her şeyden önce bence demet akalın bir sanatçı değil, bir "ürün".
öncelikle şarkılarının ne kadarlık kısmının kendisine ait olduğuna bakalım:
tr.wikipedia.orgbütün şarkılar için söz-müzik bilgileri ne yazık ki yazılmamış ama çoğunun yazarının başkası olduğu kanaatindeyim. mesela "zirve" albümünü ele alalım: kendisine ait hiçbir şey yok. demek ki iyi bir yazar da değil, iyi bir besteci de değil.
bugüne kadar bir enstrüman çaldığını görmedim.
kliplerini incelerseniz dans etmeyi bilmediğini fark etmemenize imkan yok. bence bu kadını özel kılan tek şey eskiden türkiye'nin en güzel kadınlarından biri olması (zannediyorum bu kısma herkes katılacaktır).
mesela şu:
www.youtube.com 
ve
şu klipleri karşılaştırın:
www.youtube.com 
ben kalbimdeki imza'yı dinlediğimde şok olmuştum ve bu hoşuma gitmese de dilime takıldığını kabul etmem lazım. son zamanlardaki çalışmalarında ise klip kalitesinin yerlerde sürünmesini bir yana bırakın, şarkıları bile söyleyemiyor kadın çünkü şarkılar onun sesine uygun yazılmamış. çok yetenekli bir yorumcu da olmayınca böyle bok gibi şeyler çıkıyor ortaya. kadının bir özelliği olmadığı için ekip değişince her şey değişiyor. şu an demet akalın'ın hala piyasada olmasının sebebi marka değeridir bana göre. bu onu hala yatırım yapılabilir kılıyor. marka değeri sayesinde popüleritesi o kadar düşmüyor.
demet akalın'ı çok detaylı inceleyince hande yener'e enerjim kalmadı ama şunu söylemek isterim: aynı kulvarın insanı değiller. hande yener'in ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu şu videoyu izlerseniz anlarsınız:
www.youtube.com 
(ya ya ya muhtemelen en sevmediğim şarkısı)
onun dışında armağan, romeo, aşkın ateşi gibi parçaları çok önemli bana göre. hande yener'e kaybettiren şeyin son dönemdeki imaj değişimi olduğunu düşünüyorum.