Giriş
(1)

Çekilen durgun suların altında biriken beyaz ağsı yapı

akhenaten
Nedir bu?Detaylı tarif edeyim, kurbağa ve kaplumbağaların mesken edindiği tarzda yarı bataklık bir ortam düşünün. İnsan kaynaklı bir kirlilik yok. Bu bölgede suların çekildiği yerlerde zemini ve özellikle de kayaları tamamen kaplamış sıkı sıkı paket yapmış devasa bir ağ tabakası oluyor kurumuş şekil
Nedir bu?

Detaylı tarif edeyim, kurbağa ve kaplumbağaların mesken edindiği tarzda yarı bataklık bir ortam düşünün. İnsan kaynaklı bir kirlilik yok. Bu bölgede suların çekildiği yerlerde zemini ve özellikle de kayaları tamamen kaplamış sıkı sıkı paket yapmış devasa bir ağ tabakası oluyor kurumuş şekilde. rengi beyaz. Bunu bir ucundan söküp kaldırdığınızda battaniye gibi kalkıyor.

Nedir bu tam olarak miselyum mu? yoksa bir çeşit yosun örtüsü mü? adını bilen var mı?
0
akhenaten
(10.12.22)
Büyük ihtimal cansız alglerdir.

Örneğin: www.santacruzsentinel.com
0
038576
(10.12.22)
(2)

Baluster'in Türkçesi nedir?

akhenaten
Merdiven küpeştesindeki ufak sütunumsu mermer ya da ahşap olabilen süslemelerden bahsediyorum.https://en.m.wikipedia.org/wiki/Baluster
Merdiven küpeştesindeki ufak sütunumsu mermer ya da ahşap olabilen süslemelerden bahsediyorum.

en.m.wikipedia.org
0
akhenaten
(21.11.22)
dunga
(21.11.22)
@tunga teşekkür ederim ancak bunlar genel isimler, tarif ettiğim şey için kullanılan özel bir teknik isim vardı, onu hatırlamaya çalışıyorum.
0
🌸akhenaten
(21.11.22)
(1)

Çevreyi kirleten araç nereye şikayet edilir

akhenaten
Bu sabah tem'de şerit şeklinde kesilip imha edilmiş kağıtları taşıyan bir kamyonet hiçbir koruyucu brandası olmadığı için arkasında kağıt yağmuru oluşturarak ilerliyordu. Kim bakar buna plakasını bildirsem?
Bu sabah tem'de şerit şeklinde kesilip imha edilmiş kağıtları taşıyan bir kamyonet hiçbir koruyucu brandası olmadığı için arkasında kağıt yağmuru oluşturarak ilerliyordu.

Kim bakar buna plakasını bildirsem?
0
akhenaten
(12.11.22)
Polis ve belediyeyi arayabilirsiniz.

Ancak ilgilenirler mi bilemiyorum.
0
livaneli_kadir
(12.11.22)
(6)

Borsaların düşüş ve yükselişleri

akhenaten
Bir süredir Türkiye'deki ve dünyadaki borsalara bakıyorum, öncesini bilmiyorum bu arada çok takip etmem normalde. Bir şeyi fark ettim; genelde bir borsaya ait bileşenlerin ezici çoğunluğu aynı anda yükselip düşüyor. Ya sayfa yemyeşil görünüyor ya da kıpkırmızı. Hep mi böyleydi bu yoksa mevcut ekonom
Bir süredir Türkiye'deki ve dünyadaki borsalara bakıyorum, öncesini bilmiyorum bu arada çok takip etmem normalde. Bir şeyi fark ettim; genelde bir borsaya ait bileşenlerin ezici çoğunluğu aynı anda yükselip düşüyor. Ya sayfa yemyeşil görünüyor ya da kıpkırmızı. Hep mi böyleydi bu yoksa mevcut ekonomik durumlardan dolayı mı böyle? Neden böyle oluyor?
0
akhenaten
(03.10.22)
Senin söylediğin borsanın genel trendi, piyasanın oynaklık zamanlarında da günlük öyle olaylar olur.
Bir de kağıt bazında hareketler vardır. Trende bakmaz. Kafasına göre takılır.

Dönemsel olarak yukarı çıkışlar vardır. Ayı piyasası
Aşağı inişler vardır. Boğa piyasası

Borsada ağırlığı olan kağıtlar vardır. Düşerse borsayı aşağı çeker. Çıkarsa yukarı sürükler.

Karışık işler.

Ekleme : Boğa yukarı, Ayı aşağı olacak. Ters yazmışım :)
0
Mirket
(03.10.22)
Uygulanan düşük faiz ve iktisat politikası sayesinde borsa günden güne rekor üstüne rekor kırıyor hem üretim hem de ihracat patlama yapmış durumda. Bu politika sayesinde borsa şimdiye kadar kırılmamış rekorlarını kırarak 1500 puan yükseldi.

Faiz düşerse üretim artar yatırım artar istihdam artar yabancı yatırımcı gelir şirketlerin kağıtları patlar kabaca kural bu.
0
beemaker
(03.10.22)
Türkiye Borsası aşırı kırılgan. Yunanistan ile açıklama bile olunca hemen tepki veriyor. Hep böyleydı artı olarak bu pandemi sonrası daha agresif ekonomik politikalar uygulandığı için daha oynak.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
@beemaker Bu kadar absürt bir iddia okumamıştım uzun süredir. Enflasyonun %100 üstü olduğu ortamda tabiki borsa da %100 yükselecek.

@akhenaten Borsanın gidişatını dövizdeki oynaklıktan bağımsız olarak daha sağlıklı değerlendirmek için dolar bazında endekse bakmayı deneyebilirsiniz:
tr.tradingview.com
0
mikro patlama
(03.10.22)
türkiyede hiçbir kişiye ve kuruma güvenmediğim için borsayada güvenmiyorum.
garanti yatırım ile abd borsası üzerinden sp&500 hisseleri aldım değişik sektörlerden.
42 trilyonluk abd borsası batarsa bende batayım canım yanmaz.
ayrıca garanti yatırım hisse senedi alım satım tavsiyeleri veriyor mail bülteni üzerinden.
son 2 senede abd borsasında verdikjleri tüm tavsiyeleri excele aktarıp toplamda ne kadar kazanırdım diye baktım. 2 sene sonunda sıfıra sıfır aynı parayla çıkıyorum.
demekki işi borsa senetlerini takip etmek olan kişiler bile kazandırma garantisi veremiyor.
bende aldım sağlık ve tüketici ürünleri sp&500 sektör hisselerini beklemedeyim.
2-3 sene en az satma ihtiyacı duymam.
0
aslindasorunumpsikolojik
(03.10.22)
Beemaker kardeş çok güzel söylemiş. Ülkemiz uçarken borsamizin ucmamasina sasirilirdi.
Hayır yillarca bu faiz, enflasyon, teoriler falan bomboş islermis. Düşük faiz yapistir gitsin. Bana kalsa bu avrupa merkez bankasi vs topunu kovarim, bir tane adam iki adet tuşa basar "faizi indir", "faizi yükselt".

Yükselen ekonomimizin, zenginlesen halkimizin, ülkeye yağan yatirimlarin karşısında borsa adeta bir kartal gibi yükseliyor.
:)
0
logisticsmanager
(03.10.22)
(9)

Outlook'un olayı ne?

akhenaten
Belki de hiç mail bombardımanlı bir işim olmadığından anlamadığım bir şey bu benim. Çocukkenden beri bu program benim için movie maker gibi orada öylece duran sürekli görülen ama kullanılmayan aynı babaanne vitrinindeki bardaklar gibi bir program.Özellikle anlam veremediğim şey niçin sorunsuzca mail
Belki de hiç mail bombardımanlı bir işim olmadığından anlamadığım bir şey bu benim. Çocukkenden beri bu program benim için movie maker gibi orada öylece duran sürekli görülen ama kullanılmayan aynı babaanne vitrinindeki bardaklar gibi bir program.

Özellikle anlam veremediğim şey niçin sorunsuzca mail hesabınızın websitesini kullanmak yerine mailleri geç alabilen, bazen hatalar veren üçüncül bir program kullanıyor ki insanlar? Vardır heralde bir hikmeti, nedir?
0
akhenaten
(23.09.22)
mail clientlar (outlook, thunderbird vs) daha rahat kullanim saglar cunku. webapp'te yapacagin isi kat kat kolaylastirir. ben yillardir thunderbird kullaniyorum gec mail gelme, hata verme vs diye bir sey yok. ayrica bunlara birden fazla hesap ekleyebiliyorsun. senin mantiginla tek tek webappten sifre girmen gerek. varsa 2fa auth girecen de ohoo. sahsen outlook'u begenmiyorum bu arada ama thunderbird cok saglam

edit: ek olarak bu mail client'lari offline da kullanabiliyorsun. yani atiyorum webapp goctu mail client uzerinden yine maillerine ulasabilirsin
0
nibba
(23.09.22)
Mailleri gec almiyor, o oluyorsa eskiden oluyordu.

Is ortaminda sirketteki diger elemanlarla entegrasyon sagliyor. Mesela takvim. teams uygulamasi vasitasiyla instant messaging falan filan. outlook tabii ki mukemmel degil ve cok demode yanlari var ama boyle bir program tamamen luzumsuz degil calisan icin.
0
hot potato
(23.09.22)
Bir işimde kullanıyorlardı. Bana nasip olmadı kullanmak ama o demode dediğiniz şey aslında göz yormadığı için, basit olduğu için kolaylık sağlıyor. Ekşi'nin popüler olma sebeplerinden biri de buydu. Renkleri göz yormuyordu. Saatlerce yazı okuyabiliyordun. Dikkat dağıtmıyordu. Şimdi reklam, kullanıcı fotoğrafı gibi bir sürü şey var. Hatta iddia ediyorum, Facebook'un gözden düşmesinde bile karmaşıklaşmasının etkisi var. Başlarda çok basitti.
0
dissendium
(23.09.22)
Outlook-Takvim-Teams toplantısı entegrasyonu. Şirketlerde büyük kolaylık sağlıyor.
0
uvcray
(23.09.22)
outlook < gmail bulanlardanım bende.

teams, outlook parça parça oluşu da büyük kaynak verimsizliği gibi geliyor bana.

Hatta yakında exceli de bırakıp google sheets'e geçme planı yapıyorum.
0
baldan kaymak
(23.09.22)
şirket domainli mail hesaplarını kullanmak için outlook ya da benzeri bir program kullanman şart. [email protected] diye bir adresin var diyelim, bunu client olmadan nasıl kullanmayı düşünüyorsun?

outlook'a ofiste uzun yıllar kullandım. maillerin geç gelmesi ya da çökme gibi bir sorun yaşadığımı hatırlamıyorum.
0
sir gawain
(24.09.22)
bir domaine bağlı hesap kullanmak için yazılım şart değil. Birçok şirket Google Suite kullanıyor direkt gmail'e giriyorsun.

Bunun dışında browser bazlı servisler de var.

Ama mailleri bilgisayarda tutmak, her şeyi hazırlayıp internet olduğunda tek seferde yollamak vb. offline şeyler için iyi sanıyorum. Bir de şirketler için çalışanın online olduğu süreyi görme anlık yazışma vb. şeyler var sanırım.
0
nhk ni youkosu
(24.09.22)
Browser'daki tab'ler arasında kaybolması yeribe alt+Tab ile geçebileceğin sadece e-posta için kullanılacak bir program olması pek de garip değil.
Mesela Whatsapp da web sayfasından kullanılabiliyor ama çoğu insan bilgisayarına yüklüyor whatsapp'ın desktop versiyonunu. Siz yüklemediniz mi?
0
michael_knight
(24.09.22)
Kurumsal şirketlerin neredeyse hepsinde default mail programı olarak geliyor. Çünkü hepsi kendi domainlerine ait mail hesaplarını kullanıyor. Yani bu insanların seçimi değiş çoğu zaman, şirketlerin seçimi
0
zimbirik
(24.09.22)
(7)

Ayarı kaçmış empati

akhenaten
Birkaç hafta önce bir olaya şahit oldum. Arkadaşlar ve arkadaşların arkadaşları falan grup olarak bir yemeğe gidecektik. Ben bizimkileri almaya gittim, öğrendim ki birinin hoşlandığı kız da orada olacakmış. Bu da evde hazırlanıyor, ama ne hazırlanma; soruyor soruşturuyor ne yapayım ne giyeyim falan
Birkaç hafta önce bir olaya şahit oldum. Arkadaşlar ve arkadaşların arkadaşları falan grup olarak bir yemeğe gidecektik. Ben bizimkileri almaya gittim, öğrendim ki birinin hoşlandığı kız da orada olacakmış. Bu da evde hazırlanıyor, ama ne hazırlanma; soruyor soruşturuyor ne yapayım ne giyeyim falan diye, baya heyecanlı. Neyse, giydirdik süsledik falan gittik. Sonra kız, sen tut resmen dalga geç çocukla. Yani dalga geçmek derken, ortamı bozan garip bir şey değildi ama tamamen "arkadaşlar arası" ortama uygun bir yaklaşım. Sadece bir an çocuğun gözünde bir bakış yakaladım, böyle tam bir hayal kırıklığının resmi, bir an ama.

Nasıl kalbim kırıldı, nasıl kötü hissettim, nasıl etkilendim anlatamam. Kendime yapılan hiçbir şey beni öyle etkilememişti.

Her neyse bu olaydan sonra saçmalamaya başladım. Örneğin birkaç gün önce yerel ürün satan bir yerden tereyağı aldım, yağ bir tuhaftı acı gibi. İade edeyim dedim sonra aklıma geldi acaba belki orda duran kadın dükkanını çok seviyor, yağını falan beğenerek oraya koyuyor da birisi beğenmeyip getirirse kalbi kırılacak, üzülecek falan gibi hissettim iade etmedim. Gözümde böyle elinde tereyağıyla depoya gidip sessizce iki damla ağladığı falan canlandı teyzenin.

Başka bir sefer butik, şirin bir cafede yediğim hamburgerin köftesi baya balık kokuyordu, ama buram buram. Ne alaka işte... Baktım garsonlar baya güleç falan, dedim acaba şimdi söylesem beğenmedi burgerimizi diye içerlerler mi... Demedim bir şey.

Deli saçması tabi, eş zamanlı olarak bunun da farkındayım ama engel olamıyorum. Fena travma yaşadım nedense :D çıkmıyor ağzımdan.

Geçer mi acaba bu kendi kendine.
0
akhenaten
(22.09.22)
hocam belki o çocuğun o tavırla yüzleşmesi gerekiyordu duygusal olgunluk kazanmak için

dükkandaki teyzenin de belki yağının biraz acılaştığını bilmesi yeni ürünleri için iyi olur

aynı şekildeki restoranın yağ konusu da böyle

doğru şeyleri uygun bir dille iletmek daha iyi olur
0
freebird5406_2
(22.09.22)
önceden de var mi boyle asiri empati? ben de asiri hisliyim uzuluyorum biri uzulunce hemen. biraz psikoloji kitapları, makaleleri okumak iyi geliyor. bir de daha duyarsiz kisilerle aynı ortamda bulundukca onlar gibi davranmaya calisiyorum. yapacak bir sey yok demeyi ogreniyoruz az biraz.

ustteki yorumun dedigi gibi o tavirla karsilasip duygusal olgunluk edinir ki olgunluk guzel bir seydir :) hangimiz ret yemedik ki?
0
ala09
(22.09.22)
zamanla düzelir, daha önce gözünüzün önünde yıkıcı bir hayal kırıklığı yaşayan birine denk gelmediyseniz normaldir. beğenilmemek, sevilmemek insanı olgunlaştırır. arkadaşınızın hevesi kırılmıştır ama uzun vaadede işine yarayacak bir hayat tecrübesi kazanmış.

Sizin aşırı empati sıkıntınız geçmesine geçer de bu aralar üç boyutlu figürdür, ne bileyim tasarımdır ihtiyacınız varsa göndereyim hemen. Beğenmediği ürünü iade etmeyen müşteri bulmak zor bu ekonomik ortamda.
0
coldegezenkutupayisi
(22.09.22)
@ala09 normalde de empati yaparım ama bu kadar absürt şekilde olmazdı hiç, şu sıralar baya yolundan saptı iş.

@coldegezenkutupayisi, ahahahahah :D
0
🌸akhenaten
(22.09.22)
Asiri empatiden otr kendi hakkinizi savunmak, kendi fikrinizi soylemek ve sesinizi cikarmak konusunda bir sikinti var gibi geldi. Bunu da baskalarinin hissine asiri kendini acarak regule etmeye calisiyormussunuz gibi hissettim
0
mor oje
(22.09.22)
Ben de boyleyim, baskasi adina ondan daha cok ve daha uzun sure uzuluyorum. Kirilmasinlar diye ses etmiyorum vs.

Terapistime bundan bahsettigim bir seansta, 'neden diger insanlara olan inanciniz bu kadar az?' dedi. Nasil yani dedim. Neden insanlarin elestiriyle basa cikamayacaklarini, zor birseyler yasarlarsa kirilip dokuleceklerini falan dusunuyorsunuz ki? Neden kapleri kirilsa da zor durumlardan gecseler de toparlanip hayatlarina devam edebileceklerini dusunmuyorsunuz?' dedi.
Aaa, dedim icimden.
Karsinizdakiler de yetiskin insanlar. Onlarin da sizin gibi dogru kararlar verip dogru sureclerden gecebileceklerine inanmaya calisin bence, dedi.

Ikna oldum.
0
sopiro
(23.09.22)
Hanımefendi kendisinden hoşlanan beyefendi ile biraz flört etmek istemiş ancak beyefendi bunu anlamamış. flört aşamasında kadınlar erkekler ile dalga geçmeye meyillidir, beyefendi eğer bu dalga geçmeleri savuşturabilseydi bir umut bir şeyler olurdu.

sizin bundan etkilenip de başkalarına vermediğiniz tepkiler gereksiz nezaket örneği.

hamburgercideki şef severek yaptığı bir şeyin beğenilmediğini öğrendiğinde yapacağı şey neden beğenilmediğini, düzeltebileceği bir şey ise daha iyi nasıl yapacağını düşünmek.

belki bir önce o tezgahta balık yapıldı ve bu nedenle kokusu sizin hamburgerinize sindi, veya etin bulunduğu dolaba iş güzarın biri balık koydu, siz bunu söylediğinizde bundan sonra buna dikkat edecek belki etrafındaki kişileride uyaracakken hem sizi kaybetti, hemde sizden sonrakileri.

gereksiz nezaket göz çıkarır.
0
selam
(24.09.22)

Sosyal konut projesi hane toplam geliri konusu

akhenaten
İstanbul için 18 bin, anadolu için 16 bin olarak belirlenmiş hane içi maksimum gelir sınırı. Yoksulluk sınırı zaten 22.278 bin lira değil mi?Örneğin ailesiyle anadoluda yaşayan bir genci düşünelim. Anne babası ve kendisi asgari ücret alıyor olsa zaten 16.500 lira ediyor. Başvuru hakkı olmuyor bu kiş
İstanbul için 18 bin, anadolu için 16 bin olarak belirlenmiş hane içi maksimum gelir sınırı. Yoksulluk sınırı zaten 22.278 bin lira değil mi?

Örneğin ailesiyle anadoluda yaşayan bir genci düşünelim. Anne babası ve kendisi asgari ücret alıyor olsa zaten 16.500 lira ediyor. Başvuru hakkı olmuyor bu kişinin. E genç işsizse zaten nasıl başvursun?

Bu belirlenen sınır yine sigortada çalışan görünmeyip aslında elden yüksek maaş alana yaramıyor mu? Çok garip geldi bana maksimum gelir sınırının bu kadar düşük olması.

Ya cidden açlık sınırında olacaksınız ya da kayıt dışı çalışacaksınız başvurmak için bu duruma göre. Yanılıyor muyum?
0
akhenaten
(14.09.22)
(3)

Zoom, teams vb. uygulamalar hakkında

akhenaten
Bunlarda yöneticinin bir kişinin mikrofonunu susturması ya da oturumdan çıkarması gibi bir seçenek yok mu yahu, son merve olayında iyice aklıma takıldı. Dünya genelinde yoğun olarak yaşanıyor bu ve benzeri olaylar sonuçta. Anlam veremedim.
Bunlarda yöneticinin bir kişinin mikrofonunu susturması ya da oturumdan çıkarması gibi bir seçenek yok mu yahu, son merve olayında iyice aklıma takıldı. Dünya genelinde yoğun olarak yaşanıyor bu ve benzeri olaylar sonuçta. Anlam veremedim.
0
akhenaten
(13.09.22)
Teams'te başkasının mikrofununu kapatabiliyorsun.
0
a7x
(13.09.22)
Zoom'da da host diğerlerinin mikrofonlarını kapatabiliyor.
0
pispinti
(13.09.22)
WebEx'te de var ama çoğu kişi bu tarz özelliklerin farkında değil, el kaldırma, ekrana çizim yapma vs.
0
reactionic
(13.09.22)
(24)

Ücretli öğretmenlik neden var?

akhenaten
Bunun çıkış tarihini, sürecini nedenlerini hatırlamıyorum ben. Sadece birden bunun bir sorun olarak konuşulmaya başlandığını hatırlıyorum. Hali hazırdaki öğretmenlerin ataması neden yapılmıyor ki? İnsan kaynağı var sonuçta. Mantıken aklıma zorunlu hizmet bölgelerinde boş kalan kontenjanlar olduğu iç
Bunun çıkış tarihini, sürecini nedenlerini hatırlamıyorum ben. Sadece birden bunun bir sorun olarak konuşulmaya başlandığını hatırlıyorum.

Hali hazırdaki öğretmenlerin ataması neden yapılmıyor ki? İnsan kaynağı var sonuçta.

Mantıken aklıma zorunlu hizmet bölgelerinde boş kalan kontenjanlar olduğu için gibi nedenler geliyor ama ücretli öğretmenlik baya da yaygın bir şey oldu sanırım, sadece öyle ücra yerlerde var gibi bir şey kalmadı diye biliyorum.
0
akhenaten
(24.08.22)
Asıl sebebi kadrolu ogretmenin 1/3 u civarı maaş almaları. Ucuz iş gücü. Özlük hakları da yok gibi bir şey, dolayısıyla ne dense he demek zorundalar
0
abuzer
(24.08.22)
Devletin öğretmen istihdam etmeye ekonomik gücü/niyeti yok
0
freebird5406_2
(24.08.22)
düşük maliyet
öğretmenlerin seçeneksizliği
0
jelly bear
(24.08.22)
Devlet sigorta olarak ayda 4 5 gün yatırıyor. Ücreti kadrolu öğretmenin 3 te 1 i ne geliyor.tatillerde yapmadığı derslerin ücretini ödemiyor.
Eğitim öğretim ödeneği vermiyor. Sadece girdiği derse ücret ödüyor. Onun yerine öğretmen alsa 4 5 katı maliyet olur.
0
rodeocu
(24.08.22)
öğretmenler yüzünden var. karı koca ikisi de a ilçesinde çalışıp ikametleri b ilçesinde ikisi de yarım dönem sonra b ilçesine tayin oluyor diye var. bu durumun nedense hep büyükşehir merkezlerine gitmekte kullanılması durumundan dolayı var.

işte böyle olunca büyükşehir merkezlerinde 10 ihtiyaç varsa 15 öğretmen istihdam ediliyor, kimsenin çalışmak istemediği yerlerde de ücretli öğretmen çalıştırılıyor.

devlet istese tüm açıkları tek atamada kapatır. ama devlet de biliyor ki hepsi yine büyükşehir merkezlerine yığılacak.

dileyen araştırsın. büyükşehir merkezleri depo öğretmen dolu. ama doğuda, merkeze uzak yerlerde öğretmen yok. o depo öğretmenleri tam randıman kullanabilsen bırak açığı, öğretmen fazlası olur.
0
ya ben lan neyse
(24.08.22)
yabancı uyruklu doktorlarda o şekildedir. 1/7 oranında maaş alırlar. (uzman doktor ve üstü hariç.)
0
hunharca ben
(24.08.22)
Rodeocu +1

Büyükşehirlerde ücretli öğretmen istihdamı doğuya göre çok daha fazla olabiliyor. Çünkü atanabilmek için doğu batı ayırmadan seçmek zorundadır. Yani kadrolu ücra yerlere gitmiyor sorunu değil konu. Ordaki sorun sirkülasyon fazlalığıdır. Mesela adam Bursalı zorunlu hizmeti dolunca ya da eş durumu vs bir yolunu bulunca Türkiye’nin öteki ucunda ailesinden memleketinden uzakta kalmak yerine Bursa’ya ya da yakınlarına döner. Yerine yeni atanan öğretmen gider, aynı süreç sürekli işler.

Ayrıca 41’i açmak diye bir tercih de var, öğretmen bunu açtığı zaman devlet istediği boş yere tercihleri dışında gayet rahat atama yapar.

Ama ücretli öğretmenlerin özlük hakları yoktur, sigortası tam ödenmez, sadece girdiği ders sayısı kadar ücret alır normal maaş alamaz vs
0
epitaf
(24.08.22)
@epitaf? hocam 41'i nereden duydunuz, öğretmen misiniz bilmiyorum ama ben 10 yıllık öğretmen olarak hiç 41'i açan duymadım.

41'i açmak şu demek. yer değiştirme işlemlerinde 40 okul tercih edebiliyorsun. en sonra "tercihlerim dışında bir okula atanmak istiyorum" diye bir seçenek var. buna 41. seçenek diyorlar. genelde öğretmenler çok çok çok zorda değilse 5-10 tercih yapar bırakır.

bu ruleti oynayan öğretmen vardır ama ben 10 yılda hiç görmedim. çalıştığı yerde tacize uğrayan, tehdit alan ya da Türkiye'de 10 tane falan zümresi olan öğretmenler açar genelde onu.

eğer evliyseniz ve eşiniz de sigortalıysa bir öğretmen olarak Türkiye'nin istediğiniz iline gitmeniz çok kolay. meb'in "mazeret tayini" öğretmenlerin de "eş durumu" dediği atamalar yüzünden 1. bölgedeki büyükşehirler ağzına kadar öğretmen dolu.

bak şu anda çalıştığım okuldan örnek vereyim. şehir merkezine az uzak, küçük bir ilçedeyim.

4 yıllık öğretmen okula geliyor (mesele urfa'dan gelmiş)

kocası da bizim yakındaki okula geliyor.

ikisi de şehir merkezinde oturuyor. ikisi de günlük gidiş geliş yapıyor.

yarım dönem sonra meb bunlara bir hak veriyor: "eşinin ikameti neredeyse oradaki okullara tayin olabilirsin."

yahu var mı böyle saçmalık. ikisi zaten beraberler. aile birliği sağlanmış. biri erzurum'da biri konya'da değil ki? ikamete göre tayin nedir?

bu şekilde yarım dönem çalışıp şehrin merkezine kapağı atıyorlar.

ondan sonra ilçedeki veliler ağlıyor "gelen öğretmen neden durmuyor?"

ülkede öğretmen açığı falan yok. büyükşehir merkezlerinde git bak her okulda norm fazlası öğretmen var.

meb evlenmişlere doğu hizmeti falan yaptıramıyor. iki evli öğretmenden her zaman merkezi yerde çalışmayan diğerine göre kendini ayarlıyor.

bu kafayla öğretmen açığı bitmez. ücretli öğretmenliğin uygulanmasının temel sebebi de budur. kesinlikle para değil. kadrolu öğretmeni görevlendiremiyorsun, sendikası hemen ağlıyor, idari davalar açılıyor... böyle olunca da kadrolunun çalışmadığı yerde ücretli öğretmen çalıştırılıyor. büyükşehir merkezlerinde çok çok açığı olan, meb'in açlığını çektiği bir branş değilse ücretli öğretmen göremezsin.
0
ya ben lan neyse
(24.08.22)
Ya ben lan neyse nin dedigi hicbir cumleye katilmiyorum. Cevap cok net:Ucuz is gucu
0
balpolen
(24.08.22)
@ ya lan ben neyse,

varsayalım sorunun sebebi öğretmen açığı değil, sebep ucuz iş gücü değil de sizin dediğiniz gibi öğretmenlerin yer değiştirmesinden kalan boşluklar olsun.

peki neden o zaman devlet ücretli öğretmenine kadrolu öğretmen kadar maaş vermiyor, ne kaybeder?

neden köle gibi çalıştırıyor, günahı devletin işini görmüş olup devlete iyilik yapması mı?
0
rodeocu
(24.08.22)
@balpolen: saygı duyuyorum. müdür dahil 15 kişinin çalıştığı 150 öğrencilik bir okulda devletin aylık masrafı 200.000 kadar.

bu okulda 1 ücretli öğretmen ya vardır ya yoktur. ortalama 5 bin alır

yeni öğretmen olsa ortalama 10 bin alacaktı.

150 öğrenciye ayda 200.000 bin harcayan devlet 205.000 de harcar. meb in derdi para değil.

meb in derdi para olsa 2 öğrencisi olan imam hatip okullarını kapatırdı. ben böyle okullar gördüm. (2 öğrencisi var ama katakulliyle 50 öğrenci varmış gibi gösteriliyor.)
0
ya ben lan neyse
(24.08.22)
@rodeocu: farklı sebepleri var. öncelikle bu öğretmenlere girdiği ders kadar değil, aylık sabit bir ücret ödesen bu sefer ücretli öğretmen "nasıl olsa sabit ücret alıyorum" diye derse girmek istemeyecek. o yüzden meb, girdiği ders kadar para veriyor. ama hükümetin asıl derdi halk "okulumuzda öğretmen yok" demesin. mümkün olduğunca boş dersler doldurulsun.

girdiği ders kadar para verince de ücreti düşük oluyor. çünkü ders başına -son zam hariç- 25 lira para alıyorlar. bir ücretli öğretmen tatil vs. olmasa haftada en fazla 30 saat derse girebilir ki o da yüzde 1 falandır.

"o zaman meb ders başına daha fazla para versin?" hah işte meb in asıl para hesabı yaptığı yer burası. ücretli öğretmene saati 50 liradan ders verdirirsen asıl o zaman 1 milyon kadrolu öğretmen meb'i yıkar. (mecazi anlamda :))

ücretli öğretmenlere daha fazla ücret verirsen ücretli öğretmenlerin büyük çoğunluğunun çalıştığı küçücük ilçelerde ne kadar eş dost akraba varsa ücretli öğretmen olur. 2 yıllık kanatlı hayvan yetiştiriciliği mezunu bile ücretli öğretmen olabiliyor.

"yeni mezun olmuş ünv. mezunu parlak gençler yapsın işte, hem adam tecrübe de kazanmak istiyor... tıkır tıkır işleyen bir sistem var. oh mis." diye düşünüyorlar.
0
ya ben lan neyse
(24.08.22)
@balpolen +1

İlk atamada 41’i açmayan neredeyse yok gibi bir şey. 5-10 tercih verip bırakanı ilk kez duydum. Türkiye 9.su oldum ben bile min 20 tercih yapmıştım bunlara belli olmaz diye. İnanmayan memurlar.net’teki herhangi bir forum başlığını okuyup içler acısı hale şahit olabilir.
0
ruhen hastayim ben
(24.08.22)
@ruhen: hocam ilk atamada 41'i açmayan tabii ki neredeyse yok. ben oraya "yer değiştirme işlemlerinde" diye yazdım. açığın sebebi zaten bu yer değiştirmeler.
0
ya ben lan neyse
(25.08.22)
@ya lan ben neyse

hocam sabit ücret alan neden derse girmek istemesin ne kadar saçma, siz devlette öğretmensiniz sabit ücretiniz var demek ki derslere girmek istemiyorsunuz istifa edin o zaman. ayrıca biz ücretli öğretmenlik olsun onlara fazla maaş versinler demiyoruz. ücretli öğretmenlerin yerine atama yapılsın diyoruz. sonuçta onlar atanacak yine.

hocam allasen sen ne konuşuyorsun? 110 bin ücretli öğretmen var ülkede. 110 bin tane norm fazlası mı var? saçma bir argüman bu kadar savunulur.

ayrıca aç bak sayıştay raporlarına büyükşehirlerde norm fazlası öğretmen sayısı öğretmen ihtiyacının 5 te 1 inden daha azdır.

evet söylediğin bir sorundur ama ücretli öğretmenliğin sebebi değildir.

öğretmene ihtiyacın olduğunu devlet kendi ağzıyla söylüyor.

sayıştay'ın sitesine girip raporları okuyun üşenmezseniz.

devlet bile ücretli öğretmen mevzusunu sizin baktığınız yerden savunmuyor eğer öyle bişey olsaydı bol bol bu bahaneye sığınıp öğretmenleri hedef alırlardı.
0
rodeocu
(25.08.22)
İstanbul’u büyükşehir sayıyorsak İstanbulda son beş yıldan fazladır aynı branştan 7-8 öğretmen ihtiyacı olup da yıllardır bunu ücretli öğretmenle karşılayan ancak kadroyu bir türlü tamamlayamayan dört beş okul biliyorum.
Okulda öğretmen ihtiyacı var ancak örneğin ilk atamaya açılmıyor ya da sadece il dışına açılıyor il içine açılmıyor. Yani okulda ihtiyaç mevcut ancak kadro hep eksik.

Ücretli öğretmenlik yıllar önce de vardı ama ben öğrenciyken mesela okulumuzda en fazla bir ya da belki iki olurdu, ders boş kalmasın diye yarım dönem bir dönem idareten diye. Şimdiki durum bu değil, şu an ücretli öğretmenlik ayrı bir sektör resmen. 10 yıldır kendi branşında ücretli öğretmenlik yapan var, demek ki ihtiyaç var yap atamasını ücretli yerine kadrolu olsun.
0
epitaf
(25.08.22)
@epitaf: istanbul farklı. 2. bölge sayılıyor. öğretmenlerin çalışmak istemediği bir il. urfa'da öğretmen açığının hiç bitmemesi gibi bir durum istanbul'daki.

@rodeocu: "demek ki siz istemiyorsunuz..." aşırı önyargı barındırıyor. üzerinde durmayacağım.

sayıştay'a bile gerek yok. meb bile öğretmen açığını kabul ediyor. ama bu açık yekten tüm türkiyedeki öğrenciler/tüm türkiye'deki öğretmen sayısı diye hesaplanmıyor. her bölgenin tek tek normu belirlenip toplam açık hesaplanıyor.

mesela toplamda 30 saat matematik dersi olan okulun öğretmen ihtiyacı 1 sayılıyor.

32 oldu mu öğretmen açığı 2 sayılıyor.

57 oldu mu öğretmen açığı 3 sayılıyor. halbuki 57 saat derse 2 öğretmen de girebilir.

o yüzden sayılar bir şey ifade etmiyor. hesaplama yapılırken kabaca 21 saat derse 1 öğretmen açığı var şeklinde hesaplanıyor.

mesela bir okulda sadece 6 saat bilgisayar dersi olsun, hemen "1 öğretmen açığı" diye hesaplara düşüyor. 6 saate öğretmen mi atanır?

bu hesaplama yöntemi sayesindedir ki tüm Türkiye'de inanılmaz bir din kültürü hocası açığı var görünüyor. halbuki yok. sayıştay hesaplaması da bu hesaba göre yapılıyor.

benim bulunduğum ilde 2012'de 300 küsür öğretmen fazlası vardı. bu 300 kişiyle bütün öğretmen açığını bu ilde kapatırsınız. illaki falanca okulda metalürji hocası olmayacaktır. o her zaman olacak. işte o zaman başka okuldan görevlendirme, olmadı yüksekokul hocası o da olmadı mühendis, teknikerle bu açığı geçici olarak kapatacaksın.

eğer benim "büyükşehirlere kaçma" düşümcem doğru değilse neden doğudaki öğretmen açığı hiç kapanmıyor? üstelik ben kendimi bildim bileli atamaların yüzde 90'ı doğu ve güneydoğuya yapılıyor.

cevap belli. küçük yerlerde oranın yerli öğretmeni bile kalmıyor. demek ki sorun öğretmen açığı değil. yer değiştirme sistemindeki saçmalık.

öğretmene "sen min 25 saat derse gireceksin." diye mevzuat çıkarırsan, hesaplamayı 25 saat üzerinden yaparsan açık falan yok.

bana karşı önyargılı yaklaşacağınıza 32 saat dersi olan okulda 30 saat derse girip mevzuat gereği 2 saatin parasını alamayacağı için başka okuldan hoca gettirenlere, hamileyken çıktığı ücretsiz izinde maaş alamadığı için yaz tatilinde iznini bozdurup eylülde tekrar izne çıkanlara falan kızın. öğretmen açığı görünmesinin sebebi bu tipler ve hayali değiller. varlar.

hasılı Türkiye'de öğretmen açığı falan yok. 1 milyondan fazla öğretmenle 18 milyon öğrenci iyi bir planlamayla gayet açıksız bırakılabilir.

ama evet, böyle bir planlama hiçbir zaman yapılmayacak ve açık hiç bitmeyecek.

edit: öğretmenleri hedef alıyorlar zaten. cb bile "Öğretmen 15 saat çalışıyor, memur 40 saat..." diye öğretmenlere salladı. bakanın biri camideki güvercinlere benzetti, biri maaşlar yük dedi vs.

edit2: özet: ücretli öğretmen yerine kadrolu öğretmen atasan büyükşehire kaçacak. böylece ücretli öğretmenlik hiç bitmeyecek.

biraz hızlı yazdım karışık olmadı umarım.
0
ya ben lan neyse
(25.08.22)
Ücretli öğretmenlerin sabit maaş aldıklarında derse girmek istememeleri de sizin ön yargınız. Cevap veremediğiniz şey basit birşey değil.

21 derse öğretmen ihtiyacı olması öğretmenin temel hakkıdır. Öğretmenin maaş karşılığı 15 saattir. İhtiyaç hesabında 21 ders kullanılması ücretli öğretmenin suçu değildir. Bu ona verilen ücretin düşük olmasının bahanesi olamaz konuyu saptırmayın.

30 saat in üstüne 2 saat ders oluyor öğretmen girmiyor (girmek zorunda değil ayrıca )bu da ücretli öğretmenin sorunu değil.

Hamile öğretmen yazın iznini bozduruyor bu da ücretli öğretmenin sorunu değil.

Ücretli öğretmeni getirip al sana 3 kuruş para sıfır özlük hakkının bahanesi bunlar değil.
0
rodeocu
(25.08.22)
Öğretmenin ücreti verilmeyen fazladan derslere girmek istememesi ya da kendine hak olarak tanınmış "tatil" döneminde izin kullanmaması nasıl bir mantıkla ahlaksızlık sayılıyor anlamadım :) her işin bir karşılığı var. "emeğinin karşılığını almadan derse girsin" demek yerine "neden 30 saat üstüne ücret ödenmiyor" diye düşünmeni öneririm @yabenlan. Tek sonucunu maddi kaygılar olarak bulmayacağını umuyorum
0
abuzer
(25.08.22)
@rodeocu: e 30 saatin üstüne 2 saatlik derse girmeyen öğretmen "girmek zorunda değil" oluyor da sabit maaş alan öğretmen fazla derse girmek istemeyince neden sorun oluyor? neticede mevzuatın sınırları dışına çıkamıyorsun. o yasalsa bu da yasal. ama ben sabit maaş aldığım için fazla derse girmek istemeyince "istifa edin o zaman" oluyor. bu çifte standart.
0
ya ben lan neyse
(25.08.22)
Konuyu şöyle bir bakayım dedim, oldukça enteresan bilgiler var. Öğretmenlikle ilgili bir bilgim yok ama devletle iş yaptığımız için bazen her seviyeden memurla iletişimimiz oluyor, konu bu tür özlük haklarına da geliyor.

Devlette zaten bazı ödemeler belli bir seviyede sınırlandırılmıştır, mesela arazi ödemesi 3 ayda sadece 20 iş günü ödenir, 20 iş gününden fazla işe çıkmam diyemezsin, 40 gün bedava gidersin o işe. Ya da fazla mesainin de kurumsal bir kotası vardır, bütçede belirtilen kota dolduktan sonraki mesailer ödenmez ama daha zaruret halindeki işi bitirmiyorum diyenini görmedim.

Şimdi bu açıdan bakınca 30 saatin üzerine derse girmem diyen öğretmenlerin durumu baya ilginç geldi :) Siz şimdi çalışmadığınızda da iş yerine gitmiyorsunuzdur :))

Diğer memurlara göre güzel denebilecek kazanımlar bunlar, öğretmenlik adına.

Ha, sana ne derseniz. Ben vatandaşım, vergimin hangi şekilde değerlendirildiğini bilmek isterim.

Öğretmenlere sorsan, ücretli öğretmenlik özel bir tanımda değerlendirilecek, geçici oldukları için ve iş garantisi olmadığı için daha yüksek ücret alacaklar dense, buna ilk kadrolular itiraz eder:) tüm memurlarda var bu.
0
iustitia omnibus
(25.08.22)
@iusta, 20 saat ödendiği halde 40 saate çıkmam diyememek neden bu kadar güzel ve doğru geliyor sana :) dense daha iyi değil mi? Emeklerin karşılığı verilse

Ve evet ücretli öğretmenlik ayrı bir statüde değerlendirilmesin. Ne çok para verilsin, ne hakları yensin. Birinden birini seçemmiz gerekmiyor bence. Eşit işe eşit ücret :)
0
abuzer
(25.08.22)
@abuzer
Güzel demedimki, sadece durumu anlattım ama siz baya alıngansınız anlaşılan.

Dümdüz bakışla dediğiniz gibi, ama kanun koyucunun niyetine bakmamız lazım burada. Mesela 3 ayda bir 1000 tl bütçe ayrılmış olsun. Bunu üç aylık yaklaşık iş gününe yani 60'a bölersek günlük 16,66 lira verebilirdi. Burada kanun koyucu şöyle düşünmüş olabilir; arazi yeterince zor, az çıkanlar da iyice az almış olacak. Biz en iyisi elimizdeki bu 1000 lirayı 20 gün çıkana da verelim demiş olabilir, yani günlük 50 lira vererek 20 günle sınırlayarak daha fazla kişinin yararlanmasını da sağlamış olabilir.

Bunlar bakış açısıdır.

Merak ettim; bir öğretmen vermesi gereken ders saatinden fazla ders almıyorum, ek ders ücreti de istemiyorum diyebiliyor mu? Yani devletin parasıyla bile ders verdiremediği öğretmen var mı?
0
iustitia omnibus
(26.08.22)
Konuya tekrar yazmak istemiyorum ama lustitia sorusuna cevap vermek isterim. Öğretmenlik yine yanlış anlaşılmaya evrilmiş. 30 saat yasal sınırdır ancak şartlar gereği 32 saat derse girmek zorunda kalınabiliyor ve fazladan girdiği derslerin ücreti alınamıyor. Yani öğretmenler de ücretini almadan derse giriyor. Öyle para yoksa ders yok bana ne olmuyor.

Ama burada işin içinde olmayanların bilemediği çok detay var, işin içinde olanlar da bazen tek yönlü düşünebiliyor. Yukarıda bahsedilen hamilelik vs gibi özel durumlar ücretli öğretmenliğe kapı açıyor ancak bu her zaman için geçerli bir durum.

Konudaki soru ise şu anı sormuştu. Yani son yıllardaki ücretli öğretmenlik probleminin altında yatan nedenler bunlar değil. Artık ücretli öğretmenlik bir meslek grubu halini aldı. Sorulan ve sorun olan şey bu.

Aynı okulda yan yana sınıflarda görev yapan iki kimyacının biri kadrolu diğeri atanmamış ücretli. Ücretli olan anlaşılsın diye söylüyorum nerdeyse boğaz tokluğuna çalışıyor. Bu durumdan kadrolu olanlar da memnun değil, yazık.

Bazen de hiç alakasız bölümlerden mezunlar derse giriyor, sosyal hizmetler mezunu olup öğretmenlik yapmak gibi, bu ise kötü. O öğrenciler eksik kalıyor, bölümden mezun olanların hakkı kayboluyor. Bu da ayrı bir konu.

Doğu batı farketmeksizin hayat koşullarının iyi ol olmadığı yerde sadece öğretmen değil, doktor da, mühendis de memur da kalmak istemez. Tayin imkanı bulduğunda kendine uygun yere gitmek istemesi doğal hakkı. Burda sorunu sadece öğretmenler üzerinden görmek yanlış, koşulların iyileştirilmesi ülkenin gelişmişliğiyle ilgilidir.

Örneğin İzmir’de doğup büyüyen bir öğretmen atandığı köyde kendi ekmeğini kendi yapıp, suyunu çeşmeden taşıyarak en fazla tayin hakkına kadar kalabilir. Üstüne bir de mesai ortamı kötüyse (bazı yerlerde aşırı mobing yapılır dışardan gelenlere, nasıl olsa gidici gözüyle de bakıldığından en kötü çalışma şartları verilir idarelerce) Dolayısıyla elbetteki burdaki öğretmen gider yerine yenisi atanır, o gider yenisi atanır. Süreklilik olmaz, sirkülasyon olur ki bazı iller biliyorum yılda 2 bin üzerinde sirkülasyon oluyor.

Ancak dikkat edilsin sirkülasyon dedim. Yani devlet oraya gidenlerin yerine yenisini atar. Dolayısıyla ücretli öğretmelik yığılmasına bu sebebiyet vermez.

Bir diğeri norm kadro olayı, eğer okulda norm fazlası olunursa o öğretmeni de otomatik başka okula gönderir meb. Öğretmen ders yükünü kadrosunun bulunduğu okulda tamamlayamıyorsa bunu başka okulda tamamlamak zorundadır. Bu nedenle birden fazla okulda görev yapan öğretmenler de vardır. İki iş yeri, iki müdürü, iki farklı türde okulu (ilkokul/ortaokul/lise gibi) olabilir.

Neyse çok yazmışım ama şunun altını çizmek isterim. Öğretmenlik bir meslek grubudur ancak kendi içinde her öğretmenin çalışma şartları da, kazancı da, yaşam koşulları da vs birbirinden çok farklıdır. Aynı okulda görev yapanlar dahil, branş farkları oluşur.

Dolayısıyla “öğretmenler” diye başlayan genellemeler asla doğru değildir. Bu kadar ayrıntıyı da maalesef dışardan olanlar bilemediği için tanıdığı öğretmenler üzerinden genelleme yapar. Ve herkesin hayatında da mutlaka bir kaç öğretmen vardır, yani kaç tane radyoloji teknisyeni tanır ki insan, ancak hastanede bir röntgen çekimince karşılaşır geçer. Ancak o kadar çok tatilleri vardır ki öğrendiğimde “e siz ne zaman çalışıyorsunuz ya” demiştim :) Hatta kesintisiz bir ay süreli zorunlu tatiller yaparlar, yapsınlar da. Çalıştıkları iş şartları bunu gerektirir. Ama gündelik hayatımızda çok da yeri olmadığı için pek bilinmez, eminim bilinse “öğretmenler yatıyooo yaa” bakış açısından başka bir değerlendirme yapamayanlar onlar için de neden bu kadar çok tatil yapıyorlar diye başlardı.

Netice itibariyle öğretmenlik çalışanı sayıca çok fazla olan ancak çok önemli bir iş koludur. Ne yazık ki bir süredir kadrosuz ücretli öğretmenlik olarak devam ettirilmekte olup bu da en önemli şey olan eğitimin değersizleşmesine vesile olmaktadır.

Soru çok yerindedir ancak görüldüğü üzere cevap konusunda işin içinden çıkamadık. Neden bu kadar ücretli öğretmenlik var? Ancak şu bir gerçek ki ekonomik olarak bütçeye katkısı net. Değer mi sorusunun cevabı bende değil, o kadar ekonomiden anlamam. Dolayısıyla tek neden bu olmasa da nedenlerden biri olduğuna inanırım.
0
epitaf
(28.08.22)
(6)

Komik kitaplar

akhenaten
Selam, edebi ağırbaşlı komik değil de baya günümüz normlarında komik kitaplar var mı bildiğiniz?
Selam, edebi ağırbaşlı komik değil de baya günümüz normlarında komik kitaplar var mı bildiğiniz?
0
akhenaten
(25.07.22)
Fırat budacı kendimi durduracak değilim
0
abuzer
(25.07.22)
Fedor Amca :)
0
dreamnesiac
(25.07.22)
Alıklar Birliği
0
kendi helvasını kavuran zombi
(25.07.22)
Acemi Eğitimi
0
temasettin
(25.07.22)
Benim de söyleyeceklerim var 1-2-3 Umut Sarıkaya
0
rastinon
(26.07.22)
serdar turgut - maymunu tokatlamak (akp'ye yanlamadan once yazmisti)
0
samioferingozlukleri
(26.07.22)

Disney+ Dil Seçeneği Sorusu

akhenaten
Selam, benim hesabımda içerikler otomatik olarak Türkçe altyazı ve İngilizce seslendirme kombinasyonuyla başlıyor ancak tanıdığım başka birinde tüm içerikler Türkçe dublajla başlıyor. Onu da otomatik İngilizce seslendirmeyle başlatmaya çalıştık ama ne yapsak etsek de çözemedik problemi. Nedir sorun?
Selam, benim hesabımda içerikler otomatik olarak Türkçe altyazı ve İngilizce seslendirme kombinasyonuyla başlıyor ancak tanıdığım başka birinde tüm içerikler Türkçe dublajla başlıyor. Onu da otomatik İngilizce seslendirmeyle başlatmaya çalıştık ama ne yapsak etsek de çözemedik problemi. Nedir sorun?

Ekstra not: İkimizin de bilgisayar dili ve konumu Türkçe ve Türkiye. Ben win11 kullanıyorum o win10.
0
akhenaten
(24.07.22)
(12)

Yalnız çalışan var mı? Nasıl dayanıyorsunuz?

akhenaten
Çalıştığım yerde kendi alanımda tek kişiyim ve odam da ayrı, haliyle diğer insanlarla iç içe değilim. İşim gereği kimseyle iletişim kurmam da gerekmiyor ne bir mail, ne telefonlaşma ne sözlü iletişim yok. Sadece gün içinde birkaç kere eş dostla whatsapp'tan yazışıyorum. Müşteri vs. gibi bir olayım d
Çalıştığım yerde kendi alanımda tek kişiyim ve odam da ayrı, haliyle diğer insanlarla iç içe değilim. İşim gereği kimseyle iletişim kurmam da gerekmiyor ne bir mail, ne telefonlaşma ne sözlü iletişim yok. Sadece gün içinde birkaç kere eş dostla whatsapp'tan yazışıyorum. Müşteri vs. gibi bir olayım da yok, labdayım. Çoğu günler iki dudağımı ayırmadan bütün gün bitebiliyor.

İşin kötüsü aslında geveze de bir insanım, gün geçtikçe daha zor oluyor bu benim için. Kaytarsam yine olmuyor, kaytarmak çalışmaktan daha sıkıcı.

Böyle olan var mı? Ne yapıyorsunuz akıl sağlığınız için :D Bayram tatilinden sonra iyice zor geldi.
0
akhenaten
(18.07.22)
Açık ofis çalışanların en az %80'i böyle çalışmanın hayalini kuruyordur, bence katlanamayacak bir durum değil bilakis tercih nedeni olabilir bu.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.07.22)
Isiniz harika. Keske benim de boyle bi isim olsa dedim. Ben olsam radyo ya da podcast dinlerdim.
0
halk
(18.07.22)
Her şeyin fazlası zarar galiba :D Kendimi sims'teki social barı sıfırlanmış simler gibi hissediyorum
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
Valla ben de daha ne istiyorsunuz demeye geldim. Muthis bence. Isiniz herkesin aradigi is
0
balpolen
(18.07.22)
Tek olmasam da laboratuvara gidiyorum bazen. Klimalı, sessiz, temiz, efsane bir ortam. Değerini bil.

Edit: Benimki de kalite laboratuvarı. Klima isteyin.
0
dissendium
(18.07.22)
kendi alanınızda tek kişiymişsiniz. bu durumda başka alanlarda çalışan insanlar mevcut orada. onlarla konuşmayı deneyin?
derdinizin çözümü bayaa kolay geldi bana :D
ben de öyleyim. şirkette işim bağımsız, odam var, ve hatta direkt patrona bağlı olan tek kişiyim. bu durum şirkette çalışan 200 kişi ile iletişim kurmama engel olmadı hiç.
0
lapetite
(18.07.22)
@dissendium laboratuvar sağlık bilimleri laboratuvarı değil ama, doğa bilimleri. haliyle çok öyle iklimlendirilmiş bir ortam da değil. Esmiyor valla :(

Normalde bu kadar durgun değil aslında, saha çalışması olduğu zaman bir ekip oluyor ama aylardır öyle bir durum yok.
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
@lapetite benim durumum biraz daha farklı, burada interdisipliner bir çalışma var haliyle benim diğerlerinin yaptığı iş hakkında hiçbir fikrim yok :D onlar kendi içinde baya yoğun ve aktif çalıştıkları için de bu denemelerimin hepsi 2dk sonra gelen telefonlarla elimine ediliyor.
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
Yalnız çalışma tecrübem var biraz, farklı tecrübelerim var.

1. Yabancı bir firmanın geçici ofisinde asistanlık: normalde gönderdikleri yabancı abiyle beraber çalışıyor olsam da kendisi ara sıra yurtdışına falan gider, ofis tamamen bana kalırdı. O dönem işim çok meşgul değildi, ofis oturmuş, mail alıp yurtdışı ofisine aktarma harici bir iş olmazdı. Kalanında 4 dönüm bostan, yan gel yat Osman. Yayıla yata geçirdim günlerimi.

2. Seyahat acentası otel rezervasyonu departmanında tek kalınca: Tam tersi bir ortam. Önce evlenip şehir dışına taşınan arkadaş, işten çıkarılan arkadaş, patronla kavga edip istifa eden arkadaş, aynı gün askere giden arkadaş derken 5 kişinin işi sadece bana yığıldı. Yemek bile yiyemiyordum, başımı kaşıyacak vaktim yoktu. Buna rağmen "ileri tarih" diye o kadar işi erteledim ki, 9 ay sonra yeni alınan arkadaş bile bitirememişti. Hayatımın en rezil dönemiydi.
0
d max
(18.07.22)
evden çalışıyorum kimse yok yanımda. arada toplantı oluyor pek konuşmam. onun harici ihtiyaç halinde teams üzerinde konuşuyoruz. ben memnunum valla.
0
jelly bear
(18.07.22)
Evden calisiyorum, toplantimin olmadigi ve telefonumun az caldigi gunler en guzel gunler. Ama işim çok yoğun, gün icinde boş vaktim kalsaydi sosyallesmemek sıkabilirdi.
0
passive aggressive
(18.07.22)
Pandeminin basinda sirketteki bazi odalarda isim oldugu icin duzenli gidip gelmistim, bazen bizim kattaki tek insan oldum.

Is miktari da az olunca cok rahat bir donem olmustu.
0
cleric
(20.07.22)
(2)

Engellediğim kişilerin entrylerini görmeye devam ediyorum

akhenaten
Hepsinin değil, yani değildir heralde. Ancak bazen fazlaca agresif bir entry yüzünden yazarı engellemek için profiline girdiğimde zaten engellenmiş olduğunu görüyorum.Bahsettiğim şey birkaç dakikada olan bir şey değil, örneğin 1 hafta boyunca engellediğim kimse yokken birgün birini engellemek için p
Hepsinin değil, yani değildir heralde. Ancak bazen fazlaca agresif bir entry yüzünden yazarı engellemek için profiline girdiğimde zaten engellenmiş olduğunu görüyorum.

Bahsettiğim şey birkaç dakikada olan bir şey değil, örneğin 1 hafta boyunca engellediğim kimse yokken birgün birini engellemek için profilini açtığımda engelle butonuna basarken zaten engellenmiş olduğunu fark ediyorum.

Neden oluyor bu?
0
akhenaten
(14.07.22)
Sözlükte engelleme fasilitesi düzgün çalışmadığı için oluyor. yapacak bir şey yok maalesef herkeste böyle.
0
respect
(14.07.22)
@yere dusup kirilan sarap kadehi

Evet o sırada şukela modunda okuyordum o sırada, engelli yazarları göstermesi çok gereksizmiş
0
🌸akhenaten
(14.07.22)
(2)

Yapışkan his bırakmayan temizleme mendili

akhenaten
Selam, rossman'da satılan toz alma mendillerini kullanıyorum ama silip kuruladıktan sonra bile yapışkan bir his bırakıyor. Özellikle mouse için çok rahatsız edici. Siz neyle temizliyorsunuz plastik yüzeyleri?
Selam, rossman'da satılan toz alma mendillerini kullanıyorum ama silip kuruladıktan sonra bile yapışkan bir his bırakıyor. Özellikle mouse için çok rahatsız edici.

Siz neyle temizliyorsunuz plastik yüzeyleri?
0
akhenaten
(13.07.22)
ben alkollu dezenfektan kullanıyorum, alkol olduğu icin hiç kalıntı kalmıyor. markası da maestrowin.
0
orient blue
(13.07.22)
Sabunlu bez :)
0
dreamnesiac
(13.07.22)
(15)

En sevdiğiniz market çikolatası hangisi?

akhenaten
Özellikle marketlerde satılanları soruyorum. Ünlü butik çikolatacıların ve pastanelerin çikolataları dahil değil.
Özellikle marketlerde satılanları soruyorum. Ünlü butik çikolatacıların ve pastanelerin çikolataları dahil değil.
0
akhenaten
(02.07.22)
Saf çikolata olarak Ülker'in kare çikolataları iyi. Milka sevmiyorum. Yağ yiyormuşum gibi geliyor. Eskiden Milka böyle değildi. Caramio'u seviyorum. Çikolatası fena değil. Laviva da severim. Godiva bence en iyisi.
0
dissendium
(02.07.22)
favorim laviva ve nutymax. eskiden lilapause hastasiydim cocukken, cocuklugimdaki tadi yok gibi simdilerde.
0
in vino veritas
(02.07.22)
Geçende Ülker'in şu gofretini yedim ve çok beğendim.

www.migros.com.tr
0
Cesario
(02.07.22)
Çikolata: damak bitter. Damak Antep fıstıklı.
Gofret: eti hoşbeş tadında. Karam. Dido kare. Eskiden kitkat vardı artık bulamıyorum :(
0
invictae
(02.07.22)
nestlenin her cesidini seviyorum. onun disinda damak klasik alirim sadece.

eskiden milka cok severdim. eski tadi yok +1
0
Kittie
(02.07.22)
Lindt ama şuan çok pahalı :(
Tüm çeşitleri
0
dreamnesiac
(02.07.22)
Eti canga gofret, hoşbeş fındıklı, torku no1 gofret (bozdu son dönem), pahalı lakin ferrore roche ve rafaelo, godiva domes (hindistan cevizli), m&m (fıstıklı)
0
pofudukayi
(02.07.22)
Bimdeki kasanin orada satilan bar cikolatanin beyaz cikolata olani. Digerleri de güzel aslidna sadece beyaz değil.
0
stavro
(02.07.22)
ritter sport ama cok pahali. 50 lira veremem bir cikolataya www.migros.com.tr

eti ahenk son zamanlardaki favorim.
0
exlibris
(03.07.22)
Yazmayı unuttum.

En güzel çikolata bu.

www.macrocenter.com.tr

Tony's chocolate. Ritter falan hikaye..
0
Cesario
(03.07.22)
eti ahenk ve keyfince
0
atom karincanin torunu
(03.07.22)
Ömrüm boyunca tek çikolata yeme hakkım olsa Halley i secerim
0
abuzer
(03.07.22)
Eti ürünleri dışında hiç bir çikolata yemiyorum desem hepsini kategoriye alabilirsiniz
0
smokee
(03.07.22)
Canga
0
halen
(03.07.22)
Tadelle king size bu kategoriye girmiyor mu? Kimse yazmamış çok şaşırdım :)
0
hadi ya la
(03.07.22)
(2)

Twitter gündemindeki başlıklar

akhenaten
Bunlar içinde sürekli belli kesimlere ait bir yazım şekli görüyorum, bir cümleyi iki sözcük gibi yazıyorlar nedir olayı bunun? Atıyorum şöyle oluyor;DünFırından EkmekAldımYarınHava GüneşliOlacakYumurtaRafadan DahaGüzel
Bunlar içinde sürekli belli kesimlere ait bir yazım şekli görüyorum, bir cümleyi iki sözcük gibi yazıyorlar nedir olayı bunun?

Atıyorum şöyle oluyor;

DünFırından EkmekAldım

YarınHava GüneşliOlacak

YumurtaRafadan DahaGüzel
0
akhenaten
(22.06.22)
Çoğunluğu botlarla oluşturulan ve gündem listesine sokulan ücretli etiketler. Gündem en fazla 2 kelime olabileceği için ikiden fazla sözcük varsa birleşik yazıyorlar.
0
kutukcu
(22.06.22)
gündemdeki bir etiketin paralı botlarla yapıldığını öğrenmek için, o kelimeye tıkla. eğer alttaki tweetlerde diğer gündem etiketlerini de görüyorsan birileri parayı basmış demektir.
0
buenosdias
(22.06.22)
(8)

Paralel/Alternatif gerçeklik filmi/dizisi arıyorum

akhenaten
Ana konusu aksiyon olmaktan ziyade "bakın burada her şey ne kadar farklı" temasında yoğunlaşırsa tam istediğimi bulmuş olacağım.Mesela bir adamın bir sabah sadece kadınların olduğu bir dünyada uyandığı tarzda filmler gibi. Ya da bizden çok farklı bir kültüre sahip uzaylıların dünyasına gidip orayı a
Ana konusu aksiyon olmaktan ziyade "bakın burada her şey ne kadar farklı" temasında yoğunlaşırsa tam istediğimi bulmuş olacağım.

Mesela bir adamın bir sabah sadece kadınların olduğu bir dünyada uyandığı tarzda filmler gibi. Ya da bizden çok farklı bir kültüre sahip uzaylıların dünyasına gidip orayı anlamaya çalışan birilerinin olduğu filmler. Ya da atıyorum kadın erkek rollerinin değiştiği veya distopik bir evrenin tanıtıldığı, insanların tanrı olduğu gibi şeyler.

Birkaç örnek de yazayım izlediklerimden

3%
Je ne suis pas un homme facile
In time
Bruce almighty
Downsizing
Upload
Black mirror
Island
Hunger Games serisi
Mass effect (oyun)
Idiocracy
12 monkeys
0
akhenaten
(29.05.22)
ceketimi alip cikcam
(29.05.22)
Undone(Amazon prime dizisi)
Petite Maman ( mubi'de var, film)
0
Amaranta ursula
(29.05.22)
Mobilim editleyemedim.
Verdiğiniz örneklerin yelpazesi geniş. Onlardan yola çıkarak

Bazıları çok duyuldu belki izlemişsinizdir ama yine de yazayım.



Omniscient

Snowpiercer (filmi daha iyi. Dizi gittikçe sıkıcı oldu)

In time

The 100 (biraz aksiyon ağırlıklı ama neredeyse her sezon değişik bir durum oluyor farklı olarak)
0
ceketimi alip cikcam
(29.05.22)
"bir adamın bir sabah sadece kadınların olduğu bir dünyada uyandığı"
bu birebir: (bkz: seksmisja) (bence Polonya'nın Gora'sı gibi bişey bu, çok daha eski yapım)

(bkz: Fantastic Planet) insanların uzaylıların evcil hayvanı olduğu animasyon.

daha aklıma gelirse eklerim.
0
nhk ni youkosu
(29.05.22)
film:
paralel dunya/evren:
coherence
parallels
parallel
another earth
triangle

secimlere gore paralel gerceklik:
mr. nobody
sliding doors

alternatif gerceklige giren kisiler:
the thirteenth floor
ben x
enter the void
midnight in paris
isn't it romantic
john dies at the end
pleasantville

alternatif/fantastik dunya (utopya/distopya):
click
the truman show
the invention of lying
absolutely anything
the giver
children of men
a scanner darkly
equilibrium
the cabin in the woods
district 9
dark city
transcendence

oyun:
the evil within
silent hill ve serisi (filmi de yapildi ve iyidi)
assassin's creed ve serisi (filmi de yapildi)
0
ermanen
(30.05.22)
Dizi olarak altered carbon'u şiddetle tavsiye ederim.
0
uvcray
(30.05.22)
Şu iki filmi de sevebilirsiniz diye düşünüyorum:
Vivarium (2019)
The room (2019)

Dizi olarak da Made for love zevkinize uygun bence bir bakın.
0
buzbebek
(30.05.22)
they live bunların hepsini tokatlar.
eXistenZ var çok kişi bilmez ama bence manyak bir filmdir.

diğer yazılanların çoğu zaten çok bilinenler.
0
bohr atom modeli
(30.05.22)
(8)

Ağız şapırdatana tahammül edememe problemi

akhenaten
Bu bir problem mi onu da bilmiyorum. Aynı ortamda yemek yerken ağzını şapırdatan biri varsa kan beynime sıçrıyor. Bir daha yemek bitene kadar göz ucuyla bile dönüp yüzüne bakasım gelmiyor bu kişinin suratına, Sofra dışında bir problem yaşamıyorum, yemek bittikten sonra her şey normale dönüyor.Sonra
Bu bir problem mi onu da bilmiyorum. Aynı ortamda yemek yerken ağzını şapırdatan biri varsa kan beynime sıçrıyor. Bir daha yemek bitene kadar göz ucuyla bile dönüp yüzüne bakasım gelmiyor bu kişinin suratına, Sofra dışında bir problem yaşamıyorum, yemek bittikten sonra her şey normale dönüyor.

Sonra olay geçince "nedir ki yahu, severek iştahlı yiyor işte insanlar yemeğini sorun nedir" diye soruyorum kendime. Doğal karşılamaya çalışıyorum, ama fiili olarak böyle bir şeyle karşılaşınca daha salisesinde yine kan beynime sıçrıyor. Sanki o kişi ağız şapırdatmıyor da bilinmeyen bir dilde aklına gelen bütün küfürleri suratıma yağdırıyormuş gibi sinirleniyorum.

Normalde de o kadar umursamaz bir insanım ki, beni sinirlendirebilmek cidden büyük iş. Ama söz konusu ağız şapırdatma olunca çıtam yok.

Nasıl çare bulurum buna? Birgün bir iş yemeğinde falan birisi ağzını şapırdatırsa da masada tuhaf tuhaf oturmam gerekirse diye korkuyorum artık.
0
akhenaten
(23.05.22)
Hocam yapacak bi şey yok yani ne yapacaksın ki ya öyle yemek yiyen insanlarla bir araya gelmeyeceksin geldiysen de idare edeceksin. Çözümü olmayan konulara kafa yormanın alemi yok.

Bak mesela benim dayım da böyle, normalde çok severim kendisini ama şap şap yemek yer, ayar olurum ama yapacak bir şey yok 60 yaşında adam. Ben bu durumu değiştirebilir miyim? Hayır. Dayım bundan vaz geçer mi? Hayır. Yapacak bi şey yok yani. Ha kendisi kırmaktan çekinmeyeceğim bi insan olsa aynı masada yemek yemem ama öyle bir durum da yok. Bu durumu değiştiremeyeceğim için bir araya geldiğimizde idare ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.05.22)
Ya evet bu bir hastalıkmis. Şimdi bakamayacagim adına ama ben de çok sıkıntı çekiyorum.
0
kisa
(23.05.22)
Böyle bi arkadaşım var ondan biliyorum, mizofoni/misophonia deniyor, sakız çiğneme sesine de dayanamıyor
0
freebird5406_2
(23.05.22)
Bende de var aynı durum maalesef. Ofiste telefon ve bilgisayardan gelen bildirim seslerine ve yattığım odada saat tıkırtısına da tahammül edemem.
0
auroraaurora
(23.05.22)
Ben de böyleyim ve çok çaresizim. Bunu yapan yakın arkadaşlarımsa bazen şakayla bazen direkt uyarıyorum. Uyaramayacağım kişilerse kendim küçük bi gürültü yaratıyorum, ya da kalabalıksa hemen yanımdakiyle çokkk hararetli bi sohbete girişmeye çalışıyorum. Hiçbiri net çözüm olmuyor maalesef.
0
south park in kapusonlu uyesi
(23.05.22)
Bende de aynı durum mevcut, uzaktan çalışmaya geçildiğinden beri çok rahatladım, eşim sakız çiğnediğinde bile yan odadaysam çıkarttırıyorum, yapacak bir şey yok maalesef.
0
mirty
(23.05.22)
eski iş yerimde klavyenin tuşlarına ayı gibi basan birisi vardı. boşluk tuşuna basınca masa titriyordu. resmen takıp çalışamamaya başlamıştım. valla çözümü var mı bilmiyorum.
0
vizivozo
(23.05.22)
Merhaba öncelikle bu bir hastalık değil. İnsanların bazı olumsuz ve saçma davranışlara karşı Bir tahammül seviyesi vardır. İşte sizin bu olumsuz durumda tahammül seviyeniz daha düşük. Karşınızdaki şahıs yemek yemesini bilmiyorsa bu neden sizin hastalığınız olsun ki?
Çorba içerken kaşıgı düzgünce agzına sokup yutmak varken kaşıgın ucunu dudağının ucuna getirip hüppppppp diye vakumlayıp içmenin neyi normal??
Veya yemek yerken agzını kapatsa o agız seslerini hiç dışarı vermeyecek. İnsanlara çocukken bile anası babası ögütler yemek yerken agzını kapat çocugum diyerek. Bu bir görgü kuralıdır. İşte sizin karşınızdaki insanlar da görgü kuralına uymayan insanlar. Bu sebeple kendinizde kusur aramayın. Yemek yemesini bilmeyen insaları uyarın ki yanlışını ögrensin. . Eger uyaramayacagınız bir konumda biriyse yapacak bir şey yok katlanacaksın
0
limonlu eksi
(24.05.22)
(2)

Altın takıların yeniden dökülmesi serbest mi?

akhenaten
Atıyorum bir bileziğim var, beğenmiyorum tasarımını kafama göre yeniden döktürebilir miyim?Belli bir yasal çerçevesi var mı bunun? Esas merak ettiğim bir grup soyguncu gidip bütün mahallenin altınlarını soydu mesela, bunlar tespit edilemesin diye başka şekillerde yeniden döktürürse bu takip edilebil
Atıyorum bir bileziğim var, beğenmiyorum tasarımını kafama göre yeniden döktürebilir miyim?

Belli bir yasal çerçevesi var mı bunun?

Esas merak ettiğim bir grup soyguncu gidip bütün mahallenin altınlarını soydu mesela, bunlar tespit edilemesin diye başka şekillerde yeniden döktürürse bu takip edilebiliyor mu? Mesela kuyumcuların baktığı "bunun bilmem ne numarası yok, sen nerden buldun bunu" diye sorduğu bir şey var mı? Ya da kaçak define kazılarından bulunan altınlar mesela? Bunları eritip modern bilezik olarak satmanın önünde bir engel var mı? Örneklere takılmayın, anafikri anladınız sanırım.
0
akhenaten
(20.05.22)
Hiç bir denetleme yok, araştırabilirsiniz "hurda altın"

Bu işi yapan çantacılar vardır, kuyumculara gelen tekrardan satılamayacak kadar eskimiş altın takılar tartılarak bu çantacılara satılır. Onlar da alıp İstanbul için mesela kapalıçarşıya gidip yine hurda olarak satılır.

Altın takılarda ayar ile ilgili numara basılıdır, bazı markalı takılarda üretici baskısı da oluyor. Ama hiç önemi yok, eritince itti gitti hepsi.

Edit:

www.dailymotion.com
0
John Bloor
(20.05.22)
Engel yok. Bence numaralandırılması manasız zaten. Altın da diğer, bakır çinko demir vb gibi bir metal sonuçta. Ergitip ister alyans yapar ister kolye.

Ben aldığım takıda öyle numaralar olmasını istemem şahsen.
0
ceketimi alip cikcam
(20.05.22)
(2)

İnternetteki her şeyin tasarımı neden berbat?

akhenaten
Böyle değildi bu, 1-2 yıldır dikkatimi çekiyor. Paint terk reklam tasarımları, çözünürlüğü düşük kalitesiz görseller, saçma sapan arayüzler, kendi tasarımlarından bağımsız reklam yerleşim kirliliği de işi bambaşka bir boyuta taşıyor. Birçok mobil oyunu açınca gözüme kalem saplamak istiyorum.İnternet
Böyle değildi bu, 1-2 yıldır dikkatimi çekiyor. Paint terk reklam tasarımları, çözünürlüğü düşük kalitesiz görseller, saçma sapan arayüzler, kendi tasarımlarından bağımsız reklam yerleşim kirliliği de işi bambaşka bir boyuta taşıyor. Birçok mobil oyunu açınca gözüme kalem saplamak istiyorum.

İnternette vakit geçirirken kendimi hindistan'daki ara sokaklarda dolanıyor gibi hissediyorum. Hatta bazen elimi yıkayasım geliyor.

Siz de fark ediyor musunuz? Neden oldu bu? Tasarım olayı neden iplenmiyor artık?
0
akhenaten
(15.05.22)
tasarım diye ya user experience meselesinden tamamen koptular ve de o kadar zevksiz insanlar yapıyor ki kafayı yemek elde değil. youtube music tasarımını görünce kafa atasım geliyo ekrana. bi ona bak bi spotifya bak
0
axwell
(15.05.22)
Yazilimcilarin soz hakki kalmadi, ben bir ekran tasarliyorum sonra onu ux ekibi bozup tekrar yaptiriyor.
Bug olaylari da genelde bundan.

Adam 1 tik fazla tiklamasin diye ekrana 50 tane sey ekletiyorlar.
0
divit
(15.05.22)
(4)

Yeni çıkan kolay okunur kitap

akhenaten
Çerezlik dizi niyetine, dedem nenem zamanında yazılmamış, hatta mümkünse geçtiğimiz 2-3 yılda çıkmış, ciddi edebi bir konusu olmayan ama stand-up texti gibi de durmayan kitaplar var mı bildiğiniz? Mümkünse e-kitap olarak satışı olsun.Not: İlla dedem nenem zamanında yazılmış olacaksa Mina Urgan'ın an
Çerezlik dizi niyetine, dedem nenem zamanında yazılmamış, hatta mümkünse geçtiğimiz 2-3 yılda çıkmış, ciddi edebi bir konusu olmayan ama stand-up texti gibi de durmayan kitaplar var mı bildiğiniz? Mümkünse e-kitap olarak satışı olsun.

Not: İlla dedem nenem zamanında yazılmış olacaksa Mina Urgan'ın anı kitapları gibi olsun.
0
akhenaten
(07.05.22)
Evet o bayadır aklımda aslında ama e-kitap olarak bulamadım hiç
0
🌸akhenaten
(07.05.22)
Yeni değil ama can kozanoğlu nun acemi eğitimi kitabı e-kitabı da var
0
freebird5406_2
(07.05.22)
Gece yarısı kütüphanesi telegramdaki ebook gruplarında bulunuyor.
0
sta
(07.05.22)
Kimdir Bu Mitat Karaman ve Beter Ol Mitat Karaman, tüm tariflere uyuyor ama e-kitap satışı yok sanırım.
0
(07.05.22)
(8)

Araç bakımı/kontrolü

akhenaten
Ben ilk aracımı (2.el) yaklaşık 1 yıldır kullanıyorum. Öyle çok bir araç bilgim yok şimdiye kadar sadece rutin yağ, filtre bakımını yaptırdım.Ama bir genel kontrol yapmak istediğimde nereye gidip ne demem gerekiyor? Frenlere, şanzımana, triger kayışına, tekerleklere, fren, direksiyon ve diferansiyel
Ben ilk aracımı (2.el) yaklaşık 1 yıldır kullanıyorum. Öyle çok bir araç bilgim yok şimdiye kadar sadece rutin yağ, filtre bakımını yaptırdım.

Ama bir genel kontrol yapmak istediğimde nereye gidip ne demem gerekiyor? Frenlere, şanzımana, triger kayışına, tekerleklere, fren, direksiyon ve diferansiyel yağlarına falan baktırmak istiyorum.

Önemli olarak başka neler var mesela baktırmam gereken?

Bunlar için gidebileceğim tek bir yer var mı yoksa sanayide sıra sıra ilgili yerleri dolaşmam mı gerek?

Atıyorum frenler için bir yere gittiğimde ne diyeceğim? Frenlerin genel durumuna bir baktırmak istiyorum mu demem gerekiyor?

Para işleri nasıl oluyor? Arıza tespiti için ödeme yapılıyor mu (çünkü gördüğüm kadarıyla insanlar sağolasın ustam deyip atlayıp gidiyorlar) yoksa değişiyor mu? Sanayide işler nasıl yürüyor hiç fikrim yok açıkçası.

Nasıl oluyor bu işler?
0
akhenaten
(07.05.22)
20.000 km de bir bakım yaptır, usta söyler zaten. 80 - 100 bin civarı da ağır bakımları olur.

Sanayide işler ooo müşteri gelmiş, yolunur ki bu şeklinde işler. O yüzden bir iki yere gösterip fiyat alın.
0
neymis
(07.05.22)
araç sahibi olunca ilk yapman gereken arabandan anlayan, paragöz olmayan güvenilir usta bulmaktır. çevrende benzer model sahiplerine sorarak veya modeline göre forumlara bakarak yaşadığın yerde usta bulabilirsin. frekansının uyuştuğu ustanı bulunca dediğin şeyleri o halleder zaten. atıyorum elektrikçiye gitmek yerine ustana dersin şu kısma da baktıralım diye, o tanıdık elektrikçisini çağırıp halleder. sabit, güvenilir bi usta bul önce. o ustaya arıza tespiti için ücret vermeyebilirsin, ödemelerin de esnek olur. hem adam senin aracını tanır.
0
unabomber
(07.05.22)
1 yıldır bakım yaptırmadıysan zaten rutin bakım zamanı gelmiş demektir. İlla 15-20 bin km geçmesi gerekmiyor. Bazı parçalar zaman içinde eskir ve değişmesi gerekir. Bosch Car Service öneririm. Herhangi birine giderek yıllık bakım yaptırmak istediğini söylersen zaten gereğini onlar yapar. Yağ, mazot, hava filtresi değişir. Yağ değişir. Genel kontroller yapılır (kayışlar, fren balataları, lastikler, rot balans vs.).
0
himmet dayi
(07.05.22)
Bu şekilde hareket edersen çok paranı alırlar, hem de gereksiz yere.

Bu saydıkların içinde sadece Trigier çok önemli, hem de çok çok önemli. Araba kaç yaşında kaç km? Bu modelde trigier kayışı hangi km ve yılda değişiyor kitapcığına bakmak lazım.

Atıyorum sizin modelde 100 bin km ya da 5 yılda bir kayış değişimi öneriyor, sizin aracınız da daha düşük km ve daha düşük bir yaşta ise acelesi yok, zamanı gelince yaptırırsınız.

Ama aynı senaryoda sizin aracını atıyorum 7 yaşında veya 130 bin km ise alarm vermek lazım, o da şöyle;

siz aracı kaç km iken aldınız? siz aldığınızda 100 binden önce ise km kayış değişmemiştir, ama siz 110-120 bin km aldıysanız bir önceki sahibi süresinde değişmiş olabilir.

Bu durumda yapılması gereken tek şey servis kayıtlarını sorgulamak, yetkili servis bu işlemleri kayıt altına alıyor, işlem yetkili serviste yapılmamışsa kayıt da olmaz "değiştirdim" lafına da güvenilmez.

Kayışın değiştiğine dair bir kanıt yoksa bir an önce değiştirmeli, kulak ardı edilecek bir şey değil.

Diğer saydığınız şeylerin de bir önemi yok, ne demiş amerikalılar "çalışıyosa dokanma" Yalnızca fren balatalarını göz ile gözlemleyebilirsiniz, 2-3 mm balata kalınlığına kadar ellemeye gerek yok.
0
John Bloor
(07.05.22)
yetkili servis veya bosch car servis.
arayıp, kilometreyi söylerseniz telefondan da bilgi veriyorlardı bir ara.
0
tamamhosdiyonda
(07.05.22)
arabanız kaç model ve kaç km de bunlar önemli detaylar. yukarıda yazıldığı gibi yetkili servis bunları yapıyor. ya da sanayide arabanızın markasına göre bir özel servise gidebilirsiniz. onlarda bunları yapıyor. arabanız çok eski ise özel servis öneririm. yetkili servis her zaman daha pahalı.
0
belkider
(07.05.22)
yılda 1 kez yetkili servise götürüyorum, her şeyine bakın diyorum. şimdiye kadar (70 bindeyim) normal bakın ücretleri dışında bir masraf ödemedim. ama sanayide "parası olan bir müşteri" gözüyle bakıp çok para harcatmaları mümkün tabii.
0
roket adam
(08.05.22)
Lütfen sanayiye gitme. Lütfen diyorum, bozarlar arabanı.
0
hebanon
(08.05.22)

80 yıl savaşlarını temizce anlatan kaynak

akhenaten
Youtube'daki videolarda falan genellikle bir çeşit ilkokul ezberiyle konunun temeline hakim olan insanlara yönelik yapılmış videolar var hep sanırım, kafamda hep eksik kalıyor bazı şeyler.Wikipedia'da falan da bilgiler çok ham, içinden çıkılmıyor ordan oraya derken. Bunu temiz, duru ama özlü bir şek
Youtube'daki videolarda falan genellikle bir çeşit ilkokul ezberiyle konunun temeline hakim olan insanlara yönelik yapılmış videolar var hep sanırım, kafamda hep eksik kalıyor bazı şeyler.

Wikipedia'da falan da bilgiler çok ham, içinden çıkılmıyor ordan oraya derken.

Bunu temiz, duru ama özlü bir şekilde anlatan neresi var?
0
akhenaten
(02.05.22)
(3)

Belirli bir kanuna göre çıkarılan yönetmeliklere erişim

akhenaten
X kanununa referans veren, X kanununun bir ya da birkaç maddesine göre hazırlanmış yönetmeliklerin tümünü bir liste halinde görebilmenin bir yolu var mıdır?
X kanununa referans veren, X kanununun bir ya da birkaç maddesine göre hazırlanmış yönetmeliklerin tümünü bir liste halinde görebilmenin bir yolu var mıdır?
0
akhenaten
(21.04.22)
Söz konusu kanun hangi kurum/kuruluşa hitap ediyorsa sitesine bakabilirsiiniz. Ama toplu halde bulunurlar mı kesin bir şey söylemek zor. Ayrıca yürürlükten kaldırılan kanun ve yönetmelikler de söz konusu.
Diğer bir arama kavramı olarak: yönetmelikler külliyatı
0
Erva
(21.04.22)
Yayamama bir yöntem buldum, merak eden olursa yazayım

mevzuat.gov.tr'de yönetmelik arama ekranında ilgili kanunun adını yazıp arama kriterini "içerik" olarak değiştirince metnin içinde o kanunun adı geçen tüm yönetmelikler geliyor
0
🌸akhenaten
(21.04.22)
T.B.M.M. Kütüphanesi işinize yarayabilir. Linkteki Ulusal Veritabanları başlığına özellikle bir göz atın: www5.tbmm.gov.tr
0
alfired
(23.04.22)
(11)

Dışarda neden herkes bakımsız?

akhenaten
Kazanç falanla ilgili değil bu, benim maaşım da gün geçtikçe asgari ücretle nerdeyse birleşecek seviyeye geldi ama hayatımı siyah, lacivert ve haki renkten başka bir şey giymeyerek geçirmiyorum. Herkesin üstü lekeli, ayakkabıları çamurlu, saçları yıkanmamış gibi, gözleri falan çapaklı... Sadece bana
Kazanç falanla ilgili değil bu, benim maaşım da gün geçtikçe asgari ücretle nerdeyse birleşecek seviyeye geldi ama hayatımı siyah, lacivert ve haki renkten başka bir şey giymeyerek geçirmiyorum.

Herkesin üstü lekeli, ayakkabıları çamurlu, saçları yıkanmamış gibi, gözleri falan çapaklı...

Sadece bana mı böyle geliyor? İstanbul özelinde sordum, ama diğer yerlerden de bahsedebilirsiniz?
0
akhenaten
(25.03.22)
ayrıca evlendikten sonra da bitiyor o kendine bakma işleri.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.03.22)
Bu durum benim de çok dikkatimi çekiyor ve şaşırtıyor. Bakımsız olmak bir nevi kendine saygıyı bırakmak aslında. Doğal olmakla alakası yok. Dışarı çıkarken insanlar ne diyecek diye değil, kendinden bunu beklediğin için bişeyler yapmalısın. Memurların olduğu bir kurumda çalışıyorum, kendine bakan insan oranı yüzde 1-2 falan.
0
mimetorg
(25.03.22)
birçok sebebi var. bence fakirlikle ilgisi yok demek kolaycılık olur, bu coğrafyada fakirlik bireysel değil genetik bir unsur gibi, evlere ekmek hep fazladan alınır, en ufak olayda un ve yağ yağmalanır, bir yokluk ve kıtlık korkusu sessiz ve dilsiz biçimde nesilden nesile aktarılmış ve insanlar üst-baş almak, şarap, puro, kitap kültürünü geliştirmek yerine ev'e araca, altın yada benzeri şeylere yatırarak hep fakirlik korkusuyla yaşamış, üstüne alıp giymek lüks, fazladan elbiseyi yıkamak bile lüks bu insanlara onun yerine bir şeye yatırıp zor zamanlarda açta-açıkta kalmamayı düşünüyorlar.

oturmuş bir sistem bu korkuyu silince insanların giydikleri ve yaşamları da düzen kazanmaya başlıyor.
0
babafingo
(25.03.22)
sabahları makyaj yapmadan çıkıyorum evden ofiste yapıyorum makyajımı :)
0
naksidil
(25.03.22)
kazançla bi tık ilgisi olabilir mesela önceden grand tuvalet giyinen ben, gömlek-pantolon ütülememek için normal chino pantolonun üstüne yıkanmış ama ütülenmemiş gömleği giyiyor, o gömleğin üstüne de v yaka kazak giyiyorum. malum elektrik zammı. tasarruf mode-on yani. pandemi üstüne savaş derken sıkıyorum biraz. hatun sarıdan koyu renge döndü mesela saçta. bildiğin küçülen şirketler gibiyiz. ha tertemiz giyiniyoruz o bize yetiyor.

onun dışında genel olarak bi bakımsızlık var gibi evet, saldı insanlar çünkü. içlerine gömüldüler bence. ev iş, ev iş.. madem onu yapmıyorum bunu da yapmayayım deyip kombinlerini tamamlamıyorlar ya da gerek görmüyorlar. bütünlük kayboldu.
0
Improbable
(25.03.22)
bence bu sosyolojik bir durum. babafingo +1 kolaycılık bunda çok etken. bir de çevrenin etkisi olduğunu düşünüyorum. bir diğer etken ise toplumun mutluluğu. ülkemizde bir yaz tatilini bile planlayamıyorsun, kafan esti mi bir yerlere gidip istediğin zaman istediğin şeyi alamıyorsun. mutsuz olmaya kodlanıyorsun ve sonuç olarak özbakımın özsaygın düşüyor.
0
mikahakkinen
(25.03.22)
Herkes gobekli (ozellikle erkekler). Bana en cok gorunen bakimsizlik emaresi o.
0
hot potato
(25.03.22)
herkesin değil. ben jilet gibi ve şık giyinirim. o şu şekil giyinir.

erkek halimle bakımlıyım. benim çevremde bakımlı insanlar çoğunlukta.
0
gabe h coud
(25.03.22)
Sana öyle geliyor abi tamamen kazançla alakalı. Bakımsız gördüğün adamla bakımlı gördüğün beş kişiyi çevir aylık kazançlarını bi sor bakalım nasıl sonuç alacaksın, adam ay sonunu nasıl getirmeye çalışacağını düşünmekten kendi özbakımına dikkat edemiyor bu gayet doğal. Ha ama kafası rahat adama bak pırıl pırıl, e normal. Sen hangi tarafa aitsen çevrende de öyle insanlar görürsün, bu da algıda seçicilik biraz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(25.03.22)
Valla ben uzun zamandır evden çalışıyorum, biraz saldım.
Ekonomi de insanın kendin bakma motivasyonunu aşağıya çekiyor bence.

Ama ofise gitseydim özenirdim tabii ki ben de. Veya önemli bir gün varsa dikkat ediyorum saç sakal traşıma, renk uyumuna, kombinlere vs.

Dışarıda da bakımsız insan görsem, ya dediğim gibi ekonomik sebeplerden zaten belini zor doğrultuyor bir de bakımına mı özen göstersin derim, ya da ne güzel ya kimsenin ne düşündüğü umrunda değil kendi rahatlığında yaşıyor, belki önemli olan kılık kıyafeti, saçı başı değil de neler ürettiğidir... derdim.

ufak tefek istisnalar olabilir. yani çok fakir, evine ekmek bile zor götüren ama jilet gibi dolaşan insanlar da olabilir ama onlardaki psikolojinin, bulundukları durumu örtmeye çalışmaları gibi yorumluyorum.

uzun ilişkiler veya evliliklerde de salma olabiliyor. kesinlikle hoş gördüğüm bir yaklaşım değil, herkes kendine bakmalı evli çocuklu da olsa fakat ister istemez olabiliyor. Denk geldim bir kaç tane şirketlerde üst düzey yönetici olup da pakistan vatandaşı gibi takılan. Bu insanlar senin benim maaşımı 10a katlar ama saça ve giyime dikkat etmeye biliyorlar.

Babam emekli öğretmen mesela, hep pahalı paltolar, pahalı çoraplar, pahalı ayakkabılarla gezmeye çalışıyor. Yahu benim milyoner tanıdıklarım çakma converce alıp yırtık pırtık giyiyor sen 3 kuruş maaşınla ne diye columbia da takılıyorsun mesela? Hayır bir de anadolunun ufak bir şehrinde yaşıyor yani. İşte orada devreye bir şeyleri gizlemeye çalışmak giriyor sanki.

Ama gözünün çapağını da silersin be kardeşim.. onu da işte yine refah seviyesindeki düşüş ve vurdum duymazlığımızın artmasına yoruyorum.
0
ananiyimioguz
(25.03.22)
Ağır makyaj yapmış ama dişlerini fırçalamamış bir plaza kızıyla karşılıklı bir metrobüs yolculuğundan sonra şehir değiştirdim.
0
sadegazoz
(25.03.22)
(3)

Loose / baggy modasından memnun musunuz?

akhenaten
Mağazalara giriyorum, her şey kocaman. Seyyar manifaturacı gibi dolanacağız sanırım. Önümüzdeki kış sezonunda da bir şey değişmemiş çıkan koleksiyonlara göre. Bunların seveni çok mu cidden, yoksa kısa soluklu bir akım mı olacak?
Mağazalara giriyorum, her şey kocaman. Seyyar manifaturacı gibi dolanacağız sanırım. Önümüzdeki kış sezonunda da bir şey değişmemiş çıkan koleksiyonlara göre. Bunların seveni çok mu cidden, yoksa kısa soluklu bir akım mı olacak?
0
akhenaten
(13.03.22)
Ben giymiyorum o yüzden memnuniyet belirtemiyorum, giyen memnunsa giysin. Benim alışveriş yaptığım yerleri etkilemediği için hayatıma bir etkisi olmadı.

Moda takip eden gençler giyiyor gördüğüm kadarıyla, mevcut ekonomik durumda modayı takip etmek de pek kolay olmasa gerek. Giyim kuşam bizim gibi karın tokluğuna yaşayan bir toplumda çoğu zaman güçlü bir trendle temsil edilmiyor o yüzden daha fazla yaygın hale gelmez diye düşünüyorum.
0
Bruce
(13.03.22)
Hic memnun degilim, direkt geçiyorum o tarz kıyafetleri onume cikinca zaten.

Ben hiçbir dönemin modasına uymuyorum, belli bir furyaya uyup giyinmeyi sevmiyorum. Takim oyuncusu gibi herkes ayni cok sacma geliyor. Kendi estetik algim var ona gore giyiniyorum ve değişen furya bunu etkilemiyor.

Giyim tarzlarinin sureklo değişmesi manasiz geliyor bana. Ureticiler icin tabii avantajli ve bunu körüklüyorlar haliyle ama ben tuketici olarak soyle bakıyorum; ornegin dar paça fit kalip pantolon guzel oturuyor ve estetik duruyorsa ben bunu giyerim abi bu sene de giyerim onumuzdeki sene de giyerim. Çünkü bu guzel, bunun neden değistirmemiz gerekiyor? Bol pantolon modasi cikip da halihazirda estetik duran kiyafetleri terk etmemiz bana sacma geliyor.

Eskiden asagi yukari 10yilda bir degisirdi giyim tarzları, artık 2-3 senede degisiyor.

Kimin ne giydigi ne modayi uyduguyla isimiz yok, kimseyi elestiriyor degilim haliyle. Ama bazen oyle noktaya geldigini farkediyorum ki magazalari geziyorum kuyafet bulamıyorum, her sey son 1-2 yilin furyasina gore sekillemmis. Bazen kyafet bulmakta zorlandigim oluyor.

Yapacak bir şey yok tabii, ben de tekstilci olsam millet ne giyiyorsa onu uretirim.
0
stavro
(13.03.22)
Minyon kadınlar için kabus gibi bi moda akımı.
Ya böyle biçimsiz şeyler ya da croplarla dolu ortalık. Modası hızla geçecek. Ben hep kendi tarzımda ve outletten giyindiğim için bu cins modelleri hiç almadım ama normal üst baş bulmak da zor sezonda. Zaten fiyatlar uçmuş.
Modası bi kaç seneye geçer sanırım
0
photo85
(13.03.22)
(9)

Kombi dolandırıcılığı nasıl bu kadar rahat yapılıyor

akhenaten
Kombi tamiri için yer ararken fark ettik 50 liralık basit bir parçayı takmaya 800-1000 lira isteyen tiplerle dolu ortalık. Nasıl oluyor bu iş? İnternette de her yerde insanlar kombicilerden şikayetçi, birçok gazetede kombi yetkilisi olduğunu söyleyen kişilere dolandırılmayın tarzı haberler yapılmış.
Kombi tamiri için yer ararken fark ettik 50 liralık basit bir parçayı takmaya 800-1000 lira isteyen tiplerle dolu ortalık. Nasıl oluyor bu iş? İnternette de her yerde insanlar kombicilerden şikayetçi, birçok gazetede kombi yetkilisi olduğunu söyleyen kişilere dolandırılmayın tarzı haberler yapılmış. Fahiş ücretleri ödemeyenlerin üstüne korkutmak için sahte avukat salanı bile okudum.

Durum baya çığırından çıkmış gibi duruyor, baya yeri yurdu belli iş yeri açıp da nasıl sürdürüyorlar dolandırıcılığı? Akıl alır gibi değil. Neden bir şey yapılamıyor buna? Yasal bir boşluk mu var?
0
akhenaten
(10.03.22)
nasıl sürdürülüyor --> 50 liralık bir parçayı takmak için 1000 lira istemek dolandırıcılık değil çünkü. öyle olsaydı ülkede açık oto servisi kalmazdı :) dolandırıcılık başka bir şey.

50 liralık parçayı kendin takabiliyorsan 0 tlye takarsın.
araştırma yapıp daha ucuza takacak adam bulabiliyorsan yine 1000 lira ödemezsin.
ama ilk gördüğün adama kombiyi ve cüzdanı teslim edersen adamın çektiği rakamı ödemen gerekir bu kadar basit. bizim milletimiz üşengeç, tamir tespit parası da ödemez. üç kombici çağırıp arıza tespit için 100'er lira ateşlese, üçünün yalan söyleyip söylemediğini anlayacak, ama bunu kimse yapmaz trde.
0
roket adam
(10.03.22)
Cunku insanlar dolandirilmak istiyor, bu bir ihtiyac ve devlet bunu engelleyemez.

Arkadasima karti yanmis demis, bi kahve ismarla yapayim dedim.
Zaten haftada bir gorusup kahve iciyoruz 1 adim fazla gidip halledicez.

Tamam falan dedi.
Adama 1000 tl vermis yaptirmis :)

Alt tarafi 30 kurusluk parca degistiriyor.
Para verince seviniyorlar herhalde.
0
divit
(10.03.22)
eğer 50 liralık parçayı takıp işçilik olarak 750-950 lira aldıysa dolandırıcılık değil bence. arz-talep meselesi. ama 50 liralık parça değişecekken, bilmemne kartı yanmış diyerek 1000 lira daha ekliyorsa, bu dolandırıcılık. bu tarz işlerde eşe dosta sormadan iş yapmıyorum. tanıdık usta buluyorum, hatta bana ustayı öneren kişiye de önceden arattırıyorum "co2s2 çok yakın bir arkadaşımdır, işini düzgün bir şekilde halledin" dedirtiyorum. az pahalı olduğunu bilsem bile, düzgün iş yapan ustayı tekrar tekrar arıyorum. en azından net kazıklanmıyorum.
0
co2s2
(10.03.22)
dolandırıcılık bu değil + 1

yapabiliyorsanız kendiniz yapın. yapamıyorsanız eğer o işin fiyatını o işi kim yapacaksa o belirleyecek. serbest piyasa.
0
benaslinda
(10.03.22)
50 liralık parçayı 1000 liraya takmak dolandırıcılık değil, takabiliyorsan sen tak, takamıyorsan o parayı verceksin bu genel olarak her sektör için geçerli. Dolandırıcılık çok farklı bir şey.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(10.03.22)
Abi serbest piyasa falan da el işçiliğine 1000 lira istemek dolandırıcılık yapmış kadar olmaktır. 200 iste 300 iste tamam da bu adam benim hizmetime muhtaç diye düşünülerek bu kadarı da olmaz. Öncesinde iyi bir araştırma yapmak, en vicdanlısını çağırmak lazım yani.
0
heathen
(10.03.22)
bu tarz beyaz esya tamiratı işlerinde ( oto tamir için de geçerli yazacaklarım, sözlükte tamirci dolandırıcılıkları vb. baslıklarda yazar.) asıl dolandırıcılık bir parçanın bozuk oldugunu iddia edip, neredeyse makinanın kendisi kadar para isteyip sizi parçanın komple yenisiyle değişimine ikna etme mevzusu. size sıfır ya da baska bir yerden cıkma parçayı takıp( sıfır fiyatına), sizin makinanın parçasını da alıp yine 2. el bir yere okutma durumları sıkca oluyor.
yoksa yapacagı iş için 300 yerine 1000 tl istemesi durumunda, sektörel olarak her iş kolunda su işe maksimum istenebilecek tutar şudur gibi bir yasanın bizde oldugunu sanmıyorum ya da birçok yasa gibi uygulanmıyor olabilir. kimse 500 lira için 3 sene sürecek bir dava ile uğraşmak istemiyor olabilir vs vs.
o yüzden bizde de bu işler, Amerika'da olduğu gibi, kendi aletini edevatını alıp her türlü tamirat, tadilat vs işini kendin yapa evriliyor. cunkü bizdeki mevzuda olay sadece para da değil, parasını verip yine yukarıda bahsettiğim bir dolandırılma hadisesi yaşama ihtimaliniz yüksek.
ya düzgün bir usta bulup ona sıkı sıkı sarılacaksınız ya da kendiniz yapmayı öğreneceksiniz.youtube derya deniz bu tarz konularda.
0
demoniclewinsky
(10.03.22)
fatih bank izleyin youtubedan birçok örnek var haklı olduğunuza dair, ve o kolay yolu gösteriyor tamir vs için
0
Fusha
(10.03.22)
Burada dolandırıcılık değildir diyenlerin pek çoğu da eve usta çağırırken dolandırılma korkusu yaşıyordur eminim :)

Ama bana kalırsa durumu tam olarak doğru ifade etmemişsiniz. 50 Liralık parçayı takmak için 1000 Lira istemesi, cihazın durumunu, yapılacak işi, süreci vb açık bir şekilde anlattığı takdirde dolandırıcılık değildir.

Fakat sırf fanındaki tozlanma sebebiyle traktör gibi ses çıkartan bir cihazın fanının komple değişmesi gerektiğini söyleyerek, hem parça fiyatından kar eden, hem de işçiliği abartıp bir de oradan vuran dolandırıcılarla dolu olduğunu biliyoruz ortalığın. El kadar filtresi tıkanmış kombinin anakartının değişmesi gerektiğini söyleyen ustalar var. Siz işten ne kadar az anlar görünürseniz de yiyeceğiniz kazık o denli büyük olur. Bu ülkedeki esnaf/servis vb takımının %90'ının dolandırıcı olduğunu hepimiz biliyoruz.

Fakat şu bilgi çağında bu konularla ilgili az-çok bilgi edinemiyorsak bizim de payımız var bunda.

www.youtube.com

Şu kanalın videolarını izlerseniz kombidir petektir basit tamiratlardır genel bir fikriniz olur. Ayrıca adam epey eğlenceli anlatıyor.
0
msb
(10.03.22)
(3)

Neden bazı devlet dairelerinde bilgisayar ekranları pembe?

akhenaten
Bazen rastlıyorum, bir vergi dairesine gidiyorum örneğin bilgisayar ekranı fosforlu pembe olarak ışık veriyor. Ben birkaç saniye bakamıyorum ekrana ama insanlar hiç umursuyor gibi görünmüyor.Sebebi ne bunun özel bir durum mu yoksa fakirlik mi?
Bazen rastlıyorum, bir vergi dairesine gidiyorum örneğin bilgisayar ekranı fosforlu pembe olarak ışık veriyor. Ben birkaç saniye bakamıyorum ekrana ama insanlar hiç umursuyor gibi görünmüyor.

Sebebi ne bunun özel bir durum mu yoksa fakirlik mi?
0
akhenaten
(09.02.22)
muhtemelen f.lux gibi parlaklığı azaltan veya gözü daha az yoran bir program/fiziksel nesne kullanıyorlardır. sabahtan akşama kadar bilgisayara ve sayılara bakarak çalışıyorlar sonuçta, gözleri çok yorar. ben de sürekli bilgisayarda olmama rağmen flux'a hiç alışamadım mesela kullanmıyorum ama alışabilene muhtemelen büyük rahatlık sağlıyordur.
0
der meister
(09.02.22)
f.lux +1
artık windows 10da da yerleşik geliyor bu özlelik gece ışığı diye.
ben de öyle kullanıyorum iş yerinde. arada bir f.lux'u kapatınca ekrana bakamıyorum gözümü alıyor.
0
veritaslibertas
(09.02.22)
Bence flux veya mavi filtresi değil o. Bozuk kablolar yüzünden rgb’den birinin olmadığı projektörler ve ekranlar gördüm çeşitli okullarda mesela. Pembe veya tam tersi kırmızının olmadığı mavi yeşil tonlarda garip görüntüler oluyor öyle.
0
nhk ni youkosu
(09.02.22)
(14)

İş Yerinde Hazır Bulunmak İçin Maaşınızın Yüzde Kaçını Kullanıyorsunuz?

akhenaten
Örneğin kendi maaşınızdan harcadığınız toplu taşıma, yakıt, yemek gibi giderler için maaşınızın yüzde kaçını iş yerinde bulunmak için harcıyorsunuz?Hangi şehirde yaşadığınızı mümkünse belirtin.
Örneğin kendi maaşınızdan harcadığınız toplu taşıma, yakıt, yemek gibi giderler için maaşınızın yüzde kaçını iş yerinde bulunmak için harcıyorsunuz?

Hangi şehirde yaşadığınızı mümkünse belirtin.
0
akhenaten
(02.02.22)
%0, şirkette öğlen yemeği yiyorum. is yerime yürüyorum hava iyiyse bisikletle gidiyorum.

istanbul.
0
a darkness coming
(02.02.22)
evden çalışınca sıfır. ticket fazla fazla kalıyor.

şirket aracı olduğundan ulaşıma sıfır, öğle yemeklerinde ticket geçmeyen yerlere ve ekibi motive etmek için cepten verdiğim yemek ısmarlama vs olayları ayda 400-500 gidiyordur. yüzdesini yazınca küsüyorlar, tl tutar yazmak daha doğru. istanbulspor.
0
gabe h coud
(02.02.22)
İstanbul.

- Öğlen yemeği şirketten.
- Sabah servis ile gidip, akşam Marmaray ile dönüyorum. İstanbulkart'ı mobil üzerinden kredi kartıyla ödüyorum. İşte tek seferde 150 lira vs.
0
put it in your appropriate place
(02.02.22)
%10'a yaklaştı ve muhtemelen istifa edeceğim
0
atom karincanin torunu
(02.02.22)
Bir Allahın kulu da giyim dememiş :)
İşyerinde işyeri standartlarında bulunabilmek için yıllarca kılık kıyafete harcadığım parayı ben bilirim.
Pandemide kim giyer kalem etek?
Yüzde yazmiim ağlarım:)
İstanblues
0
dreamnesiac
(02.02.22)
%3 civari bisey.
0
j r r tolkien hayrani
(02.02.22)
%0, İstanbul.

Evet giyim de dahil.
0
ruhen hastayim ben
(02.02.22)
daha işe başlamadım ama yolu ve yemeği hesaplayınca %9 çıktı. giyim hesabı yapamadım, ne kadar tutar bilemiyorum.

memurluk enayiliktir.
0
rose parks
(02.02.22)
%0

istanbul
%80 remote
yol yemek otel internet telefon sirketten
kiyafet alisverisi pek yapmam zaten elektronikten para kalmiyor pek :))
0
nibba
(02.02.22)
Bu sorunun yorumlanışı genel olarak hatalı.

Yüzde 0 yazan evden çalışanlar çalışırken kullandıkları ürünlerin tamamını şirkete fatura edebiliyorlar mı? Gecelere kadar kullanılan bilgisayarın elektriği, belki çalıştığımız odanın ısıtması, elektriği, içtiğiniz kahve, ticket yoksa yediğimiz öğlen yemeği vb bu kapsamda. Zoom'a kimsenin de atletle ya da lastiği çıkmış pijamayla katıldığını da sanmıyorum. İş nedeniyle hiç mi harcama yapmıyorsunuz?
0
dreamnesiac
(03.02.22)
ofise giderken aylik kart aliyordum. bir de iste kahve ve arada sirada yemek (disardan yemeyi pek sevmem) casual giyiniyoruz yani ekstra bi kiyafet almadim is icin. o zaman toplu tasima %3'ten azdi. kahve yemek de yine %3 gibi bir sey oluyordu, bu tabi her gun giderken...

su an sifir, full evden calisiyorum. elektrik internet icin cok olmasa da bi ucret odeniyor (ki bu harcanan elektrige yetiyordur, internetim zaten vardi) video gorusme cok nadir yapiyorum, onda da cidden atki bere taksam umurlarinda olmuyor.


Atina'dayim. isimden cok memnun degilim ama TR sartlarini dusundukce galiba oturmaliyim oturdugum yerde
0
supergirl
(03.02.22)
senelik hesap yaptim, %15 civari.
arabanin senelik deger kaybini da ekledim.
kiyafet haric, i$e ozel kiyafetim yok, serbest takiliyoruz.
lokasyon yurtdisi.
0
cooperr
(03.02.22)
%0

-şirket aracım var. ulaşım masrafım yok.
-ticket var ama zaten öğle yemeği yemiyorum (intermittent fasting)
-şirket telefonum var, iletişim masrafım da yok.
-giyim muallak bir konu. özel bir kıyafet almak gerekmiyor. günlük kıyafetler ile geliyorum. ona rağmen senede iki kez giyim çeki alıyorum.
0
delidir yakalayin
(03.02.22)
kaç gündür başlığı iş yerinde huzur bulmak için maaşınızın % kaçını kullanıyorsunuz diye okuyup duruyorum, az önce aydınlandım.

Teoride %0, pratikte %1. o da yol.

bir gün bile servis kullanmadım. yakın olduğu için ya yürüme ya araç.
0
onemoremile
(03.02.22)
(1)

VPN Önerisi

akhenaten
30 gün ücretsiz denemesi olan VPN servisi biliyor musunuz? Para iade garantisinden bahsetmiyorum. VPN servisleri aylık ödemeleri çok yüksek tutup 1-2 yıllık paketlere yönlendiriyor genelde müşterileri, Bana kısa bir süre lazım. O açıdan aylık üyeliği düşük ücretli olan servis önerilerine de açığım.
30 gün ücretsiz denemesi olan VPN servisi biliyor musunuz? Para iade garantisinden bahsetmiyorum.

VPN servisleri aylık ödemeleri çok yüksek tutup 1-2 yıllık paketlere yönlendiriyor genelde müşterileri, Bana kısa bir süre lazım. O açıdan aylık üyeliği düşük ücretli olan servis önerilerine de açığım. Düşük derken, 2-3 dolar ya da 50 lira ve aşağısı.

Teşekkürler.
0
akhenaten
(25.01.22)
Telefonda Turbo VPN diye bir uygulama kullanıyorum ücretsiz
0
marsli gocmen
(25.01.22)
(6)

Kapsül kahve makinaları niçin tercih ediliyor?

akhenaten
Benim anlamadığım bir şey mi var diye merak ettim. Ben, "Bizim makinamızı kullanacaksanız bizim üretip tek kullanımlık olarak paketlediğimiz kahveyi alacaksınız ve tat seçenekleriniz de bizim makinamıza uyan kapsüllerin sunduklarıyla sınırlı. Bunları belirleyen bir ekip var, artık yelpazeye kaç çeşi
Benim anlamadığım bir şey mi var diye merak ettim. Ben, "Bizim makinamızı kullanacaksanız bizim üretip tek kullanımlık olarak paketlediğimiz kahveyi alacaksınız ve tat seçenekleriniz de bizim makinamıza uyan kapsüllerin sunduklarıyla sınırlı. Bunları belirleyen bir ekip var, artık yelpazeye kaç çeşit kahve eklerlerse onlardan seçersiniz işte" yaklaşımını anlamakta zorlanıyorum. Sanki benimle dalga geçiliyormuş, soğuk bir şaka yapılıyormuş gibi hissetmiştim bana ilk tarif edildiğinde.

Bu iş benim sandığım kadar "bir firmaya bağımlılık" ekseninde gelişmiyor mu yoksa? Çünkü baya bir insan tercih ediyor bu makinaları gördüğüm kadarıyla. Kaçırdığım ne var? Mesela alışverişe çıktığım bir gün bir mağazadan makinama uygun kahve bulup alabiliyor muyum yoksa özel ayrıca sipariş edip getirtmem mi gerekiyor bunu?

Mesela işin farklı bir boyutu da şu, aynı firma iki üç model yeni makina ürettikten sonra eskilerine kahve desteğini falan kesebiliyor mu? Gayet güzel çalışan makinamı günün birinde kahve desteği kesildi diye atmam gerekecek mi? Nedir olay?
0
akhenaten
(02.01.22)
kullanımı kolay, temizlemesi vs kolay diye.

ama bence gereksiz pahalı.
0
jelly bear
(02.01.22)
Kolaylık ilk faktör. Sabah birkaç saniyenizi alıyor bu iş suyunu ekle yoksa, kapsülü at bardağı koy tuşuna bas. Sonra da çıkar at kapsülü.
Türk markalarının Nespresso uyumlu bir sürü kapsülü var, yabancı markaların da aynı şekilde. Hiç nespressodan kapsül almadım başta hediye gelen hariç. Aşırı pahalı olmuyor bana göre, sigara kullanmıyorum, alkolle aram yok, meşrubat tüketmem, bir zevkim bu sabah ritüeli amaaan diyerek almıştım. İndirimde değilken hiç kapsül almadım, stokla gidiyorum hep, makul oluyor öyle olunca. Neden istediğinize bağlı yani.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.01.22)
yeni model cikinca bir sey olmuyor benim su an elimdeki makinelerden biri herhalde 12 senesi var. marka secenegi cok nespressonun kendi icinde bile cok fazla cesit kahve var. zaten eger bir iki tane damaginiza uygun begeniyorsaniz "bir markaya bagli kalmak" degil de diger tukettigim her sey gibi kahveyi de belli bir kahve markasi tuketiylrum. ozel siparis etmiyosun normal satiliyo. sallama cay deyince gozunde ne canlaniyosa kapsul kahve denince de o canlansin. ne markaya bagimlisin ne sekli kullanimi degisiyo. sadece tchibonun makinasi farkli sanirim 2 cesit kapsul var. ama nespressonun yelpazesi genis. ucu size dokunmayan bir sey neden bu kadar urpertti anlayamadim... sevgiler, nespressofunclub
0
ala09
(02.01.22)
Sanırım en temel sebeplerden biri kahvenin bayatlamamis olması. Hava almadığı için daha taze oluyor, aromayi koruyor.. Bununla alakalı belgesel gibi bir sey izlemiştim. İtalyadaki yerli bir kahve üreticisi böyle söylemişti.
0
westblack
(02.01.22)
Ucuz ve pratik çünkü kaliteli Barista ya da tam otomatik makinelere göre dünyada iyi markalarda. Bir Sage'ın fiyatlarına bakın bir de Tchibo kapsüllü makinenin mesela.

Kahveden pek de anlamaya gerek olmadan ortalama kullanıcı da kahve yapabilir kolayca.

Marketing etkisi de var tabii.
0
dreamnesiac
(02.01.22)
Kullanım kolaylığı ve ilk başta harcanan paranın daha uygun olması. Orta şeker bi espresso makinesinden en az %60 falan daha ucuz oluyor. Ama günde 4-5 kahveden fazla içen biri için daha pahalıya geldiğine dair çeşitli araştırma var internette. Babamda normal makine var ve çekirdek kahve alıyor, çok içen biri olarak bir fincan espressonun maliyeti 1 liradan daha az, kapsülde ise çok daha fazla (üstteki yazarın yazdığı rakamla kapsül başı 3.7 tl) Gereksiz tek kullanımlık plastik kullanımı da bir başka negatif yönü.
0
mirafiori
(02.01.22)
(3)

Çalışırken spor yapanlar nasıl besleniyor?

akhenaten
Akşam 19:00 gibi evde oluyorum, hazırlan spora git gel saat sanırım 21:30-22:00 olacak. Bu saatte öğün yemek çok mantıklı gelmiyor kulağa, sonuçta uyku da uyumam lazım. Siz ne yapıyorsunuz?Öğlense ayrı bir konu, dışarda doğru düzgün yemek yapan da yok ki. Evden götürmek tek çare gibi, ama evden yeme
Akşam 19:00 gibi evde oluyorum, hazırlan spora git gel saat sanırım 21:30-22:00 olacak. Bu saatte öğün yemek çok mantıklı gelmiyor kulağa, sonuçta uyku da uyumam lazım. Siz ne yapıyorsunuz?

Öğlense ayrı bir konu, dışarda doğru düzgün yemek yapan da yok ki. Evden götürmek tek çare gibi, ama evden yemek götürmeyen varsa dışardan ne alıp yiyor?
0
akhenaten
(12.12.21)
Sorunuzun cevabi mi bilemiyorum ama uyandiktan sonra ise gitmeden onceki zamanda spor yapiyorum ben (sabah 5'te uyaniyorum, baska birseylerle ugrasip 6'da spor yapiyorum). Ardindan da normal kahvaltida ne yemeyi planliyorsam onu yiyorum.

Edit: Yani aksam yemegi-uyku-zaman sikintisi olmamasi icin bunu oneriyorum demek istedim.
0
sopiro
(12.12.21)
19.00 da evdeyim 19.40 gibi akşam yemeğimi yemiş oluyorum, 9 gibi spora gidiyorum 11 gibi geliyorum duş alıp uyuyorum. Spordan sonra whey içiyorum sadece, yemek yemiyorum

Robottan farkımız yok.
0
garavel
(12.12.21)
eve gitmeden spora git. spordan sonra eve gel yemek ye. yat uyu. mis. ben öyle yapıyordum.
işe spor çantası ile git. tabi iş-salon-ev arası uzaklıklar makul olmalı.
0
dafuq
(12.12.21)
(1)

Kanser yatkınlık testi

akhenaten
Böyle bir şey olduğunu biliyorum ama nerede yaptırılır, ne kadara yaptırılır bilmiyorum. Mesela devlet, şehir veya üniversite hastanelerinde ücretsiz olarak bu testi isteyebilir miyim?Özel hastane ve özel lablarda fiyatlar nedir?
Böyle bir şey olduğunu biliyorum ama nerede yaptırılır, ne kadara yaptırılır bilmiyorum.

Mesela devlet, şehir veya üniversite hastanelerinde ücretsiz olarak bu testi isteyebilir miyim?

Özel hastane ve özel lablarda fiyatlar nedir?
0
akhenaten
(07.12.21)
Çekirdek ailenizde kanser hastası varsa ya da ailenizde aynı kanser türü birden fazla kişide görüldüyse tıbbi genetik uzmanından randevu alabilirsiniz. ilgili testi bu alanda devlet hastaneleri ya da araştırma hastanelerinden yaptırabilirsiniz.
0
transparan kertenkele
(07.12.21)
(5)

Araç arıza lambaları neden söndürülür?

akhenaten
Bunla ilgili çok fazla video olduğunu fark ettim, insanlar "ya işte bu arıza lambası yandı da şöyle yaptım söndürdüm, siz de söndürün" havasında bir sürü şey anlatmışlar. Başkaları da yorumlar yapmışlar altına öyle sönmezse şöyle söndürün falan diyeSebebi ne ki? Yani arıza lambası adı üstünde arıza
Bunla ilgili çok fazla video olduğunu fark ettim, insanlar "ya işte bu arıza lambası yandı da şöyle yaptım söndürdüm, siz de söndürün" havasında bir sürü şey anlatmışlar. Başkaları da yorumlar yapmışlar altına öyle sönmezse şöyle söndürün falan diye

Sebebi ne ki? Yani arıza lambası adı üstünde arıza olduğunu göstermiyor mu? Işığı söndürünce ne kazanıyor insanlar? Hiçbir şey anlamadım.
0
akhenaten
(21.11.21)
Anlik bir anomaliye de yaniyor, o an kotu benzine denk geldi tekledi yakti diyelim. Sondurmezsen daha buyuk arizada haberin olmaz hep yanik kaldigi icin.

Bendeki mesela arka fren lambasinin ledinden 1 tanesi patlak diye yaniyordu.

Bazen de lpg/benzinden kafasi karisip yakiyordu.
Hatalari okuyup silerdim haftada bir.
0
divit
(21.11.21)
Eski aracımda hava sensörü arıza yapmıştı motor arıza ikaz ışığı yandı, tamircide değiştirdim sıkıntı kalmadı ama arıza ışığı yanmaya devam ediyor, sildirmeden devam edebilirdim fakat araçta oluşacak başka bir arızada ekstra ikaz olmadığından ''yaptırmıştım ben onu yaaa'' dememek adına sildiriyoruz ki başka bir yerden arıza çıktığında uyarıyı alıp tamire gidebilelim.
0
synax
(21.11.21)
yani bu arıza tipine göre değişen bir şey. arızanın ne olduğunu biliyorsanız eminseniz yaptırmadığınızda neler olabileceğini kestiriyorsanız ve tüm bunlar boş yere kronik sorun değilse bahsettiğiniz şey olabiliyor.

atıyorum partikül filtresi miktarı için uyarı verip duruyordur. değiştirmek gerekir ve 7000 tl'dir arıza ışığı ve uyarı verir. değiştirmediğinden ne olur co2 salınımında ve çekiş gücünde oynama yaşarsın. 7000 tl gözalındığında varsın olsun. sensörünü sök arıza vermesin dersin olur biter gibi gibi.
0
turbo sadık
(21.11.21)
Bazen aracın gücünü artırmak için yazılım atıyorlar. Egzoz için bile yazılım var. Bu tarz yazılımlar motor uyarı ışığının yanmasına sebep olabiliyor. Kullanan kişi arıza olmadığını biliyor, o yüzden ışığın sönmesini istiyor. Bazen de araç kazalıysa airbag ya da emniyet kemeri patladıysa bunları direnç ile kandırıyorlar. O yaptıkları çakma devre bozulunca airbag ışığı yanar. O da hoş bir görüntü değil göstergede. Onu söndürmeye çalışıyorlar. Ama airbag ışığı kolay kolay sönmez.

Son olarak bazen araç arıza verir ama o arızayı giderirsin. Yinede beyinde arıza kaydı olduğu için ışık sönmez. Serviste aracın beynine bağlanıp arıza kaydının silinmesi gerekir. Şöyle düşün; lastik basınç arıza ışığı yanar basınç ayarlanan değere göre %25'ten fazla düşerse. Sen lastiğe hava basarsın ama ışık sönmez. Işığın sönmesi için torpidoda ya da aracın multimedya ekranında tekrar ayarlama seçeneği olur. O şekilde ışık söner. Ama airbag arızası, buji arızası vs. gibi uyarılarda sıfırlama düğmesi olmadığı için arıza kaydının silinmesi gerekiyor beyne bağlanarak.
0
himmet dayi
(21.11.21)
Mesela benimkinde plaka aydınlatması arızalı diye bir alarm var aylardır. Plaka aydınlatması çalışıyor. Arıza işareti de kaldı orada gitmiyor.
0
pispinti
(22.11.21)
(4)

Otoyol Ücretleri Gişe ve SGS Farkı

akhenaten
Selam, ehliyetimi yeni aldım ama anlamadığım bazı şeyler var. Şu iki listedeki ücret tarifesi mesela;1- KMO Anadolu Otoyolu 2021 Ücret Tarifesihttps://tinyurl.com/5fvcwukt2- KMO Anadolu Otoyolu 2021 SGS Ücretlerihttps://tinyurl.com/r626vz9pBirincisinde nereden girip nereden çıktığına göre ücretlendi
Selam, ehliyetimi yeni aldım ama anlamadığım bazı şeyler var. Şu iki listedeki ücret tarifesi mesela;

1- KMO Anadolu Otoyolu 2021 Ücret Tarifesi

tinyurl.com

2- KMO Anadolu Otoyolu 2021 SGS Ücretleri

tinyurl.com

Birincisinde nereden girip nereden çıktığına göre ücretlendirme yapılmış onu anlıyorum, SGS olayını anlamadım. Nedir bu olay? Nasıl bir mesafeye göre, neyi ücretlendiriyor?
0
akhenaten
(13.11.21)
SGS serbest geçiş demek. herhangi bir gişeden geçmeden, yol üzerindeki TAK altından geçtiğinde tahsilat yapıyor. Ana gişelere gelmeden veya çıktıktan sonra var.
0
obscure
(13.11.21)
Yok sistemin kendisini anlıyorum da, bu yaptığı 2-3 liralık ücretlendirmeler neyin ücretlendirmesi ki? Örneğin Mermerciler'den girip Kurnaköy 2'den çıksam 13,5 lira yol ücreti + 3 lira da SGS toplam 16,5 lira mı vereceğim onu anlamadım. Örneğin A kuzey-güney diyor, bu nedir?
0
🌸akhenaten
(13.11.21)
obscure'ında söylediği gibi o takın altından geçince tahsilat yapıyor.geçtiğin anda parayı çekecek.
0
biergarten
(13.11.21)
Dostum o tarifeleri anlayani ulastirma bakani yapiyorlar.

Ben ayni yoldan ayda 3 kere git gel yapiyorum her seferinde farkli para oduyorum.

Gecen aradim tam 15dk kavga ettim, dosya olusturdular.
bi baktim 35 tl iade etmisler.

Kendileri de bilmiyor yani.
Bagiriyorsa haklidir deyip iade ediyorlar.
0
divit
(13.11.21)
(4)

Alışveriş sitelerindeki indirimler neye göre gösteriliyor?

akhenaten
Yılın 365 günü bütün fiyatlar indirimli, o üstü çizili indirimsiz fiyatlar ne baz alınarak gösteriliyor? Nasıl bir fayda sağlıyor bu şirketler bundan? Zaten herkes farkında durumun, kimsenin indirimi taktığı yok ki... İnsanların tek yaptığı hangi ürün hangi güvenilir sitede daha uygun fiyatlıysa onu
Yılın 365 günü bütün fiyatlar indirimli, o üstü çizili indirimsiz fiyatlar ne baz alınarak gösteriliyor?

Nasıl bir fayda sağlıyor bu şirketler bundan? Zaten herkes farkında durumun, kimsenin indirimi taktığı yok ki... İnsanların tek yaptığı hangi ürün hangi güvenilir sitede daha uygun fiyatlıysa onu almak, siz bu indirimleri görüp "aa indirimdeymiş" deyip alıyor musunuz direkt başka yere bakmadan?
0
akhenaten
(03.11.21)
Örneğin trendyol'da bi mağaza açın. Satmak istediğiniz ürünün satış fiyatın 100 lira yazın. Ürün satışa çıktığında 120 lira'nın üstü çizili olacak ve satış fiyatı 100'e düşmüş gibi gösterilecek (sayıları uydurdum, oransal bir sistem var).

Dediğiniz gibi indirimin sahte olduğunu zaten biliyoruz. Ama muhtemelen psikolojik olarak insanları etkileyebiliyor bu durum. Örneğin ben Migros'a gittiğimde genelde aldığım ama o an hemen ihtiyacımın olmadığı şeylerin fiyatlarına bakıyorum. Abur cubur ya da dondurulmuş gıda vb. şeyler. Sarı etiket olmayanları direkt geçiyorum. Sarı etiketlerin de dediğiniz gibi fiyatlarının üstü çizilmiş mi diye bakıyorum :) Eğer bir indirim varsa ve SKT'si yakın tarih olmayan bir ürünse genelde alıyorum. Buradaki örnekte migros'un indirim olmasa da bazı ürünlerin etiketini sarı yapması. Yani indirim olmasa da baktırıyor.

Trendyol, hb gibi sitelerde de benzer mantıkta insanlar fiyatın üstünü çizili görünce "alsam mı acaba" diye düşünüyor olabilir. akakce, cimri.com gibi siteleri bilmeyen milyonlarca insan var neticede.
0
himmet dayi
(03.11.21)
Farklı amaçlarla kullanılıyor ama en sık kullanım şu şekilde:

Bir ürünün, üreticisi ya da tedarikçisi tarafından belirlenen satış fiyatı var.

Tavsiye edilen satış fiyatı: 30 TL. (Üstü çizilen fiyat)
Alışveriş sitesi çeşitli anlaşmalarla bunu 20 TL'ye alıyor ve 20-30 TL arası bir fiyattan gösteriyor.

Sonra üretici diyor ki. Gelecek ürünler 35 TL olacak. Ben sana 25'ten vereceğim.

Alışveriş sitesi üzerini çizeceği fiyatı 35 yapıyor. Bu sefer 25-35 arası bir fiyattan müşteriye gösteriyor.

Derseniz ki alışveriş sitesi, 35 satış fiyatlı ürünü neden sadece 25'e göstermiyor. En büyük sebebi malın gerçek fiyatını söylemek.

Pazaryerleri de bu şekilde.

5000 tl'lik iphone 3000'liraya görseniz sahte bu dersiniz. Ama iphonelarda &x indirim var deyince anlarız ki kampanya var.
Bir de; almayı düşündüğü bir ürünün fiyatının inmiş olması müşteriyi motive eder.
0
nickini vermek istemeyen uye
(03.11.21)
indirim denilen şey, alıcının psikolojik olarak ikna olmasına dayanıyor sadece. alıcı yakın zamanda ürünü aldığından daha düşük fiyat olarak arkadaşında , vitrinde ya da alış veriş uygulamasında görene kadar o ikna olmuşluğuyla yaşamına devam ediyor.
0
Erva
(03.11.21)
Valla o ustu ciziliyi insanlarin tamami yiyor.
Sorsam reklamdan etkilenmem dersin ama 2 kola markasi disinda kola almazsin.
Erikli suyu lezzetli bulursun.

9.99'lar da ise yariyor.

Ty su an cogu siteden pahali ama en cok o satiyor. Cunku en cok o indirim yaptigini soyluyorm
0
divit
(04.11.21)
(1)

Bilgisayar Tercihi - Hangisi ve Neden

akhenaten
Seçenekler bu ikisi;1-) https://tinyurl.com/asdaan3f2-) https://tinyurl.com/x5khhebj3-) https://tinyurl.com/3yecn9xsRTX 3050 ve üstü aynı fiyat bandında daha iyi bir laptop ya da, rtx3060 ya da eşdeğeri masaüstü önerilerine de açığım. Çünkü esasen masaüstü almak istiyorum, ama fiyatlar sürekli önden
Seçenekler bu ikisi;

1-) tinyurl.com

2-) tinyurl.com

3-) tinyurl.com

RTX 3050 ve üstü aynı fiyat bandında daha iyi bir laptop ya da, rtx3060 ya da eşdeğeri masaüstü önerilerine de açığım. Çünkü esasen masaüstü almak istiyorum, ama fiyatlar sürekli önden koşturuyor ben biriktirdikçe.
0
akhenaten
(26.10.21)
Casper mı :(

Evlerden ırak...
0
himmet dayi
(26.10.21)
(3)

FreeDos bilgisayarlar hakkında

akhenaten
İki sorum var;1- Bunlara bootable usb üzerinden normal kurulum yapabilir miyim bir farklılık olmadan (win10 pro)2- Kurum sonrası üzerine lisans tanımlanmış microsoft hesabımla oturum açarsam lisans geçerli olur mu?
İki sorum var;

1- Bunlara bootable usb üzerinden normal kurulum yapabilir miyim bir farklılık olmadan (win10 pro)

2- Kurum sonrası üzerine lisans tanımlanmış microsoft hesabımla oturum açarsam lisans geçerli olur mu?
0
akhenaten
(25.10.21)
1. evet
2. lisansın boştaysa, başka bir pc ile ilişkilendirilmemişse olabilir.
0
foolrules
(25.10.21)
Ek olarak free-dos diye satılan cihazların bir bölümünde windows 10 kurulu geliyor. Sadece lisansı olmuyor. foolrules'un dediği gibi başka bir pc ile ilişkilendirilmemiş lisansınız var ise kuruluma gerek kalmadan direkt aktivasyon yapabilirsiniz. lisansınız yok ise kms pico...
0
himmet dayi
(25.10.21)
1-evet
2-başka bilgisayardan kalma lisans numaram vardı. onu girdim orjinal olarak kullanıyorum.
0
morcivert
(25.10.21)
(4)

Kitap Çevirilerinin Geldiği Nokta Hakkında

akhenaten
Çok ilginç bir şey fark ettim, bir süredir kitap okurken cümleleri idrak edemediğimi, zaman zaman paragrafları tekrar okuyup ama kafamda bir şeyleri bir türlü oturtamadığımı ve sayfalar arasında akıp gidemediğimi fark ediyordum. Bu durum aynı otomatik çevrilmiş bir siteye girdiğinizi fark etmeyip or
Çok ilginç bir şey fark ettim, bir süredir kitap okurken cümleleri idrak edemediğimi, zaman zaman paragrafları tekrar okuyup ama kafamda bir şeyleri bir türlü oturtamadığımı ve sayfalar arasında akıp gidemediğimi fark ediyordum. Bu durum aynı otomatik çevrilmiş bir siteye girdiğinizi fark etmeyip orada yazılan şeylerin doğru yazılmış olduğunu varsayıp anlamaya çalışmaya benziyor. Sonra bir bakıyorsunuz ki sitenin orijinal dili aslında başkaymış ve siz saçma sapan bir çeviriyi anlamaya çalışıyormuşsunuz.

Yirmilerimin sonunu yaşadığım için de zaten bir "paslanıyorum" hissi içindeyim ve bu "artık kitabı bile düzgün okuyamama" düşüncesi bir süredir beni çok tedirgin ediyor; resmen algılarımın kapandığını düşünmeye başlamıştım.

Sonra Mina Urgan'ın anı kitabını okumaya başladım, resmen düşünmeden takır takır eskisi gibi okuyabildiğimi fark ettim. Aklıma birden bunun Türkçe konusunda oldukça yetkin birisi tarafından ve Türkçe olarak yazılan bir kitap olduğu geldi.

İngilizcem kötü değil, ancak oturup "kendini geliştirme" psikolojisi içine girmeden güzel güzel roman okuyacak kadar da iyi değil, haliyle kitapları Türkçe okumayı tercih ediyorum. Her neyse, yine de gidip aklımı bulandıran bu kitaplardan birinin orijinal dilindeki e-pub halini buldum ve buradan okudum.

Gerçekten de İngilizce halini Türkçe halinden çok daha rahat anlayabildiğimi fark ettim; şimdi aranızdan "eh tabi, sonuçta orijinal daha akıcı olması doğal" diyenler çıkacaktır, ancak alakası olduğunu sanmıyorum. Son yıllara kadar okuduğum kitapların hiçbirinde "google translate" havası almıyordum.

Sorum şu; siz de aynı duyguları yaşıyor musunuz? Çeviriler ciddi anlamda sorunlu. İşin içinde olan birileri varsa bu konuda hakkında bir şeyler söyleyebilir mi? Nasıl bu hale geldi bu?
0
akhenaten
(05.10.21)
bazı çeviriler pürüzlü bazı çeviriler ise tertemiz, bu hep böyleydi, yirmilerinin başındayken de böyleydi ve beynin algıların ağırlaşıyor maalesef, yirmilernin başındaki iştahla ve algı kapasitenle beynin kötü çevirilerle bile uğraşmayı, bunları düzeltmeyi anlamayı seviyordu, üst düzey bir performansla çalışıyordu o yüzden bu sana büyük bir sorun olarak gelmiyordu
0
freebird5406_2
(05.10.21)
bazı yayınevleri maalesef çok kötü, dediğiniz gibi.
mesela metis çok abartılmış bir kitabevi. neredeyse hiçbir çeviri kitabını okuyamıyorum. çevirmen olmasam "evet paslanıyorum galiba" diyeceğim ben de ama öyle değil. cümle yapısını türkçe'de kullandığımız şekle uyarlamadan ne görüyorlarsa onu çeviriyorlar. bunun sebebi artık çoğu yayınevinin ucuza kaçmak için piyasadan çevirmen toplaması.

ama bir de ari çokona çevirisi okuyorum mesela. binlerce yıl önce yazılmış kitap sanki anadilimde yazılmış gibi. kısacası, olay çeviriden kaynaklanıyor. paslanma söz konusu değil.
0
lesmiserables
(05.10.21)
çeviriler sorunlu çünkü yapanlar çevirmen değil. kitap çeviri ücretleri çok düşük seviyede. çevirmen de hayatta kalmak için dizi film altyazısı yapıyor haliyle. şu an piyasadaki kitap çevirilerinin yüzde 80'i öğrenciye yaptırılan makine çevirisinin post edit'idir muhtemelen.
0
Acil kan
(05.10.21)
Aynısını Joe Haldeman'ın Bitmeyen Savaş'ını okurken düşünüyordum. Translate çevirisi okuyormuşum gibiydi.
0
mungojerry
(05.10.21)
(4)

Google'da belli siteleri kalıcı olarak filtrelemenin yolu var mı?

akhenaten
Örneğin xhaber.com adresinden gelen sonuçları bana hiçbir zaman göstermesin gibi...
Örneğin xhaber.com adresinden gelen sonuçları bana hiçbir zaman göstermesin gibi...
0
akhenaten
(31.08.21)
aradığın kelime -site:xhaber.com
0
nahtoderfahrung
(31.08.21)
@nahtoderfahrung evet onu kullanıyorum, onun için kalıcı diye belirtmiştim ama teşekkürler
0
🌸akhenaten
(31.08.21)
Yok, aynısını Pinterest'i engellemek için araştırdım. -pinterest eklemekten başka yolunu bulamadım.

Aşağıdaki cevap üzerine edit: o.O
0
kobuzchu kiz
(31.08.21)
krtkartal
(31.08.21)
(4)

GSS Neleri Kapsıyor?

akhenaten
Google'daki "haber sitesi" teröründen geneli ilgilendiren konularda bilgi almak mümkün değil ne yazık ki, buna da ayrıca sinir oldum.Tam olarak ben bu sigortayla neler yapabilirim, neler yapamam madde madde, tane tane görebileceğim bir yer var mı? Ama tutup bana yasayı atmayın lütfen, açık seçik anl
Google'daki "haber sitesi" teröründen geneli ilgilendiren konularda bilgi almak mümkün değil ne yazık ki, buna da ayrıca sinir oldum.

Tam olarak ben bu sigortayla neler yapabilirim, neler yapamam madde madde, tane tane görebileceğim bir yer var mı? Ama tutup bana yasayı atmayın lütfen, açık seçik anlatan bir yer arıyorum.
0
akhenaten
(31.08.21)
Bildiğim gördüğüm kadarını yazayım. Normal gidip bakılma falan hariç

Benim gss ile kemoterapi kanser tedavisi alıp tamamlayan 2 arkadaşım oldu.

(Bu süreçteki ameliyat da gss'ye dahil)

~Özelde muayene olurken gss varsa indirim oluyor gss yoksa geçirim oluyor bunu da ben deneyimledim :)
0
hedep
(31.08.21)
bir çok şeyi kapsıyor tanı, muayene, tedavi... genel olarak sgk lılardan bir farkı yok sanırım. misal diş için istediğiniz kadar gidip kanal tedavisi, dolgu olabilirsiniz ama kaplama için 2 sene de 1 mi ne hak tanınıyor. yine aynı şekilde gözlük hakkı da sgk lılar gibi bir kaç sene de bir. hedep in verdiği örnekteki gibi kemoterapi tedavisinin olması dahi neleri kapsadığı hususunda fikir verebilir.
0
issiz karga
(31.08.21)
normal sigortali calisan biri icin neleri kapsiyorsa ayni.
0
robokot
(31.08.21)
özelde muayene olamazsın. onun dışında devlet/üniversite hastanelerinde sgklı gibi tedavi olabilirsin.
0
jepa
(31.08.21)
(4)

İstanbul'da Cafe

akhenaten
Sorum özellikle İzmir'i bilenlere. İzmir'de böyle Alsancak'ta, Bornova'da falan adım başı çeşit çeşit cafe ya da bir sürü zımbırtıyla dağınık genç kız odası gibi dekore edilmiş mekanlar vardır. Mesela Bornova süvari'de wafflecı akın vardı, sonra music cafe vardı hala duruyorlar mı bilmiyorum. Her ne
Sorum özellikle İzmir'i bilenlere. İzmir'de böyle Alsancak'ta, Bornova'da falan adım başı çeşit çeşit cafe ya da bir sürü zımbırtıyla dağınık genç kız odası gibi dekore edilmiş mekanlar vardır. Mesela Bornova süvari'de wafflecı akın vardı, sonra music cafe vardı hala duruyorlar mı bilmiyorum.

Her neyse öğrenciliğimi özledim, ama İstanbul'da böyle bir yer bulamadım. Nedense mekanlar fazla "ticari?"

Nereler var İzmir cafeleri gibi? Teşekkürler.
0
akhenaten
(06.07.21)
Belki balat olabilir ya, karakoy geldi aklima ama oralarda dediginiz kadar bohem, salas yer yoktur sanirim
0
balpolen
(06.07.21)
Ama uzulerek soyluyorum ki o ruhu, enerjiyi yakalayabilmeniz zor, o izmire ait
0
balpolen
(06.07.21)
Balat Naftalin Kafe var dediğin tarzda, Kadıköy'de Moda'ya giderken bir yer daha vardı adını unuttum.
0
Northern Mariner
(06.07.21)
kadıköy yeldeğirmenini ara sokaklarında oluyor böyle mekanlar
0
nahtoderfahrung
(06.07.21)
(4)

Vergi borcum kayıp

akhenaten
Evet, yıllar önce bir kimlik kaybedip kaybetme cezası almıştım. Bir kağıt vermişlerdi bunla ödeyeceksin diye. Sonra kağıdı kaybettim, nüfustakiler vergi dairesine geçmiştir borcun artık buradan ödeyemezsin dediler (bir haftaydı süresi galiba)O zamandan beri ne zaman vergi dairesine işim düşse bu bor
Evet, yıllar önce bir kimlik kaybedip kaybetme cezası almıştım. Bir kağıt vermişlerdi bunla ödeyeceksin diye. Sonra kağıdı kaybettim, nüfustakiler vergi dairesine geçmiştir borcun artık buradan ödeyemezsin dediler (bir haftaydı süresi galiba)

O zamandan beri ne zaman vergi dairesine işim düşse bu borcu soruştururum, başka şubeleri falan ararlar kendi içlerinde uğraşırlar ama şimdiye kadar kimse bulamadı bu borcun varlığına dair bir kanıt.

Online sistemde görünmüyor yani en azından vadesi geçmiş ve gelmemiş borçların olduğu o ana ekranda görünmüyor. E devleti karıştırdım, orda da buna bakabileceğim bir yer bulamadım.

Benim korkum bunun birikip birikip intiharlık bir boyuta ulaştıktan sonra karşıma çıkması. Ne yapılır bunun için?
0
akhenaten
(18.06.21)
Aynı sorun bende de var. Takip edeyim ben de belki bilen biri çıkar:(
0
suicides underground
(18.06.21)
yıllar önceyse affa uğramıştır belki.
0
sutlu nescafe
(18.06.21)
Belli aralıklarla affa ugrayıp siliniyor. Boşuna kafanıza takmayın.
0
limonlu eksi
(18.06.21)
Pardon İbrahim geldi aklıma.
m.youtube.com
0
neymis
(18.06.21)
(9)

Yeni Şoför Yardım

akhenaten
Selam, ehliyetimi yeni aldım. Kurs sürecinde de şimdi araç kullanmayı bilen insanlarla giderken de herkes ortaklaşmış gibi sağa çok yakın sürdüğümü hatta duran araçlara sıfır gittiğimi söylüyor. Bundan başka yaptığım ele avuca gelir kronik bir hata da yok ama buna çözüm bulamadım. İnsanlara göre nor
Selam, ehliyetimi yeni aldım. Kurs sürecinde de şimdi araç kullanmayı bilen insanlarla giderken de herkes ortaklaşmış gibi sağa çok yakın sürdüğümü hatta duran araçlara sıfır gittiğimi söylüyor. Bundan başka yaptığım ele avuca gelir kronik bir hata da yok ama buna çözüm bulamadım. İnsanlara göre normal olan nokta bana sanki solumdaki şeride girecekmişim gibi hissettiriyor. Bu sorunu nasıl hallederim? Benzer şeyler yaşayan oldu mu?
0
akhenaten
(15.04.21)
Önünde zaten şerit çizgileri var onlara göre ortada durmaya çalış yok yine olmuyorsa arada yan aynalardan bak hangi şeride yaklaşmışsan ondan uzaklaş ama bunlar hep pratik eksikliğinden, zamanla oturur.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.04.21)
Aynadan arkayı kontrol et. Oradan ne kadar yakın geçtiğini görme şansın daha yüksek. Ona göre hafif sağa kayarsın. Söyledikleri önemli. Hele bir de trafiğe bakmadan kapı açanlar var sorun yaşarsınız.
0
ykyt
(15.04.21)
Herkes ortaklaşmamıştır da sen çok sağa yanaşıyorsundur :) Yapman gereken düzgün seyrettiğin bir durumda gözünü yolda ileride bir noktaya sabitlemek ve o şekilde ilerlemek. Yani çizgileri değil ama önünü kontrol edeceksin. Misal sana ayrılan şeridin iki çizgisinin ilerisindeki ufuk çizgisinin biraz solunu gözüne kestirip oraya gideceksin.
0
prole
(15.04.21)
aracın kaputunun ucuna değilde daha ileri bak, 300 mt sonrasına gözünü sabitleyip kullan muhtemelen düzelir
0
firemanjonny
(15.04.21)
aynı şeyi ben de ilk başladığımda defalarca duydum. bana da hiç öyle gibi gemiyordu ama bir kere yolun sağından yürüyen bir adamın dibinden geçmiş olmalıym ki, adamın bana el kol yapıp bağırdığını görmüştüm dikiz aynasından.

şoför arabanın solunda oturduğu için şeridi ortaladım sanıyor ama aslında sağda kalmış oluyor. ama beyin buna çabuk alışıyor bence. ben hiç bir çaba göstermedim düzeltmek için. kendiliğinden kısa sürede oturdu.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.04.21)
Üstte bi Arkadas 300 mt öteden bahsetmiş, umarım ciddi değildir, ilk başlarda ben de öyleydim sonradan ileri doğru bakmaya başlayınca düzeldi.
0
m orak
(15.04.21)
arada sağ aynadan kontrol et mesafeni.
0
marla is in my head
(15.04.21)
bende de aynı şey var hocam :) bunu ancak çok uzun süre kullanarak aşarsın, yoksa olmaz o iş dediler.
0
lcha
(15.04.21)
Bence de sağa çok yaklaşıyor olabilirsiniz. Bana da öyle diyorlardı ama pek anlamıyordum. Sonra park etmiş bir aracın yan aynasına çarpınca harbiden sağa biraz fazla yanaştığımı anladım.
0
havadakarada
(15.04.21)
(3)

8 temmuz seçimleri

akhenaten
cumhurbaşkanı seçilememesi durumunda, 8 temmuzda yapılacak olan seçimlere parlamento seçimleri dahil olmayacak değil mi?
cumhurbaşkanı seçilememesi durumunda, 8 temmuzda yapılacak olan seçimlere parlamento seçimleri dahil olmayacak değil mi?
0
akhenaten
(22.06.18)
hayır olmayacak
0
hosein
(22.06.18)
Hayır.
0
tabirimekruh
(22.06.18)
olmayacak ve o yüzden mecliste çoğunluğu yakalayan için bir koz olacak.
0
lazpalle
(22.06.18)
(2)

Hükümet yanlısı siteler

akhenaten
Benim mi baktığım yerler hep iktidara alttan da olsa giydiriyor yoksa gerçekten hükümet yanlısı bir site yok mu internette? Gazete yorumları, facebook sayfalarından ziyade (belki memurlar.net gibi) çoğunluğun iktidar taraftarlarında olduğu bir yer var mı bildiğiniz? Merak ettim.
Benim mi baktığım yerler hep iktidara alttan da olsa giydiriyor yoksa gerçekten hükümet yanlısı bir site yok mu internette? Gazete yorumları, facebook sayfalarından ziyade (belki memurlar.net gibi) çoğunluğun iktidar taraftarlarında olduğu bir yer var mı bildiğiniz? Merak ettim.
0
akhenaten
(29.11.16)
Peşin ekleme; tonla var tabi ama ben kullanıcı çoğunluğundan bahsediyorum. Sözlük gibi bir yer mesela
0
🌸akhenaten
(29.11.16)
facebook
0
yons
(29.11.16)
(5)

Forumların yerini ne aldı?

akhenaten
Selam, bir ara millet msn grupları ve forumlarda gevezelik ediyordu. Ben en son orada bıraktım. Şimdi bunun yerini alan bir şey var mı? (Tinder gibi ikili uygulamalardan bahsetmiyorum, daha karma bir şeyler)
Selam, bir ara millet msn grupları ve forumlarda gevezelik ediyordu. Ben en son orada bıraktım. Şimdi bunun yerini alan bir şey var mı? (Tinder gibi ikili uygulamalardan bahsetmiyorum, daha karma bir şeyler)
0
akhenaten
(10.02.16)
Sozlukler var iste, Eksi Sozluk vb.
0
crown
(10.02.16)
Facebook grupları gayet aktif. KGB vs harıl harıl binelrce insanın aktif paylaşım yaptığı gruplarla dolu. Ayrıca donanım haber gibi ünlü forumların kaybettiği pek bi şey yok aynen devam ediyorlar.
0
oddyseus
(10.02.16)
facebook, twitter, sözlük.
0
kuzey li
(10.02.16)
valla chat yapanlar bile var hala. terk edilen bir ortam oldugunu dusunmuyorum.
0
bohr atom modeli
(10.02.16)
sorun mantıklı ama bence bakış açın hatalı. ya hep ya hiç diye bir bakış açısı olmaz.

Betayı sayma, ekşisözlük yıllardır aynı. Kaç para kazanıyor bilmiyorum ama sanıyorum ki her ay 500.000 liranın üzerine çıkıyordur. Facebook, Twitter, X niye ekşisözlüğü yok edemedi? Format.

Reddit çok çirkin ama çok büyük bir kullanıcı kitlesi var. Niye? Format.

Craigslist'i biliyor musun? 2015 yılında 381 milyon dolar gelir elde etmiş. Hayatımda gördüğüm en çirkin internet sitesi, ama oranın olayı o. Fazla özellik yok, her şey basit. Formatı var.

forumlar olduğu yerde duruyor, yerlerini bir şey almadı. her şey gittikçe kişiselleşince aslında en başta olmaları gereken yere geri döndüler : bilginin paylaşıldığı yerler.


facebook çıktı, "hepsini birleştiriyorum beyler" dedi. diğer alternatifler yeni özellikler ekledikçe "beyler gitmeyin, alın bakın onu da ekliyorum, orayı boşverin, burada hepsi var" diye giden kullanıcıları devamlı olarak geri çağırdı ve bunu yıllardır başarıyor.

sonra başka birisi çıktı, "beyler bence facebook çok karışık, bunun resimlisini yapıyom ben" dedi.

başka birisi çıktı, "facebook'un videolusunu yapıyorum beyler" dedi.

başka birisi "youtube'un sadece oyun için olanını yapıyorum" dedi.

sonra başka biri geldi, "beyler biliyorum piyasada 250 milyon tane dating uygulaması var ama ben daha ilginç bişey yaptım, alın." dedi.

atmosferden çıkarken modüllere ayrılan uzay gemisi gibi küçüle küçüle gidiyoruz. bu hem internetin büyümesinden hem de ihtiyaçların artmasından kaynaklandı. şuanda tek bir sosyal ağ yok. Facebook ve Twitter yeterdi. Yanına bir kamyon sosyal ağ geldi. Niye? Formatı farklı çünkü onların. İnsanlar artık tek bir şey yapmak istemiyor, adam hem televizyon izleyip, hem internete girip müzik dinlerken aynı anda oyun oynamak istiyor. Adamın 5 tane ihtiyacı olunca piyasada bunu karşılayan en az 5 şirketin (hepsinin en az beşer tane alternatifi var haliyle) olması da doğal.

şuanda çok saçma bir parçalanma yaşanıyor, büyük internet siteleri ana uygulamalarını tutarken kendilerini daha küçük uygulamalara bölerek küçük uygulamalar da sunuyorlar. Facebook'un kendisinden nefret edebilirsin ama belki grup uygulaması hoşuna gidecek, oradan da seni ana gemiye bindirecekler.

bunun bir sürü sebebi var ama en büyük sebeplerinden biri kişiselleştirilebilen içerik.

forumlar her şeye ve herkese hitap etmek istiyordu, yukarıda anlattığım gibi görsel açıdan daha iyi alternatifleri çıkınca insanlar forumların belirli özelliklerini bıraktı.
0
hayirsiz
(10.02.16)
(3)

Isı dengem

akhenaten
Garip bir durum sanırım. Şimdi ben kime sarılsam, kimle kucaklaşsam şok olup soba gibi olduğumu söylüyor. Beni kalorifer niyetine kullanıyorlar özellikle şu mevsimde. Doğrudur heralde pek algılayamıyorum kendi ısımı ama garip bir şekilde ayak yerine sanki iki adet buz kalıbı taşıyorum. Nedendir ki b
Garip bir durum sanırım. Şimdi ben kime sarılsam, kimle kucaklaşsam şok olup soba gibi olduğumu söylüyor. Beni kalorifer niyetine kullanıyorlar özellikle şu mevsimde. Doğrudur heralde pek algılayamıyorum kendi ısımı ama garip bir şekilde ayak yerine sanki iki adet buz kalıbı taşıyorum. Nedendir ki bu? Bir dolaşım problemi falan olur mu böyle? Ciddili bir durum var mıdır ki? Üstüm çöl iklimi, ayaklarım kutup iklimi
0
akhenaten
(06.02.16)
bahsettiğiniz gibi ciddi derecelerde fark var ise doktora başvurmanızda fayda var.

dolaşımla ilgili bir sorun olabileceğini düşünüyorum.
0
ada meltemi
(06.02.16)
Peki hangi bölüme gidilir ki bunun için
0
🌸akhenaten
(06.02.16)
dahiliye'ye önce git, kan tahlili vs yapsınlar eğer hekim gerek görürse ilgili dallara sizi yönlendirir.
0
ada meltemi
(07.02.16)
(2)

E-Kitap Kütüphane Programı

akhenaten
İşlevsel olduğu kadar, göze de hitap eden bir program var mı bildiğiniz e-kitapları düzene koymak için.teşekkürler efenm.
İşlevsel olduğu kadar, göze de hitap eden bir program var mı bildiğiniz e-kitapları düzene koymak için.

teşekkürler efenm.
0
akhenaten
(29.01.13)
calibre
0
yirtik foto
(29.01.13)
slavophilia
(29.01.13)
(1)

Gözaltında soyulma

akhenaten
Bu sabah fark ettim, doktora gideceğim ama hangisine gideceğim konusunda kararsızlık var, benzerini yaşayan varsa ne olduğu konusunda da fikir verirse sevinirim.Alt göz kapağının hemen kirpiklerle aynı hizada deri soyulması var, hemen hemen tüm gözaltımı kaplıyor, ancak ufak bir kısmında baya deriyi
Bu sabah fark ettim, doktora gideceğim ama hangisine gideceğim konusunda kararsızlık var, benzerini yaşayan varsa ne olduğu konusunda da fikir verirse sevinirim.

Alt göz kapağının hemen kirpiklerle aynı hizada deri soyulması var, hemen hemen tüm gözaltımı kaplıyor, ancak ufak bir kısmında baya deriyi cımbızla tutup koparabileceğim şekilde ayrılmış ve kuru bir deri var, geri kalan alanlar beyaz pürüzlü, tahriş olmuş gibi. ne olabilir ki bu?

bir de dermatolojiye mi yoksa göz doktoruna mı gitmem gerekir?

edit: kaşıntı, batma ve ağrı yok ve sadece tek gözde var
0
akhenaten
(20.06.12)
başlığı başka türlü anladım iyi güldüm kendime :)
efenim muhtemel bölgesel egzamadır.göz ile pek alakalı görünmüyor.doktora gidin krem vericek.eğer göğüs veya başka bölgede de var ise gösterin.onlar içinde şampuan veriyor.ketoral adı da.
0
seindfeld
(20.06.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.