Bende bir ara sık oluyordu bu, kısa süre içinde normale dönüyordu. Sonuncusunda çok kötü oldu maalesef, üç ay o şekilde kaldı. Ameliyatlık bir durum olduğunu sanmıyorum sizde de, muhtemelen kısa sürece içinde eski haline döner. Buna sebep olan durumu çözmeye çalışın öncelikli olarak bana kalırsa. Dişlerinizi sıkıyor musunuz veya gıcırdatıyor musunuz mesela? Stresle bağlantısı olduğunu da düşünüyorum açıkçası.

Teşekkr ederim ben de ilk itkiyi esnerken verdim sanıyorum ama bu ara çok streliyim ver gece sıktığımi farkediyorum, muhtemelen ondan geçmedi bı turlu

benim diş hekimim de diş sıkmaktan kaynaklı olduğunu söylemişti, benim de çenemden sürekli takır tukur sesler geliyor (yeni değil, önemsemedim nedense). geceleri diş plağı takılacak, çenedeki duruma göre bunun yumuşak ve sert yapılısı oluyormuş, sanıyorum sert olanı gerekli. yani 1 ay da olsa gitmeniz gerek.

Ağzınızı çok açmayın. Benim altı yedi sene önce çenem açık kaldı kapanmadı. Çok korkunçtu o gün hiç uyumadım kardeşimi de bekçi tuttum uyutmadım. Doktora da gidemedim bir türlü. Dişçiye gidemiyorum hapşuramıyorum. Korkuyorum

Bir daha sakız çiğnemeyin

Özel bir pozisyon yok. Yan da yatılabilir.
Bol sıvı, arada kahve alımı önerilir. Kafeinli ağrı kesiciler gerekiyorsa kullanılabilir. Ama kafeini abartmamak da gerekir tabi.

Erenköy fizik tedavi. Hem çok ilgililer hem de bedava..

Biontech'in ikinci dozu için en az 6 hafta geçmesi gerekiyor sanırım. İlk dozu olduktan sonra bana da garip gelmiş ve sormuştum da bu yanıtı vermişlerdi. Firmadan da "6 haftayı geçirmeyin" gibi bir uyarı gelmişti sanırım. Kime inanacağımızı şaşırdık.

ben ilkini 24 mayis da oldum, ikincisi 9 agustos

ABD'de 21 gun veriyorlar, en etkili olani o. Ben 21 gun sonra oldum.

Edit: Asi olunca para vermelerinin yaninda ucretsiz antikor testi de oldum. Antikor olusmus.

Türkiye'de 6-8 haftaya uzatmışlardı, sonra bu yeni gelenleri herkese birer doz yapacağız dediler daha da uzayacak mı belirsiz. (18 Temmuz civarı iyi aslında, 6 hafta falan)

Kanada falan herkese bir doz yapıp sonrasını üç ay sonrasına falan attılar galiba. En ideali 21 gün demişlerdi başta ama.

İlk dozu 20 nisan 2.dozu 3 haziranda oldum. Yanilmiyorsam amerikadaki son arastirmalara gore ilk dozun 5. ve 6. haftasinda cok daha yuksek antikor gozlenmis tvde doktorlar oyle demisti. Bizde de asi sikintisi cikinca ve bu arastirmaya dayanarak iki doz arasindaki sureyi biraz daha actilar.

Pfizer biz 3 haftaya göre faz 3 çalışması yaptık, bundan daha uzun Aralık için bir şey diyemeyiz diyor İngiltere ise biz 12 hafta aralıkla vurduk, araştırma yaptık 80 yaşın üstündekilerde böyle yapınca 3.5 kat daha fazla antikor üretilmiş diyor. Kaldı ki tek doz bile 12 gün sonra %70’ten fazla koruma sağlıyorken aradaki süre bence daha da uzatılıp mümkün olan en fazla nüfusa aşı yapılması en mantıklı strateji olur.

bizimkiler o arayı 12 haftaya çıkarmayı görüşüyorlardı en son.

anneniz birinci dozdan sonra fazla gezinmesin. aşının ilk dozundan sonraki koruyuculuk yüksek değil (aslında yüksek ama 2. doza göre değil) enfekte olabilme ihtimali var.

12 haftalık aralıkla aşılamanın yaşlılarda daha yüksek koruma sağladığı araştırmalarda görülmüş. www.medrxiv.org

Benim yasadigim ulkede 5-8 hafta arasinda yapiyorlar.
6-7 hafta bana oldukca normal geldi yani.

kanada "2. dozun 4 ay icinde yapilmasi lazim" diyor. Hatta asilari karistirmayi falan da dusunuyorlar, ilk doz biontech, ikincisi Moderna gibi.

Hayirlisi.. :)

Aynı cevabı vereceğim ama olsun maksat pekiştirmek. 6 hafta sonrasına veriyor.

- Kuzenim Mayıs ayında oldu, ikincisini Haziran sonu olacağını söyledi.

- Ben de bugün oldum. İkinci dozu 23 Temmuz ile 4 Ağustos arasında olacağımı yazıyor e-nabız'da.

Ben hastaneden çıktıktan sonra 14 gün evde de karantina da kalmıştım, her gün aramıştı doktorum durum nasıl diye. Şimdi durum nasıl bilemem tabi 1 sene oldu ben geçireli

bence acele etmeyin.

Hasta olanlar için karantina süresi 10 gün diye biliyorum. Test pozitif çıktıktan 10 gün sonra karantina bitiyor. Bence annesi iyileştiyse bi kaç gün sonra girebilirsiniz.

Hastalığın devam etmesi bile bulaşıcılığın devam ettiği anlamına da gelmiyor. Hastaneden taburcu olduysa ben olsam 1 hafta sonra giderdim. Anne sonuçta bu. 10 dk çift maske ile yanına uğranır hasta bile olsa.

seçim tercihi olmayacağını düşünmekle beraber biontech. vize sorunu yaşamamak için.

Yasim belirttiginiz araligin uzerinde ama yine de cevap vereyim, siram geldiginde mumkun olursa BioNTech olacagim.

2-3 ay önce olsa sinovac derdim de şimdi tereddütsüz biontech diyorum. koruma oranı daha yüksek, ilk dozda dahi kaydadeğer bir koruma sağlıyor, mutasyonlara karşı da etkisi olduğu belirtildi, bir de ağustos'ta ingiltere'ye gitme olasılığım var sinovac'ı tanıyacaklarını sanmıyorum.

Ben de seçme şansım olursa Biontech seçerim.

Biontech'ciler, ilerde çıkabilecek yan etkilersen korkmuyor musunuz ?

anneme biontech aldık, oldu da. ben de olursam biontech.

Tüm avrupa + ingiltere biontech vuruyor vardır bi bildikleri.

Koruyuculuğu daha az ancak Sinovac daha güvenilir.

onceligim biontech ama siram gelince tursu suyu bassalar bile umrumda degil artik yeter ki salsinlar bizi biktim kendim icin degil ben zaten asosyalim de insanlik icin istiyorum sokaga cikilamayan bir dunya mi olur yeter la

Cin asisi olcam, eger tercih hakki verilirse.

almanlara guvenmiyorum.
Asiyi ugur sahin olmak istemedi beni killandirdi.
Volkswagen skandalini daha sindiremedik.
2 yil alman sirketinde calistim projelerde cok kolpa isler yaptilar ayar ettiler beni.

Cin'de en kotu ihtimalle musluk suyu vurulmus oluruz o da oldurmez.

Bu aşıyı Sadece türklere yaptırıyor olsalar hadi şüpheye düşeyim derdim ama dünyada onlarca ülke gözü kapalı biontech i seçmişken ve sinovac yalnızca tr seviyesinde üç beş ülke tarafından talep edilmişken sinovac olamazdım.
Biontech 1. dozu oldum 2 hafta önce.

israil ve bahreyn vakalarına bi göz atın derim. ona göre aşınızı olun, geniş ölçekli iki örnek.

ben biontech düşünüyorum.

twitter.com

Tam simdi ustteki grafige bakiyordum, denk geldi.
iki grafik ayni olcekte bile degil.
Bahreynin tepe noktasi digerinin normali gibi.
Zaten vurduklari asi da sinovac degilmis. Baska bir cin asisiymis.
Ulke baskani aciklamasini okudum ramazan bayrami nedeniyle ve test sayisini artirmalari nedeniyle sayilar cosmus.
Zaten nufuslari da 1.5 milyonmus.


Bu medyatik doktorlar niye istatistik manipulasyonu yapar hic anlamiyorum.
Adam nerdeyse sayiyi artiriyor diyecek.

Belki kötü bi tesadüf ama çevremde son bi ayda biontech aşısi olup kalp krizi geçiren 5 kişi oldu.yaslari 50 ve üzereydi.

birsey sorabilir miyim? üsüyor muydun?
ben de dün demir hapi aldim. kulak uguldamasi vardi ama demir eksikligini düsünmemistim.

@durgunfoton evet normalde üşüyen bir insan değildim ama son aylarda hiç ısınamadım ve ellerim hep buz gibi soğuk . bir de aşırı halsizdim , çabuk yoruluyordum.
nufusun yüzde otuzunda varmış bu demir eksikliği ve kansızlık sorunu .
benimki tesadüfen çıktı ortaya ama zaman zaman kan testi yaptırmak gerekiyormuş .

Sonuç çıkınca e-nabiza düşüyor; o zamana kadar görünmüyor.

temas sonrası hemen önerilmiyor zaten. biz 5 gün bekliyoruz.

asagidakileri birkac gun deneyip kendini test ederek.

1. gluten-free beslenme
2. yatmadan once meditasyon yap
3. yatagin pozisyonunu degistir
4. isiklari ve ekranlari aksam kis ve mavi isiklari azalt
5. 7den sonra yeme.
6. sogan, baharatli, kizartma yeme.

doktor değilim. l5te ufak bir fıtık var diye anladım

gebelik için bir sorun görünmüyor.

hiv ve hepatit c negatif.

rubella geçirmişsiniz veya aşılısınız, antikorunuz var, şu anda negatifsiniz.
toxo da aynı, geçirmişsiniz, antikorunuz var, şu anda negatifsiniz.

olabilecek en iyi sonuç bu. yani bağışık olduğunuz için gebelikte geçirme veya gebelik öncesi aşı olma gerekliliği de yok.

fakat bir de cmv olması lazım. IgG yükek ise bağışık, IgM yüksek ise şu anda pozitifsiniz demek.

Çok çok çok teşekkür ederim. Sanırım cmvyi aile hekimliği yapmıyordu. Yarın Acıbadem hastanesine gideceğiz heralde orada yaparlar. Çok sağolun.

aşırı uykusuzluk ya da aşırı yorgunluk vardıysa anlık uyku bastırmasıyla karıştırmış olabilirsiniz belki.

evet hepsi olabilir ayrıca açlıktan olabilir yemeğe oturduğunuz sırada olmuş hipoglisemi olabilir. bir de ben benzer bir şeyi retinam sebebiyle yaşıyorum ara ara artık normal karşılıyorum

ana daha önce hiç olmadı. Eğer olsaydı direk doktora giderdim.

Benzer şikâyetlerle doktora gitmiştim ergenliğimde, epilepsi tanısı konmuştu.

Ben her zaman icin hastane degil doktor arastiririm. Guveneceginiz doktoru bulun. Gecmis olsun.

Mehmet Karanfil yaptı benim ameliyatımı. İzmitte. Kaba saba bi adam ama kapalı ameliyatta epey uğraşmış yaparken hemşirelerin söylediğine göre açık ameliyat olmasın diye baya çaba harcamış. Onu eleyin bence ve devlette yaptırın. Günde 10 tane yapıyor devletteki doktorlar bu ameliyattan. Tecrübeleri oluyor. Bu tarz basit şeyleri özel birine yaptırmaya gerek görmemiştim ben zamanında devlette olmuştum.

Bekir Eraldemir vardı bir de onu yazmayı unuttum. Çok sevilen, güvenilir bir hekimdi ben randevu bulup gidemedim aceleden başka hekim tercih ettim.

Safrakesesi ameliyati basit bir ameliyat. Ben ozelde olmustum ama tanidik doktor ozelde yapiyor diye. Yoksa devlette olurdum herhalde. Genelde kapali ameliyat oluyor zaten.

Cok beklememenizi tavsiye ederim

Önemli olan doktor. Mesela anneminkini cihan hastanesinde bir doktor yaptı berbat geçti 1 sene sonra bir daha ameliyat olmak zorunda kaldı. Yine aynı hastanede başka doktor yaptı ve düzeltti.

Niye sigortayi bulundugun ulkeden almiyorsun? Cikacagin zaman tatil sigortasi yaptir bitsin, komik rakamlara halledilebiliyor olmasi lazim. Turkiye'de seni sigorta yapmayabilirler zira ikametgahin orada bilde degil..

Bir de eger yasadigin ulkede ozel sigortan varsa onlar tatilde basina geleceklere karsi seni coktan koruyor olabilirler, ona da bakmak lazim kapsama dahilinde mi diye.

Ben olsam Turkiye'deki sirketlerden uzak dururum..

Aradığınız şey seyahat sigortası.

İkametiniz TR'de olmadığı için GSS haricinde tutuluyorsunuz.

Normal burada yaşayan insan gibi özel sağlık sigortası mantıksız olabilir.

Ayakta tedavi ile kısıtlamak zorunda değilsiniz. Çok maliyetli olmayacaktır. Genellikle 45 gün gibi max. geçerlilik süresi oluyor seyahat başına.

ben her sene yaptiriyorum, kendime yatarak tedavi cocuguma ayakta ve yatarak tedavi, ciddi bir durum oldugunda tr ye gelip tedavi olmayi tercih ederim.
kendimi guvende hissediyorum boylece
yasadigim ulkede sirketim zaten yapiyor ancak turkiye de bir saglik sigortamin olmasinin maliyeti yaklasik 3 kisilik ailenin 1500 usd yillik ancak verdigi guven pahabicilemez.

Ben yaptirmak istedim sigorta sirketleri kabul etmedi. Ikametiniz Turkiye'de degilse yilin belli bir kismini Turkiye'de gecirme, belli araliklarla geliyor olma zorunluluklari filan vardi.

Sinovac aşısı için inaktif deniyor. diğerindeki imza ise tam araştırmadım ama sorumluluk reddi anlamını taşır.
Malum bazılarının daha test aşamaları bitmedi. Ama sanki tüm deneyleri vs. bitmiş aşı gibi uygulanıyor.
Ayrıca mRNA aşı olarak biraz araştır derim . Oldukça olumsuz görüşler var bunlarla ilgili.

twitterda bu geyiğe denk geldim, sinovac için de imza atan var. 20lik diş öncesi uyuşturma iğnesi için de imza atmıştım. Almanlar garanticidir. imza istiyorlar o zaman burda var bi ibnelik gibi düşünmenize gerek yok. içinizi rahatlatmak istiyorsanız ırkını çook çook seven kutsayan yahudileri düşünün. tüm israil biontech aşısı vurdu.

Bizzat okudum sinovac aşı imza sayfasını aşı vurulmadan önce yok diyenler palavra atmış

Sizin özelinizde demiyorum ama Twitter ve benzeri mecralardaki komplocuların bu tarz komik ve asılsız iddialarının gazına gelmemek lazım. En son aşıda çip var diyerek babalarının koluna mıknatıs yapıştırıyordu bu güruhun bazı üyeleri, seviyeyi siz düşünün.

cahil cesaretimle sallıyorum: birisi çin firması dava etsen de bir şey olmaz. diğeri ise avrupa firması ve olası kötü sonuçlarda devcileyin tazminatlara mahkum olabilirler.

kim diyor sinovac için imza yok diye? babam sinovac oldu ve yakını olarak bizzat ben imzaladım.

Ingiltere'de Biontech oldum, imza falan atma yok. Sadece asidan once hemsirenin biri soruyor alerjiniz var mi, bu gun iyi hissediyor musunuz kendinizi diye bilgisayarda tik atiyor bu sorulara sizin beyaninizla. Digeri de asiyi vuruyor. Bu kadar

Sinovac asisi oncesinde onam formu doldurdum ve imzaladim. İkindoz icin de hem de

Evet, replantation diye geçiyor.
en.wikipedia.org

tabii ki.

temiz bir kesikse genelde sorun olmuyor ama parçalanmalar sıkıntı. hattori hanzo ile kesersen sorun olmaz ama testere sıkıntı.

vay be. teknoloji ne gelişmiş.

ben ameliyat olduğumda vardı geldi biri makinayla kesilmiş iş kazası yani. kendi kolunu kapıp gelmiş. doktor bana anlatıyodu adam da ordayken bu dünyanın en cesur adamı falan diye anlattı bunu ben de helal dedim ben gördüğümde dikikti ve azcık hareket ettirebiliyodu hisleri gelmemişti bayağ iyi hatırlıyorum

ben buna sasiriyorum. 40 yasindayim. ilkokul mufredatinda bize kesilen uzvun buza konularak hastaneye birlikte gitmesi gerektigi ogretilmisti. dikilebiliyor cunku. Kesilen parmagi falan dikilen cok duymusumdur.

Sonra hop bir suredir kesilen uzvun dikilemeyecegi ile ilgili seyler okumaya basladim. Hatta boyle uzun uzun acikliyorlardi nasil buna uygun bir teknoloji yok diyerek. matrixteki glitch midir nedir anlamiyorum? nasil uygun bir teknoloji olmaz. var ya.

instagramda kopan uzuvların dikilmesiyle ilgili cerrahi hesaplar var. bazı şartlar gerekiyor tabi ama çoğu benim beklediğimden daha fonksiyonel oluyor.

@2oda1salon

buza konmali ama doğrudan uzvun buza değeceği şekilde değil, bir torba vb. şey içinde.

hatta şunu koyalım, bir gün allah vermesin birinin işine yarar.

----
Kopmalarda cerrahi tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktörlerden birisi hastaya yapılacak ilk müdahale ve kopan kısmın sağlık kuruluşuna getiriliş şeklidir.

Bir kopma olayı sonrasında ilk yapılacak iş hastanın güvenli bir yere alınması ve mevcut bir kanamanın durdurulmasıdır. Hastada olayın şokuna bağlı olarak gelişecek bir tansiyon düşüklüğü durumunda göz kararması, baş dönmesi ve hatta bayılma olabilir. Böyle bir durumda hasta düzgün bir yere yatırılmalı ve ayakları yükseğe kaldırılarak beyine giden kan miktarının artması sağlanmalıdır. Bu sayede hastanın kısa sürede kendine gelmesi sağlanabilir.
Kanamayı durdurmak için genellikle yaralanan kısım üzerine temiz bir bezle sıkıca bastırmak, mümkünse bir sargı ile sıkıca sarmak ve yaralanan kolu veya eli yükseğe kaldırarak kalp seviyesinin üzerinde tutmak yeterli olur. Büyük damarların koptuğu durumlarda ise kolu üst kısmından sıkıca bağlıyarak kan akımını kesmek gerekebilir. İdeal olarak bu işi standart bir tansiyon aleti kullanarak yapmak gerekir.

Hastanın genel durumu kontrole alındıktan sonra kopan kısmı temiz bir bez ile sarın. Eğer parça çok kirli ise sadece temiz suyla üzerindeki kirler gidecek şekilde yıkayın. Herhangi bir dezenfektan madde kullanmayın. Temizleyip sardığınız parçayı temiz bir poşet içine koyun. Daha sonra ikinci bir poşeti buz ile doldurun ve hazırladığınız bu iki ayrı poşeti üçüncü bir poşet içine yerleştirin. Parçayı buz ile asla doğrudan temas ettirmeyin. Bu parçanın donmasına ve dokuların ölmesine neden olduğu için parçanın dikilmesini imkansız hale getirir. Kopan parçayı buzla birlikte taşımadaki amaç dokuların metabolizmasını yavaşlatarak oksijene olan ihtiyacını azaltmak ve bu şekilde daha uzun süre canlı kalmasını sağlamaktır. Kopan kısım parmak gibi çok büyük olmayan bir parça ise uygun şartlarda taşınması halinde 12 saate kadar canlılığını koruyabilir.

Tüm bunların yanında hastaya acil olarak ameliyata alınacağı için kesinlikle yiyecek ya da içecek verilmemeli, midesi mümkün olduğunca boş tutulmalıdır. Hasta ayrıca sigara içmemelidir. Sigara damarlarda büzülmeye neden olduğu için replantasyonun başarılı olmasını olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biridir
---

kaynak: www.elcerrahi.com

Aradığın klinikte alınabilir uygun randevu yokmuş.

Başka hastane, komşu ilçe, komşu il gibi diğer seçenekleri denemelisin yada ara ara kontrol etmelisin bazen açılıyor.

tüm seçeneklerde bunu diyor.

O zaman o aşı yoktur işte şuan onu demek istiyorum. Yani ikinci dediğim şey olan ara ara kontrol etmelisin.

Yani aşı hakkı tanındı diye aşı randevusunu kesin alacaksın diye bişey yok. Almak istediğin hastanede o aşı varsa alabilirsin. Yoksa haliyle alamazsın. Ama bi bakmışsın yarın sabah o hastaneye o aşı gelmiş o zaman alırsın.

sinovac seçtiysen biontech, biontech seçtiysen sinovac seçip öyle deneyebilirsin.

aramayı genel arama değil "konuma göre" yapın. uygun hastaneyi kendi buluyor ozaman. istediğiniz hastanede sonradan musaitlik olursa diğerini iptal edebilirsiniz tekrar.

Doktor degilim ama anatomiden ve ereksiyon sisteminden anladigim seylere gore: sorunun hakkaten psikolojik. kafayi takmissin ondan oluyor. ultrasonla bakmislar, fraktur vs. yok. acin agrin morarman vs yok. daha da onemlisi ilac destegiyle de olsa iliskiye girecek kadar erekte olabilmissin yani penis tabanli bir bozukluk yok. agir bir fraktur falan olsa zaten erekte kalamazdin. geriye isin psikolojisi kaliyor. gecmis olsun.

Sağolasın hocam umarım öyledir. Normalde de takıntılı bir insanımdır şimdi de sorunlarım var barınma, gelecek kaygısı vs. Ama bu penisin böyle yapması ilk kez başıma geliyor. Kafayı takıyorum kafayı taktıkça o da hareket etmiyor böyle bir döngüye giriyorum. Birinin yanıt vermesine bile ihtiyacım vardı 1 cevabı görünce o kadar mutlu oldum ki. Sağol allah ne muradın varsa versin.

neden aniden oldu bilemiyorum fakat psikolojik olmasinin yanisira fazla kilo, hareketsiz yasam da dolasim sistemini ve dolayli olarak cinsel yasami etkiler. aldiginiz ilacin etken maddesi kuvvetle muhtemel dolasim sistemini yonlendiriyordur. ayrica beslenme de onemli. cok faktor var da sizinki fiziksel gibi durmuyor.

Kadınım ancak küçük bir öneride bulunabilirim.

Bacak kasları testosteron üretimini artıyor. Mesela sıkı bi bisiklet ya da koşu sonrası ereksiyon olma kolaylaşıp daha net bi ereksiyon sağlıyor. Hatta rocky filminde der women are bad for legs diye.

Bacaklarınızı ekstra çalıştırmayı deneyebilirsiniz.

Bir de bu kadınların regl kaygısına çok benziyor. Regl olamadım, sıkıntı mı var diye stres yaparız. Sonra stres regl düzenini daha da bozar ve regl daha da gecikir.
Sizde de durum budur belki.

Ayrıca sonuçta penis düşündüğünüzden daha sağlam bir uzuv. Ağrı ya da sızı gibi bir şey yoksa fiziksel bi hasar belki gerçekten yoktur ya da çok azdır. Bi de o kadar kan damarı ve sinir yoğunluğu olan bi yerde sıkıntı fiziksel olsa bence kesin hissederdiniz.

Yanıtlarınız için çok teşekkür ederim birinin yanıtlaması bile çok iyi hissettirdi.
Sabah hafif hareketlenme oldu ama 1 ay öncesi gibi değil epey nazlı ve istemsiz. Yine de bir gelişmedir. En azından aklım sürekli orada değildi daha normal hissettim. Böyle böyle normalleşip düzelir umarım.

benim de boğazımda var, 6 ayda bir kontrol ettir dediler ben yılda bir ettiriyorum. takip etmeye devam edeceğim, doktorların önerisi de bu şekildeydi.

burun spreyi gibi sıkmak yerine sadece koklamak yeterli olur çok sert sağlam bir kokusu var . benim nefes problemim olduğundan çok şey denedim
nane yağı
çin yağı
biberiye yağı ve çay ağacı yağı kokluyorum .
canım hangisini isterse :) hepsi masamda duruyor küçük şişelerle

sıkmayın ama koklayın.
suyla seyrelterek sıkmak sorun yaratır, çok sert bir yağ çünkü.
sulandırıp burun deliklerinize sürebilirsiniz belki.
içine değil, dış kısmına.

Pamuklu çubukla burun içlerine hafifçe sürülürse burun açılır. Ben öyle yapıyorum.

sorudan bagımsız sadece bilgi. cevremde de birkaç kişi bundan şikayetçi olduu için bi google trends'e bakayım dedim. son 12 ayda baş ağrısı büyük çıkış yapmış aramalarda. yani birçok kişi bu dertten muzdaripmiş.

yazdığınız 7 belirtinin 4'ünü yaşıyorum şu an ve 2 hafta önce boyun düzleşmesi ve boyun fıtığı başlangıcı olduğunu öğrendim. aynı şekilde ağrıdan resmen ağlayacak duruma gelmiştim ve duş kas gevşeticiler vs asla işe yaramıyordu. eğer ağrı olan bölgelere baskı uyguladığınızda veya sıcak havlu, kompres vs yaptığınızda iyi geliyorsa sizde de aynısı olabilir.

ama migreni de düşündürüyor yazdıklarınız. sonuç olarak nörologa gitmenizi öneririm. geçmiş olsun.

selam dostum, geçmiş olsun. aramıza hoşgeldin. bu saydıklarının tamamına yakını bende de var ve doktora gittiğimde beyin MR'ı vs çekildi başka bir soruna rastlanmayınca migren teşhisi kondu. relpax ve düşük doz antidepresan yazdı.

not: medikal öneri değildir. sende durum farklı olabilir.

mutlaka nörolog kontrolü+1

anlattıklarınız önemli oranda benim migren belirtilerimle örtüşüyor.

Maddelerin cogu benim migren belirtilerimle de ortusuyor. Ama muhakkak noroloji +1

Bu migren geçebilen bir şey değil mi?

migren hop diye tedavisi olan bir sey degil ama ilaclar ve / veya tetikleyici sebepler (varsa) bulunarak agrilarin siddeti ve meydana gelme frekansi dusurulebiliyor.

Mirgrenin neyden sebep oldugu bile tam olarak bulunabilmis degil. O yuzden sadece semptomlari tedavi ediliyor, neyin tetikledigini bulmak gibi gibi seyler. O yuzden tam olarak tedavisi olan bir sey degil.

o kadar çok migren çeşidi var ve bunlar zaman içinde sizde biçim değiştirebiliyor ki, bir dönem iyi gelen ilaç veya yaklaşım bir başka dönem etki etmeyebiliyor. o açıdan bu teşhisi alırsanız şayet en makul olan iyi gelen şeyleri ve tetikleyen kouları bulmak, buna uygun bir yaşam yürütmeye çalışmak. başka migren duyurularında bir hayli önerim var, bulabilirseniz faydası olabilir.

Uzman degilim ama benzer bir durumdayim. Benim de her muayenede bu degerlerim degisiyor, bazen rahat edebiliyorum, bazen edemiyorum, oncelikle guvendiginiz bir doktora gitmenizi oneririm. Olculen numara dogruysa bile, gozleriniz diger numaraya alisik oldugu icin goruntu net degil gibi gelmis olabilir.

Teşekkür ederim, sanırım alışma süreci içindeyim. Düne göre hatta sabaha göre daha iyi durumda gözlerim.

Ameliyat olacağı doktora hangi marka lens takacağını sorsun, ona göre araştırın. Bazı devlet hastanrlerinde çok iyi lensler var bazılarında hint malı, çin malı var.

telefondayım, editleyemiyorum kusura bakmayın. hızlı bir gerileme olduğundan dolayı doktor bu durumu anormal olarak değerlendirdi ve o yüzden sorma ihtiyacı hissettim

Ilacin prospektusunu okuyabilirsiniz boyle bir yan etkisi var mi diye. En garantisi bu.

Prof. Dr. Halil Bülent KARCI

Özeldeki doktorun SGK anlaşması varsa SGK öder ama her ilacı ödemiyor.
Aile hekimi her ilacı yazamaz, bazı ilaçları sadece uzman doktorlar yazıyor.

Çatlak ya da kırık olabilir. Film çekilmeyip sadece ağrı kesici verdiyse zTen sıkıntı. Bence bir an önce tektar görünüb başka bir doktora. Benşm başıma da gelmişti. Çok ince bir kırık vardı ayk bileğimde doktor şansa göröüş demişti başka bir doktor tanıdıgım.

Film çekildi aslında acilde ama yine de görmemiş olabilir tabii, başka bir doktora gideyim acil.

garanti olması açısından başka bir doktora da görünün.

ben 7 ay önce düşüp çok şiddetli burktum, 4 doktor gezdim + fizik tedavi aldım halen daha zaman zaman sızlıyor ve ağrıyor. İşin kötüsü doktorum buna normal dedi. hatta burada da duyuru açmıştım, aynı dertten muzdarip arkadaşlar vardı. yer ediyor sanırım.

geçmiş olsun.

@invictae ömür boyu böyle mi kalacak peki? Ben mesela spor yapamıyorum bu ayakla?:(

Benim liflerim esnemişti tam olarak burkulma değil. Yaklaşık 5 yıl sürdü. İlk 1 yıl topuklu ayakkabı hiç giyemedim. Egzersiz vermişti doktor. Farklı doktora görünün.

geçmiş olsun.ben de martıdan düştüm ve ayak bileğim burkuldu.Ağrı acı yoktu basmadığımda ancak ilk 3 gün üstüne basmakta çok zorlandım.doktora giittiğimde dediğiniz gibi ağrı kesici verdi ve bileklik takmamı önerdi.4. günden itibaren yürümeye devam ettim ama halen de tam olarak basamıyorum 10 günü geçmesine rağmen. hafif morarma var. internetten de araştırdığım kadarıyla 3-6 haftayı buluyormuş geçmesi. ama tamamen geçmesi uzun zaman alabilir sanırım. yaşayanlar da hep öyle diyor.

film kaydı e-nabız'da vardır. oradan başkaları için erişime açın da bir daha film çekmek zorunda kalmasınlar.
e-nabızda yoksa hastaneden isteyin kaydı

arkadaslar selam,

kirik cikikci bi tanidigimiz vardi, babamin bel fitigi sorununu halletmisti ameliyatsiz, onu aradim. eger burkulmadan sonra morluk ve sislik olduysa bi kemik yerinden oynamistir dedi-ki oyle de olmustu- gittim, bi kemik kit etti ayagimda. simdi cok daha iyiyim :))) ayni sey baska bi arkadasimin basina gelmis, o da kirik cikikciyla cozmus bu arada. cevap burda dursun.

Bu pek tavsiyeyle alınacak bir şey değil. İşitme cihazları hastaya göre seçilir ve özelleştirilir.

Annenizin doktoru yönlendirsin.

zaten doktora gittik. özele gitmiştik ama devletten yazılması gerekiyormuş. Yarın devlete gidicez.
ama doktorların pek çoğu belli bir markayla anlaşmalı olduğu için en çok prim aldıkları markaya yönlendiriyorlar.

olabilir maalesef.

Alerjiler sonradan oluşabilen şeyler evet.

Benim de birkaç yıla kadar alerjim yoktu (bildiğim kadarıyla) çok fazla antibiyotik kullanmak zorunda kaldıktan sonra aşırı derecede alerjik astım baş gösterdi. Maalesef ilaçlar ya da besin alerjileri zamanla bağırsak florasını bozup vücudun dengesini bozuyor.

sonradan düzelebildiği de söyleniyor. gluten soya fıstık gibi çok şeye alerjisi olanlar görüyorum ben de sonradan

50 ml gliserin ile 10 ml e vitaminini karıştırıp bolca sürün gece. benim için en etkili çözüm bu oldu.

excipial "lipo"

fito krem, eczane.

krem değil ama şunu www.rossmann.com.tr önermek isterim. ben vücudum için kullanıyorum ama elleri için kullanan ve hemen faydası gören çok kişi var.

annenize koyulan teshis onemli. Sirf kuruma ile sirt kasiyacak kadar kurumaz eller, bir hastaligi vardir. eger caresi varsa anca onun icin ilac vardir, yoksa catlak kuru eller icin kremler vs. ise yaramaz.

Çağdaş kışlaoğlu

sevk yazısı varsa randevuya gerek olmaması lazım.

Randevu aldığınız hastaneye gidin. acilden falan olmaz boşuna uğraştığınızla kalırsınız.
sevk de olsa gidince randevu verirler olabilecek en yakın zamana.

Anadolu yakasındasınız sanırım. tedaviye başlayacağınız yer önemli. devlet hastanelerinin pandemi nedeniyle şu anki durumlarını internetten araştırın. hangi onkoloji servisi daha çok aklınıza yatıyor, hangisinde işler daha hızlı ilerler araştırın. tetkiklerin hızlı ve doğru yapılması da önemli. hasta için tedaviye başlanılırsa getir götür yol yorgunluğu önemli. ilk adımlar oldu bittiye gelmeyecek ve aynı zamanda geciktirilmeyecek kadar önemli. onkoloji servisine yönlendirecekleri için randevular tamamen doluysa acilden giriş yapmanız bir şey değiştirmeyebilir.

hangisi daha çok aklınıza yatıyorsa en genç salı-çarşamba gibi olacak şekilde başlayın derim.

tuzlu su ile gargara iyidir.

Karacigeri icin enginar yiyebilir mesela tam da mevsimi

instagramda takip ettiğim bir doktor her sabah kereviz sapı suyu içiyor, karaciğeri temizliyormuş. başka faydaları da var tabi ama karaciğer üzerinde çok duruyor bu doktor.

Annem de karaciğeri temizliyormuş diye bulduğu her otu yiyen birisi. Böyle bir şey yok bana göre.
Sigarayı ve alkolu bıraktığım dönem yürüyüşe ve koşuya başlayıp şekeri kestim. Yaklaşık 2 ay sonra nefes alıp verişimin bile değiştiğini hatırlıyorum. Ev yemeği, su ve yürüyüş/koşu. Başka bir şeye benim için ihtiyaç yoktu. İnanılmaz da iyi geldi.

karaciğer vücudun detoks organıdır siz devamlı alkol aldığınızda o kendini yenileyemez alkolün ve kötü beslenmenin verdiği tahribatı düzeltmeye çalışır. yani bunları kestiğinizde hiç öyle saplara, enginarlara ihtiyaç yoktur. tüketin tabi faydalıdır ama otla çöple bu tahribat düzelmez. karaciğer yağlanması için de bir doktorun teşhis koyması gerekir.
yapılan bazı araştırmaları okumuştum-konuyla profesyonel anlamda hiç alakam yok sadece ilgileniyorum- düzenli ve ölçülü alkol tüketenlerin ara sıra tüketenlere göre daha az vücutlarında hasar olduğu gözlenmiş. tabi bira gibi hem asitli hem de aşırı kalorili bir şey yerine şarap ya da rakı tarzı yüksek alkol, düşük miktar tüketimi de önemli sanırım bu sonuç için.
öte yandan hem sağlıklı beslenme hem egzersiz hem de bağımlılıktan kurtulma kişideki stres seviyesini arttırıp ters tepebilir. ben sigarayı bıraktıktan çok uzun süre sonra beslenme değişimine ve ondan 2 sene sonra egzersize başladım bence her şeyi bırakıp bağımlılıktan kurtulmaya çalışın. vücudumuz zaten muhteşem detoks organlarıyla donatılmıştır zararlı besinlerden ölçülü tüketip bol bol yürüyüş yaparsa eminim her şey yoluna girer. önce stresi azaltmak bence her şeyden önemli.
sağlıkla kalın

Karaciğer kendi kendini onarabilen bir organ diye biliyorum. Belli bir aşamaya geçmemişse(siroz gibi) alkolü azaltmasının tabi ki vücuduna güzel bir etkisi olacaktır.

Bir de ortalama günde iki biradaki alkolün vücuda zararından çok faydası var. Ama bu alkolü biradan almak karbonhidrat içeriğinden dolayı kötü o kadar.

Magnezyum oksit en çöp form. İshal de yapar.
Ocean’ın sanırım karışık formda olanı vardı. Bu arada kramplar ve magnezyum eksikliği arasında çok net bir ilişki de yok.

aslında bunu kullanmaya başladığında krampları kesilmişti ama son birkaç haftadır yine başladı. bağırsak problemleri de eklenince sebep olarak magnezyum takviyesi geldi aklıma.

Manezyumun hangi formlarıın neye karşı iyi olduğunu gösteren grafikler var. Ordan seçebilirsiniz size uygun bi form.

drmelekvuslatozdogan.com

vapur-deniz otobüsü- sarsıntılı kara yolculuklarında ve uçakta yüksek basınç da nüksediyor.
uzun bir süre acil iş planınız yoksa dinlenin.

anlattığın her şey vertigo direkt. yine hafif atlatmışsın, araba kullanmayı falan boş ver ayağa kalkmak dahi imkansız olur ciddi bir atakta. kristaller yerine oturunca hemen normale dönmen bile çok iyi.

stres fena tetikliyor bu illeti, ayrıca tuzlu yememeye falan da dikkat et bir süre.

9 senedir vertigoyla yaşıyorum. ben de başımın üstüne düştükten sonra bir ay boyunca dengeli yürüyemedim. yılda bir ya da iki yılda bir aniden nüksediyor. doktorun önerisiyle vasoserc kullanıyorum böyle zamanlarda. gerçekten yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürüyor kafana takma dencek bir şey değil.

doktora bağlı. kifoz derecesi 75 demişsin de nerede bakıldı buna? benim gittiğim dönemde tüm tetikler asker hastanesinde yeniden yapılıyordu. dışarıdaki tetkikler dikkate alınmıyordu.

başka bir hastalık nedeniyle bir doktor askere elverişlidir raporu verdi. diğeri ise 1 sene erteleme, ikinci sene muaf tuttu.

*diz ağrısı

Asım kayaalp çankaya hastanesi , diz için herkes ona gider

sorun olmaz demisti benim doktorum, yogun gunlerde sıkıntı olabiliyormus ama ben yine de garanti olsun diye hep adetim bittikten sonra giderim smear icin.

[url=www.hizliresim.com][img]i.hizliresim.com [/img][/url]

Bu

Ya kuduz oyla koşup oynayan bir kediden kapilabilecek bir hastalık değil. Siz de araştırabilirsiniz. Çokça kedi tirmaladi, hiiiic kuduz korkum olmadı.

Hic gerek yok

Kuduz vakası Türkiye'de çok az, ayrıca salya yoluyla bulaşma riski daha yüksek tırmalama ile kolay kolay aktarılan bir şey değil kuduz. Ha sıfır risk değil ama endişe edecek seviyede de değil.

Defalarca sokak kedileri be köpekleri tarafından ısırıldım tırmalandım henüz hiçbir şey olmadı. Kuduz vakası Türkiye’de şu an yok. En azından şehir içinde yok.
Ek bilgi: kedinin kulağında kesik varsa kuduz aşılı kedidir.

Kediyi bulamadim bugun ama aktif, hareketli bir yavrucakti zaten. Dediginiz gibi cok dusuk ihtimal de iste ana yuregi asfsfd
Veteriner bir arkadas denk geldi, o da sizinkilere benzer seyler soyledi.
Tesekkur ederim hepinize.

Aynı şeyi geçen hafta yaşadık. Çizikte kanama yoksa, derin değilse kuduz aşısı endikasyonu yok. Kediyi takip edebiliyorsanız 10 gün izleyin. Kedi sağlıklıysa sorun yok 10 15 gün sonunda. Kediyi takip edemeyecekseniz hastaneye başvurun, onlar karar versin. Bizin kedi normalde de biraz agresifmiş, herkes o öyle yapar falan dedi. Etraftaki insanlarla konuşabilirsiniz, normalde de öyle yapar mı, yoksa sakindi de yeni yeni mi agresifleşti diye. Çok geçmiş olsun.

@curukturpkokusu teşekkür ederim

sordum, annemlerin de bildiği bir kediymiş zaten, o yüzden de müsade etmişler oynaşmalarına ama işte benimki biraz yormuş kediyi, hatta kuyruğunu çekmiş bir ara, hayvancık da herhalde kurtulayım bundan diye tırmalayıp kaçmış.
Yarın yine takıldığı yerlere gidip bakacağım, takip ederiz bir süre tabii.

Kediden kuduz imkansıza yakın. Tanıdığım bir veteriner de yirmi yıllık veterinerim bir kez kedide kuduz duymadım demişti:)

kendiliğinden kaybolacağini düşünmüyorum bende öyle olmadı. doktorunuz hpv olduğunu söyleyip herhangi bir tedavi önermedi mi? ben kryoterapi ile dondurdum ve üstünden seneler geçmesine rağmen bir daha yaşamadım. bence siz de bir an önce aksiyon alıp kurtulmalısınız.

*Erkeğim

Kanka hiççççççç korkma, sakın forumlara çartlara çurtlara girip bir şey okuma. Herifler olumsuz olumsuz konuşuyor. Başıma geldiğinde senin gibi çökmüştüm. Geçer diye sirke mirke bile yaptım kendi kendime :D Ama öyle bir süre sonra geçmiyor söyleyeyim.

Git bir özel hastaneye, çok para istemiyorlardı diye hatırlıyorum. Lazer mi ne bir şeylere yakıyorlar. Ben böyle yaptım. 4 sene oldu bir daha çıkmadı. Kafana takıp moralini bozmalık bir şey yok. Yaktırma ya da dondurma bir şey yap. Ben yaktırdım, biraz yanık izi kalıyor ama o iz bile geçti 1 sene sonra. Forumlarda yaktırdım tekrar çıktı diyenler falan var ama onlar doğru dürüst beslenmeyen, covid olsa bile yatağa düşecek tiplerdi herhalde.

Geçmiş olsun.

internette en cok abartilan hastaliklardan biri hpv'dir. oncelikle sakin olun ve internetten arastirma yapmayi birakin. internete baksan herkes kocaman sigillerle insan icine cikamayacakmis gibi fotograflarla dolu; ama o fotolarin cogu kocakari ilaclariyla sigilleri dahada azdiran hindistan, banglades gibi ulkelerden. oncelikle duzgun bir doktor bulup onu dinleyin. cozum olarak yakmak veya dondurmak onerecek. ben 2 kez yaktirdim; ama gene cikiyordu. en son yabanci arastirmalari okudum. ve herseyi birakip 2 kurali uyguladim. aradan 5 yil gecti hic cikmadi.

3 kurala gelince.

1. temizlik: olabildigince o bolgeyi temiz tutmak. ozellikle yazlari ter vs.. cok oluyor. islak mendille surekli temizlemek + temiz ve kaliteli camasir-pantalon kullanmak.

2. bagisiklik: uykuya, beslenmeye dikkat etmek. ilaveten bagisiklik guclendirici ilaclar kullanmak.

3. psikoloji: bu da cok onemli bir faktor. internette igrenc hpv fotolarina bakarak durumu daha da kotulestirmek mumkun. onun yerine bu hastaligi yenecegine inan.

Onlarca tipi var. tipler onemli. Erkeklerde problem yaratmasi cok dusuk. Lakin karsi cinse gecer iliskide. Serviks bolgesini tutar. Cocuk dogurmasi istenmez. Smear testi yapilir. Uzun surebilir tedavisi. Viral oldugu icin her zaman sizindir. Dustugunde ben burdayim der. Kafada canlanmasi icin ucuk u arastiriniz. Gecer bening tir. Ama ne zaman immunsuprese olsa yine cikar bulasicidir.

Ben şahsen beraber olacağım kadını çaktırmadan inceliyorum siğil yara akıntı vs var mı diye varsa toparlanıp kaçıyorum ve çevremden bunu kadınların da yaptığını biliyorum. Erkekte her ne kadar büyük sorun oluşturmasa da kadınlarda kansere kadar gidebiliyor hpv o yüzden biriyle beraber olmasan tedavi olun derim, zaten az çok bilgili bir kadın durumu fark ederse sizden uzak duracaktır

yağ bezesi hareket ediyor ve yumuşak kıvamlı oluyor. fıtık sağ üst tarafta pek olmaz ( önceden safra ameliyatı falan olmadıysa).
cilde yakınsa basit bir yumuşak doku kitlesi olabilir. ama tabi ki tümör olasılığı var. baktırmak lazım.

benzeri bir tesadüfen karında sertlik bulma hikayemiz vardı bir akrabada. maalesef kötü çıktı. erkenden doktora gitmek çok önemli. hatta hiç üşenmeyin, bu gece gidin acile. acıyor deyin. bir şeyler söylerler. elle muayenede bile bir tahminleri olur.

basit bir beze de olabilir, kötü düşünmeyin, ama en kötüsü gibi, her saat önemli gibi hareket edin. çok geçmiş olsun. umarım basit bir şeydir.

Vakit kaybetmeyin hocam love+1

acile gitme. acilde sadece acillik mevzulara bakıyorlar. sizin için acil olan bu durum acil doktorları için önemli olmayabilir. pazartesi günü gidin doktora. olan biten ne varsa güzelce anlatın. doktor gerekli yönlendirmeyi, gerekli testleri yapacaktır. doktor "önemsiz bu" derse başka bir hastaneye, başka bir doktora daha gidin. eğer o da önemsiz olduğunu belirtirse korkmayın.

Babam yıllaaar önce şehir dışından gidip ameliyat olmuştu, ismi Tarık Terzioğlu idi, sanırım hâlâ hayatta.

bende de nodüller var yıllardır kimse biyopsi yapalım demedi. 6 ayda 1 takip ediliyor sadece büyüme, yayılma var mı diye. doktor tavsiyesi veremeyeceğim izmirdeyim ama şaşırdım biyopsi demelerine, büyük diye mi acaba?

anadolu yakasinda degil ama mete duren cok iyidir.

@ofelia nodülün sıvı dolu/katı olmasına göre, sınırlarının düzgünlüğüne/dağınıklığına göre vs riskli olma ihtimalleri değişiyor, doktor biyopsi istediyse bir nedeni vardır mutlaka.

Uzak ama Çapa'da Nurdan Hanım var endokrin uzmanı, çok iyidir. profil.istanbul.edu.tr

Göztepe Eğitim Araştırma'dan Mümtaz Takır çok iyi bir doktordur. Bu arada iğne biyopsiden korkmayın. 1-1,5cm üstü olan nodüllerde standart olarak istenir. Annemin 1,7cm olan nodülü için 3 kaz yapıldı. Sonuç hep negatif çıktığı için şu an yıllık takipte.

Merhaba geçmiş olsun. Nörolojiye bir gitseniz mi acaba? İmza: bir Ms hastası.

Nörolojiye gittim, emg de çekildi ama bir şey çıkmadı.

Düzenli kas yorgunluğu olabilir mi? Vücut geliştirme yaptığım dönemlerde ara ara 1 ay gibi periyotlarla drvam ediyordu. Koşu, body gibi bacak kaslarını aktif kullandığınız bir spor var mı?

rahatsız eder zaten ama takmadan önce parmağının ucuna alıp bakarsan hemen anlarsın. düzken yarım daire gibi görünen lens ters döndüğü zaman kenarları dışa doğru açılmış görünüyor.

Gozunde durmaz, surekli kayar.

taktıktan sonra kirpik kaçmış gibi batışıyorsa gözün, geçmiyorsa anlarsın. çıkarıp tekrar takma ihtiyacı hissedersin. google görsellerde bir sürü ters düz lensi var, bakabilirsin.

Gözünüzü kırptıkça çıkma eğiliminde olur

Surekli batar ve net bir gorus elde edemezsin

Çıkıyor gözden. Batıyor. Anlıyorsun bir tuhaflık olduğunu.

[bu sanırım bazı markalarda var (örn. dailies aqua comfort)] göze değen yüzü parmağa yapışır, diğer yüzü kaygandır.

Üniversite dönemimde ben de kullandım. Ritalin içerikli bir ilaç. Sürekli sinir sistemini uyarıyor diye biliyorum ve neye odaklanıyorsa yoğunlaşman artıyor.

Öyle ki bir gün kütüphanede soru çözerken kızın suyu tüm masaya dökülmüş, herkesin defteri kitabı ıslanmış hepsi ayağa kalkmış silmeye çalışıyorlar. Bana kadar gelmemiş ama yuvarlak masanın çoğu ayaklanmış. Ben nasıl daldıysam herşey bitip tekrar otururlarken fark ettim. Demişlerdir ne duyarsız çocuk :(

Sınava da içip girdim, az soru çözmüştüm çok zordu matematik, mantık ağırlıklıydı. İmkanı yok diyordum mühendislik falan. 0 yanlış gelmesi lazım. Ulan 0 yanlış yapmışım gerçekten sdfjsg bende baya bir işe yaradı anlayacağın. Masa başı çalışırken veya bir dersi dinlerken. Kullanmadığım zamanar aklıma bin türlü şey geliyordu olaydan olaya, kelimeden kelimeye atlıyordum. Kullandığım zamanlar geçti. Yolda yürürken bile sürekli hareket etme, durmama hissi oluşturuyordu.

Arada kafamda flaş çakar gibi oluyordu kullanmadığım zamanlar ama geçti sonra.

Bir yan etkisi olduğunu zannetmiyorum. Kritik dönemlerimi geçtikten sonra bıraktım ama. İşte çalışırken filtre kahvelerle yine dinç durup ilerletme çalışıyorum, daha sağlıklıdır diye umuyorum ama belki de bir farkı yoktur.

A bu arada bariz yan etkisi iştahsızlık. Kilo da vermek istiyorsanız çok işe yarıyor. Zaman zaman da çarpıntı yapıyor ama kronik bir rahatsızlığınız yoksa öldürmez bence.

Ben de doktora ilk gittiğimde sıkıntılarımı anlattığımda şunu bir deneyelim bakalım işe yarar gibi olursa devam eder, dozajını artırırız dedi. Ama hiç etkisi olmaza başka bir şey düşünürüz dedi. 24mg ile mi ne başlamıştım sonra 36 ile devam ettim sanırım tam hatırlamıyorum. İlk başladığımda etkisini 1 hafta sonra hissetmeye başlamıştım. Sonrasında ara verip kullansam da anlık etki etmeye başlamıştım. Sabahtan 1 kere içiyorsun 12 saat etki ediyor.

valla bana da ortaokulda ritalin verdiler, üniden itibaren aralıklı olarak doktora bitene kadar concerta kullandım. artık kullanmıyorum.

ben de her şeyi sond dakika yapıyorum, o kişilik özelliği bence, ilaç çare olmaz yani :D bu tip şeyler bende de var artık bunlarla barışığım :D

Bu arada ben de bir kitabı bitiremez, tekrarlı olan şeylerin devamını getiremez, bir şeye uzun bir süre odaklı kalamazdım. Bunlar öyle az rastlanır bir şey değil. Çoğumuzda var kendini rahatsız gibi hissetmene gerek yok.

İlacı bir dene. Benimkini de 25e kadar devlet karşılamıştı evet geçenlerde alayım dedim yeni eğitimlere çalışırken ama maaşlı bir işte çalışmama rağmen bi an çok geldi 125. Hani başta bedava alıştırmasalar rahat verirdim de :D Neyse aldım yine de duruyor 1 senedir acil durumlar için.

Eğer sende de işe yarıyorsa, şu dönemleri atlattıktan sonra dönüp baktığında kesin değdi diyeceksin. Tabi bu arada biraz istemek ve azim de önemli. İlacın tek başına kurtarıcı olduğunu da düşünmüyorum.

Hocam doktor verdiyse üzerine yorum yapmak çok doğru olur mu bilmiyorum, tavsiye değil ama kendi fikrimi söyleyeyim. Bu şikayet ettiğiniz şeylerin içsel motivasyonunu analiz edin ve nasıl davranmanız gerektiğini yazın kağıda. Ya artık iyi performans sergileyeceğim ya da bu hapı kullanmak zorunda kalacağım deyin kendinize. Belki de size gereken o hapı kullanmak değil, kullanacak duruma gelmiş olmaktır. Kendi kendinize halledersiniz.

tabii ki doktor reçete ettiği için üzerinde yorum yapmak ne kadar doğru bilmiyorum.
ama bunu verme süresi, karar verme süreci falan düşünüldüğünde yoruma açık buluyorum.

bu saydıklarınızın hepsi bende de var.
sürekli olmasa da, bazıları arada bir oluyor, bazıları eş zamanlı oluyor, bazen de hiç olmuyor.

öncelikle, herkes disiplinli olacak diye bir kural yok.
bazıları da disiplinli değildir, olamazlar.
hayatınızı sürdürmenizi zorlaştıracak kadar ileri seviyedeyse, müdahale etmek istemeniz normal.
ama ilk müdahaleniz bu mu olmalı ondan emin değilim.

ne bileyim, meditasyon yapmayı denediniz mi?
sosyal medya hesaplarınızı kapatmayı denediniz mi?
telefonu konuşma dışında elinizde bulundurma sürenizi azaltmayı denediniz mi?
fiziksel aktiviteyi azaltmayı denediniz mi?
alışkanlıkların yerini değiştirmek gibi mind tricklerle yeni alışkanlıklar yaratmayı denediniz mi?
şekeri kesmeyi denediniz mi?
fiziksel kontrollerinizi, tahlillerinizi yaptırdınız mı?
terapiye gittiniz mi?

bu söylediğiniz psikolojik bir nedene de dayanıyor olabilir, bağırsak geçirgenliğinden de olabilir.
yani neden olabileceğine dair araştırma yapmakla birlikte, size iyi gelen şeyleri ufak tefek keşfederek ilerleyip, bu saydıklarımı ve benzerlerini birkaç hafta ya da ay boyunca yaptıktan sonra hâlâ memnun değilseniz, gelişim gösteremediyseniz ilaca başlamayı deneyebilirsiniz.

evet bunlar için de özdisiplin lazım ama mesela ben de asla her sabah belli saatte kalkıp asker gibi bir şey yapmaktansa, o şeyi canım istediğinde yapmanın bana uzun vadede daha fazla başarı getirdiğini fark ettim.
yani yürüyüşünüzü illa sabah 7'de yapmanız şart değil.
gece 12'de de olur.

kendinizden fazla beklentiniz mi var, ailenizden bu yönde bir baskı mı geliyor?
bence bunlar biraz "kafayı dağıtmakla" ilgili şeyler.
mesela mükemmeliyetçilikle ilgisi olabilir.
"zaten devam ettiremeyeceğim, zaten yapsam da istediğim gibi olmayacak" gibi şeylerle ya da ilerleme korkusuyla, başarılı olma korkusuyla ilintili olabilir.

kendinizi biraz çözümlemeye çalışıp beklentinizi düşürün, peşinizden atlı kovalamıyor.
"strive for progress, not perfection" yani.

edit:
bu arada atlamışım.
6 seansta terapiyle hiçbir yol kat edilmez.
daha derdinizin ne olduğu ancak anlaşılır.

@blatta hiberba ve @Acream öncelikle çok haklısınız mükemmelliyetçilik konusunda, terapistimin istediği testlerde de tam olarak bu çıktı. Yüksek standartlar %90. Bence feci bir oran. Ve evet tamamen ailemin çocukluktan beri baskıladığı bir şey. Kendime karşı da böyleyim insan ilişkilerimde bile böyleyim. Zaten sorunu ortaya çıkaran şey sanırım şu, özdisiplin sorunu ve yüksek beklentiler birbiriyle çatışıyor ortaya procrastination çıkıyor. Ama hedeflediğim şey önümdeki tezi iyi kötü sadece bitirmek. Bunu kabullendim. Bu sorunların hepsinin farkındayım, terapiye de farkında olarak başladım. Ama parmağımı bile kıpırdatmak gelmiyor içimden yine de. Bu isteksizliğimin nedenini anlayamıyorum ve içinden çıkamıyorum.

@blatta hiberna söylediğiniz şeylerin çoğuna başladım ama devamını getiremedim. bir yerlerde bırakıyorum, yeniden başlıyorum yeniden bırakıyorum... böyle bir sarmalda geçiyor zaman. Evet belki de "zaten..." önkabulüm vardır.

Ama bağırsak geçirgenliği konusunu ilk kez duyuyorum, bunu araştıracağım.

Teşekkür ederim hepinize. Çok iyi geldi cevaplarınız.

demek ki doğru yoldasınız, o zaman terapiye devam etmelisiniz.
bu kadar erken sonuç alamazsınız zaten.

başlayıp bırakmak sorun değil, tekrar başlayıp tekrar bırakın.

mesela ben eskiden başladığım her filmi muhakkak bitirirdim.
sonra bir gün dedim ki, "yahu sıkılıyorum! yani neden hayatımın 2 saatini sıkıldığım ve bence kötü olan bir filme harcayayım ki? kime neyi ispatlıyorum?"
artık beğenmediğim filmleri, sarmayan dizileri falan şak diye bırakıyorum.
eskiden sanki bağlılık yemini etmiş gibi sonunu getirirdim.

bu düşünüldüğü kadar cool olan ya da en azından bir tür marifet değil.
kitap okuyamıyorsanız sesli kitap dinleyin, olmuyorsa kitap okumayın o dönem.
cahil kalmazsınız.
sosyal medyaya bir süre ara verin, arkadaşsız kalmasınız.

sabah kalktıktan sonra akşam yatana kadar tavana bakmadığınıza göre bir şey yapıyorsunuz demektir.
yani yaptığınız bir şeyler var elbet.
bunlara yönelin, yapabildiğiniz şeyleri güçlendirin, yapamadıklarınız için kendinizi zorlamayın.
bu sefer başarısızlık hissi biniyor insanın üzerine.

terapiye devam edin.
dediğim gibi, işlenmiş şeker falan gibi şeyleri mümkün mertebe hayatınızdan çıkartın.
şeker tüketmemek zihindeki berraklığı hissedilir şekilde arttırıyor.
arada cheat ederseniz de "olur öyle" deyin geçin.
sonuçta ömür boyu yemeyecek değilsiniz, arada yersiniz ama genel olarak en azından bir süre kesebildiğiniz kadar dahi olsa kesin.

ailenizle sorunlarınızı çözünce zaten bunlar düzelir.
aslında işin özü bu.
sadece bu süreçte kendinizi motive etmeye daha uygun ve daha yatkın olduğunuz şeylere yönelin, hırslı davranmayın.

ben de dikkat eksikliği şikayetiyle gittiğimde doktorum ısrarla sizde yok
dikkat eksikliği çok daha farklı bi olay dedi

sizi tabii bilemem de dediğiniz şeyler bende de var
belki farklı bir hekime danışıp içinizi rahat ettirebilirsiniz*

Bana tablo dikkat eksikliği gibi gelmedi.

Borderline’da da benzeri olgular gelişiyor.
Depresyon tablosu da mevcut sanki.

@Lir Psikoloji neden Borderline gibi geldi size? Neden dikkat eksikliği gibi gelmedi?

@Mossy

-akla gelecek her şeyi ertelemek (çocukluğumdan beri böyle)
-her yere geç kalmak (çocukluğumdan beri...)
-özdisiplin sağlayamamak (hiçbir konuda ki bu da çocukluğumdan...)
-kitapları alıp alıp yığmak, okumak istesem de başlayamamak
-hobileri devam ettirememek (hep böyleydi)
-telefon ıvır zıvır bağımlılıkları
-dürtüsellik
-bir şeylere başlayıp başlayıp bırakma ya da hiçç başlayamama şeklinde gidiyor.

Maddeler halinde irdeleyelim.

Dürtüsel davranmak çok bariz bir baş çekicidir tabloda.
Border tablosunda genellememek kuralını unutmadan çok faz geçişleri olur.
İşleri yarım bırakma, düşünsel ve dini uçlara inip çıkma (bir inanç, bir yadsıma) çok fazla risk alma gibi durumlar olabilir.
Genel sahip olduğu ideaya yönelik tutum olgunlaştırıp geliştirememe; örneğin hobiye yönelik kararlılık olamadığından bırakmak, farklı bir şeye geçiş yapmak gibi.

DEHB’de genellikle yaşam hızlıdır. Aksiyon ve adrenalin ön planda olur. Akademik gelişmelerde olgunlaşma zor olur.
Temeli genellikle biyolojiktir.
Eğer DEHB’de HB yok ise yine DB tek başına akademik zorluk yaratır.
Öykünüzü dinlemesi gerekiyordu psikyatristin.

Gerçi siz şu an tedaviden sonra tanının doğru ve yanlış olduğunu daha net söyleyebilirsiniz.

Zamanında retinada olan bir sikintidan (sonunda birşey cikmadi) prof. Dr. Süleyman kaynak'a yonlendirmisti bütün doktor tanidiklar (ailem sağlık sektorundeydi).
Galiba sizin isteklerinize uyuyor.

Medicana Hastanesi Prof.Dr.Peykan Türkçüoğlu

Bu aşı diğer aşılara benzemiyor. Soğuk olarak saklanması gerektiğinden soğutucusu olmayan semt polikliniklerinde yapılamıyor bu aşı. Bu yüzden aynı anda birkaç kişinin aynı anda aşılanması normal..

İşte ben de onu diyorum. Beni kimseyle birlikte aşılamadılar. Gittiğimde aşı ortada duruyordu. Bende sonraki kişi de yarım saat sonra geldi. 6 saat değil mi oda sıcaklığında dayanma süresi?

Bugün olduk. Gittiğimizde bizden önce kimse yoktu hatta ben tam kapıdayken hemşire eşimi arıyormuş 15:40 randevunuz geliyor musunuz? Diye dedim arkamda o geldik biz. Mini buzdolabı vardı oradan çıkarıp vurdu aşıları. Bizden sonra kapıda bekleyen de yoktu ama ben şunu anlamadım, soğutucu sorunu yüzünden asmlerde uygulanmıyor deniyordu, e sizinki de oda sıcaklığında duruyormuş zaten. Asmler 6 şar 6 şar sıralasa milleti de olurmuş demek ki.

maalesef evet. şansın varsa çok geçmeden boş gün bildirimi yapılabiliyor ama biraz zor. birkaç hastaneden randevu talebi oluşturup oranı arttırabilirsin.

Saat 16da 15 gün sonrasına yeni randevu açılıyor. eğer daha erken randevular dolduysa randevu talebi açıp birinin iptal edip size sıra gelmesini beklemeniz lazım.

16da her zaman 15 gun sonrasina randevu atmiyor, 2 gun sonrasi da aciliyor ama cok hizli doluyor. Bazen de akli mantigi olan insanlar, genel Turk milletinin aksine, randevuya gidemeyecek olunca iptal ediyor, sen surekli bakarsan o randevuyu yakaliyorsun. Ben uzun bi suredir randevularimi oyle buldum hem de en cok ziyaret edilen bolumler icin :) Ama hastanede ilgili bolumde tek doktor calisiyorsa 2 aydan once bulman buyuk sans :)