Online chat olsun musteri kodu versin fln

Site onerin var mı peki

kaç paraya ne kadar takipçi bir araştırın önce. aynı fiyata daha çok takipçi getirili sizi tanıtan profiller olabilir. önemli olan hedef kitleniz ne? bu kitlelerin takip ettiği yüksek takipçili profillerle bir iletişime geçin önce.

Lara
Alara

Gevher
Bilge
Rana
Şems
Leyla
Meryem

Venüs

Melisa.

selin <3

İ ile başlayan kız isimlerini hep sevmişimdir.

İrem
İlkyaz
İlknur
İpek
İnci

Favorim İpek ve İnci ama. Kendi ismimi de seviyorum: Nazlı

asya

tabii ki zeynep.

Leyla.

Tek beğendiğim kadın adı olabilir.

fulya
nergis
güncem
selvi
bilge
gevher
beliz
neşe
bahar
elvan
gaye

hastanede hatta pediatri servisinde çalıştım.
ortalık su-duru-yagmur-nehir-damla-irmak; lara-alara-dilara-aleyna ve mervelerden, defne-ada ve x (naz) isimlerinden geçilmiyor... öyle güzel isimlerimiz varken değişik isim bulacağız diye çocukları heba etmeyin lütfen. elora diye türkçe isim gördüm... fikir olsun diye yazdım bir kaç tane.

bebeginiz hayırlı olsun; sağlıkla alın kucağınıza.. .

Gülce,bilge,melek,deniz.

Umay

Ayşegül.
Hiç kalmadı Ayşegül.

Maya

Deniz
Nehir
Kayra

aleyna

Evet seks dileniyor. Klasik davranış gel sana yemek yapayım, film izleyelim vs. Sadece selam sabah olduğu için de muhtemelen nasıl biri olduğunu bilmiyor, şansını deniyor. Çok rahatsız edici bir davranış kesinlikle, bir daha görüşme derim.

23 K

standart "türk kızını" eve atmak için böyle ısrarlar gerektiğinden(çünkü piremses nazlı olmak zorunda), seni de standart "türk kızı" sandığı için midene giden yolun bu olduğunu düşünmüş olabilir.

bu tip konularda rahatsız olmanın bir sınırı yok, hiçbir şey demeyip bakışı bile rahatsız edici olabilirdi; abartmak diye bir şey yok yani, rahatsız olmuşsan rahatsız edici bir davranıştır.

öpmeden önce izin isteyen erkeği bırakarak büyük hata yapmışsın yalnız. buralar sana göre değil pek...

o da mümkün tabii ama bana seks dilenmekten ziyade sekse en kısa yoldan ulaşmak istiyor gibi geldi.
yani gezelim tozalım, flört edelime ve ilişkinin ciddi bir şeye dönüşme ihtimaline tahammülü yok ve bunu açıkça göstermek istiyor da olabilir.

Gıcık oldum pisliğe
Sonra bize seks istemiyorsunuz diyorlar

bu bir tacizdir. 31 e

bu arada bizler öpmeden önce izin istesek ezik avrupalı isteyince kibar oluyor buna da parmak basmak istedim.

Tabii ki onun okuzlugu.

Gorusme +1

Abazaymis arkadas beyfendiye kari gönderelim

Tacize de girer aslında

Baya da irrite edici

Yol ver gitsin

34 m

Çok itici.
24, K.

adamın niyeti seks. uzaklaş.

En korktuğum insan tipi.
Seksi falan bırak direk seri katil olma ihtimali geliyor aklıma böyle durumlarda.
Karşımda psikopat varmış gibi davranıyorum.
Not: Evet paranoyaklık var biraz.
28 Kadın.

Israr etmekle hayvanlık yapmış orası kesin fakat adam senle ilişkisinden ne istediğini öküzce de olsa başta açıkca belli etmiş. Bunu bile bile konuşmaya devam edip buluşmaya gitmişsin. Üstüne rahatsız olduğunu söylemeden şakayla karışık cevaplar vermişsin. İrrite olduğunu ona söylemen gerekiyor. Konuyu Avrupalı erkeklere getirmen ise saçma olmuş.

Irrite edici ama sen de "belki degistiririm" diye konusmaya devam ediyorsan etme. Adamin niyeti belli iste @hildirim + 1

O rahatsiz edici davranmis haklisin.

gelişimini tamamlamamış

görüşme+100

Photoshopta yaparsın. Ama programı yukleme lazim

Hatta action olarak yapsan 3 dakka fa yaparsin

word'e atıp pdf olarak kaydedebilirsiniz. aynı şekilde powerpointte de yapabilirsiniz

crackli olarak foxit çok güzel yapıyor bu işi

ben de gecen gun kataloglari once kitap haline getirip sonra da cozunurluklerini dusurdum. hepsini yapacagin programlar (free ya da trial):

pdf merge/birlestirme icin: pdf shaper free
jpeg/pdf donusturme/kucultme icin: irfanview

herhangi bir watermark eklemiyor ikisi de. tepe tepe kullan.

birleştirmek için kullandığım program nitropdf 8.

İçine sen de o gömleği giymeyeceksen olur, al :)

Kötü

Mont güzel de son birkaç yılın en çok satılan modeli, kadın erkek pek çok kişinin üzerinde görürsen şaşırma.

Edit: Rengi kötü bence.

Kolundaki detaylar hariç en sevdiğim deri mont modeli.
Kolu düz olan siyah modeli vardı bende bunun o kadar seviyordum ki yıllar geçti tabii eskidi çok aradım aynısından ama bulamadım.
Renk olarak deri cekette siyah seviyorum ben.
Siyah alacağım dersen 10 üzerinden 9 (1 puan kol detayından kırıldı)
İlla bu renk olacak dersen 10 üzerinden 4 veriyorum.

Gay olsam hic dusunmeden alirdim

Nedir bu hayvan derisi giyme istegi anlamiyorum ki? Bulent Ersoy bile biraktigini acikladi.

Şık degil

Kesimi güzel, rengi kötü. Deri montta kolların dar ve uzun olması estetik sağlıyor bence.

yok beğenmedim. o cekete o para da asla verilmez.

Ev güzelmiş ama

memlekette öyle zenginler var ki nelere ne paralar harcıyorlar aklın hayalin almaz. yani madafaka +1

metrobuse yakin olmasi guzel.

Türkiye genelinde 160 metrekare evler lüks kabul edilirken, 360 metrekare evler nerede olursa olsun değerlidir. Bu evi alacak adamın evin değerlenmesini bekleyeceğini sanmıyorum. Keyif için almıştır.

o fiyata boğaz gören villa alırsın.

Asiri pahali bence. Sonuçta apartman dairesi, yemisim 360 m2'yi.
Bogaz manzarali, en azindan birkac metre bahcesi olan mustakil ev alirsin o paraya.
Allah sahibine bagislasin derler. Gozumuz yok.

ahmak demek doğru değil, residence hayatını seven de var.
fakat, evin tavanları alçak ve banyoyla mutfak dahil parke zeminli.
eminim kalitelidir ve suya dayanıklıdır, ama ben bu konularda eski kafalıyım.

ıslak zemini yok evin.
bu kadar paraya bir mermer, bir granit görmek istiyor insanın gözü.

çok inceleyemedim, ama ilk etapta bunlar gözüme çarptı, daha kim bilir ne saçmalıklar var.

bu parayı hak eden ev de olur, o evde oturana saygı da duyulur, ama evi beğenmedim.
yani bu ev o parayı hak etmez bence.

youtu.be

Madafaka +1

Bunun yerine boğaz hattından bir ev tercih edilir ama kimisi de böyle rezidans hastası. Avm si ekstra olanakları vs. Ha bu paralara da gözü kapalı 3-5 daire alanlar var. Bize garip geliyor :)

yanilmiyorsam şarkici gülşen ordan iki daireyi birleştirip bir yer aldi eşi ile birlikte, 5 milyon dolar gibi birşeydi, oluyor yani arada:(

bizim hatunun halası da burada oturuyor. Halası hakkında başka bir bilgim yok ama.

kara para aklıyorlar bu tür şeylere çok para vererek :)

sadece türkleri düşünme parayı nasıl harcayacağını bilemeyen arap dolu ortalık. sen yeter ki gösteriş ve lüks koy önüne.

senin de beyazdan aklıcağın bir 70-80 milyon doların olursa, hiç sormadan alırsın :)

eve 10 milyonda verebilirsin 20 milyonda asıl olay ev hak ediyor mu bu parayı istanbul oyle bır yer oldu ki. herkes kafasına gore fiyatları koyuyor ve ne hikmetse evlerı satıyorlar. benim selenium fulya da favoriye aldıgımb bir daire vardı 3.5 m$ idi.

geçen indirime girmiş 2 m düşmüş şimdi siz hesap edin ne kadar bir kar marjı ya da komisyon donuyor ortada

yoğurt

Kefir su anda da salgam ictim

Su

yaklaşık bir aydır her gece yaklaşık 100 gr tavuk döner ve iki haşlanmış yumurta yiyorum.

casein

ev sahibi öder.

bir de, ev sahibinin ya da kiracının ödemesi gerektiğiyle ilgili bir belge, kanun vs var mıdır?

var elbette, borçlar kanunu düzenler bunu. 301. madde'de yazar "kullanımdan kaynaklı olmadığı sürece ev sahibi, taşınmazı kiralayanın kullanımına hazır şekilde tutmak için gerekenleri yapmakla yükümlüdür"

Ev sahibi oder.

Miktar ne kadar acaba ?

Ev sahibi öder. Musluk patlasa gene ev sahibi öder. Fırtına yüzünden değil normal de bozulsa da ev sahibi ödemek zorunda. Ev sahibin çok cigmis bu arada pinti asalak.

Kavun sevmiyorum, kaşındırıyor beni. Karpuzu önce ikiye ayırıyorum, kalanını boyuta göre buzdolabı ya da market poşetine koyup dolaba kaldırıyorum.

Karpuz her daim ıslak olduğundan streç film tam yabışmıyor.

Buzdolabi posetiyle kesik kismini ortuyorum

Streç ile sarıyorumm. Bide çekirdekleri faydaliymis

Yerken hayvan gibi, kitliktan cikmis gibi yiyorum ikisini de. Aslinda kendimden gectigim icin tam olarak nasil yedigimin farkinda degilim kavun ve karpuzu.

Saklamaya gelince direkt posetin icine koyup dolaba atiyorum.

Kavunun yendiğiniz kısımların çekirdeklerini atın.saklayacağınız kısımdaki çekirdekleri atmanız erken bozulmasına neden olur. Streç film işi görür ikisinde de

encrypted-tbn0.gstatic.com

sizi zayıf gördükleri için böyle düşündüklerini düşünmüyorum. belki sizi zayıf gördükleri için düşündüklerini söyleyebiliyorlardır.

bunu bir de sizin gibi olan iki kişiyle konuşun bence.


edit: mikro patlama çok güzel söylemiş

Sen bunu kendine dert edip buraya soruyorsan bile bu senin pek de oyle biri olmadigini gosterir. Umursama isini bildigin gibi yapmaya devam et insanlari kirmadan.

Eğer personele savaş açacaksanız bu sadece onların haklı olduğunu ispatlar. Çok sayıda kişi aynı şeyi düşünüyor ve bir araya gelip şikayet ediyorsa muhtemelen haklı oldukları bir şeyler vardır ya da çok yanlış anlaşılan bir şeyler vardır. Eğer ego sahibi değilseniz birkaç temsilci kişiyle özel bir toplantı yapıp sakin sakin sorunu görüşün ama kendinizde de hata olabileceğini kabul ederek görüşün.

Ben de benzer bir iş yapıyorum. O kadar adamı tek tek memnun etmek aynı zamanda da iş disiplinini sağlamak çok zor. Kabalaşmadan biraz nemrutluk yapacak şekilde bir tavır takınmak etkili olabiliyor, tabi bunun ayarını yakalamak biraz zor.

Çalışanların hakkında (mübalağa da olsa) bu kelimeyi kullanabiliyorsan mülayimligin de yalan. Yine emir kipi kullanmamanın da bir anlamı yok.

Neyse yine de odanda tek tek herkesle konuş not tut. Asıl durumu biraz daha netleştirebilirsin böylece.

Bu ülkede kibar ve anlayışlı davranan insanların kıymeti hiç bilinmediği gibi hep ezmeye çalışıyorlar. benim eşim de kibar bir insan. Ben de ayı gibiyim. kavga edilmesi bağırıp cıngar çıkarılması gereken durumlarda olayı ben devralıyorum.
Kıymetiniz bilinsin isterseniz siz de biraz kaba olmalısınız.

@proletarier... +1

Hassas biri oldugun belli. Kullandigin deyimde haklilik payi var bence, o mulayimligine binaen.

Tatli sert goturmek gerekiyor. Insanlarla ugrasmak dunyanin en zor isi. Karsindakilerin her birinin anlama kapasitesi birbirinden cok farkli. Hizmet sektorunde calistigim icin iyi bilirim.

arkadaş böyle bir ortamda takım liderlerinin emir verdiği kısımdayım. ekipte elemanların sayısı 50 den fazla. ben hayatımda bu kadar kibar yönetici topluluğu görmedim. yöneticiyi bırakın insan görmedim. ama yine de yaranamıyorlar bizim denyolara. bu denyo dediklerim eğitimli-eğitimsiz, genç-yaşlı farketmiyor. bizim insanımızın iş ahlakı genel ahlakı vs yok. kendinde pek bir şey arama. zaten konuyu açıp buraya sorduysan olay bitmiştir senin tarafında. tabi bu konuyu kendine zarar vermeden çözmen lazım. kolaylıklar diliyorum.

Emir kipi kullan.oyle gotë boyle ýâŕřâķ

Aslında normalde bakıldığında @mikro patlama'ya katılırdım ama birkaç sene önce danışmanlık yaptığımdan beri şüphe ile yaklaşıyorum.

Bir bilişim firması gibi bir yerdi, çalışanların da büyük çoğunluğu üniversite mezunu. Şefleri de üniversite mezunu ama o alanda mezun olmamış. İlk gittiğimizde tüm şefler 'Okullu değil, aşağılık kompleksini bizden çıkarıyor' diye şikayet ediyorlardı. Bizi de zaten yönetici o çelişki çözülsün, çalıştaylarda sonuçlar ortaya çıksın diye tutmuştu. Gittik, geldik, araştırdık, gözlemledik, çalışmaları yaptık ve sonuç şu oldu: Çalışanlar okullu değil diye yöneticiye ciddiye almıyor, kullanmaya çalışıyor. Daha doğrusu hiçbiri işi yapmak istemiyor, eskinin devlet daireleri gibi herkes birbirine paslıyor. Hatta işi verince bazıları 'Ben yapmayacağım, yapmam' diyerek çekiliyor. İş gecikince adam birini çağırıp 'Sen yap' deyince de 'Bana baskı yaptı, egosu öyle böyle oldu' diye mırın kırın ede ede, işi tırnağının ucuyla yapıyorlardı. Elemanlardan bir kısmı (3-4 kişi) hakikaten kendilerine verilen işi yapıyor, çalışıyorlar. Onları da seviyor yönetici, diğer çalışanlar da 'Bunları kayırıyor' diye kızıyorlardı.

Firmaya 'İşçiler haklı ne biçim yönetici bu' diye girdik, ikinci ayın sonunda 'Bu yönetici yine iyi niyetliymiş, ekmeğiyle oynamayım diye kaç aydır milleti tutmuş. Ben olsam hepsini atmıştım bu tayfanın' diye sinir küpü olarak çıktık. Bunun da ötesinde çalışanları niye atmadığını araştırdık. Yöneticinin melekliğinin üstüne, şunu öğrendik. Bu adamın üstündeki üst yönetim sektör ortalamasının altına yakın bir yerlerde maaş veriyor ve gerçekten çalışan eleman da o maaşa çalışmak istemiyor. Zaten çalışacak eleman bulamadıkları için de, var olan elemanları çıkaramıyorlar. Adamlar da bunu sonuna kadar kullanıyorlar.

Bunu çözmek için baz + prime dayalı maaş sistemi önermiştik. Üst yönetimden geçti. Sonrasında takip kısmında ben yoktum ama sormuştum 'O şirket ne oldu' diye. Prim hatasız yapılan iş miktarı üzerinden olunca ve yapılacak işlere de puanlama sistemi getirince herkes para için çalışır olmuş. Zora gelemeyen bir kısım elenerek işten ayrılmış, yeni gelenler de prim alma umudu ile çalışıyorlarmış. Primle maaşlar da sektör ortalaması civarında olunca işler tıkır tıkır ilerlemeye başlamış.

Özetle, sizdeki durum nasıl, bilemem. Şirketin incelenmesi apayrı bir konu. Sorun çalışanlarda da olabilir, sizde de. Sizin hiç aklınıza gelmeyen bir şey onları rahatsız ediyordur belki. Belki onlar da yukarıdaki şirketteki gibi zevzeklikler. Bir yandan çalışılabilir, dost bir işyeri ortamı yaratmak sizin göreviniz, diğer yandan bunu kullanmamaları da onların etiği ve ülkemizde etiğin durumu da malum.


Bir de şu var; mavi yaka ile meşgulseniz, birlikte çalıştığınız kesim kibarlığı zayıflık görüyor olabilir. Lan'lı lun'lu konuşmaya daha çok saygı gösteren bir kesim de olabilir. Bir kişinin kibar davranmasını kibir, üstünlük taslama olarak görebilirler.

Sorunlarını doğrudan sizin yüzünüze söyleyemeyebilirler. Sorunların konuşulması için hiyerarşisiz bir ortamın sağlanması gerek önce. İkinci olarak da iyi niyetin görülmesi, hissedilmesi ve sonuca ulaşacağına umut olması gerek. Sizinle ilgili şeyleri söyleyecekken 'Başımıza bir iş gelir mi' korkularının olmaması gerek. Bunu da aralarından biri ile bir Cuma öğleden sonrası toplantılarla yaptırabilirsiniz. Başlarında siz olmayın ama mümkünse en az kimden çekineceklerse öyle biri olsun ve konuşmayı iyi yönlendirebilsin. Yani sizin hakkınızda 'Ego sorunu var' gibi şeyler değil de, bunları açsınlar, örneklesinler ve sizin sonradan bunlardan haberiniz olsun. Buna göre nasıl bir tavır alınması ile ilgili düşünceleriniz, planlarınız olabilir. Belki bilmediklerinizi fark edersiniz.

30 kisilik yer dusunebiliyorum ama bu 30 kisinin karakter yapisini dusunemiyorum. Sziin durumunuzda 30 kisinin yapisina gore sebepler sonuclar degisebilir.

ayca'nin dediklerine katiliyorum. kimisi kibarligi zayiflik olarak gorur, kimisi kibir olarak. ama 'sikin' yaklasimini, bunlari sikeceksin ki akillari baslarina gelecek tavrini onaylamayi falan hic anlamiyorum. bu sadece sizin kompleksli ve ezik bir tip oldugunuzu gosterecektir.

olmasi gereken herkese belli bir saygi sevgi cercevesinde davranmak. sorunlu bir kisi varsa o kisi uzerine ayrica calisirsiniz.

bir de kime sorsan herkes kendinin cok iyi niyetli oldugunu soyler. kendini objektif degerlendirebilen yok pek. bir kac kisi birden ayni seyi soyluyorsa vardir bir hakli taraflari. sikmeyi dusunmeden once kendinizi bir daha tartin. bir is arkadasim var mesela, dunyanin en acayip, tuhaf insani. rahatsiz edici, gorgusuz, sikici, kaba. ama kendini cok elit saniyor. cok eglenceli biri oldugunu dusunuyor.
oyle yani, belki siz de egolusunzdur gercekten. ya da kendinizi dogru ifade edemiyorsunuzdur.

bir de tabi su var; insanlar gormek istedigini gorecek. sifir art niyet iceren guluslerimin bile acaba bu bize laf mi sokuyor gulmesi diye algilandigini hissediyorum bazen.

ben hiçbir şeyin yanında içmem sade içerim.

Ara sıra balığın yanında içerim ben. Onun haricinde hiç tüketmiyorum.

kokoreçin yanında veriyorlar. ama ben sevmiyorum

rakı

balığın yanında ya da sade.

en çok balıkla, balık ekmekle güzel oluyor bana göre. ve rakı tabii ki.

Ben tek gomerim

burun bantları var gratis'lerde orda burda. işe yarıyor.

Siyah nokta ancak düzgün bir temizliciyle sabah aksam temizlenip toniklenip nemlendirici sürerek ve haftalık gerekli maskeler yapılarak yok edilir. Sürekli ve istikrarlı bir biçimde yüzünü yıkamaalsının. Mesela bir sene yüzünü güzelce yıikadın sıfır siyah nokta oldun ama on beş gün tatile gittin hiç yüzünü yıkamadın tak geri gelirler.
Bakımlı olmak lazım kısacası

Burun bandları uzun vaadede siyah noktaları büyütüyor ve sebum dengesini bozan bir şey. Ayrıca aldın bütün siyah noktalarını bandla sonra yüzünü temizleme tonikleme nemlendirme yapmadın ertesi gün yine varolacaklar

Bir kere cilt bakımına git hepsini temizlesinler sonra tonik nemlendirici ve cildine uygun bi yüz yıkama jelini kullan düzenli olarak yoksa alır başını gider siyah noktalar.

Her gece uyumadan önce sivilce-siyah nokta karşıtı sebamed köpük ile yıkayıp clinique tonik ile temizliyorum. Gözeneklerin küçülür, siyah nokta tamamen biter.

Maskeler var gratiste siyah renkli fln olur onları kullanabilirsin

bende [email protected] var

nereden ve nasıl aldınız ? boş olduğunu nasıl anladınız

aldım. mail adresi icin kullanıyorum.

uzun dönemde masrafı biraz çok oluyor yalnız, yılda 90a geliyor gizlilik ile :)

@followrivers mail adresi değil de domainden bahsediyorum.
@oscars kontrol edebiliyorsunuz. şuradan mesela; www.vargonen.com
@all girls dream mail mantıklıymış evet
@christopher nolan yok yahu 44tl ödedim gizlilikle beraber

@brakgn

yeni olduğu için yapılan indirim ile olmasın? ben yıllar önce 1$ a almıştım ama sonuç bu :)

@christopher nolan başka sağlayıcılara taşırım, hepsinin hoşgeldin indiriminden yararlanır öyle çözerim.

soyisim.com u aldım.

soyismin manasıyla alakalı statik 3-4 yazı ve cv'mden oluşan sayfa sayısı 10u geçmeyen bir site kurdum. orijinal içerik, kar elde etme amaçlı değil. reklam yok.

mail kullanıyorum genelde.

[email protected]

snapseed olabilir.

photoshop vb. programla eklenmiş olabilir. badge olarak google'da aratabilirsiniz.

www.clker.com

corel, illustrator ya da freehand bile olabilir.

hatunu eskiden çok severdim. şimdi özenti gibi geliyor. söyleyen kişiyle de alakalı bence. hanımefendi çok şık bence yabancı insanlar kullandığında. ayrıca yanımdaki bir erkek de üçüncü birisine benden hanımefensi diye bahsederse bu da hoşuma gider. ama her halükarda ikisi de söyleyen kişiye çok bağlı. özenti mi yoksa ağzına yakışmış mı diye

Hatun itici. Biraz varoş geliyor hatta; ceceli dinleyip nargile kafeye giden tipler canlanıyor gözümde.
Hanımefendi gayet normal. Önceden dolmuş şoförleri bile kullanıyordu ne oldu da değişik bişi gibi gelmeye başladı bize şaşkınım.

Ben sadece güzel kızlara hatun derim. Hatun fena gibi. Güzel olmayan kızlara kızcağız falan derim. Hanımefendi de güzel bir kelime ama gerçekten bir hanımefendi için kullanılırsa. Kezbanlar için kullanılırsa hoş olmuyor.

Hatunu severdim çok da kullanırdım sonra bir şey oldu artık kaba geliyor sanırım yukarıdaki arkadaşın söyediği ile ilgili kimin nasıl söylediği önemli.
Hanımefendi gayet kibar bence çok şık.

Hatun leş, hanımefendi cici.

İkisini de severim ama kullanım yerlerine göre. Hatun, samimi olduğum birine genelde çok güzel, çok fettan ya da böyle dişi bir özelliği olan bir kadından bahsederken kullandığım bir ifade. 'Hatun taş!' gibi. Çok yakın kız arkadaşımızla ismimizin sonuna hatun koyarak hitap ettiğimiz de olur ama isimler yeni nesil isimler olunca bir Nene Hatun gibi durmuyor; İrem Hatun, Ceren Hatun falan oluyor. Sonra da kıkırdıyoruz 'Ayça Hatun size bakraçla ayran çalkasın heee', 'Seçil Hatun, hele makaleleri bana tez forward eyleyesün' diye saçmalayıp mutlu oluyoruz. Kadından bahsederken hatun kullanımı bana çok samimi geliyor, 'Hatuna bak, gelirim dedi, gelmedi' gibi. İçeriğe bağlı olarak hatun kelimesini çok severim.
Hanımefendi daha çok sokaktaki 'bayan' lafını karşılayan bir şey gibi geliyor, 'Hanımefendi, cüzdanınızı düşürdünüz' gibi.
İkisi birbirinin alternatifi gibi gelmiyor.

iş yerindeysem genelde kadınlara hanımefendi diyorum. mesela müşteri aradığı zaman selamın aleyküm hanımefendi diyorum. nasılsınız diyorum. sizli bizli konuşuyorum.

ama normal arkadaş ortamında "naber kadın" derim.

hatun cok itici bi hitap sekli. kullanmayınız lütfen.

@dissendium ve @aychovsky + 1 çok güzel açıklamışlar.

ama "hatun"un itici, kaba gelen bir yönü de var. kırsal; erkeğin, kadının efendisi olduğu çağrışımı yapıyor. bunu birebir kullanan şahıslarda gözlemledim. bu yönüyle hoş değil. "nene hatun"daki kullanımı ise çok hayranlık uyandırıcı, hanımefendinin de hanımefendisi gibi bir çağrışım yapıyor bende.

Ikisi birbirini karşılamıyor ki. Ayri ayri degerlendirmek lazim. Hatun diye nasil hitap edilir ki zaten. Birinden bahsederken geyik ortaminda hatun diye bahsedilir en fazla. Hatun şeklinde seslenmek... bilemedim. Hanimefendi birçok ortamda, asıl kullanilmasi gereken hitap şekli zaten.

hatun lafını kullanmam, kullanılması da itici geliyor.
hanımefendiyi ben dahil çevremdeki pek çok kişi sinirlenince kullanıyor sanırım, düşünce farkettim.

Aman "bayan" demeyin de, ne derseniz deyin.

kakao +1

Hatun kelimesi itici geliyor açıkçası. Aksine hanımefendi 80'ler İstanbul'una ait, kibar bir kelime gibi geliyor kulağıma, daima eskileri hatırlatıyor. Keşke daha çok kullanılsa.

Ikisi de problem degil benim icin. Hatun kullanmak icin pek uygun durum yok ama biri kullansa rahatsiz olmam. Ben hatun demiyorum. Hatun diyince gozumde kocakari canlaniyor biraz:)

Hatun kelimesi çok afedersiniz erotiğime gidiyor. Halbuse yasal eş demek. Hele bi de yasadışı olsa var ya off

Hatun boktan.

Xxx hanfendicim iyidir.

Candan Erçetin'in vardı böyle bir şarkısı. Melek'ti galiba ismi de.

biz aşkı meleklerden çaldık - burcu güneş ?

www.youtube.com
bu olabilir mi?

Gece melek ve bizim çocuklar diye bi film vardi onunu ostsi mi acaba

helal olsun @ for the record teşekkürler

İçimdeki ses

Başka iş aramaya başla, büyük ihtimalle vazgeçtiler

@sl78 biraz daha açar misin

Haziran sigortasi ödemesinler diye mi

E bu fabrika ztn küçük hesaplar yapacak bi yer

hiçbir zaman bel bağlama. sen kendi işine bak, arayışına devam et en iyisi.

Hastanede geriatri bölümüne bakabilirsin.

Yas ortalaması arttığından artık elden ayaktan düşen çok insan oluyor, özel bakımevlerinde, huzurevlerinde iş imkanı olabilir.
Kötü biçimde yaşlanan insanlar gördügüm icin bana zor gelen bir bölüm. Sadece tontiş yaşlılara kitap okumak gibi düşünmeyin, öz bakımını yapamayan akli dengesi yerinde olmayan kişilere bakım da bu işin büyük bir kısmı.

safari>tercihler>kendiliğinden açılan pencereleri kapat
uygulamarlardan saçma sapan bir şeyler yüklenmiş mi diye check et.

o engelliymiş ztn

çare: Malwarebytes Anti-Malware. geçen hafta aynı dertten muzdariptim bu arkadaşla çözdüm.

Online editorlerden bazilari yapabiliyor

ben olsam pdf olarak başka bir dosyaya yazdırır, sonra yazdırdığım dosyayı editlemeyi denerdim. çalışır mı bilmiyorum çünkü daha önce denemedim.

Photoshop ta belki olur. İsterseniz gönder bakayım bi

caponca

japonca

keyif maksatli ogreniyorsan bize niye soruyorsun, hangi kulturden ve cografyadan keyif aldigini nereden bilelim? neye dayanarak cevap vermemizi bekliyorsun? ikisi de cok zor ve yillarca emek isteyen diller. keyif icin oturup da bunlari ogrenebilen biri gormedim ama illa ogrenecek olsaydim cince ogrenmeyi tercih ederdim.

su sapik japonlarin neyini seviyorlar hic anlamiyorum. disardan bakinca iyiler de o igrenc baskici, zenofobik, kasinti, ikiyuzlu toplumun bir parcasi olmayi asla istemezdim. mna kodumun konicivalari.

Anime kültürün varsa Japonca öğren.

Edit: Japonların zenofobi ile alakaları yok bu arada. Karate eğitimi için Türkiye'ye gelmiş bir Japon ile birkaç kez antrenman yapma fırsatım oldu. Adam bizimle beraber yerlerde yuvarlandı. Soyunma odasında bile önümde eğilip selam verdi adam. Aynı muameleyi sana kapı komşun olan Yunanlılar, Suriyeliler yapmaz.

Japonca

Kesinlikle Japonca, en azindan adamlarin alfabesi var, ogrenilmesi ve eglenilmesi daha kolay. Cince de karakter ve tonlama kasmaktan bir sure sonra keyif degil izdirap duyarsiniz.

4 hatta 3,5

3 bile olabilir

gerçek 3 bu değil. 5.

istanbul.
belki memlekete giderim. (samsun)

istanbul. akraba ziyaretleri. tatil yok.

İstanbul'da hastanede nöbetteyim bayramın 2 günü. :( Diğer 2 günde de anca evde dinlenirim herhalde.

ayamonte

Belki bursaya kacabilirim. Istanbul akraba ziyaretinden kacis

Terslik olmazsa Saroz Körfezi üzerinde Yayla'ya gitmeyi düşünüyorum.

oha tek yurtdisi yolcusu ben miyim. gerci 2000 lira verdim. hayvan gibi pahali biletler

Memlekete ankaraya giderim. Ankaraya giderken ya da dönerken yol üstünde bir şehre uğruyorum genelde.

bayram tatili sonrası okulum açılıyo zaten 5 eylülde bi yere gidemem, izmirde takılırım

Arkadaşım kolay dediğin programla (hiç bilmediğini varsayarak söylüyorum) sadece ekrana boş boş bakarsın. İnsanlar onu öğrenebilmek için aylarını veriyorlar. Bunu senden isteyen patron yarın "ya noolacak sen de yaparsın" deyip senin yerine liseyi dışardan bitirmiş amcasının oğlunu koyarsa şaşırma.

Çok zaman almaz ama.aklıma ilk gelen yazılari convert etmek gerekiyor

Belki kredi çektiği banka kendi bankası değildir. Bu yüzden o bankada hesabı yoktur. O yüzden annenizin hesabı kullanılmış olabilir.

burada bir sıkıntı gözükmüyor ama madem bir aracıya ihityaç var, müşteri temsilcisi kendi hesabı üzerinden neden yapmamış, ayrıca bankalar dövize çevirim yapıyorlar, anında dolara çevirebilirdi; çok saçma, ne olur ne olmaz diye izin vermemek gerek.

Hangi banka şikayet edin hemen. Bakkal dükkanı mı yahu orası sana veriyim senden çevrilsin falan. Aç hesap çevir sonra geri kapat madem.

Kara para aklama gibi. Yarın sebeb siz zenginlesme demesinler size

bankalar cok siki denetlenen kurumlar ayrica ic denetimleri de cok sikidir. bana musteri temsilcisinin yaptigi cok gercekci ve mantikli gelmedi. bana enpara/finansbank, sadece 10 dakikalik bir is icin finansbank'tan hesap acitirip kapattirmisti.

sizin yerinizde olsam pazartesi bankaya annenizle gider musteri temsilcisini sikayet ederim, olayi ayrintilari ile acikladigim sikayet dilekcemin alindigina iliskin teslim aldim yazisi alirim, ayrica bddk'ya yazarim. burasi turkiye, insanlar bir bankadan kredi karti cikardi, bir kere eft yapti diye aylarca icerde yatiyorlar. hic beklemediginiz seyler basiniza gelebilir.

çok tuhaf görünüyor. hangi banka olduğunu merak ettim açıkçası.
size bu sıkıntıyı yaşatmaya da kimsenin hakkı yok. peşine düşün.

Geçmiş olsun. Doktor değilim ama biz de bir kaç aylıkken kafa travması atlattık. Acilde doktor her şeyin yolunda olduğunu, bebeklerin kafa yapısının darbelere karşı daha dirençli olduğunu söyledi. Emme, oynama vs fonksiyonlar normal devam ediyorsa acillik bir durum yok.

Benim kuzenim bebekken ikinci kattan düşmüştü hiçbir şey de olmadı öyle gayet sağlıklı futbolcu oldu hatta.

Bebekler sandığınızdan daha sağlam. Bir şey olmamıştır.

Bisi olmaz

Yani telefon ne kadar şiddetli çarpabilir ki diye düşünüyorum. Çocuk normal görünüyor. Ama içim sıkılıyor çok fena.

Anne dostum, huzursuz yaşamaktansa mesai saatleri içinde doktora götür, film veya daha uygun ve üstün bir görüntüleme yöntemi olabiliyorsa yapsınlar. Olmuyorsa da doktor bi güzel muayene etsin, bişeyi yok teşhisini al ve rahatla.

Üzülme, hassasiyetten bu huzursuzluğun. İçgüdüsel değil de akılcı mantıkçı davranırsan her zaman kâra geçer fayda görürsün. Her konuda. Üzülme sen.

için bu kadar rahat değilse götür doktora. sonuçta doktora götürmenin bi zararı yok.

geçmiş olsun.

doktor değilim ama bir şey olma ihtimali yok diye düşünüyorum. gözüne ışık tutarak gözbebeklerinin ışıkla birlikte hareket edip etmediğini de kontrol edebilirsiniz. etmiyorsa problem var demektir.

edit: şimdi gördüm göz kontrolü de yapmışsınız.

Kesinlikle.
Deterjan da kullanıyorum hatta, annem bazen kızıyor yıkadın zaten niye makineye atıyorsun diye ama onunkilerde de iz kalıyor yeniden yıkanması gerekiyor.
Bence en iyisi benim yaptığım.
Fırçadan hoşlanmadım bana göre değil ben direk bulaşık süngerini deterjablayıp kullanıyorum.

Evet. Tabakları suya tutarım, artıklarını ve leke tutacakmış gibi olan yerlerini çıkarırım. Tencere gibi bir şeyse süngerli müngerli bir şeyler çıkarmam gerekebilir. Başka türlü leke kalıyor, çıkmıyor.

Annem sabunla süngerle elde yıkayıp durulayıp sonra makineye diziyor.

Fırçalıyorum, çünkü üzerinde bişey kalınca makine çalışana kadar kuruyor. Ama yıkar gibi temizlemiyorum, gereksiz.

işim biter bitmez suya tutup olmazsa süngerle ufaktan ovalıyorum.

NSA su tutarım ama fazla yağlı vs ise deterjan ve fırça ile küçük müdahalelerde bulunurum

Makinelye lavabo arasında 1-2 metre var. YIkasam götürene kadar damlıyor, o yüzdfen yapmak istemiyortum .(

Bizde de kesinlikle sudan geçer. Kati bişey kalmaz üstünde.

üzerinde erimeyecek filtreleden geçemeyecek kadar büyük parçalar varsa suya tutmadan kuru olarak çöpe dökerek temizlerim bunların dışındakileri olduğu gibi koyarım; zaten 60 derecede yağlar, kirler çözünüyor, gerek yok tertemiz yapıp koymaya sonuçta da hepsi temizlenmiş oluyor, en kötü tam temizlenmemiş bulaşık varsa onları sonraki yıkama için tekrar makinede bırakırsın, her yıkamada 1-2 parçayı geçmez bu durum zaten

herkes dikkate almayabilir ama şu mesajı da geçeyim:

su fakiri bir ülkede yaşıyoruz zaten, boşa akıtacak bir damla su bile olmamalı, bilinçli olmak lazım

Çok kalıntı yoksa, mesela salata, domates-meyve vb. yenmiş bitmişse öylece makinaya koyarım.
Çay-kola bardaklarını da dibindeki kalıntıyı döküp öylece koyarım.
Fairy kapsül bunları çıkarabiliyor ama finish çıkaramıyor.

Hepsini sudan geçirip, pırıl pırıl edip öyle koyuyoruz bulaşık makinesine :)

modemde misafir wifi ağ özelliği olması lazım. yoksa yapamazsınız.

Onu nasıl bakabiliriz

modem de özellik varsa yaparsın +1
modemin arayüzüne bakman lazım. benim eski modemim 4 ağ kurmama izin veriyordu.

evet öyle demek. ebay'e bak bi yoksa yoktur, bulamazsın.

Evet sınırlı üretilmiş, 200 adet. 2010 yılında üretilip satışa çıkan hiçbir saati sıfır bulamazsın sanıyorum, ikinci elini kovalayacaksın.

10 bin euroymus fiyati ztn

ahhaha, pideciyi aradim erdogan cikti demis haberde :)
vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke

gece yarısı 4. tur sela okunuyor, şaka olabilir mi sence :)

evet (:

Evet malesef

%100 çalışıyor

12 ile 1 arasi tek seferlik rte sey kaydi bandi.

Ahaha ay ben sok!

Bu ne boyle ya, ulke evlat olsa sevilmez durumda ^^

gidilir bence, mekanlarda etkinlikler var gayet. köprüden geçemezsin zaten, üsküdardan beşiktaş yap ya da çalışıyor olursa marmaray üzerinden taksim yap

Millet meydanlara akın eder

hastanenin anlaşmalı olduğu ambulanslar oluyor, genelde acil servisin olduğu yerde oluyorlar. en bilineni medline dır ama pahalıdır arayınca fiyat söylüyorlar. ayrıca 112 arayıp da nakil isteyebilirsiniz sanırım, bir sorun. ya da bulunduğunuz yerdeki ilçe sağlık müdürlüğünü ya da belediyeyi arayın.

Ambulansla açılış 300 tl civarı bisiydi sonra km başı ücret aliyorlar

acil servisin kapısında sağda solda bekleyen özel ambulanslar vardır mutlaka onlara sorabilirsiniz. hangi hastaneden hangi semte gidecek o da önemli. birbirine yakınsa o bölgede yerleşik bir firmadan daha uygun fiyat alabilirsiniz. fiyatlar firmadan firmaya acayip değişkenlik gösteriyor. pazarlıkla düştükleri de oluyor gördüğüm kadarıyla. hiç birini kullanmadım, iyi midir kötü müdür bilmiyorum ama baya bir firmanın iletişim bilgisi var elimde ihtiyacınız olursa paylaşabilirim.

hemen şimdi çıkmıyorsa, gündüz saatlerinde belediyelerin ambulansları ücretsiz olarak eve nakil yapıyor bilginiz olsun.

doktor ambulansa gerek olmadığını söyleyerek kızdı :) normal araç kullanacağız

Bütçeniz ne kadar? Arada 5-6 bin lira varsa biraz daha zorlayıp Bilgi, Kadir Has ya da Bahçeşehir'e bakmanızı tavsiye ederim. Zira saydığınız üniversiteler, üniversite dışında her şeye benziyor.

Bütçe sıfır. Ts2 de 52 bin sıralamam var. Bunlar tam burslu olarak tutuyor.

Arel sanki bir tık daha iyi

Erasmus için hepsinin sitesinde anlaşmalı okulları vardır bölümle ilgili ona bakabilirsin. Bir de burs olanaklarına bak. Benim bildiğim bu grupta en iyi olan doğuş ama emin değilim de. Hocalara bak tek tek.
Ytü itp puan artı çizimle istiyor biliyorum ama bunların hepsinden on kat İyidir

gant

Ayni sinifta (orta sinif) Fred Perry, Hugo Boss, Diesel vb

Ust sinifta Hermes, Chanel, Gucci, Louis Vitton, Dior vb

guess

navigare
dockers

leke

NetWork

Ralph Lauren tabi ki. Stil aynı ama blue line tabir edilen Polo dışında daha üst sınıftır.

hgs bankadan aldıysanız bankaya ödeyebiliyorsunuz ama ptt den aldıysanız sadece ptt alıyor olması lazım

Bankadan aldiysak herhangi bi banka oluyor dimi

vakıf üniversitelerinin ehli olan billkent ve koç'ta bile bir miktar ödeniyorsa bence hepsinde ödenir.

Az bi miktar olsa da bi ücret oduyorsun

3 kere aldim, memnunum.

ben numarami bildigim spor ayakkabilarimi genelde korayspor dan aliyorum.
inanilmaz guzel isliyor sistemleri, aldiktan 3 saat sonra kargoya verdikleri oluyo.
2 gunde elime ulasiyor. Degisim ve iade de yaptim onda da hic sorun cikarmadilar, musteri memnuniyeti 10 numara...

onlarca kez aldım. hatta son 10 senede mağazadan ayakkabı almamışımdır. şansım mıdır bilmem tüm spor ayakkabı marka ve modellerinde aynı numara olur ayağıma.

Numara ayağıma uymamisti denemeden riskli is

Hep alıyorum çünkü alışveriş yapmayı sevmiyorum. Gayet memnunumum.

Bir kere düşündüğümden büyük geldi, geri yolladım.

internette daha uygun olduğu için önce mağazaya gidip deniyorum, sonra aynı modeli internetten alıyorum.

Mantıktan kasıt ayağa uyup uymaması ise çok fazla sorun çıkmıyor genelde. Bot, spor ayakkbı, sandalet gibi ayakkabılarda hiç sorun yasamadim ama topuklu ayakkabı almıyorum mesela artık internetten. Topuklularda bir numara küçük giyiyorum normalde ve mutlaka kalıplarda falan bir sıkıntı oluyor. Denemeden almıyorum. Digerlerinde olmazsa hemen iade edilebiliyor zaten.

2 kere aldım memnun kaldım. Dün bir tane daha aldım gelince durum değişecek mi göreceğiz.

çok aldım, hiç sorun yaşamadım.

öyle biraz. sonra bağımlı olursun hacı. o kadar içince gece uyunmuyor zaten.

Dışarı çık, temiz hava al, yürü, kendini fiziksel olarak yor falan. Eve tıkılıp kalma. Kafanı dağıtacak şeylerle meşgul ol.

işsizsin ama masrafın fazla demek.

Evet, işsiz halinle günde en az 40 lira cepten yiyorsun. Sade maden suyunu kullan onun yerine.

Bu hayvanlık değil de alkolik olma yolunda dört nala ilerliyorsun.

Bira da ucuz bir içki değil zaten bir süredir, evde kendin yap illa da içeceğim diyorsan :)

Soruya cevap : evet

www.youtube.com

sağlıksız, masraflı, gereksiz bir hayvanlık göstergesi.

iyi günler dilerim.

Başkasına yük oluyorsan bu anlamda ediyorsundur.

durumum dramatik degil aslinda onceki islerimden yuksek maas aliyordum. spor yapiyordum onada devam, gunde bir saat yuruyorum en az. ev bana ait, para suan sorun degil. kisisel tercih olarak bu yazi bos gecirmeyi istedim, ama tahmin ettigimden bayici oldu. asil ogrenmek istedigim ulke kosullarindan bagimsiz( bira parasi vs) hayvanlik edip etmedigim, bazi ulkelerde su yerine bira iciyorlarmis diyolla :)

Günde 5 bira cok tabi ayrıca ekonomik olarak bakarsan da oyle

yalnız ne tatlıdır ha. maddi anlamda sıkıntısı yoksa yapıştır gelsin ya. yoğun çalışmaya başlarsan zaten yapamicaksın.

Göm be abi, yarasın.

ben issiz degilim ama her gece iki uc bira goturuyorum, sicak havadan.

Evet

her manasız içişimde aklıma bu başlık geliyor. umarım içiyorsundur karşim.

Su ile calkalanmaz diye biliyorum

Su ile çalkalanmıyor üstünde de yazıyor o şekilde.
Önce fırçalıyorum sonra diş ipi sonra gargara

çalkalamayın yazyor ama listerine çok sert geliyor bana. bi yarım yudum su ile çalkalıyorum valla.

colgate'in var daha rahat listerine'e göre, onda çalkalamadan durabiliyorum.

Önceden çalkalıyordum artık çalkalamıyorum.

artık oyuncak oynayan çocuk kalmadı hepsinin elinde tablet telefon var. belki bebeklere yönelik bir şeyler yaparsan daha karlı olur.

eger bu işe gireceksen ve bagımsız olursan mutlaka cocuk kanallarını izlemen gerekecek cocuklar gelir tvde reklamını gördügü ama adını bilmedigi oyuncagi sana anlatacak.

ıkıncı sıkıntı nokta atıyorum sarkı soyleyen barbi cok satiyor diyelim direkt sarkı soyleyen barbı siparisi veremiyorsun set halinde satılıyor işte koli olarak alıyorsun icinden 4 cesit cıkıo falan tabi sadece barbi olarak düsünme cogu oyuncakta durum bu. bunun bi adı terimi vardi ama aklıma gelmiyor su an.

uzaktan kumandalı oyuncak satacaksan bozuldu die iade etmek isticekler satmadan once ürünü acar kontrol eder oyle satarsan daha saglıklı olurç

simdilık aklıma gelen bunlar.

Okuldayken 2 sene kadar oyuncakci dukkanimiz vardi. Karı yüksektir. Yuzde yuz karla satış yaparsin. Gündemi iyi takip etmek gerekir. Benim donemimde beyblade ve winx modaydi mesela ne moda olursa toptancidan onu çekerdik. Bayilik degil de bagimsiz olarak daha mantıklı. Ama bu işin döndüğü yer ıstoç. Once adam akilli gerektiğinde acik hesap çalışabilecegin yerleri bulman lazim

Tahmini olarak oyuncakçı fikrinin iyi olduğunu ve iyi kazandıracağını düşünüyorum ben de. Ancak bu bazı değişkenlere de bağlıdır. Dükkanın konumu çok önemli ilk aklıma gelen. Mesela bütçeniz yeterliyse, kalabalık olan bir avm'de açılacak bu tarz bir yer zarar etmez gibi (Avm olmayan şehir pek kalmadı herhalde). Genelde avm'lerdeki bilindik markalı oyuncakçıları hep dolu görüyorum ve ben bile kaç kere hediye almak için kullandım. Ürün takibinde de pek zorlanmazsınız bence. Bu bilinen oyuncakçıların internet sitelerinde bile bütün ürünleri oluyor ve güncelleniyor. Tek başına orası bile yeterli gelecektir ki, bu işe girerseniz sürekli araştırırsınız zaten. Bayilik ve bağımsız sorusunun yanıtı da biraz yatıracağınız paraya da bağlı. İlk aklıma gelenler Armağan, Toyzzhop, Mothercare gibi bilindik markalar ama bunların bayilik şartlarına bakmanız lazım. Genelde avm'lerde olduğundan az para istemezler gibi geldi bana ama yanılıyor da olabilirim. Bir de tüm bu markaların ürünlerini ayrıntılı inceleyin bence. Birisi bir markanın ürünlerinin haklarını almıştır mesela, onun dışında başkası satamıyordur ve bu ürünler çocukların en sevdiği ve çok satan karakterlerdir filan. Bunlar da önemli kriterler. Bağımsız açarsanız o ürünleri alabilecek misiniz, bunları da araştırmanız lazım bana göre. Kolay gelsin.

Kare örtü alıp açıyorum ben, kollarına geçmeli falan olmuyor. Tay tüyü örtü diye ararsan baya bulursun.

"Hayır tabii ki!" şımarıklığı yapacağım, kusura bakılmasın. Dünya üzerindeki en saçma üç beş şeyden biri bence o örtüler. Desenini beğenip aldığın bir şeyin desenini saklıyorsun filan, garip.

Ben japon pazarında penye düz renk örtüler buldum. Sünüyor ve tamamen kaplıyor. Bulamazsanız uygun renkte kalın penye kumaş kestirip etrafına overlok yaptırın.

Kullanıyoruz ikeadan alıyoruz

Kullanıyoruz yanlış hatirlamiyorsam madam coco dan alindi

Koltuğun kendi dokuması yazın rahatsız ediyor, yazları tamamen pamuk ve bez örtü kullanıyoruz. Kumaş pazarından almıştık ama kendimiz kestirmedik hazır şekilde satılıyor.

devilred +1

asla kullanmam. kullanana hoş gözle bakmam.

Migros ve carefour da kendinden desenli ortuler var. İş gorur

ufeyi gecemez o da %8.

üfe 12 aylık ortalamalara göre değişime bakılır o da %9,98 di galiba. Bu oran üzerinden hesaplayabilirsiniz

Max 80 tl o bile fazla da.

eksisozluk.com

Şimdi ben 850 yapsam suç mudur? Geçen yıl adam % 10 nu bile beğenmedi ama ben her yıl onun istediği kadar artış yapamam.3 yıl bitiyor bu ay ve hiç geciktirmedim kirayı.

üfe kadar artış yaptığınız sürece hiçbir sorun olmaz, evsahibinin söz hakkı yok. üfe %10 ise 850 yapmanız problem olur. Hesaplayan siteler var ama ne kadar doğru hesaplıyorlar bilmiyorum.

700'den 800'e çıkarmış geçen sene.
bu sene 50 lira maksimum. geçen sene çok yapmıştık zaten diyiverin.

@teritori aynı şekilde dusunuyorum.geçen yıl olması gerekenin çok ustunde yaptı,hatta iki yıllık gibi zam yaptı.

Swarovski olabilir sanırım

So chic?

zen, so chic, atasay, altınbaş
bilindik markaların uygun ürünleri var

Manuk's workshop

Harika tasarimlarini begenmezseniz (altin, gumus ve pirlantayla harikalar yaratmakta) normal kuyumculardan alin. 300-400e gayet hos seyler var.

Asla swarovskiye (bildiginiz cam!!) o kadar para yatirmayin. Altin, gumus vb taki alin.

Agatha'ya da bakın varsa yaşadığınız yerde, aldıktan sonra ufacık bi şeyde bile parise yolluyor tamir ettiriyor getiriyorlar ya da değiştiriyorlar çat diye, ürün satın almaktan ötesi, 400 lira da tutmaz.

Tek kelimeyle kotu.

kötü. arkadaki lacivert daha güzel.

ön planda olan rahatlık ise alınır.

tam anlamıyla bir kabus. siyah olup daha güzel duranlar var, bu biraz kararsız kalmış şöyle mi gözükeyim böyle mi diye. ben giymezdim fakat zevkler ve renkler tartışılmaz.

ticari itibar zedelenme olayı olmasa bir şeyler derdim de diyemiyorum.

bunun tanımı kötü falan değil. bambaşka bir şey.

bence bunun tek kullanacak kişi cem yılmaz falan olur. o da sahnedeyken... kapkara böyle...

açmayın korkunçlu ayakkabı.

Beğenmedim.

berbat ötesi

beğenmedim

buna o kadar verilmez.

Normal. Günlük kullanmak için alınabilir.

Kötü

Çok kötü

Kötü :/

Zara bir kere zaten %95 her mağazası çok dolu olan bir marka. Ben çalışmayı tercih etsem daha boş olan çok herkesin gelmeyeceği markaların akına uğramayan şubelerini seçerdim. Hatta daha az müşterisi olan mağazada bu adamlar neden çalışmıyorda tıklım tıklım olan mağazaa çalışıyorlar diye de hep merak etmişimdir. Yani iş kolay bulunmuyor orası ayrı. Yöneticinizle konuşup bulunduğunuz şubeden başka bir şubeye geçiş sağlayabilirsiniz. Ya da yeni bir iş arayın hem tecrübeniz ve diliniz olduğu için daha lüks markalarda işe girebilirsiniz. Lüks mağazalara çok fazla müşteri gelmiyor. Onun dışında ataşehirdeki bir avmde arkadaşım under armour markasında çalışıyor sürekli patronlarıyla iş arkadaşlarıyla snap atıyor ortam baya iyi sanırım birde oraya bakım sizede yakınsa :)

Is hayatı boyle. Zaraya has bi durum degil. Baska bi yere girsende aynı durumla karşılaşacaksınız.

Ekstra iş her yerde olur. Ben LCW'de çalışırken depoyu düzenlemiştim tek başıma. Normalde satış danışmanı olarak çalışıyorsun ama yeri gelince kasa personeline bile yardım ediyorsun. İş yığıyorlar diye çok takma. Burada eğitimin daha önemli. Bütün derslerden kalmış olman facia. Ben olsam bırakırdım maddi durumum çok kötü değilse.

@powepuffgirl İstanbul'da değilim, bulunduğum şehirde 2 mağaza var, daha boş olandayım ben ama boş değil kesinlikle yine. Geçerli bi sebep olmayınca isteğe göre şube de değiştirmiyorlar. Öyle çok lüks markalar da yok buralarda aslında :) .


@dissendium ekstra iş her yerde oluyordur özel sektörde tahmin edebiliyorum ama benim sıkıntım ekstra işin ekstralıktan çıkması bi yerde, depo kasa bunlar lazım oldukça destek olmak zorunda olduğumuz yerler, ikisinde de 1'er eleman eksiği var ama bütçe yok deyip almıyorlar, eleman alınmayınca her gün desteğe ihtiyacı oluyor bu bölümlerin, atıyorum 8'e kadar depoda çalışıp 8'de reyona inip koştur koştur toplamaya çalışıyorum, sonra yeri geliyor bi işiniz var satış onu da doğru dürüst yapmıyorsunuz diyorlar. Çalışmazsam okuyamam destek olanım yok, çalışırken de okulla yürütemiyorum. Sağlıksız bir insanım zaten kolay hasta oluyorum, devam zorunluluğum var, sürekli okul iş okul iş götüreyim diye uğraşırken de zatürre oldum geçen kış üzerinize afiyet, okul rapor kabul etmiyormuş bilmiyordum, devamsızlıktan kalınca bütün derslerden gitmedim bende. Şu an yaz tatilinde okul zaten ama seneye de yine bu tempoda devam edip yatağa düşmeli hasta olmam yoğun ihtimal, bayram indirim yoğunluğu derken yoğun ve yorucu çalıştık, şu an yaz ortası soğuk algınlığı oldum, tuvalet kağıdı rulosuyla geziyorum mesela.

Hani belki diyeceksiniz ki biz ne yapalım çözümsüz saçma bi durum, çözüm için değil de iç dökmek için yazdım daha çok aslında.

yoo nankörlük yapmıyosunuz. hepimiz bazen bunalıyoruz. insan yaptığı işten zihinsel olarak tatmin olamadığında yaptığı her iş onu yoruyo. takdir edilmemek, saygıdan uzak muameleler görmek de bununla beraber daha çok moral bozuyo. okula bence ağırlık verin. zara sizi kurtarmaz. don satarak bi yere varamazsınız. tamam para kazandırır ama sonuç? hedefiniz üniversiteden mezun olmak sonuçta. don satmak üzerinde bi kariyer inşa ettiğinizi düşünmüyorum. duymazdan, görmezden geleceksiniz çalıştığınız süre müddetinde. daha iyi bi iş varsa araştırın.

Inditex mağazalarının şartlarının diğer part time mağazacılık işlerinden daha iyi olduğu iddiası koca bir yalan. İyi olan tek yanı parasının biraz daha fazla olması. Birkaç yüz lira için de insanlık dışı bir muameleye maruz bırakma kendini.

Diğer mağazalarla görüşme halinde ol. İş bul ve buradaki işini sonlandır. Zara
kapitalizmin zirvesinde bir marka olduğu için sen ne yapsan onlara asla yaranamayacaksın.

Okulunu bitirmeye odaklan. Bu iş geçici neticede. Dersleri ekme bir daha.

saatlik 10 liraya geliyor desek asgari ücretin iki katı maaş alıyorsun demektir. bence iyi para. sık dişini

Başka ne iş yapabileceğini, oturup enine boyuna düşündün mü? Bence ilk iş olarak hocalarının yanına git, bir bir durumu anlat. Çalışmam lazım ama gücüm yetmiyor okulla ikisini yürütemiyorum de. Sana okul içindeki öğrencilere verilen işler konusunda yardımcı olmaya çalışırlar. Onların da saat ücreti 10 lira üzerinde oluyor. Kredi/burs varsa kyk'dan, idare eder seni. Olmaz iyi bir maaş lazım dersen de ingilizceni kullanabilirsin. Resepsiyon olur çeviri olur. Netflix mesela iletişime geçmeye çalış, iyi para veriyorlardı.

Para iyi yalnız. Erkek arkadaşım nike'ta part çalışıyor 1000 lira alıyor. Bazen primle 1200. Bazen ama.

Özel ders versen süper olur. Lcw kısmi part alıyor haftada 15 saat, o ve özel dersle götürebilirsin belki okulu

Kendinde yapabilirsin. Çok pahaliysa alma

www.youtube.com

Işık da çok önemli olacak çektiğin fotoğraflarda. Eğer doğru ışığı kurmazsan çadır pek bir fayda sağlamaz.

Hazır almaya gerek yok bence de. Videodaki gibi kendim yapmıştım, üstten tek ışık kaynağıyla bile güzel iş çıkartmıştı.

Kadir inanirin filmi vardı atom mühendisliği okurken babasının intikamı için profosorluge lanet edip kendini kumarbazliga itlige verioyordum.

Cezaymis filmin adi

Dizi önerelim; Breaking Bad

@tutkun, harikulade örnek oldu ama onu izledim maalesef. fargo'nun ilk sezonu da örnek verilebilir buna bak.

Döndüğünüzde işiniz gücünüz hazır olacaksa bekletmenin pek anlamı yok.

Ben gitmedim fakat Kasım'da askere gitmiş her arkadaşım günlerin kısa olmasından dolayı daha çabuk geçtiğini söylediler. Bu görüş hem sürünerek hem de keyif yaparak yapan tüm arkadaşlarımda ortak görüş idi. Şubat'ın da arada kaynaması hoş duruyor.

Bana da mantıklı geldi ama birkaç farklı görüşü değerlendirmek iyi olur.

Kasımda git. Şubata bırak diyenleri kesinlikle dinleme. Şubata kalacak gibi olursan git kapılarında yalvar, kasımda git. Kasımda kısa dönem olarak gittim. Başka celpte gitmeyi istemezdim.

Bence en iyi dönem. Günler kısa, havalar ısınmadan eve dönüyorsun.

Kasımda askerlik yapmış birisi olarak kısmet diyorum :) Gideceğin yerle alakalı bir durum.Erzuruma giden bir arkadaşım o kadar soğukta günde 6 saat nöbet tutarak kısa dönemini geçirdi.Aam bugün olsa şubat'ta gitmeyi tercih ederdim ben.

bi yere gidersin keşke kış gelseydim dersin, bir yere gidersin keşke yaz gelseydim dersin. onu da nereye gideceğin belli olmadan bilemezsin. madem gideceksin bu düşüneceğin son şey olsun.

Kasımda yaptım İzmir çıktı şansa. Bence kesin kışın git yağmur falan yağar kar yağar eğitim iptal olurdu bizde çünkü bir kişi hasta olunca 400 kişilik koğuş herkes hasta oluyor. Bademcik iltihabı yüzünden 300 kişi revire gitmek istemişti mesela. Ayrıca en kalabalık 4. Tertip olur iyi kötü arada kaynarsın öyle herşey nizami olmaz.

askerlik yapılacak en sağlam dönemdir kasım, özellikle kısalar için.

bizim gibi bahtsızlar, 10 ay 22 gün yaptık ama olsun. acemiliği serin havada yapacaksın.

Usta birliginin nereye cikacagina bagli. Antalya cikarsa yasadin, kars cikarsa ebeninkini tersten gordun demektir bu.

Nereye düştüğüne bağlı. Ağrı fln çıkarsa bisileri tuttun demektir. Yukarda bi arkadas yağmur kar vs yağınca eğitim iptal olur demiş ama sanırım bu gittiğin yerle alakali. Ben -25 kar kıyamette eğitim yaptigimi bilirim ama özetle kış iyidir yazın ter mer cekilmez

Kasım'da gitmek mantıklı geldi. Grip aşısı da olurum gitmeden önce, yararlı olacaktır. Sağ olun tavsiyeler için. :)

2-3 gün önce toyz shop'tan aldım ucuz plastik bir şey.

15-20 dk kadar uğraştım ve açıklamalara harfiyen uydum ama o kadar alakasız uçuyor ki "bu kadar yanlış atıyor olamam, bozuk bu" diye bıraktım.

frizbi kral.

Ben firlatmayi denedim beceremedim, sikilip biraktim.

Avustralyadan hediye getirmisti bi arkadasim, tahta ve ustu boyali filan. Atmaya kiyamadigim icin hic atmadim. Sakinilan goze cop batar misali, kirildi :/

Oyle yani. Sus esyasi olarak guzel ama.

Avustralya'dan gelen var, hic denk gelip de firlatma firsati olmadi.

Benim babam bu tarz şeylere bayılır. 10 tane rahat almışızdır. Tatilde hep oynardık. Güzeldi küçükken iyi koşuturup yorardı.

Aerobie marka bir tane vardı. Rüzgarın açısını ayarlar, düzgün atarsanız geri geliyor.

Benim vardı bi iki attım döndü tutamadan geçti gitti kayboldu böyle buruk bi ani iste

Ufakken kırmızı bir boomerangım vardı. Sahile gittim heyecanla ilk defa oynayacaktım bi fırlattım denizde çok uzağa gitti alamadım. Hatırlıyorum da çok üzülmüştüm :(