ben hep bos gezerım. yasal olarak olması gerekenler haricinde sadece 1 adet semsiye var. :) arac sedan.

Islak mendil, ped, yedek makyaj malzemeleri, tişört, ince hırka, iç çamaşırı koydum ben.

kamp sandalyesi, cam suyu ve normal su, lastik tamir kiti, şal veya hırka, şemsiye, yedek ayakkabı, tişört vs, varsa çadır, mat vs. aklıma gelenler.

spor ayakkabı, bir kaç tane hırka, iki sandalye ve 5 litrelik su var bende :D

eksiduyu.ru

kamp sandalyesi, çadır, mat, uyku tulumu; bunlar bir arada duruyor.


bunların dışında; bir çift yedek spor ayakkabı, yaz başından beri yedek bir tişört, cam suyu, temizlik sıvıları, şemsiye (hiç kullanmadım ama her yere geldi benle), çoğunlukla drone, telsiz için birkaç anten.

ıslak mendil, kolonya ve dezenfektan kapı gözünde veya kolçağın gözünde.

akü takviye kablosu ufak bir çanta içinde satılır.. her arabanın bagajında mutlaka olması gereken şeylerden biridir.. 2 tonluk aracınız akü bittiği anda kıpırdamaz olur.. bahsettiğim kablo yanınızdaysa başkasının arabasından 2dk takviye ile günü kurtarırsınız.. aksi halde çekici çağır usta çağır bi sürü masraf :)

5lt'lik su, 12v lastik pompasi, fener, aku takviye kablosu, cekme halatı, portatif sandalye ve masa, hırka, çakmak, şemsiye olmazsa olmazlarım.

Ayakkabı, tişört, şort, kışın hırka olur, beş litrelik su, tribişon, soda, sert plastik kullan at bardak, lastik şişirici, saç spreyi, ses bombası, sırt çantası, alevli meşale, kışın şemsiye, ilk yardım çantası.
Torpidoda deodorant, parfüm, ıslak mendil, peçete, isviçre çakısı, çanta, kalem, diş fırçası, permatik jilet, ayakkabı çekeceği, kaza tutanağı, ayakkabı sileceği, cilası, limon kolonyası, ufak sünger, naneli şeker, kibrit, çakmak, gözlük sileceği, harici batarya... ne çok şey varmış ya.
Akü şarj kablosu önemli.

meguiars detailing çantası. içinde araç için envai çeşit temizleyici malzeme. 2 adet kamp sandalyesi.

5 litre su, kamp sandalyesi, meyve kasası

(bkz: araba bagajında mutlaka olması gereken şeyler/@feel the blanks)

terlik

Kedi ve köpek maması. Aç bir hayvan görebiliriz. Her an lazım olabilir.

ağır şeyler yakıt tüketimini artırır, gereksiz şeyleri aracınızda taşımayın.

Bu kadar şeyi arabada taşısam araba çöp olur. Bu ıvır zıvırları içine koyup bagajda derli toplu tutacak işlevsel bir çanta önerebilir misiniz?

Ön cam için güneşlik, şemsiye, torba, su.

Deprem cantasi

Bagajda kalabalik sevmem, bende mutlaka iki battaniye bulunur lazim oluyor, cocuklar/hanim usuyor. Ayrica 4-5 sise su, bir de uzun yola cikmadan mutlaka ilkyardim cantasi alirim icinde hava pompasi, aku sarj kablosu falan var.

Motor gücü, şanzıman oranları, aktarım kayıpları, teker büyüklükleri. Bir çok hesabı vardır, işi bilen biri net cevap verir ama tek bir sebebi olmaz vites sayısının.

Tork, güç üretimi ve tekerlere aktarımı, yakıt tüketimi bunlar arasında tercih ve optimum nokta belirliyor.

Egea hb 1.3 mj neden 5 ileri mesela? Torku 200

2 faktor var.

1- elinde ne var?
2- amacin ne?

bu sorularin sonucuna gore dizayn edilip montajlanir.

Açılın şanzımancı geldi. Temelde aracı kullandığın her devirde bir tork degeri vardir. Bu tork tekerlerden aktarildigini düşünürsek ve arabayı sürekli yuksek torkta kullanip omrunu azaltmak istemeyecegimizi düşünürsek vites bize gerekli tıpkı bisiklet surerken vitesleri degistirdigimiz gibi. Yani temelde torku etkileyen şeyler bizim vites sayimizi degistirir. Bunlara teker, aracın agarligi, motorun gücü gibi özellikler sayilir. Peki neden bir cogu araba 5 yada 6 vites? Soyle ki yine bisiklet mantigi cok vitesli bisikletler pahalidir. Cunku her vites eklemesi maliyet olarak geri döner. O yuzden bir cogu benzinli duz vites arabalar 5 vitesdir ve torku fazla oldugu icin bazi dizel arabalar 6 viteslidir. Peki 8-9 vitesliler ne olacak. Onlar zaten genellikle mercedes, bmw vb. arabalarda oluyor. Birde yeni civicler galiba 9 vitesli onlarinda çoğu ayni ureticiden yani zf. transmissionda uretiliyor. Avrupa’da cok fazla transmisyon ureten firma yok. En buyukleri getrag, zf punch ve magna. Bunlar en buyukleri ve genelde yon veriyorlar sektore. Tabi her ureticinin kendi transmisyon departmani var ama cok farkli bir konuya doner bu konusma.

Elinde ne var mevzusu ise bence yanlis. Bende 2004 palio vardi. 6 ileriydi. Su an toyota yaris var 7 ileri. O cok dogru bir dusunce değil.

turbo dizelde, mesela 1.3 dizelde mesela 6 ileri yerine 5 ileri sunmak tamamen maliyet kaygılarıdır.

yakıt tüketimi, optimum nokta, bunlar klasik cevaplar.

ama pratikte her şey maliyet.

sağlam volan kullanmak yerine bok gibi volan kullanmak da (çift katmanlı volanların da bok gibi ve dayanıksız olanları var) maliyettir.

ben manuel araba alsam, 6 ileriden düşük olmamasını isterim. 5 ileri cidden kafa sikiyor.

yüzde yüz değil ancak çoğu durumda otizm genetik bir hastalık.

Genetik bir bozukluk tamam ama aynı aileden bir kişinin sonraki nesillerine aktarılıyor mu?

No. Genetik geçişi yok.

Orta okul biyoloji bilgisiyle evet demeniz gerek -teorik olarak- ancak aileden ne kastettiğiniz anlaşılmamış.
Örneğin kardeşiniz otizmli ve sizin çocuklarınızdaki riski soruyorsanız; oran çok düşük çünkü kardeşinizde otizm çıktığı için siz de otizmin baskın gen olarak ortaya çıkması bile çok düşük dolayısıyla çocuklarınıza gelince azalıyor. Ancak imkansız değil. Mobildeyim buraya yapıştıramadım researchgate’te bi makale var guncel.

Bu tip hastalıklar oldukça karmaşık kalıtım gösterdiği ve ek olarak çevresel etkiler de yüksek olduğu için bir şey söylemek çok zor. Otizmde bütün genetik mekanizma da tam olarak bilinemiyor. Genetik aktarım olsa bile uygun çevresel koşullar oluşmazsa ortaya çıkmaz.

Yakında da olabilir?

noldu şimdi görüyorum

Düşmez.

içine yağ katmadıysan bişi olmaz.

Çook uzun süre beklerse, bidonun kimyasal yapısını deforme edip yakıt kalitesinin düştüğünü, bu yüzden uzun süre saklamak için teneke bidonlar kullanıldığını okumuştum.

Bir kaç haftada sorun olmaz bence de.

Bayıldığım bi şey, peynir salatası. Ufak ufak doğranmış peynir, domates, yeşil soğan, maydanoz, biraz zeytinyağı ve en önemlisi bi çıt kimyon. Enfes ötesi oluyor.

Malzemelere ek olarak sevdiğin herhangi bir şeyi de ekleyebilirsin tabi. Biber falan da koyuyolar mesela ama ben biber sevmediğim için koymuyorum.

peynirli maydanozlu omlet

ben hepsini yiyorum şahsen.

Sigara böreği.

eğer peynir miktarı yeterli ve evde domates de varsa peynirleri böl, küçük küçük parçalar haline getir, çırptığın iki tane yumurtanın içine peynirleri koy karıştır. ondan sonra tercihen bayat ekmekleri dilimle, bu karışımı ekmek dilimlerinin üzerine koy. sonr olarak en üste de ince kesilmiş domates dilimlerini yerleştir ve fırına at.

şu işte,

www.google.com

yok efendim bu iş zor uğraşmam dersem, yağda yumurtaya koy.

afiyet olsun, lop lop yağ dolsun.

Cok tesekkurler, cok guzel fikirler

Antikorsuzlari asilamak amac. Zarari yok. Sadece ilk doz asi ikinci doz gibi etki yapar daha cok yan etki gorulur.

2 dozu da olmanızın bi zararı yok, üşenmezsen antikor testi yaptır. bişey çıkmazsa 2 doz. çıkarsa da 1 doz yaptır.

Normalde 6 ay sonra yapiyorlar ama Saglik calisanlarinda bu sure 1 aydi. Yani fazla antikor goz cikarmaz, amac antikorsuzlari asilamakti :)

Yerinizde olsam asi ciktiysa olurum. Biter miter...:D

200 liraya kıyıp spike antikor testi

Olmalısın.

Sakın. Aşı olsun. Ciddiyim.

selam, eşim emziriyordu. makalelerde genelde hamile + emziren birlikte değerlendiriliyordu. negatif hiç bir bulgu yoktu. içimiz rahat eşim aşı oldu.

tercih tamamen sizin.

eşim gebe 10 civarı doktora sorduk perinatolog, enfeksiyon vb.
bu doktorların bir aşı bulursan kaçırma hangisini olursan ol, gebeler kötü etkileniyor hastalıktan derken diğer 4’ü olacaksan eski tip sinovac ol dedi, 5i ise izine ayrılmışsan zaten sık dişini ne idüğü belli olmayan, elde verisi olmayan bu aşıları olma, risk sonuçta, kim ol diyorsa vebal alıyor minvalinde konuştu. biz olmadık, doğumdan sonra olacak eşim.

dolayısıyla herhangi bir çalışmanın yapılmadığı, bu hele ki uzun vadeli sonuçlarını kimsenin bilmediği bir bilinmeze sürüklenmek beni ürkütüyor.

hamilelikte 3 aya kadar önerilmiyor. ancak ben olmaktan yanayım. eşim emziriyor tereddüt ettim sinovac oldu.

Olmasin. Olsun diyen doktorla da bir daha gorusmeyin.

şu anda tek yaşamıyorum ama tek yaşadığım dönemlerde yatakta uyuyordum.

Yatağımda. Ama gündüz uykusu ise salonda kestiririm :)

hiç koltukta uyumam, hep yatağa giderim.

Önce koltuk sonra yatak.

yatakta

yatakta ama bazen çok yorgun olup koltukta da sızıyorum

yatakta elbette. ama bazen uyuyamadığım zamanlar oluyor böyle sabaha kadar yatakta dönüp duruyorsam o zaman salona geçiyorum çok rahatsız kanepelerim olsa da bu yöntem bazen işe yarıyor uyuyorum.

Yalniz yaşadığım donemde çok uzun sure koltukta, salonda kendime iskence ede ede uyumustum. Hem tembellikten hem de cile cekmek icindi herhalde. Sonra bir gece koca binada kavga cikti. Adamin teki vururum ulan bilmemkimi vurdun seni de vururum filan gibi cumlelerle yirtti kendini. Benim de koltuğum dış kapinin karsisindaydi. Hahahah. O günü saçma saçma şeyler düşünüp ben bi daha burda yatmayayim dedim. Yatak en guzeli.

Yatak odasında. Bazen televizyon karşısında kanepede uyuyakaldığım oluyor ama.

Salonu yalnızca arkadaşlarım, misafirlerim geldiğinde kullanıyorum. Onun dışında sürekli kendi odamdayım.

Yatakta.

17 yasindan beri tek yasiyorum. Yurt, askerlik, bekar evleri her daim yatakta uyumusumdur.

20 saat otobus yolculugunda bile uyumam, yatakta yatamadigim icin.

Yatak candir.

Yatakta.

Kesinlikle yenmez.

biraz poşetin dışında havalandır. sonra tadına bak. tatta bişey yoksa ye. ya da kabuğunu soy içini ye

@hayırsız neden yenmez hocam?

@xrated havalandırdım ama sonuç yok. Tadına baktım azıcık sinmiş ağzıma parfüm geliyor

yeme o zaman. sonuçta ozon tabakasına bile zarar veriyor diyorlar.

Ekmek yok başka

yeme bence

Yenmez.

Doğrudan üzerine dökülmemişse yenir. İçini yiyebilirsiniz.
Marketten alındığında bile böyle kokular sinmiş oluyor yiyeceklere.

Cevabım geç oldu, kusura bakmayın.

Ben yemezdim, parfüm tadı geldiğine göre bir şekilde sinmiş. Kimyasal bir madde sonuçta, zarar verme ihtimali var.

yaratici olma, eglenceli olma cabasi. bazen cozene kadar ulan girsem mi girmesem mi tedirginligi yasatmiyor degil.

Abi hadi w ve m harfi ne alaka? Ing bilmeyen biri nasil cozuyor bunlari?

Aslında o kadar da İngilizce bilmeyen biri Bayan ve Erkek yazan çay bahçesine gidiyor. Isveren zaten bunu düşünüyor. Ben olsam bayan da demem ama biliyorsunuz...

Böyle komiklikleri görünce canım sıkılıyor. Zaten doğru düzgün mekanlar böyle şaklabanlıklar yapmıyor.

Baston,fötr şapka, pipo.. bunlar 1800lerin İngiliz erkek görüntüsünü anımsatıyor.
Sanırım insan sirkülasyonunun yoğun olduğu otogar,dinlenme tesisleri, avm gibi yerlerde yabancılara,turistlere de hitap eden görsel bir dil ihtiyacından kaynaklı olmalı bu durum. Dünya dili ingilizce sayıldığına göre, bu tür rehber simgeler de onlardan kaynaklı ya da bağlantılı bir uygulama olabilir.

www.google.com

Bunun kadar yaratıcı değilse ben de saçma buluyorum. Hatta karıştırdığım oluyor.

Bülent ersoyun kadın ve erkek halleri vardı bir yerde. Birkaç yerde ben de anlamak için biraz çaba sarf etmiştim.

Disiye somun, erkege civata koyan vardi.
Allah bunlarin belasini versin, ben staj boyunca yanlis tuvalete girmistim.

Bizim okulun hic isaret koymadigi ortak bir tuvalet vardi, o en kotusuydu.

Olmaz, ama bunların yarın öbürgün ne yapacağıda belli olmaz, beklesin memur olunca yaptırsın

Yaptırabilir.

Açıp vücuduna bakacak halleri yok ya.

Memur ama hangi memur? Polis, asker, öğretmen, a grubu? Ben bir kamu kuruluşunda uzmanım. Bizim kurumda küpesi olan erkek (elbette mesaide takmıyor) de var, dövmesi olan kadın-erkek de. Mülakatla girilecek bir memuriyetse, dövmenin görünür bir yerde olması sıkıntı olabilir. Bacak arkası görünmediği için sıkıntı olmaz. Ama dediğim gibi, memuriyetten memuriyete fark edebilir. Polisliğe almayabilirler ya da belki mit’te çalışamayabilir. O kısımları bilmiyorum.

yaptırmasın bence de beklesin.

olmaz. bir sürü arkadaşımda mevcut.

Suç teşkil edecek bir dövme olamaz ve görünür olmaması da esastır.

Eğer polis falan olacaksa vücudunun görünen yerlerinde dövme olmaması gerekiyor.

Arkadasim var 12 yillik evli ikisi de muhendis acayip mutlular, cocuklari da var.

Eleman devamli aldatiyor ama kadini bilmiyorum.

Benim üniversiteden hocam var. 50 yaşında falan vardır. Gezmeyi, yemek yemeyi falan çok seviyorlar. Maddi durumları falan da çok iyi. Kızı New York'da okudu. Sürekli bi yerlerden foto atıyorlar tatillerde. Yani öyle bir yaşamda mutsuz olmak çok da mümkün değil gibi.

ben uzun senelerdir beraber olup hala sevgili gibi olan çift görmedim hiç. ya asker arkadaşı gibi oluyorlar ya da mutsuz.

Sadakat. İnsan vakit geçtikçe daha fazla mı talepleri oluyor ya da gençken gözü mü kör oluyor çözemiyorum. Sanırım karakterle ilgili. Uzun ilişki iki tarafın karakteriyle ilgili. Belki de hoşgörü, sınırsız bağlılık. Sınırsız bağlanmak ne kadar zor? Cidden zor mu

Valla ben kısa süreli mutlu evliliğe de denk gelmiyorum

var. çok nadir ama. çoğu ilişki mutsuzluğa mahkum gibi görünüyor. o mutsuz insanlar da "canım cicim aylarınız geçsin de göreyim sizi:):):):)" veya "aman diyim evlenmeyin" tarzı garip propagandalar yapıyorlar. onlar zavallı diye herkes zavallı olmak zorunda değil. ama dediğim gibi, çok az denk geliyorum gerçekten birbirini seven mutlu çiftlere. mutluluktan kastım da her günün güllük gülistanlık geçmesi değil bu arada. her ilişkide zorluklar olur tabii ki.

Annem ve babam 38 yıldır evli. Tabi onlara sormak lazım ama çok mutlu görünüyorlar. Bana sorarsanız hala birbirlerine aşıklar. Karakter olarak ikisi de karşısındakini dinleyen tipler, yani üste çıkmak için saçmasapan konuştuklarına şahit olmadım hiç. Tartışıyorlar ama konuşup anlaşıyorlar bir şekilde. Tartışıkları şey de "sen şöylesin böylesin" gibi suçlama değil de doğrudan sorun ile ilgili oluyor. Ayrıca kıskanç değiller. İkisi de kendine zaman ayırıyor, boş zamanlarında kendi arkadaşlarıyla takılıyor.

var. 70'li yaşlarına yaklaştılar, ellerinde büyüdüm diyebilirim neredeyse ve şu yaşıma kadar birbirlerine ters bir söz söylediklerini bile duymadım. çok kibar insanlar ama dışarıdan bu kadar sempatik görünmelerinde sanırım kadın tarafının payı büyük - gerçekten dünya tatlısı ve iyisi, "ne bakıyon" deyip kavga çıkarabilecek tarzdaki birini bile yumuşatabilecek kadar klas bir insan. ben çocukken evlerinde gittiğimde bile huzurlu hissederdim (kendi ailemde ciddi bir sorun olmamasına rağmen) ve çocuk aklımla bile derdim yani, "buradaki insanlar gerçekten mutlu" diye. yaşım 30 olacak neredeyse, fikrim hala değişmedi :)

yalnız açıkçası ben bu "evlilik mutsuz eder" görüşüne de katılmıyorum. bugün mutsuz olan, evliliğine söven insanların çoğu ayrılsa emin olun ertesi gün eşini özler ve ister. belki tamamen alışkanlıktan, belki tamamen sevgisiz bir şekilde olur ama yine de ister. birlikte yıllar geçirmek, bir ilişki inşa etmek kolay iş değil. ayrıca kusura bakmayın ama çoğumuz da tırt insanlarız, evlenmeyince çok daha dolu ve süper hayatlar yaşayacakmışız gibi davranıyor bazıları. bana tuhaf geliyor. sanki çok mutlu olacaklarmış da evli oldukları için mutsuzlarmış gibi... değişik. tabii kişiden kişiye değişir bu, bazı insanlar gerçekten yanlış evlilik yapıyor ve evlenmese daha mutlu yaşayacak gibi oluyor.

bunu niye yazdım? "uzun süreli mutlu evlilik"ten çok dışarıdan mutsuz görünen ama bittiğinde tarafları çok daha üzücü bir hayata iten birliktelikleri daha sık gördüğüm için. bence aynı evde yaşadığın, hayatını paylaştığın bir insanı daima aynı tutkuyla sevmek mümkün değil. tabii ki yeri gelecek "ulan bu ne biçim insanmış" bile diyeceksin. gelgelelim çok ciddi veya temel problemler yoksa bir arada 15-20 yıl geçirmiş insanlar ayrıldıklarında daha mutlu olmuyorlar. en azından şahsi gözlemim bu yönde. YÜCE RABBIM her insanın gönlüne göre, nasıl mutlu olacaklarsa öyle versin.

Benim annem babam 27 yıldır evli. Baya anlaşıyolar. Annem hiç üste çıkan bi tip değil. Babam baskın ilişkide. Annem de daha çok kabullenici olunca anlaşıyolar, birbirlerinin dilinden anlıyolar. Liseli aşıklar gibi değiller ama anlaşıyolar. Tabi tartışma oluyor ama annem küsüyor o durumlarda, kavga çıkarmıyo. Sonradan geri barışıyolar.

Gördüm annemin halası ve eniştesi. Ama şöyle bir şey var, onları herkes severdi. Zaten aşırı iyi insanlardı. Karı koca öğretmenlerdi. Enişte zaten aşırı ünlü bir kimya öğretmeniydi Samsun’da. Herkese yardım etmişlerdi karı koca. Annemle babamın da evlenmesine ön ayak olmuşlar. Çok sıkıntı da çektiler. En son enişte mide kanseri oldu. O tonton göbekli hoş sohbet adam eridi 40 kiloyla vefat etti. Bir yıl geçmeden hala da vefat etti. Birbirlerini çok seviyorlardı aşk evliliğiydi zaten uzaktan akraba olsalar da. Ölümüne de dayanamadı kocasının peşinden gitti. Halen daha onları atakumda evlerinde hayal ediyorum ben. Hiç ölmemişler gibi. Çok minnoşlar halen daha. Duygulandım.

31 yıllık evli olan annem ve babam. Bence 15 yıldan sonra daha iyi anlaşmaya başladılar. Birbirlerini seviyorlar, düşünüyorlar. Ayrı hiç kalamıyorlar. Çoğu zaman yeni evlenmiş gibi takılırlar sarılıp film izleme, el ele yürüyüşe çıkma, başbaşa yemek vs.
Nadiren tartışırlar onda da annemin sitem etmesi babamın susması şeklinde oluyor. Annem baskın bir karakter ve yaş olarak da babamdan büyük. Babam da çocuk ruhlu bir insan. Tamamliyorlar bence birbirlerini.

neva

Leyla da farah da guzel

eli$eva :)bkz.shtisel ben de dizide bunu duymustum
elisa gibi bi seye donusebilir. yahudi ismi

inana, maya, lena, lina bu da arap arkadaslardan begendiklerim
rozerin de guzel kurtce olarak

Leyla cok guzel bir isim bence.

Valla Leyla çok da güzel bir isim değil bence de. O yüzden eşin begenmemekte haklı. İsim önerim de yağmur olur.

leyla güzel isim ama şiirle bağlantılı, nadir isim aradığınız için lavinya veya destina’yı da düşünün derim.

nadir isim ile basladiysan oyle gitmek lazim, bence hanim hakli.
Leyla guzel isim ama uymuyor gibi..

Isim vermeyi unuttum, "yazgülü".."ü" paterni devam ediyor ve nadir.

Leyla iyi

Kiziniz bir gun buyuyecek ve verdiginiz isim onda omur boyu kalacak. Anne ve babalar bunu hic dusunmuyor. Leyla guzel bir isim degil. Aslinda Gulce de degil, uzgunum. Isimler kisinin sosyoekonomik durumunu anlatir. Hatta ailesinin muhafazakarlik seviyesini. O nedenle 15 yasinda gelince de, 60 yasina gelince de insanlarin onun hakkinda ilk goruste iyi seyler dusununecegi isimler secin. Durustce yanit vermek istedim.

Leyla bence de iyi. Klasik bir isim. Nadir olan isim koyma telasindakiler aslinda tam tersine moda isimlere yoneliyor ki bu da acayip bir celiski.

soruyu okur okumaz aklımda tek bir isim canlandı: nazende.

benim kendi kızıma koyacağım bir isim değil, fakat sizin anlattığınız kriterlere göre zihnimde canlanan bu oldu.

leyla bence de güzel isim ama bu çok göreceli bi şey ve eşiniz istemediyse bir anlamı kalmıyor :)
kardeşlerin uyumlu isimleri olmasını itici bulmuyorsanız aklıma gökçe geldi.

isimle sosyoekonomik durumun alakası yok. ismi dolduran kişinin kendisidir. o zaman koç holding çocuklarına niye ömer, ali, mustafa gibi isimler koymuş?

gülce güzel isim ama leyla güzel değil bana göre.

beril, beren, suna, nevbahar, hanzade olabilir.

Son derece klasik bakisli ve antin kuntin isimlere sicak bakmasam da Onereyim

Simla

Bir dag adi birazda mistik bir tarZi var

He bana kalsa ayse koyarim ben

güzel mi değil mi bilmiyorum da okuduğum kitapta geçiyor şu an. doğu esintili deyince yazayım dedim, belki siz beğenirsiniz: arha (arya'nın doğu muadili gibi geldi bana)

bir de, ilya.

Gülce çok güzel bir isim aslında yanına türkçe olarak duru, derin çok hoş olur. Arap hariç demişsiniz ama nehir ve şiir geldi aklıma.
Birkaç isim daha yazmak istedim:rüya, öykü, gökçe, nil, defne, ekin, bilge

Leyla demeye gelmiştim :)

Leyla çok güzel ama kendi önerilerimi de diyeyim.

Nadide
Güzide
Gülru
Aysel
Jale
Jülide

Sağlıkla büyüsün bebeğiniz

duyurunuzun sonunu okumadan aklıma Leyla gelmişti. bence Leylanın yaşı yok 5 yaşındakine 50 yaşındakine gidiyor. Gülce ismi de sizin sandığınız kadar nadir değil aslına bakarsanız :) Gülce'ye de uygun olarak duyup beğendiğim , çevrede çok da duymadığım tatlış mı tatlış öğrencimizin de ismi olan Gülfem'i öneriyorum size ben. sağlıkla kucağınıza alın inşallah.

hanzade :)

bana bi hande cagristi sanirim hanzade onerilerinin coklugu sebebiyle. anlami da guzel gülce ile de uyumlu, ablasi gül-ce kendisi gülücük :)

(bkz: yosma )

osmanlı döneminde güzel kadınlar için kullanılırmış.

inci.

kısa ve net.

az ve öz.

adın kulağımda bir sır Burçe…
beklemediğim bir an beklemediğim bir şekilde çıkageldin
gülüşlerin âh sarıyor her yanımı gidemiyorum istesemde...
........

Burçe güzel isim, bence değerlendir.

Şiir olsun ismi. Olmaz mı? Benim kızım olsaydı ismi Şiir olacaktı. Ayrıca Müjgan da çok güzel bence. Hem de şiirde geçiyor.

Leyla ismini çok severim ancak bu ara nedense fazla popüler oldu.

Attilâ İlhan'ın pek sevdiğim Belma Sebil şiiri aklıma geldi okuyunca. Belma olabilir. Ferda belki...

Duyuruyu dun okumustum. Gece ruyama girdi :)) ruyamda Misra koyuyordunuz kizin ismini :)

@in vino veritas +1 hande guzel isim, anlami da cok hos.

Cidden kimse görmemiş mi

biz karadeniz'de su kenarlarındaki düzlüklere bük deriz.

Karabük de var aynı şey mi bilmiyorum. Nişanyan Sözlüğe göre

"Eski Türkçe bük "1. köşe, büklüm, 2. engel, 3. fundalık, sık çalılık" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe bük- "boğulmak, iki büklüm olmak" sözcüğü ile eş kökenlidir."

"sözcüğün ana fikri "boğum" veya "büklüm" olmalıdır. Güncel Anadolu ağızlarında 1. "körfez", 2. "gölcük", 3. "fundalık, çalılık" anlamları görülür."

www.nisanyansozluk.com

Egede ufak koylara deniyor.

Valla cok az bilgi ile bunu tahmin etmeye calismak bence zor. Bu kadar sure bisey dememesi oturup dusundugu icin degil, o sirada degisik degisik kisilerle gorusmelere onlarin olasi hamlelerinin ne olacagina o hamlelerin onu nasil etkieyecegine vs bagliydi bence. Kimlerle ne konusutu, ne duzenlemeler yapti vs bilmeden zor is. Yani bizim gordugumuz hamleler arasinda aslinda cok daha fazla hamleleri var. Burda da aynidir. O tweet sonrasi esas hamlesini yapmistir bile.

tayyip gidişata göre önlem alan birisi. mesela 2 ay önce ne oldu neyden faydalanmaya çalıştı hatırlayan var mı? önünü görmeye ona göre önlem almaya çalışıyordur. fetöden allah affetsin ile sıyrılan adamdan bahsediyoruz.

p.s.: 2 ay önce 104 amiral olayı patlak vermişti. muhalefet derdimiz bu değil ekonomi deyince muhalefete söylenmeyen döşemeyen kalmamıştı. yazının erkenden sızdırıldığı ortaya çıkmış. amiraller bu gece değil sabah yayınlanacak diye biliyorduk demişlerdi. hatta bu insanların elinden emeklilik hakları bile alındı. peki son durum hakkında ne biliyoruz?

rte, sp'nin kurşunları bitene kadar bekleyip ee bu muymuş mesajını verdi herkese, bugünkü magazinsel olay da tuzu biberi oldu. bu saatten sonra bir şey çıkacağını sanmıyorum sp davasından çünkü rte'ye çok güveniyormuş tivitlerinden anladığım kadarıyla.

Algı değiştirmek.

Muhalif avı başlatabilir. Korkutma, bazı önemli isimleri içeri atma, bir kça kişi kim vurduya gidebilir.

geçen 23 nisan'da gittim. odayı gelmeden bir kaç saat havalandırdılar. gider gitmez odadaki her şeyi, kapı kolları, koltuklar, elektrik düğmeleri, dolap yüzeyi, kulpları, telefon, komidin vs. domestos'un spreyiyle dezenfekte ettik. oda temizliğinden yedek havlu aldık onu da beklettik öyle kullandık. gelen insanlardan hes kodu alıyorlar. açık büfede yemeği seçiyorsun tabağını hazırlayıp veriyorlar. insanlar da genel olarak mesafeli. istersen evden yastık örtünü götür.

Herkes sizin kadar riskli bulmuyor, o yuzden gidiyorlar.

Otel odasinda nasil bir risk olabilir onu anlamadkm, normal temizlik yetmiyor mu? Yni normalde de temiz bir otelse yeterli benim icin. Komidinin ustunu yalamiyorum sonucta.
Benim icin riskli degil.

Yoo kaç kere kaldım bir şey olmadı. Hatta bir keresinde erken gittim, ufak bir pansiyon olmasına rağmen temizlikçi kadın spreyle dezenfekte ediyordu ortalığı.

Çoğu otel uyguluyordur. Ama sürekli ortak yerleri kullanacaksanız, o riskli olabilir işte ben odadan pek çıkmıyorum, kalabalığa girmiyorum.

Risk her yerde var. Evinden hiç çıkmayana da covid bulaşıyor. Bu demek değil ki saldım çayıra mevlam kayıra yaşayalım. Ama psikolojimi etkileyecek kadar da kapatamıyorum kendimi.

Kuehles +1

Ben de tedirgindim aslında ama gider gitmez dokunabileceğimiz tüm noktaları kolonyaladım, dolap kulpları kumanda musluklar vs. Bir de yastık kılıfımı götürdğm evden ve havlumu, neyseki bir şey olmadan atlattık. Bir de karton bardak ve plastik çatal bıcak kullandım, 3-4 gün kaldım bir sıkıntı olmadı.

Kendi havlumuzu, yastik kılıfı ve carsafimizi götürüp her yere durup durup dezenfektan sıkarak covid kapmadan donmustuk gecen yaz. Kalabalık otele gitmeye cesaret edemem herhalde ama doga ici sosyal mesafeli bungalow tarzı yerler beni tedirgin etmiyor.

Ben baya kaldım nerdeyse her haftasonu. Daha ölmedim.

Riskli, koronayi oteller yayiyor zaten ama para icin kimse buna ses cikaramiyor.

Odadan degil ortak alanlardan kapiyorlar.
Arkadaslarim hep tatilde kapti.

Bunu itiraf edebilen sadece demet akalin oldu
m.haberturk.com

riskli tabii. bütün gün temizlik yapan görevliler o kan ter içinde odalarda tabii ki de maske takmıyorlar. misafir gelene kadar camlar kapalı olduğu için havalanmıyor da maalesef. insanlar cahil cesaretiyle gidiyor işte.

hiç otelden kapan duymuyorsun çünkü "otele gittim covid kapmak için üste para verdim" diyemiyor insanlar, çekiniyorlar takdir edersin ki :) herkes işten kapıyor bu mereti nasıl oluyorsa.

Çok riskli. Çin işkencesi resmen otele gidip bi de oda kapı banyo vs temizleyecekler
Normal zamanda 5 yıldızlı oteller bile büyük ölçüde pis idi. Şu an bile bile lades demek olur

İstanbul'da yeni misin? Bazı yollar sadece 02:00 - 05.00 arası yoğun olmuyor. Onun dışında İstanbul trafiği bir tek bayramlarda sakin olur. O da millet memlekete kaçarsa.

işe gidenlerden sonra işi gücü olmayanlar + yine iş için seyahat edenler trafiğe çıkıyor. yaz aylarında biraz rahatlar ama çok bir şey bekleme.

Maalesef öyle görünüyor.
Bir bez suya daldırılır ve bir süre sonra tümüyle ıslanır ve emdiği suyu artık yapısında barındıramaz suya doyduğundan.
İstanbul da öyle insana kalabalığa arabaya tamamen doymuş bir şehrimiz.
Alt geçit, üst geçit, tünel denizaltı, demir yolu vs. istediği kadar yapılsa da şehir artık kaldıramıyor bu durumu . Çünkü sürekli bir göç ve yerleşim var. Bu tür iller için kesin kararlılıkla uygulanması gereken bir kanun olmalı. Her isteyen hemen taşınamamalı bu kentlere.

Zamanında bir erzurumlu İstanbul'a gitmiş uzun zaman çalışmış. Sonra memleketine geri dönmüş. kahvedeyken arkadaşları etrafına toplanmış:
- ee anlat oralar nasıl bir yer?
+ ya her yer kalabalık insan, dağ taş her yer ev bina.
ama dümdüz bir de arazisi var orayı da su basmış...

Daha iyi olma şansı yok, inanılmaz bir nüfus var. Gece hariç sürekli trafik var artık, ki evden çalışanlar dahil değil buna. Satışçılar falan sahada değil şu an, öğrenciler yok, yani şu an yaşadığımız şey olacak olanın çok daha iyi hali.

ufak bir yol çalışmasında yarım saatte gidilecek yol 2 saate çıkabiliyor. istanbul bu işte. bunun çözülmesi de yıllar alır bugün çalışmalarına başlansa ki tek yol dış göç.

istanbul romantizmi yapanlar olunca bu yüzden malum organımla gülüyorum.

normal bir trafik değil. covid nedeniyle herkes özel araç kullanmaya çalışıyor en büyük nedeni bu.
bir de haftasonu yasaktan dolayı yapılamayan işlerin haftaiçine sarkması nedeni de var.

evimle ofisimin arası yürüyerek 45 dakika, sabah saat 10:30da araçla (eşya taşımam gerekti) 35 dakikada gittim. gerçekten koca bir saçmalık.

Artık sokak aralarında bile trafik var. Ana caddelerin durumu ve merkezi bölgeler gerçekten berbat.

İstanbul iyi güzel falan diyenler gelip bir çay içmiş birkaç yer görmüş kişiler.

Sorma valla! İBB bile açıklama yaptı, pandemiden önce milletin işe gidiş ve geliş saati vardı,hangi saatler yoğun olur hangi saatlerde trafik açılır belliydi, artık kimseninki belli değil, herkes özel araçla bir yerlere gitmeye çalışıyor ve bu ön görülemeyen bir trafik oluşturuyor.

iyi iyi böyle güzel. millet bıkar belki biraz, ege'ye göçerler. ya da gelmek isteyen biraz tereddüt eder.

herkes özel araçla gidiyor demişler bu da doğru ama onların büyük kısmı pandemide "evden çalışan" ama avmlerde, sahillerde gezen beyaz yaka. normalde 5-10 kişi servisle belli saatlerde yolda olacak ve bütün gün ofiste olacaklardı. ben mesela saat 15.00'ten beri geziyorum.

Ben de anlamadım anormal bir durum var. Kartal'daydım haftasonu, bugün Levent'e geçecektim. Sabahtan gitmedim iş trafiği vardır, öğlen yola çıkayım dedim. Normal zamanda 40dk da gittiğim yol 2 saat sürdü. Yahu iş çıkışı değil gidişi değil bu millet nereye gidiyor?

Sanırım otobüse binmeyeyim diye araçla gidelim diyorlar, o mantıklı geldi.

İzmirde de öyle. Bugün bile ne kadar trafik vardı. Herkes arabasıyla çıkıyor toplu taşına kullanımı azaldı sanırım ondan.

ilk pandemi zamaninda da ayniydi yani cok sasirmiyorum. Hatta istatistik varsa aciklansin, hala daha göç almaya devam ediyor.

erir

Üf olmaz mı, yumurtaya tosta it gibi gider tulum.

~İzmir'de tulumlar eriyor bu arada, başka yerdeki İzmir tulumlar nasıl bilemem.

Mis gibi okur

Arasina kabugu soyulmus halka kesilmis domat da koy

Madem izmir tulumu o halde domat :)

Tulum pek erimez ama olur neden olmasın özellikle böyle yapan yerler var

Yaa sen ne diyorsun sonuçta tost, bence olur. Ultra gurme kendini beğenmiş değilse.

Kumru denilen şeyin orijinali de kumru ekmeği arası erimiş İzmir tulumu + domates yanlış bilmiyorsam.

Salam sosis falan işin piyasa modeli.

ayvalık tostunun aslı tulum peyniriyle yapılırdı eskiden. ucuz kasar girdi sonra.

çok kötü olur, tulum aşırı tuzlu bir peynir ve sert bir peynir. tost için en olmaması gereken ikili.

ben hep izmir tulumu ile yapıyorum ya gayet iyi.

Pastırma da koyduk gayet başrılı oldu teşekkürler :)

Değil

edit: pardon ben hafta içi diye cevap vermiştim

Dışarı çıkma yasağı var. Denize girince dışarda olacağın için ceza yersin diye düşünüyorum.

var. su an marmaristeyim plaj yapiyorum. bizim ameleler haric kimse giremiyor cunkum yassahh.
ben de girmedim hic. ama guneslenen ecnebiler falan var.

Sanırım kampingte kalman da yasak.

Ancak son genelgede şu yazıyor. Ben de parasını ödediğim bir campingte kalıyorum.

.4- Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan süre ve günlerde konaklama tesislerinde rezervasyonunun bulunması (bedelinin tamamı ödenmiş olmak kaydıyla) vatandaşlarımız açısından sokağa çıkma ve/veya şehirler arası seyahat kısıtlamasından muafiyet sağlayacak olup bu amaçla seyahat edecek vatandaşlarımızın denetimlerde rezervasyon ve ödeme belgelerini ibraz etmeleri yeterli olacaktır.

Yasakmış polis geldi çıkarttı denizden. Yabancı turistseniz maske takmadan dolaşabilir ve denize girebilirsiniz. Türkler çıktı turistler güneşlenmeye devam etti. Welcome to turkey

Biz kimiz ki ? Denize girelim .
Aldığımız nefes bile haram

Dışarı çıkmak yasak. Deniz evinin içinde değilse yazarlar reçeteyi.

Büyük ihtimalle derin devlet büyüttü, şimdi onun yerine büyütecek yeni insanlar olduğu içinde bu arkadaşı emekli etti gibi geliyor bana :)

en komiği de kendini yıllarca peygamber gibi satan adamın 2 dakikada kendini içeride bulmasıydı.

Kendini peygamber ilan edip inanacak kadar salak insanların varlığı.

iPad Safari'den izlenebiliyor ama onun için de iPad OS'i güncellemen gerekiyor. Eski sürümlerde safariden netflix izlenmiyor.

Ben zaten. Güncelleyemiyorum. Bu mobil teknolojiler hala bilgisayarlardan çok uzak.

Çevrenizde Netflix'i kurabileceğiniz başkasına ait bir ipad varsa kendi apple hesabınız ile o ipad'de oturum açıp netflix uygulamasını indirmeye başladıktan sonra kendi ipad'inizin spp store'unda satın alınanlarda netflix'i göreceksiniz. o sayfada bulut (indirme) simgesine tıklarsanız netflix'i kendi tabletinize de kurabilirsiniz.

Bunun bende daha kısası koyu rengi vardı. Markasını unuttum.

Ürünün linki aşağıdadır lol
www.google.com

Google lenste arattım bi kaç sonuç çıktı, Sedat Peker'in giydiği koton sanırım sitesinde yok

denizli'de zafer gazoz var. hangi şehirdesiniz?

Bursa’da hep uludağ gazoz içiyoruz. Sadesi var.

Uludağ ve Çamlıca gazoz var. İkisi de marketlerde var.

Beyoğlu gazoz

Arkadaşlar yazdığınız markaların çoğunun içerik kısmında frambuaz aroması yazıyor. Yine de tekrar kontrol edeceğim.

Mesela zaferin sadesinde çilek aroması var. Çamlıcada aroma verici var.

Belediye gazozu var. Kahveye gidip belediye gazozu istiyorsun çeşme suyu geliyor.

Safari mi kullaniyorsunuz baska bi tarayici mi yoksa eksi sozluk uygulamasindan mi bahsediyorsunuz?

Safari kullanıyorum da diğer tarayıcıları da denedim onlarda da sıkıntı. Opera, aloha, safari aynı.

VPN filan mi kurulu acaba? ne tur reklam cikiyor Turkce mi yabancica mi?

ben simdi denedim Safari'de yani evet reklam var ama normal hali yani okunuyor gene.

Reklam engelleme uyulaması var nerdeyse hiç görmüyorum normalde.

Vpn yok bu arada.

o uygulamayi bi kaldir dene o zaman. butun tarayicilari etkileyen bir seymis madem.

Bişey olmaz.

Ben olsam is giris/cikis saatini secerdim.

10-17 arası problem olmaz.

Ben benzer durumdayım b12 yi tavan yaptırdım vücutta ama bir şey değişmedi.

long covid olabilir belki

Ailede Alzheimer öyküsü var mıdır acaba....

covid öncesi uzun süredir olan birşey.
ailede de yok aslında.

bende de oluyor eskiden beri ama ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum. dikkatsizlik ya da hızlı düşünme olabilir sebepleri.

bu dediklerin bende uykusuzken oluyor. uykun düzenli mi?

valla bu duyuruyu ben açacaktım. evet genelgeye yapılan atıf öyle diyor ama bununla ilgili bir istisna olmalı bence. önceki genelge haftasonu satış olmayacak diyordu şimdi haftasonluk bir durum yok. kafam karışık.

içkim var da ben yasağın kendisine şok içindeyim(varsa veya olursa)

Haftasonu olan kısıtlama kuralları şimdi bütün hafta geçerli olacak. Hadi onu geçtim tekel bakkallar da satamayacak sanırım ama sipariş getirirler diye düşünüyorum? Kurye sonuçta.

dün şansa malibu aldım :) yasak gelene kadar çıkın alın her ihtimale karşı.

Bir sürü alacağız napalım başka.

Yarin metro grassmarket'in sarap reyonuyla hesaplasmaya gidiyorum...

Saka bi yana cidden olur sey degil. Bi tepki olusmali resmen yasam bicimini dikte ediyor adamlar.


ALLAHASKİNA YASAKLARLA ALKOLUN İLİSKİSİNİ BİRİ BANA ACİKLASİN.

:)

yarın stok yapıcam ama ne kadar alabilirim kaç gün gider bilmiyorum. baştan sona aptallık.

covidle alkol yasağının hiç bir bağlantısı yok. çaktırmadan ne de güzel ilerletiyorlar planlarını.

Bugun Izmirde hangi markete girsem alkol reyonlarini nerdeyse bosaltmislardi :D Hala almamis olup da bundan sonra alacaklara bol sans :D

satılmayacak evet.

bu dönem başka nedenlerle alkollü içki içemediğim için beni etkilemeyecek ama çevremdeki herkes stok yapıyor.
normalde haftada 1-2 bira içen arkadaşlarım bile.
vergisi en yüksek kalemlerden biri olduğu için hayat tarzına müdahale kılıfı altında alkol satışını arttırmak için falan mı yaptılar acaba diye bile düşündüm, millet öyle stok yapıyor.
bazı marketlerin reyonlarında şarap ve rakı kalmadığını söyleyenler oldu.

öyle olsa bugüne ağaç kalmazdı..

Kökünü kurutur. Dikkat et.

Rüzgarı arkana al.
bit.ly

Bi kaplumbağayı dışkımı yerken yakalamıştım kampta. Ağzının kenarında bok parçaları varken göz göze geldik. Ağzı açık halde bana bakıyordu şapşik

tam hatirlamiyorum ama agaclara yapmak zararli oluyormus sanirim hayvanlarin yon kavramini karistirabiliyor muymus ne tam dikkat etmedim tv de gordugumde

tabii ki hayır

sal gitsin, hiçbirşey olmaz.

Hayvanlar isiyordur zaten.

ya git git...
öyle arkadaş mı olur. git, o ben geldim diye haber verdiğinde şimdi geliyorum 5 dk geliyorum diye diye beklet.

git.
ya da başka bi yerde bekle. o geldiğinde 40 dk da sen onu beklet. sonra istersen buluş istersen hiç buluşma.

Ben beklemezdim alışkanlık yapmış

git.

git. gitmezsen ders almayacak devam edecek buna.

Git

git ama gittiğini söyleme, gelince neredesin desin o zaman söyle. muhtemelen carlayacak, sen de carla, eteğindeki taşları dök, kaç oldu bu de, rahatsızlığını dile getir. bazı insanların silkelenmesi gerekiyor durumun farkına varabilmeleri için.

Keyfi bir şey değilse gitme, ama her şeye rağmen buluştuğunuzda ufak tefek laf atabilirsin bu duruma, eşşek değilse anlar.

Nerdesin la yapraaam diyebileceğin biriyse bekle.

Benim bir arkadaşım öyle. En son 2de buluşalım ama sen 1 gibiymiş gibi düşün beni bekletme artık dedim sonra dikkat etmeye başladı.

durduğun kabahat. 5 dk 10 dk hadi neyse de he seferinde 30-40 dk beklenilmez.

Git durduğun kabahat. Aynısını yapan arkadaşım var, ben de onun üzerinde uygulayacağım lütfen arkadaşının tepkisini de yaz ki ona göre ben de uyguladığımda gardımı alayım

Bende de var aynından bir tane. Defalarca söyledim. Zaman algısı yok, artık kabullendim. Buluşma saat 1'deyse 2'ye doğru gidiyorum kafam rahat.

Buluşup sonra ayrılmanın bence hiçbir etkisi yok yine aynı şey olmuş.

Hafıza güçlendirmek istiyorsan bulmaca çöz yabancı kelime ezberle.

Benim normal aklımda kalması gereken şeyler kalmıyor, bulmaca kelime falan yararı olacağını sanmıyorum ama denerim.

Ben almıştım ama hep içmeyi unutuyordum kaldı öyle.

Hafiza guclennesi denemez tam ama dalginligimi azaltiyor benim aldigimda. Cunku cok dustugunu genelde acayip sacma seyler yapinca fark ediyorum, olcturuyorum dusuk basliyorum biraz toparliyor ama biraktiktan bi 6 ay sonra malliklar geri donuyo. Yani duzenli olarak duzgun seviyede olu4sa ise yariyor. Ben mesela ayaga kalkip nereye gidecegimi unutuyorum, telefonu elime alip ekran kilidini acarken ne yapacagimi bilemiyorum, yapmam gerekenleri unutup okurken ayni satiri 30 kere ojuyorum filan. Ama mesela ogrendigim bir seyi unutma ya da dinledigimi gordugumu unutma zaten. Yani daha cok kisa sureli ve anlik hafixa islevlerimi etkiliyor ve kullaninca da baya fark ediyor.

B12 hafızayı güçlendirmez. B12 noksanlığı hafızayı zayıflatır.
İkisi farklı şeyler.

nası farklı şeyler :) hafızası zayıflamış kişide güçlendirir işte. %100 performans çalışan hafıza yoktur zaten.

Unutkanlığının b12 kaynaklı olduğunu nereden biliyorsun ki b12 alarak çözüleceğini söylüyorsun?

@fear, ben vücudumdaki mineral, vitamin demir ıvır zıvır eksikliklerini hissedebiliyorum, yüzde verebiliyorum.

@bigbadabum B12 yüzde kaç eksik mesela?

@fear hocam unutuyorum hep sorun orda.

@bigbadabum unutkanlık o kadar ciddiyse doğuştan hipotiroidi de olabilir. Geçmiş olsun.

şeffaf

22/11/63
1408

Karanlik Oykuler, Atlantis.

Altın yayınlarından çıkan kitaplarının hepsi güzel inkilap ve remziden çıkan kitapları çok tutmayan ve takma isimle yazdıkları genelde.ama bütün külliyatını iki defa bitirmiş biri olarak kendi listem en iyiden başlayarak;

Hayvan mezarlığı
Bir aşk hikayesi
Christine
Kemik torbası
Medyum
Kujo
Sadist
Duma adası
Yüzyılın fırtınası
Dolories clobierne
O
Hayaletin garip huyları

15 kitabini falan okudum king'in. En begendiklerim mahser ve cep oldu.

Kimse yazmamış ama Yeşil Yol da çok güzeldi.

Fire starter bence en güzeli.
Tepki diye geçiyor.

sadist kesinlikle.

onun verdiği tadı veren başka kitap bulamadım.

kapağı şişeye doğru bastırarak açmaya çalışırsan daha kolay açılır adlı teoriyi bilim dünyasına sunuyorum. deneylensin.

kapatirken siseyi hafifce ezersen icerdeki hava kapaga vakum etkisi yapar ve sikistirir. biraz zor acilir ama acikir, acilmazsa siseyi bir igneyle delersen acikir.

Ceviz kıracağı kullanabilirsin.

Massimo Dutti, Zara vs

LCW

Zara, Mango, Lacoste, Tommy Hilfiger, Vakko

Us polo.

Aldigim son 20 urun falan massimo dutti memnunum fiyati da uygun

vay be! massimo dutti'ye uygun diyenler var yahu, bu nasıl zenginlik :) baayanım, sadece vay be demeye geldim :D

lcw, collezione, defacto, collins..

ekseriyetle mavi, pantul için ise levis.

kot: levis, lee, wrangler
polo: lee, jack jones, hm
tişört: hm, jack jones, aeropostale
ceket: zara
boxer: koton (hastasıyım)
gömlek: jack jones, kiğılı
takım: altınyıldız :D

@sedat peker, uygunluk şöyle koca koca lacoste baskılı tommy baskılı ürünlere göre uygun ve kalite olarak gayet memnunum yoksa lcw uygun ama kalitesi tırt bana göre

Erol giyim.

bospa

Massimo Dutti en sık tercih ettiğim marka.
Mudo'nun arada güzel kıyafetleri oluyor.

herkes zenginmiş yalnız, lan bende kendimi ortalamanın baya üzerinde kazanıyordum zannediyordum. çok ilginç. (sadakalarınıza talibim)

genelde firmaya kitlemek kaydıyla: columbia, colmar, yds

onun dışında gömlek pantolon ve ceket: zara (ama az yani mesela, 1 gömlek 2 pantolon 1 ceket gibi)
kazak: ucuzundan polo (onu da fötücü diye kapatacaklarından korktum) ve indirimde avva (asla mağazadan almam avvanın mağazada kaktırma politikası var)
takım elbisem yok yıllar önce damattan almıştım, kesimini seviyordum.
ve günlük pantolon da defacto, koton, lcw
atlet: çokcanası; erdem ve mudo(tişört olarak giyiyorum ben atletleri)
boxer : erdem
çorap: samanpazarı

edit: lacoste mesela; şöyle bi baktım da 1 tane saatim var, 1 tane ayakkabım var 1 tane de lan bu neden pahalı acaba diye aldığım t-sihrt var dolapda etiketiyle duruyor. etiketi sökmeye kıyamadım. En son izmir de kısa süreceğini düşündüğüm iş seyahati uzadı ve şantiye için mont alayım diye forum mu ne oraya gitmiştim, yağmur yağıyor diye annem ilk mağazaya girelim dedi, ben izmiri bilmem de o forumu bilenler anımsayacaktır, lacoste hemen girişte sağda. neyse koştur koştur girdik ve şişme mont giydim(firmaya kitleyeceğim yine) ama çok da beğenmedim, montu çıkaracağım satış görevlisi indirim var diyor, annemle de ahbap oldular 2 dk da montu çıkartırken koluma takıldı etiketi 1699 lira yazıyordu. indirimli hali. şimdi mesela bu parayı erzurumda versem kimsenin gözüne batmaz da izmirde lacoste'a verirsem patronda ay sonunda takdirnameyi bana verir diye düşünerek almamıştım. o gün bugündür lacoste'un önünden bile geçmem. saatin pili bitsin pil de taktırmayacağım.

colins lcw en çok buralardan.

Beymen, Ramsey, Network ağırlıklı

yine herkes zengin amk.

yaz oraya, lcw +1

ysl, ungaro, givenchy, dior, lanvin, lcw

Fabrika, Zara, Levis, Lee, Us polo, Jack&Jones.

ooo bakıyorum da millet zara'dan us polo'dan aşağı giymiyor. Bir ben fakirim herhalde :)

Soruna gelecek olursak: LCW, DeFacto.

alessandro pompalatti'nin koleksiyonuna bayılıyorum

Sıra ona mı gelmiş? Saçmalık. Ben ikisini de kullanıyorum.

Valla ben bizim şantiyecilere iyi çalışmalar dilesem ağzıma kürekle vururlar :/ bağlam önemli, plazada olabilir belki..

tiyatroda da herkes birbirine kolay gelsin der. monşerdir onların hepsi, aşağılık bi tabir olsa kullanmazlardı :))

ilk defa duydum.

bir de "(...) demek gerekiyormuş" diye bir şey olmaz ki..saygı çerçevesinde olaya uygun kullanılabilecek kalıplar neyse yerinde onların biri kullanılır. Bunun bir kuralı olmaz ki..

böyle bi geyik olduğundan haberim yoktu. fakat geçenlerde kendimle ilgili şöyle birşey farkettim. beden gücü ile çalışanlara kolay gelsin, masa başı çalışanlara iyi çalışmalar diyorum farkında olmadan. bilinçaltımda masa başında çalışanların zorlanmadıkları ve kolaylık dilemeye gerek olmadığı gibi bir durum var sanırım. ilginç.

günlük konuşmada öyle bir şey yok. emailde var.

İlk defa senden duydum şu an bunu. Ben kullanıyorum "kolay gelsin"i ve gayet normal, sıradan bir şey yani.

ben de çok severim kolay gelsin'i demeyi. her yerde ve her an diyebilirim. erasmus'ta da italyanca kolay gelsin yerine "buon lavoro" diyordum.

Her şeyi ekşi sözlükten ekşi duyurudan görüp hayatınızı şekillendirmeyin. Öyle bi dünya yok. Hayat çok farklı, çerçevinizi iki internet sitesiyle sınırlandırmayın.

Emeksiz yemek olmaz

Yaşlanıyorum ama büyümüyorum

ayağını yorganına göre uzat.

her şeyin başı sağlık.
ucuz mal alacak kadar zengin değilim.

taze sipa sert ossurur.

Olmaz deme olur

Sonunu dusunen kahraman olamaz.
Azdan az coktan cok gider.
Soru sormuyorum hesap soruyorum.
Kapi kapi dolasma vakti bitmistir. Yazihanecilik bitmistir. Bundan boyle kendi kapimiza hakim olucaz. It de ugrar cakal da ugrar aslan da ugrar. Ite it gibi cakala cakal gibi aslana aslan gibi davranicaz.

(bkz: ipimle kuşağım sikimle taşağım )

halim itten beter keyfim paşada yok

Hope for the best but prepare for the worst.
Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.

Allah'ın acelesi yok.

Sonunu düşünen kahraman olamaz.

@brad pitt abi raconlu ecdadlı dizi izlemeyi biraz azalt istersen :(

"You are the only one who can limit your greatness. You are enough."

hayat felsefem değil ama bu hayatta tecrübe ettiğim ve sonrasında kulağıma küpe olarak duran şu var :

-don't put all your eggs in one basket

atasözü değil de özlü söz.
You may delay, but time will not.
Benjamin Franklin

Abla deme lazım olur.

Geç gelen adalet adalet değildir

bira+antep fıstığı.
popüler yabancı ya da türkçe şarkıların hafif yavaşlatılmış remixleri oluyor o tarz kısık seste müzik çalıyor.

rahat bir sandalye veya koltukta.

3 birayı içerken uyumuş olucam. belki 2. güç %17

Mojito
Aztek elbise deri ceket
Ac/dc black in black
Teomanın bahsettiği bir bar taburesi

bira tekila ve baharatlı patates söylemişim, adamlar çalsın lütfeen,
youtu.be
arkadaşlarımın yarısı gelmiş diğerlerini bekliyoruz geyiğin dibine vurmuşuz kahkahalar havalarda uçuşuyor

istanbulu özledim :(

Moliendo cafe çalıyor.
Bira ve tuzlu fıstık.
Rahat bi sandalyemsi bir şey.
Gömlek pantolon var.
Düz adam bildirdi.

Üstümde elbise var, hafif ışıltılı ama parlak olmayan bir şeyler.

Büyük olasılıkla Long Island Iced Tea ya da mojito ısmarladım ve yine büyük olasılıkla 'Bununla kafayı bulamazsam ikincisi pek pahalı' diye düşünüyorum.

Şu çalıyor ama canlısıysa daha güzel.
www.youtube.com
Böyle başladı ama bir küsur saate şuna dönecek.
www.youtube.com
www.youtube.com

Oturmuyorum, gruba eşlik için en öndeyim ya da oralarda bir yerdeyim. Oturmaya mı geldik!
Bar gibi yerlerde milletin ne dediğini duyup anlayamıyorum. En fazla yanımdaki kişiyi duyabiliyorum. Bir de zaten bütün gün laflayabiliriz. Onun için gece dışarı çıkmaya da gerek yok. Hazır çıkmışken, daha değişik, daha eğlenceli şeyler yapalım. Bol müzik olsun, bol şarkı olsun, dans-renk olsun.

Üzerimde en sevdiğim V yaka siyah basic tişörtüm
Koyu renk kot pantolon, sandaletlerim. Saçımı yarım toplamışım. Minicik bi makyaj var ama rimeli bol.
Vişneli votka içiyorum. Canlı müzik var. Ele güne karşı yapayalnız çalıyor.
Sandalyede oturuyorum.

-spor ayakkabı, kot, v yaka tişört.
-bir duble jim beam.
-bu çalsın: www.youtube.com
-bir bar taburesinin üstündeyim tabii.

Sports pub. Fenerbahçe' nin basket maçı var - antremanı bile olsa olsa olur -
Üstümde beyaz keten bir gömlek -kollarını kıvırmışım- açık yeşil şort pantolon.
Hava sıcak, Cumartesi öğleden sonra. Kahverengi yazlık ayakkabılar. Saatim, sağ kolumda 3 tane bileklik. Gözlüğüm kafamda rahatsız etmiş, masaya koymuşum.
İlk yarı bitmemiş 4. biradayım. İki tane fıçı buğday birası içmişim, 3. bira fıçı Carlsberg, 4. fıçı Kozel. Çerez de söyledim 4. ile beraber.
Mekan çok kalabalık değil. Maçla ilgilenen bir kaç masa daha var -ilgilenmeyen bir iki masa da var-
Kaverengi bir masada rahat bir koltukta oturuyorum.
Devre arasında tv nin sesini kısıp arkadan hafif hafif Santana çalıyorlar.

Hayır tatil :)

Bizim kamu olmasından dolayı güya tatil ama bizi çalıştırıyolar. Keyfî. Rapor aldım gitmiyorum ben de.

pazartesi-cumartesi-pazar; bayram, yılbaşı... tüm resmi tatillerde çalışıyoruz biz. sözleşmemizde çifte yevmiye yazmasına rağmen normal yevmiyeye hem de. hizmet sektörü.

*pazartesi normal izin günüm. son anda yine biri salça olmazsa izinliyim.

Tatil

çalışılıyor_şantiye

tatil

Pazartesi nöbet tutacaktım ama neyse ki kurtuldum son anda nöbetten. Yani çalışmıyorum.

çalışmıyorum. yani komple çalışmıyorum işsizim

Tatil.

çalşyoz

izinler iptal oldu. ama ben biraz(?) şirretleştiğimden iznimi kullanacağım. demek ki, hak verilmez alınır!

Bankaya borçlanırsın diye biliyorum.

2 alternatif var.

Bazen bariyeri açmayıp nakit ya da kredi kartıyla ödetiyor. Bazen de bariyer açılıyor banka (bende limit 20₺) çat çat çat gerektiği kadar kere 20₺ yüklüyor.

o zaman geçmeden önce kendim yükleme yapsam sorunsuz geçerim değil mi?

ogs ve hgsyi özel otobanlarda kullanmak için izin vermeniz gerekiyor yoksa tahsilat yapamıyorlar sanırım. bana zamanında sms gelmişti onaylamıştım.

iş bankasından gelen mesajlara baktım, sorularımın cevabını aldım:

Izmit Osmangazi Koprusu gecisinizi Is Bankasi OGS cihazinizla yapabilirsiniz. Bakiyenizin yeterli olmamasi halinde, cihazin bagli oldugu kredi karti limiti/hesap bakiyesi musaitse gecis ucreti OGS cihaziniza anlik olarak yuklenerek tahsil edilecektir.

26.08.2016 tarihinde acilan Yavuz Sultan Selim Koprusu ve bagli ucretli yollardan Bankamiz HGS ve OGS cihazlarinizla herhangi bir basvuru yapmaksizin gecis yapabilirsiniz.

Benimki de kredi kartına bağlı onay falan vermedim, geçen geçtik ogs ekstresi geldi 65 tl geçiş ücreti yazıyor baya 20-20 falan yüklememiş. Geçersin hiçbir şey yapmadan.

www.yurticikargo.com

tek mi çok mu göndericeksiniz?

ambarlar daha uygu fiyat verirler.

Ambarla gönder.

birtane panel bana gönderilecek

ambar +1

artı sigorta iste, hassas şeylerdir onlar..

ups'e bakın. şubesi filan her yerde yoktur ama hassas malzeme olduğunu belirtirseniz daha bir özen gösteriyorlar. ya da bana öylesi denk geldi. bir kaç kez elektronik malzeme aldım. tabi en önemli şey uygun paketleme, gönderici uygun paketleme yaptıysa hangi firma ile gönderirseniz gönderin farketmez.

www.ups.com
ups in paketleme danışmanı veya, paketleme talimatlarını inceleyerek uygun paketlemeyi sağlayabilirsiniz.

Mesir macununun içinde var bu.

siz kimi koparıyonuz la derim

evden geri cikip tekrar girerdim, korku filmi gibi cunkum

Kanepenin fişini çıkarıp geri takardım. Eskiye dönmesi gerek.

tastedive.com

Eski fotoğraflar.

The Shop Around the Corner

www.imdb.com

hem tatlı hem siyah beyaz

Interstate 60

Ama ne tarz film seviyorsun? Avrupa filmi mi, bilim kurgu mu,romans mı? Ona göre cevap vericem.

Çok beğendiğin bir filmi söyle en azından.

a miglia offerta

Wristcutters a love story

80 T4 Before and After (1996) - Apr 15, 2017
85 T5 The Handmaiden (2016) - Apr 06, 2017
85 T5 The Age of Adaline (2015) - Apr 01, 2017
70 T1 The Uninvited (2009) - Mar 25, 2017
100 T10 Sling Blade (1996) - Mar 19, 2017
85 T5 The Man in the Moon (1991) - Mar 11, 2017

django unchained
20th century women
miss sloane
christine
manchester by the sea
hail, caesar!
the handmaiden
it follows
mr brooks
the edge of seventeen
hacksaw ridge
la la land
the accountant
the departed
match point
true grit
disconnect

the fall
the grand budapest hotel

Yedi bela hüsnü.

this is england.

titanik. sonu çok üzücü bitiyor. okyanusta ilerleyen bir geminin başına gelenler anlatılıyor. :)

Tarz söylememişsin o zaman kendi en sevdiğim filmi önereceğim. www.imdb.com

JavaScript teknolojisi değil aslında, iletişim protokolü bu. "websocket" adı. Genelde kullanılan bu. Elbette dediğin gibi polling ile de yapılabilir ama çoğu site bunlardan uzaklaşıyor artık.

socketio diye bir kütüphane var, ben Node.js ile bunu kullanıyorum. Eğer tarayıcı desteklemiyorsa yazdığın kodun fallback ile arkaik (hep kullanmak istemiştim, bugüne kısmetmiş) iletişim modellerini de deneyip en ilkel tarayıcıda bile çalışsın için uğraşıyor. Yani tek kod yazıp olabildiğince geniş bir kitleyi desteklemiş oluyorsun.

socket.io adresi bu.

Bunun bir de alternatifi var, webrtc adı. İşin sadece p2p ise webrtc sayesinde p2p iletişimi sağlayabiliyorsun ama sunucu tarafına veri aktarmak için sinyal işleme için yine websocketi araya sokman gerek.

Webrtc gerçekten çok güzel bir teknoloji ama henüz hazır değil, belki de hiç olmayacak çünkü Google tarafından geliştiriliyor. Rakip şirketler yüzünden desteği websocket protokolüne göre çok kötü. Safari hiç desteklemiyor, Microsoft'un tarayıcısı kafasına göre takılıyor, vb. Kullanıcıya ek bir şeyler yükletirsen bunlarda da oluyor bildiğim kadarıyla ama çoğu kişi o zahmete girmez. Ben yazılım geliştiriyorum, ben yüklemem yani. "Üç mü lan o" diyen ortalama kullanıcı hayatta yüklemez : ))

iswebrtcreadyyet.com webrtc desteği burada

Herhangi bir konuda yanılıyor olabilirim, varsa düzeltin.

Onu bilmem de, eskiden icq da vardı bu. kim hangi harfa basarsa düz yazı halinde görünüyordu. Enter tuşuna basmadan tabi. Wordde iki klavyeyle yazmak gibiydi yani.
Bi zamanlar icq vardı be...

(bkz: signalr)

itirazım var

eşkıya yok, kabadayı yok. bu nasıl liste böyle?

ben pek bilmiyorum açıkçası yeni dönemlerde neler var bu yazdıklarını da izlemedim bir ikisi haricinde. önerebileceklerim

pardon
iftarlık gazoz
şans kapıyı kırınca

KaBaDaYı +1.

İzle mutlaka.

Son ders : Aşk ve üniversite

Bunu da önereyim

Vesikalı yarim:)