göremiyosun anca story atarsan kim bakmış onu görürsün

şirket/işletme hesabı olursa kim kaydetmiş görebiliyorsun diye biliyorum.

Professional account'a çevirirseniz fotoğraf ya da video postlarınız kaç kişiye ulaşmış, kaç kişi o posttan profilinize gitmiş, web sitenize tıklamış, kaydetmiş, paylaşmış, postu görenlerin ne kadarı sizi takip etmiyormuş gibi şeyleri görebiliyorsunuz. Kimler olduğunu göremiyorsunuz.

Chrome için sağ üst üç noktadan "masaüstü sitesi"ni seçin olur.

@masseter

Üstad seçtim yine olmuyor. Eskiden öyle yapınca oluyordu.

başka browserla denedin mi? mesela firefox? ben denedim oldu.

facebook, Instagram ve Twitter lokasyon bilginize ulasiyorlar, eger erisimlerini kapatmadiysaniz onlardan birisi olabilir.

google haritaların defalarca gps'i kafasına göre açıp batarya yediğini gözlemledim, konum erişimini her yerden kapattığım halde.

benim de aklımda öyle bir şey kalmış da, ancak eski araçlarda mümkündür diye düşünüyorum. şimdi abs-esp gibi güvenlik unsurları her tekerin kontrolünü ayrı ayrı yaptığı için, çapraz veya düz eşlenmiş olabilieceğini sanmıyorum.
yanlış hatırlamıyorsam benim vosvos'ta da bir ara arka frenler tutmuyordu, hidrolik kaçağı olduğu için. bu da arkaların birbiriyle eş olduğu düşüncesini uyandırmıştı.

Bence
ön sağ-ön sol
Arka sağ-arka sol

diye yan bağlıdır. Ön fren ile arka frenin frenleme gücü de, frenleme zamanı da farklıdır çünkü.

Abs ebd falan olmayan klasik westinghouse sistemli arabamda arka teker erken kapıyordu mesela, araba sert frende kıç kaydırıyordu.

O yüzden ön arka birbirine bağlı değildir.

Cevap verdim ama soruyu doğru mu anladım bilmiyorum.

@kibritsuyu

Fren hortumunun delinmesi durumunda guvenlik icin bir ön bir arka bagli diye hatirliyorum ama capraz mi yoksa arka arkaya mi bagli hatirlayamadim. Ön-ön bagli oldugunu sanmiyorum.

hocam çapraz değil de, ön sol-arka sol şeklinde düz bağlı ise sağ tarafın fren hortumu patlayınca sadece sol tarafın frenlemesi güvenli bir şey mi? bana yetmiş takla atarız gibi geliyor.

çaprazda bile sol ön, arka sağ frenleyince araba daha güvenli durmaz ki, illa kaydırır? amabenim dediğim gibi bağlıysa arka boru patlayınca sadece ön frenlerle biraz uzun mesafede ama güvenli bir şekilde durulur.

yanlış mı anlıyorum hala soruyu?

çapraz ve tek yanın frenlerinin tutması halinde aracı kontrol etmek çok daha zor olacaktır frenlemede. daha güvenli olduğunu sanmıyorum sadece ön veya arkanın tutmasından. bu halde fren mesafesi uzar fakat diğerlerine kıyasla daha kontrollü bir frenleme olur. ben hidrolik kaçağını başta anlayamamıştım bile, birden acil fren yapmam gerekince onun da etkisiyle daha fazla kaybettim muhtemelen, anca belirgin bir fark oldu ön-arka arasında.

dökülüp kel kalmasından iyidir.

Boşver abi, seni benim saçı dökülen arkadaşla tanıştırayım. Keşke beyaz olsaydı da dökülmeseydi diye sabaha kadar konuşur içini rahatlatır :D

verdiğiniz örnek çok ilginç. soruya verilecek olan ve yukarıdaki gibi saçma sapan olmayan cevapları takip edeceğim.

Sadece genetik değil, stres faktörü de çok etkin. Tıbben beyazın siyaha geri dönüşü şu an mümkün değil deniyor. Sarımsaklı yoğurt ve çörekotu(havanda dövülerek ve iyice ezilerek tüketilmesi gerekiyor) geciktiriyor.

Ayrıca beyazlaşan saçların dökülme ihtimali de çok az. Gelelim 45 yaşındaki adama:

Muhtemelen “tatminkâr” bir hayat yaşıyor. Dikkat edin zengin, mutlu, huzurlu ya da stressiz demedim; tatminkâr. Böylelerinin saçlarının orijinal rengiyle devam etmesinden öte çökük, kırışık olmayan dolgun bir cilde sahip yüzleri, canlı gözleri ve mütebessim ifadeleri de ekstradan var oluyor. Değil 45; 60 yaş üstü adamlar/kadınlar tanıyorum böyle.

Biz ailecek beyaz sacli olmaya musaitiz. Caresi var mi bilmiyorum ama benim anneannemin 85 yasindan sonra beyazlari dokulup yerine siyah saclar cikmaya baslamisti.

ibni Sina'nın her gün sarımsak yutan kişinin dört ayda saçları siyahlar, gibi bir ifadesi vardı. sabah aç karnına bir diş yutulacak, diyordu. deneyip yapanlar varmış, bence makul.
ezilmeden yutulduğu için çok hassas değilseniz koku da sıkıntı olmayabilir.

Temizlediyseniz falan yerine tam oturmamış olabilir,ya da bişey çarpmıştır oynamıştır, elinizle oynayın biraz düzelebilir.

hocam anıtkabirin içinde otopark var. tandoğan tarafındaki girişten geçiyorsunuz. gençlik caddesi üzerindeki girişte.

içeride otopark var +1
hatta araçta engelli veya yaşlı varsa bayaa bir içeri gidip asansörün oraya park edebiliyorsunuz.

Otopark bedava Anıtkabirde

Demİr değil tabi ki

Simdi arttığında grafit falan yazıyor. Çeşitli model ve alasimlari vardır muhakkak

Let me google that for u: lma.com.tr

Demir ve metal kavramlarını araştırmanı öneririm.

refrakter (seramik gibi düşün) malzemeden yapılıyor

Dış katman dayanmıyor iç katmanda refrakter kolay erimeyen ve ısıyı iletmeyen malzeme ile kaplıyolar. Zamanla bu katman yılda bir kalınlaşıyor artıklardan dolayı filan pnömatik beton delicilerle söküyorlar yeniden kaplıyorlar.

hiç bakan tanıdığım yok. ama emniyet müdürü tanıdığım var dediklerinizin birebiri oluyor. beraber geziyolar.

benim tanıdığım biri var. hem şöförlüğünü hem korumalığını yapan sivil polis tarzı bir polis var. emekli maaşı veriyorlar giderlerini oradan karşılıyor.

Ahmet Necdet Sezer'in bir tane koruması var bi kaç yıl önce görmüştüm. Emekli vekile yoktur sanıyorum. Bundan başka, emekli vali akrabamızın koruması yoktu mesela.

emekli vekilin koruması yok.
mevcut bakanların eşleri, çocuklarına tek tek ayrı araç tahsis ediliyor ve 2 polis (sivil)
birisi aracı kullanıyor, diğeri yanda oturuyor

Soyle oluyor. Doguda gorev yapan bazi generallere fln da koruma veriliyor. Mesela kayseriye gitti, kendi korumalari gitmiyor, kayseri emniyetinden koruma veriliyor. Aynen disarda arabada bekliyorlar. ama mesela abdullah gul kayseriye gidince kendi cekirdek koruma ekibiyle gidiyor. Koruma mudurleri oluyor onlar ve cekirdek ekip, gittigi sehrin emniyet mudurlugu de takviye sagliyor.

işsizlik böyle böyle düşüyor işte

orgenerallerin boyle korumalari var ve ozel kuvvetten bir sekilde geri hizmete alinmis personelden olusuyor. onun disinda onemli gorevde bulunmus generallere de verilebiliyor, orn osman pamukoglu'nun da zorunlu olarak vardir diye tahmin ediyorum. 7/24 beraberler, tatile de beraber giderler. alisverisini vb de yaparlar. gecmiste yoktu boyle birsey ama suikastle birkac general olduruldukten sonra bu tur bir onlem alindi.

adam israfi olarak bakilabilir ancak gerekli.

yurtiçinde yakın koruma verilir. genelde önemli bir kişi değilse, güvenlik riski yoksa iki koruma polisi verirler. beraber takılır. kapı önünde bırakılmaz, bakan evinin bir odası koruma polislerine tahsis edilir. ihtiyaç varsa kapı önüne klübe konur.

valiyi falan kimse fazla sallamaz, emniyet genel müdürlüğünden emekli bir kişi için de benzer prosedür uygulanır.

bakan, genel müdür, milletvekili, cumhurbaşkanı gibi unvanlar görev bittiğinde kaybedilmez, böyle yapılmazsa terör örgütlerine operasyon yapan içişleri bakanı 'lan emekli olunca götümü keserler mi' diye düşüneceği için yapılıyor. mesela emekli bir genelkurmay başkanı binbir yerden tehdit alabilir, korunması devlet geleneği açısından şarttır.

yurtdışında ciddi bir durum yoksa buradaki koruma götürülmez, konsolosluktan koruma istenir. ya konsolosluk verir, genelde de karşı devletin polisi kullanılır.

bear = have

Bear taşımak yüklenmek gibi bir anlama geliyor fiil iken. Hatta "I was born" derken bear'ın pasif halini kullanıyoruz.

Başetmek, başa çıkmak, mücadele etmek anlamında “bear”.

"can handle" gibi

12

trotzdem

venüs

Venüs değil, Venüs henüz ufkun altındaymış. (Night sky diye bir uygulamadan bakıyorum.) Tam kuzeyde bir Polaris (kutup yıldızı gözüküyor) bir de yapay uydular var bir dolu, biri kutup yıldızının hizasında, ufka daha yakın, odur belki.

Bir uygulama var, gokyuzune tutuyorsunuz adini gosteriyor yildizlarin telefonda, onu indirip deneyebilirsiniz? Adi neydi unuttum ama cok tatli bir uygulama.

Yanar dönerli renkleri var. Yapay uydular boyle mi gorunuyordu yoksa parlak beyaz isik seklinde mi bilemiyorum. O zaman eldeki verilere gore ya Venüs ya da Polaris kutup yildizi diyosunuz yani.

Stellarium'a göre ya Kutup Yıldızı ya da Venüs.

hangi lokasyonda olduğunuza göre kuzeydeki obje değişiyor.

Toplam beğeni sayısı instagramın sistemiyle alakalı onu geç. Nickini değiştirmiş olsa yorumu ve beğenisi görünürdü. Ya seni engellemiş ya da hesabını dondurmuş. Bunu öğrenmek için tarayıcıdan instagram.com/kullanici adi şeklinde aratacaksın. Görünüyorsa engellenmişsin görünmüyorsa yüksek ihtimal dondurmuş.

Rus kızlar kullanıyor genelde, burada çalışma izni alabilmek için Türk erkeklere anlaşmalı evlilik filan öneriliyor sürekli.

ne rus kızı ya. whatsapptan çok kullanıcısı var, whatsapptan daha iyi grup ortamı vb. gruplarda telefon non gözükmiyor falan. ilk önce bitcoinciler kullanmaya başlamıştı sonra popülaritesi arttı.

Benim gördüğüm grup olayı daha efektif. İşte bot kurma, bazı alt başlıklar oluşturabilme gibi vaizyetler var. Ondan grup için tercih ediliyor.

Anonim kalma imkanı sağlayan süper bir uygulama.

Hadi buranın müdavimleri bir grup kuralım.

WhatsAppın özellik aşırdığı bi uygulama, az daha güvenli.

whatsapp'ın bi benzeri. başka bir şey degıl

o senin sağ gözün oluyor.

kendi gözün

0.25 sayılmaz :) gözler sapasağlam

kendi gözün

tıpta her şey sana göre

önemli olan allahın takdirini kazanmak

Doktor yandan bakinca "ilerideki gözün" demedigi icin Sana gore sag veya sol oluyor.

Hasta doktorsa, doktora göre.
Kime göre neye göre

www.hepsiburada.com

Evde bundan var. Memnunuz.

Lpg li diyor urun aciklamasinda. Lpg dedigi dogalgaz mi?

Lpg tüplü oluyor galiba

www.hepsiburada.com

Şu o zaman bizdeki :D

cam değil.

patlamaz kolay kolay ama temizliği zor. çok kir gösteriyor ve pahalı.

Ben iki yıldır cam set üstü kullanıyorum. Oldukça memnunum. Temizlik içinse siyah yerine beyaz olanları tercih ederseniz çok daha iyi olur.

temizlik zor cam dan memnun değiliz. ekstra bilgi ocak gözü yakma düğmelerinin ocak gözlerine uzak olması önemli. küçük olanlarda tencere üstüne geliyor ve düğmeler ısınıyor.

Bizim ev kentsel dönüşüme girdiğinde yaklaşık 2 sene kiralık evde ankastre cam ocak kullandım. Aman Allahım. Cam patlamıyor ama temizliği o kadar zor ki. Hep kirli, hep kirli. Takıntılı biri değilim ama mutfağı temizleyip çıkınca insan dayansın istiyor. Mümkün değil.
Kendi evimde sadece bu sebeple çelik aldım. Emayeden daha hoş görünüyor, cam gibi pahalı ve kullanışsız değil.

2 sene önce inox bosch marka almıştık gayet memnunuz. Cam ile ilgili patlama ve kir olaylarından dolayı vazgeçmiştik.

cam tabii, ama piyasada satılanların alayı dandik. aksine bizim ocak, üstüne dökülen her neyse ıslak bezle şak diye çıkıyor kurutmuyor. o inox vs sildin mi çiziliyor hemen
ocağın markası barazza

Cam kullanıyorum, çok memnunum. Ocak çevresinde deney filan yapmaya kalkmadığınız ve aşırı dandik bir ürün almadığınız sürece temizliği çok kolay, beyaz +1. Ya bir de bu temizlik olayı açıkçası biraz dökülen ne varsa beklemesiyle alakalı.

Gri cam kullanıyoruz, temizliği falan oldukça kolay, memnunuz. Siyahlar parmak izi falan kalıyor diye sevilmiyor herhalde

senelerdir cam var bizde, patlama olayini duymadim ama tencere tava gezdirince ustunde ciziliyor. temizlemesi o kadar zor degil eger gerekli kimyasal ve aparatlari kullanirsan.

sağ stoptaki aynı lambayı bir sök. sol tarafa. tak öyle dene. önce elindeki ampul sağlam mı ona bakmak lazım.

@ykyt denedim. Yeni ampul alip denedim. Park ve stop lambasi tek ampulde. Parklari acinca yaniyor ampul ama frene basinca yanmiyor.

o zaman pedalların oraya eğilip bi bakar mısın? fren müşurunu sökebilir misin? büyük olasılıkla müşurda sıkıntı var. onu değiştirin muhtemelen düzelecektir.

Bakarim bi tabii ki de müşürü arizali olsa diger stop lambasinin da calismamasi gerekmez mi? Digerinde bi sikinti yok.

yani elektrikçiye aslında bakırmışsınız. sigortaya da baktırmış olabileceğinizi düşündüm. sigorta değilse, elektrik geliyorsa, farda oksitlenme yoksa, ampul saglamsa, konuşmadığımız müşur kalıyor gibi geldi.

Elektrikci dedigim bizim komsu, oto elektrikci degil. Sigorta degildir diye dusunuyorum cunku oyle olsa iki stop lambasi da yanmazdi. Sanirim geriye dedigin gibi tek secenek kaliyor, farin duyunun degdigi yerdeki metal plaka oksitlenmis olabilir. Orayi bi zimparalamayi deneyeyim bakayim. Sigortalari da akunun altina koymuslar sarapsizlar, akuyu falan söküp anca oyle ulasiyosun. Ulan ne adamlar yaa.

Öncelikle otomobillerin stop lambalarında nasıl bir elektrik aksam kullanılıyor bilmiyorum ama şöyle bir tahminim var.

Tahminim: Büyük ihtimal "NO limit switch" diye tabir edilen bir anahtar çeşidi kullanılıyor. Pedala basıldığı zaman ise bu anahtar kapalı konuma geçiyor ve stop lambası yanıyor. Eğer bu sistem kullanılıyorsa %99 sorun o anahtardadır. Değişirse sorun çözülür diye düşünüyorum.

Not: NO = Normally Open

hocam aldığın lambanın voltaj değeri uygun mu ona bak. eğer uygunsa orjinal mi diye de bak bazen orjinal olmayan ampüller sorun çıkarıyor. aklıma gelenler bunlar şimdilik.

Benim araba gibi çift duylu ampul kullanıyor sizinki de muhtemelen.Fren yapınca yanan duyda sıkıntı vardır.Ya da yanlışlıkla tek duylu ampul takılmıştır.Çift duylu iyi marka (ostam,philips) ile değiştirmeniz gerekir.

Ampulu cift duylu aldiginizdan emin misiniz? Cunku aracinizin stop ammpulu cift duylu.

Cift duylu dediginiz ampulun icinde 2 tane mi flaman teli olacak? Orjinal ampulunu cikardigimda philips marka ve tek flamanli oldugunu gordum. Yarin bir de cift duylu ampul alip takayim.

Evet çift flamenli..(sanayi ağzı ile çift duylu:))

Oto elektrik işinden anlayan adam geldi, stop lambaları çift sigortalıdır. Sizin lambanın sigortası atmış.

Neden çift sigorta kullanılır sorusunun cevabı ise; sigorta attığı zaman bütün fren lambalarının kullanım dışı kalması yerine yarısının kaybı ile yol almaya devam etmeniz.

@anarche, Reno da sigorta kutusunu akunun altina koymus. Mecbur oto elektrikciye gidecem yani. Yapccaniz işin amk sizin ben. Koysana direksiyonun altindaki kutuya tak diye degistirelim hemen.

Hahaha gerçekten akü altındaymış, bunun onayını nasıl almışlar ilginç. Meslektaşım sayılır ama akü altına sigortayı koyanın ben ta amk.

Arkadaslar sorun cozuldu. Ampuldenmis sıntı.

she doesn't text means she doesn't give a fuck. no need to be positive for fuck's sake.

almanca olarak şöyle yazabilirim ama anlamın bozulacağına eminim:

wenn sie nicht zurückschreibt, scheißt sie drauf. verdammt noch mal! sei nicht positiv.

Bosch. balata, disk, buji ve benzeri grupta Bosch. hatta Bosch yapıyorsa kesin Bosch. diğerleri bazen kötü olmayabilir.

bir kere bu işleri serviste yaptırırsan başın dertten kurtulmaz. iyi bir usta bul, ona götür arabayı.

fren hidrolik yağı için okuduğun yorumlar doğru, daha aşağıda kavraması normal değil.

sanayide parçacılar olur, en güveniliri onlardır. ben uzun süredir n11 üzerinden alıyorum, bir sıkıntı yaşamadım.

trw balata kullanıyorum. bence çok iyi. disk değişimi sırasında trw disk balata ile değişim yapmayı düşünüyorum.

Valeo fransız markası megane orjinali bile valeo olabilir. ayrıca fredo da iyidir.

kümes hayvanları veterinerine götürürseniz yardımcı olur. pet olarak değil de besicilik odaklı çalışan veterinerlerden bahsediyorum. tavuklarla pek bir farkı olmasa gerek

... -eğer sen de sürtüksen.

Almanca özelinde konuşamam ama genel olarak iyi bir uygulama duolingo ve evet ezberletmiyor, öğretiyor o yönden de iyi. Tabii gramer olarak bence biraz düşük kalıyor. Telefonda var mı emin değilim ama web sitesinde derslerin başlarında açıklamalar oluyor onlar yardımcı olur.

Benzer olarak memrise var. Drops diye bişey var.

bir de memrise'a bakmanı öneririm.

clozemaster da güzel ama tr-alm kötü, ing-alm iyi eğer ingilizcen iyiyse.

duolingo ile hiçbir dil sıfırdan başlayarak doğru dürüst öğrenilmez. pratik ve kontrol için faydalı olabilir ama onun dışında söylediğinin tam aksine tamamen ezbere dayalı, gerçek hayatta karşılığı olmayan saçmasapan bir dil öğretme tarzı var duolingo'nun. insanların ego mastürbasyonuna hizmet eden sosyal medya uygulamalarından biri alt tarafı. yani instagram'da, facebook'ta "güzel yaşadığını" göstermek isteyen insan duolingo'da da "dil öğreniyorum kültürlüyüm" pozu kesiyor. olayı bundan ibaret. herkes bu amaçla kullanıyor demiyorum, yanlış anlaşılmasın. genel olarak hedefindeki kitle bu ama. bir dili yıllarca emek verip de hakkıyla öğrenen kimsenin duolingo'da kayda değer vakit geçirdiğini görmedim. çünkü duolingo gramer öğretmiyor. gramer öğrenmeden bir dili iyi düzeyde bilmek imkânsızdır. gramer olmadan kompleks cümle kurulmaz, onlarca ve hatta yüzlerce yapının hiçbiri öğrenilmez. duolingo bunları öğretmiyor.

hepsini geçtim almanca gramer açısından efsanevi bir dil. kesinlikle gramerini öğrenmek lazım. duolingo dil öğretimine destekleyici/pekiştirici olarak kullanılabilir ama temel atmak için saçmasapan lüzumsuz bir şey.

türkiye'de dil bilme anlayışı birazcık anlayabilmekten ve karşıya ne istediğini söyleyebilmekten ibaret olarak görüldüğü için insanlarda anlamsız bir gramer nefreti mevcut. evet dili kullanmak, aktif olmak, ezberci olmamak lazım ama bazı kuralların ve yapıların beyninize işlenmesi şart. onun için de oturup gramer çalışmak gerekiyor sürecin bir parçası olarak.

kusura bakmayın çok sinirli yazdım ama kişisel algılamayın, ben duolingo denen saçma şeye uyuz oluyorum sadece. uygulama olarak da daha iyi bir önerim yok, ben temel düzey kitaplarından başladım, kafama takılan bi' şey oldukça da reddit'te falan soruyorum, anlamadığım şeyin konu olarak bir ismi varsa internette o konuyu arıyorum. duolingo bi b*ka yaramaz, en fazla 2-3 ay oyalanıp "dil biliyorum" dersiniz ama ne konuşur ne de anlarsınız, o kadar.

ben direkt goethe’nin ders kitaplarının fotokopileriyle başlamıştım. (netzwerk-akmar pasajı’nda bulunabilir) konuları oradan takip ederek kendim için tasniflenmiş bir yol hazırladım, grameri lsa.umich gibi, yourdailygerman gibi niş, ingilizce anlatımlı yerlerden öğrendim (2 yıla yaklaşırken hala öğreniyorum) şu anda ise sadece dw’nin deutsch lernen kısmında top themaları, nachrichtenleri vs. takip ediyorum günlük olarak. duolingo bence ciddiyetsiz ve üst seviyeler için yetersiz bir uygulama

bu tarz raporları twitter hesaplarından paylaşıyorlar.

twitter.com

yeri gelmisken sorayim belki biliyorsunuzdur.Eregli'nin doviz bazli bilanco tutmasi ne demektir? Normalde bilancoyu TL de tutsan, japon yeni de tutsan doviz riskin ayni olmasi gerekmez mi? Bilancoyu doviz tutmasi neden bu tarz raporlarda eregli icin hep yaziliyor

@turkuaz,

Enka, İsdemir ve Eregl bilancolarini yabanci para birimiyle tutuyor. Bunun esas amaci kur farki geliri ve gideri dengesizligini onleyebilmek.


TL ile tutsan 2018 de dolar 3 lira, satislarin 3 milyar lira, net karin 300 mn lira ise 100 mn dolar net kar ettin demektir.

Ama 2019 da satislarini %50 artirip 4.5 milyar lira yapsan, net kar da ayni sekilde 450 mn a ciksa ve fekat dolar 6 lira olmussa gecen yil 100 mn DOLAR olan kârin bu yil 75 mn DOLAR a inmis olur.

Halbuki dolarla bilanco tutsaydin bu sikinti yasanmayacakti.

@gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor

Peki verdigin ornek uzerinden gidersek dolarla bilanco tutunca nasil oluyor? Her durumda 100 mn dolar net kar 75 mn dolara inmiyor mu?

@turkuaz

Dikkat edersen 3 sirket de ihracat agirlikli calisiyor. Enka yurt disina insaat yol kopru yapiyor diger ikisi de demir celik satiyor. Bilanco dolarla tutuldugu zaman dolar kurunun önemi kalmiyor cunku gecen yil 1 milyar dolar satis yaptiysan ve bu yil satisini 1,25 mr dolara cikardiysan yabanci yatirimci gozunde iyi bir performans sergiledin demektir. Onlar olaya dolar bazinda bakarlar. Ama satislarin tl olsaydi yani ornegin cogunlukla ic piyasaya mal satan bir sirket olsan ve yukardaki ornekteki gibi satis ve kârın tl bazinda %35 artmis olsa bile dolar kuru %35 arttiysa tl bilancoda nötrsün ama dolar bazli bakinca zararda gorunuyorsun ve yabanci yatirimci hisseni almiyor aldiysa satiyor vs. Thy da yanlis bilmiyorsam bilancosunu euro bazli tutuyor.

google'nin tutmayan sosyal ağ servisi. drive veya başka bir google servisi bundan etkilenmeyecek.

ben

bkz: instagramda glutensizdunyacom hesabı.

Var. Soru neydi?

Evet. Ben de varım.

Arkadaslar tedavisi yokmuş sanirim bu hastaligin. Dr a gittim romatolog'a yonlendirdi fizik tedavi uzmani beni. Sende as var dedi. Bel, sirt, boyun agrilarim var. Omurgamda degisimler söz konusu. Konu hakkinda onemli tüyolar var mi şunu kesinlikle yap veya yapma, şunu yeme içme vs gibi. Duzenli egsersiz işe yariyor mu bir de? Tşk ederim.

instagramda ömür akkor var. hastalıkla ilgili kendi yaptıklarını sabitlediği storyleri mevcut izleyebilirsin.

Ben kötü bir hastayim. Yapilmasi gereken cogu seyi yapmiyorum. Atak donemleri haric ilac da kullanmiyorum. Ama yaoilmasi gerekenler belli.

Egzersizler çok onemli. Eklemlerin hareket kabiliyetini yitirmemesi acisindan.

Yukarida link verilmis instagramda glutensizdunyacom beslenme ile ilgili iyi bir kaynak. Bazi besinlerin inflamasyonu arttirdigi bir gercek.

Ayrica ben agrilarin stres ve uzuntuyle de siddetlendigini dusunuyorum deneyimlerimden yola cikarak.

Evet, tedavisi olmayan bir hastalık. Bana soracak olursan ben de egzersiz yapmıyorum. İlk zamanlar yapıyordum ama işkence gibi geldiği için bıraktım. Yüzmeye gidebilirsin. En azından egzersizlere göre çok daha iyi bir alternatif. Benim yüzmeyle de aram olmadığı için gitmiyorum. Daha çok ilaçlara yükleniyorum. Ama o kadar da çok içmiyorum, doktorun tavsiye ettiği dozdan daha az içiyorum. Bunun yanısıra yediğime içtiğime pek dikkat etmiyorum. Bu arada ayakta falan çok durmamaya çalış, 1- 2 saat ayakta dikilince 2 gün eklem ağrısı gitmiyor.

Dosya Yöneticisi>WhatsApp>Media>WhatsApp Video>Sent

Root'lu degil telefonum ayrica dosya yöneticisi diye bi tuş da yok. :/

root dediği klasör adı. dosyalarım, dosya yöneticisi gibi bir uygulama olmalı, marka modeli arama motorunda aratıp bulmayı denediniz mi

@dayl

Huawei p9 lite 2017 marka modeli. Arattim ama bulamadim. Sonuclar hep whatsap media dosyasini gosteriyor. Resimlerim, videolarima nasil gidilir onu biliyorum. Ama tel.de bi yer vardi ona basinca sent klasoru cikiyordu, ordan gonderilmis videolari silebiliyordum.

şu videoda gözüken dosyalar uygulamasından, yerel dosyalar diyip ardından WhatsApp>Media>WhatsApp Video>Sent klasörlerine gitmeniz gerek sırayla. yani bu şekilde ilerleyince bulmanız gerek, klasik android yapısı böyle

Teşekkurler arkadaslar.

Dosyalar ikonuna tuslayinca acilan ekranin ana basligi Kategoriler. Yukarida oldugu icin göze carpmiyor. Hemen yaninda Yerel yaziyor. Ona tiklayinca buldum. Yardimlariniz icin cok tesekkurler. Sağ olun, var olun.

-Why do you insistently keep on sending me follower requests?

Bilimsel açıklama arıyorsanız fenomenojik rüya benliği kavramını incelemenizi öneririm.

valla ben hep guguldan bakıyorum. aslında iç dünyamda hissettiğim şeyleri görselleştiriyor genelde rüyalar. bi kere rüyamda yılan sokmuştu, sonraki gün çantam çalınmıştı içinde elektronik alet doluydu. coincidence?
geçen gün havada motoru patlayan helikopterden atlayarak, denize düşmeden önce paraşüt açan iki tane lezbiyen gördüm. kızları da tanıyorum :) bakayım şimdi bi anlamı neymiş.

pencereden duvara kadar, santa bu salonları süsleyene kadar...

ya da daha düz metin istersen şöyle de olur:

santa, pencereden duvara bu salonları süsleyene akdar...

@sos fistik olsun mu

Eyvallah. Ne sacma bi sozmus bu yav. Anlami ne ola acaba? Tekerleme gibi bi şey mi acaba?

Sanıyorum bir dahaki yılbaşı zamanı, bir sonraki yıl gelene kadar gibi bir anlamı var ama tahmin tabii

Konsolosluk gorevlileri tipini begenmedikleri ya da gozlerinin tutmadigi kisilere evraklari tam ve diger şartlari sagladigi halde vize vermeme yetkisine sahipler mi?

elbette

Geri donecegine ikna olmamis olabilirler.

Mutlaka eksik birşeyler ya da mali durumlarında riskli bir şeyler vardır. Ne at hırsızı tipler alıyor vize, tipe bakacaklarını sanmam.

Evet, var. Az para gösterseniz neden para yok derler çok para gösterseniz gelmeyecek sanırlar. Tamamen memurun inisiyatifinde. Ben de çok sinir oluyorum, sürekli bir yerlere şikayet ediyorum. En büyük gıcıklığı da Türk vize görevlileri yapıyor. Allah onları bildiği gibi yapsın. Büyükelçiliğe şikayet etsin arkadaşınız, olmadı Almanya'daki Türk Büyükelçiliğini arasın.

istatistiksel olarak her x kişiden birini eliyorlar. bu bir güvenlik önlemi metodu aslında. sen nasıl olsa ülkeye kötü niyetlerle girecek olan insanları tespit edemeyeceğin için adam diyor ki her 5 kişiden birini eleyin mesela. bu sayede belki bazı kişileri eleme şansın olur. diğer yandan o ülkeye girmesi gereken insan zaten girer yeniden başvurarak vs.

vize alamayabilirsin ayrı, vize alsan dahi ülkeye giremeyebilirsin. hiçbir şeyin garantisi yok

kesinlikle keyfilik var ama adını mutlaka hesap hareketlerinde vs bir sıkıntı görüp vermemişlerdir. yada daha önceden gittiğinde bir ülkeye borç falan takmış olabilir trafik borcu, toplu ulaşıma biletsiz binip yakalanmak vs vs gibi.

ceviri dogru.

B dediği cümledeki kelimelerin baş harfleri ya, ona atıfta bulunuyor 7 B diye.
Bizdeki 5N1K muhabbeti gibi.

cevirin dogru ama cumleyi olabildigince az harfle yazip 7B'yi ona gore cevirirsen daha sik olur, atiyorum, "egitim erkekten evladir, erkek evlat x" (sonu icin aklima bir sey gelmedi) gibi cevirip kizima 5E1X'i ogretecegim yazabilirsin. ceviri tirt oldu tabii ama ornek olmasi acisindan yazdim. ugrasmam dersen dipnot olarak aciklayabilirsin.

"Fathers must not bury their children" dersek eğer çok düz bir anlama çıkıyor. Mesela çocukları ölse bile gömmemeliler gibi.

"no parent should have to bury their child" burada ise daha genel bir kullanım söz konusu ve should have kalıbıyla kimse bu müşkül duruma düşmemeli anlamı sağlanıyo.

- ben kendimce cevapladım ama elbet birisi gelip teknik sebeplerle de açıklayacaktır.

turkce cevirisi birebir karsiligi degil. cevirmen turkce'de ayni anlama gelen bir deyimi kullanmis. birebir ceviri soyle birsey olmaliydi "babalar/aileler, cocuklarini gommek zorunda olmamali".

MUST zorunluluk içerirken SHOULD HAVE TO bir seçenek içeriyor..

"fathers must not bury" dediğimiz zaman ne olursa olsun "babalar kesinlikle gömmemeli" gibi bir anlam çıkıyor..

"no parent should have to bury" dediğimiz zaman "hiçbir anne baba gömmek zorunda kalmamalı" yani bu eylemi yaşamamalı gibi bir anlam çıkıyor..

strobist +1

"no parent" burada "hiçbir anne baba" şeklinde bir vurgu yapıyor ve "should have" ile de "çaresizlik duygusu" veriyor.

Espri anlayışı düşük biri yapmıştır. Ecnebiler diye genellememek lazım. Mallığın uyruğu yoktur. Genellikle.

Reddit'te r/terriblefacebookmemes diye sub var boyle seylerin oldugu. Epey dalga geciyorlar boyle seylerle.

Ecnebilerden cok efsane espriler cikiyor gayet.
Bu komik falan degil.

şimdi bir pizza dilimi yanına "ama yoğurtlu sosun içimi ferahlatmas gerekiyordu" yazsak ve paylaşsak. bir de ingiliççe yapsak. kim anlar? kim güler sözlük camiası dışında?
konu meme'in kötü olması değil muhtemelen ilgili konuyu bilmememiz. neden bazı amerikan standuplarında onlar yerlere yatarken biz boş boş bakıyoruz?

batının uşağı olarak bildiriyorum; biliğin espiri kötü burada. dillerine ve espiri anlayışlarına oldukça aşinayım ve emin olun dil ya da kültür meselesi, farklı espiri anlayışını değil, sadece espiri kötü. bunun gibi düşük seviye içerikleri türkçe de görüyorum bazen. olur öyle.

şurada ufak farklardan bahsediliyor..

english.stackexchange.com

little : az
small : küçük
bu şekilde değerlendirebilirsin.

small daha fiziksel bir küçüklüğü belirtiyor sanki. little ise mecazi ve soyut anlamları da kapsıyor.

she's a little girl dersen kızın yaşının küçüklüğüne vurgu yapmış oluyorsun.
she's a small girl dersen kızın boyut olarak küçüklüğüne vurgu yapmış oluyorsun.

ayrıca little az anlamına da geliyor. örn. i know little english.

makinaya baglayinca teste girdigini anliyor emisyon degerlerini dusuruyor. makinadan cikartinca komurlu sobaya donusuyor.

Audi için okumuştum internette. Test esnasında direksiyon oynatılmadığı için aracın beyni motor devrini düşürerek emisyonu düşük gösteriyormuş. Direksiyon, 15 derece sağa veya sola oynatılırsa hile modu devre dışı kalıyor ve gerçek değerler veriliyor aracın beyni. Acemi ve cooperr'in dedikleri doğru.

üstteki yorumlara katılıyorum.
ayrıca sadece vw değil birçok firma yapmış. bmw, audi, volvo ...

sadece vw degil, tüm markalar testlerini laboratuar ortamında tekerkeleri cevrilerek yapıyorlarmış. normal şartlarda trafikte giderken ise bir araba rüzgar, manevralar vs. gibi etmenlerle daha fazla emisyon üretiyor. Amerikalılar bunu keşfediyor ve çöküyorlar olayın üzerine. O “hileli” araçlar da üçüncü dünya ülkelerinde yerlerini alıyorlar... veya hükümetlerle araba üreticileri büyük pazarlık halindeler... eski dizelinizi alıyoruz, ekstra filtrelerle arabaları donatalım gibi piyasaya bir hareketlilik geliyor..
diye anladım bu olayı.

çekişin olmadığı (arka) tekerlerin dönüp dönmediğine bakıyor, dönmüyorsa hile modunu aktive ediyor diye biliyorum ben de.

Bu arada basindan beri biliniyordu bence bu, ole bir anda anlasilip da patlayan bir olay oldugunu sanmiyorum. Olayin politik boyutu var.

Kadıköy'de belediyenin veteriner hizmetleri var, bu gibi durumlarda ben oraya götürüyorum, ücret almıyorlar. Belki bulunduğunuz belediyede de vardır öyle bir yer.

Bir de veterinerlerin araç çarpan kedi-köpeklere bakma zorunluluğu var gibi bir şey duymuştum, kuşları da kapsar mı bi bakmak lazım.

İstanbuldaysanız vaşak kulübüne götürebilirsiniz

Kocaeli Gölcük, istanbul değil ne yazık ki. Cevaplar için de teşekkür ederim, belki İstanbul'da oturanlar görüp faydalanabilir lazım olursa.

kanadına dokununca tutmaya çalışınca vs huzursuzlanmıyorsa kırık değildir. elinize alın aşağı yukarı elinizde sallayın kanatlarını kapatmadan, pırpır uçaçak gibi yapıyorsa yavrudur ondan kedi gibi geziyordur.

Uçabilenleri bulamazsın zaten.

kuş besleyen birinin güvercini olabilir. onlar yerde duruyor öyle saf saf uçmuyorlar neden olduğunu bilmiyorum. kuşçuluk yapanlar oluyor ya onlardan bahsediyorum. öyle alıştıysa çok normal bir şey.

kedi de toktur. nefret ediyorum kedilerden aç gözlü pislikler.

kaç yaşında?

veteriner veya pet shop'tan vitamin alın.

Belki de bilgisayarında hazır kurulu vardır, microsoft movie maker. Varsa aç iki videoyu da peşpeşe at içine kes biç sürükle bırak kaydet. Basit yani, yoksa da küçük ama işlevsel başka program önerileri gelir mutlaka.

İmovie

benzerini askeri denetlemede yaşadım o iş karışık hacı genel olarak kaslarım iyidir şınav mekik koşu vs hepsi tamam barfiks yok bende de.
Çalışa çalışa oluyor kanat kasları göğüs vs hepsi toptan güçlenmeli ve hergün barfiks çekerek kendini zorlayarak güçlenmelisin başka yolu yok.

ha her insanda farklı genetik doğası gereği farklı kas grupları gelişmiş olabilir normaldir sinir bozulacak bir durum yok.

Barfiksi bırak ben bir tane şınav çekemiyorum :( bildiğim kadarıyla barfiks hem kol hem sırt ve göğüs kaslarını çalıştırıyo hatta karın da kullanılıyodur muhtemelen. anladığım kadarıyla kadınsın sporla uğraşmadan sırt ve göğüs kası güçlendirmek mümkün değil gibi yani ben hiç kendiliğinden sırtı güçlü kız görmedim. Ondan üzülme çalış :D

Askerdeki ruh hastası üsteğmen eliyle değil işaret ve orta parmağıyla çekerdi barfiksi. Pazuyla kasla alakası yok genel kondisyon ve vücut ağırlığının fazla olmaması ile alakası var. Bir de bu barfiks olayı anatomik açıdan çok da makbul bir şey değil. Barfiksle uğraşacağına git dışarda 1 saat yürü.

@pastörizesüt

Ne kadını yav taş gibi erkeğim ben ama barfiks çekemiyorum diye kız vermediler. Asdsadfgas

150 kilo squat 260 deadlift yapıyorum ama nizami bir şekilde 10 tekrar barfiks yapamam, bu tamamen sürekli pratik yapmakla, antrenmanın rutini haline getirmekle alakalı bir durum. İlla bunu yapmalıyım diyorsan bir süre Inverted Row şeklinde yapabilirsin, ek olarak asistan bant da yardımcı olur. Bu arada barfiksi eğer chin-up şeklinde yapmayacaksan bicepsle bir ilgisi yok, sırtın güçlendikçe barfiks performansın da artar.

Ya sırf tahminim yanlış diye mi tik vermedin :D hem anafikir de değişmiyo üzülme çalış

Askerde gördüğüm kadarıyla barfiks olayının kasla pek alakası yok. Ne kaslı adamlar gördüm 5 barfiks çekemediler ne çelimsiz adamlar gördüm yarınlar yokmuşçasına barfiks çektiler.

Ben de hiç çekemiyorum mesela.

bir barfiks demiri alarak her gün en azından 5-10 dk asılı kalarak kendini alıştırabilirsin. belli bir süre sonra en az 1-2 çekebilirsin diye düşünüyorum vucüt ağırlığın çok değilse. ben 95'ken bırak çekmeyi asılı kalamıyordum, 82'ye falan düşünce 3-4 çekmeye başladım.

bende çekemiyorum. mekik - şınavda sorun yok bunda var. alışmamışız o yüzden. mekik ve şınavı yat yere çek. barfiks her zaman kolay ulaşılabilen bir şey olmadığı için pratikte eksik kalıyor.

Antrenmanla artar ama vücut ağırlığı falan da çok önemli. 1 tane bile çekemiyosan geliştirmek için çok çabalamak gerekir sanırım. Ben askerde 1 tane çekebiliyodum. O da ilk zıpladığımda. Sonra 5’e falan çıkarabildim en fazla.

Bi çocuk 35-40 tane nizami çekiyodu. Bilek güreşi şampiyonuymuş. Dışardan baksan normal bi insan ama sırtı, kolları, bilekleri çok güçlü demek ki.

Yine 1,55’lik badici devrem vardı, o da 30 tane çekerdi. Kickboksçuydu aynı zamanda.

tl'nin dolara verdigi deger kadar kendine deger versen yaparsin bence. biraz kilo ver, kas guruplarini gelistir, yaparsin.

20-30 tane şınav mekik çekip gerisinde şınav çekerken ya kollarım ağrır, titrer mekik çekerken karın kaslarım ağrır çekemem ama askerdeyken çıkıp 6-7 barfiksi gayet düzenli çekerdim. o derecede garip biriyim. 170 boy, 65 kg tiptim.

düzenli çalışırsan ve beslenmene dikkat edersen 1 ay sonra çekmeye başlarsın. barfisk zordur. vucüt ağırlığının %99'u ile çalışmak zorundasın. şınavda %70'i dir. sadece kolların değil, sırt omuz ve karın kaslarının da yavaş yavaş adapte olması gerekli.

Erkeklerde bile tek bir tane barfiks çekemeyecek adam sayısı çoktur, o yüzden çok dert etme.

Ayrıca youtube'dan destekli barfiks diye aratırsan ilk önce destekli olarak yap, arkasından ilgili kas grubu ve sinir sistemin buna uygun hale gelince desteksiz olarak yapabilir hale gelirsin, tahminim bir kaç hafta alır.

Basit gibi görünse de belli kas gruplarının sırayla çalıştırılması ile yapılan bir hareket.

sabit kiloda kalıp geliştiren biri olarak yazayım, farklı örnek olsun;

72-75 arası değişiyorum;

evde salonun girişinde duvarda civatalanmış asılı olanlardan var. ilk çıktığımda sallana sallana 3 tane çekebiliyordum, çekmek denirse. sonra 2-3 günde 1 (evet en sık kullanılan yerde olmasına rağmen görmeyebiliyorsun, yukarda) üstüne çıkıp, 2 çekebiliyorsam 3'e sallana sallana çıkıp aşağı inebildiğim kadar yavaş indim. çoğu ağırlık hareketinde olduğu gibi burda da gelişme aşağı inerken oluyor (karın kası dahil vücudu sıkıp bırakmamak şartıyla). ama aşağı inerken en çok acı veren kısım eller oluyordu. araştırdım ve tutunmanın önemini keşfettim. el yayı alıp akşamları tv karşısında çekirdek çitler gibi 100-150x3 set yaptım sürekli. bu güçlü bir tokalaşma da sağlıyor zaman içinde, itici bişey ama ister istemez olabiliyor. neyse, bu aşağı yavaş inmelerle tutunmanın da artmasıyla 6 ay içinde sayıyı 8'e çıkardım. ama inanılmaz yavaş inip çıkıyorum. kimi kandıracaksın ki zaten amaç sağlık. hergün yapsam rakam artardı. bu esnada salonda kabloyla çok az sırt çalıştım, onun etkisi olmamıştır. ama yoğun yüzdüm, onun etkisi olduysa yanlış bilgi vermiş olmayayım.

benim anlamadığım şeyse bu bara tutunup karın kası nasıl çalışabiliyor insanlar. tutunmayı istediğin kadar arttır, bacakları yukarı 10 çekişten sonra eller koptu kopacak gibi oluyor ama daha 40 çekiş daha lazım gelişim için. nasıl olacak bilmiyorum. normal kranç ve mekikle başım dertte, kemik tahriş ediyor yapamıyorum, bu ne güzel temazsız ödeme misali temazsız karın hareketi, ama olmuyor.

Şu egzersizleri yap:
Barda asılı kal
Zıplayıp kendini yukarıda tutmaya çalış (tam anlatamadım sanırım ama zıplayıp yerden de güç alarak kollarını kendini bara doğru çekiyorsun, o şekilde durabildiğin kadar duruyorsun - static hold deniyor sanırım)
Lastik yardımıyla yap

Çalışa çalışa şu an duruma göre 2-3 pull up yapıyorum :')

Web sitesinin sonuna bir şeyler (slashlı mlashlı bir şeyler) ekleyerek görebiliyorduk, şimdi tam hatırlayamadım. Duyurudan öğrenmiştim ben de hatta. Bi aratın belki bulursunuz.

Buldum edit'i: (git: 1265790)

sketch.io
sketchtoy.com

Tries

Try tries
Fly flies
Cry cries
Fry fries

Ne var minareyi satın alan adam kilifinu hazirlamistir. Denizaltiyi büyük bir gemiyle falan goturmustur atiyorum. Ya da normal denizde surulerek goturulmustur eskort tekne esliginde falan. Niye izin vermesinler ki? Her yer Türkiye gibi değil.

Ayrica tanki olan bir suru adam var olaganustu bir sey degil. Almak istersen de buluyorsun hala. Zengin olsam gozunun yasina bakmam alirim ben de.

Amerika'da savas ucagi olan zenginler var. Adamda ww2 dan kalma spitfire var ucuyor adam onunla para vsr adamda zor bir sey degil ki.
Evet derdini silkeleyim yani para olduktan zor şeyler degil bunlar niye bu kadar kafaya taktin ki.
Amerikan ordusu da satiyor oyle mesela.

Oyunlardan gördüğüm kadarıyla çok farklı kafadalar. Baya baya tezler yazılır. Sebebi vodkadır iklimdir genetiktir bilemem ama cidden cinsler. Kazalarının cins olması da olası

evet mallar.

Rusya'nın biraz kırsal bölümüne gittiğimde gözlerimle gördüm ki tek şerit gidiş geliş yolda bir yeni şerit oluşturmuşlar. ben buna sollayanlar şeridi diyorum. iki şerit arası araba dolu bildigin. ben böyle garip ve saçma, kuralsız, tehlikeli araba akullanılan bir ülke görmedim.

Ruslar da bizim gibi arada kalmış aşırı tuhaf bir millet.

Başlığa güldüm. Biraz doğal yetenek, çokça çalışma işi. Ben ünide c c++ gördüm. Akıyodum maşallah. Sonra gittik güvenlikçi olduk. Hayırlısı buymuş.

rez. ben de arada photoshop, indesign kullanırken filan "adamlar kodla böyle programlar yazmış, ben kullanırken zorlanıyorum" diyerek dumura uğruyorum.

programlama dediğin çok genel anlamıyla bir kurallar silsilesi.

codecademy.com 'a girip biraz takıl.

Heves edip ucundan kıyısından Python, JS falan öğrenen biri olarak olay aslında makine dili kullanmaktan ibaret.

4-5 kademe kodlama dili var. 0-1 binary kodlamadan başlıyor daha karmaşığa doğru gidiyor. Genelde kod yazanlar bu kademelerin ortasındaki dilleri yazıyorlar. Yani aslında Python zaten hesap yapabiliyor kendisi. Print(3+5) yazıyorsun alttan veriyor 8'i.

Tabi o programlama dilini oluşturanlar da bu altyapıyı kurmak için belki de yıllarca kod yazdılar.

Arm tabanlı diyorlar ya mesela arm bir temel programlama dili, assembly var daha altında bildiğim kadarıyla. En altı da ikili sistemde sıfırlar ve birlerden ibaret kocaman bir data yığını.

Mesela insanlar yapay zeka veya deep learning programlamada temel değil daha üst seviyede dilleri kullanıyorlar çünkü bir makineye o kadar karmaşık komutları tek tek temel kodlarla girmek çok çok çok uzun sürerdi.

Ben bu işin cahiliyim. Cahilden cahile anlatım olsun diye yazdım ki hiç anlamayanın halinden anlamayan anlar diye düşünüyorum.

Ama öğrenilmeyecek bişe değil kesinlikle. Mantığını kavrayıp, genel geçer dilleri öğrenip kendine göre basit şeyler yapabilirsin. İnternet çağında artık öyle okulunu okumaya da pek gerek kalmadı. Ama matematik, mantık, algoritma bilmek ve ingilizce'den az da olsa çakmak önemli bir şeyler öğrenmek için.

bu işin en temel kökeni, elektronik hatta direkt elektrik, bir devreden elektrik (5v) geçiyorsa 1 geçmiyorsa 0 kabul ediyorsun. Sonra bu geçme olayını mantık kapıları ( ipfs.io ) ile hesaplama ve birçok çok işlem yapabilecek hale getiriyorsun, bu işlemlere isim verip bu temel işlemler ile daha karmaşık işlemler oluşturuyorsun bunlara da isimler veriyorsun, sonuçta senin tek sözcük komutun yüzlerce sıralı işlemin adı haline geliyor, sonra bu komutları daha anlamlı hale getirip seviye atladıkça o gördüğünüz kodlar oluyor.

>3+2 ise ekrana 5 getir diyosun falan. Bu nasıl olur yav? Milyarlarca kombinasyonu nasıl hesaplıyor hesap makinesi en basitinden?

basit bir ornek olarak vereyim, sana simdi desem 34867 + 32453 = ?

Bu iki sayiyi hayatinda hic toplamamissindir birbirine ama sana bir kagit kalem versem toplarsin di mi? Cunku bir metodu var. iste alt alta yazarsin, once 7 ile 3'u toplarsin 10 eder elde var 1 falan... Bu metoda algoritma deniyor, yani bir isi cozmek icin adim adim yapilmasi gereken islemlere algoritma deniyor. Bu algoritmayi bilince, herhangi iki rakami daha once hic gormemis olsan bile birbirine toplayabilirsin ya hani... hah bilgisayarlar da oyle yapiyor, algoritmalari sen yaziyorsun. yani metodu bilgisayara sen ozel bir dille giriyorsun (programlama dilleri). Onlar da sen elde hesabiyla toplamayi nasil yapiyorsan kagit kalemle ayni sekilde yapiyorlar. kabaca boyle bilal anlar mi bilmem ama sen anlarsin bence.

zaten biz sana duyuru ortamında 3-5 satırla anlatacak olsak insanlar yıllarca okuyup bir de üzerine doktora yapmaz sanırım. o düzeyde muharip yazılımları yapan insanlar 4 yıl lisans, 2 yıl yüksek lisans okuduktan sonra 4-5 yıl da doktora yapmış, 5-10 yıl tecrübeli insanlar. bilginin yanında günde 13-14 saat çalışıyorlar. test işlemleri için 100 saat kesintisiz çalıştıkları oluyor.

hesap makinasının nasıl çalıştığını çözebilirsin gibi fakat.

bazı insanlar var, onlar sadece kodların neyi nereden alıp nerede ne yapacağını tasarlıyor. o yazılımın yapılma sürecinde standartları, testleri, hataları ve bunların kim tarafından nasıl düzeltileceği ile uğraşıyor. dahası, bir insan grubu daha var, yazılan kodların hatasız uzun süre çalışması için uğraşıyor. yani yazdın bir f16 yazılımı, uçak havadayken çökmemesi lazım, hata vermemesi lazım. yoksa uçak düşer, gayet basit.

bir de benim gibi insanlar var, yazılımların içinde çeşitli boyutlarda ürün olabilecek şeyleri ayıklayıp patent haline getirmek için çalışıyor.

cmmi nedir bir bak derim, çok fantastik bir dünya hakikaten.

var. deger verilen baska biri ve bir sey olabilir.

dedem, oglum, kedim vs.

hazinem bugun eve gelecek demis. almanlar genelde, sevdicekleri icin kullanir schatz kelimesini.

sevgili olmak zorunda değil.
sevilen değer verilen +1

Profil fotoğrafını değiştir, sonra hesabı dondur. Birkaç gün sonra aç.

o fotoğrafın gizlilik ayarında veya haraketler dökümünde sadece ben'i seç

şekil a: image.ibb.co

İlkbahar çok güzel. Her yerde öpüşen çiftler oluyor, ben de bu yüzden sürekli kusuyor ve kilo almıyorum.