[]

açılmayan bilgisayarı el birliğiyle açmaca

toshiba marka emektar laptopum an itibari ile açılmama kararı vermiş bulunuyor.

kullanırken bir anda takıldı, başlat çubuğu yok oldu, kafayı yedi falan ama sonra kısmen düzeldi. ben de verilerimi kaydedip yeniden başlatayım dedim adam akıllı kendine gelsin diye. demez olaydım. şu anda açılmıyor deyyus. ekrana windows 10'un logosu geliyor, bir iki dakika duruyor, sonra da ekran siyah hale geçiyor (arkada ışık var ama).

daha önce benzer bir durumda buradan biri hard diskin üzerine hafifçe vurmamı tavsiye etmişti ve işe yaramıştı ancak o zaman ekrana bir hata kodu falan geliyordu. bu sefer bildiğin bomboş ekran var karşımda.

yarına yetişmesi gereken işlerim var (ve bilirsiniz ki murphy kanunları her daim işler). bu bilgisayarı açamazsam ayvayı yedim. ayvanın da mevsimi mi şimdi? ne zaman çıkıyordu ayv... neyse, konumuza dönelim.

el birliğiyle şu laptopu açalım gözünüzü seveyim. bu görevi tamamlayanlara yüklü miktarda sevap points içeren supply drop gönderilecektir.

 
harici monitor baglamayi denedin mi?


  • safepassage  (23.03.16 22:39:27) 
elimde harici monitörüm yok şu anda. aklıma geldi o ama başta toshiba logosunun falan görünüyor olması o seçeneğin işe yararlılığını düşürüyor sanki.


  • knight of cydonia  (23.03.16 22:50:41) 
çözünürlükle ilgili bir durumda toshiba logosunun görünmesi bir şey ifade etmeyebilir.

windows 10 un ekranını başka bir ekranda göstermeye çalışıyor olabilir (ki benim laptopta hdmi takılı olunca tam o giriş ekranında diğer monitöre aktarıyor)
  • safepassage  (24.03.16 07:24:08) 
logodan sonra siyah ekranda kaldıgını soyledin peki ctrl alt del yapmayı denedin mi? bilgisayara takılı vga veya hdmi takılı degilse farklı bir ekranda göstermeye calısmaz. ctrl alt del yapınca ekrana ulasabiliyorsan görev yöneticisi>yeni görev>explorer yazıp enterlaman yeterli oluyor.


  • atymaty  (24.03.16 07:28:33) 
son iki cevaba istinaden, problemin bununla alakası yok ne yazık ki.

laptop servise gitti, hard disk pert dediler.
  • knight of cydonia  (29.03.16 22:58:16) 
[]

tıkanan klozet ve yıkılan hayatlar

bir iki gün önce tesisatta bir tıkanıklık oluştu, sifon çekildiğinde banyonun giderinden az miktarda su taşıyordu. dün bu taşan su miktarı bir anda fazlasıyla arttı, üstelik taşan su bu sefer temiz de değil, pisti. ayrıca ev arkadaşımın gözlemlediği kadarıyla mutfak musluğundan bile lağım kokulu su geliyormuş, ben de duş teknesine bir anda pis su dolduğuna şahit oldum. klozete kapsül şeklinde bir klozet açıcı attık dün. bugün giderden su taşmıyormuş, sadece biraz kabartı yapıyormuş (baştaki hali gibi yani). bir de klozet sonuna kadar dolduktan sonra yavaş yavaş su çekiliyormuş. sorulara geleyim:

1- klozet açıcı tablet, kostik gibi çözümlerden devam mı edelim, yoksa tesisatçı mı çağıralım artık?

2- madem musluklardan pis su geldi, o halde muslukların içinin, buraya temiz su götüren boruların vs. de temizlenmesi gerekmez mi? bunu nasıl yapabilir ya da yaptırabiliriz?

şimdiden teşekkürler.

 
lagim kokusu belki lavabonun icinden gelmistir. genelde hepsi bir boruya baglandigi icin ve o ana boru dikandigi icin klozetten giden su lavabo ve banyonun suyuna karisabilir. su miktari arttikca daha alt seviyede olan kuvet ve gider gibi yerlerden tasma yapabilir. tesisatci derim ben. ana boruda oldugunu dusunuyorum tikanikligin.


  • bak bi  (16.01.16 14:11:08) 
suyun bayağı pis koktuğunu söyledi arkadaşım, bir de sarı renkli akmış.


  • knight of cydonia  (16.01.16 14:12:37) 
Muslukta pis su gelmesiyle taşmanın bir ilgisi olmamalı.eger oyle bisey varsa o evde takilmayin daha fazla.kimyasal yontemlere ek olarak pompa deneyebilirsiniz.klozet temizken icini kovayla doldurun su yavas yavas akarken tuvalet pompasiyla pomlayin.ek olarakda iki paket lavabo acici dokup sok tedavisi uygulayin.gecmis olsun


  • delicevat  (16.01.16 14:20:41) 
oturduğunuz evin kanalizasyonunda bir tıkanıklık olmuş olabilir mi?


  • montauq  (16.01.16 16:41:52) 
[]

kombiye gaz vermece

bu sabah yatırmayı unuttuğum eski bir fatura yüzünden doğalgaz kesilmiş. yatırdım, akşam gelip açtılar tekrar, hatta açan kişi bizzat kapıyı çalıp açtım dedi ve gitti. şimdi de kombinin 90 derece sembolünün üstündeki ışık yanıp sönüyor, kombiye gaz gitmiyor demekmiş (herhalde, cahilliğime verin).

tüm vanaları yüz kez kontrol ettim, sorun yok gözüküyor. gazı mı açmadılar acaba, yoksa sorun sende değil bende mi?

güncelleme: kombiyi kapatıp bekledim ama bu sefer kombinin üstündeki butondan kapattım. hafiften bir sarımsak kokusu geldi, dedim aha gidiyoruz. camları açtım, mutfak kapısını kapattım (kombi mutfakta), koku gidince de kombiyi çalıştırdım, çalışmaya başladı.

kombiyi çalıştırmam bu aşamada saçma mıydı bilmiyorum, evi patlatacaksın falan diyenler varsa iki arkadaş ölmeden önce son yorumları da alabilirim.

 
ocakta gaz var mı?


  • sttc  (17.12.15 01:06:15) 
Bana da olmuştu daha önce biraz bekleyince geliyor. Suyu açıp kombinin hızlıca çalışmaya başlamasını sağlamak daha çabuk gaz gelmesini sağlıyor.


  • hala mi ceren yahu  (17.12.15 01:09:37) 
@sttc: kontrol ettim, var evet.

@hala ceren: deniyorum, bilgilendireceğim.

ek: bayağı açık tuttum suyu, bir şey değişmedi.
  • knight of cydonia  (17.12.15 01:17:34 ~ 01:24:49) 
reset tusu falan yok mu? ayni durum oluyor bende de, yani kesilip tekrar acilinca devam etmiyor. reset ettiriyorum geliyor. acma tusuna 3-5sn basili da tutabilirsin. artik makinanin modeline gore, bi gugilla reset icin


  • hjarteblod  (17.12.15 02:16:19) 
@hjarteblod: tuş muş hiçbir şey yok, iki üç tane döndürülen şu şeylerden var üstünde.

şimdi kombi çalışıyor, sarımsak kokusunun kaynağı da başkaymış (has sarımsakmış). yalnız bu sefer de basınç barı 2 ile 3 arasında kaldı, basıncı düşüremedim. demişler ki su boşaltın. kombiden çıkan ve su boşaltabileceğim bir yer göremedim. kaloriferden boşaltmak için de anahtar gerekiyormuş. yarın sabah komşudan falan bulmaya çalışacağım bakalım.
  • knight of cydonia  (17.12.15 03:17:45) 
kombinin marka modeli ile google'da arama yaparsan illa ki su boşaltma vanasını bulursun.


  • teritori  (17.12.15 08:06:48) 
[]

pattex 2k hızlı yapıştırıcı cilde zararlı mıdır?

biraz da detay.

pattex marka hızlı yapıştırıcı var şu hani aktivatörlü olanlar, işte bunları kullanarak yapılmış küpeler cilde zarar verir mi? küpenin figür kısmı ile kulağa geçirilen metal aparat bu yapıştırıcı ile yapıştırılmış, yani pek fazla temas etmiş olmayacak aslında kulağa ama yine de merak ettim bir sorun olma olasılığı var mı diye.


 
sprey olanı bir miktar elime geldi. çok soğuk hissetim önce 5dk sonra hiçbirşey kalmadı. büyük ihtimalle hiçbir zararı olmaz.


  • sutlu nescafe  (06.10.15 18:49:18) 
gecen hafta iki elim bununla kapliydi, sonra gayet tatmin edici sekilde soydum bir guzel. cok keyifliydi. alttan cikan deride bir problem gorunmuyor. kesin kimyasali absorbe etmisimdir tabi. bunun disinda kuruduktan sonra yemedginiz surece az bir sey temasinin hicbir problem yaratmayacagini dusunmekteyim.


  • w fre  (06.10.15 18:50:09) 
[]

rastgele resim veren url

hani bazı siteler oluyor, atıyorum on tane resim yüklüyorsun. bu on resim için sana tek url veriyor. sen de bu url'yi kullandığın zaman her defasında o on resim içinden rastgele birini gösteriyor sana. işte o siteler hangileri?




 
  • gelecek de bir gun gelecekk  (26.07.15 14:59:31) 
[]

beyaz renkli fındık kreması

hani şu sarelle duo ya da onun gibi ikili fındık kremaları oluyor ya, hah işte oradaki kakaolu olan değil de diğeri, beyaz renkli olanı var; sadece bu beyaz renkli fındık kremasını nereden bulabiliriz?

not: marketlerdeki kakaolu olmayan fındık kremalarından değil o beyaz renkli şey, daha farklı.


 
beyaz çikolatalısı o da, ama benim bildiğim o sadece bunun içinde var ayrıca satılmıyor.


  • whimsical  (17.07.15 01:18:51) 
macro center


  • betfair  (17.07.15 01:29:30) 
macro center'da da görmedim onun ayrı satıldığını. duo satılıyor.


  • whimsical  (17.07.15 01:31:20) 
i.imgur.com
bunu sormuyormu?

devpasupermarket.com
burada varmış
  • betfair  (17.07.15 01:34:42) 
onu sormuyor; onun içindeki üçlüden beyaz renkte olanın öyle kavanozda tek satılıp satılmadığını soruyor.


  • whimsical  (17.07.15 01:38:29) 
bim krokantlı peripella.


  • mattiadestro  (17.07.15 02:25:07 ~ 02:25:29) 
www.trabzontarim.com.tr

bak bunda en azından beyaz kısmı içiçe geçmemiş yarı yarıya bölünmüş daha bol var.
  • cthulhu  (17.07.15 02:33:27) 
www.trabzontarim.com.tr

bak bu komple beyaz
  • cthulhu  (17.07.15 02:36:33) 
www.findikciyiz.com

bu da komple beyaz
  • cthulhu  (17.07.15 02:41:47) 
şu son ikisi olabilir, evet. sütlü diyor, büyük ihtimalle istediğim şey onlar.

le pain quotidien'de de masaya getiriyorlar sadece beyazından. biz almıyoruz, getiriyorlar dediler, nereden aldıklarını paylaşmadılar zalimler.
  • knight of cydonia  (17.07.15 04:11:34) 
Le pain de satıyorlardı en son. Beyaz çikolatalı krema olacak orda zaten 3 çeşit satıyorlar. Bi al dene istersen o sattıklarını getiriyorlar hep ç. Başka şubesine falan sor. Ben aldım çünkü daha önce. Blondie mi neydi adı da.


  • april12th  (17.07.15 07:57:34) 
Trabzontarımınki çok şükela duruyorr<3


  • pshasha  (17.07.15 08:28:41) 
fiskobirliginkinin tadi iyiymis diye duymustum hic yemedim


  • jedilance  (17.07.15 14:28:50) 
senin ben !!! rüyama girdi lan koca gün
böyle junk food şeysilerini gözümüze sokuyorsunuz hayvan gibi şii yapıyorsunuz ya yemicem kardeşim

  • betfair  (17.07.15 18:02:44) 
[]

yanan alın sorunsalı

sanki güneşin altında kalmış da yanmış gibi acıyor alnım bu sabahtan beridir. çok kuru hissediyorum, gözlerimi yumup gerdiğimde alnımı hatta deri çatlıyormuş gibi bir acıya dönüşüyor.

lakin, güneşe çıkmadım yüzümü yakacak bir biçimde. yüzümün diğer noktalarında da hiçbir sıkıntı yok. alnımda da görünüşte bir sorun yok, caps koymuyorum o yüzden (bildiğin alın işte, hiçbir fark yok normal haline göre, evirip çevirdim iyice ama bir şey bulamadım).

ne oldu? zekam kabardı da beynim kafatasımdan mı fışkıracak yoksa, onun mu hazırlığı bu?

 
belki yanmadin ama kurudun, niyetliysen belki susuzluktan olmustur.


  • mavicorap  (12.07.15 15:27:53) 
nöropati falan diyeceğim ama ııh. allerji belki. bilemedim :/


  • irsh92  (12.07.15 15:40:23) 
@soylu: garip bir durum yok o konuda da. bastırıyon beyaz oluyor, bırakıyon anında düzeliyor.

@mavicorap: oruç tutmuyorum. bir de sadece alnımda olması saçma geldi :/

@irsh92: nörolu şeyler olmasın, yok yok olmasın değildir o.
  • knight of cydonia  (12.07.15 19:24:52) 
[]

tiyatro oyunu önermece

bana bir tiyatro oyunu önermenizi rica edeceğim. önereceğiniz oyunun mümkünse internette herhangi bir sahne tarafından herhangi bir dildeki kaydını bulabilmeliyim. ayrıca birden fazla (mümkünse en az üç) sahne düzeni kullanması gerekiyor.

tiyatroya gönül vermişlere şimdiden teşekkürler.


 
büyük aşkların sonuncusu. sanırım 3 mekanda geçiyor. bir adam ve 3 birbirinden farklı kadın aşığı vardı. dt arşivinde bulabilirsin texti


  • cekilmis gayfe  (27.06.15 13:38:54) 
[]

hayvani diye alınan laptopun hayvan oğlu hayvan çıkması

hincik, efendim ben vakti zamanında eli yüzü düzgün diye sekiz cigabayt remli, iki cigabayt ekran kartlı, intel i yedi işlemcili bu toşiba arkadaşa vurulup, kendisine bir miltar para bayılarak evimin laptopu, dizimin bilgisayarı yapmıştım. lakin ilk gününden beridir aşırı ısınma problemi mevcut. şu sıralar bir de zannedersem ekran kartı ile alakalı bazı problemler yaşıyoruz, zira oyun performansında da acayip sıkıntılar var. mesela şu yeni çıkan kholat diye bir oyun var, hah işte onun en düşük grafik ayarlarında bile akıcı bir deneyim yaşayamıyoruz. sorulara geçelim:

1- yaklaşık üç yılı deviren bu emektarın bir format zamanı gelmiş midir?

2- ısınma problemini ne edelim de çözelim?

3- yeni nesil oyunları en düşük grafik özellikleri ile takıla takıla çalıştırması normal mi? (ne bileyim, belki bu donanım için anormal bir durum da değildir.)

 
1. eh, bi format vakti kesin geldi
2. bisikletçiye gidip fana düzgün bir şekilde hava vurdurup ya da internetten "laptop fan temizleyici" temin ederek
3. çok yüksek ihtimal kullandığın ekran kartı driver'ı ile ilgili problem var. onu kurcala, güncelle.
  • dieselsingle2  (20.06.15 11:15:45) 
2- sökülüp temizlendikten sonra termal macunlarını yenileyip kapatmalı.


  • sttc  (20.06.15 11:41:11) 
İşlemcin amd olmalı. Bu yüzden hem fan soğutucu hem de termal macun/fan temizliği yapılmalı.


  • cetoxim  (20.06.15 13:18:42) 
[]

terleme ama nasıl terleme

uzun uzun yazıp kendimi acındırmıyorum, zira terlemeyi rahatsızlık olarak görmüyor kimse. "oğlum ben de terliyorum lan, takma kafana." diyen insanlardan da usandım.

aşırı terlemem var. tüm bölgelerde ama ne yazık ki, belirli bölgelerle sınırlı değil. ameliyat olasılığını düşünüyorum. klipsli ets diye bir hede varmış, ama el ve yüz bölgesine etki ettiği söyleniyor sadece. bir de yan etki olarak diğer bölgelerdeki terlemeyi arttırabilirmiş, ki oran olarak da %40-60 veriyorlar. pek cazip değil bu yan etki, zira şu anki terlemem artacak olursa artık kendime kostüm diktirip "eriyen adam" olarak sirke katılacağım.

en güzeli toptan çözüm aslında. intihar edeceksin bitecek de ulan biri beni ölü bulduğunda giysilerim ıslak olmasın istiyorum. swh nasıl bir çözüm önerirsiniz acaba bu terleme olayıyla ilgili? özellikle kendi ya da yakını bu tarz aşırı terleme yaşamış kişilerden daha bir fazla yorum bekliyorum.

not: şimdiden söyleyeyim, "aabi nivea'nın bir roll-on'u var..." ile başlayan cevaplar gelmesin lütfen. emin olun roll-on ve deodorant piyasasına sizden çok daha fazla hakimim.

 
tiroid baktırdın mı ?


  • fatih terim akti  (16.06.15 17:17:31) 
tiroid miroid hepsine bakıldı, hiçbir sorun yok orada.


  • knight of cydonia  (16.06.15 17:18:15) 
ben ameliyat olacak kadar terlemiyorum ancak ortalamanın üstünde terleyen bir insanım. yazın istanbul çekilmez oluyor, normal terleyen bir insan bile eriyor. ben yazın özellikle öğlen hep spor tişörtü giyerim. şu polyester olanlar. özellikle hm'nin ve nike'ın çok şık spor tişörtleri var. dokunmadan anlamazsın bile. yani fitnessa gider gibi dolaşmıyorsun. kışın da driclor kullanmak yetiyor.

ayrıca north face, columbia gibi markaların yine çok şık gömlekleri var. istesen bile ıslatamazsın, su geçirmez oldukları için. daha geçen hafta bi tane daha aldım morhipo'dan. 70 tl civarı verdim. normalde daha pahalı, takip edersen bulursun ucuza.
  • ack3000  (16.06.15 17:18:44 ~ 17:20:35) 
ismail türüt sen misin? şaka şaka, benim tezim beyinde sicakligi ayarlayan hipotalamusla alakali bi sıkıntı olmasi.


  • schopenhauerin kayip torunu  (16.06.15 17:21:39) 
@ack3000: ben de sürekli o spor tişörtleri ile dolaşıyorum ama fayda etmiyor. dediğim gibi, sadece koltuk altı olsa mesela sıkıntı kalmazdı bu tarz giysilerle ama yüzüm falan da terliyor. saçımı uzatamıyorum, çünkü devamlı terden sırılsıklam oluyor. uzatmak derken de normal uzunluktan bahsediyorum işte. spor tişörtleri, kısacık saç falan resmen "bro" gibi dolaşıyorum ortalıkta. hiç memnun değilim.

@torun: geleceğin ismail türüt'ü olabilirim belki. tarzımız uymuyor ama olsun. hipotalamus'a vursam ben şimdi düzelir mi acaba? ya da çıkarıp ısırayım, yine takayım yerine?
  • knight of cydonia  (16.06.15 17:28:06) 
cok şey yapma ya yazik onun da cani var. boy kilo durumun nasil?


  • schopenhauerin kayip torunu  (16.06.15 17:33:05) 
Abim oldu o ameliyattan. Sonrasında bir şikayetini duymadım.

edit: Pek açıklayıcı bir yanıt değil ama üzerinde konuşmadığımızdan anca bu kadarını biliyorum.
  • whoosie  (16.06.15 17:36:47 ~ 17:37:13) 
İyi bir fiziki kontrolden geçmen en iyisi. Terlemeye de bir sürü farklı şey neden olabiliyor nitekim.

Problem fiziki değil ruhsal da olabilir. Genelde stresli bir insan mısın? Stres de terlemeye neden olabilir. Öyle bir durum varsa stres hakkında bir şey yapabilmek için terapiste gitmeni öneririm.
  • iamelf  (16.06.15 18:06:07) 
ameliyat iyi olabilirdi ama sizinki bölgesel değil. antikolinerjik ilaç tedavide var, birkaç başka ilaç daha var hatta, ameliyat fikrinden once tüm vücuda etki gösterecek bir reçete arayışına girin.


  • fallopian  (17.06.15 00:26:44) 
@torun: boy kilo ellerinden öper. kilo var ama yokken de aynı şekilde terliyordum. muhakkak etkisi vardır ancak nedeni kilo değil, biliyorum.

@elf: bir yıldır terapiye gidiyorum zaten. psikolojik nedenlerden ötürü terlediğimi de çok düşünmüyorum, öyle olsa muhakkak psikiyatrist duruma el koyardı gibi hissediyorum.

@fallopian: nasıl bir yol izlemem gerek peki bunun için? hangi branşa gitmem gerek?
  • knight of cydonia  (17.06.15 05:11:46) 
1-Fizik tedavi olabilirsin. Yanlış hatırlamıyorsam haftanın belirli günleri 20-30 dk olmak üzere toplamda 1-1.5 ay kadar sürüyor. Birkaç hafta içinde sonuç veriyor fakat tedavi sonrası güzel geçen 1-2 haftanın ardından eskiye dönme ihtimalin yüksek.

2-Ameliyat olabilirsin. Kesin çözüm değil fakat % 50-60'lık bir azalma için bile bence değer.

3-Tereson, krusept falan kullanabilirsin. Hiç yoktan iyidir ikisi de.
  • harvey  (01.07.15 16:48:55) 
[]

oturduğum yerde kendimi sakatladım

dün gece odama kanatlı karınca tarzı bir böcek girmiş. tam ben ensemi kaşıyorken elimin üzerinde bir kıpırtı hissettim. sinek falandır diye elimi öne çekecektim ki bir anda bu alışılmadık böcek arkadaşın görüntüsüyle panik oldum ve elimi hızla salladım bir kere. tam o anda kolumun, omzumun hemen altındaki kısmı bir anda yanmaya başladı. aynı zamanda başım döndü ve midem bulandı. hatta kusacak gibi oldum, tuvalete kadar gidemedim bile baş dönmesinden. yeşilçam filmlerindeki fakir kız gibi bir duvardan diğerine çarpa çarpa yürüdüm ve en sonunda dayanamayıp yere yığıldım. yaklaşık yarım saat sonra tüm belirtiler geçti, ve hayatıma kaldığım yerden devam ettim.

yalnız şimdi kolum acıyor, sanki kramp girmiş de yeni geçmiş gibi. ben gayet normal biçimde otururken nasıl oldu da böyle bir azap yaşadım? bir de bu kola ne oldu şimdi, burkuldu falan mı acaba? kas gevşetici alayım mı? daha fazla manyak manyak hareket yapıp kendime zarar vermemek için kendimi bağlayayım mı?


 
Bir şeyleri incitmissin, siniri sıkıştırmış olabilirsin. Antiinflamatuar bir krem sür dolgit, fastgel, voltaren gibi ve buz koy. Ağrı geçmezse tableti de olur.


  • Lim5  (14.06.15 13:22:28) 
sinir zedelenmesi veya kol çıkması olabilir. devam ederse sinirde geri dönülmez zedelenme yapabilir diyerek korkutayım toktura git


  • gomugomunoo  (14.06.15 14:21:15) 
[]

şişede çiçek yetiştirmece

güzel bir şişe var elimde, bir yıldır içine çiçek koyar tutarım odamda diye bekletiyorum. şişenin içinde ne yetiştirsem acaba? hafif de kokan bir şey olsa tadından yenmez.




 
şişe cam mı? en kolayı ve güzel de kokan fesleğen. onun dışında koçtaş vs de bissürü tohum bulabilirsin, ya da fide de alabilirsin. papatya, gül, lale, sümbül güzel olur.


  • su olsam ates olsam  (15.04.15 21:04:08) 
şişe cam, uzun ince bir şişe. uzun dediysem de şu cam kola şişelerinden biraz daha uzundur belki.

belirtmeyi unutmuşum, toprakla uğraşmak istemiyorum, direkt suya koyabileceğim bir bitki arıyordum. suda yetişen soğanlı bitkileri araştırayım bir.
  • knight of cydonia  (15.04.15 21:07:11) 
şişenin ağzı çok dar değilse avakado çekirdeği :

www.kadinbakisi.com
  • neferkitty  (15.04.15 21:09:54) 
çok dar.

hatta direkt şişeyi koyayım: (git: wine.md )

düz şişe ama nedense formu çok hoşuma gidiyor.
  • knight of cydonia  (15.04.15 21:11:59) 
[]

yeni eşcinsel emojiler hakkında

ne düşünüyorsunuz?

az önce tumblr'da gördüm (tumblr kapatıldı mı bu arada yahu? vpn olmadan ulaşamıyorum), amerikanlar twitter'da coşmuşlar, yok efendim gay propagandası, yok efendim çocuğumun ipodunu elinden aldım çünkü gay emojileri görmesini istemiyorum vs. var mı böyle düşünenler burada da?


 
Nereye gelmiş? whatsapp ve facebook'ta uzun süredir varlar zaten yanılmıyorsam.

Vardır tabii ki. Türkiye'de rahat %60 üstü böyle düşünüyordur.
  • nawar  (13.04.15 04:37:31) 
türkiye'de illaki var da duyuru ortamında var mı merak ettim.

ios işletim sistemine geldi kısa süre önce. el ele tutuşan iki erkek ve el ele tutuşan iki kadın vardı ama öpüşen kadınlar ve erkekler yoktu diye hatırlıyorum. eşcinsel aileler kesinlikle yoktu, ona eminim.
  • knight of cydonia  (13.04.15 04:40:03 ~ 04:40:32) 
el ele tutusan erkek degil, gay aile falan var simdi (iki baba + cocuk)


  • hot potato  (13.04.15 04:46:24) 
O insanlar varlar kimse kabul etmezse etmesin ve onlar da duygularını belirtmek için simge kullanıyorlar herkes gibi, kadın erkek çift için yapılan simgelerden çok daha fazla sayıda yapılmış olsa o zaman belki bir çift laf ederiz biz de. Hani lan bize niye yok bizim başımız kel mi diye. O kadar.


  • solfej  (13.04.15 05:01:53) 
gay evliliği ve kürtaj uzun yıllardır amerika'nın, bizdeki türban tartışmasına denk gündemi. Çok beklenmedik değil ne tepkiler ne de destek.


  • rygard  (13.04.15 05:11:51 ~ 05:12:33) 
Want2die kardes ben googleladim da gordum.


  • hot potato  (13.04.15 08:35:46) 
tumblr'da bir ara çok coşmuşlardı emojiler hep ırkçı diye. onun getirdiği bir başarının olduğuna inanıyorum. renkli emojiler de geldi.

aynı şekilde eşcinsel emojiler de bu gibi benzer protestoların ürünüdür. yani olmalı mıydı? bence ilk başta smiley mantığını çok gereksiz ilerlettiler, yani uzun bi cümle yazmamak için bir simge kullanmak değil mi emojinin amacı? duygularını bir simgyle anlatmak. kısa olsun diye. yani kim günlük konuşmasında 2 çocuklu gay aile kavramından ne kadar sıklıkla bahsedebilir ki? ya da onu geçtim? straight aile olayından bahseden var mıydı ki bunca zaman, o emojiler ne kadar kullanıldı? keşke böyle bir istatistik yayınlasa whatsapp falan da bilsek.

birileri esasen özünde çok da elzem olmayan şeyler istiyor, başkaları da zaten yapması kolay diye veriyor. oooh istedik oldu oluyor. yaşam haklarını, insani hakları almak da o kadar kolay olsa keşke, bu kadar sene geçmezdi bişeylerin kabul görebilmesi için.
  • loveinaflipbook  (13.04.15 08:52:46) 
[]

et üretimi ile ilgili belgesel

bir belgesel vardı şu mezbahaların, et fabrikalarının falan durumunu apaçık gösteriyordu. arkadaşım bana "sakın izleme, iğrenirsin yediğinden." demişti de ben de riske atmamak adına izlememiştim.

artık vejetaryenliğe geçtiğime göre izleyebilirim, hatta izleyerek et dönemini tamamen mühürleyip kapatabilirim gibi düşündüm. belgeseli ilk duyduğumdan beridir merak ediyorum zaten içeriğini. tek sorun, ismini hatırlayamamam.

bu tarz birden fazla belgesel vardır elbet, böyle her türlü belgesel önerisine açığım. sadece et ile alakalı değil, diğer yiyeceklerin üretimi ve içerdikleri ile alakalı belgeseller de olabilir. gecemi şenlendirin, leğenimi aldım yanıma bekliyorum.

 
Bahsettiğiniz belgesel food inc olmayabilir ama madem her türlü öneriye açıksınız, buyrun:
www.youtube.com

  • a day at the races  (13.04.15 03:36:22) 
(bkz: earthlings)


  • hopeless  (13.04.15 03:46:10) 
Food inc'i ararken our daily bread diye bir belgesel daha buldum, belki bu da ilginizi çekebilir:

www.youtube.com
  • a day at the races  (13.04.15 03:46:51) 
aradığım belgesel earthlings idi ancak hepinize teşekkür ederim, hepsini birer birer izleyeceğim. daha aklınızda varsa önermeye devam da edebilirsiniz.


  • knight of cydonia  (13.04.15 04:38:26) 
Le Sang des bêtes
www.dailymotion.com
www.youtube.com (ingilizce dublajlı versiyonu)
  • John Finn  (13.04.15 05:33:02) 
bunu da oku bari: www.radikal.com.tr
:)

  • aithra  (13.04.15 11:23:26) 
[]

touchpad kafayı yedi

bugün mutfakta bir yandan yemek yapıyor, bir yandan da laptoptan bir şeyler dinliyorken nasıl olduğunu anlayamadığım biçimde touchpad'in üzerinde koca bir su birikintisi olduğunu gördüm. hemen suyu temizledim ancak yanlardan falan geçeceği kadar geçmiş herhalde. şu anda touchpad neredeyse çalışmıyor, aynı zamanda sürekli internet explorer'da microsoft'un sitesi açılıyor. touchpad'i etkisiz hale getirdiğimde ise hiçbir sıkıntım yok.

ne yapabilirim? su buharlaşınca geçer mi acaba?

laptopu bozdum tamam da yemek de bok gibi oldu zaten, ona iyice üzüldüm.

 
www.eksiduyuru.com

bu touchpad düzeldi. yarı-düzelme gibi durumlar oldu bi hafta sonrasında, o sırada touchpad'in duyarlılığını azaltıp kullandım sonrasında ise tamamen iyi durumda. açarım derseniz siz temizleyebilirsiniz tabi.

sizinki daha insaflı bi sıvı en azından ^_^.
  • golan trevize  (09.04.15 19:05:38 ~ 19:07:10) 
pirinç koy üstüne. Ben suya düşen telefonumu ve laptopu o şekilde kurtardım.


  • ayakkabi bagciginin ucundaki plastik  (09.04.15 22:16:06) 
pirinci özellikle tiklemiyorum, illallah geldi teknolojik alete pirinç basma sevdamızdan çünkü. pirincin bir şekilde su kaçan yüzeye değmesi gerekiyor neticede, su kaçan yer ise laptopun içerisinde kalıyor.

geçti şu anda, iyi durumdayız. her sıcaklıkta buharlaşmasını sevdiğimin suyu.
  • knight of cydonia  (10.04.15 12:03:20) 
[]

sıkıldınız ama elektrik kesintisi

ne zaman elektriklerin geleceğini öğrenmek için sayısız kez boğaziçi elektrik'in çağrı hattını aradım ancak devamlı meşgulde. ne demek bu, hatlarımız yoğun mu demek, sizi siklemiyoruz mu demek yoksa o kadar elimize yüzümüze bulaştırdık ki bizim bile elektriğimiz yok mu?




 
Yoğun olmaması ihtimali var mı?

Elinde telefon bir yerleri arayıp ne olacak bu memleketin hali diye sormak için hazır bekleyen bir sürü insan var.
  • solfej  (31.03.15 16:27:12) 
yoğun olsa bile telesekreterin çıkıp hatta bekletmesi gerekmez miydi ama?


  • knight of cydonia  (31.03.15 16:36:58) 
O sistemin de alabileceği bir çağrı sınırı var, yani bir sayıdan sonra mecbur meşgule düşüyorsunuz, yoksa bilerek yapılan bir şey değil, normalde ses kaydı çıkar şuraya şuraya saat x'te elektrik verilebilmesi diye belirtiyor en kötü.

Açıkçası kriz yönetimi ve vatandaş bilgilendirme de başarısız kalıyorlar, bu nokta da en mantıklı yapılacak şey sosyal medyadan ve kendi sitenden güncelleme geçmektir ama öyle bir şey yok.
  • atom karincanin torunu  (31.03.15 16:45:40) 
[]

türksat kablo bağlatmaya hazırlık

eve türksat kablo internet bağlatacağız. şöyle iki sorum var.

1- apartmana türksat kablo servisi getirildi, onu biliyorum ancak bunun olmuş olması dairelere de dağıtıldığı anlamına geliyor mu? elektrikçi falan çağırıp daireye hat çektirmem gerekiyor mu?

2- kablolu tv ile birlikte bağlayacaklarmış, bunun için önceden yapılması gereken bir şey var mı?

 
binada türksat kutusu varsa gerisini onlar halleder.modemin olacağı yerden aşağıdaki kutuya kadar kablo çekiyorlar sizin birşey yapmanıza gerek olmuyor.


  • lprytk  (19.03.15 12:12:01) 
[]

wireless mobil modem almaca

turkcell olur, vodafone olur, avea olur, ne olursa. bunlardan bir tane almak istiyorum, mümkünse sınırsız, mümkün değilse de yüksek kotalı olmalı. bildiğiniz ettiğiniz iyi fiyat veren bir kampanya var mı şu aralar?




 
Turkcell kullanıyorum. Modem linki aşağıda. Sınırsız diye bir şey yok mobilde. 15 gb kotalı kullanıyoruz ve aylık 120 lira civarıydı sanırım.

www.turkcell.com.tr
  • teknikekip  (12.03.15 15:27:53) 
[]

hafıza kaybı (merak)

hafızasının tümünü kaybeden insanlar konuştukları dili nasıl unutmuyorlar? bu insanlar anadillerinin dışında bildikleri diğer dilleri hafıza kaybı sonrası unuturlar mı? dil bilmek refleks ile aynı mantığa mı sahiptir? tarihte hafızasını kaybedip konuşmayı unutan kişiler var mıdır?




 
sallıyorum ancak dil , bisiklete binmek vb yetenekler anıların tutuldugu yerle aynı degil sanırım. hafıza kaybında o bolge hasar alıyor ve anılar gidiyor.


  • vazovski  (24.02.15 07:08:39) 
bildiğim kadarıyla anadil, sonradan öğrenilen diller ve kastettiğiniz anlamda hafıza farklı yerlerde olduğundan, oluşan beyin hasarına göre birbirlerinden bağımsız olarak etkilenebiliyorlar.

daha çok kafayı yemek isterseniz aphasia-afazi'yi araştırın derim. örneğin maalesef babamda pıhtı atması sonucu bir tür afazi meydana geldi. hafıza, şuur, bilinç, her şey yerinde fakat konuşma, anlama ve okuma yetisini ciddi ölçüde kaybetti. özellikle işitsel algılama baya zayıf. ama konuşması kısmen anlamsız da olsa akıcı, derdini anlatıyor yani. "her şey kafamda var ama (anlatamıyorum)" diyor.

farklı tür afazilerde ise anadili tamamen kaybetmesine rağmen sonradan öğrendiği bir dil varsa, hayatını o dili konuşarak devam ettirebilen vakalar mevcut (hafıza tamamen sağlam).
  • orient blue  (24.02.15 11:06:08) 
[]

gelecek planlamaca

işbu soru kendini imha edecektir. niye bilmiyorum, herhalde çocukken çok inspector gadget izledim ondan.

itü'de mimarlık öğrencisiyim. fen lisesi çıkışlı olduğum için mimarlığı sayısal bölümlerin içerisinde sanata dair tek kaçış olarak gördüğüm için yazdım; nitekim hem benim detaycı karakterime uymayan ölçeklerde çalışması, hem de yoğun oranda mühendislik içermesi nedeniyle bir türlü sevemedim, bilhakis nefret ettim. dört dönem zar zor okuduktan sonra beşinci dönemimin ortasında yaşadığım ağır depresyon, ergenlik zamanından beridir peşimi bırakmayan ancak nedense bir türlü teşhisi konmamış dikkat bozukluğu ile adeta balık-süt ikilisi gibi birleşti ve ben evden, hatta odamdan çıkamaz, hiçbir işimi halledemez hale geldim. beşinci dönemki finallerin hiçbirine girmedim, teslimlerin hiçbirini yapmadım ve tüm derslerden kaldım.

şu anda altıncı dönemimi okuyor olmam gerekirken okula odaklanacak durumda hissetmediğim için bir dönemlik dondurma kararı aldım. bu süre içerisinde gelecekte yapmak istediklerim üzerine iyice düşünüp kısa ve uzun vadede planlar yapmayı, bir yandan da antidepresanların ve terapilerin işe yarar hale gelmesini beklemeyi uygun gördüm.

gel gelelim, ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok ve düşündükçe, araştırdıkça da bir türlü elle tutulur bir şeyler elde edemedim. bana klasik "ne olmak istiyorsun?" sorusu yöneltildiğinde pat diye yanıtlayabileceğim hayallerim yok. senaryo ve roman yazmak istiyorum mesela; modern sanat ve sergi küratörlüğü ile ilgileniyorum (ilgileniyorumdan kasıt üretim aşaması ile ilgileniyorum, yani merhaba ben knight, sergi gezmeyi severim tarzı değil), oyun yapımcılığı ile ilgili fikirlerim var, reklamcılığa şiddetli biçimde göz kırpıyorum, moda tasarımı ile senli benliyim, grafik tasarım gomşumuz oluyo... gördüğünüz gibi lisedeki "ya tıp mı yazsam makine mi yoksa uluslararası ilişkiler mi karar veremiyorum." diyen tipler gibi değilim. gelecekte yapmak istediğim şeyler gayet de birinin yanında ötekilerle de uğraşılabilirliği bulunan meslek dalları veya uğraşılar. yalnız işte eğitim kısmı var bu işin ve ne okuyacağım konusunda sudan çıkmış balıktan farksızım an itibariyle.

aslında beni tüm bu yapmak istediklerime götürecek yolun ilk adımı reklamcılık gibi geliyordu, ancak sayısal öğrencisiydim ve reklamcılık sözelden alıyormuş. eşit ağırlık falan haydi bir derece kurtarılırdı da sözeli üstelik bu kadar süre kalmışken asla başaramam. bir de türkiye'deki reklamcılık bölümlerinin durumları ne kadar iyidir onu da bilemiyorum (amarika da beni bekliyordu ya ondan kafam karışık .s) mimarlık için de bana söylenen "temel bir dizayn eğitimi almış olursun, süper olur şahane olur hadi koçum!" minvalinde şeylerdi ancak dediğim gibi 1- çok mühendislik 2- çok küçük ölçek. benim binayı değil de sanki binanın bir odasındaki sandalyeyi tasarlamaya eğilimim var gibi. entas'ı tanımladığımın farkındayım az önce ancak açık söylemek gerekirse onun da mimarlık okumaktan çok farklı bir deneyim olmayacağını düşünüyorum ve bu artık köprüden önceki son çıkış olacağı için bir daha deneme-yanılma riskim olmayacak.

mesaj yoluyla olur, cevablayaraktan olur, bir şekilde yol gösterseniz bana ne güzel olur. belki benimle aynı sıkıntıları yaşamış ve şu anda bahsettiğim sektörlerden birinde çalışan bir tanıdığınız vardır, onunla iletişim kurabilir konuşabilirim. ya da o kişi sizsinizdir falan. geleceğin belirsizliği üzerimdeki baskıyı ve dolaylı yoldan stresi çok arttırıyor ve daha fazla böyle kalsın istemiyorum.

şuraya kadar sabırla okuyana çok teşekkürler etmeyi bir borç bilir, okuyamayana da allah kabul etsin der kaçarım.

 
rica ederim de okudum okumasına da ne desem bilemedim. Ailenin beklentileri gibi etmenlerde bu duruma dahil mi ? Yani ailen sana emek harcadık okuttuk ettik, şöyle iyi bir meslek sahibi olsun diye mi düşünüyorlar?


  • karaahmet çıkmazı  (24.02.15 00:01:57) 
Kardeşim eğer ailenin sana maddi destek olması mümkünse kesinlikle devlet üniversitesinden hemen ayrıl ve yurtdışında mümkünse italyada sanat oku. Devlet birşey öğretmezde yaptırtmazda. Yıldız itü boğaziçi iyidir ama ne derece ?

Piyasada kalıcı olmak istiyorsan eğitim için para ödemelisin. Para ödemediğin hiç bir eğitim sana para kazandıracak şeyler öğretmez, çevre vermez.


Bence okulu bitirmeden bir reklam ajansında işe başla düşük maaşlı ya da hiç maaşsız bu sırada da okulu yandan bitirmeye çalış.

Ama illa bir üniversite bitir.


Benden sana öneri bir hayat koçu bul acilen.

Adanada tanıdığım var gelirsen ona gidersin. ayda ya da 2 hafta da 1

Ya da kendin bul.

Nereye gitmek istediğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez demiş bir adam

gayette haklı.
  • EXXE01  (24.02.15 00:04:36 ~ 00:06:02) 
Git bi reklam sirketine stajer olarak gir ya da galeriye vs başvur. Git bi yerlerde ücretsiz çalış. Söylediğin tum işler stajer alır. Bak bakalım beğeniyor musun?
Ben de seninle aynı süreçten geçtim. Tr de bu tarz bölümleri okumak gerekli Değil yandan yandan okulunu bitirip sevdiğin işte tecrübe de kazanırsın.

  • fasulyek  (24.02.15 00:07:24) 
Sana soru sanat tarihini ne kadar biliyorsun?
Contemporary gezdin mi?
Ayda kaç sergiye gidiyorsun?
En son istanbul modernde hangi sergiye gittin?
  • fasulyek  (24.02.15 00:11:06) 
@çıkmaz: ailem dediğini düşünüyordu ancak son yaşadıklarımdan sonra biraz daha ılımlı bakmaya başladılar, neticede hiçbir şey bizim mutluluğumuzdan ya da sağlığımızdan değerli değil. onların tek istedikleri şey ileride kendi hayatımı kurabileceğim bir meslek sahibi olmam, bu konuda da beni destekleyeceklerini söylediler.

@exxe: ailem maddi olarak destekte bulunabilir ancak ben onlara bu derece yük olmayı ne kadar isterim bilemiyorum. ayrıca italya artık biraz klişeleşmiş gibi geliyor sanat okulları bakımından, benim hayal ettiğim gelecek için italya doğru bir tercih mi onu da araştırmak gerek.

hayat koçu olayına ise inancım kesinlikle sıfır, kusura bakma. belki çok yanlış bir düşünce ve yıllar sonra akılma gelirsin de içimden özür dilerim sana ama şu an için durum böyle. yine de fikirlerin için çok teşekkür ederim.
  • knight of cydonia  (24.02.15 00:11:11) 
@fasulyek: mimarlık eğitimi dayanabileceğim bir eğitim değil bu yüzden bölümümü de ilgi alanım dahilinde değiştirebilirsem çok sevineceğim. amacım da mümkünse er ya da geç yurtdışına açılmak, o yüzden eğitim şart diyorum.

sanat tarihi hakkında gerçekten çok az bilgim ancak bir o kadar da ilgim var. gittim sanatın tarihi'ni aldım iyi bir başlangıç olur diye ama dediğim gibi dikkat bozukluğum had safhada olduğundan ötürü kitap okumayı asla başaramıyorum. contemporary hiç gezmedim ama içim gitti hep, gidecek birilerini ne yazık ki bulamadım. istanbul modern'e de pek yakın zamanda gitmişliğim yok ancak daha bu cumartesi zilberman'a gittim mısır apartmanı'nda, bir iki gün önce de salt beyoğlu'na gittik. galeriler, sergiler gerçekten beni en çok mutlu eden yerler diyebilirim. sadece mekanın düzenlenmesini bile saatlerce inceleyebilirim, o derece zevk alıyorum.

bu bahsettiğim meslek dallarının her biri ile ilgili de az ya da çok yeteneğim var. arkadaşlarımdan, hocalarımdan da bu konularda övgüler duyuyorum. şu ana kadar mesela pafta düzenim ve grafik dilim üzerinden fazlaca beğeni toplasam da projelerimi yorumlamaya bile değer bulmuyorlardı :)
  • knight of cydonia  (24.02.15 00:18:30) 
akbank sanatın son sergisinin kuratörünün hayatını incele bi bence. hatta git tanış çok tatlı bir insandır. birlikte bi sergi de çalıştığım için biliyorum belki sana umut verir. bu arada sanat dediğimiz şey çok daha fazla iç disiplin gerektiren bir şey. zaten iç disiplinin yoksa çok zor bir yerlere gelmen. kendimden biliyorum. yaratıcılık bir yere kadar. hayal ettiğin en ufak şeyi bile gerçeğe çevirmezsen bir işe yaramıyorlar.
öncelikle dikkat bozuklugunun üzerinde yogun bir şekilde çalış.

  • fasulyek  (24.02.15 00:33:06) 
@fasulyek: dediğine kesinlikle ama kesinlikle katılıyorum. dikkat bozukluğu ile ilgili ilaç tedavisi ile birlikte terapi başlanacak önümüzdeki ay, bununla birlikte üretken yanımın daha baskın çıkacağını umuyorum. artık gerçekten yapmak istediğim şeyleri en ince detayına kadar kafamda tasarlayıp da bir türlü başlatamamaktan bıktım çünkü.

söylediğin kişiyi de araştıracağım, kendisine ulaşmaya da çalışacağım. çok teşekkürler.
  • knight of cydonia  (24.02.15 00:38:48) 
Zannediyorum 22yaşını geçmemiş bir insansın. Birincisi henüz çok gençsin ve bu noktada geleceğini şekillendirmek için asla geç kalmış sayılmazsın. hatta 32yaşında bile olsan aynı şeyi söylerdim. insan ne istediğine geç karar verebiliyor lakin.
ne istediğinden ziyade ne istemediğinden eminsin bu çok güzel. kaldı ki okuduğun bölümle ilgili bir iş yapmak zorunda değilsin. Boğaziçi eletrik elektronik mezunu arkadaşım satış yapıyor mesela. ya da işletme okumuş reklam ajansında çalışan arkadaşım var. yani ne okuduğundan ziyade çalışmak için neyi/nereyei/hangi işi tercih edeceğin önemli. onu da deneme yanılma yoluyla bulursun. emin ol yapmak istediğin her işte birkaç aylık deneyim seni o işle ilgili fikir sahibi yapar. staj diyemiyorum çünkü staj bizde hala çok aydınlatıcı bir kurum değil.

  • suspendline  (24.02.15 00:41:19) 
@suspendline like verebilsem vericem :)


  • fasulyek  (24.02.15 00:49:03) 
@suspend: "ne istediğinden ziyade ne istemediğinden eminsin" şunun üzerine gitmek istedim. "doktor olcam ben." kafasında bir insan hiç olamadığım için sanırım gelecekle alakalı yapmam gereken daha çok ne olmak istemediğimi düşünmekten geçiyor. elin gavuru çok güzel bir ad koymuş aslında benim istediğim mesleğe: freelance artist.

yaşım 20 bu arada. bence de geç kalmış sayılmam, ancak tek endişem bu sefer gireceğim bölüm en azından -en azındana vurgu- katlanabilecem bir şey olsun diyorum. ikinci bir mimarlık vakası istemiyorum, ki mimarlık okuduktan sonra da şu yazdıklarım pekala yapılabilirdi.
  • knight of cydonia  (24.02.15 00:50:32) 
@fasulyek senin cevaplar da like*2 ;)

@Knight bak şimdi ben bu noktada çok yuvarlak bir bölüm okumanı tavsiye edebilirim. yani yeni öss nasıl bilmiyorum ama (öss diyorum 100yaşında olduğumu anlamışsındır :p) kafa açıp biraz genel kültürle donanacağın psikoloji mesela ya da sosyoloji gibi bölümler yazabiliyor musun? ya da işletme gibi çok çok yuvarlak her kalıba giren okuması da kısmen daha kolay bir bölüm? yani demem o ki ya kendini genel kültürle donat ya da hızla okuyup bitirebileceğin ve iş hayatında da kimsenin 'ulan olum koskoca mühendis olmuşsun ne işin var burada' demeyeceği bölümlere yanaş. (bunu kimin ne dediğini önemsediğim için yazmıyorum uğraşılmış didinilmiş çoğu insanın okumak için çabaladığı bir bölüm olduğu için öyle yazdım.) belki aklındaki bölümlerle ilgili duyuru açabilirsin onlarla ilgili bilgi toplayabilirsin. bence gayet eğlenceli ve rahatlatıcı olur.
  • suspendline  (24.02.15 01:00:19) 
o koskoca mühendislerden biri akbanksanat'ta kuratörlük yapıyor. sözel bir bölüm okumanı tavsiye etmem açıkcası. sabancıya baksana bence senin ilacın orası


  • fasulyek  (24.02.15 01:04:03) 
sayısal benim ilgi alanımın tamamı ile dışında kalıyor. fen lisesine de psikolojik baskıyla sokulmuştum zaten, gayet saçma bir dört yıl geçirdim. psikoloji aslında sıcak geldi düşününce, zira meslek olarak icra etmek isteyeceğim bir dal olmasa da üzerine eğitim almayı çok isteyeceğim bir konu. araştırayım ben bir bunu.


  • knight of cydonia  (24.02.15 01:11:36) 
sanat yönetimi , kültür yönetimi diye bölümler var bak istersen.


  • fasulyek  (24.02.15 01:13:42) 
Bölümü sevmediğine ve yapamayacağına eminsen ne kadar erkenden bırakırsan o kadar iyi..

Benzer bir süreçten geçtiğimi düşünüyorum ben de. Fen lisesi --> iyi bir üniversitede makine mühendisliği --> bölümden nefret etme --> tekrar öss --> felsefe --> lisans sonrası sinema - tv yüksek lisans + araş. gör. vs vs diye giden bir süreç..

Ailen bir şekilde senin mutlu olacağın neyse onu ister, hiçbir şekilde üzüldüklerini düşünme, sen mutlu olduğunda onlar da mutlu olacak emin ol.

Yaşının geçmesi vs de çok dert değil.. Sanat tarihi, güzel sanatlarda bir bölüm ya da dediğin gibi Entas okuyabilirsin.. Ki bence entas seni her tarafa kolayca yönlendirebilir ama isteyip istemeyeceğini sen bilirsin, zira dediğin gibi mimarlıkla benzer bir süreç onu da okumak.

Tabi psikolojik sorunlardan da bir şekilde kurtulman gerek, güçlü olmak ve kendine güvenmek çok önemli.
  • hayal bilgisi  (24.02.15 01:30:44) 
@marc: kendime türkiye'de bir gelecek kesinlikle kurmuyorum, yani bu topraklarda benim mesleğime saygı gösterilir mi, "iki yıllık mı okudun?" sorularından kurtulabilir miyimden çok; okuyacağım bölüm yurtdışına çıkmama yardımcı olabilir mi, orada işime yarayacak mıdırı düşünüyorum. "mimarlık okuyup tasarımcı olursun." fikrine gerçekten çok tokum şu anda, çünkü iki sene harcadım bu fikrin peşinden ve bizzat gördüm hatalı bir fikir olduğunu. her ne kadar "ben sanat okuyup van gogh olacam!" şeklinde bir dünya olmasa da "ben mimarlık okuyup sanatçı olacam!" diye bir dünya da yok, en azından benim için yok çünkü gerçekten hiç ama hiç mutlu değilim okuduğum bölümde. biraz oradan, biraz buradan fedakarlık yapıp orta noktayı bulmam lazım. yorumların için çok teşekkür ederim.


  • knight of cydonia  (24.02.15 11:45:26) 
@marc: kendimi yanlış ifade ettim zannedersem çünkü dediklerini tamamı ile anlamış vaziyetteydim. biliyorum, ben küratör olacam diyebilecek lükse sahip olamayacağımız bir ülkede yaşıyoruz, ancak dediğim gibi mimarlık benim ilgi alanım ve yeteneklerime tamamı ile uzak bir bölüm(müş). hem dediğin gibi geleceğimi kısmen de olsa garantiye alabileceğim, hem de rahat edebileceğim bir bölüme geçmeyi de bu yüzden istiyorum. rahat etmek derken de yanlış anlaşılmasın, istediğim şey hevesli ve ilgili olduğum alanda sonuna kadar zorlanmak. zorlanmadan bir şey öğrenilmeyeceğini, üzerine bir şeyler inşa edilmeyeceğini çok iyi biliyorum. ancak zorlanacağım alanın ilerlemek istediğim alana daha yakın olmasını tercih ediyorum. yoksa genetik okuyup yurtdışını -neredeyse- garantiye almak da var, oraya çıkınca da freelance çalışmaya başlayıp yavaştan istediğim hayata adım atmak da var ancak ben genetik okuyamam, yapamam yani. mimarlık için de aynı şeyi hissediyorum. umarım iyi ifade edebilmişimdir.

bir de dövme beni bence çünkü ben kendimi yeterince dövüyorum :)
  • knight of cydonia  (24.02.15 12:53:24) 
[]

nabzım için noter çağırayım mı?

geçen gün ilk defa şu eliptik bilmemne aletleri var ya hani havada yürüyorsun gibi, ne haltsa işte onlarda kardiyo egzersizi yaptım. bir ara merak ettim nabzım kaç acaba diye, aletin metal kısımlarını tutarak nabzımı ölçtüm ve 180 çıktı. haliyle çok fazla geldi (uzun sürer spor yapan, kondüsyon manyağı biri değilim) bayağı yavaşladım ama ancak 160'lara indirebildim. aleti biraz zorladığımda 192'ye kadar çıktığını gördüm hatta nabzımın, ancak kesinlikle egzersiz boyunca herhangi bir anda rahatsızlık hissetmedim.

şimdi normalde yürüme bandında çalışıyorken çok daha fazla yorulup terliyordum, herhalde bantta nabzım 200'ü geçiyordur o halde. çok yüksek değil mi bu değerler yahu?


 
Önce maksimum kalp atım hızınızı belirliyoruz. Bu hız en basit formülasyonla 220 sabit sayısından her yaş için 1 çıkararak hesaplanır. Mesela 40 yaşındaki biri için 220-40=180. 20 yaş için 220-20=200. Maksimum kalp atım sayısına egzersiz sırasında ulaşabilmek bazen mümkündür. Bazen imkansız bazen de tehlikeli olabilir.


  • plastikordek06  (23.02.15 19:36:11) 
Bu arada spor aletlerinin ölçüm cihazlarının yanılma payı çok yüksek bileğe takılanlardan edin bir tane


  • plastikordek06  (23.02.15 19:37:57) 
aletlere güven olmuyor kendin ölçebilirsin 1 dakikada ne kadar attığını bi dene önce
normal dinlenmiş halindeyken yap
arterden nabız ölçme diye bi araştırıp bilgi sahibi olduktan sonra dene derim eğer 1 dakika içerisinde yine aynı sonuçlar çıkıyorsa (o aletin ölçtüğü) bi kardiyolojiye görün
  • GreyFever  (23.02.15 19:40:41) 
[]

sokak kedisini eve almaca

benim gibi üşümeyen bir adam için bile çok soğuk şu anda dışarısı. sokakta devamlı mama ve su götürdüğüm kediler vardı, bugün bir tanesini görebildim mama götürünce yalnızca. en azından şu kar falan geçene kadar eve alsam hayvanı, sonra sokağa bıraktığımda sıkıntı yaşar mı? bir de eve alacak olursam kum kabından başka ihtiyacım olan bir şey yok sanırım?




 
Eve alma. Alacaksan bırakma.

Edit: Gerçi soğuktan donmaktansa tekrar dışarı bırakıldığında psikolojisinin bozulması daha mantıklı gibi.
  • angelus  (18.02.15 23:53:54 ~ 23:59:11) 
Ben geceleri eve alıyordum bazılarını uyuyorlardı. Sabah da işe giderken çıkarıyordum evden.


  • bazilika  (18.02.15 23:55:33) 
apartman boşluğu olmaz ne yazık ki, hemen çıkartırlar. eve aldıktan sonra bırakmayı ben de hiç istemem ancak ev arkadaşım pek haz etmiyor hayvanlardan ve ben de bir kedinin bakımını üstlenecek kadar sorumlu hissetmiyorum kendimi. dediğim gibi bir grup kedi var sokakta, devamlı su ve mama götürüyorum ve bugün gördüğüm kendini sevdirdiğine göre monako olabilir (evet deli gibi hepsine isim verdim ama çok benzedikleri için ayıramıyorum), severken bayağı titrediğini fark ettim ancak mırlama şeklinde değil, bildiğin soğuktan titriyordu. şu anda aklıma geliyor ve uyuyamıyorum resmen.


  • knight of cydonia  (18.02.15 23:59:11) 
@angelus: zaten kar muhabbeti geçtikten sonra bırakırım dışarıya, çok uzatmam süreyi. ulan ev kendi evim olsa kedi rezidansına bile çevirirdim ama işte ortak yaşam koşulları mevcut ne yazık ki.


  • knight of cydonia  (19.02.15 00:00:43) 
Kediyle empati yaparken bile üşüdüm şu an, apartman boşluğu olmuyorsa ev diyorum ben.


  • angelus  (19.02.15 00:02:25) 
Ben de demin camdagördüm, çöpten çöpe atlyıordu. Koştum hemen dışarı, her yerid olaştım bulamadım. Bulsam binaya alacaktım biraz ısınsın diye, elimde de yiyecek vardıç Çok üzüldüm, kmibilir nerde, nereye sığındı tüm havyanlar, sokaktak imse yok :( on dakika kaldım, mahvoldum, parmaklarım kopacak gibi buz tuttu. Sürekli kar yağan, soğuk olan bir yer de değil İstanbnul, alışık değil hayvanlar.


  • Cursed Chico  (19.02.15 00:02:26) 
alın benimki evde bile battaniyelerden çıkmıyor dışarıdaki ne yapsın.

kumdan başka ihtiyaç yok ama mümkünse bir de iç-dış parazit aşısı alın kendiniz yapabilirsiniz.

dış paraziti enseye damlatıp sürüyorsunuz, iç paraziti de enseden tutup ağzı atırıp yutturuyorsunuz.

sizin eve varsa piresi vs gelmesin diye, kediyi bırakıp size gelmez zaten ama saksılara vs yerleşmesin diye.
  • neferkitty  (19.02.15 00:05:45) 
Yani gece alıp gündüz çıkarmak da biraz mantıklıymış gibi. Eve alışınca psikolojisi bozulabilir ama cidden hayatta kalması daha önemli. Hele bu havalarda küçük kedi görürseniz kesin alın. Benim kedim de kış yavrusu kış yavrularının bağışıklı sistemleri daha düşük oluyor. Evde bile hastalandı hayvan


  • cusoon  (19.02.15 11:31:23) 
Sokakta kalıp donmasından iyidir. Kar geçince geri bırakırsınız, bir şey olmaz.


  • whimsical  (19.02.15 11:55:09) 
son durumu bildireyim: kedinin geceleri sığındığı bir bodrum katı olduğunu gördük. arkadaşım da "bu havada sokakta kedi gördüysen ya o sığınacak bir yer çoktan bulmuştur, ya da bulmuştur. öteki türlü çoktan ölmüş olurdu." dedi, bana da mantıklı geldi dediği. neticede kediyi eve almaktan vazgeçtim, yalnız yemek bulmak konusunda sıkıntısı var, çok aç belli, ona da işte mama ve ılık su indirerek devamlı destek olmaya çalışıyorum. sevdiriyor bir de piç kurusu kendini, şerefsiz ya ben böyle tatlı bir şey görm... kestim.


  • knight of cydonia  (24.02.15 12:42:48) 
[]

2000lerin adventure oyunları

ben bunu buraya zilyon kez sordum ama bir türlü istediğimi bulamadım. tekrar soruyorum, bu sefer istediğimi bulamazsam bir sonraki ifşada resmini yayınlayan herkesin resimlerini teker teker basıp duvarlarıma asacağım, kırmızı marker ile suratlarını işaretleyeceğim, teker teker yerlerini tespit edeceğim ve sırası ile öldüreceğim bu kişileri.

şimdi efendim, doksanların sonu - iki binlerin başlarında çıkmış adventure oyunlarını arıyorum. misal bir harry potter and the sorcerer's stone, bir woody woodpecker: escape from buzz buzzard park... ulan işte bir tek bu ikisi geliyor aklıma, başka gelmiyor. böyle güzel oyunlardan önersenize bana, çok muhtacım.

zamane adventure oyunlarına da kafam girsin bu arada.

 
sanitarium, phantasmagoria, grim fandango, monkey island, broken sword? bunlar eski mi kaçıyor.


  • tepedeki psychedelic adam  (26.01.15 16:06:58 ~ 16:28:57) 
Taz WANTED süper oyundur tavsiye ederim. Tam istediğiniz gibi.


  • empat  (26.01.15 16:10:05) 
@adam: yok eski kaçmıyor, kapsıyor yine istediğim zamanı :) sanitarium'u denemiştim biraz ama tam istediğim gibi değil o sanırım. yamulmuyorsam point&click idi (değilse lütfen vurma). ben böyle bayağı ok tuşları ile ilerleyeyim, ateş edeyim (mümkünse dabanca olmasın) falan istiyorum. grim fandango da adventure tarzının atası derler hep, onu hemen deniyorum, iyi ki hatırlattın.

@empat: isme bakıyorum ve evet diyorum, bence tam aradığım tarzda bu.
  • knight of cydonia  (26.01.15 16:13:38) 
yani adventure diyosan elimizde bunlar var:) sanitarum harikadır, benim favorim.
bu eski oyunlar zaten genelde point and click, grim fandango da öyle. ama senin aradığın böyle şeyler değil demek.

söylediğin oyunları oynamadım ama bakınca sanki adventure'dan ziyade platform oyunlarıymış gibi duruyor.
  • tepedeki psychedelic adam  (26.01.15 16:20:20 ~ 16:29:42) 
gabriel knight serisi


  • simten  (26.01.15 16:21:00) 
Vampire: The Masquerade – Redemption
Vampire: The Masquerade - Bloodlines
buglu muglu ama hayvan gibi oynatıyor birde gun metal diye bir oyun var oda iyidir severim
edit: hayret rayman serisini kimse yazmamış veya sonic dx ler falan
  • Kozmik_Rakun  (26.01.15 16:25:07 ~ 16:25:34) 
kesinlikle aradigin sey su

www.youtube.com

the mummy
  • badamli  (26.01.15 16:39:49) 
lighthouse çok iyidir
en.wikipedia.org:_The_Dark_Being

  • baknedicem  (26.01.15 16:45:16 ~ 16:48:17) 
yanlış anlama ama adventure oyun tarzının ne demek olduğunu bilmiyorsun. bahsettiğin iki oyunun da gameplay'lerini izledim. woody woodpecker bildiğin 3d platform oyunu, harry potter da 3d platform-puzzle gibi bir türe sokulabilir. ikisinin de adventure'la ilgisi yok. adventure demek "oradan oraya zıplayıp arada bir basit bulmacalar çözüp ilerlemek" demek değil. o tür oyunlara platform ya da action demek daha doğru olur. sana buradan önerilen oyunlar gerçek adventure oyunları, muhtemelen aradığın şey bular değil.


  • sir gawain  (26.01.15 16:59:48 ~ 17:01:37) 
broken sword serisi
myst serisi
alone in the dark serisi
  • thracian  (26.01.15 17:06:18) 
abilerim ablalarım, adventure yazarken neyin etkisindeydim bilmiyorum ancak evet, action olacaktı o. platform demek özellikle istemedim, çünkü önceden platform olarak istediğimde pek mantıklı şeyler çıkmamıştı. ha adventure da olur bana, sorun değil. eski ve güzel olsun yeter benim için.


  • knight of cydonia  (26.01.15 18:24:44) 
bugs bunny & taz time busters iyi oyundu ya :p


  • patr  (26.01.15 20:10:50) 
[]

amerika'ya ucuza kargo göndermece

elimde bir adet nintendo 3ds oyunu var, ne yazık ki ntsc-u konsollara uygun olduğu için benim pal konsolumda çalıştıramıyorum. satmak istiyorum ama satamıyorum türkiye'de haliyle. dedim bunu ebay'e koyayım oradan satayım, ama tonla kargo ücreti binecek üzerine ki amerika'dan satış yapan muadilleri ile yarışma şansım kalmayacak doğal olarak. ne yapıp ne etmeli acaba, nasıl mümkün olduğunca ucuza yollamalı bunu?




 
En ucuz ptt yollayacaktır, bunun dışında ucuz kargolama ancak anlaşmalı firmalar üzerinden fatura kesildiğinde yapılabiliyor, yani kargoyu sen yolluyorsun ama kargo faturası hepsiburadaya kesiliyor, hepsiburadanın anlaşması olduğu için çok ucuza oluyor, tabi bunu hepsiburadayla falan yapamazsınız ancak bölgesel yerel bir firma olur ondada sıkıntı çıkabilir, yüksek ihtimal yurt dışına kargo gönderme açısından bir anlaşması falan da yoktur, yani siz gene ptt'ye kaldınız, veya amerikaya giden birisi amerika içi kargolayacak sizin için :)


  • atom karincanin torunu  (25.01.15 13:11:08) 
Ptt ile gönderebilirsiniz veya tanıdığınız biri işyerinden yollasın.
şirketlerin kargo firmalarıyla anlaşmaları oluyor, oldukça ucuza gönderebiliyorsunuz.

  • innerbliss  (25.01.15 13:15:03) 
[]

bichat yağ yastıkçığının alınması ortalama kaça patlar

gibisinden bir soru. arkadaşla baktık internette ancak fikir verecek bir fiyat bulamadık.




 
kadinlar kulubunde yuz estetigi bolumunde vardir


  • earthsea  (25.01.15 13:19:41) 
[]

android senkronizasyon kapama

kardeşim samsung s5 mini aldı, bir de samsung tableti var. telefona kendi android hesabıyla giriş yaptığında otomatik olarak tabletteki tüm uygulamalar telefona yüklenmeye başladı. karıştırdık kurcaladık ama bulamadık nereden kapatacağımızı, yardım eden yok mudur?




 
ayarlarda google play senkronizasyonu diye bir seçenek yok yalnız, sadece rehber gmail falan var.


  • knight of cydonia  (24.01.15 18:22:51) 
Hesap ayarlarında uygulama verileri de mi yok yav? o da yoksa yedekle ve sıfırla'dan otomatik geri yükle'yi kapatmayı deneyin


  • fatih baker  (25.01.15 02:43:28) 
[]

takım eşleştirmece

bir tür organizasyonun yöneticisiyim diyelim. gruplardan ikişer takım seçilecek şekilde eleme yapmam gerekiyor grupları karşılaştırarak. çift sayıda takım olan gruplarda zaten sıkıntı yok, üç takım içeren gruplar için de üçün ikili kombinasyonundan gidip toplamda üç maç ile en yüksek skoru toplayan iki takımı seçtim. ancak, beş takım içeren bir grup var. kombinasyon yoluna gitsem yine çok maç çıkacak, ne yapmalı acaba da beş takımı karşılaştırıp ikiye indirmeli?




 
5 takım olan gruptan kura yolu ile bir takım BAY olacak. Kalan 4 takımdan 2 takım rakiplerini eleyecek. Elimizde kalan 3 takımla da aynı 3'lü gruptaki gibi 2 takım seçeceğiz.

toplamda 2+3=5 maç yapılmış olacak.

Eğer direkt 5 takım birbiriyle maç yapsaydı 10 maç olacaktı.
  • burberry  (13.01.15 21:00:36 ~ 21:00:50) 
öyle yapmak istemedim, kura oyuncuların gözü önünde çekilmeyeceği için sıkıntı olmasın dedim. neticede beş takımın ismini sıra ile yazdım, daha sonra randomizer ile bu sıranın bir başka versiyonunu yaratıp iki sırayı yan yana koydum. her takım ikişer maç yapacak ve en yüksek skora sahip iki takım geçecek şeklinde oluyor yine. cevap için teşekkürler.


  • knight of cydonia  (14.01.15 01:40:03) 
[]

kart koleksiyonu için poşet dosya

nereden bulabilirim? görseldeki gibi dokuzlu olması tercihim.




 
iyisi ultra pro platinium
şuradan uygun fiyatlı olanını seç;
www.ebay.com
  • rygard  (08.01.15 21:51:55) 
bu dediğini bulmuştum zaten de misak-ı milli toprakları içerisinden bakıyorum minimum kargo ücreti ödemek adına. olmadı son tercih olarak cepte tutuyorum bunları.


  • knight of cydonia  (08.01.15 22:38:28) 
[]

yurtdışından kozmetik almaca

zilyon kere sorulduğunun farkındayım ancak aradığım yanıtı bulamadım önceki sorulanlarda.

efendim şimdi bana bir gece vahiy gelmesi ile beraber işbu gecenin sabahında jet hızıyla yataktan kalkıp doğru cevahir lush'a gittim. karıştırırım hep cevahir'deki mağazaların yerlerini, bulamadım bir türlü lush'ı; derken cevahir mağazasının kapandığını öğrendim. neyse dedim, bakayım başka nerelerde mağazaları varmış. demez olaydım. türkiye pazarından çekilmişler hayırsızlar. bunca yıl kızların "hadi yaa lush'a girelim nooluur!" diye beni sürüklemesi ile zorla girdiğim o mağazadan kırk yılın başında bir alışveriş yapma isteğim geldi ve onda da adamlar pılını pırtını toplayıp ülkeyi terk etmiş çıktı. daha sonra kötü yorumlar bulmak ve markadan soğumak ümidi ile hiçbir şeyi beğenmeyen insanların en yoğunlukta olduğu yer olan ekşisözlük'te lush başlığına bakmamla birlikte yıkıldım, çünkü orada bile kötü bir yorum yoktu, bilhakis insanlar resmen lush ürünlerine tapıyorlardı.

şimdi benim içimde bu ukte devasa boyutlara ulaşmış durumda. kafama bir şey taktım mı gerçekleştirmeden asla rahat edemem. lush'tan ürün almak da şu anda kafama taktığım bir husus. isteyen derdine sekeyim butonu yollayabilir, zira evet ben de bazen kendi kendime "derdimi sekeyim olum." diyorum ancak huyum kurusun işte, ne yapacaksın.

esas konu burada başlıyor: lush ingiltere mağazasından alışveriş yapmak istiyorum. son zamanlarda gümrüğe takılmıyor falan demişler, ancak pek de riske atmak istemedim.

1- gümrüğe takılmak ne demek? hiç yaşamadığım için soruyorum, ürün gümrükte kalıyor mu yoksa adrese geri mi yollanıyor? eğer kalıyorsa ne yapıyoruz, arafta kalan ruh gibi bırakıyor muyuz orada?

2- kozmetik dışındaki ürünler için kişi başı senede beş kere yurtdışı alışveriş hakkı varmış ancak benim sırf geçen seneki alışverişlerim elliyi geçmiştir. (burayı okuyan gümrük görevlileri varsa adım bilal erdoğan.) hepsi elime ulaştı, herhangi bir sıkıntı yaşamadım, bu da biraz gaza getirdi beni zaten "yek yea gümrük mümrük hikaye olum!" gibisinden. şu beş ürün olayı tüm ürünlerde mi geçerli yoksa onun da kategori sınırlaması var mı elektronik, kitap gibi.

3- şu amerika'dan iste gibi siteler var hani, öyle bir şey bulsam da bana hediye paketi yapsalar bunu, gümrük görevlileri yer mi acaba?

şimdiden şükranlarımı sunarım.

 
içini rahatlatacaksa abartılmış bir marka olduğunu düşünüyorum. birkaç ürününü denedim, bir sürü de para verdim. tamam fena değil ama bu kadar zahmete değmez.
1. sanırım takılırsa gidip alman ve vergisini ödemen gerekiyor. öte yandan kozmetik tamamen yasak diye biliyorum.
3. gereksiz pahalı o.
  • lily briscoe  (07.01.15 14:18:26) 
Cevapların çoğu şurada ve yorumlara yazılan yanıtlarda var aslında;

www.dunyadonuyor.com

buradan da yardımcı olayım.

1- Gümrüğe takılınca ürün muayene tabi olur ve gerekli şartları sağlıyorsa vergisi ödenip alınabilir. Fakat kozmetik ürünlerde bu mümkün değil maalesef. Kozmetik olduğu fark edilince geldiği adrese iade işlemi yapılır.
2- Bu 5 sevk sınırı, gümrük muayenesi yapılmayan ürünler açısından bir kayıt sistemi olmadığı için şu an için kontrol edilemiyor. Ama 5 ürününüz gümrüğe takılıp işlemi yapılarak teslim edilirse, 6. yı aynı şekilde vermez iade ederler.
3- Bu sizin ürüne biçtiğiniz değerle ilgili, değer mi değmez mi bilemiyorum. Ama gümrük görevlisi açısından bir farkı yok.
  • silent storm  (07.01.15 14:55:34) 
gondering.com Ingiltereden iste yontemi.
Periyodik gonderimde gumruk garantisi var kendi aglariyla gecisi sagliyorlar.

  • deneme12345  (08.01.15 00:26:38) 
[]

anonim spreadsheet oluşturma

google sheets ile oluşturduğum sheet'i paylaştığım kişiler benim tarafımdan hazırlandığını görebiliyorlar. bunu nasıl engelleyebilirim?




 
fake hesap aç


  • bonjurkes  (01.01.15 01:06:40) 
abi uzaktan aykum kaç görünüyor bilmiyorum ama bunu düşünmemiş olacak kadar değil, teessüf ediyorum.


  • knight of cydonia  (01.01.15 01:15:22) 
konuya yakından bakarsak, anonim spreadsheet yok, illa kullanıcı hesabı açman gerekiyor


  • bonjurkes  (01.01.15 01:18:49) 
[]

nasıl tahmin ediyor yahu?

www.crazycardtrick.com

sb.

öğrendikten sonraki ek: ulan yıl olmuş 2015, ben hala doksanlardan kalma numaralara kanıyorum.

 
bütün kartları değiştiriyor ve bir tane eksiltiyor, sen de aa gitti benim kart diyorsun.


  • bobinhoo  (29.12.14 16:56:16 ~ 16:57:15) 
göz yanılgısı sadece. aslında sondaki tüm kartlar farklı bir önceki sıradakinden.


  • devilred  (29.12.14 16:59:38) 
Evet. Tamamını değiştiriyor :) sen neyi seçersen sen. istersen hepsini ezberinde tut onların hiçbiri sonda yok :)


  • secilmis uye  (29.12.14 18:37:08) 
[]

web sitesinde metin aramak

ulan nasıl bir başlık yazayım bilemedim de, neyse. efendim şimdi x.com diye bir site düşünün. bu sitede yyy kelimesini aramak için ctrl+f yapıp arıyoruz ya hani basit bir biçimde, işte bu x.com'un x.com/a.html, x.com/b.html, x.com/c.html gibi uzayıp giden tüm alt başlıklarında (ya da adı neyse) bu yyy kelimesinin nerelerde olduğunu teker teker girip kontrol etmeden bulmamıza yarayan bir teknik var mı?




 
onu denedim ancak işe yaramıyor değişken olduğu için bu yyy kelimesi, daha doğrusu yyy kelimesinin ne olduğu sabit de var olup olmaması değişken. google yakalayamıyor doğru olarak.


  • knight of cydonia  (22.12.14 15:44:15) 
google'un ihome sayfasi gibi bisey vardi. oraya site linkini yazdiginda o siteye ozel arama butonu uretiyodu


  • mayeskuel  (22.12.14 16:28:34) 
"yyy" site:x.com şeklinde aratmayı denet. tırnak işaretlerini de koy


  • kutukcu  (22.12.14 17:26:28) 
[]

deniz maymunları ile uçak seyahati

evet bayağı değişik bir soru olacak, hazırsanız başlıyoruz.

şimdi benim bir süre önce almış olduğum deniz maymunlarım mutlu mesut yaşıyorlar. uzunca bir müddet evden uzakta olacağım ve bu maymunları bırakabileceğim biri de yok. uçak yolculuğu yapacağım, bu deniz maymunlarını uçakta nasıl taşıyabilirim? ufak bir akvaryumda su içerisindeler normalde, bir şişenin içine falan koysam ben bu arkadaşları oradan da valize koysam, sarsıntı falan etkilemesin bunları? acaba valizde kırılacak şeyler var desem nasıl olur? bir de x-ray'den geçerken maymunları görüp "bu ne lan?" derler mi?

ya da türk hava yolları için bir ilk olacak ama uçağa evcil hayvan olarak deniz maymunu yazdıracağım hehehe. kesin haberlere falan çıkarım, takip edin beni.

ne yapsam?

thy arandıktan sonraki ekleme: 100ml'lik bir şişe içerisinde uçakta yanınızda götürebilirsiniz dediler. bayağı ufaklar şu anda, toplu iğne başı kadarlar, sıkıntı yaratmaz bu yüzden dediler. referans olması açısından buraya yazıyorum.

 
Halizhazırdakileri dök bi yere. gittiğin yerden yeni al.

Sad but trueeee.(metalikaaaa)
  • anonymice  (20.12.14 20:02:11) 
1- türkiye'de satan görmedim. uzun bir süre boyunca aradıktan sonra yurtdışından aldım zaten.

2- canlı lan bunlar, niye dökeyim. dökmem. evlatlarım onlar benim.
  • knight of cydonia  (20.12.14 20:04:18) 
yurtdışından nasıl getirdin? aynı şekilde götür


  • medievalman  (20.12.14 20:19:20) 
Bu heyvanlar kuru halde geldi di mi bir toz olarak... O zaman tekrar kurut ve kuru halini çıkar yurtdışına.

et voila.
  • anonymice  (20.12.14 20:21:20) 
soruna cevap değil ama, veteriner yada ne bileyim akvaryumcuya bıraksan ben sana her ay 50/100 bişiyler ateşleyecem desen olmaz mı ki? (tanıdık tabii)


  • selam  (20.12.14 20:33:07) 
  • busuta  (20.12.14 20:45:57) 
hangi şehir?


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (20.12.14 20:56:46) 
istanbul'dan izmir'e seyahat edilecek.

bu hayvanlar kuru olarak gelmiyorlar, yumurtaları kuru halde bir tozun içerisinde geliyor. suya atıyor ve yumurtalarından çıkmalarını bekliyorsun. artık yumurtalar suya temas ettiğine, hatta dışarı da çıktıklarına göre ne yazık ki kurutma şansı yok.

veteriner tanıdık yok, olsa da bırakmayı da çok istemiyorum, yeni çıktılar daha, büyüdüklerini görmek istiyorum.
  • knight of cydonia  (20.12.14 21:01:39) 
Şu an nasıl gözüküyorlar? Valize atıp şampuanmış tonikmiş gibi yapabilirsin.


  • Lim5  (20.12.14 22:00:15) 
[]

video izlerken takılan bilgisayar

sürekli oluyor bu olay. internetten stream olarak izlerken de, yüklenmiş dosyaları izlerken de arada bir müddet takıla takıla ilerliyor, sonra düzeliyor kendiliğinden. bir süre düzgün gittikten sonra tekrar takıla takıla ilerliyor. bunun dışında belirgin bir sorun yok bilgisayarda. c sürücüsünde 1-2 gb yer kaldı, o mu sıkıyor acaba diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi.




 
harddiskte yalpalama olabilir. yani badsactor.
ekran kartı güncel olmayabilir.
son olarak da flash player veya browser güncel değil.
  • cetoxim  (19.12.14 14:27:45) 
@cetoxim: bu indirdiğim dizi/film için de geçerli bir sıkıntı, flash player seçeneğini eliyorum.

harddisk ağır bastı bende şu anda, bilgisayarı çok kez düşürdüm, bazen de açılmıyor zaten harddiske vurmam gerekiyor açılması için. sormuştum onu da eski duyurularımdan birinde. ne yapayım peki, servis yolları taştan, toshiba çıkardın beni baştan mı diyeyim?
  • knight of cydonia  (19.12.14 14:29:54) 
Aha! benim de dizüstü toshiba aynı şeyi yaşıyorum ben de. bana da yardımcı olursan sevinirim.


  • mor puantiyeli zebra  (19.12.14 14:51:27) 
Bilgisayar cok isininca oluyor bende genelde.hdd de c surucusunun dolmasi da etkendir tabii.


  • emfuzi  (19.12.14 14:56:52) 
doluluk düzeyi çok büyük bir etken değil. ısındığında yapıyor olması, anakartta sorun olduğuna işaret. muhtemelen eski sattilate serisi birşeydir. yedek disk varsa onunla dene.


  • cetoxim  (19.12.14 15:01:24) 
iki sene önce almıştım, satellite serisi ama yeni çıkanlardandı o zaman. dediğim gibi oyun falan sıkıntı yaratmıyor, bu olay sadece video izlerken oluyor.

bilgisayar acayip ısınıyor oyun oynarken, doğalgaz kullanımını azaltacak derecede hatta ancak normal kullanım esnasında hiçbir sıkıntılı sıcaklık durumu yok. ısınınca yapıyor gibi bir şey yok yani.
  • knight of cydonia  (19.12.14 22:48:16) 
[]

geri sayım sayacı site

öyle bir site arıyorum ki her beş dakikada bir sürenin dolduğunu bildirsin. var mı böyle bir site?




 
www.online-stopwatch.com tam aradığın


  • safepassage  (02.12.14 12:33:17) 
[]

beni evden çıkarın

biri ne olur mesaj atsın, beni gaza getirmesini isteyeceğim.




 
belediyeyi aradım vinç gönderiyolar


  • emirkulu  (02.12.14 07:28:54) 
yarın kıyamet kopacak sen hala evdesin. çık la çık


  • seyduna6687  (02.12.14 07:47:47) 
gel arabaya atayım seni boş bu araziye götürüp kapıyı açıp defol diyeyim, sonuna kadar dışarda kalırsın.


  • suleyman kargi  (02.12.14 07:51:07) 
yalnızca emirkulu'na tik, o da harbiden az önce evin önüne yanaşan vinç için.


  • knight of cydonia  (02.12.14 08:38:53) 
hava soğuk, geçerli bir nedenin yoksa çıkma.


  • dahili meddah  (02.12.14 09:00:17) 
[]

tiyatro kafe (ya da her neyse) bulmaca

yalan dünya'nın eski bölümlerini izliyorken açılay'ın tek kişilik gösterilerinden birine denk geldim. bir anda dedim ki, ulan niye böyle gösterilere gitmiyorum ben hiç?

bu tarz kafe ya da ufak mekanlarda, amatör veya değil, ufak çapta oyunların oynandığı yerler var mı bildiğiniz? tercihen istanbul, avrupa yakasında.


 
  • Ufuk  (30.11.14 21:04:46) 
[]

ter kokusu çıkarmaca

selam duyurunun ev hanımları, ev beyleri ve ev işi yapmak zorunda olan diğer bireyleri,

iki üç gün önce spor dönüşü poşete koyduğum terli dri-fit kumaş tişörtü çantamda unutmuşum. şu anda koku olarak tişört kokmuyor (direkt kokmuyor, hiçbir koku yok ilginç olarak) ancak kokladığımda gözlerimi yaktığını fark ettim. bu detaylı bilgilerden sonra, bu tişörtü tam olarak nasıl temizleyebileceğim hakkındaki en ufak bilginin gözlerinden öperim.

sağlıcakla kalın, temiz kalın.

 
klasik ter kokusu sorunu değil, şu göz yakma olayından dolayı tırstım biraz makine etkili olmaz belki diye de tek başına atayım bakalım bir. sağolasın.


  • knight of cydonia  (29.11.14 21:01:28) 
deterjan ve yumuşatıcıyla makinede yıka işte. yumuşatıcısını biraz fazla koyarsın

bakterilerin üremesi kokmuş direkt ter değil
  • la noix  (29.11.14 21:05:05 ~ 21:05:31) 
[]

çiğ mantı yemek

zararlı mıdır? bir paket falan. (oha!)




 
karın ağrısı ve kabız başlangıcı mı var?


  • fallthepieces  (21.11.14 17:05:03) 
herhangi bir belirti yok, yiyen kişi de ben olmadığım için tam bilemiyorum tabii de meraktan sordum.


  • knight of cydonia  (21.11.14 17:11:20) 
sebebi neydi ki


  • shotgunwoman  (21.11.14 18:17:59) 
bol bol su içmen gerekebilir, çünkü içindeki tüm suyu emeceğinden dehidre olabilirsin.


  • safepassage  (21.11.14 19:50:12) 
mantıyı büken aplaların tırnak araları temiz diilse, ordan bişiyler olabilü.


  • compadrito  (21.11.14 20:07:16) 
[]

sinekkapan bitki bulmak & bakmak

şu kaktüs duyurusunu görünce aklıma geldi, ne zamandır sinekkapan bitkilerden beslemek istiyorum. bunlardan istanbul'da nereden bulabilirim, bulsam nasıl bakabilirim, ayrıca evde meyve sineği oluyor genelde, bu arkadaş bu meyve sineklerini yer de mutlu olur mu onun da merakı içerisindeyim. (sinekleri kovmak için almıyorum bitkiyi yanlış anlaşılmasın.)




 
internette hazır satılıyor. gittigidiyor'da falan bulabilirsiniz.


  • bira sisesi kapagi  (16.11.14 13:31:15) 
  • jedilance  (16.11.14 17:41:44) 
[]

ödeve el atmaca

basics of industrial production hakkında dört sayfalık bir ödev hazırlamam gerekiyor(muş). hoca şu şekilde madde madde ayırmış:

division of work
repetition
specialization
standardization
mechanization
scientific management

ulan ben mimarlık okuyorum, nereden geldi bu ödev onu da anlamadım ama bayağı yabancı kaldım. bir el atsanız, kaynak falan önerseniz? google'a yazıyorum sürekli grafik çıkıyor, anlamadım işi.

 
konuya farkli bir bakis getireyim. seri uretim sureclerini ele aldiktan sonra konuyu mimarlikla bagdastirabilirsin.
toplukonuttan girersin olaya. neden toplukonuta ihtiyac duyulmus? insanlar tek tip konutlarda yasamaktan memnun mu? zaman icerisinde seri uretim tek tip konutlarin, icinde yasayacak aileye gore ozellestirilmesine sebep olan ne?
tr icin tokiyi ornek verebilirsin ayrica. tek tip proje farkli ilkimlerde uygulanmaz, uygulanirsa ne olur gibi...
bilemedim cok mu uctum. kolay gelsin.
  • nax  (13.11.14 22:12:37) 
[]

amerika'daki satıcıyı davalamaca vol.2

abilerim, ablalarım, şu konuya bir el atsanız da haram yiyen gavurun kıçına tekmeyi atıatıversek, ha? hukukçulara selam olsun. önce şu soruyu okuyoruz:

www.eksiduyuru.com

şu olayın üzerine paypal'da yardım bileti (türkçesi ne zıkkımsa ya da) oluşturdum, bir iki dakika sonra bilet kapatıldı (olum ne diyom lan ben). açıklama olarak paypal'ın müşteri sorunları ile ilgili soruşturma süresinin 45 gün ile sınırlı olduğunu söylemişler. benim satın alma olayı 19 haziran'da gerçekleşiyor tabii, 45'i biraz geçmiş.

ertesi gün (bu sabaha tekabül etmektedir) paypal müşteri hizmetlerini aradım. tatlı bir hanımefendi çıktı telefona, 45 gün olayını tekrarladıktan sonra bunun ilk yardım biletim olduğunu, bu süreden haberdar olmayabileceğim için yine de sorunu yetkili birimlere ileteceğini söyledi. telefonu kapatmadan önce de alırız parayı falan diye gaz verdi ben de yükseldim. akşama doğru paypal'dan mail geldi ve yasal müdahale sürelerinin 45 gün olduğunu yine tekrarladılar, bir şey yapamayacaklarını, satıcı ile muhattap olmamı söylediler.

ne yapayım ben şimdi, gidip adamın topuğuna falan mı sıkayım? beş on dolarlık bir şeyden söz etmiyoruz, yüz doları aşkın bir alışveriş var ortada.

 
geçmiş olsun da alım yaptığınız site çok yarrak kürek bir siteymiş gibi göründü ebay falan olsa satıcı o kadar keyfi davranmayabilirdi. neyse paypal da hak araması için gerekli süre geçtiyse son çare www.ebaydestek.com


  • Ufuk  (13.11.14 03:04:50) 
[]

amerika'daki ilgisiz satıcıyı dava etmece

amerika'daki bir mağazadan kart ve koleksiyon ürünleri satın aldım. ürünler elime ulaşması gereken süre içerisinde ulaşmayınca satıcıyla iletişime geçtim ve herif "ürün bana geri döndü sizi adreste bulamadıkları için." dedi, sormasam haber bile vermeyecek şerefsiz. işkillendim haliyle ve ptt ile görüştüm, onlar da ürünün türkiye'ye girdiğini ancak adres değişikliği nedeniyle beni ne telefon, ne de mail yoluyla bilgilendirme ihtiyacına bile düşmeden iki gün içinde kargoyu satıcıya geri gönderdiklerini söylediler, ki aynı zaman aralığında yurtdışından birçok kargom geldiğini ve bunları da ptt'nin ilettiğini de ekleyeyim. nedenin alıcının adreste olmaması değil adres değişikliği olduğunu ve kargonun şirkete geldiğini, yani alacak kimsenin olmaması gibi bir durumun olasılık dışı olduğunu da anlatayım, ptt'nin de suratına ayrıca tüküreyim.

şimdi yaklaşık bir aydır satıcının paketi bana yeniden kargolaması için uğraşıyorum ancak kargo ücretini ödemeyi kabul etmeme rağmen onca yazdığım şeye karşılık haftada bir kere cevap alabiliyorum, ki bu da "tamam, şu numaralı hesaba yatırın." diyip işi kapatabilecek bir cevap değil de saçmasapan ve oyalayıcı türden şeyler oluyor. bu heriflere şimdi hem kibar hem sert bir mail attım ve artık ürünü istemediğimi, para iadesi istediğimi ve iki gün içerisinde param iade edilmezse yasal yollara başvuracağımı söyledim, ancak bunu nasıl yapabileceğim hakkında açıkçası pek de bir fikrim yok. uğraşma değmez falan demeyin, elin amerikalısının parasını ödediğim ürün kendi elinde olduğu halde beni sikine takmaması beni o kadar sinir etmiş durumda ki şu anda tüm mesaimi bu işe ayırabilirim. iki gün içerisinde para iadesi alamazsam nereden başlayabilirim şimdi ben?

not: site www.pokeorder.com

 
valla haci shopping.yahoo.com adresindeki yorumlara bakilirsa bir sen degilsin. (ki ptt olayina hic girmiyorum su an) bence bankayla halletmeye calis, paypal odediysen geri alma sansin yuksek.


  • yetersiz veri  (09.11.14 21:08:16) 
[]

kulak delinirken kullanılan küpeyi çıkarmak

istiyorum. metal alerjim var ve daha önce kulağımı deldirdiğimde bu ilk kullanılan küpeyi on gün kadar çıkarmadığım için kulağım birkaç hafta boyunca alerjiden dolayı yara yaptı. şu küpeyi çıkarıp yerine hemen boya kaplı, alerji yapmayacak bir küpe taksam olmuyor mu?




 
Olmaz, küpelerin çubuk çapları farklı. İncecik, içine küpe falan girmeyen bir delik elde edersin. Nikel alerjin varsa sor, üzerinde nickel free yazanlar var. Başka metalse bilemeyeceğim.


  • Lim5  (05.11.14 22:47:56) 
15 günden önce olmaz o iş. Ha olur da sonradan çok sıkıntı yaşarsınız.


  • angelus  (05.11.14 22:51:44) 
minimum 1 hafta. pişman olursun.


  • xenophobe  (05.11.14 22:53:10) 
[]

sims 4 niye bu kadar kötü?

ben mi keşfedemedim ne oldu? 3'teki birçok özellik kırpılmış, grafiksel açıdan da pek gelişmemiş, simlerin suratları hala muşmula gibi. hatta oyun iyice facebook oyunlarına dönmüş aniden patlayan level up mesajları, ne bileyim basitleştirilmesi falanla.

niye geriye gitti bunlar lan?


 
Ek paket satmak için.


  • sutlu nescafe  (05.09.14 08:23:03) 
ne zaman çıktı sims 4?!

oynamadım, ama bildiğim kadarıyla 3'ün fazla kompleks halini basitleştirmek istemişlerdi. 3 zaten çok sıkıcı bir oyundu bence 2'ye göre. biraz daha karikatürize olması daha iyi. 3'ü aldım, fakat bir sürü ıvır zıvır fonksiyonu yüzünden fenalık geçirip oynamadım. sıkıldım. çoğu insan da aynı şeyi düşünüyor. bu nedenle daha basit bir tema yaratmış olabilirler. 3 çok sattı fakat 2 kadar çok oynanmadı bu karmaşa sebebiyle.

bir de not: konsolda oynamayın bu oyunu, çok zevksiz oluyor :/
  • pokerface  (05.09.14 10:54:20 ~ 10:55:15) 
[]

yatak seçmece

yatak için marka/model önerileri alınır.




 
en az 8 gb ram.

şaka bi yana, eski yataktan sonra visco diye bi yataa yattım böyle bir rahatlık olamaz tek bildiğim visco olduğu onlara bir bak derim. neden mi rahat bütün gün yamuk yumuk otursam belim artık kalk ulan kalk diye bağırsa da bu yatağa yattım mı ne bel ağrısı kalıyor ne bi şey.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.09.14 03:54:30) 
yere battaniye serip yat.


  • empty bottle  (02.09.14 04:07:57) 
@empty bottle: battaniyenin markası ve modeli?


  • knight of cydonia  (02.09.14 04:11:16) 
english home kullanıyorum ben, marka model önemli değil kalın olsun yeterli.


  • empty bottle  (02.09.14 04:14:42) 
visco yatağın, yazın terlettiği ve kan dolaşımına olumsuz etkisi olduğu söyleniyor.


  • titiraprap  (02.09.14 04:25:50) 
Visco herkese uygun değildir, çok iyi diye duyup alanlar genellikle memnun kalmıyor vücutları alışık olmadığından. Uykusu sorunlu kişiler de alışamayıp değiştiriyor çoğunlukla. Tempur kalitelidir ama fiyatlarının d maşallahı var, işbir yatak da iyi diye duydum. Modelin kişinin yatma alışkanlıklarına ve vücuduna göre belirlenmesi lazım. Sadece yatak olayına odaklanan bir firma olması iyi olur bence.


  • hala mi ceren yahu  (02.09.14 04:33:09) 
para sıkıntısı yoksa işbir diyorum tek geçiyorum..


  • accorbite  (02.09.14 08:25:27) 
Ben bütçem de fazla olmadığı için bundan aldım, memnunum.
www.binbirdekor.com

  • bluepea  (02.09.14 14:56:11) 
[]

müstehcen içeriğe maruz kalan komşular (genel izleyici)

az önce kirada oturduğum evin sahibi aradı, karşı apartmandaki bir komşu benden çok rahatsızmış. devamlı camlardan uygunsuz şeyler görüyormuş, hatta dün eşi de görmüş, bunun üzerine çok sinirlenmiş ve neredeyse polisi arayacakmış falan filan.

uygunsuz dediği en fazla şey camdan üzerimi değiştiğimi görmüş olabilir, ki tül perdeleri de hep kapalı tutarım, gördüyse siluet gördü yani. üzerimi değişirken çıplak kaldığım on saniye için de kalın perde kapatmak saçma geliyor, cama çıkmıyorum sonuçta çıplak vaziyette. onun dışında yazın üstüme bir şey giymiyorum, bazen çok sıcak olunca sadece boxer ile falan dolaşıyorum, acaba bunu gördüler de rahatsız mı etti? cidden bu herifler kapıma polis ile dayanırsa ne yapabilirim? hukuken ev halimde bir sıkıntı var mı?


 
hiçbir sıkıntı yok. balkona falan boxer'la çıkıyosan bilmiyorum ama senin evin sonuçta. sex yapmıyosun, osbir çekmiyosun perde açıkken. Üstünü değiştir istediğin gibi. İstediğin gibi boxerla dolaş sen haklısın.


  • oddyseus  (28.08.14 14:15:29) 
koy götüne gitsin. görmek istemiyorlarsa perdelerini kapatsınlar. şerefsizler. artık insanların evlerine de karışır oldular.


  • mr fusion  (28.08.14 14:19:39) 
aklıma karşı atak yapma fiktri geldi. git sen şikayet et. evimi , beni röntgenliyorlar diye. ara polisi. hatta ev sahibimi aramışlar böyle böyle diye de.


  • mr fusion  (28.08.14 14:21:09) 
cama çıkıp da senin evini dikizlemesinler onlar da.


  • 9uncu nesilim ama para bende  (28.08.14 14:22:04) 
Hukuken bilmiyorum da, ışık açık tül perdeyle ev aynen görünür. O şekilde cıbıl geziyorsan biraz garip bence.


  • arnold schwarzeneger  (28.08.14 14:22:30) 
seni arayan ev sahibine direk çıkışman lazım.
ev sahibinin de seni savunması lazım.
yuh amk olur mu böyle şey?
hukuken hiç bir sıkıntı yok. rahat ol yeğenim.
polisler es kaza gelseler, sana söyleyebilecekleri bir şey yok.
kabahatler kanununda böyle bir madde yok yeğen, bırak geç bunları.
edit: eğer polis evine gelirse sakın içeriye almıyorsun. ellerinde seni ziyaretiyle alakalı resmi belge olmak zorunda. bunun dışında sana abilik edip "çocuğum dikkat et" falan diyebilirler. sen de "tamam abi" de, uzatma meseleyi. mahalle polisleri uzatmaz böyle işleri. konuyu kapatmaya bakarlar.
  • cliquot  (28.08.14 14:24:43 ~ 14:27:05) 
e bakmasınlar o zaman evimi röntgenlemesinler deseydin ya. ben senin kadın versiyonunum. ben de bekliyorum ne zaman 'kız atletle şortla dolaşıyor' diyecekler diye. hoş ben balkona da çıkıyorum ona laf edebilirler de ev içine kadar bakıyo o.ç.ları. gözetleyen meraklı bir karı koca oldukları için ev sahibem benim yanımda. polise molise gitmez o durum da yerinde olsam ev sahibine de perdelerin kapalı olduğunu onların çok meraklı olduğunu sürekli gözetledikleri için rahat hareket edemediğimi söylerdim. zaten polisi arayıp 'perdeler kapalıyken evin içinde üstünü değiştiriyor' mu diyecekler? deseler bile açıklarsın durumu. 'evimin içine kadar gözetleyeceklerini düşünmemiştim. daha dikkatli olurum' dersin.

ama cidden sen de azcık dikkat et. ben kendi odamın güneşliğini hiç açmıyorum. yatarken falan de görünüyor çünkü. ite dalaşmaktansa ...
  • seksen9  (28.08.14 14:25:27) 
'rontgencilik yapiyorlar diye dava acicam ben de' deseydin.


  • nawres  (28.08.14 14:28:42) 
Mal değneklerine bak la, milletin evinin içine de karışır olmuşlar. Bakmasınlar efendim, çeksinler perdelerini bir zahmet görmek istemiyorlarsa. İsterse donsuz gezer insan evde kime ne ya?


  • mutlusismankedi2015  (28.08.14 14:40:51) 
hukukçu değilim ama bence yok.


  • desdinova  (28.08.14 14:45:26) 
seni görebilecekleri pencere önüne koy laptopu. ac webcami kayitta dursun. sen yasamana devam et. bak bakalim ne yapiyor bunlar.

seni sikayet etmek icin resim mi cekiyor? dürbün vs kullaniyor mu? seni görünce kos kos fevziiiiiiii, bu adam gene ciplakkk ay günah falan diye bagirip el isareti yapip kocasini falan cagiriyor mu? bir de kamera koyup görmeniz delil degil, sadece merak, yapip da bunu belirtirseniz siz üstüne röntgenci damgasi da yersiniz. cok b.ktan bir öneri olmus. unutalim.

sonra counter atak olarak röntgenlemeyi düsünürsün. simdi olmaz.

ama bu dediklerim burun buruna degilseniz. tabi evinde bir halt yaptigindan degil de sadece boxerla dolasan adamin ayakta dolastigini görmezseniz siz de ciplak geziyor sanabilirdiniz. ya da boxerla kanepede oturup milkshake yaptigini görseniz camdan bakip cekiyor bu herif derdiniz. örnekler cogaltilabilir, milkshake uc bir örnek.

yani demek istedigim belki cok net görmediklerinden cok daha kötü seyler varsaymis olabilecekleri. bunu da göz önünde bulundurun.
  • wiillii  (28.08.14 14:47:56 ~ 14:48:56) 
Ben çırılçıplak yakalanmıştım. Banyoya giderken perdeler falan kapalı ama cam açık, bir anda rüzgar esti perdeler açıldı karşı balkonda komşu, kızı falan karşı karşıya kaldık. Yapacak bir şey yok, biraz daha dikkatli olabilirsin. Perdeyi kapat bundan sonra 10 saniyelik iş. Perdeden de görecek hali yok, istersen donsuz dolaş ondan sonra. Böyle durumlarda milletle çatışmadan orta yol bulun gitsin, zor işler değil.


  • osurdum  (28.08.14 14:52:52 ~ 14:53:30) 
hukuken bir sakıncası yok. seni bu şekilde uyaran bir ev sahibine de açıklama yapma, tersle bi daha yapmasın. karşımda koskoca bina var evde full boxer'la geziyorum. istersem testislerimi cama yapıştırırım, benim evim lan. istemeyen bakmaz.


  • camino real  (28.08.14 15:35:42) 
kapına gelirlerse çıplak çıkmamanı tavsiye ederim..


  • defnex  (28.08.14 16:41:28) 
karşı apartmandakilere bi güzellik yap, sevindir onları ;)


  • her giriste sifresini unutan adam  (28.08.14 17:26:51) 
Hocam sen evlenince adresi bize yolla senin karşı dairede boxerla dolaşalım bakalım rahatsız olacak mısınız? Türkiye'de yaşamıyorsunuz sanki yahu hukukta bir yeri yoksa bile ayıp denen bir şey var inat edip bu durumda haklı olduğunu savunman hiç gerçekçi değil..


  • ssyumusakg  (28.08.14 17:51:05) 
@ssyumusakg sana ne? evimizde de perdeleri çekip rahat rahat gezemeyecek miyiz? bir evin içine girmediğiniz kalmıştı, ne pissiniz hepiniz. ayıp olan perde olan yerden ötesine bakmak için fıldır fıldır gözleriyle bütün işsiz güçsüz hayatlarını karşı apartmanı incelemeye adamış boş beleş zihniyette adamlar. yeni evlendiyse karşı komşusunu izlemekten başka meşgaleler bulsun bir zahmet. allah allah ya. zorla delirtiyorsunuz böyle insanı.


  • lucy in the sky  (28.08.14 23:44:25) 
sorun sende değil evine bakan röntgenci sapık komşularda.

@ssyumusakg gel benim karşı dairemde çıplak dolaş senin evini gözetlemeyeceğim için rahatsız olmam.
  • r_u_h  (28.08.14 23:58:05) 
@ssyumusakg: anlaştık hocam evlenince veriyorum adresi, gelip boxerla dolaşıyorsun.


  • knight of cydonia  (29.08.14 00:01:07) 
şimdi hacı aynı konu daha geçen gün tartışıldı lakin yine de kesin bir sonuca varılamadı.

işte buldum:www.eksiduyuru.com
sen en iyisi bu yorumları bi oku ona göre davran,bunlar da sana fikir verebilir...

hadi eyv.
  • iste o bendim  (29.08.14 00:11:16) 
duruma bağlı nasıl göründüğü önemli ayna gibi gorunuyorsa ve evler yakınsa bırbırıne rahatsız edıcı olabılır. benım karşı komsu 3 erkek ucude sadece boxerla dolasırlardı balkonda 3ü oyle otururlardı. balkonlarımızın arası en fazla 2 metreydi ve cok rahatsız olurdum. yanı duruma baglı eger boyle bırsey yoksa karışmaya tabıkı hakları yok hatta perde falan kapalıysa ozel olarak bakıyorlarsa sız suc duyurusu yapabılırsınız.


  • mulaj ne la  (29.08.14 00:22:31) 
[]

kusmuk kokusu çıkarıyoruz

iki gün önce üzerinize afiyet yatağıma kustum, direkt şilteye. domestos ile iki kere sildim, bir de traş köpüğü emer demişler onu denedim falan, leke çıkabileceğinin maksimumunda çıktı ancak sorun şu ki hala kokusu duruyor bir miltar. ben bu yatağa neyleyim de çıksın bu koku, bir yardım eli uzatın a dostlar.




 
  • mayeskuel  (23.08.14 12:12:39) 
bu geçici bir çözüm, yatağa sinen kokuyu halletmek istiyorum ben. oda kokmuyor zaten, yatınca yatağın çok yakınındayken hissediliyor.


  • knight of cydonia  (23.08.14 12:16:45) 
yatağı ters çevir o zaman


  • teknikekip  (23.08.14 12:21:03) 
yatak ters vaziyette zaten.


  • knight of cydonia  (23.08.14 12:38:26) 
her iki yüzünü ve kenarlarını halı yıkama makinesiyle temizlemeyi denesen?

temizledikten sonra komple koy balkona 2-3 gün havalansın.
  • azizakin  (23.08.14 12:54:45) 
[]

photoshop bulanıklığı kaldırmak

şimdi photoshop'a bir imaj yüklediğimizde, özellikle de bu imaj küçük ise program bunu bulanıklaştırarak ekliyor. ilk ekleme anında transform moddayken halbuki pikseller net bir biçimde, pixel art gibi seçilebiliyor. bu bulanıklığı engellemenin, direkt ilk gösterdiği şekilde imaj eklemenin yolu yok mudur?




 
E zaten o transform modundan çıktığınızda normal haline döner.. Bir entera basmaya bakar o iş.

(Fotoğraf çok küçükse büyük bir canvasa oturtmaya çalışıyorsanız yapabileceğiniz pek bir şey yok tabi.. )
  • hayal bilgisi  (19.07.14 17:27:00) 
[]

yanakları küçültmek

yok mu bunun bir yolu. bir temiz dövseler valan şöyle el tersiyle falan, ya da ne bileyim sıcak kömüre yatırsam, yanaksızlara bağışlasam... çare bre duyuru!

(not: biliyorum, kilo verdikçe vücut yağ depolarından harcar, biliyorum, kilo verdikçe yanaklar küçülecek, bölgesel kilo vermek mümkün değil onu da biliyorum da iki kocakarı ilacı verseniz ben de uygulayıp içimi rahatlatsam kiloyu verene kadar deyu)


 
@freekara: çk ktüsn :(((


  • knight of cydonia  (09.07.14 19:32:38) 
ben de kilo alınca direkt yanaklarım şişiyor. öyle kilolu bir insan da değilim. ama şu bi kaç haftadır sağlam kilo verdim, gitti yanaklarım da


  • anil  (09.07.14 19:32:53) 
bi aktara git, faydası olmasa da kesin birşeyler satarlar sana.


  • titiraprap  (09.07.14 19:34:34 ~ 19:34:56) 
şöyle bi çaresi var: i.imgur.com


  • giderbey  (09.07.14 19:36:03) 
Aynı dertten ben de muzdaribim yaa. 36 bedene düştüm. Profilden fotomu goren olsa 40 beden bu der :(


  • mellifica  (09.07.14 19:40:58) 
Kilo verin, ilk olarak eliniz kolunuz yüzünüz zayıflar zaten, o kadar panik yapacak bir durum yok.


  • angelus  (09.07.14 19:45:04) 
arkadaşlar yanak egzersizleri denen bişey var. google'a yazın, yüz kaslarınızı çalıştırdığınızda yanaklarınız küçülür, şekillenir. denendi, işe yarıyor.


  • camino real  (09.07.14 19:47:42) 
yanakları belirleyen bi tek etmen yağ kütlesi değil ki, onların o şekilde görünür halde olması elmacık kemiği, çene kasları, alt- üst çene ilişkileri de etkiliyor.

komple yüz ameliyatı olmayacaksanız kilo vermekten başka ''kesin ve net'' çözüm yok.
  • neferkitty  (09.07.14 19:51:13) 
facial yoga.


  • avifa  (09.07.14 20:10:32) 
kilo verdikten sonra belirgin şekilde küçüldü yanaklarım, yani eski resimlere bakıyorum, önceden dudaklarımı bastırıyorlarmış falan. ideal kiloma indiğimde de normale göre büyük olacaklar çünkü genetik olarak da var yanak olayı, onu merak ediyordum esas da yoga falan değil herhalde çözüm, yanağı seveceğiz. teşekkürler herkese.


  • knight of cydonia  (10.07.14 15:59:00) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.