iş günüdür.

ehehe, ilk defa duydum. süpermiş. ne dangalaklar var ya.

en cok ben biliyorum diyooor

:) takdir edilme ve beğenilme isteğiyle dolu herkes. sevin bağrınıza basın. o hareket anormal olsa da hangimiz normaliz ki demek istiyorum.

8 ve üstüyse saygı duyun, değilse dalga geçmek mübah:)

yine de in vino veritas+1

ben traş ettirince 2 ay filan hiç tüy olmuyor... sonra uzayınca yine kötü tabii ama ilk seferki kadar kötü olmadı, sonra yine traş ettiriyorum.

Alışmak en güzeli, ben öyle yapıyorum. Şu sıcaklarda çok döküyorlar kışa azalır sabredin.

Furminatörle tarayın, kıyafet temizliğinzi de rulo ile değil bildiğimiz şeffaf koli bandıyla yapın. Bir de şarjlı süpürge edinip (fakir animal) her gün koltukları onunla süpürmek iyi bir fikir, bu şekilde 2 kedili bir hayat sürdüm.

1 hafta önce furminatör aldım. tekir kedilerimin çok tüyü yok ama onlar da bile çok etkili oldu. bence deneyin. diğer fırçalar, taraklar hikaye işe yaramaz şeyler.

tüyle yaşamak sorun. siyah giysiler malum seviyoruz. bütün siyah giysilerim rezil oluyor. yıkamadan önce önlü arkalı yapışkanlı aletle temizliyorum. yıkadıktan sonra tekrar :(

sürekli elektrik süpürgesi yapmayı alışkanlık haline getirmek gerekiyor sanırım:)

bunun dışında beslenme de tüy dökmeyi etkileyen temel faktörlerden deniyor. barf için tüy dökümünü azaltıyor deniyor.

kedim yok ama bu konuları çok araştırmıştım.

o bedenler markadan markaya bile değişiyor. bir standartı yok.

göğüs omuz bel uzunluk ölçüleri varsa onlara bakın. Xl bir tişört sipariş etmiştim, türkiye'deki ölçülere göredir diye düşünerek, omuz göğüs bel ölçüleri tam üzerime göre ama boyu neredeyse dizime kadar olan bişey geldi. Sonra terzi vs. mecburen.

1c

1c

1c

1b

1b

1c

1c.

İngilişçesini yarıştıranlar da iyimiş. Garip...

1c

herkesin ingilizcesi ileri seviyedeymis masallah. bana cv'ye "ingilizce: cok iyi" yazip what is your name? diyince my name is samsun diyen arkadasimi hatirlatti.

ben seventy four diye okudum bu arada.

1c

1b

@gec samsun demir :)

yetmisdort diye okuyan herkes turk :)

@cek en iyi cevabi vermis. tokat gibi

2a

@cek: bütün sonuçları alt üst ettin:)

2c, çünkü öyle olması lazım. bölümümden dolayı.

2c

c'ler hepinizi kaydettim olm ceviri yardimi istedigimde hele bi gormezden gelin

2b

2c

ben twenty four diye okudum. aranızdaki tek mal benim galiba.

1c

one c

1b

2c. direk seventy four diye okudum gayri ihtiyari

1c.

1c

sayılar görsel karşılığı olmadığı için mi ne yabancı dilde en zor öğrenilenlermiş. (öğrenilenler dediğim işte görünce o dülde okumaya başladığın.)
bir ara bir yazı vardı bununla ilgili.

1c

bulunduğum ortamla alakalı olarak; yabancı arkadaşlarımla veya türkçe konuşulmayan bir memlekette olsam ingilizce düşüneceğim için seventy four diye okurdum. lakin şu an türkiye'deyim ve türkçe düşünüyorum, yetmişdört diye okudum.

2b

1b

tabii ki 1 c aksini iddia eden ya yalan söylüyordur ya da ingilizce öğrenmeye yeni başlamış hevesli bir ergendir.

gecen sene o civarda gitmistim ama kur daha dusuktu. 1300'e gelmisti. normal bence.

daha ucuza biraz zor bulursun. fiyatlar hemen hemen bu aralikta.

İyi bir fiyat, denk gelirse de en fazla 600$ civarına denk gelir ama denk gelecek işte. Riske gerek yoksa, 750$ iyi fiyat.

2011 haziranda türk hava yolları gidiş dönüş 1,586.79 tl'ydi.

gayet güzel bir rakam bence de.

Zararlı tanımını açmak lazım,ara öğünlerde sürekli meyve yemen çok güzel bir alışkanlık ama çok yiyiorsun biraz kilo aldırabilir.birer tane yersen daha yerinde olur.

meyvelerden alacağın şeker alacağın bütün yapay şekerlerden daha verimli olacaktır merak etme.

bir meyveye abanmak yerine çeşşiidi artır.

bütün meyveler güzel.

arada egzotik olanları da dene.

Ananas çok sağlıklı bir meyve.

abartmadan fındık, ceviz, badem de yenebilir günde 1-2 avuç falan. oldukça faydalıdır.

bir de madem ailede şeker hastalığı genetik her gün bir şekilde tarçın tüketmeni tavsiye ederim. daha yeni birkaç sene önce tarçının bu konuda çok faydalı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştı. tarçınlı yoğurt olur, çaya kahveye çubuk tarçın koymak olur, ne bileyim bazı yemeklere çok az baharat olarak katmak da güzel bir tad veriyor bir şekilde her gün tarçın tüketirsen şeker hastalığını önlemede baya faydası olur.

halikarnas balikcisi, mavi surgun'de bodruma nasil goturuldugunu anlatiyor. yol uzun suruyor eseklerle falan.

amin maalouf - yüzüncü ad(hayatın anlamı yollarda şeklinde değil ama önemli bir şey için yollara düşüyor)
paulo coelho - simyacı
paulo coelho - zahir

www.kitapyurdu.com

bu kitabı almıştım ama bir türlü okuyamadım, ilginizi çekebilir.

Herman Hesse-Knulp

orhan pamuk - yeni hayat

tabi ki Otostopçunun galaksi rehberi

murathan mungan- şairin romanı

takip

jack kerouac - big sur

buket uzuner'in yolda diye bir kitabı varmış.
bir de paulo coelho'nun hac kitabı da yol ile ilgili.

kadıköyden aldım ben geçen bir tane.
çok pahalı bir şey almana gerek yok.
50-70 lt arası yeter.

mat, uyku tulumu vs götüreceksen onları tutacak yeri olmasına dikkat et.

north face pahalıdır ama çok sağlam çantalar hocam. hacim konusuna gelince o senin tasarrufuna kalmış. ben mesela kocaman çanta almıştım yanıma her şeyi koymuştum , ıslak mendilime kadar.biz hep gara yakın hostellerde kalıyoduk ki çoğu da gara yakın. o yüzden çantam pek sorun olmamıştı.

o kadar düşünme yahu.
her mesaja cevap gelmese de olur.

cevap gelmemesi olumsuzlukla özgüveni sarsmamalı. belkide cevap verecek kişide seni anlayacak kapasite yok? veya aynı tellerden çalmıyorsunuz. kişi kendi gibi olmalı, mutlaka o sorununda olumlu bi cevabı vardır.

egon sarsıldığında ve olumsuz cevap aldığında sen gene kendin oluyorsun sadece ilk başladığın noktadan biraz daha farklı yerdesin. ayrıca bir mesaja cevap alamayarak sarsılan özgüvenin aslında gerçek olduğunu düşünmek de yanlış olur.

her durumda kendin olmak çok net bir kalıp değil.

O her türlü sensin, kasıntı olmamaya dikkat et.

Sonuçta seni etkileyip değiştiren olayda olayın etkisi kadar senin karakterin de o değişime yön veriyor.

başkasına mesaj at madem. muhtemelen o da olumlu cevap vermeyecek ama denemelerimizin çoğu başarısızlıkla sonuçlanır. hayat böyle. bir noktada farklı bir şey görecek ve deneyeceksin, o zaman daha olumlu bir cevap alacaksın. sen denemeye devam et. işin sırrı o. vazgeçmeyenler istediğini alır.

peki kendin veya kendin olmadığını nasıl ayırt ediyorsun? yani herzaman cevap verdiğin halin gerçekten kendi öz halin mi yoksa şartların seni soktuğu halin mi? Aslında hangisi sensin bilemezsin.
İstediğin neyse o doğrultuda bir şekle bürün ve öyle mesaj at.

"su gibi ol dostum"
-bruce lee

özdere'de rainbow camping vardı. bir ara rock-a yapılmıştı orada. güzel yerdi.

foça acar camping

benim bildiğim cidre elma şarabı. bira olarak da geçiyor mu emin değilim.
yok yok yok.
bana birisi kriek için adres tarifi vermişti, onu yazayım, bir sorarsınız.

moda spor kulubunun onundeki i$iklardan arabayla girip ilk isiklara kadar devam ediyorsunuz, ilk i$iklardan sola. sag kolda migros ve tek büfe var. onlari 5 metre kadar gecince sol kolda "rihtim" diye bir tabela var ok $eklinde ama kucuk bir tabela, gozden kacmasi mumkun. tabelanin gosterdigi yola yani sola sapiyorsunuz 10 metre sonra kucuk bir alkol dukkani sol kolda. telefonu 0216 700 15 63.

cevabınız için teşekkürler..inanın bulmaya çalışacağım..bu arada evet şarap olarak da geçiyor..ama bira olarak bilinmekte..yada ben öyle biliyorum.

cider marka değil de içkinin cinsi sanırım.

Daha once ictin mi bilmiyorum ama, cappy elma suyuna sirke katmiscasina cirkin bisey. Ve gazli sarap diye geciyor sampanyaymiscasina.

Yanlis hatirlamiyorsam viaport kipa'da bol miktarda vardi ama dikkat et teyzeler ayiplayabiliyor orda hehe

arkadaşlar cevaplarınız için teşekkürler

canın çok tatlı anlaşıan bi dokunmakla böyle olduysan, yumurta var mı? acile gidene kadar merhem niyetine yumurta beyazı sürebilirsin.

ılık suda 15dk + yanık kremi (eczaciniza danisin)

Buz tutma! Ilıksu..

buz tut ama direkt değil.ince bi havlu ya da gazlı bez üzerinden. direkt tutarsan buz yanığı olur çok büyük ihtimal

bepanthen falan sür. ya da nemlendirici herhangi bir şey.

3 hafta önce 3 parmağımı benzer bi şekilde yaktım. 5saat buzla bu muameleyi yaptıktan sonra su bile toplamadan iyileşti.

ılık su idare etmez senin ağrını bu arada :)
ağrı kesici bişey de al ağızdan

Yakındaki nöbetçi eczanelere bak, sonra onun civarında yemeksepetinde kayıtlı olan restoranlara bak. Restorandan sipariş ver, eczaneden ilacı da alsın gelsin.

buz/soğuk su tutarsan su toplar. yanığa en iyi ilk yardım limon veya zeytinyağıdır, ilk anda bunları sürersen sonrasında merhem falan sürersin çok daha rahat edersin. kaynak: yağdan, lehim tabancasından vs bilimum şeyden yanan ben.

geçene kadar bekle. ben bileğimi yakmıştım bir kere öyle. ince deri daha fena sızlar.

dondurmalı değil ama buzlu limonlu yeşil çay güzel oluyor.

dondurma, süt, buz kıracaklı blendır varsa buz ve nane şekeri karıştırın. milkshake olsun. oranları kendi zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. naneli şeker yerine kahve, kakao, çikolata, çeşitli reçeller gibi versiyonlar olabilir.

Bi su sisesi al. Icine 6 kasik classic nescafe, 10-15 kasik toz seker at. -gold ile olmaz tanecik yapisindan dolayi-

Sonra siseye serce parmak ve yuzuk parmagini koy dibine o kadar su ekle. Bu karisimi yaklasik 15 dakika boyunca calkala. Artik iceride bi seylerin kipirdamayacagi kivama gelinceye kadar cok calkala kolun kopsun.

Bulabildigin en buyuk bardaga 3-4 yemek kasigi dondurma koy-tavsiye cikolatali ve sade- ve dibine de 4 parmak sut ekle.

Hazirladigin karisimi dokmeden once 3-4 tane buz at bardaga ve sonra bardak dolana kadar karisimi ekle.


1 karisimdan 2-3 kisilik malzeme cikar. Sayiyi arttirmak icin dondurmayi sutu bol koyabilir 4-5 bardaga cikartabilirsiniz.

Bikini tamamen çıplak keselenmek falan istemezseniz rahat oluyor. Bikini varsa peştemale pek gerek kalmıyor.
ok by'ın dediği gibi çıplak teyzeler var ki orada yaşıyorlar sanırım, her hamamda bir iki köşede korkutucu cıplak teyzeler hep vardır :)

aslında düşündüm de garip bir soru. yazın otellerde falan kesin bikini giyiyorlardır. bu kaplıcalarda falan hiç bilmiyorum ayrı oluyor ama peştemaldi sanırsam. peştemal giyilir de her ne kadar yapışsa da sıkıntılı bir giyecek. ha düştü ha düşecek gibi.

ama en önemlisi bu sıcakta hamama mı gidilir? manyak mısınız?

@bizatihizururi: ehehe evet ters biraz ama uzun tatile cikicam, saglam kese attirip gideyim istedim:)

çinilide çıplak takılıyolar, teyze de yok sadece, turistler falan da var. gerçi genelde alt bikini oluyor.

bir de oraya hep giden bi grup insan var, muabbeti falan kurmuş olurlar

bu arada çinili hamamda gelin hamamı yapmayı düşünmüştüm ama gidip de görünce pek beğenmedim. çinileri yok bi kere :) günlük kötü olmaz belki ama

Pestamal giyin. Bikini olayin ruhuna ters

kadınları bilemiyorum ama erkekler için muhakkak peştamal. bir de peştemali sıkıca ve iyice örtünün. nahoş olaylar ya da buna girişmek isteyenler oluyor.

bizatihizururi; bu sıcakta hamama gidilir hatta daha da güzel olur. terleme ile birlikte vücutta toksinler atıldığından, daha az terlenir ve ter az kokar. belli bir müddet tabi, hamama gittim nasılsa diyip bi hafta yıkanmazlık edilmez: )

sen kendini nasıl rahat hissedeceksin. ne çıplaksın diye bikinililer sana garip bakarlar nede bikinilisin diye çıplaklar. yalnız kese yapılırken peştemal mecburen çıkacak. en iyisi tek alt giymek sanki.

Bir sey olmuyor. Dis hatlarda bay olarak uctum.

Ucaklarda zaten bay yani bayan yani diye birsey olmadigi icin sorun olmaz kimlik numaranizi sa verdiginiz icin birsey olmaz.

20 kere online bilet aldım başka firmalarda cinsiyet diye bir hane bile yok thy nin işgüzarlığıdır bişi olmaz.

Çok saçma. Yeni açıldığı için materyal de az olur ayrıca.

çok bir avantajı olduğunu söyleyemem. ama kötü bir şey de değil. yani bölüm güzelse, okulu da beğendiysen tercih et, yeni açılmış olması seni engellemesin.

saçma olur hoca kadrosu oturmamıştır lab ortamı ayarlanmamış olabilir sıkıntıları hep siz çekersiniz. daha önce hoca eksikliği yüzünden 1 sene öğrenci alamamış bir bölüme girmiştim okul tarafında da çok siklenmiyor bölüm.

Birebir şahidi oldugum bir olay oldugu için önermem. Sistem oturmamış oluyor, hocalar alanında uzman bile olmuyor bazen, arta kalan hocaları size kakalamıs oluyorlar. Bölümle ilgili kaynak olmuyor okulda. Hatta ortak derslerde bölümün varlıgı unutulup kıyıya köşeye sıkıştırılıyorsunuz sınavlar için. Fasülye muamelesi görüyorsunuz. Sınıflar yetersiz diye kütüphanelerde ders gördüğünüz bile olabilir. Uyarayım.

hoca kadrosuna bakmak lazim oyle kafadan yeni diye elestirmemek lazim. cok avantaji olma ihtimali de var.

notlar açısından avantaj oluşturma ihtimali var.

Universite'ye bagli. Kaliteli bir universite ise, isi adam gibi yapacaksa gidilir. Mesela yakin zamanda bilgi'de mimarlik acildi, o sene girmis olsaydim dusunebilirdim zira onceden yuksek lisans vardi zaten, lisansi sonradan actilar.

kadrosu yoktur bakkala gider gibi okula gidersiniz valla

Sacma. Materyal eksikligi cekilir bir kere. Hocalar oturmamistir, hangi dersler acilacak o dersleri kim verecek bunlar belli olmaz. odtude yasandi bunlar, biliyorum, okulun da bi onemi yok yani. Kisaca ilk acilan bolume girmek cok mantikli degil.

bilkent mimarlik acildiginda da, makina muhendisligi acildiginda da arada kalanlar oldu. secenler su an gayet memnun. universite duzgunse sorun olmaz. (ve odtu turkiye'de ortalama ustu olsa da duzgun bir universite degildir.)

@sendelemeden sahkgdaslkjdkasişld

bakırköy tarafında da sürekli olarak gördüğüm tipte bir kuş. çocukluktan beri karga diye biliyorum bunu ben.

saksağandır o saksağan :) karga olsa güvercinler durmaz oralarda

karga dediğin tek tip değil ki.
saksağan ile de yakın akrabalar. ama saksağanların tipik petrol yeşili kuyrukları beyaz vücutları var. sen kahve diyorsun.
bir çeşit karga o.

Fiziksel bir temas oluyor mu? Oraya okumaya gidip postu deldirmek istemem.

üniversite ortamında pek olmaz. ırkçılık, ayrımcılık olabilir ama fiziksel bir şey ben duymadım. her yerde tabii psikopat, belalı tipler olabilir.

berlin'de tramvayda iki kişiyle karşılaşmştım. tip olarak hiç bir şekilde türk'e benzemeyen bir tipim. türkçe konuştuklarını duyar gibi oldum da emin olamadım, kulak misafiri olmaya çalışırken biraz dik dik bakmışım. o da bana baktı, o bakıyor diye ben ona. bi kaç dk böyle "hayırdır birader" babında bakıştık. sonra türkçe konuştuklarına kanaat getirince merhaba diye lafa karıştım. iki dk muhabbet ettik de, ırkçılık gibi şeylerin olduğunu, benim de o sebeple baktığımı, ırkçılık yaptığımı düşünmüşler. böyle şeylerin sıklıkla olduğunu söylediler.

yalnız şunu belirtmeliyim. avrupa'da yaşayan türklerin büyük bir kısmı kültür karmaşası yaşayan, karakter sahibi olamamış insanlar. tanıştığım çok iyi insanları tenzih ederim ama özellikle bi kısım insanlar söylediğim olumsuz özelliklere sahipler. yani aslında türk oldukları için değil, kültür karmaşında boğulup da insan dahi olamayan bi kısım insanlar yüzünden oluyor böyle şeyler. yapılanları hoş karşılıyorum anlaşılmasın buradan. eğitimli olup da oturup kalkmasını bilen birinin ırkçılığa maruz kaldığını duymadım bu arada.

ırkçılık diyemeyiz ama türklere bakış açılarının çok olumlu olduğunu söyleyemem.
2 haftalığına tatil için gitmiştim, karşılaştığım en sık sorulardan biri "buraya çalışmak için mi geldin?"

bence hoş insanlardı, gençleri yaşlılarına göre daha açık görüşlü. alışmış olduklarından farklı bir profille karşılaştıklarında anlatmaya başlıyorlar genelde karşılaştıkları insanları, neden böyle düşündüklerini vs.

genelinin kafasındakinin türk algısı, 2.sınıf işlerde çalışan göçmenler. yadırgamıyorlar ama, varlıklarını benimsemiş durumdalar.

nereye gittiğine bağlı da değişir biraz. emin ol tr'den daha güvenli.

ilk başlarda zor geliyor ama sonra alışıyorsun. 2 dakikada takıp çıkarıyorsun ki çıkarması çok daha kolay.

10 yıldır kullanıyorum, hayır zor değil. alerji vs olmadığı sürece yaparsın.

Temiz kullandığın sürece dünyanın en mantıklı icadı ve oldukça kolay bir iş. İlk bir hafta zorlanırsın ama sonrası ona fazlasıyla değer.

kaç senedir kullanıyorum, maşallah bence gözü bozuklara bir nimet. kullanımı çok kolay hijyene dikkat ettiğiniz sürece sorun yok. ilk takamam gibi gelebilir ama sonra tak çıkar tak çıkar eliniz çok alışır. hemen deneyin derim. hani ekstra bir durum yoksa gözünüzde (özel alerjik bir durumu olur lense mesela) hiçbir sorun olmaz.

yok ya zor değil.

ben ilk başlarda biraz zorlanmıştım. geçen arkadaşım aldı, takmasına yardım edeyim dedim. anlattım ne yapması gerektiğini ilk denemesinde taktı hemen, ben de şaşırdım.

Kolay. Takmaktan ziyade cikarmasi bana zor gelmisti.

ilk takmadan sonra inanılmaz kolay. otobüste falan bile takıyorum ben. hiç zor değil. lens kullanmadan önce çok zormuş gibi geliyor, takması-çıkarması, temizliği falan da hiç öyle değil yani. 3.yılım ve inanılmaz memnunum.

zor ol vallahi zor. 6 ay oldu her gün denemesemde bazı bazı tekrar tekrar deniyorum 2 saat kadar. yok olmuyor.

Ben de gozlukten lense gecmek istiyorum cevremdekiler beceremezsin diyor hevesimi kiriyorlar. Ve devamli yeni bir lens almak pahali olacaktir.

biz sürekli siyah giyen bir arkadaş için bütün kış, acaba yazın ne yapacak diye düşündük.

kesin komedyendir..

Ben düşünmem ama herkesin düşünebileceklerini söyleyeyim:
Metal dinlediği, kıyafet almaya üşendiği.

Kendisine sormak varken böyle önyargılara kapılmak hoş olmasa gerek.

gerizekalıdır.

pembe t-shirt giymesinden iyidir.

bazı erkeklere siyah çok yakışabiliyor. eğer öyleyse isterse mayosunu bile siyah alsındır, seksidir. ama arada bir komple siyah yerine siyah tişört-koyu lacivert kot pantolon kombinasyonu yapması daha iyi de olabilir tabi. bana göre kırmızı,pembe gibi renkler giyinmesinden kat kat iyidir.

kendimi bildim bileli okul üniformaları hariç siyah giyinirim boxerine kadar :)
baktımda 1-2 tespit doğru
1) kıyafet almayı peksevmem aynı t-shirtten ,gömlekten 4 tane var mesela 7-8 tane keten siyah pantolon çoğu aynı marka
2) kilo pek yok body ile uğğraştığımdan yapılı sayılırım ama siyah giymek kiloları örtüyormuş
3)en çok da üstümdekilerin hiç kimsenin dikkatini çekmesini istemem
4) yeni kıyafet aldığımda 1-2 hafta alışamam (belkide bu yüzden hepaynı renk)
5) metal müzik de severim küçüklüğümde ilk dinlediğim müzik metal olduğundan olsa gerek hiç pop vs. sarmadı ( yani hiç popçuların full black giyindiğini görmedim de )


yani özetlersek benim açımdan kıyafetlerle zerre kadar ilgilenmediğimdendir
üstüme yakışmışmı yakışmamışmı , başkası ne der onlara kötü görünürmü falan hiç takmadım :)

takıntılı, normal değil.

siyah kiloları gizler. kıyafet zevki yoktur.

sinan çetin'dir

orospu çocuğudur.

şaka lan ne giyerse giysin bir şey düşünmem.

mimar olabilir derim.

rakçı, şişman.

açık tenlidir, güzel olur. bazılarına çok yakışır siyah nedense, hep giysin o zaman.

Siyah cabuk bozarir la diye dusunurum.

giydiklerinin ağzı yüzü yamulmamış, temiz ve ütülüyse hiç sorun olmaz.

1971: 24.media.tumblr.com
2000lerin sonlari: www.guncelliyorum.com

Genellemeleriniz cok tatli.

Valla ilaçla alakalı olduğunu pek zannetmiyorum çünkü ben de kullanmıştım.

uzun süredir kullanıyorum. öyle bir etkisini görmedim.

doktorunuza danışın. bir ara ben de ne olduğunu anlamadığım rüyalar görüyordum, doktorum sabah erken saatte ilacı içmem gerektiğini, rüyaları bu şekilde etki etmesinin sebebinin geç saatte içmem olduğunu söyledi.

normal hallerde misin bilemem, ilacı kullanmadım ama işin şöyle bir yanı var, rüyalarını ancak rem uykusundan uyandığında hatırlıyorsun diye biliyorum.
o da iyi bir şey. bence uykuların düzelmiş.

1 yili gecgin bir suredir kullaniyorum. Ben de böyle bir etki yasamadim ve sabah erken alinmasi durumuna katiliyorum.

prozac'ın öyle bir etkisi vardır. rüyalarınızı daha canlı ve gerçekçi gösterir ya da hatırlamanıza yardımcı olur.

başvurduktan 1 hafta sonra çıkar evraklarda eksiklik yoksa.

Peki pasaportun cikmasini beklemem gerekiyor degil mi oncelikle

evet tabi.
randevu falan alma durumları da var, o süreleri bilemiyorum. benim 1 hafta dediğim son adımdan sonrası.

pasaportunn çıkması 1 hafta, evrakları toparlaman, randevu vs alman 1-2 hafta, vizenin çıkması da 1-2 hafta diye düşünürsen 3-5 hafta arası sürüyor o işlemler.

schengen için artık randevu almana gerek yok. idata baktığı için gidip oraya belgelerini bırakıyosun.

ekleme: alman konsolosluğundan randevu almana gerek yok yani.

biraz düşünmeden oluyor o iş.
aklına bir tatil rotası geliyor, olur mu olmaz mı param yeter mi yetmez mi diye düşünmeden hemen o an karar verip alıyorsun biletleri.

misal yazın iki workshopa gidicem. bütün paramı katılım ve uçak parasına bayıldım. arada bir şehirde 5 gün konaklamam gerekiyor ama havaalanında kalıcam, çünkü uygun fiyatlı düzgün hostel yok şehirde.

yine geçen sene 13-20 euro arası biletler bulup 5 şehir 5 ülke gezdim kuzey avrupada. ama iki kişi tek kişilik yedik, çünkü her şey çok pahalıydı.

hemen karar vermen ve uygulamaya koyman gerek. bilet mi buldun alacaksın. anneme ikinci workshopa katılacağımı söylememiştim bile. hatta hangi tarihte gideceğimi de sonradan öğrendi.

bir de yalnız olmaktan gocunmamak gerekiyor. bazı insanlar tek başlarına hiçbir yere gidemiyorlar.

ben de tek başıma hiç tatile gitmedim, merak ediyorum da nasıl oluyor diye. ama bana göre, böyle belirli bir yere, otele gidip de günlerce aynı yerde takılmak, ya da ne bileyim kuru kuru sırf gezineyim mantığı pek de mantıklı değil sanki tek başınayken. bir hedef koymalı insan yalnızken. hani gideyim mağaraları gezeyim dersin, ya da ne bileyim fotoğraf çekmek istiyorsundur onun için çıkarsın yola, sadece çeşit çeşit coğrafyalarda ses kaydı almak istersin, yine çıkarsın yola. sonra belirlediğin hedefleri gerçekleştirmeye çalışırken, doğaçlama yaşarsın işte.

yapman gereken bir rota ve hedef belirlemek bence, bu şekilde hem kendini ikna edebilirsin, hem de yalnızlıktan sıkılmamış olursun.

Kafa dengi olmayan biriyle olacagina tek ol. Mukemmelliyet ci olmak bi yere kadar.

Bunlar arttirilabilir ancak cok dusunmemek gerekiyor o sebeple bikac madde sayacagim
Gormek yapmak istediklerini siraya diz. Vize durumlarini kontrol et
Gidis donus biletini en ucuz ve alabilecegin en uzun zaman araligina al*
Genel bir plan yap kalacagin yerde gecirecegin zaman her daim -1 +1 olarak planla.
Onceden oteldir hosteldir cok ugrasma denk gelirse rezervasyon yaptir.
Ulke ve bolgeyle iliskili kitap edin.
Gerektigi yerlerde gunluk turlari arastir.
Dil gidecegin yer gore etkilidir. Avrupa ulkesine gitmiyorsan Emin ol karsilasacaklarinda senin gibi olacak. Elbette belli basli kelimeleri gitmeden ogren.

Birak spontane gelissin hersey cok eglenceli olacak.
*: bi kez bileti aldin mi oyle boyle gidersin gozunde buyumesin.

Nickin konusunda kambocya yerine khmer kullansan daha mantikli olurmus:)

ya layer opacity ya da paint bucket tool un üst kısımda çıkan menüsündeki opacity.

yok hocam ilk onlara baktım zaten ama opacity veya fill sıkıntısı yok.

üst menüdeki opacity'den olduğu konusunda ısrarcıyım

yok hayır %100 opacity.

ben de fill ve opacity dicem ama dayak yemey de niyetim yok. brush in ozelligi olabilir mi acaba ? ya da botama.sekli diye bir ayar var miydi hatirlamadim. mesela sulu boya modu falan :)

ben de onları araştırıyorum ama hiçbir şey bulamadım henüz. paint bucklet tool'un ek bir özelliği falan gözükmüyor. birkaç gün öncesine kadar sıkıntı yoktu hey allah ya

edit: bu arada brushlarda falan sıkıntı yok. sıkıntı sadece paint bucket toolda

ayarları resetle istersen
forums.adobe.com

mode: multiply idi

onu screen olarak değiştirince sorun düzeldi. umarım bu henüz keşfetmediğim başka sorunlar çıkarmamıştır :)

ah ben de tam multiply'dır demek üzereydim:)

bence buzdolabı,çamaşır makinesi olmazsa olmaz.tv ilk planda şart değil. mobilya olarak ilk etapta çekyat,baza tarzında birşeyler alırsan iyi olur.güne iyi başlamak için yatağını iyi seçmeni öneririm.internetle çok uğraşıyorsan onu da bağlatırsın,tv'yi bir müddet bilgisayardan izleyebilirsin.

eve çıktığımda eksikliğini hissettiğim ve parça parça almak zorunda kaldıklarımı listeledim.

mutfak: kettle, tost makinesi opsiyonel olarak ızgarası olan mikrodalga fırın,
şişe açacağı, çöp kovası, çatal kaşık tahta spatula, kevgir etc.

banyo: ayna, el ve banyo havluları, diş fırçalık(bir kupaya da konulabilir tabi), çöp kovası ve tuvalet fırçası(tuvalet fırçasının olmaması gerçekten insanı yıpratabilen bir durum) gereksizmiş gibi dursa da banyo paspası. kışın o soğukta taşa basmak üzücü olabiliyor.

yatak odası: komidin ve masa üstü lambası, evde dolap yoksa fermuarlı ya da mobilya olarak dolap, bol bol askı ve benim hayatımı kurtaran ikea dolap içi düzenleyicileri.

oturma odası veya salon: yine evin durumunu bilmemekle beraber kış için elektrikli soba, yaz için vantilatör, sehpa, halı ya da kilim, bolca uzatma kablosu ve üçlü priz.

koridor/antre: ayakkabılık, opsiyonel olarak boy aynası

diğer: çamaşır kurutma askısı, ütü masası, ütü, elektrikli süpürge.

şimdilik aklıma gelenler bunlar. ama dediğim gibi genelde bir şey yapmaya kalkışıp da aa evde yok gideyim alayım şeklinde tamamlanıyor bu eşyalar. kolay gelsin.

sehpa çok önemli. vallahi çok önemli. aylardır servsleri sandalye üzerinde yapıyorum. hayır bi de sandayle düz değil, ne çaylar telef oldu sehpasızlıktan...
mutfak için tepsi. kahvaltı takımı olup tepsisi olmayan bir insan olarak çok mutsuzum. :( fırın da lazım, hani olmadan yaşanıyor ama masrafın artıyor yemek yapmaya üzenmekten. oysa fırına her şeyi zahmetsizce atabiliyorsun.
ÜÇLÜ PRİZ. yokluğu ölüm.

mutfak: iyi bir bulaşık fırçası (süngeri demiyorum bak fırçası, ikea favorim bu konuda), mutfak eldiveni.

mobilyaları yavaştan al. özellikle koltuk takımı fln alma ilk planda.

boy aynası+1, 3. yılım ve hala bir boy aynam yok. sürekli ev arkadaşlarımdan ayna otlanıyorum.

sağlam bir vileda kovası ve ucu.

pil lazım. florasan ampul bi de.

nacizane tavsiyelerim: (kendim hepsinin eksikliğini hissettim ondan söylüyorum)

saat al. duvar saati. öyle kol saatimle idare ederim, telefon var falan deme. saati karşında görürsen bütün günün daha planlı ilerler. ama saati görmezsen her şeyi unutursun gider. bu şimdi öncelikli değil gibi geliyor ama çalışan insan için en önemlisi saat arkadaş. mutfağa tava al, biri büyük ve daha derin, diğeri yumurta, omlet pişirmelik olsun. tava feci önemli bi şey. teflon alırsan tavaları, sakın metal bi şey sürme ziyan olur gider yazık, tahta spatula, maşa vs al. yine aynı çerçevede mutlaka plastik kaseler al değişik boylarda. içine abur cubur, cips mips açarsın. yumurta çırparsın. bulaşık yıkamak için bulaşık leğeni al. çamaşır askılığı al çamaşırları kurutmak için. mandala gerek yok ama çamaşır sepeti al. elektrikli tost makinesi yerine ocağa konan tost makinelerini tavsiye ederim. hem başka şeyler de kızartırsın, hem temizlemesi kolay olur. kahvaltı yapan biriysen dolaba zeytin peynir koymak için küçük cam saklama kaplarından 2-3 tane alabilirsin. işini çok kolaylaştırır. tuzluk biberlik almalısın bence bi de :) tabure al, yeterli sayıda sandalyen olmayabilir. bi de tabure her işe yarayan bi şey, ne bileyim sehpa olur, tepesine çıkıp perde asarsın vs. terlik al, banyo terliği, ev terliği. ucuz zaten bunlar. bez al. bez çok lazım. bu sana temizlik manyaklığı gibi görünmesin cidden lazım bi şey bez. çaydanlık al, ya da çay makinesi. çaysız olmaz. bi tencere iyi olur, makarna haşlarsın, hazır çorba falan yaparsın aç kalınca. bardak al. aklıma şimdilik bunlar geldi. ama devamı olursa eklerim.

en azından bir elektrikli ocak. tost yapmayı seversen www.stoktangelsin.com şundan al. (googleda 'tost aleti' diye arattım utanıyorum.) ben bu alete kefilim üstelik.

tayin çıktı dediğine göre ütü şart. o gömlekler pantolonlar ütülenecek. eğer ütü alamazsan da çamaşırlarını askıya asarak kurut. kırışıklıkları açılıyor.

ev terliğin olsun.

vileda ama şu uç kısmı dikdörtgen viledalardan. international.vileda.com

yemek masası. yemek masası derken böyle kocaman falan değil tabi, sana yetecek kadar. yemek hazırlayıp yiyecek yer olmayınca insan çok üzülüyor.

yatağı bana kalırsa mutlaka bazalı al. altı epey işe yarıyor.

aklıma geldikçe yazacağım.

banyoya bornoz asmak için askı. montunu ceketini asmak için ayrı askı.

duşun içine sabun koymak için bir sabunluk

Diğerleri hakkında daha iyi bilenler konuşsun ama şöyle bir şey söyleyeyim; gazlı içecekleri ve işlenmiş şekeri tamamen kesmeniz güzel. Ancak meyve ve ara sıra bal falan yiyin, şeker beyin için önemli zira. Aynı şekilde tuzu da azaltın ama tamamen kesmeyin, yemeklerinize çok olmayacak kadar koyun, tuz da tansiyon dengelenmesinde önemli.

meyve olarak günde 1 muz+ 1 yeşil elma yiyorum. arada denk gelirse bir avuç kiraz, üzüm vesaire yiyorum. okuduklarımda tuz vücutta su toplar diye görünce tamamen kestim. içecek olarak sadece su ve şekersiz çay içiyorum. çay koyu olunca belki bir şeker falan. yaş 20 bu arada.

abartıyor muyum acaba?

şeker tuz un üçlüsünü kesmen gerekiyor. Karbonhidrat ihtiyacını meyvelerden sağlaman mantıklı şekerden uzak dur. Bol bol proteinli şeyler ye sabah kalktığında aç karna mekik çek bunun yanında yatarak bisiklet hareketi yapabilirsin.Sabahları miden kaldırırsa eti lifalif(yulaf ezmesi) yiyebilirsin. bol su tüket, her gün 1 tane maden suyu kesin iç.Alkol kullanıyorsan uzak dur. yaşın kaç bilmiyorum ama 20den ufaksa squat yapma. bi' de sabırlı olman gerekecek 2 yıldır uğraşıyorum ben yağı belli bi oranın altına indirmek çok kolay bi iş değil.

herman, yaş 20, söylediklerinin çoğunu yapıyorum zaten. yağ oranım yüzde 16 idi en son ölçtüğümde. şöyle 10-12 ye çekmeyi çok isterim.

hepsi çok güzel de, mekik yerine plank yap. mekik yaparken omurganı zorlarsın. plank daha etkili. şu mekik
hareketini kim bulmuş bilmiyorum ama odunla dövmek lazım. neyse.

1 saat kardiyo yerine de 10 dakika hiit yaparak "daha fazla" yağ yakımı yapabilirsin. hiit'i araştır. sprint+slow düzeniyle kardiyo yapmak çok zordur ama daha fazla yağ yakarsın.

plank denedim ama inanılmaz zorladı, kollarım dayanamadı. hiit de de inanılmaz zorladım. anında gitti nefesim. kendimi çok zorayıp bir sakatlık da çıkartmak istemiyorum. ama yeniden denerim mutlaka. zamanla olabilecek birşeydir belki. bilemedim.

çok zor bir hareket tabi ama çok etkili. :) dayanabildiğin kadar süreyle başla plank'a. ben erkeğim ama ben de mesela 30 saniye ile başlamıştım. şimdi 3x2 dk çıkarabiliyorum. zamanla olur.

hiit de 5 dk ile başla. hangi kardiyo'yu yapıyorsan 5 dk hiit düzeniyle yapmaya çalış. ilk zamanlarda 5 dk bile yapamayacaksın. 10-15 dk gibi süreler zaten yeteri kadar hiit kondisyonu kazandıktan sonra olur. 10 km koşabilen birisi bile 5 dk hiit çıkaramayabilir. dayanıklılık bambaşka bir şey. ancak daha sıkı ve daha fit olmak istiyorsan en kestirme yol da hiit idmanı.

mutlaka deneyeceğim o zaman. bir de hergün kardiyo yapmanın bir zararı var mı?

antik.eksisozluk.com
beslenme için bir ref. olarak okuyabilirsin.

arkadaşlar çok teşekkür ederim yardımcı olduğunuz için.

bir gün yap ertesi gün dinlen mutlaka. uyku düzenin nasıl bilmiyorum ama mutlaka "iyi" uyu. 7-8 saat civarı uyumalısın. kaslarının dinlenmeye ihtiyacı var. idman yapmadığın gün sayısı arka arkaya 3 olmasın. 3günde bir mutlaka çalış, bu yeter. ağırlık kaldırmayı da unutma. kas kütleni arttırırsan metabolizma hızın artar ve durduğun yerde bile daha fazla kalori harcarsın.

bir de sabırlı ol. "this month's diet is next month's body". :)

peki o zaman. gün aşırı iyidir. ağırlık derken. squatı falan 2 kiloluk dambılla yapıyorum mesela?

hemen hemen doğru şeyler yapıyorsun tek tavsiyem sabah kahvaltısını daha zengin yapman yönünde. yumurta ye süt iç en azından kahvaltıda 200 kalori almalısın. birde bence bu yağ oranında takıl ben %15-20 arasındaki kadınları çekici bulurum mesela. birde egzersizleri gün aşırı yapman daha iyi olur(koşuyu hergün yapmanda bir sakınca yok). birde 3 öğün yerine 6 öğün yersen daha iyi olur. beslenme programında protein ağırıklı olsun her öğünde protein almaya çalış karbonhidratı ise kahvaltıda egzersiz öncesi öğlen ve akşam yemeklerinde alabilirsin. kahvaltıda müsli, yulaf ezmesi gibi yiyecekler yiyebilirsin. öğlen ve akşam yemeklerinde bir dilim kepek ekmek yeterli olur elmayı ise egzersizden yarım saat önce yemeni tavsiye ederim.

not: plank yaparken karın kaslarını sıkarak yapın etkisi daha fazla olur.

ev sahibinin insafına kalmış. normal olarak bütün kirayı isteme hakkı var.
sen yine de emlakçına bir danış. belki 1 ay önceden noterli çıkıyorum yazısı yollayınca olmuyor olabilir.

gideceğin havaalanının wiki sayfasına gir.
orada hangi havayolu hangi şehirlere uçar gösterir.
sana uygun olanları araştır.

ucuz uçak bileti arayışı deneyimlerimden en ucuz çözümün bu olduğuna kanaat getirmiş bulunuyorum:)

www.whichbudget.com burda Japonya'ya ucan firmaları bulabilirsin, belki Almanya uzerinden daha ucuza ucan sirketler yakalanabilir.
momondo.com
bravofly.com

Açık renklerden gidin, loşluğu perde ve ayaklı lambalarla falan yakalayın. Koyu renk çok boğuyor. Yıllarca kırmızıydı odam, sanırım ruh hastası etti beni.
Hatta bence beyaz yapıp duvar çıkartmalarıyla falan süsleyin, tarz olsun.

10 yıldan fazladır bordo kullanıyorum çok memnunum ama artık sıkıldığımdan koyu yeşile (petrol yeşili gibi bir şeye) geçicem ben de.

bir diğeri için eflatun/leylak diyorum.

Çakıl taşı rengi.Koyu renk tavsiye etmem,bir süre sonra boğar.

3.5 5 ise koyu renk kullanabilirsin rahatlıkla.
tek duvarı koyu renk güzel oluyor.
koyu yeşil +1

enerjik olsun dedim koyu yeşil dediniz, iyice bezginleştirmesin beni?

Benim için en ideal oda rengi krem.. Şöyle hafif koyu krem rengi seviyorum ben beyaza yakın olan değil, eğer çok sade kalırsa tabloyla vs. dolduruyorsun gayet güzel duruyor..

oda çok küçük, koyu bir renge boyatırsan iyice kasvetli bir hale bürünecek.
bence filli boya'nın kesekağıdı rengine bakabilirsin. astar üzerine boyadığında göründüğünden daha açık bir şey çıkıyor. koyu istersen bir kat daha geçersin.

gri

Odan aynı zamanda yatak odansa çok canlı renkleri kullanmamanı tavsiye ederim. Yatak odalarında soft renkler daha rahatlatıcı oluyor.
Örneğin turuncu yerine yavruağazı olabilir, yakın tonlar ama daha yumuşak olur.

sarı.

ama açık pastel ya da turuncuya çalan tonları.

1- acı hisseder.

2- acı?

3- kesilen kafanın ölümü iç organlarınkinden daha erken gerçekleşir. onlar bir süre daha kendi kendilerine mücadele edebilir.

kalp durduktan bi iki dakika sonrasına kadar duyabiliyormuşuz sanırım.
öyle bir şey okumuştum.

1- çok kısa bir süreliğine acı hisseder

2- fizyolojik olarak artık bir şey hissedemez.

3- çok kısa bir süreliğine görme, duyma gibi duyular çalışır ama çok çok kısa bir süre. çünkü beynine kan gitmediği için zaten kendinden geçeceksin hemen. sonra da oksijensiz kalan beyin hücreleri ölecek.. diğer organlar da çalışmalarını bir süre sonra durduracaklar. çünkü kanla beslenemeyecekler, oksijen alamayacaklar..

1- acı deri yüzeyindeki algılayıcı sinirlerden geldiği için bu kadar kısa bir işlemde (kesilen boğazda) acı duyulmaz muhtemelen. diğer organlar da bir iletim gönderemeyeceğinden o taraftan da bir acı gelmez sanıyorum.

2- tüm vücudu hisseder ama tabi beyni kafada kaldığı için kafa tarafındaki sinyalleri alacaktır. ilk anda kan basıncı düşeceğinden bununla ilgili bir belirti olur. beyin bunu farkedip şoka girebilir, bayılabilir.

3- kalbin nabzını da kendisi ürettiği için kan bitene kadar çalışacaktır, diğer iç organlar çalışır bir süre muhtemelen. kan tükendiğinde dururlar.

kilicla kesilmesini bilmem ama tabancayla vurulunca vucut soka girdiginden aciyi cok fazla hissetmiyormusun. bicaklansan daha cok canin acir demisti bi doktor arkadasim. ama kafa kopma noktasinda bisey diyemicem tabi. uzucu bi olay sonucta.

giyotinle idam edilen insanların kafaları koptuktan sonra göz kırptığı, göz hareketlerinin devam ettiği, ağzını açıp birşeyler söylediği-söylemeye çalıştığıyla ilgili kayıtlar var. tabi bunların hepsi en fazla 5 saniye için.

acı kısmı olayın gelişme hızına bağlı. 1 saniyeden kısa sürede olursa kppan omurilik nedeniyle acı hissetmeyecektir. sinir bağlantıları direkt beyinden çıkmıyor çünkü.

kan basıncının yok olması ile beyin çok kısa bir zaman içinde kapanır.

@orpheus: peki o çok kısa sürede de ölüm gerçekleşir diyebilir miyiz? yani beyin o anda ölür mü? ya vücudun kalanı?

bildiğim kadarıyla ölüm beyindeki elektrik sinyalleri tamamen durduğu zaman oluyor. bu manada anında ölmeyecektir tabi ama bildiğimiz anlamda bir bilinç de devam etmiyor olacaktır.

meşhur çin işkencelerinden biri aklıma geldi.seni aynanın karşısına alıyorlar.boy aynası olacak ama.kafayı sabitleyip kesiyorlar giyotin gibi bir aletle.o anı sana an ve an gösteriyorlar.tabi bu saniyeler içinde oluyor.

konu ile ilgili olabilir : tinypic.com

sanırsam geleceğe yönelik plan yapmak işin kilit noktası.

kendini tanımak, ne istediğini bilmektir.

yes sex
no sex

Çeşmealtı.

ya çeşmealtında da pek plaj yok, bi tcdd vardı orası da kapandı. başka pek parlak plajı yok diye biliyorum.

Gümüldür

sığacık'a doğru küçükakkum var.

git konuş tavsiyesi olmaz demişsin ama bence git konuş.ne olacağı belli olsun.

ahah gittiği yerde tıbbi desteğe ihtiyacın olsun:)
tam bir hollywood klişesi olsun:)

seviyorsan git konuş panpa :)

kendi kolunu bacağını kırıp yardım iste.

neticede hipokrat yemini etmiş adam s.ke s.ke yardım eder.

ne doktoru olduğunu biliyosan öyle davran.
mesela yolu sor teşekkür et.

sonra birden ağ bacağıma ağrı girdi dişim ağrıdı götüm ağrıdı falan bişeyler salla. doktorun branşı neyse ilgileneceği birşey salla.
ilgilenirse sana yavşar :D

branşı kadın hastalıkları. yolda doğurma numarası yapamam heralde :D

ilgisini çekmek için bayılma numarası yapıp hamileyim desen hiç olmaz.en iyisi konuşmak :)

numara yapmana gerek yok ki, sizi bir gün yemeğe ya da bir şeyler içmeye davet edebilir miyim de. yapacagın oyunlardan daha kestirme ve güzel olur.

arkadaş ne doktormuş, haftalardır gündemden düşmedi :)

haftalardır mı yuh 3 gün oldu şurda :)

yaşlar nedir? evli olmadığından emin olun bence öncelikle. bekar doktor görmedim. daha mezun olur olmaz evleniyorlar. evli birisine duygularını açmak pek mantıklı değil.

Yolu sor, saati sor, sonra hafifçe flört et eğer karşı taraftan da karşılık gelirse olayı bir şekilde kahveye getir.

evli olup olmadığını bilmiyorum. kesin sınırlarım vardır bu konuda. yüzük görürsem zaten direk uzaklaşırım. ama sağ elinde yüzük yok bu kesin :)
yaşlar ben 21 doktor 28 falan. bu yoğunlukta nasıl evlensin :(

onla ilgili bir haber okudum. parantez içinde 27 yazıyordu. haberin tarihi yoktu.1 yıl falan geçmiştir üstünden diye düşündüm :)

Doktor yolunda ölecen abla sen :D

Konus işte niye bu kadar kasıyosun ki. Olmazsa da olmaz, olursa güzel olur.

sen de farkındasın ki ne yapsan garip kaçacak. yani zor bi iş. açık açık konuş işte allem kullem etmeye gerek yok. git kahve içmeye davet et.

bi kız bana teklif etse onla ciddi bişey düşünmem. ciddi düşünmesini istemiyosan eve kahve içmeye çağır. gelecektir.

valla işte değerimi,zi bilen yok. ayrıca doktor meraklısı bu kadın. hiç sevmedim

Aynı kadın doğumcu mu bu üç gündür?:D

günlerdir aynı mevzu ya. facebooktan ekle bitsin niye bu kadar kasıyorsun. ya da onu gördükten sonra baş dönmesi/bayılmış numarası yap. eşek değildir herhalde gelir yanına.

evet evet aynı kişi :D

evliymiş

ee nasıl öğrendin?

hastanede doktorların isimlerine bakıyordum. aynı soyadlı bi kadın doktor gördüm. facebook'una baktım. bilgileri açıktı. evli oldukları yazıyodu :((

kıyamam.

roll on 1 kere kullandım bir daha asla!! zaten herkes neden kullandın falan dedi kızdı.heryer yapış yapış oldu çok pişman oldum.

Sen beni dinle; Veet in ağda bantlarından al, yeşil olanı mesela. çok kolay kullanması. koltuk altı içinse şöyle yapabilirsin; küçük boylardan ayrı ayrı almak yerine büyük boy bantları (açmadan) bikaç kere enine makasla istediğin boyutlarda keser kullanırsın.

kıl yapısına göre değişmekle birlikte eğer ortalama bir türk erkeği olduğunu varsayarsak ağda bantları kesmez.

koltuk altına kendi kendine ağda yapmak zordur. eğer ilk seferde çekmeyi beceremezsen işkence oluyor.

yine de illa bant kullanıcam diyorsan lapiden fena değil.

farklı ürün dediklerin sadece boyut olarak farklı. bir ağda bantını istediğin ölçülerde kesip de kullanabilirsin.

roll-on şeklinde olup ısıtmalı olanlar kolaydır. temizdir. düzgün kullandığın zaman hiçbir yer yapış yapış olmadan işini bitirebilirsin.
tavsiyem roll-on yönünde.

roll on değil de böyle sürdüğünde kuruyup çekilen ağdalar var. sir ağda ama bez kullanılmayan dersen kozmetikçinin anlama ihtimali yüksek. pudralısından al. (elit diye marka var bildiğim ama link bulamadım google dan)

istediğin bölgeye sürüp azcık kuruyunca kalıp gibi bişey olacak. onu tutup çekeceksin sadece.

bant: sesu
sir: vi-vet pudralı
ve bence de bant bir erkek kol altında işe pek yaramayacaktır.

ben kendi kendine çekebileceğinden pek emin değilim .. o erkek kolaltındsa işe yaramaz diyenleri dinleme 3 farklı erkeğin koltukaltını aldım ben veet soğukağda bantı ile..

iki ye böldüm önce koltuk altın bir yarısına yapıştır onu elinle ov iyice ısıt. kılların tersine hızlı çek . amabunu kendin yapamazsın bence. morarır ağda gelmez. eğer yapacaksan msj at dahaa çok anlatıırm

acı sorun değil deme sebebim daha önce sir ağdayı kaynatıp o halde sürüp(oldukça kalın bir tabaka olarak, rol-on filan yoktu elle sürdüm) önce yanıp sonra da ağda bandı almayı unuttuğumu fakedip ıslak mendil kurutup ağdayı onunla çekerken zorlanıp hem 6-7 hamlede ancak bitirdiğim hem de o arada bol bol kanattığım halde(evet ağdayla kanamayı becerdim) yarıda bırakmayıp bitirebilmem.(koltuk altında yaşadım bunu)

yani acı kısmı asla dayanamayacağım gibi olmaz, acı eşiğim mi yüksek yoksa çok mu inatçıyım bilmem ama hallederim...

ortalama türk erkeği gibi değilim, kıllarım oldukça az, zaten gencim daha(üniversite öğrencisi diyelim tam yaş vermeyeyim) gürleşmedi, o hale gelmeden önlemi alayım dedim işte.

tüm cevaplar için teşekkürler.

bir de pakette 1,5mm'ye kadar kısa tüyler diyor da makineyle 0,5mm'ye kısaltmıştım. uzamasını beklemeli miyim?

ithal meyve sularından içebilirsin. süt içebilirsin, evinde milkshake yapabilirsin.

karpuzlu fuse tea

haklısın.full şeker bütün içeceklerde.dikkat ettim de kefirde artık yavaş yavaş kalkıyor raflardan eskiden bulabildiğim marketlerde göremiyorum.tabi keşke mümkün olsa da onu da evde üretip tüketebilsek.

capri sun sağlık açısından bilmem ama tadı bir harika özellikle safari

Söylediklerin doğru ama maden suyuna bile paranoya yapmak seni daha uzun yaşatmaz diye düşünüyorum. Doğal maden suları hakkında araştırmalara bakıp en iyisini bulmaya çalışabilirsin.
Süte gelince, yine doğru ancak ara sıra da olsa şişedeki günlük sütlerden tüketmen iyi olur. O sütlerden yoğurt ve devamında ayran yapabilirsin.
Diğer şekerli şeyler çöp zaten.

çay, kahve, hatta demlediğin çayla meyveli ice tea bile yapabilirsin.
Ya da meyve sıkacağı alıp mevsim meyvelerinden meyve suyu üretmek.

gerçek süt al.
yoğurt yap, kaymak yap, kefir yap, süt yap.
hele ki yoğurdun tadı bambaşka oluyor evde yapınca.

meyveli süt yap. (muzlu, şeftalili, çilekli vs)

gerçek meyve suyu yap.

su ve maden suyu.

cam şişedeki sütler o kadar kötü değil. o kadar takılırsak mevcut sebzeleri de yiyemeyiz, hiçbir şey yiyemeyiz.

günün her saati içilmez belki ama, bira iç bence. neşelendirir, çekilmez hayatı bir an olsun unutturur. tavsiyem tuborg gold, beğenmezsen diğer markaları da deneyebilirsin. hepimiz ölecez, koy götüne rahvan gitsin.

yolda kavunun bilmem neyinden yapılan bir doğal içecek satan abiler var ya! işte onlara git. onlar sana doğru şeyi gösterecekler!

ben sade sodayı ve bilimum suyu seve seve ve güvenerek tüketiyorum.
çay kahve de.
kahveyi yaz günleri için buzla çırparak yapabilirsin.

aynı şekilde bir süredir içtiklerime dikkat ediyorum.

maden suyuna limon suyu ve bol buz katıyorum. süper güzel bir içecek oluyor. hatta neredeyse alkollü içecek gibi.

ikinci olarak da yine maden suyuna karışık meyve suyu (%100 meyve suyu) yine bol buz.

meyve suyu olarak %100 saf meyve suyu olanlar var ama bunlar "konsantre meyve suyundan" yapılıyor ve şeker değeri çok fazla. araya araya piyasada taze sıkılmış %100 meyve suyu da buldum. dimes'in ve birkaç markanın var.

şekerli/şekersiz hazır içecekler konusunda rahatsız olmakta çok haklısın. hayatı biraz belki zorlaştırabilir bahsettiğin gibi ama bir kaç iyi güvenebildiğin tarifin olursa ve bazı şeyleri zamanın oldukça önceden hazırlarsan, bu içecekler olmadan çok mutlu birşekilde yaşanabiliyor.

ben evde ice tea yapıyorum mesela. sevdiğim bi yeşil çay var. malesef türkiye de olmayan bir marka. ama fikir vermesi açısından tarifini yazayım.
kullandığım çay: bardak poşeti formatında portakallı zencefilli yeşil çay
1 yemek kaşığı şeker
yarım ila 1 limon suyu
bol soğuk su
bir kupa kadar kaynar suda 1 yemek kaşığı şekeri eritip içine 1 bardaklık poşet çay koyuyorum. iyice demlenince(göz kararı diyim ya da koklayarak anlıyorum ben acı olacağı noktayı), 1 litrelik şişenin içinde soğuk su ve yarım/1 limon suyu ile karıştıyorum.
(mümkün olduğunca önceden bu iş için soğuk su bulundurursan süreç baya hızlı olabiliyor. ya da çay, şeker karışımını önceden hazırlarsan mesela.)

çay olarak ille yeşil çay olmak zorunda değil tabi ki siyah çayla da gayet güzel oluyor. eğer demlenmiş çay varsa arta kalanından bile bu şekilde hazırlayabilirsin. ki 1 litrelik ice tea için sadece güzel renk verecek kadar çay koysan soğuk su, az şeker ve limon'la yine ferah bir içecek oluyor.

yeşil çayların bazıları çok kalınca acı olabiliyor. benim kullandığım çeşit çok acılaşmıyor. ama bir kaç denemeden sonra, tada tada ağzının tadına en uygun şeyi en pratik şekilde hazırlamanın yolunu buluyorsun. bi de üzerine bolca su limon ekleyeceğin için o kadar sorun olmuyor bardakta acı olması.

meyveli çaylarla da deneyebilirsin mesela yabanmersinli vs. çayla daha canlı renkli içecekler de hazırlayabilirsin. yabanmersinli çay, limon şeker biraz da portakal suyu olaiblir mesela. tabi portakal kalmadı artık ama işte zamanı gelince yapabilirsin.

çay dışında benim sevdiğim ama kahvenin agresifliğinden korktuğum için çok fazla yapmadığım buzlu kahve yapabilirsin. soğuk süt ve instant coffee denilen tarzda kahve ve şekerle hazırlayabilirsin. dondurma vs koyarak baya fantastik içecekler hazırlanabiliyor. lakin hergün ya da sık içmek için yağlı bir alternatif.
meyveli sütler de güzel ama yağlı seçenekler. benim favorim çilekli süt. olgun çilekle yapınca çok az şeker yetiyor.

evde hazırlayabileceğin en sağlıklı seçeneklerden biri tabi ki ”mevsim meyvelerinden”, evde sıkılmış meyve suyu. tabi sık tüketimde onlar da çok kalorili. kilona dikkat ediyorsan vs diye belirtiyorum.
portakal suyu, 1-2 dilim ananas ve tat verecek kadar zencefil çok güzel oluyor bu arada, tavsiye ederim.

bunlar dışında maden suyu ya da su içine limon katarak sıfır kalorili ve pratik seçenekler üretebilirsin.

meyvenin kalorisi,sütün yağı dışında, nerden geldiği vs (tabi ki su ve çay için de benzer sorular) de muamma tabi. o yüzden tükettiğin ürünlerin nerden geldiğini araştırman önemli ve hiç birinden çok fazla tüketmemeye çalışman. çay'ın fazlasının zararlı olabileceğini duyarız arada. yukardaki tarifte verdiğim gibi 1 litreye 1 bardaklık porsiyonla hazırlamak vs göreceli olarak daha sağlıklı olabilir.

evde yoğurt yapmak yazmış birisi. kesinlikle tavsiye ediyorum, değiyor. uzun zamandır yoğurt almıyoruz eve. evde yapınca hazırlardan çok daha lezzetli oluyor ve hata yapınca peynir oluyor vs yine değiyor.

krem ıle gecebılır. murad'ın urunlerıne bır bak.

hep vardıysa bir problem yoktur ve muhtemelen geçmez de:)

önce budala, bence.

anayurt oteli su gibi akıp bitiyor bir günde.

goethe diyorum. werther.

yarısını okumuş biri olarak üç önerim var
bir numara karamazov kardeşler
iki numara dorian gray
üçte de beyaz diş diyorum.

kolay okunandan başla derim. bakirenin aşığı mesela.

Oldukça ağır kitaplar birçoğu,tavsiyem hem içi boş olmayan hem de kolay okunan bi kitap al ve onla başla.insana hız katıyor dediğim tarz kitaplar.mesela okumadıysan alper canıgüz kitapları olabilir.

- genç werther'in acıları

okuması kolay, kısa ama dolu dolu bir kitap. güzel bir başlangıç bence.

"5 yılda 1 belki daha uzun aralıklarla yüz yüze geliyoruz ama birbirimizi severiz. bizi ayıran ailemiz utansın... nice senelere kardeşim"

iyi ki doğmuşsun de, bence en içten doğumgünü kutlamasıdır. ben olsam,
"ne kadar görüşemiyor olsak da iyi ki hayatımdasın. iyi ki doğdun, iyi ki varsın."

"Canım" de ama içten gelerek söyle. Hatta Sen benim canıMM sın de. M lere vurgu yap. O anda ikinizde ağlamazsanız şerefsizim. Sonuçta kuzensiniz kardeş gibi yani.

pardon da kim neden ayırsın kocaman adamlarsınız.

5 yılda 1 görüştüğün birine "nice mutlu yıllara kuzen" gidiyor maalesef

kuzene kuzen demenin neresi kötü afedersin?
anneye anne, dayıya dayı kuzene de kuzen denir.

@yarey telefonla görüşüyoruz ya sık sık o kadarda kötü değil durum.

@goldentitan kardeşim kadar seviyorum kuzen basit geliyor bana. zamanında her b*kun içine birlikte girdik. dayıdan, amcadan, babadan daha yakındı yani..

benim de kuzenimin doğum günü bugün.
"doğum günün kutlu olsun." yazdım.

emmoğlu

tdk diyor ki:


boşanmak
-den
1. -den Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak
"Ne oldu da kocasından boşandı, sen anladın mı?" - M. Ş. Esendal
2. Hayvan, başlığından, koşum takımından veya bağından kurtulmak
3. nsz Bol bol akmak
"Bir zamandır kendimi tutamıyorum, gözyaşlarım birden boşanıyor." - E. E. Talu
4. nsz Baskı altında gergin duran bir şey, birden ve hızla kurtulmak
"Vecihe, fazla kurulmuş bir zemberek şiddetiyle boşandı." - R. N. Güntekin
5. nsz Kapalı bir yerde bulunan insanlar birden dışarı çıkmak
"Yoksa tımarhane mi boşanmıştı?" - Ö. Seyfettin
6. nsz Dertlerini, yakınmalarını anlatmak
7. Sıyrılmak, kurtulmak
"Sabırsız ellerle acele acele üst başından boşandı ve çıplak olarak denize atladı." - Halikarnas Balıkçısı

O ifade "bardaktan boşanırcasına" şeklindedir, siz hatalı biliyorsunuz malesef.

bardaktan bosanip, kopup yeryuzune dusuyor iste. harf oyunlu cin deyim.

hani dizgininden boşanmış, ip elinden boşanmış da denir ya... evli çiftlerin ayrılmasına bir eğretileme yok, onu belirteyim. sözcüğün asıl anlamı bu: sıyrılmak, kurtulmak bir de bol bol akmak...

hamama gitsin.

Eczaneden test alsın, negatif olduğunu görsün, içi rahatlasın.

g man kardeş olay daha yeni oldu test sonuç verir mi ki

bu işin üstüne soğuk 2 bira için siz gençler.

olay yeniyse çok geçmeden ertesi gün hapı kullansın. inan bana yaşayacağı paranoyadan daha az tahrip eder kızı ki ayda bir kere kullanmayla o yan etkiler yaşanmıyor.

ertesi gun hapi artik receteye tabi. bi ton is. zaten etkinligi ilk 72 saat icerisinde.

hamile kalmak o kadar kolay bisi degil zaten. raad olun panpa..

bölgede sıvı vardı dediğin ne?
zaten ıslak olan bir alandan bahsediyorsun.
prezervatif yerli yerinde duruyorsa ve sağlamsa bir şey olmamıştır.

bilmediğinizi varsayarak; "yazdıklarımın arkasındayım, değiştirmedim, yalnızca imla düzeltmesi yaptım" anlamına geliyor.

sanırım eskiden düzenleme yaptıktan sonra editleme nedenini yazmak gibi bir kural vardı.

edit: yokmuş öyle bir olay, neremden uydurmuşsam artık:)

eskiden yoktu öyle bişey.
biri bişey yazdıktan sonra ayar verecek kişi gelir bi bkz verir olay biterdi.
şu yakın zamanlarda ise ayar veren kişi konudan bağımsız olarak yapılan editlere de laf etmeye başladı, ad hominem mi deniyor neyse işte, vatandaş da ister istemez "edit:imla" yazıyor, dingilin biri gelip kafa ütülemesin diye.

götlerine sokayım o editi.

cevap: uydurma kural

bazı cafelerde paraynan olsa da çoğunluğunda wifi beleş
sms'de kalmadı sayılır. artık whatsapp kullanıo herkes
telefonu da skype'la halledersin.

boşuna para harcama. ben o şekilde işimi gördüm. hem her allahın günü kullanacak değilsin. adı üstünde avrupa turuna çıkıyosun.

internet, sms, konuşma işini sallayın. bütün seyahatlerime (ki yaşıma göre çok sayıda) yurtdışında çekmeyen telefonla çıktım. yine olsa yine yaparım.
önceki duyuruda demişler 3-4 günde bir hostelde kalın diye. katılıyorum. bazı ülkelerde 10 euroya bile çok güzel hosteller var. hostellerde interneti halledersiniz.
dahası 100 euro 23 güne hayli hayli yeter.
yemek konusunda verebileceğim naçizade tavsiyem marketten peynir ekmek vs takılmanız. iskandinav ülkeleri dışında çok ucuza geçinebilirsiniz.
barlarda takılacaksanız gitmeden önce bir şişe şarap yuvarlayın. (2-3 euroya çok güzel şaraplar oluyor.)
bir de en azından biriniz harita okuyabilsin.

kilosu 10 lira olan kıyma koyuyorsan yemeğe, koy.
Kural şu; içmeyeceğin şarabı yemeğe de koyma.

edit: tabii şarap ucuz fiyatlı efsane bir şarapsa bilemeyeceğim.
edit 2: sözlükten baktım şaraba, yorumlar pek farklı. O yüzden senin zevkine kalmış, içiyorsan koy.

genelde sek sarap kullanilir yemek icin. markasi sana kalmis. ben kavaklidere kullaniyorum mesela

kotu sarap koy ya fark etmez pek. yemeklik saraplar satiliyor amerikada kopekolduren gibi. turkiyeyi bilmiyorum.

genelde içilmiş, şişede kalan şarap konur, ya da açılıp yemeğe konulup kalanı o gece içilir.

rose şarapları deneyebilirsin.
kavaklıdere lal güzeldir mesela.

kırmızı şarap olarak da bana merlot hafif gelir. ama kaliteli bir şey al. ucuza kaçma.

Meyve şaraplarının çoğu bana öksürük şurubu gibi geliyor. O yüzden ben de roze taraftarıyım. İyi bir beyaz şarap da olur. Bu sıcak havalarda soğutup içirirseniz sevecektir diye tahmin ediyorum.

kırmızı üzüm şarabıysa sorunuz öküzgözü, merlot. buzbağ Elazığ Öküzgözü f/p oranında iyidir.

sağlam olsun diyorsan parayı kıyıp sarafin merlot al.
yanında güzel bi et yemekleri olur. ama güzel bi atıştırmalık istersen jambon, ufak peynirli ekler, minik poğaçalar iyi gider.


beyaz şarapta narince, misket.. f/p Ancyra Muscat.
para varsa Kavaklıdere narince, sarafin sauvignon blanc.
deniz mahsulleri olur yanında. karadeniz somon, kızarmış kalamar, karides. hatta bu kızartmaları sebzeyle beraber yapılırsa süper olur. yumurta soslu kızarmış havuçlar, biberler vs vs..

elbette peynir güzeldir. kokulu peynirlere karşı ilginiz varsa izmir tulum, kirli hanım(küflüdür), erzurum çeçil(küflüsü makbul), konya küflü peynir vs vs..

Meyve şaraplarına girecek olursanız. Mandalina, ayva, vişne iyidir. Elbette bunlarda ucuza kesinlikle kaçılmamalıdır.

hastanenin ordaki dallas büfe miydi neydi, şirince şarabı var 15 tl idi...
1.şeftali
2.böğürtlen
3.elma ... en iyileri bunlar

şirince'nin kavun şarabı da olabilir.
yanına elma iyi gider

fotografı autocade atıyorsun. sürükleyip atılabiliyor.
sonra resme tıklayıp üstte fade var, onu azaltıyorsun.
sonra normal üzerinden çiziyorsun.
ölçüsünü bildiğin bir çizgisine göre de align diyorsun.

kucuk tavsiye: esyalarin icin dagci tipi sirt cantasi dusunuyorsan, belli bi yerden sonra iskence oluyor o is. tekerlekli bisey oneririm.

Ekşisözlükte de tekerlekli çantalar çok elverişsiz ve komik oluyor demişler mesela. Ben de nefret ederim tekerleklilerden.

ben ikisini de kullandim ayri zamanlarda, komik neye gore komik? :) istedigi kadar komik olsun, olumune yorulup eziyet icinde gezecegime tekerlek cekerim. tabi bu benim gorusum. sadece soyleyim dedim. 30 gun :)

Komik derken insanlara rezil olmak gibi bir kaygıdan bahsetmiyorum. Tekerlekli valiz kullanmadaki beceriksizliğimi hesaba kattım ve adama hak verdim doğal olarak. Ben hayatta hakim olamam ona.

eğer hiç yurtdışı deneyimin yoksa tek başına gitmeni pek tavsiye etmem. (eğer pratik ve nerde ne yapman gerektiğini hemen çözen biriysen başka tabi.)

eğer bilmiyorsan harita okumayı öğren gitmeden. asla kaybolmazsın.

tekerlekli ya da dağcı çantası olması çok farketmez, hangisiyle daha rahat edeceksen onu al. ikinci el de alabilirsin ama özellikle dağcı çantası alacaksan sağlam bir şey bul. gezinin yarısında orası burası açılmasın. zaten çoğunlukla hostele kilitleyeceksin.

rota kısmı senin kişisel zevkine kalmış. ama bir amsterdam şart:)
genel olarak şehirlere 1-3 gün ayırmak uygun. çok seversen 4 de olabilir.

harcayacağın para senin nasıl geçindiğine bağlı değişir. market alışverişi yapmayı, sandviç yemeyi alışkanlık haline getirirsen, çok çok çılgın parti moduna girmeyeceksen, her gittiğin yerden hediye vs almayacaksan (bunu da yapan var) 500 yuroyla çok rahat geçinirsin.

mksengun.wordpress.com bir arkadaşımın konu ile ilgili yazısı, faydası olucaktır.

yok la, kız kılıklı çemçük bir herif.
bir khal drogo değil.

tam jigolo tipi var ibnede. anca 60 yaşındaki zengin karıları ayarlasın.

ccc khal drogo ccc

hound bile daha karizma naharis'ten.

ulan karı gibi yazdım ha valla. ağzıma sıçayım.

70'lerin rockçısı gibi bir tipi var, gay olsam vermem kesinlikle.

Şunları oku gençlik.

awoiaf.westeros.org
awoiaf.westeros.org
awoiaf.westeros.org

isveçli metal grubu üyesi gibi adam dediydim, hakikaten finlandiyalıymış ve bi metal grubunun üyesiymiş herif.

not: hetero erkekim :(

karı kılıklı ya tırt bence
khal drogo çakar buna.

Karışık hashtag baskılar yaptırabilirsiniz üçer beşer, yani atıyorum 5-10 tane hashtag seçip onları bastırırsınız, insanların üzerinde farklı hashtag'ler olur.
Amerikalılar anlamayacak olsa bile "Everyday I'm Çapuling" çok hoşuma gidiyor :)
Chemical Tayyip olabilir, biraz saldırgan olur gerçi.

turkish national drink: tear gas.

everyday i'm çapuling

çapuling dünyada yayılmaya başladı, anlayanlar çıkar. www.ibtimes.com

ben de "everyday i'm çapuling"i tek geçerim :)#occupygezi de olabilir

çok fazlı uykuyu araştırıabilirsin. uyku düzensizliklerine iyi geldiği söyleniyor.
(ing: polyphasic sleep. türkçe kaynak çok az.)