Birkaç sene sonra, 'iyi bir gastroentorolog önerir misiniz?' diye başlık açmak istemiyorsan acı yemeyi hemen bırakmalısın.

Mide, bağırsak yakıyorsa senin derdin başka çünkü.

Dahiliye->gastroenteroloji->endoskopi+kolonoskopi

Tesekkurler cevaplar icin. Gorur musunuz bilmiyorum ama nasil bir sorun olabilir ki? Daha once hic dusunmedim

Yemeği çok kaçırınca veya yağlı yemek yiyince, çok baharatlı yiyince benzeri şikayetler oluyor mu? Evet ise, Devlet hastanesine gidiyorsan Dahiliyeciye, özele gidiyorsan bir gastro uzmanına görünmen iyi olur.
Ama neler öyle yapıyorsa tespit edip onları yememek de şimdilik yeterli gibi.

Sadece aci yiyince oluyor, baska gidalarda herhangi bir sorunum yok. Laktoz,gluten vs yiyorum.

Camlar, yerli ve ithal diye ikiye ayrılır.
İthal camlar iyidir ama pahalıdır.
İthallerden de daha iyi markalar daha da pahalıdır.
Paranın ne önemi var dersen Zeiss i öneririm.
Gözlük piyasası pazarlığın en acımasız döndüğü bir sektör sanırım.
Açılış fiyatını %50 indirebiliyorsun ya da bana hep öylesi denk geliyor.
Cam fiyatlarında markalar arası muazzam fiyat oynuyor.

Gözlük camımın markasını bilmedim hiç, güvendiğim gözlükçüler var, organik, inceltilmiş cam kullandığımı belirtiyorum, hazırlıyorlar, İstanbul'da iseniz gözlükçü önerebilirim.

gozlukcude 7750 dedigi çerçeveyi
size özel 5bin dedi,
internette optikci ilana koymus 3600 lira,


iyi kazaniyorlar.

camlar için ise muhtemel kar marji yüksek camlari satiyorlar.

hallux valgus için mi? annem kullanmıştı bir ara ama çok işe yaramadı diye aklımda kalmış.

ben şunun gayet iyi faydasını gördüm, hatta akşamları yatarken taktım, üstüne çorap giyip yattım bir süre. ilk başlarda daha çok ağrır gibi oldu ama sonra zamanla hem o çıkıntı azaldı hem de ağrılarım nerdeyse tamamen geçti;
www.rossmann.com.tr

ilave olarak fastjel, tiyokas vb kremler de kullandım.

hem silikon (2-3 çeşit) hem de cırtcırtlı olanlardan aldım ama sanırım fazla ilerlediği için fayda etmedi.
silikonlar terleme ve kaşıntı yaptı. hatta kırmızı sivilce gibi bir şey de görünce kullanmayı bıraktım.

bence ilk önce bir ortopediste görünün. ondan sonra yapılması gerekenleri yaparsınız.

Buna nefroloğunuz dışında kimse net cevap veremez. Onunla görüşün bence.

Nefrolog değilim. Cevap veriyorum:

Anjiyo işlemleri için vücuda kontrast madde (iyot) verilir. Bu da böbrek hasarı yapabilir. (bkz: kontrast nefropatisi)

Hastanızın kreatinin değerlerine bakılsın. Yüksekse ve de işlem zorunluysa; İşlemden 5 saat önce damardan verilecek bir ilaç ve 24 saat sürekli serum verilmesiyle risk minimalize edilebilir. Doktorunuza söyleyince anlayacaktır. Bol bol su içsin... Geçmiş olsun.

(İdrar çok olacağından 1 gün sonda gerekebilir)

Böbrekler hayati organlarımız. Doktorlarbyeterince uyarmıyor.

vucuda giren hersey böbrek vasıtasıyla atılıyordu,
boyalı vs. sıvılarda üzer heral.

Benim de meslekî hastalık olarak bel fıtığım var, çok ağrı olduğunda arveles kullanıyorum, yalnız epey ağır bir ağrı kesiciymiş sonradan öğrendim, dikkate almak lazım.

Bir de bel fıtığına karşı, beli sıcak tutmanın çok iyi geldiği söyleniyor. Bir arkadaşımın annesi gürül gürül yanan kaloriferin önüne yatıyormuş, çok iyi geliyor demişti. Ben de sıcak su torbası kullandım bir ara, bel oyuntusuna koyup sararak sabitledim. Gerçekten çok iyi geliyor.

Omurlar arasindaki kıkırdak beslenemedigi icin,
sertligini kaybediyor
ve disari dogru taşma yapiyor,
sinir ile temas ettiginde,
fitiktan haberin oluyor,
sinire değmeyen patlayana kadar agri yapmayan fitiklarda olabilir yani,

vucud savunma sistemi kendine temas eden her cismi yok etmeye calisir,
onun icin iltihap üretir,
bu kikirdagi yok etmek icin sinir ile arasinda iltihap oluşmakta,bölge de şişme kizarma vs olmakta.

bir sene hareketsiz yattigini düşün,
o kikirdakgin fazlasini vucud yer bitirir,tabi hareketsizlik kaslari ve dokularıda eritir,

Agrı senin sensörün,
hareketsiz kalman için,

agri kesici ve iltihap giderici aldiginda yine istirahat etmen önemli,

başa gelecek olursak,
Kikirdagi beslemelisin,
beslenmesi hareket ile olur,


sabah uyandiginda


fizyonetistanbul.com

bacaklarini karnina tek tek cek,
sonra ikisi çek,

fizyonetistanbul.com

sonrada kedi ,deve hareketi yap.


www.physio-pedia.com

www.physio-pedia.com

norolojik agri kremle falan gecmez malesef, sinir ustundeki baskinin kaldirilmasi lazim. spor, masaj, fizyoterapi ilk adimlar. ilerlerse ameliyat.

Bende de bel fıtığından dolayı siyatik ağrısı oluyor. Rahatlatmak için nerve flossing denilen hareketi yapıyorum:

www.youtube.com

Valla ben günde en az 2-3 kere yıkıyorum. Zaten namaz kılınca bu default oluyor. Bir de çoraplarımı ayaklarım tam kurumadan giymiyorum. Onun dışında başka da bir şey yapmıyorum.

arada sırada podologa gider bakım yaptırırım.
bebek poposu gibi oluyo ayaklar tavsiye ederim.

Önce o mantarı tedavi ettirmen lazım

Sonra kaliteli ayakkap, pamuklu çorap, sık çorap değişimi, ayakkap sık yıkama, ortak kullanim alanlarında (havuz otel vs) ıslak zeminlere min temas, kişisel terlik vs bilindik şeyler

Temiz ayak, temiz çorap, Daima kuru tutmak, Ter ya da yıkama sonrası parmak aralarını kurulamak, sentetik çoraptan kaçınmak, terletmeyen ayakkabı giymek, pudra kullanmak

Deri soyulması ölü deriyi iyice temizlemeyip, ayağı iyi kurutamadığınızdan oluyor.

Duştan çıkmadan önce topuk taşı ile tabana işlem yapıyorum. Misler gibi oluyor

Benim ayaklar epey dertli, kolay kolay ayakkabı terlik sandalet vs beğenmezler, zor zor bile beğenmezler.

Ucu sivri ayakkabı almam.
Topuklu ayakkabı olabildiğince giymem. Giyersem muhakkak en rahat ettiğim bir dolgu topuklu ayakkabı alırım.
Spor giymek zorunda değilsem mutlaka deri ayakkabı giyerim.
Ayaklarıma plastik silikon vs değdirmem, ayaklarım çabuk ve çok terler, gerek yok öyle şeylere.
Ayda bir pedikür yaptırıyordum ama hem kilo aldım artık olduğum yere sığmıyorum hem parasına bazen ihtiyacım oluyor, hafifleyene kadar pedikürden vazcaydım.
Banyoda sabunlayıp iyice durulayın çıkınca kurulamak, ponzalamak, tırnak kesimini doğru yapmak, mutlaka ama mutlaka pamuklu çorap giymek... bunlar zaten saymaya gerek olmayan şeyler.

Başka ne kaldı?

Ayak sağlığı için diyabetli olup olmamak da çok önemli. Diyabet varsa ayaklara uzun süre sıcak su tutmamak gerektiğini okumuştum bir yerde. Ve diyabet varsa ayaklarda yara çıkabilir, çıkıyorsa ve kolay iyileşmiyorsa durum ciddi demektir denmişti. Kardeşim ve babam diyabet oradan biliyorum.

ayağınız terliyorsa zaten saglıklı oluyor. ama dezavantajı bu ayak kokar.

kuru ayaklar kötü görünüyor ama kokmuyorda.

Alt göz kapağı ameliyatı oldum.
İlk iki üç ay sonuçtan hiç memnun değildim. Şu an için mutluyum. 8 gün çok kısa bir süre. Rahat olun.

Geçmiş olsun.

Öncelikle geçmiş olsun. Sadece göz kapağı ameliyatı mı oldunuz yoksa kaşınıza da işlem yaptılar mı? Kaşınızı hareket ettirememeniz normal bir durum değil. Kaşı kaldıran sinir ameliyat sırasında hasar görmüş olabilir ama sadece üst göz kapağı estetiği ameliyatında bunun olması imkansız gibi bir durum.

En net cevabı SGK'ya cimer üzerinden sorarak alabilirsiniz

İhtimal var tabii ama stres, iklim değişikliği, yeme düzeni, büyük üzüntüler, bazen bazı ilaçlar regl düzeninde değişikliğe sebep olabiliyor, zaten 6 ay ya da yılda 1 jinekolojik muayene öneriliyor, bahanesi ile gidilebilir.

Ben de senin gibiyim reglim saat gibidir 28 günde 1. Hayatımda 2 kez yaşadım bunu. İkisi de çok stresli dönemlerdi. Birbirinden farklı zamanlarda oldu ikisi de. İlk olduğunda hemen doktora gitmiştim hormonlarıma baktı, smear aldı, ultrason ile baktı bir sorun yok tekrarlarsa o zaman inceleriz dedi. Arada bir olabilir diye ekledi. Bir sonraki ay yine 28. Gün oldum.

3 4 sene sonra yine böyle stresli bir zamanda erken regl oldum bu sefer doktora gitmedim. İkinci ay düzeldi (senede 1 smear yaptırırım jinekolojik muayenemi aksatmam)

Bence bir sonrakine de bakarak düzensizleştiğini düşünürseniz elbette baktırmakta fayda var.

Bence hiç olmamasindan daha iyi gene de. O kadar hizli cinsel hayati olan birinin gebe kalmamasi mucize gibi bir sey.

Bu ay hamile kalsaydınız ikiz doğuracaktınuz. Sebebi bu.

Toc toc filmini seyredin. İspanyolcasını.

okb tamamen düzelmez. davranışlar sönümlenir.

Davranışların sönümlenmesi bile başlı başına hayat kalitesini artırıyor. 17 yaşında teşhis alıp ilaç kullanmaya başladım, kısa sürede faydasını gördüm. O yıllardan beri ilaç falan da kullanmıyorum. Gergin ve stresli olduğum zamanlarda bazı davranışlar geri geliyor ama hayatımı etkileyecek ve dışarıdan anlaşılacak düzeyde değil. Mutlaka tedavisini olsun, çok ciddi bir rahatlama sağlayacak.

Bana da 21 yaşında okb tanısı konmuştu. Terapinin büyük faydasını gördüm. Aradan neredeyse 20 sene geçti, tekrar nuksetmedi bu zaman zarfında.

okb çok inatçı bir hastalık. kompülsif davranışları yapmayınca sönümlenebilir ama en belalı olanı düşünce takıntısı. kardeşinizde hangisi var bilmiyorum da geçmiş olsun.

ilaç içtiği sürece normal olur
1 tane ilaç içeyim hastalık çözülsün gibi bir durum yok
henüz öyle bi şey icad edilmedi psikiyatrik hastalıklar için

yani ilaçla birlikte terapi alırsa daha konforlu bir yaşamı olur

@ashleybon Teşekkürler. Hem davranış hem düşünce takıntıları var.

Başladı başladı, birkaç haftadır var bende. Burun göz kulak kalıntısı, geniz dolması, hapşırmalar...

2 hafta önce yoğun bir şekilde başladı malesef.

Ömrümü bitirdi, keşke ilelebet kurtulmak mümkün olsa.

Bilmiyorum fakat instagram'da takip ettiğim birçok sayfada insanların deli gibi Ozempic kullandıklarını söylüyordu, Ozempic'in çok ciddi yan etkileri olduğunu anlatan paylaşımlar bulmuştum (şahsen çok kiloluyum, onun için bakıyordum), bu kadar ciddi yan etki görünce gerçekten korktum.

Öncelikle yan etkilerini araştır derim, lütfen lütfen lütfen.

aspirin alır gibi alabilirsin. ancak her eczanede hazır bulunmadığı için tederikçilerden sipariş etmeleri gerekiyor. gün içinde veya bir gün sonra veriyorlar. ben kullandım ama yanlış kullanmışım. fatih altaylının yakın bir programında uzman bir kişi var. onu muhakkak izlemeni öneririm.

kullanan bir yakınımdan, eczanede reçetesiz satıldığını öğrenince inanamamıştım. tanıdık ecz ye sordum, o da teyid etti. tuhaf

1 tane eczaneyi arayıp sordum reçetesiz satılmadığını söyledi yav? anlamadım ben bu işi. bu ilaç reçeteli mi satılıyor reçetesiz mi?

Bir şey diyeceğim, Ozempic'i uzun süreli kullanacak bütçeniz varsa (çünkü bir tane almakla bitmiyor) önce bir endokrinoloji uzmanına gidin. Hem kan şekeri vs değerlerinize baksın hem de kullanmaya doktorla başlayın çünkü çok küçük dozda başlayıp adım adım artırılıyor ve bu süreçte doktorla beraber takip etmeniz iyi olur.

muhtemelen enjeksiyon için reçeteye ihtiyaç var satın almak için değil

www.instagram.com

www.instagram.com

www.instagram.com (bunda biorezonans diyor, şahsen kafamda oturtamadığım, faydasına henüz inanmadığım bir şey, tavsiye ediyormuşum gibi olmasın, konu o değil)

Kilo vermek için motivasyonun varsa gel konuşalım özelden. Yoksa yine gel konuşalım. Konuşmak iyidir, insanın kendini farklı bir gözden görmesini ve keşfetmenin sağlar.

Ben size Ozempic'in çalışma mekanizmasını anlatayım: Ozempic her ne kadar mucize gibi lanse edilse de çok basit bir şekilde GLP-1 (Glukagon Benzeri Peptit-1) isimli bir hormonu taklit eder, başka bir numarası yok. GLP-1 yemek yedikten sonra bağırsaklardan salınan bir hormondur ve pankreastan insülin salınımını artırarak kandaki şekerin hücrelere daha kısa sürede girmesini sağlayıp daha kısa sürede tokluk hissi yaşatıp daha fazla yemek yemeni önler, ana çalışma şekli bu kadar. Bununla birlikte mide hareketlerini yavşlatıp yiyeceklerin bağırsaklara geçiş süresini uzatmak gibi bazı etkileri de var bu da yine tokluk hissini uzatabiliyor ama bu mekanizma sadece ilacı kullandığınız sürece gerçekleşiyor ilaç bırakıldığında sistem tekrar eski haline dönüyor, bu da genelde verilen kiloların arkadaşlarını toplayarak geri dönmesine neden olabiliyor. İlaç Türkiye'de yeni olduğu için geridönüşleriyle ilgili fazla veri yok ama ABD gündemine bakarsanız durumdan şikayetçi pek çok insan bulabilirsiniz.

çay ağacı yağı kullanın ama bazıları direkt kullanılmıyor bazı oranda başka yağ ile karıştırıp sürün.

Ya bunu kesinlikle tavsiye olarak yazmıyorum ama kendine güveniyorsan yapabileceğin bir şey.

Ucu çok sivri olanlardan bir toplu iğne alıyorsun 80° kolonya ile ucunu iyice silip, sivilcenin baş vereceği noktaya (belli olur o) tam 12'den hafifçe daldırıyorsun. Canını yakmayacaksın ama dikkat et. O noktanın hemen içinde kocaman bir yağ hücresi var diye düşün, maksat o hücrenin çeperinde bir delik açmak. Yırtmak parçalamak değil, onun in çok hafif çok minik bir kuvvet uygulamak gerekiyor.

Sonra yanında bulundurduğun temiz peçeteleri veya pamukları iki parmağına sarıp o sivilceyi iki yanından (iğnelediğin nokta tam ortada kalıp sıkışacak şekilde) sıkıştırıyorsun. Hafifçe yapacaksın. Canını yapmayacaksın. Bu şekilde 2-3 kez dene, olmadıysa gece muhakkak baş verecektir.

Baş verdiyse tavsiyem odur ki bir parça buzu o başın etrafında dolaştırıp yağı dondur. 5'er dk bekleyip bekleyip tekrarla işlemi. Sence uygun bulduğu da sıkıştırma işlemini tekrarla.

Sivilce içinden çıktığında yine temiz bir pamukla orayı temizle, uygun bulduğun bir solüsyonla, gül suyu olabilir, temiz su olabilir, üzerinden geç.

Ya da bir cilt bakım uzmanına git. Ama ben kendimi böyle hallediyorum evde.

Kesinlikle tavsiye değildir, kendine çok ciddi anlamda güvenmeyen yapmasın.

A vitamini türü ilaçlar yüksek dozda kullanıldığında retinoik asit seviyesini yükseltir, retinoik asit de kaslarda ve yumuşak dokuda ağrı yapar, hayat kalitesini düşürecek seviyede bir ağrı yaşanıyorsa doz düşürülür hastaya d vitamini yüklemesi yapılır.

bu ilacın çok fazla yan etkisi var bunlardan biri de eklem ağrıları. ya bırakacaksın ya da alışacaksın. psikolojik olarak yıpratma kendini.

6 ay kullandım. psikolojik anlamda etki yapıyor ama kullanırken bunu anlamıyorsunuz, bırakınca anlıyorsunuz.

ben hiç ağrı çekmedim fakat burun ve dudakta çok kuruluk yaşadım.

her ay doktora gidip kan tahlili veriyor musunuz? doktorunuz her ay kontrol istedi mi?

@false pretension evet düzenli olarak gidiyorum, hafif kolesterol yükselmesi dışında her şey normaldi en son, henüz kontrol zamanım gelmediği için tecrübelilere danışmak istedim

teşekkür herkese

50 yas katarakt icin biraz erken olmakla birlikte herkesin basina gelen bir durum ve ameliyati var.
endiselenecek bir sey yok.
ömür yeterse hepimiz katarakt olacagiz ve ameliyat olup gececek.

ameliyat dedigin de kisacik bir islem.

Tek doktora güvenmeyin, sizinki öyle değilmiş ama bunu ticarete döken doktorlar var, hemen yapıverelim ameliyatı diyebiliyorlar, sanırım nispeten basit bir operasyon olduğu için, 50 biraz erken ama yaştan bağımsız da katarakt görülebiliyor, güvenilir bir doktor bulduktan sonra korkulacak bir operasyon değil, bir de ne kadar erken yapılırsa, o kadar iyi aslında. Ameliyat sonrası rahat ediyor genelde yaptıranlar, kısa süren bir operasyon, sonrasında bir süre göz damlası kullanmak gerekiyor o kadar.

Son söyleyeceğim tamamen kişisel yorumum, hiç bir bilimsel dayanağı yok, ben annenizin yerinde olsam şimdilik yaptırmazdım iyi görebiliyorsam.

Ameliyatla iyileşir. İzmirdeyseniz veya gelme imkanı varsa serdar özler'i öneririm. İyi bir doktordur.

erken ama eninde sonunda oluyor. benim babam da ameliyat bekliyor 63 yasinda.

sikintili mercegi cikarip yerine yenisini takiyorlar, basit bir islem.

soruyu okumadım bile.

80'lik nineme yaptılar bu ameliyatı. 10 dk sürdü. ertesi gün göz sargısı açıldı ve günlük hayatına döndü.

10 dklık çok basit bir ameliyat. kaliteli bi mercek koydurursanız sorun olmaz. annem 60 yaşında oldu.

sadece şu kısım garip geldi, 4-5 doktor katarakt olduğunu nasıl anlamadı da son doktor anladı. yani teşhisi çok zor olmasa gerek. ben olsam bir doktora daha gider teşhisi doğrulatırdım. gitmediyseniz devlet hastanesinde bi şansınızı deneyin.

gecmis olsun.
katarakt ameliyati kolay, onemli olan lens. Alcon'un lensleri bu alandaki en iyilerinden.

ameliyatı çok gözde büyütülecek birşey değil, 83 yaşında babaannem, 60 yaşında annem oldu.
Dikkat etmek gereken nokta düzenli kontrollere gidip, ilerlemesini takip etmek, güneş gözlüğü kullanmak.
İmkan varsa bir üniversite hastanesine de götürün derim.

benim annem de o yaşlarda oldu, biraz erken ama zaten ameliyatla halledilen bir şey. paniğe mahal yok şu an 63 yaşında bir sıkıntısı yok cok sükür.
40 yaşında olan da biliyorum.

50 yaş katarakt için erken ancak görülmedik değil. Benim 50'lerin başındaki arkadaşımın da kataraktı var. Sadece daha önce nasıl teşhis edemediler garip geldi. Bu durumda ne yapıyoruz: bir başka doktordan kataraktı teyit ettiriyoruz. Sonrası inanın standart işlem. Rahat edecek anneniz.

burun için kbb ye gitmeniz gerekiyor.

Bir devlet hastanesi plastik cerrahiye randevu alın.

On güne operasyon randevusu verir bitti gitti

Medicalpark vb sgk ile anlasmasi olan hastanelerde de uyguna aldırabilirsiniz. plastik cerrahi - genel cerrahi - dermatoloji de alır

Glukozamin takviyesi yararlılığı ispatlanmamış bir ürün, en büyük iddiası kıkırdak yapımında rol alması ama dışarıdan takviye olarak alınan hiçbir ürün kıkırdak üretimini desteklemez, desteklediğini ispatlayan ciddi bir çalışma yok ama ağrıları azalttığı için işe yarıyormuş gibi düşünülüyor, bu nedenle de takviye olarak alınıyor. İnsanlar için ucuz olmasının nedeni, yukarıdaki nedenler; benim eklem sıkıntım olsa para verip almam ama vet. kedime köpeğime verse kaç lira olursa olsun işe yaramayacağımı bilsem de alırım çünkü içim rahat etmez sıkıntı yaşarım, hayvan sahipleri biraz böyle olduğu için pahalı olabiliyor yoksa ikisi de bir işe yaramıyor, dediğim gibi en fazla ağrı kesici gibi çalışır.

au.mightymunch.com

Dozaj kısmını geçelim, içerisindeki katkı maddeleri insan için güvenli ama köpekler için zararlı olabilir diyor.

Regl seksi fikir olarak bazı insanlara kirli gelebilir hijyenik gelmeyebilir fakat sağlık açısından bir sorun yaratmaz

Evli eşler arasında bile bu anda birleşmek büyük sorundur.
Eski kaynaklarda o kanın zehir olduğu belirtilir ve bu zehir etkisi kadınlar arasında değişiklik göstermekle birlikte diğer uzuvlara da yansır.
Bu nedenle durumun farkında olan bazı kadınlar el emeği gerektiren çiçek bakımı, maya, sirke, konserve gibi işlerden uzak dururlar.

Kısacası yeni bir eve girmek demek ipotek, icra, kiraya zam veya depremden tamamen uzak kalmak demek değil.

o dönemde kadınlara pek yanaşmamak en mantıklısı.

bu konuda internette okuyup araştırdığım kadarıyla regl döneminde ilişki bakteriyel açıdan riskli, doktorlar tarafından önerilmiyor.

Korunmasız seks her türlü tehlikelidir, sadece gebelik değil, eğer özellikle erkeğin hayatındaki tek kadın o anki partneri değilse cinsel sağlık açısından da çok tehlikelidir.

Bunu aldatma anlamında söylemiyorum, evvelce başka kadınlarla seviştiyse diye söylüyorum. Erkek her zaman taşıyıcıdır, hastalanan erkek azdır ama hastalığı yayarlar.

Regl dönemi veya değil her zaman kondom kullanmalısınız. Eskisi gibi mutlak tek evliliğin olmadığı, bir anlamda "olamadığı" bir ortamda yaşıyoruz, kadınları korumak gerekir hastalıkların önünü almak için.

Yapın diye demiyorum, kendi tecrübemdir ama ben şimdiye kadar hiç dikkat etmedim.

Hep uzun süreli ilişkim vardı, partnerlerim de öyle yaşayan insanlardı, tek eşliydik...

12 yıldır cinsel hayatım varsa, hiç bir zaman reglmiş öncesiymiş, ortasıymış, sonuymuş... dikkat etmedim.

ayrıca hiç korunmuyorum. çocuğum da olmadı şimdiye kadar.

ya kısırım ve bağışıklığım yüksek... ya da şanslıyım bilemedim.

diş eğriliğinden olabiliyor veya yemek yerken acele ediyorsan da bu mümkün.

Yazmayı unutmuşum uyurken oluyor. Yemek yerken olsaydı hissederdim acıyı o sırada herhalde :)

genellikle uykusuzluk, dengesiz uyku düzeni ve stres dönemlerinde olur. yaralarda bağışıklık sisteminin düşük olduğunda oluşur genelde. depresyonda olabilirsiniz. biraz rahatlayın.

Geçmiş olsun. Adenokarsinom bir tür, temelde kötü huylu olduğunu gösteriyor aslında. Yani atıyorum kolonda da adenokarsinom olabilir. PET/Endoskopi'den sonra tam anlamıyla bir şeyler konuşulup söylenebilir.

babam mide kanseri ve adeno karsinom var.
öncelikle geçmiş olsun.
adeno karsinom diğer tümörler gibi ancak hızlı yayılan bir yapısı var.
metastaz nereye olmuş babanda, ben orayı anlamadım. orayı yazarsan daha iyi anlaşılır durum.
pet sonucuna göre mide ve bağırsakta bir şey görünüyor mu?
tavsiye edecek çok şey var ama neyi merak ediyorsunuz tam olarak?
önceki duyuruda devlet hastanesine geçeceğinizi yazmışsın. hangi hastaneye geçiliyor?
kendinizi onkoloji doktoruna emanet edeceksiniz.

ayrıca, kuzenimde genç yaşında akciğer kanseri teşhisi konmuştu. birinci evreydi, radyoterapi aldı, akcigerin bir kısmı ameliyat ile alındı. şu an iyi ve kontrollere devam ediyor.

sizde kemoterapi, radyoterapi, ameliyat gibi şeylerden bahsedildi mi?

şu an çok taze bir durum anladığım kadarıyla.

bu arada bu hastalık çok sinsi. yokuş çıkıyordu sapasağlamdı demeye kalmıyor. herkeste olabilecek bir şey. babanda oldugu için senin de bundan sonra dikkatli olman gerekiyor.

Hasta yakınları olarak Tavsiye edecek bir durumumuz maalesef yok.
Kendinizi doktorlara emanet edeceksiniz.
Geçmiş olsun, şifalar dilerim.

@eisberg
@abelardo

Tomografi'de akciğerde bir şeyler görülünce pet istendi; pet taramasinda metastaz görüldü; mesela sırtında (ağrı yapan ve bu rahatsizliga yakalandığını anladığımız lezyon) kürek hizasında omurda 50 mm civarında lezyon var. Gövdeyi bacak kasina bağlayan büyük bir kas var onun üzerinde de 15 mm lik bir lezyon var. Midede de bir şey görünüyor ama 50 sene önce geçirdiği bir ameliyat vardı babamın, doktor muhtemelen onun izini görüyor dedi pet taramasinda; emin olmak için endoskopi istedi.

Bunun haricinde sol akciğer alt bölümde 50 mm lik bir kısım, akciğer Zarina sicramis bir alan ve sağ alt lobda da başlangıç var.

Yüksek ihtimalle kökeni bu bahsettigim sol akciğer olarak düşünüyorlar ama doktor arkadaşım bu adeno korsinom türünün organlardaki yumuşak bez ile alakali olduğunu söyledi, yani bir ihtimal iç organ kökenli olup oradan akciğere de sicramis olma ihtimalini belirtti.

Endoskopinin (gastroskopi-kolonoskopi) amacı biraz da bu olacak aslında.

Bu arada 9 günlük bayram tatili var işler uzamasın diye Memorial'da yaptirdik biyopsiyi. Yatarak sigorta olduğu için tamamını karşılamadı, 60 bin lira gibi bir şey ödedik. (Allianz sigortası var zorladık ama biyopsi tedaviye değil tanıya girdiği için karşılamadı (konustugumuz bazı Sigortacılar "küçük cerrahi operasyon" kategorisine söküp odetebilirsiniz demişlerdi de öyle bir şey olmuyor :)

Endoskopi de Memorial'da olacak o da 40 bin lira gibi bir tutar olacak ama endoskopide söyle saçma bir durum varmış, Polip çıkan işlemi allianz oduyormus.

Yani ozetle zaten metastaz var olabildiğince hızlı olalım diye devlet hastanesi bölümünü es geçtim, çünkü Tomografi sonrası doktor pet isteyince hemen ertesi gün pet i cektirdik (Nişantaşı'nda startest diye bir yer var özel ama sgk karsiliyor) 1 günde raporu çıktı, hemen ertesi günü biyopsiye sokmak istedim ben ama kan sulandirici ictiginden kan sulandiriciyi kesip 5 gün geçmesi gerek dediler; 5 gün dolunca hemen biyopsiye girdik bugün de patoloji çıktı (doktorla daha görüşmedik endoskopiden sonra gorusecegiz, doktor dediğim Memorial'daki göğüs prof)

Pet, biyopsi, patoloji süreci devlet hastanesinde olsa -araya bayram tatili de girdi- en az 1-2 aylık bir sürece mal olacaktı bu riski göze alamadım açıkçası.

Allianz yatarak sigorta kanser tedavisini karşılıyor sözleşmede. Bundan sonraki süreci muhtemelen burada Memorial'da gecirecegiz.

"pet taramasinda metastaz görüldü" yazmışsın. Bu cümle pet raporunda mi yazıyor veya doktor bu cümleyi kurdu mu?

Çünkü pet sonucunde görülen her lezyon kötü huylu olduğu anlamına gelmez.

Ekleme, Adenokarsinom daha çok salgı yapan dokularda görüldüğü için doktor akciğere başka yerden geçmiş olabilir diyor. En doğrusu endoskopi sonucunda anlaşılacak gibi görünüyor.

@abelardo

bugün endoskopi yapıldı babama, gastroskopi ve kolonoskopi temiz çıktı; kanserin akciğer kökenli olduğu kesinleşti. (en azından olumlu ve moral verici bir haber oldu bize bu süreçte)

yarın tekrar göğüs (akciğer) doktoruna gideceğiz, o da bizi tahminen onkolojiye yönlendirecek.

bu arada dediğiniz gibi; pet'te mesela babam 50 sene önce mide ameliyatı olmuş
o yara izi de görünüyordu (gastroenterolog demişti zaten büyük ihtimalle bu oradan kalan iz diye). şu anda çok belirgin 2 lezyon var biri sırtında ağrıya sebep olan omur üzerindeki 50 mm civarında, biri de gövdedeki karın kasını bacak kasına bağlayan o büyük kas üzerinde 15 mm civarı (bunun ağrısı yok ama, bilmiyrum belki bu da dediğiniz gibi olabilir)

şu anda ara ara sırt ağrısı dışında belirgin şikayeti yok; nefes alması, satürasyonu vs çok iyi. umarım bunlar iyiye işarettir, umut fakirin ekmeği misali.

cevap yazdığınız çok çok teşekkür ederim, çok değerlisiniz sağolun varolun.

edit: bu arada kolonoskopide bir polip çıktı temizlemişler, patolojiye göndermişler ama doktor bunun bu kanser durumuyla alakası olmadığını söyledi. polip çıktığı için de kolonskopiyi allianz (yatarak) ödedi, ("tanı"dan "tedavi" statüsüne geçiyor operasyon) 38 bin yerine 15 bin tuttu.

Kapsamaz.
www.axasigorta.com.tr

"Aşağıda belirtilen hastalık ve komplikasyonlar ile ilgili müdahale ve yatarak tedavi giderleri,
rahatsızlığın ani veya kaza sonucu olarak ortaya çıkmasına bakılmaksızın sigorta başlangıç
tarihinden itibaren 3 ay süre ile kapsam dışındadır.
1-Her türlü kanser ve kalp hastalıkları, kronik böbrek rahatsızlıkları ve diyaliz, üriner sistemin
taşlı hastalıkları, prostat hastalıkları, varikosel"

İzmir Dünya Göz'de kapak ameliyatı olmuştum.
Hastaneye tam puan verebilirim.
Doktoruma da tam puan veririm ama katarakt ayrı bir konu olduğu için doktor öneremiyorum.

Dünya göz, Gökçen Gökçe.

Doç Dr Serdar Özler

Göbek fıtığı ameliyatı istisnalar dışında her yerde kapalı yapılıyor artık.

Ben İstanbul'da devlet hastanelerine gittim, kapalı yapılmıyor dediler. Özellerde fahiş fiyatlara yapıyor tabii

bende de bahar alerjisi namına bir şey yok. grip aşısı oldum acaba ondan mı diye düşünüyordum (ilgisi var mı onu da bilmiyorum).

Alerjilik bi hava yok ki polen saldırısı başlamadı daha, mayıs gibi başlar ama.

siz söyleyince fark ettim bende de yok. Fakat polen vesaire de yok. Daha erken sanırım.

Hocam arkadaşın çok doğru söylemiş. Bence onu dinlemelisin. Biyopsi ve patoloji için söylediği tarihler çok iyi daha ne olsun. Dr’ler meslektaşlarını kırmazlar senin arkadaş rica edince hızlıca çözülür diye düşünüyorum. Memorial falan hiç karıştırma şimdi, arkadaşın çözemezse memorial zaten hep cepte. Sen onlara paradan bahset doktor evden gelir halleder.

Çok geçmiş olsun.

öncelikle cok gecmis olsun, babam da benzer surelerden geçtik. öncelikle 10 -12 gun cok uzun degil, sonucu etkileyecek ya da hastaligi hızla yayacak. biz medical park hastanesinde tedavi ettirmiştik, Medicalpark sgk ile anlaşmalı oldugundan oldukça uyguna geliyor fiyatlar. süreç zor ve konfor da cok onemli, ben olsam durumunuz da müsait ise kesinlikle özel hastane öneririm, sgk ile anlaşması olunca da cidden cok uyguna geliyor fiyatlar. kemoterapi ya da hastane yatısı fln cok tutmuyordu ama dedigim gibi yine de belirli bir maddi güç gerekiyor. memorial da 65 70 olan sgk anlaşmalı hastanede mesela 25 fln oluyor.

onkolog skyler gecri ama hedefe yönelik ilaclari mutlaka arastirin.

@eisberg
@oscar

değerli cevaplarınız ve vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

sigortacılarla yapılan görüşmelerde memorial'da bu işi yapmaya karar verdik.

sağolun varolun, sizlere de çok geçmiş olsun.

karar verilmiş ama ekleme yapayım, olur da devlete geçmek isterseniz geçeceğiniz hastanede hastanız adına bir dosya açtırıyorsunuz olup bitiyor. ben zamanında çapa'da bir doktordan fikir almak ve gerekirse orada devam etmek için bu işlemi yapmıştım ilgili doktordan randevu alarak.
özel hastaneler daha konforlu ama sgk anlaşmalı olduğundan gene çok kalabalık olabiliyor. saatlerce oda beklediğimizi biliyorum... ama yapacak bir şey de yok sanırım.

@suyin

Çok teşekkür ederim. Bunu da not ettim.

Sağolun varolun.

Kanuni sultan süleyman hastanesi

faik bankeroglu - amerikan hastanesi

Ne için sorduğunuza göre değişir bu sorunun cevabı. Lasik, no touch lazer, vitrektomi, katarakt vs ne için lazımdı? Murat karaçorlu denilmiş mesela yukarıda evet kendisi retina alanında en iyi doktordur. Sorun retina, vitreus vs alanlarındaysa öneririm ben de

yeditepe universite goz hastanesi, sinan tatlipinar.

evet var. bu ülkede yaşamanın bedeli bunlar.

Hocam yağ işi biraz sıkıntılı oluyor komedojenik etkileri nedeniyle, o nedenle sana CeraVe'nin kavanoz tipi nemlendiricisinden öneririm senin cilt bariyerin de sıkıtılıdır, içerikteki seramidler onu da toparlar, iyidir.

cerave kavanoz +1. 2 yıldır kullanıyoruz memnunuz.

Bende aort anevrizması var ancak öyle dediğiniz gibi atma hissi vs yok.
45 yaşındayım ,25 yıldır doktor takibindeyim,spor tamamen yasak,5lt su bidonu bile kaldırmıyorun.
Ailede böyle bi öykü varsa direk KVC hekimine görünmelisiniz.
Ayrıca tedbiren zorlayıcı spordan kaçınmalısınız.

Kas gevşetici

Benimki burada: www.instagram.com

Dikkat edilmesi gereken tek kriter IFOS sertifikasının olup olmadığı, o varsa içerik değerlerinde sıkıntı olmaz.

Ekleme yapayım: Türkiye'de Ocean, Möller's ve Efa'nın IFOS sertifikası var, EPA-DHA oranları aşağı yukarı aynıdır günlük 2 kapsül ihtiyacı karşılar.

Mor oje instam yok açılmıyor

new life efa 1200 kullanıyorum.

ifos ve diğer onayları var ayrıca uzun aylar boyu yaptığım testlerde gerçekten fark ettiğine şahit olduğum için devam ediyorum.

@help ayşe köroğlu’nun hesabına girip öne çıkanlarda omega 3’e bakabilirsin

solgar 3-6-9
doktor verdi

Hamsi,sardalya ..

Dişlerinizi sıkıp sıkmadığınızı dişlerdeki aşınmadan anlarlar. Bu konuda bir şey dediler mi?

Ben sağ tarafı daha çok sıkıyorum. Çektiğim ağrıdan anlıyorum. Birkaç sene öncesine kadar ertesi gün çok ağrı olmuyordu, ama sonradan şiddetli ağrı çekmeye başlayınca botoks yaptırmaya başladım ve memnun kaldım. Gece plağı bende hiç işe yaramadı.

ben kendi seyrimi anlatayım, belki bir fikir olur:

bana 20 sene önce kulağın içine girerek bir operasyon yapmışlardı üniversite hastenesinde. o operasyondan sonra çenemdeki kıtlama/ses bir süre geçti. çenemi rahatça açıp kapatıyordum. ama bir ay sonra filan yeniden çenede aynı kıtlama devam etti. tekrar gittim, ağrı yoksa böyle devam et dediler. plak da kullandım, işe yaramadı. ama plak çenemdeki kıtlamanın ve çenemin açılmasının daha kolay olmasını sağladı.

20 senedir ağrı yok, şükür. bu şekilde idare ediyorum. başka doktorlar da bir çözüm söylemedi.

Cam tipi ve dereceye göre az bile olabilir.

valla ben de 6bin tl ödedim. uv filtresi, mavi ışık filtreli, çizilmez cam vs vs bir sürü şey anlattı. kampanyalı olduğu için güneş gözlüğümün camını da ücretsiz değiştirdi.

son teknoloji gözlük çerçeve derken ?
bir çok marka ve bir çok kalitede cam var. bu camların fiyatları inceltme oranlarına göre değişkenlik gösteriyor. hatta astigmatın olup olması da etkiliyor.
takılan camın markası, modeli, inceltme oranını bilmeden fazla çok diyemeyiz.
çifti 2-3 bine de camda var, tek fiyatı 20 bini bulan camda var.

çerçevelerde keza markadan markaya çok değişken fiyatları var.

son teknoloji ne bilmiyorum ama gecen 2023 sonunda iyi kalite cam+cerceve icin 20bin tl fiyat almistim..

Dolandırılmadın daha iyisi olsun düşüncesiyle "aldandın" sadece.

İhtiyaçtan öte tarzım da olsun diyenler hep aldanır ama itibardan tasarruf edilmez diyerek mutlu olan da var.
Çok kereler yazmışımdır, gözlükçüye oradaki yer sahibi veya çalışanı tanıyan biriyle gidin daha az ödersiniz.

Toplum olarak zaaflarımızdan biri kendimize özel aldığımız bilgisayar telefon teknolojik veya kozmetik, saat gözlük gibi ürünlere verdiğimiz meblağı ihtiyacımızla orantılı harcayamamak.

Halk pazarına gidilse, satıcılarsa yer yer aynı türden meyve veya sebze için 2 lira veya 5 lira farklık olsa daha ucuza olsun diye pazarlık bile yapmaya çalışırız. ama nedense üstte belirttiğim çeşitlerde ve ihtiyacımızdan fazla özellikte özel bir eşya aldığımızda (bazen) 15-20bin TL fazla verdiğimizi hiç düşünmeyiz. Görmeyiz bile.


Neyse.. bir dahaki sefere gözlükçüyü bilen tanıdıkla gidin.
Onun hatırına pazarlık biraz daha kolay olabiliyor.

Numaralı gözlüklerde cam numarası ve inceltme derecesine göre fiyatlar eksponansiyel artıyor. Bilindik lüks markaların sadece çerçeve ücretleri 10K olabilir. Gözlük çok pahalı bir ürün malesef. Göz numaranı, çerçeve markanı ve inceltme derecesini bilmeden yorum yapmak çok zor ama 10K TL makul olabilir.

ağız kuruluğu, fazlaca susama, gece çişe kalkma sayısının artması.

Bahsettiğin şey insülin direnci belirtisi, şişman ya da şişman adayı bir insansan muhtemelen vardır.

endokrinoloji.

Kan tahlilinizde ortalama değerlere bakılır. Aile hekiminden/dahiliyeden randevu alabilirsiniz. Değerleriniz sınıra yakın çıkıyorsa evde ölçüm için eczaneden cihaz alıp açlık/tokluk şekerinizi takip edin. Çubuk ve iğne yok bu linkte, ayrıca onlar da alınmalı.

ty.gl

Gün buluşmalarında ‘bende şeker olduğunu anladım’ diye embesil yorumlar yapmak değilse amacınız kan şekeri veya hba1c baktırın asm veya hastanede.

Bunun iki temel yolu var. Biri kan degerleri. 2 aylik kan degerine bakilir ve ya preditabetiksindir ya da tip 2. Tip 2 isen geçmis olsun artik geri dönüsü yok.

Digeri ise kendinde olan degisiklikler. Aç kaldiginda basina agri girmesi, çok aç duramaman, karbonhidratsiz beslenememe ve sofradan kalktiktan sonra bile acikma hâli, agir bir yemekten sonra gelen yorgunluk(bilhassa tatli yemissen)...

Bilimsel açıklamasını yapayım: Eşinde kedi alerjisi zaten vardır ama alerjen yükü başlangıçta rahatsız edecek düzeyde değildir (kedi işyerindedir fazla muhatap olunmuyordur) ama yük arttıkça (kedi eve gelmiştir ve temas artmıştır) ve o esnada eşinin bağışıklık sisteminde bir nedenle düşüklük gelişmişse (haziran şubat ayı arası mevsim geçmişleri vs) o arada alerji belirtileri yükselmiş olabilir.

mümkün, annemde de aynısı oldu. 10 kusur yıl kedi ile yaşadıktan ve hiçbir belirti göstermedikten sonra allerji başladı. yıllık yapılan bir aşı ile o dönem idare etmişti ama giderek arttı. şu anda fazla yaklaşmazsa sorun yok ama aynı evde uzun süre geçirirse belirti gösteriyor.

16 sene kedi ile yaşadım ailemde, sonra 5 yıl kendi evimde 2 kedim vardı, bir gece astım krizine girip kediye alerjim olduğunu öğrendim. Dyson, dyson el süpürgesi, çamaşır kurutma makinası triosu ve ilaçlara rağmen çözemeyince mecburen kedilerimden vazgeçtim. Arada kedi, köpek, kuş ile temasımda anında hırlamaya başlıyordum. Şimdi 15 yıl geçti, alerji testi yaptırdım. Kedi köpek alerjim yokmuş. Kedi sahiplendim. 6 aydır yaşıyoruz kendisiyle. Bu arada yine alerji geçirdim ama kediden değil klimadan oldu.
Ablam da aynı şekilde yıllarca kedi ile yaşayıp bir gece nefes darlığı ile acile alınmış, kediden uzak durmak zorunda kalmıştı. O neredeyse 25 yıl olmasına rağmen hala yaklaşamaz. Anında krize giriyor.

17 sonra çıktı bende. İlacın etkisini göstermesi zaman alıyor. Ben haftada iki üç kez alarak idare edebiliyorum.

Benim patronum Ali Vefa'dan memnun kaldı. Florence Gayrettepe'de.

Ömer saltan. Eskiden yeri Bahçeşehir deydi, şimdi sanıyorum levent etiler taraflarında muayenehanesi.

Fügen Çullu - asiri alerjik arkadasimin cocugu. Yillardir bu doktora gidiyorlar, cok memnunlar

Fugen hoca, yeğenlerimin doktoru. Öneririz.

Abdullah Metin Telli, alerji geçmiyorsa bir de bağırsaklarına ve midesine baktırın, benim eşimin de geçmiyordu. Metin Hoca sayesinde geçti.

Àç miydin kan verirken ?

@feastofthedamned evet sabah 9 gibi uyanıp direkt aç karnına gitmiştim ama dün akşam 10 civarı yemek yemiştim

tüpten kaynaklı bir problem olmuştur o nedenle kabul edilmemiştir. şeker sonucuna dair bir anlam ifade etmez. sonucu öğrenmek için yeniden kan vermeniz gerekşr

Kanınızın alındığı tüpten kaynaklı bir pıhtılaşma olmuştur. O sebeple örnek çalışılmamıştır, tekrar kan vermeniz gerekecek.

Telefonla arayıp sorabilirsiniz. Bana ilçe sağlık müdürü bile birkaç kutu bulabilmişti maalesef. Kaç depoya sordurmama rağmen bulamamıştım kendim. Umarım bulursunuz.
Bu arada belki bilmiyorsunuzdur, 3-4 gün içerisinde almış olmanız gerekiyor yoksa reçete geçersiz sayılıyor. Sanki antibiyotik.

Depolara sınırlı sayıda geliyor. Eğer eczane önden çekip rafa koymadıysa hepsi aynı depolardan sorguluyor.
Benim gözlemim genelde sık ilaç alınan yerlerde: yani işlek hastanelerin yakınlarındaki eczanelerde daha kolay bulunuyor.

@marla yazmış, tekrar edelim. Telefonla arayarak bulabilirsiniz. Keçiören ve Yenimahalle’nin merkezi olmayan bölgelerini deneyin

Her şeyden önce bir göz muayenesi gerekiyor, gözlük ve lens reçeteleri farklı oluyor, lensin çeşidi göz bozukluğuna göre belirlenebilir, mesela astigmat varsa torik lens kullanmak gerekiyor, onlarda aylık seçeneği yok. Reçeteyi aldığınızda bilgi verirler zaten.

Her daim yanınızda solüsyon bulundurmayı unutmayın, lenslerin temizliğine dikkat etmek gerekiyor.

İlk seferlerde lensi takmakta zorlanabilirsiniz, zamanla otomatiğe bağlanıyor merak etmeyin.

Bazen dereceleri doğru olmasına rağmen görüş çok iyi olmayabiiliyor, göz yapınıza uygun solüsyonu bulmanız gerekebilir.

Yakın gözlüğünü lens gözünüzdeyken takacaksanız muayene de gözünüzde lens varken olmalı sanki.

Şimdilik aklıma bunlar geldi, başka sorunuz olursa cevaplayabilirim.

astigmat varsa bence cok rahat olmuyor lensler. ben surekli kullanamiyorum bu yuzden. ama yoksa rahat, unutuyorsunuz gozunuzde lens oldugunu.

gunluk lens ayliklardan daha rahat, hem de temizleme derdi yok. takiyorsun, isin bitince cikarip atiyorsun. aylik olunca lens kabina koy, solusyonda beklesin, sonra ayni lensi temizle tak falan. insan alisiyor yine tabi. gunluk lensler biraz pahali. para sorun degilse gunluk, sorunsa aylik kullanin. alisana kadar yine aylik alip denenebilir. ama oncesinde doktorunuzdan deneme lensi isteyebilirsiniz. takip cikarmak basta zor olabiliyor, belki kullanmaktan bile vazgecebilirsiniz. ama tak cikar da ogreniliyor zamanla.

lens almak icin en iyi yer: www.lensmarket.com (bazi markalarda deneme lensi de saglayabiliyorlar)

benim deneyimime gore
gunluk en iyi lensler: dailies total 1, acuvue oasys 1-day
aylik en iyiler: coopervision biofinity (bence rakibi yok)

ama lens isi kisiden kisiye biraz degisebiliyor.

bazi lenslerle gece uyunabiliyor da bu arada, ama doktorlar ve lens kullanicilari pek tavsiye etmiyor bunu. ben arada uyudum biofinity ile mesela, sabah gozler cok kurumus oluyor.

Bir gastroentoroloğun bu soruya verdiği cevap şöyleydi. Bir safra kesesi taş üretmişse taş üretiyor ve üretmeye devam edecektir demektir ve kesede taş varsa bünyede bir sindirim sistemi sıkıntısı hep olacaktır ve taş bir şekilde hareketlenip kanala giderse, kanalı tıkar ve sonuç hasta için riskli olabilir.
Bu yüzden safra kesesi alınmalıdır.

Çünkü taşlar temizlendiğinde genellikle tekrar oluşuyor. Safra kesesi (mesela böbrek kaadar) hayati bir organ değil, ileride daha büyük sorun çıkarma ihtimali ya da tekrar tekrar operasyonla temizleme riski yerine bir seferde verip kurtuluyoruz.

(2019'dan beri safra kesem yok, hiçbir sindirim sıkıntısı yaşamadım.)

Edit: Bakın safra kesesindeki taş böbrek taşı gibi değil, parçalayıp eritince idrarla atılıp gitmeyecek. O çamur safra kanalına girdiğinde kanalı tıkayacak ve acil ameliyat olmanız gerekecek. Komplo teorisine gerek yok.

Geçmiş olsun. Bizim de safra kesesi taşından çeken bir hastamız var. Biz de aynı soruyu sorduk. Safra kesesini almadan olmuyormuş. Sağlık durumunuza göre açık ya da kapalı olarak gerçekleşiyor ameliyat ama safra kesesini mutlaka alıyorlar. Anladığım kadarıyla diş taşı gibi vücut bu taşı sürekli üretiyor.
Bizim hastamız tıpkı sizin gibi ameliyat olmak istemiyordu. Nefroloji doktoru karaciğerin işlevlerini etkilediğini söyledi, üstüne bir de pankreatit oldu. Şimdi ameliyat günü verseler diye dua ediyor.

Bir safra kesesi neden taş veya çamur üretir diye sormak gerekir.

Öncelikle geçmiş olsun, geri döndürülebilir bir durumda olmasını ve geri döndürülebilmesini çok isterim açıkçası. Umarım kese alınmadan şifa bulur.

Bir görüşe göre safra kesesinin alınması başka çeşitli hastalıklara sebep oluyor. Alınmaması gerekiyor. Ve daha dün öğrendim ki, çinko eksikliği safta kesesinin çamur veya taş üretmesine sebep oluyormuş.

Bunları araştırıp kendimize mukayyet olalım diye yazdım.

Ses dalgalarıyla kırmak eritmek muhakkak vardır, ülkemizdeki bir takım çalışmalar bitince onu da getirip uygularlar diye düşünüyorum.

Çok geçmiş olsun tekrar.

Ercp yöntemiyle taslar temizlenebiliyormus, ben bu yöntemin pesine dustum.

Safra tas uretmeye devam edebilir bu dogru ama alinmasi çok daha farkli hastaliklara davetiye çikartabilir. En basiti, birçok enzim ve vitaminden yoksun kalirsiniz ve yedikleriniz dogrudan ince bagirsaga geçer.

Yani yillar önce safra ameliyati olmak kisiyi rahatlatsa da sonraki yillarda baska hastaliklara kapi aralayabilir.

Benim derdim zaten "taslar yerinde dursun, alinmasin" degil.

Son olarak herkeste tas olusumu farkli sebepler sonucu olusmakta ama en yaygini karaciger yaglanmasi. Dolayisiyla karacigere yatirim yapmak, yeni taslarin da onune geçmek demektir zira bu taslar bir gecede kendiliginden olusmuyor.

Ben su an igde-kirkkilit kürüne basladim, insallah yakin zamanda netice alirim.

Bildiğim kadarıyla ercp yöntemi ile kanallar içinde işlem yapılıyor. Örneğin, kanala düşen taşları ercp ile alıyorlar. Safra kesesine girip taş temizleyemiyorlar. Sizin derdinize derman değil ne yazık ki.

youtube.com

bunlarin hangi birini ses dalgalariyla, lazerle falan parcalayacaksin ki?

"The Liver and Gallbladder Miracle Cleanse" Andreas Moritz

Bir okumani tavsiye ederim.

çıkartılan bir safrayı kendim patolojiye götürdüğümde safranın içinde taşla birlikte kum/çamur gibi şeylerde olduğunu görmüştüm çok temizlenecek bir ortam değil dişçi gibi suyu sıksın içindekini çeksin.

uzun yatınca benim de g-tüm kolum ağrıyor.
sabah kalkınca düşükten yükseğe zıplamayı deneyin. ilk gün 5 kere mesela ertesi gün 10 falan.

suyu ihmal etmeyin bir de.

Doktora git, bünyeye göre değişir ama belli bir miktardan fazla uyumak sağlıksız. Hele ağrılarla uyanmaya başladıysan fibromiyalji oluşmuş olabilir.

Önce bir fizik tedavi doktoruna git derim, magnezyum ve d vitamini eksikliği var mı onu da bir öğrenmekte fayda var.

Teşekkürler, günde en az 3 litre su içiyorum magnezyum glisenat ve b12 kullanıyorum düzenli, nedir bilemedim yatmayı çok sevdiğimizden heralde. fibromiyalji belirtilerim pek yok gibi nettekilere göre ama bir görünmekte fayda var sanırım.

Alerjik rinit sebebiyle sürünüyorum.
Birincisi her ilaç herkeste aynı etkiyi yapmıyor, bazılarına dokunmayan ilaçlar beni 2gün kütük gibi uyutabiliyor.
İkincisi sadece alerji olmayabilir. Sinüzit, grip gibi bir şey de geçiriyorsanız beraberinde, daha ağır geçebilir.
Ben şu an astım, alerjik rinit ve sinüzit ve gribi aynı anda geçiriyorum ama önceliğimiz alerjiden kaynaklı astımı bertaraf edebilmek. Kandaki enfeksiyonu düşürmek. Tedavim buna göre planlandı. Sinüziti ve gribi dikkate almıyor doktorum.

Bende de alerjik rinit var. Ben desmont kullanıyorum. Bol bol su için.

Ağrının sebebinin o olduğundan emin misin?

Evet. Tüm oklar onu isaret ediyor.

Yanılıyor olabilirim de
Yağlı bir şeyler yediysen, üst karın ağrısı ile gaz sancısı çekiyor olman lazım.
Taş kanala girse öyle sırta falan yayılması lazım ağrının da o zaman da çoktan acillik olurdun.
diye düşünüyorum.
Başka ihtimalleri de düşün bence.

Midemde(üst) agri zaten var onun için haftalardir surunmekteyim hastanelerde.

Ama ben burada sadece safra kaynakli eklem agrilari nasil geçirilir diye sormak istemistim.

Öncelikle eğer eski veterinerinize güveniyorsanız ona ulaşıp bunları anlatın, onun fikrini sorun.

Bizim dokuz yaşında bir tekir kedimiz var. Yakın zamanda pnömoni geçirdi ve kalbiyle ilgili de bizi korkuttu. Hastayken çok belirgin biçimde "karnından" ve kesik kesik nefes alıyordu. Sizin kedinin videolarında, bizim iki kedimizin de sağlıklı zamanlarından farklı bir şey yok gibi geliyor bana, iki kedi de sizinkinden yaşlı. İştahı normalse ve her zamanki kadar hareketliyse ben olsam telaşlanmam. Ama veteriner değilim tabii, sadece evdeki kedilerle karşılaştırıyorum. Ama durgunlaşırsa ve özellikle de kesik kesik nefes almaya başlarsa hiç ihmal etmemek lazım.

Bana bir şey yok gibi geldi. Sonra bizim sıpaya baktım aynı şekilde uyuyor. Sonra kendim nefes aldım yine karnım şişip iniyor, yani normal gibi duruyor?

kedilerde hastalıklar son anlarda fark edilebiliyor. yani kediniz çok sağlıklı zannederken birkaç gün içinde hareketsizleşip ağırlaşabiliyor.

şimdi bu kediniz hasta demek değil sadece bazı veterinerler diğerlerinden daha temkinli olabiliyor. bütçeniz uygunsa tavsiye edilen testleri bir defa olsun yaptırın derim.

yemesi, içmesi ve hareketliliğini takip etmek iyi bir yönem. bunlarda anormal bir durum olursa vakit kaybetmeden veterinere görünmek şart.

biraz tecrübemiz var bu konuda. kendi kedimde kalp problemi var ama 10 yaşına geliyor ve evet biraz kesik nefes alma görüyorduk. fakat herhangi bir durağanlaşması yoktu. rutin bir kontrolde kalp atım adedinin normalin çok üstünde olduğunu tespit etti veteriner. sonra röntgen çekildi, kalp büyümesinden şüphelenildi zira çok attığında kalp zarı kalınlaşıyormuş. o zaman yönlendirdi ve eko/ultason çekilmeye bu işin istanbul'daki en bilinen veterinerlerinden birine götürdük. ismini bulur atarım gerekirse çünkü heryerde iyi yapılmıyor, klinik de taşındı fenerbahçedeydi, ulusta galiba şuan ve evet tuzlu bir proses. kedinin karın bölgesini tıraş edip baktılar ve kalp kalınlığının anormal olmadığı görüldü fakat tansiyon problemi olduğu da teyit edildi. 1.5 yıldır tensinor ilaç kullanıyor kedimiz. kontrolünde de bir sorun çıkmadı. kalp atımı da normal olması gerekende devam ediyor.

sizin kediniz daha çok genç. bir problemi var mıdır videodan anlamak güç. önce röntgenle kalpte büyüme var mı bakılabilir. ama bizimkinde var gibi görülüyordu, ultrason kontrolünde iyi çıktı. ihmal etmeyin yine de siz derim, belki bir kalp atım ve röntgen sonucuna baktırabilirsiniz ilk etapta. ikisinde de birşey yoksa belki pas geçilebilir ama bütçe varsa baktırın. kediyi çok zorlamıyorlar, rahat bir süreç. iki taraftan tutuyorlar, bizim kedi veterinerde dellenirdi, oraya götürdüğümüzde kuzu kuzu takıldı valla.

Çok teşekkürler yanıtlar için. @awlmi hekimi paylaşabilirseniz çok sevinirim.

dr Halil Mahzunlar, hasvet. rica ederim.

Biz kediyi kısırlaştırırken röntgen çektiler kalbine bakmak için. Diyorlar ki anestezi kalbini etkileyebilir vs. Biz de ok demek zorunda kaldık. Zaten röntgen 1 saniyelik bişiy. Bütçeniz varsa çektirin. Bi de bizimkine bi test daha yaptılar kalbinden salgılanan hormonlar mı ne varmış ona bakınca kalp kasının kalınlığı anlaşılıyomuş, öyle bişey yaptılar. Ondan sonra tamam diyip anesteziye aldılar. Baktırmaktan bi zarar gelmez ama bizim kedi de uyurken öyle sizinki gibi nefes alıyor sanki. Uzmanı değiliz bilemeyiz tabi ama bence panik olmanıza gerek yok.

@awlmi bugün röntgen çektirdik. Sizinki gibi oldu, kalp atım sayısı yüksek geldi hekime. Röntgende de kalbinin normale göre büyük göründüğünü söyledi ve halil hocaya yönlendirdi. Ekoya gideceğiz kendisine. Umarım bizimki de tansiyonla ilişkilidir ve ilaç tedavisiyle çözebiliriz.

geçmiş olsun. halil hocaya güvenebilirsiniz biz çok memnun kaldık, epey detaylı bakıyor ve bilgilendiriyor. Kediniz zorlanmayacak çekim esnasında, umarım farklı bir problemi yoktur. Tensinor verirse de biz 1.5 yıldır kullanıyoruz, kontrollerinde de problem çıkmadı, kedimizin genel durumu da gayet iyi şimdilik. Sonucu da merak ederiz, geçmiş olsun tekrar

Selamlar, bugün Halil Hoca ekokardiyo işlemini gerçekleştirdi. Göğsünün tıraş edilmesi kedimizi çok irite etti, 4 kişi zor zaptettiler. Ama sonuçlar oldukça yüz güldürücü, kalbiyle ilgili hiçbir problemi yokmuş. Oldukça gergin ve stresli olmasına rağmen kalp atım hızını da normal buldular. Röntgendeki görüntü muhtemelen çekim açısıyla vs ilgili olabilirmiş.

çok çok geçmiş olsun. ne diyeceğimi bilemedim.

son günlerini evinde geçirsin diye gönderilen hastamız 6 ay daha yaşamıştı ama gerçekten hiç belli olan bir şey değil bu. bir diğer hastamıza da 15 gün ömür biçildi ve gerçekten 15 gün yaşadı. ama evet ortalama 15 gün - 1 ay içinde vefat edeceğini düşündükleri hastalar için bunu diyorlar. tabii yarın da olabilir 3 ay sonra da. belki bir mucize olur 5 sene daha yaşar bilemeyiz.

Tedavinin işe yaramadığını anlıyorlar.

Bu sebeple eve gönderilen komşumuz 4 ay, yakın bir akrabam 2 ay yaşadı.

Çok az süre kaldı bari ailesi ile geçirsin değil. Tüm tedavi yöntemleri yapıldı bir gelişme yok, hastanede kalması için de bir neden yok anlamındadır.

@yurtsuz john +1

Hastanın tedaviye karşılık vermemesi veya hatanın mevcut durumuna uygun bir tedavi olmaması nedeniyle eve gönderiyorlar. Haliyle yaşam beklentisi hastanın durumuna, hastalığın şiddetine ve yaygınlığına göre kişiye özel şekilde değişecektir.

Eğer soru sizin çevrenizde gelişen bir durumla ilgiliyse sabırlar diliyorum. Gerçekten belli olmuyor, bazen umut yok denen hastalar uzun yıllar elden ayaktan bile düşmeden yaşayabiliyor.