2 out of 10 ya da “two on a scale of one to ten”
One third doğru.
Sizırs diye telaffuz ediliyor.

2 out of 10 / one third / si(ğ)zırs.

eleman whatsappa girip karşılıklı uçtan uca şifreleme gerçekleştiğinde mesaj gelecek sana. eleman whatsapp'ını açmamış o mesaj sana geldikten sonra hiç.

@aşksız prens : mümkün değil bu zira elemanın last seen açık ve sürekli değişiyor. 5 gün içinde hem whatsapp'a hem de bana mesaj yazdığı yere en az bir kez girdiğinden eminiz.

Rehbere eklediginde gelecegini sanmiyorum cunku benim rehberde kayitli bir kisi ile boyle bir durumum oldu. Muhtemelen cok fazla kisiye ayni anda mesaj atmayi denedi. 30 ağustos ya da bayram mesajidir.

Elemanın tipinden bizim yakınlardaki bir emlakçıya benzetiyordum. Nette numarasını aratınca benzettiğim kişi olduğunu anladım.

@fin: Dediğin gibi muhtemelen toplu mesaj attı eleman. Daha önce ev falan sorduğum için telefonuna kaydetmiş demek ki.

Üniversite öğrencisi ise kompakt olmalı. İnce, hafif vs. Asus zenbook serisi var ben de kullanıyorum. Yeterli olur.

dandik olmayan, 4000 liraya kadar laptop. Bu öğrenci arkadaş ne öğrencisi?

@blue eyes white dragon, bilgisayar muh. ama butce maks o tabii gule oynaya verilen para degil de, iyi bir sey olsun mantigiyla. Daha alt rakamlar da makbul.

@madafaka, tasinabilirlik. oyun hic oynanmaz heralde.

Mac al o bütçeye

www.incehesap.com

O fiyata alacağın mac eski ve yüksek ihtimal 128 gb hafızalı olacaktır.

lenovo thinkpad t440s, t450s, t460s'ten biri (mümkünse 460 ya da 450) seni keser.

Geçerken uğramak yeterli çünkü başka alternatif yok. Durup 1 saat takılıp devam etmelik bir yer.

Güneş gözlüğü ve şapka almayı unutmayın. 1 saat fazla bile.

Evet zengarden baya eski ve iyidir, isi bilen durust insanlar olduklarini dusunuyorum.

Ben de birkaç kez alışveriş yaptım, iyidir.

turşu olsun :)) kornişon dersin arada

Oncelikle sana helal olsun. Allah bu yaptiginin karsiligini butun omrun boyunca versin. Cok iyi bi insansin.

Cemal tipi var tam cemal olsun

cemal güzelmiş. hayri de olabilir.

Cemal ismini beğenmedim. Daha sevimli bi şeyler koyardım ben olsam ama sen bilirsin, için ısındıysa neden olmasın.

Sigara içme tabi, hayvanlarda da akciğer kanseri vs görülebiliyor. Ben balkonda içiyorum hep, misafirlere bile içirmem evin içinde.
Zamanı geldiğinde kısırlaştır mutlaka. 1 yaş civarı uygundur operasyon için.

Mutluluklar

mestan koy bence.

Cemal güzelmiş ama bir Hulusi tipi de var sipada.

Not: dalga geçmiyorum. Bizim en büyüğün adı Abidin.

cemal iyi. ben de necmi diyorum

İsmail hakkı olsun

Kahramanlık yapmasını bekleyin, ismini kendisi hak etsin.

Cemil de olabilir.
www.youtube.com şu video's izledikten sonra adını Uğur koyasım geldi benim kedim olsa :))

Hamdi tipi var bence.
Mama için temizmama.com diyorum. Reklamları izlediniz.

cok net mesut

konser değil ama müzikal tiyatro diyebilirim
phantom of opera

Massive attack, kurucesme'de.

kazım koyuncu'nun konseriydi. huzur içinde uyusun.

James 6 ekim 2011 <3

Iron Maiden-Rock im Revier, 2016

yildiz ibrahimova konseriydi, 2000lerin basinda.

izlediğim ve gittiğim her depeche mode konseri diyebilirim.

ayrıca park Orman'daki uriah heep de çok iyiydi.

Accept sonisphere istanbul.

Rammstein 2010 istanbul

Black Sabbath - The End turnesi

çok konser geçmişim yok ama the prodigy'de hissettiklerimi, yaşadıklarımı bir daha hiçbir konserde yaşayabileceğimi düşünmüyorum açıkçası. tek kelimeyle efsaneviydi bizim için.

www.youtube.com

en iyi arkadaşımla gitmiştim. yabancı olduğumuzu gören ukraynalılar ot ikram etmişti jshfsjk. ben türkiye'de festival ortamında pek bulunmadım ama arkadaşım türkiye'dekilerden çok daha güzel olduğunu söylemişti, o adam bile delirmiş ben ilk kez öyle ortam görüyorum nasıl mutlu olduğumu sen düşün. moshpit'e bile girdik burada ukraynalı ayılarla. çok güzeldi ya. cidden öyle bi şey yaşamadım hayatımda. daha da yaşayamam herhalde. konserden sonra iki gün yataktan çıkamamıştık.

evet sonisphere rammstein'ın bile önüne koydum <3

Pentagram 2007 konseri.

Sigur ros 2016 budapeste konseri.

moderat

(bkz: 4 ağustos 2013 roger waters istanbul konseri)
performans olarak zaten bir konserden fazlasıydı, objektif olarak bakınca en iyisi bu.

benim en çok eğlendiğim ve tıpkısının aynısı bir daha olsa, o an tekrar yaşanacak olsa deseler düşünmeden seçeceğim 8 eylül 2012 rhcp istanbul konseri 'dir.

2013 Roger waters konseri. Daha iyisini zor izlerim diye düşünüyorum.

1993 Metallica İstanbul Konseri/İnönü Stadı.

Manu Chao. 19 Nisan 2011, Babylon.

dream theater, 2005.

nekropsi, ikinci albumden hemen sonra.

Alisamiyende Metallica konseriydi 99 yılı.

Hayko Cepkin 2010 Dokuz Eylül Üniversitesi

Teoman - Harbiye

offspring en mutlu oldugum idi

madonna: en profesyonel idi
levent yüksel: en duygu dolu idi
evanescence: en ruhunu katan idi
mfö: en eğlendiren idi

daha çok gittim de tırtlar da var tabi

Manowar - Rock the Nations - 2005

prodigy - rock n cock

ooo hacı, ben de james diicem. keline dokunduğumun tim'i, allaaam, hoff ya. dertlendim şu an çok. hooffff. 2007 radar festival. hagfgh. ne diller döktüydüm forumlarda ingilizlerden ne fuck offlar yemedim. ama derdim ondan değil. james insanı olamadım hala ondan. şarkılarını söylüyorum ama yapamıyorum. yapmama gerek.

ape... youtr father's sins... your mother's mood swings... to perfection. aazıma zıçtın ceyms.

Wacken 2015 savatage & tso

birden fazla sayacağım; çünkü kimisinde nostalji etkisi var, kimisinde yeniyetmelik, kimisinde konserin entim olma hali. bunlardan sıyırıp en iyiyi seçmekte zorlanıyorum ama bunlardan biridir herhalde:
2002 manu chao (2011'deki de harikaydı)
2002 noir desir
2006 morrissey
2012 pulp
2011 brett anderson

+yer belirtmemişim. hepsi istanbul.

Olum manyak mısınız tabiki de roger waters konseri o konserdeki herkes o gece öldü ve başka bir hayata uyandı.

lamb of god konseri.
2008 metallica

erkan oğur, anjelika akbar ve mısırlı ahmet konser salonunun ışıklarinı kapattırıp doğaçlama çalmışlardı. olağanüstüydü.

faithless istanbul
daft punk kuruçeşme

Rhcp istanbul konseri.
Organizasyon berbattı ama adamlar sahneye çıkınca her şeyi unutturdular.

şahika encümen var, motivasyon konuşmaları gayet başarılı.

Şerif İzgören
Ali Sabancı
Acun Ilıcalı

Bu konuda ilk üçüm.

kürşat tuncel
www.kursattuncel.com

(bkz: toprak sergen)

Mesut Sure ve Ilker Gumusoluk Sirkette Stand-up diye birseyler yapiyorlar. Youtube dan gorebilirsiniz.

Hatta- www.youtube.com

Ben de Ali İhsan Varol derim, daha önce birkaç organizasyonda gördüm, Kelime Oyunu formatını şirket terminolojisine uyarlıyor ve şirket çalışanları ile sahnede mini bir yarışma düzenliyor, çok güzeldi gördüğüm örnekler.

@fin: mesut geçen sene bizleydi zaten :)

Sanem Oktar

contratiempo ?

el cuerpo?

contratiempo evet, cok tesekkurler. sallamisim biraz :)

rica ederim. iyi seyirler.

Ben firma sahibi olsam, bu kadar istekli adamı işe almazdım açıkçası...

Tam tersi, ben bu kadar azimli adamı bir noktada işe alırdım.
Valla hep prosedür gereği seni çağırmışlar, laf olsun diye mulakatlar yapmışlar gibi duruyor, insanın canını çok sıkar haklısın, hele ki bu kadar isterken.

Senin için üzgünüm ama genelde işler böyle ilerliyor. Kurumsalından aile şirketine hepsinde senin vasıfların bir yere kadar önem taşıyor.

Ben de benzer durumları yaşadım. Senelerce okuyup çalışabileceğim tek şirketin mülakatından iki kez çıkamayınca ve -çıkan kişiler yakın tanıdıklarım oldugu icin- iceride neler döndüğünü anladığımdan bir daha denememeye karar vermiştim. Şimdi çok alakasız ama daha mutlu olduğum bir işim var. Eninde sonunda iyi olacak merak etme.

Duyduğum en saçma işe alım iş akışı. Hiç güven vermedi bana. Bu prosedüre sahip bir yere kendimi ben yakıştırmazdım açıkçası. Sizin de içiniz rahat olsun. Böyle saçmalık olmaz.
ayrıca çok klişe olacak ama burası türkiye. Siz bu adaletsizliğe şaşırdınız mı? Bizim şirkette bir tane stajyer var. Staj yaptığı pozisyona kadro için mülakata çağırılmaya bile yetecek yeterlilikleri yok. Nasıl stajyer olmuş dedim. Çalışanlardan birinin erkek kardeşinin sevgilisiymiş. Midem bulanıyor.

Kendinizi üzmemeye çalışın. İş meseleleri insanın şansına kalmış. Şansınız bol olsun diyeyim.

turşu yiyen de var.

iyi birayla aslında hiçbir şey. ancak patlamış mısır derim sadece.

Çikolata ve jelibon.

tuzlu peynir, kurutulmuş et.

ben hiç bir şey tercih etmiyorum, tadını bozuyor.

Midye, patlamış mısır

Patates kızartması ve karışık çerez. Çerezde kuru üzüm vs de olacak ama.

Biranın mezesi sigaradır, sigara içmeyen biri olmama rağmen biranın yanında sigarayı resmen yiyorum.

İlla gıda olacaksa tuzlu çubuk favorim, hem midemin şişmesini engelliyor hem de tuzlu tadı yakışıyor. Bir de değişik bi çerez var, burgu şeklinde turuncu bişey; onu seviyorum ama mekan haricinde bulamadım.

tuzlu fıstık veya kabuklu fıstık ile başlanır. daha sonra acıkan olursa patates kızartması takviyesi. acıkan olmazsa patlamış mısır ile devam. son olarak ise kesinlikle midye.

Midye <333 Ondan sonra da patates kızartması sosis soğan halkası gibi bilimum zararlı şeyden oluşan kızartma tabağı.

tuzlu fıstık dışında bi şey sevmiyorum.

tuzlu fıstık, soslu mısır, patates kızartması

ben normal ayçekirdeği seviyorum. Cips falan zaten aşırı yağlı şeyler. çekirdek hafif mis.

yeşil zeytin

biz bunları entrylerimizde yazdık, tabii ki erik turşusu.

Kizartma tabağı +1

Midye cok sevmememe ragmen bira yaninda iyi gidiyo

Midye, doritos/nachos tarzı atıştırmalıklar, patlamış mısır, zeytin- turşu, tapas tarzı şeyler genel olarak.

bana göre; kuru et, midye, kokoreç, uykuluk, biftek, fıstık.

yeşil doritos ve domatesli dip.
wasabi kaplamalı fıstık.
turşu.

E filtre işte.

Program olarak pixlr'dan bahsediyor olabilirsin.

hayır, menüden seçilen filtreler değil. o ayarların toptan olması. istagramdaki gibi hızlı seçilen, çok ayar birden bi arada.

Evet, action. photoshop instagram action olarak aratabilirsin daha sonra brush yükler gibi action ın yolunu göstermen gerekli.

"kurallı ama sıkıcı"dan kastının nispeten gelişmiş bir avrupa ülkesi olduğunu varsayıyorum, ben olsam hiç standart falan düşünmeden kaçmanın yolunu arardım. avrupa'ya yerleşme imkânı varken hala türkiye'de yaşayan insanları hiç anlamıyorum. biliyorum her şeyi bırakıp gitmek kolay değil, kimisinin anası babası ilgiye/desteğe muhtaç vs. ama ne bileyim ya ben düşünmem bile. hayır fazlasında gözüm yok estonyasına, litvanyasına da razıyım öyle almanya olsun isveç olsun ingiltere olsun diye bir derdim yok.

orada düzen oturtup konfor bulmak beş sene alır belki ama burada yaşayacağın beş sene de hayatından on beş yıl çalar.

medya sektöründeki bir çift tanıdığım gezi olaylarından sonra ingiltereye yerleşti
adamın şirketi vardı firmayı oraya taşıdı (veya zaten orada da firması vardı onu aktif kullanmaya başladı) gibi bir şeyler tam maddi konuları bilmiyorum ama yani bunlar öğrenci değil 35 yaş civarı, iyi okul mezunu, işi gücü olan insanlar onu anlatmaya çalışıyorum
sonuçta, kazandıklarını ev kirasına veriyorlar bir de kızda kronik bir hastalık çıktı tedavi çok yorucu oluyormuş, ingitere sağlık sistemi konusunda çok iç açıcı konuşmuyorlar. senelerce ABDde olup kanser ilaçlarını sağlık planı ödemediği için ortada kalan biliyorum.
avustralyadan bir tanıdık çift de 4-5 ay önce döndü geri tr'ye adam turizmciydi kız müzik hocasıydı orada çalışmıyordu
adam kiraya masraflara yetişmek için saatlik işlerde, 2-3 vardiya çalışıyordu (tabi kızın tembel olup ben müzisyenim bulaşık yıkayamam demesi de ayrı bir olay)
avrapada hayat 30m2 bir evde, düzen kurabilmek için 2-3 işte (o da bulabilirsen) çalışarak oluyor. öğrenciysen, 20li yaşlardaysan, düzen kurana kadar harcaycak bir 5 senen varsa
burada bilgisayar mühendisi olup orada taksiye çıkmaktan gam yemeyeceksen eşin, bi kahve içecek kimse yok diye ağlamayacaksa
yahut eşinin orada bir düzeni varsa
yahut aşiretin oradaysa sana mobilya taşınacak dediğinde kamyonet, ehliyet dönüştürülecek dediğinde kurs, bebeğe nereye bırakacam dediğinde ben bakarım diye geliyorlarsa,
ya da çok şanslı olup hem ucuz olup hem sıkıcı olmayan bir şehirde iyi ücretli bir iş bulabiliyorsan şak diye ne güzel (bunun nispeten mümkün olduğu yerler orta avrupa olabilir)
yoksa şöyle oluyor: özellikle kuzey/batı avrupa 9 çocuklu kürt arap göçmene ev veriyor, sosyal yardım veriyor. eşini dil kursuna bedava gönderiyor
sen bunların hepsini cebinden para verip yapmaya çalışıyorsun. beyaz yakalı türke kimse 5 kuruş yardım etmiyor ! ve fakat sen aynı zamanda sen, o 9 çocuklu okuma-yazma bilmeyen aile ile aynı görülüyorsun :) yani çok şanslıysan ve ırkçı olmayan bir yere yerleşeceksen tabi ayrı ama bir altyapın olmadan öteki/azınlık olmayacağın bir yeri tak diye bulmak kolay değil.
ABDyi çok fazla bilmiyorum çok arkadaşım olmakla bilikte hiç maaş/geçim konusu konuştuğum olmadı. Trump'tan sonra ne oldu sosyal hayat onu da bilmiyorum.
Soğuk demezsen Kanada belki bu sorunları daha az yaşayacağın bir yer olabilir.

Der meister +1

Ama is bulur giderseniz 5 sene surmez, iki senenin sonunda alisirsiniz.
Nasil birisi oldugunuza da bagli, sozlukteki malum baslikta 'fasist dolu oralar, ayrimcilik gorecegim' ya da 'simit olmadan yasayamam' kafasindaysaniz zor olur.

Kuralli yasamak illa sikici olmak degil bu arada, kural ve bu kurallarin herkese esit uygulanmasi 'ongorulebilirligi' beraberinde getirir. Bence bu da inanilmaz huzurlu ve yasam kalitesini arttirici bir sey. Nasil yapsam da bu is olsa, acaba kimi araya soksak da sunu halletsek konularina harcayacaginiz enerjiyi baska seylere harciyorsunuz. Elbette insan faktoru oldugu surece aksilik oluyor.
Yasam kalitenizin ne kadar artacagina, ozellikle de calisma sartlari iyi olan bir ulkeye giderseniz, turkiye'de ozel sirketlerin calisma sartlarindan sonra nasil bir ferahlik hissedeceginize deginmiyorum bile.

Bir de kucuk evlerde yasanmasi bakimindan, cok spesifik bir sey ama kucuk evde yasamak guzel bir sey. O kadar esyaya, bu kadar tuketime ihtiyacimiz yok zaten. Yasam disarda, dogada, parklarda geciyor. Buyuk ev derdinde olanlar, marka/son model telefon/ en iyi araba derdinde olanlar genelde dogu avrupalilar ve araplar. Herkes ayagini yorganina gore uzatiyor, kimse de kimseyi kinamiyor ya da kolundaki saate gore tutum degistirmiyor. Boyle seylere kafa yormamak (zaten boyle biriyseniz de sizin gibi insanlarla yasamak) da huzur verici. Elbette herkesin kisisel tercihi/deneyimi.

Türkiye'de kendini ispatlayamamış bir yerlere gelememiş az çok birikimi olmayan biri yurtdışında sürünür.

Diğer ülkeler açmış kollarını gelsinler diye beklemiyor. Nitelikli iyi eğitimli adam istiyorlar. Buraya alıp yetiştirelim bakıp besleyelim olayı yok. Orada azınlık olacaksın bir de. Düşün yani buranın suriyelisi gibi.

yahu Cruyff ne kadar da abartmışsın, oranın suriyelisi falan, ne yaptın hacım.

yurtdışı konuları kişiye göre değişir, tek bir doğru yok. dolayısıyla senin için nasıl olur bilemem. imkanın varsa risk alıp deneyeceksin ki keşkelerle yaşamak zorunda kalmayasın.

Bugun sehir icinde ormanla denizin birlestigi bir yerde dolasirken "ne guzel, buralar benim gibiler hice sayilarak birilerine rezidans yapmasi icin peskes cekilmeyecek" diye dusundum.

Uzun vadede çok fazla şey güzel olur, çünkü gelişmiş ülkeler gerizekalı cahil kitleler tarafından ekonomik ve siyasi açıdan şekillenmiyor. (Abd hariç ki o da fırsat dolu aklını kullanana) Bir de gün içinde karşılaşılan saygısız, gerizekalı burada da var, ama oranı çok çok daha düşük.

Türkiye'de alım gücün düşerken, iç güvenliği çok kötüyken, ileride bölünme ya da başka riskkler vs. varken gideceğine ülkeleye göre bunlardan sadece ekonomik kısmı sorun olabilir. İşçiysen, çalışırken ölme ihtimalin çok çok daha düşecek, sıradan vatandaş olarakta trafikte ya da askerde ölme ihtimalinde aynı şekilde. Bir ton değişken ve ihtimal daha iyi bu ülkelerde. Çocuğun olur, Trde para verip alamadığın kalitede eğitime, burada ücret vermeden alabilirsin. Okulda saçmalıkta anlatmazlar orada ki gibi.

Finlandiya'ya okumak için gelen biri olarak, uzun vadede en büyük sorunum Fince görünüyor şuan. İşte IT olduğu için pek sıkıntı olmayacak gibi ki aramıyorum şuan. Onun dışında hava hariç her şey daha iyi :)

özgüven, zeka ve işini çok sevmek.
Zaten işini çok sevince çok çalışıyorsun.
Adamlar cidden çok çalışıyor. Her türlü işi yapıyorlar ben ceo'yum ulan demiyor adam hala ilk başta yaptığı işleri yapmaktan ve temelini attığı işlerde hala kendini geliştirmekten çekinmiyor.
Bugün kendisinin dediği şeyi söylüyorum: "işte ego olmaz benim de eksiklerim var söyleyin hepimiz konuşalım tartışalım"
İş konusunda ego yok belki ama gerçek hayatta başarının getirdiği yüksek özgüven var, hissediyorsun zaten.

Nasip, gayret ve farkındalık.
Farkındalık icin cok zeki olmak gerekmiyor bence ama şartları doğru okuyabilcek kadar kafa lazım.

Çok çalışma ile zengin olunsa hamallar zengin olurdu.

zaten zengin olanların arkasından hep ileri geri konuşuluyor dikkat ediyorum. bir tanıdığımızın çalıştığı, ayakkabı mağazası zincirleri olan bir yerin sahibi tekerlekli arabayla terlik satarak gelmiş bugünlerine. meslek aşkından ölüyorum diyordu birinde.

bence nasip diyorum. tamamen Allah'ın elinde her şey isteyene ve istediğine veriyor. inşAllah bize de verir bi gün. :D

Asosyallik şart.

Hangimiz rahatı bırakıp, sosyal medyayı bırakıp, telefonu bırakıp işimize gücümüze sımsıkı asılıyoruz ki

lol çok çalışmak, özgüven ve sosyal zeka üçlüsü zengin etseydi türkiye'nin %75'inin falan zengin olması gerekirdi. zenginliğin yöntemi falan yok, olsa herkes zengin olur. başkasının yapamadığını yapacak, başkasının bulamadığını bulacaksın. daha doğrusu, zenginliğinin yolunu kendin üreteceksin. benzer şekillerde zengin olan bir sürü insan olabilir ama kimse başkasının tavsiyesiyle hareket edip de zengin olmaz. babandan para kalmamışsa tamamen kendi düşüncelerinle, planlarınla zengin olursun. çok çalışmaymış sosyal zekaymış geçin bunları, ne iki lafı bir araya getiremeyen tembel öküzler paraya para demiyor.

MaNOfTheYear, rahatlığı bırakıp severek yapacağımız bir iş var da biz mi yapmıyoruz. adamlar bugünlerine severek gelmiş. dikkat edersen hepsinde de yapılan işe karşı arzu ve istek var.

Zenginlik ticareti bilmekle, parayi gerektigi gibi cekip cevirmekle olur. Şans ile cok miktarda para elinize gecse dahi bunlari bilmeden iki gunde hava olacaktir.

Trollziya, ülkenin farklı şehirlerinde birden fazla mağazası olan adamları da zengin sayıyorum bu soruda.

Nasil ya! Bir siyasetciye yalakalik yapmislardir!!!

Acımasız olacaksın. arkadan iş çevireceksin, kurnaz olacaksın, hırslı olacaksın, ahlaki değerlerin pek olmayacak, her yol mübah olacak. Fırsatını buldun mu herkesi ezip geçeceksin.

@komando kani var bende, bu bana inek şaban'ın bir filmini hatırlattı. kız tavlama taktikleri veriyordu arkadaşı ona ya o film. :D

kafayı kullanabilmek, odaklanabilmek, fırsatları değerlendirebilmek, girişimde bulunabilmek, belli ölçülerde risk alabilmek ve öncelik vermek gerekiyor başarıya ulaşmak için.

ayrıca vizyon ve farklı bir şeyler katabilmek de önemli.
vizyondan kastım sanat, sepet, kültür anlamında değil.
neyin para edeceğini, hangi yatırımın daha doğru olabileceğini, sonraki 3-5 adımlık süreci görebilmekten ve anlamaktan bahsediyorum.

farklı şeyler konusu da...
pazarcı da olsa, iş adamı da olsa, mutlaka kendine göre bir yöntemi olur bu insanların.
ya hiç kimsede olmayanı satar ya bunu çok stratejik bir noktada pazarlar ya tek bir mal satar, oradan yürür ya iyi bir fikirle ortaya çıkar.
yani illa ki kendi kendine bir strateji belirler.

o yüzden hem şans, hem zeka.
ama saf bir zekadan çok, biraz sokak ya da bulunulan sektörün kültürünü bilmek, biraz da o zekayı kullanacak akla sahip olabilmek lazım.

sıfırdan yükselmek cidden çok az kişiye nasip olur. zaten zengin olmanın sırrı ticaret.

bu "biz önceden şöyledik böyleydik" diye fakir edebiyatı yapan insanların çoğu aslında çok da fakir değil. belki okula gitmemiş, kitap okumamış ama tarlaları toprakları, memleketten kira gelirleri falan oluyor. sermayeleri var ama gizliyorlar bence. bir de biri bir iş açacak oluyor abisi eşinin bileziklerini satıyor, birbirlerine destek oluyor. yaşam tarzlarını değiştirenler gözümüze çarpıyor.

bizim bir akrabamız var adamın güzel bir yerde 4 bloklu sitesi var, karısı evlere temizliğe gidiyor. çocuklarını yurtdışında okutabilirler ama dumlupınar üniversitesi gibi bir şeye yolladılar. sürekli fakir edebiyatı yapar. yaşam tarzlarını değiştirmeyenler de oluyor. biz onları fakir zannediyoz.

orta sınıf, eğitimli insanlarda bu imkanlar olmuyor. spora git, dış görünüşüne para harca, kültürel aktivitelere katıl, beslenmene dikkat et, evini temizlet, yurtdışında tatil yap, taksiye bin vb. mayıştan bir şey artmıyor, para işletemiyor, yatırım yapamıyon. zaten ailen şehirli en fazla kendilerine ait bir daireleri, bir arabaları oluyor.

bazilari tacir doguyor. okumuyor mecburen ticarete aliyor. yada baba tuccar. olanlar oyle oluyor. kafasi zehir gibi calisan maaslilar'da atalet olmasi hepsini donunda sallayip paranin amina koyar; amma velakin maasli ise girince cikmak imkansiz gibi. o ataleti yenemiyorsun.

Maasla zengin olunmaz, dolayisiyla tuccarlari degerlendirecegiz. Hani ceolari, buyuk capta firmalae icin genel mudurleri bir kenara birakiyorum. Neticede herkes ceo olamiyor. :)

Benim tanidigim tuccarlarin cogu 50 uzeri ve bu kisoler piyasadaki boslugu degerlendirme anlaminda bizim jenerasyonumuzdan daha sansli. Arasinda tekstilci de var, yedek parcavi da var, hortumcu da var. Bircogu kendi alanlarinda oilk sayilabilecek orta olcekli kuruluslarin sahibi ve hatei sayilir servete sahipler. Risk almak, sans, calsikanlik en onemli faktorler. Hak yeme, katakulli gibi konular goreceli seyler, bunlara girmiyorum.

İcinde bulundugumuz donemde ortaya cikqn genc zenginler, cok buyuk oranda teknoloji ve buna bagli alanlarda faaliyer gosteriyor. Burada da vizyon, zamani anlamak ve ileri goruslulik gibi etkenler devreye giriyor.

Ben simdi kalkip hadi bir tekstil atolyesi kurayim dersem, 40 senelik Merter esnafi karsisinda sansim sifir. Araba yedek parcasi ureteyim dersem, yzubinlerce lki milyonlarca tl sermaye koymam lazim ki bununla bire pazarda varopma sansim cok dusuk. Ailenizden servet kalmiyorsa, teknolojiyle entegre olabilecek ve gercekten fark yaratacak bir fikriniz de yoksa zengin olmazsiniz. :)) o nedenle, maasli calisanlar olarak, harcamalariniza dikkat edin, birikim mve yatirim yapmaya ozen gosterin. Arada, beyaz yakali dar gelirli arkadaslarinizla, yurtdisi tatillerinizi kritik eder, kendinizi zengin hissedersiniz. :))

zengin değilim yatırım ve ticaret kafasıyla davranabilmek lazım sanırım biraz. mesela memur adam gelir gider bilançosu hesaplar. zengin girişimciyse gelir-yatırım döngüsüyle düşünerek hareket eder.

bir de o bankada bilmem kaç milyon lirası olan kapıcı olayları miras filan oluyor genelde. orası artık şans :)

Cocodanser +1 Hüsnü Özyeğin yurtdışında okumaya giderken parasizliktan arac kiralama sirketlerinde calisip arabalarda uyudugunu anlatir ama baska bi' anisinda da vehbi koc ile komsulugunu anlatır. O fukaralik anilari showdur zaten.

Sakip aga fakirlik halkin adamlığıni anlatir kucucuuuk bi bakkal dukkanindan bahseder ama kimse babasinin kurdugu Akbankdan bahsetmez. Ali sabanci anlatıyor. Benim annemle babam(sakip aganin kardesi) evlendiginde Türkiyenin en zengin 3 kişisi vardi diyor. 1si vehbi koç en zengini 2.si haci omer sabahci (sakip aganin babasi) 3.sü de ali sabancinin diger dedesiymis.

Tani o fukaralik anilarinin cogu show. Chobani dedigin adamin asireti varmis diyorlar misalen.

Zengin olmak ticaretle bu dogru ama 0'dan zengin olmak ya birisi birsey birakacak ya da önce okuyup bir hamle yapip sonra onu sermaye yaparak ticaret yaparak olunabilen birsey. Bunu disinda 1. Nesil zenginleri (yani kendi kendine) forbes yayinliyor zaten, bunlar da bilişim sektöründe ya da mucit adamlardan oluşuyor.

Onun disinda ticaret dedigin(bilisim haric) zaten sermaye ile gelen birsey.

Isbu yuzden paranin kaynagi siyasette; yani neyin siyasetini yaptığınin onemi yok. Ister ticaretde siyaset yap insan iliskileri gelistir ister egitimde yap ister politika da. Siyaset paranin tek gelir kaynagi ve cok kucuk bir azinlik disinda kazik atmadan 0'dan yukli meblalara ulasan yok.

edit: mobildeydim bunu yazarken, harfler karışmış okuyana çok zorluk çıkartan bi' yazı olmuş. kusura bakmayın lütfen; şimdi de hiç düzeltesim gelmedi.

i.hizliresim.com
thewireless.co.nz

ciddi bir kısmı aileden zengin. sıfırdan çıkan pek görmedim açıkcası. 1'den 10'a çıkmak zor değil de 0'dan 1'e çıkmak zor. onun dışında iyi okullar bazı zengin olmak kapıları açıyor. ancak buralarda da genelde belli bir sınıf okuyor. yani 0'dan hayli zor.

kisaca, su ikisi:

1) talebi olan ama piyasada arzi olmayan bir urunu ya da yeniligi satacaksin (ya da daha iyisini).

2) para kazanmak icin cogu zaman, her yol mubah diyeceksin.

son 6 ay parayı bulan biri olarak diyebilirim ki tamamen parayı bulmayı istemekle alakalı bu işler. ha zeki miyim evet ama körmüşüm açıkçası. parayı neden bulmak istedim peki? bu zamana kadar olan geçmişimi analiz ettim ve büyük mi,ktarda para kaybettim. bunlar beni motive etti. daha 1 i 10 edemedim ama bu sene sonunda o da olacak. eyyorlamam bu kadar. ha bir de sermaye olmazsa olmaz ya da sermayeyi size verebilecek biri.

en önemli şey cesaret!

patrondan çok daha kalifiye, çalıştığı sektörde ve patrondan daha çok nakiti var ama maaşa talim ediyor artı ağız kokusu denilen şeyi çekiyor.

tabii ki zeka, çalışma falan filan filan da ce-sa-ret!

parası olan arsa, faiz, daire peşinde. iş kurmayı düşünen de çiğköfte bilmem ne... halâ...

sermayesi olan, yatırım yapmak isteyen arkadaşlar yeşillendirsin. geyik yapacaklar, iş olsun diye yazacaklar hariç.

Kapitalizmin basarisi girisimcileri zengin edebilmesi. Fakat bu basariyi abartmamak lazim. Zenginler genel olarak bellidir. Fakirler de bellidir. Cunku sosyal siniflar vardir. Sizin siniftan olmayanlarin ne kadar paralari var hayal bile edemezsiniz.

Ek olarak bizim gibi ulkelerde devlet ve iktidar birilerini zengin etme aracidir.

Bu işin zekayla nasiple bir alakası yok. Ya babadan zenginsindir ya da fakirsindir. Çok çalışarak ancak refah seviyen artar kendine yetersin ama zengin olamazsın. O zenginlik öyle çok çalışarak ulaşılabilecek bir zenginlik değil. Zaten zenginlerin çoğu ticaret yapmıyor mu? Yani ona bağlı çalışan bir sürü insan var. Zengin olabilebilmen için belli bir paranın olması lazım ki o paradan para kazanasın. Yani iş başkalarını sömürmek vergi kaçırmak yolsuzluk yapmak gibi şeylerden geçiyor. Kimse gelip de bana limon satan adamın holding sahibi olduğunu anlatmasın. İnanmıyorum. O bir çeşit reklamdır fakirlere zengin olabilme umudu vermek açısından.

komando özetlemiş. gerisi tıraş.

özgüven, zeka ve işini çok sevmek vs. akademik hayatta bile kesin başarı sağlamazken zengin olmak için bunların yettiğini düşünmek saflık.

sabancılar holding kurmadan önce de adananın büyük kısmının sahipleriydi,vehbi koç daha önce TBMM de çalışıyordu.başarı hikayeleri garibanların isyan etmemesi için,bi dükkan açın günde 10 bin lira getirmeye başlasın bakın nasıl akbabalar üşüşüyor,fazlasıyla örnekleri mevcut.

parayı bulmak fırsatları değerlendirme ve hiç bir fırsatı küçük görmeme işidir.

insanların çoğu sonsuza kadar hayatının fırsatını bekler. daha basit düşünen insanlar ise karşısına çıkan her fırsatı dener birinde de tutturur.

dunal haklı. asıl sorun sınıfsal fark ve bunu aşmak. parayı buldum diyenlerin ciddi bir kısmı zengin bir insanın önemsemeyeceği bir paraya ulaşmıştır. buna ciddi kafa yordum, araştırdım ama sınıfsal geçiş zor. yani paradan kasıt nedir? eğer 20k 30k kazanmaksa çalışarak gayet mümkün.

Zeki olduğun kadar cesur ve çalışkan olacaksın. Talih kuşu konmazsa böyle.

parayı bulmaktan kasıt nedir aylık ne kadar kazanınca zengin oluyorsun sana göre aylık 20-30 bin mi 1-30 milyon mu,bu milyon kazanan tanıdıklarımın birçoğu 1900'lerin başında istanbul'a göçmüş karaköy,haliç,eminönü civarında ki rum ve ermenilerin yanında torna tezgahlarında,atölyelerinde çalışmış işi öğrenmiş rum ve ermeniler buradan gidince bu işleri devralmışlar,parayı da arsa ve gayrimenkule yatırmış birçoğu bir kısmı ise kooperatif kurup sanayi sitesi,organize sanayi bölgesi kurmuşlar,çocukları ise bu işleri devam ettiriyor,Bu yazdıklarım gebze tuzla istanbul bölgesinde ki sanayinin temelidir.

Bunun harici optisyenlik bölümü okuyup,sonrasında hastane karşısına borçla dükkan açmış,şu an ayda 30 bin üzeri kazanan arkadaşlarım var.
Zamanında hamallık yaparak işe başlayan daha sonra at arabası,kamyon,tır derken lojistik firması sahibi olan birçok kişi var.
Akrabalardan döner ustası olarak 10 yıl çalışıp sonunda yine borçla krediyle kendi dükkanını açıp, daha sonra 3 şube daha açanlar var.
Pazarda incik boncuk takı satıp deli paralar kazanan arkadaşım var,zamanında inşaatlarda harç karan adamlar şu an müteahittlik yapıyorlar bu ülkede,Türkiye de çok okudum araştırdım zengin oldum falan diyen insanlar genelde yalan söyler,benim gözlemim koçlar ve sabancılar gibi deli zengin olmak çalışarak değil siyaset ile olur (bakınız 1960 yılları 5 yıllık kalkınma planları,ithal ikamesi ve devlet teşvikleri)

özet olarak cesaret ve hırs gerekli,diğer herşey için bayc ve komanda +1

Yukarıda yazılanların hepsi doğru. Bizlerden önceki jenerasyon çok şanslıydı. Her sektörde boşluk vardı. Vitali Hakko nasıl Vakko oldu ? Şapka devrmi oldu ve adam o dönem istanbuldaki tek şapka üreticisiydi. Yukarıdaki Hüsnü Özyeğin örneğindeki gibi. Bu adamcağız da İstanbul Kurtuluş ta çok yokluk çektiğinden bahseder ama Christian Dior a modellerini tanıttığını da anlatır. Belki o dönemde sınıflar da birbirine daha yakındı, Dior daha ulaşılabilirdi belki. Ama şimdi bağcılardan çıkıp odtü bilg müh okuyup fikrini direkt gidip bill gates e yüz yüze aktarma olasılığı nedir bir düşünmek lazım. Bugünün zenginleri de o zenginlerin çocukları torunları vs. işte . Velhasıl zenginlik babadan oğula geçen ve süregelen birşey. Bi adama dedesinin ne iş yaptığını sorarak giydiği donun comfort family mi yoksa calvin klein mi olduğunu bile anlayabilirsin. Öyle çalışmayla falan kolay olacak işler değil bence. Final : Çok laf yalansız çok para haramsız olmaz demişler..

primetime +1 internetle biraz daha kolay gözlemleniyor. bakıyorsun adam çok iyi işlerde çalışıyor. az stalklasan dedesinin işini buluyorsun. ve ciddi anlamda kendi zengin olmuş kimse yok. sadece zenginlik değil orta sınıf bile böyle. bağcılarda büyüyen bir çocuk ölse odtü'ye boğaziçi'ye giremez. ufak tefek boşluklar var tabii. bence bu günümüzde daha kolay geçiş. internet bu açıdan çok faydalı. daha bilinçli oluyor insan. ama ciddi manada çok zor.

"mesela bir psikoloğun kitabında okumuştum başarının zekayla ilgisinin olmadığına değiniyordu. kendini kültürel anlamda çok geliştirmiş, kitaplar devirmiş aydın denebilecek bir çok kimsenin hiç parasının olmadığından söz ediyordu."

ticaret zekâsı denen bir şey var, bu adamlarda ondan olsa gerek.
kendini çok geliştirip "kitaplar devirmiş" insanların tamamına yakını asosyal, melankolik karakterler. ticarette bu tipe yer yok.

en lüks markaların en üst düzey, milyonluk arabalarını kullanan ve bütün aile bireylerinde aynı markaların üst düzey araçları bulunan insanların seyrek istisnalar hariç hiçbirinin sanatla, kültürle işi olmaz.
arabasını develi'nin valesine bırakıp içeride et yemek bu insanlara hiçbir sanat eserinin veremeyeceği keyfi verir. tek eğlenceleri budur. biraz daha medenisi de yurtdışı gezer.

@filteria ticari zekaya inanmıyorum. tabii girişken olmak, insan ilişkileri önemli. mesela acun ılıcalı buna bence örnektir. adam muhabirlikten medya patronluğuna yükseldi. bu adam işi biliyor. ama baktığın zaman amcası milletvekili, abisi doktor. zaten orta sınıf, imkanı olan bir çevreden geliyor. yani benim ticari zekam var ameleyken ali ağaoğlu oldum gibi bir durum yok. o anca milyonda birdir.

@black mamba:

haklı olabilirsin ama ben gösteri dünyasını hiç düşünmeden, al-satçı tüccarları kast etmiştim. neden? çünkü onları biraz daha yakından tanıma fırsatı buldum.
gösteri dünyası ayrı bir ortam olsa gerek.

Kurtkoy Yenisehir mahallesi olabilir uydukent

Hocam orası çok uzak geldi bana. Benim aklımda daha çok Kadıköy, Üsküdar, Ataşehir falan civarı var.

Avrupa yakasında ablamlar ve arkadaşlarım var. En azından akşam ya da hafta sonları gitmesi çok zor olmasın diye de düşünüyorum.

Bostancı / Küçükyalı çevresi öneririm. Hem işine hem hayata yakın olursun. Benim işim Pendik ile Tuzla arasında. Evim Küçükyalı'da.

Benim de işyeri gebze ev küçükyalı. Abartı trafik olmadığı zaman 1 saat sürüyor yol, güzel muhit, Kadıköy yakın. Kira olarak 1500 üstü ödüyorum ama metroya 100 metre uzaklıktayım, 1+1 1500e bulunur muhtemelen.

Bence en önemli kriterin işe yakın olması olmalı zira her sabah ve akşam çekeceğin yol bu. Kadıköy/Üsküdar merkez güzel tabi ama her sabah oradan tuzla/gebze çekilir işkence değil bana sorarsan. Ben de Bostancı/Küçükyalı/Maltepe öneririrm. Ataşehir fiyat kriterlerine göre biraz pahalı kalabilir ama bakmak lazım.

Sancaktepe Emek Mahallesindeki sitelere bakabilirsin. Arabalı olanlar için çok güzel bir lokasyon.

(bkz: tuzla evora)

Şekerpınar'daki işe 20 dk'da gidiyorum. 900-1000 1+1 bulabilirsin.

Altintepe, adatepe

Yeldegirmeninde 1200-1500'e daireler gordum dun emlakcinin caminda.

Browserda sayfanın/görüntünün yakınlık ayarına bakın.

@1adam browser bahsettigim gibi %100'de..

browserda direk dosyayı mı açıyorsunuz yoksa bir sitede görseli çağırıp mı görüntülüyorsunuz?
dediğiniz problem sliderlarda v.s sıkça oluyor, kendilerine göre görselleri boyutlandırdıkları için,
css i kontrol edin.

@luchetti sitedeki gorsel ama kontrol ettigimde ikisi de ayni boyut.

Belki bu sorunu yasayan birileri olur diye yaziyorum. Denetim masasinda ekran cozunurlugune baktigimda %125 olarak ayarli ve bu butun programlari etkiliyor ama photoshop bunu tanimiyor ve %100 olarak devam ediyor. Boyutlar arasinda %25lik bir fark oluyor. Cozunurlugu %100 yaptigimda ayni boyutlarda gorunume ulastim.

PSD dosyasını bir yere yükler misin, incelemek istiyorum.

Şimdi. 2 ay denmesi iş sözleşmelerindeki "deneme süresini" akla getirir ama "staj" diyerek bunu bertaraf etmiş sanki sizinle konuşan kişi. Bu şirketin stajdan ne anladığını bilmek lazım bu sorunun cevabını bulmak için. Muhtemelen cüzi bir ücret ve sigorta girişinizi yapmadan çalıştıracaklar 2 ay boyunca.

hmm.. şirketlerde her işe yeni girişte "2 ay deneme süresi" gibi bi olay mı var peki? cidden bilmiyorum çünkü pot kırmiym orda gidince. staj diyerek evet aklıma soru işareti düşürdü.. lise ve üniversitede staj denince "ehehehe lan para almicaz yani hee" derdik aramızda..

tamam yeni mezunum falan ama maaş almadan 2 ay çalışmak pek hoş değil.. istanbulda yaşıyorum öyle böyle kendimi geçindirmeye çalışıyorum, tutup da 2500 tl beklemiyorum zaten.. ama en azından 2 ay asgari ücret sonrasında da belli bi ücrete sabitleyip allah kerime çalışırım diye düşünüyorum bi 1 sene..

cüzi ücret dediğiniz nedir mesela @fengari?

ve ayriyetten,

diyelim ki 2 ay maaş vermicez dediler.. ben büyük ihtimal reddederek ordan ayrılırım.. yeni mezunum diye de bi b*k bilmiyo değilim sonuçta. illa katkım olur heralde orda fikren zikren vs.. hem ne bileyim 2 ayın sonunda beni kadrolu yapacaklarını :/

bunu yapan sirketler gordum. iki ay calistirir(parasiz) ve sonrasinda tamam ya da olmadi diye karar verirler. yol+yemek verirler diye tahmin ediyorum. durumunuzu belirtip en azindan belirli bir ucret talep edebilir ya da bastan kabul etmeyebilirsiniz tabii.

Hayır her işe girişte deneme süresi olacak diye bir kural yok, iş sözleşmelerinde esas olan süresiz sözleşmelerdir. Deneme süresinin maaş, sigorta vb bir etkisi yoktur, işverene 2 ay süresince bildirimsiz ve tazminatsız işten çıkarma hakkı sağlar.

Ama dediğim gibi şirket "staj" dediğine göre muhtemelen düşündükleri bu deneme süresi değil, 2 ay sizi sigortasız ve düşük bir ücretle çalıştırıp performansınıza bakacaklar.
Ben reklam sektöründe çalışmadığım için bu "cüzi" nin ne olduğunu bilemiyorum ama her durumda asgarinin altında eleman çalıştırmak yasak, bunu söyleyebilirim.

hmm.. @fengari, ama sigorta yapmayacaklar mesela? illegal olarak asgari altında çalıştırma hakları olmuyor mu o zaman? çünkü devlet kaydına geçmiyorum sigortalı olmadığım için?

2 ay deneme süresi zaten varken +2 ay daha demesi suphelı bır olay.

lütfen her salatalık diyene tuzla kosmayınız. seçici olun.

@bazilika, mutlaka zaten aklımda ne varsa üslubuyla sorucam. eğer maaşsızsa sanmıyorum kabul edeyim..

@anonymice, tuzla koşmadım ki? her mülakat bir deneyimdir, acaba staj muhabbeti nedir bi gidip göreyim kafasında olduğum için tamam olur görüşmeye tabi geleyim dedim.. parasız çalışacak pozisyonda artık olmadığımı düşünüyorum zaten.. ve 2 ay deneme sonra 2 ay daha staj gibi bi durum yok sanırım. direkt "2 ay" olayı var. staj mı deneme mi bilemem orasını.

2 ay sigorta yapmayacaklar. 2 ay bitince dikileceksin onlerıne '' boyle devam edecegiz (sigortasız+dusuk maas, kabul edersen et etmezsen kapı orada diyecekler.)

köle taciri styla. snoopdog yeah.

Resmi olarak stajyer olmayacaksınız. 2 ay deneme süresi istiyorlarsa sözleşme teklif edin 2 ay içinde isterlerse çıkarırlar. Ama 2 ay bedavaya çalıştırma diye bir durum yok. Sözleşme olmayacak sigorta olmayacak e kimse şahitlik de yapmayacak sizin için o yüzden ilerde o paraları alabilmeniz zor olur. Kendini ağırdan sat ya sözleşme ya da ben gidiyorum de. Ama sektörünü bilmiyorum sizin sektörde hep böyleyse iş bulmam zor falansa belki katlanabilirsin.

Staj deyince iş degisiyor. Deneme süresi olsa deneme süresi derlerdi. Deneme süresini sigorta yapmadan geçirme hakki oldugunu dusunen işverenler bile varken staj suresi diyen işverenin ücret verecegini pek düşünmüyorum ben de. Net şekilde ögrenin bu staj döneminin ayrıntılarını. 2 ay ücretsiz sigortasiz calistiracaklar gibi duruyor.

sözleşme nasıl bir sözleşme önerebilirim ki?

"2 ay sonra devam etmeme hakkınız var fakat bu 2 ay içinde asgari + yol + yemek talep ediyorum."

ya da

"tamam şimdi 2 ay maaş almıyorum fakat 2 ayın sonunda sonuç ne olursa olsun olumlu olumsuz o çalışılan 2 ayın maaşını asgari ücretten talep ediyorum."

gibi bir şey mi? ne diyon len sen demezler mi adama? :D

Elbette sigortasız işçi çalıştırmak da yasak, ben o asgari örneğini cüzi maaş için kafanda bir sınır olması açısından söyledim.

2 ay deneme süreli belirsiz iş sözleşmesi deyin onlar anlar. Az çakal değildir onlar. Matbu bir örneği vardır zaten imzalarsınız. İsterlerse sözleşmeye 100 lira maaş yazsınlar her türlü asgari ücreti alırsınız. Yeter ki sözleşme olsun. Bu sözleşme sayesinde sizi iki ay bedava çalıştırma şanslarını ellerinden almış oluyoruz. Olmaz derlerse de kusura bakmayın ben bedava çalışmam deyin kapıyı vurup çıkın. Dışardan konuşması kolay diyeceksiniz ama herkes böyle yapsa bu yavşak işverenler bu haksızlıkları yapamazdı. Atıyorum sizin sektörde böyle bir teamül var 2 ay bedava çalışılıyor. Sektördeki tüm işçiler örgütlenip biz bedavaya çalışmayız dese sizce ne olur?

hocam gelismeleri cok merak ettim,
yarin aksam gelismeleri buradan da paylasir misiniz?

bence sirketi arastirin, linkedin'de calisanlarina falan ulasin belki onlar da ayni yollardan gecmislerdir.

benim de anladigim kadariyla 2 ay deneyecekler sigorta ve maas vermeden, sonrasindan da emin degilim

paylaşıcam @wagner love, tamamdır :)

yok araştırdım da, kimseye mesaj atıp size nasıl bi tutum sergilendi noldu bitti diye soramam. anında kulaklara gider o ben oraya gitmeden :)

gidip görcez bakalım neler olacak yarın.

gittim görüştüm dün arkadaşlar. anlaşamadık karşılıklı. benden ötürü yani. çünkü deneme süresi falan değilmiş basbaya stajmış 2 ay. yol yemek maaş hiçbi şey de vermiyorlardı. kaldı ki gerçekten cv'mde güçlü gözükecek bir yer olsaydı o 2 aylık süre bana hiç dokunmazdı. ama daha kendilerine hayırları yoktu her açıdan.. ben de istanbul gibi bi şehirde bütün enerjimi ve zamanımı ücretsiz olarak paylaşamayacağımı düzgün bi şekilde belirttim, teşekkürleştik ayrıldık. başka iş görüşmelerine inşallah bakalım :)

Hayırlısı olsun, boşver. İlk işlerde bir takım sömürüler olur ama bunlar da hiçbir şey vermeyerek abartmışlar, ben en azından 3-5 bir maaş verirler diye düşünmüştüm, tam köle arıyorlarmış.

Ataturkiye intihar evet.
Diger konuyu bilmiyorum.

intihar etmisti; intihar etmeden once de sozlukten bir hatunla gonul iliskisi varmis galiba, onunla da tartismis mi ne. o hatun da daha sonra intihari uzerine trip mi ne atmisti. yanlis biliyor olabilirim.

atatürkiyeyi ben de intihar etti diye biliyorum.

ikinci olayı bilmiyorum. ama aklıma başka bir olayı getirdi. bir ara hastanelerin sistemine mi ne girilmişti. kadın hastaların kürtaj bilgileri vs sızmıştı. sözlükte başlığı açılmıştı ve epey konuşulmutu başlıkta. sözlükteki yazarlardan birisi o sistemden, eşinin çocuk aldırdığını öğrenmişti gibi birşeyler olmuştu. böyle bir olay var aklımda ama...

atatürkiye adlı kullanıcı intihar etti. sözlükte başlığı ilgi gördü ve sanırım gazetelerde de yer aldı bu olay.

burada çok aktifti. bir platformda çok aktif olmak intihara dair ipucu olabilir mi? depresyonun bir sonucu olarak tüm günü bir soru cevap platformunda geçirip kendini dertlerini avutmaya çalışmak gibi..

ataturkiye intihar etmişti, hatırladığım bu. annesi açıklama yapmıştı... intihardı.

diğerini bilmiyorum ama doğmuştur bence. ihanet yok, çocuk sahibi olmak istemek affedilmez değildir?

1. Ataturkiye'nin halası veya teyzesiyle (tam hatırlamıyorum) tanışmıştım, bir izmir-ist otobüs yolculuğunda yan yana oturmuştuk. Vefatından kısa zaman sonraydı. Kaza olduğunu söylemişti. Ama insan bir yakını için kolay kolay "intihar etti" diyemiyor, belki ondandır.

en katlanılabilir bulduğun içkinin hangisi olduğunu söylersen onunla yapıp deneyebileceğin kokteyller tarif edebilirim.

o zaman daha cok likorlerden gitmek lazim. Baileys, Sheridan's denediniz mi?

Sekerli urunler seviyorsaniz Harvey Specter'in viskilerini, ki kendisi genelde Macallan 21 yr icer, pek sevmezsiniz.

Bol buzlu Bailey's deneyin.

bak sana akarı kokarı olmayan yağ gibi akıp giden kolay bi kokteyl şu an içiyorum hatta

büyük boy su bardağına 3/10 votka 1 şişe sade soda 2 tane buz biraz limon sık bi tane de yeşil nane ki nane olmasa da olur

mis gibi

aynı durumdaki arkadaşımı baileys'e aşık ettim.
ayrıca bence cin&tonik de müthiş içkidir.

Kokteyllerden git
Cin&tonik +1

Cevaplar için teşekkürler. Sorun şu ki katlanabilir bulduğum bir içki yok henüz. Baileys tavsiyesi geliyor, tatlı olduğu için evet henüz denemedim. Kokteyl mantıklı duruyor, yalnız sodayı bile ekstra limonlu olmadıkça içemeyen lanet bir zevk skalam var(burada küfürler geliyor). Margarita nasıl? Çok lezzetli görünüyor ilk fırsatta onu denemek istiyorum mesela?

Margarita super!

Bende malibu, mango ve mango dondurmasi ile hindistan cevizi suyu super oluyor. Evde yapin ama. Bence yapin ve o super lezzeti tadin. Lezzetli, mmm.

margarita ekşi, tuzludur.

baileys denemek istiyorsan eğer, kahve aromasından da hoşlanıyorsan baileys, kahlua hatta eline gelirse ikisinin yanına malibu da ekleyip süt ile deneyebilirsin. bunun içine küçük bir meyve aroması katıldığı zaman tamamlanmış bir içki oluyor aslında. tercihen grenadine ile güzel olur.

meyve bazlı mojito deneyebilirsin. çilek mojito, böğürtlen mojito güzel tercihler olabilir genelde de pek sevilir hem meyveli, hem hafif olduğundan.
meyveyle falan aran varsa dene. hakkıyla yapmak için o meyvenin püresini yapman gerekiyor ama o olmadan da iyi kötü bir şey çıkartılabilir ortaya.

3-4 karpuz dilim lime ez 2 çay kaşığı şeker ile
6-7 yaprak nane
mümkünse lime ve nane şurubu
4cl raspberry vodka 2cl raspberry likör
buz
istediğin meyvenin aromasına sahip soda

dene bunu muhtemelen kötü bulmayacaksın.

6 yıldır her gün içiyordum. Ta ki karaciğerim 1 ay önce alarm verip doktora gidene kadar. 6 ay kadar daha içsem karaciğerim iflas edicekmiş. Bıraktım. Bir ay oldu içmiyorum. Yurtdışına çıkıcam 4 gün sonra. 1 hafta kalıcam orda ve döndüğümde hastane ye yatırıcak doktor. Çok üzgünüm

Ben tadını severek başlayanlardanım. Sadece birayı sevmem içine raspberry juice konmadıkça. Neyse tavsiyelere gelelim, tatlılardan gidebilirsin.
Pina Colada (en hafifi)
Mojito
Sex on the Beach
Sangria
Apricot Spritzer
White Russian
Baileys
Meyve ve Çikolata Likörleri
Votka veya Cin'i az az sevdiğin içeceklere karıştırabilirsin.

Kamu Spotu: Alkollüyken araç kullanmayın.
Günde maksimum 20g alkol, haftada 1-2 gün boş kalacak şekilde içerseniz karaciğer hasarı riski daha azalır ama garantisi yok.

Cider deneyebilirsiniz

abi sadece çok sıcak bi günde buz gibi bi bira içsen bile seversin aslında ama.. yine de bildiklerimizi paylaşalım:

kolay bulunabilirler arasından ben de mojito ve white russian'dan yana kullanıyorum oyumu. ama eğer bulabilirsen "bal likörü" de inanılmaz bişey.

bir de malibu'yu bir kez daha dene ama sütle değil "ananas suyu" ile. bence bu sefer seversin.

bi de "bakalım bunu sevecek miyim?" diyip lık lık lık dikersen kafaya, hiç alkol tüketim alışkanlığı olmamış biri olarak hemen hepsinin tadını yadırgaman normal olur. güzel bi ambiansta (mesela sevdiğin insanlar/arkadaşlar/sevgilin ile beraber), o içkinin yanına yakıştığı güzel bir yemek ile denersen sevme şansın %50 artacaktır bence.

Wild Turkey - American Honey
fazla keyif alarak tükettiğim bir alkoldur.

madem yurtdışındasınız, imkanınız varsa fransa'nın menton şehrinde "au pays du citron" isimli bir mağaza var. menton'un meşhur limonlarından envai çeşit ürün imal ediyorlar ve alkollü içki sınıfında "sütlü limoncello" tat olarak gerçekten harika.

shopping.aupaysducitron.fr

xuxu
sakiz likoru

sangria denemediyseniz, deneyebilirsiniz :)

alkollü içecekler dünyanın en gereksiz şişirilmiş balonlarından biri bence. ben sizin yerinizde olsam çok da zorlamam sevmiyorsam :) yine de cider demiş yukarıda biri, gördüm arttırıyorum. magners için, bol buzla. muadili ciderların hiçbiri magners kadar güzel değil, o yüzden magners.

alkol tadını sevmiyorum, bira bence sadece yazın zorunda kaldıysak katlanılabilir bir şey. ama magners inanılmaz. gazoz gibi, ama çok şekerli değil. hafif bir aroması var. akıp gidiyo. alkollü içeceklere vakti zamanında savaş açmış; midesi yüzünden barlara çizi + ayran taşımış biriyim düşün. artık magners olmayan yere oturmuyorum, bu kadar da fahri pazarlama müdürlüğünü yaparım.

tek kelime ile şampanya. içki sevmem ama muhteşem bir tadı var.

stella artois'nın pear cider'ını deneyin. Bol buzlu olsun.
Olmazsa yukarıda söylendiği gibi Magners da olur.

- malibuyu ananas suyu ve bol buzla deneyebilirsin. sütlüsü ağır oluyor biraz.
- eli yüzü düzgün bi beyaz şarap deneyebilirsin soğutmak suretiyle.
- belki mojito hoşuna gidebilir.
- buğday birası, ale gibi çeşit biraları deneyebilirsin. yurtdışında fıçı biraya istediğin takdirde şurup döküyolar meyveli gib oluyo, türkiye'de var mı bilmiyorum ama öyle bişey yapabilirsin.

hepsini geçtim sevmiyosan içme bence kendini niye zorluyosun ki? neyden hoşlanıyosan onu iç bana biraz toplumsal baskıya maruz kalıyomuşsun gibi geldi.

bu fiyatı etmez kesinlikle. daha yüksek model clio, fiesta ve yine corsa bulabilirsiniz aynı paraya.

kazası var mı hiç söylenmemiş ama baya kazalı gibi gözüküyor sol far vs değişmiş. eski model otomatik araç almanı önermem, sorun çıkarma olasılıkları daha yüksek. acemi sürücü için ne kadar elektronik özellik olmazsa kanımca o kadar iyi olur. manuel vites mümkünse 150 bini geçmemiş hyundai getz veya toyota yaris almanızı öneririm.
bunlar örnektir araç tavsiyesi vs değildir.

mesela :
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com

soft +1

bu para etmez. bos bir arac gordugum kadariyla. Daha donanimli araclar bulabilirsiniz. Ilk araciniz olacak diye bu miktarda parayi da gereksiz arabalara vermeyin bence. Ayrica mumkunse galeri degil de tanidik ya da en azindan guvenebileceginiz kisilerden alin.

Mesela temiz megane 2 dynamique tavsiye edebilirim hatchback olanlardan, 5 sene kullandim ve su opel`le kiyaslananamaz asla.

@hoikam otomatik almak istiyorum emsal varsa paylaşırsan sevinirim

corsa, clio, fiesta,c3, 207-208 türü ufak masrafı ucuz arabalar en mantıklı seçim.
27 bine o gösterdiğin araç bence pahalı. çünkü 30-32 binlere çıktığında çok daha iyi durumda araçlar buluyorsun. tavsiye etmem.

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

ilanlar sadece piyasa hakkında fikir versin diye. bu ilanlarda en az 1000-2000 de pazarlık payı olduğunu unutma.

Lütfen manuel link göndermeyin. Otomatik almayı düşünüyorum

otomatik araba alırken çok sıkı kontrol ettirmelisin. yeni eski fark etmez otomatik şanzımanlar arızaya çok müsayit ve tamiri de oldukça masraflı oluyor.

tanıdıktan veya gerçekten güvenilir bir yerden almak lazım otomatik aracı.hele ki senin gibi 10 yaşında bir araç bakıyorsan.

ilk nesil robotik şanzımanlardan kaçın. daha fazla yakar belki ama tork konvertörlü olanları tercih etmende fayda var.

i.hizliresim.com

benimki daha büyük :)

i.hizliresim.com

en buyuk benimkieeeggg!!!

(:

Yurt disi diyorsun da neredesin? Kuzey Kibris mi Tanzanya mi?

Tv smart tv ise turk kanallarinin uygulamalarini indirebilirsin. Bir de hangi ulkede oldugun onemli, gurbetcili memleketteysen turk ip tvler var

internet baglantinda sorun yoksa iptv derim

babamlar gecen sefer Türkiye'ye gittiklerinde 150 liraya bir kutu almislar, senelik 100 lira da abonelik icin ucret oduyorlar. National Geographic/wild, discovery sscience gibi belgesel kanallarinin turkcesi, sinema kanallari, muzik, sanat kanallari, tum ulusal kanallar var. Ben baya beğendim.

Sizin yaşadığınız ulkede de calisiyor mu diye bir arastirin derim. Anten, kablo gibi dertleri de yok.

ilgincmis. anladigim kadariyla mezardaki o cocuk ve ruh oldugu icin uflediginde etki yapmiyor

Güldürü amacından çok birinin anısına çizilmiş bir karikatür gibi duruyor. Öyle göründü bana.

Bizim arkadaş tertemiz 98 ya da 99 bulup aldı hatta araç 130 binlerdeydi ama baya sorun çıkardı.

Sanayiden çıkmıyor genelde eski modelleri

zaten hepsi eski model 20 yıllık. genel sorunları nedir peki?

Yakın arkadaşımın babasında vardı 0 almışlardı, 2 sene öncesine kadar onlardaydı ama bayaa bi sorun çıkardığını biliyorum zamanla. Detayları aklımda değil maalesef :(

ingiliz markası olduğu halde ingilizler bile nefret eder rover'dan. kronik arızaları boldur. çürürler vb. uğraşma 20 yıllık araba ile.

Piyasasi falan yoktur, alirsin kalir elinde. En onemli ozelligi o.

kullanıcı?

old boy

John Wick 1-2

Alin yazisi

(bkz: memento)
(bkz: prestige)
(bkz: dogville)

leon, braveheart, v for vendetta filan yazmama gerek yok sanırım.

Mutlaka şu; Hodejegerne

V for vendetta

ek olarak:
zatoichi
the man from nowhere

Gone girl

Gone girl

En iyisi
Payback

Ghajini-hint filmi

el cuerpo

Blue Ruin (2013)
The Horseman (2008)

enterprise

Bilmiyorum belirleyici olur mu ama hayatımda sadece bir defa araç kiraladım (aslında iki defa ama birleşik zaman periyotlarındaydı), onda da Enterprise kullandım ve hiçbir sorun yaşamadım.

✓ enterprise

Kisin basinda yurtdisindan geldim, havaalanindan arkadasim alacakti ve uc dort gunlugune bodruma gidecektik oyle kafa dinlemelik, eleman havaalanina geliyor, garenta'dan rezervasyon yaptirdigi ve ucretini internetten odedigi araci almaya gidiyor, kredi skoru 1000miydi neydi bi skor iste, onun altinda oldugu icin araba vermiyorlar :/ enterprise hemen yan kabindeydi, girdik ordan aldik arabayi, cicek gibi bes gun takilip geri donduk. Bu da iki firmayi da iceren mis gibi bir animdir.

kasko yılda bir kez ücretsiz değiştiriyor.

Kaskosuz olcak malesef kasko yok şu anda

Garanti dahilinde ise değişebiliyor diye biliyorum. Yine hangi kasa ise facebook gruplarına da sorabilirsin.
En basit sorulara 40, 50.. ve daha fazla sayıda cevap geliyor
Eşinden çok arabasını mı düşünüyor bu araç sahipleri anlamadım gitti.
O gruplarda gelen sorulara cevap vermek için bekleyen gönüllüler ordusu var.

Sensörler çalışmaya devam eder tabii. Ancak arabayı teslim alırken cama su dökerek vs test edin, dikkatsiz davranabiliyorlar. Başıma geldi oradan biliyorum.

Bi yere sordumda beni mi sikiyolar anlamadım 3000 tl istediler orjinal cam dediler:/

Sensörlü camlara 1200 civarı fatura kesmişlerdi kaskodan. Yan sanayi 300 e kadar bulmuştum. Çık isterlerse çıkmacılara da bakabilirsin.

yasadigim sehirde malesef her sene cam degistirmek zorunda kaliyoruz, buzlamaya karsi yola kum atiyorlar. orijinal camlar cok pahali ben yan sanayi taktiriyorum, sensorlerde bir sikinti olmaz eger kablolari zedelemezler ise ki benim basima bir kere geldi, kablolari kesmis elemanlar cami degistirirken. bir sekilde test edebilirsen iyi olur. birde arabayi ilk 1-2 gun yikamaman ve kapilari sert kapatmaman gerekiyor, cam yerinden oynamasin diye.

kasko yaptır. 2 gun sonra kaskodan degiştir. hem kaskonda olmuş olur. hemde az para vermiş olursun.

biraz tasarim bilginiz varsa buradan: www.behance.net

yoksa: resume.io

tasarim bilgisi derken amator duzeyde illustrator, photoshop gibi.

novoresume.com

(bkz: enhancv)

1. asla küfür kullanmam. maksimum mal, salak falan derim takılırken.
2. ayıplarım. daha doğrusu çok yakınsa öyle kabul ederim de pek hoşuma gitmez.
3. küfürlerin seksist falan olmasını geçiyorum, bence barzoluk. neden öyle geliyor bilmiyorum.

küfürü sadece trafikte kendi kendime ediyorum, ama tutacağım kendimi kararlıyım :)

1-küfür ediyorum(nadiren) ama şahsa değil
2-2 lafından biri küfür olanları yadırgarım ama nadiren küfür edenler normal gelir.
3-insana küfüre karşıyım tamamen ama insan bir olaya bir işe sinirlenince gerginliğini atmak için küfürlü konuşabiliyor. örneğin yazılım kodluyorsun tüm gece çalıştın herşey tamam gibi çalıştır diyorsun, bir uyarı hata!! insan gene ne oldu amk? diye sinirlenip küfür edebilir.
ama yoldan arkadaşın geldiğini görüp naber la amk bebesi falan gibi küfürlere kesinlikle karşıyım.

1. en yakın arkadaşlarınızın yanında bile küfür etmiyor musunuz, mesela aşağıdaki kalıpları filan da mı kullanmıyorsunuz? > Asla
örnek: "ya ne saçmalıyosun ..mına ..yayım?"
örnek: "ya olm bi sik..r git, böyle iş mi olur?"
örnek: "yuh be birader, ..ktin attın arabayı!"
2. sizin için gündelik yaşamda yakın arkadaşlarıyla birebir diyalogda küfreden insan ayıplanacak bir insan mıdır? > Evet
3. temelde küfre neden karşısınız > anlatmak istediğimi doğru duzgun bir sekilde anlatmayi severim. baskalarinin da bana bu sekilde davranmasini talep ederim.

1- şahsa da etsem rencide edecek küfür değil yapacağın işe z*kayım, tarzında.
2- hayır ama yaşça büyük insanlar yakıştıramıyorum küfrü.
3- hoş bir şey değil.

1. yakin arkadaslarim yaninda sahsa olmadan ederim. Bazen normal kelimeler kifayetsiz kaliyor ve kufur de hakaret olarak degil soylenmek isteneni pekistirmek icin kullandigim bir sey oluyor.
2. normalde ayiplamam ama bazi tipler baya dumduz gidiyor karsisindaki arkadasina bunu ayiplarim sahsen.
3. herseyin fazlasi ve abartilmisi zarar.

1- en yakın arkadaşlarımın yanında bile küfür etmiyorum. küfür hayatımın hiçbir yerinde yok. benim küfrüm "at ağızlıdır". tek. sinirlendiğimde at ağızlı derim.
2- ayıplamak yetersiz. küfür eden insan en azından cinsiyetçi davrandığının farkında değildir. düşünmeden konuşuyordur, kelimenin anlamını bilmiyordur. en alt noktası yani bu. iyimser yaklaştığım hal.
3- temelde küfre cinsiyetçi olduğu için karşıyım. fakat bu çeşitlendirilebilir. ifade sıkıntısı çekmek biraz küfür etmek. kendini aktaramamak. kadına yapılan aşağılayıcı bir tanımlamadır. argo böyle değildir ama. argo ile küfür iki ayrı şeydir. argo bir dilin zenginliğidir.

ayrıca argo bence gerçekten ince bir espri anlayışı gerektirir. mesela leyla ile mecnun dizisinde, hiç küfür yoktur. ama küfür yerine kullanılan bidon, tuvalet terliği gibi şeyler ve peşlerinde gelen açıklamaları, ciddi zeka ürünüdür. benim için öyle yani en azından.

şahsen küfür etmemeye çalışıyorum. dile yapışınca her ortamda ağızdan kaçabiliyor

(git: eksisozluk.com)

1. çok sinirlendiğimde kendi kendime küfür ediyorum. en yakın arkadaşlarımın yanında kullandığım en ağır küfür göttür herhalde. belki başka kelimeler de kullanmışımdır ama bunlar seksist, cinsellik içeren kelimeler değil.

2. ayıplamam, ama cümle içinde çok fazla küfür eden kişiden soğurum.

3. küfüre karşı değilim, göte göt denmeli bence. ama göte sırf hakaret etmek için bok denmemeli, bilmem anlatabildim mi? ha neden az küfür kullanıyorum, yetiştirilme tarzı. babam ilkokul mezunu bi işçiydi. öyle eğitimli biri değildi. kendi sosyal çevresinde küfürler gırla giderken evde tek bir ters laf söylememiştir.

Maneviyata oynanıyor.

Kesinlikle dikkatimi çekti bir kaç senedir bu kalitesizlik avamlık var, öncesini de çok hatırlamıyorum açıkcası. Bahsettiğin gibi eski şarkı türkü bulup insanı onlardan da tiksindiriyorlar.

Ayrıca dikkatimi çeken bir konu şu, sürekli bir halka hitap çabasıyla batma durumu söz konusu. Mesela şu ara bir icecek reklamı var (ismi bile aklıma gelmiyor) ramazan ile alakalı ve kibariye oynuyor?? Diğer yanda bir bebek bezi reklamı var, oynayan kadın safi ev kadını sözde ve türkçe konuşamıyor bildiğin. Hedef kitle vs anlıyorum ama pompalanan çok alakasız gerçekten. %100 katılıyorum.

hocam aynen ben de senin gibi cinsiyetçi ve kadın düşmanıyım. son zamanlarda ben de kendisini çok beğeniyorum. daha güzel fotoları var ama bunu beğenmedim ben.
instagram hesabını bi kurcala.

İnanilmaz guzel degil bence. Yani cok guzel bile diyemem sahsen. Hele su yandan baktigi fotoda okey acan nuri abi gibi bakmis. Ama fit tabii.

güzel ama benden güzel değil aksjdhakjshdj.

@pinkpeony: tabii ki senden güzel olacak hali yok ♥

Dexter'dan baya etkilenmistim sahsen o zamanlar. Çalıştığı yerde kanka olurduk ama mesafeli bi eleman bilemedim.

himym ya da friends. şu anda öyle bir arkadaş ortamına ihtiyacım var.

himym güzel olurdu. belki de house

two and a half men.
Malibu sahili okyanus manzaralı ev verandası:)

oz ve gossip girl. bilmiyom.

Big bang theory

it's always sunny in philadelphia, çok eğlenceliler ya arkadaş ortamı falan

friends

westworldde robotluk

Buffy The Vampire Slayer. Maceradan maceraya koşardık.

Breaking Bad. Skyler'ın zor zamanlarında yanında olmak isterdim.

Sons of anarchy.

Motorlar, kardeşlik, kızlar...

Tarık buğra küçük ağa' da istanbullu hoca rolünü çok isterdim ya da şaşıfelek çıkmazında cesur rolü harika olurdu.westworld da black man, house of cardsda underwood ama en çok the missing 1.sezondaki çocuğun babası olmak isterdim.the killing veya true detective de katil olmak da güzel olurdu.

dexter izliyorum bu ara, sanırım orada yaşamak isterdim gidip bir iki suç mahalli görmek, olay çözmek vs. güzel olurdu.

"Aga, cinayet var"

dexter favori dizim şu zamana kadar izlediklerim arasında. bana batista ile takılmak bile yeterdi.

Friends ne güzel olurdu.

the sopranos

six feet under. çok gerçekçi bir hikaye zaten. ayrıca melankolik ve samimi atmosferi çok hoşuma gider hep.

2 broke girls. O iki deli kızın arkadaşı olmak çok eğlenceli olsa gerek

arka sokaklar

adamlar her an istanbukun her yerindeler. 20 yil istanbulda yasadim ben bir turlu oyle olamadım.

californication
ortam gibi ortam.

friends: arkadaş ortamı

bsg: frak

chuck: sarah walker

breaking bad evreninde.

downton abbey. canım o dönemlerde yaşamak istiyor her ne kadar sıkıntılı olsa da.

kimse yazmamış şaşırdım; the walking dead. sadece kendimden sorumlu olacaksam tam aradığım ortam.

northern exposure :( alaska bir sevdadır

That 70's Show.

Zaten 70'lere aşırı bir hayranlığım var. Bir de üstüne o eğlenceli arkadaş ortamı eklenseydi mükemmel bir hayatım olabilirdi.

Himym. Arkadaşlık süper kafan rahat

himym, friends ya da lost. ilk ikisi arkadaslik ortaminin ciciligi. lost adasina da dizinin ilk bolumunden sonuna kadar hayrandim o nedenle.

Friends.

Hayatım boyunca başıma gelen talihsizlikleri göz önüne alacak olursam Ross olurdum herhalde.

the walking dead

post-apokaliptik evrenleri seviyorum.

sit-comlardan gidicem dert yok tasa yok.

friends, himym, new girl

Friends ya. Muthis arkadas ortami, eglence, renkli hayatlar.

Lie to me
Dexter

Fargo

Fargo +1
Mr. Robot

distopik oldugu için belki the handmaid' s tale de hosunuza gidebilir. bir şans verin diyorum

six feet under. çünkü dünyanın en güzel dizisi.

oz. çünkü dünyanın en güzel ikinci dizisi.

Sherlocku bitirdiysen House MD ye bayılırsın
Onun haricinde dexter
Lie to me
Da vinci demons
2 broke girls
The 4400
House of cards
Fringe
Suits
Ve Tyrant

İzlemeden ölme bu söylediklerimi

mr. robot

Lie to me
11.22.63 (mini dizi)
The night of (mini dizi)
Game of thrones falan yazmama gerek var mı bilmiyorum
Forever (bu da kısa 2 sezon sürdü sanırım)

Teşekkürler herkese tavsiyeler için :). Lie to me ağır basıyor, o yüzden ilk onu deniyicem.

gezerken yanımda sevdiğim kişi yoksa neyleyeyim o parayı. mühim oln beraber harcamak beraber plan yapmak.

aile. ama kariyerde istediğim gibi bir şeyse kariyeri de seçebilirim. amacı para olan insanların istediği-aradığı türden kariyer değil tabi.

ama düşününce bazen aile daha önde gibi duruyor bende de. küçüklükten beri mutlu bir ailede büyüdüğüm ve etrafımda hep mutlu aileler olduğu için sanırım.

aç ya da açıkta bırakmayacak maaşım varsa eyvallah. yalnızlık kötü şey ya. ben de aileciyim biraz evet.

iyi bir kariyerin yoksa, iyi bir aile uzun vadide patlar. iyi bir kariyer ise iyi bir ailenin sürmesi için gerek koşuldur. umarım 2side sizin olur.


''kadınların peşinden koşmayın paranız biter, paranın peşinden koşun kadınlar hiç bitmez''

Ben de ailecilerdenim.

Para kariyer vs var ama onları paylaşabileceğin bir ailen, derdine ortak olabilecek kimsen yoksa kariyere sahip olmak da anlamsız gibi geliyor.

aile tabii. seninle gurur duymayan sevdiklerin yoksa kariyer, ugruna harcıcagın ailen yoksa para neye yarar :)) tek basına bir gezmenin yemenin ne manası var ki?

Aile tabi. Evde huzurlu mutlu olmadiktan sonra kariyeri napicam, aksam dolar balyalarina sarilip mi yaticam?

Kariyer..cunku yalnizliktan memnunum.

Kendimi gerçekleştirmeden mutlu olamayacağım için kariyer

Ben minnoş ve sevimli aile diyorum, evde huzuru olan her türlü kariyerinde ilerler. Ancak kötü bir aile yüzünden elindeki kariyer de para da pul da gidebilir, iyice yeşilçam senaryosu gibi oldu ama durum böyle bence :D

kesinlikle aile derim. huzurlu bir aile ortamı olmayınca, para bir yere kadar idsre ettiriyor hayatı. ama huzurlu bir aile olunca yeteri kadar para ile de geçinilebiliyor. ben de aileyi seçenlerdenim.

ev alsam ve içini istediğim gibi döşesem. arabayı, bilgisayarı, laptopu, cep telefonunu yenilesem. dünya turuna çıksam ve bundan sonra da canım her istediğinde yurt dışına tatile çıkabilecek olsam. bu saydıklarımı yaptıktan sonra huzurlu aile diyebilirdim. onlardan önce iyi bir kariyer.

ikisini de istemiyorum

Ortalama iş ve maaş tanımına bağlı. Bir yere kadar para daha önemli, o paraya sahip değilsen mutlu bir aile hayatı çok zor fakat ona sahipsen ve mutlu bir ailen varsa, bunun yerine çok daha fazla para ve yüksek statüyü koyamazsın.

aile. kariyer konusunda aşırı hırslarım yok zaten. ek olarak ailesiz kariyeri neyleyim.

kariyer kesinlikle.

iyi bir aile ama oda çok iyi olmasa da iyi bir kariyerden geçiyor ..

iyi bir aile bence, neyleyim parayı huzur olmadıktan sonra. Diğer düşüncede yanındakiler senin kariyerin için yanında oluyor, öbür tarafta sen olduğun için yanında olan insanlar var.

iyi bir aile.
yalnızım, param var, geziyorum, yiyorum, giyiniyorum ama bunları paylaşacak birilerini istiyor insan. evde bile oturuyo olsam sevdiğimle/sevdiklerimle oturmayı tercih ederim şahsen.

Bu konu üzerine düşüncem tamamen ruh halime göre şekilleniyor. O yüzden şuan ne desem boş.

Aile olayı tırt olduğu için kariyeri seçtim. Mutluyum

Çok aşık olduğum ve ve birlikte aile kurma planları içinde olduğum biri var. O olmadıktan sonra paraya mı sarılıp yatacağım?

İyi bir aile geçmişim yok ne yazık ki. Kavga gürültü içinde büyüdüm. Evliliği birbirine zoraki tahammül etmeyen çalışan iki insanın birleştiği bir kurum olarak tanıdım ilk. Kendi özel hayatımda da işler yolunda gitmedi. Hayatımı paylaşmak isteyebileceğim bir insanla tanışmadım henüz. Sevsem de hep yüz üstü bırakıldım. Beni sevenleri de ben hayal kırıklığına uğratmışımdır belki, kim bilir.

Özetle evlilik konusunda şansımın yaver gitmediğini ve muhtemelen hiçbir zaman da gitmeyeceğini biliyorum. Bu yüzden ben kariyeri seçtim.

kariyer'i aile için yaparsın gerisi boş. gezme eylemini tek başına 3-4 kere yaparsın 5. sefer bu ne yine sap gibi geziyorum olayına dönüşüyor. her tanıştığın adama 'bak şu deal'ı nasıl bağladım sana anlatayım' diyen bir sığır değilsen aile her zaman önde gelir.

İyi bir aile. Yalnizlik ozgurluk demek olsa da cogu zaman sikici olabiliyor. Ben yalniz basima gezmeyi hic sevmem mesela. Para da onemli tabi o da olmali ama cok cok fazlasina gerek yok. Sevdigin insanla berabersen ve ihtiyaclarini karsilayacak kadar paran varsa yeterli.

Rumeli Cd diye hatirliyorum daha emin olanlar cikacaktir

edit. pangalti daha mantikli ama ben olsa rumeli den cikarim pangalti tarafi ne bilim :/

rumeli cd bence de

edit: pangaltı ya evet. ama çok da yok yani arası rumeli caddesinden cıksan küfretmezsin

Harbiye Askeri Müzesine yakın olması için Pangaltı'dan çıkman lazım.

Ama gezi parkı taksimde?

Pangaltı tarafında çıkacaksınız.
Ramada otelin oradan Taksim istikametine yürüyebilirsiniz.

cem karaca rap rap

Yok o değil, tek şarkılık bir grup olabilir. Ufuk Ercan Yeter de değil ama klibin konsepti benziyor.

www.youtube.com

bu olsun lütfen :(

oya bora - belli belli

grup merdiven - ara beni yar

geldi aklıma.

maalesef bu

www.youtube.com

Maalesef :( Altyapı olarak bunlar gibi değil, eşkıya nin film müziği Karanlığın İçinden gibi bir şeydi.

youtu.be

Ne olur bir buldurun ya :( yıllardır arıyorum, yemin ederim kimsenin hatırlamaması o kadar garip ki delirmek üzereyim.

Ben sizin babanızım da değil :( gerçekten protest bir şarkıydı, absurd ya da parody bir parça değildi. Sözlerini anlamadığım halde baya etkilenmiştim klibi ile birlikte dinlediğimde.

www.youtube.com

Fikret kızılok şarkısı Süleyman Hep Başbakan :/ Benim aradığım 1996-97-98 yapımı modern altyapıya sahip bir şarkı. Söyleyenler ünlü bir grup ya da şarkıcı değildi o zaman, sanırım çıkış parçaları falandı.

Neyse sanırım kimse bilmiyor.

Bi şey olmaz, çok doğru bi karar veriyorsun.

Üç kedimiz de bu operasyonu geçirdi. Operasyonun için uyutulacaktir ve sana teslim edildiginde ya uykuda ya yari baygın olur. Anladigim kadariyla baya hassassin bu konuda. O yüzden birsey oldu diye etrafa saldirma :) rahat ol dusundugun kadar buyuk bir olay degil. Abim veteriner ve kendi kedisini evde kisirlastirdi :D

haydaa ben de ameliyat oldu da başına bir şey geldi sandım.

bir şey olmaz. çok abartmışsınız. sakin olun.

özet geçilecek bi durum yok kısacık yazmışsınız

iş bulmadan ayrılmak paranız olsa bile mantıklı değil. sabredin biraz. gerekirse izin alın. o arada da iş arayın.

İş bulup ayrıl ancak yeni iş yerine 1 ay sonra başlayabileceğini söyle. Tatil programı yaptım diyebilirsin.

bu kadar yipratmaya gerek yok bence 1-2 hafta tatil iyi olur. ben oyle yapardim

5-6 ay geçindirecek dediğin para pratikte seni maks 4 ay götürür. acil bi ödeme çıksa daha da kısa... iş bulmadan ayrılma.

Sektör de önemli, iş bulmak kolaysa sektörünüzde olabilir. Gene de sabredebilirseniz bulup ayrılmak daha mantıklı tabii.

5-6 ay geçindirecek paran yine kenarda dursun. boşuna harcama. önce kendini sağlama al,sonra ayrıl. zaten tazminatın falan da yok, iş bulduğun gün ceketini alır çıkarsın. stres yapmana da gerek yok zaten kafanda işi bitirmişsin. salla gitsin patronu da.ölmüş eşek kurttan korkmazmış.

önce tatile çıkmayı dene 1 hafta falan,

sonra oluyor mu olmuyor mu diye tekrar düşün, sonra tatilin verdiği enerjiyle yeni iş bul devam etmek istemiyorsan..

@interview with the vampire ve @fin eve izin alabilsem çok iyi olurdu ama 1 gün izni bile zor aldım. tatil iznini 1 yıl dolmadan (kasım sonu) hayatta vermez, bir de tatilde olunca bile mailler durmuyor, sürekli laf sokucu, gıcık gıcık mail atıyor adam.

o zaman ne kadar çabuk iş bakmaya başlarsanız o kadar iyi edersiniz.
gerçekten bırakırsanız pişman olursunuz eğer iş bulamazsanız. piyasada ne olacağı belli değil.

is bulup ayril

O patron denen yavsaga 1 dakika daha katlanma. Cikacagini söylediğinde birazdaha dur isleri topla diye yalvarmaya baslar bu serefsizler sakin ola ki 1 dakika fazla durma. Şimdiden isleri yavas yavas yap mesaiye kalma bahane bul. Ne yapabilir ki en fazla bu saatten sonra :D iş bulmadan ayrilsan da bir sekilde oluyor bosver o tecrubeyle bulursun ama temmuzda falan ayril o zamana kadar is ara ayrilinca direk temmuz sicaginda denize atlarsın. Simdi sezon acilmadi daha

İstanbul'da iseniz çıkın gitsin. Her yer iş kaynıyor zaten.

merry shelly

küçük hesaplar yapma. hemen istifa et. 7 - 8 ay dinlen, gez toz. başka şeylere odaklan. sonra iş aramaya başla. iş konusunu hayatının merkezine alarak yaşamak çok aptalca.

İş bul önce. Yeni şirketle işe başlamadan 2 hafta tatil yapmak konusunda anlaş.

Öyle bir durum yok en azindan şükür ben karsilasmadim. Ayrımcılık adam kayirma tipe paraya giyime gore vb muameleler bizim insanimizda cok bence. Bati ayrimci turk insani cok misafirperver icten gibi laflar kendimizi tatmin amacli geliyor bana. İlla ki size istediginiz kadar sevecen gozlerle bakmayanlar olacaktir ama bunu genele yayamayiz asla.

italya'dayken türk olmamı garipsemiyorlardı fakat değişik bazen sinir bozucu sorular sorabiliyorlardı. hiçbir zaman kasıtlı yapıldığı hisine kapılmadım.