Giriş
(23)

whatsappta görüldü durumunuz açık mı kapalı mı?

dafuq
niçin?
niçin?
0
dafuq
(19.03.22)
Açık. Okunup okunmadığını görmek istiyorum.
0
dissendium
(19.03.22)
Hepsi kapalı ilk çıktıkları günden beri. Kime ne zaman neden cevap vermediğim konusunda insanların fikir yürütebilme imkanının olmasından rahatsız oluyorum.
0
Bruce
(19.03.22)
kapalı. böyle bir özellik olduğunu bile unutmuşum hatta.
0
floydian
(19.03.22)
Kapalı. Bir sebebi yok.
0
himmet dayi
(19.03.22)
Kapalı. Rengini sevmedim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.03.22)
Açık. Başkası mesajımı okumuş mu görmek istiyorum
0
mg3929
(19.03.22)
Açık. Niçin? Niçin olmasın?
0
kaptankedi
(19.03.22)
kapalı. tripcanlarla uğraşmamak içün.
0
kimwexler
(19.03.22)
Özelde açık şirket hattında kapalı
0
kisa
(19.03.22)
Açık. Son görülme saatim de açık. Vardır herkesin kendince sebepleri ama birinin mavi tiki kapattığını fark edince puanını kırıyorum. Canı ne zaman isterse o zaman cevap verme rahatlığına sanki kendi imkanlarıyla ulaşamıyor da bişeyin birinin yardımına ihtiyaç duyuyor gibi. Bi çeşit zayıflık geliyor bana.
0
IncredibleMau
(19.03.22)
kapalı.

her arayanı da anında açmam. öyle gıcık biriyim.
0
AlsterWasser
(19.03.22)
açık saklı gizlim yok
0
basond
(19.03.22)
açık. ayarları kapalı birini görünce aha bu da kendini çok ayrıcalıklı ve özel zanneden, sabancı triplerindeki tiplerden biri pehhhh diyorum. görüldü yapıp yanıt yazmazsam buna hiç bir arkadaşım bozulmuyor. ya da onlinesin bana yazmıyorsun diyen adam seçmiyorum. özelliklerde sorun yok, seçilen insanlarda sorun var. gibi gibi.
0
Phoebe
(19.03.22)
son görülme kapalı, mavi tik açık.
0
kobuzchu kiz
(19.03.22)
açık her şeyim.
neden kapatmam gereksin bilmiyorum.

işim varken yazılanı okuyup yazacağımı sonradan yazdığım da oluyor.
en fazla "pardon hemen yazamadım" diye giriş yapıyorum gerekirse.
çok da şey yapmamak lazım gibi.
0
blatta hiberna
(19.03.22)
Açık. Son görülme de açık.

Kapatmak için bir sebebim yok.
0
put it in your appropriate place
(19.03.22)
açık. en baştan beri hiç karıştırmadım o özellikleri. uğraşmam. gece vakti neden online'sın, gördün neden cevap vermedin vs diyen, düşünen biriyle birlikte olmam, arkadaşlık yapmam. benim de böyle şeyler aklıma gelmez.
0
gabe h coud
(19.03.22)
Açık,çünkü neden olmasın, varsayılan ayarı o şekilde, kapalıya çevirmek için bir sebebim yok, açıkçası whatsapp mesajlaşmaları üzerinden çıkarım yapmayı komik buluyorum.
0
(20.03.22)
Açık. Tam olarak @incredi ve @phoebe +43
0
abuzer
(20.03.22)
kapali. unuttum bile +1 (son gorulme de ayni sekilde)

biri mesajimi gordu mu gormedi mi veya ne zaman online oldu bilmek istemiyorum.
0
supergirl
(20.03.22)
kapalı.

hem kendim için kem karşıdaki için. mesajımı okudu/okumadı online oldu yazmadı triplerine girmek ve kimseyi bu triplere sokmak istemiyorum.

bilmemek mutluluktur.
0
jelly bear
(21.03.22)
Hepsi kapalı. Çok anlamsız geliyor.
0
peki madem
(21.03.22)
mavi tikler açık. son görülme saati kapalı.
mavi tik bana samimi geliyor. son görülme de bir o kadar hadsizce.
son görülme için dolu dolu bir sana ne? diyebilirsin ama mavi tikte 2 kişiyi bağlıyor olay. mesajın gidip gitmediğini bilmek önem arz edebiliyor. cevap gelir gelmez o ayrı. trip atma hakkımız yok. bunun bilincinde kullanırsak mavi tik candır.
0
onemoremile
(21.03.22)
(3)

Titreşimli yüz yıkama cihazları...

kukuleta
Bunlardan kullanan var mı? Yorumları epey iyi ama reklam yorumları mi bilemedim.Burun kısmım yağlı ve gözenekli, cilt tipim karma.
Bunlardan kullanan var mı? Yorumları epey iyi ama reklam yorumları mi bilemedim.

Burun kısmım yağlı ve gözenekli, cilt tipim karma.
0
kukuleta
(19.03.22)
Ben kullandım beğendim. Karma fln bilmem hiç.

Sonra paslandigi için calismamaya başladı. İçindeki cihazı cikardim. Dış yüzeyini hala memnuniyetle manuel olarak kullaniyorum
0
abuzer
(19.03.22)
yazdonumu +1
Çok da gerekli bir ürün değil. Temizlik için cilt tipinize uygun yıkama jeli/köpüğü tek başına gayet yeterli. Bu tarz aletler daha çok masaj ve titreşim özelliği için rağbet görüyor ama belirgin bir fark yaratmaz yüzde. Aynı şekilde yok jade roller yok yeşim taşıymış bunlar da tamamen para tuzağı.
0
yineiyisinoxford
(19.03.22)
clarisonic mia 2 sahibiyim. maalesef başlığı vs artık türkiyeye gelmiyor.
haftada bir peeling niyetine gayet iyi iş çıkarıyor. ama bendeki fırçalı tabii. fırça titreşiyor, dönmüyor. silikonlu olanları bilemiyorum her gün kullanımda yüzü yoruyor. banyoda haftada bir kez kullanmak benim gibi tembeller için çok iyi
0
photo85
(19.03.22)
(7)

Yatılı misafire git der misiniz?

garylineker
Yatılı misafir konusunda gün üst limitiniz nedir? Fazla kalırsa git der misiniz?
Yatılı misafir konusunda gün üst limitiniz nedir? Fazla kalırsa git der misiniz?
0
garylineker
(19.03.22)
Bazen annem geliyor ona bile bi süre sonra "sen yavaş yavaş eve mi gitsen acaba" diyorum, misafirin hiç şansı yok ama gelen de çok kalmaz zaten salonun ortasında 200 kiloluk halter oluyor bazen elini ayağını çarpabiliyor bi ton tatsızlık.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.03.22)
annem, babam ve kardeşlerim istedikleri kadar kalabilirler. yıllardır görmediğim yurt dışındaki arkadaşım gelirse 2 hafta kalabilir. onlar dışında evimde misafir ağırlamam. kimseye misafirliğe de gitmem bu arada, evim dışında bi yerde katiyen kalamam. çok rahatsız hissederim. 1. akraba 2. misafir kültürüm yok.
0
kimwexler
(19.03.22)
Evime yatılı davet edecek kadar yakın biriyse istediği kadar kalabilir, zaten öyle biri rahatsızlık vermeyecek kadar kalmayi akıl eder. Ama anneme fln şakayla karisik "artık git" imasinda bulunurum.

Misafirperver olma kaygisiyla zorlanıyorum misafir agirlamakta. Ona rağmen istendiği kadar kalınır
0
abuzer
(19.03.22)
Ben zaten daha gelmeden soruyorum "aa gelin gelin tabi, ne kadar kalacaksınız ona göre plan yapayım bari ben de" diye.

Eğer o dedikleri süreyi geçen olursa ne yaparım bilmiyorum, ama hiç olmadı.
0
akhenaten
(19.03.22)
Demem, kendileri makul bir surede gider. Makul sureyi asacak bir misafirim olmuyor hic. Boyle biri yok cevremde.
0
stavro
(19.03.22)
Hanimin arkadaşı bize geldi, yaşadığımız sehirde is arayacak vs diye. O sira covid başladı, onun çalıştığı is yerleri calismiyordu.

Böyle böyle derken yaklaşık 3-4 ay kaldı bizde. Ve daha da kalırdı. Ben artık hanima dedim yani konuşmak lazim diye ve söyledik. Ha iyiki de demisiz oradan kiz kardesinin olduğu şehre geçti, is buldu vs.

Kısacası derim.
0
logisticsmanager
(19.03.22)
gelmeden önce herkesin ne kadar kalacağı bellidir. bir an önce gitmeleri için de ellerinden geleni yaparım. annem babam dahil. 1 günden fazlası zarar.
0
roket adam
(20.03.22)
(3)

F/p dokunmatik dizüstü Bilgisayar

samiabi19
F/p dizüstü 2 in 1 dokunmatik laptop ariyorum.Beklentilerim pil ömrü iyi olsun.Performans olarak i3 yeterli.Oyun oynamiyorum, ofis film vs. icin kulanacam.Önemli olan: gerektinde tablet gibi kulanabilmek.
F/p dizüstü 2 in 1 dokunmatik laptop ariyorum.

Beklentilerim pil ömrü iyi olsun.
Performans olarak i3 yeterli.
Oyun oynamiyorum, ofis film vs. icin kulanacam.
Önemli olan: gerektinde tablet gibi kulanabilmek.
0
samiabi19
(28.02.22)
Thinkpad L13 Yoga (veya diğer yoga serileri)
0
orpheus
(28.02.22)
Yoga 510 var bende. Çok memnunum pil suresinden vs
0
abuzer
(28.02.22)
Hanıma Yoga 7i aldık. Çok iyi. TR'de var mı bilemiyorum.
0
piotr
(01.03.22)
(8)

Bu kek neden sönüyor

abuzer
Nette söylenen her şeyi uyguladım*Süt dışında her şey oda sicakliginda*Köpük köpük olana kadar cirpiom*İlk 20-30 dk kapağı acmiom*Fırını önceden isitiyom*İki tane kabartma tozu koyuyom (tarifte öyle)*Piştikten sonra fırını hafif araliyorum ki ani basınç degisimi olmasinEeee daha napacam?
Nette söylenen her şeyi uyguladım

*Süt dışında her şey oda sicakliginda
*Köpük köpük olana kadar cirpiom
*İlk 20-30 dk kapağı acmiom
*Fırını önceden isitiyom
*İki tane kabartma tozu koyuyom (tarifte öyle)
*Piştikten sonra fırını hafif araliyorum ki ani basınç degisimi olmasin

Eeee daha napacam?
0
abuzer
(28.02.22)
yemek.com

burada bir sürü şey söylemiş. fazla kabartma tozu örneğin. tarifte 2 diyordur ama belki bir yanlışlık vardır?

ayrıca süt neden oda sıcaklığında değil?
0
kisa
(28.02.22)
- unu ve diğer toz malzemeleri eleyerek ekleyin. hem topaklanma olmuyor, hem de havalandığı için daha çok kabarıyor diye biliyorum.
- yumurta ve şekeri çırpma aşamasından sonra mikser kullanmayın. oluşan hava kabarcıklarını ezmeyin. diğer malzemeleri ekledikten sonra kaşıkla dıştan içe katlama yöntemiyle karıştırın.

benim ekleyebileceklerim bunlar var, umarım faydası olur.
0
centrolenidae
(28.02.22)
fırın kabınız kekiniz için çok büyük veya küçük olabilir mi? ortası delikli kek kalıplarını kullanmak ısıyı eşit dağıtmak açısından önemli olabiliyor.

bunun dışında fırınınızın sıcaklık ayarı göstergeden farklı olabilir, ona da dikkat etmenizi ve 5er 10ar derecelik değişiklikler yapmanızı önerebilirim.
0
evde liyakat kalmamis
(28.02.22)
çokkk basit. hamur yeterince katı değil. cıvık bırakma.
0
sizofren06
(28.02.22)
Kek cıvık olabilir evet ...
0
🌸abuzer
(28.02.22)
@e bana, 175 diyodu bu tarifte .. limonlu kek tarifi. Normalde de 180 oluyo. Önceden pek sonmuyordu. Sanırım unu az koyuyorum
0
🌸abuzer
(28.02.22)
fırını kek pişmeye yakın acın, daha once acmayın. iyice kızarınca ve kabarınca acın.
0
honfleur
(28.02.22)
2 kb tozu sönmeye neden oluyor 1
2.si süt de oda ısısında olmalı. ben bu işi hızlandırmak için yumurta ve süt dolu bardağı içinde ılık su olan tencerenin içinde uygun ısıya getiriyorum
3. tarifindeki miktarlarda da uyuşmazlık olabilir. dediğim gibi 2 kb tozu kullanıyorsan yarım kg un kullanman lazım zaten öyle bir kek kalıbı yok.
4. unu koyduktan sonra sadece un tamamen harmanlanana kadar çırp. 1 dakikayı geçme.
5. yine olmazsa yaz.
0
neira
(28.02.22)
(1)

Nisanda tayin hakkı gelen bir ogretmen ne zaman tayin olur

mezarkabul
Kendim için sormuyorum, bir arkadaş var da onun için soruyorum
Kendim için sormuyorum, bir arkadaş var da onun için soruyorum
0
mezarkabul
(27.02.22)
İl içi Haziran temmuz gibi
İl dışı agustos
0
abuzer
(27.02.22)
(17)

Cenaze evinde neden yemek dagitilir?

floydian
Asiri garip geliyor bu olay bana. Ananem oldugunde biz de yapmistik millet hizmet bekliyordu hatta birine dalacaktim ya bize corba gelemdi falan dedigi icin.Bu nasil kultur ya hic bizim kulturumuz gibi degil?
Asiri garip geliyor bu olay bana. Ananem oldugunde biz de yapmistik millet hizmet bekliyordu hatta birine dalacaktim ya bize corba gelemdi falan dedigi icin.

Bu nasil kultur ya hic bizim kulturumuz gibi degil?
0
floydian
(22.02.22)
Eskiden tam tersiydi, cenaze evine komşular yemek vs getirirdi. Nasıl oldu ne ara oldu anlamadım ama şimdiki duruma evrildi durum. Saçma ve bırakmak gerekiyor acilen.

Şehir dışından gelen akrabalara vs zaten verilir de kültür olarak pide veya lahmacun vs dağıtmak doğru değil.
0
mezarkabul
(22.02.22)
Normalde cenaze sahibi yemek dağıtmaz cenazeye gelenler yemek getirir dağıtır ama sonradan bu şekilde evrilmiş enteresan bi şekilde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(22.02.22)
Aslında uzak yoldan gelenler için sanırım.

"Hayrına olsun" mantığıyla da birleşince zamanla yemekli davete evrilmis
0
abuzer
(22.02.22)
Aşırı saçma bir gelenek. Son derece haklısın.
İnsanlar cenazesine mi üzülsün, yemekle mi uğraşsın, o yemeğin servisiyle, bulaşığıyla mı uğraşsın? Nereden tutsan elinde kalıyor.

Bilgi olarak ilçe ve il belediyeleri cenaze evlerine pide gönderiyor genelde. Ben İzmir'de şahit oldum. Babamın amcası vefat ettiğinde hem İzmir BB hem de ilçe belediyesi pide göndermişti epey bir miktar.
0
himmet dayi
(22.02.22)
Bizde hala akrabalar/arkadaslar ayarlar yemegi. Cenaze sahibi yapmaz.amac da insanlar tum gun cenaze yerinde durabiliyor ya da sehir disindan gelenler oluyor, bunlarin ac kalmamasi.
0
ciagra
(22.02.22)
Bu ülkedeki en sacma adet bana göre. Ulan adam olmus biz yemek yiyoruz. Ölenin yakinlari acisindan bakarsak da yakınıni kaybetmisler oturup milletr yemek vermeye uğrasiyorlsr. Nerden baksan saçma bir adet. Yemek kutlamada verilir. Olunun arkasından yemek vermek sacma.
Oldum olasi sorgulsrim bu adeti.
0
stavro
(22.02.22)
Bizim çevremizde hiç görmedim bunu. Sadece internette okuyorum ve çok garip geliyor. Bizde yakınlar yemek getirir ve dağıtır. Cenaze sahipleri yemek işiyle uğraşmasın, özellikle uzaktan gelen misafirler ve yine cenaze evinde uzun süre duran diğer yakınlar aç kalmasın, hayat bir şekilde devam etsin, ölenin hayrı olsun diye yemek verilir ama kesinlikle cenaze sahiplerine hizmet ettirilmez, yemek yaptırılmaz.

Hatta bizim köylülerin bir cenaze yardım hesabı var, herkes istediği zaman istediği kadar para atıyor. ZAten cenaze sahipleri bu işlerle uğraşmıyor ama ilk gün onların yakınları da bu işlerle uğraşmasın diye köy derneği o hesaptan yemek ayarlayııp dağıtıyor cenaze töreninden sonra filan.
0
perferil
(22.02.22)
Valla saçma adet bence de ancak ben bunun çıkış noktasının şu helvanın dağıtılması olayı olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında bir de ölümün 7.gunu bilmem kaçıncı günü vs şeklinde yine helva ve mevlid tarzı şeyler de olayı hızlandırmıştır. Yani hep cenaze evi bişeyler dağıttığı için de olay en son buna dönüşmüştür.
0
j r r tolkien hayrani
(22.02.22)
bu kadar saçma sapan bir şey olamaz.

anan-baban ölmüş sen gidip pide sipaşi veriyorsun. saçmalığın daniskası. birde yemek nerede diyen açlar var ki gidip olduğu yere gömesim geliyor.

olabilecek en saçma şey.
0
duyurukullanıcısı
(23.02.22)
Gereksiz, anlamsız bir adet.
Uzaktan gelenler aç olurmuş, ayıp olurmuş vs gibi sebepler..
Dinen de uygun değil.
0
Erva
(23.02.22)
bence bunu mevlütte falan yemek dagitilir ya onunla karistirdilar zamanla.
0
Ley
(23.02.22)
Günümüz ulaşım ve yeme-içme imkanları da düşünülünce bugünün şehir yaşamı için saçma geliyor ancak kırsal alanlarda bir amaca hizmet eden birşey, köyde bir cenaze oluyor ulaşım sıkıntılı, bir sürü insan günü birlik cenaze için geliyor ancak böyle yerlerde lokanta, restaurant büfe v.s yemek yenecek hiçbir yer olmuyor, bu gibi durumlar için ortaya çıkmış birşey bazı bölgelerde sadece bu iş için dernekler kurulur ki vefat edenin yakınları bu işlerler uğraşmasın diye, cenazeye gelmek isteyipte aracı olmayanlar için toplu otobüs kaldırırlar, cenaze olduğunda dernek cenazeyi alır defnedileceği yere götürür, mezarı hazırlar, topluca yemekleri hazırlar, dağıtır v.s

@anthemis nobili +1 diyorum benim içinde bulunduğum ortamda da bu şekilde yapılıyor, köy tarafı içinde yukarıda yazdığım şekilde yapılıyor ve bence olması gereken davranış şeklide bu insanları böyle günlerin de yalnız bırakmamak, destek olmak gerekir.
0
sealth
(23.02.22)
Eşimin ailesinden vefat olduğunda Trabzon'da cenaze evinde sizin dediğiniz gibi cenaze sahibi gelenlere pide dağıttı. Millet pide salonu gibi yedi içti. Kimsenin eve yemek getirdiğini görmedim.

Bizim de yakın zamanda cenazemiz oldu. İzmit'te. Yemek falan yapmadık. Eve gelenler yemek, börek, pide vs getirdiler. Ziyarete gelenlere onlar dağıtıldı.
0
pispinti
(23.02.22)
Valla ben çok seviyorum bu adeti. Kendi evimde yapmadım o yüzden o kısmı bilemiyorum ama dedem ve babaannem vefat ettiğinde orada yapmıştım.

Adet eski bi şaman adeti aslında. Birisi öldüğünde eve iyi ruhların yanında kötü ruhlar da geliyor. Ama hem yemek kokusu, hem de kalabalık kötü ruhların dikkatini dağıtıyor, böylece ölen kişinin ruhu, rahatsız edilmeden evden ayrılabiliyor.

Aynısı bizde bebek doğduğunda da var. 7'sinde ve 40'ında hamur pişirilip dağıtılır, bir nevi rüşvet, kötü ruhlar bebeği rahat bıraksın diye.

İşin bu "yoldan geldiler" vs. gibi pratik kısımlarıyla hiç ilgilenmiyorum, benim hoşuma giden mitolojik kısmı. Çünkü pratik hayat her nesilde değişir, mitoloji kısmı değiştirmen mümkün değil.

Bir de bu adeti sadece TR'de değil, Kırım'da, balkanlardaki Türklerde, Gagavuz Türklerinde de gördüm. Moldova'da köyün birinden geçiyorum, baktım bahçede kazanı koyup hamur kızartıyorlar, gittim hem yedim, hem de oo nerede bebiş diyip gidip bebek sevdim falan.

"Bizim kültürümüz değil" kısmının 2 boyutu var. Birincisi Anadolu'da yaşayanların çoğu zaten Türk değil, ayrıca İslam yüzünden yaşanan büyük bi Araplaşma var. Bir de üzerine cumhuriyet & modernizmi eklediğinde, bu toprak insanının bahsetmeye değer bir kültürü zaten kalmadı. O yüzden öyle düşünmen normal.

Cenaze törenleri de apar-topar gerçekleşen, hastaneden belediyeye koşturmaktan yolda heba olduğun çok çirkin bi hal aldı. Halbuki ister şimdi ister 1000 yıl öncesi olsun insan ölüyor, modern zamanların günlük pratiklerini unutup, hiç değişmeyen şeylere odaklanabileceğin, o adetleri yaşatabileceğin bir ortam olması lazım. Ama değil maalesef.
0
plutongezegendegilmi
(23.02.22)
O kadar kötü bir hal almaya başladı ki bu durum Anadolu'da, bazı ilçelerde Kaymakamlık bazı köy/mahallelerde muhtarlık yasak bile getirdi bu duruma. İlgili haberler bulunabilir internette.

Hani biz öyle bir milletiz ki bu saçma geleneği kırmak istesek de "elalem ne der" diye saçmalığa alet olmak zorunda kalırız, ama bir yasak olunca en azından sorun kökten çözülmüş olur.

Diyanetin de bu konuda fetvası/açıklaması vardı, bunun uygun olmadığına dair.

Cenaze evine komşular yemek yapar getirir +1

Aslında örfümüz bu yöndeydi yüzyıllardır, ne oldu da bu hale geldi hakikaten ilginç.

"Yemek/pide yok mu?" diye soranlara da bireysel olarak "cenaze evine yemek getirmek adettir, biz de siz getirirsiniz diye ummuştuk" diyecek cesurların çoğalması dileğiyle.
0
John Bloor
(23.02.22)
sözde ölen kişi için "hayır yapmak" amaç. ama günümüzde cenaze değil de sanki altın günü gibi. asıl olan o yemekler o halde cenaze sahipleri yemek hazırlayamaz mantığı ile onlara getirilmesi olmalı. gerçekten hayır yapmak için yemek dağıtılması da hoş ama insanlarımız cenazeye değil de yemeğe gidiyor mantığında olduğu için artık anlamını yitirmiş bir gelenek.
0
chanandler bong
(23.02.22)
Aslında normalde birinci dereceden yakınların bu işlerle ilgilenmiyor olması lazım. Yemektir, servistir bu işler orta derece akrabalar/tanıdıklar tarafından halledilir.
0
peki madem
(23.02.22)
(10)

Instagram'dan nasıl aksiyon alıyım?

Jux
Instagram'dan tanımadığı insanlara yürüyebilen biri değilim, hiç denemedim bile çünkü çok "tuhaf(awkward)" geliyor.Lakin birkaç aydır takip ettiğim, yaklaşık 1000 takipçisi olan ve daha çok mimari fotoğraf paylaşan(30-40 fotoda 1 tane kendi fotosu), mimarlık doktorası yapan bir hanımefendi var; uzak
Instagram'dan tanımadığı insanlara yürüyebilen biri değilim, hiç denemedim bile çünkü çok "tuhaf(awkward)" geliyor.

Lakin birkaç aydır takip ettiğim, yaklaşık 1000 takipçisi olan ve daha çok mimari fotoğraf paylaşan(30-40 fotoda 1 tane kendi fotosu), mimarlık doktorası yapan bir hanımefendi var; uzaktan kendi kendime beğeniyorum kendilerini. Yani aslında fotolarını da beğeniyorum neredeyse hepsini, hikayelerine de bakıyorum.

Gelelim olaya; bu güzel gözlü ceylan bakışlı minik surat son 1 saat içinde hikayeme bakmış!
Beni takip etmiyor ama profilim gizli değil, aslında hikayeme bakmasına gerek yok kimim neyim anlaması için. Ama demek ki merak etmiş dimi? Yanlışkla bakması pek mümkün değil çünkü onun hikayeler akışına çıkmıyorum takip etmediği için.

Normalde pek bi ilgi belli ediyim halim yoktu ama demek ki bi gözüne batmışım ki hikayeme bakmış. Nihai fikri olumsuz da olabilir bu arada, ki hikayemde negatif bişey yoktu ama muhtemelen ilk defa ziyaret etti profilimi ve hikayeye de öyle baktı.

Sorum ise şu: hazır gündeme gelmişken mi meraba diyim yoksa üzerine meraba denicek bi hikaye ya da foto paylaşmasını mı bekliyim?

Şimdi diyeceksem: "dikkatini çektiğime sevindim" gibi, hikayeme baktığını gördüm tatlı kıss mesajıyla mı yazıyım yoksa direkt selam melam klişe şeyler mi? Klişe bişey yazasım yok ama densizlik yapma potansiyeli olan biri olarak emin olamıyorum nasıl girsem konuya diye.

Ne dersiniz, mesaj atıyım mı, şimdi mi atıyım, nasıl giriyim mevzuya?
0
Jux
(20.02.22)
Instagram kültürüne biraz uzağım ama mantıken "dökül bakalım" demiş hikayene bakarak. Rahatsız edici bir takipçi değilsin. Mesaj atmamışsın, postlarını beğenmişsin falan. Tehlike arz etmiyosun onun için. Bu da onda hikayene bakıp "varsa diyeceğin bir şey söyle hadi" gibi senin ona sunduğun konfora dayanan bi merak uyandırmış. "O da sana ilgi duydu" demek için biraz erken bu sebeple. Mesaj atmazsan ezik durursun. Mesaj at. Ama dökülme. Cool görünmeye de çalışma ama ortayı bul. O merakı canlı tutabilirsen eğer önünü açık görüyorum ben.
0
IncredibleMau
(20.02.22)
Hicbir manasi oldugunu sanmiyorum acikcasi. Yanlislikla basmis bile olabilir geri okuna basarken eli profil resminize gelince. Bir sey demeyin bence zira bunu fark etmeniz ve bunun bir anlamı oldugu onkabuluyle yaklasmaniz cok “creepy (rahatsiz edici)” bir hareket.

Onun yerine paylastigi bir bina ile ilgili bir yorumunuz olursa, misal “merhaba, gecen gun siz xyz kavramindan bahsettiginizde abc’ye daha farkli bir gozle baktim bugun. 123 de oluyor mu?” gibi bir mesaj atarsaniz cevap alma ve creepy algilanmama ihtimaliniz daha yuksek olur.
0
sopiro
(20.02.22)
Başıma gelse "iyi ki bı profiline baktik, hemen de y.vsa" derim
0
abuzer
(20.02.22)
Kendi paylaşımını beğenmiş kişilere bakarken senin kim olduğuna bakmak için profiline tıklamış. Zaten hikaye paylaşmış bir profile isim yerine profil fotoğrafı üzerinden tıklarsan direkt hikaye açılıyor. Senin durum da bu olabilir. Ben olsam gaza gelmem hemen. Başka birkaç hikaye daha paylaş. Onlara da bakarsa o zaman stalkluyor diyebiliriz.
0
himmet dayi
(20.02.22)
"bence zira bunu fark etmeniz ve bunun bir anlamı oldugu onkabuluyle yaklasmaniz cok “creepy (rahatsiz edici)” bir hareket."
+1
0
stavro
(20.02.22)
hikayene bakmasi hicbi sey ifade etmiyor sakin yazma sakin...
storysinde ilgi alanina giren, yazabilecegin bi sey gorursen mesaj at baska turlu selam, merhaba falan asiri kotu fikr
0
ala09
(20.02.22)
Akıl ve izanın galip geldiği bir pazar oluyor...
Bir sonraki hikayeme bakıp bakmaması üzerine bir plan geliştirip, bakmadığı durumda onun paylaşımı üzerinden sohbet geliştirmeyi hedefledim şu anda. Tavsiyeler için sağ olunuz!
0
🌸Jux
(20.02.22)
Creepy +1
Obsesyona dönmüş cidden

Yine de iyi niyetli olduğunuzu varsayıp, ya da duyuruya denk gelen insanlar için diyeyim cevaba devam edeceğim.

Çok umutlanmayın maalesef şansınız çok çok düşük onu da belirteyim de şimdiden, belki böyle böyle zamanla normal bi iletişime geçme şansınız olur. Zor bir şeyi yok storylere cevap yazıyorsunuz, normal insan gibi sohbet ediyorsunuz karşı taraf da açıksa vs. vs. öyle ilerliyor.
0
aguen
(20.02.22)
abuzer +1

himmet +1
0
blatta hiberna
(20.02.22)
Sen bu kadar düşünürken millet fotoğraflara alev atmıştır. 100 atmıştır. Merhaba, selam gibi şeyler seni sürüye dâhil etmekten ötesini sağlamaz. Direkt tanışmak istediğini söyle bence.
0
dissendium
(20.02.22)
(35)

tır şoförü olma fikrimi olumlu ve olumsuz değerlendirir misiniz?

der meister
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedi
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedim. çocukluğumdan beri en büyük hevesim ve merakım EKONOMİK KOŞULLARDAN BAĞIMSIZ OLARAK türkiye'den ayrılmak, farklı kültürler ve çevreler görmekti; geldiğimiz noktada bir yetişkin olarak bunun zaten "romantizm"den çıkıp düzgün bir hayat için adeta "gereklilik" haline geldiğini düşünüyorum en azından kendi adıma.

tır ne alaka derseniz çocukluğumdan beri zaten tırları çok seviyorum. söylememe gerek yoktur, 10 yıldan uzun süredir (ilk oyunla beraber) iflah olmaz bir euro truck simulator hastasıyım. yapı olarak da işe uygun olabileceğimi düşünüyorum zira bayağı introvert, grup çalışmasına yatkın olmayan (hehe), sevdiği işte çok çalışabilen ama sevmediği şeye hiç dikkat vermeyen, insan ilişkileri pek gelişmemiş birisiyim. plaza ortamı, sürekli iş arama derdi, 4-5 bin lira için türlü türlü insanla muhatap olma vs. fikri beni inanılmaz korkutuyor. yapsam yine yaparım ama sevmiyorum, istemiyorum, içimden gelmiyor.

geçenlerde ekşi'den benzer yollardan geçmiş (no pun intended), ilk ehliyetini 29 yaşında almış ve sadece bir yıldır tır şoförlüğü yapan bir arkadaşla konuştum. telefonlaştık, sağolsun uzun uzun anlattı. adam sadece bir yıllık tecrübeyle belçika firmasıyla anlaşmış, direkt ab oturumlu olarak orada çalışacakmış. sektörde genel olarak zaten açık olduğunu biliyorum dünya genelinde. haliyle yabancı dilim de olduğu için ilk birkaç yılımda çok saçmalamazsam o taraflara gidebilirim diye düşündüm. avrupa içinde tır sürdükten sonra gitmesem de olur zaten, sonuçta 30 günümün 23'ü ab'de şoförlük yapmakla geçiyorsa bi hafta türkiye'de kalırım ne olacak.

bu zamana kadar neden hamle yapmadım? çünkü açık konuşayım "daha iyisini" yapabileceğimi düşünüyordum. egom "kamyoncu" olmak için çok büyüktü. yalnız sonra gördüm ki ülkenin gerçekliği farklı. üstelik "yeni nesil tırcı" diye bi şey var, çıtı pıtı kızlar heyvan gibi tırları sürüyor avrupa'da. ne toplum nezdinde kötü muamele görüyorlar ne başka bi şey... e sonuç olarak ben bu işi zaten çok seveceğimi düşünüyorum, mutlu olacak ve iyi kötü para kazanacaksam niye kendimi kısıtlayayım ki?

siz ne dersiniz, özellikle beni buradaki 10 yılımdan az buçuk tanıyan abilerimin/ablalarımın fikirlerini duymak isterim açıkçası. aslında olumludan ziyade olumsuz değerlendirmeleri duymak istiyorum, yani "yapma" diyorsanız neden diyorsunuz? bu sayede daha iyi bir değerlendirme yapabilirim belki, hani dikkate almadığım noktalar vardır vs...

örneğin, "arkadaşın şanslıymış, bir sene tır sürdü diye kimse avrupa'ya gidemez, o umutla girersin bölümden mezun arkadaşların moskova'ya yerleşirken sen samsun-konya arasında limon taşırsın" gibi fikirleri merak ediyorum, hele ki sektör içinden birileri paylaşırsa çok daha mutlu olurum.

ben şu an kendi adıma "niye olmayayım?" sorusuna net cevap bulamıyorum çünkü gerçekten. en kötü bir sene deneyip bırakırım yani ne olacak zaten 500 yaşına geldim, sonuçta doktorluğu bırakıp şoför olmuyorum ki, elimde şu an bir şey yok. diplomamla yapacağım muhtemel işleri 30 yaşında yapabiliyorsam 32 yaşında da yapabilirim sanırım, hatta belki cv'de tır şoförlüğünü görünce "bu adam kesin manyağın teki, değişik birine benziyo, bunu bi deneyelim" derler hehe.
0
der meister
(19.02.22)
Bu duyuru bana ETS2 açtırır. Şu cevabı yazayım sonra ben kaçar.

Yani bana mantıksız gelmedi. En başta anlatış tarzın bile bu işi severek yapacağını gösteriyor zaten. Severek yaptığın iş olduğu sürece negatif tarafları olsa da çok odaklanmana gerek kalmaz. Ama illa olumsuz taraflarını duymak istiyorsun diye yazayım aklıma gelenleri (ki bunlar benim tecrübelerim değil, tahminlerim). Gerçek hayat ETS gibi değil tabii bunu biliyorsun. Yani ben ETS'de 50 dakika süren bir teslimatta bile sıkılabiliyorum bazen. Şimdi o teslimatın 11-12 gün sürdüğünü düşün. İş gereği sürekli mobilsin. Yani "Avrupa'da geçireceğin 23 gün" Avrupa hayalini yaşıyor olmayacaksın. Zamanının çok az bir kısmını kendine ayırabilirsin. Sürekli yollarda olursun. Yani bu iş memur gibi ya da beyaz yaka gibi akşam mesaini bitirip evine gidip biranı açabileceğin, ayaklarını uzatıp keyif yapabileceğin bir iş değil. Günlerce yoldasın ve yalnızsın.

İnsanla muhatap olmamak güzel geliyor ama insanoğlu sosyal bir varlık. Bir yerden sonra insan sesine bile muhtaç olursun. Hiç insan görmezsin demiyorum tabii ama iyi bir ofis ortamında çalışırken ara verip 10-15 dk. geyik çevirebilirsin iş arkadaşlarınla.

Son olarak CV'de tır şoförlüğünü gören bir işe alımcı "bu adam kesin manyağın teki, bunu bi deneyelim" demez. Böyle bir dünya yok maalesef. Kariyer anlamında (eğer ilerde diplomanı kullanacağın bir mesleğe döneceksen) sana hiçbir katkısı olmaz. Hatta olumsuz tarafı olur. Ben şahsen iş hayatından kaçmayı tercih etmiş birini işe almazdım işe alım kararını veren biri olsam. Sen iş hayatından kaçıyorsun demiyorum ama senin özgeçmişin öyle görünecek. "Bu adam bir yıl sonra sıkılır burada durmaz" diye düşündürtür.
0
himmet dayi
(19.02.22)
@himmet dayı,

abi bak güzel bir noktaya değinmişsin, ben orayı atlamıştım. ben normalde spor hastası biriyim. bırak 7/24 maç izlerim. çok seviyorum. şu an bununla ilgili bir iş yapıyorum zaten (ama uzun vadede kazancımın artması mümkün değil, o yüzden tam zamanlı iş olarak değerlendirmiyorum). beni iş hayatıyla ilgili en çok korkutan şey kendime vakit ayıramama fikri... sabah 7'de uyan. akşam 6-7'ye kadar iş güç. temizlik, yemek, diğer sosyal işler vs. derken sana bir şey kalmıyor. ben İYİ KAZANSAM DAHİ böyle bir hayat istemiyorum. gece 11'de şampiyonlar ligi maçı varken "sabah işe kalkmam lazım tüh" diye yatağa gitmek istemiyorum mesela. düşüncesi bile psikolojik olarak yıpratıyor beni, özgür hissetmiyorum. ülkenin hali de ortada şimdi... ben çalışsam ne olacak? alacağım 5-6 bin lira. şanslıysam pazar günü boş olurum. terminatör gibi enerjim olmadıktan sonra ben ne biriktireceğim, nereyi göreceğim, hayatımın bana kalan süresini ayı gibi yatmak dışında nasıl bir aktiviteyle değerlendireceğim mesela? bunu kendim için söylüyorum tabii ki, yani kimi insan asgari ücretle bile çok dolu yaşayabilir ona itirazım yok ama ben kendi halimi tavrımı az çok biliyorum.

tır şoförlüğü ise tam olarak "maç varsa var olum napalım, işimiz gücümüz var, boş vaktimize denk geleni izleriz o zaman" dedirten bir iş bana. kısacası tır şoförü olma fikrinde hayatı kaçırma korkusunu yaşamıyorum, dolayısıyla yapmak için çok daha istekli ve motive olduğum bir meslek bu açıdan. kendimi kapana kısılmış, hayat boyu hiçbir şeye sahip olmayacak, bir şirketi zengin etmek için sinir stres sahibi olacak birisi gibi hissetmiyorum. ha baktığında tır şoförü de bunu yapıyor elbet, hatta çok daha stresli ve sinir bozucu bir iş ama dediğim gibi ben plazada yapamam derken tırda yaparım diyebiliyorum en azından.

avrupa'da geçirdiğim sürece hayali yaşamayacağım konusunda haklısın ama beni zaten en çok heyecanlandıran şey sürekli yolda olma fikri. yani 30 günün 4-5'ini evde geçirebiliyorsam gerisi sorun değil. ben zaten dediğim gibi maç izlerim, kitap okurum, internette sürterim vs. tırda da yapılır yani bu benim için problem değil :)

son olarak bir de şunu ekleyeyim, türkiye'de çalışırsam akşam evde ayaklarımı uzatıp bira içebileceğim bir hayatım olacağını düşünmüyorum. biraz da ondan bu kadar yöneldim zaten tır fikrine. avrupa'da €2500 kazanacağım bir ofis işi olsa mesela yine tır şoförlüğü düşünmeyebilirim... ama öyle bir dünya yok benim için ne yazık ki. en azından şimdilik.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Belçika 5 yıl oturumu olana vatandaşlık veriyor. Oradan yürürsün zaten. Avrupa'da her türlü işte çalışılır hiç düşünme
0
spankenstein
(19.02.22)
almışsın narkozu hayırlı olsun. Yıl 2018 işten bıkmışın gittim tır ehliyeti aldım src 3 aldım. Dedim ilerde lazım olur ülkenin durumu kötü :) şimdi ce ehliyet cüzdanda kuzu kuzu yatıyor yine de aldığım için pişman değilim. Belki bir gün lazım olur. Ben bankacıyım, ben de terfi vb durumları olduğu için tırcı olma durumunu erteledim bakalım ilerde olur mu bilinmez, nasip. Yaş 33.
0
Kresto
(19.02.22)
Valla seni anlıyorum. Bu kadar istekliyken "yok o iş olmaz, boşver." demem zaten. Ben de herhangi bir konuda bu kadar hevesli olsam kesin şansımı denerdim.

Sadece eklemek istediğim bazı noktalar var. Birini zengin etmek uğruna sabah akşam çalışma fikri konusunda katılıyorum sana. Ama bundan kaçış tır şoförlüğü değil. Çünkü kaçtığın şeyin temelinde stres, emeğinin karşılığını alamamak, bir yere zincirlenmiş gibi hissetmek gibi olgular var. TIR şoförü olunca bunlar değişecek mi? En azından büyük bir kısmı hayır. Yani kendi kamyonunun olduğu ve ETS'deki gibi istediğin ülkedeki istediğin işi tıklayarak seçebildiğin bir hayat olsa belki daha özgür hissedersin kendini ama öyle bir şey seni beklemiyor (diye tahmin ediyorum). Yine bir şirkete bağlı şoför olacaksın. Bu kez gecen gündüzün belli olmayacak. 9 saat kamyon sür. Sonra dur, uyu. Sonra 9 saat daha sür falan. Şimdi sana çok heyecan verici geliyor olabilir ama bu iş de rutine bindikten sonra sıkıcı olacak. 1 yıl tecrübeli birinden ziyade en azından en az 5 yıldır falan bu işin içinde olan birilerini bulmaya çalış konuşmak için. Ama "işini seviyor musun?" gibi sorulardan ziyade seni zorlayabileceğini düşündüğün şeylere odaklan.

"Yarın iş var." diye 23.00'teki maçı izleyemediğin bir hayatı kötüleyip "benim işim zaten bu o yüzden maçı anca denk gelirsem izlerim" gibi bir hayatı benimsemen bana biraz anlamsız geliyor. Meslek uğruna özel hayatının büyük bölümünden feragat edeceğinin farkında değilsin gibi.
0
himmet dayi
(19.02.22)
Ben senin yerinde olsam kesin tır işine girerdim. YouTuberlik da yapabilir aynı anda. Alican diye biri vardı, rahmetli oldu, Almancı bir tır şoförüydü, aynı zamanda YouTube'a video çekerdi. Acayip keyifliydi izlemesi. Senin de muhabbetin satarsa milleti, YouTubedan da para kazanırsın.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Önce B sınıfı manuel ehliyet al. B sınıfı manuel ehliyet ilkokul ise tır şoförlüğü doktoradır. Belki yeteneğin yoktur. Bu da bir olumsuz sebep.

youtu.be

Bu kız bayağı bilgi paylaşıyor.
0
dissendium
(19.02.22)
@himmet dayi, son kısımla ilgili: anlatmak istediğim şey şu abi, ben normalde ofis işi yaparken, her akşam eve gelirken falan kendi hayatımı istediğim gibi yaşayamadığım için üzülürüm. huzursuz olurum. tırda ise şartlar daha ağır olmasına rağmen o işi sevdiğim için "maçı da izlemeyiverelim ne olacak" diyebilirim. yani kar-zarar ilişkisi aslında biraz. ben kendime 3-4 saat ayırabileceksem, üç kuruş paraya öyle ot gibi bi ilçede/şehirde 30 sene yaşayacaksam maç izleyememek ve sevdiğim işlerle ilgilenememek beni üzer mesela. ama yok ben tır şoförüysem, sürekli yoldaysam o zaman özel hayatımdan feragat etmek daha az koyar, çünkü genel olarak daha mutlu ve iyi hissederim. demek istediğim buydu.

@mezarkabul, yazdığını okurken istemsiz DÖŞE BAH DÖŞE diye bağırdım :) hala arada izlerim videolarını. ben ama kendim yutubırlık neyin düşünmüyorum hiç, becerebileceğimi sanmıyorum. bi de şu var: şimdi ben kendi tecrübelerini paylaşan insanlara minnettarım ama türkiye'de yaşayan bir genç olarak "isveç'te tır şoförüyüm bi günde 3000 kazanıyorum" gibi videoları izleyince depresyona giriyorum... yeterince içerik var zaten. onlar kötü niyetle yapmıyor belki ama ben oralara gidersem elime kamerayı alıp şu kadar kazanıyom, bu kadar kazanıyom diye konuşmak istemiyorum. en fazla burda filan hava atarım yani tüm dünyaya açılmak gibi bir isteğim yok. o yüzden ben yaparsam anca günlük tutup onu yayınlarım okumak isteyen olursa. yoksa vlogger'lık filan benlik değil, sevmiyorum. tutacağını da sanmam.

@dissendium, aga artistik patinajda olimpiyat madalyası alıcam demedim ki ne yeteneği? işin zorluğuna ayak uyduramazsın, sıkılırsın, bırakırsın vs. orası ayrı konu da fiziksel/zihinsel engeli olmayan birisi (hatta yerine göre olan biri bile) niye tır süremesin ne var onda. "bu iş yapılmaz" deyip pes eden adam vardır elbet ama ben sanmıyorum ehliyetini alıp işe başladıktan sonra "oha tır sürmek çok zor benim yeteneğim yokmuş" diye bırakan birisi olsun.
0
🌸der meister
(19.02.22)
YouTuber deyince yanlış anlaşıldım ama işte Alican gibi bir şeyler yap, adam YouTuber değildi ama YouTubea güzel bir renk katıyordu. Adamı profesöründen, hizmetlisine her kesimden izleyen vardı. Doğaldı. Sen de doğal doğal takıl bir yandan müzik dinle, bir yandan da sigaranı iç, üç beş bir şeyler anlat günün nasıl geçtiğine dair, tutarsa tutar tutmazsa sana anı kalır. Yap sen bu tır işini. Valla bak.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Tırcılık iyi hoş güzelde. Millet henüz deneyimi olmayan birine milyon liralık mallarını emanet eder mi? Bir tırcının yanında staj gibi birşey yapmak mümkün mü? ya da bir tırcı bulup yanında gidip gelmek gerekir diye düşünüyorum.
0
komando kani var bende
(19.02.22)
Bu işi yapan bilen birine işin artısını eksisini, nasıl başlanacağını, merak ediyorsan yurt dışı imkanlarını sor. Bir eksisi yola çıkıp uzun süre evden uzak kalmak dolayısıyla aile ile ilgili olabilir. Bir artısı muhtemelen insanın mevcut sistemde en özgür ve kendi başına olabileceği işlerden biridir diye düşünüyorum. Yaşında bir sorun yok ama tavsiye almak için doğru yerleri bul.
0
osssy
(19.02.22)
@komando, konuştuğum arkadaşın bana söylediği iş bulmak ilk etapta çok kolay olmayabiliyor ama sektörde açık olduğu için ehliyetin, gerekli belgelerin vs. varsa bir şekilde tutuyorsun bir ucundan. hatta abd'de filan direkt eğitimi kendi veren, ücretini de sonra maaşından kesen firmalar var. onlarda aynen dediğin şekilde bazen altı hafta boyunca yanında bir eğitmenle birlikte gidiyorsun, sonra komple sana bırakıyorlar. türkiye'de nasıldır bilmiyorum.

yalnız erkan zey'in videosunda izlemiştim, yükün sigortalı olduğunu ve dolayısıyla o tip durumlarda sorun çıkmadığını söylüyordu. tecrübesizim tamam da sonuç olarak gerekli donanıma sahibim, atıyorum kendi salaklığımla 120 basıp tırı paramparça etmediğim sürece bir şey olmaz sanırım. hem firma için hem de benim için. bi' de tırın gittiği yolun %90'ı dümdüz zaten, dikkatli ve özenli bir şoför için olacak en kötü şey en fazla dorseyi çizdirmek olur sanırım çok ekstrem durumlar dışında. kağnı gibi araç sonuçta büyük zarar vermek için bile isteye uğraşmak lazım bence.
0
🌸der meister
(19.02.22)
romanya'daki çürük yolla sosyalliğin bence ilgisi yok, sosyal birisi olsam oradaki köyden tanıdıklarım mı olacak? ne yapılması gerektiğine dair prosedür bellidir, yabancı dilim zaten var. insanlarla aram iyi değil dediysem tırda sorun yaşayınca direksiyona kapanıp ağlarım, insanlarla kesinlikle muhatap olmam demedim ki. bu tarz sorunlar, beklenmedik durumlar her meslekte var zaten.

yani yanlış anlama ama bana bu spesifik örnek biraz zorlama geldi, romanya'da frenimin tutmamasıyla network'ün ne alakası var yani elimin altında teknoloji var yabancı dilim var mağaradan çıkmadık sonuçta. fren patlayınca network'üm mü gelip durduracak tırı sanki.
0
🌸der meister
(19.02.22)
sık sık tırcılarla muhatap olan biri olarak söyleyebilirim ki, ekseriyetle pek parlak değiller. iş yapılır bence ama bu tamamen kişisel bir konu. ben biraz daha sosyal açıdan değerlendireyim.

pek parlak değiller dedim ya, aslında daha kaba söylerdim de burada bu kadar oluyor. yani bir kere tırcılık kariyerine girdin mi geriye dönüşü zor olur.
0
floydian
(19.02.22)
@floydian, açık konuşmak gerekirse en büyük motivasyonu yurtdışına çıkma imkanı olması. gerek Türk firmasında uluslararası çalışarak gerekse oradan bir firmayla anlaşarak... Türkiye'deki imaj olumsuz ve kitle de GENEL OLARAK iyi değil, onun farkındayım ama son yıllarda benim gibi eli iyi kötü kalem tutmuş bir sürü insanın bu sektöre yönelmesi biraz yüreklendiriyor beni. belki bizim nesille biraz değişir ilerleyen yıllarda.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Ben de sınırda yasiyom. Tircilarla iç içe sayilirim xd gorduklerimi yazayim.

Olumsuz;

*Günlerce arabanin içinde sıra bekliyorsun. Karda kışta, sıcakta sogukta günlerce tırın içinde bekliceksin. Sürekli 1-2 arabalik ilerle-dur şeklinde

*Aile hayatı ya da ilişki için çok işlevsel degil.

*O 3 gün bekledigin siralarda sürekli birileri öne falan gececek, saclarini yolacaksin.

*O sırada muhatap olacağın tircilar genelde o citi pıtı kizlarin profilinde olmayacak. Türlü mafyatik tipler...

*Arabanla ilgili yurt dışında bir sorun yasadiginda sektör icindeki biri kadar kolay halledemeyebilirsin baslarda.
0
abuzer
(19.02.22)
ya sana son söz olarak şunu diyeyim; adını sanını bilmediğim ama meşhur bir artiz de oyunculuğu bırakıp tırcı oldu abdde, yaprak dökümünde mi ne oynamıştı, o adam işte.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Der meister selam. Seni buradan az çok tanıyan bir arkadaşın olarak bu hevesinin geçici olacağı kanısındayım. Bol şans.
0
but that was just a dream
(19.02.22)
playing star again'e katiliyorum. bu tarz durumlarda insan iliskileri masa basi ofis isinden cok daha kritik.

but that was just a dream'e de katiliyorum. yani bu kacinci duyuru/girdi bununla ilgili. acma demiyorum ama yapacak olan adam sessizce yapardi. sen daha cok geyigini yapmayi seviyorsun gibi gozukuyor. bu sebeptendir ki yapamazsin.
0
hot potato
(19.02.22)
avrupa'da çalışmak istesen de önce türkiye'de bir tır şoförü olacaksın. burada da şöyle bir durum var benim açımdan, türkiye'de tır şoförü olmak için ehliyet ve psiko-motor becerilerine ek olarak biraz yırtık ve açıkgöz olmak gerekiyor. yani bitirim bir tarafın yoksa hiç bulaşma derim.
0
makarnavodka
(19.02.22)
Hocam bu iş benim de ara ara ciddi hayalini kurduğum bir durum. Ama memleketteki sektör, çalışma koşulları, kendi araban yoksa kazanç işleri vb. çok tatsız maalesef. Üstüne, işveren altında o özgürlük hissinden uzakta çalışılıyor genelde. Fakat –büyük ihtimalle bir ukde olarak kalacak olsa da– birinci dünya ülkelerinde tırcı olma fikri içimi kıpır kıpır yapıyor.

Ben ideal koşullarda tırcılık yaparsan mutsuz olacağını düşünmüyorum bu arada. Tek ve belki de en büyük dezavantajı, sevdiğin/sevdiklerinden pratikte resmen ayrı bir hayat yaşıyor olmak.

Kısa vadede önerim de şöyle: yukarıda biri daha yazmış, nasıl yapılabilir emin değilim ama bir iki farklı araba bulup yan koltukta iki üç kez Samsun-Konya, Ankara-Antep yapmak lazım. En azından karar verme yolunda gerçekten fikir sahibi olmuş olursun. Bir de dediğin gibi, başladın baktın olmadı en kötü bir sene deneyip bırakmış olursun.
0
038576
(19.02.22)
Nazim diye bi elwman var fenomen tirci. Onu takip et.


Bu arada neden olmasin. 2 cocuklu 35 yasinda akademisyenim. Ben de tir ehliyetine kaydoluyorum bu ay.

Hedefim seninkine benzer ama sebebim baska. Yurtdisinda yasamak degil hedefim. Ama sebebim yurtdisi is garantisinin verecegi emniyet duygusu.

Neden mi? Hicbir siyasi parti ile alakam olmadigi icin 32 yasima kadar atanamadim. Freelance islerle gecindim. Hasbelkader liyakatle persinel alinacak bir kadro cikti ben de kazandim bilegimin hakkiyla. Simdi de x donemde atanan biri olarak kesin x'ci muamelesi gorup issiz kalma ihtinalim var ulkede olusabilecek cesitli siyasi degisikliklerde.

Olasi bir durum icin en azindan baslangic seviyeso gereklilikleri simdiden yerine getirmek istiyorum.

Olmayacak sey degil. Hedsfin buysa yuru. Imkansiz bir hedef degil.
0
celebi efendi
(19.02.22)
yalnızca başlığı okudum, gerisi çok uzundu.

cevabım şu: tır şöförlüğü en maskülen işlerden birisi. küçümsenecek bir iş değil. pelinsular falan bakmaz belki ama yine de iş yapar.

selvi boylum al yazmalımdaki kadir inanırı düşün :)

zor iş ama yapabilirsen bir erkek için en zevkli işlerden birisi bence. ben olsam ben de isterdim tır şoförü olmak. tır ile istanbuldan yükü alıp almanyadaki depoya teslim etmek. geliri çok iyi bu arada
0
dafuq
(19.02.22)
Ben onaylıyorum güzel fikir. Kanada bir ara tır şoförü arıyordu vatandaşlık vermek için ama 30 günün 23'ü yurtdışında geçtikten sonra 7 gün Türkiye'de yaşarım ne olacak diyorsanız vatandaşlık, oturum izni falan hiç önemli değil. Dediğiniz gibi AB ülkelerine mal taşır durursunuz. Tek bir noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim. Vaktinizin çoğu gelişmiş ülkelerdeki caddelerde sokaklarda geçmeyecek, gelişmiş ülkelerde hareket halinde olan bir tırın kabininde geçecek.
0
grgn
(19.02.22)
Ne var onda diyerek bence küçümsüyorsun. Neredeyse 15 metre uzunluğundaki bir aracı yönetmekten bahsediyoruz. Burada yetenek dediğim şey doğuştan gelen bir şey anlamında değil, beceri anlamında. Kimi insan çivi çakamaz, becerisi yoktur. Kimi insan da 10 metre ağaca tırmanıp ceviz toplar. Beceriyi tamamen yok sayamayız. Yapamazsın demiyorum, yapabilirsin, fikir güzel. Bence dene.

Aklıma bir olumsuz nokta daha geldi. Belki de en önemlisi. Taşıyacağın şeylerin sorumluluğu. Örnek olarak bir tır dolusu bakır telin maliyeti milyonlarca lirayı bulabilir. Tırı durdurup önünü kesebilirler. İşin güvenlik tarafı da var.
0
dissendium
(19.02.22)
mayster seni duyurudan bildiğim kadarı ile tanıyorum ve severim de.

sana tır mır vermem ben.

kızma bana ama güvenmiyorum.

¯\_(ツ)_/¯


ha başka işler olur yapar bu çocuk derim.

burda okul biterken arayış içine girip YouTube , ETS falan derken heveslenmişsin. güzel tabi bazı şeyler böyle başlar.

ama senin 1 ay sonra bunu unutup başka temalar ile bambaşka bir şeyi aşırısı istemene de şaşırmam.

ha gaza gelir beni yanıltırsın. üzülmem tabii. ne güzel.

tır işi de öyle çok dışardan göründüğü gibi değil.
0
AlsterWasser
(19.02.22)
Güzel fikir. Günümüzde artık diploma ile masabaşında iş bulmak dünyanın hemen her yerinde zor. Artık bu bu tarz işler hem daha çok para kazandırıyor hem de iş bulmak daha kolay.

Dezavantaj ise dikkat gerektiren bir iş. En basitinden gün içinde telefon ekranına bakmak bile zor olabilir.

Her koşulda senin gibi biri için mantıklı bir iş. Cv'de tır şöförlüğünün olumsuz etkisi olur falan demişler de alakası bile yok... Günümüzde zengin bir aileden gelip de avrupa'nın iyi okullarında okumamışsan, sağlam referansların yoksa, üst düzey yetenekli değilsen zaten Cv'ne bakan olmaz. Türkiye özel sektörü gerçekten çok kötü. İnsanların şirket dedikleri yer kurumsallığı zayıf sömürü merkezleri.
0
garylineker
(19.02.22)
3-4 sene sonra cl maçı izlemek umrunda bile olmayacak hayatına buna göre planlama
0
bir soru sorcam
(19.02.22)
@bir soru sorcam, neden olmasın ki? şimdi şöyle düşünebilirsin, işte yaşın ilerleyecek, eş-dost, çoluk çocuk vs... ama ben zaten 27 yaşındayım. şu an yaptığım iş de sporla ilgili. tabii ki daha az vakit ayırabileceğim tam zamanlı çalışırken, elbette hayatımı maçlara göre planlamam ama tam olarak bundan söz ediyorum işte: ofis işi, kariyer fikri vs. beni zerre heyecanlandırmıyor. "bunun için mi hayatımdan vazgeçiyorum?" diye düşünüyorum... işin içinde tır olunca ama her şeyi kenara koyabilirim gibime geliyor. yani emek ettiğime, özgürlüğümden feragat ettiğime değecek bir şey. en azından şu anki fikrim o yönde.

bunu o yüzden söylüyorum yani yoksa zaten "akşam maç var" diye çalışmayı reddedecek değilim ama biraz sabit kafalı ve uyuz olduğum doğrudur bu konuda. şımarığım da hatta. sevmediğim şeyi yapmak istemiyorum. bu çoğu insan için lüks... ama "tır sürerek mutlu olacağım diyorsan git sür madem" demeden de edemiyorum. böyle bir şansım varsa, böyle mutlu olacaksam niye değerlendirmeyeyim ki?
0
🌸der meister
(19.02.22)
seyretmek yerine direk spor yapabileceğin aktiveteler daha çok ilgini çeker
90 dk maç izlemenin "aptalca" olduğunu farkedebilirsin

yaptığın iş izlemeni gerektiriyorsa başka tabi
0
bir soru sorcam
(20.02.22)
ayrıca bu kadar tır şoförü fikrinin pompalanma sebebi 2 yıldır süren konteyner krizi.

temeli de çin vs. amerika bunun sebebi. ipler gerilirse iyice artar bu sorun ama bir diğer ihtimal de çözülür ve tır şoförleri yine değersizleşir(talep azalacağı için) ama bu sefer bir sürü gaza gelip tır şoförü olmuş genç kalakalır.

ha dersen ki 2 sene önceden tır şoförlüğü çok popiydi, ben hiç hatırlamıyorum valla.

şu an nakliyeciler/müşteriler full karayolu çalışıyorlar çünkü kimse konteyner ile uğraşmak istemiyor. bir de üstüne brexit ile iyice hype'landı ama UK EU vatandaşlarına 3 aylık çalışma vizesi vermeye başladı bile tır şoförü olarak.

son bir şey de, ekonomi her geçen gün high tech ürünlere kayıyor, tren ve gemi hatları gelişiyor, high tech ürünler hava yolu ile gönderilir hale geliyor. ben tır şoförlüğünün ölü yatırım olduğunu düşünüyorum.

bir de demişler zaten ama çok leş ya, mal yüklemeye gidersin 10 saat orada mahsur kalırsın. indirmeye gidersin 2 gün kalırsın. gümrük sırasında beklersin, evraklarda sıkıntı olur sıradan çıkarsın başkasının hatasının bedelini sen çekersin.

elektronik cihaz tamirciliği öğrensen yerel esnaf olarak ufak dükkan açsan da istediğin şeylere ulaşabilirsin.
0
floydian
(20.02.22)
@floydian,

abi valla inan 10 sene önce tır şoförlüğü düşündüğümde "yauuu teknoloji gelişecek, kendini süren tırlar olacak" diye vazgeçirmişti millet... her konuda aynı geyiği görüyorum. ha belki sen haklı çıkarsın, 10 sene içinde cidden tır şoförlüğü diye bir iş kalmaz ama ben her şeyi bu şekilde değerlendirip vazgeçmekten sıkıldım açıkçası kendi adıma. bak o zamanlar okul okumayıp şoför olsaymışım şimdi 7-8 sene tecrübem olurmuş, gördüğüm kadarıyla iş de var yani... böyle böyle en sonunda hiçbir şey yapmayacağım, o olacak.

elektronik cihaz tamirciliği nedir inan hiç bilmiyorum, hiç ilgim de yok açıkçası :/
0
🌸der meister
(20.02.22)
şey ya işte, sana tv kumandası getirecekler bu tuş basmıyor diye açıp bakacaksın belki devrede bir çipin bir ayağı kopmuş olacak lehimleyeceksin falan.

benim dediğim olay aslında kendini süren tır olacak değil, tır şoförü hep lazım olacak ama ihracat kg değeri denen bir şey var. ona bakmanı öneririm. benim bildiğim kadarıyla dünya trendi yükselişte. bu da şu demek oluyor, artık hafif mal para getiriyor ağır değil.
0
floydian
(20.02.22)
Benim dayım yurtdışından kesin dönüş yapıp tır şöförü oldu. Avrupa tarafına gidiyor genelde.
Zorlukları yukarda yeterince açıklamışlar. Benim dayımın en çok zorlandığı şey sevdiklerinden uzakta olmak ve başına bir şey geldiğinde yalnız olmak. İki ay önce tırın üzerinden düşmüş ayağı kırılmış. Fransadan o şekilde gelmiş. Yalnızlığı öyle anladım baya koydu diye dert yanıyordu.
Dayım gibi uzun süre araba kullanmayı ve yolcuğu seven kişiler deneyebilir bence.
0
jazzabel
(20.02.22)
Turkiye den avrupa ya giderken Tirin dorsesine multeciler kacak giriyor.
Yakiti calan hirsizlar.

Bunlar disinda problem yok. Turk tirci olmak hep oteki muamelesi gormek demek. Avrupa ici dolasirsan sikinti yok.
0
halk
(21.02.22)
(6)

Sevgilinin ailesiyle tanışma eşiği

Berck
Bu mevzuya dair iki sorum olacak;1. Şimdiye kadarki ilişkilerinizde sevgililerinizin ailesiyle tanışma sıklığınız ne seviyelerde oldu? Sizden bu tür bir talepte her bulunana tamamdır dediniz mi?2. Bu tür bir aksiyonu ilişkinin mevcut zamanı itibariyle çok da gerekli görmediğinizde kırmadan nasıl iz
Bu mevzuya dair iki sorum olacak;

1. Şimdiye kadarki ilişkilerinizde sevgililerinizin ailesiyle tanışma sıklığınız ne seviyelerde oldu? Sizden bu tür bir talepte her bulunana tamamdır dediniz mi?

2. Bu tür bir aksiyonu ilişkinin mevcut zamanı itibariyle çok da gerekli görmediğinizde kırmadan nasıl izah edilebilir bu?
0
Berck
(19.02.22)
Ben istemem ama mecbur birakildigim oldu. evlilik mevzusu isin icine girmedikce ailelerle isim
olmaz. bunu kirmadan soylerim iste napcam aileyi durduk yere basa bela. evlenirken bile tanismak istemem asiri karsiyim bu islere.....
0
ala09
(19.02.22)
Hiçbirininki ile tanışmadım. Bir tanesi ile ayrılık getiren sebeplerden bir tanesi de buydu hatta.

İşleri gereksiz yere karışık hale getiren bir mevzu bu. Aile çok medeni, sevgili muhteşem bile olsa bir noktada hayatı zorlaştırıcı hale gelebilecek bir mevzu. Öte yandan tanıştırmanın getirdiği bir katkı da yok.

Evlenme yoluna girmediğim sürece tanıştırmam ben. Sevgiliye ve ailesine bağlı olarak talebini değerlendiririm, neden gereği olmadığını anlatırım. İlişkimi kötü etkileyecekse tanışmamak(sevgiliye zorluk çıkartan aile vs) tanışabilirim.

İzah etmek çok zor veya kolay olabilir ama bu tamamen sevgili ile ilgili bir durum. Bazısı için bunu yaparsak gereksiz erken evlilik baskı kurarlar diyip ikna edersin, bazısı bunu duyarsa ayrılır. Sen bilicen onu.
0
Jux
(19.02.22)
Açıkçası sevgilimin tavrına göre değişiklik gösteriyor. Eğer açık görüşlü bir aileyse ve sevgilim de "beni evden alsana ya, ben hazırlanırken sen de içerde oturursun bekleme dışarda boş yere" kafasındaysa ilk günü de olur, fark etmez.

Ancak bunun altında evlilik iması varsa bu durumda kendimi sıkıştırılmış hissederim, önce açıkça ilişkimiz üzerine konuşup ortak bir noktada mıyız diye emin olduktan sonra planlı programlı ucunun nereye çıkacağını bilerek bunu yapmak isterim.

Sizin durumunuz nedir bilemem tabi.
0
akhenaten
(19.02.22)
1. Evlenmek üzere değilsek ve hayatın akisindan kaynaklı bir mecburiyet olusmadiysa tanismak istemem/tanıştırmam

2. Evlenme durumu yokken bu tarz şeyleri doğru bulmuyorum diyerek reddederim
0
abuzer
(19.02.22)
1) eski esimle islerin resmiyete dokulmesi zamaninda gitmistim ailesine. Baska kimsenin ailesiyle tanismadim, tanismak da istemem. Ben kendi sevgililerimi ailemle tanistirirken de hic resmi bir sekilde olmadi. Mesela o arabada beni beklerken balkondaki anneme “merhaba x teyze” demistir, annem de “merhaba oglum, nasilsin” demistir veya arabayla bir yere birakmisizdir, biz kahve iciyorken o da ugramistir falan gibi ortamlarda tanistilar. Boyle bir talepte bulunan olmadi. Ben de talep etmedim.

2) yukarida bahsettigim sekillerde bir tanisma hali bence cok uygun ve normal. Ailemin onayi icin degil ama yarin obur gun basima bir sey gelirse nerede kimle oldugumu bilsinler diye hayatim hakkinda fikir sahibi olsunlar isterim tabii. Kadinlar guvenlik sebebiyle daha ilk bulusmada bile sosyal medya profili, bulusulan adres, kisi hakkinda bazi detaylar falan paylasirlae cevrelerindekilerle.

Ama dedigim gibi boyle hayatin normal akisi icinde degil de, ozel olarak planlanan bir ziyaret ve yemek falan gibi resmi bir organizasyonla tanisma halini kabul etmezdim.
0
sopiro
(20.02.22)
Açıkçası sadece bir sevgilimin ailesiyle tanıştım. Evlilik düşünmediğim, ciddi olarak ilerlemeyen kimsenin ailesiyle tanışmam. Ama bu konuda çok da keskin değilim. Mesela bir yere gidilecektir, onu ailesinin yanından alıp bir yere gideceğizdir vs ayak üstü şeyler olabilir tabii. Ben yemekli sohbetli tanışmadan bahsediyorum.
Talep gelmemişti, sevgilimin abisinin düğününe gittim orda tüm sülaleyle tanıştım. Sonrasında ailesi benimle ayrıca tanışmak istemiş, bir yemek yiyelim konuşalım demişler, sevgilim de sırası değil ilerde olur demiş.

Evlenirsek bir gün tanışırız o zaman, aceleye gerek yok derdim herhalde.
0
jazzabel
(20.02.22)
(5)

Karartma eylemi diye bir hareket duyan var mı?

ofelia
Bugün yaşadığım ilden farklı bir ildeyim. Bir kafede kafe sahipleri arasında kısa bir diyalog duydum. Akşam 9 için sözleştiler. Bütün kafeler 5 dakikalığına ışıklarını ve ısıtıcılarını kapatacaklardı faturalara karşı bir eylem olarak. Yaşadığım yerde böyle bir şey görmedim. Sanırım yerel bir şeydi,
Bugün yaşadığım ilden farklı bir ildeyim. Bir kafede kafe sahipleri arasında kısa bir diyalog duydum. Akşam 9 için sözleştiler. Bütün kafeler 5 dakikalığına ışıklarını ve ısıtıcılarını kapatacaklardı faturalara karşı bir eylem olarak. Yaşadığım yerde böyle bir şey görmedim. Sanırım yerel bir şeydi, var mı sizin yaşadığınız bölgelerde böyle şeyler? Aklıma tencere tava geldi.
0
ofelia
(12.02.22)
Fox Haber verdi. Bölgesel uygulamalar var sanırım öyle.
0
Mirket
(12.02.22)
Bende haberlerde görmüştüm ve saçma bulmuştum. Bilmem ne gazinocular esnaf odası başkanını konuşturmuşlar, elektrik faturalarını protesto ediyorlar. La cayır cayır yanıyor bu gazino mazino, gece işletmeleri. Neyine gıkınızı çıkarıyorsunuz. Gece ışıkları yakıp söndürmeniz ortama neşe verir ancak. Bi tek o mahal içindekileri etkileyecek bir şeyin kime ne faydası var allahaşkına.
0
halboyle
(12.02.22)
Evet burda da var
0
abuzer
(12.02.22)
Susurluk skandalından sonra mafya-devlet işleri/ilişkileri aydınlığa çıksın diye millet "Hep aydınlık için bir dakika karanlık" sloganıyla akşamları dokuzda bir dakika boyunca ışıklarını söndürmeye başladı. (protesto amaçlı) O zamana atıfta bulunan bir eylem.
0
dark-tower
(13.02.22)
Tencere tava çalmak da yine aynı dönemde, Susurluk protestoları zamanında, oldu. Siyasiler şu yukarıdaki gibi küçümsedi, bırahhh allahan falan.. sonuç olarak istemeye istemeye yargıya gittiler, mecliste komisyon kuruldu, Ağarlar sahneden alındı vs.
0
ya volna
(13.02.22)
(5)

İnstagram storyleri, (sosyokültürel açıdan bi soru)(uzayliya anlatir gibi)

stevie
Selamlar,Sorma amacım şu olacak, asagida ornegini verecegim ornek çok var..bu sekilde paylasilinca, paylasan tarafın tusa basmadan önceki beklentisi nedir? Begeni de almiyor story lerDün bir sey gordum. Önce gördüğümü anlatacagim ki siz de genelleyip fikir verebilin.(sanane demeyin lütfen, karismak
Selamlar,

Sorma amacım şu olacak, asagida ornegini verecegim ornek çok var..bu sekilde paylasilinca, paylasan tarafın tusa basmadan önceki beklentisi nedir? Begeni de almiyor story ler

Dün bir sey gordum. Önce gördüğümü anlatacagim ki siz de genelleyip fikir verebilin.(sanane demeyin lütfen, karismak elestirmek degil amacim. Biraz siradan duygulari anlamakta güçlük çeken bi insanim.)

Bir kadin arkadasim, bir baska şehre bir arkadaşına gitmişti. Story ler gelmeye basladi. Bi kac saatte 5-6 tane ki bunlar çok dogal artik.

*Birbirlerini etiketleyip birbirlerinin hikayesinde paylasmak.
S1- Baskasi tarafindan paylasilmak midir burada ana tema yoksa sadece kolaylik mi?

*Erkeklerin karsi cins ile daha fazla paylaşıma yönelmesi.
S2-erkekler kendi icinde daha az yaparken karsi cins ile daha fazla yapiyor. Karsi cinsi etiketleyip kendi arkadaslarinin arasinda bu sekilde paylasmak nedendir peki? Bir tür üstünlük hissi midir? Onceden daha kapalı bir toplumdu. Dogru diye bir sey yok. Deger verdigini yayınlamak yerine saklamak daha baskindi. Bakis açisi su an nedir?

*Cocuk habersiz fotografini çekmiş "su hale bak" gibi bisey demis.. story de paylasmis.. kadin bu stroyi story de paylasmis. Bu espiri oldugunu gördüğümüz şeylerin herkese yapilmasindaki beklenti nedir? Herkesin gülmesi midir?
0
stevie
(05.02.22)
Boyle bir başlığın altında kameraya poposunu dönüp, bunu hikayesinde paylasanlarin soruldugunu gormeyi beklerdim. En masum hallerini sormussun instagramin.

Ben de yeniyim ama böyle minnos sorulari cevaplayabilirim bence

S1) sanırım hikaye olarak kullanmanin kolayligi

S2)bunu gozlemlicek kadar vakit gecirmedim henüz ama bu tarz şeyler gorseydim "popilik" olarak yorumlardim

S3)ya işte ordan biri hikayeye laf aticak, üstüne muhabbet baslicak, kafa dagitilicak fln. Böyledir diye tahmin ediyorum
0
abuzer
(05.02.22)
Bence sorun sizin bu konu üzerine düşünüş şekliniz.

Birini etiketlemenin ya da bir story'de etiketlenmenin aynı anda geçerli birden fazla sebebi olabilir. Burada etiketlemenin işlevi "bu yanımdaki kişi şudur" diyerek o kişiyi ulaşılabilir ve bilinebilir hale getirmek.

Birisi bunu saygıdan yaptığına inanır, birisi arkadaşına birilerini ayarlamaya çalışıyordur ona ulaşsınlar diye etiketler atıyorum story'de onu övüp, birisi biriyle çok yakın olduğunu herkese göstermek istiyordur. Sizin varsaydığınız şeyler için yapan da vardır. Vardır yani...

Neden tek bir sebebe bağlı olması gerek gibi düşünüyorsunuz?

Erkeklerin kadınlarla daha çok paylaşım yapması anlaşılır bir durum çünkü erkekler arasında ve genel olarak "sap" tabir edilen durum insanların kafasında çok da iyi bir yere sahip değil. İnsanlar bir sebepten ötürü "sap" olmadıklarını göstermek istiyordur çünkü akranların beklentisi bu yönde eğilim olarak. Başka sebepleri de olabilir, bilemeyiz.

Bunların hiçbirinin öyleyse böyle diye belli bir mantık patterni yok. Birisi aşağılık kompleksini tatmin eder, birisi zaten daha açık yaşayan biridir. Başkası sadece kendi çevresinden kopuk hareket etmek istemiyordur vs.

Neticede sosyal medya araçları bu dönemin bir parçası. Herkes kot giyerken siz bol kumaş pantolonla dolaşıyorsanız ya moda anlayışınız çok farklıdır ya da başka bir gruba aidiyetiniz vardır. İnsanlığın başından beri falan bu işler böyle heralde.
0
akhenaten
(05.02.22)
@akhenaten : aslında düşünüş şeklim yok :( anlatsam inanamazsın ama görünce bir boşluğa ulaşıyor. arkadaşım paylaşınca, sonuçta ben de göreyim diye atmış oluyor. gördüm.. şimdi nasıl düşünmem / hissetmem gerektiğini anlamıyorum.

şu sahnedeki zürafa gibi oluyorum. bişey hissetmem gerekli. ama herşey donuk benim tarafta.
www.youtube.com (belgesel sahnesi. kan yok ama aslan zürafa yakalamaya çalışıyor)
0
🌸stevie
(05.02.22)
İnsanımız mutlu değil
0
olaylar olaylar
(05.02.22)
1) fotoğrafı bir kişi çekiyor değil mi? örneğin sen ben yanyanayız ve senin telefonun kamerası daha iyi, bu yüzden fotoğrafıda sen çekiyorsun, süsleyip püsleyip story atıyorsun, eğer fotoğrafı senden isteyip kendime göre süsleyip püsler ve öyle atarsam bu sefer senin yaptığını beğenmemiş oluyorum, ben senden daha iyisini yaparım diyorum, rekabete girmiş oluyoruz, bu nedenle biraz ayıp olmasın, biraz kolaylık olsun diye başkasının story'sini paylaşıyorum. etiketlendiğim de instagramdan bildirim geliyor bunu kendi story'ine de ekle diye, basıyorum düğmeye oldu bitti. sen kendini ve beni story'inde paylaşıyorsun ve onu sadece senin arkadaşların görüyor, benim arkadaşlarımın konudan haberi yok birazda o var.

2) erkeğin yanında bir kadın varsa diğer kadınlarında ilgisini çekiyor, bu biraz kadınların psikolojisi ile ilgili, eğer bu adamı bir kadın seçmişse değerlidir bakışı, biraz kör ölür badem gözlü olur atasözüne yakın. ona ilgi duyan biri varsa elini çabuk tutmalı kuş uçacak yoksa. ve tabii ki diğer erkeklere de ben sizin gibi abazan diilim bakın kadınlarla aram ne kadar iyi demesi.

3 ) flörtün parçası, o espriye sadece bir kaç kişi gülüyor. hoşlandığım/beğendiğim bir kadına çok güzelsin demek yerine biraz dalga geçmek "senin güzelliğin beni etkilemeye yetmez, başka maharetlerinde olması gerekir" mesajını veriyor ve o kişininde bana ilgisi varsa kendisini ispatlamaya çalışmasına yarıyor, sadece güzel değilim, çok güzel dans ederim, yemek yaparım, akıllıyım, zekiyim diye kendini bana ispatlamaya çalışıyor buna ne kadar mesai harcarsa o kadar hoşlanmaya başlıyor falan. eğer er kişi dişi kişisinde hoşlanmıyor ancak yine böyle yapıyorsa etrafındaki diğer kadınlara bu mesajı vermiş oluyor, "güzellikten etkilenmem, daha fazlası lazım, kim beni etkileyebilir?".
0
selam
(05.02.22)
(15)

sorunlu ilişkimsi :(

korkunç yalnızlığımız
selam. gerçekten sevdiğim biri var. 3 yıllık bir ilişki. kendisi ise bir kere söylemesi dışında bana bunu düşündürtecek bir hareket yapmadı hiç. kendini gizleyen, sert biri. çoğu zaman buna bağlamak istiyorum ama bazen moralim çok bozuluyor. bunları bana düşündüren bazı şeyleri yazıyorum. ortak arka
selam. gerçekten sevdiğim biri var. 3 yıllık bir ilişki. kendisi ise bir kere söylemesi dışında bana bunu düşündürtecek bir hareket yapmadı hiç. kendini gizleyen, sert biri. çoğu zaman buna bağlamak istiyorum ama bazen moralim çok bozuluyor.

bunları bana düşündüren bazı şeyleri yazıyorum. ortak arkadaşlarımızla buluşur, bana haber bile vermez. hep birlikte takıldığımız insanlar. birlikte yer içer gezerler ve beni aramaz bile. sevgilim dediğiniz kişi yapınca insan üzülüyor. hadi beni çağırmıyor diyelim. o sırada mesajlaşıyoruz, onlarla buluşunca mesajlaşmayı kesiyor. gece eve gelince cevap veriyor mesajıma. sonra başkasından öğreniyorum onlarla olduğunu.

ağzından güzel bir söz çok zor çıkıyor. bir kere güzelsin demişti sanırım (?) bu kelimesini hatırlıyorum çünkü başka bir iltifatı olmadı. hiç konuşmadan, mesaj atmadan, yüz yüze görüşmeden 1 hafta geçirebiliyor. sonra gelip kendisi bir mesaj atıyor, buluşalım diyor, ama bir hafta sanki hiç aklına gelmemişim gibi davranabiliyor. benim hemcinsim olan arkadaşlarıyla bana davranışları arasında neredeyse bir fark göremiyorum. hatta bazen onlara daha samimi davranıyormuş gibi geliyor.

doğum günü dahil hiçbir özel günde bir hediye almışlığı yoktur. büyük, küçük, maddi, manevi bir hediye olmadı daha önce (ben alıyorum). bir şeye sinirlendiğinde hiç düşünmez bağırır çağırır, küfretmez ama hakaret edebilir. özür dilemez. moralim bozuk dersin, neden? diye sormaz. hastayım dersin, sonraki günler iyileşip iyileşmediğini merak etmez. unutmuştur muhtemelen.

rahatsız olduğum şeyleri anlatmayı denedim ama kişiliğini değiştirmeye çalıştığımı hissedip bıraktım. açıklaması "ben böyle biriyim" oldu çünkü. bu arada benim de yanlışlarım vardır illa ki. tek yanlış davranan o demiyorum kesinlikle. bu özelliklere karşılıklı katlanmak mı gerekir, ilişki böyle bir şey midir? ben ilgi budalalılığı mı yapıyorum? çok mu beklenti içindeyim, bana göre bir insan olmadığını düşünerek yolları ayırmak mı lazım, yoksa şımarık mı davranıyorum?

yaşlar 25 üstü. uzun oldu kusura bakmayın, fikirlerinize ihtiyacım var. teşekkür ederim şimdiden...
0
korkunç yalnızlığımız
(05.02.22)
Duyarsiz, sorumsuz, kustah, ve sevgili olmayi beceremeyen biriyle birliktesiniz gibi. Bence hicbir ask, seks, sosyallik, potansiyel, vs boyle bir odunlugu cekmeyi gerektirecek kadar iyi olamaz.
0
sopiro
(05.02.22)
cok sey yazilir da once sunu duyalim: neden gercekten seviyorsunuz bu kisiyi?
0
robokot
(05.02.22)
3 yıl böyle mi geçti gerçekten. okurken üzüldüm. anlattıklarına bakılırsa seni sevdiğini düşünmüyorum. senin sevgin bir saplantı haline gelmiş gibi. tabi sevebilirsin. kimse bir şey diyemez. ama mutlu değilsen ayrılmayı düşünmeye başla. genç yaştasın daha bir çok insan tanıyacaksın. ve bence çok mutlu olacağın ilişkilerin olabilecekken birine bu kadar fazla takılman olası mutlu ilişkilerini de kaçırdığın anlamına geliyor. bir de böyle düşünmelisin.
0
olkol
(05.02.22)
1 hafta hiç mesaj atmayip döndüğünde, yeni biriyle karsisina cikip "ay ben seni unutmusum yeaa" demedigin için suçun çoğunu sende buldum. Oturuma ara veriyorum
0
abuzer
(05.02.22)
Yukarıdakiler +1

Böyle ilişki olmaz. Bunun ilgi budalalığı ile uzaktan yakından ilgisi yok. Bu yaşadıklarınız bir ilişkiden beklenmesi gereken asgari şeylerin çok çok altında.
0
himmet dayi
(05.02.22)
Bir kere yasadigin hayatin 3 senesi boyle gecirdigin icin oncelikle tebrikler.

Sonra yukardakiler +1
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(05.02.22)
Hangi ilişki? Ortada ne bir ilişkimsi ne de ilişki var.

Size paspas muamelesi eden, değersiz hissettiren birini çok sevdiğinizi ve bunun üç yıldır sürdürdüğünü söylüyorsunuz. Lütfen uzman desteği alın. Size bunların yapılmasına siz izin veriyorsunuz. Sebeplerini bulmalı ve mümkün olduğunca çözmelisiniz. Yoksa hayatınızı böyle tiplerle heba edersiniz. Çok gençsiniz daha, kendinize bunu yapmayın...
0
Phoebe
(05.02.22)
Bu tarz sorularda pek yorum yapmam genelde fakat dayanamadım. Böyle bir ilişki formatı olamaz, gençliğinize yazık. Odunluk değil bu arada bu bambaşka bir seviye. Yalnız siz de özdeğerinizin farkında değilsiniz ki koca 3 sene boyunca böyle bir modele katlanabilmişsiniz, kendi değerinizin farkında varın ve ayrılın.

Yalnızlığımız da o kadar korkunç değildir belki.
0
msb
(05.02.22)
Bir ilişkiniz olduğuna emin misiniz?
0
naksidil
(05.02.22)
beğendiğin, ulaşamadığın, başkasına cesaret edemediğin için soruları?

karakteri, davranışları senin beklentilerini karşılamıyorsa kendine eziyet etmenin anlamı yok
günahını almayalım ama yapmadıklarını aşık olduğu için biri için yapar muhtemelen
0
bir soru sorcam
(05.02.22)
Sende maalesef sana ilgi göstermeyen birini sevme durumu oluşmuş. O bi türlü sana istediğini vermediği için sen de kovalıyorsun gibi. Bir çeşit kaçan kovalanır. Sendeki bu sevme hissi bence bu kovalama durumunun yanılsaması.

Biraz mantıklı düşün lütfen. Bu yaşadığın şey ilişki değil. Size ilgi sevgi vermeyi bırak koklatmıyor bile. Şu senelerinize yazık etmeniz yetmiyor gibi psikolojiniz ve ilişki yaşayış şeklini, kendinize verdiğiniz değer ve önem de zor düzelecek şekilde etkileniyordur. Bu anlattıklarınız baya işkence gibi.
0
zimbirik
(05.02.22)
bu özelliklere karşılıklı katlanmak mı gerekir? Hayır.
ilişki böyle bir şey midir? Hayır.
ben ilgi budalalılığı mı yapıyorum? Hayır.
çok mu beklenti içindeyim? Hayır.
bana göre bir insan olmadığını düşünerek yolları ayırmak mı lazım? Evet.
yoksa şımarık mı davranıyorum? Hayır.

Bu insan değişmeyecek, en azından size karşı değişmeyecek. Belki bir gün başka birinin peşinde koşup çiçeklerle yemeklerle şımartır ama size karşı değişmeyecek çünkü umursamıyor ya da sevmiyor. Siz seviyorsunuz ama aranızda ilişki var mı, varsa bundan kendisinin de haberi var mı?

Hayatınızın geri kalanını böyle bir adamla, böyle bir ilişkiyle(?) geçirmek istemeyeceğinize eminim.
0
kobuzchu kiz
(05.02.22)
oha yane. 17 yasinda kacarak evlenen profilden ne farkin var hem saygi, deger gormuyosun hem "gercekten seviyosun" sanki mecburmussun gibi. terkedilmeyi mi bekliyosun? birak sevgiliyi arkadasi bile degilsin bu kisinin. adam sevgili yapsa "aldatildim" diyeceksin ama no dostum
0
ala09
(05.02.22)
Msb +1

İlgi budalalığı veya şımarıklık ile ilgisi yok ilişki namına hiçbir şey görmemişsin elemandan.
0
uvbray
(05.02.22)
Ne olur kendine bi iyilik yap bu adamı bırak.sana ben böyleyim vs diyor ama istediğinde inan bi kız için bi sürü jest yapacaktır.
Seni çok sevecek, seni çok şımartacak, seni çok mutlu edecek başka erkeklere şans ver ne olur
0
photo85
(05.02.22)
(4)

heyecan duygusunu sıklıkla yaşayanınız var mı?

kurcalamabozarsin
coşku duygusunu sıklıkla yaşayabilen? hayatımda coşku heyecan yok resmen yahu hemde cok uzun zamandır. bir tek yemek konusunda var, mesela fondü ya da hamburger yemeye gitsem falan oluyor onu da kilo almamak için yiyemiyorum. bütün aktiviteler eh fena değil tadında yaşanıyor, arkadaslarıma bakıyorum
coşku duygusunu sıklıkla yaşayabilen?

hayatımda coşku heyecan yok resmen yahu hemde cok uzun zamandır. bir tek yemek konusunda var, mesela fondü ya da hamburger yemeye gitsem falan oluyor onu da kilo almamak için yiyemiyorum. bütün aktiviteler eh fena değil tadında yaşanıyor, arkadaslarıma bakıyorum hepsi mutsuz.

günlerce düşündüm nasıl arıtırırım coşkuyu nasıl getirirm hayatıma, elimdeki imkanlarla bulamıyorum çözüm.
sizde nasıl durumlar?
0
kurcalamabozarsin
(03.02.22)
abi bu aslında biraz kişilik meselesi ve açıkçası hayatında coşku olmamasının kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. ben özellikle spor konusunda çok coşkulu, çocuk gibi hevesli bir insanım ama tanıdıklarıma hayatı zindan ederim sürekli mızıldanarak, depresif olarak vs... ben misal f1 yarışının olduğu pazar günleri uyanıp duvarları filan öpecek hale geliyorum, dünyanın en enerjik ve mutlu insanı oluyorum. benzer şekilde güzel maç filan varsa... ama genel olarak baktığında aslında "gerçek coşkunun yokluğundan dolayı coşkuyu beni doğrudan ilgilendirmeyen şeylerde" bulduğumu söyleyebilirsin.

o yüzden coşku bulma kaygısı olmaksızın hoşuna giden ya da gideceğini düşündüğün şeyleri yapmaya çalış derim. git ye hamburgeri mesela, aynı gün başka bir şeyden ya da öğününden kısarsın, bitti gitti... olmadı iki gün. bir hamburgerden kilo alınmaz. bunu genele yansıtmak istemem tabii ama eğer genel olarak böyle düşünüyorsan bazı şeylere çok temkinli yaklaştığını, dolayısıyla hep sonuç düşünme eğiliminde olduğunu varsayarım. böyle olunca insan keyif aldığı şeylerde bile olası zararı düşüneceği için kolay kolay coşku duyamaz. halbuki bir hamburgerden ne olacak yahu, ben yarım tonluk gövdemle yediğim halde kilo veriyorum, hadi aldın diyelim 1 kilo alırsın. ye gitsin. istediğin şeyi yapmıyorsun ki, yapsan belki coşku hissedeceksin.
0
der meister
(03.02.22)
Sevinç, anlık mutluluk ve coşku/heyecan arasında biraz fark var. Ben de yemek yerken duygusal açlık giderdiğim için hamburgerin verdiği duygunun heyecan ya da coşku olmadığını, zayıf kaldığını kendi adıma söyleyebilirim

Sanırım çooook sevindiren çook büyük bi olay çook uzun zamandır yaşamadım , unuttum bu hissi

En son yıllar önce ilk kez istanbula giderken hissetmiştim sanırım
0
photo85
(04.02.22)
Buna sebep olabilecek bir çok neden var. İnsanın yaş aldıkça heyecan duygusunun azalması, ekonomik sıkıntılar, pandemi dönemi özgürlüklerin kısıtlanması, arkadaşlarla bir araya gelememek gibi şeylerle beraber böyle hissedilmesi gayet normal. Bu arada çoğu kişinin senin gibi hissettiğine inanıyorum. Bir kaç kafadar bir araya gelir ve bir projeyi ortaklaşa yaparsa(ne olabileceğini bilemiyorum) ya da arkadaşlarla takım oyunlu bir spor yapılırsa o heyecan geri gelir diye tahmin ediyorum.
0
graphytube
(04.02.22)
Coskudan kasıt yaşama sevinciysee bende bolca var. İsteyen arkilere verem. Küçücuk şeylerden çok keyiflenebilirim. Bir cayirda yürürken bile mutluluktan aglicak gibi keyif alabilirim

Ama mesela duyacagim hiçbir şey beni sasirtmaz, heyecan yaratmaz. Biri gelip cocugumu kestim dese önce bı "hmm bı bakalım bu işe" derim

Bence de kişilik meselesi. Sonradan eklenebilen bir ozellik olduğunu sanmam. Belki daha bıcır bıcır arkadaslar edinerek bı nebze... Daha ters bile tepebilkr
0
abuzer
(04.02.22)
(12)

online diyetisyenle kilo veren var mı?

Phoebe
varsa bana sürecin nasıl işlediğini anlatabilir mi lütfen?bir de izmir bayraklı'da veya online IF uygulayan diyetisyen önerisi paylaşan olursa şahane olur.
varsa bana sürecin nasıl işlediğini anlatabilir mi lütfen?

bir de izmir bayraklı'da veya online IF uygulayan diyetisyen önerisi paylaşan olursa şahane olur.
0
Phoebe
(03.02.22)
izmirde bir arkadaşım bir kadından whatsapp üzerinden destek aldı deli zayıfladı.
diyetisyen bazı tahliller istedi kendisinden sonuçları gönderdi. ona uygun bir diet programı hazıladı aylık haftalık günlük şekilde. arkadaş da çok azimliydi. başardı. sonra ne oldu bilemem ama bu işin yüzyüze olmadan da başarabilindiğini ben gördüm.
0
erty_ksk
(03.02.22)
Ben :)

Bana 2 haftada 1 liste yapiyordu. Aa listeye tamamen uymuyordum :))

Benim için olayı motivasyon saglamasi ve denge kurmayi ogretmesiydi.

Online olması anlık tüm sorularina cevap bulabilmeni de sağlıyor. Bu süper
0
abuzer
(03.02.22)
Diyetisyen değilim.
Bir arkadaşa WhatsApp'dan görüşerek 6 ayda 20 kilo verdirdim.
0
Mirket
(03.02.22)
Ben.

23 kilo verdim yaklaşık 4 ayda.

Süreç şöyle; üye olduktan sonra site üzerinden telefon görüşmesi randevusu alıyorsun. Gerekli bilgileri veriyorsun bu telefon görüşmesinde (et yemem, süt içmem, şu saatlerde yiyebiliyorum, şu kadar kiloyum, hedefim şu kilo vs.). Akabinde bu bilgilere göre bir beslenme programı çıkarıyorlar ve sitenin kullanıcı sayfasına ekleniyor. O listeye göre programa başlıyorsun.

WhatsApp hattı var. Her gün ve her öğünde yediklerinin fotoğrafını çekip göndermeni istiyor. 24 saat boyunca sen whatsapp'tan hiçbir şey yazmazsan onlar sana yazamıyor. Kafana takılan bir şey olursa whatsapptan yazıp soruyorsun. 1 saat içinde cevap geliyor. Bazen anında geliyor. Örneğin "bugün alkol alacağım" diyorsun. Bunu nasıl telafi edeceğinle ilgili bilgileri veriyorlar hemen.

Diyet programında 3 ana ve 3 ara öğün olmak üzere 6 öğün var. Öğünler kişiden kişiye göre değişeceği için çok detay vermeyeyim ama şunu söylemem lazım; diyet yapıyorum diye aç kalacağımı ve lezzetli olmayan saçma sapan şeyler yiyeceğim önyargısı vardı. Ancak hem yediğim yemekler gayet bildiğimiz lezzetli şeyler (ızgara balık, köfte, tavuk, biftek vs. ya da zeytinyağlı sebze yemekleri. Çorba + salata + yoğurt vs. Ara öğünlerde de badem, ceviz, fındık gibi atıştırmalık şeyler vardı) hem de hiç aç kalmadım diyet boyunca. Hatta akşam yemek vakti geldiğinde öğle yemeğinde çok fazla yemiş olduğum için hiç acıkmıyordum. Ama programa uymak için tok olsam bile yemek yiyordum.

Hedef kiloya ulaşınca diyet boyunca yememem gereken şeyleri (karbonhidrat yoğun yiyecekler, şeker yoğun yiyecekler, turşu vs. gibi şeyler.) eskiye oranla az olsa da yediğim bir beslenmeyle devam ediyorum. Diyet programına uymak çok emek istiyor. Sürekli ana yemek + yardımcı yemek + çorba + salata yapmak bir yerden sonra yoruyor insanı.

Bu program if değil tabii, if programı öneriyorlar mı bilmiyorum. Reklam olmaması açısından kullandığım platformu buraya yazmıyorum. İsteyene özel mesajla bilgi verebilirim.
0
himmet dayi
(03.02.22)
Benim aldığım hizmette telefon görüşmesi yoktu. Vatsap üzerinden işletme hesabiyla iletişim kuruyorduk ama hep aynı diyetisyen oluyor tabii telefonun ucunda. Anlık konuşmalar yapiyorduk bayağı.

Öncesinde form doldurma kismini unutmusum evet. Bunu seviyom bunu sevmiyom, şu yiyecek fazla olsun istiyom menumde diye anlatiyorsun
0
abuzer
(03.02.22)
Sporcu degilse ya da saglik sorunlarinla ilgili bir problemin yoksa IF icin diyetisyene gitmene gerek yok.
Uzun zamandir IF uyguluyorum (18-6) diyetisyen yardimlik bir durum oldugunu dusunmuyorum.
0
catamenia
(03.02.22)
catamenia+1 —IF icin diyetisyene gerek yok, kendiniz yapabilirsiniz. ilk defa yapacaksanız 14/10 olarak başlayıp, 2 hafta sonra 16/8 düzenine geçerseniz daha rahat olur.

IF genel olarak çok konforlu bir yeme içme düzeni. Pek acıkmıyorsunuz ve iyi hissediyorsunuz. Abartmadığınız sürece dilediğiniz gibi beslenirsiniz. Rafine şeker ve şekerli ürünleri, hamurişlerini keserseniz, ve 19:00 sonrası hiç bir şey yemezseniz 2inci aydan başlayarak ciddili kilolar verirsiniz hem de bedeninizde değişimi görürsünüz.
0
kaptankedi
(03.02.22)
@erty, bana mesajla isim gönderebilir misin?

@abuzer, if yapıyorsa mesajla isim rica ediyorum :).

@catamenia, @kaptankedi, ya if kendimde uygulayabiliyorum, saatlere uymak vb. konularda sıkıntım hiç yok. ama mesela regl düzenim bozuldu ilk başladığımda, saçlarım döküldü vb. araştırdım if yapan kadınlarda görülüyormuş bu tarz şeyler ama neden olsun ki. bir de et ile aram iyi değil, et yemeyi sürekli sallıyorum, bazen aklıma bile gelmiyor günlerce, sonra bir bakıyorum 15 gündür paso sebze, bakliyat, salata yemişim. bu sefer sağlık sorunları yaşamaktan endişe ediyorum ki dönem dönem uyarı alıyorum bununla ilgili gittiğim çeşitli doktorlardan. diyetisyen if'e uygun sağlıklı listeler verirse, benim et yeme ve hatta dengeli beslenme pratiğimde&alışkanlığımda gelişir diye umuyorum.

@himmet, sen yine de gönderir misin diyetisyenin adını mesajla, belki if uyguluyordur?

@mirket, bunu ben de başkalarına yapıp kendim uygulayamıyorum ya, sırrın nedir :)?
0
🌸Phoebe
(03.02.22)
A evet, uzun açlıklar ve dengesiz beslenme neticesinde regl döngüsü bozulabiliyor. Makroları (protein-karb-yağ) tutturmak konusunda titiz olmak gerekiyor. Bir de sürekli olarak 16/8 değil de arada 14/10 yapmak, bazenleri karb artırmak gerekiyor. Tabii bunlar sadece okuduklarım.
0
kaptankedi
(03.02.22)
@phobe Kadınların IF yaparken 16 saat üzeri açlığın üzerine çıkmaması ve minumum 2 öğün yemesi öneriliyor. Sebep 16 saat üzeri durumlarda büyüme hormonunun fazla salgılanmaya başlaması bu testosteron seviyelerini yükseltiyor bunun sonucunda saç dökülmesi, kıllanma, regl düzensizliği vb. istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir.
Vegan-vejeteryan beslenerekte IF yapabilirsin proteini illaki etten almana gerek yok.
Etin önerilmesinin sebebi sindirimi uzun sürdüğü için son öğünde alındığında leptinin (tokluk hormonu) uzun süre salgılanmasına neden olması açlık hormonunun (Gherilin) salgılanmasını gecitirmesi.
Youtube üzerinde yüksek kalorili protein shake diye aratarak (Bol fıstık ezmeli, yulaflı, muzlu vs.) damak zevkine uygun bir tanesini öğününe eklemeni öneririm.
0
catamenia
(03.02.22)
Sır bir şey değil :)

Biraz İF, biraz kalori ve makro sayma, biraz da spor combosu
0
Mirket
(03.02.22)
@kaptankedi, essen 18/6 yapıyorum çoğunlukla ama mesela birkaç iş seyahatinde 1'er hafta kadar 16/8 uygulamak durumunda kaldım ve hemen etkiledi reglimi.

@catamenia, vegan-vejeteryan beslenmeyi tercih etmiyorum, çok makul da bulamıyorum kendi içimde dürüst olmak gerekirse :). oysa damak tadım inanılmaz uygun :).ama yüksek kalorili protein shake konusunu not aldım, araştıracağım mutlaka.

@Mirket, yanıtını okuyunca fark ettim, benim bu hesaplamaları yapma motivasyonum yok. sanırım diyetisyenle başlamak isteme nedenimde bu, önce biri yönlendirsin ve benim yerime hesaplasın&planlasın, biraz kilo verip sonuç almaya başlayınca ben de sorularımı sorayım, öğreneyim, daha çok araştırayım. ama başlangıçta o motivasyonu bulamıyorum maalesef. bir de kafam iş nedeniyle bu birkaç ay daha aşırı yoğun olacak, ilave bir şey araştırmak şu an için istemiyorum galiba. sporla ilgili de adımlar atmaya başladım. çok düzenli yürürken bunu bırakmış biri olarak bu konuda kendimi yeniden motive ediyorum. yine de okumak iyi geldi, dış sesler bazen çok sarsıcı olabiliyor :).
0
🌸Phoebe
(03.02.22)
(11)

Hiç kitap okumaksızın, saf yetenekle yazar, şair olunur mu?

psmstc
Yetenek ve edebi birikim iyi yazın üretmede ne kadar ağırlıkta etkilidir?
Yetenek ve edebi birikim iyi yazın üretmede ne kadar ağırlıkta etkilidir?
0
psmstc
(03.02.22)
Zihinsel olarak bir yazar şair olabilirsin ama pratikte yazmak için okumak gerekir diye düşünüyorum. Yetenek pratiğe dökmeden anlamsızdır. Ressamın hiç resim yapmadan da gözlemi, iç görüşü vardır elbette ama bunu tuvale hiç dökmeden nasıl yansıtacak?
0
olaylar olaylar
(03.02.22)
Aşık Veysel okumuş mu, bilmiom
0
abuzer
(03.02.22)
kitap okumak modern dönemin bir beslenme biçimiyse, ne ile beslendiğinize bakın.
yazarlar/eleştirmenler/okurlar çevresinde misiniz? günlük rutin ne yapıyorsunuz? düzenli yazıyor musunuz? düşünüyor musunuz?(gerçek anlamda)
durmadan okumak ya da durmadan dinlemek yazar yapmaz. kavram, olay ya da duyguları anlamak/sindirmek gerekir.

sorunuza cevap: kitap okuyarak da okumayarak da yazar olunmaz. yazarlık ile kitap okumanın bağı zannedilen kadar kuvvetli değil.
0
ykyt
(03.02.22)
bu ne yazdığına göre değişir. oyun yazıyorsa/yazmak istiyorsa zaten hayatın içindeyse gördüğü olaylardan etkilenebilir ve motive olabilir. onlardan aldığı parçaları karıştırıp birleştirerek yazabilir. bir yaratıcı üretim yapmak için istemesi lazım öncelikle. bu istek nasıl ve neyle ortaya çıktı, bunun genellikle başkalarının üretimlerini görerek ve onlardan etkilenerek ortaya çıktığını düşünüyorum. kişinin ilham aldığı etkilendiği şeyler ne ise kendi işinde de onlar ortaya çıkar. şiir okumayan birinin şiir yazmak istemesi roman okumayan birinin roman yazmak istemesi bana çok ikna edici gelmiyor.

"yazar olmak istemek"le roman/öykü/vb yazmak istemek aynı şey değil. birincisi unvan prestij ünlü olma isteği gibi şeylerle ilgili gibi geliyor bana.

yetenek fikri bir şey üretmek isteyen kişinin arkada bırakması gereken bir şey bence. kontrol edemeyeceği bir şey sonuçta. yapıp yapamayacağı ve yaparken keyif alıp alamayacağını deneyip görmekten başka yolu yok. ve bir noktada bu denemeyi yapmak için kimsenin ona izin veremeyeceğini kabul etmesi lazım.

bir de bu işin diğer insanlar tarafından tanınma boyutu var. her gün bir paragraf günlük yazıp kendime yazar diyebilirim. ya da herhangi bir insanın bir şeyler yazması ve yazar kimliğiyle kendini tanımlamasında herhangi bir sorun yok bence. ama başkalarıyla bunu paylaştığımda bana yalancı dememeleri için ortaya kabul edilebilir bir şey koymam lazım. bu da genelde düzenli olarak üretim yapmakla ve bu üretimden benim aşağı yukarı memnun olmamla ilgili. nitelik her zaman tartışılabilir bir şey.
0
curious mind
(03.02.22)
Olunmaz. Edebi birikimi olmayan kişi o günün şartlarında edebi bir eser ortaya koyamaz. Yazacağı şeyler ancak güzel kafiyeli bir şiir olur ama sönük kalır. Öykü/roman yazsa, akıcılığını ve etkili anlatımı kotaramaz.
Aşık Veysel bile mesela sözlü gelenekten gelir ve kendisinden önce gelen ozanlardan etkilenmiştir. O da benzer şekilde bağlamayla sözlü eserler vermiştir.
0
Flaneur
(03.02.22)
Günlük hayatta kullanılan kelime sayısı Edebiyatın ihtiyaç duyduğu kelime sayısına kıyasla çok azdır. Bir insan bildiği kelime sayısıyla düşünür ve anlatır. Bunun sığlğı ve derinliği bilinen ve kullanılan kelime sayısıyla ölçülür ki bu da ancak çok okumakla iyileştirilebilir.
0
Mirket
(03.02.22)
Olunmaz. Neden olunmaz? Çünkü edebiyat bir kültürdür, eğer saf betimleme yeteneğiyle bu alana girersen mağara duvarlarına resim yapan yetenekli paleolitik dönem insanından farkın olmaz.

Bir filolog olarak en azından Homeros'dan itibaren ne var ne yok okumadan bir insanın edebiyatçı olmakla uğraşmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu da epey bir okuma, yıllar sürecek bir eğitim demek. Eski Yunan edebiyatını, Bizans da dahil Roma edebiyatını, bunların Ortaçağ'daki sürekliliklerini, Hristiyan edebiyatı ve Kutsal Kitap da dahil olmak üzere yutacak bu kişi. Oradan modern zamanlara geçecek. Tabi bu örnek sadece batılı edebiyat için geçerli. Diğer kültürel alanlarda diğer dinamikler devreye giriyor.
0
Kayzer1919
(03.02.22)
Bence okumakla yazmak birbirinden bağımsız şeyler.

Yani "okumadan yazılmaz" desek, okuyanın yazabileceğini ima etmiş oluruz. Halbuki hiçbir şey okuyarak, izleyerek, dinleyerek öğrenilmez. Deneyip, feedback alıp, mesai harcayarak olur.

Konu edebiyat olunca biraz garip gibi duruyor ama şöyle düşün, sadece okuyarak ya da izleyerek iyi bir duvar ustası da olamazsın, gidip taşları üst üste koymaya başlaman lazım. Duvar yıkılıyorsa yanlış yapıyorsun demektir. Ustan olursa hızlı ilerlersin.

Şiirde durumun farklı olması için bir sebep göremiyorum.
0
plutongezegendegilmi
(03.02.22)
@cosmic+1
Görüyorum ve arttırıyorum. Değil yeteneğe reklama bile gerek yok. Amaç yazar olmaksa gider parasını verip kendi kitabını bastirirsin olur biter.
0
j r r tolkien hayrani
(03.02.22)
bence olmaz. başkalarının bu işi nasıl yaptığını görüp daha iyisini yapmaya çalışacaksınız. bir şeyi daha önce kimsenin anlatmadığı gibi anlatmaya çalışacaksınız.
0
co2s2
(03.02.22)
Şarkı sözünü de şiir klasmanına sokarsak Yıldız Tilbe ilkokul mezunu ve gayet de yazmış. Mesela kış güneşi, bence gayet iyi şiir olsaydı bile.
0
marla is in my head
(04.02.22)
(15)

90'larda orta boy kutu meyve suyu vardı hatırlayan var mı?

bohr atom modeli
şimdi ufak kutular biraz daha genişçeydi, şimdiki gibi uzun değil. bir ya da birden fazla markanın büyükle küçük boy arası boyda kutu meyve suları vardı pipetli. bunu net hatırlıyorum da şuraya geleceğim. şu hangi markaydı: beyaz üstüne yeşil çizgili meyve suyu kutusu ama sade bir tasarım. şeftalili
şimdi ufak kutular biraz daha genişçeydi, şimdiki gibi uzun değil. bir ya da birden fazla markanın büyükle küçük boy arası boyda kutu meyve suları vardı pipetli.

bunu net hatırlıyorum da şuraya geleceğim.

şu hangi markaydı: beyaz üstüne yeşil çizgili meyve suyu kutusu ama sade bir tasarım. şeftalili mi neydi, yanılmıyorsam mavi çizgili vardı vişne ya da kayısı aynı markanın.

meyöz müydü tamek miydi hatırlayamadım internette de fotoğrafı hiç yok. kafamdan uydurmuyorum di mi ben bunları?
0
bohr atom modeli
(03.02.22)
aroma
0
freebird5406_2
(03.02.22)
80-90 arası döneme dair hatırladığım en eski meyve suyu markası Meysu.

Bedford meşrubat kamyonlarını hatırladım ben de sayende. :)
0
junkie
(03.02.22)
harbi aroma mıydı? hiç görsel yok. abi insan koskoca markanın bi geçmişten günümüze diye fotoğraflarını falan koyar internete ya.

rezalet puanım 10.
0
🌸bohr atom modeli
(03.02.22)
yüzde yüz aroma diyemem fakat eski amblemini hatırlıyorum yay şeklinde yine yeşil bant ve beyaz aroma yazısı vardı, bulmak için arattım ama ya şimdiki kutular var ya da eski cam şişeler çıkıyor
0
freebird5406_2
(03.02.22)
doğru ben de bulamadım. herkesin sürekli bahsettiği cino mino var ancak. hehehe.
0
🌸bohr atom modeli
(03.02.22)
Muhtemelen aromaydi markasi. Eskiden 200 ml meyve sulari kutusu simdiki gibi uzun degildi. Krema kitusu gibiydi.

www.google.com


Bir de erdu diye bir marka vardi bu arada
0
exlibris
(03.02.22)
Gold meyve suyu vardı, onun da kutusu öyleydi
0
megalomaniac
(03.02.22)
*ersu
0
exlibris
(03.02.22)
hatırladığım kadarıyla tüm meyve suyu kutularının şekli öyleydi. bu yeni furya 2000'lerin başlarında geldi sanırım.
0
🌸bohr atom modeli
(03.02.22)
Bence meysu dan bahsediyorsun
0
abuzer
(03.02.22)
Meysu olabilir gibi geldi bana da.
0
kuehles blondes
(03.02.22)
lazpalle
(03.02.22)
Aromaaa. Aromadan başkasını arama. Sloganı da buydu:) Bencede aroma
0
primetime
(03.02.22)
Eskiden küçük kutular şimdiki gibi ince uzun değildi. Hepsi dediğiniz şekildeydi.
0
curukturpkokusu
(03.02.22)
o 24'lü kolilerden biz de alıyorduk @duster


edit: lazpalle orta boy kutu o di mi?
0
🌸bohr atom modeli
(03.02.22)
(12)

Yarim Almanca'yla bu is olur mu?

polopan
Girdigim bir ortamda Alman bir kizla tanistim, kendisini gayet hos buluyorum. Baska zamanlarda iki kez daha basbasa görüstük, toplamda 7-8 saat beraber gecirmis olduk. Ancak kendisi sadece Almanca konusuyor. Ingilizce biliyor ama tercihen konusmuyorum dedi, ben de zorlamadim. Almancam yüzde 40 seviy
Girdigim bir ortamda Alman bir kizla tanistim, kendisini gayet hos buluyorum. Baska zamanlarda iki kez daha basbasa görüstük, toplamda 7-8 saat beraber gecirmis olduk. Ancak kendisi sadece Almanca konusuyor. Ingilizce biliyor ama tercihen konusmuyorum dedi, ben de zorlamadim. Almancam yüzde 40 seviyesinde falandir, dilim dönmeyince Ingilizce'ye dönüyorum, Ingilizce dediklerimi net anliyor, kendisi Almanca devam ediyor, ben de bir süre sonra otomatik olarak tekrar Almanca'ya dönüyorum. Onun dediklerinin de yüzde 50'sini net anliyorum, yüzde 25'ini daha yavas tekrarlamasini ya da baska sekilde aciklamasini istedikten sonra anlayabiliyorum, kalan yüzde 25 icinse ya tahmin yürütüyorum, ya da tam anlamiyorum, öyle gecip gidiyor, ya da iste muhabbet sürdükce sonradan dank ediyor falan :).

Kendisi gördügüm kadariyla benimle görüsmeye devam etmekte hevesli, görüsmedigimiz günlerde bolca mesajla iletisim halinde (mesajlarda rahatim, google translate sagolsun :P), beni begendigini belli eden bir sürü sinyal gönderdi. Sanirim bir de onu Ingilizce'ye zorlamamam falan hosuna gitti, yarim Almancayla verdigim cabayi görüyor, o da arti puan oldu sanirim.

Bu durumdan elle tutulur birsey cikar mi? Duygusal olarak baglanabilir miyim? Sadece takilmalik bir durum olarak mi düsüneyim? Almancam da gelisiyor bu sayede ama sirf Almancam gelissin motivasyonuyla bir seylere baslanabilir mi? Duygusal da bir kiz gibi... Nasil yapayim?

Not: Almanya'da bir yerdeyiz, is ortaminda veya disarda kendi arkadaslarimla genelde Ingilizce veya Türkce konusuyorum.
0
polopan
(02.02.22)
Bildiği hâlde senin için İngilizce konuşmayan kızdan ne hayır gelecek. Bana çok kompleksli biri gibi geldi. Sonuçta senin zorlandığını görüyorsa sana destek olmalı. Sorun senin yarım Almanca bilmen değil, onun iletişim kurabileceğiniz bir dil olmasına rağmen pişkin şekilde bunu tercih etmediğini söylemesi. Yüzde 10 Almanca bilsen de karşıdakinin niyeti varsa kuş diliyle bile anlaşır.
0
dissendium
(02.02.22)
zorlandığını gördüğü halde ingilizceye dönmeyecek biriyle olmaz bence. diğer arkadaşların senin daha iyi anladığın dilde konuşmayı tercih ediyorlar muhtemelen, hanım kızın derdi ne ki?

"yarim Almancayla verdigim cabayi görüyor, o da arti puan oldu sanirim" kendisine düşkünlüğünü fark etmiş, eğleniyor gibi geldi bana.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
Bence olur, belki de bu onun sana yaptığı bir testtir. Önemli olan niyet, anladığım kadarıyla sana yardımcı olup iletişimi sürdürmeye yönelik de davranıyor. Ortak bir dil yerine ikinizden birinin anadili ile gitmenizde bir sakınca göremiyorum ben. Zaten iletişimin çok büyük bir bölümü mimikler, vücut dili, ses vb. ile yapılıyor. Konuşma dili elbette anlaşmada önemli ancak genele bakıldığında ufak bir yer kaplıyor.
0
burka
(02.02.22)
Valla tanıdığım Almanlardan gidip genelleme yapacaksam kendi ülkelerinde başka bir dille iletişim olayına pek sıcak bakmıyorlar. O konuda biraz sıkıntılılar. Yani diğer arkadaşların aksine seninle eğlendiğini ya da çok sıkıntılı olduğunu vs düşünmüyorum.

Yine de ben olsam o durumda pek ilerlemezdim cunku tek taraflı çaba isteyen bir şey gibi durduğu için yorucu olurdu. Sende ise bu durum sıkıntı yaratmıyor gibi gözüküyor hâl böyleyken yardır gitsin.
0
j r r tolkien hayrani
(03.02.22)
Almancanı geliştirirsin en kötü ihtimal :)
0
gabe h coud
(03.02.22)
Egleniyorsa ayrı kötü, "kendi ülkemde başka dil konuşmam cCc" kafasında biriyse ayrı kötü.

3 hayırla ugurluyoruz
0
abuzer
(03.02.22)
İki sonuç olabilir,

a) Almancayı tam olarak öğrenmeni sağlayıp evinin erkeği yapacak.

b) encrypted-tbn0.gstatic.com
0
conta
(03.02.22)
Arkadaşlar kızı temelsiz bir şekilde gömmüşler bana kalırsa. Sırf Almanca geliştirmek için bile denenebilir. Ben sizin yerinizde olsam iş ortamında ve dışarda olabildiğince Almanca konuşmaya gayret ederdim (sırf kıza yaranmak için değil, ama vesile olsun) mis gibi Almancanız olur işte.
0
pispinti
(03.02.22)
Kızın belki ingilizce konuşma konusunda özgüven eksikliği vardır bilemeyiz.

Bence iyi vakit geçirdiysen neden olmasın. Almanca öğrenmen de plus ayrıca. Çünkü iş yerinde ingilizce konuşuyordanız ve günlük hayatını ingilizce devam ettirebiliyorsan almancanı c1 falan yapmak oldukça zor olur. Bence önüne düşmüş bir nimet.
0
zimbirik
(03.02.22)
Pek çok insan yabancı dilde kendisini ifade ederken kendini iyi/konforlu hissetmiyor. Bu Alman ya da Fransız icin de geçerli.

Almanya’nın görece küçük bir şehrinde, alışveriş yaptığım kocaman bir mağazada kasiyer kadın İngilizce konuşmaya çalıştığımda küçük bir çığlık atmış ve hiç fena olmayan bir aksanla İngilizce olarak üzgünüm İngilizcem iyi değil deyip arkadaşını çağırmıştı.

Burada konu olan hanımefendi sizin Almanca seviyenizi yeterli bulmuş olsa gerek sizden hoşlandığını belli etmeye devam ediyor. Sıkıştığınızda araya İngilizce sıkıştırmanız da sorun olmuyormus.

Bence hiç sorun yok gibi görünüyor. Niye devam etmeyesiniz?
0
kaptankedi
(03.02.22)
cinsellik olmadan ilişki olmaz, önce cinsellik gelir. aksi halde kız kardeşin, kankan falan gibi bişi oluyor.

istatistiklere göre bir erkek ile kadın tanıştıktan sonra 7 saat içinde eğer kadın da erkekten hoşlanmışsa seks oluyor.

bu 7 saat tüm iletişim kanalları ile yapılan birebir iletişim'i içeriyor. ilk tanıştın 1 saat geçirdin, 2 gün sonra mesaj attın 15 dakika mesajlaştın diyelim, 1 saat 15 dakika harcadın gibi. 10 dakika telefon konuşması vs. diye ekleye ekleye 7 saat içinde oluyor. bu nedenle bol miktarda yüz yüze görüşme, mesajlaşmanın kısa kesilmesi iyi oluyor. daha fazla gözlem yapabiliyorsun, belki garsonları azarlayan kendisini büyük gören biri falan bunlar mesajlaşmada anlayamazsın, gözden ırak olan gönülden ırak olur.

bu zamanı geçirdikten sonra ise seks konusu biraz daha zorlaşıyor zira o 7 saat için aslında 1 veya 2 hafta harcanmış oluyor. 2 hafta içerisinde kıza yanaşmazsan kız da bu herhalde beni beğenmedi veya arkadaş olarak görüyor veya sünepe biri galiba vs. vs. gibi düşünceye giriyor. tabii her zaman böyle olacak değil. aylar sonra da seks ve ardından ilişki olabilir. kanun kaide değil. dediğim gibi istatistiksel bilgiler bunlar.

daha kızın kendisini tam olarak tanımadan duygusal bağlanabilirmiyim diye sormuşsun, bu tehlikeli bir durum, ne biliyorsun kızın hadi grup seks yapalım demeyeceğini? regl olduğunda çekilemez (en azından senin için) birine dönüşmediğini? manyak yada sapık olmadığını? straponumu aldım bekliyorum demeyeceğini? (senin içinde ok ise farklı tabii) kişisel bakımının düzgün olup olmadığını falan filan daha da binlerce soru sorabilirim sana, daha tanımıyorsun bile ama daha şimdiden duygusal bağ kurabilirmiyim diyorsun.

bu düşünce senin davranışlarını şekillendirir ve kızın senden uzaklaşmasına sebep olur. ne kadar yapışkan sıkıcı biri bu herif der. o nedenle bunu düşünme, hani diyorlar ya carpe diem diye, işte o carpe diem bu carpe diem. muhabbetine bak, keyfine bak, eğlenmeye bak, gelecek ile ilgili plan yapma takılayım mı bağlanayım mı diye. bütün bunları boş ver olacağı varsa olacaktır.

yarım almanca ile olur mu? 0 dil ile bile oluyor o kısmı kafana takma, iletişimin %90'ı beden dilidir.

zaten yeterince uzun zaman geçirmişsin, hanım efendi de belli ki seninle vakit geçirmekten hoşlanıyor ama biraz daha beklersen kankası olacaksın. o nedenle bir an önce harekete geçmen gerekiyor, bir buluşma ayarla baş başa, bu buluşma senin hoşlandığın veya hoşlanabileceğin (daha önce yapmadığın bir şey de olabilir) bir etkinlik olsun. önce bir cafe de buluşun bir kahve için, bir saati bulmasın orada geçirdiğiniz zaman, sonrasında ne bileyim poligon varsa poligona gidin mesela (sen bu kısmı çeşitlendir, yeterki az konuşma olacak bir etkinlik olsun, fiziksel aktivite içersin), çıkışta da bir pub vs. ye gidin. fiziksel temastan da korkma, belinden tut, elinden tut vs. eğer rahatsız olursa senden fiziksel olarak uzaklaşır veya sözlü olarak iletir sende ona göre davranırsın, içinden geldiği gibi davran, aklına bişi geldi ve ayıp olur mu diye düşündüğün her şeyi yap zira aslında iç güdülerin bunu yapmanı söylüyor (içinden geldiği gibi kısım burası) ancak bilincin bir çok toplumsal baskı korku endişe yüzünden bunu engellemeye çalışıyor, bilincini o sırada dinlememelisin. ilişkiler hayvani içgüdüler ile oluşur.

umarım kafanız uyuşur ve mutlu güzel bir maceranız olur.
0
selam
(03.02.22)
gabe+1

Dil dile değmeden dil öğrenilmez geyiği vardır meşhur. Eğer muhabbet sürüyorsa kız da hoşlanıyordur. Devamlı iletişim halinde kalıyorsa gayet umut verici. Devam...
0
SiyamkedisiZorro
(04.02.22)
(6)

Kapının önünde yaşanan garip hırsızlık olayı ve güvenlik

not dark yet
Merhaba,Dün sabah kapımın önüne gelen 50 kg’den ağır demonte dolap kargosu güpegündüz ortadan kayboldu. Apartman görevlisi saat 3’te gördüğünü 7’de çöp için geldiğinde görmediğini söylüyor. Ondan da şüphelenmiyorum uzun süredir tanıyoruz bir de gerçekten zahmete değecek bir şey değil aslında sunta y
Merhaba,
Dün sabah kapımın önüne gelen 50 kg’den ağır demonte dolap kargosu güpegündüz ortadan kayboldu. Apartman görevlisi saat 3’te gördüğünü 7’de çöp için geldiğinde görmediğini söylüyor. Ondan da şüphelenmiyorum uzun süredir tanıyoruz bir de gerçekten zahmete değecek bir şey değil aslında sunta yani. Yan komşunun kapısına gelen daha hafif koli kargo duruyormuş bu arada. Ben tam olarak bilemiyorum çünkü hasta hissettiğim için dün neredeyse gün ve gece uyudum. Bu koliyi asansör var ama asansöre yerleştirmek için bile iki kişi gerekiyor, dört kat taşınması lazım, apartmanın girişi ayrı uzun.
Çok can sıkıcı bir durum. Kamera yerleştirmeyi düşünüyorum. Hem bahçe kapısına hem dış kapıya.
Ama hiç deneyimim yok. Nereden alınır kime monte ettirilir, karmaşık bir şey mi? Yardımlarınız için teşekkürler.
0
not dark yet
(01.02.22)
Yan komşu karıştırmış olabilir mi? Benim kapı koluma asılan poseti, yanlış yere astılar sanıp alan komşum vardi gece vakti. Onların kapısında da poşet asili olduğu için tahmin ettim ve doğru cikti
0
abuzer
(01.02.22)
kapıcı olma ihtimali %99. benim kapıcı 2 tane bisikletimi ben taşınırken yok etti güpegündüz. ben de çok güvenirdim. gözümün içine baka baka da yalan söyledi.
0
gabe h coud
(01.02.22)
Yan komşudan çıktı arkadaşlar teşekkürler, kendi kargosunu almayıp onu almasına ihtimal vermemiştim
0
🌸not dark yet
(01.02.22)
Bu arada kuzenimin başına geleni yazayım, eve 3 kişi 1 saatten fazla süren uğraşla soktugumuz ve aynı şekilde eskisini çıkardığımız yaklaşık 350 kg lik koca şömineyi maks. Yarım saat içerisinde çaldılar:)iki kişi zor taşır deyince aklıma geldi
0
kisa
(01.02.22)
Abi senin komşudan korkulur. Sipariş etmediği 50kg şeyi sorgulamamış mı acaba hay maşallah :)
0
ceketimi alip cikcam
(01.02.22)
@kisa ahahhah şömine iyiymiş...
Sanırım eşi bişeyler sipariş verince denk gelmişiz, zar zor içeri taşımış bir de.. kendi kolisi niye dışarda kalmış onu çözemedim ama unuttu belki. Neyse kamera döşemeden çözüldü iş.
0
🌸not dark yet
(01.02.22)
(16)

kadın erkek algısı

Çağa ayak uyduramayan
iş yerinde bu konuyla ilgili ikiye bölündük. sizlerden de yorum almak istedim.aile dostları kendi çocuklarını baş göz etmek için, evlensinler diye kendi aralarında konuşurlarken babalardan biri 'mal dışarıya çıkmasın' diyor. buradaki mal ibaresinden ne anlıyorsunuz?Cinsiyet de belirtirseniz seviniri
iş yerinde bu konuyla ilgili ikiye bölündük. sizlerden de yorum almak istedim.

aile dostları kendi çocuklarını baş göz etmek için, evlensinler diye kendi aralarında konuşurlarken babalardan biri 'mal dışarıya çıkmasın' diyor. buradaki mal ibaresinden ne anlıyorsunuz?

Cinsiyet de belirtirseniz sevinirim.
0
Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
Ama ben bunun ne demek olduunu biliyorum, saylanır mi xd arazi, arsa, ev vs kastediliyo

Kadınım. İlk kez duydugumda da böyle algilamistim
0
abuzer
(01.02.22)
Miras icerde kalsin. E.
0
ghilleinthemist
(01.02.22)
Miras, mal, mülk muhabbeti evet. Üslup leş açıkçası ama kastedilenin bu olduğunu düşünüyorum. Ha bu dilin, zihniyetin arkasındaki insan perde arkasında insan a da 'mal' ı yakıştırır gibi.

Edit: E
0
lüzumsuz adam
(01.02.22)
Anadoluda çokça kullanılır. mülk, para, miras, tarla, toprak diyorlar. Çocuklarına demiyorlar :)
0
lcha
(01.02.22)
Mirastan bahsediyor. Kanıtlayamam ama eminim.

K
0
zimbirik
(01.02.22)
Mal, mülk, miras, tarla vesaire. E.
0
kaptankedi
(01.02.22)
mal mülk dışarıya gitmesin +1
k
0
blatta hiberna
(01.02.22)
Calistik didindik kazandik, mali mulku elin oglu yemesin diyor amca.
0
brkylmz
(01.02.22)
teşekkürler cevaplar için.

biz duyduğumuzda iki kişi aynı anda nasıl çocuklarınız için bu yakıştırmayı yaparsınız tepkisi verdik :/ bizde sıkıntı var demek ki. sevindim miras, mal varlığının akla gelmesine, çok teşekkürler.
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
para dışarıya çıkmasın zengin ailelerin temel evlilik sebebidir.
0
duyurukullanıcısı
(01.02.22)
Eski bir olay bu, mal mülk bölünmesin aile içinde kalsın diye akraba evliliği yaptırıyorlar

E
0
not sure if serious
(01.02.22)
kadın kişisiyim, mal mülkten bahsediyorlar, tarladır, evdir, mirastır...
0
Phoebe
(01.02.22)
ya bir şey söyleyeceğim, ben de çocuklarından şakalı şekilde mal diye bahsettiklerini düşünürdüm. mal mülk aklıma gelmezdi yani.
0
evde liyakat kalmamis
(01.02.22)
@evde liyakat kalmamış ohh be teşekkürler :)) bizim de aklımıza hiç mal mülk gelmedi. sorun bizde :) söyleyen kişi de örnek arası kullanan çok sevdiğim ve değer verdiğim bir büyüğüm öyle bir şey kastetmeyeceğini bildiğim biri. o da nasıl böyle düşünebildiğime şaşırdı:D
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
mal mulk - E

ask evliligi nispeten yeni bir fenomen. evlilik ailelerin, mallarinin, topraklarinin birlesimi ve soyun devami icin aileler tarafindan eslestirilip ayarlanip onaylanan bir konseptti, eski nesil ve muhafazakarlarin aklina da ilk bu tanim geliyor - modern tanima alismamislar veya kabul edemiyorlar.
0
robokot
(01.02.22)
gerçek anlamda mal-mülk-para. e
0
ya ben lan neyse
(01.02.22)
(13)

Şuan Pandemi Olmasa Ne Yapardınız?

dreamnesiac
Pandemi nedeniyle kendinizi kısıtladığınız, yapmayı özlediğiniz ne var?Çok basit şeyler bile olabilir :)Teşekkürler
Pandemi nedeniyle kendinizi kısıtladığınız, yapmayı özlediğiniz ne var?
Çok basit şeyler bile olabilir :)

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(30.01.22)
Maskesiz gezmek yeter. Bir de ekonominin durumu pandeminin önüne geçti. Dolmuşa 5 lira verilen ülkede gezmek de sorun.
0
dissendium
(30.01.22)
Maske dışında bir kısıtlama yok hayatımda şu an
0
kisa
(30.01.22)
içeri girince ilk iş elimi yıkamak olmaz. pis ellerimle sağa sola dokunmayı özledim :)

bi de 3 doz bionteche rağmen hala şu aptal maskeyi takmak zor geliyor. ondan kurtulmuş olurum. gına geldi :)
0
e mice
(30.01.22)
İlk işime pandemiden hemen önce başladım diyebiliriz. Her ay başka bir ili gezecektim, Ocak'ta Şubat'ta gittim sonra 2 senedir iptal oldu o iş :(
0
aguen
(30.01.22)
Maske olmasa fark yok +1
Maskeyi de soğukta sıcak tutuyor diye seviyorum, şu anda bir şikayetim yok şükür rabbişime.
0
Bruce
(30.01.22)
Fark yok +9

Maske sıcak tutuo +5
0
abuzer
(30.01.22)
Maskesiz gezmek ve termal tesislerden yararlanmak.
0
burka
(30.01.22)
Bol bol seyehat
0
2027
(30.01.22)
Her tatilde Turkıyeye doner erkek arkadasımı, bebek yegenimi, ailemi vs gorurdum. Yasadıgım yerde ulkeye her girisinizde 28 gün otelde karantina yapmanız gerek, o yuzden sadece bir kez yaz tatilinde gidebiliyorum ki tatilin yarısından cogu otel odasında gecmis oluyor. Kımse de beni ziyarete gelemiyor cunku freelance calısmadıkları surece kım 28 gun artı asıl tatil suresini izin alabilsin.
0
sopiro
(30.01.22)
telefonumu dezenfekte etmeden kullanmayı özledim. ama gerçekten özledim, öyle böyle değil.

sanki bütün covid varyasyonları telefonumun üzerindeymiş gibi hissediyorum. eve gelip ellerimi yıkıyorum ve hemen telefonu dezenfekte ediyorum. iki yılın ardından çok yorucu gelmeye başladı.
0
taçsız kral pele
(30.01.22)
Nefret ettiğim bi şeyi yapardım : pazara gitmek

Onu bile özledim be
0
photo85
(30.01.22)
restoranlarda kapali alanda rahat kafayla yemek yemek.
0
lemmiwinks
(31.01.22)
Maskesiz gezmek +1. Pandemi biterse ilk kutlamamda maske yakacağım, ahdım var.
0
d max
(31.01.22)
(2)

Test yaptirma sorunsalı..

ataman
Hali hazirda 3 sinovac. 1 doz biontechliyim.Son asi(biontech) 12 ocakta oldu.. halihazirda sanirim 3 ayda bir yapiliyor...12 mayista cek cumhururiyeti seyahati var almanya aktarmalı..İki ülkede 2 doz biontech+14 gun istiyor. Su anki duruma gore 12 nisanda 2. Biontechi yaptirabiliyorum.Ancak hastalig
Hali hazirda 3 sinovac. 1 doz biontechliyim.
Son asi(biontech) 12 ocakta oldu.. halihazirda sanirim 3 ayda bir yapiliyor...
12 mayista cek cumhururiyeti seyahati var almanya aktarmalı..
İki ülkede 2 doz biontech+14 gun istiyor.

Su anki duruma gore 12 nisanda 2. Biontechi yaptirabiliyorum.
Ancak hastaligi gecirdikten sonra sanirim asilama sureci 6 ay oluyor.

Suanda bariz semptomlar var. Test yaptirsam pozitif cikacak gibi.

Pozitif ciksam aşı sureci yetismeyecek.. seyahat yalan olacak..
Yaptirmasamda bilemedim..

Önceden seyahat nedeniyle ek doz ası yapilabiliyordu.. onu da kaldirmislar suan. (E nabizda yok en azindan)

Farkli sayfalarda ilgili ülkelerin seyehat kosullariyla ilgili kafa karistirici aciklamalar gordum.. gidip karantinaya girme sansim yok zaten 5 gun kalacagim..

Ne yapayim bilemedim ?
0
ataman
(29.01.22)
Iyilesmis olursaniz genelde asi yerine geciyor zaten.
Giris sartlarini daha iyi arastirin.
0
kuehles blondes
(29.01.22)
Ben iyileştikten sonra 1-2 ay içinde aşı hakkim acilmisti ve aşımı oldum.

Hastalıktan sonra 6 ay muhabbeti artık yok galiba
0
abuzer
(30.01.22)
(14)

Sözlükle duyuru arasındaki kitle farkı

turk kizi
Daha önce konusuldu mu bilmiyorum. Ne zaman sözlükten söyle bi süzülüp duyuruya geçsem kitle değişimi yüzüme çarpıyor. Sözlük baya garip bi yer artık, burda ilişki soruları filan seksist olmayan sekilde cok esitlikci yanıtlanıyor sıklıkla. Neden sözlükten buraya bi akıs yok sizce? İki platform neden
Daha önce konusuldu mu bilmiyorum. Ne zaman sözlükten söyle bi süzülüp duyuruya geçsem kitle değişimi yüzüme çarpıyor. Sözlük baya garip bi yer artık, burda ilişki soruları filan seksist olmayan sekilde cok esitlikci yanıtlanıyor sıklıkla. Neden sözlükten buraya bi akıs yok sizce? İki platform neden benzer seyre sahip değil?
0
turk kizi
(29.01.22)
moderasyona ne kadar kizsak da burada belli bir kalite standardi korunuyor, bazen kurunun yaninda yas yansa da ben raziyim. (eski nesil 2000ler basi sozluk yazariyim, hesabim duruyor ama 10 sene once yazmayi biraktim, ama burayi seviyorum, hep cici kal duyuru)
0
robokot
(29.01.22)
burası da eskiden çok daha kaliteliydi, sözlükteki nerede çokluk durumu burada da var son birkaç senedir.
0
passion rules the game
(29.01.22)
Buton çok el altında olmayabilir mi?
0
abuzer
(29.01.22)
Ben buranın yaş ortalamasının daha yüksek olduğunu düşünüyorum. O yüzden burada daha aklı başında? bir kitle var, arada istisnalar çıksa da.
0
dissendium
(29.01.22)
kanıtlayamam ama sözlük ile aktroller arasında bir anlaşma var gibi. bu da kaliteyi düşürüyor. seksistlerin büyük bir kısmını aktroll ve çevresindeki tipler oluşturuyor. hükümetten laf söz gelmesin diye sözlük bunlara dokunamıyor. sözlük bu yüzden kalitesi her geçen yıl düşüyor. duyuruda ise aktif bir moderasyon mevcut. bundan dolayı sözlükteki kalitesizlik buraya pek yansımıyor ama tabiki burası da pirüpak bir yer değil sonuçta.
0
false pretension
(29.01.22)
Ben bilinmediğini düşünüyorum. Bi ara butonun yeri değişti ben bile zor buldum.
Sonuçta aktif moderasyon hatalı üslubu, kavgaları vs bertaraf edebilir. Ama cinsiyetçiliği, ayrımcılığı vs bertaraf edemez.

Bir de sözlükteki bi çok insan sormak istediği soruları, danışmak istediği konuları formatı bozduğunu farketmeden bam güm soruyor sözlükte. Buraya da formata dikkat eden, eski sözlük kültürüne aşina insanlar kalıyor. Şuan sözlük biraz daha forum gibi, free format kullanılıyor.
0
zimbirik
(29.01.22)
Maaşlı tayfa bence de sıkıntı. Burasi için de prim ödeseler görün şenliği!
0
sen de git sen de unut
(29.01.22)
Sözlük tamamen girilmez bir halde, fakat buraya da insanın çok giresi gelmiyor. Özellikle son 6-7 aydır burada da bir değişim var. Belki moderasyon yetişemiyordur belki de pes etmişlerdir ama cinsiyetçiler, ırkçılar artıyor. Genel olarak insanlıktan uzak çok soru/cevap görmeye başladım.

Ek olarak tabii asıl sebep, sözlükte entry öncesi iki basamaklı iki sayıyı çarpma captcha'sı konulsa çöp kesimin çoğu anında kaybolur. Aynı mantıkla, yok menüyü tıklayacaklar da sub-etha da login olacaklar da vs. vs. çok büyük bir filtre.
0
aguen
(29.01.22)
zimbirik +1 demeye geldim.

Sözlüğün kendisi zaten duyuru olmuş. Atıyorum münih başlığına giriyorum, çıkan entry “Berlin’den buraya nasıl gidebiliriz?” Gerçekten eskisi kadar sık sözlük okusam günde bunun gibi binlerce entry diyemeyeceğim sorulardan görürüm ki artık çok vakit geçirmediğim halde bazen günde onlarca böyle soru görüyorum.

Bir de burası sözlük yazarlarının çoğu tarafından bile pek bilinmiyor sanırım. Ben de 2004’te falan ilk kez sözlükten haberdar olmuştum ama duyurunun varlığını öğreneli 8-9 sene oluyor.
0
ms brownstone
(29.01.22)
Az önceki cevabın sanırım fazla sert girdiğim için silindi, biraz daha yumuşatayım. Burada da baya cinsiyetçi ırkçı hayvan düşmanı bi kitle var ama yazdıkları sanırım silindiği için fazla ortaya çıkmıyorlar, yoksa her yerde varlar yani burası da ak kaşık değil.
0
Zaman Tamircisi
(29.01.22)
Ben arada çok bi fark göremiyorum maalesef. Misal seksist bir insanla, "ay bu seksist, hemen kensıl edelim" diyen linççi zihniyet arasında seçim yapacak olsam baya kararsız kalırım (aslında kalmam, politically correct olsun diye öyle yazdım). Seksist olmayınca otomatik daha "iyi" olunmuyor yani, demek istediğim o.

Ha burada soru-cevap konsepti olduğu için insanlar biraz daha usturuplu yazıyorlar, yoksa aynı adamın aç sözlükteki yazılarına bak, aslında bi fark yok, aynı kişi. Bi de moderasyon kötü ama sıkı, onun da etkisi vardır. Sözlükte de 2 yazıdan 1'ini silsen daha temiz bi ortam olur yani.
0
plutongezegendegilmi
(29.01.22)
Buranin asil kalite kitlesi 2010-2015 arasiydi. Efsane insanlar vardi.
0
celebi efendi
(30.01.22)
bütün yorumlara katıldım :)
duyuru güzel, duyuru cici.
0
dreamnesiac
(30.01.22)
Duyuru kuruldugu günlerden beri buralardayim.

1- sözlüktekiler burayi bilmiyor, bilenlerse sözlükte yaratacagi etkiyi burada yaratamayacagini bildigi icin buraya bulasmiyor.
2- moderasyondan ben de cok sikayetciyim ama moderasyonun olmasi belirli bir cerceveyi korumayi sagliyor.
3- duyurunun su anki durumu birkac sene önceye kiyasla cok kötü, ama cok kötü, kuruldugu zamanlardaki kalitenin cok cok uzaginda ama entropi evrensel bir kanun, hersey bozulmaya ve cürümeye mahkum.
4- burada da cinsiyetci, irkci, aktroller oluyor ara sira ama cogunlukta degiller, o sebeple bircogu bir zaman sonra birakiyor ya da sessiz kaliyor.
5- kanzuk eksiyi devraldigindan beri neyin neden yapildigi belli degil, sunu kesin olarak biliyorum, bir grup sözlük yazari para ile sirketler icin reklam entryleri giriyor, ya da bir politikaciya ya da politik görüse saldirmak icin para aliyor, kim para verirse onun icin yaziyor. bir de organize bir sekilde sözlükte varlik gösteren ve sözlügün anlamini ve etkisini kaybetmesi icin calisan ekipler var, bunlari kimin yönlendirdigi belli.
0
spivak
(30.01.22)
(6)

''Efendim'' hitabı neden kullanılıyor?

gunisigi90
Bir kamu kurumuna gidiyorum böyle hitap ediyorlar, cafeye gidiyorum yine böyle. Rahatsız edici değil mi? Efendim kullanmadan saygı gösterilmiyor mu?Kamu dairelerinde ast-üst ilişkilerinde efendim şeklinde mi hitap ediyorsunuz hep?
Bir kamu kurumuna gidiyorum böyle hitap ediyorlar, cafeye gidiyorum yine böyle. Rahatsız edici değil mi? Efendim kullanmadan saygı gösterilmiyor mu?

Kamu dairelerinde ast-üst ilişkilerinde efendim şeklinde mi hitap ediyorsunuz hep?
0
gunisigi90
(29.01.22)
Beni de rahatsız ediyo. Köleliği bı daha mi kaldiracaz..

Kamuda hiç duymadim. İnş duymam..

Bir de "birazdan sizi kaziklayacagiz" ya da "bahşiş istiyorum" demek gibi geliyor :')
0
abuzer
(29.01.22)
sadece telefonu açarken efendim derim, o da alo demek kaba geldiği için.

onun dışında bence de abartı bir hitap biçimi. alışageldiği için kimse anlamına dikkat etmeyip kullanıyor ama ben dikkat ediyorum.
0
rose parks
(29.01.22)
Bir memurum bunu diyordu. İkaz ettim yine dedi. Birkaç zaman üzerinde çalışmak gerekti. Kendisine göre saygı ve tazimden, hoş görülme arayışında n.
0
fempusay
(29.01.22)
Geçenlerde tam da bu konu oldu. Teorilerden biri benim aklıma yattı. Onu paylaşayım.

Bundan 80 yıl önce Efendi bir unvan idi. Şimdiki X bey yerine X efendi denmesi gibi. Dolayısıyla onun dile yapışmış olması ile alakalı bir durum.

Kölenin sahibi olan efendiyle alakalı değildir. Zira dediğim kullanım daha yakın zamanın kullanımı.
0
armagan abanuz
(29.01.22)
ben de rahatsız oluyordum. ingilterede cafede restoranda müşteriye "sir" diye hitap ederler. onun gibi düşünüp rahat ettim

kamu kurumunda vatandaşa efendim demezler. aksine kötü davranırlar. amirlerine ise her türlü yaranmaya çalısırlar. memur değilim. ilgilenmiyorum işin o kısmıyla
0
dafuq
(29.01.22)
Emir verme yetkisine sahip olduğu için, ast-üst ilişkilerinde efendim denmesi bir derece kabul edilebilir,çok abes gelmiyor bana. Ama bir garsonun müşterisine efendim demesi doğru degil, ben bana hizmet veren garsonun efendisi değilim neticede.

Az bilinen bir şey söyleyeyim, deniz kuvveti komutanlığı'nda da, ama sadece gemilerde, komutanlara efendim denilir. Mesela komutan askere bir emir verdiği zaman, emredersiniz komutanım denmez, emredersiniz efendim deniyor.
0
el conquerador
(29.01.22)
(7)

Alkolle beraber bastıran uyku yaşlanma belirtisi mi?

Bruce
Eskiden alkol tükettikçe kaynağı belli olmayan gubidik bir enerjim olurdu. Son bikaç senedir sızıp kalıyorum.Öyle yüksek miktarlar da değil, 3 bira 3 kadeh şarap, viski vs.Hafif çakırkeyf hale gelince müzik açar moda girerdim ya da yanımdakilerle sohbet ederdim, şimdi çakır hale gelmeden uykuya doğr
Eskiden alkol tükettikçe kaynağı belli olmayan gubidik bir enerjim olurdu. Son bikaç senedir sızıp kalıyorum.

Öyle yüksek miktarlar da değil, 3 bira 3 kadeh şarap, viski vs.
Hafif çakırkeyf hale gelince müzik açar moda girerdim ya da yanımdakilerle sohbet ederdim, şimdi çakır hale gelmeden uykuya doğru çekiliyorum.

Yaşlanmak böyle bişey mi? Siz yaşanırken böyle bişey deneyimlediniz mi?
0
Bruce
(29.01.22)
Aynen karşim.

İçtikçe gaza gelip kızlara yazılcak yastasin ama içten çürümüşsün
0
abuzer
(29.01.22)
yok fakirliğin belirtisi, az içiyorsun demek ki uykun geliyor, içmeye devam edersen uyku gider.
0
killerbee
(29.01.22)
@abuzer, bak o dediğin daha büyük bir yaşlanma belirtisi; üzdün...

@killerbee, dün bizim tekel indirim yapmış, 18 liraya özel seri görünce 10 tane aldım ama yine gitmedi. Yoksa haksızsın diyemem.
0
🌸Bruce
(29.01.22)
Karacigerine baktır demek oluyor bu .
0
yiyen ama calismayan adam
(29.01.22)
Tolerans geliştiriyorsunuz, vücut farklı tepki veriyor? Tolerans - alkol - Google it
0
damba
(29.01.22)
@damba, 13-14 senede oluşmayan toleransın şimdi olmasının sebebinin yaşla ilgisi olduğunu düşündüğüm için sordum aslında.
0
🌸Bruce
(29.01.22)
valla hocam aynı durum bende de var 32 yaşındayım, tam dediğin gibi. eskiden (20-25 arası) hafta içi sabaha kadar içip sabah işe gidebiliyordum, şu an 3-4 kadeh şarap içsem 2-3 günüm çöp oluyor.
0
roket adam
(29.01.22)
(21)

En küçük kaç yaşınızdaki bir olayı/anı hatırlayabiliyorsunuz?

jonas
Dün birisi 2.5 yaşındaki bir olayını hatırladığını söyleyince bir şaşırmıştım. Büyüyünce o olayı ebeveynlerine anlatıp teyit ettirmiş falan. Gerçekten hatırlanabilir mi ya.Başlıktaki soruya cevaplarınızı alabilir miyim, merak ettim...
Dün birisi 2.5 yaşındaki bir olayını hatırladığını söyleyince bir şaşırmıştım. Büyüyünce o olayı ebeveynlerine anlatıp teyit ettirmiş falan. Gerçekten hatırlanabilir mi ya.

Başlıktaki soruya cevaplarınızı alabilir miyim, merak ettim...
0
jonas
(28.01.22)
3-4 glb
0
abuzer
(28.01.22)
net olarak yaşımı bildiğim 3 yaşımdan anı var hatırladığım(spesifik bi gün olduğu için kaç yaşımda olduğumu biliyorum yani). Ama ondan önce olduğunu bildiğim ama kaç yaşımdayken olduğunu hatırlamadığım onlarca minik kesit var beynimde ve hiçbiri bana birinin anlatıp da aklımda kalacağı önemde şeyler değil. 2,5-3 yaşından olaylar hatırlanabilir bence
0
nundu
(28.01.22)
4 yaşında sünnetten sonra dondurma yemiştim onu hatırlıyorum.
0
sckxyss
(28.01.22)
iki yaş.
banyodan çıkan annemin kukusunu görmüştüm. sonraları bunu anlattığımda 'sus be, benim kukum yok' demişti. üstelemedim ben de.
0
gunah mg012
(28.01.22)
4 yaş doğum günümden birkaç görüntü ve pastamı hatırlıyorum.
0
mattiadestro
(28.01.22)
3-4 civarı benim de ilk anılar ama çok çok az. 5 yaşımdan itibaren baya net her şey.
0
theseachange
(28.01.22)
2-3 yaşlarımda beşikteki anımı hatırlıyorum çok net şekilde.
0
jazzabel
(28.01.22)
3-4 yaşımda kahramanmaraş'ta babamla bir yaz günü meydanda yürüyoruz. elimizde dondurma var. sonra babam sarı bir sakız alıyor büfeden. bana vermiyor çocuklar çiğnemez diyor. bi bu var.

bir de benden 3 yaş küçük kardeşim kundakta, ikimiz birlikte sünnet olduk. sünnet düğününün neredeyse tüm günü, sonraki 1-2 haftadan bir çok an çok net aklımda. sünnet elbisesinin önünü tutarak merdivenden çıkışım, bahçede kumların arasında karınca ve kum yemem, teyze kızının bir avuç dolusu sakızı ağzında çiğneyip kafama yapıştırması, halamın sakız kuruyunca makasla saçımı ve sakızı kesmesi, hep aklımda. sünnet anı, kırmızı leğen, leğene düşen et parçası, metal makas, sünnetçinin beyaz önlüğü vs. zaten asla silinmez. ilki mi, ikincisi mi daha eski bilemiyorum. büyük ihtimal sünnet daha eski.
0
gabe h coud
(28.01.22)
2 yaşımdan itibaren hatırlıyorum.
0
killerbee
(28.01.22)
3-4
0
hayirsiz
(28.01.22)
2 yaşıma 1-2 ay kalmışken akrabamız evcil hayvanını bize bırakmış. Ben çok net bir şekilde hayvanı sevdiğimi falan hatırlıyorum.

Ben 2,5 sanıyordum annem 2 yaşında bile değildin dedi.
0
sevilen progressive türkücü
(28.01.22)
2- 2,5tan görüntüler, çık kısa stop motion videolar halinde bir kaç anı.
3ten sonrası full hd akış, video halinde hafızamda.

ancak yaş ilerledikçe, 30lara doğru en eski anılar azalıyor, siliniyor vs.

soruya cevap; elbette, gayet normal.
0
rewlack
(28.01.22)
Ben 3 aylıkkeni bile hatırlıyorum ama olay olarak değil görüntü olarak :) Saat vardı, sallanan, yüzüstü yatarak onu takip ettiğimi hatırlıyorum. Bu hatırladığım şeyi söyleyince annem bana yaşımı söylemişti. Sonra saati vermişiz :)

Bence zihnini arındıran herkes hatırlayabilir.
0
e mice
(28.01.22)
2 yaş. babamın işyerindeyim, öğle tatili muhtemelen, bir arkadaşıyla pinpon oynuyorlar. top yere düşüyor, ben de peşinden koşuyorum.. "koşma kızım düşersin" diyor.

bunu hatırladığımda da lisedeydim, ders çalışmaya çalışırken birden kafamda canlanmıştı artık nasıl konsantre olamadıysam:) babam da birebir doğruladı dehşete düşerek:)

aile içinde hiç bahsi geçen bir konu değildir bu arada, yani anlatılan bir şeyden olan bir öğrenme ya da çağrışım sözkonusu değil. ama neden bu olayı hatırlıyorum ben de bilmiyorum:)

bir yerde okumuştum bu arada, adler olabilir, insanın en eskiden hatırladığı anı önemlidir diye. benden bu:)
0
dreamnesiac
(28.01.22)
2-3 yaslarinda ani olarak video yok cogunlukla fotograf var.

video 4 yasinda basliyor, anaokulunun kapisindan girmedigim icin pederden ilk tokadi yemistim. baya 4k olarak hatirliyorum, guzel tokatti.
0
cooperr
(28.01.22)
1 yas dogum günüm, ama dogum günüm oldugunu fotograftan anladim. sandalyeden düsmüstüm halamda annene git demisti. o kadar öncesi sonrasi yok. 2 yas, 3 yas aklimda hicbir sey yok.
0
durgunfoton
(29.01.22)
2 yaş.

bu konuyla ilgili bir video görmüştüm. beyin, misal 5 yaşında iken 2 yaşlarında olan olaylara ait nesneleri, fotoğrafları, anlatımlara vs. o kadar çok maruz kalıyormuş ki, bir anı oluşa geliyormuş. Yaş ilerledikçe de o olayı ben 2 yaşındayken yaşamış gibi hatırlıyormuşuz.

Fakat benimki şöyle, bir rüya hatırlıyorum. Çok korktuğum bir rüya. Karanlık ve karanlıkta kırmızı gözlerin göründüğü. Karanlık yerler de evin odaları. Evi de turluyorum haliyle.

Şimdi ben bizimkilere aklım yettiğimde en eski bunu hatırlıyorum dediğimde, o evdeyken sen 2 yaşındaydın ve ayrıldık dediler.

O eve dair elimizde sadece salonda ve balkonda çekilmiş fotoğraflar var. Başka da yok. Rüyada gördüğüm odaların sırasını ve ne tarafta olduğunu anlattığımda doğru diyorlar.

Onun dışında aynı evde balkondan aşağıya beni kapıcının kızlarına uzatırlarken ki 1-2 saniyelik anılarım da var fakat balkonda kedilerle falan fotoğraflar olduğu için beynim oraları yorumlamış olabilir. Ve bakıcının kızlarının gelip beni aldığı dillendirilirdi. O yüzden bu anı beynimin bir oyunu olabilir. Emin değilim. Ama rüya konusunda bişey diyemeceğim o hepimizi şaşırtıyor.

Bu arada eğitim hayatım bitene kadar 8 okul değiştirdim ve çoğu arkadaşımın ismini, yüzünü, yaşadığım olayları anımsarım.
0
ananiyimioguz
(29.01.22)
4 kardeşimin doğumunu falan hatırlıyorum annemin hamileliğini hastaneye gidişini
0
basond
(29.01.22)
Dedemin öldüğünü babam anneme söylerken hatırlıyorum. 1 yaş civarında olmam lazım. Travmatik bir sahne değildi yine de hatırlıyorum. Annemle yerde oyun oynuyorduk. Babam geldi, söylerken elleriyle dizine kapandı bir an.
Salıncak beşikte olduğum bir anı da hatırlıyorum, düşmekten korkmuştum ama hiç mantıklı değil, bebek hatırlamaz değil mi?
3-4 yaşlarıma ait daha fazla anılarım var ama şu diğer ikisi beni bile şaşırtıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.22)
3 yaşımdaki tüm 98' dünya kupası anılarını net bir şekilde hatırlıyorum, zihnim orda o an açıldı benim
0
hooiken
(31.01.22)
İlk anım spesifik olarak 3 yaşımdan. Anneme yaşımı sormuştum bana "3" demişti. O esnada şu üzeri çeşitli şekilli delikler olan büyük küpe o delik şeklinde parçaları sokma temalı oyuncakla oynadığımı da hatırlıyorum.
0
d max
(31.01.22)
(17)

Kilo vermem icin gaz versenize

abuzer
Arkiler min 6 - max 8 kilo vermem lazim. Gaza getirmelik bişiler soylesenize
Arkiler min 6 - max 8 kilo vermem lazim. Gaza getirmelik bişiler soylesenize
0
abuzer
(28.01.22)
veremezsin. (ters psikoloji)

en güzel yöntem bir buddy bulmak. geçen sene bu zamanlar 108 kilo yakın bir arkadaşım var. onunla apple watch üzerinden iddiaya girerek ve birbirimize laf atarak, instagram'da geçemezsin, hayır sen geçemezsin gibi postlar atarak uğraştım, ciddi kilolar verdi. 78'i gördü. ama şimdi yine aldı kiloları. havalar biraz ısınsın tekrar başlarım tacize.
0
gabe h coud
(28.01.22)
sen o kiloyu ver sana bir bira ısmarlarım
0
selam
(28.01.22)
@sel, 1 adet mi xd
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Ahsha sen 8 versen ne olacak. Ahshahsha
15.in altı fark edilmez bile
0
kisa
(28.01.22)
Not: sen o kiloyu ver açarız bir roze
0
kisa
(28.01.22)
Şişko hicbir şey yapma yan gel yat sen
0
kediperili
(28.01.22)
Max. 8 kilo için en az 3 ay diyet yapacağını unutma, tabii bu süreç kadın-erkek için daha farklı erkeklerde biraz daha kısa sürebilirken kadınlar için süreç uzayabilir bunlara hazırlıklı ol hayal kırıklığı yaşama, kolay gelsin.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
Arkiler ters psikoloji ise yaramio. Guzelli yaparsın aslanli kaplanli cümleler seviom ben
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Sana 8 kilo nedir ya. Azıcık sıksan 2 ay, çok dikkat etsen bir ay.
İş değil. Neler yaptın sen, komik olma. Sen abuzersin büyük düşün
0
kisa
(28.01.22)
eminem lose yourself şaşmaz.
0
marul hirsizi
(28.01.22)
şu anda kaç kilosun?
0
kaptankedi
(28.01.22)
@kaptan, :')
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Manitan zayıf hatunları gördükçe senden soğur haberin olsun.
0
Bruce
(28.01.22)
Kim ne derse desin kadınları en çok gazlayan şey yine kendi aralarındaki rekabettir. O yüzden kendinizi diğer hemcinslerinizle karşılaştıracaksınız. Şöyle bir şey olabilir: Sürekli foto çekindiğiniz hemcinsiniz olan bir arkadaşınız varsa birlikte çekindiğiniz fotolara bakın (mümkünse yan yana çekilmiş boydan foto olsun), oradan aranızdaki kilo farkına bakın. Çekineceğiniz sonraki fotoda arkadaşınızdan daha zayıf çıkacağınıza dair kendinize söz verin. Arkadaşınızı zayıflama davanıza kurban ettiğim için üzgünüm ama zafere giden yolda her şey mübahtır :D
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(28.01.22)
gazdan ziyade yontem diyorum. myfitnesspal gibi kalori tracking uygulamalari bazi kisilarde acayip ise yariyor. ben hicbir seyden motive olmam hayatta genel olarak ama yontem iyiyse sonuc aliyorsun
0
hot potato
(28.01.22)
zayif halinle kilolu halinin fotografini yanyana kolajlayip ekranina koy kimin tarafindasin sec....
0
ala09
(28.01.22)
Daha yeni bununla ilgili bir kitap okudum. arastırmalarla deneylerle vs desteklenmis bulgular…
Kendinizi gidip de bir fitness modeli ile kıyaslarsanız motıve olmuyorsunuz, cunku o nıspeten baska ligde bir insan degil mi? Sizin kendiniz gibi benzer fiziğe sahip vs ve kilo verebilmis insanlarla kıyaslamanız gerek. “O yapıyorsa ben de yaparım tabii” diyebilirsiniz boylece.
Tavsiye degil gaz istemissiniz o yuzden bu konuyu uzatmayayım da, yukarıda baska hemcinslerle kıyaslayın dendigini gordugum icin soyledim.
Bence en guzel gaz bes altı ay sonra “iyi ki yapmısım” diyecek olmanız, bugun harekete gectiğiniz icin kendinizi sevecek olmanız. Saglıklı olmak adına yapılan adımlar kendimizi sevme seklimiz, kimsenin bizim icin bizim yerimize yapamayacagı bir iyilik yapıyoruz kendimize ki sürekli yeterli olmadıgımız algısını pompalayan bir dunyada kendini sevmek radikallik degilse nedir.
0
sopiro
(30.01.22)
(14)

Nasil filmler seviyorsunuz?

stavro
Sb
Sb
0
stavro
(26.01.22)
bilimkurgu, fantastik dışında her şeyi severim.
0
rose parks
(26.01.22)
Gerçekçi. Hayata dair somut şeyler söyleyen, insana bir bakış açısı katan.
0
asaf
(26.01.22)
önceden ağır sanatsal filmler sever ve izlerdim. birkaç yıldır komedi ve bilim kurgu izliyorum sadece. insana dair derin akıl yürütmeleri içim almıyor artık, istemediğim kadar gerçekçilik görüyorum gün boyu. hatta arkadaş çevrem de buna göre değişti, somurtkan insanlara tahammül edemiyorum artık.
0
akhenaten
(26.01.22)
Asaf +689987554
0
abuzer
(26.01.22)
Bilimkurgu ama Netflix bilimkurgusu değil doksanlı yıllar Event Horizon tadında filmler.
0
Zaman Tamircisi
(26.01.22)
Kemal Sunal ve Şener Şen filmlerini.
0
j r r tolkien hayrani
(26.01.22)
animasyon sevmiyorum. wall-e ve nemo hariç.

keyfime ve zamana göre, her türün ayrı zamanı var. aralık sonuna doğru home alone izlerim, harry potta izlerim ama yazın ortasında izlenmez, gibi.

bilim kurgu çok severim. moon, 2001 a space odyssey, contact her zaman izlenir. marvel filmleri tekrar izlenmez, dc filmleri tekrar tekrar izlenir.

korku filmlerine bayılırım. izlemediğim korku filmi yoktur, o derece. bir çırpıda 50 tane kaliteli korku filmi sayarım.

bir de bazı oyuncuları seviyorum, özellikle filmlerini izlerim, ne olursa olsun, düşünmeden izlerim. genelde yanıltmaz.

sandra bullock'tan nefret ederim, büyük bir yapım bile olsa izlemem. tom hanks imdb 5 almış filmde oynasa izlerim. zaten almaz da.

tom hardy, gary oldman, matt damon, john hamm, george clooney, henry cavill, ben affleck, casey affleck, cate blanchett, mark ruffalo, steve buscemi, ryan gosling, carey mulligan, sam rockwell, christian bale, hugh jackman, kevin spacey, gyllenhaal kardeşler, javier bardem, sean penn, leo, james mcavoy vs. bunlar ne yapsa izlenir.
0
gabe h coud
(26.01.22)
sanatsal olarak doyurmasi lazim. hikaye hitap etmese de "iyi is" demem lazim. artik agir gercekli trajediye zaman ayirmak istemiyorum daha hafif hissettirecek eglenceli, komik veya bilimkurgu ihtiyacim artti:/ izledikten sonra bana bir sey katip katmadigina bakarim. guncel sevdigim memnun kaldigim sinemaya gittigime mutlu oldugum bi film ornegi= last duel. trajedi olsa da suruleyici bi heyecani var ve uzerine cok konusacak sey birakiyor. yorucu gibi degil de heyecanlandiran tarzda bi dramdi
0
ala09
(26.01.22)
post-apocalyptic / distopya tarzı izlemediğim film yoktur. psikolojik filmleri ve korku sinemasını severim. bunlar haricinde de farklı janrlarda çok film izlerim ama hepsini pür dikkat izlemiyorum. bilim kurgu filmlerini de takip ediyorum. komedi, dc-marvel evreni ve bilumum animasyonlar hiç ilgimi çekmiyor yanından yöresinden geçmem.

eklemeyi unutmuşum: iran ve fransız sineması özel olarak ilgimi çekiyor. fransızların korku filmlerini, iran sinemasının bir şeyler anlatma derdini seviyorum.
0
coldegezenkutupayisi
(26.01.22)
Komedi. Özellikle absürd ve parodi. Hayat zaten hüzünlü, bir de film seyrederken üzülmeyelim.
0
d max
(26.01.22)
Korku ve sadece aşk odaklı olanlar dışında hepsi.

Yoğun olarak bilim-kurgu ve biyografi
0
ananiyimioguz
(26.01.22)
konusuz
0
do you remember me
(26.01.22)
sirf aksiyon filmleri disindaki hemen hemen tum filmleri severim moduma gore. bi de animasyon cok sevmiyorum. ama en cok tercih ettiklerim komedi, romantik komedi ve gerilim filmleri oluyor. bir de feel good movie'lere ne modda olursam olayim asla hayir diyemiyorum.
0
in vino veritas
(27.01.22)
çogunlukla gerilim ya da casuslu dedektifli aksiyon filmleri ''ajan salt'' gibi mesela.
0
gunbatimi
(30.01.22)
(18)

Kar seviyor musunuz

dissendium
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
0
dissendium
(25.01.22)
Ben sevmiyorum. Fakire, sokak hayvanlarına yazık. Evsize yazık.
0
garylineker
(25.01.22)
Baharı ve yazı çok severim. Karı da severim. Üstünde yürüyüp iz bırakacak kadar olmalı, tam olarak bugünkü gibi.

İnce ince yağan yağmur ve beraberinde gelen çamurdan nefret ederim. İğrenç :)
0
gabe h coud
(25.01.22)
Klasik insan modu benimki, kar sıra dışı bişey değilken çok bayılmazdım. Ama hafta sonu baya kara maruz kaldım, eğlendim.

Ha, bu yüzden şu anda İstanbul'daki yağış beni çok etkilemedi koşmadım soğuğa ama izlemesi de güzel. Tabii evden çalışmıyor olsaydım bu kadar sempatik gelmezdi.
0
Bruce
(25.01.22)
Sevmem, seveni de sevmem :)

Kar romantizmini de hiç anlamıyorum soğuk nedeniyle zor durumda olan onca canlı varken.

Kartopu yaşım da çoktan geçti :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ben su an kar magduruyum ama hayvan gibi karla oynuyorum bi yandan... asiri severim. cocukken hep yilbasi, kar manzarali kartpostallar biriktirirdim asiri temiz hava veriyor bi de. ama sadece yunusak kar
0
ala09
(25.01.22)
aşığım. 27 yaşındayım, üç yaşındayken de şimdi de aynı heves ve heyecanla bekliyorum.

tabii ki kimsenin sokakta kalmasını, başına iç gelmesini, işe gidip gelememesini vs. istiyor değilim ama bunu doğanın bir gerçekliği olarak görüyorum. insanların evsiz kalması veya işe gidememesi toplumsal bir problem daha çok. karda oynayan, mutlu olan insanlar da zaten "ohh sokak hayvanları ölüyor" diye filan sevinmiyor, o yüzden bazı insanların bu kar sevenleri teröristmiş gibi gösterme tavrını anlamsız buluyorum.

doğu'nun köyünde ya da sibirya'da kar yüzünden çok zorluk yaşamış birinin sevmemesini, tiksinmesini anlarım elbet ama ben trakya'da büyüdüm, ankara'da yaşadım, ukrayna ve letonya'da sıcaklığın -20'nin üstüne çıkmadığı yerlerde sokakta kaldığım ve "aa tüh ölcez galiba neyse" dediğim zamanlar gördüm ama yok abi manyak gibi seviyorum hala.

aşırı yağar misal ona bi şey yapamazsın elbet ama ben yarın bi gün arabam olsa hava durumunu zaten haftalar öncesinden takip ettiğim için ona göre kış lastiğimi, zincirimi hazır eder; arabanın karını buzunu nasıl kısa sürede temizleyebileceğime bakar, koşullara olabildiğince uyum sağlamaya çalışırım. uyandığında kar görüp "ulan hay böyle işin, kim uğraşacak şimdi bu angaryayla?" diyeni anlarım elbet ama ben işte o uğraşı bile ayrı severim, bıkmam.

zaten iklim öyle bozuldu ki finlandiya'daki adam bile artık kışın ne kadar kar göreceğini bilemiyor, şubat ortasında diz boyu kar varken 10 gün sonra hava 8 derece olabiliyor filan... bence bizim çocuklarımız filan karı çok nadiren görecek, o yüzden hazır hala arada yağıyorken ben tadını çıkarma taraftarıyım.

BEN <3 KAR
0
der meister
(25.01.22)
yasim cogunuzdan buyuktur. cocukken nasil seviyorsam bugun hala ayni sekilde seviyorum. gunlerdir kar bekliyorum desem yeridir bugun doydum nihayet. yaz ve sicagi hic sevmem. ilkbahar sonbahar severim, bir de kar. temmuz agustos benim icin iskence aylar. sicaga gunese tahammulum hic yok. sogukta giyinirsin isinirsin ama sicakta ancak derine kadar soyunabilirsin ve yetmez. klima ile cekilir oluyor sadece. hele disarida gunes tepende kan ter icinde kalmak vs. nefret ederim. kar oyle mi be ya...
0
robokot
(25.01.22)
İlkbahar > sonbahar > yaz > kış

Soğuk sevmiyorum.

Sadece güzel bir bungalovda, soba/şömine yanarken sevebilirim
0
abuzer
(25.01.22)
Ben de ilkbahar ve yaz insanıyım, soğuk ve karanlık havaları sevmem. Fakat karın yeri çocukluğumdan beri ayrı. İlk hava tahminleri ile birlikte gözüm dışarıdadır, yağınca da mutlu olurum. 7 aylık hamileyim, yine de dışarıda kardanadam yaptım dün, bugün yine çıkarım.

Devletin, patronun, görevlilerin işini düzgün yapmaması üzerine yemek siparişi verenleri, kar yağdı diye sevinenleri suçlayanlar da çok büyük mantık hatası içerisinde olduğunu düşünüyorum, eklemeden geçemeyeceğim.
0
gmzo
(25.01.22)
nefret ediyorum
0
passion rules the game
(25.01.22)
Sokak hayvanlarını düşününce kahroluyorum. Keşke bu konuda bi' farkındalık oluşturabilsek.
0
kumandanim
(25.01.22)
İlk 2 gün seviyorum. Eskişehirliyim ben, kar yağınca iki gün eğlenirim, sonra kaldırımlar ve ara sokaklar dev buz pistine dönüşür, caddeler çamurlu kar yığını olur ve ben kışın kalanını sürekli homurdanıp söylenerek geçiririm, dışarı çıkmaktan nefret ederim.

2007'de Antalya'ya kar yağdığında oradaydım, "nolmuş ya hiç mi kar görmediniz" diye uyumaya devam etmiştim. Ama yıllardır düzgün kar görmedim, özlemişim, pazar gecesi çıkıp yürüdük, sahile indik, tipinin ortasında kaldık, çok eğlendim. Bugün dışarı çıkmam lazım, tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(25.01.22)
Ben de Eskişehir'de 5 yıl kadar öğrencilik yaptım. Haftalarca karın yerden kalkmadığını hatırlarım. Ama her şeye rağmen seviyorum.

Dün 4-5 arkadaş Üsküdar yokuşlarında geç saatlere kadar amansızca kaydık:V
0
lüzumsuz adam
(25.01.22)
Her türlü doğa olayını uzun sürmediği sürece çok severim. Bir yazcı olarak kar özellikle favorimdir. Ama işe falan gitmek zorunda kalsaydım çok küfür ederdim şu an
0
roket adam
(25.01.22)
Kis bizim gibi gelismemis ulkelerde sefalettir ya. Bereket yonu tamam ama ben nefret ederim yagmur, camur, soguk vs.

Yaz olacak abi. Bi sort bi tshirt atacaksin kendini disari. Kapali mekana mahkum kalmayacaksin.

Yaz aksami kokusunu cekeceksin icine. Mis gibi ya.
0
celebi efendi
(25.01.22)
Aslında yağarken izlemeyi, sonrasında şehrin görüntüsünü falan aşırı seviyorum ama artık eskisi kadar saf bir mutluluk duyamıyorum çünkü aklıma gelen ilk şey sokaktaki hayvanlar oluyor.
0
ms brownstone
(25.01.22)
Hayir zerre sevinmiyorum. Bir yetiskin yanımda aaayyy kar yagiyor diye sevinemye basladiginda da uyuz oluyorum. Cunku kar yağışı demek yollarin kapanmasi demek. Trafigin artmasi ya da komple kitlenmeso demek. Yolda kalmak demek. Bir yere gidememek demek. Kar demek sikinti demek. Kar yağışı gelince benim aklima yollar geliyor, sevinmiyorum dolayısıyla.

Bembeyaz kar ortusunun görüntüsünü ben de pek severim sahsen ama sehre kar yağmasına sevinmenin alemi yok. Kis tatiline gideceksem eyvallah, bol bol yağsın bayilirim kara. Ama isim gücüm varken İstanbul'dayken karin bana zarardan baska seyi yok.
Kar Uludağ'da güzel erciyeste guzel efendime soyleyyeyim ilgazda guzel, isin gucun yokken tatildeyken guzel. Sehrin ortasinda kari ne yapayım ben?

Soguk havadan kistan da nefret ederim. Yazi ben de dort gozle bekliyorum yaz demek kolaylik demek. Daha fazla gun isigi, uzerinde 35kilo kiyafet yok, yaz meyveleri, acik hava konseri bilmemnesi, deniz tatili ne varsa yazsa var.
0
stavro
(25.01.22)
Kar seviyorum, oldukça sıcak bir memlekette büyümeme rağmen, kışları yaylalara gidip kar ile oynardık.

Elbette karın etkiledği durumlarda kalmak kötü ona katılıyorum ama soğukta kalan insanlar hayvanlar kısmına katılmıyorum.

der meister ilk paragraf +1 , çünkü her zaman her yerde zor durumda kalan insanlar var onları düşünürsek işin içinden çıkamayız.
0
ceketimi alip cikcam
(25.01.22)
(7)

Ayrılık sonrası, dertleşme isteği

Carlito Brigante
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar. İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar.

İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
0
Carlito Brigante
(24.01.22)
Maalesef çoğu kişi dinlemek istemez bunu. Bunun için :

Psikoterapi, yaş danışmanlığı.
0
jackyr
(24.01.22)
@jacjyr

Vardır illa birileri diye düşünüyorum. vardır ya.
0
🌸Carlito Brigante
(24.01.22)
buraya yaz işte
0
selam
(24.01.22)
Yazsana merak ettim
0
abuzer
(24.01.22)
Geçmiş olsun, anlat dinleriz(okuruz) Elden ne geldiyse
0
lcha
(24.01.22)
yazarsanız okuruz, destek olmaya çalışırız. çok oldu burda böyle hikayeler :).
0
Phoebe
(24.01.22)
connected2me tarzı anonim muhabbet etme sitelerinde bu tarz çok insan vardı eskiden, dene derim.
0
roket adam
(24.01.22)
(11)

400 bine araba tavsiyesi

wiekannich
Dön dolaş clio rs line'da karar kılıyorum, var mı kafamı daha çok karıştırmak isteyen :))
Dön dolaş clio rs line'da karar kılıyorum, var mı kafamı daha çok karıştırmak isteyen :))
0
wiekannich
(24.01.22)
Çok genel bir soru, ne tarz hangi sınıf istiyorsunuz ?
0
mcgrain
(24.01.22)
Soruyu bilerek geniş tuttum, hep sıfır bakıyorum belki 2. elde hoşuma giden opsiyonlar çıkabilir diye.

i20 çok çirkin be abi :(
0
🌸wiekannich
(24.01.22)
sıfırsa b segmenti olur. ondada seçenek az bin motor alma da.
0
mikahakkinen
(24.01.22)
Güzel düşük km astra bulabilirsin o fiyata.

Clio'nun üst segmenti hem konfor hem özellik olarak daha iyidir.
0
chicha_v2
(24.01.22)
Ibiza cupra
0
celebi efendi
(24.01.22)
Efes cross urban aldım, seviom
0
abuzer
(24.01.22)
2018-2019 megane, 2015-2017 tucson, 2019-2021 corolla, 2018-2020 civic>>>sıfır clio

yazdığım arabalardan sedan/suv tipi araç sevdiğimi anlayabilirsiniz. 400 bine araba alsaydım bu modeller ve benzerlerinden şaşmazdım. hatta önümüzdeki sene ekonomimi toparlarsam benim chevy'i satıp bunlardan birine yöneleceğim.
0
golgi aygıtı
(24.01.22)
Ben olsam 3-4 yaşında iyi bakılmış c segment bir araç alırdım. muhtemelen de uzak doğululardan birini seçerdim.

Ama ille de sıfır ise almak istediğiniz araç, b sınıfına bakmak lazım ilk.
Clio fena bir tercih değil. 380 bine şu an full donanım alabiliyorsunuz. R.S line da 390 bin.

Diğer bir seçenek hyundai bayon. Suv tarzı bir şey düşünüyorsanız.

Kia rio ve kia stonic de bir alternatif olabilir.

sıfır b segment araçlar arasında aslında gider bir toyota yaris alırdım ama bu durumda fiyat olarak yukarda kalıyor.

Ya da 500'lere çıkabilirse bütçe toyota corolla hatchbag fena bir tercih olmazdı.

Benim elimde 400 bin olsa gider bir tane style donanım i20 alırım 320 bine. 80 bin lirayı da yatırımda değerlendiririm. Ya da 290 civarı olan donaım seçeneğiyle bir clio alırım kalanı değerlendiririm.

Dürüst olmak gerekirse clio ya da türevi b sınıfı araçlarda sport line vs olsa ne olur olmasa ne olur? Yani touch ile icon arasında 80 bin lira var. Multisense sürüş deneyimi olsa ne olur olmasa ne olur araç zaten 1,0 motorlu 90 beygir bir araç. yani konforunu 6'dan 9'a çıkarmıyor. 6,5 oluyor hadi zorlasan 7.

Bir de 390'a aldığınız en üst donanım full gelmiyor. Opsiyon ekletebilmenizi sağlıyor ee opsiyonlar da bütçe. O yüzden ben olsam gider touch versiyon bir clio, ya da muadili bir b sınıfı alır 320 civarında keyfime bakardım.
0
anten
(24.01.22)
Civic al gec. 6 sene garanti veriyor tup zaten 8,30.
14 liraya benzin alip binilmez artik.
0
divit
(24.01.22)
polo life dsg.
0
jelly bear
(24.01.22)
Peugeot 2008 satabilirim.
0
armagan abanuz
(24.01.22)
(6)

Robot süpürgeye temizlik maddesi koyulur mu

iddaaci
Merhaba, roborock s5 max kullanıyoruz. Mop atarken şöyle mikropları da kırsa diyoruz. Ne konulmalı ya da konulmalı mı? Makineyi elimize almayalım da.
Merhaba, roborock s5 max kullanıyoruz. Mop atarken şöyle mikropları da kırsa diyoruz. Ne konulmalı ya da konulmalı mı? Makineyi elimize almayalım da.
0
iddaaci
(18.01.22)
No. Deliklerini tikiyormus

Seçim sizin
0
abuzer
(18.01.22)
Sudan başka birşey kullanmayın yazıyor kullanma kılavuzunda.
0
inheritance
(18.01.22)
Sadece su koyun diyor. Ama ben ara sıra çamaşır suyu da ekliyorum :(
0
invictae
(18.01.22)
ben koydum. 6 ay sonra kapağı kendi kendine çatladı ve su akıtmaya başladı. sanırım o plastik malzeme yada yapışkan zarar gördüğü için tavsiye etmemişler. yoksa ben de sizin gibi düşünmüştüm. aman canım ikisi de akışkan nolcak demiştim ki kazın ayağı öyle değilmiş.
0
buenosdias
(18.01.22)
2 yıldır s5 max kullanıyorum, ben çamaşır suyu, yüzey temizleme suyu koyuyorum ilk gğünden beri, haznesine hiç bir şey olmadı mis gibi çalışıyor, yarım çay bardağı kadar çamaşır suyu üstüne su koyuyorum, hatta su bittikten sonra yeni bez takıp durulatıyorum ashdahsd.

haznesi çatladı demiş biri,bana hiç olmadı ama çatlarsa yeni hazne alırız o kadar pahalı bir şey değil.
0
benaslinda
(18.01.22)
Biz de yüzey temizleyici koyuyoruz bir buçuk senedir bir şey olmadı. Ama az koyuyoruz yani vileda kovasına döker gibi koymuyoruz, oranlı olmaya dikkat ediyoruz.
0
gmzo
(19.01.22)
(7)

Neden değer veren değer görmüyor?

butikcenk
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz, hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız? Seven sevilmiyor mu?Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz, hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız? Seven sevilmiyor mu?

Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?
0
butikcenk
(18.01.22)
Çünkü aynı degeri gormedigin anda birakip gidecek cesaret gosteremiyorsan zaten o değeri hak etmedigini ispatlamis oluyorsun. Kısır döngü
0
abuzer
(18.01.22)
karşılıklıysa, değer vermek güzel, hayatın merkezine koymak, koyulmak çok güzel bir duygu. dış politikada mütekabiliyet diye bir kavram var. "Mütekabiliyet; Devletler arası ilişkilerde maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık verme prensibini tanımlar."

Sana 1 adım gelene sen de 1 adım gideceksin. Sen 3 adım attın, ondan 1 adım bile gelmediyse olduğun yerde bekleyeceksin, gerekirse geri adım atacaksın.

Suriye'nin karıştığı dönemlerde bize bir tane top düşüyordu, aynı şekilde cevap veriyorduk, karşı tarafta can ve mal kaybı olacağını bile bile top atıyorduk. neden? yoksa devlete saygı kalmaz. bir şey yaptıysan karşılığını bulacaksın, bunu bilecek komşun. iyi ya da kötü. insani ilişkilerde de öyle. karşı tarafın sana saygısı, daha önemlisi kendine saygın azalmaması için istemesen de geri adım şart.
0
gabe h coud
(18.01.22)
Başlık da dahil sorunların her biri çok bilinmeyenli ve formüle edilebilir değil ancak ilk olarak değer veren değer görmüyor diye bir durum yok.

Yanlış kişilere değer veriliyor olabilir ancak bu aslında kişinin kendisiyle ilişkili bir duumdur. Henüz kendini tanımayan birey karşısındaki insan hakkında öngörülebilir teşhislerde bulunamayacağı için büyük olasılıkla değer verebilecek doğru kişiyi seçemez. O yanlış tercihi hayatının merkezine koyar, sever ama sevilmez ve sonrasında da hayal kırıklığına uğrar.

Daha fazla hayal kırıklığına uğramaak için beklentiler minimumda olmak üzere özünden başlayarak farkındalığın maksimum olması gerekiyor.
0
foolrules
(18.01.22)
bu bir inanış.
değer verip değer gören milyonlarca insan da var.

ilişkiler ve ilişki yaşadığımız kişiler kendimizin aynası çoğu zaman.
siz kendinize ne kadar değer verirseniz, karşınıza size o kadar değer veren insanlar çıkar.

yani bakış açınıza ve bilinçaltınızdaki kodlara göre ilişki yaşarsınız.
ilişkileri hayal kırıklığı ve fedakârlık ekseninde değerlendirir, öyle yaşarsanız, ilişkileriniz bunun üzerinden yürür ve sınanır.

kaza anında oksijen maskesini önce kendine takmak gibi, zaten birini gerçekten sevebilmek için önce kendini gerçekten sevmen lazım.
yani birini sevmek, onu hayatının merkezine almak demek değil zaten.
herkesin hayatının merkezinde kendisi olmalı.
0
blatta hiberna
(18.01.22)
değer verilir ancak doğru insana. insanoğlu açgözlü olduğu için hep daha iyisini ister, insana değer verirken de durum böyledir. hep kendisinden "üstün" olanın peşindedir, bu yüzden hep hayal kırıklığına uğrar. mühim olan dengini bulup, birbirine karşılıklı değer vermektir.
0
rose parks
(18.01.22)
Deger verenin değer gormesi gerektigi on kabuluyle hayata baktiginiz icin boyle olmayınca sasirip anlam veremiyorsunuz. Halbuki boyle bir tabiat duzeni yok. Bu sizin idealiniz sadece. Size böyle öğretildi, dogrusu bu ve olmasi gereken de bu diye sartlanip etrafinizda da bunu gormeyi bekliyorsunuz ama realiteyi etkilemiyor bu. Bunu bir asmak lazım once. Tabiat ve içindeki insanlar ideallerdeki yuksek erdem standadtlsdina gore şekillendiriyor kendini.

Cok buyuk iyilikler yaptığınız dostunuz zor zamaninizda sizi umursamayabolir, cok değer verdiginiz biri sizin yoklugunuzu bile farkmetmeyebilir, severek evlendginiz esiniz muthis bir soğukkanlılıkla duzenli olarak aldatabilir. Bunlar daima gercrklesebilecek ve ilk insanin nefes almaya basladigindan beri de gerceklesen seyler. Bu gibi erdemsizliller hep gozunuzun onunde gerceklesmedigi icin "bunlar hep baskalarinin basina gelir, bu istisnalar her zaman olmaz bunlar nadir sanssizliklardir" on kabuluyle yasiyorsunuz.

Birinin size verecgi degeri sizin ona verdiginiz degerin belirleyecegini dusunuyorsunuz ama genel olarak insan ruhunun boyle bir mekanizmasi okmadigi gerceginin bilincinde olmayacak kadar gaflet icinde yasiyoruz. Sizde olan vefa mekanizmasinin, idealinizde olanin digerlerinde de olacağı beklentsiyile yasiyorsunuz. Genel olarak hepimiz boyleyiz. Bu insanin - en azindan modern insanın - zayif noktası. İnsanlar size verecegi degeri belirlerken ona ne kadar deger verdiginize paralel hareket etme gudusuyle yasamaz size olan duygularını. Gonlunden gectigi kadar deger verirler size. Verdiğiniz deger goreceginiz değerden cogu zaman bagimsizdir esasında.
Yani diyecegim o ki ne yapmaliyiz ne kadar dever vermeliyiz konusunda her seyden once ise önce daha realist bir bakis kazanarak baslamak lazim.
0
stavro
(18.01.22)
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz

yanlış kişi diye bir şey yoktur, herkes doğrudur. bu doğruluk kısa sürebilir, uzun sürebilir, ömür boyu sürebilir ama doğrudur. ilişkin iyi gitmeyebilir, kötü durumlar yaşanmış olabilir ancak sana bir şeyler öğretir, öğretmiyorsa o halde sorun karşı tarafta değil sendedir ve zaten o nedenle bunlar tekrar ve tekrar yaşanır.

hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız?

elbette kendinden başkasını merkeze koymamalısın, buna annen babanda dahil, nesin sen başkalarının etrafında gezinen uydu falan mısın? neden merkezde başka bir şey var da sen onun etrafında oluyorsun? senin zevklerin, arkadaşların, kendine göre durum ve olayları yorumlaman yok mu? bunların hepsi sende var, o halde neden başkası merkezde? tabii ki hastalıkta, kara günde o başkası merkezde olabilir ancak bu belirli bir süre olmalıdır.

Seven sevilmiyor mu?
kedileri seviyorsun ama mahallenin kedileri yaklaşmıyorlar, üzülecekmisin bu duruma? sevmeyecek misin? dövecek misin? sövecek misin? sen birine bir şey veriyorsun diye o kişiden bir şey isteme hakkın yok ki? bu bir şeyi karşılık bekleyerek yapmaktır ki sonucunda vermeseydin, bana mı sordun derler adama. sevmenin pazarlığı olmaz. karşı tarafa verdiğin şey maddi olabilir, manevi olabilir ancak pazarlık malzemesi olmamalıdır. Ancak ve anca:İ duygularının ve düşüncelerinin tek sahibi sensin, bir başkasına vermiş olman geri alamayacağın anlamına gelmez. tıpkı bundan öncekiler gibi yine zamanla geri alacaksın. bu tam soruna cevap değil ama isyanlardasın, isyan etmene gerek yok.


Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?

gerçekçi olmak ve gerçekleri fark etmek hayal kırıklığı yaşatmaz. adı üstünde hayal, senin zihninde kurduğun, bu kurdukların için danışmanlık dahi almadığın gerçek dışı şeyler. aksiyon hollywood filmi gibi, gözlerinden ateş çıkan adamlar, uçanlar, görünmez olanlar, çok güçlü olanlar vs. bunlar gibi aynı, neden gerçeklikten çıkıp hayal kuruyorsun ki? romantik hollywood filmleri hayal, uydurma, birinin kafasında kurduğu bir kurgudan ibaret. romantik romanlar (iki kelimenin de ses benzerliğine dikkatini çekerim) birinin kafasında kurduğu bir hayal, şairlerin şiir yazdığı kadınlar/erkekler onların hayalinde. öyle hissetmiyorlar öyle hissetmek istiyorlar sadece ve gerçek değil, olsa olsa süslü laflardan ibaret. hayal kırıklığı istemiyorsan hayal kurmaktan vazgeç, bunun fedakarlıkla bir ilgisi yok.

son olarak:
Neden değer veren değer görmüyor?

değer veren değer görüyor, sadece sen karşı tarafa olması gerektiğinden daha fazla değer veriyorsun, o kişi bu kadar değeri hak etmiyor, bunun da farkında bu nedenle de vermiş olduğun değer ona yük geliyor. bir nevi vicdan yapıyor seni terk ediyor çünkü sanki onun hayatında başka yükleri yokmuş gibi bir yükde sen ekledin. onun sana verdiği değer seninle aynı olmadığı için de daha çabuk atlattı.

not: bir sonraki ilişkinde baktın ki durum iyiye gitmiyor, ne kadar değer verirsen ver, ne kadar seversen sev, giden sen ol.
0
selam
(18.01.22)
(13)

enerjik uyanmanın bi yolu var mı

turk kizi
sb
sb
0
turk kizi
(17.01.22)
Erken uyumak
Karbonhirati azaltmak
Su içmek
Hayatinda istediğin yönde değişiklikler yapmak
0
abuzer
(17.01.22)
maalesef yok.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.01.22)
bugün gibi, güneşli güne uyanmak tek başına yetiyor. hava yağmurlu, kapalıysa da enerjik müzikle modumu değiştirebiliyorum.
0
gabe h coud
(17.01.22)
düzenli egzersiz.
edit: bel fıtığı yüzünden neredeyse 5 aydır bisikletten mahrum kaldım. eski enerjim kesinlikle yok. merak edenler için yazayım. bel fıtığının ana sebebi bisiklet değil.
0
lazpalle
(17.01.22)
Gunes isigi. O da ortalarda yok 8.30a kadar falan.
0
floydian
(17.01.22)
Nem oranı düşük, rüzgarlı, deniz seviyesinden yüksek, deniz kenarından uzak, apartman yığınları arasında olmayan bir yerde yaşamak.

Yaşadığınız yer bu tanıma uymuyorsa ağzınızla kuş tutsanız enerjik uyanamazsınız.

İnanmıyorsanız bir dağ köyünde konaklayın birkaç gün. Sabahın köründe gayet dinlenmiş uyandığınızı göreceksiniz.
0
Mirket
(17.01.22)
enerjik eğlenceli müziklerden alarm kurarsan neşeli olabiliyorsun.
0
selam
(17.01.22)
miş gibi yapmak, bir süre sonra enerjik oluyorsunuz gerçekten.
0
kismisolungac
(17.01.22)
spor ve uyumadan önce nefes egzersizleri

eğer düşünürseniz 20 günlük nefes terapisi var
0
seyyar satıcı
(17.01.22)
yatağa geçmeden min. 1 saat önce ekranla ilişiği kesmek, tv, cep telefonu hepsi dahil.

junk food tüketmemek.

yatağa geçmeden 2 sat önce yemekle ilgili meyve, çerez dahil her şeyi bitirmiş olmak.

yastık ve yatağın kontrolü, size uygun mu vesaire. arada bir yatağı alt üst ve ters yüz halde getirmek.
0
Phoebe
(17.01.22)
sigarayi ve alkolu birakmak da bu yolda atilmis buyuk adimlardir.
0
darkrocq
(17.01.22)
d vitamini
0
sizofren06
(17.01.22)
Kendi adıma konuşursam var, şeker tüketmemek.
Tatlıyı seven biri olarak 2-3 hafta sabretttim ve sonrasında şeker isteğim sanki bir açma kapama düğmesi varmış gibi azaldı. Aklıma bile gelmemeye başladı. Ufacık bir havuç yesem (ki şekerli gıdalarda meyve yerine tatlı severim, havuç şeker için yiyeceğim en son seçenektir) hop diye kesmeye başladı tatlı ihtiyacımı.

Sonra ise beni çok şaşırtan bir değişiklik oldu. Çok daha zinde uyanmaya başladım ve uyku ihtiyacımın gerçekten de çok azaldığını farkettim. Hatta kendimden şüpheye düşük "Ya ben ortalama 8-9 saat uyurdum bu nedir şimdi" demeye başladım ama sonuç ortadaydı işte. Bence bir deneyin derim, en kötü şekeri azaltmış olursunuz.
0
burka
(17.01.22)
(16)

İlişkilerde çok kavga etmek normal mi

abuzer
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlı
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlıklı iletişim kuramıyor olmak neden bu kadar normallesmis?

Karşılıklı sevgi/saygı olan ilişkinizde sürekli kavga ediyor muydunuz?
0
abuzer
(17.01.22)
eşimle tartışmalarımız çok olmuştur ama soruda tanımlanan seviyede kavgalarımız olmadı.
kavga ile canlı tutulmaya çalışılan ilişki sığ bir ilişkidir.
0
lazpalle
(17.01.22)
bana göre kavga etmek ilişkinin zayıfladığına işaret. ilişkilerim genelde 4-5 sene gibi uzun sürelidir ve hiç kavga etmem, bir kere bile.
0
gabe h coud
(17.01.22)
Kavga, kaostan beslenen insanlar için bir ihtiyaç. Kavga etmeyince eksiklik hissediyorlar bunu normal görüyorlar.
Ben ilişkilerimde kavga etmem. Kavga edeceğim, hakaret edeceğim insanla aynı ortamda bile bulunmak istemem. Saygı duymadığın biriyle ne kadar sağlıklı bir ilişki kurulabilir ki.
0
kaptan maydanoz
(17.01.22)
karakter mevzusu, annem babam sürekli her halttan kavga eder ama birbirlerini de çok severler. ben, ses yükseldiği an koparım, hiç kavga edemem.
0
lcha
(17.01.22)
Kavgaların sıklaştığı, seslerin yükseldiği ve küfürlerin başladığı ilişki sona yaklaşmış demektir. Birçok kişi itiraz edecek ama gözlemlerim bu şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(17.01.22)
Kavga edilmeyen ilişkide anormallik vardır evet, çünkü siz iki bireysiniz. Farklı ailelerce yetiştirilip farklı deneyimlerden geçtiniz ve farklı fikirleriniz var. İnsan zaman zaman gergin olabilir ve fikir çatışmaları, anlaşmazlıklar yaşanması kaçınılmaz. Eğer yaşanmıyorsa ortada kendini yok sayan biri var demektir ve bunun sonumda da ya bir taraf sıkılır gider ya da ses etmeyen taraf artık patlar gider. Kimse kimse için biçilmiş kaftan değil, herkes büyük ya da küçük tavizler verip ortaklaşmalı.

Ancak bu çok kavga edilmesi normal demek değil. Bu adeta "ölmek mi istersin, ölene kadar 18 saat çalışmak mı" gibi bir soru. İkisinden birisi normal olmak zorunda değil.

İki yetişkin insan arasında tartışmalar yaşanması doğal, ancak bu saygı sınırlarının aşılmasını gerektirmiyor, uzlaşma yolları aramayı gözardı etmeyi, herkesin kendini düşünmesini gerektirmiyor. Eğer çözümsüzlük varsa ilişkiyi devam ettirip birbirinizi yiyip bitirmenizi gerektirmiyor.
0
akhenaten
(17.01.22)
@akh, "ilişkilerde anlasmazlik olmamali" diyen kimse gormuyorum bu duyuruda. Anlasmazliklarimi saglikli bir şekilde iletisim kurarak cozuyorsam neden birey olamiyorum bunu anlamadim
0
🌸abuzer
(17.01.22)
İlişkilerde ilk başlarda sık, sonrasında da aralıklarla kavga iyidir.

Kavga = arada iletişim var demek + taraflar kavgada olsa, aralarındaki sorunu çözme iradesi gösteriyor demek.

Ancak kuru kavgalar çoğunluktaysa ve sürekli kavga ediliyorsa, bu artık kötü bence. Sorunları çözmeye yönelik değil de, birbirine hakaret etme, yıpratma, ego tatminine yönelik kavgalar ise kötü.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.01.22)
Kavga var, kavga var. Öyle küfürlü hakaretli kavga varsa zaten saygı olmaz. İki kişi kavga ederken de ortaya küfür diye bir şey olamaz. Duvarı yumruklasan da mesela o karşı tarafa yaptığın bir harekettir. Dolayısıyla mesela sesler yükselebilir zaman zaman ama, bu bir tarafın diğer tarafı bastırmak için kullandığı bir araca dönüşünce şiddet oluyor. Küfür ve hakaret etmek de öyle.

Bana göre arada bir kavga edilebilir. Sonra da anlaşıp mesele çözülebiliyorsa bu sağlıklıdır zaten, olması gerekir. Kavga etmeyelim diye içine atarsan sürekli sonrasında daha büyük sorunlar çıkar ilişkide. Ama öyle düzenli ve psikolojik şiddet içeren kavgalar olmamalı elbette.
0
gmzo
(17.01.22)
cok kavga hic de normal bir sey degil. kavgaci biri olarak soyluyorum bunu benim kavgam sevgilimle degil ki. bi taraf yukseldigi anda digeri duser kavgaya donusmeden de gecebiliyo o hararet. ama karsilikli bagrisma bence asiri yipratici bir durum ve zedeler
0
ala09
(17.01.22)
Her ilişki kendine özel diye bir başlangıç yapayım. Benim ilişki tanımıma göre böyle kavga normal değil. Tamam, işyeri tartışması gibi olmuyor, bazen ses tonu biraz daha artıyor (ki bunu da kontrol etmeye çalışıyoruz), bazen gözyaşları giriyor ama küfür hakaret olmaz. Ki bence bu tartışmalar bile sık olmamalı, olmayacak hale döndürmek lazım ilişkiyi. Daha sonra aynı yatağa gireceğin adama/ kadına hakaret hiç olmaz.

20+ yıllık evli kadın olarak yazıyorum
0
SiyamkedisiZorro
(17.01.22)
tartışma elbet ki oluyor. ama kavga halinde çok sinirlendiğinde genelde hemen susarım, sakinleşmesini beklerim, konuyu değiştiririm. sakinleştikten sonra belki 3-4 saat sonra minnoş halimle yaptığının yanlış olduğunu fikrine katılmadığımı kızmasını istemediğini söylerim. o da birkaç kelam eder anlaşırız konu kapanır.

ben sinirlendiğim zaman da o konuşmaz, bana sarılır ya da sakinleşmemi bekler. çok uzun süre devam edersem kızar bi, ikimizde susarız mesela ama bu arada da el ele tutuşup yürümeye devam ederiz mesela. sonra da tekrar sakinleşip konuşup devam ederiz.

bu arada hiç birbirimize küfretmedik hakaret etmedik.

genelde bizde böyle devam ediyor. benim annemle babam çok zıtlaşır ve asla alttan almaz bir taraf. bu beni çok yordu. asla susmazlar kavga zamanında. böyle olmak istemiyorum çocuğum olduğunda da ileride bu hallerimizi görmesini istemiyorum. dolayısıyla susmak bence en iyi çözüm.
0
Hallegadola
(17.01.22)
@abuzer olamazsınız demedim ki, sanırım tanım farklılıklarından dolayı yanlış anladınız. Ben kavgayı daha kapsayıcı anlamda kullandım, tekme tokat ve küfürlerin olduğu bir anlamda değil. onun için aşağıda kavga ederken saygı sınırlarının korunması gerektiğinden bahsettim.

Yani sizin anlaşmazlık veya tartışma dediğiniz şeyle benim kavga dediğim şey aynı. Aynı şeyi söylüyoruz.

Eğer kavga ve tartışmayı şiddet dozu farklı iki ayrı şey olarak ayrırsak evet, "kavga" etmemeniz gerekir sağlıklı bir ilişkide.
0
akhenaten
(17.01.22)
normal şartlarda hiç kavga edilmemesi sıkıntılı bir sürece işaret ediyor aslında. "eeeh sikerler" eşiği var. onu geçmiş olabilirsin çünkü.

ayda yılda bir kavga olabilir de bundan fazla kavga ediliyorsa kendini tamamlayamamış, kaostan beslenen, toksik kişilerin ilişkisi olabilir o. hele evli falan değillerse "kurulu düzen" bahanesi de yok. o kadar kavga etmenin ne getirisi olabilir ki? kimsenin birbirini yıpratmaya hakkı yok.

böyle bir kalitesizlik var ama iş yerinde mobbing, ilişkilerde kavga her yerde aynısı var zaten diye normalleştiriliyor. bu çok saçma.
0
nawar
(17.01.22)
ben sana katılıyorum. sürekli kavga edilip didişilen ilişkiler kesinlikle huzursuz ve mutsuz bir aile ortamı doğuruyor. böyle bir çiftle aynı ortamda dahi bulunmak istemem, bu tarz arkadaşlarım vardı bizim yanımızda kavga eden ciddi ciddi görüşmeyi kestim. çevremde de var böyle paso kavga edip bunu birbirimizi çok seviyoruz diye normalleştiren, bence ciddi bir psikolojik problem bu. insan sürekli gergin yaşarken kendi duygularını zaten gösteremez ki.

benim de eşimle uyuşmadığım noktalar var ama çok seyrek kavga ederiz. birbirimizi kırana kadar devam ettirmek genellikle anlamsız. hele hakaret falan benim kırmızı çizgimdir. yani anlaşmazlık yok değil var, ama kavga yok. insan gibi medeni olarak tartışır, ya anlaşırız ya da agree to disagree olarak devam eder. ses yükseltmek falan dahi benim için çok aşırı şeyler.
0
roket adam
(17.01.22)
sağlıklı iletişimin tam olarak ne olduğuna dair ahkam kesemem, çünkü herkesin normali ve sağlıklısı kendine. sağlıklı tanımını da kişinin fonksiyonalitesini bozmayan şekilde yapmaya gayret ediyorum. benim etrafımda gördüğüm sürekli kavga eden o çiftler beni aşırı yoruyor ve geriyor. gerçekten negatif yükleniyorum, mümkünse o çiftlerle vakit geçirmemeye çalışıyorum. mesela kardeşim ve eşi sürekli kavga eden bir çift oldum olası, bayağı üzülüyordum bunlar ayrılacak yeğen başa kalacak diye en başlarda ama ayrılık falan yok iletişim tarzları öyleymiş meğer. manyaklar mı ne evet ama fonksiyonları devam ediyor, herhalde sağlıklı sınırlar içinde hala diyorum devam ediyorum.

yüz yıldır aynı adamlayım; dört senedir de evliyiz. küfürü hakareti konuşmuyorum, öyle bir şey söz konusu bile olmamalı normal şartlar altında ama birbirimize sesimizi yükselttiğimiz kavga sayısı bile gerçekten bir elin parmaklarını geçmez. sürekli kavga etsem yorulurum, motivasyonum düşer, ne bileyim o insanla paylaşımım doğal olarak azalır. hayata karşı bir hıncım varsa muhattabı kim ise ondan çıkarırım, çıkaramıyorsam da eşime anlatırım biraz yükümü alır rahatlarım. ben de bu şekilde fonksiyonlarımı koruyabiliyorum.
gerçi kavga var kavga var, misal ya bu mutfağı yine mi toplamadın o kadar yemek yaptım aşkolsun insan bari toplamaya yardım eder sitemini de kavga göreceksek işimiz iş :)
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
(2)

Helikobakter pylori'den olan gastrit antibiyotikle ne kadar zamanda geçer?

santimantal
Midemde gastrit ve yara vardı.Endoskopide helikobakter pylori çıktı.14 günlük antibiyotik tedavim başladı.Eğer bu tedavi işe yarayacaksa gastritim ne zaman geçer? 14 günün sonunda mı yoksa daha uzun bir zamandan sonra mı?Elimdeki mide koruyucu, Gaviscon şurup gibi ilaçları 14 günden sonra da bitene
Midemde gastrit ve yara vardı.
Endoskopide helikobakter pylori çıktı.
14 günlük antibiyotik tedavim başladı.

Eğer bu tedavi işe yarayacaksa gastritim ne zaman geçer? 14 günün sonunda mı yoksa daha uzun bir zamandan sonra mı?

Elimdeki mide koruyucu, Gaviscon şurup gibi ilaçları 14 günden sonra da bitene kadar kullanmaya devam edeceğim. Bittikten sonra bir süre kullanmayınca ne olduğuna bakıp şikayetim devam ederse tekrar doktora gideceğim.

Yaşayanlar deneyimlerini paylaşırsa çok sevinirim.
0
santimantal
(16.01.22)
Benim de midemde yara vardı. Uzunca süre dikkatli beslendim. Biraz sürdü yani duzelmesi sanirim.

Ama benim asıl sormak istediğim endoskopi korkunclu bir şey mi?
0
abuzer
(16.01.22)
Endoskopiyi bayıltarak yapıyorlar. Bunun için yanınızda bir refakatçi ile gitmeniz yeterli.
Ben refakatçi şartını bilmiyordum. Tek gittim. Bayıltılmadan yaptırdım. Biraz da merak ediyordum nasıl olacak diye.
Tabii ki kötü bir deneyim. Boğazınıza bir şey sokuluyor ve öğürme refleksiyle dışarı atmak istiyor bedeniniz. O mide bulantısına katlanmanız gerekiyor. Nefes alıp ver diyorlar ve bunu yapabilirseniz iyi geliyor. Bazı anlar hortumun içinizde olduğunu ama öğürmediğinizi hissediyorsunuz. Uzun sürmeden tekrar öğürme geliyor. Sona doğru aç midemdeki sıvıyı dışarı attı bedenim.

İşlem birkaç dakika sürdüğü için kısa sürede kurtuluyorsunuz. Ve bir süre, günlerce, etkisi devam ediyor o tuhaf tecrübenin. Bazen hortum içinizdeymiş gibi hissediyorsunuz.

Bu olaydan sonra yabancılık hissettiğim bedenime biraz daha yakın hissetmeye başladım. O hoşuma gitmeyen; iğrendiğim, görmezden geldiğim, bastırdığım gerçekliklere karşı anlayış ve şefkat oluştu içimde.
0
🌸santimantal
(16.01.22)
(7)

hatanız büyük zaman ve paraya malolunca

ismailond
Ne yapıyorsunuz? Sinirden kafamı asfalta sürtmek istiyorum. Önlemini alabileceğim, yapmamam gereken bir şey yaptım ve ufacık hata 2 günüme+1000 lirama malolacak. Nasıl böyle bir salaklık yapabilirim diyip duruyorum kendime, başka bir şey düşünemiyorum. İştahım kesildi, stres doluyum, uykum gelmiyor.
Ne yapıyorsunuz? Sinirden kafamı asfalta sürtmek istiyorum. Önlemini alabileceğim, yapmamam gereken bir şey yaptım ve ufacık hata 2 günüme+1000 lirama malolacak. Nasıl böyle bir salaklık yapabilirim diyip duruyorum kendime, başka bir şey düşünemiyorum. İştahım kesildi, stres doluyum, uykum gelmiyor. Fiziksel acı kendime getirir mi?
0
ismailond
(14.01.22)
Hocam beterin beteri vardır. Size ders olmuş, artık daha dikkatli olacaksınız.

Geçenlerde de bir arkadaşım da hata yaptı, 5 takla attı ve annesi vefat etti. (Gece vardiyasından çıkıp, uzun yola çıktı) 2 gece nezarethanede kaldı, kasko yok muhtemelen fiyatlar çok pahalı yaptıramam demişti son konuşmamızda ve en kötüsü de annesi gitti.
0
t3hn0
(14.01.22)
ben de motosikleti sağanak yağmurda sürdüm motoru arızalandı. kaza yapıp hem sağlıkdan hem komple motosikletten olabilirdim dediğiniz gibi. neyse sağlık olsun.
0
🌸ismailond
(14.01.22)
motorlar yağmurdan etkileniyor mu ki?

ben yıllarca kullandım ne sağnak ne fırtına hiç bişey olmadı. kaldı ki kullandığım motor da commutterdi, öyle milyorluk motorlardan değil.
0
killerbee
(14.01.22)
Parayla çözülebilecek hiçbir şey için kendimi yormam :)
0
abuzer
(14.01.22)
Ufak bir hatayla 2 gün, 1000 tl demişsiniz ama bu herkesin başına gelebilecek birşey. Evet sinir bozucu kesinlikle ama oluyor işte bazen.
0
mikro patlama
(14.01.22)
bu coğrafyada hayatta kaldığına şükret, bak inşaat işçisini adam bagajında taşıyormuş araba kirlenmesin diye :)
0
çih
(14.01.22)
önemli olan aynı hatayı tekrarlamamak. daha ne hatalar yapacaksınız kim bilir. hata yapın ama aynı hatayı yapmayın yeter. geçmiş olsun. sağlığınız iyiyse gerisini halledersiniz.
0
golgi aygıtı
(14.01.22)
(8)

oto lastikten anlayanlara bir iki soru

dali dili havali korna
aşağıdaki dört mevsim lastiklerden birini sipariş edeceğim bugün yarın. falken'de karar kılmış gibiydim ama bu fiyata goodyear görünce onda karar kıldım, bilenlerden bir görüş alayım dedim. bu arada goodyear'ın üretimi 2021, falken'inki 2020, bu da önemli değil mi?https://www.lastikcim.com.tr/goodye
aşağıdaki dört mevsim lastiklerden birini sipariş edeceğim bugün yarın. falken'de karar kılmış gibiydim ama bu fiyata goodyear görünce onda karar kıldım, bilenlerden bir görüş alayım dedim. bu arada goodyear'ın üretimi 2021, falken'inki 2020, bu da önemli değil mi?

www.lastikcim.com.tr

www.lastikcim.com.tr

www.lastikcim.com.tr
0
dali dili havali korna
(13.01.22)
4 mevsim almayın, yaz ve kış ayrı alın. 4 mevsim kışın bir işe yaramaz, yazın da vasattır.
0
orient blue
(13.01.22)
4 mevsim kışın bir işe yaramaz diyenleri kiniyorum. Baya karlı buzlu yollarda kullandim, missti.

Ben olsam 2021 Goodyear alirim
0
abuzer
(13.01.22)
4 mevsim almayın cidden. performans katili lastiktir.
yazın daha çok yaktırır, kışın da yeteri kadar güvenli değil.
0
jelly bear
(13.01.22)
Goodyear Vector 4Seasons Gen-3 bu markada tavsiye edilen 4 mevsim lastiği oluyor genelde.
Bu lastik hakkında iyi şeyler duydum.
0
burfak
(13.01.22)
gençler önerdiğiniz çözümler, sorulan soruya cevap değil. sonra silinince kızıyorsunuz.

hee ayrı ayrı alsın ne güzel çözüm, ama 5000 lira daha fazla ödeyerek. iyi ben de bir öneri yapayım. kış için ayrı bir suv araba alın dört çeker, öylesi daha güvenli.

böyle cevap mı olur?

2 yılda hepi topu 5000 kilometre kullanmışım arabamı, o da şehir içinde. ayrı ayrı yaz ve kış lastiğim vardı. 2020 yılında kışa girerken kışlığı taktırdım, adam dedi ki yazlıklar bitmiş abi, hiç boşa saklama, almadım lastiklerimi. 2021 ilkbahar geldi yazlık lastik yok. yazın hepi topu 400-500 kilometre kullanacağım arabama 3-4 bin lira verip yazlık lastik almadım, kışlıklarla yazı geçirdim. kış geldi, bu kışı da geçiriyorum ama bu sene baharda bunlar da bitecek muhtemelen, lastiksiz kalacağım. sizin öneriniz ne? 500 kilometre kullanacağın arabaya 8 tane ayrı ayrı lastik al, 10 bin lira ver (o zamana 15 olur). inanır mısınız, söktürüp taktırırken yıpranıyor, kışlığa ayrı jant al diyen bile var. nasıl hayatlarınız var bilmiyorum ki.

koca koca goodyear'lar michelin'ler pazarcı esnafı gibi aynı ürüne farklı etiket çakıp dümen yapmıyordur herhalde. fabrikalar boşa üretmiyor ya bunları. tabii ki yazın bir yazlık kadar, kışın bir kışlık kadar performans göstermiyordur da arabasını az kullanan, uludağ'a çıkmayan, ayda yılda mükellefine evrak almaya giden benim gibi garibanı da yazın ayrı, kışın ayrı idare ediyordur. herhalde yaz sıcağında kışlık lastik kullanmaktan, ya da kış soğuğunda yazlık lastikle kaymaktan iyidir de mi? dakar rallisine katılmayacaksak veya zemheri ayında uludağ zirvesine çıkmayacaksak iş görür sanıyorum? ulan çok basit mantıkla yazlık lastik hamuruyla kışlık lastik hamurunu yarı yarıya karıştırıp kalıba döksek bile kışın yazlık kullanmaya göre daha az kayan, yazın kışlık kullanmaya göre daha az yıpranıp daha az yaktıran bir lastik elde ederiz. ikisinin ortası işte.

soruya cevap: uygun koşullarda saklandıysa 2020 veya 2021 üretimi olması çok önemli değil. bence de goodyear alabilirsiniz. hem daha yeni tarihli, hem daha üst sınıf bir lastik.
0
kibritsuyu
(13.01.22)
4 mevsim ise yaramaz olayina katilmiyorum, yasadigin yerdeki mevsime gore ve kanunlara gore durum degisir.

marmara ve karadenizde mesela ben olsam hep 4 mevsim ile gezerim.
devamli egede akdenizde takiliyorsam yaz lastigi yeter derim.
doguda yasiyorsam cift set lastik alirim buyuk ihtimal, yazlik ve kislik.

ben mesela kisi cok uzun ve sert gecen, dogru durust yaz yapmayan bir yerdeyim, iki set lastigim var, 4 mevsim ve kis.

Amac guzel kis performansi olan lastik almak ise, ben olsam Nokian'dan sasmam. Kis performansinda Nokian bir numara.

Lastikte uretim tarihi onemli, almadan mutlaka kontrol ederim, son 1 sene icinde uretilmis lastik alirim zira rafta 4-5 sene durursa sertlesiyor cop oluyor.
0
cooperr
(13.01.22)
goodyear. ama eagle sport degil vector bak.
0
unabomber
(13.01.22)
Vector 4Seasons Gen-3 kullanıyorum ege tarafında ara ara Ankara'ya da yolum düşüyor ve tavsiye ederim. Evvelinde doğuda görev yaparken michelin alpin kışlık kullanmıştım.
Arkadaslar bahsetmiş 4 mevsim gayet güzel bir seçim mevsim şartlarınız uygunsa.
Falken'in test sonuçları fena değildi. Eagle sport'un 4mevsimini de diğer aracımıza aldık kasım ayında. O da fena değil gibi şimdilik ama yeni piyasaya çıktı fazla testine denk gelmedim.
Ikisinden birini tercih et yeni üretim tarihli bütçeye hangisi uygunsa.
0
karacigerim vur kadehlere
(13.01.22)
(16)

Evinden kovup, sonradan özürler dileyen sevgili

jonas
Ev arkadaşımın başına böyle bir durum geldi.Kız arkadaşıyla bir konuda tartışma yaşıyorlar, kız bizimkine "Git evimden, burası benim evim" diye çıkışıyor. Çocuk da kalkıp gidiyor. Sonrasında kız whatsapp'tan uzun uzun özür mesajları yolluyor, sana bunu yapmamalıydım vs. yazıyor.Arkadaşım hala sevdiğ
Ev arkadaşımın başına böyle bir durum geldi.

Kız arkadaşıyla bir konuda tartışma yaşıyorlar, kız bizimkine "Git evimden, burası benim evim" diye çıkışıyor. Çocuk da kalkıp gidiyor. Sonrasında kız whatsapp'tan uzun uzun özür mesajları yolluyor, sana bunu yapmamalıydım vs. yazıyor.

Arkadaşım hala sevdiğini söylüyor ama gururu da fena şekilde incinmiş durumda şu an. "Ne yapmalıyım?" diye dolanıyor dünden beri, benden öneri/fikir duymak istiyor. Hiç böyle bir durum yaşamadığım için empati yapamıyorum açıkçası.

Sizce bu türde bir tavır, telafi edilecek türde bir şey midir? Yoksa bu noktadan sonra o defter tamamen kapanmalı mıdır?
0
jonas
(12.01.22)
iki seçenek geliyor aklıma.

1- kavga hararetliyse bir anlığına yalnız kalmak sevgilisini görmemek için evden gitmesini istemiş olabilir. eğer kadın kişisi erkeğin evinde olsaydı muhtemelen kendisi çıkar giderdi. yani anlık bir tepki ise affedilebilir gibi geliyor bana.

2- karakteri böyle. ileride başka konularda da senin-benim ayrımı yapabilir. yani özünde tabi ki herkesin mal varlığı kendisine tabi ama, bir tartışma esnasında yapılabilecek en basit hareketi yapıyor olur madde üzerinden karşındakine vurmak. benim tecrübelerime göre bu tip bir karakter olması daha olası. yani özetle uygun durumlar oluştuğunda bu davranışın tekrarı gelebilir.
0
posthuman
(12.01.22)
Kızın pismanligindaki samimiyeti arkadasin bilebilir. Tekrar edip etmeyecegini en iyi arkadasin kestirebilir. Kolay affedilecek bir sey olmamakla birlikte halledilmeyecek bir şey de değil bence.
0
abuzer
(12.01.22)
Bir süre trip atsın, sonra barışsın. Evine tekrar giderse laf da sokabilir.
0
dissendium
(12.01.22)
yani özür dilemiş, sinirlerine hakim olamamış ya da daha kötü tepkiler vermek istememiş olabilir, bir kerelik bişeyse çok önemsiz. öyle gurur incinecek kadar da abartı bir durum yok bence.
sürekli hale gelirse şımarıklık ve salaklık. zaten sürekli hale gelirse tek vukuatı evden kovmak da olmaz, başka salaklıklar da yapar.
yani tek başına çok da kafaya takılacak bir durum değil, ne bebeksi gururmuş o öyle
0
kenarortay
(12.01.22)
Oğlan kişisinin kendi evi varsa bence çok çok abzürt bi durum yok. Kız yalnız kalmak istemiş. Küfür edip kovduysa mizaç uygun değil tabi. Ama “şuan bu kavgaya devam etmek istemiyorum evden gider misin” vs gibi bi şey dediyse bence problem olmaz. Ben de mesela kavga çözülemez bi hal geldiyse evi terk edip yürüyüşe çıkarım. Geldiğimde kavga ettiğimiz kişinin gitmiş olması makbuldür.

Çift beraber yaşıyorsa o zaman ne olursa olsun git dememeli. Gerekirse kendisi gitsin. Ama karşındakine git denilmez.
0
poliamid
(12.01.22)
hiç çekilmez, ciddiyim.

her kavgada aynısını yapacak, çok başıma geldi ordan biliyorum, kaçsın kendini kurtarsın.

git evimden'cilerle katiyen başa çıkılmaz.
0
killerbee
(12.01.22)
anlattığınızdan hiç de "şimdi kavga etmek istemiyorum, lütfen git, sakinleşelim" gibi bir titreşim almadım. sanki öfkesine yenik düşmüş biri var gibi hissettim.

ya bu tipteki insanlar duygularını sert ve köşeli yaşıyorlar. birden kızıp parlayıp öfkeyle yakıp yıkıyorlar, hemen ardından pişman olup özür dileyip hiç bir şey yokmuş gibi davranıyorlar.

arkadaşınız eğer biraz trip yapar, özrü kabul etmez ya da kırıldığını belli edip de agresif bir tavır alırsa yine suçlu olur. kız bu sefer de "ne uzattın ya, özür diledik işte, abarttıkça abartıyorsun" diyebilir.

açıkçası böyle bir insan olmuştu hayatımda. çok zordu ilişki.
0
dahinnotha
(12.01.22)
@dahinnotha
"anlattığınızdan hiç de "şimdi kavga etmek istemiyorum, lütfen git, sakinleşelim" gibi bir titreşim almadım. sanki öfkesine yenik düşmüş biri var gibi hissettim."

aynen şu yazdığınız durum olmuş, evet.

zaten sonraki özür mesajlarında da "yapmamam gereken bir şey yaptım, sen bunu hak etmedin" falan diyor. yani bu o an öfkesine yenik düşmek oluyor...
0
🌸jonas
(12.01.22)
Gurur yapılacak bir durum yok ama kız tarafı öfke kontrolünü sağlayamamaya devam ederse ilişkinin devamı açısından problemli olur.

Benim başıma gelse defteri kapatmam, özrü kabul edip barışırım. Bu tarz öfke patlamalarını idare edip edemeyeceği arkadaşınıza kalmış. Bir kere bir olay yaşandı diye sürekli olarak tekrarlanacak anlamına gelmez ama bu tarz davranışlar o hanımefendi için karakter özelliğiyse onu öyle kabul edip etmemek konusunda arkadaşınız kendi kararını vermeli.
0
pispinti
(12.01.22)
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey varsa o da ne olursa olsun, ne kadar sinirlenilirse sininirlenilsin ağızdan kötü/incitici bir şeyin çıkmaması gerektiği. Ben erkek tarafı olsam o eve adım atmazdım, kız tarafı olsam bunu bir ders olarak kabul ederdim.
0
ruhen hastayim ben
(12.01.22)
defter kapanmalı. ergen gibi engellemem ama eve adım atmazdım +1
0
gabe h coud
(12.01.22)
bana affedilemez, aman yarabbi buradan geri dönüş olmaz cinsinden bir mesele gibi gelmedi. tartışma anında küfürler etse ya da saldırsa daha mı iyiydi? öfkeyle çocuksu bir tepki vermiş, bu benim kalemim, bu benim silgim der gibi saçmalamış işte.

ha bir daha yaparsa, özrüne ve sözüne sadık kalmazsa o zaman kırsın kalemini arkadaşınız. ama bu zamana kadar seviyeli giden sevgi dolu bir ilişkiyse bir şans vermeli bence...
0
adse
(12.01.22)
Kadınım, bugüne kadar kimseyi evimden kovmadım. Evden kovmak çok uç bir şey geliyor bana, ne arkadaşımı kovarım ne sevgilimi. Kuzen onda kaldığım bir gece erkek arkadaşını gece yarısı evden kovmuştu, şimdi evliler, mutlulardır herhalde. Yani defteri açar mı kapatır mı ev arkadaşına kalmış.
0
asteriks
(12.01.22)
Konuyu bilmiyoruz. Kız neden bunu yaptı haklı mıydı olay neydi vs
Bence asıl konu orda gizli
0
photo85
(13.01.22)
@photo85 Her ilişkide yaşanabilecek tarzda bir fikir ayrılığından ibaret olan bir mevzu. Kovmak gibi iddialı bir eylemin karşılığı olacak tarzda bir şey yokmuş ortada yani.

Bir önceki mesajımda da bahsettiğim şekilde sonrasında kızın "Yapmamam gereken bir şey yaptım, sen bunu hak etmedin" sözleriyle pişmanlığını dile getirmesi de yaptığının farkında olduğunu gösterir nitelikte.
0
🌸jonas
(13.01.22)
aradan yıllar geçmiş, eski bir duyuru ararken buldum bunu ama geçen zamanda iki cümlelik tecrübem oldu benim de. belki birine fayda sağlar.

ilişkide bu kişinin bu aşırı tavırlarının bir sürü sebebi olabilir. öfke ikincil duygudur ve sebebi karşı taraf bile olabilir, olmaya da bilir. burası önemli değil. ama olmuş bir kere.

burada şu gerekiyor; ilişkinin diğer tarafındaki kişi kolayca bataklığa, karanlığa öfke girdabına sürüklenen bu kişinin bu durumunu iyileştirebilecek biri mi değil mi? böyle bir sorumluluğu ya da görevi olduğunu düşünmüyorum. ama kişi derse ki "ben seni olumlu manada dönüştürebilirim, öfkeye sebep olan bu davranışlarının kökünü kazımana yardım ederim, sevginin iyileştirici ve dönüştürücü gücüyle aşarız bunlar ve sen de adaletli tepkiler verirsin" diyebilir ve yapabilirse ilişki devam etmeli. yok iki tarafın da bu konuda bilgisi becerisi yoksa ya da basitçe bu konuda kimyaları uyuşmuyorsa yapacak bir şey yok. bitirmeliler.

bu duyuruya yazdığım önceki yanıttan bir kaç ay sonra biriyle tanıştım. çok da güzel günlerimiz oldu, ama üç sene aynı zamanda bir hapishane de oldu. önceden de öfkeli biriyle berabermişim cevabı görünce hatırladım. 3 sene sonra bir kaç gün önce biten ve bu paragrafları yazmama sebep olan kişi de öfkeliydi. bence gerçekten kabullenmek lazım "senin öfke problemin varsa, ben bunu dönüştürebilecek yapıda mıyım, değil miyim" değilsek hoşçakal.
0
dahinnotha
(03.08.25)
(3)

İzmir'de kiralık tarihi konak, taş ev vs

abuzer
var mı bildiğiniz 1-2 gece kalmalık
var mı bildiğiniz 1-2 gece kalmalık
0
abuzer
(11.01.22)
Airbnbye baktiniz mi? Karataş taraflarinda görmüştüm diye hatırlıyorum sitede
0
veritaslibertas
(11.01.22)
Evet. Airbnb'de bulabilirsiniz.

İlk linkteki evde ben kalmıştım. Çok güzel bir deneyimdi.
www.airbnb.com.tr
www.airbnb.com.tr
www.airbnb.com.tr
www.airbnb.com.tr
www.airbnb.com.tr
www.airbnb.com.tr
www.airbnb.com.tr
0
faithless
(11.01.22)
Airbnb ye bakmıştım ama tam bakamamisim galiba :) çok teşekkür ederim
0
🌸abuzer
(12.01.22)
(12)

Sevgilinizi/eşinizi artık sevmediğinizi

abuzer
ne zaman ve nasıl anladınız?
ne zaman ve nasıl anladınız?
0
abuzer
(11.01.22)
gözlerimi yüzünden kaçırdığım zaman. en azından son iki sevgilim de böyleydi. yüzüne bakmayacağım biriyle niye sevgili oldum, yokluktan sanırım, sosyal baskıdan. evli olmadığım için diğer seçeneği bilemem.
0
çih
(11.01.22)
Başta seviyorken sevginin bitmesinden bahsediyorum aslında @çih
0
🌸abuzer
(11.01.22)
Buluşmaya giderken trafigi dusunup usenmeye başladığım zaman.
0
stavro
(11.01.22)
Öpülmekten rahatsız olduğumda.
0
ruhen hastayim ben
(11.01.22)
Buluşmak istemediğim ilk gün.
0
ismailond
(11.01.22)
tahammulum azaldiginda ve zorla konustugumu farkettigimde anladim. seste bi ton var hos gorunmeye calisan insan tonu, onu kaybetmistim
0
ala09
(11.01.22)
son iliskimde;

artik kendimi hicbir sekilde ifade edememeye, anlatamamaya baslamistim. cok cabaliyordum ve havanda su dover gibi hissediyordum.

sonra dokunmak, sarilmak istememeye basladim. ve son asamada onun dokunmasindan rahatsiz olmaya baslayinca emin oldum.
0
la lykia
(11.01.22)
Bir aksam o gün hiç aklıma gelmedigini farkettigimde.
0
encokbenisevinnolur
(11.01.22)
Ya keske aldattigini ogrensem, baska birinden cocugu ciksa falan da rahatca ayrilabilsem diye dusundugumu ve bundan hic uzulmeyecegimi fark ettigim zaman.
0
sopiro
(12.01.22)
@sopiro, ilişkinin başında yogun sevgi duyduğun biri miydi bu
0
🌸abuzer
(12.01.22)
Evet, yani hatta sacma bir sekilde insan olarak sevdigim icin, iliskinin basinda da gayet sevdigim icin vs benim onu ayrilip da uzmemdense o bir sebep bulsa da anlasilir sekilde ayrilabilsek falan gibi bir mantik yuruttum herhalde. Bilemiyorum :)
0
sopiro
(12.01.22)
Pandemi oldu evlere kapandık ve hiç özlemediğimi fark ettim. Kapanma bitince ilk görüşmede ayrıldım.
0
rebecca
(12.01.22)
(18)

Bu erkek personası evlilikte ne kadar mutlu eder.

eksisozlukokuryazari
Arkadaşlar ben kendimi anlatıcam biraz, kadınlar ile münasebetim kötü değil.Genel olarak ilişkilerim kısa sürüyor çünkü ben ciddiye binmesine cesaret edemiyorum, bu nedenle çoğu ilişkimde karşı taraf günlük hayatımı yani “rahatsız edici” yönlerimi çok fazla göremeden iş bitmiş oluyor. Bana rahatsız
Arkadaşlar ben kendimi anlatıcam biraz, kadınlar ile münasebetim kötü değil.

Genel olarak ilişkilerim kısa sürüyor çünkü ben ciddiye binmesine cesaret edemiyorum, bu nedenle çoğu ilişkimde karşı taraf günlük hayatımı yani “rahatsız edici” yönlerimi çok fazla göremeden iş bitmiş oluyor.

Bana rahatsız ediciymiş gibi gelen aşağıdaki yönlerimi özellikle kadınların bakış açısından duymak istiyorum. Büyütülecek bir şey olmayabilirler, ya da aksine deal breaker olabilirler.

1) diğer insanlarla ilişkide süreklilik açısından isteksizlik. Örneğin bir arkadaşımla şartlar dolayısıyla 1 yıl hiç görüşemeyecek olsam hadi ya kötü oldu demem. Arayıp sorma sıklığım da düşüktür, genelde hep arkadaşlarım arar.

2) pek kıskanç olmamak. Daha çok toplumsal normlar nedeniyle, olsa olsa kıskançlık rolü yapabilirim. Onu bile beceremiyorum.

3) bireyci olmak. Partnerimin hayatında ben hiç yokmuşum gibi kendi işini ve hayatını yönlendirebilmesini beklerim. Çünkü ben öyle davranıyorum.

4) aşırı özel alan isteği. Telefonum PC’im eğer mecburen ortak kullanmıyorsak ki artık herkesin kişisel cihazları var, mümkünse partnerimin elini bile sürmesini istemem.

5) özel gün ve benzeri şeyleri hatırlamamak değil önemsememek. Bu yaşıma kadar bir arkadaşımın doğum gününü bir yerlerde kendi isteğimle gidip kutlamadığım, var olan organizasyonların mecburen içine düştüğüm gibi genel olarak da özellikle sorulmadığı durumlar haricinde kendi doğum günümü vb. saklarım. Kutlanmasından da pek hoşlanmam.

6) kafama göre çıkıp bir kaç gün bir yerlere gidebilme isteği. Partnerimden izin almadan ama tabi ki bilgi vererek bir arkadaşımın yanına, bir başka şehire vb gidip takılabilme.

7) biraz fazla libido. Hani partner ok derse sıradışı sıklık ve ortamlarda dahi seks yaparım.


Yani uzun lafın kısası ben daha ilişkinin ilk günlerinde cinsellik dışında 20 yıllık evliler gibi olma özlemi duyuyorum. Bu nedenle de karşımdaki kadınları üzmemek için baştan ilişkiyi kısa kesiyorum


Sizce gereksiz bir durum mu bu. Kadınlar bunlardan hoşlana da bilirler mi?
0
eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
Bunların aksini isteyen/savunan pek yoktur ki zaten. Zorlama bir düşünce olmuş sizinki.
0
ruhen hastayim ben
(10.01.22)
Sana oldukca benzer durumdayim. Beni anlayan ve bircok konuda benzer bir insanla saglikli bir evliligim var ama disardan bakanlar "ne bicimsiniz siz" modundalar. Anlayan insanlar ise ne kadar mutlu oldugumuzu goruyor.

Onerdigim sey sudur, hayatina devam et, bol bol arkadas edin ve sadece iyilerini yaninda tut ve insanoglunun aslinda ozunde yalniz bir varlik oldugunu iyice benimse.

Bundan sonra iyi bir iliski karsina cikacaktir. Cikmazsa da zaten yalnizligi ozumsedigin icin mutsuz olmazsin.
0
cleric
(10.01.22)
Yallah Avrupa'ya, Türkiye gibi bir ülkede kafana göre birini bulman zor kardeşim. Ama bu dediklerine okey kızlar var bulmak biraz emek istiyor
0
olaylar olaylar
(10.01.22)
senin " kadinlar"a mi ihtiyacin var bir kisiye mi?
ya neler neler var iliskilerde. bence de zorlama seyler bulmussun. hele kiskanc degilimi nefatif bi sey gibi anlatman kotu. sorun su ki karsindaki default olarak sana guvenmesini bekliyosun zorluk esas burda bence. tlf, pc gibi seylerde takintili gibi kacirmak ayri, oyun oynar gibi kurcalanmasindan hoslanmamak ayri. hafiften bi emek vermek istememek var o da iliski kurmak icin negatif bir tavir. her ne konuda isterseniz esneklik payina ihtiyaciniz var. ornegin ben erk arkadasimin pcsinde dizi acabilirim. telde spotifya girebilirim. bu sizin sandiginiz gibi bireysellik karsiti bir harrket degil yakinlik sadece

asil soruyu kacirmisim. mutlu ededebilir etmeyedebilir. daha dun esim sofra hazirliyo her gun diye ici huzursuzlanan bir arkadas vardi. yani bilemeyiz :)
0
ala09
(10.01.22)
Şöyle bir ekleme yapayım o zaman.

Benim olumsuz mu acaba diye sormamın sebebi, bugüne kadarki ilişkilerinde de karşı tarafların bu saydıklarımın zıttı yönde eğilimleri olduklarını görmemdi. Genelleme olmaması açısından da tecrübe etmediğim insanları sormak istemiştim. Yoksa bunlar düzeltmek istediğim özelliklerim de değil, bence olması gerekenler. Sadece hep denk geldiklerim benden farklı düşündükleri için ortalama normlar hakkında fikir sahibi olmak istiyorum


Bu arada bu yaşıma kadar kardeşim bile telefonumu eline alıp fotoğraf bile çekmemiştir desem abartılı olmaz. Böyle bir evde büyüdüm ve tersine alışamıyorum.

Sofra hazırlıyor diye şikayet eden arkadaşa da biraz hak vermiştim okurken :)
0
🌸eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
Siz evlilik ve ciddi ilişki insanı değilsiniz.
Bi gün size hiç yüz vermeyen bi hatun ancak sizi bi miktar değiştirebilir ama bu da geçici olur
Şayet bu hatunu kaybetmekten hep korkarsanız ve o da sizin gibi özelliklere sahipse evlilik anca öyle yürüyebilir
Olumsuz özellik demiyorum ama siz evlilik insanı değilsiniz sanırım, herkes evlenmek zorunda değil
0
photo85
(10.01.22)
önce neden evlilik konusu düşünülüyor diye sormak lazım.

herkesin gönlüne göre yani beklentisine göre biri var sonuçta.

ancak siz birini sevmek, biri tarafından sevilmek istiyor musunuz cidden? önceki deneyimlerinize istinaden bunu yazıyorum. yürümediyse karşılıklı sevmediğiniz içindir. yoksa ilişki olsun diye veya ehh hadi evlenelim diye tonlarca alternatif bulunur. sürekli ilgilenmek isteyeceğiniz, merak edeceğiniz, yani ilginizi çekecek, sizi sevince, güzel bir söz söyleyince bir dokununca aşırı mutlu olacağınız biri yoksa zaten düzenli ilişki şart değil; hatta gerek yok. takılın keyfinize göre.
0
rewlack
(10.01.22)
@rewlack Ben öyle olmayınca daha çok seviyorum. Aile ile sevgililik ilişkisini kıyaslamak elbette saçma ikisinin yerleri ayrı ama ben mesela annem beni aramasa 1 ay falan aramadığım da oluyor. Ama tabi ki seviyorum kendisini. Yani bende sevgi ile ilgi birbiri ile korelasyonu olmak zorunda olan şeyler değil yukarıda da anlatmak istediğim gibi.

Bahsettiğiniz sevgi tanımını hiç kimseye karşı yaşamadım hayatımda. Güzel söz falan beni biraz geren şeyler. Ama nasıl anlatacağımı bilemediğim şekilde sevgi duyduğum , keşke hep hayatımda kalsa dediğim insanlar oldu.
0
🌸eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
"Benim ozelliklerim bunlar, yersen" kafasi evlilige gelmez, yallah avrupa'ya falan demisler de elin hatunu senin bu huylarinla hic ugrasmaz. Yine bu kafada birini bulman lazim, buyuk ihtimal; 35 ustu, bu tarz kurallardan oturu evlenememis vs.

Ha bir de herkes evlenmek zorunda degil. Benim aynen bu kafada olup 40i gecen, gunubirlik iliskilerle goturen bir suru arkadasim var. Evlilik bir alttan alma, gormeme, sabir sanati. Iki tarafinda fedakarlik yapmasi lazim, yoksa ilk 5 seneyi goremezsin zaten.

Bir de 20 yillik evlilik ile 7 numarali istek pek uyusmuyor. Libidon icinde patlayiverir mazallah :)
0
cooperr
(10.01.22)
bu bence "yanlış" bir soru.

insan sabit kalan bir şey değil.
üç yıl önceki benle şimdiki ben aynı değilim.
ilişki "ben buyum, sen de şusun" diye kurulmuyor, adım adım birbirine yaklaşırsın.
bazı şeyler törpülenebilir, bazısı törpülenemez.
bazı şeyleri hoşgörür, idare edersin, bazı şeyler kırmızı çizgindir.
verdiğiniz örnekten yola çıkarsak, mesela karşınızdaki kadın önem veriyor diye doğum gününü kutlamayı veya bu güne önem vermeyi bir şekilde öğrenebilirsiniz ama bilgisayarınıza yine dokundurmazsınız.
ilişki böyle bir şey zaten.

zaten insan hayatında "bununla olur ya" dediği en fazla 2-3 kişiye denk gelip, bunlardan biriyle ya da hepsiyle farklı zamanlarda evleniyor.

yani şimdi düşünsem ben de size böyle bir liste çıkartırım kendimle ilgili.
herkes çıkartabilir.
böyle bakacak olursak, kimse kimseye göre değil zaten.
şurada bir duyuru altına bile on kişi yazıyor, onu birbirinden farklı.

önemli olan kendine göre olanını bulmak.
bu sizinle aynı olmak demek değil, uyumlu olabilmek demek.
yani "ben böyleyim" diye lanetli gibi dolaşmanın anlamı yok.
o kadar da abartılı şey yok bu saydıklarınızda.
0
blatta hiberna
(10.01.22)
Anlattiklarinda anormal bir şey yok. Anormal olan bu kriterlerine çimento karman...

İstediğin tüm özelliklere uyan bir meslek dali da biliyorum ;)
0
abuzer
(10.01.22)
duyuruyu okuduktan sonra nicke baktım ben bunu ne ara yazdım diye. seninle tamamen aynı durumdayım. ilişkilerim max 2,5 ay sürüyor bu yüzden. sonra ilk fırsatta ayrılıyorum, kendimden soğutuyorum vs.

@abuzer merak ettim mesleği = )
0
amour fou
(11.01.22)
"Bu nedenle de karşımdaki kadınları üzmemek için baştan ilişkiyi kısa kesiyorum"

Öyle bişey yok. Aksine tüm bu bahsettiğin "bahaneler" bir insanla düzgün bir ilişki yaşayamayacağından korktuğun için, tümevarım yöntemiyle bulduğun şeyler. Kendi kendine ördüğün o duvarı "süslemek" için bir şeyler arayıp bulmuşsun. Yüzeyde bu söylediklerin doğru olabilir ama sana bu kriterleri koydurtan şey savunma mekanizman.

O duvarların içinde o kadar çok kalmışsın ki kendi çalar kendi oynar halin sana özgüven vermiş gibi duruyor. Halbuki "kırılgan" yapınla yüzleşmeni engelleyen, aldatıcı şeyler.

Bahsettiğin şeylerin ilgi çekici geldiği kadınlar elbet olur. Ama bunların hepsine uyan bir insan bulsan dahi başka bahaneler yaratacaksın; o yüzden çok fark etmiyor.
0
Bruce
(11.01.22)
yazdıkların kendinin ciddi bir eleştirisinden çok hafiften methiye düzmek olmuş. net bir profilini çıkarmak için seni partnerlerine sormak gerek.
0
zgrydn
(11.01.22)
Evlenmek zorunda degilsiniz ki? Neden evlilikte mutlu edip etmeyeceginizi sorguluyorsunuz? Caniniz evlenmek istiyorsa 'ben boyleyim isine gelirse' zaten diyemezsiniz, esinizin beklentileri ve yasanmasi gereken, arzulanan hayatin gerektirdiklerine gore bir tavir ve aliskanliklar serisi gelistirmeniz gerekir. Uymuyorsa evlenmezsiniz.

Bunlar 'dealbreaker' olabilir diye dusunmeniz benim anlamadigim sey yani. Dealbreakerlar evrensel karar verilmis seyler degil, kisiden kisiye degisir. Benim dealbreaker listem var bes maddelik, tamamen bana ozel seyler kimsenin de onaylamasina veya anlamasina ihtiyacim yok, fikirlerini soracak degilim. Dolayisiyla sizin bu listede olmayan ozellikleriniz dahi birinin dealbreaker listesinde olabilir ve oyleyse oyledir, yapabileceginiz bir sey yok.

Kisaca, bence gereksiz bir sorgulama.
0
sopiro
(11.01.22)
Evlenmek zorunda olmamak konusuna bir açıklık getirmek lazım. Evet kimse evlenmek zorunda değil, ben de evde kalacağım korkusu yaşayacak biri değilim. Hatta mümkünse evlenmemek hayatı daha güzel yaşamayı sağlıyor bunun da farkındayım. Ama bir de şu var, ben kimseyi uzun süre görmek istemiyorum, kimseyi asla sevmiyorum demiyorum. Benim de zaman zaman karşıma keşke hayatım boyunca yakınlarımda bir yerlerde olsa dediğim insanlar çıkıyor. Evlilik bunun bir örneği, beraber de yaşayabilirim tabi ki. Ama benim çekincelerim böyle kaybetmek istemediğim insanla beraber uzun bir yaşamda onunla ne kadar uyum gösterebileceğim. Ne kadar süre sorunsuz kalabileceğim. Ben zaten kimseyi 2 aydan uzun süre sevemiyorum demiyorum, hatta takılıp kalma huyum daha fazla.

Bir de bazı cevaplarda da genelleme yapılamaz denmiş ama sizce de yine de bazı genel normlar yok mu? Genel kabuller? Yoksa tabi ki sonsuz ihtimal ve seçenek var. Kabul. Ama herhalde ben hiç eve bile gelmem diyen adamla çok özverili olurum diyen adamın olumlu bir ilişkş yaşama ihtimalleri aynı değildir değil mi?
0
🌸eksisozlukokuryazari
(11.01.22)
Kıskançlık maddesini anladım ben, "sen beni kıskanmıyorsun, demek ki yeterince sevmiyorsun" diyen manyaklar var toplumumuzda. Hatta çok var. Ha, "biz niye hiç kavga etmiyoruz, ilişkimizde tutku eksik" diye kavga çıkaran da var.

Geçenlerde başka bir gönül işi sorusuna yazmıştım, ben ancak 'ortalama Türk erkeği toksikliği' olmayan biriyle tanışınca "aha evlenilir bu adamla" dedim. Kıskanç değiliz, romantik değiliz, ben de sizin gibi kendi doğum günümü (özellikle iş arkadaşlarımdan falan) saklarım, kutlamayı umursamam, eşim arkadaşlarıyla kampa gider, ikimiz de gerektiğinde hayatını tek başına idare edebilecek, elinden iş gelen insanlarız ama hayatı birlikte yürütmeyi daha çok seviyoruz. Yani müthiş insanlarız gördüğünüz gibi :))

Biz evlenirken inatla düğün istemedik, eşimin ailesinden "ya kobuzchu istiyordur, istemez olur mu, senden çekindiği için söyleyemiyordur" gibi şeyler söyleyenler oldu. Bu noktada @cleric'in ilk paragrafı +1

Özetle, bu saydıklarınızdan hoşlanmayacak çok kadın var (çok erkek de var ama siz kadınları sordunuz, o kısım sizi ilgilendirmiyor). Bu sitede bile çok var, "ne demek benim eşim benden ayrı şehir dışına gezmeye gidecek, olur mu öyle şey" diyenler, vs. Ama herkes böyle değil, sizin yaşantınıza uyum sağlayacak ve benzer ilişkiler arayan kadınlar da var, dolu. Arayıp bulmanız ya da denk gelmeniz lazım :)
0
kobuzchu kiz
(11.01.22)
bence bunlar anormal özellikler değil ama mesela ben bu kadar bireysel takılan biriyle evlenirsem çok mutsuz olurum, çünkü çizdiğiniz profilde ben çok yalnız hissederim. yalnız kalacaksam evlenmenin ne mantığı olduğunu bilmiyorum. annem ve babam 30 küsür yıldır, durmaksızın muhabbet edebilen iki insan. her şeyi de birlikte hatta ben ve kardeşimle de birlikte yapmış iki insan. dolayısıyla da “birlikte” olmaya alışkınım. evde tek başıma sıkılıp bunaldığım için ve şu anki sevgilim biraz sizi andırdığı için kedi sahiplendim. onunla paylaşıyorum hayatı. erkek arkadaşımıysa 10 gündür görmedim. bu gidişle de ayrılacağız çünkü yapamıyorum. ama illa ki sizin tarzınızda birlikte olabilecek kadınlar da vardır. sosyalizasyon süreçlerinin benzeşmesi meselesi.
0
inanna
(12.01.22)
(16)

Nazara inanmak

dissendium
Nazara inanır mısınız? Ben bazen inanıyorum. Örnek olarak kız arkadaşımla Instagram'da fotoğraf paylaşınca sonrasında kavga edebiliyoruz bazen. Bilimsellik konusuna hiç girmeden soruyorum bunu. Bilimsel bir şey olmadığının farkındayım. Zaten mühendisim. Bilimin ne olduğunu biliyorum. Ben sadece inan
Nazara inanır mısınız? Ben bazen inanıyorum. Örnek olarak kız arkadaşımla Instagram'da fotoğraf paylaşınca sonrasında kavga edebiliyoruz bazen. Bilimsellik konusuna hiç girmeden soruyorum bunu. Bilimsel bir şey olmadığının farkındayım. Zaten mühendisim. Bilimin ne olduğunu biliyorum. Ben sadece inanıp inanmadığınızı, başınıza gelen olayları bu şekilde açıklayıp açıklamadığınızı soruyorum.
0
dissendium
(09.01.22)
Bilimsellik konusuna girmeden soramazsin bence bunu :)

Hayır inanmıyorum çünkü BİLİM

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
abuzer
(09.01.22)
İnanmıyorum. Çok saçma çünkü.
0
himmet dayi
(09.01.22)
Umut sarıkaya’yı çok seviyorum ama nazara inanıyorum, göz kalmasına da. Birkaç arkadaşım var maşallah dediği üç gün yaşamıyor, hatta bir tanıdığım var birkaç adam öldürmüşlüğü, kaza yaptırmışlığı ve pahalı Çekoslovak yemek takımlarını kırmışlığı var.
0
Hallegadola
(09.01.22)
enerjiye inanıyorum ben/
0
aeroknight
(09.01.22)
Yanlışlanması mümkün olmayan hiçbir şeye inanmıyorum. Nazar, astroloji, din, büyü, enerji, karma vs.
0
signore
(09.01.22)
Hayır. Nazara inanan insanlar kendini çok fazla önemseyen insanlar oluyor bence. Komiğime gidiyor açıkçası. Kimse kimseyi o kadar umursamıyor.
0
pembe mezarlık
(09.01.22)
enerjiye inanıyorum.

ayrıca maşallah dediği üç gün yaşamayan birkaç kişi de tanıyorum. +1
0
blatta hiberna
(09.01.22)
Ben sizi görsem ''aa ne kadar yakışmışlar'' desem, kesin ayrılırdınız hahaha. Ev arkadaşım Erasmus öğrencisi, kız okurken, erkek arkadaşı da remote çalışacaktı. Onları gördüğüm de aynen böyle ''ay ne tatlılar, yakışıyorlar'' dedim, hatta buraya konu açtım.

3 hafta sonra da ev arkadaşımın erkek arkadaşını aldatmasıyla ilgili duyuru açtım:) Nazarım değmiş olabilir.

edit:@Blatta'nın tanıdığı benim galiba
0
barguzhale
(09.01.22)
nazar değil;

bilinçaltından gelen minik göstergelerin insanlar üzerindeki etkisi
self sabotage
algıda seçicilik
gibi konular üzerine düşünmek yerine daha az efor sarfetmek, kolaya kaçmak ve nihai olarak, bu ne bilimsizlik sonucu nazar denen sonuca tüme varmak,

diyorum.
0
gabe h coud
(09.01.22)
Signore +1 milyon
0
Phoebe
(09.01.22)
Enerji madde değil mi? Maddeyle açıklanamaz mı? İnsanların bir olaya gönderdiği enerji türüne göre olay etkilenemez mi? Konuşurken ses dalgası vs diyoruz da neden duygularımızla enerji yaydığımız durumu saçma oluyor? Bana bilimsel geliyor ve çok da mantıklı.
0
damba
(09.01.22)
Signore +1 ben böyle şeylerden bahsedenlerden ışık hızıyla soğuyorum ya.
0
jazzabel
(09.01.22)
Nazara inanmıyorum ama “güzel bir şeyi anlatınca gerçekleşme olasılığının düşmesi” diye gibi şeyler var:)) muhtemelen insanın farklı şeylere dikkat etmesi, değişkenlerin değişmesi vs etkilidir…
0
her giriste sifresini unutan adam
(10.01.22)
Nazara inanıyorum. Bazılarının ilaveten (ve kasıtlı) nazar ettiğine de çok inanıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(10.01.22)
nazar, fal, burçlar, enerji, aura, din vb. hiçbirine inanmıyorum. çünkü hepsi aşırı saçma geliyor.
0
ceylinf
(10.01.22)
inaniyorum ya,
üniversitede bir kiz vardi güzel dedigi herseyim söküldü.
0
Coma
(10.01.22)
(4)

Covid servisinde hastayı bir daha görememek

kırmızıayakkabılıgargamel
Arkadaşlar selam, Babamızı covid servisine yatırdık, anne de hasta kalamıyor yanında, bizler de çalışıyoruz. Yarın eşyaları bırakacakmışız sonra bi daha göremezsiniz dediler. Nasıl yani sadece internet üzerinden görüntülü mü konuşabiliyoruz? Covid katına sokmuyorlarmış haliyle ama baba yalnız kalınd
Arkadaşlar selam,

Babamızı covid servisine yatırdık, anne de hasta kalamıyor yanında, bizler de çalışıyoruz. Yarın eşyaları bırakacakmışız sonra bi daha göremezsiniz dediler.

Nasıl yani sadece internet üzerinden görüntülü mü konuşabiliyoruz? Covid katına sokmuyorlarmış haliyle ama baba yalnız kalında üzülecek?:(

Yoğun bakımda değil odada bu arada, tek başına kalıyor. Arada bir kişi de olsa girmemize izin vermezler mi?

Hastane: Çam ve Sakura bu arada. Üzgünüz biraz :(
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(07.01.22)
covid servislerinde doğal olarak ziyaret yok. refakatçi kalması gerekiyorsa bir kişi refakatçi olarak kalabilir fakat o da zorunlu haller dışında değişmez. eşya falan götürmeniz gerekirse görevlilere verirsiniz onlar teslim eder.
0
hadsafhada
(07.01.22)
saglikli + olmayan bir insanin hastanede covid + bir insani ziyaret edip oradan cikip gidip toplum icinde hayatina devam etmesi pek akil kari degil. uzucu bir durum aileler icin ama yapacak bir sey yok. acil sifalar diliyorum.
0
robokot
(07.01.22)
Diğer duyurunuzu da okumuştum. Üzülmeyin bence. Kuzenimin kayınpederi 17 gün entübe yattı. Keşke gözleri açık olsaydı da telefonda bile olsa iletişim kurabilselerdi çok kötü bir dönemdi neyse ki şimdi iyi.
Babanız sıkılacak ve üzülecek belki ama sizin iyiliğinizi düşündüğünde gelmenizi bile istemez. Kitap falan okuyabilecek durumdaysa kitap verin ya da dizi/film izlesin yapacak bir şey yok.
Çok geçmiş olsun tekrardan.
0
matilda
(07.01.22)
İnsanlar vefat eden yakınlarını gömmeye bile gidemediler bir dönem. Saglikli ve iyi olsun, atlatsin yeter ki, telefondan görüşün bir şey olmaz.
0
abuzer
(08.01.22)
(20)

Arkadaşlık ilişkileri sorusu

abuzer
Diyelim ki iş yerine giderken arabanizla goturdugunuz karşı cins bir iş arkadasiniz var. Hatta yani arkadaslarinizdan kim denk gelirse birlikte gidip geliyorsunuz. Sonra bu karşı cins arkadasinizin bir sevgilisi oluyor (sonra nisanlaniyor) ve sevgilisi kiskandigi için artık sizin ve diğer iş arkadas
Diyelim ki iş yerine giderken arabanizla goturdugunuz karşı cins bir iş arkadasiniz var. Hatta yani arkadaslarinizdan kim denk gelirse birlikte gidip geliyorsunuz. Sonra bu karşı cins arkadasinizin bir sevgilisi oluyor (sonra nisanlaniyor) ve sevgilisi kiskandigi için artık sizin ve diğer iş arkadaslarinin arabasina binmiyor. Yürüyor iş yerine. İş yeri de 15 dk yürüme mesafesinde. Ayrıca arabaya binmemekle kalmayip karşı cins arkadaslariyla iletisimi de minimuma indiriyor. Bu kisinin yaşı da 27-28.

Ek olarak iş yerinde de bencil bir tip. zaman zaman yakindiginiz bencil davranislari var.

Gel zaman git zaman sevgilisinden ayrılıyor ve iş yerine gitmek için sizi arayip "kaçta cikiyorsun?" gibi bir soru soruyor. Bu durumda tavriniz ne olur?
0
abuzer
(01.01.22)
Almam.
0
himmet dayi
(01.01.22)
Ne kadar sevdiğime göre değişir. Genelde bu tip davranışları pek umursamam ama almayana da alndemem.
Coknsinir bozucu bir tavır. sopa atılsa müdahale etmem
0
kisa
(01.01.22)
Almam ve nedenini açıkça söylerim. Kişiliğine göre laf sokarak dalga geçerek söylerim ya da ciddi ciddi açıklarım. Bi şekilde söylemeden duramam, öyle bahane üretmeye falan gerek yok, alma ve direkt söyle.
0
Bruce
(01.01.22)
@bruce, bunu ben yasamadim. Ama yasasaydim o kisiyi asla tekrar arabama almayacagimi, karaktersizce davrandigini belirtecegimi soyledim. Bunu yasayan kisilerden birinden "sinirlarimin çok keskin oldugu" şeklinde yorum aldim.

O yüzden diger insanlar ne düşünüyor merak ettim
0
🌸abuzer
(01.01.22)
Erkek arkadaşına saygı duymuş, ne var bunda? Yukarıda olumsuz yorum düşünenler şunu düşünmüş muhtemelen, ''ben sapık mıyım, bana güvenmiyor mu''.

Beni iş çıkışı bekar, evli iş arkadaşlarım bırakırdı. Güvendiğim insanlardı, eşleri de beni bilirdi ama bir süre sonra bu insanlar farklı tekliflerde bulunmaya başladılar. Herkes böyle değildir ama erkek arkadaşıyla tartışmak istememiştir.
0
geçerkenugradım
(01.01.22)
Yahu çok keskin olucak tabii, manitası istemiyor diye 15 dk araba yolculuğunu bile kesen karaktersize keskin yaklaşmayıp napıcan.
0
Bruce
(01.01.22)
Sınırların keskin olabilir ne var ki bunda?
0
kisa
(01.01.22)
Ters yapmam bahane uydururum işim var farklı bir yere uğrayacağım şeklinde kesinlikle almam iş yerinde pas vermem
0
shredd
(01.01.22)
@gecerken, soylediklerine katilmamakla birlikte; o zaman sevgilisinden ayrilinca da donmeyecek o arabaya? Yurumeye devam etsin. Belediye otobüsü mu bu? İstediginde binicen, istemediginde selam vermicen
0
🌸abuzer
(01.01.22)
Almam. Sevgilisi kıskanç olabilir, kız dedikodu çıkarabilir. Bunlar işyerinde problem çıkarır işinden olursun. Bi bahane bulup kızı sepetlemek gerekir
0
komando kani var bende
(01.01.22)
@geçerkenugradım

Yoo ''ben sapık mıyım, bana güvenmiyor mu'' diye düşünmekle alakası yok. Aramızdaki arkadaşlığı sevgilisi istemiyor diye rahatça bitirme noktasına geliyorsa toplu ulaşımı kullanmaya devam edebilir. Sevgilisi istemiyor diye arabama binmemesi bir derece kabul edilebilir ama hiçbir şey yokmuş gibi "yarın kaçta çıkıyorsun" derse cevap bile vermem.
0
himmet dayi
(01.01.22)
Neden soruyorsun?

- beni de alsana diyecektim, keh keh.

Alamıyorum kusura bakma.
0
gabe h coud
(01.01.22)
alırım, hatta derim ki "yeni sevgili yapınca arabayı sen sür ben yürüyerek gidip gelirim." gerçek kerizlik ay pardon arkadaşlık bunu gerektirir.
0
erenderk
(01.01.22)
Birlikte olduğum kişi istedi diye, eğer ilişkiye değer veriyorsam bazı şeyleri yapabilirim. Bu yaptığım şeyin kabalık olduğu gerçeğini değiştirmez, çünkü birlikte olduğum kişiye bunu anlatıp bana hak vermesini beklemek ya da yapamayacaksa kendi yoluna gitmesini izlemek yerine başka biriyle olan ilişkimi kesmeyi ben seçmişimdir. Ne var ki eğer bir şeyleri göze alıp yaptıysam ve sonra da o ilişkim biterse hiçbir şey olmamış gibi davranamam. Karakter paket halindedir. Bunu yapan, atıyorum kendisi zor durumda kalmamak için beni hedefe de koyar yeri gelir.

Kişi sizle olan ilişkisini kendi hür iradesiyle bitirmiş. Hiçbir şey için çaba harcamadan ne zaman çıkıyorsun diye sorması beni hepten soğuturdu bu kişiye karşı. Ben kendi adıma kaçta çıkıyorsam söyler, beni alır mısın diye sorarsa "ciddi misin?" yazar bırakırdım. Diretecek kadar da yüzsüzse kafa rahatlığını sevdiğimi söyler, bu kadar karmaşık işlere gelemediğimi belirtip bitirirdim konuşmayı.
0
akhenaten
(01.01.22)
bu kızın yerine aynı şeyi bir erkek aynı şeyi yapsa sevgilisi istemiyor diye senin araca binmeyi bıraksa. daha sonra tekrar binmek istese bu soruyu sorar mıydın? bence senin yerinde olan çoğu erkek bu durumu normal karşılardı.
0
kelepir
(01.01.22)
@kelepir, erkek değilim ama hemcinsim uzerinden dusuneyim. Hemcinsim, sevgilisi istemedigi için arabama binmiyosa o daha da cehennemin dibine gidebilir. Karakteri oturmamis insanlarla iletişim sürdürmek istemem, ki bu iletisimin de ötesinde bir "hizmet" :)
0
🌸abuzer
(01.01.22)
bir kere arabayla yolculuğu iyilik olarak yapıyorsunuz, bi bekletiniz yok?

bi insan bekarken farklı, ilişkideyken-evliyken farklı davranabilir
nakliyat ve muhabbet farklı konular
eskiden karşı cins arkadaşlarıyla sadece iş konuşuyorsa, flört yoksa yine tutarlı

yani burada seni taşıdım bana sadakat göstermelisin, ömrün boyunca x turizmi tercih edeceksin tribi yanlış

tabi bu davranış değişimininin çok tutarlı olduğu söylenemez ve yazdığın gibiyse uslubu da hoş değil
0
bir soru sorcam
(01.01.22)
"Ayrıca arabaya binmemekle kalmayip karşı cins arkadaslariyla iletisimi de minimuma indiriyor. Bu kisinin yaşı da 27-28."

bunu yapmasa belki yine alırdım fakat böyle bir davranıştan sonra. kaçta çıkıyorsuna çıktığım saati cevap olarak atardım beni alır mısın derse de kusura bakma derdim.
0
belkider
(02.01.22)
ciktigim saati söylerdim,
beni de birakir misin falan derse,
sevgilim olsun olmasin, sevgilim kiskaniyor kusura bakma derdim.
0
wishmaythşngs
(02.01.22)
Sevgilisiyle arası bozulmasın diye arabama binmiyorsa bana bir zahmet bunu efendice anlatsın. Diyeceğim tek şey "hayırlısı olsun"dur. Ama onun ötesinde iletişimini minimuma indirmişse, bencilse bence bu durumu değiştirir. Hele bir de sanki bir gün önce bu olaylar olup bitmiş de ertesi günü hiçbir şey olmamış gibi "yarın kaçta çıkıyorsun" diye arasa önce dalgamı geçer sonra da onu almayacağımı belirtirim. 15 dk. yürüyüversin. Düşünmek için vakte ihtiyacımız var hepimizin.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.22)
(21)

Mutlu Yıllar!

himmet dayi
Herkese mutlu bir 2022 dilerim. İçimden geldi :)2021'de kalbini kırdığım birileri oldu ise affola.
Herkese mutlu bir 2022 dilerim. İçimden geldi :)

2021'de kalbini kırdığım birileri oldu ise affola.
0
himmet dayi
(31.12.21)
Mutlu yıllar dayıcım :)
İyi seneler…
0
erty_ksk
(31.12.21)
Sana da mutlu yıllar:)
0
Amaranta ursula
(31.12.21)
mutlu yıllar himmet, herkese mutlu ve huzurlu yıllar :)
0
msb
(31.12.21)
sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yeni yıl diliyorum sana ve herkese :)
0
Phoebe
(31.12.21)
herkese mutlu yıllar dilerim.

sana da himmetciğim :)))
0
blatta hiberna
(31.12.21)
Mutlu yıllar tabi ya :)
0
kisa
(31.12.21)
mutlu yıllar!

www.youtube.com
0
gabe h coud
(31.12.21)
Mutlu yıllar!
0
kobuzchu kiz
(31.12.21)
Yok abi kirdiysan da sonuna kadar hak etmislerdir allagina gurban mutlu yillar
0
floydian
(31.12.21)
herkese sağlıklı mutlu kazançlı sevgi dolu bir sene dilerim. umarım her şey düzelir ve hepimiz mutlu oluruz. gönülden diliyorum.
0
dafuq
(31.12.21)
mutlu yıllar :) şahane bir yıl olsun 2022.
0
engelbert humperdinck
(31.12.21)
Mutlu yıllar herkese :)
0
archmage mahmut
(31.12.21)
Mutlu yıllar!
0
jazzabel
(31.12.21)
inşallah.

hepimize sağlık, mutluluk, huzur dolu seneler nasip etsin rabbim.
0
alt4y
(31.12.21)
Gelecek seneleri heyecanla beklediğimiz nice mutlu yıllara olsun.
0
akhenaten
(31.12.21)
Mutlu yıllar. Herkesin yılı güzel geçsin inşşş <3
0
eazy
(01.01.22)
Çok sağol hocam sana da. Sana kırılacak adam da ne bileyim oldukça nankör biridir herhalde. Duyurunun resmen tek kişilik dev kadrosusun.
0
j r r tolkien hayrani
(01.01.22)
zamlar kötü oldu ya. çok fena zam gelmiş elektrik ve doğalgaza. hem mesken hem sanayi inanılmaz.
0
floydian
(01.01.22)
He dayı he, Finlandiya da Erzurum gibi he

Happy New yearr!!!
0
abuzer
(01.01.22)
Mutlu yillar xo
0
hot potato
(01.01.22)
herkese iyi seneler, umarim gelen gideni aratmaz.
0
cooperr
(01.01.22)
(11)

Şirket hediyeleşmesinde ne alayım?

chicha_v2
En çok 200 liralık hediye.Alacağım kişi 30'lu yaşlarının başında bir kadın.Pazar gününe kadar almam gerekiyor fikirlerinize açığım :)
En çok 200 liralık hediye.

Alacağım kişi 30'lu yaşlarının başında bir kadın.

Pazar gününe kadar almam gerekiyor fikirlerinize açığım :)
0
chicha_v2
(22.12.21)
Panduf fix
0
abuzer
(22.12.21)
zara parfüm
0
helena
(22.12.21)
Ne aldiniz?
0
kupakızı
(22.12.21)
Henüz karar vermedim @kupakizi :/
0
🌸chicha_v2
(22.12.21)
nasil birisi? yazi gereclerini seviyorsa kaweco veya lamy dolma kalem olabilir.
0
orange coffee
(23.12.21)
Yves Roche'nin el kremi setleri var, L'occitanda da var. (markaları yanlış yazmış olabilirim).
0
SiyamkedisiZorro
(23.12.21)
Aynı skalada dün hediyeleştik:

- Yves Rocher veya Loccitane'dan yılbaşı kutuları
- Penti Yılbaşı Pijama Takımı
- Vakko atkı
- Paşabahçe Termos
- Telefon çantası
- Lügat365 yeni yıl seti (ajanda defter vs)

hediye edildi :)
0
silverleaf
(23.12.21)
kar küresi (yanlış anlaşılma ihtimali yoksa)
teraryum
0
bir soru sorcam
(23.12.21)
Zara'dan 200 TL'lik hediye kartı :)
0
naksidil
(23.12.21)
Zara Home'dan salted caramel koku, mum seti aldım. Bir de gingerbread koku aldım.
0
gabe h coud
(23.12.21)
(19)

"Cocuk dusunmuyor musunuz?" Sorusunu bir ben mi tuhaf buluyorum?

fraise
Evet, bu bir iç dökme duyurusu oldugundan sonrasında kendini imha edebilir.Yaklaşık 3 aydır evliyim, ondan önce de 9.5 yıldir devam eden bir ilişkimiz var. Evlendiğimin birinci ayından itibaren çalıştığım kurumlardaki yemek yapan ablalardan, öğretmenlere, uzaktan tanıdıklardan, arkadaş grubuna kadar
Evet, bu bir iç dökme duyurusu oldugundan sonrasında kendini imha edebilir.

Yaklaşık 3 aydır evliyim, ondan önce de 9.5 yıldir devam eden bir ilişkimiz var. Evlendiğimin birinci ayından itibaren çalıştığım kurumlardaki yemek yapan ablalardan, öğretmenlere, uzaktan tanıdıklardan, arkadaş grubuna kadar herkesin dilinde bu soru; yıldım cidden.

Güzellikle cevap vermeye çalışıyorum ama cevap vermek zorunda da değilim esasında. Baktığınız zaman karşıdaki insanın sinirlarini ihlal etmek gibi geliyor bana bu tarz sorular ve çok garip karşılıyorum. Şimdiye kadar kimseye de böyle bir soru yoneltmemisimdir fakat bakıyorum insanlar gayet doğal bir şekilde soruyor bu soruyu, sahiden bir tek bana mı tuhaf geliyor? Hayır, bir de belki benim çocuğum olmuyor; nereden biliyorsunuz? empatik yaklaşmaya çalışıyorum ama yok, hala kavrayabildigim bir konu değil.

Uzunca bir süre hatta belki de hiçbir zaman çocuk dusunmeyecek benim için bu sorudan kurtulmanın bir yolu var mı sevgili tecrübeli arkadaşlar?
0
fraise
(20.12.21)
Ülkedeki hadsizliğin en yüksek çıtası belki de bu olay. Bu sorundan kurtulmak imkansız ya, en mürekkep yalamışı bile soruyor maalesef. Bence takmamayı öğrenin.
0
olaylar olaylar
(20.12.21)
6.5 yillik evliyiz, bu soru bitmedi. dusunmuyoruz desen de gelmeye devam eden bir soru. kisiriz dersen o zaman vazgecerler sormaktan ama bu sefer de acimaya baslarlar, kesin bunu da bir sekilde belli ederler, yine sinir ederler. kurtulus yok yani.
0
lemmiwinks
(20.12.21)
Bence çocuk düşünüyor musunuz sorusuyla çocuk düşünmüyor musunuz farklı anlamlara sahip. Samimiyet varsa çocuk düşünüyor musunuz bence çok anormal değil. Çocuk düşünmek deyince akla hemen cinsellik geliyor ama bu soru daha genel anlamda çocuk sahibi olmak anlamını taşıyor. Bu normal bir şey. İnsanlar fikir sorabilir. Çocuk düşünmüyor musunuz ise bence anormal. Evlendiniz, bu kadar zaman geçti, çocuk düşünmüyor musunuz anlamını taşıyor biraz. Ona sınırı geçmek diyebilirim duruma göre.
0
dissendium
(20.12.21)
Çevreyi değiştirin. Böyle özel konuları soran kırsal kafada insanlardan uzaklaşın. İnsanları tanımak için bir fırsat olmuş .
0
garylineker
(20.12.21)
Garly lineker, bu soruyu soranlarin büyük kısmı yüksek lisanslı, egitimli, entelektüel seviyesi görece yüksek kişiler. Diğer grup da iş yerlerinde denk geldiklerim. Velhasıl her kesimden biri bu soruyu illa ki soruyor; bir gruba has değil maalesef.
0
🌸fraise
(20.12.21)
Gülerek, nazikçe sana ne deyin.
0
boray eris
(20.12.21)
Kesinlikle çok tuhaf. En yakın arkadaşlarıma bile sormam, zaten paylaşmak isterlerse kendileri paylaşırlar. Bu soru o kadar özel alana giriyor ki. Çocuk olmuyor olabilir, tedavi görüyor olabilirler (ki duyduğuma göre hem madden hem manen çok yorucu bir süreç), bunun ötesinde maddi olarak kendilerine güvenemiyor olabilirler, ailelerinden de yeterli destek gelmiyor olabilir, evliliklerinde sıkıntı yaşadıkları için henüz emin olamamış olabilirler, çocukluk travmalarından dolayı düşünmüyor olabilirler. Daha da sayarım yani. Gerçekten hadsizliğin son noktası.

Benim kullandığım cevaplar:
"Henüz hazır değiliz, çift olarak deneyim biriktirmek istiyoruz." (Genel olarak makul olup yine de bu soruyu soranlara)
"Senin oğlanı bekliyoruz Fatma Teyze, o yapsın biz de yaparız."(Annemlerin hadsiz komşusuna)
"Kısmet bakalım inşallah." (Tecrübeme göre bu cevap konuyu kapatıyor.)
0
gmzo
(20.12.21)
bu sorudan kurtulamazsınız. herkes bu soruyu evirir çevirir gerekirse yüklemi başa özneyi sona getirir, bir başka dil öğrenir ama ille sorar. tavsiyem şu ki bu soruya bu kadar mana yüklemeyin. çünkü yakın aile dışında kimse mana yükleyerek sormuyor genelde muhabbet olsun diye soruluyor. düşünmüyoruz diyin geçin, anlayacaklarını düşünüyorsanız bu sorunun neden uygunsuz olabileceğiyle ilgili konuşun.

örneğin ben yakın aile dostlarımıza tatlı dille diyelim ki bir sorun var, deniyoruz ama olmuyor çok üzücü olmaz mı böyle sormanız, kimseye sormayın nolur dediğimden beri kimse ağzını açıp bir şey sormadı.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.21)
Bu tip soruların sonu gelmiyor, evlenmeyecek misiniz, neden evlenmiyorsunuz, çocuk düşünmüyor musunuz, ikinci çocuk ne zaman? Çok kafaya takmamak lazım, 9,5 yıl boyunca ne zaman evleneceksiniz sorusuna defalarca maruz kalmış olmalısınız. İnsanlar herkes aynı yaşamı, aynı sırayla yaşasın istiyor, kimse kendi haline bırakılmıyor, benim de hiç hoşuma gitmeyen bir durum açıkçası.
0
(20.12.21)
hayatımın hiç bir döneminde çocuk düşünmemiş bi insan olarak bu soruyu densizlik, hadsizlik olarak görüyorum. bir de evlenmeyi de hiç düşünmediğim için yıllardır boğuştuğum neden evlenmiyosun versiyonu var aynı etkiyi yaratıyor. insanları da kırmak istemediğim için geçiştiriyorum bir şekilde ama özellikle belli yaşın üzerindeki insanlar bunları sormaktan asla yorulmuyor.

bugüne kadar bir şekilde gülerek geçiştirdiğim bu sorulara sanırım ülkenin de (maalesef) hali ortadayken , bundan sonra sorulsa, delirdiniz heralde ne çocuğu, ne evlenmesi? derim. soruyu sormalarını engelleyemezesiniz ama belki mevcut durumda bu sorular biraz azalır.
0
hypathia
(20.12.21)
Ne zaman evleneceksiniz
çocuk düşünmüyor musunuz
kardeş düşünmüyor musunuz


bunlar kacamayacagimiz hadsiz sorulardan bazıları

okul ne zaman bitiyor
is bulamadın mi vs
0
all girls dream
(20.12.21)
Ben tuhaf bulmuyorum, aksine bunu sorup cevaben şu anda düşünmüyoruz ya da çocuk istemiyoruz diyene "niye evlendiniz o zaman?" diye soruyorum. Çocuk yapmayacaksan evlenmek saçma geliyor çünkü bana.

Sana ne diyen olmadı ama diyen olursa da aynı şeyi derim, "evlendiniz ya, o yüzden sordum; çocuk yapmayacaksan evlenmek gereksiz bir şey" diye cümlemi tamamlayıp biramdan bir yudum alırım.

Soru tuhaf değil ama kime sorduğuna göre hadsizlik olabildiğine katılıyorum. Sadece, "some men just want to watch the world burn"
0
Bruce
(20.12.21)
Oha Bruce ağzın bal yesin karsim. Her şeyi de o kadar abartmaya gerek yok. Muhabbet ediyo işte insanlar. Her konuda bu denli hassas olmanin manası yok. Yok dusunmuom de geç. O zaman neden evlendin +9 çocuğa mantikli sebep bulamiyorsan evlilige hiç bulamazsin yani.

Çocuk sahibi olamamayi belki sizin kadar buyutmuyor ve utanilacak bir şey olarak gormuyorlardir ayrıca.

Kime/kimin sorduguna bagli olarak bir tık hadsizlik vsvsvs +4
0
abuzer
(20.12.21)
hadsizlik ve gelişmemişlik artı cahillik. eğitim seviyesi fark etmez. bu soruyu soran bir insanın nazik olma, “eğitimli” olma olasılığı yok.
0
deartheodosia
(20.12.21)
Çocuk yapmayacaksam bende evlenmeyi manasız bulanlardanım.

İnsanlar sohbet etmeye çalışıyor. Çok rahatsızsanız, "düşünmüyoruz" diyip geçilebilir. Tabi sürekli aynı kişilerse "havalar da çok soğudu" derdim anlardı.
0
baldan kaymak
(20.12.21)
Abuzer ve Bruce, buradaki kritik nokta bugün aynı soruya 6 kere maruz kalmam mesela; hem de 'yok şu an için dusunmuyoruz' dedikten sonra 'aa ama neden? Erkenden yapin sonra çok zorlanirsiniz' vs vs gibi ikna çabalarının devam etmesi aslinda. Bir de çok tanımadığım insanlarla hayatım ile ilgili konuları bu kadar derinlemesine konuşmak istemiyorum.

Ve çocuk sahibi olmamayi/ olamamayi utanılacak bir şey olarak görmüyorum tabii ki ama çok yakın iki arkadaşım çocuk sahibi olurken bayağı zorlu sureclerden geçtiler. O dönem onları en çok zorlayan şey de bu sorulardi, her sorulduğunda kendilerini çok kötü hissedip uzulurlerdi. Ben özellikle bu nedenden hiç kimseye sormamayi yeğlerim, karşımdaki kişiyi uzup üzmeyecegimi bilemiyorum çünkü. Mesleğim gereği de bazı insanların anlık olarak yaptığı/ sorduğu şeylerin karşıdaki insanlarda ne kadar uzun süre etki bıraktığını iyi bilen biriyim.

Çocuk yapilmayacaksa evliliğin gereksiz olduğunu düşünmek farklı bir mesele, herkesin bakış açısı farklı; ben bu soruyu soran çoğu kişinin bu sebeple sorduğunu da düşünmüyorum açıkçası.
0
🌸fraise
(20.12.21)
cevap: tuhaf bence de, ama Türkiye'de herkesin her şeyine karışılması çok normal karşılanıyor. Ben yakın olduğum biri sorsa "merak etme çatır çatır sevişiyoruz ama korunuyoruz istemiyoruz" derim mesela :D o utansın bana ne. Bana kalırsa bu sorudan kurtulmanın yolu kibar olmamak olabilir :D ama herkes yapamaz.

bu arada Bruce'un dediği normalde çok mantıklı ama ben şartlardan dolayı tam olarak onu yapıcam :D "Çocuk istemeden evlenmek"

Çünkü ailesiyle yaşayan (ekonomik şartlar ve üniversitede de o şehirde olmak vs.) kız ve erkek şu Türkiye'de birlikte yaşayamıyor. Aynı evde yaşamak için bile evlenmen gerekebiliyor. Üstüne biz yurtdışına gitmeyi planlıyoruz ve evlenmek orada da işe yarıyor. (diğer türlü birlikte yaşadığını kanıtlaman gerekiyor ama onu zaten yapamıyoruz işte)
0
nhk ni youkosu
(20.12.21)
Hocam insanlar günlük konuşmada söyleyecek bir şey bulamadığında bazen böyle kasik sorulara yöneliyor. Ben küçükken derslerin nasıl diyenlere hep sinirlenirdimi. Şimdi bir arkadaşımın, kuzenimin vs çocuğu ile konuşurken laf olsundan derslerin nasıl diyorum
0
bbb_1
(20.12.21)
Eski eşimle 10 sene evli kaldık. Sadece benim ofiste 17 memur vardı, kurumda tüm personel 5000 kişi. Aynı ofiste olmasak da aynı kurumda çalıştığımız için evli olduğumuzu bilen onlarca insan... Düşünün bu sadece işyeri sayısı. Bu soruya binlerce kere maruz kaldım. Tecrübeyle diyorum ki hafif heyecanlı bir tonda "ayyy inşallah" diyorsunuz. Ortalama 1 yılın sonunda hala çocuğunuz olmayınca utanıp bir daha soramıyorlar :D istemiyoruz, düşünmüyoruz, soru fazla mahrem gibi cevaplar verirseniz ömür boyu bitmiyor o konuşmalar.
0
balik kraker
(20.12.21)
(15)

Bu sohbeti nasil yorumlarsiniz?

polopan
Romantik niyetlerle internetten tanistigim biriyle yaptigim sohbet istemedigim bir yere evrildi, sizce tam olarak nerede hatali davrandim? Konustugum kisi baska bir ülkenin vatandasi. K: Konustugum kisi, B: BenK: Kronik bir rahatsizligim oldugu icin yüksek lisansimi tamamlayamadim ve simdi de yari z
Romantik niyetlerle internetten tanistigim biriyle yaptigim sohbet istemedigim bir yere evrildi, sizce tam olarak nerede hatali davrandim? Konustugum kisi baska bir ülkenin vatandasi. K: Konustugum kisi, B: Ben

K: Kronik bir rahatsizligim oldugu icin yüksek lisansimi tamamlayamadim ve simdi de yari zamanli bir iste calismak zorundayim.

B: Aa, tam olarak nasil bir hastalik? Yani hayatini ne sekilde degistirdi?

K: Bunu bilemiyorum cünkü dogumdan gelen bir hastalik. Fiziksel olarak bazi zayifliklarim var. Ama mental olarak cok daha güclüyüm.

B: Anladim. Bu arada ayagin nasil oldu? (Daha önceden ayagini burktugunu söylemisti).

K: Ayagim fena degil. Kronik hastaligim oldugunu söylemem sende nasil bir etki yaratti? Tam olarak ne oldugunu merak ediyor musun? Yakin cevrende böyle birisi var mi?

B: Yani evet, biraz merak ettim. Hayir, pek asina oldugum bir sey degil.

K: Tamam iste, neyi merak ettin? Acikca sorabilirsin, cekinmene gerek yok.

B: Mesela günlük yasamini nasil etkiliyor? Yalniz idare edebiliyor musun yoksa yardima ihtiyacin oluyor mu?

K: Yok canim, öyle bedensel özürlü degilim, herseyi kendim yapabiliyorum. Beslenmeyle ilgili sikintilarim var. Kilo alamiyorum, cok saglikli beslenmem ve de normalden cok daha fazla sey yemem gerekiyor. Cabuk yoruluyorum, kaslarimda problem olabiliyor. Bol bol fizyoterapi ve bana özel tarzda spor yapmam gerekiyor. Ise gidip gelmede biraz zorluk yasadigimdan ve is ortaminda tam istedigim gibi beslenemedigimden dolayi evden calismaya uygun bir kariyere gecis yapmaya calisiyorum. Soruna cevap oldu mu?

B: Kesinlikle. Benimle acik sekilde paylastigin icin tesekkür ederim. Beslenme konusunun zorlayici olabilecegini tahmin ediyorum. Buna ragmen durumu iyi idare ediyorsun gibi görünüyor. Evden calismaya gecmek mantikli, bu dönemde böyle bir ise gecmek cok zor olmayacaktir.

K: Hahaha, komik. Asina olmadigin bir durum karsisinda bu kadar korkak tavuga dönüsecek birisi oldugunu düsünmemistim. Neyse, seninle konusmak güzeldi.

Bundan sonra ben de pek uzatmadim. Niye korkak tavuk oldum ki simdi?
0
polopan
(19.12.21)
Seninle ilgili bir durum yok bence ortada. Karşı taraf bu konuda takıntılıymış ve patlamak istiyormuş kurban da sen oldun gibi.
0
j r r tolkien hayrani
(19.12.21)
Herif manyağın teki çıktı rıza baba. İyi olmuş boşver. Mantıklı açıklaması yok.
0
allah yazdiysa bozsun
(19.12.21)
Kendinizi garip hissetmemeniz için iki anımı anlatacağım, online dating uygulamalarından biriyle konuşuyordum. O dönemde öğrenciydim, klasik konuşmalar yaşım dolayısıyla burada öğrenci misin demişti ben de evet demiştim. Soğuk da konuşmuyorduk, gayet akıcı ve hoş bir sohbetti. Arkadaşlarım gelince durumu ilettim, o gün için iyi akşamlar diledim. Ondan sonra çılgın gibi küfür edip siz üniversite okuyanlar kendinizi herkesten üstün sanıyorsunuz falan demeye başladı, derdi nedir diye sordum sadece engelledi. Çünkü dengesiz.

Başka biri beni beğendiğini vesaire söylüyordu, benim de ilk izlenimim gayet iyiydi, gayet güzel anlaştık buluşmayı teklif edecektim ancak yemeklerden bahsederken hepiniz aldatıyorsunuz falan demeye başladı, kendi kendine triplendi ve engelledi. Garip olan hiçbir zaman hiçbir kimseyi aldatmadım ve o dönemde de kalıcı bir ilişki arayışındaydım.

Neye alındığını bile bilmiyorum... Çünkü dengesiz.

Sizinki de böyle olmuş karşınızdaki kişi sadece kendini değersiz bulduğu için söylediklerinizi kafasında farklı bir ses tonuyla okumuş, farklı bir anlam yüklemiş ve gitmiş. Çünkü dengesiz. Ayrıca ne olduğunu merak ediyor musun istediğini sorabilirsin diyene kadar bir zahmet ortalığa mistik bir gizem katmadan söyleseymiş rahatsızlığının adı neyse, sormuşsunuz zaten. Çok gereksiz bir tavır bence.

Düşünmeyin üstüne.
0
akhenaten
(19.12.21)
Bence B kişisi gayet normal bir insana benziyor. senlik bir şey yok.
0
roket adam
(19.12.21)
"korkak tavuk" lafının abartılı ve yersiz olduğunu düşünmekle birlikte, konuşmada bir mesafe sezdim ben.

verdiğiniz cevap çok "politically correct".
aslında anlattığı şey karşısında çok daha fazla soru sorulabilecekken siz sadece kibarlık etmiş ve konuyu kurcalamamışsınız.

"işe gidip gelmede neden zorluk çekiyorsun? sana özel tarzda spor ne gibi mesela?" falan gibi sorular sormak yerine direkt, "iyi idare ediyorsun gibi görünüyor" deyince bir samimiyetsizlik hissetmiş olabilir.

yaptığınız yanlış demiyorum, bunlar hassas konular.
sadece konu açılınca biraz tonda değişiklik olduğu hissediliyor.
bu konuda da biraz takıntılıysa, ki öyle görünüyor, aşırı tepki verme nedeni bu olabilir.
0
blatta hiberna
(19.12.21)
Alınma falan yok yahu bu bir "trick":D
Nazik davranışınızı kendisine acıdığınız, zayıf gördüğünüz yönünde yorumlamış. Konuyu daha da açıp bunun hayatını sandığınız kadar etkilemediği ve dolayısıyla gelecekteki ilişkinizi de etkilemeyeceği üzerine konuşmak istiyor. Daha fazla konuşmadıysanız, konu orada kapandıysa, bu beni şutlayacak diye düşünüyordur şu an. Oysa korkak bir tavuk olmadığınıza ikna etmeniz gerekiyordu kendisini.
Böyle durup dururken hakaret ya da aşağılama geldi mi bilin ki karşıdaki sağdan soldan duyduğu teknikleri uyguluyor. Ben olsam acımam, o size acımamış.
0
ganbatte
(19.12.21)
@ganbatte
Anladim, kulaga mantikli geliyor. "Ben olsam acımam, o size acımamış" derken ne demek istiyorsunuz?
0
🌸polopan
(19.12.21)
Konuşma istediği yönde gitsin diye insan karşısındakine hakaret etmemeli.
Suyuna gidip/istediğini yapıp kendisini açıklama imkanı vermem ve hiçbir sebep belirtmeden konuşmayı keserim. Sonra o düşünsün.
0
ganbatte
(19.12.21)
Tamamıyla tuzak. Şöyle düşün herkes senin gibi düşünüp sustu. O ise bu konuda susmayıp destek bulup bulamayacağından ya da güvenip güvenemeyeceğinden emin olmak istiyor. Onunla ciddi düşünüyorsanız, üzmeyecekseniz; go fo her. Ama ciddiyetinizi belirterek dönmelisiniz çünkü kırılma noktası ve köprüden önceki son çıkış.
0
baldan kaymak
(20.12.21)
Komik olan ne anlamadım. Korkak tavuk diye neden dedi onu da anlamadım.
Arkasından kırk saat bu ne dedi diye düşünecek kadar boş beleş birini bulsun takılsın. Sen konuşmalarından o boş beleşlikte bir insan değilsin bence. Kes gitsin iletişimi.
0
cilekli pasta
(20.12.21)
senin onu anlamaya çalışmadığını düşündü bence. onun bu durumundan korktuğunu ve bu yüzden de muhabbeti uzatmadığını düşünmüş olabilir. sen ileride onun kalbini kırmadan o hızlı davranıp senin kalbini kırmış. belli ki hassas birisi ve bu durumdan kaynaklı zor şeyler yaşamış.
0
guitarissimo
(20.12.21)
Manipulasyon yapiyo. Salla
0
abuzer
(20.12.21)
Ingilizce veya baska bir dilde yazistiysaniz, soylemek istediginiz seyi soylememis olabilir misiniz? Misal, 'beslenme kismi zorlayici olabilecegini tahmin ediyorum' kismini bir sekilde, 'buna katlanmak bana zor gelebilir' gibi bir sekilde yorumlamis olabilir.
0
sopiro
(20.12.21)
ya kendi gibi sorunlu biriyle mutlu olsun, sizde bir sıkıntı yok ben olsam benzer yonde cevap verirdim muhtemelen bu diyalogda. yarasi varmis gocunmus resmen. boyle sorunlu tiplerle degerli vaktinizi harcamaya degmez bence. ben olsam engeller gecerim.
0
in vino veritas
(20.12.21)
Hocam hiçbir hatanız yok aksine çok kibar bir şekilde sohbet etmişsiniz. Karşı taraf sıkıntılı bence.
0
bbb_1
(20.12.21)
(10)

Sevgilinin ailesiyle tanışma gerginliği

monnie
Sevgilim bir süredir beni ailesiyle tanıştırmak istiyor ama ben bir endişemden dolayı sürekli erteliyorum. Kendisi ailesine çok düşkün bir adam ve hayatına giren her kadını kısa süre içerisinde ailesiyle tanıştırıyor, hayatındaki kadın hemen onun ailesine girmiş oluyor. Bana sevgilimin arkadaşlarınd
Sevgilim bir süredir beni ailesiyle tanıştırmak istiyor ama ben bir endişemden dolayı sürekli erteliyorum. Kendisi ailesine çok düşkün bir adam ve hayatına giren her kadını kısa süre içerisinde ailesiyle tanıştırıyor, hayatındaki kadın hemen onun ailesine girmiş oluyor.

Bana sevgilimin arkadaşlarından biri benden önceki bir yıllık sevgilisini onun ailesinin çok sevdiğini söyledi. Sürekli sevgilimin annesi ve kız kardeşleriyle birlikte vakit geçiriyormuş o kadın, hep bir aradalarmış. En son o kadar samimi olmuşlar ki sevgilimin küçük yeğeni kadının kucağında uyumaya başlamış, o kadın olmadan uyuyamıyormuş. Şimdi benim endişem acaba beni de bu kadar severler mi diye.

Sevgilimle aramda biraz yaş farkı da var. O kadınla da arasında aslında yaş farkı varmış ama bizimki bir tık daha fazla. Bundan çok rahatsız olurlar diye korkuyorum. Bir de ben o kadınla çok farklıyım tarz olarak. Mesela onunla benimkinin annesi birbirlerine sık sık yemek tarifi atıyorlarmış, bir araya gelip yeni öğrendikleri tariflerden yemek yapıyorlarmış ve sonra da anne kişisinin komşularıyla buluşup hep birlikte yiyorlarmış o yemekleri. Ben hiç anlamam yemekten falan, böyle oturmaya gitme işlerinden de hiç hoşlanmam. Ya da sevgilimin kız kardeşleriyle alışverişe çıkıyormuş, bütün gün birlikte şehir turu yapıyorlarmış. Ben böyle şeyleri de hiç yapamam, zaten biraz da soğuk ve donuk bir yapım var. Bu küçük örneklerin dışında o kadar çok farklı mesele var ki.

Artık sürekli bahane bulmaktan yoruldum, yakında beni tanıştırmaya götürecek muhtemelen. Aklıma geldikçe çok endişe ediyorum çünkü beni sevsinler istiyorum. Böyle olunca da elim ayağıma dolanıyor ve saçmalıyorum. Ne tavsiye verebilirsiniz bilmiyorum ama bu konuda söyleyeceğiniz var mıdır? Benzer deneyim olur, tavsiye olur, yorum olur. Şimdiden tanışmanın gerginliği çöktü üzerime, bunları yazarken bile kalbim çok hızlı çarpmaya başladı.
0
monnie
(17.12.21)
Tavsiyem şu; sevgilin öyle herkesi tutup evin içine sokmasin :) ve eski sevgilileriyle ilgili bilgiler edinme.
0
abuzer
(17.12.21)
tavsiyem su; eski sevgilisinin butun davranislari sikintili, kendini oyle bir moda sokma. ne o sevgilinin annesiyle gün yapmalar falan:/ onemli olan kendin gibi olup samimi ifade edebilmen. olmadigin biri gibi gozukme
0
ala09
(17.12.21)
Tavsiyem şu, Abuzer + ala
Rahat ol. Ne olacaksa olsun ama er kişi pek normal değil
0
kisa
(17.12.21)
Bu cevap verdiğim ikinci duyurunuz. Yazdıklarınızdan çok iyi bir insan olduğunuzu ama saçma sapan bir kişiye tutulduğunuzu düşünüyorum. Durup dururken canım sıkılıyor.

Kendiniz gibi olun. Sizi sevmeleri bu kadar önemliyse sizi olduğunuz gibi sevmeleri gerekir.
0
pispinti
(17.12.21)
Pispinti tam olarak aklımdan geçeni yazmış. Sevgiliniz sıkıntılı bir tip belli.

Eski sevgilisinin aileyle olan ilişkilerini bu derece bilmeniz de yanlış. Ne faydası olacak bu bilgilerin size. Onu sevmişler diye yaptıkları mutlak doğru değil ki. Sizi sevmeleri için konu komşu gün yapmak, çarşı pazar dolaşmak zorunda değilsiniz.

İçinizden nasıl geliyorsa öyle davranın. Durduk yere kendinizi kıyaslamayıp strese girmeyin. Seven sizi böyle sevsin.
0
juliette
(17.12.21)
Ben kişisel olarak birlikte olduğum insanlar eski sevgililerinden bahsetmeye başladıklarında sınırı çekiyordum. Böyle şeyleri duyunca insanlar kendini sınırlandırmaya, oralardan anlamlar çıkarmaya başlıyor. Sizde özgüven kaybına neden olmuş mesela bu, ne gerek var?

Eski sevgili, adı üstünde eski. Eğer bir şeyleri doğru yapmış olsaydı muhtemelen eaki olmazdı. Siz kendiniz olun yeter. Eski sevgiliyi taklit ederseniz hiçbir işe yaramaz.

Sevgilinizin de eski sevgilisinden bu kadar detay bileceğiniz kadar söz etmesini anlamadım ben. Ben dediğim gibi, böyle anlarda susturuyorum karşımdaki kişiyi. Bence mevcut ilişkiye saygısızlık bu.

Kötü bir olay olur, bu olayın kaynağı eski sevgilinin yol açtığı bir travmadır kişi de anlatır, yanlış anlama böyle bir şey yaşamıştım, üzerimde böyle bir etkisi oldu diye kapatır. Ama tutup yeğeninin eski sevgilisinin kucağında yattığından bahsedemez bana kimse. Masum gibi duruyor ama bence değil, ben bunları duysam benden belli şekilde davranmamın sipariş edildiğini düşünürüm. Bunu normalde "ailemle iyi anlaşman benim için çok önemli" diyerek yapsa bu anlaşılır bir şey, ama bu şekilde olunca çok yanlış hissettiriyor. İnsanın ruhsal durumunu bozan en büyük şeylerden biri sizden gizli saklı bir ajandası olan sevgiliniz olması sanırım. Elin oğlu kızı en yakınlarınızın veremeyeceği hasarı verebiliyor yeri geliyor.

Tek önerim bu eski sevgili konularını gündeme almamaya çalışın. Siz o kişi değilsiniz, o kişinin yaptığını yapmaya çalışmanız çok anlamsız olur. Siz kendiniz sevgilinizin ailesiyle tanışıp neler olacağına bakmalısınız. Belki o kadar ters gelecek ki ayrılmak isteyeceksiniz değil mi? Sonuçta sevgilinizin ailesini sevmediğiniz halde seviyormuş gibi taklit yapamazsınız, gerçekten anlaşırsanız da ne ala.
0
akhenaten
(17.12.21)
Kendisi de arada bahsediyor ama bu kadar ayrıntılı anlatan sevgilimin yakın arkadaşı, muhabbetin arasında anlattı. Sevgilim daha çok aldatılmalarını, eski sevgilileriyle yaptığı kavgaları vs. anlatıyor. @akhenaten
0
🌸monnie
(17.12.21)
Ay bu adam daha gecenlerde size 'seninle olan planlarimi erteledim' falan diye bagirmamisti allah askiniza, neden ailesiyle tanisiyorsunuz? Yani iliskinin butun ilerleyisi tamamen adamin kontrolunde gibi gorunuyor.
Anlattiginiza bakinca aile de eski sevgili de biraz garip insanlar gibi. Yani cok cabuk siki fiki olmuslar, luzumsuz bir samimiyet olmus.
Bu olayda sevgiliniz de, eski sevgili de, aile de, bunu size anlatan arkadas da cok acayip insanlar bence. Boyle bir akisa kapilip gittiginize gore sizin de bayagi kafaniz karismis.

Cevabim: o gerginlik hep olur. 99% de kimse kimseyi gorur gormez 'vuhuu ne mukemmel insanmis' demez. Haliyle elinizden geldigi kadar kibar olun, kesinlikle cok uzun vakit gecirmeyin, sonra da kalkin gidin.

Asil tavsiyem: ailesiyle tanismayin. Biri size eski sevgiliden bahsetmeye kalkarsa da 'ay bunu bilmeme hic gerek yok, sagol' deyin ve konuyu degistirin.
0
sopiro
(18.12.21)
sevgiliniz önce eski sevgilisinden "ayrılsın", sonra tanışırsınız.
ben olsam kendisine böyle derdim, lafı uzatmanın anlamı yok.

hatta ailesiyle tanışmak için değil, ilişkinize devam etmek için de böyle bir şart koşsanız daha iyi gibi.

böyle sınır bilmeyen, karışık ilişkileri olan insanlardan pek bir şey olmaz genelde.
sizin onları sevip saymanız da onların sizi sevmesi kadar önemli bence.
erkek arkadaşınız tuhaf, ailesi de tuhaf.
eski sevgili de kendini eski eş zannediyor olabilir hatta hâlâ aklı adamda olup kaleyi içeriden fethetmeye çalışıyor da olabilir.
bunlara dahil olmayın bence hiç.
0
blatta hiberna
(18.12.21)
kusura bakmayın da evli kadınların bile karşı tarafın ailesi ile bu kadar samimiyeti yok. gayet anormal yani şu hareketler. adamla ciddi düşünüyor olsam dahi bir oturup sorgularım. yarın öbür gün evlenseniz ailenin her b.ka müdahalesi yüzünden boşanırsınız bile. çünkü her şeye burunlarını sokacak tipteler belli ki. ayrıca adam da sıkıntılı.
0
rose parks
(18.12.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.