Ekşi Duyuru

ben 4 numaraya ancak ısınabildim.

onun dışında hepsi basit şeyler, dışarıda taş çatlasın 10 liralık şeyler tommy diye 300 liralar.. :((

Bileklik takan kaldi mi ya? Az moda takip lutfen. Sapka bere al bas agrisi cekmesin bu soguklarda :)

Bilekliğe bu kadar para vermek istediğine emin misin? Kaşmir kazak alırsın o paraya.

shop.mango.com

Bu daha ucuz ama yine de pahalı.Massimo Dutti'ye falan da bakabilirsin, sitesinde model yok ama mağazalarda vardır.

Yine de alma bence, atkı al bere al kazak al.

camussar +1
3 ve 7 iyi ama gerçekten gereksiz pahalı. sevgilimin bana böyle bir hediye için bu kadar para vermesine üzülürdüm.

illa alacaksan
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com

bunlara en fazla bu kadar verirdim, ederi budur.

bileklik sevmediğimden verdiğin linkler üzerinden yorum yapamıycam.
fakat kamp yapmayı seven bir arkadaşınsa şöyle bir şey de düşünebilirsin

urun.n11.com

linki fikir vermesi açısından yazdım, tonla çeşit ve fonksiyonlu bileklikler var ve kampçılar bunları epey sever. fiyatları da genelde linkte gördüğün civarda oluyorlar.

Hediyeyi maddi durumdan dolayı bu ay alıp martın sonunda göndereceğim kışlık bere kazak vs. pek mantıklı olmaz mart sonu bence.

Düzgün bir şey almak istiyorum ama niye beğenmediniz ya :/

O zaman gömlek al, 350 lira iyi bütçe, sağlam bir gömlek alabilirsin.

Estetik dışında hiçbir işlevi olmayan bir şeye bu kadar para vermek bence oldukça saçma.

bence de bu paralara güzel bir gömlek tercih edilebilir.

6 iyiymis fosil olan

Bileklik sevdiğinden emin miyiz? Giyimine özen gösteren biri olarak ben asla tercih etmem mesela, daha garanti bişey olabilir. Kaliteli bir kol düğmesi, kaliteli bir kravat-mendil takımı, kaliteli bir cüzdan gibi alternatifleri de değerlendir derim.

Bileklik olacaksa da böyle marka vurgulu şeyleri takan insanlardan olduğuna dikkat et, bileklik taksam bile üzerinde böyle görmemiş gibi marka yazan ürünleri tercih etmezdim. Kapa çeneni ve birini seç diyorsan 6.

yuzlercecesit.com

bundan al bence, hem gezdirirken de kolaylık olur.

Bruce; üzerinde markası belli olan ürünlerden hiç hoşlanmıyorum kendim de kullanmam hediye alırken de kaçınırım ama bunlar en az belli olanlar gerçekten.

Farklı şeyler düşünmeye başladım zaten gelen yorumlar üzerine.

Kol düğmesi bir erkeğe en çok almak istediğim hediyedir ama rahat giyinen biri öyle sürekli klasik giyinmez.
Bu yüzden düşünmedim.

4'ü beğendim.

almisken iddiali bir sey patlat. 1 veya 3.

şahsen bunlara para vermek hele ünlü markaların bunları absürt fiyatlara satması zaten çok saçma.. onların bu ürünleri aldığı yer yine tezgahta işini yapan, yetenekli takı işi yapanlar genelde ki bunu yapan arkadaşım da vardı. sattığı para ile şu fiyatlar arasında uçurum var tabi.. ah işte kapitalizm geyiklerine dalmayayım dedim ama geç oldu sanırım :)

neyse devir malum o yüzden ille de bileklik ise en azından şöyle bir şey hepsinden daha güzel. mcdn01.gittigidiyor.net

@kronik mutsuz;
Akıllı bileklikler bütçemi aşıyor biraz ama bakacağım.
Teşekkürler.

300 liraya dışarıda 10 liraya satılan bilekliğini markalısını almak istediğinize emin misiniz? illa 300 lira verecekseniz daha mantıklı seçenekler düşünebilirsiniz bence.

@mutekebbir, bunlar zaten hep 300 civarı. gear fit gibi bir akıllı bileklik de 300 lira. bi göz önünde bulundurun derim.

5-10 liralık gibi duruyorlar. Bana hediye gelse “iyi pek masrafa girmemişsin sevindim” derdim.

6 ve 7'yi beğendim ama fiyatlar çok uçuk.

Belki crazy flakes cafe'de olabilir?

Şuranın menüsünde yulaflı sütlü bi kahvatılık görmüştüm:

www.zomato.com

Burada çıkan menüde gözükmüyor çünkü güncel değil muhtemelen.

Bu ayar ekranında hangisini kullanmak istiyorsan onu seç, sana son kez şifreniz sorması lazım. Şifreni girip seçimi tamamladıktan sonra bunun güvensiz olduğunu hatırlatması lazım, he de geç.

Bu ekranda diğerlerini seçemiyorum ki renksizler üzerlerine gidince hiçbir şey olmuyor.
Şifreyi nereden iptal edeceğimi de bulamadım.

şirket telefonu sanırsam. adamlar başka bir şey kullanmanı engellemişler

Yok değil.
Normal, fabrika ayarlarına döndürülmüş s4.

Şehir belirtmemişsiniz ama İstanbul Anadolu Hisarı'na yakınsanız şu dükkanı öneririm: www.brainshop.com.tr

Ben olsam o yaş grubuna göre 2-3 farklı kitap alırdım. Yastık gibi olanlar var daha doğrusu yumuşak. İster ondan ister normal. Okuyacak başka kitaplar çıkar aile için de.

Ah evet şehir İstanbul (Avrupa Yakası)

(bkz: asi kızlara uykudan önce hikayeler)

Güzel bir anı olur, hem de yatmadan önce sanal yerine gerçek kahramanların hikayelerini dinleyebilir.

1/4 keman, letgo'da dolu, 100 lira.
mikroskop, n11'de 35-40 lira.
suluboya seti, ikea'da 10-15 lira.

Arkangel

parlak, göz önünde, popüler biri olmak seni korkutuyordur belki de. daha kenarda köşede kendi halinde biri olarak kalmak istiyosundur, ama böyle olmamasına zorlayan şartlar içindesindir.

Sultanahmet tarafını bilmiyorum ama iştahlı bir arkadaşsa Malta Köşkü'ne götür kahvaltı için. Açık büfe kahvaltı var ve bence oldukça iyi ürünleri. Adam başı 45 lirydı sanırım.

Beşiktaş'taki kahvaltıcılar olabilir.
Alternatif olarak Emirgan'dakiler denenebilir.

Rumeli Hisarı'nda Kale Restaurant? Denenebilir.

belediyenin kasımpaşa tesisi olabilir. halicin kenarında güzel manzaralı bir yer.

Begendiyse götürülebilir bence

Yani tam bir şey diyemeyiz sanırım ama süregelen durumlarda çok endişelenecek bir şey olmuyor genellikle. Mesela son bir iki aydır düzeniniz değişip anlattığınız hale gelmiş olsaydı hemen gidin doktora denilebilirdi fakat hep böyle olduğu için BENCE (doktor olmayan bir insan olarak) acil olarak ilgilenilmesi gereken bir şey yok.

yillardir boyle dediginize gore doktora gitmenize gerek yok. yillardir suregelen durumdan farkli bir durum olursa o zaman gitmek gerekiyor regl durumlarinda.

Benim de son 3 aydır
Yoğun
Normal
Yok
Normal
Az
diye oluyor. Eskiden normalden aza doğru olurdu 5 gün. Ben de endişelenmeye başlayıp hemen kan, idrar testi ultrason aklıma ne geldiyse yaptırdım. Sonuç; çok sağlıklıyım.

soyut park'la ayni durum bende de var, duyuruya da sormustum hatta. ve o donem birkac ay boyunca ilk gunku agrilarim hayatim boyunca olmadigi kadar siddetli oluyordu. korkuyla doktora gittim testler yapildi edildi bende de neyse ki bi problem cikmadi. ama senin yillardir boyleyse suphelenecek cok bisi yok sanki. yine de icim rahat olsun dersen git bi doktora cok zor bi is degil.

Benimki de gündüz mesaisi yapıyor, gece gelmiyor mesela. Genelde ritmi buysa garip bir şey yoktur ama düzenli jinekolog kontrolü her zaman için önemli. Regl ile ilgili olmaz, çikolata kisti olur; o olmaz başka bir şey olur. Bu tarz şeylerin hepsi ciddi değil ama kontrol altında olması ileride ciddi olmasını engelleyen şeyler. Jinekologları sevelim, sevdirelim.

2017 yılında Vertu almaya çalışan birine ne desen boş. Bilgi verecek bir şey yok, teknolojik açıdan çöp, görgüsüz telefonu. İlla görgüsüzlük yapacağım diyorsa altın kaplama pırlantalı iPhone alsın.

Uzun yillardir kullaniyorum.akilli telefona geciside bayagi gec yaptim ancak bunuda kullanmayi birakmadim.uzucu olan durum su ki temmuz 2017 den beri uretimi durdu.su an ellerindeki son urunleri satiyorlar.
Benimde tamamen bitmeden bir tane daha alma dusuncem var.elimdeki eskilerle beraber saklamayi dusunuyorum.

Nokia 3310'un altın kaplamalısı. Rahmi koç olsam yine almam

En son uzanlar satın almıştı Vertu'yu, sonra battı sanırım. Tabii ki alınabilir, enteresan bir pazarı var. Teknolojik açıdan hiç bir değeri yok evet.

Soya sosuyla yapabilirsin.
Iki gun dayanir mi bilmiyorum ama bugun yaosan yarin yersin

Karnabaharı küçük küçük doğrayıp karabiber, pul biber, nane ve kekikle birkaç dakika soteliyorum. Şahane oluyor. Ben makarna veya pilavla karıştırıyorum. Soğuk da yenebilir sanırım.

yeri bayagi kolay
sishane duragi istiklal cikisindan inip tunele yururken hemen solda.

hizliresim.com

kebapciyi arayip numaralarini istetebilirsiniz sormak icin :)

@birkibirkibirkibirkiuc; Yeri biliyorum görseli haritadan buldum zaten ama kısıtlı vaktim olduğu için alacağım şeyin olduğundan emin olmam gerek yardım çağrım bu yüzden.

Kebapçıyı aramak mantıklıymış bir şey çıkmazsa deneyeceğim.

Mağazanın adı "ABA İstanbul" ancak internette ne siteleri var ne telefon numaraları.

Edit: Eski adresleri ve numaraları var sanırım. Numarayı deneyin isterseniz: www.yelp.com.tr

haritadan baktım ve;

tiyatro, opera, etnografya, anadolu medeniyetleri, kurtuluş savaşu müzesi
bunların hepsi ulusta ve birbirine yakın mesafede. yani birinden birine giderken yürünebilir.

bu durumda 1. ve 2. gün bunlara ayrılabilir. rahmi koç biraz daha uzak sanırım. ona da illa gidicem diyosan taksi diyorum ben.

kapanış saatlerine bak yine de. atıyorum 2. güne rahmi koçu eklersin ama müze 5te kapanıyodur. yetişilemeyebilir.

beytepe kampüsüne baktım şimdi. merkeze çok uzak. bu durumda dediğin gibi 3. gün pek bişey yapılmaz.

ben olsam ulustakileri bitirir. kalan ikisi yani rahmi koç ve anıtkabiri sonraki gelişime saklardım. çünkü anıtkabir mesela 17.00da kapanıyor. herhangi bi araya sıkıştırılamaz güzergah sebebiyle.

önerim şu şekilde

1. gün öğleden sonra anıtkabir'e git. bu saydığın bölgeler içinde bir alandaki en uzak nokta orası. oradan da tiyatroya gidersin.

2. gün; ulucanlar müzesinden başlayıp, çengel handan, anadolu medeniyetleri müzesi, kurtuluş savaşı müzesi ve entrograyfa müzesi yapabilirsin.

zaten etnografya müzesi opera binasının biraz yukarısında. araları epeyce yakın.

Stone hotel var oralarda, gayet temiz, eli yuzu duzgun bi oteldi. Evli olmadigim karsi cinsle kalmistim. Uygundu da fiyati.

Meydana cok yakin.

89 TL'ye çok rahat kalmıştım. Kaftan Otel öneririm.

Aslında bakarsan, ordaki otellerin hepsi iyi. Ayasofya'nın arkasındaki otellerden bahsediyorum.

Bir de internetten grupon falan baksınlar daha ucuza da gelir

Hotel Empress Zoe odaları, temizliği, kahvaltısı, ortamı ile tavsiye ederim. - www.emzoe.com

woyzeck Bursa'dan Ankara'ya gitmişti devlet tiyatrosu oyuncularıyla 1-2 ay önce. oynuyorsa hala, gidilebilir. çok ağır ve sarsıcı oyundur, böylesi her zaman denk gelmez.

Mutlak izlemen gerekliler:
Kontrabas.(olcay kavuzlu etkisi)
Gronholm metodu.(sezonun en iyilerinden)
Yeraltindan notlar.(harikulade oyun dusunceler içinde yüzdüm)
Satranç. (Bilet bulmak felaket zor oda tiyatrosu zaten)

Ikinci katil, osmancık bu sezon yeni. Izleyince güncellerim. Israrla takip etmeme rağmen "ikinci katil"e sabah 10u 10 gece biketler açılır açılmaz baksam da yer bulamadım iki defa. Ama osmancik'i 10 gün sonra izleyeceğim. Anna karenina ve şempanzeler beklediğim oyunlar izlemek lazım.
"Gayrıresmi hurrem": oyunculuklar iyi fakat çok beğendim mi eh işte. "Nihayet bitti"yi izlemedim. Rumuz goncagül iyidir. "Baş belası": vasat.

Edit: opera ve balede modern danslar ve zorba vardi, zorba'ya bilet bulmak zor. Modern danslari da izleyeceğim.

Ayrica genel programda yine 14 günlük program görünür. 13 gun evvelinden de sat 10da açılır bilet satışına. Fakat daha ileri tarihli oyunlar için devlet tiyatrolarının sayfasinda oyunlar tikla altinsa takvim var her oyunun altında, orada cok daha ileri hangi tarihlerde sahnelenecegini göreceksin. Mesela:
www.devtiyatro.gov.tr
Yeraltindan notlar.

Tabii her oyun icin belirli değil tarihler.

otobüs.
aşti de inip metro ile beytepeye gidebilirsiniz (m2 metro hattı)
www.tatilana.com
haritada söğütözü geçen diye duraktan binmeniz lazım.

ankara istabul arası otobüsle 7 saat yahu. sırf yedi saat otobüsle tıkılı kalmamak için bile uçak tercih edilir. evet gideceğin yer alana ters olabilir ama süre ve kolaylık açısından uçak tabiki daha mantıklı.

@elorelia; Evet benim derdim de o aslında. Uçak hem yolda geçen zaman hem de fiyat olarak otobüsten daha uyguna geliyor.
Fakat orada da sıkıntı yaşamak istemiyorum çünkü hiç bilmediğim bir yer.

Acaba bu gidişimde gidiş ve dönüşte farklı ulaşım araçları kullanıp denesem de sonraki gidişlerimde onu mu uygulasam?

Önümüzdeki yıllarda sık sık Ankara'ya gitmem gerekecek çünkü en azından yılda iki kere gibi görünüyor şimdilik.

Öyle mi yapsam bu sefer bilemedim.
Mesela; Gidiş: Otobüs Dönüş:Uçak ya da tam tersi.
Mantıklı olur mu acaba?

Net uçak. Uğraşma otobüsle.

sen nerdesin ki ya? istanbul'daysan tren de bir secenek. otobus 6.5 saat o da trafik yoksa. akil kari degil. ucak bi saat suruyor. otobusu secenek olarak degerlendirebiliyorsan zaten binersin de, ben dusunemiyorum bile.

Havalimanından Kızılay'a 45 dakikada servis ile varılıyor. Servis ücreti en son 12 liraydı diye hatırlıyorum. Kızılay'dan Çayyolu Metrosuna binerseniz de 30 dk içinde Beytepe'de olursunuz.

@kılıç; Evet İstanbul. Tren de aklımdaki seçeneklerden biriydi fakat Pendik bana oldukça uzak. Bu yüzden üzerinde durmadım ama o da bir seçenek tabii.

istanbul'da neredesin+1

ben pendik tarafındayım, bir defa uçakla esenboğa'dan sabiha'ya gelme gafletinde bulundum. ankara'da bulunduğum yerden havalimanına varış, rötar yüzünden bekleme, hava trafiği yüzünden istanbul semalarında 2-3 tur atma derken uçağın bir anlamı kalmadı. bir daha asla uçağı tercih etmem. tren 4,5 saat direk şehrin göbeğine götürüyor. otobüs de aynı şekilde ve direk kurtköy kalkışlı ekspres seferler var. ha avrupa yakasından hele ki iyice batı taraflarından gidip geleceksindir, yavuz selim köprüsü yüzünden kuzey istanbul turunu ve kimi zaman da adım adım ilerleyecek trafiği çekmeye hiç gerek yok atla uçağa git.

eğer iş için gitmiyorsan kesinlikle tren kullan derim. gidiş dönüş alırsan ekstra indirim de var. trenle gittikten sonra sıhhiyeden otobüse binebilirsin.

iş için de kastım iş yerine taksi parasını ödetirsin zaten sıkıntı olmaz.

aşti'den beytepeye ulaşım da kolay kesinlikle.

benim anlamadığım şey, havaalanının gideceğin yere ters olmasıyla ne ilgisi var ki, havaalanında belkoairler zaten isterseniz aştiye bırakıyor -ki beytepe için aştiye gitmek de anlamsız, yani uçak süresi hesaplarken nasıl yapılıyor tam bilmiyorum ama;

uçakla
1 saat önceden orada olunmak gerekiyorsa (1 saat)+ uçuş süresi(sanırım bu da 1 saat) + belkoair(kızılay) 1saat)
otobüsle de
otobüs yolculuğu(kaç saatse artık, 7 yazmışlar o yüzden 7 yazalım ya da 6 işte kaçsa) + aşti'den kızılaya gitme süreniz 20 dakika.

kıyaslamayı buna göre yapın, yerin havaalanına ters olması size sadece 1 saat kaybettiriyor, konforda yine bi' sıkıntı yok bence. Yalnız uçaklar bazen rötar yapabiliyor ben havaalanında beklemeyi hiç sevmiyorum belki o zaman bi' aksiyon olabilir.

aramaya başladım, umutluyum, bulucaz o çantayı.

Bu model yerine yine büyük shopper çantalardan tercih ederseniz her yerde var.
st.mngbcn.com

ama bu modele benzer, İnci'de zamanında ben de almıştım bir model var,400tl fiyatı.

Hotiç'te şu var belki form olarak az buçuk tutan;
www.hotic.com.tr

Bir de Boyner'de bakın derim, bir dolu model var fiyat fiyat.
www.boyner.com.tr
www.boyner.com.tr

pek alakası yok ama
www2.hm.com

Ben de biraz bakındım şöyle bir şey çıktı karşıma;
Siyah değil gerçi ama
www.trendyol.com
Bir de bordosu var aynı modelin ben bunu daha çok sevdim.

Tek fermuarlı, istediğim kadar büyük olduğunu düşünmüyorum.


@demoniclewinsky
Mangodakinin linkini açamadım.
VIENATTA güzelmiş ama onu beğendim.

bu sezon büyük çanta yok gibi:

1. shop.mango.com

2. shop.mango.com

3. www.bershka.com

4. www.stradivarius.com

5. www.stradivarius.com

6. www2.hm.com

7. www2.hm.com

8. www.lidyana.com

bazısının boyutları yazmıyor, fotoğraftan da kestirmek zor. ama seninki gibi bowling modeli nerdeyse hiç yok.

riske atıp aliexpressten bakabilirsin istersen. ben denk gelirsem gönderirim yine.

umarım bulursun :)

@111111
Teşekkürler.
Hep aynı model çantalar etrafta.
Böyle kalıp gibi sevmiyorum.
Aliexpress'e bakmadım ama o siteden ne alsam sorunlu çıktı ya, yakınlarım hep düzgün alışveriş yaparken benim yüzüm gülmedi oradan bir türlü bu yüzden riske girmek istemiyorum.

mango linkini yeniledim, o zaten sizin istediğiniz formda değil ama bu aralar bolca bulabileceğiniz büyük çanta modellerinden.

Onun dışında nine west'te şu varmış;
www.trendyol.com

edit:bir de bazı sitelerde ürün açıklamasında boyut bilgisi vermiyorlar( Hotiç linkinde örneğin),deli oluyorum.Mail atıp fln bir sorun isterseniz, bazen dev bazen ufacık çıkabiliyor.

@demoniclewinsky; Hotiç'tekini çok beğendim hem güzel hem fiyatı uygun ama alırım da küçük bir şey çıkarsa mahvolurum :)
Mağazasında var mıdır bilmiyorum bir kere de mağaza gezerek alışveriş yapacağım gerçi geçen akşam başka bir şey araştırırken çantalara da göz attım pek yok istediğim gibi bir şey ama...

zorlu center'da varmış çantadan.
30 cm * 15 cm gibi dediler ölçüsü için :)
orta boy yani çok büyük değil.

www.mavi.com
www.mavi.com

şunlar nasıl :/

edit: bir de morhipo ya bakın isterseniz, çok çeşit var orda da.

Asti de ankaray'a binecek, kizalay da inecek, turnikelerden disari cikmadan bu sefer metroya aktarma yapacak, Koru metrosuna binecek ve beytepe duraginda inecek

Beytepe'den sonra da 550 numaralı ego ile kampüse gidecek.

AŞTİ'den Ümitköy veya Beytepe yazan dolmuşlara (minibüslere) binip Beytepe metrosunda da inebilir. Binmeden evvel sorsun yine "Beytepe metrodan geçiyor mu?" diye, şoförden rica ederseniz gelince haber verecektir. Sonra indiği yerden metro alt geçidi ile yolun karşısına geçecek, çıktığı yer 550'nin durağının biraz gerisi zaten.

KYK yurduna kayıt yaptıracaksa "Kültür ve Kongre Merkezi" durağında inecek 550'den, üniversitenin kendi yurtlarına kayıt olacaksa bir sonraki durakta kampüsün içinde inecek.

Alternatif bir yol da, yük fazla değilse Aşti'den söğütözü metro durağına yürünür (10-15 dk sürer), metro ile beytepe durağında inilir, yük fazla ise taksi değilse otobüs beklenir.

taksi ile gitmek istersen de aştiden kampüsün ortasına gelmek tam 40 lira tutuyor. bir hacettepeli olarak belirteyim dedim

www.youtube.com

50+ faktörlü olduktan sonra aralarında çok fark olacağını sanmıyorum. sadece kıvamını deneyin, beyaz beyaz kalıyor mu, yoksa hemen emiliyor mu diye. bi de bundan bağımsız olarak aklınızda olsun farmareyon.com'dan alıyorum ben her tür dermokozmetik ürünü. hem çeşit bol, hem de 1 günde geliyor.

Saraçoğlu 50fakTör gayet iyi

Hamilton çok iyidir, şaşma ondan.

Hamilton demeye gelmiştim. Ben renkli kozmetik, kişisel temizlik haricinde gratisten bir şey almıyorum. İçerik olarak bir çoğu bana uygun gelmiyor. Hamilton'ı lilakutu'dan almıştım. Yeni üye olursanız indirimi de olur.

www.doakozmetik.com çok memnun kalacağınızı garanti ederim. içerik olarak temiz, fiyatı da çok uygun. hayvanlar üzerinde test edilmiyor.

Küçük şeylerin hesabını yapmadan verelim bence.
Haftalık işte çalışan temizlik, yemek yapan insan aşırı muhtaç oluyor.
Ben de iş yerine temizliğe gelen kadının parasını şimdiden verdim. Gelemeyeceği haftanınkini yani.

Evet.

normal şartlarda resmi tatilde işçi ücretini hak eder, yani verilmelidir. sigortalı çalışmıyorsa işveren vermem diyorsa -vermek zorunda- vermeyebilir, vicdanına kalmış.

Ücretli izinli oluyor o süreçte ve evet çok küçük hesaplara girer, maaş verilmesi gerekir.

tabiiki verilmesi gerekir. ucretli izin oluyor zaten bu.

hiç kullanmadım hep unutuyorum almayı: daylong

Avene, solante vd
Üstüne uzun kollu uv korumalı tişörtlerden alabilirsin bi de.

La Roche posay ya da avene. Eczanelerde bulabilirsiniz

Daylong

Olur sorun olmaz. Aynı anda da izlenir.

zaten netflix'te özellik olarak birden fazla hesap açma olayı var.

netflixte indirme var mı ki?

@red g; Uygulamaya girince "indirilebilir içerik" diye bir bölüm var. O bölümdekileri indirebiliyoruz.

yine de musteri hizmetlerini arayin. talep uzerine sayim yaparlar belki. dediginiz sekilde degil de eksik para verme durumu olmustu bende. ispat da edemedim haliyle. sayim yapip ustunu yatirdilar sonra. sube atmsiydi ama bu.

Şuba atm'si değilse, doğrudan telefon bankacılığını arayıp, durumu anlatın. Eksik para tutarıyla ilgili işlem yaparlar, sayımda ortaya çıkar.

atm bazen parayı eksik sayıyor. iş bankası atmsinde başımıza geldi. müşteri hizmetlerini arayın, onlar belli bi gün gidip sayım yapıp duruma göre parayı hesabınıza yatırıyor.

şube atm'si olup olmaması çok büyük fark yaratmaz. müşteri hizmetlerini arayıp durumu anlatın. onlar ilgili çağrı kaydını oluştururlar. para vb. transferi yapan şirketler atm kasalarını direkt genel müdürlüğüne ya da nakit para akışıyla alakalı birimine götürüyor. orda atm'nin muhasebesi tutulunca durum anlaşılır. Bazen para ne muhasebede ne de müşterinin hesabında filan görünmez. bu da paranın direkt atmnin para yatırma ünitesinde sıkışıp kaldığını gösterir. onda da banka yine gerekli işlemi yapıp müşterinin hesabına yatırır parayı.

Bi arkadasim da 100 tl eksik almış akbanktan. Benim başıma gelmedi ama olabiliyor.

Evet böyle bir durum oluyor, tanıdığımın başına geldi. Şubeye bağlı olmayan tekli atmlerden biriydi, müşteri hizmetlerini arayıp kayıt oluşturdu, sayımdan sonra hesabına yatırıldı eksik tutar.

Çok sağolun. Aradım müşteri hizmetlerini kayıt oluşturdular.
Düşürme ihtimalim %1 gibi bir şey.
Muhtemelen yakında çıkar ortaya.

Tedbirlisin, evhamlısın, azıcık da takıntılısın.
Bence normalsin, çok da şeyapma.

deli değilsin ama bi psikiyatra görün bence

Deli değilsin ama kendini koruma eğilimin biraz fazla. Ben de mesela süs havuzlarına elimi bile sokmam hiçbir zaman. Süs havuzlarında elektrik kaçağı olduğu zaman sudaki kişiler direkt ölüyor. Geçenlerde beş kişi öldü Sakarya'da. Bir de Kocaeli'de bir kadının köpeği havuza atlamıştı ve köpek de elektrik akımına kapılıp ölmüştü. Ben de buna dikkat ediyorum örneğin. Bunun ruh sağlığının bozuk olmasıyla bir ilgisi yok. Türkiye'de yaşayabilmek için bunlar dikkate alınması gereken şeyler.

deliliğin tanımını bilmiyorum; ama kesin olan şey sıradan değilsin. insan tölere edebilme özelliği sayesinde ''normal'' insan olabiliyor, hem fizyolojik (bu kelime füzyolojik de olabilir bilmiyorum) hem mental hem de psikolojik açıdan böyle; meşhur tuz-bardak-havuz hikayesinde ki gibi.

Aslında şimdi anlatacağım şey tam doğru değil ama gerçek, anlamanda da öğretici bir etkisi olacağı için; Eğer bi' psikiyatr'a gidip bunları anlatırsan sana çok çok yüksek bir ihtimalle tanı koyacaktır. Yani normal dışı bir davranış biçiminde olduğunu söyleyecektir, psikiyatrlara çok güvenmemek lazım ama içinde bulunduğun durumu bil diye.

Bunun dışında, eğer bu davranış tutumun sana hayatı zorlaştırmıyorsa bir problem yok demektir, ama sana hayatı zorlaştırıyorsa o zaman üzerinde neler yapılabilir; bunlar konuşulmalı.

hiçbiri de bana "yok artık, bundan da etkilenilir mi be?" dedirtmedi. bu ülkede, eften püften şeyler yüzünden ölen, kazaya uğrayan o kadar çok kişi var ki. bu yüzden işi sağlama almak en iyisi. o son durak serisi de korkularımın birleşimi gibi bir şey olmuştu, direkt gözümde canlandırınca ister istemez korkarım ben de. mesela bir gün kamyon gibi bir şey caddede çakılların kenarından geçerken tak diye mermi gibi fırlatmıştı bir tanesini. son durak'ta da vardı mesela böyle bir sahne. şimdi ben kendimi niye korumayayım ki? bunun neresi delilik?


aynı şekilde ben de mesela tabela altından geçerken kafamı tutarak geçiyorum başıma düşer diye. insanlar umarsızca olta attığı için çok korkuyorum bir gün oltanın zokası yüzüme takılacak diye. işin garibi de, yine bir gün balık tutanların kenarından yüzümü saklayarak geçiyordum. arkadaşım da "annemin yüzüne zoka gelmişti bu tipler yüzünden" demişti de korkmamda ne kadar haklı olduğumu görmüştüm.
deniz kenarında da temkinli duruyorum, bir tane hapçı ya da ergen malların didişmesi yüzünden aşağı düşerim diye.



kısacası, bu ülkede olmaz dediğimiz şekilde ölümler meydana gelince, insanın korkmasında ve tedbir almasında delilik değil de haklılık payı var.

Asla deli değilsin. Benzer kaygılar bende de var.

Bir keresinde Cerrahpaşa'da iki hizmetli, merdivenlerde kocaman bir çelik dolap taşıyorlardı. (daha doğrusu taşıyamıyorlardı, sanırım içi de doluydu) Ay şimdi bu üzerime düşmesin diye tedirgin olup kenara çekildim ve adamlar o dolabı düşürdü. Eğer iç sesimi dinlemeseydim, muhtemelen ölmüştüm.

Fakat bu kaygılar hayat kalitemizi etkiliyorsa profesyonel yardım alınmalı. Buradan obsesif kompulsif vb. diye teşhis koymak çok anlamlı gelmiyor bana ama kendin de rahatsız olmuşsun ki bu durumdan duyuru açmışsın.

Yazmiyim diyorum ama herşeye okb yapıştırmak da moda oldu. Ciddi okb olsan şu anda doktor kapısı aşındırıyor olurdun zaten, rahat ol. Kendini tart, hayatını ciddi etkileyecek, seni işinden gücünden alıkoyacak kaçınmalar yaratıyorsa bu durum, psikolog ziyaretinde fayda var. Teşhisi o koyar.

3-4 dk yürüme mesafesi

İlacın adını hatırlamıyorum fakat nette en tercih edileni eczacı da söylemişti, onu almıştım. Açıkçası ben nette yazılanlar gibi korkunç şeyler yaşamadım, eczacıya danışıp ilaç alın, sık kullanılmadığı müddetçe-ki sadece tatil için- bişey olmaz.

primolut-n

geçen ay kullandım geciktirmek için, reglden 2 gün önce başlayıp günde 3 tane içtim.o sürede hafif regl sancıları oluyor. onun dışında bi yamuğunu görmedim.

Iki uc gun one cekmeniz yetiyorsa klasik yesil beyaz aspirin ise yariyor. Geciktirme icin de zorunda kalirsam primolut kullaniyorum, netteki yazanlarin hicbiri olmadi. Karinda biraz sislik yapiyor o kadar.

Primolut-n.

Bir de eger olay sadece denize girmekse tampon kullanin gitsin.

Sinirlenince yemek yemek ile sinirlenince lahmacun yemek arasında fark var bana göre. Lahmacun dışarıdan sipariş verilen bir yiyecek. Sipariş verene kadar ve sipariş gelene kadar bayağı bir zaman geçiyor. Bu süre boyunca fikrinizi değiştiremiyorsanız biraz kontrol probleminiz var demektir. Pasta da aynı şekilde evde varsa yenilebilecek bir yiyecek. Eğer eve böyle şeyler almazsanız böyle şeyler yemezsiniz ve diyetiniz riske girmez. Buzdolabında pasta varken aklınızın diyete odaklanması biraz zor. Diyette tatlı yememeniz gerekiyorsa markette çikolata reyonuna bile girmemeniz gerekli. Yeterince kaçmıyorsunuz zararlı besinlerden. Sinirlenme anında kan şekerinizi hafifçe yükseltecek şeyler yemeniz daha iyi. Evde çubuk kraker gibi yiyecekler bulundurabilirsiniz.

Söylemedim. Söylenmişti evde duruyordu.
O durumda sipariş verecek kadar sabırlı olamıyorum ki olsam zaten gelene kadar geçer gelince de koyar kenara yemem.
Karşımda duran şeylere karşı bir durum bu.
Hatta eve gelince gördüm hiç ilgimi çekmedi canım istemedi bile yoğurdumu yer yatarım dedim.

var böyle insanlar. stres benim de mideme vurur ama çok eskilerden bi sevgilim stres yaptıkça yemek yerdi.

ben ölüm orucuna giriyorum resmen. sinirlenmem kolay kolay mide ağrılarım oluyor sinirlenince, üzülünce yemek yemiyordum ama.
bir de yazmayayım diyorum ama benim minnoş köpeğim sinirlenince hemen mama kabına koşuyor. hayvanlarda da var bu durum.

merhabalar, hayırlı olsun öncelikle. bence ilk sene merkezde bir evden beytepe'ye gitmekle uğraşmasın, okula kaynaşsın, o yüzden kampüs içinde kalması onun için iyi olur. beytepe'de öğrenci evleri de var. yurtlardan biraz daha farklı. 2 kişilik odalar, kat mutfağı ve odada banyo tuvalet var. muhtemelen yurda göre daha konforlu olur, ben ilk senemde öğrenci evinde kalmıştım.

yurtta veya öğrenci evinde kalması evde kalmasından daha az masraflı olacaktır. yol parası, fatura, aidat gibi giderleri olmayacak. öğrenci evlerine en son giriş gece 2ydi. yemek verilmiyor, her katta ortak mutfak var, çamaşır odaları var. haftada 1 temizlik yapılıyor, ısınmada hiçbir problem yok.

en son okul kendi başvuru alıyordu bu yurtlara da öğrenci evlerine de. muhtemelen hala öyledir. ben torpil vs. olmadan kabul edilmiştim ama sonraki senelerde benim gösterdiğim gelir, annemin babamın mesleki durumları gibi unsurlarla yurda da öğrenci evine de kabul edilmeyen arkadaşlarım oldu. yine de şansını öncelikle yurt veya öğrenci evinde denemesini öneririm. çünkü kampüs şehir merkezinden uzak ve ulaşımı çok zorlaştırdılar. bu yüzden de kampüs kendi içinde bi dünya zaten, eksikliğini hissedeceği pek bir şey yok, çok renkli eğlenceli kampüs hayatı.

beytepe'nin öğrenci evleri güzeldir o yüzden acikhavabasinci+1

Ancak kendi evinde yaşamak istiyorsa da; tokinin turkuaz ve yapracık konutları var; ring otobüsleri ile koru- korudan metro ile de beytepeye durağına geçiliyor, beytepe durağında da tekrar ring ile okula girilen bi' ulaşım sistemi var; koru'dan beytepe metro istasyonu durağı 3 durak. Yani beytepeye yakın ve fiyat olarak en uygun yerler bu konutlar, zaten çokcanasını ya memurlar ya da öğrenciler işgal ediyor bu evlerin.

Evler yarı merkezi sistemli(p ölçer diyorlar) yani herkesin evin içindeki sıcaklığı belirli bir seviyede tutması gerekiyor bu zorunlu, eğer üstünü yakarsa onu ekstra olarak ödüyor. Tabi bu belirli bir sıcaklığa kadar yakılan yakıtda ödeniyor(bunu tam anlatamadım şimdi ama, ayrıntılı anlatabilirim uygun bir zamanda) onun dışında da apartman görevlisi ve çevre bakımını kapsayan bi' aidat var, aidat tutarları yapıların 2+1 3+1 olmasına göre değişiyor. (tabi ısınma gideride buna göre değişiyor)
Ancak kiralar çok uygun ve yeni yapı bunlar.
tek kötü özelliği şehrin dışında sayılacak kadar uzak olmasından dolayı sosyal hayatı olumsuz etkileyebilir. gece son son ring 00.45'te bu saatten sonra eve dönmek için araba şart yürünebilecek bi' mesafede asla değil.

bu sitelerin en yakın olduğu yer sanırım eskişehir yolu üzerinden 4 km ilerisinde yaşamkent, devamında koru(çayyolu diye biliyorlar sanırım) v.s olması, yani en yakın yaşama alanı koru'da. oraya da işte ringlerle ulaşım sağlanıyor. sanırım ringler 20 dk'da orada oluyorlardır.

korudan kızılay ise metro ile 26dk diye duymuştum. tabi burada ringden iner inmez metro gelmeyeceği için metro bekleme süresi 4-5 dk daha eklemeniz gerekmekte, aynı şekilde kızılaydan koru 26 dk olsa metrodan indiğinizde ringler için bi' 10-12 dk ekleseniz, ve ringe binip eve geçmenizde 20 dk gibi kabalama bi' hesapla evden kızılaya gitmesi 1 saat + bir sürede gerçekleşir diyebiliriz. bu da tek dezavantajı zaten.


Onun dışında yine o bölgede okuyanların çoklukla tercih ettiği semtlerden kurtuluş hattı var(kurtuluş ve çevresi, ankara üniversitesi kampüsüne yakın olduğu için ankara ve gazi üniversiteliler çok tercih ediyorlardı burayı); kurtuluşta evler eskidir ve kiralar da görece daha yüksektir, sahibinden de kiralar vardır zaten evlerin büyük kısmını öğrenciye iteleme politikaları da var oradaki ev sahiplerinin.

kurtuluştan da ulaşım,(orada servis var mı bilmiyorum, en son servisler kaldırılmıştı ama) yine ankaray(kızılaya gitmek için) - metro(beytepeye gitmek için) -ring(okulun içine girmek için) ile 3 vesait olmuş olacak, keza koru metro hattı üzerinde oturmayacaksa eğer -ki koru metro hattı üzeri kira fiyatları görece yüksektir) ne yaparsa yapsın 3 vesait kullanacak.

Alternatif olarak fiyatları bundan biraz arttırarak ama aşağı yukarı yine bu seviyede 100yıl. var, genelde odtü'lü öğrenciler çok tercih ediyorlar burayı, temiz güzel bi' semttir. Fiyatlarına yine sahibinden den bakabilirsiniz. bana sorsalar kurtuluş mu 100.yıl mı 100 yıl derdim.

Bunun dışında fiyatı kurtuluştan daha uygun ama kendisi merkezi olmakla birlikte kızılaya metro ile 15-20 dk mesafede olan demetevler var, benim arkadaşlarımın bir kısmı orada kalmışlardı, adından da alaşılacağı gibi, birsürü 10 katlı yapı yanyana, içiçe bi semt, ben işimde gücümde takılırım, sosyalleşmek için semtte kalmam diyorsa buraya da bakabilir, çünkü kendi halkı pek iç açıcı değildir bu semtin ama, yine de ulaşım rahatlığı ve nüfusu bakımından buradan çıkmadan her işini halledebilir. zaten aşırı da kalabalık bi' muhit.

ve mesela fiyat olarak üste çıkılabilirse de; bahçelievler, emek hattı var. orayı da öğrenciler tercih ediyor ve sosyal yaşamlarını da zaten buralarda sağlıyorlar, işte cafeleri eğlence mekanları filan biraz bilinir buraların.


Aslında öncelikle bi' bütçe ve yaşam tarzı çıkartsaydınız özelinde daha ayrıntılı ve daha faydalı konuşabilirdik ama. yani benim tanıdığım uygun bütçeli öğrenciler bu semtlerde ikamet etmişti vakti zamanında.

Senlik benlik bir şey yok.

Compumaster'ın sitenin SSL sertifikasını güncellemesi, süresini uzatması gerekiyor. Şu haliyle modern tarayıcılar siteyi aha kullanıcı bilgilerini çalmaya çalışıyor olarak gördüğü için girişe izin vermiyor.

Internet Explorer'ın faydasını görüyorum uzun zaman sonra ^^

firefox'la da giriliyor

chrome'da adres çubuğuna şunu yapıştırıp entera basın: chrome://net-internals/#hsts

oradan delete domain yazan yere www.eksiduyuru.com yazıp delete tuşuna basın.

shooter - 2007

güzel filmdi

Pivot tablo ya da COUNTIF formülü kullanabilirsin.

Koşullu biçimlendirme ile de yaparsın ancak alanı büyütmen gerekir. Kopyalayınca alan dışına etki etmiyordur.

Bir tane şekersiz kahve iç yeter, kahvaltı şart değil. Yani 150 kiloyla squat yapmayacaksan şart değil.

Angelus cevap vermişken bana laf söylemek düşmez herhalde ama eğer özellikle tansiyon sorununuz falan yoksa daha iyi bile diyorlar. Sanırım uykuyla devam eden oruç süresini uzatmış olmanız da önemli. Hatta Tuğrul Çağrı Yılmazer, üstüne bir soda falan içip uzatabildiğiniz kadar uzatın demişti bir keresinde. (Ama sanırım o zaten iki defa falan yiyor yemek bir günde.)

bence omlet ve yulaf ideal. geceden hazırla, ister önce ister sonra ye.

Ben sabah spora gitmeden sadece bir meyve (muz, elma vs) yiyorum çünkü kan şekerim çabuk düşüyor. İşe gelince de normal kahvaltımı yapıyorum. Bir sıkıntı olmaz yani dediğin gibi yaparsan.

Bu arada sabah kalkmak çok zor geliyor ilk başlarda ama alışınca hiç zorlanmıyorsun.

Kahvaltıyı salla. Öğle yemeğine abanırsın. Belki bir iki gün çok açlık çekersin de kendine hakim olursan güzel günler bizi bekler.

ben kahvaltı yapmadan spor yapmaya kalktığımda kısa mesafe hafif koşu bile olsa gözlerim kararıyor, bayılacak gibi oluyorum. en azından biraz müsli falan yiyip gidin spora sonra bayılmayın :/

ben spor öncesi,dayanmayacak kadar açsam fındık ceviz badem atıyorum bi iki parça.
spor sonrası bi kahve içip öğle arasında ana yemek yerdim muhtemelen,düzenim sizinki gibi olsa.

Sabah sporuna direk kahvaltisiz cikangillerdenim ben de.

Kahvalti bizim toplumda cok abartilan bir sey. O kadar d elzem degil.

Bir gece onceden peynirimi ekmegimi domatesimi falan hazirliyorum, sadece su icip spora gidiyorum. Is yerine de gelince kahvaltimi yapiyorum. Yumurta kokusu rahatsiz etmesin diye getirmiyorum onu

Spora ac karnina gidersen daha faydali olur. Özellikle yag yakimi.

Spordan sonra kahvaltini yapabilirsin. Gayet faydali olur hatta. Vücudun metabolizmasi hazir hizlanmisken.

Yumurta haşlama makinesi al. Sabah hazırlanmaya başlamadan önce yumurtaları koy. Sen hazır olana kadar yumurtalar pişer. Yanına domates, peynir vs. de alıp çık. Kahvaltıyı da spordan sonra yap. Ya da öğlen de yesen olur.

sabahtan hazırla, yanına al. spordan sonra kahvaltı yaparsın.

www.achim-achilles.de

birisi ac karnina kosmanin ise yaramadigini iddia etmis, büyük bilim dergisi men's health'ten paylasarak. aha buyur ben de paylasayim o halde. ac karnina spor yaptigin zaman, vücutta karbonhidrat depolanmadigi icin, vücut ilk yag yakmaya girisecektir.

Buyrun bu da Spiegel dergisinden:

www.spiegel.de

@ingenieur, neden almanca link veriyorsun ben onu anlamadım:)

Konunun bilimsel boyutunu bilmiyorum ama @blue serenity'nin verdiği linkte anlatılan Men's Health dergisi yazarlarının kendi görüşleri değil, yanlış anlamışsın.

Adamlar şu sitede yayınlanan bir çalışmadan bahsetmişler (Journal of the International Society of Sports Nutrition):
jissn.biomedcentral.com

Keşke kaynağı link olarak ekleselermiş tabii. Makaleyi bulup okuyamadım şu an ama müsait anımda bakacağım, ben de merak ettim çünkü.

Edit: Bilimsel makaleyi buldum, okudum:
jissn.biomedcentral.com


Diyor ki: "These findings indicate that body composition changes associated with aerobic exercise in conjunction with a hypocaloric diet are similar regardless whether or not an individual is fasted prior to training."

Yani: "Sonuçlar gösteriyor ki: düşük kalorili diyet ile birlikte yapılan aerobik egzersizlere bağlı olarak vücut kompoziyonunda oluşan değişiklikler; bireyin antrenman öncesi aç olup olmamasından bağımsız olarak birbiriyle benzerlik gösteriyor."

Makalenin geri kalanında kısaca diyor ki, aç karna spor yapınca çok daha fazla yağ yakılır hipotezi yanlış, ama arada bir fark görülmediğinden, aç karna veya tok karna antrenman yapmak tamamen kişinin kendi tercihi. Bu çalışma az kişiyle ve kısa zamanda yapılmış olduğundan, yağ yakma konusunda zamanla bir durumun diğer duruma göre az bir miktar daha verimli olma ihtimalini de göz ardı etmiyoruz. Daha kapsamlı bir çalışma yapacağız. (Henüz yapmamışlar sanırım:p)

Aç karnına yağ yakımının temelini oluşturan şey, hormonlar ve enzimler: Leptin, lipaz, insülin, glukagon. Bu hormonların ve enzimlerin hepsi, gün içinde yapılan her türlü aktivitede, enerjinin yağlardan karşılanmasını amaç edinirler. Ben bunlardan birkaçına değinmek istiyorum. Bilgisayar başından kalkıp tuvalete giderken kullanılan enerji, genelde yağlardan karşılanır, karbonhidratlar bu döngüye çok katılmazlar, onlar yüksek efor gerektiren durumlarda ya da insülin varlığında dahil olurlar. Yağların enerji olarak kullanılması için vücut belirli durumlarda belirli hormonları devreye sokar. Misal herhangi bir durumda yağların enerji olarak kullanılması için, pankreastan lipaz enzimi (Pankreatik lipaz) salgılanır. Lipazın amacı, besinler nedeniyle oluşan yağları/lipitleri/trigliseritleri (Bunların hepsi aynı) yağ asitlerine parçalamak, sonra bu yağ asitlerini mitokondriye taşımak ve enerji döngüsüne sokup ATP üretimini başlatmaktır. Gün içerisinde yağlardan ATP (Enerji) üretimi kabaca böyle olur. Tabii bu üretim tek başına lipaza yüklenmez, açlık halinde devreye leptinler girer, leptinler yağ dokusunda bulunan bir hormondur, açlık halinde yağlardan salgılanır ve vücut yağların aynı şekilde ATP üretimine katılmasına neden olur.

Bu yukarıda anlattığımın dışında, bir de spor esnasında enerji üretimi var. Spor esnasında, aç olsan da olmasan da, ilk kullanılan enerji kaynağı kreatin-fosfattır ama o konuyu geçiyorum; açlık ve tokluk durumlarına değinmek istiyorum. Az önce gün içerisinde yağlardan nasıl ATP üretildiğini anlattım. Bu durum antrenman esnasında da geçerli fakat açlık halinde şöyle bir durum oluyor: Ne demiştik? Yağlardan ATP üretmek için pankreas lipaz salgılar, lipaz yağları yağ asitlerine ayırır ve sonra mitokondriye taşır orada da ATP üretilir. İşte, açlık halinde, yani kanda insülin yokken bunların hiçbirine gerek kalmaz, zira uzun uyku-açlık döneminde, yağlar-lipitler kendiliğinden yağ asitlerine ayrışır ve kanda serbest halde dolaşmaya başlar, bu durumda lipazın salgılanmasına hiç gerek kalmadan karnitin hormonu yağ asitlerini mitokondriye taşıyarak ATP üretimini başlatır. Aç karnına antrenman yapıldığında, yağların yakılması süreci bu şekilde kısalıyor. Eğer bir şeyler yenilirse, yani insülin salınırsa, bu süreç yine uzuyor. Zira insülinin varlığında, buraya gelene kadar saydığım hormonların hiçbiri kullanılamıyor, o zaman da karbonhidratlar enerji olarak kullanılıyor, ta ki insülin kandan temizlenene kadar. Durum biraz bundan ibaret. Ha derseniz ki çok mu fark ediyor? Çok fark etmiyor; aç karnına 5 birim yağ yakarsan tok karnına 3 birim yağ yakarsın, aradaki 2 birimin senin için ne kadar önemli olduğu önemli, benim için önemli dersen aç karnına yaparsın, önemli değil dersen tok karnına, durum böyleyken böyle.

ccm.net

(bkz: oculus)

bence rec

www.imdb.com

identity

gerim gerim gerim gerilmek için sırasıyla;
rec
rec 2
La cara oculta
La piel que habito
it follows

korku ağırlıklı olsun istersen;
insidious serisi
the conjuring serisi
el orfanato

türe göre baya kötü filmleri sevmişsin.

onlara benzer: trauma, stonehearst asylum, a cure for wellness

Rec i beğenmemiştim. 1408 i beğenmiş biri olarak, identity iyidir. A tale of two sisters ve orphan ı da gerilerek ve pişman olmayarak izlemiştim.

Psycho
The Shining
High Tension

Ich seh Ich seh

1 bayağı hoş da diğer ikisini beğenmedim :/

1 idare eder
2 eh tüh
3 eh tüh

2 ve 3 üzerinde güzel duruyorsa kalabilir.

bence hoşlar. ama içlerinden birini feda edecek olsam 3ü ederdim, o omuz modelini çok tercih etmem çünkü.

bir baya güzel. üçüncü de iyi. uğraşırım diyorsan terziye götürüp v yaka yaptırsan daha hoş durur. ikinin renkler biraz yaşlı işi ama eh işte.

1 ve 3 guzel bence.
2de hic aciklik olmadigi icin fazla karisik duruyor bence

pide; ben onu evde fark ettim ki nefret ediyorum o omuz detayından. Hatta hep de kendi kendime söylenirim yahu bu ne biçim bir şey kim nereden çıkarmış şu omuzu açıkta bırakma olayını diye :)
Alırken fark etmedim mi ne oldu bilmiyorum.
2. üzerimde güzel durdu ama deseni sanki yaşlı işi gibi annem çok beğendi bunu değiştirme diyor oradan bi kıllandım :)

Birinci çok hoş. Diğerlerini sevmedim ben pek içine sinmediyse geri ver :)

Üçünü de begenmedim. 1 fena degil.

1 coh hoş.

Valla hepsine bayıldım. Yarın sabahtan koton'dayım aynılarından almaya :)

1. Tam benim tarzım. Beğendim.
2. Beğenmedim, yaşlı işi gibi.
3. Buna benzer bir elbiseyi mango'dan almıştım, gören herkes çok hoş duruyor diyor. Deseni ve alt kısmı böyle değil gerçi. Omuz detayı benziyor. Bu elbiseler üstte farklı duruyor. O yüzden tam yorum yapamıyorum.

geçmiş olsun. uzun vadeli değil de kısa vadeli yapılacaklar listesi belirliyorum. gitmediğim yerlere gitmek ve tatmadığım lezzetleri tatmak gibi. uzun vadede denemek istediğim çılgınca şeyler var ama sanırım benden başka kimse bilmiyor bunları.

kimilerine saçma gelse de "25'ten önce 25" listem var, yetiştireceğim diye umuyorum.

Böyle bir listem yok. Ne kadar dolu yaşarsan yaşa ölüm anında hep bir şeyler eksik olacak.

dissendium kankitoya katılıyorum bu konuda, ne yaparsan yap her zaman eksik kalacaksın. daha doğrusu, bu bakış açısıyla ilgili. kimisi hayatını köyünde geçirip mutlu yaşar ve ölürken hiçbir şeyin eksikliğini hissetmez. kimisi ise çok şey yaşamış olmasına rağmen "daha fazlasını yapabilirdim" der.

o açıdan benim kesinlikle şunu yapmalıyım/yapayım listem yok. yaptıklarımın, yapabildiklerimin tadını çıkarmaya bakıyorum şahsen.

yok.

der meister ve dissendium aynı fikirde birleşir de ben itiraz edebilir miyim, her ikisine de koccaman bir +1.

listeye dökünce zorunluluk gibi, görev gibi oluyor; benim hevesim kaçıyor öyle olunca. hepsi aklımda ve anı kovalıyorum, hangisi için imkan oluşursa bam bam bam...

abi geçmiş olsun.

alaska'ya gitmek orada şöyle 1 ay falan vakit geçirmek isterdim. kış mevsiminde elbette

geçmiş olsun.
bir listem yok ama yapmak istediğim şeyler oldu her daim hayatımda.
bunları gerçekleştirmeye bakıyorum. mesela paten kaymayı çok istiyordum eşim 30 yaşımdan sonra bana paten hediye etti.
şimdiki amacım tekrar davul çalmaya başlamak. altyapısını yapıyorum şimdiden. bir seneye kalmaz sahnelere dönerim sanırım.

Geçmiş olsun. Ölüme yaklaştığın trafik kazası gibi olaylarda bunlar geliyor aklına, ama bir kaç ay sonra normale dönüyorsun. Ben de yaşadım maalesef bu süreci.

Benim tek tek isteklerim oluyor. Mesela şu anki hayalim kuzey ışıklarını görmek. O gerçekleştikten sonra başka şeyler gelecek.

ludovico einaudi konserine gitmek, adamı canlı canlı dinlemek

istinye devlet hastanesinin caddesinin başında bir yer var. harikaydı böreği.

En iyi sariyer boregi.Burger kingin yaninda olan tarihi yer.Digerleri fasa fiso. Sahilin karsisinda bu dedigim yer. Bir de kazandibisi var ki dillere destan.

Acilin sariyerli geldi :)

"Gercek", "en eski" diyebilecegimiz sariyer borekcisi surasidir: Tarihi Sarıyer Muhallebicisi ve Börekçisi - Sarıyer - 4sq.com

Terasi oldukca hos, deniz manzarasi var :) .

Dikkat ettiyseniz en iyisi, su bu demedim. Kisiden kisiye degisebilir. En eskisi ve ilki bu.

Sahsi yorumum: kiymali kol boregini daha guzel yapan bir yer hayatimda gormedim

Google Drive

office.live.com

Bizzat başıma gelmedi ama sağdan soldan duyduklarım hep aynı. Polisin umrunda değil.ben saşırmanıza şaşırdım.

Eniştemin motorsikleti çalındı. Akşam 7 gibi karakola gittiler, gece 12'de ancak anons ettirebilmişler. Kaçan kaçsın, ortalık temizlensin kafası heralde. Şaşırmanıza şaşırdım +1.

Benim direkt başıma geldi. Eve hırsız girdi. Çevre iş yerlerinden kamera görüntülerini bulun dediler. Bulduk götürdük 12 saatlik görüntü izleyemeyiz dediler. Tüm videoyu seyredip kişileri belirledik videonun hangi dakikaları olduğu ve ekran görüntülerini attık yüzleri belliydi. Ona rağmen birşey çıkmadı. Uğraşmıyorlar çok net bir şekilde. Hatta neden güvenlikli sitede oturmuyorsunuz diye suçlu bile olduk. Genel yorum ise böyle suçlar İle ilgilenmiyorlarmıs.

Geçmiş olsun demekten başka yapacak bir şey Yok sanırım.

bence gidin savcılığa şikayette bulunun, bakın nasıl ilgiliniyorlar. geçenlerde polisle ilgili bir olay geldi başıma, ilgilenmiyorsanız sizi şikayet edeceğim savcılığa dedim, git et dedi ama sonra da 2 dakkada hallettiler işi. bazen işe yarayabiliyor.

basit hırsızlık olaylarında kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. kendin hırsızı tutup getirsen arka kapıdan salarlar zaten. hangi bölgede hangi tür suçları kimlerin işlediğini polislerin de gayet iyi bildiğini düşünüyorum ben. kendilerinin veya yakınlarının başına geldiğinde ya da nüfuzlu birileri için üstten emir geldiğinde elleriyle koymuş gibi buluyorlar çünkü..

Ben geçen sene kurban bayramında bir taciz (hatta tecavüz bile olabilir) vakası gördüm. Sokak ve hatta mahalle bomboştu tatil sebebiyle. Büyük bir minibüsün içinde bağırış çığırış dayak vs. vardı. İki defa aradım polisi. Aradan 10 dk. geçince bir daha aradım. Gelen giden olmadı. Zaten minyon insanım :( Kadın başıma da iki tane (ortada gözüken) adamın yanına gidip birşey yapamadım. :/

İnanılmaz ilgisizler. Kazandıkları parayı çok büyük bir kısmı hak etmiyor.

lise döneminde mahallede sapık saldırmıştı bana. arayıp polise haber verdik, anneme "hanfendi sapık kaçtıktan sonra mı haber veriyorsunuz" dedilerdi. istediğimiz bi gelip dolanmalarıydı, gelmediler bile. bir hafta sonra alt sokaktan arabayla bi kız kaçırdılar, alakalı mıydı bilmem..

ex erkek arkadaşımın annesi 2000'lerin başında akp kadın kollarında üst bi pozisyondaydı. bunların evine giren hırsız tonla takı götürdü. kadın ofiste bahsetmiş "kocamın saati önemliydi, o gitmeyeydi" demiş. ertesi gün iş arkadaşı masasına bi avuç saat bırakıp "hangisi sizin, seçin" demiş. işte beyle.

üstten baskı gelmeden polis hiçbir şey yapmaz. bakın hiçbir şey diyorum, ifadenizi bile almadıkları olur çoğu zaman. o polislerin görevi egemen siyasi iradeyi korumaktır.

Garanti değil de kaskosu varsa olur

evet,böyle bir şey var. Garantili ürünlerimizi hırsızlık süsü vererek bi arkadaşımıza paslayıp aynı ürünü tekrar alabiliyoruz. Harika bir şey bu.İyi ki var.

extra olarak sigorta yaptırdın mı yaptırmadıysan bir bardak soğuk su.

Birkaç ay önce kardeşime bilgisayar, hard disk vs alırken sormuşlardı yapalım mı diye. Mediamarkt'tı sanırım. Ama deli gibi para istemişlerdi, yuh demiştik. Bu şekilde çalınmaya falan karşı sigortaydı. Yani öyle ayrıca yaptırmadıysanız maalesef. Geçmiş olsun.

İşte bunlar hep konut sigortası. Yaptırmış olsaydın böyle bir derdin olmayacaktı.

şimdiden alsın neden 15 haziranı bekleyip riske atıyor ki? okul mezuniyeti hemen sisteme işlerse 15 haziranda öğrenci olmayacak. polisler görebiliyor mu bilmiyorum ama iett sistem üzerinden sorguluyor öğrencilik durumunu. polisin de yapabiliyor olması yüksek ihtimal.

Derler, öğrenciliğiniziin bitişini hesaplıyorlar, şimdi alsa bile bir aylık olur geçerlilik süresi, ki o da zaten mümkün değil.

5 haziran da sıkıntı olur mu acaba? Bu durumda 4 günle kurtarır.

kaç günle kurtardığı önemli değil zaten pasaportu mezun olduğu tarihe kadar geçerli olacak şekilde veriyorlar ki 6 aydan kısa süreli pasaport yok diye biliyorum. yani mezun olduğunda pasaportu geçersiz olacak her türlü parasıyla çıkartmak zorunda kalacak.

aynen nasıl olacağını merak ediyorum bende, eski kimlik olmadan günlerce napacağız

yeni-kimlik.com
www.kucukpara.com

(bkz: geçici kimlik belgesi)

Mevcut kimliğiniz sizde kalacak, yenisi gelene kadar kullanabilirsiniz.

Duruma gore alacaklar veya almayacaklar. Eger yogunluk devam ediyorsa almayacaklar. Yok 15 gunde gelecegi kesin olacak kadar azaldiysa yogunluk gecici kimlik belgesi verilecek bunun da gecerlilik suresi 15 gun.

Ben de Google Maps'ten baktım ve metro kullanarak yarım saat diyor bayrampaşa metro durağından.

www.google.com.tr:6,+34230+Esenler%2F%C4%B0stanbul/@41.0394597,28.8956126,15z/data=!4m15!4m14!1m5!1m1!1s0x14caba6f25a6ce9d:0x8c0c4401aa8ee35e!2m2!1d28.920308!2d41.034123!1m5!1m1!1s0x14cabaa610a06747:0x56c43c9697a25545!2m2!1d28.8938173!2d41.0330329!3e3!5i1

Topkapı'dan kalkıp üçyüzlü,atışalanı ve karabayır'a giden 3 minibüs de Bayrampaşa'dan geçiyor ve İbrahim Turhan lisesinin önünden geçiyor. bu okul da onun çok yakınında. minibüs şoförüne söyleyerek en fazla 5 dk. uzağında inersiniz diye düşünüyorum. Esenler metro'ya da yakın görünüyor.

dragos taraflarında bende aramıştım da bi ara bayağı yoktu sanırım, moda da varmı bilmiyorum ama belediyenin varsa vardır onun dışında özel bulmanız zor.

YOK

Orda yok. Yeniköye gelin, Sedona bisiklet cafe var. Ordan kiralarsınız.

@basubadelmevt; nasıl gideriz buradan biliyor musunuz?

@mutekebbir

Kadıköyden Besiktaş vapuru, Besiktaştan ise sarıyer yönüne giden herhangi bir otobüs.Kafeyi arayın sorun ama ellerinde var mı şu an bisiklet diye. 0212-262-44-44

belli bir alan ile sınırlama derim. bir keresinde bostancıdan kiraladım. kadıköye kadar sürüp vapur ile eminönüne geçtim. sahilden balat, eyübe kadar gittim. aynı şekilde dönüşü. florya tarafı da var aklımda ama onu yapamadım. bu şekilde uzun soluk bir rota da zaman geçirmek için birebir oluyor.

ada neden yattı?

@dedim dedim de kime dedim; 23 Nisan'da Büyükada inanılmaz kalabalık oluyor. Bu kadar kalabalık olmasa aslında bir kez gidip o günü de yaşamak isterim ama belki ileride.
Yılda iki kez (23 Nisan - 24 Eylül) Aya Yorgi kilisesinde İsa'yı anmak için toplanıyorlar. Dilekler dileniyor vs. Ben de detaylarını bilmiyorum yanşış bilgi vermeyeyim. Uzaktan bakınca hoş ama şu sıra pek havamda değilim :)

toplanma işini bilmiyordum. bende hep kiliseye çıkıyorum genelde.

hocam öyle bir yazmışsın ki tanı konulmuş, neye bağlı olduğu bulunmuş gibi. varoluşsal depresyon olduğuna nerden eminsin? birçok psikolojik bozukluğun ortak semptomları var ve üstelik varoluşsal depresyon dediğin şeyin çok spesifik belirtisi yok. burada kimse "doktora gitmeli" dışında sağlıklı bi yanıt veremez buna. en olmadı doktor çağırın. yaşadığı durum hayatını ciddi manada etkiliyosa, maddi imkanı ve zamanı da varsa ve buna rağmen doktor istemiyorsa durum düşündüğünden daha vahim olabilir

Bir delirsin, 1 ay yatsın kendine gelsin.

delirmek kötü bişi olsaydı kimse delirme.kladfjşkdja....

cidden delirmek dogal bisi, kötü değil yani. rahatlar.

Hayatında düzgün gitmeyen, istemediği şeyler mi var? Bazen bana da oluyor ama sebebinin hayatımda ki istemediğim, yolunda gitmeyen şeyler yüzünden olduğunu anladım.

@isimsi zuye; Tanıyı kendi koymuş. Bu konuda da konuştuk sizinle benzer şeyleri söyledim. İnternetin başına geçip ağrıyan parmağınızla ilgili araştırmaya başlasanız kansere kadar gidersiniz. İşte insanlar da kendisine yakın bulduğu şeyi böyle hemen sahipleniyor.
O böyle dediği için böyle dedim ben de.

@uyusam iyi olur; evet fazlasıyla sorunu var.

@anonymice; :):) eyvallah.

Biraz da nazlı sanırım arkadaşınız. En azından onu düşünen arkadaşı var. Şanslıymış. Biraz naz çekeceksiniz sonra düzelir.

@uyusam iyi olur; fazlasıyla nazlı. zaten benim etrafımdaki erkeklerin hepsi grip olunca bile vasiyet yazmaya kadar getiriyor olayı.
bunu da başta pek ciddiye almamıştım sonra baktım çok şikayetçi ve yardım bekliyor ne yapacağım bilemedim.
takıldım kaldım.
anlatabileceği kimsesi de yok. annesi nazar değdiğini düşünüp dua edip duruyor, kız arkadaşı pek bu mevzuya takılmıyor ben doktor öneriyorum olmadı işte kafanı dağıtacak bir şeyler yap diyip duruyorum ama duyduğu hiçbir şey memnun etmiyor.
Ne bekliyor bilmiyorum. Aradığım bu.

Varoluşçu Psikoterapi - Irvin D. Yalom bu kitabı ya siz okuyun ya arkadaşınız okusun. Yalom çok başarılıdır bu konuda, araştırabilirsiniz.

Arkadaşınız öncelikle gerçekten yardım isteyip istemediğine karar vermeli. Eğer yardım istiyorsa kendine önerilen ve kolayca yapabileceği şeyleri hoşlanmasa da denemeyi kabul etmek zorunda. Önce bu konuyu çözün. Çünkü şu durumda doktora gitse doktorun söylediği şeyleri de beğenmeyip yapmayacak.

Bu konu bakış açısına göre insanı ya özgür kılar ya da depresyona sürükler. Bugüne kadar bir anlamı olduğunu, davranışlarını sebeplendirebileceğini düşündüğü veya ilk kez sorguladığı bir varoluşun olmadığını farkedince annesini kaybeden çocuk gibi ağlamaya başlayabilir veya kontrolcü ebeveynin elinden kurtulmanın verdiği özgürlükle dilediğinizi yaparsınız.

Arkadaşınızı tanımasam da tavsiyem, Albert Camus'un absurdism olarak geçen felsefesine bakması.

İnsan önce hayatın yaşamaya değer olup olmadığını yanıtlamalı der. Anlamı olmasa da, hayattan keyf alabildiğin sürece kendi kurallarını ve amaçlarını kendin oluşturarak varoluşa başkaldır.

1- karaköyden tünelle şişhane ordan m2 metrosuna bineceksin itü ayazağada ineceksin. İndikten sonra plazaların önünden dolmuşa bineceksin ya da yürüyedebilirsin 15-20 dakika sürer.

2- Bayrampaşa için de m2 metrosuna geri bineceksin. Yenikapıya gideceksin. Ordan sonrası zaten m1a metrosu ya da otobüs falan varsa o olabilir.

eger safari için tur sirketi ariyorsa veya bir yardimci filan talep ederse tanidiklarimdan yârdimci olmalarini isteyebilirim.

mombasa'yi görse iyi olur.

kahve alabilir.

yaninda bir mihmandar filan iyi olur

beyazlari kazıklamak için ellerinden geleni yaparlar

hirsizlik cok yaygindir

İngilizce yeterli

bireysel daha zor olur.

kenya da defalarca bulundum for the record a katiliyorum. ekleyecegim sey asinizi yaptirmaniz gerekiyor sitma menenjit hatta sari humma eksik etmeyin. bol bol sinek ilaci alin 2 ayri arkadasim sitma olmuslardi oluyorlardi az kalsin. onlar maleryaya alismis olabilir ama biz degiliz. herkes sizden para dilenecek yapisacak Allah sabir versin diyorum. size 50 dolarlik bir sey teklif ederlerse 2-3 dolara bile almak mumkun bozuk yok diye 5 veriyordum ben. almayin arkanizi donun gelir ama cok zaman kaybettiriyorlar yapisarak. ingilizce yeter tabi de turla gidin orasi hayalinizdeki gibi bir yer degil daha havalimanindan ciktiginizda ki sok olcaksiniz havalimanini gorunce kaziklanirsiniz. bunlar haricinde dogasi denizleri baliklari harika ;)

Bence ayrılırken insanlarla kötü olma. İş yerini satarken bize söylemediniz demeye gerek yok. Eğer size iş yerini satacağını söyleseydi, siz işlerin kötü gittiğini düşünürdünüz ve çalışma motivasyonunuz azalabilirdi. Bu tip satış işlemlerinin gizli olması çok normal bir şey. Çünkü satan kişi iyi bir teklifle karşılaştığında duygusallıktan çok edeceği kâra bakıyor ve hızlı karar veriyor. Hiç kimse bu tip konuların ulu orta konuşulmasını istemez. Ben olsam maaşımı günü gününe yatırmış birinin karşısına hiçbir kozla çıkmazdım. Sadece ayrılmak istiyorum derdim.

Ben de aynı bilenmişlikle dolmuştum patrona. Direkt adamı çıkarttı ama ben çıkacağım diyince bari süre ver dedi. Diğer iş başlamadığı için tamam dedim, eğer süren olmasaydı zor durumda kalmamak için yüzüne vururdum.

Ama imkanınız varsa patronla kavgalı ayrılmayın. İşiniz düşebiliyor ve size bir referans oluyor. İmkanınız varsa süreyi verin onlara yoksa da önce yüzüne vurmadan anlayışlı olmaşarını tembihleyin. Baktınız olmuyor son çare vurun.

Yok kendisi zor bir insan olsa da iyi bir insan olduğunu biliyorum ve dediğim gibi ailesinin hatırı büyük. Asla kavgalı ayrılma niyetim yok bunları söylersem bile sert şekilde söylemem sakin kalırım.
Referansı falan mühim değil de kötü ayrılmak istediğim insanlar değiller.
Adamın tek problemi inanılmaz derecede pinti olması (benim işimi zorlaştıracak derecede) ve bilmediği bir işin iÇine girmesi.

Osmanbey'de in.

vınn dışında yapabileceğin tek bişi var, o da metro ethernet. onun da en ucuzu ayda 1000 küsür lira. ne yazık ki kutuyu bekleyeceksin :/

Eger binadan internet alacak 10 kişi varsaniz telekom ofisleri oluyor adsl basvurularini alan. Onlar hizli hallediyorlar ama 1 kisi icin cok zor.

Şu an aynen bu durumdayım. Suç annesinde değil, zaten seçenek yok 20GB en buyuk paketlerden zaten. Bu işin çözümü yok malesef.