harç derken harç kredisinden mi bahsediyorsun, yoksa katkı payından mı anlamadım(kafam çok dolu suç bendedir) katkı payından bahsediyorsan zam yok, olmaz zaten sene başında belirtilir, bizim müh. fak. 2. öğretim ilk dönem 740 bayıldık 2 haftaya kadar da 690 daha bulmam lazımmış, son taksidi ödeyip defolup gidiyorum kısmetse.
ikinci dönem biraz az olmasının sebebi bazı kalemleri sadece tek dönem alıyorlar ondan, şimdi tam hatırlamıyorum o kalemleri.

var. bizde artiyor 2. donem (mimar sinan)

kayıt tarihlerinden önce yetırman gerekiyor genelde. okulunun sitesinde yazar büyük ihtimal...

ailenin büyüğü diye bilirim, kız tarafının büyüyüğü hatta. büyük olacak ama kız tarafından pek emin değilim.

nişanı kız tarafı yaptığı için o taraftan birinin takması uygun görülür.

erkek tarafı takar benim bildiğim.

varsa amca yoksa en yakın akrabaların en büyüğü takar işte.

konuşmaya en çok merakı olan balıklama dalar, halka sesleniş falan.

kurdele kestirmek fabrika açılışı gibi yalnız; biz, ayrı ayrı taktıydık.

havaş değil de e10 diye birşey var, 45-50 dakikada kadıköye(son durak) inersin sabiha gokcenden, sonra da, dolmuş olur, otobüs olur, kime sorsan gösterir üsküdar durağını

www.iett.gov.tr

bu adreste iett nin kadıköy servisinin saati var kadıköye gidip oradan üsküdara geçebilirsin

daha fazla ayrıntı için buraya bak

wowturkey.com

sabiha gökçenden E-10 isimli belediye otobüsü var.her yarım saatte E-5 ten gidiyo.bence hiç havaşla uğraşmayıp bunu kullansın.ordan üsküdara 10 dk'da geçer.

havaş çok para. atlasın hava alanından belediye otobüsüne kadıköy'e gelsin oradan da belediye otobüsü ile üsküdar'a geçsin.

edit: sayfayı güncellemeden yazmışım, ama aklın yolu birmiş.

ark'larım süfer sheyler söylemish :P
dip not: illa havaş ile gideceğimdir diyorsa havaş ile yenisahra durağında (ki havaş'ın esas kalkış yerinin hemen yanı oluyor, şöfore söylesin indirir orda) inersen hemen üst geçidin altından geçen "ataşehir/kozyata-üsküdar" minibüsleri sık sık geçer oradan ve üsküdar iskelede bırakır. 20/25 dakika süren maksimum ve 1,4 liradır.

arkadaşlar, duyuru benim için açılmıştı. tarihe bir not düşmek adına deneyimlerimi söylemek istiyorum. sakın ha, e-10'a binmeyin, acayip derecede dolaşıyor. hatta bazı yerlerde gidip sonra u dönüşü ile aynı yolu geri dönüyor. 18:30 otobüsüne bindim. hiç trafik olmamasına rağmen kadıköye geldiğimde saat 20:00 olmuştu.

@kahvegibi
e10 güzerahının hiçbir kısmında u dönüşü söz konusu değildir.

internet hakimiyet dereceni bilmeden soyluyorum:

www.download.com

ancak crack iceren illegal yazilimlar bulamazsin... bulma da zaten, open source yazilimlara yonel mesela office icin: open office gibi...

http:///www.projectw.org

forumw.org var

bir de yazıcıoğlu var. tek dvd'de her şey var.

www.softexia.com aradığım herşeyi buradan bulabiliyorum. kimi paylaşımlarda sorun çıkabiliyor ama bi kaç çok güvenilir paylaşımcı var. waytogo ve freddyfire. bu isimlerin mesajlarındaki programları gözün kapalı indirebilirsin.

site de şu an db hatası gördüm. düzeltirler yakında.

edit: üyeliğe gerek yok. ayrıca ayrıca çok çeşitli sitelerden mirror linkler veriyorlar.

www.fulldepo.com
reklam gibi olmasın ama bir kez üye ol pişman olmayacaksın içinde aradığın bütün programlar full, oyun film falan da var ve forum havasında değil, sadece yetkililer konu ekliyor, karışık da değil.

www.car.net.pk
www.freshwap.net
www.funkytype.com

kapsıyor.

Trafik Kanunu:
MADDE 39- Sürücü belgelerine ait esaslar şunlardır;

a) Araçları kullanma yetkisi;

6. E sınıfı sürücü belgesi ile B, C,ve F (Değişik: 17.10.1996-4199/17 md.),

not: gecici madde-2'deki durumlar haric.

ayrintili bilgi icin. www.trafik.gov.tr

F sınıfı napar?

@burfak: lastik tekerlekli traktor diyor ya resimde...

B ve C'yi kapsıyor.
Yalnız artık D'yi kapsamıyor, onun sınavı ayrı yapılıyor.

iş yerinde mutsuzluğu getiren monotonluktur çoğu zaman. ev hanımlarının da sıkılmasının temel sebebi bu sanırsam sürekli aynı işler. her sabah yeni bir heyecan varsa sıkılmaz insan, şöyle bir örnek vereyim.
bilgi işlem'e gidiyorum sabah, telefon çalıyor hede höde diye bir sorun var, genelde aynı sorunlar da olsa sürekli extreme bir sorunla çıkagelen olabiliyor, onun sorununa çözüm bulmak zevkli geliyor bana. monoton günler de olmuyor değil labaratuar kurulumları vb.

insanın kendi işi gibisi yoktur ailenle sorunun yoksa tabi. işin ne kadar güzel olsa da birinden laf yemek koyar insana. sabah geç kalma stresi olmadan kalkarsın ve yine geç kalmadan gidersin işine, biraz karışık değil mi, şöyle örnek vereyim.
hafta içi üniversite'nin bilgi işleminde çalışıyorum ve her sabah kalkmak işkence gibi geliyor, hafta sonu kendi şehrime dönüyorum, kendi işimize gidiyorum hiç de zorlanmadan kalkıp gidiyorum.
not: iki işte de mutluyum.

kisinin isteklerine gore degisir. ama Tr'de insanlari mutlu etmek zor. 2 bin alirsin 4 bin istersin. 4 bin alirsin 10 bin istersin. 10 bin alirsin makam aracini sifir istersin... ahim sahim para almiyorum ama ortamim rahat ve calisma arkadaslarim kafama uygun; ben mutluyum ornegin (kurumsal sirket).

ben mesela özlüyorum eski işimi. gayet keyif alıyordum yaparken. iş ve iş arkadaşlarıyla ilgili bir olay bence.

kesinlikle iş arkadaşlarına bağlı...alınan para da önemli tabi ama öncelik arkadaşlarda.
iş çıkışı oturup bişeyler içebiliyorsan, gece yatıya kalmaları veya senin onlarda kalman eğlenceliyse, o işte çalışmak güzeldir bence

Acıkcası derdim kesinlikle para degil. Aldıgım maaştan memnunum. Ancak müdürüm olsun, iş arkadaşlarım olsun, asıl patron olsun. Hepsi sahtekar dolandırıcı. Her soylediğini başkasına laf cambazlığı yapıp soyleyen insanlar.
Artık iş arayıp yeni bir işe girmekten, kısacası sil baştanlardan sıkıldım. Ve diyorum ki aile şirketinde herşeyi öğrenme şansım da sonsuz. Yani hep aynı işi yapmaktan ve bir süre sonra kendine birşey katamamaktansa, aile sirketinde calısır; bir iş bastan sona nasıl çevriliyor, onu ogrenirim diyorum. En kotu ihtimalle bu aile şirketinden ayrılacak olsam dahi bir x uzmanından cok daha fazla sey biliyor olurum diye dusunuyorum. Kısacası ticareti öğrenirim diyorum. Sizce?

olma mı?

www.amblesideprimary.com

www.numberempire.com bu var mesela bunda bir sonraki asal sayıyı da gösteriyor sana. genel olarak bakmak istersen;

www.google.com.tr

bundan yıllar önce asal sayı türeten bir denklem bulduğumu iddaa ederek yanına lise matematik hocamın yanına gittiğimde
"karesini al 12'ye böl kalan 1'se asaldır."
demişti denklemin doğruluğunu test etmek için. ispatlamaya kalkmadım ama denediğim rastgele büyük rakamlarda tutmuştu.
not: ispattan anlamadığım için denklmemi daha bilim dünyası ile paylaşmadım. varsa güvenilir bir ispatçı beri gelsin.

"karesini al 12'ye böl kalan 1'se asaldır." teorisi ispatlanmamış bir şey diye biliyorum. her zaman doğru sonuç vermiyor olması lazım hatta.

Açıkçası söyledikleri gibi acaip kirli felan değil o damacana sular. o çubuklu alet suda eğer mineral varsa onların çözünmesini sağlayıp kötü bir renk ortaya çıkmasına neden oluyor. bu aletin süzdüğü suyun filtresi minerallerin geçemeyeceği kadar küçük olduğu için suda mineral yok bişey yok e haliyle renk de çıkmıyor ama içimi güzel kullanılan filtreler sayesinde. biz 2 yıl oldu kullanıyoruz en azından musluk suyunu içilebilir kıvama getiriyor. bir kere damacana almadık kendi parasını çoktan çıkardı. sitesi de www.waterbox.com.tr olsa gerek.

biz de waterbox kullanıyoruz ve aynı test i bize de yaptılar. şimdi bu alet reverse osmosis yöntemiyle suyun içindeki faydalı faydası bütün organizmaları süzüyor. suyu saf suya yakın bir hale getiriyor. bir fikre göre sudan alınması gereken faydalı mineraller günlük yediğimiz besinler sayesinde zaten fazlasıyla alınıyor, diğer görüşe göre ise su içerisinde ki mineraller çok önemli ve asıl faydayı bu sağlıyor.

biz ilkine inandık. buna yapılan test de etkili oldu tabii. istersen aldığımız kişiyi sana yönlendirebilirim. yalnız o senin bahsettiğin model seyyar olanı galiba. biz mutfak altına monte edilen modelini 1100 lira gibi bi paraya almıştık. bu şekilde tezgah üstüne bi musluk monte ediyorlar ve yorulmadan suyunu alabiliyosun.

edit: maliyet olarak hesap yaptığında, uzun vadede her zaman karlı çıkıyosun.

saf su içmek asla tavsiye etmeyeceğim bişey. zira o osmosis denilen türkçesi ozmos olan olayın normal yöndekini vücudunuz yapacak ve tüm tuz ve mineralini suya vermeye uğraşıp bünyeye yeterli miktarı bırakmayacaktır. kamplarda bile kar suyunu eritince içine ya mineral tabletleri yada tang filan karıştırırdık.

bu testi bizim apartmanda da yapıyolardı. tabi yermi anadolu çocuğu. gittim mutfaktan bir adet maden suyu getirdim al abi dedim birde buna sok o probları bakalım ne olacak. başladı yok efendim cihazı patlatırmış da, çok fazla mineral varmış da içinde. ebe dedim artizz senin çamur dediğin şey de bu minerallerin yanmasıyla oluşmuyo mu bizim musluk suyundaki. yani kıssadan hisse: gözünüzü o pis siyah renkle boyamalarına izin vermeyin derim.

biraz uç bir örnek ama rakı'nın suyla karışınca beyaz olması gibi bişi. uygun kimyasallarla istenen renkleri değişik şekillerde elde etmek mümkün. kurban olsunlar o çamura onlar. ben yapayım onların testislerine bir elektroşok bakalım ne renk olacak.

Değerli bilgileriniz için teşekkür ederim.onaylı belge göremediğim için aldırmamıştım anneme biraz da şüpheci olduğum için.Diğer tez elden satn alan komşulara söylesem mi gerçeği bilmiyorum.Bize satmaya çalıştıkları şu marka
www.bmsaritma.com

kesinlikle almayın, aldırmayın.
öğrenciyken bir arkadaşımla beraber bunların eğitimlerine katılmıştık.
eğitimde her şeyin düzmece olduğunu anladık gayet.

benim bildiğim çok rüzgarlı,fırtınalı havalarda teller sabit kalsın diyedir heralde,yamuluyorsam düzeltin.

(bkz: elektrik telindeki kirmizi beyaz kure)

uçak çarpmasın diye. bir arkadaş onlar adsl hattı diye ısrar etmişti de da ismi lazım değil gülmüştüm baya. gülmemin sebebi arkadaşın elektrik-elektronik öğrencisi olmasıydı. heygidi günler..

manonflier sonrası edit: utandım şimdi, utanmamın sebebi doğruyu öğrenmem değil, o arkadaşı öyle bir şey olmadığına ikna etmiş olmamdı, o da tam emin değildi çünkü.

@abtash , evet yuksek gerilim elektrik tellerinin üzerindeki tel koruma iletkenidir ve fiber hattı çekilir içinde,dolayısıyla elektrik elektronik öğrencisi arkadaş haklıdır mesela ankara istanbul arasında TEİAŞ bu fiber hattını tellcoma kiralamıştır ,tellcom adsl altyapısını bu şekilde kuruyor,

(git: 6049)

harddiskten garip gurup sesler gelmiyorsa büyük ihtimal dosyalarınıza bir zarar gelmemiştir, findovs bozulmuştur sadece. benim önerim, laptop harddiskleri için ufak external kutular oluyor, onlardan bir tane bulup başka bir bilgisayara diski usb'den bağlamanız. başka bir laptopun harddiskini çıkarıp kendinizinkini takarsanız bir anlamı olmayacaktır, yine recovery mıkavıri yapmaya kalkar büyük ihtimal.

yok garip sesler falan gelmiyor.. kurtarma yapan laptopculara goturmeyi dusunuyorum. ama recovery yapsam kisisel dosyalarim kalir mi acaba diye merak ediyorum.

aynı sorun bi arkdaşda da olmuştu, üstte denilen şeyi yaptı. oldu

Windows cd si takıp kurtarma uygularsan geçecektir. Konsola R tuşu ile girip yönlendirmeyi takip edip 1 i tuşlayıp enter de, sonrasında parola isterse direk enter de. sonra CHKDSK /R komutunu girip onarıma başla.. yarım saat kadar sürebilir. kurtarma bittikten sonra exit de konsoldan çık cd yi çıkar pc çalışır duruma gelir. Bu işe yaramıştı. Ama olmazsa Format öncesi yani F8 yaptıktan sonraki kurtarma konsoluna gir dosyalar yeniden yüklenip yenileriyle değişecektir formatlamadan pc yi kurtarabilirsin.

boot şu an recovery'ye geçtiği için xp repair işe yaramayabilir. bir live işletim sistemi cd'si edin internetten. xp live, ubuntu live(eğer oturum şifreli ise erişmek için ubuntu live seç) şeklinde olablir. indir cd'ye yaz bilgisayarı cd'den başlat, dosyalarına erişiyor olacaksın, harici disk veya usb disk artık verilerin boyutuna bağlı, dosyalarını taşı başka bir ortama. kendin rahatça yapabilirsin, servise para verme boşuna. recovery'ler bazen sadece işletim sistemini düzeltirken(hp'nin bazılarında rastladım) genelde o bölümü formatlıyor. dikkat et recovery'ye

Arkadaşkar aynı sorunu bende yaşıyorum... Bir çözüm bulunabildi mi acaba... hangi yolu izlemeliyim ?? Repair etmeyi denedim fakat bir değişiklik olmadı...

şunu söyleyebilirim ki videonun hiç bir artısı ya da kolaylığı yok. aksine zaman kaybı. bir e-kitabı baştan sona takip etmen daha faydalı olur.

www.kariyervideo.com php hakkında fazla ayrıntılı ders yok ama idare eder. ileride asp.nete falan geçmeye karar verirseniz bu siteden iyisi yok.

internetden bulanan görüntülü dersler genelde, eksik ya da hatalı bilgi içerir.(3-5 bi şey öğrenen hemen video yapıp yayınlıyo da..) bunun dışından görüntülü php eğitiminin profesyonelce hazırlandığı bir kaynağı ben de aradım, lakin bulamadım.
mehmet şamlı nın pusula yayıncılıkdan php5 kitabı var. daha iyisini görmedim.

www.fulldepo.com

şuradan bulabilirsin kefiliyim, 30 sn üye ol kap php'yi:)

önce bir bak tam oturmuş mu o olmazsa macun alıp sürüp tekrar yapıştırmayı. o da olmaz sa yeni fan al, macunu bezle veya metal bir şeyle silersin. macun olmazsa olmaz değildir ayrıca. büyük ihtimal fan uçmuştur.(oturmamazlık etmediyse tabi, iyi kontrol et tekrar ediyorum)

benim bildiğim; eğer fan oturmazsa işlemci aşırı ısınacağından ve bu sıcaklığın da bir üst sınırı olduğundan sistem başlatıldıktan biraz sonra "cpu over temperature" hatası vererek durdurulacaktır.

termal macum sağlıklı bir ısıtma için tabi ki olmazsa olmazdır..

öncelikle fan yerine tam oturmuş mu oturmamış mı bi emin ol.. benim tavsiyem kasayı yan yatır ve öyle dene yani heatsink (o aliminyum parça) yukarı doğru baksın, yerçekiminden faydalan, gerekirse elinle biraz da bastırabilirsin heatsink'i.. eğer düzgün çalışırsa kasa dik dururken heatsink ile cpu arasında boşluk kalıyo demektir ve heatsink'i tekrar çıkart ve yeniden monte et.. bir de fanın çalışıp çalışmadığından emin ol belki onun kablosunu da çıkarmışsındır yanlışlıkla..

termal macuna gelince, onu temizlemek için aseton yada tiner kullanabilirsin.. kulak pamuğu yada normal pamukla yavaştan sil temizlemek için.. yeniğ termal macun sürmek imce bir iş biraz.. çok sürersen yarardan çok zarar olur.. çok ince bi tabaka halinde sürmelisin..

yeni fan al termal macunuyla geliyor.

Termal macunu saf alkolle temizleyip yenilemek ve soğutucuyu yerine güzelce monte etmek yeterli olacaktır. Ben termal macunu asetonla temizleme taraftarı değilim. Aseton ciddi bir şekilde aşındırcı bir maddedir. Sakatlık çıkarma ihtimali her zaman var. Sentetik tiner de kullanılabilir sanırım.

fan zarar görmediyse yeni fan almak saçmalıktan başka bir şey değil dmr'in dediği gibi hassas bir biçimde termal macunu cpunun üstünden temizle yine aynı hassaslıkla yeni termal macunu tek damla biciminde işlemcinin üstüne damlat. çok damlatma ama bir yağmur damlasının yarısı kadarı yeterli olacaktır(oha tarife gel ama başka bir şey diyemedim) sonra temizlemiş olduğun cpufan bloğunu tam o damlanın üstüne getir nazik ve oval hareketlerle yedire yedire oturt. afiyet olsun.

SpeedFan isminde bir program indirdim. CPU'nun son 3-4 saatlik sıcaklığını kaydettirdim. 35 C dereceyle 50 C derece arasında değişiyor. Fallout 3'ü açtım. O açıkken dahi sıcaklık 50 dereceyi geçmedi. Bir problem yok gibi görünüyor. Duruma göre (sıcaklık artarsa) yeni bir fan almayı düşünebilirim, zira bulunduğum yer yazın cehennem gibi oluyor. Bilgisayar neredeyse 7/24 açık ve CPU'nun soğutulması gerekiyor. Öneriler için çok teşekkürler.

Ben yaşamış olduğum bu deneyimden şöyle bir sonuç çıkardım: CPU'ya termal macunla yapıştırılan fan bir şekilde cpu'dan ayrılıp tekrar birleştirilirse termal macun ısı iletim özelliğini kaybetmiyor.

dünya'da bilmem de türkiye'de erkekler tarafından seçilmesinin önemli sebebi erkek başına düşen kız sayısının 1'den büyük olmasıdır. bilmiyorum işine yarar mı..

hani biraz daha tarihi bilgi manasında, ama bu da doğrudur tabi :)

Derdinin dermanı değil ama iktisat okuyan bir öğrenci olarak gözlemlediğim birşeyi paylaşayım. Sınıfta 53 kişiyiz. 53 kişiden sadece 1 tanesi* bu bölüme isteyerek gelmiş. ÖSS'de karambole ne denk geldiyse yanii.. Ödev'e şunu yaz bence : ekonomi bölümlerinin popüler felan olduğu yok. Girmesi en kolay bölüm.Tek sebep bu.Sayısal ve eşit ağırlık ortak bölüm çünkü.Puanlarda çok yüksek değil.

@abtash o konuda haklısın( 53 kişiden 40 tanesi kız ) ama kimse karı kız derdine bu işkenceyi çekmez. Eğer harbiden bu yüzden gelen varsa beynine sokayım onun.Eşşekler gibi pişmanım ya.Bu işkenceyi çekeceğime girer bi kaportacıya çalışırdım.Başlarım diplomasınada bölümünede.Çok doluyum çok.

puanların düşük olması?

Aslında biraz daha açıklamam lazım sanırım, benim eşşekliğim. Ödevin konusu bu değil, sadece tarihi bilgi manasında işletme, ekonomi bölümlerinin tarihi gibi ek bilgi vereceğim. Yani şu an popüler, diğer bölümlerden daha çok tercih ediliyor gibi bir konu değil. Puanların düşük olması da konumla pek alakalı değil malesef, çünkü araştırma konusu üniversiteler puanları yüksek olanlar, Boğaziçi gibi.

Bu tercih konusu zaten başlı başına araştırma konusu, ben de okul adına göre tercih yapıp istemediği bölümde sürünen yarım akıllılardanım.

Misal olarak, History Of Management thought gibi kaynaklardan faydalanıyorum ve kütüphanede bolca mevcut bu tür kitaplar. Ancak özellikle Türkiye'deki durumu anlatan bir kaynak arıyorum.

lise yıllarımda takır takır tersten alıyordum gürlükten dolayı, üniversite'de yurtta biri dedi o gün bugündür sadece sevdicekle buluşurken tersten alıyorum bayramlarda bile tersten almıyorum o kadar yani.
benim tedirginlik cilt güzelliği değil de kanıyor, sivilce yapıyor cildim üst üste iki gün traş olunca, tahriş oluyor krem falan da bana mısın demiyor.

bundan sonra tersten traşa devam o zaman.

kendimi bildim bileli tersten alırım sakalı. hiç bişey olmadı. askerlik boyunca da iki günde bir yeterli geldi. bi kere üçü denedim, içtimadan sonra teğmen "sen bi kal" dedi.
gerisinden size ne lan?!

eğer herhangi bir cilt rahatsızlığından dolayı raporun yoksa askerde her gün traş olmak zorundasın. merak etme, kısa sürede cilt bile anlıyo askerde olduğunu, hizaya geliyo. ayrıca her gün olduğun için, sakal nispeten kısa olduğundan o derece tahriş olmuyo cilt.

ilk kez tersten alacaksan bi sure batma olaiblir sonra alısırsın.

adam açıklamış..

www.uzmantv.com

anlamadim ben ya. nasil tersten aliyorsunuz abi? hani boyun kismini tersten almak tamam da; yanaklari, biyigi falan da mi tersten aliyorsunuz?

ben sakalı tersten alınca çok fena bir yanma hissi oluyor. bi de kaymak gibi oluyor surat, iş yerinde ya da askeriyede zorunlu olmadığı sürece sakalı tersten almanın hiç bir manası yok.

ruh hastası bir birliğe ve daha da kötüsü ruh hastası bir adama düşebilirsin kardeş hazırlıklı olmak lazım. traş olduktan sonra pamuğu ters yönden suratına sür. yüzünde pamuk kalıyorsa askeriye şartlarına göre olmamış demektir o traş. teslim olmadan 1 ay önce tersten almaya başlarsan sakallarını alışır cildin aklında olsun.

gözümün tam altında ten renginde başlarda farkedilmeyen bir tane vardı bende de. daha sonra 3-4 ay içinde büyüyürek farkedilir bi hale geldi. sonunda aldırmaya karar verdiğimde doktor beklediğim için azarladı, gözün altında olduğunda çalışması zordu tabi, sonunda o şeyden kurtulduğumda bi haftada kapanan yara neredeyse hiç iz bırakmadı. kurtul derim o şeyden.

bunun da iki türlüsü var demek, sike sike doktor yolu göründü bize.

@want2die
evet, entry senindi. başlıkta ismini vererek reklam yapmak istemedim, notu yazmamdaki sebep cevap vermendi ve amacıma ulaştım. en son böbrek taşı için gittiğimde testislere vurmuştu acısı doktor biraz okşadı sonra iğne yaptı geçti (bildiğin iğne). okşanmaktan hoşlanıyo tenim demek.

doktorlar bu tip şeylere ultrasonla bakıp içerideki boyutu, yağ mıdır, değil midir, her bir şeyi görüyorlar bildiğim kadarıyla. sonrasında kararınızı verirsiniz.

eğer lipomsa (bkz: lipom) benim omzumda vardı bi tane. ultrasonla bakıldıktan sonra estetik cerrah liposuctionla aldı yarım saatte. lokal anestezi yapmıştı, pek bir ağrı sızı olmadı. ama tekrar çıkıyor şimdi aynı yerde, bünyem meyilli sanırım. bir de vücuda bir zararı yokmuş durmasının öyle demişti (benimki omuzda olduğu için kötü gözüküyodu çok).

şöyle olabilir mesela:

"-ekşi sözlük"

sağolun işe yaradı da millet başlık açarken hiç mi dikkat etmiyor anasını satiim, ya da bu kadar mı üşengeç.yine ekşi sözlük aramaları geldi, sözlük diyince direkt ekşi'yi hatırlamak güzel de karakter sınırına takılmadan yine de ekşi yazmayanlara selam ediyorum buralardan.

neyse öğrendik başka şeylerde kullanırız artık.

(bkz: #5403077)

neyin yandığına bağlı, disk mi yandı kart mı? teknik servislerde tonla var bunlardan ancak büyük bir hdd'nin sadece kartı yandıysa diski para edebilir. ama test imkanınız sanırım yok. tanıdık bir tamirci falan da yoksa asın duvara gitsin..
not:çöpe atmayın tehlikeli atıktır.(iç ses: çok da tın)

ya yeri gelmişken sorayım ben de. hard diski çalışan bilgisayara taktım ve bilgisayar kapanıverdi. şimdi o hard disk takılıyken bilgisayar açılmıyor. başka hard disk takılıyken açılıyor. yani bilgisayarda problem yok ama hard diske ne olmuştur ki?
bir de şöyle bir şey var, hard diski takıp bilgisayarı çalıştırmayı denedikten sonra, hard diski çıkarınca yine açılmıyor bilgisayar. elektrik bağlantısını kesip yeniden güç vermek gerekiyor o şekilde çalışıyor ancak.

ben icindeki miknatislari ve motoru falan cikartmak icin bi aralar baya bi arizali harddisk aldim. tanesi 1 milyondan falan.

Güc/enerji olmadan bir cihaz calistirmak?

o hdd gücünü adaptorden aliyor.

hiçbir şey olmaz.

@trimpot
moron değiliz onu oraya neden koydular diye bi düşünülür.zaten öğrenmek istediğim adaptörsüz soksam usb den hem elektrik hem veri kafayı yer mi makina demek istemiştim

elektrik almaz usb'den. açılmaz o yüzden.

Burada öyle sorular soruluyor ki, bu da onlardan biri sandim. Hatta -ne güzel lan malzeme cikti- diye bile düsündüm.

sadece usb girişi olan hdd ler var onlar nasıl oluyor peki? mesela toshibanın..saddce tek giriş var

O hdd'lerin beslemesi usb üzerinden yapiliyor.

sanırım sürekli usb kablo makineye bağlı kalsın tak çıkar ucunu bozmayayım elektrik kablosunu çıkarayım diyorsun evet bir şey olmaz zararı yok.

ek bilgi.
3.5 inch modellerinde yok da, 2.5 inch modelleri için usb'den güç alan modeller var,(bunlar da iki usb kablosu olan ve tek usb kablosu olan şeklinde, tek usb kablosu olan için veri ve elektrik aynı kablodan)
iki usb kablosu: biri veri ve elektrik diğeri sadece elektrik kablosu. iki kabloyu birlikte taktığında gücü diğer usb kablodan aldığı için daha hızlı çalışıyor hdd.

kıssadan hisse elektrik-elektronik kasmak istiyorsan elektriği usb'den çekmen mümkün.

işte onlar yeni nesil oluyorlar, fiyatları da 300 tl'den başlıyo.
senin 120'ye almış olmanın numarası bu yani...

Sizin gibi yapıp da(sadece usb'den bağlamak) açamayanlar için şöyle bir çözüm duymuştum:
Çift uçlu usb ile bağlamak. Denilene göre adaptör konmasının sebebi usb'den aldığı gücün yetmemesiymiş. Çift uçlu usb kablo ile bağlayınca adaptör olmadan da yeterli gücü alabilmekteymiş alet...
"Miş" diyorum zira denemedim.

calısmaz, bi sorun da olmaz.

şöyle ki;

senin aletin içinde bir adet standart hdd var (hani kasanın içinde olandan), dolayısıyla aynen power supply'dan gelen güç kablosunda olduğu gibi bir adet 12V ve bir adet de 5V güç girişine ihtiyacı var. 5V gücü USB girişiyle sağlayan alet 12V'u da adaptörle almak durumunda.

denemişsindir, eskaza dönmüş veri de aktarmıştır, bilemem. ama macera aramaya gerek yok, 3 gün sonra alırsın eline bütün arşivini mazallaa.

buyrun bunlar nasıl?

www.google.com.tr

img207.imageshack.us

şöyle bir şey bulabildim büyük resmi yok kendim yükledim arşivden de:)
özellikleri
marka-inca
multimedya
f
usb
fiyat 10$+kdv

benim klavyemi tarif etmişsiniz.

www.a4tech.com

a4tech in kl(s)-7mu modeli.

ayrıca sağ tarafında üstte usb girişi, sol üstte ise kulaklık ve mikrofon girişi var. 20 ytl'ye almıştım.

edit: f demişsiniz. sandım. pardon.

@rodeocu googleda aramak aklıma gelmişti ama zamanında denediğimde çıkmamıştı bişey şimdi amma f klavye var piyasada ;))
@abtash pek beğenmedim tusları çok kalın benim aradığım laptop klavyesi gibi olucak ince ;)
tesekkür ederim yardımlar için

@cilgin suan aynı klavyeyi kullanıyoruz ve ps2 klavye malesef :( yoksa tuşlar tam bana göre tek sorunu ps2 olması :( f e çevirdim klavyeyi büyüktür küçüktür tuşu basmıyor simdide o da anakartımda ps2 olmamasından kaynaklanıyo adaptörle bağlıyorum acaba a4tech e mail yazsam benim icin özel f klavye çıkarırlar mı:P

creative de bi klavye gormustum ultra slim bi sey, laptop klavyesi gibi rahattı. oyle bisey cok daha kullanıslı.

f yok orda :( f klavye akımını başlatalım bi şekilde q neymiş

(bkz: starcraft)

üstüne strateji yoktur.

ram'in çok düşük değilse ra3 derim. x3100 paylaşımlı olduğu için ram'in iyiyse sorun yaşamazsın.

ben de gece virüs spyware taraması yaptım, sonuç değişmedi. ama mutlaka giren var sözlüğe, yoksa burası duyurularla dolardı

sizinle ilgili bir durum olduğu kesin. formatla her şey düzelir ama o zaman da sebebini öğrenememiş oluruz.

başka browser ile de aynı şeyler oluyor mu?

virüs tarayıcınızı kapatıp deneyin bakalım...

virüs'ten kaynaklanıyor, sözlükte bir problem benzer bir durum benim de başıma da geldi, hatta firefox ekşi sözlüğe girişimi engelledi dedim ne oluyo, sonra hotmail'i de engelledi kendim özel izin verince girdi. bir tarama çözer işini.
tarama geçirmezse düzgün çalışan bir tarihe sistem geri yükleme yapın.

oldu valla kaspersky'yi kapatınca:S

aynen öyle chrome ie ve firefox aynı sonucu veriyor

avg'nin bir süredir uyuzluğu var zaten sözlüğe, kaspersky de muhtemelen aynı sebeple kasmaya başlamıştır...

evet oldu bend de kasperskyi kapatınca
ee ne yapmak lazım şimdi?

kaspersky'da boyle bir sorun oldu birkac gündür. bende de oldu dün. cpu kullanımı %100 oluyordu. eksi sözlük'ü güvenli siteler listesine eklerseniz düzeliyor. şu başlıkta son entrylere bakarsanız nasıl yapılacagı da var orda.

(bkz: kaspersky internet security)

bug işte basbayaa, ssg uyuma olm!

kaspersky'den trusted url'ye eklerseniz sözlüğü oluyor, buradan bir daha teşekkür ediyorum duyuru ailesine, sittin sene aklıma gelmezdi
hepinizi seviyorum djasljd

benim gibi bu başlığı görüp cevap yazanlara hayır duası eden ve fakat hala sözlüğe hiçbir şekilde giremeyen kaspersky mağduru yazarlar varsa diye: trusted url'ye şu şekilde bir ekleme yapmak gerekiyor:

sozluk.sourtimes.org* (ille de yıldızlı olacak)

2 gündür yaşadığım ve artık derinden paranoyaklaştığım bir dertti. üstelik dns atayınca pc'ye bağlı olan modeme bağlı laptop'tan da nete bağlanamaz oldum kısa bir süre. şükür (şimdilik) her şey yolunda.

uyuzcan ve nevrotik pollyanna'ya en içten teşekkürlerimle...

daha bugun (yani dün) 3-4 duyuruya cevap yazdı burada.

hizmette sınır yok
www.eksiduyuru.com

evet, en azından başına bir iş gelmemiş :)

ekşi duyuruda ki jr. delikan olmasın sakın.

@barfilozofu
hayır jr. falan değil aynı nick.

boot sırasında anlayabilirsin.
başta 4 tane ide gösterir 2 ide kablosundan 2 çıkışla 4 ide çıkışı yapar. onların hangisi boş hangisi dolu ona göre anlarsın. eğer hepsi boşsa kesin satadır, bir tanesi dolu ise ve dolu olanın yandi dvd falan yazıyorsa yine satadır, ikisi de dolu ise sata değildir.
bir optik okuyucu bir hdd bağlı olduğu düşünerek örnek verdim.
onun dışında bios'a girdiğinde ilk seçeneği seçince de çıkıyor oradan da bakabilirsin.

edit: yeni bilgisayarlarda ide girişi 1'e indir yani ilk siyah ekranda 2 adet görmen mümkün.

harddiskin ozelliklerine girdiginizde model ismi "st" seklinde gorulur. ya da tam olarak emin olmak istiyorsaniz, everest isimli programi bilgisayara yukleyip bilgi alabilirsiniz.
www.softpedia.com

bilgisayarıma gir c diskine sağ tıkla özellikler de gelen ekranda donanım bölümünde ilk sıradaki Disk senin harddiskin bunu googlede arat ne olduğunu anlarsın.

edip'in dediğini yapıp adını ögrenip google'da arattım, seagate barracuda sataymış hard diskim. çok teşekkürler.

(bkz: song 2)

fifa 98 soundtrack şeklinde aratırsan gelir.

fifa 99 soundtrackte vardı o şarkı blur - song2

woohoo song olarak da bilinir.

Adana 'da olduğum için sadece philips+R yi önerebilirim,geçen hafta vatandan 25 lik olanını 4 liraya almıştım.

Cd; benq, üstü siyah(plak desenli) olanlar, iyi...
Dvd; pilipis iyi, bir yamuğu olmadı henüz...

(bkz: verbatim)

Verbatim ve Philips kullanıyorum yalnız son zamanlarda verbatimlerde okuma sorunları olmaya başladı Verbatrimden vazgeçtim. Birde Maxell ve TDK yı deneyeceğim.

Şu link yardımcı olabilir:
forum.divxplanet.org

ucuz istiyorsanız (bkz: dms)

Kalite denince çeşitli fikirler olur. O konuda bir şey diyemem ama ucuz segmentin en kalitelisi kafadan iomega'dır.

mecidiyeköy'de stadın karşısındaki sokaktan aşağı in sola dön bilgisayarcı dolu her taraf ama aşağı inmeden solda bi dükkan var büyükçe camında yazıyor zaten fiyatları uygun.

philips aldım 50 dvd,yarısından çoğunu çöpe attım evlat acısı gibi koydu yemin ederim 16x le yazdığım hiçbir dvd yi adam gibi okuyamadım 4x le yazdıklarımda sorun olmadı ama,
memorex almıştım sorun yaşamadım ondan tekrar ona dönecem
yani memorex öneririm

yıllardır maxell kullanıyorum hiç sorun yaşamadım

günümün yarısı cd-dvd basmakla geçtiği için pek bi haşir neşirim bu mevzuyla.

tdk ların üstü açık mavi gibi olanları var.tek katmanlı 1-8X hızında.bunlar oldukça sağlıklı.

bi de verbatim in neredeyse tüm cd-dvd leri hayli kalitelidir.

Bana donanımsal gibi geldi. Donanımsal olup olmadığından emin olmak için harddiskin kablosunu söküp bir boot etmeyi denemek gerek, sorun devam ederse donanımsal olduğu kesinleşir.

sorun ram'lerde de olabilir. ram'leri söküp tek tek takarak açmayı deneyebilirsin.

öncelikle her bi haltı çıkarıp (hdd dahil) sadece ramler ve grafik kartıyla dene. ramler bikaç taneyse onları teker teker dene. heatsinki ve fanı kontrol et, bazen fan dönmeyebiliyor, aşırı ısınma falan oluyor. başka bi grafik kartı mevcutsa bi de onla dene tabii. aklıma şincik bunlar gelmekte.

bios'un uçmuş olabilir. ana kartı servise gönder. ondan önce test edebilme imkanın varsa parçaları başka bir ana kart üzerinde çalıştır.

ubuntuyu nasil ntfs dosya sistemine kurdunuz? ubuntu ext3 kullanir. biosun gelmemesi ne demek. bios a girmeye calisipta giremiyorsaniz donanimsaldir. ramlerden olabilir. hdd olsa uyarirdi bilgisayar. islemcidede problem olabilir ama dusuk ihtimal. bu saydiklarim yalniz bilgisayar acilipta karsiniza hicbirsey cikmiyorsa gecerlidir. yani bilgisayar acilir, siyah ekran vardir karsinizda, oyle bekler hicbirsey yapmadan ama bilgisayar resetliyorsa eger anakartta problem olabilir

teşekkürler arkadaşlar, anladığım kadarıyla beni aşacak bir olay. şimdi avrupa yakasında dışarıdan müşteri kabul eden bir teknik servisi aramam gerekli sanırım. acaba bildiğiniz var mı?

bu arada sanio, XP'de iken bölümü ayırdım ve NTFS ile formatladım. daha sonra herhangi bir program kurar gibi XP üzerinde ubuntu setup'ını çalıştırdım ve G'ye kurdu. sonra kendi restart attı direk girdi. belki kurulum sırasında kendisi ext3'e çevirmiş olabilir, o kadar inceleyemeden pc uçtu zaten.

@sanio
ext3 ubuntu yüklerken varsayılan oluyor istersen başka biçimler de kullanbiliyorsun ama ext3'ün performansını vermiyor tabi ext3 diye bir mecburiyet yok yani.

mecidiyeköy'e git orada çoğu yer kabul ediyor stadın karşısından aşağı in sola dön.

IG2 linkleri var IG istiyor(d)um yani IG1 neyse geçti artak sabah bir ihtimal bakayım dedim ama bulan olmamış.

hocam bu gönderdiim torrenti indirmeyin ha. ben indirdim lehçe mi ne bişey çıktı. gitti kota...

java'yı karıştırma c++ temel olarak biliyorum diyosun senin temelin neye denk geliyor sen daha iyi bilirsin yeterli c++ biliyorsan c#'a başla java yerine. c# ve java tam olarak olmasa da birbirinin alternatifidir. c# javaya göre daha basittir. basit derken dandik falan değil yanlış bir düşünce oluşmasın kafanda.

yanlış düşünce oluşmaz da ms'e beni bulaştırmayın :) c++ temelim şuna denk geliyor; class yazmaktan ötesi yok, gui programlama değil yani.

geç sen c#'a ms c#'ı oluştururken java'dan baya bir faydalanmış java ve c# kullananlar bunu bilir, c# java'ya göre çok daha kullanışlı java ilk etapta çok karmaşık gelir.

dipnot bilgisayarımda windows kurulu değil. olucağını da pek sanmıyorum. linux üstünde c# geliştirmek çok efektif olamıyor bildiğim kadarıyla.

mono ile geliştirebilirsin. ayrıca .net'e geçmeni ben de tavsiye ederim. adamlar ciddi anlamda çok sıkı çalışıyorlar.

mono, visual studio dan aşağı kalmaz teması sezdim burda ben. yanlış mıyım?

kitap mitap kolay. kütüphane kitap kaynıyo. gerekirse pdf'e başvururum zaten :) çok moral verdin divit sağol vallaha :)

Deitel'in ufak kitabı? Benim bildigim kitabı 500 sayfadan fazla...Hemen hemen her seyi anlatsa da gene de tavsiye etmem java baslangıc kitabı olarak.Kafanız karısabilir javadan soguyabilirsiniz.İnternette pek cok java for dummies ,java for children tipi kaynaklar var ideal olabilir baslangıc duzeyinde..

Aslında hangi dili sececegin yazılımda ne işler yapmak için girdiğinle de alakalı.Java nesne yonelimli bir programla dili artıları cok fazla.Piyasa icin ms'ye yani c# a donusu de kolay..tabii c++ ı yabana atmamak lazım.Ne istedigine karar verdikten sonra daha kolay secim yapabilirsin.Son olarak Oracle dersen java derim..

damarıma bastın cikrikci. oracle üstünde c++ la çalışabilir miyim yoksa java mı kullanmam gerekir. bir yandan da veritabanlarına dalıyorum çünkü.

32 bit windows, 3,5 gb tan daha fazla rami görmez. diyelim 4 gb ramin var. windows bunu 3,5 olarak algılar. 64 bit olanlarda ise böyle bir sorun yok. ne kadar takarsan tak, hepsini görür.
tabi tek fark bu değil. bilgin olsun diye dedim sadece.

düşünmeden 64 bit kur. hem 64bit programları, hem 32biti çalıştırır.

64 bit Türkçe Windows Xp sürümü yok bildiğim kadarıyla.

1. 64 bit vista kullandim, adobe paketinde surekli problem yasadim.
2. 32 bit xp ye dondum, el magiconun dedigi gib 4gb lik rami 3 kusur gordu.
3. toshibanin sitesindeki (altini ciziyorum) xp suruculeri calismadigi icin 32 bit vistaya dondum

dediklerim notebook icin, bilginize.

64 bit daha hızlıdır, ram'ini sonuna kadar kullanırsın tamam ama diğer programların da 64 bit destekli olması lazım 64 bit işletim sisteminde 32 bit program kullanırsan bütün programlarda olmasa da sorun yaşarsın. özellikle sağlam programlarda. kaş yapayım derken göz çıkarmış olursun. not:64 bit çıkalı yıllar da olsa hala yaygınlaşmadı.

4 gb ram'in faydasi kimedir, nasildir, laptop icin soyluyorum tabi ki. beni ikna edin ben de takayim laptopuma?

uzerinde on kusur tane vserver calisan sunucumuzun ram'i 8 gb. pasalar gibi kullaniyoruz hepimiz. ha 8 kisi birden girip hayvani bellek gereksinimi olan uygulamalar calistirirsa tabi ki kullanilmaz olur ama, rica ederim laptopta 4 gig nedir yahu?

sourlemonade'yi mallar listenize eklemeniz gerekiyor.

ya da aynı nickle ekşi duyuru'ya tekrar kayıt yapın. onun üzerinden duyuru yapın.

benim de başıma gelmişti modemin ayarlarında bir bozulma olmuştu, ttnet'i ararsan yardımcı olurlar, modem'den modeme değişiyor.

ağ bağlantılarımdan tcp/ip v4 bölümünden statik bir ip ver ve öyle kullan genelde düzelir.

rock olarak:
kramp - püf püf
erkin koray - krallar ya da oryantal öğeli şarkılarından biri de ilginç olabilir.

türkülerden biri ege türküsü ya da zeybek olsun bir de hareketli bir iç anadolu, trakya da olur.
ekleme: cem karaca - kerkük zindanı ( budur!)

emre aydın, emel sayın, nilüfer, sezen aksu, teoaman, orhan gencebay iyi bi salata.

baba zula kesinlikle olmalı bence.

sabahat akkiraz, sezen aksu, sertab erener, bülent ersoy, zeki müren'den parçalar olabilir...

halk müziği: erkan oğur ve ismail hakkı demircioğlu'ndan karşıda görünen ne güzel yayla ve ey zahit şaraba eyle ihtiram.

şükriye tutkun'dan arda boyları ve uyan sunam uyan

mavi sakal, yavuz çetin önerebilirsin mesela rock ve blues örneği olarak.

turkce degil fakat dolapdere big gang diyecegim. dinlettiklerim seviyor smoke on the waterla gobek atmaya basliyorlar, komik.
athenanin ilk donem calismalari, skalonga miydi o iyi olabilir boyle muzik yapan elemanlar var diyerek.

sanırm erkan oğur'un şöyle bir sözü vardı

"eğer bir gün biri size bu türk halk müziği nasıl birşey diye sorarsa, ona zeynep'i dinletin"

o yüzden tek geçerim

Replikas

sezen aksu dinletmeyin nolur.

1- garanti kapsamına girer.
2-perişan olmaz ilk günkü kutusuna koy öyle yolla. içine sinmeyecekse sen bimekse git ver böyle böyle de yollarlar belki.
3-lastik gibi bir soru sormuşsun her an her şey olabilir sonuçta. ama yok o kadar korkmana gerek yok yamyam değil teknik servisler.
4-garanti belgesindeki o şey doğrudur ancak neredeyse kimse uygulamaz, peşinden koşturabilirsen yasal hakkın tabi.

bimekse sorduğumda biz artık aracılık yapmıyoruz dediler O yüzden direk toshiba ile iletişime geçeceğim.Korkmamın sebebi bazı kişilerin anlattıklarıdır.Bu arada kolay kolay yenisini göndermezler değil mi?

bir çözüm bulamazlarsa yolluyorlar yenisini, ama seninki çözülmeyecek bir şey gibi görünmüyor, iyice paketle yolla. faturayı unutma.

nerder yaşıyorsun bu arada? cuma günü finallerim bitiyor yakındaysan alıp götüreyim istanbul'a.

konyadayım bide taa istanbula gitmesin. Ankaraya gönderirim. Sordum zaten kargoyla anlaşmalıymış.Ücretsiz gönderebiliyorsun yani.

4- bahsedilen günler iş günleridir. ayrıca 15 gün şeysinin uygulanabilmesi için şehrinizde ürünün yetkili bişisi falan olmak zorunda. (bu tarz bişiler var tam bilemedim şimdi) 30 işgününü de geçirmezler muhtemelen ama geçirirlerse yenisini isteme hakkınız var.
tamir edilebilecek bir durum gibi görünüyor, edilemezse yenisini yollarlar.
tahminimce 5 haftada falan gelir.

5 hafta çok fazla değil mi ya?

valla yasal süresi 6 hafta (30 iş günü). genelde son anlara kadar bekliyorlar.

yapan var mı bilmiyorum ama, astarı yüzünden pahalıya gelir. kağıtları kes ciltle falan.
onun yerine çıktı alırken bir a4'e 4 veya 9 sayfa çıkacak şekilde çıktı al bence sonrasını kendin halledersin.

Kendimi ozalitçi gibi hissediyorum ekşi duyuruda bugün..
Neyse efem..
Dijital siyah beyaz 80gr kağıda çıktı , 0,10 ytl
Fotokopi Çekim 0,03 ytl..
Toptan yaptırıcam indirim isterim fiş istemez derseniz fiyat indirme olasılıkları vs herşey olur..
Ha ben yapıyomuşum gibi oldu, yapıyorum ama, yapmıyorum :)

valla ben geçenlerde 400 sayfalık bir kitabı bastırayım dedim, 20 lira dediler. bastırdım hemen. gerçeği 60 dolardı kitabın zira.
e-book una göre değişir tabi ama kitabı orjinali gibi basıyorlar. (bendeki e-book ta ön arka kapak falan da vardı). ben boğaziçi üniversitesi civarındaki bir fotokopiciye yaptırdım ama beşiktaştakiler belki de daha ucuzdur.

(git: 50578)
(git: 47004)
(git: 44665)

5 kişi 1 oda. ranza yok 5 yatak.

hmm teşekkür ederim.peki wireless falan var mı ?

üst katlarda var, kampüsün ağı çekiyor:) ama alt katlarda çekmez. ha bi de karşıda özel kız yurdu var geçen sene ben oradayken o da çekiyordu, o da üst katlarda tabi. onun dışında tam teşekküllü internet cafe'si var baya büyük internetsiz kalmazsın yani.
gelirsen kampüs ağına girmek için şifreye ihtiyacın olacak yurttakilerden rica et olmazsa bana haber et.

dvd-rw al direk.. olmaz mi? teknik serviste temizliyorlar olmadi bildigim kadariyla ama yine de bir sure sonra cortluyorlar diye biliyorum, hic temizlemedim..

o bilgisayar dvd okusa ne olacak 3 gb hdd'si var.
kusura bakma ama
(bkz: müze)
ya da yeğen falan varsa onlara ver takılsınlar.

artık senin ona upgrade yapmana gerek kalmamış. sen onu bence internet makinası olarak kullan, film izle. maximum ram 192mb diyor. şu an büyük ihtimal içinde 64 vardır. 128 mb daha taksan da şimdikinden farklı hiç birşey yapamazsın. dvd okuyucu yada yazıcı al bi tane. gece laptop'ı yatağa atmak kadar zevkli bir olay yok. boyuna film izlersin yattığın yerden.
bir de içini temizle ya da temizlet. toshiba servisi çok para istiyo. eğer fanın arka kapağı varsa kendin bile temizleyebilirsin. kurcala biraz ya yaparsın.

trackpoint mi o? * sirf bunun icin hediye olarak alabilirim :p cok ihtiyacim var benim de.. hediye olarak olmasa bile -ki olmaz herhalde- makul fiyata (beya bi makul olmali) alabilirim. hediye ederseniz eksi duyuru gold uyelik veririm :p

@katafalk evet trackpoint, teklifine teşekkürler, ama bir müddet kullanmayı düşünüyorum. dvd-rw veya dvd-rom almak zaten cihazla aynı paraya denk gelir. biraz kurcalayacağım bakiim ne çıkacak?
@abtash, makina çıktığı dönemin en kral makinasıydı, öyle deme :)
@ayiadam, internet için de soketli ethernet kartı var ama ona uyacak soket bulamadım. diğer önerilerini deneyeceğim.

buna benzer birşey belimde çıkmıştı yıllar önce. doktora gittim, antibiyotik verdi, geçti. ama tabi bu senin doktora gideceğin gerçeğini değiştirmiyor...

@want2die
yağ bezesi bir arkadaş da demişti, annesinden almışlar gayet basit şekilde(onun boğazında mı ne varmış gerçi).
kanser manser ne dedin sen yaws,
(bkz: hakkını helal et ekşi ailesi)

@want2die
babamin göbeginde de 8-10 tane misket ile ceviz büyüklügü arasinda yag bezesi var böyle.
aciklama bekliyoruz. emin misin? kaynaklarin güvenilir mi?

dostum fıtık olabilir. bastırdığın zaman parmağın karnına doğru giriyorsa, orda bir delik varmış hissi uyandırıyorsa muhtemelen fıtıktır. kendi etrafında dönüyor demişsin, eğer fıtıksa ve kendi etrafında döner ve damarları sıkıştırırsa müthiş bir ağrı ile acile yetişmek zorunda kalabilirsin.

oynama dostum... yag bezesi, kil dibi bezesi (bu da yag bezesi sanki, neyse) falandir. doktara gitsen bes dakkada halledilecek seyi ovalaya ovalaya patlatip ciddi ameliyatlik olan bir dostum vardi (aynen dedigin gibi, 'aaa bingil bingil negzel' tepkisi vardi). o gun bugundur ellemeden direkt doktora....

hakkaten ovalama!!! elleme bak, bozusuruz :) doktor amcaya dostum ...

(bkz: src)
sanırım sizinki src3'e giriyor yani bir nevi kargo oluyor taşımacılıktan dolayı.

src, ticari araç kullanıyorsanız almanız gereken belge. ehliyet gibi birşey. 1den 4 e kadar seviyeleri var otomobilden t.ı.r'a kadar sanırım. bu durumda almanız gerekiyor ama kaçıncı seviye olduğunu bilmiyorum.

benım bıldıgım sehırler arası yuk veya yolcu tasıyan suruculerın alması gereken bır belge bırde uluslararası var tabı

src belgesi ehliyet gibidir. ticari aracı kullanacak olan şoförün alması gereken bir belgedir. işletme ayrıca k2 belgesi isimli bir belge daha alacak bu tip taşıma yapabilmek için.

frau kullanılır. lisedeki alman hocalara frau diye hitap ediyorduk.

valla hiç bir zaman frauleinın kullanıldığını görmedim hiç şüphe etmeden frau yu kullanabilirsiniz soyismi bayan olan kişiye frau bayan demeniz yeterlidir.

sakın fraulein kullanmayın. o kalkalı oldu baya. hiç hoş olmaz sizin açınızdan :)

Sehr geehrte Frau Schmidt,

şeklinde hitap etmeniz doğru olacaktır.

fraulein kızkurusu gibi bişi. frau yeter.

"dame" kullanılır mı peki?

siz frau kelimesini kullanmak istemiyorsunuz herhalde :) ama ideali odur.

frau kullanılır...

frau.

vurgulayim istedim.

fräulein bekar bayanlara denir almancada. frau deyin siz.

sanırım toshibaların genel özelliği galiba bu. ekranın gitmesi!

toshiba'lar ekran konusunda şerefsizlik yapabiliyor bana da yaptılar da.. senin olayı tam anlamadım, sadece windows altında mı yapıyor bu karartmayı? tam yazmamışsın ama öyle sanırım. bu durumda büyük ihtimal ekranda sorun var en kısa sürede harici ekranda bir dene. arkadaşına da selam ederim, niye hemen suçluyor, olacağı varmış.

bunun dışında ekran kartı chip'i de olabilir ki umarım o değildir ciddi para istiyorlar tamiri için. ben var yine kendimden bilmek.

edit: trista'nın yazdığını görmemiştim yazarken evet öyle. ilk iki yorum böyle ise rastlantı değildir herhalde.

benim anladığım kadarı ile ekrana güç veren fl inverter'de bir sorun var. muhtemelen o sorun, çok pahalı birşey değildi bi kaç yıl önce 40 dolar idi, şimdi de tahmini öyle bir fiyattır.

Cevaplarınız için çok teşekkürler

@trista: Internette görüldüğü kadarıyla pekçok kişinin başına gelmiş

@abtash: Açılışta da karanlık, sadece ekranın sağ altında biraz aydınlık görünüyor sonra o da gidiyor. Ekran kartı olup olmadığı harici ekranla deneyince kesinleşecek sanırım. Arkadaş da forumlarda yüzlerce insanın aynı dertten muzdarip olduğunu görünce benim hatam olmadığını anladı :)

@ wish i could fly: Dediğin gibi pekçok kişi inverter'ın kablolarını tekrar takınca veya devreyi komple değiştirince sorunu çözmüş. 32 dolara kargo dahil bir tane buldum, eleman toshiba'dan cevap alamazsa onu sipariş vericez artık. Belki bir değişim kampanyası vardır.

Referans olsun diye yazıyorum. Bilgisayar harici monitörle sorunsuz çalıştı. Daha sonra ebay'den 30 dolara bir adet inverter board aldık ve taktık oldu. Şimdi mis gibi çalışıyor.

ya maassiz yapilacak is mi moderatorluk. preatorler bile alir biraz.

bir praetor, aynı zamanda da sözlüğün avukatı olan kanzuk; praetorlük görevini gönüllü, avukatlık işini ücreti mukabili yapıyordur.

moderatörler onca yazarın çilesi nasıl bedava çekilir? e gönüllülük esası işte. ona bakarsanız piyasadaki mizah yazarlarına bin basacak mizah yazarları var sözlükte. eserlerini mizah dergilerinde yazmak, toplayıp kitap yapmak yerine sözlükte beş kuruş almadan yazıyorlar. tutup kitap yapsalar, makale olarak yayınlatsalar deli gibi satar. ama gönüllü olarak böyle bir platforma yazmayı tercih ediyorlar. moderatörlerin görevi de aynı şekil bir gönüllülük.

belki de alıyorlardır tabi bilmiyorum. ben hep gönüllü olduklarını düşünmüştüm. want2die kafamı karıştırdı şimdi güvenilir kaynak falan diyip.

alıyorlarsa da maaş usulü değildir herhalde. moderatör aktivitesine göre prim usulüdür. yatan moderatör de var, gece gündüz çalışan moderatör de var.

su ana kadar eminim burada da yuzlerce kere sorulmus ve cevaplanmistir ama ben yine de sirayla cevaplayayim:

- moderatorler maas, para, cukka, sakal veya herhangi bir maddi unsur almiyor. ben birakana kadar almiyorlardi en azindan.

- moderatorluk zevkli bir sey degil. butun gun gotu basi yamuk entryler okumaya vaktin oluyor sadece. bir de ustune genellikle ispiyonu donmus gammaz ve entrysinin neden silindigini merak eden yazar mesajlari var ve herkesin minimum nezaket seviyesi birbirinden farkli.

- moderatorlugun iki getirisi var: birincisi eger varsa iktidar hirsini tatmin edebilirsin. ikincisi de vakit gecirdigin bir yerde hosuna gitmeyen unsurlari degistirme sansi bulabilirsin. birincisi icin kullanilacak malzeme birakmamak icin bir takim calismalar var. bazilari yapildi (yazarlarin ksiisel bilgilerine erisimin kaldirilmasi, yazar ucurmanin oy cokluguyla yapilmasi, referansla yazar getirene "niye getirdin lan bunu" denilmesi, buyurgan olan biten duyurularina "ne geregi var simdi bunu boyle soylemenin" denmesi giobi. bir kismi icin de oneriler islenmeyi bekliyor (anonim moderasyon, moderasyon islemlerinin tumunun seffaf ve denetlenebilir olmasi, merkezi moderasyon yerine iyice daginik moderasyon vs).

hepsi bu.

(bkz: #14954541)
(bkz: #14955392)

valla aktif bir moderatorsen (o da ne demek be :p) carpal tunnel'den geberirsin, ben olsam en azindan saglik hizmeti alirim. bedavaya yapilacak is degil.. bunlar sakaya vuruyor bakma.. ssg modlar falan hep boyle bakma sen.. torpilli yazarlar listesi diye de bisi olusturmustu ssg, tersini yapsaydi kolaysa? inanma bunlara.. alayi yalan dolan..

@want2die başta iyi yedin beni:) galadnikov yazmasaydı yutmuştum

@galadnikov bu samimi cevap için teşekkürler. ancak sorunun devamı da var, sözlükten zevk alıyor musunuz diğer yazarlar kadar(madem mod cevap verdi konya tam olsun değil mi)(bkz: bokunu çıkarmak)

@jfk ilgili konuyu bende okudum ancak orada mod'ların az da olsa maaş aldığı da yazıyordu üst taraflarda ondan burada sorma ihtiyacı hissettim.

@feeling the blanks teşekkürler açıklama için sözlükte de burada da arattım ve lakin bulamadım sözlükte çelişki vardı, duyuru'da ise aramak sözlük kadar basit değil ya da ben arayamadım.

@feeling the blanks
madem gonullu yapiliyor. neden emekli oluyorsunuz o zaman? vaktimiz yok diyorsaniz, vaktiniz kadar is yaparsiniz. yani; 7 moderator yerine 14 moderator olsaydi simdi, sozluk ne kaybederdi? hem degerlendirmeler daha hizli olmaz miydi? hele bu sabirtasi olayi sirasinda...

@ne nicki be(2)
sorun bana değil ama cevabı söyle sanırım; ne kadar çok üst düzey insan o kadar karmaşıklık. moderatörlerin belirli bir sayıda olması sözlüğün tutarlılığının gereği sanırım. yoksa formata hakim, boş vakti olan bir sürü eski-ekşi yazar var onlar da moderatör olabilirdi sanırım.

#14954541

@ne nicki be.
herkesin gerekcesi farkli. ben kendiminkini soyleyeyim: ben degistirebilecegim kadar seyi degistirdigime ve degistiremeyeceklerimin de zaten degisemeyecegine kani oldgum icin emekli oldum. aksi bana gore kazik cakmak olurdu ki bir anlami yok. neticede entry degerlendirmek cok mekanik bir is; sozlukte iyi kotu zaman gecirmis birini al koy degerlendirsin. o yuzden moderatorlugu daha cok isleyisle alakali baska unsurlarda aktif olarak gormek lazim, mesela yeni mekanizmalar yaratmak veya yanlis isleyenleri duzeltmek veya iyilestirmek gibi.
simdi ben sana sorayim: yapacaklarini yaptin, degistirebileceklerin degisti, degismeyecek olanlari gordun. bu durumda zaten zevkli olmayan bir isi niye yapmaya devam edesin?

@abtash. moderatorlerin belli bir sayida olmasi icin teknik veya idari bir gerekce yok. tek gerekce moderatorlerin gereginden fazla yetkili olmalari. bu durumda da yetkisini istismar etmeyeceginden emin oldugun insan sayisiyla sinirlisin.

ben gammaz olarak asgari ücret + yol (adsl sınırsız) + yemek (zirvelerde fiş veriyolar) + sigorta alıyorum. var moderatörleri sen hesap et.

gerrain'in söz konusu entry'sini okuduk, ettik. o halde altını çizelim.

bariz kar eden bir şirketin/organizasyonun/kuruluşun işlerliğini ve düzenini sağlayan insanların beş kuruş para almadan çalışmaları en masum tanımıyla ssg'nin ayıbıdır.

ssg gelsin, yüzüne de söylerim bunu. çekinmem

moderatorlerin hepsi, kacamak cevaplar veriyordu bu sorular hakkinda. ve bu da para aldiklarini teyit ediyordu. simdiye dek bir tek feeling the blanks samimi bir cevap verdi gibime geldi. acaba diyorum, feeling the blanks e mi para vermediler sadece.:)

samimiyetsiz gibi gorunmesi enayi ya da iktidar budalasi gibi bir intiba birakmasin diyedir. moderatorlugun niye yapilabilecegin anlattim, nasil bir is oldugu da ortada, manita pesinde kosacak olsan "tuh erkekmis" diyebilecegin bir bilgiye dahi erisimin yok (yazarin kimligiyle alakali olabilecek her turlu bilgi: ad soyad, dogum tarihi, ip adresi, cinsiyeti, susu busu her sey moderatorlere kapali). su anda bir moderatorun bundan saglayabilecegi faydalar vakit gecirdigi bir yerin isleyisini kendine daha guzel gelecek hale sokmak, esi dostu infial yaratmadan aradan almak, cok isterse durmadan olan biten duyurusu yapip goz onunde kalarak kendini unutturmamak gibi seyler.
nasil diyor siz; otuzbir olsa cekilmez :)

bilakis, daha önce de defalarca "gönüllülük" usulü olduğunu söyledi pek çok moderatör. sadece inanmıyordu çoğu kişi, çünkü inanılır bir şey değil pek.

ssg'nin emekçiden yana olmadığını anladık yani :=)

dolar-euro yatırırsan dolar-euro çıkar.
ytl yatırabilir misin tam bilmiyorum ama sanırım pek mümkün değil bankalar arası bir havuz söz konusu çünkü tl kur dönüşümleri falan bozar bu işi.

edit: baktım başka para birimi geçmiyormuş. dolar va euro.
www.finansbank.com.tr

çok teşekkür ediyorum

bir soru daha :)
para yollarken yollanılacak şube olayı falan var mı western union da. yoksa havuz sistemi mi? isme göre herhangi bir şubeden teslim alınabiliyor mu para ?

herhangi bir şube.

türkiye'yi bilmiyorum ama yurt dışında isviçre frangı, ingiliz sterlini vs. yatırılabiliyor.

zaten işlemi yapacağınız yer banka. elinizde tl olsa bile istediğiniz dövize çevirtip öyle gönderebilirsiniz. alırken de aynı şekilde. gönderilen ya da başka bir para birimiyle çekilebiliyor para.

teknosadan alacağına git bit pazarından al.

fiyatı + kdv olarak söylüyorum bilişimde hep + kdv olduğu için.
çok para, ps3 yanında diğerlerini de çaktırmadan satıyorlarmış gibi geldi bana.
www.hepsiburada.com

PLAYSTATION 3 OYUN KONSOLU 80 GB+FIFA 2009+UNCHARTED: DRAKE'S FORTUNE
885 tl+kdv

eğer kdv dahil ise kaçırma.

@abtash:


evet kdv dahil. Link için teşekkürler ama fifa'yı sevmiyorum o yüzden daha oynamaktan zevk alabileceğim oyunlar arıyorum. Fiyat bana uygun geldi aslında. Ekstraları çıkarınca ps3 700 ytl ye falan geliyor.


@fuskiyenin oğlu:

balıkesir'de yaşadığım için ya teknosa'dan ya da internetten alacağım,başka elektronik eşya mağazası yok çok. bir de buradaki bit pazarında ps3 satılmıyor :P:D

Gayet uygun.

nakit fiyatidir o, taksit yapmazlar. nakit vermeye niyetliyseniz o paraya istanbu'a gelip daha ucuza daha iyi bi paket alip yol parasi icinde eve donebilirsiniz.

@polifonik osuruk:

nakit fiyat 949 muş. Nakit almayı düşünüyorum. İstanbul'da birkaç satış yapan siteye baktım. Garantisiz ve oyunsuz 40 gblık model için 800 ytl civarı bir para istiyorlar. Pek ilgimi çekmedi açıkçası. Sonuçta fazladan 80 gb, dualshock 3 kol, 2 oyun, 1 film, kumanda küçümsenecek şeyler değil.

öncelikle (bkz: teknosa)
ancak her türlü olumsuz yoruma rağmen bir arıza halinde gidip kafalarına atabilirsiniz. uğraştırırlar ama ilgilenirler bir şekilde. fiyat da iyi gözüküyor.

bakırköy deki khalkedon dan al. teknosa da neymiş

amerika'dan al

fiyat iyi. oyunlar eski fakat yine de bu fiyata iyi.
irmaktoysland.com
istanbul bakırkoy vs yerlerdeki spotlar genelde yazdıgım linktekti firmayla aşağı yukarı aynı fiyatları verirler.
ben xbox360 sahibiyim piyasayı epeydir takip etmedim. yazın 650ye sıfır ve spot ps3 vardı 40lık. kurlardan ucmus fiyatlar.
bir de fuar gibin birsey vardı orada da ps3u ucuza vermislerdi, tabi garantili oldugundan ucuz diyorum.

10 taksit ile aylık 99 ytl ye satmaktalar. ben de ciddi ciddi düşünüyorum keşke kenarda nakit 3-5 kuruşum olsa 18 ocağa kadar geçerli fiyatlar bunlar. acaba bir durum var mı altında sonuçta teknosa...

@desdinova

gümrük + kargoyla beraber türkiye'den alacağım fiyatla bir farkı olacağını sanmıyorum.




@iyilik yap pitbull

özellikle bu fiyatları gördükten sonra gerçekten fiyatın iyi olduğuna kanaat getirdim. sonuçta ırmak toysland'in sattığı ürünler garantisiz oluyor ve yanında oyun da vermiyorlarmış. 100 ytl bu kadar çok ekstra, 80 gb nın avantajı ve garanti için bence oldukça uygun.


@winniethepooh

eheh :) ben an itibariyle almış sayılırım. Fakat Balıkesir'deki son ürün olmasına güvenemedim ve başka bir şehirden istemelerini rica ettim, onlarda sağolsun kırmadılar beni. Umarım cuma günü ps3üm elimde olacak.


Hepinize cevaplarınız için çok teşekkürler arkadaşlar :)

Fiyat gerçekten çok uygun,hatta ben bu kampanyayı ilk duydugumda inanmamıştım,sonuçta Teknosa'nın soyguncu kimliğine alışığım ama gerçekmiş,3 arkadaşım bu kampanya sayesinde aldı ps3'ünü.Kampanyanın en güzel tarafı aldığında oyun istersen oyun (ki Uncharted ps3 için yapılmış en güzel oyundur(şimdilik)) bluray seyretmek istersen bluray paketin içinde.

Kumanda desen 60 Ytl'ye satılıyor gene Teknosa tarafından ve eğer ileride bol film seyretmeyi düşünüyorsan mutlaka edinmen gerek.

Ama dersen ki ben daha ucuza bulurum ve hediyelerini de ikinci el alırım (hediyelerin ikinci el maliyeti 100'ü geçmez) ona da saygı duyarım.

@im2shy:


Yarın geliyor hayırlısıyla :) Teknosa'dan 140 liralık da hediye çekim vardı, o aklıma gelince zaten tüm şüphelerim bitti :D

beni kazıkladın diye geri gelmezse iyi:)

muhasebecime sattım. msn ve internet ihtiyacı imiş onların derdi. tek korkum, şimdi ben bunlara sıfır sistem kurup vericem ama kaspersky key'i bitip başımın etini yeme ihtimalleri var. 300 lira aldık diye teknik servise çevirmezler umarım işi.

antivirüs olarak eset smart security kur, kampüs lisanslı, uzun süre sorun çıkarmaz.
edit:kalktı link iş çıkmasın başımıza.

@abtash benim bildiğim kampüs lisanslı antivirüs yazılımları sadece kampüs ağı üzerinde çalışabiliyor.en azından bizde öyle.

@karabasmayan
hayır bizde öyle değil her gittiğim yerde kuruyorum, geniş bir lisans yani. (sakarya üniversitesi)
bilgi işlemde hocaların normal bilgisayarlarına(evde orada burada kullandıkları notebook) da kuruyoruz sorun yok.
kendim de kullanıyorum ayrıca.

İçim acıyor bu fiyatları görünce..
Benim bilgisayar ne kadar eder peki efem?
p3 866
512 mb 100hz sdram
160 gb hdd
17 inch crt ekran..
fx5200 ekran kartı

Hadi üzün beni, böğrüme böğrüme vurun..

Exa Bilgisayar var.
www.exa.com.tr
Bir arkada$im surekli mu$terisi memnun, ben bir kez muhattap oldum, memnundum..Tam adresini bilmiyorum.Sitesinde yaziyordur buyuk ihtimal.

EXA!

tek parça olarak kampanya bulman zor, genelde kampanyalar sistemlere oluyor. kadıköy takıntın yoksa avrupa yakasından yardımcı olabiilirim sana. gerçi kadıköy civarından da çıkar birileri herhalde.
edit: çıkmış bile ben yazarken cevap yoktu buralarda.

www.inventus.com.tr güzel fiyatlar veriyor, çok da iyi insanlar. İnventus'a gitmeye üşenirsen exa, gold vs. bir firmaya inventus şu fiyata veriyor, siz de o fiyata verin sizden alayim diye baskı yapabilirsin işe yarıyor.

exa'dan uzak durun.

zamanında extrem vardı eksen'in hemen yanında. bir sene çalıştım orda. gayet iyi biliyorum o sokağı. exa'da da arkadaşlarım çalışıyor. ben de bir sene önce extrem kapandı, eksen pahalı, gold çakaldır diyerekten exa'dan topladım bilgisayarı. hayatımın en eziyetli günleri başladı ondan sonra. sürekli sorun çıkarmaya başladı pc aldığım ilk günden itibaren. götürdüm önce ana karttan dediler, değişti. sonra ekran kartı dediler değişti. aynı sorun devam etti, uyumsuz ram vermişiz dediler üste bir de para alıp ramlari değiştirdiler sorun devam etti. bu süre içerisinde defalarca gittim geldim kavga ettim. en son istemiyorum ulan bilgisyarınızı falan deyip bırakma raddesine geldim bilgisayarı. sorunu çözmekten aciz bir teknik servis, müşteriye yardım etmekten aciz, ilgisiz bir mağaza müdürü. en son aradılar hard disc sorunluymuş ithalatçı firmaya göndereceğiz dediler. istemiyorum kardeşim o hard disci ben yenisini verin ilk günden beri sorunlu dedim. yenisini veremeyiz dediler. artık nasıl tamir ettirmeyi düşünüyorlarsa. neyse ertesi gün gittim, aynı hard disc duruyor. hayırdır dedim. sizinkinde sorun yokmuş aynı ad soyadlı başka müşteri ile karıştırmışız dediler. nalet olsun dedim, saydım sövdüm aldım bilgisayarı geldim. daha da kapısından içeri girmem.

bir de sistem ile beraber lcd monitör almıştım. sorunlu çıktı. ışık sızıntısı vardı. normalde ilk 15 gün içerisinde sorun ne olursa olsun değiştirmeleri gerek. hatta iade dahi edebilmem lazım. tüketici hakları dedim o dedim bu dedim. yok değiştirmediler. philips'i aradım. mağaza değiştirmeli yasal süre içinde dedi. ama dinletemedim.

ben kendilerini en kısa zamanda şikayet etmeyi düşünüyorum ama o kadar bezdirdiler ki adı geçse geriliyorum artık exa'nın.

en ucuzu exa'dır evet. ama insan gibi muamele istiyorsanız uzak durun, biraz fazla verin eksen'e gidin derim ben.

eksenbilgisayar bir nebze exa ve gold'a gore daha efendi.

bence de exa'ya bulaşma...

www.uraniumpc.com var bir de, yerleri de yazıcıoğlu'nun sokağındaydı galiba... hem sıfır hem de 2. el var, 2. ellere garanti de veriyorlardı sanırım. bir kaç pc parçası aldım 2. el henüz bir sorun çıkmadı 2 yıldır.

cevaplar için teşekkürler, fikrim oluştu baya.

ttnet adsl'imi kesti sağolsun, işkembeden 200 lira fatura uydurmuşlar. ancak şimdi ok işareti atabiliyorum.

yüklenir, paşalar gibi hem de ben öyle yükledim.
vista'yı da öyle yüklemiştim. no problem.

şu adreste söylenenleri yaparak hard diskten de kurulum yapabilirsin.

www.mydigitallife.info

15. maddeyi yaptıktan sonra az bekle, heyecan yapma hemen gelmiyor install ekranı.


edit: mrtksn, birader gene mi sen??

bir şey yapman gerekli değil, sen daemon üzerinden çalıştır yeter, kurdum diyorum yalan mı söyleyeceğim:)
@mrtksn daement. kuruluma başlarken gerekli. win7 içindekileri extract ediyor önemli olan da o zaten. yeniden açılıyor kurulum devam ediyor sorun yok.

edit: emrag alışacaksın, burası mrtksn'in mekan:) fena mı ücretsiz teknik destek işte.

evet kurulabilir, ben de bu şekilde kurulmuş bir windows 7 üzerinden yazıyorum bunları.

evet arkadaşlar oluyormuş. şu anda w7 ile yazıyorum bunları ancak sürücülerimin hiç birisini yüklememiş olmasını esefle kınıyorum.

şu an seven ile yazdığına göre en azından ethernet'ini tanımış sanırım. ha bir de nasıl bir sistemin var acaba? benim bütün driverları tanımıştı. update sorununu çözer sanırım.

boot yaparken; ntfs / fat32 ayrimi yapiyor olabilir gibi geldi bana? denemekte fayda var.

Ingilizce olarak uzun uzun anlatmislar:
articles.techrepublic.com.com

"boot xp from usb" diye aradim Google'da. Diger sonuclara da bakmayi deneyebilirsin.

şuna da göz atabilirsin:

kmwoley.com

eğer kurulu bir windows varsa(hata verse de olur yeter ki açsın) hiç uğraşmadan sanal sürücü ile kurulumu yapabilirsin.

wpi'nin verdiği makaledeki HP Disk tool ile formatladım ve BartPE ile kurulumu yaptım. Operating system not found hatası verdi şimdi de. Windows yükleyici CD'sini tamamen kopyaladığım halde aynı hatayı vermeye devam ediyor. Neden olmuyor ya :(

@abtash: Sanal sürücü ile kurulumu biraz detaylandırabilir misin?

forum.daemon-tools.cc
buradan daemontools yükle(sanal sürücü) link vermekte sakınca yok kendi sitesi.
cdrom'u olan bir bilgisayarda bir xp cd'sini image-kalıp olarak bilgisayara kopyala.
bunun için nero'nun kopyala seçeneklerinden kalıp seçeneğini seç.
sonra o kalıbı flashdiskle sorunlu bilgisayara kopyala.
sorunulu bilgisayarda daemontools yükle bilgisayar yeniden başlayacak kurulum sırasında.
daemont. kurulunca sağ alt tarafta bir simge olacak, oradan kalıbı göster xp cd'sini takmışsın gibi sanal sürücüde çalışmaya başlayacak gerisi standart.
neneye anlatır gibi oldu biraz kusura bakma.

www.jcmiras.net

adresindeki yönergeler sayesinde yapmayı başardım. Kurulum ortamını Vista'lı bir bilgisayarda hazırlayacaksanız Administrator hesabını etkinleştirip oradan yaptığınıza emin olmanız gerekiyor, aklınızda olsun.

www.magza.com
burada da 1500tl, ben de kıllandım gerçi bu fiyata acer bile yok vaio olması pek mümkün değil gibi.
ve ve
www.morfare.com
www.pcnet.com.tr
www.hipernex.com
www.darty.com.tr

ben de merak ettim. bir bilen gelsin "yok hocu saçmalama, alınmaz o şu sebeple" desin. hangi mağaza bir de o 1200'e satan?

3-4 milyar uçuk modeller içindir. 1200 ytl kdv dahilse süper fiyat, yok +kdv ise yine iyi fiyat. bilgisayar orta şekerli. çok kastıracak yazılımlarla işin yoksa rahatlıkla al derim.
yani bu fiyata satılmaz diye bir şey yok. 1350 ytl + kdv normal fiyatı.

O fiyata sifir vaio ilginc geldi bana da. Modeli nedir tam olarak?

modeli vgn-ns11s satan yer yuvakur diye bir mağaza.konya'da bu mağaza.kdv ile ilgili hiç bişi yok kağıtta

seker hastaligi var mi ailede?

kitap okurken ayni sorun nuksediyor mu?

Aynı sorun bende de vardı. Film izlerken, kitap okurken, ders dinlerken, dolmuşla bir yerden bir yere giderken( 4 sene dolmuşla anadolu yakasından avrupaya geçtim, köprüyü 5-6 kere anca görmüşümdür), uzatmıyayim dinleme/izleme konumuna düştüğüm her durumda sızmaya başlıyodum. Screen saver gibi geliveriyordu hareketsiz kalınca.

O zamanlar 2-3 gün uyumadığım zaman dilimleri sık çıkıyordu karşıma, artık en geç 24 saatte bir uyuyorum sızma sorunum geçti. Sanırsam polyphasic sleep 'in getirdiği birşey. Hareketsiz kaldığım anda sızıyordum, 20-30 dakika sonra bol rüyalarla kestirip uynadığımda 5-6 saat gayet dinç vakit geçiriyordum.

@bunubenyazdim şeker hastalığı yok.
@oyuncak bulut evet kitap okurken de oluyor. iyi tespit unutmuşum yazmayı:)

Doğru bir kelime mi bilemiyorum ama siz de benim gibi katılımlı ve interaktif şeylerden hoşlanıyor olmalısınız. Mesela ilgimi çeken filmleri seyrederken bazen çatlak gibi çığlık atıyorum, wowww diyorum yani bir şekilde filmin içerisindeymiş gibi oluyorum. En azından seyrederken sıkılmayacağınız, aksiyonu çok düşük olmayan kaliteli filmler izlemeye çalışın. Sanatsal yanı ağır basan filmler sıkıcı olsa da üzerinden bir şekilde geliyorsunuz ama kitaplar konusunda ben de bir şey diyemem çünkü hakikaten çok sıkıcılar ve sadece elektrik kesildiği zaman ilgimi çeker oldular :)

yukarıda da belirtildiği gibi genetik bir rahatsızlığınız yoksa bunun nedeni tembellik de olabilir. mesela sıkı çalışma periyotları yaşadığınız bir dönemde ( misal 2-3 yıl boyunca sabah 6'da kalkıp akşam kaçta çıktığınız belli olmayan bir işte çalışıyorsanız)böyle bir problemle karşılaşmazsanız şaşırmayın: ulan allah allah o kadar yoruluyorum ama eskisi gibi her yerde sızmıyorum vs. gibi. bünye buna programlıyor kendini çünkü. bünye meselesi yani :) tabi dediğim gibi genetik bir nedeni yoksa.

demir eksikligi bu durumu tetikler. konsantrasyon ve dikkatini toparlama gibi durumlarda patlak veriyorsa bu uyuma\sizma olayi demir eksikligi olabilir. lise yillarimda yakalandim bu duruma egitim hayatimi etkiledigi icin doktora gittik takiben demir eksikligi cikti sende bir test yaptir bence cunku bunyen bu duruma alismayada basliyabilir.

telefon takılı iken olduğu kadar değil ama yine de çeker.
karbon salınımı açısından da yapılmaması tavsiye edilir

yenilerde akım kesici bir düzenek falan var diye biliyorum ben..

nokia bunun için bi geliştirme yapacağını söylemişti aslında basit bir şey ama yapmıyor adiler, şarj erken bozulsun bi daha alalaım diye mi niye bilmiyorum. çok az,minicik de olsa ısınma oluyor buradan fark edebilirsin aslında. evet yiyor elektrik.

yüzde ufak bir miktar yiyordu. izlemediği zaman televizyonun fişini bile çıkaran bir tanıdığım muazzam tasarruf yapıyordu faturalarda.

@trista
ortama stand-by gücü 2w civarındadır. çok çok birşey değil aslında.

benim telefon uyarı bile veriyor tasarruf için şarj aletini prizden çekin diye. :p

stand by durumunda kalan cihazların enerji kullanmasına vampir şarj deniyormuş. national'dan öğrendim.

ghost load olarak da geçer bu durum. çıkarınız efenim, enerji tüketiminin sanırım %10 civarı bu tür yüklerden geliyordu. wikipedia'da vardı bir yerlerde ama çıkaramadım şimdi.