Giriş
(3)

Titanyum dioksit?

trista
İstanbul'da nerede bulunur? Az miktarda?
İstanbul'da nerede bulunur? Az miktarda?
0
trista
(26.01.09)
suradan: magaza.hammaddeler.com

internetten almak istemiyorsaniz; boya ve insaat sirketleri boyalari renklendirmek icin, gida sirketleri de gida renklendirilmesi icin kullaniyor. bu durumda boya satan bir magazada bulabilmeniz lazim.

ayrica misir carsisi, tahtakale ve civarlarinda da arayabilirsiniz. gidip saga sola sorabilecek vaktiniz var ise en cabuk ve en az miktarda bulabileceginiz yer orasidir.

hatta butun bunlardan once bir de en yakin eczaciya sorun, ismarlama olarak getirebiliyor olmasi lazim sansli iseniz.
0
bunubenyazdim
(26.01.09)
teşekkürler. o linke bakmıştım bugün ama hem çok pahalı hem de çok geldi. peki boya renklendirmesi ile gıda için kullanılan titanyum dioksit aynı mıdır?
0
🌸trista
(26.01.09)
evet, ayniymis gibi gozukuyor (lise kimya bilgim ile, Ti +4 iken oksijen in tanesi -2 oluyor, bu durumda TiO2'nin her halinin stabil olmasi lazim) ama belki saflastirma yapilirken kullanilan sulfur ya da klor kaciyordur arada sirada satilan pakedin icine.

beyaz dis macununuz var ise icinde titanyum dioksit bulunmasi lazim ayrica.. hos ev ortaminda onu oradan ayristirmak icin saglam distilasyon ekipmani gerekli, onlar da millet evinde "bogma raki" yapmasin diye yasak turkiye'de sanirsam..

cevaptan cok geyik yapmisim gibi geldi..
0
bunubenyazdim
(26.01.09)
(9)

ufak bi para yatırımı (700-800 tl civarı)

p shadow
şimdi yastık altı diye tabir edilen ufacık bi birikimim var (öğrenciyim lan, anca bu kadar) şimdi bu 1000 tl de olabiliyor, 700 de.. nasıl yapsam da bu bana ufak ufak geri dönse ama ben istediğim zaman zarar etmeden kullanabilsem?malum öğrenci olduğumu söledim, arada gerekip arada gerekmeyebiliyor..
şimdi yastık altı diye tabir edilen ufacık bi birikimim var (öğrenciyim lan, anca bu kadar) şimdi bu 1000 tl de olabiliyor, 700 de.. nasıl yapsam da bu bana ufak ufak geri dönse ama ben istediğim zaman zarar etmeden kullanabilsem?
malum öğrenci olduğumu söledim, arada gerekip arada gerekmeyebiliyor.. birden montum yanar botum delinir ne biliyim laptopumun üstüne denizaltı düşer de bana para gerekebilir.. ne zaman ne kadar gerekebileceği de muallak.. ama nşa'da bu para durur hatta üzerine eklerim..
ilgilenen arkadaşlara yardımcı olsunlar olmasınlar her türlü teşekkürler..

(edit: dolara yatır, euro yap, şu bankaya git bu hesabı aç, a tipi likit fon b tipi likit don farketmez her türlü fikre açığım ancak ne kadar getirisi olacağı / o yatırımın nedenini falan yazarsanız ayrı bir mutlu olurum)

edit 2: şans oyunu olamaz.. olmamalı.. şans bu zat a pek uğramıyor..
0
p shadow
(24.01.09)
idda vb. oyunlar oynayın, banko maçlara para yatırın, en güzeli öyle oluyor.
0
areels
(24.01.09)
azalmasın, gerektiginde hemen geri çekebileyim, iyi kötü artış göstersin... diyorsanız. en temizi herhangi bir bankada B tipi likit fonda tutun. yılda yaklaşık %10 faiz verir.
0
507
(24.01.09)
altin. zira su aralar cogu avrupa ulkesi ve amerika surekli paranin degerini dusurdugu icin (turkiye'de yukselmesini esgeciyorum) insanlar guvenli olmasi icin altina hucum ediyo. lakin bugun fena bir yukselis yapti, 850'nin altina dusmesini beklemek lazim.
0
polifonik osuruk
(24.01.09)
Altın ve döviz kısa süreli yatırım için uygun olmaz. En basit nedeni alış-satış farkı olmasıdır, bugün alırım ama yarın öbür gün olası bir durumda hemen bozabilirim diyorsanız; likit fon daha mantıklıdır...
0
late viper
(24.01.09)
Bugun ikinci defa:
(bkz: forex)
0
dream endless
(24.01.09)
teknik bilginiz ve disiplininiz olmadığı sürece forex e bodoslama dalmayın. hiç bulaşmayın hatta.
0
trista
(24.01.09)
b likit. ama garanti getirisi olduğu için ve ne zaman çekeceğinin garantisi olmadığı için pek kâr etmeyi beklemeyin.
0
sanal uyku
(24.01.09)
bence paranızla küçük altın alın. hem gerçekten ihtiyacınız olduğunda gider bozdurursunuz, hem de bankada sürekli el altında olmayacağından hadi bi 50 daha çekeyim filan diye tırtıklamazsınız. altın iyi bir yatırımdır.
0
kahvegibi
(24.01.09)
Aman sakın iddaaymış bankoymuş bulaşma şansı hep insanın kendi yarattığını düşünürdüm ama yok yani sayısal loto gibi bişeye dönüştü.

En güzeli altın almak ama sonra onu bozdururken biraz değer kaybedeceği için en avantajlısı garanti bankasının damla damla mı gram gram mı altın hesabı vardı. Sanal altınların oluyor ve bir kısmını bozdurmak istediğinde gayet o anki altının fiyatından bozduruyorsunuz.
www.garanti.com.tr
0
chaud
(24.01.09)
(5)

Hadise kiminle evli?

no christ requiress
soru baslikta: kim kapti bu guzeli?
soru baslikta: kim kapti bu guzeli?
0
no christ requiress
(24.01.09)
kimseyle sanıyorum.
0
trista
(24.01.09)
vallahi ben de oyle saniyorum. evlenmesine evlenmis(aralikta) fakat kocasinin kim oldugunu yazmamis hic bir yer.

* aklima sicayim. megersem evlenmemis, ev-lenmis. londradan ev almis da ondan boyle yazmislar. bunu akil edemedigime mi yanayim yoksa bu kadar magazinsel bir olay hakkinda nette hic bir bilgi olamamasindan oturu kafami yedigime mi yanayim bilemedim..
0
🌸no christ requiress
(24.01.09)
belçika'dayken kaçırdım ya ben bu kızı ona yanarım :)
0
alkolikfedai
(24.01.09)
düm tek tekten gelen paralarla Londra'da ev almış adı da bi ara Guizayla anıldı.
0
chaud
(24.01.09)
kim kaptı bilemem ama onbinlerle paylaşıyor bir nevi...
0
delikan76
(24.01.09)
(4)

kumaş boyası

nickini vermek istemeyen suser
fiber dye denilen bir kumaş boyası var, bulabilir miyim istanbul'da?http://www.dharmatrading.com/procion.htmlbu olmazsa, toz kumaş boyaları nerede satılır?
fiber dye denilen bir kumaş boyası var, bulabilir miyim istanbul'da?
www.dharmatrading.com

bu olmazsa, toz kumaş boyaları nerede satılır?
0
nickini vermek istemeyen suser
(23.01.09)
bu reaktif boyalardan ben de arıyorum. google da arattım ama genelde firmalar büyük oranda kullanıyolar. bi bulduruverseler ben de sevinicem.
0
trista
(23.01.09)
bu boyaları bilmem de toz kumaş boyaları kadıkoy'de satılıyor.boga'yı sırtını dön rıhtıma dogru yururken sagdan ucuncu aradan don yokus var biraz.çıkarsın. böyle kaneviçe tarzı şeyler satanlar var. iplik, miplik oralarda var. bir kaç kere almıştım. 1-2 ytl bir şey.
bu boyayıda onlara sorarsanız illaki bilirler.
0
okocha
(24.01.09)
cağaloğlu'ndaki kırtasiyecilerde hobi amaçlı kullanılacak çeşitli kumaş boyaları bulunuyor.
0
zen spider
(24.01.09)
toz kumaş boyalarını tuhafiyelerde bulabilirsin. ne taraftasın bilmiyorum ama beşiktaş çarşı'da gürün pasajı var (eski kuyumcular çarşısı postane pasajının yanında). pasajın sonundaki dükkanda mevcut olduğunu biliyorum..
0
deli miyim neyim
(24.01.09)
(15)

Sıradışı yorgunluk

deckard
buraya yazılan cevapların tıbbi değeri olmadığını biliyorum. yine de fikrinizi almak benim için önemli. son aylarda giderek artan bir yorgunluk var bende. bu gidişle 1-2 ay sonra evden dışarı çıkamayacağım gibi gözüküyor. bugün metroya bindiğimde dışarı zor çıktım. okuldan eve dönerken yığılıp kalma
buraya yazılan cevapların tıbbi değeri olmadığını biliyorum. yine de fikrinizi almak benim için önemli.

son aylarda giderek artan bir yorgunluk var bende. bu gidişle 1-2 ay sonra evden dışarı çıkamayacağım gibi gözüküyor. bugün metroya bindiğimde dışarı zor çıktım. okuldan eve dönerken yığılıp kalmama ramak kalmıştı. aşağıdaki kum torbası sorusunu görünce aklıma geldi buraya sormak zaten. son zamanlarda torbayı da dövmez oldum. en yakın zamanda doktora gideceğim zaten ama bu aşırı yorgunluğun sebebi ne olabilir?

haftada bir halı saha maçı yapıyorum, maçtan önce ısınma hareketleri yapsam da bu son aylarda maç esnasında ya belim tutuyor, ya da iki bacak da kramp tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

beslenmem öyle aman aman sağlıksız da değil hani.
0
deckard
(16.01.09)
herhangi bir ilaç kullanıyor musunuz?
0
tabudeviren
(16.01.09)
c vitamin eksikliği?
0
madrigal
(16.01.09)
sinav doneminden olmustur o abicim, beynin yorulmasi bile vucudu yorabiliyor..
bir de uyku duzensizligi, yemek duzensizligi ve hatta spor duzensizliginden de olabilir..
onun disinda doktorun bilebilecegi bir durum da olabilir, asar o zaman beni...
0
ermanen
(16.01.09)
anemi?
0
Omayra
(16.01.09)
periyodik olarak kullandığım bir ilaç yok. vitamin eksikliği olduğunu sanmıyorum, zamanında vitamin deposu haline gelmişliğim var.

ermanen, yaz tatilinin sonunda başladı hafiften. giderek arttı. sınavlar geldi geçti, yine geliyor ama geçmedi be abi. keşke onlardan olsa.

anemi değilim. yani en son değildim. ms olmayayım da.
0
🌸deckard
(16.01.09)
hocam ya sende vitamin eksikliği mevcut, ya da bağırsaklarında tenya var.. aklıma bunlar geliyor..
0
christ
(16.01.09)
ms olsan bence vucudunun verdiği tepkilerde ve reflekslerinde bozukluklar olur adım atmayı ya da yutkunmayı unutursun..

dr falan değilim ama psikolojik etkenler(kronik sıkıntılar) ya da folik asit eksikliği olabilir. Ben folik asit aldığımdan beri ki hekimim verdi bu sıkıntılarım yok oldu.
0
Merwish
(16.01.09)
ms değilimdir zaten de, ms yavaş yavaş ortaya çıkan bir şey. önce konuşma kayması, yorgunluk, sonra konuşamama, yürüyememe falan başlıyor.
0
🌸deckard
(17.01.09)
eğer ki tenya var ise bu ilacı önerebilirim.
Yomesan 500 Mg 4 Tablet
bi de üzerine vitamin.
0
emcedeltate
(17.01.09)
O zaman en kolay yöntem olarak bir dahiliye uzmanıyla konuşup onun önereceği belli testlere ya da uygulamalara girersin ama tahminimce kötü bişi yoktur. Geçmiş olsun
0
Merwish
(17.01.09)
Anemi olabilir, diyabet belirtisi olabilir, kronik tembellik olabilir :p, bence bir uzmana danışın. Google'da da biraz araştırma yapmak faydalı olabilir.
0
trista
(17.01.09)
vucudunun gecici bir simarikligi oldugunu umarak, hunharca ve gaddarca asiri yorgunluk ve agri, sizi seklinde kendini belli edenlerden iki tanesini, oylece yazarsam:
- paratiroid,
- ankilozan spondilit
0
pyro clustic flow
(17.01.09)
b12 vitamini eksikliği olabilir. bi baktırın bence. haplarlarla, olmadı iğne ile takviye ediliyor. gayet kısa sürede olumlu değişimi görüyorsunuz. sürekli yorgunluktan, halsizlikten şikayet ediyordum, kan değerlerine baktırdım b12 düşük çıkmıştı. dışardan takviye gayet iyi geldi. kronik yorgunluk için ilk akla gelen ve görece en hafif rahatsızlık bu oluyor.
0
coffee and cigarettes
(17.01.09)
enteresan gelecektir ama herhangi bir curuk dis var mi agizinizda? Curuk disler boyle mukemmel enerji somururler.
0
murat mc
(17.01.09)
dolgu var en fazla.
0
🌸deckard
(17.01.09)
(7)

sürekli fritözün içinde duran yağ ne kadar dayanır?

emrag
havalar soğuk mutfakta bir şeyler yapmaya üşendim. oturduğum odada fritözü kullandım. işte kullandığım 4 günlük süre içerisinde 2 defa patates ve tavuk kızarttım. şimdi fritöz hala odada duruyor. kapağı kapalı. yağa bir şey olmuş mudur acaba? gece bir daha kullanmam gerekecek. hafiften tırstım. bakt
havalar soğuk mutfakta bir şeyler yapmaya üşendim. oturduğum odada fritözü kullandım. işte kullandığım 4 günlük süre içerisinde 2 defa patates ve tavuk kızarttım. şimdi fritöz hala odada duruyor. kapağı kapalı. yağa bir şey olmuş mudur acaba? gece bir daha kullanmam gerekecek. hafiften tırstım. baktım da dolapta falan saklayın denmiş ama odanın ortasında duruyor işte 4 gündür. napayım yağı döküp yeni yağ mı koyayım yoksa bu yağ hala iş görür mü? ayrıca yağın yanıp yanmadığını nasıl anlayacağım?
0
emrag
(16.01.09)
iş görür. biraz dibine bakın, birikme çoksa değiştirirsiniz. yağ azsa ekleme de yapabilirsiniz.
0
trista
(16.01.09)
tavuğu pane harcıyla kızartmıştım biraz ondan kalanlar var işte. 1.5 çorba kaşığı kadar pane harcı o da. fritöz ufak fritözlerden.
0
🌸emrag
(16.01.09)
iş görür yanana kadar devam.
0
axijazz
(16.01.09)
yahu dejavu sandim. hemen ayni baslikla ve icerikle soruyu 2 gun evvel sormuslardi. delirdim sandim.

(git: #54946)
0
no christ requiress
(16.01.09)
ya orada dolapta, kavanozda tutun falan dedikleri için benimki farklı diye düşündüm. öyle açıkta duruo yağ. farkı bu. yoksa bakmıştım oraya açıldığı gün.
0
🌸emrag
(16.01.09)
yok ya 4 günde birşey olmaz. Bir süre sonra yağ ısınınca bi garip kokmaya başlar o zaman değiştirirsiniz. Pane harcı kullandıysanız yağ normalden daha çabuk bozulur. Kötü kokmaya başlar hemen. Yağ yanınca (ve kullanıldıkça) kıvamı artıyor. Oradan anlayabilirsiniz.
0
neronas
(17.01.09)
sen öğrenci evlerindeki yağların görsen neyse ben bişey demiyorum
0
imparatorolmayikolaymisandin
(17.01.09)
(4)

Lord of the rings Conquest

trista
Bu oyunu alıp oynayan varsa mines of moria bölümünün başında ilerleyemiyorum. Çözümü bilen var mı? Teşekkürler.
Bu oyunu alıp oynayan varsa mines of moria bölümünün başında ilerleyemiyorum. Çözümü bilen var mı? Teşekkürler.
0
trista
(16.01.09)
oyun nasıl, güzel mi? (soruna, soruyla yanıt verdim kusura bakma :] )
0
sql
(16.01.09)
Oynayamıyoruz ki :P
0
🌸trista
(17.01.09)
www.mahalo.com

burda bişiler var ama aradığınızı bulur musunuz bilemedim.
0
susannah
(17.01.09)
morianın kapısından girmek için "mello" demen gerekli:P:P
bendede aynı sorun olmuştu 1.1 patchi indirip hallettim
www.middleearthcenter.com
linkteki patch neredeyse tüm single player buglarını(hem good hem evil campaign için) çözdü bende
0
kaelthas sunstrider
(05.04.09)
(27)

Evlilik?

Fearless
şimdi efendiler/hanfendilerbelirli süreli bir ilişki mevcut,taraflar birbirlerini çok sevmekte,herşey süper bir sekilde devam etmektedir.erkek tarafı (ki ben oluyorum bu taraf) evlilik konusuna oldum olası sıcak bakmamakta birlikte yaşam konusunu düşünmektedir. bayan tarafıda en azından bir nikah ya
şimdi efendiler/hanfendiler

belirli süreli bir ilişki mevcut,taraflar birbirlerini çok sevmekte,herşey süper bir sekilde devam etmektedir.
erkek tarafı (ki ben oluyorum bu taraf) evlilik konusuna oldum olası sıcak bakmamakta birlikte yaşam konusunu düşünmektedir. bayan tarafıda en azından bir nikah yapılması konusunda ısrarcıdır (baya bir ısrarcı). karşılıklı düşünceler paylaşılır. ve net bir gorus farkı oldugu ortaya çıkar. ne yapılmalı sizce?. benim çekincem sadece evlilik surecinin igrenc , insanları ve iliskileri yıpratan bir surec olması ve hicbirsekilde bole bir surec ıcınde bulunmak ıstememem.

seviyorsan katlanacaksın demiyelim lütfen :). terapiye felan gitsem üstesinden gelebilirmiyim bu işin ? yada hatunu kandırmanın bir yolu var mıdır (hiç sanmıyorum ama:)
0
Fearless
(15.01.09)
böyle takılın ya evlenip de napıcaksınız. evlilik süreci değil evliliğin bütünü iğrençtir bence. kızlardaki şu evlilik merakını da oldum olası anlamadım zaten
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(15.01.09)
benim fikrim evlenmenizden yana, sebep ise evlilik yıkıcı olabildiği kadar yapıcıda olabilmektedir. babamıza bile güvenmemizin zor olduğu bir dönemde kişilerin kendi haklarını güvenceye alan, ilişkilerde eşitliği sağlayan bir kurum evlilik. gerek mal paylaşımı olsun, gerek birbirinizin üzerinde haklarınız olsun, evlilik en güzel çözüm. düşünsenize evlenmediğiniz zaman kafasına esen bırakıp gider, diğer taraf ortada kalır(olmaz olmaz dememek gerek, gerçekçi olalım iki tarafında böyle birşey yapma ihtimali var). evlilikte en azından bir anlaşma vardır, boşanma sürecine girildiği zaman iki tarafda ayağını bu duruma göre denk alabilir.
0
metalon
(15.01.09)
hiçbir zaman evlenmeyi aklımın ucundan geçirmedim(ki yaşım daha 18 fakat hayatta evlenmem) çünkü ömür boyu bir kızın nazını,sazını çekmekle uğraşmak bana abes gelir elbetteki farklı görüşler olacaktır ama hayatı barney stinson gibi yaşayın derim.
0
madrigal
(15.01.09)
karsi tarafin evlenmek istemesinin nedenleri neler ve buna cevaplari senin icin anlasilir mi? bu onemli bir nokta. sayet sen de evlenmek istiyorsan ve tek cekincen o donemki tantanalarsa bence sorun yok, o zaman ikiniz de ortak paydada bulusun ve kimseye soylemeden evlenin. ikinizin de istedigi olmus olur.
tantanasi gerekcesi disinda da, evlenmek istemiyor olabilirsin, bu cok dogal ve tedavi edilmesi gereken birsey degil kanimca. kimi inssan boyle seviyor, olur yani.
0
pyro clustic flow
(15.01.09)
Nikah yapıp aynı evde yaşamakla, yapmadan aynı evde yaşamak arasında herhangi bir fark yok, burada nikahtan kastım belediyeye gidip bir adet de bordo evlilik cüzdanı alınması. Ha eğer nikahtan kasıt, düğün dernek ailelerin işin içine girmesi ise, o zaman tabii ki beklentiler sorumluluklar sosyal çevre vb. değişiyor ve siz bunlara ayak uyduramayacağınızı düşünüyorsanız orası ayrı.
0
sui
(15.01.09)
belirli süreli bir ilişkide (misal 2 yılı aşkın), her şey güzel gidiyorsa, güveniliyorsa, seviliyorsa, sayılıyorsa evlilikten çekinecek bir sebep göremiyorum. karşındaki insanı seviyorsan bu sürecin daha eğlenceli ve mutluluk verici olduğunu düşünüyorum.

zaten aynı evde yaşamanın, hayatın olağan sorumluluklarını beraber yüklenmenizin ilişkinizi yıpratacağını düşünüyorsanız, ilişkinizi tekrar gözden geçirmenizi tavsiye ederim. belki sandığınız kadar mükemmel değildir "ilişki".
0
trista
(15.01.09)
evlenin ama dugun yapmayin.
0
ermanen
(15.01.09)
ha evet bi de düğün konusu var. ben düğün nikah gelinlik damat yeni ev eşyası alma ıvır zıvır konularından hoşlanmıyorum dersen anlarım. ama öteki türlü çekinmenizde bir sebep göremiyorum gerçekten.
0
trista
(15.01.09)
Bende o yollardan geçtim,aynen anlattığın gibi 2 sene beraber olduk bizimki tutturdu evlilik diye. Başta biraz direndikten sonra etraftaki eş dostun evlenin siz tavsiyelerine uyarak evlendik.15 sene oldu,şu anda 2 çocuğumuz var. BEYNİMİ SİKEYİM!!!!
0
hasanikisalakosmandört
(15.01.09)
ayrılın hocam, bi kadın evlilikten bahis acmıssa evlenmeden durmaz.
0
bryan fury
(15.01.09)
ahahahah hasanikisalakosmandört'e gülmek için login oldum üşenmeden ya :p


"taraflar birbirlerini çok sevmekte" ise, evleniniz, sünnet olmaktan daha fazla acı verecek bir şey değil. (hem evleniş anında, hem de evlendikten sonra) hele bir de askere gidip geldiyseniz, oh, onu da atlatmayı başardıysanız yani; tamamdır, evlilik çok kolay gelir. siz ki neler gördünüz efendim bir evlilik mi hayatınızı alt üst edecek. yapıverirsiniz bir nikah(sade olacak, şekerli ama), ondan sonra zaten yoluna girer işler. hem hanımefendinin gönlü olsun, hem de siz bir korkunuzdan(evlilik) kurtulun artık, aaa, kocaman adam oldunuz.

sevgiler. (şekerler sade olsun)
0
oldu görüşürüz
(15.01.09)
öncelikle cevaplarınız için teşekkürler;

bazı noktalara acıklık getirmek adına;

sonucta onunla birlikte yaşamak fikri benimde hoşuma gidiyor, ancak o nikah olmadan böyle birşeyin asla olamıyacağını (aile nedeni ile) dile getiriyor. ben ise öle kız istemedir, nikahtır (düğün zaten öldürsen kabul etmem de) damatlıktır, gelinliktir şekerdir, işyerindekilere davetiye vermektir o dönemdeki aile uyelerının kaprisini cekmektir, gergin olacak sevdiceği idare etmektir, hiç görmediğim uzak akrabalar ile muhatap olmaktır vs vs işlerinden azcık tırsıyorum. sakin bir yapım var ve evet kabul ederim asosyalim. nikah sonucta yalnızca sizin değil ailelerin de evlenmesine neden oluyor. onun annesi senin annen ablalar halalar eltiler görümceler kayınlar kuzenler emmiler vs vs bi dolu gereksiz ilave insan işte :)

ayrıca bir ömür boyu bir insanla bir hayatı paylaşma fikri beni azcık korkutuyor, belki de asıl korkutan başarısız olma ihtimali. ama bir yandan da yaşımız geçiyor(28), bu gune kadar hep onun sapı bunun copu diye acaba acaba diyerek dusunerek geçti, bazende biraz fazla düşündüğümü hissediyorum. yani en kotu ihtimalle yurumezse ayrılırız ucunda ölüm yok ya dıye kendımı teselli ediyorum. bilemiyorum işte kafam karışık anlayacağınız :), her türlü fikre açığım :)
0
🌸Fearless
(15.01.09)
evlilik'e doğru meylederseniz öyle ya da böyle "olmazsa bir gün ayrılırız zaten, oh, mis, hadi evlenelim" anlamına gelecek bir şey söylemeyin de kız arkadaşınıza. yürütemezseniz yine ayrılma hakkınız köşede dursun. baştan söylerseniz "bak ama istediğim zaman boşanırım hıı!" gibi olabilir. o da kötü bir şey. yani dile getirilmesi kötü. yoksa fikir mantıklı, rahatlatıcı.
0
oldu görüşürüz
(15.01.09)
O zaman bi anlaşma yapın sevdicekle. Diyin, bak sevgilim ben öyle evlenince akraba görüşmeleri istemem (ki ben de dedim bunu eş adayıma), öyle gelinlik damatlık oyuncaklarını sevmem, anneni her dakika evimde istemem, gel paşa paşa sade bir şekilde imzalarımızı atalım mis gibi geçinip gidelim...

Mesela benim de evlilikte hoşlanmadığım noktalar bunlar. Özellikle amca dayı elti yenge enişte ıvır zıvır bir ton insan eğer çift araya mesafeyi koyarsa giremez sanki. Tavrı koymak lazım.
0
trista
(15.01.09)
"Bİ BAKALIM OLMAZSA AYRILIRIZ" Bu lafı bende çok söylüyodum zamanında. O iş öyle söylendiği gibi kolay değil canım. Bekara karı boşamak kolay tabii...
0
hasanikisalakosmandört
(15.01.09)
birlikte yaşamayı göze alıyorsanız aradaki imza farkı korkulacak bişey değil. evet evlenince aileler de işe dahil oluyor ama az çok tanıyorsunuzdur birbirinizin ailesini ya da fikriniz vardır. uyumlu olup olmayacağını bilirsiniz. belki çok seveceğiniz insanlarla tanışacaksınız? bence korkulacak bişey değil. hem birlikte yaşama durumunda aile baskısı vs daha fazla gerecektir muhtemelen. evlenmeden çocuk konusunu konuşmayı unutmayın. sonra kimse diğerine sürpriz yapmasın :)
ve akrabaların müdahil olması sizin tavrınıza bağlı. her ikiniz de yetişkin gibi davranır onları eskilerin deyimiyle "kapının dışında" tutmayı başarırsanız sıkıntı yaşamazsınız. eve almayın demiyorum aman ha.
0
Omayra
(15.01.09)
öncelikle bazı şeylerin ayırdına varın.evliliği istemeyişiniz ,evlilik müessesesine inanmamanızdan mı yoksa evlilik sürecine girdiğinizde başınıza gelecek prosedürlerin sıkıcılığından mı? zira bu ikisi faklı şeyler.eğer evlilik olayının kendisine mantıksal olarak itirazınız varsa bunu sevdiceğinizle konuşup ona izah edin olmuyorsa ayrılın.ama bence sizin derdiniz bu değil.çünkü bu şekilde düşünen birisi evlilik beni azıcık korkutuyor,yaşımız da geçiyor,acaba evlenirsem başarısız olurmuyum gibi şeyleri kendine dert etmez(misal ben).sizinki evlenme sürecinde ve evlendikten sonra almanız beklenen sorumluluklardan korkma durumu.lakin görünen o ki aslında siz evlenmek istiyorsunuz.örneğin bütün bu evlenme öncesi tantanasının olmayacağını size garanti etsek evlenmeyi kabul edersiniz gibi geliyor.cevap evet ise o zaman sırf sorumluluklardan kaçmak için evlenmemek sizi ilerde pişman eder.ki bu durumda bu sorumluluğu elbet almak zorunda kalacaksınız.
0
sarap dumani
(15.01.09)
düğün nedir ya ? aile arasında yapın bi nikah çat çıkın balayına.
0
fuskiyenin oglu
(16.01.09)
hazır olmadığın açıkça ortada iken kendini de, onu da, insanları da yorma.
0
can see
(16.01.09)
insan sadece kendini sever abi.
-ama ben onu cok seviyorum. yalan!
0
ne nicki be
(16.01.09)
hayatının geri kalananının nasıl devam etmesini istediğinle ilgili bir durum. evlilik aşkı öldürür mü falan filan bilmem ne ama zaten evlilik hayatı rayına koymakla ilgili (ekonomik politik eleştirilerini başka zaman inceleriz)... evlilikte aşk nadiren vardır herhalde, ama sevgi-dayanışma-yalnız ölmeme isteği... vs

neyse anlamsız oluyor, burada bitireyim.
0
disappointment is a feather in your cap
(16.01.09)
arkadaşım, evlilikte iki ihtimal vardır ya mutlu olursun, ya da olmazsın iki ucu boklu değnek. ya evlenirsin pişman olursun, ya da ayrılırsın "lan yoksa..." diye kalır aklında. eğer tek çekincen kız isteme, düğün-dernek işleri ise korkma, hayatında 1 kere yapacaksın(tekrar evlenmeyeceksen eğer :) ) olacak bitecek, sünnet gibi, sünnettende korkardık :D. neyse söylemek istediğim evlenin bi deneyin(2 yıl çocuk yapmayın mesela, 2 yıl sonunda mutluysanız hala, o zaman çocuk düşünürsünüz) mutlu olmazsanız boşanırsınız, hayatınızda kazandığınız bi deneyim olarak kalır elinizde.
0
metalon
(16.01.09)
hasanikisalakosmandört' e güldüğüm kadar gülmedim uzun zamandır hiçbirşeye. BEYNİMİ SİKEYİM.
0
indeed
(16.01.09)
cevap verenler arasında evli olan var mı bilmiyorum ama 8 yıl flört ettiği biriyle 6 yıldır evli olan biri olarak sizin yaşınız evlilik için henüz erken (28),bi kere otuzu devirmeniz lazım,aynı kişiyle hayat sıkıcı evet bu doğru,ilk yıllar mutluluktan uçarken sonra iş biraz monotonlaşır, kimi insan sıkılır kimi insan sıkılmaz bu durumdan, evlilikte asıl eşik çocuk sahibi olmaktır, çocuk bir çok evlilik için büyük bir sınavdır, burada asıl sorun tüm herşeyi bir kenara bırakırsak siz istemiyorsunuz,istemediğiniz birşeyi yapmayın,o korktuğunuz düğün,akraba filan işin en kolay atlatılacak tarafları, önemli olan evlenmek istemek, bunu isteyene kadar bekleyin derim, kadınlar ısrar eder evet çünkü toplum kadına evliliği bir görev gibi sunar,evlenen görevi başarır, statü sahibi olur,evlenemeyen ise kız kurusu olur,evlenmeyen erkeklere takılmış bir isim yoktur mesela,sevgiliniz sizi anlayışla karşılamalı bence .
0
elbar
(16.01.09)
bir sürü şey yazdım, toparlayamadım. sildim hepsini, özet geçiyorum:
istemediğiniz bir şeyi yapmayın. bunun adı fedakarlık değil hatunun sizi kandırmasıdır. ve bence evlilik kötü bir alışkanlıktır.[epik bitiriş=)]
0
cgcore
(16.01.09)
arkadaş bunca insan sana cevap yazmış
hiç biri mi işine yaramadı

bir tikle işine yarayanları bir zahmet
0
marul kivircik roka ve bilimum yesillik
(16.01.09)
Kesinlikle evlenmeyin arkadaşım.
Hayatınız boyunca değil, bu kızla evlenmeyin.
Çünkü gerçekten ömrünün sonuna kadar birlikte yaşamak isteyeceğin kişi karşına çıkmamış henüz.
Yaşın da geç değil zaten.

Sevgilinin ısrarıyla evlensen bile o sevgili düğün isteyecek, bilmemne isteyecek. Bi sürü gerginlik olacak sana. Daha başında cayarsın ikiniz için de kötü olur. Yakma kızcağızı.
0
felina
(07.03.10)
(5)

Toshiba Satellite A200 Screen Blackout

arche
Evet sevgili romalılar, gün geçmiyor ki elime aldığım bir bilgisayar daha patlamasın. Bu seferki kahramanımız bir Toshiba A200 modeli. Bir arkadaşıma ait olan bu bilgisayarla dün çalışırken ekran birden bütün ışığını kaybetti. Yani bilgisayarın çalışmasında hiçbir sorun yok ama ekranın parlaklığı sı
Evet sevgili romalılar, gün geçmiyor ki elime aldığım bir bilgisayar daha patlamasın. Bu seferki kahramanımız bir Toshiba A200 modeli. Bir arkadaşıma ait olan bu bilgisayarla dün çalışırken ekran birden bütün ışığını kaybetti. Yani bilgisayarın çalışmasında hiçbir sorun yok ama ekranın parlaklığı sıfıra indi. Masa lambasını ekrana tutunca masaüstü ve programlar görülebiliyor. Vista Home Premium yüklü makineye nlite, bartpe builder ve MagicISO gibi birkaç program yüklemiştim. Bunlardan dolayı böyle bir sorun olacağını sanmıyorum ama böyle bir şey gören duyan var mı? İnternette biraz araştırdıktan sonra oldukça fazla kişinin başına geldiğini okudum. Bizim sıkıntımızsa garantinin bitmiş olması ve arkadaşın benim bozduğumu düşünmesi.

İnternette okuduklarım doğrultusunda sorunu gidermek için BIOS update yaptım, güç ayarlarıyla oynadım, bilgisayarı komple söküp Inverter board'un bağlantılarını kontrol ettim ama şimdilik bir sonuca ulaşamadım. Harici ekrana henüz bağlama imkanım olmadı bu yüzden sorun ekran kartında mı bilmiyorum ama pek olası gelmiyor. Yeni bir inverter board alabilirim çok pahalı değil burada ama bu acayiplik başına gelmiş Toshiba sahiplerinin deneyimlerinden faydalanmak isterim.
0
arche
(14.01.09)
sanırım toshibaların genel özelliği galiba bu. ekranın gitmesi!
0
trista
(14.01.09)
toshiba'lar ekran konusunda şerefsizlik yapabiliyor bana da yaptılar da.. senin olayı tam anlamadım, sadece windows altında mı yapıyor bu karartmayı? tam yazmamışsın ama öyle sanırım. bu durumda büyük ihtimal ekranda sorun var en kısa sürede harici ekranda bir dene. arkadaşına da selam ederim, niye hemen suçluyor, olacağı varmış.

bunun dışında ekran kartı chip'i de olabilir ki umarım o değildir ciddi para istiyorlar tamiri için. ben var yine kendimden bilmek.

edit: trista'nın yazdığını görmemiştim yazarken evet öyle. ilk iki yorum böyle ise rastlantı değildir herhalde.
0
abtash
(14.01.09)
benim anladığım kadarı ile ekrana güç veren fl inverter'de bir sorun var. muhtemelen o sorun, çok pahalı birşey değildi bi kaç yıl önce 40 dolar idi, şimdi de tahmini öyle bir fiyattır.
0
wish i could fly
(14.01.09)
Cevaplarınız için çok teşekkürler

@trista: Internette görüldüğü kadarıyla pekçok kişinin başına gelmiş

@abtash: Açılışta da karanlık, sadece ekranın sağ altında biraz aydınlık görünüyor sonra o da gidiyor. Ekran kartı olup olmadığı harici ekranla deneyince kesinleşecek sanırım. Arkadaş da forumlarda yüzlerce insanın aynı dertten muzdarip olduğunu görünce benim hatam olmadığını anladı :)

@ wish i could fly: Dediğin gibi pekçok kişi inverter'ın kablolarını tekrar takınca veya devreyi komple değiştirince sorunu çözmüş. 32 dolara kargo dahil bir tane buldum, eleman toshiba'dan cevap alamazsa onu sipariş vericez artık. Belki bir değişim kampanyası vardır.
0
🌸arche
(15.01.09)
Referans olsun diye yazıyorum. Bilgisayar harici monitörle sorunsuz çalıştı. Daha sonra ebay'den 30 dolara bir adet inverter board aldık ve taktık oldu. Şimdi mis gibi çalışıyor.
0
🌸arche
(22.07.09)
(8)

priz fiş falan

cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
telefonu şarjdan çektikten sonra fişi prizde takılı bırakıyorum. elektrik yemiyordur değil mi?
telefonu şarjdan çektikten sonra fişi prizde takılı bırakıyorum. elektrik yemiyordur değil mi?
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(14.01.09)
telefon takılı iken olduğu kadar değil ama yine de çeker.
karbon salınımı açısından da yapılmaması tavsiye edilir
0
domine deyus
(14.01.09)
yenilerde akım kesici bir düzenek falan var diye biliyorum ben..
0
vital
(14.01.09)
nokia bunun için bi geliştirme yapacağını söylemişti aslında basit bir şey ama yapmıyor adiler, şarj erken bozulsun bi daha alalaım diye mi niye bilmiyorum. çok az,minicik de olsa ısınma oluyor buradan fark edebilirsin aslında. evet yiyor elektrik.
0
abtash
(14.01.09)
yüzde ufak bir miktar yiyordu. izlemediği zaman televizyonun fişini bile çıkaran bir tanıdığım muazzam tasarruf yapıyordu faturalarda.
0
trista
(14.01.09)
@trista
ortama stand-by gücü 2w civarındadır. çok çok birşey değil aslında.
0
domine deyus
(14.01.09)
benim telefon uyarı bile veriyor tasarruf için şarj aletini prizden çekin diye. :p
0
sanal uyku
(14.01.09)
stand by durumunda kalan cihazların enerji kullanmasına vampir şarj deniyormuş. national'dan öğrendim.
0
hikaye mesture
(14.01.09)
ghost load olarak da geçer bu durum. çıkarınız efenim, enerji tüketiminin sanırım %10 civarı bu tür yüklerden geliyordu. wikipedia'da vardı bir yerlerde ama çıkaramadım şimdi.
0
elcezire exclusive
(14.01.09)
(15)

burun estetiği

ali87
bir kadın yakınımın burnu biraz büyük ya da sivri. bunu düzelttirmek istiyor. bunun için estetik ameliyet ne kadara patlar?
bir kadın yakınımın burnu biraz büyük ya da sivri. bunu düzelttirmek istiyor. bunun için estetik ameliyet ne kadara patlar?
0
ali87
(14.01.09)
özelde yaptırırsa ayrı, devlette yaptırırsa ayrı. mesela haydarpaşa gata bu konuda gayet başarılı.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(14.01.09)
fiyatlar konusunda bir bilginiz var mı?
0
🌸ali87
(14.01.09)
burun ameliyatı konusunda iyice araştırıp karar vermek lazım. iyi doktorlar 3.500-5000 arası yapar.
0
trista
(14.01.09)
her şey tamam da, biraz büyük ya da sivri mevzusunu anlamadım?
değişken bir şekle mi sahip o burun.. kimi zaman büyük, kimi zaman sivri?
0
vital
(14.01.09)
ben onep'te 4500 liraya olmuştum. ünlü cerrahların fiyatları aşağı yukarı o civarda. doktoru iyi araştırın, yaptığı estetiklerin öncesi ve sonrası resimlerine bakın.
naci çelik iyidir mesela.
0
marcelorios
(14.01.09)
şöyle söyleyebilirim, özellerde fiyatlar 3-5 bin arasında. buğra çöllü'yü önerebilirim size, göztepe'de muayenehanesi var. derseniz ki ben de fazla para yok, o zaman da dediğim gibi gata'yı önerebilirim. ben 200 liraya kulak estetiği yaptırdım ve gayet sağlıklı geçti. ilgilendiler yani. dışarıda kim bilir ne kadar aynı ameliyat?
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(14.01.09)
sevgili cisimi yapiyom popom kuru kaliyo, gata gerçekten burun ameliyatlarında iyi midir, bilginiz var mı? sonuç aysun kayacı'nın burnu gibi olmasın da.
0
trista
(14.01.09)
ya profesörler ya doçentler ameliyat ediyor gata'da. profesörler tabi daha çok veriyor hakkını. o sebeple döner sermayeye vermeniz gereken bedel de ona göre bir miktar artıyor. ama yine her koşulda özelden ucuz.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(14.01.09)
levent'te novita var, nazım durak'ın. heh işte ona SAKIN OLMA!
0
gunlerin kopegi
(14.01.09)
tanıdık bir doktor bulup burunda nefes almayı engelleyin misal et vs var diye ameliyat önerilirse devlette yaptırmanız ya da özele sevkte devletin bir miktarını karşılaması mümkün.
0
edip
(14.01.09)
burnun şekli kadar içindeki kemiğin yamukluğu da önemlidir. iyi doktor seçmek gerekir, güven esas alınmalı.
bu ameliyata 2005 yılında 1500 liraya girmiştim. doktoruna ve tekniğine göre değişir.
0
hcu
(14.01.09)
devlette estetik operasyonları ücretsiz (sigorta kapmasında) yapmıyorlar. ama burun ameliyatı diye yutturabielcek bir tanıdığınız varsa, kapatırken düzeltiverir. bi de operasyona göre değişir fiyatı da. yakın geçmişte 1200 YTL'ye yaptıran arkadaşım var, burnundan çok memnun, o derece.
0
derectus
(14.01.09)
ben marmara üniversitesi hastanesinde 0 (sıfır) ytl'ye yaptırdım.
0
andy kaufman 2
(14.01.09)
öncelikle özel bir doktora gidip yaptırırsanız bu tip ameliyatları doktora ayrı anestezi uzmanına ayrı ve yapılacak ameliyathaneye ayrı para veriyorsunuz. en az 4000 lira tutar kanaatindeyim ama doktora göre de değişiyor.
0
likeinme
(14.01.09)
nasııl 0 yeteleye olduğunu da açıklayayım: burnumda eski bir kırılma sebebiyle deviasyon vardı. deviasyondan dolayı da vücut simetrik hale gelme çabasında olduğu için iç tarafta et, deviasyonun ters yönüne doğru çıktı ve dolayısıyla nefes almakta güçlük çekiyordum (geceleri ağız açık uyumak, hatta ağzın gün içinde nefes alırken sürekli hafif aralık olması) ve sonuç olarak hastaneye tedavi olmak için gittim. emekli sandığından yararlanıyorum.

ben ilk başta estetik olmak istememiştim, sadece eti aldırmak istiyordum. çok büyük bir eğrilik yoktu. doktorlar ve hemşireler, "hazır anestezi yemişken onu da hallet bence, sonradan isteyebilirsin belki. yapalım" dediler. ben de ilk başta sıcak bakmasam da sonra ikna oldum ve yaptılar.

sonuç olarak "sırf estetik amacıyla" değil de hastalık sebebiyle yaptıracaksanız, gidin herhangi bir devlet kurumuna, anlatın derdinizi. sağlık güvenceniz varsa para vermeden işiniz görülebilir işte.
0
andy kaufman 2
(15.01.09)
(6)

papağan alıcam ama aklımda birkaç soru var

kendicoplugundeotenhoroz
arkadaşlar anneme doğumgünü dolayısıyla papağan almaya karar verdim ama aklıma takılan birkaç soru var. bu hayvanların her cinsi konuşabiliyor mu? veya konuşmaya en yeteneklisi hangi cinsidir? yarın öbürgün insana saldırır mı? birde maksimum kaç aylık yavru almak lazım. birde ucuza veya makul bir üc
arkadaşlar anneme doğumgünü dolayısıyla papağan almaya karar verdim ama aklıma takılan birkaç soru var. bu hayvanların her cinsi konuşabiliyor mu? veya konuşmaya en yeteneklisi hangi cinsidir? yarın öbürgün insana saldırır mı? birde maksimum kaç aylık yavru almak lazım. birde ucuza veya makul bir ücrete sağlıklı bir papağan nerden alınır?
0
kendicoplugundeotenhoroz
(10.01.09)
www.sahibinden.com

bi oku sonra istersen al genede !!
0
hasanikisalakosmandört
(10.01.09)
gri olanlar en yetenekli olanlarıdır.
0
trista
(10.01.09)
hepsi konuşamaz hatta çok az türü konuşabilir. en zekileri jakolardır. jakolar 5000'e kadar kelimeyi öğrenebilir. yalnız jakolar her papağan gibi pahalıdır ve bakımı da sanılanın aksine epey zordur. küçükken kuzenimin zoruyla dayım evlerine bir tane almıştı. ilk başlarda şarkılar söyleyip, marşlar okuyan, önceki sahibi adaşım olması sebebiyle adımı çoğu insandan daha iyi telaffuz eden bir hayvanken ilgisizlikten ve bakımsızlıktan küsüp sadece cikleyebilen bi'şey olmuştu garip.

ayrıca papağan eğitimi de epey zor. eğitirken koruyucu eldiven giymezsen parmağını en az yirmi otuz kez ısıttırırsın. ben ilk kez bir makava yaklaşmadan evvel "kuş bu, nolur ısırmasından?" demiştim. hata etmişim, hayatta tatmadığım kadar dayanılmaz ve sivri bir acı yaşatmıştı kol kadar (makavlar pek de küçük kuşlar değil, kolumdan da büyükleri var) hayvan bana. hele ki yeni açılmış bir yarayı ısırıversinler..

bunun dışında beslenmeleri olsun, kafes bakımı olsun, tırnak kesimi olsun seni daha doğrusu anneni zorlu günler bekliyor. örneğin makavların sadece kırmızı, tropikal meyvelerle beslendiğini duymuştum. kış günleri manavdan manava dolaşıp papağanın için o mevsimde bulunması imkansız taze, kırmızı meyvelerden aramak hakverirsin ki zahmetlidir çok. bayat (çekirdek filan çok etkilemiyor ama) veya pişmiş bir gıda aldıklarında da maalesef hemen etkileniyorlar.

(...)

demem o ki gerek yok bu kadar pahalı ve zahmetli bir hediye almana bence. üstelik sana çaktırmadan 80 yaşında veya hasta papağanı da kakarlar, anlamazsın.. sonra bir de onunla uğraş. "yok, illa alıcam" diyorsan tavsiyem konuşmasını bir kenara bırakıp bir cennet alman. "mutlaka konuşsun" dersen de bahsettiğim gibi jakolar idealdirler.
0
jack of hearts
(10.01.09)
papağanlarla ilgili forumlarda hepsinin özellikleri sahipleri tarafından açıkça anlatılmış oluyor bence oralara bakın. hatta hepsievcil.org öneririm.
0
ysrn
(10.01.09)
ya aslında papağan değil ilk tercihim biz aile olarak 3 tane köpek büyüttük ama şuanki evimiz müsait olmadığı için hepsini büyük babamlara yollamak zorunda kaldık. küçük evde bakılabilecek en mantıklı ve annemin sevdiği bir kuş olarak papağan geldi aklıma. peki bunun yaşı çok önemli mi alırken. nerden anlayacağız yaşını?
0
🌸kendicoplugundeotenhoroz
(10.01.09)
jakoların göz bebeklerinin çevrelerindeki halkalardan anlaşılıyor ama diğer türler için bu geçerli mi bilemiyeceğim. en iyisi dükkana bir bilenle birlikte gitmek.
0
jack of hearts
(10.01.09)
(14)

siz olsanız ?

kkkkk
başım belada sanırım belki siz bi fikir verebilirsiniz diye umuyorum. hemen özetleyeyim. kız arkadaşımın eski erkek arkadaşı arayıp rahatsız ediyormuş sanırım benden çekindiği için bana birşey söylememişti dün arkaşından öğrendim ve öğrendim ki ailesinide arayıp tehdit etmiş telefon hattını değiştir
başım belada sanırım belki siz bi fikir verebilirsiniz diye umuyorum. hemen özetleyeyim. kız arkadaşımın eski erkek arkadaşı arayıp rahatsız ediyormuş sanırım benden çekindiği için bana birşey söylememişti dün arkaşından öğrendim ve öğrendim ki ailesinide arayıp tehdit etmiş telefon hattını değiştirmesine rağmen diğer arkadaşlarını arayıp tehdit ederek yeni telefonu öğrenmiş.
neyse bu vatandaş başka bi şehirde yaşıyor oraya gelicem vs. diyerek tehdit ediyormuş.
bu durumda ben ne yapabilirim ?
polise gitsem bu adama bişeyler yaparlarmı 30 dakika içerde tutup bırakırlarsa korkmuş polisi aramış diye düşünüp cesaret kazanır diye endişeleniyorum bi çıkar yoluda bulamadım sırf bu yüzden 3 gündür silah taşımak zorunda kalıyorum görebildiğim kadarıyla bu işin sonu yok polis birşey yapmasa bu buraya gelse iki seçenek kalıyor kıza herhangi bi şekilde zarar vermesine izin veremem e bu durumdada büyük ihtimal katil olurum sonrası malüm acaba ben bu ruh haliyle mantıklımı düşünemiyorum sizce ne yapmalıyım şimdiden tşk ediyorum fikirleriniz için.
0
kkkkk
(08.01.09)
şuanda görünen en mantıklı yol polis. aksi halde her türlü sana yazık olacak. telefonla taciz gibi somut bir durum da varsa birşeyler yapabilirler diye düşünüyorum, umuyorum.
0
nick blender
(08.01.09)
ailesini de arayıp tehdit etmişse anası babası bişi düşünmüşür mutlaka. düşünmediyseler de ailesiyle konussun, onlar mutlaka ki kızlarını korumanın bir yolunu bulurlar.
0
bordeaux
(08.01.09)
savcılık
0
trista
(08.01.09)
evet polis değil savcılık. polis eylem olmadan pek bir şey yapamaz. adı sanı da belliyse verin savcılığa, bu adam beni rahatsız ediyor diye. görsün ebesininkini.
0
kibritsuyu
(08.01.09)
direkt savcılık.. adamı evimden alıyor polisler, korkutucu olur :)
0
cliffburton
(08.01.09)
senin yasin kac sormasi ayip ? sen kendini kurtlar vadisinden cikmis birisi gibi mi hissediyorsun? adam tehdit etmis 3 gündür silah tasiyormus. ne yani simdi adam karsina ciksa ates mi edeceksin ? hayati filmlerden gördügün kadar basit mi saniyorsun. eger dalga geciyorsan dalga gecilcek bir mevzu degildir silah tasimak ,foruma yazmak.git baska eglence bul. sayet ciddiysen, silahla siddetle hic bir cozum olmaz. ayaklarin yere bassin. git savciliga ver sikayet dilekceni,gereken islemler yapilsin. bu islerde gurur yapilmaz. tabiki ne oldugu belirsiz birisinden korkacaksin bundan daha dogal bir duygu yok. ama erkeklik edip mafyacilik oynayacaksan, kaybeden hep sen olursun.sogukkanli ol ve derhal silahsizlan...
0
sioxis
(08.01.09)
şikayet et, telefonlar dinlensin, mümkünse kız arkadaşını açık açık tehdit etsin. Daha sonra kız arkadaşın "beni tekrar aramanı istemiyorum, rahatsız ediyorsun" desin. Bütün bunlar kayıt altına alınacağı için adamı suçlayacak bol bol malzeme çıkar.

şu an adamla karşılaşırsan çekip vurmazsın belki ama oturup medeni medeni konuşulacak noktayı kaçırmışsınız gibi görünüyor.

Benzer bela benim başımda vardı, kız arkadaşın babası azıcık taşaklıydı afedersin. Gidip elemanla yüz yüze konuştu, bir dahaki görüşmemiz böyle olmaz diye de aba altından sopa gösterdi. Gerçi istese "köpek" ordusuna işini halletirebilecek bir adamdı ama..Özetle eğer kız arkadaşın ailesinden çekinmiyorsa araya soksun ailesini de.
0
kimlanbu
(08.01.09)
cep telefon numarasını savcılığa ver. savcılık genel i$lem ba$latır. o adam 1 m. yanına yakla$amaz kızın bundan sonra ;) ( test edilmi$tir )
0
nicktiret
(08.01.09)
sen burada yazılanlara bakma polis savcılık falan hikaye, bir şey çıkmaz. benim başıma da böyle olaylar gelmişti. öncelikle adamın telefonunu al, sonra arayıp kızla olan ilişkinin ciddi olduğunu falan söyle bir daha rahatsız etme falan gibisinden konuş, ama kesinlikle küfretme, ağır ağır konuş çocuk gibi konuşma ciddi konuş. laftan anlamazsa adresini mekanını ver adama, gel yüzyüze konuşalım de. olur da gelirse karşısına geç aynı ağırlıkta düzgün bir şekilde konuş, ama adama yalvarır gibi konuşma, adamı ağırlığınla korkut, karşında sana küfür etse bile soğukkanlılığını yitirip sen de küfür etme, delikanlı mısın? erkek adama yakışır mı? senin sevdiğin kıza böyle bir şey yapılsa hoşuna gider mi? cinsinden kelimeler kullan, ağırlığını koru. adam yola gelecektir güven bana
0
mtrsykl
(08.01.09)
yahu ben sizi anlamıyorum bazen. bir kızı sevmek onunla sadece parklarda dolaşıp gezmek elini tutmak o na hediye almak mıdır? kızlar hayatımızın en önemli şeyleri, onlara sahip çıkmasını bileceksin. yahu ileride evlendiğini düşünelim nasıl sahip çıkacaksın eşine? yahu benim sevdiğim kıza birisi bu tarz bir hareket yapacak ben de buradan yardım isteyecem öyle mi? siz şimdi buna geri kafalılık falan da dersiniz. korkak olma erkek ol biraz. savcı, polis, senin sevdiğini senden daha mı iyi koruyacak sanıyorsun.
0
mtrsykl
(08.01.09)
en güzeli telefon açıp medeni bir şekilde konuşmak, hiç terbiyeyi bozmadan adam gibi.
0
pain
(09.01.09)
erkekliği, sevdiğini korumayı, silahı eline alıp, kahveden adam toplayıp adam döverek yapacağını sanan dar kafalılar oldukça böyle belin silahı takıp sevdiğini koruduğunu sanan zavallılar artacaktır.

bilader "korumak" diyorsun. aklınıza bu kelimeyi duyunca illa ki rahatsız edeni dövmek, silahla korkutmak mı geliyor? ailesine söylersen, polise gidersen "korktu zannedermiş". siz dayakla adam edileceğini sanan bu zihniyetteki zavallılar. bir kişiyi dövmeye 30 kişiyle geldiğinizde korkmuş olmuyor musunuz? sen kahvedenn adam toplamışsın, ben de savcılıktan, karakoldan adam topladım. ne farkı var bunun? kahveden adam toplayıp yardım alınca erkek olunuyor da gidip savcılıktan, karakoldan adam toplayıp yardım alınınca korkaklık mı oluyor? ne farkı var? teke tek karşılaşmak yerine adam toplayıp karşılaşacaksak, illa birinden yardım alacaksak bunun kahvedeki adam veya polis olmasının farkı ne? ne kadar zavallısınız.

babasına söylerse "ah zavallı tırstı babasına söyledi" diyorsunuz. siz peki gidip kahvedeki arkadaşınız söyleyince "tırstı" olmuyor mu onun adı? şu noktada baba ile kahvedeki kankanın ne farkları var?

tavsiye veriyorum. bırakın savcıyı polisi falan. kabadayı bozuntusu beyinsizler 20 kişiyle gelip sizi dövsünler. siz de silahınızla 3-5 tanesini vurun. siz hapisteyken geri kalan 15 tanesi sevdiğinize polisten savcıdan daha iyi bakar emin olun bundan.
0
kibritsuyu
(09.01.09)
@sioxis
24 yaşındayım, karşımdaki 27 yaşında hiç birimiz cocuk değiliz. ben öyle kavga eden manyak biride değilim aksine alalede sıradan ufak bi firmada teknik servis elemanı olarak çalışan cok basit biriyim. silah taşıyandanda taşımaktanda nefret ederim bu yaşıma kadar elime silah aldığım tek yer askerlik. karşıma çıksa neden ateş edeyim yok edicek olsam polis vs. niye başka yerlerden acaba başka bi yolu varmıdır diye soruşturayım yok madem etmeyeceksin neden taşıyorsun diyorsan şu an ben işten dönerken sevdiğim insanı ıssız bi sokakta ondan başka koruyabilicek bi merci herhangi bişey olduğuna inanmıyorum taşıma sebebimde budur gerektiğindede düşünmeden kullanırım yapıcak birşey kalmadıysa ama bu erkeklik değil delikanlılık falan hiç değil beni yanlış anlamışsın.
@bordeaux
maalesef babası vefat etti, annesi ile kalıyor o kadınında yapabiliceği birşey yok tutunacağı tek dal benim.
@mtrsykl
yardım istemedim, zaten edemessiniz belki fikriniz vardır daha önce başkasının başınada böyle birşey gelmiş olabilirmi eğer olduysa nasıl çözümlendi diye düşündüm. onun harici iş çığrından çıktığında hayatım pahasına korurum.
@kibritsuyu
korumaktan kastım şu telefon edip seni ordan alıcam kaçırıcam vs. diyen bi adam var karşımda ve eğer karşıdaki benim gibi düşünmüyorsa herşeyi göze almışsa bi gece iki kişi önüme çıkarsa ne yapabilirim onu söyle bir daha elime silah alırsam bende adam değilim. silah taşımayı marifet zannetiğimi falan mı düşündünüz bu ruhsatsız bi silah arkadaşlar yoksa ne benim böyle bişey taşımama gerek var nede taşıma ruhsatı alabilicek param var tek derdim canımdan çok sevdiğim insana zarar gelmemesi bu kadar.
beni tanımıyorsunuz, bende sizi tanımıyorum rahat konuşma sebebimde bu zaten insanların neden ve nasıl katil olduklarını şimdi çok daha iyi anlıyorum ben bunu burada değilde bi arkadaş ortamınad söylesem nete takılan belli sosyalkültür seviyesinde ki kişiler bile bu tutumum için beni korkaklıkla itham ediyorlarsa kahvedeki x abi kim bilir ne düşünürdü. vakit ayırıp okuduğunuz ve cvp verme tenezzulünde bulunduğunuz için tekrar teşekkür ederim. tavsiyeleriniz inanın değerli önce arıyayım olmadı savcılığa gidicem oda olmazsa kader diyelim artık. tekrar teşekkürler.
0
🌸kkkkk
(09.01.09)
benim cevabım size değil, size "bırakın polisi savcıyı, kız arkadaşınızı kimse sizden iyi koruyamaz. kendi başınıza halledin" diyip silah takıp dolaşmanıza destek çıkan kişiye idi. evet biraz ironik oldu.
0
kibritsuyu
(15.01.09)
(2)

Demet Akalın Aforizmaları

cumingsoon
Sevgili magazin gazetecileri cemiyeti mensupları,Ünlü şarkıcı, türkücü, oyuncu, büyük düşünür Demet Akalın'ın bir lafı vardı. "Ben arkadaşlarımın içime girmesine izin vermem" gibi birşeydi. Tam hatırlayamadım. Buldurursanız sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
Sevgili magazin gazetecileri cemiyeti mensupları,

Ünlü şarkıcı, türkücü, oyuncu, büyük düşünür Demet Akalın'ın bir lafı vardı. "Ben arkadaşlarımın içime girmesine izin vermem" gibi birşeydi. Tam hatırlayamadım. Buldurursanız sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
0
cumingsoon
(04.01.09)
O sanırım Deniz Akkaya'nındı.

"Birçok arkadaşımın içine girmesine izin verdim. Üstelik ben öyle herkesi içime alan biri değilimdir"
0
trista
(04.01.09)
evet usta onundu şimdi hatırladım. çok saol.
0
🌸cumingsoon
(04.01.09)
(8)

yazıcıoğluna ulaşım

enter saltman benim
google earth kadıköy iskelesinden dümdüz yürü karşına çıkcak diyor. doğru mudur?yazıcıoğluna gitme amacım ise oyun cdsi falan bulma bulur muyum?
google earth kadıköy iskelesinden dümdüz yürü karşına çıkcak diyor. doğru mudur?
yazıcıoğluna gitme amacım ise oyun cdsi falan bulma bulur muyum?
0
enter saltman benim
(02.01.09)
kadıköy'de kadıköy iskelesi olması garip değil mi? beşiktaş ya da eminönü iskelesi olmasın o? beşiktaş iskelesinden gelecekseniz 100 metre sola doğru ilerleyip karşıya geçin. karşılıklı gold var. sağdakinin hizasında dibinde.

eminönü iskelesinin ise tam karşısında kalıyor sanırım evet. ki size de öyle dendiğine göre oradan geleceksiniz.
0
deckard
(02.01.09)
kadıköy-eminönü-karaköy iskelesinden düz yukarı çıkarsan bulamazsın. iskeleden düz yukarı çıkıp ışıklardan karşıya geçtikten sonra sola dönüp 50m yürüdüükten sonra sağa dönmen gerekiyor (ziraat bankasının kenarından, yeni açıldı pırıl pırıl göze çarpıyor) oyun cd si bulursun da oyun için yazıcı oğlu ne bilim pek aklıma gelmezdi. ne arıyorsun ki öyle yakınlarda bulamadın yazıcıoğluna gitmeye karar verdin ?
0
Zaphod
(03.01.09)
kime sorarsan gösterir o noktada zaten...
0
trista
(03.01.09)
teritori
(03.01.09)
teşekkürler yardımlarınız için ama eminönü iskelesine kadıköy iskelesi dediğim için bu kadar kınamanız gerekmezdi.hem bilmemek değil öğrenmemek ayıptır öğrendik işte. aradığım oyun hard truck serisi:1-2-18 of stell, king of the road(kulağa en arabeski bu geliyor)
0
🌸enter saltman benim
(03.01.09)
oyun cd.si istiyorsan ve beşiktaş'a yakınsan orada var bir yer, daha güvenilir hem: beşiktaş'tan ortaköy yoluna girince hemen solda bir apartmanın kapısından içeri bakınca yerde tabelamsı yazısını görürsün kocaman. adını hatırlamıyorum ama bulursun çok kolay, ikinci kattalar.
0
ashh
(03.01.09)
yazıktır günahtır kazık yemeye gidiyorsun oraya aklında olsun. sınırsız adsl'i filan olan birinden rica et netten bulsun. parası neyse gene ver. oradan alıp pişman olacaksın yok bozuktu çizikti diye. yani daha yolunu bilmiyorsun ondan diyorum o paçoz mafya bozuntularına hiç bulaşma.
0
darknum
(03.01.09)
avrupa yakasındaysan eğer kadıköye gitmekle hiç uğraşma, beşiktaşa gidip sinan paşaya gir ikinci kata çık istemediğin kadar oyun cdsi satan yer var ve hepsi güvenilirdir.
0
phoera
(03.01.09)
(3)

Spesifik Geçmişi Silme

forumtrak
Örneğin geçmişte girdiğim sitelerden sadece birinin silinmesini istiyorum. browser'da görünmesin yani girdiğim. toptan internet geçmişini silmek istemiyorum.not: temporary internet files'da ilgili sitenin dosyalarını sildim. hala ilk harfini yazdığımda site adı görünüyor.
Örneğin geçmişte girdiğim sitelerden sadece birinin silinmesini istiyorum. browser'da görünmesin yani girdiğim. toptan internet geçmişini silmek istemiyorum.

not: temporary internet files'da ilgili sitenin dosyalarını sildim. hala ilk harfini yazdığımda site adı görünüyor.
0
forumtrak
(31.12.08)
registeryde sitenin adını arat ve çıkan satırı sil.

not: url sıralaması kafayı yiyebilir
0
trista
(31.12.08)
ie kullanıyorsan geçmiş sekmesini tıklayıp silinmesini istediğin site ismine sağ tıklatıyor ve sil diyorsun.akabinde araçlar/internet secenekleri/icerik/otomatik tamamla/formları sil/Parolaları sil yapıyore ..
0
ordabiyerde
(31.12.08)
opera kullaniyorsan... diye baslayayim ben de.

gecmis'e girip (ctrl+shift+h) oradan silmek istedigin siteyi secip siliyorsun.
0
trimpot
(31.12.08)
(7)

Selülit

kahvegibi
Bu selülit olayında işe yarayan bir tedavi/krem/hap vs var mı?var mı cidden, var mı?edit: kahve ayda 2 bardakkola ayda 4 bardakçay günde 2 bardak (acayip derecede açık)günde 20 dakika spinning su günde en az 1 litredemem o ki, bana onu kes, bunu azalt demeyin. tedavisi, hapı, kremi vs varsa onları s
Bu selülit olayında işe yarayan bir tedavi/krem/hap vs var mı?
var mı cidden, var mı?

edit:
kahve ayda 2 bardak
kola ayda 4 bardak
çay günde 2 bardak (acayip derecede açık)
günde 20 dakika spinning
su günde en az 1 litre


demem o ki, bana onu kes, bunu azalt demeyin. tedavisi, hapı, kremi vs varsa onları söyleyin.

tenk yuuu
0
kahvegibi
(31.12.08)
kahveyi azaltın !?
0
nicin ben
(31.12.08)
kola da selülit yapıyomuş.
0
ymerdiveni
(31.12.08)
yatakta bacakları duvara dikerek kuru kuru keselemek (nedenini ben de bilmiyorum)
banyoda sıcak su akabinde soğuk su şoklaması
normal masaj
daha az kahve
daha az kola
0
kabablanka
(31.12.08)
bunlar günah keçileri olabilir ama selülitin asıl nedeni rafine edilmiş gıdalar tüketilmesindendir. buna şeker de dahil. kafein çok sık tüketilmesi gereken bişey değildir. yani içinde hem şeker hem de kafein bulunan şeyler sağlığa kesinlikle zararlı olduğundan (şeker tatlı bir zehirdir!) selülit oluşumunu tetikleyebilir.

beslenme biçiminizi değiştirmeniz ve egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmeniz gerekiyor. un, pirinç, beyaz undan yapılmış ekmek, patates gibi gıdaları hayatınızdan çıkarmanız lazım.

ülkemizde yetiştirilen pirinçler uzakdoğudaki gibi olmadığından sağlığa zararlı. patates, unlu yiyecekler, pirinç, beyaz un içeren ekmeklerin glisemik endeksi çok yüksek olduğundan vücutta istenmeyen etkiler yaratabilir. ben diyeyim şişmanlık, yağ dengesinin bozulumu, kolesterol, yüksek tansiyon, cilt bozuklukları vs...


hap ve krem hiçbir şekilde selülite etki etmez ayrıca. kaynağını yok etmediğiniz sürece!
0
trista
(31.12.08)
yeme, içme, krem, yağ vs.. negatif ya da pozitif etkilerde bulunsa da asıl sebep aileseldir. yani genel olarak anneniz/teyzeniz/halanızda selülite müsait bir yapı varsa sizde de olması çok normaldir. zaten selülite yatkın bir vücut tipiniz varsa ne yaparsanız yapın diğer insanlara göre şanssızsınız bu konuda maalesef. ancak yediklerinize içtiklerinize dikkat ederek ya da kremdir, yağdır, spordur destekleyerek bir nebze azaltıp kontrol altına alabilirsiniz.

mevcut selülit kremleri hakkında ayrıntılı bilgim yok, ancak lahana yağı ve anti selülit yağı kullanan arkadaşlarım ve annem var. işe yaradığını gördüm ve duydum.
0
triacilgliserol
(31.12.08)
selülit kremleri düzenli kullanıldığında işe yarıyor ama genelde pahalı oluyorlar.
ben hayvansal içerikli olmayan bir ürün peşinde olduğumdan (veganım), yves rocher'nin intervention anti–cellulite kremini kullandım ve işe yaradı, öneririm: www.yvesrocher.com.tr
yeşil kahve çekirdeği özü ve bir şeyler daha içeriyor, selülitli bölgelere sürünce ilginç bir serinlik hissi veriyor :)
serinin diğer ürünleriyle (peeling şeysi vs) birlikte kullanılırsa daha etkili olur sanırım.
krem vs yanı sıra düzenli egzersiz yapmak da önemli.
0
zen spider
(01.01.09)
kahve sürün banyodan sonra, türk kahvesinin telvesini. ilginc ama içince selülit yapan şey sürünce azaltıyor. bir de çok fazla su içmelisin bir litre yetmiyor. bende de var bazı donemler gunde 3litre su içiyorum ve azalıyor. bir de clarinsin kremini öneririm. lpg falan yaptıranlar da var ama onu bilemiyorum denemediğim için. sigara içiyorsan o da çoğaltıyor malesef.
0
likeinme
(03.01.09)
(7)

Bacak pıt pıtlaması

oldu görüşürüz
Merhaba sevgili hastalık hastaları. Yine bir sağlık sorusuyla karşınızdayız, fakat çok mühim bir şey değil gibime geliyor şimdilik, hayır olsun.Konumuz "bacak atması", "bacak pıt pıtlaması", "sanki kan geçiyormuş gibi tatlı tatlı şeydiyor" ve "bacağımda bir damarda, sürekli aynı yerde lıkır lıkırlık
Merhaba sevgili hastalık hastaları. Yine bir sağlık sorusuyla karşınızdayız, fakat çok mühim bir şey değil gibime geliyor şimdilik, hayır olsun.

Konumuz "bacak atması", "bacak pıt pıtlaması", "sanki kan geçiyormuş gibi tatlı tatlı şeydiyor" ve "bacağımda bir damarda, sürekli aynı yerde lıkır lıkırlık hissediyorum."

Başına bacağına gelen var mıdır? Krampsal bir şey değil sanırım, çünkü zaman zaman kolumda da oluyor. Yalnız en son olan, dizimden yukarı bölümde, epey uzun süredir ısrarla devam ediyor. Soğuktan filan mıdır nedir anlamadım ki. Modern zamanlarda romatizma filan bu mudur?

Bir de daha önce "na şuraya bastırınca acıyor" diye şikayetini tarif eden ve "tey allahım sen sabır ver" diyerek dalga geçtiğim kimselerden özür diliyorum zira anlatılmayınca anlatılmıyormuş meret; "pıt pıt" akıyor işte adeta. (Karıncalanma ya da titreme değil. Kan akması diyebiliriz. Seyirme de olabilir bak. Kas seyirmesi.)

"Doktora git" dışındaki önerileriniz için lütfen tıklayınız. Yurtdışındayım bunu daha türkçe anlatamıyorum elin adamına ingilizce pıt pıt hiç diyemem.

Sigara?
0
oldu görüşürüz
(30.12.08)
trista
(30.12.08)
teşekkürler trista, aynı dertten musdaripmiş de aramaya inanamadım tabii uygun kelimeyi bulup.

@ismo, sanırım varis değil, sağol yine de.
0
🌸oldu görüşürüz
(30.12.08)
ciddi bir sorun olabilir. kısa zamanda buraya dön ve doktora görün.
0
sutlu nescafe
(03.01.09)
@sutlu nescafe, doktora görüneyim dediğin gibi.. de yalnız bildiğin, bu konuyla ilgili bir hastalık var mı merak ettim. varsa yazarsan sevinirim.
0
🌸oldu görüşürüz
(05.01.09)
hastalığın adını verip kafanı karıştırmak istemem. sonuçta doktor değilim. aynı sorun bir akrabamızda da mevcuttu. o nedenle söyleyeyim dedim.
0
sutlu nescafe
(05.01.09)
aynı sorun bendede var.. sol diz kapağımın üst tarafı makinalı tüfek gibi.... pıtır pıtır.. doktora gittin mi peki?
0
taylan23
(12.01.09)
sinirleriniz bozulmuş kuzum. stresten olma ihtimali çok yüksek. benim aylarca attı. atım atım hem de. sonra geçti. arada bir pıtpıtlar gene. b12 vitamini için. sinir uçlarını onarıyor. bi de salllllayın dertlerinizi. kırlarda gezin coşun. neş'eli müziklerle keyiflenin. geçmezse doktora gidin.
0
insensitive
(12.02.09)
(12)

doğum kontrol hapı

çiğnenmiş sakız
sevgilim doğum kontrol hapıa başladı ilk kutusu bitti hapın kullanım prosedürü gereği bir hafta ara vermesi gerekiyor. iki sorum olacak 1) bu ilk kutuyu kullandığında hap etki etmeye başlamış mıdır? 2) bir haftalık arada da hap etki eder mi? Yani korunmasam sevgilim hamile kalabilir mi?
sevgilim doğum kontrol hapıa başladı ilk kutusu bitti hapın kullanım prosedürü gereği bir hafta ara vermesi gerekiyor. iki sorum olacak
1) bu ilk kutuyu kullandığında hap etki etmeye başlamış mıdır?
2) bir haftalık arada da hap etki eder mi? Yani korunmasam sevgilim hamile kalabilir mi?
0
çiğnenmiş sakız
(28.12.08)
1- evet
2- hayir

not: hicbir dogum kontrol yontemi 100% garantili degildir. yukaridaki cevaplar bu aralik dahilinde degerlendirilmelidir.
0
no avalon
(28.12.08)
1) Birinci aydan sonra hapın etkisi başlar.
2) O dönemde de etkilidir, bu aralıkta zaten kendisi regl olacak.

P.S. Doğum kontrol hapının riskleri (kiloyu falan geçiyorum, bazı kanser türlerini riskini arttırmasından bahsediyorum) konusunda bilgi sahibisinizdir diye umut ediyorum.
0
sui
(28.12.08)
sadece korunmak amacıyla kullanmıyor hapı sevgilim tedavi amaçlı kullanıyor. bende bu arada kondom kullanmayı bırakmak istiyorum. ama korkuyorum hamile alırsa diye
0
🌸çiğnenmiş sakız
(28.12.08)
sevgiliniz ilk adet gününden itibaren almaya başlamışsa onu ilk ayda gebelikten korur.
0
trista
(28.12.08)
yasmin kullaniyorsa allah size kolaylik versin ayrica...
0
trimpot
(28.12.08)
yazdıklarıma kızabilirsiniz ama yazıyorum:

1) bu soruların cevaplarını doktor verebilir. neden bu soruları doktorunuza sormuyorsunuz? yok eğer sorduysanız doktora inanmıyor musunuz? veya doktorun cevapları sizi tatmin etmedi mi? hal böyleyse doktora tekrar sormayı veya ikinci bir doktora gitmeyi düşünmediniz mi?

2) ayrıca yine bu soruların cevapları ilacın prospektüsünde yazar. neden kullandığınız ilacın prospektüsünü okumuyorsunuz? yoksa prospektüste yazılanlara mı inanmıyorsunuz? ilacı üreten firma veya onaylayan sağlık bakanlığına mı güvenmiyorsunuz?

3) ilaçların nasıl kullanılacağı ve etkileri ile ilgili eczacılar bilgilidir. eczacıya da mı sormadınız? onlara da mı güvenmiyorsunuz?

4) doktor, ilaç prospektüsü veya eczacıdan alamadığını bu çok önemli bilgileri neden ekşi duyuru gibi ciddi olmayan bir yerden almaya çalışıyorsunuz ben asıl onu anlamadım.

örneğin doğum kontrol hapının riskleri olduğunu yazar "çok bilgili" arkadaş bu bilgileri nerden almış? doğum kontrol hapları kilo aldırıyorsa biz niye almadık buna da cevabı var mı kendisinin? yoksa birkaç ay içinde ölecek miyim ben?

çok bilgili diyorum çünkü doğum kontrol hapı alınmadığı bir hafta boyunca regl olunduğunu yazıyor. kendisi çok bilgili ama şu bilgiyi vereyim.hap alınmadığı 1 haftada regl olunmaz, o bir hafta geçtikten sonra regl olunur. regl başladığında 1. gün yeni kutu hap alınmaya başlanır. çok bilgili arkadaşın kanser gibi önemli şeylerden bahsederken hapların nasıl kullanıldığını bilmemesi beni çok şaşırttı. sanırım kanserle uğraşırken bu küçük ayrıntıları öğrenmemiş.

5) son soru. diyeceksiniz ki ilacı ben değil de kız arkadaşım kullanıyor doktorla eczacı ile ben muhatab değilim diyeceksiniz, peki o zaman son sorum bu soruları neden onunla konuşmuyorsunuz?
0
mea maxima culpa
(28.12.08)
korunmamayı seçenler bunla hiç ilgilenmediler vefakat sonra "vay beee...tüh" dediler:

(bkz: hpv)
0
insensitive
(28.12.08)
1)eğer regli sırasında hapa başladıysa evet.
2)burada iki soru var. ilki evet, ikincisi hayır.
0
cgcore
(28.12.08)
@trimpot : yasmin kullanmıyo ama yan etkisi daha azmış die ona geçmeyi düşünüyo şimdi böyle söyledin korktum neden öyle söyledin ki benden saklama gerçekleri :)
0
🌸çiğnenmiş sakız
(28.12.08)
Ben simdi bir sey söylerim ama kiz arkadasinda bu sekilde olmaz. Cünkü ilacin etkileri bünyeye göre degisiklikler gösteriyormus.

Sevdicegim Yasmin'e geceli 3-4 ay oldu. 6 aylik süre bitsin de ben de rahatlayayim diye bekliyorum serefsizim. Fazla gergin ve olaylari abartmasinda önayak oldu bu meret :)
0
trimpot
(28.12.08)
@mea maxima culpa:

Bu haplara karşı bu derin sevginiz nereden geliyor bilemiyorum ama (çünkü ilk karşılaşışım değil),

www.pubmed.adresine giriniz (ki burası tıp alanında yazılmış çizilmiş neredeyse tüm makaleleri listeleyen bir sitedir ve araştırmacı doktorlar tarafından kullanılır), aramaya "oral contraceptives", "oral contraception", "risk", "cancer" vb gibi anahtar kelimeler giriniz, yaklaşık 10-15000 makale bulursunuz, ilginizi çekenleri okuyunuz.

Sonra bilahare tartışırız.

Sayın soru sahibi, siz de sorunuzu "adam gibi" bir doktora da danışınız. Ama her doktorun adam gibi olmadığını da unutmayınız.
0
sui
(28.12.08)
@sui haplara karşı derin sevgi duyduğumu nerden çıkarttınız anlamadım? kaç maddelik cevap yazdım, bunu mu çıkarttınız ordan.

ayrıca sizin kanser argümanınızın dışında başka şeyler de yazmıştım, ona cevap vermenizi beklerdim.
0
mea maxima culpa
(28.12.08)
(5)

ölecek miyim doktor bey?

bir nick var benden iceri
bir ay önce ameliyat oldum. elimin üztüne narkoz ve serum vermek için taktıkları o kelebek iğnenin (adı her neyse) takıldığı yerin biraz üzerinde (damarda) koyu yeşil bir sertlik peydah oldu.pıhtımıdır tehlike arz eder mi? tırstım bekliyorum. canlarım benim.
bir ay önce ameliyat oldum. elimin üztüne narkoz ve serum vermek için taktıkları o kelebek iğnenin (adı her neyse) takıldığı yerin biraz üzerinde (damarda) koyu yeşil bir sertlik peydah oldu.pıhtımıdır tehlike arz eder mi? tırstım bekliyorum. canlarım benim.
0
bir nick var benden iceri
(22.12.08)
böyle bir endişen varsa anında acile git. pıhtılaşma herhangi bir duyu organına kadar ulaşırsa o organının bir daha işlev göremez. kör, sağır, felç vs olabilirsin. hatta ölürsün.
0
trista
(22.12.08)
bence de acile git. ben de bir ameliyattan sonra aynı şeyi yaşadım, ama 10 gün kadar sonra, iki gün aksattım gitmeyi, doktora gittiğimde resmen acilen ameliyata aldılar, lokalle o damarın iki tarafında kesip çıkardılar. 15 dakkada bitti.
0
zkurmus
(22.12.08)
bana da oldu o, sonra kendi kendine geçti. ama geçmeyebilirdi de?!
0
gerrain
(23.12.08)
gazi üniv. hastanesi aciline gidilip "buz koy" tavsiyesi alınmıştır. cevap veren herkese teşekkürlerimi sunarım.
0
🌸bir nick var benden iceri
(23.12.08)
ben de kan bağışı yaptım, kolumda damarıma giren yer 1 ay boyunca eroinman gibi mordan yeşile aşağıya doğru ilerleyerek renk değiştirdi. 1 ay sonra iğnenin girdiği yerle alakası olmayan bir yere kadar gelip iyileşti. damardan sızıp deri dışına çıkamayan kan deri altında pıhtılaşmıştır. bir şey olmaz bence. zamanla geçer. ama yine de acil falan demiş arkadaşlar. bir gösterin.
0
kibritsuyu
(23.12.08)
(14)

Kedi Besleme Merakı?

mim
Merhabalar, ekşiduyuru'da yer alan pek çok ilanda, -genellikle- öğrenci arkadaşlarda yaygın şekilde kedi besleme, saklama (her nasıl adlandırılıyorsa) alışkanlığı olduğunu gördüm. Sırf meraktan soruyorum; bir öğrenci için kedi beslemek maliyetli bir şey değil mi, hem de kısıtlı bütçeyle? Hem okulu,
Merhabalar, ekşiduyuru'da yer alan pek çok ilanda, -genellikle- öğrenci arkadaşlarda yaygın şekilde kedi besleme, saklama (her nasıl adlandırılıyorsa) alışkanlığı olduğunu gördüm. Sırf meraktan soruyorum; bir öğrenci için kedi beslemek maliyetli bir şey değil mi, hem de kısıtlı bütçeyle? Hem okulu, dersi olan arkadaşlar nasıl ilgileniyorlar bakımıyla, ayrıca maması, aşısı vs. tuzlu olmuyor mu?
0
mim
(19.12.08)
Sırf bu saydıkların yüzünden kedim benimle değil şuan, evde ailemle sefa sürüyor.
0
shangrilla
(19.12.08)
Sırf bu saydıkların yüzünden evimde kedi besleyemiyorum. Mamasını veririm o sorun değil. Hayvan dediğin ilgi ister. İlgilenmemek karşılığında 1 kutu konserve açıp hayvanın önüne koymak hayvan beslemek değildir. Zaten kısırlaştırma olayına şiddetle karşıyım, e çiftleştirsen de problem... Evden uzun süre ayrılmak durumunda kalırsam zorluk çekerim, hastalığında masraflarını karşılayamam... Bunlara çözüm bulmadığım sürece kedi*köpek beslemeyeceğim sanırım. Sadece sokaktakileri seviyor ve yemek veriyorum o kadar...
0
trista
(19.12.08)
yalnızlıktan, gerçekten hayvan sevgisine sahip olduğundan, özenti gibi sebepler olabilir bence. aynı evde 3 arkadaş yaşanmasına rağmen insanlar yemek ya da ödemeler gibi durumlar dışında konuşmuyor, biraraya gelmiyor. herkese kendi odasına çekilip keyfine bakıyor. kedi burda yalnızlıktan kurtarabiliyor. kimisi gerçekten bir sorumluluk sahibi ve hayvanına bakabiliyor. gerektiğinde kendi maddiyatını hayvanın bakımı için kullanabiliyor. özenti olan da vardır. mesela kardeşim kendisi kedi istiyorken balık almaya ikna etmiştim. küçük bir cam fanus içinde bir tane japon balığı almıştı. suyu değiştirmeyi unuttuğu için balık ölmüş. bir de böyleleri var.

edit: özenti durumu kardeşim gibi maymun iştahlı, ne yaptığını bilmezler için geçerlidir. gerçek hayvan ve de kediseverlere, onu bir aile ferdi gibi görenlere saygımız sonsuzdur. şaka da olsa bir an acaba yanlış mı anlattım psikolojisine girdim.
0
phonex
(19.12.08)
ahan da o garip insanlardan birisi olarak cevap veriyorum. kedilerimiz hayvanat değildir, birer can yoldaşı, ailenin üyesidir. durum böyleyken onlar için gerekli her türlü şeyi yaparım, yapmak için çırpınırım. zaten laf olsun diye evde saklanmaz bunlar. en azından 10-15 sene bakacaksın.

çok ultra bütçeler gerekmiyor. aşı dediğin senede 3-4 tane aşı, bir de 2 ayda bir parazit aşısı. tanesi ortalama 20 lira. e sevdiğin varlığın ve senin sağlığın için buk kadar bir para ayır.

lüzumsuz yere harcanan o kadar çok para var ki bir kedinin boğazı ve aşısı mı bizi fakirleştirecek???
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
kedi beslemeye özenti diyenlere bu lafı iade ediyorum. o zaman siz de hiç anlamadığınız kedi besleme ile ilgili başlıklara bir özenti sonucu cevap yazıyorsunuz. oldu mu?
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
mea maxima culpa, kedinle ilgilenebiliyorsan ne kadar güzel. önemli olan bunu bilmek zaten. ha aşı mama bir masraf değil. daha geçen gün biri burada kedisi hastalandığı için 400 ytl masraf yapmak zorunda kaldığını söylemişti. tabii gittiği veterinerin kazığı mevcut bu konuda ama düşünsene kedin hastalanacak ve senin elinden birşey gelmeyecek. bütün bunları gözden geçirip emin olup vs. bence kedi-köpek veya diğer evcil hayvanlara bakılmalı. süs için mıncıklamak için kedi alıp sıkılanlar çok. sokağa atanlar, naparsa yapsın diyenler o kadar çok ki. onlar oyuncak alsınlar daha iyi gerçekten. özenti derken arkadaş bundan bahsetmiş olabilir.
0
trista
(19.12.08)
"Yalnızlıktan, gerçekten hayvan sevgisine sahip olduğundan, özenti gibi sebepler olabilir bence." Cümlesinden her kedi besleyen özentidir anlamı nasıl çıkıyor merak ettim. Türkçe konuşuyoruz hepimiz değil mi? :)
0
dumur
(19.12.08)
canım arada biz de şakayla karışık birşeyler yazabiliriz.

efendim iki kedim var. birisi hasta, düzelmiyor. hemen her gün veterinerdeyiz. hatta bugünlerde antibiyotik tedavisindeyiz her gün iğne oluyoruz :((

veterinere feci borçluyum. her ay taksit taksit ödüyorum. ne yapabiirim? gözümün önünde mantar kapıyor acılar çekiyor yavrum. :((
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
benim de anlamadığım bir şey var. neden insanlar hiçbir şekilde evcilleşmeyen bir hayvanı illa alıp evinde beslemeye çalışır ki? neden doğaya bu kadar müdahale etmeyi seviyoruz. (evde kedi beslemenin doğayla ne ilgisi var diye düşünenler olacak ama bu sadece bir örnek.) sonra da yok aşı olması lazım, yok kısırlaştırılması lazım ama öyle de olmaz, çiftleştirsen de olmaz yok ilgi ister. abicim rahat bırakalım hayvanı. niye eve alıyoruz. bırakalım gitsin kendine bir eş bulsun. çoluk çocuk sahibi olsun. mutlu mesut yasasın. hem müdahale ediyoruz hem de şikayet ediyoruz.
hele bir keresinde burada bir duyuruya rastlamıştım ki bu kadar şaşırdığımı hatırlamıyorum. arkadaşın biri yağmurlu bir günde hamile bir sokak kedisini evine almış. sonra kedi doğurmuş. ama arkadaş hala kediyi evinde tutuyor. ve sonra da yavruları birilerine vermek için buraya duyuru açmış. valla çok ilginç geldi bana tamamen vahşi bir hayat yaşayan bir hayvanın yavrularını insanlara dağıtmak. sanki annesi yavrulara bakamayacakmış gibi. iyi de hayvanın doğası bu. yani o kedi yavrusuna her koşulda bakabilecek. neden bu müdahale??
0
henry gale
(19.12.08)
kedi, köpek vb hayvanlar "evcil hayvanlardır". vahşi ve doğada yaşayan hayvanlar değildirler. insanlar tarafından bekçilik etmeleri ve fare yakalamaları için "evcilleştirilmişlerdir".

hal böyleyken evcilleşemeyen hayvan, doğal yaşam gibi olgulardan bahsetmek bence komik.

ikinci olarak ise kedi ve köpeğin evcilletirildikleri tarım toplumu ve çiftlik-tarla ortamları çoklukla ortadan kalktı. endüstrileşme ve çevre kirliliği gibi gelişmeler sonucu kediler beton ve asfalttan oluşan şehirlerin ortasında kaldılar. insanlar çiftliklerden ve bahçeli evlerden apartman katlarına taşındı. bir yandan da bu uygunsuz kentleşmenin getirdiği çöplükler sonucu kedi köpekler beslendiler ve gereksiz nüfusları büyüdü.

hal böyleyken eskiden sınırlı sayılarda çiftlikte bekçi ve fare avcısı olan hayvancıklar şehirin ortasında evsiz-yurtsuz istenmeyen bir şekilde bir de hastalık taşıma riski ile ortada kaldılar.

durumun özeti budur. yorumlarımızı bunun üstünden yapalım.

bu durumda evimize aldığımız ve olabildiğince sokaktaki hayvanları tabii ki aşılatacağız, tabii ki kısırlaştıracağız. niye zavallı hayvanlar araba altında kalıp sakat kalıyor, kör oluyor, hastalıktan ölüyor.

onlar isteyerek mi geldiler bu duruma? yoksa insanlar tarafından evcilleştirilerek insanlara bağımlı hale mi getirildiler. lütfen bunların ayrımını yapalım.
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
sevgili arkadaşlar,
öncelikle şunu söylemek istiyorum hiçbir hayvan insarlarla yaşadığı için evcil olmaz. yani şehirde yaşayan bir hayvan, evcil olduğu için değil insanların onlara sağladığı yiyecek bulma imkanı için şehirde yaşıyordur. çünkü doğaya oranla şehirde daha kolay yiyecek bulur. şehirler de atmacalar şahinler de yaşıyor. amerikada rakunlar ingilterede kırmızı tilkiler geceleri şehre iniyorlar. hatta birçok kez televizyonda şehri basan ayılar (gerçek ayılar :)) gördük. bu onları evcil yapmaz.
ikincisi hiçbir kedi tam olarak evcilleştirilemez. her kedi içgüdüsel olarak avlanma ihtiyacı duyar. kedi besleyenler zaten birçok kez kedilerinin evde böcek yakaladıklarına şahit olmuşlardır.
neyse konu fazla uzadı. benim demek istediğim şu, zaten içine ettiğimiz doğal hayatı ve hayvanları bu şekilde ne kadar düzeltebiliriz ki? ya da acaba havyanları, onların bize ihitiyacı olduğu için mi alıp evde besliyoruz yoksa bizim onlara ihtiyacımız olduğu için mi? bu beyhude bir çaba değil mi?
0
henry gale
(19.12.08)
kediler evcilleştirilmiş hayvanlardır. ama köpeklerden daha geç. burada doğadan bahsetmemiz için öncelikle şehir yaşantısının olmaması gerekir. hangi kedi avlanıyor şehirlerde? kedi fare gördüğü zaman avlamayı bile bilmediği için onunla oynamayı tercih ediyor. kediler şehirlerde yaşadıkları sürece onların insanlar tarafından bakılmaya ihtiyacı var. bu yüzden "kedileri doğalarında bırakın" gibi birşey söz konusu değil. ha sen köyde yaşıyor olsaydın zaten kediler muhtemelen sana yaklaşmayacaktı, yabani olacaktı ve avlanıyor olacaktı. şu an kedilerin şehirlerdeki tek doğası çiftleşebilmek. üremek. bu kedilerin, köpeklerin bakıma ihtiyacı vardır tekrar söylüyorum....
kimse doğadan bir hayvanı alıp koparmıyor. böyle birşey olsaydı çok zalimce olurdu zaten!
0
trista
(19.12.08)
-ikincisi hiçbir kedi tam olarak evcilleştirilemez. her kedi içgüdüsel olarak avlanma ihtiyacı duyar. kedi besleyenler zaten birçok kez kedilerinin evde böcek yakaladıklarına şahit olmuşlardır.-

sevgili henry gale; bu biraz düşünülmeden ve kulaktan dolma bilgilerle yazılmış bir cümle gibi duruyor, veya askıda kalmış. aynı ev içinde 1 kedi ve 40 kiloluk bir alman çoban köpeğine bakıyorum ve ikisi de gayet mesut mutlu hayat sürüyorlar. üstelik köpekte bulunan kedi fobisi ( ki korku agresyonu ile neticeleniyordu ve agresyonuna izin vermediğim için baskılanan bu davranış işeme ile geri dönüyordu) gene canlı bir kedi ile rehabilite edildi. halbuki içgüdüsel olarak birinin köpeği gördüğü zaman tıslaması, diğerinin ise dişlerini kürdanla kaşıması gerekirdi. içgüdüsel olaylar baskılanabilir, insanoğlu bununla oynayabilir. zaten bunun için seçici üretim süreçleri olmuştur.

yani afrika' nın bağrından kopan gelen kaplanı, gider sirk hayvanatı olarak koyarsan yapacağı ilk iş zebrayı yemek olacaktır. ancak şehir ortamında yetişmiş bir kedi, kötü kedi şerafettin olmadığı sürece ortama uyum sağlamak isteyecektir.
0
galahad
(19.12.08)
kedinin böcek avlaması, böcek peşinde koşması onun vahşi hayvan olduğunu göstermez. böceği her zaman avlar sonuçta evcil de olsa "hayvan"dır.

ancak hiçbir zaman bir vahşi hayvan, misal bir ayı, bir kaplan insanın yanına gelip de kendini sevdirmeye çalışmaz. ama kedi ve köpeklerin çoğunluğu içgüdüsel olarak insanların yanına gelir ve şirinlik yapar, kendini sevdirmeye çalışır. kucağınıza atlar, bakarsınız açık pencereden eve girmiş koltuğa yerleşmiş.
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
(17)

Long Distance Relationship İlk Görüşme

aliceinchains
5 aydır devam eden bir uzak mesafeli illişkim var, sonunda birbirimize kavusucaz yarın aksam, ilk defa. Ne kadar zor olduğunu biliyorsunuzdur. Kafamda binbir türlü düşünce var ya beni beğenmezse, ya sadece kafasındaki bana aşık olduysa, boşuna kuruntu yapıyorum büyük ihtimalle, ama düşünmeden de ede
5 aydır devam eden bir uzak mesafeli illişkim var, sonunda birbirimize kavusucaz yarın aksam, ilk defa. Ne kadar zor olduğunu biliyorsunuzdur. Kafamda binbir türlü düşünce var ya beni beğenmezse, ya sadece kafasındaki bana aşık olduysa, boşuna kuruntu yapıyorum büyük ihtimalle, ama düşünmeden de edemiyor insan. Ana dillerimiz bile farklı sonuçta, Benim yaş 22 hatun 18. Şimdi siz şu kardeşinize biraz tavsiye verin lütfen yarın için, davranıştan tutun da ne bilim aklınıza ne gelirse artık, çok memnun olurum. Dua da ederim.
0
aliceinchains
(19.12.08)
bi an once ayrıl
0
bryan fury
(19.12.08)
katılmadan edemedim sana bryan
0
trista
(19.12.08)
bir daha görüsmeyecekmissiniz gibi davran.
bu durum rahatlamana yardimci olur.

lakin, burnunda kil filan görürsen hemen kaç.
0
trimpot
(19.12.08)
yahu neden öyle diyorsunuz, aşıksa arkadaş bence yaşasın tadını çıkarsın. long distance elbette zordur ama herşeyin tadı başkadır. yine de her türlü acıya hazırlıklı ol derim. sabır dilerim

ha bi de bence kasma kendini derim, git görüş olduğun gibi davran zaten beğenmez çeker giderse de muhtemelen hayrına olur.
0
wish i could fly
(19.12.08)
relax
0
goodbyecruelworld
(19.12.08)
Beğenmezse beğenmesin. İlk 1 saat falan zaten yakınlaşma, ısınma, kaynaşma dönemidir. Klavye delikanlılığına benzemiyor.

"öptüm muck" yazmakla dudaklarına yapışabilmek apayrı şeyler. "Isırırım poponu" yazmak kolay mesela, uygulamak azıcık zor.

Fotoğraflarını görmüştür, webcam vs den de görmüştür seni herhalde. en fazla kokunu beğenmez, dert etme.
0
kimlanbu
(19.12.08)
daha önce hiç birbirinizi görmediniz sanırım.
bu durumda ilk iki yoruma banko oynarım ben de.
0
teritori
(19.12.08)
Anca fotodan webcamden. İstisnasız her akşam cam 2 cam beş aydır. İlk defa yüzyüze olucak.
0
🌸aliceinchains
(19.12.08)
beklentilerini azalt bu şekilde hayal kırıklığına uğrama ihtimalinde azalır. olası durum şudur; sen aşığım ölüyorum bitiyorum modunda kıza aşk dolu gözlerinle bakarsın oda sana kuru bir "hi" der senin zaten o noktada içine oturan oturur sonrada sen başlarsın uzaklaşmaya.
ben sana en kötü kurguyu yaptım sen buna hazırlan böylece olabilecek en ufak şey sana ekstra gelsin ve mutluluk versin ama sen yinede kızın karşısına cool olucam diye oklava yutmuş gibi çıkma.
birde biraz gerçekçi ol, evet aşkın bir büyüsü var ama olmayı bilmek lazım...

edit: şundan 10 sene öncesi için "avrupalı kızlar" diye özelleştiridim ama artık türk kızlarıda bu kıvama geldi (avrupalı türk kızları) "sana aşığım" kalıbını duymak için sabırsızlanmıyorlar emin ol. sakin ilerlemiş bir ilişkinin devamında eğer zmanı gelirse duymak istiyorlar. bencede zaten böyle olmalı gerçekçi olmalı insan. daha ilk buluşmada duygu toparcığı bir erkek benimde karşıma çıksa bende "acırdım".
0
Zaphod
(19.12.08)
ya sen onu beğenmezsen?
0
blackdog
(19.12.08)
öyle bir ihtimal yok blackdog.
0
🌸aliceinchains
(19.12.08)
merak etme. muhtemelen çok güzel geçecektir. hatta buluşmadan sonra, çok hoş anılar kalacaktır ikinize de. zaten seni görmeden, sana karşı bir sevgi beslemiş, ilk buluşmanın çekingenliği de devreye gireceğinden olumsuz geçmesi için bir neden göremiyorum.

lakin... her uzak mesafe ilişkisi, "sen onların dediklerine kanma aşkaam, bizim pembe panjurlu evimiz olacak, aşkımız tüm zorlukların üstesinden gelecek." felsefesiyle başlar. devamı için iki seçenek var... vega'nın bir şarkısında geçiyordu: "yalansan, yalanı severim.". ikiniz de bu kadar güçlüyseniz mutlu son için şimdiden sizi tebrik ederim. ama değilseniz...
0
tostumu yedim bekliyorum
(19.12.08)
ayrıl ayrıl ayrıl. biz 2 yıllık sevgilimle ayrı şehirlere düştük. 3 senedir de böyle gidiyor. totalde 5 yıl oldu. alıştık artık, böyle gidiyor. ama bu duruma öyle herkes için katlanılmıyor. çok özel biri olmalı. yüzünü bile görmediğin biri için ya beklentilerini düşük tutacaksın, ya "open relationship" tarzı bir ilişki yürüteceksin, ya da ayrılacaksın...(bence)
0
jangara
(19.12.08)
Sakin olun, hayatınızın enteresan deneyimlerinden birisini yaşayacaksınız sonuçta, sonu iyi de bitse kötü de bitse. Şimdi 22 yaşındasınız, 10 sene sonra bu olayı hatırlayıp gülebilirsiniz de, o kişiyle evli de olabilirsiniz. Herşey mümkün. Kendinize, ilişkiye ve içinde olduğunuz duruma bir 3. kişi gibi bakmaya çalışın, o zaman her şey çok daha netleşecektir.

Tadını çıkarın :)
0
sui
(19.12.08)
daha hiç görüşmemişseniz sevgili sayılmazsınız. sanki geçen hafta netten tanışmışcasına buluşun derim. en azından rahatlamış olursunuz.
0
tai
(19.12.08)
uzak mesafeli ilişkiler her iki taraftanda çok şey götürür. bence önce bunu düşün.
0
pamuk proton ve 7 elektron
(19.12.08)
Herhangi bi abukluk olmadığı sürece gayet keyifli geçebilir. Sevdiği şeyleri mutlaka biliyorsundur, onlardan konu aç başlarda,o analttıkça sen dinledikçe rahatlarsın böylelikle. Ha abuk şey ne olabilir dersen kendimden bir örnek vereyim. Aynı senin gibi aylarca net üzerinden görüştüğüm, telsim cep partner dolayısıyla nerdeyse 7/24 konuştuğum biri vardı. O zamanlar ayağı kırıktı kızın bi kaza mı ne geçirmiş. Neyse ilk görüşmede ben buluşma yerinde gördüm kızı birbirimize doğru yürümeye başladık, tam öpüşüp selamlaşma anında benim ayağım kaydı sendeledim ve kızın alçıdaki kırık ayağına bastım.
0
saldiray abi
(19.12.08)
(10)

bölgesel zayıflama

beastangel
Ağlasam yeridir ey sözlük halkı. Eski bir yüzücü olan ben, uzun zamandır spordan uzak kaldığım için bel çevresinde yağlanma problemi yaşıyom. Mekik, şınav falan yaparak göbeği baya azaltsamda yan taraflar gitmedi bir türlü. Spor salonuna gitcek vakit yok ne yazık ki. Koşmak en kesin çözüm ama akşam
Ağlasam yeridir ey sözlük halkı. Eski bir yüzücü olan ben, uzun zamandır spordan uzak kaldığım için bel çevresinde yağlanma problemi yaşıyom. Mekik, şınav falan yaparak göbeği baya azaltsamda yan taraflar gitmedi bir türlü. Spor salonuna gitcek vakit yok ne yazık ki. Koşmak en kesin çözüm ama akşam 6'dan sonra bulunduğum yerde koşmak için kalaşnikof taşımak lazım. Kalaşnikofum olmadığı için ve de akşama kadar boş vaktim olmadığı için bana bir egzersiz pls ltfn thnx...
0
beastangel
(15.12.08)
her evde bulunan vileda sopası alınır omuzlara, kollar sopaya geçirilir, bir sağa bir sola gerilebildikçe gerilir...

çok işe yarıyor yan yağlar için çoook..
0
sindustrial
(15.12.08)
iyi bi mezdeke kasedi, biraz çiftetelli. basketbolu bırakınca bölgesel yağlanma yaşadım, bu bi nebze iyi geldi. sonra oynamaktan da sıkıldım, hepsini bırakıp nirvanaya erdim ayrı mesele.

ama bu beli kıvırıp, kalça sallamak işine yarayabilir, evet.
0
yokoylebisevgili
(15.12.08)
Cevirin sopayi da olayin özü kafayi cevirmemekte, ayaklar sabit, kafa sabit..Daha bi' tesirli olur efenim.
0
Sir.Fitih
(15.12.08)
Bu sopa olayı gerçekten işlevsel mi?
0
🌸beastangel
(15.12.08)
şimdi bölgesel zayıflama özel müdaheleler haricinde olmayan bişey. diyet desteği ve egzersiz gerektiriyor. erkeklerde yağlanma en çok bel bölgesinde olur, kadınlarda da kalça bölgesinde. bence diyet desteği ve spor önemli. kardiyo ile başlayıp mekik tarzı egzersizlerle olabilir. en iyisi spor salonu varsa oraya danışmanız.
0
trista
(15.12.08)
bölgesel zayıflama denen şey tamamen yalandan ibarettir. siz egzersiz ve diyet yaparsınız vücudunuzda genetik şifreleriniz doğrultusunda gerekli gördüğü yerden kilosunu verir. bu yağ aldırma ve şimdi yeni çıkan bazı lazerli yöntemlerde zannedildiği gibi ya da kastedildiği gibi bir bölgesel zayıflama yöntemi değildir.
0
o ben degilim
(15.12.08)
sopa önerisi çok işine yarar ama onun başka bir varyasyonuda eller iki yanda klasik şekilde bir sağa bir sola olabildiğince esnemenin yanında bacağınıda yana doğru olabildiğince açmaktır.olaya bacakta girdiğinden o bölgede ekstra sıkışma oluyor falan filan..
bide normal mekik pozisyonunda dizler kırık ayaklar yere basıyor halde düşün şimdii o bacakları yan yatır. yanı bacaklar cenin pozisyonu ama sırt tamamiyle yerde olucak. işte bu.. bu şekildeyken mekik çekmekte yan taraftaki kasları çalıştırır ziyadesiyle.
0
s nek
(15.12.08)
kafa ve ayakları sabit tutup sopayı çevirme" tavsiyesine katılıyorum; ama bir yandan da bol bol yürüyüp, merdiven çıkıp, midenizi tıka basa doldurmadan sağlıklı öğünler yemelisiniz diyorum. 1 ayda etkisini görürsünüz.
0
24th fret
(15.12.08)
yan mekik çekiniz efendim. şöyle ki;
normal mekiki pozisyonu aldıktan sonra 45 derece dönünüz, mekiği bir tarafınıza yattıktan sonra çekiniz.
bir başka yöntem mekik çekerken belden üstünü kaldırdığınızda yukarda bahsedilen sopalı hareket gibi bir sağ bir sol yapıp yatınız.
6 packs garanti!
0
r12
(15.12.08)
bölgesel zayıflama diye birşey yoktur. var diyen varsa beri gelsin.. hepsi yalan.. paranızı harcamayın..
bölgesel kio alımlarının tek nedeni ırksal (genetik, kalıtımsal)dır. başka neden aramayın. iki çaresi; ilki,kilolu iseniz kilo vermek (ki bu vücudunuzun her bolgesinde aynı derecede olcaktır. beğenmediğiniz bolge de azalır ), ikincisi; estetik ameliyat.. (liposuction)..
geçmiş olsun
0
ceyrekakıl
(27.12.08)
(13)

istanbul' da buz pateni ?

indeed
istanbul' da buz pateni yapacak nereler var? cevahir'deki dandik yer dışında tabi. ataköy galeria' da vardı sanki bi 15 sene kadar evvel, hala duruyor mu?
istanbul' da buz pateni yapacak nereler var? cevahir'deki dandik yer dışında tabi. ataköy galeria' da vardı sanki bi 15 sene kadar evvel, hala duruyor mu?
0
indeed
(12.12.08)
0
trista
(12.12.08)
kozyatağı'nda yeni bir alışveriş merkezi açıldı orada var. optimum outlet adı. gidip göremedim nedir ne değildir bilemiyorum.
0
ozdek
(12.12.08)
metrocity'de var avrupa yakası'nda.
anadolu yakasında optimumda var.
0
head
(12.12.08)
Galeria'da olması lazım hala. Metrocity'de yoktu yaaa, yeni mi açıldı??
0
think martini
(12.12.08)
optimum outlet center da açıldı ama bu aralar halk otobüsünde eyüpsultana gider gibi. ümraniye meydan'nın ortasını da buz pistine çevirmişler.
0
trocero
(12.12.08)
bir de Kanyon'da vardı ama kutu kadar bir yerdi, bilginize
0
think martini
(12.12.08)
parkormanda vardı kocaman bişi ama kış sezonları açılıyordu. şimdi açılmıştır muhtemelen ama arayıp sormakta fayda var. bi de cevahirin alt katında küçücüuk çakma bir buz pisti var, gitmenize değmez ama bilginize.
0
wish i could fly
(12.12.08)
armonipark outlet'te var
0
bordeaux
(12.12.08)
turtle 'ın sorusuna ben de katılıyorum. bir de kursları falan var mıdır bu buz pateninin gitsek stres atsak bööle biraz?
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(12.12.08)
turtle ve yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin:

boss.websitewelcome.com

burası var gebze'de. ders de veriyorlar sanırım. üyelik de varmış. ama hiç gitmedim.
0
trista
(12.12.08)
en nezih yer galeria. anadolu yakasi'nda optimum var ama pistte degil kayacak, ayakta duracak yer bile olmuyor sanirim. acayip bir sira vardi cunku.
0
schizo
(12.12.08)
umranıye tepeustu meydan alısverıs merkezınde cocuklar ıcın kucuk bır pıst var
0
asoozo
(12.12.08)
Optimum da öğrenci 10 ytl tam 15 ytl hocalı eğitim ise 35 ytl. Çok küçük değil idare eder ama kalitesini bilemem. Mesela galleria daki şap şap suydu bir kere gittim bide ufak gelmişti. Düşenin hali haraptı :)
0
ilkdefa
(12.12.08)
(7)

ingilizce kelimelerin telafuzu

wish i could fly
şimdi benim bir sorum var, web üzerinde ingilizce kelimelerin telafuzunu bulabilceğimiz bir site var mı ? herhangi bir kelimeyi yazsak site bize telefuzunu okusa.
şimdi benim bir sorum var, web üzerinde ingilizce kelimelerin telafuzunu bulabilceğimiz bir site var mı ? herhangi bir kelimeyi yazsak site bize telefuzunu okusa.
0
wish i could fly
(10.12.08)
www.dictionary.com da hem sözcüğün anlamını hem de telaffuzunu bulabilirsin. arama yaptıktan sonra anlamı çıkan kelimenin sağında HEAR diye bir buton var üzerinde ses işareti ile birlikte.
0
pigme
(10.12.08)
www.seslisozluk.com
www.howjsay.com
0
infernal majesty
(10.12.08)
site istemişsin ama ben derim ki opera kullanırsan istediğin cümleyi seçip opera ya okutabilirsin.
0
dunyanin en gereksiz adami
(10.12.08)
windows xp de denetim masasında konuşma diye bişi var. o işini görebilir.
0
trista
(10.12.08)
merriam-webster online
0
nazenin
(10.12.08)
www.thefreedictionary.com

british ve american, ikisi de var.
0
cruor
(10.12.08)
cumingsoon
(11.12.08)
(34)

yala yala ya!

kucucuk
tam 2 saattir ariyorum. liseden bir arkadasim arayip sordu "hatirliyor musun dalga gectigimiz parcayi?" diye ve kilitledi beni. sadece "yaaaala, yala yala yalla yalla ya!" kısmını hatırlıyoruz nakaratında. ne söz, ne tarz, ne bişi.. pop ya da elektronik olduğunu ve ingilizce olduğunu sanıyorum. 90la
tam 2 saattir ariyorum. liseden bir arkadasim arayip sordu "hatirliyor musun dalga gectigimiz parcayi?" diye ve kilitledi beni. sadece "yaaaala, yala yala yalla yalla ya!" kısmını hatırlıyoruz nakaratında. ne söz, ne tarz, ne bişi.. pop ya da elektronik olduğunu ve ingilizce olduğunu sanıyorum. 90ların sonları olması lazım. bulan olursa bu kadar bilgiyle mucize olacak:)
0
kucucuk
(09.12.08)
ismini hatırlayamadığım fransızca bi şarkı vardı "aa ii valla" gibi bir nakaratı vardı onunla dalga geçerdik biz. işin ilginç yanı bu bahsettiğim şarkı daha önce soruldu ve ben cevaplamıştım :)
0
deckard
(09.12.08)
grup hepsi'nin yalan adlı şarkısı vardı, herkes "yala yala" zannederdi. yabancı demişsiniz ama bilmem işe yarar mı :P
0
trista
(09.12.08)
lilali olmasın? kim kay soyluyordu sanırım.
0
patricia teyze
(09.12.08)
eheh yok yok daha hepsi üyeleri ortaokula falan gidiyodu sanırım bu şarkı varken:)

fransızca olma ihtimali de düşük esasen, fransız lisesindeydik zira. 3-5 parça biliyoduk zaten fransızca aklımda kalırdı herhalde:) calogero'nun yalla diye bi parçası vardı, odur belki sizin söylediğiniz.

bu kısım arada nakarat gibi bişidi, bir kadın söylüodu. belki zenci?! hayalgücüm gelişti bunun sayesinde. biraz daha zorlarsam 0dan bi parça bestelicem ortasında bunun olduğu:)
0
🌸kucucuk
(09.12.08)
ahaha yoktu neyse ki. şükredicek bişi daha çıktı mübarek bayram günü eheh

bizimkilerden bazıları yala yala diyip dillerini çıkartmak gibi enteresan bir eğlence anlayışına sahipti, parça da oldukça müsaitti buna:)

lilali de değil, çok teşekkürler ama:)
0
🌸kucucuk
(09.12.08)
Bülent Ersoy'un da bir zamanlar Türkçesini söylediği şarkı olmasın sakın?! hani süt banyosu yapıodu klibinde:)
Alabina'ymış adı, bi de ona baksanız?!
0
think martini
(10.12.08)
bende var o şarkı, ama ismini hatırlayamadım. araştırmalara başlıyorum.
0
edge_nabby
(10.12.08)
gözlerim yaşardı çabalarınızdan ötürü:) o kadar imkansız ki, bir de netten olunca melodiyi söyleyemeyince dediğim gibi mucize lazım. öyle oryantal bir şey değildi sanırım, discolarda clublarda çalma olasılığı olan bi parçaydı.

hoş bu alabina da pek acayipmiş, zenci bi abimiz eşlik ediyo falan ahah
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
özcan deniz in vardı ama o "vala vala valla yaktın beni"
sozluk.sourtimes.org
0
rentts
(10.12.08)
bulamadım ya, deli oldum.
0
edge_nabby
(10.12.08)
ahh çok teşekkür ederim ya. o zaman beri bunu mu arıyosunuz?! olur da bi gün denk gelirse beklerim, belli ki bulamiycam:) hepinize cok tesekkurler.
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
oualalaradime olma ihtimali yok sanırsam, fransızca zira...
0
bulanti
(10.12.08)
Oualalaradime gibime geldi benim. Biz de okulda söylerdik deli gibi, eheh...
0
bitti
(10.12.08)
yok yok oualalaradime değil. ama onu da dinledim nostaljik oldu:)

@divit: fransız lisesi dediğime bakma, francophone demem lazımdı. galatasaray mezunuyum.
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
"Melodiyi söyleme imkanı olmadığından..." gibi bir laf etmişsin. Mikrofonun varsa kaydedip, rapide atsana.
0
bitti
(10.12.08)
eheh yok alabina söylendi daha once, o degil. ben de biliyorum o parcayi yasli da sayilmam pek. musterih olun:)
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
ya bi şarkı vardı oryantal tadında vala vala vala falan diodu belki onu yala gibi uydurmuşunuzdur :)
0
sevii
(10.12.08)
@divit: ahaha diskur geliyor.. 135:)

@bitti: aslinda cok mikrofonik bir sesim vardir (?!) ama nedense pek bi cesaret edemedim su an eheha
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
Cesaret edecek bir şey yok yahu. Ne sesler duydu Ekşi duyuru. :)
Arkadaşına sormaktan ne farkı var ki bunun? eheh
0
bitti
(10.12.08)
valla bi an gaza geldim ama neyse ki mikrofonu diger eve goturmusum. olmadi tatil donusu son care buna basvuriim gercekten:)
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
kucucuk cuum bi şarkı daha vardı o da arapça gibiydi. direk yazıyorum yala yala yalla yalla ya habib yalla falan die gidiodu o olmasın sakın :)
0
sevii
(10.12.08)
o kadar oryantal bi parça diil ki muhtemelen eskaza bulursak hiç birimiz inanamıcaz ne kadar alakasız bir şeyden bahsettiğime:)
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
töbeler olsun ayy :) valla aklıma da pek gelmio peki bu dalga gçtiiniz zamanlarda hit olan bi parçamıydı ve o yıllar hangi yıllardı bilgi verir misn :)
0
sevii
(10.12.08)
ahah şu an arkadaşımı sevgiyle anıyorum gerçekten. bana ağrı verdiği yetmemiş gibi ben de sizleri kitledim:) hmm lisenin başları olabilir esasen. 90lar diil canım abartmışım, 2000 falan olabilir. parçaya dair tek hatırladığımız aradaki yala yala kısmı. onda da her zamanki elektronik müziklerde falan çıkan hiç bi özelliği olmayan bi kadın sesi söylüyo. belki başka sözü de yok parçanın. notalarını falan çıkarıp yazıcam o derece. sinir oldum. uykum geldi uyuyamıyorum!:)
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
çokı çıldırası bi durum olduğundan eminin ama benmde aklıma maalesf bunlar gelior üzgünüm :) sizde dile peleseng ede ede yala yala etmişiniz be canım o kadar öle şey var ki insan bulamıo :) ama bulursanda yaz buraya :)
0
sevii
(10.12.08)
ahah evet evet bulursam önüme gelen herkesle paylaşıcam şu noktadan sonra:) iyi geceler.
0
🌸kucucuk
(10.12.08)
mezdeke furyasında çıkan arapça parçalardan değil mi bu?
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(10.12.08)
belirttigin parca brezilya menseili bir parcaydi ve portekizce soyleniyordu. belki arada ingilizce bisiler de mirildaniyordur sarkiyi soyleyen hatun; sozlerini cok iyi hatirlamasam da, nakarati unutulacak cinsten degildi. cok iyi hatirliyorum. sanirim "africanism" adli grupla baglantisi olabilir. bi arastirin derim ben...
0
trawmatolog
(10.12.08)
@comptrol; aşkolsun Comptrol yaa, ben demiştim Alabina diye, tutmadı o ayrı ama kızlardan selamını esirgeme bence:)
0
think martini
(10.12.08)
yazilmamis olmasindan cesaret bulup su olabilir mi diyorum
www.youtube.com
(bkz: yalla chant)
0
supergirl
(10.12.08)
africanism - tourment d'amour!
0
the man who hears deepest inquisitions
(10.12.08)
evet, "the man who hears deepest inquisitions" buldu. Bendeki versiyonu da şu hatta: Africanism - Tourment D'Amour (feat. Salomé De Bahia) (horn dub)
0
edge_nabby
(11.12.08)
ahh inanilmazsin the man who hears deepest inquisitions!!
ben tamamen umidimi kesmistim acikcasi.
bir kahve ısmarliim sana:)
çok çok teşekkürler tekrar!
0
🌸kucucuk
(23.12.08)
bu arada trawmatolog'a da çok teşekkürler ilk africanism onerisini o yapmisti. bakinmistim da youtube'dan ama bulamamistim..
0
🌸kucucuk
(23.12.08)
(7)

korsan xp'yi orijinal yapamamak, sp2 yükleyememek

ravioli
şimdiye kadar her format atışımda netten bulduğum bi programcık sayesinde xp'yi orijinal görünümlü hale getirip sp2 olsun, diğer zımbırtılar olsun yükleyebiliyordum.dün akşam yine aynı programı kullanıp sp2 yüklemeye kalktım, olmadı. tekrar format attım, baştan denedim yine olmadı. başka bi dosya bu
şimdiye kadar her format atışımda netten bulduğum bi programcık sayesinde xp'yi orijinal görünümlü hale getirip sp2 olsun, diğer zımbırtılar olsun yükleyebiliyordum.
dün akşam yine aynı programı kullanıp sp2 yüklemeye kalktım, olmadı. tekrar format attım, baştan denedim yine olmadı.
başka bi dosya buldum nette, kayıt defteri zımbırtısıyla ilgili bir şey.. bulduğum forumda denilen gibi iki defa çalıştırdım, sonra mediaplayer 11'i yüklemeye kalktım, orijinal denetiminden geçti. aha dedim oldu, hemen yükledim sp2yi, restart yapınca 'windows bu bilgisayarın lisans durumunun doğru olarak denetlenmesini engelledi' gibilerinden bi uyarı çıkıyor ve açılmıyor oturum.
bi çözüm gösterin ey insanlar!
0
ravioli
(09.12.08)
sp2 ile entegre bi cd bulup oyle tekrar kurmayi dene? mumkunse..
0
katafalk
(09.12.08)
yalniz adam oturum acamiyorum demis mrtksn ben de pek anlamadim.. artik guvenli kipte acip mi kurarsin bilemedim..
0
katafalk
(09.12.08)
sanırım keyiyle alakalı bir durum. windows xpnin korsan kabul ettiği cd keylerle (banladığı) yükleme yapılınca sp yüklemene izin vermiyor.
0
trista
(09.12.08)
20 dakikadir kimse linux ya da ubuntu demedi, hayirdir benden habersiz tabu mu oynaniyor? :)
0
nooneatall
(09.12.08)
format atmadan tekrar windows yükledim, en azından oturum açabiliyorum.
mrtskn verdiğin linki indirdim, şimdiye kadar o dosyaları kullanıyordum ben de, keyfinder, keygen vs.. tekrar deniyeyim dedim bu sefer hiç kabul etmedi, keyi girerken hata oldu filan diyor.
0
🌸ravioli
(09.12.08)
eğer home edition kurmak sizin için sorun olmayacaksa orginal home edition key i verebilirim elimde fazladan bikaç tane var.
0
alan shearer
(09.12.08)
internetten indirme gibi bir imkaniniz varsa (yani vardir elbette ama kota sorununuz falan yoksa demek istedim * *) demonoid'de ing de olsa winxp pro (sp2 ile entegre edilmis hali) vardir. serial da vermislerdi, o serial'i kullandiginizda nedense o legal xp vb prg'lar kullanmadan da update, ie7, wmp11 kurulumunda falan hic sorun cikmiyordu. ben su an onu kullaniyorum ve tas gibi, hic yamuk yapmadi. ayrica seed de baya boldu yani. aklinda bulunsun ;)
0
katafalk
(09.12.08)
(12)

Yabancı dilde kulak dolgunluğu

trista
Konu başlığı doğru olmadı sanırım. Orta derecede İngilizce ve Rusça biliyorum. Animelerden de Japonca üç beş cümle kelime vs. Şimdi sorun şu, özellikle İngilizcede dinlemem ve anlamam aşırı zayıf. Okuma-anlamada fena sayılmam. Yıllardır ingilizce altyazılı filmler izlerim, müzik dinlerim ama kesinli
Konu başlığı doğru olmadı sanırım. Orta derecede İngilizce ve Rusça biliyorum. Animelerden de Japonca üç beş cümle kelime vs. Şimdi sorun şu, özellikle İngilizcede dinlemem ve anlamam aşırı zayıf. Okuma-anlamada fena sayılmam. Yıllardır ingilizce altyazılı filmler izlerim, müzik dinlerim ama kesinlikle dinlerken hiçbir şey anlamıyorum. Anca BBC gibi kanallarda konuşulanları biraz anlayabiliyorum. Çünkü daha "net" konuşuyorlar, sanırım ingiliz aksanı öyle oluyor. Biraz daha benzeri Rusçada geçerli. Rusçayı memleketinde öğrenmeye başladığım için konuşmaları az çok anlıyorum ama bu da gerçekten zayıf. Ama şunu farkettim, Japonca kelime haznem 100 kelimeyi geçmediği halde gerçekten söylenen şeyleri net olarak algılayabiliyorum. Ha tabii ki ne konuştuğunu neredeyse hiç anlamıyorum ama heceleri olsun, kelimeleri olsun ayırt etmek çok kolay geliyor. Fakat nedense ingilizcede kelimeleri bildiğim ve söyledikleri halde anlayamıyorum, ayırt edemiyorum.

Ne yapmak lazım, çoğu insanın dinlerken anlayabilmesini kıskanır hale geldim (Tabii bu anadili ingilizce olan birisinden olacak). Sizin de böyle sorununuz var mı?
0
trista
(07.12.08)
yabancı dizileri filmleri falan alt yazısız izleyin bol bol böylede konuşma dilini de kaparsınız. altyazı beyninizi yormamanızı sağlıyor olabilir belki.
0
sleep may be the enemy
(07.12.08)
filmleri altyazılı izliyormuşsunuz. artık yavaş yavaş dikkatinizi altyazıdan çok konuşulanlara vermeye bakın. popüler amerikan dizilerinin çok temiz bir ingilizcesi var, lost, heroes, family guy gibi diziler gayet anlaşılır. eğer ingilizce verilen bir seminere katılma veya derse girme olanağınız varsa bunu yapın, kulağınız alışsın. eğer yabancı bir arkadaşınız varsa ne ala! onla takılıp kanka moduna girmeye bakın!
0
kreb17
(07.12.08)
Bu dillerin ozellikleri ve anadiline yakinligi ile ilgili birsey sanirim. Japonya'da sadece 12 gun kaldim, ama ben de kelimeleri anlayabilir duruma gelmistim, hatta konusmalardan anladiklarim bile vardi. Benzer birsey, ispanya'da da basima geldi. Ingilizce ise, oldukca iyi konustugum bir dil, amerika'da hic zorluk cekmiyorken, Dublin'de konusulanlari anlamak icin can kulagi ile dinlemem gerekiyordu konusan kisiyi, gerci bu da bir kac gun sonra gecti.

Tahminim, beynimizin dil konusunda secici oldugu yonunde, kendine yakin hissediyorsa, cabucak adapte olabiliyor.
0
nooneatall
(07.12.08)
büyük bi ihtimalle öğrenme şeklinizden kaynaklanıyordur. ingilizceyi ders olarak ve türkiyede öğrendiyseniz sıkmış olabilir diğer iki dili kendiniz ister istmez öğrenmişsiniz gibi anladım.. ingilizce anlarım konuşum ama şarkıları ben de dinlemem mesela ne diyo acaba diye. biri sorunca falan farkediyorum sözleri dinlemediğimi.. ingilizceyi ite kaka anlamya başladığım yıllara kıyasla ruscayı çok daha hızlı anlayabildiğimi farkettim(dili anlamaya başlama süresi olarak) ben de az bucuk pratikle. dilin yapısıyla alakalıdır belki..
bu arada anadili ingilizce olmayan biriyle, olan birine kıyasla daha kolay anlaşılabiliyor nedense bu da böle alakasız bi tespit oldu
0
pascha d
(07.12.08)
aynı filmi bir kere alt yazılı bir kere alt yazısız izle.
0
mortifera
(07.12.08)
pascha d, evet genellikle anadili ingilizce olmayan biriyle diyalog sorunu yaşamıyorum. bir tek finlandiyalı biriyle yaşamıştım o da sonradan düzelmişti.
0
🌸trista
(07.12.08)
bir teoriye göre yabancı dil anlamadaki en büyük sorun, kelimeleri birbirinden ayıramamaktır. bu yüzden çok hızlı konuşulduğunu düşünür, bildiğimiz kelimeleri bile algılayamaz, bir kelimenin nerede bitip, diğerinin nerede başladığını anlayamayız. bu yüzden dvd vs. izlereken ingilizce ses ile ingilizce alt yazının açılmasını öneriyorlar. bence bir denemekte fayda var. o zaman çok daha fazla şeyi anladığınızı fark eder ve ilerleme sağlayabilirsiniz.
0
mermaid
(07.12.08)
mermaid, haklısınız sanırım. bir deneyeyim sizin ve diğer arkadaşların önerdiği yöntemleri.
0
🌸trista
(07.12.08)
mermaid'e katılıyorum, zamanında ispanya'da yaşarken, tv'yi, sağır-dilsiz altyazısından izliyordum, 555 mi, 888 mi, her kanalın teletextinde sabittir o numara. 3-5 ayda marketti kasaptı manavdı, kendim halleder olmuştum.
0
cedilla
(07.12.08)
Ben hem japon hem çinlileri dinleyince şu kanıya ulaştım: Girtlak yapımız, bir dilin sesini çıkarmaya elverişli-yatkın değilse, dinlemede de sorun yaşıyoruz.
ingilizce bizim zor seslendirebildiğimiz bir dil, dinlerken de aynı şekilde zor anlayabiliyoruz. japonca gerçi bizle aynı dil ailesinden biliyorsunuz, ural altay, anlamamız normal. Ama, bizle aynı dil grubundan olmadığı halde ben de her zaman italyanca ve ispanyolcayı, net konuşulduğu için kolay öğrenebileceğimi düşünmüşümdür. Çinliler ise maalesef bana kedi mırlaması gibi gelen, gırtaktan gelen bir sesle konuşuyorlar. onları dinlerken içimden öfke ve kıskançlıkla "bunlar eminim ingilizceyi kolay öğreniyorlardır" diye düşündüm, bir japona bu konuyu sorduğumda bana yine biraz kıskançlıkla "evet, onlar bizim gibi değil, güzel ingilizce konuşurlar" demişti. tabii, tekil örnek verdim, doğru mudur, genellenebilir mi bilmiyorum.
0
firez
(08.12.08)
@mortifera

bence de filmi önce altyazılı sonra altyazısız izlemekte yarar var. ama bence o altyazı da ingilizce olmalı yani ingilizce filmi ingilizce altyazıyla izleyin derim önce.
0
fedaialkolik
(08.12.08)
Arkadaşların dediği gibi ingilizce filmleri/dizileri ingilizce altyazıyla izlemeye devam edin. Belli bir süre/birçok film sonra altyazıdan bağımsız da takip edebildiğinizi anlayacaksınız. Eğer istiyorsanız altyazıyı tamamen kapatıp da deneyebilirsiniz, özellikle popüler dizilerde zorluk çekeceğinizi sanmıyorum. Zaten popüler dizileri hemen izlemek isterseniz altyazısız izlemek zorunda kalıyorsunuz. Bu da bir motivasyon olabilir...

Kelime olayına gelirsek; siz "bildiğim kelimeler" demişsiniz ama yine de kelime dağarcığınız ne kadar zenginse cümleleri de o kadar rahat kavrayabileceğinizi ekleyebilirim. Hızla söylenmiş bir cümlede tam çıkarılamayan veya bilinmeyen bir kelime bazen akışı bozabiliyor, haliyle anlamakta güçlük çekebiliyorsunuz.

Ek olarak, the to of gonna wanna gibi kelimeler/kısaltmalar ve bunların "cümlede ilgili yerde bulunması gerektiğini" bilmek de faydalı olabilir. Yani illa to'yu duymanız şart değil, ama bağlamdan orada bir to olduğunu çıkarabiliyorsanız zaten işiniz kolaylaşacaktır. Bu zamanla (okumak, dinlemek, izlemek) otomatik bir hal alıyor. İşte "kulak dolgunluğu" denilen şey de bu sanırım. Üstüne de zengin bir kelime dağarcığı eklersek, sorun olacağını sanmam. Ama bir dil için en önemli şey pratik tabii ki...

Good Luck :)
0
silhouette
(08.12.08)
(5)

Bios Update

sesee
Sapphire ATI radeon hd 4870 modellerindeki bir sorun nedeniyle biosu yükseltmek gerekiyormuş ama bir türlü beceremedim. Yapabilen ayrıntılı bir şekilde anlatırsa sevinirim.
Sapphire ATI radeon hd 4870 modellerindeki bir sorun nedeniyle biosu yükseltmek gerekiyormuş ama bir türlü beceremedim. Yapabilen ayrıntılı bir şekilde anlatırsa sevinirim.
0
sesee
(07.12.08)
aman deyim bios update falan, eger bilgisayardan anlamiyorsan hic dokunma oyle seylere. sonra bombos bi ekrana bakar durursun.
0
sirahmet
(07.12.08)
sanırım bios update eskisi kadar zor değil, uyumlu değilse yapamıyorsun falan.
0
trista
(07.12.08)
ati veya sapphire bios güncellemeyi desteklemiyor. olası bir sorunda garanti dışı kalır donanımınız. zaten olsaydı sitelerinde "bios update" bölümü olurdu.

www.vgaforum.com
0
free spirit
(07.12.08)
Sapphire in 4870 kartlarının yüzde 60 ında olan bir problem var aslında. Onlar da bunu bilerek bir bios ayarı çıkardı.
www.sapphiretech.com
Neyse hallettim ben. Teşekkürler mesajlar için.
0
🌸sesee
(07.12.08)
bende de sapphire var. everest, '2 sene geçmiş, bios güncelleme yapılması iyi olur' tarzında bir uyarı verdiği için bakmıştım ama dediğim gibi yoktu. verdiğiniz link, driver için, sizinkinin modelinde bios update varmış ama dediğiniz gibi özel bir problemden ötürü yoksa genel bir bios update yok. o menüde bios update benim modelde olmadığı için, donanım forumlarında açıklamalara bakınca 'bios update' desteğinin olmadığını söylüyorlardı. olduğuna sevindim, iyi günler.
0
free spirit
(07.12.08)
(6)

saç rengi - göz rengi kombinasyonu

iris
doğal gözüktüğünü varsayarak soruyorum, en güzel saç rengi - göz rengi kombinasyonu nedir sizce?
doğal gözüktüğünü varsayarak soruyorum, en güzel saç rengi - göz rengi kombinasyonu nedir sizce?
0
iris
(06.12.08)
Kızıl-yeşil derim.
0
shangrilla
(06.12.08)
kumral mavi
kestane kavhe
siyah ela
sarı yeşil
sarı mavi
kestane mavi
0
trista
(06.12.08)
siyah siyah
0
mortifera
(06.12.08)
siyah-yesil. tek gecerim.
0
osuruklu
(06.12.08)
sarı - yeşil de çok doğal gözükür. ancak orjinal, acik sari ona.
0
nihilanth
(06.12.08)
siyah kahve
kırmızı (kızıl değik) yeşil de güzel
0
joepiscopo
(07.12.08)
(5)

aklımdan ne çıkarayım?

tearif
bugünlerde aklım feci dolu..fakat bayram tatili vesilesiyle biraz boş vaktim olacak ben de aklımı biraz boşaltayım dedim..ama neyi çıkaracağıma karar veremedim..işte aklımdakiler;1.emekli olmama daha yıllar var..memuriyetle nereye kadar..maişet derdi de diyebiliriz2.sağır bi kedim var..sürekli hayva
bugünlerde aklım feci dolu..fakat bayram tatili vesilesiyle biraz boş vaktim olacak ben de aklımı biraz boşaltayım dedim..ama neyi çıkaracağıma karar veremedim..işte aklımdakiler;

1.emekli olmama daha yıllar var..memuriyetle nereye kadar..maişet derdi de diyebiliriz
2.sağır bi kedim var..sürekli hayvanın peşinde gezmem gerekiyor..burnunun dibinde olsam bile arkası dönükse beni bulamıyor..kulaklık vs almayı düşünüyorum..çok yer kaplıyor
3.geçmiş zaman aşık olduğum biri var..öyle çok kütleye sahip değil..ama yer kaplıyor nihayetinde
4.anlamam etmem ama yine de trabzonspor şampiyon olur mu diye düşünmeden edemiyorum..frontal lobumu işgal etti
5.söylediğim yalanlar..bi arkadaşım hafızan iyi olmalı demişti yalan söyleyeceksen..ben de habire birikti tabii..
6.en iyi arkadaşım..şimdilerde konuşmuyoruz..ben bi süre görüşmeyelim dedim ama hemen arar sanmıştım..aramaması beynimi kemiriyor..yeri daraltıyor
7.koltuk takımı..diyorum ki şunları atayım..yerine köşe takımı alayım nasılsa tv karşısında uyuya kalıyorum..atsam mı atmasam mı ..dert işte
8.karşı komşu..sürekli beni izliyor..bugün yine bi listeyle geldi..kimseye kapıyı açmıyormuşsun falan dedi..börek ve zeytinyağlı dolma getirdi..börek dolma iyi de boş tabaklara ne koyulacak..kadını aklımdan çıkaramıyorum
9.arog a sinema bileti..adıma alınmış..bayramdan sonra gitmem lazım..gereksiz nezaketler..ya filmin ortasında çıkarsam korkusu.
10.istikrarlı bi şekilde solan çiçek..vitamin de verdim..düşünmekten kendimi alamıyorum..

şimdiden teşekkür ederim..
0
tearif
(06.12.08)
1,2,3,4,7,8,10..

Bunlar gereksiz geldi bana, dusunme, ya kendiliginden hallolurlar, ya da hic hallolmazlar yapabilecegin birsey yok
0
nooneatall
(06.12.08)
süper bi liste..
1.yi çıkarın bence çünkü bi kere başlamışsınız memuriyete, milli piyango veya miras gelmedikten sonra hangi güvence ile bırakacaksınız?
2.yi ben de yaşadım zamanında, kötü bi şey, kulaklık derken duyması için mi?öyle bi şey olduğunu bilmiodum..
3.herkes bundan muzdarip, bırakın gitsin...
4.olmaz,içiniz rahat olsun..
5.yalanınız çıkarsa çıksın ne olacak, bu kadar yalan söylüyorsanız bi insana onu önemsemediğiniz anlamına da gelir..
6.aynı durum,yapacak bi şey yok..eğer haksız olduğunuzu düşünüyorsanız gurur yapmayın, haklı yanlarınız varsa inat edebilirsiniz, kimse kazanmaz ama insan yapıyor..
7.dursun ya neden atılıyor?
8.pastaneden alın bi şeyler koyun, olmadı boş verin geri belki bu terbiyesizliğinizden sonra izlemeyi bırakır..
9.komik de olabilir, en kötü küçük ayrıntıları izler vakit geçirirsiniz..renkli bi dünya sinema..
10.budayın, güneşe koyun, olmadı vakti geldi demektir..yenisini alın, insanlar bile ölüyor, çiçek de ölebilir..
böyle işte, ben de kendi düşüncelerimi yazdım..
0
erostrada
(06.12.08)
kafanı gereksiz meşgul eden şeyler var anladığım kadarıyla, o yüzden bence aklından çıkarmaman gerekenleri yazacağım sana. böylesi daha kolay.

- kedinle ve sorunlarıyla ilgilen
- aşık olduğun kişiyle olma şansın varsa peşinden git, ama yoksa unut.
- yalan söylemeyi unut, dürüst olmaya gayret göster.
- en yakın arkadaşın hayatında sorun yaratmıyorsa iletişimi koparma
- karşı komşuna teşekkürlerini ilet, güleryüzlü ol
- arog'a git.
- çiçeğinle ilgili araştırma yap ve ona öyle davran.
0
trista
(06.12.08)
hepsini aklindan cikarip tatile cik
0
ermanen
(06.12.08)
6. şıktakinin sebebini merak ettim doğrusu. belki ben de bundan biraz muzdarip olduğumdandır. 10 yıllık arkadaşlığımı bitirdim. bir sevgili/eş gerçekten gerekli mi ? diye kendime sorduğumda "iyi bir dost, arkadaş, sıkıntım olduğunda yanımda olacak, estiğinde bir otobüse atlayıp başka şehre gidelim vs." dediğimde bana ayak uyduracak birisi olduğunda, sevgili/eş gibi birini gerçekten istemediğimi-gerekli görmediğimi anladım. bence birçok sıkıntının kaynağı hayatında bu şekilde sırtını dayayabileceğin birinin olmaması. küçük sıkıntılar ama ne kadar canını sıktığını ve kafanı meşgul ettiğini anlayabiliyorum.
0
philosophia
(06.12.08)
(13)

7 saat uyku

nomukasonduka
bi insana 7 saat uyku neden yetmez?yatış 23:30 - en geç 24kalkış 7:30(bi süre pharmaton kullandım o aralar iyiydi hatta testlerde sürekli kansız çıkmama rağmen pharmaton kullandığım dönem bütün değerler normal çıkmıştı. tekrar mı başlasam bilemiyorum)bunun dışında önerileri olan var mı?
bi insana 7 saat uyku neden yetmez?

yatış 23:30 - en geç 24
kalkış 7:30

(bi süre pharmaton kullandım o aralar iyiydi hatta testlerde sürekli kansız çıkmama rağmen pharmaton kullandığım dönem bütün değerler normal çıkmıştı. tekrar mı başlasam bilemiyorum)
bunun dışında önerileri olan var mı?
0
nomukasonduka
(04.12.08)
valla bunu ben de merak ediyorum. 10 saat uyumazsam gün içinde bayılacak gibi oluyorum, vaktim olursa öğle uykusu uyuyorum. eskiden kullandığım bir ilaç yüzünden sabahın köründe zınk diye kalkardım 6 saat uyku yeterdi. vitamin filan takviyesi işe yarar mı "zınk diye" kalkmak için? iş hayatında çok zorlanıcam bu yüzden çünkü...
0
trista
(04.12.08)
herkes icin ideal uyku suresi farkli oluyo. 3 saat uyuyarak yasayan arkadasimda var 13saat uyuyarakta. gun gun kendinizi bi alarm ile, her gun bi yarim saat alarmi gec kurarak, uyandirin. en dinc uyandiginiz gunki uyuma sureniz ideal uyuma sureniz iste. yada internette bi saat satiliyo ben alicam 200papel falan, yuzuk takiyosunuz bi tane uyurken(ya da bileklik) o sizin iste yok kalp atisinizi yok bilmemne seviyenizi falan olcuyo bi saate wireless bagli. saat sizi en dinc oldugunuzda uyandiriyo falan filan
0
jay kay
(04.12.08)
alkolik imam
(04.12.08)
hayat sartiniza, yediklerinize, metabolizmaniza, genlerinize hatta sevdiginiz kisilere gore bile degisir... o yuzden 8 saat uyu bence..
0
ermanen
(04.12.08)
@jay kay, o aparatla ilgili link verebilir misin?
0
boshi
(04.12.08)
Yazın okul mokul yokken en az 10 saat uyurum ama kışın okullar başlayınca 6 saate iner uyku süresi.Sanırım alışmakla ilgili bu durum o yüzden kendinizi kasın bir iki hafta ondan sonra rahata kavuşun.
0
huleyn
(04.12.08)
6 saatten fazla uyumuyorum geceleri. sabahları bir de ofise gittiğimde bir saat kestiriyorum. günde 7 saat. zaten gün kısa lan. yetmiyo daha fazla uyusam.
0
teritori
(04.12.08)
www.axonlabs.com

www.axbo.com

ilk adresteki daha satilmiyo sanirim ama ikincisi satiliyo. bide yuzuklusu vardi bulamadim onu
0
jay kay
(04.12.08)
ben de erken kalkmayı sevmem mesela ne alaka bilemiyorum.. yani 11'de yatıp 10 da kalkarım ama gece 2-3 de yatar yine 10 da kalkarım.. 7-8 gibi kalkmaktan oldum olasıya nefret ettim..
0
p shadow
(04.12.08)
su aletlere ornek olarak sleeptracker vardi bi de, bendeistiyorum.com vermisti.
0
ainothia
(04.12.08)
bunun şu anki zaman anlayışımız (yani günün 24 saat kabul edilmesi) ile ilgili bir problem olduğunu düşünüyorum. zira herkesin biyolojik ritmi ya da saati aynı değil bence. hatta aynı kişinin bile 10 yaşındaki biyolojik saati ile 30 yaşındaki aynı değil. Dolayısıyla 6 saat 7 saat 10 saat gibi şartlanmalar doğru değil. Bugün sana 7 saat yetmez yarın 2 saat yeter diye düşünüyorum.
0
walkman
(04.12.08)
yeni bişey değil bu bir buçuk senedir çalışıyorum ve yetmiyo işte gün içinde gözlerim yanıyo batıyo, düşünüyorum e gece 7 - 7,5 saat uyudum nereye gitti bu diyorum. çalışma tempom sabah 7.45te evden çıkıyorum ve akşam 10u çeyrek geçe evde oluyorum. sanırım biraz fazla yorulduğum için yetmiyor. vitamin tavsiye edicek olan var mı? uykusuzluğumu alıcak?
0
🌸nomukasonduka
(04.12.08)
vallahi ben 6 saat uyuyunca acayip uykusuz oluyorum. 7 saat de az geliyor. 8 saat uyumam gerekiyor en az. 8 de kalkıyorum her sabah o yüzden akşamları 11 ya da en geç 12 de yatıyorum uykumu alabilmek için.
0
oceano
(04.12.08)
(8)

Duyuru sitesinde bir sorun mu var?

sanio
bi kac baslik gordum bugun, altinda alakasiz cevaplar var. site mi sacmaliyor biz mi sacmaliyoruz?ornek:http://img149.imageshack.us/img149/317/sacmalf1.jpg
bi kac baslik gordum bugun, altinda alakasiz cevaplar var. site mi sacmaliyor biz mi sacmaliyoruz?

ornek:

img149.imageshack.us
0
sanio
(04.12.08)
24 saatlik kargasada sadece es olarak gozukerek yazdigimiz cevaplar alakasiz sekilde duyurulara serpisiyor

compu neler oluyor?
0
ermanen
(04.12.08)
onu ben de uzun uzun düşündüm. altına @fedaikolik de yazmış ama. belki başka bi soru daha sormuş ve sonra da editleyip silmiştir diye düşündüm.

edit: editlememiş hiç. ayrıca duyuru saaityle cevap saati hatta ne saati tarihi bile farklı.
0
supergirl
(04.12.08)
bir gariplik var evet. bu da başka bir örnek

img143.imageshack.us
0
extirpation
(04.12.08)
evet evet o son ornegi bende gordum, yanlislik falan olmustur dedim ama suan gorunmuyor bende o cevap enteresandir
0
🌸sanio
(04.12.08)
Kediler daha çok ev yapımı oyuncakları severler.

şaka bir yana, evet sorun var yine. nazar değdi sanırım.
bu arada benim nicki nasıl okuyorsunuz trişka diye mi :P
0
trista
(04.12.08)
o arkadaş benim soruma yazmıştı o cevabı w810i ile ilgili soruma:). sorum uçtu düzenleme sırasında ama o cevap demek oraya konmuş. moderasyon halleder herhalde.

edit: hangi arkadaş tabi:). ilk örnekteki arkadaş, fedaialkolik yani.
0
insantaklidiyapanmaymun
(04.12.08)
Dün compumaster tüm duyuruları silmeden az evvel yazdığım cevap başka bir sorunun altına gitmiş. Yok oldu sanıyordum ama gördüğüm kadarıyla hala duruyor ve fakat cevap verdiğim duyurular kısmında kayıtlı değil.
0
gulden kale
(04.12.08)
olay aynen soyle gerceklesiyor, ben siteyi ucurdugum sirada bir soruya cevap yazan insanlar, o cevabi post ettiklerinde ben siteyi ucurmus oluyorum, cevap orneyin 49155 nolu sorunundur diye kaydoluyor, fakat daha 49155 nolu soru yok, veritabani geriye gittigi icin aslinda biz o sirada 49000deyiz (falan) sonra 155 soru daha giriliyor, ve bir anda o cevabi yazan kisinin cevabi sorunun altinda beliriyor, farkindaysaniz saati tam sitenin resetlendigi zamana ait ve sorudan daha erken bir zamana ait bir cevap. bu 10 cevap icin olmus, ama moderasyon coktan silmis bu alakasiz cevaplari.
0
compumaster
(04.12.08)
(7)

Diş eti iltihaplanması

babatema
Diş etlerim şişmeye, ağrıyıp acımaya başladı. doktor ise şişkinlikleri patlatıp içimdeki kanı dışarı atmamızı söyledi. bir de tuzlu suyla gargara.nedir bu hastalık? başlarına gelenler neler yapıyor? bulaşıcı mıdır? diş etlerine ya da bünyeye kalıcı bir zarar verir mi? ağız kokusu yapar mı? vs. vs. v
Diş etlerim şişmeye, ağrıyıp acımaya başladı. doktor ise şişkinlikleri patlatıp içimdeki kanı dışarı atmamızı söyledi. bir de tuzlu suyla gargara.

nedir bu hastalık? başlarına gelenler neler yapıyor? bulaşıcı mıdır? diş etlerine ya da bünyeye kalıcı bir zarar verir mi? ağız kokusu yapar mı? vs. vs. vs.

bir de bünyemde bir miktar baş ağrısı ve halsizlik de var.
0
babatema
(25.11.08)
doktor tani koymak yerine niye sadece patlatma olayina girmis anlamadim, dis hekimine gitmediniz mi yoksa?
dis etinde siskinlik dis tasindan olabilir.dis etinize sertce bastiginizda (veya fircalarken baski uyguladiginizda) kanama yapar hatta. o dis taslarinin temizlenmesi gerek. dis tasi olusmasinin nedeni de iyi fircalanmayan disler, dis aralarinda kalan artiklar. bu tip durumlarda dis ipi kullanilabilir. dis hekimi degilim ama doktorum bana aynen bunlari soylemisti.
0
please dont die
(25.11.08)
ilhitabı delerek akıtan ve bunu tavsiye eden diş hekimi görmedim. önce antibiyotik, ağrı kesici falan verip ilaçla ilhitabı tedavi eder, iltihap geçince de ilhitaba neden olan şeyi tedavi eder (kanal tedavisi misal). böyle kocakarı usulü delip iltihap akıtarak diş tedavi edildiğini görmedim hiç.
0
kibritsuyu
(25.11.08)
bence de iltihap öyle kanatarak, kanı akıtarak filan tedavi edilmez. Kibritsuyu'nun da dediği gibi bir iltihap söz konusuysa önce doktorun antibiyotik verip iltihabı kurutması, sonra da sorun ne ise onu halletmesi gerekir. Başka bir doktora daha git derim ben.
0
think martini
(25.11.08)
Sanırım sorularınızdan birinin cevabı şu: (bkz: gingivit)
Geçmiş olsun.
0
nuage
(25.11.08)
doktor antibiyotik de verdi. aslında tam olarak "patlat" demedi. diş etlerini hafif kanatarak fırçala gibi bişeyler...
0
🌸babatema
(25.11.08)
antibiyotiği kullan mutlaka ama kanatarak fırçalama bence. antibiyotikle kurur zaten iltihap, sonra da daha az kanamayla gerekli olan işlem doktor tarafından yapılır. ben geçen gün diş taşı temizliği için gittiğimde bile doktor çok kanıyor diye işlemi yapamayacağını söyledi, antibiyotik verdi, kullan bitsin öyle gel dedi, sonra işlemi yaptı. Kanatmak, hem de biliçsizce fırçalayarak filan daha zaralı olabilir, diş eti çekilmesine yol açabilir.
0
think martini
(25.11.08)
diş etlerine hiç dokunmadan antibiyotik tedavisi görmen lazım. mümkünse fırçalama.
0
trista
(25.11.08)
(12)

Sevdicek neden boyle yapiyor ki

niyekiacaba
Kiz arkadasimla opusurken biraz daha ileri gitmeye basladigimizda, kiz arkadasim ilk basta biraz heyecanlaniyor ve cinsel birlesmeye cok yaklastigimizda birden bire beni geri itip cenin pozisyonuna geliyor ve suspus oluyor yada agliyor. Bazen beni yanindan kovuyor 5 dakika sonra geri cagriyor ve op
Kiz arkadasimla opusurken biraz daha ileri gitmeye basladigimizda, kiz arkadasim ilk basta biraz heyecanlaniyor ve cinsel birlesmeye cok yaklastigimizda birden bire beni geri itip cenin pozisyonuna geliyor ve suspus oluyor yada agliyor. Bazen beni yanindan kovuyor 5 dakika sonra geri cagriyor ve opucuk konduruyor, sarilip uyuyoruz; E haliyle derdinin ne oldugunu anlayamiyorum; Sizce nedir sebebi? Bugune dek istisnasiz hep boyle oldu.

edit: kız arkadasimin yasi 21, universite ogrencisi genel itibariyle modern diye tabir edilebilecek bir ailesi var. Daha cinsel deneyimi olmamis; Ve evet, o boyle yaptikca ben daha israrci oluyorum galiba.
0
niyekiacaba
(24.11.08)
kız arkadaşınız vajinismus olabilir.
0
trista
(24.11.08)
onceden taciz vs de olabilir, oturup konusmakta fayda var ya da bi doktora gitmek en iyisi.
0
bryan fury
(24.11.08)
Yaş kaç ? Hatun korkuyor, cinsel birleşmeye yaklaşmıyorsunuz anlattığın kadarıyla, sen yaklaşmaya zorluyorsun. İpleri kız arkadaşına bırak bir süre bakalım ne yapacak, bırak o yönlendirsin sizi.
0
kimlanbu
(24.11.08)
başından travmatik birşeyler geçmiş de olabilir, sizinle oyun oynuyor da olabilir bilemeyiz. Buradan tahmin yürütmek acunla kutu açmak gibi. Tavsiyem konuşmanın gidebileceği bütün varyantlara karşı kendinizi önceden hazırlayıp, sevdiceğinize minimum rahatsızlık verecek şekilde soruyu ona sormanız.
0
skatheist
(24.11.08)
Bir insan ağlayarak oyun oynamaz diye düşünüyorum. ?!! Ne oyunu?
...
Bekaret kendisi için önemli olabilir. Sizi seviyordur ama, bekaretini de kaybetmek istemiyordur. Bunu düşündünüz mü?
Aslında sizin bunu kendisine sormanız gerekir. Bize sormaktan ziyâde kendisinin fikri daha önemli.
0
nuage
(24.11.08)
herkesin doğru yorumları var. fakat kız arkadaşın seni çok seviyodur ve belki daha önce yanlış bi ilişkisi olmuştur. bakire olmayabilir ve senin onu bırakmandan korkuyo olabiir. bu konuyu onunla konuşman lazım. ama önce bakire olmasa da onu sever miyim sorusunun cevabını kendinde bi ara eğer cevabın hayırsa sevgini sorgula evetse sevgiline onu her şekilde sevdiğini söyle ve onuş derim ben
0
sevii
(24.11.08)
Yahu ne tacizi ne vajinismusu. Cinsel deneyimi olmadığı için böyle yapıyor. 21 çok geç bir yaş değil ki? Israrlarını sürdürürsen kız arkadaşını kaybedersin bu bir. eğer o buna ruhsal olarak hazır değilken bir şekilde ikna ederek ilişkiye girersen ona ciddi zararlar verebilirsin.

Eğer onu seviyorsan ve önem veriyorsan aranızdaki cinselliğin gelişimini yavaşlatıp ona zaman tanıman gerek. Emin ol bu şekilde başlayan ilişkiler çok daha güzeldir. nasıl olsa yapacağız psikolojisiyle hareket edenlerin ilişkileri genellikle uzun sürmez, sağlıklı olmaz. (kızın bakire olduğu ilişkilerden söz ediyorum)

Yok eğer ben bir an önce skorumu kaydetmenin peşindeyim diyorsan sen bilirsin.

bir de @trista

ihtimal var tabi evet ama adam "vajin" aşamasına gelememiş ki "ismus"u hakkında düzgün bir yorum yapılabilsin. galiba senin söylemek istediğin sözcük "frijit"ti. ama öyle ya da böyle cinselliği olmayan birinin cinsel sorunundan söz edilemez. bunu unutmayalım.

her sevişmeyen kız frijit, vajinismus, aseksüel, eşcinsel vb olmak zorunda değil. sonuçta bu bir karar meselesidir. kendini hazır hissetmiyor olabilir. "adam"ını bekliyor olabilir. olabilir de olabilir...
0
blackdog
(24.11.08)
@blackdog, öyle olduğunu iddia etmedim. olabilir dedim. birleşmeye çok yaklaşıldığında partnerini itmesi bu belirtilerden biridir! ayrıca, cinsel deneyimi olmayan her kız bunu yapmıyor. cinsel deneyimi olmayanların huzursuzluk yaşaması normaldir ama bu anormal tepkiler. itmek, ağlamak bunlar psikolojik şeyler ve vajinismus da genellikle psikolojik etkenlerden oluşur. ben sadece ihtimali söyledim zira ne ben o kızım ne de kızın partneriyim. nasıl yaklaştığını bilmeden kimse bişey diyemez burada. belki kız erkek arkadaşına hazır olduğunu söylemiştir ya da söylememiştir, belki erkek arkadaşı çok acelecidir. bunların hiçbirini bilmeden ne siz doğru yorum yapabilirsiniz ne de ben. ve gayet cinsel yaşamı olmayan insanların cinsel sorunu olabilir. zaten vajinismus dediğimiz şey cinsel yaşama müsade etmez.
lütfen biraz araştırma yapınız vajinismus konusunda. ha ben ısrarcı değilim vajinismus konusunda ama ihtimali söylüyorum hepsi bu. bana kalırsa erkeğin yaklaşımı çok önemlidir ve kızın kendini hazır hissedip hissetmediği. evliliklerde de yaşanıyor bunlar...
0
trista
(24.11.08)
paylaştığınız veriler doğrultusunda, fiziksel sorunları yoksayarak söylüyorum. kız arkadaşınız, toplumun kendisine yüklediği rol ile kendisinin oynamak istediği rolün tamamen zıt olmasından kaynaklı bir iç çatışma yaşıyor. ya küçüklüğünden beri kendisine biçilen elbiseyi giyecek ve cinsel birleşmeyi reddecek, ya da bu elbiseyi reddedip kendi olmak, yaşamak istediği biçimde davranacak. kadın olmak gerçekten boktan bir şey olduğu gibi, hele bir de bizim gibi ülkelerde kadın olmak ekstra boktan.
0
krasotkin
(24.11.08)
o zaman bir kizdan gelsin yorumlar :))) acikcasi bende de bu kdr siddetli olmasa da boyle seyler var kucukken tacize falan ugramadim, vajinusmus olmadigima da eminim tek sebebi kizin ailesinden utanmasi, insana sanki ailesini lekeyelecekmis gibi geliyor, ne kadar modern desen de kiz ailesi olmak cok zor bir sey ve eminim bu konuda ona bir seyler soylenmistir. bir de bu sevistiginiz yer de onemli, ben kendi evimde hayatta yapmam mesela, oyle bir sey yapiyorsan vazgec. bir sure hicbirsey yapma - yanasma bile- kendi gelince gelsin, asla kizma ve sinirlenme eminim onunla bu is icin ciktigini dusunecek yer ariyordur zaten, boyle olmadigina eminsen bosua bir de bu laflari cekme. bir de yaptigi herhangi bir seye gulme, o da ogrenmeye calisiyordur, daha cok surekli ne kadar "super" oldugundan bahset. birlikte olmaniz da sart mi ki inatla bu asamaya geliyorsunuz onu anlamadim.
0
kenarortay
(24.11.08)
sebep nolursa olsun, zorlamayın..
0
quinza
(24.11.08)
eğer sadece kendini geri çekip reddediyor olsaydı çeşitli sebeplerle istemiyor ya da korkuyor derdim ama kötü bir ruh haline girip ağlamaya başlaması daha ciddi problemleri olabileceğine işaret ediyor. bence de taciz yaşamış olabilir. taciz mağduru insanlar tacizin yaşandığı ortam ve şartların benzerleri tekrar yaşandığında istemeden flasback yaşayarak şiddetli tepkiler verebilirler. şimdi kız arkadaşınıza gidip sen tacize mi uğradın diye sormayın. büyük ihtimalle anlatmak istemeyecektir. isterseniz neden böyle davrandığını sorabilirsiniz. kendisi anlatırsa anlatır. eğer böyle bir travması varsa size en çok gereken şey zamandır. yaşadığı kötü tecrübeyle, ikinizin arasında yaşanacak yakınlaşmayı kafasında ayırabilmesi için ilişkinin iyi temellere oturması gerekir. eğer azıcık da olsa ısrar eder, üzerine giderseniz kafasında iki olayı daha da fazla bağdaştırmasına sebep olursunuz.
0
cereal killer
(24.11.08)
(10)

vajinismus?

selectone
merabalar ben normalde konuşmaktan çok çekineceğim bişey sormak istiyorum. aslında çok düşündüm soruyim mi sormiyim mi diye ve sonunda sormaya karar verdim. vajinismus olduğumu düşünüyorum. istediğim halde ilişkiye giremiyorum ve istemsiz kasılıyorum. nasıl üstesinden gelirim daha doğrusu geliriz bu
merabalar ben normalde konuşmaktan çok çekineceğim bişey sormak istiyorum. aslında çok düşündüm soruyim mi sormiyim mi diye ve sonunda sormaya karar verdim. vajinismus olduğumu düşünüyorum. istediğim halde ilişkiye giremiyorum ve istemsiz kasılıyorum. nasıl üstesinden gelirim daha doğrusu geliriz bunu merak ediyorum. sevgilim beni bu konuda zorlamıyo fakat bunu birlikte aşmak istiyoruz. bu sıkıntının bir an önce çözümlenmesini istiyorum. bu konuda profesyonel destek almış ya da profesyonel destek veren kişiler varsa ve yorum yaparlarsa çok mutlu olucam.
şimdiden teşekkürler..
0
selectone
(23.11.08)
gecmis olsun öncelikle...

bu sikintili bir konu evet. sana tavsiyem önce bir kadin-dogum uzmanina görünüp, organik bir sikintin var mi ona bakmak. kullandigin ilaclar varsa bazilari libidoyu azaltabilir. vaginismus denen olgu cok yönlü ele alinmasi gereken bir konu. bir jinekolog seni gerekirse yönlendirecektir.
0
the man who hears deepest inquisitions
(23.11.08)
yakın bir arkadaşım aynı sorundan muzdaripti. epey araştırdı ve memorial hastanesinde bir tedavi yönteminin oldukça yüksek başarı sağladığını öğrendi. Oraya gitti ve tedavi oldu. Epey de memnundu. Bir bakın isterseniz.


edit: tedavinin adı "biofeedback" imiş. Kendisi 10 seansta iyileşmiş.
www.memorial.com.tr
0
flyalone
(23.11.08)
profesyonel destek alan birisini taniyan birisi olarak:

bir jinekologa gidin. sayet ilk doktorunuz ise yaramazsa bir baskasina gidin (gozlemlenmistir).

bunun disinda bunu cozdugunu iddia eden merkezler ama bunlara hic gerek yok. cok yuksek meblaglar istiyorlar ve yapacaklari ise garanti vermiyorlar. ustelik ne yaptiklarini da tam manasiyla hicbir sekilde anlatmiyorlar...

ayrica vajinusmus oldugunu dusunen kadinlarin cogunun vajinismus olmadigini biliyor muydunuz? sizi kasdetmeyerek bazi kadinlarin yasadiklari olaylardan veya gordukleri seylerden oturu cinsel iliski esnasinda gerilebilecegini ve kendilerini oyle olduklarina inandirabildiklerini bolca soylemekteler.

iyi bir jinekolog genelde bu tur sorunlari birkac seansta cozebiliyor anladigim kadariyla. ayrica bazi durumlarda fizyolojik bir mevzu varsa bunun da tedavisi var.
ayrica bunu etrafinizdaki insanlarla konusmaktan cekinseniz bile kesinlikle gidin doktora ve nasil hissediyorsaniz aynen hic utanmadan anlatin. emin olun doktorlar bunun gibisini onlarca defa gormus durumdalar. cekinecek bir durum soz konusu degil.

umarim sorununuz cozulur. simdiden gecmis olsun.
0
entrapmen
(23.11.08)
haydar dümen ameliyatsız işlemsiz tek seferde çözümünü bulduğunu ve dünyada sadece kendisinde olduğunu idda ediyor çözümün..
taksimde bir bürosu olmalı

hatta telefonumda şöle bir numarası kayıtlı;
0212 933 33 10
(gündüz kuşağı kadın programlarından kaydettiğim bu numaranın bir gün işe yarıyacağını biliyordum)
0
demlikposet
(24.11.08)
geçmiş olsun öncelikle.
bir uzmana görünmeden teşhis koymak yanlış olur tabii, o sebepten şu anda kimse size vajinismussunuz diyemez. ancak tavsiye verebilir, öncelikle biraz rahat olmanız lazım. eğer gerçekten hazır olduğunuzu hissediyorsanız evde parmak egzersizleri yapmayı deneyebilirsiniz. bununla ilgili bilgiyi google da araştırıp bulabilirsiniz. kimi insanlarsa kas gevşetici olsun, emla gibi kremlerle yüzeysel anestezi yapmayı deniyorlar. biraz daha deneyin bence olmazsa doktora görünün. onlar daha ayrıntılı yardımcı olurlar. ama dediğim gibi en önemli husus rahat olmak ve erkek arkadaşınız da size yardımcı olmalı bu konuda. eğer o anda korkuyorsanız da korkacak birşey olmadığını hatırlayın.
0
trista
(24.11.08)
yaptığınız yorumlar için çok teşekkürler.
ben de böyle önemli bişeyin buradan tam anlamıyla sağlıklı bi çözüme kavuşamıycağını biliyorum fakat öğrenciyim ve ne yazık ki bu söz konusu kliniklere ayırıcak bütçem yok. bu yüzden fikirlerinizi almak istedim. hala da alabilirim :) teşekkürler..
0
🌸selectone
(24.11.08)
o zaman şöyle diyelim, rahat olmak işin anahtarı...
mesela çekindiğiniz şeyler var mı? acıyacak mı endişesi gibi. vajinismus yüksek ihtimalle psikolojik etkenlerden ortaya çıkıyor. daha ayrıntılı anlatabileceğim şeyler var ama sanırım burası o kadar da uygun değil bunun için. mailinizi bırakın yardımcı olmaya çalışırım eğer isterseniz.
0
trista
(24.11.08)
"sevgilim beni bu konuda zorlamıyo fakat bunu birlikte aşmak istiyoruz."

bence siz bu sorunu çözmek adına ilk ve en önemli adımı atmışsınız. bundan sonrası birazcık çaba, birazcık sabır.
0
blackdog
(24.11.08)
akupunktur tedavisi ile olumlu sonuçlar alınabiliyor.
ancak
öncelikle bir dr.a gitmelisin tam olarak teşhis konulduktan sonra tedavi alternatiflerini düşünebilirsin.
0
hepatus
(24.11.08)
mutlaka profesyonel destek almak gerekiyor. kulaktan dolma bilgiler daha fazla zarar verebilir.
doktorlar da seans başına ya da tedavi başına ücret alıyorlar.
ücretsiz danışmanlık veren op. dr. yasemin yıldız var.
drvajinismus.com sitesi de burada.
0
quiet thunder
(25.12.17)
(5)

Avcılar - Moda nasıl gidilir?

desdinova
Bre Bremenler, bugün arkadaşın 19:30'da Moda Deniz Kulübü'nde düğünü var. Ben Mimaroba'dayım, Moda'ya gitmem lazım. Mimaroba bilmiyorsanız Büyükçekmece ya da Avcılar'dan da tarif edebilirsiniz. Bir de kaç saatte giderim, kaçta çıkmam lazım olur?
Bre Bremenler,

bugün arkadaşın 19:30'da Moda Deniz Kulübü'nde düğünü var. Ben Mimaroba'dayım, Moda'ya gitmem lazım. Mimaroba bilmiyorsanız Büyükçekmece ya da Avcılar'dan da tarif edebilirsiniz. Bir de kaç saatte giderim, kaçta çıkmam lazım olur?
0
desdinova
(23.11.08)
mecidiyeköy'e oradan da kadıköy'e geçeceksin.
0
sucuklarlapisirmekseniyumurtayapamazki
(23.11.08)
çalışıyorsa deniz otobüsüyle avcılardan kadıköy'e git. oradan da taksi tut 5-10 lira tutmaz. yabancısıysan yürüyerek bulabileceğini sanmıyorum.
0
trista
(23.11.08)
avcılar-mecidiyeköy metrobus ile 45dk.
mecidiyeköy-kadıköy- 30-45dk.
kadıköy-moda- 10-15dk.
0
axijazz
(23.11.08)
bakırköyden deniz otobüsüyle çabucak gidersin.. ama mimaroba-bakırköy de aşağı yukarı mimaroba m.köy kadar çekiyor. aktarma falan.

geçen yıl mimarobada ikamet ettim bi 7 ay falan, bilirim cefasını...
kolay gelsin.

e60 pazar günleri olmadığından illa aktarma yapacaksın bildiğim kadarıyla. deniz otobüsü iptal değilse eğer, bakırköyü öneririm. sana en uygun deniz otobüsü ise 18.30'daki olur. internetten takip et ama, iptal edilir falan, sorumluluğu küt diye oturur içime.
0
vital
(23.11.08)
çok çok çok teşekkürler arkadaşlar bu cevaplar yeterli.
0
🌸desdinova
(23.11.08)
(18)

film tavsiye

enter saltman
bu gece izlenicek şöyle güzel bi aşk,duygusal tarzda bi film önerebilir misiniz?yada eternal sunshine of the spotless mind tarzı(onun bi benzeri var mıdır bilmiyorum)
bu gece izlenicek şöyle güzel bi aşk,duygusal tarzda bi film önerebilir misiniz?
yada eternal sunshine of the spotless mind tarzı(onun bi benzeri var mıdır bilmiyorum)
0
enter saltman
(22.11.08)
wristcutters olabilir.
0
ben sen o
(22.11.08)
esotsm tarzı memento var çekim geriden sarması olayı ama konu olarak yanından geçmez oda ayrı tabi.
the notebook'u önerebilirim.yada pride and prejudice.bunlarda aşk olaylarını konu almış idare eden filmler.
0
screamofthebutterfly
(22.11.08)
(bkz: jeux d enfants)

ehe yeni izledim ya herkese tavsiye ediyorum. ama pişman olmazsınız.
0
rectoa
(22.11.08)
esotsm gibi degil ama yeopgijeogin geunyeo var, o guzel ask filmi olarak. bi de muadili my sassy girl var ama onu pek begenmedim.. yine de tipik amerikan filmlerini seviyorsan ve tek basina izlemeyeceksen olabilir..
0
katafalk
(22.11.08)
kesinlikle jeux d enfants...

çok etkileyicidir..
başlığı görünce aklıma ilk o gelmişti, rectoa benden hızlı davranmış. :)
0
vital
(22.11.08)
oyum wristcutters a
0
evil nymph
(22.11.08)
(bkz: yeopgijeogin geunyeo ) kesinlikle
0
trista
(22.11.08)
love actually aski isleyis bakimindan cok guzeldir.
0
noxell
(22.11.08)
jeux d enfants; evet güzeldir, evet benim de aklıma ilk gelendir. Ancak "güzel bir aşk filmi" değildir bu film, daha çok insanı ifrit eden bir aşk filmidir. O ikisini** alıp sopayla dalma hissi uyandırır...
0
late viper
(22.11.08)
sliding doors
0
neronas
(23.11.08)
issiz adam, ahah aklima o geldi, ben filmi izlemedim ama bütün spoilerlari okudum sözlükteki, süper film. cok agladim spoiler okurken
0
zeykur valekov
(23.11.08)
ben demin donnie darko izledim. aşk filmi değil ama tavsiye ederim.
0
gene mi gene
(23.11.08)
(bkz: it's all about love) eternal gibi o da abuk sabuk bir alt metni olan antastik bir film.
0
blackdog
(23.11.08)
autumn in ny
0
oceano
(23.11.08)
jeux d enfants inanılmaz güzel bir aşk filmi bence de..
bayık kore işi bir şey isterseniz de: bin jip..
biraz geç oldu ama olsun..
0
the rain baron
(23.11.08)
sen onu bunu boşver, kesinlikle ilk önce şunu izle:

La Science des rêves

"Güzel bir X filmi" budur(izledikten sonra X kısmını kendin doldurursun).
0
late viper
(23.11.08)
(bkz: garden state )
0
quinza
(23.11.08)
50 first dates
0
🌸enter saltman
(29.11.08)
(2)

6 haftalık hamilelik, kan?

flame of feanor
almanyadaki ablam 6 haftalık hamile. kan gelmiş ve karnı çok ağrıyormuş. birazdan doktora gidecek. sorun ne olabilir? normalmidir bu? kötü bir şey yoktur umarım. çok endişelendim :(
almanyadaki ablam 6 haftalık hamile. kan gelmiş ve karnı çok ağrıyormuş. birazdan doktora gidecek. sorun ne olabilir? normalmidir bu? kötü bir şey yoktur umarım. çok endişelendim :(
0
flame of feanor
(21.11.08)
düşük olabilir :(
0
trista
(21.11.08)
Düşük olabilir denildiği gibi.

Bununla birlikte biraz içine su serpmek anlamında 6 haftalık hamilelikten kasıt, döllenmenin üzerinden 6 hafta geçmesi ise bu genel hesaplamada 8. haftaya tekabül ediyor (çünkü hamilelik hesaplaması son adet tarihine göre yapılıyor, yani daha hiç birşeyin olmadığı ilk 2 haftayı da kapsıyor). Vücut normalde 4., 8. ve 12. haftalarda adet görmeye programlı olduğu için bu haftalarda bazen böyle anlamsız kanamalar olabiliyormuş.

Ama yine de bir doktora görünmesinde fayda var, özellikle de kanama devam ediyorsa ve ağrısı varsa.
0
sui
(21.11.08)
(5)

keman fiyatlari

leonidas300
arkadaslar piyasada en ucuz kaliteli keman fiyatlari nedir kucuk boy orta boy ? arti bunlarin kursu flan nedir ? acikca soylim ben keman egitimmi almak istiyorum 2 yildir flan ama hic vakit ayirmadim bu ise bi yardimci olsun bilen biri akil versin..
arkadaslar piyasada en ucuz kaliteli keman fiyatlari nedir kucuk boy orta boy ?
arti bunlarin kursu flan nedir ? acikca soylim ben keman egitimmi almak istiyorum 2 yildir flan ama hic vakit ayirmadim bu ise bi yardimci olsun bilen biri akil versin..
0
leonidas300
(20.11.08)
eğer eğitim alacaksan hocan sana bu konuda yardımcı olur. istanbuldaysan:
www.playistanbul.com
0
kurukafa
(20.11.08)
selam,
yaşın 15 üstüyse 4/4 boyunda keman alman gerekir. genellikle öğretmenler başlangıç için öğrenci kemanı dediğimiz orta kaliteden düşük keman önerirler. büyük paralar harcamaya gerek yok.
0
trista
(20.11.08)
yaşınıza ve el kol boyunuza göre alacaksınız kemanı -ki tahminimce çocuk değilsiniz- 4x4lük keman almanız gerek bu durumda.
piyasada 150den başlıyor keman fiyatları diye biliyorum. 250ye düşük-orta halli bir keman alabilirsiniz ama ben keman almaya "keman çalan ve kemandan anlayan biri"yle gitmenizi tavsiye ederim.
fiyatları da ders veren kişiye göre değişir.

kursu güzel sanatlar fakültesi öğrencilerinden alabilirsiniz bence, kralı da öğretse kendiniz pratik yapmadığınız sürece çalamayacaksınız çünkü.. o yüzden iyi öğrenci daha uygundur fiyat olarak.
0
sharon and hope
(20.11.08)
gecen sene sanırım laylaylom (tünelde) dan 120 ye almıştım ..
0
ditriell
(21.11.08)
(bkz: ismek)
0
dorian greyfurt
(21.11.08)
(4)

sıcak makas

dinomazu
saçını `İlker Yavrutürk`'ün salonunda kestiren oldu mu? `sıcak makas` diye birşeyden bahsediyorlar, bunun faydasını gören var mı? google'a sordum biraz ama ulaştığım şeyler reklam kokuyor, bizzat test etmiş birisinin görüşlerini merak etmekteyim.
saçını İlker Yavrutürk'ün salonunda kestiren oldu mu? sıcak makas diye birşeyden bahsediyorlar, bunun faydasını gören var mı? google'a sordum biraz ama ulaştığım şeyler reklam kokuyor, bizzat test etmiş birisinin görüşlerini merak etmekteyim.
0
dinomazu
(16.11.08)
www.kadinlarkulubu.com
burda bişiler yazmışlar işine yararsa bak.
0
trista
(16.11.08)
Saçlarda sinir, dolayısıyla impuls iletimi yoktur ve uçlarından değil dibinden uzar, yani isterseniz uçlarını aside batırıp yakın isterseniz elmas makasla kesin saç derinizden çıkan saçta bir değişiklik olmaz, kalınlaşmaz ya da incelmez...
0
crown
(16.11.08)
saç derisinden çıkan saçta değişiklik olmaz da, ilk kesildiğinde cillop gibi olan saçın uçları, yıkama, tarama, fön, hava, su, güneş vs nedeniyle yıpranıp çatal çatal açılıyor. hanımlar buna "kırık" diyor. belki böyle bir uygulama saçın ucunu yakıp kapatıyorsa kırıkları önleyebilir.

bir iplik düşünün. makasla ilk kestiğinizde cillop gibidir. ama 2-3 gün o ipi kullanınca tiftik tiftik açılır orası. naylon içerikli bir ipse, kestikten sonra çakmakla ucunu yakıp, tükürüklediğiniz parmağınızla cıss diye söndürünce miksen bir daha tiftiklenmez orası. onun gibi.
0
kibritsuyu
(17.11.08)
Arkadaşım İlker Yavrutük ün kardeşi... kendisine sordum aşağıdaki yanıtı gönderdi...
hatta işe yaradığı konusunda çok iddialı beni denek olarak kullanabilir.. Fiyatlarını sormadım. Ama sanırım başka kuaförlerde de kullanılan bir yöntem. ilk olarak onlar kullanmış...

ilgilenenlerin bilgilerine:)

Sıcak Makas ile kesilen saç uçlarındaki kırılmalar ortadan kalkıyor.Özel olarak tasarlanmış bir makastır.Ayrıca İnce Telli Hacim veren saçlarında hacimli durmasını sağlar..Makas Saçı keserken saç ucunu keratin ile kaplıyor ve hava almasını engelliyor böyle kırılma ortadan kalkıyor.Saçını uzatmak isteyen fakat kırıklar nedeniyle sürekli olarak kestirmek zorunda kalanlar için mukemmel çözüm
daha detaylı bilgi isteyenler burayı tıklasın www.ilkeryavruturk.com
Türkiyede ilk olarak İlker Yavruturk Kuaförde Kullanılmaya başladı...
0
likeaprayer
(17.11.08)
(11)

bunalmak

passion rules the game
sebepsiz bunalmanın sebepleri ve çözümleri ne olabilir? insanlara karşı sıcak olamamaın veya. bunlar hariç:-git sosyal aktivite bul-sevdiğin bir şeyler yap-oyun oyna yalnız takıl bir süre kendini dinle-kendini başka bir şeye verbonus: bu dünyada saf iyi tek bir insan mı olmaz ya..saf kötü var ama?
sebepsiz bunalmanın sebepleri ve çözümleri ne olabilir? insanlara karşı sıcak olamamaın veya. bunlar hariç:
-git sosyal aktivite bul
-sevdiğin bir şeyler yap
-oyun oyna yalnız takıl bir süre kendini dinle
-kendini başka bir şeye ver

bonus: bu dünyada saf iyi tek bir insan mı olmaz ya..saf kötü var ama?
0
passion rules the game
(04.11.08)
aynı şeyleri ben de yaşıyorum. çözümünü bilsem kendim uygulayacağım ama yalnız olmadığını belirtmek istedim. belki sevdiğin bir spor varsa uğraşabilirsin. ben mesela buz patenini çok severim yakında piste gideceğim, sana da tavsiye ederim :)
0
trista
(04.11.08)
vallahi ben de aynı hislerdeyim. bu aralar o kadar güvensiz hissediyorum ki. herkes bi çıkar peşindeymiş, herkes kötüymüş gibi geliyor. insanın yaşadığı şeylerden dolayı böyle oluyor sanırım. önce buna neden olan sorunu çözmek lazım.
0
oceano
(04.11.08)
ya saf iyi bir insan aramıyorum ama öyle olmaya çabalayan ve belli eden birini arıyorum, ben öyleyim en azından...aslında sorunları çözmek de cesaret işi biraz gibi ama..
0
🌸passion rules the game
(04.11.08)
ben öyle olmaya çabalıyorum ama genel olarak bir soğukluk mevcut, ısınamıyorum insanlara. deliriyorum galiba.
0
trista
(04.11.08)
the dream seller
(04.11.08)
biraz sizi böyle düşünmeye iten çevre haricinde, kendinizi soyutlayıp sevdiğiniz değer verdiğiniz insalarla daha daha çok görüşseniz...
0
sleep may be the enemy
(05.11.08)
Tirid hormonlarını kontrol ettir, seviyeleri olması gerekenlerin altında veya üstündeyse acayip bunaltıyor, iç sıkkınlığı veriyor.

Edit: tirid yazmışım ya kusura bakma,

Troid demem gerekiyordu.
0
thefin
(05.11.08)
anlamıştım triodi :)

hormonal bir şey olduğunu zannetmiyorum, böyle dolmayan bir boşluk gibi. dolmayacakmış gibi bi garip düşünce hali..
0
🌸passion rules the game
(05.11.08)
Etrafta çok sayıda saf iyi insan olsaydı dünyanın ne kadar sıkıcı, ne kadar teletabi bi yer olacağını düşünün.
0
mabl
(05.11.08)
gordugum kadariyla bu hissi yasayan cok fazla insaniz. evet ben de yasiyorum.

ben insana mesguliyet gerekiyor diye dusunuyorum. keyif aldigin bir spor daliyla ugrasmak cok ise yariyor. aslinda sadece dusunmeye bunalmaya zaman birakmamis oluryorsun kendine. yoksa o tamamlanmislik hissini yine de yakalayamiyorsun.

sozluk dusturu aramaya inan diyebilirim. yeni insanlarla tanis. aralarindan anlasabilecegin, zaman gecirmekten memnun olabilecegin insanlar cikma ihtimali artacaktir.
0
azaktod
(05.11.08)
eskidan canı sıkılanı evlendirirlermiş:) ciddi bir çözüm, gülme.
0
min el garaib
(05.11.08)
(1)

on my shoulders - the do

doe
on my shoulders'ta aşağıdaki satırda ne demek istiyor ablamız. var mı çözebilen. and why would i tttts such a loadhatta şarkıda aşağıdaki gibiwhy would i carry such a weight on my shoulders?why do i always help you carry your boulders?you wonder why i carry such a weight on my shouldersand why would
on my shoulders'ta aşağıdaki satırda ne demek istiyor ablamız. var mı çözebilen.

and why would i tttts such a load



hatta şarkıda aşağıdaki gibi

why would i carry such a weight on my shoulders?
why do i always help you carry your boulders?
you wonder why i carry such a weight on my shoulders
and why would i tttts such a load
0
doe
(04.11.08)
neden bu kadar yükü omuzlarımda taşıyayım gibi bi anlamı var sanırım.
0
trista
(04.11.08)
(9)

diksiyon sorusu; okuyacağım mı? okuycam mı?

sefapezevengi
merhaba arkadaşlar...sevgilim diksiyon kursuna başladı. şimdi diksiyon hocası demiş ki: "okuyacağım" yerine "okuycam" diyeceksiniz. ayrıca "bir elin nesi var? iki elin sesi var" deyimi de "bir elin nesi var? ikelin sesi var." şeklinde telafuz edilir demiş. bu sevgilime çok saçma gelmiş(ki ben de ayn
merhaba arkadaşlar...
sevgilim diksiyon kursuna başladı. şimdi diksiyon hocası demiş ki: "okuyacağım" yerine "okuycam" diyeceksiniz. ayrıca "bir elin nesi var? iki elin sesi var" deyimi de "bir elin nesi var? ikelin sesi var." şeklinde telafuz edilir demiş. bu sevgilime çok saçma gelmiş(ki ben de aynı düşüncedeyim). ve sevgilim hocanın doğru öğretmediğini düşünerek kursu bırakmak istiyor. ben de ukalaca bir davranış olmasın, başka birilerine de danışalım diye düşündüm ve size soruyorum. sevgilim cevaplarınıza göre kursa devam edecek ya da etmeyecek.
teşekkürler...
0
sefapezevengi
(03.11.08)
şu kadarını söyleyeyim; "okuycam" yazıldığı gibi kısa okunur dediyse yanlış, lakin son hecedeki "a" bir buçuk vuruş uzunluğunda tonlanmalı. yani: "okuycağm" şeklinde. hani bir klişe söz vardır ya dalga geçilir hep, eski trt kdv fişi uyarı filminde bir velet söylemişti: "bakkal amca, bir kalem bir pergel bir de çukulata alacağım"
işte bu sözün akılda kalmasının asıl sebebi, son kelime olan "alacağım"ın aynen yazıldığı gibi okunmuş ve dile getirilmiş olmasıdır. doğrusu ise "alıca(ğ)m" olmalıdır.
yani sizin anlayacağınız, vurgu çok ama çok önemli. bu tip kelimelerde, yani birinci tekil şahıs gelecek zaman fiil çekimlerinde aynı metod uygulanır.
gelelim "ikelin sesi var" olayına. orada öğretmen arkadaşın bahsettiği olay, zamanla Türkçemizde meydana gelen sesli düşmesidir. yani yazarken "iyi akşamlar" yazarız, ve lakin hiç birimiz yazıldığı gibi okumayız. "yakşamlar" deyip geçer gideriz öyle değil mi? işte o da bunun gibi bir sesli düşmesi. yani diksiyonumuzda bazı harf ve kelimelerin yazıldığından farklı telaffuz edilmesi gayet doğaldır.
Lakin yine de size çok absürd geliyor ise kararınıza saygı duymak isterim, ancak bunun gibi şaşıracağınız pek çok örnek var.
yardımcı olabildimse ne mutlu...soracaklarınız olur ise sözlükten de ulaşabilirsiniz bana..
0
trawmatolog
(03.11.08)
türkçe hiçbir zaman yazıldığı gibi okunmaz. fonetik kuralları vardır ve öğretmeni doğru söylemiş. okuyc:am diye okumak doğrudur.
0
trista
(03.11.08)
"o-queue-cuğmm" şeklinde yandan yemiş fransız aksanıyla telaffuz etme de ne yaparsan yap.

"bakmayacaktın" değil "bakmıycaktın" (zeki müren böyle telaffuz ediyor) o zaman
"okumayacaktın" değil "okumıycaktın" olur o da "okuycaktım" ya da "okuycam" a gider.
0
blackdog
(03.11.08)
Diksiyon hocası doğru demiş. Benim okuduğum bazı gramer ve diksiyon kitaplarında da aynı bilgiler yer alıyor. Hatta yabancılara yönelik Türkçe öğreten kitaplarda da ilk derslerden birinde anlatılıyor bu konu.
0
calendil
(03.11.08)
diksiyon yapacaaam diye Turkce'yi degistirdiniz yahu:)
0
ermanen
(03.11.08)
konservatuvarlarda sahne sanatlarina (tiyatro, opera vs.) verilen diksiyon, fonetik gibi derslerde bu ogretilir.

turkce yazildigi gibi okunan bir dil degildir ama bu gercekle henuz tanismamis da binlerce insan var o ayri.
0
la traviata
(03.11.08)
Bu durum sanat dallarinda mi boyle yoksa her zaman mi gecerli? Niye boyle ogretmiyorlar o zaman?
0
ermanen
(03.11.08)
"okuycam" denmez, "okuucam" gibi bi söylenişi var onun. diksiyonda, yazıldığı gibi okunmaz harfler. ama "iki elin" kısmı, bildiğin "iki elin" olarak okunur, o kısımda atmış bence.

kursu veren adamın eğitimini sorun. ayıp değil, günah değil. nerden çıktı, ne mezunusunuz ki bu dersi veriyonuz? diye. "ehm" le başlarsa boşversin, bıraksın. ya atacaktır bi şey, ya da övünecektir.
0
lovemyself
(03.11.08)
trawmatolog çok güzel açıklamış, aynen öyle oluyor.

ek olarak; bu kullanım için genelde ali kırca örnek gösterilir, nasıl kullanıldığını duymak için onu dinleyebilirsiniz.
0
robin crusoe
(03.11.08)
(4)

Döviz büroları pazar günü açık mıdır?

Dag
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
Dag
(01.11.08)
Bazıları açık bazıları kapalıdır ama cumartesi - pazarları piyasalar kapalı olur ve bu yüzden zannedersem cuma kapanış üzerinden alım-satım yapılır. Ama tavsiye etmem çünkü farklı rakamlar gösteriyor olabilirler.
0
trista
(01.11.08)
alisveris merkezlerindekiler aciktir.
0
mandayuvasi
(01.11.08)
merkezi yerlerdekiler açıktır diye tahmin ediyorum . örn: kadiköy rıhtım - taksim istiklal caddesi vb.
0
ymerdiveni
(01.11.08)
taksim gibi merkezi yerlerde açık olur ama yüksek marj uygularlar o yüzden zorda kalmadıkça hiiç tavsiye etmem.
0
507
(01.11.08)
(4)

İzmit'teki olimpik buz pisti?

trista
Kapalıymış diyorlar sanırım? Bilgisi olan var mı? Telefonunu bulamadım nette arayıp sorayım...
Kapalıymış diyorlar sanırım? Bilgisi olan var mı? Telefonunu bulamadım nette arayıp sorayım...
0
trista
(01.11.08)
izmit gençlik ve spor il müdürlüğünü aramak iyi bir başlangıç noktası olabilir...
0
co2s2
(01.11.08)
Google a izmit olimpik buz pisti yazınca çıkan ilk sonuçta şöyle bişi var:

Daha detaylı bilgi için ilk olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İnternet Sitesi nden ulaşabilirsiniz yada 0262 226 6096 numaralı telefondan direk Buz Pisti ile irtibat kurabilirsiniz.

www.akifozkaya.com
0
mabl
(01.11.08)
Çook teşekkürler.
0
🌸trista
(01.11.08)
fuarın içinde de bir tane buz pisti açılmış.orayıda deneyebilirsiniz.
0
dark dante
(02.11.08)
(3)

Nasıl steward olurum?

iki dirhem
Soru başlıkta. Deliler gibi steward olmak istiyorum, iyi bir işim ve kariyerim var ama tek isteğim bu. Nereye başvurumam gerek, ne gibi özellikler isterler? İletişim mezunu, ingilizcesi üst seviyede olan, 27 yaşında, 1.82 boyunda, 85 kg ağırlıkta adamın tekiyim. Yükseklikten de korkmam ayrıca :)
Soru başlıkta. Deliler gibi steward olmak istiyorum, iyi bir işim ve kariyerim var ama tek isteğim bu. Nereye başvurumam gerek, ne gibi özellikler isterler? İletişim mezunu, ingilizcesi üst seviyede olan, 27 yaşında, 1.82 boyunda, 85 kg ağırlıkta adamın tekiyim. Yükseklikten de korkmam ayrıca :)
0
iki dirhem
(31.10.08)
www.ucuyorum.com 'da sorularınıza cevaplar bulacaksınız.
0
ugursuz
(31.10.08)
Pegasus kabin memuru alıyordu www.yenibiris.com'dan bakın :)
0
trista
(31.10.08)
emirates icin ucmak istersen alttaki linke girip cv ini birakabilirsin. open day dedikleri günleri ilan ediyorlar ayrica. gidip sahsen basvurabiliyorsun. basarilar dilerim ve bol sans
www.emiratescareers.com
0
dreamfactory
(31.10.08)
(6)

idrarda eritrosit olması

szqnn
neye delalettir?yarın bir ürologa görüncem fakat merak ettim.bilen eden var mı?kanser falan olabilir miyim=)
neye delalettir?yarın bir ürologa görüncem fakat merak ettim.bilen eden var mı?kanser falan olabilir miyim=)
0
szqnn
(27.10.08)
miktarına bağlı. ne kadar çıktı ki? 5-6 falansa normal olması lazım
0
trista
(28.10.08)
2 test yapıldı biri 13 15 bugün yaptırdığum 5-6.
0
🌸szqnn
(28.10.08)
böbrek taşı varsa eğer olabilir belki, taş hareket ederken geçtiği kanalların kanamasına sebep olur..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(28.10.08)
idrar yolları enfeksiyonlarında da görülür zaman zaman. bi de bayan mısın bilmem amma regl dönemi civarlarında da olası..
0
triacilgliserol
(28.10.08)
yok yahu erkeğim.böbrek taşı olabilir evet ama işerken hiç bi acı duymadım bu yaşıma kadar az bi ihtimal bence.
0
🌸szqnn
(28.10.08)
2 idrar testi yapıldı.ilkini 3-4 gün önce yaptırdım onda her sahada 3-4 lökosit görülmüş.dün yaptırdığımda sadece eritrosit var.
0
🌸szqnn
(28.10.08)
(14)

Piyano çalmak ve gerekenler..

kucukkiz
ben piyano çalmak istiyorum. genel sorunum bu.ama tabi onun içinde küçük küçük sorunlar var.piyano öğrenmeye başlanılan yaşın 15 olması sorun yaratır mı?piyano çalmak için çok güçlü bir müzik becerisi mi gerekir?eğer içimde küçük de olsa bir müzik becerisi varsa bunların belirtileri nelerdir?piyano
ben piyano çalmak istiyorum. genel sorunum bu.ama tabi onun içinde küçük küçük sorunlar var.



piyano öğrenmeye başlanılan yaşın 15 olması sorun yaratır mı?

piyano çalmak için çok güçlü bir müzik becerisi mi gerekir?

eğer içimde küçük de olsa bir müzik becerisi varsa bunların belirtileri nelerdir?

piyano kurslarının işleyiş biçimleri nasıldır?

özellikle izmir'de karşıyaka civarında (alsancak da olabilir) kurs fiyatları ne kadardır? uygun fiyatlı bulunabilirmi? eğer bildiğiniz varsa önerebilirmisiniz?

piyano kursuna başlangıçta çalışmak için güzel bir yamaha org yeterli oolur mu? ya da nasıl bir şeyle başlamam gerek? almam gereken şeyin fiyatı ortalama ne kadardır?


verebileceğin her cevabın ve önerebileceğin herşeyin bana katkısı olacak. şimdiden teşekkürler.
0
kucukkiz
(27.10.08)
ben taa ilkokulda çalıyordum ve bu işlere yeteneğim sıfırdı. bence hangi yaşta olsan öğrenirsin hele piyano gitar gibi ince dokunuş gerektirmediği için daha kolay. ama org heves kırabilir, piyano çalmak hiç hoşuma gitmese de gümbür gümbür içimi okşardı.
0
passion rules the game
(27.10.08)
eh elbette tabi, piyano gördüm, dokundum hatta gümbürdettim :D :P bile, ama malum ekonomik kriz.. :P kulllanabileceğim en uygun fiyatlı şeyi arıyorum.
0
🌸kucukkiz
(27.10.08)
*piyano öğrenmeye başlanılan yaşın 15 olması sorun yaratır mı?
- bence ogrenmenin yasi yok. ha evet, enstrumana baslamak icin gec bir yas, ama siz de zaten konserlere cikip virtuozite derecesinde performanslar sunma amacinda degilsiniz. icinizde varsa baslayin.

*piyano çalmak için çok güçlü bir müzik becerisi mi gerekir?
-bir altyapi gerektirir tabii ki. iyi bir solfej bilgisi, hatta armoni bilgisi. nota biliyor musunuz bilmiyorum ama.. ritimlere cok hakim olmak, tonlara hakim olmak. hizli okuyabilmek ve desifre yapabilmek. piyano dersi ile birlikte saglam bir solfej-armoni dersi almanizi oneririm sahsen.

*eğer içimde küçük de olsa bir müzik becerisi varsa bunların belirtileri nelerdir?
-eger yetenek varsa, zaten derslere baslayisinizda ilerleme durumunuzu etkileyecek ve bunu farkedeceksinizdir. sizi calistiran hoca bu konuda zaten yorumlarini yapacaktir.

*piyano kurslarının işleyiş biçimleri nasıldır?
-kurslari bilmiyorum ama hoca secimi cok cok onemli. dogru teknikle calistirmasi, size zaman ayirmasi, sorunlarinizi gormesi, postürünüzü düzeltmesi, vs.. bire bir ders almanizi oneririm.

*özellikle izmir'de karşıyaka civarında (alsancak da olabilir) kurs fiyatları ne kadardır? uygun fiyatlı bulunabilirmi? eğer bildiğiniz varsa önerebilirmisiniz?
-istanbulda yasiyorum, bilemiyorum. ama dedigim gibi kurstan ziyade, evde bire bir calissaniz iyi bir hoca ile? bu konuda ege konservatuvardan iyi bir piyano hocasi aramakla ise baslasaniz?

*piyano kursuna başlangıçta çalışmak için güzel bir yamaha org yeterli oolur mu? ya da nasıl bir şeyle başlamam gerek? almam gereken şeyin fiyatı ortalama ne kadardır?
-bence alabiliyorsaniz cok pahali olmayan bir akustik piyano alin. orglar hicbir zaman ses olarak yeterince tatmin etmeyecektir calani (tabii milyarlar vermeyecekseniz) piyanocularda ikinci el akustik piyano fiyatlarini arastirin, bir bilenle gidin tabii.
ya da yamaha gibi bir markanin nispeten daha ucuz dijital piyanolarina bakin. ben mesela evde calismak icin (piyanist degilim, sadece şan parcalarima calismak icin gerekiyordu, ve yardimci piyano dersim icin) 1 milyara techno diye bir markanin dijital piyanosunu aldim.

----

her sey bir yana, en onemlisi hoca ile calismaniz gerektigi. kendiniz baslamayin. plaj gitaristligine benzemez piyanistlik. ve tabii unutmamali ki, bu ilkokul ogrencisine matematik calistirmak gibi bir sey degil, ozel bir sey.. o yuzden ders fiyatlarini cok dusuk dusunmeyin.
0
la traviata
(27.10.08)
illa oturup akustik piyano almanıza gerek yok, eğer bütçeniz varsa elektronik olan ama herhangi bir duvarpiyanosu büyüklüğünde olan elektropiyanolardan da almayı düşüneilirsiniz. eğer daha düşük bir bütçeniz varsa size yapabileceğim en iyi tavsiye, "semi weighed" diye tabir edilen, tuşları normal klavyelerden daha ağır, biraz piyano tuşesi hissiyatını veren bir MIDI KLAVYE almanız olacaktır. eğer tarif ettiğim gibi bir midi klavye (başlangıç için 5 oktavlık alsanız bile yeterli olur) alırsanız bilgisayarınızda Cubase, Logic, hatta FLStudio gibi bir müzik programı içinde açabileceğiniz bir piyano VST PLUG-INi açarak midi klavyenizle nefis bir piyano çalma şansına sahp oalbilirsiniz. hatta o nefis piyanoyu bir konser salonu ambiyansında, efendim stüdyo kayıt odası ambiyansında, isterseniz kocaman bir su tankı ambiyansında çalmanız da mümkün :D tabi bu midi klavyeyi piyano gibi çalabilmeniz için en az 1 adet (o da sustain için) foot pedal'ı alıp midi klavyenize bağlamanız gereklidir.

sonuç olarak bir midi klavye ve birazcık yazılımla (muhtemelen korsan) bir piyanonun 50de 1i fiyatına nefis bir piyano almış sayılabilirsiniz başlangıç için :P

(bir de ses kartı alırsanız 49da 1i demem gerekebilir :P ki daha iyi olur ses kartı almanız)

(ayrıca ben bunu kesinlikle piyanonun yerini alabilecek birşey olarak söylemiyorum belirteyim. ben kendi adıma gerçek bir piyanoda çalmayı (imkanım olsa) 30 kere tercih ederim, ama sizin için aynısı geçerli olmayabilir, siz bu "hissiyat farkı" ve gerçeklik ihtiyacını piyano çalmayı adam akıllı öğrendikten bir süre sonra otomatikman hissedecesiniz zaten.)
0
osmanabievdemi
(27.10.08)
Piyanoyla ilgili bir şey bilmiyorum ama 15 yaşında olman ve bu isteğin çok hoşuma gitti açıkçası. Bence ucundan tut ve hiç bırakma :)
0
trista
(27.10.08)
@propontis; teşekkürler, moral anlamında baya yararlı oldu :)
@kobuzchu kiz; bilmem ki daha sıfırım yani pedallarla nasıl bir ilgim olur?
@la traviata; ilk önce verdiğiniz tüm bilgiler için teşekkürler, çok yararı olacağına eminim. solfej-armoni dersi piyona dersi içinde mi everiliyor anlamadım ama. nota da pek bilmiorum sanırım. ve eğer biliyorsanız kurslar ve akustik-dijital piyanoların ortak fiyatı nedir? bir bilginiz var mı? çok teşekkürler tekrardan.
0
🌸kucukkiz
(27.10.08)
@osmanabievdemi; çok çok teşekkürler ilginiz için.. ve tüm detaylı öneriler tam ihtiyacım olduğu gibi. çok sağolun.
@trista; :) teşekkürler size de.
0
🌸kucukkiz
(27.10.08)
hayir piyano dersine dahil degildir solfej, armoni vs. bilgileri. ama calistiracak hocayla konusup bunlari da dahil olmak uzre bir ders paketi yapabilirsiniz. tavsiyem mutlaka nota ogrenin. tabi piyano ogrenmek icin sol anahtari disinda fa anahtarindan da okumayi ogrenmeniz gerekecek (sol el icin). bunlar pat diye olacak seyler degil.
kaldi ki belli bir nota bilgisine sahip olduktan sonra piyanoda yine de pat diye parcalar calmaya baslayamayacaksiniz. zira cok uzun sure teknik calisacaksiniz sadece. ve buna dayanabilecek sabri tasidiginizi umit ediyorum.

yol gosteren cok onemli.. keske istanbulda olsaymissiniz, yonlendirebilseymisim.
0
la traviata
(27.10.08)
yani ben önceden bi 5 ay falan keman eğitimi aldım, hocam becerimin olduğunu söylüyordu, o zaman kemandan mı devam etmeli, solfej ve armoni dersi alıp piyanoya mı başlamalı? en uygunu hangisi olur ki? telli çalgılar çalabilen kişi diğerlerini de öyle böyle becerir diye duydum ama bilemem.
0
🌸kucukkiz
(28.10.08)
olayi "keman mi , piyano mu" gibi bir seye getiriyorsaniz isin boyutu degisir.

5 ay ders alip biraktiniz mi peki? bu da pek iyi olmamis..

bence once ne istediginize karar verin. hangi enstruman daha size yatkin, hangisini daha cok seviyorsunuz ve ogrenmek istiyorsunuz onu dusunun, ona gore karar verin once.

derim nacizane..
0
la traviata
(28.10.08)
Yok hayir olay keman mi piyano mu degil. Kemani birakmamin sebebi kimi maddi durumlar ve benzerleriydi. Ama acikcasi piyano calmayi daha çok istiyorum. Fakat hangisi daha uygun kestiremiyorum, sorunum bu. Ama aklimda piyano var. Eger gerceklestirebilirsem piyano calmak istiyorum, bundan eminim. Oneriler icin tekrar tesekkurler.
0
🌸kucukkiz
(28.10.08)
bir profesyonel kemancı olarak cevaplayayım.
gerçi bariton arkadaşım la traviata, gayet yanıtlamış bir sürü şeyi ama...

-

piyano öğrenmeye başlanılan yaşın 15 olması sorun yaratır mı?
-şöyle ki, profesyonel müzisyen yetiştirme amacı güden, konservatuvar olarak adlandırılan kurumlarda bir entrumana başlangıç yaşı (yanlış anımsamıyorsam) maximum 12 idi.yani orta okul 1. sınıfta başlar, aynı binada, aynı okulda üniversite 4e kadar okuyup mezun olurdunuz.amaç profesyonel piyanistlik değilse, elbette yaşın bir önemi yok...

piyano çalmak için çok güçlü bir müzik becerisi mi gerekir?
-her enstruman için çok güçlü bir müzik becerisi gerekir.
bir arkadaşın yanlış kanısında olduğu gibi piyano, gitardan daha kolay değildir..
piyano için sağ el sol el koordinasyonu, bunların beyin ile ilgili olan ilişkileri beyni yeri geldiğinde 2ye, 3e bölerek ayrı ayrı uzuvlarınıza hükmetmeniz gerekecektir..ama bu doğru eğitimle, yavaş yavaş yıllarca sürecek bir programda zaten oluşur, geliştirilir...
ilk olarak müzik kulağınızın olup olmadığı test edilmelidir.eğer varsa az bile olsa bu da geliştirilebilir.

eğer içimde küçük de olsa bir müzik becerisi varsa bunların belirtileri nelerdir?
beceri ile yetenek arasında bir karışıklık seziyorum.müzik becerisi için üst cevaba bakınız. yetenek ise mğzişk kulağı başlangıç için yeterli olacaktır. bunun sizde olup olmadığının en basit tes yolu, arkadaşlarınızın arasında hiç onlara söylemeden bir şarkıyı mırıldanın, sizi susturuyorlarsa bilin ki yokmuş müzik kulağınız :D

piyano kurslarının işleyiş biçimleri nasıldır?
-hemen hemen her enstruman kursu, enstruman, solfej dersleri içerecek biçimde yürütülür. ama bana soracak olursanız en mantıklısı iyi bir özel hoca. böylelikle ihtiyacınızı olan herşeyi tek bir elden öğrenir, daha mutlu ve daha iyi gelişir olursunuz...

piyano kursuna başlangıçta çalışmak için güzel bir yamaha org yeterli oolur mu? ya da nasıl bir şeyle başlamam gerek? almam gereken şeyin fiyatı ortalama ne kadardır?
-piyanoya piyano ile başlamanızı zaten tavsiye etmem.ilk 4-5 yıl tuşesi piyano tuşesi olan bir klavye ile çalışmalısınız.piyasada elektrik piyano adı altında geçen cihazlar mevcuttur.herhangi bir marka aldığınızda işiniz görecektir.elektrik piyano olduğu sürece sorun yok.ama klavye, music synthsizer türevi bir cihaz alınacaksa bunun marka modeli önemlidir.tuşları ve tuş hassasiyeti bakımından...


ayrıca keman ile piyano arasında kaldığını yazmışsın sanırım.
kemanı maddi sorunlar nedeniyle bırakmışsın.
başlangıç için gerekli olan keman donanımı, 100 ytl civarında bir keman (ben 300 ytl civarında bir kemanı tavsiye ederdim) iken; piyano için bu 1000lerce dolardır...

genel bilgi:
içinde hiç müziğe karşı yeteneği olmayan kişi hiçbir enstruman çalamaz.
az da olsa bir kulak ve yetenek gerekmektedir.
müzik kulağı başlangıçta piyano için az da ola yeterlidir, ama keman için çok daha keskin bir kulak gereklidir.kulak seviyesi az ise mutlaka ear training çalışma programlarıyla güçlendirilmelidir...
0
jeanluc
(28.10.08)
@passion rules the game; sandığından farklı olarak piyano, el tutuş, ton çıkartma, sağ el sol el koordinasyonu, eser deşifresi, repertuar gibi konulardan kelli gitardan hayli zordur...
0
jeanluc
(28.10.08)
@jeanluc; cevabınız için teşekkürler, sanırım keman hakkında söylediklerinizin üzerine müzik kulağım hakkında bir sorunum kalmadı. çünkü keman çalmayı seviyordum, ve hocam da oldukça yetenekli olduğumu söylüyordu. peki o zaman bu yeteneğimin üzerine mi gideyim, yoksa piyano isteğimin üzerine mi? keman çalmayı iyi yapabilirsem, kulak sayesinde bir piyano başında birşeyler çalabilirmiyim en azından?
0
🌸kucukkiz
(28.10.08)
(9)

sivilce ve ötesi.

ahandanick
değerli tıp alimleri, lokman hekimler, derdime bir çare!meselemiz sivilceler, yalnızca yüzümde ortaya çıkan, dönem dönem coşan,gem vurulamayan sivilceler...efenim yaşım 22, 19 yaşıma kadar (yani hemen hemen ergenlikten çıkana kadar) sivilce neyim bilmez idim. 3 senedir ise istilaya uğramış durumdayı
değerli tıp alimleri, lokman hekimler, derdime bir çare!
meselemiz sivilceler, yalnızca yüzümde ortaya çıkan, dönem dönem coşan,gem vurulamayan sivilceler...
efenim yaşım 22, 19 yaşıma kadar (yani hemen hemen ergenlikten çıkana kadar) sivilce neyim bilmez idim. 3 senedir ise istilaya uğramış durumdayım. ilk başta ufak kızarıklıklar ve arada şişlikler şeklinde başladı. umursamadım. sonra estetik kaygı oluşturacak düzeye geldi ve derhal doktora göründüm. (tam olarak bir sene 5 ay kadar önce)
adama o kadar para döktüm, kendisi de piyasadaki bütün ilaçları denedi sağolsun, topikal jeller olsun, antibiyotikler olsun, roaccutane olsun hepsini denedik. sonuncusunda karaciğer değerlerim tedaviye devam edemeyecek kadar bozulduğu için yarıda bıraktık gerçi. sonrasında ise artık bütçem doktor amcanın vizitesini karşılamaya yetişmediğinden ve umut ışığı görmediğimden bıraktım toptan.
zaman zaman (gördüğüm hepi topu bir hafta aslında) bir bebek poposu kadar şaahane olabilen suratım ise şu günlerde iyice çığrından çıkmış durumda. hatta sağ tarafıma yatamıyorum lan. acıyo resmen. pms falan da değilim ki coşsunlar böyle. stresle alakalı olabileceğine dair teorilerim de mevcut ama yok mudur bir çaresi ? şimdi ben ne yapayım ? bildiğiniz iyi ve mümkünse sosyal güvenceyle görünebileceğim bir dermatolog var mıdır? (ankarada yaşıyorum) farmakolojiden ümidi kesip bitkisel karışımlara mı yönelsem?

peşinen not1 : yağlı, şekerli,abur cubur vs yemiyorum.
not2: internette bu konuda yazılmış deryalar var, biliyorum ama o kadar uç şeylerden bahsediliyor ki güvenilir gelmedi bilemedim.
0
ahandanick
(14.10.08)
Kullandigin ilaclari duzenli bir sekilde kullandiysan duzelmesi gerekirdi bir anormallik var bu durumda, bir de hep ayni doktora mi gittin, farkli bir doktor dene istersen.. Yuzunu de dogal temizleyicilerle temizle, yuz sabunlari veya temizleyicileri oluyor..Ayrica tukuruk surmenin de ise yaradigini gordum ufaktan bir dene istersen herkeste ayni sonucu verir mi bilemedim.. Tukurugun icindeki enzimler sivilcenin ustesinden gelebiliyor bazen...
0
ermanen
(14.10.08)
soyun dedi.. evet evet aynen öyle..
ama doktor hanım sivilceler suratımda dedim.. yok dinlemedi..
açtım öyle bir gösterdim her yanımı..
aknelerin birkaç sebebi var kuşkusuz dedi..
git buna işe, testsinler öyle getir dedi..
o zamana kadar onca hekime görünmüşüm senin gibi..
bi çaresini bulamamışım.. şaşırdım tabi..
artık suratımdaki sivilceler içeri içeri çıkmaya başlamış ama.. öyle bir acı yani.. bir de iz bırakıyor üstüne üstlük...
kuzenimin sivilcesini iyileştiren doktor bile bende yetersiz kalmış..
ya da 2 hafta için iyileştirebilmiş en fazla..
bu sonn dedim.. ama peki dedim..
neyse testi götürdüm.. seninki işte bu dedi.. .nasıl dedim..
böyle böyle et , böyle böyle yap dedi..
yaptım.. hemde sadece iki hafta..ister inan ister inanma..
son bir yıldır suratımda ne bir sivilce nede akne ....şaka gibi...
bu kadarmış.. bidaha kontrole bile gitmedim..
sağlık sigortasıyla nerdeyse beleşe geldi...
uzatmayayım...

senin gibi 3 senede değil nerdeyse 10 yıl çektim aynı işkenceyi..
bu kadarmış..

doktor mu kim?

akademik hospital..
Prof. Dr. Tülin Ergun

geçmiş olsun şimdiden
0
ciayco
(14.10.08)
öncelikle dermatologtan öğrendiğim kadarıyla aknelerin yeme içmeyle hiç bir ilgisi yokmuş.

ve benim size teklifim başka bir dermatologa görünüp bu dertleriniz anlatmanız ve eğer kan değerleriniz normale döndüyse roaccutane tedavinize yeniden başlamanız.düşük doz uzun süreyle istediğiniz cilde ulaşabilirsiniz diye düşünüyorum ben şahsen kendim.
0
szqnn
(14.10.08)
yumurtalik kisti ya da polikistik over sendromu bu dediginiz duruma sebep olabilir. ozellikle de 19 yasinda cart diye ortaya cikan sivilce altinda baska birseyler yattigini gosterir. ultrason ile bu durum kontrol edilebilir. ama normal bir ergen 20 yasindan sonra hormonlar oturmaya basladigi icin bu problemden kurtulmalidir. kesinlikle baska bir doktora gorunun. eger sivilcelerin basladigi tarihte yasam tarzinizda belirgin bir deisiklik oldu ve stresli bir hayata basladiysaniz belki o da arttiriyor olabilir ama genelde bu var olan sivilceleri costurur sizinki daha somut bir sey gibi duruyor.
0
endoplazmikbirkulum
(14.10.08)
Dişi bir insansanız polikistik overi düşünün bence de, evet. Özellikle de eşlik eden kilo, tüylenme vb. falan varsa.
0
sui
(14.10.08)
Böyle durumlarda doğum kontrol hapları da önerebiliyor doktorlar. Hormonları düzene sokmak amacıyla. Kullandınız mı bilmiyorum ama bu ihtimali de gözden geçirin derim.
0
trista
(14.10.08)
@tribal enfeksiyon: İnsanlar 30 yaşında da daha önce hiç bir problem yokken PCO olabiliyorlar da, o açıdan. Siz doktorsunuz tabii daha iyi bilirsiniz ama, doğa bir enteresan işte, her zaman kuralı olmayabiliyor.
0
sui
(14.10.08)
akne sorununun tabii ki yeme içmeyle ilgisi var ama hep zannedildiği gibi yağlı, baharatlı yemek değil hayvansal proteini bırakmak en iyi çözüm. benim de uzun süre akne sorunum oldu, hatta bir dönem yüzümde kist halini aldığında 6 ay roaccutane kullandım, uzun süre etkisi sürdüğünden işe yaramış göründü ama sonra yine sorun yaşadım. roaccutane zaten ağır ve uzun vadede de vücudu yıpratan bir ilaç olduğundan yeniden kullanmadım, antibiyotik, lokal kurutucu losyonlar vs ile idare etmeye çalıştım.
şimdi (akne sorunu yüzünden değil, tamamen etik nedenlerle) vegan yaşam tarzını benimsedim. yani hayvansal hiç bir ürün yemiyorum ve kullanmamaya çalışıyorum. bu arada akne problemim de kalmadı...
size önerim, hayvansal gıdaları tamamen kesmeseniz de sınırlamanız, azaltmanız. ayrıca cildinizi çok kurutan temizleyicileri tercih etmeyin. cilt, kuruluğu bertaraf etmek için daha çok yağ salgılıyor. mümkünse cildiniz için jel tipi temizleyiciler ve hafif nemlendiriciler kullanın.
geçmiş olsun...
0
zen spider
(14.10.08)
@ermanen : hayatta nefret ettiğim iki şey varsa; biri kesinlikle tükürük. ayrıca doğal-alkollü,alkolsüz hemen hemen bütün markaların yüz temizleme setlerini denedim.

@endoplazmikbirkulum; @sui : haklısınız, doktor da bu ihtimali düşünerek kallavi bir kan testi, ultrason vs ile kendisi kontrol etmekle kalmadı,jinekoloğa yönlendirdi ve böyle bir sorun olmadığı ortaya çıktı.

@ciayco: belirttiğim üzre ankarada yaşıyorum, malesef bu mucizevi tedaviden mahrum kalıcam galiba.
@zen spider: oh may gad! her şeyi isteyin ama kebabı hayatımdan çıkarmamı istemeyin :)

@szqnn : evet bu öneriyi elbette değerlendireceğim, ancak karaciğerde emilen başka ilaçlar da kullandığım için (ve onları kullanmam hayat kalitem açısından sivilcelerden daha öncelikli malesef) değerlerin öyle gözle görülür oranda düzeleceğini zannetmiyorum, yine de denemekte fayda var, doktor daha iyi bilir,evet.
acaba bu ilaçlar mı sivilce yapıyor yoksa ?!?

@tribal enfexion ; teşekkür ederim, derhal deneyeceğim.

ayrıca teşekkür ederim herkese.. yazmak isteyen olursa; hala geçmediler bu arada :)))
0
🌸ahandanick
(14.10.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.