[]

askerliğini kısa dönem yapmış olanlar bi bakın hele

1-2-3 nisanda sınava giriyorum tuzla'da. buraya ulaşım metrobüsle uzunçayır, uzunçayırdan ise kalkan otobüslerle tuzla deniyor, doğru mudur?

sınava kalem götüreyim mi yoksa ösym sınavları gibi kalem verecekler mi?

cep telefonunu emanete alıyorlar mı her askeriyede olduğu gibi? yoksa hiç yanıma almıyayım mı?

türkçe, matematik gibi sorular soruyorlarmış; formalite dedi çoğu insan, doğru mu?

fazla birşey götürme askere giderken dediler. ben de 1-2 kot, tshirt birkaç çift de iç çamaşırı ve çorap götürüyorum, var mı başka birşey eklemek isteyen? (kimisi tuvalet kağıdı götür diyor)

duş jeli götürsem çarparlar mı dolaptan?

şimdilik bu kadar, teşekkürler

 
kalem götürme satıyorlar orda
sınava giderken telefon götürme ama askerliğinin çıktığı yere götür orda emanet alan asker dükkanları var bırakırsın oraya belki rahat yere düşersin belli olmaz
sorular formalite
çarşı izninde giyeceklerinden götür kışlık yazlık birer parça yetr don çorap al bolca
duş jelini çarparlar.
  • basond  (28.03.13 19:01:40 ~ 19:03:19) 
Duş jeli falan götürme şimdilik çok lazımsa ordan al. İç çamaşırı çorapta çok götürme yine ordan alırsın gerek yok bence. Benim sınav iyi geçti kısa dönem yazmıştım öyle geldi.


  • sehpa fx350  (28.03.13 19:45:57) 
ucuz ic cmasiri don atlet ve sabun gotur


  • mazungu  (28.03.13 23:30:24) 
[]

Teyzem çıldırdı

Teyzem 83 yaşında ve yine başka bir teyzemle yaşıyor (o da 60-70 arası).

Son iki haftadır teyzem anneannemleri, dayımı ve birkaç uzak akrabayı gece saat 3 sularında arayıp kıkırdayıp kapatıyormuş.

Bildiğin kıkır kıkır gülüp kapatıyormuş. Anneannemler yaşlı ve huzursuz olmuşlar. Gün içinde akrabalarım tekrar arayıp sorduklarında "öyle içimden geldi" diyormuş.

ben bile huzursuz oldum lan ne biçim bir sahnedir bu? korku filmlerinde bile olmaz böyle şey.

nedeni ne olabilir? bunama mı? ama sonuçta hatırlıyor yaptığını? yatalak falan da değil çok sağlıklı.

not: in cin demeyin döverim hepinizi. pozitif gelin bana.

 
ayakları ters mi?


  • nothanxhoney  (27.03.13 21:33:29) 
psikiyatriste götürün. nörolojik bir sebebi de olabilir gerçi.


  • there is a light that never goes out  (27.03.13 21:34:30) 
ananen kaç yaşında kanka ?

teyzen 83se eğer,biraz merak ettim de
  • romayi kurtaran itfaiyeci  (27.03.13 21:36:03) 
teyzem 83 anneannem 75 yaşında. teyzem dediğim annemin teyzesi ama ben de teyze diyorum tanım yetmezliğinden :)


  • thracian  (27.03.13 21:37:23) 
aklına "seviştikleri" geliyordur.
arayıp bakıyordur "tık" var mı diye belki?
şeytan işte.
  • 100 tl degerindeki google adwords hediye ceki  (27.03.13 21:38:18) 
zeka yaşla beraber gerileme gösterir. çeşitli ruhsal rahatsızlıklar da gözükebilir. hayal görebilirler, çocuklaşabilirler. akli dengede sorunlar yaşayabilir o yaştaki insanlar. fazla yadırgamayın imkan varsa bi psikiyatriste götürün.


  • durdenist  (27.03.13 21:41:43) 
tövbeestağfirullah ben de ürperdim şimdi.


  • king lizard  (27.03.13 21:48:47) 
beynine bişey olmuştur,doktora götürün.ananem gülme krizine
girmişti,beyin damarı tıkanmış
bilinci yerindeydi,ama hiç durmadan gülüyodu
  • rock n roll  (27.03.13 21:57:06) 
İleri yaşlarda anormal davranışlar görülebiliyor. Tabi nörologa götürebilirseniz iyi olur. Yeteri kadar ilgi gösteriyor musunuz? Belki kendisini aileden soyutlanmış hissediyordur.


  • nevrotik  (27.03.13 21:58:04) 
telaşe mahal yok çok normal benimde 83 yaşında rahmetli dedem (nur içinde yatsın) akıl sağlığını kaybetmişti evden kaçıyordu torunu olan beni tanıyordu ama kendi oğlunu yani babamı tanımıyordu hatta 35-40 sene önce ölmüş babannemi arıyordu gece çıkıp pencereden bağırıyordu ramazan olmadığı zaman oruç tutuyordu seninki gene iyimiş


  • baknedicem  (27.03.13 22:01:25 ~ 22:32:27) 
  • goodz  (28.03.13 03:27:53) 
[]

Format atmacaya yardım eden var mı?

Şimdi bende win7 var. bunun üzerine xp kurmayı düşünüyorum fakat daha önce ikinci bir işletim sistemi kurmadım; bu yüzden aklıma bir-iki soru takılıyor.

birincisi: xp kurarken harddisk ekranında normalde "c" sürücüsünü seçtiğimizde çat diye formatlayıp üzerine kuruyordu. şimdi ben nasıl bu c'yi formatlamasını önleyeceğim?

ikincisi: bu ikinci işletim sistemi de "windows" "program files" gibi dosyalar kullanacak, e bunları ayrı mı dosyalayacak yoksa varolan dosyaların içine mi kopyalayacak yeni şeyleri?

şimdiden teşekkürler!

 
bildiğim kadarıyla xp varken ikinci işletim sistemi olarak win7 kurarsın ama win7 varken ikinci işletim sistemi olarak xp kuramıyorsun.

daha öncesinde partition açman lazım iki tane. birine xp birine 7 kurmak için.
  • sutlu nescafe  (27.03.13 21:28:45) 
en basit şekilde:
C-D gibi ayrı bir sürücü oluşturup oraya kurabilirsin. diyelim oluşturduğun sürücü E ise oraya kurduğunda C formatlanmaz.
kurduktan sonra sadece windows xp açılır, windows 7 kullanamazsın. bunun için BCD editlemen gerekir, basit bir işlem internetten bulabilirsin nasıl yapıldığını ve programını(EasyBCD).

eğer win7 de formatlanabilecek ve uğraştırmayacak durumdaysa, çok program ve kayıtlı şey yoksa en güzeli önce xp sonra 7 kurmak. ek işlem yapman gerekmiyor.

not:alttaki cevap için yazıyorum. xp üzerine 7 kurduğunda(farklı sürücüye) kesinlikle xp'yi kaybetmezsin. açılışta sorar hangisini kullanmak istediğini.
  • ucan spagetticanavari  (27.03.13 21:35:17 ~ 23:35:31) 
hocam xp ve win 7 nin bootloaderları farklı olduğundan xp kurulu bilgisayara win7 kurarsan xp yi kaybedersin aynısı tam tersi içinde geçerli ancak xpyi bi şekilde geri getiriyolardı başlangıç ayarlarıyla oynayarak .farklı partitionlara kurman bişey değiştirmez.


  • itcalledheavymetal  (27.03.13 22:17:28 ~ 22:18:06) 
windows 7 ortamında windows xp ortamını çalıştıracak windows virtual pc programını da kullanabilirsin.(ben bunu xp'de ancak çalışan bir program için yapmıştım, xp'i kurmama gerek kalmadı)


  • hiperaktifmanyetik  (28.03.13 09:10:19) 
[]

İnsan bilinci tam olarak nerededir?

Çok basitçe soruyorum;

şu anki mevcut teknoloji ile beyin nakli tam olarak mümkün olmasa da; eğer bir gün mümkün olursa bilinç beyin ile mi taşınır yoksa bilinç vücutta mı kalır?

Biz tam olarak nerede oluruz? Beyin lobları, beyincik ya da soğancık mıdır bilincimizin bulunduğu nokta?

Aslında komple bir makroorganizma bütününün toplamı mıdır bizi biz yapan? mesela kalp nakli insandan birşey götürmezken, ölmüş birinin beyinini, yaşayan birine nakledersek aslında gerçek, yaşaması gereken hastayı öldürmüş mü oluruz, yoksa herşeyiyle eskisi gibi sağlığına kavuşur mu?

teşekkürler.

not: agnostiğim, ruh falan demeyin. inanıp inanmadığımdan falan değil, daha çok biyolojik olarak cevabını aradığım için soruyorum.

 
beyindedir hacı.

beyin nakli yaparsan beynin sahibi vücudun yeni sahibi olur. vücut sadece ona hizmet eder. iş beyinde bitiyor yani. beyin bedava.
  • sen git ben geliyorum  (17.03.13 21:15:47) 
beyindedir. kafası kopan kişinin bir iki saniye de olsa bilincinin yerinde olacağını düşünüyorum.

beyninin yarısı alınmış hala yaşayan örnekleri düşününce de beynin tamamı değil de, belli bir yerinde olabilir.
  • [silinmiş]  (17.03.13 21:16:43 ~ 21:18:14) 
douchebag işte tam bende bunu diyorum. beynin bir bölümü alınan ya da kaybedilen insanlar var. acaba loblardan çok beyincik midir bilinç merkezi?

bilinç gittiğinde merkezi sinir sistemi çalışmaya devam ederken etraftan gelen uyaranlara kapalı olmasını geç; hiç bir şey hatırlamak ve hatta rüya bile görmekten uzak olan bilinç nereye bağlı kalıyor? mekanizması nereye bağlı? bilinç istenince kapatılan bir şey de değil.

eğer bilinç bizi biz yapan şey ise, onu çalıştıran; açan veya kapayan biz değilsek tam olarak bağımsız da değiliz öyle mi oluyor?
  • thracian  (17.03.13 21:21:51) 
Beyinde falan değildir, nerede olduğu konusunda araştırmalar yapılıyor ama kesin bir şey yok. Bilinçaltının ne olduğu bile tam çözülememişken nerede olduğunun çözülmesi şu an için mümkün değil.


  • Cumhuriyet Savcısı  (17.03.13 21:24:33) 
insan bilinci bir hipoteze göre vücudun tamamındadır. hipotezin adı "somatik işaretleyici hipotezi". öne süren ya da toparlayıp yekpare hale getiren antonio damasio.
beynin en ilkel kısımlarından en modern kısmına kadar tamamının hayat algımızda karar hakkı var, az ya da çok tüm beyin bir işe yarıyor. bazı bağlantıların tahribatı ya da bazı bölgelere inme inmesi karakteri tuhaf istikametlere sokabiliyor. damasio ayrıca buna vücudun kalanını katmayı da öneriyor. vücudun tepkilerini beynin yorumlaması utanma, sevinç, aşık olma vb insani (aslında hayvani) duygu tecrübelerini yaşamanı sağlıyor. bir beyni alıp kalibre olmadığı bir bedene koymak ters tepki verebilir gibi bir yorum getirebiliriz buradan. tabii olmaz öyle şey şimdiki teknikle. ama varsayalım oldu, o yeni bedenin tepkileri insanı farklı duygu tecrübelerine götürüse karakteri belirleyen şey, en basitinden utanma hissinin bir yan etkisi gibi düşündüğümüz ter basması (aslında utanma hissinin temel bileşenidir somatik işaretleme tezine göre), yeni vücutta diğerine göre aşırı farklıysa utanmaz ya da aşırı utangaç hale çevirebilir karakteri, diyorlar. ben onların yalancısıyım.

  • kargn  (17.03.13 21:24:35) 
insanda bilincin beyinde oldugu 30 yildan fazladir net olarak biliniyor. bencesi sizcesi falan yok yani bu cok net bir sey. cerebral korteksin gelismislik durumuna gore ortaya cikan bir sey bilinc ve empati.


  • eldrun  (18.03.13 08:47:14) 
21 gram deneyine dair araştırma yapılırsa, pek sağlıklı bir deney olmadığı anlaşılabilir. zaten elenor'un kendisi de 21 gram olduğu iddia edilen diye belirtmiş. onun dışında elenor'un yazdığı ilk 3 paragrafa genel olarak katılıyorum.


  • eldrun  (18.03.13 08:51:27 ~ 20.03.13 13:42:42) 
beyindedir, beyin naklolursa o bilinç naklolur tabi bunlar teori ispatlamak için yapabilmek lazım. sonuçta senin bilinç dediğin şey beyindeki sinapsların elektrik iletimi. Şu an hakim olan paradigmaya göre beyin ve vucut birbirine paraleldir, birbirlerini biyolojik ve buna bağlı olarak psikolojik olarak etkilerler ama zaten bu süreçleri yöneten de beyindir.

beynin bi kısmı alındığı halde yaşayan insanlara gelince, işlev bozukluğu olup olmaması alınan bölgeye bağlı, cortex bütün halinde çalışıyor ama aynı zamanda özelleşmiş bölgeler var bazı durumlarda biri diğerinin görevini üstlenebiliyor ya da tüm korteks yapıyo.
  • m7rv7  (18.03.13 11:28:24) 
öncelikle sinir sisteminin evrimine bakmanız gerekiyor ki burada canlıların sinir sistemi geliştirmeden önce enzimleri geliştirdiğini görebiliyoruz. volvox denilen yaşam formları var mesela çok hücreliye geçiş, onlarda yönetim enzimler üzerinden hallediliyor. canlı daha da gelişmeye başladığından enzimler yetersiz kalıyor çünkü enzimler salgılanır, her tarafa yayılır sonra ilgili kısıma ulaştığında işlem yapılır. bu biraz hantal bir süreç. çok hücrelilerde gelişim sırasında enzimin artık yetmediği durumda bazı hücreler farklılaşıp sinir hücrelerini meydana getiriyorlar. iletimler sinirler yoluyla yapılmaya başlanıyor.

ikinci olarak da canlılara gelişmişlik düzeylerine göre bakabiliriz. beynimizi yaşayan bir fosil olarak düşünün. kümülatif bir biçimde gelişen bir sinir sistemi görülüyor canlılarda. buna şöyle bir örnek verebiliriz. sürüngenlerin beyinlerinin açlık, susuzluk, kovalama, kaçma, üreme gibi temel dürtülere sahip olduğu görülebiliyor. bizim beynimizde de bu görevleri yerine getiren bir bölge var, hipotalamus. sürüngenlerin beyni bundan daha gelişkin değil diyebiliriz. yani duygu ve düşünce diye bir şey tam anlamıyla yok. daha gelişmiş canlıların beyninde limbik Sistem denile üst bölge görülmekte. işte bölgeye sahip olan hayvanları incelediğimizde, dürtülerin kontrol altında tutulmaya, filitreden geçirilmeye başlandığını görüyoruz. bu evreden itibaren, canlı hissetmeye, öğrenmeye, hafızalamaya başlıyor. daha üst tabakada ise çok daha gelişmiş bir yapı olan, daha iyi iletişim kurmayı vs sağlayan beyin korteksi sosyal zekayı oluşturmaya başlıyor. insanda bu beyin korteksi dediğimiz bölge oldukça büyük. memelilerde en büyük beyin korteksine sahip olan maymununkilerin 3-4 katı kadar. ayrıca bu sistemler arasında hiyeraşik bir yapı var. gitgide nitelikçe daha gelişmiş olan üst merkezler oluşup alt merkezlerin kontrol altına alındığı bir süreç...

daha da uzatmamak adına; bu cerebral cortex'in gelişmişlik düzeyine göre, farkındalık oluşuyor. mesela bazı maymun türleri kendilerini aynada tanıyabiliyorlar. soyutlama yetenekleri az da olsa var. insanda bu soyutlama yeteneği çok üst düzeyde. (maymun ile insan arasındaki alet yapım farkları da bundan kaynaklanıyor. maymun eline geçirdiği aleti kullanıyor (taşla hindistan cevizini kırıyor) veya az bir soyut düşünceyle kısmi değişiklikler yapabiliyor. fakat insan sivri bir şey yapacaksa mesela o şeyin görüntüsünü kafasında oluşturup, taşı isteğine göre yontabiliyor. şuradan vurursam şu şekli alır diyor. maymun bunu yaparken, şuradan vurursam böyle olur demiyor. vuruyor işte kırıyor. parçaları deniyor.)

sinir ağı tüm vücutta fakat bilinç beyinin üst bölgelerinde oluşmakta. diğer canlılara da baktığımızda çıkan sonuç bu. her bölgenin kendine göre görevleri var. bilinç tüm vücuttaki sinir ağına yayılmış olsaydı, hawking gibi %99 felçli kişilerin farkındalıklarında azalmalar görülmesi gerekirdi diye düşünüyorum.

haliyle; ruh diye bir şey yok. ruh bir çıkarım değil, açıklayamadığımız bir şey için kullandığımız bir kelime sadece.
  • eldrun  (20.03.13 14:08:19 ~ 14:10:15) 
[]

Göndereyim mi?

konuyu zaten okuyunca anlarsınız.

"Merhaba; uzun zaman oldu.

Dur, sakın geçip gitme cümlelerimi; bunca süredir yazdığım ilk ve son yazı olacak sana.

Aradan 5 yıl (hatta 6 da olabilir, senden sonra zamanı saymayı bıraktım) geçti. Bu sırada çok şeyler gördüm, çok güldüm, ağladım.

Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki aslında. Ne çok film izledim, kitap okudum düzinelerce, hüzünlü ve neşeli bir çok şarkı dinledim...

Ama konumuz bu değil.

Çok zor günlerden geçtim o uzak diyarlarda. Bir kere devrim, bir kere de iç savaş atlattım o ülkede. Gariptir, senin bu saçma ve kötü yerlerden çok çok uzakta olman ve bir şekilde mutlu olduğunu düşünmem güç verdi bana.

Senden sonra tanıdığım, hayatıma sokmak istediğim birkaç kişi oldu ama yapamadım. Seninle karşılaştırmaktan kimseyi kabullenemedim. Anılarla da yaşamaya, yalnız olmaya alışmıştım zaten. Ne olurdu ki zaten bir daha bir başkasının elini tutmasam? Varsın bir başıma olsun bütün yaşadığım bütün sevinçler, hüzünler; varsın bir koltuk yastığına sarılayım veya bir kitabın sarı sayfalarını koklayayım.

Hangi bencil ve mantıksız insan düşünebilir karşısındakinin sadece kendisiyle mutlu olabileceğini? Nasıl karar verebilir; kendisinin, sevgilisine layık olabileceğine?

Belki de gerçek aşk kaçmaktır sevdiceğinden, delicesine koşmaktır uzaklara.

O’nu hep güzel bir yaz gününden kalma sıcacık gülümsemesiyle; biraz solmuş bir tablo gibi aklına kazımaktır; kim bilir?


Artık büyüdüm, adam oldum ve askere gidiyorum. (biraz geç oldu ama olsun : ) ) Bugün ilk kez kendimi düşünerek, sana verdiğim sözü bozarak bunu yazıyorum. Hani demiştim ya daha ilk tanışmamızda; hayatından çıktığım an bir daha ben seni hiç rahatsız etmeyeceğim diye. Bugüne kadar tuttum bu sözümü. Sana bunca zamandır ilk kez hoşça kal diyorum.

Ayrılmamızdan sonra hiç fırsatım olmadı söylemeye.
Hoşçakal
"

 
Ben alacağın muhtemel ve haklı cevabı söyleyeyim de: "Öf amma edebiyat parçaladın be!"


  • nevarki  (16.03.13 23:41:31) 
not: görüleceği gibi hala seviyorum. Ama bir yandan da veda etmek istiyorum.

6 senedir bir kez bile konuşmadık.
  • thracian  (16.03.13 23:42:02) 
hayır.


  • arkadaslarim bana einstein diyor  (16.03.13 23:42:18) 
az önce ben de eski eski sevgilime bişi yazdım, ancak sildim. sen de sil yazma hiç.

not: bizim de altı sene oldu.
  • it's just a cigarette  (16.03.13 23:44:08) 
insan kendini yıllarda geçse tutamıyor, anlıyorum. birçok kişi gördüm böyle mesajlar atan/arayan soran. fakat hepsi 'geçmiş.' geçmişi canlandırmak bilmiyorum ama sizin için çok da iyi olmaz. kimseye de sanırım olmadı. yanlış anlamayın, bir beklentiniz, gelmeyecek bir cevabınız var demiyorum. sadece daha kötü ve daha üzücü ve daha, daha... insanlar hayatlarına hiç bakmadan devam ediyorlar. eh arkalarına desek daha doğru olur. siz de arkanıza bakmadan:
atmayın.

  • erenbey  (16.03.13 23:47:57) 
aynen öyle. geçmiş adı üstünde geçmiş ve bitmiştir. benim de yok mu söylemek istediklerim, bir kez olsun görmek istediklerim? tek bir gülüşüne bir çok şeyi feda edebileceklerim? var ama artık bitti ve gitti. asla eskisi gibi de olmayacak. o nedenle atma. ne kendini ne onu üz.


  • arkadaslarim bana einstein diyor  (16.03.13 23:51:46) 
Erkek olan sensin, ve çok daha duygusalsın.
Emin ol kız bunu küçümsemeyle karşılayacaktır. Duygusal konularda kızlar severlerse başka oluyor sevmezlerse tamamen duygusuz ve acımasız oluyorlar. Deneme derim

  • efrasiyab87  (16.03.13 23:54:18) 
gönder kardeş. ama bunu gönderme. çok cins bir üslubun var. leyla ile mecnun setinden mi yazıyorsun?
yalın bır bıcımde soyle boyle boyle ıste senı ozledım ve askere gıdıyorum.

ama mutlaka yolla. yoksa bitiremeyecek gibisin.
  • öptüm sezen  (16.03.13 23:54:44) 
Ben olsam böyle bir sey göndermem ama ben bu tip bir sey yazamam da, öyle bir insan degilim. Yazdigin sey seni yansitiyor, zamaninda o da seni-böyle bir mektup yazacak birini- sevmis, demek ki göndermek istiyorsan göndermelisin. Ama yane 5-6 yil ne demek tahayyül edebiliyor musun? Insanlar biraktigin noktada kalmazlar. Kafanda sevdigin kisi yok artik, biraraya gelseniz bu kim la dersin.


  • hophophoba  (17.03.13 00:15:32) 
İlla göndereceksende öptüm sezenin dediğini yap. çok kısa ve öz olsun.

Yollamaman her daim iyidir tabii
  • efrasiyab87  (17.03.13 00:16:56) 
bunu gonderme.


  • tdl  (17.03.13 00:32:37) 
ya bu cumartsi gecelerinin amk. yapma abim yapmaa.


  • ooziee  (17.03.13 00:37:24) 
benim bile içim cız etti. bir de siz o kadar şeyler paylaşmışsınızdır illa ki hoşuna gider duygulanır o da. bir şey olsun umuduyla yazmadığını düşünüyorum bunu. çok da güzel olmuş, helal olsun. yalnız "sevdiceğinden" değil de "sevdiğinden" yapsana orayı :)


  • nıç  (17.03.13 01:13:53) 
bir kağıda yaz ama yollama.


  • muk  (17.03.13 01:35:46) 
"ben senden ağız tadıyla ayrılamamıştım,şimdi ayrılayım askere de gidiorum duygusallaştım da bilio musun" yaz daha iyi.


  • physcos physcos  (17.03.13 10:23:36) 
gönder, çünkü göndermezsen rahat edemeyeceksin.
ama büyük ihtimalle cevap alamayacaksın onu da bil.

  • shedracon  (17.03.13 14:24:26) 
yorumlarınız sayesinde biraz daha düşünme kararı aldım, biraz daha sadeleştireceğim. belki daha net olacağım.


  • thracian  (17.03.13 16:20:59) 
[]

çok uzun bir yola çıkarken yanınıza alabileceğiniz yiyecek

yolculukta herhangi bir bakkal falan olmayacak. birden maceraya koşan bilbo baggins gibi düşünün.

en besleyici, yükte hafif, bozulmayan ve tadı da kötü olmayan ne alabiliriz yanımıza?

eğer evde hazırlanan bir şey ise tarifi ile birlikte yazarsanız süper olur.

şimdiden teşekkürler!

 
ben böyle bir yola çıkacaksam protein ağırlıklı yiyecek yemek isterdim. protein beni tok tutuyor.


  • naturelist  (09.03.13 21:30:11) 
poşette olan ton balığı


  • kayranin kedisi  (09.03.13 21:31:02) 
bal

kuruyemiş
  • ermanen  (09.03.13 21:31:08) 
protein konusunda sana katılıyorum naturelist fakat ne alınır protein ağırlıklı? var mı önerebileceğin - yapabileceğim bir tarif?

kayranın kedisi - uzun yolda sıcakta falan bozulmasın ton balığı çanta içinde?

ermanen - kuruyemiş güzel de bal akarsa falan rezil olmayalım sonra? :)
  • thracian  (09.03.13 21:33:33) 
çeşit çeşit bisküvi
özellikle kepekli yulaflı vs. tarzı olanlar tok tutar...

  • neyleyim  (09.03.13 21:35:52 ~ 21:36:45) 
bisküvi lezzetli bir seçenek ama uzun yolda gerçekten karnınız acıktığında kesmiyor.


  • thracian  (09.03.13 21:36:44) 
  • kullanıcı adı  (09.03.13 21:37:01) 
balı iyi muhafaza edersen dökülmez ya. torbanın içine koyarsın kavanozu. (ya da cam yerine plastik içinde olabilir)

protein olarak kurutulmuş et olabilir. uzun süre dayanır onlar.
  • ermanen  (09.03.13 21:37:44 ~ 21:39:07) 
kurutulmuş et derken pastırma mı? yoksa isli et tarzında birşey mi? isli şeyleri hiç sevmem, yiyemem. pastırma da fena kokar :) başka kuru et türü varsa bildiğin süper olur aslında.


  • thracian  (09.03.13 21:41:52) 
karışık kuruyemiş. kuruyemiş tok tutar adamı.


  • dieselsingle2  (09.03.13 21:42:45) 
gundem.milliyet.com.tr

kuruyemiş olarak fındık-badem ve ceviz'i tercih ederdim ben. üzüm de çok ciddi tutar bu arada enerji kaynağı olarak. onun haricinde asıl yiyecekler konusuna gelirsek konserve hayat kurtarabilir :) eğer bahsettiğiniz gibi çok uzun bir yolculuksa protein ihtiyacınızı etten karşılayabilirsiniz:

www.yurtkonserve.com.tr
  • bykush  (09.03.13 21:43:58) 
gavurların beef jerky dediği şey. ama türkiye'de nasıl bilmiyorum.

konserveleri düşünmüyor musunuz? her şeyin konservesi var artık. yaprak sarmasının bile.
  • ermanen  (09.03.13 21:46:02 ~ 21:46:20) 
uzun yol çok gitmiş biri olarak, snickers, bisküvi + konserve derim.


  • madyb  (09.03.13 21:48:18) 
madyb, ben de şimdiye kadar konserve pilaki, snickers ve ceviz yedim hep uzun yollarda. fakat şu beypazarı kurusu gerçekten hoşuma gitti. taşıması da hafif olması dolayısıyla kolay.

ama yağmur çamur olayı için gerçekten konserveye ağırlık versem daha iyi olacak.
  • thracian  (09.03.13 21:52:17) 
kuru et


  • xsades  (09.03.13 21:57:02) 
[]

bu böcek nedir?

tanıdık bir böcek sanki. sık sık görüyorum.

gariptir bunu beslemek istiyorum.

böcekler ne yer? ne içer? ne ile beslenir? varsa bir bilen yardım etsin.

 
buğday böceği

ben hep harmanın içinde gördüm. sanırım ot çöp yiyor
  • cecilia  (07.03.13 19:42:36) 
bence kene ya da bok böceği.


  • fosforlu cevriye  (07.03.13 19:43:11) 
en.wikipedia.org bu olabilir mi?


  • thracian  (07.03.13 19:43:23) 
bunlar ezilince çok kötü kokar. offf


  • sttc  (07.03.13 19:55:46) 
oldurunce cok pis kokar bu bocek.


  • trakyali gulyabani  (07.03.13 19:57:57) 
[]

beylikdüzü - taksim seçenekler

hangisi daha hızlı?

express beylikdüzü taksim mi?

metrobüs mecidiyeköy - metro taksim mi?

 
metrobüs cevizlibağ + dolmuş da iyi bi' alternatif.


  • herman hesse  (03.03.13 11:50:53) 
hemen hemen ayni ama ekspress daha ay yorucu olacaktir. normal sartlarda beylikduzu mecidiyekoy metrobusle 70 dk falan surmektedir.


  • engel  (03.03.13 11:56:20) 
şaka mı bu tabi ki beylikdüzü taksim 145T. evin önünden biniyosun temden gidip taksim meydanda iniyorsun. tek vesait gibisi var mı ya. en temizidir ama çift bilet. öbür türlü yok metrobüse yürü ya da minibüse bin bir sürü yerde aktarma yap yok oturmaya çalış yok in bi daha bin yok cart yok curt.

bir de şunu belirteyim. iett sitesinde gözüken doğruysa 145T taksimden dönüşler akşam 7.30'dan sonra başlıyor. öyle gözüküyor neden bilmiyorum en son 3-5 ay önce gittim daha erken dönmüştüm taksimden. onu bi araştırıp soran olursa ben de bilgilenmek isterim.
  • inancsiz deve  (03.03.13 12:50:39 ~ 12:52:10) 
[]

Elimi tuttu

Selam

Ben Gandalf, 2000 yaşındayım. Cücelerle seyahatimiz sırasında ayrıkvadi'de konaklarken Galadriel diye bir elf ile sohbet etme imkanımız oldu.

bazı dallamalar da oradaydı ama biz galadriel ile önceden de kesişiyorduk zaten. önce bir laf atmalar falan oldu ama sonra millet gidince elimi tuttu "kimse sana yardım etmezse bile ben hep yanında olurum" dedi bana gülümseyerek. sonra bir baktım gitmiş

1: sizce olma ihtimali var mı?
2: yaşını tam bilmiyorum elf bir hanımefendiye yaşı sorulur mu?
3: normalde başka yere kız vermez bu elfler, acaba kendimi nasıl kabul ettirmeliyim?
4: o ara çok ezik oldum yanında üzerimde gri bir cübbe vardı acaba fakir gibi gördü de acıdı mı yoksa?

şimdiden teşekkürler.

 
Bence güldüğü için verecek.


  • cengizkhan  (02.03.13 23:11:11) 
hiçbir şey bilmiyorsan burnuna güvenmen lazım.


  • sparkle kiddle  (02.03.13 23:12:38) 
beyazlara bürün, yerden bitenin yüzüğünü ela gözlü dedenin klubesine götürmek için peşinden git sonra herkes seni tanıycak, bu sayede muhtarlık seçimlerine katılırsın orda seçilirsen artık muhtarın dönüşü ritüeli eşliğinde kızı istemeye gidersin her şekilde verirler.


  • clones  (02.03.13 23:15:24) 
abi seviyorsan git konuş bence. resmen iş atmış, o da boş değil sana karşı ;)


  • cagdas donem kuramcisi  (02.03.13 23:15:41) 
usta geziciyim şu an ev bakıyorum (bekara ev vermiyo kimse amk) ama günün birinde batıya gidip yerleşme hayallerim var elf yurduna.


  • thracian  (02.03.13 23:15:48) 
beyaz giyin, konuşmaya git. beyaz giyinen erkekleri güçlü ve çekici buluyorlar. bizim bir kuzen vardı, o anlatıyordu.


  • sen git ben geliyorum  (02.03.13 23:17:27) 
@john:

P.hlu dere h...n.
  • cengizkhan  (02.03.13 23:19:46) 
evin yoksa iş yaş ya. bizim apartmana gel diyecem de 1 metrelik adamlarız biz, sığmazsın ki bir yere. kız sorun etmezse tanrıdan az kullanılmış ikinci el dağ var elimde, alevli malevli. kışın doğalgaz derdiniz olmaz. havadar da zaten. bir bakın derim.


  • cagdas donem kuramcisi  (02.03.13 23:21:52) 
  • bohr atom modeli  (03.03.13 00:33:46) 
@bohr atom modeli

2000 yıl oldu lan. 2000.

yeter amk.
  • thracian  (03.03.13 00:35:21) 
beyaz giyme toz olur.


  • yule  (03.03.13 00:41:38) 
balrog öldürmen lazım :/


  • tunachu  (03.03.13 00:54:53) 
Benim yüzüğü arayan dallama sen miydin, erkeksen gel mordora kapışalım, öyle 2 havaifişek patlatıp 1-2 gürleyerek adam olunmuyor ihtiyar moruk.


  • efrasiyab87  (03.03.13 07:27:47) 
[]

çok büyük birşey olacakmış hissi

neden olur? günde 4-5 kere geliyor bana. tetikte yakalıyorum kendimi. ne olacağını da kestiremiyorum ama böyle bir acayip oluyor.

var mı benden başka bunu yaşayan? varsa psikolojik birşey midir? 2 aydır böyle gidiyor.

kahin miyim?

 
panik atak


  • srkn9191  (02.03.13 23:04:00) 
bana olmuyor öyle. fakat isterim olmasını, çığır açıcak bir şey olsun.


  • king lizard  (02.03.13 23:07:05) 
birden ortada "eureka! eureka!" diye gezme sebebin olacak bu durum bence.


  • cagdas donem kuramcisi  (02.03.13 23:16:51) 
oluyor bana da.
psikolojik evet.

  • iz  (02.03.13 23:18:04) 
bir ajanda bul buraya yazdığını bugünün tarihiyle aynen oraya da yaz saatini de not düş
bir sene sonra bunu oku
bi bok olmadığını göreceksin.
  • agy3  (03.03.13 00:23:40) 
@agy3 ben de biliyorum olmayacağını ama işte bu itki-kuvvet artık her neyse arada bir yokluyor beni. huzursuz oluyorum durduk yere.


  • thracian  (03.03.13 00:41:19) 
[]

n95 kullanmış olanlar bir bakın hele

bu telefonun şarjı sizde kaç gün gidiyordu-gidiyor?

ben buna n95 8gb modelinin bataryasını aldım (bl6f) (normalde bl5f vardı) sizce performansı artar mı?

bu telefonun orjinal bataryası nerede var? güvenemedim apartman altı telefon aksesuarı satıcılarına. yok mu nokia'nın orjinal- birinci elden satış yapan bir mağazası (nokia store tarzı birşey) istanbulda?

 
Şu an kullanıyorum 1 gün anca dayanıyor.:(


  • lola35  (28.02.13 21:29:02) 
Eskiden kullanıyordum en fazla 1.5 gün gideri vardı.


  • creepy  (01.03.13 14:31:31) 
[]

insan psikolojisi ile ilgili bir soru

bir kişiyi (geçmişini araştırmadan) karanlık bir odaya bir saatliğine kapatıyoruz. zifiri karanlık ve oturacak bir yer de yok.

bu insanın psikolojik sorunlarını ortaya çıkarmada yardımcı olabilir mi?
peki bu insanın hiç ses çıkarmadan 1 saat boyunca karanlıkta durması normal kabul edilebilir mi? bu da bir psikolojik bozukluk sinyali olabilir mi?

kişi bu deneyi sadece rutin psikiyatrik kontrollerde yaşayacak; 1 saat boyunca odada "sırayı" beklemesi söylenecek. açıklama sadece bu.

oda kızılötesi kameralarla izlenecek ve kaydedilecek.

 
Karanlığa kapatılıp sıra beklemesi söyleniyorsa oturup beklemesi normal de odaya zorla kapatılınca kuzu kuzu beklemesi normal değil


  • Mikail bey  (27.02.13 22:12:27) 
peki sıra beklerken karanlıkta yalnız bırakılmasına tepki vermemesi normal mi?


  • thracian  (27.02.13 22:17:02) 
Sıra beklerken karanlıkta yalnız bırakılması nasıl gerçekleşiyor? Işıklar mı gidiyor birden?


  • Mikail bey  (27.02.13 22:30:54) 
hayır karanlık odaya sokulup beklemeleri söyleniyor.


  • thracian  (27.02.13 22:36:37) 
tepki vermesi elbette normal. bir iki dakikalığına beyin olup şöyle düşünelim:
sıra beklemek-karanlıkta durmak ile yapılmaz.
neden ses yok-kimse yok.
ayakta durmaktan yoruldum.
...vs
gibi cümlelerle yorulmadan tepki arkasından gelecektir kesinlikle ve kesinlikle.

'bir psikolojik bozukluk sinyali olabilir mi?' mükemmel bir soru:

psikolojik bir sorundur, diyemeyiz. böyle bir genelleme ile asla kapatamam konuyu. fakat açabilirim. bir sorun vardır kesinlikle ama bu duygusal mı yani duygularla ilgili mi? yoksa psikolojik bir bozukluk mu? bilemeyiz.

o anda korku, çekingenlik, içine kapanıklık, kompleksler, takıntı, sürekli düşünme, içine cevap verme, tedirginlik, aldırmama gibi sorunlar bulunabilir diye düşünüyorum. ya da sizin dediğiniz gibi bir psikolojik bozukluğu bulunabilir.
cevap: bir sorun var ama...?

anekdot: kitabı bulabilirseniz, sizin bahsettiğiniz gibi örnekler ve deneyler barındırıyor.
prof.dr.enver özkalp - sosyolojiye giriş
  • erenbey  (27.02.13 22:38:15 ~ 22:43:32) 
denek rastgele bir kişi ise deneyin sonuçlarının önceden kestirilebilmesi güç.


  • cookiert  (27.02.13 22:40:27) 
herkese çok teşekkürler; kitaba bakacağım. ben bir bakıma kontrollü küçük etkili travmatik durumların insanın sakladığı yüzünü çıkarmada çok etkili olduğu kanısındayım.

rusya ve uzakdoğu gibi biraz "alternatif" psikolojik yaklaşımların bulunduğu yerde kontrollü bu tarz deneyler yapılarak hastaların derinine inilmeye çalışılıyor ama işte sorun da tam burada; kimisi karanlıkta gerçekten içindekileri döküverir. peki karanlıkta bir saat boyunca ses etmeden sakince oturanlar?
  • thracian  (27.02.13 23:16:36) 
Şöyle anlatayım, karanlıkta bekle deseler bana sıram geleceği için tembelliğimden yayılır uyur beklerim. Yok oraya kilit vururlarsa işte o anda çıldırırım.


  • Mikail bey  (27.02.13 23:20:03) 
[]

yeni çıkacak nokia 105

conversations.nokia.com

dahili fm radyosu, renkli ekranı, 35 güne kadar bekleme süresi, 12.5 saat konuşma süresi, ayrıca bir de feneri olacakmış. toza ve suya karşı da dayanıklı.

nasıl?

sizce 15 euro çıkış fiyatı olacak telefon türkiye'de kaç liradan satışa sunulur?

 
100tl sabit vergi, gümrük, taşıma, distribütör karı, mağaza karı, başka vergiler.

türkiye satış fiyatı 200-250 lira olur.
  • orpheus  (27.02.13 11:43:39) 
nokia x1-01 kullaniyorum, arada goruntu dusunda bir fark yok. bende 15 20 gunde bir sarj ediyorum. mediamarktta 100 kusur lira fiyati


  • düşünüyorum öyleyse vurun  (27.02.13 12:04:05) 
[]

dolapta bira 8 tane bira var.

2 tanesi kırmızı tuborg.
3 tanesi tuborg gold kutu.
2 tanesi efes fıçı.
1 tanesi miller kutu.

içeyim mi hepsini? bu saatten sonra gece gece icat çıkarmayım mı yoksa? 2 kırmızı işimi görür diyorum.

 
gold ile kırmızı çok güzel eşlik ederler birbirlerine. bence 1 gold 1 kırmızı gece için ideal ikili. üstüne sizi sarmazsa soda niyetine 1 adet miller kutu da götürebilirsiniz.


  • kobretti  (26.02.13 01:19:40) 
Vücuduna yazık


  • grimer  (26.02.13 01:38:24) 
Miller'la bünyeyi hazırla. Üstüne 2 efesle mideyi düzelt. Sonra Tuborg goldları çakıp kafayı uçur. Tuborg kırmızıları görürsen bana telefon aç helal diyim :)


  • Vicy89  (26.02.13 03:35:03) 
[]

bu geceki oscar töreni

internetten izlenebilir mi? nereden izlenir takılmadan etmeden?




 
ntv veriyor Türkçe olarak, cnbce de veriyor ama o büyük ihtimal orjinal olacak. 1 de başlıyor kırmızı halı, 3, 3:30 da tören başlıyor. sabah 7 ye kadar falan sürüyor.


  • secilmis uye  (24.02.13 19:35:37) 
[]

Tolkien üstadın yarenleri bir bakın hele.

çağdan çağa bu dünyanın haritasında değişiklik oluyor. beleriand sular altında kalıyor, orta dünya ile elf diyarı arasındaki köprü yıkılıyor falan.

peki adam akıllı bir haritası var mı bunun? internette ne kadar araştırdıysam tam tatmin olmadım. mesela bazı haritada beleriand shire'ın kuzeyinde, bazısında batısında olarak gösteriliyor.

batıda olan için:
tolkiengateway.net

kuzeyde olan için:
www.gamereplays.org

kime inanak? tolkien'in böyle kapsamlı bir haritası var mıdır birinci elden? yoksa hep okurların çizdiği amatör haritalar mıdır bunlar?

cristopher tolkien'i görürsem kulağını çekeceğim.

 
mavi dağlar dediğin ered luin mi oluyor?


  • thracian  (24.02.13 13:18:11) 
O değilde bu adamalr gemilere binip nereye gidiyorlar kitabın sonunda?


  • efrasiyab87  (24.02.13 14:16:55) 
bu kadar bilgiyi nereden ediniyorsunuz ayıptır sorması?
tolkien'in diğer kitaplarından mı? (sadece yüzük serisi ve hobbit'i okudum)

  • bass solo take one  (24.02.13 14:21:22) 
ben şahsen hurin'in çocukları, silmarillion ve bitmemiş öyküler'den edindim bu bilgileri, hala da tam oturmuş değil örnekte de gördüğün gibi. çok büyük bir coğrafya, tarih bilimi gibi düşün tolkien'in dünyasını.

daha 11 ciltlik orta dünya tarihi külliyatını saymıyorum bile hesap et (daha türkçe basılmadı bu seri)

bu arada o adamlar gemilere binip elf diyarına gidiyorlar batıya. normalde elfler gider sadece ama yanlarına çok seçkin konuklarını alıyorlar arada; istisna.
  • thracian  (24.02.13 14:34:51) 
birinci harita, Elflerin Valinor'dan orta dünyaya sürüldüğü zamanki orta dünya haritasıdır. Güneşin birinci çağı boyunca harita bu şeklini korur. Silmarillion'da anlatılan olaylar güneşin birinci çağında gerçekleşir.

Valar, Earendil'in çağrısına uyarak morgoth'a karşı ordularını orta dünyaya göndediğinde gerçekleşen savaşta (bkz: war of wrath) beleriand toprakları sular altında kalır. melkor ea'nın dışına atılır. Orta dünya'nın ered luin (mavi dağlar) batısında kalan toprakları sular altında kalır. beleriand, zaten orta dünya'nın sular altında kalan kısmıdır.

bununla birlikte, güneşin ikinci çağı başlar. valar, eldar'la dost olan ve Elros soyundan gelen insan ırkına (bkz: edain) numenor adasını bahşeder. 2. harita, bunu gösteriyor. doğudaki kısım orta dünyanın son halini, batıdaki kısım valinor'u gösterir. valinor'a insan ırkının gitmesi yasaklanmıştır. beleriand'ın shire'e göre doğru konumu, batıdır.

Silmarillion ve Güç Yüzüklerine Dair adlı kitaplar, Beleriand toprakları ve Numenor adasının konumu hakkında doğru bilgileri verir.
  • turgon  (24.02.13 16:31:14) 
[]

beylikdüzü'ndeki evlerin sağlamlığı

buranın toprağının yapısı nasıldır? dayanıklı mıdır? şu 15 katlı yüksek evler ne kadar sağlamdır? bu binalar hiç denetleniyor mu? siz denetlendiğine şahit oldunuz mu?

iyi günlerle kalın.


 
bizimkent var mesela epey eski binalar ama 99 depremini bile hasarsız atlattılar


  • sttc  (23.02.13 17:58:32) 
beylikdüzü bildiğim kadarıyla kayalık bir zemine sahip. 98 depremi sırasında amcam emlak bankası bloklarında oturmaktaydı. depremden sonra bloklarda en ufak bir hasar dahi oluşmamış.


  • bilge rusty james  (23.02.13 18:09:20) 
bence istanbuldaki en sağlam yapılara sahip yer. burada yaşadığım için söylemiyorum ama cidden herhangi bir deprem olasılığına karşı kendi açımdan bencilce düşünürsek bir korkum yok.


  • Eureka  (23.02.13 18:12:15) 
beylikdüzü kaya üstündedir derler, kıyı şeridi hariç


  • desdinova  (23.02.13 18:15:30) 
sene olmuş 2013 hala kayalık zemin diyen var alskdjas. yapıya göre değişir. ama genel itibariyle sonradan yapılaşma olduğu için istanbul'un genelinden çok daha güvenlidir.


  • dogumgunundecevrimdisiolanadam  (23.02.13 18:43:31) 
15 seneye yakındır Beylikdüzünde oturuyoruz. Deprem konusunda da hep sağlam şeklinde muhabbetleri döner. Bilmem noktasından noktasına değişir mi.


  • sayfer  (23.02.13 19:17:39) 
Sahile inen yamaçta toprak kayması var sürekli.Yollar bile bozuluyordu arada sırada.Biz de o villalar nasıl yıkılmadan duruyor derdik.


  • botucat  (23.02.13 22:06:51) 
[]

içkiden anlarım diyenler

sorum aynı; fakat birkaç çeşide göre.

Kapağı ya da tıpası açılan, biraz içilen ve tekrar kapatılan içkiler ne kadar dayanır?

rakı?
şarap?
viski?
votka?

bunlar dayanır mı 2-3 ay? kuru ve karanlık yerde duruyorlar, sıcaklık maksimum 20 derece oluyor içeride. genellikle 15 derece.

bunları içsem ölmem dmi 2-3 ay sonra falan?

 
kapağı kapalı olduğu sürece 2-3 ayda bir şey olmaz.


  • mesa  (19.02.13 17:27:58) 
şarap dışındakilerde sıkınıtı olmaz. şarapta da duruma göre değişir


  • jack n brooks  (19.02.13 17:33:10) 
şarap max 7 gün içinde cortlar. diğerlerine bi şey olmaz ama açılmış viskiyi 5 ay sonra içince aşırı derecede çarpmışlığı var. tabi psikolojik de olabilir.


  • fosforlu cevriye  (19.02.13 17:33:48) 
şarap dışındakiler dayanır, şarap sirke olur.


  • whoosie  (19.02.13 17:34:09) 
şarap cortlar fakat içersek bize kötü bir etkisi olur mu? zehirler mi?


  • thracian  (19.02.13 17:37:41) 
yok be abi en fazla gazı kaçmış kola gibi olur tadı.bi bok olmaz.


  • mesa  (19.02.13 17:38:35) 
şarap küfleniyor bile, dikkat edin.


  • buckminster  (19.02.13 17:41:18) 
şarap dışındakilere birşey olmaz. şarabı içersen sirke içmiş olursun.


  • crimsonlady  (19.02.13 17:43:13 ~ 17:43:35) 
sıcak soğuk dengesini bozarsanız boka döner.

mesela rom dışarda durur. uzun süre beklerse bozulur.
rakı çook uzun dayanır.
şarap, beklediğinde alkolü uçar çirkinleşir.
votka da dayanır.
cin de dayanır.
  • female demon  (19.02.13 18:12:18) 
ben olsam o şarabı da gömerim.


  • Cimhenun  (19.02.13 18:26:06) 
[]

kalorifer peteğinden çarpılan

sadece ben miyim? bu arada ev merkezi sistem (kalorifer dairesi falan var yani, doğalgaz peteği gibi kapalı devre değil)

acaba elektrik mi değiyor bir yerden peteklere?


 
belki de sadece statik elektrik yüklüsündür? ben bugün musluğu açarken çarpıldım.


  • neira  (18.02.13 20:49:55) 
her defasında çarpılıyorum ama. yani şimdi dokunsam yine çarpılacağım. uzak yaşıyorum peteklerden.


  • thracian  (18.02.13 20:51:08) 
bugün ben de ilk kez çarpıldım. acayip elektrik yüklüydüm. sağından solundan kablolar geçiyordu ama.


  • goodbyecruelworld  (18.02.13 20:52:02) 
evde hiç olmuyor da okulda sürekli çarpılırdım ben de. peteklerden uzak dururdum hep okulda yanaşmazdım bu yüzden.


  • rotten head  (18.02.13 20:52:52) 
onu geçtim ben kendimden bile çarpılıyorum bazen. mesela yanağımı kaşıyacağım dokunduğum an çat diye sesle birlikte çarpılıyorum.


  • secilmis uye  (18.02.13 21:36:27) 
dostum üst katlardan biri topraklı priz icin duvarın icine sapladıysa demir cubugu, en alt kattaki adamın kaloriferi bile elektrik yüklenebiliyor, ve gercekten tehlikeli bir durumi bir arastır istersen komşulardan. bizim bir arkadaşın basına gelmişti böyle bir durum, sonucta adam bilgisayarına topraklı priz olsun diye prizden duvara bir demir cubuk gömmüş, aklınca topraklı priz yapmış


  • primetime  (18.02.13 21:42:33) 
[]

tolkien külliyatı hakkında

son olarak bitmemiş öyküler kitabı çıktı ama gerisi gelecek mi? ithaki ile yakın bağları olan biri var mı?

mesela kayıp öyküler kitabı var. o çıkar mı?

arthur'un düşüşü var mesela.

alim kral heidrek'in destanı var

şimdiden teşekkürler.

 
deli gibi bekleyen bir kitle var, neden basmıyorlar anlamıyorum.


  • arnatuile  (18.02.13 20:21:07) 
Kayıp Öyküler zaten Bitmemiş Öyküler diye biliyorum ben. Eğer aksi takdirdeyse bile "Kayıp Öyküler"i basan yayınevi İthaki değil -linkte görüldüğü üzere- Altıkırkbeş Yayınları olsa gerek.

www.netkitap.com

www.netkitap.com
  • timburton  (18.02.13 20:34:32) 
altıkırkbeşte sadece kayıp öyküler kitabının ikisi basıldı (kendisi normalde orta dünya tarihi diye geçer ve 12 kitaptır) ve baskıları yok. bunun yanında altıkırkbeşin çevirileri kafa bir dünya haldeyken yapıldığı için de berbattır.

bunun yanında, birisi the unfinished tales olan bitmemiş öyküler kitabıdır. yani the history of the middle earth ile ilgisi yoktur. ikisi farklı kitaplardır.
  • thracian  (18.02.13 20:46:02) 
@thracian

hocam bahsi geçen 12'lik Orta Dünya Tarihi'nin 6-7 ve 8. kitaplarını Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi oluşturmuyor mu? Sanıyorum 9. kitaptan sonraki seriler de Bitmemiş Öyküler'i içeriyor. İlk kitapların birkaçı da Silmarillion ve Hurin'in Çocukları'na dair olan anlatılar olsa gerek.

Tabi yine tam olarak Orta Dünya Tarihi'nin tamamen dilimize aktarıldı söylenemez, dolayısıyla bu konudaki merakınızı ben de paylaşıyorum. Yanlışım varsa düzeltin lütfen ama araştırmalar sonucu ben böyle bir sonuca ulaştım.
  • timburton  (18.02.13 20:53:02) 
bak sana tam listesini buraya kopyalıyorum 12 kitaplık:


The History of Middle-earth:
-The Book of Lost Tales 1 (1983)
-The Book of Lost Tales 2 (1984)
-The Lays of Beleriand (1985)
-The Shaping of Middle-earth (1986)
-The Lost Road and Other Writings (1987)
-The Return of the Shadow (The History of The Lord of the Rings vol. 1) (1988)
-The Treason of Isengard (The History of The Lord of the Rings vol. 2) (1989)
-The War of the Ring (The History of The Lord of the Rings vol. 3) (1990)
-Sauron Defeated (The History of The Lord of the Rings vol. 4, including The ---Notion Club Papers) (1992)
-Morgoth's Ring (The Later Silmarillion vol. 1) (1993)
-The War of the Jewels (The Later Silmarillion vol. 2) (1994)
-The Peoples of Middle-earth (1996)

normalde bunlardan birkaç bölüm yüzüklerin efendisi'nin giriş bölümünde yazılır (genel bir başvuru niteliğinde)

fakat the unfinished tales, yani bitmemiş öykülerde şunlar vardır:

tuor ve onun gondolin'e gelişi hakkında
narn i hin hurin: hurin'in çocuklarına dair öykü
numenor adası
aldarion ve erendis
elros soyu: numenor kralları
galadriel ve celeborn'un öyküsü ve lorien kralı amroth'Un öyküsü
ferah çayırlar felaketi
cirion ile eorl ve gondor ile rohan arasındaki dostluğun temelleri
erebror seferi
yüzük'ün izinde
isen sığlıkları muharebeleri
druedain
istari
palantiri

yani bu kitaptaki öykülerin hiçbiri bitmemiştir; özelliği budur. kimisinin ortası yoktur (belli ki sayfalar kaybolmuş, ya da hala bulunamamış), kimisini bitirmeye vakti yokmuş tolkien ustanın, yarım kalmış. ama yine de mükemmel bir kitaptır bence. fakat dediğim gibi 12 ciltlik orta dünya tarihi ve hatta yüzüklerin efendisi üçlemesiyle hiç alakası yoktur. orta dünya tarihi tamamen ayrı bir olaydır. bir larousse niteliğindedir. silmarillion'a benzer.

not: şöyle birşey var 10 ve 11. orta dünya tarihi kitabı silmarillion içine katılmış olabilir, silmarillion kitabını bulup kontrol etmem lazım.
  • thracian  (18.02.13 21:09:14 ~ 21:12:14) 
[]

google chrome'da kısayollar çok az

ilk açtığınız sayfada 8 tane sayfa kısayolu var ya (en çok kullanılanlar)

onları düzenleyemiyor muyuz? sayılarını arttıramıyor muyuz?

ya da en azından yukarıda duran yer imleri çubuğundaki şeyleri düzgün bir sıraya soksa, onu iki satır yapsa da mı olmuyor?

 
bende görünen 10 tane diğerleri ise en sağda ok iişaretine basınca görülüyor yani sınırsız gibi bir şey.


  • ground  (18.02.13 13:14:15) 
  • lemmiwinks  (18.02.13 13:15:12) 
sağ oka tıkladığımda google uygulamalar ekranı çıkıyor bende.


  • thracian  (18.02.13 13:15:38) 
sık kullanılanlardaki yer imlerini düzenleyip adlarını silerek sadece ikonlarının görünmesini sağlayabilirsin. bu durumda 40 civarında ikon sığıyor. ben öyle yapıyorum tavsiye ederim


  • nilmiye  (18.02.13 13:26:01 ~ 13:26:28) 
[]

bu resimdeki olay nedir?

spor.haberturk.com




 
eskort iması.


  • lanc  (17.02.13 10:53:25) 
Orospu demişler.


  • onexey  (17.02.13 10:53:28) 
[]

damar kesilmesi

yıllardır outdoor spor yapıyorum ve irili ufaklı yaralanmalar yaşadım. genel ilkyardım ve ilk müdahaleleri, hatta yarık dikmeyi bile bilmeme rağmen damarın bir kaza sonucu kesilmesinde ne yapılabilir hiçbir fikrim yok. eğer doktor veya bu işlerden anlayan birileri varsa birkaç sorum olacak. interneti araştırdım fakat beni pek doyurmadı.

1: doğada tek başına damar dikmek mümkün müdür?
2: eğer mümkünse ne gibi malzemeler gerekir
3: atardamar yırtılmasında turnike yapılarak ne kadar zaman dayanılabilir (saat olarak)
4: atardamarı dikmek dışında bir tedavi mevcut mu (her ne kadar olası gelmese de), kaynama olasılığı var mı?

şimdiden teşekkürler. verebileceğiniz cevaba göre sorularım olabilir.

 
doğada damar kesilirse en iyi yapabileceğin şey turnike uygulamaktır. bir damarın kesildiğinde kendi kendine dikiş atmak kolay olmaz. ayrıca damar uçlarını tespit etmek için yarayı genişletmen gerekebilir. doğa koşullarında (fantastik davranalım) steril (alevden geçirilmiş) iğne iplik-misina kısa süreli işlev görebilir ama turnike kadar iyi olmaz. eğer ekstra bir kanama rahatsızlığın yoksa ve femoral arter gibi kocaman bir damarı kesmediysen eninde sonunda o kan duracaktır. femorali kessen bile durabilir. sonuçta savaşa sırasında amğutasyon olup 8 saat sonra tıbbi destek alıp yaşayanlar var.

damardan damara turnike süresi değişir. kanama durduktan sonra (kesin durduktan sonra) tekrar travmaya uğramazsa kanamaz.
  • la noix  (16.02.13 18:51:41) 
bir de eklemek gerekir ki dikerken de aslında zarar verebilirsiniz, işin ehlilinin yapması gerekir


  • la noix  (16.02.13 18:54:47) 
basit bir örnek veriyorum parmakların ucuna doğru ilerleyen bir damar; (parmağın avuca bağlandığı noktaya çok yakın bir yerden) kesildi.

bilekten 30 dakikalık turnikelerle kanı durdurdum ve damara dikiş atmadan yarığı diktim.

bu damar 30 dakikalık turnikelerle aşırı kanamayı ben engellerken, zamanla turnike aralığını azaltıp (20, sonra 10) en sonunda turnikeyi komple bıraksam, acaba kangrene yol açacak bir durum ya da iç kanama benzeri bir durum yaşanır mı?
  • thracian  (16.02.13 18:59:08) 
1- cerrahi eğitim yoksa hayır
2-
3- turnike atardamarlar derinde olduğu için pek etkili olmadığı gibi bölgedeki venleri de tıkayarak istenmeyen sonuçlar doğurur, turnike uygulamak yerine kalp seviyesinden yukarı kaldırmak ve yarayı sarmak baskı uygulamak ile beraber basınç noktaları denilen bölgelere de bası uygulayabilirsiniz.
4- vucutta çeşitli büyüklükte atardamarlar var, eğer doğada tıbbi yardımdan uzaksanız kalp aort ve ilk aort dallarının kanaması muhtemelen sizi öldürür. ancak nispeten küçükleri 3. madde ile durdurabilirsiniz.
  • zgn  (16.02.13 19:00:09) 
eğer enfeksiyon falan olursa kangren olur (doğada tetanoz ve gangren (tıpçası bu, çok kıro bence ama bu) bakterileri toprakta falan bolca var))

eğer kısa sürede profesyonel yardım almazsan enfekte olmaması için bi neden yok

turnike senin profesyonel yardım alacağın zamana kadar idare etmek için, o süreyi ne kadar kısa tutarsan o kadar az komplikasyon olur
  • la noix  (16.02.13 19:01:30) 
eskinkir ben yalnız olarak doğa sporlarıyla uğraşıyorum. yani yaralanırsam büyük ihtimal yalnız başıma yaralanacağım.

bu yüzden birkaç kez derin yarıklarla baş ettim, kendi kendime 3-4 dikiş attım, kanamayı durdurdum, steril etmeyi başardım ve eve, yani şehre döndüğümde bile bir doktora gitme ihtiyacı duymadan atlattım.

ama benim endişelendiğim şey işte bu damar kesilmesi ve kanamanın güç olması. turnike yapıp belki en yakın sağlık birimine gidemeyecek kadar uzakta olacağım. bu senaryo üzerinden düşünürsek ne gibi birşey önerirsin?

insan yalnız başınayken şoktan daha çabuk kurtuluyor bu arada bunu da deneyim ettim, ya da kendime çok güvendim; belki tehlikeli birşey. bilemiyorum.
  • thracian  (16.02.13 19:03:19) 
peki bir turnike ile kolda ya da bilekte bir yırtık için kaç saat verirsin birine? ne kadar zaman verirsin?

(düşün ki bir kişi dediğim şekilde yaralandı ve en yakın yerleşim birimi 30 km uzaklıkta) en iyi ihtimalle 6 saatlik bir yolu var) başarabilir mi?
  • thracian  (16.02.13 19:10:27) 
turnike yapılıp 112 aranır atardamar kesilmesinde. doğada onu dikmeye kalksan adamı sepsis'ten öldürürsün.


  • the kene  (18.02.13 17:14:08) 
[]

şu saate bakın hele

www.victorinox.com

500 liraya buldum bir yerden. güzel mi görüntüsü? marka zaten victorinox; isviçre çakılarını üreten firma.


 
saat güzelde normal fiyati nedir?


  • all girls dream  (16.02.13 13:24:36) 
Cok hos


  • Mikail bey  (16.02.13 13:24:51) 
bayağı kötü.


  • subseven  (16.02.13 13:37:37) 
ben takmam ama çok güzel saat. harika


  • andoreii  (16.02.13 14:02:08) 
saat süper


  • sansar111x  (16.02.13 14:02:33) 
saat güzel ama kayıştan endişem var. eğer metal kıstırmalı değil cırt cırt gibiyse o kayış suda falan açılabiliyor haberiniz olsun. ha buna da başka kayış takılmaz o da başka bir gerçek


  • wiillii  (16.02.13 14:37:21) 
[]

14 şubatta sevgilime ne alacağım diye düşünen hanımkızlar; buyrun.

bunu alın.

www.victorinox.com

ben alamıyorum bari sevgiliniz sevinsin lan.

www.garantisite.com

kadıköyde bu dükkan bilginize.

 
sevgilisinin adı john locke olanlar için iyi bir tercih:)


  • dokunmakalbime  (13.02.13 11:34:11) 
tamam güzelim tavsiyen için teşekkürler.

ama aklıma takıldı, be neyy la? hakkaten sevgilime bunu alsam sevinecek mi şimdi?
bi el atıverse er kişiler bu konuya
  • cecilia  (13.02.13 11:35:33) 
isviçre ordu çakısı bu, her türlü sevinir. ben sevinirdim yani. bana bunu alanın 40 yıl kölesi olmam o ayrı.


  • thracian  (13.02.13 11:36:45) 
victorinox 10 numaradır. hazır almışken kendinize de daha miniklerinden alabilirsiniz.


  • rentts  (13.02.13 11:38:51) 
bunu taşımak yasak değil mi? tehlikeli gözüküyor. sevgiliden olmayalım sonra.


  • kırmızıkaşekaban  (13.02.13 11:47:25) 
umuma açık yerlerde görünür biçimde taşımak yasak (elinde, ya da hemen ulaşabileceği bir yerde, kemere asılı şekilde falan)

ama çantada falan birşey olmaz.
  • thracian  (13.02.13 11:50:56) 
aynen la bunu almayı düşünecek bir kız bulamadık.


  • VickVickyVale  (13.02.13 14:35:09) 
[]

yayınlanmayan bir reklam

www.youtube.com

nasıl? güzel dmi?


 
Alkol reklami zaten yayinlanmiyor ki televizyon ve gaEtelerde. Dolayisiyla internet icin cekilmis bir videoya yayinlanmamis demek yanlis. Guzel degil, mantik hatasi var reklamda m


  • Mikail bey  (12.02.13 23:10:03) 
her video formatlı reklam televizyon için çekilmiyor artık. bırak alkollü içecek reklamını, normal bir ürünün zaten televizyonda 2 dakikalık reklamı dönmez. dolayısıyla günümüzde sözlükçülerin götleriyle güldükleri sosyal medyanın gücü ortaya çıkıyor. yemeksepeti.com'un müşteri destek hattı içinde geçen komik bir diyalog ne kadar salladı ortalığı değil mi? o da reklamdı.. var sen düşün gerisini


  • bilmemkacincinick  (12.02.13 23:22:17) 
reklamı sordum la güzel mi diye. ayrıca yayınlanması yasak reklam demedik; yayınlanmayan; zaten adı üstünde yayınlanmıyor olan bir reklam.

hay sizin herşeyi eleştireyim havanıza.
  • thracian  (12.02.13 23:29:17) 
Kizma la hemen, eski reklam bu:) ilk izledigimde amk demistim ben de mi boyle olurum yoksa diye, olmadim insallah olmam da. Degil mi halil?


  • Mikail bey  (12.02.13 23:31:03) 
baya oluyor göreli. ama evet çok güzel.


  • jimjim  (12.02.13 23:33:42) 
@thracian canım arkadaşım reklam on numara da neden yayınlanmıyor diyorsun?? şurda bile paylaşıp, izlenebiliyorsa yayınlanan reklamdır. bahsetmeye çalıştığım şey bu zaten. sosyal medyaya yönelik çekilmiş bir reklam bu. televizyon için değil. raklam=tv için çekilen tanıtım filmi tanımından uzaklaşmak gerek. mesela paylaşacağım şu reklam için audi dünyanın tazminatını ödedi ama hala dönüyor sağda solda. neden? işine geliyor.

www.youtube.com
  • bilmemkacincinick  (12.02.13 23:37:33) 
ben bunu sinemada izledim.


  • thenis  (13.02.13 00:00:27) 
çok beğendim, şuan rakı sofrası yapasım geldi :)


  • carpa_diem  (13.02.13 01:44:02) 
[]

milletin bayıldığı şu oreo bisküvisi

var mıdır türkiye'de? (istanbul?)

mountain dew diye bir içeceği de çok över bu oreoyu seven insan, ona benzer bir içecek var mıdır? tadı benzesin yeter


 
Kremalı bisküvi işte abi oreo, yok bir esprisi. Eti negro.
İnsanlar ayrıca juicy fruit falan türkiyede bulunmayan şeyleri överler.

Metro grossmarkette bulabilirsin ama belki oreo'yu.
  • dampire  (12.02.13 21:26:01) 
ya abi öyle bir övdüler ki yeminle merak eder oldum neymiş diye. oreolu milka çikolata var, bildiğin negroluydu dediğin gibi.


  • thracian  (12.02.13 21:27:26) 
mountain dew'i almanyadayken içmiştim. şey gibi düşün, 7up ya da sprite gibi ama daha az asitli ve daha çok şekerli. soğuk da içinde şahane oluyo, en sevdiğim içecektir içtiğimden beri. tabi içemiyorum aylardır. türkiyede yok sanırım. oreo da dedikleri gibi eti negro benzeri.


  • hjarteblod  (12.02.13 21:28:53) 
negroya alışmış bünyeye güzel gelmez bence o oreo. ben beğenmedim şahsen tuzlumsu mu diyim ne diyim tuhaf bir tad almıştım. bir de daha sert bir yapısı var. kısacası hiç bir numarası yok, eti negro daha lezzetli.


  • crimsonlady  (12.02.13 21:34:13) 
starbucksta oreolu pasta gibi bir şey var.


  • inheritance  (12.02.13 21:37:54) 
çok iyi bişey olsa türkiye'ye getirirlerdi:P
şaka maka negro, oreo'nun türk damak tadına göre yeniden düzenlenmiş halidir; kanmayınız.

yine de ankara'da bazı alışveriş merkezlerinde tamamen yurtdışından getirilmiş market ürünleri satan dükkanlar var, istanbulda da vardır şöyle yabancıların sıkça ikamet ettiği mahallelerde. oralarda bulursunuz bence.
  • bipolar  (12.02.13 21:41:50) 
Milka'nın Oreo'lu çikolatası var. Bildiğin Oreo kullanılmış içinde. Satılıyor bazı marketler, isim veremeyeceğim hatırlamadığımdan. Peşinde koşulacak bir şey olmayabilir, boşuna heveslenme bu kadar. Damak tadı bu. Mesela şu Raffaello denen şekerlemeden yedim, afedersin de götüme benziyor. Dünyanın da parası. Para vermiş olsam, mideme otururdu, o derece.

Bir de; kendi cevaplarına tik atmak hoş karşılanmıyor, uyarayım.
  • ahmetcan44  (12.02.13 21:42:33 ~ 21:43:19) 
moda migrosun karşısındaki büfede vardır.
ayrıca tadı negrodan daha kötü. negro oreoya bin basar, keko evropalılar onunla idare ediyor işte napsınlar.

  • jimjim  (12.02.13 21:49:10) 
[]

askerliğini kısa dönem yapmış olanlar bakın hele

acemilikte ve ustalıkta boş zamanları kıyaslarsak hangisinde daha büyük bir boş zaman var?

(askerlik yerine göre çok değişir ama genel bir bakış açısı istiyorum)

mp3 player yasak mı? acemilikte veya ustalıkta?
ilk kez askere giderken kitap götürürsem sorun çıkar mı?
kısa dönem olmanın gün içinde bir avantajı veya dezavantajı oluyor mu uzun döneme göre?
gececi diye bir olay varmış, sanırım gündüz uyuyup gece çalışanlara deniliyor, onun bir avantajı var mı? mümkünse o olmak istiyorum.

biliyorum askerde öyle her dediğin olmaz, sen daha bilmiyorsun, gidince anlarsın falan diyeceksiniz ama ben genel olarak taktik istiyorum, yardımcı olursanız sevinirim.

 
bazı yerlerde bazı tiplere sırf gece nöbeti yazıyorlar. gececi o oluyor galiba. iflahın sikiliyor gecenin bir saati kalkıp nöbete gidince. gündüz uyuma diye birşey ben duymadım. koğuş kalk saat kaçtaysa o saatte kalkar herkes.

acemilikte boş vakit yok. kitap falan götürme, komik olur. ustalıkta boş vaktin olur duruma göre, müzik de dinlersin, kitap da okursun bölük komutanı izin verirse okumana.

kısa dönemlerin avantajı çavuş olması. onun dışında tamamen yerine göre. bazı yerlerde komutanlar kısa dönemleri sever, bazı yerlerde sevmez. bazı yerlerde uzun dönemler saygı duyar kısa dönemlere, bazı yerlerde gıcık gider. şans tamamen.
  • smoothcriminal  (12.02.13 17:48:14) 
mp3 player yasak. gizliden götürebilirsin yakalanmadığın sürece sorun yok.
kitap götür. acemilikte 1 kitap ustada 2 kitap okumuştum. acemilikte akşamları ve haftasonları bol bol okursun.

kısa dönem olunca akıl gerektiren işlere yönlendirilebiliyosun büyük kışlalarda. okuduğun bölümle alakalı bi şey varsa mesela oraya yönlendiriliyosun veya yazıcı falan yapıyorlar. ortaokuldan üst eğitim seviyesi olan herkes çavuş olabiliyor. çavuşluk da yarrak kürek bir şey kolluk tuttururlar. bi sike yaradığı yok. acemi birliğinde olursan havan olur sadece acemilerin yanında o kadar.

gececi mececi her yerde olan şeyler değil öyle seçim şansın da yok. iyi bir şey de değil. gece kalkıp tören alanının sulamasından sorumlu bi eleman vardı sikiliyordu resmen. gecenin ayazında dışarda sabaha kadar çalışıyodu. hiç heves ettiğin gibi bir şey değil.
  • durdenist  (12.02.13 17:51:42 ~ 17:54:39) 
kpss'ye başvurup girebilir miyim acaba askerlik sırasında?

bu arada ingilizce öğretmeniyim, rutin işlerden kaytarmak için acaba subaylara ve komutanlara çocukları varsa ingilizce ders vermeyi teklif edeyim mi işe yarar mı?
  • thracian  (12.02.13 17:52:32) 
Öncelikle, herkesin askerliği farklıdır. O yüzden kesin şu kesin bu olur demek abes olur.

Acemilik-Ustalık kıyaslarsak. Acemilikte hep eğitim olacağı için uyandıktan sonra uyuyana kadar paso bir şeylerin eğitimi olacak. Eğer eğitimde değilsen de hamam sırası, yemek sırası, berber sırası gibi sıralarda vakit öldürüyor olursun. Ustalıkta da yerine ve görevine göre değişir. Orduevi'nde yapan bir arkadaşım çok sıkıldım kitap götür dedi. Bense kitabı götürdüğüm gibi dokunamadan getirdim.

Mp3 çalar, cep telefonu, vs. Bunlar yine acemilikte yok, usta birliğine göre de var olabilir. Sen yine de götürme. Baktın ortam müsait, çarşı izninde dandik bir şey alırsın. Zaten ortam rahatsa uzun dönemlerde elektronik aletlerin envayi çeşidi olur.

İki arkadaşım eğitim raporları yazmak için gececi olmuştu son 1 ayda. Gündüz uyuyup gece çalışıyorlardı. Valla en kebap şey. Komutan yüzü görmezlerdi (ki bu askerlikte çok önemli bir şey). Çünkü bir komutan seni boş gördü mü sen niye boş geziyorsun diyip bir şey kilitleme riski yüksektir. Eğer böyle bir fırsatın olursa hemen atla derim.

Valla askerlik şans işi, ben gittiğimde yazıcı olma, dötünden kan alırlar, senden önceki yazıcı firar etti falan dediler. Beni de şansa yazıcı seçtiler, birliğin işlerini takır takır halledince ben, son haftalarda çift çarşıya çıkar olmuştum.

KPSS için, sınav izni alabilirsin sanırım, en kötü 12 gün izin hakkın oluyor, ondan kullanırsın. Yine birlikten Türkçe öğretmenimiz vardı. Okuma yazma bilmeyen askerlere eğitim veriyordu. Dersler sırasında rahat oluyordu. Ama komutan çocuklarına çok bulaşma derim.
  • bazilika  (12.02.13 17:58:01 ~ 18:02:03) 
kpss için izin veriyorlar, yanına kitap alabilirsin zamanın olursa okursun. onun dışında herkesin askerliği farklıdır o yüzden fazla kafa yormadan gidin yapın gelin :)


  • nuisance  (12.02.13 19:23:16) 
Mamakta kısa dönem yap..Gececi'de gece acil manga tutanlar yada gece hep nöbet tutanlar (yani kendilerine hep gece nöbet yazdıranlar).Usta olunca devre boşluklarında çok vaktin olur.mp3 yada kitap göze sokmassan serbestti,kısa dönem izinle beraber 5,5 aydan daha kısa gerisi sana kalmış.


  • ysdtylmz  (12.02.13 21:58:54) 
[]

bilgisayar oyunu severlerin tavsiyesi!

şimdi oyun türü yazıyorum, yeni olması önemli değil, orta bir bilgisayarın kaldırabileceği; sizin için klasik olan, arada bir sık sık kurup tekrar oynadığınız

fps (single player), strateji, turn based strateji, rpg, frp oyunları arıyorum. önerilerinizi sevgiyle beklerim.

yol göstermek açısından sevdiğim oyunlar;
heroes of might and magic 3,
fallout 2,
red alert
tiberian sun
half life 1-2 serileri
portal,
arcanum

şimdiden teşekkürler :)

 
medieval'ın tüm serileri. ben de onlar gibi oyun arıyorum senelerdir, başka oyun oynadığım yok.


  • mally phoenix  (10.02.13 14:29:19) 
dragon age tabi.


  • Sade  (10.02.13 14:30:54) 
max payne 2 kurar kurar oynarım.


  • bass solo take one  (10.02.13 14:45:06) 
yenilerden xcom emeny unknown u tavsiye edebilirim.


  • reverse engineer  (10.02.13 15:04:46) 
elder scrolls iv oblivion.
(belki skyrim'i de kaldırır?)

  • shea  (10.02.13 15:30:26) 
online age of empires?
2004den beri age of empires 2 oynuyorumi hala da sıkılmış değilim. hamachii üzerinden güzel oynayan birini bulabilirsen götün ağrıyana kadar bilgisayar başından kalkmazsın.

  • cetoxim  (10.02.13 15:45:33) 
total war serisini defalarca oynadim her tur bilgisayar icin de oyunu var
her pc roma total war i destekler sanirim
mediaval seriside ayni sekikde ve mediaval oynarsan crusader yamasini tavsiye ederim
empire total war icinde cok ust duzey bi pcye ihtiyac yok ram 1 gb olsa yeterli olur
napoleon ttlwr da goruntu kalitesini falan dusurursen sıkinti cikarmaz
  • PpsPs  (10.02.13 16:40:55) 
[]

laptop kamerası ile video çekip kaydetmeye inanan var mı?

var mı böyle birşey? Bi capture programı gösteren, ön ayak olan herkesi ayakta alkışlıyorum.




 
www.wikihow.com

download.cnet.com

tabi webcam'in orijinal sürücülerinin yüklü olduğunu varsayıyorum
  • zgn  (09.02.13 20:14:29) 
[]

akçay'dakiler, ida dağını bilenler

tırmandınız mı? nasıldır? bisikletle tırmanmayı düşünüyorum. önerir misiniz? ekim ayı yapabilirim bu işi, o yüzden soruyorum, çok soğuk olur mu o vakitler dağın tepesi? akçayda kalacak yerim var, fakat günübirlik tırmanıp inmeyi düşünüyorum. solo yapacağım bu işi ve yüksüz olacağım. eğer bildiğiniz rotalar, çıkarken görülmesi gereken yerler veya dikkat edilmesi gereken hususlar varsa paylaşabilirsiniz.

google earth'le baktığımızda en üstte bulunan binalar askeri değildir herhalde dmi? bir sorun çıkmaz sanırım?


 
eylülde hava hazirandakinden iyidir o mevsimi öneririm ortalarına doğru, ekim gibi soğur sonuna doğru iyice soğuklar bastırır. turlarda arabalarla biryere kadar götürülür sonra yayan devam eder ki yayan olan kısımlarda zaten dağın güzellikleri başlar sende bisikletle arabaların gidebildiği yeri pek geçemezsin, ayrıca kaybolma tehlikesi çok fazla ve hiç bilmiyorum diyosun kesin kaybolursun rehberlerden birebir bilgi almadan sadece internet araştırması ile tek başına gitme kurda kuşa yem olma


  • tekila shot bardağı  (06.02.13 22:51:11) 
zaten olay orda, ben kaybolamıyorum. istiyorum ama olmuyor. hayatta kalma becerisi üzerine çok ihtisasım var :) daha önce doğada çok yalnız dolaştım, o yüzden pek sorun olacağını zannetmiyorum. ama hani bilindik askeri bölgeler varsa, yolumu tıkamaması açısından öğrenmek istedim. birkaç yerde kışla tarzı binalar var çünkü, öyle gözüküyor.


  • thracian  (06.02.13 22:53:27) 
tırmanma derken eğer milli park alanına girmek istiyorsan bireysel olarak bunu yapamazsın. ama kaz dağları geniş bir alandır ve bir çok yeri gezebilirsin.

eğer bu mevsimde gitmeyi düşünüyorsan çılgınsın :)
  • holydreamer  (06.02.13 22:59:06 ~ 22:59:37) 
bir dakika, ida dağı ve çevresinde milli park mı var? ben onu ıskalamışım bir daha kontrol edeyim. ama ekim olacak yani, o kesin gibi birşey :)


  • thracian  (06.02.13 23:05:37) 
[]

bisikletle sahilde gezmek isteyen ama yapamayan birine yol gösterin

kenardan kenardan avrupa yakasını bisikletle turlayacağım. düşündüğüm rota galata köprüsünden rumeli kavağına kadar.

fakat ben allahın cezası beylikdüzünde yaşıyorum. bu bisikleti katlayıp cebime de koyamadığım için nasıl götürebilirim bir yol gösterin bana. ne metrobüs alıyor ne otobüs alıyor. alan otobüs var mı? nasıl götüreyim ben bunu?

bir ara rota falan çizdim ta topkapıya kadar doğru düzgün yol yok beylikdüzünden, olsa gideceğim.

 
bu arada bisiklet için de bir akbil basarsan almıyorlar mı yine de ?


  • zgn  (06.02.13 15:05:38) 
Metrobüsün alması lazım doğru saatlerde çıkarsan.


  • roket adam  (06.02.13 15:05:39) 
abi beylikdüzünden sahil kenarına yol yok, ta küçük çekmecede var biraz, sonra yine içlere doğru kıvrılıyor, ara sokaklardan çıkıyorsun sahile ama maalesef düzenli bir şerit halinde gitmiyor. araya limanlar fabrikalar falan giriyor kimi yerde.

bisiklet için akbil basmayı denemedim, onu soracağım.

metrobüse de soracağım yine. belki saatler esneklik gösterirler.
  • thracian  (06.02.13 15:12:26) 
(git: fadike.com


  • celik comak  (06.02.13 15:25:41) 
otobüse bisiklet almıyorlar. metrobüste de çok absürd saatlerde binebiliyordun ama hatırlamıyorum şu an.


  • kronik  (06.02.13 15:25:45) 
moral sıfır yeminle.


  • thracian  (06.02.13 15:29:58) 
Beylikdüzü'nde kalıcıysan ve bisiklete binmek istiyorsan, katlanan bisiklet için para biriktirebilirsin. Uygun fiyata modeller de mevcut. Katladıktan sonra otobüse ve metrobüse de binebilirsin.


  • kronik  (06.02.13 15:33:38) 
katlanabilir bir bisiklet edinirseniz otobüs ve metrobüs'e çok rahat sokarsınız ancak onlarda bir hayli pahalı.


  • canseven  (06.02.13 15:38:33) 
[]

var mı aranızda vücut geliştiren - besin ilişkisine dikkat eden?

günlük alınan kalori ve protein miktarları hakkında tonla yazı var internette ama hep kas geliştirenler için yazılmış; şimdi ben soruyorum; bisikletle uzun yolculuğa çıkacak biri için protein ağırlıklı bir beslenme mi önerirsiniz hazırlık aşamasında? yoksa karbonhidratlara yüklenip normal yağ yakımına devam mı edeyim? cevaplar geldikçe anlatmak istediğimi de şekillendireceğim.

şimdiden teşekkürler.


 
protein hazırlıkta. yolculuk sırasında da karbonhidrat. çünkü şimdi karbonhidrat asılırsak kasların zayıf kalır o bisiklet gitmez. yolculuk sırasında karbonhidrat da senin benzinin.


  • yeni dunya duzeni  (05.02.13 19:58:23) 
peki protein yolculuk sırasında ne kadar gerekli? proteine fazla gereksinim olacak mı?

bir de bu gatorade tarzı içecekler kaybettiğim mineralleri verir mi gerçekten geri? yolculuk mart ayında olacağı için öyle oluk oluk terleyeceğimi zannetmiyorum ama yine de tansiyona etki eder
  • thracian  (05.02.13 20:02:22) 
karbonhidratlara yüklenip normal yağ yakımına devam etmek ???

(bkz: insulin direnci)
  • jangbogo  (05.02.13 20:28:15) 
burada yüklenmek kelimesi korkutucu olmuş; asıl demek istediğim kas değil de kondisyon çalışan bir adamın protein mi karbonhidrat mı desteği almasıydı. şimdi normalden çok efor sarfedeceğim için vücut daha çok yağ harcayacak; bir yandan da çok bitkin düşmemek için de besin almalıyım ama ne almalıyım gibi sormam gerekirdi :)


  • thracian  (05.02.13 20:40:37) 
[]

beylikdüzü'nde oturanlar bi bakıverin hele

bisiklet tamircisi gördünüz mü hiç beylikdüzü'nde? varsa nerededir bir el atın :)




 
İlk duraktan otobüslerin gittiği istikameti takip ediyorsun. Ada 90' ın, İpek Fırın' ın falan önünden geçiyor ya, Megakent' e giden o yolun üstünde sol tarafta, boş arazinin ortasında bir tane vardı. Küçük, kulübe gibi bir yerdi.


  • tanterosa  (02.02.13 14:42:24) 
[]

Ne güzel değil mi?

www.wimp.com

değil mi?


 
evet çok tatlı.


  • kırmızıkaşekaban  (02.02.13 11:54:57) 
Beğendim :)


  • dalessandro  (02.02.13 11:58:33) 
güzelmiş, şunu hatırlattı :)

www.youtube.com
  • adriana go go go diyen adam  (02.02.13 12:03:33) 
[]

star tv'nin sitesinden canlı yayın izlemek

ıstırap gibi. çok takılıyor. birazdan behzat ç. başlayacak ve ben oradan izlemek istemiyorum. var mı bir öneri site, hiç takılmadan bana star izletebilecek?




 
  • deepfreeze  (01.02.13 21:53:58) 
digiturk üyesi olmak gerekmiyor mu buradan izlemek için?


  • thracian  (01.02.13 21:55:04) 
yok siteden ücretsiz üyelik açıp izleyebiliyor olman lazım bir dene.


  • xenophobe  (01.02.13 21:59:30) 
buyrun çatır çatır: www.tvyo.com


  • Niddleman  (01.02.13 23:40:48) 
[]

kapalı bilgisayarı açacak program

var mıdır?

ya da en azından hazırda beklet veya uyku modundan çıkarıp, bazı işlemleri yapıp tekrar bilgisayarı kapatacak bir zamanlayıcı tarzında bir program olabilir.


 
program değil de donanımla ilgili olarak (bkz: wake on lan)


  • fusion2dx  (27.01.13 00:17:34 ~ 00:17:40) 
(bkz: logmein) bu tarz seyler yapiyordu sanirsam.
kapali bilgisayari acamaz da, uyandirir. giris yapip istedigini yaparsin uzaktan.

  • ocaan  (27.01.13 00:18:19) 
  • geven kafa  (27.01.13 00:48:33) 
oncelikle anakartin wake-on-lan ozelligini desteklemesi lazim. Son 5 yildaki cogu masaustu bilgisayarin anakarti destekler. notebooklardan emin degilim. eger bu varsa ikinci asamaya geciyoruz: statik-ip(lokal agdan degil, ttnetten). wake-on-lan ile pc'yi calistirmak icin pc'nin ip'sine ping atmak gerekiyor. IP'yi bilmeniz icin de statik IP lazim. Obur turlu IP surekli degiseceginden ping atamayiz. statik-ip de aldiktan sonra modemden ayar yapmak gerekiyor. Belirli bir porttan gelen pingleri local agdaki su IP li bilgisayara yonlendir gibi. Bunu da yaptiktan sonra herhangi bir bilgisayardan statik-ip'mize ping attigimizda bilgisayar acilir.

daha kolayi bios'a alarm kurulur. Zamani geldiginde bilgisayar acilir. Windows login ekranina geldiginde teamviewer ile pc'ye baglanilir, hersey yapilir.

En kolayi ve benim de uyguladigim yontem: PC hicbir zaman kapatilmaz gerektiginde teamviewer ile baglanilir. Ayrica kasa ufak bir isitici olarak odayi 24 saat isitir:)
  • crucio  (27.01.13 01:58:51) 
[]

skydrive benzeri bir olay

ben yaklaşık 20-30 gb birşey saklayacağım bunun gibi bir merette.

hangi hizmetten yararlansam? google'da da var sanırım, skydrive da güzel gbi. daha farklı birşey bilen varsa söyleyebilir.

aradığım özellikler:
en çok veri alanı
en iyi upload-download hızı
bir de bazılarında küçük programcıklar oluyormuş web browser'dan yüklemeye gerek kalmıyormuş.

şimdiden teşekkürler.

 
az önce asus web storage kurdum ben de, kafadan 32 gb ile başlattı ama asus bilgisayarlara özgü müdür bilmiyorum.


  • irbat  (26.01.13 20:48:22) 
asus web storage asus için sadece mafeles.


  • ben smyrna  (26.01.13 21:08:11) 
mega.co.nz

tek dezavantajı bahsettiğin gibi programcığı yok. indirme/yükleme hızı da iyi. interneti son damlasına kadar kullanmıştım hem yüklerken hem indirirken.
  • kadirgali huseyin olmayan adam  (26.01.13 21:53:39) 
dropbox çok rahat, şuan 20gb'ım var hiç para ödemedim, sürekli bir şeylerle arttırıyor limitini. Bir de box var, bunun şöyle bir şeyi var bir ara lg ve sony telefonlara 50gb limit veriyordu ücretsiz, her yerde kullanabiliyordun, bunun bir de sahte alma yöntemi vardı ben onunla 50gb almıştım ama hiç kullanmadım dropboxa alıştığım için, araştırırsan ve hala varsa box mantıklı.

dropbox
web
bilgisayar uygulaması
telefon/tv uygulaması her şeyi var.


bir de google'da şöyle bir şey var anlamadığım;

google music, sınırlı mı bilmiyorum ama bilgisayarımdaki tüm müzikleri kendine aktardı her yerden erişim sağlayabiliyorum.

google plus, telefonumdaki tüm resimleri aktardı kendi alanına fakat paylaşmassam gözükmüyor, gizli sadece benim erişebildiğim bir yerde tutuyor resimleri. bununda sınırı yok, aynı şekilde picasa da var.

google docs, döküman saklıyorsun

google drive 5 gb depolama alanın var herhangi bir şey için ama resim/müzik zaten ücretsiz, birde youtube'da da saklayabilirsin video'da ücretsiz.
  • utkucbkc  (26.01.13 23:27:16) 
[]

uyku hapları hakkında

benim normalde hiçbir uyku problemim yok, psikolojim de gayet yerinde. şimdi bu önbilgilerden sonra sorularıma geçeyim;

-en hızlı etki eden (uyuma süresi önemli değil, en çabuk uyutan) uyku hapı hangisidir?
-reçetesiz satılır mı bu uyku hapları
-rem uykusu ile ilgili birkaç deney yapmam gerekiyor, uyku haplarının rüya görmeye etkisi oluyor mu (rüya görülmemesi, baygın gibi uyuma gibi)
-hapı alıp uyuyup uyandıktan sonra herhangi bir baş ağrısı veya yan etkisi oluyor mu?
-hapın iç kulağı etkilememesi gerekiyor, yani bir sarsıntıda falan uyanmalıyım.
-kendim aktardan falan böyle uyku getirici, sakinleştirici bir birleşim yapabilir miyim? bir tarif bilen varsa söyleyebilir

şimdiden teşekkürler.

 
reçetesiz satılanlar var ama soruna cevabın niteliğine göre ilaçlar değişiyor.


  • leenathrw  (26.01.13 18:05:30) 
"rem uykusu ile ilgili birkaç deney" kısmını biraz açıklarsan bildiğim şeylerde yardımcı olurum. kafana bişeyler bağlayıp baya bilimsel deney mi yapacaksın?


  • harzem  (26.01.13 18:20:34) 
yok, kafama birşey bağlayacak değilim.

lusid rüyalar hakkında birşeyler olacak, yani bir yanda dışarıdan gelen seslere açık olmam gerekiyor çünkü uykudan sonra yanımdaki bir arkadaş daha önceden hazırlanmış düzenekle bana bir theta dalgası içeren ses gönderecek (deniz dalgası sesi) bu sesi genellikle uyanık halde dinliyorum ve telkinlerde bulunuyorum (bu sesi duyduğumda rüyada olduğumu bileceğim, rüyada bilinçlenip uyandığımda herşeyi hatırlayacağım gibi) ve birkaç kez başarılı olduk, rüyada bilincim açıldı, yani farkındalık yaşadım. şimdi bunu deneysel olarak uygulamaya geçirmeye çalışıyoruz. (bu çok zaman isteyen bir süreç ve ister istemez bazen bu süreci bir hapla hızlandırmak istiyoruz, yani yatıp beklemek yetmiyor) mesela bilinçli rüya sırasında matematiksel işlem yapılıp yapılamayacağı, doğruluğunun sağlanması, hayal edilen bir evin ne kadar süre ile kararlı kalabileceği (ki bunda amaç beyin denetimi olabilir) (mesela bir odada birkaç eşya hayal edip dışarı çıktıktan sonra o eşyaların yerinde olup olmadığını kontrol etmek gibi)

rem uykusu sırasında gözlerin oynaması gibi lusid rüyada da vücut reflekslerinin kontrolü benzeri şeyler de deney edilecek. yani işler böyle, ileride lusid rüyanın beyin dalgaları üzerindeki etkisini ölçmek için delice şeyler planlayabiliriz ama şimdilik bunlar.
  • thracian  (26.01.13 18:29:48) 
Ben insomin kullandım bi ara, sıkıntı yaratmadı. Sadece dinlenemiyordum. Tamam uyku hali çok güzel ama kalkınca bir şey değişmiyor.

Sonra bi ara tekrar bi deneyeyim dedim, bi gece yarım aldım. Ertesi sabah kalktığımda neredeyse intihar edecektim üzüntüden, depresyon hapı gibi, düzensiz kullanım dağıtıyor adamı. Sonra bıraktım tabii bi daha yaklaşmadım.
  • roket adam  (26.01.13 20:43:07) 
[]

dikkat: korkunçlu, iğrençli soru.

bizim bir arkadaş uzun süre gelmeyeceğimiz evden çıkarken (mal) buzdolabı'nın fişini çekmiş ve 2 ay sonunda buzluktaki etler (etleri orada bırakmaması gerekiyordu), kullandığı malzemeler (yoğurt, salça, yumurta) dile gelmiş, ayaklanmış, kendi imparatorluklarını kurmuş ve en son gezegenden dışarı koloni yollamaya çalışmış.

evden çıkan kokular yüzünden komşular haber verdi, geldim, temizledim, tüm pislikleri çıkardım, çamaşır suyu, pril, aklıma ne gelirse buzdolabına uyguladım fakat kokular gitmiyor. ne yapsam?

kim temizler bu makinayı? daha 1 sene oldu makinayı alalı. eve sinmiş kokulardan zorla arındım ama ne zaman dolabı açsam hala kokular tokat gibi yüzüme çarpıyor, içine malzeme koymayı hayal bile edemiyorum.

 
Ben karbonat kullanıyorum fakat öyle bir sahne için makineyi karbonata yatırmak lazım. Normalde ufak bir kaba koyup 2 günde bir karıştırıyorum işe yarıyor.


  • reyals  (23.01.13 19:57:16) 
sirkeli suyla sil

sirke koy yayvan bi kaba dolabın içine koy
  • cecilia  (23.01.13 19:57:36) 
o dolabı atacan. üzgünüm ama başka yolu yok. pamuk şeker bile koksa, bir gün oraya koyduğun bir yemekten tiksineceksin.


  • kamera motor  (23.01.13 19:59:22) 
bir süre ağzı açık kalacak dolabın çamaşır suyuyla, sonra kokulu çeşitli deterjanlarla filan sileceksin 1 er gün arayla en az 4-5 gün böyle yap 1 kere temizleyip geri kapatmayla oolmaz. ama ağzı sürekli açık kalsın, sonra arkadaşların dediklerini yap sırayla. ilerleyen aşamalarda da türk kahvesi koyabilirsin bir kabın içinde.


  • öteki ben  (23.01.13 20:08:27 ~ 20:11:03) 
hacı bir de bu malın pisliğini sen mi çektin. arkadaşla ortak mı ev o neden yardımcı olmuyor. kokulu deterjan ve bir hafta kapağı açık nadasa bırakmak diyorum.


  • musluksuyu  (23.01.13 20:09:44) 
Buzdolabı kokusunu gidermek için kömür kullanıldığını duymuştum.


  • i-pek  (23.01.13 20:10:58) 
at cope yenisini al.


  • tdl  (23.01.13 20:18:21) 
Hacim sen de manyak misin, kapagi niye kapatiyorsun? Acik birak 1 hafta ve her gun camasir suyu ve sirkeyle sil.


  • Mikail bey  (23.01.13 20:31:13) 
[]

kanyak-viski matarası

bu cepte taşınan metal mataralardan nerden bulabiliriz, internetten alabileceğim güvenilir bir site varsa daha iyi olur, yoksa istanbul'dan bir yer tarif edebilirsiniz. ortalama fiyatı da nedir?




 
dx.com daha önce almıştım bir tane. eüer yurtdışından gelmesini bekleyebilcekseniz. beklemem diyorsanız aynı ürünleri belli bir kar marjıyla gittigidiyorda satanlar var.


  • bubezleeb  (11.01.13 16:01:27) 
urun.gittigidiyor.com

ben bunu aldım memnunum.
  • tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz  (11.01.13 16:01:39) 
chivas, jack gibi ürünler yılbaşı dolayısıyla kampanya yapmıştı bir kaç yerde gördüm. 2 li viski yanında bu mataralardan. bir bak bulabilir misin bilmiyorum.


  • nebileyimyazdim  (11.01.13 16:04:00) 
alışveriş merkezleri içinde bulunan tobacco shop'larda bulunuyor. Ben oralardan bir yerden almıştım.


  • oldtimer  (11.01.13 16:24:53) 
[]

iPad cahili birinden basit bir soru

yeni iPad'ın 3g'li modelinden var bir arkadaşta.

onun için yeni tarz bir simkart çıkarttırmak gerekiyormuş; pahalı mı?

turkcell direk bunu çıkarttırabilir mi?

herhangi bir simkart çalışır mı?

internet paketi olan normal bir numara iş görür mü?

çok teşekkürler.

 
mikrosim gerekiyordur demişlerdir. normal simi kesiyorlar mikro oluyor. ücretsizdir. herhangi bi internet paketiyle çalışır tabii.


  • pillowlust  (05.01.13 11:44:26) 
[]

trafikte vurup kaçma olayı

arkadaşlar 1 saat önce üsküdarda arabamla kavşakta beklerken önümde duran araç geri geri hızlı şekilde gelip ön sola vurdu çökme var kapı açılmıyor fiat fiorino 2011 model aracım.öndeki genç bir apaçiydi trafikten çıkalım şu köşeye gel dedik eleman kaçtı plakasını aldık ama polisi aradık araç kaçtıysa bişey yapamayız iyi akşamlar deyip kapattılar lan..ee şimdi nolucak??? çocuk %100 kusurlu dururken çarptılar bana allahım ya büyük ihtimal ehliyetsizdi ve sarhoştu çünkü araçtan indi hasara bakmak için tipi öyle gözüküyordu yani..
%100 karşı taraf hatalı arabam kaskolu hiçbir şekilde sorun çıkmazdır diye düşünüyorum ama karşı tarafa nolucak varmı böyle vurup kaçma adaletmi bu



 
cok mesakatli bunlarla ugrasmak. polisten ziyade adliyelik is bu noktada, yine de polisin tutanak tutmasini saglayip (kaza degil, vurup kacti) seklinde kendi kaskondan tahsilati kolaylastirabilirsin.

onun disinda dedigim gibi, çok sinir bozucu bir durum. 5-6 kişi park yerindeyken şuradayken buradayken vurup sallamadan gitmiştir bana. artık uğraşamıyorum bile.
  • kuja  (03.01.13 23:39:56) 
geçmiş olsun. yalnız bildiiğim kadarıyla bu tarz olaylarda kaza günü emniyete gidip suç duyurusunda bulunulması gerekiyor. polis seni yanlış bilgilendirilmiş. ertesi gün elemanı ifadeye çağırırlar. artı polise mobese kayıtlarını inceleyerek suçlunun bulunması yönünde de bir istekte bulunabilirsin. polisler uğraşmaz deme. uğraşıyorlar. yeter ki düzgün bir şekilde kendini ifade et. tanıdık bir avukat akraban varsa onla git. polislerin orada oturma sebepleri suçluyu bulmak.

bir de sakın kasko'dan yaptırma. karşı tarafın trafik sigortası ödemek zorunda senin hasarını. kendi kaskonla yaptırırsan tramer'da çıkar aracın hasarı.
  • bilge rusty james  (03.01.13 23:53:57) 
zamanında sabaha kadar içip kız arkadaşımı evine bırakmaya giderken park halindeki bir araca hafiften dokundurup farını kırmış korku haliyle topuklamıştım. aynı gün yakaladılardı beni :) artık kim gördü plakayı verdi ise o saatte. istanbulu bilemem tabi


  • apathetic  (04.01.13 00:00:50) 
aracın sol kapısı şuan zor açılıyor yani sıkıntılı gidiyor ama yine ön sol çökük.şimdi demek istediğim bu polis neden bunu bulamıyor anında ismini cismini adresi yokmu ellerinde? ya araç sahibi gelirse bana çarpan kişi değilde? ehliyetsiz vs sarhoş olduğu kişi gelmesse ne diyeceğim ne ceza çekicek? eğer araç sahibini görmessem tespit etmessem o karlı olarak ayrılıcak bu işten haksızmıyım


  • thracian  (04.01.13 00:06:38) 
Yukarıdakilere ek olarak; eğer civarda herhangi bir kamera ya da mobese falan yoksa yani çarpıp kaçtığını kanıtlayamazsan uğraştığınla kalırsın. Çünkü adamı bulup getirseler bile evet ben çarptım demezse -ki bunu diyecek adam kaçmaz- hiç bir şey yapmadan gönderiyorlar haklı olarak.


  • slayerrr  (04.01.13 00:44:21) 
ek olarak. eğer kamera kaydı yoksa...

"o bana arkadan çarptı hatalı olan o. ben hasarı önemsemediğim için gerek görmedim" de diyebilir. bu sefer senin sigorta onun hasarını ödemesin?

bu ülkede adalet işlemiyor malesef. "mahkemelerde sürünmek" deyimi Türkiye'ye hastır herhalde.
  • merhum  (04.01.13 07:11:33) 
[]

bir nat geo belgeseli (dün izledim)

national geographic'de izlediğim bir belgesel vardı dün; genelde kıyamet senaryoları üzerine milletin nasıl hazırlık yaptığını yazıyordu. (bir adam tarlanın ortasına bağımsız bir üs kurmuş, 22 kişi yaşamak için yiyecek stoklamıştı, bir diğeri los angeles'dan kaçmak için çantasını hazırlamış)

bir ara "expert assessment" diye bir yazı geçti ama google'da arattım ismi bu değil sanırım.


 
  • sen git ben geliyorum  (02.01.13 13:47:56) 
Muhtemelen kasası para ediyor bu aletin. Yoksa işlemci ram falan düşük.


  • 70x100  (02.01.13 08:52:49) 
bu alet suya toza karşı dayanıklı bir alet. askeri amaçlarla dağ bayır gezen mühendisler ve oto tamircileri cok sık kullanır. üzerine makine yağı bile dökülse bişi olmuyor alete. internette bir sürü videosu var suyun altında yıkıyorlar calismaya devam ediyor. para eden kısmı bu özelliği tabi ki. oyun oynamak için degil bu alet. standart işlerini zor şartlar altında yapabilmek için. bende çok aşeriyorum buna ama...


  • nofearman  (02.01.13 08:58:59) 
verilir de cok rugged bir sistem araniyorsa, acik havada olcum neyim yapilacaksa alinmasi tavsiye edilir. yoksa bence agirligi bile bir dezavantaj.


  • yirtik foto  (02.01.13 11:23:27) 
[]

sokaktaki köpek - kediler için taşınabilir yemek

ben işten eve giderken hep yolumun üzerinde sokak kedileri ve köpekleri oluyor, her zaman göremiyorum bunları, bazen önüme çıkıyorlar. her defasında bir şey alıp onlara veresim geliyor fakat zamanım olmadığı için yanlarından yürüyüp gidiyorum.

yanımda taşıyıp akmayacak, koku yapmayacak bir şey ne geliyor aklınıza marketlerde satılan? ben ne alabilirim bunlar için? her zaman yoluma çıkmıyorlar bu yüzden sırt çantamda belki 2-3 gün taşıyacağım bu yiyeceği. o yüzden bozulabilecek bir şey olmasın (sucuk salam gibi).


 
en mantıklısı marketlerde satılan kedi köpek mamalarını alıp buzdolabı poşetlerine koyup, ağzını sıkıca bağlamak. koku da yapmaz, bozulmaz da.


  • red g  (30.12.12 13:07:55) 
köpek maması bence olur. bu ödül kemikleri falan var ya; işte onlardan on tane at çantana. bayılırlar. abim yapıyordu öyle.


  • sen git ben geliyorum  (30.12.12 13:08:18) 
koku yapar diye korkuyorum ve mama bulabilir miyim bilmiyorum; çünkü ufak bir ilçede oturuyorum ve burada sadece bim, a101 var.


  • thracian  (30.12.12 13:14:56) 
online petshoplardan alabilirsin, illa 200 300 lrialık mamalar olmasıda gerekmiyor, gayet ekonomikleride var, poşetlersen sorun olmuyor, köpek baktığımdan bir çok kez buzdolabı poşetlerinde mama taşıdım.


  • killerbee  (30.12.12 13:19:57) 
biraz pahalı olur ama poşette ıslak mamalar var onlar kokmaz.

ağzı bağlı ğoşette kuru mamam da kokmaz.
  • orpheus  (30.12.12 13:32:44) 
kavanoz, plastik şişe, vakumlu yemek şişesi gibi bir şeyde, daha doğrusu sıvı vs sızdırmayan bir şeye koyarsan koku da olmaz diye düşünüyorum. ucuz kuru mamalar var. www.petburada.com'dan sipariş verebilirsin. 4-5 kiloluk alıp eve koyarsın, az az götürürsün.


  • trachemys scripta elegans  (30.12.12 13:36:15 ~ 13:36:47) 
benim halam çantasında ufak teneke bi kutu taşıyor, yolda gördüğü her kediye azıcık kuru mama döküyor.


  • neira  (30.12.12 13:39:24) 
en ucuz bunu buldum. 15 kg mama 66 lira, kargo bedava. bir yıl yeter sana. :)

www.petburada.com
  • trachemys scripta elegans  (30.12.12 13:39:38 ~ 13:40:32) 
ağzı zipli buyuk kopek mamaları var bn bagaja attım yolda gorunce saga cekıp koyuorum onune devam edıyorum sonra koku sıfır agzı zipli olanda al kilit poşet gibi olandan yani bı de cop torbasının ıcıne koyup bagla agzını mis


  • pez  (30.12.12 14:24:47) 
[]

türk filmlerinlere soru

eskiden izlediğim bir film vardı, çok küçüktüm ve çok korkmuştum. film genellikle karanlık temalı, bir apartmanda yaşayanları anlatıyordu sanırım. apartman vardı. herkes deli gibiydi. duvarlara yazı yazan bir kadın vardı. sanırım birini bekliyordu. en sonunda araba ışıklarına doğru geceleyin koşarken "geliyorum sana" gibi birşeyler söyleyip ölüyordu ezilip.

çok tırstıydım lan. psikolojik bir filmdi. yardım.


 
(bkz: teyzem)


  • devilred  (25.12.12 21:23:01) 
[]

laptop için güneş enerjisi

şimdi, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji manyağıyım ben. acaba böyle laptop'un ekranının arkasındaki koca boşluğu kaplayacak bir biçimde güneş paneli üretilse, laptopu güneşli günlerde şarj etse iyi olmaz mı?

daha önce bunu yapan var mı? satılır mı? çok mu pahalıdır. gören, duyan varsa bi haber etsin.

şimdiden teşekkürler.

not: benim laptop 119 watt enerji harcıyor.

 
pahalıdır ve o kadar alan yetmez. Ancak Kapalıyken çok uzun sürede pilini şarj edebilirsin.


  • yakuza123  (20.12.12 16:46:23) 
var ki öyle bişiy zaten: solar notebook


  • eranicus  (20.12.12 16:49:21) 
Samsung yapmis
www.samsung.com

  • ekyil  (20.12.12 16:52:00) 
vay şerefsizler.


  • thracian  (20.12.12 16:54:15) 
var. çok benzersiz, inanılmaz bi fikir değil yani, evde kendi imkanlarınla bile yapabilirsin biraz anlıyorsan. ama verimli değil.


  • roket adam  (20.12.12 17:52:15) 
[]

amper ve volttan watt hesaplama

benim laptop'um 19 volt ve 6.3 amper çekiyormuş. kaç watt'a denk geliyor?

bu watt hesaplamanın formülü nedir?

peki bu watt nasıl bir güç emilmesine denk geliyor? 1 saatte harcanan enerji midir?

faturaları kilowatt üzerinden mi ödüyoruz? ortalama kaç paradır bir kilowatt?

şimdiden teşekkürler

 
19Vx6.3A=119.7W (saniyede harcadığı enerji)
1 saatte 3600sx119.7=430920J enerji eder

Bu da 0.1197kWh (kiloWatt-saat)eder.
  • franz kafka  (20.12.12 13:50:56 ~ 13:52:21) 
0,25 kurus civarı elektriğin kWh bedeli.


  • ben eskiden kucuktum  (20.12.12 15:04:51) 
[]

Word yardım (arkaplan renk)

resimde görülebileceği gibi www.minecraftwiki.net adresinden word'e kopyaladığım metinin arkasında mavi renk çıkıyor. printable version'dan da kopyaladım yine aynı şey. arkaplan rengini beyaz yap diyorum yine olmuyor.

arkaplan rengini nasıl beyaz yaparız?

ya da bu renk siyah-beyaz lazer yazıcıdan çıktı alsam sayfaya etki eder mi (kararma yapar mı?

şimdiden teşekkürler.

 
çok basit.

önce notepad'i açıp oraya yapıştır kopyaladıklarını.

sonra notepad'de tümünü seç - kopyala deyip word'e yapıştır.
  • yapimci  (18.12.12 11:27:20) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.