Giriş
(8)

Pegasus check in hk.

Cenk Daniels
Check in yapmaya çalıştığımda " uygun uçuş bulunamadı, lütfen tekrar deneyin" yazıyor. Ama baktığımda uçuş check ine açılmış görünüyor. Bu durumda ne yapmam lazım? Kontroö ettiğimde igili uçuşta yer kalmamış, acaba fazla bilet sattılar da yokuş mu yapıyorlar herkes check in yapmasın diye? Teşekkürle
Check in yapmaya çalıştığımda " uygun uçuş bulunamadı, lütfen tekrar deneyin" yazıyor. Ama baktığımda uçuş check ine açılmış görünüyor. Bu durumda ne yapmam lazım?

Kontroö ettiğimde igili uçuşta yer kalmamış, acaba fazla bilet sattılar da yokuş mu yapıyorlar herkes check in yapmasın diye?

Teşekkürler
0
Cenk Daniels
(16.07.20)
Aynısı thy de başıma gelmişti. Dönüş uçuşunun saati değiştiği için arayıp onaylamam gerekiyormuş. Öyle bir durum olabilir mi?
0
turkce konusan uzayli
(16.07.20)
Hayır, öyle bir durum söz konusu değil. Saat değişmemiş. Tek ilginç olan nokta uçuşta hiç yer kalmamış olması.
0
🌸Cenk Daniels
(16.07.20)
hep fazla satıyorlar hocam. uçuş ne zaman yarın mı ?

dediğiniz gibi fazla sattılar, herkes check-in yaptı. anca öyle olabilir gibi geliyor.

en iyisi arayıp sormak.
0
fezagezgini_4
(16.07.20)
Overbooking olmuş. Pandemi döneminde gerçekten uçağın dolmuş olması ilginç.
0
himmet dayi
(16.07.20)
Uçuş cumartesi günü sabaha karşı. Pegasus mobil uygulamada online check ine kapalı olarak görünüyor. Ama göndermiş oldukları mail linkine tıkladığımda check in ekranı açılıyor ve kişisel bilgileri istiyor. O bilgileri girince uygun uçuş bulunamadı yazıyor. Acaba online check ine henüz açılmamış olabilir mi kafam çok karıştı. Çağrı merkezi bir sorun yok tekrar deneyin diyor. Denedim olmadı diyorum gün içinde tekrar deneyin diyor
0
🌸Cenk Daniels
(16.07.20)
bazı havalimanlarında online check in'e izin vermiyor. öyle bişi de olabilir.
0
spirit crusher
(16.07.20)
Kontrol ettim, online check ine izin verilen bir noktada.
0
🌸Cenk Daniels
(16.07.20)
Uçuşunuzdan 24 saat önce açılır. Cuma sabahı tekrardan deneyin. İyi uçuşlar
0
hayalhayal
(16.07.20)
(5)

Açıköğretim psikoloji kavgası

ya ben lan neyse
yahu lisede ünv.de falan psikoloji dersi gördüm biraz. neden karşı çıkanlar direkt "tedavi edecek yetkin olmayanlar!" diye karşı çıkıyor? klinik psikoloji farklı bir şey değil mi? örgünde okuyanlar her gün hayvan deneyleri mi yapıyor? yok mu psikoloji okuyan, bir kere olsun hasta gördünüz mü 4 yılda
yahu lisede ünv.de falan psikoloji dersi gördüm biraz. neden karşı çıkanlar direkt "tedavi edecek yetkin olmayanlar!" diye karşı çıkıyor? klinik psikoloji farklı bir şey değil mi? örgünde okuyanlar her gün hayvan deneyleri mi yapıyor? yok mu psikoloji okuyan, bir kere olsun hasta gördünüz mü 4 yılda? ya da deney yaptınız mı?
0
ya ben lan neyse
(15.07.20)
Ben psikolojik danışmanlık mezunuyum. Hem bireyle hem grupla psikolojik danışma uygulamalı yaptık. Hasta değil de danışan diyoruz yani. Ergenlerle danışma falan da seçmeli olarak vardı yine uygulamalı. Onun dışında psikolojik testleri de uygulamalı yaptık.

Yani biz yapıyorsak psikoloji okuyanlar da yapıyordur danışma diye düşünüyorum.
0
turkce konusan uzayli
(15.07.20)
Evet, yaptık. Yukarıda söylendiği gibi hasta değil, danışan diyoruz biz. Hem uygulamalı derslerimiz var hem de stajlarımiz. Sunumlara ve bitirme tezine girmiyorum bile. Psikoloji acikogretimde okunacak bir bölüm degil. Acikogretimde okunmasini desteklemek halkın ruh sağlığını tehdit etmekten başka bir şey değildir. Şimdi uzun uzun anlatamayacağim, sözlükteki entryimi kopyalıyorum.

psikoloji gibi bir bölümü uzaktan bitirtmek demek ortaliga canlı bomba bırakmaktir diyerek karşı çıktığım eylem.

psikoloji, sadece kitap okuyarak, notları ezberleyerek bitirilen bir bolum değildir. eğitim boyunca hocalardan, stajlardan, ödevlerden, sunumlardan bir sürü şey öğrenirsiniz; bakış açınız değişir. bunları hiç bilmeyen birini acikogretimden mezun ederseniz çocuğunuzun anaokulundaki psikologundan, adlıyedeki görevli psikoloğa, hastanede görüşme yaptığınız psikoloğa güvenemezsiniz/ guvenmemelisiniz.

ruh sağlığı gibi önemli bir alanda bunu yapmak eğitim sisteminin ne kadar kokusmus olduğunu bir kere daha bize gösterir.

psikologlar daha özlük haklarını kazanamamisken bir de bunu yapmak, mesleği iyice itibarsızlaştırma anlamına gelir; kabul edilemez

edit: 'sosyoloji, işletme gibi bölumler de acikogretim de var, psikoloji niye olmasın?'diye eleştirenler olmuş. psikoloji eğitimini yukarıdaki saydıgim sebeplerden dolayı örgün egitimde almazsanız sağlam bir temeliniz olmaz/ olamaz. sağlam temeli olmayan bir psikolog kazara yüksek lisansını, egitimlerini bitirip de klinik psikolog + psikoterapist olursa bir terapi sırasında yaptığı hata yüzünden nevrotik sınırdaki bir danışanin psikotik atak geçirmesine bile neden olabilir, travmatik anılarını canlandirabilir; bu sınır bu kadar önemlidir. sagliktan bahsediyoruz burda. biz örgün eğitimden mezun olan çoğu psikoloğun yeterliliğini sorgularken, meslek odasi isterken temelinin sağlam olmadığını kesin şekilde bildigimiz birinin bu mesleği yapması çok tehlikelidir. üstelik seans odasina gitmeye de gerek yok; anaokulunda açık öğretim mezunu bir psikolog çalışırken çocuğunuza yaklaşımı ile travma yaşamasına da neden olabilir. yeterlilik, etik çok önemlidir.

edit2: gelen mesajlar üzerine bir ekleme daha yapma ihtiyacı duydum. 'yurtdisindaki çoğu okulda uzaktan eğitim var, burda niye olmasın?' denmiş. o okullardaki uzaktan eğitim kavramı ile bizimki bir degil. bizde de hocalar odevler, makaleler gönderecekse ve bunlarin kontrolu saglanacaksa, haftalık videolu eğitim verecekse, stajlar zorunlu olacaksa, sunum dönemleri olacaksa buyursun yapsınlar. ama bizdeki acikogretim anlayısının slayt okuyup, testten şıkları işaretleyip bitirmekten ibaret olduğunu hepimiz biliyoruz maalesef.
0
fraise
(15.07.20)
+fraise

psikoloji mezunuyum.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(15.07.20)
halkın ruh sağlığına karşı alınacak önlem öncelikle meslek yasası ve caydırıcı cezalar. psikolog unvanıyla kamu sağlığını doğrudan ilgilendirecek şekilde çalışacak kişilerde teorik ve pratik yeterlilik aranması kadar doğal bir şey yok. ama bunun yolu bir bilim olan psikolojiyi bir iş sahasına indirgeyip onun üzerinden eğitimi şekillendirmek değil.
bu arada açılmasını sevinçle karşılayan bir sürü sözlük entrysi var, "hep ilgi duyduğum, merak ettiğim" diye başlayan, çalışan insanlar var, hayatlarına evinde devam etmek zorunda ve gerçekten psikoloji bilimiyle tanışmaya ihtiyacı olan insanlar var. bu insanların "aç kitap oku" demek yerine sistemli bir şekilde iyi bir müfredatla psikolojiyle tanışması da toplum sağlığı için çok büyük bir kazanımdır. ama bunların hiçbiri umursanmadan karşı çıkılıyor ve karşı çıkan herkesin derdinin de toplum sağlığı olduğuna inanmıyorum açıkçası.
burada yazan duyurucuları hedef alarak söylemiyorum bunu, yanlış anlaşılma olmasın.
0
not dark yet
(16.07.20)
Mor bembombom+1 demeye geldim tekrar. Eksigi yok, fazlasını söylemiş.

Yandal eğitimi gibi bir acikogretim programı açacaklarsa bunu en başta ben desteklerim; bazı derslerimizin hem diğer meslekler gruplarında çalışanlara hem de psikoloji bilimine sahiden merak duyanlara katkısı olacağını düşünüyorum, keşke bu şekilde yapsalar.

Ama iş direkt bir psikoloji bölümü açıp, mezun ettikleri kişilere psikolog unvanı vermeye geliyorsa bana karşı çıkıyorum zira ucu tehlikeli bir noktaya çıkıyor. Henüz orgun egitimddn gecip lisans eğitimini tamamlamış bir psikolog bile yetkin değilken, bir de slayt okuyarak bu eğitimi aldıklarını düşünenlerin alan ihlali konusunda neler yapabileceklerini tahmin etmek zor değil.

O yüzden buna sadece biz psikologlar değil, toplumun her kesimi karşı çıkmalı. Yurtdisindaki gibi bir uzaktan eğitim programı yapılmadikca nitelikli mezun vermeleri mümkün değil.
0
fraise
(16.07.20)
(3)

Kayıp Kedi Bela Hasanpaşa-Acıbadem

Kenboi
MerhabalarKızımız bela kayboldu. Zeamet sokakda a101 civarlarında gözden kaybettik.Biraz pısırık, bildiğimiz pek çok sokak kedisi gibi tekir ama uzun tüylü. Slim bir yapıda, ince ama uzun,Görecek olursanız mesaj yoluyla numaranızı bırakmanızı rica edeceğizteşekkürler.
Merhabalar

Kızımız bela kayboldu. Zeamet sokakda a101 civarlarında gözden kaybettik.
Biraz pısırık, bildiğimiz pek çok sokak kedisi gibi tekir ama uzun tüylü. Slim bir yapıda, ince ama uzun,
Görecek olursanız mesaj yoluyla numaranızı bırakmanızı rica edeceğiz

teşekkürler.
0
Kenboi
(12.07.20)
Pati buldular'da ilan açabilirsiniz.
0
turkce konusan uzayli
(12.07.20)
özellikle insanların çekildiği saatlerde en yakınınızdan başlayarak kuyru yerleri araştırın. kumunu eve doğru yönlendirecek şekilde dökebilirsiniz. civarda besleme yapanları mutlaka haberdar edin, yeni bir tekir gelirse diye.. ilan hazırlayıp basabilirsiniz kedisi olanlar özellikle dikkat eder. çocuklar varsa o civarda sürekli sokakta onlara söyleyin. en sevdiği mamayı da kullanarak farklı saatlerde ses verin. orada olduğunuzu bir şekilde anlasın saklanıyorsa da. sabır gerektiren bir iş.
0
not dark yet
(12.07.20)
Neredeyse a101'in dibinde oturuyorum, hayat ne garip, görürsem haber veririm :D
0
boyle buyurdum
(13.07.20)
(12)

corona ölümleri

duyurukullanıcısı
belçika'da 9.000 ölüm nüfus 11misveç'te 5.400 ölüm nüfus 10malmanya'da 9.000 ölüm nüfus 83mispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46mitalya'da 34.000 ölüm nüfus 60mingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67mbu oranlara rağmen türkiye 5.100 ölüm nüfus 84mbiz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?ak
belçika'da 9.000 ölüm nüfus 11m
isveç'te 5.400 ölüm nüfus 10m
almanya'da 9.000 ölüm nüfus 83m
ispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46m
italya'da 34.000 ölüm nüfus 60m
ingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67m

bu oranlara rağmen

türkiye 5.100 ölüm nüfus 84m

biz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?

aklıma gelen tek cevap virüs ocak, şubat ayında yayılma imkanı bulduğu için ve ocak, şubat ayında tr'ye turist az geldiği için özellikle anadoluda yayıma imkanı bulamadı.

yukarıdaki ülkelerde 12 ay turist geliyor ve adam tüm ülkeyi gezmeden dönmüyor.
0
duyurukullanıcısı
(04.07.20)
yaşlı sayısı ve genç nüfus.
0
AlsterWasser
(04.07.20)
Yaşlı sayısı ve şaka maka bağışıklık sistemimiz ülkecek bence iyi. Japonya ve Güney Kore de aynı durumda
Avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok. Asya da Çin Hindistan ve İran rezil besleniyor ve virüs ebesini belliyor o ülkelerin
Aynı şekilde Güney Amerika da da ölün oranı yüksek

İkinci olarak sağlık sistemimiz ve donanımımız çok yüksek
0
trgydl
(04.07.20)
Onlar çok yıllar yılı rahattı ve iç karışıklık hastalık açlık ve teröre bağlı katliamları ,toplu ölümleri Afrika ,Asya , Orta doğuya has bir durum olarak görüyorlardı.
bizler ise önlemi çoktan almıştık.

Aşırı rahatlık hep rahatsızlık getiriyor. Özgürlükler ülkesi ,dünyanın jandarması ve sürüyle hayali kahramanı olan Amerika da hapın kralını yutmuş durumda kendi derdine düşmüş

Uzmanlar şimdi ikinci dalgayı bekliyor ve (türkiye hariç) belli ülkelerde salgının etkisi daha ciddi olacağı söyleniyor
0
Erva
(04.07.20)
ispanya için yazıyorum. huzurevlerinde toplu ölümler çok çok fazlaydı. mart ayında el pais'te sürekli toplu ölüm haberi görüyordum.
wikipedia'ya göre 18 nisan'a kadar 13,600 huzurevi sakini koronadan ölmüş. toplam ölümlerin %65'i de 80 yaş ve üzeriymiş.
0
ganbatte
(04.07.20)
Yaşlı nüfus
Sağlık sisteminin kötülüğü
0
catch the arrow
(04.07.20)
Bizim hastaneler zaten olağan dönemde de pandemi varmışçasına yoğun olduğu, günde yüzlerce hastaya işlem yapıldığı için sağlık personelinin süreçle başa çıkmakta daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Bir de +65 grubunu kontrol altında tutmak da ölüm oranını düşürdü.
0
wish i could find a way to disappear
(04.07.20)
cevabı ben bilmiyorum ama sadece şu kadarını söyleyeyim, "avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok" ya da "bağışıklık sistemimiz iyi, japonya da aynı durumda" diyen birini ciddiye alma bu konuda.

besinin en doğalı ve sağlıklısı avrupa'da. alım güçleri zaten yüksek. avrupa sağlıksızsa kim sağlıklı? ayrıca japonya dediğiniz abartılmış ülke olimpiyatlar yalan olmasın diye TEST YAPMADI. corona krizini en berbat yöneten ülkelerden biri. hala ezbere gelmişler japonya'ya bi şey olmadı falan yazıyolar hiç mi açıp okumuyosunuz, okumuyosanız niye yazıyosunuz bilip bilmeden?
0
der meister
(04.07.20)
Sebebi yasli nufus degil. Yasli nufus demek korelasyon ve nedenselligi birbirine karistirmaktir. Sebebi virus daha Turkiye'de tespit edilmeden aylar once tedbirler alinmasi cok iyi organize edilmesidir. Ayrica batili ulkelerin covud19 politikasi yaslilari olume terkederken turkiye virusle mucadelede politikasinda onceligi yaslilara verdi bu sayede az kayip verdik ve veriyoruz.
0
acebi
(04.07.20)
adamların yaşlı nüfusu müze cafe geziyor süpermarkette kasiyerlik yapıyor hayatın içinde sosyal aktif veya yaşlı evlerinde sohbet muhabbet. bizim yaşlılar normal zamanda bütün gün evde esra erol izliyor zaten. üstüne yasaklar da işe yaradı tabi.
0
kelepir
(04.07.20)
@ganbatte'nin dediğine ek olarak şu an bulamadım o yüzden çok düzgün anlatamayabilirim ama bununla ilgili bir makale okumuştum. Sağlık sistemi olarak yaşlı nüfusun bakımında devletten daha çok aileler sorumlu olduğu için yaşlı nüfüsün izole edilmesi ve korunmasının daha kolay olduğunu ve bu nedenle yaşlı ölüm oranının düşük olduğunu söylüyordu.
0
peki madem
(04.07.20)
Avrupa kıtası en sağlıklı beslenen kıta olabilir. Zaten o yüzden Avrupa'da yaşam süresi daha uzun ve yaşlı nüfus daha fazla.

Avrupa'daki sosyallikle alakalı olabilir ölüm oranlarının fazlalığı. Mesela Türkiye'de çok az oranda olan iç içe dans edilen gece kulüplerini düşünelim Avrupa'nın küçük şehirlerinde bile var ve yaşça büyük insanlar da gidiyor.
0
turkce konusan uzayli
(05.07.20)
benim incelediğim kadarı ile kış turizminin az olduğu yerler daha az etkilenmiş,

doğu avrupa, türkiye vb.
0
🌸duyurukullanıcısı
(05.07.20)
(10)

Yurtdışına gitmenin yolları ne olabilir?

The Student
Evet arkadaşlar eleştirmeyın lütfen... Bu ülkede devamlı mutsuzluk yaşayan ve gitmeye katı karar vermiş biri nasıl gidebilir? Yurtdışında hiç-bir akrabamız yok. Bir dilim var bir de bavulum... Ülke farketmez arap ülkesi olmasın yeter.Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık
Evet arkadaşlar eleştirmeyın lütfen... Bu ülkede devamlı mutsuzluk yaşayan ve gitmeye katı karar vermiş biri nasıl gidebilir? Yurtdışında hiç-bir akrabamız yok. Bir dilim var bir de bavulum... Ülke farketmez arap ülkesi olmasın yeter.

Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık.
0
The Student
(04.07.20)
en kolay yolu önce eğitim yoluyla gitmek. yüksek lisans için başvuruda bulunabilirsin. daha sonra yüksek lisansın bitince sana iş bulma vizesi verecekler. o sırada da iş bulabilirsen kalırsın.

ya da türkiye'de bir uluslararası firmada işe başlayıp 2-3 sene dişini sıkıp, yurt dışındaki ofislerinde expat olarak çalışabilirsin.
0
elektr10
(04.07.20)
Bir dilin ve bir bavulun dışında bir şeyin yoksa yasal yollardan kalıcı olarak gitmen pek mümkün değil. Suriyeli olsan mülteci olarak giderdin. Ama Türkiye'den daha iyi olacak bir ülkeye gitmek için en azından iyi olduğun bir mesleğinin olması lazım. Bir de ciddi ciddi gitmek istiyorsan bence şimdiden araştırmaya başla. Yani bu iş bu kadar basit değil. Burada okuyacağın iki paragraf yazı sana yardımcı olmaz.
0
himmet dayi
(04.07.20)
yurtdışına gitmeyi iş aramak gibi düşün. seni neden işe alalım sorusu ile seni neden buraya alalım sorusunun cevabı aynı. adamların ülkesine katkı yapacağını kanıtlaman lazım. mesleğinde iyi olmak yetmez çok iyi olman lazım. çünkü senin gibi adamı ülkelerinde bulamadıkları için tercih ediyorlar. yoksa ne uğraşır yurtdışından işci almakla. ha mülteci falan olarak başvuracaksan korona, işsizlilk, ekonomik durumlar vs.. çok kötü. mülteci olarak gidersen buradan çok daha kötü durumda olursun. sen burada çingene suriyelilere çalışmayan, ülkemize yük olan asalaklar olarak baktığın gibi orada da sana öyle bakacaklar.

bunlar dışında yukarıdaki arkadaşların verdiği örneklerle de gidebilirsin.
0
buenosdias
(04.07.20)
Devamlı mutsuzluk yaşıyorsanız başka bir ülkeye gidince bu sıkıntılardan kurtulacağınıza inanıyorsanız kendinizi avutmuş olursunuz. Sorun kendinizde ülkede değil. Şayet başka bir ülkeye göç ederseniz bu sorunlar çözülmeyecek beraberinizde gelecek emin olun. Arap ülkesi olmasın yazmışsınız(.!?) Bir dilim bir bavulum var demişsiniz bu profilde birini kolay kolay hiç bir ülke kalıcı olarak kabul etmez. Ha aklıma İran geldi İran'a gidebilirsiniz mesela zira İran vizesiz gidilebilen bir ülke ayrıca "Arap ülkesi" değil süreniz doluncaya kadar İran'da ikamet edebilirsiniz ve belki dil okulu vs. ile ikamet alabilirsiniz.
0
acebi
(04.07.20)
Yahu sanki birçok türk isçi vs avrupa'da yaşamıyor da hep çok iyi okullardan çok iyi bölümlerden mezun olmuş kalifiye elemanlar yaşıyor sanacak.

İki üniversiteyi yarım bırakmış arkadaşım avusturalya'da bir dönercide çalışarak başladı birkaç sene sonra kendi dönercilerini açtılar türk arkadaşlarıyla baya mutlu şu an oradaki hayatından. Burada gerçekten mutsuzdu.

Almanya'da ne kadar türk çalışan, işçi olduğunu gitmeyen bile bilir. Bu insanlar düşük maaşlarla düşük hayat kalitesiyle yaşamıyor. Hatta çoğu bir süre çalıştıktan sonra kendi işini kuruyor. Orada geçirdiğim süre boyunca bunu gördüm.
0
turkce konusan uzayli
(04.07.20)
@turkce konusan uzayli, 60'larda mı yaşıyorsun acaba? şu zamanda hangi adam elini kolunu sallayarak "işçi" olarak almanya'ya gidebilir türkiye'den? senin gördüklerin ya 80'lerde gitmiştir ya da çok spesifik bir alanda iş yapıyordur. hiçbir vasfı olmadan giden de vardır elbet ama onlar çok istisnai ve şans işi durumlar.
0
der meister
(04.07.20)
@der meister kendin cevap vermişsin işte. Var hala gidenler eskisi kadar çok olmasa da.

Avusturalya'da aynı şeyi yapan arkadaşım da 5 yıl falan önce gitti. Dediğim gibi üniversite mezunu değildi işi falan da yoktu. Demek ki gidiliyor :)
0
turkce konusan uzayli
(04.07.20)
Madem avustralya konusu da açılınca türkiyeden gitmek istediğin ülkeye dil okuluna gidip oradan sonra kaçak kalıp,iş bulup vize türünü değiştirebilirsin
0
shredd
(04.07.20)
gayim de multeci ol. ciddiyim.
0
baldur2
(04.07.20)
Ya eğitim ya evlilik. Diğer seçenekler çok düşük olasılık eğer bulunmaz hint kumaşı değilsen ya da mülteci olarak sızmayı denemeyeceksen..
0
superfluid
(04.07.20)
(37)

Çocuk istiyor musunuz?

batlegolas
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.Teşekkürler.
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.

Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.

Teşekkürler.
0
batlegolas
(03.07.20)
40 erkek hayır. Evlenmek bile istemiyorum.
0
pass
(03.07.20)
cocuga bagli, 29 erkek.
0
ateistanbul
(03.07.20)
Asla, hiçbir şekilde, kesinlikle istemiyorum.
33 kadın.
0
pati
(03.07.20)
38 kadin, nope - 20lerin sonunda bi donem ister gibi oldum ama :-)
0
euteamo
(03.07.20)
34,aşırı istiyorum.
Evlenirsem en büyük evlilik nedenim
0
chemnil
(03.07.20)
Hiç istemiyorum. Hatta hiç hiç hiç.

Ama bir keresinde kısa donemliğine beraber olmak zorunda olsak da, bir iliskimdeki adamı cidden sevmiştim. İlk defa birinden çocuk yapabilme isteği hissetmiştim kendimde. Çok garipti.

Ama son 2 ilişkimde kesinlikle düşünmedim.

30 k

Dünyanın hali fln değil olay. Kesinlikle çocuk zamanından ve senden alan birşey. Daha ben gezecem tozacam, ohoooo. Sabah kalkıyorum 1 saat kendi rutinim var benim. 2 gün ailem için fadakarlik yapıyorum da 3. gün tükenmişlik sendromuna giriyorum kendime vakit ayıramıyorum diye.

Ama şöyle birsey eşimin maddi durumu kaygı taşımayacağım bir düzeyde olursa ve o çok istiyorsa ve en önemlisi sorumluluk sahibi bir adam ve düzgün bir baba olacaksa düşünebilirim. Kendimden yapacağım fedakarlık düzeyi ile alakalı bu. Sadece maddi durumla da direk bağdaştırmamak lazım, ama malesef alakalı işte yine de. Kendimden yapacağım fedakarlık düzeyini en aza indiren bir ilişkide, eşim istiyorsa düşünebiliriz.
0
mobydick
(03.07.20)
36E - ben istiyorum ama o bebeklik çocukluk çok angarya işler. hemen 18 yaşına gelmesini istiyorum :)

çocuğu olan arkadaş ve tanıdıklarımın çocuklarına ayırdığı zaman, gösterdiği ilgi çok yorucu. çocuğunla bir kez daha çocuk oluyorsun. "aras bu ne? aaaa portakalmıııışş" falan.. hayal ettiğimde bile yoruluyorum.

bir de şu var

(bkz: gençken evlilik istemeyip yaşlanınca pişman olmak)

ve

(bkz: çocuk sahibi olunca hayatın kaydığı gerçeği)
0
tabudeviren
(03.07.20)
24 k, şu an değil ama ileri de isterim gibi hiç mutlu büyük bir ailem olmadı çocukken. çok özenirdim o ailelere ileride kendim böyle bir aile kurmak isterim.
0
turkce konusan uzayli
(03.07.20)
Evlilikte 5 yılı geride bıraktık. Eşimle psikolojik olarak zaman zaman "olsa güzel olurdu" gibisinden konuşuyoruz ancak reel olarak kesinlikle saçma geliyor.

Kişisel düşüncem şu ki; dünyanın nereye gittiği hem doğa olarak hem politik olarak belli değil, gördüğümüz her şey gün geçtikçe daha da saçma bir şekilde maddiyata bağlı yüzümüze vuruyor ki eminim hane olarak ortalamanın çok üstünde kazancımız var ancak hayatın anlamı bu olmamalı.

Eğer 1970 yılında bu yaşımda olsaydım, istemekle kalmaz iki tane hedeflerdim ancak bu zamanda kesinlikle karşıyım.

36 E
0
foolrules
(03.07.20)
istiyorum ama olursa 2 tane istiyorum ama şu an doğurmaya müsait değilim ne yazık ki vakti geldiğinde inşallah. 21k
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.07.20)
40'ların sonundayım. 2 çocuğum var, başka istemem. Zaten çok "agucuk" çocuk seven bir kafada olmadım. Kendi çocuklarımı seviyorum ama, kendimden bile çok.
30 yaşında çocuk istemeye başladım. Hatta bir ara sadece çocuk yapmak için evlenmek fikri bile vardı aklımda. Şimdiden söyleyeyim, çocuk öyle böyle bir sorumluluk değil. Şimdi "iyi ki yapmışım" diyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(03.07.20)
Asla. Babadan yana şanssız bir adamım o sorumluluğu kendimde görmüyorum.
28e
0
Giovanni Pipitto
(03.07.20)
31e Ben de 10 yillik sevgilim de istemiyoruz. Paramız ve iş nedeniyle zamanımız yok. Çocuk yapmak bizim için pet shop'tan alışveriş yapmak gibi çünkü o kadar evsiz çocuk varken evlat edinmek yerine yenisini yapmak bana evsiz çocuklara kötülük yapmak gibi geliyor. Insanlar olayı biyolojiye bağlıyor,kanimdan olsun diyorlar da sanki kızılötesi görebilen gözlerimiz sırtımızda kanatlarimiz var. Hepimiz benzersiz işte. O çocukları önce evlat edinirdim.
0
howfaristhesky
(03.07.20)
26 K, istemiyorum.
0
landho
(03.07.20)
31 yaşında erkeğim. Keşke maddi manevi imkanım olsa da 3 4 tane olsa. Evli değilim ama geçen arkadaşın kızı oldu. Bakarken gözlerim doldu. Ağlayacaktım.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.07.20)
26 yaşında erkeğim. kısa cevap: kararsızım. uzun cevab için galerimizi ziyaret edebilirsiniz. İŞTE O ÜNLÜ DUYURUCUNUN MERAKLA BEKLENEN CEVABI

kafam çok karışık. bir yandan çok bencil olduğumu, pizza paramı bebek bezine harcamak istemediğimi, ayaklarımı uzatıp gebeş gibi yayılmak dururken çocuğu parka götürmekle uğraşmayacağımı vs. biliyorum ve benim gibi birisi için çocuk yapmanın çok ama çok yanlış olacağını düşünüyorum. öte yandan kız arkadaşım (25) iş ciddiye biner de evlenecek olursak kesinlikle çocuk istediğini söylüyor. onunla birlikte AŞKIMIZIN MEYVESİ AYTEK sahibi olma fikri de hoşuma gitmiyor değil... denize gitsek mesela, kollarından tutup böyle suya indirecek gibi olsam ama tipik bebek hareketiyle ayaklarını kaldırıp "yok istemezük" dese, ben de henry sen rahatsız mısın olm diye dellensem... fena olmazdı. yalnız "çocuk olabilir" dememin tek sebebi şu anki kız arkadaşımın istiyor olması ve evlenirsek türkiye'de yaşamayacak olmamız. bu ülkede çocuk yetiştirmek çok ama çok zor iş, yapanın önünde saygıyla eğilirim ama bende o cesaret ve çelikten sinirler yok açıkçası. anksiyeteden, kaygıdan manyak olup ölürdüm türkiye'de çocuk yetiştirmem gerekse.
0
der meister
(03.07.20)
İstiyorum. Kız olursa iyi olur. Kız çocukları çok sevimli oluyor. Küçücük kafaları, kocaman saçları var falan :D Güzel olursa bi de offf <3

Baba olmak nasıl bir duygu hep merak etmişimdir.
0
eazy
(03.07.20)
32 kadın
İstemiyorum.
Hiç istemedim.
0
mutekebbir
(03.07.20)
28/k

doğru insanı bulursam istiyorum 4 5 tane filan :)
0
kaptan maydanoz
(03.07.20)
27 erkek. hayır istemiyorum. çocukları sadece uzaktan seviyorum.
0
nothing in my way
(03.07.20)
Asla istemiyorum. Bugüne kadar zamanında büyük konuşup da sonradan yaptığım şeyler oldu ama çocuk konusundan çok eminim.

27, Kadın.
0
ms brownstone
(03.07.20)
32 yaşındayım, kadınım, istemiyorum.
0
fotrsapka
(03.07.20)
24 kadın, istememeye daha yakınım.

Fazlaca sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir iş bence çocuk sahibi olmak. Bu yeterliliklere sahip miyim emin değilim. Zaten daha çok erken olduğunu düşünüyorum kendim için ama ilerki 10 yıl içinde bile net olamam gibi geliyor.

Halbuki çocukları da çoook severim. Kardeşim anne gibisin der bazen bana agdhdj. Ama sevmek başka, bir bireyi dünyaya getirmek ona imkanlar sunmak başka.. sevmek için çocuk yapanlar var buradan kendilerine hayretlerimi iletiyorum O_O

Tabi fikirlerim değişebilir de, büyük konuşmak istemiyorum. Ama çocuk istemeyenlerin sayısı bence o kadar az değil, en azından çevremden gördüğüm kadarıyla.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(03.07.20)
29K
istiyorum. yani acilen değil de ilerleyen zamanlarda olsun isterim.
0
elorelia
(03.07.20)
45 E ; Hiç istemedim , olmadı da zaten ama hanım çok sever çocukları olsaydı veya hala olursa sırf onun için kabul edip katlanırım.

En uyuz olduğum sohbet konusuda şu ; olunca anlarsın değerini, sevgisini O.o
Yahu zorla çocuk sevmek zorunda mıyım , sebze yemeği sevmem ısrar ederler bir tadına bak bayılırsın diye ( ki bakmam). Çocuk bu çocuk , var say senin gibi sevemedim , tencereye geri mi boşaltacağız. Etrafımda görüyorum bebekken aşıklar çocuklarına 10 lu yaşlarından itibaren boğacaklar.
0
synax
(03.07.20)
27 k

3-4 yaşına kadar olan cocukları seviyorum. keske olsa ben de sadece sevsem oynasam ama bakmak zorunda olmasam. öyle bir şey mümkün olmadığı için de su an istemiyorum. insanın hayatını ablukaya alan bir sey. kendime zor bakıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(03.07.20)
31 yaşında erkeğim, mesleğim gereği çocuklar ve ebeveynlerle çok haşır neşirim, uzun zamandır çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum, dünyaya çocuk getirmenin olası varoluşsal krizlere bir nebze çözüm olması dışında bir faydasını göremiyorum.
0
blue rebel motorcycle club
(03.07.20)
'olsa guzel olur herhalde' ile 'aman allah korusun' arasinda gidip geliyorum bu konuda. Eskiden hic istemezdim, son iki uc yildir etrafimdaki bebekli aile, arkadas sayisi artti, bakinca o kadar zormus gibi de gelmiyor ama aslinda cok buyuk bir sorumluluk. Normalde aman aman cocuk seven bir insan degilim ama arkadas bebekleri ile arada oynamak hosuma da gitmiyor degil. yine de ben kendi hayat standartina ve ozgurlugune oldukca duskun bir insanim; bile isteye bozabilir miyim, emin degilim. Bu konu ile ilgili kafalar oldukca karisik bende yani. Hicbir zaman tam olarak 'oldu o zaman yapalim bir cocuk' diyecek durumda olmayacagim muhtemelen, kazayla olursa da hayir demem gibi. 8 yillik bir iliskim var, erkek arkadasim da ayni kafada ki onun yasi benden buyuk.

bir de ben kedimi bile gunde 20 kere kontrol eden, saginda solunda ufacik bir sey olsa uzuntuden krize giren bir insanim, cocuk konusunda evhamli bir anne olarak 20 yil erken yaslanirim herhalde. kendime bu kotulugu yapmak da istemiyorum.

27 yas K.
0
fraise
(03.07.20)
çocuğun eğitim parasını denkleştirebilirsem eğer
orta okul 150k*4
lise 150k*4
üni 150k*4

toplamda 1.800.000TL olabilir. yedisi içtisi vs 2.500.000TL biriktirmem lazım.

diğer türlü düz okula versek 25 yaşında ağzımıza sıçar diye korkuyorum madem bakamıycaksın niye yapıyorsun beni diye.
0
duyurukullanıcısı
(03.07.20)
38 E
istiyorum, istedim ve var (16 aylık kız), ikinciyi de istiyorum.
0
Corc
(03.07.20)
28 K, 1 yaşında kızım var.

Hayatımın hiç bir döneminde anne olmayı hayal etmedim uzak planlar arasındaydı ama o anaçlık anne olma isteği yoktu. Ama gelecek planlarım arasında vardı. Bazı özel sebeplerden dolayı bu planı öne çekmek durumunda kaldık. Çocukları severdim ama annelerine verene kadar. Kızımı çok seviyorum ve doğum sonrası süreçte 1 yıl kadar doğum iznimi uzatarak evde kaldım.

Arkadaşlar çocuk işi ilişkiyi çok çok farklı bir boyuta taşıyor. Eşimi seviyorum ve zorla evlenmedim. Ama hamilelik psikolojisi, lohusalık psikolojisi, çalışan kadının ev hanımına evriliş psikolojisi...

Sonuç olarak; kızımı seviyorum, ama çocuk işi akıllı işi değil yeni evlenmek isteyenlere de tek tavsiyem: evlenmemeleri..

2. Çocuk istemiyom.
0
snd88
(03.07.20)
24K

çocuklardan nefret ederim ama istiyorum. türk bebeleri gibi çığırtkan olmaz inşallah. :)
0
sonsuz
(03.07.20)
31 yaşında bekar Erkek kişisi.

Yani istiyorum gibi özellikle kız çocuğu bilhassa kız çocuğu ama bir taraftan cesaretim yok gibi bir şey. Böyle bir durum söz konusu.

Neden kız çocuğuna gelirsem; 2 tane kız yeğen.

Abimin 1 kızı, kuzenimin de 1 kız var. Aralarında 3 sene var. Büyük olan abimin kızı. Çok tatlılar lan. Çok komikler. Çok iyi anlaşıyorlar. Oynarken, abimin kızıyla oynarken, lan benim de bir tane kızım olsa demişliğim var.

Kuzenim kızı, gidip babasına sarılırken keşke bir kızım olsa da gelip bana böyle sarılsa demişliğim oldu. Kuzenim adına çok mutlu oldum, mutlu bir ailesi var diye.

Bu iki kız yeğenden sonra kız çocuğu kız çocuğu dolanıyorum.
0
put it in your appropriate place
(03.07.20)
30 K istemiyorum
0
peki madem
(03.07.20)
34 k. çocuğum olsa bakacak halim yok. enerjimi daha istediğim şeylere ayırmayı tercih ediyorum, kişisel tekamül gibi.
0
durme
(03.07.20)
kesinlikle istemiyorum. Çocukları hiç sevmem ve o sorumluluğu almak istemiyorum. Evlilik isterim ama onunla ilgili sorunum yok

24/E
0
nundu
(04.07.20)
40E istemedim,istemiyorum,istemeyeceğim.
0
since1907
(28.02.21)
(4)

İstanbul içi, Kadıköy taraflarında dövmeci aranıyor!

tel tokasini duzelten samuray
Merhabalar,İlk olarak bir arama gerçekleştirdim Ekşi Duyuru'da ancak gördüğüm en yakın duyurunun üzerinden biraz zaman geçtiğini görünce, tekrar sormak istedim; mazur görün lütfen.Arkadaşlar, çok uğraştıracak bir şey derdinde değilim aslında. Aklımdan geçen şey, şu: https://hizliresim.com/3KGcbu Ha
Merhabalar,

İlk olarak bir arama gerçekleştirdim Ekşi Duyuru'da ancak gördüğüm en yakın duyurunun üzerinden biraz zaman geçtiğini görünce, tekrar sormak istedim; mazur görün lütfen.

Arkadaşlar, çok uğraştıracak bir şey derdinde değilim aslında. Aklımdan geçen şey, şu: hizliresim.com Ha bir de, kulak delinecek bu dövmenin yanında.

Öneriniz, önerileriniz kimlerdir?

Bugün 15:00 gibi yasak bitiyormuş, belki imkansız gibi ama bugüne yeri olan birini bulabilirsem; şahane olacak.

Düzenleme: Yanıtları için herkese teşekkürler; Black Mathilda'da hallettim, işimi gördü. :)
0
tel tokasini duzelten samuray
(27.06.20)
Bunları barlar sokağındaki her dövmeci kolay ve güzel şekilde yapar. Golden arrow, negatif..
0
turkce konusan uzayli
(27.06.20)
zapatista-beşiktaş bi göz atabilirsiniz
0
ala09
(27.06.20)
Dream tattooya iyi derlerdi, son durumu nedir bilmiyorum.
0
asteriks
(27.06.20)
kadıköy'deki neredeyse her yer yapar bunu. barlar sokağı girişindeki yere yaptırabilirsin. adını hatırlamıyorum ama kapıda baykuş resmi gibi bir şey var. tatlı genç bir bey var orada, onu bulamazsan yaşlı olanına yaptır.
0
aramızda kalsın
(27.06.20)
(7)

sevgilinizin/flörtünüzün hangi ince davranışı sizi çok etkilemişti?

tejeve
buyrun ankete, anılara, hüzünlere, özlemlere ve güzel sonlandıysa/devam ediyorsa mutluluklaraben başlıyorumikinci kez buluştuğum, o an henüz müstakbel olan kız arkadaşım onu pahalı bir restorana davet ettiğim için ve hesabı ödeyeceğimi tahmin ettiği için (ilk yemeğe çıkışımızdı) elinde hediye bir po
buyrun ankete, anılara, hüzünlere, özlemlere ve güzel sonlandıysa/devam ediyorsa mutluluklara

ben başlıyorum

ikinci kez buluştuğum, o an henüz müstakbel olan kız arkadaşım onu pahalı bir restorana davet ettiğim için ve hesabı ödeyeceğimi tahmin ettiği için (ilk yemeğe çıkışımızdı) elinde hediye bir powerbank'le gelip ”sen çok geziyorsun, mağazada görünce aklıma geldin, aldım” deyip bana vermişti.


23M

sizleri etkileyenler, aklınızda kalanlar nelerdir?
0
tejeve
(16.06.20)
Eskilerden tanesininkini hatırlıyorum, o da gittiğimiz mekandaki garsona çok kibar davranmasıydı. Küçüktüm o zaman, zaten kibar bir insandım ben ama etrafımda öyle başka insan yoktu sanırım. Çok tuhafıma ve hoşuma gitmişti, "ne iyi bi insan be" demiştim.
0
Bruce
(16.06.20)
Flört değil 3 kız arkadaş bi de ben oturuyorduk cafede. Dilenci 2 çocuk geldi. Kız adın ne vs diyalog kurdu, canınız çektiyse/karnınız açsa pasta alayım size dedi. Gitti içerden bişeyler aldı. Paket yaptırıp verdi çocuklara. İçim ısındı birden kıza. Dedim böyle merhametli, iyi kalpli biriyle evlenmek lazım çünkü etrafımda gördüğüm kadınların çoğu birbirine durduk yere uyuz olan, arkalarından konuşan, kıskançlık/kıyaslama vs huyları olan çirkef kişiler. Bu kız da cidden iyi kalpli biri, başka davranışlarında da öyle. Neyse efem başka kriterlerime uymuyordu hamle yapmadım zaten kıza, kaldı öyle. Pek görüşmesek de her zaman çok değer verdiğim bir insan.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(16.06.20)
Çok düşündüm, ciddi ciddi flört manita falan aklıma gelenlerin hepsini ulan bir tane ince davranış çıkmadı :D

Ya hiç ince davranış yapmadılar ya da yaptılar ama akılda kalacak kadar etkileyici bir şey değildi. Duyarsız kappelere bak, canım sıkıldı.
0
eazy
(16.06.20)
bütün günü beraber geçirdikten sonra gece 12 civarında evime bırakmıştı beni.
icq'dan konuşmaya devam ettik.
o zamanlar icq vardı yani, neyse.

gece iki civarında, "canım karpuz istedi" dedim, sohbete devam ettik, iyi geceler diledik falan filan.
on dakika sonra telefonuma mesaj geldi "aşağı insene" diye.
aşağı indim, apartmanın kapısında elinde karpuzla duruyor.
evindeki karpuzu getirmiş gecenin üçünde.

ergenliğimden bir hatıra.
0
blatta hiberna
(16.06.20)
Maalesef benimkiler hep öküzmüş. Çok düşündüm ama bulamadım. Aaa yok! Bi dakka var sanırım. Rus bi sevgilim olmuştu, ben mısır gevreklerini yemeyip içindeki kuru meyveleri yiyip gerisini bırakıyorum diye bana bi koli kuru meyvesi en bol olan mısır gevreklerinden getirmişti.
0
superfluid
(16.06.20)
Birgün mutfakta tava düştü kızgın yağ bacaklarıma geldi hemen duşa koştum. Gelmiş hafif hafif su tutuyor korka korka bacaklarıma. Hiç unutmam sevgi dostluk böyle bir şey diye düşünmüştüm.
0
turkce konusan uzayli
(16.06.20)
Ben sokak kedilerini severken kereste gibi dikilmeyip benimle birlikte sevmesi, hatta markete gidip mama araması, bulamadığı için tonbalığı alması ve birlikte yedirmemiz.
Laf arasında ejderha meyvesinin tadını bilmediğimi söylediğim için ertesi gün meyve gönderen bi siteden sipariş verip ofisime göndermesi.
0
megalomaniac
(16.06.20)
(2)

anksiyete bozukluğu ile mücadele

aziz dostum jack
çok sevdiğim bir arkadaşım doktora gitmiş, anksiyete bozukluğu teşhisi koymuş doktor ilaç vermiş fakat hayatını çok fazla etkilediği için ilacı kullanmayı bırakmış filan. bir yandan da psikolojik olmayan başka hastalığıyla mücadele ediyor. uzun bir aradan sonra yüz yüze görüştük.özel hayatı ile ilgi
çok sevdiğim bir arkadaşım doktora gitmiş, anksiyete bozukluğu teşhisi koymuş doktor ilaç vermiş fakat hayatını çok fazla etkilediği için ilacı kullanmayı bırakmış filan. bir yandan da psikolojik olmayan başka hastalığıyla mücadele ediyor. uzun bir aradan sonra yüz yüze görüştük.

özel hayatı ile ilgili de karmaşık durumlar içerisinde bu aralar, sadece konuşmak istediğini, bunaldığını birilerine anlatmak istediğini söyledi. oturduk sohbet ettik filan ama nasıl davranmam gerektiğini bilemedim.

bilmiyorum doğru mu yaptım ama o konuştu ben sustum, ağladı sustum, seni anlıyorum filan dedim kendi hayatımdan örnekler verdim.

soru: anksiyetesi olan insanlara nasıl davranmak gerekiyor, mesela telkin edici kesin yargılar kullanmak faydalı mı yoksa zararlı mı? neler söylemek gerekir. nasıl rahatlatmak gerekir?

bu arada bu konu hakkında hem benim hem onun okuyabileceği "kişisel gelişim" değil belki ama kaygılarını hayata bakışını biraz daha farklılaştıracak kitap öneriniz var mı? (kendime düşünceler'i arada okumak beni rahatlatıyor mesela)
0
aziz dostum jack
(12.06.20)
Irvin yalom'un anksiyete terapisi diye bir kitabı var ne kadar faydalı olur bilmem ama.
0
turkce konusan uzayli
(13.06.20)
ilaç önemli. hayatını etkileyecek yan etkiler gördüyse bunu doktoruyla mutlaka paylaşmalı, farklı bir ilaç denenebilir. belirli bir seviyeden sonra ilaçsız terapi de, terapisiz ilaç da pek bir işe yaramıyor.

anksiyete bozukluğu olan biri olarak söyleyeyim (tabii herkesin yapısı farklıdır, illa benim gibi düşünüyordur demeyeyim ama) benim için en değerli şey dinlenmek. bazen sadece derdini anlatmak, endişeni paylaşmak falan istiyorsun karşındakiyle. seni dinliyor olması fazlasıyla yetiyor. eğer arkadaşının sorunlarına çözüm olabilecek önerilerin varsa yap mutlaka ama sırf böyle şeyler önermek ya da onun sorunlarını çözmek için zorlama kendini.
0
knight of cydonia
(13.06.20)
(3)

Ne yapmalıyım ?

infernalcadre
Kaç gündür fikir değiştirip duruyorum. Bana bir akıl verin.Çöpten 3500 TL para buldum. 1 kuruş azı yada fazlası yok.1-Telefon alayım dedim saçma sapan telefonlar var emin olamadım (İphone 7 plus kullanıyorum)2- Bilgisayar alayım dedim. 4000-5000 TL para lazım düzgün bişey için. Zaten elimde ofis pro
Kaç gündür fikir değiştirip duruyorum. Bana bir akıl verin.
Çöpten 3500 TL para buldum. 1 kuruş azı yada fazlası yok.

1-Telefon alayım dedim saçma sapan telefonlar var emin olamadım (İphone 7 plus kullanıyorum)

2- Bilgisayar alayım dedim. 4000-5000 TL para lazım düzgün bişey için. Zaten elimde ofis programları kullandıran film izleten bir alet var bir de ssd aldım cillop gibi oldu

3- Gençlik hayalim Ps4 alayım dedim tam bu fiyata buldum. Slim 500 GB 2 kol pes 2020 ile birlikte ithalatçı garantili.

Çok kafam karıştı.

Telefon alayım diyorum “bu para verilmez” diyorlar
Bilgisayar alayım diyorum oyun oynamak istesem biraz üstüne koymam lazım 5binlik bilgisayar öneriyorlar
Ps4 alayım diyorum “ 5 çıkacakmış bunlar çöp olacakmış çok pahalıymış milattan önce 750 liraya almışmış 3500 verilirmiymiş vs vs”

İçinizden aklı selim biri şunu yap desin

Önemli not: sadece 3 seçenek var lütfen bunlardan birini seçiniz tşk.
0
infernalcadre
(09.06.20)
Ben bu durumda ps4 alırdım. Telefonun iyi bir telefonmuş zaten ps4 alıp oyun oynayacaksın geri kalan şeyler için bilgisayarın iş görüyormuş. Ha istersen koy bir kenara ps5 bekle.
0
turkce konusan uzayli
(09.06.20)
telefona o para verilmez lafı 2 sene önce için geçerliydi, artık öyle bir dünya kalmadı; 2 binden başlıyor her şeyiyle yeten telefonlar.

telefonun 1 sene sonra yetmemeye başlar muhtemelen(ne yaptığına da bağlı tabii), o zaman para sorun olmaz telefon alırım diyorsan ps al.
ama elindeki telefonun da değeri düşmeden onu satıp 3 bin civarına işini görecek orta-üstü bir xiaomi alabilirsin. kalanı da kartına yatırırsın, ps'i taksitle alırsın.

normalde böyle havadan gelen paralarla hevessel şeyler alırım ben, gençlik hayalinmiş ps al geç derdim ama telefon da ayrı bir ihtiyaç oldu artık. telefonla idare eder misin biraz daha, onu düşün.
0
Bruce
(09.06.20)
hepsi yapılabilir. elindekileri satman kaydıyla en iyisine sahip olabilirsin. mesela telefonu satıp üstüne 3500ü koyup yeni çıkan iphone se alınabilir. bilgisayar da aynı şekilde eskisinin üstüne koyarsan artı 5 yıl götürecek oyun da oynatacak bir bilgisayar alabilirsin. ben de ps istiyordum bir hevesle ilgilendim sonra bıraktım. gerçek bir oyuncuysan alabilirsin tabii, kişisel bir şey ama ben olsam almazdım. bilgisayarı tercih ederdim.
0
anarsika
(09.06.20)
(11)

Yabancı dizi mi tercih ediyorsunuz film mi?

The Student
Bir arkadaşım televizyonun sanat sayılamayacağı için filmleri tercih ettiğini söylüyor. Televizyon a aptal kutusu gözüyle bakıyor ve tv onu asla eğlenirdi remiyormuş. Hiç-bir film ise zaman kaybı değil ona göre. Film izlemek insanin daha az vaktini kaybediyormuş. Diziyse yarın modası geçecek olan 1
Bir arkadaşım televizyonun sanat sayılamayacağı için filmleri tercih ettiğini söylüyor. Televizyon a aptal kutusu gözüyle bakıyor ve tv onu asla eğlenirdi remiyormuş. Hiç-bir film ise zaman kaybı değil ona göre. Film izlemek insanin daha az vaktini kaybediyormuş. Diziyse yarın modası geçecek olan 1 tüketim kültürü... Siz ne diyorsunuz bu konuya?
0
The Student
(08.06.20)
ikisinden de güzel olanları izlerim. insanların böyle bir konuda bile fanatik görüşü olması saçmalık.
0
king lizard
(08.06.20)
film önceliğim. elbette güzel dizileride izliyorum. o kadar yüksek bütçeli diziler var ki bunlara sanat demezsek ayıp olur.

benim film tercih etme sebebim ise diziler çok yavaş akıyor. ve genelde finalde olayı toparlayammıyorlar. filmler ise 2 saat içerisinde giriş gelişme ve sonucu çok güzel verebiliyor.
0
belkider
(08.06.20)
Dizileri tamamen keyifli vakit geçirmek için, filmleri bazen keyifli vakit geçirmek için bazen de sanatsal açıdan bir bakışa sahip olmak, sanatsal açıdan tatmin olmak için izlerim.

Arkadaşına Bergman izleyince "eğlenmiş" mi hissediyor diye sorarsın. Yoksa sanat diye izlediği filmler avengers mı? Ben avengers izleyince de eğlenmiş hissediyorum, killing eve izleyince de.

Arkadaşın aklıma şunu getirdi nedense.
youtu.be
0
Bruce
(08.06.20)
Oz 1997de başlayan bir dizi. Şuan ikinci kere izliyorum birçok insan gibi. Birçok filmden de başarılıdır mesela farklı farklı konularda.

Ben ikisini de izlerim bir önceliğim yok duruma göre değişir.
0
turkce konusan uzayli
(08.06.20)
TV'nin öncelikli amacı eğlendirmek, vakit geçirtmek zaten. Saçma bir argüman olmuş. Sanat değeri olmadığı için bana bir şey kazandırmıyor, kazandırmadığı için keyif almıyorum izlerken dese daha mantıklı olur.

belkider'e katılıyorum. Ayrıca izlediğimiz her film sanat eseri olmaz. Çoğu filmin de böyle bir iddiası yoktur zaten. İnternete, televizyona, sinemaya ulaşabilen her insanın senede bir iki kere de olsa film izlediğini düşünürsek sanat filmlerini içeren bağımsız sinemayı takip eden, izleyen insan sayısı çok çok az zaten.

Benim tercihim tamamen keyfime göre değişiyor. Gerçekten keyif alarak çok fazla çöp dizi izledim. İzlememdeki öncelikli amacım da buydu zaten, bir dizide yapılanlara güleyim bir de dizinin bir dizi olarak ne kadar saçma, amatör, beceriksizce yapıldığına güleyim diye. Çok çok iyi, izlemeden ölmeyin denilecek çoğu diziyi izlemedim açıkçası çok ağır aktığı için.

Sinemada da tercihim çok değişken. Karantinada vaktim olduğu için farklı dünya sinemalarına göz atma şansım oldu. ABD menşeli bağımsız filmleri de izledim. Hollywood'un boş filmlerini de keyif alarak izledim.
0
black holes in the sky
(08.06.20)
"dözöysö yörön mödösö" - arkadaşına söyle tv programlarının ve sinemanın tarihi netflix'le başlamadı.

25 30 yıl giden pembe diziler, simpsons, friends...

TV yayıncılığının geleceği tartışılır belki - ona da "ölecek" demek saçma, internet çıktığında da basılı yayın ölecekti?

"zaman kaybı film yok" başlı başına saçmalık zaten. lütfen kendisine recep ivedik serisini sanatsal olarak değerlendirmesini istediğimizi ilet. "şu nedenle zaman kaybı denemez, dizilerde bu yok mesela" şeklinde bir ifade bekliyorum kendisinden.

troll'lüyor musun harbi bi daha okudum bi daha sinirlendim.
0
celeron 300a
(08.06.20)
Bu yoruma göre recep ivedik sanatken sopranos aptal kutusu.

Bu örnek ile bile arkadasinin fikrinin mantikli olmadigi belli.
0
logisticsmanager
(08.06.20)
İkisini de tercih ediyorum çünkü ikisi de farklı şeyler. Çöp filmler olduğu gibi sinema ile anlatılamayacak kadar iyi diziler de mevcut. Bazı hikayeler sinema ile değil dizi ile daha iyi ele alınır.
0
cemallamec
(08.06.20)
Böyle leş entel tipler bitmedi mi hala ya? Ergen ergen tespitler, irite oluyorum. Ha dur dur şey, çok "cringy".

İşleri türe göre değil, içeriğe göre ayırmak gerekir. Yoksa yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi Recep İvedik bir sanat eseri, Mad Man bir tüketim malzemesi, Şeyma Subaşı yazdığı kitap sayesinde bir edebiyatçı haline gelir. Böyle genellemeleri de ancak senin arkadaşın gibi gerzekler yapar. O gerzeklerin de gördükleri en "sanat" sayılabilecek film ondan bundan duyup izledikleri, sonrasında da "Haluk Bilginer'in tiradı abi yeaa" diye gek gek gerindikleri Masumiyet falandır.

Geçiniz.
0
buff
(08.06.20)
"bir arkadaş"ına simpsons'ın 31. sezonunun yayınlandığını ve selam söylediğimi söyle. o anlar.

şu hayatta simpsonlar kadar bile tecrübesi olmayanlar sinema eleştirmeni falan kesiliyorlar başımıza ben de ona çok üzülüyorum. yemişim sanatını ben eğlence kısmındayım. sanat filmlerinden de nefret ederim.

iktidara geldiğimde marvel evreni dışında film bırakmayacağım. dönüp dönüp onları izleyecek millet.
0
ozdek
(08.06.20)
Ah be TV, ne yazık ki bir pizza değilsin.
0
lüzumsuz adam
(08.06.20)
(17)

Favori yonetmeniniz kim?

encokbenisevinnolur
Ve neden o?Ne bileyim bir filmindrn bir sahne... ya da başka bir örnek verebilir misiniz?
Ve neden o?
Ne bileyim bir filmindrn bir sahne... ya da başka bir örnek verebilir misiniz?
0
encokbenisevinnolur
(01.06.20)
Özellikle biri yok.

Almodovor filmiyse kesin bakarım. Sürprizli hikaye anlatımlarını seviyorum.

David Fincherin ışık kullanımı, yarattığı atmosfer çekiyor. fight club ve benjamin button'dan epey bir kredisi var.

james cameron, christopher nolan, peter jackson ya da ridley scott yazıyorsa kesin sağlam filmdir. konusu önemli değil. hata payı 10da 1 filan olabilir.

yazarken fark ettim. hepsini unut. benim yönetmenim Tim Burton. Burton varsa masal var, sürrealizm var, komedi var, fantastik var, efekt var, aksiyon var, absürtlük var, sağlam mesajlar var, ince göndermeler var demektir.
0
elestirman
(01.06.20)
Of zor soru.

Türkiye sinemasından çoook var. Yönetmen sıralamaya üşendim ama en en en sevdiğim filmi paylaşayım
www.youtube.com

Sevdiğim sahnelerden birini de paylaşayım, 1 buçuk dakikalık kadar olan kısmına bakabilirsin
youtu.be

Yabancı olarak en sevdiğim Xavier Dolan
www.youtube.com
www.youtube.com
0
buff
(01.06.20)
Filmden çok anlamam ve istikrarlı bir film izleyicisi değilim. Şu ana kadar istisnasız tüm filmlerini beğendiğim iki yönetmen oldu; Haneke ve NBC. Sonuçta film dediğimiz şey yapay. Ama bu yönetmenlerin filmlerini izlerken hayatı izliyormuşum gibi geliyor. Her şey olağan.
0
ruhen hastayim ben
(01.06.20)
Sirf Guz Sonati'ndan dolayi Bergman diyebilirim sanirim.
0
cerquanne
(01.06.20)
psikolojik gerilim seven bünyem için David Lynch tabi ki, Çünkü renkleri güzel kullanıyor, seyirciyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. kesinlikle dehasına hayranım.Çok zeki bir adam ve gerçek bir sanatçı.

özellikle mulholland dr. ve lost highway favorilerim. Her sahnesi, her saniyesi birer akıl oyunu, sanat eseri resmen!
0
bugisme
(01.06.20)
bir sürü alakasız insan var sevdiğim, takip ettiğim ya da severek izlediğim filmlerden sonra "bunun filmiymiş" dediğim.
aklıma gelmeyen de elbet vardır.

filmlerinin yüzde 80'ini ya da fazlasını beğendiğim/sevdiğim yönetmenler:
billy wilder
martin scorsese
robert zemeckis
wes anderson
michael haneke
hitchcock
david fincher
alfonso cuaron

sempati duyduklarım:
tim burton
christopher nolan
spike lee
danny boyle
sam mendes
almodovar
nora ephron
nancy meyers
tony scott
0
blatta hiberna
(01.06.20)
favori seçmek zor da, filmlerini sevme oranlarına göre bakarsak gaspar noe, lars von trier, andrei zvyagintsev, tarkovsky, tarantino, taika waititi, edgar wright, kubrick, guillermo del toro gibi karışık bir liste çıkıyor.

bir de bazı filmlerini yukarıdaki yönetmenlerin çoğu filminden daha çok sevdiğim ama film/beğeni oranı yukarıdakilerden düşük olanlar var; bu kısımda da genelde bergman, fassbinder, agnes varda, wong kar wai, fritz lang, angelopulos gibi kült amca ve teyzeler var.
0
Bruce
(01.06.20)
Nolan.

Kafasını seviyorum. Prestij'den beri.
0
fezagezgini
(01.06.20)
Guy ritche
Onur ünlü
0
dunyatuhaf
(01.06.20)
türk: zeki demirkubuz konuyu işleyişi gerçekçi ve filmlerin senaryosu sıradan ama ilgi çekici. masumiyet, kader, yazgı, üçüncü sayfa.

yabancı: gaspar noe rahatsız edici ve farklı bir üslubu var. irrivesible filmini herkes sonuna kadar izleyemeyebilir.
0
tantunizade murat efendi
(01.06.20)
Denis Villeneuve

Ağır işleyen konuları inanılmaz sürükleyici anlatıyor.
0
baal
(01.06.20)
Bergman, polanski, tarkovsky, jeunet, haneke

Nbc, reha erdem. Kız kardeşler filminden sonra emin alper.
0
adivar
(01.06.20)
Gaspar noe, çüknkü filmleri uyuşturucu gibi başka filmlerin uyandırmadığı hisleri uyandırıyor.
0
turkce konusan uzayli
(01.06.20)
ezel akay türkiye de değil de avrupa da doğsaydı dünyaca ünlü olabilirdi.
0
luluki
(01.06.20)
cok var ama ilk aklima gelenlerden biri wes anderson oldu. cunku sukuneti pastel renkleri ve simetriyi seviyorum.
0
in vino veritas
(01.06.20)
Polanski. Repulsion ve The Tenant kadar sevdigim filmler cok az. Cevap kesinlikle en iyi teknik, en iyi kamera kullanimi, en iyi hikaye anlatimi vs. degil. Kurulan duygusal bag onemli.

Isledigi konularla benim de derdimin olmasi: Alt metinde gocmenlik ve yabanci gorulmenin, varolussal sikintilarin cok agir basmasi.

Mekanin rol üstlenip "oynatilmasi"ni seviyorum, hem edebiyatta hem sinemada. Benim uzerimde de buyuk etkisi var mekanlarin, yasadigim alanin. Bu iki filmde de mekanlar bir film karakteri gibi oynuyor, hatta bazen basrolde oynuyor.

Repulsion´da Catherine Deneuve buz gibi, abartisiz role sokulmus. Tam bir Polanski isi.
0
buf-e kür
(01.06.20)
Lars von Trier. Tektir benim için. Başkası aklımın ucuna dahi gelmedi.
0
velvetmorning
(01.06.20)
(9)

dizi önerisi

turkce konusan uzayli
bütün efsane dizileri izlemiş miyim yoksa alttakiler kadar güzel bildiğiniz bir dizi var mı? ozthe wiresix feet under sopranosmad men çernobil yukarıdakiler kadar iyi olmasa da mad menorange is the new black band of brothers teşekkürler
bütün efsane dizileri izlemiş miyim yoksa alttakiler kadar güzel bildiğiniz bir dizi var mı?

oz
the wire
six feet under
sopranos
mad men
çernobil

yukarıdakiler kadar iyi olmasa da

mad men
orange is the new black
band of brothers

teşekkürler
0
turkce konusan uzayli
(28.05.20)
efsane diyebileceğimiz dizilerin çeyreği bile yok ama siz bilirsiniz :D
şaka bi yana breaking bad hani?
0
matilda
(28.05.20)
nip/tuck nerede?
0
exlibris
(28.05.20)
@matilda ben de bir diziyi unuttum diyordum breaking bad tabi ki :) onun dışında?? teşekkürler
0
🌸turkce konusan uzayli
(28.05.20)
breaking bad'i sevdiyseniz. better caul saul'u da tavsiye ederim. en az onun kadar iyi.
0
belkider
(28.05.20)
mindhunter
escape at dannemora
0
sadegazoz
(28.05.20)
dexter
House
billions
homeland
0
madrigal
(28.05.20)
the x-files
prison break
homeland
24

yeni nesildense sadece billions diyebilirim. henüz devam ediyor ama bu klasmanda anılacak.
0
bir garip melek
(28.05.20)
Breaking Bad'i sevdiyseniz Ozark'ı da seversiniz gibi. Fena değil.
0
ateslizenci
(28.05.20)
Justified
0
daha cok beklicez mi abi
(30.05.20)
(6)

LGBT+ karakter içeren Türkçe film, dizi, kitap vs tavsiyeniz var mı?

peki madem
Merhaba! Soru başlıkta ve biraz fazla geniş ve cahil cühela bir soru oldu ama tavsiyelerinizi yazabilirseniz çok makbule geçer. Teşekkürler!
Merhaba! Soru başlıkta ve biraz fazla geniş ve cahil cühela bir soru oldu ama tavsiyelerinizi yazabilirseniz çok makbule geçer. Teşekkürler!
0
peki madem
(27.05.20)
Ilk aklima gelen kitaplari yazayim

Perihan Magden -Ali ile Ramazan bu metni tiyatro oyununa da uyarladilar

Ayse Kulin- Bora'nin Kitabi

Buket Uzuner- Kumral Ada Mavi Tuna

Elif Safak - ( yanlis hatırlamıyorsam) Araf
0
hindistan cevizi
(27.05.20)
Film de Donersen Islik Cal var.
0
hindistan cevizi
(27.05.20)
gece melek ve bizim çocuklar
0
uzunincemalbrodayim
(27.05.20)
Film olarak Zenne geldi aklıma.
Belgesel olarak da Benim Çocuğum var.
0
Amaranta ursula
(27.05.20)
Aile arasında
0
turkce konusan uzayli
(27.05.20)
"ali ile ramazan" perihan mağden romanı.
0
benaslinda
(27.05.20)
(11)

İftara ne yapayım?

mg3929
İnternetten tarifini bulabileceğim, hatta sizin tarifini yapıp denediğiniz bir yemek önerir misiniz? Et tavuk soteden yıldım :( evde fırın ve her türlü ekipman var.
İnternetten tarifini bulabileceğim, hatta sizin tarifini yapıp denediğiniz bir yemek önerir misiniz? Et tavuk soteden yıldım :( evde fırın ve her türlü ekipman var.
0
mg3929
(21.05.20)
Nefisyemektarifleri.com

Burada bir sürü tarif var ben de buradan bakıp deniyorum. Afiyet olsun simdiden.
0
turkce konusan uzayli
(21.05.20)
Zeytinyağlı bezelye & domatesli pilav
İlk aklıma geleni yazdım.
0
pati
(21.05.20)
Beşamel Soslu Fırında Ispanak Tarifi www.nefisyemektarifleri.com

www.instagram.com


Tencerede Kıymalı Kabak Oturtma www.nefisyemektarifleri.com
0
elorelia
(21.05.20)
karnıyarık, bol nohutlu pilav, cacık.
0
golgi aygıtı
(21.05.20)
Elorelia'nın Beşamel soslu ıspanak tarifini yapıyorum çok teşekkürler :)
0
🌸mg3929
(21.05.20)
sebzelerin mevsimine göre repertuarını geliştirebilirsin

bu mevsimin sebzeleri, taze fasulye, taze barbunya, kabak, patlican, taze bezelye. yaz domatesleri de çıkıyor. bunlardan çok güzel zeytinyağlı yemekler olur birinin nasıl yapıldığını öğrenince hepsini benzer şekilde pişiriyorsun

öncelikle zeytinyağlı taze fasulye ve barbunyaya yoğunlaş
0
freebird5406_2
(21.05.20)
Patlıcan kebabı, hünkar beğendi, yalancı beyti, hasanpaşa köftesi...
0
cosmicgadin
(21.05.20)
Az bulaşıkli ve lezzetli bir yemek önereyim, ben de bu akşam yapacağım.

Patates oturtma

Fırına girebilecek bir tava ya da tepside kıyma sogan salça kavur, bunları ayrı bir tabağa al.

Sonra patatesleri dilimle, sote yaptığın tepsinin dibine ser, üzerine kiymali sosu yay, sonda bir tur daha patates ve bir tur daha kıyma, kalmış ise patatesleri en üste köy. Üzerine biber ve domatesleri irice koy, z biraz salcali su ekle ,biraz da yag.üzerini yağlı kağıt ile kapatıp fırına ver. Bir, bir buçuk saate oluyor. Yanina da pilav yeterli bence
0
Filinta61
(21.05.20)
Refika'nın Mutfağı youtube kanalı baya başarılı yeni tarifler öğretmek ve ilham kaynağı olmak konusunda. Oraya bakabilirsin.
0
chitosan
(21.05.20)
Ben de akşama fırında kadınbudu köfte yapacağım. Şemsa Denizsel'den.
0
SiyamkedisiZorro
(21.05.20)
fırında patatesli, bezelyeli tavuk kanadı. yanına şehriyeli pilav + cacık.
0
we are floating in space
(21.05.20)
(33)

evlenince yaşanılacak ev tercihi

yazar yazmaz yazan yazar
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püf
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püfür püfür şarap keyfi yapabileceğiniz ev. tek sıkıntısı (benim gördüğüm) sevişme seslerinizin alt katta ananızın babanızın kulağında çınlayacak olması.

2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.

sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.

erkeğim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.05.20)
2. E

son ses müzik ailemi de rahatsız etmeyecek mi ? niye son ses açayım. depozito fatura işlemleri bir kere uğraşılacak şeyler. komşu riski var, evet ona bir şey diyemem.
0
fezagezgini
(14.05.20)
Şimdilik 1 diyorum ortam kötü riske gerek yok, hem ekonomik hem de malum olaylar. Emlakci parasına en azından bir odanın yalıtımını arttırabilirsin. Fakat fırsatınız olursa aileden biraz uzak yere tasının derim, akla hayale gelmeyecek sorunlar çıkabilir bir de özlersiniz birbirinizi daha tatlı olur her şey.
0
monkey
(14.05.20)
İkisi de aynı semt, aynı mahalle. Ailemin yanı. Diğer kişinin ailesi de olur arada derin problem yoksa. Cinsiyet kadın.
0
gayda
(14.05.20)
aileye yakın olmaz.
tabiki2.
hiç mi kirada kalmadınız? bu kadar insan nasıl yaşıyor? dediğiniz şeylerin olmayacağı/daha az rastlanacağı semtleri tercih edin o zaman.

kadın.
0
rewlack
(14.05.20)
1'i denemek risksiz ve rahat. 2'yi hayatınızın her dönemi yaşayabilirsiniz.

ilk sene yurtta kalın. beğenmezseniz eşinizle eve çıkarsınız :D

erkeğim.

edit: yalnız 1'de annenizin evinize müdahalesi ortamı duman edebilir. dikkatli ve hazırlıklı olun, önlem alın :)
0
tabudeviren
(14.05.20)
2. k

özellikle yeni evli çift (iki tarafınki de fark etmez) aileyle altlı üstlü yaşamamalı.

depozito, fatura işlemleri bir gün +1
son ses müzik aileyi de rahatsız etmeyecek mi? +1

düzgün bir muhitse size özel olarak denk gelmesi dışında komşular genelde normal olur.
en kötü ihtimalle selam falan vermeyen tipler olabiliyorlar.
alt-üst dairede çocuk var mı, katta tek daire mi, değilse komşular kimdir nedir diye sorun, öyle tutun.

bir de bu "kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve yabancı gibi yaşayacağınız ev" kafasını da hiç anlamıyorum.
gayet güzel çivini de çakıyorsun, evin olarak da benimsiyorsun.
0
blatta hiberna
(14.05.20)
ahahah ne güzel anlatmışssınız. tabii ki ikinci seçenek. K.
0
sadakatsiz
(14.05.20)
kendi açınızdan öyle olabilir ama eşiniz nerede yaşamak istiyor önemli olan o. 7/24 kayınvalide, kayınpederle iletişim halinde olmak istemeyebilir. eve gelen giden, sizin nereye gittiğiniz vs hep gözlem altında olacak. kiracı durumundan daha fazla eleştiriyle karşılaşabilirsiniz, standart bir aile için konuşuyorum. 1'in avantajı bol olsada, ben 2'yi tercih ederdim.
0
anarsika
(14.05.20)
önceki ailenizin evinde kendi ailenizi var edemezsiniz.
üste para verseler de olmaz.

elbette 2.

ailesinin evi aynı şehirde, kendi kirada yaşayan kadın.
0
jimjim
(14.05.20)
çocuk düşünülüyorsa 1.E
düşünülmüyorsa 2.E
o çocuğa kim bakacak? kimse ahkam kesmesin. adres belli. çift çalışıyorsa büyükanne büyükbaba.
0
cliquot
(14.05.20)
asla 1.de kalmam. hele yeni evliyken.

milyonlarca insan kirada kaliyor. kirada kalmak yuksek hir risk degil. madem o evi satin, ailenize veya baskasina.

oradan gelecek paraya biras daha koyup icinizin rahat edecegi bir yerde ailelere yakin olmayan bir yerde ev alin.

2. secenekte harcanacak paralar gozunuzde buyuyor olabilir.

gayet de istediginiz gibi doser civi cakarsiniz. sanki herkes de kendi evini ic mimara verip tasarla bakalim diyor. alt tarafi tv monteler, saat asarsin.

tek sorun ailenin sevisme sesinizi duymasi olmayacak.

o kadar yakiniz oglum neden aksamlari bize yemege gelmiyorsunuz?? neden bizi evinize cagirmiyorsunuz? dun gece cok bagristiniz ne oldu anlatin??

catkapi gelmeler, surekli bir sey istemeler, kendi evinde rahatca sevisememek, ailenin haberi olmadan eve girip cikamamak...


Kadinim.
0
batlegolas
(14.05.20)
2
0
elorelia
(14.05.20)
Eslerinin anne babalarina tahammul edemeyenler olduklerinde miraslarini catir catir yiyorlar. Hatta bunun icin kavga bile ediyorlar. Insan anne, babasini hic sirtindan indirmese bile azdir.

Sevisme sesleriniz yabancilara gidecegine anne babaniza gitsin. Her halukarda 1.secenek. E.
0
Kirmizibavul
(14.05.20)
2.
1. De eve girip çıkan takip ediliyor, zamanla ortak kullanım daha fazla artıyor. Evliliğin başında iki aileden de uzak olmak lazım. Sizin gönlünüz 1den yana ama 1’i seçip pişman olan tanıdıklarım var.
0
damla sakızlı dondurma
(14.05.20)
Eşiniz karar versin. Net.
Ve sakın bu konuda kendisine baskı yapmayın. 5 sene sonra eğer isterseniz çatı katına yerleşirsiniz. O zamana kadar (umarım) kendi ailenizin temellerini atmış & sağlamlaştırmış olursunuz. Ailenin yanı başında oturmanın tek dezavantajı "sevişme sesleri" değil. Hatta zaten bu konu izolasyonla gayet çözülebilecek bir şey. Erkek kafası "ev ev üstüne kurulmaz" sözünü genelde yanlış anlıyor. El kızı anamla babamla geçinemezse zaten ..irsin gitsin diyenler çok büyük bir grup. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun önce bir, sonra isterseniz yakına gelirsiniz.

Kadın
0
SiyamkedisiZorro
(14.05.20)
Siz birinciyi seçmek istiyorsunuz gibi görünüyor öyle anlatmişsınız eşiniz ne diyor bu işe?

Umarim evlendigimde kocamin ailesinin ust katinda yasamak zorunda kalmam. Kesinlikle ikinci seçeneği seçerim.

İkinci seçenek de bu kadar gözünde büyümesin evleniyorsun bu dediğin kira fatura depozito komşu olaylarını 19 yaşında yaşamaya başladım ben bunlar zor şeyler değil.

Kadın
0
turkce konusan uzayli
(14.05.20)
2
Kadın

Ananem hayatımız boyunca bizimle yaşadı ve asla aile ile ilgili şeylere karışmadı. Annen baban bilir dedi.

Kendi annem de dahil eşimin annesinin ananem gibi olacağını düşünmüyorum. Aileye yakın olmak iyi değil.

Siz sanırım ailenizin yanında kalmak istiyorsunuz, işler karışınca buraya ailem ve eşim arasında kaldım duyurusu açarsınız.
0
tessera
(14.05.20)
Kesinlikle 2.
Aksi halde her markete gittiğinizde, her gezmeye çıktığınızda onların haberi olacak, çağırsa mıydık diye düşüneceksiniz. Misafir geldiğinde de acaba onları da çağırmak gerekir mi diyeceksiniz. Anneniz yemek yaptığında hep getirmek isteyecek, almazsanız küsecek.
Aynı mahallede olun, yardıma ihtiyaçları olduğunda hemen koşup gidersiniz. Yemek yapar evinize çağırırsınız, akşam çaya gider sonra kalkıp evinize gelirsiniz. Ama aynı apartman asla.
0
megalomaniac
(14.05.20)
2. Seçenek.

1.'nin ne kadar cazip olduğu önemsiz.

Kadın
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(14.05.20)
2. K

Nedenini yazılanlarla benzer olacağından belirtmeme gerek yok sanırım.
0
bitse de gitsek
(14.05.20)
kesinlikle 1. e

eşinin ailesine tanımadan öcü muamelesi yapan kadınla da evlenilmez bu da 2. :)

gül gibi kafamın rahat olacağı evim varken neden kirada zorluk çekeyim? kiralanan eve uygun eşya alırsın sonra evden çıkarılırsın uğraş dur. evin varken kiraya çıkmak maddi manevi kayıptır. annen baban her şeye karışan manyak tipler değilse kesinlikle evinde otur.
0
Pertev nail
(14.05.20)
Aklını mı yedin arkadaşım. Erkek de olsan bunun olumsuzluklarını düşünüyor olman gerek. Dünyanın en iyi annesine de sahip olsan eşin hakkında muhakkak bir şeyler gözüne batacaktır. Bu da bir süre sonra eşine ve sana da yansımaya başlayacak. Çok yakın olmaya gerek yok ama seçeneklerden 2. diyorum, erkeğim.
0
mavi gri
(14.05.20)
kesinlikle bir degil. artik yeni bir aile kuruyorsunuz, ozel alan olusturmaniz sizin faydaniza
0
foster
(14.05.20)
dag dag ustunde olur ev ev ustunde olmaz demis eskiler. bi bildikleri vardir muhtemelen. yepyeni evliyken aileyle ic ice yasamak biraz rahatsiz edici olabilir. dunyanin en muthis insanlari bile olsalar bir arada yasamak sıkıntı yaratabilir. mutlaka daha rahat olacak pek cok yonden ama sorun olacak da cok yonu var biraz riskli bi durum. ben olsam tercih etmezdim mecbur degilsem. cinsiyet kadin.
0
in vino veritas
(14.05.20)
Önce 2 sonra duruma göre her zaman 1 geçme şansınız var zaten.

Kesinlikle 2.

Erkek.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(14.05.20)
çok zorda kalmadıkça 2. K
çocuk bile olsa aynı mahallede olacaksa 1.yi tercih etmem, kendi ailem bile olsa.
0
wendyangelamoiradarling
(14.05.20)
evlendikten sonra 1. tercih ederseniz dert etmeniz gereken en son şey sevişme sesleri olabilir.

anne-baba-siz-eşiniz hepiniz 4 bilinmeyenli denklemsiniz. anne nasıl bir kaynana, nasıl bir anne, ne kadar karışacak kıza, ev işleyişine, eve giren çıkana. baba da aynı şekil. siz ne kadar ana kuzusu bir tipsiniz. bunu eşinize nasıl yansıtacaksınız? eşiniz ailenizle ne derece geçinebiliyor olacak.

hepsi uyum içindeyse bile büyük ihtimal ilk 1 ya da 2 yılın ardından boşanma hakkında bilgi duyurunuzu girersiniz buraya.

aklı olan, evlenecekse 2'den şaşmaz.
0
elestirman
(14.05.20)
Abim evlendiğinde tam da aynı şartlardaydı. 1. seçenekle devam etti. Ben o zaman yaşça küçüktüm ama şunu kesin söyleyebilirim. Büyüklerinizin sağlığı için uzakta olun. Abim ve yengem tartıştıklarında anne-babam diken üstünde olurdu ve tabi ben de. Abim öfkeli biri olduğu için de anne babam yatak odalarının kapısını dahi kapatmadan, endişe içinde uyudular hep, ya tartışmaları büyürse diye.
Gelin-kaynana arasında huzursuzluk olmadı. Yıllar geçti boşanmaya karar verdiler. Yengem başka biriyle evlendi, abim başka biriyle evlenip gitti. Annemle babamın o zamandan beri daha rahat olduklarını fark etsem de huzursuz, endişeli halleri kalıcı oldu. Hatta annemin şu an yaşadığı sağlık sorunlarının bu durumla da ilişkili olduğuna inanıyorum.
Demem o ki, sadece kendiniz için değerlendirmeyin şartları. Siz bu süreci iyi yönetebilecek misiniz? Komşulara karşı sorumluluğunuzun çok daha fazlası gerekiyor aile yanında yaşayınca. Malum şartlarda, sağlıklı ve iletişime açık bir aile ve partnerle 1. seçenek iyi de olabilir. Ama değerlendirirken ailenizin sağlığını, huzurunu da en az kendi kuracağınız aile için düşündüğünüz kadar düşünmenizi tavsiye ederim.
0
dediysem dedim
(14.05.20)
burada aile olayına benim kadar mesafeli insan az bulursun gerçekten öyle aile de aile aman da ailemsiz asla tarzı bir insanı bırak 2 senede bir görsem fazlasıyla yetiyor.

bu bilgiyi verdikten sonra şunu söyleyeyim, aile var aile var. benim annem beni aşırı üstüme düşerek büyüttü hala da öyle o yüzden hayatta yakın bir yeri bırak aynı şehirde bile yaşamam amaaaa bazı aileler de hiç böyle değil karnım aç desen kalk yap der ki olması gereken de bu. şimdi eğer ki ailen benimki gibiyse büyük ihtimalle üstte de otursan aynı mahallede de otursan her türlü rahatsız ederler. olay biraz sizin mesafe koymanızda bitiyor. tabii senin hanım ne düşünüyor o en önemlisi. içine sinmiyorsa her şeyi siktir et uzakta bi ev bul. hatta 2. seçeneği de sitret mümkünse 3. seçenek olarak daha uzaklardan bi ev bul.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.05.20)
2 tabii ki.

ama yok 2 olmasın diyosanız, direkt aileyle yaşayıp 1. opsiyonun kirasını cebe atın. zira bir farkı yok.
0
lcha
(14.05.20)
Tabiki uzak olan
0
basond
(14.05.20)
1'in bir seçenek olarak düşünülmesini aklım almıyor.
eğer 3. seçenek şansı varsa 3, yoksa 2. sebeplerini yukarıda açıklamışlar, tekrar etmiyorum.

3. seçenek: başka semtte, iki tarafın ailesinden uzak bir yerde ..... devamı 2 ile aynı, ama ölmezsiniz merak etmeyin.

yazmadan duramayacağım, eşin de tek sıkıntının sevişme seslerinin aşağı gitmesi olduğunu mu düşünüyor? evetse emin misin, konuştunuz mu? ona da evetse ailenin evinde yaşayıp 1'deki evin kirasını alın, hem eşin de çalışmaz, evinin kadını olur. hem anneciğinin yemeklerini yemeye devam edersiniz, hem çocuğunuz olursa anneciğin bakar.

kadın.
0
pati
(14.05.20)
ben özgürlüğüme düşkünüm, kontrol sevmem. benim için 2.

halamlar, kuzenim bu şekilde, hiçbir özelleri yok. çok rahatsız edici. yani aile içini geçtim misafirliğe bi komşu gelse ya da uzak akraba evde olup biteni biliyor.

iyi yanları da var tabi ki. yemek yapanları, eve bakanları var.
ya da halamların yaşı ileri olduğu için alışverişleri vs. yapılıyor.
0
wishmaythşngs
(14.05.20)
(5)

7 yaşında youtuber olma hayali yaşayan yeğenim

ilkinci
Merhaba. Bir yeğenim var çok tatlı bir kız, 7 yaşında. Hayata çok farklı açılardan bakıp yaptığı yorumlarla bizleri şaşırtıyor. 4 yaşındayken hiç düşünmediğimiz açılardan resimler çizmişti. Üretkenliği çok iyiydi fakat son bir iki senedir ilgisi tablet oyunlarına ve youtube videolarına kaydı. şimdi
Merhaba. Bir yeğenim var çok tatlı bir kız, 7 yaşında. Hayata çok farklı açılardan bakıp yaptığı yorumlarla bizleri şaşırtıyor. 4 yaşındayken hiç düşünmediğimiz açılardan resimler çizmişti. Üretkenliği çok iyiydi fakat son bir iki senedir ilgisi tablet oyunlarına ve youtube videolarına kaydı. şimdi günlük hallerinden videolar çekiyor ve ailesi onun adına açılan youtube hesabına yüklüyor. ilk başta sevinsin diye yaptıkları bu şey yeğenim için başarı hedefi olmuş durumda. bugün bana sadece ünlü olmak istediğini söyledi. ünlü olmanın tek başına hedef olamayacağını anlatmak istedim fakat ilgisini çekmedi bile. tabiki ilgisini çekebilecek şekilde yapamadım bunu, öyle olsaydı en azından dinlerdi.

Eskiden resim çizer, herhangi bir nesne ile oyunlar oynar, el işi ürünler çıkarırdık. Daha doğrusu o çıkarır biz yardım ederdik. Bugün 4 saatlik sokağa çıkma serbestliğinden parka gittik. Zamanın yarısından çoğunu telefon oyunu oynayarak ve youtube videosu çekerek geçirdi. Akşamları survivor izlemek istiyor, takımlardan birini tutuyor. İki tane de izlediği dizi vardı ama isimlerini hatırlamıyorum.

Sizce bu durumda ne yapabiliriz? Nasıl daha kaliteli vakit geçirebiliriz? Mesela çocuk yaşta hızlı kitap okuma egzersizi yapmasını istiyorum. Birlikte olabilseydik yarışma yapıyoruz diye bazı şeyleri öğretebilirdim ona ama şu dönemde pek görüşemiyoruz. Vereceğiniz fikirleri ailesi uygulayabilir. Çocukla iletişim şeklinde yapabileceğimiz etkinliklere kadar her konuda fikrinizi öğrenmek isterim. Aklıma bişeyler daha gelirse editlerim belki burayı. Şimdiden teşekkürler..
0
ilkinci
(13.05.20)
Çocuk yaşta hızlı okuma egzersizi yaptırmayın lütfen. Okumayı seveceği varsa da sevmez çocuk.

Daha fazlasını çocuğu olanlar ya da eğitimciler söylesin, ben konuyla epey mesafeliyim.
0
kobuzchu kiz
(13.05.20)
Aileyle birlikte bir teknoloji kullanım anlaşması yapılması öneriliyor. Aslında bu sınırlama içeriyor ancak çocuğa tabi sınırlama demiyoruz. Ne kadar kullanılacak nasıl kullanılacak vs birlikte konuşulması çocuğun ikna edilmesi gerekiyor.

Aileyle farklı teknoloji içermeyen etkinlikler yapılabilir. Hızlı okuma bence de okumaktan soğutur. Normal okuma daha iyi olur. Masa oyunu yaşına uygun oyunlar. Resim yapma. Ailenin de bu süre zarfında çocukla teknolojiyi bırakması lazım tabi.

Teknoloji içermeyen etkinliklerden soğuduğunu ve sokağa cıkma izninde bile tabletiyle ilgilendiğini söylemişsiniz teknoloji bağımlılığı çok ciddi bir konu.

Bütün gün evdeyiz çocuğun böyle zaman geçirmesini şimdilik ne kadar değiştirebiliriz ben de bilmiyorum ancak bu süreç bittikten sonra gözlemlemenizi öneririm.

Pdr son sınıf öğrenciyim bunun üzerinde çalışıyoruz şu sıra.
0
turkce konusan uzayli
(13.05.20)
Aileyi değiştirin.

Tv'yi azaltsınlar, survivor izlemesinler beraber. Evdeki teknolojik ailetlerin sadece kullanılabileceği zaman ve yer olsun. Anne baba da buna uysun. Bence çocukların sosyal medyada olmaması lazım.

Aileye pedofili-hebephilia-Ephebophilia gibi hastalıklara sahip ne kadar çok insan dolaşıyor internette bunu bi hatırlatın.

Dünyada ne kadar çok çocuk pornosu olduğunu bilmiyor insanlar. Çocuklarınızın kendi halinde otururkenki videosu bile baştan çıkarıcı olabilir bu kişiler için.


Çocuk büyütmeyi ciddiye alın lütfen.
0
tessera
(13.05.20)
Aile o yaştaki çocuğa youtube hesabı açmakla hata etmiş maalesef.
Bu Youtube'da istismara da açık bir konu.

Kademe kademe ilgisini çekecek başka hobiler bulunabilir ve alıştırabilir. Eskiden yaptıklarını hatırlatacak yaşantılar sunulabilir (bak senle eskiden şöyle şeyler yapmıştık gibi)

Tabii durum devam ederse, bu bağımlılıktan kurtulması için bir çocuk psikoloğu ile görüşmek en doğrusu olur. Burada ne kadar yorum yapsak da bir uzman değiliz neticede. Önemli bir konu ve ilerleyen zamanda uzman yardımı gerekebilir.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(13.05.20)
ekran süresi denen şeyi (tv, tablet, telefon, bilgisayar vb.) dikkate alsın ailesi. o yaşta çocuk için ekran süresi günde maksimum iki saattir. o da maksimum. ailesi kendi rahatlarından feragat edip çocuk ile vakit geçirecekler. tableti eline verip salmak olmaz.

kuzey avrupa'da bazı okullarda "media fasting" diye bir kavram var. türkçesi "ekran orucu" olabilir. her yıl, belli tarihlerde, çocuklar 2-3 hafta arasında bir süre boyunca tüm ekranlardan uzak duruyorlar. sadece ve sadece iletişim için telefon kullanabiliyorlar (arama mesaj atma vs. başka hiçbir şey yok). bunu eksiksiz başaran çocuklara sürenin sonunda okullar hediye veriyorlar. bazen bir yere gezi, bazen kitapçı için hediye kartı falan. ailelerin desteği ve onayıyla yapılıyor bu.

bunu deneyin çocuğunuz ile. bir şey yapma/alma sözü verin ve iki hafta uzak tutun her türlü ekrandan. başlangıç için iyi bir şey.
0
finveben
(13.05.20)
(5)

Yüksek lisans nasıl olacak şimdi?

influx
Bu sene mezun oluyorum, yükseğe başlasam diyordum ama YDS bile eylüle ertelenmiş. Okullar yazın bitiriyor alımları.Ne yapacağız? Tezsiz yüksek lisans olmuş 9-10bin.
Bu sene mezun oluyorum, yükseğe başlasam diyordum ama YDS bile eylüle ertelenmiş. Okullar yazın bitiriyor alımları.

Ne yapacağız? Tezsiz yüksek lisans olmuş 9-10bin.
0
influx
(12.05.20)
Okullar kendileri yapıyor bazen dil sınavı onları bekle, toefl pearson vb olabilir alternatif.

Şartlı kabul verirler belki.

Kendi üninde devam etsen de istiyorlsr mı
0
kveldulv
(12.05.20)
Kendi okulumda istemiyorlar ama başka okulda devam etmek istiyorum konumundan dolayı.

Okullara tek tek bakmak lazım öyleyse.
0
🌸influx
(12.05.20)
yds ertelendi ama çoğu kişinin yabancı dil puanı var zaten. ales de öyle. benim merak ettiğim mülakat tarihlerini ne yapacakları. bu kadar erken normalleşeceğini beklemiyordum. temmuzda biter diye düşünmüştüm.
0
ekşi duyuru sever
(12.05.20)
Kimse bilmiyor, bir kaç üniye baktım bir takvim açıklamamışlar. duruma göre yds öne çekilebilir. Bir şekilde ayarlarlar durumu.

Her halükarda tek tek bakmanız gerek zaten.
0
fezagezgini
(12.05.20)
Ben de aynı şeyi düşünüyorum. Yds yine toefl la halledilir ancak ales nolcak basvurulara yetisecek mi diye dusunuyorum.
0
turkce konusan uzayli
(12.05.20)
(17)

Bu açıklama niye bu kadar çok tepki almış? (Denizden virüs bulaşmaz)

nundu
https://eksisozluk.com/denizden-virus-bulasmaz--6515761Açıklamayı yapan hoca benim fakülteden hocam ve Türkiye çapında bir hoca olduğunu biliyorum. Yaptığı açıklamanın da yanlış olduğunu düşünmüyorum. Haberdeki dil biraz tıpdışı, onun da sebebi muhtemelen haberi yazan gazeteci kendi anladığı kadarın
eksisozluk.com

Açıklamayı yapan hoca benim fakülteden hocam ve Türkiye çapında bir hoca olduğunu biliyorum. Yaptığı açıklamanın da yanlış olduğunu düşünmüyorum. Haberdeki dil biraz tıpdışı, onun da sebebi muhtemelen haberi yazan gazeteci kendi anladığı kadarını yazdığı için(ya da hoca anlaşılsın diye çevirmiş de olabilir).

Hipertonik-İzotonik muhabbetine takılmışlar ama yani bu adam dandik bi hoca değil, makale sayısı falan gayet dolgun, eğitimi iyi bi adam. İlkokul düzeyi konuyu bilmiyor değildir. Muhtemelen gazeteci aracılığıyla gelirken anlam kayması olmuştur. Ki izotonik olmasıyla hipertonik olması arasında bir fark da yoktur açıkçası.

Su çok o yüzden bulaşmaz cümlesi de biraz tıp dışı olmuş (muhtemelen yine gazeteci aracılığıyla olduğu için) ama sonuçta yanlış değil. O kadar su kütlesi içinde virüsün bulaştırıcı düzeye gelmesi çok zor.

Sonuç olarak bu konuyla ilgili hocam niye linç edilmiş, bana saldırmışlar gibi hissediyorum çok severim bu hocayı dshsdhs
0
nundu
(12.05.20)
"...haziran ayında tatil planlarının yapılabileceğini söyledi."
0
archmage mahmut
(12.05.20)
@archmage mahmut
Yazlığına gidecek adam gidebilir yani ben buna da karşı değilim :D

Sağlıklı normalleşme olacak bu süreç sonunda. Bu adam Ege Tıp Enfeksiyon kliniğinde, günde kaç hasta geliyor, kaçı iyileşiyor hepsini görüyor ki Ege Türkiye'de en çok vaka olan ama ölüm oranları en düşük olan üniversite hastanelerinden biri. Yani adam olayın gidişatını, ne zaman düzeleceğini az çok görüyor. Haziran'da durum daha düzelmiş olacak muhtemelen eğer çok ekstrem bi durum olmazsa..
0
🌸nundu
(12.05.20)
linç edilmesinin sebebi corona ile ilgili felaket tellallığı yapmaması. bu işin cılkı çıktı artık, bir grup kıyamet senaryocusu ruh hastası birilerinin corona ile ilgili olumlu şeyler söylemesine trigger'lanıp sizin yüzünüzden virüsten kurtulamıycaz edebiyatı yapıyor. "böylö dörsönüz hörkös totilö çokor" dediklerini duyabiliyorum oradaki linççilerin. sapla samanı ayırma yetileri yok bu insanların, delüzyonel olmaya başladılar; bu süreci 2 sene boyunca karantinadan kalıp nefes almaktan başka hiçbir şey yapmadan atlatabileceğimizi sanıyorlar sanırım.

hocanı tanımam etmem, açıkçası detaylı okumadım bile açıklamasını ama doğrudur, babanın oğlu değil ki savunasın yok yere. ama bu durumdan bağımsız, gayet masum ve art niyet gütmeden "aslında şöyle yapmanın bulaşmaya etkisi yok" diyen kim varsa hepsine saldıran bir grup var; onlardan yola çıktım.
hocan abes bişey söylemişse çok pis r yaparım ama, baştan söyliyim.

edit: yine genel bir çıkarım yapıcam. bilim insanlarının görevi "millet şunu şunu yapar o yüzden şunu söylemiyim" değildir. gerçek, doğru neyse onu söyler. denizden corona buluşmayacak olması bir gerçekse bilim insanı "şimdi bunu söylersem denize gider insanlar, iyisi mi söylemiyim" dememelidir. bunu diyecek kişi devlettir, gerekirse bunu tahmin edip yasağını koyar. biz çok alışığız kişisel tercihlerimize karışan bilim insanlarına, o yüzden böyle bir algı yaşanmış sanırım, sanki haziran'da deniz tatili yapınız sorun yok demiş gibi.
0
Bruce
(12.05.20)
açıklamasının tamamını bilmiyorum ama bence de denize girmekle korona bulaşmaz. denize girince cinsel hastalık kapan oldu mu misal? aynı mantık.

ama haziran'da tatil planı yapmak sadece denize girmeyi kapsıyorsa süper olur. düşün koca bir sahil ve hepsi benim. sadece denize girip çıkacağım. virüs kapmayız böyle bir ortamda. ama tatil deyince ne anlıyorsunuz? özellikle beyaz yakalı tatili denilince durum sadece deniz değil. otel, havuz, yemek sıraları, uçak, otobüs, kalabalık plajlar ve havuz başları, otel kalabalıkları vs vs.

yani hocanı öpüyorum ama ilk gazeteci kapısını çaldığında ki muhtemelen telefonla falan aradığında heyecanlanıp böyle demeçler vermesin bence.beni de her gün arıyorlar londra'dan canlı bağlanıp durumu özetlesene diye işim var diyerek geri çeviriyorum.
0
ozdek
(12.05.20)
@ozdek

Bu süreçte baya sükse yaptı, instagram yayınlarıyla başlayıp, a haber, habertürk, cnn falan dolaşıyor. Tatil yapma ifadesinden kast ettiği otelli falansa evet sıkıntılı ama eğer yazlık tarzı daha bireyselse bence sıkıntı yok.
0
🌸nundu
(12.05.20)
Bu konudan bagimsiz olarak, sozluk ve sosyal medya kitlesinin ozellikle 2013 sonrasi toksik hale donustugunu goz onunda bulundurmak gerekiyor. Yani herhangi bir insan, herhangi bir demecinden dolayi tepki cekebilir, linc yiyebilir; cok da sey yapmamak lazim. Denyo bol maalesef
0
hehehe
(12.05.20)
hoca biraz genel anlatmış. bir de denizden geçen hastalıklar var galiba, bir kaç yazar bahsetmiş.

Tatil planlarının yapılabilecğeini söylemesi, kendisinin tatil planı yaptığını söylemesi pek uygun değil.

Evet denize girmek risk oluşturmaz ancak, otele gidip denize girmek ile yazlığında denize girmek aynı değil. Yazlığın olsa bile şezlong vs. kiralamaman lazım. sahile havlu atıp denize girip çıkıp geri gelmen lazım. hoca bunlardan hiç bahsetmemiş. denizde kalabalıktan kaçının dememiş. şezlong mesafeleri ayarlansın demiş de, o şezlonga önceden kim oturdu temizlendi mi, vs vs bir sürü risk var.

muhtemel nedeni bence böyle. ben linç etmem o ayrı.
0
fezagezgini
(12.05.20)
her şeyi mi gazeteci uydurdu? ben gazeteci olup bir doktorla röportaj yapsam öyle bir cümleyi bırak uydurmayı doğru mu yazıyorum diye 50 kere düşünürüm.
salgın geriliyor, haberler iyi dersiniz anlarım, felaket falan duymak istemiyorum.
ama "ben rezervasyonumu şimdiden yaptım" diye bu kaos ortamında turizm pazarlamacılığı yapan adamı ciddiye almam.
deniz suyu ile ilgili hatası da gülünç.
0
not dark yet
(12.05.20)
AVM'lerdeki merkezi iklimlendirme sistemi ile bulaşmayan virüsün denizden bulaşacağını iddia etmek çok gülünç. Corona ile ilgili artık hiç bir iddia, hiç bir önlem, hiç bir öngörü kesinlikle bilimsel ve mantıklı değil. Hiç bir inandırıcılığı kalmadı bu hikayenin. Ve yönetimler de zaten ikna edici olmaktan vazgeçtiler, gelişine sallıyorlar.
0
alex
(12.05.20)
Normalleşme süreci farkındasındır ki daha çok ekonomik. Şuan örneğin moda sahilde oturamayız ama avm ye gidebiliriz. Oysa sahilde tabi ki risk daha az. Turizm de büyük gelir kaynağı. bence tepki çekmesinin sebebi ekonomik kaygıların sağlığın önüne geçmesi ve bunu destekleyen bi açıklama yapmış olması.

Denizden virüs bulaşmasa bile bir sürü kişi aynı duşu kullanıyor ya da aynı şezlongu bu şekilde bulaşabilir sonuçta.
0
turkce konusan uzayli
(12.05.20)
Hocaysa hocalığını yapsın, akademik devam etsin. Birileri rica etti diye kendi çalışmalarına aykırı demeçler vermesin
Denizden bulaşır bulaşmaz meselesi de değil, o yaşta insan plajda/ şezlongta/ otellerde/kumda/ turistik yerlerde seyahat akınında... bulaş riski olduğunu bilmiyor mu?
Sanki tek problem denizdi çünkü!!
0
jimjim
(12.05.20)
Ekside bir kesimi ne kadar çok linç ederseniz o kadar çok fav alıyorsunuz galiba. Ne çöp bir yer! Onu eleştiren de daha üniversiteye girememiş ergenler işte, takmayın. Bilinçli yorum yapanları, eleştirenleri tenzih ediyorum.

Ben denize yakın bir yerde oturuyorum. Burada insanlar duşta, denizde tükürüyor. Bu durumda bana bulaşmayacak mı? Hocanız açıklama yaparken bu görgüsüzleri de dikkate aldı mı mesela?
0
geçerkenugradım
(12.05.20)
Cok sevdigin icin gormuyorsun fakat bildigin ismarlama habermis bu. Kim denizden coronavirus bulasir mi diye sorar ki? Ustelik Oytunun yaptiginin aynisini yapmis. Olur da havaalanlarinda, plajlarda, otellerde vaka patlamasi olursa, altyapisi zaten yetersiz tatil beldelerinde saglik sistemi tikanirsa kendisi bir sorumluluk alacak mi?
0
dunal
(12.05.20)
Ayrıntı vermemiş, sokaktaki adam da o kadarını bilir.
Otellere gitmeyin dememiş mesela. Diyemez de zaten.
0
pro9it9is9
(12.05.20)
Hayir, linkteki haberi okudum. Haberde yazdigina gore, sicaklarla hastalik yayilimin azalacagini, tatile gidilebilecegini, hatta kendisinin tatil planlarini olusturdugunu soylemis. Deniz sacmaligini saymiyorum bile.
0
dunal
(12.05.20)
Linçleri gördüğümde aynı tepkiyi verdim. Linç etmek için adam arıyorlar bugün de kısmet hocanızaymış.
0
valarmurgulis
(13.05.20)
Haber kaynagimiz ayni degil herhalde.
1. Oytun da ayni sekilde soyluyordu. Onun yaptigi neden yanlissa o yuzden.
2. Habere gore soyledikleri o. Ilk cevaptaki alintilamayi da atlamissin. Soylediklerinin hangi anlama varacagini, ne sekilde yansiyabilecegini bilebilecek kariyerde biri.
3. Enfeksiyon uzmani salgin ortaminda medyaya aciklama yapiyor. Ne gereksiz detayi?
4. Deniz suyu izotonik degil, bulasma sorusu anlamsiz ve denizden virus bulasmasi tatilden virus bulasmasi riskinde alakasiz bir nokta.
0
dunal
(14.05.20)
(7)

dövmesi olanlara anlamını inadına sormamak

kelepir
siz de yapıyor musunuz inadına gözünün içine baka aa bu dövmenin anlamını nedir diye sormayarak o büyük mesajı verme fırsatını ona vermediğiniz oluyor mu ?
siz de yapıyor musunuz inadına gözünün içine baka aa bu dövmenin anlamını nedir diye sormayarak o büyük mesajı verme fırsatını ona vermediğiniz oluyor mu ?
0
kelepir
(08.05.20)
Valla çok memnun oluyoruz aksine senin gibiler olunca.

Kimse açıklama yapmak için dövme yaptırmıyor çünkü.
0
AlsterWasser
(08.05.20)
dövme niye sorulur ki ortada çok ciddi samimiyet, aşırı tanıma arzusu yoksa?
0
not dark yet
(08.05.20)
Asıl dövmenin anlamı sorulunca tadım kaçıyor. Sanki hayatın anlamı oraya işlenmiş gibi merak ediyor çoğu tip. Sorulmasa daha mutlu ediyor.
0
ruhen hastayim ben
(08.05.20)
valla 7 dövmem var. her sorana farklı bir şey uyduruyorum. kimisinin anlamı özeldir kimisi anlamsızdır. sormamak normali zaten
0
hasmetizm 2046
(08.05.20)
üff ne kadar özelsin herkes ölüp bitiyor sana dövmelerinin anlamını söyleyebilmek için. yaptır kurtul sen de bu kadar özeniyorsan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.05.20)
Teşekkürler ďövmelerin anlamını sormayanlara. Dusunsene ayni muhabbeti kac kisiyle yapiyorsun hem de her dovme icin ayri.
0
turkce konusan uzayli
(09.05.20)
Dövmeler hiç umrumda olmuyor. Sormuyorum.
0
pro9it9is9
(09.05.20)
(2)

Yüksek lisans ile ilgili iki soru

northern eagle
İlk olarak mülakat sırasında sadece gireceğimiz programla ilgili mi soru gelir yoksa mezun olduğumuz bölüm de önemli mi?İkincisi ise ALES sınavına sene sonunda gireceğimi varsayarsak, bazı programlara 2021 bahar döneminde başlayabilmem gibi bir ihtimal var mı yoksa program farketmeksizin 2022 güz dö
İlk olarak mülakat sırasında sadece gireceğimiz programla ilgili mi soru gelir yoksa mezun olduğumuz bölüm de önemli mi?
İkincisi ise ALES sınavına sene sonunda gireceğimi varsayarsak, bazı programlara 2021 bahar döneminde başlayabilmem gibi bir ihtimal var mı yoksa program farketmeksizin 2022 güz döneminde mi eğitime başlayabilirim?
0
northern eagle
(07.05.20)
Bunlar başvurduğumuz programdan okula kadar değişen şeyler hiç değilse benim başvurduğum okullar için öyleydi.

Mülakat sorulari gireceğim programdan oluşuyordu. Bazı bölümlerin bahar dönemi alımı oluyor bazılarının sadece güz. Bence bunları üniversitenin sitesini inceledikten sonra üniye sormalısın bu konuda danışman hocalar oluyor genellikle onlara mail atabilirsin
0
turkce konusan uzayli
(07.05.20)
Yüksek lisans mülakatında tabii ki hangi bölüme başvurduysanız o bölümle alakalı sorular gelir. Hatta genellikle çalışmak istediğiniz alanla ilgili soru sorarlar. Ayrıca ales puanınız hazır değilse yüksek lisans programına başvuramazsınız. Bazı okullar ve bölümler bahar dönemi de öğrenci alıyorlar.
0
stronzo
(07.05.20)
(22)

kendimi nasıl affettirebilirim?

tecrubeyegerekyok
merhabalar... 3 aya yaklaşan bir ilişkim var. sevgilim dış görünüm konusunda özgüven eksikliği yaşayan birisi ama ben onu çok beğeniyorum... biz ilişkiye başlamadan önce mesela instagram'da lady gaga'nın bir fotoğrafını beğenmişim bikinili bana onları yollayıp rahatsız olduğunu dile getirdi bundan y
merhabalar... 3 aya yaklaşan bir ilişkim var. sevgilim dış görünüm konusunda özgüven eksikliği yaşayan birisi ama ben onu çok beğeniyorum... biz ilişkiye başlamadan önce mesela instagram'da lady gaga'nın bir fotoğrafını beğenmişim bikinili bana onları yollayıp rahatsız olduğunu dile getirdi bundan yaklaşık bir ay önce. o zaman bu sorunu hallettik hassas olduğunun farkına vararak ben instagram'da takipten çıktım o türden herkesi ve konu kapandı. kendisi twitter kullanmıyor, benim de yıllardır kullandığım bir troll hesabım var. onu aratmış bulmuş ve beğenilen tweetlere bakmış teker teker incelemiş... bir tane duygu özaslan'ın o iç çamaşırları fotosu var, bir tane de twitter'daki meşhur baddies hesaplarından beğenilen bir tweet var... bunları bana yolladı ve benim hassas olduğumu bildiğin halde bana bunu yaptın, bana verdiğin değer bu kadarmış, beni hiç sevmedin, hiç bana ait hissetmedin, beni gerçekten sevmedin, beni kandırdın, benimleyken başkalarını düşündün, demek ki gözün dışarıdaymış yazarak artık benim sevgilim olmadığını, bittiğini söyledi... bu gece 4'te oldu şu an saat öğleden sonra 3 ve ben hiç uyumadım, o da hiç uyumadı. aralıksız dil döktüm bir hata yaptığımı, beni affetmesi gerektiğini yüzlerce kez yazdım.. 3 kez çok kısa telefonda konuştuk artık sen yoksun diyerek ağladı, ben de çok kötü oldum konuşamadım bile. benim bir yanlış bir sürü doğruyu götürmesin, fevri davranma lütfen vs dememe rağmen bana sürekli olarak artık masumiyetimi yitirdiğimi vs söyledi. bilmiyorum çok üzgünüm çok... buradan geri dönüş olamaz mı? yumuşamaz mı? çok büyük bir hata yaptım ve çok seviyorum...
0
tecrubeyegerekyok
(07.05.20)
ben sende bşr hata göremedim. kız psikolojisi bozuk kanser bir kişilik yapısına sahip. iki sayfa takip edip iki foto beğendin diye bu ''masumiyetini kaybettin'' tripleri falan hiç akıl işi şeyler değil. böyle tipler hayat enerjini mutluluğunu kara delik gibi çeker bence hiç affettirme işlerine girme çünkü affettirecek bir şey yok yola devam.
0
tantunizade murat efendi
(07.05.20)
Reis verilmiş sadakan varmis. Git bir abdest al iki rekat şükür namazı kıl.
0
allah yazdiysa bozsun
(07.05.20)
masumiyetini kaybettin demesinin nedeni daha çok yapmayacağım deyip de yapmaya devam etmem, yalan söylemiş olmam... ama hemen ilk hatasında silinebilir mi bir insan? üstelik böyle bir hata, üstelik deli gibi severken ve onca emek varken...
0
🌸tecrubeyegerekyok
(07.05.20)
aldatmanın gözle de olacağını, bunun da aldatma sayılacağını söylüyor zaten... ben zaten suçumu ilk anda kabullendim, inkar ediyor değilim... benim senin karakterinde en çok sevdiğim şeylerin başında geliyordu sadık oluşun ve gözünün dışarıda olmayışı dedi. bu yüzden çok sarsıldım, her şeyi sen mahvettin vs dedi de dedi... ama bunun tek çözüm yolu ilişkiyi bitirmek miydi? ben kabullenemiyorum.
0
🌸tecrubeyegerekyok
(07.05.20)
Kız arkadaşınızın tepkileri normal değil ve bugün barışsanız da sürekli kavga etmeye devam edeceksiniz diye düşünüyorum. Siz haksız değilsiniz.

Eğer seviyorsanız ve sorunuza cevap vermek gerekirse: Twitter ve Instagram hesabınızı kapatın. O zaten sürekli ne yaptığınızı takip ettiği için fark eder, sonraki kavgaya kadar barışırsınız.

Bonus: Kız arkadaşınızın takip ettiği her şeyin listesini çıkarıp kenara atın, bir sonraki round'da elinizde malzeme olsun bari.
0
wish i could find a way to disappear
(07.05.20)
Bir kilo sorunu olan kız arkadaş görüyorum gibi. Benzerlerini daha önce yaşadım.

Sonuç olarak bir yere varmaz o ilişki. Bu tarz ciddi manada takıntılı (anlattığına göre hareketleri çok anormal) kişiler ile yürümüyor. İki taraf da biraz normal olmak durumunda.
0
big cojones
(07.05.20)
dediğim gibi onun twitter hesabı yok, instagram hesabını da birkaç hafta önce kapattı. onu kapatma nedeni de şu; fark edip uyarmama rağmen ilişkimiz başladıktan sonra hiç tanımadığı erkeklerden gelen takip isteklerini kabul edip geri takip atmaya devam etti... yine uyardım ve bana karşı çıktı, ben seni böyle tanımıyordum sen rahat bir insandın şimdi neden böyle davranıyorsun'a getirdi durumu. açıkçası rest çektim ve onun şu an bana söylediği şeylerin benzerlerini ben ona söyledim. işte gözün dışarıda mı, daha iyisini mi arıyorsun vs vs... bunun üzerine tam tersi istikamete döndü ilk başta listesini temizlemeye başladı, sonra komple hesabı kapattı... işte bu yeni olay üzerine bunu da hatırlattım... benim beğendiğim fotoğraftakiler ünlüler, top modeller falan ama seninkiler gayet iletişim kurabileceğin insanlardı, konuşabilirdin vs dedim. kusura bakma ben çıplak erkeklere bakmıyordum falan dedi bana :) şu an yazarken iğrendim kendimden ben bayağı bayağı haklıyım gibi ya
0
🌸tecrubeyegerekyok
(07.05.20)
@big cojones, evet maalesef kilosunu sorun ediyor ama bir tek o değil... "o kızlar kadar zayıf olamadığım için özür dilerim, göğüslerim öyle olmadığı için kusura bakma, bundan sonra yemek yemeyeceğim, o kızlar gibi olacağım ama o zaman da ben seni istemeyeceğim, senden ve begendiğin kızlardan nefret ediyorum..." ben ona bir kez olsun ne kilosuyla ne de komple dış görünüşüyle alakalı olumsuz hiçbir şey söylemedim bugüne kadar. aksine hep beğendiğimi belirttim ki işin ilginç yanı sadece biraz kilo sorunu var gayet güzel bir kız...
0
🌸tecrubeyegerekyok
(07.05.20)
Ya reis gazla gitsin. Sen birşey yapmasan da sorun üretecek. Problem bizzat kendisi. Gazla gitsin
0
allah yazdiysa bozsun
(07.05.20)
Bunu buraya yazacağımı düşünmezdim ama "ayrıl coco" diyorum. Kız arkadaşın sorunlu ve kompleksli biri. Bu ilişkide sonsuza kadar alttan alabilecek misin?
0
eylul
(07.05.20)
az önce ayrıldık :(
0
🌸tecrubeyegerekyok
(07.05.20)
Git şükür namazı kıl. Sana dönmeye çalıştığında siktiri cek. Gitsin başkalarının hayatını karartsin. Sakin bir araya gelme tekrar. Sen bir hafta yazmayınca başlayacak sana sitem dolu "beni hiç sevmemissin, unuttun bile" tarzı duygu sömürüsüne. Uzak dur.
0
finveben
(07.05.20)
Şükür namazı +1
0
all girls dream
(07.05.20)
acı gerçeği söyleyeyim.
çok büyük hata yapmamışsın, çok büyük hatayı yapmak üzeresin.

belli ki bu dünyanın nimetlerine doymuş, artık cehennem azabını tatmak gibi fantezileri olan bir arkadaşsın.

ara, özür dile, hediyeler al, çiçekler yolla ki cehennemin kapısından girişin görkemli olsun.

madem kaşınıyorsun bırak kaşısın kız. "arkadaşlar, koşarak uzaklaşmam lazım iyi bir spor ayakkabı önerin" diyeceğine "çok büyük hata yaptım" diyorsun.
0
elestirman
(07.05.20)
Üstteki iki yazara katılıyorum. Kendini affettirsen bunlar muhtemelen hiç bitmeyecekti. Dil dökücektin düzelecekti bigun karsina baska seyler cikacaktı. Sürekli davranışlarını düzenleme kendini unutma yolunda gidicektin. Sevgilinin tepkilerinden psikolojisinin sağlıklı olmadığı anlaşılıyor. Masumiyetini kaybettin nedir yani?
Ayrılmak şuan seni üzse de ucuz kurtuldun gibi geldi bana.
0
turkce konusan uzayli
(07.05.20)
3 aylık bir ilişki için bu kadar çabalamak ve yalvarmak çok saçma geldi. bundan sonraki ilişkilerinde gene bu tarz bir insanla tanıştığında böyle bir şey olursa net bir şekilde daha önce beğendiğini söyle ve uzatma. Böyle saçma sapan şeyler yüzünden, hele ki sosyal medyada beğendiğiniz kişi eski sevgiliniz ya da flörtünüz değilse kimseye hesap vermemeyi öğrenin derim.

ayrıca ortada bir hatan yok, emin ol ki o kız zaten dünden seni bırakmaya hazırmış, bir ilişkide emek olmaz, öyle hatada çat diye silmek de olmaz. Yarın bir gün o kızın içine sinen bir hanzo olacak höyt hüyt çekse bile o kız o adamın peşinden koşacak, inan bana.

edit:instagramdan geri takip mevzunuzu gördüm de, o kızın seni sevdiği yoktu. kendine çekidüzen ver ve bir daha böyle insanların peşinden koşma.
0
denizgonen
(07.05.20)
Ya abicim salla geç ya. Bırak bu işleri bak ciddiyim. 30 yaşına kadar hiç sevgilim olmadı. Bi bok zannederdim bu işleri sonra 2-3 kızla sevgili oldum. Hayat zehir oldu bana
Abicim sen böyle davrandıkça sana sıkıntı çıkaracak. Senden sonra ilerde piçin birisinin peşinde köpek olacak. Yol ver gitsin.
0
komando kani var bende
(07.05.20)
Bu hanımefendi size hayatı zehir eder, bir kadın olarak söylüyorum. Yol yakınken önünüze bakın. Toksik ilişki nedir, resmen budur.
0
inawen
(07.05.20)
vallahi bu kadar şey yazıldı bir tane onu destekleyen girdi yok :) çok acayip gerçekten, nasıl bu denli hızlı köprüleri atabildi...
0
🌸tecrubeyegerekyok
(07.05.20)
inançsızım ama şükür namazı +2
0
guitarissimo
(07.05.20)
hocam özgüven eksiği demişsin ama bu arkadaş biraz çakala benziyo. kendi hatasını sana ittirmiş, süründürüyo resmen, ego booster olmuş gidiyorsun.

Yakında hesaplarını kapat vs. diye de gelir sana. Bence yol yakınken dön.

Ben görene kadar dönmüşsün: Şükür namazı +1
0
lcha
(08.05.20)
şükür namazı +4
0
imsorry
(09.05.20)
(1)

instagram bugün aktif ne demek?

tarden
Sb
Sb
0
tarden
(06.05.20)
Bugun içinde instagrama girmiş demek
0
turkce konusan uzayli
(06.05.20)
(7)

kilo aldırmayan bekar yemekleri tavsiyesi

nahtoderfahrung
yemek yapmaktan pek anlamıyorum ama şu evde kalma meselesi bana fırsat oldu, 3 ayda 7 kilo almışım hazır ve karbonhidrat yiyerek, tencerenin içine koyulan buhar aparatlarindan alip brokoli vs yemeği düşünüyorum, tavsiyeleriniz var mı? çok pahalıya kaçmadan hergun ne yiyebilirim, tavuk haşlama sıkılm
yemek yapmaktan pek anlamıyorum ama şu evde kalma meselesi bana fırsat oldu, 3 ayda 7 kilo almışım hazır ve karbonhidrat yiyerek, tencerenin içine koyulan buhar aparatlarindan alip brokoli vs yemeği düşünüyorum, tavsiyeleriniz var mı? çok pahalıya kaçmadan hergun ne yiyebilirim, tavuk haşlama sıkılmadan yerim mesela, aynı şeyi yemekten sıkılmam.
0
nahtoderfahrung
(03.05.20)
yemek yapmayı öğrenin. o kadar kolay ki aslında, soğanı salçayla kavur, havuç biber at, üstüne hangi sebzeyi seviyorsan onu at, azıcık su ekle yarım saat sonra bitti gitti.

ben bugün pırasa ve portakallı kereviz yaptım, 40 dk sürmedi.

illa kilo kilo yapacaksınız diye bişey de yok, azıcık azıcık yapın. 1 soğan 1 havuç 1 biber 2 dal pırasadan 2 öğünlük yemek çıkar.
0
benaslinda
(03.05.20)
Ben firinda patates oturtma yapiyorum cok kolay ve lezzetli oluyor
0
matilda
(03.05.20)
evde mikrodalga fırın var sadece
0
🌸nahtoderfahrung
(03.05.20)
Nefisyemektarifleri.com

Ben burdan bakip bakip yapiyorum. Kolay zor diyet baya bi tarif var.
0
turkce konusan uzayli
(03.05.20)
bi tane elektrikli izgara al, sonrs uzerine istedigin eti tavugu baligi at, saga sola cevir, bitti gitti, mis, yagi tuzu sana kalmis, yanina bi ds salata yaptin mi bol limonlu, kralsin be olm:)
afiyet olsun
0
alttaraf
(03.05.20)
istanbul’da isen fedbox, rafinera va gibi yemek sistemleri var sectigin öğün kadar eve teslim ediyorlar
0
Northern Mariner
(04.05.20)
@Northern Mariner günlük 50-60 lira veremem

diğer önerilere bakacağım teşekkürler
0
🌸nahtoderfahrung
(04.05.20)
(14)

dizi önerisi

lolita
Güzel bir dizi önerebilir misiniz? Her bölüm birbirinden bağımsız olmasın, sarsın yani merak ettirsin. Konu olarak herhangi bir şey olabilir, ama korku olmasın. Sadece komedi de olmasın, genelde bölüm odaklı oluyor hikayeler onlarda da. Dönem dizisi olur, dram olur, entrika olur. Teşekkürler.
Güzel bir dizi önerebilir misiniz? Her bölüm birbirinden bağımsız olmasın, sarsın yani merak ettirsin. Konu olarak herhangi bir şey olabilir, ama korku olmasın. Sadece komedi de olmasın, genelde bölüm odaklı oluyor hikayeler onlarda da. Dönem dizisi olur, dram olur, entrika olur. Teşekkürler.
0
lolita
(27.04.20)
mesa
(27.04.20)
The missing- 2 sezon 8 er bölüm her sezonda bir olay. Dram polisiye. Müthiştir.
0
deer hunter
(27.04.20)
Damages
0
sta
(27.04.20)
Bölüm odaklı olmayan çok güzel bir komedi var gerçi biraz erkek izleyiciye hitap ediyor. Entourage.

Bir de night of adında harika bir mini dizi var.
0
deer hunter
(27.04.20)
banshee
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(27.04.20)
Breaking bad

Boardwalk empire

Prison Break

Dexter

Black Sails
0
fezagezgini
(27.04.20)
the good place
0
foster
(27.04.20)
Gomorra:La Serie
0
mr.green
(27.04.20)
breaking bad bittiyse better call saul
uff
0
MtKrt
(27.04.20)
Oz
The wire
Six feet under
Sopranos
Mad men
Breaking bad
Orange is the new black
0
turkce konusan uzayli
(27.04.20)
suç dram entrika (bkz: how to get away with murder)
dönem dizisi 60'lar (bkz: mad men)
suç dram macera kara mizah (bkz: breaking bad) (bkz: fargo), türklerden (bkz: şahsiyet)
0
cekcekli
(27.04.20)
fargo 1. sezon. polisiye/cinayet. 1996 fargo filminden uyarlama.
2 ve 3 ü de var izlemedim iyimi bilmiyorum ama 1. sezonu baya iyi martin freeman fln oynuyor.
0
morcivert
(27.04.20)
lillyhammer
0
mikahakkinen
(27.04.20)
the capture
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(27.04.20)
(5)

Breaking Bad

diffarentiationation
Baking Bread demek miydi? Ekmek pişirme, meth pişirme? Olabilir mi?
Baking Bread demek miydi? Ekmek pişirme, meth pişirme? Olabilir mi?
0
diffarentiationation
(27.04.20)
Bryan Cranston stated in an interview that the term "breaking bad" is a southern colloquialism, referring to someone who has taken a turn off the path of the straight and narrow. The lapse could last for a day or a life time.

Kaynak:IMDB Breaking Bad trivia sayfası. Hala kafamda Türkçesi tam oturmuş değil ama düşündüğünüz gibi bir anlamı yok, yoldan çıkmak gibi bir anlamı var dizinin temasına uygun olarak.
0
amugochi
(27.04.20)
Zıvanadan çıkmak, kafayı kırmak, dark side'a geçmek gibi bir anlamı var.
0
prole
(27.04.20)
ben "kötülük arası" gibi bir şey diye okumuştum. yani bu adam normal sıradan vatandaş ama hayatının öyle bir yerine geliyor ki uyuşturucu falan yapan, asitte ceset eriten birine dönüşüyor.
0
matilda
(27.04.20)
Ne ekmeği?

Kötü kırılma da diyebiliriz sadece bryan cranston değil dizide neredeyse her karakterin bir kirilma noktasi var ve bu kirilma noktasindan sonra kotu seyler yapmaya basliyorlar.
0
turkce konusan uzayli
(27.04.20)
hayır alakası bile yok, yanlış anlama ama aşırı basit ve gavurun deyişiyle "lame" bir fikir olurdu bu.

"kötü yola girmek" gibi düşünebilirsin. amugochi açıklamayı zaten yapmış ama dizinin başında da geçiyor bu laf. her ihtimale karşı spoiler olarak paylaşacağım,

****SPOILER****

walt, jesse'ye para verip de "git karavan al yeğenim" dediğinde jesse, "all of a sudden you've just decided to break bad?" gibisinden bi şey diyodu, tam cümleyi hatırlamıyorum.

****SPOILER****

baş aşağı gitmek, kötü yola girmek, "skerim işi gücü şampiyon ankaragücü" deyip suça ve itliğe yönelmek vs. gibi anlamları var. diziyi izlersen zaten walt'un meth'i "rızık" için pişirmediğini göreceksin, küçük emrah mı bu yav ekmek pişirme ne alaka :(
0
der meister
(27.04.20)
(4)

Memlekete gitmeli miyim?

yarinyinegelicem
İstanbuldayım, tek yaşayan biriyim. Ailem okulların tatil süresinin uzayacağını düşündüğünden dolayı memlekete dönmemi istiyor. Yanımda kedim(can yoldaşım) da olduğu için mecburen havayolu tercih ediyorum. Yolculuğun virüs kapmak açısından riskli olduğunu düşünüyorum. Bir taraftan da tatil daha da u
İstanbuldayım, tek yaşayan biriyim. Ailem okulların tatil süresinin uzayacağını düşündüğünden dolayı memlekete dönmemi istiyor. Yanımda kedim(can yoldaşım) da olduğu için mecburen havayolu tercih ediyorum. Yolculuğun virüs kapmak açısından riskli olduğunu düşünüyorum. Bir taraftan da tatil daha da uzarsa gitmediğime pişman olur muyum diye düşünüyorum. Sizce ne yapmalıyım?
0
yarinyinegelicem
(18.03.20)
Ben de aynı düşünceyi erteleyip durdum. Sonuç olarak bugün, maske ve eldiven kullanarak çantamdan da dezenfektanı eksik etmeden havaalanına girişten çıkışa kadar kullanmaya karar verdim. İner inmez de ailemle temas etmeden doğrudan kıyafetler makineye, ben duşa. Daha da ne yapılır bilmiyorum.
0
landho
(18.03.20)
Kaç gündür aynı soruyu sorup duruyorlar burada. Uzmanlar ısrarla evde kalın diyor siz de ısrarla uçak otobüs vs yolu ile şehir değiştirme derdindesiniz.
0
elorelia
(18.03.20)
Ben de İstanbul'da tek yaşayan biriyim, ailemin yanına gitmek istiyorum ama bahsettiğimiz hastalık kuluçka dönemi çok uzun süren ve kuluçka döneminde bile bulaşabilen bir hastalık o yüzden şuan hasta olmasam da yolda çok tedbirli olsam da bu hastalığı aileme bulaştırabilirim. ayrıca yollarda ne kadar tedbir alsak da yetersiz kalabilir. Uzun süre evde tek kimseyle görüşmeden nasıl geçicek merak ediyorum hatta bazen endişeleniyorum ama riskle karşılaşırıldığında bu çok küçük bir şey. Ailemiz için risk teşkil eden bir hastalık. Umarım evde kalmayı tercih edersin. hem senin kedin de varmış arkadaşlık eder :)
0
turkce konusan uzayli
(18.03.20)
Son kararım gitmemek yönünde oldu. Cevap için teşekkürler.
0
🌸yarinyinegelicem
(18.03.20)
(4)

yurtdışında internet bankacılığı kullanımı

turkce konusan uzayli
arkadaşlar merhaba aranızda şöyle bir sıkıntı yaşamış olan ve çözümü bilen var mı diye soruyorum.şuan almanyadayım hibeler halk banka yatıyor ancak internet bankacılığım bloke oldu ben de arayıp şifre alayım dedim ama çok saçma bir internet bankacılığı sistemleri var herhangi bir işlem için illa tuş
arkadaşlar merhaba aranızda şöyle bir sıkıntı yaşamış olan ve çözümü bilen var mı diye soruyorum.

şuan almanyadayım hibeler halk banka yatıyor ancak internet bankacılığım bloke oldu ben de arayıp şifre alayım dedim ama çok saçma bir internet bankacılığı sistemleri var herhangi bir işlem için illa tuşlama yapmam gerekiyor ve tuşlama yapamıyorum.

yani şunun için 3e şunun için 4e basın ya da işte şifrenizi girin dediğinde giriyorum ancak bunu görmüyor kabul etmiyor. başka telefonlardan da denedim asla almıyor.

şimdi benim hibemi çekebileceğim bir hesaba aktarmam lazım ama tuşlamaları okumadığı için yapamıyorum.

hiç böyle bir şey duydunuz mu bunun hakkında ne yapabilirim.

vodafone'u da aradım bizlik bir şey yok diyorlar.
0
turkce konusan uzayli
(19.03.19)
arama işleminde muhtemelen ton gönderme problemi oluyordur. şifreyi, internet sitesinde almayı denediniz mi?
0
helenart
(19.03.19)
euro hesabı açtığım için sadece kartım yok. şifreyi de kartla alabiliyoruz sadece ya da arayarak. her işlem için tuşlama yapmam gerekiyor ancak tuşlamalar görünmüyor neden görünmüyor sistemde anlamıyorum.
0
🌸turkce konusan uzayli
(19.03.19)
sistemlerin gonderdiği tonlar farklı. muhtemelen ondan dolayı algılamıyor. aklıma şöyle bir çözüm geldi.

1. tr'de bir tanıdığını ara.
2. o da halkbank'ı arasın.
3. konferans moduna geçin.
4. tuşlamaları o yapsın.
5. konuşmak gerekirse sen konuş.
0
helenart
(19.03.19)
tuşa bastığında tuşa basma sesi geliyor mu? bi de tuşa basmak yerine şu siteyi açıp çıkan sesi telefona dinletir misin?

onlinetonegenerator.com

ikinci ihtimal, belki yurtdışından arandığında bu işlemi kabul etmiyordur.
0
sttc
(20.03.19)
(9)

Almanya?

sakar in san
Almanya'da yaşayan bir akrabam var kendisi almanyayi ovmeyi pek sevmez, maaş mevzusu açıldı o, alım gücünün burayla eşit olduğunu söylüyor. Kimse doğru düzgün para kazanmıyor diyor. 3 4 bin euro kazanan bile yokmuş. Tabiki buna inanmadım ama sizin bilgileriniz nelerdir acaba paylaşır mısınız
Almanya'da yaşayan bir akrabam var kendisi almanyayi ovmeyi pek sevmez, maaş mevzusu açıldı o, alım gücünün burayla eşit olduğunu söylüyor. Kimse doğru düzgün para kazanmıyor diyor. 3 4 bin euro kazanan bile yokmuş. Tabiki buna inanmadım ama sizin bilgileriniz nelerdir acaba paylaşır mısınız
0
sakar in san
(17.08.17)
Düz işçi o kadar kazanmaz tabi ki. Asgari ücret 1500 euro falan. Aynı işi türkiyede yapan adamın kaç para aldığı ile kıyas yapmak lazım.
0
fayfim
(18.08.17)
bira 90 cent, 70lik viski 10 euro kıyma et 3,4 euro. hazır sandviçler 90 cent falandı.
üç günlük market alışverişi 10 euro falan tutmuştu orada bulunduğumuz süre zarfında. ee zaten teknolojik aletlerde aşırı bir fark var. dörtle çarpsan bile.

viyana'da 1500 euro alan arkadaşımızda neredeyse her gün dışarıda yiyorum yine de param artıyor demişti kira falan da veriyor.

neyse bilindik konular ama yine de yazayım dedim.
0
turkce konusan uzayli
(18.08.17)
Ya aynı parayı alsalar da almanya daki alım gücü ile turkiye deki aynı değildir
0
🌸sakar in san
(18.08.17)
bıraksın sıktırsın gelsin madem.
0
bryan fury
(18.08.17)
Alım gücü arasında dağlar kadar fark var.
Şöyle söyleyim
Almanya asgari ücret: 1400 euro
Türkiye asgari ücret: 1400 lira

Mesela 2008 model opel corsa diyelim almanyada 4000 euro türkiyede 25-30bim tl civarı
Yani burada 3 asgari ücret türkiyese 20 asgari ücret

Iphone fiyatları burada asgari ücretim 3te2si türkiyede 4 katı

Ete benzine hiç girmiyorum.

Ben öğrenciyim yurtta kalıyorum ve marketten her istediğimi rahatça alabiliyorum. Arabada telefonda çok vergi var diyelim marketten örnek veriyim. Burada 10 yumurta 1 euro türkiyede kolisi 12lira yani 10 tanesi 4lira
Bir asgari ücrete almanyada 1400 yumurta alabilirsin türkiyede ise 300 yumurta.
Örnekler çoğaltılabilir. Alım gücünün aynı olduğunu söylemek kesinlikle mümkün değil
0
but that was just a dream
(18.08.17)
bunları sayıyla mı gönderiyorlar ?
alanya'ya avusturya'dan tatile gelmiş bir tip,
avrupa öldü bitti, tr çok iyi mükemmel harika bombastik diye atıp tutuyordu.
herif orada aldığı işçi maaşıyla burada beş yıldızlı otele tatile gelmiş,
bizim buradaki işçi tek çalışsa karnını doyuramaz.
gelmiş avrupayı kötülüyor. tey allam.
0
herhaltibiliyoring
(18.08.17)
dogru durust almancasi olmayan, hicbir meslegi olmayan, vasifsiz tiplere 3-4 bin euro verecek halleri yok heralde. 3-5 yil is tecrubesi olan makina muhendisleri rahat 3500euro alir. ogretmen vs da alir.

simdi asgari ucret karsilastirmasi yapiliyor surekli, ama almanya'da insanlar saat baziyla calisirlar. vasifsiz adama verecekleri para 7-8eurodur saatlik, hadi diyelim 10euro olsun. haftada 30 saat calissa alacagi para ayda 1200euro olacak. simdi gurbetcilerin cahil tayfasinin esini calistirmadigini da bilin, yani eve giren totalde para bu. gelirleri dusukse, bu anlarin aile yapisindan ve kalifiye olmamalarindan kaynakli bir durum. almanya birlesmeden once vasifsiz issizlere bile iyi para veriyorlarmis. dogu avrupa ulkeleri de avrupa birligine girince bunlarin saat ucreti yariya falan dustu. bundan sikayet ediyorlar. eskisi gibi alim gucu olmadigindan bahsediyorlar. ama bakarsan hepsinin kafasini sokacak evi, bir tane de arabasi vardir.

vasifsiz adama almanya zor..turkiye yapmayacagi islere yaptirirlar orada.
0
ubi dubium ibi libertas
(18.08.17)
son bir sey daha. biz turkiye'de ufak seylerle yasamaya alismisiz. almanya, amerika gibi kapitalist ulkelere gidince, sistem size baska ihtiyaclar cikariyor. turkiye'de 10 yilda bir koltuk takimi degistirirsin, o kadar surede tv yenilersin; ama almanya'da eve gelen misafirler ne der vs mantigiyla, 2-3 yilda bir koltuklar degisir vs..bunlarda surekli birilerinin cocugunun dogum gunu olur, birinin dugunu olur surekli hediye almalar falan. evlenirken paralari olmasa da borclanirlar ki 15-20bin euroluk dugun masrafini karsilamak icin. dugunleri yemekli olur, ickili olur..yakin bir arkadasim evlenmisti, ben oradayken. cocuk okulunu yeni bitirmisti, isi falan yok. 100 tane viski, bir o kadar raki vs almisti dusunun. parasi vs yok..

Kisaca almancilar gorgusuz, kazandiklarina gore harcama yapmiyorlar bu yuzden alim gucunden vs'den sikayet ediyorlar.
0
ubi dubium ibi libertas
(18.08.17)
O videolari izledim
0
🌸sakar in san
(21.08.17)
(9)

Sinemia kart gerekli mi?

six packsiz
Şuan kampanyadaymış 59 TL yerine 39 TL. Sıkı filmler gelecek gibi. Alınmalı mı?
Şuan kampanyadaymış 59 TL yerine 39 TL. Sıkı filmler gelecek gibi. Alınmalı mı?
0
six packsiz
(10.01.17)
ekstreye aylik 39 39 yansisa iyi de 6 aylik ucreti tek seferde cekmesi sikinti. ben bu yuzden yenilemedim
0
ahoy kaptan
(10.01.17)
ben geçen sene şubatta kampanyayla almıştım. 6 aylık yaptırmıştım ayda 30 lira. taksitli ödemiştim. hala 30 lira ödüyorum o günden beri. ayda 2 kez filme gitsem zaten parasını çıkarıyorum, ki çoğunlukla da gidiyorum zaten.

bence alınabilir. en kötü 4dx bi filme gidersiniz veya vip salonda izler her türlü çıkarırsınız o parayı
0
dog day afternoon
(10.01.17)
Bence al. Destekleri de güzel.
0
gneral
(10.01.17)
39 tl 12 aylık üyelik için geçerliymiş. 6 aylık 46 tl. alsak mı napsak ya
0
yazar yazmaz yazan yazar
(10.01.17)
ben genelde rexx beyoğlu gibi sinemalara gittiğimden almamıştım zaten ayda üç kere gitsen 36 lira oluyor ama cinemaximum'a falan gidiyorsan ayda iki kereden fazla mantıklı tabi.
0
turkce konusan uzayli
(10.01.17)
sürekli sinemaya giden birisi isen al.
0
alt4y
(10.01.17)
kistasin su olsun.

ayda gercekten 39 lira harciyor muyum sinema icin?

ihtiyacin, kullanma ihtimalin varsa bisey alirsin.
0
mayeskuel
(10.01.17)
mayeskuel+1, yılda 3-4 kez sinemaya giden insanım. çok fuzuli bir harcama olacak belli. ben vazgeçtim değmez:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(10.01.17)
Arkadaşım kullanıyor ve çok memnun
0
gazozailacatmauzmani
(10.01.17)
(4)

öğrenim kredisi arttı mı

signore
ilk aldığımda 300'dü sonra 330 sonra 400 oldu. ocakta artış oluyordu bu ay ne kadar yattı alanlara? 400'de huzur içinde kaldık mı yoksa?
ilk aldığımda 300'dü sonra 330 sonra 400 oldu. ocakta artış oluyordu bu ay ne kadar yattı alanlara? 400'de huzur içinde kaldık mı yoksa?
0
signore
(08.01.17)
425 geldi bugün bana
0
turkce konusan uzayli
(08.01.17)
425 oldu. Avans da 25 lira artmış diye duydum.
0
Lim5
(08.01.17)
240 mi 260 mi ne almistim ilk, 300 oldugunda ne sevinmistik. 425guzel para :) afiyet olsun :)
0
fakyoras
(08.01.17)
@fakyoras 300 tl aldığımda 137 dolar alıyormuşum, şimdi 116 dolar alacağım. miktar artsa da satın alım gücü düşüyor, bir anlamı yok.
0
🌸signore
(08.01.17)
(6)

nemfomanyak nedir ?

sorunvar
Böyle bir hastalık var mı ? Erkekteki ismi nedir ? Hiç gördünüz mü böyle kadınlar ?
Böyle bir hastalık var mı ? Erkekteki ismi nedir ? Hiç gördünüz mü böyle kadınlar ?
0
sorunvar
(08.01.17)
(bkz: satiriasis)
0
tepedeki psychedelic adam
(08.01.17)
Elin yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz zannedermiş. Kime göre, neye göre hastalık düzeyinde? her gün 10 kere boşalana kadar seks mi yapıyorsun? Yapmayınca elin ayağın mı titriyor? Doktora "doktor ben nemfomanyağım sanırım" diye gittin diyelim. Doktor diyecek ki mesela, "partnerin şikayetçi mi? sen şikayetçi misin?"

Bu soruları kendine sor.
0
yirmisantim
(08.01.17)
seksomanyak
gördüm
0
cekilmis gayfe
(08.01.17)
var. erkekte oluyor mu bilmiyorum hiç duymadım. bir tane tanıyorum böyle birini ona istinaden söylüyorum partner falan demişler de tek eşli yaşaması imkansız galiba.
0
turkce konusan uzayli
(08.01.17)
gördüm. benden 24 saat geçmeden başkasıyla sevişmeye gidiyodu.
0
talk iiii
(08.01.17)
burda gördümdü
www.imdb.com
0
bhdrydn
(08.01.17)
(7)

hukuku bırakıp ekonomi veya işletme okumak

dibaist
arkadaşlar öncelikle hepinize merhaba, çok uzun bir zamandır beynimi kurcalayan ve beni bu foruma üye yapıp bu başlığı açmama neden olan benim için çok çok önemli bir konuyu sizlere danışmak istiyorum. ben istanbul üniversitesi hukuk fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim.daha üniversiteye başlamadan önce
arkadaşlar öncelikle hepinize merhaba,

çok uzun bir zamandır beynimi kurcalayan ve beni bu foruma üye yapıp bu başlığı açmama neden olan benim için çok çok önemli bir konuyu sizlere danışmak istiyorum.

ben istanbul üniversitesi hukuk fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim.daha üniversiteye başlamadan önce bile hayalim yurtdışında yaşamak ve oraya yerleşmekti.fakat sizlerinde bildiği gibi burada hukuk okuyup yurtdışında avukatlık yapmak imkansız.bm, unesco,unicef vb kurumlarla çalışabilirsiniz ama tahmin edersiniz ki bunlar da oldukça zor.

ben de bu yüzden okulu bırakıp iühf denginde itü ekonomi veya odtü işletmeye geçiş yapmayı düşünüyorum.ama 2 yılımı boşa harcamış gibi olmak beni üzüyor, bir yandan da buna kıyasla bir ömür var...

aynı zaman da bölümler de gözümü korkutmuyor değil, ekonomi ve işletmede çok geniş bi mezun kitlesi var...

uzun lafın kısası bana önerebileceğiniz fikirleriniz var mı?hukuku bırakmayıp da yurtdışında iş bulma imkanım var mıdır? bilgisi olanlar cevaplarsa gerçekten çok çok mutlu olurum şimdiden teşekkürler.
0
dibaist
(23.10.16)
Avukat sifatiyla degil, legal consultant sifatiyla calisabilirsin. Ama ilgi alaninin cok spesifik olmasi lazim.
Atiyorum sadece tunel yapan firmalarin avukatliginda tecruben vardir filan. Turkiyede calisma tecruben yoksa zor ama.

Isletme mezunu yurtdisinda da var, master yapma bahanesi olmadan gelebilmek zor yurtdisina, tek istisnasi yine spesifik alan. Sadece cimento fabrikasi y ureten bir firmada x isini yaparsan mesela.
0
kuehles blondes
(23.10.16)
bence iki senenin boşa gitmesine ki bence boşa gitmiş demek değil sakın takılma. ben de iki sene okuduktan sonra istemediğim için istediğim bir bölüme geçiş yaptım. asıl orada kalsaydım iki senem boşa gidecekti. istediğin bölümü okumanın insanı nasıl mutlu ettiğini fark ettim. ayrıca iki sene çok kısa bir süre. sınıfındaki yaşça büyük insanları olduğunu görüyorsundur. insanın istediği şeyi yapmasının bir yaşı yok bence. dediğin gibi önünde bir ömür var bu işi yapacağın.

işletme mezunları evet çok fazla ama okuduğun okulun etkisi elbet vardır.
0
turkce konusan uzayli
(23.10.16)
hukukdan yurt disinda calismam imkansiz diye dusunuyorsun da, isletme mezunu olunca yurt disinda calisma imkanin mi olacak ? amerika icin burada hukuk bitirirsin amerikaa gider master yaparsin sonra baro sinavina girip avukatlik yapabilirsin
0
oscar
(23.10.16)
Zaten hukuk da okusam ekonomi vs de okusam yükseğimi yurtdışında yapmayı düşünüyorum.Aslında hukuk ilgimi çekmiyor değil ama işte başka bi ülkede bu alanda çalışmak zor.
Yani kısacası ne önerirsin?
0
🌸dibaist
(23.10.16)
Amerikada avukat olmak için tekrar 3 sene hukuk okumam gerekiyor diye biliyorum.Sonuçta her ülkenin hukuku kendine has.ekonomi vs okusam durum daha farklı
0
🌸dibaist
(23.10.16)
oscar +1
'baska bir ulkede bu alanda calismak zor'
cunku kimse kimseye altin tepside bir sey sunmuyor. hangi okuldan mezun olursan ol yurtdisinda hop diye is bulmak, calismak cok cok zor. onemli olan okul hayatin boyunca ve sonrasinda kendini nasil gelistirdigin.
hukuk bitirip yurt disinda calismak diger bolumlerden daha zor degil.
adliye avukatligi yapmak istiyorsan bilemiyorum ancak onun disinda hukuk bitirip yurt disinda calisabilecegin bir suru alan var: insaat, enerji, spor, tahkim, insan haklari, uluslararasi kamu hukuku, sozlesmeler. vs. vs. bu cercevede onlarca kurumda calisabilirsin. sadece avrupa insan haklari mahkemesi bile kariyer.net uzerinden ilan acip, insan haklari ve/veya uluslararasi kamu hukukunda avukat alimi yapiyor [elbette sinavla]. hangi bolumden mezun olursan ol, okulu bitirip yurt disina is basvurusu yaparsan kabul edilme oranin cok dusuk. uzmanlasacaksin, artik hukukta oyle her seyi bilirim, her alanda calisirim kafasi artik bitti. bir iki alanin olacak onlara yogunlasacaksin. yurt disi staj, seminer, egitim kovalayacaksin. okurken yazlari turkiye'de sirketlerde ya da uluslararasi kuruluslarda calisacaksin. ingilizcen ana dilin gibi olacak ve mumkunse bir dili daha cok iyi ogreneceksin. hangi fakulteden mezun olursan ol, zaten kendi alanina yonelik bu tur hedefler koyup, calismalar yapmak zorundasin yoksa avrupa'da herhangi bir sirket/kurum icin bir cekiciligin olmaz.
yurt disinda master yapma imkanin varmis, bunu da iyi degerlendirirsen yurt disinda calisamaman icin bir neden yok.
eger kendini bu sekilde iyi gelistirirsen, hukuk bitirdiginde hem turkiye'de diger mezunlara gore daha iyi is bulma imkanin artar hem de disarda.
daha ikinci senendesin, kafanin karisik olmasi cok dogal, ancak ogrenciligini iyi degerlendir. eger sorun olursa mesaj atabilirsin, yardimci olmaya calisirim.
0
kassiopeia
(23.10.16)
saçmalayıp, pişman olacağın şeyler yapma.
0
sarlatan
(24.10.16)
(26)

Breaking Bad abartılıyor mu?

dalessandro
2. Sezonun sonuna geldim ama öyle her yerde konuştukları gibi tarihin en iyi dizi vs gibi yorumlara bakınca abartıldığını düşünmeye başladım.Konuşmam için erken mi sonraki sezonlarda gerçekten efsane kategorisine giriyor mu yoksa ilk 2 sezondaki gibi stabil bir şekilde devam mı ediyor?
2. Sezonun sonuna geldim ama öyle her yerde konuştukları gibi tarihin en iyi dizi vs gibi yorumlara bakınca abartıldığını düşünmeye başladım.

Konuşmam için erken mi sonraki sezonlarda gerçekten efsane kategorisine giriyor mu yoksa ilk 2 sezondaki gibi stabil bir şekilde devam mı ediyor?
0
dalessandro
(11.06.16)
tüm sezonlar böyle. ben de izlerken aynı böyle düşünüyordum. bittiğinde "oha lan" diyorsun. dizi bittiğinde anlayacaksın.
0
MtKrt
(11.06.16)
izlerken çok keyif vermişti. şimdi (nadir anlar hariç) özlemiyorum. ama temiz ve kaliteli bir işçilik var, oyunculuklar sağlam, draması leziz. güzel bir dönüşüm/gelişim hikayesi.
0
matrix
(11.06.16)
bunu diyen beş milyonuncu kişi olmasaydın "evet abartılıyor" diyebilirdim ama senden her gün çıkıyor bir tane piyasaya. "breaking bad abartılıyor mu?" sorusunu milyon tane insan sordu. o yüzden hayır, breaking bad abartılmıyor.
0
der meister
(11.06.16)
Evet. Abartılıyor.
0
nawar
(11.06.16)
Abartılıyor. Ben de beğenmedim. Elimdeki bölümleri bile bitiremedim. Bi yerden sonra koptu.
0
cahs
(11.06.16)
abartılıyor efsane değil ama güzel denebilir.
bazı bölümler çok sıkıcı
0
basond
(11.06.16)
Hikaye örgüsüne bir bütün bakmak için bölümleri bitirmen lazım. Bence abartılmıyor.
0
cemallamec
(11.06.16)
3. sezonda, arka arkaya izlediğim bir kaç bölümün hepsinin sonunda "hassiktir" demiş, ağzım açık öyle kalmıştım. ki kendimi biliyorum, pek fazla şaşıran biri değilim herhangi bir şeye.

3. sezonda görüşürüz.
0
ravenclaw
(11.06.16)
Gercekten guzel dizi. Ama oyle tarihin en iyi dizisi, daha iyisi yok gibi ifadeler ne kadar dogru olur emin degilim. Belki biraz abartiliyor diyebilirim. Bence sundan kaynaklaniyor. Diziyi izlemeden uzun zaman boyunca insanlarin ovmesi cok yuksek beklentiler yaratiyor. Sonrasinda da o beklentiler ile insan muazzam birsey bekliyor.
0
kareem said
(11.06.16)
Abartılmıyor. Oyuncuları ve kurgusu çok iyi. Özgün bir konusu var.
0
dissendium
(11.06.16)
bb efsane degilse hicbir dizi degildir.
goft abartiriliyor.
0
partizan
(11.06.16)
çok fazla dizi izlemiş biri değilim. 7-8 dizi bitirmişliğim vardır herhalde.

breaking bad'in ilk üç sezonunu hızlı bir şekilde geri kalanını zamanında izledim. breaking bad çok detaylı bir dizi bence. ve benim fark etmediğim detayı bir başkası görüyor. bunları fark ettiğinde vay be dediğim çok oluyordu.

bence abartılmıyor ama zevkler sonuçta.
0
turkce konusan uzayli
(11.06.16)
Mesela 2.kez bastan sona izlenecek bir dizi degil bence mes3la sox feet under daha deerlo benim gozumde onu birkac kez izlersin de yani ama bb oyle degil.
0
condom kurşunu
(11.06.16)
Kesinlikle.
0
Goddard
(11.06.16)
Lost döver.
0
Goddard
(11.06.16)
Fazlasıyla hem de. Çok sıkıcı çok bölümü var.
0
noluyo yaa
(11.06.16)
abartılıyor diyenler genelde şöyle devam eder " the wire varken....bla bla bla".

Abartılmıyor. Gayet efsane.
0
qazaqwsx
(11.06.16)
Abartılmıyor gerçekten de sağlam dizi. Yani ben bi bağ kurmuştum pinkman ile hayallere daldım, say my name dediğinde haz aldım sonunda ise hüzünle karışık bi gülümseme belirdi yüzümde.

Bir arkadaşın dediği gibi detay bir dizi. Mesela sözlükte olması lazım birisi paylaşmıştı elemanların tüm sezon boyunca giydiği elbiselerin renklerinde bir geçiş bir ahenk var. Zaten YouTube a bb ile ilgili bilinmeyenler yaz bi sürü şey çıkar. Velasılı kelam izle güzel dizidir.
0
sutu seven kamyoncu
(11.06.16)
Kesinlikle abartı değil.Şu listeye bakınca abartı olmadığı daha iyi anlaşılacaktır. www.imdb.com
0
nikex
(11.06.16)
biraz. aslında daha çok orospu skyler muhabbeti abartılıyor. ama çekimleri, oyunculukları, müzik seçimleri çok kaliteli. en iyi dizi değil tabi ki.
0
nothing in my way
(11.06.16)
Seven cok seviyor, ben iki kere izledim. Sevmyene de bir sey diyemem, zevk meselesi.

Misal, dunayin en sevdigi dizilerden Friends. Nefret ettigim bir konsept, tahammul edememistim izlerken ama abartiliyor mu ? Asla. Sadece bana gore degil.
0
kint
(11.06.16)
iki sezon iyi dayanmışsın. ben 3-4 bölüm sonra rafa kaldırmıştım.
0
avianthem
(11.06.16)
Butun diziler abarti.
0
stavro
(11.06.16)
4. Sezon finalini bekle. 5. sezon başında da flashforward'ları görünce görüşürüz :)
0
utkumon
(12.06.16)
cok sikici bolum var ne demek ya? tek sevdigi tur super kahraman filmleri olanlarin, hic action yok ya diye aglamasi normal.
breaking bad kusursuz bir dizi.
0
baldur2
(12.06.16)
Çok güzel bir dizi ama varoşlar da izlediği için abartılıyor. Övülür mü övülür, evet.
0
aydogank
(12.06.16)
(5)

Şu gök gürültüsünü duymayan var mı?

peace.on
olum ödüm koptu ya la. klavye en son bastığım tuşa basılı kaldı kendi kendine yüzlerce "l" harfi yazdı.
olum ödüm koptu ya la. klavye en son bastığım tuşa basılı kaldı kendi kendine yüzlerce "l" harfi yazdı.
0
peace.on
(04.06.16)
her bir doğa olayı gibi bu da çok güzel. iyi ki yağmur var. bulutlat var :)
(kuraklık çekseydik ne olurdu halimiz diye düşünen ve 21. kattan selam eden biri)
0
mza
(04.06.16)
alla alla enteresan yani. sizin orada çaktı mı bütün türkiye'de ve hatta yurtdışı elçiliklerde bile duyuluyor.
0
lazpalle
(04.06.16)
köpeğim şuan korkudan yanımdan ayrılamıyo. :)
0
turkce konusan uzayli
(04.06.16)
zeusa inanmayanlar öyke kaçışırsınız işte...
0
kurnaz
(04.06.16)
Ben korktum. Tam da penny dreadful izliyordum. Kötü oldum. Bi de hava çok karanlık, bu saatte evde ışıkları açmak tuhaf oldu.
0
damdanakan
(04.06.16)
(4)

en tembel köpek?

turkce konusan uzayli
geçen bir arkadaşla konuşurken söylemişti ne kadar doğru bilmiyorum ancak bu köpek neredeyse hiç gezmek istemiyormuş hatta gezdirilmezse hareketsizlikten kalbi yağ bağlayıp ölenleri oluyormuş. bariz bu kadar tembel bir tür var mı? gece gece aklıma takıldı
geçen bir arkadaşla konuşurken söylemişti ne kadar doğru bilmiyorum ancak bu köpek neredeyse hiç gezmek istemiyormuş hatta gezdirilmezse hareketsizlikten kalbi yağ bağlayıp ölenleri oluyormuş. bariz bu kadar tembel bir tür var mı?

gece gece aklıma takıldı
0
turkce konusan uzayli
(02.06.16)
ben gecen el kadar bir pug gezdirmeye calisan bir kiz gordum. hayvan 2 adim atip oturdu. kiz bekledi, kopecik kalkmadi. kiz konustu, kopek kalkip 2 adim daha atti ve yine oturdu. kiz cildirmak uzere ama gayet de usul usul konustu kopecikle, kopecik yine kalkti, 2 adim daha atti ve bu kez yatti. yattigi yerden kalkmadi. kiz da mecbur yanina oturdu. daha ne kadar surecek diye izledim, 2 dk falandaha oyle gecti sokak ortasinda, sonra ben yoluma devam ettigim icin ne oldugunu goremedim.

ama belki o istisnadir cunku kopek gercekten daha cok bebekti. tam bir el boyutundaydi.
0
letheavendangered
(02.06.16)
pug değildi teşekkürler :)
0
🌸turkce konusan uzayli
(02.06.16)
ingiliz bulldog falan mı?
0
ambrosia
(02.06.16)
ya onu bende görmüştüm sezar milana çıkmıştı hatta köpeğin sahipleri çok üzülüyordu hastalıkları artıyor hareketsizlikten diye :/ sezarda köpeği yürüyüşe falan motive etmeye çalışıyordu. cinsini tam hatırlamıyorum, mastiff denilen köpeklere benziyordu görünüşü ama uzun kulaklısı. belki onun bir çeşididir.
0
yue
(03.06.16)
(37)

delirmekten korkuyor musunuz?

damdanakan
Akıl sağlığı, normallik vs bunlar bi ölçüde göreceli ama beyninizin düzgün çalışmadığını ve bu gidişin sizi deliliğe surukleyecegini dusunup korktuğunuz oluyor mu? Delirmekten korkan delirmez derler ama deliren insanlar geceden sabaha mi deliriyor sizce? Öncesinde o yaklaşan tehlikenin ayak seslerin
Akıl sağlığı, normallik vs bunlar bi ölçüde göreceli ama beyninizin düzgün çalışmadığını ve bu gidişin sizi deliliğe surukleyecegini dusunup korktuğunuz oluyor mu? Delirmekten korkan delirmez derler ama deliren insanlar geceden sabaha mi deliriyor sizce? Öncesinde o yaklaşan tehlikenin ayak seslerini duymuyorlar mi, huzursuz olmuyorlar mi? Mesela psikotik olanlarda gerçekdışı dusuncelerine karşı bi icgoru var mıdır?

Neyse, soru başlıkta.
0
damdanakan
(19.05.16)
korkuyorum
0
basond
(19.05.16)
hayır, niye delirem,keyfim yerinde.
0
Lola90
(19.05.16)
o korku anksiyete belirtisi. sonunda bişey olmuyor. nasıl delirdim? olayı gerçek değil yani.
0
manuel mandalina
(19.05.16)
Delirme dedigin olay anlikta olabilir. Hersey yolunda giderken bi gun kalkmissin kafanda birsey.. O birsey kisa zamanda aklini alir senden. Kontrol edemezsin.

Evet korkuyorum.
0
duyurumvar
(19.05.16)
İşte ben de onu soruyorum aslında. Delirmekten korkan ya da delirmeye başladığını hisseden delirmiyor da kim deliriyor? Bi sabah uyandım ve delirdim gibi bi şey mi?
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
son yıllarda en büyük korkum bu sanırım. neden bilmiyorum ama sürekli olarak kendimi mental olarak tartma ihtiyacı hissediyorum. öyle aşırı bir her hareketi sorgulama hali değil ama mesela "bu hafta kafam yerinde mi?" diye düşünüyorum bazen. iyi miyim, kendimde miyim, nereye gidiyorum vs.

delirmek çok korkunç bir şey. çok zeki olduğumdan değil ama yine de beynimin sahip olduğum en değerli şey olduğuna inanıyorum. nefes almaya devam ettiğim sürece onun sağlıklı olmasını isterim. aksi, benim için en acınası şey olur. bu çoğu kişi için geçerli. mesela annemin delirdiğini görmektense ölmesini tercih ederim. akıl sağlığını kaybetmiş insanlara acımıyorum ama çok üzülüyorum, kalbim kırılıyor resmen. şöyle bi' dürtüp "niye kaybettin olum?" diye sorasım geliyor. annemin ölmesi hayatın bir parçasıdır, acı verse de yaşamın doğal bir sonucudur ama beni tanımaması, en basit işlerini bile göremeyecek hale gelmesi... ben bunu kabullenemem açıkçası, bana çok ağır gelir.

en kötüsü de sanırım ömür boyu bu korkuyla yaşayacak olmak. bir gece dişimi fırçalamasam, "hasta mısın lan sen, kişisel bakımını ihmal eder mi oldun it oğlu it, yarın da altına sıçarsın kesin, püüü!" diye kızıyorum kendi kendime. şu an iyiyim ama bu kafayla delirip de farkına varmayacağım herhalde jshjsk
0
der meister
(19.05.16)
Bugun bunu dusunuyordum. Dusunmek deliligi anlayabilmek icin pek etkin bir yontem degil, bunu kabullendim once. Ama delirdigimin dusuncesi bile ufak bir urperti duymama yetti.

Kontrolun elimizde olmamasi kimilerine sempatik ve heyecan verici gelebilir bile. Yalniz kontrolsuzluk hic de oyle tatli bir sey degil, ozgurlukle karistiran bir cok insan var etrafimda. Aci verici midir bilmiyorum, cunku farkindalik da minimum duzeyde olsa gerek. Ancak tahmin yurutebiliyorum, dedigim gibi dusunerek bir yere varmak zor.
0
givemesomesubstance
(19.05.16)
Aynen bir gun kalkiyor ve deliriyorsun. Cunku hastalik bu. Nasil bir gun kalkiyorsun grip oluyorsun. Delirmekte bir beyin hastaligidir. Hormonlar degisiyor neticede.

Ayrica cok buyuk bir yikim cok buyuk bir izdirap oldugunu dusunuyorum. Ara ara akliniz yerine geldiginde aslinda yini kontrol edemeyeceginizi bilmek cok kotu olmali. Isinizi, okulunuzu, sevgilinizi kaybetmek, dusunememek, korkunc..

Neyseki tip ilerliyor ve yeni yeni ilaclarla sanirim delilikte kalkicak yakinda.
0
duyurumvar
(19.05.16)
donem donem korktugum oldu. ama boyle zamanlarda beynimin olmasi gerektigi gibi calismadigini dusunup ilerisi icin kendimi duzeltmem gerektigini hissedebiliyorum, ki bu bile bence saglik belirtisi. tamamen kafayi siyirmis olsaydim kendime 'bak boyle gidersen sonun hayir degil, dogru dusunemiyorsun su an' diyemezdim, cunku coktan bunu dusunebilme yetimi kaybetmis olurdum. ha, bu dusunce benim iyilesmeme katki sagladi mi, onu bilmiyorum. bence bir travmadan sonra bu sekilde delirenler de bunun ayak seslerini duyuyor olmalilar. baska turlusune aklim ermiyor. bir gecede 'hadi ben delirdim, hoscakalin normlar' olmaz herhalde. bence onlar, bu ayak seslerini duydugu halde karsi koyabilecek gucu kendinde bulamayanlar, ya da karsi koymak istemeyenler. tabii bu dedigim psikotikler icin boyle olmayabilir. hatta degildir gibime geliyor. simdiye kadar hic oyle biriyle iletisime gecmedim, klinik bilgim de yok. onlarda hic mi 'acaba bunlar gercek degil mi' dusuncesi olmaz, ben de cok merak ediyorum.
0
equine
(19.05.16)
baya korkuyorum. ailemde akıl hastalığı olan birkaç kişi olduğu için küçüklükten beri de korkardım.

hatta bir dönem bazı şeylerin sonucunda aklımı kaybettim heralde delirenler de delirmeden önce böyle şeyler yaşıyorlar gibi bir paranoyaya bile kapıldım. tam böyle düşündüğüm gün hiçbir şey gerçek değilmiş her şey boşmuş ve önceki dertlerim saçmalıkmış gibi gelmişti. sonra geçti tabi bunlar.

ama delirme evresini ben de gerçekten merak ediyorum. bunu belki de çok az insan bilir zaten. yavaş yavaş delirse de insan o an gerçekliği o sonuçta.
0
turkce konusan uzayli
(19.05.16)
Bi doktor, anksiyete hastaları en çok değer verdikleri şeyi kaybetmekten korkar. Senin gibi delirmekten korkanlar da zekasına güvenen, her işi aklıyla cozebilecegine inanan insanlardan çıkar gibi bi şey demişti. Yıllar içinde aklımı kullanarak birtakım kritik mevzulara çözüm uretemedigim için iki senedir bende de aşırı bi delirme korkusu var. Demek ki, o kadar iyi kullanamıyorum kafami, olmasa da olur mu diyorum içten içe, bilmiyorum ki. Beyin çok acayip bi varlık. Kim bilir arka sokaklarda ne olduysa, kendini kitlemeyi falan seçti. Biliş faaliyetlerim ciddi sınırlı son iki yıldır, algılama, hatırlama, hafıza, çağrışım. Gerçeklik algimda bile sapmalar olduğunu dusunuyorum zaman zaman. Mesela dün klip izlerken "Keşke bundan sonra da Sia calsalar" diye geçirdim içimden, çat Sia'nin klibi dönmeye başladı. Az önce "Acaba klip cidden başladı mı, ben mi öyle sandım" diye dusunurken buldum kendimi. Bayağı huzursuzum yani bu mevzuda.
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
Korkuyorum. Bir arkadaşımın ilk psikotik atağının başlangıcında bana "bana ne oluyor şu anda?" diye çaresizce sorması, hiç beklemediği bir anda herkesin başına gelebileceğini düşündürüp daha da korkuttu. Kimsenin başına gelmesin.
0
Domuz
(19.05.16)
...artan gerilimi çeşitli kanallarından birinden akmaya başlar ve fırtına gibi kontrolsüz bir sel halinde fışkırır, bu sele De lilik denir. Bazen de çökme yavaş olur. Başlangıçta farkedilmeyen ama yavaş yavaş artan bir basınç. îç kemiren bir hoşnutsuz luk, üzerinize saldıran çocuksu bir korku; bunlar durmadan genişleyen bir yörüngede ilerleyerek kişilik denilen esraren 49 tuluş. Dayanılamayacak bir şeyden kaçış. Ve işte bu neden le Delilik geldi. Kurtarma; saf, basit, katıksız kurtarma." Delilik, bizleri eline alan İnsanî korkuların hiçbirini bil mez. Hata yapmayı - vicdanı olmadığından - Tanrı korkusu nu, veya şeytanları da bilmez. Bu dünyada hiçbir şey, başı nı kaldırıp hak iddia ettiğinde, onu durduramaz. Onun seçti giz gücün üstünde oymalar yapıyorlar. Bu, belki de öyle küçük ve yavaş hareketlerle oluyor ki, başlangıçta farkedilmiyor. Sonra 'yıkım' başlıyor. Mantık ve aklın şeytanca kuruntular tarafından yok edilmesi sonun da melekelerin, yetilerin çökmesine biz 'yıkım' diyoruz; tem kinli ve düzenli düşünceler buna boyun eğiyorlar. Mantığın düzenli yolunda, vahşi bir düzensizlik hüküm sürüyor ve bü tün duygular ayaklanıyor, başkaldırıyor. Yıkım. Yine de, her olayda olduğu gibi, görüş açısı manzarayı değiştirir. Ben, Delilik denen bu olgunun öbür yakasında duruyorum ve elimi öbür tarafa uzatmak, oraya geçmeyi bir gün başarabilenlere uzanabilmek istiyorum. Veya (Tanrı on ları esirgesin!) sevdiklerinin yanında durup bariyerin yüksel mesini seyretmek, ölümden beter olan ve karşıya geçmenin mümkün olmadığı bir uçurumu görmek. Onlar, gerçek kay bın ne olduğunu; tabutların, mezarların ve yumuşak topra ğın sakin, sessiz finalinin daha çok tercih edilebileceğini de neyerek öğrenirler. Onlara, şunu söyleyebilirim; (çünkü ben biliyorum, ben oradaydım) "Unutmayın ki bir ruh, o Delilik denen belirsiz denizde seyrederken, sizin kaybettiklerinizden çok daha faz la ve daha önemli şeyler kazanmıştır. Normal, aklı başında insanların Yıkım dedikleri şey, Deliliğin vahşi isterisini ta nıyanlar için - ben bunu iyi bilirim- bir kurtuluş anlamına gelir. Azat edilme. Kaçış. "
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
Dayanılamayacak bir şeyden kaçış. Ve işte bu neden le Delilik geldi. Kurtarma; saf, basit, katıksız kurtarma." Delilik, bizleri eline alan İnsanî korkuların hiçbirini bil mez. Hata yapmayı - vicdanı olmadığından - Tanrı korkusu nu, veya şeytanları da bilmez. Bu dünyada hiçbir şey, başı nı kaldırıp hak iddia ettiğinde, onu durduramaz. Onun seçti giz gücün üstünde oymalar yapıyorlar. Bu, belki de öyle küçük ve yavaş hareketlerle oluyor ki, başlangıçta farkedilmiyor. Sonra 'yıkım' başlıyor. Mantık ve aklın şeytanca kuruntular tarafından yok edilmesi sonun da melekelerin, yetilerin çökmesine biz 'yıkım' diyoruz; tem kinli ve düzenli düşünceler buna boyun eğiyorlar. Mantığın düzenli yolunda, vahşi bir düzensizlik hüküm sürüyor ve bü tün duygular ayaklanıyor, başkaldırıyor. Yıkım. Yine de, her olayda olduğu gibi, görüş açısı manzarayı değiştirir. Ben, Delilik denen bu olgunun öbür yakasında duruyorum ve elimi öbür tarafa uzatmak, oraya geçmeyi bir gün başarabilenlere uzanabilmek istiyorum. Veya (Tanrı on ları esirgesin!) sevdiklerinin yanında durup bariyerin yüksel mesini seyretmek, ölümden beter olan ve karşıya geçmenin mümkün olmadığı bir uçurumu görmek. Onlar, gerçek kay bın ne olduğunu; tabutların, mezarların ve yumuşak topra ğın sakin, sessiz finalinin daha çok tercih edilebileceğini de neyerek öğrenirler. Onlara, şunu söyleyebilirim; (çünkü ben biliyorum, ben oradaydım) "Unutmayın ki bir ruh, o Delilik denen belirsiz denizde seyrederken, sizin kaybettiklerinizden çok daha faz la ve daha önemli şeyler kazanmıştır. Normal, aklı başında insanların Yıkım dedikleri şey, Deliliğin vahşi isterisini ta nıyanlar için - ben bunu iyi bilirim- bir kurtuluş anlamına gelir. Azat edilme. Kaçış. Deliliğin keskin dişlerinden kur ği kişinin başka tercih hakkı yoktur. Onu izlemeleri, söz dinlemeleri ve ümitsizce, onu tatmin edecek bir beceri göstermeye çabalamaları gerekir. O bir yaşam gücüdür, kendi ağına dolaşmış bir yaşam. Kimse onu düzeltemez, çünkü iplikler kendi etrafında dolaş mış, kördüğüm olmuş. Hiçbir tabiat olayı bu kadar ürperti veremez. Ancak bir tayfun- bir Niagara Şelalesi veya okyanusların gelgiti, delir miş bir beyin kadar kolaylıkla zaptedilebilir! Onu hiçbir şey durduramayacak - onu tutabilecek hiçbir şey yok; kendi karanlık mağaralarında kaderini takibetmek için çevresini silip süpürmesini hiçbir güç engelleyemez. Onun hakkında çok az şey biliniyor ve kurtulma zamanı ge lince onu hiçbir şey durduramaz. Bunun bir esaret mi yoksa kurtuluş mu olduğu o kişinin görüş açısına bağlıdır. Esaret nedir? Özgürlük nedir? Bunların tanîmları, Deliliğin ne ol duğu bilmecesinin eksiklerini tamamlar; çünkü delilik her ikisini de kapsar. Ben Deliliğin gücünü - ve acımasız esrarı nı - hergün gördüğüm halde ve onu çok yakından tanıdığım halde, beni sürüklediğini ve - (nereye, bilmem) alıp götürdü ğünü hissetmiştim - cehenneme giden yol boyunca sürüklen dim ve diğer tarafta da çok uzaklarda, mantık ve aklın do nuk, sıkıcı yönlerini hissettim - yine de, bu olağanüstü yol culukta yaşadığım tecrübeleri anlatabilmem çok zor. Hiç değilse şunu öğrendim: hiçbir şeyin ondan korktuğu muz, ürktüğümüz ve beklediğimiz zamanki kadar müthiş ol madığını, bu gerçek başımıza geldiğinde anlarız."
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
Bert Kaplan - Akıl Hastalarının İç Dünyası kitabından psikoz geçmişi olan bi hastanın yazdıkları.
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
farkına varamıyor olacağımdan korkuyorum.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(19.05.16)
korkmuyorum, hatta hoşuma gidiyor sanırım. şu sıralar tam bunu farketme aşamasındayım. kendi kendime düşünüp gülüyorum, absurd şarkılarda ağlıyorum. hiç yapmadığım şeyleri şiddetle yapmak istiyorum ve bunun gibi birsürü şey. insanların bana bakışı değişiyor bunu görüyorum ama umursamıyorum. delirtenler utansın ben neden utanayım deli miyim ^^ sanırım böyle daha mutlu olacağım. süreci hızlandıracak şeyler olsa keşke.
0
lisa
(19.05.16)
Buranın yarısı saten ilaç kullanıyor. Ben kullanmadım hiç ama Hepimiz az buçuk deliyiz
0
hasmetizm 2046
(19.05.16)
'Bir gün delirirsem' diye hiç korkmadım ama bir kere 'Aaa, deli miyim' diye korktum. Şu an için öyle bir korkum yok. Delirme değil de, kaliteli yaşayamama korkum var. Bir psikoza yakalanma korkum yok ama 'Acaba bir çeşit nevrozdan çekiyor muyum' diye düşünmüyor değilim.

'Deli' bir çok yakın tanıdığım vardı. Birkaç rahatsızlık birden. Hiçbir şey bir günde gelmedi. Küçük küçük şeyler biriktikten sonra resmi bir delilik oluştu. Öncüleri vardı. Ağır şeyler yaşıyordu. Gerçi çoğunlukla kontrol altında olabiliyordu. Onda gördüğüm şu oldu: Delirmemek için bilerek deliliğe vurmak gerek. Örneğin, çok mu can sıkıcı şeyler oldu, her şey üst üste mi geliyor; kontrollü bir şekilde manyak kahkahaları atmak ya da ne bileyim, sokakta dans etmek gibi, zararsız ve bilinçli yapılan deliliğe vurma egzersizleri en çok işe yarayanlar. Düşün ki bir piston var, birisi sürekli aşağı itiyor ve sen de kapsın. Basınç sürekli artıyor ve bir noktadan sonra patlayacaksın. Patlamadan o basıncın bir kısmını dışarı vermek gerekiyor; deliliğe vurma da o işe yarıyor.Gazı alıyor, böylece pistona biraz daha sıkışma payı bırakıyor.

Bir de delinin deliyi dakikada tanıması gerçek. Bazı deliler teşhis koyacak kadar iyi biliyorlar bu işi. Onlar 'İyisin' diyorsa iyisindir.
0
aychovsky
(19.05.16)
@hasmet: deliliğin kıstası ilaç kullanmak değil. Odaklanma problemi için de ilaç kullanan var. İnsanları zan altında birakmayalim.
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
ayço'nun söylediği şeyi üstüme alındım :D

okb'nin uç aşamalarında uzun bir süre geçirdim. bi ara psikoloğa her seansta, "aklımı kaçırıvericek gibi oluyorum" diyordum, çünkü gerçekten öyle hissediyordum. zavallı, "okb ritülleri saçmalıklarını yerine getirmekte inat ettiğin için delisin zaten" diyemeyeceği için "bişey olmaz" dedi hep, gerçekten de o korktuğum çizgiyi geçmedim hiç. ama sonra anladım ki öyle bişey yok, delirmek öyle bişey değil zaten. stresin dibine vurunca yaşadığımız yanılsamaları deliriyoruz zannediyoruz, hepsi bu.

özetle, bence iyisin :D
0
manuel mandalina
(19.05.16)
korkmuyorum. delirirsem de deliririm nolcak yani? kısmet :/ hayatta iki seçenek yok. genelde iki ucun arasında savrulup duruyoruz ve hayatımızı istediğimiz kadar mantık çerçevesinde yaşayalım, o iki uçtan birine savrulmak şans işi. çevremiz, içinde bulunduğumuz toplum, sevdiklerimiz, işimiz etkiliyor. bunlara etki etme derecemiz de kısıtlı kalacağına göre, korkmuyorum yani olacağı varsa olsun.
0
rayde
(19.05.16)
@manuel: sfhkgs sen yetkili bi deliye benziyon. Sana güveniyorum :p
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
evvallaah ;) (kafamda hunili hayal et)
0
manuel mandalina
(19.05.16)
Bize öyle bir bilgi gelmedi. i.hizliresim.com


Delirme konusunda da bir süreç olan durumlarda hastanın süreci fark ettiğini sanmıyorum. Süreç olmayan durumlarda ise bir travma etkili oluyordur ki zaten o da bir anda olup değişme konusu.
0
nawar
(19.05.16)


Herşeyi detaylandırmaktan ölüceksin

Basit düşün, basit yaşa
0
cecilia
(19.05.16)
arada bi kafayı çoktan yedim de bunların hiçbiri gerçek değil ben aslında yok muyum gibisinden sorguluyorum ama çok da şey yapmıyorum. sonuçta gerçek de çok keskin sınırlarla belirlenmiş bir algının sonucu değil.
0
instant crush
(19.05.16)
takıntı ve anksiyetenin en son raddesinden iki büyük korku vardır 1. aklımı yitiricem 2. ölücem.

sizin yerinizde olsam bi psikiyatriste danışırım, bir yakınım bu korkusu yüzünden ciddi ilaçlar kullandı
0
hopp
(19.05.16)
Doktora gorunuyorum düzenli olarak.
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
@cecilia: Allah da beni boyle yaratmış :]
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
sınavdan sonra pırıl pırıl olucaksın, demedi deme :)
0
manuel mandalina
(19.05.16)
Ağır ruh hastalıklarının hiç birinde kişi hasta olduğunun farkında değildir içgörü falan mümkün değil yani. Geceden sabaha delirmiyorlar bu bi süreç ama iplerin koptuğu bir an oluyor tabi. Nevrozlularda durum farklı hasta olduklarının olacaklarının farkındalar ama gereksiz bir farkındalık tabii. Delirmekten korkanlar Delirmezler evet çünkü dediğim gibi delirecek olan ağır hastalar durumlarının farkında değil.

Yaklaşan tehlikenin ayak sesleri ancak nevrozdan psikoza geçişte olur ki o da işe yaramaz, mesela depresyondaki bir hastayı düşünelim başlangıçta durumunun farkındadır depresyonu büyüdüğünde hasta içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için bilinçdışı bir savunma mekanizması geliştirir çoğunlukla sağlıklı olmayan bu mekanizma hastayı şizofreni gibi ağır bir hastalığa sürükleyebilir.

Delirme kavramı göreceli dediğin gibi, şu sınırı geçince hasta deli sayılır gibi bir durum yok haliyle.

Ve evet korkuyorum çünkü delirdikten sonra bilinç kapanıyor yani kişi deli olduğunun farkında olmuyor. Aslında güzel bir şey olabilir bilemiyorum ;) ama delirmeyeyim ya böyle iyi.
0
lorne malvo
(20.05.16)
@manuel: bana da öyle geliyor. Süper bi dönüm noktası olacak bu sınav benim için gibi hissediyorum. Ay hadi ins cnm yha ;)
0
🌸damdanakan
(20.05.16)
tabii ki hayır evlat neden mi çünkü

Ben deliyim…
Yorgun ve yalnızım. Kaldırımlara misafirim...
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem…
Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim.
Ey! Sabreden derviş bana da sabretmeyi öğretsene.
Ben deliyim, ama çok şey bilirim.
Renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana...
Sonların başladığı yerden, başlangıçların son bulduğu yere gidiyorum.
Kara bir tren gibiyim yani, bir istasyondan bir istasyona, hep aynı raylar üzerinde.
Ben deliyim…
Yağmurun yağması benim için romantik değildir,
ben kurşun yağmurlarını bilirim.
Benim güneşim batmaz, dünyam dönmez, ayım hep mehtap halindedir, rüzgârlarım doğudan eser...
Kadehime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum,
Mezem ise bir dilim umut.
Ezbere bilirim yaşamayı, yaşarken savaşmayı.
Ben deliyim.
Ben buralara ait değilim.
Dağları sırt sırta vermiş bir ülkem, surlarla çevrili bir şehrim.
12 den sonra volta attığım caddelerim, kızıl sakallı bir dayım bir de kara gözlü yarim var benim.
Ben Deliyim.
Söyleyemediğim düşüncelerim var.
Her akşam ayrı bir meydanda, Atatürk heykelinin karşısında, olmayan aklımı dar ağacına asar, ipini çekerim.
Ölüm, ölüm kurşun olup yağar üzerime.
Binlerce kez öldürülmüş ama ölmemişim.
Ben sıratın canbazı, doğal bir felaket, sosyal bir belayım.
Ben deliyim…
Benim mevsimim değişmez, sadece bahardır.
kuşlardan sadece güvercini bilirim, yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar.
İnsanlardan yalnız çocukları severim, onları da büyüyünceye kadar.
Ben deliyim…
Bağıra bağıra şarkılar söylerim, sessiz sessiz şiirler yazarım. Bilmediğim yerlerin, tanımadığım kişilerin resimlerini çizerim.
Ben deliyim...
Kendimle sohbet eder, kendi kendime gülerim.
Telefon kulübeleriyle kavga ederim.
Asfaltın siyahında kaybolur, düşüncelere dalarım.
Çıkmaz sokaklarda kendimi arar, bir de üstüne güzel hayaller kurarım.
Sonra, sonra hayallerimle beraber suya düşerim.
Ben deliyim…
Çayım sekiz şekerlidir, cigara üstüne cigara yakarım.
Dumanı iner efkarımın şehrin üstüne.
Parayı sevmem ama para için çalışırım.
Dört yaşında aşık olduğumu, sonra babamın hiç başımı omuzuna dayamadığını hatırlar, hayal de olsa omuzlarında uykuya dalar, Rüyalar görürüm, uyandığımda hiçbirini hatırlamadığım halde...
Ben deliyim…
Güzel bir yaşam benim için anlam taşımaz, kimseye düşman değilim, kimseye de dost olmadım.
Ben kendime bile yabancıyım...
Duygularım hep sansüre uğramış, bir fahişenin hayatı gibi yalancıdır gözyaşlarım...
Ufacık bir bakış boğazımı düğümler.
Kimi özlediğimi bilmeden, hasretin en yoğun halini yaşarım.
Ah! İçimden dağıtmak gelir, dağıtamam ya, kendimi dağıtırım.
Gözlerimin kahverengisi gitgide koyulaşıyor, insanlarınki kankırmızılaşır.
Bakamam kimsenin yüzüne, sevgiye muhtaç bir yavruya döner yüreğim... Kalbim titrer, haykırırım ama duyuramam sesimi...
Yine de sardığım tütünde, yaktığım cigarada bulurum mutluluğu...
Ben deliyim, ağlamamaya yemin etmiş gözlerim...
Sonu dramla biten bir hatıra, üç bölümlük bir komedi dizisiyim.
Çoğu zaman çorbama kinimi doğrar, öfkemi kaşıklarım.
Zehir kokan bir gül biter dudaklarımın arasında,
Kimisi tükürür, kimisi öper.
Tükürene mezar, öpene lalezar olurum.
Ben deliyim...
Zülfün hergece ihanetler rıhtımında.
Ciğerimin üstünde sevdasını kurşuna dizer.
Ve ufacık bir bakış boğazımı düğümler.
Ben deliyim...
Bulmacaya benzerim. Kimi zaman soldan sağa bir nota.
Kimi zaman yukarıdan aşağıya Eski Mısır'da bir Tanrıyım.
Ben deliyim, geceyi ikiye böler, sonra hayatın adını yalan koyarım...
Ben deliyim, ben yüreklerde ünlem, kafalarda soru işaretiyim.
Ben deliyim, bağrı taşlarla dolu bir Toprak parçasıyım.
Bir uçtan bir uca kurumuşum.
Karınca yuvaları ve Ayak izleriyle süslüdür tenim...
Kar yağar üşürüm, güneş olur kavrulurum.
Ben deliyim...
Mutluluğu uzaktan seyrederken cebimde küçük umutlar biriktirir, gözlerimi kapının eşiğine dikerim.
İşte o zaman hayat acı kahve tadı verir, hep içime atarım ama, kendimi içine atacak bir yer bulamam.
Anlamayana az gelirim, anlayana çok...
Ne yarınlar birşey bekler benden, ne de ben yarınlardan...
Ben deliyim...
Ağlamamaya yemin etmiş gözlerim...
0
abyuksuet
(20.05.16)
@abyuksuel: yine 'cigara' yaktirdin kardeş :/
0
🌸damdanakan
(20.05.16)
bunu düşündüğüm dönemler oluyor. 2 kez iş yapamaz hale geldiğim oldu. katatonik takıldığım, 3-4 gün sokakta yattığım bir dönem. sonra 7 ay evden çıkmadığım bir dönem oldu. özellikle evde kaldığım dönem aklıma geliyordu. anam-babam, arkadaşlar ziyarete geldikten sonra düşünüyordum. istiyordum sınırı geçmeyi. aklını yitirmeyi bir bakıma bedenin zarar görmemek için kendi kendini kapatışı, bir kurtuluş olarak görüyordum. çocukluğa dönecektim. sorunlar başkalarına ihale olacaktı. anamı babamı da suça dahil olarak görüyordum, umurumda değildi yaşayacakları. sonra zihnimde amele çöküşü yapıp düşündüğüm bir dönem oldu. sonunda yaşanacaklar korkutmadı da üzücü geldi. belki geçen ayların ardından kimyasal dengem değişmişti. kendim şımarık bir ergen, anam-babamsa birer gariban gibi geldi gözüme özetle. tuttum kendimi. şu an dizginlerin elimde olduğu dönem sürüyor. kuzenim de korkar aklını yitirmekten. dedem şizofrendi, dayım şizofren. ona da diyorum korkma üçüncü kuşakta favori benim diye bu konuda. ama belli olmaz tabii. şu an her tarafım jilet ve sigara izi dolu, zihni ve fiziki pek çok yetimi kaybetmiş bir haldeyim ama ceset gibi de olsa sürdürmeye çalışacağım bu şekilde gitmeyi. bir tek olumlu tarafı, fırsat maliyetini yok sayarsak, ekonomik açıdan oldu. bağımlılıklarımı yitirdim.

benim bu hallere düşüşüm genelde kabullenemediğim olayların ertesinde gerçekleşmişti. şimdi kabullenemeyeceğim bir durum olmayacak kadar mantıklı/hissizleşmiş gibi hissediyorum kendimi. aklımı yitirmeyi intihar gibi bir şey olarak gördüğümden kendim için bir şey fark etmeyeceğini düşünüyorum. ama geride kalanlar için istemiyorum.
0
misterturist
(20.05.16)
Bana 46 diyorlar.2003 ten bu yana.ama halimi seviyorum.bi gün cok iyi isem ertesi gün kötü hissedebiliyorum degil bir saatim iyi olsa sonra ruzgarin siddeti beni baska alemlere gorurebiliyor.cok cabuktan oteye degisiyor halim.biraz akilli delilik iyidir.
0
Game Over
(20.05.16)
(2)

İşten gelince uyuyakalmışım

kitap arasında kalmış silgi tozu
Saat 21:00 olmadan uyuyakalmışım. Şimdi uyandım. OooofofNe yapayım ben şimdi?
Saat 21:00 olmadan uyuyakalmışım. Şimdi uyandım. Oooofof
Ne yapayım ben şimdi?
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(12.05.16)
iki sayfa oku.
0
1adam
(12.05.16)
papatya çayı varsa yardımı dokunur tekrar uyumana
0
turkce konusan uzayli
(12.05.16)
(3)

acil kadikoy'de bira icecek mekan

sanat guresi
ariyorum. hafif les olabilir. servis ucreti falan gecirmesin. bir iki bira icip kalkmak icin uygun mekan onerilerinizi bekliyorum hadi bakalim.edit: manuelka sağolsun rocknrolla ve teneke de eklendi listeye.
ariyorum. hafif les olabilir. servis ucreti falan gecirmesin. bir iki bira icip kalkmak icin uygun mekan onerilerinizi bekliyorum hadi bakalim.

edit: manuelka sağolsun rocknrolla ve teneke de eklendi listeye.
0
sanat guresi
(31.01.16)
alkımdan yukarı doğru çıkınca kafa the wall bristol gibi barlar vardı buralarda bira 9,10 tl falan. daha yukarıda kadife sokak var. trip veya karga güzel mekanlar arasında. birkaç tl daha pahalı ama servis ücreti falan yok.
0
turkce konusan uzayli
(31.01.16)
Alkım 'dan yukarı çıkarken, pizacidan sonraki sağlı sollu yerler o sokak düşük fiyatlı.
0
neynep
(31.01.16)
Boğadan Bahariyeye çıkarken mangonun karşısındaki yoldan sağa dön barlar sokağı zaten
0
Erensq06
(31.01.16)
(4)

Yavru kedimiz sırtını kabartıp yan yan zıplıyorsa...

lazarus
...ne demek istiyor? devamında kaçıyor tabii.
...ne demek istiyor? devamında kaçıyor tabii.
0
lazarus
(04.11.15)
"çocuğum ben, bana herşey serbest" demek oluyor.
0
titiraprap
(04.11.15)
bir şeyden ürktüğü için öyle yapıyor. bizimki siyah bir patiğe takmıştı. onu ne zaman görme tüyler havaya kalkık biçimde kendini havalara atıyordu. biz de haliyle adını patik koyduk :)
0
turkce konusan uzayli
(04.11.15)
Korktuğu ve tehdit altında yapar bunu, kendini büyük gösterecek ki karşı tarafın gözü korksun.
ama evdeki yavru kediler oyun olarak da yaparlar, hayalgüçleri geniş.
0
innerbliss
(05.11.15)
ahuahahdffasd oyun istiyor efendim :)
0
whatyougetiswhatyoudid
(05.11.15)
(4)

korku filmi önerebilir misiniz?

telliogullarindanadiledehanim
selam arkadaşlarşöyle çok güzel bir korku filmi önerisi olan var mı?
selam arkadaşlar
şöyle çok güzel bir korku filmi önerisi olan var mı?
0
telliogullarindanadiledehanim
(11.04.15)
teksas katliamı vizyonda.
0
teknikekip
(11.04.15)
Boyle ruhlu metafizik bi seyler ariyosan:
Insidious
the conjuring
the others
Kanli bi seyler ariyosan:
Martyrs
srpski film
gerilim filmi ama baya tasak bi film:
irreversible
0
turkce konusan uzayli
(11.04.15)
Var.

In the mouth of madness
0
halitkin
(11.04.15)
teşekkür ederim herkese :)
0
🌸telliogullarindanadiledehanim
(11.04.15)
(4)

Dövme hakkında soru

notinhere
Selam,arkadaşımla birlikte dövme yaptıracağız, fiyat araştırıyoruz, facebook üzerinden bir yerlere soruyoruz, 1.si sol bilek içine 2.5 cm civarı, 2.si enseye 3 cm 3.sü de ayak bileğine görüldüğü gibi olacak. 3 kişi dönüş yaptı yapılır, fiyat şu dedi, birisi de dedi ki bu yaptıklarınız 5 cm altında o
Selam,

arkadaşımla birlikte dövme yaptıracağız, fiyat araştırıyoruz, facebook üzerinden bir yerlere soruyoruz, 1.si sol bilek içine 2.5 cm civarı, 2.si enseye 3 cm 3.sü de ayak bileğine görüldüğü gibi olacak. 3 kişi dönüş yaptı yapılır, fiyat şu dedi, birisi de dedi ki bu yaptıklarınız 5 cm altında olmaz, dünyanın hiç bir yerinde yaptıramazsınız, yaparım diyip de yapanın da iki hafta sonra dövmesi çok kötü olur dedi. ben de buna inanmadım çünkü çok detaylı dövmeler var ve çok hoş duruyorlar. size de danışmak istedim yapılır mı yapılamaz mı diye.

1- fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net

2- fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net

3- fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net
0
notinhere
(05.04.15)
dediğin gibi detaylı minik dövmeler var ama işte kim yapıyor onları? herkes yapamaz sonuçta ee adamın dediğinin tercümesi de zaten yapamam demek bence. baya güvenilir uzman bir dövmeci bulman lazım o dövmeler için.
0
turkce konusan uzayli
(05.04.15)
bunu diyen adamın FB sayfasında daha detaylı dövmeleri de var, neden böyle dedi anlamadım. dövme için çizim seçimi değil de yapacak elemanı bulmak sıkıntıymış bunu anladım.
0
🌸notinhere
(05.04.15)
istanbuldaysaniz 212 ye bi ugrayip sorun. onlarla calisan 5 6 dovmeci var mutlaka biri yapar. ya da 216 ya arada gelen tayfun var. onun cizimleri cok guzel diyebilirim. hatirladigim kadariyla tayfun 18-25 nisan da istanbulda olcak. isterseniz numarasini verebilirim.
0
ne desem bilemedim
(05.04.15)
bir sey yok bunlarda yapilir ya.
0
baldur2
(05.04.15)
(6)

Bu kedinin derdi ne?

bitersin
İki gündür akşamları vikuuyyvvv da vikuuyyvvv (öyle miyavlıyor :) )Önce dedim ki taşınalı iki gün oldu eve alışamadı, taşınma kargaşasından huzursuz oldu vs ama dün bir süre oynadıktan sonra azaldı derken gece hiç susmadı. Bu akşam da aynı mızırdanma ve dahası oyunla falan hiç ilgisi yok. Ne oldu şi
İki gündür akşamları vikuuyyvvv da vikuuyyvvv (öyle miyavlıyor :) )
Önce dedim ki taşınalı iki gün oldu eve alışamadı, taşınma kargaşasından huzursuz oldu vs ama dün bir süre oynadıktan sonra azaldı derken gece hiç susmadı. Bu akşam da aynı mızırdanma ve dahası oyunla falan hiç ilgisi yok. Ne oldu şimdi beyefendiye?
0
bitersin
(02.03.15)
hangi aydayız?
0
kargn
(02.03.15)
mart
0
franz kafka
(02.03.15)
çiftleşmek istiyor :)
0
turkce konusan uzayli
(02.03.15)
kedinin cinsiyeti, yaşı nedir acaba? kısırlaştırılmış mıdır?
0
mea maxima culpa
(02.03.15)
belki ben daha önce kedi beslemediğim için altında başka sebep arıyor olabilirim bilemedim.
@mea maxima
5 aylık erkek tekir ve kısırlaştırmadım henüz.
0
🌸bitersin
(02.03.15)
henüz zamanı gelmemiş gibi ama yakındır. 2-3 ay içinde geç kalmadan götürün.

bir şeylerden mi huzursuz oldu? komşu kedi filan mı var?
0
mea maxima culpa
(02.03.15)
(18)

şu an bulunduğunuz yere ait hissediyor musunuz?

damdanakan
soruyu isteidğiniz kadar geniş ya da dar çerçevede konumlandırabilirsiniz. "kendini dünyalı gibi hissediyor musun?" ya da "işyerinde/ okulda rahat hissediyor musun?" diye sormuş olabilirim. kafanızda ilk ne canlandıysa.tenks.sorumu bildiğim en overrated yabancılaşma şarkısıyla bitiriyorum: https://w
soruyu isteidğiniz kadar geniş ya da dar çerçevede konumlandırabilirsiniz.

"kendini dünyalı gibi hissediyor musun?" ya da "işyerinde/ okulda rahat hissediyor musun?" diye sormuş olabilirim. kafanızda ilk ne canlandıysa.

tenks.

sorumu bildiğim en overrated yabancılaşma şarkısıyla bitiriyorum: www.youtube.com
0
damdanakan
(02.03.15)
hayır ama peki ya ait olman gereken yer neresi dersen ona da bir cevap veremem.
0
devilred
(02.03.15)
Hayir. Ait oldugum bir yer oldugunu da sanmıyorum. Uzayli gibiyim.
0
rayde
(02.03.15)
hissetmiyorum. hayal ettiğim çok başka. ressam olmak istiyorum, etrafımdaki herkes sanatla alakalı olsun. sanatçıların ruh haline sahip olabilmek, onlar gibi düşünebilmek isterdim. sürekli resim yapıyorum, hep çalışıyorum. hatta güzel sanatlar fakültesine hazırlanan öğrencilerden daha fazla çalışıyorumdur eminim. keşke sergi açabilsem.
0
rock n roll
(02.03.15)
Hayir da ait oldugumu hissettigim yerlerde de daha sonra ait olmadigimi hissettigim cok oldu. Maymun ihsathli miyiz neyiz.
0
aeroflot
(02.03.15)
Kesinlikle ait hissetmiyorum. Bu şehirde değil de komple başka bir gezegende olsam eminim ortama bu kadar yabancı hissetmezdim kendimi.
0
köstebek kurabiye
(02.03.15)
kesinlikle hayır. sadece seyrediyorum cevrem de olan biteni..
0
fransizkalanadam
(02.03.15)
aklıma ilk olarak şu an içerisinde bulunduğum oda ve ev geldi. sonra karakterim, sonra istanbul... hayır. hiçbirine, hiçbir şekilde ait hissedemiyorum. ev arkadaşlarım gerçekten çok iyi çocuklar, yani internetten bir ilanla böyle insanlarla aynı eve çıkabilmiş olmam büyük şans ama ben yaşam alanımı başkalarıyla paylaşamıyorum. artık rahatıma mı fazla düşkünüm, yoksa ruh hastası mıyım bilmiyorum ama yakınımda kimse olmasın istiyorum.

3 yıldır istanbul'dayım, hala en büyük keyfim eminönü-kadıköy vapurunda gazete okumak. haseki'ye giderken tramvayda hala çocuk gibi dışarıyı izliyorum sürekli. istanbul'a ne kadar yabancı ve turist kaldığımı bunu yazarken fark ettim aslında. ben üst üste iki gün yaşamaya bile üşenen birisi olarak vapura bineceğim zaman heyecanlanıyorum. 3 yıldır. sen hesap et işte istanbul'a, kendime, yaşadığım yere ne kadar yabancı olduğumu.

arkadaşlarım kadıköy'de barlar sokağına, oraya buraya gider mesela. benim de gitmişliğim vardır. ama kendimi hep orada böyle nasıl desem, fazlalık değil ama, yabancıymış gibi hissederim. "burası onların yeri, ben misafir olarak geldim" gibi. ben 1 sene barlar sokağı'nda yaşadım halbuki. orayı en iyi bilmesi, en çok benimsemesi gereken benim. orada aylak aylak dolaşan veya bira içen binlerce kişiden biri olmuştum ben de ama hep "burası onların, ben sadece arkadaşlarım burda olduğu için buraya geldim öylesine, misafirim" kafasında oldum.

şimdi düşündüm de, son 4 yıldır kendimi rahat hissedebildiğim hiçbir ortam yok. ev, okul, aile yanı... girdiğim hiçbir ortamda, gittiğim hiçbir yerde iyi hissetmiyorum. sadece psikologla konuşurken, o da yargılamayacağını bildiğimden ve beni güya iyileştirmek için dinlediğinden dolayı.

ha bir de duyuru sayılabilir. duyuruda deli dana gibi çarşaf çarşaf yazmasam sanırım çoktan kafayı yemiştim. hakkımda her şeyi biliyorsunuz ama beni tanımıyorsunuz. win-win. çogzel. seviyorum sizi. rahat hissedeceğimi bilsem, çekinmesem hepinize çay söylerdim. DUYGULANDIM BE. KENDİME BİR RAKI SÖYLEYEYİM.
0
der meister
(02.03.15)
kendimi; yaşadığım ülkeye ve şehre, okuduğum okula ait hissetmiyorum.
0
angina pektoris
(02.03.15)
Kesinlikle buraya aitim ve tam da olmam gereken yerdeyim. Ne bir eksik, ne bir fazla.
0
sehpa fx350
(02.03.15)
Yanlış topraklarda yaşayan bir dünyalı olarak görüyorum kendimi.
Çocukluk ve ergenlik zamanlarımda Türkiye'de ama ülke insanından ziyade yabancı kültürlerle temas ederek büyüdüm.

Bu nedenle bu ülkedeki genel yaklaşımlar, insana saygı anlayışı, empati vb birçok şey bana oturmuyor.

İnsanlarla temastan kaçınmam çoğu zaman asosyallik olarak algılanıyor.
Oysa herşey kendimi yabancı hissettiğim bir kültürün içerisinde mutlu olamamaktan ibaret.

Gideceğim ülke bile belli 5 yıldır. Evleneceğim kişiyi ikna edebileceğim ilk günü bekliyorum.
0
velhasilkelam
(02.03.15)
trumanshow'a 554245 kere katılmakla birlikte, kocaman kocaman HAYIR yazmak istiyorum.
bulunduğum eve ait değilim. şehre de.
0
mutlusismankedi2015
(02.03.15)
@der meister: hepimize çay söyle ^^
0
🌸damdanakan
(02.03.15)
bilgisayar başında=evet
türkiyede=hayır
dünyada=evet
0
ucan spagetticanavari
(02.03.15)
Evet, doğrusal artan bir fonksiyonla hem de. Eskiden hissetmezdim, yaşadıkça yabancılığım daha çok artıyor aksi olması beklenirken
0
ilkot
(02.03.15)
şu an yatağımda üç köpek, iki kediyle yatıyorum ve evet buraya ait hissediyorum^^
0
mutevazi
(02.03.15)
Nein.
0
fapple
(02.03.15)
arkadaşlara katılıyorum.."hayır ve ait olduğum bi yer var mı bilmiyorum" +1

ve ait olmak istediğimi sandığım yerlerde mutsuz olup geri dönme, yani maymun iştahlılık da +1

en kötüsü kendini kendi zihnine ait hissetmemek çünkü naparsan yap kimle nerde olursan ol kendi kafanda sıkışıp kaldıysan ne dışardan yardım gelebiliyo ne içerdeki bunaltıdan kaçabiliyosun

dualizmden de hiç hazzetmem halbuki:/
0
hats
(02.03.15)
efsane hissetmiyorum. çocukluğumdan beri.
0
turkce konusan uzayli
(02.03.15)
(9)

bir film sorusu daha

eksimeksi
disturbing film arıyoruz ama şöyle we need to talk about kevin, funny games tarzı. öyle kanlı manlı disturbing değil yani, bu tarz var mıdır bildiğiniz?
disturbing film arıyoruz ama şöyle we need to talk about kevin, funny games tarzı. öyle kanlı manlı disturbing değil yani, bu tarz var mıdır bildiğiniz?
0
eksimeksi
(15.01.15)
Prisoners biraz istediğin tarza yakın.
0
mountaincat
(15.01.15)
a clockwork orange var. the shining var.

ayrıca hannibal dizisini izleyebilirsin. hatta mutlaka izle.
0
m e l t e m
(15.01.15)
devilred
(15.01.15)
a clockwork orange
dogville
the last house on the left
martyrs
blue velvet
repulsion
0
tepedeki psychedelic adam
(15.01.15)
Irreversible
0
turkce konusan uzayli
(15.01.15)
paranoid park
irreversible +1
enter the void
0
loveinaflipbook
(15.01.15)
rampage belki
ve tusk
0
baal
(15.01.15)
zihuatanejo
(15.01.15)
the white ribbon
0
artio
(16.01.15)
(3)

ismi neydi bu filmin?

turkce konusan uzayli
Film ispanyol sinemasina aitti galiba. Bir adam vardı. Sakat bir kadının evine girip gizlice yaşamaya başlıyordu. Sonra başkalarının da böyle yaşadığını fark ediyordu. Hatta çok ilginç bir doğum günü sahnesi vardı. Evde bir sürü kendi gibi gizlice dolaşan insan olduğunu düşünüp korkuyordu sonra sürp
Film ispanyol sinemasina aitti galiba. Bir adam vardı. Sakat bir kadının evine girip gizlice yaşamaya başlıyordu. Sonra başkalarının da böyle yaşadığını fark ediyordu. Hatta çok ilginç bir doğum günü sahnesi vardı. Evde bir sürü kendi gibi gizlice dolaşan insan olduğunu düşünüp korkuyordu sonra sürpriz amacıyla saklandıklarını anlıyordu. Gerilim filmiydi. Çok farklı bir filmdi. Çok zaman oldu izleyeli yanlışlıklar olabilir. Ismi neydi bu filmin?
0
turkce konusan uzayli
(09.12.14)
bilmiyorum ama ilgimi çekti cevap verdiğim duyurulardan takip için mesaj yazıyorum.
0
nuka cola
(09.12.14)
kadın demişsin ama bu olabilir mi ?

www.filimadami.com
0
nick konusunda kararsizim
(09.12.14)
Evet film bu sagolasin :)
0
🌸turkce konusan uzayli
(09.12.14)
(5)

bir film vardı

turkce konusan uzayli
Film büyük bir evde geçiyordu. Güzel bir kadın yalnızdı galiba ya da sevgilisyle birlikteydi. Sonra eve maskeli katiller tarafından saldırı gerçekleşiyordu. Bu maskeliler aslında çocuktu. En sonunda kadın da sevgilisi de ölüyordu. Film klasik korku filmleri gibi duruyordu ama baya vahşeti hissettire
Film büyük bir evde geçiyordu. Güzel bir kadın yalnızdı galiba ya da sevgilisyle birlikteydi. Sonra eve maskeli katiller tarafından saldırı gerçekleşiyordu. Bu maskeliler aslında çocuktu. En sonunda kadın da sevgilisi de ölüyordu. Film klasik korku filmleri gibi duruyordu ama baya vahşeti hissettiren bir filmdi. Ne ola ki bu filmin ismi?
0
turkce konusan uzayli
(26.11.14)
merhaba. funny games. aynı yönetmen 2 farklı film var. kendi kendinin remake ini yaptı avrupa/amerika diye.
0
libertine
(26.11.14)
ils mi? yuh!

yok "the strangers" deseydin bari artık.
www.imdb.com
türkçe "ziyaretçiler" diye geçiyor. ne alakaysa artık. bence funny games. arttırıyorum hatta avrupa versiyonu.
0
libertine
(26.11.14)
Film the strangers imiş. Teşekkürler.

Funny games güzel film de maskeli çocuklar tarafından gerçekleşmiyor saldırı.
0
🌸turkce konusan uzayli
(26.11.14)
Çok eskiden izlemiştim. Aklımda ev güzel ve büyük diye kalmıştı. Yanlış olabilir tabi.
0
🌸turkce konusan uzayli
(26.11.14)
tüh bea. bilemedim ama bilmiş gibi oldum. bu arada

www.imdb.com

bunu da çok beğenmiştim eğer izlemediyseniz hoşunuza gelebilir. ya @want2die "ne alakaysa artık" cümlesini sana değil strangers/ziyaretçiler çevirisine kurmuştum yanlış anlama.
0
libertine
(26.11.14)
(7)

yerli film önerileri rica etsem?

cadi iren
sb, teşekkürler :)
sb, teşekkürler :)
0
cadi iren
(05.09.14)
İzlemişsindir ama. Canım Kardeşim.
0
kelepir
(05.09.14)
Gemide, Lalelide Bir Azize
0
candanag
(05.09.14)
Karanlıktakiler
Sen Ne Dilersen
Zenne
0
mutekebbir
(05.09.14)
kağıt
0
turkce konusan uzayli
(05.09.14)
sonbahar
0
high hopes of the sozluk
(06.09.14)
reha erdem
Reha erdem
Reha erdem :):)
0
bes
(06.09.14)
(10)

Amasya'da İş Teklifi

rakunzelll
Merhaba herkese.7 senedir Eskişehir'de yaşıyorum ve bir şirkette çalışıyorum. Bugün bir arkadaşım aradı ve Amasya'dan bir iş teklifi geldi, aynı maaşı neredeyse hiç iş yapmadan alacağım şu anki tempoya kıyasla. İşimden de sıkılmaya başladım çünkü artık kendimi geliştiremiyorum ve çalışma temposu ağz
Merhaba herkese.

7 senedir Eskişehir'de yaşıyorum ve bir şirkette çalışıyorum. Bugün bir arkadaşım aradı ve Amasya'dan bir iş teklifi geldi, aynı maaşı neredeyse hiç iş yapmadan alacağım şu anki tempoya kıyasla. İşimden de sıkılmaya başladım çünkü artık kendimi geliştiremiyorum ve çalışma temposu ağzımıza sıçıyor. Ancak Amasya nasıl bir şehir, yaşayabilir miyim bilemiyorum. Daha önce bir süre İstanbul'da, Kütahya'da -yaşamaz olaydım orada- , İzmir'de ve Kayseri'de -orayı da keçiler kemirsin mi diyeyim ne diyeyim- de yaşamışlığım var. Kendimi dümdüz bir şekilde tarif edersem evden çok çıkmayan ama çıktı mı alakasız bir saatte çıkabilen, sabaha karşı eve dönebilen, arkadaşlarımla muhabbet edip içmeyi seven, blues-rock çalan mekanları tercih eden kaşı burnu piercingli bir insanım. Şimdi böyle öküz öküz yazdım ama asıl sormak istediğim şu; Amasya nasıl bir şehirdir, halkı nasıldır bana bakışları nasıl olur, rahat rahat gezebilir miyim sokaklarda, gece korkmadan sokakta yürüyebilir miyim, yaşanabilir bir yer midir, Eskişehir'i terketmeye değer mi, vs vs. cinsiyet: kadın bu arada.
0
rakunzelll
(21.08.14)
Amasya turistik ve emekli şehridir. Sevimlidir, tarihi güzellikleri vardir. Sözlükteki başlığını komple oku. Bunun yanında iki paralel caddesi var, sineması uyduruk. Ozsut burger king mado falan geçen sene açıldı. Avm yok, alışverişe çorum veya samsuna gidersin. Sokaklarda korkmadan yurursun, gayet güvenli. Taksi kısa mesafe 5 uzun mesafe 10 lira. Halkı yobaz değil, laf falan atmazlar ama askılı ve şort giydiğim nadirdir orada. Çok bıktım emeklilik gibi çalışayım dersen olur, ama gencim gezeyim dersen imkanlar kısıtlı. Başka bir şey sormak istersen yazabilirsin.
0
Lim5
(21.08.14)
gece hayatı hariç her türlü gideri var
kütahyada yaşayabildiysen amasyada hayli hayli yaşarsın
0
sansar111x
(21.08.14)
tüm ortamın değisecek ve gece çıkmak istesen de gidebileceğin bir yer olmayacak. blues rock çalan mekan da bulamazsın haliyle. bence yapma. baska is seçenekleri de çıkar karsına.
0
ufukcel
(21.08.14)
Amasya, denizi olmayan sahil kasabası tadında bir şehirdir. Karışanı edeni olmaz kafanız sakin yaşarsınız ama öyle pek gece hayatı falan yoktur, üniversite çevresinde kısıtlı bir sosyal yaşantısı vardır belki o kadar. Onun dışında iyidir ama taşınma konusu ekstrem bir durum olduğu için gidin veya gitmeyin diyemem.
0
angelus
(21.08.14)
amasya turistik filan bi yer değil aga. her tarafı dağlarla çevrili ve dışardan giden sağlıklı insanın iki haftadan sonra kafayı yiyeceği bir yer. gitme. net.
0
klassno
(21.08.14)
ben pek ilgilenmediğim için bu işlerle tam net bilmiyorum ama
bu içerişehir denilen yerde barlar falan var heralde canlı müzik falan da var
yalnız blues var mıdır bilemicem o kadar
0
sansar111x
(21.08.14)
amasya'ya gezmek için gelenler genelde aşırı derecede severler burayı ama kalmak için gelenlerden örnek veriym
bizim lisedeyken dışardan gelen arkadaşlar vardı
onlar tiksinirdi burdan
tabi bunda yurdun merkezden uzak olmasının da etkisi olabilir
ve de okul
lise sonuçta üniversite gibi olmuyor
0
sansar111x
(21.08.14)
kısaca bence yaşayamazsın.

son yıllarda birkaç büyük şehre alışmış insanın amasyaya adapte olma sürecine tanık oldum. kafayı yemeye yaklaşanı bunalıma gireni gördüm.

çarşının ortasında oturmuyorsan gece korkmadan sokakta yürüyemezsin. az açık giyinsen ki burada gerçekten az açıktan bahsediyorum sıfır kollu gibi. herkes bön bön bakar. gençler laf atar yaşlılar ayıplar.

sabaha karşı eve dönsen içkili mekanlarda takılsan mahalle halkı da sana takmaya başlar.

ayrıca açılan üniversite sayesinde sağolsun tek rahat yer yüksek okul tarafları da cemaat yurtlarıyla vesaireyle doldu.

ben burada doğdum ve çok sakin bir hayat sürmüyorsan gerçekten yaşanılası bir yer olduğunu düşünmüyorum.
0
turkce konusan uzayli
(21.08.14)
yaklaşık 6 yıldır amasya'da yaşamayan bir amasyalıyım. şimdi, uzaktan bakınca bana o kadar güzel görünüyor ki anlatamam. çok güzel, sevimli en başta rahat bir şehir. kimse laf atmaz etmez, gece yarısı kız kıza bile çok rahat gezer tozarsınız. ha türkiye'deyiz sonuçta mutlaka birileri çıkacak, öküz gibi bakacak ama amasya'da bu sayı azdır.

imkanlar çok kısıtlı, sosyal aktivite işi biraz zor. ama avm açılıyor, bir sürü içkili mekan, bar açıldı. daha öncede yazıldığı gibi denizi olmayan tatil şehri gibi. maddi yönden hesaplı bir yer. biraz sıkılırsınız, memur şehri kafasında onu belirteyim. belki genç nüfusunun artmış olması biraz değiştirmiştir.

eskişehir'i görmedim, bilmiyorum. eğer her gün gezen, sürekli yeni şeyler arayan biriyseniz amasya'da zor olur; fakat kafam rahat olsun, param cebimde kalsın, trafikle falan uğraşmayayım diyorsanız amasya sahiden rahat ve yaşanılabilir bir şehir
0
mad madame
(22.08.14)
Eskişehirin gece hayatı çok daha az olan, daha tarihi ve daha yaşlı nüfus barındıranı.

Taşınmayacaksan da git bi gez, ırmak kenarındaki eski evlerden bozma barlara takıl.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(22.08.14)
(6)

kendini bir bok sanan amatörlere deli olmuyor musunuz?

m e b
her konuda ben böyle hissediyorum ancak özellikle müzikte daha fazla.mesela yotube'da filan denk geliyorum. adam/kadın profesyonel değil vs. ama kalkıyor mesela `beyoncé`'nin bir şarkısını kendi -yapmacık- üslubunda ve artistçe söylemeye başladı mı deli oluyorum. küfürler savuruyorum.özellikle sevdi
her konuda ben böyle hissediyorum ancak özellikle müzikte daha fazla.
mesela yotube'da filan denk geliyorum. adam/kadın profesyonel değil vs. ama kalkıyor mesela beyoncé'nin bir şarkısını kendi -yapmacık- üslubunda ve artistçe söylemeye başladı mı deli oluyorum. küfürler savuruyorum.

özellikle sevdiğim bir şarkı hakkında yapılan yorumları görmek için ekşi sözlük'e giriyorum ve "orijinalinden iyi cover'lar"dan biri diye yorum yapanı gördüm mü eksiliyorum.


birkaç örnek cover:

drunk in love : www.youtube.com
diamonds: www.youtube.com
titanium: www.youtube.com
mirrors: www.youtube.com


bu amatör tiplerin tripleri sizi deli etmiyor mu?
0
m e b
(04.08.14)
dert
buton
vs.
0
calzoncillos
(04.08.14)
tamam da bunlar zaten genel itibariyle apaci sarkilar, ne yapsan orjinalinden iyi olacak zaten.
0
fortisvita
(04.08.14)
ediyor.
0
linwie
(04.08.14)
@fortisvita: olabilir. ama genelde metal dinleyenler, "ben popüler ürünler sevmem bir kere, pop deme ulan bana!!!bir111" kafasında takılanlar popüler şarkıları sevdiklerini kendilerine yediremiyorlar bence. bu sebeple deli gibi "orijinali olmamaış yea, şu cover'ı daha enfes. hatta metal cover'ı daha mükemmel" modunda takılıyorlar. bu da tartışılası başka bir boyut.

@vfgerty: sen her sevmediğin şeyi kıskanıyor musun? :)
0
🌸m e b
(04.08.14)
bence küçük yeteneklerin bu tarz kendi çaplarında bir şey yapması çok hoş. bu şarkıları pek sevmedim ama deli de olmadım açıkçası.
0
turkce konusan uzayli
(04.08.14)
sanırım en katlanamadığım şeylerden biri bu.

bir de mesela geçen sene "gangnam style" patlayınca hemen slow hali, akustik hali, bilmemne hali diye coverlıyorlar ya. bi kız, bi adam, bi de gitar cover'ları oluyor filan, onlardan nefret ediyorum.
0
i was me but now he s gone
(04.08.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.