mezun olalı daha 4 sene bile olmadı ama çok özledim.
hem de ne.
bunda üniversite ortamına adapte olamamamın, doğru dürüst okula bile gitmememin payı büyük elbette ama sürekli okula gidip burada ortam yaptığımda da bir şeyin değişeceğini zannetmiyorum. o zamanlar anamla babam birlikteydi, kardeşlerim küçük ve sevimliydi, evimiz barkımız çok güzeldi. küçük şehirde olduğumuzdan maddi durumumuz iyi olmasa bile güzel yaşayabiliyorduk. arkadaş grubum şahaneydi. yabancı dil sınıfı olduğumuz için (az öğrenci) hocalarımızla bile sıkı fıkıydık, oturup birlikte kupon yaptığımız olurdu derste sjhfshjk. müdür yardımcısı koridorda yanaşıp "sassuolo'dan yattım beee" derdi. bunlar yaşanabilecek örnekler değil bu arada, cidden olduğu için anlattığım şeyler. sassuolo'dan yatmıştı adam harbi :(
ben ki aşırı asosyal adamım, sırf şu duyuruya cevap yazarken bile gözlerim doldu. benim gibi biri bile böyle özlüyorsa liseyi, bence herkes özlüyordur eğer çok kötü bir deneyim yaşamadıysa. yiğit özgür'ün "biz rospu çocuğuyduk!" karikatürü gibi oldu ama öyleydi be. çok seviyodum ben liseyi. o günler için her şeyimi verirdim.
hem lisede özgüvenim falan da vardı lan. ne bileyim fittim, potansiyelliydim, etrafımdaki insanlar düzgün ve zeki birisi olduğumu düşünüyodu. şimdi yemek yapmaya üşendiği için üç gün boyunca yataktan çıkmayan, açlıktan kıvranan rospu çocuğunun teki olup çıktım.
aah ah, şu seksiliğime bakar mısınız,
i.hizliresim.com 
böyle hayatlı, enerjili, mutlulu şeyleri hep lisede bıraktım. mezun olduğum günden beri yüzüm gülmedi amk. fak dis şit. neyse. ilk-ortaokulu hiç sevmezdim. lise çok güzeldi. üniversiteyi sevmiyorum. iş hayatımda mutlu olurum belki.