[]

Düğünde Ne Takmalıyım?

Yakın bir arkadaşım oluyor. İyi bir yerde yemekli bir düğünü olacak. Masrafının çok olduğunu biliyorum. Kişi başı yemek masrafı 1000 tl gibi bir şey. Bir de maaşımın iyi olduğunu biliyor.

Yarım takabilirim ama tam takmak biraz zorlar. Ama onun muhtemelen tam altın beklentisi olur.


 
Bütçeniz kadar takın. Yakın arkadaşınızsa bunu sorun etmemesi lazım zaten. Arkadaşım evleniyor diye ben niye maddi yük altına giriyorum? Saçma sapan işler... Pahalı/gösterişli düğün yapması onun tercihi, sizi bağlamıyor bence.


  • motosiklet burclu adam  (12.05.24 00:10:07) 
Yarım iyidir yeterlidir.


  • enteg  (12.05.24 00:17:36) 
cumhuriyet.


  • Mehmettheslim  (12.05.24 00:55:49) 
Yarim yeterli. Amcasi teyzesi tam takmaz.

Sen evlenince o da sana yarim takar bitti gitti iste.
  • brkylmz  (12.05.24 01:11:15) 
yarım çok değil mi ya, çeyrek takarım sadece yakın arkadaşıma, zaten çeyreğ yarımı sorgulayacağını düşünüyorsan o kadarda yakın arkadaşın değildir.


  • eja  (12.05.24 10:46:33) 
Beraber büyüdüğü kuzeni falan varsa o tam takar. Yarım gayet cömert bence.


  • pispinti  (12.05.24 14:01:24) 
şu zamanda yarım çok iyi


  • kondansator  (12.05.24 17:59:14) 
çeyrek bile çok bu zamanda. ben olsam yemek 1000 tl ise bir zarfa 100 dolares koyarım ya da en fazla çeyrek. yarım asla ama asla takmam :D


  • naksidil  (12.05.24 18:38:58) 
Bu arkadaşın iyi yerde 1000 lira yemekli düğün yapması yüzünden oluşan masrafının sorumlusu siz değilsiniz. Hele bu devirde çok çılgın bir işe girişmişler.

İyi maaş da çok göreceli. Maaşınıza göre yaşamıyor, birikim yapıyor da olabilirsiniz, borçlarınız olabilir, sizin de partnerinize, ailenize karşı sorumluluklarınız olabilir.

Yarım iyi.
  • orangesandsea  (12.05.24 18:52:35) 
[]

Bu İnsanın Maddi Durumu İyi Mi Sizce?

Yaşına göre durumu nasıl sizce? "Daha fazla şeye sahip olabilirdi" der miydiniz? Birikim için geç mi kaldı?

Yaş: 32
Tecrübe: 9 yıl
Meslek: Makine mühendisi
Sektör: Savunma sanayi (son 3 senedir böyle)
Maaş: 95.000 TL
Mal varlığı: Kendine ait arabası var sadece, değeri 2 milyon TL
Borç: Yok
Birikim: Yok
Evi: Kirada oturuyor (8700 TL kira)
Medeni durumu: Bekar

 
iyi. birikim ihtiyacı hissediyorsan başlayabilirsin ama bu ülkede pek işe yaramaz. her ay en fazla 1-2 çeyrek altın arttırabilirsin o kadar.


  • numlock  (08.05.24 21:21:37) 
Birikimi hiç yoksa parayı savuruyordur ve eksiye düşmeye yakındır.

Alınan paranın çokluğu değil, nereye harcandığı mühimdir.
  • diyecevaplandı  (08.05.24 21:44:26) 
iyi degil. sahip oldugu tek sey araba o da yerinde deger kaybeder, masraf cikarir, zaten benzin pahali. yani mal varligindan ziyade aylik bir gider kalemi aslinda :)

araba alip giderlerimi artirincaya kadar 9 yilda ekstra gelir olusturacak seylere yatirim yapardim. hisse senedi olur, imkan varsa ev ama onu almak büyük kalem. imkan dahilinde olmayabilir.

3 net maas zaten nakit para olarak kalmali acil durumlar icin. bazilari bunu 1 yil yapiyor.

isini kaybetse borc icinde. yeni is bulana kadar bir soluklanamaz her ay ödemesi gereken bir sürü kalem var ve ekstra gelir yok. o yüzden iyi degil. yoksa 2 milyon da güzel para gayet.
  • robert bosch  (08.05.24 21:57:41) 
buna iyi degil demek icin %1'lik kesimde olmak lazim. gayet iyi. birikim yok denmis de araba da birikim sayilir.

maas turkiye sartlarina gore gayet iyi. gecen forddaki muhendisler 50 bin lira aliyoruz diye sikayet etmiyor muydu? makine muhendisi sirket kurmadigi surece turkiye'de fazlasini zor alir zaten.

bence ortalamaya gore epey iyisin.
  • bohr atom modeli  (08.05.24 22:12:40) 
Maaş tabi ki ortalamaya göre iyi çünkü 32 yaşında ve savunma sanayinde çalışıyor.

Ama şunu açıkça söylemek gerekir eğer 7-8 senedir çalıştığını varsayarsak bu ortalama üstü maaşa bu birikim az. Çünkü savunma sanayi yıllardır ortalama üstü maaş veriyor hatta eskiden uçurum daha yüksekti. Şayet öyle bi durum yoksa gayet iyi durum.
  • Mcfly  (08.05.24 22:17:46) 
Mcfly +1
Bu soruya cevap kişinin kac senedir bu tarz maaş aldığına bağlı. Ben de savunma sanayi maaslarindan haberdarim ve her zaman üst seviyelerdeydi. 9 yıldır burada calisiyorsa birikim olmamasi kötü yani ya da ev işine ucuz kredi zamani girmemis olmasi.

  • logisticsmanager  (08.05.24 22:23:00) 
İyi. Bu da soru mu şimdi? Neden geç kalsın arkasından atlı mı kovalıyormuş? Araba satılıp yatırım olarak değerlendirilebilir (ama bu toplumda gereksiz bir araba sevdası var saçma bir şekilde statü simgesi olarak görülüyor)


  • doharkoman  (08.05.24 22:26:10) 
Şimdi gördüm 3 senedir savunma sanayinde olduğunu o zaman normal/iyi yani. Bundan sonra daha iyi gider, bu yaslardan sonra asıl paralar kazaniliyor (genele bakarsak tabiki kesin uç örnekler vardir).


  • logisticsmanager  (08.05.24 22:28:16) 
bu arkadasa araci satip biran once bir ev almasini oneririm.
simdiden bir tane 25lik sevgili bulsun, 5-6 sene sonra da evlenebilir. 35'den once evlenmesin.

  • cooperr  (08.05.24 23:20:26) 
Her ay eline geçen paranın (yolda bulduğu dahil) %10 u ile birikim ve yatırım yapmayanın,

Şu an itibariyle, aylık geliri / 10 X ay olarak çalışma hayatı = kadar birikimi olmayanın,

ve finansal okuryazarlık eğitimi olmayanın

bu günlerini çok yanlış olarak geçirdiğini düşünüyorum ben.

Not: Arabaya yatırım denir mi konusunda tereddütüm var. O zaman cep telefonunada mı yatırım diyeceğiz?
  • Mirket  (08.05.24 23:36:14 ~ 23:45:21) 
Maasi Tr'de iyi gibi bile olsa, borcu olmamasina ragmen maastan maasa yasiyor... Durum iyi degil.

Yani bu adam gelecek ay maas almasa kirasini odeyemez ya da arabasini satip kirasini odeyebilir. Ya da beklenmedik bir sey olsa, herhangi bir hazirligi yok.

Araba yatirim degil. Depreciating asset. Arabayi satip, kredi ile ev alip, biraz equity yapmasi iyi olur.

Mirket +1
  • thetruenorthstrongandfree  (09.05.24 04:33:04) 
Maddi durumdan bahsederken maaştan ziyade ne kadar birikim yapılabildiği esas konu olur sanırım. Maddi durum diyoruz sonuçta.

Atıyorum bir şirketin maddi durumu hakkında konuşurken bile ne kadar kâr ettiği ettiği konusu kârını ne kadar verimli kullanıyor olduğu kadar önemli değildir. Ortalık yüksek kârlarla batan şirket kaynıyor.

Hayat hep aynı değil, her an her şey değişiyor. Şu an çok yüksek maaşlarla çalışıyor dahi olsa ertesi gün ne olacağını bilemez. Sağlık sorunları, işsizlik, değişen ekonomik şartlar, çalıştığı sektörde değişen şartlar bu kişiyi şimdiki durağan döngüsünden çıkarabilir.

Birikim yoksa ve konu maddi durumsa bence bu kısmı en önde vurgulamakta fayda var.

Bu kişi birikim oluşturabilecek bir maaşa sahip. Maddi durumunu düzeltmek bu durumda bu kişinin seçimine bağlı. Bence bunu yapsın. Aksi takdirde kendisinden çok daha düşük maaşla çalışan birinin kendisinden daha iyi bir maddi duruma sahip olduğu bir noktaya ulaşması çok olası.

Tek başına araba bir yatırım değil. Yatırım konusunda en çok tekrarlanan en temel şeylerden birisi "bütün yumurtaları aynı sepete koymamak" eğer o arabaya bir şey olursa bütün birikim duman olur uçar. Evet şu an ülkede birikim oluşturmak ve bunun değerini koruyabilmek daha zor ancak zor demek gereksiz demek değil. Zorluk ve imkanlar farklı bir konu ama birikim kavramı farklı bir konu. Keşke zor olmasaydı, ama zor. Bana sorarsanız ekonomik olarak daha stabil bir ülkede birikimin önemi şartların daha fırtınalı olduğu yere göre daha az olurdu.
  • akhenaten  (09.05.24 10:39:14 ~ 11:33:29) 
En azindan 1+1 ev almasi lazim. Zor bi orta yaslilik bekliyor kendisini


  • halk  (09.05.24 11:01:28) 
millet asgari ücret ya da bir tık üstüyle bile azıcık da olsa birikim yapıyor. bu maaşla eviniz ve birikiminiz yoksa kötü. ya da mesela 2 milyonluk araba yerine 1 milyonluğa binip 1 milyonla da arsa vs. alınabilir. parayı kötü yönetiyorsunuz.


  • candide  (09.05.24 17:00:34) 
abi şöyle söyliyim,

yaş: 29
tecrübe: günü kurtarmak için çalışıyor, herhangi bir uzmanlığı ya da "kariyer" basamaklarını tırmanmada işe yarayacak tek bir gün yok
meslek: yok
sektör: dil/edebiyat (çimenlere uzanıp şiir okuyorum)
maaş: 15 bin (resmiyette işletme sahibiyim, asgari ödeme zorunluluğu yok)
mal varlığı: 200 dolar (dayımdan alcam, borcu var)
borç: 30 bin
birikim: yok
ev: iki ev arkadaşıyla kalıyor (iki ev arkadaşı olduğu sürece 5000 lira)

***

diyeceğim o ki herkesin temposu farklı ve herkes için "daha fazla şeye sahip olabilirdi" diyebiliriz ya, bunun gerçekten sonu yok. yanlış anlama halime bak şükret diye söylemiyorum, zaten şu durumdaki birisi herhangi bir yetişkin için muhatap bile değildir ama sen iyi kötü tecrübe sahibi işinde gücünde bir adamsın belli ki.

yalnız ayda 95 bin kazanıp 8700 kira ödesem ben bile birikim yapardım, onu ekleyeyim. o kısmı enteresan geldi. hani borç filan olsa neyse dicem ama borç da yokmuş. 95 bin lirayı nasıl yiyosun her ay yav.

kısacası bence maddi durumun iyi hatta döviz bazında bile sağlam kazanıyorsun, DÜNYA GENELİ için orta-üst sınıf sayılır bunlar ama para akmaya devam ettiği sürece. bi ev bi şeyler olsa daha iyi olurdu sanki, yapılabilir de.
  • mark greg sputnik  (09.05.24 17:08:57 ~ 17:11:15) 
95.000 lira maaş ve 9000 lira gibi bir barınma gideriyle bir birikiminiz olmaması normal değil. 1. Dünya ülkesi ortalaması maaşı alıp 3. Dünya ülkesinde birikim yapamıyorsunuz. Harcamalarınızı kontrol etmeniz ve bu maaş skalasında her ay en az 1000 dolar kenara koyabilmelisiniz.


  • denizgonen  (09.05.24 17:23:35) 
[]

Bu İnsanlar Parayı Nereden Buluyor?

Bizim şirkette çalışanların ev ve araba gibi varlıklarını satabildiği bir "ilan" sekmesi mevcut. Bakıyorum yeni işe başlayan veya 1-2 yıllık kişilerde 3-4 milyonluk evler, 1-2 milyonluk arabalar mevcut.

Matematiğini yapamıyorum, hiçbir şey yemeyip içmemesi lazım. Acaba azınlık bir kesime ait gözlemden tüme mi varmaya çalışıyorum?


 
önceden alınmıştır onlar. ya da aileden gelmiştir.
evet azınlığa bakıp tüme varmaya çalışıyorsun.

6-7 sene önce 100 bin olan ev 3-4 milyon şu an öyle düşün.
  • jelly bear  (14.04.24 22:57:05) 
tanıdık bir yerdeki çaycı çocuk (şimdi değil, eski kredi oranlarıyla), maaşının max limitiyle kredi çekip araba almıştı. maaştan 1 lira bile kalmayacak şekilde. benzin alamadığından evin önünde yattı araba aylarca. bu tip insanlar da var. herkes güvenli alanında dans etmiyor :D


  • brkylmz  (14.04.24 23:03:18) 
millet aileden zengin. bizim üst kattaki çocuk metrobüs şöförü, altında t-roc var:) bu zenginlik bir tek bizi bulmamış.


  • nothing in my way  (14.04.24 23:04:58) 
Onlyfans yapıyor çoğu kişi. Traveler, gezgin tayfa falan çoğu onlyfanscı. Dedim geçen bir kıza gir bu olaya.. ooooo biz çoktan girdik ki dedi.


  • ferenc  (14.04.24 23:14:12) 
4 sene önce 500 bin olan araba şimdi 1-2 milyon 2. eli

önceden ya da aileden

önceden aile desteği ile o evi arabaları almak için ailenin çok zengin olmasına da gerek yoktu. ailen destek olur kredi çekersin vs

bir de ufaktan başlayıp 2 yıl sonra satıp daha iyisini alanlar da var kredi ile vs
  • jülsezar  (14.04.24 23:19:50) 
Anneleri ve babaları alıyorlar, eşleri satılığa çıkartıyor.


  • Mehmettheslim  (14.04.24 23:32:33) 
Evlerin arabaların o kişilere ait olup olmadığını bilemeyiz.Komisyon karşılığı o platformu kullanıyor/kullandırıyor olabilirler.


  • arenas  (14.04.24 23:36:07) 
1-) Bazı insanlara ailesi alıyor, veya miras ile kalıyor.

2-) Düşük faiz ortamında kredi çekip ev araba alanların 200-300 bine aldığı evler şimdi 3-4 milyon, 100 bine aldıkları arabalar da 1 milyon oldu.
  • hayirsiz  (14.04.24 23:45:04) 
Ev için Aileden kalan para kesinlikle. Bir de ailede şirket olan varsa çoğu şirket aracı oluyor satış için kendisi uğraşıp komisyon alıyor da olabilir. Paranın kimde olup kimde olmadığını asla tahmin edemezsin kendi işine bak, kendini geliştirip kazanmaya bak mümkünse kimseyle kıyaslamaya girme mutsuz olursun


  • titanic kemancısı  (14.04.24 23:51:11) 
Matematik hata yapmaz. Tabiki çalışarak alınmıyor onlar. Türkiye'de 1-2 sene çalışma ile iphone zor alınıyor.

Aileden para oluyor genelde. Yani yüzde 99 bir yerden para alıyor geri kalan yüzde 1 için de çok fikir yürütmeye gerek yok.
  • logisticsmanager  (15.04.24 01:06:41) 
5 -6 sene önce Ankara’da yeni 1+1’ler 150bin₺ civarındaydı. 30bşn $ civarı yani. Ortamlara beyaz yaka maaşı 5-6 bin₺. 3-5 yıllık çalışan biri peşinatını biriktirip kalanını da kredi ile alabiliyordu. 7 -8 sene öncesinde de ortalama bir Ankara beyaz yaka maaşı ile kredili sıfır araç alınıyordu.
Bahsettiğiniz kişi genç olup bunları almaya yaşı yetmeyebilir ama ailesi, kardeşleri almıştır

  • ya volna  (15.04.24 08:32:17) 
ben kanlı canlı yürüyen örneğiyim bu işin.

kesinlikle çalışarak alamazsınız :) en azından o yaşlarda.
  • baldan kaymak  (15.04.24 10:13:12) 
şöyle düşünün, borç-harç bir şekilde alıyorlar ve satıyorlar; oradan kar ediyorlar. para o şekilde kazanılıyor, yoksa sabit gelir/maaş ile çok zor


  • sweetoffice  (15.04.24 10:24:06) 
Tabi ki aileden gelen varlıklar. İşe yeni başlamış birisi nasıl konut alacak.

Bunun için işe başlamasına da gerek yok. Üniversitede iken çok arkadaşın arabası olurdu, alır-satarlardı..
  • Lethe  (15.04.24 11:13:53) 
kesinlikle ailedendir. bazı aileler var, yemez içmez çoluk çocuğuna ev araba gayrimenkul alır. çocuğu çalışmaya başladığında ya da evlendiğinde, kira ödemesin diye illa bir ev alır.


  • co2s2  (15.04.24 14:55:59) 
Dinle, gelecekteki zavallı damadın, Tanrı aşkına! Tek çocuğunuzu şımartmanız ve buna fırsatınız olması elbette harika ama her şeyin bir sınırı var. İstekler beyaz altındır. Keşke birisi beyaz çikolata ya da beyaz krizantem vermiş olsaydı, o kadar çok sevinç olurdu ki! Bunu kıskançlıktan değil, bir kişinin kaprisleri sorgusuz sualsiz yerine getirilen bir tür krala dönüştürülemeyeceği için yazıyorum. Bahis oynamayı da severim; www.hayatnotlari.com adresinden iyi oranlar bulabilirsiniz.


  • Farty  (15.04.24 19:39:37) 
[]

Yatay Kariyer Hakkında Düşünceniz Nedir?

Gördüğüm kadarıyla Türkiye'de herkes bir an önce yönetici olmak istiyor. Almanya menşeili bir şirkette çalışırken 40-45 yaşında hala teknik alanda kalmış, doktorası olan ve bildiğin "iş yapan" adamlar vardı.

Bu tarz bir kariyerin Türkiye'ye uyarlanması konusunda siz ne düşünüyorsunuz?


 
Bence çok güzel bir şey. Herkes müdür olduğu için ortalik dandik kisilerin müdür olmaya çalışması ile kötü halde. Ben misal acayip fantastik bir tedarik zinciri müdürü ile calismistim ama yok, adamda müdürlük ile alakalı hiçbir şey yok. Olmamaliydi.

Ben etrafımda çok görüyorum yatay olarak ve o konularda (misal global trade, sap, finans, us muhasebe vs) acayip önemli oluyorlar.

Türkiye'de malesef yukselince aldığın para ile çalışan olarak aldığın para arasinda ciddi fark var, bundan zor yani. Bu kadar fark olmasa insanlar da bu kadar dikey kariyer peşinde kosmaz.
  • logisticsmanager  (12.04.24 20:30:03) 
40+ yaşlar teknik anlamda kişilerin en olgunlaştığı ve damardan mühendislik tasarımları yapabilecekleri yaşlardır. Bizde zihniyet dediğin şekilde bir an önce yönetici olmak şeklinde. İşin maddi boyutu var, firmalar "1 tane çok tecrübeliye o parayı vereceğime 2 tane daha az tecrübeli çalıştırırım" kafasında. Halbuki yatay kariyerler çok mantıklı.

Daha önce çalıştığım bir kurumda böyle insanlara "Danışman" unvanı veriliyordu. Maaş ve yan haklar yönetici müdür ile hemen hemen aynı. Yöneticilik ve idari işlerle uğraşmak istemeyen, mühendislik becerileri çok kuvvetli kişilere bu unvanı verirlerdi. Başka bir firmada bu uygulamayı görmedim, olmalı.

Kimisi de çok tecrübeli olup şahıs şirketi kuruyor ve danışmanlıklar veriyor, dediğin kapıya çıkıyor.
  • Lethe  (12.04.24 20:40:52) 
mevzu buyuk ihtimal maas +1

yurtdisinda isinde cok iyi olan bir uzmanin yoneticinden daha cok para alabilme "ihtimali" var, turkiye'de bu zordur herhalde.

yurtdisinda calisan biri olarak yatay kariyer bana gore degildi ben de uzmanlasmak yerine yoneticilige oynamayi tercih ettim, cunku bu doktorali "scientist" abilerin cogunlukla bir "coban"a ihtiyaci oluyor.

su anda cobanlik yapiyorum, 10 civari muhendis ile calisiyorum. Cogu benden cok daha akilli ve egitimli tipler, ama tuvalet kagidi bittiginde ortaya cikan kaosu onleyecek biri lazim, onun da ustesinden geliyoruz ewelallah..

phd = project half done diye bosuna dememisler..
  • cooperr  (12.04.24 21:05:58) 
almanya ile turkiye arasindaki en buyuk fark sosyal devlet. almanya'da vergiler yuksek ama mesela toplu tasima iyi, araba almak zorunda degilsin (genelliyorum), egitim iyi, cocugu ozel okula dershaneye falan gondermiyorsun. saglik da yani sekilde diyelim. yani "devletcilik" prensibi uygulandigi icin orta sinif olmak gorece olarak daha acisiz. turkiye ise son ozellikle son 10 senedir vahsi kapitalizm timsali oldugu ve maaslar arasinda da ucurum bulundugu icin o kariyerin calismasi zor.


  • hot potato  (12.04.24 21:15:30 ~ 21:22:04) 
Tek sorun maaş değil. Türkiye’de hasetlik ve gösteriş merakı var. İnsanlar bu yüzden kocaları veya kendileri müdür olsun istiyor, biri sorduğunda müdürüm demek istiyor.

Oysa ne müdürler var benim uzman maaşımdan az alan. Olay tek başına maaş farkı değil yani.

Ek olarak Avrupa’da insanlar mutlu olmak istiyor bi çok mudur aldığı maaşa oranla da fazla çalışıyor ve mutlu değil. Bizde durum öyle değil 50-60ina kadar çocukları,eşi icin çalışıyor kopek gibi sonra emekli oluyor. Yaşadığı hayattan mutlu mu ? Değil.
  • Mcfly  (13.04.24 15:26:50) 
uzun süre stabil yaşantı olunca yükselme gerekliliği olmuyor. Türkiye'de yükselmezsen fakirleşirsin, ki oluyor da zaten.

Birkaç gözlemimi yazayım. İngilteredeyiz bir süredir. Enflasyon vurunca buradakiler de ne yapacağını şaşırmış. Mesela 55 yaşında bi postacıyla muhabbet ediyoruz, adam 30 yıldır falan bu işi yapıyor ve her gün sokakta. Bi yükseleyim dememiş. Fakat maaşlar yıllardır sabit gibiyken kiralar faturalar uçuyor İngilizler de zorlanmaya başlamış baya. Ama yine de geçinebiliyorsa okey daha fazlasına gerek yok. Mesela sürücü kursu bakıyorum, mesai saati dışı ve haftasonu kurs veren çok az kişi var ve aşırı talep var randevular 3-5 ay sonraya. Açığı gören bi kapitalist gelir %50 fazla ücretle bile kurs verir bunu doldurur. Yapmıyorlar abi :D Hırs ABD ve Türkiye gibi toplumlara özel galiba.

Türk mantalitesine gelince, eşim Türkiye'de üst bi pozisyondaydı daha da yükselmek üzereydi. Burada herkesle benzer maaş teklifli ilanlar olunca pek hoşuna gitmedi o kadar eğitim ve çalışmamın farkını görmem lazım diyor. Dönersek bu sebeple döneriz:) Bazen (ve bazı insanlar için) psikolojik tatmin de çok önemli oluyor.
  • nhk ni youkosu  (13.04.24 16:18:42 ~ 16:20:00) 
sme ve yöneticilik iki ayrı kariyer. yatay kariyer değil. onlar sme olmuşlar. türkiye'de kariyer planlaması, liderlik eğitimi, koçluk gibi konularda en iyi danışmanlık firmaları bile ne dediğini bilmez. kaldı ki normal şirketlerde böyle bilinçler ve yönlendirmeler olsun. çalışan da müdürlük ister doğal olarak.


  • gabe h coud  (13.04.24 16:25:20) 
Aradaki maas farki yeterli degil. +1

Mesela, Kanada'da petrol & gaz sektorunde tecrubeli, bilgili calisan yonetici olmak istemeyen cok muhendis var. Tum surece hakim, her gun yonetici gibi milyon dolarlik risk kararlar alan, dunyanin her yerinden muhendisler bunlar.

Yonetici maas farklari cok yuksek degil. Mesela ben $140.000 maas aliyorum. Ek olarak ulasilmasi guc bir bolgede is oldugunda $20.000 daha aliyorum. Sabah 9'da calismaya basliyorum. 12-1 ogle arasi. 1-3:30 mesai biter. 3:30'dan sonra ya golf oynuyorum, ya sahildeyim, ya spordayim. Tatilim belli, gelen giden maillerim belli, Gunde 1 belki 2 kez telefonum calar. Bu kadar. Sifir stres. Ise sortla da giderim, Jogger pantolonla da.

Yonetici olsam alacagim maas $150.000 olsun. Ne gelen mail biter, ne telefon susar... Yok policy'si, protokolu, finansi, insanlarin tuhaf dertleriyle ugrasmasi falan aradaki $20.000 fark hic cekici degil. Herkes rahatina bakiyor. Aradaki fark $100.000 olsa. O zaman yonetici olmak isteyen sayisi artar fakat buna ragmen insanlar kendilerini iyi tanidigi, ne istedigini bildigi icin yonetici olmak istemeyenler olur.

Bir de insanlar rutinini bozmak istemiyor. Comfort zone'da rahat rahat takiliyor. Isi guvende, yan haklari ve maasi hayat standardi icin yeterli. Insanlarin amaci ailesiyle huzurlu, guzel vakit gecirmek. Is, hayatimda minimum yer kaplasin istiyor. Enerjisini ve zamanini kendisi icin kullaniyor. Disaridan insanlar bunu Kanadalilar tembel diye yorumluyor. Aslinda tembel degiliz. Onceliklerimiz farkli.

Mesela gecen ay bize cok buyuk para kaybettiren bir rezerv'de formation damage problemi vardi. Bu problemi 40+ muhendisler olarak japon bir arkadasla beraber cozduk. Yonetici yaptigim modellemeden dolayi bana secde etti. Orta yas uzeri teknik alandaki adamlar olarak cok etkili ve onemli oldugumuzu soyleyebilirim.

Isin Turkiye uyarlanmasi icin hot potato +1
  • thetruenorthstrongandfree  (13.04.24 17:07:40) 
[]

Arabada Lokal Boya Hakkında.

Merhaba, konuyu bilmeyenler için:

www.eksiduyuru.com

Bu arada kapıdaki izler silince gitti, sadece hafif göçük var. Benzin kapağında da ciddi bir şey yok. Bu ikisiyle yaşayabilirim. Yalnızca C sütunundaki göçük ve derin çizik gözüme batıyor.

Bugün önce yetkili servise gittim. Söyledikleri şu:
- Göçük düzeltme yapamıyorlar.
- Boyayı sadece ilgili bölgeye uygulayamıyor, kapıyı ve c sütununun olduğu bölgeyi komple boyaması gerekiyor, aksi halde belli oluyormuş. Toplam maliyet 9000 TL. Kapıyı boyatmazsam 4500 TL.

Sonrasında yetkili servisin önerdiği bir ustaya gittim organize sanayide. Onun yorumu:
- Göçükler 3000 TL'ye düzeltilebilir. Boyama işlemini ise şerit şeklinde sadece ilgili bölgeye yapabilirmiş ancak boyandığı yakından bakıldığında belli olur dedi.

Bu durumda sizce boyatmak mantıklı mı? Yani boyanın avantajı belki 1 metre öteden belli olmaz ama işte boşu boşuna "boyalı" damgası yiyecek aracım. Yetkili servise vermeyi zaten düşünmüyorum, ufacık bir yer için devasa bir alanı boyamaya lüzum yok.

 
Gözüne batmıyorsa elleme. Batıyorsa boyat.

İki türlü de değer kaybedecek zaten. Arabaya ne olduğu kayıt altına alındıktan sonra ciddi bir sıkıntı yaşamazsın.
  • mada  (03.04.24 19:46:15) 
[]

Arkadaşlarınızı Arabanızla Eve Bırakıyor Musunuz?

Diyelim ki sizin aracınızla birlikte topluca bir etkinliğe gittiniz. Etkinlik sonlandığında arkadaşlarınızı tek tek eve bırakıyor musunuz?




 
Ben bırakırım evlerine. Hatta evlerine girdiklerine de emin olmadan oradan ayrılmam.


  • rock n roll  (02.04.24 21:42:31) 
Beni bırakıyorlardı ama yol üstünde.


  • Kahvedesu  (02.04.24 21:44:51) 
kendi aracımla milleti toplayıp gittiysek, dönüşte bırakırım. onun haricinde de buluştuğumuzda güzergah üstü-civarı arkadaşlarımı da yol üstü atar giderim. çok alakasız ters yöndeki arkadaşlara da metroya kadar vs teklif ederim. ama çok zıt-ters yöndekileri götürmedim pek gece yarısı değilse acil bişey yoksa, kendileri de istemez öyle bir çevrem de yok zaten.


  • avatar is back  (02.04.24 21:45:24 ~ 21:46:27) 
Arabam yokken cok birakildim, ben de birakirim mutlaka.


  • hrskrs  (02.04.24 21:46:06) 
bırakırdım. şimdi hiç biri yok. hayat.


  • false pretension  (02.04.24 21:50:54) 
yol üstündekileri ve yakındakileri bırakırım ama aşırı yol değiştirmem hele trafikse falan girmem ana arterde bırakabilmek iyidir ist için bence seçici olunabilir.


  • ala09  (02.04.24 22:18:59) 
bırakıyorum çoook uzak değilse.


  • jelly bear  (02.04.24 22:23:33) 
Bırakıyorlar beni sağ olsunlar :)


  • sevilen progressive türkücü  (02.04.24 22:58:39) 
Bırakılıyorum / bırakıyorum. Bazen evin önüne kadar bazen ~5dk yürüme mesafesinde, devamında gidilecek yola bağlı.


  • akhenaten  (03.04.24 07:18:54 ~ 07:19:40) 
kız arkadaşlarımı beylikdüzünde otururken karşıya geçip bırakıyorum.


  • eja  (03.04.24 07:38:01) 
ne kadar yakın olduğuma bağlı. sevdiğim insansa bırakırım. değilse metrobus-marmaray vs. en pratik ulaşıma bırakırım.


  • orpheus  (03.04.24 12:32:51) 
yol üzeri herkesi bırakırım. sevdiğim arkadaşlarım için kendi yolumdan da saparım : )


  • co2s2  (03.04.24 16:15:24) 
[]

Bu Hasar Mini Onarım Kapsamına Girer Mi?

Aracım yeni.
Biraz göçük var ve çizikler kısmen derin.
Bunu kaskoyu bozmadan ücretsiz yaptırabilir miyim sizce? Aslında çok rahatsız etmiyor, şu an amacım olabildiğince az maliyet ile olduğu kadar düzeltmek.
Nasıl bir yol izlemeliyim?

hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

 
Geçen gün de sormuştunuz, çizikler metal saca kadar inmiş kesinlikle rötuş boya yapılmalı yoksa yakın zamanda oralardan paslanır.

göçükler ise düzeltilir onda sıkıntı yok, sacda kırılma veya uzama yok.


mini onarım bunu kapsamaz. Mini onarım orayı düzeltir ve lokal boya yapar. dışarda sadece göçük düzeltme yapın. bolca foto çekin. yarın bir gün satarken bu hasar için işlem yapıldı dersiniz.
  • janavarorion  (31.03.24 20:30:33) 
Kapsayabilir mini onarım merkezine gidip sorun. Bu kadar boyadan aracın değeri düşmez olağan bir durum.


  • doharkoman  (31.03.24 20:33:06) 
[]

İlk Aracımı Çizdim

Evet, çokça araba başlığı açıyorum şu sıralar ve korktuğum başıma geldi. Bugün olabilecek en aptalca hatadan dolayı aracımın yan kısmı çizildi.

Sizce ne yapmalıyım?
Böyle kalsın mı?
Sanayiye mi gitmeliyim yoksa yetkili servise mi?
Bunun maliyeti ne olur, eskisi gibi olur mu?

Araç: Peugeot 408


hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

 
Elinizi pençe gibi yapın, yukarıdan aşağı kedinin pençe atması gibi o alana tırnaklarınızı sürün. Çiziğin olduğu yer tırnaklarınıza takılmıyorsa vernikte kalmıştır, pasta-cila müdahalesiyle çabucak hallolur. Ama tırnaklarınıza takılıyorsa saca kadar inmiştir. O zaman zımpara, boya ve cila ile düzeltilir. Aracın garantisi devam ediyorsa yetkili servise, garantisi bitmişse sanayiye gidin. Mekanik bir durum olmadığından her iki yerde de yapılacak iş aynı, geçmiş olsun.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (28.03.24 00:12:25) 
Boyatmazdim ben olsam. Boyaya cok takiliyor herkes satarken (ben dahil).
Pasta cila vb uygulamalar disinda kalici bir sey yaptirmazdim ben olsam. Biraz caniniz yanacak ama araba bu disarda durdukca olabiliyor boyle seyler. Siz yapmasaniz biri geliyor ciziyor.
Gecmis olsun.
  • mor oje  (28.03.24 00:13:16) 
şimdi ben demiştim demek istemiyorum ama Yerimde Olsanız? diye açtıgınız başlıkta yazmıştım. siz acemi olarak en başta bu arabayı alarak hata yaptınız. suv araç acemi için tam bir kabus. hele bir de park alanınız da çetrefilli ve dar. yani acemiliginizi atana kadar bu arabada bu gibi şeyler çok başınıza gelecek. bu da arabanız için her defasında deger kaybı size de stres demek. fotograflardan anlaşıldıgı kadarıyla çizikler derin. yani tırnak geçecek düzeyde. en altta attıgınız foto daha sıkıntılı.
--sanayide düzeltme yapan iyi bir usta bulmalısınız. düzeltebildigini düzeltsin. gerisi macun boya
--böyle kalmamalı. bu araba yagmur görecek o boyanın kalktıgı kısımlardan pas yapar
--bence sanayide iyi bir usta. yetkili servise giderseniz kaskonuzu da bozmak zorunda kalacaksınız.
-- 15 bin civarı tutar. tabiki eskisi gibi olmaz. artık boyalı bir arabanız var.

kişisel görüşüm: yaptırın satın 2. el hatchback bir araba alın. acemiliginizi attıktan sonra yine suv bir araca geri dönersiniz (bu 2. söyleyişim)
  • limonlu eksi  (28.03.24 00:20:53) 
Öncelikle geçmiş olsun. Nazarlık olur böyle şeyler.

Öncelikle boyasız göçük düzeltme ile oradaki dalgalanma giderilir. sacda esnama veya kırılma yok gibi duruyor.

sonrasında ilgili bölgeye vernik bile olsa bir rötuş yapılmalı. resimden gördüğüm kadarıyla boyayı kaldırıp metal saca kadar inmiş sanırım. Bu gibi durumlarda hava, yağmur vs etkiler ile paslanma başlayabilir bu daha çok can sıkar.
  • janavarorion  (28.03.24 00:25:34) 
fotoğraflardan tam anlaşılmıyor ama galiba sadece çizik değil son fotoya bakarsak ufaktan göçmüş gibi de biraz çizilirken. o göçük kısmını düzeltiyorlar genelde onu düzelttiririm ben olsam onu yaptıktan sonra da çizik için boya gerekirse o işe girmem öyle kalsın derim boyasız hallediliyorsa hallettiririm. yok göçük yok sadece çizikse hiç dokunmam acemiyseniz zaten daha sürtmeler falan olacaktır her seferinde uğraşmaya gerek yok satana kadar idare edersiniz.


  • semaforo de medianoche  (28.03.24 00:30:38) 
yukarıdaki arkadaş gibi ben de 408in ilk arabanız olmaması gerektiğini yazmıştım. ciddi birşey değil. bence yaptırın. önceden fotoğrafını. çekerseniz satarken çok sıkıntı olacağını sanmıyorum. ciddi bir durum değil. servis yerine özel iyi servisler oluyor bir fiyat alın.


  • paintov  (28.03.24 00:45:23) 
abicim ben de ehliyeti yeni aldım daha, iki hafta oldu. gidip kendime bir mazda 2 aldım ikinci el. diğer aracımız BMW i5 Touring, ona elimi bile sürmüyorum ki ben ehliyeti avusturya'da aldım üstelik, türkiye'de öğrendiğinizden kırk kat iyi öğretiyorlar, trafik daha rahat, vs.
biraz acele etmemiş misin böyle bir araç için? hele ki yeni araç için?

bunu gidip boyatma. araca atılan her boya aracın değerini daha düşürür. atarken keyfe keder boya desen bile kıllanır insan. pasta cila falan denersin. araçta sadece çizik oluşmamış, göçük de oluşmuş gibi gözüküyor ama ben henüz bir işleme sokmazdım aracı.
eğer yüzeysel çizik değil de boya kalktıysa sıkıntı, onu hemen kapattırırdım çünkü o açıklardan paslanma başlıyor.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (28.03.24 01:50:04) 
Öncelikle geçmiş olsun. İki parça sanırım. Kaskonuz olmadığını varsayıyorum bazı zts'lerde promosyon olarak mini onarım hakkı oluyor policenize bir bakın ücretli yaptırmak isterseniz fazla bir şey tutmaz iki parça Sadece. Yetkili servis veya autoking benzeri kurumsal firmalarla çalışmanızı tavsiye ederim.


  • doharkoman  (28.03.24 09:08:46) 
ilk arabamı 2. el ama 5000 km de aldım ben. ama nasıl değerli benim için aman şurası bozulmasın aman çizilmesin filan derken çok ufak çizik oldu, aküsü değişti filan sonra alıştım. şimdi param olsa da İstanbul trafiğine pahalı araç ile asla çıkmam çünkü başkasının umrunda bile değil yürüyen pert gibi araçlarla millet direkt dalıyor yani arabaya çok anlam yüklemeyin çizik içinse boya filan yaptırmayın pasta cila yaptırın. her an arabanıza bir şey olabileceği fikrini de yavaş yavaş kabullenin bence gerçekten arabacılıkta bunlar olağan şeyler, gelir birisi çarpar üzülürsünüz. Tek araç alabilecek kişilerin bütün parasını arabaya yatırmaması gerektiğini düşünenlerdenim, 2-3 tane bmw'si olan adama koymaz bu dediklerim yani bütçe meselesi. Hatta sürekli trafiğe çıktıkları araç megane, ''otopark'' arabası Bmw olanlar var çıkarmıyorlar trafiğe haklı olarak:D


  • titanic kemancısı  (28.03.24 11:07:18 ~ 11:09:51) 
bunu mini onarımcılar yapar. boyatmaya gerek yok göçük var hafif çekmeyle çekilir.

maliyeti çok önemli değil aracın hasarsızlığını bozmaya gerek yok.

eğer acemiyseniz b segment 2. el araç alıp acemiliğinizi attıktan sonra suva geçin bence.

aile değilseniz şehir içince suv ve jip kullanmak bence çok gereksiz.
  • mikahakkinen  (28.03.24 11:41:19) 
boyasız göçük düzeltme+ pasta cila

olduğu kadar, boyatmaya veya kasko bozmaya gerek yok.
  • biravekahve  (28.03.24 11:54:00) 
[]

İngiltere vize başvurusu nereden yapılıyor?

Merhaba.

Bir konferansa katılmak için kısa süreli vize başvurusu yapacağım.
Nasıl bir yol izlemem gerekiyor, ne gibi belgeler istiyorlar?

 
[]

Araba Cahilinden Sorular

Merhaba.
Arabalardan hiç anlamadığım için size bazı hususları danışmak istiyorum:

1. Diyelim ki birisi aracımıza vurdu ve kaçtı. Plakasını teşhis edemedik veya biz oralarda değilken çarpmış. Bu durumda nasıl bir yol izliyoruz?

2. Kasgo şirketi oluşacak bütün hasarları karşılar mı? Bunun bir maddi limiti var mı? Deprem, sel gibi aracı tamamen kullanılamaz hale getiren durumlarda içimiz rahat mı bu konuda?

3. Kasgo yılda bir sefer mi hasarımızı karşılıyor? Bozulduktan hemen sonrasında tekrardan yenileme gibi bir durum var mı?

4. Diyelim ki aracımda sadece ufak bir çizik oluştu, bu durum kasgoyu bozar mı?

5. Sanayiye ne zaman gidiyoruz? Mesela benim aracım yeni ve garantisi mevcut. Bir ekipman arıza verdiğinde veya hasar aldığımda aracın yetkili servisine mi gitmeliyim yoksa sanayiye mi?

 
1) Çevredeki kameralara sizin bakıp bulmanız lazım, polis sallamaz. Kaskonuz varsa dert değil.

2) Poliçeyi iyi okumanız lazım, içeriğe göre fiyat değişir.

3) Hayır, alkollü değilseniz vs herşeyi karşılar ilerleyen zamanlarda hasarsızlık bozulacağından fiyat artar.

4) ufak hasrlarda kaskoyu devreye sokup hasarsızlık indirimini bozmazsınız.

5) Garanti süresi boyunca periyodik bakımlar dahil yetkili servis dışına çıkılmaz.
  • kimlanbu  (23.03.24 21:13:49) 
öncelikle kasgo değil, kasko.

2 - poliçede yazar. rayiç bedeldir genelde.

3 - pert olma durumu hariç sınır yok diye biliyorum. pert olduğunda da poliçe bitiyor zaten. ancak kaskoyu her kullandığınızda hasarsızlık indiriminiz bir alt kademeye iner (%100 karşı tarafın suçlu olduğu durumlar hariç). ikiden fazla kullandığınızda hasarsızlık indirimi kalmıyor (benim poliçede en azından).

4 - poliçenizde varsa hasarsızlığı bozmadan mini onarım yaptırabilirsiniz.

5 - eski arabam 8 yaşındaydı, lastik patlaması/lastik değişimi dışında hiç sanayiye götürmedim. yeni arabamı da aynı şekilde sanayiye götürmeyi düşünmüyorum.
  • inheritance  (23.03.24 21:51:36) 
1. Bu durumda suç duyurusunda bulunursunuz zararı verdiğini iddia ettiğiniz taraf tespit edilir ve zararıda onun verdiği ispatlanırsa ondan tahsil edilir fakat süreç uzun sürer.

2. Klozlar ve limitler dahilinde karşılanır

3.klozlar ve limitler dahilinde.

4. Poliçelerde genelde promosyon olarak mini onarım hizmeti oluyor ufak tefek çizik gibi hasarlar poliçe bozulmadan karşılanıyor aksi takdirde policefen karşılanır

5. Yetkili servisin ücreti yüksek de olsa tamirciye götürmeyin tavsiye etmem.
  • doharkoman  (23.03.24 23:43:05) 
[]

Şuraya Nasıl Park Edebilirim?

i.hizliresim.com

Merhaba.
Apartmanın otoparkı asansörlü sisteme sahip. Girerken resimdeki gibi bir senaryo ile karşılaşıyorum. Çok dar bir alan olduğu için sağa doğru tek hamlede asansöre girmem mümkün değil. Daha emniyetli olduğu için hep arka arkaya girmeyi deniyorum ancak bu hem çok zaman alıyor hem de içeri girdiğimde asansörün düğmesi kapının diğer tarafında kalıyor ve yan koltuğa atlayıp akrobasi yapmam gerekiyor.

Benim buraya bir şekilde düz girmem gerekiyor. Ancak düz girince yan aynalar görüş vermediği için aracım ile asansör duvarı arasındaki yanal mesafeyi kestiremiyorum. Sensörler zaten hep ötüyor.

Temel sorun:
- Aracı doğrultup asansörü ortaladığımdan emin olamıyorum.
- Diyelim ki ortalayamadım ve azıcık dönerek girmem gerekiyor. İşte o anda aracın yan kapısını asansörün duvarına çarpma riski oluyor.

 
geçen yine sormuştun heralde. en sağlıklısı ileri gidip geri geri olacaktır. tecrübeli bir şoför olmadan dediklerini yapman zor. geri girmen demek aynalarla kolayca asansörü ortalaman anlamına gelir.


  • paintov  (19.03.24 01:59:16) 
Yaklaşırken sol tarafa sıfırlayıp, Arabanın burnu asansörün kapısı hizasına gelince sağa kırarım. Yolun genişliğine ve arabanın dönüş çapına göre değişir duvara ne kadar yaklaşacağım ve ne zaman sağa dönmeye başlayacağım. O koridorda karşılıklı iki araba geçiyorsa kafadan girmek zor olmaz.


  • reactionic  (19.03.24 02:02:18 ~ 02:02:55) 
  • thetruenorthstrongandfree  (19.03.24 02:16:20) 
reactionic +1

sol tarafa sifira yakin gideceksin ki zaten senin tarafinda, aynalara bakmana gerek yok.
asansore geldiginde tam saga kiracaksin. kurtarmiyorsa tek manevra ile rahat girersin.
  • cooperr  (19.03.24 03:06:27) 
Geri geri gir sence de. Çıkış kolay oluyor böylece. Düğmeye ulaşmak için de dr house'unki gibi bir baston işe yarer.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (19.03.24 07:17:44) 
abi dümdüz gir ileri dogru git. sonra direksiyonu iyice saga cevir geri geri git. azıcık gir. direksiyonu iyice sola cevir duvara kadar git sonra saga cevir geri geri git. böyle böyle gireceksin. 1 aya iyice alışırsın.


  • sizofren06  (19.03.24 10:11:40) 
Disarida buna benzer bi pratik alani kur duba gibi biseylerle, 10-20 kere dene orada ondan sonra girersin


  • The_Lollok  (19.03.24 11:21:51) 
Bu tarz yerlere ve dik olarak park edilen her konuma geri geri gelerek park edilmesi gerekir. Eğer asansör kapısı iki taraftan da açıldığını sanmıyorum. Tuşların yeri mantıksız. Yine de önce burun olacak şekilde girip geri geri çıkmak istiyorsanız tamamen tecrübe konusu. Başlarda biraz zorlanıp biraz küfür ettikten sonra alışacaksınız. Şu an aracın boyutları da 3B konumlandırma konuları da yeni sizin için. Normal bunlar.


  • nawar  (19.03.24 12:01:54) 
[]

Yerimde Olsanız?

Merhaba.

Yeni bir araba aldım (arabasına göre değişir yorumları geldiği için: sıfır Peugeot 408 GT), acemi şoförüm.
Oturduğum binanın asansörle girilip çıkılan katlı otoparkı var, onu kullanırken çok zorlanıyorum. Her defasında arabayı daracık bir asansöre sokmam gerekiyor. Manevra yapacak alan da yok. Her gün 5-10 dk vakit harcıyorum. Bir şekilde başarıyorum ancak çok stresli bir iş ve arkamda sıra bekleyen varsa muhtemelen sövüyordur. Hatta bir defasında sitem eden de oldu, haklı olarak.

Gerçekten sırf bu sebepten arabayla muhatap olmak istemiyorum. Mutlak gereklilik olmadıkça arabayı kullanasım gelmiyor.

Neyse, acemiliğim var evet, belki zamanla daha iyi olurum diye düşündüm ama bugün iyi bir şoför olan arkadaşım da duruma şahit oldu ve "gerçekten de burası sıkıntılıymış, ben de zorlanırım" dedi.

Önümde üç seçenek var gibi:

- Denemelere devam edeceğim ve zamanla daha iyi olacağım (zor)
- Rezidansın valesi mevcut, adamın tüm işi otopark ile ilgilenmek. Aracı kapıya kadar çıkartıyor, geri döndüğünüzde ise alıp park ediyor. Resepsiyona sordum, vurma/kırma olayları oldu mu diye. Bugüne kadar hiç olmadığını söyledi.
- Arabayı dışarıda bir yere park edeceğim.

Sizce hangisini yapmalıyım?

 
Arabasına bağlı
Hayalet ekranlı fln lüks arabaysa dışarı kesinlikle park etmem, öncelik valede olur.
Ama sıradan bir arabaysa öncelik vale sonra dışarısı olurdu.
  • les yeux blanches  (15.03.24 21:59:29) 
bizimde kapalı otopark çok dar birde olur olmadık araba çekiyorlar girmesi çıkması dert hiç o strese girmiyorum bırakıyorum yol kenarına. hiç çekilmiyor sabah sabah 100 kere manevra yapmak.
başkasıda dediyse zor diye hiç uğraşma birde stress olucan her gün gerek yok bunca dert stressli yaşam arasında

  • eja  (15.03.24 22:02:01) 
Çok yakın çevremde 3 tane sürücü kursu var. Bütün bölge sürücü adayı çalışma bölgesi. Dolayısıyla sıklıkla kağnı gibi giden bir sürücü adayının arkasına takılmış bulabiliyorum kendimi. Bugüne kadar hiçbir rahatsızlık duymadım. Rahatsız olan, korna çalan falan olursa camı açıp küfrediyorum.
,20 yıllık şöförüm. Hiç kimse anasının karnında öğrenmedi. Hepimiz geçtik o yollardan. Rahatsız olanı görmezden gel. Denemeye devam. Halledersin sen o işi.

  • Mirket  (15.03.24 22:08:05) 
Aracı kullanarak tecrübe edin. Otoparka park etmeye devam et. Zorlansan da yapabiliyorsan araç hacmi ve manevra alanı olarak yapılabilir demek bu. Geri kalanı tamamen tecrübe konusu. 3 hafta da sürebilir 3 ay da sürebilir ama bir yerden sonra alışacaksın. Farkında olmadan gerekli manevraları yapıp park edeceksin. Park asistanı olmayan araçlar ile geri manevra biraz daha zor tabii.

Herkes sıfırdan başlıyor. Bizim uzun bir sedanımız vardı, park ederken geriliyordum arkaya biri gelecek açıkta kalıp duracağım diye. Aynı şekilde ilk defa düz vites araç kullanırken günde 3-4 defa trafikte stop ediyordum. Yokuştaki her yavaşlamada küfür ediyordum. Stop edip kaldıramayınca geriliyordum vs. diye devam ediyordu. Yaptıkça alışıyorsun. Düzenli kullanımda çok kısa sürede alışırsın. Şimdi aklımın ucundan bile geçmiyor benim bu konular.

Valeye muhtaç olacağıma aracı sürte sürte alış :P
  • nawar  (15.03.24 22:08:54 ~ 22:09:42) 
hayirli olsun. ilk secenek. yapa yapa ogreneceksin. kim bekliyosa da beklesin araba kullaninca mecburen sabir gerekiyor trafikteki magandaya da acemiye de sabretmeyen kullanmasin


  • ala09  (15.03.24 22:22:42) 
Aracın arkasına acemi şoför diye bir kağıt yapıştırın ve o asansörü kullanmaya devam edin. Sabredemeyen varsa da canı cehenneme.


  • don baba donelim  (15.03.24 22:39:00) 
arkadaşınızın dediği muhtemelen ilk birkaç deneme için zorlanmaktır. bence trafikte ne kadar acemi olursanız olun birkaç ay içerisinde oldukça rahat bir şekilde girip-çıkarsınız oraya.
Korkuyu üstünüzden atmaya çalışın, yaparken tedirgin olmak normal ancak "ben acemiyim yapamam" diye düşünmemek lazım. Yavaş hareketlerle mümkünse gaza basmadan (debriyajı yavaş yavaş kaldırınca araba gitmeye başlar ya) girmeye çalışın.
Ben de ilk araç kullanmaya başladığımda ışıksız kavşaklarda sola dönmekten nefret ediyordum mesela :)
  • Euxinos  (15.03.24 22:53:54) 
Hocam ben olsam ki ben de acemiyim cizmeyecegim araci almazdim. Biraz cizilsin ya nolacak kafasindayim ogrenene dek. Aslinda genel olarak da oyle dusunuyorum da iste neyse. Sizin icin mantiklisi biraz alisip disarda park ettikten sonra bir sure sonra iceri park etmek bence.


  • nic cage  (15.03.24 22:56:27) 
Asansore geri geri girme sansiniz varsa bi de oyle deneyin. Geri gorus kamerasi ve yan aynalarla geri geri park etmek cok daha konforludur. (Gece kimse yokken alistirma yapin, bol bol girip cikin :)


  • brkylmz  (15.03.24 23:12:18) 
En başta hatayı acemiyken gidip iri yarı bir suv araç almış olmanız. İlk başta hatchback almanız lazımdı. Ben 15 yıllık şöförüm bende de aynı boyutlarda suv var. Hergün lanet ediyorum bu boyutlarda araba aldıgıma. Parketmesi ayrı dert yer bulması ayrı dert. Trafikte ayrı dert. Eski aracım hatchbacktı onunla 2 manevrada 15 saniyede aracı parkettigim yere bu arabayı sıgdıramıyorum bile.


  • limonlu eksi  (15.03.24 23:40:59) 
Dirayet edip zoru seçeceksiniz valeye vermek kolaya kaçmak pes etmek olur hem araç kullanmayı öğrenemezsiniz. Söven varsa sövenin kendi ayıbıdır bu arwda sizde gayret edip öğrenin kısa sürede öğrenirsiniz bir gün boş bir alanda alıştırma yapsanız öğrenirsiniz diye düşünüyorum


  • doharkoman  (15.03.24 23:45:08) 
bende 408GT olucak bende direksiyonu başkasına emanet edeceğim?

yok öyle bir dünya hele de lacivert ise.

valeye parasını öder ben park ederim. eğitimse eğitim alınız.
  • baldan kaymak  (16.03.24 00:00:43) 
çok zor bir şey değil, kendin denemeye devam et. zamanla çok kolay gelecek.


  • tabudeviren  (16.03.24 00:25:22) 
denemeye devam et diyenler 408 gt'nin fiyatından haberdarlar mı acaba? hata acemi şoförken büyük araba almakta. 2-3-1 bence. her gün stres yapacaksın. acemiliği saçma sapan dar bir yerde yapacağına dışarda yap. acemi psikolojisindeyken ufak bir kaza bile aşırı moral bozar.


  • paintov  (16.03.24 04:36:14) 
güle güle kullan öncelikle. abicim arabayı valeye ver. ancak aktif kullanmaya devam et. yeterince alıştığın "piştiğin" zaman kendin girip çıkmaya başlarsın.


  • unabomber  (16.03.24 12:34:34) 
Muhtemelen aracın boyutlarından dolayı hiçbir zaman o kadar kolay olmayacak. Ben olsam b segment hatchback'e geçerdim. Param çoksa mini cooper.


  • duguit  (16.03.24 16:00:09) 
Bir sey yapma. Hepimiz gectik o yollardan. Zamanla daha iyi kullanacaksin. Ben de senin gibiydim. Su an GMC Yukon'u igne deliginden geciriyorum. Kendine zaman ver.


  • thetruenorthstrongandfree  (16.03.24 16:12:44) 
[]

Yol Kenarına Park Ettim Diye Ücret İstiyorlar

Bugün 5 dakikalığına aracımı yol kenarına bıraktım. Sıradan bir yol yani. Baktım elinde pos cihazıyla bir kadın dolaşıyor. Sonra geri döndüğümde aracın camında bir fiş buldum.

Bu ne saçmalık şimdi? Çok ufak bir meblağ olsa da haraç değil mi bu?

Yer: Eskişehir, kesen işletme: Kentaş

 
Saçma olan nedir? Park ücreti alınması mı yoksa yol kenarına araç park edilmesi mi?


  • doharkoman  (05.03.24 01:09:14) 
www.eskisehirkentas.com.tr
Belediyeler bunu yapıyor, İstanbul'da da İspark var yıllardır.

  • kobuzchu kiz  (05.03.24 01:18:42) 
Her yerde öyle değilmi?


  • Tina  (05.03.24 01:25:10) 
kanunen o parayı alma yetkileri yok, ama ülkede herkes ali kıran baş kesen maalesef. ödemeyin hiç bir şey yapamazlar.

Bursa`da aynı şekilde yıllardır var, ben hiç bir şekilde ödemiyorum, üstümde para yok plakaya yaz deyip geçiyorum. arada bir telefonla otomatik arama geliyor "borcunuz var ödeyin yoksa yasal işlem başlatacağız" diye göz korkutmaya çalışıyorlar, en az 10 yıl belki daha fazladır bu şekilde.
  • zikardo  (05.03.24 01:39:04) 
Her yerde öyle değil ya bazı büyük şehirlerde öyle. Aslında hukukçular daha iyi bilir de bence ödemezseniz alamazlar


  • olaylar olaylar  (05.03.24 01:39:37) 
he he diyip geçin. kerizlerden alıyorlar. vermezsen bi olayı yok, faizi cezası yok, verirsen bağış gibi düşün. yıllardır böyle eskişehir'de.


  • zeleno  (05.03.24 02:03:58) 
Katlı otopark, gişe olan bir otopark değilse hele hele yaşadığımdan farklı şehirdeyse kaçıyorum direkt :D

Söylendiği gibi yasal bir tarafı yok üstümde para da kart da yok deseniz yolunuzu kesecek değiller plakaya yazın sonra öderim diyin.
  • chicha_v2  (05.03.24 09:18:49) 
[]

Karakol Şikayetimi Geri Çekmezsem Ne Olur?

Merhaba.

Birkaç ay önce komşum kapıma dayanmış ve taciz etmişti, alkollü bir şekilde. Hakkında şikayetçi olmuştum. Bu şikayet bu şekilde nereye varır? Bir de bana bir maddi kaybı olur mu bu işin?

Not: %100 haklı olduğum bir durum.

 
Eğer şikayete tabii bir suç ise takipsizlik verilir ve dava düşer.

Not: kimin haklı olduğuna mahkeme karar verir
  • doharkoman  (02.03.24 01:31:19) 
Elinizde goruntu var mi? Cekmeyin bence de.


  • Kahvedesu  (02.03.24 13:03:56) 
Olay tam nasıl oldu, değişir. Mesela taciz derken dokunma var mı sadece sözlü mü? Tehdit mi etti kapıya gelme amack tam neydi bunlara göre suçun tanımı değişir diye düşünüyorum. Ama tahminim şu yönde:

Cinsel taciz
Madde 105- (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa
karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Anlattığın olayın gerçek olduğuna savcı kanaat ederse bu maddeden savcı dava açar. (Kanaat etmesi için ya sanık ifadesinde bu fiili işlediğini kabul edecek, kamera görüntüsü olacak ya da tanık olacak.)

Savcı dava açmaya karar verirse iddianame hazırlar, sana mahkemeden evrak gelir. Duruşmaya bizzat katılman veya avukat tutman gerekir. Eğer mahkeme şikayet ettiğin kişinin bu davranışı gerçekleştirdiğine kanaat ederse (somut delil varsa) karşı tarafa ceza verir ama bu suçun cezası çok minik olduğu için adama bişi olmaz yatarı filan da yok zaten.
  • turuncu tonlarda  (02.03.24 18:05:46) 
[]

Yüksek KM Lüks Araç vs Sıfır KM Standart Araç

Araçları örnek olsun diye söylüyorum.

Diyelim ki 2 milyon tl'niz var.
Bu paraya 100.000 km'de Porsche de alınabilir. Sıfır dolu paket bir Golf de alınabilir. Biri tasarım ve marka algısı itibari ile dikkat çekici bir araç iken diğeri görmeye alışık olduğumuz bir araç.

Sizin tercihiniz hangisi olur?

 
Aylık gelirim çok yüksek değilse golf olurdu tabii ki. Porsche’nin masrafları, bakımı, tamiri de yüksek olacak neticede.


  • but that was just a dream  (17.02.24 23:44:13) 
golf


  • jelly bear  (17.02.24 23:56:30) 
Tabiki de golf. Porsche'nin masrafları bitmez. Hele yüksek km ise ugraş dur. Mis gibi tertemiz 0 golf alır keyfime bakarım


  • limonlu eksi  (18.02.24 00:06:54) 
Eğer elimde sadece iki milyon lira varsa, ikinci arabam olmayacaksa ve harbiden her hafta birkaç gün kullanacaksam ve de tamir için harcanacak yüz binleri risk olarak alamayacaksam tabiki golf.

Bu dünyanın en meşhur sorusudur ve yüzde 90 olarak cevap yeni arabadir. Cevap eski araba olsaydi zaten her yerde porsche, ferrari ne bileyim 7 kasa bmw falan görürdük ama bu arabalar yüzbinlerce kmyi yapsin, ikinci üçüncü eli satilsin, uzun süre kullanilsin diye yapilmiyor. Zaten ilk sahipleri de bu şekilde almiyor, paralari var ve canlari istiyor. Misal porsche almadan önce bir porsche tamircisine sorun bakalım kac para bakimi, tamiri vs. Sonra paraniz yeter mi bakarsiniz.

Ha sansiniza belki 1-2 sene cüzi masrafli olacak bir şey cikar ama bu çok düşük şans. Bu arabalari kullananlar öyle dikkatli kullanmaz.
  • logisticsmanager  (18.02.24 00:07:44) 
her zaman düşük km de yeni araç alırım. biraz yol yapınca satarım. Sanayide harcayacak vaktim maalesef yok :)

Ayrıca her marka arabanın kesin kronik bir arızası vardır ve bu arızalar nedense hemen ortaya çıkmaz.
  • bu yolun yolcusu  (18.02.24 01:05:12) 
ucuza luks arac olmaz, sen artik bitik halini butcene uygun sekilde alsan bile o aracin en ufak arizasinin altindan kalkmakta zorlanirsin cunku parcasi ile aracin sifir fiyati orantili olarak ilerliyor. Hatta arizayi birak o aracin normal asinan parcalarinin bile fiyatlari astronomik oluyor, porsche'nin bir set freni kac para bir bakmani oneririm.

o yuzden, paran sifir neye yetiyorsa onu alip gececeksin. golf ise golf.
  • cooperr  (18.02.24 01:47:22) 
Sıfırını olmasa dahi yüksek modellisini yürütemeyeceğiniz aracın yüksek km'li ikinci elini de almayın. Bu genelleme büyük oranda sizi doğru tercihe götürür.


  • mada  (18.02.24 02:11:12) 
bmw, audi, range gibi araçlarda altın kural sıfır alıp 90binde satmaktır. herhangi bir çekici şöförüyle konuşursanız eğer, size alman grubunda en çok audi, bmw çektiğini söyleyecektir. arıza çıkarmaya bir başlarsa ardı arkası gelmez. özellikle elektronik arızalardan kafayı sıyırırsınız.

bu tür araçları sanayide yaptırmaya kalksanız bile herkes ellemez, elektrikçileri dolaşırsınız hepsi size ben o gruba bakmıyorum der geçer. teee trakyanın bir ucundan tamir edilsin diye trabzona çekiciyle giden alman grubu araç biliyorum ben. elleyen de çok ciddi para ister. olası bir motor probleminde tamir masrafları çok çok yüksek olur kaldı ki porsche vb gibi iyice lüks markalardan bahsetmiyorum bile.

araç alacak olsam kesinlikle kore - japon grubundan alırdım.

bu arada tamir konusunda range alman değil ama kimsenin ellemediği parçaların çok pahalı olduğu, motor indirileceği zaman yerine göre kasanın şaseden ayrıldığı cins araçlardandır. çeşitli ağrızaları görmek için bağladıkları bilgisayar ve yazılım da farklıdır. dükkan dükkan gezersiniz bulamazsınız.

ha nerden biliyorsun derseniz sanayiciyim, en yakın arkadaşım kore japon grubu araç yapıyor, bu arkadaşın eski ortağı bu dediğimiz lüks araçlar üzerine dükkan sahibiydi, şehir değiştirdi ama hala aynı işi yapıyor. bunlar hep bizim sanayide gördüğümüz karşılaştığımız şeyler.

2002 model günümüzdeki kadar teknolojik olmayan bmw 3.16 motor kısmında ufak bir şaka yaparsa 200binlik olursunuz. buradan kendinize pay çıkarın.
  • Fodera  (18.02.24 10:51:45 ~ 11:04:56) 
porsche abartili olmus ama golften iyi ikinci el bir seyler bulunabilir. arabayi kac yil sonra satmak istediginize de bagli tabii.


  • bohr atom modeli  (18.02.24 12:27:29) 
Bu arada golf'un bir önceki versiyonunda insanlar dokunmatik direksiyon tuşları ve ekrandan illallah etmişti. Bu versiyonunda bunlar düzeldi mi bilmiyorum ama araştırın.


  • logisticsmanager  (18.02.24 13:51:00) 
Valla bende grandcherokee var ne kadar lüks sayılır bilmiyorum, 2003 model. Ben cok memnunum atla deve bir masrafım olmadı. Km'si 370binde bunun 40 binini ben yaptım, bir 50 -60 bin daha yaparım. 2.7,4.7 veya 3.0 crd tavsiye ederim.


  • mirty  (18.02.24 23:06:53) 
[]

Sürekli İş Değiştirme Muhabbeti Açan İş Arkadaşı

Sürekli yeni iş ilanlarını takip edip bunların muhabbetini açıyor. "Filanca şirkette maaşlar arşa çıkmış" diye beni dürtüyor sürekli. Linkedin'de falan yeni iş ilanlarını takip ediyor ve bunları sohbet arasına sıkıştırıyor.

Ancak, bu adamın zaten gidebileceği en iyi yer şu saatten sonra yurtdışında bir şirket olur ve çok iyi biliyorum ki iş değiştirmeye müsait bir hayatı yok şu an.

Amaç ne olabilir?

 
Amaç laf olsun torba dolsun.
Borç harç içinde yaşayıp sürekli kredi faiz oranı kovalayıp hangi kredi ile hangi aracı almak en mantıklı olur diye muhabbet yapan bir arkadaşım var.

Yarın eline 0.89la 1 milyon versen alacak durumda değil ama maksat sohbet sanirım :)
  • dre mithatoğlu  (17.02.24 19:44:35) 
Özenti sanırım.

Başkasına özendikten sonra iş değiştirenlerin paralarının arttığını ama ardından psikolojilerinin bozulmalarını, belalarını bulduklarını, emdiklerinin burnundan geldiğini, hayattan gerçek kesit tadında bahsedin.
  • diyecevaplandı  (17.02.24 20:21:12) 
O da farkkndadir durumunu ama is degistirmek istiyordur ve boyle boyl3 kendi kendine cesaret vermeye calisiyor olabilir


  • Kittie  (18.02.24 18:46:54) 
[]

Araba Piyasasında Anlamadığım Bir Durum

1. Boya konusu neden bu kadar önemli? Hasarsızlığın ispatı olarak ille de aracı boyasız bir halde mi satmamız gerekiyor? Trafikte çok güzel araçlara denk geliyorum ancak sahipleri çizikli ve soluk bir şekilde kullanmaya devam ediyorlar. Aracı boyasa pırıl pırıl olacak, hak ettiği ihtişama ulaşacak ama muhtemelen bu bahsettiğim kaygıdan dolayı boyatmıyorlar.

2. Değişen parça neden aracın değerini düşürüyor? Parça orijinal ise, adı üzerinde, değişmiştir. Yani yenisi takılmıştır, bunun muadil bir araca kıyasla aracın değerini arttırması gerekmez mi?


 
Çoğu şey gerçekten takıntı yapılıyor, boya en öne çıkanı.

Ancak tamamen de haksız göremiyor insan, sıfır araç aldım sanıyorsunuz aracın önü arkası farklı iki aracın birleşimi çıkıyor. Her türlü sahtekarlık var. Haliyle insanlarda da tedirginlik hat safhada.

Bunun bir nedeni de Türkiye'de otomobillerin objektif şekilde çok pahalı olması. Sizin tek araca ihtiyacınız var ama 2 araçlık ödeme yapıyorsunuz vergileriyle vesaire.

Ortalama, otomobiller hakkında çok bir fikri olmayan insan da bu külfetin altına girerken kendini kandırılmaya çok müsait hissediyor ve bu sebeple araç alırken kafa yorması gereken hiçbir şey olmamasını istiyor. Bunun da en basit hali değişen parça olmaması ve orjinal boyanın korunuyor olması.
  • akhenaten  (14.02.24 19:23:10 ~ 19:23:51) 
Haksız değiller +1

Bunun sebebi piyasanın aşağılık, karaktersiz, rezil insanlarla dolu olması. Tarcanlar Oto boşuna meşhur olmadı bu ülkede. Bir parça boyalı denen arabanın taklalı çıkması, 3 parçası değişen denen arabanın ön-arkası birleştirilmiş iki farklı araçtan oluşması, çiziksiz denen arabanın komple boyalı çıkması falan filan uzar gider.

Boyama konusuna şu şekilde hak veriyorum; gidip 1992 model bir W124 kasa 200E aldım diyelim. Bu araba zaten ekonomik ömrünü dolduralı yıl olmuş. Kasadaki çürüğü, çiziği şunu bunu yok etmenin en güzel ve temiz yolu komple boyatmak. Hobi için alıyorum zaten, boya takıntısı olanlar umrumda olmaz, tertemiz boyatırım arabayı, cillop gibi olur. Fakat Daha 15 yaşına gelmemiş arabanın her yeri boya olunca alarm çalıyor insanların kafasında direkt olarak. Yapacak hiçbir şey yok.
  • mada  (14.02.24 19:36:46) 
en önemli sebeplerinden birisi de işçilik çok kötü. kaportacının kaportayı düzeltip zımpara yapıp macun atıp boya yapması gerekir. bizdeki çoğu usta ne yapıyor? vuruyor macunu vuruyor macunu. zamanla bu macunlar atma yapıyor kabarma yapıyor. tazyikli suyla bile atan boyalar mevcut.


  • trajikomix  (14.02.24 22:38:22) 
1 - araclarin uzerinde %100+ vergi oldugu icin degerinin cok cok ustunde satiliyor, o yuzden de insanlar bu kadar yatirim yaptiklari bir makinanin hasarsiz, boyasiz, degisensiz olmasini istiyorlar. Fabrikadaki bir sok/tak bile buyuk mevzu olmus vaziyette ki bunlar yurtdisinda kimsenin umrunda olmayan mevzular.

2- iscilik bence kotu degil, tersine fazla iyi. 3 farkli model araci birlestirip tekrar trafige sokuyorlar. Yurtdisinda kazali araclar 10km ilerden ben kazaliyim diye bagiriyor. Benim bir arkadasin aracinin kapisina kamyon dorsesi vurdu gecerken, kapi resmen teneke kutu gibi yarildi kivrildi, ben kesin degisecek bu dedim ama tamir etmisler, ve kesinlikle anlasilmiyordu.
  • cooperr  (14.02.24 22:50:41) 
boya konusu türkiyede çok büyük problem bu anlaşılması zor bir durum ancak türkiyede araç sektörü dolandırıcı dolu olduğu için boyada macun mu var daha fazla darbe mi var bu net söylenmediği için alıcı kafaya takıyor.

değişen parça olayında da gene düzgün işçilik olmaması orjinal parça olmaması tereddüt yaratıyor. genel olarak sıkıntılar türk toplumunun ticaret ahlakıyla alakalı.

insanlar ister istemez bu ahlaksızlıktan dolayı bu duruma takılıyor çünkü bir sürü para veriyorlar.
  • mikahakkinen  (15.02.24 12:04:13) 
Mesele ülkemiz insan yapısının ahlaksızlığa, dolandırıcılığa, üçkağıtçılığa çok meyilli olmasından kaynaklanıyor.
Yoksa iyi hatırlıyorum 2000'ler öncesinde komple boyalı araba daha çok değerliydi diğerlerine göre.
Ama sonradan yukardaki arkadaşların dediği gibi gerek ekonomik gerekse de işin ahlaki boyutundan kaynaklanan sebeplerden durum değişti.
  • joooper  (15.02.24 12:17:02) 
[]

Minitab DOE Sorusu

Merhaba.

5 factor'lü bir DOE oluşturmak istiyorum. Her bir factor'ün 3 seviyesi olacak. Düşük, orta ve yüksek şeklinde...

Fakat Minitab'de sadece full factorial design opsiyonunu bulabildim, bu da bana 243 tane run çıkartıyor. Ben ise fractional factorial yapmak istiyorum. Yani mesela bu işi 60 run ile halletmek istiyorum.

Diğer fractional factorial design seçeneklerinde ise 3 seviye yok, sadece 2 seviye var.

Çözümünü bilen var mıdır?

 
[]

Araba ile Dar Bir Yere Girmek

Öğrenene kadar böyle duyurular ile kafanızı şişireceğim kusura bakmayın :)

Oturduğum binada katlı otopark var ve aracımı dar bir asansöre sokarak katlar arasında geçiş yapmam gerekiyor.
Sorun şu ki park sensörleri işlevsiz kalıyor, çünkü aracı asansör içerisinde mükemmel ortalasam bile sensörler en son uyarı seviyesinde ötüyor. Bu da içeride ne olup bittiği hakkında fikir vermiyor bana.

Aracımda 360 derece kamera ve sensör var. Fakat o kamerada çizgiler ile gösterilen tahmini rotaya ne kadar güvenebilirim? Bir de sanırım arka arkaya girmek daha kolay olacak gibi. Çünkü aracın önüyle girmeye çalıştığımda yanların kurtarıp kurtarmadığını göremiyorum. Bir de arka arkaya girersem ani manevralar da azalır gibi geldi.

Sizin tavsiyeniz var mıdır?

 
Sensorler cok yakin oldugunuz icin işlevsiz kaliyorsa kameralari kullanacaksiniz.

Cogu aracin kilavuz cizgileri farklidir. Bir gun tanidiginiz biriyle test yapip kilavuz cizgisinin max neresine kadar gidebildiginizi test etmeniz gerek. Siz duvara yaklasacaksiniz, disaridaki kisi de gel gel diyecek, cizginin neresine kadar gelirseniz carpmayacaginiza bakacaksiniz. Sonra da aractan inip bir de gozunuzle goreceksiniz.

Yanlar icin de ayni seyi yapin. Boylece kendinize bir referans noktasi bulacaksiniz. "Suraya kadar ilerlersem carpmam" seklinde. 1 2 kere yapinca otomatiklesir zaten.
  • brkylmz  (09.02.24 09:35:47 ~ 10:11:12) 
Ben soyle yaptim; sensor otmeye baslayinca arabadan inip kalan mesafeye baktim. Yani kirmizi gosteriyor mesela ve otuyor, inip baktim birazcik daha yer var, o mesafe bende artik oturdu, azcik daha zorlayabiliyorum alan darsa. Milim milim araci hareket ettirerek sensorun ottugu zamanlarda kalan mesafelere bakarak bir olcu belirledim. Belki oyle bir sey yapabilirsiniz.
Arkaya geri gitmek hep daha iyi oluyor benim acimdan da, sensorler de otuyor, aynadan da goruyorum.

  • mor oje  (09.02.24 09:36:39) 
deneye deneye, biraz aracı sürterek de olsa alışılıyor. ehliyetimi alıp da hiç pratiğim olmadığı dönemde ford ranger pickup edinmem gerekti ve 5 sene o arabayı kullandım. hatchback arabaya normal olan dönüşler bile daracık geliyordu(amatör halimle bir de).
1-2 aya alışırsınız :)

  • mister green  (09.02.24 13:22:02 ~ 13:22:18) 
aracın ön tekerleri sağa sola oynayabildiği için genelde geri geri giderken çok daha iyi ve kıvrak manevra yapılabiliyor. bulunduğunuz konum buna uygunsa bunu yapmanızı öneririm ama genelde acemi sürücülerde daha tehlikeli zannedildiği için kolay tercih edilmiyor. diğer arkadaşların belirttiği gibi sensör limitlerini ne kadar esnetebileceğinizi ya da alışkanlık sağlayana kadar geri geri manevra yaparken size manevi destek sağlayabilecek birileri yanınızda olursa daha rahatlarsınız. hepsi alışkanlık meselesi, bi süre sonra otomatik yapacaksınız.


  • a7x  (09.02.24 19:25:46) 
sensörler en son seviyede ötüyorsa kapatacaksınız. dikiz aynalar katlı olmadan her yere arabayı sokabilmeyi ve ortalayabilmeyi, deneye deneye öğrenin. ayrıca muhtemelen arabanızda elektrikli dikiz aynaları vardır, aynalardan yukarı aşağı oynatarak tekerlekleriniz nerede falan tayin edebilirsiniz. geri geri girmek dar bir alana daha kolay ayrıca. 360 derece kamera gibi teknoloji nimetlerini de kullanabilirsiniz ama klasik yönteme alışınca, diğerleri de geliyor.


  • rain when i die  (09.02.24 20:23:30) 
[]

Bayinin Araç Sahtekarlığı?

Merhaba.

Geçmiş duyurularımdan da anlayacağınız üzere bugün sıfır peugeot 408 gt paket aldım.
Aracın liste fiyatı normalde 2 milyon TL ancak ben 1.73 milyon TL'ye anlaştım.

Fakat teslim günü geldiğinde 2 tane sürpriz ile karşılaştım.

1. Aracın arka koltuğunun tepesindeki lambalar normalde dokunmatik sensörlü olmalı. Hatta bayideki diğer GT paket araçların hepsinde böyle. Fakat bana verilen araçta bu lambalar klasik tuşlu. Nasıl olur da aracın içerisi paket standardından farklı olabilir diye sorduğumda ise savunmaları "araç böyle gelmiş, biz de hiç dikkat etmedik, çünkü ufak bir detay" oldu.

2. Aracın ön kaputunda, 408 logosunu korumak amacıyla orada bir bant varmış ve bant güneş altında uzun süre bekledikten sonra sökülmüş ve orada bir iz kalmış. "Bunu neden temizlemediniz?" diye sorduğumda "boyaya zarar verebilir diye ellemedik, birkaç ay içerisinde yıkamayla birlikte kendiliğinden o iz geçer" dediler.

Bu noktada aracı uygun fiyata almış olmamdan ve süreci artık tamamlamak istememden dolayı sineye çekip aracı aldım.

Sizce elimden bir şey gelir miydi bu durumda? Nasıl önleyebilirdim? Siz olsanız kabul eder miydiniz?

 
Öncelikle kazasız belasız kullanmak nasip olsun. Aracı 270 bin lira ucuz almışsınız bahsettiginiz detaylar aldıgınız indirimin yanında çok minik kalıyor. Ben olsam hiç aldırmazdım. O kadar çok 0 araç olayı okuyoruz ki. Yolda kalan degişeni olan boyalı olan.

Logodaki iz geçer zaten. Geçmezse 1 ay sonra serviste logoyu garantide değiştirin 10dklık iş. Arka koltuktaki lambaları emin olun 2 gün sonra unutacaksınız. Bu arada 270bin lira güzel para
  • limonlu eksi  (07.02.24 22:37:52) 
bence bir ekspertize sokun. küçükte olsa bu kadar sorunu olan arabanın kim bilir başka ne sorunlarıda çıkar.


  • my fault  (07.02.24 23:02:06) 
Expertiz gerekli mi bilemedim. Araçta jelatinler vs. duruyordu. Sadece güneşte beklemekten dolayı çok kirliydi.


  • french lover  (07.02.24 23:04:35) 
Tarcanlara uğrayın.


  • diyecevaplandı  (07.02.24 23:07:59) 
Liste fiyatından baya güzel bir indirimle almış gibi duruyorsunuz. Ben aldığımda standardında olan koltuk ısıtma yok falan diye baya bir tutulmuştum, gelene kadar full paket deyip söylememişlerdi çünkü. Gerçekten de full paket olmasına rağmen full paket değildi :)) Şimdi olsa da kullanmazmışım ben o özelliği diyorum. Sizin dokunmatik lambalar da o hesap.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (07.02.24 23:27:29) 
ciddi bir sıkıntı değil anlattıklarınız. bence de ekspertize sokun


  • paintov  (08.02.24 00:11:35) 
otomobil firmaları üretim sırasında farklı sebeplerden dolayı (parça eksiği, tedarik sorunları, var olan parçada kalite sorunlar vs.) geçici olarak farklı parça takabiliyorlar.
Veya bazen ucuzlatma adına bu tip özelliklerden vazgeçebiliyorlar da.
Yani pakedin genelini etkilemeyen değişiklikler olabiliyor. Arkadaki lambalar da bunun gibi bir şey sanki. Bunu bayidekilerin bilmemesi mümkün mü? Mümkün.
Ben burada sizin aldığınız indirimi çok baz almıyorum, indirim almamış olsaydınız da başınıza böyle bir şey gelebilirdi.
Size gösterilenden farklı olduğu için işi büyütebilirsiniz tabii ama bu özellik gerçekte fark yaratacak bir şey düşünmek lazım. Dokunmatik olduğu için bu arabayı seçtim diyorsanız başka.
  • burfak  (08.02.24 07:44:40) 
@limonlu eksi +1

güle güle kullanın hocam. iyi bir fiyata almışsınız. hiç takmaya değmez. kullanın gitsin. tuşlu olması dokunmatikten daha iyidir bence bir arıza durumunda ve parmak izi kalması konusunda.
bence ekspertiz falan aklınızı bulandırmayın. mis gibi sıfır araç. keyfini çıkarın.
  • artci sarsinti  (08.02.24 13:27:52) 
[]

Araçtaki Bant Lekesi Nasıl Çıkar?

Aracın kaportası üzerinde ve güneş altında uzunca süre beklemiş bir bantı söktükten sonra iz kaldı. Aracın boyasına zarar vermeden bunu nasıl temizleyebilirim?




 
sulandırılmış isopropil alkol.


  • orient blue  (07.02.24 21:02:40) 
Akfix marka etiket sökücü


  • etna  (07.02.24 21:08:35) 
[]

Benzin Nasıl Alıyoruz? :)

Tam bir araba cahiliyim ve ilk kez arabam olacak. Soru da çok saçma olabilir, kusura bakmayın.

Benzinli bir aracım olacak.
Alırken neye dikkat ediyoruz? Direkt "benzin doldurur musunuz" mu diyoruz? Türleri var mı? Kalitelisi, kalitesizi vs.

 
Depo tamamen dolacaksa, "doldur Bayram" diyoruz. Yoksa, ne kadarlık istiyorsak "a liralık doldurabilir misin?" şeklinde söylüyoruz. Genelde katkılı 98 ve katkısız 95 var benzinde. Benim kullandığım araca 98 iyi gelmediği için 95 koyalım diyorum.


  • heritage  (06.02.24 22:22:40) 
arabam yok ama geçen ay jeneratör aldım. 10 litrelik bidonla gidip fulle dedim :P araba alacak, arabam olsa da depo fulleyecek kadar zengin olmasam da bi anlık zengin hissettirdi adfgfdhfdasas pompacıya fulle diyebilmek :P benzinli araca dizel almadığın sürece bi sıkıntı olmaz.

çoğu benzinlikte standart 95 oktan var sadece. normal bir araca yüksek oktanlı benzin alsan da fark etmiyor boşa pahalı benzin almış olursun. özellikle yüksek oktanlı benzin gereken bir araçta düşük oktanlı benzin vurma yapabilir ama öyle bi aracın olsa zaten bilirdin.

yani senin durumda seçenek varsa gidip 95 oktan diye belirtmek dışında bi olay yok herhalde. belirtmezsen pahalı olanı satıp geçebilirler belki :P

amerika'da filan seçenekler daha çok, ethanol-free benzin alabiliyorsun bazı yerlerde mesela ama türkiyede görmedim ben. olsa jeneratör için onlar daha uygun.
  • konetsu  (06.02.24 22:46:14 ~ 22:46:38) 
Hiçbir şey belirtmeden “benzin, fulleyelim” dediğinde 95 oktan verirler 98 vermezler zaten. 98 için ayrı belirtmen lazım. Fullendiğinde tabanca kendi atar ve küsüratlı bir tutara tekabül eder. Nakit ödeyeceksen tutarı bir üste yuvarlayacak şekilde ekleme yaptırabilirsin, evet depo fullense de depo bir miktar daha benzin alabilir merak etme. Bazı istasyonlar sen ödeme yaparken ön camı ıslatıp çekpasla silebiliyorlar 5 saniyelik bir işlem, talep edebilirsin


  • iggy pop  (06.02.24 22:53:46) 
Bilal’e anlatır gibi anlatmamışlar ben öyle yapacağım. Benzin kapağınız nerede onu öğrenin ve ona göre yanaşın.

Bazı araçların benzin kapakları araç içinde bir tuşla açılabiliyor öyle mi değil mi emin olun.

Aşırı yanaşmayın, ilk yakıt aldığımda fazla yanaşmışım hortumu ezdim :)
  • ofelia  (06.02.24 23:16:10) 
aracı deponun kapağı ne taraftaysa o taraftan pompaya yanaştırıyorsun. ilk kez ise benzin, full veya 500 lira diyeceksin. nakitse pompacıya ödeyip fişi alıp çıkacaksın. kartsa pompacıda pos varsa ona ödeyeceksin. pos yoksa markete girip ödeyeceksin. iki tane slip verecekler birini pompacıya vereceksin. markete veya tuvalete giderken mutlaka arabayı kitle. benzin dersen zaten 95 oktan verirler. o kısmı fazla karıştırma


  • paintov  (06.02.24 23:19:58) 
Kredi kartlarının hemen hemen her ay bir firmayla bonus kampanyaları oluyor. Onları takip etmenizi öneririm benzin alımı konusunda.

Oktan konusunda bir şey demenize gerek yok. Benzin demeniz yeterli.

Hayırlı olsun ilk arabanız.
  • pispinti  (06.02.24 23:51:21) 
-Bildiğiniz markalardan benzin alın. Shell, BP, Opet iyidir. Diğerlerinden olduğunca kaçarım.

-Benzinliğe girdiğinde ne kadarlık benzin alacağını söyleyeceksin ve benzin diyeceksin.
(500 tl'lik benzin istiyorum veya fullemek istiyorsan fulleyin diyeceksin.)

-Pompa depoya girene kadar bekle ve motorin pompası olmadığına emin ol çünkü bu pompacılar bazen dikkatsiz oluyor.

-Peşin ödeyeceksen elden verip, ödeme fişini kesinlikle sakla. bir sıkıntı olması durumunda kanıt olur.

-Kredi kartıyla ödeyeceksen benzinliklerde büyük tv ekranları olur ve pompaların numarası yazar (plaka da yazar). Pompa numarasını söyleyip ödemeyi senden kartla alacaklar. 2 fiş verecekler. Bir tanesini pompacıya vereceksin. O da sana başka bir fiş verecek. Bu ne kadar benzin aldığını gösteren fiş. Yani peşin ödemeyle alacağın fişle aynı.

-Türkiyede bütün benzinler 95 oktan. Fakat bazı markaların içeriği daha farklı ve biraz daha oktanı yüksek. Mesela shell'in nitro benzini 97 oktan. Aracın daha performanslı ve enjektörlerin daha az kirlenmesini sağlayan yakıt. Ama sen şimdilik normal benzin al.

-Bazı markaların kredi kartı ve araçta ödeme kampanyaları ödüyor. Plakanı kredi kartına bağlayıp, direkt olarak ödemeyi app üzerinden yapabiliyorsun.
  • false pretension  (07.02.24 00:03:50) 
eğer kart ile ödüyorsan içeride ödüyorsun, aldığın slip ile pompacının verdiği çıktıya dikkat et.
pompacı 200'ü 100 tl anlarsa 100 doldurur sen 200 ödemiş olursun sonra ayıkla pirincin taşını.

  • eja  (07.02.24 10:37:19) 
her şey söylenmiş küçük bir ek yapayım;

araba yeni olduğundan, pompaya yanaşırken benzin kapağının ne tarafta olduğunu unutursan; kadrandaki yakıt seviye göstergesindeki ikona bak, pompanın ucu ne tarafı gösteriyorsa kapak o taraftadır.

misal şurdaki aracın kapağı sağda: www.csymarine.com
  • brkylmz  (07.02.24 12:37:52 ~ 12:38:53) 
her şey yazılmış zaten. tek bir eklemem var.

bir süredir örneğin shell istasyonlarının bazılarında kredi kartıyla doğrudan pompanın olduğu yerlere yerleştirilmiş poslardan ödeme yapıyorum içeri gitmeden. aklınızda olsun.
  • Phoebe  (07.02.24 13:13:26) 
Pompacının benzin doldurduğundan, fişte 'benzin' yazdığından emin olmadan hareket ettirme arabayı.
Pompacı doğru tabancayı mı takıyor diye başında dur ilk başta.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (07.02.24 21:26:10) 
01- Genellikle aynı benzinlik şirketi seçilir.
02- Uzaktan görünce en sağ şeride yanaşılır, sağa sinyal verilir.
03- LPG-OTOGAZ dışındaki alanlar gözle seçilir. (çünkü geriye benzin-dizel kısımları kalıyor)
04- Varsa sıraya girilir, yoksa boş olan yere yanaşılır.
05- Depo sağdaysa, kolonun soluna; depo soldaysa, kolonun sağına yanaşılır.
06- Araç boşa veya park moduna(P) alınıp el freni çekilir.
07- Kontak kapatılır / stop edilir.
08- Benzin kapağı içeriden açılıyorsa açılır.
09- Nakitiniz varsa camdan "500 liralık benzin" denilip para uzatılır işlem bitene kadar beklenilir (15.adıma gidiniz)
10- Nakit yoksa araçtan inilir, camların kapalı olduğundan emin olunulur, araç kitlenir.
11- Görevliye yine "500 liralık benzin" veya "dolsun" denilinir.
12- İçeri geçmeden önce aracın hangi numaralı pompada durduğuna bakılabilir, veya içerideki ekrandan plakanızı bulup takip edebilirsiniz.
13- Eğer zaten almak istediğiniz benzin tutarını pompacıya söylediyseniz ödeme yapıp fişi alıp pompacıya götürmeniz yeterli. Dolmasını beklemenize gerek yok. Ama yok "dolsun" dediyseniz ve ne kadar tutacağını bilmiyorsanız ya aracın yanında bekleyip ya da içerideki kasanın yanındaki ekrandan takip ederek bekleyip nerede duracağına bakıp ödemeyi ondan sonra yapmalısınız.
14- Ödeme bittikten sonra size 2 tane fiş verecekler. Bunun birini pompacıya vereceksiniz, biri sizde kalacak. Maksat ödemeyi yaptığınıza dair bir kanıtı pompacıya göstermek. Hangisini vereceğinizi bazen sözel, bazen damgayla, bazen çizgiyle işaretliyorlar. Bazen yazıyla yazıyor dişin üstünde, bazen de hiç bir şey yapmıyorlar ben genelde pompacıya gidince gösteriyorum hangisi sizindi diye, o bakıp alıyor zaten.
15- Pompacıya kart fişinin birini verdikten sonra o size ayrıca yakıt fişi verebilir de vermeyebilir de. Siz isteye de bilirsiniz istemeyede bilirsiniz ama ben genelde alıp biriktiriyorum sonradan kontrol için falan.
16- Aracınıza normal şekilde binip benzinlikten ayrılıyorsunuz.

Not: ben açıkçası 95-98 çok dikkat etmiyorum genelde 95 oktan var diyebiliyorum. eskiden daha çoktu 98 ama şimdilerde pek denk gelmiyordum.
  • ananiyimioguz  (07.02.24 23:53:53 ~ 23:57:07) 
[]

%25 Kapora İsteyen Bayi

Merhaba.

Alacağım aracın fiyatı 1.7 milyon.
Kredi işleri sebebiyle alım işini 1 hafta ötelemem gerekti, satış yetkilisi de 500.000 TL kapora istiyor. Birincisi bu ücret fazla değil mi? İkincisi, ödemeyi yetkili bayinin hesap numarasına yapacağım ancak dekont haricinde başka bir yazılı kâğıt vermiyorlar. Sizce güvencem var mı?

 
Bu arada zaten daha önce 2500 kapora göndermiştim. Ancak işler ertelenince meblağı artırmak istedi.


  • french lover  (29.01.24 14:38:55) 
şu an araba arzında bir sıkıntı yok. ben olsam şöyle derim; kardeşim elimde olmayan sebeplerden dolayı alışverişimizi bir hafta ötelemek zorunda kaldım. eğer bu süre içerisinde arabayı satabiliyorsan sat, satamazsan ben haftaya gelip arabayı alacağım. koy postayı yolla. bazı bayiler hala pandemi dönemi sonrası satıcıların kendini kaybetmesi durumunu aşamadı.


  • asap raki  (29.01.24 14:44:47) 
satışçı prime oynuyor olabilir mi? malum ay sonu geldi.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (29.01.24 14:48:45) 
valla bizden de 500-600bin kapora istiyorlardı. sonra bir yer 100bin istedi orayı attım resmi hesaplarına. ad soyad kapora diye attım bir şey olacağını sanmıyorum.

ben atalı 1-2 hafta oluyor. aracın gelmesini bekliyorduk. bugün yarın da kalanını atıcam.

sanırım insanlar sıraya girip vazgeçiyorlar, caydırıcı olsun diye yüksek alıyorlar
  • ananiyimioguz  (29.01.24 14:51:10 ~ 14:51:19) 
fazla. ben vermem. araba alırken 5000 tl kapora vermiştik 1.35 milyonluk araca.
araç gelene kadar kaybın fazla olur. 500.000 tlnin günlük faizi 500 tlden fazla.

araç bulmak kolay. verdiğin kaporayı da geri iste.
  • jelly bear  (29.01.24 14:52:54 ~ 14:57:35) 
Yüksek miktarda kapora verirseniz, elinizde de sözleşme filan yazılı (hukuki) belge yoksa ... aracı ciddi oranda zamlı satın almak zorunda kalabilirsiniz. Zam geldi sizin fiyat geçerli değil ... derlerse, ayıkla pirincin taşını.


  • alfired  (29.01.24 16:11:20) 
[]

Peugeot 408 vs 508

İkisi de 2023 gt model. Hangisi sizin tercihiniz olurdu?




 
408


  • paintov  (28.01.24 12:05:05) 
408 çünkü benzinli, daha performanslı (508’e nazaran), daha ferah.

fakat ikisini de almazdım aslında, ikisi de gitmiyor. heybetlerine hiç yakışmayan güçsüz motorlar var ikisinde de. ille peugeot olacaksa crossover olarak 2008, hatchback olarak 208 fiyat fayda açısından en mantıklı seçenek.
  • orient blue  (28.01.24 12:14:36) 
Hocam yıl düşürürsen 2022'lerde 508 1.6puretech 225bg motor seçeneği var.
Sorunuza gelirsek, bagaj kullanisliligi ve daha çok satan araç istiyorsanız az da yerden yüksek olsun derseniz 408, daha rijit ve yol tutusu iyi yere yakın d segment araç istiyorsanız 508 alın.

  • karacigerim vur kadehlere  (28.01.24 14:04:59 ~ 14:05:45) 
benzinli olduğu için 408.

siz bilirsiniz ama uzak duracağım markaların başında pejo/citoren gelir.
  • durbidakka  (29.01.24 10:58:15) 
[]

Sıfır Araç Alırken İlave Masraflar Neler?

Liste fiyatı üzerinden pazarlıkla bir fiyata anlaştık diyelim ki.
Bu ödeme haricinde ne gibi ek ödemeler oluyor ve tahminen ne kadar tutar sizce? (kasko, mtv vs.)

Araç: 1.2 motor , fiyatı 1.7 milyon.

 
Kasko sigorta ilk benzin masrafı

Kasko farklı yerden fiyat almaya çalışın, kesinlikle fark oluyor kitliyor satıcılar
  • fistikthecat  (27.01.24 21:10:59) 
Zorunlu trafik sigortası: 8-12 bin civarı çıkar.

Kasko yaptırırsanız: 15-25 arası çıkar.

Mtv de: 2000 civarı çıkar (6 aylık)

Yakıtı boş veriyolar onu da dolduracaksınız.

Yani siz kafadan 50bin kenarda ayırın.
  • ananiyimioguz  (27.01.24 23:00:42 ~ 23:09:33) 
[]

1.5 Milyon Civarına Araç Tavsiyesi

Sevdiğim ama paramın yetmediği araç: Volvo XC40

Buna istinaden araç tavsiyelerinize açığım.

Sıfır araç alacağım.

 
O fiyata alınacak en ağzı yüzü düzgün araç pejo 308 ya da skoda octovia.


  • mikahakkinen  (19.01.24 22:57:03) 
octavia güzel araç.

corolla cross var.

arabam com'da sıfır araç listesi vardı. çok kullanışlı.
  • gurur  (20.01.24 12:00:31 ~ 12:03:16) 
[]

Bayide Sıfır Araç Olmaması

Merhaba.
Bugün bayiyi aradım. Almak istediğim araç bayide yokmuş ve Mart ayında gelebileceğini söylediler. Diyelim ki aracın fiyatı şu an 1.5 milyon. Bunun Mart ayında fiyatı değişecektir diye tahmin ediyorum. Böyle bir durumda nasıl anlaşılıyor? Adımızı yazdırıp, fiyat ne çıkarsa razı mı oluyoruz?

Bir de daha ileri bir tarihte gelecek araçlar için sıraya adımızı mı yazıyorlar yoksa gelince direkt arıyorlar mı?

 
1- Evet geldiğindeki fiyat neyse o oluyor.
2- Yoğunluğa göre değişir geçen sene sıraya yazıp aramıyorlardı bile. Ama artık gelir gelmez satmak için arıyorlar.

  • nuevo  (18.01.24 15:06:50) 
araç gelip aracın şasi no size tanımlandıgı anda fiyat neyse onu ödersiniz
gelince arayanlar da var. veya siz arayıp hatırlatınca gelen aracı size opsiyonlar da var

  • limonlu eksi  (18.01.24 15:16:30) 
başka bayiye sor. illaki olan bi yer vardır. bu ara sıfır araç kolay bulunuyor.


  • jelly bear  (18.01.24 15:59:50) 
genelde bayiilerde şu ara araçlar var. ama varken yok demezler bu ara satışlar düşük.

mart ayında gelicekse o zamanki satış fiyatına göre alırsın.
böyle durumda sırada oluyorsunuz almazsanız sizden sonrakine aracı veriyorlar ya da para verdiyseniz iade ediyorlar.
daha ciddi olduğunuzu belli etmek için ya firmanın şartlarını kabul ediyorsunuz(pasta cila vb) eklenti fiyatları ya da biraz para ödüyorsunuz.

başka şehirlerde araç olabilir bayiileri arayın.
  • mikahakkinen  (18.01.24 16:45:26) 
[]

Hangi Atkı?

Renk opsiyonları konusunda da fikrinizi belirtirseniz memnun olurum.
2 tane alacağım sanırım.

1) www.massimodutti.com
2) www.massimodutti.com
3) www.massimodutti.com
4) shop.mango.com
5) shop.mango.com

 
2 ve 3 linkleri çalışmıyor. bence 5.


  • Amaranta ursula  (14.01.24 01:05:35) 
4


  • hain kostokk  (14.01.24 01:10:39) 
1 çünkü malzeme olarak yün değil kaşmir


  • freebird5406_2  (14.01.24 01:30:14) 
4-5


  • paintov  (14.01.24 01:52:52) 
[]

Karakoldayım Akıl Verin Lütfen

Daha önce gürültü sebebiyle şikayet ettiğim komşum bugün sarhoş bir şekilde kapıma dayandı. Kapıyı yumrukladı ve tehdit etti. Polisi aradım ve şu an karakoldayım. Polisler şikayetçi olmamam konusunda akıl veriyor. Adam daha da azabilirmiş vs. Sorunlu bir tip.

Polisler uğraşmak istemiyor belli ki.
Sizce ne yapmalıyım?

 
Ölümle tehdit edildim, çok berbat bir histi. 1 odalık dairede çaresizce polis bekledim.


  • french lover  (11.01.24 02:40:15) 
polisler doğru söylemiş. davadan kanundan ciddi birşey çıkmaz, adam arızalı ise daha beter bela olur. fiziksel bir zararın da olmamış. boşver.


  • parka  (11.01.24 02:52:16 ~ 03:05:53) 
En azından bir korksun istiyorum. Gelip özür dilerse çekerim şikayetimi. Böyle hiç şikayet etmeyince de cesaret alabilir.


  • french lover  (11.01.24 03:01:07) 
o adam sana bıçağı takar. ondan sonra bile polis olaya karışmaz.


  • ferenc  (11.01.24 03:28:20) 
Ben de park yeriyle ilgili benzer süreç yasamistim. Polis "istersen şikayet etme biz bı görüşelim" demişti. Sonra beni arayıp "konustuk, bundan sonra istediğin yere park edebilirsin" demişti.

İşlem yapılması polisin de işine gelmiyor tecrubelerimden anladığım. Benim yaşadığım tarzda bir şey onerebilirsin polislere
  • abuzer  (11.01.24 05:48:49) 
Polis ugraşmak istemiyor. Şimdi siz deseniz şikayetçiyim diye bir sürü evrak kitap işleri çıkacak adamlara. Ben olsam şikayetimden vazgeçmem. Dava da açtırım ölümle tehdit huzur ve sükunutu bozmakta. Sonra acilen de ordan taşınırdım. Sikayet etseniz de etmeseniz de adam size kafayı takmış. Apartman boşluğunda kıstırabilir


  • limonlu eksi  (11.01.24 08:18:17) 
polis uğraşmak istemiyor. siz şikayetçi olun polise kalsa iş olmasın. olay savcılığa intikal etsin eleman nasıl korkuyor. tehdit var zaten. o çekinsin bu çekinsin tamam da o zaman pısalım bekleyelim. hukuk yok da ülkede herkesin babasının malı değil.


  • mikahakkinen  (11.01.24 09:55:09) 
Bu saatten sonra geri adım atmanız bence de doğru olmaz.

Şikayetinizi yapın. Sonrasında yanınıza gelebilecek birileri varsa, onları çağırın. Erkek kardeşiniz, babanız vs. En kötü bu sıkıntı devam ederse, tanıdıklar vasıtasıyla ağzını burnunu kırdırın.

Bu cinsler nezaket, geri adım gördüğü anda daha sert üstünüze gelirler.

Bunlar bana ve çevreme ters, ne biçim öneriler bunlar diyorsanız, taşının...


.
  • kartallar yuksek ucar  (11.01.24 09:59:56) 
Polise bakmayin, gidin sikayetci olun. Korkup geri cekilirseniz daha cok rahatsiz eder. Ben de gurultu nedeniyle komsumu sikayet ettim.


  • Kahvedesu  (11.01.24 10:05:05) 
polise değilde doğrudan savcılığa şikayet edin. polisler uğraşmak istemiyor.


  • my fault  (11.01.24 11:34:29) 
Her bir adli vaka, kayıtlara, istatistiklere olumsuzluk olarak yansıyor. Bu da asayişi teminden sorumlular için kötü puan demek oluyor.
Asayişi sağlamakla sorumlu olanların görevlerini yapmak yerine mağdurun gözünü korkutarak sindirmek istemesi de ibretlik bir olay.
Bir avukatla görüşün. +1
Savcılığa gidin +1
  • Mirket  (11.01.24 11:51:27 ~ 11:53:00) 
kanıt varsa şikayet edin. yoksa boş verin


  • gizemli dede  (11.01.24 14:32:08) 
Şikayetinizden vazgeçmeyin, ileride duruma göre vazgeçersiniz.


  • drako  (11.01.24 15:12:04) 
Polis şikayeti işleme koymak zorunda. Cimere ya da kollukgozetim.gov.tr e şikayet edin.


  • jazzabel  (11.01.24 16:53:40) 
şikayetinden vazgeçme.


  • gabe h coud  (11.01.24 17:31:56) 
vazgeçersen daha da azabilir. edip wsonuç alamazsan da. şikayeti geri çekersen, ileride oluşacak yeni bir sıkıntıda, bir öncekinde şikayeti geri çektiğini sana söyleyecekler. konu eskisine göre daha tehlikeli bie hal alsa da ciddiye alınmayacaksın.


  • alispaint  (12.01.24 01:32:54) 
[]

İş Arkadaşımın Uyanıklığı

İş arkadaşımın şöyle bir huyu var.
Bir konuda başlangıç seviyesinde olmasına rağmen, uzman gibi tavırlar sergiliyor. Özellikle yöneticime kendisini güçlü göstermek amacıyla çok sık yapıyor bunu. Onun yanında "her şey kontrol altında" mesajı veriyor. Ancak arka planda iş icra ederken milletten yardım dilenerek güç bela yapıyor tüm işlerini.

Başlangıçta bunu taktik sanıyordum ama ciddi ciddi kendisi de buna inanıyor. Mesela sizden bugün bir şey öğrensin, hayatında ilk defa duyduğu bir şey olabilir, 10 dakika sonra bir genci yanına çekip o konuda ahkam kesebilir.

Ben mi fazla kaprisliyim? Bilgiyle biraz ketum olmak gerekiyor gibi geliyor bana.

 
her işyerinde vardır böyle tipler. kendini öyle bir satar ki, hiç bir şey bilmese bile ya da hiç bir iş yapmasa bile kendini öyle ön plana atar ki en çok çalışan,en akıllı o gibi bir hava eser ofiste. iş hayatında bu kişiler genelde daha başarılı olur. önemli olan iş yapmak değil iş yapar gibi görünmek bu adamların mottosudur. iş hayatında onalr gibi olmak lazım belki de...


  • exlibris  (09.01.24 19:39:17) 
aklima eski bir animi getirdi,
o donem calistigim bolumde asiri yogunduk surekli bir mesaiye kalma durumu var en sonunda bolum baskani bir gun geldi, size harika bir haberim var yeni birini aldik, inanilmaz iyi macro excel biliyor, bir kod yaziyor ufff raporlarimizi onunla yeniden duzenlicez vs tabi biz baya sevindik. 2-3 hafta sonra bu arkadas ise basladi, excel'de vlookup bile bilmiyor... hayatimin soklarindan biriydi, o zaman daha salak ve tecrubesi oldugumdan yardim ediyordum ama simdiki aklim olsa etmem, insanlar boyle kendini 1ken 10 gosterip yolunu buluyor. belki kendini oyle pazarladi ki sifir excel bilgisiyle ( banka genel mudurlugunde raporlama isiyle ugrasan yani exceli dehset bilmeniz gereken bir bolumdu) bizden cok maas aldi, gunahi boynuna artik.

  • tuborg yesili  (09.01.24 19:41:49) 
aynından var. z kuşağı bizdeki.


  • WithWorth  (09.01.24 20:02:05) 
Bu bir yetkinlik yalnız. Yani iyi bir şey.


  • pispinti  (09.01.24 20:06:22) 
o is arkadasin öyle bir yükselecek ki ardindan bakakalacaksin :)


  • sonsuz  (09.01.24 20:22:39) 
Değilsiniz kesinlikle, bizim isyerinde de böyle uyuz olduğum gerizekalı bir tip var hix de muhatap olmuyorum, kendi durumumda paylaştığım komik veya sıradan şeyleri işyeri grubuna atıyor sanki kendisine aitmiş gibi. Ben asla muhatap olmuyorum.


  • sanguine  (09.01.24 22:02:01) 
Bu eğer üsttekiler tarafından fark edilmiyorsa buna başarı diyorlar


  • olaylar olaylar  (10.01.24 00:10:27) 
Arkadaşın plaza çalışanı beyaz yaka diye yorumladım.

@olaylar olaylar +0,5 çünkü bunu fark etseler de iş halloluyorsa başarı diye sayanlar var. Türkiye'de iş ahlakı ve etiği...
  • nawar  (10.01.24 00:49:21 ~ 00:50:05) 
Ben bu yollardan gectim. Bu calisan boyle giderse communication leveline gecer. Aciklayayim:

Implementation> Unification> communication Bu sira her isyerine uyar.

Implementation - Isi yapandir. En az degeri gorur. En az maasi alir. Verilen direktifleri takip edip edemedigine, surecleri bitirip bitiremedigine gore performansi olculur.

Unification - Isleri koordine eden, bir seyleri yoneten daha fazla deger gorur. implementation'un bir tik uzeri para kazanir. Cok fazla deger gormezler ama isi yapana gore daha kiymetlidirler. Sorumluluklarina gore performansi belirlenir.

Communication - Cogu buraya ulasamaz. Iletisim becerisi cok onemlidir. Daha az tecrubeli olabilirler. Daha az sey bilebilirler ama iyi iletisim kurabildiklari icin tecrubelilerden ya da isi yapabilenlerden daha cabuk terfi alirlar. Usttekilerden cok daha degerlidirler ve iyi maas alirlar. Hani ben 10 yildir burdayim, 2 yillik calisan terfi aldi, ben alamadim vb orneklerindeki iki yillik calisan bunlar olur.

Sizin eleman bu communication seviyesine oynuyor gibi. Profesyonel olun. Kisisel bir sey paylasmayin. Ileride aleyhinize kullanir. Herhangi bir durumda taraf olmayin. Sinirli sekilde yardimci olun. Kendini utandiracak buyuk bir hata yapmazsa, cabuk yukselir.
  • thetruenorthstrongandfree  (10.01.24 05:25:09) 
"o is arkadasin öyle bir yükselecek ki ardindan bakakalacaksin :)" +1


  • twelfth  (10.01.24 09:09:09) 
"Başlangıçta bunu taktik sanıyordum ama ciddi ciddi kendisi de buna inanıyor."
Hiç öyle sanmayın :) çok dikkat et. Sonuçta işi yapıyor mu yapıyor ve göz de boyuyor. Tehlikeli bir tür.

  • sevilen progressive türkücü  (10.01.24 11:49:08) 
Şuanki ekip arkadaşım böyle. Ben ekibe sonradan girdim. Pek birşey bilmeden satmiş kendini yıllarca. Teknik konu olduğu için de müdürleri uyutmuş. Uyuttuğu müdürlerden birinin olduğu toplantıya çağırıp, sanki akıl danışıyormuş gibi sorularla köşeye sıkıştırdım. Verdiği saçma cevapları da bilgimle çürütttüm. İmkanınız varsa insan içinde rezil edin. Sen birşey bilmiyorsun gibi değil de, misal ekran paylaştığı sırada excelde şunu da gösterir misin diyip bi işlem yapması gerektiği ortam oluşturun. Bi süre can çekiştirin, sonra da kontrol isteyip siz yapın. Böyle tipleri yok sayarsanız yukarıda denildiği gibi yükselmesi için önünü açmış olursunuz. Fikir ve bilgilerinizi sadece amirlerin olduğu toplantılarda paylaşın.


  • ya volna  (10.01.24 11:52:34) 
+1 ya volna. rezil et. Gerçekten böyle her şeye atlayan bir çalışan var her fırsatta öne atladıkça kendisini çürütüyorum.


  • sevilen progressive türkücü  (10.01.24 11:54:21) 
[]

Araba Alacağım ama Bilgim Sıfır

Merhaba dostlar, yönlendirmenize ihtiyacım var.
Arabadan anlayan birisi değilim.

Öncelikle durumum şu:
Nakit 900.000 TL param var ve sıfır araç almak istiyorum.
Almak istediğim araçların fiyatı 1.2-2.0 milyon arasında.
Aylık ödeyebileceğim maksimum kredi taksiti 50.000 TL.

Endişelerim/sorularım:
- Taşıt kredilerine düzenleme gelir mi? Beklemeli miyim? Şu anki kredi koşulları ile en fazla 1.2 milyonluk bir araç alabilirim gibi görünüyor.
- Araç satın alma süreci nasıl işliyor? Dolandırılmak en büyük korkum. Araç satın alma işlemlerinde neye dikkat etmeliyim. Peşinat vs. alıyorlar mı? Ödeme işlemleri nasıl gerçekleşiyor?
- Bayide araç bakarken nelere dikkat etmeliyim? Test sürüşü vs. yaptırılıyor mu? Tek tek tüm donanımlara bakmalı mıyım? Pakette vaat edilen ile mevcut özelliklerin örtüşmemesi gibi bir durum söz konusu olur mu?
- Varsa başka tavsiyeleriniz....

Şimdiden çok teşekkürler.

 
başka tavsiyelerimiz :

Arabadan anlamayan ya da bu konularda daha işin başında olan en azından "bu işlerde bilgili bir tanıdıkla beraber" 3-4 yıllık temiz bir şeye bakmalı. Hafif çizilmeleri de görmezden gelin.
Fiyatlar düşme eğilimi gösteriyor zaten.
  • diyecevaplandı  (07.01.24 23:33:24) 
- krediler ile ilgili bir gelişme beklemiyorum. eylül ayında m şimşek, konut kredi kampanyalarımız olacak demiş, taşıt konusu gelince baya olumsuz konuşmuştu. ki olumlu konuştuğu konutta da tık yok. ama senin bayileri gezmen lazım, bayiler de taksit vs olsun yardımcı olurlar.
- valla iyi bir bayiye gitseniz dolandırma gibi bişeyi, büyük konuşmamak lazım ama yine de, beklemem ben. temiz çalışan çok bayi var merak etmeyin bence.
- test sürüşü olsun, saatlerce konuşma araç ile ilgili sohbet vs hepsi olur.

ayrıca üstte yazılan pazarlık ve fiyat konuları doğru. aralıkta nasıl oldu çok şaşırdım ama 160k civarı sıfır araç satıldı. korkunç yüksek rakam. ocak şubatta bir anda 70-80'e düşmesi hiç birinin işine gelmez, hiç biri tok satıcı değil artık, o sayede gerçi aralık rekor ayı oldu. dolar 2 aydır artmasına rağmen 2 aydır aynı fiyata satış yapan marka modeller var. pazarlığı yapın ama daha ötesi, kredi sorun, taksit sorun. mesela skoda 200k kadar 12 ay taksit yapıyor (faizsiz kredi). peynir ekmek gibi satan egea, corolla clio vs değilse baktığınız bunlarda baya yardımcı olup ilgilenirler
  • avatar is back  (08.01.24 00:35:05) 
Elinizdeki nakite göre her bayii size kolaylık sağlar. Elinizdeki parayı söylediğinizde zaten hemen size yardımcı olurlar. Hemen anlaşmayın, pazarlığı kesinlikle bilen biriyle yapın. Kredilerle alakalı bir beklenti yok ama firmaların bankalara göre daha uygun kredileri var. Araçları tek tek test edin, marka modeli belirleyin paketlerine en son yoğunlaşıp kararınızı verin. İkinci elde düşme eğilimi var. Büyük güvenilir galeriler krediye kadar size ayarlıyor. Tabii ki her galeriye güvenmeyin.


  • mikahakkinen  (08.01.24 04:13:06) 
[]

Bu Site Dolandırıcı Mı? (Braun)

Braun'un şöyle bir sitesi var:
tr.braun.com

ancak ürünlerini burada satıyor:
www.braunshop.com.tr

daha önce alışveriş yapan oldu mu?

 
www.sikayetvar.com

Yani sıkıntı yaşayanlar olmuş.
Buna ek olarak braun sitesinde servislerde adları yok.
Ama şirket var yani, kayıtlı şirket. Fake degil.
www.eticaret.gov.tr

Ama subat 2023 kayıtlı bilmiyorum çok yeni gibi.

Ama linkedini falan da var yani sirketin;
www.linkedin.com

O yüzden ben güvenilir diyorum ama sorun çıkarsa sıkıntı olacak gibi (garanti, tamir vs).
  • logisticsmanager  (01.01.24 02:08:05) 
kasım ayında alışveriş yaptım, sorunsuzdu.
online sitelerde amazon, hepsiburada v.s bu şirket satış yapıyordu, kendi sitelerinde fiyat biraz daha düşük olunca kendi sitelerinden almıştım.

  • sealth  (01.01.24 13:19:22) 
kendileri ithal edip satar sorun yaşatır.


  • uykulu  (02.01.24 00:32:40) 
[]

Ayakkabı Seçimi

Aslında ilkbahar/yaz için bir ayakkabı arıyorum, arada tarz olarak "yarım bot" sayılabilecekler de var. fakat pantolonun altında saklandığı sürece sneakers gibi görünür diye düşünüyorum.

Siz hangisini tavsiye edersiniz?

1. www.boyner.com.tr
2. www.boyner.com.tr
3. www.boyner.com.tr
4. www.boyner.com.tr
5. www.boyner.com.tr
6. www.boyner.com.tr
7. www.boyner.com.tr

 
Ben hiçbirini beğenmedim ama alacaksan 1 ya da 5


  • birşeylersoracağım  (30.12.23 14:15:53) 
8) Hiçbiri

Günlük ayakkabı için hepsi çok kaba.
  • kimlanbu  (30.12.23 14:43:14) 
millet hep şık şeyler mi giyiyor bilmiyorum ama 1-5 tarzı ayakkabımı ben neredeyse her gün giyiyorum. Her yere.

Gidip denemeden almazdım ben olsam. 5000-7000 vs. vereceksem cidden rahat olmalı.
  • nhk ni youkosu  (30.12.23 14:54:55) 
Hiç biri güzel değil, özellikle 3 ve 4 çok çirkin. Bunu yerine camper'lara bakabilirsin belki


  • conta  (30.12.23 14:59:28) 
1-2-5-6 tabanlari cok sert. Gunluk giyilecek ayakkabilar degil. 7 Clarks iyi ayakkabi yapar ama sneakerslari nasildir bilemiyorum. 3 biraz acayip. 4 bilmiyorum.


  • thetruenorthstrongandfree  (30.12.23 18:25:37) 
Abi bunların çoğu sneakers gibi gozukmez.
Tabiki giyebilirsin. Yaşadığım yer misal Decathlon sponsorlugunda misal bütün şehir böyle giyiyor ama yani bunlar şık falan değil.

Eğer sportif bir giyim tarziniz varsa olur tabi de öyle sonuncusu hariç sneakers gibi gözükecek yok.
  • logisticsmanager  (30.12.23 19:23:17) 
1>3>2


  • Bruce  (17.12.23 16:14:05) 
üçü de çok kötü ya. çok zorda kalsam 3 derim


  • paintov  (17.12.23 16:14:32) 
Ilkinin siyahi iyi gibi. Digerleri ceketten cok gomlek gibi duruyor.


  • j r r tolkien hayrani  (17.12.23 17:46:00) 
paintov +1
bunlar böyle modelin üstünde güzel gibi görünüyor ama senin onu taşıyabilmen için makyaj falan yapman lazım.

  • neira  (17.12.23 18:58:56) 
3. daha kullanışlı


  • babemsi  (17.12.23 20:21:31) 
Fiyatı kadar üzerine para verseler yine de almam
3 numara eski bekçi ceketi

  • foster  (18.12.23 01:26:19) 
[]

Yöneticilik - Adil Olma ile İlgili

Merhaba.

Diyelim ki bir şirkette yöneticisiniz.
Ekibinizde X ve Y diye iki çalışan var.

X çok başarılı ve terfi almayı hak ediyor ancak veremiyorsunuz çünkü bir takım prosedürel engeller var (IK'nın şart koştuğu tecrübe yılı yetersiz, belli sayıda tecrübesi sayılmamış vs). 1 yıl daha beklemesi gerekiyor.

Y de fena bir çalışan değil, işini beklendiği seviyede yapıyor ancak asla X kadar fark yaratmıyor. Y'nin terfi almasının önünde bir engel yok, prosedürel olarak terfi verilebilir durumda.

Soru: Y'nin terfisini verir misiniz yoksa bekletir misiniz?

 
Y'ye terfi veririm. X ne kaybedecek ki bu durumdan? her durumda bir sene bekleyecek zaten. bir sene sonra ne olacağı belli değil. niçin Y'nin hakkını yiyeyim ki. iyi bir çalışanmış zaten


  • abelardo  (15.12.23 20:48:50) 
X'i zaten kaçıracaksınız. Y'ye ver geç.


  • dissendium  (15.12.23 20:52:16) 
Yöneticilik istisna yaptırabilme gücüdür, x'in de terfi alması için elimden gelenin fazlasını yapardım.


  • Bruce  (15.12.23 20:55:55) 
çok benzer bir durumu yaşadık.
saçma sapan ik prosedürleri vs.

disssedum +1 x bir gün gidecek.
ama ben olsam, x varken SADECE y ye vermezdim. ik ya baskı yapardım, ikisine de veriridim. biz böyle yaptık.

ortada x gibi bi olmasa, elbette y ye ver geç.
  • neden beni sevmedin  (15.12.23 20:56:36) 
Bruce + 1

Kurallar, bozulmak içindir. İK veya firma, isterse kuralı anında değiştirir. Yönetici olarak bu durumu dile getirin. X için terfi alamasanız bile prim veya yurtdışı eğitim vs bir ödül verin.
  • alfired  (15.12.23 21:19:32) 
Burada Y, X'ten ayrı düşünülür ve terfisi verilir.

X için terfi olmasa da başka duruma uygun başka artılar düşünülebilir.
  • diyecevaplandı  (15.12.23 23:08:00) 
Terfi verilmek zorunda mı? Yoksa yöneticinin isteğine bağlı mı?
Önce bunu sorgulamak lazım.

  • erty_ksk  (15.12.23 23:42:24) 
zorunlu değil, yöneticinin değerlendirmesine bağlı.


  • french lover  (16.12.23 13:56:23) 
Y’ye vermelisiniz, X proseduru bilmiyorsa ona da durumu aciklamali ve farkli sekilde de olsa odullendirmelisiniz. Vermediginiz terfi yuzunden elinizdeki calisanlar kacabilir, seneye terfi verme sansi olmayabilir/kisitli olabilir.


  • ayheytmayselfenvanttuday  (18.12.23 02:35:50) 
Hangisini kacirmak istemiyorsan terfiyi o alir, oburu memur kafali degilse istifa eder gider. Zaten istifa etmiyorsa terfiyi hakedecek bir tip degildir.

isveren kanunlar cercevesinde kaldigi surece kimseye adil davranmak zorunda degil, herkes kendi basinin caresine bakar.
  • cooperr  (18.12.23 03:45:05) 
[]

Rakip Firma ile İş Görüşmesinde Ağzınızdan Laf Alınmaya Çalışılırsa?

Görüşme esnasında mevcut şirketinize ait teknik bir know-how konusunda ağzınızdan laf alınmaya çalışıldığını anladığınızda nasıl bir yaklaşımınız olur?

Soru öyle bir soruluyor ki hem sizin yetkinliğiniz ölçülmek isteniyor hem de o kilit bilgiyi sizden almaya çalışıyorlar.


 
Benzerini yaşadım. Bu kadar ayrıntı paylaşmam doğru olmaz denebilir.


  • dissendium  (09.12.23 23:44:30) 
"sorduğunuz sorunun yanıtını biliyorum ve konuya hakimim ancak bu soruyu yanıtlamayı etik olarak doğru bulmuyorum"


  • rentts  (10.12.23 07:39:06) 
Bu konu hakkında detay veremem diyip geçin, bunu anlayışla karşılamayan firmadan bur cacık olmaz, ikincisi sizi de test ediyor olabilirler.


  • mirty  (10.12.23 12:36:03) 
Bu konuda daha detaylı bilgi vermem etik olmaz demiştim


  • kondansator  (10.12.23 23:30:03) 
[]

Yeni Yılda Otomobiller Ne Kadar Zamlanır?

Sıfır araçlar sene başında mı zamlanıyor hep? Yoksa belli periyotlarda tekrar düzeltme oluyor mu?

Bir de ne kadar artmasını bekliyorsunuz?


 
Şu andaki sıfır araçların indirimsiz fiyatları ile bence 2024 içerisinde sıfır araç alınabilecek. Zaten kredi yok, araç var. Nakit de dönmüyor piyasada. Döviz artsa da ben doğru orantılı bir artış beklemiyorum.


  • calmdown  (05.12.23 22:56:24) 
Arabalar zamlanır ama uçmaz. Araç piyasası şişti. 2. Elde artsada hareket yok. Bayiler nakitle giden müşterilere kolaylık sağlıyor. Bankalarda 3.80den aşağı kredi yokken arkadaşımı 3.15ten kredi verdiler.


  • mikahakkinen  (06.12.23 14:53:17) 
Bayileri gezen var mı? Araç satılmıyor, şişme var diyorlar ama Kasım ayında 115 bin sıfır araç (otomobil + hafif ticari) satılmış. Netten duyulanlar, doğru olmayabilir. Herkes hala deli gibi araç alıyor.

Araç fiyatları çok şişmişti. Firmalar bu fiyatlar üzerinden indirim yapıyorlar. Örneğin fiyat 1,5 milyon ise, liste fiyatını indirmediler. Fiyat yine 1,5 milyon ama 200 bin kampanya yapıyoruz diyorlar.

Ben Mart başına kadar bir artış beklemiyorum. En fazla kampanya fiyatı biraz düşer veya kampanyayı bitirirler.

Ancak burası Türkiye, her an her şey olabilir.

Ek bir not: Çok çok çok önemli değilse, şu ortamda nakitte kalmak, araba almaktan iyidir.

Yatırım tavsiyesi değildir.


.
  • kartallar yuksek ucar  (06.12.23 17:17:17 ~ 17:18:09) 
[]

Yöneticimle Anlaşamadığımız Konu

Yılın belli dönemlerinde şirket içi eğitimler düzenleniyor. Bazen içerden bir çalışan veriyor bu eğitimi bazen de dışarıdan bir şirket ile anlaşıyorlar.

Para ve emek harcandığı bir gerçek.

Fakat bazen eğitimin içeriği beklentiyi karşılamıyor ve tamamen vakit kaybı gibi hissediyorum. Mesela geçtiğimiz günlerde "başlangıç" seviyesi olarak vadeliden bir eğitimin uzman seviye olduğunu gördüğümde direkt çıktım. Çünkü hiçbir şey anlamıyordum ve sınavdan da başarısız olacaktım.

Veya yine bir soft skill eğitiminde eğitmenin boş konuştuğunu ve bana bir şey katmadığını gördüm ve mola verdiğimizde direkt ofise dönüp çalışmaya devam ettim.

Yöneticim ise ne olursa olsun eğitimde durmam gerektiğini söylüyor. Hatta bunu performans değerlendirmeme işledi (etkisi ufak).

Sizce eğitimden erken çıkmak bir saygısızlık mı? Sırf para harcandı diye eğitimde zorla durmam mı gerekiyor? Eğitimi ilgi çekici ve faydalı yapmak eğitmenin sorumluluğu değil mi?

 
Bu tarz eğitimlerin katılımı için yukarıdan baskı geliyor katılım çok olsun diye, eğitim ilgi çekici olsun diye geribildirim verip gündemde tutabilir ama sıkıcıymış o yüzden katılmıyorlar demek zordur.


  • Bruce  (05.12.23 01:27:27) 
eğitimin içeriği senin yöneticinin elinde olan bir şey değildir, üst yönetim veya ik belirler ve eğitmenleri onlar getirir. yöneticinin sorumluluğu sizin eğitimlere disiplinli bir şekilde katılımınızı sağlamaktır. eğitimden çktığında sana bir şey demezse diğer insanlar da farklı bahanelerle birer birer kaçar ve kimse kalmaz. bu da üst yönetim tarafından senin yöneticinin başının ağrıtılmasına sebep olur. şimdilik performans değerlendirmende etkisi ufak olabilir ama bu tür ufak başkaldırılar ileride daha büyük disiplin cezalarına veya terfilerde geride kalmana bile sebep olabilir. yöneticinin otoritesini sarsacak şekilde davranmamanı öneririm.


  • hrskrs  (05.12.23 09:07:58) 
süreçte sorun var gibi
oraları çözmek için öneri iletmen lazım

eğitim belli seni yazmışlar gidip de atar yapman olumlu bir davranış değil
katılanlarla network olur, içerik boş da olsa
zaten eğitim değerlendirme formları da var
  • mantık  (05.12.23 12:29:45) 
[]

Şöyle Bir Yöneticiyi Yargılar Mıydınız?

Muhafazakar bir yöneticim var, aşırı dindar birisi.
Kimseye inancını empoze etmiyor veya bu yönde yargılamıyor ama bazı aktiviteleri kendisi organize ettiği için şöyle durumlar ortaya çıkıyor:

Mesela, ekipçe yemeğe gideceğiz. Çok güzel bir restoran var fakat menüde şarap olduğu için orayı eliyoruz. Veya, kahve alalım dedik ama İsrail-Filistin olayları sebebiyle Starbucks'tan alınmasını istemiyor.

 
Yaptığı doğru değil ama mühür kimdeyse Süleyman o oluyor.


  • Bir ben var benden şurada  (18.11.23 18:51:23) 
e statüsü sayesinde bu kendi fikrini dayatmak oluyor, son sözü o söylediği için de kimse karşı çıkamıyor

insanların hassasiyetleri önemli fakat bu konular hep aynı tarafa uygulanmamalı
  • freebird5406_2  (18.11.23 18:54:32 ~ 18:55:46) 
Evet.
Kendi düşünceleri önemli değil.
Bu mantıkla vejetaryen olan da vejetaryen restoranına götürür.
Kararı müdür almamalı, bu tarz kararlar ortak alınmalı. En azından benim kendi çalıştığım yerlerde aldığı değerler bu şekilde.
  • logisticsmanager  (18.11.23 18:54:42) 
güzel bir restoranı menüde şarap var diye eleyen adam / kadın, alkol alan çalışanını da yargılar. sadece bunu dile getirmiyordur.
ve evet, ben de onu yargılarım.
iş hayatında din falan böyle öznel şeylerin konusu bile açılmamalı. yıl olmuş 2023, asgari müşterekte buluşulmalı.
  • asisamus  (18.11.23 19:10:06) 
içki içmemiş biri olarak:
parasını işveren ödüyorsa yargılamam (sadece dini değil maddi açıdan da bakalım içki demek extra masraf)
kendi organizasyonunuz ise içki içen biri olsam kısıtlama hissederdim)

ayrıca şu da var ekibin bir kısmı içkiden rahatsız oluyor, bir kısmı olmuyorsa
birlikte hareket etmek için taviz vermek gerekir
bu durumda yine son karar yöneticinin olur
diğer konu ise içki içmeyen biri içki içilen ortamda daha kötü duruma düşer
içen biri ise görece daha nötr kalır içkisiz ortamda
  • bir soru sorcam  (18.11.23 20:10:53 ~ 20:15:09) 
Hic umrumda olmaz. Yemege giderim her turlu icmesem de olur. Istedigi yerden alsin kahveyi de nedeni fark etmez. isyeri sonucta. Kaliteden odun vermedigi surece beni hic ilgilendirmez.
Mesela ramazanda surat yapiyorsa veya iste benzer bi durum yasatiyorsa anca o zaman dikkatimi ceker. Digerlerini onemsemekle ugrasamam.

  • Kittie  (18.11.23 21:04:39) 
Cehenneme giden yollar iyi niyet taslari ile doselidir.Mudur kendi cebinden oduyorsa istedigi yere gotursun ama hasbelkader orada bulundugu icin sirketin verdigi entertainment butcesini kullanirken kendi ideolojik goruslerini dayatmamali.


  • turkuaz  (19.11.23 00:57:23) 
açıkçası kendi zaten rahatsız oluyorsa, alkollü mekana gitseniz dahi içtiğiniz alkolün bir tadı olmayacaktır. ya yampiri yampiri süzecektir sizi. muahabbete katılmayacaktır vs.. vs..
alkolsüz mekana gidin ekipçe, yakın iş arkadaşlarınızla ise başka zaman istediğiniz gibi takılırsınız. hiç gerek yok kasmaya.

  • morcivert  (19.11.23 23:55:35) 
Güzel bir restoranı eleyip, size tavuk döner ısmarlamıyorsa, yöneticinin o kadar da hatırı/yetkisi/etkisi olsun.


.
  • kartallar yuksek ucar  (20.11.23 09:00:00) 
[]

Ayakkabı Sorusu

Şu ikisi arasında kaldım. Çok benziyorlar gerçi ama hangisi sizce daha güzel görünüyor?

1) www.massimodutti.com

2) www.massimodutti.com

 
benziyor ama 2 derdim ben


  • kojonotsuki  (17.11.23 19:09:54) 
1 normal, 2 karizmatik.
özetle 2

  • penceredengorunenmorbina  (17.11.23 19:13:07) 
1 secerdim


  • mess  (17.11.23 20:01:19) 
ikiside asker botu

asker botuna bu kadar para verilmez bence
  • foster  (17.11.23 23:17:09) 
Fark bile goremedim.
Ikisi de kotu.
Massimo olmasa yuzune bakmazdin belki de bunu bi dusun.
  • Kittie  (18.11.23 10:19:31) 
düz deri bot, bir çok markanın daha ucuza benzer çok modeli var.


  • my fault  (18.11.23 11:42:30) 
Birinci daha hoş.


  • birbukett  (18.11.23 12:54:21) 
[]

Hafif Beyazlamış Saçlardaki Kirli Görüntü

Beyaz desen değil, siyah desen değil. Griye çalan bir renge sahip ve sanki kirliymişim gibi bir görüntü oluşuyor. Buna ne yapmak lazım. Siyaha boyatmak istemiyorum. Bu saçlara canlılık katmanın bir yolu var mı?




 
Sorunun kaynağı renk ve sizin bakış açınızın birleşimi olduğu için ya saçınızı boyatmalısınız ya da bakış açınızı değiştirmelisiniz.

Çünkü saçınız kirli değil ve kirli de görünmüyor aslında. Size öyle geliyor. Haliyle bunun gerçek bir çözümü yok.
  • akhenaten  (16.11.23 22:51:45) 
bahsettiğiniz kırçıllı saç olarak adlandırılan saçsa eğer bu zamanında george clooney, richard gere, behzat uygur gibi çok beğenilen erkeklerin çokça beğenilen saçlarının sahip olduğu renk şekli. sizde bir şekilde çirkin bir kırçıllı renk oluşmayı başardıysa bilemiycem ama normalde karizmatik bir olaydır. bir şey yapmanıza gerek olmayabilir yani.


  • pietro crespi  (16.11.23 23:07:48) 
lütfen grilerinize dokunmayınız.


  • penceredengorunenmorbina  (17.11.23 19:20:45) 
[]

Hangi Ceket?

1) www.massimodutti.com

2) www.massimodutti.com

Hangisi tercihiniz olur?

 
Rengi pek iyi degilse de 1, cunku ikincinin ne oldugu anlasilmiyor.


  • nic cage  (13.10.23 23:16:38) 
2 numara ama negro rengi


  • jjimyl  (13.10.23 23:17:44) 
2


  • Bruce  (14.10.23 00:50:04) 
kesinlikle 2


  • koela  (14.10.23 09:35:53) 
1


  • black holes in the sky  (14.10.23 09:46:27) 
[]

%50 Faize Yatırmak vs Dolar Almak

Vadeli Türk Lirası hesaplarına geçişte %50 faiz veriyorlar. Sizce hangisi daha mantıklı, faize yatırmak mı dolar almak mı?




 
vadene bağlı ama kağıt paraya yatırım yapılmaz.
illaki bir şey alacaksan dolar yerine fizki 24 ayar külçe altın alabilirsin.

  • gibicibicis  (21.09.23 19:21:54) 
Hocam bir arkadaşım bugün kkm dönüşü 55 aldı. Az bi bekleyin haftaya size de gelir o teklif. Şahsi fikrimi sorarsanız ben kkm’de değilim dövizdeyim. Dolar 28-28,5 olursa düz mevduata 50 verirlerse tl geçerim çünkü o zaman faizler daha da artmış olur ve doların artma ihtimali oldukça azalır (mevduat enf’a göre) zaten reel olarak tl’nib değer kazanmasını bekliyor benim takip ettiğim fon yöneticileri (yani ekranda usd/try tabiki artar ama faiz ve enf altında). Sonuç olarak, bence bir kaç gün daha bekleyin


  • avatar is back  (21.09.23 19:49:59) 
gerçek enflasyonun %100 üzerinde olduğu ülkede bir %50 faizi paranızı eritir. Dolar da baskılanıyor, evet seçim sonrası kesin salacaklar ancak o zamana kadar vadeniz var mı. O ayrı bir konu ki bir de doların kendi enflasyonunu da unutmamak lazım.

Burada dolar bazlı ucuz kalmış varlıklara yatırım yapabilirsiniz, yani bu vadenize göre altın olabilir, yada bütçeniz yetiyorsa, fırsat bir yerden tarla veya arazı de size enflasyon üzerinde getiri sağlayabilir.
  • Rao  (22.09.23 00:19:48) 
Enflasyon hızla düşecek gerçek enflasyon yüzde 100 geçen seneki bir vaka idi.

Tarla olabilir uzun vade yerine göre ama gayrimenkul ve araba ile TL faiz arasında belirgin bir fark kalmayacak. Sadece stresi kalacak bunu son 2 ayki araba ve gayrimenkul fiyatlarındaki değişimden takip edebilirsin.
  • fistikthecat  (22.09.23 06:48:40) 
%50 kaç aya veriyorlar hiç görmedim


  • ShadowOfMoon  (22.09.23 08:48:49) 
[]

Kiranın 5000 TL'den 15000 TL'ye Çıkması

Yer: Eskişehir

Öncelikle kaldığım yerde kiraya her şey dahil olduğunu belirteyim; yani faturalar, temizlik, aidat vs... Bunu belirtme sebebim ise, işletme sahibi inatlaşırsa "artık bu hizmetleri vermiyorum" diyebilir. Uğraştırır beni.

Geçen sene 3000 TL'den 5000 TL'ye çıkarttı, yani %25 olayını geçtim TÜFE'nin de biraz üzerinde bir zam yaptı. Memnun olduğum için ve piyasa da belli olduğu için karşı çıkmadan kabul etmiştim.

Fakat bu sefer sarı sitede yeni kiralar 15000 TL seviyesinde olduğu için böyle bir teklifle geldi. 3 sene öncesine kıyasla bu zamla birlikte Maaş/kira oranım benim aleyhime kötüleşmiş oluyor. Benim maaşımın artışından daha fazla oranda zam yapmak istiyor.

Şimdi bunu kabul edemem ancak anlaşmazlık durumunda da TÜFE'ye göre 7800 TL vermem gerekiyor. Bu da çok az burası için.

Sizce nasıl bir yol izlemeliyim?

 
hocam en temizi iletisim. hem ev sahipleri hem de kiracilar zor durumda.
7800 az diyorsan, ben yerinde olsam 10'a yakin bisey soylerim, pazarlik yapar 10-15 arasi birseye baglarim.

  • cooperr  (09.09.23 21:37:23) 
Zıtlaşmadan orta yolu bulun bence 10000 lira bu işin ortası gibi duruyor. Bu rakamı teklif edin. Daha üstüne maddi olarak yetemeyeceginizi anlatın. Gerekiyorsa biraz acındırın. Onun dışında başka çareniz yok malesef.


  • limonlu eksi  (09.09.23 21:50:11) 
Orta yol 10u bulun hocam. Kabul ederse devam edersiniz yoksa ne yazık ki yapacak bir şey yok. 6250yle idare eder.


  • glamdr1ng  (09.09.23 22:15:53) 
herşey dahil ipucundan yola çıkarak sizin sözleşmeniz bağımsız konut kiralama şeklinde olmayabilir. bunu bir kontrol edin.


  • orpheus  (09.09.23 22:44:02) 
faturalar onun üzerine olması kötü sanırım yarın bir gün abonelikleri kapatırsa kendi üstünüze alabiliyor musunuz bir şekilde onu da araştırın bence, bunu çözebiliyorsan ve yeni kiracıysan ve arkadaşın dediğini bilmiyrum bağımsız kiracı muhabbetinden de sıkıntı yoksa %25 yap o uğraşsın madem kabul etmiyor, her sene güncele mi çekip duracaz bunların yüzünden sözleşme imzalarken bilmiyorlar sanki enflasyonu, gözleri de doymuyor


  • jorah the andal  (09.09.23 22:56:59) 
Evet, ben de orta yolu bulun demeye geldim


  • balpolen  (10.09.23 00:05:14) 
[]

Ceket Karşılaştırması

1) www.massimodutti.com

2) www.massimodutti.com (koyu lacivert olan)


Şu iki ceket arasında fiyat farkına değecek bir farklılık var mı sizce?

 
pamuk oranları yakın..pahalı olana portekizde üretildiği yazılmış


  • ohmho  (23.08.23 23:29:04) 
Görsel olarak bence değecek bir fark yok.


  • 1980  (24.08.23 22:32:44) 
5000 lira olan kesinlikle o kadar etmez bence. Illa birini alacaksan ucuzunu al.


  • hot potato  (24.08.23 22:38:27) 
fiyatlarına bakmadan 2. si güzel demiştim, hem de yarı fiyatınaymış.


  • sirkelimon  (25.08.23 16:57:00) 
[]

Çalışanları Skype’tan Takip Eden Yönetici

Birkaç defa denk geldim. Yöneticim çalışanlarının Skype durum değişimini takip ediyor ve ne zaman online olurlarsa bir popup beliriyor ekranda. Mesela 10 dk away kaldım, sonra tekrar available oldum, ona bildirim geliyor. Ben genelde soru soracağım kişi away ise bunu kullanıyorum ki adam gelir gelmez hemen yazayım diye. Ama o herkese yapıyor. Bu yolla kimin çalışıp kimin çalışmadığı ölçülebilir mi ki?




 
Saçmaymış hiç away yapmam o zaman. İş ne ki skype sürekli açık mı olmalı?


  • herp  (20.08.23 18:35:57) 
yoo skype’ın açık olasını. gerektiren bir işimiz yok ama zaman zaman uzaktan çalışıyoruz.


  • french lover  (20.08.23 18:38:22) 
Zorunda değilsem sürekli çevrimdışı yaparım o zaman. Hafif hastalıklıymış skypetan bu şekilde takip etmeye çalışmak.


  • herp  (20.08.23 19:08:36) 
uzaktan çalışma bazı patron şirketlerini deli etti. Yani illa çok istiyorsa şirket bilgisayarı verip mouse hareketlerini falan da izleyebilir.

Benim arkadaşımın çalıştığı şirket pandemi başındayken Discord'da sese girmelerini istiyordu, baya 8 saat seste duracaksın anlık konuşulacak cevap vermezsen orada olmadığın ortaya çıkacak falan. Sizinkinden daha hastalıklı bu mesela :D Sonra bıraktılar gerçi.
  • nhk ni youkosu  (20.08.23 19:48:41) 
[]

Flu TV'nin Kaderi Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Kaderi derken, geleceğinden bahsetmiyorum.

Mesela alanında çok saygın olmayan ama fena da olmayan, hiç tanınmamış birisi gelip bir program yapıyor ve sonra ünleniyor. Ünlendikçe egosu şişiyor. Farklı mecralarda kendini göstermeye başlıyor. Belki de Flu TV'den daha fazla beklenti içerisine giriyorlar. Derken, bildiğiniz gibi çoğu uzman ile bir noktadan sonra yollarını ayırıyorlar.

Bu uzmanlara baktığınızda normalde bu kadar fazla kitleye kendi başlarına ulaşmalarının imkanı yok.Bu noktada İlker Canikligil perspektifinden baktığınızda olayı olgunlukla karşılar mıydınız merak ettim? Win-win durumu mu var sizce yoksa başka bir şey mi?

 
e zaten ilker gelen kişilerin çok da ünlü olup kanalın önüne geçmesini de istemiyor, değişim iyi bu bakımdan
youtu.be

5.35de bahsediyor hatta 5.20 den başlayabilirsin
  • freebird5406_2  (20.08.23 11:47:25 ~ 11:51:16) 
Flu TV olabildiğince farklı telden içeriği bir araya getirerek bir açıdan kendisi için en iyisini yapıyor; böylece Emrah Safa Gürkan örneğinde olduğu gibi popüler serilerden birini üreten kişi ayrıldığında kanalın çok ciddi bir kayıp yaşaması engelleniyor ancak bence bu bir açıdan da handikap. Zira her ne kadar İlker Canikligil showrunner olarak hemen her videoda yer alsa da videoların konularının birbirinden çok farklı olması, kanalın belli bir odağı da olmaması anlamına geliyor. Oldukça uzun bir süredir piyasada oldukları düşünülürse hala 800 bin abonelerinin olması da bunu doğruluyor bence. Kağıt üstünde "Hemen herkesin kendine uygun içerik bulabileceği bir kanal" gibi gözükmesi abone sayısına yansır diye düşünülebilirdi ama sanki tam tersi bir etki oluyor; her şeyden biraaz var ama herhalde o konunun ilgilisi insanları tatmin edecek kadar da yok ki hem abone, hem de izlenme sayıları görece düşük kalıyor. Bu açıdan İlker Canikligil'in eli bence çok kuvvetli değil. Belli bir popülaritesi var ama bu "Seninle 1 yıl, 24 bölüm için anlaşalım, bu süre içinde başka kanala çıkma" diyebilecek bir bütçesi/izlenme sayısı vb. yok. Ha kendisi de bunu istemiyor olabilir, sonuçta kanalının adının Flu TV olmasının sebeplerinden biri de bu olabilir.


  • salihdt  (20.08.23 15:42:55) 
alaninda gayet saygin kisiler fakat dediginiz gibi ulastigi kitle az normal sartlarda.

flu tv'nin hitap ettigi kitle bana gore kulturlenmek isteyen kultursuzler oldugundan, emrah safa hoca ya da diger kisiler salliyorum erkcan hoca kanalda belli grup tutuyor fakat bu grup kulturun tadini alinca daha cok istiyor. burada soyle bir sorun cikiyor tadini cok begenmelerine ragmen konu derinlestikce sadece tadi degil sindirmesi de gerekecek. bu kitle de zaten sindiremediginden kultursuz, bilgisiz kaliyor bir yerde.

bu nedenle canikligil'in yaptigi dogru. devam etse hem hocanin kredisi dolacak insanlar yeter bu kadar doydum bana yuzeysel bilgi yeter kulturlendim hissini aldim seklinde, sikilacaklar hem de diger programlara goz atma orani dusecek. canikligil ise yuzeysel bilginin verdigi tatminle insanlari enerjik tutarak diger iceriklere de goz attirip ayni sekilde devam etmelerini sagliyor. bu sekilde populer kalabiliyor, kitlesini iyi okuyor kisaca.
  • gule gule  (20.08.23 16:01:32 ~ 16:11:19) 
[]

Yeni Ortamda Aşırı Heyecanlanma

Şöyle bir yapım var.
Bir ortama ilk defa girdiğimde veya bir sunum yaptığımda mutlaka önden bir defa çok feci saçmalamam gerekiyor. Aşırı heyecanlanıyorum ve kalp atışım hızlanıyor.

O saçmalamayı yaptıktan sonra kendime lanet edip, boş verme evresine geçiyorum. Ondan sonra her şey çok daha rahat geçiyor benim için.

Bunu nasıl yenebilirim? Bir tekniği vs. var mıdır?

 
Sunumu en ince detayına kadar hazırlamak ve ezberden gitmek, çok fazla doğaçlama yapmamak; yeni bir ortama girildiğinde ise başta çok konuşmadan konuşulanları dikkatle izlemek, konuşanların gerçekte anlatmak istedikleri üzerine kafa yormak kendi iç sesini dinlemekten alikoyuyor.


  • sekizdokuzon  (18.08.23 22:39:53) 
yeni ortam degil ama sunumlar icin, yaptikca alisiyorsun,
ben asiri heycanlaniyordum, kalp atisimi genizimide hissediyordum, ama simdi assolist gibiyim. bir de sasirdigim ingilizce sunum yaparken aklimdan elli tane türkce düsünce geciyor.
yetenek degil sonucta yaptikca alisiyorsun.
  • wishmaythşngs  (18.08.23 23:54:41) 
heyecanına odaklan


  • EXXE01  (19.08.23 01:28:43) 
sosyal anksiyete olabilir.


  • hknty  (19.08.23 01:33:38) 
[]

Hangi Ceket?

1) www.gant.com.tr

2) www.gant.com.tr (farklı renkleri mevcut)

3) www.massimodutti.com

4) tr.tommy.com

Hangisi daha güzel ve parasını hak ediyor sizce?

 
hicbirinin parasini hakettigini dusunmuyorum da illa birini alacak olsam siralamam 2 4 1 3 olurdu.


  • hot potato  (06.08.23 08:14:03) 
1 4

Fiyat hiçbiri
  • respect  (06.08.23 08:21:02) 
3 kesinlikle değil.
1

  • black holes in the sky  (06.08.23 09:41:56) 
3 guzel
ancak bu kadar para verebiliyorsam ralph lauren / polo'dan bakardim ben olsam (zaten ole yapiyorum :))

  • nibba  (06.08.23 10:36:15) 
3 tarzi yakisacaksa cok begendim ben.

digerleri siradan ozellikle sonuncusunu ilk basta 3,900 sandim pahali dedim 6,900 cikti :D.
  • gule gule  (06.08.23 11:58:21) 
Dutti tabii ki. Diğerleri polyester o pamuk. Rengi de güzel ben alsam onu alırdım. Diğerlerine bakmazdım bile.


  • naksidil  (06.08.23 12:30:16) 
3 nedense inanılmaz itici geldi, bu kombin bana lacivert takım giymiş, tütün kaçakçılığından bir sürü suç dosyası bulunan mafya stereotipini anımsattı tuhaf bir şekilde.

1 ve 4 günlük kullanmak için güzel eğer amaç buysa. 2'nin de gideri var.

3'ü başka bir kombinle görmem gerek, şu haliyle yukarda tarif ettiğim tipten başka bir görüntüde hayal edemedim.
  • akhenaten  (06.08.23 13:26:26 ~ 13:29:48) 
[]

Ehliyet Harcı Mevzusu

Merhaba.

Sürücü sertifikamı aldım.
Randevu almadan önce ücret ödemem gerekiyor sanırım.
Bunu en kolay nereye ödeyebilirim?

 
interaktif vergi dairesi veya kullandığın bankanın online işlemlerinden ödeyebilirsin.

bu arada randevunun ödemeyle alakası yok, randevu günü sıra gelmeden ödeme yapmak yeterli.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (05.08.23 16:47:51 ~ 16:50:34) 
peki hangi vergi dairesine ödediğimizin önemi var mı?
Vakıfbank'ta ödeme seçeneği var fakat bulunduğum şehirde bir sürü vergi dairesi ismi çıkıyor.

  • french lover  (05.08.23 16:50:29) 
farketmez. başvurmaktan vazgeçip parayı geri almak istersen önem kazanır hangi daire olduğu. yine de ulaşımı sana en kolay olanı seçmek en iyisi.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (05.08.23 16:52:11) 
teşekkürler, son olarak yanımda nelerle gitmem gerekiyor acaba?


  • french lover  (05.08.23 17:02:25) 
Kimlik yeterli. Kimliğinden başka foto kullanmak istersen, yeni foto götürmen lazım.
Tüm belgeler sistemde var zaten

  • lavinia  (05.08.23 17:13:15) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.