[]

icloud fotoğraflardan anlayanlar bir bakın hele

icloud fotoğraflar hakkında tam oturtamadığım şeyler var.

şimdi arkadaşlar icloud demek aslında "klon mantığı" demek diye düşünüyorum. yani sizin fotoğraflarınız aynı anda hem telefonda, hem icloud'da (yani bulutta diyelim), hem de bilgisayarınızda (mac ya da pc fark etmiyor diye düşünüyorum.) bulunuyor. bunlardan hangisinden bir foto sildiğinizde senkronize olarak (otomatik ya da elle) siliniyor.

ben pc'me itunes kurmadan kullanıyorum cihazı. telefonu bilgisayara bağlamıyorum.

anlamadığım şu;

bilgisayara (C:\Users\Root\Pictures\iCloud Photos\Downloads) senkronize olmuş tüm fotoları ben yedek bir klasöre (buna b klasörü diyelim) taşıdım. arşivledim yani fotolarımı. sonra da cep telefondan 100 kadar foto sildim. şimdi baktığımda icloud'da da silinmiş görünüyorlar ama nedense bilgisayarda (C:\Users\Root\Pictures\iCloud Photos\Downloads) hala duruyorlar. bu neden oluyor? yani bu nasıl klon mantığı? ben cep telefonumun içindeki fotoğrafları kaç taneyse o haliyle göremeyecek miyim bilgisayarda? illa icloud sitesine mi girmem gerekecek her seferinde? sonuçta yedek arşivim (b klasörü) var ama orası bir gün binlerce fotoya sahip olacak. her seferinde o koca klasörde dolaşmak istemiyorum belki. cep telefonumda güncel ne kadar foto varsa sadece onları görmek istiyorum belki.

ayrıca şu senkronizasyon işini de anlamadım. az önce telde bir foto çektim. pc'den bakınca (saatin oradan) icloud simgesi "az önce güncellendi" demesine rağmen henüz göremiyorum bilgisayarda (C:\Users\Root\Pictures\iCloud Photos\Downloads) o fotoyu. ve orada "fotoğrafları indir" diye bir seçenek var. ama ona bastığımda benden klasör istiyor ve komple ne varsa yeniden indiriyor.

ne iş sizce bu?

 
az önce güncelledi dediği icloud drive'dır.
Ben de kullanıyorum, image.ibb.co

Sorun şu ki normalde mac'lerde vs dediğin gibi çalışıyor sync.

Fakat windows icloud için sync özelliği tek taraflı yani sync değil aslında, fotoğraflar windows'a geliyor fakat silersen hiçbir yerden silinmiyor veya iphone'dan silersen ordan silinmiyor.

support.apple.com

"When you delete photos and videos from your Apple device or on iCloud.com, they won't delete from your PC. And when you delete a photo or video on your PC, they won't delete in iCloud Photo Library."
  • ocanal  (12.08.17 00:16:40 ~ 00:17:09) 
@ocanal:

drive'ı ayrıca da gösteriyor. şöyle ss vereyim;

prntscr.com

diğer konuda madem apple da bizzat öyle söylediyse yapacak bir şey yok. o halde b klasörüne hiç gerek yok. bunu arşiv gibi kabul edip, nasıl olsa burada bir şey silinmeyeceği için yedeklemeye ihtiyaç duymayalım. telefonun klon halini bilgisayarda görebilmek için de icloud'a girip çıkalım web tabanlı olarak.
  • matrix  (12.08.17 00:32:03) 
@matrix

doğru ben fotoğrafları açmamıştım ondan çıkmıyormuş ben de hep drive'ı gösteriyor sanıyordum.
  • ocanal  (12.08.17 02:13:18) 
[]

aranik: iphone için "yap - yapıyorum - yaptım" uygulaması. ama...

bir tür "yap - yapıyorum - yaptım" uygulaması arıyorum. fakat şöyle bir nüansa sahip olmasını bekliyorum;

günlük bir listemiz olacak. atıyorum;

-diş fırçala
-kitap oku
-film izle
-bla bla

ben bunları gün içinde yaptıkça check edeceğim. günün sonunda listemde ne kadar şey yapılmış, ne kadar yapılmamış göreceğim. bunu her gün yapabileceğim. günler sonra önceki günlere dönüp "bak gördün mü x şeyi yapmamışım kaç gündür" diyebileceğim. bir tür rutin kontrolü aslında aradığım şey.

var mıdır bunu tam da böyle yapabilen bir uygulama? ücretli ya da ücretsiz.

 
  • usc  (07.08.17 15:27:28) 
Momentum


  • havana  (07.08.17 17:38:13) 
streaks


  • kodu hayatimin amina kodu  (19.09.17 00:20:14) 
[]

Abuk Mediafire sorunu

Arkadaşımdan aynen alıntıdır;

"Benim garip bir sorunum var. Mediafire sitesine giriş yapabiliyorum. Hesabıma da erişiyorum. Ancak her hangi bir mediafire linkine tıkladığımda boş sayfa açılıyor. Ne yaparsam yapayım bir türlü dosya indiremiyorum. Aynı linki telefondan açtığımda ise sorunsuz açıyor. Bu sorun neden kaynaklı olabilir.
Not: Explorer, Chrome, Opera ve Firefox olmsk üzere 4 tarayıcı da denedim hepsinde aynı sorunu yaşadım."

 
Firewall olabilir.
Adblocker olabilir.
Flaş problemi olabilir.
  • boray eris  (06.08.17 16:55:28) 
[]

iphone için 1-2 uygulama önerisi isteği

1) pdf, epub vs gibi e-kitap içeriklerini okumak için en mantıklı ve işlevsel uygulama hangisidir? bunların hepsini içeren bir program yoksa da olur. yani pdf için şu epub için bu.. gibi de önerebilirsiniz...

2) su içme alışkanlığını tetiklemek için ne önerirsiniz? atıyorum günde 10 bardak su içmek istiyorum diyelim. bunu saatlik olarak belirledim. saati geldiğinde beni uyarsın. içtiysem işaretleyebileyim vs.

3) birileriyle telefonla konuşurken arka planda sesi kaydetmek için ne önerirsiniz?

4) ekran görüntüsü almak için ne önerirsiniz? elbette cihazın zaten kendisi de yapıyor bunu ama diyelim ki ekran görüntüsü aldım ve hemen arkasından gereksiz bölümleri kesmek istiyorum, sansürlemek istiyorum..

 
1- ibooks

2- aqualert

4- kendi uygulaması gayet yeterli. ss aldıktan sonra kalp işaretinin yanındaki yuvarlaklı 3 çizgili şeye bastığında kesme kırpma biçme efekt vs her şeyi yapabileceğin alanlar var.
  • jugador  (05.08.17 13:46:21) 
[]

Bu hangi dizi? aşklı, şatolu vs

Bir arkadaşımın sorusudur. Anlatım direkt onun cümleleridir;

"90 lı yılların sonu veya 2000 li yılların başında muhtemelen trt de yayınlanan yabancı bir dizi. Çok zengin bir adam şehirde kendinden daha genç bir kadına aşık oluyor ve evleniyor. Daha sonra bu kadını kendi ailesinin de şatosu olan nüfuslu insanların olduğu bir kasabaya getiriyor ve orada yaşamaya başlıyorlar. Kadın adamın ikinci eşi ve ilk eşi ölmüş. Yalnız kadın kasabada kiminle konuşsa adamın eski eşinden hayranlık derecesinde bahsediyorlar. Eski eşi herkes çok seviyor yardımları iyilikleri vs. anlatılıyor. Bu arada şatoda yaşayan yardımcı bir kadın var ve o da eski hanımefendisini çok sevdiği için yeniyi bir türlü kabullenemiyor vb.. Neyse kadın kocasının da eski eşine hala aşık olduğunu düşünmeye başlıyor. Eski eş boğularak ölmüş ve adam sürekli deniz kenarına kadının öldüğü yere gidiyor. Falan filan ve en sonunda kadın kıskançlığın dibine vurduğu bir zamanda deniz kenarında adamla kavga etmeye başladığında eşini aslında adamın kendisinin öldürdüğü itirafını duyuyor..."

gelen cevapların yanlış tahminlere itmesinden ötürü edit; Bu öyle pembe dizilerden, entrika dolu trişka brezilya dizileri gibi bir şey değilmiş. Taştan büyük gotik bir şato varmış. Malikane falan değilmiş. Hatta şatonun belli bir bölümüne kadının geçmesi yasakmış. Psikolojik analizleri çok fazlaymış. Daha keskin hatları olan gotik havasını her zaman koruyan ağır bir diziymiş.

son edit: kendimiz bulduk. huh.

Rebecca
www.imdb.com

 
Manuela'ya benzettim; ama o daha eski. Eski eş aslında ölmemişti ve yeni eşin ikiziydi Manuela'da.


  • auroraaurora  (04.08.17 18:21:40) 
Manuela + 1
Diyecektim de, orada eşini adam öldürmemişti.

  • aychovsky  (04.08.17 18:24:20 ~ 18:24:38) 
manuela diyecektim fakat yukardakiler +1


  • in vino veritas  (04.08.17 20:02:54) 
Sağ olun ama alakası yokmuş arkadaşlar. Bu öyle pembe dizilerden, entrika dolu trişka brezilya dizileri gibi bir şey değilmiş. Taştan büyük gotik bir şato varmış. Malikane falan değilmiş. Hatta şatonun belli bir bölümüne kadının geçmesi yasakmış. Psikolojik analizleri çok fazlaymış. Daha keskin hatları olan gotik havasını her zaman koruyan ağır bir diziymiş.


  • matrix  (04.08.17 21:35:10) 
Kendimiz bulduk. Huh.

Rebecca.

www.imdb.com
  • matrix  (05.08.17 13:33:54) 
[]

Kapanan facebook hesabı deneyiminiz oldu mu? Ne yapalım?

Bazı gruplar için kullandığım fake bir facebook hesabım vardı.

Pek arkadaşı yok.
Pek paylaşımı yok.
Gerçek bir fotosu yok.
İsmi de "harold finch" idi.

geçenlerde birilerinin (yazdıklarımdan rahatsız olan lavukların) şikayet ettiğini düşünüyorum. Çünkü şöyle ki ben önce "the machine" ismi vermiştim bu hesaba. facebook "bu olmaz" dedi. sonra "sıfır bir" ismini verdim. kabul etti. 9-10 saat sonra dondurdu hesabı. değiştirmemi ya da ispatlamamı istedi. ben de son kez "harold finch" yaptım. takma isim olarak da "the machine" yazmıştım. böyle takıldım bir süre. fakat 1-2 gün sonra tamamen kapattı facebook. düzeltme şansı vermedi. ispat istedi direkt.

1. öncelikli evrak listesi vardı. onlara kasmak istemedim. 2. öncelikli evrak listesine uyan 2 tane belge hazırladım. muhasebe makbuzu hazırladım harold finch adına. sonra bir de sgk bordrosu hazırladım ve yolladım. 1 gün sonra geri döndüler ama "anlayamadık bunlarla sizin olduğunuzu" dediler kabaca.

mesajlarında bir de şu 3 şey olması gerek dediler.

1) isim
2) fotoğraf
3) doğum tarihi

şimdi sorum şu;

1) fotoğraf olayındaki matematiği anlamadım. ben gerçek kişi olarak da hesabıma gerçek fotoğrafımı koymak zorunda değilimdir diye düşünüyorum. hal böyle olurken fake hesapta da hiç foto yoktu. şimdi ben adamlara fotolu bir belge gönderdiğimde bunu zaten kıyaslayamayacaklar ki. bunu anlamadım yani.

2) maalesef ki bu hesaba zamanında verdiğim doğum tarihini hatırlamıyorum. yoksa çakma bir ehliyet düzenleyip tekrar deneyebilirdim.

sizce bu hesabı ciddi ciddi unutabilir miyim artık?

3) yeniden oluştursam böyle bir hesap, böyle bir şikayet durumundan yırtabilmek için nelere dikkat etmeliyim sizce? püf noktaları tadında kurnazlıkları soruyorum yani.

 
kısacası evrakta sahtecilik vs yaparak sitenin izin vermediği bir hesabı nasıl açarım, onu soruyorsun?


  • christopher nolan  (28.07.17 12:11:50) 
yandex mail hesabı al. yandex mail alınca telefon numarası istemiyor. . kendine tekrar bir hesap aç. postların altına küfür vs yazma birileri şikayet etti mi çakozlayıp kapatıyorlar.
benim kapandı diğerini açtım. 1 yıldır kullanıyorum. öyle suya sabuna karışmıyorum artık. bir şekilde şikayet yeme işte. önemli olan bu.

  • vayezikhan  (28.07.17 12:22:49) 
christopher nolan:

aynen öyle.

vayezikhan:

telefon istemiyor ki zaten. gmail ile açtım. ya tel ya mail yaz dedi. mail yazdım.

ama olay küfür falan değil. gruplar yönetiyorum. çakma hesapla da grupta tiyatro çeviriyorum. sevmeyen insanlar ego uğruna şikayet edebiliyorlar.
  • matrix  (28.07.17 21:24:20) 
[]

Birinin ilk kez doğum gününü kutlarken neler önerirsiniz?

Kadın bir arkadaşımın doğum günü yaklaşıyor. Ben önemsemem ama sezdiğime göre o önemsiyor. Bir şekilde de olsa kutlamak isterim.

Farklı bir ilde kendisi. İnternet, telefon iletişimi var. Hediye alıp kargolama imkanımız yok. Zaten adres de isteyemem. Doğum günlerini sevmediğimi bildiğinden, adresini istersem anlayabilir. Mesela facebook'ta duvarında kutlamak istemiyorum. Onu yapmayacağım.

Şiir seven biri bu arada. Ve müzik öğretmeni. Vakit bulsam bir şiir falan yazmayı da düşündüm ama belki de o vakti ve odağı hiç bulamayacağım. :) Bu arada benim de çizime yeteneğim var. 3-5 sayfalık bir çizgi roman vari bir şey mi çizsem diye de düşünüyorum ama işte onu yine yollayamam. Anca fotosunu çekebilirim vs vs.

 
Gönül ilişkiniz yoksa şiir yazma lütfen. Tek sayfalık bir şey çizebilirsin. Taratır gönderirsin.


  • Lim5  (28.07.17 03:02:46) 
Okulda öğretilen şarkıların notalarının konuşma balonlarında olduğu bir çizgi roman olabilir.


  • iron  (28.07.17 03:10:19) 
hediye alınmaz; hediye yapılır, hazırlanır. çizgi roman mükemmel fikir, harika olur bence de.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (28.07.17 10:36:46) 
[]

Kedi tüyü dökülmesi hakkında

Bu aralar kedimin tüyleri aşırı dökülmeye başladı. Bunun dışında normal halinde hiçbir sorun yok. 7 yaşında bir karakedi. Elimle sırtını sevdiğimde elime kıl doluyor. ya da tutup çektiğimde her seferinde en az 3-5 kıl kopuyor.

En azından bunu azaltmak için neler yapabilirim? var mı öneriniz?

edit: ilk cevap "mamasını değiştirebilirsiniz" olmuş. buna ekleme yapmak istiyorum. bu bizde zor. çünkü kedinin başka bir mamaya alışması çok zor oluyor. yıllardır pro-plan'ın kısırlaştırılmış kediler için olan hindili-tavuklu kuru mamasını kullanıyoruz. afiyetle yemekte. yıllardır bu derece dökülmüyordu tüyleri.

başka önerisi olan?

 
Mamasını değiştirebilirsiniz.


  • cemallamec  (28.07.17 10:29:39) 
pro-plan markasının tüm mamaları içeriği itibariyle tamamen çöp. mamayı değiştirebilirsiniz değil, mamayı değiştirin.


  • i drive the hearse  (28.07.17 15:12:56) 
peki ne önerirsiniz?


  • matrix  (28.07.17 21:22:47) 
mevsım degısıklıgınden olabılır. bızımkı de su anda oturdugu yerı bembeyaz yapıyor


  • fog weaver  (14.08.17 14:26:19) 
[]

xx / xy hakkında. x0 var mı?

queer anlayışındaki birisiyle bir tartışmamız oldu. fiziksel olarak doğada cinsel organlardan ötürü kadın ve erkek diye iki net gruba ayrılabileceğimizi, cinsel yönelimlerin de bundan sonra gelişebilen bir şey olduğunu savundum kabaca. yani fiziksel olarak, matematiksel olarak kadın ya da erkeğizdir ama sonrasında her şey olabilir dedim. arkadaş bana;

"x0 diye de bi sey var, xxy de o da bu da? lütfen ama... eşeyi kromozoma indirgeyemezsiniz, kromozomu da xx ve xy'ye indirgeyemezsiniz. insanda bile xx ve xy ile sınırlı degilken, yani dimorfizm yokken dogada oldugunu iddia etmek HATADIR. ki 2000 farklı eşeyli bitkiler mevcut bu dünyada..."

dedi. aşırı hakim değilim kromozom olayına. körü körüne de savunmak istemedim daha ötesini. haklı mı sizce? doğada cinsiyet diye bir şey olamaz mı?

 
X0 falan var. Genetik anormaliler. Süperdişi, turner sendromu falan. Cinsiyet olayını bilmiyom pek


  • glamdr1ng  (17.07.17 05:42:34) 
Evet arkadasin dogru soyluyor. 1970'lere kadar dediklerin savunuldu ama artik senin tezlerin 50 yil onceki yarisi yanlis bilgilere dayali. Arkadasinin soyledikleri daha guncel.


  • Traveller  (17.07.17 11:10:21) 
Doğru demiş.

Not: genetikçi
  • faroe adamlari  (17.07.17 16:20:01) 
[]

Facebook grubuna isim bulalım

Şimdi ismini yazmayayım reklam olmasın. Bir facebook grubumuz var. Genel mottosu "yolu zekadan geçen herkes için her şey" olan bir yer. (merak edenler ya da katılmak isteyenler özelden sorabilir. normalde 7 grubumuz var ve hepsi "facebook evreninin Ütopya grupları galaksisi" çatısı altında yer almakta. facebook'ta ciddi ciddi grup anlayışı açısından fark yaratmak istiyoruz.) üye sayısı arttıkça goygoy oranı ve gruptaki kişilerin kaynaşması sonucu çekirdek bir kadro oluşmaya başladı ve yeni üyelerin gruba geldikleri zaman bu durumdan dolayı çekimser kalmalarını istemediğimizden yedek bir alt grup açalım dedik. orası daha kuralsız ve goygoyun serbest olduğu, bir tür yanardağ işlevi gören bir yer olacak.

isim olarak işte "ana_grubun_ismi alt_grubun_ismi" şeklinde olsun istiyoruz.

sizden fikir sorduğum ise alt grubun ismi. ne olmasını isterdiniz siz olsanız?

çağrışım yapması adına geyik, goygoy ya da kuralsız oluşunu baz alabilirsiniz.

misal;

"ana_grup light"
"ana_grup rivriv" ya da "rivrivriv"
"ana_grup çukur"
"ana_grup alt_dünya"

 
başka önerisi olan yok mu arkadaşlar? güvendiğim duyuru'ya karlar mı yağdı yaz günü?


  • matrix  (28.06.17 22:15:24) 
[]

Hangi film? Bulaşık yıkayıp felsefe yapma sahnesi...

Arkadaşımdan alıntıdır;

"yıllar önce (mesela 20 yıl) bir film izlemiştim. bulaşık yıkayıp felsefe yapan 2 tip vardı ve filmin sonunda ;dünyada 2 çeşit insan vardır;

1. Mantıksız insandır ve tüm dünyayı kendine adapte etmeye çalısır
2. İse mantıklıdır ve dünyaya adapte olur Dünyadaki tüm değişim/gelişim 1. Tip insan sayesindedir, diye biter."

 
Filmi bilemem ama yazdığınız cümle George Bernard Shaw'a ait...

Orijinali: "There are two kinds of people in the world. The reasonable man adapts himself to the world: the unreasonable one persists in trying to adapt the world to himself. Therefore all progress depends on the unreasonable man."
  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (22.06.17 19:17:27) 
[]

İçinde yin-yang (açıklaması, felsefesi vs) sahnesi bulunan film - dizi ?

Var mıdır aklınıza gelen?




 
avatar the last air bender.


  • nickimin hakkini veremedim  (22.06.17 04:58:29) 
Sanırım john fowles'un kitabından uyarlanan the magus/büyücü filminde felsefi olarak vardı. Yalnız aşırı sembolik bi film, izlemene değmeyebilir, belirteyim.


  • manuel mandalina  (22.06.17 10:08:52) 
[]

Matematik öğrenmeye nasıl ve nereden başlıyoruz?

Sene başında piyano öğreneyim demiştim ama şimdilik ona yığacak kadar ayırabileceğim bir bütçe yok. O biraz beklemede dursun dedim ve bu boşluğu matematik öğrenmekle geçireyim dedim. Her zaman en sevdiğim ve en çok becerebildiğim alan ise geometri olmuştur.

İşin ilginci ne mesleğim ile alakalı bu öğrenme isteği ne de herhangi bir sınav için gerekli. Tamamen garip bir istek duydum içimde. O yüzden de biraz üstüne gideyim istedim. Ne de olsa zamanında burun bile kıvırıyorduk yeri geldiğinde. (ah şu insana zor iyileşen travmalar kaktırmış olan zalim matematik öğretmenleri.)

Yani bu tamamen hobim olacak.

Nereden başlamak uygun olur buna? Sağlam kitap, site, youtube önerileri bekliyorum sizlerden. Başka açılardan da fikir, yöntem verebilirsiniz.

Bir de ek olarak bu işi mantığıyla birlikte sindirmek istiyorum. Atıyorum fonksiyonlar konusunda hepimize "işte 2 küme var, birisinden diğerine bağıntı kurup öğe taşırken f(x) yazıyoruz bla bla" diye öğretildi ya hani bu. ezberletildi. çünkü sınavda öyle çıkıyordu ve bu ezberlenmiş bilgi yetiyordu. İşte ben tam bu noktada o öğe taşımanın neden icat edildiğini, fonksiyonun anlamını, matematik tarihinin hangi evresinde buna gereksinim duyuldu da ortaya çıkarıldı" gibi yönlerini de öğrenerek ilerlemek istiyorum.

 
mantik diyorsan behzat rasuli. ac bak denemek icin limiti nasil anlattigina. hangi matematik hocandan boyle dinledigini sorgularsin.

nereden baslanir diyorsan behzat'la basla derim. piramit insa edecegini soyluyor hep behzat. tam senlik iste. piramidi insa et usul usul, guzel guzel insa etmelisin ama.
  • tekbeer  (04.05.17 05:34:19) 
eğer temel bilgin varsa bence şuradan yürü. ocw.mit.edu

yani fonksiyon falan tamam da, esas öğrenmesi zevkli olanlar bence diferansiyel ve sonrası. topoloji falan öğren, eğlenceli oluyor.
  • babilbaligi  (04.05.17 07:22:14) 
tüba'nın açık ders sitesinden dünyanın en iyi hocalarının ders notuna ulaşabilirsin. üstelik ders planları da var.

www.acikders.org.tr
  • lancelot du lac  (04.05.17 09:15:50) 
[]

geri çekim bir klip vardı. bulalım arkadaşlar.

klipte her şey geriye doğru akıyordu. şarkıcı ise normal hareket ediyordu. bu yüzden hastaneye kaldırıyorlardı. yürüme bandında geri geri yürüme terapisi falan veriyorlardı. sonra kendisi gibi olan bir kızla tanışıyorlardı falan. hatırlayan var mı bu hangi şarkının klibiydi?




 
Coldplay - scientist


  • freebird5406_2  (26.02.17 21:37:40) 
freebird5406_2;

bu değil malesef. bu da o mantıkta ama bunda hastane falan yok. bunu da ayrıca sevdiğim için tik veriyorum.
  • matrix  (26.02.17 21:42:40) 
ben de içeriği tam hatırlayamadım ama rewind tarzı klip buydu diye kalmış aklımda mobildim tam bakamadım, ne çıkacak merak ediyorum :)


  • freebird5406_2  (26.02.17 21:46:11) 
Neden bilmiyorum Zuhal Olcay-Güller ve Dudaklar diyesim geldi öyle olmadığını bile bile.


  • offred  (26.02.17 23:08:20) 
offred

:) tabiki de değil. "hastane" ana mekan arkadaşlar. yine de güzel bir başka denemeyi hatırlattığın için seninkisine de tik veriyorum. kadın o klip için şarkıyı tersten ezberleyip okumuştu. düşününce çok da kolay bir iş değil.
  • matrix  (26.02.17 23:29:44) 
www.youtube.com

oyun trailerı, ödül almıştı zaten.
  • hasmetizm 2046  (27.02.17 00:07:18) 
[]

Klibine bayıldığınız parçaları dökülüyoruz hadi

iyi pazarlar duyurudaşlar...

böyle şarkısı bir yana (ki o da güzel olabilir. ama çok önemli bir kıstas değil) klibi çeşitli nedenlerden (görsellik olur, anlatım olur, kurgu olur, kamera geçişleri vs olur) çok güzel olan, bayıldığınız parçalarınız var mı?

ben size hemen muhteşem bir örnek vereyim, konu daha da otursun kafalarda. sanırım şu ana kadar izlediğim en iyi iş bu. başka var mı böyle şeyler merak ediyorum, hepsini toplamak istiyorum. sonra hepsinin üstüne pudra şekeri döküp kaşıklayacağım...

www.youtube.com

iyi pazarlar demiştim değil mi?^^

 
tabii ki var:

www.youtube.com

burada solistin arada soyledigi kelimelerin ne oldugunu cozmeye calisiyorlar. sanki bir seyleri tersten soyluyor gibi.

www.youtube.com

www.youtube.com
  • safepassage  (05.02.17 15:40:50 ~ 15:42:15) 
woodkid - run boy run

edit: bu arada istisnasız tüm massive attack klipleri güzeldir.
  • Apocalypse  (05.02.17 15:45:32 ~ 20:23:47) 
Rammstein - Pussy


  • razvan rat  (05.02.17 15:49:41) 
  • dirtysecretsofduyuru  (05.02.17 15:51:55) 
sırayla izliyorum kliplerinizi;

@safepassage:

1.si eh işte. tabi güzel bölümleri var. fakat 2.ye bayıldım. "işte bu" dedim. tam da kafama göreymiş. 3. de güzel. direkt hayatın metaforu var. hayat da budur. bir kapıdan girip diğer kapıdan çıkana kadar geçmiş olan süreçtir. teşekkürler :)
  • matrix  (05.02.17 15:53:48 ~ 12.02.17 00:23:58) 
david lynch filmlerini izleyenler yönetmenin kullandığı anlatım öğelerini, kurguları vs. tanır. kliplerinde de çok güzel bir şekilde kullanmış.

www.youtube.com
www.youtube.com

sebepsiz seviyorum bu klibi. çocuklar oynayınca insanın yüzünde bir tebessüm oluyor.

www.youtube.com

doğu rusya güzelliği <3 :

www.youtube.com
  • lesmiserables  (05.02.17 15:55:03 ~ 15:58:06) 
www.youtube.com tame impala - mind mischief

3:17 den sonra ucuyor
  • safepassage  (05.02.17 16:01:48) 
çok klasik ama ne yapam, klip filan izlediğim yok bayağıdır. michel gondry'den.

www.youtube.com
  • filteria  (05.02.17 16:03:23 ~ 16:05:22) 
dio - holy diver

www.youtube.com

bu klipte anlatamadığım bir çekicilik var. artiz artiz konuşmam gerekirse sinematografi olarak çok başarılı geliyor.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.02.17 16:05:16) 
  • fragile lady  (05.02.17 16:26:24) 
The weeknd - false alarm
youtu.be

The weeknd'i cok severim, bu sarki spotify'a ilk düştüğünde cok begenmemistim ama klibi geldiğinde mükemmel oldu çünkü klibi harika. Biraz şiddet içerikli (biraz değil çok) ama mükemmel aksiyonlu bir klip
  • nundu  (05.02.17 16:47:25) 
beyoncé - flaws and all: www.youtube.com
buradaki şirinliği ve sadeliği çok güzel geliyor bana.

björk - all is full of love: www.youtube.com
nedense hem ürkütücü hem de çok güzel geliyor.

naughty boy & sam smith - la la la: www.youtube.com
klipte işlenenler oz büyücüsü'nde olduğu gibi. duygulanıyor insan.

naughty boy & beyoncé & arrow benjamin - runnin: www.youtube.com

m.i.a. - go off: www.youtube.com
o patlamalar, iş makinaları... anlatabiliyor muyum?
  • m e b  (05.02.17 16:56:16) 
neiked - sexual, son aylarimin her gun izleyerek enerji aldigim videosu.

www.youtube.com

disclosure - you & me, bana cok estetik geliyor.

www.youtube.com
  • lamira  (05.02.17 17:22:38) 
Kesinlikle 30 Second to Mars - Hurricane: www.youtube.com


  • BuddyGuy  (05.02.17 17:34:28 ~ 17:34:37) 
klip konusunda coldplay'in yeri ayridir bende: www.youtube.com
klipten sayiliyorsa bu benim zayif noktam: www.youtube.com

  • tiredpanda  (05.02.17 17:40:13) 
The neighbourhood little death

g.co
  • buzbebek  (05.02.17 19:12:44) 
depeche mode - wrong vimeo.com

massive attack - angel www.youtube.com

röyksopp - sayit www.youtube.com
  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (05.02.17 20:26:27) 
Linklere bakmadım ancak;

A-ha / Take on me

yazılmadıysa ayıp ederiz! :)

www.youtube.com
  • neferkitty  (05.02.17 20:55:09 ~ 20:55:25) 
Massive Attack - Karmacoma www.youtube.com


  • pike  (05.02.17 21:00:20) 
Ohne dich eklenmemis sanirim

www.youtube.com
  • acediac  (05.02.17 21:21:11) 
çok acıklı. ben izleyemiyorum ama bir yandan çok da güzel, naif :)

beni bırakma feridun düzağaç
www.youtube.com
  • dene  (05.02.17 22:13:42) 
  • hayirsiz  (05.02.17 22:52:15 ~ 23:00:49) 
depeche mode - wrong.
hem şarkısı hep de klibi bir harika.

storm corrosion - drag ropes
  • dahinnotha  (05.02.17 23:13:06) 
Şarkıyı çok sevmiyorum ama klibi çok güzel. Oren Lavie - Her Morning Elegance
www.youtube.com

Jamiroquia - Virtual Insanity
www.youtube.com

Guns n' Roses - November Rain
www.youtube.com

Massive Attack - Teardrop
www.youtube.com

Weezer - Island in the Sun
www.youtube.com

Take on Me + 1

Bir de Jonas Akerlund'un çektiği çoğu klip.
  • aychovsky  (05.02.17 23:19:28 ~ 23:21:05) 
  • neynep  (05.02.17 23:34:47) 
vakit buldukça izlemeye devam ediyorum sırayla. epey öneri gelmiş, çok saolun. şimdi izledikçe bir yandan yorumlamaya da devam edeyim;

@Apocalypse

woodkid - run boy run

Bu harikaymış. Keşke filmi olsaymış da izleseymişim dedirtti. Hatta üstüne o gazla, önerilenler içinden Woodkid - Iron (Official Video) klibini de seçip izledim. Onun tamamı değil belki ama içinde yine çok güzel anları var görselliğe dair.

@razvan rat

Rammstein - Pussy

Teşekkürler ama kafamdaki şeye uygun değildi. Meme mi yani burada ayılıp bayılacağımız kısım dedirtti. İlginç bulamadım. Hatta bence konu Rammstein ve Pussy ise şu daha ilginç diyebiliriz. :) Tam uygun yerini mimleyerek linkliyorum: youtu.be


@dirtysecretsofduyuru

The Weeknd - False Alarm

İşte bu harikaymış. Bayıldım. Zaten eğer ki bir de "tek plan" sahneler diye bir listemiz olsaymış, bu kesinlikle o listeye girermiş. Bayılırım tek plan işlere ayrıca da.
  • matrix  (08.02.17 21:50:04) 
@lesmiserables

David Lynch - I know

hmm. Davidgillerden daha çok cronenberg'i sevdiğimden ben biraz mesafeliyim lynch abiye. filmlerini falan izledim elbette ama fazla mı abartılıyor ne biraz? :) yine de yiğidi öldürüp hakkını vermek için ben de sana "David Lynch & Lykke Li - I'm Waiting Here" önerecektim ki zaten 2. parçada onu yazmışsın. :) bak o klip daha güzel işte bence. zaten kendi filmi Kayıp Otoban'ı hatırlatıyor direkt. :)


Heartless Bastards - Only For You (Official Music Video)

haklısın. benzer his bende de oluyor. :) burada güzel olan ayrıntı, tüm dünyanın çocuk olmaması olmuş. sadece başroldekilerin öyle olması hoşuma gitti. bir tür "içimizdeki çocuk" mesajı var onun içinde. çok hoş :)

Ноггано - Облака (OST "Газгольдер")

bunda da "aha geliyor galiba memeli bacaklı bir klip" diyordum ama öyle olmamasına sevindim. :) çok da kafamdaki klip arayışına uymasa da güzel manzaları lüplettim o da ayrı tabi. :)
  • matrix  (08.02.17 22:33:45) 
Hep yabancı klipler verilmiş sanki ama benim aklıma ilk bu geldi:

Nil Karaibrahimgil - Bu Mudur www.youtube.com

Bir de The Avalanches - Frontier Psychiatrist var klibini sevdiğim www.youtube.com

A tabi bir de Bomfunk MC's - Freestyler www.youtube.com
  • turakin  (08.02.17 23:03:40 ~ 23:04:40) 
@safepassage

tame impala - mind mischief

sevdim. "seksi" imiş. :) dediğin gibi o noktadan sonrası daha uçuk, daha seksi. zaten genelde uzay muzay kafası içeren şeyler güzel oluyor. tenks.



@filteria

:) daha ne yapacaksın. "michel gondry" candır. tam da aradığım kafayı zaten 7/24 yaşayan bir amca kendisi bence. "rüya bilmecesi" gibi filmleri o kadar çok sevme sebebim hem bu kafa, hem de o amca zaten. :) ben de bir björk klibi bırakayım, yine yönetmenliğini michel amcanın yaptığı > www.youtube.com



@proletarier aller lander vereinigt euch

dio - holy diver

ımmm. teşekkürler ama ben o hissi alamadım. belki kızacaksın bana ama kara murat, tarkan filmlerinden halliceydi malesef. zaten kafasında maske olan abiyi de cüneyt arkın'a benzettim. :)



@fragile lady

Thirty Seconds To Mars - Hurricane (Uncensored Director's Cut)

ımm "yaramaz" bir klipmiş. şarkı ayrıca güzelmiş zaten. klip uzunluğu ve sinematografisi ile kenara ayrılıyor. sevenleri için J. Leto barındırıyor epey bir albenili şekilde. :) biraz grinin 50 tonu kurnazlığı da sezdim gerçi ama yine de suçlayacak kadar değil. çünkü bu tarz mevzular genelde bu şekilde işlenir. izleyen de "acaba ben ne kadar taşıyorum böyle şeyler" diyerek kendini sorgulayabilir, izlerken, içinin ne kadar gıcıklandığından yola çıkaraktan. teşekkürler. şu kısım da dip not olabilir > "do you really want me dead, or alive to torture for my sins"
  • matrix  (08.02.17 23:17:10) 
@nundu

bunu yukarıda @dirtysecretsofduyuru da önermişti. tabi direkt link vermişti o. "İşte bu harikaymış. Bayıldım. Zaten eğer ki bir de "tek plan" sahneler diye bir listemiz olsaymış, bu kesinlikle o listeye girermiş. Bayılırım tek plan işlere ayrıca da." sana da teşekkürler. :)


@m e b

beyoncé - flaws and all

evet beyonce şirin zaten. fakat klip kafamdaki mevzuya göre değildi. :) normal yani bence sadece.

björk - all is full of love

zaten björk bambaşka bir kategori olsa gerek şu hayatta ya da müzik söz konusu olduğunda. ve evet, bu klip güzel. izletiyor kendini. insana dair olan şeyleri (aşk, sevişmek gibi) yapay zekada falan görmek güzel bir tezat oluşturuyor ve insanı düşünmeye itiyor. teşekkürler.


naughty boy & sam smith - la la la

renk filtresi ve anlatım tarzıyla listeye girdi bu klip. :) çocuğun da karşısındakini duymamak iplememek adına kulaklarını tıkayıp "la la la" yapması sevimliymiş. :)


naughty boy & beyoncé & arrow benjamin - runnin

işte bu ya. ba-yıl-dım. harika anlatım. süper kareler. "suyun içinde koşmak" gibi anlamlı tasvirler. normalde bu şarkıyı sever miydim (sözlerine bakmadım çünkü) bilmem ama şu klip bunu sağlatabilir işte. attım heybeye seve seve^^


m.i.a. - go off

ahahaha. kesinlikle türk insanına orgazm yaşatacak bir klip çekmiş adamlar. :D



@lamira

neiked - sexual

ilginç bir işmiş bu. :) basit, sade ama güzel. şarkının da evet böyle istemsizce eşlik edilesi kısımları var. :)

disclosure - you & me

şimdi izleyince bana da öyle geldi. doğru kelimeyi bulamıyorum bu tarz şeyler adına ama buğulu geliyor. ve asla bir porno gibi değiller. aradaki o ince çizgiyi geçmemeleri çok iyi. porno izlemiş gibi hissetmiyorum yani bunlarda. birine dokunmak ve onun sana dokunması anının nadir olarak yaratabileceği o teslimiyet arzusunu hissettiriyor. transa girmiş bir modda yani. ki normalde de öyle olması gerekiyor bu anların. Aklıma geldi de Sense8 dizisini izlerken de yaşıyorum bunu derinlemesine. Tabi o diziyi izlerken hissettiğim şey sadece bu değil. Bu da var. Ne de olsa insana dair her şeyi gösteriyor o dizi. Böyle bir şeyin olmaması da düşünülemezdi. Haliyle izlediğim en iyi dizi olması boşa değil. Bu da bir iç döküş oldu durduk yere. :) teşekkürler.


@BuddyGuy:

bunu yukarıda @fragile lady de önermişti. :) tenks.
  • matrix  (09.02.17 00:59:45) 
  • neynep  (10.02.17 03:24:12) 
"tikleri" görmeyince izlemeyi bıraktığımı falan sandınız değil mi önerilerinizi? :) beni hiç tanıyamamışsınız eğer öyleyse eyy duyurudaşlar. sırayla izlemeye ve yorumlamaya devam...


@tiredpanda

Coldplay - Hymn For The Weekend

eveeet. bu direkt bana The Fall filminin cici atmosferini ve bir de maykıl ceksın abimizin brezilya'da geçen klibini hatırlattı. güzelmiş. :)

TARKAN - Sevgililer Günü - Valentine's Day

klipten sayılır belki ama tarkan'ı seviyor olsam da düz bir anlatım var bunda.



@buzbebek

The Neighbourhood - A Little Death

başlarda güzel ve kendince "seksi" gelse de bir noktadan sonra baydı. :) istediğim listeye girmez ama kötü değil. şarkı da güzelmiş ama.




@cikmaz sokaktan cikagelen cocuk

depeche mode - wrong

bak bu epey yeni ve ilginçti işte. :) o kadar uzun bir yolu da nasıl bulmuşlar acaba.


massive attack - angel

ilginçtir ki bunca zaman epey sevdiğim bu şarkının "klibine bir bakayım ne anlatıyor acaba" dememiş olmama şaşırdım. çok da tutmadım ama. son sahnedeki değişiklik birazcık bir fark yaratsa da şarkının muhteşemliğinin üstüne çıkması imkansızdır. hatta bence şarkı bu kadar güzel olduğu için klip de güzel geliyordur.

röyksopp - sayit

hiç beğenmedim. göze eziyetten başka bir şey değil. klip yapabildik diye kandırmışlar kendilerini. şarkı da zaten 5 para etmiyor.




@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine

Muse - panic station

hmm. eğlenceli ve farklı dursa da bir süre sonra sıktı malesef beni, kapattım.
  • matrix  (14.02.17 04:12:29) 
@neferkitty

a-ha - Take On Me

yazılmamıştı sana kadar. ve evet yazılmadıysa kesinlikle ayıp edermişiz. eyvallah :)


@pike

Massive Attack - Karmacoma

şarkı güzel. ama klibin çok bir numarası yok. her odasında farklı bir "kafanın" gösterildiği klip anlayışı bir süre "kafa" hissettirse de sonradan bayıyor.



@acediac


Ohne dich

bunu da çok tutmadım. bir filmin kesiti olabilir en fazla.
  • matrix  (14.02.17 18:55:28) 
Günün anlam ve önemine binaen :)
www.youtube.com

  • minduser  (14.02.17 19:23:27) 
velvet revolver - she builds quick machines;

www.youtube.com

-----

r.i.p scott weiland
  • rain when i die  (14.02.17 19:28:17) 
@dene

Feridun Duzagac - Beni Birakma

ben izledim. sevdim de epey. listeme girdi. teşekkür ederim.

--------------------


@hayirsiz

Öncelikle en büyük teşekkürü sana etmek istiyorum. Bana ne kadar da çok klip tatma şansı vermişsin böyle. :)

Pentagram - Gecmisin Yuku

üzgünüm. içinde bir adet nejat işler barındırıyor olsa da klasik türk klibi işte. bir "farklı" durum göremedim.


Sum 41 - The Hell Song

:D bu güzelmiş. çok yaratıcı anları var. merakla izledim sonuna kadar.


Pascal Pinon - When i can't sleep

bu çoook güzelmiş ama ya. ismi nedir bilmem ama bu tarzın hastasıyım. hiç bitmesin diye izledim. :) bir gün bir klip ya da kısa film çekmek istersem böyle olacaktır. ek olarak şarkıyı da tuttum. kadının sesi björk'ü anımsattı. teşekkürler.


Lissie - In Sleep

bu kadının sesi de cranberries'i anımsattı. ama klip düz idi. renk filtresi hoş. canlı yayın kliplerinden işte. tabi şarkıyı uzun süre dinleyen ve seven biri olsaymışım belki klip de güzel gelebilirmiş.


Miss Conduct - Sinner Vs Sinned

çok düz bir konser ortamı klibiydi malesef.


Regina Spektor - "Laughing With"

güzel şarkı. güzel klip. kafamdaki formüllere çok uygundu.


SERENITY - The Chevalier (Official) feat. Ailyn (Sirenia)

groteks dedikleri şey sanırım bu. ama beni pek açmadı. yer yer güzel kareler ve renkler olsa da toplamda sınıfı geçemedi. :) parça da, animelerin açılış müziklerinden halliceymiş.


TRISTANIA - Year of the Rat

bunda da anlık güzel kareler var sadece.


NIGHTWISH - The Islander

genel olarak güzeldi. epic bir film tadındaymış.


PONY PONY RUN RUN - WALKING ON A LINE www.youtube.com

eveet. bu da girdi listeme. adamlar yapıyor işte :)


Ezra Furman - Restless Year

offff. çok iyiydi. stop-motion candır, can. :)


Paramore: Brick By Boring Brick

kuşlar, kelebekler, rengarenk, cıvıl cıvılmış ama sanki bir şey eksikmiş gibi. ne olduğunu bulamadım. :)


Flyleaf - Again

eh işte :)


In Flames - Crawl Through Knives

yok abi, bu da bize uzak olsun :)
  • matrix  (17.02.17 00:57:12) 
[]

ios whatsapp güncelleme sonrası abuklama. (poster hediyeli)

bu sorunu çözene güzel bir film posteri hediye edeceğim. :)

iphone 4s model telefon var. ios 8.3 yüklü.

whatsapp'ı epeydir güncellemiyorduk. bu akşam 128 mb güncelleme vardı. telefonda da 200 mb kadar yer vardı. güncelledik. tıkladık sonra whatsapp'a. dondu ekran. sabredemedik resetledik aleti 2 tuşuna basılı tutarak. açılışta epey bir zorlandı. elma gelip kayboluyordu sürekli. neyse sonra şarja takınca geldi açıldı.

-whatsapp yedeklemesi en son nisan 2016'da elle yapılmış.

şu anda whatsapp'a girdiğimizde şunları gözlemliyoruz.

ilk gelen ekranda şu yazıyor;

"whatsapp sohbet geçmişinizi yüklerken bir sorunla karşılaştı.ama bu sorunu düzeltmeye çalışacak. lütfen bekleyiniz."

altında da "kurtarmaya başla" mavi tuş var.

-bu ekran 2-3 sn görünüp kayboluyor. mavi tuşa basmaya çalıştığımızda da farketmiyor. "sohbetler" ekranına düşüyor uygulama.

tüm ekranların durumu da şöyle;

SOHBETLER - en yukarıda "bağlanıyor" diyor ve o hep dönüyor sürekli. sağ üstteki seçeneğe tıklayınca uygulama kapanıyor.

ekran görüntüsü > i.hizliresim.com


FAVORİLER - buna basınca kapanıyor uygulama

ARAMALAR - ekran geliyor. son bıraktığımız şekilde duruyor. yani önceki aramaların hepsi orada.

KİŞİLER - ekran geliyor. telefondaki tüm kişileri görüyoruz rehber olarak.

AYARLAR - Profil fotomuz, ismimiz, durum cümlemiz eskisi gibi duruyor. bu ekrandaki bazı bölümler şöyle;

-yıldızlı mesajlar > buna tıklayınca uygulama kapanıyor.

-whatsapp web/masaüstü > ekran görüntüsü > i.hizliresim.com

-hesap / gizlilik > ekran görüntüsü > i.hizliresim.com

-sohbetler > sohbet yedeği > ekran görüntüsü > i.hizliresim.com

-veri ve depolama kullanımı > ağ kullanımı > ekran görüntüsü > i.hizliresim.com

-veri ve depolama kullanımı > disk kullanımı > ekran görüntüsü > i.hizliresim.com


öyle işte. ios'un pek duymadım bir şeyleri pörtletip sildiğini, yok ettiğini. yani whatsapp dataları telefonda duruyordur diye düşünüyorum. şimdi deneme yapacağım hamleler sırayla ne olmalı onu merak ediyorum. kurtarma / geri döndürme şansım varsa da bunu yanlış bir hamleyle yok etmek istemiyorum.

niye bu kadar kasıyorsun, sıfırdan başla falan demeyin. kaçınılmaz son o ise o olacak zaten. ihmalkarlığın cezasını bir kez daha kabulleneceğiz erdemlice. ama umut işte. :)

 
aynisi maalesef bana da olmustu cok arastirdim cozum silip tekrar yuklemek:(((


  • monkey  (27.01.17 07:13:03) 
[]

ios film rulosunun kullanımıyla alakalı

1) ios'un film foto rulosunun mantığını beğeniyor musunuz? şimdi biliyorsunuz, androidlerden farklı olarak, ana bir klasör var film rulosu diye. siz kendinize özgü (atıyorum; ben, kedim, manzaralar, arkadaşlar bla bla) klasörler açıp, ana klasörden buraya fotolar atsanız bile, aynı zamanda ana klasörde de kalıyor o fotolar. gereksiz bir durum değil mi bu sizce de?

1a) klasörlere foto yolladığınızda, boyut olarak katlanıyor mu bu telefonun hafızasında? yani atıyorum 100 mb toplam fotonuz var. 50 mb'lık bir çeşidi başka klasörlere dağıttınız. bu telefonda 150 mb demek mi oluyor artık?

2) telefonu bilgisayara ya da buluta yedekledik diyelim. ve telefondakileri sildik. daha sonra tekrar telefona yolladığımızda ilk günkü (telefondaki) kalitesiyle mi geliyor? (bunu şundan soruyorum. bilirsiniz, whatsapp'tan ya da messenger'dan birine foto yolladığımızda o uygulamalar biraz kalitelerini düşürerek yolluyorlar..)

3) telefonu bilgisayara ya da buluta yedekledik diyelim. ve telefondakileri sildik. daha sonra tekrar telefona yolladığımızda yine ilk günkü (fotoların çekildiği tarih bazında) yerlerine mi yerleştiriyor sıralama olarak? ocak 2016'da çektiğimiz fotoları şu an geri yolladığımızda ocak 2017'ye mi atıyor? ocak 2016'ya mı?

böyle deli sorular var kafamda işte. telefonda 2012'lerden beri fotolar var. hepsini yedeklemiş olsam da telefonda da kalmasını istediklerim var. ama çekilme sıralamasını (bu bana kendimce bir lineer keyif veriyor) bozmak da istemiyorum. seneler geçiyor, fotolar çoğalıyor. sizler nasıl başediyorsunuz bu foto işleriyle? sorularımdan bağımsız konulara da girebilirsiniz, fikirler verebilirsiniz, dert yanabilirsiniz... google'ın yapay zekaları dillenmiş, nerdeyse birbirini dilleyecek hale gelmiş, biz nelerle uğraşıyoruz azizim. şimdi cübbeli ahmet ile oynadığımız satranca geri dönüyorum ben. bir yandan da sherlock ile zihin sarayımda (o benimkine geldi. onda yer kalmamış) tavla oynuyoruz. tabi platon da çay var diye atladı aramıza. oyun yarım kaldı. şu anda tanrı zar atar mı atmaz mı onu tartışıyoruz bir yandan) görüşürüz. kıps^^

 
1. Nötr. Fakat, mail için gmail kullandığımdan ve gmail'de google drive'daki dosyaları direkt ek olarak (dosyayı indirmeden) koyabildiğim için 4bin küsürlük film rulomu google drive'a attım. bitmek üzere, bin tane falan kaldı. Oraya attıkça telefondan ve dolaylı olarak icloud'dan siliyorum.

1a. Klasör yaptığın zaman ek yer kaplamıyor.

2. Eğer icloud photo library kullanıyorsan telefondakileri silersen, icloud'dan da gider. iphone da fotoğraflar eşitleme mantığıyla çalışıyor. uzun zamandır itunes ile bilgisayara yedekleme yapmadım, fakat onun da aynen eşitleme gibi olması lazım. bir taraftan giderse, diğer taraftan da gidiyor.

Tekrar icloud yedekten telefonu çağırırsan, fotoğrafları düşük kalite veya orjinal boyutlu indirme seçeneği var. Düşük kalite seçersen, ilk olarak thumbnail gibi indiriyor. Fotoğrafa bakmak için üzerine basarsan, orjinalini indiriyor. Zaten çozünürlüğünden anında belli oluyor.

3. Normalde orjinal tarih sırası neyse ona göre atıyor. Ocak 2016 gibi.
  • malheiros  (15.01.17 20:00:55) 
[]

video için Hizliresim.com gibi ne önerirsiniz?

1-2 dk'lık videoları yükleyip izleme linki paylaşabileceğimiz bir hizmet adına youtube vs dışında ne önerirsiniz?




 
Vimeo


  • gozu acik sevisen yahudi  (06.01.17 11:00:27) 
vk


  • olkol  (06.01.17 12:13:02) 
  • azizakin  (06.01.17 12:25:35) 
[]

Kim bu adam? (fotolu)

tanıyan var mıdır?

i.hizliresim.com


 
google'da arattim aytaç ars isimli yazar oldugunu soyluyor.


  • robokot  (31.12.16 16:24:58) 
eyvallah. hiç de aklıma gelmemiş google'da aratmak. o kadar düşmemiştir diye düşünmüşüm sanırım. :)


  • matrix  (31.12.16 16:27:25) 
[]

Bu hangi film? 2 (vampirli...)

bu da başka bir arkadaşımın sorusudur;

"Bi tane küçük cocuk vardı normal insan. Bir gün bu cocugun odasından içeri süzülerek bir vampir cocuk giriyordu ve bu iki cocuk zaman içinde arkadas oluyorlardı. Yalnızca geceleri görüşüyorlardı. Her gece vampir cocuk diğer cocugun odasına geliyordu. Bir gece birlikte dısarı cıkıyorlardı. Uçarak vampir çocugun ailesinin yanına gidiyorlardı. Bir mezarlığa. Anne babası komik vampir kıyafetleri pelerin filan giymişlerdi. Onu ailesiyle tanıstırıyordu falan fişman."


 
www.imdb.com
the little vampire

  • elorelia  (21.12.16 16:22:33 ~ 16:22:52) 
Ek bilgi: Normalde çocuk kitabı serisi bu, Angela Sommer-Bodenburg'un Küçük Vampir dizisi.


  • buff  (21.12.16 17:01:32) 
teşekkürler. bilgiyi arkadaşıma iletiyorum. muhtemelen doğrudur da bence. yine de tam emin olduğumuzda bu duyuruyu editlerim. :)


  • matrix  (21.12.16 18:35:43) 
[]

Orta Çağ kültürü hakkında kaynak kitap önerisi?

Neleri önerirsiniz?




 
Sadece Türkçe aradığını varsayıyorum. Annales okulunun ortaçağ üzerine çalışmalarının bir kısmı çevrildi, tabii ki onlarsız olmaz.

Marc Bloch - Feodal Toplum
Georges Duby - Ortaçağ İnsanları ve Kültürü
Jacques Le Goff - Ortaçağ Batı Uygarlığı
- Ortaçağ Kahramanları

Bunlar dışında bir de Henri Pirenne'den Ortaçağ Kentleri'ni tavsiye ederim.
  • protector  (12.12.16 19:00:52 ~ 19:01:37) 
Umberto Eco Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik


  • not dark yet  (12.12.16 19:43:05) 
[]

Kaliteli ve erdemli yaşamak için din şart mıdır?

bugün feysbuk'ta bir yazı paylaştım, kendime ait bir üst yorum ile birlikte. aşağıda o yorumla birlikte yazıyı göreceksiniz. sonra değişik yorumlar aldım vs. ilginç geldi ve burada da paylaşmak istedim. gelen yorumları da yoruma ekleyeceğim. duyuru formatı gereği de sorum işte başlıktaki sorudur, bu muhabbetin ışığında;

---
Arkadaşlar, erdemli bir insan olmak ve doğaya/doğanıza uygun yaşayabilmek için herhangi bir dine ihtiyacınız yoktur. Zaten içinde birazcık da olsa erdem taşıyan, bunu hisseden insan "bunları yapmam için bir dinin emir vermesine ihtiyaç duyuyorum" diyebildiği için başta kendisine üzülmesi gerekir. Bunlar zaten doğası gereği olması gereken şeylerdir. Bir din size söylüyor diye değil. İradeden ve vicdandan yoksunsanız, aciz bir varlıksınızdır ve din sizi dizginlemiş olacaktır. Şu an birilerine tecavüz etmiyor oluşunuzu dine (ve dinin "korkutması" gereği cennet-cehennem sistemine vs) bağlıyorsunuz, sizin için üzülürüm sadece...


KALİTELİ VE ERDEMLİ YAŞAMAK İÇİN…
(Yalın ve Doğru Felsefe İle)
ATLIHAN KAPANİ

Yaşamda;
İyilik yapmakla övünme!
Aslında hiç övünme!
Yalnızca iyi biri ol!
Onuru ciddiye al! Onurundan ödün vermeden yaşa!
Ama kibirli olma, gösterişçi olma!
Alçakgönüllü de olma! Kendinle gurur duyduğunu göster!
Önce kendini sev, kendine saygı göster ki, dışarıdan da göresin!
Narsizmle karıştırma bunu!
Özsevgisi, özsaygısı, özgüveni olmayanın, diger sahip oldukları sanaldır, geçicidir.
Zekan yetersiz kaldığı yerde, aklını (mantığını) kullan! Seni çıkaracaktır.
Yemek yemeye, eğlenmeye, sevmeye, cinselliğe yer verdiğin kadar zaman ayır öğrenmeye ve okumaya!
Bunlardan birinden yetersiz beslediğinde, dengenin bozulduğunu göreceksin.
Sen gör(e)mesen bile, sana yansıyacaktır sonuçları.
Bozulan denge, bozulan akıl ve beden sağlığı demektir.
Bir yapı ise varlık; huzur temeli, sağlık karkası, akıl donanımı, sevgi bahçesi, cinsellik oyun salonu, para enerjisidir.
Huzur kaçarsa, sağlık bozulur.
Para biterse, elektrik-su kesilir; binada yaşam felç olur.. Sağlık bozulur ve onarımı güç olur.. Bahçenin çiçekleri kuruyabilir, bina çatlar, oyun salonu cazibesini yitirebilir…
Paraya boşverme.. ama gereğinden fazla da değer biçme!
Öncelikle huzurunu kaçırandan kaç!
Saldırganı, nankörü, ikiyüzlüyü, iğneleyiciyi, kinayeciyi, yaralayıcıyı, iyiliğini ister gibi görünüp, felaket haberciliği yapanı, umudunu kıranı, arkandan konuşanı, yüzüne de hoş konuşmayanı, sinirliyi, öfkeliyi ve kıskancı, haseti, fesatı, sinsiyi, içten pazarlıklıyı, sahteyi upuzak tut!
Acaba başka iyi yönleri de var mı diye düşünme, -bir kez hata yaptıysan- yanına ikinci kere yaklaştırma!
Hem beden hem akıl sağlığını en birinci önceliğin yap, huzur ile birlikte.
Gerek vücudunu gerekse aklını, dirençli kılacak biçimde geliştir!
Dışarıdan yardım alamasan da, felaketlerden öz gücünle-iradenle kurtulmasını bil!
Bir felsefen, dünya görüşün olsun.
Düşüncelerin olsun, önemli ya da günlük konularda.
Ancak sorulmadan düşünceni aktarma!
Biçemin-stilin başkalarına garip ve ters gelebilir.
Bozuklar, kendileri gibi olmayan-davranmayan-yaşamayanı küçümsemeye kalkarlar.
Buna aldırma! Doğru bildiklerini söylemeyi-yapmayı sürdür!
Kendi yaşamında, aklının içerisinde denge kuramayan, senin de dengeni bozmak ister..
Dengesizle aynı yere basma!
Kompleksten ve kompleksliden çekin! Kötülük oradan gelir.
Laf taşıyana, sözünü inkar edene, başkasına ihanet edip, sana yaranmaya çalışana da yüz verme!.. Aynısını sana da yapacaktır.
Sonradan görmeyi, görgüsüzü, maddeciyi, yalakayı, dalkavuğu da uzak tut!
Zaten geçicicidir o cins, köpek balığının asalak balıkları gibi…
Bunlarla merhabayı kısa tut!
Evlerine gitme!
Sır verme!
Akıl alma!
İçten davranma!
Sevgi paylaşma!
Toplumun çoğu çürükler ve bozukluklar ile kirlenmiştir… Azınlıkta olduğunu bilmek korkutmasın.
Doğrularınla yaşamaya, kendini daha iyiye geliştirmeyi sürdür!
Herkesi evine alma!
Herkesle sır paylaşma!
Yalan söyleme ancak herkese de, her zaman, her yerde, her şeyi söyleme!
Dürüst ol.. öncelikle kendine karşı!
Zarif ol, nazik ol! En iyi imajdır…
Görgü kurallarını incelikle öğren! Kaba-sabanın (ne kadar güçlü olursa olsun) hep üzerinde olur, ondan (ne kadar varsıl olursa olsun) daha çok değer görürsün.
Çalma! Hakkın olmayana da göz dikme!
Pislik atma!
Kandırma!
İftira atma!
Dedikodu yapma!
Ama değer verdiklerin hakkında olumlu ve yapıcı eleştiriyi; sorunlarını çözebilmeyi içten istediklerini düşündüklerinle paylaş!
Bir insana güvenmek iyidir ama güvenmemek daha iyidir de..
Ya güvenemeyeceklerinle ilişkiye girme ya da sevdiklerine güvenerek güven duymayı-vermeyi; sevgiyi pekiştirmeyi öğren!
Güvenemediğin birine nasıl inanabilir; sözüne inanmadığın birini nasıl sevebilirsin ki?
Hep iyilik yap! Hep elini uzat!
Zavallıyı görmezden gelme! Yardım için yapabileceğini yap ama herkesin acılarını kendinin görme; ömür dörpüsüdür.
Prensiplerin olsun.. Ama bunlardan sevgi ve huzur için ödün vermen gerektiğinde ver!
Ancak onurundan-benliğinden ödün verirsen -hangi değer için olursa olsun- giden onurun, bozulan sen, o güzellikleri de zamanla birlikte kesinlikle götürecektir.
Toplumu çok da dinleme!
Trafik kurallarının, (d)evrim kanunlarının hepsine uy; toplum kurallarınınsa, ahlakına, aklına, dünya görüşüne, yaşam biçemine, uygarlığa uymayanlarını ciddiye alma!
Yaşamda bir ya da birkaç amacın olsun.. ya da olmasın.
Hayat bir hedef tahtası da değildir; sürekli dart sallayıp durma!
Asıl erek, kendine ve çevrene iyilikle; kendinden ve yaptıklarından doyumlu bir biçimde yaşamak olmalı.
Huzurlu olanı, hoş olanı, sana güzel ve eğlenceli geleni, seni iyi duyumsattıranı, yaşama sevinci vereni bulmak açık emelin olsun.
Seni iyi hissettirmeyenden, yararlı-hoş-eğlenceli-güzel-sevimli olmayandan derhal kurtul!
Doğayı ve barındırdıklarını sev; ona saygı duy ve bunu kanıtla!
Türünün ona verdiği zararları affettirmek, bir parça da olsa giderebilmek için bireysel çaba göster!
Bir dine-öğretiye-disipline ait ol ya da olma; inançlı ya da inançsız ol.. istersen koyu dindar, açmazsa dinsiz, hatta ateist ol.. veya yalnızca deist (tanrıtanır)… Ya da Budist, Hindu, Yehovacı, Zerdüşt.. Şaman ol dilersen, kökümdür deyip!
Ama “Kim olursan ol, gel” diyen Rumi’ci ol kesinlikle!
Asıl imanın, inancın İYİLİK olsun; ERDEMLİ OLMAK en öncelikli dinin olsun!
Erdemli ol!
İyilik yap, yardım eli uzat.
Bunu, o canlının gereksinim duyduğu için yap; ruhsal ya da dünyasal bir ödül beklentisinde olduğun veya bir cezalandırmadan korktuğun için değil.
Cennet- cehennem; günah-sevap (büyük olasılık) yok.
Bu kadar çok din olduğuna göre de, aslında din de yok.
Tanrı’nın varlığına inanmak ise sana kalmış.. Her gece birine teşekkür ederek uyumak sağlıklı.
Ancak boşuna dua edip, bir şeyler dilenmekle zaman yitirme!
Aklını kullan; sence Tanrı –varsa eger- sürekli kendinden bir şey isteyeni mi, yoksa ona iş bırakmayıp, doğru yolda, kendi ayakları üzerinde ilerleyeni, kendi işini göreni mi sever?..
Kendi damını kendin onar!
Sevdiklerine değer ver ve bunu göster.. sevdiğini her gün söyleyebilirsin!
Ama sana değer verildiğini de gör!
Sevdiğini söyleyip, seni değersiz hissettiren ya yalancıdır ya da nevrotik.
İyileşmesi için yardımcı ol! Elinin tersiyle iterse -kendi sağlığın için- aklı başına gelene dek uzaklaş!
Sevmek ve sevilmek için uğraş.. ya da uğraşma!
Sevgi aranacak kayıp eşya değildir. İçinde varsa, doğru olanı çekecektir.
Ne var ki, mıknatısın doğru ucunu tuttuğundan emin olman gerekir.
Ayrıca illa ki bir sevgili gerekmez sevgiyi akıtmak için (ama olursa ne ala). Sevginin başka onca türü vardır.
Seni düşman belleyene vurması için yanağını (hele daha önce de vurmuşsa, digerini), ısırması için elini, küçümsemesi için aklını, tükürmesi için felsefeni uzatmak için çabalama!
Kendini ve sevdiklerini korumak için her şeyi, her an yapmaya hazır olduğunu hep göster!
Tutkulu ol ama hırslı olma!
Hiçbir madde/kimse, en değerli hazine olan zamanın kaybına; harcadığın yaşam enerjisine, yitirdiğin umuda değmez!
Neyin/kimin değip, neyin/kimin değmeyeceğini sezme yetisine sahip olduğundan emin ol!
Gereksinim duyduklarından fazlası için onurundan, yaşamından, sevdiklerinden ödün verme!
Unutma, başkaları da insan.. kimsenin yaşam anını, enerjisini, duygusunu, değerini çalma!
Hiçbir şey için skor tutma! Bu kimsenin umurunda değil.
Önemli olan dolu dolu yaşamak, yaşayabildiklerini.
Yaptıklarını, başkaları için değil ama kendin istediğin için, yapman gerektiğini düşündüğün için yap!
Ama yeni yerler gör; gördüğün yerlerin çetelesini tut!
Yeni kültürler kat dağarcığına ve onları özenle istifle, özümse güzellikleri benliğinde!
Yeni insanlarla tanış; değişik insan koleksiyonu yap fakat!
Ne olursa olsun;
Pişmanlık duyma!
Ah keşke deme!
Geçmişte yaşama!
İyi ki de!
Umut besle.. ya da besleme!
Ama olumsuz ve bardağın boş tarafını gören olma!
Boş yere umut dağıt, yapabilecek başka bir şey yoksa eger! Bu insanları iyi hissettirir; kötü olana dek yaşam verir. Tersine umudu yitirmek, felaket gelene kadar geçen zamanın da yitirilmesine neden olur ki, bu, korkunç olay kadar kötüdür.
Yaşamda her an değerlidir.
Yarını düşünerek yaşa!
Ancak çingenelerin en mutlu insanlar olduklarını da unutma!
Sigara, uyuşturucu-uyarıcı kullanma!
Ama biranın beyne, şarabın yüreğe iyi geldiğini bil!
Ayrıca biraz viski zihni, biraz rakı sohbeti açar..
Kararında ateş suyu alevlendirir, cesaretlendirir..
Renk katar.. zevke kapıyı aralar, yaşamı keyiflendirir.
Şarlatan olma ama hep gül ve güldür.. espri anlayışın olsun!
Neşeli ol, güleç ol! Karizmayla ilgisi yok, korkma!
Şaka kaldırmayıp, kendisi eşek şakacısı olan densizle şakalaşma!
Temiz ol ve temiz görün!
Tadı güzel yemek yemekten..
Güzelle sevişmekten..
Hoş veya egzotik yerler görmekten..
Sindire sindire haz al; zevk aldığını göster.. çabukça tüketmek için acele etme!
Ama hiçbir zevkin kölesi olma; hiçbir şeyde aşırıya kaçma!
Unutma, fazladan alınan-yapılan her şey “ağırlık” yapar.
Kaliteyi ve kaliteliyi ayırt et!
Ne insanın ne malın ne de yaşam biçeminin kalitesizi uzun süre –bozulmadan, yokolmadan- dayanır.
Kendinin kaliteli olduğunu bil ve göster!
Beklentilerinin ona göre olduğunun da kavranmasını sağla!
Başkasına benzemeye çalışmak, başkalaşım gerektirir.
Olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!
Özün-sözün bir ve temelinin sağlam olduğu belli olsun.
Araba tamirinden, tarottan, astrolojiden anlamak zorunda değilsin..
Ama tarih, andropoloji, psikoloji, toprak, zooloji, biyoloji, hakkında yeterince bilgiye sahip ol!
Ne var ki, bir şeyleri ya da kendini kanıtlamak için didinme!
Senin bildiğini bilmen en doyurucudur.
Ukalalık değil ama kültür göster hep!
Öğretebildiğin kadar çocuğa-gence-yetişkine (öğrenmeye açık olana); bilgini-bilincini, edindiğin yararlı birikimi, doğruları aktar!
Ancak doğru bildiğini; mantıksız-dengesiz, tepkisel kıskanç olana, gerçekleri saptırmaya uğraşana anlatmaya çabalama!
Ne ki doğruların için her an savaşım ver!
Yemek yapmayı öğren.. ya da öğrenme!
Yine de gurmeden anla!
İşkemben için değil, sağlığın ve damağın için sofra kur!
Bir enstrüman çal.. ya da çalma!
Ama müzikten anla!
En az bir yabancı dil öğren!
Yanı sıra, özdilini çok iyi konuş; etkileyici sözlü-yazılı anlatabil derdini, kendini!
Sana yapılan ne iyiliği ne de kötülüğü unut!
Her ikisi için de –olanağın varsa- altta kalma!
İlla ki kahraman olmak zorunda değilsin.
Ama ilkyardımın nasıl yapıldığını bil.. gerektiğinde orada ol!
Özür dilemen gerektiğinde, gecikme!
Ödün vermek değildir, hatada özür dilemek.. küçültmez, aksine büyütür.
Yufka yürekli ol, bağışlayıcı ol, uzlaşıcı ol!
Ne ki hata tekrarlama alışkanlığı olanları ve artniyetlileri kendi kendilerine bırak!
Çıkarlarını koru!
Ancak onlar için sevdiklerini ve seni sevenleri değişme!
Monogam ol ya da poligam.. ya da seri monogam (sürelerle farklı biriyle) ol!
Ancak paylaşımsız hiç kimseyle birlikte olma!
Çocuk sahibi, hayvan sahibi ol.. ya da olma!
Her durumda içindeki çocuk sevgisini ve ilgiyi en yakınındaki çocuklara, hayvanlara her an, her köşede ver, göster!
Her olanakta bir çocuğa, en azından ruhen dokun; aklen kaybolmakta olanlara yol göster!
Hep bir hayvana yiyecek-su ver, konuş, okşa!
Ölümden korkma ama ölmemek için uğraş!
Yaşamı, seni bir gün terk edecek bir sevgili gibi sev!
Ne var ki bu yüzden ona kırgın olma, ona küskün ölme!
Birlikteyken en iyisini yap!
Çok bir şeyler yapmak için de yırtınma, bununla boşuna da an yitirme!
Yolculuğunda, ne hoşuna gidiyorsa, seni iyi duyumsattırıyorsa onu yap!
Bir şeyi unutma:
İşleyen sayaç; yiten zaman tek gerçekliktir.
Atlıhan KAPANİ
03.VIII.’09

 
işte bu yazıdan sonra birisiyle şöyle bir sohbetimiz oldu;

O:

Merhaba. Simdi burada yazan seylerin cok buyuk kismi zaten dinin bizden olmamizi istedigi seyler ve tum bunlar zaten dogarken "ruh" formatinda bir yazilim olarak yuklenio bizlere. Ruh= temel vahiy bilgisi.
Fakat dinin iddiasi genel olarak şu ki ellerine dogdugumuz insanlar, icine dogdugumuz toplumun bilgisi (ata dini vs) hakikat uzere olmadigindan (cogunluk zanna uydugundan) ve buna ek olarak durtulerimize uyarak pesinden gittigimiz bazi secimlerimiz vs olabildiginden, bir sure sonra yaratilista özumuze kodlanmis olan bu temel vahiyden uzaklasiyor, potansiyelimize yabancilasiyoruz. Yani aslinda "potansiyel" olarak olabilecegimiz seyden alikoyuluyoruz. O sebeple Zikir (Kuran) bir "hatirlaticidir" ozbenligine zulmedenler icin diyor Allah.

Burda bence sormamiz gereken sey su: eger 80 sene surada yasayip sonra ölup yok olacaksak neden bizi en tatmin edecek sekilde yasamayalim da her hal ve sartta ahlakli davranalim. Mesela hesap verecegim bi merci yoksa nicin sokakta buldugum 200 tllik banknotla gidip kendime luks bi yerde yemek ismarlamaktansa, fakir birisini bulup ona bu parayi vereyim? Sahsen ben kendi adima vermem musluman olmasam o parayi. Gecen de 100 tl buldum gercekten yolda ve iki 50lik yapip fakire verdim;) ama eskiden olsa vermezdim gercekten de...neden vereyim ki? Kendime bi guzellik yaparim... yani din bencilligi dogru hedefe kanalize edio. Bu yuzden varligi cok onemli.

BEN;

> Sahsen ben kendi adima vermem musluman olmasam o parayi.

bu cümleyi kurmayı nasıl yakıştırabiliyorsunuz kendinize cidden şaşkınım... başkası adına utanmayı hissettim ben şu anda.

bencilliğinizin doğru hedefe kanalize edilebilmesini sağlayan şey din ise bu, dinin gerekliliğini değil sizin acizliğinizi (hakaret olarak kullanmıyorum. durum bildiriyorum.) ispatlıyor. ahlaklı yaşamı "en tatmin edici şekilde yaşayamamak" olarak görmek de tatmin skalanızla alakalı bir durum.

doğarken temel vahiy bilgisi yükleniyor mu bilmem ama din denilen şey de bizden önce var olan bir şey değil, bizden sonra bize yüklenen (genelde aile bazlı toplum tarafından) bir başka şeydir. "din/ler olmasaydı dünya daha boktan bir yer olurdu" savunması bana hep ucuz gelmiştir. bunu "bilemeyiz." olasılıklar üzerinden mutlak bir yargıya varamayız. din/ler olmadan da şu yazıda sayılan şeyleri yerine getirebiliyorsa (ki din/ler sayesinde bunu yerine getirdiklerini de söylemeyin. gülerim. öyle bir dünya yok. her gün ülkemizde din tabanlı nice içten-pazarlıklı örnekler görüyoruz ve git gide de artıyor bunların saçmalıkları kümülatif olarak) insanlar, zaten erdemli olacaklardır ve otomatikman zaten bir dine ihtiyaç duymayacaklardır. ille de bir çobana ihtiyacımız var algısında koyunsal bir sürü olarak görüyorsanız kendinizi, yukarıda da dediğim gibi bu sizin acizliğiniz ve "insan" denilen şeyi nasıl tanımladığınızla (toplamda yanlış) alakalı...

O;

Haha yahu gidip 200 tl ile kiralik katil tutacam da demedim ki hani bu kadar hor goruldum:))

Sonucta 80 sene yasayacak ve sonra da tamamen yok olacaksam, bir sosyopat gibi yasamak zorunda olmasam da, en fazla nasil zevk alacaksam o sekilde yasarim. 200 tl yi fakire vermektense kendime gidip zumada antrikot ismarlamayi tercih etmek de hakkim:) bana ne ben buldum sokakta onu! Doga benim karsima cikardi:)

Ha bu arada ben kendimi koyun olarak gormedigimden muslumanim. Yani benligimin/ duygularimin iplerini binlerce kulun güdümüne vermektense (ya da yine kullar tarafindan olusturulmus ben'in eline vermektense) beni yaratanin eline vermeyi sectim. Koyun degilim, kul oldugumu bilen bir kulum. Bu sebeple de kimseden ne ustun ne de asagida olmadigimi iyi biliorum;)

BEN;

200 tl'yi bir fakire vermek yerine kendinize yemek ziyafeti tercih etmeniz, bunu gerçekleştirmiyor olsanız dahi (sebebi ne olursa olsun) size ait bir şeydir. (ben şu anda birine tecavüz etmiyorsam ama edebilecek durumdaysam (niyet, istek bla bla) sırf tecavüz etmiyorum diye bu beni ahlaklı, erdemli, iyi bir insan mı yapıyor? gibi) siz sadece size ait olan bir şeyi "din korkusu/güdüsü/vs" ile sadece "yapmıyorsunuz." Allah olsaydım bu duruma "işte benim kulum budur" diye mutlu olmak yerine, tam tersi daha çok üzülürdüm. sahip çıktığınız dinin, sizi kontrol etmesi değil, sizin içinizdekini size göstermesi gerekir. o zaman işlevsel olabilecektir. bir köpeği de iple bağlayabiliriz (ve ip de onun dini olsun) ve bu sebeple birilerine saldırmıyor diye bunu ahlaklı, güzel bir şey olarak yorumlarsak hata yapmış oluruz. bağlı olduğunuz ipten dolayı "iyi ki bağlıyım" demek kadar absürt bir tablo çiziyorsunuz şu anda. işte benim size (ve sizin gibilere) yakıştıramadığım bu. daha da dumur eden bunu sizin kendinize nasıl yakıştırıyor olduğunuz oluyor malesef.

bu sebeple 200 tl'yi nasıl değerlendireceğiniz konusunda "içinizde" taşımadığınız şeyleri, din ile öğreniyorsanız, bu hissedilen, sezilen bir şey olmuyor malesef. sadece "öğrenilmiş ahlak" oluyor. öğrenilmiş romantizmden bir farkı yok. (kaldı ki 200 tl'nin bir fakire verilmesi konusu da öyle çok matah bir şey değildir. "iyilik yaptım" algısında dolaşmak dinsel bir point kazandırmaz o noktada. tam tersi "iyilik yapan kim? BEEEEN" dedirten farklı bir ego yaptırır. ego denilen meret size şah damarınızdan daha da yakındır. :) "kendime ziyafet çektirmedim, demek ki bencil değilmişim" diye mutlu mutlu dolaşırken aslında ego'nun farklı bir kulu olarak kucağına düşmüş oluyorsunuz esasında.) "iyilik;" yapılması gereken ve bundan övünülecek bir şey değildir. sadece "olması gereken" bir doğal eğilimdir. din gibi dışsal bir etkiyle güdülenmeden, kendi kendine gelişmesi gereken bir şeydir.
  • matrix  (11.12.16 18:41:52 ~ 18:45:58) 
din uyuşturucudur bunun için methiyyeler dökmeye gerek yok.


  • masa penisi  (11.12.16 18:52:20 ~ 18:52:36) 
Tam bir facebook yazısı. Hayatta okumam. Ayrıca adın atlıhan mı. 90'larda mı doğdun :)
Acemi haklı. Dinlerin çıkış sebebi belli, fakat yönetimine, yönlendirmesine sömürü katmak oldukça basit. Başlığına göre vicdanlı ve empati sahibi olmak yeterli. Din insana bunları kazandırır mı? Dinini kendi kendine yaşayabilirsen neden olmasın. Kömür yiyen koyunlar için bu mümkün değil ama malesef.

  • hasmetizm 2046  (11.12.16 18:55:09) 
öncelikle (bkz. okuyamadık kardeş durumumuz yoktu)

kaliteli ve erdemli yaşamak için dine bulaşmamak şarttır bana göre. din asırlar boyu belirli zümrelerin kontrolünde bulunmuş ve bu zümrelerce de manipüle edilmiş. dine inanan insan da ister istemez bu zümrelerin kendisine buyurduklarını benimsemiş.
  • knight of cydonia  (11.12.16 22:08:55) 
"okuyamadım" tarzı yorumlar yapanlar bi ölün abi. yeter yani. komik falan da olmuyorsunuz yani. okumaktan acizseniz bunun için ben bir şey yapamam. gidin kitapların cep tipi özet modelleri çıkıyor. onlardan alıp okuyun. bir yazının uzunluğundan ötürü "okuyamadım yeaaa, bunu insan okuyacak yeeaaa" tarzı tepkiyi çok ergence buluyorum. methiye dökülmüştür ya da dökülmemiştir. bunun bir önemi yok. vaktim vardı ve bu sohbeti seve seve gerçekleştirdim. pişman değilim. yine olsa yine yaparım.

@hasmetizm 2046:

>Tam bir facebook yazısı. Hayatta okumam.

napim okumazsan? ayrıca facebook yazısı diye bir kategori mi var? facebook'a siz ne eklerseniz facebook yazısı o olur.

>Ayrıca adın atlıhan mı. 90'larda mı doğdun :)

hayır. 90'larda doğmadım. daha büyüğüm. atlıhan'da sorun ne? "okuyamadığın" için göremedin elbette ama okuyup da şu yazıda anlatılan şeyleri yanlış bulacak adamın aklından şüphe ederim. yazıda "din" ile ilgili tek bir şey yok. o benim yazıdan sonra yaptığım bir çıkarım idi sadece.

her neyse. buraya gelip 50 tane dert yanıyor insanlar ama çoğu şeyi kendilerine yaptıklarının farkında değiller. çoğu kişinin sorunu asla uyanmak istemedikleri bir uykuda horul horul uyuyarak takılmalarıdır.
  • matrix  (12.12.16 01:42:33) 
[]

Windows 7'yi uptade etmenin alternatif yolu var mı?

ssd diske geçtiğimden sp1'li win7 kurdum. fakat update saatlerce şu ekranda kalıyor.

i.hizliresim.com

ne yapmalı? ne önerirsiniz?

 
  • crucio  (08.12.16 22:45:00) 
büyük ihtimalle svchost.exe çok fazla ram harcıyor şu sırada.
www.wsusoffline.net buradan indirip kurabilirsin.

  • sutlu nescafe  (08.12.16 22:45:49) 
[]

"Söyleyecek çok şey var ama aslında pek de bir şey yok" ne demek?

birisine gayet samimi bir dille, yapıcılık esas olarak, gerçekçi bir şeyler yazıyorsunuz uzun uzun. Objektif yaklaşıyorsunuz yani epey. kırıcı bir cümle, suçlama falan da sarfetmiyorsunuz. karşılığında;

"Söyleyecek çok şey var ama aslında pek de bir şey yok" diyerek ne demek istiyor sizce?

bunu ona sorsana delikanlı diyecekler olabilir. ona da sorarım. soracağımdır da ben farklı bir görüş almak için gözlem yapıyorum şu anda. teşekkürler.

 
"bu söylediklerin bende çok şey söyleme isteği uyandırdı(muhtemelen olumsuz şeyler) ama durup düşününce anladım ki sen söylenmesi gereken her şeyi söyledin (ya da) sen o kadar doğru şeyler söyledin ki itiraz bile edemiyorum"

söyleyenin "dolu" konuşma potansiyeline bağlı aslında, söyleyecek bir şey bulamayıp konuyu kapatmak anlamında da söylenmiş olabilir. apışıp kalınca ben de yapıyorum bazen böyle
büyük sözler söylemiş gibi yapıp kaçma olayını.
  • baba jo  (05.12.16 20:18:58 ~ 20:19:12) 
söyleyeceklerini söyleyemiyor veya çok şey söylesemde bi faydası bi anlamı yok diyor olabilir.


  • delicevat  (05.12.16 20:19:53) 
iletisim kurma cabasinda degil, kafasinda verecegi karari vermis.sen ne kadar konusursan boş diyor.


  • thewizardofearthsea  (05.12.16 20:21:26) 
cümleler faydasız demek istemiş.


  • elorelia  (05.12.16 20:37:26) 
Söyleyecek çok şey var ama söylesem de bir işe yaramayacak, o yüzden söylemenin anlamı yok, bu durumda söyleyecek pek de bir şey yok.

O cümlenin uzatılmış hali bu bence.
  • amenable  (05.12.16 20:42:53) 
söylenecek çok şey var ama sende onu anlayacak kapasite olmadığı için susuyorum demek olabilir.


  • for day to break  (05.12.16 20:46:41 ~ 20:47:00) 
@baba jo; 2. paragraf, 1. cümle +1


  • manuel mandalina  (05.12.16 23:12:22 ~ 23:13:04) 
[]

Facebook'tan birini engellediğimiz zaman şu olur mu?

Feysbuk'tan birini silip engellediğimizde, onunla olan tüm geçmişimiz, yorumlar vs ortadan kalkıyor malum. Merak ettiğim şu. Daha sonra o engeli kaldırdığımız zaman o kalkan yorumlar yeniden eskisi gibi görünür oluyor mu?

Bir arkadaşımıza şaka yapacağız da :P Sırf bir şaka uğruna tüm geçmiş de yok olsun istemiyoruz açıkcası.

Bizzat deneyimlemiş olanlar varsa nasıl oluyor bu işin aslı?

 
Beni engelleyen birinin bir fotoğrafıma eskiden yaptığı yorum duruyor, yalnızca ismine tıklayamıyorum link yok orada.


  • kobuzchu kiz  (24.11.16 19:21:21) 
bloklayınca sen göremiyorsun yorumu, başkaları görebiliyor.


  • cekilmis gayfe  (24.11.16 19:31:00) 
[]

Piyano çalmak ne kadar zor? var mı aranızda çalabilenler?

şu örnekteki gibi

www.youtube.com

bir şeyi çalmak ne kadar zorlar insanı sizce?

ne bileyim bunu çalabilsem bana yetermiş mesela. ama şu anda kavrayamıyorum her elin (hatta parmakların) birbirinden alakasız hareketleri çözümlemesini. belki de bisiklet sürmeyi bilmeyenin, "nasıl sürüyorsunuz onu ya?" demesi ve bisiklet binenlerin de buna "meeh" demesi gibidir, bilemiyorum tabi.

edit: bir de saçma bir soru olacak ama sormadan geçemeyeceğim.

en azından başlamak için o en altta gereken ana hamura sahip olup olmadığımızı anlayacak bir test var mıdır? saçma bir örnek vereyim. mesela; "abi işte çift elle klavyede yazı yazmakta çok zorlanmıyorsan en azından kendine bir şans verebilirsin" gibi gibi. çünkü en önemli kısmının beynin hem sağ hem solunu kullanabiliyor olduğumuzu anlamamız gerekiyor gibi geliyor bana. iki el simetrik olarak aynı şeyleri çok rahatça yapabiliyor da işte bu meret orada bir mucize istiyor gibi. en çok o kısımdan korkuyorum. yani bu hastaneye gidip check-up yaptırma korkusu gibi bir şey bende. :) tamamen sıfır kabiliyetim/hamurum olduğu gerçeğini öğrendiğim an sanırım reenkarnasyona daha çok inanmaya başlayacağımdır "tüh be bu hayatta olamadı" diyerekten. :)

 
bende şunu çalsam bana yeter ama gel gör ki çalamıyorum.. www.youtube.com aşırı zor aşırı. bisiklet gibi değil ki bu.


  • freetakilir  (22.11.16 01:49:54) 
çalması kolay da bi parçayı öğrendikten sonra çabuk unutuyorsun devamlı pratik yapma imkanın varsa kolayca öğrenirsin.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (22.11.16 01:50:44) 
tamamen pratikle alakalı. Yeterli derecede pratikle istersen 50 tane müzik aleti çalarsın hocam.


  • empty blank  (22.11.16 01:56:46) 
ne çaldığını bilmeden sadece bu parçayı ezberleyip çalman yeteneğin varsa günde 2-3 saat çalışırsan 2-3 haftanı alır. ama dünyanın en saçma hareketi olur. başlangıç düzeyinde sol elle fa anahtarından sağ elle sol anahtarından sesleri çalarsın, bu iki elin koordinasyonu yeteneği olmayan biri için imkansız. he önceden davul veya gitar çaldıysan muhtemelen başarabilirsin.

he birde nota okumayı bilmen lazım tabi. gitar tab'ları tarzı amatörlerin okuyabileceği birşey ben piyano çalarken yoktu.
  • kent sakini  (22.11.16 02:02:15 ~ 02:03:11) 
yetenek denilen şey, mekanik olarak piyano çalabilmek değil, piyanoda eser çalabilmek, müzikalite yaratabilmek.
kolay mı zor mu meselesi, bilmeyen için ne kolay ki? düzenli olarak tekrara bakıyor sadece.
çok çalışırsan kolay, günde 1 saat ile olmayacak iş ama.
beyni kaça böldüğünü düşünme bi de, öyle bi şey yok. çok sesli bi enstrüman olduğu için, çok daha geniş bakman gerekiyor.
araç kullanırken aynı anda birden fazla aynaya bakmak gibi düşün. beyni burada bölmüyosun, daha genelden bakıyosun sadece.
sadece elleri kullanmıyorsun tabii piyano çalarken, o da var.
şunu da şuraya iliştireyim: www.youtube.com
  • nocturness  (22.11.16 02:34:34) 
Burada çalanı anlamak için müziğe içinden "bir ki üç" diye sayarak eşlik et. Yani sürekli "bir ki üç son ki üç bir ki üç son ki üç" diye sayacaksın. Sol el o zaman kafanda oturacak. İşte oradaki her ses bir sekizlik notaya tekabül ediyor çünkü adam 6/8 tartımında bir eser çalıyor.

Sonra sağ eli düşüneceksin. Bazı sesler iki vuruş uzunluğunda. O halde o sesler dörtlük notaya tekabül ediyor olmalı.

Bunu çalmak müzik okumayı bilen ama hiç piyano çalamayan biri için bir haftalık iş. O yüzden önce müzik okumayı öğren.
  • alperz  (22.11.16 07:29:31) 
kulakla da alakalı, fazla calmaya zamanim olmuyor ama arada vaktim olursa ufak bir seyler caliyorum


  • evimin paspasi  (22.11.16 08:23:05) 
Yani 3 yasinda piyani calmaya baslayanlar var ustelik oyle random da basmiyorlar

Piyano ve atasi hapsikord kac yuzyildir var, klavye kac yildir var...
  • la noix  (22.11.16 09:31:22) 
13 senedir çalıyom bu kolay geldi bana.
kendi kendime bir şeyler çalabildiğimi fark ettiklerinde ders aldırmaya başlamış benimkiler. her şeyde olduğu gibi bu da çok çalışmayla alakalı.

  • shotgunwoman  (22.11.16 22:12:09) 
[]

Youtube'da video yayınlayan var mı? adil kullanım haklarından anlayan vs

Abi şimdi diyelim ki ben bir vlog yapıyorum. kendimi çekiyorum ve bıdı bıdı anlatıyorum. felsefe yapıyorum diyelim. bir an geliyor ve şey diyorum. "evet bu konuyu matrix filminde şu sahnede görmüştük. haydi gelin ona bakalım." ve sonra sahnede tam ekran filmin o sahnesi oynuyor 2-3 dk diyelim. sonra bitince kamera yine bana dönüyor ve bıdı bıdı yapmaya devam ediyorum.

bu tarz bir kurgudan uyarı alıyor muyum?

2. sorum da şey. tüm sohbet süresinde arka fonda klasik müzik çalıyorum diyelim. bu da yine telif bıdı bıdısı adına uyarı veriyor mu?

edit:

derken, rastlantı bu ya, barış özcan'ın son videosuna denk geldim. tam da kastettiğim şeyi yapmış bakın. terminatör 2'den falan sahne paylaşmış. sizce bu adam nasıl aşıyor telif hakkını peki?

www.youtube.com

 
2. evet.


  • allanpoe  (21.11.16 00:04:24) 
youtube'da video yayınlıyorum ve bunların ikisi de yasak. kısaca sizin olmayan herhangi bir şeyi izinsiz yayınlayamıyorsunuz.

www.youtube.com
bu linkte şarkıların durumlarını görebilirsiniz. bir müziği nasıl kullanırsanız kullanın youtube onu hemen yakalıyor. sonrasında yayıncıya gidiyor. o ya tamam yayınlansın ama reklam gelirini ben alırım diyor ya da videonun sesini komple kıstırabiliyor.

telif haklarıyla ilgili youtube yardım sayfası
support.google.com

support.google.com
adil kullanım hakkında

bir de şunu bırakayım TEknoseyir'in telif haklarıyla ilgili videosu
www.youtube.com
  • senolll  (21.11.16 00:14:49) 
[]

idm (internet download manager) kullananlar bir bakın hele

programı chrome'a entegre yaptım. karşıma çıkan bir videoyu indirmeye kalktığımda (sağ üstteki kutucuğa tıkladığımda) bana 25 tane liste çıkarıyor. hepsinin de adı aynı oluyor. haliyle hangisini indireceğimi anlayamıyorum. bunu çözmenin bir yolu var mıdır? orada sadece 720p, 780p gibi, sadece o videoya ait ana seçeneklerin görünmesini istiyorum.

şimdiden teşekkürler...


 
idm'yi güncelleyin, son sürüm olmadığı sürece böyle sorunlar çıkıyor.


  • feel the blanks  (20.11.16 20:16:51) 
dur la dur.

crackli ise sakın güncelleme. 25 tane liste çıkar. hepsi aynı videoya ait. bende öyle.

lan yoksa güncelledin mi?
  • sansar  (20.11.16 20:23:36) 
sansar:

henüz güncellemedim de hepsi aynı video'ya ait biliyorum onu elbette ama öyle tombala çekemem. boyutları fark ediyor. ben neyi indireceğimi seçebilmek istiyorum. yoksa o özelliğin bir esprisi kalmıyor. ne yapacağız?
  • matrix  (20.11.16 20:52:09) 
Videonun o site üzerinde bulunana boyutlarına göre liste getiriyor.En azından youtube üzerinde böyle


  • murtiii  (20.11.16 22:51:36) 
[]

"olsundu, bulsundu, yapsındı" gibi kelimelere ne hissediyorsunuz?

özellikle feysbuk gruplarında görür oldum. ergen tayfa tarafından itinayla kullanılmakta. garip bir gıcıklık veriyor. neden veriyor kısmına çok odaklanmadım fakat sanırım dilbilgisine yakıştırmıyorum. cenk erdem tarafından çıkarılmış diyorlar, incelemedim.

siz de gördüğünüz zaman negatif bir hisle kaplanıyor musunuz? ya da yakıştırıyor musunuz bunu günlük dilin içine?


 
pek bir negatiflik uyandırmıyor bende yerinde kullanıldığı zaman. dil bilgisine dikkat etmeye çalışan birisiyim, kendim de hiç kullanmadım şimdiye kadar ama bazen esprili olabiliyor bu kelimelerin kullanıldığı cümleler. ergen tayfanın işin mokunu çıkartmasından bahsetmiyorum tabii ki.


  • kemence  (17.11.16 03:43:30) 
biraz irrite oldugumu söyleyebilirim.

ama bazen benim de söyleyesim geliyor, alışkanlıktan herhalde.
  • yuvarlanantencereninkapagi  (17.11.16 04:37:49) 
"yapmacik edebiyat" gorunce malesef insani rahatsiz ediyor.


  • idexo  (17.11.16 07:57:39) 
Ergen tayfa olsa anlarım. Koca koca insanların ağzında dilinle, katil olmamak çok zor


  • kahramanikarus  (17.11.16 09:21:52) 
kemence + 1

Hangi ara çok kullanıldığını fark edemedim ama yerinde kullanıldığında ve suyu çıkmadığında seviyorum.
  • aychovsky  (17.11.16 09:27:18) 
Bir ara farklı bir hissi vardı ama bokunu çıkardılar. Dilim varmıyor söylemeye, sevmiyorum.


  • Adramelekhh  (17.11.16 09:39:33) 
kemence, aychovsky +1 Haddinden fazla kullanildigina da denk gelmedim zaten. Rahatsiz olmuyorum. Gayet kullanisli bir ifade.


  • stavro  (17.11.16 09:50:50) 
aşırı derecede sinir oluyorum. kullananın ağzına, yüzüne hunharca vurasım geliyor.


  • ofelia  (17.11.16 10:26:08) 
ben bunlara hiç denk gelmedim, şimdi cümle içinde hayal edemedim de.
bağlama bağlı olarak esprili olabilir belki.. ama genelde çok hoşlanmıyorum böyle uyduruk kaydırık ifadelerden.

  • manuel mandalina  (17.11.16 10:28:19) 
çok itici


  • fragile lady  (17.11.16 10:56:40) 
Hoşlanmıyorum.


  • battal gemalmaz  (17.11.16 11:02:23) 
E bu kelimeler vardi zaten? Gecmisten bir hikaye anlattigimizi dusunelim. "Onu aldatmisti. Olsundu. Zaten herkes herkesi aldatmiyor muydu?"

Hele bir de dediginiz gibi itinayla kullaniyorlarsa hic sorun yok.
  • f_d  (17.11.16 11:38:55 ~ 11:42:41) 
Böyle bir birleşik zaman yok Türkçe'de. Dolayısıyla doğru değil. tr.m.wikipedia.orgşik_zamanlı_fiil
Nihal Yeğinobalı'nın uydurması olduğunu düşünüyorum.

  • Lim5  (17.11.16 11:44:16) 
ergence geliyor.


  • Esinsin  (17.11.16 11:49:59) 
[]

Korku Bayramı'nda ne yaptınız?

Herkesin kutsal Halloween Cadılar bayramını en içten olmayan duygularımla, en derindeki kötülüklerimle kutlar, büyüklerin arkasından sessizce yaklaşıp birden BÖÖÖÖ yaparak yüreklerinin ağızlarından fırlamasını, küçüklerin de anlattığım en ürkütücü korku hikayeleriyle bembeyaz kesilmelerini dilerim. Bol bol kabak tatlısı yapıp yiyin, yedirin. Ama lütfen kabakları hijyenik mutfağınızda değil, özellikle sokaklarda kesin, biçin ki her yer yeterince kirlensin, görenler bu vahşeti izleyip dehşete kapılsınlar. Bayramınız kutlu, yüreğiniz hoplu, ödünüz koplu, umutlarınız sonlu, sevdanız yollu, mutluluğunuz sınırlı, sofranız çamurlu, tatlınız balkabaklı, kapınız piçli veletli, mekânınız perili, ömrünüz lanetli, yuvanız jason'lu, freddy'li olsun... Kesin, biçin, öldürün, ölün, dirilin... Kan, vahşet ve biraz da dehşet... Kötü uykular, çirkin kabuslar, bol karabasanlar...
Ve unutmayın; Halloween insanın kendine yakışanı giymemesidir...

diyip -formaya uygun- sorumu sorayım. neler yaptınız? :p

edit:

ehue. ben de bu mesajı yazdım sadece işte facebook'ta. ee buradakilerle paylaşmak için de sorayım dedim. türkiye'de ne yapacağız yoksa alla-sen?...

 
Valla hocam moodunu düşürür mü bilmem ama hiç bişey yapmadım.

Türkiye'de pek sallanmıyor sanırım halloween'ı

Sor bana ramazanda, kurbanda ne yaptın diye efendi gibi anlatayım, ters yerden sordun hehe
  • killerbee  (01.11.16 01:48:30) 
Oturduk yemek yedik. Çoluk çocuk geldi 5-6 kez. Onlara şeker. Şimdi de şeker bitti. Işıklari kapatcaz


  • allanpoe  (01.11.16 01:59:18) 
kurban kestim valla. karıştırıyorum şu bayramları zaten.


  • nickini degistiren yazar  (01.11.16 02:07:35) 
halloween' in bana yansıması tahinli kabak tatlısı oldu.

sevgiler.......

( tencere, nasıl tam bir türk olunur, izmir 2016 )
  • yuvarlanantencereninkapagi  (01.11.16 02:36:25) 
bayram namazı kıldık el öptük falan klasik işte.


  • sir gawain  (01.11.16 11:08:00) 
Yayıla yayıla Black Mirror izledim. Şükür kapıyı çalan olmadı, henüz evin zil sesini bilmiyorum.


  • chicha  (01.11.16 11:10:51) 
[]

Emoji tasarlayıp, kampanya başlatmak istiyorum. Teknik yardım...

X bir konuda, popi olacağına (beğeni, destek ve istek anlamında) inandığım bir emoji tasarlamak ve sonra buna change.org vs kampanyası yapmayı planlıyorum. Belki bir "dünya emoji birliği" vardır da onlara sunarız sonra. :)

Emojiyi tasarlarken uymam gereken teknik standartlar var mıdır? varsa bunlar nelerdir onları öğrenmek istiyorum. en azından en boy falan anlamında işte. 8bit mantığında kare kare çizerek yapacağım bunu.


 
Baştan belirteyim, işin biraz zor.

Bunun için change.org kampanyası falan değil, unicode konsorsiyumu'na onların belirttiği şekilde bir doküman hazırlayıp gönderiyorsun. Standartlara uygunsa, kullanılacağına vs. karar verirseler de yayına alıyorlar emojini.

Şurada bi örnek var (Dikkat T-Rex içerir): unicode.org

Şurası da emoji sayfası: unicode.org
  • chicha  (28.10.16 14:07:21) 
chicha:

eyvallah. aslında tasarımı bitirdiğimde ve yeterli ilgi aldığında (bu yüzden change.org düşünmüştüm. sonuçta bunu sunacağımız adamların belli bir ilgiyi görmeleri güzel olur diyerekten..) bunu kime nasıl sunacağımızı da soracaktım. :) ben tasarımı içime sinecek kadar başaramazsam ötesinin bir anlamı kalmayacaktı çünkü.

konsorsiyum da ilginçmiş. :) tek bir yere mi bağlı demek oluyor şimdi bu emojiler? çünkü whatsapp, messenger vs bir havuzu kullanıyor ama mesela viber'in de kendine özgü emojileri oluyor.
  • matrix  (28.10.16 14:35:05) 
[]

antivirüs falan değil de sadece "sızmalara" engel için ne kullanalım?

seneler sonra dün bir format olayı yaşadım. (win 7 kullanıyorum.) böyle şeyleri çok sık yapmam. gittiği yere kadar gider. mesela disklerimin birisinde eski sistemim xp de duruyor. istersem onunla başlatabiliyorum bilgisayarı.

hiç hesapta yokken sabah bilgisayarı açarken ne yaparsak yapalım (güvenli mod dahil) başlangıç onarmaya gidiyordu. atapi.sys ve ataport.sys dosyalarında hata gösteriyordu. onların yenilerini indirip, uygun yerlere yerleştirsem de (artık o hataları vermediği halde) başlangıç onarma sonuçsuz kalıyordu. tek hatam geri dönüşüm noktası yaratmamışım bugüne kadar.

şansıma 1 hafta önce bir sezgiyle c ile bağlantılı herşeyi (masaüstünden tut, belgelerime kadar) başka disklere taşımıştım. yani format öncesi çok zorlanmadım. ki mini win 7 diye bir şey keşfettim. usb'den windows açıp, yine her türlü dosyamıza ulaşabildim. hayatı kolaylaştıran güzellikler bunlar. şu an bakınca kaybettiğim bir şey yok gibi görünüyor. (torrent programım sıfırlandı mesela ille de bir örnek göstermek gerekirse..)

-şimdi bundan sonra c ile bağlantıda kalmadığım bir şekilde kullanmaya özen göstereceğim bilgisayarı. yani her an çökerse zerre üzmeyecek bu beni level olarak.

-periyodik olarak geri dönüşüm noktaları yaratacağım. sonuçta programları tekrar kurmak da biraz uğraştırıyor insanı. mesela kmplayer ayarlarım da sıfırlandı. onları yeni baştan yaratmak zorunda kaldım. dts için codec yükleme şu bu. olası bir çökmede falan bu geri dönüşüm noktalarından yararlanayım diyorum.

Ve sorum şu;

böyle bir anlayışta kullanacağım için anti virüslerle uğraşmayayım diyorum. o kadar bilinçsiz bir kullanıcı değilim. öyle zırt pırt alakasız bir ton şey indirmiyorum da kurmuyorum da. genelde torrent falan trafiğim var. sadece sync gibi paylaşım olaylarım oluyor.

haftada bir falan cleaner programları ile tarama yaparım diyorum.

yine de işte en azından hat üzerinden olası bir sızma, ya da bilgisayarın işlemci gücünden yararlanmak için sülük yazılımlarla falan denk gelmemek adına adına kabaca "sızma" dediğim olaydan kendimi korumak için ne önerirsiniz? yani çok sağlam bir hacker olmadıkça içeri sızmak için hamle yapan sıradan hareketler duvara çarpsın ve afallasınlar istiyorum. :)

söz sizde;

 
Antivirüs kullanmamak büyük aptallık. 2015'in Aralık ayında CryptoWall virüsü bulaştı bilgisayarıma. Millet yılbaşında eğlenirken ben olayı kontrol altına almaya çalışıyordum. Tahminime göre bir e-mail'den bulaştı. Yaklaşık 10 GB dosyam kullanılamaz hala geldi. İçinde 1000'e yakın fotoğrafım vardı. En kötü bir Avast yüklenmeli.


  • dissendium  (24.10.16 15:52:32) 
okumadım yazanları açık söyliyim, avira var bende.

bir de sızmlara engel olmanın tek yolu offline bilgisayar kullanımı.

ben çoğu datamı dropbox, google drive ve amazon cloudda yedekledim. biri gitse diğeri kalıyor. google drive anlık yedekleniyor, dropbox ve amazon haftalık.

dropboxta geçmiş versiyona dönüş var.
  • kurnaz  (24.10.16 15:55:32 ~ 15:55:53) 
hocam
5 yıldır
cift pc kullanıyorum iş + ev
virus yemedim
3-4 kisinin pcye de kurdum kimsede sıkıntı yok
ara ara bakıyorum

kullandıklarım
usb disc security
microsoft security essentials
browser da da adblock plus kurulu ( chrome ve firefox )

sana tavsiyem
bir ssd al
onda windows 7 kurulu kalsin ( sp1 den sonra guncellemesen de olur )
onun dısında varolan harddiskin depo olsun
windows sicsa bile format basar gecersin
  • kingcyrax  (24.10.16 17:15:24) 
avira kulanıyorum yıllardır. ücretsiz olduğu halde malware dahil herşeyden kurtardı bu zamana kadar. pc yi kastığını düşünmüyorum. oyun oynarken bile kapatma ihtiyacı hissetmedim hiç kasmıyor. kendi kendine update ediyor hergün.


  • hasmetizm 2046  (24.10.16 22:28:27) 
[]

Uzayda geçen, uzay temalı klibi olan şarkılar?

örnek vereyim hemen;

M83 - "Wait"
www.youtube.com

gibi. içinde uzay sahneleri, uzayda yolculuklar olan, insana kendi yolunu yolculuğunu hissettiren görselleri olan ve kendisi de aynen bu şarkı gibi güzel olan parçalarınız varsa geceye bırakın :)

bana bu şarkı şunları yazdırdı mesela feybuk'ta paylaşırken;

...
bugün de böyle...
dünyadaki ve uzaydaki, içimdeki ve dışındaki yol(culuğ)um...
gargantua'nın nihai çekim etkisine girerken bir Endurance'ın ışığı belirdi kenarda...

 
www.youtube.com

bu geldi sadece aklıma.
  • klakie  (15.10.16 23:38:00) 
  • 507  (16.10.16 01:19:11) 
yeni birşey gelmedi aklıma, klasiklerden

marooned
www.youtube.com

ve planet caravan
www.youtube.com

bana uzayı çağrıştırırlar
  • freebird5406_2  (16.10.16 01:29:12) 
Skywatchers - Do you want to go to space young man

m.youtube.com

Aklıma ilk bu geldi, başka hatırlarsam eklerim.

Edit: Şu da var, Other Lives - For 12 m.youtube.com
  • köstebek kurabiye  (16.10.16 01:31:17 ~ 01:33:22) 
major tom'un peter schilling versiyonunu çok seviyorum ben, klibini hiç görmesem, sözlerini hiç anlamasam bile "aha uzay şarkısı bu!" derdim, o hissi çok iyi veriyor bence, çok tatlı,

www.youtube.com

yalnız yine de öyle şeyler yazma bence, çok strong bi presence var :((
  • der meister  (16.10.16 01:43:47 ~ 01:45:32) 
Eiffel 65-blue

90lar cocuklarindan kac kisi kaldik
  • la noix  (16.10.16 09:58:50) 
Mj -scream

youtu.be
  • placebo z  (16.10.16 11:53:05) 
[]

Elektrik faturası çok fazla geliyor. Ne iş bu ya? Sizlere ne kadar geliyor?

son faturanın ayrıntılarını veriyorum şimdi;

ilk okuma tarihi: 22.08.16
son okuma tarihi: 14.10.16

enerji bedeli 472 tutarı > 105 tl
dağıtım bedeli 472 tutarı > 53 tl
enerji fonu + trt payı + btv > 8 tl
kdv > 30 tl

TOPLAM > 196 TL

evet kullanım tarih aralığı biraz fazla. ama şöyle bir durum var;
ay başında bir sayaç problemimiz vardı ve 4-5 gün elektrik kullanmadık. yan komşudan çektik. ona rağmen böyle bu tutar.

ahım şahım bir cihaz da yok evde. klasik her daim çalışan buzdolabı, lazım oldukça çalışan çamaşır makinası, bulaşık makinası, elektrikli süpürge, elektrikli çaydanlık (ama her akşam bu kullanılmıyor. bazı akşamlar klasik çaydanlıkta çay demleniyor. onun dışında sıcak su adına her daim açık kombi, günde 2-3 saat çalışan led tv, yine aşağı yukarı 2-3 saat çalışan plazma tv ve bir de aşağı yukarı 7/24 açık pc var. 650 vatt bunun güç kaynağı. bilgisayar kullanılmadığında monitörü kapatıyoruz.

aslında komşularınkine bakmak lazım onlara ne kadar geliyor diye. yine de bir anormallik var mıdır sizce?

 
bize de aynisi oldu. son uc ay asiri yuksek geldi en son 227 geldi. elektrik idaresinden aldigim tuketim ekstresoyle tuketici hakem heyetine basvurdum. sayacin sokulup kontrol edilmesini talep ettim. ertesi gun soktuler. ama sonuclanmasi 6-7 ayi bulur dediler.


  • pide  (15.10.16 21:16:23) 
fişe takılabilen cinsten elektrik tüketimi ölçen cihazlar var. ondan al bir tane günlük olarak her makinenin (tv, buzdolabı, kettle vs.) çektiği gücü ölç sonra aya oranla. kabaca hesapla eğer faturadakinden farklıysa itiraz edersin.

buzdolabı çok büyük etken. enerji sınıfı nasıl? A+ falan mı? kombi arkada eğer sürekli sıcak su tutmaya programlıysa sürekli yanıp sönüyordur. öte yandan çay makinesi de suyu sıcak tutmaya programlıysa sürekli açılıp kapanıyordur. kettle tipli su ısıtıcıların en az 2000w gücü vardır.
  • mr.goodcat  (15.10.16 21:27:17) 
bana normal geldi. nerdeyse 2 aylık bir fatura. aylık 100 lira gelmiş. 7/24 saat çalışan pc var, plazma tv led tv diyorsun. yani evde bütün klasik elektrikli aletler var. daha önceki faturalar kaç lira geliyordu ki?


  • burya  (15.10.16 21:29:44) 
Kritik faktör pc gibi görünüyor. 7/24 çalışan pc 200 watt güç kullansa, 2 ayda 115 TL faturaya ekler.


  • mikro patlama  (15.10.16 21:50:00) 
Fiyat cok yuksek degil ama eviniz dubleksten bolme falansa tesisatı bolmeyi unutuyorlar. Bizim apartmanda dublekslerden birindeki digerinin elektirigini falan kullanmis.mahkemelik oldular.


  • obez pacman  (15.10.16 22:16:06) 
Pc 7/24 acik. Monitoru kapatsan da bir sey degismez. Gpu veya islemci aa monitor kapandi dur daha az guc cekeyim demiyor. İlla surekli acik kalmasi gerekiyorsa raspberry pi falan dusunun bence.


  • zoghurt  (15.10.16 22:23:25) 
biz de aşırı doz elektrik faturası oduyoruz. her ay yaklaşık 200 lira geliyor. itiraz falan ettik birkaç sefer ama bir halt olmadı.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (16.10.16 01:47:36) 
PC'den.

Bende günde 15 saat açık PC var, 850 watt. 350 TL elektrik ödüyorum. Çay içmeyiz bile. Çamaşır kurutucu makine var bi de çok yakan.

6 yıl önce annemin evinden taşındığımda, annemin elektrik faturası 75 tl'den 22 tl'ye düşmüştü.

"Çok yakmaz ya" dediğin bilgisayar canavar gibi yakıyor. O yüzden her yıl işlemci tanıtımlarında güç tüketimi olayına vurgu yapıyorlar.
  • harzem  (16.10.16 02:44:56 ~ 02:46:21) 
Ben zamanında prize takılıp elektrik ölçen cihazlardan almış ve evdeki birkaç cihazda ölçüm yapmıştım. Masaüstü bilgisayar kapalı olmasına rağmen fişe takılı halde 8-9 watt civarı eneji tüketiyor. Bir ay boyunca hiç çalışmadan fişe takılı dursa 5,7 kw eneji tüketiyor, elektriğin birim fiyatı 40 kuruş civarında, dolayıysa hiç çalışmasa bile sadece fişe takılı olan masaüstü bilgisayar ayda 2,3 TL civarında eneji tüketiyor.

Bunu gördükten sonra kullanmadığım her şeyi fişten çekmeye başladım. Bu konuda anahtarlı prizler de çok kullanışlı oluyor, her seferinde fişten çekmek yerine düğmeden direkt kapatabiliyorum.
  • sahinnnnnn  (16.10.16 02:47:20) 
[]

(PC) Şöyle bir program/yöntem var mı? Klasörlerin neyle bağı...

Bakalım bilen birileri çıkacak mı? Şöyle bir şey arıyorum. Bilgisayarda seçtiğim bir klasörün hangi programlarla vs bağı olduğunu gösterecek bir program ya da yöntem. Mesela "karşıdan yüklemeler" klasörünü seçeceğim ve "chrome" diyecek bana. gibi.




 
yok öyle bişi


  • masa penisi  (14.10.16 22:40:17) 
dediğinizin tam tersi, yani uygulamanın hangi klasörleri, kaynakları vs kullandığı var. bahsettiğiniz yok, ne için istiyorsunuz?


  • denne  (14.10.16 23:35:53) 
denne:

ya sağda solda bir sürü ne olduğunu çözemediğim dosya var. bazısı da kalıntı. bunların neyle ilgili olduğunu çözersem silip silmeme kararını daha kolay verebilirim diye düşündüm. :)
  • matrix  (14.10.16 23:54:50) 
ileri derecede veya yıllardır bilgisayar kullanıyorsanız (+15) zaten neyin ne olduğunu az çok biliyorsunuzdur. tersi durumdaysanız sistem kararlılığı için boşvermenizi tavsiye ediyorum.


  • denne  (17.10.16 17:16:56) 
[]

Kardiyo, plank vs'den önce mi yemek? sonra mı yemek? ve zamanı hk

merhabalar

1) egzersiz, kardiyo ve plank seanslarından önce aç olmak mı daha makbuldür tok mu? ve neden?

2) bir de bunları günün herhangi bir saatinde yapabileceğinizi düşünerek şunu da cevaplarsanız sevinirim. bu seansı günün hangi zaman diliminde yapmak daha uygundur? yoksa farketmez mi?

 
Amaç yağ yakmaksa sabah aç karnına. Yağ asitleri sabah saatlerinde kanda serbest halde bulunduğu için enerjiye dönüşümü daha basit oluyor. Sağlık için yapılıyorsa akşam sekiz dokuz olmadan yapılmalı. Bu saati geçtiğinde uyku düzeni bozulabiliyor.


  • angelus  (13.10.16 20:53:39) 
Kardiyo diye ne yaptığına bağlı. Koşu bandında çıkıp hiit de yapabilirsin(aç karnına yapmak gerizekalılık olur) 3 km/sa ile yürüyebilirsin de. Ben ilkinden yapıp tok olmayı tercih ediyorum(tok demeyelim de aç olmuyorum).

En uygunu kahvaltıdan 1 saat sonra falan derim. Ama büyük ihtimal fırsat yoktur, o yüzden akşam yemeğinden 1-2 saat sonra.
  • noluyo yaa  (13.10.16 21:18:39) 
Izninizle soruya kaynak yapayim

@angelus, peki sabah yag yakma amaciyla cardio, aksam agirlik idmani yapmanin (kisinin vucudu kaldirabiliyorsa) herhangi negatif etkisi olur mu?

@noluyo yaa, ac karna hiit yapmayi neden gerizekalilik olarak yorumladiniz?
  • elon  (13.10.16 21:36:41) 
Elon; Bi sıkıntı olmaz. En güzeli günlere bölmek, günlere bölmeyeceksen bu şekilde günü bölmek iyidir.


  • angelus  (13.10.16 21:42:32) 
hiit yapmış biri olarak diyebilirim ki hiit yapmak için 3-4 saat önce yemek yeyip yapın. Tok karna veya 6-7 saatlik açlıkla mahfolursunuz. Sabah aç karna yapmayı denedim bir kere 2. veya 3. turda pilim bitti, eve gittim direk.


  • opethian  (13.10.16 22:53:04) 
Çünkü aç yapılabilecek bir şey değil hiit. Yani o performansa çıkamazsınız, çıksanız da 20 kere onu tekrar etmek imkansız. O sporu yapmak için enerji gerek.

Ben hiit yaparken 3-4 saat önce öğün yemiş oluyorum, yapmadan bi 10 15 dakka önce de badem, fındık gibi şeyler yiyorum(çok değil biraz).
  • noluyo yaa  (13.10.16 23:02:21) 
Kardiyo akşam yemeğinden 2 saat sonra uykudan 2 saat önce, yani mesela 6-7 arası yemek 9-10 arası gönlünüze göre kardiyo istediğin kadar yor kendini nasıl olsa üstüne bir güzei uyuyucan :)
Sabah ise 10 15 ısınma için kardiyo donrası daha çok strength training
Ben kendi adıma en ideal çözümün bu olduğunu buldum. Sabahki strength training öncesi birşey yemiyorum dönünce de protein meyve yeşillik ağırlıklı kahvsltı ediyorum ki ağırlaşmıyayım....
Zor ve ince bir ayar
  • mavicorap  (14.10.16 00:49:57) 
Çok uzun sürmeyecek kondisyon çalışmalarında boş mide daha iyi. Yüksek yoğunluklu bir ağırlık çalışması yapılacaksa da aç olma ama miden de dolu olmasın.

Kondisyon çalışmaları için yine mümkünse sabah erken. Çok geç saate kalırsan yükselen metabolizma uyutmuyor.
  • arnold schwarzeneger  (14.10.16 09:16:19) 
[]

En az bir saatlik loop parçalar hakkında

ne düşünüyorsunuz? seviyor musunuz? dinliyor musunuz?

geçişleri hissettirilmeyenler ayrıca güzel oluyor bence.

ben arada dinliyorum.

mesela şu;

www.youtube.com

bununla (normal albümün tamamının yanı sıra) geceleri bir çok kez uyumuşluğum var. ya da oturup bir şeyler hakkında düşünme seansları yaptığım zamanlarda falan... zaten düşündüğümüz zaman müzik söz konusu olduğunda 4-5 dk bana çok az geliyor. kuan grubunu bu yüzden ayrıca severim mesela. adamlar parçaları bitirmemek için ellerinden geleni yapıyorlar.

elinizde güzel örnekler varsa onlara da talibim. çiçeğimle çikolatamla...

 
sevmiyorum ben de. fon olması için playlist yapmayı tercih ederim ben. uçsuz bucaksız bi müzik fikri sıcak gelmiyo bana :)


  • nathanieltroy  (13.10.16 18:12:12) 
[]

Bu giysinin adı ne? (kovboylar, kızılderililer giyiyor?)

Hani böyle örtü gibi. ortasından kafalarını geçiriyorlar. Walking Dead izliyorsanız orada maggie de giyiyordu bir aralar.




 
panço


  • killerbee  (10.10.16 23:17:02) 
doritos?


  • goodz  (10.10.16 23:18:46) 
[]

Beslenmenin bedendeki kronolojisini nasıl öğrenebiliriz?

düşününce belki de tek sahibi olduğumuz şey bedenimiz ve bilincimiz oluyor. çoğu insan daha organlarının yerlerini bile bilemiyor ki bu durum üzücü.

beslenme konusundaki matematiği en sade şekilde nasıl öğrenebiliriz acaba? terminolojisiyle birlikte. ana sistemini kavramak için.

mesela atıyorum; bu konuda başrol "enerji" diyelim. her şekilde enerji harcıyoruz. uyurken bile. enerji için beden gıdaları nasıl bir sıralamaya sokuyor? tahminimce önce karbonhidratlara başvuruyor. onlar yeterli değilse depoladığı besinlere bakıyor. galiba şekerle başlıyor. o da yoksa yağa geçiyor. haliyle herkesin en büyük sorunu yağlar, bedenin en son ziyaret edeceği depo olduğundan herkes o depoyu taşıyarak geçiriyor ömrünü.

böyle bir anlamımı kastediyorum işte.

elinizde sağlam bir link varsa o da olur, ekşi'den entry de olur. vaktiniz varsa anlatırım derseniz o da olur. hepsi olur yani. parçalı olarak bildiğim şeyler var ve bunların arasında köprü kuramayınca tam anlayamıyor insan.

 
Bakınız vücuttaki dolaşım, sindirim, boşaltım sistemleri vikipedi


  • fragile lady  (10.10.16 14:23:38) 
belki biraz cevap olur

www.youtube.com
  • senolll  (10.10.16 16:08:27) 
[]

Fotoğraftaki müzik aletinin adı nedir?

Onun sesi çok hoşuma gidiyor. Hipnozite ediyor adeta. En sağda duran.

i.hizliresim.com


 
hang drum


  • jeanluc  (08.10.16 00:39:12) 
[]

Yok böyle bir HARİCİ DİSK problemi. Lütfen yardım.

2 TB'lık 4-5 senelik WD marka harici bir diskim var. depo olarak kullanıyordum. öyle her daim takmıyordum yani. geçenlerde işim düştü diskteki dosyalara ve taktım. önce görmedi. bir kaç kez daha denediğimde x süre sonra görebildi. yalnız şöyle bir abukluk var;

-diskin içine girebiliyorum. bazı klasörlere girerken beklemeye alsa da er geç giriyor. diskteki tüm klasörler yerinde. ama içleri boş olarak geliyor karşıma. hepsi değil tabi. dolu olanlar da var. atıyorum bir mp3 klasörü, bir resim klasöründeki görünen dosyalara tıkladığımda açılmıyorlar. hata veriyor. kopyalamaya çalışıyorum yine hata veriyor.

-disk "yönetim'de" şöyle görünüyor;
i.hizliresim.com

-bende EaseUS Data Recovery Wizard 8.6 isimli bir program var. bununla diske gece girdiğimde şöyle görüyordu;
i.hizliresim.com

işlem başlattım. 5-6 saat sürer dedi. açık bırakıp yattım. sabah kalktığımda sonuç şöyle idi;
i.hizliresim.com


şimdi ben ne yapacağım? disk kurtaran firmalara yüzlerce dolar kaptıracak durumum yok. dosyaları elbette kaybettiğime üzülürüm fakat bu disklere de güvenemeyeceksek işimiz iş yani. koca koca dosyaları buluta mı yükleyeceğiz yani, hele ki türkiye'deki adsl şartları söz konusu iken. ne dersiniz? soğuk su mu içmeliyim?

 
hocam
baska bir usb kablo ile tak
pc den sata baglantı ile tak

usb aparatı bozulabiliyor
  • kingcyrax  (05.10.16 15:34:43) 
Çok üzücü bir durum fakat bu disklere tabi ki güvenmeyeceksiniz. Ortalama kullanımda normalde 7 sene falan ömürleri oluyor diye biliyorum ki bunun çarpma durumu sarsıntı durumu ayrı bir olay.
Yedeklemeyi çift diskle yapmanızı tavsiye ederim bundan sonra, bütçenize göre direkt kendi içinde backup özelliği olan nas sunucu alabilirsiniz veya iki ayrı disk alıp, uygun bir programla ikisini sürekli senkronize edip dosyaların aynı olmasını sağlarsınız.

@kingcyrax dediği sata ile bağlamak mantıklı geldi.
  • atom karincanin torunu  (05.10.16 17:07:23) 
kingcyrax:

teşekkürler. diski söküp sata olarak bağladım. gerçi ne bilgisayarım'da ne de yönetim'de görünüyor ama DiskInternals Partition Recovery gördü. şu an tarama yapıyor. uzun süreceğe benziyorsa da sabırla bekliyorum. yalnız tek anlamadığım şey şimdi benim diskim 2 Tb (tabi 1.8 küsur boyutuna tekabül ediyor bu) ama program 465 gb'lık bir şey daha buldu.

şu an işlem şöyle görünüyor. epey bir dosya ve klasör buldu görünüyor. bakalım;
i.hizliresim.com

atom karincanin torunu:

filminde, dizisinde de değilim üstelik işin. fotoğraflar, nadir bulunan ve yıllarca biriktirilmiş mp3'ler, dökümanlar falan için üzülüyor insan.

bir daha disklere güvenmeyeceğim kesinlikle. bu gümleyen 2. büyük diskim çünkü şu zamana kadar. eskisi gibi dvd yazma işine döneceğim sanırım. dvd'lerin de ömrü var ama 2 tane yazmayı, 6 ayda bir de onları tazelemeyi düşünüyorum. aslında bluray daha mantıklı tabi de biraz tuzlu olsa gerek onlar.
  • matrix  (05.10.16 17:27:37) 
çalışmayan disk düşerse kolay kolay bozulmaz. disk kafası çalışmıyorken park konumunda kilitlidir. ama bundan sonrası riskli tabi.


  • orpheus  (06.10.16 06:38:19) 
adilaradevrim:

bende güvenlik duvarı falan yok. windows'un kendi güvenliği vardır en fazla.

ben şöyle bir yöntemle kısmen de olsa çözüme ulaştım gibi. kingcyrax'ın dediği gibi yapıp diski kasaya sata olarak bağladım. benimki de siyah karakutu gibi. vidası falan yok. ama altını çevirip kenarlardan tornavida ile gerdirince ayrılıyor o alt-kapak. klasik dahili disk çıkıyor içinden.

sata olarak bağlayınca bu sefer ne bilgisayarım'da ne de yönetim'de göründü disk.

yine de pes etmeyip DiskInternals Partition Recovery diye bir program ile baktığımda diski gördü ayrı bir kateroride. taramaya bıraktım. 3-5 saat sürdü ve bir sürü dosya buldu. yalnız burada iş bitmiyor. öyle bir buldu ki dosyaları adeta çorba gibi. çoğunun da ismi yok. numara vermiş. deneme olarak bir kaç fotoğrafı kurtardım, sorun yok. ama mesela bir dizi dosyasını kurtardım. oynat dedim. 2. dk'sından sonrası yok. yani çorbadan ayıklama yapacağız. diskin normal halinin yüzde kaçını kurtardığı da bu kurtarılan paydan yüzde kaçının sağlam olduğu da şaibeli şu anda. tek tesellim diskte ne vardı eskiden biliyorum. whereisit gibi programlarla haritasını çıkarmıştım zamanında çünkü. günlerimi alacak belli ki ama bir şekilde ayıklayacağım. ne kadar kurtulduysa artık şükür diyeceğim...
  • matrix  (06.10.16 17:03:45) 
[]

"x klasöre bak, orada yeni bir şey varsa kopyala" tarzı program var mı?

başlığa tam sığdıramadım.

şöyle anlatayım.

2 tane klasörünüz var diyelim. birinin adı a diğerinin b olsun. a'da ne varsa aynen b'ye kopyalıyoruz.

programdan şunu yapmasını bekliyorum;

düzenli olarak ya da biz istediğimizde a'yı kontrol edecek, a klasöründe "yeni" ne varsa (b'de olmayan) onları kopyalayacak. atıyorum gün gelecek a klasörünün içi komple silinecek diyelim. bundan b etkilenmemeli. tek etkilenme koşulu a klasörüne daha önce b'de olmayan bir şey eklendiğinde onu almak. yani b klasörü sürekli büyüyecek işte.

 
rsync ya da dropbox


  • redlinetheturk  (03.10.16 14:08:30) 
Microsoft SyncToy işini görebilir.

www.microsoft.com
  • Sir Anthony Hopkins  (03.10.16 14:09:19) 
GoodSync süper, sadece yeni dosyayı kopyala özelliği de var ayarlarsan. Paralı ama farklı sekillerde de edinilebiliyor.


  • harzem  (03.10.16 14:24:54) 
microsoftun evrak çantası var bu iş için. bir bakın derim windowsta standart gelen bir program zaten kullanımı da basit.

keeping your files synced since '91
  • kmj  (03.10.16 18:17:20) 
[]

IRC (MIRC) kullanan var mı?

nostaljik duygularla, biraz da meraktan mirc kurdum az önce. :) unutmuşum epey bir gerçi ama undernet'e bağlandım. zurna kanalında 4 kişiyiz şu anda.

geyik bir yana dünyada irc ne durumda şu anda merak ediyorum aslında. sonuçta yapısı basit ve bu yüzden de epey kullanışlı bir ortam. mesela şu anda irc üzerinden çizgiroman falan paylaşımı yapılıyor mudur görmek isterdim. ya da underground insanların iletişim aracı bu mudur acaba şu anda?


 
bence değildir, kripto yok, ikincisi çok seviyorsan bak duyurunun altında chat kısmı var oraya tıkla :)

ben kullanmıyorum, artık kullanan kimse yok.

underground adamlar kriptolu sistemler kullanır, deep web dahil.

bak whatsapp ın bile kriptosu var
  • killerbee  (03.10.16 11:27:27) 
mirc kullanmiyorum ama irc kullaniyorum arada. freenode.net'de developer kanallari var. arada soru sormaya filan giriyorum.
freenode'da paylasim kanallari vardi sanki. ebook kanali vardi.

  • oshamahue  (03.10.16 11:47:29 ~ 11:48:33) 
irc web versiyonu kullanıyorum ben. Oyun içi konuşmanın hızlı ya da çok kişiyi olmadığı (genelde browser tabanlı) oyunlar oynayanlar kullanıyor iletişim için. Fakat x kanalına girip milletle sohbet olayında yokum.

Türkiye'de hala mirc ile sohbet olayı var. Hatta ifşa ya da araştırma için reşit olmayan yaşta kız taklidi testleri bile yapıldı kaç defa. Bakanlık araştırması bile var bu şekilde.
  • nawar  (03.10.16 13:30:58 ~ 13:31:53) 
ben kullanıyorum, hiçbir yerde bulamadığım ebook'lar oradan çıkıyor, sırf onun için duruyor kenarda :)


  • kobuzchu kiz  (03.10.16 14:00:53) 
[]

Taranmış çizgiroman paylaşmak takip edilebilir bir suç mu?

diyelim ki ben bir çizgiroman satın aldım ve onu taradım. e-kitap şekline getirdim. google drive'a yükleyip internette paylaştım. bunun suç (!) olduğunu biliyorum da takip edilebilir bir suç mu onu merak ediyorum. yoksa işin etik kısmı var ama şimdi boşverelim onu. sonuçta mp3 dinleyen, divx indiren, online film izleyen insanlarız. hepimizin eli zaten kirli.

buna şuradan kıllandım. gayet de bir sürü insan gecesini gündüzüne katarak ingilizce çizgiromanları türkçeleştirip, balonlayıp, okunabilir hale getirip internette paylaşıyorlar. türkçe çizgiroman çeviri grubu (tççg) var mesela. oradan arada indiriyordum. geçen bazı linklerin kaldırıldığını gördüm. azıcık kurcalayınca yayınevi baskısıyla yaptıklarını öğrendim. yani atıyorum x-men'i türkçe olarak basıp satan bir yayınevi bunlara baskı yapıyor, kaldırın, çünkü biz satıyoruz diyorlar. sorum da buradan ortaya çıktı. bu baskıyı nasıl yapıyorlar? i.p. numaralarından evlerini tespit falan mı ediyorlar? çünkü sorun i.p. ise gidersin bir internet cafeye, oradan yine yüklersin yani.

ondan sonra facebook'ta 40-50 binden fazla üyesi olan e-kitap grupları var. devasa arşivler dolaşıyor yandex, google drive gibi yerlerde. baskıysa onlara neden yapılmıyor? 2-3 tane çizgiroman severin mi peşinde bu takım elbiseli kapitalist avukatlar sürüsü?

 
Internet suçlarında takip edilmekten kaçınmak için hem teknik olarak bilgili olmak hem de biçok zahmete katlanmak gerekir (ki buna rağmen atladığın bir detay kalabilir). Aksi durumda çok kolay tespit edilirsin. Mesela internet cafeden yükledin, peki nereye yükledin? google drive hesabın google hesabına bağlı, orada IP geçmişin ve muhtemelen telefon numaran var.


  • mikro patlama  (03.10.16 00:20:17) 
[]

e-kitap arşivi oluşturmak için en ideal yol hangisidir?

kendimce bir e-kitap arşivi oluşturmak istiyorum. bunun için hangi yolu önerirsiniz? google drive ya da yandex falan mı? (malum istediğin kadar e-mail adresi alıp, istediğin kadar geniş tutabilirsin kullanılabilir alanı...) ya da gizli bir bitTorrent sync gibi p2p sistemi mi?

eş-dost arasında paylaşım yapayım diyorum ama tutarsa yararlanmak isteyen kim olursa paylaşılır. maksat mümkün olduğu kadar özgür bir platform olsun. bazı feysbuk gruplarına bakıyorum kibirli adminlerden geçilmiyor. linkler ölü olabiliyor. yani işin "yönetim" kısmı zıçıyor daha en baştan. hatta oluşumun adına fsociety_e-kitaplık bile diyebiliriz. :D

dipnot: meritokrasi'den haberim var ama o yaşıyor mu ölü mü belli değil. bu iş için ekstrem durumlar hariç 7/24 çalışır vaziyette bir pc'yi hazır olda tutabilirim...

dipnot2: bu iş etik mi? gibi tartışmalara hiç girmeyeceğim. duyarınız geldiyse başka bir yere yapın lütfen.

 
kendim de arada bir hazirliyorum böyle.
ilk basta yandex disk gibi yerlerdeki dosyalari kendi alaninda toplamakla işe baslayabilirsin. yine face gruplari da mevcut zaten.

  • 1adam  (02.10.16 19:24:40) 
[]

cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan

(bkz: cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan)lar ne yapıyorsunuz? ne dinliyorsunuz?

ben bugün biraz duygusalım...

şunlarla başladım. paylaşmak istedim. dinleyin ama, daha kafadan ismine bakıp eleme yapmayın. :) muhtemelen seveceksiniz çünkü...

Roya - Yaran Wesyetim
www.youtube.com

KUAN · Ben Değilmişem
www.youtube.com

 
  • basond  (01.10.16 22:53:15) 
sevmedim :(( ben de iyi hissetmiyorum bugun, dokunsan aglayacak gibiyim. yaticam simdi de galiba. su an tam olarak pepe gibiyim. meme olan pepe ama, kurbagaydi galiba o pepe.


  • der meister  (01.10.16 22:55:45) 
kent bayram reklamlarını izleyip ağlıyorum.


  • nickimin hakkini veremedim  (01.10.16 23:01:41) 
der meister: yat uyu. en güzeli o zaten. ağlamak da güzel ayrıca. ağlayıp uyu. bebek gibi uyursun. yalnız şu şarkılarımı sevmedim diyen bir hatun olsa mesela, hayatta evlenmem onunla. bunu da ekleyesim geldi :)

bozuk para ve kumbara: bozuk para mısın kumbara mı peki? :p
  • matrix  (01.10.16 23:02:37) 
matrix ne biçim bir soru o hahaha tiksindim.


  • atymaty  (02.10.16 03:28:25) 
atymaty:

niye ya. :) benim cümlem değil ki o. özellikle bkz vermiştim de. yoksa benim de epey bir giydirdiğim bir başlık o. popüler diye kullandım işte.
  • matrix  (02.10.16 12:57:23) 
[]

Videoların belirli kısımlarını kesmek

elbette google'da aratarak ulaşılabilir ama çok sonuç var. her programı da kurup sistemi çöplük haline getirmek istemediğimden zaten kullanan/bilen birilerinin önerilerini öğrenmek için soruyorum.

1) istediğim default özellik şu. bunu basitçe yapması. player'i açıp pc'de izlediğim bir filmi, diziyi vs üzerine eklediğim altyazı ile birlikte istediğim 2 nokta arasındaki sürece kesmek.

2) aslında 1. özellik yeter. ama bunu da taşırsa tadından yenmez. kestiğim sahneyi (atıyorum 10 sn'lik) gif uzantılı olarak da kaydedebilmemiz. dediğim gibi bu çok şart değil. 1. maddeyi efendice yerine getiren varsa o da kafi. bunu da artık 1 aşama daha yorularak "video to gif" tadında programlar bularak hallederim.

 
up.


  • matrix  (02.10.16 13:10:54) 
[]

iphone'da pc - telefon arasında fotoğraf alışverişi hk

telefonunuzdaki fotoğrafları pc'ye aktardınız diyelim. sonra diyelim ki mart-2016 tarihine ait bazı fotoğrafları telefona geri atmak istediniz. bunu yaptığınızda o fotoğraflar yine eski yerlerine mi geliyor? film rulosundaki kronoloji açısından soruyorum...




 
up.


  • matrix  (02.10.16 13:11:19) 
[]

Sosyallikten uzak duran insan...

Şu görüşe katılıyor musunuz?

"Sosyallikten uzak duran insan anti-sosyal olarak algılanmamalıdır. Her 4 kişiden biri sahteliğe tahammül edemediğinden yalnızlığı tercih eder.

Ben katılıyorum. Çoğununki de zaten sadece lafta "sosyallik." Sosyalleştiğini sanıyor yaptığı x şeylerle. Çoğununkinin de lafta ibadet, çoğununki de lafta çocuk yetiştirmek olduğu gibi. Sen sosyallik adı altındaki gürültüde hiç birşey duyamazken, anti-sosyal diye damgaladığın kişi/ler, yalnızlık adı altında "kendini dinlemeyi" başarmaktadır. Kendinle yaptığın sosyallik gibisi de yoktur.

 
(bkz: antisosyal) (bkz: asosyal)
onun dışında sahtelik vb. ergen nitelemeler haricinde doğru.

  • redlinetheturk  (29.09.16 16:31:13) 
antisosyal (aslı antisosyal kişilik bozukluğudur) ile asosyallik farklı şeyler. anti sosyal kişilik bozukluğunun çok daha ciddi sonuçları vardır.


  • dahili meddah  (29.09.16 16:31:59) 
ya katılıyorum katılmasına da insani tercihlerin çok mühim olaylarmışcasına dile getirilmesine oldum olası uyuz oluyorum. ya tamam anladık, aynı sayfadayız problem yok nasıl rahat ediyorsan öyle yaşa. ama illa başka tercihleri karalayarak kendi tercihini aydınlık göstermek biraz nasıl söyleyeyim, AY SEN DE Mİ BEN DEEEA filan gibi geliyor bana bir yerde. lafım sana değil :)


  • evde liyakat kalmamis  (29.09.16 16:34:52) 
yalnız antisosyal kişilik bozukluğu ile antisosyallik çok farklı şeyler. antisosyal kişilik bozukluğu bir nevi sosyopat demek. bkz:
tr.wikipedia.org

antisosyal olan kişiler kalabalıklardan hoşlanmaz sadece. bu da kendi tercihidir.

asosyal olan kişi içine kapanıktır, kendine engel olamadan asosyal olmuştur, tercih değildir.

yamuluyorsam düzeltin.
  • dedimmidemedimmi  (29.09.16 16:37:42 ~ 16:40:47) 
güzel yere parmak basmışın. evet insanlar sahtekarlar ve çoğu birbirine tahammül ediyor, birlikte zaman geçirmekten hoşlanmıyor bile aslında. öyle yapacağına kendimi dinlerim yalnızlığın tadını çıkarırım. canım kendim.


  • yue  (29.09.16 16:39:42) 
iyi de zaten "sahteliğe tahammül edememe" insanı asosyal yapar.
ha tercih etmişsin, ha olaylar seni oraya getirmiş.

  • supermatik  (29.09.16 16:40:51 ~ 16:42:00) 
sosyallikten uzak duran insanı (neden durulduğuna dair nedenler değişkendir elbette ama burada "sahteliğinin" üstünde durulmuş) "anti-sosyal" olarak damgalayan bir anlayış varsa (ki var) ben ona karşıyım işte.
yalnızlık da zaten his açısından "karamsar" bir şey değil. öyle gibi geliyor çoğuna. ki aslında iletişim denilen nane, dünyanın en zor ve en mucizevi şeyi. o yüzden mfö'nün de dediği gibi aslında yalnızlık ömür boyu. bunu çok dert etmeden, birileriyle iletişimde kalmak yetiyor da artıyor da.

kavram olarak "sosyallik" ve "yalnızlık" kelimelerinden herkesin ne anladığına bakması da gerek tabi. mutlaklıkları yok. sadece var gibi görünüyor. sosyalliğin ne olduğunu mutlaklaştırmadan (en azından ne anladığımızı netleştirmeden) asosyalmiş, antisosyalmiş diye didiklemek doğru gelmiyor. antisosyal kişilik bozukluğuna hiç girmeyelim. onu da belirleyen başka bir sürü çünkü. son olarak "i am not anti-social, i am anti-idiot" diyeyim daha nokta atışı olsun.
  • matrix  (29.09.16 16:57:49) 
Kesinlikle katılıyorum. Sevmediğim insanların yanında yapmacık davranmaktansa o tür ortamlarda bulunmak yerine yalnız kalmayı tercih ediyorum. Ve kendi istediğim insanlarla gayet muazzam şekilde sosyalleşiyorum. Konu mevzu olunca da asosyal değilim, istediğimle sosyalleşiyorum diyorum. Bence şahane...


  • fragile lady  (29.09.16 17:40:16) 
bu yalnizlik masturbasyonu bitmedi gitti


  • joelskellington  (29.09.16 18:30:42) 
[]

Nelerin kolleksiyonunu yapıyorsunuz?

Daha basit tabiriyle neler biriktiriyorsunuz diyeyim.

Gerçi itiraf etmem gerekirse bunun arkasındaki güdüyü tam olarak anlamış değilim. Saklayacak yerim var diye onun rahatlığına sığınıp fazla kurcalamıyorum. Minimal yaşamı da destekleyen biri olarak bazen bu yönümle çeliştiği için rahatsız olsam da vazgeçmiyorum da...

Bende şunlar var;

1) Kalem. epey bir fazla sayıda, her türden. şimdilik 3-4 kavanozda duruyorlar tabi.

2) Maskot.

3) Defter. klasik defterlerden tutun da minik not defterlerine kadar.

4) Dergi. aslında bu bilinçli bir kolleksiyon sayılmaz. sırf biriktiği için kolleksiyonlaştı. henüz bunları "nasıl değerlendirebileceğim" üzerine kafa patlatmadığımdan dolayı. :) sinema ağırlıklı dergiler işte...

5) CD-DVD-DiVX-BLURAY. bunun geçmişi teee kadıköy'deki The End'e kadar dayanır. kutusunda filmin fotosu olan film cd'leri bile var içlerinde. açıkcası şu torrent çağında bu kolleksiyonu da artık çok gerekli bulmuyorum.

6) Retro ağırlıklı cihaz. nintendo SNES'ten tut, efsane Commodore64'e kadar var bir şeyler işte.

7) MUG da denilen çay kahve kupaları. rahat en az 15-20 mug var.

8) Oyuncak. Çoğunluğu minimal şeyler. Lego figür (ler de dahil olmak üzere) boyutlarında. Maskeler de var.

9) Film posterleri.

 
oyuncak araba ve eski toto oyuncakları(süpriz yumurta)


  • basond  (29.09.16 12:25:28) 
dostlarımın...
"iyi dostlar biriktirdiiiim hepsi ailem ooooolduuuu"
a tribute to ŞEBO
=)

şakamı yabdım cevabım babamın pul koleksiyonu bulunuyor, o sayılırsa o var...
  • rentts  (29.09.16 12:33:17) 
Koleksyonculuk biraz farklı algılanıyor türkiyede. Her toplanan şeyle kolekyon olmaz, rare ürün toplamaktır makbulü, amazonda satılan şeyin koleksyonu olmaz.

Ben koleksyon yapmıyorum, eski ve hoşuma giden ilginç kitapları satın alıyorum. En güzeli sanırım 1873 basımı almanca "reise nah konstantinopel" konstantinopole yolculuk isimli kitap. Bir de 1843 basımı bir cep incili var, kemik haç var üzerinde de kaplama olarak. Bunlar ama koleksyon kitapları değiller.

Bu ikisinde de bana hoş gelen şeylerden biri, o ürünler yapıldığı sırada dünya üzerinde yaşayan kimse kalmadı, hatta geçende okudum 1800 lü yıllarda(1899) doğmuş sadece 2 kişi kalmış dünyada. Ölmmüşlerdir belki şimdiye.
  • kurnaz  (29.09.16 12:40:44 ~ 12:43:19) 
eski para koleksiyonu


  • uzman pratisyen  (29.09.16 12:50:52) 
gittiğim ülkelerin paraları,

bburago küçüklükten beri,

bileklik, küpe
  • mirty  (29.09.16 12:54:12) 
koleksiyon olarak gittiğimiz yurt dışı ve yurt içi gezilerin yol biletleri, şehir içi biletleri, yerel paraları, kullandığımız haritalar, guide booklar ve oradan ladığımız magnet ve oraya özgü olarak aldığımız/topladığımız/çaldığımız (!) küçük minnak souvenir tarzı şeyleri biriktiriyorum. bi de geleneğimiz olarak gittiğimiz her yerde köprü üstünde bi selfie çekiyoruz. şimdilik çekmecede bi kutunun içinde duruyorlar ama ileride şunun gibi bir şey yapma fikrim var. tr.pinterest.com


  • halanne  (29.09.16 13:16:18 ~ 13:20:27) 
Yerde bulduğum kuş tüylerini biriktiriyorum.


  • anumegha  (29.09.16 13:19:13) 
alışveriş merkezlerinin poşetlerini biriktiriyorum ama lazım olunca da kullanıyorum. hemen her şehirden var.


  • for day to break  (29.09.16 13:19:45) 
eski bozuk para koleksiyonu, hatta kapsamlı bir koleksiyonum var. bazı parçaları bayaa para ediyor :)
bir de değişik şehir ve ülkelerin metro biletleri

  • are you serious  (29.09.16 13:20:04) 
magnet
dvd
müzik cd'leri
  • nice tnetennba  (29.09.16 14:16:42) 
-Plak
-Bardak altlığı
-Dergi
-Film, konser, tiyatro, seyahat biletleri
-Kaset

Mutlu oluyorum ben. Pek fazla güdüsünü sorgulamıyorum o sebeple.
  • desdenova34  (29.09.16 14:17:46) 
3 yıldır toplamaya çalıştığım içki koleksiyonu(yapmaya çalışıyorum).başlangıç şişelerini buldum,şimdi kalitelileri arıyorum. single malt viskilere odaklandım
farklı ve hoşuma giden kupalardan oluşan küçük bir birikim var.
baykuş biblo koleksiyonu
yeni toplamaya başladığım plaklar da var.
  • MtKrt  (29.09.16 14:29:17) 
Eski kağıt paralar ve yarı değerli taşlardan tesbih biriktiriyorum.


  • Son Müzakereci  (29.09.16 14:46:29) 
tam anlamıyla koleksiyon sayılmaz ama

* 2004 yılından itibaren tüm beşiktaş formaları

* şahsi olarak gittiğim her şehirden buzdolabı magneti.
  • eagle is free  (29.09.16 16:38:17) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.