Avrupanin diğer ucu ama Prof Dr Cenk Evren.
Çok güvendiğim bildiğim bir doktor

Yrd Doc Emre Günbey, sayılı doktorun yaptıgı östaki balontüboplasti operasyonunu yapmıstı, yaklasımı ılgısı mukemmel bır insan, kbb sıkayetlerınde gıdecegım ılk doktor, Maltepe de muayenehanesı vardı kapanmıs galıba, Lokman Hekım hastanesınde bakıyor.

avrupa yakası
www.ahmetsirin.com

Ben de Avrupa yakasından önericem; Mehmet Erdil (ben kendisine ameliyat oldum, çok memnunum, tüm süreçte de çok iyi davranan ilgili biri) nö reklam just love.

Yani biri 35 mm çapında biri 40 mm çapında, tarz olarak benzer olsa da bilek yapına göre seçmek gerek

Abi yanlış linki koymuşum düzelttim, ikisi de 40 mm

ben ilkini beğendim

40 mm ise gentlemen ama alternatif öneri istersen citizen c7 modeli, beşgen tarih penceresi falan retro hoşuma gidiyor

ilki açık ara

bence ikisi de değil. ama bu tarz seviyorsanız ilki

bence de ilki. prx bir tık sanki piyasa işi oldu gibi bir algım var. bir de prx daha hafiftir, ben o kadar hafif saat de sevmiyorum.

tabiki gentelman

kesınlıkle gentleman.

2. benim de hedeflerimden birisi çok şık.

1 cok cok iyi

1

Bilekte farklı duruyor bu saatler ama bence gentleman

PRX yani ikinci.

Ben de ikisi de değil diyeceğim..

mandala, sayılarla boyama seti

Ben kanaviçe yapıyorum, şöyle şeyler: www.instagram.com
www.etsy.com
Bir arkadaşım tığ işi yapıyor. Bu ikisi aynı anda bir şeyler izlerken de yapılabiliyor hem :)

Lego yapıyoruz. Ara sıra kutu oyunu oynuyoruz ama çoğu oyun 4+ kişiyle daha keyifli.

Elmas puzzle diye bir şeye başladım çok güzel zaman geçiriyor.
Bir dönem ipten elbise örüyordum o da güzel zaman geçiriyor.
Kilo sorunun yoksa yeni tarifler denenebilir.

www.citywalki.com bilgisayardan aç. masaya otur su doku, bulmaca, harita falan bak.

Ya be bu aralar dediğiniz gibi tam kiş mevsimlik olduğunu düşündüğüm bir şeye merak saldım. Dollhouse maketler. Böyle cafe, ev, pastane gibi konseptler var. Bitirince işikli mişikli çok tatlı duruyorlar. Tabii öyle Barbie evi gibi çocuk işi değil de çok parçali yetişkin işi olanlar var.

bır sıcak el; evi musaıt veya mustakıl olan oynar, öneri önerıdır.

Mozaiksever olarak şuna başlıyorum ben, biraz zanaat de içerdiği için el emeği göz nuru hissini verecek diye umuyorum.
www.instagram.com

Arka sokaklar

the sopranos

yazarken bile iç çektirdi, muhteşem bi yapım. saf polisiye denemez tabi :m

mare of easttown

line of duty. efsane ötesi bişi.

@lüzumsuz adam yazmaya gerek duymadım. benim için tüm zamanların en iyisi.
@greenshadow izlemiştim.

(bkz: the streets of san francisco)
(bkz: magnum p.i.)
(bkz: moonlighting)
(bkz: banshee)

TASK, Dept Q, Cross, black rabbit, night manager. Yazılmış ama Mare of Easttown da çok iyiydi

Endeavour

Bunların paşası 24'tür.
Plase: person of interest

yazmayı unuttum debt q. izledim.

@artıküyeolmakistiyorum çiçek taksi de olur.

the rookie, netflix’te var. ciddili bi dizi değil ama beklentilerine uygun ve izle unut, gerçek hayattan uzaklaş gibi bi dizi işte.

lincoln lawyer, high potential

Luther, Bosch, Broadchurch, The Investigation

blacklist
netflix' te.

haldun seyhan ortopedi doktoru bahçelievlerde muayenehanesi ama sigorta kısmını arayıp sorun, teyzem kendise omuz yırtığından diz protezlerine kadar 4-5 ameliyat oldu memnun kaldık

Doç Çağatay Uluçay, mukemmel ınsan ıyı doktor, gıtmeden telefonda sıkayetınızı anlatın, sıgortaları da orda sorarsınız, memorıal acıbaem var sanırım

mobil app olursa 'piri guide' var bildiğim. ücretli olabilir.

Murat Belge'nin İstanbul gezi rehberi.

Önder Kaya. Bu kısının kıtapları da var ancak twitter adresınde, istanbul un az bılınen lezzet noktalarını, yıllardır aynı tadı koruyan adreslerı yazıyor, kendı deneyımlerınden yola cıkıyor, yıllardır o adresten ekmek almadan eve gıtmıyor gıbı.
x.com

yemek konusuna ne kadar girer bilmiyorum ama biraz eski de olsa murat belge istanbul gezi rehberi bence en doyurucu kaynak.

önder kaya denmiş takip ediyorum ama o adamın yemek yemeye gittiği yerleri hiç beğenmiyorum :) ama iyi geziyor o da.

Bütçeyi aşıyor biraz biliyorum ama ben olsam düz iPad 11 ya da 10. Nesil alırdım. Kullanıcı deneyimi, ikinci el değeri, uzun ömür, güvenlik, ses ve görüntü gibi birçok disiplinde en iyisi iPad.

Dostum bütçe nedir bilmiyorum ama kesinlikle önereceğim huawei matepad 11.5s... Klavye +kalem+mouse 15bin tl. incele. 8gb ram 256gb hafiza 144hrz yenileme 6aydr kullaniyorum super

@orient; i pad de olabılır, kurulumda zorluk cıkartmaz umarım, bır ınceleyeyım onu da.

@ugiii, butce max 12000 ancak, huawei matepad in adı arasıra burda gecmıstı, onda google yokmuş, kendı app galerısınden ındırmek gerekıyor, donmalar oluyor vs denmıstı, gene de bır bakayım, tskler

lenovo'ların ekipmanla gelmesi güzel de işlemcileri biraz cacık. gerçi içerik tüketimi için de üst düzey bir cihaza gerek yok ama g88 bir platform benim gözümde ölü yatırımdır, en azından g99 olsaymış daha standart olurmuş. honor pad 9'a da bir bakın.

öncelikle attığınız modeller çöp. helio g88 diye bir işelmci kalmadı. hele ki o bütçede. bütçe biraz çıkarsa benim de önerim ipad 11 a16 ya da andorid olacaksa pad 7 olur. bu ikisi de çok iyi cihazlar uzun yıllar götürür. samsung a9+ ya da honor x9 bile yarı fiyatına şu lenovolardan daha iyi iş çıkarır. ama dediğim gibi imkan varsa ipad 11 a16 ya da pad 7. bütçelerinde rakipsizler. bir android olacaksa min 6 ram 128 hafıza olmasına dikat edin. uzun ömürlülük içinse ram min 8 olmalı.

Ya cennet için düşünülmüş de yanlışlıkla, ya da promosyon olsun diye dünyaya konmuş bir çiçek.

Site bahçesinde bir tane turunç ağacı var, yolun hemen kenarında. Oradan geçen herkes bir duruyor, oyalanıyor, derin derin koklamadan ayrılmıyor.

Portakal çiçeği receli var ama Antalya da gördüm ben. Kokusu agactayken nefis ama reelde pek hafif geliyor. Adana da da yapılıyordu kesin.

Bir çok yerde var. Reçel olarak satılır. Bu arada portakaldan değil de turunçtan yapılır.

Burası artık kibir ve egodan geçilmiyor. Birbirlerine laf sokmak için pusuda bekleyen nickler var. İsimlerini yazmayacağım.

Burası miadını doldurmuş

Bence verimli değil. Duyuru tipi platformlar yeni nesli çekmiyor pek. Buranınn yaş ortalaması yüksek ve cevaplar bu açıdan biraz tutucu oluyor. Z kuşağı boş gibi olsa da enerjilerini seviyorum ben.

asla, eskiden her soruya iyi kötü cevap gelirdi, şimdi çoğu duyurumu siliyorum bekleyip cevap yok diye.
bence ise @runaway fikrinin aksine yaşlar çok küçük, olgun insan yok.

Ben verimli buluyorum.
Sorulan sorulardan da, verilen cevaplardan da çok şey öğrendim. Kendime çok şey kattım.
Sorduğum soruların hepsine de doyurucu cevaplar aldım.
Memnunum yani.
Arada bazı cevaplarda küfür, ağır argo sözler kullanılıyor olmasını irite edici buluyorum. Onun dışında sorunum yok.

ben pek verimli bulmuyorum ama bunun duyuruyla pek alakası yok, sırf cevap vermek için boş beleş cevap veren insanların sayısı artmış. öteyandan ne sözlük 10 sene önceki gibi ne de başka bir yer. genç neslin aramıza katılmasıyla kalite haliyle düşüyor.

Ben format olarak seviyorum ama hiç geliştirilmediği için işlevsiz buluyorum.
Çok sık takip ettiğim bir yer olmadı ama bi dönem gruplaşmaların döndüğünü okumuştum.
Her yerde olduğu gibi iyi insanlar da var kötü insanlar da.

onceden akiyordu, komikti simdi sidik yaristirma yeri gibi oldu bence.
ydisi sorusu var atiyorum, cevap en cok ben ydisinda yasadimi kanitlama ustune, yazarin sorusuna cevaptan daha cok.

liseden beri buradayım, bi 10-15 yıl yani. her zaman böyleydi hatta eskiden daha çok burada şikayet edilen şeyler olurdu; devamlı bi ifşa falan yapılırdı mesela, boş boş muhabbetler, kendini ispatlamalar falan. şu an daha az bence ama bi nedeni de eskisi gibi aktif kullanıcı sayısının çok olmamasından olabilir.

Yukarıdaki gerekçeler yüzünden bir süredir bakmiyordum. 1 aydır falan tekrar buralardayım. Sanki biraz daha iyi gibi geldi bana 1-2 sene öncesine kadar. Herhalde en az 15 yıldır falan buralardayım dır.

Buranın mevcut hâlinden şikayet edip gene de günlerini saatlerini burada geçiren loser tipler var ki bence bu daha vahim.

Cevaba gelirsek, verimilik şu an 8% civarında.

Hehee uzun zamandır böyle
En gıcık olan durum da milletin burada soruya cevap vermeden etik dersi vermesi
Ben mesela bir soru sormuştum emniyet şeridinden bir süre gittim arkamda da jandarma vardı ceza gelir mi diye. Bunu yazarken bilmediğim bir şehirde tali yoldan otobana çıkıp emniyet şeridinden çıkmak için fırsat bulamadığımı fark etmeden yaptığımı söylemiştim.
Gelen cevaplar şöyleydi
Beter ol
İnşallah 100 milyar yersin
Ben her gün senin gibilere küfür ediyorum
Falan filan
:)
Ve bu cevapları verenlerin çoğunun ehliyeti yok araba kullanmıyorlar ve benim gibi 30 yıllık ehliyeti olanlara cevap veriyorlar
O yüzden burası da ekşi sözlük gibi verimliligim düştüğü bir yer

En kıymetli yazarlar moderasyonca eften püften sebeplerle adete kıyıldı, küstürüldü. Moderasyonun derdi neydi anlamadık.
Ekşisözlükte reklamını yapıp buraya taze kan göndrmek lazım.

Verimlilik düşük ancak başka neresi var? Yaşı ilerleyen giremiyor. Zaten yeni kuşaklar buralara gelmez.
Açtığın başlığa cevap verilmemesi durumu çok oluyor. Nerede o eski günler muabbeti de gereksiz.

luluki+1 en iyi yazarlar kusturuldu, duyurudan sogutuldu, sacma sapan her sorunun her cevabin silindigi zamanlardan sonra enkaz halinde halen duyuru. Normalde tartisma baslatici icerikten 2 hafta bani yemistin iyi ihtimalle ya da suresiz ban. O derece g.zekali donemleri oldu bu sitenin halen daha gelip yaziyoruz, bize plaket, odul falan verilmesi lazim aslinda.

Yazdıklarınıza katılıyorum. Ya cevap yok ya da tersleme var.

@etna +1
@luluk +1

Sırf ikili kavgalar, kaos, dedikodu ve gruplaşmalardan dolayı çok verimli buluyorum.

bkz. arbre ve ruhen hastayım ben atışmaları

@arbre hepsini okudum sen haksızsın arbre!

Ciddi ve teknik konularda efektif cevaplar geliyor, yardımcı olmaya çalışan zihniyet ve iyi niyet olduğunu düşünüyorum. Yoruma açık göreceli soyut konularda ise, gereksiz bir agresiflik ters yaklasimlar var, kucul savaşları kazanmak zorunda değiliz

Sorulan soruların da büyük kısmı cevap verilebilecek nitelikte değil.

Cevap hakkı doğmaması için üzeri kapalı söyleyeceğim ancak durumunu hiç anlatmadan, şartlarından hiç bahsetmeden soru soran bir sürü kullanıcı var ve bu sorular cevaplanamaz durumda.

"Sen olsan ne yaparsın?" sorular var bolca. Sen değilim. Seni tanımıyorum. İçinde olduğun şartları bilmiyorum. Sen de durumu detaylı anlatmıyorsun. Nasıl bir cevap almayı bekliyorsun? Bu tipler de garip gerçekten.

Sağlık, ilaç, tahlil sonucu ve hukuki konularda çok fazla soru var. Soranların da cevaplayanların da kafaları ayrı güzel, başlarına dert açmak için fırsat kolluyorlar adeta.

Ben yaşım itibarıyla yapay zekaları kullanmaya hala tam alışamadım ancak iyi bir arama motoru kullanıcısı olduğumu söyleyebilirim. Yaşı muhtemelen benden çok daha küçük olmasına ve hem arama motoru hem de yapay zeka çağının içine doğan çok kullanıcı var ve bunlardan birine sorup kolayca cevap alabileceği soruları buraya soruyor. Bir şeyin fiyatını buraya soran insan var. Yahu, herhangi bir arama motoruna fiyat 2025 diye yazsan ilk sırada çıkacak zaten.

Ne emmeye ne gömmeye gelenler var. Sorduğu sorunun istediği, hayal ettiği gibi bir cevabı yok. Yok kardeşim, gerçekten yok. Sorun doğru cevabı verende değil, sorun sende. Beklentilerini iyi ayarlayamamış, konuyu iyi değerlendirememişsin. Olmayacak bir şey için olmayacak cevap istiyorsun. Yok öyle bir şey. Bu nedenle gerçekçi cevapların hiçbirini beğenmiyor, hepsine kulp takıyor.

Bir de cevabı beğenmeyenler var. Soru özetle şöyle: A mı B mi? Diyorum ki C çünkü ben de benzer bir yoldan geçtim, hem A'yı hem de B'yi denedim ve ikisinin de derde derman olmadığını gerekçeleriyle ifade ediyorum. Bu sırada mutlaka başka bir hırt gelir ve "Vatandaş A mı B diye sormuş, C diyen andavallar var" tadında bir cevap verir. A mı B mi sorusuna C yazdıysam, sizin daha gitmediğiniz yolu ben döndüğüm içindir canım kardeşim.

Çoğunluk cevap verenlere dair şikayetleri ifade etmiş, ben de soru soranlara dair şikayetleri yazayım istedim.

Hayata farklı açıdan bakan duyuru kullanıcısı var. Ancak; kibirli ve ruh hastası insanda çok. Fikrini belirtecek bir yorum yazıyorum adam gelmiş bana laf sokuyor üst perdeden. Anlayamadım dertleri nedir.

yazdıklarının altına imzamı atarım. hiç eskisi gibi değil. kişisel soru sormaktan kaçınıyorum, soracak olursam da genelde sorduğuma pişman oluyorum.

mevzu "verilen cevabı beğenmemek" değil. cidden senin de söylediğin gibi, duyuruyu okumuyorlar çoğunlukla. konudan alakasız cevap veriyorlar. yahut spesifik bir şey soruyorsun, ondan bağımsız değerlendirmede bulunuyorlar vs...

açıkçası eski samimi duyuru ortamı olsa bundan bile şikayetçi olmazdım ben. çünkü o zaman iyi niyetine güvendiğim, abi-abla bildiğim insanlar vardı. onlar mesela konuyla alakasız cevap verse bile "büyüğümdür bi bildiği vardır" diyebiliyordun ki 90'ların başında doğup internetle büyümüş nesil için bunun ne kadar tuhaf bi konsept olduğunu söylememe gerek yok sanırım. yani biz burada soru sorup cevap almanın ötesinde şu veya bu yönünü örnek alabileceğimiz insanlar da görüyoduk eskiden.

ha şimdi yok mu yine var ama çok daha az. eskisi gibi değil. eskiden duyuru'ya girdiğimde 50-60 tane arkadaşımın sürekli takıldığı kahvehaneye girmişim gibi hissederdim. şimdi 3-5 tanıdığın olduğu, diğerlerinin bıçak çekip çekmeyeceğini bilemediğim, sırf alışkanlıktan geldiğim bi ortam benim için.

abi ben burda laf arasında maddi durumum iyi değil dedim diye mesaj atıp destek çıkanlar oldu, zamanında iş için ihtiyaç duyduğum bilgisayarım bozulmuştu da bi abi gel buluşalım deyip bana laptop ödünç vermiş üstüne doğum günüm diye baklava filan ısmarlamıştı. ha ben duyuru'ya zaten "bana para verilsin, baklava ısmarlansın" motivasyonuyla girmedim hiçbi zaman ama bi dönem BU KADAR samimi bi ortamdı, olabiliyordu.

şimdi yarısı zaten troll. kalanın yarısı okuma yazması olmayan boş beleş tipler. 2-3 tane insandan fikir/akıl almak için her şeyi dökmek de takdir edersin ki eskisi kadar hoş gelmiyor kulağa. insanlar burada tanışıp evlenirdi, canı sıkkın olana moral verilirdi, ilişkisi bozuk olan ilişkisini kurtarırdı vs. gerçekten kaliteli ve samimi bi camia vardı. öyle kankito ayağı da yoktu yani çoğu insan çıkarı şusu busu için yapmıyordu bunu.

şimdi öyle bi inceliği geçtim, karşısındakinin insan olduğunu bile dikkate almadan cevap veriyorlar. ha bu konuda 35 senedir ben de eleştirilen biriyim, bana da çok kızmışlardır kırıcısın, sertsin, hayvan oğlu hayvansın diye ama allah içün kızan eden insanlar bile iyi kötü bilir ne olduğumu.

velhasıl eskiden duyuruda DOSTLUK VARDI, KARDEŞLİK VARDI. hiçbi şey yoksa saygı vardı. şimdi bomboş. sorular boş, cevaplar daha boş. yeni nesil bitmiş.

Bilmiyorum, çok kafa yormadim açıkçası. Hayatımda bir yeri var ama azaldı mı aynı mi bilmiyorum.

Ama burada denildigi gibi iki konu biraz enteresan;
Teknik sorularda cevaplar süper oluyor. Soru duygusal vs şeyler oldu mu ortalık karışıyor.

Google'da 3 saniyede cevabı çıkacak şeyler soruluyor. Bunun neden duyuruda olduğunu hala anlamadım.

Onun dışında genel olarak galiba yaş ilerledikçe sosyal medya geriliyor gibi. Misal uzun dönemdir gssozluk yazariyimdir. Orada da aynı tadim yok. Sebebi insanlar mi yoksa benim artık bunlarla ugrasamayacak olmam mi bilmiyorum. Yani bu soruyu birçok sosyal medya platformu için sorabiliriz bence.

realiteden uzak, pervasızca hayal aleminde yorumlar yazılıyor
yalan yanlış bilgiler veriliyor

luluki+1 speedy +1
her sosyal ortam gibi burada da sosyalleşme işlevi aktif oldukça duyuru canlı oluyor. ancak buradaki sosyalliği, espri yapanları, zeki yanıtlar verip inceden eleştiri yapanları vb. engelleye engelleye, asıl kullanıcıları banlaya banlaya insanları küstürdüler. ben de küskünlerden sayılırım. tabi fazla sosyallikten ortalığın karıştığı da doğrudur, yeni nicklerle sinsi sinsi izliyorlar biliyorum swh.

kendi adıma eskisi gibi bir motivasyonum yok. eskiden boş zamanımda duyurulardan yardımcı olabileceğim konu var mı diye bakardım. şimdi elimin altındaysa yardım etmek için belki cevap yazıyorum, onun dışında boş zaman aktivitesi, kafa boşaltan boş başlıklara boş yorumlar yazıyorum.

bir de şu sağdan soldan fırlayan reklamlar, bu nedir abi ya?

Tabi sabahtan kahvaltı yaptıysanız öğlen için mideyi doyurma değil sadece oylama için yanında çay ile 1,5 - 2 tane galeta deneyin.
Paketi çekmecenizde hazır olsun.
Arada onun yerine başka zaman "sadece" 1 poğaça, bazen de "sadece" fıstıklı bar vb. kombinler yapın. Bazen de içi hurmalı küçük yuvarlak tatlılardan 2 tane alırım.
Bunlar olmasa bile çoğu zaman öğle yemeği aramam.

Bir de köy işi pestil düşünebilirsiniz arada.

Amaç mideyi oyalamak olduğundan üstteki tavsiyelerin yanında gofret, çikolata diğer paketli şeylerle mevzu abur cubura dönmemeli.

Aslında diğer yorucu meslekler hariç masa başında olan için öğle yemeğinin diğer öğünler gibi zorunlu değil psikolojik olduğunu düşünüyorum.

Quark protein+ granola


Nasıl tok tuttuğuna inanamazsin

amaç mıdeyı oyalamak ve bıraz tok tutmaksa, cevap peynır. o 2 galetanın yanına 1 dılım eskı kaşar. veya olgunlastırılmıs ezıne peynırı. galeta yerıne , mıdenıze dokunmuyorsa, meyve de olabılır, guzel bır armut, buyuk bır elma, peynırle beraber yenırse, bırden ıstahı kesıyor, benım oyleydı. kuru kayısı, hurma, çiğ kuruyemıs ve bol su da efektıf olur. proteın barların ıcerıgı de aynı zaten ama sonucta ıslenmıs gıda.

Bardak noddle

Suadiye de bir salon önerebilirim, fizyoterapist ve sizin rahatsızlıklarına özel pilates yaptırıyorlar, bizzat çok faydalandigim bir yerdi.

Specialthera

Yooo cok kere tasindim boyle uygulama yok
2 aile eylul ve aralikta tasindik tasinma sonrasi verdik

Sözleşme günü minik kapora, eşyalar yüklendiği gün yarısı, eşyalar indirdiği gün yarısı ödendi.

Mesafe uzunsa yakıt parası için alabiliyorlar. Yeri yurdu belliyse verilir, telefondan anlaştığın biriyse verilmez.

Minik kapora, kalanı iş bitince. Alternatif bulabilirsem ben uzak dururdum. 6-7 defa taşınan biriyim.

gidenler olur ama artık yaza gelmediği için boşalmaz.
üstüne başka şehirlerden gelenler oluyor bayramda gezmek için.
üstüne hafta içi gezemeyen kitle geziyor.

merkezı yerler, tarıhı yarımada, kadıköy çarsı, adım atılmıyor, ulasım ucretsız oldugu ıcın uzak semtlerden ınsanlar yerlı veya göçmen, herkes merkeze doluyor, oğleye kadar bıraz sakin olur, sonrakı saatler geceye kadar hep kalabalık olur. kimisi bu kalabalıgı umursamaz o ayrı.

İlk günü sakin geçer sonraki günler ana baba günü olur trafikten hiçbir yere çıkılmaz

Okan Üniversitesi Diş Hastanesi - Tuzla.

SGK’lılar için öğrencilerin tedavinize dahil olmasını kabul ederseniz ücretsiz yapıyorlar çoğu şeyi.

Maltepe üniversitesi Hastanesi diş kliniği Dr Orkun Kavukçu, iki yıldan fazladır gidiyorum, iletişimi iyi biri, gereksiz işleri yapmıyor, eli hafif. fiyatlar ortalama denebilir. google yorumlarına bakabılırsınız

çok basit bi soket gevşemesi olabileceği gibi pcb üzerinde bir kırık-soğuk lehim de olabilir. pek sizin bulabileceğiniz bir durum değil.

Anteni kablo mu sustalı sabit mi? Anten dibinden gevşemiş olabilir, bir de vurmadan önce ısınmasını bekleyin bakalım ısınınca da düzelecek mi?

@orpheus +1 soğuk lehimse üstünden havya ile geçilmesi lazım.

John Bloor ; anteni sustalı, vıdalı sekılde radyoya saglam sekılde tutturulmus durumda kontrol ettım, calmaya basladıktan sonra, arada tekrar parazıte gecıp tekrar vurulması gerekıyor, sonraları artık gerek kalmıyor, dedıgınız gıbı ısındıktan sonra normal calıyor. tskler.

teho restoran, italyan yemekleri yapıyor.

@depresif güzel mi peki biliyorum italyan yemekleri yaptıklarını, ya da farklı bir önerin var mı?

sensus şarap evi de var gördüğüm kadarıyla benzer.

Sempre, yemeklerı guzeldı, calısanlar nazıktı, gıtmeyelı epey oluyor ancak. cuma ctesı muzık oldugu soylendı, onun dısında sakin bır atmosfer sunuyor.

Tanımamazlıktan gelmiş. Türlü türlü insan ve sebep var.

gercekten tanimamis olabilir, hafiza sorunu olabilir sonucta liseden yeni mezun olmamissinizdir diye dusunuyorum. tanimazliktan gelmis de olabilir tabii bir ihtimal ama her halukarda sizin icin ne degisecek ki? zaten aktif gorustugunuz biri degilmis.

bır ıhtımal, bu tur tanıdık dolayısıyla ıs yaptırmak, evrakını öne aldırmak ısteyenlerden yorulmus veya tamamen set cekmıs bırı olabılır,

youtu.be

Tezgah acilmasin başına diyedir :)
Deepness+1

ya 7 yıl birlikte okuduğu kişiyi unutuyorsa annesinin kim olduğunu da unutur. yalan söylüyor tabii. çok aptalca bi yalan. bi şey isteyecek olsan “kusura bakma, yapamam” demek çok zor kendisi için herhalde ki böyle basit yalan olaylarına girmiş.

Ortaokul ve liseden çoğu kişiyi yolda görsem tanımam hatta hatırlamam, hatta üniversitekilerin de bir kısmını hatırlamam. Hatırlamaması mümkün yani. Tanımamazlıktan gelmesine ne gerek var zaten. Denk geldiniz diye görüşmeye devam etmek zorunda değil neticede

tanimamazliktan gelmis evet. bircok sebebi var. sizin isinizi yapan memur olma psikolojisinden bile bu yola gitmis olabilir. ama tanimama ihtimali yok.

yazdonumu: kalabaliksa evet bana da olagan geliyor. ama 10 kisi oldugumuz, sadece 3 kiz oldugumuz yillar bile gecirdik. universite daha kalabalik bir ortam mesela..
yani o yuzden cok sasirdim ama olabiliyor demek ki hafiza garip bi sey belki de

ay benim de hafızam kötüdür ama 7 yıl okuduğun adamları da hatırlıyorsun o kadar da değil.

Ben de hatırlatmam hiç, aktif görüşmüyor isem Max 2 sene sonra gider hafızamdan.
Kendinize hangi yetkiyi verdiniz de o insanın yalancı olduğuna hükmettiniz merak ediyorum gençler?

Beş yıl beraber okuduğum ilkokul arkadaşımla bambaşka bir ortamda bir araya gelince hatırlamamıştım, hatırlamadım diye çok utanmıştım çünkü o benimle ilgili bir sürü detayı hatırlıyordu. Ama o kadar tanımadım ki eve dönüp, ilkokulda her yıl çekilen sınıf fotoğraflarını bulup kızı orada görene kadar tamamen ikna olmamıştım.
Ama hem ortaokulu hem liseyi beraber okuduğum (ki lisede sınıfımız 10 kişiydi) birkaç kişi var, onlar beynime kazınmış durumda.

Ama hatırlamaması mümkün ya, çok şaşırmam ben olsam. Ya da @deepness +1

biz de baya küçük bir sınıftık lisede (15 kişi kadar). en yakın olduğum 3-4 kişi hariç ve bir kaç tane sivri problemli tip hariç kimsenin adını hatırlamıyorum. hatırlamadığım 10 kişi varsa bunların 2-3 tanesinin de sadece yüzünü hatırlıyorum hayal meyal... ben liseden mezun olalı 10 sene oldu o yüzden olabilir bence çok normal. sen kaç yıl önce mezun oldun?

Valla başıma geldi. Lisede 4 sene aynı sınıfta olduğum kişiyle AVM'de karşılaştık. Adam bana asılıyor sandım bir de - rezillik. Adını söyleyince hatırladım da, o zaman da sevmezdim ;)
Bir de popüler olan sizseniz (ikinizin de kadın olduğunu düşünerek) size gıcık olmuş olabilir o dönemlerde. Bir de kaç sene geçti üzerinden acaba? Dış görünüşünü çok değiştiren insanlar var.

Benim aklıma şu geldi, o kadın kim bilir günde kaç tane surat görüyor. İşi gereği sürekli farklı insanlarla iletişim içinde. Bütün suratlar birbirine geçmiş olabilir yani.

Kendi açımdan konuşursam hayatımda leyla leyla takıldığım için kimseyi hatırlamıyorum. Ben hatırlanmayınca da gücenmiyorum çünkü hatırlamıyorsa hatırlamıyordur çok zorlamaya gerek yok. Bir kere bir toplantıya yetişmeye çalışırken yolda ilkokuldan tanıdığını söyleyen biri ile karşılaşmıştım. Kardeşim 15 yıl olmuş üstünden koca bir ergenlik geçmiş sal gidelim demiştim içimden.

Sen zayıflamaya mı çalışıyorsun, glutensiz beslenmeye mi?
Pilavı niye kestin ki?

Doktor gluten ve süt tüketme bir süre, belki onlardan olabilir dediği için

Elma şişkinliği alıyor denediniz mi

Aklıma geldi ama yumurtayı da düzenli yemiyorum zaten

Bulgur pilavı ve Makarnayi kast ettim

Huzursuz bağırsak sendromu olabilir. Ben de glutensiz besleniyorum buğdaya alerjim çıktığı için. Bulgur vs de yemiyorum. Benim kilom da var biraz ama şişkinliğim fena. Bana ibs teşhidi kondu. Belki buraya yönelebilirsiniz.

Rezene, dağ kekigi, nane, zencefil biberiye caylari iyi geliyor. Mümkünse poşet çay değil gerçek bitki olarak demleyin. Yemek araları vs gunde 2 fincan icebilirsiniz

Bloatedness verisine bakarsak başlangıçta 63 denektenn 33'ünde var yüksek lif tüketmeye devam edenlerin tamamında bu problem devam ediyor, lifi azaltan 16 kişiden 5'inde devam ediyor ve lif alımını sıfırlayanların tamamında ortadan kalkıyor.
www.ncbi.nlm.nih.gov

ben 2 yıldır carnivore'um sıfır carb besleniyorum haliyle lif de sıfır. şişkinlik vs. yok kesinlikle. meyvede lif oluyor sen iyi gelsin diye yersin aslında sebebidir belki... lifi sıfırlamayı dene bir süre istersen.

karahindiba çayı en güçlü ödem söktürücülerdendir. tabii sorun ödem ise.

beslenmenizdeki şişkinlik yaratan elementleri elediğimizi düşünürsek sonrasında kimyon eklenebilir yiyeceğiniz yemeğe ve rezene tohumu atılabilir ağıza yemek sonrası.

132h direkt havalimanına gidiyor. otobüs, minibüsle pendik köprüsüne geçip metro ile de gidilebilir. taksi de 100-150 arası yazar.

dolmusla pendık M4 metro ıstasyonuna kadar gidip, ordan direkt havaalanının ıcıne kadar gıdebılırsınız.

10 olmasi lazim

bir duyuruya ilk kez cevap verdigim tarihten itibaren burada oldugumu varsayarsak 2008'den beri giriyorum diyebilirim o duyurunun tarihine bakarak. ustuste hic girmedigim 2-3 ay oldu sadece.

ilk cevap verdigim duyuru (git: 25690)

ilk cevap verdiğim duyuru 2008 yılındaymış, o günden şimdiye yaklaşık 11700 giriş, düzenli olarak da neredeyse aralıksız buralardaydım.

Aşırı düzensiz olarak 7 sene.

2011 yılından beri buradayım.

29569 kere giriş sağlamışım.

10 yılı geçti. 2010 civarından beri buradayım.

2008

İlk cevabımı 14 Ocak 2007'de vermişim.

7 yıl olmuş

Ilk cevabı 2011 yılında vermişim

8-9 yıl olmuş :O

2007 mayis ilk cevabim. ilk zamanlar duzenli girmiyor olsam, 2008'den beri hemen hemen duzenli diyebilirim. ara verdigim zamanlar olmustur ama uzun degildir.

10 yıldan fazla

ilk cevabım 29.06.2011 ama sildiklerim olmuştur. yine de en fazla 2010 diyebilirim. valla baya ciddi mesai harcamışız buraya duyuru bize maaş bağlasın. :) eyt'den emekli etsin. :)

Hesabım çok eski ama iki üç aydır falan heralde düzenli giriyorum

4 yıl olmuştur.

14 olmak üzere.

10 yıldan fazla, 14-15 olabilir.

2007 galiba ilk kurulduktan 1 hafta sonra girmistim. o zamandan beri farklı nicklerle ara ara giriyorum.

15-16 yil olmus. Vays.

Ilk sordugum soruya da compumaster ve yersen cevap vermis.

8-10 vardır

10 yıl olmuş :')

2 yil olmasi lazim. 1 senedir cok takiliyorum burada

9 yıl.

10 yıl benim de

6 yıldır/düzensiz

2009 dan beri düzenlı gırıyorum.

13 yıl falan oldu. Burada yaşlandık resmen :)

12

Edit: 2020'de yasadigimizi sandigim icin 12 demisim. 14 demek.

18.02.2008, 4 ay sonra 15 yıl.

2007'den beri duzenli giriyorum, o da sanirim 7. nesil yazar alinima falan denk geliyordur. sozlugun okunmaz hale gelmeye basladigi zamanlar kacmak icin kullaniyordum, sozluk iyice batakliga donunce daha cok zaman gecirmeye basladim. .ilk soruyu 2008'de sormusum. 15 sene diyebiliriz.

11 yıl

2006 aralığında ilk cevabımı vermişim, 16 yıl...

2010'dan bu yana 12 sene, aşırı düzensiz

sözlük hesabı ile beraber 11 olmuş

yaw beni herkes tanırdı yaw.

bu fırmanın lokmasına sık sık rastlıyorum, yag cekmeyen kendıne has lezzetı olan, yag kokusu da hıc olmayan bır lokma yapıyorlar. sızın cıvara gelırler mı bır konusun ıstersenız.. diğer ortası delık mınık sımıt gıbı yapılan lokmacılar cok yag cekmıs oluyor ve bır tanesı zor yenıyor.

alacatihayirlokmasi.com

cilekes

edit: baska bilmiyom :D turkce dinlemiyorum. hatta cilekes ve murat kekilli disinda rock dinlemiyorum, onlar da arada. ama tamamlamak icin murat kekilli ve kurban derdim

mvö - şebnem ferah - teoman

aklıma ilk olarak bunlar gelir.

duman / mvö / kargo derdim galiba.

Duman söylenmez mi ya.

Duman, Mor ve Ötesi, Şebnem Ferah +1

He ben Adamlar grubunu severim. Onu da öneririm. Bence şarkıcı, grup değil, şarkı öner. Çünkü Athena'yı sevmesem de sağlam birkaç şarkısı var.

Hayko da efsanedir.

Hardal

Gece yolcuları, yüksek sadakat, gripin, gece, pera...

Malt

progresif psycedelic rock ise hardal derim gerçi yakın zaman değil ama

acil servis, malt, kurban

Yazılanlardan farklı olması açısından: Ünlü

para sorun degilse iyi bir hocayla reformer yap gec. spor yapma yatkinligi olmayan biri icin mantikli.

zumba hic yapmadim da kaybedecek bir seyin yok neticede git tabi.

Mat eskiden yapmistim, kilo sorunum yoktu, pek esnek oldum da sayılmaz belki her gün yapmak lazimdi. Reformera yen8 basladim. Bireysel hoca ile çok zevkli, sana özel hareketlere yoğunlaşıyor, 1 saat su gibi geçiyor. Bütçe sorun değilse bireysel ders. Aksi durumda 3 kişilik grup da zevkli. 4, 5 ay sürdürmeyi düşünüyorum.

Zımba denemedim ama stepping müthiş enerjik, çok zevkli

zumba güzel müzikler ve koreografiler seçen gaza getirici bir hocayla yapılıyorsa çok eğlenceli. ilk gittiğinizde eşlik etmek zor oluyor gruba ama zamanla adapte oluyorsunuz. en eğlenceli kardiyo yöntemlerinden biri.

İkisini de yaptım. Matlı pilateste iş size düşüyor. Yanlış yaptığınızda hocanın fark edip düzeltmesi zor. Özellikle yorulduğunuzda hata yapma riskiniz artar. Reformerda hoca başınızda olduğu için sizi uyarabiliyor. Kişiye özelden ziyade genel setler var,onları uyguluyorlar. Zumba hakkında genel olarak düşünmüyorum:D Arkadaşlar biraraya gelip dans ediyor gibi geliyor. Eğlencelidir de ne kadar faydalıdır,onu kestiremiyorum. Herhangi birinden başlayın,haftada en az iki kez yapın,3 ay sonra duruma göre değerlendirirsiniz.

Reformer, 3 mat dersi gucundedir der hocalar. Makinanin direnci oldugu icin daha cok calisir kaslar. Daha kisa surede sonuc alirsiniz

Ben reformer yapiyorum su aralar mesela.

3 bar sıcak su buharı atan basınçlı buharlı temizleyiciler var, geçen bim de reklamını gördüm fakir marka, belki o işe yarar diye aklıma geldi benim ama denemediğim için bilemiyorum.

www.trendyol.com

Bu işe yarıyor. A101 lerde bulabilirsin. çok inatçıysa şu saç kılı kalınlığındaki aliminyum tellerle ovmakta fayda var. Temizleyici ne kadar etkiliyse dokuyu bozmakta da o kadar etkilidir. Çok kullanmak, defalarca kullanmak, uygulayıp bekletmek ve çok çok iyi durulamamak uzun vadede fayansın parlaklığını bozup ortamın çok daha kötü görünmesine neden olur.

derzlerı yenılettıgım tesısatcı amca, "hıc bır kımyasala gerek yok, dustan sonra sadece guzel bır bulasık detarjanı ıle hafıf fırcalayıp beklet" demıstı, evet oyle yaptım işe yarıyor. (kalıtelı markaların platium gıbı bır ust segment ürünu ıle)

zaten kırlı bır derz, camasır suyu,, sıvı vim gıbı urunlerle pek agarmıyor, derzlerı çözmesı de cabası. ılk zamanlar bembeyaz olacak dıye cok ugrastıkca ters etkı yapmıstı eskıden.

sımdı yenıletınce daha ıyı korumaya basladım, cok ugrastırmıyor ustelık

Kendi ilişkimden yola çıkarak cevaplarsam iletişim hâlinde olmaktan, birlikte zaman geçirmekten keyif almak gerekiyor. Tek gecelik demişsiniz. Siz konuyu hemen cinselliğe getiren birine istediğini vermiş oluyorsunuz. O kişi de istediğini aldığı için devamı gelmiyor. Bana göre sağlıklı bir ilişkinin temelinde önce hoşlanma, duygu olmalı, ondan sonra bunlara bağlı olarak cinsellik gelişmeli. Bu şekilde bağ daha da güçlenir. Duygu olmadan yaşanılan şeyler geçici olur.

dissendium; yanlıs anlasılma olmus sanırım, tek gecelık benım ıstegım olan bır secenek degıl, ınsanların hedeflerı veya beklentıde oldukları bır secenek.

ne istediğine bağlı olarak kolay bir şey değil. benim ilişkilerim genelde uzun süreli olur. fedakarlıklar yaparım, severim, bağlanırım. 5,5 sene ve 3,5 senelik iki ilişkim oldu. 1 senelik ilişkilerim de oldu bir kaç tane. onların arasındaki dönemde sizin dediğiniz gibi bir garip, üzücü, kayıp dönemler yaşadım. o ara dönemlerin birinde sözlükten biriyle tanışmıştım, epey flört ettikten sonra sözlükten bir başkasıyla sevgili olduğunu öğrendim. bunu sorunca, kızların kafası karışık olduğunda başkalarıyla yazışabilir, normaldir demişti. ben istemem dedim, uzaklaştım. fb da ekliydi. bir kaç gün sonra amerikalı bambaşka bir adamla nişanlı olduğunu ilişki durumunu güncellediğinde öğrendim. kısa bir süre sonra da evlenip amerikaya taşındı. yani benimle tanıştığında sözlükten, benim bildiğim, en az bir sevgilisi ve bu amerikalı nişanlısı vardı. sözlükten takip ettiğim kadarıyla bunlar çocuk yaptı, 1-2 sene sonra boşandı ve geri yurda döndü. yani demek istediğim son zamanlarda, günümüzde olan bir şey değil, bu 10 sene öncesinin olayı. 20 sene öncesinde de benzerdi. çünkü, insanlar doğal olarak bencil. sağlıklı ilişkiler kurmak hiç bir zaman kolay değildi.

şimdi nişanlıyım. internetten tanıştık. ben yine o kayıp dönemde savrulup giderken onda gördüğüm ve onun bende gördüğü samimiyeti kaybetmek istemedik ve eski ilişkilerimdeki yanlışları yapmadım. ne dediğime, ne yaptığıma çok dikkat ettim. bir de hayatımın güzel, keyifli bir zamanında olduğum için, mutlu olabildik.

püf noktası, çok insan tanımak ve biraz zekayla, dikkatle, biraz doğru filtrelerle, istediğini, aradığını bulmadan emek, zaman vermemek diye düşünüyorum.

benim için, eğitim, yabancı dil ve aileye değer vermesi, samimiyet çok önemli. nişanlım türkiye ve amerikada top okullarda okumuş, amerikada yıllarca çalışmış, çok güzel yerlere gelmiş, iyi paralar kazanırken, kariyeri çok iyi giderken, hepsini bırakıp ailesiyle birlikte olabilmek için geri dönmüş ve burada sıfırdan kariyerine başlamış birisi. bir date yaptık ve ondaki samimiyeti, sevgiyle yetişmiş biri olduğunu gördüm. kimse kapmadan ben kaptım. onun isteklerini karşılayabilecek biri olmasam yanaşmazdım. ona da bana da zaman kaybı olurdu. bir çok açıdan denk bir çiftiz, dünya görüşlerimiz yakın, deal breakerlarımız yok, sevgi doluyuz, birbirimizi seviyoruz.

sonda özet geçeyim: tekrar tekrar deneyeceksin, gerekirse yüzlerce insan tanıyacaksın. senin istediğin yoksa, deal breaker bir şey varsa, hiç zaman kaybetmeyeceksin. tabii bu bir yarış değil, içinde sitem, ön yargı, kötü hislerle yaparsan, şüpheyle yaklaşırsan doğru insanı da kaçırabilirsin.

Tanışmaları gerçek hayattan yaparsan istediğine daha kolay ulaşırsın. sanalda erkek=para, kadın=beden çoğunlukla. Gerçek yaşamda imkanlar kısıtlı adım atmak ve karşılık almak en azından bir anlam ifade ediyor.

Öncelikle kendi hayatınızı oturtmuş olmalısınız ya da en kötü ihtimalle somut uzun vadeli planlarınız olmalı. Örneğin siz öğrenciyseniz ve 2-3 yıl sonra nerede olacağınız belli değilse, işsizseniz ve hayatınızda halletmeniz gereken birçok derdiniz varsa, şehir ya da ülke dışına çıkma olasılığınız bulunuyorsa ya da çalışıyorsanız dahi uzun vadede yurtdışına çıkmak gibi bir planınız varsa istediğiniz gibi bir ilişki kuramazsınız.

İnsanların çoğunun yaşadığı şey de bu. Kimse kola kolay önündeki 2-3 yıl için plan yapamıyor. Haliyle uzun süreli ilişki içine girme eğilimi de azalıyor.

Hayatları oturmuş iki insan eğer birbirlerini beğenirse bunun uzun bir ilişkiye evrilme eğilimi de artıyor.

Çok önemli başka bir şey de, "ilişki arayan" ve "lafı sekse getiriyorlar" şeklinde düşünceleri olan insanlar genellikle beğendiği biriyle tanışınca bir ilişki başlatma konusunda çok aceleci olabiliyor. Bana böyle denk geldi en azından. "Lafın sekse gelmesi" hakkında söyleyecek sözü olan insanlarla olan münasebetimde iş hep alelacele ilişkiye evrildi. Bu diğer taraf için çok itici bir durum, çünkü huyunu suyunu hiç bilmediğiniz, daha yeni yeni tanımaya başladığınız biri gelip hayatınızın geri kalanını birlikte geçirmenin iyi bir şey olacağını düşünüyor kendi kendine. Nerden baksanız olur şey değil. Siz ilişki aramamalısınız, insan aramalısınız. İlişki fikri bu insanı tanıdığınızda kendi kendine ortaya çıkmalı. Buna seks de dahil, karakter de, geri kalan her şey de... Kimse ten uyumu olmayan biriyle bir ömür geçirmek istemez. Seks insanları birine bağlayan en önemli şeylerden biri.

Yukardakilerden hiçbiri zorunlu olmadan hayat kurmak isteyen insanlar için yaygın olarak kullanılan görücü usulü bir sistem var. Kendi dinamikleri içinde gayet efektif çalışıyor. Bunu da deneyebilirsiniz, neden olmasın?

32 yaşında evli bir birey olarak bir sürü date'te bulundum. şu anki ilişkim de dahil olarak genelde bahsettiğin "düzenli" ilişkiler, düzenli ilişki arayan iki bireyin cinsellik konusunda buluştuğu ve anlaştığı anda başlıyor. bu dönemde kimse cinselliği denemediği biriyle direkt %100 commitment verecek bir ilişkiye başlamak istemiyor haklı olarak. ***bu bahsettiğim tespit bölgeden bölgeye, insan grubundan insan grubuna değişebilir***

bu biraz da şans işi ama belli bi yaştan sonra bir çok insan işin içinde cinsellik yoksa hiç başlamıyor bile, kadınlar dahil. ayrıca haftada 1 buluşma gerçek ve tatmin edici bir ilişki için de çok az. siz bir ilişki değil, arada bir görüşeceğiniz bir kanki arıyorsunuz bence.

roket adam; konu gayet açık, flörtle baslayan karsılıklı ılgı ve ıstekle, cınsellıgın de elbette olacagı duzenlı bır ılıskı kastedılıyor, "kanki" vs nıtelendırmeler konu dısı.

Hafız Mustafa var tatlıcı. Beyazıt'takine gitmiştik. İçerisi turist dolu. Alıp dışarıda yemiştik. Supangle iyiydi bayağı. 35 TL'ydi bir iki ay önce. Şimdi 40 olmuş olabilir. Tavsiye ederim. Oranın tatlılarını deneyebilirsiniz.

Yapı düşünmüyorum demişsiniz ama ben Türk islam eserleri müzesinin üst katındaki açık, oturulan alanı çok seviyorum. Limonata kahve vs alıp orda oturup kitap okurum sürekli.

süleymaniye'deki manzaralı kafelerden birinde oturup manzarayı izlemek. ağa kapısı, hüsnü ala vs

hafız mustafa, tatlıları guzel, bıraz fazla sekerlı , görece elbette. 1 ay once, 2 tatlı, 3 cay ıcın 125 tl odedık.

Day Day Pastanesinden ekler ve elmalı turta yiyin sıcak sıcak.

Day Day Pastanesi + 1

Ayrıca Sultanahmet'te Çiğdem Pastanesi.

Hamburger severseniz, Virginia Angus Burger iyidir. Google'dan bulursunuz. Yazarken yutkundum.

Büyük Postane'nin etrafında bir dolaşmak isteyebilirsiniz. Seyretmesi keyifli bir yapı.

Küçük Ayasofya'ya da bir bakabilirsiniz. Kadırga'dan Yenikapı yönünde yürümek bir parça tekinsiz gibi gelse de ilginç keşiflere yol açabilir. Öneririm.

Kapalı Çarşı'ının içinde enteresan şeylere rastlayabilirsiniz.

Nuruosmaniye Camii bir parça farklı mimarisiyle görmeye değer, etrafında şöyle bir dolaşabilirsiniz. Kapalıçarşı'dan ilgili kapısından çıkınca ulaşmak kolay.

demli doğuş çaycı birine dün de dediğim gibi doğuş export öneririm :)

çayı çok sevdiğimi bilen bir arkadaşım "bak şimdi sana çayın hasosunu içireceğim" demişti bu beta tea için, ben sevmemiştim hiç.

ha illa bunlardan bi denemek isterim derseniz de arkadaşım "kızıl dem" diyor.

kızıl dem aldım daha önce, bırak kızılı dem çıkmıyordu çayda. neyini övüyorlar anlamıyorum.

yuksek tepeler cayının hafıf aromatık bır tadı var, caykur rize turıst cayını tatlandırsın dıye, yarı yarıya karıstırıp demlendıgı zaman, guzel bır keyıf cayı oluyor. tek basına demlenırse hafıf buruk gıbı.

kızıl dem, lezzetsız, cok harman bırsey yapacaksanız karıstırıp arada kaynar gıder.

tac yaprak ben de denemedım

Hayır.

kobuzchu kiz: 2 gecıslık kullan at bıletlerden aldıgımda hes kodu ıslemı oluyor mu bılıyor musunuz ?

Pandeminin biraz daha hızlı olduğu zamanlarda kullan at bilet satışları yoktu, mecbur hes kodu bildirerek kart almanız gerekiyordur, halen daha o şekilde midir bilmiyorum...

Ben düzenli ilaç kullandığımdan sıkıntı olmuyor ama normal şartlarda kahvaltıda domates ve siyah (sütsüz) kahve çok etkiliyor. Zeytin falan o kadar değil.

mayalı ürün kullanmıyorum. ekmek yemiyorum genelde.

soğan baharat kızartma poğaça börek susamlı simit vs uzak durmak gerek.

sabah uyanır uyanmaz soğuğa yakın su içiyorum 1 bardak.

belediyenin organik tam buğday ekmeği

domates, salatalık, roka tere gıbı yesıllık, cok olgunlastırılmıs peynır, yogurt, börek, sucuk, yaglı hamur işi gıdalardan uzak duruyorum,

maydanoz bıber yenebılıyor. beyaz peynır, eskı kasar, recel, kepeklı ekmek , zeytın cesıtlerı, haslanmıs yumurta, azar azar yıyorum, yanma pek olmuyor. Yesıl cay, kekık , adacayı gıbı cayları tercıh ettım uzun zaman, arada canım ıstedıgınde sıyah cayın zararı olmadı.

Domates cok canım ıstedıgı zaman, aksam yemegının arasında yarım domates yersem dokunmuyor. ıpucu sanırım, ac karna yenmemesı.

bu detayları da hep deneme yanılma olarak buldum. yedıklerıme hep dıkkat edıyorum.

Benim de öyle oluyor. Sıkıntı edilecek bir durum değil.
Tamamen kendi tahminim bloke koyuyorlar ki silmeyelim o hes kodunu dönüş biletinde de aktif hes kodumuz olsun düşüncesi.

Otobüste trende oldu bana, bloke dediği o şirket erişebiliyor ve o tarihe kadar aktif demek herhalde. Ben tam tersi “demek ki sistem çalışıyor görebiliyorlar” gibi yorumlamıştım geçen yıl.

O başka soruları denk geldikçe cevap verenlerdenim. Şimdi senin kafanı karıştıran "bloke" kelimesi muhtemelen.

Ama oradaki mantık şu;

"Ben flypgs olarak bu koda bloke koyuyorum, sen bu kodu silersin sonra covid olursun filan senin hasta olup olmadığını göremem, o yüzden bu kodu silmeyeceksin uçuş bitene kadar, ona göre akıllı ol aslanım." demek istiyor.

Sorun yaşayıp yaşamadığımızı yazmama sebebimiz bunun sorun yaratan bir durum olmadığından yani.

Yani diğer bir deyişle "zaten bu bileti aldığın için koyuluyor o bloke"

ıncelıklı detayllı cevaplarınız ıcın tesekkur ederım, ıcım rahat bıcımde alana gıdecegım.

hevesle baktım ama üzgünüm hiç biri /:
hele doğaç hiç olmasın lütfen.
en iyisi yine çınar..

şimdiden güzel bir hayat dilerim.

aren ilginçmiş ne demek acaba ?

ben Mahire bastım oyumu.
Fakat Aren yerine Arden'e baktınız mı hiç?
Arden bana daha güzel ve anlamlı geliyor bir bakın derim.

İlla biri olacaksa Çınar ama diğerlerini sevmedim.
Mahir yine bir nebze normal ama Doğaç ve Aren nedir yahu.

Allahaşkına çınar nedir yav.. Oldu olacak çam, köknar, meşe filan koyun ismini. Benim ismim de bir zamanlar moda olmuştu. Şimdilik duruldu ortalık ama ağaç ismi çok saçma geliyor bana.

doğaç ve mahir zulüm. resmi olarak çocuğa güzel bağırabilmek için seçilmiş isimler
dooooooğğaaçç.
maaaaaaahhiirr.

en hoşlanmadığım şıkka verdim oyumu. gerçi diğer 3 tanesi de pek farklı değil ya.

Ben mahir'e bastım. Abidik gubidik isimlerle cagirilacagina en azından bilinen bir isime sahip olsun.

Yürü be Maho

Bence Mahir kazanacak :) Canım sıkılıyordu iyi oldu grafiği takip ediyorum :)

kötünün iyisi mahir +1

mahir iyidir, kahrolsun emperyalizm

Benim oyum Mahir’e ama Doğaç koymayın da ne koyarsanız koyun. O nedir öyle yav, kimin aklına geldiyse... Uzun süresir daha kötü bir isim duymamıştım.

ilerde zorluk çeksin, umrumuzda değil diyosanız doğaç ve aren koyun.

mahir'e verdim oyumu, sevdiğim bir isim :) zamanın üstünde hiç eskimez

@devilone yemedim içmedim, google'ladım:)
Aren: "Hititlerden geldiği yani Sanskritçe Güneş Tanrısının Oğulları anlamına geldiği düşünülmektedir. Her Hititliye Aren denirmiş.(Işığın Oğulları).Avesta dilinde ise soylu demektir. Farsça ise çöldeki en parlak kum tanesi anlamında kullanılmaktadır."

Anlamı hoşmuş, bence Aren koyun. Çınar da neymiş? Mezarlık ağacı çağrışımı yapıyor.

çınar yapmayın ya

daha çok globalleşen bir dünyaya gidiyoruz. çocuga isim soyisim gir diyince hem ç hem ı girmek zrunda ypamayın bu işi.

mahir mecbur. veya aren.

Ben oyumu arenden kullandım aralarında en oluru oydu.

Ekşiduyuru Çınar timi işe başlamış. Strawpoll açılırken şıklarda kesin çınar var dedim ve çıktı. Anlamıyorum mesela bana pek hoş gelmiyor ama neden bu kadar fazla talibi var?

Çınar out, Aren in diyorum.

Çınar timi deme sebebim bebe ismi önerilerinde istisnasız en az bir tane olması

dostlar, yoldaşlar, ümmeti muhammed;

ne gömmüşsünüz ulan iki dakikada :)

gördüğünüz gibi her isim her bünyede farklı hisler uyandırıyor. doğaç haricinde :) bu da zaten benim önerim olduğundan sıkıntı yok, araya sıkıştırayım dedim, bakalım ne dönecek diyerekten. neyse dersimi aldım :)

bu arada çok gömen, hepsi kötü diyen, kötünün iyisine oy verdiğini belirten arkadaşlar; güzel isim önerin de neşelenelim az :)

@agluna süpermiş

aren olsun bence de anlamı da güzel tınısı kulağa hoş ve asortik geliyor

çınar çok var 10 sene sonra her yer çınar amcalarla dolacak.

çocuklarla iletişim halinde olan bir eğitmen olarak söylüyorum. Çok farklı isimler konduğu zaman öğretmenleri hatta arkadaşları bile zorlanıyor, her yerde karşılaşılan isimler olduğunda da yine aynı şekilde karışıyor diğerleriyle.

o sebeple belki çınar konabilir ama ben hiçbirini beğenmedim açıkcası o yüzden de oy vermedim.

çınar dedim. çünkü oğlumun ismi. çocuğa doğa sevgisi vermede kolaylık oluyor. beraber site bahçesindeki çınar ağacına tırmanmak çok hoşuna gidiyor.

isim verirken "şu isimden çok var" argümanı saçma gelmişti bana. millet hala ahmet, mehmet, ali ismini koyuyor. travma mı geçiriyor bu kişiler?

turkce karakter olmasin fetisini de anlamiyorum. cok sacma.

emin olun yabancilar o isimleri dogru telaffuz edebiliyolar. fransiz birinin abuk subuk ismi sikinti olmuyor, onun ismindeki aksan sikinti olmuyor, bu mu oluyor?

neyse soyadimda turkce karakter var (ismimde de var) su ana kadar hic sikinti yasamadim, tam tersine soyadimi turkiyede ilk seferde dogru soyleyen birine denk gelmemisken burada catir catir soyluyolar ve ustune buranin kimliginde de gayet turkce karakterli hali yazili duruyor.


dogac olmasin, mahir de biraz eskidi gibi. cinar ise cok var.

aren - arden olabilir

Mahir dışında doğru düzgün bi isim göremedim. Diğer isimler bildiğin zenginlerin çocuklarına taktığı sikimsonik isimler başlığındaki isimlerden.

hiçbiri.

uğur koyun çocuğun adını.

Oyumu Mahir den yana kullandım.
Ayrıca üstte bir arkadaş Türkçe karakter kullanmamaya özen gösterin demiş. Kesinlikle çok saçma. Bunu da belirtmek istiyorum.
Allah analı babalı büyütsün.

seyler.eksisozluk.com

mahir çok güzel bir isim demeye geldim.

şahsi kanaatim insanlara taş toprak bitki isimleri ve sarp, yamaç, volkan gibi olumsuzlukları ve zorlukları çağrıştıran isimler verilmemesi.

çocuğunuzu Allah bağışlasın, güzel günlerde büyütün. ismiyle yaşasın.

Aren

en azından farklı. Mahir nedir? Dolmuşçu ismi gibi?

Mahir’e bastım oyumu. Arada çok az fark var. Yavaş yavaş kapanıyo arkadaşlar, sandıkları terk etmeyelim.

aren veya mahir. cinar dogac falan ciddi sikinti yurtdisina giderse.

bunların içinden mahir diyorum

doğaç ne yahu?
Çınar falan aman aman.

mahir ismi bir bana mı siyasi geliyor?
aren ve doğaç olmasın. oy kullanmadım, hiçbirini seçemedim.

Mecburen Mahir dedim. Sonra Aren. Tercihen hiçbiri.

Ben Mahir diyorum. Arenler diye bir hidrokarbon sınıfı var. Çocuğa yanlışlıkla bileşik adı koymayın.

Bugun dusundugum bırseydı, bır oglum olursa adını And koymak

mahir.
ne kadar güzel ve yalin.

ortalık çınardan geçilmiyor. aren de çok zorlama. dogac'a zaten değinmiyorum arkadaşlar gömmüşler yeterince. fena.

orjinal olacak zihniyeti ile komik ya da sıradan olmayın. çalıştığım hastanede (ki kucuk bir ilçedeki 4 hastaneden biri)
kasımın 5 önde doğan 6 tane doğa vardı mesela. yakalayan doğa koymuş çocuğun adını...hepsinin de yaşı yakın.

bilge
egemen
korhan
kutlu
utku
erdem
görkem
gökmen
yalçın

ilk aklima gelenler...

zara 1 veya 2 yıl garanti veriyor ürünlerine direkt gidip incelemeye gönderilmesini isteyin.

Zara tam bir overrated. Millet bir sey saniyor.

Bayan icin mango tek gecerim.

Kaban pamucuklandı diye sinir bozmaya değer mi :p bi çaresine bakarlar kesip cam bezi yapçaklar nihahaha

www.zara.com

bahsettıgınız ürün bu mu acaba? gecen gun zara magazada bırısı, bır yıl once aldıgı montun derısı kalktıgı ıcın sıkayet edıyordu, ıncelemeye gonderelım dedıler, sız de bır gosterın mutlaka.

a101 den kiwi marka filtrre kahve makinası aldım aynı bu fiyatlara. gayet memnunum. kağıt filtre ile yapınca gayet yeterli sonuç veriyor.

hiç french press’te kahve içtin mi? ben de biraz önyargılıydım ama şimdi makina kahvesinden daha çok seviyorum fench press’i. iyi ki makina almamışım. belki sen de sevebilirsin diye dedim.

ikeada 20 liraya satılan french press ile harika kahveler yapıyorum. bir artısı da makina kahvesinin hiçbir aşamasına karışamıyorsun ama french press’te sevmediğin bir şeyi değiştirerek kahveyi kendine göre özelleştirebiliyorsun.

peki peki v60 denedin mi? buna da bi bak kenarda dursun.

Mokka cezvesi al dua edersin bana

kahve makinesi pişmanlıktır. termoslu french press candır. pressten öte filtre kahve tanımıyorum.

Babam Migros’tan almıştı buna benzer bişey, 3. Kullanımda bozuldu. Metroda kampanya vardı, iki gün önce delongi filtre kahve makinasını 130 civarına aldım. Aroma özelliği var.

bütçe kısıtlıysa derin bir huni içine kağıt filtreyi koy, kahveyi süz. dripper diye 200 liraya satıyorlar.

bellı bır fıyatın altındakı fıltre kahve makınaları, kahveyı soguk tutuyor, yenı yapıldıgında bıle kaynar kaynar bır kahve ıcmek mumkun degıl, metal aksamlı guclu bır cıhaz olursa daha sıcak ve detaylı tuslarla kahveyı kendı ıstegıne gore yapmak mumkun.
french press de cok sıcak olmaz ama basıt ve hızlı bır sekılde kahveyı elde edersın.
cımbali gıbı profesyonel bır makına olmadıktan sonra evde kahve keyfı beklentısı yuksek olmamalı.
benım favorım mocca pot. bıalettı klasık. cekırdek kahve al, taze oguttur ve mıs gıbı aromayı sıcak bır sekılde ıcebılırsın.

insan kaynakları departmanı, dısardan zevklı gıbı gorunen, kapsamlı bır calısma alanı olan bır departman. Resmi yukumluluklerın organıze ve yerıne getırıldıgı özlük ıslerı departmanı oldugu gibi, karıyer planlama, işe alım ve yerlestırme, performans yönetimi, takım yonetımı ve planlama, eğitim ve sonuclarının analızı vs ik esas konuları da var. ılave olarak da sırketın buyuklugune ve organızasyon semasına gore , sorumluluk alınacak olan idari konular kararlar kısmı da belırtılebılır. Kanunı konular cok sık degısıyor ve guncellenıyor, bunların da sureklı takıp edılmesı gerekıyor. Cok temel olarak ik baslıkları bu sekılde sıralanabılır.

ihracat yapan bir firmada çalışıyorum. pazarlama bölümü her türlü yardırıyor, ik bölümü oryantasyon eğitimi ve maaş hesaplama dışında yardırdığını görmedim.

Ben şu tariften yapmıştım, güzel olmuştu. Sadece kişniş kullanmamıştım malzemelerden.

www.ardaninmutfagi.com

Not: Yalnız ilk yaptığımda kalabalık kişi yeriz diye tüm malzemeleri 3 katı şeklinde kullanmıştım, baharat oranını ayarlayamamışım, biraz fazla acımtrak olmuştu. Baharat kısmına dikkat ederseniz, olur bence.

www.kanald.com.tr
Linktekı tarıfe gore yaptım ve harıka oldu, sogan sevmedıgım ıcın koymadım, sarmısak yeterlı geldı, tavsıye ederım.

bu sezon dore, antrazit, lame, rose türü tonlar bol ışıltılı ayakkabılar var. (ben ışıltı sevmeyen bir insan olarak bunu giyip sahneye mi çıkacaz acaba tepkisi versem de her yerde bunlardan var, her rengin altına veriyorlar) bordo veya lacivert düz deri bir ayakkabı bulmanızdan çok daha yüksek olan ihtimal antrazit ışıldayan bir ayakkabı bulmanız. bir de bu tonları birbisiyle karıştırdıkları ayakkabılar var -ki bence güzel duruyorlar.

krem rengi (koyu krem değil) önü iki, üç parmak kadar açık, bilekten bağlamalı çok güzel ayakkabılar mevcut. açık mavi ile gayet yakışır.

peşin edit: bayan değilim, eski bir ayakkabıcı olarak sadece fikrimi söylüyorum. yakışacağını düşünüyorum karar sizin :)

krem veya pudra dıyecektım, soylenmış. aynı kombını kendım de yapmıstım zira.

açık krem +1
gümüş

bence ayakkabıyı patlatmaya gerek yok. ince bantlı sade bir ayakkabı çok hoş durur (şunun gibi: i.hizliresim.com ya da şu: i.hizliresim.com )

gumus +1 dugunde daha guzel olur, taki ve canta ile de tamamlarsiniz.

pudra krem ya da gümüş

Elbisenin ışıltısı sarı (dore) tonlarındaysa krem rengi, eğer gümüş tonlarındaysa lame bir ayakkabı seçebilirsiniz.

siemens reklamında irem sak ayakkabılarına bak bence tam olarak istediğin o bence
niye ama artı bir

Sampuan degistirme vaktin gelmis. Clear a gec,

valla büyük ihtimalle sizin derdinizi ketoral gibi bir medikal şampuan çözer.

organicum senin işini çözer dostum. günlük kullanım için uygun.

bu arada kaşıntı da varsa bir dermatolojiye görünsen iyi olur. konak vs. oluşumu varsa ona göre bir şampuan önerecektir.

öğrenildiğinde ufku 2 katına çıkaran şeyler başlığına biri yazmıştı bugün. kepek sorunundan kurtulmak için saçı soğuk suda şampuanla yıkamanız lazım diye. sinüzit probleminiz yoksa bir deneyin

yves rocher, kepek ıcın olan sampuanı, ılk gunden bıle etkılı, sacta kalıcı hos bır koku da bırakıyor ustelık

Bildigim kadariyla sizin durumunuzdakiler icin en iyi yontem uyku saatini ileriye sarmak. Yani saat 5 gibi yatarken ertesi gun 7 gibi sonra 11 boyle boyle aksam saatlerine kadar otelemek. Ayrica bir gun hic uyumamayı da deneyebilirsiniz.

bir gün uyumayacaksın. ertesi gün de insan gibi vaktinde yatacaksın. sorunun çözülecek. bir gün sabretmen yeterli.

15 dk rahat hissettiğin pozisyonda hiç kıpırdamadan durmayı başarabilirsen uyursun.

sıkıcı bir film açıp yüz üstü uzan, 10 dk dikkatlice takip etmeye çalış... iyi uykular

kitap yoksa internetten hikayeler falan var onları oku

uyku getıren asmr videoları var, youtube da secebılırsın, 8. dakıkada uyku gelmıs oluyor

ıhlamur, kuşburnu, rezene gibi çaylar.
doğadan isveç şurubu da güzel, normalde sevmem böyle şeyleri ama hoşuma gitti, tavsiye ederim.
www.dogadan.com.tr

yanında tuzsuz badem,kuru incir,kayısı, ceviz de tüketilirse güne iyi bir başlangıç olur.

yeşil çay içebilirsiniz, hem de içinde bir miktar kafein olduğundan ayılmanıza yardımcı olur. tebrik ederim bu arada, kızınıza şahane bir doğum günü hediyesi vermiş olacaksınız :)

ben sabah içilen o kahveye aşığım sanırım. Hatta bazen diyorum ki ben sanırım hayatımdaki bazı çok önemli kararları bu sabah kahvesini yudumlarken alacağım çünkü o hissiyat yok mu..Sigara kullanmıyorum ama o yüzden sorun yok.

Sizin yerinizde olsam @evde liyakat kalmamış ın dediği gibi yeşil çaya yönelirdim. hatta bazen ben de ikame ediyorum yeşil çay ile sabah kahvesini :)

edit: bazen içimi zor olabilir içine bir dilim limon dilimi atarsınız mis gibi olur.

Yeşil çay, beyaz çay.

Doğadan'ın seveceğiniz bitki çaylarından birini seçin. Kayısılı ve limon kabuklu zencefillisi güzel.

taze sıkılmış portakal suyu, kahve gibi enerji verir bünyeyi uyarır

Seninki yine iyiymiş, ben yüzümü dahi yıkamadan girişiyorum kahve ve sigaraya.
Yalnız bence kahveyi değilde sigarayı terk etsen daha iyi olmaz mı?

Ben sabahları ev yapimi limonat ya da mutlu süt içerim bazen de kola

kakao da olabılır, onda da epey kafein var dıye bılıyorum, sıcak suyla deneyın, begenmezsenız sıcak sut de eklersınız belkı bıraz.

cok uzuldum valla senın ıcın vucuda sabah sabah nasıl ozulmu yapıyorsun.(
neyse kı bu korkunc hata dan vazgecıyorsun.

ıhlamur veya cay dıyorum bende

www.youtube.com

en güzeli <3

www.youtube.com

nasip olmadı bi şu ortamı görmek, fakirliğin de şengen'in de allah belasını versin.

youtu.be

www.youtube.com huzunlu ve guzel.

Anna Vissi - Ime Poli Kala

www.youtube.com

Maria Iakovou - Einai Kati Deilina

www.youtube.com

Despina Vandi - Gynaikes Dynates

www.youtube.com

Mixail - Ena kerma

www.youtube.com

Onlarca var ama ilk bunlar geldi aklıma.

sourberry'de marikaki ile karşı kıyı da var bu akşam, şimdi başladı

www.sourberry.org

www.youtube.com

www.youtube.com

antalya merkezde mi?

akka alinda kaldığım en iyi oteldi.

Lara'da falcon otel

Lara tarafında Falcon a ılave olarak Fame otel, az butceyı yukseltırsenız Akra Barut Park, Konyaaltında Harrington Park tavsıye edılebılır. Kaleıcınde butık otellerde kalalım dersenız Alp paşa Konagı.

oyum uyandıktan sonradan yana

geceden duş alırsam akşama doğru saçlarım yağlanıyor.

Bünye terlemeyi seviyorsa ikisi de. Pek işi yoksa da bence yatmadan önce. Üşümemek adına.

Sabah ancak dus beni uyandiriyor, tazelenmis hissediyorum. Ustelik gece terliyorsam, terli terli disari cikmamis oluyorum.

saçlarım 1 günde 1 hafta yıkanmamışım gibi yağlanmasaydı gece yatmadan önce derdim.

Cildim ve saçlarım kurumaya meyilli ve saçlarım 3-4 günde yağlanıyor. Bir de yıkanıp çıkınca üşüyorum ve krem seansı sabah uzun turuyor. Saçım da gür ve kalın telli, iyice uzadığında kurutması yarım saatimi alıyor; o yüzden benim için gece. Kısa sürede yağlanan saçlar ve saç kurutma derdi az olanlar için sanah daha mantıklı.

sabah en güzeli ama uyku tatlı geliyor bazen işte o zaman rezillik oluyor. garanticilik için akşam alıyorum kendime güvenirsem sabaha bırakıyorum.

Kadınalrın sabah erkeklerin akşam girmesi iyidir

özellikle yaz gecelerinde ılık suyla duş alıp yatmak harika bir şey. nasıl olur da uyanınca dersiniz :D ben saçlarım sabah bozulduğunda bile tekrar kafamı küçük bi yıkama işleminden geçiriyorum. sırf gece yatmadan duş almanın güzelliğini yitirmemek için :D

sabah candır. yatağa girince gene terliyorsun ediyorsun kirlenmiş oluyorsun.

ben her sabah duş almayan insanları görünce çok şaşırıyorum.

benim için o kadar normal ve doğal bir aktivite gibi ki.

gece duş aldıktan sonra yatıp sabah duş almayanları da anlayamıyorum. çok saçma.

he bu benim subjektif görüşüm. kısaca cevap: sabah.

Gece duştan çıkıp da yeni değiştirilmiş nevresim takımına yatmak çok güzel bir his de saçlarım çabuk yağlandığı ve geceden sabaha şekli çok çabuk bozulduğu için sabah almayı tercih ederim vaktim varsa.

ikisi de berbat bence. sadece öğlenleri duş alırım.

yatmadan once!

hem kaslar gevsiyor, hem de uzun sure sabah dus alinca okula girderken paso olan biri olarak, sabah duslari pek iyi gelmiyor. dusta gecirecegin 15 20 dk. yerine az daha uyu kalk git, dusunu da aksam trastan sonra alirsin.

su hayat icin ideallik sartim sabah uyanip tuvalete gidip ardindan dusa girmek. hergun. hergun robotik bir sekilde soyle bir sey yasasam cok mutlu olurum. ama sinuzit zaman ivir zivir

özellikle yazın sabah duş mükemmel oluyor. gerçi yazın akşam da duş alıyoruz ama sabah duşu ayrı tatlı. kışın da sabah duş alıyorum gerçi, benim için ideali sabah duşu.

Gece. Çünkü duş beni uyandırmıyo tam tersi uykum geliyor. Kurumakta zorlanan saçlar ve sinuzit de çabası. Yaz ayı olsa hadi neyse de kış aylarında duş alıp çıksam hasta olurum.

Sabah olsa; ayiltir, gune temiz baslarsin
aksam olsa yataga temiz girersin, tatli uyursun, Sabah ayagin dolasmaz, daha gec kalkabilirsin, bir de yeni temizlenmis surati direct sogukla carpistirmamis olursun.

belki ideali aksam sacli basil banyo yapip Sabah saclari islatmadan 3dakikalik bir duj alip cikmak olabilir.

yazın sabah alıyorum
kışın yatmadan önce alıyorum duşumu.

Ben ikisini de yapıyorum. Akşam spor yapmıyorsan da en kötü sadece sabah.

Sabah uykum çok değerli olduğundan akşamları:p Sabah duş için uykumdan feragat edemem, 15dk da olsa.
Bir de akşam yatağa temizlenmiş paklanmış şekilde girmek daha rahat uyumamı sağlıyor, uyku öncesi sıcak su da rahatlatıyor, gevşetiyor. Sporumu da akşam yaptığım için isabet oluyor.

gece uyumadan alıp yatmayı severim. sinüzit için de duş alıp sokağa çıkmak zararlı. sabah kim uğraşacak bir de..

ben de duş almak için sabah daha erken kalkamam ama güne daha enerjik başlamayı sağladığını da inkâr edemem.

sabah güzel olur. uyurken vücüdun ölü deri döküyor minik minik pul pul. gece de kirleniyorsun. ben sabah duş alıp gün boyu fresh gezmeyi seviyorum.

naberabi + 1

ikisini de yaptığım olur ama gece girmeyi daha çok severim.
duş beni mayıştırıyor.

@aklımdaki sorular: kadınların sabah, erkeklerın aksam dusa gırmesının ıyı olmasının sebebı nedir?

ben hep gece yatmadan girerim. sabah uğraşamam valla

yatmadan önce duş benim için keyif pezevenkliğidir, huzurdur. amaç temizlenmek değildir yani, rahatlamaktır. öte yandan sabah alınan duşun/yapılan banyonun temizlik ve güne başlangıç açısından önemi vardır. ben banyoya temizlenmek amacıyla giren biri olduğum için, ihtiyaç halinde tercihimi sabahtan yana kullanırım. yani gündüz dışarı çıkacaksam, geceden duş almam. öyle şey olmaz.

gece duş almışsam keyiftendir o, pamuk gibi uyumak için falandır. yoksa geceden sabaha kadar zaten su içidne kalıyorum, saç baş desen leş. gece duş alınmaz. yani temizlenmek için alınmaz. gece keyif için duş alınır.

vay be gelmiş geçmiş en popüler sorumu sormuşum.

sabah aldım gençler. keh keh.

Sebamed'i vucut icin kullaniyorum, kolay suruluyor ama yuz karma ya da yagli ise parlama yapiyor. O anlamda la roche'un kremi daha etkili, parlama yapmiyor.

ben de yıllardır la roche kullanıyorum ama bir değiştiresim geldi.

daylong' a da iyi diyorlar keşke biri onla ilgili yorum yapsa.

yağlı ve zor sürülüyor. surata sürersen macun cekmiş gibi oluyor.

alakasız ama :
4.bp.blogspot.com

Ben kullandım bir yaz ve supermatik +1

Sevimli hayalet Casper gibi dolaşmamak için yarım saat yüzünü ovalayıp kremi yedirmen gerekiyor. Yağlı üstelik. Korumasına laf yok ama.

Garnier aldım rahatladım bu sene.

Yağlı . Bi yaz aldım sonra avene geçtim memnunum.

Sebamed'in sürümü zor diye duymuştum.
La roche çok yağlı geldiği için hamilton'a geçtim 1-2 senedir.
Ondan memnunum,görece daha az parlıyor,içinde renk de olduğu için cilt tonumu dengeliyor.
www.dermoeczanem.com

Tabaka gibi oluyor.

Douglas
Avene
Mustela

Kullanıyorum. En iyisi douglas ve mustela bunların içinden.

Daylong 50f kullandım, cıldım kuruya donuk karma. yaglı hıs bırakmıyor, cabuk emıldı gıbı. koruma kremı surunce Cıldım daha cabuk bronzlasıyor anlamıyorum bunu. epey de fıyatı vardı.

"death is always the same, but each man dies in his own way". Carson McCullers - Clocks Without Hands

"Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti."

Orhan Pamuk - Yeni Hayat

yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.

buf-e kur (kör baykuş) - sadık hidayet.

Hayatımın en mutlu anıymış,bilmiyordum.

Orhan Pamuk-Masumiyet müzesi

"mücevher takmamıstı ama gözleri vardı." Mehmet Eroğlu, Zamanın Manzarası

charles dickens - iki şehrin hikayesi

Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana –sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece "daha" sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi.

moby dick

"call me ishmael"

Hayatimin en mutlu aniymis, bilmiyordum. +1

"gregor samsa bir sabah huzursuz düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu."
(kafka - dönüşüm)

normalde "en"lerim daha fazla ama şu an daha bir güzel, anlamlı ve vurucu geliyor bana.

Freebird +1

"Ben, hasta bir adamım.
İçi öfkeyle dolu, çekilmez bir adamım ben."

Yeraltından notlar

Duru

Irmak
Yağmur
Selen
Belgin

dini bağlantısı var ama yine de yazayım.

(bkz: sidelya)

Evrim

Maya

defne. bayılıyorum.

Melisa,Selin,Irmak,Zümrüt,Berrak

Bahar
Melis
Asli
Pinar
Gizem
Ayca

deniz
defne
nergis
lale
leyla
yasemin
burcu
ferah

hepsi mis gibi :)

Suhandan
Gulsebnem
Ozenc

Melis

Nehir, Deniz, Yağmur, Defne. Bu 4 isim çok güzel bence.