Eski bir İngilizce öğretmeni olarak yazayım, durumunuzla empati kurabiliyorum. O yüzden samimi yazacağım.
Alanım öğretmenlik olmamasına rağmen hasbelkader özel bir okulda İngilizce öğretmeni olarak işe başlamıştım. Hiçbir tecrübem yok. Elimde sadece İngilizcem ve kendime güvenim vardı. Beni bir sınıfa verdiler, 6. sınıf çocuklar. Okulun en deli sınıfı. Tabii haberim yok. Benden önce 3-4 İngilizce öğretmeni kaçırmışlar.
Başlarda hiçbir şeyden haberim olmadığı için cahil cesaretiyle işi kabul edip derse girdim.
Yaptığım, sonradan çözdüğüm hataları anlatayım.
Kesinlikle kendinizi kaybedecek kadar sinirlenmeyin, bağırmayın. Öğrencileri bir şekilde yakalamanız gerekecek. Bazı öğrenciler gerçekten çok zor. Gerçek anlamda kötü niyetliler, sizi anlamayacaklar. Fakat, melek gibi harika öğrencileriniz de olacak. Sizin yaşadığınız zorluklarla empati kurup size destek bile olacaklar.
Önce olumlu ve iyi niyetli bir yaklaşım benimsemek gerekiyor bence. Sınıfa ve öğrencilere bir şeyler katacağım, bendeki bilgi ve tecrübeyi aktaracağım diye düşünmek gerek. Sadece müfredatı anlatırım, işime bakarım derseniz öğrencinin dinlemediği durumda elinizde bir şey kalmaz.
Bir duruşunuzun olması lazım. Yani, kiriko hoca çok kızmaz, ama kızınca da fena kızar. Onu o noktaya getirmeyelim demesi lazım çocukların. Burada manipülasyon yapacaksınız. Yapılan bir hatayı tespit edip kontrollü bir şekilde çok kızacaksınız, sesinizi yükseltmeden ama, ciddi bir şekilde. Sonra çocuklar onu bir eşik olarak kabul edecek. Onun üzerine çıkmaktan korkacaklar. İlk zamanlarımda çok kızınca öğrenciyi dersten çıkarıp müdürün yanına gönderiyordum. Hiçbir işe yaramıyor. Çocuk daha arsızlaşıyor, sizin bir şeye gücünüzün yetmediğini fark ediyor çocuklar.
Bende işe yarayan çözümleri söyleyeyim. Sınıf genelde bir erkek, bir de kız liderin/liderlerin etrafında şekillenir. O öğrenciler ne derse diğerleri de onu yaparlar. O lider çocuğu bulacaksınız, geniş bir zamanda yanınıza alacaksınız. Bir güzel dinleyeceksiniz, gizli arkadaş olacaksınız. Görevler vereceksiniz. Sınıfın içinde öveceksiniz, kıymetli olduğunu söyleyeceksiniz. Bir veya birkaç seans sonra o lider çocuk artık sizin askeriniz. Ne derseniz yapacak, sözünüzden çıkmayacaktır. Bu çocuğu kullanarak, görev ve sorumluluk vererek siz daha sınıfa girmeden önce dahi sınıfı kontrol ettireceksiniz. Sınıftan ses çıkarsa da teneffüste ondan hesap soracaksınız. Bir de böyle kız öğrenci bulacaksınız. Aynı şeyleri ona da yaptıracaksınız.
Her sınıfta böyle olmaz, ben en sıkıntılı sınıfta bu yöntemin işe yaradığını gördüm. Gerçi zaten ben sosyal açıdan iyi adapte olabilen biri olduğum için yaklaşık 1 ay sonra öğrenciler beni tanıyıp sevince böyle sorunlarım kalmadı. Ama benim sınırlarımın hep farkında oldular, o sınırlardan çekindiler. Çok emek verdim, teneffüste, okul sonrasında onlara değer verdiğimi hissettirdim, onlara zaman harcadım. Gerçekten de değer veriyordum zaten. Öğrenciden nefret ederseniz bu ilişkilerinize yansıyacaktır. Geçmiş olsun. Bir şekilde sevmeniz lazım. İçinizden gelmiyorsa onları sevmek, işinizi düzgün yapabilmeniz için mecburen seveceksiniz.
Bunlar olumsuz özellikler, size öğretmenliği sevdirecek o harika öğrenciler de olacak zaten. Onlara da değer verin, sevildiklerini bilsinler. Onlar zaten size sorun çıkarmayacaklardır.
Benim ilk zamanlarımda gizli gizli ellerine İngilizce sözlük alıp ben görmeden bana en zor olduğunu düşündükleri İngilizce kelimeleri soruyorlardı. Beni test ediyorlar akılları sıra. Benim alan bilgim çok iyiydi. Bunu onlara fark ettirdim. Bir yerden sonra bana saygı duymaya ve otorite kabul etmeye başladılar.
Şimdi fark ettim, siz zaten tecrübeliymişsiniz. Bunları kendiniz de fark etmişsinizdir zaten. O zaman bence sorun yok demektir. Bir diğer yöntemim de, fake it till you make it yöntemi. Bu yöntemde, kaygılı, endişeli hissetsem bile kendi kendime sınıfın kapısından girerken bu sınıfı harika yöneteceğim, harika bir ders geçireceğim deyip öyle girerdim. Zamanla bu benim karakterim oldu. Artık her yaptığım işe bu işi harika yaparım, ben mükemmelim diye başlıyorum. Sonuç çok büyük oranda olumlu oluyor. Olmuyorsa da kendime eziyet etmiyorum. Hayat bu, her şey olabilir. Her şeyi başarmak zorunda değiliz.
Tecrübenize saygı ve değer göstermekle birlikte benim çalıştığım okulda nice +10 yıl tecrübeli öğretmenlerin bu hataları yaptığını ve süreci yönetemediklerini fark ettim. O yüzden bakış açısı değişimine ihtiyacınız olabilir.
Biraz düzensiz yazdım kusura bakmayın. Eminim alan bilgisi çok iyi, müthiş bir öğretmen ve harika bir insansınız. Fakat bildiğiniz gibi öğretmenlik çok zor bir iş. Bazı yöntemler benimsemek gerekiyor.
Yazdıklarımı bir değerlendirin, size uyanı benimseyin.
Söylediklerime yorum ve değerlendirmeniz olursa onları da konuşabiliriz.
Sevgiler.
0