Tüy döküyorlar evet ama buna karsi önlemler alabilirsiniz. Robot süpürge+ kurutma makinesi evin demirbaşı oluyor. Ayrıca kaliteli mamalar yerse ve sıkça taranirsa tüy sorununu büyük ölçüde halledebilirsiniz. Tabii ki kedinin cinsi de burada önemli; İran kedisi gibi bir kedinin tüy bakımı çok zordur mesela.
Bizimki bize 40 günlükken geldi. Kedinin karakteriyle de ilgili bir durum ama çok kucuklukte biraz da eğitim ile istediğiniz kıvama geliyorlar. İlk geldiği günden beri yatak odasına almıyoruz mesela, ilk zamanlar istiyordu ama öyle ağlamaları filan olmadı. Sonrasında da alıştı. Şimdi 6 yaşında, biz istesek bile gelmiyor yatak odasına. Geceleri öyle haldir haldir oyun oynayan bir kedi değildi hiçbir zaman. Dolayısıyla uykuyla ilgili biz asla sorun yaşamadık.
Bebekken gündüzleri evde kalıyordu yalnız ama 4-5 saatten fazla bırakmamaya çalışıyorduk biz; büyüdükten sonra 2-3 gün yalnız kaldigi da oldu. Maksimum o kadar bıraktık ama.
Bunun dışında uzun uzun düşündüm; o kadar çok seviyorum ki zorlukları gözüme görünmüyor sanırım. Ama genel olarak sorumluluk sahibi oluyorsunuz. Yakın zamanda yurtdışına taşındık; bizden çok onun işlemleri sürdü, maddi olarak da bayağı para döktük mesela. E kaliteli mamalarla besliyoruz, senelik kontrollerini atlamiyoruz vs derken bunların hepsi maddi olarak yük. Dolayısıyla sorumluluğunu alabilecekseniz bu işe kalkismakta yarar var. Yoksa migrostaki kalitesiz mamalarla kedi beslemek kediye yapılan en kötü şey gibi geliyor bana mesela. Sonuçta o hayvan gelip sizi secmiyor, siz onu alıyorsunuz. O zaman een iyi şekilde bakmak gerek. E tatile vs gidecekken bakacak biri olmali, en az 10-15 yil yaşayacağını hesaba katmalisiniz. Sıkıldım göndereyim diye bir şey yok.
Kedinin mizaci diye bir gerçek var ama eğitilebilir olduğunu da düşünüyorum. Bizimki doğuştan sakindi, her bebek kedi gibi hareketli olduğu zamanları oldu. Ama bazı kuralları da ogretebildik. Ben 6 yıldır evde bir tane biblonun yerinin değiştiğini bilmem mesela. Küçükken alırsanız kolay eğitim verebiliyorsunuz. Yine de kendi mizaclari var. Bir de büyüdükten ve kisirlastiktan sonra ister istemez sakinlesiyorlar.
Tuvaleti kokar derler. Koku konusunda aşırı hassas biri olarak şunu soyleyeyim; o kedinin sahibi temiz değilse evleri de leş gibi kokuyor evet. Ama iyi kalite mamayla beslenirse, iyi kum kullanilanirsa ve tuvaleti günlük temizlenirse koku filan olmaz. Ben sık sık 'sizin ev kedili gibi değil ya. Hem kötü kokmuyor hem de tüy yok ortalıkta çok fazla' sözünü isitirim. Dediğim gibi iş sizde bitiyor.
Tırmalama için de çok küçükken tahtasına alistirdik, başka hiçbir yeri tirmalamaz. Düzenli tırnakları da kesiliyor.
Son olarak titizlik konusunda terapi alması gereken kıvamda olan annem birkaç ay kedimizle yaşadı. Tüy sorunuyla bir şekilde baş edebildi. O kadar çok benimsedi lo'annem annem' diye dolaşıyordu peşinden. Öyle bir sevgi.
O yüzden kendinize güveniyorsanız alın derim çünkü çok başka bir sevgi.
Bonus olarak da her yere çocuğunun resmini koyan ebeveynler gibi ben de minnoşumun resmini şöyle ilistireyim;
hizliresim.com