Giriş
(7)

Leyla ile mecnun'da neden kadın ismi öndeyken Ferhat ile şirin'de değil

harmanyeri
öyle mi denk gelmiş
öyle mi denk gelmiş
0
harmanyeri
(05.01.22)
bir kurala bağlı olduğunu sanmıyorum.
ikisinin de tersi fonetik olarak kötü olduğu için muhtemelen.
kulağa ve göze hangisi hitap ederse o kullanılmış belli ki.
0
blatta hiberna
(05.01.22)
Mecnun Leyla ve Şirin Ferhat diye sıfatlaşmasın diyedir belki.
0
ruhen hastayim ben
(05.01.22)
Bir Leyla-Mecnun çiftinde kadının ismi önde. Kerem-Aslı (bu bazen tersi de oluyor), Romeo-Juliet, Tahir-Zühre...hepsinde önce erkeği sayıyorlar. Dikkatimi çekti birden.
0
d max
(05.01.22)
@ruhen
Leyla Mecnun diye de sıfatlaşabilir ama sıfatlaşmamış
0
comp
(05.01.22)
Ben bunların hepsini kadın önde olacak şekilde sıralıyorum. Belirli sırada okunması gerektiğini hiç düşünmemiştim.
0
velvetmorning
(05.01.22)
sıfatlaşmakla ne ilgisi var anlamadım.

"ferhat şirin" demiyoruz, "ferhat ile şirin" diyoruz.
"şirin ile ferhat" diyecektik tersi olsaydı.

sıfat gibi olmuyor her iki durumda da.

kulağa hangisi daha iyi geliyorsa, hangisinin okunuşu iyiyse o tercih edilmiş bence.
aynı şekilde "juliet ve romeo" da kötü mesela.
yani bunun kültürel bir şey olduğunu da sanmıyorum.
0
blatta hiberna
(05.01.22)
İlk hangi sirayla telaffuz edildiyse oyle yürümüş gitmis iste. Dusunerek yapildigini hiç sanmıyorum.
0
stavro
(05.01.22)
(8)

yapılan yemeği beğenmeyince nasıl davranıyorsunuz?

erenderk
yemeye devam ediyor musunuz? yoksa bırakıyor musunuz? bıraksanız da güzel şeyler söyler misiniz?anneannemlere gittik. üzümlü pirinçli bi börek yapmış. misafir gelince düğün olunca falan yapılan bi şeymiş normalde. özenmiş yani. ama hiç sevmedim. o kadar uğraşmış diye zorladım kendimi yedim ve güzel
yemeye devam ediyor musunuz? yoksa bırakıyor musunuz? bıraksanız da güzel şeyler söyler misiniz?

anneannemlere gittik. üzümlü pirinçli bi börek yapmış. misafir gelince düğün olunca falan yapılan bi şeymiş normalde. özenmiş yani. ama hiç sevmedim. o kadar uğraşmış diye zorladım kendimi yedim ve güzel şeyler de söyledim. aslında sorsalar "yemem ya nolacak, sevmeyebilirim, çok normal" vs artist artist konuşurdum. ama meğerse öyle diyemiyormuşum.
0
erenderk
(01.01.22)
Bırakırım hemen. Midemden, psikolojimden daha önemli değil. Ama bu demek değil ki kötü olmuş, iğrenç diyeyim. Gelmeden önce yemek yemiştim, yeterli geldi deyip ya da midem rahatsız deyip bırakmakta bir sorun yok bence.
0
dissendium
(01.01.22)
illa söylemek istiyorsan ertesi günü bekleyip söylersin

çünkü o da senin gelişin hakkındaki fikirlerini söyleyebilir. belki o da seni beğenmedi kendi evinde ama hoşgeldin falan diyor.

sevmiyorum lan seni gelme bir daha bu eve hıyar!

da diyebilir sana ama demiyor. yemek yapıyor.

herşeyin bir adabı var.
0
bebekbebesi
(01.01.22)
Bana lütufen yapılan bir yemekse söylemem beğenmediğimi, mümkünse bitirmeye çalışırım. Baktım yiyebilecek gibi değilim, sağlık diyet ya da aç olmama gibi bahaneler ararım.

Birine yemek yapmak benim için değerli bir hareket, o yüzden ayıp etmek olur diye düşünüyorum.
0
Bruce
(01.01.22)
Vallahi hep yemeğe maruz kalacaksam direkt doktor bu ne, insan yiyecek bunu insan derim. Ama bir kerelik oradaysam ağız tadıma uymadı eminim seveni vardır deyip bırakırım. Bahane bulmam.
0
velvetmorning
(01.01.22)
Bende sizin gibi özel olarak yapildiysa begenmeesemde eline sağlık vs der yerim diğer türlüsü ayıp olur
0
all girls dream
(01.01.22)
Valla ben yemeği tadına göre yeme olayını unide bıraktım, birakmasaydim hep aç kalırdım. Dolayısıyla benim için yemek yemektir. Tadını sevsem de yerim sevmesem de.
0
j r r tolkien hayrani
(02.01.22)
Valla ben sırf ayıp olmasın diye değil, ziyan da olmasın diye bitirme veya en azından yiyebileceğimin en fazlasını yeme eğilimindeyimdir. Bu böreği ben de sevmezdim herhalde, üzüm varmış. Tahminim kuş üzümü olduğu. Ne zaman bunu içeren bir yemek olsa üzümlerini ayıklarım. Bu durumda da böyle yapardım şahsen. Ki benim aile çevresi bunu bilir, önermezler bile.
0
d max
(03.01.22)
Yiyebileceğim kadarını yiyip bir bahaneyle bir kısmını bırakabilirim. Yüzüne "peh olmamış bu" denmez. Emeğe saygı. Kimse yokken de "senin bir x yemeğin vardı, bak o (daha/süper) güzel, bir dahakine ondan isterim" derdim. Büyükannelere artistlik yapılmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.22)
(12)

Hangi orta sehpa?

gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
İkea mı? https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/oturma-odalari/sehpalar/80449901/lack-sehpa.aspx?recommended_by=dynamic&recommended_code=394f13bd40dd445f99841f276dd46b91Yoksa bu tarz masif olan mı? https://www.google.com/search?q=kelebek+cosso+sehpa&oq=kelebek+cosso&aqs=chrome.0.69i59j69i60j69i57j0i5
İkea mı? www.ikea.com.tr

Yoksa bu tarz masif olan mı? www.google.com

İkea nınki çok mu dandiktir alan var mı hiç acaba aramızda? Teşekkürler.

Bir de İkea hemen teslim ediyor diğerleri 45 güne kadar bekleme süresi diyor.
0
gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
(29.12.21)
hemen hepsi suntadan yapılma yani kalite farkı yok gibi, al ikea geç benimki yıllara meydan okuyor.
0
Big bada bum bum
(29.12.21)
Aynısını kullanıyorum, çok memnunum. Hem sade ve şık hem de kullanışlı.
0
art pepper
(29.12.21)
@big bada

Ikea'nin kalitesi oda kapilari gibi mi? İçi boş, mukavva karton gibi yani, üstüne cep telefonun elinden düşse delip geçer mi sehpayı? :D
0
🌸gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
(29.12.21)
Oda kapisi kadar saglam olsa bu kadar ucuz olmaz. Ama hayir delip gecmez. Hatta yumruk atarak da kiramazsin
0
floydian
(29.12.21)
İkea sehpasının içi boş, alt üst 3 mm (ya da 4) arası kraft petek dolgu. Kelebek modeli ise görüldüğü kadarıyla 25-30 mm sunta ya da mdf.

Dayanım açısından kelebek daha dayanıklıdır ama sehpa olarak ikisi de görevini yerine getirir.
0
John Bloor
(29.12.21)
Ikea sehpasi iyi gozukuyor.
0
j r r tolkien hayrani
(29.12.21)
IKEA Sehpası tasarım olarak aşırı kötü bence. Biraz daha şık bir şeyler daha iyi olur.

Kalitesini çok fazla yorumlamayacağım. Fiyatına göre iyi. Ancak bu sehpalar aşırı hafif ve dokununca uçan cinsten. Kırılır mı? Kırılmaz. Bende bunun ufak boyutlu olanından var (kare olandan) Hala sapasağlam duruyor.
0
himmet dayi
(29.12.21)
LACK serisi IKEA'nın en hesaplı sehpaları. Gerçekten yüksek bir kalite hissiyatı yok.
Ancak alternatif olarak linkini verdiğiniz Kelebek sehpa da bence tasarım olarak iyi değil ve hatta üst parça kaplamaları 6 ayda açılmaya başlayacakmış hissi veriyor fotoğrafa bakınca.
Fiyat performans olarak kesinlikle IKEA.
0
burfak
(29.12.21)
Geçen aylarda ikea’dan linkteki masayı aldım. Öncesinde de bu modelin kare olanını kullanmıştım. Bence fiyat performans ürünü. Hem de sade. Diğeri böyle güzel olmaya çalışmış da becerememişler gibi yamuk yumuk bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(29.12.21)
İkea'nınki bana da çok kaba geldi. Salonun büyüklüğü ve geri kalan eşyaların tarzı da önemli. Küçükse orta sehpa alma fikri sorgulanabilir :)
0
curious mind
(29.12.21)
İkea’nın bu sehpaları epey dandik. Kelebek nedir bilmiyorum.
0
velvetmorning
(29.12.21)
Ikea koyu renk olanı inanılmaz leke ve çizik bırakıyor. Evinizin tarzına uyarsa yine ikea nın şu modelini images.app.goo.gl öneririm. Televizyon sehpası modelini kullanıyorum ben. Yıllardır taş gibi ve bence daha estetik duruyor. Ahşap gerçek olmadığı sürece çok manasız.
0
dırırırım
(30.12.21)
(4)

kulaklık iade

nick bulamadim
bir airpods almıştım ama vazgeçtim geri vericem. vermeden bir deneyim diyorum. açıp deneyince iade sorun olur mu?
bir airpods almıştım ama vazgeçtim geri vericem. vermeden bir deneyim diyorum. açıp deneyince iade sorun olur mu?
0
nick bulamadim
(25.12.21)
açıp denedikten sonra hijyen sebebiyle almazlar.
0
aeroknight
(25.12.21)
Olur.
0
velvetmorning
(25.12.21)
almazlar
0
all girls dream
(25.12.21)
apple'dan aldıysan her türlü iade edersin.
trendyol, hb falansa baya uğraşırsın iade için.
0
roket adam
(25.12.21)
(20)

Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız

dissendium
Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız nasıldı?
Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız nasıldı?
0
dissendium
(01.12.21)
En güzel zamanlarım üniversitedeki zamanlarım.
En kötüleri ise lisenin ilk yılı, ortaokul falan
0
zimbirik
(01.12.21)
31 yaşındayım, genel olarak her senem bir öncekinden daha iyi oluyor gibi hissediyorum o yüzden çok geçmiş özlemi çekmiyorum.

ama 2016 (26-27 yaşlarındayım) tam young wild and free olduğum zamanlardı, o sene baya güzeldi. 4-5 kere tatile gitmiştim, çok geziyordum, tam bir single'dım, paso macera idi yani.

en kötü günüm de kız kardeşim bilinmeyen bir enfeksiyondan hastaneye düşmüştü 2017'de, onun yanında refakatçiydim. o geceki kadar kötü hissettiğim bir gün daha olmamıştı, hastalık işi çok zor (sonra iyileşti neyse ki) dönemsel olarak bakarsak lise son zamanlar - üni ilk zamanlar olabilir herhalde.
0
roket adam
(01.12.21)
En kotu: Ailemle senelerdir kus kaldik + calistigim sirket batti, tazminatsiz issiz kaldim + Depresyon + Siddete meyilli bir sosyopat/manipulatorden ayrildim, kendisi mail ve sosyal medya hesaplarima sizip arkadaslarimin %50si ile arami bozdu, toparlamak yillar aldi + 1 sene boyunca kesintisiz her gece kabus gordum, fibromiyalji ile aylarca bogustum.

En iyi: Yuksek prestijli projelerde comez bir muhendis olarak all-star takimi gibi bir muhendis ekibi ile calistim + Muhtesem eglenceli iliskilerim oldu, kendimi ve hayattan ne istedigimi kesfettim + maasim yuzunden arkadas ortamimda fabrikator olarak anildim. Iyi kazandim, basarili yatirim yaptim, kendi evimi kendim aldim.
0
cleric
(01.12.21)
en guzel zamanlarim mezun olduktan sonraki calismadigim donemdi. vaktim coktu kendimle ugrasiyordum ve cok uzun seyahatler yapabiliyordum. is hayatina girince yaslandim gibi hissediyorum
0
ala09
(01.12.21)
En iyisi:üniversitede Erasmus dönemi ve mezun olduktan sonraki 2 3 seneydi. Çok kazanmıyordum ama çok da yorulmamıştım. Sabahlara kadar içip sabah işe gidebiliyordum. Çok eğlendim, gezdim, takıldım.

En kötüsü: yok heralde ya, en kötüsünde bile şükür seviyesindeyim şuan geri dönüp baktığımda.
0
kismisolungac
(01.12.21)
Üniversite 3. sınıf (2016) ile geçtiğimiz yıl arası çok kötüydü. Ailevi çok büyük sıkıntılarım oldu ve toksik ortamdan kurtulacak ekonomik ve psikolojik gücüm yoktu. Uzun süreler ilaç tedavisi görmek zorunda kaldım. 2020 yılında da o zor zamanlara dayanmamı sağlayan yegane canlı vefat etti. Ardından haftalarca yemek yemedim ve tekrar ilaç kullanmaya başladım. 8 ay toparlayamadım. Geçtiğimiz ocaktan beridir bir miktar daha iyi gidiyor her şey en azından altından kalkamayacağım zorluklarla karşı karşıya kalmıyorum diyebilirim.

En güzel zamanlar da lise 3-4'tü sanırım o zamanlar farkında değildim ama.. Güzel olmasının sebebi de dümdüz normal bir lise hayaatı olması dsngjsd klasik okula gidiyodum arada arkadaşlarla okey oynamaya falan giderdik, bu.
0
eatpraylaw
(01.12.21)
en kötü zamanım son 1,5 sene, 2020 haziran'dan itibaren devam ediyor.
en güzel zamanlarım 13-16 arasıydı. bol bol geziyordum, konfor alanımdan çıkmıştım, daha önce yapmadığım şeyleri denemiştim.
0
Bruce
(01.12.21)
En güzel zamanım hazırlığı bitirdiğim seneki yaz tatili idi. Sıfır stres, Londra’da yaşam, gezmeler, yemeler hey gidiii.
En kötü zamanlarım da 15 ay süre evliliğimin ikinci yarısı. Esir hayatı, hakaret, küfür… Allah belalarını versin eşim ve ailesi hayatımı mahvettiler.
0
cilekli pasta
(01.12.21)
En güzel; üniversite zamanları ve tatil zamanlarım.
En kötü; şu zamanlarım.
0
mutekebbir
(01.12.21)
en kötü zamanım; 1991-2000 yılları arası 9 yıl. dünya üzerinde cehennemi yaşadım. bilen vardır belki, babam boşanıyor, bize anneniz öldü diyor, üvey anne geliyor ve o 9 yılın büyük kısmı fiziksel ve psikolojik işkence. ondan sonraki en kötü zamanım da geçen sene eski kız arkadaşımdan ayrıldıktan sonraki aylar.

en güzel zamanlarım, 2000-2007 arası. lisenin bir kısmında özgürlüğün tadını ilk kez çıkaran bir genç, sonra da üniversite yılları. ve aralıksız devrimler, hehe. şimdi aklıma geldi, üniversitede sürekli yanımda oturan bir kız vardı, her yer boş da olsa yanıma gelirdi. inanılmaz güzel bir kız, yani nasıl anlatılır böyle bir güzellik ve benden hoşlanıyor. alala. ben buna inanamıyorum. benden neden hoşlansın diyorum. arkadaşlar araya giriyor, kafama kafama vuruyor da anca farkına varıyorum. keşke şimdiki aklım o zamanlar olsaydı. o kız zengin, ilişkiyi sürdüremem, istediği yerlere gidemem diye uzaklaşmıştım. ah be!

neyse devam edeyim. üniversiteyi burslu okudum, yurt olarak bize denize sıfır apart villa kiraladılar. 4 kişiye 1 villa. ben de şehirde yaşayan 3 burslu eleman bulup benim villaya kaydını yaptırdım ve tek başıma yaşadım orada. her odada birer gün yatardım. haftada 2 kere temizlik gelirdi hepsini değiştirirdi :)) villaların arasındaki boşluğa gece masaları çıkarıp lan'dan cs atardık max kişiyle 16 mi 32 mi neydi. subwoofer almıştım paraya kıyıp, 6'nın 1'i awp miydi, sniper, çaaaat diye yankılanırdı gecenin 3'ünde adamın kaşının ortasında açtığım delikte. o zaman da nickim douchebag'di cs'de. sonra ben arkadaş ağırlamayı çok severim, villamda tabii 4 kişilik mutfak var, balkona büyükçe masa kurar haftasonları arkadaşları kahvaltıya davet ederdim. mal bulmuş mağribi gibi gelirlerdi. e bu para nerden geliyor? onu da yine onların üzerinden kazanırdım :) limitsiz 100 mbit internetimiz var, film download edip cdlere yazardım ve arkadaşlara kiralardım. cd kiralama 500 bin tl, satın alırsan 1,5 milyondu hatırladığım kadarıyla. herkes satın alırdı, arşivciler, sonra birbirine verirdi, bana kazık attığını zannediyor :) olsun bana maliyeti 100 bin tl. (paradan sıfırlar atılmadığı zamanlar, tey tey) zaten cd 2 kere el değiştirse 3. kişide çiziklerden çalışmaz.

villa kat kaloriferiyle çalışıyor. her villaya aylık 250 lt motorin veriyorlar deposuna. kış aylarında 4 kişilikler yakıtı bitirip bana gelirdi. hortumla çekip taksim ederdim :) beni çok sevdiler, ben de onları çok sevdim, canım arkadaşlarım. çoğuyla hala görüşürüz. burası yalan. birazıyla hala görüşürüz :)
0
gabe h coud
(01.12.21)
üni iyidir
sonra kötü genelde
0
duyurukullanıcısı
(01.12.21)
en güzel zaman: bu yıl diğerlerinden farklı olarak müthişti diyebileceğim bir yıl yok.
en kötü: 2015(lise3) istemediğim bir sınıfta sevmediğim insanlarla beraber okumak zorundaydım ve o sene bitsin diye günleri saydım. Daha sonra, üniversitenin ikinci senesi olan 2018'in ilk yarısı. Çok sevdiğim bir ilişki bitmişti, sevdiğim bir şehirde yalnız başıma keyifsiz bir yaşam sürdüm.
0
biravekahve
(01.12.21)
2019'un son 3 ayı.

Hem planlı programlı hem spontane gelişen bir süreç geçmişti. Epey keyif aldığım bir dönem olmuştu.

En kötü zamanım sanırım ne kadar mal biriyim dediğim lise yılları.
0
put it in your appropriate place
(01.12.21)
En guzel yillar aslinda cok zor gecen ama umutlarimin oldugu yillar. Universitede son yilim.

En kotu işte o umutlarin bittigi, hayatin o kadar da guzel olmadigini anladigim 25 30 arasi. Yeni is, yeni ortam, evlilik.

Simdilerde yeni hayaller bulmaya calisiyorum.

Pekcoklarina gore ozenilecek bi hayatim var ama Hayat genel anlamda zor.
0
halk
(01.12.21)
en guzel zamanlarim lisenin son iki yili ve universiteye "gercekten" basladigim ilk iki sene, 2010-2012 ve 2017-2019 araliklari diyebilirim.

en kotu ikincisi 2013-14. major depresyon, fiziksel sakatlik, saglik sorunlari vs. tamamen bas asagi gittigim ve az kalsin kendimi oldurdugum bir donemdi.

su an yasadigim en kotu donemde oldugumu dusunuyorum. kendimi oldurmek niyetim yok bu sefer, nasil desem daha olgun ve yetiskin acisi hissediyorum, biraz daha fazla basa cikabiliyorum ama icten ice daha yikici bu. soyle soyleyeyim o zaman 100 uzerinden 10'dum ama o yasta bunu tolere edebiliyordum. o zaman bu kabul edilebilirdi. simdi 100 uzerinden 15'im ama 30 altindaki adamin ne esi, ne isi, ne dostu, ne duzgun yasantisi olabilir iste oyle dusun. "her sey kotu gidiyor oyleyse gebereyim" dedirtmeyen ama yasama sevincini alan, direncini kiran turden.
0
der meister
(01.12.21)
en güzel: orta son, lise 1, işe başlangıç ilk 3 sene

en kötü: ünv., işsizlik dönemi - iş başlangıç arası

güzel zamanlarda umut vardı, enerji vardı, planlar vardı. kötü zamanlarda tam tersi.
0
ya ben lan neyse
(01.12.21)
sanırım en guzel yıllarım ilkokul ve orta ikiye kadarki süre. sonra hayatım hiç güzel olmadı. geçen yıl babamı kaybettiğimden beri yokuş aşağı gidiyorum. ilaçlar kullanıyorum ama onu dusunmediğim bir an bile yok. ölmeyi o kadar istiyorum ki anlatmam mumkun değil. o an gelene kadar ölü gibi yasayacagım sanırım.
0
suyin
(02.12.21)
en kötü yıllarım üniversite
en güzel yıllarım son 3 senem
0
hopp
(02.12.21)
Son 2 sene sanırım hem en kötü hem de en güzel zamanımdı. Daha kötü günler yaşadım ama bu kadar ağır depresyonda olmadım hiç. En güzel aynı zamanda çünkü bana anne diyen biri oldu hayatımda ve o büyüyor, görüyorum. Her ne kadar kötü bir anne olsam da...
0
curukturpkokusu
(02.12.21)
Bir dönem çok disiplinli, zihinsel ve bedensel en üst seviyede güçlü olduğum bir dönemdi. Sabah koşu, sonra kütüphane sonra akşam yüzme. Müthişti müthiş. Temizlik, yemek, para işleri, insanlar, hiçbiri ile ilgilenmem gerekmiyordu. Eşyalarım da en iyisinden ve birkaç taneydi. Bilgisayar örneğin, ya da kış için koşu montu. Her şeyin az ve öz olduğu fakat kendim de dahil her şeyden üst düzey verimlilik aldığım bir dönemdi. Çok özlüyorum. Sonraki zamanlarım hep vasati.
0
velvetmorning
(02.12.21)
(10)

Görünmeyen varlıkları olan arkadaş

Mirabel
1 senedir tanidigim biri. Arkadasimin arkadasi. Yakin oturdugumuz icin bulusuyorum bazen. Ustasi varmis yurtdisinda, el almis. Varliklari varmis falan. Gecen bulustuk su an yanimda mi diyorum evet diyor. Ne giymis diyorum yesil siyah diyor. Detay detay soruyorum tipi nasil bilmem ne vb. cevap veriyo
1 senedir tanidigim biri. Arkadasimin arkadasi. Yakin oturdugumuz icin bulusuyorum bazen. Ustasi varmis yurtdisinda, el almis. Varliklari varmis falan. Gecen bulustuk su an yanimda mi diyorum evet diyor. Ne giymis diyorum yesil siyah diyor. Detay detay soruyorum tipi nasil bilmem ne vb. cevap veriyor. Soru soruyorum arayacak mi bu aksam diye soruyorum. Cevap vermedi falan diyor.  Gece uyumadigindan onun gibi insanlarin uyku sorununun oldugundan bahsediyor bazen. Varliklarla konusuyomus. Madde kullanmiyor meditasyonla o boyutlara geciyormus.

Ben inanmiyorum zaten de. Arkadasima inaniyor musun ona diyorum. Inaniyormus onun ustun guclu insan olduguna, hatta arkadasim rahatsiz oluyormus onun guclerinden. beyin falan okuduguna inaniyor elemanin. Bir iki kere de enerji yollasin diye para vermis galiba. Para almasa olmazmis bu isin bi bedeli varmis. Arkadasima sen benim sinavimsin, talebemsin diyormus. Bu arada farkli cinsiyetler ve arkadasim evli. Sonra ask kokuyosun falan diyormus. Ne aski yaaa deyince askin metaforik anlamlarindan bahaediyomus.

Sizce mental problemi var midir? Sizce kendisi inaniyor mu yaptigina yoksa bilerek dolandiricilik niyetiyle mi oyle. Cok da iyi dolar uzerinden para kazandigi isi var niye ugrassin dolandiricilikla diyorum. Iqsu da parlak degil oyle. Sorularim 1. Neden boyle seyler yapiyor. 2.boyle biriyle ne mesafede olursunuz 3. arkadasinizi uyarir misiniz. 4.ben mi onyargiliyim.
0
Mirabel
(27.11.21)
benim de böyle bir tanıdığım vardı. kimseye bir zarar verdiğini görmedim. mental problem demek bence yanlış, benim arkadaşım hepimizden daha düzgün doğru bir yaşamı vardı. çok da zeki, sporcu, işine de son derece sahip çıkan biriydi. belki de o normal siz biz mental problemi olanlarız?

sorularınıza yanıt
1)neden böyle şeyler yapıyor. belki de bir nedeni yoktur, yani gerçektir söyledikleri? neden ona inanmıyorsunuz?
2)böyle biriyle ne mesafede olursunuz. ilişkimiz nasılsa ona göre bir mesafede olurum.
3)arkadaşınızı uyarır mısınız. yetişkin insan kendi kararını vermiş, benim açımdan bir sorun yoksa bir şey demem.
4)ben mi önyargılıyım. evet. illa dolandırıcı ya da artniyetli olacak değil. bir kötülüğünü görmediyseniz sorun olmaması lazım.
0
freiefeeler
(27.11.21)
iki şey düşündüm. Birincisi "aşk kokuyorsun" deyip meatafora dönme bence başka amaçlar taşıyor, bu neredeyse kesin gibi, bunun el almayla falan ne ilgisi var? Yokluyor herhalde kahinimiz. ikincisi kendi arakadaşlarımı düşündüm. Ben galiba en baştan karşıma böyle şeylerle çıkmayacak insanları seçmişim. Ama böyle bir durum olsa uyarırdım, aşk kokusu ve para konusunda. Ne parası allasen? Varlıklar mı para istiyormuş,hayırdır? Bana dolandırıcı gibi geldi. Ya adam ya yeşilli varlıklar dolandırıcı. Bilemiyorum.
0
velvetmorning
(27.11.21)
görünmeyen varlıklar neden kıyafet giyiyor, neden bu varlıklara insani özellikler yüklüyoruz ? ben bu görünmeyen varlığın şeklini çizmesini isterdim bir kağıda
0
freebird5406_2
(27.11.21)
muhtemelen akıl hastası.
0
suyin
(27.11.21)
çok önyargılı konuşacağım ama böyle aptalca şeylere inanan biriyle çok konuşmazdım herhalde.adam buna enerji yükleyecek haberi yok :))

bazı insanların böyle metafizik şeylere inancı çok var.herhalde seviyorsam uyarırdım he diğer konularda iyi bi arkadaşlığımız varsa bu konuları bana çok anlatma derdim.
0
high hopes of the sozluk
(27.11.21)
abd'de dünya kadar occultist mentalist var. en masum haliyle bu işin bir tür kendini özel görme, etrafındaki insanları da buna inandırarak sonucunda kendi özel güçlerine kendilerini inandırmaları sürecinin bir parçası olduğunu düşünüyorum. ego ve kendini gerçekleme tatmini yaşatan şeyler maddiyatla aynı düzlemde değerlendirilemezler, neden yapıyor sorusu o yüzden çok anlamlı değil. insan çok ilginç bir varlık gerçekten. o kadar ki kendini gerçeklemek için başka görünmez varlıklara kadar götürebiliyor işi.
0
engelbert humperdinck
(27.11.21)
arkadaşımla da, arkadaşımın arkadaşıyla da bütün iletişimimi sonlandırırdım. bu tipler müge anlı'da ki palu ailesinin es kaza diploma almış olanları. bilim çağında bu tür şeylere prim vermek süzme ahmaklık benim için.
0
Phoebe
(27.11.21)
Bildiğin şizofren.
0
lappuntamento
(28.11.21)
kaç kurtar kendini. adam dolandırıcı. senin arkadaş ta saftirik
0
dafuq
(28.11.21)
büyük ihtimalle psikolojik sıkıntıları var bu doğa üstü güçleri olan kişinin.

istanbul'daysanız beni de tanıştırın lütfen bayılıyorum böyle insanlara.
0
reanarchy
(01.12.21)
(12)

Şu logoda bir şeyi değiştirecek olsanız, bu ne olurdu?

anladespina
Logodan beklentim minimal ve modern olması, fazla göz yormaması. Ayrıca Instagram gibi yerlerde logo küçüleceği için ne yazdığı / neyi ifade ettiği açık olsun istiyorum.Düzenleme: Öneriler doğrultusunda biraz güncelledim (Açık mavi tonda olan hali güncel hali).
Logodan beklentim minimal ve modern olması, fazla göz yormaması. Ayrıca Instagram gibi yerlerde logo küçüleceği için ne yazdığı / neyi ifade ettiği açık olsun istiyorum.

Düzenleme: Öneriler doğrultusunda biraz güncelledim (Açık mavi tonda olan hali güncel hali).
0
anladespina
(24.11.21)
Yazi olmazdi
0
floydian
(24.11.21)
@floydian yani yalnızca insanımız mı kalırdı? Baş harfleri dahi olsun yazı bulunmamalı mı sizce?
0
🌸anladespina
(24.11.21)
Yazı olmamalı +1
Olacaksa da kafanın dışına taşmamalı bence
0
Yavuşuhlu
(24.11.21)
daha az formal bir yazıtipi kullanırdım, anlaşılır psikoloji ile uyumlu
0
freebird5406_2
(24.11.21)
Çenenin devam eden çizgisini yazıya kadar çıkartmazdım.
0
curukturpkokusu
(24.11.21)
*arka plan rengini lacivert yerine daha açık bir mavi veya turkuaz ayarında bir renk yapardım.
*yazıyı kafanın içine değil, logonun altına yazardım ve kesinlikle yazı puntosunu küçültüp daha dinamik bir punto seçerdim.
*kafanın içine farklı bir obje yerleştirirdim. ışık, güneş, yaprak, beyin vs.
*bu logo bir iş yeri logosu ise türkçe karakterler kullanmamaya özen gösterirdim çünkü daha sonra mail adreslerinde, web sitesinde domain alırken falan baya sıkıntı çıkarıyor.
0
burty
(24.11.21)
saçı olmadığı için "erkek" izlenimi var. Bu canımı sıkardı. yazının kafayı delip çıkması yine canımı sıkardı. kafa ve yazı birbiriyle uyuşmadı ya kafada ya yazı da blr sorun var
0
velvetmorning
(24.11.21)
İnsan silüeti ve fontu değiştirirdim.

Yani tamamını.
0
perfectlysplendid
(24.11.21)
Tamamini +1
0
all girls dream
(24.11.21)
İlla yazı olacaksa baş harflerini kullanırdım. Bir de kaligrafi ile harfleri logoyla bütün haline getimeye çalışırdım.
0
kimlanbu
(24.11.21)
yanlizca bas harfleri kullanip kulak yapardim bir tane, madem elimizde siluet var.
0
cooperr
(24.11.21)
Kafa çok ayrıntılı, biraz daha stilize edilebilir surattaki her kıvrımı göstermesi çizimi çok ağırlaştırmış. Yazı çok kaba duruyor, daha zarif fontlarla çizimle bütünleştirilebilir. Arkaplan rengi çok cırtlak, pantone gibi bir katalogdan daha gözü yormayacak bir ton seçilebilir.

Bu saydığım üç özellik yan yana gelince logoyu çok eskitiyor, örneğin windows 98 sistemde internet explorer tarayıcıda çevirmeli bağlantıyla bağlandığımız bir sitede bunu görebiliriz ancak.

Modernize etmeniz daha iyi olur bence.
0
akhenaten
(24.11.21)
(14)

Aşırı cahil olduğumu fark ettim

işimdeyim gücümdeyim
33 yaşındayım, çevremdeki insanlara göre birçok yönden ortalamanın oldukça üzerindeyim fakat görece iyi olmanın bir yanılgı olduğunu fark ettim.ne doğru düzgün tarih biliyorum, ne bir alanda uzmanım, ne ingilizcem iyi (ingilizce biliyorum diye geçinip simple present / simple past / simple future ten
33 yaşındayım, çevremdeki insanlara göre birçok yönden ortalamanın oldukça üzerindeyim fakat görece iyi olmanın bir yanılgı olduğunu fark ettim.

ne doğru düzgün tarih biliyorum, ne bir alanda uzmanım, ne ingilizcem iyi (ingilizce biliyorum diye geçinip simple present / simple past / simple future tense ve 300/400 kelime ile mal gibi konuşup anlaşabiliyorum sadece). yazılımla ilgileniyorum hatta bu işten düzenli olarak para da kazanıyorum ama onda da bence çok ağırım, her işi çözüyorum ama bir saatlik problemi çözmem bazen 12 saat sürüyor mesela. felsefe konuşmayı severim ama hiçbir kitaptan/filozoftan referans veremem, ancak kendi yaşadıklarımdan çıkarımlar falan. ne yönetmen tanırım, ne bir yazarın tüm kitaplarını okudum. kitap da okuyamıyorum zaten canım sıkılıyor. ne mal bir adamım lan ben.

yaşım ilerledikçe kendimi daha da cahil hissetmeye başladım.
sizde de oluyor mu öyle?

(ekşi itiraf gibi oldu belki utanıp silerim ona göre cevap yazın ya da yazmayın sonra papaz olmayalım)
0
işimdeyim gücümdeyim
(20.10.21)
Ben de hissediyorum. 29 k :) sevgili günlük;

Hiçbir konuda "uzman" değilim. Yeteneğim var ama üzerinde durmadığım için enstrüman çalamıyorum ve resim yapamıyorum. hayatım boyunca hep spor yaptım ama bir spor alanında ilerlemedim. Çok kitap okurum ama hiçbirinden alıntı yapamam gerekse. Kendi alanımda bile "uzman" değilim. Daha iyi neler yapabilirim diye araştırıyorum ama asla tatmin olmuyorum. Yani her şeyden az az var bende.

Ama bunların hepsine gerek var mı ona da emin değilim. Yani hayatın olayı mutlu olmak ve çok mutluyum. Cahilliğimden ötürü kimseye salça da olmuyorum. E o zaman keyfime göre yaşamamda çok da sakınca yok gibi geliyor.
0
abuzer
(20.10.21)
off bende de var bu durum 35+ etrafimdakilere sorsan cok zeki oldugumu soyler her seyi bildigimi sanirlar. ama her seyden az bilgim var gibi hissediyorum. az seyden cok bilgim olmasi daha iyi olurdu gibime geliyor.

ayni sekilde tarih cografya politika konularinda cok yorum yapacak bilgim yok.

bir kursa veya kitaba baslayayim diyorum baslamiyorum sonra 2-3 yil sonra hy mk keske baslasaydim simdi ekstra bi sey biliyor olacaktim diyorum. milleti gorunce aklima geliyor bu. millet 2-3 sene icinde is degistiriyor hatta meslek... tabi mevzu sadece is veya meselek de degil ama ister istemez oraya geliyor konu
0
yoggi
(20.10.21)
49'luk olanı da var bu modellerin. aklına gelecek her konuda iyi kötü bilgim vardır ama hep bir yanı eksik. zaten çocukluktan bu yana çalışmadığım sektör yok. motor teknik lisesi mezunu olup boğaziçi pdr kazanmış (tabi ki yarıda bıraktım) kaç tane adam bulabilirsin? şu an için en ilgili olduğum konular bisiklet ve trader işleri ama onlarda bile bir ölçme değerlendirme yapsak %30 kapasitede çıkarım.
ama tv yarışmalarına çıksam şov yaparım. kelime oyunu bul beni.
0
lazpalle
(20.10.21)
Bu çok normal, çok büyük çoğunluğumuz böyleyiz zaten. Ben de bazen kafaya takmıyor değilim.

Antik Yunan'dan anlamam, modern batı felsefesinden anlamam, hukuktan anlamam, İslam'ın altın çağını bilmem, Budizm bilmem, Ortodoks Hristiyanlığı hiç bilmem. İkinci yabancı dilim yok, hiç komşu ülkelerin tarihlerini bilmem, hele Afrika ve uzakdoğu tarihim sıfır. Ne Ming bilirim, ne Khmer bilirim, ne Japonya'nın Daimyolarına ait en ufak bir fikrim var.

Enstrüman çalıyorum, nota bilmem; resim bilmem, heykelden anlamam, mimariden anlamam, ne Barok bilirim, ne Modernizm bilirim, ne Post-Modernizm.

Bir buğday başağı tanesini almadım, hayatımda hiç ekmek yapmadım, ormanda gördüğüm iki ağacı ayırt edemem, yön bilgim yok, hiçbir takım yıldızını gösteremem, bir eve tuğla eklemişliğim yok, hangi mantar yenebilir bilmem, hangi meyve ne zaman çıkar onu bile tam bilmiyorum. Biri yanımda bilincini kaybetse CPR bile düzgün yapamam.

Daha milyonlarca temel şey yazılır, uzman olunmasına gerek bile olunmayan. Ben cehaletime razı geldim. Kötü bir şey değil, ömrümüz çok kısa, aklımız yetersiz.
0
tey tey
(20.10.21)
bu cehalet değil kendini bilmek insan her konuda yetkin olamaz, hem ekonomi hem yazılım hem mimari hem tasarım hem kurgu vs her şeyi bilemezsin meraklı olduğun konularda araştırmalar okumalar yapabilirsin kendini kimseye kanıtlamak zorunda değilsin
0
freebird5406_2
(20.10.21)
O an ögrendigim kisisel olarak bana haz ve tatmin sagliyorsa, gecmis bilgilerimle kopru kurup yeni bir noktaya ulastiriyorsa 3. Kisilere bunu anlatacak kadar konuya hakim olamamaya takilmiyorum o kadar, kendi isime bakiyorum. Tek konuda cok anlatabilmektense hayatina yon verecek kadar farkindaliga ve kulak dolgunluguna sahip olup bircok seyi kendi icinde ozumsemek de fena degil nihayetinde.
0
passive aggressive
(20.10.21)
ne bilip ne bilmedigini bilen kisi cahil degildir. Bilgisizdir. herkes birseylerin bilgisizidir zaten. herseyi bilmek mumkun degil. cahil insan ne bilmedigini bilmeyen, bilmedigi icin de ogrenmek icin cabasi olmayan kisidir.
0
congratulationsyouwon
(20.10.21)
olmuyor. Uzmanı olduğum alanlar var. Görece iyi değilim, uzmanım.
0
velvetmorning
(20.10.21)
tarih ben de bilmiyorum. bir ara çok takardım kafama, sonra kendi kişisel tarihimle ilgilenince bıraktım o işleri. valla nefret ediyorum, o ne yapmış bu ne yapmış üzerine düşünmeye. aklımda da tutamıyorum madem niye o konuda bilgim olsun. o da olmayıversin aman dedim. sevdiğim şeylere yapışıp sevmediklerime bakmıyorum artık. her şeyi bilmek, entelektüel olmak için her konudan fikir sahibi olmak gerek gibi bir algı var. hayır ben entelektüel olmuyorum o zaman :) ha bir yerde havam olsun diye öğrenmek isteseydim sanırım mesele değişirdi ama bilmiyorum, bu konuda da çok cahilim demek kötü bir şey değil bence.

ama kitap okuyun bence, cahillik hissiniz artacak ama tatminiyetiniz de artacak :)
0
ruh i tibbiye
(20.10.21)
www.youtube.com

Şu linki de bırakayım çok faydalı
0
abuzer
(21.10.21)
olmak istediğiniz kişileri karşımda görünce ne diyor lan bu tirrek diyorum. bilginden, bildiğinden şüphe duymak iyidir. ancak aptallar emin olur. yetersizlik hissi sizi daha çok ileriye götürür. ben de yapmak istediğim her şeye hayranlık duyuyorum yapmayı başarınca -meh bu muymuş? diyorum. bu sebepten övgü kabul edemiyorum zaten de sevmiyorum övülmeyi. hep bir sonrasını hedefliyorum.
0
guitarissimo
(22.10.21)
bilme meselesi bir hedef değil yolculuğun kendisidir. şunları bildikten sonra cahil olmayacağım, şu kadar şu kadar şeyi öğrendim hah tamam şimdi bilgin oldum gibi bir süreç değil bu. yukarıda arkadaşlar bahsetmiş, bununla ilgili bir söz de var; bir şeyleri öğrendikçe ne kadar çok şey bilmediğimi fark ediyorum diye. bak mesela bu sözü kimin söylediğini bilmiyorum ama burada örnek verecek kadar aklımda kalmış, derdimi anlatmama yetti. kimin söylediğini bilsem ne değişecek? o zaman da bu sözün altmetnini bilmek gerektiğini düşünecektim.

insan meraktan öğrenir bu tip konuları, sen de demek ki merak ettiğin, ilgini çeken kadarını öğrenmişsin. fazlası ilgini çekseydi öğrenirdin bir şekilde. burada bir eksiklik yok, karşılaştırma yapmaya da gerek yok. bildiklerinden memnuniyetsizsen daha fazlasını bilmek için uğraş ama bunun sonu olmadığını bil.

ayrıca bilmediğin şeyleri kabul etmek yeni şeyler öğrenmenin ilk koşulu. en azından öğrenmeye açık olduğunu biliyorsun, bu da bir şey.
0
Bruce
(22.10.21)
eksisozluk etkisi diyorum ben bu duruma
0
gameofannen
(22.10.21)
(3)

Şu Çeviri Nasıl Olmuş?

pangea
Selamlar. Linkteki çeviri nasıl olmuş sizce?Türkçeden, İngilizceye çevirdim. (çalıştım?)Gracias Mis Amigos!(git: https://docs.google.com/document/d/1PtBmPF-8Jhy0VKDY5CdbLLBsXN4j2SVg/edit?usp=sharing&ouid=101865258136043946273&rtpof=true&sd=true)
Selamlar.
Linkteki çeviri nasıl olmuş sizce?
Türkçeden, İngilizceye çevirdim. (çalıştım?)
Gracias Mis Amigos!
(git: docs.google.com
0
pangea
(12.10.21)
On the behalf of HEDE değil; On behalf of HEDE...
0
himmet dayi
(12.10.21)
beğenmedim. yazının türkçesi bozuk olduğu için çeviri de sakat oluyor. ana paragrafta tek cümle var ama aslında 3 cümle var. bu cümleleri tek tek çevirmezsek hata yaparız. çeviride de asıl metinde olduğu gibi birleştirmeye çalışınca sıkıntı oluyor.

"hede birliği nezdinde"ki münasebetler, "in the eye of hede association" diye çevrilmez.

karşılıklı sevgi zaten kişisel olduğu için bunu çevirmeye çalışmak saçma oluyor. ama personal ve mutual kelimelerini kullanmak lazım bir yerlerde. "personal and mutual sympathies" daha mantıklı duruyor.

"...as hede council" değil, "for hede council"

devamında yeni bir cümle ile "his election to the council made us proud as a country" dersek daha mantıklı. ama seçilen kişi, onur duyan ülkenin vatandaşı mı? anlamı çok değiştirir.

"dost ve kardeş ülke halkları olarak da bu onuru ortaklaştırmıştır." bu cümleyi çevirmeyi reddediyorum. bu ne? ama illa çevirilecekse, we share this honour as the peoples of these two friend (ally??) and brother countries.

son kısım da şöyle :

on behalf of hede union, i would like to express my gratitude to you and wish you success in your future work. (future'dan emin değilim, ben olsam yazmam)

with sincere feelings..
0
co2s2
(12.10.21)
Metnln Türkçesini gözden geçirmeye ne dersiniz? Türkçe metin sahiden olmamış.
0
velvetmorning
(12.10.21)
(10)

Sevgilinizi en cok hangi özelligi sebebiyle sevdiniz?

catgroove
Simdiki ya da gecmisteki sevgiliniz olabilir. Onu sizin icin özel yapan en önemli özelligi neydi? Cinsiyet belirterek cevaplarsaniz daha bir şükela olur.
Simdiki ya da gecmisteki sevgiliniz olabilir. Onu sizin icin özel yapan en önemli özelligi neydi? Cinsiyet belirterek cevaplarsaniz daha bir şükela olur.
0
catgroove
(26.09.21)
temas edince elektrik carpiyordu gozlerine bakinca da tramsa geciyordum. cok zeki buluyordum bu da ciddiye donusme sebebiydi
0
ala09
(26.09.21)
Anlayışlı, göz önünde olmayı ilgi çekmeyi sevmeyen biri oluşu(bazıları bunu dikkat çekmek için çok yapar ya insan sinir olur), küsen ve tripli biri olmayışı...(k)
0
laputa
(26.09.21)
Benim için dört şey önemliydi; duygusal uyum, tensel uyum, sosyal uyum ve karakter uyumu.

Seviyorum demekten çekinmediğim, dokununca heyecanlandığım bir adam. zevklerimiz benzer ya da tamamlayıcı. aynı zamanda da tartışırken savaşa dönmeden birbirimizi anlamaya odaklı kalabiliyoruz.

Bunlardan birisi eksik olsa yapamazdım; ama sanırım en sevdiğim özelliği bu sonuncusu. İkimiz de inatlaşmıyoruz, bir şey için rövanş almaya ya da ödeşmeye yeltenmiyoruz. Eski ilişkilerimde bu durum beni çok yormuştu. Bu uyumluluk hali çok hoşuma gidiyor, onun yanında kendimi norveç vatandaşı gibi hissediyorum swh. :D
0
akhenaten
(26.09.21)
Öncelikle enerjisi. Enerjik bıcır bıcır kadın seviyorum. Yavaş insanlarla kimyam uyuşmuyor.
Zeki olması. Bence aradığım en önemli özellik bu. Muhabbet edemiyorum derin bir şekilde
eğer kişi zeki değilse. Asla başaramıyorum bunu.
0
westblack
(26.09.21)
Tarif etmek zor, bir sürü şey var ama bence en çok dikkat çeken şey uyum. Beraber eğlenebiliyoruz, gezmeyi seviyoruz, benzer hayaller kuruyoruz. Birçok şeyde uyum zaten özel yapıyor.

Erkeğim.
0
dissendium
(26.09.21)
esprili olmayan kişiler ile yapamıyorum. Komik olması lazım.

Kafa yapısı uygunluğu ve güven de çok önemli
0
zimbirik
(26.09.21)
Ondan önce sorduklarında onun sahip olduğu özelliklerinden birini bile saymazdım belki de. Tipine, kokusuna, karakterine, sadece benim anlayabildiğim mimiklerine, yürüyüşüne, saçlarına, ses tonuna en küçük bir tüyüne bile hayranım.

Çok dürüst, çok güveniyorum sevgisine, her şeyimiz çok açık, her şeyi çok rahat konuşup paylaşabiliyoruz.
0
Hallegadola
(26.09.21)
Eskisi için zeka. Aşırı zekiydi, bir kere okuduğunu unutmuyor. Hafızası çok iyi. Üniversite sondayken sınava tekrar çalışıp tıp kazanmıştı. Sonra cutie bir insandı, sanırım en sevdiğim özelliğiydi ve çok güzeldi. Güzel bir yaşam enerjisi vardı. Birlikte zor zamanları atlatmış, birbirimize destek olmuştuk.

Yenisi de çok zeki. Çok güzel, çok seksi. 10 üzerinden 11. Aşırı dışa dönük. Herkesle çok kısa zamanda arkadaş olabiliyor. Nerede nasıl davranacağını çok iyi biliyor. Çok iyi plan program yapıyor. Çok düzenli.

İkisinde de “onunlayken her şeyi başarabilirim, sırtım yere gelmez” hissi. Değer verildiğini hissetmek. Benim için çok önemli.
0
gabe h coud
(26.09.21)
Centilmenliği sebebiyle. Hayatta centilmen olmak Çok ince ve başka bir şeydir.
0
velvetmorning
(26.09.21)
yanında kendim olabiliyordum. bir şey derken kırk kere düşünmüyordum. aklıma geldiği gibi pat diye söylüyordum. yan yana boş boş durunca bile sıkılmıyordum.
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(28.09.21)
(11)

Erkekte hangi aksesuarları beğeniyorsunuz?

kukuleta
Şöyle bir düşündüm de hiç aksesuar kullanmıyorum. Sadece eskiden üniversite yıllarında kulağımı deldirip küpe takmıştım o kadar. Şimdi orta yaş bunalımıyla aksesuarlanıyım dedim :) Küpe olur bandana olur dövme olur kıllı bağıra altın kolye bile olur :)
Şöyle bir düşündüm de hiç aksesuar kullanmıyorum. Sadece eskiden üniversite yıllarında kulağımı deldirip küpe takmıştım o kadar. Şimdi orta yaş bunalımıyla aksesuarlanıyım dedim :) Küpe olur bandana olur dövme olur kıllı bağıra altın kolye bile olur :)
0
kukuleta
(01.09.21)
Saat tabiki.
0
rud
(01.09.21)
kadin olarak da aksesuar pek sevmedigimden erkekte hic hic sevmiyorum.
saat kullan o guzel.
bir de dovme de bi aksesuar olabilir.
kupe, bileklik, kolye kim taksa itici geliyor
0
Kittie
(01.09.21)
Şapka dışında hiçbir şey. En sevmediğimse yüzük. Dağlara taşlara.
0
velvetmorning
(01.09.21)
Saat güzel oluyor, kolu, eli, bileği güzel erkekse daha da güzel oluyor.
0
kaptan maydanoz
(01.09.21)
Eskiden sadece saat kullanirdim. 5-6 senesir onu da kuLlanmiyorum. Saat yuzuk bileklik kupe kolye vs hepsi fazlalik geliyor. Aksesuar olatak hic bir sey kullanmiyorum
0
exlibris
(01.09.21)
saat, yakışana da küpe.
0
rose parks
(01.09.21)
Erkekte aksesuar beğenmiyorum mümkünse bir şey olmasın üstünde. :)
0
Hallegadola
(01.09.21)
Kupe
Deri kolye ipi
Bileklik
Piercing (kaş/kulak)
Sanirim bir tek yuzugu yalistirmiyorum.
0
nax
(01.09.21)
Ben biraz çocuksu görünümü olan renkli renkli saatler takarım, tek kullandığım aksesuar o ama hep iltifat almisimdir
0
encokbenisevinnolur
(02.09.21)
dövme, küpe, bileklik, saat
0
lcha
(02.09.21)
saat al abi boşver, hem para harcamak istediğinde direkt olayı çözüyor hem de erkekte bence listenin her zaman en üstünde.

günlük, akşam takmalık falan bir kaç tane bulundur mutlaka.
0
celeron 300a
(03.09.21)
(7)

Evlilikte ödemeler

dissendium
Evli çiftler, kira, fatura, mutfak masrafı gibi ödemelerinizi nasıl paylaşıyorsunuz? Bir de çocuk olunca daha büyük bir eve geçtiniz mi?
Evli çiftler, kira, fatura, mutfak masrafı gibi ödemelerinizi nasıl paylaşıyorsunuz? Bir de çocuk olunca daha büyük bir eve geçtiniz mi?
0
dissendium
(30.08.21)
Ev kredisi, kira ve kredi kartlarini ödedikten sonra hangimizde daha cok para kaldiysa aidat, fatura ve mutfak giderlerini o ödüyor, daha da artarsa doviz ya da altina çevirip birbirimize haber veriyoruz. Cocuk olunca daha buyuk eve gecmemiz lazim cunku kedi de var.
0
passive aggressive
(30.08.21)
Biz paylaştık. Elektrik, internet eşimde. Su, doğalgaz bende. Aidatı da ben ödüyorum.

Alışverişleri de eksik oldukça hallediyoruz.

Dengeliyoruz bir şekilde.
0
chicha_v2
(30.08.21)
Maaşa göre oranlardım
0
bir soru sorcam
(30.08.21)
Bizde sabit giderleri eşim ödüyor. Evlendiğimiz ilk 2 sene çalışmadığım için bana belli bir miktar para veriyordu. Mutfak alışverişini falan ufak tefek şeyleri ve kendi harcamamı ordan yapıyordum. Sonra ben işe girince aynı düzen devam etti kira, faturalar, diğer giderler onda. Ben market alışverişini ve giyim kuşamı yapıyorum. Temel bir paylaşım yok, kim denk gelirse. Genelde benim maaşım artıyor, yaptığım birikimi de birkaç ayda bir ortak yatırım hesabımıza aktarıyorum. O da biriktirdiğini aktarıyor.
0
curukturpkokusu
(30.08.21)
Erkek tarafıyım. Evin tüm giderleri + kredi bana ait. Eşim kendi harcamalarına, tatillere etkinliklere vs ve birikimlerine vs çalışıyor(du) Çocuk henüz yok ama planlarken 3+1'e geçeceğiz, şu an 2+1'deyiz.
0
roket adam
(31.08.21)
erkeğim. tüm giderler bana ait. çocuk olunca daha büyük bir eve geçemedik henüz. ama geçmeyi düşünüyoruz
0
mermize
(31.08.21)
Tek bir hesap var. Maaş/para gelince eşit miktarda oraya para yatırılıyor her ay Evin sabit ödemeleri oradan otomatik ödeniyor. Hesaba bağlı bir kredi kartı bir de ek kartı var. Mutfak ve yaşam masraflarında bu kartlar kullanıliyor yine ortak hesaptan otomatik ödeniyor. Bunun dışında herkes kendi masrafından sorumlu. Yani parayla işimiz aybaşı ortak hesaba kendimize düşen payı yatırmak. Bu kadar.
0
velvetmorning
(31.08.21)
(4)

Hayatınızda hiçbir şeyin yolunda gitmemesi

Tersidüzükilec
Bu durumda ne yapıyorsunuz ?
Bu durumda ne yapıyorsunuz ?
0
Tersidüzükilec
(29.08.21)
Suçu kendimizde arıyoruz, en kısa sürede düzeltebileceğimiz en basit şeyi bulup ona yoğunlaşıyoruz.
0
Bruce
(29.08.21)
Alkole düşüyoruz
0
materyalist imam
(30.08.21)
"Her şey"den bir şey seçip nedenini buluyoruz. O nedenle ilgili neler yapabiliriz diye bakıyoruz. Nedeni ortadan kaldıriyoruz. Sonra geri kalan " her şey" içinden başka bir tane seçip onun nedeni nedir diye bakıyoruz. Böyle böyle ilerlemeye çalışıyoruz. Böylece kötü giden şeylerin sayısı azalıyor.
0
velvetmorning
(30.08.21)
Saldım artık
Öylece batıyorum
0
photo85
(30.08.21)
(4)

Başkalarında siz

dunal
Diğer insanlarda kendinizden buluyor musunuz? Herkeste? Tesekkurler.
Diğer insanlarda kendinizden buluyor musunuz? Herkeste? Tesekkurler.
0
dunal
(26.08.21)
Herkeste nasıl bulalım yav.
Bazen buluyorum, yakınlarda bulduğum oldu mesela. Kendinde çok dillendirmediğin bazı şeyleri başkalarında görüp ilişki kuruyorsun, "aa bakkk kardeşş" diyorsun kendine. Benim için önemli bir insan ilişkisi kriteri bu, zira daha içsel olarak relatable insanlarla pek sık karşılaştığım söylenemez.
0
Bruce
(26.08.21)
Aslına bakarsan pek aramıyorum. Daha çok farklı olan noktalarımıza odaklanıp o sınırlarda dikkatli olmaya çalışıyorum.
0
megalomaniac
(26.08.21)
Bulmuyorum.
0
velvetmorning
(26.08.21)
eser miktarda da olsa, evet.
0
evimin paspasi
(26.08.21)
(9)

ketıl fişe takar takmaz sigorta attırıyor

fff02561
ketılı fişe takıyorum hiç düğmesine bile basmadan sigorta attırıyor. diğer elktronik aletleri fişten çıkarıp tek ketılı denedim. birden fazla prizde denedim. sonuç hep aynı. nedir sizce problem. 1.5 yıl kadar önce 30 liraya mı ne almıştım dandik bir şey. değiştirmem mi gerekecek. tamir falan uğraşıl
ketılı fişe takıyorum hiç düğmesine bile basmadan sigorta attırıyor. diğer elktronik aletleri fişten çıkarıp tek ketılı denedim. birden fazla prizde denedim. sonuç hep aynı. nedir sizce problem. 1.5 yıl kadar önce 30 liraya mı ne almıştım dandik bir şey. değiştirmem mi gerekecek. tamir falan uğraşılmaz sanırım bunla. masrafı kendisinden daha çok çıkar gibi?
0
fff02561
(20.08.21)
30 liralık dandik bir şeyden ne bekliyorsunuz ki? Çöpe atmaktan başka yapılacak birşey yok. Yangın çıkarmadığına şükredin.
0
mikro patlama
(20.08.21)
Yangın çıkarmaması büyük şans. İçinde kısa devre var demekki. Direk çöpe atın.
0
zimbirik
(20.08.21)
içinde kisa devre var +1.
tehlikeli, harcadiginiz efora değmez, çok guzel yeni kettle modelleri var ^^
0
WithWorth
(21.08.21)
İçind su kaçmış ve kısa devre yaptırıyor olabilir.
0
efx
(21.08.21)
Ben 50 tl’ye blue house marka almıştım 2,5 senedir tek sorunu kireçlenmesi oldu. En azından adı bilinir bir marka alın ve kısa devre varsa kıvılcım falan çıkarıyorsa çarpılmak için uğraşmayın değiştirin gitsin.
0
heathen
(21.08.21)
yikadin mi? ben hep icindeki kireci cozdukten sonra kaynatmak istedigimde attiriyor ama 1 gun iyice kurusun diye bekledikten sonra sorun cozuluyor.
0
e mice
(21.08.21)
teşekkürler cevaplar için. şimdi baktım zaten 50 lira olmuş awoxtu markası. yine o fiyat bandında önderisi olan varsa açığım
0
🌸fff02561
(21.08.21)
E şey. Benim de bir tost makinesi vardı. Yalnızca bir prize takınca sigortayı attırıyordu. Yukarıdaki bir arkadaş için yazmak istedim. Alette degil, prizde sorun olabiliyor. O yüzden prizleri denemek akıllıca bir şey. Tüm prizlerde aynı şey oluyorsa ben de oyumu resistance a su kaçmış olabileceği yönünde kullanıyorum. Yeni kettle için önerim olamayacak (*-*)/
0
velvetmorning
(21.08.21)
@velvetmorning evet ben de prizden kaynaklı olabileceğini düşünmüştüm o yüzden 2. bir prizi de denedim. bunu düşünemeyenler de olabiliyormuş ama gördük. malesef herkes akıllıca şeyleri akıl edemiyor
0
🌸fff02561
(21.08.21)
(13)

Hangi etek daha hoş duruyor?

vestasy
Kararsız kaldım, sorayım dedim. Günlük tişört-spor ayakkabı kombinleri için hangisi daha hoş sizce? Özellikle yaşlı işi bir parça gibi görünmesin istiyorum.1- https://cdn.dsmcdn.com/mnresize/1200/1800/ty70/product/media/images/20210212/17/62071658/135038518/1/1_org_zoom.jpg https://cdn.dsmcdn.com/mn
Kararsız kaldım, sorayım dedim. Günlük tişört-spor ayakkabı kombinleri için hangisi daha hoş sizce? Özellikle yaşlı işi bir parça gibi görünmesin istiyorum.

1- cdn.dsmcdn.com cdn.dsmcdn.com

2- cdn.dsmcdn.com cdn.dsmcdn.com

3- cdn.dsmcdn.com cdn.dsmcdn.com

4- cdn.dsmcdn.com cdn.dsmcdn.com
0
vestasy
(18.08.21)
1 ve 2
0
sutlu nescafe
(18.08.21)
2
0
basond
(18.08.21)
2 ve 3
0
penceredengorunenmorbina
(18.08.21)
2 güzel
0
epleindebisous
(18.08.21)
1>3>2>4
0
hedep
(18.08.21)
Hepsi okey bence ama illa birini seçeceksem en çok 4ü beğendim nedense.
0
ananiyimioguz
(18.08.21)
Hepsi giyilir. En çok 1’i beğendim sanırım.
0
ruhen hastayim ben
(18.08.21)
1 veya 4
0
batlegolas
(18.08.21)
Bence 4
0
you shall not pass
(19.08.21)
4
0
abuzer
(19.08.21)
4.nün başka rengi var bende. Boyum kısa olduğu için diz altıma geliyor. Ona rağmen yakıştırıyorum. O yüzden 4 diyorum. Bir de lilayı beğendim. Diğer ikisi çok cart geldi.
0
elorelia
(19.08.21)
4
0
kimberly
(19.08.21)
3
0
velvetmorning
(19.08.21)
(7)

uzay/evren/tanrı hakkında bir soru?

kahve45
diyelim ki bir uzay gemisi sizi bir yolculuğa çıkarmak üzere dünyaya geldi.bu yolculukta, tanrı var mı yok mu, paralel evrenler var mı, big bang gerçekten oluştu mu,bunlar ve vs. her istediğiniz sorunun cevabını bulacaksınız.ama gittiğinizden kimsenin haberi olmayacak, hatta sevdikleriniz sizi öldü
diyelim ki bir uzay gemisi sizi bir yolculuğa çıkarmak üzere dünyaya geldi.
bu yolculukta, tanrı var mı yok mu, paralel evrenler var mı, big bang gerçekten oluştu mu,
bunlar ve vs. her istediğiniz sorunun cevabını bulacaksınız.
ama gittiğinizden kimsenin haberi olmayacak, hatta sevdikleriniz sizi öldü bilecek.
kabul eder miydiniz?
0
kahve45
(17.08.21)
Hayır. Bunları düşünmek bile bende panik atak yapıyor. Bir de böyle bir yolculuğa çıksam iyice deliririm. Ayrıca sevdiklerimin beni öldü bilmesini istemezdim.
0
sta
(17.08.21)
insan bu soruların cevabını neden arar ki? cevabı bilse ne olur ki ?
tabi ki hayır!
0
taylor durden
(17.08.21)
Gerçekten Rama'yı okuyup gelmiş gibisiniz. Rama'yı okuyun +1

Hayatımdan memnun olmadığım depresif dönemlerimden birinde olsaydı bu soruya "tabi lan, hemen gidelim" derdim. (Bir ara Mars'a insanlı yolculuk için başvuru topluyorlardı. Başvurmayı ciddi ciddi düşünüp aman nasıl olsa beni almazlar diye başvurmamıştım.)

Şimdi gitmem, cevabı bilsem ne olacak. Geri dönsem de bilime katkım olsa, hatta geri dönmeden bulguları ve kanıtları gönderebilecek olsam hadi neyse.
0
kobuzchu kiz
(17.08.21)
bu soruların cevabı zaten beni tatmin edecek kadar net kafamda. Ya da şuan bilimsel olarak net olmayanların da zamanla teknoloji geliştikçe netleşeceğini biliyorum.

Bu nedenle sevdiklerimi bırakıp gitmezdim. Bir tane hayatımız var. Onu da sevdiklerimle yaşamak isterim.
0
zimbirik
(17.08.21)
Tanrı var mı yok mu sorusunun cevabını uzayda aramam açıkçası. O cevabı aramak için de uzaya çıkmam. Diğer soruların cevapları da benim hayatımda hiçbir şeyi değiştirmeyeceği için de o yolculuğa çıkmam.
0
1bir1bir1
(17.08.21)
Cevap olarak verilecek bilgilerin dogruluğunun kanıtı ne olacak? Inan bu durumlarda ben cevaptan çok cevabın dogruluğundan nasıl emin olacağımi düşünuyorum. Fena kandırılacak olabilirim.
0
velvetmorning
(17.08.21)
hayır kabul etmem.
bu soruların cevabı bilsem ne olur bilmesem ne olur
0
dafuq
(17.08.21)
(15)

her gün erken yatmak

dafuq
hafta içi veya hafta sonu farketmeksizin her gün erken yatan var mı? yani saat 10 veya 11 geçirmeden uyuyup erken kalkan varmı?neden böyle yapıyorsunuz?hafta içi erken kalktıgınız için alışıyormusunuz?yoksa böyle daha mı iyi hissediyorsunuz?
hafta içi veya hafta sonu farketmeksizin her gün erken yatan var mı? yani saat 10 veya 11 geçirmeden uyuyup erken kalkan varmı?
neden böyle yapıyorsunuz?
hafta içi erken kalktıgınız için alışıyormusunuz?
yoksa böyle daha mı iyi hissediyorsunuz?
0
dafuq
(17.08.21)
sabah 7'de kalktığım için 11'i geçirmemeye çalışıyorum. aksi taktirde sporda performans göstermem çok zor oluyor ve sakatlık riskim de artıyor. akşam yemeğinden ~2,5 saat sonra spor yapıyorum ki o da saat 9-10 arasına tekabül ediyor. bu zamanı doldururken dizi veya film açıyorum, ve izlerken yudum yudum cold brew yudumluyorum (yine aksi taktirde performans düşüyor). 10'da spor bitse kahvenin etkisi geçecek de nabzım normale dönecek de uyku moduna giricem derken 12'ye yaklaşıyor zaten dalmam. aslında daha da erken yatmam lazım ama zaman yok işte :/ haftasonları öğlen 1'e kadar uyuyorum, hayatı kaçırma hissi olmasa, abi zamanı durdurduk takıl sen, uyanınca haber ver başlatırız yine deseler, akşama kadar uyurum, uyurum ve dönüp saate bakmam bile.
0
onemoremile
(17.08.21)
kışın bunu yapıyorum, öyle oldu yani son senelerde.
işle ilgili bir sebepten geç saatlere kalmazsam, erken yatıp çok erken kalkıyorum.
son zamanlarda yazın da böyleyim gerçi ama yazın daha geç saate kadar oturmaya eğilimliyim nedense.

erken kalkmayı seviyorum, kendiliğmden de erken kalkıyorum zaten.
erkenden kastım 5-6.
o yüzden o saatte kalkınca da 23.00 civarında yatağa sürünerek gidiyorsun zaten.

sosyal hayatı etkiliyor ama.
geçen akşam arkadaşımla buluştum, dönüş yolunda eve gidip yastığıma sarılmanın hayalini kuruyordum.
0
blatta hiberna
(17.08.21)
kendimi bildim bileli 10-11 de yattım yaşım 32.. 4 yıl yurtta kaldım, ona rağmen değişmedi düzenim.. hayatımda sabahladığım gün sayısı 5 değildir.

uykum geliyor, uyumayı seviyorum, sabah 7 de kalkıyorum iş için, uykumu alamazsam günüm rahat geçmiyor.

hafta sonu 12 de yatıp 10 gibi kalkıyorum.
0
benaslinda
(17.08.21)
Benim. Yazin 22 vea 23 te yatarim. Kisin bazen 21 de yatarim.
Sabah 5.30 kalkarim.
0
Filinta61
(17.08.21)
ben de son senelerde kendiliğimden erken yatmaya başladım. uyku yetmiyordu, dolayısıyla erkenden yatağa girip bir şeyler izlerken uyuyakalıyordum buna rağmen sabah 9da bile kalkmaya zorlanıyordum meğer depresyondaymışım :')

şu an yine 11 gibi yatağa girip sabah 5 buçuk 6 gibi uyanıyorum, hoşuma da gidiyor sanki gün bitmiyormuş çok vaktim varmış gibi geliyor böyle olunca, güzel bence. uyanık kalsam kalırım ama gece geç saatte kendinle kalmakla gündüz erkenden kendinle kalmak arasında dev fark var. ben artık gündüzü tercih ediyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(17.08.21)
sabah 9 bile bana geç geliyor. güne eksik başlıyormuşum hissi veriyor. moruk işi en geç 11'de yatacaksın sabah 6'da ayakta olacaksın. yaş 48
0
lazpalle
(17.08.21)
Vücut saatim öyle çalışıyor, kışın 5te yazın 4te uyanıyorum, haliyle çok erken uyuyorum akşamları, uyuduğum saate gece diyemeyeceğim, bazen geceleri uyanıp 1-2 saat uyanık kalıyorum, eski zamanlarda böyle iki aşamalı bir uyku düzeni varmış, gitgide ilkelleşiyorum sanırım. Uzun zamandır hafta içi haftasonu ayrımım yok.
0
(17.08.21)
bunye ve aliskanliklar meselesi sanirim, en erken 1-2 gibi yatarim bazen 3-4 hatta 5'i bulur, hemen hemen her sabah 7:30-8 arasi kalkiyoru
0
sweetoffice
(17.08.21)
ben hep 12de yatıyorum. haftaıcı 8 bucuk haftasonu 9 bucukta kalkıyorum. standart.
alıskanlık oldu.
evet alısıyorum.
0
sizofren06
(17.08.21)
Var. Hafta içi-sonu fark etmeksizin. 9 gibi uyuyorum. Bazen 10. Sabah 5 ya da 5 buçukta kalkıyorum. Sabahları koşuyorum. Koşmadığım zaman araştırma, tashih, yazı çizi işlerini hallediyorum. saat 9 a kadar 3 buçuk saat çalışmış oluyorsun açık zihinle. Bence müthiş bir şey. Düzeni epey seviyorum.
0
velvetmorning
(17.08.21)
haftaiçi 10.30 haftasonu eğer dışarı çıkmadıysam 11 de yatarım. Dışarıda işim olduysa biraz gecikebiliyor.

Haftaiçi 7 ye doğru, haftasonu da 8 e doğru uyanıyorum. haftaiçi uyanınca spor yapıyorum, kitap okuyorum vs 9 daki mesaiye kadar vakit geçiriyorum.
0
zimbirik
(17.08.21)
nerdeyse 1 senedir 9-10 arasi yatar 5.30-6 arasi kalkarim.
sabah spor yaparim mutlaka, bir yere gidip gec yatmak zorunda kaldigim zamanlar da rahatsiz oluyorum.
erken kalkmak, duzen icinde olmak hosuma gidiyor, ayrica gunun en guzel saatlerini de kacirmamis oluyorum.
0
bay b
(17.08.21)
filme oyuna takılmadıysam 23 gibi uykum gelir yatarım, spor yaptığım günler 22-22:30 da yatıyorum, aksi halde vücut dinlenmiyor ve ciddi performans düşüşü oluyor, bu da sakatlığa direkt davetiye oluyor. bazen geç yattığım saatler oluyor elbette haftasonu falan ama yine de her sabah 7de uyanıyorum haftasonu bile olsa, günü kaçırmamak gece takılmaktan daha keyifli bence. evde yalnız başıma gece 1e kadar takılmayı anlamsız buluyorum açıkçası ama en önemli kısmı spor ve beslenme düzeni ile alakalı.
0
hasmetizm 2046
(17.08.21)
5’te kalkıyorum. 11’i geçirirsem gündüz işte uyku basıyor bazen. Vücut saati alışınca haftasonu da aynı düzen gidiyor. Haftasonu gündüz dalarsam gece uyuyamıyorum bazen sadece.
0
arnold schwarzeneger
(17.08.21)
eşim her akşam 10:30 gibi uyur, sabah da 7 gibi kalkıp kahvaltısını güzelce yapıp işe gider.

gayet de iyi hissediyor kendini.
ben de o uyuduktan sonra ortak izlemediğimiz dizi filmleri izliyorum. o da ben kalkana kadar aynısını yapıyor sabahları :)
0
teritori
(17.08.21)
(3)

patates ve brokoli bir arada haşlanır mı?

kimberly
neden haşlanmasın?
neden haşlanmasın?
0
kimberly
(15.08.21)
Patates soğuk suya konarak haşlanır ve haşlanma süresi uzundur, brokoli 3-5 dk haşlansa yeter ve sıcak su ile haşlanabilir.
0
giovanne
(15.08.21)
matematik olarak mümkün ama tad olarak biraz sıkıntı.

eger patatesleri soymadan hasliyorsanız, kabukdaki cikan toz, toprak, camur brokoliye yapisir.

eger patatesleri soyarak haslayacaksanız, bu durumda da nisasta tadi brokoliye gecer.

ama ikisini bir tencreye konunca fizik kanunlari geregi haslanmam demezler. :)

süre konusunda @giovanne +1
0
helenart
(15.08.21)
Brokoli kendinden geçeceğinden haşlanmasın. Aynı zamanda yenebilecek yumuşaklığa gelmiyorlar. Yalniz ben buharda pişiriyorum. Havuç, brokoli ve patates. Hepsini aynı anda koyup alıyorum. Çiğ seviyorum biraz sebzeleri.
0
velvetmorning
(15.08.21)
(4)

Evlilik fikrine aşırı uzak bir insanken evlenenler

norules
"Ben bu kadınla/adamla beraber yaşlanmalıyım, hayatımın kalanında onunla olmalıyım" hissinin içinizdeki varlığını nasıl keşfettiniz? O sinyal nasıl kafada çakıyor yani?Evlilik fikrine çok uzak biri olarak, bu kez sizin için "öncekilerden çok farklı olan" şeyler neydi?
"Ben bu kadınla/adamla beraber yaşlanmalıyım, hayatımın kalanında onunla olmalıyım" hissinin içinizdeki varlığını nasıl keşfettiniz? O sinyal nasıl kafada çakıyor yani?

Evlilik fikrine çok uzak biri olarak, bu kez sizin için "öncekilerden çok farklı olan" şeyler neydi?
0
norules
(15.08.21)
Ben hiç "bu adam"la beraber yaşamalıyım falan demedim. Ilgi alanlarımız ve pratik hayatı bölümlemelerimiz bir de espri anlayışlarımız neredeyse birebir. Sevgili olup birbirimizin evlerinde kalmaya başladıktan sobra eşya taşıma, gelme gitme zor gelmeye başladı, böyle böyle aynı evde iki yaşam olmaya başladı. Ben işim gereği inanılmaz entelektüel bir ortam içindeyim. Dehalarla çalışıyorum neredeyse, herkes akıllı. O yüzden diğer insanlardan entelektül bir beklentim olmadı hiç, sevdiğim ve seviştiğim insanlardan yani. Bir de sporu çok seviyorum, o da antrenör. O noktada da direkt uyuştuk. Sonrası kendiliğinden evrildi açıkçası. Kimse kimsenin de bulunmaz hint kumaşı falan olmadı. Iyiymiş ya şimdi böyle yazınca. Böyle hallolması büyük şans.
0
velvetmorning
(15.08.21)
Es secimi hayat beklentin ile dogru orantili bence. Hayattan ne bekledigini dusun. 1 gunde bu soruya cevap verebilecegini sanmiyorum ama yine de dusunmek iyidir. Benzer beklentileri olan biri ilac olacaktir.
0
hasansabbah
(16.08.21)
Yurt disina tasinabilmek icin evlendik. Evliligi hala zorunlu haller disinda gereksiz buluyoruz. Birbirimizi ve beraber yasamayi seviyoruz. Sikinti olursa kavga dovussuz ayrilmak konusunda sevdigimiz insanlarin da gozlemciliginde anlastik.

Evlenmeden beraber yasayarak da buraya gelebilirdik ama bu sefer burokrasi uzuyor ve karisiyor.
0
cleric
(17.08.21)
ben de eşim de böyle idik. arkadaş gruplarımızda ilk evlenen insanlar olmamıza çok şaşırılmıştı. öncekilerden çok farklı olan şey, puzzle'ın iki parçası gibi hissetmekti. farklı da olsak çok güzel uyuyordu

ayrıca kafa yapım, hayata bakış açımla ilgili "red flag" olan ama ilişki devam etsin diye içten içe göz ardı ettiğim şeyler yoktu
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(17.08.21)
(10)

Seni yeniden tanımak istiyorum

encokbenisevinnolur
Bu cümleyi bir hanım arkadaşım bana söylüyor. Yakın bir arkadaşlığımız var hem. Ben ona yormak istedim ama emin de olamadım, öyle hop soyleyiverdi telefonda konuşurken.Kendisinin sevgilisi var. Ben yakın zamanda ayrıldım sevgilimden.Başka ayrıntıya gerek yok gibi ama verebilirimAslında sorma sebebim
Bu cümleyi bir hanım arkadaşım bana söylüyor. Yakın bir arkadaşlığımız var hem. Ben ona yormak istedim ama emin de olamadım, öyle hop soyleyiverdi telefonda konuşurken.

Kendisinin sevgilisi var.

Ben yakın zamanda ayrıldım sevgilimden.

Başka ayrıntıya gerek yok gibi ama verebilirim

Aslında sorma sebebim de ona göre bir tavır alayım diye. Diyorum ya yakınız ve kendisinin bir sevgilisi de var ve kafası karışık bir dönemde olabilir ilişkisini biliyorum çünkü.

İstemeden de olsa kırıcı olmak istemiyorum.

Soru da tam ne bilmiyorum, yorumları alabilirim
0
encokbenisevinnolur
(13.08.21)
Yürümüş sana. Sevgilisini bırakıp boştaki seni elde etmek istiyor.
0
westblack
(13.08.21)
Senden hoşlanıyor. Ufaktan yürümüş. Sevgilisinden ayrılıp sana doğru koşacağım diyor. İzin istiyor.
0
zimbirik
(13.08.21)
Ayrilirsam mutlu bir gelecege yelken acabilir miyiz diye sormus lisani haliyle.
0
brkylmz
(13.08.21)
Işık görmeden sevgilisini bırakmak istemiyor diye yorumladım.
0
eatpraylaw
(13.08.21)
sizden hoşlaşıyor.
0
naksidil
(13.08.21)
gss.gs

Yürümüş.
0
logisticsmanager
(13.08.21)
ilişkisi halen devam ediyorsa seni resmen can simidi olarak görüyor ya da stepne. ne dersen artık, daha sağlam bir dal bulmadan üstünde durduğu dalı kesmemek işte..

bu bir alışkanlıksa bir kaç zaman sonra şimdiki sevgilisinin hislerini zamanı gelince sende yaşarsın.
0
foolrules
(13.08.21)
Tabi şimdi koşulları, bağlamları falan bilmeden çok da konuşmak istemem ama aynı durumda biri bana bunu dese hakikaten çok gerizekalıca bulur ve bunu diyebilen insanla hiçbir şekilde kafamın uyuşmayacağıni düşünürüm. Muhtemelen dalgamı da iyi geçerim. Hafızanı falan mı kaybettin yiğido, aynı insanım işte, farklı bir şey çıkmayacağım sonuçta derim. Vallahi derim bunu. Yeniden tanımak neymiş. Bir yürü git (*-*)/
0
velvetmorning
(13.08.21)
Gayet yürümüş hatta taksiyle gelmiş sana bence. Sanırım uzun zamandır senden çok ciddi oranda hoşlanıyormuş ama bastırmış, bu durum ve bu söz bana böyle düşündürdü.
0
1bir1bir1
(13.08.21)
yürümüş ve biraz da nabız yoklamış ama "seni yeniden tanımak istiyorum" nedir yahu?

çok kötü bir ifade şekli.
bari "daha farklı yönlerinle tanımak istiyorum" falan deseymiş.
0
blatta hiberna
(13.08.21)
(13)

Arkadaşın gereksiz yere parlaması ve küfretmesi (silinen duyuru tekrar)

signore
Hikayedeki 4 kişi de aynı alanda araştırma görevlisi, ben devlet üniversitesindeyim diğer 3'ü vakıflarda (konuyla ilgisi var devlet-vakıf ayrımının). Hepimiz de aynı okuldan lisans- yüksek lisans bitirdik.X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, o
Hikayedeki 4 kişi de aynı alanda araştırma görevlisi, ben devlet üniversitesindeyim diğer 3'ü vakıflarda (konuyla ilgisi var devlet-vakıf ayrımının). Hepimiz de aynı okuldan lisans- yüksek lisans bitirdik.

X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, onla da arkadaşız. A benim X ve Y'den bağımsız yakın bir arkadaşım. Y, A ve ben bu dönem doktoraya geçiş yapıyoruz.

Şimdi, doktoraya girişte koronadan dolayı bizim okul sınav yapmıyor, sadece ales-dil-ortalama ile alıyor. Buna olağan alım diyelim. Bir de devlet üniversitesi araştırma görevlileri için belirsiz bir içerden geçiş imkanı var buna da içerden geçiş diyelim. Bu konu hakkında okulun başvuru kılavuzunda, sitesinde vs hiçbir bilgi yok, yök kararı var ama uygulanıp uygulanmadığı kesin değil. Burdan girenler kontenjandan sayılmıyor.

Benim puanlarım yüksek olduğu için olağan alım'da birinci girmem garanti gibi bir şeydi. X de puanları tam sınırlarda olan nişanlısı Y'nin önünü açayım diye içerden geçiş yapmam konusunda ısrarcı oldu. Ben de kesin olmadığı için ikisine de başvurdum, eğer ikisinden de kabul alırsam içerden geçiş'i kullanırım, olağan alım'daki hakkım da yedektekilere yani bir olasılıkla Y'ye geçer dedim. Ki X arkadaşım bu durumdan bahsetmişti, geçen dönem ikisine de başvurup kazanan biri varmış ve olağan alımdaki hakkı yedeğe geçmiş.

Ben de garanti olsun diye ikisine de başvurdum. Başka bir okula başvurmadım başka bir okulda yapmayı düşünmüyorum, o kadar puanları almışken riske atmak istemedim. İkisini de kazanırsam yedeğe hak düşeceği gerçeği de rahatlattı. Zaten bu konularda inanılmaz kötümser ve garanticiyim, hep b c planlarını düşünürüm, işlerin ters gideceğini varsayarım. Bu arada A da başvurdu ama okuluyla sorun yaşadığı için kazansa dahi kayıt yaptıramayacağı kesin gibiydi. Ki puanları benden düşüktü ama gayet yüksekti, kazanması garanti sayılırdı.

X ve Y evlenmek için Y'nin de doktoraya girmesini bekliyorlar. Y aşırı başarılı biri alanında, başka okullara da başvurdu sınavlara girdi. (sonradan girdiği tüm sınavları kazandığını öğreneceğiz, olay olduğunda belirsiz) En kötü ihtimal kendi okulunda girerdi zaten.

Neyse sonuç günü geldi, sabah sabah bizim X ve diğer samimi arkadaşlarımızla olan grubumuzda X'in küfürleriyle uyandım, ne olduğunu anlamadım. Baktığımda 1. olduğumu, kayıt yaptıramayacağı neredeyse garanti olan A'nın 3. olduğunu ve Y'nin de çok ufak bir farkla 6. olduğunu gördüm. Dedim ki sakin ol zaten A kayıt yaptirmayacak ve ben de içerden geçiş'ten kabul alırsam hakkım yedeğe düşecek. Küfürler etmeye devam etti. Meğer listede 5'ten sonrası için yedek yazmıyormuș. Bu da sanmış ki yedek alımı yapılmayacak. Dedim okulun yedek açıklamaması benim suçum mu? Evet senin suçun sana kaç kere söyledim silmedin kaydını falan dedi. Ama duyuruda yedek listeler ileri tarihte açıklanacak yazıyor, görmemiş. Bunu kopyalayıp gönderdim. Öyle olunca yumuşadı ama yine sitem etmeye devam etti. Dedim ki okul yedek kayıt tarihi vs yayınlamış, yedek açıklamasaydı ne olacaktı bu benim suçum olmazdı git okulla hallet bana niye sövüyorsun. Hatta hemen A'ya sordum kayıt yaptırmayacağını teyit ettirdim X'e söyledim vs. Niye bu kadar alttan aldım bilmiyorum. Evleneceğiz evlenemiyoruz vs yazıyor grupta sanki ben engel oluyormuşum gibi.

Neyse sonrasında ben enstitüye gittim benim içerden geçiş dilekçesinin sonuçlanmadığını öğrendim, oradaki görevliye durumu anlatınca riske atma kayıt yap dedi. Ben de A ile tekrar tekrar konuştum, o kayıt yaptırmayacağı için Y'ye hak geçiyordu yedekten, o yüzden kendim olağan alım'dan kayıt yaptırdım. Bunları X'e yazdım hep. Neyse Y diğer okullarda girdiği sınavları kazandı vs sonra yedek listeler açıklandı beklendiği üzere yedekten kayıt yaptırmaya hak kazandı. Boşu boşuna X'in bana sövmesiyle kaldım. X yedek alım olmayacağı düşüncesiyle küfretti ama bir yandan iyi oldu, gerçek yüzünü görmüş oldum. O durumda bile yedek alım yapacağını açıklayıp yedek alım yapmayan okul yerine özellikle beni suçladı tekrar tekrar, sanki bir yükümlülüğüm varmış ya da kasten bir zarar vermişim gibi. Biz kendisiyle aşırı yakındık yani en iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi ama bu olay fena canımı sıktı. Gruptaki arkadaşlar da X'in abarttığının farkında. Benim bağımsız arkadaşlarıma, kız arkadaşıma konuşmaları gösterdiğimde çok sinirlendiler bu muameleye.

Ne yapmalı sizce? Tepki koymak istiyorum ama bir yandan kökten arkadaşlığı kesmek mantıklı mı bilmiyorum. Ne bileyim örneğin düğünlerine gitmeli mi? Eskisi gibi samimi olmamız imkansız zaten ama bilmiyorum, fikir almak istedim.

Not: küfür olduğu için silinmiş düzeltip tekrar açtım. Sabah yazılanları okumuştum.
0
signore
(04.08.21)
X'le arkadaş olmayın, bu kadar net. Tepkinizi de koyun. Kendi kafasında bir şey kurup olmayınca tüm dünyayı suçlar böyle tipler. En gereksiz insanlardan.
0
SiyamkedisiZorro
(04.08.21)
Herkesin içinde küfür edip size saygısızlık yapıyorsa siz de ona aynı şeyleri söyleyin. Böyle insanlar en fazla esnaf olabilecekken nasıl doktora yapıyorlar, merak konusu.
0
dissendium
(04.08.21)
arkadaşlığını bitir
0
epleindebisous
(04.08.21)
ben direk konuşurdum bu yaptığının hatalı olduğuyla alakalı. Nasıl hissettiğimi falan söylerdim. Karşı taraf pişmansa zaten özür falan diler. Belki kötü bir günden geçiyordur. Ruh hali kötüdü vs. Şuana kadar böyle bir durum yaşamadıysanız bence karşı taraf yeterince pişmansa affedilebilir.

Ama bu durumu oluşturduğu halde hala pişkin pişkin davranıyorsa, "ben sana çok ayıp ettim" demiyorsa vs sal gitsin. O durumda sen bu arkadaşlık ilişkisi için elinden geleni yapmış oluyorsun.
0
zimbirik
(04.08.21)
ben sana cok ayip ettim demesi lazim+1
demiyorsa da konusmaya devam edin sanki oylesine bir arkadasinizmis gibi. dugune de gidin ama hediyenizi evde unutun, evlerine gitmeniz gerektiginde gene unutun. bir yere cagirdiginda planlariniz olsun, gidemeyin falan. anlayacaktir muhtemelen.

sevgilisinin doldurmasi da olabilir tepkisi.
0
65 derece
(04.08.21)
Tezimi bitirmek üzere olan kıdemli bir doktora öğrencisiyim, öncelikle tebrik ederim. Bu sınav süreçlerinden maalesef geçiyoruz. Kazanması okunmasından zor bi noktada.

Sizin durumunuzda olsam öncelikle X'ten özür beklerim. - (Hatta Y'nin dahi özür dilemesi gerekir. Tüm terane onun için dönüyor sonuçta). Gelmez ise arkadaşlık sandığım iletişimi minimuma indirir yoluna devam ederim. Düğüne falan kesinlikle gitmem, gruptan mı artık neyse tebrikler der geçiştiririm. Maksimum bu olur.
0
buzbebek
(04.08.21)
şöyle bir durumda bile karşı tarafın ruh halini göz önünde bulundurmanızı tavsiye edenlere pes diyorum doğrusu. siz istediğiniz yeri 1.'likle kazanmışken paşanın ruh halini düşünmeniz lazımdı herhalde.

içerden giriş dediğiniz olaya hak kazanamayabilirdiniz, gerçekten de nişanlısı yedeğe bile girememiş olabilirdi, A kayıt olmayı başarabilecek bir durumda olabilirdi, olurdu da olurdu. alın terinizle kazandığınız yer için size küfür eden bir insanla arkadaşlığınızı bitirmemek kendinize saygısızlıktır.

kimsenin hayatını kolaylaştırmak, başkalarının önünü açmak zorunda değilsiniz. kaldı ki burada ön açacak bir durum bile yok. ya kendisi küfür etti -ki bu da arkadaşlığınıza verdiği kıymeti gösterir- ya da nişanlısı doldurdu -partnerinin dolduruşuyla size karşı galeyana gelecek kadar aptal biri-. iki türlüsü de berbat.

özür falan beklemez, açıklama yapmadan hayatımdan çıkarırdım -arkadaş grubunda dramaya yol açmayacaksa-. illaki dramaya sebep olacaksa da gruptan rezil eder öyle çıkarırdım. böyle yakın arkadaş düşman başına dedim okurken gerçekten.
0
amugochi
(04.08.21)
oha. insan arkadaşının başarısından mutlu olur. her ne kadar sen kazanamasan da tebrik edersin, kıskansan bile olgunlukla karşılarsın.

kendi başarısızlığını bana yıkacak öyle mi? ağzının payını güzelce verip uğurlar olsun derdim.
0
bugun hava gunluk gureslik
(04.08.21)
X kişisi arkadaşınız değil
0
howfaristhesky
(04.08.21)
amugochi+1500

Özür dilese bile arkadaş kalmak istemezdim çünkü samimi gelmezdi artık. Bencillik ortada, niyet ortada ve davranış ortada. İnsan bu aşamalardan birinde bile kendini sorgulasa sonuç böyle olmazdı.
0
beetlejuice
(04.08.21)
X'i ve Y'yi bütünüyle hayatımdan çıkarırdım. Işin tuhaf tarafı A da kayıt olmayacağı halde girmiş ve 3. olmuş. Zaten A kesin olmayacaksa yine 6. kişi yedekten girecek, bu curcuna nasıl A'ya hiç dokunmadı anlamadım. Yani yalnızca senin suçlanman da saçma. Düşünmeye gerek yok.
0
velvetmorning
(05.08.21)
Çok kötü ahlaklı bir insanmış, yazıklar olsun... Görüşmeyin mümkünse. Akıl alır bencillik değil, hakkınız olan şeye göz dikmiş. Diyecek şey bulamıyorum.
0
firez
(09.08.21)
Midem bulandı nedenlerini uzun uzun yazmaya gerek yok x'in nişanlısı istediği yerde olsun diye sen tabii deyip başvuruyu mu çekecektin? Bu fedakarlık değil ki enayilik. Herkes başvurmuş hak etseymiş daha yüksek sırada olurmuş. Kes arkadaşlığı gitsin.
0
eatpraylaw
(09.08.21)
(3)

Heykel saksı uçakta gider mi?

yetkili birine benzeyen abi
El bagajıma yani sırt çantama laptopla birlikte küçük bir heykel saksı alabilir miyim?Valize koysam kırılır diye korkuyorum. El bagajında da almazlarsa tekrar valize koyamam.
El bagajıma yani sırt çantama laptopla birlikte küçük bir heykel saksı alabilir miyim?
Valize koysam kırılır diye korkuyorum. El bagajında da almazlarsa tekrar valize koyamam.
0
yetkili birine benzeyen abi
(26.07.21)
Içinde metal iskelet var ise almayabilirler
0
nucleon
(26.07.21)
Hayır alçıdan yapılma
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(26.07.21)
Gider bence, neden gitmeyeceğini düşündünüz? Çıkarıp kucağınızda bile taşiyabilirsin. Çiçek saksısı taşıyan vardı.
0
velvetmorning
(26.07.21)
(8)

Instagram hesabına sürekli çıplak fotoğraf atan arkadaşın amacı nedir?

paramolacak
Selamlar,İnstagramdan takip ettiğim bi kadın var resim falan yapıyor diye takip ettim kendisini tanımam o da beni tanımaz, ortak arkadaşımız vs yok. Baktım o da beni takip etmiş, sonrada yakın arkadaşlara almış, sürekli çıplak fotoğraflarını paylaşıyor hikaye olarak.Neden böyle bişey yapmış olabilir
Selamlar,

İnstagramdan takip ettiğim bi kadın var resim falan yapıyor diye takip ettim kendisini tanımam o da beni tanımaz, ortak arkadaşımız vs yok. Baktım o da beni takip etmiş, sonrada yakın arkadaşlara almış, sürekli çıplak fotoğraflarını paylaşıyor hikaye olarak.

Neden böyle bişey yapmış olabilir? Bu işin bi jargonu falan varda ben mi bilmiyorum ? Pek böyle göt göbek atan insanları takip etmem de merak ettim yani.
0
paramolacak
(22.07.21)
Hatunun takipçi sayısı kaç ve kaç kişiyi takip ediyor? Bu sorunun cevabına göre yorum yapmak daha doğru olur. Sana özel olmayabilir. Belki Takipçi kasıyordur.
0
burty
(22.07.21)
Yok bana özel olduğunu düşünmedim bile zaten :) sadece bi insan neden bunu yapar tarafındayım aslında

Takipçi sayısıda çok değil

Takipçi: 3 bin
Takipçi ettiği: 1800
0
🌸paramolacak
(22.07.21)
ben bir tane denk gelmiştim böyle. narsist ama bir yandan da sanat, kitap vs takılıyor. olayın özünde narsistliği belliydi yani hatta benden fikir alıp, kendi o yerlere gezmeye falan giderdi. tamamen kendisini tatmin etme durumu. kendini kabullenip de bir şeyleri yerine koyması zor, olamayacak şekilde hem de.
0
evimin paspasi
(22.07.21)
Instagram'da şu aralar nü/erotik hesapların yükselişi var. Özellikle instagram'ın katı çıplaklık kuralları yüzünden tepki doğmuş durumda ve bu da insanlarda bir karşı hareket tetikliyor. Onlyfans gibi platformların gördüğü talep bu tarz fotoların talep gördüğünü kanıtladı, kimi Onlyfans reklamı için kimi de tamamen sanatsal kaygılarla çıplak foto paylaşıyor.
0
Bruce
(23.07.21)
Neden özel bir şey arıyorsunuz ki? Maddi getirisi de olabilir, yakında reklam almaya başlar. Bu durum onu mutlu ediyor da olabilir. Kimse bizim ahlak kurallarimizla mutlu olmak zorunda değil: 8-5 bir işte calis, çocuk bak, evlen... Sanatçı demişsiniz zaten.
0
howfaristhesky
(23.07.21)
@howfaristhesky Kavurmayı fazla kaçırdın sanırım ? Sadece bu işlerden anlamam neden bir insan çırılçıplak fotosunu atar diye sordum bilmediğimden dolayı.

Ben ahlak kuralım hiç tanımadığım bi insana mememi, götümü göstermek üzerine kurulu olmadığı için merak ettim yani . Kimseyide yargılamadım sadece soru sordum,

Tatile falan çık sen bence bu kafayla yakında ters uçmaya başlarsın
0
🌸paramolacak
(23.07.21)
ilgi çekme ihtiyacı. paylaşılan fotoğraflara gelen emolojilerle tatmin olmak. sanatsal kaygı sanatçılık filan saçma, nedense hiç 70 yaşındaki kadın fiziği sanatsal kaygılarla paylaşılmıyor.
0
KaraSakall
(23.07.21)
Bazen çocuklukta ve büyüme çağında deger görme ve onaylanma beden üzerinden gercekleşiyor ve bu çocukta travmatik bir şekilde yer ettiyse bir doku oluşturup yetişkinliğinde de devam ediyor. Gunümüzün deger ve beden ilişkisini bir kenara bıraktım tabi. Onay görmeyi beden üzerinden yerleştirdiyse şimdi de böyle devam ediyor. Bunun yanında sanatçı olduğu için insan ya da kadın bedeninin guzelliğu ile ilgili sorgulamalari da olmuş olabilir. Belki bir şey deniyordur. Sanat eserlerinde kadin bedenlerine bir kimlik yerleştirmeden bakarsin ya, sen de onun bedenine öyle bakabilirsin (*-*)/
0
velvetmorning
(23.07.21)
(9)

Bu kiz bana ilgi duyuyor mu?

polopan
- Dating app'ten tanistik, benim iliski istedigimi biliyor. Kendisinin ne istedigini tam konusmadik. Yasi 30.- Mesajlasmayi hep ben baslatiyorum ama o da her mesajima ilk firsatta cevap veriyor. Ben ona birsey sorduysam bazen sadece sordugum seyi cevaplayip birakiyor, bazen kendisi benzer seyleri ba
- Dating app'ten tanistik, benim iliski istedigimi biliyor. Kendisinin ne istedigini tam konusmadik. Yasi 30.

- Mesajlasmayi hep ben baslatiyorum ama o da her mesajima ilk firsatta cevap veriyor. Ben ona birsey sorduysam bazen sadece sordugum seyi cevaplayip birakiyor, bazen kendisi benzer seyleri bana soruyor.

- Ben kendimle ilgili birseyler anlatmaya daha acigim, o biraz daha kapali kutu.

- 1 ay icinde 3 kez görüstük, hepsini ben teklif ettim, ama hepsini de hemen kabul etti, yan cizmedi. 4. görüsme icin plan yaptim, ona da tamam dedi.

- Görüsmeyi reddetse sanki olay cikaracakmisim gibi bi halim hic yok, kibar davraniyorum, sirf nezaketen görüstügünü düsünmüyorum ama görüsmeye de cok can atar gibi bir hali yok sanki.

- Görüsmelerimizde ufak ufak koluna omzuna dokunarak fiziksel temas kurmaya calistim, kendini cekmedi ama kendiliginden sokulmaya da calismadi. Bunun ötesinde fiziksel birsey henüz yasanmadi.

- Yedigimiz ictigimiz seyleri basta ben ismarladim, sonradan o da bana birseyler ismarlamaya basladi. Lükse ya da pahali seylere ilgisi yok.

- Iltifatlarima seviniyor (asiriya kacmadan, genelde tarzina, kiyafetlerine veya basarili oldugu seylere yönelik iltifat ediyorum), gülümseyerek karsilik veriyor ama su ana kadar benimle ilgili begendigi birseyi net olarak dile getirmedi.

- Sakalarima, ona takilmalarima falan gülüyor, espri anlayisimiz tuttu. Ama sanki eglenceli olmaya calisan hep benmisim gibi geliyor, o bana sakayla, espriyle ya da hafiften igneleyici imalarla falan pek takilmiyor.

- Biraz utangac oldugu hissini aliyorum ama öte yandan da aslinda gayet sosyal ve yaptigi iste ve hobilerinde girisken birisi de.

- Ben kendisini sevimli buluyorum, tarzindan, basarili ve aktif olmasindan hoslandim, sanirim su ana kadar gösterdigim ilgiyle bunu belli ediyorum. Ancak o benden ne kadar hoslandi kesinlikle anlayamiyorum. Kendisine direkt sormak icimden gelmiyor, muhabbeti oraya getiremedim de bir türlü. Hoslandiysa ondan gelecek bir isaret, bir ekstra hareket bekliyorum.

Tüm bunlarin isiginda fikriniz nedir?
0
polopan
(21.07.21)
kafası karışık gibi ilişkiden yeni çıkmış olabilir. ne istediğini bilmiyor.
0
phiphi
(21.07.21)
Biraz dengesiz. Sen görüşmek istemeden onun istememesi, sorularına kısa cevaplar vermesi sana çok yaklaşmak istemediği anlamına geliyor. Tam olarak kafasına yatmamışsın. diğer yandan seni reddetmemesi de istemem yan cebimde kalsın modunda diye düşünüyorum. İlgilenmeni seviyor, kaçmanı istemiyor.
0
burty
(21.07.21)
Tam anlamıyla senden etkilenmemiş. Senden daha iyisini bulduğu anda iletişimi kesecek.
0
astrid
(21.07.21)
su siralar dating app'le mesgul olsam date'im benimlie ilgili soru acmis derdim djdjdk

oylesine app'e girmistir, beklentisi yoktu cunku zaten su ara hayatina birini istemiyordu ama sen ciktin karsisina. ikilemi bu yuzden olabilir.

daha olasi olan, yine benim acimdan boyle oluyor yani:
her sey tutmus ama etkilenme olmamis. kiz da olur mu olmaz mi diye dusunuyor. etkilenme onemli. bunu sadece dis goruntu olarak dusunme. bi sey etkiliyor iste.. o olmamistir. oteki turlu hic yakin erkek arladasimiz olamazdi cunku hepsiyle sevgili olurduk.. etkilenme kismi eksik kalmis
0
Kittie
(21.07.21)
seninle güzel vakit geçiriyor ama tam olarak aradığı kişi değilsin.
0
perloneth
(21.07.21)
Sanırım erotik boyut eksik. Etkilenmiyor. Hoşlanması bir şeyi değistirmeyecek.
0
velvetmorning
(21.07.21)
Perloneth+1
Ve sonunda senden sıkılıp “güzel adamsın ama denedim olmadı” tarzı bir düşünceyle terkedecek.

Ben olsam takılmaya devam eder, ortam müsaitse kahvaltı için eve çağırırım. Olmasa da olur diyorsa gelmeyecektir, bu yüzden iyi bir test metotudur.
0
neysene
(21.07.21)
Bariz bir şekilde etkilenmemiş bence de. Bir kez olsun mesajlaşma başlatmamış, görüşmeyi dile getirmemiş. Hoşlanan insan en azından “televizyonda harry potter var” diye mesaj atardı.
0
kislar gecmez beresiz
(21.07.21)
Sizinle ilgili kafasında soru işaretleri var, tanımaya ve anlamaya çalışıyor. Kafasındaki soruların cevaplarının olumlu olmasını istiyor, aksi halde her görüşme davetinize ok demezdi ve her mesajınıza cevap vermezdi. Etkilenmiş olabilir, bence biraz daha zamana ihtiyaç var.
0
frontrow
(22.07.21)
(22)

Kız arkadaşım beni çok kırdın, güvenimi kaybettim sana diyor

noluyo yaa
Geçen saçma sapan bi yorum yapmıştın hastalığıyla alakalı (çok sıradan bir cinsel hastalık çıktı kendisinde ve ilaç almasına rağmen tekrar pozitif geldi test, ve yine ilaç kullanıyor). Çok kızdı, sonra üstüne konuşmamız gerekti sonraki günlerde vs. Cumartesi günü yürürken ben destek olma manasında b
Geçen saçma sapan bi yorum yapmıştın hastalığıyla alakalı (çok sıradan bir cinsel hastalık çıktı kendisinde ve ilaç almasına rağmen tekrar pozitif geldi test, ve yine ilaç kullanıyor). Çok kızdı, sonra üstüne konuşmamız gerekti sonraki günlerde vs.

Cumartesi günü yürürken ben destek olma manasında bir şey söyledim, hala pozitif olmasına çok üzgünüm dedim. Çok feci patladı, yeter artık bundan bahsetmenden bıktım, anlamıyor musun beni kötü hissettirdiğini dedi, sayende kendimi kirli hissediyorum dedi ve git dedi (birlikte konser gibi bir şeye gidiyorduk).

Sonra ellerimde çiçeklerle gittim özür diledim, gönlümü aldım gibi oldu. Sonra eve gitti vs. Dün aradık konuştuk 1 saat, beni çok kırdın. Sana nası güveneceğimi bilmiyorum sanki aramızda bir şeyi kırdın diyor. Bize bir şans daha ver, güvenini geri kazanıcam dedim o da düşünmem lazım dedi.

Ne yapayım ben şimdi? bu kıza çok feci aşığım, ve böyle saçma bir şeyden dolayı aramızdaki her şey bitsin istemiyorum. Ağlayacak gibi oluyorum sürekli.
0
noluyo yaa
(19.07.21)
eger cok özel degilse hastaligi neydi ve siz nasil bir yorum yapmistiniz?

biraz daha detay verme sansiniz olursa daha saglikli bir yorum yapilabilir diye dusundum nacizane.
0
la lykia
(19.07.21)
@la lykia, güncelledim.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Güvenimi kırdın diyorsa hakkaten tekrar kazanmak imkansız bence. Yaptığın şey nolursa olsun o laf çıktıysa ağızdan geri dönüşü yok. Kadınlar sildi mi tam siler
0
mezarkabul
(19.07.21)
Abartmış ya, ne kadar kadın tanıdıysam %80 i böyle. Sen elinden geleni yap ve alttan alan taraf olma. Yeter abarttın artık sen benim de sabrım var gibisinden sert çıkış.
0
phiphi
(19.07.21)
Bunda üzülecek ne var ya?HIV mi kapmış? Ya da siğil mi var? Destek olmuşsunuz, neye alınmış? Kendi bilinç altında biriyle ilişki yaşayıp, ondan kaptıysa, bunun pişmanlığı vardır. Ama siz ne yapmışsınız anlamadım. Ben de kadınım.
0
gelmeistemem
(19.07.21)
@gelmeistemem, yok sadece antibiyotikle geçen bir şey. Bana sırılsıklam aşık olan kız birden değişti şu son yorumumun üzerine.

Bence ikimizi de yordu bu süreç. O yüzden artık her gün bunu mu konuşucaz, bana kendimi kirli hissettiriyorsun anlayamıyor musun bunu dedi.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Bence aldatti seni. Bu kadar abartmasinin baska anlami yok
0
sen nasıl bir insansın
(19.07.21)
ben hala neye kırıldığını tam anlamadım sanırım, saçma sapan bir yorum olarak dediğiniz şey "hala pozitif olmasına çok üzgünüm" demeniz mi yoksa başka bir yorum da yapmış mıydınız?

ne kadar süredir birliktesiniz?

bence ihtimaller:

ya size tamamen gerçekten sadık ve sizin yorumunuzdan onu aldattığınıza dair bir ima sezdi, çok kırıldı.
ya sizin onu aldattığınızı ve sizden geçtiğini düşünüyor ama açıkça söyleyemiyor.
ya da sizi aldattı.
0
la lykia
(19.07.21)
Olaya muhtemelen göremediğiniz şu açıdan bakın; karşı taraf bir dertle, hastalıkla uğraşıyor üstelik tedaviden umutlanmasına rağmen bu da işe yaramıyor, en yakınındaki destek olup moral falan vereceğine patavatsız bi laf ediyor.

Hastalık ne? Siz ne kadar kırıcı, dangalakça bişey söylediniz biz bilmiyoruz.

Kadınların yakalandığı birçok cinsel hastalık hormon kaynaklı veya hormonlara etki edecek şeyler, havasının modunun değişmesi çok normal. Aynı andan hem fiziksel muhtemelen hem psikolojik bir etkiyle başa çıkarken hastalıkla (eğer kadınlara has bi hastalıkla) hiçbi fikri olmayan biri kalkıp saçma bi yorum yapıyor. Ne düşünmüş, nasıl hissetmiştir kız arkadaşınız bir düşünün.
Bu kadar insani bir olayda öyle yorum yapan günlük kriz anlarında veya çok ciddi problemlerde nasıl davranır kim bilir? Nasıl güveni kırılmasın?
0
rewlack
(19.07.21)
@la lykia, aldatma durumu yok. Pozitif olmana çok üzgünüm, bu haftasonunu çok farklı hayal ediyordum senle dedim. 1.5 aydır falan birlikteyiz kızla. Ve bi ay önce ilk testi yapmıştı. Beni aldatma veya onu aldattığımı düşünme veya onun beni aldttığını düşündüğümü düşünmesi ihtimali 0 o yüzden.

@rewlack, biliyorum bence de haklısın. Ama bi an eşeklik ettim. Onun uğraştığını bildiğim için yanında olduğumu belli etmek istedim. Maalesef yanlış şeyler söylemiş oldum ve bunu düzeltmek istiyorum, o kadar.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Bence senden ayrılmak için bahane arıyor 2 haftaya kalmaz ayrılacak senden.
0
komando kani var bende
(19.07.21)
@ komando kani var bende, yalan olmasın mantıksız gelmiyor. Ama 2 gün önceye kadar sana aşığım deyip buraya dönmesi beni çok şaşırtıyor.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Bir ihtimal de şöyle olabilir: Siz, seninle bu hafta sonu çok farklı hayal ediyordum diyince, o da ben hastayım, moralim bozuk, senin aklında cinsellik var gibi düşünmüştür.
0
gelmeistemem
(19.07.21)
gelmeistemem +1

eger hastalik konusu konusulurken tam olarak dediginiz gibi bir cumle kurduysaniz gercekten kirici.

bir kadin olarak dusunuyorum, hastalik zaten yeterince stres sebebi cunku antibiyotige ragmen gecmemis, kafada bir ne olacak endisesi var. siz de o cumleyi kurunca biraz "sagligin ve sen pek de umurumda degilsiniz, haftasonu ne guzel keyif yapacaktik" seklinde cinsellik derdine dusmus gibi olmussunuz, bu da kirici olmus tabii.

bence tekrar bir konusun, cumlemi boyle anladiysan cok uzgunum bakis acim asla bu degildi, ben de cok uzuldum ve senin icin bir sey yapamanin verdigi caresizlik hissi ile sacmaladim, benim icin cok degerlisin vs gibi.
0
la lykia
(19.07.21)
yaptığında hatalısın fakat kız arkadaşının hpv kaptığını tahmin ediyorum o da önceki ilişkisindeki bu bilgisizliğinin öfkesini senden çıkarıyormuş gibi geliyor
0
grimavi
(19.07.21)
@la lykia, dedim neredeyse hepsini. Çaresiz hissettiğimi söylemedim onu da söyleyeyim bi daha beni arayınca. Düşünmem lazım falan deyince biraz rahat bırakayım istedim.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
@playing star again, haklı zaten. Haklı olduğunu, hata yaptığımı biliyorum. Gerçekten ona yardım etmek için bir şeyler yapmak istiyordum, böyle saçma bir şey söyledim.

Düzeltmek istiyorum durumu sadece. Çırpınıyorum bunun için.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
rewlack+1
Ayrıca daha zaten ilişkinin başı, eğer direkt cinsellik odaklı bi beklenti varsa öyle bi ilişki bulsaydı demiştir kız. Siz normal ilişkimiz olsun, sevgili olalım modundasınız karşılıklı böyle anlaşılmış ama yani ciddi bir durum, hastalıkta bile adam şeyinin derdinde llaya bak demiştir kız.

Neyse, bence sakinleşince bir şekilde geri dönüşü olur. Ancak ısrarla inadı karıştırmayın. İnsan gibi gidip “özür dileyin” gevelemeden yok şöyle oldu da böyleydi de ık mık demeden. Şu an aynen bizim karşımızda kabul ettiğiniz gibi;
tam bir öküzlük yaptım, ya ben nasıl öyle bi halde bu tepkiyi verdim kendime çok kızıyorum deyim açıkça net bir şekilde özür dilerim deyin. Aranızdaki duruma ve kızın ilişki ve insanlık takdirine göre affeder veya affetmez artık.

“ böyle saçma bir şeyden dolayı aramızdaki her şey bitsin istemiyorum.” sen istemiyorsun diye bitmeyecek değil.
0
jimjim
(19.07.21)
@jimjim, yaptım onları ellerimde çiçeklerle gittim özür diledim. Eşeklik yaptım, yaptığım yorum çok kötüydü dedim, seni asla kırmak istemiyordum dedim, kendime çok kızgınım dedim. Dedim de dedim. O anda öptü barıştık gibi olduk. Sen hem iyi hem de kötü anlamda inanılmaz bir adamsın dedi bana.

Ertesi gün güvenemiyorum dedi.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Vajinal enfeksiyon herhalde. Vajinit yani. Sana göre önemsiz bir şey de onunla ugraşmak sahiden cok yorucu oluyor. Bir de sahiden geçmezse başka testler bilmem neler yapılacak. Daha da sinir bozucu bir durum. Ayılık etmişsin. Bekle bence bir şey yapma. Biraz süre geçsin. Sonra da bu konuyu hiç açmadan ve cinsellikten hiç bahsetmeden devam et. Kendisi açana kadar.
0
velvetmorning
(19.07.21)
üzerine gidip aynı konuda konuştuğun için şımarmış

çiçek vs almayacaktın sen de soğuk yapacaktın

bir daha konu açılınca sen kapat, bu konudan bahsetme

'' güvenini mi kaybettim aşkım '' vs diye sorular sorma.
0
megacracker
(20.07.21)
@velvetmorning, dün aradım bi 5 dakka konuştuk falan. Bakalım, umarım geri kazanırım kendisini.
0
🌸noluyo yaa
(20.07.21)
(17)

Lohusa depresyonu şımarıklık mıdır?

neil manke
evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.
evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.
0
neil manke
(03.07.21)
neden şımarıklık olsun, bunu doğuran kadınlar cevaplasın ama empati kurduğumda belki dünyada en mutlu şeylerden biri diğer tarafta bilinmezlik değişim kaygılar, bunun yanında fizyolojik değişimler, hem zihinsel hem hormonlar sebepli duygular çatışması, insan breakdownlar yaşamayıp depresyona girmesin de napsın
0
freebird5406_2
(03.07.21)
Bence değil. Yakınen ablamdan biliyorum. Etrafta bulunan yakın uzak herkesin her şeye müdahale etmesi, çok biliyormuş gibi çocuk her ağladığında, aç bu yedir, acaba sütün mü yetmiyor tarzında konuşması, kadının altına girmiş olduğu sorumluluk, dinlenmeden uyumadan geçen günler, acaba doyuyor mu gazı mı var gerçekten yetemiyor muyum gibi düşünceler, emzirirken göğsü yara olduysa çektiği acılar vs. derken gerçekten zor bir süreç. Eğer bu süreci depresyonsuz atlatan varsa gerçekten helal olsun. He şımarıklığa çevirip bu durumu kullanan var mıdır? Olabilir, bir şey diyemem.
0
hrvl
(03.07.21)
Çok hassas bir canlıya bakmak onu iyi bir insan olarak yetiştirme sorumlulugunda olmalısın
Ben erkek olarak bile lohusa depresyonuna girerdim baba olsam
0
howfaristhesky
(03.07.21)
değildir ama lohusa depresyonunun şımarıklık olup olmadığını düşünmek şımarıklıktır bence. neden değil olduğu konusu freebird+1
0
Mossy
(03.07.21)
Mossy +1
Ayrıca depresyonun herhangi bir türü şımarıklık değildir.
0
amugochi
(03.07.21)
ben hormonlardan kaynaklı olduğunu ve insanın elinde olmadığını düşünüyorum
0
iwillsee
(03.07.21)
Hayır değil. Çocuğum 2 yaşına girecek, anlam veremediğim değersizlik, kaygı, endişe, hüzün halinden yeni yeni çıkabiliyorum. Şımarık bir insan değilim, bu süreçte de şımarıklık yapmadım, ama depresifim. Değişen hormonlar, yaşam tarzı ve sorumluluklara karşılık psikolojik bir denge arayış hali bence. Kimisi 40 günde buluyor dengeyi, kimisi 2 senede.
0
curukturpkokusu
(03.07.21)
Degildir.
Bir daha asla degistiremeyecegin, geri veremeyecegin, iptal edemeyecegin bir varlik hayatina giriyor. Artik hicbir sey eskisi gibi olmayacak. Buyuk bir sorumluluk. Agir bir degisim.
0
brkylmz
(03.07.21)
Içinden bir canlı çıkıyor. Böyle kollu, ayaklı bir canlı. Bu bile başlı başına travmatik. Bu travmayı atlatamayanlar zaten direkt psikoz haline giriyor. Bebegini kabul etmeme, halüsinasyon vs. Bence hamilelik, doğum, sonrası hassas ruhlar için bütünüyle atlatması çok zor süreçler.
0
velvetmorning
(03.07.21)
Hayır, değil.
Yukarıda yeteri kadar nedenleri anlatılmış.
Hele de destek yerine köstek olan yakınları ve kılını bile kıpırdatmayan, şımarıklık olarak gören bir kocası varsa, vay o lohusanın haline.
0
pro9it9is9
(03.07.21)
mossy +1
0
candide
(03.07.21)
Gebeyken kadının vücudundaki vitamin mineral doku vs reservinin bir kısmı bebeği beslemek için, bir kısmı da bebeğe ait dokuları oluşturmak için kullanılır. Yani kadın doğum yaptığında birçok eksiklikle başbaşa kalır. Önce gebelikle sonra doğumla birlikte birçok hormonal değişiklik yaşayan kadın bir de o eksikliklerle birlikte depresyona girebilir, çok doğaldır. Bunu bilip de bunun ardına sığınabilen kadın çok yüksek ihtimalle beceremeyecektir, doğuran kadınlar depresyona girebilirler ama şeytanlaşamazlar, herkesi kendiniz gibi bellemeyin.
0
1bir1bir1
(03.07.21)
doğum yapmış biri olarak yanıtlayayım, değil. duygular hormanlar nedeniyle öyle bir boyuta ulaşıyor ki kontrol edilemiyor, ben edemedim. zamanla geçti ama korkunçtu. ben o sıra eşimle ayrılık ve başka zorluklar da yaşamıştım, onların da etkisi olabilir tabii, prenses gibi yatıp şımarmak isterdim, o da tüm doğum yapmış kadınların hakkı bence (şu an bunları da klavyeye uzanmaya çalışan 11 aylık bir bebekle mücadele ederek yazıyorum)
0
deartheodosia
(03.07.21)
iki-üç ay boyunca saat kur ve her üç saatte bir uyan. Başka bir şey yapma, sadece uyan, sonra tekrar uyu. Yalnızca bu sebepten bile depresyona girersin.
Bir de bu üçer saatlik aralarda başka işler yapmaya çalışmayı dene, arada hiç uyumadan diğer üç saate geç filan. Hakikaten zor.
0
burfak
(05.07.21)
hayır
cevap basit: hormonlar

hormonlar duygu durumunu değiştiren en önemli (hatta tek) şey olmasaydı bile doğum yapmak başlı başına depresyona elverişli bir olay. içinden insan çıkıyor. olmayan bir varlık önce oluyor sonra içinden çıkıyor.
0
rewlack
(05.07.21)
Ben bunu ilk çocuğumu doğurduktan 5 ay sonra yaşadım. İlk 3 ay manyak pompalanmış hormonlar sayesinde ilnsan bir şekilde ayakta kalıp atlatıyor ama ondan sonra sistem bir anda çöküyor. Sebep uykusuzluk, stres; sütüm yetti / yetmedi, çevreden , akrabalardan gelen binbir türlü yorum ve karşılaştırma, bazen ebeveynler arası iş paylaşımının getirdiği hem bedeni yorgunluk hem de insanın haksızlığa isyanı vs. vs. Bir de bunu "şımarıklık" olarak tanımlamak üzerine tüy dikmek valla.
Dediğim gibi ilk çocuğumdu, neyi nasıl yapacağımı tam bilmiyordum (ilkler hep öyle olur zaten), kesintisiz 6 saat uyku uyuyamamak beni çok yormuştu, üstelik annem çok yardımcıydı bana ama mesela kvalide bu yardım konusunda çok laf söylüyordu. Ben de dolduruşa gelip örneğin hafta sonları annemi mümkün olduğunca karıştırmamaya çalıştım, sonuçta sinirli, bağırıp çağıran biri haline dönüştüm. Buna halden anlamaz bir işyeri yöneticisini de ekleyin. Huniyi geçiriyordum kafama. Hala daha o dönemi ürpertiyle hatırlarım.
Şükür buna uyanıp kendimi tekrar anneciğimin ellerine bıraktım, eşim eve gelince zaten yardım ediyordu ama bunun dışında annesini dizginlemeyi de başardı, öyle öyle atlattım.
0
SiyamkedisiZorro
(05.07.21)
lohusa depresyonu dediğiniz şey hormonların anormal derecede dalgalanmasından ortaya çıkıyor bu nasıl şımarıklık olabilir? ayrıca bebeğin doğumundan sonra yaşanan şeyler her ama her anne için çok zor bir süreç insanın depresyona girmesi an meselesi
0
iwillsee
(05.04.22)
(18)

Oteldeki şampuan, sabun vs almak

cowboy
Siz otelde kalınca o tek kullanımlık şampuan, sabun, duş jeli, dikiş seti, duş bonesi vs ıvır zıvır malzemelerden kullanmadıklarınızı otelden çıkarken alıyor musunuz? Almak sizce yanlış mı? Sonuçta ücretlendirirken onların hepsinin kullanılacağı varsayılarak ücret belirleniyor sanırım. Önemsiz bi me
Siz otelde kalınca o tek kullanımlık şampuan, sabun, duş jeli, dikiş seti, duş bonesi vs ıvır zıvır malzemelerden kullanmadıklarınızı otelden çıkarken alıyor musunuz? Almak sizce yanlış mı? Sonuçta ücretlendirirken onların hepsinin kullanılacağı varsayılarak ücret belirleniyor sanırım. Önemsiz bi mesele ama aklıma takıldı. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
cowboy
(20.06.21)
alıyorum, çok sevimli oluyorlar
almak yanlış değil, zaten günlük kullanım için veriliyor onlar. ücrete dahil olduğunu düşünüyorum.
alınabileceğini otel yönetimi de biliyor bence her türlü.
0
noxell
(20.06.21)
Şampuan sabun vs dandik oluyor genelde. Sabunları güzel olanları alıyorum ama. Dikiş seti duymamıştım hiç.

Teknik olarak, evet onların hepsi senin ister alabilirsin ister bırakabilirsin.
0
avatar is back
(20.06.21)
Eski otelciyim. tv, 12 takım çarşaf, her şey dahil diye çay saatinde topladığı 200e yakın poşet çay, masaya vidalı olan deri sümeni(baya sökmüş masadan) vesaire almaya yeltenen müşteriler gördüm pek çok defa. Sabun dediğiniz nedir ki :). Bütçe hesaplamasında belli bir oran eklenir bu sabun, şampuan vb. kalemlere müşterinin alacağı varsayılarak.
0
Phoebe
(20.06.21)
Bence almazsan housekeeping şaşırır. Ama ben dandik oldukları için almıyorum.
0
prole
(20.06.21)
Şampuan şişesini alıyorum, sonra içine kendi düzgün şampuanımı, saç kremimi, yüz yıkama jelimi vs koyup seyahat şişesi olarak kullanıyorum. Dikiş setini kesin alıyorum, çantada taşıyınca hayat kurtardığı zamanlar oluyor. Sabunu sadece sevimliyse alıyorum :D
0
kobuzchu kiz
(20.06.21)
otellere sabun sampuan ureten siseleyen bir fabrikada calisiyordum bundan 15 yil once. cok kalitesiz oluyorlar. robinson club'i sabununun sekli cok tatlisti ama mesela (golf topu) orada calisirken almistim bir tane :)

ilk defa yurtdisinda kaldigim oteldekini hatira olsun diye aldim hala durur. o kadar. kullanmayi dusunmuyorum.

onun disinda hic almam. paraya dahil olup olmamasi degil mesele. yani sabunluktan sabun bosaltmadigimiz gibi siseli olani da almasak olmeyiz bence. bossa sisesini al, kimsenin umrunda olmaz zate.

havlu da almam, carsaf da. 10 yil once filan bir kere odada tarak vardi onu kullandik. asagida 5 lira kestiler. cok cirkin bir hareketti. yani tarak da muhtemelen 50 kurusluk bir tarak... taksimde unlu bir otel bir de burasi.

sorunun cevabi, siselenmis minyatur urunleri alirsaniz kimsenin umurunda olmaz.
0
yoggi
(20.06.21)
Biraz daha spesifik sorayım o zaman :)
Odadaki dolapta çamaşır torbası, ayakkabı torbası, ayakkabı çekeceği vs oluyor. Onlar da alınır mı?
0
🌸cowboy
(20.06.21)
Alınır tabi neden alınmasın
Bir keresinde bir otelde bir kadın kooperatifinin üretimi olan zeytinyağlı kekikli sabun vardı onu aldım
Bir başka seferde kaldığım hotelde bulgarinin tester parfüm ve sabunlarını koymuşlardı onlarıda aldım
Poşet, dikiş kutusu, çekecek vs kaliteli ve şık ise alınır, diğer türlü benim gibi haftanın 3 günü hotellerde geçiyor ise artık ev sabundan geçilmiyor, almıyorum.
0
paramolacak
(20.06.21)
Ortadoğu otellerinden falan alıyorum onlar güzel oluyor. Türkiye’de dokunmam bile kalitesi leştir.
0
zoghurt
(20.06.21)
Bazen alirim vileda icin falan kullaniyorum.
0
technicalte
(20.06.21)
Saydiklarinizin hepsine ek olarak tuvalet kağıdını da almişligim var :D
0
elorelia
(20.06.21)
Hatıra olarak alinabilir ama o kadar ucret odenen yerden 20 liralik kalitesiz urun alarak kendince hesaplasma yapma kafasini pek kaliteli bulmuyorum.
0
pofudukayi
(20.06.21)
Alırım işyeri vs gibi yerlere acil lazım olursa diye koyarım ama içine kendi şampuanınmı koyarım şişeleri kullanırım
0
basond
(20.06.21)
Amsterdam’da kaldığımız otelde Türkiye’de görmediğim çeşit çeşit çay ve kahve bırakmışlardı odaya. Orda içemeyince onları almıştım yanıma evde denemek için. Bunun dışında herhangi bir otelden bir şey aldığımı hatırlayamadım hiç. En fazla şişesini falan beğendiğim bir şey olmuşsa sonra kullanmak için almışımdır. Otellerdeki şampuan, sabun vs dandik geliyor çünkü.

Ayakkabı çekeceği, tuvalet kağıdı almak falan asla aklıma gelmezdi. Okuyunca şaşırdım.
0
ms brownstone
(20.06.21)
dikiş seti, tek kullanımlık terlikler, çekecekler alınabilir. sürekli de kullanılır.
traş seti mesela olmaz, kalitesiz bıçak ve köpük vardır. ama alırım, misafirim gelirse veririm ona. diş fırçası da öyle misafirlik alınır.
sabun şampuanlar olmaz, kalitesizler. ancak küçük şampuan şişelerine kendi şampuan ve duş jelimi koyar, seyahatlerde yanımda taşırım. dışarıdan satın almak yerine mevcudu kullanmak mantıklı.
bunun haricindekiler abartıdır bence.
0
cliquot
(20.06.21)
sabunlara pek dokunmam ama tek kullanımlık terlikler, ihtiyaç torbası, elbise çantası vs.. yolda lazım oluyor :) bir de bazen çok güzel kurşun kalemlere rastlıyorum onu da alıyorum.
0
jepa
(20.06.21)
Almıyorum. Seyehat süresince de kullanmıyorum. Yanımda taşırım kendiminkileri. Cay, kahve ve ikramlık içki, yemekleri yerim.
Yanımıza alalım doye değil, kullanalım diye olduklarını düşünüyorum.
0
velvetmorning
(20.06.21)
çok kalitesizler almaya değmezler.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.06.21)
(25)

Çocuk sahibi olmak

dissendium
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyor
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?

Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyorum çocuk sahibi olmanın. Hele 3 çocuk sahibi olan insanlar bana bayağı ilginç geliyor. Ben 1 çocuğumun olmasını isterim. 2 çocuk bile bence fazla. Maliyet direkt iki katına çıkıyor. Siz kaç çocuk sahibi olmayı istiyorsunuz? 2 ve üstü sayıda çocuk düşünen kişilerin motivasyonları ne? Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşünür müydünüz?
0
dissendium
(19.06.21)
Bu hayatta en net olduğum konulardan biri çocuk sahibi olmamak

Evlat edinmek değil ama ekonomik olarak biraz rahat olsam çocuk ya da çocukların eğitim ve sosyal hayatına destek olmak isterim
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşündük. Ama kedi sahiplenmek gibi kolay değil. Biz kritere uymadık mesela. Evimiz kira, benim kronik rahatsızlığım var, en az 5 yıldır evli değiliz. Direkt eleniyoruz. Kriterler uysa da 3 yıl çocuğa koruyucu aile oluyorsun daha sonra mahkeme kararıyla çocuğu evlat edinebiliyorsun. Evlat edinmek kolay olsaydı tüm varlığımızı, paramızı son kuruşuna kadar tüp bebek merkezine gömmezdik. Bizim çocuk sahibi olma motivasyonumuz kendimiz gibi bir insanın daha olmasıydı. Tabi bu özetin de özeti. Ben kendim gibi farkındalığı olan, duyarlı ve ahlaklı bir insan daha olsun istedim. dondurulmuş embriyolarımız var. İlerde maddi gücümüz ve sağlığımız elverirse bir embriyo çözdürebiliriz:)
0
suicides underground
(19.06.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Hatta istememekten öte bu konuda çok netim. Dünyanın en büyük sorumluluğu ve insanların çok büyük bir kısmının bu kadar rahat bir şekilde bu sorumluluğun altına girmesi bana da çok ütopik geliyor.

Çocuklardan hiç hoşlanmıyorum açıkçası ve evlat edinmek de çok ütopik bir şey benim için bu yüzden. Mümkün değil başkasının çocuğuna dokunamam ya da hiçbir çocukla 1 gün bile geçiremem.
0
ms brownstone
(19.06.21)
çocukları severim ama çocuk sahibi olmayı pek düşünmüyorum, her açıdan büyük sorumluluklar gerektiren bir iş.

32 e
0
blue rebel motorcycle club
(19.06.21)
ben öyle bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum gibi argümanları sevmem ama çocuk bakmak dünyanın en sıkıcı şeyi gibi geliyor bana. komşunun çocuğunu, yeğenlerimi falan seviyorum. güzel bir bebek gördüğümde de dayanamayıp severim ama konu çocuk bakmaya gelince bana çok korkunç geliyor. bir kere sosyal hayatın sıfırın altına inecek. hele ki yaramaz bir çocuk insanı çok hızlı yaşlandırır. bu pahalılıkta hala 3-5 çocuk yapanları ben de anlamıyorum.
0
nothing in my way
(19.06.21)
youtu.be

Sirf 46 gun yuva yapmaya kasiyor, sonra kari koca besliyorlar. Hatta erkek olan disiyi besliyor.
Sonra bunun cogu ölüyor. 2 tanesi ucuyor.

Bunun bir de sahinli versiyonu var, o kadar vahsi kus dagin basina et tasiyor devamli.
Disi kaciyor, yavrularin hepsi ölüyor erkek yine bastan basliyor.

Dusun iste cocuk yapmak oyle manyak bir icgudu, istemesen bile genlerinde kodlu oldugu icin karsi koyamiyorsun.
0
divit
(19.06.21)
Cocuk dogurmanin bencil ve yanlis bir davranis oldugunu dusunuyorum. Ebeveynler kendi istek ve kaygilari dogrultusunda dunyaya bir hayat getiriyorlar. Ancak bu bebege yasamak istiyor musun diye soran yok.
Kendi istek ve arzularimiz disinda dogurulup bu dunyaya atiliyoruz...
0
nax
(19.06.21)
Ekonomik durumum iyi, duygularımı saklamam, sevgi göstermekten çekinmem, haksız olduğum kanıtlanırsa kabul ederim vs. vs. çok iyi bir baba olacağımı düşünüyorum ama bu dünyaya bir çocuk getirme planım yok.

Hem hedeflerim çok büyük, isteklerim çok fazla; çocuk yaparsam zaten az olan kişisel zamanım yok olacak çünkü hepsini ona ayıracağım; çocuğu boşlamayacağım.

Hem de ülkeye göre iyi bir durumdayım ama bu ülkeye çocuk mu getirilir. Mutsuz yaşayacağına hiç var olmasın daha iyi bence. Hadi yurtdışına gittim diyelim; insanların gelir artışının enflasyonun çok altında olduğu bir sistem sürüyor. 30 yıl sonra ne durumda olacak insanlık bilmiyoruz.

Kirlilik, su krizi, küresel ısınma, nüfus patlaması bunlar yaşanabilir alanları yok ediyor ve yakın gelecekte yüz milyonlarca mülteci olacak. Sistem değişmediği sürece çocuk yapmayı düşünmüyorum. Şu an ilişki durumumuz karışık olan son sevgilim de çocuk yapmaya karşıydı ama evlat edinmeye açıktı, eğer gerçekten kişisel olarak istediğim noktaya gelirsem o opsiyonu düşünebilirim.

Yine de gelecek hayallerimde çocuk yok. Kedi ve tavşan ağırlıklı planlar yapıyorum.
0
aguen
(19.06.21)
Valla ben istiyorum ya da istemiyorum şeklinde net bir şey diyemiyorum. Hayat bu insan değişiyor her şey değişiyor. Ancak çocuk yapma büyütme süreci oldukça meşakkatli. Öte yandan bir canlıya ahlaki ve insani şekil vermek çok zor, ağır ve önemli bir sorumluluk. Böyle bakınca ne gerek var diye düşünüyorum. Ama birgün anne olursam iyi bir anne olacağıma inanıyorum. Evlat edinme konusunda da olumlu düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
Çok doğru düşünüyorsunuz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en büyük argümanı "çocuk evin neşesi" klişesi. Çok büyük bir istismar bu, çocuğu eğlence aracı olarak görüyorlar. Diğerleri de sanki 200 IQ'lari varmış gibi genlerimi aktarmak istiyorum diyor. Bu kişiler bu konuyu düşünenler yine de. Diğerleri ise ne toplumu ne de kendi hayatini sorgulamayan kişiler. Koyun gibi oku, çalış, çocuk yap, tüket, emekli ol, öl mantığında kişiler.
0
howfaristhesky
(19.06.21)
Hayattaki kendi verebileceğim kararlar içerisinde ilk kırmızı çizgim heralde. Çocuk istemiyorum. 30 e.
0
the real brad pitt
(19.06.21)
Antinatalizm deniyo bu olaya, çocuk yapmanın doğru bir şey olmadığını savunan bi akım.

Ben şahsen çok olumlu bakıyorum çocuk olayına, hedef 5 çocuk. Henüz hiç yok gerçi, belki ilk 2'den sonra fikrim değişir, bilmiyorum :)

Sorumluluk almak hayatta en sevdiğim şey, öbür türlü sıkılıyorum. O dandik Twitter postlarından gibi olacak ama bi sürü ülke gezdim, her şeyi yedim içtim falan, baydı bi noktadan sonra. Yani kötü değil ama kesmiyor diyeyim. 50 yaşıma gelip 3. kedimle baş başa oturuyor olmak düşlediğim gelecek değil.

Niye 1-2 değil de 5? Çok çocuklu geniş ailelerde çocuğun daha geniş bir özgürlük alanına sahip olduğunu düşünüyorum. Önemli bir şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
Bir çocuk istiyorum, iki çocuk belki. Esim iki cocukmus ve iki cocuk konusunda mantıklı yorumları var.

Yalniz çocuğu yapmadan aşağıdakiler olacak;
-arabanin kredisi bitecek (39 ay)
-benim kalacagim ülke ya da sehir daha netlesecek (bir üst müdürüm 4 seneye falan emekli.amaclari beni onun pozisyonuna atamak ama büyük firmada olunca bir anda kendimi İsviçre, İrlanda'da falan bulabilirim).
-bu ikinci kisim olursa artik bir eve girisecegiz.

Bunlar olunca cocuk yapabiliriz diyoruz. Normal sartlarda herşey düzgün giderse çocuk 18 yasina geldiginde isteyecegi eğitim icin bi 20-30 bin euro para olabilir ama iki cocuk olursa biraz zorlu.

Neyse; genel düşüncelerimiz para durumumuzun iyi olmasi ve benim kariyerimin biraz daha belli olmasi. Öyle acayip çocuk yapalim olayimiz yok. Daha yasimiz var, bir 4-5 seneye bakariz.

3 cocuk bana göre de fazla :)
0
logisticsmanager
(19.06.21)
Çocukken bile diğer çocukları sevmeyen bir çocuktum. "Biyolojik saatin alarm verecek, sen de çocuk isteyeceksin" dediler yıllarca, kırkıma geliyorum ama hâlâ istemiyorum. Dünyanın sorunları, ülkenin ekonomisi falan gibi "mantıklı" gerekçelerim yok. Basitçe, çoğalma güdüsüne sahip değilim.

Evlat edinmek gibi bir niyetim de yok. Kedilerimden biri üç gün önce ameliyat oldu, ilaçları, iğneleri, kuma giremediği için parkeye işemesi derken ameliyattan bir gün sonra "Yok ben zaten çocuk falan bakamazmışım, bu ne ya, bıktım, yoruldum, yeter" diye homurdanıyordum evde, o bile fazla geldi. Çocuk isteyen arkadaşlarım, yakınlarım çocuk sahibi olduğunda onlar için mutlu oluyorum ama bir yandan da çok çekecekler ya yazık diye üzülüyorum içten içe.

Çok çocuk yapma motivasyonu çok karmaşık. Üremek ve soyunu devam ettirmek çok ilkel/temel bir insan güdüsü, bir kısmımız mantığı devreye sokup çocuk yapmazken ya da bir çocuk yapıp bütün sermayesini/enerjisini ona yöneltirken bir kısmımız da "bol bol çocuk yapayım da en az biri soyumu devam ettirsin" seviyesinde davranıyor (bunu bilinçli yapması gerekmiyor, güdü işte). (Mültecilerin kamplarda bile çocuk yapmaya devam etmesi, pandeminin ortasında insanların bile isteye çocuk yapması da buna dahil bence.)

Ya da inancı gereği doğum kontrolünden uzak duranlar var, eğitimi-parası-imkânı olmadığı için doğum kontrolüne erişemeyenler var. Çok fazla ve karmaşık sebep var bunun arkasında.
0
kobuzchu kiz
(19.06.21)
çok üstün zeaklı olursun ya da ne biliğim dünya için çok önemli şeyler başarırsın belki genlerin bir sonraki nesle aktarılması için yaparsın da arkadaş dünyayı tüketmekten başka bir şey yapmayanlar neden illa kendi egoist ihtiyaçlarını karşılamak için ürer. Neyse ki uzun vadede insanlar ya çocuk yapmayı seçmeyecek ya da imkanları buna el vermeyecek ya da bunun kombinasyonu olacak.
0
bartholomew87
(19.06.21)
Temeli sağlam bir aşk evliliği yapmak, sevgi, saygının olduğu huzurlu bir yuva kurmak çocuk yapma eyleminden çok daha zorlu geliyor bana. Şiddetli geçimsizlikten herkesin apar topar boşandığı, birbirine tahammülünün zayıfladığı bir dönemdeyiz. Belki kendi anne babamda sağlıklı evlilik göremediğim için inancım bu kadar zayıf olabilir. Sıcak bir yuvada, eğitimli, ekonomik olarak rahat ve ruh sağlığı yerinde anne baba ile büyüyen çocuklar özgüvenleri, hayata karşı pozitif bakış açıklarıyla kendilerini belli ediyorlar zaten hemen. Çocuk doğduğunda bir kil kütlesi gibi aslında, çevre ona bir heykeltıraş gibi şekil veriyor sunduğu iyi ve kötü yaşantılarla. Gerçekten doğru eşi bulduğuma inanırsam ki olasılık biraz düşük geliyor bana, ekonomik açıdan da sıkıntı yaşamadığım sürece 1 tane çocuk yapmak isterdim. Herkes anne baba olmak zorunda değil, olmamalı da zaten. Hele evliliğini kurtarmak için eve neşe gelsin diye çocuk hiç yapmamalı. Asgari düzeyde fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları bile karşılayamıyor çoğu ebeveyn, bencil ebeveynler bu gibi ebeveynler bana göre.
0
Josephine.
(19.06.21)
çocukları çok seven, çocuk hassasiyeti fazla olan biri değilim ama çocuk sahibi olmak istemenin bununla bir ilgisi pek yok gibi.
elbette çocuk isterim.
hatta duruma göre 2-3 tane de istenebilir ama şartlar çok önemli.
maddi ve manevi olarak kısıtlı imkanları bölüştüreceksem gerek yok.
onu ilkini yaptıktan sonra düşünmek lazım.

benim asıl kriterim gerçekten benden çocuk yapmak isteyen birinden, gerçekten çocuk dünyaya getirmek isteyeceğim biriyle bunu yapmak.
önemli olan bu.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
biz yaptık büyütüyoruz maşallah sağlıklı sıhhatli büyüyor yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz zaten ama kısır döngü bu bilinçli insanlar az çocuk yapıp yada yapmayıp bilinçsizler üredikçe toplum git gide daha kötü yozlaşıyor
0
basond
(19.06.21)
Biraz dar bir perspektiften bakıyorsun. Mesela kendine çocugun tum masrafları devlet tarafından karşılansa çocuk dogurup doğurmayacağını sorabilirsin. En son danimarka tatilde hamilelik oranı daha yuksek oldugu icin tatile teşvik paketleri başlatmıştı. Ya da Almanya 25 yaşına kadar çocuğa gelir sağlıyor. Vallahi ben doğurmak istiyorum. Ama finlandiya'ya taşınacağım galiba doğurmak için. 3 yaşına kadar evde bakacağım çocuğuma deyince maaş ödüyor ebeveyne. Jeff evde ilgilenir, Aylık 200 euro da bu bakıcı maaşın dışında çocuk için veriyorlar. Bir de bütün bebek bakım malzemleri koli ile geliyor yaş ilerledikçe. Her çocuk başına para artıyor çocuk sayısı arttıkça. Bukadar maliyet dedin diye yazdım bunları (*-*)/ Ülkeye göre gideri bırak üzerine para alıyorsun.
0
velvetmorning
(19.06.21)
@velvetmorning, yahu Danimarka, Finlandiya gibi 5, 6 milyonluk ülkelerde 50 yaşındaki insanlar da çocuk yapar. Almanya zaten yaş ortalaması yüksek bir ülke. Tarihten silinmemek için mecbur teşvik etmesi gerekiyor. Ben bunları referans kabul etmiyorum maalesef. Bu tip ülkelerde doğmak zaten hayata 3 0 önde başlamak demek. Ben Türkiye'yi ve yakın coğrafyayı dikkate aldığımda dar bir perspektife sahip olduğumu düşünmüyorum. Bu arada erkeğim. Bunu doğum konusu için belirttim. Ama para da verseler yine 2'den fazla çocuk istemem.
0
🌸dissendium
(19.06.21)
Maddi durumlari cok iyi olanlar genelde cocuk yapiyor. Gozlemim bu yonde.
0
medusa
(19.06.21)
benden 16 yaş küçük kardeşimin yalnız bir çocukluk geçirmesinden dolayı diyorum ki: eğer çocuk sahibi olunacaksa en az 2 tane olmalı ve yakın yaşlarda olmalılar. tek çocuk her şeyden önce çocuk için sıkıntı. kardeşim mesela pandemi vardı okula gidemediler, dışarı çıkamadılar, çıksalar oyun oynayamadılar. kardeşi olsa bu kadar yalnız ve oyunsuz kalır mıydı? hayır. ebeveylerle buyuklerle bir yere kadar oluyor o ve gerisi olmuyor, olmaz. bu konuda aşırı netim. tek çocuğa karşıyım. eğer bir gün anne olursam o yola en az 2 çocuk için çıkmışımdır. ama çok büyük ihtimalle olmayacağım, çünkü 1) doğurmaktan ve hamilelikten ölesiye korkuyorum 2) klişe ya da her neyse bu dünyaya çocuk getirip üzülmesine, yorulmasına, haksızlığa uğramasına, çaresiz kalmasına vb hiçbir şekilde yaşayacağı olumsuz şeylere sebep olmak istemiyorum. ben her türlü yanında olurum ama illa ki büyüyecek ve hür bir birey olacak, bu ülkede veya bu ülkeden kaçıp herhangi bir yerde ne kadar hür olabilirse tabii. e bir de baba olacak kalibrede erkek tanımamam da etkili tabii. ama buna gelene dek zaten oluru yok.
0
levybroo
(19.06.21)
Ben çocuk istemiyorum, ama hormonlarım zaman zaman baskı yapıyor. :) Çocukları severim aslında. Fakat bakımını üstlenmek istemediğim için evlat edinmeyi de düşünmem.
0
auroraaurora
(19.06.21)
2 tarafın da ana baba sağ ise ve yakında oturuyorlarsa yapılabilir
2 taraf da çalışabilir bu durumda
ama anne 3 yaşa kadar izin alma imkanı olursa daha sağlıklı olur
0
bir soru sorcam
(19.06.21)
cocuk sahibi olmak istemiyorum. kimsenin dusunmedigi, umursamadigi kadar cok sorumluluk gerektiriyor.

ulkenin hali belli. dunyanin hali belli. dogaya verdigimiz zarar, siyasi sorunlar... bunlar zaten hayati mahveden seyler. boyle bir hayata bir cocuk getirirsem karsilasacagi sorunlarin ustesinden nasil gelirim bilmiyorum.

hem ben bu cocuga yeterli ilgiyi veremem, cok yogun bir is hayatim var. cocuklari da oyle cok sevmiyorum. basa cikamam.

zengin degilim, her istedigini yapamam. kaliteli bir hayat yasamasi icin gereken ihtiyaclarini asgari olcude bile karsilamam cok zor. saldim cayira mevlam kayira bir sekilde cocuk buyutmeyi dogru bulmuyorum.

saglikli, mutlu, ozguvenli, merhametli, egitimli, enerjik, ogrenen, eglenen, akilli, bilgili, saygili bir cocuk yetistirmek icin yapmak gereken cok sey var. bu cok seyi ben yapamam. zamanimi cocuga ayiramam. yeterli de olamam zaten.

evim, arabam, birikmis param yok. ben bu cocugun gelecegini nasil garantileyecegim? bana bir sey olursa bu cocuga ne olacak?

en basitinden saglikli beslenmesini saglayamam. kendim bile saglikli beslenmiyorum. yemek yapmayi sevmiyorum.

bu cocugun okulu var, lisesi var, universitesi var, erasmusu var, masteri var. var oglu var.

ben bu egitim sureci boyunca ona hicbir sekilde destek olamam. ha benim gibi tasarimci olacaksa olurum ama matematik, fizik, kimya, biyoloji... bunlardan anlamiyorum. destek olamam. ogretmen tutmak gerekir, para ayiramam.

bir suru hastalik var. hastalandiginda en iyi tedaviyi almasini saglayamam. para para para. oldu da kotu bir durum yasadi diyelim. bir uzvunu kaybetti veya yasitlarina gore daha sakin yasamasini gerektitecek bir kalp hastaligi cikti diyelim. ben ona bu durumda ihtiyaci oldugu psikolojik destegi saglayamam. benim zaten psikolojim bozuk.

evet bak benim psikolojim bozuk. nereden yaptim bu cocugu keske yapmasaydim derim. cocuga yazik ettim kendimden nefret ediyorum derim. berbat gunler geciririm. bu hallerimle cocugu korkuturum. onun da psikolojisi bozulur.

benden anne manne olmaz. yok yok istemem.
0
batlegolas
(20.06.21)
(12)

Sorum kadınlara: PMS döneminde çalışma temponuz etkileniyor mu?

gmzo
Regl olmadan önceki bir hafta çalışma tempom çok olumsuz etkileniyor. Sabahtan yine nispeten iyi çalışabiliyorum ama saat 1'den sonra beynim çalışmamaya başlıyor, aşırı yorgunluk çöküyor, sersemlik yaşıyorum. Bu dönemde kendimi çok yormamaya dikkat etmezsem bu hal regl başlangıcı ile birlikte günler
Regl olmadan önceki bir hafta çalışma tempom çok olumsuz etkileniyor. Sabahtan yine nispeten iyi çalışabiliyorum ama saat 1'den sonra beynim çalışmamaya başlıyor, aşırı yorgunluk çöküyor, sersemlik yaşıyorum. Bu dönemde kendimi çok yormamaya dikkat etmezsem bu hal regl başlangıcı ile birlikte günlerce süren bir baş ağrısına dönüşüyor. Benzer şeyler yaşayan, bu durumu hafifletebilen var mı?

Spor yapıyorum, pms döneminde magnezyum+b6 desteği kullanıyorum. Bu bahsettiğim probleme çözüm olmuyor. Magnezyum özellikle uyku düzenimi sağlıyor çünkü bu dönemde gerginlik, sinirlilik ve anksiyete ile birlikte uyku problemi de yaşıyorum ve uykusuzluk her şeyi daha da kötüleştiriyor haliyle.
0
gmzo
(18.06.21)
Ozellikle reglin ilk gunu hicbir sey yapmak istemiyorum ben. Cok yorgun hissediyorum
0
balpolen
(18.06.21)
Etkilenmiyorum. Birkaç ayda bir belki ilk gün biraz canım sıkkın oluyor. Ama işimi etkileyecek kadar değil.
0
ruhen hastayim ben
(18.06.21)
Hem de nasıl etkileniyor. Ayın 15 günü yokum gibi bir şey. Birinci gün kusar ve bayılırım her ay hiç sekmez. Tansiyonum düşer kanım çekilir falan.
0
suicides underground
(18.06.21)
pms haftası yorgun olunca günler çok stresli geçiyor, kafam pek çalışmıyor benim de. reglin ilk 2 günüyle birleşince toplamda 1 hafta dandik geçiyor diyebiliriz.
0
amugochi
(18.06.21)
fiziksel olarak bi halsizlik, ağrı, uzanma isteği oluyor ama genel olarak da kendimi salan biri değilimdir.
0
kestane gürgen palamut
(18.06.21)
Önceki hafta değil de reglin ilk iki günü aşırı yorgun hissediyorum ve ağrılarım oluyor. Ama ben ateşlenen, ateş düşürücü içip sonra kalkıp evi temizleyen; Coronanin üçüncü gününde yüksek lisans ödevini saatlerce yapmaya çalışan bir tür olduğum için yatmaktan nefret ederim. O zamanlarda da ağrı kesici içip tempoya devam ediyorum.
0
fraise
(18.06.21)
Öncelikle hiç etkilenmeyenler veya 1-2 gün etkilenenleri aşırı kıskandığımı belirtmeliyim :)

Ben de haftaiçi haftasonu fark etmeksizin sabah 7'de kalkan, günlerini verimli geçirmeyi seven, hep işleri tıkırında olsun isteyen birisiyim. Bu yüzden de reglin ilk 1-2 günüyle birlikte her ayın bir haftası yarı verimle geçince iyice sinirim bozuluyor. Ama vücudumu dinlemeyip,ağrı kesici içip kendimi zorlarsam o hafta sonucu da acı oluyor. Geçen ay bu yüzden 10 gün boyunca başım ağrıdı pms geçtikten sonra..
0
🌸gmzo
(18.06.21)
regş öncesi 9-10 gün + reglin ilk 2 günü yok bende. öyle gıcık, öyle dikkatsiz, yorgun öfkeli oluyorum ki! normalde 2-3 saatte halledebileceğim işe kafa yorup da 1 hafta da hhalledemiyorum. uyku problemi gece ortasında uyanma vs.

benim bayağı durum ciddi. prozac öneriliyor bazı psikiyatristler tarafından reglden birkaç gün önce almak için. ben başka bir ssri ilaç kullandığım için sadece tranko buskas alıyorum bu dönemde ek olarak ama çok da aşırı bir faydasını göremedim.

bir doktora danışabilirsininiz.

bu arada mg desteği de yazmışsınız onu bütün ay almak bende bir tık daha efektif oldu.

şifalar dilerim, çok iyi anlıyorum.
0
ruh i tibbiye
(18.06.21)
Biraz fazla duygusallaşmam dışında fiziksel veya ruhsal bir etkisi olmuyor bende, düzenimi bozacak seviyede bir sıkıntım olmuyor.
0
Josephine.
(18.06.21)
Kusma+ ishal+ baş ağrısı. Ilk gün ben yokum, banyodan çıkamıyorum. Bir de ilk gün gece uyumama. Yani regl baslangıcı öncesi gece uyku yok. Ben gidermek için pek bir şey de denemedim aslında. Magnezyumu spor icin kullaniyordum zaten, bende iyice kas krampalrına sebep olmaya başladı, bıraktım. Zihinsel olarak pek etkilenmiyorum ama bedenim çöküyor resmen.
0
velvetmorning
(18.06.21)
Ruhsal değişiklik regl öncesindeki 1-2 günde oluyor sadece. Normalde aşırı sabırlı ve tahammül eşiği yüksek biri olmama rağmen bu süreçte daha tahammülsüz ve çabuk sinirlenen biri oluyorum. O sebeple birini kırınca ya da sert çıkışınca özür diliyorum yaptığım öküzlük için. Bir de bazı kendimle ilgili konularda duygusallaşıyorum o anlarda 'Saçmalama amaranta bu sen değilsin kendine gelç.' deyip kendimi daha az ciddiye almaya gayret ediyorum:D

Fiziksel değişiklik ise reglden önceki bir gün ve ilk regl gününde zirve oluyor. Ağrı kesici kullanmadığım için daha acı dolu olabiliyor. Haliyle bu iki gün spor yapamıyorum. Verimlilik yüzde 25 azalıyor. Ama fiziksel değişiklik içinde en can sıkan şey ise aynı anda hem terleyip hem üşüyebilmek. Lanet. Hele ki yazın.

Ben bunları hafifleten bir şey ile tanışmadım henüz. Maydanoz çayı ağrıyı bir nebze hafifletiyor sadece.

Geçmişler olsun, yalnız değilsiniz.
0
Amaranta ursula
(18.06.21)
bedensel ya da ruhsal etkilenmiyorum. sadece libidoda bir miktar artış oluyor. :)))
0
naksidil
(18.06.21)
(9)

Yatakta yaşanır mı?

Piukh
Son zamanlarda bu alışkanlığım iyice yapıştı üzerime ve artık yatakta yaşamaya başladım gibi hissediyorum. Mesela kahvaltımı yaptım ve şimdi kahvemi alıp kitap okuyacağım yatağa yöneliyorum hemen, çalışırken yatak, film izlerken yatak, dur utube'a bakayım yatak... Yatağı toplayamaz oldum. Evde yalnı
Son zamanlarda bu alışkanlığım iyice yapıştı üzerime ve artık yatakta yaşamaya başladım gibi hissediyorum. Mesela kahvaltımı yaptım ve şimdi kahvemi alıp kitap okuyacağım yatağa yöneliyorum hemen, çalışırken yatak, film izlerken yatak, dur utube'a bakayım yatak... Yatağı toplayamaz oldum. Evde yalnız yaşıyorum ve yatak, yatak odasında. Çalışma odası var, salon var ama ben yine yatağa gidiyorum. Verimlilik açısından da bir şey değişmiyor gibi zaten masada da verimli çalışamıyorum ama hoşuma gitmeyen bir tarafı var.

Siz ne düşünüyorsunuz, var mı böyle huyunuz?
0
Piukh
(05.06.21)
psikoloji uzmanları yatağın yatmak için kullanılmasını öneriyor ama bana göre bir sorun yok.

bildiğim kısım beden olduğundan onunla ilgili yorum yapabilirim. vücut sağlığın açısından sürekli uzanır durumda olmak pek iyi değil. yatakta ve kimi zaman oturuyor kimi zaman yatıyor kimi zaman köpek pozisyonunda duruyorsan yine sorun yok tabii. sabit kalmak kötü.
0
d e j i n
(05.06.21)
Yatak yatmak icindir desturuylaym yasiyorum :D yatakta yemek asla yemem, bir sey icmem. Ha toplamiyorum da ama her seyi tek yerde yapma fikri irrite ediyor. Evde pijamayla da oturmam mesela.
0
kuehles blondes
(05.06.21)
Valla yaşanmaz bence. Hani ben de sabahları yataktan çıkmakta zorlanıyorum, tel karıştırıyorum falan ancak her şeyi yatakta yapma boyutu da ayrı bir olay bence

Haa ev küçüktür, stüdyo daire tarzındadir ve pek eşya yoktur o ayrı. O zaman bir mecburiyet olayı olur ancak onun ötesi biraz sıkıntılı bence. Kendini düşünmüyorsan yatağı düşün, o kadar üstüne gitme.
0
j r r tolkien hayrani
(05.06.21)
İnşallah evlenince düzelirim ya. Aynı dert bende de var.
Yatakta çay kahve içmek mi dersin meyve sebze yemek mi istersin. Film YouTube ayip film hepsi yatak. Düşünmek için yatak
0
allah yazdiysa bozsun
(05.06.21)
Çevremde birisi böyle dese depresyonda mısın bir doktora git derdim.
0
zoghurt
(05.06.21)
Takinti etmissiniz bence cok rahat bi koltuk olsa belki salona yonelirsiniz yatak gibi yayilabileceginiz bi koltuk? mevzu sadece yatmak degil yatak odasindan ayrilmamak
0
ala09
(05.06.21)
www.cnbc.com
Şu haber geldi aklıma.

zoghurt +1
0
kobuzchu kiz
(05.06.21)
Zoghurt +1. Yatak size tam olarak ne ifade ediyor? Güvenli alan? Konfor alanı? Sığınma ihtiyacı? Korkular, sorumluluklardan kaçınmak? Bu öyle basit bir durumdan öte bir şey gibi görünüyor biraz.
0
Phoebe
(05.06.21)
Yok. sabah 5 gibi çıkıyorum yataktan akşam da 22.00 gibi giriyorum. Yatakla münasebetim bu kadar. Başımı koyunca uyurum, saat çalınca kalkarım. Yani bu bağımlılık gibi bir sey değil ki, çalışmak için masaya gideceksin, bir iki hafta yapınca zaten düzelir her şey.
0
velvetmorning
(05.06.21)
(22)

yurt disinda mutlu olamadigim icin vicdan azabi cekiyorum

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
evet dostlar, üzgün veya mutsuz degilim ama mutlu da degilim. konuyu biraz acayim.disaridan bakinca herkesin cok yasamak isteyecegi bir sehirde ve muhitte yasayip, cogu insanin yapmayi dileyecegi bir isi yapiyorum ama hayata karsi inanilmaz nötrüm. sosyal medyada turk timeline'ina bakip insanlarin y
evet dostlar, üzgün veya mutsuz degilim ama mutlu da degilim. konuyu biraz acayim.

disaridan bakinca herkesin cok yasamak isteyecegi bir sehirde ve muhitte yasayip, cogu insanin yapmayi dileyecegi bir isi yapiyorum ama hayata karsi inanilmaz nötrüm. sosyal medyada turk timeline'ina bakip insanlarin yurt disi hayallerini, isteklerini görünce veya yurt disina cikmis insanlarin mutlulugunu gorunce kendime kendime "ulan sen neden mutlu degilsin, ne buyuk sorunun var hayatta" diyorum ve kendime kiziyorum.

zamaninda okuyup calistigim yere birkac yillik turkiye arasindan sonra sirketin istegiyle geri geldim. dilini biliyorum, egitimim bu ulkeden, ortami biliyorum, tanidiklarim var ama icimde hicbir ekstra sevinc yok. turkiyede nasil yasiyorduysam ayni duygularla yasiyorum. diger insanlar gibi ne guzel iyi bir ulkede yasiyoruz diyemiyorum.

insanlarin avrupada cekilmis herhangi bir sokagin fotografina verdikleri tepkileri gorunce sasirip, insanlar senin bu hayatina ne kadar ozlem duyuyor ama sen sifir neşe ile oturuyorsun diyorum kendi kendime ve yasadigim hayata karsi nankörlük yapiyormusum gibi hissediyorum.

es dostun bir kismini turkiyeden taniyorum, bir kismi da bu ulkenin insani ama hicbir türk'e bu konuyu acamadim. nedense biraz cekindim bu konuyu konusmayi. belki onlar da benle ayni duygulari paylasiyor ama emin olamiyorum.

birkac haftadir dikkat ediyorum. is sonrasi veya hafta sonlari yaptigim aktiviteler ve bulusmalar bir gorevmis gibi gelmeye basladi. inzivaya cekilip kendi kendime evde kafa dinlemeyi istemem sanki yasadigim hayata nankorluk gibi geliyor.

evet, kazanc olarak daha iyi durumda oluyorsun. her ne kadar turkiyeden gorundugu kadar olmasa da maddi olarak rahatliyorsun. evet, sehirler guzel ve planli. evet, insanlarin hepsi olmasa da cogu daha duzgun. evet, daha huzurlu vs. fakat bunlarin hicbiri beni daha neşeli kilmadi.

gecenlerde turkiyeden yeni gelmis (sanirim okumak icin) ve bana bir konuyu danismak isteyen iki gencle tanistirdilar. nasil mutlular, nasil yuzleri guluyor anlatamam. ben de onlaro oyle gorunce mutlu oldum ama modumun onlar kadar yuksek olamamasina kizip durdum sonrasinda.

bu soruyu acma nedenim de aslinda yurt disinda en azindan bir 5 yili devirmis arkadaslarin ne hissettigini ogrenmek. ben calisan sinifa mensup bi insan olarak yine calisan kesimden, orta sinif arkadaslarin duygularini merak ediyorum.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(27.05.21)
10 seneye yakın okul+iş milano. şu an geri istanbul.
Şehir ülke insanı mutlu etmeye yeten şeyler olmadığı gibi mutsuzluk sebebi de değil aslında.

dünyanın en klasik sorusu bu, "sen hayatta ne yapmak istiyorsun? istediğin, sana iyi gelecek şey nedir?" cevabını ucundan yakala ve peşinden koş. her gün 7/24 mutlu olunamayacağını kabullen, kabullenmeyi kabullen ve içinde bulunduğun anda dur ve sana iyi geleni fark etmeye çalış.
her akşam yastığa kafayı koyduğumda kurduğum hayali milano'da gerçekleştiremeyeceğimi görüp istanbul'a döndüm. döndüğümün 3. senesi hayalin yarısı gerçekleşti. acelenin, telaşın, kendini yiyip bitirmenin gram faydası yok, akısına bırakıp sana iyi gelen şeyleri hatırla, hayal kur. kıstasın ayda ne kazandığın değil ayda kaliteli geçirebildiğin zaman olsun.

sıkma canını, yaşadığı yerden bağımsız insan aynı insan, senin de mutsuz olma memnun olmama hakkın var.
atalet-erteleme gelmeden sana ilham verecek beynini besleyecek bir şeyler bulmaya bak.

sevgiler
0
nwnd
(27.05.21)
kendini neden seninle benzer şartlarda olmayan insanlarla karşılaştırıyorsun ki...
0
heeresgruppe
(27.05.21)
Yurtdisina hic cikmadim ancak izin verirseniz cevaplamak istiyorum.

Bilgisayar muhendisiyim ve iyi bir devlet okulundan mezunum, su anda da yuksek lisansima devam ediyorum.

Etrafimdaki hemen hemen herkes yurtdisina tasindi ya da tasinma hayali kuruyor. Yurtdisi sihirli degnekmis gibi davraniyor insanlar. Giden insanlar da sanki orda en ufak bir zorluk cekmiyormus her sey muhtesemmis gibi anlatiyor ve davraniyor.

Yurtdisina gitmek bir nevi hayatin instagram versiyonu gibi. Nasil orda kimse kotu anini paylasmiyorsa gidenler de onu yapmiyor. Cok asiri minnettar olmaniz gereken dunya nimetiymis gibi davraniliyor disardan.


Ben her seyde oldugu gibi bunu da abartili buluyorum. Siz herhangi bir sahip oldugunuz sey yuzunden, millet buna gipta ediyor diye cok sukretmeliyim, %200 mutlu olmaliyim hissi yasamak zorunda degilsiniz.

Size ozenen insanlara da ozenen milyonlar var ona bakilirsa.

Olayin sehirden ziyade kendinizle ilgili oldugunu dusunmeniz gerekiyor. Kendinizi mutlu ve tatmin olmus hissedebileceginiz yollar arayin. Bu da illa spor ya da hobi ile ilgili olmak zorunda da degil. Belki bir ogrenciye burs verirsiniz belki alaninizdaki birilerine mentorluk saglarsiniz. Bambaska seyler de olabilir ama kendiniz aramali ve bulmalisiniz. Basakasinin onerdigi sizi tam anlamiyla tatmin etmez.
0
tessera
(27.05.21)
Yurtdisina geldigim icin mutluyum da bir yerden sonra geciyor yani ne yapacagim her gün Fransa'da yasadigima dua ederek kalkacak değilim. Belli yerden sonra rutin, normal hayat olmasi kadar normal birşey yok.

Yani ben de ilk geldiğimde oha ne güzel falan oldum ama artik alistim yani. Tamam maas guzel, yeme icme kaliteli, insanlar iyi ama polyanna gibi de dolasamayiz :) 5. Seneye giriyorum bir kac aya. Her Türkiye'ye gidince geri dönesim geliyor hemen o kadar daralıyorum.
0
logisticsmanager
(27.05.21)
Gecen bir yerde okumustum, "yurtidisina gidince arka fon degisiyor sadece, sen yine ayni sensin"

Not: 3 sene yurtdisinda yasadim.
0
brkylmz
(27.05.21)
4 yildir almanyadayim. bende hemen hemen benzer duygular icersindeyim. vicdan azabi cekmiyorum da buraya hicbizaman ait olamayacagimdan sanki bosuna burda zamanimi harciyormusum gibi geliyor. daha yeni izinden geldim türkiyeden. sanki hep orda rahat yasabilmek icin bu zamanimi feda ediyormusum gibi geliyor.

türkiyede az paraya calistigim üzüldügüm seyler olmamis gibi sebepsiz bir özlem duygusu oluyor.
galiba tipik bir almanci olma yolunda ilerliyorum.
0
vhs kaseti
(27.05.21)
Devlet okulundan koleje gecmis gibi oluyorsun, okul yine okul hergun derse giriyorsun.
Mutlu olmak zor bence.
0
divit
(27.05.21)
olay biraz nerde olduğun değil kimle/kimlerle olduğunda bence. ben de iki sene atinada çok mutsuz yaşadım, sonra ankaraya taşındım çok mutlu bir sene yaşadım.
0
sipsiyah
(27.05.21)
sikinti yasadigin hayatta veya kisiliginde degil, sikinti kendini baskasiyla karsilastirmanda. kendini degistirmene veya kafandan bir seyi silmene gerek yok. baglarini koparmana da gerek yok. kafana gore takil iste. evde durmak istiyorsan da evde dur, 'ben olsam hep gezerdim' diyen de ciksin gelsin kendisi gezsin. hem sanane baskasinin ne yaptigindan/yapacagindan, onlara ne senin ne yaptigindan?

ben de hic hazzetmiyorum turkiye'de yasayan cogu kisiyle konusmayi. resmen insani yurtdisinda yasadigi icin suclu hissettiriyolar. sanki hayat bi orda zor amk. biz burda yattigimiz yerden para kazaniyoruz sanki. evet refah duzeyi yuksek, zaten o yuzden geldik ama napayim yani benim sucum mu? kimle konussam 'oh lan kurtuldun valla, oh lan ne guzel istesen ferrari alirsin orada araba ucuz, oh valla ne guzel is hayati cok kolay' diye diye insani konusmaktan sogutuyolar. hic takmican.
0
icim urperiyor
(27.05.21)
20 seneyi devirdim.

Yurtdisi luks bir restaurant gibi. Dekor super, servis harika, tabak canak masa duzeni inanilmaz. Bir yemek soyluyorsun geliyor tabak harika hazirlanmis. Sonra bir catal aliyorsun tadi bombok.

Turkiye'de esnaf lokantasi, iceri korkarak girersin bazen saga sola dokunmak istemezsin. Onune bir yemek koyarlar goruntu olarak birseye benzemez, catallar bardaklar kirlidir vs. Sonra bir tadina bakarsin soka girersin.

Uzun sure disarida yasamayanin anlayabilecegi mevzular degil bunlar. Obur taraftan ne olursa olsun cikmak isteyenleri de anliyorum. Ama ciktikdan sonra iluzyon 3-5 sene icinde dagiliyor, bu da bir gercek.
0
cooperr
(27.05.21)
Maddi olarak rahatlamak, düzenli şehir evet güzel şeyler ve ilk akla gelenler de Türkiye’den kaçış furyası o kadar basit değil. Siz ne kadardır yurtdışındasınız bilmiyorum Göz göre göre her gün daha kötüye uyanmak çok yıpratıcı, gelecek kaygısı sadece maddi yönlü değil. Sorunların her zaman üstünün örtülmesi, hukuksuzluk, eskiden eğitimin, görgünün, yeteneğin getirdiği bütün avantajların yerini kaotik bir düzene bırakması... Boğulmak üzere hissediyor gençler o yüzden bu kadar büyük bir olay. Siz kendi düzeninizde bu hissiyata elbette uzaksınız o yüzden aşırı gelmesi çok doğal ama işte normal koşullarda değiliz. Aslında dediğiniz gibi sıradan bir Avrupa şehri fotoğrafına delirmek saçma.
Ha sizin haftasonu aktivitenizle bunun ne alakası olabilir? Orada durum kişisel bence. Evinizde oturun, dışarı çıkın kime ne? Bence bu mutsuzluk meselesini kendi şartlarınızda değerlendirin, cevabı yurtdışındaki çevreniz, yaşadıklarınız çerçevesinde arayın. Türkiye’nin olağanüstü şartları, bunalımı sizi yanlış yönlendirir.
0
not dark yet
(27.05.21)
8-9 aydir yurtdisindayim, oncesinde istanbul'da rahatim yerindeydi. Burda da rahatim yerinde. Farkettim ki icinde olmasam bile turkiye gundemi beni etkiliyor. Artik dolar arttiginda "napicaz yau" demiyorum belki ama yine uzuluyorum. Yasama kalitesi/gelir acisindan filan belki yurtdisi daha rahat ama kopamadim ben henuz turkiyeden. Kopabilecegimi de sanmiyorum. 5 haftalik tatilimin en az 2 haftasini turkiyede geciririm herhalde bundan sonra da.
0
fakyoras
(27.05.21)
ben olayin mantigini anlamadim.

yurtdisinda oldugun icin mi mutsuzsun? turkiye'de daha mi mutlu olacagini dusunuyorsun? yazdiklarindan anladigim kadariyla cevabin "hayir" - ayni hissediyorsun.

o zaman mutsuzlugunla yurtdisinda olmanin alakasi nedir onu cozemedim. hayattan tad alamiyorsun, belli ki bir cesit depresyondasin. nerede olursan ol bu problem cozulmedikce boyle hissedeceksin sonucta. butun meselenin yurtdisiyla alakasini anlamadim ozetle.

acaba "turkiye'de mutsuzum, yurtdisina gidersem mutlu olurum" diye dusunup gittin de hayal kirikligina mi ugradin? o zaman biraz daha anlasilir, ama problemin kaynagini degistirmiyor: bir cesit depresyon icindesin demek ki. bir profesyonelle gorusursen yardimci olur bence.
0
robokot
(27.05.21)
Bulundunuz yerde kök salamamissiniz.

Derdiniz, anlattiginiz kadariyla bu.

Insan iliskileri ictenlikli, samimi olacak. Oylesine kurulan arkadasliklarin tabii ki sosyallesmek adina bir onemi var. Ancak samimi olacaginiz, icerisindeyken cok rahat hissedeceginiz bir sosyal cevreye ihtiyaciniz var.

Avrupa´dayim, 5 yili da devirdim.

Surekli ilerlemek, kendimi gelistirmek amaciyla gelmistim, bir dakika bile "durmaktan" inanilmaz rahatsiz oluyordum. Sonunda istedigim ulkeye gelmistim, hicbir seyi geciktiremezdim. En kucuk sorunda da demoralize oluyordum. Kendimi bu yaris psikolojisinden cikartmam zamanimi aldi.

Burada her anim mutlu mesut gecmek zorunda degil. Karsilastirma yapmiyorum, surekli karsilastirma yapmaktan yoruldum. Benimle yakin tarihlerde baska sehirlere gocen arkadaslarimda da durum bu. Biz burada bir hayat kurduk. "Türkiye´de olsam simdi nasil olurdum?" sorusu sadece ve sadece yipratici.

Yasadigim ulkenin vatandasi da oldum. Burada bir hayat kurdum. Ve bu hayattaki sorunlar sadece benimle ilgili. Yasadigim yerin firsatlarindan, islerin ve hayatin kolayligindan memnunum. Bunlar minumum, bunlar standart. Insanca yasamanin minumum gereklilikleri saglaniyor diye ben niye neseleneyim?

Türkiye ormanindan cikinca, evet, ilk sene ben de cok neseli ve enerjiktim. Survivor modundan ciktiktan sonra normale dondum. Avrupa´dan anlasilacak sey cennet degil, sadece insani standartlari saglamis yer olmali.
0
buf-e kür
(27.05.21)
biraz beklentiyle alakalı bir problem var burada. ben 1 sene yaşadım daha önceden, giden, kalan ve dönen de çok arkadaşım var. yurtdışında yaşamak kendi evinde yaşamaya göre çok daha büyük ve sürprizlere açık bir challenge. zaten bu kadar çok göz önünde olmasının sebebi de bu, gidenlerin çoğu "acımadı ki" modunda "biz aşırı memnunuz, 1 liraya 10 kilo et alıyoruz" diyor ancak işin duygusal yönünde hissettikleri sakatlıkları anlatmıyorlar. dolayısıyla bir kere kesinlikle yalnız değilsin, sadece işin bu noktası konuşulmuyor. özellikle psikolojik açıdan gurbet gerçekten zor, bunun vizyonla falan da alakası yok. bunu amerikaya giden alman da yaşıyor, japonyadan avrupaya taşınan japon da. 40 milletten sadece biz bunu ayıplıyoruz, halbuki gavur homesickness diye terim bile üretmiş.

ikincisi, o uzak ülkede bir yabancı olarak kendi evini özlemen çok ama çok normal. kendine haksızlık etme kesinlikle. farklı çıkış yolları ararsın, denemeler yaparsın, ama işin sonunda ben trde 3 kuruş daha az kazanırım ama kendi çöplüğümde yaşarım dersen bu ayıplanacak bir şey değil, aksine çok normal bir şey. ben şahsen böyle düşünüyorum 1 senelik tecrübemin sonunda, ve o zamanlar kalma imkanım olduğu halde kalmadığım için de genel olarak çok memnunum, iyi ki de öyle yapmışım. her ne olursa olsun yabancılar şubesiyle uğraşmamak, kendimi anlatmak zorunda kalmamak, önyargılarla uğraşmamak, arkadaşlarına ve aileme yakın olmak, ailemden biri hasta olduğunda koşabilmek, kendi anadilimi konuşabilmek (ki 2 dili çok iyi seviyede biliyorum) bunların hepsi benim için paradan çok ama çok daha önemliydi, o yüzden mutluyum. zorlukları var evet, cool bir şey de değil, ama belki de bu iş sana göre değildir? yani öyle bi zaman gelir ki lan keşke istanbulda olsaydım da gidip çöplükte bira içseydim ama yanımda şu arkadaşım olsaydı dersin, işte o önemli bi detay. biraz makina olmak, duygusuz olmak lazım yani, fazla düşünmemek lazım.
0
roket adam
(27.05.21)
herkes farklı. Kimi insan arkadaş ilişkilerini veya ailesini özlüyor dönüyor mesela. Mutsuzsan dönmeyi de değerlendir tabii FAKAT tek söylemek istediğim bir şey var, lütfen mümkünse oranın vatandaşlığını almaya çalış (zaten 5+ yıldır oradasın sanırım), B planın ve garantin olarak dön Türkiye'ye. Çünkü burada işler iyi gitmiyor, belediyenin verdiği Gri pasaportlarla insan kaçakçılığı falan yapılıyor öyle düşün. Ben Türk pasaportunun hiçbir değeri kalmadığını ve ileride en ufak vize için bile çok zorlanacağımızı düşünüyorum. Gitmişken elin boş dönme.

Bu arada gördüğüm çoğu arkadaşım ilk 2-3 yıl içinde çok alışıp(başta zorlanıp) sonra "ya Türkiye'de bunu nasıl yapmışız çılgınlık" moduna giriyorlar. Good for them.
0
nhk ni youkosu
(27.05.21)
Merhaba,

Çok uzun süre sayılmaz ama bir yıl yurt dışında yaşayıp yaklaşık 4 ay önce geri döndüm. Kalıcı olmasam da bir yıl daha kalma imkanım vardı ama dönmeyi tercih ettim.

Benim gördüğüm kadarıyla sizin durumunuz o yurt dışına imrenip "kaçarcasına" Türkiye'den gidenler gibi değil. Yani sizin gitme motivasyonunuz muhtemelen o "Süper bir ülkeye geldik. Türkiye'den kurtulduk" diyenler kadar yüksek değilmiş. O nedenle böyle düşünmeniz oldukça normal geliyor bana. Sizinkisi iş için ülke değiştirmek gibi olmuş.

Ben de görece güzel bir ülke ve şehirde yaşadım. İşim buradakine göre oldukça hafifti. Büyük bir şehirdi ama doğası güzel, sessiz sakin bir yerdi. Ama inanın kendimi bu kadar güvensiz hissettiğim bir yer daha olmamıştı. Silahlı soygun ve ölümler çok yüksekti. Akşam hava kararmadan eve girmeye özen gösteriyordum. Markete giderken sürekli etrafı kolluyordum. Her şey mükemmel olmuyor maalesef. Bununla birlikte pandemi sebebiyle sosyal ortamım da olmadı. Ben de döndüm. Dönünce de "Biz, sen orada kalırsın artık diye düşünüyorduk." dediler hep. Öyle bir imaj var hep. Bu anlattıklarımı duysalar inanmazlar. :)
0
shatskikh
(27.05.21)
Bence genel olarak hissettiklerinizin yaşadığınız ülkeyle bir alakası yok. Biraz orta yaş bunalımına girip hayatı anlamlandırma noktasında zorluk çekiyorsunuz gibi gördüm yazınızdan.

Gelişmiş ülkeler sihirli bir şekilde sizin psikolojinizi düzeltecek, size hayat sevinci verecek diye bir şey yok bana göre. Size rahat ve mutlu bir hayat yaşamanıza yardımcı olacak şeyler veriyor sadece.

Türkiye'de zaten hayatın default zorluklarına ek olarak her geçen gün oldukça kötüye giden şeyler var. Insanlar önünü göremiyorlar. Düşünün orta sınıf görülen iyi eğitimli bir kişi, kıçı kırık ikinci el bir araba alabilmek için yıllarca çalışmak zorunda kalıyor. Fazla uzatmaya gerek yok ama buna benzer bir sürü olumsuzluk var siz de biliyorsunuz zaten. O yüzden insanların size imrenmeleri, daha mutlu olduğunuzu düşünmeleri normal.
0
synthetic a priori
(28.05.21)
Buna aslında kişilik ya da karakter diyoruz. Depresyonda olduğunu düşünmüyorum. Bir şeye nankörlük ettiğin de yok Neyden keyif alıyorsan ona devam.
0
velvetmorning
(28.05.21)
1 ay kadar falan once bir instagram reels izledim ve jeton tam manasiyla dustu: mutluluk depresyon gibi bir uc noktadir. her zaman mutlu olamazsin, aranan duygu tatmin olmaktir (being content)..

Bunun ustune epey bir dusundum cunku hayatindan genel olarak tatmin olan bir insan olarak bu deliler gibi mutlu olma kismi beni hep zorluyordu. Boyle bir baski var uzerimizde cunku ve bu bizi oldugumuzdan farkli olmak icin zorluyor. Yani evden ise isten eve rutiniyle gayet iyi gecinen bir insanim, kalabaliklarda olmak, arka planda istemedigim muziklere maruz kalmak (ki mutlulugun tanimini yapamam ama gercek bir mutsuzluk sebebidir benim icin), small talk dedikleri nane mutlu etmiyor beni ama cizilen portre o. bunun bir gereklilik olmadigini anladim o videoyla.
0
2oda1salon
(28.05.21)
Mutlu ya da mutsuz olmanın fonla değil insanın kendisi ile alakası var. Ama mutlu/mutsuz bir insanın tr'de mi mutlu/mutuz olması daha güzeldir yoksa insan hayatına değer verilen bir yerde mi diye sorarsan 2ncisini seçerim. Tr'nin kötü yanlarını kimi kesin her gün tadıyor, kimisi her gün tv'den izliyor, kimisi ise hayatında 1-2 defa yaşıyor. Fakat herkes etkileniyor. Bu gerçekliği denklemden çıkarırsan sen senle başbaşa kalıyorsun. Mutlu olmak oradan sonra sana kalmış durumda.
0
twelfth
(28.05.21)
Twelfth +1000

Soyledigi sey cok dogru. Kucuk cocuguyla yasayan bekar bir anne olarak, kendi can ve mal guvenligim icin ekstradan endiselenmek durumunda degilim. Turkiye'ye gelmemek icin en buyuk sebeplerimden birisidir bu. Erkeksiniz anlamayabilirsiniz bu durumu ama boyle bir rahatlik var.

Ekonomik olarak enflasyondu oynak fiyatlardi gecim icin endiselenmek durumunda degilim. 8. seneye giriyorum burada, tupgaz fiyatlari artmadi aksine geldigim zamankinden daha dusuk (buyuk bir rezerv bulunmustu geldigim sene onun etkisi oldu deniyor), bakliyat, sebze ve meyve yetisebilme bolluguna gore fiyati artar ve azalir. bu da 8 senedir hemen hemen ayni fiyatlarla olur. Bol zamaninda ne kadara dusecek, kit doneminde ne kadara yukselecek kafamda belli ve 8 senedir degismedi. 8 senedir degisen yeni sivi yag fiyati oldu. Oradaki artista tek yon sehir ici toplu tasima ucretine tekabul ediyor (2 lolipop parasi). Fiyatlarin artmamasina o kadar alismisim ki cok geldi bana.

bu tip artilar var

u
0
2oda1salon
(28.05.21)
(7)

Özel sektörde tutunmak ve memuriyet

psmstc
Kıymetli dostlar 3,5 yıldır özel sektörde öğretmenlik görevi yapan bir kardeşinizim. İş hayatında özellikle özel sektörde tutunmak için gereken sosyal ve duygusal beceriler konusunda zayıftım. Yönetim, öğretmenler baktığında merhaba merhaba dışında “açılmamış bir kutu”ydum. Bu konular hakkında kısa
Kıymetli dostlar 3,5 yıldır özel sektörde öğretmenlik görevi yapan bir kardeşinizim. İş hayatında özellikle özel sektörde tutunmak için gereken sosyal ve duygusal beceriler konusunda zayıftım. Yönetim, öğretmenler baktığında merhaba merhaba dışında “açılmamış bir kutu”ydum. Bu konular hakkında kısa süre psikolojik destek aldım. Fakat bu destek iş hayatı için daha girişken, sosyal, sorumluluklarına sahip, işini elinde tutan birine çevirmedi. Belki içe dönük dışa dönük olmak çok önemli değildi. Fakat özel sektörde kısmen içe dönük, pasif durmam elbette lehime olmuyordu.

İki yıl evvel pırlanta gibi bir kadınla evlendim. Eşimin kamuya atanması ile bir taşra şehrine geldik. Ben de özelde iş buldum. 8 aydır çalışıyorum. Bu ara dönemde bir depresyon geçirdim. Var olan işimde iki üç kere olumsuz geri bildirimler aldım. İçeriği dışa dönük, sosyal, öğrencileri sürükleyen bir tavırda olmam gerektiği ile ilgiliydi. Muhtemelen gelecek yıl benimle çalışmayacaklardı.

Bu sırada kpss puanıyla başvurular yaptım. Düz memurluk için mülakat aşamasına girdim. Fakat eşim memurluğa öğretmenliğe göre düşük düzey ve kendi işim olmadığından sıcak bakmıyordu. Ek olarak oturduğumuz yere 70 km mesafede, haftasonu da gitmem gerekebilecek bir kadroydu.
Bir taraftan aynı şehirde özelde çalışabileceğim bir öğretmenlik yeri daha vardı. Buraya başvurdum. Olur verdiler fakat yöneticisi şuan çalıştığım yer hakkında epey karalama ifadeler kullanmıştı. Güven vermediği için şimdiki yerde kaldım.

Yaşımın ilerlemesi, her yıl mezun artışı dolayısıyla kpss’den bir daha aynı puanları zor alırım diye düşünüyordum. Şuan kesin olmasa da tercih imkanı olan bir durumdayım.

Size danışmak istediğim konu şu ki, özel sektörde çabalasa da aynı yerde uzun yıllar kalamayan bir kardeşinizim. Eşim ve ailemde bu konuda eminim ileride daha fazla üzülecektir.
Öncelikle eşime yük olan, keyfi sebeple çalışmayıp evde asalaklık yapan bir eş olmayı asla istemem. Fakat memuriyeti değerlendirmezsem işsiz bir dönem beni bekliyor gibi. Dolayısıyla eşim istemese de kazanma halinde tercih etmeyi istiyorum. Sizin tavsiyeniz nasıl olurdu? Şimdiden teşekkür ediyorum.
0
psmstc
(21.05.21)
Tercih edin tabii ki. Eşiniz de olsa başkasının düşüncesiyle hareket etmek yerine kendi düşüncenizle hareket etmeniz daha iyi sizin için.

Siz eşiniz için başka şehre gitmişsiniz. Onun işine saygı duymuşsunuz. O da sizin işinize saygı duysun.
0
dissendium
(21.05.21)
bu anlattıklarınıza bakarak tercih edilebilir duruyor.
0
elorelia
(21.05.21)
memur olun.
0
velvetmorning
(21.05.21)
Özelde çalışan bir öğretmen ve yazdıklarınızla yakınlık kurmuş biri olarak memuriyeti seçin derim.
Özelde öğretmenliğin şartları belli, maaşı belli.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(21.05.21)
Özel sektörde öğretmenlik amelelikle aynı seviyede çoğu şehir ve okulda. Vasıfsız, lise mezunu bile olmayan adamlarla aynı maaşı veriyorlar hatta. Hatta şöyle okulu temizleyen görevli ile öğretmen aynı maaşı alıyor çoğu yerde.

Memur ol. Fırsatı kaçırma.
0
westblack
(21.05.21)
Memuriyet fırsatı her zaman gelmez bence de değerlendirin.
0
bitse de gitsek
(21.05.21)
Bahsettiğiniz şartlarda en doğru tercih memuriyet gibi duruyor. Sizi bilmiyorum ama özelde öğretmen olarak çalışan kuzenimin nerdeyse tüm cumartesileri bazen pazarları zaten okulda geçiyordu. Yeni başlayan bir memur da en kötü 4 bin TL civarı alır. Sizin özeldeki şartlarınız memuriyetten daha iyiyse tereddüt etmeniz bir yerde normal ama biliyorusunuz özelde iş güvencesi yok. Anladığım kadarıyla en çok kafanıza takılan nokta da bu. eğer (memuriyetin hiç gündemde olmadığını var sayalım) size yakın mesafede iş bulamadığınız takdirde özel de olsa uzak da olsa mutlaka çalışmanızı gerektirecek şartlar varsa (ki bu illa maddi sıkıntı demek değil misal evde oturmak sosyal olarak zor gelecekse) 70 km'yi de kafaya takmayın.
0
nihayet
(22.05.21)
(10)

Yeni baslayan iliskide ufak tuhafliklar

karanlik yanim
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var. > Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak y
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var.

> Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak yanit veriyor.

> Iliskilerde fevri olabiliyorum, kafama yatmayan birsey olursa aniden cok soguyup arkama bakmadan uzaklasabiliyorum gibi birseyler söylüyor arada bir, gecmis iliskilerden örnekler veriyor.

> Su ana kadar beni haketmedigim sekilde iltifatlara bogup göklere cikariyor. Sürekli ne kadar mükemmel, ne kadar da asmis bir insan oldugumu ima eden seyler söylüyor her 10 dakikada. Sakaya falan vuruyorum ama iltifatin dozunu da ayarlayamadigini hissediyorum.

Bu seyler birbiriyle baglantili mi bilmiyorum, ama biraz tuhaflik hissediyorum, bu is bir yerde patlayacakmis hissi veriyor nedense. Varsa yorumlarinizi alirim.
0
karanlik yanim
(14.05.21)
Psikiyatrist değilim ancak borderline olabilir mi diye düşündüm.
0
pro9it9is9
(14.05.21)
herkesin kendine göre sorunları var aslında, kimse "geçmişsiz" değil. ama kendine çok net tanımlamalar koyan biri bundan da kolay kolay vazgeçip daha iyi olabilirmiş gibi gelmedi bana. yüzde 80 bir yerde patlayacak. ilişki başlı başlına zor bir şey zaman zaman iyi günü var kötü günü var anlaşamayıp hır gür birbirinize girdiğiniz dönemi var, hele sağlıklı bir psikolojide olmayan biriyle zor.
0
barisa
(14.05.21)
Şöyle bir olay olabilir. Diyelim kavga ettiniz. Üzüldü. Sen de diyelim çocuk gibi onunla ilgilenmedin. Daddy issues denen şey yüzünden seni suçlayabilir. Benimle ilgilenmedin gibi.

İkinci durumda da kavga ederseniz uzun bir süre konuşmayabilirsiniz. Çünkü soğuyunca her şey başa döner. Aranın düzelmesi zaman alır. Bu çok sık olursa yorucu olabilir.

Üçüncü durum da heyecandan. İlişki yeniyse taraflar o anki heyecanla böyle davranabilir. Bu durum zamanla normalde dönebilir.
0
dissendium
(14.05.21)
kız önceden uyarmış işte.

aynı şey başıma geldi birden fazla kez. "her gün mü böyle hoş bir hanımla tanışıyorum canım, birbirimizi sevmişsek yoluna oturturuz bi şekilde <3 <3" diyerek görmezden geldim. hepsinde bir süre sonra sanki hiç tanışmamışız gibi terk edildim djfjdk.

ben yol yakınken geri dön derim. "iyi de kızdı yahu, acaba denesek nasıl olurdu?" dediğin düşünce can yakmaz, bi süre sonra da gider. ama işte kendini verdiğin bir ilişki biterse belki yıllarca üzülüyor veya travma yaşıyorsun. kafana yatmıyorsa hiç girme bence o topa, bu tür problemlerin kendi kendini çözdüğü veya ilişki sırasında yok olduğu sanırım neredeyse hiç görülmemiştir. bugün görmezden gelirsin, yarın büyüyerek seni yutar o sorun.
0
der meister
(14.05.21)
Üçüncü madde için (bkz: love bombing)
Tuhaflık hissediyorsanız kızın aşırı ilgisi samimi olmadığındandır belki.
0
kobuzchu kiz
(14.05.21)
daddy issues var diyorsa kacarak uzaklas. sana bir dost tavsiyesi
0
nibba
(14.05.21)
Bence ilginç olmaya çalışıyor. Daddy issues'ün bile ne olduğunu bildiğini sanmam. Her babasıyla arası kötü olanda daddy issues olacaksa yandık. Eğer yeniyse ilişki sen kendin gözlem yapmaya, tanımaya çalış. Ilk baştaki sezgiler yanıltmaz ama genelde.
0
velvetmorning
(14.05.21)
Bomboş bir kız bence. Bende şu varrrrr, bende bu varrrr, ben tehlikeli nasty ve horny bir kızımmmm kafası. İlginizi çekiyorsa devam edin ne diyelim.
0
Hallegadola
(14.05.21)
ailedeki bir sorununu anlatmasi guzel. ancak kacamak yanit veriyor diyorsunuz, yani sizi bos bilgiye boguyor; sizin ne yapmaniz gerektigini, sizinle olan iliskisine yansimasini konusmuyor?

simdi verdigi bu "fevri davranip pat diye giderim." bilgisiyle siz ne yapabilirsiniz? bunu size niye anlatti?

asiri iltifat ve "basip gitme" tehlikesini soylemesi pek uyusmuyor. bir tuhaflik var, dogru hissediyorsunuz. kimse heyecandan on dakikada bir sizi arsa cikartmaz.

bu kadar hizli cikislarin, hizli da inisi oluyor.
0
buf-e kür
(14.05.21)
@velvet+1
Bana da sanki olduğundan farklı bir kişilik çizmeye çalışıyor gibi geldi. Çok kaptırma o yüzden kendini.
0
j r r tolkien hayrani
(14.05.21)
(9)

250lik motor kullanmak (K)

abuzer
Günaydın :))) Daha önce yine buraya sormuştum. Yapma etme demistiniz. Ama yaptım ;) İlk kez bir motora dokundum, 250lik TNT :) ilk kullanisimda kaldirip bir mesafeyi gidebildim. Bu iyi mi?? :)) lutfen iyi olsun çünkü. Sonra çok ağır olduğu için durunca düşürdüm motoru. Ama yavaş. Biliyorum ağırlığı
Günaydın :)))

Daha önce yine buraya sormuştum. Yapma etme demistiniz. Ama yaptım ;)

İlk kez bir motora dokundum, 250lik TNT :) ilk kullanisimda kaldirip bir mesafeyi gidebildim. Bu iyi mi?? :)) lutfen iyi olsun çünkü. Sonra çok ağır olduğu için durunca düşürdüm motoru. Ama yavaş. Biliyorum ağırlığı olay değil, acemi olduğum için diceksiniz. öyle işte neyse

İkinci kez calistigimda da ilerle, dur, ilerle dur calistim. Birkaç tur da attım. Ama hala vites değiştirme aşamasına geçmedim (çok iyi araba, orta seviye bisiklet kullanirim ayıptır soylemesi)

Sizce benim bu motora alismam ne kadar sürer? Ne kadar zamanda trafiğe çıkabilirim? Sabirsizim biraz. O nedenle merak ediyorum.

Not: kadinim
0
abuzer
(28.04.21)
kısa boy narin yapıyla 1000cc motor kullanan kadınlar gördüm.

kendi tecrübelerimden de her motor başta ağır geliyor ama bi süre sonra bacaklar güçlenip sorunsuzca tutabiliyor.. motora boyun kısa gelmiyorsa eğer motoru tutmak için çok yatırmazsan düşmez. eğer yatırırsan düşer. ben de yatırsam ben de düşürürüm önemli olan kaymayan bot ayakkabı ve motoru yatırmamak. motora boyu kısa gelenler de bi tarafa doğru kaykılıp tek ayakla da tutabiliyor.

bu işler tecrübe işi sen daha vites değişimlerini, durup kalkmaları çözememişken trafiğe çıkayım demen başına dert açmaktan başka bi işe yaramaz.

çok zorlanıyorsan ikinci el 100 cc civarı bi cub scooter al onla başla.
0
killerbee
(28.04.21)
Geçmiş olsun, zehiri almışsınız. Trafik tecrübesi ve manuel vites tecrübesi olduğu için maks bir hafta diyorum. Ama alıştığına emin olmadan kesinlike çıkma bence.
0
okumakserbestbegenmeksart
(28.04.21)
Günaydın.

Öncelikle başlamayabiliyorsan başlama. Bu olmuyorsa; hoş geldin.

Çok bıçak sırtı bir dünyaya adım atıyorsun, atacağın adımlar önünde rüya gibi yıllar yaşamanı da sağlayabilir, burnundan da getirebilir. Bu adımlardan en önemlisi eğitim ve ekipman. Bunlara harcayacağın paralarda dünyanın en savruk insanı ol. Geri dönüşünü misliyle alırsın çünkü.

sözlük yazarlığı varsa (bkz: ekşiteker).

çok iyi araba ve bisiklet kullandığını düşünen biri olarak eğitmenlerin gözünde en zor insansın. Onlara göre aday bisiklet bile kullanmayı bilmesin ki ön yargılardan arınıp tertemiz bir başlangıç yapılsın. Öbür türlü belli bir süre seni doğru bildiğin yanlışların yanlış olduğuna ikna etmekle geçiyor.

Bu saatten sonra bol bol teorik eğitim videosu, yazısı, kitabı. Sonrasında da herhangi bir kurumdan pratik eğitim, sorduğun soruların cevapları da buralarda.
0
onemoremile
(28.04.21)
İmkan varsa bir kursa gidip eğitim almanı şiddetle tavsiye ederim.
Kendi kendine gitmeyi durmayı, dönmeyi, vs öğrenirsin bir şekilde ama inceliklerini ogrenemezsin. Yalnis pratiklerin yerleşik hale gelir ve ilerde düzeltmek için çok uğraşırsın. Boş bir sayfa iken bir egitmenden yardım almak en doğrusu.
0
chavezding
(28.04.21)
Selam,
eğitim eğitim eğitim.
İyi araba kullanmak bir artı, çünkü trafiğin nasıl bir şey olduğunu bilmek önemli. Bu konuda cahil cesaretiyle hareket etmemek lazım.

Bisiklet kullanmayı bilmek de önemli, demek ki denge işini daha hızlı çözeceksiniz.

Bütün bunlar cepte ama, bu yapabildikleriniz hiçbir şey. Öncelikle temelden başlayıp hakimiyet eğitimi almalısınız. Sonra beceri geliştirme, kendi motorunuza hakimiyet, yolda güvenli sürüş eğitimi derken bir eğitim döneminden geçmelisiniz. Motoru ağır olduğu için değil, dengesine alışmadığınız için düşürdünüz, ilerleyip durmak evet bir beceri ama öğrenmeniz gereken şeylerin onda biri bile değil.

cesaret kırmak için değil, eğitimsiz olmamanız için yazdım bunları.

sıfırdan motosiklet eğitimi aldıktan sonra ehliyetini ve yol eğitimini tamamlamış bir insan olarak söyleyebilirim ki trafiğe çıkma süreciniz sizin eğitime ayırdığınız süreye göre şekillenir. Bu 1-2 hafta da olabilir, 1-2 ay da.
0
amelie poulain
(28.04.21)
Neden daha az güçlü motorları kullanip geçiş yapmadınız anlamadım. Bence daha az güçte, daha rahat olacağınız motorlardan sonra geçin. Şimdi dan dan söylemiş gibi olacağım ama 250'likte böyle başlamak iyi bir şey degil. Bir de vites ilk elden ögretilmez mi? Ögretmekte de bir problem var sanki. Daha az güçlü motorlara hakimiyeti sağlayıp sürüş keyfi almak varken neden böylesi bir iş? Bu arada kadınım African Twin kullandım bir süre.
0
velvetmorning
(28.04.21)
alışma süresi = eğitim ve tecrübe süresi (trafikte geçirilen zaman)

bir tane kadın arkdaşım da böyle başlamıştı, hala daha sürüyor. vites işini hallettikten sonra bol bol aracın ağırlığına alışmak için manevra çalışın. yapabiliyorsanız da core egzersizleri. iki tekerlekliler genel olarak komplike işler gerektiyor. daha sonra kitap vs. paylaşabilirim.
0
evimin paspasi
(28.04.21)
sanırım daha ehliyet alma sürecindesin, bir kaç saat daha çalıştıktan sonra ehliyet alabilecek konuma geleceksin, ancak bu trafiğe çıkmak için yeterli değil.

bir kaç hafta trafiği az ara sokaklarda gezme, ardından yoğun olmayan akıcı saatlerde biraz daha uzak yerler, kendini yeterince güvende hissettikten sonra şehir içi ulaşım, kısa zamanda da uzun yol veya eğlence amaçlı kullanım.

bu süreler senin ne kadar çok motor üstünde vakit geçirebileceğine bağlı biraz. tabii biraz daha rahat etmek bu süreçleri daha hızlı geçmek istersen ücretli eğitim veren kurumlar, kişiler var. eğitim sizi motor üstündeyken daha rahat ve sakin olmanızı sağlar.

ne kadar çok motor üstünde olursanız o kadar iyi. kapalı alan eğitimleri yapabileceğiniz bir yer varsa çok çok daha iyi. her dışarı çıktığınızda ekipmanlarınızı üşenmeden giymek ve hazırlanmak önemli, böylece güvenliğinize önem verirsiniz.

nasıl bir motor alacağınız, sizin ne istediğinize bağlı olarak değişecektir. motor seçmek bir anlamda bir hayat tarzını seçmek gibi oluyor. motorun da kılık kıyafet için modası var.
0
selam
(28.04.21)
Bugün vites değişimi de yapabildim :))
0
🌸abuzer
(29.04.21)
(4)

tek seansta ilacı yapıştıran psikatri bilimi ve bilinmezliği

roket adam
selamlar arkadaşlar, hiç psikoloğa ya da psikiyatra gitmedim çok şükür. tabii ki herkes gibi belli takıntılarım, anksiyetelerim var, nefes alamıyorum gibi hissettiğim uyuyamadığım çok sorunlu zamanlarım da oldu ama bunu neyin tetiklediğini tespit edip, ondan uzak durarak hayatımı sürdürebilir seviye
selamlar arkadaşlar, hiç psikoloğa ya da psikiyatra gitmedim çok şükür. tabii ki herkes gibi belli takıntılarım, anksiyetelerim var, nefes alamıyorum gibi hissettiğim uyuyamadığım çok sorunlu zamanlarım da oldu ama bunu neyin tetiklediğini tespit edip, ondan uzak durarak hayatımı sürdürebilir seviyede tutabiliyorum (mesela alkol, uykusuzluk, uzun süre hareketsizlik sporsuzluk, meşgalesizlik, bi takım zararlı maddeler vs)

etrafımda psikoloğa ya da psikiyatra giden herkesin çok kısa süre içerisinde ilaca başladığını ve asla bir daha bırakamadıklarını gözlemliyorum. gerek okb olsun gerek anksiyete gerek depresyon olsun, belki farklı şeylerle çözülebilecek bir çok sorunu hemen kimyasallarla çözmeye çalışıyorlar gibi geliyor. yani düşünüyorum mesela alkol kullanan adam, depresif olacak çünkü depresyonu tetikleyen bir olay. ya da atıyorum anksiyete, keza aynı şekilde atıyorum spor yapmayan hareket etmeyen biri daha çok anksiyeteye kesinlikle maruz kalacak. ama bizim türk hekimler direkt al sana x y z ilaç diyorlar, sonra sürekli reçete yazdırmaya gidiyor bu insanlar, bir nevi mürit edinmiş oluyorlar kendilerine.

bu konuda hiç bir eğitimim olmadığı için bu olayı doğru değerlendiremiyor olabilirim. haksız mıyım, son zamanlardaki "psikoloğa / psikiyatra git" ve hemen ardından gelen "x y z ilaçları kullanıyorum" muhabbeti sizce de olağandışı seviyede garip değil mi? yoksa gerçekten insanlar ancak kimyasallarla çözülebilecek seviyede problemli hayatlar mı yaşıyorlar?

bunu bir gelir seviyesine bile indirgeyemiyorum çünkü fakirden zengine, eğitimliden eğitimsize herkes çareyi beyaz haplarda buluyor ve bu tedaviyi evet abi geçti başarılı artık eskisinden bin kat daha iyiyim diyerek sadece ilaçla sonlandırabilen hiç kimseyi görmedim hayatımda. evet %0.1'in gerçekten kimyasal tedaviye ihtiyacı olabilir, ama sizce de bu ilaçlar biraz bol keseden dağıtılmıyor mu bu ülkede?
0
roket adam
(10.04.21)
Benim gördüğüm tıbbın çoğunluğu zaten semptomları tedavi etmek üzerine. Sorunun kaynağını bulup çözelim gibi bir yaklaşım yok. Burnum akıyor, burun spreyi veriyor doktor, artık içeride virüs mü bakteri mi ne varsa vücut kendi kendine çözsün diye bekliyoruz, tedavi bununla ilgili değil. Psikiyatri de böyle herhalde, ilacı basıyor ki semptomlar hafiflesin, sonrasında derdin sıkıntın neyse çözersin sen.

Tabi bu bahsettiğim hafif depresyon, anksiyete falan için, daha ağır hastalıklarda ilaçsız mümkün değil, ama ilaç harici bir tedavi de yok, çünkü kimse ne olup bittiğini bilmiyor aslında.

Youtube'dan Jordan Peterson diye psikolog bi elemanı takip ediyorum, dersleri videoları falan var. Onun işte 4-5 tane kriteri varmış, misal spor yapmıyorsun / hareket etmiyorsun, depresif olman normal. Önce spor yap, sonrasında hala depresifsen o zaman ilaç öneririm diyor. Bana da senin dediğin gibi bu yaklaşım daha mantıklı geliyor da, belki de millet sporla falan uğraşmak istemiyordur, hap yutup geçmek daha kolay geliyordur. Kim bilir.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
haksızsın.
birincisi alkolü yada sigarayı bıraktırmak çok zor,
spora başlattırmak ve sürekli devam ettirmek çok zor.
ilaç kullanılması ise kolay ve hergün 30 saniyenizi alıyor. daha uygulanabilir ve sürdürülebilir bir metod.

ben spora başladım mesela devam etmedim, 1 ay ancak devam edebildim. evden hazırlan git merkeze, spor yap, duş al kurulan giyin dön eve günde 2-3 saat onamı ayırcam dedim devam etmedim.

ilaçlardanda gayet faydalandım. kesin çözüm olmadı ama kafanızın migen gibi zonk zonk ağrıması yerine hafif bir başağrısı kaldı gibi düşünün. hiç yoktan iyidir.

bence sorun fazla ilaç yazılması değilde psikolog seanslarının pahalı olması.
200 tl'den 20 seans, 4000 tl vermek birçok vatandaş için kolay değil.

psikiyatri doktoru ilacı yazıyor ve terapiye yönlendiriyor.
biliyorki %95 ihtimalle hasta terapiye devam etmeyecek. maddi sebeplerden yada aylarca git gel yapmak istemediğinden yada terapiyle çözümün çok yavaş ilerlemesinden.
toplamda elde uygulanabilir tek metod yine ilaç kullanımı olacak.

o zaman doktor herkese
"git yazılım öğren, bir uygulama tuttur, $100.000 kazan, para varsa huzur varda diyebilir" :) teoride mümkün ama keşke herkes yapabilse.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.04.21)
Doktorlar kendileri kullanıyor. O yüzden ilaç yazmaktan çekinmiyorlar.
0
Battalgazininintikaml
(11.04.21)
Diyelim ki çişini yapamıyorsun ve artık pratik hayatına devam edemeyecek hale geldiğinde doktora gidiyorsun ve sana idrar yolu enfeksiyonu tanısı koyup hemen antibiotic yaziyor hani. O doktor için neden hemen ilaç yazdı diye sormanın saçmalığı ile bir psikiyatr için sormanın saçmalığı aynı. Psikyatr tıp doktoru. ruh hastalıklarını iradi olarak düzeltilebilecek şeyler gibi düşünmek epey yanlış. Idrar enfeksiyonu gibi düşünsen aslında tüm sorun çözülecek. bir de sahiden psikiyatr ilaçalrına karşı olan tüm tıbba karşı olursa tutarlı olabilir ancak.
0
velvetmorning
(11.04.21)
(4)

Yeni doğan bebek hakkında aşırı cahil sorularım

biseysorcaktim
Yeni doğan bebek videosunda görmüştüm bebek strec filme sarılı gibi paket olarak doğmuştu. Doktor eliyle o paketi açtı.Anne karnından öyle tek parça poşete sarılmış gibi çıktıkları oluyor mu? Hangi durumda öyle oluyor, buna ne deniyor? O paket açılmadan bebek aslında doğmamış mi oluyor?--Ek soru:Bir
Yeni doğan bebek videosunda görmüştüm bebek strec filme sarılı gibi paket olarak doğmuştu. Doktor eliyle o paketi açtı.

Anne karnından öyle tek parça poşete sarılmış gibi çıktıkları oluyor mu? Hangi durumda öyle oluyor, buna ne deniyor? O paket açılmadan bebek aslında doğmamış mi oluyor?

--
Ek soru:
Bir kadın hamile olduğunu bilmiyormuş, karın ağrısı sanıyormus. Klozete oturmuş ve çocuk doğmuş, klozete düşmüş. Kafası ters şekilde düşmüş içine. Sonra bakmışlar ki bu bir bebek. Sözlükte başlığı da var, çok nadir bir durum değilmiş bu zaman zaman boylr olaylar oluyormuş.

Haberde böyle yazıyordu. Gerçek mi değil mi bilmiyorum, bunun aşağı yukarı böyle olduğunu varsayalım. Çocuk boğulmaz mi? Yoksa yeni doğan bir bebek bir süre nefes almadan durabilir mi?

İlk nefesini ne zaman alır bebek? Göbek bağı kesildiğinde mi?

Ciddi sorular, teşekkürler.
0
biseysorcaktim
(09.04.21)
streç filme benzettiğin şeye amniyotik kese diyorlar. gerisini bilmiyorum.
0
isveperver
(09.04.21)
İlk sorduğunuz sanırım amniyotik kese. O şekilde doğan bebekler oluyor nadir de olsa. Çünkü öyle bir olay olunca genelde haber oluyor.
0
dissendium
(09.04.21)
ikinci durumlarda epey kilolu insanlar hamile olduğunu fark etmiyor ayrica adet/regl düzeni bozuk kimseler. Sahiden doğurduğunda hamile olduğunu anlayan insanalar var. Olabiliyor.
0
velvetmorning
(09.04.21)
www.instagram.com

Bunlara hayranım ben ya <3
Yalnız ben mi kötü düşünüyorum bilmiyorum ama son dönemde sanki doktorlar şova dökmek için böyle çıkarıyorlar bebeği :/ bir İspanyol doktor vardı dünya kadar kesesiyle bebek videosu var profilinde.
Planlı sezaryenlerde kese patlamadığından bu şekilde olabiliyor doğum.
Amnioticsac diye aratabirsin instagramda.
Ben normal doğumu biliyorum, bebek doğar doğmaz ağzından bir sıvı çıkarıyorlar/siliyorlar. Normal doğumda bebek çıkarken aldığı o sıvı alerjik olmak ihtimalini çok düşürürmüş ama boğulmasın diye fazlasını siliyorlar tabii.
Suda doğum yapıldığında da çocuk suya düşüyor 1 saniyede alıyorlar, o klozete düşen bebeği de beş dk tutmamışlardır herhalde :/
Tlc de hamile olduğumu bilmiyordum diye bir program vardı bir ara o tip kadınlarla dolu ama ben anlayamıyorum ne kadar kilolu olursan ol 8. 9. Ayda bebek öyle hareketler yapıyor ki kaburgan çıkacak sanıyorsun. Bunlar gaz mı sanmış tekmeleri nedir :)
0
somethinginthewayshemoves
(10.04.21)
(12)

En son ne için ağladınız?

asaf
sb.
sb.
0
asaf
(05.04.21)
Bazen içince durduk yere ağlarım. En son çok kötü agladigimda bir haksızlığa ugramistim. Hayatımı iki yıl alt üst etti. O zaman yere düşüp ağladım normalde böyle şeyler inanılmaz gelirdi. Duygulu biri değilim aslında.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Doğan Cüceloğlu'nun bir videosunu izlerken hem anlattığı şeylerden etkilendim hem de ne kadar samimi ve ne kadar sevgi dolu biri olduğunu gördükçe ağladım.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
işsizliğimden ötürü.
0
rose parks
(05.04.21)
dün sabah, feridun düzağaç'ın beni bırakma şarkısına ağladım. beni bıraktı çünkü :(
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.04.21)
Annemin, geçmişimdeki bazı yaşantıları hata olarak değerlendirmesi ve temcit pilavı gibi tekrar etmesi ve bir hafta önceki son tekrarından sonra bardağın taşması.
Daha önce ya sabır diyordum. Bu defa diyemedim.
0
pro9it9is9
(05.04.21)
Bugün zorla göreve gönderilip şehit olan amcamın doğum günüydü. Faillerine takipsizlik verildi. Buna ağladım.
0
suicides underground
(05.04.21)
Nomadland'in sonundaki yazıyı gördüğümde, 1 saat kadar önce...
0
(05.04.21)
4 sene önce dayım vefat edince çok ağladım. 3 yıl önce baba ölünce gasilhanede çok üzülmüşüm ağlıyor gibi yaptım. Birde 26 sene önce dedem vefat edince ağlamıştım. Ben ağlama özürlü bir öküz olduğumu anladım , diğer arkadaşların yazdıklarını okuyunca.
0
synax
(05.04.21)
Kuş, civciv, hamster gibi küçük canlıları avucuma alınca ve kalplerini hissedince ağlıyorum ben ya. Ama böyle normal duruyorum, gözlerimden yaşlar bosanıyor. Içim gidiyor olm ya, okadar savunmasızlık, güçsüzlük, vallahi deli çıkacağım, çok hüzünleniyorum. Kaldıramıyor ruhum güçsüzlüklerini. Geçen Karla diye bi kedi doğum yapmış. Böyle ziyarete gittik, olm aldım elime ben yine dedim bu kalbin küçüklüğü ne ya, bu nasıl başa çıkacak, yaşlar başladı akmaya. Vallahi dayanmaz kalbim fazla. Daha kendi yok ama kalbi var, atmaya çalışıyor (._.)
0
velvetmorning
(06.04.21)
7 yıl önceydi. Kızım çok hastaydı.
0
tcyx
(06.04.21)
Annem memeyi kestiğinde
0
eksimeksi
(07.04.21)
3 yildir her gun aynı şey için ağladım hala ağlıyorum ama artık tanrinin dualarima cevap vermemesine ağlıyorum...
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(17.04.21)
(7)

Aşı sıranız gelmemiştir

tchuck
Babam 63 yaşında, 60 yaş üst akrabalarımız e-nabızda randevu alabiliyorken, babama bu mesaj çıkıyor. Normal mi? Bekledikçe mi gelir?
Babam 63 yaşında, 60 yaş üst akrabalarımız e-nabızda randevu alabiliyorken, babama bu mesaj çıkıyor. Normal mi? Bekledikçe mi gelir?
0
tchuck
(27.03.21)
Risk durumuna gore siraliyo olabilir.
0
e mice
(27.03.21)
Babama da henüz gelmedi 62 yaşında.
0
Hallegadola
(27.03.21)
bizimkine de henüz gelmedi. yaşı 62.
0
makarnavodka
(27.03.21)
ben alabildim annemle babama, tekrar deneyin.
0
hayaletimsi
(28.03.21)
Türkiye'den bizimkilerden aldıgım habere göre internetten alamasalar da telefonla almışlar. Telefonla deneyebilirsiniz.
0
velvetmorning
(28.03.21)
Güncelleme yapayım ben, babama aşı çıktı bugün, anneme de dolayısıyla aşı yapılacak, e devletten tekrar bakın isterseniz
0
Hallegadola
(28.03.21)
Eşlerden biri 60 yaş altıysa bile, diğer eş 60 yaş üstüyse ikisine de vuruyolamrış aşıyı, bugün haberde vardı 56 yaşında kadın aile hekiminde aşı oluyordu.

Aile hekiminden randevu alın olmadı, hastane şart değil.
0
John Bloor
(29.03.21)
(24)

Kendi evinizde nerede ve nasıl yemek yiyorsunuz?

ms brownstone
Bu aralar ev dekorasyonuna sardığım için “Daire” kanalının daha önce izlemediğim birkaç videosunu izledim bugün ve hepsinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Ev sahipleri hep evlerinde sofra kültürünün çok önemli olduğunu, masa dışında bir yerde bir sandviç bile yemediklerini, evdeki en önemli yerin yem
Bu aralar ev dekorasyonuna sardığım için “Daire” kanalının daha önce izlemediğim birkaç videosunu izledim bugün ve hepsinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Ev sahipleri hep evlerinde sofra kültürünün çok önemli olduğunu, masa dışında bir yerde bir sandviç bile yemediklerini, evdeki en önemli yerin yemek odası ve oradaki muhabbetler olduğunu falan söylediler. Hepsinin yemek odaları ya da masalarının çevresi de inanılmaz özenliydi.

Biz de tam tersi tabak hazırlayıp koltuğa yayılarak elimizde ya da sehpa üzerinde dizi, youtube vs izlerken yemek yiyoruz evde. Hava güzel olursa terasta masada yemek yiyoruz bazen ama teras dışında hep kanepedeyiz. Zaten terastakinden başka doğru düzgün yemek masası bile yok evde.

Çoğunluk bizim gibi mi yoksa Daire’dekiler gibi mi merak ettim ben de. Siz evinizdeyken nerede yemek yiyorsunuz? Böyle masada oturma ve düzgün sofra kurma ihtiyacı hisseder misiniz hep yoksa koltukta, kanepede bir şeyler izleyerek mi yemek yersiniz?
0
ms brownstone
(22.03.21)
Daire programına çıkanlar aşırı kolpa geliyor bana. Bunu belirteyim.


Soruya cevap ise biz de sizin gibi TV karşısında, sehpada yiyoruz biseyler izlerken. Hatta sehpalar alçak kalıyor diye yüksek C sehpa aldık koltukta rahat yiyebilmek için :D En büyük zevkimiz bu. Çok çok nadiren mutfakta, balkonda ya da salondaki masada yeriz ki bunların toplamı otuz belki anca bir buçuk senede.
0
elorelia
(22.03.21)
Biz mutfakta karşılıklı oturarak masada yiyoruz her öğünümüzü mutlaka 4 yıldır çok nadirdir yayılarak yediğimiz, özellikle tv bile almadık eve sohbeti öldürmesin diye, hele ki en sohbet edilesi nokta yemek yerken onu da bir şeyler izleyerek tv odaklı geçirmek çok verimsiz geliyor bize
0
esinikaybetmiscorap.
(22.03.21)
Evdeki en önemli yerin yemek yenen kısım olduğuna inanıyorum. Masa benim de evimin merkezinde.
Ama yani tek başımayım pandemide zaten konuk ağırlama yalan oldu, tabak yapıp bilg karşısında koltukta veya o masada yine bilg karşısında tek başına yiyorum.
3 ve üzeri insan varsa masa donatırım, ister kahvaltı ister akşam yemeği masada uzun oturmalı, şenlikli ve bol çeşitli geçer. Seviyorum öyle. Ama zaten olaya tersinden bakarsak her gün tek yediğim için benim adıma önemli bişey insanların yemeğe gelmesi.
2 kişi kalırken de koltuk+ tabak takılıyoruz.
0
jimjim
(22.03.21)
tek başıma yaşıyorum. oturma odasında tv ve pc karşısında yemek yiyorum. sadece ramazanları sahuru mutfakta yapıyorum. ilk yalnız yaşamaya başladığımda hep mutfaktaydım. bu arada mutfakta masa falan yok. tezgah üzerine koyuyordum yemekleri.
0
sutlu nescafe
(22.03.21)
evimiz amerikan mutfak, dolayısıyla salon ile mutfak iç içe. biz de mutlaka masamızda yiyoruz. yani bi tabak bile olsa masaya oturuyoruz genelde. koltukta yemiyoruz çünkü kırıntı oluyor vs. rahat edemiyorum.

buna ek olarak daire kanalının inanılmaz yapay ve kasıntı insanlardan oluştuğunu da söylemem lazım, yani adam yer sofrası yapsa bile "bu bizim için ritüeldir mutlaka sushimi özel sushi masamda yeriz ve ailecek ekonomik konjonktürü tartışırız" diyen tipler var o kanalda, özel seçiliyor. ben iğrendiğim için izleyemiyorum artık.
0
roket adam
(22.03.21)
Daire kanalına çıkan istisnasız herkes numaracı yaa. Konuyla ilgili fikrim şu şekilde:eksisozluk.com
0
suicides underground
(22.03.21)
Bana böyle şeyler biraz balon geliyor. Bir şeyin kurallaşması/gelenekselleşmesi de beni rahatsız ediyor. Bizim evde herkes rahat. Yatakta, salonda, pc başında, mutfakta, balkonda her yerde yeriz.
0
jazzabel
(22.03.21)
onların evleri büyüktür. ayrı mutfağım yok. yemek masam yok. yemek masası koyacak yer yok.

orta sehpada ya da pc masasında film izleyerek yiyorum. tv de yok.

galiba fakirim ben. :D
0
batlegolas
(22.03.21)
pc masasinda biseyler izlerken yerim hep.
0
ghostinthemech
(22.03.21)
Salonda masada, amerikan servisle falan tam takım sofra kuruyoruz (misafir yoksa masa örtüsü kullanmıyoruz) ama televizyona doğru, dizi izleyerek yiyoruz. Acelemiz yoksa kahvaltı da aynı şekilde.

Minicik bir sehpamız var ve bence eğilerek tepside yemek yemek pek keyifli değil. Sadece hamburger, tantuni falan gibi kolay yenen şeyleri büyük tabaklarla alıp koltukta yiyoruz. Hemen işe oturacaksak kahvaltıyı da tek tabak hazırlayıp koltukta, ofis masasında falan yiyoruz.

Şu an evimizde mutfakta masa yok. Önceki evde ufak bir masa vardı ama çok nadir yemek yiyorduk orada da.
0
kobuzchu kiz
(22.03.21)
Tepside ya da eğik büğük yemek keyifli değil +1

yemek masada yenir diye büyüdüm, mutfak ya da salon ama illa masada yerdik. Yemeği içeri götürmektense laptopı mutfak masasına koymak daha pratik geliyor.

Yatarak ya da oturarak sadece pizza yiyorum, o da pratik olduğu için.
0
Jux
(22.03.21)
Masada yerim/yeriz. Koltukta çok nadir yeniyor. Bence hijyenik değil ve rahatsız. Ayrıca dairedeki tipler de kasıntı. Her öğün etrafa mumlar, çiçekler dizip masamı şaraplarla donatmıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.03.21)
Yuzde 99 salonda yemek masasinda, evde teksem sehpada yedigim oluyor.
0
pofudukayi
(22.03.21)
Ailede hep masadaydı. Kahvaltı, akşam yemeği hep masada, yemek odasında ya da mutfak masasında. Böyle büyüdüm. Şimdi tek başıma masada yemek çok hüzünlü geliyor. Ama sporcu olduğumdan diyet çok sıkı. Mübarek asker disiplinine sahip bir beslenmem var. Öyle olunca yeme şekline de yansıyor. Yani önceden aileyle keyifli yemeklerde masaydı, şimdi öz-disiplin amaçlı masa ve başka bir şeyle ilgilenmeden yemek var. Yahu ben cips falan bile yiyemiyorum oturduğum yerde (._.) lanet gitsin. Iki çift muntazam but, popo sahibi olacağız diye çekilen çile.
0
velvetmorning
(22.03.21)
Yemeği hep masada yerim.
0
alfred
(22.03.21)
Tek başıma yaşıyorum. Daima masada ve servis tabağından peçetesine herşeyi hazır etmeden oturmam masaya.
Öyle de olması gerekiyor bence.
Misafir varsa da, en güzel sohbetler yemek masasında olur bence.
Bir masa da balkonumda var. Hava güzelse, aynı ortam balkonda oluşturulur. Özel zamanlarda ekstradan mum da konur. Diğer herşey vardır zaten.
0
Mirket
(22.03.21)
Genelde PC ya da salonda sehpada. Sokak lezzetleri tarzında şov yapmışsam daha bir kısmı pişerken ocağın başında.

Bazen de mutfakta masada yiyorum ama onlar salatasıydı mezesiydi falan birlikte olan high tier yemekler olunca ancak.
0
aguen
(22.03.21)
Her zaman masada yiyoruz. Normal öğünler kışın mutfak masasında, yazın balkonda. Evet, her şeyi tepsiyle balkona taşıyoruz:) Günlük masamızda da peçete, örtüler vs bulunur. Rutinde dört dörtlük olmasa da bardağından bıçağına yemek masası kurulur.
Misafir varsa ya da masaya sığmayacak kadar kişiyse salonda yemek masasında yenir.

Şu an ayrı evdeyim, mutfağa masa sığmadığı için salonda yemek masasında yiyorum. Masayı alana kadar kanepede/koltukta/yerde süründüm ve bir an evvel masa temin edip rahata erdim. Yaz için balkona da küçük bir masa yapma derdindeyim :)

Arada sırada, ev nasıl olsa dağılmış ve temizlenecekse tepsiyle yemişliğim vardır ama bu istisnaya girer. Sehpada/koltukta/tezgahta yiyenleri okudukça şoklara girmedim desem yalan olur.

Bu arada dairedekiler tabiki yapay, kamera motor denince gerçeklerden kopar herşey.
0
epitaf
(23.03.21)
ben küçüklüğümden beri odamda tek başıma ya yatakta ya da çalışma masamda yemek yerim. bu olay bence biraz ailede alınan kültüre göre değişiyor. küçükken nasıl gördüyseniz büyüyünce de ona devam ediyorsunuz. bana kalırsa mutfakta, yemek odasında ya da salonda yemek masasında ailecek her öğün yemek yemek isterdim. hatta sormamışsınız ama aynı saatlerde yemek de bana hoş geliyor, yani örneğin 20.00'da bütün ailenin o odada toplanıp yemek yemesinden bahsediyorum. bence en güzeli bu, ama ben de artık neresi olduğu fark etmeden, masa kullanmadan, düzensiz bir şekilde yiyorum yemeklerimi.
0
sivilceli ergen
(23.03.21)
nasil koltukta elde yemek yiyosunuz yawww
masa. sehpada yersem de yere otururum. karsima pc
0
ala09
(23.03.21)
%80 Sehpada yiyoruz. IKEA nın hasır minderlerinden var. Onu kullanıyorum. Bazen pazar kahvaltısı falan yapacaksak yemek masasında yiyoruz.
0
chavezding
(23.03.21)
Evliyim, ana öğünler salondaki yemek masasında yenir. 40 yılda 1 fiziksel veya mental olarak çok yorulduysak, pizza söylediysek kanepede TV karşısında yeriz. Ailemin evinde de her zaman hep birlikte yemek masasında yemek yenir.

Ben bu kadar kanepede yemek yiyen insan olmasına şaşırdım açıkçası, beklemiyordum. Dediğiniz programı bilmiyorum ama TV karşısında yemek yemeyi sağlıklı bulmuyorum, ne yediğinizin farkında olmuyorsunuz bence. Ergonomik de değil. Ayrıca bize de yemek masasındaki sohbetin çok tatlı geldiği oluyor, özellikle haftasonu kahvaltıdan sonra hemen kalkmayabiliyoruz, onun tadı ayrı hakikaten.
0
gmzo
(23.03.21)
tepsi, tabak ile koltukta, tv karsisinda. is gunleri kahvalti is bilgisayari basinda.

kokulu ya da tepsiye sigmayacak kadar cesitli yemek varsa mutfak masasinda.
0
lemmiwinks
(23.03.21)
şu anki mutfağım masa kullanmama elvermeyecek kadar dar.

kanepeye oturup, sehpada yiyorum. yerken youtube'de birand belgeselleri & flu tv & tenis, bisiklet, yüzme, f1 özetleri & salaş gezgin vloğu filan izler, bazen de izleyecek bir şey ararken yemeği bitiririm.
0
filteria
(23.03.21)
(22)

insanlar maaşını söylemekten -yakın arkadaşına bile- niye çekinir?

Anjelik
zaten genel olarak olan bir şey bu malum ama ben zaten sormam asla bana sorulmasını da sevmem. ha yakın arkadaşım sorsa direkt söylerim hiç gocunmadan sormasına da bozulmam.neyse, geçen eski ev arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama bayağı yakınızdır yani kendisi evli şimdi. şirketlerinde zamlar mart
zaten genel olarak olan bir şey bu malum ama ben zaten sormam asla bana sorulmasını da sevmem. ha yakın arkadaşım sorsa direkt söylerim hiç gocunmadan sormasına da bozulmam.

neyse, geçen eski ev arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama bayağı yakınızdır yani kendisi evli şimdi. şirketlerinde zamlar mart ayında yapılıyormuş diye konuşmuştuk geçen telefonda konuşurken şu tarzda bir muhabbet geçti: (+ benim)

-iyi ya nolsun yoğunum baya bu aralar çok çalışıyorum
+oo işi bırakmıyorsun bir de yoğun çalışıyorsun istediğin zammı verdiler galiba
-aynen kanka bayaaa iyi verdiler hem de
+hayırlı olsun ne yaptılar?
-oldu işte bir şey kanka
+yok lan onu demiyorum zammı ne kadar yaptılar?
-haaa zam yüzde x ya eheuhe.

maaşını sorduğumu zannetti yani. halbuki işe ilk girdiğimiz zamanlar ikimiz de şu kadar maaş teklif ettiler, şu kadar alıyorum, çıktım şu kadara başladım falan diye anlatır dururduk.

ne değişiyor?
0
Anjelik
(14.03.21)
aradaki fark açılıyordur. türk milletinde maddiyat çok önemli olduğu için insanlar triplere giriyor. ben de maaşımı sadece karşımdakinin benimle aynı ya da benden daha yüksek daha yüksek olduğunu biliyorsam söylerim. daha az olduğunu tahmin ediyorsam asla konusunu bile açmam.
0
roket adam
(14.03.21)
Ayni sektorde oldugum yakin arkadaslarima soylerim, ozellikle karsilastirma yapmak icin faydali oluyor kimin ne kadar aldigini bilmek. Maasin gizliligi isverene yariyor.
0
fakyoras
(14.03.21)
Bence bu patronlarin aldatmacasi, maaslarini soylemesinler de protesto etmesinler.

Ben maasimi soylerim, bir arkadasim benden yuksek aliyorsa arkadasimi seviyorsam buna sevinirim. Daha da para kazansin isterim. Zaten bunu istemiyorsam gercekte arkadasim degildir.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
O benden yuksek aliyordur bu arada ondan eminim acaba anlayamadigim bir iyi niyet mi var?
0
🌸Anjelik
(14.03.21)
Ülkenin çoğu köle olarak görüldüğü için, çoğu insan hak ettiklerinden çok çok az maaş alıyor. O yüzden sorana söyleyince üzeceğini düşünüyor olabilir.

Bizim arkadaş grubunda az kazananlar varken söyleyemiyorduk. Herkes belli bir minimumu aşınca leaderboard yaptık artık; birbirimizi gaza getiriyoruz az alana iş değiştirsin diye baskı yapıyoruz vs :D Bu yaklaşım aslında ortalama maaşlarımızı da çok çok artırdı.
0
aguen
(14.03.21)
Menfaat talebinde bulunmanı peşinen engellemek için geliştirilen bir özsavunma olabilir. Benim bazen oluyor.
0
elitoangelito
(14.03.21)
Ben az olduğu için çekiniyorum, ortalamanın üstünde olsaydı da insanları kötü hissettirmemek icin söylemezdim. Ortalama bir maaşım olsa söylerdim ama.
0
epistemic_regress
(15.03.21)
valla ben de bilmiyorum. bizim de dört kişilik bir lise grubu var, ikisiyle kazancımızı hala açıkça konusuruz, 4. yü biraz zorlamak gerekiyor, önce bir geveliyor. araba ve ev aldı belki bu etaplarla ilgilidir :D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(15.03.21)
Senin ciddi ustundedir nezaketen soylemek istemiyordur belkide moral bozmamak icin...
0
cooperr
(15.03.21)
Yargilanmamak icin.
0
baldur2
(15.03.21)
Ben düşükken söylemeye çekiniyordum, şu an ancak geldi arkadaşlarımın seviyesine ama bu kez de asgari ücret veya biraz fazlası alan arkadaş/akrabalara söylesem vay aq diyecekleri için söylemiyorum.

Benim maaşım düşükken üzülüyordum çünkü lan aynı bölümden mezunuz adam benim iki katım maaş alıyor diye.
0
chicha_v2
(15.03.21)
sadece ve sadece borç isteme diye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.03.21)
maaşımı kimseye söylemem. anam babam da bilmez. bana mahrem geliyor, "aç götüne bakayım" denmiş gibi oluyorum sorulduğunda.
0
lcha
(15.03.21)
Ben de ne kadar yakınım olursa olsun hiç kimseye maaşımı söylemem. Sadece maaşımı veren bilir. Tam olarak @lcha +1. Bence benim mahremim bu. Borç istenmesiyle alakası yok.
0
pati
(15.03.21)
maaşı mahremim sayanların neden böyle düşündüğünü ögrnemek isterim. Bence bu emek-iş konusunda da biraz bilinçsizlikle ilgili bir şey. Arakadaşlar. Emek verdiginiz ve karşınızda ücret ödenen bir ekonomik sisteme tabisiniz. Maaş ve işinin sizin mahreminiz değil, bilakis oldukça kamusal ve toplumsal bir şey. Bir işçinin maaş benim mahremim dedigini düşünebiliyor musunuz? Yani bu düsünce nasil oluştu, içinizde nasıl temellendiriyorsunuz merak ediyorum, özel şirketlerde bizzat ekonomide kullanılan bir araç emeğiniz, işiniz. Bir nevi hepimizin aklı ya da bedeni kiralanıyor, iş dediğimiz bu, gocunacak bir şey yok. Nasıl mahrem olsun? ilk söyleyecğim bu. Sahiden merak ediyorum. Soruya cevap:Kendini kötü hisssetme diye söylemedi.
0
velvetmorning
(15.03.21)
@Icha +1

Maaş sormam da sorulmasından da hoşlanmam. Annem ve babam dahil bilmez. Sonra “sen şu kadar şu kadar alıyorsun, şöyle şöyle para kalması lazım” gibi hesaplar yapıyorlar. Paramı istemiyorlar ama bu şekilde kontrol ediliyormuş gibi hissediyorum. Bu yüzden söylemiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.03.21)
Böyle şeyler görgü kuralları çerçevesinde uluorta konuşulmamalı. Benim gelirimi sadece ailem, ilerde de evlenirsem eşim bilir.
0
iwasbornonamountainside
(15.03.21)
maaş sorulmaz veya sorulmadan söylenmez. her yerde ayıptır.

ama şöyle özel durumlar vardır mesela bilmediğin bir sektörde veya firmada işe gireceksindir dersin ki buranın ortalaması nedir? çok özel olmaz ise sen ne kadar maaş alıyorsun vs.

bunun cevabı da yine ortalama veya yaklaşık şeklinde olmalıdır.

peki neden maaş söylenmez?

çünkü ben o firmayı karıştırmak isteyen biri olabilirim ve 5k-6k tl fazla söyleyebilirim bu da o firmayı karıştırır.

bizde neden yaygın?

memur toplumu olduğumuz için. memuriyette zaten aldığın alacağın bellidir o sebeple konuşulmasında bir sakınca yok.

ama özel sektörde olay farklıdır her zaman çünkü sen bana o maaş bilgisini verdiğin zaman ben istediğim şekilde firmayı karıştırabilirim.
0
duyurukullanıcısı
(15.03.21)
benim maaşım yaptığım işin dışarıdaki algısına ve şahsi iş bilgime göre düşük; bu yüzden herkese söylemiyorum.
önceden söylüyordum, sonra niye düşük daha yüksek olması gerekmiyor mu, başka yere geçsen daha fazla alırsın gibi yorumlar geliyordu; hepsine açıklama yapmaktan sıkıldığım için artık herkese söylemiyorum.

ayıp ya da gizli kısmında hiç değilim, aksine çatır çatır söylerim güzel maaş alsam. sanki borç isteseler vermek zorunda mıyım?
ama ısrarla soranlara, niye söylemiyorsun diyenlere uyuz oluyorum. senin örneğindeki yakın arkadaş olsam belki bi tık ısrar ederim ama zaten o yakınlıkta olduklarıma da söylüyorum.
0
Jux
(15.03.21)
Ben akrabalarıma söylemiyordum ama annem söylemiş. Anında jazzabel kredi çeksin şöyle yapsın böyle yapsın demeye başladılar :D

Arkadaşlarım ve eski şirketlerdeki yakın arkadaşlarımla maaş, prim, zam, performans notları vs her seyi söylüyoruz. Çevremde neler oluyor, süreçler nerede nasıl, benim çalıştığım şirket nasıl görmeyi seviyorum.
0
jazzabel
(15.03.21)
Maaşımı söylemeyi hiç sevmiyorum. Bazen arkadaşlarım soruyor, maaşımda çok değil normal memur maaşı ancak bazı arkadaşlarımdan aşağı yukarı fazla aldığımı tahmin ettiğim için çekiniyorum söylemekten, biraz ayıp sayıyorum, böbürlenmiş olarak gözükmek istemiyorum. Arkadaşınız da öyle düşünmüş olabilir.
0
Hallegadola
(17.03.21)
aynı işyerinde günde 10 saat yan yana çalışan insanları birbirine düşman eden, yükselebilmek için yanındaki iş arkadaşının hatasını 4 gözle bekleyen, herkesin birbirinin kötülüğünü içten içe istediği aşağılık kapitalist ekonominin mide bulandırıcı bir yan etkisi. annesine dahi maaşını söylemeyen, "PARA" yüzünden bırak yakın arkadaşını, annesiyle dahi çatışmaya girme potansiyeli olan bir insan tipi yaratabiliyor. cevaplardan da anlayacağınız gibi. samimiyetsiz, boktan insan hareketidir.
0
ghostinthemech
(17.03.21)
(21)

Fazla mı iyi niyetli bakıyorum ? ne yapmalıyım ?

komikolmakuzen
Selam duyuru sakinleri;Şimdi şöyle bir olayımız var. Yaklaşık 10 küsür yıllık çok samimi bir arkadaşım var. konu ile pek alakası yok ama ben erkek kişisiyim, o kadın kişisi. Neyse, 10 gün kadar önce doğum günü partisi için otelde bir kutlama yapılacağı haberini verdi ve mutlaka katılmamı istediğini
Selam duyuru sakinleri;
Şimdi şöyle bir olayımız var. Yaklaşık 10 küsür yıllık çok samimi bir arkadaşım var. konu ile pek alakası yok ama ben erkek kişisiyim, o kadın kişisi.
Neyse, 10 gün kadar önce doğum günü partisi için otelde bir kutlama yapılacağı haberini verdi ve mutlaka katılmamı istediğini söyledi. bende müsait olduğumu ve katılacağımı bildirdim. bu konuşmadan bir kaç gün sonra, oganizasyonda bir sorun olduğunu, partinin iptal olduğunu, doğum gününü başka bir şehirde yaşayan erkek arkadaşı ile orada kutlayacağını söyledi. buraya kadar herşey okey. kabul edilebilir bir durum.
Fakat dün akşam tesadüf eseri o partinin ilk konuşulan şekilde, yani otelde yapıldığını öğrendim.
Tesadüf konusunuda biraz açalım. instagram'da bir bildirim geldi. "xxx yyy mekanını bir gönderide etiketledi" şeklinde. doğal olarak birde fotoğraf paylaşıldı. kısa sürede etiketi kaldırdı fakat bildirimde hala görünüyordu. Sonuç olarak partinin yapıldığını ve bana "bir nedenle" yalan söylendiğini biliyorum.

mantıklı bir açıklaması olabilir, kendince haklı bir nedeni olabilir ama biraz bozuldum gibi oldu. direk söyleyebilirdi şu şu sebepten gelmeni istemiyorum ve ya hiç haber vermeyebilirdi. ama böyle bir yalan olunca bozuldum.

Siz olsanız ne yaparsınız?
a: görmezden gelip hiç bir şey yok gibi yapmak
b: rahatsız olduğunu belirtmek
c: iletişimi kesmek (yuh amk)
d: hepsi
e: hiç biri.

Fikirlerinize ihtiyacım var.
0
komikolmakuzen
(14.03.21)
“” konu ile pek alakası yok ama ben erkek kişisiyim, o kadın kişisi. ””
Konuyla çok alakası var

Bundan sonra o temasa geçmeden sen geçme
Yakında evlenirler
Belki nikaha çağırır seni
0
bir soru sorcam
(14.03.21)
c
0
mikahakkinen
(14.03.21)
Erkek arkadaşı seni çağırdığını öğrenince sorun çıkarmış, kız da sana gelme demenin en az kırıcı şeklinin parti iptal demek oldugunu dusunmus. Bence a şıkkı, hicbi sey yok gibi davran ama kızın öncelikleri arasında artik erkek arkadaşının istekleri oldugunun da farkında ol.
0
instant crush
(14.03.21)
sıkıntıyı çıkaranın erkek arkadaşı olması düşük ihtimal. kızdan önce eleman "böyle böyle bir plan yapıyoruz müsait misin?" diye aramıştı. muhtemelen arıza çıkaran daha önce tanışıp pek yıldızımızın uyuşmadığı bir iş arkadaşı.
0
🌸komikolmakuzen
(14.03.21)
İletişimi kes bence. Nihayetinde olgun davranıp gerekçesini söylemesi gerekirdi. 10 yıllık bir arkadaşlıkta bu tip çocukça hareketler olmamalı
0
olaylar olaylar
(14.03.21)
Kızla yakın arkadaş isen sevgilisi rahatsız olmuştur. Kız da böyle bir yalan uydurmuş.

Ben c şıkkını işaretliyorum.
0
komando kani var bende
(14.03.21)
Çok samimi, karşı cinsten, erkek yani, bir arkadaşım vardı. Sevgilisi oldu ve evlilik teklif etti. Sonra yanıma gelip çok zorlandığı, sıkıntılı bir konuşma yaptı. "Saçma olduğunu biliyorum olm ama senin durumun kronik bir tepkiye sebep oluyor, bir şekilde bu ilişkiyi istiyorum, galiba bir süre samimiyeti askıya alacağız" minvalinde. Müstakbel eşte travmatik bir kıskançlığa sebep olmuşum. Iyi dedim, ne diyeyim. Tabi onun bir süre olmayacağı açıktı. Kadınla evlendi ayrıldı bu arada. Ama şu anlattığım dürüstlüğü saglıyamıyorsa, ne kadar saçma ve kötü bir udurum olursa olsun sahoden belki de okadar samimi değilsiniz demek ki. Böyle bir şey olsa üzülürdüm ya, ama cağrılmadım, ikinci plana atıldım falan diye değil, sahiden benim dürüstçe ilerlettigim ilişki ne biçimmiş meğer. Ha ne diyordum, sorunun cevabı. Yüzleşirim ben. Cünku yüzlesmezsem kendim kırgınlıgım içinde rol yapmak zorunda kalırım ve bu baska şekilde ortaya çikacağından baska konularda ona kötü davranmaya başlarım muhtemelen bilmeden. Bu yuzden yüzleşip ne olduğunu sorarım, ama hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Edit:Hele bir de dandik iş arkadaşi için cağırmıyor ve bir de bunun icin yalan söylüyorsa, dağlara taşlara.
0
velvetmorning
(14.03.21)
neden olduğunu sorabilirsiniz. eğer mantıklı bir açıklama yoksa erkek arkadaşı sizi kıskanıp istememiştir o da böyle bir yalan söylemiştir. sorun mutlaka sonuca göre hareket edersiniz artık.
0
golgi aygıtı
(14.03.21)
Çocukça bir davranış tamamen. Lisedeymiş gibi bir şeyleri saklamak yerine düzgün bir üslupla açıkça anlatabilirdi size. Bana yapılsa saygısızlık olduğunu düşünürüm ve yüzleşip durumun aslını öğrendikten sonra yavaş yavaş tüm iletişimimi keserim o kişiyle. Sandığınız kadar samimi değilmişsiniz bu kişiyle sanırım.
0
kedimedi
(14.03.21)
İletişimi kes +1

Hem yalan söylemişler hem sana bir kusura bakma ama böyle böyle oldu demeyecek kadar değer vermediklerini göstermişler bu hareketleriyle. Daha ne yapsınlar ki iletişimi kesmen için, karını mı kaçırsınlar?
0
son feci skilacci
(14.03.21)
B+c
0
melancholia
(14.03.21)
@velvetmorning
tam olarak aynı şekilde düşünüyorum. sorun çağırması çağırmaması değil, açıkça söylese sebebini ummrumda olmaz. her ikimizde o olgunluğa sahibiz.
Şu an mantıklı görünen yüzleşmek ve yavaş yavaş iletişimi kesmek gibi görünüyor. şu bir gerçek ki rahatsızlığımı belirtmezsem muhtemelen büyüyecek alakasız bir yerde kırıcı olarak ortaya çıkacak.
0
🌸komikolmakuzen
(14.03.21)
Bence kutlamaya katılacak başka birisi yüzünden tercih yapmak zorunda kalınmış. Muhtemelen bunu açıklayamadığı için öyle bir yol uygulamış. Hoş olmamış, yakın arkadaşı kandırmak daha kötü. Demek ki sandığınız kadar yakın değilmişsiniz. Bence bundan sonra biraz mesafe koyun.

Yalnız öğrenince sebebi söyleyin, merakımdan çatlarım gibi geldi :)
0
epitaf
(14.03.21)
sorun çıkaran kişi iş arkadaşı ve bana o yüzden böyle basit numaralar yapacak karakterdeki kişiyle muhatap olmanın anlamı yok
0
sen nasıl bir insansın
(14.03.21)
Sağlıklı ilişkiler, doğrudan iletişim, olgunca davranmak vs vs için b
Ben ne yapardım c
0
benim bir gizli bildiğim var
(14.03.21)
İnstagramdan takibi bir çekerim evvela arkamdan iş dönecek ve ben seyredeceğim. Daha neler..
İş arkadaşı felansa ihtiyaçlar için bu olay hiç yaşanmamış gibi davranır ekstra tek kelam etmem
Harici bir arkadaş ise silerim tüm mecralardan daha da selam sabah vermem.
0
cilekli pasta
(14.03.21)
B+Sana baska bir faydasi yoksa c. Baska bir faydasi varsa, sadece o faydayla sınırlı olarak onu kullanabilirsin, mubah bence. Ama b olmazsa içinde kalir bence de, onun olgunluk gostermemesinden sikayet ederken kendin de ayni hataya düşme.
0
her giriste sifresini unutan adam
(14.03.21)
Ben olsam soğurdum. O arayıp sorsa konuşurdum ama ben aramazdım.
0
Unde bach canim
(14.03.21)
cevaplar için teşekkür ederim.
ben yüzleşmeden kendisi arayarak açıklama yaptı ve özür diledi.
bütün organisazyonu bahsettiğim beni sevmeyen arkadaşı yapmış. erkek arkadaşı ile beraber baş başa yemek yemek diye çağırıp ben ve bir kişiyi daha çağırmamış. benim arkadaşımın ancak otelde haberi olmuş. böyle bir açıklama geldi.
(bkz: bilemiyorum altan)
0
🌸komikolmakuzen
(14.03.21)
sevgilisi değil seni sevmeyen arkadaşının işi gibi bu iş.
0
Frederick Co
(16.03.21)
bunu yapan kişi 25+ hele hele 30+ ise genel olarak sıkıntılı bir tiptir. iletişimi kesmesen bile ciddiye alma salla gitsin.
0
nuisance
(16.03.21)
(21)

İnsan eşine bunu der mi

kiriko
Arkadaşlar şahısla karısı devamlı tartışıyorlar iyi bi evlilikleri yok adam devamlı dertlerini karısına anlatıyor yine bi gün çok üzgünken adam karısına açılıyor.Kadın da benim enerjimi de alıyorsun buna ne hakkın var iyi ol diyor.Adam da şok oluyor tabi diyor ki artık ısınamıyorum ona biz neden evl
Arkadaşlar şahısla karısı devamlı tartışıyorlar iyi bi evlilikleri yok adam devamlı dertlerini karısına anlatıyor yine bi gün çok üzgünken adam karısına açılıyor.Kadın da benim enerjimi de alıyorsun buna ne hakkın var iyi ol diyor.Adam da şok oluyor tabi diyor ki artık ısınamıyorum ona biz neden evliyiz ki kötü günde birlikte olmayacaksak.Sizin düşünceniz ne bu konuda
0
kiriko
(03.03.21)
adam hakli.
0
the end of time
(03.03.21)
kadına üzüldüm. dert anlatılır da hep ve sadeec dert anlatmak dert dinlemek cok yıpratıcı
0
blacksky
(03.03.21)
Kadın haklı. Sürekli dırdır yapan kadın erkek boğuyor. İnsanın derdi olur tabi eşine anlatacak. Ama bazı adam cidden dırdır yapıyor. Kafa utuluyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.03.21)
Bu kadar bilgiyle bir şey diyemiyorum. Adam neye üzülmüş, üzüldüğünde içini dökmek istediğinde bu ilk aldığı tepki mi olmuş yoksa küçük şeylere tahammül edemeyip mutsuz olan bir insan mı? Her hikayenin iki tarafı vardır.
0
turkce konusan uzayli
(03.03.21)
Bu kadarcık bilgiyle bir yargı oluşturmak doğru değil. Kadını tanımıyoruz erkeği tanımıyoruz, aralarındaki dinamikleri bilmiyoruz. İkisi de haklı mı değil mi biz karar veremeyiz.
0
1bir1bir1
(03.03.21)
adamın derdi bitmiyorsa kadın haklı
bik bik bik bik bik zırlayan erkek hiç çekilir dert değil.

iyi gün kötü gün denir evlilikte.
adam hep kötü günündeyse, çekilmez.
0
summatinyourteeth
(03.03.21)
evlisiniz diye kadın adamın tüm derdini çekmek zorunda mı? ortada zaten sağlıklı bir ilişki yokmuş, devamlı kavga varmış. adam sürekli dert yanıyorsa kadın az bile söylemiş.
0
rose parks
(03.03.21)
Ayril coco.
0
hot potato
(03.03.21)
kadın haklı.
erkeğin kadına dert anlatma hakkı yoktur.
0
dafuq
(03.03.21)
sürekli dert anlatarak evde 7/24 asık surat gezip sizin de moralinizi bozan bi eş varsa zor zaten. yeri geldi mi sizi düşünüp mutsuzluğunu belli etmeyecek, siz anlayacaksınız o anlatmadan falan. sürekli karşı tarafı da germek kötü. varsa sorunun çözümü elbet konuşulur. kadın haklı olabilir yani.

erkek arkadaşım mesai yaptığı haftalarda ne zaman telde konuşsak bana surat asıyordu. ben de en sonunda benim suçum ne o kadar yoğunluğun arasında 5 dk konuşuyoruz bari güzel şeylerden konuşalım enerjimiz artsın diyorum ama suratsızlığı yüzünden varolan enerjim çekiliyordu. mesaiye kaldıysan yöneticine çat, sürekli bir kişiye gerginlik yaratılmaz. gibi.
0
rayde
(03.03.21)
Çözümlü dertler vardır, oturur çözersin. Çözümsüz dertler vardır, kabullenip hayatına devam edersin. Devamlı dert, üzüntü, çözümsüzlük insanı bayar. Belli bir süre katlanır insan, sonra ya dinlemez ya da böyle tepki verir.
0
inawen
(03.03.21)
Demeseymiş daha iyiymiş ya da bu şekilde ifade etmeseymiş ama kendimden biliyorum ev arkadaşımla o kadar içli dışlıyız ki karı kocadan farkımız yok gibi. Bazen birbirimizi o kadar çok darlıyoruz ki kendi sorunlarımızla dertlerimizle, sonrasında bir süre iletişim kurmama kararı alıyoruz ve birkaç gün hiç konuşmuyoruz. Yani insan gerçekten karşıdaki kişinin negatifliğinden etkilenebilir ve bunu dile getirebilir. Daha kibar dile getirmek makbuldür ama sürekli kavga ediyorlar demişsiniz kibarlık sınırını aşmış olabilirler.

Sonuç olarak kadın gerçekten yorulmuş olabilir yukarıdakiler +1
0
Mossy
(04.03.21)
bu durum bir kereye mahsussa adam hakli. he yok adam surekli negatif kasiyorsa, hep bir dertliyse, hep bayiyor bi turlu agzindan olumlu bi sey cikmiyorsa kadin hakli. hem de baya hakli. surekli olumsuzluk bayiyor insani. depresyonunuzu bulastirmaya ya da kendinize esinizden doktor yaratmaya kalkmayiniz.
0
phoenixbucklesby
(04.03.21)
Bana siz çok narin ve mızmız yapılısınız gibi geldi önceki soruları da hatırlıyorum. Ben ve erkek arkadaşım da zor günler geçiriyoruz mesela, iş yeri yüzünden, özellikle erkek arkadaşım çok mutsuz ve mutsuz olunca hiç çekilmiyor. 7/24 iş konuşmak ve sürekli olumsuz konuşmak bana bazen fazla geliyor. Onun derdi benim derdim, onun mutsuzluğu için dünyayı yakarım, ama bazen çok bunalıyorum. Ona da söylüyorum, bazen ben de enerjimi falan emdin diyorum. Ama ne o bana darılıyor ne de ben ona. Bazen ilişkilerde gerginlik olur. Yani bence net ifade etmiş durumunu, annenize küfretmemiş ortada bir saygısızlık yok, bunalma var. Böyle bir laf için anlık bir şey olduğu için darılmazdım ben.
0
Hallegadola
(04.03.21)
consume responsibly diyorum.
ne karsidakini tuket, ne kendini. bir denge bulmak lazim
0
camussar
(04.03.21)
Kadın kocasını elinden tutup terapiye götürsün. Belli ki adam bunu çok düşünmüyor.

Böyle hayat geçmez, bunun kötü günle alakası yok. Bazıları her andan bir olumsuzluk çıkarmayı biliyor.
0
lcha
(04.03.21)
Oha.. Allah korusun. Bosanma yolları görünmüş. Tanımadan da evlenmemek lazım.
0
twelfth
(04.03.21)
Dert anlatılır aşılır beraber ama hergün hergün olursa o iş olmaz
0
basond
(04.03.21)
ya bu dünyada herkes herkesten sıkılabilir tamam da, bu tarz üslupları ben anlamlandıramıyorum.
yani şu diyalogu birbirini seven ya da en azından bir şekilde birbirinin varlığına katlanan iki insan arasında gözümde canlandıramıyorum.

bir insan çok karamsar olabilir ama bunu bir şekilde idare de edebilmek lazım.
ya da ne bileyim, "aman benim kocam/karım da karamsardır" diyerek hayata devam edebilmek lazım gibi sanki.
idare edilemeyecek durumdaysa da, artık profesyonel yardıma falan başvurulmalı zaten.

insan belli bir noktada eşine bunu diyebilir ama bence bu şekilde diyemez.
bu şekilde dile getirilen duygular bana sevgisizliği çağrıştırıyor.
0
blatta hiberna
(04.03.21)
Insan eşine bunu diyemeyecek de kime diyebilecek. "Olm bi sus, beni de yaktin kendini de, gel iki nefeslen, iki yürüyelim, temiz hava alalım" diyemedikten sonra ben ne yapayım? Karşımdaki de bana dese vallahi içim şişti ben de alınmam.
0
velvetmorning
(05.03.21)
Sürekli yakınıyorsan normal. Sen onun derdini ne kadar dinliyorsun?
0
arnold schwarzeneger
(05.03.21)
(15)

Şu ayakkabı çok iğrenç değil mi

condom kurşunu
Bi erkek olarak br kadının ayağında görmek istemem yani. https://ty.gl/hte2ab2xu
Bi erkek olarak br kadının ayağında görmek istemem yani.

ty.gl
0
condom kurşunu
(03.03.21)
feminist köylü gibi giyinen zengin vintage kızları için
0
plastic_angel
(03.03.21)
bu şey değil mi ya, rpg'lerde oyuna başlarken default gelen özelliksiz ayakkabı?
0
das ende der welt
(03.03.21)
bir sever gibi oldum ya, ama üzerini güzel tamamladım aklımda ondan Vallahi de çok cool oldum. Bu arada bas gitar da çalıyorum, coolluğu oradan hesap et (*-*)/
0
velvetmorning
(03.03.21)
çok güzel 10/10 bi kombin yaparsan altında güzel durur ama bende ne öyle kombin yapacak moda skilli ne de fizik olmadığı için asla almam :D
0
matilda
(03.03.21)
Güzel kombini bile bok edecek bir ayakkabi
0
elorelia
(03.03.21)
@das ende der welt ahahah :DD

güzel değil evet. Neyle kombinlersen kombinle olmaz bu.
0
eazy
(03.03.21)
çok kötü :D
0
theseachange
(03.03.21)
Bence igranc degil, hatta sirin bile
0
balpolen
(03.03.21)
İğrenç değil, sadece gösterişsiz, uyumlu bir kıyafetle gayet hoş olabilir.
0
alfred
(03.03.21)
kimse kendi rızasıyla isteğiyle böyle ayakkabılar giymemeli.
0
olutaklidi
(03.03.21)
Yukardakine katılıyorum, çok pis. Metin2'deki 1 level deri ayakkabı. Hareket hızı %2 defans 1. Basmalık.
0
ryhmer
(03.03.21)
@das ende aklıma gelen ilk şey buydu yemin ederim :D

Güzel kombini bozar. Mehh
0
Micella
(03.03.21)
Çok guzel bir kadın çok güzel bir şekilde kombinlese bile sıritir
0
all girls dream
(03.03.21)
bu ayakkabıda öncelik şıklık değil rahatlıktır.

bu tipe desert boot denir. zamanında mısır'da arkeologların ayaklarına kum girmesin diye kauçuk ve deriyi birbirine dikerek uydurdukları bir modeldir. literatüre bu yüzden desert boot diye geçer. bu model astarsız yarma süet ve kauçuk taban. yani her şeyiyle full organik ve nefes alan bir yapısı var. önemli olan şıklığı değil rahatlığı ve sağlıklı olması.

ayakkabı sektöründen bildirdim:)
0
suicides underground
(03.03.21)
Çok kötü.
0
Hallegadola
(03.03.21)
(7)

maske bu durumlarda takılır mı çıkarılır mı?

diffarentiationation
iş görüşmesinde, üniversiteye hocaların yanına gidip en az 10 dakika durmam gerektiğinde, sınav mülakatlarında maske durmalı mı çıkarmalı mıyım? anladığım kadarıyla kimse "çıkar maskeyi yüzünü görelim" diyemiyor linç edilmemek için ama bana pek takılmasını istemiyorlar gibi geldi. kendi aralarında t
iş görüşmesinde, üniversiteye hocaların yanına gidip en az 10 dakika durmam gerektiğinde, sınav mülakatlarında maske durmalı mı çıkarmalı mıyım?

anladığım kadarıyla kimse "çıkar maskeyi yüzünü görelim" diyemiyor linç edilmemek için ama bana pek takılmasını istemiyorlar gibi geldi. kendi aralarında takmıyorlar, 6-7 kişi çalışılan odalar da gördüm maskesiz.

ben takmak istemiyorum ama "ne çıkarıyorsun birader" gibi bir tepki almak da istemiyorum. ne yapacağız?
0
diffarentiationation
(18.02.21)
Çıkarmayın tabii ki. 6-7 kişi "hep bir aradayız nasıl olsa" diye maskesiz çalışıyor olabilirler ama siz onların sürekli görüştükleri çemberin dışından katılıyorsunuz ortama. Sizin için de, karşınızdakiler için de risk.
0
kobuzchu kiz
(18.02.21)
sormak en mantıklısı. herkesin hassasiyeti farklı, kişilere göre değişebilir.
0
sir gawain
(18.02.21)
Maskeli gidip, 'Arzu ederseniz çıkarabilirim' demek en uygunu.
0
Mirket
(18.02.21)
su sartlarda karsi taraf cikarin dese de cikarmam. belki anlik olarak cikarabilirim ama gorusmemi maske ile yaparim. hele ki kapali ortamda... atiyorum guvenlik nedeniyle yuzunuzu gormek istiyoruz diye bir yaklasim varsa anlik cikarip yeniden takarim.
0
exlibris
(18.02.21)
Yahu ne güldüm. Seni o mülakatta güzel yüzün hatrına mı alacaklar, yüzümü görmek isteyebilirler ne demek? Eğer çıkar maskeyi diyecek bir mülakat jurisi önündeysen, vah ki ne vah. Seni görebilmek uğruna covid olmayı göze almış bir juri, düşünsene! Biz sınav mülakatlarını online yapıyoruz. Hehrangi bir şekilde birisiyle görüşmem gerekti, maskesini çıkarsa kibarca uyarırım içimden, bu kadar tedbirsiz insanla çalışılmaz derim. Ayrıca neden takmak istemiyorsunuz, hayırdır? Yani tedbiri bozacak olağanüstü koşul nedir burada? Kendinizi nasıl gerekçelendiriyorsunuz?
0
velvetmorning
(18.02.21)
maskeyi kendi aralarında, kendi öğrencilerinin yanında ve sürekli gördükleri insanların yanında çıkarıyorlar, yanlışlık olmasın. zaten biz bizeyiz ne olcaksa olur diye :) sen yabancı biri olarak aralarına dahil olcaksan çıkarma bence :)
0
superfluid
(18.02.21)
ofise iş görüşmesine gelenler oluyor, maskelerini kesinlikle çıkarttırmıyoruz. hem onların sağlığı için, hem bizim sağlığımız için.
0
co2s2
(18.02.21)
(10)

Kendinizi seviyor musunuz?

south park in kapusonlu uyesi
Ciddi soru. Kendinizden memnun musunuz ve kendinizi seviyor musunuz? Nasıl başarıyorsunuz? İnsan kendini nasıl sever? Ya da sevmesek de olur mu?
Ciddi soru.

Kendinizden memnun musunuz ve kendinizi seviyor musunuz? Nasıl başarıyorsunuz? İnsan kendini nasıl sever? Ya da sevmesek de olur mu?
0
south park in kapusonlu uyesi
(17.02.21)
Seviyorum. Memnunum. Nasıl sever mevzuu çok uzun. Sevmesek olmaz, kimseye koymaz bize çok fena koyar o iş. Olmaz.
0
1bir1bir1
(17.02.21)
Psikolog Zeynep Selvili’nin özşefkat üzerine çalışmalarına bir bakmanızı öneririm
0
suicides underground
(17.02.21)
olse uzulmem.
0
camussar
(17.02.21)
kendine verdigin sozleri tuttugunda, koydugun hedefleri gerceklestirdigine ozsaygi + ozsevgi artiyor.

ayni cevremizdeki insanlarda gozlemledigimiz gibi soyledigini yapan, yapmayacagini soylemeyen biri olduktan sonra saygi + sevgi kendiliginden geliyor.

rejime baslayip iki gun sonra birakiyorsan, sigarayi birakmayi kafaya koyup surekli erteliyorsan, surekli yalan soyluyorsan kendini sevemiyorsun.
0
sinek kral
(17.02.21)
sevmesek de olur ama tatsız bir hayat olur. sevmek de öyle klişe kişisel gelişim söylemlerindeki gibi ne olursan ol, ne yaparsan yap kendini sev şeklinde olmaz, olmamalı bence. öyle olunca ortalık kendi hatalarını kabul etmeyen, sorumluluk almayan, kendini çok fazla önemseyen tuhaf insandan geçilmiyor.
ben kendimi sevmek için başkalarında görüp sevdiğim, saygı duyduğum özellikleri kendimde geliştirmeye çalışıyorum. aynı şekilde başkalarında görünce eleştirdiğim, rahatsız olduğum şeyleri kendimde fark edersem yüzleşip törpülemek için çabalıyorum. gerçekten istediğim, olması gerektiğini düşündüğüm şeyler için hedefler koyarken, olmasa da olur şeyler için kendimi yorup yıpratmıyorum. iyi gidiyor şimdilik.
0
treize
(17.02.21)
seviyorum. sık sık omuzlarımı öperim. uzanabilsem göbeğimi ve popomu da öperim.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(18.02.21)
Vallahi ben de epey seviyorum kendimi ya. Olabileceğim en iyi şey oldum, on numara insanım. Ama epey emek verdim, insanlar da bana güvenip emek verdiler bana. Sonuç iyi oldu. Hepimiz memnunuz (*-*)
0
velvetmorning
(18.02.21)
memnun değilim ve sevmiyorum ama alıştım.
0
gadasiz
(18.02.21)
memnun değilim.
0
drako
(18.02.21)
nefret ediyorum. keşke sevebilsem. çok acı çekiyor insan böyle. seven insanlara imreniyorum ve hepsini kutluyorum buradan.
0
sivilceli ergen
(24.02.21)
(6)

Yabanci biriyle sevgililk/evlilik

catgroove
Biliyorum bu konunun net kurallari yok ama yine de sormak istiyorum. Yabanci birisiyle, hatta daraltarak sorayim, gelismis bir Avrupa ülkesinin vatandasiyla kurulacak bir duygusal iliskide (ve hatta evlilikte) olmazsa olmazlar nelerdir? Yani böyle bir iliskiyi/evliligi uzun süreye yayacak olan ekstr
Biliyorum bu konunun net kurallari yok ama yine de sormak istiyorum. Yabanci birisiyle, hatta daraltarak sorayim, gelismis bir Avrupa ülkesinin vatandasiyla kurulacak bir duygusal iliskide (ve hatta evlilikte) olmazsa olmazlar nelerdir? Yani böyle bir iliskiyi/evliligi uzun süreye yayacak olan ekstra faktörler ne olabilir? Sadakat, karsilikli anlayis, hayat tarzi uyumu gibi yerli-yabanci farketmeden her iliskide olmasi gereken durumlari degil de, özellikle yabanci birisiyle olan iliskinin icermesi gereken bazi püf noktalarini soruyorum. Kendinizden veya yakin cevrenizden basarili olmus veya olamamis iliskilerden örnekler vererek anlatabilirseniz güzel olur (basarili iliski demek de cok sacma oldu ama anladiniz siz :D)
0
catgroove
(12.02.21)
ozellikle yabanci birisiyle olmasi gereken puf nokta nedir? acik fikirlilik. gittigin ulkenin kurallarina ve sosyal hayatina, sosyal rituellerine uyum saglaman gerekir. kendi kulturunu dayatma, uyum sagla. yerel dili ogrenmeye gayret et. sosyal kurallara dikkat et.
0
JohnOakley
(12.02.21)
Yani ben vereyim hemen olm. Ilk aklıma geleni yazayım. Jeff artık Almanlaşmış bir Amerikan boy. Belirli bir mesafe herzaman var ilişkide. Adam kendini ifade edip samimi olarak böyle düsünüyorum dese bile film karakteri gibi konuşyor, yav bu bana yine da mini çakal gibi geliyor diyorsun. Duyguyu ifade ederken bile. Bu beni epey çekiyor açıkçası. Yani isterse en yakın ilişkiyi kur yine de arada kapanmayan bir mesafe var, o hiç kapanmayacak. bedensel bir şeyden bahsetmiyorum. Bir de susuyor ya, susmasını biliyor. Konuşmadığında seninle ilgilenmiyor, seni sevmiyor falan degil. Konuşmuyor. Turklerde bitmek bilmez bi konuşma var. Bana kalırsa suskunluk ve mesafeyi arayan ya da aramasa be kabul edebilecek biri çok sağlam ilişkiler kurabilir. Tabi bunların sevgi eksikliği olmadığını benimsemeli.

Sonra epey planlı. Yahu adam zaman cetveli yapmış kendine, günlük, yani grafiklerla falan, deli çıkacagım. Şimdi mesela ben iki dakika burada duyuruda bir sey yazıyorum ya, o böyle bir sey yapmaz, yapsa bile günlük zaman çizelgesine işler (*-*)/ Bakar ki zamanını alıyor, bırakır. Duş zamanı bile yazılı. Benim fark ettiğim epey zaman planlamasına sahipler ve boş zaman geçirmiyorlar. Bu yuzden yaşam tarzın buna yakınsa süper ilerler gibi geliyor. Gün içinde çok iş yapiyorlar bu yüzden. Senden de bu hıza ve plana ayak uydurman bekleniyor. Kendine ait ugraşının olması çok önemli. Cünkü onun yalnız yapmak istediği seyler var. Seni istemiyor yani. Neyseki ben de onu istemiyorum, bu yüzden bazı durumlarda istenmemek gayet normal. Bir de ben en çok şunu seviyorum. Ebeveyni olmuyorsun, o da senin olmuyor. Anne, baba rolü yok. Türklerde her şey birbirine karişmış, yahu anne şefkati istesem anneme giderim, kaybettiysem de onu baskasında bulamayacağımı bilirim. Anne baba istemiyorum ben kendime eşitimi istiyorum. Bu Jeff'le tam oldu mesela. Yani "her şeyim" olsun falan diyorsan o iš yaş. Bu iyi. Aklıma bunlar geldi bir çırpıda. bu arada uzun süredir birlikteyiz. Farklı evlerde yaşıyoruz ama birbirimizde kalıyoruz çoğunlukla. Raad bir ilişki.
0
velvetmorning
(12.02.21)
yabancı diye kendinizi aşağıda görmeyin, 1 numaralı kural bu sanırım. arkadaşlarım çok yapıyor sinir oluyorum.
0
aguen
(12.02.21)
Benim için tek sıkıntı aile faktörü olurdu sanırım. Malum bizim ailelerin en açık fikirli olanı bile çiftlere müdahale ediyor
0
olaylar olaylar
(12.02.21)
türkiye'deki saçma sapan kıskançlıklar olmuyor. mesajlaşırken anında yanıt beklemek gibi ergenlikler yok. (bütün genellemeler yanlıştır) iltifat ederken bayağı ölçülü olmak lazım yoksa garipsenebiliyor. senin için ölürüm falan gibi şeylerden net uzak durmak lazım:D (yaptığımdan değil ama anlamsız olacağı bariz) böyle arabesk şeyler bizde var daha çok. yalnız kalma ihtiyacının dile getirilmesi de bunlardan biri doğal olarak. bunlar genelde ilişkinin başlarında olabilecek şeyler tabii.
bunlar bizdeki ilişkilere göre olumlu tarafları. olumsuz kısım da kendinizi bir ilişki içinde hissetmeniz bazen uzun sürebiliyor, bu da bizim alışkanlıklara göre biraz değişik. ev arkadaşım biriyle tanışmıştı ve 3-5 ay geçti hala "seni seviyorum" deyip dememe konusunu kafaya takıyordu. ingilizlerin böyle deyimleri vardır ya, nefret/aşk güçlü bir kelimedir falan gibi. bu görülebilyior bence.

tabii bunları önemseyip önemsememeniz kimin hangi ülkede olduğuna bağlı. bu avrupa vatandaşı türkiye'deyse o düşünsün nasıl davranacağını. siz bu ülkelerin birindeyseniz siz biraz ayak uydurmalısınız. yine de kişiliğinizden ödün vermemelisiniz. kimse türklerden aşağı olmadığı gibi üstün falan da değil. sizi uzun vadede ilgi çekici yapacak olan şeyler deneyimleriniz ve kafanızın içindekiler. birey olma olgusu batıda daha önemsendiği için nereden geldiğiniz nereye gittiğinizden ziyade kişisel olarak ne olduğunuz daha çok önem taşıyor gibi.
0
bohr atom modeli
(12.02.21)
uzak mesafe olacaksa (hatta olmayacaksa bile) aradaki gelir/sınıf farkının çok olmamasına dikkat etmek lazım. yabancı kişi avrupalıysa bu durum daha da zor olabilir.

biz bu yüzden çok zorlanıyoruz çünkü kız arkadaşım benim bir ayda kazandığım parayı üç günde kazanıyor. başına bir şey gelse ülkesine gidemem çünkü vize bile vermezler. hayattaki konumumuz olsun, hayata bakış açımız ve ideallerimiz olsun çok farklı. ben mesela "nasılsa işsiz kalcam" diye okulu bitirmeye korkuyorum, o ise gelecek kaygısı olmadığı ve okul ortamını sevdiği için bitirmek istemiyor. bazen içinde bulunduğum durumu, yaşadığım stresi vs. gerçekten hiç anlamadığını düşünüyorum. benzer şekilde benim de onun dünyasını anlayamadığımı düşündüğüm oluyor. bu açıdan ortak bir noktada buluşabilmek veya en azından karşı tarafı anlayabilmek önemli.

bence onun dışında ne desek boş çünkü yabancı dediğin insan da genellenmiyor sonuçta. yerine göre bi türk bi ingilizden çok daha soğuk veya mesafeli olabiliyor insan ilişkilerinde. benim iki tane yabancı sevgilim oldu. ilk ilişkimde her şey gayet normaldi, açıkçası bi türkle olmaktan daha farklı gelmedi bana, ufak tefek bazı olumlu detaylar haricinde (daha özgüvenli olması, daha az kıskanç olması vs.). şu anki ilişkimde ise bazen çok soğuk olduğunu düşünüyorum. bir yıl geçti ama hala alışamadım. "canım konuşmak istemiyor" deyip susabiliyor mesela. aslında hiç garip bi şey değil bu. ben de "yalnız kalmak istiyorum" diye o türkiye'deyken, vaktimiz kısıtlıyken kızı bırakıp kendi evime gidiyodum yalnız oturmak için, yani hiç öyle yapışkan ve sürekli ilgi bekleyecek bi sevgili değilim ama ona rağmen tuhaf geliyodu bana hiçbi işi gücü yokken aktif bi şekilde benimle konuşmayı reddetmesi.

bence kişiden kişiye çok değişir bu, o yüzden ne desek boş. kimi avrupalıyla 20 yıllık arkadaşınmış gibi rahat iletişim kurar ve iyi anlaşırsın, kimisiyle de hiç olmaz.
0
der meister
(12.02.21)
(9)

İlkel mağara resmî ile sınavım

dakota
Biliyorsunuz dünyanın dört bir yanında mağaralarda hayvan resimleri yapmış ilkel insanlar binlerce yıl önce. Bir tanesi çok hoşuma gitti ve çıktı aldım oturdum bir kağıt bir karakalem aldım ve aynısını veya bir benzerini yapmaya çalıştım. Tam 4 saat uğraştım yine olmadı. Sonunda sıkılıp kalktım. Ben
Biliyorsunuz dünyanın dört bir yanında mağaralarda hayvan resimleri yapmış ilkel insanlar binlerce yıl önce. Bir tanesi çok hoşuma gitti ve çıktı aldım oturdum bir kağıt bir karakalem aldım ve aynısını veya bir benzerini yapmaya çalıştım. Tam 4 saat uğraştım yine olmadı. Sonunda sıkılıp kalktım. Benim kağıt kalem ile çizemediğim bir dımuz avı figürünü binlerce yıl önce bu homo sapienler veya neandartaller nasıl o kadar güzel çizmiş. Binlerce yıl önceki insan beyni ile şimdiki kıyaslanamaz. Alet kullanma imkanı da öyle. Bunu zeka be beceri açısından düşündüğüm zaman onlar kadar bile zeki ve becerikli olmadığım kanısına vardım.
Siz ne düşünüyorsunuz ?
0
dakota
(15.01.21)
Resmî değil resmi olucak başlık bu arada.
0
🌸dakota
(15.01.21)
o cizimler belki o donemin "leonardo da vinci"si yapmistir diye dusundum:) bizim yasam tarzimizla alakasi olmadigi icin o donemin, kendimle kiyaslamayi pek tercih etmezdim
0
ala09
(15.01.21)
hayatta kalmak, avlanmak ve barınmak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için her zaman el ve göz koordinasyonlarını en üst seviyede tuttuklarından dolayı mümkün olabilir. ayrıca doğayı ve renkleri modern insanların büyük bir çoğunluğuna göre daha iyi biliyolardı.
0
makarnavodka
(15.01.21)
Ben de o şekilde düşünüyorum. O kadar eskiye gitmeye gerek yok. Bugün kendine ressam diyen kaç kişi en ünlü Rönesans resimleri düzeyinde resim çizebilir ki? İlkel insanların o kadar da ilkel olduklarını düşünmüyorum. Bugün üniversite sınavında binlerce öğrenci matematikte 0 doğru yapıyor ama 2500 yıl önce yaşamış olan Pisagor'un matematik bilgisi onlardan yüz kat ileride.
0
dissendium
(15.01.21)
Sanatta yeterliliği olan biri olarak diyeceğim şu ki eğitimini almadan mağara resmi dahi çizememeniz çok normal. Canınızı sıkmayın:)
0
suicides underground
(15.01.21)
güldüm olm. Basitçe sen çizmeye kabiliyetli olmayabilirsin ve cizen olabilir. Yani kabiliyet diye bir şey var, mağara adamı olsan bile (*-*). Yani sen orada herkesi yetenekleri bakımından neden eşit duşndün ki? Ay adlandıramadım da bu bakiş açısını, sahiden çok tuhaf bir kavrayış. Düşüneceğim üzerine.
0
velvetmorning
(15.01.21)
Sen ilk defa cizmeye calisiyorsun, onun belki 200. cizimi bu. Nereden biliyorsun ilk defada bunu cizdiklerini? Bence cok denemislerdir. Kotu olanlari da bir sekilde yok etmislerdir (teknik olarak mumkun mu bilmiyorum ama)?

Sen kafani baska yone calistiriyorsun, onlar kafalarini baska yone calistiriyor. Olay bu bence.

Leonardo da vinci, 30 yasina kadar eline kalem almayip da 30'una gelince "hadi ben bir mona lisa cizeyim" mi diyor sanki?

Tabii ki yetenek kismi da var, hepimiz leonardo'yuz demiyorum ama ne yonde dusundugun ve calistigin cok onemli. Benim de resim yetenegim cok kotudur ama o duvar resimlerini bir sure ugrastiktan sonra ben de cizebilirim diye dusunuyorum (ki o resimler de guzel yani).
0
ahm1
(15.01.21)
Fransa'da Chauvet mağaralarında 30000 yıllık üç boyutlu öküz resmi var. Bildiğin üç boyutlu. Adam taşa öyle bir işlemiş ki öküzü, hareket ediyor gibi duruyor hayvan. Mağara adamı deyip geçmemek lazım.
0
epistemic_regress
(15.01.21)
Seneler once birgun dolmusa bindim, 2-3 kisi eksik bekliyoruz. Kaldirimda evsiz bir cocuk oturuyor, vaziyet kotu. Kafa gidik, konusma varla yok arasi, kollar bacaklar falan yamulmus, arkadas net olarak ozurlu, yuruyemiyor surunuyor resmen. Les gibi de bir gun, yagmur camur, dolmusun rengi camurdan siyaha donmus. Ben de cam kenarindayim, disarisi zor gozukuyor. Eleman benim baktigim cama geldi surunerek, iki eliyle ayni anda birbirine mukemmel simetrik iki adam surati cizdi iki dakika icinde ve gitti. Dolmusun icindeki herkes soka girdi, arkasindan bakakaldik.

Cizim dogustan yetenek isi, adamin senden 10bin sene once yasamis olmasi, ozurlu olmasi, vs senden daha yeteneksiz oldugu anlamina gelmiyor.
0
cooperr
(15.01.21)
(10)

Foyası çıkınca önce inkara sonra yalan söylemeye başlayan erkek

zahlebinin
Daha önce bu sebeplerden defalarca kavga edilmiş, yine erkeğin güven sarsıcı hareketlerinden dolayı ayrılınmış. Ayrıldıktan sonra aradan epey zaman geçmiş(6ay) bu süreçte erkek yalan söyleme huyunu, öfke problemini vs kabullenip hatrı sayılır bir terapistle çoook uzun seanslar yapmış ve düzeldiğini
Daha önce bu sebeplerden defalarca kavga edilmiş, yine erkeğin güven sarsıcı hareketlerinden dolayı ayrılınmış. Ayrıldıktan sonra aradan epey zaman geçmiş(6ay) bu süreçte erkek yalan söyleme huyunu, öfke problemini vs kabullenip hatrı sayılır bir terapistle çoook uzun seanslar yapmış ve düzeldiğini iddia ediyor. Seanslara artık düzenli devam etmiyor, ilaç da kullanmamış ama terapist artık sık seanslara ihtiyacı olmadığını arada bir görüşmenin yeteceğini söylemiş.

Neyse, kız inanmıyor ama eski güzel günlerin hatrına düşman da olmak istemiyor çünkü 5 sene geçirmişler birlikte. Erkek her şeyi düzelttim, düzeltmeye devam edeceğim sana göstereceğim vs diyor ama kız belli seviyede görüşebiliriz, başka türlüsü artık olmaz diyor. Erkek ayrı kaldıkları süreçte mide kanamaları geçirdiğini, bir büyük trafik kazası atlattığını, arabanın çok büyük hasar aldığını(araba bir arkadaşının) kendisinin burnu kanamadan mucizevi bir şekilde kurtulduğunu söylüyor. “İstersen fotoları gösteririm” diyor. Kız gerek yok ne alaka fotoyu neden isteyeyim diyor.

Birkaç gün sonra erkek endoskopi yaptırıyor, kız istersen geleyim yalnız gitme diyor ama erkek kabul etmiyor. Endoskopi sonucunun iyi çıktığını söylüyor. Kız raporu bana da gönder diyor. Erkek bir ara gönderirim yanımda değil vs diyerek yaklaşık 1 ay göndermiyor, arada muhabbeti geçtikçe kız soruyor “aa unuttum, bulamadım, yarın atıyım” vs.

Kız sonunda patlıyor. Arabanın resimlerini de istiyor, endoskopiyi de. Adam “arabanın fotoları bende yok arkadaşımda vardı sordum ama atmadı” diyor. Sorduğun mesajın ss’sini at ozaman diyor kız. Adam atmıyor, gerekçesi “ehh çok fazlaymış bu kadarı”. Kız yalan söylüyosun diyor, adam inkarda. Endoskopi raporunu hastaneden yarın alıp atarım görürsün diyor(bugün güya ama ses yok)

Adamın derdi ne?
Kız psikopat mı, adam mı onu güvensiz hareketleriyle delirtmiş? Kız bi başkasına böyle şüpheler duymadığını söylüyor.
Adam tedavi olduğunu, güvenini tekrar kazanacağını vs. söylerken böyle bir şeyi yapması, bu yaşananlar karşısında en azından elinde ne varsa koşa koşa toplayıp kendini dürüst çıkarmak için kızın alnına çarpması gerekmez mi? İlişkileri tamamen kopacaksa da bunu yapması gerekmez miydi ?
Kız ne yapsın sizce? Merhametli davranmalı mı adamı kendi hayatına çok dokundurmadan, yoksa olabildiğince uzak mı kalmalı. (Adamın nerdeyse kimsesi yok, ailesiyle kalıyor ama dialog sıfır. Kazadan-endoskopiden hiçkimsenin haberi yok sadece kıza anlatmış adam. Bir de arabanın sahibi biliyor.)

Uzun oldu kusura bakmayın ama benim için çok önemli. Teşekkürler yorumlarınız için şimdiden.
0
zahlebinin
(11.01.21)
kızın derdi ne?
yani adamın ne mal olduğunu anlamış madem, sonra niye "inanmak işine gelmiş"? yalan söylediğini biliyorsa niye iletişime devam edip üstüne bir de yalanlarını yüzüne vurmuş?
adam yalancıysa ya iletişimi tamamen kesecek, ya da yalanını yakalayınca yüzlemeyecek. tamam yalan söylüyor, biliyorsun, bu ısrar niye? kes iletişimi?

not: adam ruh hastası. yalan konuşmak bir ruh hastalığıdır.
0
pati
(11.01.21)
Kızın derdi şu, çok aşık olmuş zamanında güzel şeyler de yaşamış, adam elinde imkan varsa kızın her istediğini her zaman yapmış(hala da yapmaya çalışıyor ama kız fazla müsade etmiyor) bu yüzden de kız sorumlu hissediyor.
0
🌸zahlebinin
(11.01.21)
Adam ilgi çekmeye çalışıyor işte, bende öfkeden çok üzüntü hissettirdi bu davranış.

Kız ne yapsın? Valla kız bilir. Ama adam böyle davranıyorsa ilişkide zaten bi sevgisizlik / iletişimsizlik sorunu var gibi, bir de 5 yıl birlikte geçirdikten sonra hala devam ediyorsa aralarındaki iletişim önceden de çok iyi değilmiş gibi görünüyor.
0
plutongezegendegilmi
(11.01.21)
epey zaman geçmiş, 6 aydan sonrasını okumak istemedim. 6 ay uzun bir süre değil, 6 ayda yalan söyleme huyu, öfke problemi vs.. terapiyle çözülebileceğini sanmıyorum çok daha uzun sürer bence.

ama okudum, bence yalanlar devam, kız yoluna baksın, öyle adamdan bi bok olmaz.
0
benaslinda
(11.01.21)
Ben okurken üşeniyorum siz yaşarken uşenmiyor musunuz? Bu kişi kardeşiniz değil ana babanız değil eşiniz degil. Eski'den başka sıfatı yok. Ne diye hayatınızda tutup oyalaniyorsunuz ki?
0
elorelia
(11.01.21)
Bu ilişki başından sonuna kadar hiç sağlıklı, normal bir ilişki gibi durmuyor. Yani ortada en az 5 yıllık bir geçmiş var, siz birbirinizin arkadaşlarını tanımıyor musunuz? Hiç mi tanışmadınız? Mümkün değil 5 yıllık ilişkide bu. Yani kızın, erkek arkadaşının dediklerini teyit edebileceği kimse olmaması mümkün değil. Belki aileler tanışmamıştır, haberdar değildirler diyeceğim ama 5 yıldan bahsediyoruz.

Adam, arkadaşının arabasıyla büyük bir kaza yapıyor. Kız inanıp, inanmamak arasında kalıyor. Ee yani böyle büyük bir kaza üzerine hiç mi ortak tanıdığı yok, olayı teyit edecek? Hastanede bir operasyon geçiriyor, bunu bile teyit edecek tanıdığı yok. En kötü, hastaneyi arar sorarsınız, habersiz hastaneye gidersiniz.

Çok garip bir ilişki bu. Hani karşınızdaki kişi size mezun olduğu okulunu yalan söyler, ailesinden-arkadaşından 5 senede yine öğrenirsiniz gerçeği. Öyle çok aşık olunan bir ilişki gibi durmuyor bu yaşanılanlara bakılırsa. Kız, adamın yalan, uydurma halini biliyor sonra ne gerek var fotoğraflara diyor daha sonra olana bitene inanmayıp fotoğraf istiyor.. bence yazık etmeyin kendinize. Kendi hayatınıza bakın.
0
GoodMorningTeacher
(11.01.21)
Kız ne yapsın bence yalancıya yol versin.
0
turkce konusan uzayli
(11.01.21)
@goodmorningteacher
Adamın arkadaşım dediği kişi kızla ayrıldıktan sonra samimiyetinin ilerlediği, ticaret yaparken iş için tanıştığı bir adam. Kızla herhangi bir tanışıklığı yok. Adam bu kazayı hem ailesinden hem de tüm çevresinden sakladığını söylüyor. Genel olarak başına gelen her şeyi özellikle ailesinden saklayan biri, çünkü yargılamaktan, suçlamaktan ve ezmekten başka bir şey yapmayan bir ailesi ve her olup bitene ayılıp bayılma potansiyeline sahip bir annesi var.
Adam yalnız biri yazmıştım.
0
🌸zahlebinin
(11.01.21)
Yalan söylüyor. Ona merhamet gösterip yeniden hayatınıza almanız için. Seanslar da yalandir muhtemen. Bence çok düşünmeye gerek yok. Zaten her olayda yalan olmasa bile yalan mı diye süpheyle nasıl birlikte olacaksınız? Ayrıca Ona minnet duyuyormuşsunuz fakat minnet duygusu üzerine ilişki kurulmaz.
0
velvetmorning
(12.01.21)
bu adam önceden mitomani miydi? sanki hastalığı devam ediyor. terapiste gittiği bile yalan olabilir.

5 yıl değil 25 yıllık ilişkiler bitiyor. kendisini üzmesin artık kız tarafı.
0
false pretension
(13.01.21)
(6)

kendini sizinle kıyaslayan biriyle flört

Jux
biriyle konuşuyorum bir süredir, çok ciddi bişey değil. fark ettim ki kız sürekkli benimle bir yarış halinde. bunu bir hırsla yaptığını düşünmüyorum ama ben işle ilgili bişeyden bahsediyorum mesela "haa evet onu ben de yaptım" "onu biliyorum ben ya" gibi tepkiler veriyor. beni başlarda "havalı" görd
biriyle konuşuyorum bir süredir, çok ciddi bişey değil. fark ettim ki kız sürekkli benimle bir yarış halinde. bunu bir hırsla yaptığını düşünmüyorum ama ben işle ilgili bişeyden bahsediyorum mesela "haa evet onu ben de yaptım" "onu biliyorum ben ya" gibi tepkiler veriyor.

beni başlarda "havalı" gördüğünü biliyorum ama o zaman tanışmıyorduk bire bir. dışarıdan bakınca öyle bir "bilmiş" havam var, bi yandan hoşlanıp bi yandan da kendini "ben de onun kadar bilgili, kültürlüyüm" moduna sokuyor sanırım. çünkü o da kendi çevresinde "bilgili, kültürlü" bilinen biri ama objektif bakınca bu konularda benden biraz geride. (bunu dedim diye bana "sen de onunla kendini kıyaslıyorsun" demeyin, ben onun neden böyle düşünüyor olabileceğine dair bir kanıt olarak söylüyorum bunu. yoksa benim için önemli değil benden daha bilgili, kültürlü" olması)

bu tutumu haset olarak yansımıyor bu arada, yani beni kendine rakip almış gibi değil de, daha çok altta kalmamak için yapıyor gibi. ya da "bak ben de senin gibiyim" mesajı sanırım, ben böyle yorumluyorum belki sizin yorumunuz farklı olur.

böyle biriyle birlikte olur muydunuz? ne gibi sıkıntılar doğabilir ileride? bunu bile bile devam etmek sanki samimiyetsiz bir iletişim oluşturacak gibi geliyor.
0
Jux
(19.12.20)
Arkadaş olmazdım böyle biriyle. Bu mantıktan gidersek sevgili de olamazdım. Ama şöyle bir ihtimal var arkadaşlıktan farklı olarak, belki de sadece ortak noktalarınız olduğunu göstermeye çalışıyordur hoşlandığı için.
0
megalomaniac
(19.12.20)
Ben soruyu anlamadım. Kıyaslama deyince "bak sen şunu bilmiyorsun ben ise şunu biliyorum" ya da tam tersi bir şey bekledim. Burada sizin yaptıklarınıza katılan birisi var.
Sen de demişsin "bak ben de senin gibiyim" mesajını vermek istediğini.

Bilmediği bir şeyi biliyor gibi yapmıyor anladığım kadarıyla.
O halde ne gibi bir sorun var size bildiğini paylaşmasında?
0
ekşi duyuru sever
(19.12.20)
benim seviyemde olan kız bulcam, altın bulmuş gibi kaparım
0
megacracker
(19.12.20)
Vallahi fark ettiysem böyle bir şey muhtemelen ben de bazı şeyleri bilmiyormuş gibi davranır ve karşımdakinin kendini iyi hissetmesini sağlarım. Flirt olmasa bile eğer karşımdakinin katılma çabasını ya da kendisini eksik gorduğü icin böyle şeyler söylediğini fark edersem benim de söylediklerim üstünlük kurma gibi gorünecekse kendimi askıya alırım, onu bildiği şeylerden gevam ederim, hatta çoktan bildiklerimi yeni keşfetmiş ya da ogrenmiş gibi anlatırım. Eger gözünde de büyüttüyse seni yaptığı anlaşılır bir şey. Delicesine bir rekabet durumu falan yok. Bir de aynı meslekte olanlarda hafif bir rekabet oluyor, o da bazen sekste harikalar yaratıyor. Rekabet her zaman kötü bir şey değil. Bunu da ekleyeyim (*-*)/
0
velvetmorning
(19.12.20)
Tanima evresinde normal degil mi?

Yani dogal olarak iki tarafta yaptigi seylerden bahsediyor ve ortak noktalara heycanlaniyor insanlar.

Bence sanki siz biraz benim seviyeme kimse gelmesin tavrindasiniz onun tasasini yapmissiniz.
0
2oda1salon
(23.12.20)
@2oda1salon, benim seviyeme gelmesi pek mümkün değil şu yaştan sonra, o yüzden bunu dert etmiyorum. Aksine mutlu eder benim seviyemde olması ama umudu kestim ben, pek yok öyle kadın etrafımda.
0
🌸Jux
(23.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.