Libya'dan Türkiye indirimli telefonlardan arandığı zaman, ekranda alakasız numaralar veya sadece +1 çıktığı oluyor. Uluslararası indirimli telefonlardan kaynaklıdır muhtemelen.

bayağı bir geç hissetmişsin. bi hislerini kontrol ettir öncelikle.

istanbul 40 yıldır katlediliyor. durdurmak için yapabileceğimiz tek şey meydanlara çıkmak. ona da recop tayzik gazdoğan sebebiyle götümüz yemiyor. bir sürü insan var senin benim gibi ama harekete geçmedikçe nafile.

İstanbul için zamanında boş yere "facire-i dehr" dememiş adam, kapasitesinin 10 milyon üzerinde insan! taşıyor şehir...

İşte biz bunlara diktatörlük diyoruz. Kurul kararı olmayan, mahkemece durdurma kararı olan, izni ruhsatı olmayan işlere başlanabiliyor. Bunca kurumun, hele ki mahkemelerin, kararlarının yok sayıldığı bir yerde hukuktan bahsedemeyiz. Ülkemizin geri dönemeyeceği kazıklar çakılıyor. Bir sonraki jenerasyon da bunları benimsemiş bir şekilde büyüyecek ve her şey rayına oturacak. Geçmiş olsun.

hala bütün bunları normal karşılayan bir kitle var ne yazık ki, gözümüzün önünde tarih yokoluyor ve biz hiçbir şey yapamıyoruz. www.youtube.com "gezi parkını go-kart yapsınlar, tarihi yarımadayı disneyland yapsınlar, boğaza da beton döksünler yürüyerek geçelim" şaka maka ilerde yapılırsa şaşırmam çünkü anormalin giderek normalleştirilmesi durumu söz konusu bakalım daha neler göreceğiz

Benim kuzen ufakken tahta mandallar ve mukkavva ile değişik değişik yapılar yapıyordu. Lan harika şeyler çıkıyordu ortaya. Tavsiye ederim.

bitkili akvaryum. biraz masraf edersiniz ama orman gibi oldugu zaman, priceless.

evde domates biber yetistirin.
model ucak yapin. turk hava kurumu 1 2 liraya satiyor tum malzemeleriyle beraber
ahsap isiyle ugrasabilirsiniz..

herhangi bir enstruman çalmayı öğrenme işine giriş. çok zahmetli olmasına karşın sonunda elde edeceğin şey sadece vitrinde sergileyeceğin birşeyden ziyade bildiğin dillerde ifade edemediğin şeyleri anlatabileceğin bir dil olacak.

Elinizde pek somut bir şey olmaz ama go oynayabilirsiniz.

zevklerinizi keşfedin öncelikle efenim mesela bana kalsa işim gücüm olmasa, kabak kemane kursuna giderim bayılıyorum namussuzun sesine.. sizin de böyle bayıldığınız ettiğiniz hayranlık duyduğunuz bir enstrüman varsa öğrenmeye çalışın.
bunun dışında ben mesela dillere meraklıyımdır yunancaya sardım bu aralar yunanca kursuna giderdim..
ama sizi tanımıyoruz, zevklerinize ilgi alanlarınıza göre yönlendirme yapamıyoruz bir neyi sevip sevmediğinizin keşfine çıkın derim.

benim aklıma resim çizmek geldi. kara kalem, suluboya veya tuval üzerine akrilik ya da yağlıboya çalışmalar .. elinde somut bişeylerde olur.. hatta bakarsın bir sergi açarsın?

keman kursuna git.

Eline somut bir sey gecsin, saatlerce onunla ugrasayim, egleneyim istiyorsun anladigim kadariyla... Ilginc! : )

Neyse, ben derim ki satip para kazanabilecegin, hic olmadi aldigin malzemenin parasini cikaracak bir sey olsun.

Tabiki Puzzle.

1- amaç karı kız peşinde koşmak olmasın
2- aktivitelere katılıp, local insanlarla tanış, referansın olsun
3- erkek misafirler ağırla, iranlı, mısırlı ağırla (süper insanlar hepsi), onların referanslarını topla
4- sonrasında millet sana yazacaktır zaten geleyim kalayım diye

ben misafir almadım ama misafir oldum. benim şansım aynı şehirde idik. saratovlu rus bir anne ve oğluna gittik. karabuğday ikram ettiler. bizim için helal sosis satın almışlar falan. davet kısmın açık kalsın ve biraz aktif ol. illaki gelenler olacaktır. bir süre sonra yetişemezsin bile. :)

*couchsurfing

benim 3-4 misafirim oldu.
yakın bir arkadaşımın 40 kadar misafiri oldu.
eski kız akradaşımın ev arkadaşıyla beraber 7-8 misafiri oldu.

referansın yoksa ve profilin dolu değilse kimse istek yollamaz. siteden istanbul urgent couch grubuna üye ol. orda her hafta acil kalacak yer arayan birkaç kişi oluyor. gel kal desen hiçbiri itiraz etmez.

vaktin varsa biraz ilgilenebileceksen yeni insanlar tanımak onlara şehri gezdirmek beraber takılmak güzel tecrübe. ayrıca neredeyse her yabancı misafir sayesinde bir çok başka insanla da tanıştım ben.

20'ye yakın misafirim oldu. Edindiğim tecrübeye göre;

-Öncelikle kız olacaksın. Kızlara gelen mesajların haddi hesabı yok. Eğer erkeksen sonraki maddelere geçelim.

-Lokasyon olarak az kişinin olduğu bir yerde olacaksın. Mecidiyeköy'de olmanla Aydın'da olman arasında baya fark var. Büyükşehirlerde 200 referanslı, ömrünü buna adamış kişiler olduğu için onlar ilk tercih oluyorlar.

-Boydan veya profilden çekilmiş değil de ilginç fotoğrafların olsun. Yamaç paraşütü yaparken, vay efendim Pisa Kulesi'ni tutuyormuş gibi yaparken, otostop çekerken, vs. Yani monoton biri değil de, açık ve eğlenceli biri olduğun anlaşılsın. En kötü annenle falan çekilmiş fotoğrafını koy. Temiz aile çocuğu olduğun anlaşılsın.

-Hiç referansın falan yoksa profilini olabildiğince doldur. İşte fotoğraf çekerim, kitap okurum, satranç oynarım, vs. Evini güzelce anlat, şöyle yatak var böyle döşek var. Gelirseniz sizi şöyle ağırlarım falan de. Bulunduğun yerin yakınlarında gezilebilecek yerler varsa (şelale, tarihi mekan, müze, vs.) onların varlığından bahset.

-İki günde bir falan da siteye gir çık. Last login diye bir olay var. Son dakika sörfçüleri için önemli oluyor o. Adamlar hemen cevap alabileceklerini bilmek isterler senden.

-Ben de ilk başta çok ümitsizdim. Sonra kalacak başka yer bulamayan 2 kişi gelmişti. Tek seferde 2 referansım oldu. Sonra ardı arkası geldi.

subay okudum :D

En yakındaki PTT'ye götürüp görevlilere gösterin, onlar okuyabiliyorlar. Ben öyle yapmıştım.

muhtarlığa bırakıyorlar galiba tebligatları

s.gaye

s. kaya +1

mordor dili bu, pek konuşan kalmadı bu aralar

Hocam direk muhtara git oraya bırakılır. Senin değilse de komsunundur

sakarya olabilir. muhtarınıza gidin.

teşekkürler arkadaşlar cevaplarınız için. olmadı dediğiniz gibi yarın muhtara bi uğrayayım.

s.kaya ve sakarya diyenler sanırım ezcacı, dr ya da mordor dilini biliyor. sakarya caddesinde oturuyorum. sanırım dağıtıcı cadde ismini yazmanın yeterli olduğunu düşünmüş (!)

seni rahatlatacak hobilerin olmalı bişeyler yapman lazım.
güzel bir piknik alanına gittiğin de veya boğaza karşı bişeyler içtiğinde olabilir playstation oynarsın veya halısaha maçına gidersin kafanı dağıtır rahatlarsın.
içinden ne yapmak geliyorsa bunlara benzer şeyler yapıp rahatlayabilirsin bence.

ama yine de beyne fazla yüklenmemekte fazla var çok zorlama.

Bazen eve gidince telefonu, ışıkları, her şeyi kapatıp sessiz ve karanlık ortamda öylece uzanıyorum. İşle, hayatla ilgili şeyleri düşünmeden boş boş yatıyorum. Tekrar ışıkları açınca kendimi daha odaklanmış hissediyorum. Bir nevi vücudu stand by a almak gibi.

kendini dinlendirerek. uzanmak. gözleri kapamak. rahat bir ortam vs..

meditasyon da işe yarayabilir.. bir de orman, park alanlarına gidip hava almak da iyi gelebilir..

son çare ara vermek. tatil!

Güzel bir abdest al, namaz kıl.

ben de arada sırada böyle hissediyorum ve bana oturup yatmak pek iyi gelmiyor. yani iyi geliyor da daha iyi gelecek şeyler olduğunu keşfettim. hobi gibi. 15-20 dakika gitar çalmak bile acayip iyi geliyor. daha uzun vaktim varsa, gitarı söküyorum, yeni parçalar alıyorum, onları takıyorum, bozuluyor, biraz daha uğraşıyorum. sonra bakıyorum iyice kafam rahatlamış.

youtube: relaxing music
artı bir adet minik masaj aleti

Aslında kafayı boşaltmak için en iyi yol setler halinde spor yapmak. Evde yapabileceğiniz plates mesela. Ya da dumbell çalışmak olabilir belki. Sadece o anki sayıyı düşünüyorsunuz. Kafayı boşaltmak için süper bence. Ondan sonra ılık bi duş akabinde relaxing music ve masaj.

(bkz: jakuzi)
(bkz: masaj)
(bkz: sauna)

beyin yorulmaz beden yorulur.

ayaklarımı masama uzatıyorum + relaxing müzik + buz gibi bira

basınç ve boyun ağrısı boyun düzleşmesinin habercisi olabilir. boynunu saga ve sola çokkk yavasca yatır ve birkaç saniye o pozisyonda tut. günde birkaç kere yaparsın.

mezarlik+1
Online oynayınca paranın nasıl uçtuğunu hissetmiyorsun. İrademe hakim olurum diyorsan oyna. Demiyorsan hiç açtırma bile.

cardio dışındakiler çok gerekli değil bence.hatta eziyet o kiloyla. senin kalori harcaman gerek, mekik çekeyim göbeğim erisin gibi olay yok. bence 40 dakika bisiklet (dizlerinde sorun yoksa) + 30 dakika yürüyüş. bunu günde 2 kere bile yapabilirsin.

doktor filan değilim. ölürsen sorumluluk kabul etmiyorum.

Spor salonlarındaki başlangıç programlarından biri zaten bu. Ama yine de koşuda falan başlangıçta fazla abartmayın. Kendinizi halsiz hissederseniz derhal bırakın.

Koşmuyorum zaten 20 dk boyunca yürüyorum hep :)

bence doktor ti'ye almis seni. burada zorlayici birsey yok. vucudun muhtemelen cok ham. sakatlik cikmamasi icin ilk once vucudu yavas yavas spor yapmaya alistiracaklar. kaslar hareket edecek vesaire. ilk 1-2 hafta kilo kaybi gormezseniz moraliniz bozulmasin.

p.m.a.t.s.nin dediği gibi, o karın hareketlerine gerek yok. karın çalıştırınca göbek erir diye bir şey yok. ona harcanacak vakti ve enerjiyi koşma/yürüme/eliptik/bisiklet gibi kardiyo hareketlerine ayırmak daha verimli olur. o kadar çok kardiyodan sıkılırım dersen temel ağırlık haketlerini araştır yavaştan onlara takıl.

kilo vermenin %90'ı beslenmeden geçer unutma. yediklerine dikkat etmediğin müddetçe ekstra yaktığından daha fazlasını her zaman yiyebilirsin. şekeri tatlıyı hamur işini başta olmak üzere karbonhidratı azaltmaya çalış. bu bile iştahını ciddi derecede azaltır.

iyi şanslar.

Nisan, Ağustos, Aralık

şu an gitmek istersen en erken ağustos olur.

şu anda ağustos. ama ağustostan itibaren senede 3 değil, 4 döneme çıkacak. yani 15 aylıklarla aynı gidilecek. o zaman da şubat-mayıs-ağustos-kasım olacak

Muhahaha

Aslında gülünecek bir şey değil kusura bakma ama Alo diyince suratıma kapattı diyince dayanamadım.

Kimseye borç vermeyeceksin, senden borç isteyenden sen borç isteyeceksin. Doğanın kanunları...

valla tek çare dayak gibi duruyor. tabi öncesinde göz korkutucu, küfürlü bir uyarı fena olmaz. belki gözü korkar da öder.

calistigi yeri biliyorsaniz patronuna veya baska cekinecegi kisilere anlatmakla tehdit edin.

korkutmadan "istedigin zaman ode, ama resmilestirelim" diye kontrat imzalatsaniz?
gerci acmiyor demi$siniz.

sms at bi taraftan da. ödeyemiyorsan başkasından bulmaya çalışayım gibi şeyler söyle, belki 3-4 ay sonra ödeyebilirim falan der. gaz ver biraz. durumun yoksa sorun değil ama bi haber ver, ona göre plan yapıyım de. rezil etmeye kalkarsan o paranın üstüne soğuk su içersin bence.

Valla arkadaş Düzce Akçakoca'da.Ben İstanbul'dayım.Dayak şiddet filan bize ters işler.Bunun zaten kumar borçları da varmış.Ama kendisi dindar geçniyor. Başbakana methiyeler düzen, sıkı bir Akp li.

sms atıyorum arkadaşlar. Onlarada cevap vermiyor.belki de okumuyor bile. İşinden de kendi isteğiyle ayrılmış öyle demişti bana.

hocam, sonuna kadar haklısın. mesele ödemesinden ziyade, saygı duyup bilgilendirme yapmasında... muhtemelen bu herif ödemeyecek borcunu, onu söyleyeyim. en azından tatlı dille ödemez, yakasına yapışmak lazım, ona da gerek görmüyorsunuz anladığım kadarıyla. böylece de bir arkadaşlığın daha sonuna gelmiş bulunuyorsunuz, eleman 400 lira için, bir dostundan vazgeçmiş, durum o...

harbiden senın dediğine benzer bir durum yaşadım Eskiden aynı şirkette çalışıyorduk adamla borcu aldığında da aynı şirketteydik sonra o ayrıldı borcunu ödemeden gitti arıyorum açmıyor telfonlara cevap vermiyor facede şirket sayfası vardı bir şey paylaşmış hemen yorumu yapıştırdım altına borcun vardı bana şu kadar ne zaman verceksın diye altına yorum :D yazmış o gidiş o gidiş bu şekilde arkadaşlara kaptırdığım paraları biriktirsem şimdi bir ağaoğluda bendim belki :D kaç hikaye var Allah kolaylık versin dostum sana da bu arada çoluk çocuk ...

ruhibirbanyo, haklısın. Ödemeyecek.

hem parası yoktur hemde yüzü

Bir dakika akçakoca'da mı oturuyor bu vatandaş ve akçakoca'da doğalgaz mı kullanıyor? Akçakoca'ya doğalgaz geldi mi yahu? Bence o parayı iddiaya bastı, böyle kötü alışkanlıkları olduğunu bildiğiniz kişilere borç vermeyin. Bence onu afişe edin, facebook'ta bu arkadaşa borç verdik, telefonlara bile bakmıyor falan yazın.

%100 güvendiğin adama borç para vereceksin.
benimde alacağım var.
adamın yüzüne etmediğim hakaret kalmadı.
adamda tık yok amk :)

Tutkun; Akçakoca'da oturuyor vallaha.Doğalgaz faturası diye istedi yaa benden.İyice kerizlemiş beni şimdi anlıyorum.

faceboo duvarına yaz amk, o silmeden gören görür nasıl biri olduğunu en azından

Vallahada yazdım o utanmıyor da ben mi utanıcam yazmaya. Yazdım. Günah benden gitti.

sonuç ne hacıt ? parayı kurtarabildin mi ?

Sizinki kerizlikten çıkmış,kerevize dönmüşsünüz.Savcılık filan deseniz korkar belki. Hesaptan yollamıssınız,dekontta var elimde dersiniz.

Siz o 400 Lira'nın üzerine bir kalem çekin. 400 Lira'yla güzel bir hayat dersi almışsınız. Bir insan kumar oynuyorsa, her gün paketlerce sigara içiyorsa, belli bir geliri yoksa, doğalgaz faturasını bile ödeyemeyecek duruma geldiyse, verdiğiniz para hayır parası olur anca.

Ha arkadaşınız vardır. Ayda 5bin lira kazanıyordur. Ama bütün parasını bir seferde harcaması gerekmiştir. O zaman verirsiniz "al kardeş 400 Lira, ay sonunda ödersin" dersiniz.

Son durum :Yalnızca ortak arkadaşlarımızın görebileceği şekilde (yani benim tarafımdan yalnızca ortak arkadaşlar görebiliyor, onunkini bilemem)arkadaşım bir cevap ver, benimde ihtiyacım var, ne durumdasın? Teleonları açmıyosun. Mesajlara dönmüyorsun yazdım. 6 gün sonra bunu görür görmez sildi bu.Bu arada bir arkadaş paylaşımı beğendi :)İşe de girmiş ayrıca öğrendim. Mesaj kutuma adikarı, çirkef karı ödemeyen senin gibi olsun lan! yazmış ama hala ödemedi bi tık yok yani anlıycaanız.

Ben de aldım.

ben de.

önüne gelene gönderiyor sanırım.

bu aralar sözlük hesaplarına sulanma modası var, fiyat da fiks 100 tl :)
anca beklerler.

ben de aldım. o başlığın görünmesi de bug sanırım. daha önce bi mesajlaşmada da yaşadım aynısını.

bana da geldi.

bana da re: soruları alın soruları sorun başlığıyla gelmişti.

ben de!

bizi mi deniyorlar?

aaa bana da geldi satmam dediydim.

bana da geldi 100 tl teklif ama mesaj bu değildi. 2-3 hafta oluyor.

bana denenme durumu var gibi geldi. bilemedim.

Havaalanındaki döviz ofislerinden ya da banka şubelerinden.

peki son olarak bankalardan mi degistirmek daha karli olur yoksa bu doviz burolarindan mi?

döviz bürosu.

Havaalanındaki banka ve döviz büroları ekstradan %4 komisyon alır, aklında olsun.

Havalimanlarındaki döviz büroları baya takıyor. Şehir içi döviz bürolarını tercih etsin. Havalimanında taksi falan binmek için de bir miktar Euro ile gelebilir buraya.

yazılır. Terk de etsen, orada alınmış bir eğitim var. Eğer özellikle yüksek yapmış personel istenmiyorsa, düz lisans mezunu adamlara göre ayrıcalığın olduğunu gösterir.
Terk de yazabilirsin, bırakıldı da yazabilirsin, donduruldu da yazabilirsin, çok farketmez.

Aldigin alakali dersler varsa onlari not dusersin altina.

"EMBA 2010-... "yazabilirsin. Sorarlarsa da fırsatım olursa devam etmeyi düşünüyorum dersin.

ben yazmıyorum ama şu an çalıştığım sektörle alakası olmadığı için. Yazdığında da didik didik inceliyorlar zaten, niye bıraktın vs diye bayağı sorarlar o yüzden hazır ol.

benim yazmak isteme sebebim aöf lisansı biraz gölgelemek içindi aslında.

oturmuştum ama memnun değildim.konak-kemeraltı-alsancak üçlüsünden başka bir yer yok..gezilecek görülecek yerleri sınırlı.Etkinlik falan da yok.

İş yok.
Ücretler çok düşük.
Tek güzel yanı altında araban olacak kafan esecek Bodrum'a gidiceksin, Çeşmeye gidiceksin vs. Yazlık yerlere yakın.
Gerisi kumru, boyoz, saat kulesi.

deniz var. marmarise yakın. havası çok soğuk değil. iş imkanları çok değil ama az da değil. güzel memleket.

Öğrenciyim, ailemle yaşıyorum. Memnunum, fiyatlar uygun, ulaşım kolay, çok ufak değil, trafiği insanı delirtmiyor. geceleri çok çabuk boşalmıyor şehir,

evden çıkmam pek. evden okula, okuldan eve. hayatım yaklaşık olarak bu kadardır. anca bazen alışveriş merkezlerine giderim. belediyeden memnun değilim otobüsleri sidik kokuyo, sokakları çamur.

şehir planlaması sıçmış durumda. diğer şehirlere kıyasla evler anormal pahalı. banliyö olayı yok burada. tren de yok zaten. kimse bana bık bık izban hikayesi anlatmasın. çiğli denilen yer foçaya şehir merkezinden daha yakın ebesinin amında. yapılabileceğin en kötüsünü yapıyor izmir belediyesi. bir plan düzen yok. olmadığı için de toplu konutlar, çalışan kesime sunulacak düzenli yaşama alanları sunulamıyor. tam anlamıyla kilit vaziyet. gerçi bu çok önceden alınması gereken bir tedbirdi. akpli değilim. chpli de değilim. hiçbir şeyli değilim. aslında hala yapılabilecek çok şey var ama yapılmıyor. kentleşme bombok durumda.



izmir'in insanları türkiye'de en bir arada yaşanılabilir insanlar bence. kimsenin kimseyle işi yok. medeniyeti çözmüş insanlar. kimse kimseyi yargılamıyor. kimse kendini kanaat önderi, din, etik lideri görmüyor. barış içinde yaşıyor insanlar. sadece otobüs kuyruğuna girmeyi bilmiyorlar.

buna karşın izmir insanının huzurunu barışını çekemeyen bir takım türbanlılar mevcut. bu aytek'in babanesi gibi bir babaneyle denize karşı rakı içmiş yedi göbekten kemalist birinin değil, hayatta en sevdiği insanlar arasında beş vakit namaz kılan kuran okuyan başörtülü (türbanlı değil) anneannesi olan ve sırf bu yüzden başörtülü teyzelere ayrı bir sempatisi olan şahsım tarafından yapılmış bir tespittir. türbanlı mürbanlı diye genelleme yapmıyorum ama otobüs kuyruğundakileri koca götüyle lobut gibi devirerek en öne geçen orta yaşlı türbanlı kadın bir izmir gerçeğidir. bu kadınlar ile ilgili en sinir bozucu detay bunlar teyze olamayacak kadar genç abla olamayacak kadar yaşlıdırlar. susup sinirlenirim bunlara sadece.

buna mukabil, türbanlılar siktirip gitsin, ölsün onlar insan mı mantığıyla çocuklarını yetiştirmiş kör cahil bir nesil de var izmir'de. pek rastlamıyorum onlara artık pek seslerini çıkarmıyorlar galiba ama bu da bir izmir gerçeğidir. akp döneminin başlarında baya bir otobüste cık cıklamalar, homurdanmalar hatta sesli sesli söylenmeler laf atmalara rastladım çok kez.

ama hepsi bu izmir'de. başka illere, oradaki insanların sapıtmışlığına kültüründeki saçmalığa baktığında izmir insanının şu saydığım kusuru göze görünmez. izmir insanı bir tanedir. ege insanı bir tanedir hatta. kibar naif ne güzel insandır.

bunlardan başka izmir'de beni rahatsız eden bir şey daha var.

izmir'e doğudan gelen anormal göç var ve bir takım kürtler chpli belediyelerin etrafında kamplaşmışlar. belediye de açmış kucağını bunlara. izmir'de baya bir aşiret kalabalığı var. birine çatmayı hiçkimse istemez.






coğrafyayı seviyorum ama ikliminden memnun değilim. soğuk, kapalı yağışlı hava severim ben. fakat kapalı, yağmurlu havalarda körfezin ve üstündeki bulutların o kurşuni mavi gri rengi nasıl desem, yaşamak için bir sebep. izmir sıcak olur. yaz günü beyni bişer adamın. ben hiç sevmem amcık gibi güneşli havaları.





netice itibarı ile. memnun sayılırım ya hayatımdan. ama vikingsteki gibi böyle yeşil yüksek gökyüzü bulutlarla kaplı güneşi az bir yerde daha mutlu olurdum kesin.

Antalya, İstanbul, İzmir üçlüsünde yaşamış biri olarak en keyif aldığım şehir İzmir olmuştur. (5 sene öğrencilik) Ne çok büyüktür, ne de çok küçük. Her şeyden az vardır, ama vardır. Perşembe günleri senfoni konserlerine uğra, haftasonları Karşıyaka maçlarına gidebilirsin, üşenmezsen Aliağa'ya da gidebilirsin. Hava güzel olursa Sasalı'ya bisiklet de sürebilirsin, doğal yaşam parkında birkaç saat geçirip dönebilirsin. Konak'taki tiyatroları takip et, Kısa Film Festivali, Caz Festivali oluyor, cebinde para oldukça onlara da gidebilirsin. Cebinde paran yoksa da, topla arkadaşlarını Kordon'da otur. İstanbul'da falan çok heves ettiğin bir organizasyon olursa atlar otobüse (hatta tren+feribot daha güzel olur) gidersin. Yaşadığım 3 şehir arasında en az para harcadığım şehir de burasıydı bu arada.

Zaten hepimiz bir adet bireyiz şu hayatta. "İzmir'de bir şey yok" diyen insanlar neye doyamıyor bilemiyorum.

5 senedir İzmir'deyim. Ege'de okuyorum. Hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biriydi burayı tercih etmek.

Ege'de okumak ve Bornova'da oturmak mükemmel. Her şey elinin altında. İstediğin zaman istediğini yapabiliyorsun. Ve İstanbul'a göre çok daha ucuz bir yerdi ilk geldiğimde. Gerçi şu sıra artıyor fiyatlar. :)

Yalnız ufak bir öneri Dokuz Eylül Tinaztepe'den uzak dur bence :)

{(100-30)/4000}x100=1.75% ?

%1,75

%1,75 eğim yapar.

4000 metre kuş bakışı mesafe mi, yoksa bisikletinin kat ettiği yol mu?

Edit: gerçi kat ettiğin yol da olsa virgülden sonra üçüncü basamak değişiyor sadece.

30 metrelik rakıma ulaşana kadar ne kadar mesafe yol gittiğini vermelisin. Bundan sonra ise sana iki farklı eğim verilebilir. Veya 100 metrelik rakımın başlangıç noktana göre eğimi verebilir ama bu da senin çıktığın eğim olmaz.

bisikletin katettiği yol, @jk açıklayıcı anlatımın için teşekkürler.

Başladığın noktada rakım 30 iken bittiği yerde 100 metre mi ? Yani 70 metrelik rakım farkını 4000 metre olduğunu mu anlatmaya çalışıyorsun ?

Öyleyse 1. cevap doğru da, öyle değilse bilemedim.

Yok ya. Yanlış hatırlamıyorsam Acun 2002 DÜnya Kupası'ndan sonra yurtdışında dolanırken Turkey Turkey diyordu. Arkadan da bir adam yanaşıp "yavaş yavaş Hasan Şaş" diyordu.

Edit: Olayın boyutları başkaymış eksisozluk.com

evet ben de o yuzden o filmi ariyorum, bazilari bir ferre film diyorlar :P

Pazar günleri SunExpress'in sitesini bir kontrol edin, indirimler olabiliyor.

www.skyscanner.com.tr

www.skyscanner.com.tr

www.skyscanner.com.tr

www.skyscanner.com.tr

gayet uygun fiyatlar var yani otobüs biletinin yarısı, daha da ucuzlayamaz. ama aklında olsun sunexpress ayt base olduğu için genelde en uygun biletler orada oluyor ve fiyatlar pek değişmez.

@fannstmer üstad verdiğin linkte ana sayfada 74 TL gözüküyor. rezervasyona basıldığında ise 189 TL fiyata çıkıyor malesef.

Tatil olduğu için gidiş sabah saatlerinde ve dönüşte öğleden sonra olmak zorunda. Böyle olunca da baya kazık oluyor. Tersi durum aslında daha uygun ama bir gün tatilden kayıp anlamına geliyor. Teşekkürler yine de

www.9tasarim.com

www.promeksis.com

99designs.com

idemama

Bu yardımcı olabilir www.sgk.gen.tr

askerliği sigortadan saydırıp o kadar günün primini de borçlanıp prim gün sayısı ve sigortalılık süresi kısaltılabilir. ama yaş ile ilgili bir fayda sağlamaz. yani 12 ay askerlik yapan birisi için, 60 yaşında emekli olacakken 59 yaşında emekli oldurtmaz. yaş 60 olmuştur da gün sayısı eksik kalmıştır, çalışmaya gerek kalmadan onu tamamlarsınız.

E zaten maksimum ne yazılabilir ki bi davetiyeye?

Nikah törenimize sizi de bekliyoruz olur mesela.

Bir yakınım "Biz siz olmadan da evlenebiliriz, ama siz olmadan eğlenemeyiz." yazdırmıştı. Baya hoşuma gitmişti.

www.photoshopmagazin.com

Bizimkinde şöyle yazmıştık:
Sevginizi ve dostluğunuzu paylaştık yıllarca.
Şimdi, hayatımızın en mutlu gününü de sizlerle paylaşmak istiyoruz.

En mutlu gün yerine başka bir şey koyun.

Biz şöyle yazdırdık:

...... ve ......

Nikah törenlerinde sizleri de aralarında görmekten mutluluk duyarlar.

Kısa ve öz ;)

Yıllarca kaçtıktan sonra yakalananlar herkes gibi normal askerlik yapıyorlar. Ekstra bir yaptırımı olduğunu duymadım hiç. Eğer çok darda kalırsan üniversite tercih döneminde sınavsız olarak açıköğretime girebilirsin lisans mezunu olduğun için. O da seni 29 yaşına kadar götürür.

şu an zaten 2. lisansımı okuyorum. ama bildiğim kadarıyla 1. lisansı bitirdikten sonra 2. lisansı okumak askerliği etkileyici bir durumu olmuyor. açıköğretim değil normal örgün bir programdayım.

Lisansüstü eğitim için dediğin geçerli, ancak lisans için bir şey belirtmemişler malesef :/ www.asal.msb.gov.tr

sakin gitme. biz gittik ben yarim saat dayanabildim. got kadar bi kayanin dibine cokuyo 500 kisi. her yer hasan huseyin dolu. kabin yok dus yok sezlong yok tuvalet yok. en yakin ahsap kulubeler 1 km. bes para etmez bi yer olimpos sakin gitmeyin. ek olarak denize gitmek de parali. 5 lira veriyosun her gidisinde enayi gibi

haa nereye gidelim diyosan kemer'e gidin abi. nerden mi biliyorum?

al o zaman sana www.youtube.com

olympos'un 10-15 dakikalık mesafesinde adrasan vardır. oraya gidin. antalya'nın bunaltıcı, nemli havası da yoktur orada.

yazın değilde 2 hafta sonrası için düşünüyorum. bu mevsimde de dediğin gibimidir?

adrasan'a da gitmeyin. kefen kokuyo orasi hep yaslilar falan boyle parmak arasi terlik giyen gobekli aile babalari. kucuk kara pipili mertler berkler ziril ziril aglayan cocuklar. abi cok net soyluyorum kemer ya da kaş disinda akdenizde gidilecek adam gibi bi yer yok. video da koydum size her yeri gezdik ettik

Nisan'da bomboş ve çok güzel olur Olimpos. Denize giderken de müzekartı basıp geçebilirsin. Gerçi müzekart da artık senede bir sefer kullanılacak deniyordu ama detaylarını bilmiyorum. Sonra sucuğunuzu şarabınızı alıp bir akşam da Çıralı'ya gidersiniz, dolunayı falan denk getirirseniz şahane olur.

Değer. Bayram's tree house'da kalınır. Çok mutlu ayrılınır. Olimpos'un fiyat performans oranı iyidir.

sunu unutma dostum. cirali olimpos ya da adrasan'a gidersen mal mal capri mayosundan dassaklari sarkan hasan huseyin fatihler olacak ama kemer'e gidince at gibi sarisin mavi gozlu krasivaya devushka'lar tangalariyla denize giriyo olacak.

secim senin

bak adam "bayram'in agac evi" diyo... bayram......

sanmıyorum, mağdur çok

eksisozluk.com

Olmuyor, sonbahara artık.

Lakin bazı okullar GRE de kabul edebiliyorlar. Başvuracağı okula bir sorsun bakalım.

nisan ortası kuşadası ve bodrum'da gece hayatı namına bir şey olmaz. antalya'da hemen hemen aynı. izmir derim ben.

Antalya'nın neresi? Şehir merkezi ise gece eğlencesi olur. Beldeleri daha sakindir şu aralar.

kuşadasında nisanda bişey olmaz ama efes, meryemana, şirince ve pamukkale'ye yakınlık bakımından diğerlerinden daha iyi bir alternatif. denize girme niyetindeyseniz antalya tarafında su sıcaklığı kuşadasından daha yüksek olacaktır.

illa deniz kıyısı şart değilse kalan 3 gün için kapadokya da çok güzel olur nisanda.

Antalya şu sıralar soğuk onu söyleyeyim de. Durumunuz iyiyse lara'da falan kalın, oradaki clublara götürün, her daim dolup taşar oralar.

Antalya için bölge ve mekan tavsiyelerinize de açığım.

Kaleiçi'ne götürmeyin bence, geceleri tüm ameleler orada oluyor, laf atanı mı ararsın sarhoş sarhoş gezip etrafa kusanı mı? Tam bir öğrenci mekanıdır çünkü ucuzdur. Lara ise durumu daha müsait olanların kaldığı bir yerdir, genellikle club tarzı yerler vardır, ben de kaleiçi insanı olduğum için lara hakkında bilgi sahibi değilim pek. Irish pub ı biliyorum sadece. Ama sen yine de bir araştır derim. Bugün belek'e geçiyorum oralar ölü gibi şuan. Alanya da öyledir. En iyisi merkezde takılman. Hatta bardan ziyade saklıkente falan götürebilirsin kayak yaparsınız, olympos olabilir bungalow tipi evlerde kalırsınız, çok çeşit var.

Vidalı sistemi var bunun. Kapı arasında yerini belirleyip vidaları açmaya başlıyorsun. Yatay basınçla kapıya tutturuyorsun. Dikey basınç da yatay basıncı geçmediği sürece sorun yok. Ben 65 kiloyum, iki farklı evde kullandım, daha hiç yerinden kıpırdamadı.

adaptör bozulmuş olabilir. sadece kabloyla pc üzerinden şarj etmeyi deneyin. eğer usbde dolma hızında bir sıkıntı yoksa sorun adaptörde. eğer hala sorun varsa bir de farklı kablo deneyin. umarım buraya kadar çözülür de devamına gerek olmaz.

5-6 farklı şarj aleti ve bağlantı kablosunda da durum aynı malesef.

Şarj ederken evde voltaj iniş çıkışı oldu mu veya sık elektrikten kesip takma yaptınız mı? Genelde böyle durumlar bataryaların canına okuyor. Başka bir batarya ile denerseniz, normal sonuç alırsanız sorun bataryadadır.

Nedenini bilmiyorum ama baya başarılısınız. Cevap olmadı ama söylemek istedim =)

teşekkür ederim :) illustrasyonda başarılıyım belki ama bloğuma yeni sayfa ekleme konusunda başarısızım :(

hallettim arkadaşlar :)

nasıl derseniz; sildim önceki sayfayı ve yeniden oluşturdum, oldu. kendiliğinden oldu yani..

hayır

İşlemez. Ancak son ödeme tarihini geçirirseniz, onlar da size ekstre kesim tarihinden itibaren olan faizi (çok afedersiniz) geçirirler.

işlemez ama en az ödeme tutarını gidip öde. faiz işlemez ama borcunu fazla büyütmeden kapamaya çalış.. benim her ay 40-50 tl bir sonraki aya aksıyor.. en az ödeme tutarını ödüyorum..

dönem borcunu genelde ekstre kesildikten sonra öderim ama bi para sıkışıklığı oldu..merak ettim..

toplama pc kalmadi diyenleri kale almayarak baslayabilirsin olaya.

internetten gerekirse parca parca farkli fiyatlari karsilastirirak alirsan en uygun fiyata alirsin.
bu iste oncul butce. butcen ne? arkasindan genel kullanim amacin ne? ozellikle yapmak istedigin, calistirmak istedigin bir program, oynamak sitedigin bir oyun var mi?

tek tek parca alip toplamana degmez bence de. her turlu kombinasyonlu hazir pcler var. fiyati da ayni.

zaten cogu bilgisayarci kendi pc'ni yaratma hizmeti veriyor, sitelerine giriyorsun parcalari seciyosun onlar sana birlestirip veriyor.

istanblda isen exa'ya git tekno marketlerden uzakdur arada vatanda indirim oluyor gerçi.

Ben inventus'a mesaj atmıştım. Bütçemi ve ne amaçlı kullanacağımı belirttim, onlar da hemen bana uygun listeyi ve fiyatını yolladı. Havalenin ardından bilgisayarın parçaların takıp yolladılar.

@mr sherlock
abi senin söylediğine bakarsak her şeyin fiyatı 1-2 sene sonra yarıya düşüyor. her şeyin yenisi çıkınca alan biri değilim zaten

@entrapmen
bütçeyi bilmiyorum ya. yani birikmiş param her zaman var, ama fiyat/kalite/beklenti açısından en uygunu ne kadara patlar, piyasayı bilmediğimden kesin bir şey söyleyemiyorum. en azından 3-4 sene sorunsuz gidecek bir bilgisayar olsun, bir de online oyun oynayabileyim. league of legends oynuyorum mesela şu anki laptopumla, en düşük grafik özellikleriyle. yine de fps sorunu var, oyun videolarındaki gibi akmıyor grafik.

inventus güzelmiş yalnız aklıma yattı. bir arkadaş bana bi liste hazırlayabileceğini söyledi ama inventus'a bakayım yine de, çok teşekkürler

yaklasik olarak soyle bir bilgisayar mantigi vardir. 1000 lira ortalamadir. 2000 lira ortalama ustu, 2000+ ust seviye.

lol gibi oyunlar icin cok ust seviye aletlere ihtiyaciniz yok. ortalama bir sey rahatlikla isinizi gorur. 4-5 yil gotursun gibi bir mantik yok yalniz. yani 1000 liraya toplayacaginiz aletle crysis 3 oynarken zorlanirsiniz. 4-5 sene sonra onun muadili cikacak oyunu oynayamazsiniz dogal olarak.

ucmadan kacmadan hali hazirda yaptiklarinizi da hesaba katarak aliminizi gerceklestirin.

daha evvel de yazdım.toplama pc her zaman en uygunu olmayabilir ama ihtiyaçların ve seni tatmin etmesi açısından en iyisidir.ben her yıl kendi pc mi topluyorum.parçaları seçiyorum ve bazı parçaları bildiğim bir bilgisayarcıdan bazılarınıysa netten alıyorum.sonra topluyorum.bakıyorum yarı yarıya geliyor benim konfigürasyonum.önemli olan ihtiyacın belirlenmesi.
windows kurma elbette kolay artık usb den bile kuruluyor zaten.azıcık google da aratmak lazım hiç bilmiyorsan.izmirde olsaydın beraber toplardık format mormat gösterirdim sana.ama biri çıkar da derse ki bulunduğun şehirden , ben yardımcı olurum diye ne ala.atla deve değil bu işler.bir de teknobiyotik diye bir sitede akilli-pc-sihirbazi var.
www.teknobiyotik.com
burayı da bir dene fiyatları karşılaştır.
sevgiler.

peki bende monitör olduğu için sadece kasa satan yerler yok di mi? toplamam gerekiyor herhalde. bu yüzden toplamaya çalışıyorum masaüstünü komple satın almak yerine. klavye mouse zaten var.

bizim lisede bir öğretmenimiz vardı, adam hiç durmadan cep telefonu ile konuşurdu. borsa delisiydi, anlattığı kadarı ile maaşı sadece telefon harcamalarına filan yetiyordu o zamanlar, çok para kaybetmiş ama çok ta kazandım derdi. bir öğretmenin giyemeyeceği markalar giyerdi, arabası filan bayağı iyiydi. olabilir yani.

bizim ofiste bi ofisboy var adam 7 sene önce girmiş hala bekliyo.

bir arkadaşımın babası, adamın asıl mesleği kimya mühendisliği, ama hayatında asıl parayı borsadan kazandığını söylüyor. bi on on beş senedir uğraşıyor sanırım. sürekli borsa dergilerini kitaplarını okur, ne kadar kazandığını tam bilemiyorum ama istanbul'da güzel muhitlerde bir kaç evleri, 2-3 tane arabaları, epey bi birikimleri var, yılda bir kaç defa yurt dışına çıkarlar ailecek falan.

Bizim apartmanda biri oturuyor. Evi kendi almış, sürekli arabasını değiştiriyor, iyi de arabalara biniyor falan. Lakin işe gittiğini hiç görmedik. 2-3 ay kadar bir işe girmişti, oradan da ayrıldı sonra. Bir ara sohbet ettiğimizde laf arasında borsada olduğunu söylemişti. Değirmenin suyunu oraya yormuştuk biz de.

küçük sermayelerle başlanacak iş değiş. bolca vaktinizin ve paranızın olması lazım. yoksa elindeki 100bini bir günde 105bin yapmak zor iş değil takip ettikten sonra. ama sen 1000ltyi 1050tl yapsan ne olacak.

Abim ilk girdigi sene 100 bini 150 binin uzerine cikarmisti, simdi iceride. "Zararini cikarayim, satip birakacagim" diyor.

var bizim patronlardan biri.adam bu işin gerçekten piri.işte yatırımdan takip ediyor gördüğüm kadarıyla.ve yanına gittiğimizde başkaları olayı kapmasın diye ekranını kapatıyor.kazanıyor mu dersen iki üç haftada bir arsa ya da ev alıyor.

Benimde var bir tanıdığım, hiçbirşey yapmıyor deli gibi tv'den borsayı takip ediyor. ama bayada iyi bir birikimi olduğunu düşünüyorum yaşamından. tabiki net ne kadarı var bilemem:)

şöyle bir şeyler buldum google'dan :)

www.yazarkafe.com

istanbuldaysan o kadar uzaklaşma derim, akçay taraflarına git bence.

ama illa antalya diyorsan wow otele git tatil koyu gibi

wow topkapi palace tabii

Bir keresinde mayıs ayında Olimpos'a gitmiştim, hem kimse yoktu, hem de hava ılıktı. Geçirdiğim en huzurlu tatil olmuştu. Tavsiye ederim. Ama kapalı veya açık yüzme havuzu yok tabi oralarda.

wow otelin ekonomik olduğuna emin misiniz :))

kaleiçi tarafı nasıl. bi otelde kalsam, akşamları bar ortamına takılsam :)

çekyat falan varsa o tarz yerlerin içine bir bak, saklanıyor keratalar. kasti yapıyorlar bence arayalım diye. öyle sote yerleri çok seviyorlar.

camlar kapalıydı, gerçi camlarda sineklik var açık olsa bile düşmez. kapıdan çıkma ihtimaline karşı apartmanı gezdim sabahın köründe. tam o sırada apartmanda kıyamet koptu bir de, komşun
un biri diğerini polise şikayet etti, kapıma geliyor rahatsız ediyor diye, karambol oldu sabah sabah. eğer apartmandaysa bile o gürültüden korkup saklanmıştır her halde :(
çekyatların, bazaların içine baktım, sabah mama saatinde nerede saklanırsa saklansın ilk o koşup gelirdi

İlgisini çeken sesli bir oyuncağı varsa onunla ses çıkararak arayabilirsiniz. Genelde kaybolan kediler öyle ortaya çıkıyor.

hala yok :( her sabah saatim çaldığında kapımda dizilirlerdi, saat 6 kahvaltı saati. eğer bi yerlerde sıkışıp kalsa ağlar zaten, şimdi uyku vakti, hepsi uyuyor o yok. oysa ki o en küçüğümüz ve büyüklerin koynunda uyur hep :(

Eminim farkederdiniz ama sinekliklerden aralık olanı var mıydı?
Benim kedilerim sinekliği bile açıp pervaza çıktılar ondan biliyorum.
Belki o aralıktan düşmüştür.
İnşallah tez zamanda çıkar ortaya:(

@nevsenev; işallah, çok merak ediyorum onu :(

mart ayı geldi sayılır, operasyona çıkmış olabilir.

Bizim kedi üst komşunun evinden bir tam gün sonra çıkmıştı. Sizinki de çıkar inşallah!

herkese çok teşekkürler. kedicik apartmanın kömürlüğünde bulundu :) gece çöp çıkarmıştım, o ara kaçmış olmalı, bütün geceyi dışarda geçirdikten sonra eve girer girmez ilk işi kuma koşup çiş yapmak oldu :))

oh çok sevindim valla, geçmiş olsun :)

valla çok çok geçmiş olsun. büyük bir korkuyla okudum yazılanları. en sonunda mutlu sonu görünce rahatladım :)

ufaklığın dışarıda geçen yorucu ve korkutucu gecesinden sonra aldığı şekli paylaşayım dedim. ilgilenen tüm arkadaşlara teşekkür ederim :)
b1302.hizliresim.com

En sağlam tapu müdürlüğünden öğrenebilirsiniz. Çizilen projeden farklı olsa bile tapuda doğrusu vardır. O yüzden tapudan bir tanıdık bulmalısınız, her isteyene göstermiyorlar.

@ucan pirasa: Evet o aklıma geldi ama, bildiğin düz vatandaşım :)
Öyle tanıdık vs. hiçbir durumum yok.

Eksper tanıdığınız varsa ondan da rica edebilirsiniz, onlar tanır bütün tapucuları. Eğer çok lazımsa olmadı yüzünüzü biraz kızartıp durumu anlatıp rüşvet de teklif edebilirsiniz ama kötü niyetinizin olmadığına ikna edin. Ya da satış ofisi falan varsa müşteri gibi gidip planları isteyebilirsiniz veya sizin evin altında ya da üstünde oturanların kapısını çalıp durumu anlatıp onlardan rica edebilirsiniz, hiç olmadı belediyelerin imar müdürlüklerinde de olur projeler oradan isteyebilirsiniz tapu kadar güvenilir olmaz ama yine de işinizi görür. Gerçi onlar da izin belgesi ya da mal sahibi olmadan vermiyorlar işiniz her halükarda tanıdığa kalıyor.

Ekleme: Eksperler genelde yaptığı bütün işlerin arşivini tutar, bir ekspere gidip durumu anlatıp para teklif ederek de edinebilirsiniz planları. O yapmamışsa bile bahsettiğiniz sitede yapan birileri mutlaka bilir, yardımsever biriyse de temin eder size.

Aqua City'nin satış ofisini arayıp sorsanız?

@ucan pirasa : Detaylı anlatım için çok teşekkürler. İşi derinleştirmek gerekirse bu yöntemlerden birine başvurmak gerekecek ama rüşvet olayını becerebileceğimi sanmam :)
@bazilika : Site 10 yıl evvel tamamlandı ve satışı bitti. Şu an bildiğim kadarıyla, normal olarak kat sahipleri alım satım yapıyor sadece..

satın alacağınız dairenin sahibiyle ya da başkalarıyla (emlakçı vs) konuşsanız evi gösterirler. satılık ev yok derseniz zaten nesine bakacaksınız derim. evini satmak isteyen de gösterir yani. ölçmeye bile izin verir ben evimi satarken salonu ölçmek isteyenlere buyrun ölçün demiştim.
o yüzden önce evi bulun sonra evin içini görürsünüz. sahibinden.com da vardır ilanlar. bitmiş projeleri kafanıza kestirip ben buradan ev alayım diye ev arıyorsanız o iş olmaz söyleyeyim. önce evini satan adam bulun o evi siz almaya karar verirseniz detaylarına girin. böyle hüsrana çok uğrarsınız.

1500-2000 arası bişeyler kazanırsın bence.fotokopi falan da olursa rahat 1500 ü geçer

Okulun icinde oluyor bazen sormak lazım. Bence güzel olur ilkokul olsa daha güzel olurdu lisede öğrenciler pek siklemedigi icin dersleri onu da göz önüne almak lazım.

Ac , 3000i cok rahat gecersin bence.

Aylık net gelirini bilmiyorum da, üniversitede okurken gittiğim kırtasiye/ozalitçi, son senemde yandaki dükkanı da alıp, aradaki duvarı yıkarak dükkanı büyütmüştü.

Birde lise onlerindeki kırtasiyelere gidip bir sorup soruşturmak lazım yardımcı olurlar bence ortalama bir hesap yaparsın en azından kafanda.

@bazilika üniversite kırtasiyesi cok farklıdır yalnız cok büyük para doner lise önündeki ve unı önündeki cok farklı rakamlar elde eder

fotokopinin fiyatını sayfası 3 kr dan fazla yapma uzak okullardan bile sana fotokopiye gelirler (y)

hocam aylık kazançı bilemem de eylül ayında geri kalan aylarda yaptığın cironun toplamını yaparsın. geride kalan aylar nal toplarsın...
ayrıca deneme sınavı yapan dergi firmaların bayiliğini alırsan yılda 4 deneme 9-10-11 ve 8-9 deneme de 12. sınıflar için yapılıyor. 1000 öğrenciden 15 tl alsan hesap et şimdi.

aylık kazancı bilemem ama uygun fiyatlı renkli tükenmez kalemler de güzel para getirir. 4 kalemlik dolusu var hala gözüm kalıyor kırtasiyeye girince.

Bu işi yapan ama pek memnun olmayan tanıdıklarım oldu. İyi bi araştırma gerekir.
Bir okulun karşısında tek olmak iyi güzel de, lisenin hali bile etki eder gibime geliyor.
Sonuç olarak liseliler, kalem kağıtla işi olmayan pek çok liseli var günümüzde. Ama önemli olan sizi tatmin edecek bir kazancı olması.

sadece tr olduğunda sadece türk sitesi olduğunu belirtir. gov.tr olduğunda devlete ait bir türk sitesi olduğunu belirtir.

ayrıca tek kullanan biz değiliz ve bu şekilde bir standardı olması bence çok daha iyi bir durum. ne olacaktı mesela gov.tr yerine dev.tr mi edu.tr yerine uni.tr mi?

iyidir böyle.

.tr'den once gelen her sey istenildigi gibi degistirilebilinir. www.turkiye.tr'de olabilir turkiye.dev.tr'de. sana verdigi rahatsizligi baskalarina vermedigi icin degistirilme ihtiyacagi duyulmamis demekki. yoksa belediyelerin uzantisi bel.tr'dir misal.

amerikan uzantısı olduklarını nereden çıkardın? uzantıların amacı websitelerini kategorilere ayırmak idi, zira amerikan sistemi ile turkiye.tr isimli bir adresi isteyen herhangi bir insan alabilecek iken, turkiye.gov.tr isimli bir adresi yalnızca bir hükümet kurumu kaydedebilir, bu da siteye otomatik olarak güven sağlar. aynı şekilde com.tr, adresin bir şirkete ait olduğunu, gen.tr kişisel olduğunu vs. belirtir. bu ikinci seviye uzantıların kategori belirtmekten başka bir amacı yoktur.

ingiltere de böyle kullanıyor, misal www.dwp.gov.uk, sanmıyorum ki önemsiyorlar bu durumu.

aslında bu sadece biz de yok, diğer ülkelerde de var, milliyetçilikle alakası yok. telefon koduna benzer bir şey diyebiliriz.

Sana rahatsizlik verdigi gibi devletin egemenligine de aykiri oldugundan sadece tr uzantili alan adlari icin calisma yapiliyor, yakinda gecilecek.

kötü değil bence o ön isimler. yani mesela uludağ'ı düşün. uludag.edu.tr uludağ üniversitesi, uludag.gov.tr uludağ belediyesi olsa, uludag.tr neyin olacak?

www.immigration.gov.au

gov, edu, mil vs her ülke kullanıyor da com.tr odtü'nün mallığı

@hjarteblod uludag.com.tr'yi kim alabilmişse .tr de onun olur

tr zamanında alınmadığı için bizde yoktu, son zamanlarda türk şirketi aldı ve artık .tr uzantılı alabiliyorsun

senin gibi ezik hissetmemek için böyle bir girişimde bulunmuşlar

alan var aslında; www.tsk.tr herkese vermiyorlar demek ki.

evet yurtdışında da öyle.
gov zaten government'ın kısaltılmış hali değil mi?

Şurada bütün ülkelerdeki uzantıları vermişler.
www.quackit.com

Sanırım ülkeleri 3 grupta toplayabiliriz.
1. Bizim gibi com, gov, edu uzantıların sonuna ülke kodu koyanlar. (Bu grup İtalya'sından İspanya'sına çoğunlukta)
2. Almanya, Belçika, Norveç, Hollanda gibi bodoslama alan adı verenler. (.de, .be, .no, .nl)
3. Uzantıyı da kendi diline çeviren. (Çoğul takısı koymadım çünkü bir tek Fransa örneği var sanırım. gov.fr yerine gouv.fr gibi)

Hiçbir şey yapamazlar. Sert davranmalarının nedeni işlerinin aksayacak olmasıdır diye tahmin ediyorum. Sonuçta birini işe almak kolay değil; ilan açacaklar, görüşmeler yapacaklar vs. vs. Bence sıkma canını.

Mantıklı düşününce bi noktada haklılar ama bu kadar sertliğe de lüzum yoktu.:/ Teşekkür ederim.

İş dünyası ve insan ilişkileri her zaman can sıkıcıdır. O yüzden uzun vadeli bir mutluluk öncesi, geçilmesi gereken bir sinir dönemi olarak görürseniz bu ayrılış dönemini daha rahatlarsınız.

koy dötüne rahman gitsin demiş canım atalarımız.
teorime göre bu müdür yada patronların hepsinde böyle bir durum var.adamlar seni işe aldı mı onlar seni işten atmadan işten çıkarsan ayıp etmiş oluyorsun,ama onlar seni işten çıkarırsa onlar zaten haklı oluyor.yok küçülmeye gidiyoruz, yok zart olduk yok bok olduk.bu nedir amk? bir de sen 2.5 aydır oradasın,adamlar sana hangi şirket sırrını gösterdi ki işten çıkınca böyle bir tepki aldın??
başta da yazdığım gibi;
'koy götüne rahvan gitsin.'

İşte evet onlar beni çıkarsaydılar ben birşey diyeyemecektim. ayrıca daha doğru düzgün hiçbir şey de öğrettikleri yok. Ben bunları söylemedim tabii. Keşke söyleseydim.

Şimdi bunlar der mi ki biz seni çıkarıyoruz sen gitmiyosun? Bir sonraki firma için sıkıntı olmaz onlar beni tanıyor ama ilerde sıkıntı yaratır mı? Ve bu ay maaşımı alabilir miyim? Tazminat durumu yoktur diye tahmin ediyorum çünkü henüz.

diger taraf taniyorsa seni sikinti yok. is degistirirken son calistigin yerden referans isterler genelde, haliyle su an gececegin isten ayrilirken iyi ayrilirsan sorun olmaz :)

Teşekkür ederim. Şimdi mektubu yazıyorum. Tabi bütün bunlardan size ne ama çok destek oldunuz çok sağolun hepiniz.

istifa verdiğiniz tarih değil sözleşmenin fesih olduğu tarihe bakılarak işlem yapılır. ayrılacağınız tarihte 4. seneniz dolmuş ise o yılın izin hakkının ödemesini de alırsınız.

Bütün resmi evraklarda çıkış tarihiniz baz alınır.

Sahneyi yanlış hatırlamıyorsam "delete" diyordu.

Edit: "Eliminate" diyormuş. www.youtube.com

Japoncasını arıyorsan sakujo(削除) diyor.

teşekkürler. ben japoncasını arıyordum.

@bazilika: link için ayrıca teşekkürler.

e kart olmadan banka icerisinde hesabinizdan cekebilirsiniz kartlara ihtiyac olmadan?

kredi kartiniza tanimliysa eger banka kartiniz, kredi kartini kullanarak da ulasabilirsiniz banka karti hesabiniza.

internet bankacılığından, telefon bankacılığından veya şubeden hesabını anında kredi kartına hesabını bağlayabilirsin. Dolayısıyla evet mümkün.

komisyonu cok alıyorlar aklında olsun

@la traviata
yok bankaya sıraya gir falan vaktim yok bugün.

İş Bankası için konuşuyorum, belki sistem aynıdır. Kredi kartınızı takınca "karta işlemlerine devam et" ve "banka hesabına devam et" gibi iki seçenek çıkıyor. Yani mümkün. Hesabınızda para yoksa da komisyon karşılığı nakit para da verebiliyor ATM'ler, ama komisyon fazla oluyor baya.

Nisan'da gidersen bütün yazın sıcağını eğitimlerle vb geçirirsin. En güzeli Aralık'tır ama olmuyorsa Ağustos mecbur gibi gözüküyor sana.

gidecegin yerin aslinda iklimine, havasina vs. gore de degisir.

misal ben agustosta gitmistim gaziantep'e, hem yaz hem de kışı görmüştüm.
nisanda gidersen daha az üşürsün ama daha cok içtima görme ihtimalin var.

bence bunlari kafaya takmayip, işyeri, iş bulma gibi etkenleri düşünerek gitmek.

la traviata

işten yana sıkıntım yok.

sıcak falan diyoruz ama kıbrısa da çıkabilirsin, ardahana'na da. askerlikte ağustos ayında kar gören adam var, ne yüksekliğe çıkmış sen düşün işte. ama genel istatistiğe vurunca ağustos daha mantıklı gibi geliyor, nisanda 3 ay yazı kaçırınca bunalır insan sivil olsan bişey yapmayacağın halde, düşünsene facebooka haftada bir de olsa girdiğinde milletin plaj fotoğrafları önünde :/ ağustos hem yaz sezonun kapanışı hem de tam soğuklar başlayınca kısa dönem bitiyor zaten.

Kıbrıs'ta aşırı sıcaklardan yazın gölge eğitimi oluyor. Nöbet hariç dışarı çok çıkılmıyor vs. Bir de ilk ay acemi eğitimi, tören hazırlıkları derken çok fazla ayakta ve dışarıda olmak gerekebiliyor. Ondan Nisan daha mantıklı gibi.
Not: En iyisi Aralık'tır yine de =)

kıbrıs'a acemi askerin gittiğini ilk defa duyuyorum? kıbrıs'a giden askerin çoğu manisa'dan gider. yani kıbrıs'ta pek acemi eğitimi görmezsin. Nisan ayında en az katılım olduğundan uzun dönem çıkma ihtimali yüksektir. eğer ağustos mu nisan mı diye sorsalar banko ağustos derim. kaldı ki kıbrıs nerden çıktı amk? sadece kıbrıs'a mı asker alınıyor..

nisan diyorum, ağustos da kantin sırası ve ter kokusu daha fazla olacaktır bu ve bunun gibi bir çok değişken var.

@bilmemkacincinick Kıbrıs gölge eğitimi verilmesi açısından bir örnekti canım sadece, acemi birliğinin orada yapıldığını ima etmedim ki. Sanırım anlaşılsın diye madde madde yazmak gerekiyor. Arkadaşa fikir versin diye kendi tecrübemizi yazdık (Kıbrıs), herhalde Nisan ve Ağustos dönemlerinde Erzurum'un ne kadar sıcak ve çetin şartlarda olduğundan bahsedecek değildik "amk?"

@bazilika "Kıbrıs'ta aşırı sıcaklardan yazın gölge eğitimi oluyor. Nöbet hariç dışarı çok çıkılmıyor vs. Bir de ilk ay acemi eğitimi, tören hazırlıkları derken çok fazla ayakta ve dışarıda olmak gerekebiliyor. Ondan Nisan daha mantıklı gibi." yazmışsın. özellikle "Bir de ilk ay acemi eğitimi, tören hazırlıkları derken çok fazla ayakta ve dışarıda olmak gerekebiliyor. Ondan Nisan daha mantıklı gibi" dersen bilmeyen kıbrıs'ta acemi eğitimi verildiğini zannedebilir. herkes senin gibi über, süper zekaya sahip değil kusura bakma;)

bazı yerlerde bazı tiplere sırf gece nöbeti yazıyorlar. gececi o oluyor galiba. iflahın sikiliyor gecenin bir saati kalkıp nöbete gidince. gündüz uyuma diye birşey ben duymadım. koğuş kalk saat kaçtaysa o saatte kalkar herkes.

acemilikte boş vakit yok. kitap falan götürme, komik olur. ustalıkta boş vaktin olur duruma göre, müzik de dinlersin, kitap da okursun bölük komutanı izin verirse okumana.

kısa dönemlerin avantajı çavuş olması. onun dışında tamamen yerine göre. bazı yerlerde komutanlar kısa dönemleri sever, bazı yerlerde sevmez. bazı yerlerde uzun dönemler saygı duyar kısa dönemlere, bazı yerlerde gıcık gider. şans tamamen.

mp3 player yasak. gizliden götürebilirsin yakalanmadığın sürece sorun yok.
kitap götür. acemilikte 1 kitap ustada 2 kitap okumuştum. acemilikte akşamları ve haftasonları bol bol okursun.

kısa dönem olunca akıl gerektiren işlere yönlendirilebiliyosun büyük kışlalarda. okuduğun bölümle alakalı bi şey varsa mesela oraya yönlendiriliyosun veya yazıcı falan yapıyorlar. ortaokuldan üst eğitim seviyesi olan herkes çavuş olabiliyor. çavuşluk da yarrak kürek bir şey kolluk tuttururlar. bi sike yaradığı yok. acemi birliğinde olursan havan olur sadece acemilerin yanında o kadar.

gececi mececi her yerde olan şeyler değil öyle seçim şansın da yok. iyi bir şey de değil. gece kalkıp tören alanının sulamasından sorumlu bi eleman vardı sikiliyordu resmen. gecenin ayazında dışarda sabaha kadar çalışıyodu. hiç heves ettiğin gibi bir şey değil.

kpss'ye başvurup girebilir miyim acaba askerlik sırasında?

bu arada ingilizce öğretmeniyim, rutin işlerden kaytarmak için acaba subaylara ve komutanlara çocukları varsa ingilizce ders vermeyi teklif edeyim mi işe yarar mı?

Öncelikle, herkesin askerliği farklıdır. O yüzden kesin şu kesin bu olur demek abes olur.

Acemilik-Ustalık kıyaslarsak. Acemilikte hep eğitim olacağı için uyandıktan sonra uyuyana kadar paso bir şeylerin eğitimi olacak. Eğer eğitimde değilsen de hamam sırası, yemek sırası, berber sırası gibi sıralarda vakit öldürüyor olursun. Ustalıkta da yerine ve görevine göre değişir. Orduevi'nde yapan bir arkadaşım çok sıkıldım kitap götür dedi. Bense kitabı götürdüğüm gibi dokunamadan getirdim.

Mp3 çalar, cep telefonu, vs. Bunlar yine acemilikte yok, usta birliğine göre de var olabilir. Sen yine de götürme. Baktın ortam müsait, çarşı izninde dandik bir şey alırsın. Zaten ortam rahatsa uzun dönemlerde elektronik aletlerin envayi çeşidi olur.

İki arkadaşım eğitim raporları yazmak için gececi olmuştu son 1 ayda. Gündüz uyuyup gece çalışıyorlardı. Valla en kebap şey. Komutan yüzü görmezlerdi (ki bu askerlikte çok önemli bir şey). Çünkü bir komutan seni boş gördü mü sen niye boş geziyorsun diyip bir şey kilitleme riski yüksektir. Eğer böyle bir fırsatın olursa hemen atla derim.

Valla askerlik şans işi, ben gittiğimde yazıcı olma, dötünden kan alırlar, senden önceki yazıcı firar etti falan dediler. Beni de şansa yazıcı seçtiler, birliğin işlerini takır takır halledince ben, son haftalarda çift çarşıya çıkar olmuştum.

KPSS için, sınav izni alabilirsin sanırım, en kötü 12 gün izin hakkın oluyor, ondan kullanırsın. Yine birlikten Türkçe öğretmenimiz vardı. Okuma yazma bilmeyen askerlere eğitim veriyordu. Dersler sırasında rahat oluyordu. Ama komutan çocuklarına çok bulaşma derim.

kpss için izin veriyorlar, yanına kitap alabilirsin zamanın olursa okursun. onun dışında herkesin askerliği farklıdır o yüzden fazla kafa yormadan gidin yapın gelin :)

Mamakta kısa dönem yap..Gececi'de gece acil manga tutanlar yada gece hep nöbet tutanlar (yani kendilerine hep gece nöbet yazdıranlar).Usta olunca devre boşluklarında çok vaktin olur.mp3 yada kitap göze sokmassan serbestti,kısa dönem izinle beraber 5,5 aydan daha kısa gerisi sana kalmış.

ondan sonra da turk kizi kezban; erkegi de az kezban degil.iki muabbet etti diye neden hemen illaki gonul isi olacak diye dusunsun ki; yeni bir ulkeye gelmis, geziyor. elbette yeni insanlar taniyacak, onlarla sohbet edecek. sonra da ulkesine geri donecek.

Fransaya gittiği zaman haber alabilirsen iyi :)

Seni pohpohlamak adına öylesine söylemiş olabilir.

Bana göre bir keko olabilirsin ama fransıza göre bir biscolata erkeğisin.

Olur veya olmaz demek için bütün parametreleri bilmek lazım. Ama tahminimce olmaz. Böyle gezgin insanlar, aman gezeyim, yeni insanlar tanıyayım olaylarını çok severler. Duygusal bir şey için %90 hayır diyorum. Ha Fransa'ya gidersen çok da güzel ağırlar, fırsatın varsa git gezdirsin.

gitmeden seks yapabildin yaptın, yapamazsan bir daha göremezsin. aşk falan olmaz.

göğüs bölgesi bence tabi

üst göğüs olabilir evet

Ayak bileği olabilir. Küçük dövmeler oralarda hoş duruyor.

farm3.staticflickr.com

kolun üst kısmı.

ense nahiyesi

ense sırt arası bir yerlerde iyi duruyor, evet.

kalbin yan tarafinda

şimdi uçak seferlerine baktım. sabiha-ankara-balıkesir merkez diye bir yol izliyorlar. bunun üzerine balıkesir-altınoluk yolunu da kendin yapman gerek. uçağa ekstra para verip bir de bu kadar eziyet çekmek biraz mantıksız geldi. ayrıca bir uçak seferine göre gereksiz uzun ve yorucu olacak. o yüzden uçağı eliyorum.

geriye o zaman iki seçenek kalıyor. ya direkt istanbul-altınoluk yapacaksın(var mı gene bilmiyorum, bakmak gerek.) ya da vapur sonra bandırma-altınoluk(buna baktım varmış) yapacaksın.

vapur çok rahat ve hızlı açıkçası. vasıtası değiştirmeye üşenmem diyorsan bence bu yolu seçebilirsin.

ama öte yandan istanbul-altınoluk bulabilirsen o da çok temiz olur. hem kafan da rahat olur. ama eğer böyle bir rota yoksa istanbul-balıkesir-altınoluk şeklinde aktarma yapmaktansa vapurlu daha iyi.

özet:

istanbul-altınoluk(otobüs) > istanbul-bandırma-altınoluk(vapur+otobüs) > istanbul-balıkesir-altınoluk(otobüs+otobüs) > uçak

Cok tesekkürler ilgin icin.

Ucak seferinin Ankara üzerinden aktarmali yapilmasi isi bozuyor. Dediginiz gibi bir ucak yolculugu icin gereksiz eziyet var. Aktarma da oldugu icin fiyat katlanmis oluyor.

Feribot en iyisi gibi, direk veya aktarmali otobüs yolculugunu biraz inceledim, otobüslerin ugrama yerleri vs neredeyse yolculugu dokuz, on saate cikariyor.

Tekrar tesekürler.

Sabihadan hemen hemen her gün edremit havaalanı var. Edremit altınoluk'ta otobüsle yarım saat ancak sürer. Havalaanından çıktıktan sonra balıkesir çanakkale yoluna çıkarsınız. 2-3 km filan zaten oradan geçen tüm şehirlerarası otobüslere binme şansınız var. En kötü edremit dolmuşlarına binersiniz. Edremit terminalden altınoluk otobüsüne binersiniz.

bora jet ile sabihadan edremite. oradan da edremit küçükküyu minübüsleri ile altınoluğa.

edremit havaalanı ya da çanakkale'ye gelmen çok çok daha mantıklı. edremit ilk tercihin olmalı. olmadı çanakkale'ye bak.

Eğer maddiyat yönünden sıkıntınız yoksa (ki uçağı düşündüğünüze göre yok) feribot seferiyle bağlantılı olarak Baltur'un 4-8 kişilik özel araçları var, onları kullanabilirsiniz. www.balturtasimacilik.com

yok

malesef yok.
vize olsa telafisi oluyor ama finallerin hiçbir şekilde telafisi yok. istersen hastanede yat, beyin ameliyatı ol farketmiyor.

bütünlemelere çalışmaya başlasın en temizi.

bütlere çalışsın ama bu durumundan hocalarına bahsetsin. yani bilsinler neden giremediğini finallere.

Aslında böyle durumlarda hocaların insiyatifi olabiliyor.

Harfli sistemlerde A-F notlarının yanı sıra, N/A (devamsızlıktan kalma), U (kredisiz başarısız), S (kredisiz başarılı), I (tamamlanmamış), vs. gibi notlar da var.

Eğer derslerin hocaları biraz anlayışlı, biraz da okul sisteminin kurdu hocalarsa notlandırma döneminde arkadaşına I (tamamlanmamış) verebilirler. Notlandırma döneminin ardından da 2 haftalık not kesinleşme dönemi olur, ki o süreçte de finali (ya da deneyi, ödevi, projeyi her neyse) verip I'yı normal nota döndürebilir.

Ben de sorayım kira artış oranı vs,
ocak 15te 1 yıl olacak ben eve çıkalı 500 ödüyorum sizce ev sahibiyle konuşayım mı yoksa kafama göre 530-540-550 yatırayım mı sizce kaç lira fazla yatırayım ?

Bence evsahibi size bildirmediği sürece fazla yatırmayın. Daha önceki evimde 3 sene oturdum, hiç artış olmadı. Şimdiki evimde de 2. senem, hala ilk günkü kirayı ödüyorum. Ama günü geldi mi de tak diye yatırıyorum hiç geciktirmeden.

anladım çok teşekkür ederim zaten kira otomatik hesaptan yatıyor onda bir sorun olmaz zaten komik bir küsurat olacak. @eksi_kisilik 500 liralık kira için 50 lira artış çok değil mi ya bence bazilikanın söylediği çok mantıklı ev sahibi talep etsin.

yapılması gereken tefe tüfe yıllık ortalamasıdır.

www.tuik.gov.tr

çok çok soğuk olur. 3 gün yeterli ne az ne çok.

Soğuk olur ama turist hengamesi biraz azalmış olur.

3 gün yetmez,5 gün bile yetmez.sıkıntı yapma, gezebildiğin kadar gez, keyfini çıkarmaya bak.

ne kadar soguk yav, bunun bi olcusu var mı? mesela bayburt gibi soguk

2012'nin sicakliklari soyleydi;
www.accuweather.com

2013 de benzeri olur cok sansiz degilseniz..

kemer kışın bildiğin korku filmlerindeki terkedilmiş kasabalara dönüyor.

Antalya merkezde hareket olur da, beldelerde haftasonu dışında pek hareket olmaz. Başbaşa kalabilmek için idealdir.

el ile yazacaksın ölçüyü explode ile patlatın, sadece ölçüyü o zaman değiştirebilirsiniz.

amatörüm ama belki bu yardımcı olur:

uzunluğa sağ tıklayın. en altta properties var. ona tıklayınca solda dar bir pencere açılacak. orada text bölümün en altında text override diye bir seçenek var. öyle olabilir.

textedit yazıp komuta girmelisiniz, size yazısını değiştirmek istediğiniz ölçüyü soracaktır. sonra da değiştirirsiniz. ama çizimden ölçü alınırsa veya ölçekli basılırsa problemler olabilir.

2013'te ölçünün üzerine çift tıklayınca, ölçü değerini direkt olarak editleyebiliyorsunuz. 2007'de var mı bu özellik bilmiyorum.

new girl

the office

2 Broke Girls?

The Office +1

community , efsanedir benim gozumde. ama absurd komedi sevmem demissin. yine de bir sans tani derim.

not: bi de bazi gondermelerine kafa yorulabilir. bir nevi arrested development kafasinda. bi de belki bazi parcalari idrak edebilmek icin hafif genel kultur , amerikan kulturu bilgisi , populer kultur bilgisi gerekebilir.

two and a half man ?
loserlıkta george costanza ve alan harper rahat kapışırlar :)

two and a half men

Chuck

2 broke girls +1

bir de raising hope. loserlıktan ölmek üzere insanlar var şahane.

it crowd

black books izle mutlaka tam anlattıgın gibi

Black Books demeye gelmiştim ki denmiş bile. +1

black books'u garantilemek için benden de +1 :) kesinlikle izlenmesi gereken bi dizi bence