Giriş
(3)

tost kaşarının eriyikliğini uzun süre muhafaza edebilmenin bir yolu var mı?

Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
s.b?
s.b?
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(17 saat)
Sıvı kaşar istiyorsunuz yani :) Kaşar donmuşsa en kolayı kısa süre mikrodalgaya koyup yumuşatmak oluyor. Sürekli yumuşak kalacaksa fırında ılık tutma ayarı ya da en düşük sıcaklık ayarı kullanılabilir makul bir süre için.
+1
mikro patlama
(15 saat)
(bkz: fondue pot)
+1
antikadimag
(10 saat)
alüminyum folyoya sarmak.
+1
ground
(4 saat)
(7)

Jet pilotu sigarası

michael_knight
Askeri jet uçaklarının pilotları sigara içebilir mi uçarken? F-16 gibi uçakları diyorum. Sigara içmeyen birey olmak şartı aranır mı böyle pilotlarda?
Askeri jet uçaklarının pilotları sigara içebilir mi uçarken? F-16 gibi uçakları diyorum.
Sigara içmeyen birey olmak şartı aranır mı böyle pilotlarda?
0
michael_knight
(19 saat)
açılın; düz adam sami geldi.


sen şindi zibilyon tane sınavı, sağlık testini ve fiziki yeterliliği geçtin, jet pilotu oldun, fıyt fıyt ses hızının üstüne çıktın, sonik patlamalar yaptın, herşet bitti de uçakta sigara içebilmek mi kaldı?

sheh shehe hey allam yhaa...

tamam uçak aydamadık ama gemide geçirdiğim vakit bir çocuğun doğumundan ilkokula başlamasına yeter. bak böyle de artizliğimi yabarım.


ayrıca uzakyol gemi kaptanı olan yani süvari olan hem de pilot olan arkadaşım bile var. adam hem denizde kem havada forslu :)
+8
Fodera
(19 saat)
maykıl bey o uçaklar öyle rölantide gideyim, sahilden kıyı kıyı piyasa yaparken bir dal yakayım uçakları değil. uçarken içiyorlar mıdır diye sormuşsunuz, o hızda uçarken sigara içemezler muhtemelen. zaten g*t kadar kabin duman altı olur. ayrıca hadi içiyorlar diyelim, 8 G basınç yerken sigarayı nasıl yakacaklar, hadi yaktılar külü nereye silkeleyecekler? bence sigara içmeyen şartı vardır. cigarillo sağlığa zararlıdır.
+3
exlibris
(19 saat)
Kardeşim askeri jet pilotu.
Arada video atıyor uçarken ağzıyla gtü yer değiştiriyor basınçtan. O pozisyonda içebilirse helal olsun zaten :D
Kendisi normalde çok sigara içer ama kabin içinde mümkün değil içilemez.
+6
Gradient_tabanlı_mor
(18 saat)
cami aralar icer yaw.
+2
cooperr
(16 saat)
Yok içmezler
Sigara içmeyen jet pilotu olsun diye bir kural yoktur bence ama görevde akıllarına gelmez gelse bile kolay kolay içmezler.
Kabin dar yangın sensörleri algılarsa sıkıntı daha da büyür.
0
basond
(6 saat)
iqos icer max
0
ala09
(6 saat)
o uçaklar kasklı, oksijen hortumlu, ultra viyole gözlüklü, kask camı bazı görüntüleri de gösteren çok komplike bir şey. o varken sigara içmek nedir yahu? ayrıca onlarca milyon dolarlık bir uçakta ateş yakmak??
www.google.com
0
ground
(4 saat)
(1)

Bu şarkıyı yapay zeka mı söylüyor?

ezkaza
https://youtu.be/Yb3_Im1k7Oo?si=DE4Xh6FvOo2b2jAKYani şarkıyı gerçek bir kişi mi söylüyor yoksa vokal tamamen yapay zekaya mı ait? Veya gerçek kişi söylüyor ama bunun yanında yapay zekanın çeşitli efektleri mi söz konusu. Vokali tamamen yapay zeka ise şayet ben bu işten fena tırsmaya başlarım.
youtu.be

Yani şarkıyı gerçek bir kişi mi söylüyor yoksa vokal tamamen yapay zekaya mı ait? Veya gerçek kişi söylüyor ama bunun yanında yapay zekanın çeşitli efektleri mi söz konusu.

Vokali tamamen yapay zeka ise şayet ben bu işten fena tırsmaya başlarım.
0
ezkaza
(20 saat)
Psychedelic Anatolian Rock Cover şarkılarının hepsi yapay zeka
+1
ground
(4 saat)
(9)

Neye/ kime/ nasıl/ hayır dersiniz?

egerbiryolcu
Günlük hayatınızda iş yaşamınızda eş dost akraba aile ortamlarında hangi durumlarda hayır diyorsunuz, ısrarcı insanlara tutumunuz nasıl, hayır deyince karşıdaki kişinin tutumu ne oluyor somut örnekler var mı hayatinizdan?Mesela;Arkadaşınız şunu yemeye gidelim dedi siz hayır ben sevmiyorum şuraya gid
Günlük hayatınızda iş yaşamınızda eş dost akraba aile ortamlarında hangi durumlarda hayır diyorsunuz, ısrarcı insanlara tutumunuz nasıl, hayır deyince karşıdaki kişinin tutumu ne oluyor somut örnekler var mı hayatinizdan?

Mesela;
Arkadaşınız şunu yemeye gidelim dedi siz hayır ben sevmiyorum şuraya gidelim.
İş yerinde müdür işiniz olmayan bir şey yaptırdı. Hayır dediniz. Bu benim görevim değil.
Toplu taşımada otururken kadının biri geldi ben ters oturamiyorum midem bulaniyor yer degiselim mi/ hayır dediniz.
Çok emek verdiğiniz bir ödevi yakın arkadaşıniz rica etti seneye kendi odevi diye kullanmak için. Ben çok emek verdim. Hazira konulsun istemem dediniz.

Bunun gibi somut şeyler. Çok basit bir şey de olabilir çok büyük bir şey de. Fark etmiyor.
0
egerbiryolcu
(08.12.25)
iş yerinde yasal olmayan durumlara hayır derim. rüşvet, kayıt dışı işler, vergiden kaçmak gibi. onun dışında işim değil diye hayır hiç demedim.

uzun bir sıra varsa önüme geçmek isteyen birine hayır derim. market değil de konser sırası gibi ya da devlet dairesi sırası gibi. herkesin zamanı önemli, benden sonrakilerin hakkına girmem. (trafik kuyruğu hariç. orada ciddi bir boşluk varken önüne geçilmesine kızmam, diğer insanların hayatında bir değişiklik yaratmadıysa)

yakın arkadaşlarımla emek verdiğim bir şeyi paylaşırım, istemese bile paylaşmaya açık olduğumu belirtirim.

dedikoduya hayır derim. bir başkasını bana çekiştireni kibarca uzaklaştırırım.
+1
gabe h coud
(08.12.25)
Merhametli ve ters tarafım var. Hangisine denk gelirse. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
0
arbre
(08.12.25)
İşte de özel hayatımda da eskiye nazaran çok daha rahat hayır diyorum. İçime sinmeden, kendimden ödün vererek dediğim her evet iç huzurumu kaçırıyor. Varsın uyumsuz, geçimsiz, bencil desinler. Ben kendimden memnunsam ötesine pek fazla kafa yormuyorum. Bu demek değil ki nezaketi, yardımseverliği elden bırakacağım. Ama bu tercihi kendim yapmak istiyorum. Başkalarını hoşnut etmeye çalışmıyorum ve bol keseden 'iyi niyet' dağıtmıyorum. Zaten daha çok saygı gördüğümü fark ediyorum her şeye evet demedikçe.
+1
auroraaurora
(08.12.25)
telefonda lak lakı çok uzatanlara, hadi artık işlerimize bakalım derim. ayaküstü sohbeti uzatanlara da diyorum bunu.
sürekli kocasını ve onun ailesini çekiştiren bir tanıdığıma hayır seni dinlemem demem ama artık geride kaldığını, sürekli geçmişle yaşamanın kendisine zarar verdiğini, bu sohbetlerin karşıdakini bunalttığını, sık yapmaması gerektiğini hatırlatırım.
sipariş verirlerken, beğeniye dayalı olan şeyleri almam. sonra beğenmezsin değiştirmekle falan uğraşamam derim.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(08.12.25)
hafta içi akşam buluşmalar bana uygun değil. buna hep hayır derim.

o ödev olayına da hayır demiştim zamanında.

iş konusunda... benim işim olmayan 3-5 iş geldi yaptım, baktım daha da geliyor yöneticimle konuştum o da bu işleri kabul etme dedi. artık kabul etmiyorum. yardımcı olayım deyip birkaç kez yapınca işler üstüne kalıyor.

sevgilimle hep evde buluşmuşsak son zamanlarda, yine eve çağırırsa hayır derim.

annemin benden istediği bir şey bana uymuyorsa ona da hayır derim.

birisi bir filmin veya şarkının güzel olduğunu söyleyip ısrar ediyorsa, ben sevmemişsem bence değil derim.
+1
art cat chocolate
(08.12.25)
iş hayatında çılgın fikirlere genel yaklaşımım;
youtu.be

Ne zaman bir satışçı falan böyle fantastik lojistik fikirleri ile geldiğinde "olmaz canım çünkü şu bu" ya da birinin fantastik bir SAP fikri olduğunda "olmaz çünkü şu bu" demenin hastasıyım. iş hayatında anladığım gate keeping yapmazsan millet kafayi yiyor.

Onun dışında günlük hayatımda böyle biri değilim.
0
logisticsmanager
(08.12.25)
borç isteyen herkese hayır derim. kefil olmamı isteyenlere, arabamı isteyenlere, sinsi sinsi sohbete başlayıp bir şey satmaya çalışan herkese, son anda çağrıldığım her yere ya da sana geliyoruz yoldayız vs diyenlere hayır diyorum. bir de kendince bir şeyler anlatırken ikide bir bana dönüp "değil mi" diye onay isteyenlere de hayır derim.
0
ground
(08.12.25)
eskiden 20 30 yaş arasında hayır demekte zorlanan, bana fark etmez diyen bir insandım. insanları kırmamaya çalışıyordum. ancak bunun beni yorduğunu ve strese soktuğunu fark ettim. en sevdiğim insanlara, aileme, dostlarıma da gayet hayır diyorum. iyi insan olmasam da olur, bana bir katkısı olmadı.
ısrarcı insanlara ne kadar ısrar ederlerse etsin, hayır derim devam ederse geçiştirir ve kaçınırım. iş arkadaşım ve arkadaşlarımla da net olarak sınırlarımı belirlerim. bazen gerçekten gereksiz bir sertlik olsa da hayır derim.
+1
mikahakkinen
(24 saat)
- bir arkadas bana yalandan referans ol dedi, 10 sene once beraber calismisiz, ben onun ekip lideriy misim falan gibi bir hikaye salladi, red - eleman bana kustu hahaha.
- hanim yilbasinda tatile gidelim dedi, para yok dedim, red.
- patron "cam mukavemeti" uzerine ders al dedi, isim olmaz ugrasamam dedim, red.
0
cooperr
(16 saat)
(12)

Taşkala

michael_knight
Taşkala anlamını bildiğiniz bir kelime mi?Hiç kullanıyor musunuz yoksa en son 20 yıl önce mi kullandınız?
Taşkala anlamını bildiğiniz bir kelime mi?
Hiç kullanıyor musunuz yoksa en son 20 yıl önce mi kullandınız?
0
michael_knight
(08.12.25)
Gırgır , şamata, argo ve alay etmekle mixlenen boş muhabbet etmek demek. Kullanmadım ama kırsal bölgelerde de çok kaldığımdan çevremdekiler söylerdi bu kelimeyi.
0
diyecevaplandı
(08.12.25)
Gaziantep'te sık kullanılıyor.
0
rodeocu
(08.12.25)
İlk kez duydum :/
0
himmet dayi
(08.12.25)
ilk kez duyuyorum
0
exlibris
(08.12.25)
Malatyalıyım çok sık kullanırız
Telaş taşkala
+1
etna
(08.12.25)
İlk kez duydum ben de
0
nundu
(08.12.25)
Sadece Malatyalılarla konuşurken kullanıyorum. 2003'te İstanbul'da ilk defa kullanmam gerekince "velvele, uğraşı, kargaşa, telaş/telaşe" gibi sözcüklerle yerini doldurmaya çalışmıştım cümledeki anlamına göre...

Antep'te de kullanıldığını öğrenmek güzel oldu. Anarya gibi. Acaba Gaziantepliler köceği de bilir mi? (bkz: köcek/#34054759)
0
yadigar
(08.12.25)
teşkale diye kullanıldığını duydum.
0
ground
(08.12.25)
hic duymadim +1
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20 saat)
hic duymadim +1
0
cooperr
(19 saat)
10 yil once falan dersanede Hatayli bir arkadastan duymustum. Taskala yapmak mi, taskala etmek mi oyle bir sey demisti. Tassak gecme desene suna ne hanimevladisin diye cikismistim. Kufurlu konusmamak icin kelime uydurdu sanmistim. O da oyle bir kullanim var bizim oralarda demisti. Benimki de mallik, yeni bir sey ogrenince google'a yaz arastir, sorgula bari. Duyuruyu gorunce aklima geldi simdi o kelime.
+1
freedonia
(18 saat)
Kürtçe konuşan kişiler (özellikle erkekler birbirlerine karşı) çok sık kullanılır. Benim gördüğüm.
+1
nefertarii
(18 saat)
(19)

karides yemeli miyim yemezsem çok şey kaybetmiş

Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
Olur muyum? Hiç yemedim ama sözlükte güvecini övmüşler canım çekti.Birde yersem şayet donmuşlardan alıp yapabilirim, fark eder mi?
Olur muyum? Hiç yemedim ama sözlükte güvecini övmüşler canım çekti.
Birde yersem şayet donmuşlardan alıp yapabilirim, fark eder mi?
-3
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(07.12.25)
Kendiniz yaparsanız daha baştan bir macerayı başarısız sonlandırmış olabilirsiniz o yüzden güzel yapan bir yerde yemekte fayda var. Taze karidesten yapanlarda bile herkes güzel yapamazken dondurulmuş ile evde ilk denemenizde tutmayabilir.
+2
enteg
(07.12.25)
tadını merak ediyorsan alıp yemekten seni alıkoyan nedir?

yemeyerek karides tadı hariç pek bir şey kaybetmiyorsun ama yiyerek de hiçbir key kaybetmezsin :) (hamile değilsen ya da deniz canlılarına alerjin yoksa)

diğer soruna gelirsek, en iyisi dondurulmuş karides zaten gıda güvenliği açısından.
+1
king lizard
(07.12.25)
Az önce tempurasını yaptım,güzel salatayla beraber ,müthiş keyifli oldu.

Donmuşlardan al,çözülmesini bekle ya da kaynar suda sadece 1 dakika döndür.sonra tavaya tereyağ,sarmısak,kırmızı toz biber,seversen az kimyon,hafif kavur ama yakma.sonra ekmeğini banarak ye.afiyet olsun.
+2
duptıs
(07.12.25)
Güzel yapanın elinden güveci efsanedir.
+2
Mirket
(07.12.25)
Lezzet merakın veya lezzet hassasiyetin varsa evet kaybetmiş olursun. Ama yoksa hiç de bişey kaybetmezsin, gerçi kabuklu deniz ürünlerinden alınan iyottur bişeydir onlar belki. Ama yani çok peşine düşülecek bir şey olduğunu düşünmüyorum, benim gibi lezzet hassasiyetin yoksa.
+1
muhayyer divan
(07.12.25)
tadını merak ediyorsan alıp yemekten seni alıkoyan nedir? +1

Tavsiye edenlerden deneyin bence. Artık neyi ve nasıl tavsiye ediyorlar bilmiyorum, belki denediğinizde karides aşkınız ortaya çıkar, bilemeseniz.

Deniz ürünleri ve mahsullerini hiç sevmediğim için en güzelini önüme konsa gene ayırt edemem. Çünkü sevmiyorum. Arkadaşımla sağlık sorunlarından sağlıklı beslenmesi için balıkçı restorantlarına gidiyoruz, diyorum kral sen seç zerre anlamam. Öyle takılıyoruz.
+1
put it in your appropriate place
(07.12.25)
Yukardakiler +1

Kendi adıma ben şimdi çok seviyorum, ama uzun zaman eh demiştim. Karides meraklısı bir arkadaşım zırt pırt karidesli yemek yapıyor. Uzun zaman sırf yemiş olmak için yedim, sonra birgün canım durduk yere karidesli makarna istedi. Gittikçe sevdim. Aquired taste muhabbeti kısaca.

Yemezseniz bir şey kaybetmezsiniz, yerseniz damak tadınız genişler. Belki seversiniz, belki sevmezsiniz ama yeni bir tat olur işte.

Bu arada kremalı karidesli spagetti güzel oluyor.
+1
akhenaten
(07.12.25)
Sadece tereyağlı halini çok seviyorum, güveçte sanırım içinde başka şeyler de oluyor o da iyi fena değil ama sade hali en sevdiğim.
Bir de güzel bir sosla kızartılmış versiyonuna ölürüm.
+1
mutekebbir
(07.12.25)
kadayıf karides diye bir şey var. shot bardağında sosa batırılmış şekilde servis ediliyor. bence efsane.
+1
jelly bear
(07.12.25)
sakın baby karides yemeyin demeye geldim.
bana kalırsa karides eti lezzetli fakat tek başına değil de, bişeylerle karıştırınca daha güzel oluyor. fakat bir kez yunan'da baby karides güveç yedim; çok yağlı ve resmen çekirgeyi kabuğuyla yer gibi çıtır çıtır bişeydi. o günden sonra karidese tövbe ettim ne yazık ki..
+1
lil siztah
(07.12.25)
karides guvec lezzetli bir yemek.
kesinlikle guvec tabaginda yapilmasi lazim.
icine biraz aci lazim, biraz da mantar.
karides de lezzetliyse dadindan yinmez.

karidesin buyugu kerevit ile yapilirsa daha da lezzetli olur..
+1
cooperr
(08.12.25)
zorunda değilsin tabi. tereyağında karides çok güzeldir ama. görüntüsü falan da kötü değildir. dondurulmuş da olur. youtube'da tarifine bakabilirsin. 5 dakikalık iş.
+1
gobekliraki
(08.12.25)
kendi başına aman aman bir tadı yoktur. umami deikleri bir tat var. güveç dediğimiz şeyde ise o kadar çok aroma kullanılır ki (tereyağı, toz biber ya da salça, sarımsak, limon) başka bir şey yersiniz aslında. sık sık bu şekilde yaparız. deniz ürünüdür her türü faydalı bir besin.
+1
ground
(08.12.25)
alip evde su tarifi yapabilirsin maksimum 5 dakikada hazir oluyor.
ben cok lezzetli buluyorum, bir kere denemeni oneririm.
malzemeler: karides, taze sogan, kirmizi biber, tereyagi.
bol tereyagini orta ateste vog tavaya at, yagi erittikten sonra kirmizi biberi ve karidesleri ekle, 2 dakika sonra dogradigin taze sogani ekle 1 dakika sonra ocaktan al.
evde guvec varsa isleme baslarken guveci ocakta isit, tavadan aldigini guvec icerisine koyup afiyetle ye. guvec yoksa uygun bir servis tabagi kullanabilirsin.
+1
tahtakafa
(08.12.25)
eğer kendiniz yapmaya karar verirseniz sakın cimcim karides denen minik karideslerden almayın. et karides alın, daha pahalıdır ama karides odur. başlangıç için dardanelin donmuş et karidesi var tavsiye ederim ben şaşırtıcı derecede başarılı buldum donmuş bir ürün için.
bir de karides fazla pişmez aman ha. fazla pişirirseniz yumuşaklığını kaybeder, suyu muyu kalmaz sert ve tatsız bir şey olur. sarımsaklı ve pul biberli bol tereyağında birkaç dakika çevirip, rengi beyazlaşınca ve etinin hafif saydam rengi gidince ocaktan alıp ekmek banarak da yiyebilirsiniz.
donmuş ürünleri çözündükten sonra kağıt havlu ya da bir bez ile karidesleri kurulamanızı, üstündeki suyu almanızı tavsiye ederim tavaya atmadan önce.
+1
oldtimer
(08.12.25)
tadını merak ediyorsan alıp yemekten seni alıkoyan nedir? +1

üzerine kafa yoracak bir şey bile degil :)
0
Başka
(08.12.25)
tereyağlı güveci güzel. onun dışında stockholmde ikeada yediğim ekmek üstü karides güzeldi. kalamar hiç sevmedim mesela ben denedim farklı versiyonlarını millet öve öve bitiremiyor. denemekten zarar çıkmaz. kendin karar verirsin sevip sevmediğine.
+1
dedim ben sana
(08.12.25)
tereyağlı güveç +1

taze yerde yersen müptelası olabilirsin. bi de kalamar :d
+1
false pretension
(19 saat)
Kendin yaparsan kötü olabilir dışarıda dene öyle devam et
+1
basond
(6 saat)
(19)

türkülerimiz

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
sadece tek bir türkü secebilseniz, ne secerdiniz?tek bir tane seciyoruz arkadaslar :) ben, 2013 yazi cem radyo'da dinledigim bu türkünün bu yorumunu bulmak icin 2013-2016 seneleri arasinda sözlük'te üc defa entry yazmis, burada tam 4 defa duyuru acmistim. dördüncü defada soruma gelen bir cevapla sev
sadece tek bir türkü secebilseniz, ne secerdiniz?
tek bir tane seciyoruz arkadaslar :)

ben, 2013 yazi cem radyo'da dinledigim bu türkünün bu yorumunu bulmak icin 2013-2016 seneleri arasinda sözlük'te üc defa entry yazmis, burada tam 4 defa duyuru acmistim. dördüncü defada soruma gelen bir cevapla sevinmistim. o kimdiyse tekrar tesekkür ederim :)
youtu.be
ben bunu secerdim, eved.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.12.25)
Gide Gide Bir Söğüde Dayandım

youtu.be
0
yurtsuz john
(07.12.25)
Ankara'da yedim taze meyvayi - www.youtube.com
+1
oldboy
(07.12.25)
hocam hiç türkü kültürüm, dinleyiciliğim yoktur. o yüzden bu giriş kabul edilir mi bilmiyorum ama GESİ BAĞLARI diyeceğim. çünkü ilkokulda bize bunu öğretmişlerdi. ben de çok duygusal, salak bir çocuk olduğum için gerçekten fazlasıyla etkilenmiştim. okuldan eve yürürken "gesi bağlarında dolanıyorum" diye düşünüp triplere filan girerdim hey gidi. söylemiş miydik, çalmış mıydık hatırlamıyorum ama ilkokulda bir süre bayağı üzerinde durmuştuk biz bu türkünün. sene 2001-2006 arası bir şey olmalı. bizim okula/öğretmenimize has bir durum muydu, o dönem müfredatta mı vardı artık orasını bilmiyorum.

ama ben gibi türküye uzak bir adamın bile küçük yaşta beynine mıh gibi işlenmiş bir eserdir gesi bağları, o yüzden bence diğer her şeyden bağımsız olarak dikkate değerdir diye düşünüyorum. severek, bilerek, isteyerek dinlediğim bir şey miydi? hayır. ama 8-9 yaşındaki türk çocuğuna "türkü" diye bir şeyin olduğunu göstermiş, bunu ona anlatmıştı. o yönüyle benim için daima kıymetli ve özel bir eserdir. kayseri'de hiç bulunmamış olsam da kafam ara sıra gesi bağlarında dolanır ve özlediği yarini arar, REAL SHIT.
+1
der meister
(07.12.25)
Çok var ama bir tanesi çok özel. Dinlemeyi hep ertelerim. Kötüdür çünkü yarattığı hisler. İlk dinlediğimde vurulmuştum. Kim söylese güzel söylüyor. İlk dinlediğim ve en iyi söyleyen kişi sözlerinin ve bestesinin de sahibidir. Türkiye’nin kara bir gününde yakılarak öldürülmüştür. Evet Hasret Gültekin söylüyor.
youtu.be
0
ground
(07.12.25)
kütahya'nın pınarları laço tayfa yorumu (kütahyalı değilim)
www.youtube.com

bir kaç tane daha var ama tek türkü istrediğin için öneremiyorum.
0
exlibris
(07.12.25)
Bir tane demişsin ama şu ikisi arasında bir tercih yapamadım. Mood’um düşükken ikisi de beni canlandırır <3 alevi değilim bu deyişlere bayılıyorum

Pirlere niyaz ederiz (modern vers.)
youtu.be

Şah-ı merdan
youtu.be
+2
love and trust
(07.12.25)
Nasıl batının klasikleri varsa bizim türkülerimizde de klasik (sınıfsal, herkesin kolay kolay anlayamayacağı, kolay sevemeyeceği, kolay kolay aklına düşmeyecek ama müthiş sanatlı) bir repertuar var. Semahlarda da var zeybeklerde de var teke yöresinde de var Karadeniz'de de var her yörenin her türünde var. Müthiş bir repertur var, bilmediğim de çok üstelik. Ama bildiklerimin içinden 1 tanecik seçip şudur diyebilmem de imkansız. Onun için sadece şimdiye mahsus, sadece aklıma şimdi gelebildiği için "ben kendimi gülün dibinde buldum" diyorum. Çok var çok.
0
muhayyer divan
(07.12.25)
Güler duman - var gibi
0
thesomberlain
(07.12.25)
Ben de sizinkiyle benzer şekilde şu türküyü aramıştım ama bulamamıştım: www.eksiduyuru.com
Türkü olarak da şu an aklıma Zahit Bizi Tan Eyleme geldi. En çok Boğaziçi öğrencilerinin Hakan Demir ve diğer tutuklu arkadaşları için söylediği şu versiyonu seviyorum: youtu.be

Ama bu soruya muhtemelen yarın başka bir türkü söylerdim:/
0
Amaranta ursula
(07.12.25)
zor soru. odam kireç tutmuyor.
0
black holes in the sky
(07.12.25)
Of çok zor soru. Bi tane söyle dediğin için ilk aklıma gelen Karadır Kaşların (ormanların gümbürtüsü) oldu. Yarın sorsan başka bi şey derim. Tüm türkü dostlarına selam söylüyorum :d
+1
nundu
(07.12.25)
turkulere bayilirim! ozellikle de rock versiyonlari inanilmaz guzel oluyor. kirac, haluk levent, athena, destan, ayna, baris manco, cem karaca falan soyleyince...

birkac tane yazacagim musadenizle: kiziroglu, malabadi koprusu, atabari, cilveloy, hanim hey, arzu gizim, karahisar kalesi, dere boyu kavaklar, cayir cimen geze geze, drama koprusu, dam ustune cul serer, makaram sari baglar...

bunlar disinda illa bir tane sececeksem ben de zahit bizi tan eyleme'yi secerdim bu arada.
+1
banach
(07.12.25)
peri harfler narla
(07.12.25)
Eşimin çalığ söylediği herhangi bir türkü olabilir ama illa bir tane seçeceksem “ akşam olur karanlığa kalırsın” olur
0
suicides underground
(08.12.25)
Başındaki yazmayi sariya mi boyadin _ abdal
0
üğpoıuy
(08.12.25)
Şu karşıki dağda kar var duman yok,
Benim sevdiceğimde din var iman yok.
0
va
(08.12.25)
Muratgil'in Damından Atlayamadım..
0
IcedFlames
(08.12.25)
0
erty_ksk
(08.12.25)
Çok kişisel bir soru. Benim için cevabı belirli ve kesin. Ama tavsiye isteyenlere tavsiye etmem mesela. Ama benim için: youtu.be
0
yadigar
(22 saat)
(4)

2026 zamları gelmeden eşya ya da malzeme almam lazım.

ground
Kaba inşaat bitti. 1 milyon nakit var. Beyaz eşya ve mobilya mı alayım, yoksa fayans, parke, kapı pencereye mi peşin olarak alayım. Hangisi daha kârlı olur. İşçilik maliyet artışlarına katlanacaz artık. Ya da hepsine yeter mi şimdiden anlaşma falan yapsam?
Kaba inşaat bitti. 1 milyon nakit var. Beyaz eşya ve mobilya mı alayım, yoksa fayans, parke, kapı pencereye mi peşin olarak alayım. Hangisi daha kârlı olur. İşçilik maliyet artışlarına katlanacaz artık. Ya da hepsine yeter mi şimdiden anlaşma falan yapsam?
0
ground
(07.12.25)
Kaba taslak ölçüleri al, tanıdığın veya yakınlarında bulunan bir yapı markete veya nalbura git. Bu miktarlarda malzemeleri şu zamanda alacam de, şimdiden parasını verip fiyatını bağlamak istiyorum de.
Bu 1 milyonu kaçıracak esnaf tanımıyorum ben
+2
etna
(07.12.25)
hocam fayans konusunda bir tecrübem var onu seninle paylaşmak isterim.


1 porselen fayans alma. ben 52 paket 60x120 kale seramik porselen fayans aldım. 10 paketi kesilirken kırıldı çöp oldu gitti. poselen fayanslar çok dayanıklı çok sağlam ama her zaman düzgün üretilemiyorlar. mesela fayans kesme elması kesmiyor. taşla kesmeye çalışıyorsun kimisi tuzbuz cam gibi patlıyor. seramik fayanslar su emmez çok dayanıklıdır öte yandan yapıştırıcısı çok pahalı, hem fayansa tarak çekmek gerekiyor hem zemine. böyle olunca fayans işçilik ücreti 2 katı artıyor.

faşıma olayı. şu gün tutacağın fayans ustaları bir evin fayansını yapsa en az 50 ortalama 80 maks 100bin tl malzeme hariç işçilik alacaklar. fayans bir eve bir kere yapılan bişey. iyi usta bulmak zorundasın. emin ol bu fiyatın üç de birine yapacak insanlar da var. ama zeminde su toplandı mı, yamuk yumuk döşediler mi en iyi malzeme bile çöp olur gider.


bu ustalar fayansları taşıman için amele tutsa en az 3 binlira para istiyor bir tanesi. hatta 3 bini de beğenmiyolar. bir de binada asansör olacak. eğer asansör yoksa ya gelmezler ya da vinç şeklindeki asansörlerden kiralar derler. fayans kadar yapıştırıcısı, izolasyon malzemesi. gerekiyorsa şap için kum çimento vb hatta duşa konulacak mermer bile bir maliyet ve ucuza gelmiyor.


tamam güzel mi güzel ama kısıtlı bütçeyle yapılacak iş değil. 1 milyon lira iyi par ama adı sadece milyon. harcamaya başladın mı uçup gidecek herşey çok pahalı.


2 koltuk. yatak, mutfak dolabı vb. bunların alayını bugün nakit alsan en erken 1 ay sonra gönderecekler. kendini ona göre hazırlamanı öneririm.

fayans olayında mesela tüm evin fayanslarını ben kırdım arkadaşla beraber. kırıcı aldım bitane. black and decker yük taşıma arabası aldım 90 kiloluk , asansörle taşıdım. hem fayansları taşıdım hem molozları. 140 çuval moloz çıktı. eğer ben bunları kendim taşımasaydım ustalar amele tutacaktı. hesabıma göre 50 60 binlira taşıma parasına gidecekti. senin evde moloz çıkmaz ama ustalarla anlaşırken herşeyi baştan net olarak konuş. net olarak fiyat al. malzemeleri de kendin al. taşıma olayını da konuşç usta millediyle uğraşmak sıkıntı. en ufak şeyde para para deyip adamın canını sıkılyolar.

malzemeyi sen alacaksın ya. işin başında dur. artan bir kibrit çöpünü bile ustalara verme. al bunları götür ben işçiliğinden düşeceğim de. net olarak bunu söyle. yoksa yaz babam yaz bina dikecek kadar malzeme yazıyolar.

ben parke olarak çamsan platinium aldım. döşenecek yerler bellidir zaten. banyo, mutfak, balkon antre fayans olur, gerisi laminant. çamsan dışında floorpan, agt gibi markalar da iyidir. kötü parke alırsan tırnakları oturmaz yere silikonla yapıştırırlar. bir de parke aldın ya. iki üç gün evde bekletmeden döşetme kesinlikle.

porselen fayansları delmek bile büyük problem. abi 5 tane porselen fayans matkap ucu kaç para olabilir? 6000 küsür. evet şaka gibi ama gerçek. normal matkapla falan delemiyorsun çuv yapıyor tuz buz oluyor duvarda. sonra otur ağla.
+4
Fodera
(07.12.25)
Fedora; fayanslarla ilgili konuşmuştuk senle. Kendim yapayım dedim ama gö(z)üm yemedi. Ev müstakil. İşçilik maliyetleri civarda gayet iyi. 126 m2+42 m2 iki ayrı evin tüm işçilik maliyeti 280 bine bitti. Bir ton ekstraya da para almadılar. Her şeyin en uygununu bulacak kanallarım da var sağolsunlar. Acelem yok, yaza yetişsin yeter. Ama şu kritik dönemde sadece takvim yılı değişecek diye yüzbinlerce lira zarar etmek istemiyorum. Öyle bir hamle yapayım ki iyi ki almışım diyeyim.
0
🌸ground
(07.12.25)
hocam, parke, fayans, beyaz eşya, koltuk, mutfak dolabı falan. bunları kesinlikle al.


ben eve fayans döşetirken 70 binlira işçilik istediler. bir balkon, bir mutfak, bir banyo . banyonun duvarları dahil bir de antre. 70 binlira çok geldi bana baştan. sonra 10 binlira daha istediler ona biraz bozuldum ama içten içe abi adamların yaptığı işi görünce. olm lan bu paraya bu iş yapılmaz dedim. 1 hafta boyunca her gün çalıştılar. benim içime sindi. her tarafı pırıl pırıl yaptılar. bir yerde bir nokta kusur yok. banyoya derz bandı çektiler. su yalıtımı yaptılar vb. ayrıca dediğin gibi bir sürü de ekstra iş yaptılar. içime sindi mi sindi. iş güzel oldu mu çok güzel oldu. umarım seninde böyle olur.

abi adamlar 52 paket 60x120 12mm fayansı taşla kesitiler. şaka gibi. bir fayansa 7 delik denk geldiği oldu. hiç birinde milim kayma yok. harbiden çok etkilendim.
0
Fodera
(07.12.25)
(3)

İkea yataklar nasıl? Visko modellere bile "sert" yazıyor...

santimantal
Kullananlar yorum yaparsa sevinirim.Veb sitesindeki yatakları inceledim: Sertlik derecesi için iki seçenek var: sert ve ekstra sert. Şimdi buradaki sertlikler diğer markaların farklı sertlik derecelerine denk olabilir.İkea'da dolaşırken hiç yatağa rastlamadım. Orada teşhirde yok mu?Benim Vestmarka m
Kullananlar yorum yaparsa sevinirim.
Veb sitesindeki yatakları inceledim: Sertlik derecesi için iki seçenek var: sert ve ekstra sert. Şimdi buradaki sertlikler diğer markaların farklı sertlik derecelerine denk olabilir.

İkea'da dolaşırken hiç yatağa rastlamadım. Orada teşhirde yok mu?

Benim Vestmarka modeli dikkatimi çekti. Bonel yaylı. Yay üzerinde tek katman sünger var. Diğer yataklar gibi beş on katman yok.

Ben eski yataklara alışmışım: Yay üzerinde az katman sünger vb. ve yumuşak olacak, ne içine gömüleceğim ne de taş gibi sert olacak.

Vestmarka'nın yay-üsüngerden oluştuğunu görünce umutlandım ama ona da "sert" diyor sitesinde.

Visko modellere bile sert diyor. Gerçekten set mi?
0
santimantal
(07.12.25)
Evde 3 adet yatak var. Birisi ikea. En rahatı da o bu arada. 8-9 yol oldu ama. Açınca 1 gün beklemiştik normal hale gelmesini.
0
ground
(07.12.25)
üst düzey rahatlık.
0
summerjam0306
(08.12.25)
Valevag var,hem orta sert hem sert olanını denedim,memnun kalmadım.Hiç rahat değil,sabah dinlenmeden uyanıyorum.Eski İdaş yaylı yatağı özlüyorum valla.
0
arenas
(21 saat)
(15)

Ne düşünüyorsunuz aşağıdaki foto hakkında?

Kahvedesu
https://eksisozluk.com/img/tafdf2wa
-1
Kahvedesu
(07.12.25)
Kısıtlı bir kesim için böyle ama genel olarak katılmıyorum, yani instagram'da ya da tv'de gördüğümiz birbirinin benzeri insanlar (estetik makyaj vs) toplumun genelini kapsamıyor, etrafımızda "normal" insan çok var.
+1
kizil karga
(07.12.25)
İki gün önce Bostanlı'da dolaşırken kafama takılan şeyin birebir resmini yapmışlar valla.
0
Mirket
(07.12.25)
2025'teki pembe saçlı kadını unutmuşlar. Bence 2000'ler ve 2010'larda böyleydi ama özellikle gender identity discussions döneminden sonra 2020'ler çok daha değişik tipe ev sahipliği yapmaya başladı.
0
alice in potatoland
(07.12.25)
Bunu yapmak istediler ama başaramadılar bence. Çünkü bu bir ekonomik rahatlık gerektiriyor ve o rahatlık bizde yok 😍
-2
muhayyer divan
(07.12.25)
Düz fön terörü işte. Düğünlerde gelin hariç herkes bu şekilde.
0
ground
(07.12.25)
Doğruluk payı var ama abartılı biraz.
+1
etna
(07.12.25)
Fön değil olay. Dudaklar, makyaj, saçlar hep aynı. Takım elbise gibi. Giyersen bizdensin. Bu da human suit.
+1
gabe h coud
(07.12.25)
Doğru değil. 90'ların da bir modası vardı, görselde ima edilen yanlış. Her dönemde belli bir eğilim var, ama kimse de tek tip değil. Bu muhabbetler bitmiyor ayrıca... antik çağda bile bu tarz şeylerden yakınan insanlar var.
0
akhenaten
(07.12.25)
romanya'da yaşıyorum ve hiç bir kadın birbirine benzemiyor. çok değişik tipte kadınlar var partiye gitsen de bükreşte metroya binsen de.
0
rain when i die
(07.12.25)
goz onundeki ve parali insanlar icin buyuk oranda dogru.
goz onunde olmayan ve cok da parasi olmayan ortalama insan icin ise kismen dogru diyebiliriz.
0
cooperr
(08.12.25)
Belli sosyokültürel ve maddi seviyenin üzerindeki kişiler için doğruluk payı var.
0
onyx
(08.12.25)
Güzel şeyler düşünmüyorum. Gençlik fotolarıma bakıyorum da ne kadar tatlıyım. Kime gösteriyorsam gayet iyisin diyorlar Ama o yıllarda fiziği yüzünden zorbalanmaktan canımdan bezmiştim. Param olsa kesin herkesin onayladığı bir tip yapardım kendimi. Sürü psikolojisi iğrenç bir şey. Şurda dahi kadınlara çamur atıyorlar. Onları bu hale getiren sisteme değil de.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(08.12.25)
%100 dogru bir görsel
0
koela
(08.12.25)
Sokakta gördüğüm insanlar böyle değil +1 Çeşit çeşit insan var.

Sosyal medyada böyle olabilir onu bilmiyorum kullanmadığım için.
0
peki madem
(08.12.25)
türkiye için yarı geçerli. Yurtdışı için geçersiz.

sık gezen biri olarak söylemek isterim, bu kadar estetik operasyon türk ve arap kadınlarına özel bir şey.
0
galahad reloaded
(08.12.25)
(9)

Emniyet kemeri sorusu

thetruenorthstrongandfree1
Hani aracin emniyet kemerini aniden elle cektiginizde kemer tak diye durur. daha fazla cekilmez. Esimin yeni aracinda bu sekilde aniden cektigimde kemer durmuyor. Gelmeye devam ediyor. Arac 2026 model. 3 gun oldu alali. Bu bir uretim hatasi mi yoksa daha farkli tasarlanmis bir kemer sistemi olabili
Hani aracin emniyet kemerini aniden elle cektiginizde kemer tak diye durur. daha fazla cekilmez.

Esimin yeni aracinda bu sekilde aniden cektigimde kemer durmuyor. Gelmeye devam ediyor. Arac 2026 model. 3 gun oldu alali. Bu bir uretim hatasi mi yoksa daha farkli tasarlanmis bir kemer sistemi olabilir mi?
0
thetruenorthstrongandfree1
(07.12.25)
Çok mantıklı gelmedi.acaba tepki sistemi dahamı hızlı.marka model aramasıyla sonuca ulaşılır mı,yeni bir araç için nette ne kadar içerik vardır,şüpheli.servise danışmak lazım,çok önemli konu.kitleme yapmayan bir emniyet kemeri alt kısımdan bedeni sabit tutacak ama üstten savrulmanıza sebep olacak.
0
duptıs
(07.12.25)
Her koltukta aynı mı?
0
kisa
(07.12.25)
@kisa

Simdi kontrol ettim. Her koltukta ayni.
0
🌸thetruenorthstrongandfree1
(07.12.25)
Ben böyle bir şey duymadım ama her kemerin bozuk olması çok küçük ihtimal.
Bilemedim
0
kisa
(07.12.25)
Bence sizin çekmenizde sorun var. Koltuğa oturup kendinizi aniden öne doğru savurun (kaza olmuş gibi) bir de öyle deneyin bence.
0
gobekliraki
(07.12.25)
Motor çalışırken denediniz değil mi?
0
ground
(07.12.25)
Aracınızda aktif emniyet kemeri vardır. Yavaşlama ivmelenmesinde ihtiyaç anında gerer.
0
krtkartal
(07.12.25)
Bizim aracta da öyle, nasil cekersen cek takilmiyor ama ani frende calistigini gördük.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.12.25)
Cevaplar icin tesekkurler. Bircok farkli markadan pek cok aracim oldu ama bugun yeni bir sey ogrendim.

Megerse aracta aktif emniyet kemeri varmis. Surus sirasinda surucunun dogal hareketlerini kisitlamayan bir sistemmis. Bu sistem, ani yavaslamalarda veya kaza aninda devreye giriyor. Kaza aninda once kemeri hizla geriyor, ardindan surucuye ya da yolcuya zarar vermemek icin kemeri kontrollu bir sekilde gevsetiyormus.
+1
🌸thetruenorthstrongandfree1
(07.12.25)
(4)

Pazarda ham yeşil zeytin var mı?

administ
Hala
Hala
0
administ
(05.12.25)
İzmir' de halen var ve çok hesaplı. Yaşadığım yere sadece birkaç hafta geldi ve 2 katı fiyattaydı. Çıkıp bakmanız lazım.
-3
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(05.12.25)
Var hala. Artık bulamayız diye her gördüğümüzde tekrar tekrar alıyoruz
0
ground
(05.12.25)
Bu sene zeytin az. Herkes yağ işine yöneldiğinden yemelik sektörüne en son kalanlar geliyor.
0
mikahakkinen
(05.12.25)
Fethiye Pazarında hala var.
0
ankarakecisi
(05.12.25)
(11)

Ünalan metrodaki kız çocuğunu gördünüz mü

divergent
Akşam 6 civarında. Uzunçayır metrobüsten metroya geçerken aşağı inip sağa dönüyoruz ya, hemen dönünce yürüyen bantların önünde. 2-3 gündür görüyorum. Yanında kimse de yok, tek. Yere bağdaş kurmuş, sırtını duvara yaslamış. Birde sırt çantası var. Selpakları böyle kule yapmış. Bugün de elinde bi kitap
Akşam 6 civarında. Uzunçayır metrobüsten metroya geçerken aşağı inip sağa dönüyoruz ya, hemen dönünce yürüyen bantların önünde. 2-3 gündür görüyorum. Yanında kimse de yok, tek. Yere bağdaş kurmuş, sırtını duvara yaslamış. Birde sırt çantası var. Selpakları böyle kule yapmış. Bugün de elinde bi kitap vardı. Ödevini yapıyordu sanırım.
0
divergent
(04.12.25)
görmedim, kesin dolandırıcıdır.
+3
deartheodosia
(04.12.25)
dilencilik cok ciddi bir sektore donustu. bu isi meslek olarak yapan aileler boyle teatral, deneysel seylere bayiliyorlar. bu asalaklara para vermeyin. verdikce, acidikca o cocuklar sokaklarda daha fazla kalacaklar.
+6
buenosdias
(05.12.25)
Ben gördüm iki gün önce. Klasik bir öğrenci zannettim. Selpak alacaktım. Almadım sonra.
0
basubadelmevt
(05.12.25)
İstanbulda karşılaştığım dilenci numaraları:

-Çöpten yemek yeme numarası:

Restoran çöplerini yere döküp içinde yemek arıyormuş gibi yaparlar.

-Üşüyorum numarası:

Kalabalık cadde kenarlarına ateş yakıp ellerini ısıtıyor gibi yaparlar. Genelde çocukları koyarlar. Galata Köprüsünde sık sık görürsünüz.

-Hasta - tedavi masrafı numarası:

Toplu taşımada hızlıca crowd funding yaparlar. Ellerinde Nuh nebiden kalma uyduruk bir hasta raporu olur. Kıyafetleri makasla kesilip yoksul görüntüsü verilmiştir.

-Bayılma numarası:

Kalabalık mekanlarda yere düşerler. Sara hastasıyım derler. Başına toplananlardan üç beş koparırlar.

-Ders çalışma numarası:

Aynı senin örneğindeki gibi üstünde okul kıyafetiyle, birbirinden alakasız ders kitaplarını önüne yığarlar.

-Fırça düşürme numarası:

Boyacıdır bunlar. Bilerek fırçasını düşürürler. Sen yerden alıp verirsin. Hay sağolasın gel ayakkabını parlatayım para istemem der. İş bitince bi siftah at der. Yapışır para vermeden bırakmaz.

İşte bütün bu çakallıklara rağmen halkımız ısrarla ve ısrarla bunlara para vermeye devam eder.

(Yurtdışında yapılan numaralar da var. Onları da başka zaman yazarım.)
+5
yurtsuz john
(05.12.25)
Kız çocuğu, dolandırıcı, dilenci şikayet kelimelerinin yan yana kullanılıyor olması çok üzücü.

Ben olsaydım alırdım kucağıma doğru sosyal yardımlaşma vakfına gider ailesini buldururdum.

Muhtemelen annesi eşyalarını dahi nasıl kullanması gerektiğini bilemeyen bir gariban.
-5
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(05.12.25)
Dilencilik bu coğrafyada ciddi bir sektör.

Yüzyıllardır böyle.

Hatta reşat nuri güntekin'in miskinler tekkesi diye bir romanı var, bu işi meslek olarak yapan birinin hatıraları gibi.

Maalesef gerçekten muhtaç durumda olan insanlar da bu durumdan zarar görüyor.
0
anten
(05.12.25)
@Bir sıcak el: Bunu yaptığınızda ailesi yandan koşup gelir, sizi küçük kızı taciz etmekten suçlayarak para çekmeye çalışırlardı büyük ihtimalle.

Bu çocuklar para kazanmaya devam ettikçe bu yöntemler sürecek. anten'in yazdığı gibi, gerçek muhtaçları ayırıp yardım etmek çok zorlaştı.
+3
cosmicstring
(05.12.25)
kırık terazı ile "zabıta terazimi kırdı para kazanamayacağım" diye ağlarlardı. akşam olunca kırıkları toplayıp poşetlerler yarin yine tezgah açarlardı.
0
ground
(05.12.25)
gormedim. bazi seyleri elbette hepimiz biliyoruz fakat bu gibi olaylarda bu tiyatro, bu bir sektor, kesin benden zengindir diyerek hicbir sey olmamis gibi kendimi rahatlatmak da hosuma gitmiyor.
+1
Sour
(05.12.25)
Anlı şanlı devletimiz var. Bize düşmez bu tip sorunları çözmek. Sosyal devletiz tonla vergi ödeniyor. Koskoca devlet bir çocugu bakamıyorsa -ki durmadan millete çocuk yapın diyorlar- bizim elimizden bişey gelmez
+1
michael harddd
(05.12.25)
kızılay'da 10-15 yıldır memleketime dönücem param eksik kaldı diye milletten para toplayan bir teyze vardı. epeydir görmez oldum. 15 yıldır bilet parasını toplayamadı.

yine kızılay'da kızılay avm civarlarında, özellikle biraz serin günlerde ortaya çıkan, duvar dübüne çökmüş, üstündeki uzun kazağı dizlerine örtmüş, yalınayak, eli açık vaziyette, üzgün bir suratla sürekli titreyen bir adam var. bunu hala görüyorum. üstündeki kazak iş kıyafeti. ayakkabılarını üst geçite saklıyor, pantolon paçalarını dizine kadar kıvırıyor, kazağın altından görünmesin diye, kazak da iş kıyafeti. oturup birkaç saat titriyor. sonra sakin bir zamanda kalkıyor, paçaları düzeltiyor, ayakkabılarını alıp giyip gidiyor. ilk zamanlar demiştim ulan günlerdir bi çorap alacak kadar bile para toplayamadı mı diye, sonra civardaki tanıdık esnafa sordum, sincan'da apartmanı (evi değil, komple apartmanı) var dediler.

hala kağıt toplama arabasıyla fenalaşıp bayılanlara ayy yazııık diye yardım etmeye çalışan teyzeler var. bu sektör nasıl bitsin, adamlar meslek haline getirmiş.

çöpün başında çöpten yemek toplamış gibi yiyenler, tartının yanında ders kitabı açmış ders çalışanlar...
+1
kibritsuyu
(05.12.25)
(13)

Yarın terapiye başlıyorum

sekizdokuzon
Nasıl bir kafayla girişmek lazım bu işe? Böyle yıllarca sürecek bir terapi olacak çok büyük ihtimalle, psikodinamik terapi uygulanacak. Terapiye başlayacağım fikri bile epey rahatlattı ama sürece bağlılık geliştirmek, adapte olabilmek adına kendime neler söyleyebilir ya da hatirlatabilirim? Bir ay,
Nasıl bir kafayla girişmek lazım bu işe? Böyle yıllarca sürecek bir terapi olacak çok büyük ihtimalle, psikodinamik terapi uygulanacak. Terapiye başlayacağım fikri bile epey rahatlattı ama sürece bağlılık geliştirmek, adapte olabilmek adına kendime neler söyleyebilir ya da hatirlatabilirim? Bir ay, bir yıl, beş yıl sonraki halimi düşünmeye mi çalışayım, destek alacak olmanın rahatlığına mi bırakayım kendimi bir süre ya da hiçbir şey düşünmeden balıklama atlayayim mi sürece?

Teşekkürler.
+2
sekizdokuzon
(04.12.25)
bildiğim kadarıyla bir sorunun yok. saçıp savurulacak çok mu paran var.
-3
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(04.12.25)
harika. mental olarak da kendinizi hazırlamışsınız o nedenle çok büyük faydasını görürsünüz. güzel günler görürsünüz inşallah.
+1
ground
(04.12.25)
@Karim: Alkol düşkünlüğü, mod düşüklüğü, anksiyete atakları, yeme bozukluğu, sosyal fobi... Hangi birini sayayım kardeş :p
+3
🌸sekizdokuzon
(04.12.25)
Bunun çoğunlukla dalgalı bir süreç olacağını unutmamak en önemlisi bence. İşe yaramıyor gibi hissedeceğiniz zamanlar olacak. Psikoloğunuza güveniyorsanız, iki ileri bir geri tarzı ilerlemeye hazırlıklı olun. Ancak psikologlar da insandır ve iyisi kötüsü vardır. Size tuhaf ve yanlış gelen davranışları/sözleri olursa psikolog değiştirmekten de korkmayın.
0
inawen
(04.12.25)
notlar alın bence her çıkıştan sonra nelere değindiğinizi falan yazarsınız. sonra da ara ara göz atın. çok fayda göreceğinize eminim.

benim psikolğumun unutamadığım sözü şuydu: 40 yılda edindiğin bakış açını bir günde değiştiremezsin demişti ama değişiyorsun da inan.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(04.12.25)
Düzenli terapiye giden arkadaşlar: Hafta içi kayda değer bir olay yaşadığınızda "Bunu kesin terapide anlatırım" diyor musunuz? Hayatı bir tık böyle mi yaşamaya başlıyoruz bir yerden sonra?
0
🌸sekizdokuzon
(04.12.25)
Bi dönem gelicek biraz yıkımlı ağlamaklı geçebilir, bu noktada pes etme. Geçmişteki kişilere düşman olma. Unutma ki bu sana farkındalık getirecek bir süreç. Düşman kazandıracak bir süreç değil
+1
love and trust
(04.12.25)
Rüyalarını not al mutlaka. Bazı konular rüyalarda gelebilir. Belki terapistin de senden rüyalarını isteyebilir
+1
love and trust
(04.12.25)
keşke emdr ye gitseydin, ondan fayda gören çok fazla. geçmiş hislerini de yaz, çocukluğundan beri kim topunu kesmekle tehdit etti, hangi öğretmen seni koroya almadı, o sırada ne hissettin. kim seni engelledi. ilk duyguların çok önemli bir bir yaz.

ama yukarda denildiği gibi oralarda takılıp kalma, ordaki çocuğa sımsıkı sarıl tamam geçti de. :(
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(04.12.25)
İlk seanslar zor geçecek, bu kısma direnmen ve devam ettirmen lazım. Direnip devam ettirdiğinde zaten faydasını da görmeye başlayacaksın.
Ben önemli şeyleri not alırdım unutmamak için, terapiye başlayınca otomatikman rüyalar da anlamlanıyor ve bunları da not almaya üzerine konuşmaya başlıyorsunuz.
Senin adına çok sevindim umarım her şey yoluna girecek.
+1
mutekebbir
(04.12.25)
Düzenli terapiye bir dönem gitmiştim, iki seans arası olan şeyler genelde çok önemli şeyler olmayabiliyor, anlatırsın ama terapist pek üzerinde duracağını sanmıyorum, zaten birkaç seans sonra (bu dediğim belki 6 ay belki 1 yıl) birkaç ağlama krizi, birkaç fırtına sonrası gündelik hayatında neyi neden yaptığını farkediceksin. Gündelik hayat ve 3-4 haftalık durumunu değil, (tahminimce) 30 küsür yıllık hayatını ameliyat masasına yatıracaksınız beraber :)

Ezcümle; papaza günah çıkarmaya gitmiyorsun :) Ha bu arada “geçmiş” değilştirilebilir birşey

Tavsiye; seanslardan sonra biraz iç sesine odaklan. Hayatını sadeleştir. Herkese ve en başta kendine şefkatli ol. Özşefkati geliştir. Ohooo bir sürü spoiler verdim galiba :) yok yok bunlar gerekli
0
love and trust
(05.12.25)
Bu alanda eğitim aldım. Kısa düşüncem: psikologlar hikayedir.

Elbette görüştüğünüzde sizi rahatlatır. Bazı farkındalıklar geliştirirsiniz. Ama aman aman bir katkısı kesinlikle olmuyor.


Psikiyatri ilaç kullanımı bana göre çok daha etkili.

Bunun haricinde yaşamınızı sorunlara yönelik düzenlemeniz, kendinize özbakım zamanları ayırmanız, sınırlarınızı çevreye iyi koymanız, size iyi gelmeyen şeyleri bırakmanız, sağlıklı yaşamanız, egzersiz, gezme tozma alışveriş yapmak çok daha etkili şeyler.


Hele ki psikodinamik terapi tam para tuzağıdır. Psikoloji literatüründe freud’a atıf yok artık.

Sanatın edebiyatın konusu artık psikanaliz.

O yüzden bir süre devam edin baktınız çok aşırı bir değişme gelişme yok bırakın. Yok iyi geliyorsa devam edin.

Ama 4-5 ay geçmiş gözle görülür aşırı büyük bir gelişme yok olsa da olur olmasa da olur havasında ise bırakın. Paranıza yazık.

Sorunlarınız ağırsa psikiyatri takibi ve saydığım yaşam düzenlemeleri çok çok daha katkı sağlar.
0
psmstc
(05.12.25)
Ben de genelde psikiyatristlerle terapi yapmıştım bugüne kadar açıkçası,.psikolog görüşmesi bana da "vites küçültmek" gibi gelirdi. Hakikaten Freud falan ışıklar içinde uyusun ama ne alaka, kafasındaydim. Ama az önce ilk seansimizi yaptık ve terapistin sorduğu sorular ve yaklaşımı o kadar nokta atışıydı ki gerçekten içim çok rahatladı. Her şeyin bir şekilde yoluna gireceği inancımı perçinledi.
0
🌸sekizdokuzon
(05.12.25)
(2)

adana

edgenabby
https://www.instagram.com/reel/DRzsLFhDT0Y/?igsh=NHkxczF1enBlYmpjburası nerede tam olarak?hala faal mi?
www.instagram.com

burası nerede tam olarak?

hala faal mi?
0
edgenabby
(04.12.25)
hala aktif görünüyor.
0
ground
(04.12.25)
elf gözlerim beni yanıltmıyorsa eski adana numune hastanesi. burası önce başa bir yere taşındı bu bina sigorta hastanesi oldu. ardından sigorta hastanesi de kapandı ve şimdi bina atıl vaziyette. Hatta 1-2 sene önce yangın çıkmıştı.

Tahminimde hata payı mevcuttur.
0
nuevo
(04.12.25)
(4)

Elektrik sonrasi yeni kesif

die fetten jahre sind vorbei
Elektrik gibi dunyayi degistirecek yeni bir kesif olacagini dusunuyor musunuz kisa sure icerisinde
Elektrik gibi dunyayi degistirecek yeni bir kesif olacagini dusunuyor musunuz kisa sure icerisinde
0
die fetten jahre sind vorbei
(03.12.25)
Nükleer füzyon olayını son kullanıcıya ulastirabilecek şekilde başarabilirlerse enerji alanında en az elektrik kadar büyük bir devrim olur.
+1
makbur
(03.12.25)
tablet yiyecekler. artık elzem oldu. gıda çok büyük bir sorun. ayrıca hijyen, soğuk zincir, yeterli değil, enfeksiyon alerji zehirlenme olayları çığ gibi büyüyor. iyi değil normal yemek bile lüks olmaya başladı.
-1
ground
(04.12.25)
Yapay zeka devrimi neredeyse elektrik kadar buyuk etki yapacak bana kalirsa.
0
kartonpiyer
(04.12.25)
1950ler sonrası fabrikalaşmada hızlanmayla dünyada hastalıklar arttı. Midemizin değil , tadı dilimize hoş gelen şeylere sağlıklı, güvenilir diyor geçiyoruz.
Trump yönetiminin sağlık bakanlığı farklı ve alışılmışın dışında işler yapıyor. Faaliyetleri özellikle takip edilmeli .
Meselenin bizi de ilgilendiren tarafları var.
kısacası bu soruşturmalar artarsa ve sonuç odaklı yürürse dünya için yeni bir keşif yapılmış olur diye düşünüyorum.
Her akşam iş sonrası eve dönüşte akşam telefonla isteyeceğimiz yemek siparişinden önce bunları da bilmek gerek :

yandex.com.tr

Geçenlerde cola şirketine ABDde hükümet tarafından, tatlandırıcı için gerçek şeker kamışı kullanmaları yönünde uyarı yapılmıştı.

Bir sonraki keşif aşamasında ilaç şirketleri de mercek altına alınabilir .
Uzay çağında olmamıza rağmen(!) Hastalıkların artması ve hastaların iyileşmemesi bu alanda keşif açısından ayrıca incelenmesi gereken bir konu.
-2
diyecevaplandı
(04.12.25)
(7)

Eşiniz araç sigortası yaparken üzerinize ferdi kaza sigortası da yaptırsa ne düşünürsünüz? (Ölüm,sakatlık durumlarına karşı para veren sigorta)

psmstc
Eşine bu sigortadan yaptırıp uçurumdan atan bir adam vardı malum.Sizce araç sigortası yaptırırken bunu karısına haber vermeden karısının üzerine yaptıran bir erkeğin davranışı normal mİ?
Eşine bu sigortadan yaptırıp uçurumdan atan bir adam vardı malum.

Sizce araç sigortası yaptırırken bunu karısına haber vermeden karısının üzerine yaptıran bir erkeğin davranışı normal mİ?
-4
psmstc
(03.12.25)
kaza geçirip sakat kalırsa diye olabilir mi? tedavi masrafları falan. hayat sigortası ile karıştırıyor olmayasın?
0
kisa
(03.12.25)
sigortacı ikna etmiş satmış derim, anormal karşılamam. kocamın beni öldürebileceğine dair bi şüphem yok.
+2
elorelia
(03.12.25)
genelde sigortacı 'abi 1000 lira farkla şunu da ekleyelim mi, hayat bu malum' diye kafa ütüleyince yav ekle deyip geçiyor insan.

bunun üzerine şüphe duymanız asıl ilginç olan.
+2
brkylmz
(03.12.25)
çok şık, çok klas bir hareket. buradan alınganlık yapmak bana tuhaf geldi.
+1
ground
(03.12.25)
Hahaha, ferdi kaza sigortasina benzer baska bir sigortamiz oldugu icin ben yasam sigortasi yaptirttim. esimin böyle düsündügünü anlasam bosanirdim herhalde.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
normal. trafik kazalarında ölüm oranı çok fazla. hayat sigortası da yaptırmayalım o zaman bu mantıkla.
eşinin seni öldürmesinden şüpheleniyorsan boşan gitsin zaten.
+3
jelly bear
(03.12.25)
sigortacılar satıyor onu kısmen zorla haber vermeden bile yapabiliyorlar toplam fiyatı sanki trafik sigortasının gibi söyleyip. Ama sizin durumunuzda sigrotalı olan sizsiniz diyorsunuz, emin misiniz bu konuda? Belki sizi muris olarak kayıt etmiştir, yani tümünü alacak tarafsınızdır.

eğer sizi sigortaladı ise cidden, kendisinin bir sigrotası varsa ve sizin böyle bir güvenceniz yoksa diye yaptırmış olabilir.

edit: eğer 5-10 milyondan az ise kapsamı o düşündüğünüz şey olamaz yani, mantıklı olmaz.
+1
atom karincanin torunu
(03.12.25)
(5)

üst komşuyu uyarmak

asap raki
2 hafta önce bir eve taşındım. üst komşu aşırı sesli konuşuyor. yani hepsini naklen duyuyorum akşamları. evi satın aldığım için gelir gelmez milletle papaz olmak istemiyorum. bunları nasıl uyarayım? kapılarına gidip biraz sessiz olun mu demeli, ses yaptıklarında tavana mı vurmalı ne yapmalı?
2 hafta önce bir eve taşındım. üst komşu aşırı sesli konuşuyor. yani hepsini naklen duyuyorum akşamları. evi satın aldığım için gelir gelmez milletle papaz olmak istemiyorum. bunları nasıl uyarayım? kapılarına gidip biraz sessiz olun mu demeli, ses yaptıklarında tavana mı vurmalı ne yapmalı?
0
asap raki
(02.12.25)
herkesin haklı olduğu bir durum, siz evinizde sessiz sakin oturma hakkına sahipsiniz onlar da alışkın oldukları şekilde yaşama hakkına. belki siz biraz daha haklı olabilirsiniz gerçi ama fark etmez çünkü yapılabilecek çok bi şey yok. "biraz sessiz olun" iyi bi cümle değil bence. tavana vurmak zaten son derece agresif ve itici. iyi ihtimalle ciddiye almazlar, kötü ihtimalle inatlaşırlar. iyi bi saatte bi tabak ikramlık bi şey ya da küçük bi hediye götürüp "merhaba ben asap raki yeni taşındım alt kata, yaa binanın yalıtımı baya kötü olmuş, çok ses geliyor, rica etsem en azından şu günler şu saatler arasında biraz daha dikkat etmeniz mümkün olur mu" gibi konuşmak işe yarayabilir, onlar da makul insanlarsa dikkat ederler. baktınız höt zöt konuşuyorlar, o zaman zaten papaz olmak dışında bi seçenek yok, en azından siz elinizden geleni yapmış oldunuz. yalıtım falan yaptırmayı düşünebilirsiniz ondan sonra.
0
mezzosprite
(02.12.25)
önce üst katta nasıl biri oturuyor onu öğrenmek lazım bence. apartmanda karşılaştığın kişilerle tanışıp laflayıp belki denk getirebilirsin. hiç bilmediğin birinin kapısına ne şekilde gidersen git hep soru işareti. kişiyi bilmeden kapıya gitme işi bence sıkıntılı.
+2
ucurulmamak umidiyle
(02.12.25)
uyarmayın. bununla yaşamayı öğrenin.

benim kapıma gelseniz 'kardeşim ortak alanda değil, evimin içinde konuşuyorum, sesimin tonu bu' der gönderirim geriye.
0
galahad reloaded
(03.12.25)
çok ses yaptıklarında bende sesli konuşuyorum(normal telefonda konuşken, onlara yönelik bir bağırma değil) susuyorlar
0
eja
(03.12.25)
Karşılaştığında konuşmaları ile ilgili muhabbet aç. Mesela noldu o doblo işi adam hala indirim yapmıyor mu gibi.
+1
ground
(03.12.25)
(10)

Bugün ne için şükrettiniz?

sekizdokuzon
Ailem sağ, insanlardan destek ve sevgi görüyorum. Tek başıma hayatta kalabiliyorum. Düzenli bir işim var, karnımı doyurabiliyorum. Sorunlarımı çözecek kadar aklım başımda.Siz bugün ne için şükrettiniz?Teşekkürler.
Ailem sağ, insanlardan destek ve sevgi görüyorum. Tek başıma hayatta kalabiliyorum. Düzenli bir işim var, karnımı doyurabiliyorum. Sorunlarımı çözecek kadar aklım başımda.

Siz bugün ne için şükrettiniz?

Teşekkürler.
+4
sekizdokuzon
(02.12.25)
Hiç bir şeye, başkalarının kötü talihi bana da vurmadı diye sevinmek kötü bir alışkanlık.
+3
nahtoderfahrung
(02.12.25)
Telefonuma çeşitli yerlerden vefat haberlerine dair mesajlar geliyor. Ölümü hatırlamak güzel. Ama bu kadar yakında olduğunu bilmemize rağmen biz ne kadar doğruyuz ayrı konu.
Her halimize şükretmek lazım .
Her şeyin şükrü, kendi cinsindendir.

Karnımızı doyurabildiysek, fakir başkasına da bir çorba ısmarlayabilmeliyiz .
Kendim ise bugün bir fakir evini ziyaret ettim mesela.
0
diyecevaplandı
(02.12.25)
Anaaaa!
Engelim kalkmış.
İngilizce kelime haznemi geliştirmeye devam edebileceğim.

Durun ben bi şükredip geleyim. :D
0
Mirket
(02.12.25)
etmedik. unutmazsak ederiz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(02.12.25)
hiçbir şeye.
0
lazpalle
(02.12.25)
Ota foka şükür etme hali midenizi bulandirmiyor mu? Ben igreniyorum.
Oturuyor şükür kalkiyor şükür? İyi değilsiniz
-4
artıküyeolmakistiyorum
(02.12.25)
geçen salı gripten ölüyordum, kolumu dahi kıpırdatamıyordum, bu salı turp gibiyim. benim bir şey yapmama gerek kalmıyor vücudum o halini hatırladıkça kendiliğinden şükrediyor.
-2
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(02.12.25)
Bugün sabah ehliyetime el konuldu (alkol değil) acil işlerim vardı. Aradıklarım yağdı adeta. Biri arabayı teslim aldı. Diğeri randevuma yetiştirdi. Yarın sabah 2 saatlik yola gitmem gerekiyordu aradığım ilk kişi tamam dedi. Köpekler yalnızdı bir başka aradığım işim bitince hemen geldi beni götürdü yemeklerini verdim. 2 gün içinde ehliyeti geri alacağım ama uzarsa hafta sonu için bile gerek kendi aracı ile gerekse benim aracımla her işimi görecek dostlarım varmış. Hiç beklemiyordum bu arada. Şükür demesem de gurur duydum.
+4
ground
(02.12.25)
İyi haber beklediğimiz birinden haber geldi, oturup biri yaşayacak mı ölecek mi diye beklemek çok zor, belki kimseyi bu şekilde bekletmediğimiz için şükür edilebilir bugün.
0
mutekebbir
(02.12.25)
Nasıl oldu da bu memlekette delirmedim? Gercekten şaşıyorum. Evet şükrediyorum.
Sanırım insan alışıyor tüm bu rezilliğe.
0
luluki
(03.12.25)
(6)

temu'daki çark, kutu vs bir işe yarıyor mu

kibritsuyu
ne zaman temu'ya gireyim, ıvır zıvır bakayım desem en başka yok çarkı çevir, hop ödül kazandın, ikiye katlamak için kutuyu aç, oh ikiye katlandı, ekstra için tekeri döndür, trrrr şansa bak en yüksekte durdu, 500 lira daha eklendi. iki saat boş boş uğraştırıp duruyor. bir sefer üşenmedim sonuna kadar
ne zaman temu'ya gireyim, ıvır zıvır bakayım desem en başka yok çarkı çevir, hop ödül kazandın, ikiye katlamak için kutuyu aç, oh ikiye katlandı, ekstra için tekeri döndür, trrrr şansa bak en yüksekte durdu, 500 lira daha eklendi. iki saat boş boş uğraştırıp duruyor. bir sefer üşenmedim sonuna kadar gittim, 3 ürün al bedava falan dedi, aldım ettim bir türlü olmadı.

bunun amacı ne yahu? güya 2000 lira bedava alışveriş hakkı verdi ama tıss. gerçekten bir işe yarıyor mu, bir şey yapıp, x liralık alışveriş yapana, şu şu ürünlerden şu kadar harcayana falan veriyor mu bu ödülleri?

iş tıraşa bağlıyor diye artık çark mark çevirmeden geçip ne alacaksam parasıyla alıyorum. gerçekten işe yaramasının bir yolu varsa öğretin de ucuza, bedavaya falan alayım.
0
kibritsuyu
(02.12.25)
dün bana 4500 TL çıktı ve hiçbirini kullandırtmadı yine 1700 lira ödemek zorunda kaldım. sanırım bir kere ödetiyor sana alacağın bir şeyi sonra bu 4500 TL'lik kuponu parçalara bölüyor 150-200-250... gibi ve her birini bir alışverişte kullanıyorsun.

mesela 150 liralık kuponla 170 liralık bir şey alıyorsun, aradaki farkı ödüyorsun.
+1
elektr10
(02.12.25)
yok bir faydasını görmedim bende ayda 1-2 şey alıyorum hep normal ödüyorum, uğraşmıyorum artık
+2
sweetoffice
(02.12.25)
yani şöyle oluyor. iki ürün ücretsiz hakkı veriyor mesela. ürünleri onların verdiği listeden seçiyorsun ve geneli 100 tl etmeyen ufak tefek şeyler. e minimum sipariş tutarı değişmekle birlikte bazen 900 diyor bazen 600. yani toplam değeri 200 tl etmeyen iki bedava ürün için durduk yere 900 tl harcamış oluyorsun. + vergiler tabi. haaa zaten ben ıvır zıvır alacaktım diyorsan işte bedava ürün almış oluyorsun.

2000 tl bedava dediğin sanırım 2000 tl kupon dedikleri olay. onda da şu an bi alışveriş yapıyorsun. sana sonraki alışverişlerinde kullanmak için toplam 2000 tllik kupon veriyor ama bildiğim kadarı ile o kuponu bir seferde vermiyor. bir sonraki atıyorum her 500 liralık alışveriş için 150 tl kupon veriyor. yani toplam 2000 tl kupon alıyorsun ama onu kullanabilmek için de toplamda 7000 tl harcaman gerekiyor. ha sık sık alışveriş yapıyorsanız bu da yine mantıklı.

profildeki mesajlar kısmında promosyonlar var. orda indirim verirse kullanıyorum. çünkü gerçekten indirimli veriyor bazı takip ettiğim ürünleri.
+1
elorelia
(02.12.25)
Soruya ekleme yapayım. Bu aşamayı reddedip geçemiyor muyuz? Aradığım ürünü unutuyorum.
0
ground
(02.12.25)
Geçebiliyoruz elbet. Orada burada çıkan pop-up reklamlar gibi köşesinde küçücük çarpı var, basınca geçiyor.

Ben de artık geçmeye başladım da uğraşmaya değerse uğraşayım dedim, anlatılanlara göre pek de değecek gibi durmuyor.
0
🌸kibritsuyu
(03.12.25)
zaten bildiğim kadarıyla 27 euro'luk gümrük sınırı kupon/indirim/promosyon öncesi sınır. yani diyelim kazandığınızı söylediği 2000 tl'lik kuponu 3000 liralık bir alışverişinizde kullandırtsa bile temu ve 1000 liraya düşse, yine de alamazsınız zaten. alışverişinizin promosyon öncesi tutarı 27 euroyu geçmemeli.
0
oldtimer
(03.12.25)
(14)

Krediyle Araba Alma Olayını Bir Türlü Anlamlandıramıyorum

elektr10
Türkiye'de asgari ücretin 3-4 katı kadar maaş alan biri kredi yükünün altına nasıl girebiliyor? Benim mesela özellikle kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan. Ekstra bir harcamam da yok ama bazen evle ilgili şeyler, market alışverişleri, yemek vs gibi masraflarım
Türkiye'de asgari ücretin 3-4 katı kadar maaş alan biri kredi yükünün altına nasıl girebiliyor? Benim mesela özellikle kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan. Ekstra bir harcamam da yok ama bazen evle ilgili şeyler, market alışverişleri, yemek vs gibi masraflarım fazla olabiliyor. Sigaram yok, içkim de yok gibi.

Bunu insanlar nasıl becerebiliyor gerçekten hayret ediyorum. Kredinin üstüne bir de esnek hesaptan mı para çekiyorlar ya da yatırımlarını mı bozuyorlar bir aydınlatın ne olur.

Hayatımda hiç kredi çekmedim bu arada biraz korkuyorum o tip işlerden.
0
elektr10
(01.12.25)
90000 tl maaş alan biri rahatlıkla 40-50 ödeyebilir. harcama kalemlerine bağlı bu.
kredi korkulacak bi şey değil. enflasyonist ortamda borçlanmak iyidir. borçlanma dışında bi şey almaları zor.
+1
jelly bear
(01.12.25)
hiç arabası yokken arabanın tamamını krediyle alan çok az bir kesim. diğerlerinin zaten zamanla modelini yükselttiği bir arabası var, satıp kalan kısmına kredi çekiyor.
0
ground
(01.12.25)
Endişe edecek bir durum yok. Bugüne kadar 3 ayrı araç kullandım, 3'ü de krediyle alınmış araçlar. Enflasyon olan ortamda para biriktirip mülk, araba almak neredeyse imkansız.

Krediyle ürünün fiyatını sabitlemiş oluyorsun, genellikle kredi bitişinde peşinat+kredi anapara+ faiz < aracın güncel fiyatı eşitsizliği ortaya çıkıyor. Çoğunlukla kar etmiş oluyorsun.

Krediyle ürün alınca her ay başı ilk iş taksitini yatırıp kalan paranla bütçeni yapıyorsun. Bir de maaş zammı falan aldığın zaman bütçen rahatlıyor.

Bizim toplumda dayanışma kültürü de yaygın. Kişiler sıkıntıya girdi mi aile, akraba vs. bir şekilde borçlar ödeniyor.
0
Lethe
(01.12.25)
azımsanmayacak bi kesim aileden destek alıyor. direkt nakit olmasa bile aile evinde oturup kira vermiyor zaten en şanslıları. yoksa diğer türlü 80 bin lira maaş alıp, üstüne kirada oturup bir de peşinat biriktirip kalanı da krediyle araç almak imkansız.
0
elorelia
(01.12.25)
Baska bir soru sormussunuz aslinda ama dayanamadim belki surada durdugu bir kac saat icinde bir baskasi da gorur..

Lutfen eger araba cok elzem degilse yani is icin gerekmiyorsa (konfor degil, araba yoksa kovuluyoruz vs. ), yada engelli aile bireyi, cocuk vb. acil durum veya gunluk kullanimda saglik icin gerekmiyorsa kredi ile araba almayin.

Uzerinden para kazanamadiginiz ve surekli kesin ve kes deger kaybedecek bir sey icin kredi almak finansal acidan bir gerizekalilik.
+1
wallcan
(01.12.25)
kredi ile bir şey alınca o şeye erken sahip olmuş oluyorsun denklem bu. mesela ben araba almak için 5 sene para biriktirmeliyim, ama şimdiden kredi alıp arabayı alırsam 5sene arabasız kalmadan konforlu bi şekilde yaşayabilirim.

diyelim ki araba bana kredisi ile birlikte 1 milyona mal olsun, satarken de 800e düşmüş olsun. sonuçta ben 5 senedir arabaya biniyorum arabanın değeri düşse bile bu rakam benim konforuma denk geliyor.
+1
Sadece soruyorum
(01.12.25)
Krediden korkmaya devam edin .
Borçlu kalmamanın lüksünü yaşayın.
Genelde meseleyi kredi ile alınacak eşya veya aracın vereceği fayda orantılı bağlı olarak düşünürüz ama ama hayat her zaman düşündüğümüz gibi gitmez.

Beni aradı çoğu bankanın müşteri hizmetleri. genelde dedikleri şu :
" - ya acil bir durum olursa.." :)
Kişiyi adeta korkutarak borca yöneltmenin bir şekli değil mi bu ?
Hayattaki bu acil durumlar onların ima ettiği şeylerden ibarette değil .
Daha bu yakın zamanda salgın döneminde kriz oldu . Kepenk kapatmalar vs. milletin burnundan geldi.
Sevinenler ise daha çok sene sonuna doğru büyük kâr açıklayan bankalar oldu .
Bir tuhaflık yok mu bu işte ?

Tavsiyem çevrenizle arayı her zaman yakın tutun . Birilerinden borç isteyecek yüzümüz olmalı.
İnsanlar arası güvensizlik ve bireyselleşmeyle birlikte çeşitli finans kurumları aile, akrabanın yerini de aldı.
E tabi bu maddi çıkara dayalı yakınlık, borçların bazen katlanmasına , başka bankadan çekilen kredi ile diğer bankanın borcunu kapatmaya giden zorlanmalara sebep olabiliyor.
-3
diyecevaplandı
(01.12.25)
ev kira değil, sosyal hayat yok. akşam ahaber, trt osmanlı dizisi çekirdek. ayda 60 70 kira ödüyor, bimden ucuz yiyecek içecek olup arabası var dedirtiyor olay bu.

hayatında hiç kredi çekmemekte biraz sıkıntılı bir durum. yani onlar ne kadar garipse sen de bir o kadar garipsin.
0
mikahakkinen
(01.12.25)
Turkiye icin konusuyorsak bence araba satin alma aliskanliklari ile ilgili en buyuk sikinti 2025 yilinda hala yatirim sanilmasi. Su an duyuruda "elime su kadar para gecti, nasil yatirim yapayim, araba alma secenegi nasil" sorusu var duyurda son 1-2 gunden. Pandemi donemi cart curt anormalliklerini saymazsak araba depreciating asset'tir. yani oturdugu yerde "yipranir" ve deger kaybeder. ama millet arabanin alis ve satis fiyatlarini altina veya dolara falan cevirmeyi unuttugu icin turk lirasi uzerinden kar ettim saniyor.

kredi ile almakla ilgili: araba gercekten gerekliyse garip bir sey yok. sirf almis olmak icin veya son derece is goren bir araba varken "yenilemis" olmak icin faiz odemek sacma tabii zira o para borsa veya gayrimenkule falan gitmis olsa daha cok deger kazanirdi.

son olarak muhtemelen sanidigin kadar tutumlu degilsin. Asgari ucretin 3-4 kati maas almana ragmen "kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan" kismi sikintili. "evle ilgili seyler falan"in her ay her ay olmamasi lazim.
0
hot potato
(01.12.25)
öncelikle bazı şeyleri uzun uzun yazmaya gerek yok. çünkü senin kafana yatmadığı sürece mantıklı gelmeyecek fakat atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacak.

Zaten işin mantığı herkes bir şeyleri yapabiliyor olsaydı herkes aynı zenginlikte olursa diğer işleri kim nasıl yapacak,

kısacası aylık 30 bin lira ile arabasını, evini alan insanlar var iken aylık 100 bin ile geçinemeyende var.

zaten burada devreye giriyor risk,girişim,bilgi,beceri


2018 yılında adam focus 2018 benzin manuel aracı sıfır 14850 euro almış. enflasyon ile bugün para 18600 olması lazımmış. forum.donanimhaber.com
2025 yılında aynı aracı 7 yıl kullandıktan sonra 20300 euro satıyor. www.sahibinden.com
0
sivri sinek
(02.12.25)
"borclu olmamanin luksunu yasayin" genele vurulamaz. araba bir asset degildir, teknik olarak deger kazanmaz. ama mulk ve toprak icin aynisi soylemez.

eger ben 15 sene once ilk 50m2 dairemi almasaydim su anda hala kiraciydim, ve isin kotu tarafi artik ev alma olasiligim yavas yavas kaybolacakti.

turkiye'de deger kazaniyormus gibi gozukmesinin nedenleri var, paran surekli deger kaybediyor, limitli arac girisi var bu da karaborsa yaratiyor, bir de surekli vergiler arttiriliyor. yani bir nevi sen devletin alacagi vergiye ortak cikiyorsun. berbat bir sistem tabii. ama uzun vadede zaten surtulebilir degil, bir kazanc kapisi olamaz.

bir de turkiye'de sifir takintisi var, herkes herseyin ilk sahibi olmak istiyor.
riske girerken bu tarz dangalakca geleneklerden siyrilarak adim atmak lazim.

ozetle araba lazimsa, ayagini yerden kesecek bisey al, bitsin gitsin. sifir alip 2 milyon tl krediye girmek zorunda degilsin. yarin gidip istedigim sifir araci alabilirim mesela, ama 10 yasinda bir araca biniyorum, cunku olay sadece 4 teker ustunde yuruyen bur teneke, bunun uzerinde bir anlam yuklemek sacmalik.
0
cooperr
(02.12.25)
@hot potato savurgan olduğumu düşünmüyorum ama kaliteli yemeyi, giyinmeyi ve gezmeyi seviyorum. mesela peynirimi, yumurtamı, zeytinyağımı, etimi iyi yerden alırım... ya da zara'dan 4 tane gömlek değil de x bir markadan 1 tane alıyorum ve yıllarca giyiyorum. bu x marka genelde premium bir marka oluyor.

bunlar tabii kişilik ve alışkanlıklar meselesi. kimisi yemeğinden içeceğinden kısar en son model telefonu, arabayı alır, kimisi de materyalist değil de daha deneyimsel yaşar. ben sanırım ikinci kategorideyim.

benim anlamak istediğim yine de çok savurgan olmasan da bu kredileri ödeyenler nasıl zorlanmıyor ya da bu riske giriyor o garip geliyor bana.

@mikahakkinen evet biraz garibim gerçekten ama kredi yerine daha çok ailemden kredi çekip esnek bir ödeme planı yapıyorum ama tabii bunlar genelde ihtiyaç kredisi oranında oluyor :)
0
🌸elektr10
(02.12.25)
bu ülkede araba en iyi hava atma aracı. adamın giyecek donu olmasa bile o suv'sini alır, havasını atar. onlar mı akıllı, biz mi akılsızız yoksa biz mi akıllıyız, onlar mı akılsız hiç bir zaman çözemeyeceğim. düşündükçe içinden çıkamıyorum:)
0
nothing in my way
(02.12.25)
Herkes cevap vermiş güzel güzel.

Konu hangi orandan ne kadar çektiğinizdir bence. Şu anki koşullarda/oranlarda yüksek miktarda araç kredisi, araç zorunluluk değilse safi zarardır. Ha ne olur hep derim, 1 milyon paranız vardır, 200-300 bin fark ile hem daha iyi hem yeni bir araç alabiliyorsunuzdur, daha konforlu oluyordur, mantıklıdır belki 1 milyona alacağınız aracın açabileceği masraflara karşın bile mantıklı olur ama sadece cüzi bir miktar için mantıklı yine de.

Bu arada bundan 3.5 yıl önce sırf kredi çekebilmek için araba almıştık abimle ortak, yarısına kredi almıştık, oran 1.59'du. 36 ay taksitli, zaten 6. ayda kredi faizini çok rahat çıkarmıştı araç, bazı koşullarda da kredi mantıklı olabilir.

Yani en önemli konu kredi oranı, şu anda türkiye koşullarında ise ev kredisi harici krediler genel olarak mantıksız çünkü %15 kkdf + %15 bsmv var, yani yazan oranın %30 fazlası gerçek faiz oranı. mesela sıfır araç alırken kabul eden bayi bulursanız karta vade farkı ile taksit yaptırmak da mantıklı.

Benim hesabım basit; aylık her şey dahil %4'ü geçmezse borçlanma maliyetiniz makuldür, %3 altına iniyorsa oran bir şekilde nakit kullanmak yerine o borcu kullanırım.
0
atom karincanin torunu
(02.12.25)
(7)

Avukatlar bakabilir mi?

gakgul
Merhaba, 4.5 yıl önce kiraladigim evi Kasım ayında boşalttım.Ev sahibine bir ay önceden haber verdim. Ev sahibi benden kalan kiraları talep edebilir mi mahkeme yoluyla? Kiralar ilk yıldan sonra yıllık uzatılıyor ya. Ve ya ev uzun süre boş kalırsa zararını bizden talep edebilir mi?
Merhaba,
4.5 yıl önce kiraladigim evi Kasım ayında boşalttım.Ev sahibine bir ay önceden haber verdim. Ev sahibi benden kalan kiraları talep edebilir mi mahkeme yoluyla? Kiralar ilk yıldan sonra yıllık uzatılıyor ya. Ve ya ev uzun süre boş kalırsa zararını bizden talep edebilir mi?
0
gakgul
(30.11.25)
Veriler yetersiz.
Soru 1: Kontrat tarihiniz nedir?
Soru 2: Yazılı bir kira sözleşmeniz olduğunu düşünüyorum, varsa erken boşaltmaya ilişkin bir hüküm var mı?
Soru 3: Ev sahibine hangi yolla haber verdiniz?
Soru 4: Haber verdiğinizde ev sahibinin tavrı "tamam ok bana uyar" mıydı?
Soru 5: Evi boşaltma gerekçeniz nedir?
Soru 6: Anahtarı nasıl teslim ettiniz?
Soru 7: Yeni kiracı bulmaya yönelik çaba gösterdiniz mi?
...

Kafamda deli sorular, kolayca çözemiyorum.
0
yap desem yapmazsin he
(30.11.25)
1 Kontrat tarihi 15.03.2021.
2 Kontrat standart kontrat olduğu için hem bı ay önce haber verilerek boşaltılır maddesi var. Hem sözleşme ilk yıldan sonra yollik uzar maddesi var
3 hem telefon hem WhatsApptan haber verdik ekran görüntüsü olsun diye
4 evsahibi problemli biri sağı solu belli olmaz bizde önceki kiracilariyla mahkemelik olmuş hep.
5 ev aldık kendi evimize gectik
6 anahtarı evsahibinin atadığı emlakciya teslim ettik
7 bı ayda tek bı kişi bakmaya geldi evi gösterdik o kadar b
0
🌸gakgul
(30.11.25)
Hocam teknik olarak martta başlamış sözleşme birer sene uzatmayla marta kadar sürer.

bu sene de uzattığınıza göre marta kadar sözleşme geçerli.
Yani teknik olarak sözleşmenin gerektirdiği kirayı isteyebilir sizden.

Ha bu devirde bütün ev sahipleri kiracısı çıktığı için bayram eder hemen daha yüksekten kiraya verebilmek için, uğraşmaz bile.

Ama problemli bir tipse ve ev boş kalırsa uzun süre marta kadar olan kiranın peşine düşebilir.
0
anten
(30.11.25)
“Kış günü ben kiracıyı nerden bulayım, ansızın evden çıktı beni mağdur etti” diyerek sizden makul bir bedel talep edilebilir. Bu makulün içini iş o raddeye gelirse bilirkişi yoluyla hakim dolduracak. Meslektaşın belirttiği üzere kalan kira miktarları toplamını bir limit gibi düşünün, bu doğru parçası üzerinde bir nokta takdir edilebilir. Buradaki takdiri; sizin çabanız, kalan kontrat süresi, yaptığınız bildirim, evin kiralanmaya elverişliliği (konumu vs), evden ayrılış nedeniniz, yeni kiracı bulunma süresi gibi pek çok faktör etki eder.

Şu da var, ev sahibi olsam uğraşır mıyım? Uğraşmam. 3-4 Ay kalmışken avukat masrafı, tevzi masrafı, bilirkişi ücreti vs derken astarını geçer. En fazla, kalan ayların kirası icra yoluyla isterim, başlatacağım icra takibine de itiraz gelirse dava yoluna gitmem. Ev sahibi icraya koyarsa itirazınızı yapın yani.
0
yap desem yapmazsin he
(01.12.25)
isteyebilir.
0
liberal
(01.12.25)
Üstteki cevaplar +1

muhtemelen şöyle; bu iş mahkemeye giderse hakim o bölgedeki makul kiralama süresini dikkate alacaktır. (bilirkişi raporu ile belirlenecek) yani mesela bahsettiğiniz evin bulunduğu bölgede bir ev kiralama ilanına konulduktan sonra 1 ay içinde kiraya verilebilecek gibiyse, siz de zaten 1 ay önce haber verdiğiniz için aleyhinize bir şey çıkmayacaktır.

ama kiraya verilme süresi Yargıtayın kabul ettiği makul süre 3 ay diye aklımda kalmış. 3 ay gibi kabul edilirse siz 1 ay önceden haber verdiğiniz için ev sahibinin 2 aylık kira zararına neden olmuş olacağınız için 2 aylık kiradan sorumlu tutulursunuz.

ancak üstteki cevaplarda da belirtildiği gibi uygulamada böyle davalar oldukça az, ev sahipleri uğraşmaz böyle işlerle. tabi aranızda çok büyük bi husumet varsa vs sırf strese sokmak için yaparsa bilemem. sonuç olrak böyle bir dava ile karşılaşsanız bile sıkıntı etmeyin, bir avukat ile ilerleyin. mahkeme hakkaniyete göre takdir edecektir.
0
Sadece soruyorum
(01.12.25)
erken tahliye etmişsiniz. daha kontratın bitmesine 6 ay varmış yazdığınıza göre. bu bir tazminat talebi sebebidir. normalde eskiden geri kalan 6 ayı da talep edebiliyordu ev sahibi. ancak bu tazminat yargıtayca 3 ay olarak sınırlandırılmıştır. ha bu arada kiralanırsa daha da düşecektir. kesin bilgi yayalım.
0
ground
(01.12.25)
(8)

Erkekte gümüş kolyeyi nasıl buluyorsunuz?

msb
SB.
SB.
0
msb
(30.11.25)
kolye yakisan erkek görmedim. gümüs, altin, metal, ip fark etmez. nacizane sevmiyorum. ama erkekte kolyenin seveni cok. begeniyorsan tak, millet ne düsünüyor salla.
+4
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.11.25)
erkek olarak itici buluyorum.
+1
jelly bear
(30.11.25)
Şahsen ben kadın olarak beğenmiyorum . Atanamamış 90'lar popçu gibi duruyor. Ama kimin ne düşündüğü hiç önemli değil, beğenen taksın +1
+5
kullanicadi
(30.11.25)
bence cinsiyetten bağımsız, kişinin boynu ince ve uzunsa; kolye de nigga zinciri tarzı kıro bişey değilse, yakışıyor. bu tarife uyan erkeklere de yakıştığını düşünüyorum.
+1
lil siztah
(30.11.25)
zincir kolyeler tam anlamıyla berbat. kekoyum diye bağırıyor. normalde keko turnusolü olan bir şey nasıl bu kadar yaygınlaştı aklım onu da almıyor.
+1
black holes in the sky
(01.12.25)
ben beğeniyorum, eşim de takıyor.
-1
elorelia
(01.12.25)
kolyeye göre değişir, rapçi kolyeleriyle itici duruyor ama zarif figürlü bir şeyse güzel duruyor.
0
koela
(01.12.25)
esmer hatta afrolara çok yakışıyor.
-2
ground
(01.12.25)
(12)

Çok sevdiğiniz bir sanatçı hakkında olumsuz haber çıkınca

yakalayamadığın.ışıklar
O kişiye bakış açınızda değişme ve ilginizde azalma oluyor mu?
O kişiye bakış açınızda değişme ve ilginizde azalma oluyor mu?
0
yakalayamadığın.ışıklar
(30.11.25)
Evet ırkçılık, şiddet, taciz gibi bir durumu varsa kill your idols düşüncemi devreye sokuyorum, sanat ve sanatçı bu kadar yüksek eşsiz ilahi varlıklar değiller, şu çağda o kişinin muadili onlarca başka sanatçı bulabilirim
+5
grimavi
(30.11.25)
hp filmlerini artik izlemiyorum, sadece kitaplarini okuyorum cünkü bazi aptalliklara tahammülüm yok.
lale mansur, tamer karadagli, hülya kocyigit falan midemi kaldiriyorlar.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.11.25)
Kesinlikle! Zamanında "akil sanatçı" olarak açıklanan kim varsa silmiştim öncesinde her ne kadar seversem seveyim
+1
hakmut
(30.11.25)
olmuyor. zaten bu kişilerin insan olarak mükemmel olduklarını falan düşünecek kadar saf değilim. veya benimle aynı dünya görüşünü paylaşma zorunlulukları da yok. sanatıyla ilgilenirim gerisine bakmam. kişisel bağ kurduğum bi sanatçı yok. yani yaşayanlardan yok. o yüzden önemsemiyorum. sanatını tüketiyorum sadece
0
f02561
(30.11.25)
Olumsuz haber dediğimizin içeriğine bağlı. Taciz, homofobi/transfobi, şiddet gibi olaylar için, evet. Kimseden mükemmellik beklemiyoruz ama o kişiler benim üzerimden para kazanmasın istiyorum. O yüzden lisanslı H.Potter ürünü almıyorum, yeni yapımlarını izlemiyorum. N.Gaiman'ın dahil olduğu projeleri izlemiyorum, kitaplarını almıyorum, bazı Türk yazarları okumuyorum.
+1
kobuzchu kiz
(30.11.25)
Sanatçı dediğimiz babamızın çocuğu değil. siyasiler gibi de biz seçmedik. karşımıza çıkardılar. koyun sürüsü gibi arkasına takılanlara baktık, çokça tvlerde gördük, yayınları çok izleniyor veya çok satıyor ve baktık onlarla huylarımız da neredeyse aynı , bizim ortalıkta yapamadıklarımızı yapıyorlar ve sonunda "evet işte bu dedik " hayranları olduk.
Haklarındaki (iftira hariç ) olumsuz haberler gerçek olmasa bile temel toplum değerlerinden uzaksa neden takip edelim ? sonuçta ilaç değiller.
bazıları toplum algılarıyla oynamakta etkin rol üstleniyor. Böyleleri de batı gibi dışarıdan değil "içimizden biri(!) " olduklarından, onlarla aynı dili konuştuğumuzdan bir sorun görüyoruz.
Çeşitli tepkiler aldıktan sonra kimi canı sıkılanlar için ise İngiltere'ye, ABD'ye gitmek yerleşmek favori olan adetlerden.

Örneğin, bir baskında uyuşturucu kullanandığı kesinleşen sanatçılığının değeri nedir, hangi tür hayran kitlesine hitap ediyor ?
Bu nüfus sayımızla yerlerini tutacak başka hiç kimse kalmadı mı ?
Bunları da sormak lazım.

Bir de onların albüm dizi gibi bir projelerinin çıkmasına yakın zamanda hatırlatmalarını sağlayacak bazı yapay haberler de söz konusu.
Bu gibi şeyler zamanında kimi skeçlere de konu olmuştu.
Kitap yazanları da oluyor.
Bize kültürel katkıları ne ?
0
diyecevaplandı
(30.11.25)
oluyor. mesela ayhan sicimoglu'nun videolarini izlemiyorum artik, izleyesim gelmiyor.
0
Sour
(30.11.25)
evet. çok sevmeme rağmen neil gaiman'ı hayatımdan çıkardım. babamın oğlu olsa harcarım, hele de taciz/tecavüz/şiddet içerikli bir durumdan bahsediyorsak.
0
south park in kapusonlu uyesi
(30.11.25)
direkt o kişiden sogurum
0
koela
(01.12.25)
çok da severim ama 2010'da yetmez ama evet dediğinden beri sezen aksu'ya karşı bi mesafeliyim. yılların hatırı var, tam da silemedim ama eskisi kadar hayranlığım yok. şarkılarını ondan dinleyeceğime cover'larını tercih ediyorum mesela spotify'da.
0
kibritsuyu
(01.12.25)
mal gibi yandaşlık yapanlar hariç pek etkilemiyor. sanatına bakıyorum.
0
ground
(01.12.25)
unlulerin yaptigi is ile dogrudan alakali degilse, beni baglamaz.
dogrudan bagliysa buyuk sikinti.

misal, sezen aksu zaten benim politik olarak ne dusundugune onem verdigim biri degil, sadece iyi bir soz yazari. o yuzden yetmez ama evetci olmasi bana sadece siyaseten vasat ve oradan nemalanmaya calistigini gosteriyor. ama benim icin hala iyi bir soz yazari.

obur taraftan, bir gazetecinin cikip bir mafya lideri hakkinda "varligiyla onur duydugum" diye soze baslamasi, benim icin buyuk sikinti.
0
cooperr
(02.12.25)
(7)

Benzin niye çaydan daha ucuz

messina123
1 bardak benzin 10 lira, 1 bardak çay 20 lira. Buradaki mantık ne?
1 bardak benzin 10 lira, 1 bardak çay 20 lira. Buradaki mantık ne?
+1
messina123
(29.11.25)
Benzini bardakla ya da çayı galonla almıyorsun.
+4
osssy
(29.11.25)
Çünkü benzin, sizi çay içmeye mekana götüren bir araçtır.

biri kilometre yaptırır, diğeri dedikodu yaptırır :)
+1
Rondak
(29.11.25)
Arz/talep dengesi. O çayı 5 liraya da satabilirler. Ama o zaman maksimum kâr elde edilemez. 50 yaparsa bu sefer talep düşer. Yine kâr maksimize edilemez. Çayı piyasa fiyatı (satıldığı yerin bulunduğu konum, verilen hizmet, çayın lezzeti, bardağın şekli vs. gibi faktörler de düşünüldüğünde) elde edilebilecek maksimum kâra göre belirlenir.

Benzin de benzer mantık. Bir ara sırf Rusya'ya girsin diye Araplar hayvan gibi petrol üretimini artırdı. O kadar talep yokken arzı artırırsan (ürün piyasada fazlalaşmış olur) piyasa fiyatı düşer. Benzinin fiyatı da arza bağlı olarak değişiyor. Talep genelde çok oynak değil. Fiyatı arz üzerinden belirliyor petrol üreten ülkeler.
0
himmet dayi
(29.11.25)
Arz talep +1

Ayrıca kim benzinin çaydan daha değerli olduğunu söyledi ki.
Buna ek, 1 bardak benzinle en fazla ne yapabilirsiniz? 2-3km anca götürür herhalde.
0
substituent
(29.11.25)
Çaydaki maliyet kullanılan toz çay, şeker vs değil ki. Personel, kira, patrona kalacak para falan bir süzgeçten geçip çay fiyatı olarak yansıyor. Bir nevi orada oturma parası, ayağına çayın gelmesi parası vs.
0
mbond
(30.11.25)
AI ya göre 1 bardak çayın maliyeti 75 kuruş. Ki bence fazla hesapladı.
+1
ground
(30.11.25)
Mantik su: cay luks tuketim urunu. gerekli degil. cay olmazsa baskabir sey icersiniz.

Benzin oyle degil. Benzin gerekli. Dunya benzinle donuyor. Benzinle ise gidip geliyorsunuz, benzinle ucuyorsunuz... pahali da olsa aliyorsunzu. Ucuz da olsa aliyorsunuz.

Benzinin daha pahali olmasi lazim. Cay dedigin basit bir tarim urunu, islenmesi, transport edilmesi basit. Iscisine verilen ucret belli.

Benzin oyle degil, dunya kadar maliyeti var. Karmasik kimyasal islemlerden gecirilmesi gerek. Ben rezervuar muhendisiyim. Sadece benim yillik maliyetim $200.000 dolardan fazla. Herhangi bir cay isleme surecinde calisanin bu sekilde bir maliyeti oldugunu sanmiyorum...

Cay belki sadece belirli bolgelerde yetistigi icin degerli olabilir. Benzin de cogu yerde devlet tarafindan subvanse edildigi icin pompada daha ucuz olabilir.

Bardak cay yukarida yazildigi gibi isletme giderleri yuzunden pahali olabilir ama benzin caydan daha onemlidir :)
0
thetruenorthstrongandfree1
(30.11.25)
(14)

Gerçekçi bi dizi arıyorum. Hayatta olan biteni anlatan.

luluki
Mesela how i met, breaking bad tarzı şeyler kurmaca. Normal hayatta böyle şeyler yok.Behzat gibi. İşinde gücünde adamlar, cinayet oluyor, gidip buluyorlar. Sıradışı şeyler yok. Hayatın kendisi. Eskilerden ikinci bahar gibi.Aşk olur, polisiye olur, komşuluk olur.
Mesela how i met, breaking bad tarzı şeyler kurmaca. Normal hayatta böyle şeyler yok.
Behzat gibi. İşinde gücünde adamlar, cinayet oluyor, gidip buluyorlar. Sıradışı şeyler yok. Hayatın kendisi. Eskilerden ikinci bahar gibi.
Aşk olur, polisiye olur, komşuluk olur.
0
luluki
(29.11.25)
İlk aklıma gelen ‘this is us’ oldu.
+2
pop art
(29.11.25)
this is us +1
virgin river küçük bir kasabada herkesin birbirini tanıdığı bir yerde geçiyor ama ufaktan pembe dizi gibi de.
shrinking olabilir belki ama o da psikologlara realist gelmiyordur :D
ted lasso'nun eh yok artık dedirten tarafları var ama insan ilişkilerini gerçekçi yansıttığını düşünüyorum dizinin.
0
black holes in the sky
(29.11.25)
When They See Us
0
Amaranta ursula
(29.11.25)
Line of duty
0
mikahakkinen
(29.11.25)
the bear
0
eileengray
(29.11.25)
mymister
0
Rondak
(29.11.25)
Üvey Baba
+4
yurtsuz john
(29.11.25)
eskilerden baba evi süper baba

bazı yerleri kurmaca ama gerçek hayata çok da uzak değil ekmek teknesi

ikinci bahar'ı söylemişsiniz zaten
0
exlibris
(29.11.25)
Sopranos
The Wire
Better Call Saul

Üçünü de izledim. Hepsi birbirinden gerçekçi diziler. Bu dizilerde olan olayların son derece benzerlerini kimi zaman bizzat yaşadım, kimi zaman sözüne itibar ettiğim insanlardan dinledim. Üç dizideki karakterlere son derece benzeyen insanlarla tanıştım, iş yaptım.
0
10551037
(29.11.25)
çernobil
+1
hold the door
(29.11.25)
Northern exposure.
0
logisticsmanager
(29.11.25)
Narcos. Evet narcos serileri. Gayet de gerçek yaşamla aynı şeyler. Dizinin tadı da buradan geliyor.
0
ground
(30.11.25)
Six feet under
0
egerbiryolcu
(30.11.25)
1) borgen - danimarkali politikacilarin hayatlari, mutevazi bir yasam.
2) downton abbey - ingiliz soylularinin hayatlari, gundelik yasamlari, sorunlari.
3) ricky gervais'in after life'i - karisini kaybeden bir adamin gundelik hayati.
4) skam - norvecli ergenlerin hayatlari, cok az aksiyon var ama partiledikleri icin, aykiri bir sey yok.
0
Sour
(02.12.25)
(10)

Eve gelen dilenci

anten
Demin kapı çaldı, açtım kapıda tuhaf bir kadın vardı. Yanında da ufak bir çocuk vardı. Kadın kapıya yaslanmış halde gibiydi ben açtığımda. Kapıyı dinliyordu bence.Yardım topluyorum abi dedi ama yok dedim kapattım kapıyı.Takip ettim direkt diğer katlara da gidecek mi diye direkt binadan çıktı başka b
Demin kapı çaldı, açtım kapıda tuhaf bir kadın vardı. Yanında da ufak bir çocuk vardı. Kadın kapıya yaslanmış halde gibiydi ben açtığımda. Kapıyı dinliyordu bence.

Yardım topluyorum abi dedi ama yok dedim kapattım kapıyı.
Takip ettim direkt diğer katlara da gidecek mi diye direkt binadan çıktı başka binaya bile uğramadan sokakta yürüyüp gittiler.

bence evi ya da binayı kolaçan ediyordu ama ben mi paranoya yapıyorum? Yoksa paranoyamda haklı mıyım?
+1
anten
(28.11.25)
Varsa o saatteki giriş koridolardaki güvenlik kamera kayıtlarına bakın.
0
diyecevaplandı
(28.11.25)
hırsızlığa gelmişlerdir. klasik hırsız taktiği bu.
+4
cisimcik golgi
(28.11.25)
Peki önümüzdeki günler için bir paranoya yapayım mı?
0
🌸anten
(28.11.25)
oturduğum apartmanda her katta 2 daire var. geçmiş zamanda yangın dedektörü şeklinde bir güvenlik kamerası takmıştım benim kapıyı görecek şekilde. dilencisini de gördüm, para pul almak için gelen ramazan davulcusunu da, apartman arasında duran bisikleti çalmaya çalışırken yakalaım bir defa bi davulcuyu. aynen dediğiniz gibi kapı dinleyen sonra karşısına çıkınca dilenci numarası yapan da gördüm.

geçen su tesisatı yenilendi evin. o zaman o kamerayı söktüm. baktım olmayacak internetten sipariş verdim 2 adet kamera görünümlü kamera taktım. dairenin içine kadar kablosunu çektim ama henüz tadilat sebebiyle bağlantısını yapmadım. emin olun o kameraların orda olması ve daireye kablo girmesi bile çok büyük caydırıcılıktır.
+2
Fodera
(28.11.25)
paranoya yap. klasik bir taktik bu. iceri söyle bir göz atmistir. evde esyalar falan gözüne iyi kalite gözüktüyse tekrar ugrayacaktir ama bu sefer kapiyi calmayacaktir.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.11.25)
Guvenlik kamerasi takin. Alarm takin. Kapi kilitlerini kaliteli ozel kilit kullanin. Kilitler mutlaka yeni tip rozetli olsun. Bunlar 2025 yilinda şart artik.
+4
die fetten jahre sind vorbei
(28.11.25)
Hırsız evi yokluyor. Aynısı başıma geldi, öncesinde kapı da çalmadı kedilerim huylanıp kapıya gidince ben de kapıyı açtım. Kadın kapıyı dinliyormuş neredeyse içeri düşecekti. Ne oldu dedim, bilmemkime baktım yanlış ev herhalde dedi kaçarcasına gitti. Aynı gün yan apartmanda öğrenci evine hırsız girmiş kesin bu kadındı. Dolana dolana gidiyor demek hangi evi denk getirirse patlatıyorlar.
+4
koskoca kirpi
(29.11.25)
Sizin şüphelendiğinizi anlamış. O yüzden başka bir yere uğramadan direk bölgeyi terk etmiş gayet akıllıca.
+2
ground
(29.11.25)
maalesef şüpheli bir durum izlemeye çıkmışlar. ben olsam eve kapıdan başka herhangi bir giriş seçeneği yoksa Ezvız Db2 Pro tarzı bir ürünü en kısa sürede takarım. eğer kapı haricinde de giriş seçeneği varsa bi güvenlik sistemi düşünürüm.
0
bravoteam
(29.11.25)
Dilencinin eve gelmesi pek alışılmış durum değil. Bu 90 larda oluyordu bazen ama uzun zamandır böyle bir şey duymadım.
0
michael harddd
(29.11.25)
(6)

Tek tip giyinmek. Mutfağı restoran ürünleriyle tamamlamak adı neydi?

ground
Marka yok. Her şey tek tip beyaz tabaklar beyaz kase ve meze tabakları. Herhangi bir restoranda göreceğiniz standart ürünleri kullanmak. Abidik gubidik renkli ve moda hiç bir şeyi mutfağa sokmamak. Bazı erkeklerde de 20 tane siyah pantolon, 20 tane beyaz gömlek sahibi olup tek tip giyinmek. Eren Tal
Marka yok. Her şey tek tip beyaz tabaklar beyaz kase ve meze tabakları. Herhangi bir restoranda göreceğiniz standart ürünleri kullanmak. Abidik gubidik renkli ve moda hiç bir şeyi mutfağa sokmamak. Bazı erkeklerde de 20 tane siyah pantolon, 20 tane beyaz gömlek sahibi olup tek tip giyinmek. Eren Talu galiba böyle biriydi. Bunun genel bir adı var mı? Giyim değil de diğerini uygulamak istiyorum.
0
ground
(27.11.25)
Minimalizm (sadecilik) bu söylediğini karşılamıyor mu?
0
Mirket
(27.11.25)
Mirket; tam karşılamıyor. Belki 36 kişilik tabak kase vs takımı olacak ama markasız, endüstriyel mutfak ekipmanları satılan yerlerden almak istiyorum. 20 sene sonra bile aynı takımlar olsun, kırıldıkça yenisini alayım mesela. Biraz da tüketim trendlerine tepki gibi. Böyle bir şey var ama bulamadım.
0
🌸ground
(27.11.25)
monochrome mu acaba? bilemedim oyle aklima geldi. bu arada aradigin seyler metro market'te var tam olara. restoranlar vs de oradan aliyor cunku.
-1
arakaali
(27.11.25)
ben otistik diyorum, bunlar o tarz takintilar cunku.
hep ayni kombini giyen bir arkadas vardi, beyaz gomlek, kot pantalon, siyah makosen.
agir otistikti.
0
cooperr
(27.11.25)
essentialist bir bakıma
0
eileengray
(27.11.25)
ton sür ton?
-2
lüzumsuz adam
(28.11.25)
(1)

drone lazim, ne alayim?

cooperr
bir tane drone alacam, fiyat performans urunu ariyorum.mustakil evlerin havadan fotograflarini cekmek icin kullanmak istiyorum, evler 2-3 katli, 10 metre yukseklige cikip yuksek cozunurlukte foto cekse yeter. Video'ya cok da gerek yok. son model birseye ihtiyacim yok. cok profesyonel olmasina da ger
bir tane drone alacam, fiyat performans urunu ariyorum.

mustakil evlerin havadan fotograflarini cekmek icin kullanmak istiyorum, evler 2-3 katli, 10 metre yukseklige cikip yuksek cozunurlukte foto cekse yeter. Video'ya cok da gerek yok.

son model birseye ihtiyacim yok. cok profesyonel olmasina da gerek yok, basit isimi goren bisey olsa yeter.

baktim DJI mini 5 cikmis ama fiyati benim butcemi asiyor. DJI mini 3lerin fiyatlari oldukca dusmus durumda.

3 alsam yeter mi? Yoksa en kotu 4 mu almaliyim?
3/4/5 arasinda ciddi farklar var mi?
DJI disinda baska marka onerir misiniz?

Tsk!
0
cooperr
(27.11.25)
Başlangıç için 2 yıl önce mini se 2 aldım. Hâlâ değiştirmeye ihtiyaç duymuyorum. Tek sıkıntısı dikey 9:16 formatında çekmiyor. Onu da geniş açı çekip kendim ayarlıyorum.
0
ground
(27.11.25)
(4)

Yaş Zeytin Kurmak

rock n roll
Bir ay önce yaş zeytin kurdum. Önce üzerlerine çizik attım ve bir kavanoza koydum üzerine de suyunu ilave ettim. İki günde bir suyunu değiştiriyorum ama bir aydır olmadı. Çok sert ve çok acı. İlk defa yaptım. Bu ne zaman olur ya da olur mu? Umudumu ne zaman kesmem lazım?
Bir ay önce yaş zeytin kurdum. Önce üzerlerine çizik attım ve bir kavanoza koydum üzerine de suyunu ilave ettim. İki günde bir suyunu değiştiriyorum ama bir aydır olmadı. Çok sert ve çok acı.

İlk defa yaptım. Bu ne zaman olur ya da olur mu? Umudumu ne zaman kesmem lazım?
0
rock n roll
(27.11.25)
Çizik baya sürüyor, cinsine de bağlı. Eninde sonunda olacak, zeytin diri kaldığı sürece devam edin. Cesaretiniz kırılmasın, ama bir dahakine zeytini kırarak yapın.
0
akhenaten
(27.11.25)
Sert domat zeytinini çizdiysen ve çizerken de çok nazik davrandıysan geç olacaktır. Sıkıntı yok. Beklemeye devam. Yenmeyecek şekilde yumuşamadığı sürece sorun yok. Tatlanmadan da yumuşamaz zaten. Umut kesmelik bir durum yok yani.

Ek: Bir daha zeytin alırken iki parmağının arasında sık. Cırrrk diye patlıyorsa, sulu suluysa, çekirdeği etinden hemen ayrıldıysa, çekirdeği bütüne nazaran ufaksa o zaman al. Yoksa alma.
0
Mirket
(27.11.25)
Tuz atmadın mı? Ayrıca çizmek yerine kırmak daha iyi sonuç verir yeşil zeytinde. Ama bira hızlı tüketmeniz gerekir.
0
ground
(27.11.25)
Markette bir teyze kilo kilo alıyordu ben de ilk defa yapacağım o yüzden teyzeye sordum çok aldığına göre iyi biliyordur diye.

Üzerine çizik atıp, iki günde bir suyunu degistireceksin, bir ayda olur dedi. Sonra tuz, baharat, yağ koyarsın, nasıl seversen dedi. Hatta bir komşusu 15 günde yapmış. Ben de onun demesine göre yaptım :)
0
🌸rock n roll
(27.11.25)
(1)

anlaşmalı boşanma sonrası hk.

ssekk
dava bitti. 10 gün sonra kararı imzalamaya taraflardan biri gitti kararı imzalayıp aldıtaraflardan diğeri kararı imzalamaya gitmedi. tebligat adresinde de bulunamadı. süreç nasıl ilerler?
dava bitti. 10 gün sonra kararı imzalamaya

taraflardan biri gitti kararı imzalayıp aldı
taraflardan diğeri kararı imzalamaya gitmedi. tebligat adresinde de bulunamadı. süreç nasıl ilerler?
0
ssekk
(27.11.25)
Her iki tarafın da gerekçeli kararı tebliğ alması şart. Bu aşamasan sonra ya istinaftan feragat edeceksiniz ya da istinaf süresi boyunca bir işlem yapmayıp kesinleşmesini bekleyeceksiniz. Yoksa 3-4 sene bile geçse kara kesinleşmez ve nüfusta bu değişiklik görünmez.
0
ground
(27.11.25)
(13)

Sobalı dönemlerde haftada 1 banyo yaparken kokmuyor muyduk?

Piukh
Aranızda her gün duş alan çocuk monşerler vardır tabii ama ben küçükken özellikle kış aylarında pazar günü yıkanma günü olurdu. İlkokula gittiğim dönemlerdi, koşturup dururduk da ama hiç hatırlamıyorum sınıfta koktuğumuzu vesaire. Acaba ara ara yıkıyor muydu anamız bizi nasıl oluyordu? Tam hatırlaya
Aranızda her gün duş alan çocuk monşerler vardır tabii ama ben küçükken özellikle kış aylarında pazar günü yıkanma günü olurdu. İlkokula gittiğim dönemlerdi, koşturup dururduk da ama hiç hatırlamıyorum sınıfta koktuğumuzu vesaire. Acaba ara ara yıkıyor muydu anamız bizi nasıl oluyordu? Tam hatırlayamıyorum.
+2
Piukh
(27.11.25)
Beynin sürekli maruz kaldığı etkiye karşı hassasiyeti ortadan kaldırma gibi bir özelliği vardır.
Gemi makine dairesinde uzun süre çalışanlar artık o sesi duymaz.
Ahırda çalışanlar artık gübre kokusunu almaz gibi.

Yani kokuyorduk ama farketmiyorduk.
0
Mirket
(27.11.25)
Sobayla ilgisi yok bence ya. Ben kaloriferli evde büyüdüm. Pazardan pazara banyo yapıyordum. O zamanlar öyleydi.
Evet, kokuyorduk. Belki tek tek kimse kokmuyor, ama okuldaki tüm öğrenciler biraraya gelince tipik bir koku oluşuyor. Üniversiteyken bir gönüllülük projesi için bir ilkokula gidiyorduk. O koku o kadar tanıdık geldi ki. :) Öğrenciler kokmuyordu, ama binaya girer girmez burnumun direği sızlıyordu.
+1
auroraaurora
(27.11.25)
nerde dinledim hatırlamıyorum ama bir konuşmada bu geçti sebebini yiyeceklerin organik falan olmasına bağladılar, şimdi yediklerimizin kokuyu yaptığından tohumlarında genlerinin değiştirilmesinden bahsettiler..
0
eja
(27.11.25)
bence kokmuyorduk. hatta hala aynısını yapsak yine kokmayız.

duş alma rutinini sıklaştırdıkça vücut da kirlenme rutinini sıklaştırıyor. sürekli haftada 1 duş alan kişi 1 haftada anca kokacak kadar kirleniyor. her gün duş almaya başlayınca ertesi gün duş almazsan kokuyorsun.

biz kendimiz süreyi kısaltıp kokuşma rutinini kendimiz bozuyoruz bence.

yine haftada 1 duş almaya başla, ilk zamanlar ertesi gün kokacaksın. aradan zaman geçtikçe kirlenme rutinin uzamaya başlayacak.
+1
kibritsuyu
(27.11.25)
ben 1 hafta yıkanmıyorum, kendi kokumu almıyorum, leş gibi kokuyorsun diye tepkiler alıyorum. çocuk olsaydım umursanmayabilirdi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(27.11.25)
Ben de bu süreçten geçtim ama hiç koktuğumu hatırlamıyorum. Yine de her gün okuldan gelince eli-ayağı-yüzü falan soğuk suyla küvete girip yıkardım onu hatırlıyorum bi. Ama öyle koşturup terleyen bi çocuk da değildim belki onun da etkisi vardır.
0
truf
(27.11.25)
bu sorunun cevabi hem evet hem hayir.
günümüz standartlarinda kokuyorlardi ancak insanlarin "kötü koku" algisi tarih boyunca degismis.
bugün 1970 senesine isinlanirsan, "uff bu ne koku" dersin ama 1970 senesindeki kokudan hic rahatsiz olmayan adami 1570'e isinlarsan o da "uff bu ne kötü koku" der.
yenilen icilenden, yani diyetten daha farkli ve büyük problemler vardi.

mesela insanlar sik yikanmazdi ama camasirlar da sik yikanmazdi. günümüzdeki kokulu sampuan, sabun, deterjan o dönemde yoktu; kül, yag ya da at kestanesi bazli dogal sabunlar kullanilirdi ve emin olun bu sabunlar kötü kokuyordu. mesela kumasi, özellikle yünü yumusatmak icin fulling (dinkleme) adi verilen bir yöntem vardi, köylerde kadinlar yapardi (özellikle iskocya gibi ülkelerde günümüzde bile devam eden bir gelenek), bunun icin idrar kullaniliyordu ve kadinlar evlerine idrar kokarak gidiyordu ama kimse yadirgamiyordu.
insanlar icin vücut kokusu, hayvan kokusu ve hatta tarihte geriye gittikce diski kokusu gayet alisilmis oluyordu. herhangi bir sokakta binlerce, aylardir yikanmamis, üstbas degistirmemis insan, derisi yüzülüp satilmaya hazirlanan hayvan, balik tezgahlari, baharat tezgahlari, havada asili kalan kömür kokusu, cogu zaman bunlara eslik eden idrar ve diski kokusu... seni bayiltabilir bu kokular ama o zamanlar insanlar icin normaldi. onlarin da rahatsiz oldugu anlar oluyordu ama insan vücudu kokusu genelde bu listede yer almiyor, alacaksa bile en sonunda yer aliyordu.
koku olarak zamanin insaninin en büyük problemi lagimdi.
parfümler, dogal cicek özlerine batirilmis eldivenler ve sapkalar, parfümlü mendiller, elbiselerin ic kisminda tasinan lavanta keseleri, kat kat giyilen ve karsi tarafin kabarikligiyla yakinina gelmesini engelleyen elbiseler sadece moda anlayisi degil ayni zamanda koku problemine bulunmus cözümlerdi.
bizim modern burun hassasiyetimiz evlerde akan suyun ulasilabilir olmasiyla birlikte degismeye basladi. akan suyun kolay isitilabilir olmasiyla hizlandi.
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.11.25)
o zamanlar bu kadar prenses değildik.
0
orpheus
(27.11.25)
sobalı evde tam da bahsedildiği şekilde haftada bir banyo yapardım çocukluğumda, bence kokmuyordum çünkü henüz ergenlik dönemi değildi (benim için) ve hormonlar henüz değişime uğramamıştı, bu da vücut kokularını olumsuz etkilemiyordu. dikkat ederseniz küçük çocuklar çok terledikten sonra bile bir yetişkin gibi kokmazlar, hormonlarla ilgili bir durum. kış mevsimini geçtim yazları da her gün banyo/duş almıyorduk. nasıl rahat ediyorduk bilemedim.
+1
exlibris
(27.11.25)
Şimdiki koku eşiğine göre evet kokuyorduk. Ama hepimiz kokuyorduk. O yüzden de normal geliyordu. Altına işeyenler bazen sidik kokardı. Ama genelde onlar işedikleri günün sabahında anneleri yıkardı.
0
ground
(27.11.25)
bence bu kadar kokmuyorduk, giysilerle de alakasi olabilir.
o zamanlar giyim esyalari genelde pamuklu olurdu.
simdi olay full sentetige kaydi, sentetik de feci koku yapiyor.
0
cooperr
(27.11.25)
Exlibris +1
Ergenlik öncesi o kadar değil. Ergenlik sonrası tam teşekküllü kokmaya başlıyor insan.
0
yadigar
(28.11.25)
kokmuyorduk. hala her gün duş almak hastalıklı bir düşünce. 3-4 günde bir idealdir.
-1
tchuck
(28.11.25)
(6)

duvarı matkapla delmek, elektrik tesisatına zarar verir mi?

istististist
duvara barfiks aleti monte etmek istiyorum.https://www.youtube.com/shorts/JCT16cTQqxsvideoda anlatıldığı şekilde, normal duvara değil de kapının üzerindeki kalın kirişe monte etmek istedim.fakat orada şu şekilde, kapaklı alanlar var (sanırım elektrikle alakalı bir şeyler) :https://soz.lk/i/68vq6sx0h
duvara barfiks aleti monte etmek istiyorum.

www.youtube.com

videoda anlatıldığı şekilde, normal duvara değil de kapının üzerindeki kalın kirişe monte etmek istedim.

fakat orada şu şekilde, kapaklı alanlar var (sanırım elektrikle alakalı bir şeyler) :

soz.lk

herhangi bir sıkıntı yaratır mı?
0
istististist
(25.11.25)
Buat onlar. İçinde iki ya da üç yöne giden borular vardır. O boruların içinden de kablolar geçer. Buatların kapaklarını aç, boruların ne tarafa gittiğine bak. O istikametlerden uzak dur ki duvarla beraber kabloyu da delmeyesin.
+1
Mirket
(25.11.25)
Mirket +1
Ama her zaman düzgün şekilde çekmiyorlar kabloyu. Kabloya denk gelirse tehlikeli evet.
0
kisa
(25.11.25)
@kisa +1 tinyurl.com
diğer yandan o kalın kiriş binanızın taşıyıcı sisteminin önemli bir parçası olduğundan, fazladan delik açmak vs bünyesine zarar verebilir; illa yapacaksanız delikleri çap ve sayı olarak minimumda tutmakta fayda var.
0
lil siztah
(25.11.25)
kirişte ve sütunda buat olmaz. orası büyük ihtimal tuğladır. tuğlaya da barfiks yapılmaz kopar düşersin.
0
ground
(26.11.25)
peki en uygun nereye monte edebilirim bu aleti hocam?
0
🌸istististist
(26.11.25)
onlar işe yaramıyor malesef; ya düşüyor ya da çok alçakta kalıyor.
0
🌸istististist
(26.11.25)
(12)

parke ve fayans

Fodera
arkadaşlar bu işleri bilmediğim için size danışmak istedim.Ev 2+1 1 banyosu ve 2 balkonu var. Ben arka balkonun çok dar olması sebebiyle (1 metreden dar) bu duvarı yıkıp odaya kattım. Şimdi çok güzel ışık geliyor ve çok ferah bir oda oldu.Ön balkon, mutfağa açılıyor orası fayans olcak. mutfak ve ban
arkadaşlar bu işleri bilmediğim için size danışmak istedim.

Ev 2+1 1 banyosu ve 2 balkonu var. Ben arka balkonun çok dar olması sebebiyle (1 metreden dar) bu duvarı yıkıp odaya kattım. Şimdi çok güzel ışık geliyor ve çok ferah bir oda oldu.

Ön balkon, mutfağa açılıyor orası fayans olcak. mutfak ve banyo fayans olcak. geri kalan iki oda ve salon parke olacak. yalnız burada benim bilmediğim şey. evin antresi fayans mı olmalı parke mi?
0
Fodera
(24.11.25)
fayans olmalı ama konum soğuk iklimin uzun süre yaşandığı bir yer ise parke de seçilebilir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.11.25)
antre bizde parke. türkiye'de genelde fayans.
mesela adana'da, mersin'de, italya'nin özellikle güneyinde falan terrazzo cok yaygindir; üstelik sadece antrede de degil, salonda bile; cünkü cok sicak memleketler.
mesela annemlerin evinde mermer.
sen ne yaparsan o olur bence.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.11.25)
benim ev sizinkine benziyor. odalar parke, mutfak ve banyo fayans. giriş ve koridoru de fayans yapmışlar. bence fayans olması daha iyi, temizliği daha kolay. özellikle de ayakkabıları evde giyip çıkarıyorsanız.
0
inheritance
(24.11.25)
iyi parke ile giriş daha iyi olur bence
0
kisa
(24.11.25)
trend parke yönünde. eski alışkanlıklar, hortumla yıkama adetlerinden kalma bir alışkanlık bence fayans. elimden gelse banyo mutfak hep parke yaparım. bu arada sizden fayans dersleri almayı dğşünüyorum, özellikle eğim verme konusunda.
+1
ground
(24.11.25)
Abi fayans olur, yani yazılı kural değil ama fayans olur.
0
kizil karga
(24.11.25)
parke yap.
0
scudman1
(24.11.25)
evin giriş holüne de yaptırabilirsin, fakat o bölge hor kullanıldığı için parke kısa zamanda deforme olabilir ve görüntüsü hoşuna gitmez.
0
malheiros
(24.11.25)
Yazili kural degil, ben fayans yaptim cunku cok yagmur yagan bi yerdeyim, fayans temizlemesi daha kolay. Ayrıca kar yağdığında ve buzlanmada tuz, ufak çakıl taşı filan takılıyor ayakkabıya, tam evin girişinde çizilmiş parke görmek istemem, sinirim bozulur. Dökülen şeyler oluyor vs temizlemesi daha kolay o yüzden bana daha hijyenik geliyor tabi.

Diğer odalarımda (banyo, giriş, mutfak hariç) hepsinde çok güzel rustik meşe parke var, bayılıyorum. İyi bir ses izolasyonu yapmayı unutmayın (direkt beton zemin üstüne döşemeyin, köpük izolasyon zımbırtıları satılıyor, türkçesini bilmiyorum, Trittschalldämmung Almancası)

Bütün fayanslar da birbirinden farklı bu arada, giriş ve koridor aynı fayans.
0
kuehles blondes
(24.11.25)
2+1 metrekaresi ne kadar bilmiyorum ama eger kucuk bir 2+1 ise, girisi fayans yapip sonra parkeye gonmek evi cok boler ve kucuk gosterir.
benim parke, ikea'dan bunu alip koydum, hic kotu durmuyor ve giris fayans/parke bolunmeden bir butun halinde gozukuyor (www.ikea.com.tr) , parke yipranmiyor.
parke candir, cok sicak ve samimi bir ev havasi veriyor. ama neticede cok kisisel zevkler bunlar.
0
kassiopeia
(24.11.25)
çocuk düşünüyorsanız, parkede düşünce bir tık daha az içiniz acıyor.
0
unalub
(24.11.25)
ev 110 metrekare, cevaplarınız doğrultusunda fayans yapmaya karar verdim. bunda etkili olan şey görselden ziyade, ıslak ayaklarla eve girip zaman içinde parkenin çabuk eskimesi ve ıslak ayakkabılardan falan zarar görmesi ayrıca temizlik olayı.

parkeyi ben döşeyeceğim için bu benim işimi koalylaştıracak, odalara kalorifere paralel ve kaloriferden uzak olan duvardan döşemeye başlayacağım. burası merkezi sistem petekler patlayabiliyor, kalorifer boruları patlayabiliyor. öyle olası bir su hasarında en azından petek tarafından söküp yenisini döşerim diye düşündüm.


bu döşeme olayında antreyi hangi şekilde döşeyeceğimi bir haftadır düşünüp bir çözüm bulamamıştım. orası da fayans olacağı için artık işim oldukça kolaylaştı.


döşenecek fayansların hepsi tek tip 60x120 seramik fayans.

henüz tam kestiremiyorum ama hayallerimdeki gibi olacağa benziyor. evin iki cephesinden muazzam ışık alan ve ferah bir ev olacak. bitince sizinle paylaşırım.
+1
🌸Fodera
(24.11.25)
(7)

ABD-Jüri sistemi

kizil karga
Bu jüri sisteminin amacı ne? Yani şu nedenle soruyorum jüri dediğimiz insanlar sıradan insanlar değil mi yasa nedir hukuk nedir bilen insanlar değil muhtemelen, belki biri televizyon satıcısı diğeri ceo öbürü bilmem ne, bu insanlar mesela meşru müdafaa nedir kapsama alanı ne kadardır bir eylem nere
Bu jüri sisteminin amacı ne? Yani şu nedenle soruyorum jüri dediğimiz insanlar sıradan insanlar değil mi yasa nedir hukuk nedir bilen insanlar değil muhtemelen, belki biri televizyon satıcısı diğeri ceo öbürü bilmem ne, bu insanlar mesela meşru müdafaa nedir kapsama alanı ne kadardır bir eylem nereye kadar meşru müdafaadır nereden sonra bu kapsamı yitirir bilirler mi, bilmiyorlarsa verdikleri kararlar sağlıklı oluyor mu, nasıl oluyor bu olay? Mesela bir olay meşru müdafaa kabul edilip sanık suçsuz bulunsa yargıç "lan olm bunun neresi meşru müdafaa aq kafanız mı güzel" deyip karara müdahale edebiliyor mu, edebiliyorsa jüriye ne gerek var direkt yargıç karar versin işte; edemiyorsa yasanın tüm inceliklerine hakim olmadan verilen kararlar sağlıklı olabiliyor mu?

Ya bu jüri sistemi anglo-sakson bir gelenek sanırım, İngilizler acaba magna carta ile gelen bir alışkanlıkla halkın da bu mahkeme işlerine dahil edilmesini mi sağladı ne oldu acaba buradan mı çıktı bu jüri olayı ne diyorsunuz?
0
kizil karga
(23.11.25)
öncelikle, küçük ve teknik detaylı mahkemelerde jüri yok. yani ne bileyim şirket birleşmesidir, tapu kadastrodur, evrakta sahteciliktir vs. zaten bilirkişi ve o alanda uzman bir hakim gerektirebilir, jüri olmaz.

jüri daha ziyade ağır suçlarda, birisinin yıllarca hapiste olacağı veya idam edileceği mahkemelerde görülür. cezanın ne olacağına karar vermezler, ordaki teknik karar yine mahkemede olur ama birisi masum mu suçlu mu diye karar verirler.

avrupa-türkiye coğrafyasındaki zihniyette aslında hukuk, sağı solu çok net, hemen bütün detaylarıyla yazılmış ve haliyle hukuktan anlamayan birisinin üstüne fikri olmasına gerek olmayacak gibi dizayn edilmiş.

abd'deki mutlak halk egemenliği konseptini anlamak için, ilk dönemlerine kadar inmek lazım ama kabaca burda 2 konu var:

1) devlet tam olarak güvenilir bir kurum değildir. yönetim tiranlaşabilir. halk egemenliğinin hiçbir zaman riske edilmemesi gerekir. (bireysel silahlanma da bu yüzden) haliyle sen adalet bakanlığının ya da kimse sorumlusu, spesifik bir mahkemeye, spesifik bir hakim atayıp atamayacağını bilemezsin. farklı görüşteki bir hakimin görev yerini değiştirmeyeceğini garanti edemezsin. bu yüzden orda karar mercii halk olmalı.

2) her şeyin karşılığı yazılı olamaz. kamu vicdanı da önemlidir ve neticede devleti, halk kurar. devlet, birisinin hayatını alacaksa halk için alır. ve bu da bizi -> birisinin hayatıyla ilgili kararı da halk verir'e getirir.
+11
gitdaddy
(23.11.25)
(bkz: kamu vicdani)
+1
antikadimag
(24.11.25)
antikadimag +1. anglo saxon hukuk sistemlerine özgü bir düzen bu. sadece ceza davalarında ve suçlunun suçu inkar ettiği gibi durumlarda kullanılıyor. bu sistemde verilen ceza veya beraat kararları toplumda adalet sistemini tartışmaya açmıyor. halk karar vermiş gibi bir durum oluşuyor. en üçuk örneği o. j. simpson davasıdır. adam kesin denecek delillerle cezalandırılması gerekirken beraat etti.
+1
ground
(24.11.25)
Abi peki bu saçma bi salaklık değil mi ya, yani halk mutlu olsun diye halkın (jürinin) suçsuz kabul ettiği O. j. simpson gibi kesin suçlu birini serbest bırakınca "abi kararı halk verdi suçluysa da günahı onların boynuna" şeklinde bi yasal düzenleme olması gerçekten mantıklı mı yav kimse karşı çıkmıyor mu bu sisteme acaba bilmediğimden soruyorum.
0
🌸kizil karga
(24.11.25)
sacma degil. devletin insanlar üzerindeki kontrolünü sinirlandirmak icin jüriye gidiliyor. jüri sistemi olmayan ülkelerde kamu vicdanini daha yaralayici hukuk sistemleri var. daha dün bu konu hakkinda irlanda devlet televizyonunda bir konusma gördüm hatta.

her dava jüriye gitmiyor bu arada, hatta davalarin %10'undan daha azi jüriye gidiyor. sanik isterse jury trial right'tan vazgecebilir, hakim tek basina karar verebilir. hatta bazi durumlarda jüride idam karari ya da life without parole falan cikacagindan emin olduklarinda defense attorney saniklari grand jury'e gitmeden önce prosecutor'in sartlarini kabul etmeye iknaya calisir. buna plea bargain deniyor. mesela prosecutor der ki, 15 years in a state facility, avukat da sanigini iknaya calisir cünkü jüriye gitse muhtemelen 40 yil falan yiyecektir ve bench trial'da hakim kararina itiraz edilebilirken jüri karari cok baglayici oluyor ve karara hakim müdahale edemiyor. cok cok nadir durumlar haric jüri karari kesin oluyor. bu sebeple saniklar genelde plea bargain'a yanasiyor.
bunun riski su: jüri davalari asiri belirsiz davalar. diyelim sanik sucsuz, olay jüriye tasinmis, karsi tarafin avukati 10 sene istiyor, jüri karar vermeden önce sanik 10 seneyi kabul edebilir ama belki jüri sucsuz bulacak, belki 35 sene verecek, bilemiyor, bu sebeple sucsuz bile olsa kabul edebiliyor.

jüriyi ikna avukatin görevi. o.j. davasinda avukatlari isteseydi jüriye itiraz edebilirlerdi mesela (jürilerin birer numarasi oluyor, avukat firmalarinin sadece jürideki insanlarin mimiklerini gözlemlemekle görevlendirdigi kisiler oluyor mahkeme salonlarinda. eger jürinin tarafli oldugunu düsünüyorsan yeniden jüri secilmesi icin hakime tasiyorsun konuyu).
the good wife izlemenizi öneririm. dizide abd'nin hukuk sisteminin katmanlarini cok güzel ögreniyorsun. a&e ve law&crime network var youtube'da, onlar da baya iyi.
yukarida örnegini verdigim the good wife bölümünün adi "doubt". güzel bölümdür.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.11.25)
mutlak doğru çalışan bir hukuk mekanizması maalesef yok. abd'de juri ile ilgili tartışmalar dönüyordur kesin. bahsettiğiniz o.j simpson davasında juri havuzu siyahi amerikalıların ağırlıkta olduğu bir dava. bir de o dönem amerikan polisinin siyahilere yaptığı ırkçılık maksimum düzeyde. o karar dönemin ruhundan bağımsız okunamaz.

juriden bazen saçma kararlar çıksa bile devletin gücünün sınırlanması amerika gibi ülkelerde daha önemli.
+1
duyulmasi gerektigi kadar
(24.11.25)
amerika'da yasadigim surecte gordugum kadariyla ekstra birkac bilgi vermek gerekirse:

vatandaslar random olarak mail aliyor ve davet ediliyorlar. tabi davet dense de bu zorunlu bir hizmet aslinda. buna jury summon deniyor. ancak her cagilan juriye giremiyor. sana birkac soru sorup davaya yonelik taraf olup olmadigini, juri olup olamayacagini anlamaya calisiyorlar. bircok amerikan hayatinin bir doneminde summon edilir ama gercekten jury olan cok azdir.

o gunler icin isinden izin aliyorsun. sana gundelik ihtiyaclarin icin bir para veriliyor. cok uzun surecek davalara gitmek istemiyor amerikalilar para kaybedecekleri icin.

sonuc olarak juri suclu veya sucsuz durumuna karar veriyor. hakimin buradaki etki alani cok kisitli, sadece cezayi belirleme noktasinda. kamunun yargi sureclerine katilmasi, sureclerin nasil isledigini bilmesi ve soz sahibi olmasi bence cok guzel bir sey.
+1
antikadimag
(24.11.25)
(9)

Boşver memleketi dünyayı...

luluki
Senin gündemin ne?
Senin gündemin ne?
+1
luluki
(23.11.25)
Aşksızlık
+6
olaylar olaylar
(23.11.25)
Gurbette tek başına hayatta kalmak
+1
Take it away honey
(23.11.25)
Güvensizlik…
0
Dağcı
(23.11.25)
ortalama uzeri paraya nasil ulasabilirim sorusuna cevap ariyorum
+1
cooperr
(23.11.25)
Sosyal anksiyetemi azaltmak
0
kaset
(24.11.25)
Arabanın bagajı açılmıyor nasıl açsam diye çözüm üretmeye çalışıyorum
0
mirty
(24.11.25)
şu sıralar demir beton tuğla fiyatlarına odaklandım.
0
ground
(24.11.25)
bir haftadır hastanede o test senin bu tahlil benim cebelleşiyorum. hastane, hasta olma vb. konularla ilgili ne kadar travmam varsa tetiklenmiş durumda, psikolojim de zorlanıyor. bir de zamanında bana ısrar kıyamet tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırtan sigortacı arkadaşıma her seferinde teşekkür ediyorum çünkü bu işlemleri şu an ki stres yükümle bir kamu hastanesinde yaptırdığımı hayal dahi edemiyorum.
0
Phoebe
(24.11.25)
Yalnızlık, hevessizlik
0
pislick0
(24.11.25)
(3)

İstanbul'da saat nereye satılır?

biravekahve
Elimde vaktinde babama Almanya'dan hediye gelmiş fakat hiç kullanılmamış kutulu,sertifikalı bir Maurice Lacroix CA1107 saat var. Kendileri bunu satarak paraya dönüştürmek istiyorlar. İstanbul'da bunu satın alabilecek belirli saatçiler var mıdır? Yoksa rastgele girdiğimiz dükkanlar da alır mı?
Elimde vaktinde babama Almanya'dan hediye gelmiş fakat hiç kullanılmamış kutulu,sertifikalı bir Maurice Lacroix CA1107 saat var. Kendileri bunu satarak paraya dönüştürmek istiyorlar. İstanbul'da bunu satın alabilecek belirli saatçiler var mıdır? Yoksa rastgele girdiğimiz dükkanlar da alır mı?
0
biravekahve
(23.11.25)
Saati araştırdığımda 2.el piyasası pek yok gibi. Nişantaşı'nda vs alacak dükkan bulursunuz ama alanlar çok düşük fiyat verecektir. İnternetten satışa koymanız daha mantıklı olabilir ilgilileri illa çıkacaktır.
0
mermaidd
(24.11.25)
eBay den amerikaya satmayı deneyin
0
oscar
(24.11.25)
facebookta saatkolikZ adlı bir sayfa var. takipçileri bu iş bilen anlayan kişiler. bu soruyu resimlerle orada sor. özelden alıcılar dönüş yacaktır.
0
ground
(24.11.25)
(4)

Cialis kullananlar var mı? Ciddi yan etkilerine maruz kaldınız mı?

Berck
Cialis ve benzeri ilaçları hiç kullanmadım ama artık yaş ilerliyor, yıllar geçiyor. İlişkide ilk seferinde hiç sıkıntı yok ama sonrasındakilerde sertleşme problemleri yaşamaya başladım. Gerildikçe, stres yaptıkça da daha da kötüye gidiyor falan.Cialis ve benzeri ilaçların ciddi kalp rahatsızlıkları
Cialis ve benzeri ilaçları hiç kullanmadım ama artık yaş ilerliyor, yıllar geçiyor. İlişkide ilk seferinde hiç sıkıntı yok ama sonrasındakilerde sertleşme problemleri yaşamaya başladım. Gerildikçe, stres yaptıkça da daha da kötüye gidiyor falan.

Cialis ve benzeri ilaçların ciddi kalp rahatsızlıkları yaşatabildiğine dair bir düşünce kalmış aklımda, bilmiyorum ne derece gerçekle örtüşüyor ama. Cialis kullanıp da ciddi yan etkisine maruz kalanlar var mı? Veya bir tanıdığı bu sebepten ciddi sağlık sıkıntısı yaşamış olan?
0
Berck
(23.11.25)
10 yıl önce bir süre kullandım. hayatımın hareketli dönemiydi. yani dosdoğru konuşmak istiyorum ama bilmiyorum işe yarıyor muydu yaramıyor muydu...

bu ilacı bize yatakta süperman olacaksınız diye anlattılar. olduk mu olamadık mı emin değilim.

sertleşmeye hiç bir etkisi yok baştan söyleyim. viagradan farklı olarak ikinci atışa hızlı geçmeyi sağlıyormuş (tadalafil).

o zamanlar ikiye üçe geçtik de cialis sayesinde mi?... pek sanmıyorum. gençlik enerjisi diyelim.

hiç bir sağlık sorunu yaşamadım. eczacı bir arkadaş vardı kullanan o da gayet iyi.

naçizane şunu da yazayım. sertleşme sorunu varsa işin içinde içki vardır. ee içki varsa ufak doz viagra muadili hap her zaman hayat kurtarır.
-1
yurtsuz john
(23.11.25)
Ben meraktan denemiştim baya baş ağrısı yaptı
0
mirty
(23.11.25)
hepsini denedim ya mide ekşimesi yapıyor ya da baş ağrısı. vigrande ise pırıl pırıl ve ekstra etkili.
0
ground
(24.11.25)
Bir ara düşündüm ancak anksiyetemden ötürü gereksiz korkup hiç kullanamadım. Ama sertleşmeye etkisi yok gibi talihsiz bir açıklama görünce yazmadan duramadım. Bu ilacın en baş amacı zaten sertleşme sağlamaktır.

yan etkiye cevap veremeyeceğim maalesef ama her ilaçta olası yan etkiler vardır okuyup korkmak gereksiz. dediğimle çelişiyorum farkındayım ama malum anskiyete :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(24.11.25)
(3)

Güvenerek araba alabileceğim site hangisi?

drako
Daha öncesinde başlık açmıştım bir kaza geçirmiştik. Aracımız perte çıktı ve yakında ödeme yapılacak ancak araç işinden çok anlamıyorum. Daha öncesinde vavacars'dan almıştım ancak şuanda sitede fiyatlar yüksek.Sahibinden.com'dan almak istemiyorum zira dediğim gibi anlamıyorum araçtan. Başka memnun k
Daha öncesinde başlık açmıştım bir kaza geçirmiştik. Aracımız perte çıktı ve yakında ödeme yapılacak ancak araç işinden çok anlamıyorum. Daha öncesinde vavacars'dan almıştım ancak şuanda sitede fiyatlar yüksek.

Sahibinden.com'dan almak istemiyorum zira dediğim gibi anlamıyorum araçtan.

Başka memnun kaldığınız hangi site var bana önerebileceğiniz? Teşekkür ederim.
0
drako
(22.11.25)
Sitelerin hemen hemen hepsine aynı insanlar ilan veriyle zaten. Sarı siteye ilan veren gidiyor diğer sitelere de ilan veriyor. Araç ne düşünüyorsunuz? Yine en mantıklısı kurumsal bayilerin ikinci elleri. Ama arabayı alırken muhakkak "Ben de özel ekspertiz yaptıracağım, sizin eksperden farklı bişey çıkarsa aracı almam" diye diretin. Yıllar önce bende işe yaramıştı zor da olsa kabul ettirmiştim.
0
gobekliraki
(22.11.25)
Dod var. Garantili satış yapıyordu. Ayrıca yetkili servislerin 2. el satış bölümleri var. Expertizleri daha güvenilir.
0
ground
(22.11.25)
@gobekliraki;

Araç halen bakıyorum. 1.3'e kadar bakmaktayım araç.

@Ground;

Dod duydum ama ekşisözlükte pek iyi yorumlar almamış. Siz kullandınız mı daha öncesinde?
0
🌸drako
(22.11.25)
(1)

çiçekliköy kahvaltı

dfn4
İzmir çiçekliköydeki kahvaltıcılardan yakın zamanda gidip beğendiğiniz oldu mu? instagramda güzel görünüyor ama yorumlar berbat çoğunda. ortamı güzel mümkünse dere kenarı falan neresi olabilir
İzmir çiçekliköydeki kahvaltıcılardan yakın zamanda gidip beğendiğiniz oldu mu? instagramda güzel görünüyor ama yorumlar berbat çoğunda. ortamı güzel mümkünse dere kenarı falan neresi olabilir
0
dfn4
(21.11.25)
arada bir gittiğimiz Şehri Ayaz var. dere kenarında ambiyans güzel. gitmeden dere kenarında masa sorun ama. aynı zamanda alkollü mekandır.
0
ground
(21.11.25)
(1)

Bu dava sonuçlanmış mı ?

ayağiniza gelen overlokçu
Merhaba fotoda gözüken idari mahkeme davası sonuçlanmış mı ? en son yüklenen evrak 18.08.25 olarak gözüküyor.Yoksa hala inceleme devam mı ediyor ? https://hizliresim.com/7ufpubs
Merhaba fotoda gözüken idari mahkeme davası sonuçlanmış mı ? en son yüklenen evrak 18.08.25 olarak gözüküyor.Yoksa hala inceleme devam mı ediyor ?
hizliresim.com
0
ayağiniza gelen overlokçu
(21.11.25)
henüz karara çıkmamış. esas numarası almış. yani dava açılmış.
0
ground
(21.11.25)
(1)

Hukukçulara ceza avukatlarına soru

egerbiryolcu
Şimdi benim şöyle bir durumum var. İşlediğim iddia edilen suç tarihi Kasım 2016. Araştırdığıma göre bu davanın zaman aşımı süresi 8 yıl ben bu süreçte mahkemede ve istinafta Beraat kararı aldım iki beraat var ve son olarak dosyam Yargıtaya gitti. e-devlet'ten baktığımda ilgili yargıtay dairesinde ve
Şimdi benim şöyle bir durumum var. İşlediğim iddia edilen suç tarihi Kasım 2016. Araştırdığıma göre bu davanın zaman aşımı süresi 8 yıl ben bu süreçte mahkemede ve istinafta Beraat kararı aldım iki beraat var ve son olarak dosyam Yargıtaya gitti. e-devlet'ten baktığımda ilgili yargıtay dairesinde ve 4. ceza dairesinde arşivde olarak gözüküyor. Hatırlamıyorum hangisi ama bu belgelerden birine tıkladığımda Beraat kararının bozulması ile ilgili belgede talep tarihi 12 Haziran 2024 yazıyor ve belgenin üstünde de zamanaşımı yakın ibaresi var.

En özet şekilde durumum bu. Merak ettim şeyler şunlar:
1 Neredeyse 2026'ya gireceğiz 2024 yılında zamanaşımı yakın yazıyorsa aslında şu an zamanaşımından dolayı davam düşmüş olabilir mi?
2 zamanaşımı süresi dolmamışsa hem Berat kararlarından hem de zamanaşımının yaklaşmış olmasından dolayı Berat çıkma ihtimali yüksek midir?
3 zamanaşımı dolmamışsa ama yakınsa ve tekrar aleyhime karar çıkarsa yine zaman aşiminin dolacak olmasından dolayı yine ben avantajlı mı olurum? (Ugrastirsalar da kısa bir süre sonra zamanaşımından yine davam düşer gibi mi)
4 bu ne kadar doğru bilmiyorum ama yapay zeka şöyle bir şey dedi yeni yıla girerken zamanaşımı dolan veya artık kapatılması gereken dosyalar kapatılıp bir temizleme işlemi yapılıyormuş yani dosyan öne alinabilir dedi

Bunları çok merak ediyorum son olarak da dava düşmüşse ya da herhangi bir karar çıkacaksa bu ne zaman belli olur çünkü kadrolu atamam ve güvenlik soruşturmam olacak dosyanın kapanması benim için çok önemli. Yaklaşık bir ay süre sonra bu güvenlik soruşturması olayı olabilir bu zamana kadar dosya kapanır mı? Ne diyorsunuz? Mahkumiyet almasam bile açik dosyalar elenme sebebi olabiliyormuş diye söylentiler var.
0
egerbiryolcu
(21.11.25)
zamanaşımı ile ilgili talepte bulunun. diğer türlü görmeyip karara çıkarabiliyorlar. bu tip taleplerr varsa önce bu talep incelenir. sonrasında esasa geçilir. zamanaşımına girecek diye onama veya bozma verilecek diye bir şey yok. birisi usule diğeri esasa yönelik durum. ama usül bizde esastan önce gelir. zamanaşımı ile ilgili yılbaşı uygulamasını hiç duymadım. zaten zamanaşımı takvim yılına göre değil davanın işlendiği süre baz alınıp üzerine 365 gün hesabı yapılarak bulunur. 12 ay veya 52 hafta sayılmaz. artık günler ayrıca eklenir. son olarak ceza dahi alsanız yargılamanın bu kadar uzun sürmenden dolayı adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile tazminat talebinde bulunabilirsiniz.
+1
ground
(21.11.25)
(15)

Hangi saat?

kizil karga
Tissot'nun iki saatinden birini almak istiyorum ama karasız kaldım, sizce hangisi?https://www.tissotwatches.com/tr-tr/T1274071109101.html?srsltid=AfmBOorNgccRPUVEJuK8lwWz75iTaSWqt94uK2vFTlI_FQYi5X5gsMeAhttps://www.tissotwatches.com/tr-tr/T1374071109100.html
Tissot'nun iki saatinden birini almak istiyorum ama karasız kaldım, sizce hangisi?

www.tissotwatches.com


www.tissotwatches.com
0
kizil karga
(21.11.25)
Yani biri 35 mm çapında biri 40 mm çapında, tarz olarak benzer olsa da bilek yapına göre seçmek gerek
0
grimavi
(21.11.25)
Abi yanlış linki koymuşum düzelttim, ikisi de 40 mm
0
🌸kizil karga
(21.11.25)
ben ilkini beğendim
+1
kisa
(21.11.25)
40 mm ise gentlemen ama alternatif öneri istersen citizen c7 modeli, beşgen tarih penceresi falan retro hoşuma gidiyor
+1
grimavi
(21.11.25)
ilki açık ara
+1
ground
(21.11.25)
bence ikisi de değil. ama bu tarz seviyorsanız ilki
+3
sweetoffice
(21.11.25)
bence de ilki. prx bir tık sanki piyasa işi oldu gibi bir algım var. bir de prx daha hafiftir, ben o kadar hafif saat de sevmiyorum.
+1
awlmi
(21.11.25)
tabiki gentelman
+1
bobinhoo
(21.11.25)
kesınlıkle gentleman.
+1
deepness
(21.11.25)
2. benim de hedeflerimden birisi çok şık.
+1
cisimcik golgi
(21.11.25)
1 cok cok iyi
+1
koela
(21.11.25)
1
+1
cooperr
(21.11.25)
Bilekte farklı duruyor bu saatler ama bence gentleman
+1
edaddy
(21.11.25)
PRX yani ikinci.
+1
ucurulmamak umidiyle
(21.11.25)
Ben de ikisi de değil diyeceğim..
0
eileengray
(22.11.25)
(5)

bütün servisler mi kötü? millet bunlara güvenip milyonluk araçlarını nasıl emanet ediyor?

konetsu
biraz uzun iç dökmelik daha çok :Dinternette videolarda vs. yapılan yanlışları saçmalıkları biraz biraz görüyordum da sanayideki rastgele ali usta veli usta tarzı yerler kötüdür diyordum ben. kurumsal olsun biraz düzgün iş yapsınlar da içime sinsin diyerek çok basit sadece yağ ve antifriz değişimi i
biraz uzun iç dökmelik daha çok :D

internette videolarda vs. yapılan yanlışları saçmalıkları biraz biraz görüyordum da sanayideki rastgele ali usta veli usta tarzı yerler kötüdür diyordum ben. kurumsal olsun biraz düzgün iş yapsınlar da içime sinsin diyerek çok basit sadece yağ ve antifriz değişimi için gittim.

sertifikalı castrol auto service vardı baktım sosyal medya hesaplarında da paylaşmışlar bir sürü lüx araba gitmiş buraya, son model mercedes bmw audi jeep range rover araçlar, suvler, pickuplar hatta meserati mustang vs. var... dedim buralardaki en iyi servis budur herhalde.

normalde basit sayılacak iş kendim yapacaktım ama önceki bakımda yağ filtresi fazla sıkılmış, normalde elle bile çıkması gereken şey, ben o ihtimali düşünerek şundan almıştım www.hepsiburada.com ama sapı uzun olduğundan hareket alanı kalmayıp dayanıyordu, kullanamadım.

sonra bu yöntemle denedim www.youtube.com artık filtrenin dışı ezilmeye başladı en ufak hareket yok, filtre delinir de çıkmazsa servise de gidemem bir de çekici parası çıkar diyip atladım gittim...

hazır gitmişken antifriz işi de aradan çıksın bari ortalığı batırmayayım dedim. özellikle çekincem antifrizin zehirli ve tatlı olması, kedi köpek filan dökülen antifrizi içmesin buralarda dedim, antifriz değişimi için ek sadece 200tl istediklerinden tamam dedim.

neyse aracı çektiler lifte, açtılar kaputu. sadece yağ ve antifriz değişimi konuştuğumuz halde hemen motor hava filtresini açıp eskisini fırlatıp attılar. öncesinde ne ellerinde uygun filtre var mı diye baktılar ne de bende olup olmadığını sordular :D neyseki yanımda vardı zaten değiştirecektim. polen filtresi yağ filtresi vs. hepsi hazırdı. yağımı antifrizimi hatta saf suyumu bile götürdüm sadece işçilik yapacaklardı.

aracı kaldırdılar, genel gözle bi bakıldı işte motorda şanzımanda hiç yağ kaçağı yok, aracın altında paslanma çürüme yok sağlam durumda... bunlardan bahsedildi. yapılması gereken başka bişey yok iyi durumda dendi işte.

asıl işlem başladı sonunda, tapa açıldı yağ boşaltıldı filtre söküldü tapa yeni filtre vs. takıldı araç indi. yağ koymaya başlıyoruz, ne bakıyor kaç litre yağ alır diye ne bana soruyor... huni vs. de olmadan dolduruyor 2 litre filan oldu dedim 3 litreden fazla koyma bi bakalım(kitapçıkta tam kuru motora 3.5, filtre ile değişimde 3, filtresiz sadece yağ değişiminde 2.8 litre diyor)

durdu bi kontrol edip motoru çalıştırdı, biraz gaz filan verdi. sonra baktım hemen tekrar yağ seviyesini kontrol ediyor... süzülmesini beklemen gerekmiyor mu diye sordum, bu ince yağ hemen süzülür beklemek gerekmez dedi :D ki 10w-40 yağdan bahsediyoruz 0-20 filan değil hani... uyarıma rağmen yağ ekledi ve bidonun üstünden seviyeye baktığımda kalan yağın 1 litrenin altına indiğini gördüm.

antifriz değişimine geçtik, araçta zaten kırmızı antifriz var, kitapçıkta önerilen de kırmızı ve sistemde kaçak vs. yok bu halinde, bana mavi koyalım bu sisteme zarar verebilir diyor. ki farklı tip antifrizler karıştırılamaz içindeki antifrizi de motor bloğundan filan tam olarak boşaltmadılar... kırmızıyla devam ettirdim.

boşaltma tapası var radyatörde dedim, onlar plastik kırılabilir hortumdan açalım dediler. ben zehirli diye etrafa dökmek istemediğimden orada yaptırayım demişken, ki bi kaba boşaltırdım etrafa sıçrayabilecek olandan bile çekinim... direkt yere boşalttılar hepsini.

antifrizi saf suyu verdim, ben karıştıracaklar da öyle dökecekler diye beklerken altı konsantre antifrizi direkt doldurmaya başladı, yine motor yağındaki gibi huni vs. yok, yerlere de dökülüyor... 1 litre kadar oldu dedim su da eklemeye başla istersen bak o konsantre antifriz diye, anca ben söyleyince başladı su eklemeye. bu sefer aslında en iyisi çeşme suyu, bak bu saf sularda bi miktar asit de oluyor akü suyu bu diyor :D saf suda asit? ?? ??? patlatırmış sistemi asitli su.

yedek su deposunu doldururken bak maksimum çizgisi var dedim bişey olmaz diyip taşana kadar doldurdu onu da... sonra aracı çalıştırıp kaloriferi açıp test etmeye başladık, bi ara havasını almak için radyatör üst hortumunu söktüler, geri oturtamadılar. yerler yine antifriz içinde hepsi döküldü. kelepçeyi düzgün takamadılar devamlı damlıyor o açtıkları yerden hala, orijinal kelepçeyi çıkarıp başka tip bi kelepçeyle sıktılar. yay tipi olan penseyle açılandan vardı vidayla sıkılan tip bişey taktılar. eksileni tamamlamak için yine saf sudan koyuyorlar ama antifriz komple boşaldı o arada neredeyse... biraz da antifriz eklettim yine. ama şuan ne oran var ne orantı. sonrasında bi antifriz ölçümü de yapılmadı. hortumdan olmuyor diye bir de hararet müşürünü söküp oradan hava almaya çalıştılar bi ara.

radyatör fanları açacak mı diye bekliyorlar. hararet ne durumda diyorlar dedim şase zayıf sanırım araçta gösterge tam doğru değil yüksek gösteriyor genelde diye. bi cihaz bağlayıp bakalım demediler kendi obd cihazımı ben taktım yanda kontrol ediyorum soğutma sıvısının sıcaklığını. yine sordular dedim gösterge 90ı geçti ama uygulamada daha 85 gösteriyor diye, uygulamaya güvenme yanlıştır o diyor :D dedim obdden bağlı oradan bakıyorum diye o zaman ok diyip telefondaki değerden ilerlemeye başladık. 92-93c'de açtı fanlar. tamam işlem bitmiştir diyip geçtiler.

eve gelip park ettikten yarım saat sonra gidip yağ seviyesine de baktım, tahmin ettiğim gibi maksimumu geçmiş fazla yağ konmuş. antifriz dediğim gibi... oranı orantısı belirsiz eskisi tam boşalmamış karman çorman durumda. bir de durduk yere gereksiz müdahale edildiğinden o hortumlardan başıma iş çıkar mı kaçırır mı akıtır mı diye korku eklenmesi bonus oldu.

en basit olması gereken sıvı bakımlarında bile nasıl bu kadar kötü iş yapabilir kaç yıllık sertifikalı servis ya? nasıl bu kadar bilinçsiz olabilir anlamıyorum...
şimdi eczaneden 50lik şırıngayla hortum aldım yağ çubuğunun oradan fazlasını çekeceğim, antifrizi de komple boşaltıp baştan kendim koyacağım mecbur... yerlere dökülenleri geçtim şuan içinde olanlar da boşa gidecek. castol radicool sf hani çok ucuz bişey de değil. yüz küsür liralık da saf su gitti. ekstradan fazla konan yağ boşa gitti. 1000tlye yakın boşa giden malzemeden zarar üstüne 1200 işçilik...

aracın başından ayrılmayıp yaptıkları her şeyi izleyip hata gördükçe söyleyip daha hatalı işlemi yapmadan uyardığım halde başıma gelen bu, bir de bırakıp gitsek ne olduğunu bile bilmeyeceğiz demekki... kırmızı antifrizle maviyi de karıştırırlar, çeşme suyunu da basarlar... sadece o hararet göstergesine güvenip termostat değiştirmeye filan da kalkarlardı belki :D

ben sıvı bakımında bile bu kadar sıkıntı yaşamışken ileride mekanik bi iş için gerekse nereye nasıl güveneceğim ya? baskı balata değişiminde şanzımanı indirmeli işlerde vs. neler yaparlar?
+2
konetsu
(21.11.25)
bu durum genel ahlakla ilgili bir durum. genelde servislerde çalışanların çoğunluğu sanayide risk alıp çalışmak istemeyen veya yarım yamalak iş bilen adamlar. servise götürme sebebim en azından elimde fatura olursa araçta olan sıkıntıyı kanıtlayabilirim düşüncesi. sanayide fiş fatura kayıt falan yok. sıkıntı yaşarsan en son sanayici seni dövmeye kalkar. iyi usta illa ki var ancak sanayi o kadar kaotik bir yer ki bulmakta zor randevu almakta. bu ahlaksızlık sadece oto sanayide yok, elektrik, su,klima, doğalgaz vb. her ustalık gerektiren işte var.
ben aracım için arkadaşıma gittim böyle binekoy ilerde bakarız dedi, araça yatak sarmış motor rektefiyeye girdi. arkadaş arkadaşa bunu yaparsa yabancı neler yapmaz. şehir ve araç belirtirsen burada tecrübeli olan arkadaşlar öneri sunar. sanayiye düşmemek için 5 senede bir araç değiştirmek gerekiyor.
0
mikahakkinen
(21.11.25)
yurtdisi ortalamasi da boyle malesef.

25 senedir arac kullaniyorum, boyle olmayan tek dukkan gordum yurtdisinda, tamirhane degil ameliyathane, hergun yerler yikaniyor, herkes eldivenle calisiyor, ultra profesyonel. motorda calistiyma motoru sampuanlamadan falan kesinlikle geri vermez. zaten iceri girmene falan izin yok cam var ordan bakiyorsun. senin verdigin parcayi kesinlikle takmaz. Lastik icin "force balance" olayini ilk orda gormustum.

Ama saati $200, yersen :)
0
cooperr
(21.11.25)
başıma gelen bir şeyden bahsedeyim. eşimin aracını yetkili servise verdik. kaporta işi bir de. ikame araç talebimizi de kabul etmediler. aradan 10 gün geçti hala haber yok. gittim cıngar çıkardım. 10 gündür ne yapıyorsunuz diye. bir sürü evrak önüme yığdılar. sanki ankarada bir bakanlık gibi yazışmalar yazışmalar. o birimden bu birime evraklar gitmiş gelmiş. indim aşağıya araç toz içinde kimse dokunmamış bile. hiç bir usta eline bir anahtar alıp işlem yapmamış. ama sürekli bir evrak işleri dönmüş. yapacağınız işe sokayım dedim ve aracı teslim etmelerini söyledim. yapılan işlemler için ücret falan diyecek oldular. dedim ki ne kadar a4 kağıt harcadıysanız sadece onun parasını veririm. avukatım falan da diyince hemen teslim ettiler aracı. gidin sağlam bir usta bulun. özellikle yetkili seviste daha önceden çalışmış ve tabelasında ilgili markanın bareleri falan olur bunların. messela izmir için Nissan Tuncay, Opel Nedim Egemmer Turgay (mercedes) ağırlıkla bu markalara bakarlar.
0
ground
(21.11.25)
ankara'da sayılı ustalardan dediler, dedik yetkili servis filan uğraşmayalım gidelim verelim. isim vermiyorum sorun olmasın diye :)

yıllık bakımlar yapılıyor filan sorun yok sanıyoruz, ufak bir kaza oldu, dedi tanıdık sigorta eksper filan var hallederiz, tamam dedik. X liralık şey 3X yazılmış, çok değil mi dedik, anca dedi :)

en son aracın yıllık bakimi yapıldı, araç teslim alındı akşam. sabah araca binince hata verdi, hemen götürdük yanına. baktılar biraz, sonra şurasında bir sorun var dediler. O zaman aracı 450 bine sattık bu olaydan hemen sonraertesi gün, ona rağmen 175 bin civarı masrafı olur dedi. dün sen yıllık bakım yapmadın mı, bunu görmediniz mi dediğimizde de, sen şurasında sorun var demezsen ben bakmam ki dedi.

Sonraki araçlarda ve şu an kullandığımız araçlarda yetkili servise gidiyoruz, orda da düzgün iş yapan yok maalesef. tamamen şansa kalmış durumdayız
+1
sweetoffice
(21.11.25)
bu işler böyle, cahile denk gelmişsin. gerçek teknisyen seviyesinde analitik düşünecek araç tamircisi türkiyede bulamazsın. hepsi ezbere iş yapar. ama bu sadece otomotiv sektöründeki bir sorun değil. tüm hizmet verenler böyle. düşünmek-tartmak yok. sebep sonuç ilişkisi yok. direkt davranışa geçiyor. iş elinden çıksın. araba liftden insin gerisinin-yarının önemi yok.

bu yüzden benim bostancıda her zaman gittiğim içeride çırak çalışmayan yıllardır tanıdığım 2 usta olan bir servis var. içeride çırak çalışmaması en önemli kriterimdir. işini kendi yapan titiz olan usta çırağa iş vermez.
+1
orpheus
(21.11.25)
(8)

Şaraba karşı damak tadım oluşmadı

put it in your appropriate place
Yarın ciks bir mekana gideceğim Nişantaşı'nda. Şarap ağırlıklı bir resturant. Öyle menüye bakarken içimden geçirdim şaraba karşı bir damak tadım olmadı.Bira ile viskide bir damak tadı oldu. Ahım şahım ayrıntı detay bilsemde gene tattığımda az çok farkı anlayıp duruma göre sevdiğim sevmediğim oluyor.
Yarın ciks bir mekana gideceğim Nişantaşı'nda. Şarap ağırlıklı bir resturant. Öyle menüye bakarken içimden geçirdim şaraba karşı bir damak tadım olmadı.

Bira ile viskide bir damak tadı oldu. Ahım şahım ayrıntı detay bilsemde gene tattığımda az çok farkı anlayıp duruma göre sevdiğim sevmediğim oluyor.

ama şarapta hiçbir gelişim olmadı. Gerçi bira ile viski içtiğim kadar şarap hiç içmiyorum. Oranı 17'e 1 diyebilirim.
0
put it in your appropriate place
(20.11.25)
grimavi
(20.11.25)
biz şaraplık üzüm yetiştirip kendimize kadar da yapıyoruz. çocukluğumdan beri önüme gelir hiç sevemedim. en güzelleri de önüme geldi ama şarap beni çekmedi.
+2
mikahakkinen
(21.11.25)
second cheapest wine...
youtu.be
+1
croswell
(21.11.25)
hızlı bir hesap yaptım en az 1.000 şişe şarap içmişimdir. (30+ yılda) ancak ben rakıcıyım esasen (2.000 yetmişlik vardır o da) . şarapla ilgili bir çok şey abartıdır genel olarak. alışkın değilseniz beyaz şarap ve rose'ları tenzih ederim tadı her mideye iyi gelmez. mayalıdır çünkü. ancak yapıldığı bitkinin en çok tadını veren içki de şaraptır. milyon çeşit şarap vardır o yüzden. apayrı bir kültürdür. sinema yönetmenleri bayılır mesela. sinematografiktir. edebi eserlere iyi gider. şiirlere yakışır. amma velakin içimi o kadar da iyi değildir. ben şarabı alkol almak için içtiğimden "evin" gibi köpeköldürenleri de içerim, köylülerin yaptığını da abartı fiyat olmayan endüstriyel şarapları da içerim. hiç bir alkollü içecek çeşidi tadı iyi geldiği için içilmez zaten. zamanla alışırsın. ve o ilk yudumda, o ilk kokuda seni hemen forma sokar.
+1
ground
(21.11.25)
Sanırsam soru kısmını atlamışsınız

Menüden şarap seçerken neye dikkat edeceğinizi mi yoksa nasıl damak tadı geliştirebileceğinizi mi soruyorsunuz
+1
akhenaten
(21.11.25)
Kötü sarap icerek gusto gelismiyor. Istersek düzenli olarak sarap tüketelim, istersek tasarimi hos yerlere gidip sarap tadalim. Kötü sarap her yerde norm gibi Türkiye´de.

Seviye maalesef yerlerde. Ülkeye giren yabanci saraplar da vasat ve vasat alti, cok büyük oranda. Tamam, daha uygun fiyatlilar ama derinlikli degiller. Neleri ne kadar süre denediz ki, gusto gelistirme beklentisi icine girdiniz? Demissiniz az tükettiginizi... Bence biraz sert bir bakis acisi... Icerek, deneyerek gelistirirsiniz zamanla.

Su da var ki, nasil kötü pizza yiyerek iyi pizzadan haberdar olamaz ama o konuda "fikir" sahibi olacak duruma gelemezsek, aynisi burada da gecerli. Bir de sarapta ne istedigini anlamak, cok cesit oldugundan biraz uzun sürüyor.

Biraya da viskiye de göre cok daha kompleks sarap, adamlar Isle´de ficinin tadina baktiriyor, bu kadar mi yani? Distile iceceklerin tamam yillandirmasi ve terruari var, ama anlamasi cok daha kolay. Birada da craftlarla beraber cesit artti, ama yine de sarapla karsilastirilamaz.

Sarap yogun mesai istiyor. Suclusu siz degilsiniz, sarabi zengin oyuncagi haline getirmis olan Türkiye pazari, sarap antipolitikalari... Yoksa ortalama sosyal icici, sarabin bu kadar maliyetli ve vasat olmadigi her yerde az cok ne istedigini bilir...

Mini tavsiye, begendiginiz bir sarap bulursaniz, o üzümden ya da o üreticiden, stilden devam edin... Rioja mi begendiginiz, baska yere gittiginizde de Rioja icin... O bölge nasil kirmizi sarap yapiyor, neler benziyor, damak hafizasini boyle gelistirirsiniz...
+1
buf-e kür
(21.11.25)
@akhenaten aslında atlamadım ve böyle bir cevap bekliyordum. bir soru yok, genel olarak yazdım.

bütün cevaplar için teşekkür ederim.
+1
🌸put it in your appropriate place
(22.11.25)
Örneğin şarap rakıya göre daha fazla mesai yapmayı gerektiriyor öğrenmek için. Rakı dediğinizde mesela hafif ve yoğun rakılar var. İşte meşeye girince oradan lezzet alan rakılar oluyor. Anasonu baskın veya geri planda oluyor ama genellersek 5-6 tür var diyebiliriz.

Bira daha karışık; kraft bira akımı orada türleri ziyadesiyle arttırdı. Şerbetçiotu baskın IPA'lar mı yoksa karamel veya siyaha çalan biralar mı, meyveyle yapılanlar mı vs. derken orada da mesai lazım. Ama bir şaraba göre burada yol almak kolay. Gidin Sanayi 1-A'ya, küçük bardaklarda verilen 10 farklı birayı tek günde denersiniz.

Viski tarafında bile bana kalırsa daha rahat yol alınır. İsli mi meyvemsi mi? Yoğun mu yoksa günlük içime uygun mu? Biraz biraz deneme yapılarak öğrenebilir. Bir de evinize viski aldınız diyelim, açıp da bitirme zorunluluğu yok. Orada duruyor. Halbuki şarap öyle mi... Açtıysanız illa ki içilmek zorunda.

Bu arada benim şarap üzerine "Toprak ve Şarap: Türkiye'nin Bağları ve Şarapları" diye bir kitabım var. Ayrıca sayısız bira, viski ve rakı tadımına katıldım. Oralardan damıtarak bunları yazıyorum. (Mayalayarak mı deseydim. :D)

Şaraba geldiğimizdeyse öğrenmek için en uzun zaman harcanması gereken içki kesinlikle bu. Mesela geçenlerde şarap üzerine bir eğitim veriyordum. Türkiye'de şaraba hakim olmak için

yerel üzümlerden,

-Emir,
-Narince,
-Bornova Misketi,
-Kalecik Karası,
-Öküzgözü,
-Boğazkere,

yabancı üzümlerden,

-Cabernet Sauvignon,
-Merlot,
-Shiraz,
-Sauvignon Blanc,
-Chardonnay'in

nasıl ve ne tür şaraplara hayat verdiğini öğrenmeniz gerek dedim.

Şimdi burada 11 üzüm saydım. Hani bir üzümün tek bir örneğini içerek de onu anlamazsınız. 3 örneği lazım desek en az 33 tane şarabı üzerine düşünerek, not alarak içmeniz lazım gelir. Başka yolu yok.

Ama bunu yaparsanız da Türkiye'de gittiğiniz restoranların şarap menülerindeki şarapların %70'ine hakim olursunuz.

Tabii Türkiye piyasası kolay, yabancı şarap yok denecek kadar az. Şarap kültürünün daha gelişkin olduğu, bolca şarap bulunabildiği ülkelerde işler karışıyor.
+1
loras
(22.11.25)
(4)

tazminat hakkını noter sözleşmesiyle korumak mümkün mü?

matilda
merhaba, dün açtığım duyuruyla ilgili bir gelişme oldu. duyurunun muhasebeci/avukatları bilir dedim inşallah bilirsiniz. ben 2016'da bir ofise girdim. ofiste çalışan 2 kişiyiz zaten. patronumuz yeni bir firma açtı. oraya bizi geçirmeyi planlıyordu. bunu yasal olarak yapamıyormuş yani tazminat haklar
merhaba,
dün açtığım duyuruyla ilgili bir gelişme oldu.
duyurunun muhasebeci/avukatları bilir dedim inşallah bilirsiniz.
ben 2016'da bir ofise girdim. ofiste çalışan 2 kişiyiz zaten.
patronumuz yeni bir firma açtı. oraya bizi geçirmeyi planlıyordu.
bunu yasal olarak yapamıyormuş yani tazminat haklarımızı oraya devredemiyormuş (vergi numarası farklı olduğu zaman başka yere nakledilemiyormuş sigorta).
2 seçeneği vardı ya bize kıdem tazminatlarımızı verip (haksız fesihle çıkartarak) işten çıkartacak ya da biz istifa edeceğiz (daha doğrusu yasal olarak etmiş görüneceğiz).
bizim patron bize hiçbir açıklama yapmadan bugün bizi istifa etmiş olarak gösterdi ama hiçbir şeye imza atmadık. patron diyor ki ben size bir evrak vereceğim (bunu noterden vermesini istediğimde damga vergisini ödeyecek misin gibi saçma sapan bir cümle kurdu ama noterden vermesini isteyeceğim ısrarla) bu evrakla sizin tazminat haklarınız korunmuş olacak. Yani noterden bir protokol düzenleyecek bu kişi şu firmaya geçmiştir. tazminat vs her türlü hakkını devralıyorum gibi. ama bunu yapabilmesi için benim istifa kağıdı doldurmam gerekiyor. bana bu kağıdı verdikten sonra ben istifa kağıdı doldursam, bu kağıdın geçerliliği olur mu bu ilk sorum.

ikinci sorum ben istifa kağıdı doldurmadığım halde beni istifa etmiş gösterdi ben buna itiraz edip dava vs açıp tazminatımı alabilirim ama hemen alamam sanırım bu da bir süreç. ayrıca istifa gösterdiği için şu anda işsizlik maaşı da alamam. şu an beni en fazla 1 çok dişimi sıkarsam 2 ay idare edecek param var. 1 ay içinde iş buldum buldum bulamazsam yandım. ön muhasebeciyim, kolay bulabileceğimi düşünüyorum ama belli de olmaz.
siz benim yerimde olsaydınız tazminatınızı almak için mi uğraşırdınız yoksa patronun verdiği o kağıt eğer geçerliyse devam mı derdiniz. Bu arada işimi çok severek yapıyorum ve aslında ayrılmak istemiyorum ama haklarımın da hiç olmasını istemiyorum.
0
matilda
(20.11.25)
Patronunuzun sözlerinde çok fazla kafa karıştıran konu var. Yasal olarak gayet mümkün yeni bir iş yeri açtıysa size nakledebilir sigortanız da oradan devam eder hiçbir hakkınız da ölmez. siz mi acaba yanlış bilgi aklınızda kaldığı için eksik anlatıyorsunuz? Ayrıca bu konular için mükemmel bir yol var ihtiyari arabuluculuk. Başvurursunuz hiçbir hakkınız ölmez her iki taraf içinde yeni bir dava hakkı olmaz. Ama iki tarafı da sonsuza kadar korur.
0
ground
(20.11.25)
@ground, vergi numarası farklı olduğu için yasal olarak devretme gibi bir durum olmuyormuş. yazıya bunu da ekleyeyim.
0
🌸matilda
(20.11.25)
geçen sefer de söylemiştim, tekrar söylüyorum.

sahibi, ortağı, adresi, çalışanı, yaptığı iş hepsi tamamen aynı olsa da, vergi numarası, yani tüzel kişiliği ayrı bir şirket kurulduysa, arada hiç gün kaybı olmasa bile sigortalı eski şirketten yeni şirkete devrolmaz. haklarını koruyacağım, protokol yapalım, sözleşme imzalayalım şeklindeki tutanakların da noterden bile olsa herhangi bir geçerliliği yok.

sadece adamın sözüne güveniyorsan ona güven. kağıda, protokole, sözleşmeye güvenme. gerçekten tazminat hak ettiğinde adam "vermiyorum" dediğinde elindeki sözleşme herhangi bir işe yaramayacak.

bu işin yasal yolu, eski şirketteki bütün yasal haklarını öder, yeni şirkete de sıfırdan başlatır.

nakil işi sadece aynı vergi numarası altındaki diğer bir şubeye yapılabilir. onda da nakil koduyla çıkış yapılır ve gidilecek olan şubenin sicil numarası yazılır. giriş yapılırken de geldiği şubenin sicil numarası yazılır. aynı vergi numarasında değilse sistem nakil işlemini zaten kabul etmez.

nakil işlemi olmadığı sürece de yasal haklar devam etmez, devrolmaz.

tekrar ediyorum. bu protokolle, sözleşmeyle olacak iş değil, bir geçerliliği yok. ama adam yapmaz öyle şey ben güveniyorum diyorsan ona güvenebilirsin.
+3
kibritsuyu
(20.11.25)
Bir önceki sorunuzu hatırlıyorum. O sorunuzda da şimdiki sorunuzda da anlayamadığım iki şeyden birisi patron neden yeni bir şirket kurma konusunda bu kadar ısrarcı? Yani aklıma tek gelen şey malvarlığı kaçırma. Anlayamadığım ikinci nokta ise neden size tüm yasal haklarınızı peşinen ödeyip yeni şirkette sıfırdan başlatmıyor?
0
ulukayin
(20.11.25)
(7)

ozempic hk.

kiyiya vuran dildolar
gerçek dünya görüşleri nelerdir? chatgpt'nin verebildiğinin ötesinde bir bilgi paylaşabilecek ya da spesifik noktalara değinen ama çok baymayan kaynaklar paylaşabilecek olanlar mıdır?diyabet sıkıntım yok, kilo yönetimi adına soruyorum.
gerçek dünya görüşleri nelerdir? chatgpt'nin verebildiğinin ötesinde bir bilgi paylaşabilecek ya da spesifik noktalara değinen ama çok baymayan kaynaklar paylaşabilecek olanlar mıdır?

diyabet sıkıntım yok, kilo yönetimi adına soruyorum.
0
kiyiya vuran dildolar
(20.11.25)
Bu konuda Fatih Altaylı’nın bir programı vardı muhakkak izlemenizi öneririm aşırı derecede detaylı net ve kesin anlatıldı orada konular. Bir dönem ben de denedim ama bana faydası olmadı yakın çevremde çok fazla faydasını gören insanlar var
0
ground
(20.11.25)
Mounjaro varken ozempik ne?
0
artıküyeolmakistiyorum
(20.11.25)
Benzer bir soruyu ben de sormuştum:

www.eksiduyuru.com

Nasıl çalıştığı da şurada anlatılmış yine:

www.eksiduyuru.com
0
kizil karga
(20.11.25)
Vallahi açık konuşmak gerekirse geçen mart ayında eşime recete etmişlerdi o kullanmadı ben kullandım o süreçte bir caba sarf etmeden günlük rutin ile 10 kg civari verdim 3 aylık dozdu galiba sonra ilaç bitti kilolar geri tabi bir de o zamandan beri zaman zaman böbrek ağrısı çekiyorum ki bu ilaçlar ciddi böbrek hasarına sebep olabiliyormuş..

O yüzden sürdürülebilir bir ürün olduğunu düşünmüyorum kullanacaksanız böbrek sağlığı destekleyici ürünlerle beraber kullanmanızı tavsiye ederim
+1
apocalipy
(20.11.25)
pankreatit vakalari az değil; daha geçen gün ünlü bir yabancı oyuncu görme bozukluğu oluştuğunu açıkladı. uzun dönem etkileri hala çok belli değil. eğer çok kiloluysaniz kar-zarar hesabına göre kullanabilirsiniz tabii ama yaşam tarzınızı değiştirmeden zaten sürdürmek zor.
0
eileengray
(20.11.25)
Evrim Ağacı'nın videosu:

www.youtube.com

Obezite ve tip-2 diyabetin tedavisi için mucizevi. İnsanların yeme içme alışkanlıklarını kökten değiştirmesi, fast food şirketlerinin ürünlerinin içeriğinde değişikik yapması gibi göstergeler harika.
Eczanelerde leblebi şeker gibi satılıyor. Keyfi kullananlar ne dozaja ne kullanım süresiyle ilgili talimatlara uyuyor. İş yerinde böyle iki kişi var. Biri ciddi kilo verdi, diğerinde hiçbir değişiklik yok gördüğüm kadarıyla.
0
auroraaurora
(21.11.25)
bilgiler icin tesekkurler. ben adamin hasiyim veririm bu kilolari ilac olmadan
0
🌸kiyiya vuran dildolar
(22.11.25)
(2)

Makarnanın sahtesi olabilir mi?

Mirket
Aşağıdaki makarna sorusunda övülen bir markaya bakıyordum da, şurada, en yakın takipcisinin fiyatının yarısından daha ucuza satıyor. İlginç geldi bana.https://www.akakce.com/makarna/en-ucuz-rummo-bio-integrale-kepekli-spaghetti-no-3-500-gr-fiyati,1074267147.html
Aşağıdaki makarna sorusunda övülen bir markaya bakıyordum da, şurada, en yakın takipcisinin fiyatının yarısından daha ucuza satıyor. İlginç geldi bana.

www.akakce.com
0
Mirket
(19.11.25)
Elinde patlamistir skt yakındır
+3
artıküyeolmakistiyorum
(19.11.25)
Pandemiden kalmıştır.
0
ground
(20.11.25)
(12)

Tariflerini yaptığınız aşçı

fildirfildir
Yeni tarifler denemek istiyorum. Çoğunlukla ev yemeği ama diğer mutfaklar da olur. Tariflerini denediğiniz, gerçekten lezzetli olduğunu düşündüğünüz aşçıları yazarsanız çok sevinirim.
Yeni tarifler denemek istiyorum. Çoğunlukla ev yemeği ama diğer mutfaklar da olur. Tariflerini denediğiniz, gerçekten lezzetli olduğunu düşündüğünüz aşçıları yazarsanız çok sevinirim.
+1
fildirfildir
(19.11.25)
Ahmet şef in mutfağı youtube, anam babam usülü salçalı soğanlı en temel tencere ev yemeklerini öğrenmek için iyi bir kaynak
+1
grimavi
(19.11.25)
Yemek.com Ferhat Bora şef
+1
chicha_v2
(19.11.25)
200 e yakın yaptığımız yemek vs. Belki ilginizi çeker.
www.tiktok.com
+1
ground
(19.11.25)
Ferhat şef demeye gelmiştim. Onun dışında YouTube da çok eskilerden bir kadın vardı Hatice mazi diye. Bir kere ekşili sulu köfte bir kere de şekerparesini yaptım (ki bu benim geleneksel Bayram tarifimdir yıllardır) ikisi de tam tutan tariflerdi. Belki sayfası duruyorsa diğer tariflerine bakılabilir geleneksel ev yemeği tarifleri veren bir konsepti vardı.
0
egerbiryolcu
(19.11.25)
Ahmet Şef demeye gelmiştim. @grimavi söylemiş.
0
Mirket
(19.11.25)
ferhat bora
sadık kılıç
0
jelly bear
(19.11.25)
hafif pasif agresif ancak mükemmel tüyolar veren şemsa denizsel. her tarifi çok iyi oluyor.

sebze yemeklerinde sıvı yağ öneren hiçbir şefi takip etmem.
+1
eileengray
(19.11.25)
Teşekkürler^^
0
🌸fildirfildir
(19.11.25)
Görüyorum ki yeterince Ferhat Bora övülmemiş.
+1
kumandanim
(20.11.25)
Bengi Kurtcebe
0
mor oje
(20.11.25)
instagramda ferah kitchen kullanıcı adıyla seda ferah tariflerini sıkça kullanıyorum.
0
Kediyi üzdün
(20.11.25)
Hamur işleri için youtube da masmavi3
Tatlılar için masterchef burcu
Diğer bütün tarifler için ardanın mutfağı bence çok başarılı.
Refikanın yaptığı tüm tarifleri izlerken çok beğeniyorum, kendim yapınca asla tutturamıyorum. Bu üstteki 3 lünğn daha kötü çıkan tarifini görmedim.
Ferhat borayı da beğeniyorum bu arada.
0
physcos physcos
(21.11.25)
(4)

Aldatma İstatistiği

fyodor fyodorovic
son 1 sene içinde olan biten veya halihazırda devam eden, etrafınızda gördüğünüz, bildiğiniz, şahit olduğunuz kaç aldatma vakası oldu? ve bu vakalarda aldatan tarafın cinsiyet kırılımı neydi? aldatmaya giden yol okuldan mı iş yerinden mi yoksa online olarak mı geçti? teşekkürler.
son 1 sene içinde olan biten veya halihazırda devam eden, etrafınızda gördüğünüz, bildiğiniz, şahit olduğunuz kaç aldatma vakası oldu? ve bu vakalarda aldatan tarafın cinsiyet kırılımı neydi? aldatmaya giden yol okuldan mı iş yerinden mi yoksa online olarak mı geçti? teşekkürler.
0
fyodor fyodorovic
(18.11.25)
Çok sevdiğim bir arkadaşımın 18 yıllık eşi eskorta gitmek suretiyle aldattı arkadaşımı. Haysiyetsiz herif..

Başka da uzun zamandır aldatma hikayesi duymadım.
0
suicides underground
(18.11.25)
erkek eski sevgilisiyle aldattı
0
black holes in the sky
(18.11.25)
son 1 senede bildigim 2 vaka var.
biri erkek, karisi ve cocuklari turkiyede kendisi bir kadinla yasiyor yurtdisinda. nasil tanismis bilmiyorum.

bir de gecenlerde bir eleman karisini gym egitmeni ile basti, evleri ayirdilar. onlarda da cocuk var, hatun biktim degisiklik lazim artik falan demis. gym'de tanismislar.
0
cooperr
(18.11.25)
öhm. avukatım. bulunduğum şehir boşanma oranının en yüksek olduğu şehir. dolayısı ile yüzlü sayılarla ifade edeceğim boşanma davam oldu. bu davaların her ne kadar konusu zina olmasa da evlilik süreesince defalarca aldatma temeline dayanan davalarr hatırı sayılır bir oranda. mesleğin başında erkek aldatması vardı sadece. şu anda üçte biri gibi bi oranda kadınların da aldatması söz konusu. cinsiyet ayırdetmeden eskiden iş ve arkadaş çevresi etkiliyken, şu anda neredeyse tamamı sosyal medyadan bulunan birileri ile aldatma söz konusu. sayı gittikçe artıyor. felakat boyutta da diyebilirim. eyyorlamam bu kadar.
0
ground
(19.11.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.