Giriş
(1)

takip edilesi müzik dergisi önerisi-sitesi olan var mı?

dolaysiztumlec
daha çok istediğim dergi önerisi ama site de olabilir tabii...
daha çok istediğim dergi önerisi ama site de olabilir tabii...
0
dolaysiztumlec
(04.09.17)
bantmag.org
0
eriksatie
(04.09.17)
(7)

Erkekler daha mı takıntılı?

i m cool with that
aşk meşk mevzularında bitip giden ilişkinin ardından erkekler geçmişe daha mı fazla takık oluyor?burada da görüyorum dışarıda da, eski sevgililerini saplantı haline getirmiş kişiler genelde erkek oluyor. istisnalar vardır tabii ama genel olarak kadınlar bir iki ağlayıp hönkürüyor sonra yoluna bakıyo
aşk meşk mevzularında bitip giden ilişkinin ardından erkekler geçmişe daha mı fazla takık oluyor?

burada da görüyorum dışarıda da, eski sevgililerini saplantı haline getirmiş kişiler genelde erkek oluyor. istisnalar vardır tabii ama genel olarak kadınlar bir iki ağlayıp hönkürüyor sonra yoluna bakıyor bir şekilde. ancak erkekler daha zor atlatıyor biten ilişkileri. hatta bazen hiç atlatamıyor, hayatına başka kadınlar girse de aklı yıllar boyunca hep aynı kişide kalıyor.

peki neden böyle? kadınların partner bulması, erkeklere göre daha kolay olduğu için desek, kolayca birilerini bulma potansiyeline sahip erkekler de böyle. şimdi diyeceksiniz ki "efendim kadınlar da çok takıntılı oluyor. bir kadın tanıyorum bilmem kaç yıldır şuna takık vs. vs.", inanırım. vardır elbet böyle kadınlar da. fakat ben genel portreden bahsediyorum.

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
i m cool with that
(04.09.17)
genel olarak kadınlar daha uzun sürede ama daha kolay, erkekler daha kısa sürede ama daha zor atlatıyor bence.
0
shotgunwoman
(04.09.17)
Ben bu konuda genelleme yapamaycagim. Herkesin yasadigi farkli karakterleri fakli beklentileri farkli oluyor. Sadece evet bir taraf daha zor unutuyor ama kadinlarda da gordum bunu erkeklerde de.. belki de terk eden terk edilen olayidir.
0
AlsterWasser
(04.09.17)
erkek egosu, terk edilmeyi bir yenilgi olarak görüyor. bunu atlatabilen, kontrol altina alabilen var alamayan var.

kadınlarda da ayni ego işliyor, takintili saplantili kadinlar da var erkekler kadar. ama kadınlarda bu takintiyi tacize ve şiddete dönüştürme daha az görülüyor.

bana göre aradaki tek ayrim bu.
0
eriksatie
(04.09.17)
erkeklerin %2'si 100 birim takıntılı oluyor. Geri kalan 98'lik kısım en fazla 20 birim takıntılı davranış şiddeti sergileyip sonrasında ona buna yazarak kendilerini eyliyorlar efem, eyyorlamam Burdur. Takan azınlık tam takıyor.
0
fallopian
(04.09.17)
Kadın erkek diye genellenemez tabi ama terk edilen taraf daha zor atlatiyor işte. Severek ayrilma durumunda da kim daha cok hayatinin merkezine koyup bagimlilik haline getirdiyse o yıpranıyor. Kadın erkek diye genelleyecek olursak benim genel gözlemlerime göre de; kadinlar yeni birini bulmadan ya da kafasında net şekilde sogumadan kolay kolay ayrilik olayina girmiyor o yuzden daha kolay atlatiyor. Erkekler bir anlık düşünceyle korkmadan ayrilip acısını daha sonra çektigi için daha zor atlatıyor. Herkes bir sürü genelleme yapabilir yani.
0
aquarium
(04.09.17)
Erkeğin kendini kadından üstün görmesinden kaynaklanıyor.
0
harvey
(04.09.17)
Öyle bir şey yok. En azından benim için geçerli değil. Çünkü mantıksız yani ilişkin bitmiş, neyi takıntı haline getireceksin ki?
0
MaNOfTheYear
(04.09.17)
(8)

Sizce aşırı mı

bir3iki7
Bir seksin 1 saat civarı sürmesi(on sevisme haric), kadının erojen bölgelerinin saatlerce aralıksız bir şekilde elle ve dille uyarılması sizce aşırı mı?Not; Hanim kisimiz sonradan sistit oldu, genital bölgesi tahriş oldu, isyanlarda biraz..
Bir seksin 1 saat civarı sürmesi(on sevisme haric), kadının erojen bölgelerinin saatlerce aralıksız bir şekilde elle ve dille uyarılması sizce aşırı mı?

Not; Hanim kisimiz sonradan sistit oldu, genital bölgesi tahriş oldu, isyanlarda biraz..
0
bir3iki7
(04.09.17)
Standardi o zaten minimum seviye hatta. Bazi yarim erkeklere sorsan fazla derler tabii...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.09.17)
Aşırı tabi
Seks değil bu 1 saat neymiş zararlı da
0
sagin
(04.09.17)
hanım kızımız dayaniksiz cikmis, normal bir kadın en az 4 saat sekse (ön sevisme haric) dayanabilmeli. olmamıs bu degistirin, ya da porselen kaplama yaptirin. temizligi kolay olur.
0
eriksatie
(04.09.17)
(._.) Seks esnasinda "sakin sampiyon" diyemiyorsa simdi soylenmesin. Ayrica uyarmaya devam ediyorduysan sanirim orgazm da olamadi. Cok uzucu.
Fazla olm falza.
0
velvetmorning
(04.09.17)
ön sevişme: erojen bölgelerin uyarılması, öpüşmeler, fısıltılar, sevgi sözcükleri vs.
seks: sikin girmesi

ilki saatlerce sürebilir. ikincisi bir gecede toplamda 1 saat sürebilir. bu sırada sen 4-5 defa boşalabilirsin. ama tek seferde aralıksız 10-15 dk arası normaldir. pozisyon değişikliği yaparsan çok rahatsız olmaz kadın. bir de içeri girerken hep aynı açıdan girmemek lazım. yani iç duvarlarının hep aynı noktasını değil tamamını boyamaya çalış.
0
twelfth
(05.09.17)
el de, dil de, penetrasyon da 10-15 dk aralıksız bi şekilde yapıldığında hiçbir şey hissettirmez. bokunu çıkarmayın be kardeşim öğrenemediniz gitti. ön sevişmeden sonra klitorisi uyarıcaksın. aralıklı yapıcaksın bunu ve toplamda 10-15 dk geçmiycek. mal mısınız 1 saat aralıksız ne demek. değil am, kafa derisi bile dayanmaz ona.
0
mrz breezy
(08.09.17)
Erojen bölgelerin saatlerce dille uyarılması aşırı olur. Daha doğrusu hangi cümlelerle uyarıldığına dikkat etmeli aslında. "Bak erojen bölge son kez uyarıyorum tahrik oldun oldun, yoksa karışmam" gibi cümleler yerine daha yapıcı ifadeler tercih edilebilir: "Erojen bölge, tatlı dille söylüyorum, lütfen tahrik ol" gibi.
0
testis agrisi
(08.09.17)
karıyı resmen parçalamış, mahvetmişsin. bravo tam bir erkek. hanım kıs adına da üzüldüm. kariyeri başlamadan bitmez umarım.
0
secrexv2
(08.09.17)
(9)

troller ile ilgili psikolojik bir soru

Sour
neden trollük yaptıklarıyla ilgili bir yazı gördüm de aklıma geldi. şimdi psikolojide saldırganlığı bir şekilde boşalttığınızda (mesela trollük yaparak) öfkenizin, düşmanlığınızın, saldırganlığınızın dinmesi gerekmiyor mu? evet. fakat trollerin bu davranışı daha da arttırdığı belirtiliyor. sizce bu
neden trollük yaptıklarıyla ilgili bir yazı gördüm de aklıma geldi. şimdi psikolojide saldırganlığı bir şekilde boşalttığınızda (mesela trollük yaparak) öfkenizin, düşmanlığınızın, saldırganlığınızın dinmesi gerekmiyor mu? evet. fakat trollerin bu davranışı daha da arttırdığı belirtiliyor. sizce bu nası açıklanır? psikogolar veya bilenler varsa açıklayabilir mi? hatta kaynak bile önerebilirsiniz.
0
Sour
(04.09.17)
Aslında bir çok araştırma öfkeli olduğumuz zamanlarda şiddetle bastırdığımızı sanmamızın yanlışlığından bahsediyor. Yani birine sinirlenip duvara yumruk atmanız aslında o duyguyu bastırmıyor, şeklini değiştiriyor sadece. Okuduğum farklı farklı bir çok kitapta bu durumdan bahsediyorlardı. Yani, dışarıdan gelen yorum ve tepkilerden bağımsız olarak kendi kendilerini besliyor olmaları da bir ihtimal.
0
sopiro
(04.09.17)
şiddet sarmalina girdikten sonra cikis yok. fast food tüketmek gibi düşün, saldırganlik duygusunu o an için fiziksel, sözel, ya da sembolik bir sekilde gideriyor, ama hemen ardindan daha büyük bir boşluk duygusu oluşuyor. şiddet uygulayan kişi, şiddet sonrasi yaşadıgı pismanligi justify etmek icin bir neden bulmak zorunda, rasyonel ya da irrasyonel olarak, bir açıklama yaptiktan sonra o açıklamaya inaniyor ve her saldirganligi sonrasi bu inanç pekişiyor.

benim kaynaklar toplumsal cinsiyet ve saldırganlik/şiddet üzerine oldugu icin dogrudan trollük icin kaynak öneremeyecegim ama bence temelde aynı saikten ilerliyor.
0
eriksatie
(04.09.17)
Bazı insanların troll olmak dışında seçeneği yoktur. Ciddi olmak isteseler kimse tarafından ciddiye alınmazlar. O öfke aslında onların bu hayata karşı isyanını ifade ediyor. İsyan bitmedikçe öfke de bitmez.
0
dissendium
(04.09.17)
Der meister'la anlasamadigim 1000 tane konu olsa da troll oldugunu dusunmuyorum. Actigi konular genelde hayatina nasil vermesi gerektigi seklinde. 23 yasinda universiteye baslayacak, gidecegi ulkede ic savas cikti - yani onu anlayabiliyorum. Elbette "beni seviyor musunuz?" diye duyuru actigi da olmustu ama bir iki kereden bence sorun cikmaz. Ama son gunlerdeki troll'luk duyuruyu kullanilamaz hale getirdi. Islevsizlestik kisaca.

Aslinda vegas da tam troll degil gunde 2 tane konu aciyor ama cok sikinti yok. Arada gelip "muzumu kutuphaneye mi saklayayim?" diye soru acan kucuk troller oldugu gibi, ayda bir gelip sadece "su kadina 10 uzerinden kac verirsiniz" diye soranlar da var ve profiline baktigimda tek duyurusu bu olabiliyor. Bir de "sizce su nasil deyip?" kendi gibi dusunmeyenlere tik vermeyip eski duyuru masturbayonu yapanlar var. Onlar da kucuk troller.

Buraya siklikla troller gelir. S..z88, c...ist... gibi onlarcasi var ama bir sure sonra gidiyorlar, ancak bugunlerde olan biraz fazla oldu. 10 duyurunun 5'ini onlar kapladigi icin insanlar tepki gostermeye basladi.
0
Traveller
(04.09.17)
sözlükte birisi var biliyorsundur belki, adam psikolog ama eskiden trollük yapıyordu. sonra ifşa oldu falan. ben asıl açıklamayı ondan bekledim ama bir şey yazmadı bunun hakkında.
0
uyusam iyi olur
(04.09.17)
trollüğü direkt saldırganlık öfkeyle filan açıklayamayız bence, ancak alt kümeler olabilir. temelde ilgi çekmeyi amaçlayan bir durum olduğu için davranışın artmasını normal karşılıyorum. hiçbir bilimsel dayanağı yok, varsa da ben bilmiyorum. bu şekilde gözlemliyorum. don't feed the troll.
0
evde liyakat kalmamis
(04.09.17)
Bu kadar basit değil bence.

Trol -> Anormal -> Demek ki sağlıksız bir psikolojik durumu var -> Demek ki bu sağlıksızlığa sebep olan bir duygu durumu var şeklinde fikir yürütmek büyük bir atlama değil mi?

Karakter olarak anormal gösterilenin hasta (yani sebebi, semptomu, tedavi edilebilirliği olan) olması bir gereklilik değil bence. Belki de farklı bir çeşit karakterdir sadece?
0
Adramelekhh
(04.09.17)
bence tekrarların beslenmeyle alakası var. yani diyelim ilk eylem şiddet boşalımı ile başlasın, sonrakiler aldığı tepkilere bağlı olarak devam edebilir. zira o noktada trol olmaktan başka bir mekanizma bana göre devreye giriyor: önemsenmek. bu sefer övgü veya yergi olarak kendini tatmin etmeye dönüyor iş. her alınan karşılık da pekiştireç olarak trol davranışını besleyip geliştiriyor.
0
fempusay
(04.09.17)
Boşalttığı/yaşadığı duygu durumunu tekrar yaşamak istiyor ve öncesinde tecrübe etttiği yoldan duyguyu tekrar ve tekrar edinmeye çalışıyor. tekrarın nedeni bu.

not:
psikoloji eğitimi almadım, konunun uzmanı gelir "yanlış biliyorsun" derse şapkamı çıkarıp dediklerini dinlemekten memnunluk duyarım :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.09.17)
(14)

Çok Üzgünken İçemeyince Ne Yapıyoruz?

olsa da yesek
Odada oturmaktan başka bir şansımız yokken ve çok üzgünken ne yapıyoruz?
Odada oturmaktan başka bir şansımız yokken ve çok üzgünken ne yapıyoruz?
0
olsa da yesek
(03.09.17)
uygun şarkılar dinleyip dibe batıyoruz.

www.youtube.com
0
rahip janick
(03.09.17)
Odada bi oraya bi buraya mal mal yururum heralde. En son da bi dizi/ film acarim sakinlesmek icin.
0
i m sick tired
(03.09.17)
Ağlayıp rahatlıyoruz
0
pastörizesüt
(03.09.17)
agliyoruz, sonra gözyaslarimizi silip hayata devam ediyoruz. kalkıp güzel bir film buluyoruz, güzrl müzikler dinliyoruz, rn olmadı acıp porno izliyoruz aptallaşana dek.
0
eriksatie
(03.09.17)
Üzüntümüzü gerektiği kadar yaşayoruz sonra onu olduğu zamanda bırakıp hayata devam ediyoruz.
film izlemek istersen about time filmini tavsiye edebilirim. konuyla da ilgili epeyce.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.09.17)
Müzik dinliyorum genelde.
0
pike
(03.09.17)
odamızı topluyoruz, ütü yapıyoruz ve mümkünse duş alıyoruz
0
rakicandir
(04.09.17)
uyku. kesin çözüm.
0
steve rogers
(04.09.17)
Duş alıyoruz uyuyoruz
0
photo85
(04.09.17)
ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı: eksisozluk.com @sozluk

yanlış anlama başlığı tavsiye olarak söylemiyorum aslında. ama birileri ile konuşmak iyi gelir.
0
cilgin korsan ces
(04.09.17)
tarkan'ın eski albümlerini dinleyip biraz olsun gülümsüyoruz.şu an canımızı sıkan şeyin zamanla uzaklaşıp bugünkü etkisini yitireceğini hayal edip uyumaya çalışıyoruz.
0
nabizyok
(04.09.17)
Zırlıyoruz.
0
ms brownstone
(04.09.17)
müzikten uzak duruyoruz. oyunlara vuruyoruz kendimizi ve sigaraya...

inşallah kendimizi bir kurtarınca, duyuruya yazıyoruz: gençler toplaşın, içiyoruz :) sözüm olsun bu da.
0
runagain
(04.09.17)
Hocam bi de bunu deneyin. youtu.be
0
youshookmeallnightlong
(04.09.17)
(46)

kaç tane kol saatiniz var? (tik garantili anket)

zunkatsar
kaç tane kol saatiniz var? cinsiyetinizi de İLAVE EDİN lütfen.
kaç tane kol saatiniz var? cinsiyetinizi de İLAVE EDİN lütfen.
0
zunkatsar
(03.09.17)
Hiç yok, yakında 1 tane olacak.

E.
0
birşeylersoracağım
(03.09.17)
Hic yok. Zamani kolumda tasimayi da dusunmuyorum. E.
0
ykyt
(03.09.17)
1 tane. ilk mağaşımınan aldımdı. K
0
olutaklidi
(03.09.17)
0, Erkek.
0
Adramelekhh
(03.09.17)
5 k
0
shotgunwoman
(03.09.17)
2, erkek.
0
dissendium
(03.09.17)
1,k.
0
rayde
(03.09.17)
1 e

xiaomi mi band 2 var :( hep gercek bi saatim olsun istedimdi.
0
fakyoras
(03.09.17)
9, k.
0
ekaterina
(03.09.17)
3, K
0
theseachange
(03.09.17)
3, k
0
sta
(03.09.17)
1 tane, Doğubeyazıt'tan ucuza almıştım. Kışın aklıma gelirse takıyorum. K
0
fallopian
(03.09.17)
Sadece bir adet, o da dedemin saati. Cinsiyet de erkek, anlaşılacağı üzere.
0
tel tokasini duzelten samuray
(03.09.17)
Kadın, galiba 5. Ya 4 ya 5. Sadece 2 tanesi 60 TL civarıydı diğerleri 15 20 falandı. Heheheh. :)
0
yaren
(03.09.17)
3. Biri miband türevi, biri basit dandik bir saat, diğeri iyi denebilir.

E.
0
skooma
(03.09.17)
1 tane kalitelisinden - k
0
hernezıkkımsa
(03.09.17)
0 E
0
erci
(03.09.17)
6 m
0
all girls dream
(03.09.17)
2, e.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(03.09.17)
1 erkek. yakında iki olacak
0
eriksatie
(03.09.17)
2 tane var ama alışkanlığım olmadığı için takmıyorum. E.
0
EkimBebesi
(03.09.17)
1 E
Edit: prd 2 biri şimdi aklıma geldi
0
burya
(03.09.17)
2 e
0
faik abi
(03.09.17)
E 1
0
rakicandir
(03.09.17)
0 erkek. Hep saatim olsun derim ama almak için uğraşmıyorum. Olsa iyi olur ama.
projectswatches.com
projectswatches.com
projectswatches.com

Bunlar gibi ama ucuz yollu bulursam alırım.
0
ol dedim olmadı
(03.09.17)
3, K
0
Lim5
(03.09.17)
2, k.
0
yineiyisinoxford
(03.09.17)
3 E

Ama sürekli 1 tanesini kullanıyorum.
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(03.09.17)
2 e
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(03.09.17)
2, K.
0
wish i could find a way to disappear
(03.09.17)
3,e
0
fyodor fyodorovic
(03.09.17)
1 k
O da derslerde sürekli saati kontrol etmem gerektiği için (zil yok). Diğer zamanlarda ihtiyaç hissetmiyorum.
0
sopiro
(03.09.17)
4, e 2 akilli 2 klasik akillilardan biri bozuldu gerci.
0
stereoseyfi
(03.09.17)
hatırladığım kadarıyla 10. ama birkaç senedir saat takmıyorum. e.

düzeltme: kol saatiymiş soru ya. cep saatlerini de eklemiştim ben. 8 o zaman.
0
misterturist
(04.09.17)
1, erkek.
0
soft
(04.09.17)
1, K.
0
olabilir ya da olmayabilir
(04.09.17)
5, E
0
prezarlatif
(04.09.17)
9 E
0
Son Müzakereci
(04.09.17)
Casio f91
Garmin fenix 3
Markası tırt, hrm li bir saat
Tag heuer carrera 36
Cookoo watch (allah belanı versin kickstarter)
Bir de seiko var ama 7 8 yıldır takmıyorum. Modeli de unuttum.

Replikalar
Fm vanguard glacier
Breit... navitimer blue edition


Totalde 8 ama aktif kullandığım sadece garmin ve casio f91 ^^

edit: ciniyet erkek la bilmeyen mi var
0
Tears of Devil
(04.09.17)
0
0
regardless of what they say
(04.09.17)
0 e
0
runagain
(04.09.17)
4 ~ E
0
since1907
(04.09.17)
0 k. Herhangi bir takıyı uzun süre takamıyorum. O yüzden hiç saat takasım gelmiyor. Sürekli telefon ekranından bakarım ama saate :)
0
apartman teyze
(04.09.17)
2 tane güzel, kaliteli saatim var. 1 tanesini sürekli takıyorum, diğerini arada sırada.

2-3 tane de nispeten ucuz ama tatlı saatim var. Onları da bazen aklıma geldikçe, kıyafetime uyduğu zaman falan takıyorum.
0
i m cool with that
(04.09.17)
0
0
eksimeksi
(04.09.17)
3 tane var ama hepsi hatıra olduğu için duruyor, saat kullanmıyorum. (Hanidir emekliyim saatle işim kalmadı sayılır, saat beni takip ediyor daha çok. )
İlk saatim babamın hediyesi, annemden kalan altın kaplama taşlı bi saat, ilk maaşımla aldığım saatim.
K.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.09.17)
(2)

İzmir pub rehberi

sack jparrow
Gittiğiniz ve otantik tarzıyla bir daha izmire gelsem buraya giderim diyeceğiniz, maliyet bakımından da aynı bakışla geleceğiniz mekan önerisi bekliyorum.
Gittiğiniz ve otantik tarzıyla bir daha izmire gelsem buraya giderim diyeceğiniz, maliyet bakımından da aynı bakışla geleceğiniz mekan önerisi bekliyorum.
0
sack jparrow
(01.09.17)
Kalyon. Uzun zamandır gitmedim ama umarım hala eskisi gibi güzeldir.

www.zomato.com
0
fotrsapka
(01.09.17)
izmire özgün degil ama varuna gezgin i seviyorum ben. bir de sardunya ve mavi var, yillardir gittigim begendigim.
0
eriksatie
(01.09.17)
(2)

Alsancak'ta bira içip tavla oynayabileceğimiz bi yer var mı?

tepedeki psychedelic adam
Olmadı karşıyaka.
Olmadı karşıyaka.
0
tepedeki psychedelic adam
(01.09.17)
doğa kafenin yanından girdiginde ara sokakta bir sürü kafe acildi. bira ve tavla var diye biliyorum. oynayanlari gördüm.
0
eriksatie
(01.09.17)
benim bildiğim can yücel sokağında chicago, pupa gibi mekanlarda vardı. sanıyorum ki sardunyas muzaffer izgü sokağıda da var. kordonda kordon cafe gibi mekanlarda da bulunuyor. eski sevgilimle çok oynardım buralarda içerken.
0
rain when i die
(01.09.17)
(1)

baltika 9

eriksatie
yok mu artik piyasada? metrodaki adam distribütör getirmiyor artik dedi? bu güzide birayi alabilecegimiz başka bir yer yok mu?
yok mu artik piyasada? metrodaki adam distribütör getirmiyor artik dedi? bu güzide birayi alabilecegimiz başka bir yer yok mu?
0
eriksatie
(01.09.17)
7 aldim mecburen ama 9 un alkol oranı yüksekti. tuborg ekstrayi sevmiyorum. kala kala amsterdam kaliyor geriye.
0
🌸eriksatie
(01.09.17)
(5)

maile cevap vermeyen hoca

nothing in my way
çok önemli bir konu için 5 gün önce hocaya mail attım. bütümlememe otomasyonda E diye bir harf notu vermiş, onu sordum. adam tek kelime bile yazmadı. yazım kurallarına uygun, gayet güzel bir mail yazdım. niye böyle yapıyor ki bu adamlar? insan olumlu olumsuz bir dönüş yapar. sinir oldum. sizin okulu
çok önemli bir konu için 5 gün önce hocaya mail attım. bütümlememe otomasyonda E diye bir harf notu vermiş, onu sordum. adam tek kelime bile yazmadı. yazım kurallarına uygun, gayet güzel bir mail yazdım. niye böyle yapıyor ki bu adamlar? insan olumlu olumsuz bir dönüş yapar. sinir oldum. sizin okulunuzda da var mı böyle hocalar?
0
nothing in my way
(31.08.17)
tatilde olabilir, maillerine bakmiyordur. o da insan. ben de notla ilgili yazilan maillere yanit vermiyorum.
0
eriksatie
(31.08.17)
Bunun muhattabı öğrenci işleri sanki daha çok
0
hernezıkkımsa
(31.08.17)
finallerden sonra her hocanın mail kutusu not dilenen öğrenci mailleriyle dolar taşar (onları da anlamak lazım). bazı hocalar inisiyatif alıp tek tek cevap verir. bazıları göz gezdirip cevap vermeye değer olanları seçer. bazıları da direkt okumadan siler. okuyacaksa bile gözden kaçırmış olabilir. kendin ulaşabileceğin bir bilgiyi kolaycılık yapıp hocaya sorarsan sinirlenip cevap da vermeyebilir.

mevzu çok önemli ise mail ile yetinmeyeceksin. odasındaki telefon, ulaşabilirsen cep telefonu, mümkünse okula gidip yüz yüze halletmen lazım. tabi bunlar tatil olmayan günler için geçerli.
0
zgrydn
(31.08.17)
Tatil.
0
sopiro
(31.08.17)
Devlet universitesiyse vermeyebilir ama ozelse bu durumu sikayet edebilirsin. Dogrudan bolum baskanina yaz, hoca cevap bile vermiyor de.

Bir yandan da hocalara hak veriyorum. Bir ozel ogrencim vardi Adi A soyadi B olsun, bana kendini tanitmadan bir email atmis mail adresi de tipik 90'li email adresi, crazyfb1993 gibi bir sey. Icerigi sadece su: Yarin saat kacta? Umursamadim ben de aklima bile ogrenciden oldugu gelmedi sonra sorun cikti neden soylemiyorsun falan diye. Sonra bir ogrenci 8 tane email atabiliyor, yuksek lisans dersinde bir hocanin email kutusunda gorduk "Hocam ben niye kalmisim?" yaziyor baska bir sey yok. Hoca da 500 tane ogrencim var bu kisiyi bulmakla mi ugrasacam demisti, bolumunu ogrenci numarasini da yazmasi gerekli. Durum da kisaca boyle oldugu icin hocalar da zaman zaman hakli. Ki yurtdisinda buna cozum bulmuslar: Ogrencilere okulun ilk haftasi oryantasyon yapiliyor, hangi durumda kime email gonderilmeli, hatta email nasil gonderilir ve icerigi nasil olmali gibi bilgiler veriliyor, belki 100 yil sonra buralara da boyle sistemler gelir ne ogrenci magdur olur ne profesor.
0
Traveller
(31.08.17)
(28)

erkeklere soru - lütfen kadınlar bakmasın

kosun lan mevzu var
@(\_. - ../\......'beyler genelde ayakta mı işiyorsunuz?geçen bir arkadaştan duydum ayakta işemiyormuş. neden diye sormaya da korktum..
@
(\_. - .
./\......'


beyler genelde ayakta mı işiyorsunuz?

geçen bir arkadaştan duydum ayakta işemiyormuş. neden diye sormaya da korktum..
0
kosun lan mevzu var
(31.08.17)
Ayakta işersen üstüne sıçrar. Bir de erkek hastalığı gelişebilirmiş.
0
iddaaci
(31.08.17)
B.klama riski varsa oturarak işiyorum. Yoksa ayakta. Prostat kanseri riskini artırıyormuş diye biliyorum. Daha sağlıklı diyolla oturarak işemek için.
0
dissendium
(31.08.17)
eski erkek arkadaşım eğer evde isek oturarak işemeyi tercih ediyordu. sanırım yorgunluktan, acele işi yoksa ya da uykudan uyandıysa vs.
0
burchak
(31.08.17)
Genelde ayakta, oturmak çok zahmetli geliyor.
0
gozu acik sevisen yahudi
(31.08.17)
ayakta işemenin uzun vadede prostat riskini arttırdığına dair bir şey duymuştum. ne derece doğru bilemiyorum ama aynı şeyi duyduğu için hep oturarak işeyen bir arkadaşım var.
ben sessiz noktayı hedef alarak ayakta işiyorum
0
cay koy geliyorum
(31.08.17)
şimdi hangi tip tuvalet olduğunu belirtmekte fayda var. ben pisuvar hariç acelem yoksa otururum, öbür türlü hijyenik gelmiyor bana sanki üzerime işemiş gibi oluyorum. konuyu dini temellere dayandıran tipler de mevcut tabii.
0
leontocephaline
(31.08.17)
bayağıdır düşünüyordum bunu. çok uzun süredir ayakta işiyorum. işi bitirip gelip oturduktan sonra damlıyor bildiğin.

tahminimce; mesele idrar torbasını sıkıştırıp bütün idrarı dışarı atmakta. bu yüzden alaturkada işemek en sağlıklısı. klozet ise idare eder. çünkü bacak ve karın arasında sıkıştıramıyorsunuz torbayı. ayakta işeyince ise ancak kaslarınızla son damlaları atmaya çalışıyorsunuz o da olmuyor.

iyi mi salladım bilmiyorum ama tesbütüm budur.
0
a man alone
(31.08.17)
ayakta işiyorum. kız gibi oturmanın anlamı yok. alt tarafı işiycez lan. prostat mrostat yalanlarını geçin.
0
Delay Fuze
(31.08.17)
umumi tuvaletler haricinde oturarak. çünkü sağa sola epey sıçrıyor.
0
oxit
(31.08.17)
Ayakta işerim.

Bende zaten kronik prostatit var, o açıdan "eyvah prostat olurum, eyvah enfeksiyon kaparım" olayı yok, oldu olacağı kadar zaten.
0
hayirsiz
(31.08.17)
Dışarda ayakta evde oturarak. Ayakta istedi diye kimse kanser olmaz, geçelim onları.
0
doxanikee
(31.08.17)
Genelde oturuyorum ama sabahlari haric
0
all girls dream
(31.08.17)
ne oturması olm ya erkek adamsınız ayakta işiyim gitsin
0
regardless of what they say
(31.08.17)
Evdeysem oturarak, dışarıdaysam ayakta.
0
Adramelekhh
(31.08.17)
ayakta iserken sicriyor micriyor diyenlere hayret ettim. ne sıçraması kanki? fuze gibi gidiyor hedefe. icerde micerde de bişey kalmiyor. ayrica oturarak isemenin daha saglikli olduguna dair soylentilerin muslumanlarin basinin altindan ciktigini dusunuyorum. islamda ayakta isemek hos karsilanmaz.

not: daima ayakta spor.
0
boyle buyurdum
(31.08.17)
eger tuvalet temizse oturarak degilse ayakta. ayakta isediginde mesane tam boşalmiyor, prostat riski dogurur.
0
eriksatie
(31.08.17)
tabiykisi ayakta çöğdürüyorum. bir takım müslüman oturarak şeyetmenin sünnet olduğunu düşünüyor ondan öyle şeyapıyor.
0
Ufuk
(31.08.17)
evde oturarak, dışarda ayakta
0
rakicandir
(31.08.17)
hayır oturarak işiyorum. alışkanlık.
0
klar
(31.08.17)
Insanlari ayakta isetmemek dincilerin yalani. Ayakta isemek yanlis olsaydi pipimiz olmazdi. Tum erkek memelilerin milyonlarca yildir pipisi var.
0
Traveller
(31.08.17)
@traveller

pipiniz ayakta işemek için değil, üremeyi kolaylaştırmak için var. ayakta işeme becerisi onun getirdiği bir avantaj.

ama bir hastane çalışanı olarak söyleyebilirim ki prostat...ustelik babası prostat bir evlat olarak diyebilirim ki yaşam kalitesini inanılmaz şekilde düşüren bir hastalık. değil uzun yola,
kısa yola bile cikamiyor. yolda olabilecek herhangi bir aksiligi (örneğin otobüste eve gelirken trafik sikisti) tolare edemiyor. misafirliğe gittiğinde sürekli tuvalete taşınıyor. içtiği sıvı miktarına dikkat ediyor. dolayısıyla özgüveni zedeleyen ve sosyal hayattan uzaklaştıran bir rahatsızlık.

@doxanikee
prostat=kanser demek degil. evet kimse ayakta işeyince kanser olmaz. ama prostat riski yükselir.
0
balik kraker
(31.08.17)
ev ortamı dışında ayakta. evde oturarak. ayaktayken illa sağa sola sıçrıyor. öteki türlü daha hijyenik. sağlık açısından faydalı diyen de var. kolpaysa bile bi zararını görmedim.

bu arada "erkek adamsınız, ayakta işeyin." diye telkin etmek nedir onu anlamadım. bunun üzerinden erkeklik mi ölçülür olm, erkekliğinizde mi yoksa zekada mı probleminiz var?
0
zgrydn
(31.08.17)
evet
0
since1907
(31.08.17)
Ayakta işemek prostat yapmaz.

Kaynak: www.ncbi.nlm.nih.gov
0
hümanist tabutçu
(31.08.17)
@hümanist: LUTS olanlar hariç demiş, bende o semptomlar var, gerçekten daha rahat.
0
Adramelekhh
(31.08.17)
Sorun erkeklik disilik konusu degil, sonuna kadar feministim ama bu ayakta isemeye karsi olma durumu bir tek Musluman ulkelerin tartisma konusu. Neden dinciler buna karsi anlamiyorum, masada yemek yemeye, catal kasik kullanmaya falan da karsilar gerci.
0
Traveller
(31.08.17)
@Adramelekhh
LUTS için oturarak işemek daha iyi demiş, sağlıklı bireylerde ise ayakta işemek prostata sebep olmaz.
0
hümanist tabutçu
(31.08.17)
@hümanist: ben de onu dedim işte
0
Adramelekhh
(31.08.17)
(6)

izmirde gece ne yiyelim

superb
01:30 gibi izmir'e iniyoruzne yiyelim?araba var, havaalanindan her yere gidebiliriz
01:30 gibi izmir'e iniyoruz
ne yiyelim?
araba var, havaalanindan her yere gidebiliriz
0
superb
(31.08.17)
Özdileğin orda sıcak midye vardı ama o saatte açıkmı bilmem
0
ugrcn
(31.08.17)
Açık bulursanız kumru tabi ki <3
0
bir nick var benden iceri
(31.08.17)
Midye.
0
funl
(31.08.17)
Kokoreç seviyosaniz tabi ki kokoreç. Kokoreç en iyi İzmir'de yapilir. Nerede iyi oldğuyla ilgili sözlükte ve internette baya paylasim var bakabilirsiniz
0
nundu
(31.08.17)
midye yemek isterseniz inciraltinda özdilegin orada midye. paraniz coksa cumhuriyet meydanına yakın topcuda cöp sis. fransiz kültür merkezinin karsisinda bir corbaci var, corbaci ismet galiba orada corba. bostanliya gececekseniz orada kumru. kokorec yiyecekseniz de alsancak kibris sehitlerinde kokorec.
0
eriksatie
(31.08.17)
yengen yanına da kumru yanına da boza.of gece gece acıktım
0
regardless of what they say
(31.08.17)
(11)

Neden ifşa? Ve neden burada?

neseli ispanak
Sb. Bu site duyuru sitesi değil mi? ifşa vb. fotoğraflar için neden zekiz'i kullanmıyorsunuz? ifşa, bu da ifşa, ifşa dediler geldim başlıkları açıp foto atmak filan ekşi duyuru'da hoş durmuyor.
Sb. Bu site duyuru sitesi değil mi? ifşa vb. fotoğraflar için neden zekiz'i kullanmıyorsunuz? ifşa, bu da ifşa, ifşa dediler geldim başlıkları açıp foto atmak filan ekşi duyuru'da hoş durmuyor.
0
neseli ispanak
(30.08.17)
haklısın. hemen bir dilekce ile en üst makamlara şikayet edilmeli, burada oluşan ahlaksızlığın önüne gecmek icin müfettisler görevlendirilmeli.
0
eriksatie
(30.08.17)
Nikin de guzel halbuki. Neseli olsana biraz

Takılıyor sadece insanlar. Hep ciddiyet hep duyuru... muhtarliga doner sonra. Bu da formatta var.
0
runagain
(30.08.17)
6 günlük tatil başladı bırak biraz eğlensin millet
0
sir gawain
(30.08.17)
üstte yazan arkadaşın -araya çok hızlı mesajlar girmiş, @eriksatie- dalga geçen tavrının aksine, ciddi olarak yaklaşıldığında sana çok hak veriyorum. ekşi duyuru gün geçtikçe amacından uzaklaşan ve yararlılığını kaybeden bir site oluyor. ama bir taraftan da kendi içinde bir topluluğu, kendi dinamikleri var. bence de bu durumlarda zekiz'e gitmek daha da mantıklı bir seçenekken buranın da mentalitesine hakim olduğum için garip gelmiyor burada ifşa olması. ya da maruz kala kala artık garipsememeye başladım.

neyse ki zamanında biraz kullanıcı geri bildirimi dinlediler de ifşaları gönül işlerine taşıdılar, gönül işlerini de ana sayfada görünmez konuma getirdiler.

edit: EKŞİ duyuru diye bir sitede olup da birine "ekşici" sıfatıyla laf sokmak da çok komik. karşıdaki kişi de herhalde tutup "[i] ezikliği" falan diye karşılık vermeli.
0
i drive the hearse
(30.08.17)
Bugün'de zaten görünmüyor, mobildeysen de normal görünüme geç. Engelleyebilirsiniz şikayet edecek bir durum yok bence.
0
doxanikee
(30.08.17)
benim hoşuma gitti. burası daha kalabalık, eğlenceli oluyor, insanların sosyalleşmesine de vesile oluyordur bir yandan. ben destekliyorum.
0
bbhkeydefe
(30.08.17)
herkes sözlük yazarı değil. ifşa da bir şekilde duyuru geleneği haline geldi. en az zararla atlatılması için gönül işleri kategorisine taşınıyor ama mobil de olup gıcık olanlar için üzgünüm (:
0
Ufuk
(30.08.17)
@borçar kanunu internette son dönemde çirkinleşen gibi bir anlamı yok insanların kendi fotoğraflarını paylaşması sadece.

aranıyor abi bu, ifşa yaptı kesin verecek gibi düşünceleri de biraz uzaklaştırırsak iyi olur.
0
Ufuk
(30.08.17)
Bu meseleler defalarca tartışıldı, sanki ekşiduyuruda neyin hoş durup durmadığına karar verecek kadar bilmiyorsun buraları ha?

Zekiz ne ulan ayrıca. Aman tüm dünya sizin düzeninize uysun.
0
Adramelekhh
(30.08.17)
ego tatmini işte. belki bir beğenen çıkar da mesaj atar kaygısı. bir de şirinli mesajlar yazıyorlar yanına sdlkjhfas

"x olmadan ifşa mı olurmuş"

sen kimsin abi? ahah.
0
bohr atom modeli
(30.08.17)
İfşayı saçma, ifşaya katılan kullanıcıları ciddiyetsiz bulmakla birlikte saçmalayabilme hakkınızı sonuna kadar savunuyorum.

"M"oltaire
0
mkrk
(30.08.17)
(6)

Hayatta gerçekten çok yalnız değil miyiz?

sorunvar
Etrafta anne baba veya sevgiliniz eşiniz olabilir .Ama bunlar dahi kendi çıkarlarına yada onların menfaatlerine zarar verdiğimizde bize karşı sevgileri ve yahut bakışları değişiyor.Gerçekten hayatta sanırım herkes yalnız ve bu da doğanın kendi yapısında var.Menfaatsiz ilişki yok gibi..
Etrafta anne baba veya sevgiliniz eşiniz olabilir .Ama bunlar dahi kendi çıkarlarına yada onların menfaatlerine zarar verdiğimizde bize karşı sevgileri ve yahut bakışları değişiyor.Gerçekten hayatta sanırım herkes yalnız ve bu da doğanın kendi yapısında var.Menfaatsiz ilişki yok gibi..
0
sorunvar
(29.08.17)
öyle. so what?
0
eriksatie
(29.08.17)
menfaatsiz severse annen baban kardeşin yakın ailen falan sever sadece.
0
kelepir
(29.08.17)
Gercekten yalniziz. Kesinlikle. Iki aya yakindir issizim, cok deneyim kazandim.

Hadi simdi biraz da para kazanayim Allahim... deneyimlerimi kullanmam lazım.
0
runagain
(29.08.17)
Sen de onlarin menfaatlerine zarar verme zaten. Soruna gelince, yalnizlik bana bir tercih gibi geliyor. Yoksa yaniliyor muyum?
0
osssy
(29.08.17)
yoo.
0
Apocalypse
(29.08.17)
Ben değilim ya, çok moralimin bozuk olduğu ender anlar hariç öyle hissetmiyorum. Her ilişkinin maddi ya da manevi bir çıkara hizmet etmesi şart, bunu çok da yadırgamıyorum.
0
doxanikee
(29.08.17)
(3)

güvenilir telefon tamircisi- izmir

yuvarlanantencereninkapagi
var mı tavsiye edeceğiniz?
var mı tavsiye edeceğiniz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(26.08.17)
Cankaya bit pazarinda cep doktoru ahmet var. Doner duraginin oldugu dort yoldan sola don sag sirada. Imranin arkadasiyim de yardimci olur. Selam soyle :)
Cok durust cocuktur. Yillardir giderim.
Tek sikinti basi cok kalabalik birakip gitme sallar telefonunu. Otur orada basinda bekle yapar 1 saate
0
ismira007
(26.08.17)
sirinyerde cep teknik var.
0
eriksatie
(26.08.17)
teknotel (kıbrıs şehitleri)
0
gkct
(26.08.17)
(18)

okuduğunuz en kaliteli mizah kitabı?

istististist
hayatınızda okuduğunuz en kaliteli mizah kitabı hangisiydi?
hayatınızda okuduğunuz en kaliteli mizah kitabı hangisiydi?
0
istististist
(17.08.17)
atilla atalay - sıdıka
0
prompter
(17.08.17)
Selçuk Demir mahalleden arkadaslar
0
all girls dream
(17.08.17)
Otostopçunun Galaksi Rehberi (mizah bu değil diyenle tartışırım)
Madde 22
Sıdıka +1 (Genel olarak Atilla Atalay) <3
Huysuz İhtiyar
0
kobuzchu kiz
(17.08.17)
Ferhan Şensoy - Oteller Kitabı

Şans eseri karşıma çıktı.
0
dissendium
(17.08.17)
Otostopçunun Galaksi Rehberi + 1
0
sopiro
(17.08.17)
en kaliteli demek iddialı olur ama iki tanesi aklımda, biri aslan asker şvayk; diğeri de ingiliz yolcular. yalnız ikincisinin mizah olup olmadığından emin olamadım. aklımda eğlenceli bir kitap olarak kalmış. 15 yıl olmuştur okuyalı.
0
puc
(17.08.17)
otostopcu cok iyidir. mizah kitabi tanımı tartışmalı ama mizah anlayışını sevdiğim iki yazar var kurt vonnegut ve jonathan s. foer. turkiye de yazanlardan da murat menteş ve alper canıgüzü sayabilirim.
0
eriksatie
(17.08.17)
umut sarıkaya - benim de söyleyeceklerim var 1-2-3
0
captainobvious
(17.08.17)
Captainobvious +1
0
curukturpkokusu
(17.08.17)
Otostop
0
gurur
(17.08.17)
umut sarıkaya + 1
0
contavolta
(17.08.17)
Neil Gaiman Anansi Çocukları
Alper Canıgüz, Murat Menteş ve Sezgin Kaymaz'ın pek çok kitabı. (Sezgin Kaymaz'ın kitapları hem ağlatıp hem güldürüyor)
Bir de trajik bir konuyu anlatmasına rağmen Oblomov'un ilk sayfalarında havaalanında gülme krizine girmiştim.
0
anumegha
(17.08.17)
aziz nesin zübük
cervantes don kişot
otostopçu nun galaksi rehberi
0
for day to break
(17.08.17)
Otostopçunun Galaksi Rehberi iyi güzel ama aynı yazarın (Douglas Adams) Dirk Gently Serisi var Kutsal Dedektiflik Bürosu ve Ruhun Uzun Karanlık Çay Saati diye 2 kitaptan oluşuyor.
Bunların mizah dozu daha yüksek.
0
norek
(17.08.17)
Woody Allen - Tüysüz.
Abraham Kischon- Başbakanı Kim Öptü.
0
pangea
(17.08.17)
Catcher in the rye
0
fyodor fyodorovic
(17.08.17)
Afif Yesari - Hengame, Şalter, Kontak (üçü de ayrı kitap)
0
manuel mandalina
(17.08.17)
en kalitelisi üzerine bir fikir beyan edemiycem çünkü pek fazla mizah kitabı okuduğum söylenemez. ama bir tanesi var ki her cümlesiyle beni kahkahalara sevk ediyor

uykusuzdan da bilirsiniz,

fırat budacı - kendimi durduracak değilim
0
it oynamis yonca masarasi
(17.08.17)
(19)

bu koltugu alayim mi? vazgecirin beni

eriksatie
https://www.sahibinden.com/ilan/ikinci-el-ve-sifir-alisveris-ev-dekorasyon-mobilya-istikbal-marka-3-plus2-plus1-470151398/detayoturma odasi 30 m2 kadar. televizyon olmayacak bir de ufak yemek masasi olacak. bu koltuk takimini alayim dedim ama emin olamadim. alırsam ne konuda pişman olurum, nedir sık
www.sahibinden.com

oturma odasi 30 m2 kadar. televizyon olmayacak bir de ufak yemek masasi olacak. bu koltuk takimini alayim dedim ama emin olamadim. alırsam ne konuda pişman olurum, nedir sıkıntısı bu koltugun sizce?
0
eriksatie
(15.08.17)
en basiti rengi beyaz, çabuk kirlenir. sürekli kir çıkarmakla uğraşırsınız.
0
dedimmidemedimmi
(15.08.17)
Deri olması en büyük eksi. Çirkin ve rahatsız oluyor deri koltuklar. Artı ofis mobilyası gibi duruyor.
Ha bir de evde kedi varsa ya da ileride sahiplenmeyi düşünüyorsan derinin ağzına sıçıyor hepsi.
0
buff
(15.08.17)
Çok büyük bence
0
senolll
(15.08.17)
ucuz ama hiç rahat ve kullanışlı durmuyor. ayrıca deri yani.
0
elorelia
(15.08.17)
yanlislikla picasadan once ve sonra olarak yuklemisler :)

ama guzel degil. hem kirli gorunuyor hem de daha cok kirlenir

deri koltuk acik renkse ucuz gorunuyor. her zaman degil ama en azindan bu
0
my pink
(15.08.17)
Almayin bence kesinlikle. Hem cirkin, hem cok kaba, hem cok yer kapliyor iki kisilik bir koltuga gore, hem yazin terletir.
0
yuzır
(15.08.17)
çok kötü görünüyor bu nee
0
fragile lady
(15.08.17)
Çirkin. Ofise bile gelmez bu koltuklar
0
westblack
(15.08.17)
koltukların satıldığı yerden yola çıkarak izmir'de yaşadığınızı vrsayıyorum. izmir, sıcak, nem ve deri koltuk? bir daha düşünmeyin bile bence.
0
Phoebe
(15.08.17)
tekli koltuk fiyatına koca seti veriyorsa uygun bence. rahat görünüyor ben beğendim. oturacak koltuğun yoksa alınabilir. ama bilemezsin tabi köpek mi işedi, evsiz mi uyudu. www.evidea.com buraya da bi bak.
0
hasmetizm 2046
(15.08.17)
göründüğü kadar rahat değil. izmir sıcak +1 ve evet temiz görünmüyor.
eriksatie gibi sıkıcı ve anlamsız bi ismi nick seçmen de enteresan.
0
sanrı
(15.08.17)
çirkin kirli görünüyor ve gereksiz hantal, yer kaplar
0
kismisolungac
(15.08.17)
deri koltuk alınmaz.
0
contavolta
(15.08.17)
Yazin koltuk sıcak oluyor. Rahat bi koltukta degil
0
all girls dream
(15.08.17)
bu koltuk takımını neden alayım diye sorsan hiç cevap veremezdim, öyle düşün o kadar sıkıntılı bir koltuk. her konuda pişman olursun. temizlemeye çalışırken pişman olursun, saatler alır bu kadar pis bir koltuğu temizlemen. salona koyduğuna pişman olursun, çünkü gerçekten kocaman ve çok çirkin. oturduğuna pişman olursun çünkü deri. evde dip köşe temizlik yapamazsın çünkü hantal. alma.
0
evde liyakat kalmamis
(15.08.17)
Böyle az pufuduk falan duruyor ama konforsuzdur muhtemelen. Terletir, yapışırsın zaten kimisinin minder kısmı iz yapmış, yapacak.
0
reactionic
(15.08.17)
iğrenç
0
pgup
(15.08.17)
düpedüz segz koltuğu bu.
0
filteria
(15.08.17)
filteria beni bir sen anladın :)
0
🌸eriksatie
(15.08.17)
(5)

Bosalma sirasinda bas agrisi

tezek
Gencler son zamanlarda bosalma sirasinda siddetli bir bas agrisi oluyor. Agri genelde basimin sag ust kismanda yogunlasmakta bosalmadan yaklasik 2-3 dk sonrasi ise ortadan kaybolmakta. 3 gun once bir arkadasim 29 yasinda beyin kanamasi gecirdi ve ben de inceden bir yusuf durumu var. Var mi boyle bi
Gencler son zamanlarda bosalma sirasinda siddetli bir bas agrisi oluyor. Agri genelde basimin sag ust kismanda yogunlasmakta bosalmadan yaklasik 2-3 dk sonrasi ise ortadan kaybolmakta. 3 gun once bir arkadasim 29 yasinda beyin kanamasi gecirdi ve ben de inceden bir yusuf durumu var. Var mi boyle bir seyler yasayan? Google'a sordum ama ic acici seyler demiyor.
0
tezek
(13.08.17)
cialis viagra falan aliyorsan sebebi o olabilir.
alkol aliyorsan o olabilir.
tansiyon hastasi olabilirsin.

google a sorma. tip fakültleri var. 6 senede doktor yetistiriyorlar. onlar da hastane denen kocaman binalarda hizmet veriyor. gidiyorsun anlatiyorsun onlar care oluyor. valla bak.
0
eriksatie
(13.08.17)
Bosalirken nefesini tutuyor olabilir misin?
0
Traveller
(13.08.17)
Yuksek tansiyon var mi bir baktir.dinlenik vaziyetteyken tansiyonunu iki gunde bir farkli saatlerde 10 gun boyunca olc.yuksekse ortalamasi dahiliyeye git anlat.yoksa beyin mr i cektir
0
a r a m i s
(13.08.17)
Seks hastalığına yakalanmışsın fazla yaşamazsın
0
neysene
(13.08.17)
başka yüksek efor gerektiren durumlarda da böyle bir şey oluyor mu? koşu, yüzme, sıçarken falan? dinlenme halindeyken tansiyonunuz yüksek mi? eğer oluyorsa bi beyin cerrahisine gitmekte fayda var.
0
gibicibicis
(13.08.17)
(6)

yeni 15 temmuzlara var mısınız?

runagain
ne diyeceğini şaşırıyor insan..."aslında öyle demek istemedi"ciler muhtemelen çıkıp açıklama yapmışlardır ya da yaparlar. ya da eskide mi kaldı o? ohal öncesinde... artık düzeltme filan olmuyor mu?ne demek istemiş olabilir?hani çok çok naif bir bakışla "işte efenim yine böyle bir şey olursa var mısı
ne diyeceğini şaşırıyor insan...

"aslında öyle demek istemedi"ciler muhtemelen çıkıp açıklama yapmışlardır ya da yaparlar. ya da eskide mi kaldı o? ohal öncesinde... artık düzeltme filan olmuyor mu?

ne demek istemiş olabilir?

hani çok çok naif bir bakışla "işte efenim yine böyle bir şey olursa var mısınız? filan... yeni bir çanakkale'ye var mısınız da demiş.

allahım sen aklıma mukayyet ol...
0
runagain
(13.08.17)
Ben varım. Sokağa çıkmamıştım 15 temmuzda ama heyecanlı bi gece oldu. Bi de izmirdeyim ben burdan jet falan da geçmedi rahattık yani. Eyi oldu ya eyi. Devlete zeval gelmediği sürece varım. İnsanlar da ölmese tadından yenmez. Ülkede fetö gibi temizlenecek başka kurumlar var. Mesela mason locası. Şöyle bi skandallar silsilesi de masonlarla yaşansa tüm listeler sızsa internete. Bir mason kristallnachtını (katletmek değil mimlemekten gözaltına almaktan bahsediyorum) gece mısır karpuz eşliğinde seyretmesi çok heyecanlı olur. Gerçi bizim millet mason diye kelaşaka insanları hedef alır o biraz kötü. Olmayacaksa sırf o yüzden olmasın. Millet sağcısıyla solcusuyl spastik olduğu için sorun olur.takibi çok heyecanlı olur gerçekten. Sanatçı bürokrat işadamı kimler kimler masondur Allah bilir ne kadar mason varsa hepsini leblebi gibi toplasalar şahane olur. O localardan gizli evlerden neler çıkmaz tapeler, bellekler, evraklar piiiiii. Milyarlar trilyorlar.... Hatta rotaractçılara kadar toplasınlar. Günlerce mason kovalanır sağdan soldan ormanlardan toplanır.


Ya da mesela son zamanda ortaya çıkan selefilere bi operasyon yapsalar. Türkler asla selefi olmamış bir millet. Şimdi birileri Türkiye deki karanlığı kullanarak bunalmış insanları radikal dine çekmeye çalışıyor.


Artık ne olur piyango hangi devlet düşmanı güruha çıkar bilemeyeceğim ülkede hainden bol bi şey yok. 15 Temmuzların güzel yanı saflar belli oluyor vatansever saflar sıklaşıyor. O iyi. Bu gerginlik bir çatırdamaya sebep olacaksa da olsun ama olmaz hiçbir rejim muhalifi o kadar mert değil bu ülkede
0
Batuhanolabilir
(13.08.17)
@vegas,

ölen 249 insan! hani mavi marmara'da da ölen 9 kişi vardı. hani sonra "bize mi sordular giderken" oldu?

ülkeye verilen o kadar zarar ziyan var 15 temmuzda ve bunun üzerine "yeni 15 temmuzlara var mısınız?" ne demek? bunu açıklayabilir misiniz?

"gerçek iktidar" fettoş bahanesiyle solcu/muhalif erkânı da aradan temizlemek mi?

nedir "gerçek iktidar" tanımınız?

ki soru: "yeni 15 temmuzlara var mısınız?" ne demektir, idi.

:) gören gözler hezeyanı görür. tavsiye ederim, siz de deyin: "allahım sen aklıma mukayyet ol" kötü bir şey değil, kötü bir söz değil, kötü bir anlamı yok... aklınıza mukayyet olması/olmak çok güzel bir şey, çok değerli.

bu, istese şu/istese bu... kalıbı nasıl bir şey? istese şunu yapar ama yapmıyor.
-neden? çünkü istemiyor. ama istese yapar. :)

bu çok güzel bir düşünce sistemi. eğlenceli olmalı.

iran'ın dini lideri mesela, istese çıkıp süleymaniye'de namazını kılar çıkar. ne ki bu şimdi?

benim babam, istese senin babanı döver ama istemiyor. ama istese yapar.

amaç namaz kılmaksa cami mi yok, mescid mi yok, namazgah mı yok, seccade mi yok?

kıblesini bildikten ve niyet namaz kılmak olduktan sonra şam'a ne hacet? düşünün lütfen!
0
🌸runagain
(13.08.17)
Mısırımi aldım bekliyorum.
0
FeykIM
(13.08.17)
Konuşmayı kapsamlı bir şekilde dinlemek gerekmiyor mu? Ancak o zaman daha isabetli anlaşılır bu cümle. İlgilenmediğim için uğraşmadım.
0
yaren
(13.08.17)
hersey bir yana fuatavni ne soyledi ise cikti, keyifle takip ediyorduk kendisini
0
eriksatie
(13.08.17)
Bunlara laf anlatmakla olmuyor. Holiganlıktan başka bir şey değil yaptıkları , kendinizi kazanamayacağınız kavgalara sürüklemeyin. Anca canları yanacak , götlerinin üzerine düşecekler öyle akılları başlarına gelecek. O günler yakındır umarım. Adamlıktan bahseder dururlar, Dün kola döktürenler bugün kola fabrikası açıyorlar. Adamlık dik dur eğilme vs.
Ölen kendileri azalan tükenen kendileri, cepleri dolan aksırana tıksırana kadar yiyenler ise adammmm dedikleri.

Taramalı bomba bile atarız be hey yavrum.
0
bass solo take one
(13.08.17)
(26)

nicklerinizin sizler için anlamları nelerdir detaylı yazarsanız sevinirim

yorgunum
nicklerinizin sizler için anlamları nelerdir detaylı yazarsanız sevinirimrumuzlarınızın sizler için anlamı nelerdir yazacaktım benim kuşağım rumuz kelimesini kullanır ama önceki ilanlarımdan birinde sitenin yaş ortalamasının 20 yaş 30 yaş arası olduğunu anladığımdan onların diliyle nick yazdım.bu so
nicklerinizin sizler için anlamları nelerdir detaylı yazarsanız sevinirim

rumuzlarınızın sizler için anlamı nelerdir yazacaktım benim kuşağım rumuz kelimesini kullanır ama önceki ilanlarımdan birinde sitenin yaş ortalamasının 20 yaş 30 yaş arası olduğunu anladığımdan onların diliyle nick yazdım.

bu soruda öğrenmek istediğim cevaplar şunlar nickinizin anlamı ne, o nicki hangi haleti ruhiye ile aldınız, o nickin sizin için özel bir anlamı var mı ya da o nicki hayattaki hangi yaşanmışlık sonucu bilinç altınız size aldırdı.

son ilanlarımda olduğu gibi soruma gene önce ben cevap yazıyorum

yorgunum rumuzunu aldım çünkü gerçekten yorgunum ruhen yorgunum, ülkenin her geçen gün daha kötüye gitmesinden ve düzelme olasılığının olmamasından, insanların her geçen gün daha menfaatçi ve duyarsız olmasından, hiç bitmeyecek cehaletten ve daha birçok sebepten çok çok yorgunum.
0
yorgunum
(12.08.17)
erik satie'yi seviyorum. daha önceki nicklerim de genellikle roman karakterleri idi.
0
eriksatie
(12.08.17)
Sevdiğim bir filmden geliyor; www.imdb.com
0
harvey
(12.08.17)
Cunku kadife bir sabah gibiyim (*-*)/
0
velvetmorning
(12.08.17)
"epinizi düğerim"

youtu.be
0
attirmayin makedonun kafasini
(12.08.17)
kayıt esnasında bir nick düşünürken şunu dinliyordum.
www.youtube.com
olaylar gelişti.
0
filteria
(12.08.17)
kayıt esnasında kütüphanedeki en yakın kitap buydu. hayatımla da doğru orantılı aslında :)
0
yüzyıllık yalnızlık
(12.08.17)
Bağlantısını vereceğim entry'de yer alanı olduğu gibi kopyalayıp yapıştırıyorum: eksisozluk.com

"Bundan yıllar yıllar evvel, lise zamanlarında, sırf üniversite sınavına çalışmayı geciktirmek adına dört arkadaş, seçtiğimiz popüler bir animeye başladık. (bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler)

Gel zaman git zaman, diğer üç kişi çeşitli sebeplerle bu işi bırakır ama tel tokasini duzelten samuray, inatla izlemeye devam eder. Yeri gelir mangasına bırakır kendini, yeri gelir bazı bölümleri tekrar izler, yeri gelir YouTube'dan ilgili videoları alt üst eder.

Bununla da kalmaz, kendini Japonya ve Japonca'ya verir. Kendi çabaları ile Japonca öğrenmeye başlar, Japonya'nın bütün özelliklerini araştırıp her araştırma sonucunda oraya hayran olur ve ileride ciddi bir şekilde, oraya yerleşmeyi planladığını kamuoyuna açıklar. Anlamsız tepkilere ise Japonca cevaplar vererek kararının doğru olduğunu ispatlama çabaları ise görmezden gelinir.

Bununla birlikte, saçını sürekli topuz yapıp kendo ve iaido kursları arayan kahramanımıza, Samurai Jack benzetmesi yapılmaya başlanmıştır bile. Bu zamanlarda, sözlük için nick seçileceği sırada, bu yazarın gözünün önünde son derece absürt bir sahne canlanıverir: Karşı karşıya gelen iki samuray, nefes nefese kalmış bir vaziyette birbirlerinin sonraki hamlesini beklemektedir. Kılıçların saçtığı kıvılcım, artık bir şeyleri yakacak kıvama ulaşmış; tarafların kıyafetleri yırtılmaktan yorulmuş, en ufak hareketi sezen gözler yorgunluktan seğirmeye başlamıştır. Tam birbirlerine son kez saldıracakken, içlerinden biri diğerine ''Hocam bir dakika ya.'' diye seslenir, o kadar hengâmenin arasında gözünün önüne düşen saçı sabitlemek için tokaları ile küçük bir saç ve toka planlamasına girişir. Tabii ki diğerinin ''Manyak mıdır nedir ya.'' bakışları eşliğinde.

Yani tel tokasini duzelten samuray, hiç var olmamış absürt bir karakterin sözlüğe izdüşümüdür sevgili yazarlar.

Diğer üç arkadaş ne mi yaptı? Hepsi taş gibi bölümlerde okuyup adam oldular çoktan, sadece tel tokasini duzelten samuray bir baltaya sap olamadı."
0
tel tokasini duzelten samuray
(12.08.17)
kesik bir nick yapmıştım, yarım bir cümle gibi. tamamını belki bilmediğim, belki istemediğim. run for what? çok bilmişin biri canımı sıktı bir gün... üyeliğimi sildim. run kaldı eski nickten, again eklendi.
0
runagain
(12.08.17)
Guns n' Roses'in hayatımda çok özel bir yeri var. Bütün ergenliğimi ve sonrasını fonda onlar varken geçirdim diyebilirim. Mr Brownstone da en sevdiğim şarkılarından biri. O şarkıyı düşünerek almıştım bu nicki.
0
ms brownstone
(12.08.17)
Kızım olursa bir adı yâren olsun istiyorum.
0
yaren
(12.08.17)
Herkesin ne güzel hikayeleri varmış.

İstediğim hiçbir kullanıcı adını kabul etmedi, sinirlendim elime bir kitap aldım ne olduğunu hatırlamıyorum içerisinde kullanıcı adı olarak kullanılabilecek kelimeleri denedim bunu kabul etti.
Sonra öğrendim ki allahın isimlerinden biriymiş.
Dönem dönem gerek sözlükten gerek buradan kendisine saygısızlık yaptığıma dair mesajlar alıyorum lakin iradem dışı oldu.
Ya da direkt olarak dini konularla ilgili sorular geliyor. Bu yüzden biraz rahatsızım.
0
mutekebbir
(12.08.17)
Pentagram - apokalips dinlerken almıştım sadece
0
Apocalypse
(12.08.17)
ortaokuldan itibaren çok sıkı bir rammstein dinleyicisiydim. bi' yerde nick alırken düşünüyordum ne yapsam diye. o sırada der meister çalıyordu. bu yani. işin ironik tarafı, rammstein'ın en az sevdiğin şarkısı hangisidir dersen ilk 3'te der meister vardır. sevmiyor değilim yani ama ne bileyim diğer şarkılarına kıyasla sönük olduğunu düşünüyorum. yine de seviyorum keratayı. kısa ve öz.
0
der meister
(12.08.17)
çerkescede ipek demek. çerkesim ailem bu ismi koymayı düşünmüş sonra kura çekmeye karar vermişler. 100 kızdan 99 unda olan bir ismi çekmişler :( ukte yani.
0
denef
(13.08.17)
harry potter spinoffu olarak çıkan fantastik canavarlar nelerdir nerede bulunurlar kitabını ilk okuduğum zaman(tahmini 7 yaşındaydım sanırım) en çok beğendiğim ve etkilendiğim canavarın adı nundu'ydu. nefesiyle hastalık yayan ve kocaman cüssesine rağmen aşırı sessiz hareket eden bir leopardı. kayıt olurken bi anda bu aklıma geldi nerden geldiyse ben de bunu yazdım.
0
nundu
(13.08.17)
açıklamaya gerek bile duymuyorum
0
regardless of what they say
(13.08.17)
En sevdiğim meyvenin fransızcasi. Başında 'la' da olmalı ama ilk yazdığımda kabul etmedi, ben de silip böyle yazdım.
0
fraise
(13.08.17)
isimlerimin ve soyismimin baş harfleri.
0
m e b
(13.08.17)
Ben uyurken dudağımla oynuyorum oda(eski sevgili) neden bu fıytfıyt ı yapıyorsun parmağın yorulmuyor mu fıytfıyt fıytfıyt diyordu.. tabi o zaman aşk vardı. Şimdi elimde olsa bu nicki değiştirecem bir tek bu yapıştı yakama ondan geriye
0
fıytfıyt
(13.08.17)
viper mahlaslı heyecanlı bir yazardım...
uçuruldum.
0
late viper
(13.08.17)
Halil Cibran'ın bi sözünden geliyor benimki.
Sözün tamamı "Hayat yüreğini okuyacak şarkıcı bulamazsa aklını okuyacak filozof üretir".
Kullanıcı adımı aldığım zaman yaşım galiba 44-45 civarıydı, emekli olalı biraz olmuştu. Emeklilik hallerinden biri de daha fazla düşünme fırsatının olması. Düşün düşün... Öhöm, neyse efendim, düşünürken mevzu illa geçmiş yaşam muhasebene geliyor, neler yaptım, nasıl yaşadım filan.
Bu arada da kurulduğundan beri kayıtlı kullanıcı olarak sözlük okuyorum. Bu sanıyprum 5. kayıt oluşumdu. Kullanıcı adı bulmak da sıkıyor bi yerden sonra. Kayıt sırasında masada Halil Cibran'ın kitabı vardı, yukardakı cümle aklıma geldi, o sıra "hayatın şarkısını okumayı beceremdim bari filozof tarafına bakem" deyip bu acayip kullanıcı adıyla kayıt oldum. Gel zaman git zaman hadi ben de yazayım deyip bu adla yazar olmuş bulundum. bin pişmanım, çünkü çok uzun.

Ülke meseleleri hakkında sana bi tavsiyem olacak. Sen sıkılsan da sıkılmasan da su akacak yolunu bulacak. Değiştirebileceğimiz şeyler için uğraşmak, değiştiremeyeceğimiz şeyleri olduğu gibi kabul etmek en sağlıklı yaklaşım. Cehalet konusunda yapılabilecek şeyler var. Gönüllü çalışmalar yapılıyor, bi ucundan tutup katkıda bulunabilirsin, eğitime destek veren kuruluşlara derneklere bağış yapabilirsin...
Deniz yıldızı hikayesini biliyorsundur. Bu işin azı çoğu yok. Destek verdiğin kişi için hayatın başka akmaya başladığınıı görmek sana da iyi geliyor. Yorgunluk morgunluk kalmıyor, daha umutlu, daha dinç, daha mutlu olyorsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.08.17)
sene 2013 filan herhalde, "hayır" yapacaktım, olmamıştı. ben de "hayırLI olmuyo, hayırSIZ yapayım" dedim, öyle oldu.

Kelimenin olumsuz bir anlamı var, biliyorum ama hesabı açarken bunu düşünmemiştim. Öyle kaldı.
0
hayirsiz
(13.08.17)
ekşi sözlüğe girerken almadım. daha öncesinde hali hazırda vardı. nick'le iştigal edilen c64 demo camiasından özentilik biraz. izlediğim c64 demolarında makinenin sınırlarını zorlayan demoların tasarımlarının çok kötü olması, makinenin sınırlarını zorlamasa da seyir zevki yüksek demoların daha çok hoşuma gitmesinden ötürü götümden uydurdum nick'imi... imagination rules on diye, kapalı halini şu şekilde yazdım : I.R.on.. 93 senesinden beri tüm mecralarda sistemin izin verdiği ölçüde bu veya buna yakınını kullandım. hatta yeri geldi tüzel kişilik gerektiğinde de şöyle bir şey uydurdum. I.R.on designs unlimited cooperation -> irduco.
0
iron
(13.08.17)
çevrimiçi bir arkadaş ismimi kısaltıp kai derdi. sözlük alımları tai chi'yle ilgilendiğim bir döneme denk gelince, yazarken bana bi dinginlik versin, gereksiz kavga gürültüye girmeyeyim diye birleştirdim bu ikisini.
0
kaichi
(13.08.17)
Almak istediğim nick kullanımda olduğu için odadaki nesnelere bakıp ne koyabilirim diye düşündüm, yatağımın üzerindeki pike çekti ilgimi; halı, masa, dolap, kitaplık da olabilirdim.
0
pike
(13.08.17)
şöyle nick hikayelere bakıyorum da en anlamsızı benimkisiymiş
0
basond
(13.08.17)
(5)

Askta yas

Gökkuşağında Salıncak
Etrafimda cok dengesiz iliskiler gordugumden sormak istedim. İnsanlarin karsi taraftan etkilenmesi icin belli bir yas siniri var midir diye dusununce isin icinden cikamadim. Mesela siz kendinizden kac yas buyuk/kucuk biriyle sevgili olabilirdiniz?Edit : yas - cinsiyet ile belirtelim
Etrafimda cok dengesiz iliskiler gordugumden sormak istedim. İnsanlarin karsi taraftan etkilenmesi icin belli bir yas siniri var midir diye dusununce isin icinden cikamadim. Mesela siz kendinizden kac yas buyuk/kucuk biriyle sevgili olabilirdiniz?

Edit : yas - cinsiyet ile belirtelim
0
Gökkuşağında Salıncak
(12.08.17)
en son 15 yaş küçük ile birlikte oldum. her konuda uyumlu idik.
0
eriksatie
(12.08.17)
Bunu üniversitenin son zamanlarında kendi aramızda da çok tartıştık, ben 18'den sonrasını saymıyorum. 18'in üstü için bi' problem yok.


Ama izlenimlerime göre kadın için 20-22 arası ideal, öncesinde fazla erkekleşebiliyorlar, sonrasında da fazla şeyolabiliyorlar. kişisel kanaatim tabi bu, hastalıklı bi' fikir olarak görenler olabilir. problem değil.

edit: yaş farkı olarak 18 değil, yaşında olarak 18. kendi kararlarını vermesi legal olduktan sonra bi' problem görmüyorum.
0
mete kudur
(12.08.17)
Minimum 20, maksimum 35 olur. 24 yaşındayım. Etkilenme için yaş sınırı bana göre yok. 15 yaşındaki bir çocuk da Adriana Lima'yı düşünüp mastürbasyon yapabilir ya da keşke böyle bir sevgilim olsa diyebilir. Hormonal şeyler bunlar.
0
dissendium
(12.08.17)
mcgonagalls +1, ben de 3 diye bi sınır koydum kendime. daha büyük farkla flörtlerim oldu ve çok sorun yaşamadım ama 4-5 yaş küçük olanlarla yaşadıklarım cidden "bebe la bu" hissi verdi.

kişiden kişiye değişebilen bir şey bu tabii. bir de 20 erkek 25 kadın arasında fark daha belirginken 30 erkek ile 35 kadın arasındaki fark daha az hissedilir.
0
Bruce
(12.08.17)
Aşkta sınır olmadığına inanan biri olarak malesef ülkede kadının erkekten büyük olmasını geçtim neredeyse aynı yaşla bile özellikle evlilik açısından halâ aşılamamış bir tabu. İnsanlar özellikle aileler neden bu kadar korkuyor anlamak mümkün değil, ama erkek 20 yaş büyük olsa da sıkıntı yok onlar için, komedi. Herneyse, kendi düşüncem 30 küsur yaşında olarak tamamen kişiye bağlı diyorum. karakteri oturmuş fakat en küçük yaş ihtimali olarak deli dolu 25 yaşında birinden hoşlanma ihtimalim kaç olur bilemiyorum, imkânsız demem yine de. kendimden büyük birinin olgunluğundan da etkilenebilirim, ama amca diyeceğim büyüklükte birinden sanmıyorum.
0
mslny
(12.08.17)
(20)

eksiduyuru.com sitesine kaç yıldır ya da kaç aydır üyesiniz?

yorgunum
eksiduyuru.com sitesine kaç yıldır ya da kaç aydır üyesiniz?bu sorunun yanı sıra sitenin iyi ve kötü bulduğunuz taraflarını da yazabilirsiniz?ben 1 yıldır üyeyim. sitenin iyi bulduğum yanı gerçekten elinden geldiğince her soruya cevap vermeye çalışan iyi niyetli üyeleri olması kötü bulduğum yanı ise
eksiduyuru.com sitesine kaç yıldır ya da kaç aydır üyesiniz?

bu sorunun yanı sıra sitenin iyi ve kötü bulduğunuz taraflarını da yazabilirsiniz?

ben 1 yıldır üyeyim. sitenin iyi bulduğum yanı gerçekten elinden geldiğince her soruya cevap vermeye çalışan iyi niyetli üyeleri olması kötü bulduğum yanı ise sorulara cevap yazmak yerine sataşma yapan gerzek üyeler.
0
yorgunum
(12.08.17)
5-6 sene falan olmuştur ya.

ben de seninle aynı fikirdeyim.
0
cokponcik
(12.08.17)
Üye olalı demeyelim de kullanmaya başlayalı aşağı yukarı 4 yıl olmuş.
O kadar olduğunu şimdi sayende fark ettim.

Kötü bulduğum tarafı; telefondan girince favoriye ekleyememek. En büyük derdim bu burasıyla ilgili.
İyi tarafı da dediğin gibi sorulara düzgün cevaplar verilmesi.

Ben adres özürlü biri olarak yeri gelmişken yol arayışlarımda beni her defasında büyük bir dertten kurtaran arkadaşlara teşekkür ediyorum.
0
mutekebbir
(12.08.17)
ilk kuruldugu hafta girdim. o zamandan beri buradayim, ara ara gittim tekrar geldim. arama butonundan ulasabildigim en eski cevabim (07.12.06 13:04:52) tarihine ait.
0
eriksatie
(12.08.17)
sitenin en kötü bulduğum yanı senin gibi tanımadığı insanlara, özellikle kadın olduğu için küfür edip salça olup hala yüzsüz yüzsüz ahkam kesen tipler.
0
Bruce
(12.08.17)
2012 filan sanırim. Seninle aynı fikirdeyim gerzekler konusunda. En üzulduğum noktoda gerzekler bazen puan topluyorlar.
0
for day to break
(12.08.17)
Şimdi baktım 2012'nin sonundan beri. Pek sıkıntı duyduğum bir yanı yok,iyi işte
0
doxanikee
(12.08.17)
2010 da ilk duyurumu acmisim
0
basond
(12.08.17)
2007'den beri.
0
lily briscoe
(12.08.17)
Bu hesapla 2010dan beri ama evveliyatı var.
0
Ufuk
(12.08.17)
2012. Son bir kaç yıldır daha aktifim.
0
qazaqwsx
(12.08.17)
tam tarih hatırlamıyorum ama uzun süredir haberdarım ve kullanıyorum. birkaç kez bir şeylere kızıp üyeliğimi silip daha sonra başka kullanıcı adıyla üye oldum.

sevdiğim yönleri: iyi insanlar var. gerçekten iyi insanlar. muhabbeti iyi, sanal da olsa acını/sevincini paylaşan.
sorduğun sorulara genelde tatmin edici yanıtlar alıyorsun. yanıtlama hızı/yanıt sayısı ve tatmin derecesi yıllar içerisinde düşüşe geçti bence. giderek de düşüyor. trollere karşı bir mekanizması yok sözlük gibi, bunun etkisi var ve genel olarak ülkenin iyi insanlarında bir bezginlik var. iyi şeyler yapma, birilerine yardım etme falan. sürekli köreltiliyor insanların bu duyguları. gittikçe daha çok insan kabuğuna çekiliyor.

sevmediğim yönleri: troller!

mesajla küfreden, sataşan tipler.

benim ya da bir başkasının duyurusuna haddini aşarak yazan tipler. soruya/duyuruya odaklanmak yerine sataşan tipler.

moderasyonun "görünmez" olması. bazen kuralların "kafaya göre" esnemesi.
0
runagain
(12.08.17)
Herhalde 5-6 yıl oldu.
İyi olan yanı insanların -hani "bir problemi onu yaratan zihniyetle çözemezsiniz" derler ya- sorulan sorulara farklı bakış açıları ve bilgi getirebilmeleri.
Kötü bulduğum yanı ise bazı kişilerin hiç o kadar keskin ve sert olmamaları gerekirken "bütün kadınlar kaşar ve kezban salaklar oldukları için bence kullan geç kankaaa" tarzı cahilce, kendi çevrelerinde gözlemledikleri vizyonsuzlukta önerilerle gelmeleri. Cahil ve kaba insanları genel olarak ürkütücü buluyorum.
0
sopiro
(12.08.17)
2 yıldan biraz fazla oldu. Yanlış hatırlamıyorsam Mayıs ayında üye olmuştum.
0
harvey
(12.08.17)
bu hesapla 2010dan beri burdayim, oncesi de var baska hesapla 1-2 yil kadar. aklima gelen her seyi sorabiliyor ve ilginc bi sekilde buyuk olcude yararli/islevsel cevap alabiliyor olmayi seviyorum. harika insanlarla da tanistim ve bilmedigim yuzlerce sey hakkinda fikrim oldu. sevmedigim cok fazla sey yok, (nispeten kapali bi grup olsa da) sonuc itibariyle herkese acik bir ortamda var olabilecek tiplerin burada da olabilecegi gercegini goz onunde bulundurursak sacma sapan insanlari gormezden geliyorum o nedenle onlar da pek canimi sikamiyor. belki bi tek arayuzunun hantalligi, arama/filtreleme durumlarinin zayifligi az bi can sikici ama sonucta bu haliyle bile severek kullaniyorum. canim duyuru ❤
0
in vino veritas
(12.08.17)
2009
0
kleider
(12.08.17)
2002'den beri okur, 2003'ten beri de yazar olarak sözlüğü kullanıyorum ama sekiz ay öncesine kadar duyuruya bir kez merak edip de bakmamıştım. yani duyuru benim zihnimde bir ilan sitesiydi, o kadar.

bu yılın ilk günlerinden beri burada daha fazla zaman geçiriyorum.
0
filteria
(12.08.17)
2010'dan beri buradayim. Sitenin kotu buldugum yani eski zamanlardaki gibi olmamasi :( iyi buldugum yani alternatif bir platform olmadigindan oturu, sordugum sorulara genelde cevap bulabilmem ve normalde tanisamayacagim yolumun kesismeyecegi ama aslinda kesismesini istedigim turden insanlari barindirmasi
0
yuzır
(12.08.17)
Zannımca 9 yıl.
0
goodz
(12.08.17)
5 yıldır okuyorum ancak son yıllardaki nesilden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama eskiden daha kaliteliydi.
0
regardless of what they say
(13.08.17)
İlk duyurumu 2012'de açmışım ama ne zaman kayıt yaptığımı bilmiyorum açıkçası.

Ben de özveriyle yanıt verenler nedeniyle burada zaman zaman vakit geçiriyorum.

Kötü yanı ise gerginlik çıkarmak için var olan, anlamak dinlemek yerine küfür ya da hakaret ederek yağ gibi üste çıkmaya çalışan insanların varlığı. Gerçekten bu tipler değiştirdiler duyuruyu. Zaten ilk girdiğim zamanlarda sitenin hoşuma giden yanı insanların yanıtlarını siz diliyle yazmalarıydı. Yani bir tartışma adabı vardı. Şu anda üslupsuzluk üst noktada maalesef ki. Toplumda da böyle bir eğilim olduğu için sanırım burada da olması normal.
0
duyond
(13.08.17)
(25)

kadınlar rahatsız oluyor mu?

douglas
erkekler oturduğunda genelde bacaklarını açıyor. testislerden dolayı hani =/ kadınlar bundan rahatsız oluyor mu merak ediyorum. özellikle toplu taşımada bankta vs. kamu alanlarında. amerika da feministler tarafından böyle ilginç bir protesto olmuştu.
erkekler oturduğunda genelde bacaklarını açıyor. testislerden dolayı hani =/ kadınlar bundan rahatsız oluyor mu merak ediyorum. özellikle toplu taşımada bankta vs. kamu alanlarında. amerika da feministler tarafından böyle ilginç bir protesto olmuştu.
0
douglas
(11.08.17)
Evet oluyorum.
0
ekaterina
(11.08.17)
daha toplu taşıma da böyle oturan kişi benim yanıma denk gelmedi. gelse rahatsız olur iterdim. gerçekten anlamsız. bacağını kapatamıyorsa kalksın ayakta gitsin.
0
elorelia
(11.08.17)
"testislerden dolayı hani =/" - doğru diyorsun bacaklarını ayırmadan oturan erkeklerin testisleri yok.

ben şahsen böyle gidiyorum metroda falan: s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
celeron 300a
(11.08.17)
aşırı bir durum yoksa, rahatsız olmam.

bir kere dolmuştayken, adamın biri 180 dereceye yakın açmaya çalışmıştı, pek sinir olmuştum.
bir kere başıma geldi yani.
0
blatta hiberna
(11.08.17)
Konunun testisle alakası yok yalnız.
0
veritaslibertas
(11.08.17)
Erkeğim, benim de testislerim var. Ama bacaklarımı açarak oturmuyorum.

Her şeyin bir adabı var. Oturmanın da.

Kadınların bundan rahatsız olduğunu düşünüyorum. Zaten yer işgal etmek oluyor bu. Yanindakini kısıtlamak, sıkıştırmak.
0
MaNOfTheYear
(11.08.17)
yok canım ne münasebet ( ! )
0
yuvarlanantencereninkapagi
(11.08.17)
erkekler de rahatsız oluyor merak etmeyin, hafifçe bacağımı açıp ittiriyorum bir daha yapmıyor yanımdaki.
0
theconqueror
(11.08.17)
sadece amerika'da değil bir çok yerde eylemler oluyor bu konuyla ilgili. istanbul'da da sanırım afişler hazırlanıp asılmıştı. yani evet, rahatsız oluyor. erkek olarak ben de rahatsız oluyorum. bazı ülkelerde bu yasak ve cezası var.

ben çoğunlukla bacaklarım vücuduma paralel olacak şekilde oturuyorum. kilolu olmadığım için sanırım, bacaklarım arasında yeteri kadar boşluk oluyor. yani başka bir deyişle kendi alanımdayken bacaklarımı yeteri kadar açarak oturabiliyorum.

sadece toplu taşıma ya da kamu mekanları değil, herhangi bir yerde, karşımda tanıdık-tanımadık bir insanın olduğu yerde ayakları fazla açmayı terbiyesizce buluyorum ben. kaba bir görüntü. serkeş, lakayit..
0
dahinnotha
(11.08.17)
evet testis önemli faktör eğer kadınlar giib dizleri birleştireceksek. kendi koltuk sınırlarımı aşmayacak, yanımdakini rahatsız etmeyecek kadar açarım. karşıdakinin ne düşündüğü umrumda olmaz.
0
lazpalle
(11.08.17)
bacak açma kısmının testislerden dolayı olması yalan, kendini kandırma işi. şöyle söyleyeyim. hiposel vardı bende. bir tanesi büyük bir elma hatta greyfurt gibiydi. bir süre onunla yaşadım. öyle bacaklarımı birbirine yapıştırmadıkça bir sıkıntı hissetmiyordum. 5-6 santimetrelik bir aralık yeterliydi, bu hastalık varken bile. tabii evde olursam istediğim gibi yayılıyordum o başka. fakat toplu taşımada böyle bir şey yapmayı, "ay ben rahatsız oluyorum" ile bağdaştırmak saçmalık. toplu taşıma araçları ve kamusal alanlar belli kurallara tabii olan ortak yaşam alanları. bir kişi herhangi bir durumdan rahatsız oluyor diye, başkasının alanına müdahalede bulunmak hakkına sahip değil.

ek olarak feministler tarafından yapılan bu protesto ilginç falan da değil. gayet yerinde ve haklı sebeplere dayanıyor. ben anlamıyorum, diz kapağını yanındakine değdirmeden yolculuk yapmazsa ölecek hastalığına yakalananları.
0
windowsguvenlikduvari
(11.08.17)
bunun testislerle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. erkeklerin daha rahat bir oturma alışkanlığı var. malum çocukluğumuzdan itibaren, göster oğlum pipini, kapat kızım bacaklarını kodlamalarıyla büyüyoruz. dahası, hem bacaklarını ayırıp, hemde ellerini kenetleyip penislerinin üstüne koyuyorlar ki, diyecek kelime bulamıyorum cidden.

evet rahatsız oluyorum. ben hatta otobüs veya uçakta öndeki koltuğun başlığı üzerinden elini sarkıtan erkeklerede (hiç kadın görmedim böyle, bana denk gelmedi belki) sinir oluyorum. arkadaşım senin alanın belli, öndeki yolcu neden senin elin bilekten itibaren kafasının tepesinde sallanıyorken oturmak zorunda olsun? ben uyarıyorum, biraz toparlanır mısınız diyorum. htta bir keresinde anlamamazlıktan gelen ve ısrarla benim koltuğumun yarısına kadar bacaklarını ayıran kişiye, siz iki kişilik kentkart bastınız sanırım demiştim, inmişti o durakta.

ama ben aynı şekilde 5 kişinin tutunabileceği direğe sırtını yaslayan, durak düğmesini yine yaslanarak kapatan kadın ve erkekleri de son derece saygısız buluyorum.
0
Phoebe
(11.08.17)
Evet oluyorum
0
balpolen
(11.08.17)
Evet oluyorum, ayağımla itekleyip düzelttiriyorum. Şimdiye kadar hep toparlandılar itiraz edene denk gelmedim.
Zaten alan kısıtlı bir de böyle yer kaplanması terbiyesizlik oluyor.
Bunun mazereti olamaz düzgün oturabilen erkekler de var neticede.
0
mutekebbir
(11.08.17)
Aşırı rahatsız oluyorum. "Yoo toplu taşımada yanıma oturan tanımadığım adam bacaklarını benim kişisel alanıma rahat rahat uzatabilir" diyen bir kadına da denk gelmedim henüz.

edit: (ama ben aynı şekilde 5 kişinin tutunabileceği direğe sırtını yaslayan, durak düğmesini yine yaslanarak kapatan kadın ve erkekleri de son derece saygısız buluyorum.) +1
0
kobuzchu kiz
(11.08.17)
yanımdakini rahatsız etmeyecek kadar çok dar olarak açarım ben bacaklarımı. ama karşımda kadın yada erkek farketmez birisi varsa bileklerimi, kolumu o civara yaslarım.
0
silah taciri
(11.08.17)
Evet oluyorum.
0
mutlusismankedi2015
(11.08.17)
Biz de memelerimiz var diye kollarımızı açarak mı oturalım?
Türkiye'de de ciddi olarak dile getiriliyor bu rahatsızlık. Benim yanımda böyle oturan olursa tanımasam da uyarıyorum ''biraz toparlanır mısınız'' diye.
0
megalomaniac
(11.08.17)
ben oluyorum. isteyince bacak bacak üstüne atabiliyorlar. toplu taşımalarda yayılmaları ve 90 derece açmaları hoşuma gitmiyor. herkesin bir alanı olmalı.
büyük saygısızlık.
0
buiret
(11.08.17)
Yalnizca kadinlar degil ben de rahatsiz oluyorum. Herkesin bir koltugu var, ben de tum koltuguma otumak istiyorum. Yoksa benim de iki tane tasagim var.
0
Traveller
(11.08.17)
Erkek halimle ben de rahatsız oluyorum. Testis sadece bahane. Keşke bizim memlekette de katı kişisel alan/personal space olayı olsa. Gereksiz fiziksel yakınlık çok fazla var.
0
cinsi kisi
(11.08.17)
Ben denge kuramayan insanların böyle oturduğunu düşünüyorum. Bacaklar kalçaya dik şekilde oturuş en temizi. Tabi bacaklar yeterince inceyse bence en düzgün oturuş şudur;

s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
alperz
(11.08.17)
bacağı bana değiyorsa rahatsız oluyorum. değmiyorsa problem yok.
0
pinkpeony
(11.08.17)
şuraya bir bakalim önce

www.google.com.tr

testislerin kafam kadar degilse, bacaklarini öyle acip oturmak icin mazaret degil. ama benim testislerim viaarrr diyenlerin de testisinden başka bir şeyi yok demektir hayatta, kurur da biz de kurtuluruz onlar da.
0
eriksatie
(11.08.17)
"Vay hayvan vay" diyorum.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(11.08.17)
(6)

İngilizce Kitap Tavsiyesi

dimia
Eski klasiklerden değil, daha modern ve yeni tarihli , sıkılmadan okuyabileceğim, tatilde okumalık bir kitap arıyorum. Seviyem Upper intermediate. Amaç ingilizce okumamı hızlandırmak. ingilizceyi yeni öğrenenlere hitap ediyor gibi basit olmayan, gelgelim ki okurken sürekli de sözlüğe bakmama gerek
Eski klasiklerden değil, daha modern ve yeni tarihli , sıkılmadan okuyabileceğim, tatilde okumalık bir kitap arıyorum. Seviyem Upper intermediate. Amaç ingilizce okumamı hızlandırmak. ingilizceyi yeni öğrenenlere hitap ediyor gibi basit olmayan, gelgelim ki okurken sürekli de sözlüğe bakmama gerek olmayan bir kitap.
0
dimia
(11.08.17)
game of thrones olabilir mi?
diziyi de takip ediyorsan anlaması kolaylaşır.
ilk cildini okumuştum. güzeldi. yalnız uzun bayağı.
0
puc
(11.08.17)
sandra cisneros ve amy tam kitaplari. basit ve akici dilleri var. nadirkitapta uygun fiyata bulyrsun
0
eriksatie
(11.08.17)
Harry Potter kitaplari Anadolu Lisesi'nde okurken cok isime yaramisti. Simdi Harry Potter ve Cursed Child kitabi cikti. Kabalci'dan 17 liraya aldim. Bir gecede okudum.
0
Traveller
(11.08.17)
paula hawkins - the girl on the train olabilir.
0
acikhavabasinci
(11.08.17)
paul auster kitapları
0
cedex
(11.08.17)
Patti Smith - Just Kids
0
landho
(11.08.17)
(1)

Kültür Teorileri

TATLIEKŞİ
Bilgili sakinler konusu için çalışıp notlar alınabilecek kaynaklar için örnek verebilir misiniz? Teşekkürler..
Bilgili sakinler konusu için çalışıp notlar alınabilecek kaynaklar için örnek verebilir misiniz?

Teşekkürler..
0
TATLIEKŞİ
(10.08.17)
türkce kaynak az, ingilizce okuyup anlayabiliyor musun?
0
eriksatie
(11.08.17)
(13)

is yerinde mudurlerin abla demesi

astrid
Calistigim son 3 is yerinde de mudurlerimin bana astrid abla demesi sorunuyla karsi karsiyayim..bu adamlarin hepsi 40li yaslarda..sebebi neydi ki?simdi ki is yerimde de mudurumle muhabbettim gayet iyi..ise baslayali 1 ay oldu..ama adam son bi haftadir astrid abla demeye basladi..sevmiyorum bu hitap
Calistigim son 3 is yerinde de mudurlerimin bana astrid abla demesi sorunuyla karsi karsiyayim..bu adamlarin hepsi 40li yaslarda..sebebi neydi ki?simdi ki is yerimde de mudurumle muhabbettim gayet iyi..ise baslayali 1 ay oldu..ama adam son bi haftadir astrid abla demeye basladi..sevmiyorum bu hitap seklini hatta sinir oluyorum.bunu ona soylesem mi ki??
0
astrid
(10.08.17)
Sevmiyorsanız söyleyin tabii.
Alışkanlıktan olabilir.
Bizim yanımızda çalışan kadına dün abla dedi patron kadın kibarca dedi ki ismimle hitap etseniz daha iyi abla denmesinden hoşlanmıyorum.
Tabi böyle demedi kendisi tam türkçe bilmediği için ama bunu demeye getirdi.
İstememesi normal siz de söyleyin ne olacak ki.
0
mutekebbir
(10.08.17)
Abla deme lazim olur ekikihihi yapın
0
o kadar da degil aga
(10.08.17)
28 yasindayim ama daha kucuk gosteriyorum.bahsettigim adamlar benden en az 15 yas buyuk
0
🌸astrid
(10.08.17)
Hiç profesyonelce değil. üstelik adamlardan daha gençsiniz. genelde abla kelimesini karşısındaki kadına saygı gösterdiğini sanan muhafazakar tipler kullanıyor. İşyerinde böyle bir hitap çok rahatsız edici ve anlamsız.
Direkt hoşlanmadığınızı söyleyin bence. bana şu şekilde hitap edin deyin. sonra daha saçma bir hitap şekli ile karşınıza çıkmasınlar.
0
betsy
(10.08.17)
Bence büyütülcek bir şey yok eski direktörüm de aramızda 30 yas olmasına ragmen mysql abi diyordu, sanırım daha rahat iletişim kurma adına yapıyor olabilirler, x bey x hanım diyince araya mesafe giriyor bence
0
mysql34
(10.08.17)
@mysql34 zaten daha rahat iletisim kurmak icin ve fazla mesafeli olmamak icin ilk basta sadece adimla hitap ediyordu.hanim deme olayi en basindan beri yoktu..ama yaklasik bi haftadir abla hitabina döndü.
0
🌸astrid
(10.08.17)
Büyütülecek birşey var.
Kimse de durumu tam anlamamış.
Bunun sebebi ataerkil bakış açısı ve dile yansıyan söylemleri..
Abla diyor ki ; sana karşı cins olarak baktığı sanılmasın. Cinsel kimliğini yok sayarak seni soyutlamış oluyor yani. Neden? Bu tavır/söylem der ki; çalıştığın sektörde kadına yer yok. Dişiliğe yer yok. Kadınlığı törpülenmiş bir abla ya da erkek olarak var olabilirsin.

Anlamayanlar için şöyle özetleyeyim; abla dediğinde -kendince- sana yan gözle bakmayacağını, sana o ortamda rahat çalışma imkanı sunduğunu sanıyor. (Sanki bunu bu şekilde ve o belirleyecekmişçesine) Sen ona x aağğbbiii desen çok daha farklı bir üslup oluyor mesela.. Bu farkı belirleyen bile yine aynı kafa, onu demek istiyorum.
Bir diğer versiyonu için; bknz: "küçük hanım" .

Elbette gidip bu insanların suratlarına tükürelim demiyorum :) açıklma da öyle bir gaz varmış gibi oldu. Hepimiz bu ; gittikçe erillwşen ve muhafazakarlaşan kültürde yetişiyoruz. Belki bilinçli olarak yapmıyor da olabilirler.

Bunlara direnin.
Uygun bir dille de iş ortamında bu hitapları sevmediğinizi duymak istemediğinizi net bir dille belirtin.
Sevgiler.
0
jimjim
(10.08.17)
Kibarca söyleyin sıkıntı olmaz.

"Abla deme lazım olur" -> "Seninle sevişmek istiyorum" demek olur. Sakın yapmayın :)


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.08.17)
jimjim e +1

insanlar konusa konusa anlasir. rahatsiz oluyorsan uslubu ile soylemen tek care
0
eriksatie
(10.08.17)
Abla demek biraz da "İşi sen biliyorsun." anlamı taşıyor. Benim staj amirim bana bir şey sorarken "Nasıl abi?" diyor. Çünkü birine abi ya da abla dediğin zaman o kişiyle daha iyi bir iletişimin yolunu açıyorsun. Ancak büyük oranda @jimjim haklı. Bir de mesela hanım/bey ifadeleri gerçekte pratik değil. Telefonla konuşurken, e-mail atarken, toplantı yaparken bunları kullanıyorsun ama günde en az 8 saat çalışan insanların birbirleriyle daha rahat çalışması için böyle şeyler kullanılıyor. Bu şekilde katı bir resmiyet kırılmış olunuyor.
0
dissendium
(10.08.17)
@betsy ve @jimjim artı bir.

bizim patroniçe de neredeyse tüm çalışanlardan küçük olmasına rağmen, herkes ona abla derdi. jimjim'in dediği gibi bir düşünceyle. çalışanlar arasında, kadının küçüklüğünü bilen, elini tutup bakkala götürmüş olanlar vardı.
0
runagain
(10.08.17)
Teyze deseydin falan de, anlarlar muhtemelen.
0
stavro
(10.08.17)
Çalıştığın yerle ilgilidir
Bana da hanım denmesi hoşuma gitmiyor bazen
Stajyerlr abla diyor genelde
0
sagin
(10.08.17)
(6)

İçimi dökücem daraldım

curukturpkokusu
Bu hayatta benim sınavım ailem. Sorumsuzluk, vurdumduymazlık, boşvermişlik ne ararsan var. 2 yıldır annemde babam da akciğer nodüllerinden dolayı takipli. Sigaayı bırakın diyor doktor. Bırakmak için çaba olmadığı gibi utançlarından doktordan kaçıp kontrollere gitmiyorlar. Telefonu arızalı annemin. 2
Bu hayatta benim sınavım ailem. Sorumsuzluk, vurdumduymazlık, boşvermişlik ne ararsan var. 2 yıldır annemde babam da akciğer nodüllerinden dolayı takipli. Sigaayı bırakın diyor doktor. Bırakmak için çaba olmadığı gibi utançlarından doktordan kaçıp kontrollere gitmiyorlar. Telefonu arızalı annemin. 2 aydır içindekileri yedeklettir servise ver bir an önce diyorum. Bugün telefonu kilitlendi. Bugün hastaneyi arayıp acil bir randevu alması lazım. Telefon bozuldu diye aramıyor. Sanki evde başka telefon yok ya da bana söylese ben alıcam. Ben uzaktayım bu arada, ha deyince kalkıp gidemiyorum. Ama ne zaman yanlarına gitsem bir aksiyon, önceden haberim olmayan bir sorunla karşılaşıyorum. Artık gitmek bile istemiyorum çünkü sorunlar, kardeşimle ilgili olaylar ve bunların ataleti ve tembelliği yüzünden ordan kaçmak istiyorum. Kardeşimle ilgili büyük olaylar yaşadık, travmalar atlattık ama hepimizde izi kaldı. En umursamayan kardeşimim kendisi ve anne babamın günlük davranışları da kardeşimin bencil, umursamaz bir insan olmaya devam etmesine resmen çanak tutuyor. Yoruldum... biraz onları motive etmeye çalışıyorum hiçbirşey değişmiyor. Bilmiyorum artık ne yapacağımı.
0
curukturpkokusu
(07.08.17)
bu tip sorunları sana yansıtıyolar mı?

telefon bozuldu arayamıyorum hühühüühüh
doktora gitmeye utanıyorum huhuhuhuhu

gibi gibi.

eğer sana yansıtmıyolarsa ve bu durumun bilinci ile hareket ediyolar ise s.ktiret bence. belli yaşa gelmişler artık değişmelerini ummak sana zarar verir sadece.

ha sana yansıtıyolarsa da duymazdan gel ya da açık açık söyle bana yansıtmayın diye.
0
elorelia
(07.08.17)
Benzer sorunlarla mücadele ediyoruz ben ve çoğu arkadaşım da. Sanırım şu anki genç-orta yaş jenerasyonun (x deniyor) en büyük sıkıntısı bir önceki neslin atalet, vurdumduymazlık ve beceriksizliği. yalnız değilsin..
0
twelfth
(07.08.17)
Hayır yansıtmıyorlar ama sonuçta telefon olayı gibi basit şeyler olmuyor bu sorunlar. Mesela önemli bir sağlık sorunu, adli bir durum, ya da adli durumun yol açtığı maddi manevi sıkıntılar gibi. Ufak şeyleri önemsemiyorum ama ailenin ferdi olarak haberim olması gereken şeyler oluyor. Madem kafanız basmıyor bari bize danışın birilerine soralım yol yordam öğrenelim vs diyorum ama hep aynı işte.
0
🌸curukturpkokusu
(07.08.17)
Maddi imkanınız varsa bir yardımcı tutun, o ilgilensin. Ara ara rapor alın...


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.08.17)
Biraz kendini cek. Bunu kabul etmek zor ama ssn onlardan sorumlu degilsin. Ne haliniz varsa gorun diye kendi hayatina yogunlas. Bu gidisle daha cok.dibe cekecekler seni. Been there done that.
0
eriksatie
(07.08.17)
okurken çoğu cümleyi kendim yazmışım gibi hissettim. olayları sana yansıtsalar da yansıtmasalar da bir şekilde ucu gelip dokunuyor. özellikle sağlık konusunda her türlü yöntemi denedim ama umursamıyorlar.

Artık şöyle düşünüyorum: başlarına manevi bir sıkıntı ya da sağlık sorunu gelirse ben elimden geleni yaptım diyebileceğim.
en başta dolandırıcıya o parayı vermeyin dedim. parayı alamayınca avukat da tuttum. sigarayı bırak dedim. sigara bırakma ilacı aldım. doktora kontrole gidelim dedim ama dinlemediler. bazen ne yapsan da olmuyor işte onlar da o şekilde yaşayıp ölecekler. belki de hayatın gerçeği budur. anne babalar çocuklarını hiç bir zaman dinlemiyorlardır.
en azından kendim ders almaya çalışıyorum.
0
betsy
(07.08.17)
(7)

Favori film/müzik/yönetmen vs

senolll
Merhaba, Ben sinemayı baya seviyorum. Dün bir konuşmada lafı açıldı favori filmin me diye soruldu. Biraz lafı geveledim çok bar falan diye en son interstellar ve inception iyi filmler falan diyiverdi. Ya takıldığım konu şu insanın illa bir favorisi mi olması mı gerek? Ya bu sorunun sorulması garip g
Merhaba,

Ben sinemayı baya seviyorum. Dün bir konuşmada lafı açıldı favori filmin me diye soruldu. Biraz lafı geveledim çok bar falan diye en son interstellar ve inception iyi filmler falan diyiverdi.
Ya takıldığım konu şu insanın illa bir favorisi mi olması mı gerek? Ya bu sorunun sorulması garip geliyor bana, çok beğendiğim onlarca film var ned3n arasından bir tane seçmelim ki? Ya bu mesela favori kokteylin ne gibi soru değil ki her bara gittiğinde falan severek içtiğin. Filmin türü sorulabilir de neden film adı yönetmen adı vs, çok anlamsız geliyor bana.

Teşekkürler
0
senolll
(06.08.17)
Sormakta sakınca görmüyorum ama ısrarla net cevaplar beklemek garip geliyor.
0
rahip janick
(06.08.17)
sinefil olmakla sinema sevmek arasinda fark var. sinefil olarak tanımlayacaksan kendini, tercih ettigin yönetmen ve tür mutlaka olur.
0
eriksatie
(06.08.17)
@eriksatie, tür konusuna değinmiştim en sonda, o sorulabilir zaten, çünkü o türde bir sürü film vardır. Yönetmen de bir şekilde kokteyl meselesine benziyor, bir filmi yok onun stilinde bir sürü filmi olacak. Ayrıca birkaç yönetmeni beğeniyor olamaz mıyım yine? Neden "bir yönetmen"?
0
🌸senolll
(06.08.17)
senin için anlamsız benim var mesela favorilerim sana sorarlarsa benim yok de, baskasının vardır.
herkes aynı olmak zorunda degıl he de geç
0
hopp
(06.08.17)
Türlere göre favorin pekala olabilir. Olmalıdır da. Sinema tarihinden başlayarak demiyorum, sadece bir tür içinde diğerlerine göre beğendiğin bir yönetmen vardır.
Müzikte de böyledir. Jazz dinlersin, favorin vardır; post-rock dinlersin favorin vardır.
0
leontocephaline
(07.08.17)
Bazen insanın hayatına damga vuran bir film, şarkı oluyor, o zaman o üste çıkabiliyor ve unutulmayaniyor ama çıkmak zorunda da değil. Olması gerektiğini düşünmüyorum. Üstelik varsa bile zamanla değişebiliyorken sabit bir şey bulmak ve biyerarşiye sokmaya gerek yok.

Ayrıca, her türde bir favoriye de katılmıyorum. Örneğin, rock seviyorsundur. Bir şarkının gitar solosu çok güzeldir, diğerinde müzik daha uyumludur, başka birinde şarkıcının sesi daha içlidir. Onun dışında, iki gitar solosunu karşılaştırırken bile kararsız kalınabilir.

Benim favori filmim ve şarkım var ama diğerlerini daha az sevdiğimden veya sıralayabildiğimden değil. Hayatımda belirli anlara fon müziği olduğundan ya da zamanında uygun yere denk gelip şimdi o zamanki duyguları tetiklediğinden.
0
aychovsky
(07.08.17)
Olması gerekmiyor evet. Film konusunda da taraftarlık olabiliyor. En sevdiği film fanatiklik derecesinde olabiliyor bazı kişilerde,bende öyle mesela. Karşımdakinin de öyle bir tercihi var mı merak ediyorum sadece. Varsa da o filmle ilgili nelere vurulduğunu vesaire. Bence iki görüş de normal.
0
hold short of the runway
(07.08.17)
(9)

en kolay kredi karti

eriksatie
en kolay ve en hizli sekilde bir kredi karti edinmem lazim. neresi verir. kamuda calisiyorum, 7 bin civari aylik gelirim var ama bunun 4 bin lirasi krediye gidiyor.
en kolay ve en hizli sekilde bir kredi karti edinmem lazim. neresi verir. kamuda calisiyorum, 7 bin civari aylik gelirim var ama bunun 4 bin lirasi krediye gidiyor.
0
eriksatie
(06.08.17)
Maasinizin yattigi banka
0
red g
(06.08.17)
red g +1
0
1917
(06.08.17)
Sorunun cevabını bilmiyorum ama şunu belirteyim; paranın ne kadarının nereye gittiği önemli değil. Yeni yasaya göre maaşının 4 katına kadar limit alabiliyorsun.
0
manuel mandalina
(06.08.17)
maas garantiye yatiyor ama bonusla hic iyi hatiralarimiz yok. o yüzden başka banka arayisindayim.
0
🌸eriksatie
(06.08.17)
Bordro vererek hepsinden kolaylıkla alabilirsiniz.
0
goodz
(06.08.17)
Garanti için m.garanti.com.tr bunu düşünebilirsiniz. En hızlısı maaş bankanız olmak ile beraber her bankadan kolayca alabilirsiniz.
0
irene
(06.08.17)
enpara veya cepteteb kredi kartı.
0
golgi aygıtı
(06.08.17)
Teb
0
Erensq06
(07.08.17)
enpara'da kredi kartı yok.

maaşın yattığı bankadan alınmayacaksa herhangi bir bankaya gidip alabilirsiniz, fark olacağını sanmıyorum.

eğer daha önce kredi kartı hiç almadıysanız online başvuru yapmayın, reddedilecektir. Gidin bankaların şubesinden başvurun.
0
ocanal
(07.08.17)
(10)

İzlediğiniz en iyi komedi filmi

marowak
Aksiyon komedi karışık olursa daha iyi olur ama her türlü komedi filmi tavsiyenize açığım
Aksiyon komedi karışık olursa daha iyi olur ama her türlü komedi filmi tavsiyenize açığım
0
marowak
(05.08.17)
the odd couple
macera değil, eski filmlerden.
0
blatta hiberna
(05.08.17)
eriksatie
(05.08.17)
kesin emin olamasam da ilk aklıma gelenler
türk filmlerinde şekerpare
yabancılardan human nature, Monty Python and the Holy Grail
0
puc
(05.08.17)
Dua date, the ugly truth.
0
steven wilson
(05.08.17)
aklıma adam sandler filmleri geldi.

50 first dates
click
the longest yard

sonradan aklıma gelenler: road trip ve eurotrip. biraz ergen filmleri gibi ama komikti.
0
himmet dayi
(05.08.17)
Türk yapımı önereyim: Kaçma Birader. Şans verin.
0
l arrache coeur
(06.08.17)
the nice guys. boşver diğer önerileri. aç izle.
0
antikadimag
(06.08.17)
crank
0
bir garip melek
(06.08.17)
Yabancı School of Rock
Aksiyon Komedi olursa Hot Fuzz.
Yerli Eyvah Eyyvah.
Tabii ki Monty Python.
0
aychovsky
(06.08.17)
izlerken gülmekten karnıma kramplar saplayan film half baked'dir. (izlediğimde 16, 17 yaşlarındaydım ve filmdekini andıran bir arkadaş grubu içindeydim)
onun dışında monty python'lar. özellikle holy grail. benim filmde tepe yaptığım bölüm şuydu:

www.youtube.com
0
filteria
(06.08.17)
(9)

Powerbank alıyoruz

pastörizesüt
https://www.amazon.de/s/ref=sr_nr_n_1?fst=as%3Aoff&rh=n%3A562066%2Cn%3A5520535031%2Ck%3Apowerbank&keywords=powerbank&ie=UTF8&qid=1501784809&rnid=569604 Pilim 3600 mAh bunlardan hangisini alayım?
www.amazon.de Pilim 3600 mAh bunlardan hangisini alayım?
0
pastörizesüt
(03.08.17)
urun.n11.com

bunu al geç hatta yeni nesilini de alabilirsin 60 tl oda sanırım
0
gozu acik sevisen yahudi
(03.08.17)
arkadasim gitti gidiyor dan xiaomi aldi, cok memnun.
0
eriksatie
(03.08.17)
@yahudi @eriksatie Amazon'da 29 Euro, bu n11 gittigidiyordakiler orijinal midir alınır mı sizce?
0
🌸pastörizesüt
(03.08.17)
amazondakiler orjinal fakat boyutuna dikkat et. bende anker var laptop bataryası gibi ve 1.5 kilo falan. çok portatif değil.
0
yüzyıllık yalnızlık
(03.08.17)
ben olsam xiaomi alirdim. orijinal olmasından ziyade performans önemli. bu alacakların da cin mali, xiaomi de. en azindan yari fiyatına almis olursun.
0
eriksatie
(03.08.17)
alkolsuz icecek
(03.08.17)
Xiaomi al, Türkiye'den al, telefonun hızlı şarj özellikliyse ona göre al. Xiaomi kulak çubuğu çıkarsa alacak kadar seven tech arkadaşlarım var. Telefonum da xiaomi, hayat çok güzel.
0
apartman teyze
(04.08.17)
Ben de konusu açılmışken sorumu sorayım, powerbankleri aldığımızda 1 2 ay kullanmazsak mesela performansında bir azalma oluyor mu ? sürekli kullanım mı gerekli ?
0
jorah the andal
(04.08.17)
Attığım linkteki ürün orjinal ben aldım oradan gayet memnunum. Azalma olmaz, sürekli bir kullanım şart deil.
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.08.17)
(3)

Analog Fotoğraf

heritage
https://www.amazon.com/Kodak-Professional-Ektar-Negative-Propack/dp/B001WRP4WE/ref=pd_sbs_421_4?_encoding=UTF8&pd_rd_i=B001WRP4WE&pd_rd_r=YAS5A70E6MAK25N4ZDFM&pd_rd_w=bVDiF&pd_rd_wg=gl7p5&psc=1&refRID=YAS5A70E6MAK25N4ZDFMŞu meret 120 poz mu? Bu Zenit E'ye olmaz herhalde çok kalın gelir sanırım. Bir
www.amazon.com

Şu meret 120 poz mu? Bu Zenit E'ye olmaz herhalde çok kalın gelir sanırım. Bir de Ankara'da bayat olmayan toptan nereden alabilirim foto filmi?
0
heritage
(03.08.17)
Bu Ektar serisinin 35mm versiyonu da var ama bu 120mm boyutu o, almayın uymaz. 120 poz değil. Baktım 1 roll 120lik filmde 12 poz oluyormuş galiba.

Çoğu fotoğrafçıda Fuji'nin 200asa 400asa filmleri var ve bayat değiller 2019'a kadar falan süreleri oluyor (İstanbul'da buluyorum yani, Ankara'da da bi dolaşsanız bulursunuz bence) Ama bir kutu filme 12-15 liradan fazla vermeyin, bazıları 20-30 ne bulduysa kitliyor galiba.
0
rodriguez2
(03.08.17)
Aaa, ben 35mm diye bakıyordum ona 120mm demek ki. Teşekkürler.

Valla ülke dışına gitmeden Kadıköy'den almıştım bi tane bayat çıktı. Ankara'da da büyük bir iki fotoğrafçıda film sordum borç istemişim gibi yok dediler.
0
🌸heritage
(03.08.17)
facebook ta analog fotogaf sayfalarinda film bulunuyor, 7 liraya da sirkeciden aldim. ama genelde bayat filmler oluyor. bayat filmin de kendine göre avantajlari var, bazilari özellikle bayat film kullanir.

bir de 120 lik film kullanma gibi bir hevesin varsa holga öneririm. o da başka bir keyif.
0
eriksatie
(03.08.17)
(6)

İngilizce bilenler bilmeyenler

sack jparrow
Hangisi çoğunlukta beyaz yaka kesimde. Bana göre sözlükte herkes ingilizce biliyor sanki.Kolpa mı çoğu suser yoksa? İşyerinizde nasıl peki dağılım?
Hangisi çoğunlukta beyaz yaka kesimde. Bana göre sözlükte herkes ingilizce biliyor sanki.Kolpa mı çoğu suser yoksa? İşyerinizde nasıl peki dağılım?
0
sack jparrow
(01.08.17)
20+ mühendis bulunan bir şirkette tam biliyor diyebileceğim 3 kişi var.
0
goodz
(01.08.17)
yanlış yazmışsın.

ingilizce bilenler, bilmeyeneler, bilmese de biliyorum diyenler ve bildiğini zannedenler.
0
qazaqwsx
(01.08.17)
simdi speaking ayri yazisabilme ayri.

herkes yazisiyor neredeyse

ama akici rahat konusabilen %10'dur.
0
xiii
(01.08.17)
türkiye'de ingilizce bildigini düsünenlerin yüzde 90'ı bilmiyor. ingilizce ders veriyorum yillardir, etrafimda cogu insan ingilizceyi ders verecek düzeyde biliyor. yine de 10 üzerinden 8 verecegim 1 kisi var. ben kendime 7 veriyorum. bir dili bildigini söylemek o kadar kolay olmamali.
0
eriksatie
(01.08.17)
Turkiye'de Ingilizce biliyorum diyen kisi genelde A2 seviyesinde. Buna ne yazik ki bircok Ingilizce ogretmeni de dahil.
0
Traveller
(01.08.17)
Türkiye'de iyi seviyede İngilizce bilen çok az sayıda insan var. Buna İngilizce öğretmenleri, sinema çevirmenleri falan dahil. Sinemada altyazıdaki hatalara uyuz olmaktan film izleyemiyorum. Yine ortaokul ve sonrasındaki ingilizce öğretmenerimin hepsinden iyi İngilizce biliyordum. Beyaz yakalar da farklı değil, iyi seviyede bilen çok büyük azınlık.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.08.17)
(3)

Asus Nexus 7'yi nasıl değerlendirebilirim?

robin crusoe
elimde bir adet nexus 7 tablet var. 2013'te bir fransa seyahatinde orada kullanmak üzere mecburiyetten alıp türkiye'ye dönünce hiç kullanmadım. geçen gün açtım içindeki uygulamalara bir sürü güncelleme gelmiş, güncellendikten sonra hayvan gibi yavaşladı. tekrar fabrika ayarlarına döndürdüm öyle duru
elimde bir adet nexus 7 tablet var. 2013'te bir fransa seyahatinde orada kullanmak üzere mecburiyetten alıp türkiye'ye dönünce hiç kullanmadım. geçen gün açtım içindeki uygulamalara bir sürü güncelleme gelmiş, güncellendikten sonra hayvan gibi yavaşladı. tekrar fabrika ayarlarına döndürdüm öyle duruyor şimdi. verimli bir şekilde nasıl değerlendirebilirim bunu? 3g-4g interneti yok. hafızası 16gb. şarjı 4-5 saat gidiyor.

alet şu:
www.asus.com

not: ilk akla gelen ebook reader olarak kullanmak ancak ebook işi pek bana göre değil.
0
robin crusoe
(01.08.17)
yolculuklarda film izleyebilirsin, müzik dinlemek icin kullanirsin.
0
eriksatie
(01.08.17)
fotograflarini yüklersin, slayt moduna alirsin. dijital cerceve olarak kullanabilirsin.
0
eriksatie
(01.08.17)
Temiz, hafif bir rom atarsın ardından evde, dışarıda müzik, video, film vb. amaçlarla kullanırsın.
0
murtiii
(01.08.17)
(6)

Kazaya karışmamış araç

maria puder
Türkiye'de kazaya karışmamış araç yok mu yahu? Bir süredir araba bakıyoruz da. Nerdeyse yüzde 80'inde ufak ya da büyük hasar kaydı var. Çoğu kazaya karışmış.İnternetten bakıyoruz şimdilik. Bu kadar fazla mı trafik kazası oranları? Kaza yaptılar diye mi satıyorlar yoksa?
Türkiye'de kazaya karışmamış araç yok mu yahu? Bir süredir araba bakıyoruz da. Nerdeyse yüzde 80'inde ufak ya da büyük hasar kaydı var. Çoğu kazaya karışmış.İnternetten bakıyoruz şimdilik. Bu kadar fazla mı trafik kazası oranları? Kaza yaptılar diye mi satıyorlar yoksa?
0
maria puder
(31.07.17)
İnsanlar hiç kaza yapmamış araçları pek satma eğiliminde değil. Dediğiniz gibi büyük bölümü kazalı olduğu için satıyor. Çok nadiren ev almak için arabasını satan var. Ancak o araçlar da kazasız olduğu için, fiyatı da uygun ise ilna çıktıktan sonra 1-2 gün içinde satılmış oluyor.

Tavsiyem; uzun süre araştırmak durumunda kalsanız dahi kazasız araçlara bakmaya devam edin. Kazalı olanı almaya karar verirseniz de en azından kaput bölümü zarar görmemiş araçlar alınabilir. Örn: kapılar, bagaj, çamurluklar işlem görmüş olabilir. Ancak kaput ya da tavanda işlem varsa o araçlardan kesinlikle uzak durun.
0
himmet dayi
(31.07.17)
Bence çamurluk ve tampon hasarlarına takılmamak lazım, bunlara takılmadan bakın. @himmet dayi bi şey olmaz demiş ama bence kapısı çarpılmış araçlar da sıkıntılı, fiyatı öyle olur ki kapı hasarı kabul edilebilir dersiniz o ayrı.
0
ekaterina
(31.07.17)
az daha fazla para verip dod, kosifler, mercedes gibi firmaların kendi ikinci ellerine bakın.
onlarda garanti vs olayı bile oluyor.
0
rentts
(31.07.17)
istanbulda olup da kazasız araba bulmak cok zor. benim izmir'de iki kez dikiz aynam, bir kez de ön camurlugum hasar gördü park yerinde. belirli bölgelerde hasar yoksa kaza ve boya cok mühim degil.

bir de cok agir kaza gecirmis arabalari sanayide toplayip boyayarak satan bir esnaf tayfası var. özellikle bunlara dikkat edin.
0
eriksatie
(31.07.17)
almanya'dan falan geldiniz herhalde, türkiye'de trafiğin nasıl aktığını görüp kazasız araba aramak asıl tuhaf olan kısım.

biri maddi hasarlı ve biri yaralanmalı olmak üzere iki kaza yaşadık. ikisinde de karşı taraf % 100 kusurlu çıktı. kimse ne ayna kullanıyor ne de sinyal veriyor. kırmızı ışıklar desen kimsenin umrunda değil. hız sınırının aşılmasından bahsetmiyorum bile.
sen istediğin kadar sakın, kurallara uyup dikkatli sür ama öküzün biri gelip vuruyor. onun için ağır hasarlar dışında çok takılmayın, ben şahsen ankara, istanbuh ve izmir'de kullanılıp hiç kazası yok denilen arabalardan şüphe ederim. ekspertiz yapan yerlere de çok güvenmeyin.
0
ada meltemi
(31.07.17)
doluya karışmamış araç bulmak zor olacab bundan sonra
0
lupelius
(31.07.17)
(2)

bilgisayarımda yapılan işlemleri görebilir miyim?

kapti
merhaba, bilgisayarımdan son haftalarda hangi dosyalar usb ye kopyalanmış görebilir miyim?
merhaba, bilgisayarımdan son haftalarda hangi dosyalar usb ye kopyalanmış görebilir miyim?
0
kapti
(31.07.17)
Yapılan işlemden kastın sadece kopyalananları görmeyi hedefliyorsa yok öyle bir şey. Anca son kullanılanlar menüsünden neye tıklanmış hangisi açılmış görebilirsin o da temizlemediyse yapan. Chrome, ie den de hangi sitelere girdiğine bakabilirsin.
0
oinomaos
(31.07.17)
Ekstra program kurmadi isen zor. System klasorunde prefetch klaaoru en son hangi programlari calistirdigini gosterir
0
eriksatie
(31.07.17)
(4)

Veba salgını niye tarih kitaplarında yok?

aychovsky
Veba salgının deniz yolları üzerinden ilk başladığı yerlerden biri İstanbul.http://media1.britannica.com/eb-media/98/6698-004-B92A927B.gifO dönemde İstanbul falan fethedilmemiş ama bir yıl içinde Anadolu'ya da yayılmış. Bir yerde 'İstanbul'da o dönem hamamlar bol olduğu için veba çok yayılmadı ama A
Veba salgının deniz yolları üzerinden ilk başladığı yerlerden biri İstanbul.
media1.britannica.com

O dönemde İstanbul falan fethedilmemiş ama bir yıl içinde Anadolu'ya da yayılmış.

Bir yerde 'İstanbul'da o dönem hamamlar bol olduğu için veba çok yayılmadı ama Avrupa'da o dönemde su kullanımı bol olmadığından ölen çok olmuş diye duymuştum. Hatta, İngiltere ve Fransa en çok banyo yapmayanlar olduğundan, onlarda iyice çokmuş.

Bu konu ile ilgili iki sorum var:
- Veba salgını İstanbul'un Fethi'ni kolaylaştırdı mı? (Hastalığın Asya'dan gelip Avrupa'ya yayıldığı yer)
- Bu veba salgını Osmanlı döneminde ya da o dönemin Anadolu'sunda çok can aldığında göre tarih kitaplarında neden hiç yer almıyor?
0
aychovsky
(31.07.17)
Twitter'da bu kitaba rastlamistim, sorularin cevabini bilmiyorum fakat iyi bir okuma olabilir.

www.goodreads.com
0
common of demons
(31.07.17)
Dönemin Avrupasında hijyen konusu büyük sıkıntı olduğu için Avrupa'da daha çok yayılıyor. Fareler, sokaktaki pislikler ve banyo konusu önemli etken. Osmanlı ve doğuda hamam kültürü var, batıda o sıralarda yıkanmak yerine parfüme yönelmek var. Fransa köşeyi döndü tabii onun sayesinde bir ara. Yıkanma da şu şekilde oluyor. Evin erkeğinden başlamak üzere, en son hizmetçisine varana kadar kısıtlı miktardaki su ile gerekirse aynı suyu kullanarak yıkanılıyor. Çok da temiz bir şey değil. Yollara, sokaklara o banyo suyunun, tuvalet yapılan kovanın dökülmesi falan abartı hikayeler değil. Bir de sürekli devam eden savaşlar, kıtlık ve kalabalık şehirleri de unutmamak lazım.

Veba İstanbul'un fethini kolaylaştırdı denemez. İstanbul'un fethini kolaylaştıran şey, İstanbul'un yani Bizans'ın yani Doğu Roma'nın ortodoks olması. Katolik - Ortodoks çatışması varken pek de yardımcı olmuyorlar. Orta-doğu'nun birçok yerindeki Sünni-Şii çatışması gibi düşün. Herhangi bir Musevi ya da Hristiyan ile olandan daha çok dertleri var birbirleri ile. Zaten dikkat edersen, Osmanlı'nın Avrupa'da fethettiği toprakların %90'ı ortodoks topraklarıdır. Bu da İstanbul'un fethi ve öncesinde, Doğu Roma'nın güçsüz hali yüzünden. Katolik için Roma-Vatikan ne ise, Ortodoks için de İstanbul o. Haliyle, fetih sonrası dini birlik kalmıyor. Katolik dünyaya giriş kapısı olan Viyana'ya gidildiğinde bütün Avrupa birleşiyor mesela. 2 defa elimiz boş dönüyoruz. Gerçi eksik teçhizatla gitmek yanlış mevsim tercihi gibi trajikomik tercihler de var.

Neyse konudan saptım. Diyeceğim o ki Türkiye'de Avrupa tarihi anlatılmaz pek, gerçi anlatılsa da Türk tarihi bile eksik anlatılıyorken, Avrupa tarihi ne kadar objektif ve bilgilendirici olur bilemiyorum.

Türkiye'de verilen tarih dersinde hiçbir şey anlatılmıyor zaten. Belki tarih bölümü okursan görüyorsundur ama senelerce aynı şeyi baştan anlatıp duruyorlar. Onu da anlatırken arada atlanan birçok şeyler oluyor. 500 yıl önce İtalya'ya çıkartma yapıp, toprak alan Fatih Sultan Mehmet'i güncel programlarda paylaşılmaya, konuşulmaya başlayınca yani son 3-4 yılda öğrendi mesela en "Osmanlı çocuğuyuz"cu geçinen bile. Kaldı ki onu geçtim, 17. ve 18. yüzyıllarda Osmanlı topraklarında neler döndü pek hakim değil yine aynı grup başta olmak üzere birçok kişi.
0
nawar
(31.07.17)
Ilk soruya cevabim yok. Yani Istanbul'un fethini kolaylastirdi mi sorusuna. Ama cevabim hayir olurdu cunku 100 yildan fazla bir zaman var fetihle koydugunuz haritadaki salgin arasinda. Kaldi ki veba salginlari 1900lerin baslarina kadar her donem buyuk problemdi. Ozellikle 1800lere kadar kentlerin nufuslarinin goce ragmen asiri yukselmemesinin sebeplerinden birisi savas, kitlik vb. oldugu kadar vebaydi. Neyse burasi uzun hikaye.

Ikinci soruya gelince. Veba genelde kentlerde buyuk olumlere yol acar isin dogasi geregi cunku nufus orada daha yuksek ve bulasma potansiyeli artiyor haliyle. Yani Osmanli icin bu kentler Istanbul, Sam, Kahire gibi yerlerdir. Anadolu'da oyle buyuk salginlardan soz etmek mumkun degil. Yani cografi yalitilmislik mevzusu...

Veba salginlari surekli oluyordu. Bunun uzerine yazilan cizilen makale kitap cok. Simdilerde daha da cok. Tarih kitaplarinda yer almiyor derken, okul kitaplarinda yer almamasinin sebebi okul tarih kitaplarinin zaten bastan asagi demode, ideolojik sacma sapan kitaplar olmasi. Herhangi bir bilimsel degeri yok. Bunun haricinde genel olarak tarih kitaplarinda ise oldukca yeri olan bir mevzu bu.

Bir de dedigim gibi, esas mevzu salginlarin 30-40 yilda bir surekli patlamasi esas olay. Bu cok yaygin o donem. Ticaret arttikca hastalik geliyor, dogal olarak "saglik hizmetleri" kisitli, altyapi zaten yok vs. Osmanli'nin 1500lerdeki cozumlerinden birisi mesela hastalari sur disina itmektir, ya da cesetleri yakip sur disinda birakmaktir. Bunlara dair zengin arsiv kayitlari mevcut. Kent giris cikislarinda surekli kayit tutulur vs. Yani surekli salgini durdurmaya yonelik yontemler denenmistir.
0
sen de başını alıp gitme ne olur
(31.07.17)
Turkiyedeki tarih kitaplari sadecd politkk tarihi anlatiyor. Aradigin kitaplar icin tarih vakfi yayinlarini oneririm.
0
eriksatie
(31.07.17)
(16)

Nasıl ateist oldunuz?

neil manke
ateist/deist/agnostik/gnostik/deistik agnostisizm diye ayırıp oyları bölmeyin, hepimiz ateistiz işte. böyle yapa yapa ülkenin %99.9'u müslüman sanıyorlar.ama yine de belirtin bari hangi grup içinde olduğunuzu.90'lı yıllarda doğmuş bir insan olduğum için 2000'lerde yaşım küçüktü sorgulama diye bir şe
ateist/deist/agnostik/gnostik/deistik agnostisizm diye ayırıp oyları bölmeyin, hepimiz ateistiz işte. böyle yapa yapa ülkenin %99.9'u müslüman sanıyorlar.
ama yine de belirtin bari hangi grup içinde olduğunuzu.

90'lı yıllarda doğmuş bir insan olduğum için 2000'lerde yaşım küçüktü sorgulama diye bir şey yoktu tabi. namaz falan kılardım bebeyken, cumalara giderdim oruç tutardım arada. ailem çok dindar değildi ama yine dine bağlılardı, annem hiç başörtüsü falan takmamıştır mesela.

2011-2012 gibi facebookta karikateist sayfasına rastladım ve sorguladıkça olaylar gelişti. ilk postlarını "tövbe allam affet" diye okuyordum sonra sonra ar namus kalmadı tabi. richard dawkins denen abimizin varlığından haberdar oldum daha sonra, yazılarını kitaplarını okudukça daha da koyu bir ateist oldum.

dinler kesin olarak yalandır ama yine de tanrı kesin olarak yoktur demiyorum, tanrı neredeyse kesin olarak yoktur bence.

sizin hikayeniz?
0
neil manke
(30.07.17)
Bir hikayem yok aslında.

Genel olarak seküler bir yaşam tarzıyla yetiştirildim aileden zaten. Çocukluğumdan beri, ortaokul civarlarından beri bu tarz dini şeylere hiç anlam veremedim. O zorunlu din dersinden nerdeyse kalıyordum..Çok net hatırlıyorum son anda hoca 2 vermişti. Beni çekemedi içine ne biliyim.. Hep kuşkulu sorgulayan bir yapıdaydım zaten ama adını koymadan dine bulaşmadan çocukluk geçti.

Oturduğum yerdeki çevremdeki çekirdek arkadaş grubunun da benim gibi olamasının büyük, çok büyük bir etkisi vardır yalnız. Çocukluk arkadaşlarım..Şu an o grupta herkes ateist. Hatta nerdeyse aktif olarak iletişim olarak kurduğum tüm çevrem bu şekilde.

Sonra biraz daha büyüyünce kendimi daha da tanımaya, bilmeye başlayınca özellikle felsefe dersleri almaya başlayınca, üzerine tarih, sosyoloji, psikoloji, dersleri almaya ve bu tarz alakalı kitaplar okumaya başlayınca her şey daha da netleşti.

Sonra daha da sistematik bir hal almaya başladı tabii..
0
qazaqwsx
(30.07.17)
agnostizm

küçükken kuran kursuna, camiye aile teşviğiyle gitmiş biriyim. insanın kafasına vura vura ibadet etmeyi öğrettikleri için ilk önce soğudum. sonra lise zamanımda izlediğim belgeseller, okuduğum kitaplar ve çevremdeki insanların görüşlerini de dikkate alarak, bu kutsal kitaplarda tasvir edilen yaratıcının gerçek olabileceğine dair şüphelerim arttı. tabi ilk zamanlarda şüpheyle başlar, ya varsa dersin. inkar etmeye çekinirsin falan.

zamanla daha da ileri gidip bir yaratıcıyı reddettim. her inanmayanın bir isyankar dönemi olur. artık o kadar isyankar değilim. bu fikirlerin oluşması için insanın düşünsel olarak olgunlaşması gerekli tabi. tanrıyı reddetiğimin 7. yılında kafamda olgunlaşan bir düşünce var o da " yaratıcı illa bir tanrı formunda olup insanlara çeşitli testler uygulayıp sonunda onlara mükafatlandıracak/cezalandıracak bir kavram olmak zorunda değil. hatta yaratıcı, yaratıcı olduğunun bile farkında olmayabilir. "
0
bir sevgi faresi jamal
(30.07.17)
kızlara hava atmak için farklı olmaya çalışırken herkese atayistim deyince geri dönemedim bi daha...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.17)
Agnostik ateistim. İlkokulda sokaktaki bütün arkadaşlarım gidiyor diye kıskanıp ben de kuran kursuna gittim, lisede müdür yardımcısı kafamız çalışmadığı için oruç tutmamızı istemeyince inatlaşıp kadınla kavga edip azimle oruç tuttum. Ama bütün bu zaman boyunca Jules Verne'le başlayıp bilim kurgu okudum, ansiklopediler, Bilim Çocuk dergileri derken bilime hurafeden daha çok güvenmeye başladım. Sonra gerisi geldi zaten.
0
kobuzchu kiz
(30.07.17)
kuran okudum. yeterli oldu.
0
eriksatie
(30.07.17)
annem babam müslüman ama pek ibadetlerle ilgisi olmayan chp zihniyetinde insanlardı. (şimdi namaza falan başladılar o ayrı). babam yazları cumaya gider, bir de ramazanlarda oruç tutarlardı falan. pek dindar olmayan rahat bi çevrede büyüdüm. bir dönem kendi kendime 5 vakit namaz kılmak bir de yaz kuran kursları haricinde zaten dinle pek ilgim yoktu. üniversiteye başlayınca da doğal süreç sonucu ateist oldum işte.

hani böyle kırılma noktası ararsak ilkokul'da okula kuran getirdiğimiz 1-2 ders olmuştu dkab dersinde. o gün rastgele açtığım "kadınlar sizin tarlanızdır, istediğiniz gibi sürün" ayeti beni gerçekten dehşete düşürmüştü o yaşta. onu söyleyebilirim belki.
0
doxanikee
(30.07.17)
Ateistim. Çok uzun sürdü benim süreç. Çünkü son derece dindar bir ailede büyüdüm. Lise çağlarına kadar 5 vakit namaz kılar ağzıma içki sürmezdim. İlk oruç tutmayan insanları ben lisede gördüm mesela, şok olmuştum görünce.

Üniversite yıllarında yavaş yavaş sorgulamaya başladım, ama soğuk denize girer gibi oldu bu süreç, önce ayak parmağımı soktum, geri çektim, bi daha soktum. Önce ufak şüpheler, içimden töğbestağfrullah demeler falan. Sonra kuranın mealini okudum, diğer dini kitapları okudum. Evrim teorisini okudum. Dinlere karşı olan görüşleri okudum falan derken yavaş yavaş kopmaya başladım. O sorgulama korkusundan sıyrıldıkça iyice saçma gelmeye başladı. Böylece dinden çıkmış oldum. Tabii ki bu anlattığım süreç 18 yaşımdan 22-23 yaşıma kadar süren, oldukça uzun bir süreç oldu. Burda yazarken bi anda olmuş gibi gelse de o çocuk yaşlarda derinlere yerleştirilen şeyleri sarsmak oldukça zorluydu.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(30.07.17)
18-19 yaşlarında, (bkz: an american crime) diye bir film izleyip sonra dünyanın her yerinde bu tür olayların olduğunu idrak edince birşeylerin bize anlatıldığı gibi olmadığını anladım.
0
perloneth
(31.07.17)
İlkokul 5. sınıftayken insanların putlara, güneşe, aya vs taptığını öğrendikten sonra oldu. Bir gün bahçedeki tahta sedirde oturmuş ağaçlara kuşlara bakarken güneş batmaya başladı.
"Güeş her zaman bizimle değil, ay desen keza aynı, demek insanların daha kalıcı bişeye ihtiyacı olmuş, elleriyle putlar yapıp ona tapmışşlar, bi şekilde onların da yandığını yıkıldığını görmüşler ve ulaşılamaz, yanmaz yıkılmaz batmaz bişey bulmuşlar adına da tanrı demişler. Bir düzene kurallara ihtiyaçları vardı çünkü kalabalklaştılar, düzeni bu şekilde sağlamışlar işte..." dedim.

17 yaşarımdayken diğer dinlere ait kitapların bazılarını, islamın çeşitli çevirilerini okudum. 30'lu yaşlarımda antropolojiye, felsefeye baktım,insan davranışlarının kökenleri konusunda inclemelerim oldu, ekonomiyle marksizmden gelen bi yakınlığımız oluştu vs. sonrasında edindiğim her bilgi bana din konusunda ilk düşüncemin doğruluğunu gösterdi. sadece toplumsal düzen gerekliliğine başka olgular ekledim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.07.17)
ya cokta kasmaya gerek yok,
biraz aklin , fikrin, beynin varsa, dogustan gelen malligi egitim sayesinde ustunden attiysan ve artik bir gerizekali degilsen , bir tanri olmadigini ve olamayacagini coooookk rahat anliyorsun ve dogal bir ateist haline ister istemez geliyorsun, hepsi tastamam bu iste..
0
alttaraf
(31.07.17)
inançsız olarak yetiştirildim. babam dinlerle dalga geçerdi, dedem bayramlarda falan akrabalarla din tartışmaları yapardı. bana da sirayet etti bu durum. ben de okulda arkadaşlarımla dalga geçerdim. din dersi sınavlarında komikli cevaplar verirdim falan. büyüyünce de dinler inanmadığım, tanrı kavramı da ilgilenmediğim bir şey olarak kaldı.
0
misterturist
(31.07.17)
Doğuştan engelli insanlar beni bu sorgulayışa itti. Ha aileden de aman aman din aşılaması görmedim ama bu tür eşitsizlikleri sorgulamam, ilahi adalet denilen şeyin bir tür kılıfmışçasına şükürcülüğe hizmet ettiğini düşünmem beni bu muğlaklığa itti.
0
lüzumsuz adam
(31.07.17)
Müslüman ve dini bütün? bir ailede yetiştim. yazları camiye gönderildim, ergenliğimde yazları kuran okumayı öğrettiler. ama kimse meali konusunda bir şey söylemiyordu.

2008'de merak edip elmalılı hamdi yazır'ın tefsirini okudum, benim müslümanlık hikayem orada bitti. Allah inancımı kaybetmedim, illa adı konulacaksa deist oldum.
0
kimlanbu
(31.07.17)
Küçükken çok dindardım, anneme kapanması için baskı yapıyordum. Bu tabii ilkokul, en fazla ortaokul zamanı. Ailemde anneannem dışında dindar yoktur. Yazları anneanneme gidiyordum kalmaya, beni kuran kursuna gönderiyordu. Mahallede bir abla vardı, o ara ara çocuklarını çevresine topluyor, din temalı korkunçlu hikayeler anlatıyordu, cehennemde nasıl yanacağımızı falan. Sanırım bunların etkisiyle dindar oldum. Dindar demeyeyim de aslında, korkmaya başladım. O yüzden anneme falan baskı yapıyordum kapanması için:P

Sonra büyüyüp kendi düşüncelerim oluşmaya başlayınca, bu da lise son ve üni ilk yılı oluyor, dinle ilgili her şey saçma gelmeye başladı. Sanki birden aydınlanmaya başladım. Kuranı okudum (türkçe- diyanet vakfı çevirisi), tüm evreni yaratan ilahi güç böyle bir kitap yazmış olamaz dedim. Etkilendiğim biri veya bir olay olmadı. Kendi kendime dinsiz oldum yani. Dünya üzerindeki büyük-küçük hiçbir dine inanmıyorum. Ama bir yaratıcının olup olmadığını bilmiyorum. O yüzden sanırım agnostik düşünceye daha yatkınım. Ateizm de bir inanç şekli bana göre.
0
peggy
(31.07.17)
1-14 yaş arası almanya'da büyüyüp, sonrasında kız çocuklarının inanılmaz kısıtlandığı ve hor görüldüğü bir ortama döndük. almanya'da da kuran kursuna yollardı ailem bizi. ama türkiye'ye o küçük iç anadolu kentine döndükten sonra, kız çocuğu onu yapmaz günah, öyle oturmaz günah, abisine sarılmaz günah, okula gitmez günah diye diye çıldırttılar beni. lise 1 gibi falan oruç tutmayı, eve mahallede ki şeyh gelince başımı kapatmayı, sohbet toplantılarına gitmek için zorlanmayı falan reddetmeye başladım. mahalle muhtarının evinde sabahlara kadar zikir çekildiği bir ortamdan bahsediyorum, senelerde 90 ların başı, refah partisi ev toplantıları falan almış başını gidiyor. kendi öz ablamda bir tarikata girmiş, onunda yöneldirmesiyle, okulumun kapısına falan çarşaflı kadınlar geliyor beni ikna edip doğru yola sokmak için. çok kuvvetli çatışmalar yaşadım ve hatta şiddet gördüm, evden kaçtım üni okuyabilmek için. kişisel gelişimimde önce feminist oldum ben, sonra deist. benim çıkış noktam din ve kadın ilişkisi idi, sadece islamiyetten bahsetmiyorum bu arada.

birden fazla meal okudum, inceledim, notlar aldım, araştırdım derken üniversite hazırlık sınıfının ortalarında din kavramına hiç bir şekilde inanmadığımdan emindim. hala ara ara bu konularda ki yayınları, araştırmaları, belgeselleri falan takip ederim.

şu anda din konusunda inananlara karşı bir saygısızlık etmiyorum, bana saygısızlık edildiğini hissettiğimde tepkimi koyup restimi çekiyorum o kadar. ama bir fikir tartışması olduğunda, karşımdakiler neden inandıklarını, benim neden inanmadığımı anlatabildiğim kadar sağlam bir argümanla anlatamıyorlar ve sohbet mutlak bir sessizlikle bitiyor.

tarikatta olan ablam 80 yaşındaki annemle hiç bir şekilde ilgilenmiyor, telefonlarını açmıyor, yıllardır görüşmüyor. ama ben, hacı annemin orospu olacağından emin olduğu dinsiz kadın, 17 yıldır anneme bakıyorum, her türlü sorunu ile ilgileniyorum, maddi manevi elimden geleni yapıyorum. vicdan sahibi olmak, iyi bir insan olma gayretiyle yaşamak, bütünsel alandan bakabilmek, hümanist olmak gibi yaklaşımların din ile hiç bir ilgisi yok. din eşittir erdemli insan düşüncesine kesinlikle katılmıyorum.
0
Phoebe
(31.07.17)
internetin büyük etkisi oldu. belki üyeleri vardır burada, eskiden ütopyam diye bir forum vardı, hala duruyor mu bilmiyorum. ben o zamanlar 12-13 yaşındayım. atatürk'ün deccal olduğunu söyleyen, el kaide militanından hallice efsanevi bir elemanım. o forumda beni ciddiye alıp da benimle iletişim kuran insanlara cidden çok şey borçluyum. oradan tanıştığım kişiler olmasa belki şu an ışid'e katılmış olurdum jsfhsjk.

benim ailem dindar ama laf olsun diye söylemiyorum gerçekten çok ılımlı insanlar, özellikle annem. bizim evimizde atatürk de dahil kimseye karşı öyle nefret dolu bir konuşma ya da fikir gelişmedi. ben tamamen kendi ergenliğim ve manyaklığım yüzünden aşırıya kaçmıştım.

sonra beni bir aile büyüğümüzün isteği ve desteğiyle "kamp"a gönderdiler üst üste üç sene boyunca. abiler ortamı işte ama fetöcülerin değil, nurcuların. ortam şahaneydı, öyle apartmanda falan değil koskocaman havuzlu, futbol sahalı tesiste takılıyorduk. iki hafta sürüyordu bi kamp. bizim paramız yoktu, aile büyüğü göndermek isteyince ben hiç istemediğim halde (çekingendim ondan istemiyodum, yoksa din iman konusunda dünya markasıydım) ona diş geçiremeyecekleri için mecbur "git oğlum" dediler, gittim.

orada her şey güzeldi. bize iyi davranıyolardı, çokça eğleniyoduk falan, o açıdan hiçbi sıkıntı yok. yani tacizdir, itliktir serseriliktir ben kendim hiç öyle bi şeyle karşılaşmadım. gelgelelim, ilk defa o kadar kalabalık ve "dinli" bir ortama girmiştim ve zamanla soğudum. anlattıkları şeyler olsun, dikte ettikleri yaşam tarzı olsun, din-iman-milliyet üçgeninde anlattıkları olsun pek hoşuma gitmedi. bi keresinde babam aramıştı. "ben burda biraz daha kalırsam ateist olcam baba" dediğimde çıldırmıştı, bağırıp çağırıp küfürler etmişti. daha önce hiç öyle görmemiş, duymamıştım. o olaydan sonra kayış iyice koptu. kendimi yalnız hissettim, "ben bu işlerin adamı değilim, benim yaşayacağım insanlar bu insanlar değil" düşüncesi oluşmaya başladı.

bu kamp mevzuu 12-14 yaş aralığında gerçekleşti diye hatırlıyorum, üç yaz. internette sürtmeye başlamam da yanlış hatırlamıyorsam 12 yaşıma tekabül ediyor. ütopyam'da militanlık yaptığım dönemler. orada bir sürü kuul, atayiz gençle tanışmıştım. başta birbirimizden nefret ediyoduk ama forumda göre göre, iletişim kura kura zamanla aradaki buzlar eridi ve oradan iyi arkadaşlar edindim. ben 12 yaşındaydım ama düzenli olarak benimle konuşan, bana arkadaşı gibi davranan 20-22 yaşında insanlar vardı. o zaman anlamıyosun tabii bunun ne kadar kıymetli olduğunu. ben şimdi 12 yaşında bi çocukla çok samimi olamam, düzenli olarak konuşamam sanırım, hele ki bu arkadaş islamcı militan ayarında biriyse. "amk çocuğu" deyip basarım engeli. onlar öyle yapmadı, babam bile tükmüklü tükmüklü küfrederken her türlü saçmalığımı dinleyip yanımda oldular, yardımcı oldular.

öyle öyle "dış dünya"yla iletişim kurmaya başladım işte. 14 yaşına geldiğimde dinle alakam kalmamıştı, öyle ergen ergen takılıyordum ama ateist falan da değildim. annemle babamın arası o ara pek iyi değildi, kendileri bana gerekli din eğitimini de verdikleri kanısındaydılar, haliyle üzerimdeki baskı azalmıştı - gerçi allah var (pun intended), hiçbir zaman baskıcı sayılmazdı ailem, hiçbir şeye zorlamadılar. ben onlardan görüp istiyodum.

bu arada kamptaki ikinci ve üçüncü senemde satanist olduğunu söyleyen birkaç çocukla tanışmıştım. nurcu kampında allahsız terör örgütü oluşturmuştuk bi nevi, boş vakitlerimizde birlikte takılıp din falan konuşuyoduk artist artist. ergenliğin zirvesindeydik ama gerçekten güzel muhabbetimiz vardı, kendimizce neyi yanlış bulduğumuzu anlatıyoduk birbirimize. o yaşta, öyle bi ortamda, öyle ailelerde büyümüş çocuklar olarak cidden çok büyük cesaretmiş harbiden. ya casus olsalardı? eheh.

neyse işte böyle gelişti mevzu, "öfkeli militan"dan "yontulmuş ayı"ya döndüm. 14-16 yaş aralığında sanırım dinle ilgili hiçbi şey düşünmedim. sonra tekrar bi boşluğa düştüm, dedim ulan allah'ı tamamen unuttuk, böyle yaşanmaz, benim hayata tutunabilmem için bi şey lazım. o dönemde hatırlıyorum, irem diye bi arkadaş vardı. hatta facebook'umda ekli hala haha. ateist olduğunu biliyodum. gittim ona dedim, irem nasıl dayanıyosun amk, ben allah'ın olmadığını düşündükçe delirecek gibi oluyorum. ölünce toprak olmak istemiyorum, cruise seyahatine falan çıkabilmek istiyorum. o da sağolsun aşırı kuul davranıp "deal with it" demişti sadece. o anları hiç unutmuyorum. kendimi o kadar çaresiz ve ezik hissettiğim an sayısı azdır. karşımda ateist ve gayet rahat bi insan var, bense "allah bence yok ama allah'ın olmamasını kabullenemiyorum, bana yardım et" diyen, kafası karışık bi elemanım. kendimi ona kıyasla çok küçük ve güçsüz hissetmiştim.

sonra bi sene falan cidden bayağı kafa patlatmıştım, hatta bi ara delireceğimi düşünüp ekstra üzülmeye başlamıştım. malum, "dinli" çevrelerde böyle hikayeler çok sevilir. allah'ı sorgulamaya başladıktan sonra aklını kaybeden bir sürü insan vardır. öyle olurum, herkesin efendi-zeki bildiği, sevdiği bi çocukken allah'ı sorgulamaya cüret ettiği için kafayı yiyen biri olurum diye korkuyodum.

sanırım lise 2'den itibaren tamamen geçti o mesele de. alıştım ölünce toprak olma, yeryüzünde başıboş olma fikrine. öyle yani. o günden beri de atayiz militan olup çıktım. insan manyak olunca müslümanmış dinsizmiş fark etmiyo, ruh hastası her yerde ruh hastası :((

velhasıl kelam benim hikayem potansiyel ışid militanının yontulup sosyal hayata ve dünyaya kazandırılması şeklinde gerçekleşti. verilmiş sadakam varmış. internet üzerinden türlü türlü "bullying"e maruz kalıp daha da yalnızlaşıp radikalleşebilirdim mesela, haberlerde "çok sakin bi çocuktu, kimseye zararı yoktu, 75 kişiyi niye öldürdü anlamadık :((" diye görebilirdiniz. ama anamın babamın göstermediği anlayışı elin atayizi gösterdi işte, "bak kardeşim böyle bi hayat da var" dediler, sonra kuran'ı falan da okuyunca dedim bence allah yok. öyle yani. şu an 23 yaşında ateistim, bekarım, çocuğum yok. ha "umarım tanrı vardır" diyorum içten içe çünkü sonsuza kadar değilse bile bi 500-600 sene yaşamak istiyorum açıkçası. yaratıcı olsa güzel olurdu.
0
der meister
(31.07.17)
(3)

Devlet üniversitelerindeki okutmanlık pozisyonları kadrolu mudur?

gijilti
Diyelim ki YÖK'ün verdiği bir ilan üzerine bir üniversiteye başvurdum ve kabul edildim. Emekli oluncaya kadar bir memur gibi çalışma hakkım var mı?Şu an YÖK'teki devlet üniversitesi okutmanlık ilanlarına baktığım zaman bu konuda pek bir bilgi göremedim.Sadece mesela şu bilgi var: "Kadro derecesi: 7"
Diyelim ki YÖK'ün verdiği bir ilan üzerine bir üniversiteye başvurdum ve kabul edildim. Emekli oluncaya kadar bir memur gibi çalışma hakkım var mı?

Şu an YÖK'teki devlet üniversitesi okutmanlık ilanlarına baktığım zaman bu konuda pek bir bilgi göremedim.

Sadece mesela şu bilgi var: "Kadro derecesi: 7" diyor.
0
gijilti
(30.07.17)
sozlesmeli ama suc islemessen falan yenileniyor.
0
partizan
(30.07.17)
Universitede sadece docent ve proflar daimi kadroda. Diger herkes sozlesmeli.
0
eriksatie
(31.07.17)
Alımlar sözleşmelidir ama sözleşmenin hangi maddeden yapıldığına göre değişir, o da üniversitenin politikasıdır, üniversiteden üniversiteye değişir. Sadece yüz kızartıcı suç işlediğinde ve buna benzer durumlarda atıldığın sözleşmeli kadro var, her sene sonunda yenileneni var, yazın maaş alabildiğin ya da alamadığın sözleşmeli kadrolar var. Hatta, aynı üniversitede hepsinden karışık da olabiliyor. İşyeri sorunlarından birisi de daha kadrolu gibi olanların daha kadrosuz gibi olanları küçük görmesi, bu yüzden pek dikkate almaması.
0
aychovsky
(31.07.17)
(5)

1 dolar civarina

eriksatie
aliexpress ten ne alalim?
aliexpress ten ne alalim?
0
eriksatie
(30.07.17)
o fiyatlara tanga da satılıyor, usb data kablosu da. size ne lazım?
0
icim urperiyor
(30.07.17)
ne olursa, deneyip de memnun kaldiginiz ürünleri merak ediyorum. tangaya da ihtiyacim var usb kablosuna da diyelim.
0
🌸eriksatie
(30.07.17)
o zaman 1 doların altında son aldığım ürünlere göz attım;

tp4056 korumalı devre
607zz rulman
muhtelif step down-boost modülleri
usb mini data kablosu

gibi ürünler almışım. bu ürünleri bit pazarında bile bu fiyatlara bulamayacağım için f/p olarak memnunum diyelim. tp4056'lar baya övülmüş ama operasyonel olarak deneme şansı bulamadım henüz.
0
icim urperiyor
(30.07.17)
Telefona şeffaf kılıf aldım, 10 tl çekiyordu dükkanda
0
senolll
(30.07.17)
ilacın burada: forum.donanimhaber.com
0
soft
(30.07.17)
(10)

Uyudun mu?

arockm
Uyudunuz mu?
Uyudunuz mu?
0
arockm
(30.07.17)
yok yeni geldim eve..daha uyumadım. Naber? o.O
0
qazaqwsx
(30.07.17)
Yorgunluktan geberiyorum ama uyumadım daha.

İkiye doğru sızarım herhalde.
0
chicha
(30.07.17)
yok yahu uyku ne arar. enerji harcamadım bugün. uykum gelmiyor bir türlü.
0
hemsta
(30.07.17)
Ben uyumadim
0
balpolen
(30.07.17)
Uyudum uyandım, tekrar uyumam lazım
0
reactionic
(30.07.17)
Sabaha uyurum
0
eriksatie
(30.07.17)
Yoo
0
Adramelekhh
(30.07.17)
Uyudum uyuyorum şu anda
0
catch the arrow
(30.07.17)
Evet desem inanmazsın
0
zugas
(30.07.17)
Eve yeni geldim barca real maci var abo.
0
brad pitt
(30.07.17)
(15)

Sevgili yapmayan güzel kadınlar sorusu

Bruce
Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgi
Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgilisiz kalıyor?

Bu noktada "istediği gibi birini bulamıyor" bahanesi şu açıdan değerlendirmek istiyorum. Bu kadınlar öyle güzeller ki isteyebilecekleri erkekler rüyaya yatarlar bunlarla beraber olmak için. Hadi iyimser olalım biraz, bu kadınlar istediği gibi erkek bulma yüzdesi en yüksek %5'lik dilimde diyelim.

O halde, bu kadınlar gerçekten ne istediklerini bilmiyorlar mı? Güzel olmanın getirdiği "çok yüksek isteklere sahip olmak" durumu nihayetinde var olmayan, ütopik bir erkek arayışına mı itiyor?

Ya da art niyetli düşünelim biraz, sevgili edinince etraftan gelecek güzellik poh pohları azalır diye alttan alttan düşünerek, "sevgililik düşünmüyorum" mu diyorlar.

Dikkat etmenizi istediğim nokta herhangi bir insanın neden sevgili istemeyeceğine dair 136 sebep tarzı 3 milisaniyede aklına gelebilecek şeyleri bu soru için devredışı bırakmanız. Pek tabii ki herhangi bir insan, isterse çok güzel olsun, güzelliğinden bağımsız olarak, gönül ilişkilerinde başarısız olabilir ya da kafa rahatlığı isteyebilir. Ben biraz daha genelleme yapıp cevap vermenizi rica edeceğim: normal şartlar altında her insan gönül ilişkisi yaşayacak birini bulmak ister.
0
Bruce
(29.07.17)
Bir kadın olarak cevaplıyorum. Hayatımda aşık olduğum bir adam olsun istiyorum. Herhangi bir kriterim yok. Evet hayalimde bir tip var ama öyle olmasını beklemiyorum. Hayatımda 1 kere aşık oldum. O da 3 yıl sevgilim oldu. Onun sorunları yüzünden ayrıldık. Sonra aşık olmadığım biriyle denedim ama olmadı. Bir süre sonra soğuyorum ve yaptığı her şey gözüme batıyor. Sonuç olarak aşık olmayı bekliyorum.
0
beyaztenlikiz
(29.07.17)
Beyaz atlı prenslerini bekliyorlar sanırım.

Uzun zaman sonra bir duyuruyu favladım cevapları takip :)
0
goodz
(29.07.17)
Çok metasal yaklaşmışsınız. Her şey güzel kadın güzel erkek denklemiyle bitmiyorki?
İnsanlar anlaşılmak, birlikte güzel şeyler paylaşabilmek, kendini rahat ifade edebilmek, huzur, sevgi, ilgi vs. başka şeyler de bekliyor. Karşınızdakinin sizi sadece çok sevmesi (üstelik sizi henüz tanımıyorsa sadece görünüşünüze göre karar vermiş yani görüntünüzü sevmiş olacak) çoğu zaman yetmiyor.
Bir de bunlara ek olarak bu kadınların önceliği, hayatlarına birini almak olmayabilir. Yani doğru demişsiniz kim istemez birimi ama "önceliği" olmayabilir. İş, akademi, hayat stamdartları.. derken başka şeylere odaklanmaktan, bir an önce birini bulma olayını es geçmiş olabilirler.
Bahsettiğiniz ölçütlerde, dünyalar güzeli değilim. Fakat erkek açısından şansı bol, tatlı, eğlenceli biriyim bence yine de hayatımda biri yok. Bu bana ilgi duyup reddettiğim insanları kötü, yetersiz yapmıyor. Beni de egoist hayalperest yapmıyor. Sadece kadınlar da tüm herkes gibi mutlu olmak istiyor hepsi bu.
0
jimjim
(29.07.17)
Öncelikle bkz. pussyconomics.

Dediğinizden ziyade, fazla talep varsa/ tek eşlilik benimsenmişse=> daha titiz bir seçim süreci olacaktır.

Yine güzellik seviyelerinde üstlere çıkıldıkça, kişi kendisinin "gerçekten" sevildiğinden daha emin olmak isteyebilir. Zira o kadar güzeli benim babaannem de sever. Bu sefer bu "gerçeklik" arayışı da diğerlerine nazaran daha çok zaman alır.

Bu zaman da onları endişeye sevk etmiyor, zira her türlü piyasada değerleri var, her türlü ilgi, sevgi ihtiyaçları gideriliyor. İyi bir adayı bekletebilme lüksleri de var.

Pohpohunun azalmasına şöyle ya da böyle üzülmeyen kadın görmedim. Hani deli gibi ağlamazlar tabi de, derler yani ey gidi günler. Yine de pohpohun geçerli bir kriter olduğunu zannetmiyorum. Ortalama insan ne kadar pohpoh meraklısı ise güzel insanların ortalaması da odur.

Ütopik bir erkek aradıklarını zannetmiyorum. Sonuçlar ortada çünkü.

Benim teklifim, güzeller de bildiğimiz insan, ekonomik ve psikolojik sebeplerle eş seçimlerinde daha uzun süre bekliyorlar, beklemek de onlar için sıkıntı yaratmıyor.

Bence tezimin en çığır açan noktası güzellerin de insan olduğunu tespit etmiş olmam.

İyi akşamlar.
0
Zeth
(29.07.17)
"Erkek milletinin kadınlar hakkında o kadar hiçbir şey bilmiyor olmaları ki aman yarabbi" konulu bir çalışma olmuş bu yazılanlar daha çok.

Arkadaş o kadar sığ bakıyorsunuz ki olaya "Aa bu kadınlar çok güzel, neden bu kadar güzel olmalarına rağmen sevgilileri yok??" diye çalışıyor sizin kafalar. Et pazarı mı arkadaş burası, kim daha güzelse hemen sevgili bulsun? Gerçek hayatta Tinder'ı mı yaşıyorsunuz siz?

50 bin tane nedeni olabilir; o dediğiniz güzel kadınların kariyerleri de iyiyse, bununla "deal edebilecek" erkek bulamıyor olabilirler, biraz kafaları çalışıyorsa entelektüel tatmin de arıyor olabilirler, daha önceki ilişkilerinden kaynaklı güven sorunu yaşıyor olabilirler, aşk arıyorlarsa aşık olabilecekleri bir adam karşılarına çıkmamış olabilir, sadece güzelliğinden etkilenen adamlar ile beraber olmak istemiyor olabilir, olabilir oğlu olabilir yani.
0
fengari
(29.07.17)
güzel bir kadın, güzel olduğunun farkındadır.
sevgililik olgusu, "bir sevgiliye sahip olma" durumunun artısını bir tarafa ayırırsak, sıkıntıları da beraberinde getirir; kendini anlatma derdi, karşılıklı kıskançlıklar, öz/güven sorunları, uyumsuzluklarla mücadele, geçmişten gelen yüklerle mücadele vs vs...
dolayısıyla, sorunuzda bahsi geçen bu 3 efsane kadın, "manitasızlıktan yakınma"yı, "bir manitaya sahip olma"ya yeğliyor olabilir. bilinçli ya da bilinçsiz olarak...
isteseler zaten bir sevgilileri olurdu... amaç bir sevgili edinmekse yani... bunun da farkındalar gayet.

--

bir başka alternatif ise şu olabilir:
zamanında bunu bana çok efsane güzel bir kadın söylemişti...
"güzelmişim vs... ne önemi var ki; birini sevdim, o beni sevmedi, end of story"
0
iz
(29.07.17)
cevaplardan anladığım kadarıyla bütün insanlar biriyle sevgili olmak için milyonlarca kritere sahipler. evlenmekten bahsetmiyorum yav, alt tarafı sevgili olunacak; herkes mi bu kadar seçici, bu kadar ciddi, bu kadar detaycı? birini görür beğenirsin, o da seni beğendiyse tanışırsın birlikte vakit geçirirsin ve tüm bu süreç hoşuna gidiyorsa devam edersin; sevgililik deyince aklınıza ne geliyor anlamadım. herkes mi the one'ın peşinde?

bahsettiğim kadınlar bundan bile muzdarip gibiler. standart güzellikte bir insan minimum seviyede bile olsa uyuştuğu birileriyle birlikte olmak için çaba harcamak zorundayken ve ekstra şanssız değilse gayet normal bir sevgililik hayatı yaşıyorken bu çabayı harcamak zorunda olmayanların standart insana göre nasıl oluyor da daha az sevgilisi oluyor onu soruyorum. en son yazdığım cümlede de bunu belirttim ama anlaşılmadı galiba. kriter hesabına takılmayın, genelleyin dedim; bütün insanların ilişkiye "beyaz atlı prens/prensesimi buldum" diye başladığını mı sanıyorsunuz ki...
0
🌸Bruce
(30.07.17)
@kurcalamabozarsin, dışarıda sevgilisi olan o kadar çok standart insan olduğuna göre şu çıkarımları yapabiliriz sanırım:

1-demek ki the one arayanların çoğu nispeten bahsettiğimiz güzel kadınlar. bunun kabullenmekle ilgisi olabilir mi, standart güzeller konumunu biliyor ve the one aramıyorlar diyebilir miyiz?
ya da;
2-demek ki the one arayışında standartların kriterleri daha karşılanabilir ki bulabiliyorlar. bu durumda güzel kadınların bahsettiğim ütopik arayışı mı söz konusu hale geliyor?
0
🌸Bruce
(30.07.17)
benim şahsi gözlemim erkeklerin güzelliğe o kadar bakmadıkları. yok daha neler diyeceksiniz ama öyle. erkek elde edebildiğine bakar.

iki kadın düşünelim, biri çok güzel olsun ama çok hızlı samimi olamayan biri olsun. öbürü o kadar güzel olmasın ama sevimli ve flörtöz olsun. ikincisine hemen talip çıkar çünkü erkeğin bakış açısına göre daha ulaşılabilirdir ve erkekte özgüven sorunu ve kıskançlık oluşturmaz. erkek buna hemen yanaşır, çabucak samimi olurlar ve iş tamam. hele tinder gibi dating piyasası yaratan uygulamalarla bu eğilim iyice arttı bence.

'efsane' olmamakla beraber güzel olup ilk gruba dahil olan biri olarak bunu çok kere gözlemledim o yüzden eminim. karşısındakini tanımaya vakit ayırmak isteyen birini bulana kadar bekliyorum şahsen.
0
lily briscoe
(30.07.17)
game theory senin aradigin cevap.
0
eriksatie
(30.07.17)
kucukluklerinden itibaren uzerilerinde cok fazla ilgi var; basinc olusturuyor.

ilaveten, gecerkenugradim hakli.

gorunus karsisinda insanlarin alabildigi sefil haller iclerini kaldiriyor olabilir; arzuladigin insanlar kumesiyle karsinda maymun olmayan insanlar kumesi oyle cok kesismeyebiliyor.
0
e haliyle
(30.07.17)
Öncelikle @Zeth ve @lily briscoe ile aynı düşünüyorum.
Aranan şey güzel olduğu için özellikle amacı sadece yatıp kalkmak olan ve her gördüğüne bulaşık tip erkeklerin ilgisi, beğenisi, aşkı(!) değil gerçeklik oluyor, zaten herkes beğeniyor, onun istediği bu değil. Sırf bişeyler yaşamak için, bişeyleri kaçırmak korkusuyla ilişkiye başlamaz, evlenmez, ya hep ya hiç der. Ona sadece güzel olduğu için aşık olmayan ve tutkusu cezbeden, vazgeçmeyen, onda merak uyandıran adamı seçer. ve o adam da onu en üzen olur genelde, çünkü çoğunlukla erkeğin kıskançlığı aşkının önüne geçer. O yüzden her güzel kadının ruhsal bir katili vardır üzerine hikâyeler yazılan, filmler çekilen. Şanssızdır genel itibariyle.
0
mslny
(30.07.17)
Güzel değilim ama güzel kızın yanındaki çirkin kankası olarak güzel kızların omzunda ağladığı bir kişi olarak yazayım.

Bir kısmı 'güzel olduğu kadar küstah' olmaları nedeniyle sevgilisizdi. Asla kimseyle konuşmazlardı. Birisi merhaba dese, ters ters bakardı. Arkadaş sayıları da azdı. Bir kısmı, 'Beni sadece yanındaki çanta gibi görüyor, nasıl anlayacağım beni ne için sevdiğini' der ve güvenemezdi. Bir arkadaşım 16 yaşında sinir krizi geçirerek yüzünü çizmişti mesela, çok uzun süre geçmeyecek bir façaydı. 'Hadi bakalım, şimdi benimle birlikte olacak mı' diye. Üniversiteye gidince koptuk, şu an ne yapıyor bilmiyorum.

Bir kısmına çok güzel olduğu için erkekler yanaşmaya çekinirdi 'Nasıl olsa reddeder', 'Kesin sevgilisi vardır' ya da 'Beni mi kabul edecek' gibi nedenlerle, hiç şansını denemezdi; ki çoğunluğun sevgilisiz kalma nedeni buydu. Çok güzel bir arkadaşım 'Ne olur biri teklif etsin, vallahi kabul edeceğim ama millet vitrindeki süs bebeği gibi bakıyor, geçiyor' gibi bir şey söylemişti zamanında. Kız birine yürüyünce bile tırsıyordu erkekler.

Bir tanesinin hedefi çok yüksekti, 'E bu kadar güzelim. Ali Ağaoğlu zenginliğinde, Brad Pitt yakışıklılığında olsun. Olmazsa da olmasın' diye bekledi. Sonra hakkaten buna yakın biriyle evlendi ve kocası iflas etti ve onu aldattı, çok mutsuz oldu. Şu anda güzelliğini hayatındaki en büyük laneti sayıyor. Bir tanesi ilgiyi seviyordu ve sevgilisi olursa o ilgi azalacak diye kimseyle birlikte değildi.

Herkesin kendine göre nedeni var. Bir de iki sevgili arasında olanlar var. Haliyle sevgilisinin olması için, sevgilisiz de bir dönemden geçmesi gerek. Güzel diye o ilişki ömür boyu sürmüyor.

Konu 'the one'a gelince, 'the one'a inanmayan bir kişi olarak bile şunu söyleyebilirim. Sevgili olacağım kişi evlenmek isteyeceğim ya da birlikte yaşamak isteyeceğim kişi olmayabilir, zaman ilerledikçe fikrim değişebilir ama en basitinden 'ileride ayrılırım ben bununla nasıl olsa' diyeceğim bir kişi ile, ufukta ayrılığı görebildiğim biri ile sevgili olmam ya da ayrılığın ilişkinin başında opsiyon olduğu ilişkiyi istemem. Kader, kısmet, ayrılınır, bunlar ayrı da; baştan bu şartlarla sevgili olmam. Evlilik için sevgililik kriterinden öte kriterim yok mesela. Bunu her kadın için genelleyemem, devir değişti sonuçta ama güzeli olsun, çirkini olsun; çok kadından duyduğum bir şey bu. Yani, şöyle söyleyeyim. Sevgili olmak 'Hadi, ben duvağımı hazırlıyorum' demek değil kesinlikle ama atıyorum, garsona kötü davranan biri ile sevgili olmam imkansız ya da hoşgörüsüz biri ile sevgili olmam imkansız. Ya da 'Ben sinirli bir insanım' diyen birinin insanın yanında gerilirim, sevgili olayım. İlişki içindeyken birini tanımaksa ayrı konu.
0
aychovsky
(30.07.17)
Ergenliğinden itibaren egosu sürekli şişirilen bir cinsiyetten bahsediyorsun. Normal.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
soru eksik ama cevabi da basit.

eksik, cunku erkeklerin onlarla ne siklikla birlikte olmak istedigini yazmamissin. erkekler tarafindan boyle bir talep yoksa, guzel olmalarina ragmen baska bir sorunlari vardir.

erkeklerin boyle bir talebi varsa da, daha iyi bir aday bekliyorlardir. o vasat/siradan kizlarin birlikte oldugu erkekleri yeterli bulmuyorlardir.


evin, sana gore 1milyon tl etse, onu 100.000tl verenlere mi satardin, yoksa 1milyona yakin bedel veren birilerinin gelmesini mi beklerdin?
0
scars dont fade
(01.08.17)
(21)

Bugüne kadarki ilişkilerimden çıkardığım bir ders varsa o da...?

qazaqwsx
Merhaba,İlk aşkınızdan ya da ilk deneyiminizden şu anki sevgilinize ya da şu yaşınıza (artık kaçsa) kadar ilişkilerinizden çıkardığınız, yaşadığınız ya da sonrasında öğrendiğiniz iyi ya da kötü en büyük en önemli ders/tecrübe nedir sizin için?İlerde çocuğunuza ya da genç kardeşinize ya da yakın arka
Merhaba,

İlk aşkınızdan ya da ilk deneyiminizden şu anki sevgilinize ya da şu yaşınıza (artık kaçsa) kadar ilişkilerinizden çıkardığınız, yaşadığınız ya da sonrasında öğrendiğiniz iyi ya da kötü en büyük en önemli ders/tecrübe nedir sizin için?

İlerde çocuğunuza ya da genç kardeşinize ya da yakın arkadaşınıza ne öğüt verirdiniz?

İsteyen cinsiyet belirtebilir.
0
qazaqwsx
(20.07.17)
kimse için asla kendini değiştirmeye çalışma, kişiliğinden ödün verme.
0
theseachange
(20.07.17)
Tarkan'dam geliyor "Başkası olma, kendin ol. Böyle çok daha güzelsin".
Bir de İsmail Türüt'ten geliyor, "Plan yapmayın plan"z
İkisinin özeti, akışına bırak. Güzrllikle oluyorsa oluyordur. Olmuyorsa oldurmaya çalışma. Hiç taktiğe stratejiye girme.
Emek ver, çok emek ver ama bir şeyler değişsin diye değil ve iki tarafın da kendini kaybetmesine izin verme.
0
aychovsky
(20.07.17)
O da asla ders cikardim dememek
0
Traveller
(20.07.17)
39 Yaş/ Kadın

1. Kimseyi değiştirmeye çalışma kendin de değişme. Zaten mümkün değil. Oldurmaya da çalışma. Olmuyorsa olmayacaktır bunu hemen anla. (İlişkide gelişerek yol almak başka konu)
2. Merhametli insanları seç. Hayvan seven, doğa seven, yaşlı seven, çocuk seven, insan seven vs.
3. Emeksiz asla olmaz, emek ver.
4. Seni gerçekten sevenle beraber ol. Yani ruhunu, varoluşunu, olma biçimini, her şeyini. Gözlerinden sana doğru sevgi akanı seç, gözlerini devirip beğenmez tavırlarla seni sürekli aşağı çeken sözde sevgilileri değil.
5. İlişkilerde hayat gibi. Hiçbir şey planladığın gibi gitmeyebilir. Engeller çıkabilir; para mezhep farklı şehirler vs. Gerçekten oysa her şeye rağmen asla bırakma.
6. Cinsel çekim, fiziksel çekim geçicidir. Sadece o duyguya kapılıp evlenme, 100 sevişme sonrası tüm o arzu ve şehvet azaldığında minnoş minnoş sarılıp sevgiyle uyuyabildiğin adamı/kadını seç.
7. Seni destekleyen, sana omuz veren, seni her şart altında gönlüyle taşıyan insanı seç. Eleştiren, beğenmeyen, hor gören sana sürekli negatif verip sonra da "ben senin iyiliğin için" diyenden uzak dur.
8. Cinselliği gerçekten yaşamak istiyorsan yaşa. Yaşamak zorunda olduğunu düşünerek hiçbir şey yapma. Sevgi alabilmek için, onaylanabilmek için özünden taviz verme. (Genç kızlar için özellikle)
9. Saygılı insan seç. Sana, annene babana, insanlara, topluma, kendine, her şeye saygılı olsun. Beğenmese de sevmese de.

Uzar gidermiş bu liste .
0
medre
(20.07.17)
Uzun sure yalniz kalmis olmanin algilarimla oynamasina izin vermemeliyim, saf olmamaliyim. (Bunu telkin etmeme ragmen hep dusuyorum tekrar)

Devaminin olmayacagi bir seye "belki olur" diyip baslamamaliyim, cunku olmuyor. Viyanada yasarken trde yasayan biriyle daha once tanisiklik olmadan iliskiye baslamak gibi.
0
kuehles blondes
(20.07.17)
hayatta bir an olur, yalnızlık insanın başına vurur. sağlıklı düşünmeyi bir kenara bırakıp laf olsun diye, sırf yalnızlığını gidermek için insan çok random insanlarla görüşür, çıkar, sevgili olur vs. vs.

biliyorum o an çok savunmasız ve çaresiz hissediyor insan. ama böyle laf olsun diye biriyle olmaktansa uzun süre yalnız kalıp doğru birisini beklemek en iyisi.

şey gibi bu, mesela 10 nuramaralı otobüsü beklersin, gideceğim yere 11 de götürür 12 de ama onlar çok dolaştırır. 10 numara direkt olarak istediğin yere en kısa yoldan götürür seni. sen de 11 ve 12 geçmesine rağmen "bu kadar bekledim biraz daha bekleyeyim gelir birazdan" deyip 10 numarayı beklersin ya. o durum biraz.

örnek iyi oldu mu bilmiyorum ama neyse anladınız siz bence.

alakasız edit: bu örnek nerden aklımda kalmış diye baktım. can yücel söylemiş galiba. onu da belirteyim de sonra sıkıntı olmasın.
0
ravenclaw
(20.07.17)
1. salak her zaman salaktır.
bu sadece ilişkiler için değil, hayatta herkes için geçerli.

2. "düzelir, hallederiz" diye düşünülen her ilişki patlar.

3. evlilik, "eh, evlenelim bari" diye değil, coşkulu bir istekle yapılmalı.

4. her şey döner, dolaşır ve sekse gelir.

5. deneyimlere ve tecrübeye saygı duymak, ciddiye almak lazım.

6. karşındakini asla geçmişinde yaptığı bir şey(ler) yüzünden yargılama, olduğu gibi kabul et.

7. ilişkilerde, sorunları çözmeden, üstünü kapatarak ilerleme, gün gelir o da patlar.

8. aldatmak, her zaman sevmemek anlamına gelmez.

9. sevmek de her zaman yeterli olmaz.

10. zayıf karakter, uzak durulması gereken bir şeydir.

11. ne istediğini bilmeyen insanlar tehlikelidir, seni de kendileriyle birlikte batırırlar.

12. cinsel ilişkiye girmek istemediğin bir erkekle aynı evde yalnız kalma.

13. kimseye kendini sevdirmek için uğraşma.

14. herhangi bir durumda, insanların verdikleri tepkilerin nedenleri vardır. fevri olma. en ufak durumda (hatta hiçbir durumda) kendini kurban pozisyonuna sokma.

15. kişiler ve olaylarla ilgili varsayımlarda bulunma.

16. açık ve net ol. triple ilişki yürümez.

17. herkesten önce kendini tanı ve kabullen.

18. hayatını ve ilişkilerini egosantrik kararlar üzerine kurma.

32, kadın.
0
blatta hiberna
(20.07.17)
kimseye asla çok bağlanma ve hayatının merkezi yapma. bir anda çekip giderler, baya uzunca bir süre göt gibi kalırsın ortada.
0
i drive the hearse
(20.07.17)
yüzüğü görmeden aileyle tanıştırma.
0
kayranin kedisi
(20.07.17)
kendini sev. başkasını da sev ama önce kendini sev.
0
eriksatie
(20.07.17)
beyni olan birini secebilirdim. hayatin en gereksiz kisimlarini sorun olarak gorenleri ayıklayabilirdim. herkes bana normal geliyordu oysa. kendi ayaklarinin uzerinde duran ve karar verebilen kadin ile beraber olmam gerekiyor.
0
evimin paspasi
(20.07.17)
Iki terapistin iliskisi cehennem gibi bir sey oluyor (._.). Ders bu.
0
velvetmorning
(21.07.17)
Bir insanı ilk tanıdığımda ilk bir haftada çıkan problemler her ne ise, o ilişki 1 senelik de olsa 10 senelik de, temelde o sorunlar yüzünden bitti. Bunu sonuç olarak tespit etmiş olmam, yeni bi ilişkiye bu çıkarımla yön vereceğim anlamına gelmeli belki ama gelmiyor bende. Zira her insan ve her ilişki üniktir. Umut daima var, şans vermeye devam :)
0
manuel mandalina
(21.07.17)
kararında sevmek, teist biriyle birlikte olmamak

e, 23
0
embermane
(21.07.17)
@i drive the hearse, + 1 000 000

@ trollziya'nın dediğinde de doğruluk payı var sanki. ben sözelciyim, o sayısalcıydı. uyuşmadı bir türlü kafalar. bir de akrep-ikizler...
0
runagain
(21.07.17)
- bahane uyduruyorsa kac. bir insan gercekten istiyorsa bakariz, o zaman dusunuruz filan hikaye, 6 ay sonrayi simdiden programlar.
- ilk yalanda kac. ben bakiyodum, kahve niye tasti turu yalan degil tabi ama size kendinizi suclattiracak kadar yalanini yakaladiysaniz karaktersizin onde gidenidir.
- gercekten oldugu ile disariya gosterdikleri farkli insanlarsa kac. ailesini, arkadaslarini, sosyal hayatini tamamen uc farkli hayat tarziyla yasiyorsa istedigi kadar sevsin de hatta bir ruh hastasinin enkazini toparlamakla ugrasirsiniz.
0
lallala
(21.07.17)
Bahanecilerden uzak dur. Over-investing yapma.
0
arnold schwarzeneger
(21.07.17)
35 yaşında erkeğim. bugune kadar 3'ü uzun süreli 8-10 tane ilişkim ve bir miktar da fb/ons falan oldu.

sadece kadınlarla olan ilişkilerimden değil, tüm insanlarla - aile sevgili fuckbuddy arkadaş kanka patron çalışan iş arkadaşı yoldaki şoför asker arkadaşı markette kasiyer mağazadaki müdür şirketteki ceo- girdiğim iletişimden çıkardığım çok ders var ama sen en önemlisini soruyorsun.

İlişkilere, özellikle Kadın erkek ilişkilerine dair söylenen akla mantığa uygun anlayışlı efendi temiz insan haklarına saygılı fikirlerin neredeyse tamamı yalan. Kadın erkek de eşit değil. kadın ve erkek eşitliğine en az inanlar da kadınlar. Bir de aforizma ile bitirelim: eat meat fuck meat own meat.
0
twelfth
(21.07.17)
Buradakiler dahil kimseden tavsiye almamak.
0
Apocalypse
(21.07.17)
herkes bir gün gider. bunu asla unutma . hayatının merkezine kendini koy, önce kendini sev. kendini sevmeyeni kimse sevmiyor çünkü. kimse için prensiplerinden, kişiliğinden taviz verme. bunun adı fedakarlık değil çünkü. herkesi olduğu gibi kabullen çünkü insanlar asla değişmiyor boşuna yorulma.

29yaş- kadın
0
berguzar
(21.07.17)
kimseye %100 güvenmemek gerektiğidir. En masum olan bile içinde kötülük barındırır. 25/K (Lgbt)
0
alaimisema
(25.07.17)
(6)

Anket- İzmir'de Yaşayanlar İçin

velasco
Selamlar, İzmir'de yaşıyorum ve bir dondurma firması için çalışmaktayım. Bir projemiz var. Bu projede bisiklette dondurma satmak amaçlı. Sizce, İzmir'de bisiklet kullanıp aynı zamanda dondurma satılabilecek noktalar nereler olabilir? Örneğin: Bostanlı sahil'de iyi olur vs. gibi
Selamlar, İzmir'de yaşıyorum ve bir dondurma firması için çalışmaktayım. Bir projemiz var. Bu projede bisiklette dondurma satmak amaçlı. Sizce, İzmir'de bisiklet kullanıp aynı zamanda dondurma satılabilecek noktalar nereler olabilir? Örneğin: Bostanlı sahil'de iyi olur vs. gibi
0
velasco
(20.07.17)
inciralti olur. güzelbahcede gece pazari var orasi olur. urla iskele olur. gel bu tarafa bornova kücükpark ve büyükpark civari olur. gel öteki tarafa sirinyerde forbes olur, bucada gölet olur. git öte tarafa alsancakta kordon olur.
0
eriksatie
(20.07.17)
Güzelyalı sahil olabilir.
0
fengari
(20.07.17)
Sahilevleri, foça.
0
turuncujelibondanhazzetmeyensarijelibon
(20.07.17)
karşıyaka çarşı. çarşıdan yanlış hatırlamıyosam her gün 1 milyon insan geçiyormuş diye okumuştum bir yerde, hatta daha fazla sanırım. hedef kitlesi de bence uygun.
0
veritaslibertas
(20.07.17)
Alsancak gar ve iskele önü. Karşıyaka iskele önü. Bayraklıda yeni düzenlemesi yapılan sahil kısmı. Aşık veysel rekreasyon alanı. Fuar alanı. belli gün ve satlerde.
0
Phoebe
(20.07.17)
Geçen hafta Bostanlı sahilde gördüm Algida logosu vardı. Gece 12'de ben kalktım o hala geziyordu.
0
joker06
(20.07.17)
(2)

Çeşme'de balıkçı tavsiyesi ?

evandro roncatto
Çeşme'de olup çok keselemeyecek, güzel balığı olan mekan var mı ? Rakı vs arayışımız yok. Balığımızı yiyip kalkacağız.
Çeşme'de olup çok keselemeyecek, güzel balığı olan mekan var mı ? Rakı vs arayışımız yok. Balığımızı yiyip kalkacağız.
0
evandro roncatto
(20.07.17)
eger aracınız varsa ıldır'ı tavsiye ederim. mekanlar hem daha ucuz, baliklar daha taze. ortam daha sessiz. cesme ye 15-20 km.
0
eriksatie
(20.07.17)
Ildır +1
0
sanquis
(20.07.17)
(18)

Ten rengim ne?

ceann deas
Bugün bu makyaj vs. Olaylarina baya ilgili bi arkadaş cilt alt tonu diye bir şey öğrenmiş. Geldi bilegimi cevirip damarlarima falan bakti sari alt tonlu bugday tenlisin dedi. Ben simdiye kadar kendimi hep beyaz bildim. Bugday ten yazinca baya benim esmer bildigim kadinlar çıkıyor. Ben mi yanlis bil
Bugün bu makyaj vs. Olaylarina baya ilgili bi arkadaş cilt alt tonu diye bir şey öğrenmiş. Geldi bilegimi cevirip damarlarima falan bakti sari alt tonlu bugday tenlisin dedi. Ben simdiye kadar kendimi hep beyaz bildim. Bugday ten yazinca baya benim esmer bildigim kadinlar çıkıyor. Ben mi yanlis biliyorum arkadas mi sacmaladi anlamadım kafam karisti baya. Baktigi bilegimin fotografini ekliyorum bi yardimci olursaniz sevinirim.

i.hizliresim.com
0
ceann deas
(19.07.17)
Ben buğday tenliyim bileklerimiz aynı renkte görünüyor :)
0
pastörizesüt
(19.07.17)
Bana da sarı alt tonlu gibi geldiniz .
0
cabiday
(19.07.17)
kıllarına bakarsak evet sarısın. arkadaşın dişiyse kıskanmıştır.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.07.17)
bana buğday ten nedense koyu tenlilerin koyu tenli olmaktan hoşlanmamaları nedeniyle kendilerince "politically correct" bir terim yaratma çabalarının başarılı sonucu gibi geliyor. bu bileğin buğdayla yulafla alakası yok. olsa olsa peynir olur.
0
ron dennis
(19.07.17)
@vegas oha burak özçivit buğday tenli mi adam baya kara yağız yahu.
@ceann www.google.com.tr şu kadına buğday deyip kendi bileğine beyaz mı diyosun :)
0
pastörizesüt
(19.07.17)
Cilt alt tonu sıcak-soğuk diye oluyor. Buğday-esmer olan alt ton değil, doğrudan ton.

Şimdi bilek içini koymuşsunuz, orası herkesin en beyaz olduğu yerlerden biri, bileğinin ters kısmını koysan orası da en koyu yerlerden biri ama buğday tenliye yakın duruyor resim genel olarak. Esmer değil gibi. Kumraldan koyu, esmerden açık.

Alt tona geçersek, şu test en kesinlerinden biri. (sadece bilek içi renginden belli olmuyor)

1. Bilek içindeki damarlar nasıl?
a) Yeşil ağırlıklı - turkuaza yakın mavi
b) Mavi - mor

2. Güneşte kızarır mısınız, bronzlaşır mısınız?
a) Bronzlaşırım.
b) Kızarırım.

3. Sarı veya turuncu t-shirt nasıl durur?
a) Çok yakışır, hep giyerim.
b) Soğuk renkler daha güzel durur.

4. Altın mı daha çok yakışır, gümüş mü?
a) Altın
b) Gümüş

5. Gözünüz hangi renk?
a) Kehribar, bal, açık yeşil, açık mavi, içinde altın tonu olan kahverengi
b) Kara, koyu kahverengi, griye yakın mavi, menekşe mavisi.

6. Yüzünüzü yıkadıktan sonra yüzünüzün yanına beyaz bir kağıt getirin. Yüzünüz nasıl görünüyor?
a) Çok kötü, iyice solgun göründüm.
b) İyi göründü. Beyaz beni açar.


Bir iki soru var ama hem hatırlayamadım, hem bulamadım.
Bu sorularda a çoğunlukta ise sıcak alt ton, b çoğunlukta ise soğuk alt ton, ikisi birbirine eşitse 3-3 gibi nötr alt ton. O iki soruyu da bulursam eklerim.

İngilizceniz varsa şu test iyi.
www.popsugar.com

Bir de bunlardan sadece biri olmak zorunda değil, bu bir skala. Benim için en iyisi sıcak-nötr karışımı oluyor mesela.
0
aychovsky
(19.07.17)
@ron dennis

goo.gl

Bugday ten bu oluyor sanirim ne esmer ne beyaz.
0
🌸ceann deas
(19.07.17)
Ayçoyovski ten rengi ile alt tonun doğrudan alakası olmadığını anlatmış aslında . O yüzden diğer tartışmanın bunla alakası yok.
0
cabiday
(19.07.17)
@pastörizesüt mankenler malum solaryum makyaj falan derken surekli renk değiştiriyorlar. Bir fotografta esmerken digerinde süt beyaz çıkabiliyorlar. Bu yuzden barbara palvin demeyip bugday tene örnek olabilecegini düşündüğüm bir fotografini koydum. :)
0
🌸ceann deas
(19.07.17)
yanıt: sarı alt tonlu beyaz ten.

edit: barbara palvin'e buğday tenli diyorsan sen de buğday tenlisin. bemmbeyaz değilsiniz ikiniz de ama açık ten işte uzatmaya gerek yok.
0
pinkpeony
(19.07.17)
cabiday'ın dediği doğtu. Duyuruda önce 'cilt alt tonu diye bir şey öğrenmiş' demişsin. Sonra da buğdaya falan geçilmiş. O yüzden hepsinden açıklayayım dedim.

Alt tonlardan warm'a Türkçede sıcak veya sarı alt ton deniyor, demek ki arkadaşın bakarak sıcak alt tonlu olduğunu söylemiş. Fotoğrafta da sıcağımsı duruyor.

Buğday tenli gibi görünüyorsun gerçekten. Bilek içi kumralımsı duruyor ama orası açık tenli insanlarda afyon mermerine yakın durur zaten. Esmer insanlarda bile diğer yerlerine göre açık durur ama kolunun üst resmini koysan, bu sefer de ortalamaya göre koyu bir yerini koymuş olacaksın. O yüzden çok da kolay karar veremedim.

Edit: Teninin rengi güzel, onunla ilgili kafamda bir soru/yorum yok ama rengine tam karar veremedim.
0
aychovsky
(19.07.17)
Arkadaşin hakli bence de.
0
buzbebek
(19.07.17)
yeteri kadar beyazsın. güzel ten. kahve?
0
zirrealist
(19.07.17)
Beyaz olmak gibi bir derdim yok. Beyaz olmanın diğer ten renklerine sahip olmaya bir ustunlugu olduğunu da düşünmüyorum. Soruda da açıkladığım gibi yıllarca kendimi beyaz bildigim icin google a bugday ten yazinca cikanlar karsisinda sasirip fikrinizi almak istedim o kadar.
0
🌸ceann deas
(19.07.17)
diğer kadinlarin bedeninle ilgili yorumlarını dikkate alma. büyük ihtimalle yalan yanlis ve kötü niyetli yorumlar icin kendinizi boşuna üzersin. beyaz tenlisin, kötü bir sey de degil beyaz tenli olmak.
0
eriksatie
(20.07.17)
Bence de sıcak alt tonlu duruyorsun. Damarlar yeşil. Altın takılar, sarı-turuncular, şeftaliler daha çok yakışıyorsa tamamdır. Beyaz, Buğday, Esmer demek için de bilekler beyaz ama oradan tam belli olmaz, genelin ne renk?

Ben alt ton olarak nötrüm mesela. Sıcak-Soğuk olayı Esmer-Beyaz olayından farklı.

Aychovsky +1

Ayrıca Buğday bence Fitzpatrick III demek.

en.m.wikipedia.org
0
Lim5
(20.07.17)
@Lim5 damar rengine baktigimda bi sonuca varamiyorum malesef. Isigin rengine gore mavi-yesil degisebiliyorlar. Bide diger bilegimde baya mor bir damar var ama yaninda yesil de var? Notr oldugumu da sanmiyorum dedikleri gibi sari ya da sicak alt tonluyum sanirim.

Bide aylardir karar veremedigim bir sac boyatma olayim var bunun icin ten rengi alt tonu falan da onemli sanirim. biraz da onun icin bu kadar ilgimi cekti konu ama belli ki bir yere varamayacagiz. En iyisi oldugun gibi kalmak sanirim. :)
0
🌸ceann deas
(20.07.17)
Sıcak tonluysan böyle alalım.
encrypted-tbn3.gstatic.com

Kuaförler de biliyor. Sana o renk gitmez, bak şunu yapalım derler zaten.
0
Lim5
(20.07.17)
(4)

Bayanlar bana koku onersin

eriksatie
Zara nin hangi parfumu guzel sizce?
Zara nin hangi parfumu guzel sizce?
0
eriksatie
(19.07.17)
Blue de Chanel.Dibi düser bağyanlarin:D
0
maria puder
(19.07.17)
bright rose -- narsico çakması ama çok güzel
0
kabile baskani
(19.07.17)
Zaranın pure selection parfümü muhteşem ve hafif. Bir de gold u beğeniyorum ama bayıyor bazen. Zaten sanırım hep pahalı parfümlerin çakmalarını yapıyorlar çaktırmadan çoğu güzel.
0
dontbeasarlacc
(19.07.17)
0
🌸eriksatie
(19.07.17)
(1)

Ebay alısveriş

maria puder
http://www.ebay.com/itm/Canon-EOS-EF-Lens-to-Samsung-NX-Adapter-NX5-NX10-NX20-NX200-NX1000-NX1100-CAP/221215496717Şu ürünü alsam sorunsuz gelir mi?Sadece 10 dolar. Kargo bedava diyor bir de doğru mudur?
www.ebay.com

Şu ürünü alsam sorunsuz gelir mi?Sadece 10 dolar. Kargo bedava diyor bir de doğru mudur?
0
maria puder
(19.07.17)
satıcı cindeymis. kargosunu netlestirmeden alma.

bir de aliexpress e bak, oradan daha uyguna free shipping ile gelebilir.
0
eriksatie
(19.07.17)
(2)

Akademik Araştırma Yayınlatma Mevzuları

reavelyn
Selam duyuru,Aklımda bir dil ve o dili konuşan insanlar üzerine (dilbilim ağırlıklı sosyoloji soslu bir makale olabilir yani) bir araştırma yapma fikri var. Henüz tam olarak neyi araştıracağımı bilmiyorum ama elimde geniş bir konu mevcut.Benim sorum ise daha sonrasıyla alakalı, bu araştırmayı bitird
Selam duyuru,

Aklımda bir dil ve o dili konuşan insanlar üzerine (dilbilim ağırlıklı sosyoloji soslu bir makale olabilir yani) bir araştırma yapma fikri var. Henüz tam olarak neyi araştıracağımı bilmiyorum ama elimde geniş bir konu mevcut.

Benim sorum ise daha sonrasıyla alakalı, bu araştırmayı bitirdiğimde yayınlatmak için neler yapmalıyım? Nasıl bir süreç izleniyor?

Lisans öğrencisiyim bu arada.
0
reavelyn
(19.07.17)
sociolinguistics arastirmasi yapacaksin. arastirmanin yöntemi (nicel mi nitel mi olacak), odağı ve sonucları üzerine uzun uzun okumalar yapman lazim. bir cok dergi var ama lisans ögrencisi makalesi yayinlamalari biraz zor. makaleyi yaziyorsun gönderiyorsun, onlar uzmanlara gönderip degerlendirme raporu aliyorlar, sonucuna göre yayinlaniyor, düzeltme icin gönderiliyor, ya da reddediliyor.

bol bol oku.
0
eriksatie
(19.07.17)
Bu işi yapmış bir hocanın yönlendirmeleri ile birlikte yaparsanız daha kolay olur. Yalnız bu durumda doğal olarak yazarlar kısımına o hoacanın adını da yazmanız gerekir.

Yaptığınız işi bilimsel yayın formatında hazırlamanız gerek, bunun için de dergi ya da konferans yayın örneklerine bakabilirsiniz, bu şekilde hazırladıktan sonra ilgili yere gönderiyorsunuz, olumlu bulurlarsa sizden düzeltmeniz gereken yerleri belirtip tekrar göndertiyorlar. Sonra düzeltmeleri de yapınca yayınlıyorlar.
0
gezegen olan pluton
(19.07.17)
(3)

crazy stupid love

super kahraman olsaydim baba olurdum
crazy stupid love tarzı komikli film önerilerine açığım. bu film hakikaten komik. saçma sapan film önerisi istemiyorum. kaliteli komedi pls. teşekkürler.not: geçenlerde de aynı duyuruyu açtım adamlar bana aşk filmi tavsiye ettiler. ben aşk filmi istemiyorum. komikli olsun lütfen.
crazy stupid love tarzı komikli film önerilerine açığım.
bu film hakikaten komik. saçma sapan film önerisi istemiyorum.
kaliteli komedi pls. teşekkürler.


not: geçenlerde de aynı duyuruyu açtım adamlar bana aşk filmi tavsiye ettiler. ben aşk filmi istemiyorum. komikli olsun lütfen.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(19.07.17)
Dan in real life
0
iwasbornonamountainside
(19.07.17)
50 first dates, komikli aşk filmi.
0
eriksatie
(19.07.17)
The ugly truth
0
mutekebbir
(19.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.