancak elde geçmiş yıllardan benzer bir data olmadığından net bir yanıt olamaz.
www.hurriyet.com.tr
passokart malesef daha paylaşımı vs. konularında emekleme döneminde olduğundan bu soruya net bir yanıt zor gelecektir. olasılıklar söz konusu olacaktır. ancak elde geçmiş yıllardan benzer bir data olmadığından net bir yanıt olamaz.
www.hurriyet.com.tr
0
beholderrulez
http://i.imgur.com/KDbbX8O.jpg?1Lavabonun içine sert bir cisim düştü herhalde ki saat 11 taraflarında yarım santim çapında bir ezik oluşmuş.Bunu düzeltmenin bir yolu var mıdır, yoksa burada sadece bunun için çıkarken lavabonun sıfırını takmam gerekecek.
i.imgur.com
Lavabonun içine sert bir cisim düştü herhalde ki saat 11 taraflarında yarım santim çapında bir ezik oluşmuş.
Bunu düzeltmenin bir yolu var mıdır, yoksa burada sadece bunun için çıkarken lavabonun sıfırını takmam gerekecek.
Lavabonun içine sert bir cisim düştü herhalde ki saat 11 taraflarında yarım santim çapında bir ezik oluşmuş.
Bunu düzeltmenin bir yolu var mıdır, yoksa burada sadece bunun için çıkarken lavabonun sıfırını takmam gerekecek.
0
fotoğraftan pek anlaşımıyor, seramik mi?
sanırım yeni takmak gerekir. ancak, sızdırmıyorsa, ben değiştirmezdim.
sanırım yeni takmak gerekir. ancak, sızdırmıyorsa, ben değiştirmezdim.
0
altında conta var. sızdırmıyordur muhtemelen. belki üstünden vurularak ezik düzeltilebilir ama (sanıyorum krom kaplama) çatlamış. o düzeltilemez işte evdeki imkanlarla. ama kiracı vs isen bence lavabonun sıfırını takmana gerek yok bunun için. sızdırmıyorsa tabi
0
evet seramik. Mevzubahis olan konu sızdırma değil, çok hafif bir delik açılmış yüzeyde 1 mm derinliğinde çapı da 4-5 mm filan. Amacım değiştirmek değil zaten, bu mini hasarın en azından görsel olarak nasıl giderilebileceği
Edit: aslında delik de değil. Ağır bir şey düşmüş lavobaya ve zedelemiş işte
Edit2: dur ben o bölgeyi işaretleyeyim en iyisi
Edit: aslında delik de değil. Ağır bir şey düşmüş lavobaya ve zedelemiş işte
Edit2: dur ben o bölgeyi işaretleyeyim en iyisi
0
gurur
selam olsun size romalılar,sormak istediğim, tv pek izlemeyen ama dizi olsun, belgesel olsun seven birisi olarak, başlıkta belirttiğim hedeleri entegre çalıştırmak istediğimde randıman alabilir miyim?wifi hdd'ye otomatik dizi film indirip, onu apple tv ile veya o olmaksızın smart tv ile otomatik çal
selam olsun size romalılar,
sormak istediğim, tv pek izlemeyen ama dizi olsun, belgesel olsun seven birisi olarak, başlıkta belirttiğim hedeleri entegre çalıştırmak istediğimde randıman alabilir miyim?
wifi hdd'ye otomatik dizi film indirip, onu apple tv ile veya o olmaksızın smart tv ile otomatik çalıştırabilir miyim?
neden apple tv alıyosun ki başka bişi al der misiniz?
çok para harcamak kimse istemeyeceğinden tv öneriniz veya hdd önerinin ne olurdu?
selamlar
sormak istediğim, tv pek izlemeyen ama dizi olsun, belgesel olsun seven birisi olarak, başlıkta belirttiğim hedeleri entegre çalıştırmak istediğimde randıman alabilir miyim?
wifi hdd'ye otomatik dizi film indirip, onu apple tv ile veya o olmaksızın smart tv ile otomatik çalıştırabilir miyim?
neden apple tv alıyosun ki başka bişi al der misiniz?
çok para harcamak kimse istemeyeceğinden tv öneriniz veya hdd önerinin ne olurdu?
selamlar
0
samsung smart tv al, bilgisayarıdnan dizini belgeselini indir, flash diske at. samsung smart tvnin usb yuvasına tak, izle.
ya da samsung smart tv al, webdeki dizi izleme sitelerinden izle direkt. bayaa iyi aletler.
ya da samsung smart tv al, webdeki dizi izleme sitelerinden izle direkt. bayaa iyi aletler.
0
al şöyle bir şey. ben de bunların eski modellerinden var. torrent bile var bunlarda. indirip izle. wifi ile bağlan bilgisayarından dosyaları aç filmini izle.
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
0
kırmızıkaşekaban
bunu kullanıp faydasını gören var mı? özellikle okyanus ve frambuaz olanların etkısını merak edıyorum. bir de her eczanede satılıyor mu bunlar?
bunu kullanıp faydasını gören var mı? özellikle okyanus ve frambuaz olanların etkısını merak edıyorum. bir de her eczanede satılıyor mu bunlar?
0
2-3 günde bir yeni bir sivilce çıkaran bir insanım. nilera okyanus kullandım, pek bir faydasını görmedim, hatta kökü derinde ama ucu olmayan kızarık acılı sivilce sayım arttı. sonra sebamed clearface in sabununu kullandım, o baya iyi geldi. 3-4 ayda gözle görülür iyileşti, ama yazlığa geldim clearface olanından bulamadım normal sebamed sabun aldım yine sivilceliyim. nileraya 18 lira vereceğine, sebamed clearface e 14 lira ver onu dene önce. herkesin cildine iyi gelen şey farklı. çoğu eczanede var.
0
@ alice, clear face ve kompakt'ın farkı ne biliyor musun? ben kompakt kullanmıştım da.
0
tam farkını bilmiyorum ama clearface serisi, yüzeysel sivilceleri siyah/beyaz noktaları olan yani ergen ergen problemleri olan ciltler için.hani yüzün çok yağ salgılıyor, beyaz noktaların var burnunda, cildin genç ve yağlı ise falan.
compact olan ise,yani yeşil olan, enfeksiyon, derin akne, mantar vs. sorunları yaşayanlar için, yani sadece 'genç yağlı cilt'ten öte sorunlar için. cildin yağlanmasını önlemek cildi yumuşak bebek poposu yapmak amacında değil yeşil olan compact, detaylı bir temizlik ve yara olmuş enfeksiyon olmuş mantar olmuş cilt problemlerini düzeltmek için.
compact olan ise,yani yeşil olan, enfeksiyon, derin akne, mantar vs. sorunları yaşayanlar için, yani sadece 'genç yağlı cilt'ten öte sorunlar için. cildin yağlanmasını önlemek cildi yumuşak bebek poposu yapmak amacında değil yeşil olan compact, detaylı bir temizlik ve yara olmuş enfeksiyon olmuş mantar olmuş cilt problemlerini düzeltmek için.
0
razvan rat
evden dışarı çıkamıyorum. sıcaktan ciğerim soldu :(
evden dışarı çıkamıyorum. sıcaktan ciğerim soldu :(
0
Ya başta sıcak ama kavrulunca alışıyorsun. :( biz de yagmuru bekliyoruz valla.
0
velasco
selamlar. babamın ağzının içinde (sağ iç yanak kısmı diyelim) morarmalar oluştu. neden oluşur bunlar? sanki biraz endişelendik. bilgisi olan var mıdır??
selamlar. babamın ağzının içinde (sağ iç yanak kısmı diyelim) morarmalar oluştu. neden oluşur bunlar? sanki biraz endişelendik. bilgisi olan var mıdır??
0
doktora bir başvurun mutlaka...
gece uyurken dişlerini gıcırdatır mı? ya da çenesini sıkar mı?
stresten olabilir. gece uyumadan sıcak falan dinlemeyin, ıhlamur gibi yatıştırıcı bitki çayı verin. sigara içiyorsa o da etkileyebilir.
gece uyurken dişlerini gıcırdatır mı? ya da çenesini sıkar mı?
stresten olabilir. gece uyumadan sıcak falan dinlemeyin, ıhlamur gibi yatıştırıcı bitki çayı verin. sigara içiyorsa o da etkileyebilir.
0
evet, kendisi cayır cayır sigara içiyor. diş gıcırdatması veya sıkması yok. dokunduğunda herhangi bir acı duymuyormuş.endişelendik baya.
0
baldur
geziko mu,airtickets mıaerobilet mitripsta mı yoksa bravofly firmasını mı kullanmalıyım? hangisi daha güvenilir, az sorunlu?bir de china southern airlines nasıldır, iyi midir?
geziko mu,
airtickets mı
aerobilet mi
tripsta mı yoksa bravofly firmasını mı kullanmalıyım? hangisi daha güvenilir, az sorunlu?
bir de china southern airlines nasıldır, iyi midir?
airtickets mı
aerobilet mi
tripsta mı yoksa bravofly firmasını mı kullanmalıyım? hangisi daha güvenilir, az sorunlu?
bir de china southern airlines nasıldır, iyi midir?
0
ben biletleri bu firmalardan bulup sonra gidip havayolu firmasının kendi sitesinden alıyorum.
0
mistreated
Selamlar arkadaslarBen baktigi her yerde toplumsal sinif goren bir insanim ve insanlarin yere tukurup cop atmasi, bagirarak ve kufurlu konusmasi, bebelerine gorgu vermden ortaliga salmasi, deodorant surmedigi icin kotu kokmasi, otobuste bacaklarini dorseklerini acmasi gibi seyler beni rahatsiz ediyo
Selamlar arkadaslar
Ben baktigi her yerde toplumsal sinif goren bir insanim ve insanlarin yere tukurup cop atmasi, bagirarak ve kufurlu konusmasi, bebelerine gorgu vermden ortaliga salmasi, deodorant surmedigi icin kotu kokmasi, otobuste bacaklarini dorseklerini acmasi gibi seyler beni rahatsiz ediyor. Ayni sekilde halka acik yerlerde de ulke gercekleriyle yuzlesmek beni cok uzuyor. Besiktasta chpnin onunde oturmaya kalksam grinpiis spamcisi, dilenci tinerci, meczup yasli ekip, kari kiz kesen ergen ve geckin apaci ekip hep hazir ve nazir oluyorlar. Gezi parki, macka parki, besiktas sahil, ortakoy sahil hep boyle. bugun izmir konaktaydim orasi da oyleydi. Halk plajinin boyle olduhgunun farkina varali beri oralara da gitmiyorum yazlikta. Ha beach daha kiro aslinda. Para vermeden kafa dinlemek ve kendini guvende hissetmek imkansiz. Bedavayi da seviyorum tabi. Ulus parkina bebek parkina mi gideyim? Niye beles olan her yer cokuntu alanina donuyor sevgili arkslar?
Ben baktigi her yerde toplumsal sinif goren bir insanim ve insanlarin yere tukurup cop atmasi, bagirarak ve kufurlu konusmasi, bebelerine gorgu vermden ortaliga salmasi, deodorant surmedigi icin kotu kokmasi, otobuste bacaklarini dorseklerini acmasi gibi seyler beni rahatsiz ediyor. Ayni sekilde halka acik yerlerde de ulke gercekleriyle yuzlesmek beni cok uzuyor. Besiktasta chpnin onunde oturmaya kalksam grinpiis spamcisi, dilenci tinerci, meczup yasli ekip, kari kiz kesen ergen ve geckin apaci ekip hep hazir ve nazir oluyorlar. Gezi parki, macka parki, besiktas sahil, ortakoy sahil hep boyle. bugun izmir konaktaydim orasi da oyleydi. Halk plajinin boyle olduhgunun farkina varali beri oralara da gitmiyorum yazlikta. Ha beach daha kiro aslinda. Para vermeden kafa dinlemek ve kendini guvende hissetmek imkansiz. Bedavayi da seviyorum tabi. Ulus parkina bebek parkina mi gideyim? Niye beles olan her yer cokuntu alanina donuyor sevgili arkslar?
0
bebek parki da donla denize girenden elindeki simidi dondurmayi isteyen rahatsiz edenden gecilmiyor.
0
Konak'ta Kadifekale olduğundan biraz sıkıntılı keşke Karşıyaka, Mavişehir sahilinde otursaydın insanlar gece deniz kıyısı çimenlere yatak atıp yatıyor. :)
Ayrıca Gümüldür, Urla, Çeşme vb. para vermeden gidilen plajlar da gayet sakin ve huzurlu. İzmir'i de farklı kılan bu zaten.
Ayrıca Gümüldür, Urla, Çeşme vb. para vermeden gidilen plajlar da gayet sakin ve huzurlu. İzmir'i de farklı kılan bu zaten.
0
Toplumsal eşitsizlik...
İmkanın varsa kendi cemaatinin bölgelerinde takılırsın. İmkanın yoksa bahsi geçen yerlere uyum sağlamaya bakarsın...
İmkanın varsa kendi cemaatinin bölgelerinde takılırsın. İmkanın yoksa bahsi geçen yerlere uyum sağlamaya bakarsın...
0
Insanlari oldugu gibi kabullenip onlarin bahsettigin olumsuz ozelliklerinden dolayi kendini kotu hissetmemelisin, yeterli ozguven sahibiysen kendin oyle olmadigin icin memnuniyet duyabilirsin, herkesi degistiremeyecegine gore cevrene bu konuda ornek olman yeterli temizlik, kişisel bakim vs...
Bahsettiğin yerler istanbul'un en güzel yerlerinden boyle seylerle alabilecegin keyfi kisitlama, takilma kisacasi.
Bahsettiğin yerler istanbul'un en güzel yerlerinden boyle seylerle alabilecegin keyfi kisitlama, takilma kisacasi.
0
eğitimsizlik ile açıklanamayacak bir durum bu. malesef türk toplumunun özelliği bu, öküzlük mü denir, karaktersizli mi bilemedim. sanırım, illa kafamızda bir sopa, eylemimizin sonunda bir yaptırım bekliyoruz.
sahilde her yer çekirdek kabuğu, çöp, mangal kokusu.
otobüste ter kokusu vs. vs.
hayır temizlik imandan gelir diye bir şey var, muhafazakar güya toplum ama anlamadım ki, her yerde rüşvet, vs. vs.
yani din ile de ilintili değil. sosyolojik olarak çok güzel irdeleyenler vardı bu durumu. saatlerce yazarım da neyse. halimiz bu her yerde. sporda, siyasette, üniversite bile... vs. vs.
sahilde her yer çekirdek kabuğu, çöp, mangal kokusu.
otobüste ter kokusu vs. vs.
hayır temizlik imandan gelir diye bir şey var, muhafazakar güya toplum ama anlamadım ki, her yerde rüşvet, vs. vs.
yani din ile de ilintili değil. sosyolojik olarak çok güzel irdeleyenler vardı bu durumu. saatlerce yazarım da neyse. halimiz bu her yerde. sporda, siyasette, üniversite bile... vs. vs.
0
Birtakım sosyologlar bunu göçebe kültür ile açıklıyorlar. Genel olarak konar-göçer bir geçmişten geldiğimiz için gittiğimiz yerin temiz olması önemli, arkamızda bıraktığımız yer o kadar da önemli değil. Sonuçta yerleşik bir yapıya geçilmiş ama arkamızda bıraktığımıza vermediğimiz önem hala verilmeyebiliyor. Bunun pek bir yaptırımı da yok, denetleyenler daha beter; kanun koyuculara değinmiyorum bile. Asıl merak ettiğim ise, yağmacı Vikinglerin nasıl bugünkü yapılarına dönüştüğü.
Nezih denilen semtlerde genelde o yörenin eski insanları veya onların çocukları oturuyor. Dışarıdan gelen ise oturmuş bir kültüre geliyor ve o kültüre adapte olamadığında sırıtıyor, dışlanıyor, çıkıntı gibi kalıyor.
Bir de söylediğin yerlerde dün gezdim. Dün Maçka Parkı'nda millet köpek gezdiriyordu, koşanlar yürüyenler boldu, birileri doğum günü kutluyordu hatta ağaçları süslemişlerdi. Arada senin beğenmediklerinden de geçenler oluyor ama azınlıklar genelde. Para verdiğin yerlerde de aynılarının paralı olanlarını göreceksin, üst baş düzelince çok şey fark etmeyecek.
Nezih denilen semtlerde genelde o yörenin eski insanları veya onların çocukları oturuyor. Dışarıdan gelen ise oturmuş bir kültüre geliyor ve o kültüre adapte olamadığında sırıtıyor, dışlanıyor, çıkıntı gibi kalıyor.
Bir de söylediğin yerlerde dün gezdim. Dün Maçka Parkı'nda millet köpek gezdiriyordu, koşanlar yürüyenler boldu, birileri doğum günü kutluyordu hatta ağaçları süslemişlerdi. Arada senin beğenmediklerinden de geçenler oluyor ama azınlıklar genelde. Para verdiğin yerlerde de aynılarının paralı olanlarını göreceksin, üst baş düzelince çok şey fark etmeyecek.
0
Evet durum boyle. Dusuk gelir = dusuk yasam kalitesi = egitimsizlik = seviyesiz insan. Kiralarin dusuk oldugu semtlerin sakinleri ile yuksek olan yerlerin sakinleri arasindaki farkida herkes gorebiliyor. Metroda bile bariz bir sekilde belli, dusuk gelir seviyesi alanindaki metro duraklarinda inenlere yol veren pek olmuyor mesela. Ayni hat uzerinde farkli duraklarda farkli durumlar var bu konuda ben cok dikkat ettim, ciddi ciddi farkediyor. Ornek olarak benim hemen hergun kullandigim hat uzerinde bir durak varki o durak gorgulu terbiyeli insanlarin son duragi, o duragi da gectikten sonra baska bir sinif insan grubu kaliyor iceride. Baska hatlarda da buna benzer tespitlerim var kendimce. Dusuk gelirli kesimin neden aile terbiyesinin de dusuk oldugu siddetle merak ettigim ve kendim arastirmak istedigim bir konu.
0
pacman
arkadaşlar başlıktaki gibi metro seferleri gece 12 de bitiyor..bunun sebebi tam olarak nedir, neden gece yarısından sonra ulaşım hizmeti verilmez?
arkadaşlar başlıktaki gibi metro seferleri gece 12 de bitiyor..bunun sebebi tam olarak nedir, neden gece yarısından sonra ulaşım hizmeti verilmez?
0
ipnelik işte. gece hayatı olmasın diye milletin. yoksa milletin gayet de kullanacağını biliyorlar. sefer sıklığını azaltarak sürdürebilirler isteseler, maliyet bahane.
0
20 dkda bir yap gene yap, bak millet nasıl kullanıyor o zaman. metronun gün içindeki kullanımı, gece masrafını çıkartmıyorsa da kaldırsınlar komple metroyu. CAMLARA YAPIŞIYORUZ BE!
0
Ray, tren, enerji hatlarinin bakimi,tamirati, temizligi ne zaman yapilsin?
Avrupada pek cok sehirde daha erken bitiyor bu arada.
Avrupada pek cok sehirde daha erken bitiyor bu arada.
0
Raylarda metal yorgunluğu oluyor. En az 4-5 saat dinlenmeleri gerekiyor. Başka bir sebebi yok, dağılabilirsiniz.
0
Ankarada 23.00 te bitiyor. Arada yoldan falan çıkıyor. Milli irade böyle istiyor sen ne karışırsın?
0
Bence de Gelişmiş ülkelerde olduğu 24 saat çalışmalı pik saatlerde seferleri sıklaştır, diğerlerinde azaltırsınız.
0
raylardaki metal yorgunluğuyla alakası yok zira almanyada geceleri 2 saatte bir seferler oluyor.moonline denilen otobüs seferleride cabası.bu birazda insanların gece hayatı olmasın diye yapılan bir şey
0
Hadi treni anlarim da, otobus niye konmaz? Onlarin da mi dinlenmeleri gerekiyor?
0
24 saat calisan bazi otobus hatlari mevcut. Ayrica metrobus de calisiyor.
0
metrodan ziyade 24 saat çalışan otobüs hatlarının arttırılması lazım. evrupada falan da gece metro bitiyor, gece otobüsleri başlıyor
0
çünkü metrobüs 24 saat işliyor? diye açıklanıyor sanırım. ama gece hayatını desteklememe daha mantıklı geliyor. zira ramazanda 24 saat çalışmıştı.
0
Gecd hayatiniza sokayim ya. Bi'siz biliyosunuz. Viyana'ya gidin bi bakin bakalim aksam kacta hayat bitiyor.
Sanki Shp'li belediye varken gece calisiyordu da sonradan kaldirildi. Izmir'de butun gece metro mu var?
Bu aletlerin tamir bakim temizlik kalibrasyon ve testleri yapilacak arkadasim. Bazi parcalari duzenli olarak degisecek mesela. Yeni makinistlere hat uzerinde egitim verilecek mesela.
Oyle bi noktaya getiriyorsunuz ki sevmedigimiz Akp savunucusu sanacaklar.
Calisan insanlar zaten haftaici pek gece hayati yasamiyor. Ha deseniz ki cuma-cumartesi metro seferleri gece 3te bitsin; bak mantikli.
Acin change.org'da imzalayalim.
Sanki Shp'li belediye varken gece calisiyordu da sonradan kaldirildi. Izmir'de butun gece metro mu var?
Bu aletlerin tamir bakim temizlik kalibrasyon ve testleri yapilacak arkadasim. Bazi parcalari duzenli olarak degisecek mesela. Yeni makinistlere hat uzerinde egitim verilecek mesela.
Oyle bi noktaya getiriyorsunuz ki sevmedigimiz Akp savunucusu sanacaklar.
Calisan insanlar zaten haftaici pek gece hayati yasamiyor. Ha deseniz ki cuma-cumartesi metro seferleri gece 3te bitsin; bak mantikli.
Acin change.org'da imzalayalim.
0
madrid'de de gece 12'de bitiyor. madrid'de de gece 10'dan sonra içki almak yasak :(
not: erdoğan'ın ölümü için gün sayanlardanım ancak doğruya doğru, bunların akp ile bir alakası yok.
not: erdoğan'ın ölümü için gün sayanlardanım ancak doğruya doğru, bunların akp ile bir alakası yok.
0
dünyanın her yerinde bütün devletler aynıdır. sığ düşünceli anlaması kıt arkadaşlar için cevabımı tekrarlıyorum:
çünkü erken yatsınlar, erken kalksınlar, az enerji tüketsinler, çok çalışsınlar.
çünkü erken yatsınlar, erken kalksınlar, az enerji tüketsinler, çok çalışsınlar.
0
ekaterina
şimdi şu duyuruda arkadaş demiş ki film kültürüm 0, önerilen filmlere bir bakın allah aşkına ben de cevap yazayım dedim, bir benim önerdiklerime bakın bir de diğerlerine :(((((( (baldur hariç) http://www.eksiduyuru.com/duyuru/819771/film-kulturu-sifir-olan-birine-hangi-filmleri-onerirsiniz , ne za
şimdi şu duyuruda arkadaş demiş ki film kültürüm 0, önerilen filmlere bir bakın allah aşkına ben de cevap yazayım dedim, bir benim önerdiklerime bakın bir de diğerlerine :(((((( (baldur hariç) www.eksiduyuru.com , ne zaman çekildi yahu bu filmler, anladım ki benim de film kültürüm 0 mış. Var mı başka benim gibi böyle aaa ne bunlar diyen gelin başbaşa verip üzülelim lütfen.
0
ben sadece vizyondaki filmleri biliyorum öle kültür filmi mesaj içeren sıkıcı filmleri bilmiyorum.
Ha izleyenler onalr sıkıcı değil bi kereee diye bilirsiniz zevkler ve renkler diyorum..
Ha izleyenler onalr sıkıcı değil bi kereee diye bilirsiniz zevkler ve renkler diyorum..
0
belli bir film havuzum var canım sıkılınca açar birini izlerim. aksiyon tercihimdir. çok zor yeni film izleyebiliyorum. şu aralar bond, expendables ve warcraft filmi dışında sinemadan bir beklentim yok.
0
bazilarini biliyorum :(
izledigim filmi uc ay sonra hic izlememis gibi tekrar izleyebilen biriyim, balik hafizam var :/ soylenen filmlerin cogunu izlemisim ama unutmusum cogunu.
issiz adamlariz.
not: benim izlediklerimi de senin yazdiklarinmis cogunlukla :D o ilk yazaninkileri hayatimda duymadim.
izledigim filmi uc ay sonra hic izlememis gibi tekrar izleyebilen biriyim, balik hafizam var :/ soylenen filmlerin cogunu izlemisim ama unutmusum cogunu.
issiz adamlariz.
not: benim izlediklerimi de senin yazdiklarinmis cogunlukla :D o ilk yazaninkileri hayatimda duymadim.
0
Yahu adam film kültürüm 0 demiş pulp fiction'ı izlemedim demiş, bence onların ki komik. Yani farklı tarzlar arıyorum bana çok değişik örneklerle gelin dememiş ki :/ Haksız mıyım ama
0
ya tamam da adam zaten sinema kültürüm sıfır demiş sen de en başta bilinmesi gerekenleri yazmışsın. bir sorun yok yani.
0
herkesin zevki farklıdır, kendini kötü hissetme bence. kimi avrupa sineması takılır kimi amerikanın köpeğidir(bazı istisnalar hariç ben mesela). kimi eski filmleri sevmez kimi 90 sonrası izlerim ben gardaş der. kimi imdb 250'yi kutsal bir liste olarak görür kimi imdb nin puanlamasına güvenmez(yani çoğunluktan farklı bir kafa yapısı vardır) diye uzar gider bu. konu, yönetmen, oyuncu meselesine hiç girmiyorum bile.
0
o acayip filmleri öneren kişi tepedeki saykedelik adam değil miydi? :) o abiyi herkes çok över, çok faydalı bulur, saygı duyar. yani benim duyuruda gördüğüm hep buydu. hani "herhangi biri" değil bence kendisi sinema konusunda da... o yüzden takılma, üzülme. yani "aga spider man'i tavsiye ederim :))" deseydin üzülmene hak verirdim ama saykedelik adam kadar bilmiyorsun diye üzülme.
0
lafım tepedekine değil daha sonrakilereydi bu arada. @tepedeki ben de seviyorum seni <3
0
pis cahil.
şaka şaka ben de senin gibiyim. herkesin kendi zevki deyip geçmek lazım.
şaka şaka ben de senin gibiyim. herkesin kendi zevki deyip geçmek lazım.
0
giciklik yapmis olmak istemem sinema gurusu olmasam da, 4 sene okulunu okudugum icin o verdigin ornekler disinda ornekler verebilirim. mainstream in disinda o kadar guzel isler oluyo ki onlari bulup kesfetmek falan cok eglenceli geliyo... bu da benim hobim diyebilirim.
0
Ovvv ben senden de kotuyumdur, cunku film izlemeyi sevmem.
Senaryo benim canimi sikarsa cart diye kapatasim gelir.
Yalnizken zaten film izlemem, sikilirim.
Film gurulari da hic oyle "isiltili" gorunmez gözüme. Net.
Senaryo benim canimi sikarsa cart diye kapatasim gelir.
Yalnizken zaten film izlemem, sikilirim.
Film gurulari da hic oyle "isiltili" gorunmez gözüme. Net.
0
ben de sinema gurusu falan değilim. imdb/rotten/metascore karşılaştırarak iyi filmleri izlerim.
film kültürüm bildiğin 0 diyen birine önce sinemayı sevdirecek, günümüzde sürekli gönderme yapılan ama kaliteli filmler öneririm ben olsam. ki sanırım sen de böyle yapmışsın. daha sonra imdb puanını değil yönetmenleri takip etmesi gerektiğini söyler, birkaç önemli isim öneririm. bunu da diğer arkadaşlar yapmış.
bir de sour'un dediği gibi hollywood filmleriyle sınırlandırma kendini.
film kültürüm bildiğin 0 diyen birine önce sinemayı sevdirecek, günümüzde sürekli gönderme yapılan ama kaliteli filmler öneririm ben olsam. ki sanırım sen de böyle yapmışsın. daha sonra imdb puanını değil yönetmenleri takip etmesi gerektiğini söyler, birkaç önemli isim öneririm. bunu da diğer arkadaşlar yapmış.
bir de sour'un dediği gibi hollywood filmleriyle sınırlandırma kendini.
0
linke tıklamadım da, milletin entel olma çabasını ayrı bir boyuta taşıyarak nerede az izlenmiş, zeki demirkubuzetto gibi yarım saat avurtlarını çökerte çökerte sigara içen adamların filmini yapan abidik gubidik yönetmenlerin festival filmlerini falan önerdiğini sanıyorum. bunlar hep beyinsiz olmasına rağmen "her şeyin en iyisini hak ettiğini düşünen" ve asla azla yetinmeyen kezban türk kızını etkileyebilmek için zavallı hemcinslerimin içine düştüğü bir durum. adam okuyor, yetmiyor. yazıyor, yetmiyor. dinliyor, yetmiyor. nerede popüler olmayan var, ona koşuyor bu sefer.
benim fikrim bu.
benim fikrim bu.
0
onexey de bilindik filmler yazmış. Daha doğrusu Amerikan sineması seven birinin bileceği filmler. Mesela lesmiserables bir sürü yönetmen yazmış, Amerikalı olmayanlar haricindekilerini isim olarak duydum ama oturup da izlemedim filmlerini, genel olarak sevmiyorum çünkü Avrupa sinemasını. Özellikle Fransızların çok sikko filmleri var afedersin. Sevdiğim filmler var tabii ki ama tercihim her zaman Amerikan sinemasıdır. Amerikan köpeğiyim evet. Gıcık olurum Amerikan sinemasını aşağılayan tiplere de. Popüler olan kötüdür diye saçma salak bir algı var. Pulp Fiction istediği kadar popüler olsun harika bir filmdir ve izlenmesi gerekir. Ne yani Tarantino iyi film çekiyor filmleri popüler diye tü kaka mı olacak? Veya Scorsese'nin filmleri de çok ünlüdür, popüler kültür eseridir ama muhteşemlerdir. Dediğim gibi kimsenin bilmediği sikko filmleri izleyip off çok kültürlüyüm havalarına girenleri sallamamak lazım. Bu sözlerim lesmiserables'a değil bu arada görürse yanlış anlamasın, çok var öyle tip ondan yazdım.
0
dedim dedim de kime dedim
bana mı öyle geliyor?gün geçtikçe bakamıyorum bile yazılanlara..hani olurya birşeye çok alışınca bazı rutin şeyler sıkıcı gelir.sinema gibi tiyatro gibi..acaba öyle birşey mi yaşıyorum?
bana mı öyle geliyor?
gün geçtikçe bakamıyorum bile yazılanlara..
hani olurya birşeye çok alışınca bazı rutin şeyler sıkıcı gelir.sinema gibi tiyatro gibi..acaba öyle birşey mi yaşıyorum?
gün geçtikçe bakamıyorum bile yazılanlara..
hani olurya birşeye çok alışınca bazı rutin şeyler sıkıcı gelir.sinema gibi tiyatro gibi..acaba öyle birşey mi yaşıyorum?
0
calzoncillos'a katılıyorum.
her şey o kadar boka sardı ki aylardır ne okumak ne de yazmak geliyor içimden. geçen itü sözlüğe döneyim dedim ama orada da sanırım sadece eski girilerimi düzenleyip yazmayı bırakacağım.
her şey o kadar boka sardı ki aylardır ne okumak ne de yazmak geliyor içimden. geçen itü sözlüğe döneyim dedim ama orada da sanırım sadece eski girilerimi düzenleyip yazmayı bırakacağım.
0
bitti la zaten. eksisozluk.com
yalnız akp'nin boka sarmasıyla sözlüğün boka sarması paralel bir şekilde gerçekleşmiş.
yalnız akp'nin boka sarmasıyla sözlüğün boka sarması paralel bir şekilde gerçekleşmiş.
0
tabii ki de.
her güzel şeyin sonu vardır, ekşi sözlük'ün de geliyor. ama ben yine de yazmak istiyorum orada tabii.
eskiden yazılanları okuyunca kahkaha atardım, "ulan benim düşündüğümü ne güzel dile getirmiş" vs. derdim. şimdi bir başlığa bakıyorsun, "çiçek böcek". girilen entry'lere bakıyosun "bizim anadolu çomarlarının anlayamayacağı şeylerden. oysa bir paris beyefendisi üzerine şiir yazar, o la la. bu arada balkon da çökmüyor ki ölsün yavuşak :(" tarzında. böyle mal mal entry'ler çoğunlukta ve revaçta.
ayrıca ekşi sözlük yazarları ah keşke her şeyin internette gibi olmadığını öğrenebilse. misal kendilerini çok aydın gören kişiler "bu yobazlar ölsün, ekşi'den selamlar" gibi ergence zihniyete sahip olmasalar güzelleşebilir tekrardan.
her güzel şeyin sonu vardır, ekşi sözlük'ün de geliyor. ama ben yine de yazmak istiyorum orada tabii.
eskiden yazılanları okuyunca kahkaha atardım, "ulan benim düşündüğümü ne güzel dile getirmiş" vs. derdim. şimdi bir başlığa bakıyorsun, "çiçek böcek". girilen entry'lere bakıyosun "bizim anadolu çomarlarının anlayamayacağı şeylerden. oysa bir paris beyefendisi üzerine şiir yazar, o la la. bu arada balkon da çökmüyor ki ölsün yavuşak :(" tarzında. böyle mal mal entry'ler çoğunlukta ve revaçta.
ayrıca ekşi sözlük yazarları ah keşke her şeyin internette gibi olmadığını öğrenebilse. misal kendilerini çok aydın gören kişiler "bu yobazlar ölsün, ekşi'den selamlar" gibi ergence zihniyete sahip olmasalar güzelleşebilir tekrardan.
0
shed noryth'nin entrysini atmış.
o bile ironik okunabilecek düzeyde..
o bile ironik okunabilecek düzeyde..
0
ya bu da bir klişe. sözlüğün bittiği falan yok, bir evreden geçiyorsun. zamanı gelir baya takılırsın, zamanı gelir aylarca bakmazsın. depresyon gibi, milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan günlerin 100 senedir geçmemesi gibi; aslında hissel bir evre olmasına rağmen, o anın bir özelliği olduğu sanrısı.
0
hayır alışmakla, rutinle alakası yok. en hafif tabirle anasını siktiler sözlüğün. daha fazla hit için herkesin girebildiği, dandik ve bayağı şeylerle dolup taşan saçmasapan bir ortam oldu.
bunu söylediğimde de "pfff siz elit misiniz :s :s" diyor bazı dalyaraklar. ben elit değilim. sözlükteki çoğu adam da elit değil. ama sözlük belli kuralları, formatı olan bir yerdi ve buna uyacak zekası olmayan kişiler yazar olamıyordu eskiden. küfür yine vardı. cinsel içerikli şeyler yine vardı. espriler, komiklikler gırla gidiyordu. ama seviye yüksekti. başka hiçbir yerde bulamayacağın pek çok şey vaat ediyordu sözlük. özel, kaliteli bir platformdu.
şimdi 10 yazardan 9'u tanım bile yapmıyor aq. kaliteli içerik yine var ama o kadar az ki, onlar için sözlükte takılmaya değmez. ben 13-14 yaşındayken sözlük okumaktan, sözlükte yazmaya çalışmaktan dolayı gurur duyardım. şimdi 15 yaşındaki kardeşim sözlükten uzak dursun, o iğrenç başlıkları falan görmesin diye takla atıyorum resmen. bu kadar yoz, basit, aptal bir ortam olmamalıydı ekşi sözlük.
herhangi bir site hakkında yazıyor olsaydık "takma be kardeşim, ne olmuşsa olmuş siktir et" derdim ama ekşi böyle değildi lan. hit uğruna anasını siktiler güzelim sitenin. cümle kuramayan, fikrini küfretmeden ifade edemeyen (ben gibi) dalyaraklar doluştu.
çok sinirliyim daha fazla yazamıcam
bunu söylediğimde de "pfff siz elit misiniz :s :s" diyor bazı dalyaraklar. ben elit değilim. sözlükteki çoğu adam da elit değil. ama sözlük belli kuralları, formatı olan bir yerdi ve buna uyacak zekası olmayan kişiler yazar olamıyordu eskiden. küfür yine vardı. cinsel içerikli şeyler yine vardı. espriler, komiklikler gırla gidiyordu. ama seviye yüksekti. başka hiçbir yerde bulamayacağın pek çok şey vaat ediyordu sözlük. özel, kaliteli bir platformdu.
şimdi 10 yazardan 9'u tanım bile yapmıyor aq. kaliteli içerik yine var ama o kadar az ki, onlar için sözlükte takılmaya değmez. ben 13-14 yaşındayken sözlük okumaktan, sözlükte yazmaya çalışmaktan dolayı gurur duyardım. şimdi 15 yaşındaki kardeşim sözlükten uzak dursun, o iğrenç başlıkları falan görmesin diye takla atıyorum resmen. bu kadar yoz, basit, aptal bir ortam olmamalıydı ekşi sözlük.
herhangi bir site hakkında yazıyor olsaydık "takma be kardeşim, ne olmuşsa olmuş siktir et" derdim ama ekşi böyle değildi lan. hit uğruna anasını siktiler güzelim sitenin. cümle kuramayan, fikrini küfretmeden ifade edemeyen (ben gibi) dalyaraklar doluştu.
çok sinirliyim daha fazla yazamıcam
0
nanakomatsu
Sorun başlıkta aslında, kafamda her şeyi netleştiremediğim için küçük çaplı bir anket yapmak istedim. Sizce kime, neden oy vermeli ?
Sorun başlıkta aslında, kafamda her şeyi netleştiremediğim için küçük çaplı bir anket yapmak istedim. Sizce kime, neden oy vermeli ?
0
ihsanogluna veriyorum oyumu.
neden rte' ye vermiyoruma dahil 12 yillik bir dokuman hazirliyorum. dun duyurusunu actim hepsi parca parca.
fezlekelerden kose yazilarina yolsuzluk davalarindan haramzedelere kitaplar, belgeseler bulamabildigim tum belgeelri bir arada toplayacagim. biraz uzun surecek ama buradan da duyururum.
neden rte' ye vermiyoruma dahil 12 yillik bir dokuman hazirliyorum. dun duyurusunu actim hepsi parca parca.
fezlekelerden kose yazilarina yolsuzluk davalarindan haramzedelere kitaplar, belgeseler bulamabildigim tum belgeelri bir arada toplayacagim. biraz uzun surecek ama buradan da duyururum.
0
Kimseye vermiyorum büyük ihtimalle. İki ucu boklu değnek gibi geliyor. Demirtaş bu uçlardan biri bile değil benim gözümde.
0
Ekmele veriyorum. Ama her an oy kullanmaktan vazgecebilirim. Alayinin allah belasini.... diyor ve sktir olup gidiyorum..
0
İhsanoğluna veriyorum. Diğer ikisine nazaran daha iyi bulduğum için.
Bir de seçmenler bu adayları beğenmediler, seçime katılmadılar deyip adayları değiştirelim durumu olmuyor. Kötünün iyisini seçme durumundayız.
Bir de seçmenler bu adayları beğenmediler, seçime katılmadılar deyip adayları değiştirelim durumu olmuyor. Kötünün iyisini seçme durumundayız.
0
Erdoğan'a vereceğim.
Ekmeleddin İhsanoğlu hiç öyle başarılı olacakmış gibi durmuyor. Bir enerjisi yok, hedefi yok, ülkenin değerlerinden haberi yok, lider olacakmış gibi bir yapısı da yok. Kendisini aday yapan partiler bile kendisini seçmenle aynı anda tanıyor, o derece herkes yadırgamış. damdan düşer gibi belirlenmiş bir aday. bunun sebebi de belli: halk, dine yakın birini istiyor, o zaman adayımız dindar olsun, ama laik de olsun, ama elit de olsun vs. vs.
demirtaş hhakında ise yazmak istemiyorum. yazdıklarım dolayısıyla dava edilmek istemem. ama dağa çıktığı hali pek havalı idi, değil mi selocular?
Ekmeleddin İhsanoğlu hiç öyle başarılı olacakmış gibi durmuyor. Bir enerjisi yok, hedefi yok, ülkenin değerlerinden haberi yok, lider olacakmış gibi bir yapısı da yok. Kendisini aday yapan partiler bile kendisini seçmenle aynı anda tanıyor, o derece herkes yadırgamış. damdan düşer gibi belirlenmiş bir aday. bunun sebebi de belli: halk, dine yakın birini istiyor, o zaman adayımız dindar olsun, ama laik de olsun, ama elit de olsun vs. vs.
demirtaş hhakında ise yazmak istemiyorum. yazdıklarım dolayısıyla dava edilmek istemem. ama dağa çıktığı hali pek havalı idi, değil mi selocular?
0
bugün 60 ı mühendis 90 kişilik bir arge ekibimiz dünya standartlarına uygun insansız hava aracımızı yaptılar. gelişime devam. tabiki rte.
0
oy kullanmak istemiyorum ama son kez ekmelle deneyeceğim şansımı. tayyip kazanmasın da ne olursa olsun diye. bir daha istediğim gibi bir aday göremezsem kimseye oy atmayacağım. kötünün iyisini seçmekten bıktı bu millet!!!1!1
0
yerdebozukparaarayangereksizadam
Balayına buraya da gitme niyetimiz varSuyu falan nasıldır nelere iyi gelir bilenler ?
Balayına buraya da gitme niyetimiz var
Suyu falan nasıldır nelere iyi gelir bilenler ?
Suyu falan nasıldır nelere iyi gelir bilenler ?
0
yaşlar kaç? doğası iyi de, ben 3 yıl orada yaşadım, ben olsam balayına hatunu oraya getirmem.
0
10 sene önce gittiğim için, yorumum eski olabilir.
su çok sıcaktı, dolayısı ile suyu küvete doldurup soğumasının beklenmesi gerekiyordu.
yapacak bir şey olmadığından dev sıkılmıştık. ki, baya kalabalık bi grup gitmiştik. balayında başbaşa eğlenceli olur mu bilmem ama bol bol bilardo oynarsınız artık :) gerçi bizim zamanımızda laptop, internet falan yoktu tabii :) televizyona bakıp bakıp sıkılıyoduk :)
abi gidin yunan adasına, ne bileyim ohrid'e falan kafa dinlemek istiyorsanız. ne işiniz olur armutlu'da :)
su çok sıcaktı, dolayısı ile suyu küvete doldurup soğumasının beklenmesi gerekiyordu.
yapacak bir şey olmadığından dev sıkılmıştık. ki, baya kalabalık bi grup gitmiştik. balayında başbaşa eğlenceli olur mu bilmem ama bol bol bilardo oynarsınız artık :) gerçi bizim zamanımızda laptop, internet falan yoktu tabii :) televizyona bakıp bakıp sıkılıyoduk :)
abi gidin yunan adasına, ne bileyim ohrid'e falan kafa dinlemek istiyorsanız. ne işiniz olur armutlu'da :)
0
ucgengezegen
Merhaba İkinci el araç alacağız, bayan kullanacak.İki araç arasında kaldık, pek fazla da bilgimiz yok sizce hangisi daha iyi?Nissan Note ve Daihatsu Sirion
Merhaba
İkinci el araç alacağız, bayan kullanacak.
İki araç arasında kaldık, pek fazla da bilgimiz yok sizce hangisi daha iyi?
Nissan Note ve Daihatsu Sirion
İkinci el araç alacağız, bayan kullanacak.
İki araç arasında kaldık, pek fazla da bilgimiz yok sizce hangisi daha iyi?
Nissan Note ve Daihatsu Sirion
0
sirion bir arkadasimda var ve 4*4. sehir icinde tutumlu olmadigini soyluyor. o yuzden gereksiz gibi.
nissan note ici cok genis bir araba ve dizeli cok tutumlu. cok guzel bir araba bence.
ben nissan diyorum
nissan note ici cok genis bir araba ve dizeli cok tutumlu. cok guzel bir araba bence.
ben nissan diyorum
0
daihatsu türkiye pazarından (tüm avrupa da olabilir) çekildi. arıza veya elden çıkartma durumlarında sıkıntı olabilir.
0
gurur
selam romalılar,artık bi navigasyon alayım, zira çok kayboluyorum düşüncemin sonucu olarak duyuruyu açıyorum.önceliğim, fiyatı uygun olsun, her alımda olduğu gibi :) ancak fiyat tek parametre değil...istanbul içerisinde kullanacağım, ek olarak arada karadeniz turu falan yaparken de kullanacağım. dol
selam romalılar,
artık bi navigasyon alayım, zira çok kayboluyorum düşüncemin sonucu olarak duyuruyu açıyorum.
önceliğim, fiyatı uygun olsun, her alımda olduğu gibi :) ancak fiyat tek parametre değil...
istanbul içerisinde kullanacağım, ek olarak arada karadeniz turu falan yaparken de kullanacağım. dolayısı ile türkiye'de pörtlememesi gerekli.
ek olarak, amerika'ya gittiğimde de yanıma alacağım. orada araç kullanırken (yılda bir road trip gibi 2-3 bin mil yaparken) patlamayacak, harita yüklenecek falan.
bu özelliklerde hangi navigasyon aleti alınmalı?
çok teşekkürler şimdide
artık bi navigasyon alayım, zira çok kayboluyorum düşüncemin sonucu olarak duyuruyu açıyorum.
önceliğim, fiyatı uygun olsun, her alımda olduğu gibi :) ancak fiyat tek parametre değil...
istanbul içerisinde kullanacağım, ek olarak arada karadeniz turu falan yaparken de kullanacağım. dolayısı ile türkiye'de pörtlememesi gerekli.
ek olarak, amerika'ya gittiğimde de yanıma alacağım. orada araç kullanırken (yılda bir road trip gibi 2-3 bin mil yaparken) patlamayacak, harita yüklenecek falan.
bu özelliklerde hangi navigasyon aleti alınmalı?
çok teşekkürler şimdide
0
Akıllı telefon varsa hem bedava kullanırsınız, hemde çeşit çeşit yazılım kullanma şansına sahip olur ve beğendiğinizle devam edersiniz. Navigasyon cihazı alırsanız haritayı beğenmeyebilirsiniz ama değiştirme şansınız olmaz. Akıllı telefon tutucusu alıp araca takın bence.
0
navigasyon cihazından önce harita önemli o yüzden başarsoft haritalı olanlardan alın..garmin, navitech filan ilk aklıma gelen..ben de navitech var gayet yeterli.
akıllı telefonlarda ise nokia lumiaların internet gerekmeyen navigasyon uygulaması here maps var gayet başarılı.
akıllı telefonlarda ise nokia lumiaların internet gerekmeyen navigasyon uygulaması here maps var gayet başarılı.
0
jepa + 1
Kesinlikle cihazdan önce haritasına bakın ve haritanın Başarsoft olmasına dikkat edin. (Garmin'in bazı modelleri de Here haritası kullanmaya başlamış bu arada. Yani almadan önce mutlaka satıcıya bunu sorun.)
Next'in ürünleri gayet güzeldir. Bir de bir sorun olursa cihazlarının arkasında druyorlar. Garmin bence gereksiz pahalı.
Kesinlikle cihazdan önce haritasına bakın ve haritanın Başarsoft olmasına dikkat edin. (Garmin'in bazı modelleri de Here haritası kullanmaya başlamış bu arada. Yani almadan önce mutlaka satıcıya bunu sorun.)
Next'in ürünleri gayet güzeldir. Bir de bir sorun olursa cihazlarının arkasında druyorlar. Garmin bence gereksiz pahalı.
0
inawen
Türkiye'den alınmış, garantili, normal bir android telefonu Amerika'da sadece sim kart alıp takarak kullanabiliriz değil mi?Buradaki telefonları orada kullanamazsınız diye bir bilgi geldi de, teyit etmek istedim o yüzden.Teşekkürler.
Türkiye'den alınmış, garantili, normal bir android telefonu Amerika'da sadece sim kart alıp takarak kullanabiliriz değil mi?
Buradaki telefonları orada kullanamazsınız diye bir bilgi geldi de, teyit etmek istedim o yüzden.
Teşekkürler.
Buradaki telefonları orada kullanamazsınız diye bir bilgi geldi de, teyit etmek istedim o yüzden.
Teşekkürler.
0
amerika'dan simkart almak için kontrat yapmak lazım. 12 aylık oluyor, her ay amerika'daki banka hesabından çekiyorlar.
bizdeki gibi kontörlü olayı yok.
bizdeki gibi kontörlü olayı yok.
0
orada kaldığınız sürece kullanabileceğiniz simler var. ve ben kullandım simle sıkıntı olmadı.
o dedikler unlock olayıdır bence. orada telefonlar kontratla satıldığından farklı simler çalışamıyor.
o dedikler unlock olayıdır bence. orada telefonlar kontratla satıldığından farklı simler çalışamıyor.
0
at&t ve t-mobile kullanabilirsin. verizon'la sprint'i kullanamazsin. telefona gore 3G calismayabilir. amerikadaki ve turkiyede'ki 3g frekanslari farkli. eger telefonun butun frekanslari desteklemiyorsa calismaz.
@patricia kitten yanlisin var on odemeli hatlar amerikada da mevcut.
@patricia kitten yanlisin var on odemeli hatlar amerikada da mevcut.
0
sdgs
arkadaşlar yakında amerikaya gitmek istiyorum, eşim ve bebeğimizle. 1 ay amerikada kalmak istiyoruz. boston newyork ve florida tarafını gezmek istiyoruz. orada ev kiralayablirmiyim? örneğin 1 hafta boston 2 hafta new york 1 hafta florida şeklinde. otel ayarlamam daha mı iyi olur? fikrinizi almak ist
arkadaşlar yakında amerikaya gitmek istiyorum, eşim ve bebeğimizle. 1 ay amerikada kalmak istiyoruz. boston newyork ve florida tarafını gezmek istiyoruz. orada ev kiralayablirmiyim? örneğin 1 hafta boston 2 hafta new york 1 hafta florida şeklinde. otel ayarlamam daha mı iyi olur? fikrinizi almak istedim?
bunu nasıl ev kiralayabilirim?
sizce yakın olarak başka şehir gidilebilir mi?
bunu nasıl ev kiralayabilirim?
sizce yakın olarak başka şehir gidilebilir mi?
0
ev kiralama olayina hic girme bence. depozito vs ugrasmak zorunda kalabilirsin. araba kiralarsin zaten. otellerde kala kala gezersiniz. guzel motel zincirleri falan da var. uygun bi sekilde ayarlarsin. bi de www.booking.com
0
O kadar kisa surelere ev bulmak daha zahmetli.cocukta var,evin aksilikleriyle ugrasacagina elbbete otelde kal.
Birde bu sehirlerden yanyanaymis gibi bahsetmisin ama florida newyorktan sanirim 1600 km uzakta.bostondan 2000 km vardir asagi yukari.cocuk bildigin tukenir bu tempoda.
Birde bu sehirlerden yanyanaymis gibi bahsetmisin ama florida newyorktan sanirim 1600 km uzakta.bostondan 2000 km vardir asagi yukari.cocuk bildigin tukenir bu tempoda.
0
booking'den apart tarzı yerler kiralayabilirsiniz. ilk ny'ye gittiğimde 2 odalı bi evde kalmıştık, fena değildi. ikinci gittiğimizde oda tuttuk, başkasına vermişler suite çevirdiler, süperdi.
bütçe ile alakalı biraz sizin durumunuz sanırım. ny, boston, florida ve o hat arasında doğuyu görmüş birisi olarak, boston'u muhakkak görün derim. hazır gitmişken niagara'ya çıkın tabii. florida iyidir, ama orada direk deniz tatili moduna girmeniz lazım. orlando'ya gitmedim, ama eğlence parkları şahane diyorlar. baltimore'de bi cacık yok, philedelphia'yı çok sevdim. washington'da sıkıcı biraz ama muhakkak görmek gerekli deniyor. müzeleri iyiymiş, onun müzelerini görmedim tabii :)
booking işin özü :)
bütçe ile alakalı biraz sizin durumunuz sanırım. ny, boston, florida ve o hat arasında doğuyu görmüş birisi olarak, boston'u muhakkak görün derim. hazır gitmişken niagara'ya çıkın tabii. florida iyidir, ama orada direk deniz tatili moduna girmeniz lazım. orlando'ya gitmedim, ama eğlence parkları şahane diyorlar. baltimore'de bi cacık yok, philedelphia'yı çok sevdim. washington'da sıkıcı biraz ama muhakkak görmek gerekli deniyor. müzeleri iyiymiş, onun müzelerini görmedim tabii :)
booking işin özü :)
0
ya ben lan neyse
neresi olduğu farketmiyor. her daldan bilim adamlarına şimdikinin binlerce katı kaynak ayrılsa önümüzdeki 10 sene içinde çok büyük icatlar-keşifler-ilerlemeler olur mu?
neresi olduğu farketmiyor. her daldan bilim adamlarına şimdikinin binlerce katı kaynak ayrılsa önümüzdeki 10 sene içinde çok büyük icatlar-keşifler-ilerlemeler olur mu?
0
"10 sene içinde ışınlanırız" diye bir kesinlik veya öyle bir şey yok ama olacak şeyi hızlandırır, büyük ivme kazandırır.
0
Bu gibi şeyler kaynağın büyüklüğünde ziyade kaynak planlaması ile oluyor. Zaten ar-ge konusunda başı çeken ülkelerde bilimsel çalışma yapan gruplara akla hayale gelmeyecek hibeler veriliyor ve imkanlar tanınıyor.
Plansız dağıtılan para, kaynak israfı olacağı gibi ihtiyaç fazlası para ihtiyaç fazlası istihdam doğuracağından personel niteliği de düşecektir. Hatta sonucunda beklenenin aksine bilgi kirliliği de getirecektir. Bir de tabi kaynak ayırmak kadar önemli diğer bir konu da bu kaynağı yönetecek ileri görüşlü kadrolara sahip olmak. Bu nedenle ben doğrusal bir bağlantı kuramıyorum, ama muhakkak ki bilimsel gelişmelerin ivmesi artar.
Bunun bir örneği de aslında Türkiye. Son 4-5 yıldaki ar-ge yatırımlarına ve sonuçlarına bakarsanız yukarıda söylediklerimin canlı bir örneğini görürsünüz.
Plansız dağıtılan para, kaynak israfı olacağı gibi ihtiyaç fazlası para ihtiyaç fazlası istihdam doğuracağından personel niteliği de düşecektir. Hatta sonucunda beklenenin aksine bilgi kirliliği de getirecektir. Bir de tabi kaynak ayırmak kadar önemli diğer bir konu da bu kaynağı yönetecek ileri görüşlü kadrolara sahip olmak. Bu nedenle ben doğrusal bir bağlantı kuramıyorum, ama muhakkak ki bilimsel gelişmelerin ivmesi artar.
Bunun bir örneği de aslında Türkiye. Son 4-5 yıldaki ar-ge yatırımlarına ve sonuçlarına bakarsanız yukarıda söylediklerimin canlı bir örneğini görürsünüz.
0
Johan +1,
Şu an türkiye ar-ge ve araştırma sektörüne deli gibi hibe veriyor. Son yıllarda verilen hibe muazzamn bir ivme içerisinde ve Şu an ülkede daha fazla hibe verilecek kalifiye araştırmacı bulunamıyor.
Çok kaynağın sonuçlarından birisi bu. Bilimadamlarına sınırsız para verileceğine, eğitimin kalitesi yükseltilip daha kalifiye araştırmacılar yetiştirilebilir.
Türkiye örneğinde de görüldüğü gibi parayı bastın mı adamlar süper bilim yapmıyorlar.
Şu an türkiye ar-ge ve araştırma sektörüne deli gibi hibe veriyor. Son yıllarda verilen hibe muazzamn bir ivme içerisinde ve Şu an ülkede daha fazla hibe verilecek kalifiye araştırmacı bulunamıyor.
Çok kaynağın sonuçlarından birisi bu. Bilimadamlarına sınırsız para verileceğine, eğitimin kalitesi yükseltilip daha kalifiye araştırmacılar yetiştirilebilir.
Türkiye örneğinde de görüldüğü gibi parayı bastın mı adamlar süper bilim yapmıyorlar.
0
La sen ne diyorsun bu memlekette o parlak beyinler var ki birçoğunu hali hazırda dünyanın en saygın üniversitelerinde ve önemli olayların geliştiği laboratuarlarda iyi pozisyonlarda bulabilirsin. Bir de bu adamların Türkiye'de olduğunu ve kaynaktan ziyade dertlerini anlatabilecek bir ortamın olduğunu düşün.
Çünkü icat yapmak için paraya gerek yok her zaman o icadın en temelinde mantığını kavrayabilecek kapasitede bir çoğunluğa ihtiyac var. Çünkü o zaman para sorununu zaten kolay çözüyorsun.
Çünkü icat yapmak için paraya gerek yok her zaman o icadın en temelinde mantığını kavrayabilecek kapasitede bir çoğunluğa ihtiyac var. Çünkü o zaman para sorununu zaten kolay çözüyorsun.
0
üniversitelerde pratik eğitime ağırlık verilmeli kaynak artırımıyla. Yoksa laboratuvarlar müze gibi gezilip mezun olunuyor.
her üniversitenin, her bölümün kısa ve uzun vadeli hedefleri olmalı ki planlı bir şekilde gelişme sağlansın. Şu anki durumda aynı anabilim dalında çok farklı konular üzerinde çalışan akademisyenler mevcut. herkes ayrı telden çalıyor yani. Birlik söz konusu değil.
her üniversitenin, her bölümün kısa ve uzun vadeli hedefleri olmalı ki planlı bir şekilde gelişme sağlansın. Şu anki durumda aynı anabilim dalında çok farklı konular üzerinde çalışan akademisyenler mevcut. herkes ayrı telden çalıyor yani. Birlik söz konusu değil.
0
kaynağım olsa üzerinde çalışmak istediğim çok uçuk konular var mesela. ha başarılı olunur, olunmaz orası ayrı ama bi şeyler değişeceği kesin.
0
eğer kaynağı araştırmaya verir araştırmacıya vermezsen bir bok gelişmez. tübitak araştırma projelerine destek oluyorum ayağına para veriyor projelere. maddi yardımın yanında araç-gereç yadrımı da yapıyor. millet araştırmadan para alamadığı için sırf bilgisayar vs. aldırabilmek için tübitak'a proje yapıyormuş gibi duruyor. dandik dandik projeler yapıyorlar. sonuçları falan belli değil. ama o projeden 4 tane apple bilgisayar alıyorlar.
araştırmaya kaynak vermek iyi de araştırmacı aç olduktan sonra araştırmaya kaynak vermenin mantığı yok. araştırmacılar aç aç araştırma yapmamak için özel sektöre kayıyor. özel sektörde de aç kalacak olan adamlar araştırma işini kabul ediyor. çünkü özel sektörde de yükselemeyecek nasıl olsa bari tübitaktan üç beş bilgisayar falan cukkalar.
araştırmaya özendirecek bir ortam yok. büyük icatları keşifleri bu işe büyük ilgisi olan adamlar yapar. araştırmaya ilgisi olan adamları biz yurt dışına kaçırıyoruz ya da türkiye'de özel sektöre kaptırıyoruz. çünkü adamlar araştırmayla aç kalmak istemiyor. ayda 2400 tl para verip adama bilimde çığır açacak bir şey yap diyorsun. herifin aklının %90ı ay sonunu nasıl getireceğini düşünmek için çalışıyor.
bir de ilginç bir örnek vereyim. geçen sene ekimde hollandada bir konferansa gittik. konferansta çalışmamızı sunduk. bizimle aynı çalışmayı yapmış bir de amerikalı bir grup vardı. bizim çalışma ekibimiz 2 kişi. veriyi 2 kişi topladık 2 kişi işledik makaleyi de 2 kişi yazdık.
adamlar para verip 100 kişiye veri toplatmışlar. aynı zamanda bir gsm operatöründen veri satın almışlar, 20 kişi de veriyi işlemiş. o adamlar 6 milyon dolarla bitirmişler projeyi. biz kendi cebimizden verdiğimiz 260tl ile aynı projeyi kapattık. tabii onların araştırmasının genişliği 100 birim ise bizimki 3-4 birim oldu.
bizde önce sunum yaptılar ve inan hiç hevesim kalmadı o an sunum yapmaya. çıkıp öylesine konuştum.
soruna bu örnek üzerinden cevap verirsem. para muhteşem keşifleri ilerlemeleri garanti etmez. fakat doğru yatırım mevcut araştırmaların kalitelerini çok üst seviyelere çıkarbilir.
araştırmaya kaynak vermek iyi de araştırmacı aç olduktan sonra araştırmaya kaynak vermenin mantığı yok. araştırmacılar aç aç araştırma yapmamak için özel sektöre kayıyor. özel sektörde de aç kalacak olan adamlar araştırma işini kabul ediyor. çünkü özel sektörde de yükselemeyecek nasıl olsa bari tübitaktan üç beş bilgisayar falan cukkalar.
araştırmaya özendirecek bir ortam yok. büyük icatları keşifleri bu işe büyük ilgisi olan adamlar yapar. araştırmaya ilgisi olan adamları biz yurt dışına kaçırıyoruz ya da türkiye'de özel sektöre kaptırıyoruz. çünkü adamlar araştırmayla aç kalmak istemiyor. ayda 2400 tl para verip adama bilimde çığır açacak bir şey yap diyorsun. herifin aklının %90ı ay sonunu nasıl getireceğini düşünmek için çalışıyor.
bir de ilginç bir örnek vereyim. geçen sene ekimde hollandada bir konferansa gittik. konferansta çalışmamızı sunduk. bizimle aynı çalışmayı yapmış bir de amerikalı bir grup vardı. bizim çalışma ekibimiz 2 kişi. veriyi 2 kişi topladık 2 kişi işledik makaleyi de 2 kişi yazdık.
adamlar para verip 100 kişiye veri toplatmışlar. aynı zamanda bir gsm operatöründen veri satın almışlar, 20 kişi de veriyi işlemiş. o adamlar 6 milyon dolarla bitirmişler projeyi. biz kendi cebimizden verdiğimiz 260tl ile aynı projeyi kapattık. tabii onların araştırmasının genişliği 100 birim ise bizimki 3-4 birim oldu.
bizde önce sunum yaptılar ve inan hiç hevesim kalmadı o an sunum yapmaya. çıkıp öylesine konuştum.
soruna bu örnek üzerinden cevap verirsem. para muhteşem keşifleri ilerlemeleri garanti etmez. fakat doğru yatırım mevcut araştırmaların kalitelerini çok üst seviyelere çıkarbilir.
0
Ben buna biraz kendi alanımdan yaklaşmak istiyorum, bu yüzden teknik konuşacağım. Olayın sadece para olmadığını anlatmaya çalışacağım. Sıkıcı veya anlaşılmaz olabilirim, uzun olacağım ise kesin. Optimizasyon çalışıyorum, yaptığım iş bir şeyin en iyisini bulmak. Bu da bir fonksiyonun en büyüğü veya en küçüğünü bulmak üzerine.
accp1.org
Örneğin, yukarıdaki şekilde en küçüğü bulmaya çalışalım. Diyelim ki hiç fonksiyonun şeklini de hiç bilmiyoruz. Bir arazi var ve o arazinin en alçak noktasında bir hazine gömülü ve biz de o hazineyi arıyoruz. Zamanımız da çok kısıtlı, öyle her yeri dolaşabilecek gibi değiliz. Biri de bizi C noktasına yukarıdan atıyor, orada bırakıyor. C noktasının yüksekliği dışında başka bir bilgimiz yok. Sağa doğru gidince dağ var, sola doğru gidersek vadi gibi bir yere iniyoruz. Doğal olarak biz de bölgedeki en alçak noktayı aradığımızdan vadiye inmeye meyilliyiz. “Şu dağı bir çıkayım” demiyoruz ama “Şu vadiye bir ineyim, bakalım daha ne kadar aşağı iniyor” demeye meyilliyiz.
Bu arada ortalıkta 3 kişi daha var hazineyi arayan, onlar da benim vadiye indiğim bilgisini aldılar, “aychovsky aşağıya iniyormuş her geçen saat” dediler, aşağıya doğru gittiğim için beni başarılı gördüler ve önüme geçmek için A, B ve D noktalarından aramaya başladılar. Hepimizin eninde sonunda varacağı yer x1 noktası ve hiçbirimiz hazineyi bulamayacağız. Çünkü o hazine dağın arkasındaki vadideki x2 noktasında saklı. Buna yerel optimum noktası diyoruz, Calculus almış olan herkesin bileceği bir şey. Türev al, sıfıra eşitle, noktayı bul, ikinci türevi al, konveksliği incele, ona göre karar ver.
Şimdi işi büyütelim ve 10 değişkenli şöyle bir fonksiyonda en küçük noktadaki hazineyi bulalım.
www.sfu.ca
Bu durumda, durum iyice fenalaştı. İyice körüz bu arazide. Üstelik görüş açımız çok az, çünkü her yanımız dağ tepe. Herhangi bir noktaya fırlatmışlar bizi sağımızı solumuzu zor görüyoruz. Sadece tepeyi inmeye çalışıyoruz. Nerede ne tepesi var, ondan da doğru düzgün haberimiz yok. Görebildiğimiz sadece 2 değişken için aşağıdaki şekil, 10 değişken için bunun çok çok kat fazlası.
deap.gel.ulaval.ca
Dolayısıyla tepeyi inmeyi başaran birini bekliyoruz. O başarılı olunca biz de onun hareketlerini taklit etmeye çalışıyoruz. Konduğumuz nokta önemli ama tepe sayısının çokluğundan zaten yokuş aşağı gittiğimizde %99.9’umuzdan fazlasının konacağı yer yerel minimum.
Bu noktada ise başka başka algoritmalar geliştiriyoruz. Birisi birimize “Sen bir şu yöne git”, diğerimize “Sen de tam tersi yöne git”, bir başkasına “Sen de şu tarafa dosdoğru git” gibi ama böyle rastgele değil de bir sistematiğe bağlı öneriler veriyor. Biz de onları takip ederek en alçak noktadaki hazineyi bulmayı umuyoruz. Elimizdeki en büyük risk “Burası en alçak nokta” diyerek hazinenin olmadığı bir yerel optimumda hazineyi aramak. Bu yüzden bazı algoritmalara “çılgınlık” operatörü eklenir. Hazineyi arayan elemanlardan birine “Şimdi seni bu noktadan alıp rastgele başka bir noktaya atıyorum, bakalım ne yapacaksın” deniverir, o eleman haritada hiç açılmamış bir alanı keşfetmeye çalışır.
Ar-Ge’yi buna benzetmiyorum. Çünkü yukarıda başarılı bir davranışım taklidi var, bu da Ar-Ge’nin tanımına ve doğasına ters düşen bir şey. Ancak, Ar- Ge harcama planlarını tamamen buna benzetiyorum. Eskaza güzel bir momentum yakalanıyor, sonra da herkes o momentumun peşine takılıyor ve aynı vadiyi iniyor. Çünkü, bilimin para dışında çok daha büyük bir baskısı var: Hızlı bilim. Amerika’nın başını çektiği “hızlı bilim” ekolü dağın ötesine geçmeye pek izin vermiyor. O kadar giderseniz, siz hızlılık kriterlerini karşılayamadığınız için projenize para da alamazsınız, işinizden de edilirsiniz. Dağın arkasında bir küresel optimum olup olmadığının garantisini veremez kimse ama keşfedilmedikçe o dağın arkası bizim için ayın görünmeyen yüzü gibi hiç görmeyeceğimiz bir şey olarak kalır.
Bu durumda Avrupa ne yapıyor. Avrupa kültürü gereği çılgınlığa daha yatkın. Hatta, Rönesans kültürünün getirisi ile geleneksel olarak böyle bir kültür vardır. Çılgınlık ise sabır gerektirir ve sonucu belirsizdir. Dolayısıyla çok büyük bir risk var elde ve siz avucunuzu açıp beklemek zorundasınız. Bu sırada dünyanın gözünde “Hiçbir şey yapamayan, bir şey beceremeyen bir araştırma bütünü” olarak kalıyorsunuz. Bir yandan da karşınızda sürekli “fast food” gibi “fast science” üreten bir Amerikan ekolü var. Çok üretken ve bu üretkenlik dünyanın dilinde. Siz ahesteliğiniz ile onlarla yarışmaya kalkıyorsunuz. Herkes de sizin bir şey bulup bulmayacağınızdan umudu kesmiş. Bu durumda ortaya Bologna Süreci çıkıyor ve Avrupa Kültürü’nü Amerikan Ekolü’nde dönüştürüyor. Avrupa’da da bir fast science kültürü oluşmaya başlıyor ama bir alışmadık götte don durmuyor; geneli yalpalıyor, yetişemiyor. Bu durumda, Avrupa çılgınlığı elden bırakmış durumda. Geri dönerse en baştan başlamak zorunda, çok zaman kaybetti. Kaybedilen zamanı kaldırmayı göze alamıyor. Dolayısıyla bir şekilde bu fast science’a adapte olmak zorunda hissediyor kendini.
Avrupa’nın şu anda yaşadığı duruma yönetimde yol bağımlılığı – path dependency deniyor. Path dependency de şu: Siz en başta bir seçenek seçerek, daha sonra seçebileceğiniz seçeneklerin bir kısmını elersiniz, çünkü seçeceğiniz şey ilk seçtiğiniz şey ile tutarlı olmalı. İkinci bir seçimle de aynı şekilde ilerideki seçeneklerinizi sınırlandırırsınız.
amr.aom.org
Yukarıdaki şekilde path dependency daha açık görünüyor. Oradaki noktaların/yıldızların hepsi birer seçenek. Siz seçenekleri seçtikçe, ilerisi için kendinizi kısıtlıyorsunuz. Bunun en son vardığı nokta ise, artık tek bir yoldan başka yolunuz kalmadığı, diğer yolların maliyetlerinin çok fazla olacağı. Bundan da vakit çok geç olmadan, birileri “Gittiğimiz yol, yol değil” demeden fark edip, o yoldan dönmek, başka seçeneklere sıçramak gerekiyor.
Bu yol bağımlılığını oluşturan en önemli etkenlerden biri de geçmiş başarıları kendine örnek almak ve bilgi körlüğü. Bir konunun ne kadar içine girerseniz, o kadar büyük resme bakamaz hale gelir ve ayrıntılara boğulursunuz. Ayrıntılara boğuldukça da çeşitli seçeneklerin varlığını fark edemeyebilirsiniz. Aynı şekilde, daha önceki başarılı çalışmaları “2 Hidrojen, 1 Oksijen her zaman su verir” mantığı ile takip etmek de insanı en sonunda tek seçeneğe mahkum eder, böylelikle dağın arkasında vadi mi var, cennet mi var; zamanla oraları da vahşi bitkiler sarar, iyice görülmez hale gelir.
Türkiye’deki üniversiteler için de konuşmak gerekirse çoğunun daha bir kimlik veya ekol oturtmadığını söyleyebiliriz. Boğaziçi ise her zaman Amerikan ekolü ile çalışmıştır. Diğer üniversiteler de artık rotalarını hızlı bilime doğru çevirmektedir. Örneğin, Şenol Pişkin adlı bir doktora öğrencisi açık kalp ameliyatını sıfır hata ile gerçekleştirme konusunda yaptığı doktora tezi ile büyük bir ödül kazanmışken; tezini 6 yılda bitiremediği, yani bilimi yeterince hızlı üretemediği için işinden araştırma görevliliğinden olmuştur.
www.sabah.com.tr
Kötü bir noktada mıyız dünyacak? Bilemeyiz, karşılaştıracağımız paralel evrenlerin hiç birini bilmiyoruz. Yine de bu kadar hızlı bilim için akademisyenlerin günü kurtarmak durumuna gelmesi ve paranın bilimi en hızlı üretene verilmesi ile, üstüne de bu yola artık bağımlı olunması ile, ilerideki bir cenneti kaçırdığımıza inanıyorum.
accp1.org
Örneğin, yukarıdaki şekilde en küçüğü bulmaya çalışalım. Diyelim ki hiç fonksiyonun şeklini de hiç bilmiyoruz. Bir arazi var ve o arazinin en alçak noktasında bir hazine gömülü ve biz de o hazineyi arıyoruz. Zamanımız da çok kısıtlı, öyle her yeri dolaşabilecek gibi değiliz. Biri de bizi C noktasına yukarıdan atıyor, orada bırakıyor. C noktasının yüksekliği dışında başka bir bilgimiz yok. Sağa doğru gidince dağ var, sola doğru gidersek vadi gibi bir yere iniyoruz. Doğal olarak biz de bölgedeki en alçak noktayı aradığımızdan vadiye inmeye meyilliyiz. “Şu dağı bir çıkayım” demiyoruz ama “Şu vadiye bir ineyim, bakalım daha ne kadar aşağı iniyor” demeye meyilliyiz.
Bu arada ortalıkta 3 kişi daha var hazineyi arayan, onlar da benim vadiye indiğim bilgisini aldılar, “aychovsky aşağıya iniyormuş her geçen saat” dediler, aşağıya doğru gittiğim için beni başarılı gördüler ve önüme geçmek için A, B ve D noktalarından aramaya başladılar. Hepimizin eninde sonunda varacağı yer x1 noktası ve hiçbirimiz hazineyi bulamayacağız. Çünkü o hazine dağın arkasındaki vadideki x2 noktasında saklı. Buna yerel optimum noktası diyoruz, Calculus almış olan herkesin bileceği bir şey. Türev al, sıfıra eşitle, noktayı bul, ikinci türevi al, konveksliği incele, ona göre karar ver.
Şimdi işi büyütelim ve 10 değişkenli şöyle bir fonksiyonda en küçük noktadaki hazineyi bulalım.
www.sfu.ca
Bu durumda, durum iyice fenalaştı. İyice körüz bu arazide. Üstelik görüş açımız çok az, çünkü her yanımız dağ tepe. Herhangi bir noktaya fırlatmışlar bizi sağımızı solumuzu zor görüyoruz. Sadece tepeyi inmeye çalışıyoruz. Nerede ne tepesi var, ondan da doğru düzgün haberimiz yok. Görebildiğimiz sadece 2 değişken için aşağıdaki şekil, 10 değişken için bunun çok çok kat fazlası.
deap.gel.ulaval.ca
Dolayısıyla tepeyi inmeyi başaran birini bekliyoruz. O başarılı olunca biz de onun hareketlerini taklit etmeye çalışıyoruz. Konduğumuz nokta önemli ama tepe sayısının çokluğundan zaten yokuş aşağı gittiğimizde %99.9’umuzdan fazlasının konacağı yer yerel minimum.
Bu noktada ise başka başka algoritmalar geliştiriyoruz. Birisi birimize “Sen bir şu yöne git”, diğerimize “Sen de tam tersi yöne git”, bir başkasına “Sen de şu tarafa dosdoğru git” gibi ama böyle rastgele değil de bir sistematiğe bağlı öneriler veriyor. Biz de onları takip ederek en alçak noktadaki hazineyi bulmayı umuyoruz. Elimizdeki en büyük risk “Burası en alçak nokta” diyerek hazinenin olmadığı bir yerel optimumda hazineyi aramak. Bu yüzden bazı algoritmalara “çılgınlık” operatörü eklenir. Hazineyi arayan elemanlardan birine “Şimdi seni bu noktadan alıp rastgele başka bir noktaya atıyorum, bakalım ne yapacaksın” deniverir, o eleman haritada hiç açılmamış bir alanı keşfetmeye çalışır.
Ar-Ge’yi buna benzetmiyorum. Çünkü yukarıda başarılı bir davranışım taklidi var, bu da Ar-Ge’nin tanımına ve doğasına ters düşen bir şey. Ancak, Ar- Ge harcama planlarını tamamen buna benzetiyorum. Eskaza güzel bir momentum yakalanıyor, sonra da herkes o momentumun peşine takılıyor ve aynı vadiyi iniyor. Çünkü, bilimin para dışında çok daha büyük bir baskısı var: Hızlı bilim. Amerika’nın başını çektiği “hızlı bilim” ekolü dağın ötesine geçmeye pek izin vermiyor. O kadar giderseniz, siz hızlılık kriterlerini karşılayamadığınız için projenize para da alamazsınız, işinizden de edilirsiniz. Dağın arkasında bir küresel optimum olup olmadığının garantisini veremez kimse ama keşfedilmedikçe o dağın arkası bizim için ayın görünmeyen yüzü gibi hiç görmeyeceğimiz bir şey olarak kalır.
Bu durumda Avrupa ne yapıyor. Avrupa kültürü gereği çılgınlığa daha yatkın. Hatta, Rönesans kültürünün getirisi ile geleneksel olarak böyle bir kültür vardır. Çılgınlık ise sabır gerektirir ve sonucu belirsizdir. Dolayısıyla çok büyük bir risk var elde ve siz avucunuzu açıp beklemek zorundasınız. Bu sırada dünyanın gözünde “Hiçbir şey yapamayan, bir şey beceremeyen bir araştırma bütünü” olarak kalıyorsunuz. Bir yandan da karşınızda sürekli “fast food” gibi “fast science” üreten bir Amerikan ekolü var. Çok üretken ve bu üretkenlik dünyanın dilinde. Siz ahesteliğiniz ile onlarla yarışmaya kalkıyorsunuz. Herkes de sizin bir şey bulup bulmayacağınızdan umudu kesmiş. Bu durumda ortaya Bologna Süreci çıkıyor ve Avrupa Kültürü’nü Amerikan Ekolü’nde dönüştürüyor. Avrupa’da da bir fast science kültürü oluşmaya başlıyor ama bir alışmadık götte don durmuyor; geneli yalpalıyor, yetişemiyor. Bu durumda, Avrupa çılgınlığı elden bırakmış durumda. Geri dönerse en baştan başlamak zorunda, çok zaman kaybetti. Kaybedilen zamanı kaldırmayı göze alamıyor. Dolayısıyla bir şekilde bu fast science’a adapte olmak zorunda hissediyor kendini.
Avrupa’nın şu anda yaşadığı duruma yönetimde yol bağımlılığı – path dependency deniyor. Path dependency de şu: Siz en başta bir seçenek seçerek, daha sonra seçebileceğiniz seçeneklerin bir kısmını elersiniz, çünkü seçeceğiniz şey ilk seçtiğiniz şey ile tutarlı olmalı. İkinci bir seçimle de aynı şekilde ilerideki seçeneklerinizi sınırlandırırsınız.
amr.aom.org
Yukarıdaki şekilde path dependency daha açık görünüyor. Oradaki noktaların/yıldızların hepsi birer seçenek. Siz seçenekleri seçtikçe, ilerisi için kendinizi kısıtlıyorsunuz. Bunun en son vardığı nokta ise, artık tek bir yoldan başka yolunuz kalmadığı, diğer yolların maliyetlerinin çok fazla olacağı. Bundan da vakit çok geç olmadan, birileri “Gittiğimiz yol, yol değil” demeden fark edip, o yoldan dönmek, başka seçeneklere sıçramak gerekiyor.
Bu yol bağımlılığını oluşturan en önemli etkenlerden biri de geçmiş başarıları kendine örnek almak ve bilgi körlüğü. Bir konunun ne kadar içine girerseniz, o kadar büyük resme bakamaz hale gelir ve ayrıntılara boğulursunuz. Ayrıntılara boğuldukça da çeşitli seçeneklerin varlığını fark edemeyebilirsiniz. Aynı şekilde, daha önceki başarılı çalışmaları “2 Hidrojen, 1 Oksijen her zaman su verir” mantığı ile takip etmek de insanı en sonunda tek seçeneğe mahkum eder, böylelikle dağın arkasında vadi mi var, cennet mi var; zamanla oraları da vahşi bitkiler sarar, iyice görülmez hale gelir.
Türkiye’deki üniversiteler için de konuşmak gerekirse çoğunun daha bir kimlik veya ekol oturtmadığını söyleyebiliriz. Boğaziçi ise her zaman Amerikan ekolü ile çalışmıştır. Diğer üniversiteler de artık rotalarını hızlı bilime doğru çevirmektedir. Örneğin, Şenol Pişkin adlı bir doktora öğrencisi açık kalp ameliyatını sıfır hata ile gerçekleştirme konusunda yaptığı doktora tezi ile büyük bir ödül kazanmışken; tezini 6 yılda bitiremediği, yani bilimi yeterince hızlı üretemediği için işinden araştırma görevliliğinden olmuştur.
www.sabah.com.tr
Kötü bir noktada mıyız dünyacak? Bilemeyiz, karşılaştıracağımız paralel evrenlerin hiç birini bilmiyoruz. Yine de bu kadar hızlı bilim için akademisyenlerin günü kurtarmak durumuna gelmesi ve paranın bilimi en hızlı üretene verilmesi ile, üstüne de bu yola artık bağımlı olunması ile, ilerideki bir cenneti kaçırdığımıza inanıyorum.
0
yine standart bir türk yaklaşımıyla pragmatizm üzerinden soru sormuşsunuz.
parayı bastırırsın bilim olur (veya olur mu?)
ama işte sıkıntı türk tipi pragmatizmde, bunu sözlükte de yazmıştım. bir makineye ihtiyacınız varsa, parayı bastırmanız onun geliştirilme sürecini hızlandırabilir.
ama aslında o makinenin çalışma ilkelerini tümüyle değiştirecek bir gelişme elde etmenizi sağlamaz.
bilim adamlarının da farklı disiplinden bilim adamlarıyla hatta fizikçilerin, mühendislerle, felsefecilerle bir arada bulunması gerekir böyle şeyler için.
perişan haldeki sosyal bilimleri geçin, bugün toplumumuz bir fizikçinin sonunun işsiz kalmak olduğunu düşünüyor. temel bilimler tamamen yük olarak görülüyor bu ülkede, bu şekilde davranırken, mühendislerin önüne ne kadar para, ne kadar malzeme yığarsanız yığın, sonuçta elde edeceğiniz sınırlı olur.
parayı bastırırsın bilim olur (veya olur mu?)
ama işte sıkıntı türk tipi pragmatizmde, bunu sözlükte de yazmıştım. bir makineye ihtiyacınız varsa, parayı bastırmanız onun geliştirilme sürecini hızlandırabilir.
ama aslında o makinenin çalışma ilkelerini tümüyle değiştirecek bir gelişme elde etmenizi sağlamaz.
bilim adamlarının da farklı disiplinden bilim adamlarıyla hatta fizikçilerin, mühendislerle, felsefecilerle bir arada bulunması gerekir böyle şeyler için.
perişan haldeki sosyal bilimleri geçin, bugün toplumumuz bir fizikçinin sonunun işsiz kalmak olduğunu düşünüyor. temel bilimler tamamen yük olarak görülüyor bu ülkede, bu şekilde davranırken, mühendislerin önüne ne kadar para, ne kadar malzeme yığarsanız yığın, sonuçta elde edeceğiniz sınırlı olur.
0
neresi olduğu farkediyor hocam.
yaratıcı düşünce, buluşcu düşünce, baskıcı ortamlarda serpilip gelişmez. kırbaç zoruyla falanca silahı buldurursun belki. ama deha sınırına yakın veya deha derecesindeki beyinlerin üzerindeki baskıyı kaldırdığında, onları demotive edecek faktörleri birer birer elimine edip, ''mümbit'' zemini oluşturduğunda, bir kaç 10 sene içinde beklenmedik gelişmeler yaşanabilir.
o beyinlere çocukluklarında, 'otur! icat çıkarma şimdi!' denmemiş olmalıdır.
tek eksik para değil. onyıllar içerisinde, yüksek potansiyel taşıyan beyinlerin bir araya toplanmaları, iyi yönlendirilmeleri, demotive edilmemeleri, nesillerden gelen bir yüceltme 'değer'iyle taltif edilmeleri ve iyi organize edilmeleri gerekir.
godsparticle hocam, ne kadar çarpıcı bi örnek vermişsin öyle!
yaratıcı düşünce, buluşcu düşünce, baskıcı ortamlarda serpilip gelişmez. kırbaç zoruyla falanca silahı buldurursun belki. ama deha sınırına yakın veya deha derecesindeki beyinlerin üzerindeki baskıyı kaldırdığında, onları demotive edecek faktörleri birer birer elimine edip, ''mümbit'' zemini oluşturduğunda, bir kaç 10 sene içinde beklenmedik gelişmeler yaşanabilir.
o beyinlere çocukluklarında, 'otur! icat çıkarma şimdi!' denmemiş olmalıdır.
tek eksik para değil. onyıllar içerisinde, yüksek potansiyel taşıyan beyinlerin bir araya toplanmaları, iyi yönlendirilmeleri, demotive edilmemeleri, nesillerden gelen bir yüceltme 'değer'iyle taltif edilmeleri ve iyi organize edilmeleri gerekir.
godsparticle hocam, ne kadar çarpıcı bi örnek vermişsin öyle!
0
yazar yazmaz yazan yazar
thy ile 100 adet midye dolma götürmek istiyorum. sorun çıkarırlar mı sizce?
thy ile 100 adet midye dolma götürmek istiyorum. sorun çıkarırlar mı sizce?
0
bavuluna koy eşyaların arasında bi yere iyice paket yapıp. nerden bilecekler? bizim akrabalar ev yapımı 3 tepsi börek getirmişler geçen ellerinde hem de. getiren neler getiriyo arkadaş.
0
Götüreceğin ülkeye yiyecek sokmak yasaksa sonucu felaket olur.
Önce yasak mı değil mi öğrenin
Önce yasak mı değil mi öğrenin
0
tamam vazgeçtim ya 10 dakika sürecek zevk için değmez... teşekkürler herkese.
0
zamaninda icli kofte goturmustum almanya'ya. thy degil de, sunexpress aktarmasiz adana-dusseldorf ucusuydu. adana havalimani kimkime dumduma, kontrol vs yoktur. ama midye dolma isi sakat, xray'de gozukur o. baska bir sey olsa neyse.
0
Sarmalık yaprak vardı bomba sanmışlar özel bir yere çekip sormuşlardı açtırmışlardı. Kimisi de neler neler koyuyor. Şans işi
0
benim nenem salça götürmüştü. 500 liraya yakın da bagaj parası vermişti. Alırlar la sorun olmaz.
0
yurtdisina daha once yiyecek goturmus olanlar lutfen sebze mebze ornegi vermesinler. sucuk, kofte goturdunuz mu mesela? sucugun gittigi ulkeye hersey gider :)
kisacasi buyuk ihtimalle sorun cikar, hic ugrasma.
kisacasi buyuk ihtimalle sorun cikar, hic ugrasma.
0
geçen arkadaş kurabiye götürmüştü abye giderken. uçakta vize ile ilgili hedede yemek var mı falan yazdığından bende var napim bunu diye sormuştu ve sorun olmamıştı. ama midye olayına bi bakmak lazım tabii.
0
abd ve ingiltere'de et iceren herhangi bir seyin izinsiz girisi yasak. avrupa'da ise yasak ama rutin aramasi yok bu isin. yakalanirsan cezayi yersin ki goturdugun seye degmez. hamur isi, pasta vs'ye izin var ama.
0
peynir sıkıntı yaratmıştı. ama kabin bagajındaydı. vakumlu paket 2 kilo idi. almanyaya girişte problem oldu. norveçten çıkarken olmamıştı mesela.
alakasız bir örnek olabilir ama aklıma gelince yazayım dedim.
alakasız bir örnek olabilir ama aklıma gelince yazayım dedim.
0
benim annem amerikadaki ablama,çay,buğday,lokum,simit,kuru patlıcan,sucuk,ezine peynir,yeşil zeytin fındık,antep fıstıgı ve hatırlamadıgım 2 bavul yiyecek göturdu kimse de bişi sormadı. ben de eskiden götürmüştüm hazır corba,peynir sucuk filan.
0
Kıllanıcı adı:
Kedimin kafasında siyah minnacı bir haşere vardı, ben almaya çalışınca tekrar tüylerin arasına kaçtı. pire olmadığını sanıyorum daha önceki kedimde vardı zıplıyodu onlar bacaklarımı ısırıyodu. asıl sorum şu insana geçme ihtimali var mıdır?
Kedimin kafasında siyah minnacı bir haşere vardı, ben almaya çalışınca tekrar tüylerin arasına kaçtı. pire olmadığını sanıyorum daha önceki kedimde vardı zıplıyodu onlar bacaklarımı ısırıyodu.
asıl sorum şu insana geçme ihtimali var mıdır?
asıl sorum şu insana geçme ihtimali var mıdır?
0
Kimisi kediler ile insanların vücut ısısı farklı olduğu için hayır geçmez falan demekte. Ancak, realitede evet geçebiliyorlar. Bi de acayip pis hayvanlar olduğu için bu haşereler anormal hızla çoğalıp insanı hayattan soğutabiliyorlar.
0
eyvahlar olsun. hemen bi çözüm bulun çünkü bu parazitler eve çok çabuk yayılıyor, halıların içine yumurtalarını bırakıyorlar. kediye pire damlası dökebilirsiniz. bacakları da ısırır kolları da, eve bi yerleşirlerse sürekli sivri sinek ısırığı gibi ısırıklarla dolaşırsınız.
0
buyuk ihtimalle piredir. normalde pireler (yukarida da dendigi gibi) insana gecmez. yani senin vucudundan beslenerek yasayamaz. ama yaz doneminde yumurtladiklari icin, sayilari cok artiyo, o zaman da ilk gordukleri canliya (ki burada o sen oluyosun) atliyolar. veteriner arkadasimin dedigine gore yazin evde gordugun pirelerin 10 kati kadar da yumurta olurmus.
kedine frontline pire damlasi al. fiyati digerlerine gore daha pahali ama pireler yumurtalarini birakmadan pireleri olduruyo. diger markalar pireyi oldurdugu zaman pire coktan yumurtasini birakmis oluyo.
eskiden sizofrendim...'in dedigi gibi simdiden onlem almazsan yazin zehir olur.
kedine frontline pire damlasi al. fiyati digerlerine gore daha pahali ama pireler yumurtalarini birakmadan pireleri olduruyo. diger markalar pireyi oldurdugu zaman pire coktan yumurtasini birakmis oluyo.
eskiden sizofrendim...'in dedigi gibi simdiden onlem almazsan yazin zehir olur.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
var mı laptop için kullandığınız güzel bir sırt çantası. klasik olanları kullanmaktan bıktım, yükü bir omuza yükleyince ağrı yapıyor. içine fazla şey de koyamıyorum zaten. o yüzden sırt çantasına geçiş yapayım dedim, hem laptop koyarım hem ıvır zıvır için, seyahat için iyi olur.şöyle bavul gibi koca
var mı laptop için kullandığınız güzel bir sırt çantası. klasik olanları kullanmaktan bıktım, yükü bir omuza yükleyince ağrı yapıyor. içine fazla şey de koyamıyorum zaten. o yüzden sırt çantasına geçiş yapayım dedim, hem laptop koyarım hem ıvır zıvır için, seyahat için iyi olur.
şöyle bavul gibi kocaman, hantal durmayacak, mümkünse bölmeleri bol olan şık bir sırt çantası tavsiye ederseniz şahane olur.
bütçe olarak 120-130 liraya falan çıkabilirim.
şöyle bavul gibi kocaman, hantal durmayacak, mümkünse bölmeleri bol olan şık bir sırt çantası tavsiye ederseniz şahane olur.
bütçe olarak 120-130 liraya falan çıkabilirim.
0
ben targus kullanıyorum, çok kullanışlı ve rahat. ancak içi biraz aşınmaya başladı, bi buçuk sene sonra. gerçi targusun en ucuz modelini almıştım 60 70 liraya, belki kalitelilerde böyle bi sorun olmuyodur.
0
Case logicte çok şık modeller var, onlara bakabilirsin bence. Fakat pek çok markada zaten destek ve bilgisayar gözü var. Onlara da bakabilirsin.
0
bir süre sonra sırt çantası da ekstra ağırlık yapmaya başladığında tekrar omuz çantası mı kullansam diye düşünmeye başlayabilirsin. o yüzden evet bir sırt çantan olsun ama yine iyi bir de omuz çantan dursun bir kenarda.
bende full diye bir markanın bir çantası var 100 lira gibi birşeye almıştım çok güzel hala kullanırım ama çanta laptoptan ağır bea :)
bende full diye bir markanın bir çantası var 100 lira gibi birşeye almıştım çok güzel hala kullanırım ama çanta laptoptan ağır bea :)
0
kelbukel
Evde hasta vardi yeni iyilesti. Benimde bogazim hafif agrimaya basladi, ufaktan geniz akintisi da var. Kendimi tanirim 2 gune yatak dosegim kesin.Ne yapsam da olmadan direkten donsem?
Evde hasta vardi yeni iyilesti. Benimde bogazim hafif agrimaya basladi, ufaktan geniz akintisi da var. Kendimi tanirim 2 gune yatak dosegim kesin.
Ne yapsam da olmadan direkten donsem?
Ne yapsam da olmadan direkten donsem?
0
boğaz ağrın için; bal, limon, tarçını kaynatıp içebilirsin. bana iyi gelmişti.
0
üşümesen bile kalın giyin. kendini yorma ve erkenden uyuyup vücudunu dinlendir. çay, meyve de iyi gelebilir
0
Bol su ic, cok sicak ya da cok soguk seyler icme. Muz elma falan ye. Balli cay icebilirsiniz. Ve de cok ince giyinmeyin ekstradan usutmeyin bi de.
0
alliswell
Merhabalar. Şimdi ben sözlükteki herkesin hemen hemen tüm anılarını okudum otostopla ilgili ve bunları okumaktan da zevk alıyorum. Geçen yaz 1500 km filan otostopla gezdim ve çeşitli anılar biriktirdim. Acaba diyorum benim bu anılarımı da okumak isteyen var mıdır ki? Aslında bir okuyucu kitlem olsun
Merhabalar.
Şimdi ben sözlükteki herkesin hemen hemen tüm anılarını okudum otostopla ilgili ve bunları okumaktan da zevk alıyorum. Geçen yaz 1500 km filan otostopla gezdim ve çeşitli anılar biriktirdim.
Acaba diyorum benim bu anılarımı da okumak isteyen var mıdır ki? Aslında bir okuyucu kitlem olsun diye yazmamalı sanki ama bilemiyorum. Hem gittiğim yerleri de kendimce anlatırım filan diye düşündüm. Geçen yaz yaptığım otostopta bindiğim tüm araçlara nereden bindiğim, nerede indiğim, aracın markasını filan not almıştım. Bindiğim tüm arabalarda geçen muhabbetleri hemen hemen hatırlıyorum. Aslında aşırı ilgi çekici şeyler de değil. Ve bu anılara dair hiç fotoğrafım yok neredeyse. İmam diye bir arkadaş vermişti hatta bu fikri de bana. Okuyorsa selam olsun :)
Şimdi ben bunları yazmaya kalksam en fazla iki hafta sürer. E önümüzdeki yaza kadar da otostop anılarım olmayacak. Okuyan adamı da yarıda bırakmış olacağım. Ne yapsam bilemedim.
Bir de olur da 'Yaz' diyeniniz olursa, en iyi platform blogspot mudur?
Teşekkür ederim.
Şimdi ben sözlükteki herkesin hemen hemen tüm anılarını okudum otostopla ilgili ve bunları okumaktan da zevk alıyorum. Geçen yaz 1500 km filan otostopla gezdim ve çeşitli anılar biriktirdim.
Acaba diyorum benim bu anılarımı da okumak isteyen var mıdır ki? Aslında bir okuyucu kitlem olsun diye yazmamalı sanki ama bilemiyorum. Hem gittiğim yerleri de kendimce anlatırım filan diye düşündüm. Geçen yaz yaptığım otostopta bindiğim tüm araçlara nereden bindiğim, nerede indiğim, aracın markasını filan not almıştım. Bindiğim tüm arabalarda geçen muhabbetleri hemen hemen hatırlıyorum. Aslında aşırı ilgi çekici şeyler de değil. Ve bu anılara dair hiç fotoğrafım yok neredeyse. İmam diye bir arkadaş vermişti hatta bu fikri de bana. Okuyorsa selam olsun :)
Şimdi ben bunları yazmaya kalksam en fazla iki hafta sürer. E önümüzdeki yaza kadar da otostop anılarım olmayacak. Okuyan adamı da yarıda bırakmış olacağım. Ne yapsam bilemedim.
Bir de olur da 'Yaz' diyeniniz olursa, en iyi platform blogspot mudur?
Teşekkür ederim.
0
blogspota alternatif olarak wordpress var. ek olarak bir domain tescil edip, kendi blogunu da kurabilirsin. benim blogun blogspot'ta ve 2008'den beri orada, herhangi bir sıkıntı yaşamadım, domain regleyip, blogspot'a yönlendirebilirsin.
ve ben okurdum herhalde denk gelsem.
ve ben okurdum herhalde denk gelsem.
0
mayıs ortası, haziran gibi başla o zaman. anılarını yazdıktan sonra da zaten gezmeye başlarsın, onları da gerçek zamanlı yazarsın fotoğraflarla...vs. güzel olur, okurum.
0
exlibris
instant kahvenescafe ve jacobs degildimavi agirlikli bir logosu vardi, cok da iyi bir kahve degildi ama gece gece aklima takildi neydi o?buldum `maxwell house`
instant kahve
nescafe ve jacobs degildi
mavi agirlikli bir logosu vardi, cok da iyi bir kahve degildi ama gece gece aklima takildi neydi o?
buldum maxwell house
nescafe ve jacobs degildi
mavi agirlikli bir logosu vardi, cok da iyi bir kahve degildi ama gece gece aklima takildi neydi o?
buldum maxwell house
0
kırmızıkaşekaban
avrupa'nın hangi şehri olduğu hiç önemli değil. en en en ucuz uçak biletini (1 ay sonraya mesela) hangi şehir için bulabilirim? ayrıca bu şehirde en en en ucuz şekilde 5 gün boyunca ne kadar harcarım? (suyu bile minimum düzeyde tüketeceğim gerekirse) bu 1. sorum.2. sorum ise birinci sorudaki şehre
avrupa'nın hangi şehri olduğu hiç önemli değil. en en en ucuz uçak biletini (1 ay sonraya mesela) hangi şehir için bulabilirim? ayrıca bu şehirde en en en ucuz şekilde 5 gün boyunca ne kadar harcarım? (suyu bile minimum düzeyde tüketeceğim gerekirse) bu 1. sorum.
2. sorum ise birinci sorudaki şehre Hollanda'dan ulaşım pahalılık açısından nasıl olur?
*vize problemi yok.
çok teşekkür ederim şimdiden sevgili gezginler, iyi akşamlar diliyorum.
2. sorum ise birinci sorudaki şehre Hollanda'dan ulaşım pahalılık açısından nasıl olur?
*vize problemi yok.
çok teşekkür ederim şimdiden sevgili gezginler, iyi akşamlar diliyorum.
0
www.skyscanner.com burdan en ucuz uçak biletini bulabilirsin, varış yerini "herhangi bir yer" olarak seçersen. ona göre de diğer soruların cevabı değişir.
2. sorunun cevabı da 1'de bulacağın sonuca göre değişir.
2. sorunun cevabı da 1'de bulacağın sonuca göre değişir.
0
Konaklama : couchsurfing
Uçak bileti: skyscanner, kayak veya www.drungli.com
Uçak bileti: skyscanner, kayak veya www.drungli.com
0
wizz air ile budapeşte'ye 150 liraya gidersin (tek yön), gitmeden öncede couchsurfing'den ev ayarlayıp ücretsiz kalırsın.
bu kadar ince hesap yaparak para birimi euro olan bir ülkeye gidersen geçinemezsin o yüzden macaristan uygun gibi.
bu kadar ince hesap yaparak para birimi euro olan bir ülkeye gidersen geçinemezsin o yüzden macaristan uygun gibi.
0
budapeştede öküz gibi şengen var. ben pazartesi macaristandan geldim gidiş dönüş 280 lira verdim. konaklama ve hayat ucuz. couchsurf olayına girersen konaklamayı da bedavaya getirirsin.
0
mr.goodcat
direkt veya aktarmalı olması farketmez. en ucuz uçak biletini hangi şehir için alabilirim?
direkt veya aktarmalı olması farketmez. en ucuz uçak biletini hangi şehir için alabilirim?
0
neira
Indermediate seviyesinde olan kisi icin bu sinavlar ne derece zordur?Ikisinin farki nedir?
Indermediate seviyesinde olan kisi icin bu sinavlar ne derece zordur?
Ikisinin farki nedir?
Ikisinin farki nedir?
0
0
ikisine de girdim, bence ielts daha kolay. kaç gerekiyor?
0
lounge act
merhaba arkadaşlar. aralık ayında araba aldık. benim pederle aram iyi değildir. o ara böyle bir "kaynaştırma hamlesi" hesabı beraber gidip aldık, hepimiz için sözde ama benim üstüme kayıtlı oldu. ben yapamayacağımı anladım. arabayı tamamen elinden almak istiyorum. arkadaşının garajında tutuyor. ehli
merhaba arkadaşlar.
aralık ayında araba aldık. benim pederle aram iyi değildir. o ara böyle bir "kaynaştırma hamlesi" hesabı beraber gidip aldık, hepimiz için sözde ama benim üstüme kayıtlı oldu. ben yapamayacağımı anladım. arabayı tamamen elinden almak istiyorum. arkadaşının garajında tutuyor. ehliyetim yok. fakat alıp satacağım sanırım zaten.
nasıl yapabilirim? nerelere başvurmam gerekiyor?
aralık ayında araba aldık. benim pederle aram iyi değildir. o ara böyle bir "kaynaştırma hamlesi" hesabı beraber gidip aldık, hepimiz için sözde ama benim üstüme kayıtlı oldu. ben yapamayacağımı anladım. arabayı tamamen elinden almak istiyorum. arkadaşının garajında tutuyor. ehliyetim yok. fakat alıp satacağım sanırım zaten.
nasıl yapabilirim? nerelere başvurmam gerekiyor?
0
senin üzerineyse noter üzerinden satabilirsin. tabii, alan adam bakmak vs isteyecek. gerçi 18 yaşından küçüksen velinin (veli ne ya) izni gerekebilir.
0
anonymice
Var böyle bir şey.Sayıları ''normal ayrılma değeri oranı''ndan istatistiksel olarak fazla. En azından benim çevremde rastgele denemeyecek kadar fazla örneğini gördüm.Ya gelin kayınvalide çatışmasından, ya gelinin birşeyleri beğenmemesinden, son anda patlak veren birseyden kaynaklı oluyor bunlar.Acab
Var böyle bir şey.
Sayıları ''normal ayrılma değeri oranı''ndan istatistiksel olarak fazla. En azından benim çevremde rastgele denemeyecek kadar fazla örneğini gördüm.
Ya gelin kayınvalide çatışmasından, ya gelinin birşeyleri beğenmemesinden, son anda patlak veren birseyden kaynaklı oluyor bunlar.
Acaba bir ''Runaway bride'' kompleksi mi mevcut, bunu da düşünmedim değil dostlar.
Ne dersiniz?
Sayıları ''normal ayrılma değeri oranı''ndan istatistiksel olarak fazla. En azından benim çevremde rastgele denemeyecek kadar fazla örneğini gördüm.
Ya gelin kayınvalide çatışmasından, ya gelinin birşeyleri beğenmemesinden, son anda patlak veren birseyden kaynaklı oluyor bunlar.
Acaba bir ''Runaway bride'' kompleksi mi mevcut, bunu da düşünmedim değil dostlar.
Ne dersiniz?
0
nişanlıyken evliliğe doğru ayrılma çok yaygın, doğru.
Runaway bride kompleksi değil de insanların o güne kadar almadıkları ciddi ortak kararlarda gerçekte anlaşamadıklarının su yüzüne çıkması daha etkili. İkinci sırada da dediğiniz gibi ailelerin anlaşamaması var. Ame net olarak söyleyeyim ki anlattığınız gibi hep gelin odaklı şeyler değil bunlar.
Runaway bride kompleksi değil de insanların o güne kadar almadıkları ciddi ortak kararlarda gerçekte anlaşamadıklarının su yüzüne çıkması daha etkili. İkinci sırada da dediğiniz gibi ailelerin anlaşamaması var. Ame net olarak söyleyeyim ki anlattığınız gibi hep gelin odaklı şeyler değil bunlar.
0
evlilik arifesinde sorunlar ciddileşiyor. iki taraf da stres altında problem çözemiyor ve evlilikten vazgeçiyorlar. benim gördüklerim hep bu şekilde oldu.
0
bence sebep taraflardan birinin diğerini diğeri gibi sevmemesinden kaynaklanıyor. neticede ne oluyor sorunlar ciddileştikçe o taraf eeeh başlarım böyle aşkın ızdırabına deyip etraftan aldığı "daha iyisini bulursun" gazınında verdiği etkiyle ayrılıyor. ayrılınıyor. benim gördüklerimden çıkarımım da bu.
0
yakin zamanda arkadasim nisanlisindan ayrildi tamda evlilik arefesindeydiler. Kimin evinde oturcaz, beyaz esyalari kim alicak, dugunu ortak mi yapicaz... vs derken patlak verdi.
sen git ben geliyorum +1 diyorum.
Sebep kesinlikle aileler, baska bisey degil.
sen git ben geliyorum +1 diyorum.
Sebep kesinlikle aileler, baska bisey degil.
0
runaway bride değil de, türk kızı evlilik arefesinde deliriyor. ailelerin birbirlerini sikme isteği ile de alakalı.
0
Gecen yil evleniyorum evleniyorum diye topuklari kicina vuran arkadasimi aylar sonra ilk kez bu gun hic olmayacak bir yerde gordum.
Saskinliktan hayirdir ne isin var burda demisim.
Evlenmedik, ben turk oldugum icin ailesi ayirdi bizi dedi. Evlenecegi erkek kurttü
Hadi yaaa dedim. Cok koydu be.
Bu gun itibariyle milliyetcilik diyorum evlenecekken ayrilma sebeplerinden biri olarak
Saskinliktan hayirdir ne isin var burda demisim.
Evlenmedik, ben turk oldugum icin ailesi ayirdi bizi dedi. Evlenecegi erkek kurttü
Hadi yaaa dedim. Cok koydu be.
Bu gun itibariyle milliyetcilik diyorum evlenecekken ayrilma sebeplerinden biri olarak
0
