Giriş
(8)

entry no

sanal uyku
entry numarasına tıklayınca açılan pencerede link de oluyordu, artık yok galiba?çık gir cookie sil ıvır zıvır uğraşamadım yatıcam birazdan.
entry numarasına tıklayınca açılan pencerede link de oluyordu, artık yok galiba?
çık gir cookie sil ıvır zıvır uğraşamadım yatıcam birazdan.
0
sanal uyku
(16.03.09)
cache temizle oyle dene.
bir sorun yok bende valla gayet javascript prompt calisiyor.
0
sourlemonade
(16.03.09)
denedim şimdi ayrıntılı, login olunca sadece entry numarası çıkıyor, misafirken link çıkıyor. ff3
0
🌸sanal uyku
(16.03.09)
bende de entry no çıkıyor.
daha faydalı olmuş sanki.
0
tembel degilim useniyorum
(16.03.09)
eski hali daha iyiydi bence, entry no aynı pencereden kopyalabiliyordu zaten yine. ya da 2 tane yer olsa, birinde adres diğerinde entry no çıksa o da güzel olur.
0
🌸sanal uyku
(16.03.09)
peki no'yu biliyorsak, direkt entry'e giden url'i nasıl elde ediyoruz?
0
eyke
(16.03.09)
google chrome da çıkıyor ama ie7 de çıkmıyor bende.
0
trista
(16.03.09)
operada hiç bir zaman çıkmamıştı ki (en azından benimkinde).
0
vital
(16.03.09)
@eyke: http: //sozluk.sourtimes.org/show.asp?id="buraya entry numarası, başında # yok, tırnaklar yok"
0
demcan
(16.03.09)
(2)

rusca kursu

marabahukmununemeklibascavusu gilliali
Bogazici Universitesi Yasamboyu Egitim Merkezi(BUYEM) den Rusca kursu aliyordum, fakat 2. kur acilmayacak gibi duruyor insan eksikliginden. baska yerlerden almis olanlar varsa tavsiye verebilir mi acaba? ozellikle yabancı hoca olursa cok iyi olur. ayrica tomer i biliyorum , o yuzden onu geciniz =)
Bogazici Universitesi Yasamboyu Egitim Merkezi(BUYEM) den Rusca kursu aliyordum, fakat 2. kur acilmayacak gibi duruyor insan eksikliginden. baska yerlerden almis olanlar varsa tavsiye verebilir mi acaba? ozellikle yabancı hoca olursa cok iyi olur. ayrica tomer i biliyorum , o yuzden onu geciniz =)
0
marabahukmununemeklibascavusu gilliali
(16.03.09)
alakasız olacak ama, tömeri tercih etmeme sebebiniz nedir?
0
trista
(16.03.09)
tomeri tek secmeme sebebim saatleri
0
🌸marabahukmununemeklibascavusu gilliali
(16.03.09)
(2)

koltuklardaki rutubet kokusunu giderme?

hcu
varsa ki vardır muhakkak bir çaresi yardım gerekiyor.
varsa ki vardır muhakkak bir çaresi yardım gerekiyor.
0
hcu
(13.03.09)
açık havada havalandırmak ne yazık ki.
0
trista
(13.03.09)
trista'nın da belirttiği gibi güneşli bir günde balkon veya bahçeye çıkartmak ve minimum sekiz saat sonra içeri almaktır.
0
bam bam tusa
(13.03.09)
(5)

Eau de toilette olayı

trista
Efenim şimdi Body Shop'ın bu tuvaletleri, tuvalet olduklarından mıdır, alkol oranının az olmasından mıdır bilmem, hiçbir şekilde kalıcı değil. Nasıl kalıcı formuna sokmak lazım bunu? Açık parfümcülerde Body Shop parfümü (eau de toilette aslında) gören var mı? Onlar nispeten daha kalıcı oluyor. Tenks
Efenim şimdi Body Shop'ın bu tuvaletleri, tuvalet olduklarından mıdır, alkol oranının az olmasından mıdır bilmem, hiçbir şekilde kalıcı değil. Nasıl kalıcı formuna sokmak lazım bunu? Açık parfümcülerde Body Shop parfümü (eau de toilette aslında) gören var mı? Onlar nispeten daha kalıcı oluyor. Tenks veriyor.

Not: White Musk'tan bahsetiyorum, evet.
0
trista
(13.03.09)
Ben de white musk kullanıyorum. "Eau de toilette" değil de "eau de parfum" daha kalıcı. Hatta duşa girip çıkmama rağmen bileğimde kokusu kalmaya devam ediyor. Ancak daha pahalı tabi. Minnacık şişesi 48 milyon. Sıkmaya kıyamıyorum.
0
pain sustains
(13.03.09)
Öylesi var mıymış? Hiç görmemiştim de. Teşekkürler:)
0
🌸trista
(13.03.09)
şimdi, hanımlar, tabii ki eau de parfum daha kalıcı oluyor eau de toilette'e göre. tabi doğru orantılı olarak fiyatı da biraz daha pahalı oluyor.

yalnız biliyor musunuz bilmiyorum ama şöyle bir nokta daha var (bunu bir zamanlar tekin acar'da çalışan bir arkadaşım söylemişti) ; edt'yi giysinize, edp'yi ise teninize sıkmak lazımmış, ancak bu şekilde optimum randıman alınabiliyormuş..

bende de lacoste essential var mesela, edt, kokusuna bayılıyorum ama boynuma sıktığımda yarım saat sonra koku kalmıyor arkadaş!.. ancak sıfıra inmek gerekiyor yada elini boynuna sürüp koklayınca alabiliyorsun kokusunu..
ama giysilerime sıktıklarım kalıyor bak. 1 hafta sonra olsun yine kokuyor..
demek ki arkadaşımın dediği doğruymuş. bunu da dikkate almanızı öneriyorum.. ;)

cordiali saluti..
0
mortanius
(13.03.09)
evet ben zamanında parfüm yağını kullanmıştım ama o da white musk kokusundan uzaktı sanki biraz. link için teşekkürler, cidden ucuzmuş fiyatı.
0
🌸trista
(13.03.09)
yağın parfüme göre kokusunun farklı gelmesi içinde alkol bulunmadığından.. çok derişik olduğu için farklı geliyor. birazcık sürün boynunuza filan birkaç dk sonra mis oluyor süper oluyor
0
triacilgliserol
(13.03.09)
(7)

Sakallarımı nasıl seyreltebilirim?

el magico
merhaba arkadaşlar...sakallarım çok aşırı sık olmasa da, bu halimi beğenmiyorum. daha seyrek olsun istiyorum. nasıl bir şey istediğimi yandaki resimlerden görebilirsiniz.bunu nasıl yapabilirim?teşekkürler...
merhaba arkadaşlar...
sakallarım çok aşırı sık olmasa da, bu halimi beğenmiyorum. daha seyrek olsun istiyorum. nasıl bir şey istediğimi yandaki resimlerden görebilirsiniz.
bunu nasıl yapabilirim?
teşekkürler...
0
el magico
(11.03.09)
yahu sen ne diyorsun? millet gür sakal için neredeyse saç kadar mücadele ediyor. sen yarı köse olmak için akıl soruyorsun.

yine de fikir olsun diyorsan. lazerli eplasyon yapabilirsin. bir dolu bir boş bir dolu bir boş :)

valla komik.
0
againstthelife
(11.03.09)
lazer epilasyona gidip aralara vuruş yaptırabilirsin. bi konuş istersen.
0
trista
(11.03.09)
sir ağda yaptır. seyreltiyor.
0
zipirinsan
(11.03.09)
ara makası gibi bir şey var saçları seyreltmek için o tarz bişeyle kesilse olabilir aslında

ama sık sakal her zaman iyidir bence her şekilde girer
0
demlikposet
(11.03.09)
çözüm yok bende ama destek veryim dedim.
gür sakal da iyi değil arkadaşlar.
şöyle bir kirli sakal yapayım diyosun resimdekiler gibi,
şivan pervere dönüyosun birden.
arkadaş isteğinde haklıdır bence.
0
domine deyus
(11.03.09)
bu sık sakal iyidir diyen arkadaşlar sanırım hiç gür sakal sahibi olmadılar, nasıl bir zulüm olduğunu bilmiyorlar... valla ben bekliyorum ki bilim adamları bir ilaç yapsın, aha bunu sürünce sakallarınız dökülecek pırıl pırıl olacak desinler, onu bekliyorum. yoksa sir ağda lazer bilmem ne bunlar olacak işler değil. sakal lan bu nasıl ağda yapalım...

soruya da net bir cevap olmadı ama...
0
alpinsamuray
(11.03.09)
Şey sakallarına sir ağda yaptırma sakın, ölürsün ya acıdan ne sir ağdası :S Surat bu bişeye benzemez. Lazer olabilir. Acımıyo pek.
0
Merwish
(14.03.09)
(11)

Şimdi biz sözlükteyiz ya, gerçekten ruh sağlığımız yerinde mi sizce?

diaspora
Arkadaşlar merhaba, Şimdi aslında bu konuya nasıl girilir? nereden girizgah yapayım diye çok düşündüm. Ama ben içimden gelenleri anlatacağım sadece ama sadece beni ilgilendiren kimseye yönelik bir kinim, nefretim olmadan hatta bu sözlük ortamını seven biri olarak dillendiriyorum. Bu sözlük macera
Arkadaşlar merhaba,
Şimdi aslında bu konuya nasıl girilir? nereden girizgah yapayım diye çok düşündüm. Ama ben içimden gelenleri anlatacağım sadece ama sadece beni ilgilendiren kimseye yönelik bir kinim, nefretim olmadan hatta bu sözlük ortamını seven biri olarak dillendiriyorum.

Bu sözlük maceram öyle yıllara dayalı bir durum değil. Yani sizler gibi bilmem kaç zamandır bu ortamların adamı değilim. çok kısa da değil aslında. her neyse..

Ekşi sözlükte dahil bir çok sözlükte bulundum. Sözlükteyken hikayesi olan her insanı dinledim. Gözlemledim. Bütün sonuçlar o kadar birbirine yakındı ki yani üzerinize alınıp sinirlenirsiniz diye hafiften çekiniyorum ama gerçek olan şu ki; hepsinde bir olmamışlık bir eksiklik hissettim, gördüm, dinledim.

Hayatımda antidepresan ilaçlar ile ilgili hayatımda ilk defa bu kadar bilgi sahibi bir grup gördüm. Hayatımda ilk defa "zirve" denilen hayatında yanından bile geçmemiş insanlarla tanışmak adına bir şehirden diğer bir şehire koşan insanları gördüm. O insanların buna duydukları nedenleri düşünmeye başladım. Dedim ya hep gözlemledim. Yılların vermiş olduğu rehaveti ve yaşamın içinde bağıra bağıra söyleyemedikleri durumları, halleri, düşünceleri, ifadeleri sözlüğe harıl harıl yazanları, sözlüğün içerisinde gülmeyi, eğlenmeyi, duygusallaşmayı, hüzünlenmeyi, sinirlenmeyi, siktir çekmeyi, kendi inancının ve ya düşüncesinin dışında olana bilinç dışı bir baskı uygulayanları, bir başka insanı küçük düşürmek ya da alay etmek adına adına "ayar vermek" denilen durumdan inanılmaz zevk alanları, ikili ilişkilerde karşı cinsle rahat bir iletişim kurulduğu için bunun için çabalayanları, hayatına giren iyi şeylerden daha fazla beğenmediği, sevmediği şeyleri yazma gereksinimi duyan insanları izledim.

En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer halini almış olmasıydı.


Sabahlara kadar sözlükte zamanını tüketenler, bu can sıkıntısı mastürbasyonunu burada harcayanlar, ekşi sözlükte yazar olmanın kendisini bir ayrıcalık durumuna soktuğunu düşünenler, zirvelerde boy gösterenler, çok eğlenceli bir gece geçirseler dahi gecenin köründe evlerine geldiklerinde yinede interneti ya da sözlüğü açanlar, kısacası sözlüğün hayatının damarlarından birisi haline gelenler...

Bazen, burayı seviyorum. 27 yaşıma kadar doğru olduğunu zannettiğim bazı şeylerin aslında yanlış bilgi olduğunu görmek, salt bir bilgiye binlerce insanın bakış açından görünenleri gözlemlemek çok güzel. Anlatmaya çalıştığım zaten sözlüğün bu güzellikleri değil. Sözlüğü sözlük yapan insanların iç yaşamlarındaki olmamışlıklar. Ruh sağlığının yerinde olmayan binlerce insanın bu platformu yaratması. Örneğin, burada bir parça soruyorum. Çevremdeki herkese dinletsemde bilemeyecekleri bir melodi ama burada dakikalar içerisinde bilen birileri çıkıyor. Kültür seviyesi harika! ama bu kültüre sahip insanlar mutlu mu değiller? Böyle mi oluyor yani? Hayattan soyutlanmak mıdır bu? Ya da hayattan soyutlananların hayatın anlamını dışarıda değilde içeride yaşamaları mı? tüm samimiyetimle soruyorum. Gerçekten ruh sağlımız yerinde mi sizce?
0
diaspora
(11.03.09)
insanı hiçbir şey hasta edemese de bir şeyin hastalıklı olduğu düşüncesi hasta eder. dünyada bu işten parayı kazanmak uğruna bir şeye biraz fazla ilgi duymanın hastalık olduğunu iddia edebilecek bir sürü psikiyatr varken sizin gibi insanların bu düşünce içerisine düşmesi şaşırtıcı değil. öyle ki bu sektör öyle bir hale gelmiş ki ot gibi yaşayan belli bir yaşam formatına sahip olmuş insanlar normal gösteriliyor bunun dışındakiler hasta. ben de tutup diyeyim ki hergün sabah 7.30 da kalkıp işe giden insanlar ruh hastasıdır. bunu 40 yıl boyunca 50 yıl boyunca yapanlar var? ama bu işler böyle olmaz, olmaması lazım.

bu tanımlamanız da kabül edilemeyen bir şey zaten. insanları direkt ruh hastası olarak fişlemişsiniz. hayatını sabahatan akşama kadar tv programı izleyerek ,hande yener dinleyerek, 3 kuruşluk eğlence anlayışına sahip olarak geçiren insanlar normal kabül edilecek, ama şu platformda bazı düşünleri ortaya koymaya, gerekirse hiçbir araştırmaya girişmeye çekinmeyecek insanlar diğer yaşam formlarından ayrılıp ruh hastası kabül edilecek. bence asıl ruh hastalığı bu kusura bakmayın. herkes halinden memnun bence.
0
muhammed eminoglu
(11.03.09)
hatalarımız var, yanlışlarımız var evet ama biz hatalarımız ve yanlışlarımızız zaten. biz hepimiz eksiğiz aslında. bir yerlerimiz hep yarım. sözlük bunu görmemizi sağlıyor sadece. o yüzden sanki sözlük yazarları hep eksiklermiş gibi görünüyor.
dışarıdaki dünyada hiç yanlışı olan bir müdür göremezsin. çünkü işi müdürlerin yanlışlarını görmek olan kimse yok. ama sözlükte bir moderatörün yanlışı göz önüne çıkartılabilir. hatta bir moderatör yanlış yaparsa daha arkasını dönmeden ayarı alır.
yanlış yazdığın bir entry'i düşün, daha "formata aykırı olmuş" diye biri sana mesaj yazmadan veya sen gönderdiğin entry'nin yanlış olduğunu anlamadan entry uçmuş oluyor. çünkü burda hatalarımızı sakla(ya)mıyoruz.

kimse mükemmel değildir ama nedense dışarda herkes mükemmelmiş gibi görünüyor.
0
buzkran
(11.03.09)
o kadar genis bir kitleyi genellemissinki yani nereden baslayip nereye uzanacagimi sasirdim. ruh sagligimin gayet yerinde olduguna inaniyorum, her insan gibi dalgalanmalar yasasakta o dalgalanmalar gayet olagan seyler. acikcasi en pasif sozluk yazarini bile gectim, sadece siteyi ziyaret eden icerigin ne oldugunu bilmeyen google aramasiyla karsilasmis insanlarin bile sozlugu sozluk yapma olgusuna katki sagladigini dusunuyorum.

sozlukte vardir muhakkak ruhsal sorunlar yasayan arkadaslarda bu gayet olasi bir durum, belki o bahsettigin arkadaslarin yaptigi paylasimlar daha cok dikkat cekiyordur ama onlardan bagimsiz bir suru farkliliklarda var. eminim sen de biliyorsundur bu farkliliklarin varligini tek bir yere kanalize olma bence, cok genis bir alandayiz.
not: yazdigina karsi herhangi bir kizginlik icerisinde filan degilim.
0
lejant
(11.03.09)
klasik tabirle ruh hastalığından bahsediyorsan, evet bence de buradaki çoğu insan hafif sıyırmış vaziyette ama muhammed eminoglu' nun dediği açıdan bakarsak, gerçek yaşantıda kim mükemmel bir ruh sağlığına sahip ki? 50 yıl boyunca aynı kadınla evli kalıp, aynı işte çalışıp, aynı arkadaşlarla takılıp, aynı hayatı her gün defalarca yaşayan insanlar mı?

sözlük, yazarların yapısı itibariyle, zaten derdi olan insanların toplandığı bir platform neticede. söyleyecek şeyi olmayan insan neden yazma ihtiyacı hissetsin ki?

bu anlattığın hastalıklı ruh durumunu zaman zaman kendimde tartmaya çalışırım. hayatım boyunca hiç psikiyatra ya da psikolog a gitmedim, hiç anti depresan ilaç kullanmadım ama klasik anlamıyla çok normal ve sağlıklı olmadığımı düşünüyorum ama çoğu insanın da bu durumda olduğunu düşünüyorum. yoldan 10 tane adam çevirip psikiyatr koltuğuna oturtsak eminim en az 8 i ilaç kullanması gerekecek seviyede hasta çıkar. bu yüzden sözlükte entry okurken yazarın ruh halini değerlendirmek yerine sadece yazdıklarını değerlendirmek daha doğru geliyor bana.

acaba yazarların hepsini toplayıp doktora götürsek kaçı potansiyel seri katil çıkar? bunun ne önemi var işte, güzel yazıyor mu benim için tek önemli olan bu.
0
hevipeyra
(11.03.09)
Teziniz, sözlükte yazmayan, "diğer" insanların tamamının şahane hayatları, mükemmel durumda akıl sağlıkları olduğunu işaret ediyor. Bir de bu yönden bakın. En azından "biz" sorunlarımızı, dertlerimizi, sıkıntılarımızı, garipliklerimizi aktarıp, paylaşıp "aa aslında ne kadar da aynıymışız" diyebiliyoruz. "diğerleri" bunu bile yapamıyor, asıl burada bir sorun var gibi. Dikkatinizi çekerim.
0
inshroud
(11.03.09)
(bkz: sağlıklı bir genelleme icin gerekli denek sayısı)

Ek yapayım bir de: Sözlükte yazan insanlarda var olduğunu iddia ettiğimiz kişilik bozukluklarının reel hayatta çevremizde olan insanlarda olmadığını düşünmek o kaddar yanlış ki o kadar olur. Normal hayatta da elini sallasan psikopata çarpıyor sonuçta.
0
sui
(11.03.09)
İlk yazar olduğumda iyi insanlar bulup arkadaş olabileceğimi düşünmüştüm. Ama ne yazık ki pek çoğunun ego şişirme, kendini ispat etme, kendi gibi düşünmeyen insanları aşağılama eğilimli olduğunu görmem beni pek çok şeyden soğuttu. Elbette herkes benim gibi düşünmeyebilir, elbette sözlükte iyi insanlar olabilir ama çoğunluk gerçekten ağır basıyor. Bazı yazarlar gerçekten konuşmayı bilmiyor; bir bakıyorsun 20 yıllık dostunmuş gibi sana özel mesaj atıyor, acayip laubali tavırlar, neden? çünkü onlar gibi düşünmüyorsun ve onlar bu hakkı kendinde bulabiliyor. Ha evet, tanıdığım mükemmel insanlar da var sözlükten. Ama gördüğüm kadarıyla pek çok yazar bu sözlük yazarlığını fazla ciddiye almış durumda. Bugun "kendimce" kime ayar versem, kime laf soksam, nasıl popüler olsam gibi kaygılar taşıdığından eminim pek çok kimsenin. Nesil fark etmeksizin.

Olabilir, kimse mükemmel değil (ben de dahil), herkesin hataları olur, herkesin zayıf noktaları vs farklıdır ama bir noktadan sonra bu kişiliksizliğe dönüşüyor diye düşünüyorum.
0
trista
(11.03.09)
"En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer"
kimse bize lutfen gelin ugrasin didinin ve buraya bir seyler yazin, ki site cok okunsun biz de cok reklam alip para kazanalim nihahaha!! sizi gidi koleler!!! demedi. yaziyoruz, cunku: (bkz: #7526353) (bence en net boyle aciklanirdi)
bence siz yanlis anlamissiniz, mutlu olmak icin yaziyoruz mutlu etmek icin degil. sozluge yazmamak caba gerektiriyor, yazmak degil. yaziyoruz cunku normal sartlarda ayni masaya bile oturamayacagimiz bir suru insanla bir seyler paylasabildigimiz, dusuncelerine birinci agizdan ulasabildigimiz ve aynen belirttiginiz gibi hicbir cikarimiz olmadan, sadece fikrimizi soylemek icin soyledigimiz bi yer burasi.
kultur seviyesinin genel olarak belli bir duzeyin(o da muamma) ustunde olmasina sasirmanizi tam anlayamadim, kulturlu iinsanlar "evet ben oldum artik, kimseyle bir sey paylasmayayim evimde oturayim" diyerek ulasilmazliga mi oynamalilar. (ayrica "kulturlu" derken zaten cok bulanik bir ifade. egitimli diyelim?)
bence bu insanlar gayet mutlular, cunku kendilerini ifade edebilecekleri gorece ozgur bir ortama sahipler. gecenin korunde gelip sozluge bi iki satir bir seyler yazmak, butun gun hirgur icinde suruklendiken, butun yasadiklarin icinde patladiktan sonra, eve gelip yeter artik uyuyim de bitsin diye yataga girmekten cok daha saglikli oldugunuzu gosterir bence.
yalniz olabilirsiniz, mutsuz olabilirsiniz, asosyal olabilirsiniz ama sozlugu kesfettiyseniz en azindan biraz nefes alabilecginiz bi yer bulmayi basardiniz demektir. bu soylediginiz gibi bir "ic yasamdaki olmamislik" degil, tam tersine iyilesmedir (ayrica buradaki mutsuz insanlar gorebildigim kadariyla gercek hayattakinden cok cok daha az yogunlukta)
burada yazmaniza "ragmen" gunluk hayatinizda gayet mutlu da olabilirsiniz, ama belki gunde bes tane entry girmeden uyumazsiniz cunku soyleyecekleriniz vardir. ve dusuncelerinizi bu kadar cok insana bu kadar rahat sekilde ulastirabileceginiz baska bir yer yok.
sozluge karsi duyulan sey resmettiginiz gibi bir bagimlilik degil bence. olsa olsa bu bir baglilik. ha istisnalar her yerde olabilir tabii, durumu uc boyutlara tasiyanlar. manyak her yerde, burada da var.
birileriyle tanismak icin inanilmaz cabalar sarf eden insanlar ya da birilerini kucuk dusurmekten zevk alanlari, herhangi bir seye ait olmanin acayip bir ayricalik oldugunu dusunenleri sozluk disinda cok daha fazla goruyoruz, bence bu, bu konu icinde tartisilacak sey degil, disarda bu kadar varsa sozlukte neden olmasin.
bir de hayati boyle sanal-reel diye ikiye ayirma devri yavas yavas bitiyor bana kalirsa, internet artik hayatimizin bayagi bi icinde, ondan bagimsiz dusunulmuyor. bu baglamda sozlukte birkac saat gecirerek hayattan soyutlandigimizi dusunmuyorum, hayatin bir parcasi burasi. burada oluyor muyuz ki yani, hayat nedir? : )
0
cisterna
(11.03.09)
bircok insanin her aklina geleni yazdigi bir yer olunca boyle dusunesin gelmis ama genellemenin dozunu kacirmissin biraz. eh ruhumuzla dalga geciyoruz bazen ama sozluge yazmayan disarda bir suru bozuk insan var, burda sadece yazilar var ki sadece yazmak bir insanin tam olarak ne oldugunu ve butun dusuncelerini gostermez bence. zaten her yazdigi dalga veya her yazdigi hayatin ayrintili bilgileri olan objektif insanlar da var. neyse sonucta bunun uzerine de uzun uzun yazarsin ama bir sonuc olmaz, hayatin anlamsizligi anlamak gibi birsey, bak bu da sozluktendi:)
0
ermanen
(11.03.09)
var abiciğim böyle anomaliler. bana göre sözlükte çok garip insan var. mesela bu anket başlığı açıp dolduranlar. bana hakikaten çok garip geliyor .adam başlık açmış 'anneyle diyaloglar', 'babayla diyaloglar' hatta abartmış 'aile içi komik sms mesajları' evinde anne, babası, sms mesajlarını filan buraya yazma gereksinimi duymuş. niye? .tabi ki bunların okuyanıda vardır .ama kardeşim niye. çok mu canın sıkılıyor! ' heheee bak bugün annemle neler konuştum' diyip bunları sözlüğe taşıma ihtiyacı bence anomalidir. kimse senin 'aile içi komik sms ' mesajlarını okumak için can atmıyor. niye yazıyorsun bende anlamadım. ya 'en sevdiğim şarkılar' diyip başlamış en sevdiği şarkıları sıralamaya. niye buna ihtiyaç duyuyorsa. sonra sozluk yazarlarının her fırsatta televizyona çıkma ,roportaj verme güdüsü. bir başka anomali . televizyona çıkıyor,roportaj veriyor ; 'ben sozluk yazarıyım' ezikliğin son noktası. yok mu abicim senin sözlük yazarlığından daha önemli bir unvanın .sözlük yazarıyım diye çıkıyorsun televizyona. yani ne olmuş sözlük yazarısan. bende yazarım. bir s..k olmuyor valla. yani bazı kişiler gerçekten sözlük yazarlığının önemli bir mevki olduğunu sanıyor. sonra televizyona çıkıp hiçbirimizin yapmaycağı ajdar anık'la polemiğe girme gibi bir abukluk yapılıyor kimsede 'arkadaşım g..tüme benzemissin ' demiyor o yazara . yani sözlüğün değer yargıları, yazarları filan arkadaşın haklı olduğu noktalar var.
0
camasir suyu
(11.03.09)
"En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer"

yanlış düşünüyorsunuz. menfi geliri söyleyeyim; anlaşılmak ya da en azından bir süreliğine bile olsa anlaşıldığını hissetmek. insanlar kendilerini anlatmak, "ben de varım" diyebilmek için bir ömür harcarken, türkiye'de de oluşan sistemin çarpık ve tek tip insan yaratıp içe kapanmayı gerçekleştirmek amacında oluşunun yarattığı sistem kenarı insanları bu kadar çok iken insanların ekşi sözlük gibi bir mecradan başka düşüncelerini daha iyi ifade edebilecekleri pek bir yer yok. evet reel bir toplulukta da insan kendini dışa vurabilir ama eğer bunu kabullenmeyenler çoğunluktaysa ve bu çoğunluğun diktatörlüğündeki genel kanılarla damgalanıyorsa insan; kendi topluluğunu oluşturur. cemaatlerin ortaya çıkış nedeni de budur aslında. işte ekşi sözlüğün bize yarattığı bu fırsat buraya "aitlik" duygusuyla yazmamızı sağlıyor biraz.

21. yüzyılı'da düşünürsek insanların internet ortamında fazlaca bulunmaları ve bu nitelikleri taşıyan ekşi sözlüğün (anlaşılma dürtüsüyle yazılan ekşi sözlüğün) bu ortamda kolay ulaşılabilir olması buraya rağbeti arttırıyor. mesela vaktini çoğunlukla televizyon başında geçiren bir kişinin kendini izlediği programlarda ifade etmesi gibi. ya da izlediği programlarla ifade edilmesi... he sözlük bu işe de yarıyor bakınız; sosyal ortamdaki çoğu arkadaşlarımızın hep bir yanı bizi anlatır, burada okuduğumuz yazılarda da bazen kendimizi bulabiliyoruz.

ne kadar yazarsam yazayım geleceğim son nokta çarpık demokrasi; bunu tamamı ile siyaset açısından anlamayın. zamanla insanların buraya karşı da böyle kuşkular içine girmesi ortalamalaşan sözlükten dolayıdır. yine kaçan biz mi oluruz yoksa bu sefer onlar mı olur bilemem ama böyle çekinceler içine girmenin pek bir faydası olmaz.
0
garip biseyler
(11.03.09)
(13)

en kral spor kimdir nedir?

denizin kulleri
efenim bir bağğyan için kısa sürede maksimum enerji harcatacak ve gereksiz yere gelişmiş kasa sebep olmayacak spor nedir? (yokuş yukarı koşunca böle böle kas oluyor, çok çirkin. kız gibi kalsın vücudumuz değil mi?)yüzme geliyor aklıma bir de koşu; ama manyak gibi saha etrafında koşmak(yaptım bir ara
efenim bir bağğyan için kısa sürede maksimum enerji harcatacak ve gereksiz yere gelişmiş kasa sebep olmayacak spor nedir? (yokuş yukarı koşunca böle böle kas oluyor, çok çirkin. kız gibi kalsın vücudumuz değil mi?)
yüzme geliyor aklıma bir de koşu; ama manyak gibi saha etrafında koşmak(yaptım bir ara saykoya bağladım tur sayarken) , spor salonuna kapanmak veya klor kokan bir havuzda bir o yana bir bu yana yapmak istemiyorum.
hareket etmem lazım, kilo da vermek lazım. ne yapsam?

aslında bir de dalma geliyor aklıma. serbest dalış yapıyorm ben yazları; elbise, ağırlık, palet vs ile. ama istanbul'da yapabilir miyim ki? bsk'ya bi gitsem konuşsam. gerçi havalar kötü yine havuz yine havuz!
0
denizin kulleri
(10.03.09)
yüzmek candır.. müthiştir inanılmazdır.. yüzünüz efendim.. doktorlar bas bas bağırmaktadırlar.
0
kobrettii
(10.03.09)
doğru kobrettii haklısın da, havuz-klor ilişkisi ve havuzda gözde gözlük git-gel keyifsizliği çok bıktırıcı. zaten tembellik had safhada :)
hadi bir de şunu sorayım; sultı rugbysi hakkında fikri olan var mı? yapan?
0
🌸denizin kulleri
(10.03.09)
kürek. kurek her bi yerini calıstırıyor insanın diye biliyorum. manzara falan da olur etrafta, acık hava temiz mis.
0
vecihi
(10.03.09)
valla yanlis anlamazsan, kisa surede max enerji harcatan ve kas yapmayan tek spor sekstir.

onun disinda kaya tirmanisini onereyim ben de, ama biraz vaktini alir ve kas yapar...
0
alpinsamuray
(10.03.09)
alternatif olayım squash yap, zevklidir ama tabi istanbulda çok zor, salon falan...
bisiklete binersen sadece bacak kası yaparsın bi de popo iner biraz.
seks ise erkekler için güzel bir alternatif, kadınlarda pek etkili değil enerji harcama bakımından.
0
0 5 ucu olan adam
(10.03.09)
sporlar arasında açık ara en fazla enerji harcatan tenistir efendim.
0
readmymind
(10.03.09)
seks daha cok psikolojik faydasi olan bir aktivitedir bayanlar acisindan dogrudur. valla havuz klor iliskisi goreceli cok fazla suda kalmayip yuzup durulandiktan sonra eger gozunuzde asiri hassasiyet yoksa sorun olacagini sanmiyorum ben. eger suyun altinda gozunuzu acmazsaniz ehehe 1 saat yuzseniz superdir yani.

tenis'den de ekseriyetle iyidir yüzmek.
0
kobrettii
(10.03.09)
dalış spor değildir. kilo verdirmez, müsabakası olmaz :))
bir aktivitedir. bence kilo vermenin en iyi yolu iyi bir diyet
ile destekli koşu ve ağırlık çalışmasıdır. scuba ya başlarsanız
çok eğlenirsiniz ama size kilo verdirmez bu iş :))
0
justaddwater
(10.03.09)
45 dakika kardiyo kesinlikle. kas yapmaktan korkma zaten kas yapmak zordur.
0
trista
(10.03.09)
Bir de ben ekleme yapayım: Bu kriterlere en uygunu ip atlama ve hula hoop çevirme bence.
Özellikle hula hoop, kadınsı hatlar için ideal. İp atlamak da enerji yakmak için.
0
tavsan hummasi
(10.03.09)
hiç yapmadım ama yapan arkadaşlarım pilatesin accaip etkili olduğunu söylemekteler. belki sizin için de değişik bir deneyim olur.
0
aklimdan zorum var
(10.03.09)
ayrıca, pilatesi ben yaptım ve çok memnun kaldım. nasıl yapıyor bilmiyorum ama bir şekilde kaslara ince uzun bir şekil verip dolayısıyla vücudu inceltiyor. dvd düşünürsen mtv pilates mix tavsiye ederim. biraz zordur, canına okur ama iyidir. ebru şallı'nınkiniyse hiç tavsiye etmiyorum, matın üstünde uyuyup kalabilirsin mazallah.
0
tavsan hummasi
(11.03.09)
dalış
0
gokch3
(18.06.09)
(6)

kalıcı kilo vermenin formülü nedir?

demlikposet
kilo veriyorum ama hüp diye geri alıyorum neden?diyet yapınca istediğim kiloları veriyorum ama geri alış aynı hıza oluyor?yani diyetisyen kontrolünde sağlıklı bir şekilde kilo verip yağ kaybederek kilo veriyorum ama diyeti olurda tamamen kesersem fosur fosur geri alınabiliyorkilo oynaması çok oluyor
kilo veriyorum ama hüp diye geri alıyorum neden?


diyet yapınca istediğim kiloları veriyorum ama geri alış aynı hıza oluyor?

yani diyetisyen kontrolünde sağlıklı bir şekilde kilo verip yağ kaybederek kilo veriyorum ama diyeti olurda tamamen kesersem fosur fosur geri alınabiliyor

kilo oynaması çok oluyor yani, niye ki böyle oluyor
olmasın ama
0
demlikposet
(10.03.09)
genel beslenme aliskanliginiz kilo almaniza sebep oluyor demek ki, iyi degil. rejim suresi boyunca kilo veriyorsunuz ama "normal" e donunce yine ipin ucu kaciyor.
hayat boyu diyet yapmak degil ama belli bir yeme bicmini benimsemeniz ve hep o sekilde devam etmeniz gerekiyor.
yani mesela her ogun belli bi miktar salata yemek, 4 saatte bir ama az yemek, belli bir saatten sonra hicbir sey yememek falan gibi prensipler edinmeniz ve bunu bozmamaniz gerek. bi de spor yapmak lazim.
0
cisterna
(10.03.09)
diyetle kiloyu indirdikten sonra ömür boyu en azından belirli bir miktar sporla devam etmeniz ve yine yediklerinize bir şekilde dikkat etmeniz gerekiyor. oh ben kiloları verdim sporumu da yapıyorum diyerek yine eskisi gibi yerseniz pek bi faydasını yine göremezsiniz kanımca...
0
9uncu nesilim ama para bende
(10.03.09)
spor ve diyet yaparak kilo verin.hayatınızın geri kalanında haftada en az 2-3 gün spor yapın.
0
szqnn
(10.03.09)
Kilo almamak icin yedigin kalorinin harcadigin kaloriden fazla olmamasi gerek. Bu hem diyet yapip kilo vermis hem diyet yapmayip kilo vermemis insanlar icin gecerlidir. Kilo verdikten sonra bir yag olcumu vs yaptirip gunluk kalori ihtiyacini belirlemeye calis. Ondan sonra o ihtiyaca gore ye. O zaman kilo almazsin.
0
wpi
(10.03.09)
hic spor yapmadan, hayati boyunca ideal guzel bir kiloda kalabilen sansli cok az insan var dersem.. cevabi netlesir sanirim. spqr spqr spqr.
0
507
(10.03.09)
aynı sebepler aynı sonuçları doğuracağından, arkadaşların dediği gibi dikkat etmek gerekiyor.
0
trista
(10.03.09)
(6)

cleocin t

denizin kulleri
efenim kaşımın civarında tahminen epilasyon kaynaklı (ip-cımbız) sivilce ve kızarıklıklar çıktı. eskiden yoktu böyle bir huyu ama hasıl oluverdi bi anda.ciddi bir şey olarak görmediğim için doktora gitmedim, eczaneye sordum; cleocin t denen ilacı verdiler.sivilce gibi ama tam değil da değil kızarık
efenim kaşımın civarında tahminen epilasyon kaynaklı (ip-cımbız) sivilce ve kızarıklıklar çıktı. eskiden yoktu böyle bir huyu ama hasıl oluverdi bi anda.
ciddi bir şey olarak görmediğim için doktora gitmedim, eczaneye sordum; cleocin t denen ilacı verdiler.
sivilce gibi ama tam değil da değil kızarık kızarık biraz.
sivilce ilacıymış kendisi, ben amcaya: 'alerji gibi sivilce gibi bi şey bakın bakın' demiştim. sürsem bunu, sakata gelir miyim?
0
denizin kulleri
(09.03.09)
cleocin t candır...
0
9uncu nesilim ama para bende
(09.03.09)
cleocin-t sivilce ilaçları içinde belki de en light olanıdır. içseniz bir şey olmaz..

şaka şaka.. içmeyin.. sabah uyanınca çok kafa ağrıtıyor.
0
co2s2
(09.03.09)
cleocin-t bilmiyorum ama kendiliğinden geçiyor. en son bir yerde kaş aldırmıştım, kıpkırmızı boynuzumzu sivilce çıkmıştı. izi de kaldı. bir daha asla kaş aldırmayacağım başka yerde o yüzden.
0
trista
(09.03.09)
kızarıklıklara stileks de iyi geliyor, isilik gibilerine özellikle. ama seninkinin kabarıklıklarını indirir mi bilemem. geçmiş olsun.
0
drink the stars
(09.03.09)
sakın bunu pritt gibi sürmeyin.sadece ufak 1-2 dokunuş yeter.sonra daha beter oluyor.
0
szqnn
(09.03.09)
ağda/epilasyon sonrası sivilcecikleri ve kabartıları için ben cleocin t sürüyorum. iyi geliyor ama az sürün.
0
cereal killer
(10.03.09)
(17)

Kız Arkadaşım Esenlerde Kaldı

fundamental
kız arkadışım saat 11deki son edirne otobusüyle edirneye gidecekti ama şerefsiz firma bizim bileti satmış ortada kaldı. ben de yanında değilim :( bi kız nasıl edirneye gider?
kız arkadışım saat 11deki son edirne otobusüyle edirneye gidecekti ama şerefsiz firma bizim bileti satmış ortada kaldı. ben de yanında değilim :(

bi kız nasıl edirneye gider?
0
fundamental
(09.03.09)
şu saatten sonra "gel ben seni edirne'ye götüreyim" diyenlere güvenemeyeceğine göre bence kızın yanına git.
0
deckard
(09.03.09)
Edirneye giden bir ton firma vardır. İçeriyi gezsin mutlaka çıkar Edirne otobüsü. Ayrıca bu konuda bence want2die gelse sağlam bilgiler verir :)

edit: ayrıca eğer istanbul'daysan deckard'a kesinlikle katılıyorum. mutlaka yanına git bir şekilde. zaten yol etmeye gitmediğin hata ya neyse.
0
teritori
(09.03.09)
ya ben zonguldaktayım o istanbulda. istanbulda olsam zaten yalnız bırakmam.
0
🌸fundamental
(09.03.09)
ha istanbul dışındaysan eyvallah. ama yani bir firmanın son seferi 23:00'daysa diğerlerininki de o saattedir. esenler garında tüm rakip firmalar daha geç sefer düzenlerken daha erken seferlerini sonlandıran firma zaten çok barınmaz. yani muhtemelen başka otobüs de kalmamıştır. ha yiyorsa dolaşsın içeride araştırsın ama kız başına bence şu an yapabileceği en iyi şey bir taksiye atlayıp evine dönmesi.
0
deckard
(09.03.09)
ah be evi olsa ne güzel olurdu. benim yanımdan edirneye dönmeye çalışıyordu. istanbulda kaldı.
0
🌸fundamental
(09.03.09)
hiç mi yok kız arkadaşı? istersen bi arkadaşımı (kendisi de kız) arayayım, müsaitse onda kalsın.

edüt: tabii ki "bu saatte sefer vardır" deniliyorsa çıkıp bakınsın (edirne tarafı ile hiç işim olmadı ondan bilmiyorum, ama mesela kocaeli tarafına bu saatlerde artık kalmıyor).
0
deckard
(09.03.09)
Arkadaslar seni germesinler, otogar öyle insanlari kestikleri bir yer degil. Gayet de ciksin firmalarin oraya, Edirne'Ye giden bir sürü firma var, bu saatten sonra bir sürü otobüs kalkar. Gider konusur, bilet bulunur, telas yapmaya gerek yok.
0
zeykur valekov
(09.03.09)
www.neredennereye.com

Edirne'ye otobüs olan firmalar. Siz arayip hangi saatte var bilet var mi sorabilirsiniz hemen.
0
zeykur valekov
(09.03.09)
bu saatten sonra sefer yok. linkte verilen firmaların çoğu da ya battı ya da edirneden çekildi. yapacak bi şey yok galiba bekleyecek 6ya kadar.
0
🌸fundamental
(09.03.09)
Ben Edirne'ye 00:30 da gittim ya, gerci baya oldu ama kriz dönemi bitirmis olabilirler. Orada firmalarin karsi binasinda internet cafeler var, oraya gidip sizinle sabah 6ya kadar konusabilir o zaman. Bu sekilde yardimci olalim bari.
0
zeykur valekov
(09.03.09)
Elindeki biletiyle polis noktasına gitsin, şikayet etsin. bunu en başta yapması gerekirdi aslında.
0
teritori
(09.03.09)
@teritori; benim anladigim rezerve edilmis bilet satilmis
0
zeykur valekov
(09.03.09)
@teritori

bileti rezerve ettirmiştik.
0
🌸fundamental
(09.03.09)
olur mu öyle şey ya? çok affedersiniz öyle bir şey olsa ağızlarına mıçardım adamların.
0
trista
(09.03.09)
www.otogaristanbul.com

burdan istanbuldan edirneye giden firmaların isimlerine ve telefonlarına ulaşabilirsin.arayıp bi sor bence sefer olup olmadığını.
0
i am 6 do you wanna be 9
(09.03.09)
Eğer bileti rezerve edip otobüsün kalkmasına kısa bir süre kalana kadar almadıysanız hata sizde.

İkinci olarak da yine de gitsin polisin yanına. Ne olursa olsun en güvenilir yer orasıdır gibime geliyor yine de.
0
teritori
(09.03.09)
N'oldu bilet bulabildi mi ablamız?
0
teritori
(09.03.09)
(10)

lahana çorbası diyeti yapanlar?

benefse
biliyorum sağlıklı değil ama acilinden biraz kilo vermem lazımdüzenli beslenirsem yürüyüşümü de yaparsam veririm onu da biliyorumama yine de şu bir haftada lahana çorbası yesem hep nasıl sonuçlanır kiyapanınız varsa ki vardır vardırr..tecrübelerinizi soruyorum tek cümle ile!
biliyorum sağlıklı değil ama acilinden biraz kilo vermem lazım
düzenli beslenirsem yürüyüşümü de yaparsam veririm onu da biliyorum
ama yine de şu bir haftada lahana çorbası yesem hep nasıl sonuçlanır ki
yapanınız varsa ki vardır vardırr..tecrübelerinizi soruyorum tek cümle ile!
0
benefse
(04.03.09)
3 kilo verir 5 kilo geri alırsın
0
trista
(04.03.09)
"lahana çorbası içince yağ sıçıyorsun" (ben demedim ama diyen oldu dsfsd)
ben de şöyle diyorum; "lahana çok pis gaz yapıyor götlere dikkat"
0
ophelia
(04.03.09)
Lahane daha çok tuvalete çıkartır. Bu da bağırsakların boşalmasına yol açar ve tartıda hafiflemiş gözükürsün. Diyet bitince eski beslenmene döndüğün için bağırsakların dolar ve tartıda yeniden yükselirsin. Tabii lahana çorbasından başka bir şey içmeyeceksen mutlaka kilo verirsin; ama bunun en az %40'ı kas kaybı olur. O da şekil bozukluğuna yol açar, kıyafetler üzerine yakışmaz falan filan. Kemik kaybına ve sağlıksız oluşuna ise hiç değinmiyorum.
0
hiko seijuro
(04.03.09)
çok güzel olur aslında...bir hafta içerisinde olmasa da emin ol zayıflarsın bikaçkilo,dal gibi incelirsin!peki ya sonrası dal gibi olayım derken odun olmaya değer mi sence!ha bir hafta da değilde 15 günde gidiversin şu kilolar hem de bir daha gelmemek üzere!ne dersin daha cazip değil mi bu fikir?
0
nhl
(04.03.09)
montignac yöntemi cazip gibi geldi biraz araştırınca..
şimdi nasıldır ne yeniri arıyorum...
sanırım 2-3 hafta sıkıca uygularsam 3-4 atarım
detaylı bilgisi olan varsa soruma ek sayabilir aydınlatabilir sevindirir...
0
🌸benefse
(04.03.09)
diyet falan yalan. yağlı yiyeceklerden uzak dur, öğün arası acıkırsan bol bol elma armut portakal ye, ve en önemlisi çok hareket et. tabi hareket ederken vücudu sakın besinsiz, enerjisiz bırakma. proteinli yiyeceklere karbonhidrattan birazcık daha önem verebilirsin. yemekleri günde 4-5 öğün olarak ye ve öğün arasında meyvadan başka birşey yeme. uykunu da düzene sok, uyku düzensiz olursa beslenme de düzensiz oluyor.

kilo verme olayı aceleye gelmez. yağları lokal olarak eritemezsin, bütün vücuttaki yağlar orantılı olarak erir. bunu da çok hızlı yaparsan tehlikeli olur. ayda en fazla 3-4 kilo vermek en iyisidir.
0
wingless
(04.03.09)
her zamanki yemek düzeninden kopmadan yemeklerden sonra hap niyetine içeyim dersen işe yaramaz tabi :)
1 ay 5 kg diyorum.
0
can see
(04.03.09)
paraya kıyıp bir diyetisyene git, birine yarayan diyet başkasına yaramayabilir.
0
plainwalker
(04.03.09)
bence yapma. kas eritiyorsun yağlar olduğu gibi kalıyor. muhallebi kıvamını alır vücut. pilates yap kısa zamanda sıkılaşırsın çok faydasını görürsün. yoga da çok zayıflatıyor. gerçi acilen kilo vermem lazım demişsin. sadece öğlenleri bir şeyler yiyerek yani günde tek öğün, 1 haftada kilo verirsin(yani çökersin).
0
girl in a coma
(05.03.09)
lahana çorbası diyeti diye bir diyet olamaz. Bağırsaklarınızı mahvetmeyiniz.bence..
0
Merwish
(08.03.09)
(8)

tüy dökücü...!!!

keremını
omuzumdaki kıllardan rahatsız oluyorum. bana hangi ilacı önerirsiniz
omuzumdaki kıllardan rahatsız oluyorum. bana hangi ilacı önerirsiniz
0
keremını
(04.03.09)
tüy dökücü ilaç mı? öyle bir şey yok sanırım. ama tüy dökücü krem veya hamam otunu deneyebilirsin. çoğunun içeriği aynıdır zaten.

ama şahsen sana tüy dökmeni değil kökünden almanı öneririm. tüy dökücü kremlerin jiletten pek farkı yok aslında. canının acımasından korkuyorsan emla gibi yüzeysel anestezi kremlerinden kullanmak işe yarıyor.
0
trista
(04.03.09)
bende kökünden kurtulmak istiyorum bu sorundan. tavsiye edeceğin kremin adı falan varmı yada nerde olur.
0
🌸keremını
(04.03.09)
0
tai
(04.03.09)
tüy dökücü yaparsaniz daha çok çıkar, lazer ep. daha mantıklı.
0
kobrettii
(04.03.09)
lazer veya iğneli epilasyon o zaman.
0
trista
(04.03.09)
kökünden kurtaracak bir krem yok, lazer epilasyon çok basit yaptırın kurtulun efendim
0
Merwish
(08.03.09)
öyle diyorsunuz ama lazer epilasyonla bazı tanıdıklarım daha çenesindeki kıllardan kurtulmadı. omuz ve sırttaki kıllardan kurtulmanın çoook uzun uğraş olacağını düşünüyorum. bendede aynı sıkıntı var o ayrı. hem masraflı hemde tamamen temizliğin garantisi yok.
0
yaseka
(08.03.09)
Yaseka çenedeki tüylerle sırttaki tüyler farklı özelliiklere sahipler. 1. Çenedeki tüyler daha ince,zayıf ve açık renktir ayrıca sertleştirmek için sürekli olarak jilet yapamazsın cunku olmayan yerlerdede çıkmaya başlar ama sırt öyle değildir. Sırtına jilet yapıp sertleştirebiliir ve lazerin daha cok faydasını görebilir. Bi de yapılan alet önemli çok. O sebepten 1 kişinin başarısızlığı ile lazeri başarısız sayamayız ki keza ben çok faydasını gören insanları görüp kendiimde başarısını gördüm
0
Merwish
(08.03.09)
(4)

nedir, nasıl alınır bu apostille?

bir zamanlar cocuktum
evet efendim, son sorunum budur. nereden almam gerekli bu apostili, bunu alınca birde noterden onaylı ingilizce tercümeye ihtiyacım kalmıyor mu? sözlükteki başlıkta tam ve net olarak anklayamadım nedir nasıl alınırı, bir bilen varsa yardımcı olursa çok makbule geçer.
evet efendim,
son sorunum budur. nereden almam gerekli bu apostili, bunu alınca birde noterden onaylı ingilizce tercümeye ihtiyacım kalmıyor mu? sözlükteki başlıkta tam ve net olarak anklayamadım nedir nasıl alınırı, bir bilen varsa yardımcı olursa çok makbule geçer.
0
bir zamanlar cocuktum
(04.03.09)
kaymakamlıklardan alınıyor diye hatırlıyorum ben.
0
co2s2
(04.03.09)
apostille kucuk bir onay kagidi ve bedava, unutma. sadece kaymakamliklarda bedava, valiliklerde 10tl gibi bir sey de duymustum. nette bir cok bilgi var konuda, duyuruda da var oldukca doyurucu. ufak bir arama yaparsan oldukca tatmin edici bilgilere ulasabilirsin. malum pek cok kisi ugrasiyor bu konularla.
0
nochristrequiress
(04.03.09)
bu konuda dikkat edilecek şey yeminli tercümanın hangi noterde onaylattığı. mesela ben anadolu yakasında çeviri yaptırmıştım ama noter karşıda çıktı. çok uğraştırdı. size yakın bir yer olmasına dikkat edin ve çeviri yaptıracağınız yere sorun.
0
trista
(04.03.09)
çeviri bürosu noter ve apostil işlerini sizin için halleder, "çeviriyi yaparız, diğerlerini sen gidip yaptırırsın" diyen veya noter onayı ile apostil için (noterin aldığı ücret haricinde) ücret talep eden olursa başka büroya gidin, çakallara para kaptırmayın..
0
sharpenter
(04.03.09)
(10)

Kusmuk veya kusan birini görünce kusmak?

trista
Aranızda bunu yaşayan var mı? Nedense etrafımda hiç böyle şeylerden iğrenip kusan görmedim. Salak ve iğrenç bir soru olmuş olabilir ama sadece meraktan.
Aranızda bunu yaşayan var mı? Nedense etrafımda hiç böyle şeylerden iğrenip kusan görmedim. Salak ve iğrenç bir soru olmuş olabilir ama sadece meraktan.
0
trista
(03.03.09)
var. özellikle otobüs yolculuklarında kusan çocuk vs olmasın diye dua ederim. öğürme sesi ve kusmuş sesi vs. hepsi insanı kusturuyo ööğğğğrrrk :P
iğrençti evet:D

ha onun dışında, arkadaşın bir an önce ayılsın diye boğazına parmağımı sokup kusturmuşluğum bile var. o zaman da ilk kusmak geldi içimden akabinde kustum zaten. kustuktan sonra kusturmaya devam ettim. böyleyken böyle..
0
girl in a coma
(03.03.09)
refleks olarak birinin öğürdüğünü duysam ben de başlarım öğürmeye. ama kusmuktan kusasım gelmez sövesim gelir.
0
ayiadam
(03.03.09)
hah demek ki sorun bende değilmiş. yılbaşında bir arkadaşımız lavaboya kusmuştu sırf o görüntüyü görmemek için çişimi tutmuştum o derece.
0
🌸trista
(03.03.09)
ben eskiden böyle biriydim. bir keresinde lisedeyken kusmuştum, sonra takıntı oldu neredeyse her sabah kusardım. uzun zaman böyle devam etti. bu problemimi aşmamda hem zaman yardımcı oldu hem de jackass izleye izleye tiksinmemeye başladım. sağolsunlar onların sayesinde sıradan bir olay olmaya başlamıştı benim için.
0
pesimist adam
(03.03.09)
insan icinde kusamamak ve birini kusarken gorunce igrenmek ve kusmak "emetophobia" oluyormus.
0
ermanen
(03.03.09)
Birinin kustuğunu görmek sorun değil ama kokusu beni öldürüyor. Gece bar-disko vs. çıkışlarında haliyle zorla kusturduğum arkadaşlar da oldu, etkilemedi hiç. Ama otobüs yolculuğunda birisi kusarsa...Offf düşününce bile kalktı midem...
0
tekosin
(03.03.09)
(bkz: my sassy girl)
0
piirsikli
(03.03.09)
plastik tabak dolusu sıcak sıcak kusmuğu koridor boyunca taşırken ben de öğürmüştüm. normalmiş demek ki.
0
zihuatanejo
(03.03.09)
problem çocuk 2'deki kusma sahnesini hatırlatmak isterim: www.youtube.com
0
kriker
(04.03.09)
ben kusanı görünce gülmeye başlıyorum, şimdi de gülüyorum hatta bunu yazarken. çok komik lan, böyle tihhehrehhrh, crieeeeeek fssss filan çok komik sesler çıkıyor :D
0
fani
(04.03.09)
(16)

yarım kilo temizlenmiş mantarla ne yapılabilir?

demlikposet
sevgili mc gyverlar!elimde yarım kilo kadar temizlenmiş mantar var ne yapılabilir bununla!!ızgaraya koyup kaşarlı yemekten bıktım be sözlük(ortasına kaşar konup ızgaraya atıp kızartma seçenekler arasında yoktur)
sevgili mc gyverlar!

elimde yarım kilo kadar temizlenmiş mantar var ne yapılabilir bununla!!

ızgaraya koyup kaşarlı yemekten bıktım be sözlük

(ortasına kaşar konup ızgaraya atıp kızartma seçenekler arasında yoktur)
0
demlikposet
(03.03.09)
yağda kavurup üzerine yumurta kır, pratik ve lezzetli olur.
0
bruncha giden tikky
(03.03.09)
yagda kavururken pastırma da katılaiblir.

ya da içlerine kasar rendeleyip fırında mıs gıbı olur.

ya da biraz tavukla mantarlı tavuk sote olur.
0
bryan fury
(03.03.09)
içine kaşar ko.. öhm.

az zeytinyağında soğanı kavur. üstüne doğranmış yeşil biber koy. mantarları küp küp doğra içine at. biraz kavur. rende domates de koy. suyunu bırakır zaten. biraz pişince ekmek bana bana ye.
0
kibritsuyu
(03.03.09)
sucuklu mantar yap derim çünki harika bir tat elde edeceğinden eminim
0
keremını
(03.03.09)
tabii ki kremalı mantarlı makarna!
0
trista
(03.03.09)
sote ya da omlet yapılabilir leziz leziz. yalnız harlı ateşte pişiriniz, mantarlar sularını çabuk salsın, diri diri olsun, "season it with salt and pepper" diyor bbc'de yemek yapan yaşlı moruk.
0
zbam
(03.03.09)
kibritsuyu'nun tarifinde altını kapatıp, biraz bekletirken üzerine kekik de atarsan ve çok az dinlenmeye bırakırsan, yeme de yanında yat derim başka da birşey demem.
0
demcan
(03.03.09)
haşlayıp üstüne sarımsaklı yoğurt, onun üstüne de pul biberli hafif salçalı sos da mükemmel olur
0
ciwoo
(03.03.09)
mrtksn'nin dediği beyaz sos da beşamel olsa gerek.
0
kibritsuyu
(03.03.09)
kibritsuyu ve demcan'ın tarifinin tavuklu versiyonunu da (yani tavuk ilave ederek) yapabilirsin. yeşil bibere ek olarak kırmızı biber de atabilirsin içine, görünüş olarak da çogzel oluyor öyle.
0
light beam
(03.03.09)
kibritsuyu ve demcan ın tariflerini alıp sadece domatesi biraz bol tutarak spagettinin üzerinde değerlendirebilirsin. hoş olur.
0
tai
(03.03.09)
mantarları kararmasın diye limonlu su içinde bekletiyorsunuz sanırım. eğer bekletme gibi bir zorunluluğunuz yoksa mantarı yıkadıktan sonra hemen kullanın. mantar içine su çekmeden kullanılırsa güzel oluyor.
piyazlık doğranmış kuru soğan ve ince ince doğranmış biber ve mantar sote yapılabilir.
0
girl in a coma
(03.03.09)
sakın pişirme. küp küp kestikten sonra bol domates ve yeşillikle salata yap. alışınca çok güzel gidiyor.
0
trocero
(03.03.09)
(bkz: mantar mantı)
0
gozu yasli kurbaa
(03.03.09)
gözleme yap. güzel oluyor o da.
0
sutlucen ayse
(03.03.09)
beşamel soslu tavuklu mantar sote mi deniyo ne mükemmel bişey biber de at içine süper oluyor
0
yuto
(03.03.09)
(16)

Rejim ve Alkol

alkolik imam
Efenim merhabalar. Hayatımda ilk kez bira göbeğimi eritmek için ciddi bir rejime girdim ve 1 haftadır istikrarlı bir şekilde devam etmekteyim. Fakat cuma gecesi olmuş şöyle ayaklarımı uzatayım haftanın yorgunluğunu 2 duble rakıyla atayım istiyorum. Rejime ne gibi bir etkisi olabilir rakının? Bira ke
Efenim merhabalar. Hayatımda ilk kez bira göbeğimi eritmek için ciddi bir rejime girdim ve 1 haftadır istikrarlı bir şekilde devam etmekteyim. Fakat cuma gecesi olmuş şöyle ayaklarımı uzatayım haftanın yorgunluğunu 2 duble rakıyla atayım istiyorum. Rejime ne gibi bir etkisi olabilir rakının?

Bira kesinlikle yasak bu tamam :) Ama ya rakı :)?
0
alkolik imam
(27.02.09)
rejimi falan salla. hele mevzubahis morbid obezite değil de bira göbeği ise. onun yerine sporu öneriyorum. mekik çek abi?
dünyada içkinden güzel şey var mıdır? niye mahrum kalasın... azıcık tembellik tozunu üzerinden at, (yeni) bir spor dene, rejime falan hiç gerek yok.

birayı seviyor da içmiyorsan günah ya...

alkolün etkilerine gelince. alkolün karaciğerde parçalanması için gerken enerji alkolün verdiği kaloriden daha fazladır. bu yüzden net olarak baktığında aslında alkol alarak kilo bile verebilirsin gibi durur. ama alkolün vücuttaki suyu tüketmesine ne demeli? yağ eriten - kas yapan metabolik faliyetler bir hayli suya ihtiyaç duyuyorken, buna dikkat etmekte fayda var.

onun dışında başka bir rahatsızlık yoksa durduğun kabahat. iki duble de bana koy.
0
lhun
(27.02.09)
@lhun

İşte iş güç koşturmaca derken spora fırsat kalmadı. boy 183 kilo 73'tü 71'e düştü. iyi gibi duruyor fakat şu göbek olayı sıkıyor insanın canını :)

Sporada sanırım önümüzdeki hafta başlayacağım.
0
🌸alkolik imam
(27.02.09)
rakiyi mezesiz icebileceksen 2 tek bir sey yapmaz.

beyaz sarap + raki rejim ickileridir benim bildigim
0
anneke
(27.02.09)
1,5 sene kadar önce günde minimum 2 paket içtiğim sigarayı bırakmamdan sonra yemeğe abandım ve 83ten 98e kadar çıktım. bira göbeği falan o biçim. neyse yemeyi azalttım h.içi 2 akşam 1saat koşuyor 3 akşam da evde dambıl çalışıyorum. h.sonu spor yok içki yemek var.
bira içiyordum h.sonları ama şimdi votkaya geçmeye karar verdim. hamallığı da yok.göbek daha gitmedi 90 kiloya kadar indim. ama gidicek kararlıyım:) boy 1.89:)

diyeceğim o ki; kendini çok kasma. bi iki biradan bi bok olmaz. ama rahatsız ediyorsa işte rakı, votka fln iç. bi de ben şöyle yapıyorum misal pazar günü pizza mı yedim kendime pazartesi günü extradan 20 dakika fazla koşacağıma dair söz veriyorum. he sözümü tutuo muyum?hayır.pazartesi akşamı 30 dakika fazla koşuyorum( inceden psikopatlık mevcut evet:)
0
charlesbukowskiineksi
(27.02.09)
hocam birayı kesme be :) yediğini kes ama birayı kesme. şöyle haftada 5 kere en az 40 dakika kardiyo yapsan yeterli olur zaten göbeğin gitmesine. ama tabi kısa vadede bi sonuç beklenmeyecek. en az 2 ay bir süre tanı kendine, farkı bariz biçimde görürsün. anahtar kelime "kardiyo".

edit: bu arada 183 boy 71 kiloda ne göbeği allah aşkına? :)
0
joelino
(27.02.09)
20 cl kadar bira içmenin bir zararı olmaz. ama fazlası içilmemeli.
0
trista
(28.02.09)
duyuruya salça ol mode on:)
@joelino ; bu kardiyo ne ola ki:) anlat bana öğret:)
0
charlesbukowskiineksi
(28.02.09)
o 2 duble olmaz, 5 duble olur, yanında da peynirdi, salataydı derken rejim gider. :)
0
thefirstfbli
(28.02.09)
kilo vermek için sadece spor yeterli değil. ha diyorsanki cross trainer ile bir saat kasarım hacı, iki duble rakını paşa paşa içersin.
tek bir formül var: alınan kalori<yakılan kalori
alkol tüm kalorilerin anasıdır, bunu da bilin...
0
redlinetheturk
(28.02.09)
@charlesbukowskiineksi

(bkz: cardio)

ara vermeden hafif tempoda 40 dakika civarı koşmak mesela tabi bu senin kondisyonuna bağlı, fazlaysa hafif degil biraz daha tempolu koşabilirsin , ya da 40 dakika civarı bisiklete binmek, aklına ne gelirse işte
0
joelino
(28.02.09)
Cardio: kalp atış hızını şu an tam hatırlayamadığım fakat normalin üstünde bir seviyeye çıkararak terlemeye ve vücudun yağ yakımına yarayan çalışma türü. Koşu bandında 5-6km'nin üzerindeki yürüyüşler, kondisyon bisikleti (programları vardır ayrı ayrı) ve elliptical cihazı benim cardio çalışmalarında kullandığım aletler. Haftanın en az 3 günü, gün başına 40-60dk çalışırsanız çok faydasını görürsünüz. 20dk tempolu yürüyüş, 20dk bisiklet ve 8-10dk eliptical başlangıç için iş görebilecek bir program.
0
stephen dedalus
(28.02.09)
ayni ikilemi o kadar cok yasadim ki. gerci ben her aksam 'uf bugun cok yoruldum 1-2 bira iceyim diyodum' :) haftada 1-2den bir sey olmaz hatta faydalidir. butun hafta calis, didin haftasonuda gobegi dert et, olacak is mi? bana kalirsa cuma, c.tesi icmen lazim, yoksa stres yapar daha cok gobek yaparsin:) hem kilon olsa bari. erkek adamin biraz gobegi olur noolmus yani.
illa gobeksiz olacam diye kasiyosan kendini, internette 'slim in 6 weeks' diye arat, onlarin great abs videosunu indir. 7dk ayir gunde 6 haftada tas gibi karin kaslarin olsun. tecrubeyle sabit..
0
legalalien
(28.02.09)
@joelino
@stephen dedalus:
akşamları 10dk yürüyüş akabinde 20dk. koşu , geriye dönüp 20 dk. daha koşu, 10dk. yürüyüş eve dönüş ( home sweet home )- ki eve geldiğimde tişört sırılsıklam oluyor - ben ne zamandır kardiyo yapıyorum da haberim mi yok o zaman?
0
charlesbukowskiineksi
(28.02.09)
@legalalien:
bi' buldursan ya paşam videoyu. çok büyük swvabı var:)

@ alkolik imam: duyuruna çok sardırdığımın farkındayım. özür:)
0
charlesbukowskiineksi
(28.02.09)
rakı ve cin rejiminin içine etmez, faydası bile dokunur. bira ya da herhangi bir şey için de kesinlikle yasak diye düşünme. zamanla sinirlerin bozulur =)
bir de rejimin yanında ufaktan spora başlaman lazım. neyse benim anlamadığım şey, 183 boy 71 kiloda bira göbeği ne geziyor?
0
cgcore
(28.02.09)
Şurada kalori tablosu var
cachafm.azbuz.com
0
endless dream
(28.02.09)
(7)

imla-noktalama işareti soruları

nihilanth
Kafama takılan bazı sorulara tam olarak bilgisi olan cevap verirse sevinirim.1- cümle devam ederken kullanılan gidip, gelip, yapıp gibi kelimelerden sonra virgül gelmesi söz konusu mudur?örn."Dünya Kamuoyu açısından acı olan, bu iki radikal grubun, ülkelerinin resmi politikalarını yansıtması ve orta
Kafama takılan bazı sorulara tam olarak bilgisi olan cevap verirse sevinirim.

1- cümle devam ederken kullanılan gidip, gelip, yapıp gibi kelimelerden sonra virgül gelmesi söz konusu mudur?

örn.

"Dünya Kamuoyu açısından acı olan, bu iki radikal grubun, ülkelerinin resmi politikalarını yansıtması ve ortak nokta bulmaktansa, farklılıkları bulmada başarılı olup(,) çatışmaları derinleştirmesidir."

aynı şekilde bulmaktansa'dan sonraki virgül doğru mudur? Bu gibi durumlarda okuyucu istediği yerde duraklayabilsin diye virgül koymakta özgür müyüz yoksa nedir?

2 - Hangisi doğru?

a ) Ali daha sonra: "Ayşe gel dedi". Ancak Ayşe gelemedi.
b ) Ali daha sonra, "Ayşe gel dedi." Ancak Ayşe gelemedi.
c ) Ali daha sonra: "Ayşe gel dedi". Ancak Ayşe gelemedi.
d ) Ali daha sonra, "Ayşe gel dedi.". Ancak Ayşe gelemedi.

aynı şekilde ancak'ın büyük harfle başlaması da doğru mudur? Genelde bu tip ifadeler noktalı virgülle bitip ancak,ama,fakat gibi ifadeler küçük harfle devam ettiriliyor.

teşekkürler.
0
nihilanth
(27.02.09)
hepsi yanlış.

Ali daha sonra,''ayşe gel'' dedi.Ancak Ayşe gelmedi.
0
szqnn
(27.02.09)
1- Söz konusu değil diye biliyorum. Yani verdiğiniz örnekte virgül olmaması gerekiyor.

2- Bence hiçbiri doğru değil.

Ali daha sonra "Ayşe gel" dedi. Ancak ayşe gelemedi.

Emin değilim ama bence böyle olmalı.
0
trista
(27.02.09)
olup, bulup, durup kelimelerinden sonra virgul gelmez. "ayse durup bana baktı" mesela.

"Dünya Kamuoyu açısından acı olan; bu iki radikal grubun ülkelerinin resmi politikalarını yansıtması ve ortak nokta bulmaktansa, farklılıkları bulmada başarılı olup çatışmaları derinleştirmesidir."

Ali daha sonra "Ayşe gel dedi", ancak Ayşe gelemedi.

Ali'nin tamamen "Ayşe gel dedi" diye bir cumle kurdugunu varsayiyorum
0
anneke
(27.02.09)
szqnn Ayşe büyük harfle yazılmayacak mı? Seninki de pek doğru görünmüyor.
0
🌸nihilanth
(27.02.09)
evet orada yanlış yazmışım.Ayşe büyük olmalı.
0
szqnn
(27.02.09)
arkadaşlar pardon, "dedi" yi de tırnak içerisine sokmuşum. Örnek tam istediğim gibi olmadı ama demek istediğinizi anladım. Teşekkürler herkese.
0
🌸nihilanth
(27.02.09)
Merhaba,

1- Zarf-fiiller arasına virgül konulmaz. Koymayınız. Yine şart bildiren "-se" veyâ "-sa" ekleri almış kelimelerden sonra da virgül konulmaz. Kuraldır bu. Birçok kereler ben de buna dikkat etmeden yazarım ama, doğrusunda konulmamalı. Alışkanlık kötü şey.

2- "a" ve "c" şıkları hiçbir şekilde doğru değil. İki nokta bu şekilde kullanılmaz. Diğerleri de kısmen doğru ama, genel itibarıyla yanlış.

Ali daha sonra "Ayşe gel!" dedi, ancak Ayşe gelmedi.

Benim bildiğim "kısmî doğru" bu. Aslında daha fazla virgül kullanacaktım ama, noktalamaya boğmak istemedim cümleyi. Şöyle de yapabilirdim:

Ali, daha sonra, "Ayşe gel!" dedi, ancak Ayşe gelmedi.

Orada "Daha sonra" başa gelse daha düzgün bir cümle olur ve virgüllere gerek kalmaz. "Daha sonra" ikinci öğe olarak yer alınca aralara virgül konulmasını ve onun antrparantez belirtilmesini uygun buldum. Karar sizin. Zîrâ, birçok usta bile kesin şeyler söyleyemez bunlar hakkında. Virgülün ve özellikle de noktalı virgülün kullanımını Türkiye'de doğru düzgün bilen insan yok gibidir.

3- Ancak ve ve kelimelerinin cümle başlarında kullanılmasını doğru bulmuyorlar ama, kullananlar bolca. Eski "iyi"ler bile kullanmış. "Ve"nin cümle başında kullanılması bana saçma geliyor ama, "ancak" olabilir.

Kolay gelsin. Naçizane fikirlerim bunlar.
0
nuage
(28.02.09)
(9)

fön (saç kurutma) makineleri neden patlar ?

fuck milk get beer2
saç kurutma makineleri neden patlar?bi' arkadaşımın elinde patlamış.. kızın eli darmadağin oldu dikiş atmışlar kaç tane..ben de azonce banyo yaptım saçlarımı kurutacam.. ama o da ne!!deh$et derecede tırsıyorum makineden.. taktım sanırım olaya..hemen kapadım makineyi devam edemedim.. kalbim yerinden
saç kurutma makineleri neden patlar?
bi' arkadaşımın elinde patlamış.. kızın eli darmadağin oldu dikiş atmışlar kaç tane..
ben de azonce banyo yaptım saçlarımı kurutacam.. ama o da ne!!
deh$et derecede tırsıyorum makineden.. taktım sanırım olaya..
hemen kapadım makineyi devam edemedim.. kalbim yerinden çıkacaktı ha patladı ha patlayacak diye.

neden patlar ki bu lanet makineler? sebebi ne?

teşekkürler..
0
fuck milk get beer2
(26.02.09)
çok fazla yüklenmemek gerek öncelikle.
0
szqnn
(26.02.09)
icinde donen fan ekseninden kaymistir, dolayisiyla yerinden firlamistir. olabilir yani oyle seyler.

belki de arkadaki hava alma deliginin istemdisi kapanmasindan dolayi alet kendi kendine cok isinmistir, bi yerleri erimistir, ne bileyim.
0
osuruklu
(26.02.09)
evet arkadaki yeri kapatmamak hava almasını sağlamak lazım. ve makinenin ucu olmadan saçları yaklaştırmamak lazım uç kısmına.
0
trista
(26.02.09)
Bazı fönlerde aşırı ısınma koruması vardır. Saç kurutma makinesine arkadan hava girişi azaldığında veya durduğunda termik anahtarı atar ve makineyi korumaya alır. Bazılarında bu koruma özelliği bulunmamakla beraber anlık voltaj dalgalanmaları, nemlenme, kalitesiz malzeme kullanımı yüzünden benzer durumlar meydana gelebilmektedir.
0
tubytube
(26.02.09)
geçenlerde bi, "saçını kuruturken öldü" haberi vardı gazetelerde. ayrıntısını bilmiyorum ama sanırım tehlikeli olabiliyor bu tip aletler.
ben bi kere evi yaktım saç kurutma makinesiyle.
0
cereal killer
(26.02.09)
standart bir saç kurutma makinesinin içinde patlayacak bir eleman olmaz aslında. fanı döndüren motor patlamaz, aşırı ısınırsa sargıları yanar ve çalışmaz hale gelir. rezistans eğer çok ısınırsa (hava sirkülasyonu olmazsa) ya koruyucu termostat atar ya da aleti ısıtır plastiği falan eritir. onun dışında genelde elektrik girişinde filtre kondansatörü oluyor o belki patlayabilir ama onun patlaması da kasanın içinde olucağından sadece sesi duyulur. tek patlama olasılığı kabloda ya da iç aksamda meydana gelebilecek bir kısa devredir. epey sesli bir şekilde patlayabilir, biraz kıvılcım falan da çıkar ama bu patlama pek öyle zarar verecek bir patlama değildir sadece korkutur. bilmiyorum ben mantıklı bir açıklama bulamadım :)
0
coolspot
(26.02.09)
bilmiyorum.. arkadaşımın eli kan içinde kalmış..
hastanede dikiş atmışlar..
azonce saç kurutma makinesi başlığına baktım sözlükten..
patlama olayından bir kaç entry de bahsetmişler..
ama sebebini söylememişler :((
0
🌸fuck milk get beer2
(26.02.09)
arkadaşına çok geçmiş olsun. yüksek voltajdan olabilir. benim kaç bilgisayar heba oldu öyle yahu, yangın çıkıyordu birinde neredeyse.

özellikle ucuz makinelerde aralıklı olarak kurut saçını her ihtimale karşı. yani bir kere açma düğmesine basıp yarım saat sürekli çalıştırma. o zaman için rahat eder, hem makine fazla ısınmaz. en yüksek ısıda uzun süre çalıştırmak da yoruyormuş bu aletleri, saça da zararlı zaten.

ben de aynı paniği bir dönem yaşamıştım makine (markasını anımsamıyorum) elimde pat diye ses ve kıvılcımlar çıkarıp yanınca. zaten hepsi eninde sonunda bozuluyor aynı şekilde.
0
tarantinoesque
(27.02.09)
benim de elimde patlamıştı bir kere. ama ıslak elimel dokunduğum içindi. arkadaşın büyük ihtimalle makinenin içine su felan kaçırmıştır ondan olabilir. ve evet acısı bir ayrı oluyor bu patlamaların.
0
soujiro
(27.02.09)
(3)

Deli olmamak elde değil...

exulan
Arkadaslar, sorunum bilgisayarimla...Windows XP kurulumunda deneyimli arkadaslar yardimci olurlarsa sevinirim.Olay: Bilgisayarim viruslu oldugunu tahmin ettigim bir flash disc ile temastan hemen sonra acilmaz hale geldi. Ben de elimde bulunan WINDOWS XP PROFESSIONAL 32 BIT ENG-US-BLACK EDITION V12.0
Arkadaslar, sorunum bilgisayarimla...

Windows XP kurulumunda deneyimli arkadaslar yardimci olurlarsa sevinirim.

Olay: Bilgisayarim viruslu oldugunu tahmin ettigim bir flash disc ile temastan hemen sonra acilmaz hale geldi. Ben de elimde bulunan WINDOWS XP PROFESSIONAL 32 BIT ENG-US-BLACK EDITION V12.02.2009 u yukleyim bastan temiz bir sistemim olsun istedim.

Bunu yuklerken 500gb hdd mi yanlislikla 1 parca olarak biraktim ve 144gb lik bolume gayet guzel bir sekilde yukledim. Sonra fark ettim d diskinin olmadigini ve tekrar windowsu yuklemek istedim.

sil bastan diskimi 2 ye boldum ve, c: ye uzun format atip windowsu tekrar yuklemeye basladim.

sorun tam da burda baslayip druyor.

set up copying files kisminda %45 civarlarinda hata mesajı veriyor.

setup can not copy the file: eudcedit.exe veya


setup can not copy the file: diskcopy.dll gibi farkli cesitlerde hatalar aliyorum. arada bir baska bir mavi ekran geliyor bunu ilk defa goruyorsaniz restart yapin 2. kez goruyorsaniz asagidaki adimlari uygulayin falan diye.

delirmek uzereyim. bu cd sp1 2 ve 3 u iceriyor ve ilkinde cok guzel ve hizli bir sekilde yuklendi.

partitionlari 160gb ve 340 gb olarak yapiyorum.

eski xp cdleri ile de ayni hatayi veriyor. nasil bir sey anlamadim gitti. yardimci olabilen varsa alnindan operim.
0
exulan
(26.02.09)
sanırım cd deki çizikten kaynaklanıyor dicem ama başka xp cd leriyle de denemişsiniz.copying files kısmında dosyaları cd den kopyalamaya çalışır.sp2'li xp cd si ile xp kurmayı denediniz mi?

bir de şöyle sorayım: hard diskiniz sata mı?
0
sp3ciali5t
(26.02.09)
partisyonun türüyle alakalı olabilir belki. Ntfs ise fat32 yi deneyin. Fat32 ise ntfs. belki olur?
0
trista
(26.02.09)
ram'dan yapabiliyor bazen, ram'leri çıkarıp tekrar tak, birden fazla ram kullanıyorsan tek ram ile yükleme yap, çevrenden temin edebilirsen başka ram'le test et. aynı parçalarla kısa süre önce yapmış olabilirsin ancak elektronik alet, ne zaman ne çıkaracağı belli olmuyor.

bilgisayarı fişten çek, pilini çıkar ve tak. ana kart üzerindeki jumper vasıtası ile bios reset yap.
0
abtash
(26.02.09)
(17)

Geceleri koşu yapıyorum, tavsiyeleriniz neler?

vita vinum est
Nerdeyse ortaokuldan beri düzenli spor yapmıyorum. O zamanlar günde 4 tane futbol maçı yaptığımızı ve her maçın en az 1,5 - 2 saat sürdüğünü düşündükçe tüylerim ürperiyor.Şimdi tekrar düzenli spora başlayayım dedim. Geceleri saat 22:00 gibi koşuya başlıyorum. Yalnız, yaptığım sporun bir işe yaradığı
Nerdeyse ortaokuldan beri düzenli spor yapmıyorum. O zamanlar günde 4 tane futbol maçı yaptığımızı ve her maçın en az 1,5 - 2 saat sürdüğünü düşündükçe tüylerim ürperiyor.

Şimdi tekrar düzenli spora başlayayım dedim. Geceleri saat 22:00 gibi koşuya başlıyorum. Yalnız, yaptığım sporun bir işe yaradığından emin değilim. Hiçbir ısınma hareketi yapmaksızın direkt olarak koşuya başlayıp 1160 metre koşuyorum ve sonra tıkandığım için 580 metre geri yürüyorum. Sonra tekrar 580 metre ileri koşuyorum.. Sonra tekrar biraz yürüyüp, tekrar koşuyorum.

Daha sonra belediyenin spor aletlerini kullanıp bacak esnetiyorum (150 tane falan yapıyorum)

Daha sonra da yaklaşık 40-50 tane kelebek yapıp son olarak da boyun egzersizimi yapıp sporumu tamamlıyorum.

Yaklaşık 35-40 dakika sürüyor.

Sorularım şunlar:

1. Spora gitmeden önce yemek yenmeli mi, ne yenmeli, koşudan önce mide ne halde olmalı?
2. Sizin tavsiyeniz nedir, nasıl bir program yapayım ki daha verimli olsun?

huh!
0
vita vinum est
(26.02.09)
koşudan önce yemek yemeyin. gün içinde az şey yediyseniz kepek ekmeği, su, az peynir atıştırabilirsiniz. kan şekeriniz düşmesin.

NE YAPARSANIZ YAPIN, ÖNCE ISININ. bu önemli.
gündüz kalkar kalkmaz koşu yapma şansınız varsa öyle yapın, daha yararlı.
2 dakika yürüyüp 5 dakka koşun, sonra tekrar 2 dakika yürüyüp 5 dakka koşun. böyle böyle 25-30 dakika aralıksız devam ettirmeye çalışın. zorlandığınız anda yürümeye dönün, koşu zamanını azaltabilirsiniz. yürüyüş veya koşu sırasında bol su tüketin, suyu direk yutmayın, yudum alın. burundan nefes alıp ağızdan verin.
aletler için ise ilk önce belinizi ısıtın, sağa sola döndürün bel üstünü yani.
her şeyi yavaş yavaş yapın bir de.

bu kadarı yeterli herhal. saat 22'de sporu aç yapacaksanız, sonrasında yoğurt meyve falan yemeniz lazım bu arada. o yüzden erkene alabilirseniz iyidir.
0
head
(26.02.09)
koşudan en az 1-2 saat önce yemiş olun hem yediklerinizi yakarsınız.
0
buffy de vampir sayilir
(26.02.09)
1. spora başladığınız zamanla son yemeğiniz arasında 3 saat olması idealdir.
2. amacınız yağ yakımı ise. orta tempoda(ki anladığım kadarıyla şimdilik hızlı tempo yürüyüş veya jogging). 35-45 dk lık bir egzersiz yeterli olacaktır. burada dikkat etmeniz gereken nokta, nefes nefese kalmamaktır. aerobik egzersizler maksimum nabızın %60'ı ile %80'i arasındaki çalışmalardır ki nefes sayısının artması, bu temponun üzerine çıkıldığını işaret eder. yağ yaktığınızı anlamanın en ilkel yolu, nefes sayısının kontrolüdür. ilerleyen dönemde de aerobik egzersizinizi 60 dk'ya kadar yükseltebilir ve 8 saat ara vererek, günde 2 kez yapabilirsiniz.
0
onakomamonako2
(26.02.09)
Amacınız nedir burada, yağ yakmak mı yoksa kondisyon sağlamak mı? Yoksa ikisi birden mi?

Kondisyon sağlamaksa amaç karnınız ne aç ne tok olsun, yavaş yavaş egzersizi arttırın, öyle birden olmaz.

Yağ yakmaksa amaç sabah erkenden tempolu yürüyüş veya hafif koşu. Aç karnına. Belki 2 tane yumurta beyazı yiyebilirsiniz.
0
trista
(26.02.09)
Geçen gün arkadaşın bavulunu taşıyayım dedim, 15 dakika taşımışımdır en fazla.. Ertesi sabah uyandığımda sol kolum ve sırt bölgem acayip şekilde ağrıyordu.

Yani buna kondisyon sağlama isteği deniyorsa, evet kondisyon istiyorum.

Ayrıca hayatımda ilk defa göbek yapmaya başladım.. Bunu da engellemek istiyorum. Kas yapmak falan istemiyorum ama şu göbeğim normale dönsün.
0
🌸vita vinum est
(26.02.09)
hemen her akşam koşuya çıkıyorum, bazen de sabahın köründe çıkıyorum. emin ol işe yarıyor. fakat 1160 metre bana az geldi. yani 4-5 dakikada bitiyor mu ilk etap? toplamda kaç metreyi buluyordur koşu?

ne zaman başladın düzenli spora? tıkanana kadar 3-4 km koşman gerekiyor ki daha çok işe yarasın. belediye'nin aletleri işe yarar evet, mantıklı. fakat önce kendi çapında ısınma hareketleri yapman lazım. sonra belediyenin aletleriyle esnet bacaklarını, en son koşuya başlasan daha mantıklı. ısınmadan yapmak çok yanlış çünkü.

gelelim sorulara;

1. spordan önce çok hafif, yağlı olmayan bir şey yiyebilirsin. aç karnına koşmak zulümden başka bir şey değil.
2. dediğim gibi önce durduğun yerde ısın. ayak bileklerini çevirerek başla, sonra bacakları esnet durduğun yerde, sonra kol ve boyun. durduğun yerde esneme hareketlerini bitirdikten sonra belediyenin ekipmanıyla bacakları kolları vs. esnet. sonra biraz dinlen ve koş.

bir de sormak istiyorum. neresi ora ya? ben levent'te olmama rağmen 22.00'da koşuya çıkarsam bıçaklanma tehlikesi atlatıyorum.
0
deckard
(26.02.09)
Uzun zaman sonra egzersize başlandığında vücutta şöyle 3-4 gün ağırlık, ağrılar olabiliyor ama hamlığı atmak mı denir bilmem, geçiyor sonra. İyiye işaret diyebiliriz. Mesela sabah aç karnına kardiyo yaparsanız yağ yakımında olumlu sonuç alırsınız diye biliyorum. Kas yapımına gelince, herkesin söylediği şeylerden biridir bu "yağlarımı eritmek istiyorum ama öyle kaslı olmak istemiyorum..." Emin olunuz ki kas yapmak hiç kolay değildir, sakın ola proteini kesmeyin. Kilo başına günde 1 gr alın. Hem zayıflamaya yardımcıdır hem de kas kütlenizi korur. Yavaş yavaş egzersizlerinizi artırırsanız iyi kondisyon sağlarsınız.
0
trista
(26.02.09)
Yaparken gerçekten yorulmadığın spor etkilidir demişti bana birsürü para verip gittiğim spor merkezindeki çalışıtırıcı.
0
kabal
(26.02.09)
@deckard:

Spor yaptığım yer Bahçelievler'de, Ömür Plaza'nın hemen bitişiğindeki koşu yolu. Sözlükte merter de e5 in yaninda sabah sporu yapan insanlar başlığında alaya alınan mekan :) Bizim buralarda öyle bıçaklama tarzı olaylar pek olmuyor. Genelde sitelerin özel güvenlikleri var, o yüzden pek yanaşmıyorlar buralara öyle tipler..

1160 metre o koşu parkurunu iki kere koşmak demek işte. Bir aşağı bir yukarı.. Hafif tempolu koşu yapıyorum, depar attığım falan yok ama yine de 1160 metreden sonra tıkanıyorum. Sanırım hiçbir ısınma hareketi yapmaksızın koştuğum için öyle oluyor. Yarın ısındıktan sonra koşalım bakalım.

Tüm spor aktivitemi bitirdikten sonra toplamda 2 kilometreye yakın koşmuş oluyorum. İlk koşu hiç durmaksızın 1 km kadar işte.. Geri kalanı da (tıkanmam geçene kadar) yürüyüş + tekrar koşu + tekrar yürüyüş şeklinde oluyor. Yürüyüşlerle beraber 2,5 - 3 km ediyor toplam.

Şu an için 3-4 km'yi bir kerede koşmam imkansız. Mümkünatı yok yani :) Koşarken belli bir noktadan sonra nefessiz kalıyorum, kollarım ve boynum acayip derecede ağrıyor. Bu ağrıyı dindirmek için koşuyu bırakıp yürüyüş yapıyorum zaten.

@trista

Kas yapmak zorsa, bu benim için sevindirici çünkü kas mas istemiyorum :) Yumuşacık bir göbeğim olsun vs. istiyorum. Bacak kaslarımda son birkaç günde baya gelişme var yalnız.. Sertleşmeye başladılar. İlk 2-3 gün baya ağrı yapmıştı, şimdi ağrısı falan geçiyor yavaş yavaş.

Halı saha maçı yapacak kıvama geleyim yahu! 2 adım koşunca nefes nefese kalmayayım, ne bileyim 10 dakika yük taşıyınca ertesi sabah ölü gibi uyanmayayım!

Sevgiler, teşekkürler!
0
🌸vita vinum est
(26.02.09)
:) aman kondisyon sağlayacağım yağ yakacağım derken kaslarınızdan olmayın. Dediğim gibi protein tüketimini kısıtlamayın.
0
trista
(26.02.09)
spordan 45 dk önce 1 elma yiyin.
bir de trista, kilo başına 1 gram protein tüketin demiş.
pound başına 1 gram protein olması lazım.
0
marcelorios
(26.02.09)
marcelorios, normalde sağlıklı birinin 0.8 gr protein alması gerekir kg başına. ama diyette 1 gr, kas geliştirmek isteyenler için 2 gr diye biliyorum.
0
trista
(26.02.09)
o zaman dediğim gibi, ısınarak koşmaya başla. ilk haftadan sonra değişimi fark edeceksin. bünyeyle da alakalı tabii ama, değişim kaçınılmaz :)

bir de sakın ısınmadan o ekipmanları da kullanma. dediğim gibi.. önce ayak bileklerini çevir, sonra bacaklarını esnet, dizini kırarak sağ ayağını kalça hizana kadar kaldır ve sağ elinle tut, sonra bacakları gerip ayaklarına dokun vs. sonrasında kolları genişlet işte. en aşağıdan en yukarı doğru ısınır sporcular. ve tüm bunları durduğun yerde yap.

adım adım ısınmak en iyisi kısacası.

bir de spor ayakkabısı da önemli. koşu ayakkabısıyla koşmak en iyisi.
0
deckard
(26.02.09)
gram hesabı yapmadan önce şunu da söyler misiniz, kilo başına 1 gr protein diyorsunuz, bunun karbonhidratı da var ama farkettiyseniz. yani ne kadar protein = o kadar karbonhidrat.

değil mi?
0
head
(26.02.09)
geceleri kosyorsan issiz parklardan, karanlik kopru altlarindan uzak dur, aman diyim. kalori yakacam diye baldiri cizdirme sonra 3 kurus icin. yanina cep telefonu ve ipod gibi pahali cihazlari alma. ille de kosarken rocky muzigi dinleyeyim gaza geleyim diyorsan da ucuz bi mp3 player ya da eski bir walkman isini gorur.
0
trawmatolog
(26.02.09)
ben de h.içi akşamları koşuya çıkıyorum ne zamandır da bu duyuruyu açmak istiyordum yukarıda arkadaşların bıçaklı koşu yapmak istemediklerini de öğrendikten sonra :) diyorum ki ;

misal ben Beşiktaş' ta koşuyorum akşamları. toplansak beraber koşsak?
0
charlesbukowskiineksi
(26.02.09)
hayır :) ne kadar protein o kadar karbonhidrat değil. ikisi farklı şeyler. karbonhidrata değinmedim, doğal olarak hiçbirinin kesilmemesi ve normal olarak alınması gerekiyor. kan şekerini dengede tutan ve rafine olmayan karbonhidratlı gıdalar seçilmeli yoksa yağ depolaması kaçınılmaz
0
trista
(26.02.09)
(8)

regl olamama sebebi?

fake mail
tam olarak 2 ay + 1 hafta gecti kisinin son adet doneminin baslangicindan. bugun predictor bulamadigindan clearblue adli bir test ile kontrol yapildi. sonuc negatif. stres fazlasiyla var. bu kadar uzun sure adet gorememesinde ne gibi riskler vardir. haftaya kadar doktora gidilemiyor. gebelik testini
tam olarak 2 ay + 1 hafta gecti kisinin son adet doneminin baslangicindan. bugun predictor bulamadigindan clearblue adli bir test ile kontrol yapildi. sonuc negatif. stres fazlasiyla var. bu kadar uzun sure adet gorememesinde ne gibi riskler vardir. haftaya kadar doktora gidilemiyor. gebelik testinin hatali olma olasigi yuksek midir. gozle gorunur hamilelik belirtileri yok. hamile olsa bu kadar uzun surede kesin anlasilir miydi? yoksa her kadinin bu kadar uzun sure regl olmadigi olur mu? normal mi? hastalik var ise ne olabilir? dogru yanlis kafamda bir seyler canlansin. hicbir sey bilmemekten daha iyidir. (yas:25)
clearblue haricinde test bulunamadi. kan testi en hizli nerelerde yapilir? fiyati ortalama olarak nedir?

edit: "polikistik over sendromu" denen hastalik kiside 5-6 sene once varmis. tedavi gorulmus. iyilesmis. stres yuzundan tekrar ortaya cikmis ise bu durumu aciklayabilir mi?
0
fake mail
(24.02.09)
kist türü bişey olabilir. predictor hatalı gösterebilir. fortel adında bi predictor var. en sağlam sonucu o verir. ama kan testi yapılması en uygunudur.
0
trista
(24.02.09)
aynen bi arkadaş vardı, hiçbir belirti yoktu, iki kere test yaptı negatif çıktı; ama iki buçuk aylık hamile çıktı sonra (telaşlandırmak gibi olmasın). en garantisi kan testidir. dediğiniz gibi strese bağlı birşey de olabilir, kist olabilir...genç yaştaysa öylesine bir düzensizlik de olabilir. yani anlayacağınız bu işler belli olmaz :S
0
freefroglet
(24.02.09)
2 ay 1 hafta kesinlikle normal degil.
neden hamilelik testi icin bu kadar beklediniz yahu diye sorasim var ama neyse. testler tabii ki yanilabilir, en kisa zamanda jinekologa gidin.
bir de bilmeniz gereken onemli bir sey, kurtaj yasal olarak 10 haftalik hamileliklere kadar yapilabiliyor, 10 haftayi gectikten sonra durum yasadisi olur. bu yuzden haftaya kadar doktora gidilememesi durumunu elinizden geldigince degistirmeye calisin, bu aksam - yarin falan gibi bi tarihe alin derim.
bunun haricinde hormonal bir problem de olabilir belki, ki bu da hic ihmal edilecek bir sey degil. 1 hafta daha beklemeyin.
0
cisterna
(24.02.09)
saat bayagi gec oldu, eger yarin sabah erkenden gidilebilecekse sabahi bekleyin isterseniz, isler daha cabuk halledilebilir. yarin hic mumkun degilse o zaman simdi bir poliklinige gidip beta hcg testi yaptirabilirsiniz. bu saatte devlet hastanesine gitmenizi onermem, ciddiye almayabilirler. ozel hastane/polikliniklerde 15 tl civari falandir diye tahmin ediyorum. bu saatte laborant kalir mi gerci onu da bilmiyorum. ama dedigim gibi sabah da gitseniz cok sey degismez, zaten 3-4 saatte cikiyor o testin sonucu.
hamilelik yoksa bu sefer yumurtaliklarda kist olmasi ihtimali icin ultrasona girmek lazim.
zaten danisacaginiz jinekolog da soyleyecektir bunlari.
0
cisterna
(25.02.09)
evet aciklayabilir. nuksetmis olabilir..
0
cisterna
(25.02.09)
2 ay 1 haftalık bır regl gecıkmesınde evde uygulanan testler de doğru sonucu verir genelde. Kanda yapılan beta hcg testleri 2-3 saatte sonuç verir. Bi kadının bu kdr uzun zaman regl olmadığı görülür(şekil 1a ben) Daha önce polikistik overliymiş tedavi olmus diye birşey olmaz cunku polikistikliiler her zaman öledir bende pcos luyum. Ancak reglleri duzenlenir ama ovulasyonları sorunludur. Kan testleri zannımca 40-50 tl dir özel lab.larda.
Stres polikistiği 10 katına çıkartır. Gebelik durumu olduğunu sanmıyorum. 10 Haftadan buyuk gebelıklerı sonlandıran çeşitli hekimler olduğunu biliyorum fakat fena sonuçlarla karşılaşan insanlar olduğunu da biliyorum. Polikistik nüksetmez, hep vardır.
0
Merwish
(25.02.09)
Dedemlerin bahçesinden eve götürdüğüm pelinotu saksısını taşırken bir çingene kadını yanımdaki anneme pelinotunun kaynatılıp içildiğinde geciken adet kanamasını gerçekleştirdiğini söylemişti. Kocakarı ilacı işte...
0
alperz
(25.02.09)
bildigim kadariyşa polikistik over gecici bir problem degil. tedaviyle ancak semptomlari baskilanabiliyo ama sevgili kistcikler yok olmuyo. bende de var da. o yuzden olabilir. bana boyle aciklamislardi. hava degisikligi ve olamama stresi de sebep olabilir.
0
fakakte
(25.02.09)
(6)

Animelerdeki "san" eki

ilkdefa
Animelerdeki kişilere hitap ederken "san" eki ekleniyor mesela Ahmet-san ya da daha gerçekçi bir örnek mino-san.Bu tam olarak ne gibi bir işleve sahip?küçültme eki, saygı eki vs.
Animelerdeki kişilere hitap ederken "san" eki ekleniyor mesela Ahmet-san ya da daha gerçekçi bir örnek mino-san.
Bu tam olarak ne gibi bir işleve sahip?
küçültme eki, saygı eki vs.
0
ilkdefa
(23.02.09)
japonlar diğer insanlara diyor eğer çocuk değillerse. eğer çocuksa chan diyorlar.
0
passion rules the game
(23.02.09)
kisaca saygi eki, uzuncasi icn
(bkz: sama)
(bkz: san)
(bkz: chan)
0
armish
(23.02.09)
eveeeeet arada chan da geçiyordu.
Teşşekürler.
0
🌸ilkdefa
(23.02.09)
kendinden büyüklere, samimi olmadıklarına, aradaki saygıyı korumayı belirtmek amacıyla -san kullanılır

-chan genellikle arkadaşlar arasında, veya çok sevilen insanları belirtmek amacıyla kullanılır. mesela ayumi hamasaki adlı şarkıcıyı bir japon beğeniyorsa ona ayumi-chan ayu-chan diyebilir

-sama genellikle insanüstü tiplere karşı kullanılan ekler. çok çok saygıyı belirtmek amacıyla. mesela, kami-sama (kami-tanrı)
0
trista
(23.02.09)
o da sama'ya benzeyen bir hitap şekli ama daha çok, usta, efendi anlamına geliyor.
0
trista
(23.02.09)
(bkz: hokage-sama)
0
Bravefart
(23.02.09)
(4)

t-shirt nasıl daraltılır

kakashi
yıllar önce aldığım yepisyeni t-shirt mu giymek istiyorum nasıl küçültebilirim, sıcaksu falan demişlerdi ??
yıllar önce aldığım yepisyeni t-shirt mu giymek istiyorum nasıl küçültebilirim, sıcaksu falan demişlerdi ??
0
kakashi
(20.02.09)
makineden küçülmemiş, yamulmuş ve de rengi ağarmış bir t-shirt çıkma ihtimalini de düşün yıkamadan önce. dikişle daraltma imkanın yoksa o zaman deneyebilirsin tabi. bence hediye et birine.
0
zihua
(20.02.09)
Terzi! :)
0
trista
(20.02.09)
sicak su ?? ne kadar kuculecegini nasil tahmin edeceksiniz ? hic deneme bence.
0
lejant
(20.02.09)
www.whatthecraft.com belki işine yarar.
0
pongiyen
(20.02.09)
(6)

Sigortalı işçinin askere gitmesi durumu.

mabl
Sigortalı bekar çalışan Mayıs'ta askere gidecek er olarak 15 ay. 1) İşyerinden alabileceği herhangi tazminat benzeri birşey var mı?2) SSK'dan ya da bu işlere kim bakıyorsa ondan alabileceği herhangi bir ücret va mı?
Sigortalı bekar çalışan Mayıs'ta askere gidecek er olarak 15 ay.
1) İşyerinden alabileceği herhangi tazminat benzeri birşey var mı?
2) SSK'dan ya da bu işlere kim bakıyorsa ondan alabileceği herhangi bir ücret va mı?
0
mabl
(20.02.09)
kıdemine göre kıdem tazminatı ödenir.
0
izaleisuyuu
(20.02.09)
sanırım kıdem tazminatı alınabiliyor

not: en az 1 yıl çalışmış olması gerek
0
trista
(20.02.09)
Görünüşe göre kıdem tazminatına hak kazanıyor evet. Şimdi nette biraz araştırdım ancak net ve güncel bilgilere ulaşamıyorum.

01.11.2007 girişli asgari ücretli çalışan, 01.05.2009 da sülüs vererek ayrılacak. Ne kadar tazminat almaya hak kazanır?
0
🌸mabl
(20.02.09)
900 TL civarı olması lazım.

ama bazı işyerleri işçinin giriş tarihini biraz geç gösterebiliyor. Sigorta girişi ne zaman yapıldıysa mesela o tarih gözüküyor olabilir. Bir sorun işyerinize bence.
0
trista
(20.02.09)
son brüt maaşı / 360 x 540
0
kibritsuyu
(20.02.09)
brüt maaşının 1 buçuk katı olacak bu durumda. kıdem tazminatı olarak her çalışılan tam yıl için 1 brüt maaş ödenir. 1yıldan arta kalan süreler oranlanır.
0
kirmizi gul demet demet
(20.02.09)
(13)

Tahmin ettiğim şey mi?

tom_riddle
aylardır sürekli kullanmam gereken, ama kullanmadığım bir antidepresan ilacım var. lustral hatta. rahatsız edici yan etkilerinden dolayı kutuları biriktirmekten başka bir şey yapmadım. ama sonradan psikolojik durumum kötüye gittiğinden dolayı ilaca devam edeyim dedim. ama o da ne, ishalin en feci du
aylardır sürekli kullanmam gereken, ama kullanmadığım bir antidepresan ilacım var. lustral hatta. rahatsız edici yan etkilerinden dolayı kutuları biriktirmekten başka bir şey yapmadım. ama sonradan psikolojik durumum kötüye gittiğinden dolayı ilaca devam edeyim dedim. ama o da ne, ishalin en feci durumu, sürekli bir mide bulantısı (sabah boş mideyle kustum), sürekli bir hareket etme, hafif ateş, kaslarımda eklemlerimde sertlik, iştahsızlık, yutkunma problemi (daha önce de vardı) gibi oldukça hayat kalitemi düşüren yan etkilerle karşılaştım. kalp atışlarımda bir hızlanma, gözbebeklerimde de genişleme var. hafif bir serotonin sendromu mu geçiriyorum ben?
0
tom_riddle
(19.02.09)
doktorunuza başvursanız, etkileri anlatsanız daha iyi olmaz mı? ilacınızı değiştirir belki.
0
trista
(19.02.09)
son kullanma tarihine baktınız mı?
0
dinomazu
(19.02.09)
kullanırken alkol aldıysanız benzer etkiler yapabilir. aniden bırakmak ve aniden başlamak da bir neden olabilir. şiddetle doktorunuza danışınız.
0
ruprect
(19.02.09)
@trista: anlatırsam doktor demez mi ne diye almadın aylardır verdiğim ilaçları diye? pek o cesareti gösteremiyorum, o yüzden buraya yazdım.

@dinomazu, o kadar eski değil yahu, 6 ay bile olmadı ilk reçetemi alalı.

@ruprect: alkol almadım. aniden bırakıp başlamak zaten problem. ama sadece ilacın yan etkisi mi bu, yoksa serotonin sendromu denilen tehlikesi olan bir şey mi oluyor bana yoksa abarttım mı diye merak etmiştim.
0
🌸tom_riddle
(19.02.09)
kaç mg kullanıyorsunuz?

1 sene lustral kullandım, böyle bir etkiye rastlamadım.
0
fatenim
(19.02.09)
normalde yarım içiyordum, dün gece tam içtim bişey olmaz diye.
0
🌸tom_riddle
(19.02.09)
ben de kullanıyorum lustral. ilk başta 50 mg kullanıyordum ve 2 hafta yan etkisi oldu. hafif baş dönmesi, iştahsızlık, uykusuzluk, mide bulantısı gibi. Sonra geçti. normaldir yani her bünyeye değişik etki yapabilir ama kendini çok kötü hissediyosan doktoruna danış derim ben de.
0
nesenbilneben
(19.02.09)
Arkadaşım. Şimdi durup seni azarlamak benim haddim değil. Ama dayanamayacağım:

1) Doktorun verdiği ilacı ne diye bırakıyorsun? Madem bırakacaksın niye başladın?
2) Bu tür ilaçların aniden kesilmesinin sonuçlarını biliyor musun? Önceki durumundan çok daha kötü halde sokabileceğini biliyor musun? Doktorlar bile bıraktırırken çeyrek çeyrek azalttırarak yapıyorlar. Gerçekten iyi cesaret.
3) 6 ay oldu deme. Git bak kutunun üstüne. İlaç zehirlenmesinden gideceksin haberin yok.
4)Doktor yarım vermiş sen hoop 1 yapıyorsun. Haplar küçük görünür ama emin ol etkileri adamı yamultur. xanax da cücük kadar hap ama çeyrek fazla al bakalım dünyayı kaç tane görüyorsun?
5) Doktora git. Eğer adamdan tırsıyorsan başkasına git. Kafana takmışsın bi' seratonin bilmemnesi diye. Geberip gideceksin haberin yok.
6) Kaç yıl Lustral kullandım, şu saydıklarının birini bile yaşamadım. Durumun iyi değil.
0
hamamdakaybolansabununesrari
(19.02.09)
lustral asabiyet yapıyor bence içme :p
0
portik
(19.02.09)
seratonin sendromuna gayet benziyor bu dediklerin, ama daha da abartmadan hemen git doktora başka antidepresan başlasınlar. başına iş alma.
0
baytunca
(19.02.09)
lustral aslında pek yan etki yapmaz, belki başka bir yediğiniz içtiğiniz birşey varsa o dokunmuş olmasın?

ilk 1 hafta kadar psikolojik bir sıkıntı yaratmasının dışında bir yan etkisini görmemiştim. şikayetleriniz devam ederse doktora görünmekte fayda var. sonuçda sağlık bu, doktorun azarlamasını düşünmemek lazım.
0
vampir akrep
(19.02.09)
Yıllardır kullanıyorum, alkolün dibine vurduğum zamanlarda dahi böyle bir yan etkiye rastlamadım. Bu bilgi ne işinize yarar bilmiyorum ama yine de başka bir neden aramak için tetikleyici olabilir diye düşündüm.
0
endless dream
(19.02.09)
herkese cevapları için teşekkür ederim. 4-5 sene evvel de lisedeyken yine lustral kullanmıştım. o aralar da yutkunma problemi ve iştahsızlık dışında sıkıntı yoktu. hani alkolü abarttığım da olmuştu ilaç etkisinde, biliyorum doktor kontrolünde sorun çıkmıyor. ben de biliyorum ilacı kesip de almamdan dolayı oluyor, normalde olmaması lazımama uyku düzenimin ağzına sıçmaktaydı lustral, doğru dürüst bişey yiyemiyordum. bu yüzden bıraktım.

bana sorarsanız, bence de antidepresanları kullanmamak lazım. daha tam olarak mekanizması çözülemeyen bir ilacı kullanıyoruz. annemin kullanması gereken bir ilaç var, yan etki olarak intihar belirtileri gözlemletiyor diye ona da lustral yazıyorlar mesela.

yaptığım mantıklı olmayabilir, ama ilacın beni çarpması, vs şeyler değil benim korkum. ateşimin artması, kalp ritmimin artmasıydı. yani farkına varmadan eşşek cennetini boylamayayım diye.
0
🌸tom_riddle
(19.02.09)
(16)

Uçtum mu ne oldu?

julia
Gerçi yeni yazar danışma bürosuna da yazdım da bir de buraya yazıyım. Juliamcnamara hesabıma giremiyorum. çaylaktı uçmuş mu, ne olmuş bir bakıverseniz?
Gerçi yeni yazar danışma bürosuna da yazdım da bir de buraya yazıyım. Juliamcnamara hesabıma giremiyorum. çaylaktı uçmuş mu, ne olmuş bir bakıverseniz?
0
julia
(19.02.09)
uçmuş. en son
turk erkeginin ben sapik degilim travmasi/#15316760
"götümüze girebilir" gerekçeli ispiyon
olarak silinmiş.
0
sanal uyku
(19.02.09)
iyi de o çaylak olma sebebimdi ki zaten.
0
🌸julia
(19.02.09)
bilginiz yoktur belki diye yazdım onu. ondan sonra silinen herhangi bir entryniz yok yani.
0
sanal uyku
(19.02.09)
mail adresime de entry yedeklerim gelmiş. bunu yapıyorlar mı ki uçururken?
0
🌸julia
(19.02.09)
evet uçmuşsunuz maalesef (yedekleriniz geldiğine göre)
0
vita vinum est
(19.02.09)
yazdıklarınız mordeve'ninkilere çok benziyordu. sormak kısmet olmamıştı. acep o musunuz? fırsat bulmuşken sorayım.
0
kibritsuyu
(19.02.09)
hadi ya ben hesap kapatınca geliyor sanıyordum. çaylak yapıp, sonra ehe uçurlarım dediler herhalde. neyse gençler aranızda olmak güzeldi. stevemcqueen ya da bir başkası değildim.
0
🌸julia
(19.02.09)
hocam çok hard yazıyordun okuyoduk seni ama galiba sınırları aşıyodun yada birilerinin gözüne çok battın
0
batarmur
(19.02.09)
şimdi iki yerden sordum diye burada da paparayı yiyeceğim gibi geliyor. uçarken yedek geldiğini ilk kez duydum, benim şüphelerim birinin hesabımı kapattığı yönündeydi. hala da öyle gibi geliyor.
0
🌸julia
(19.02.09)
öyle olsa modlogda görünür
0
trista
(19.02.09)
Eskiden direkt uçuruyorlardı. Şimdi modlar kendi aralarında oylama yapıyorlar bildiğim kadarıyla. Geçici bir süre çaylak olup oylama sonucu uçmuş olabilirsin.
0
ataturkiye
(19.02.09)
bir süredir (birkaç ay oldu) uçurulan yazarlara entrylerini yedekleme fırsatı veriyorlar.

eskiden çok şikayet oluyordu haklı olarak, uçurdunuz tamam ama ben o entrylere çok emek vermiştim, bari entrylerimi yedekleyebilseydim diye.

@ataturkiye'nin yazdığı da doğru. artık birisini uçurmak için modlar oylama yapıyorlar.

ayrıca burası bir yardımlaşma platformu. sözlük değil. size birşey soruldu diye sözlükteki gibi ters ters şeyler yazmanız gerekmiyor.

tepki alacağınızı düşünüyorduysanız ben juliamcnamara'yım diye yazmasaydınız diyeceğim sadece.
0
mea maxima culpa
(19.02.09)
julia yım demeden nasıl uçuruldum mu bakar mısınız diyebilirdi ki..
0
sayinseyirciler
(19.02.09)
ben de üzüldüm uçtuğuna
0
gunetapar
(19.02.09)
ya bi ayar çek, bişiler yap da dön gel bari üstat. yok mu kıyıda köşede bir hesaptır, hesabını verecek bi tanıdıktır falan? (gerçi bunu burada cevaplamak da iş değil ya) bişi değil entryleri de silmişler toptan. üzüldüm gittiğine. kimsin bilmiyorum ama erkek olduğuna kelleyi uzatırım:)) ayrıca dönersen azıcık daha dikkat et de, şu gammazcı şoparların insafına kalma derim nacizane. formata dışına çıkmadan amiyane de olsa diyeceğini rahat diyebiliyorsun sen. selametle, güzeldi yazdıkların...
0
kafkefkaf
(19.02.09)
üstat derken? gammazcı şopar derken? gammazcı şoparların insafı derken?

sözlükte herkesin gammaz olduğunu hatırlatırım. ayrıca insaf aranıyorsa gammazlarda değil entry yi silen, çaylak eden moderatöre bakılabilir.

ama onun dışında en başta format dışı yazan yazarlara bakılabilir.

kusura bakmayın. aylardır juliamcnamara'nın yazdığı birşeyi okumadım. epeydir bişi ispiyonlamadım. modlog'a da bakmadım. yanlış anlaşılmasın. ama böyle yazdıklarınızı okuyunca da dayanamadım.
0
mea maxima culpa
(20.02.09)
(7)

msn de kişi engelleme

latoneus
bir kişiyi engelleyeyim ama o bunu hiçbir şekilde farkedemesin..nasıl yapabilirim böyle birşeyi?
bir kişiyi engelleyeyim ama o bunu hiçbir şekilde farkedemesin..nasıl yapabilirim böyle birşeyi?
0
latoneus
(18.02.09)
sag click -> engelle
0
bryan fury
(18.02.09)
uğraşırsa her halükarda bulması mümkün.
0
abtash
(18.02.09)
kimin engellediğini göremiyorsunuz yamulmuyorsam. ama silinenler belli oluyor.
yanlış mıyım?
0
soul cancer
(18.02.09)
@latoneus, bryan'ın cevabı eksik değil. nasıl yapabileceğini söylüyor işte.
0
deckard
(18.02.09)
engelleme de görülebiliyor. ben de yakın zamana kadar sadece silenler görülebiliyor diye biliyordum ama kişinin profilinden sizi engelleyip engellemediğini anlayabiliyorsunuz. hatta msn'in resmi forumlarında rastlamıştım.
0
lancelot du lac
(18.02.09)
messenger plus kullanıyorsa kişi engellendiği de silindiğini de görebiliyor. hemen olmuyor ama bir süre içinde anlaşılıyor (4-5 saat içinde). yani plus kullanıyorsa şansınız yok ama diğer türlü rahat olabilirsiniz.

ayrıca msn discovery'si varsa online olduğu zaman engellerseniz anında haberdar olabilir bu yüzden offline iken engelleyin engelleyecekseniz.
0
orion ares
(18.02.09)
engelleme şöyle belli oluyor, kişiye sağ tıklayıp görünüm-profil e tıklıyorsunuz, daha sonra açılan sayfada yazı yazmak için bir alan varsa sizi engellememiş ama yoksa engellemiş demek oluyor. yani yöntemi var.
0
trista
(18.02.09)
(20)

Şu yazıtipinden benden başka nefret eden var mıdır?

vita vinum est
`Sevgili yoldaş kurbağalar`!Bakınız, bahsettiğim şey şu:seLam hafIz.. kIz sanA seLam vermeMiş geCen guN haCı hayroLa.. teZ vazGeç o kIzdan!(ne zor şeymiş lan böyle yazmak! örnek de fantastik oldu, neyse.)Abicim neden böyle yazıyorsunuz? Bazen ekşi duyuru'da da rastlıyorum böyle yazanlara.. Zorunuz n
Sevgili yoldaş kurbağalar!

Bakınız, bahsettiğim şey şu:

seLam hafIz.. kIz sanA seLam vermeMiş geCen guN haCı hayroLa.. teZ vazGeç o kIzdan!

(ne zor şeymiş lan böyle yazmak! örnek de fantastik oldu, neyse.)

Abicim neden böyle yazıyorsunuz? Bazen ekşi duyuru'da da rastlıyorum böyle yazanlara.. Zorunuz nedir kardeşim, neden yani?

(iddia ediyorum ki bu yazıtipinden nefret eden 100000000 kişi bulabilirim!!!!!11)
0
vita vinum est
(17.02.09)
$ ile yazmaktan daha itici değil ama kesinlikle itici.
0
trista
(17.02.09)
"!!!!!11" bende şunu sevmiyorum ama hadi neyse (smile.gif).
0
karapage
(17.02.09)
bu aralar duyuru'da benim de gözüme takılmaya başladı.
0
munny
(17.02.09)
uyarilara ragmen inat edenler var.
birakiniz ucsunlar..
0
sourlemonade
(17.02.09)
evet hem cok itici hem de kurallara aykiri, yapmayiniz.
0
ermanen
(17.02.09)
itici ne kelime, iğrenç ötesi. yeni tanıştığım birine sormuştum "neden böyle yazıyorsun, çok rahatsız edici" gibisinden, "alışkanlık, bırakamıyorum" dedi. nasıl bir alışkanlık aq ya. haydi onu da geçtim nasıl bırakılamıyor arkadaş.
0
tannhauser
(17.02.09)
okurken zorlanıyorum onları. (acaba uykum var ondan mı; neyse) hoşlaşmıyoruz. kullanmayın kullandırtmayın..
0
dambil
(17.02.09)
"aq" diyenler de var onları da ben mengeneye bağlıyorum.
0
cha
(17.02.09)
burada bir kaç kez sorulmuş/tartışılmıştı. Çıkış noktası yamulmuyorsam soLfej(sadece L'yi büyük yazıyor) idi...
Bir tanesini bulabildim:
(git: 25475)
0
late viper
(17.02.09)
sms mesaj atarken "sikildim" deyince karşısındakinin mal olduğunundan sikildiğini düşüneceğini sananlar sIkIldım yazar ya... o arada da l harfi I'ların arasında kalır da sanki sIkIIdIm olur...bu sefer de "sıkıdım" lafını takar kafaya... bence kaynağı buradan geliyor. Ama geniş çaplı araştırma, bilimsel çalışmalar falan yapmadım, üzerine oturduğum yerden düşündüm bir an için.ne anlamı varsa...
0
endless dream
(17.02.09)
sms yazarken aynı rakam üzerindeki harfleri beklemeden yazmak için harfi büyültüp ya da küçültüp bu şekilde yazarak zaman kazanılıyordu. tabi burda kullanmak çok anlamsız ve kötü gözüküyo bence de.
0
lilidance
(17.02.09)
bnc de choq itycyyy. ıma basen de choq shekeerr!! (tamamen gerçek!)

yakında böyle yazan nesle aşina olacak buralar zannımca. zeus esirgesin!
0
artful dodger
(17.02.09)
bunların bir nesil öncesi hesap makinesi ile, shell, hell, hello falan yazardı.
0
cedilla
(17.02.09)
bi de bunların l harflerini L , o harfini de 0 yapanları vardır ki iticinin önde gidenleridir.
0
sp3ciali5t
(17.02.09)
her an ıslak havlum hazır benim. şak etti mi üç gün kızarıklığı geçmez.
0
teritori
(18.02.09)
Ekşi duyuruyu foruma çevirmek pahasına cevap veriyorum ve diyorum ki: Ey soruyu soran, cevap yazan, soruyu veya cevabı okuyan ya da bu dediklerimi yapanlardan olayı duyan ve dahi başka yollardan bu yazımın içeriğine vakıf olan ve de bütün bunların üstüne ekşi sözlükte veya onun kardeş sitelerinde veya herhangi bir sitede yazı yazanlar; biliniz ki ben de nefret ediyorum bu abuk yazı hatasından(tarz demek bile yanlış bence).
Yukarıda linki verilmiş soruyu zamanında ben sormuş idim, belki mantıklı bir açıklaması vardır diye. Ama görüyorum ki yokmuş.
0
o midas
(18.02.09)
Acik konusmak gerekirse bu sekilde yazan insanla muhabbetim de olmaz, yazisini da okumam. Muhtemelen icerigi de yoktur boyle yazilarin.
0
msb
(18.02.09)
(bkz: chaos capital)
başlık dolu mu bilmiyorum görecez hep beraber.
0
mabl
(18.02.09)
yeri gelmişken sorayım, "!!!!!11" ne oluyor abi? ben de çok uyuz oluyorum buna.
0
weeping guitar
(18.02.09)
bu tarz yazıları görünce aklıma direkt olarak 13-14 yaşlarında cin olmadan adam çarpmaya çalışan, hayatındaki tek iletişim yeteneği ucuz forum muhabetleri olan veletler geliyor.

çok dolmuşum ya...
0
frown
(18.02.09)
(7)

karbonhidrat ağırlıklı beslenme

entry ca
hani sürekli unlu mamul yiyerek yaşayan insanların ekmek kafalı olacağına, mallayacağına dair bir düşünce var ya kamuoyunda, o ne kadar doğru diye sormak istiyorum. yani et yiyen çok mu zeki oluyor, öyleyse hiçbişi yemiyelim direkt ete yüklenelim nedir yani? niye karbonhidrat aptallaştırıyor da başk
hani sürekli unlu mamul yiyerek yaşayan insanların ekmek kafalı olacağına, mallayacağına dair bir düşünce var ya kamuoyunda, o ne kadar doğru diye sormak istiyorum. yani et yiyen çok mu zeki oluyor, öyleyse hiçbişi yemiyelim direkt ete yüklenelim nedir yani? niye karbonhidrat aptallaştırıyor da başka bir besinle tek yönlü beslenme hakkında öyle bir inanç yok? mesela et yiyip duran da saldırgan mı oluyor? yalnız sebzeyle beslenen aptallaşmıyor mu? biri bana açıklasın lütfen nedir bu karbonhidrat hakkındaki suçlamalar. neler oluyor.
0
entry ca
(17.02.09)
Proteinle kaynaklı yanlış bir inanış.
0
ataturkiye
(17.02.09)
aksine bir durum:
çok fazla karbonhidrat ve çok fazla proteini beraberce tüketen vücut geliştirmecilerin zekasıyla ilgili şakalar sık duyulur.

zeka besin ilişkisinde balığın ismi çok geçer.
0
can see
(17.02.09)
har gün bir-iki beyit ezberlenirse hafıza kuvvetlenir. denklem çözülürse analiz yeteneği gelişir. okunursa odaklanmada artış sağlanır. filan falan. yediğimizin içtiğimizin illa etkisi vardır da sabah akşam et balık tüketip mal gibi tv izleyen biriyle sabah akşam ekmekle karnını doyurup denklem çözen bir insan bir olur mu hiç?
0
tannhauser
(17.02.09)
saf karbonhidratla beslenmek diye bir şey yoktur. çünkü karbonhidratlı gıdaların pek çoğunda belli oranlarda protein bulunur. ama sürekli bitkisel protein alan biri hafıza problemleriyle karşılaşabilir b12 vitamini eksikliğinden dolayı.
tam tersi olarak sürekli et yemek pek çok soruna yol açabilir. kalp rahatsızlıkları, kolesterol vs... örnek olarak atkins diyetinin insan üzerinde sonuçlarına bakabilirsiniz.

not: kendisi karbonhidratları sınıflandırmayan ve direkt olarak kötü sınıfına sokan biridir. protein ve yağ ağırlıklı gıdalarla beslenmenin kan şekerini dengede tutacağını iddia eder. iddiası doğru olabilir fakat bu beslenme biçimi son derece yanlıştır. zaten atkins obez bir şekilde ölmüştür.

o yüzden her şeyin dengede olması lazım. misal sağlıklı birinin kilo başında günde 0.8 gr protein alması gerekir. zayıflamak ve kas gelişimi yapmak isteyenlerin bunu 1-2 grma çıkarması gerekir.
0
trista
(17.02.09)
abi mevzu şu; karbonhidrat su tutuyor. su tuttu mu ağırlık yapıyor. bitti.
0
head
(17.02.09)
bu ayki bilim teknik'ten.

" egzersiz hafızayı güçlendiriyor (ne alaka demeyin, sabredin evet evet)

yapılan yeni bir araştırma, glikozun beyin için aslında o kadar da iyi bir şey olmadığını gösterdi. glikoz hafıza sorunlarına neden olabiliyor. dört üniversiteden araştırmacıların nöroloji yıllıkları'nda belirttikleri üzere, glikozu yavaş yakan kişiler, bunu hızlı yakanlara göre daha unutkan oluyorlar. ayrıca bu kişilerin beyinlerinin öğrenme ve hafızayla ilişkili hipokampüs bölümünde bulunan dişli kıvrımlarında bir sorun olma olasılığı daha yüksek oluyor.(...)"

sayfa 12, şubat 2009- sayı 495, yıl 42 3.5 tl :P
0
artful dodger
(17.02.09)
kişi yeterince protein almazsa (bunun için sırf ekmek yemek falan gerekiyor) temel aminoasitlerden mahrum kalır ki bu aminoasitleri vücutta biz insanlar sentezleyemiyoruz. bu da adamı hastalığa da salaklığa da götürür.
0
wingless
(17.02.09)
(10)

Rhinoplasti(Burun estetiği), Doktor tavsiyesi ve bir kaç soru(n).

alkolik imam
Merhabalar;Bu ay içerisinde zorunlu olarak rhinoplasti ameliyatı olacağım. Bilen bilir doktorların inanılmaz küçümsediği hastaların ise inanılmaz büyüttüğü bir ameliyat bu. Öncelikle günlerdir bir araştırma içerisindeyim. Öncelikle bir tıp fakültesi hastanesine gittim ve orada muayene oldum. Çok poz
Merhabalar;

Bu ay içerisinde zorunlu olarak rhinoplasti ameliyatı olacağım. Bilen bilir doktorların inanılmaz küçümsediği hastaların ise inanılmaz büyüttüğü bir ameliyat bu.

Öncelikle günlerdir bir araştırma içerisindeyim. Öncelikle bir tıp fakültesi hastanesine gittim ve orada muayene oldum. Çok pozitif yaklaştılar ve ilgilendiler. Bir kaç kez kontrole gitmemin ardından ameliyat için karar kıldık ve hadi yapalım dedik. Fakat hastanelerde en erken temmuz ayına randevu veriyorlar. Bu da çok uzun bir süre bunu beklemek benim için neredeyse imkansız. Hele bir de yaz sıcağında burun ameliyatı inanılmaz sancılı bir süreç. Buna alternatif olarak, Doktorum kendisi SSK ücretinin aynısı karşılğında Özel Ataköy hastanesinde bu işi yapmayı teklif ediyor. SSK ile 1900 lira masraf çıkıyor, özelde de aynısı çıkıyor, hatta malzeme parasından yırtacağımı dahi söyledi.


Şimdi benim merak ettiğim bu hastane nasıldır daha önce gidenler var mıdır? Doktor tavsiyesi olan var mıdır? Fiyat aralıkları nasıldır ne değildir falan filan.
0
alkolik imam
(17.02.09)
kadinlarkulubu.com un forumlarında doktorları konuşuyorlar. istersen bir bak.
0
trista
(17.02.09)
kıymetli alkolik imam ve romalılar!!!
benim sorum da aynı konu olduğu için ayrı başlık açmıyorum. her şey tamam sadece doktor... op. dr. a. emre ilhan (central hospital) mı yoksa op. dr. barış çakır (memorial hospital) mı? var mıdır ikisinden birine operasyon yaptıran? sonuçlar nedir ne değildir?
teşekkür edip, gözlerinizden öpüyorum. =)
dipnot: kadınlarkulübü.com forumları okunmuştur.
0
deadstar
(17.02.09)
valla ben ameliyat olmadım ama barış çakır iyi gibi geldi. fakat forumlarda ameliyat olanları gördüm. içlerinde iyi olanlar var ama kötü olanlar da var. garip...
0
trista
(17.02.09)
yav ne zormuş böyle bilgileri öğrenmek :)
0
🌸alkolik imam
(17.02.09)
rinoplasti bildğim ve izlediğim kadarıyla basit bir ameliyat. birçok arkadaşım da rinoplasti oldu, sadece tecrübe edinmiş bir doktor olsa bile sana yeterli gelecektir. über süper doktor bulmana gerek yok. fiyat aralığı derken de sanırım istanbul için normal rakamlar bunlar.
0
baytunca
(17.02.09)
bu rhinoplasti den ne beklediğinize bağlı biraz da. bence bu işi en iyi yapanlardan birisi doç. dr. teoman dal dır. www.teomandal.com sitesinden kendisine ulaşabilirsiniz.
ameliyatlarını amerikan hastanesi ve alman hastanesinde yapar muayenehanesi de nişantaşı ndadır.
0
justaddwater
(18.02.09)
Merhaba,
Ataköy Hastanesinde 1 buçuk sene kadar evvel ben de plastik bir operasyon geçirdim. Aynı şekilde Çapa'da profesor olan tanıdık bir doktor, orada yapmayı önerdi, ben de kabul ettim. Toplamda 1200 civarında bir ücret ödemiştim, bu para da yalnızca hastanenin parasıydı zaten. Doktor operasyondan para almamıştı.
Hastaneyi öneririm. Küçük ama temiz ve güzel bir hastane. Çalışanlar da gayet ilgili. Ben ameliyatımı olup akşamında hastaneden çıkmıştım, kalmana gerek yok demişti doktorum. Tabi çok pahalı özel hastanelerle karşılaştırmak anlamsız olur. Ama dediğim gibi, tavsiye edebileceğim bir hastane.

Sormak istediğiniz başka bir şey olursa, seve seve yardımcı olurum.
0
pain sustains
(18.02.09)
ben bir buçuk sene önce bir üniversite hastanesinde rinoplasti ameliyatı oldum. Muayene için doktora yalnızca vizite ücreti ödedik. 2 gün sonraya ameliyat günü alındı. sizde niye yaza verdiler acaba.. ve evet, ben yazın olmuştum ve kışın olmak daha iyi..
Ameliyatı "solunum zorluğu" nedeniyle olacağım diye yazdırdığımız için sadece 600 küsur bir şey ödedik hastaneye, gerisini devlet karşıladı.*
0
black sabahat
(18.02.09)
Selam,

Ben size Prof. Dr. Mehmet Emin TINAZ ı tavsiye edebilirim.
www.mehmettinaz.com

Benim deviasyon ameliyatımı yapmıştı, hem operasyondan hem de kendisinin ve ekibinin ilgi, alakasından çok memnun kaldım. Ayrıca diğer tavsiye ettiğim arkadaşlarım, yakınlarım da aynı düşüncedeler.

İlgilenirseniz kendisi ile konuşurum.
0
designed for an unknown man
(18.02.09)
burun ameliyatı kolay bir ameliyat denmiş. ameliyat sonrası pek ağrı, sızı olmadığı için kolay geliyor olabilir ama hem doktorlar, hem da hastalar için orta zorlukta bir ameliyattır.
ameliyat sonrasına kendinizi psikolojik olarak iyi hazırlayın. kişiden kişiye değişmekle birlikte, bandajlar açılınca patlıcan gibi bir burun, mor gözlerle karşılaşacaksınız. şişliklerin inmesi 3-4 ayı buluyor. estetik ameliyatlar içinde, ikinci bir operasyonu gerektirecek aksaklıkların en çok yaşandığı ameliyat, rhinoplastidir. kıkırdaklar eski şekillerine dönme eğilimindedirler. ameliyatın hemen sonrasında şekil olarak güzel bir burun, zamanla bozulabilir. dikişler iyi atılmamışsa burun ucu düşebilir. burun sağa veya sola doğru eğrilebilir. burun köküne konulan kıkırdak yerinden oynayabilir vsvs. revizyon ameliyatı en erken 10-12. ayda yapılır. kötü bir operasyon geçirirseniz, 1 yıl o burunla dolaşmak zorunda kalabilirsiniz.
ameliyatı sonrası hasta(nezle, grip) olmamaya azami ihtimam göstermek lazım.
3-4 ay boyunca 2 yastıkla, sırt üstü, put gibi uyumaya alışmanız da gerekiyor.
velhasılı kelam, burun ameliyatı, kolay bir ameliyat değil.
0
marcelorios
(19.02.09)
(4)

Kitap tavsiyesi

cy7
Selamlar herkese. Sağlıklı ve dengeli beslenme ile ilgili şöyle güzel bir kitap arıyorum. Ama Osman Müftüoğlu vs değil. Yok ot yiyin ama arada et yiyin demesin yani, onu dedem de biliyor, ben açıklama da istiyorum. Amacım ilk olarak sağlıklı ve dengeli beslenmeyi öğrenmek,, ikinci olarak da kilo ver
Selamlar herkese. Sağlıklı ve dengeli beslenme ile ilgili şöyle güzel bir kitap arıyorum. Ama Osman Müftüoğlu vs değil. Yok ot yiyin ama arada et yiyin demesin yani, onu dedem de biliyor, ben açıklama da istiyorum. Amacım ilk olarak sağlıklı ve dengeli beslenmeyi öğrenmek,, ikinci olarak da kilo vermek. Ama öyke iki üç haftada diyet yapıp vericem diye aciliyetim yok. Okuduğunuz böyle güzel kitaplar varsa tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
cy7
(16.02.09)
adamın bir seminerine katılmıştım. kayda değer şeylerden bahsetmişti. bir bakılmasında zarar olmaz herhalde:
www.maranki.com
kitapları da var bildiğim kadarıyla.

edit: kitaplarından biri de şu:
www.maranki.com
0
hicazkar
(16.02.09)
yedikçe zayıfla ve ince kal

yazarı michel montignac

kitabın ismine aldırma. süper kitap.
0
trista
(17.02.09)
kesinlikle mehmet öz - siz diyettesiniz.
0
beccaria
(17.02.09)
omega diyeti. yazan kadın omega 3 konusunda dünyada önemli bir isim. tarifler ve işin mantığını çok güzel anlatıyor. şiddetle tavsiye ederim.
0
hirondelle
(17.02.09)
(6)

Rusça program

iterator
bildiğiniz şöyle rusça öğrenmeye yardımcı olabilecek adam gibi bi program var mı acep??
bildiğiniz şöyle rusça öğrenmeye yardımcı olabilecek adam gibi bi program var mı acep??
0
iterator
(15.02.09)
alfabe için readwrite russian ı öneririm. onun dışında kendi kendinize öğrenebileceğiniz bir dil değil ne yazık ki. hatta hiçbir dil değil :)
0
trista
(15.02.09)
@trista

yok zaten hali hazırda rusça dersini almaktayım zaten ancak yanında yardım olsun diye şeettim :)
0
🌸iterator
(15.02.09)
benim bildiğim kadarıyla türkçe kaynaklı program veya site yok.

ama www.turkey-info.ru adresinde alıştırmalar bulabilirsiniz. forum rusça olduğu ve çoğunlukla ruslardan oluştuğu için size çok yardımcı olur. ayrıca chat bölümü de var rusça ve türkçe yazışabileceğiniz. çoğunlukla ruslar veya ana dili rusça olanlar oluyor.
0
trista
(15.02.09)
(bkz: rosetta stone)
0
talemon
(15.02.09)
bendeki rusca ogrenme rehberi'ni upload ettim. iyi kotu isine yarar. 25 mb fazla bisi deil.
www.gigasize.com
0
youtube
(16.02.09)
online olarak görsel ve işitsel materyal kullanılan bir web sitesi hizmete giren dildir. web sitesi yeni açılmış olup her gün en az 1 ders görsel ve işitsel içerik sağlanarak güncellenmeye devam edecektir. kiril alfabesinden başlayarak kelime, dil bilgisi, testler, işitsel telafuz örnekleri, işitsel ve görsel diyaloglarla devam ederek rusçaya dair en geniş konu anlatımlı bir web site olmayı amaç edinerek tarafımca yapılmıştır :)

girin, kullanın, kullandırın :) eleştirilerinizi yeşillendirerek bana iletebilirsiniz. şimdiden teşekkürler :)

girin, kullanın, kullandırın :) eleştirilerinizi yeşillendirerek bana iletebilirsiniz. şimdiden teşekkürler :)
0
ironiden anlamayan dunyasiz
(02.10.14)
(4)

Asi ruhumu dizginlemek istiyorum

abtash
Merhabalar duyuru ailesi, başka bir problemle tekrar karşınızdayım.Şöyle bir şey var bende, yapmam gereken işleri (zamanında) yapmak gelmiyor içimden.Daha açayım, lisede iken fizik sınavı olurdu, önceki gün matematik çalışırdım, o gün fizik çalışmak işkence gibi gelirdi. başka dersler için de aynı ş
Merhabalar duyuru ailesi, başka bir problemle tekrar karşınızdayım.

Şöyle bir şey var bende, yapmam gereken işleri (zamanında) yapmak gelmiyor içimden.

Daha açayım, lisede iken fizik sınavı olurdu, önceki gün matematik çalışırdım, o gün fizik çalışmak işkence gibi gelirdi. başka dersler için de aynı şey tabi. üniversite'de de hala aynı sorun var son döneme geldik şurada hala adam akıllı çalışamıyorum zamanında.

Şimdi okul bitiyor o neysede iş yapma konusunda da aynı şeyler var. Günün önemli bir bölümü bilgisayar-internet başındayım(iş icabı). Kendi kendime çalışıyorum bişiler yapıyorum. Bütün bir gün zevk için site yapmakla uğraşabiliyorum bazen. Ancak iş para ile yapmaya gelince bir üşengeçlik başlıyor. İşle uğraşmak yerine giriyorum duyuruya sözlüğe onlarla vakit geçiriyorum.

Başkalarına karşı sorumluluk dahilinde yaptığım işler çok bayıyor beni(ss yapıyorum resmen). Aynı işleri kendim zevk için yaptığımda ise sorun olmuyor.

Önerilerinizi bekliyorum.
0
abtash
(14.02.09)
Kronik tembelliğe yakalanmışsınız :P

Şaka şaka. Genelde herkes sorumluluklarını bayıla bayıla yapmıyor. Bence sorumluluk dailine giren işleri yaparken bunun gerekliliğini de getireceklerini de düşünün derim.
0
trista
(14.02.09)
Bunun adina erteleme davranisi deniyor. Genelde tembellikten kaynaklandigi dusunulur ama aslinda mukemmelliyetci tiplerde falan daha cok rastlanilir, kisi yaptigi isi tam ve super yapmak istediginden ve bunun ne kadar cok emek ve zaman alacagini bildiginden dolayi erteler de erteler.o yuzden de okul-is hayatinda daha cok ortaya cikar ama ayni isi hobi olarak yapinca ertelemez kisi. Kurslar falan var bunu yenmek icin (en azindan burada Hollanda'da var, eminim sizin yasadiginiz yerde de biseyler vardir, internetten bakmak lazim). Bu kurslardan super memnun kalan arkadaslarim da oldu, eeeh diyenler de. Denemeye deger bence.
0
abhinna
(14.02.09)
evet ,aynı sorun bende de var.İş hobi boyutunda olunca çok verimli istekli olurken para kazanmaya gelince inanılmaz üşengeç korkkak ve de çekingen oluyorum;aslında tembel de değilimdir.Hadi bakalım ,ben de bekliyorum cevapları
0
denisse
(14.02.09)
sen bu haldeyken o ilkokul ortaokul lise ve üniversiteyi halletmişin ya da da bişi demem ben sana.ha bide üstüne üstlük bu tembellikle para kazanmaya da başlamışsın helal sana:)
0
nhl
(14.02.09)
(6)

psikolog tavsiyesi istiyorum

bibakalim
ii değilim. öncelikle bi psikologla görüşüp ilaç olayına girip girmeyecağimi konuşmak istiyorum. ancak şöyle ciddi bi sorun var bunu özel bi yere giderek yapamam. sigortam var. m.köy civarında oturuyorum. nereye gitsem ne yapsam??
ii değilim. öncelikle bi psikologla görüşüp ilaç olayına girip girmeyecağimi konuşmak istiyorum. ancak şöyle ciddi bi sorun var bunu özel bi yere giderek yapamam. sigortam var. m.köy civarında oturuyorum. nereye gitsem ne yapsam??
0
bibakalim
(13.02.09)
sanırım psikologlar ilaç veremiyorlar. psikiyatristle görüşseniz daha iyi olur bence.
0
trista
(13.02.09)
allah aşkına gitmeyin psikiyatriste falan.. ilaç vereceklerdir!! kesin vereceklerdir, ne olursa olsun.. ve o ilaç HİÇ BİR İŞE YARAMAMAKLA KALMAYIP, BAĞIMLILIK YAPACAKTIR! ve mevcut durumları değiştiremez ilaçlar.. ancak siz değiştirebilirsiniz!

lütfen.. sizi tanımıyorum ama, yağmurdan kaçarken doluya tutulmamanızı tavsiye ederim..

size belki saçma gelecek ama, kitap okumanızı tavsiye ederim.. bakın, herkesin tecrübeleri kendine özeldir ama denemekten zarar gelmez ve emin olun sonuçları ilaç bağımlısı olmaktan kat kat daha iyidir..

nietzsche ağladığında ve insanın anlam arayışı.. bakın, bundan 1,5 sene önce bana da ağır depresyon teşhisi kondu.. 5 dakikalık bir görüşme sonrasında psikiyatrist bana bir ilaç verdi.. 560 küsür soruluk bir teste tabi tutuldum, ve o testi cevaplayana kadar herkes depresyona girerdi zaten inanın.. okulu bıraktım.. intihara eğilim teşhisi de koydu psikolog.. (hem psikolog, hem psikiyatr ile görüşüyordum..) fakat ilacı kullanmaya başlamamdan 2 ay kadar sonra intihara kalkıştım.. ee? bu ilaç bunu engelleyecekti hani sözde?

ya sizi kendi hikayemle sıkmak istem,yorum ama durumu şöyle özetleyeyim bundan sonrasını: daha iyi bir psikoloğa yönlendirdi ailem beni.. durumumuz çok iyi değildi ve bu adamın saati 60 TL idi.. bilmiyorum inandırıcı gelecek mi, ama sadece 2 kez görüştüm kendisiyle.. bana bazı kitaplar tavsiye etti ve ben ilk tavsiye ettiği kitabı hemen alıp okudum: insanın anlam arayışı adlı kitap.. ondan önce kendi isteğimle nietzsche ağladığunda'yı okuyup dibe vurmuştum hakikaten.. fakat insan derin bir okyanusta battığında (yüzme bilmesine rağmen, kendini bıraktığında aslında..), maalesef ayakları yere değmeden su yüzüne çıkamıyor.. nietzsche ağladığında beni dibe batıran kitaptı, o psikolog ve önerdiği kitaplar da benim su yüzüne çıkma isteğimi tetikleyen şeyler oldular.. bakın, her şey insanın kendisinde bitiyor.. ilaç kesinlikle son çare olmalı..

sonuna kadar sıkılmadan okuduysanız yazımı çok teşekkürler.. başınızı ağrıtmamışımdır umarım..
0
vercingetorix
(13.02.09)
ben de onu diyorum zaten. psikologla görüşeyim o da beni yönlendirsin..
0
🌸bibakalim
(13.02.09)
vercingetorix, çok güzel yamışsın. Şu kitapların isimlerini yazarsan bizlerde faydalanabiliriz.
0
daglien
(13.02.09)
dertmatik.net
birde böyle bir yer var, derdini yazıyorsun, güzin ablaların sana yardımcı olmaya çalışıyor felan, oraya bir ara gel, karşılıklı oturup çay içelim bibakalim.
0
daglien
(13.02.09)
dertmatiği keşfedeli bir hafta oluyor:) tesekkurler..
0
🌸bibakalim
(13.02.09)
(11)

Öyle bir tema olsun ki

hamamdakaybolansabununesrari
böyle aydınlık olsun. İçimi karartmasın. Renkler beni boğmasın. Gözlerim tatlı renklerle oynaşsın, tema içime neşe saçsın.Bir tema var mı bildiğiniz?
böyle aydınlık olsun. İçimi karartmasın. Renkler beni boğmasın. Gözlerim tatlı renklerle oynaşsın, tema içime neşe saçsın.

Bir tema var mı bildiğiniz?
0
hamamdakaybolansabununesrari
(13.02.09)
eternal sunshine
0
coffee and cigarettes
(13.02.09)
sunday morning
0
trista
(13.02.09)
beat still goes on
0
lord seithel
(13.02.09)
yiğit özgür'dür, southpark'tır bu tarz temalara bak..
0
dambil
(13.02.09)
ekşi rüyalar oteli
0
sanal uyku
(13.02.09)
ek$i tunes
0
deckard
(13.02.09)
istanbul'da huzur
0
oceano
(13.02.09)
tam istediğiniz gibi : (bkz: geldi bahar aylari)
0
imparatorolmayikolaymisandin
(13.02.09)
my antarctica, little eksimel.
0
geldiler
(13.02.09)
eksimor iyidir.
0
qusqus
(13.02.09)
anam beşi benim temam. göğsüm kabardı :))
0
nihavent uvertur
(17.02.09)
(5)

soy sop.

guess
kuru bir başlık olduğu için sizlerden özür dileyerekten konuya giriyorum. düşünün teknoloji almış başını gitmiş. bu insanoğlu, yapılamaz denen şeyleri başarmış imkansızları dize getirmiş. aşmış, aşırmış, uçmuş, gitmiş. bütün meraklarını birbir çözüvermiş. ama istiyorki herkesin soyu nerden geliyor?
kuru bir başlık olduğu için sizlerden özür dileyerekten konuya giriyorum. düşünün teknoloji almış başını gitmiş. bu insanoğlu, yapılamaz denen şeyleri başarmış imkansızları dize getirmiş. aşmış, aşırmış, uçmuş, gitmiş. bütün meraklarını birbir çözüvermiş. ama istiyorki herkesin soyu nerden geliyor? a kişisinin dedesinin dedesinin dedesinin de..... 52. dedesi kim? nerde yaşamış? nası ölmüş? tayyiple bir akrabalığı varmıymış? mesela yani. ya da dinlerin meydana çıktığı tarihlerde dedesinin misyonu neymiş?? aktif görev almış mı?? en son gidilebilecek yere kadar gidilmek istense teknoloji buna cevap verebilir mi? yoksa ne kadarda ilerlese teknoloji ve diğer imkanlar, bu merak giderilemez mi? belirli kişilerin soyu mutlaka biliniyordur ama benim dediğim sıradan bir kişinin bile bütün soyu tüm ayrıntıları ile dökülüversin. bu mümkünmüdür? 300 yıl sonra, 700 yıl sonra veya herkaç yıl gerekiyorsa?
0
guess
(12.02.09)
carl sagan'ın Billions and Billions: Thoughts on Life and Death at the Brink of the Millennium kitabını öneririm sana. isme gel heyt.
0
deckard
(12.02.09)
geneoloji bilimi bununla ilgileniyor, "Most recent common ancestor" ise ilk atalarimizi tanimlayan bir terim ve bunu da arastiriyorlar, suralarda daha genis bahsetmisler:
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org

senin dedigin icinse butun insanlarin gen haritasi, yasantilari, beyinsel aktiviteler ve hafizayla ilgili gen aktarimlarinin kesfedilmis ve kaydedilmis olmasi ve cok buyuk bir veritabani gerekir heralde, simdilik soyad kaydindan gidiyorlar sanirim o yuzden butun insanlar icin cok cok gecmise gidilemez, neyse verdigim linklerde daha ayrintili yaziyor, ben karistirmayim...
0
ermanen
(12.02.09)
familytreedna projesi ile dediklerinizin bir kısmının aydınlanması mümkün. dna örneğinizi gönderiyorsunuz onlara bir miktar para karşılığında. o da size kökenlerinizi söylüyor.

www.familytreedna.com

ayrıca ailenizde haberdar olduğunuz (mesela anneannenizin babası) en yaşlı kişinin nerede doğduğu önemli. osmanlı döneminde oldukça göç ve sürgünler oldu. onun dışında nüfus müdürlüğüne filan gitmek etkili bir yöntem değil. cumhuriyet öncesi dönemine gitmek imkansız sayılır.
0
trista
(12.02.09)
muhtemelen
-özür dilerim anlatamadım galiba.
-aman efendim biz anlamamışızdır. gibi bir diyalog yaşardık yüzyüze olsak.

örnek vereyim. mesela zamanda yolculuk yapılması için teknolojiden istenilen, ışık hızına yaklaşılmak. imkansız denilse de o hızı geçmek. bu durumda da öyle bi istek olabilir mi? mesela parmak izinden birşeyler çıkarmak gibi.(her insana özgü olduğu için)
veya öyle bir kamera sistemi olsunki dünyadan uzaklaştıkca dünyanın geçmişini izleyelim. ne kadar uzaklaşırsa o kamera daha da geçmişe gidelim yani sadece izleyerek ve herkişiyi anbean takip etsin. ya da kandan birşeyler çıkarmak gibi. haklısınız çok şey istiyorumda merak ettim. gün gelirde böyle şeyler olma olasılığı ne kadar? mümkün mü?
0
🌸guess
(12.02.09)
maalesef. ya da ben anlamadım tam olarak ne istediğinizi.

bir insanın soyu tüm ayrıntılarıyla dökülmesi neredeyse imkansız. sadece teoriler üretilebilir, kanıtlanabilen kanıtlanır. ama 1000. dedenin ne işle meşgul olduğunu bilemeyiz. belki de mızraklarla avını kovalıyordu.

tayyiple akrabalığa gelince. muhtemelen vardır.

dediğim gibi kökenlerinin nereye ait olduğunu anca dna ile bulabilirsin. ama amcanın bilmemkaç kuşak önceki atasının ne yaptığını bilemezsin.

haplogruplar vardır, haplogruplar genetik nüfus dağılımlarını tanımlamakta kullanılır. senin dna'nda da bu kodları tanımlarlar zaten. mesela dünyadaki dağılım şu şekildedir (milattan önce 1500):

www.scs.uiuc.edu
0
trista
(12.02.09)
(3)

Bir şarkı da ben sorayım

trista
bir şarkı var, "naaa naa naa" diye gidiyor. şaka ehm. şu linkteki 08.31'de başlayan şarkının adını bulana yüzbin lira veriyorum.http://www.youtube.com/watch?v=q5q3A9oAwPE
bir şarkı var, "naaa naa naa" diye gidiyor. şaka ehm. şu linkteki 08.31'de başlayan şarkının adını bulana yüzbin lira veriyorum.

www.youtube.com
0
trista
(10.02.09)
bir kez ben şu yöntemle bulmuştum.
alttaki yorumları oku bazen bahsediyorlar.
0
ground
(10.02.09)
8.31 de giren sarki

espagnolade - rubin steiner

album : paris-in the sex, sex city, The Mus

--- bu da teyid etmeniz icin gerekli parcayi dinleme linki
www.buy.com
0
la traviata
(10.02.09)
@ground, evet çok denedim ve o klipteki şarkıların neredeyse tamamını buldum o son çalan haricinde çünkü yazmamışlar :(

@la traviata, çok teşekkür ederim vallahi bravo! :)
0
🌸trista
(10.02.09)
(6)

yüzde oluşan dökülmeler

tahsin sutcuoglu
selamlar, bitmek bilmeyen sağlık sorunlarımdan biriyle daha karşınızdayım. benim burnumun her iki tarafında da(yanakta yani, burna çok yakın anlamında) zman zman böyle kırmızı bir bölge oluşuyor ve üzeri beyaz beyaz olup dökülüyor(bu dökülme olayı çok zor göülen bişi her zman da olmuyor). bir kaç gü
selamlar, bitmek bilmeyen sağlık sorunlarımdan biriyle daha karşınızdayım. benim burnumun her iki tarafında da(yanakta yani, burna çok yakın anlamında) zman zman böyle kırmızı bir bölge oluşuyor ve üzeri beyaz beyaz olup dökülüyor(bu dökülme olayı çok zor göülen bişi her zman da olmuyor). bir kaç güne geçiyor, sonra tekrar oluyor, abimde de bir dönem olmuştu ama onunki geçti benimki hala oluyor. bir hafta falan hastaneye gidebilme durumum yok, benzer bir şey yaşayan varsa sorayım dedim. kurtulmak istiyorum çünkü bir kaç gün içinde.
0
tahsin sutcuoglu
(09.02.09)
egzama oldugu soyleniliyo halk arasında bunun hatta cok arttıgı zamanlarda kaslara dogru falanda ilerliyo bi krem kullanınca azalıyo lakin kurtulma yolu yok diye biliyorum ki her an her sey olabilir...
0
samaras8
(09.02.09)
aynı problem bende de var. kızkardeşiminin loreal pure zone diye temizleyici bi jeli var onu kullandım. peeling gibi bişey. sonra temizleyici losyonunu da sürünce mis gibi oldum. mavi tüpte bi krem. tavsiye ederim. ama ciddiye almak gerekirse en iyisi bi cildiye uzmanına gözükmek.
0
soul cancer
(09.02.09)
egzamadır büyük ihtimal. bi doktora görünün o size gereken kremleri verir.
0
trista
(10.02.09)
12 yıldır kurtulamadım ondan, emovate krem sağolsun, sürünce geçiyor, sonra tekrar... acı, baharat ve alkol coşturuyor.
0
pyro clustic flow
(10.02.09)
cilt tipinizin gereği gibi duruyor. cildinizin o bölgesi son derece kuru. düzenli nemlendirici kullanmanız gerek bence. büyük bir parfümeriye gidin. oradaki uzmanlara sorun. onlar sizin cildinizi ölçüp kendi ürünlerinden oluşan bir reçete vereceklerdir. hele bir düşüneyim deyip çıkın, size uygun nemlendiriciyi alın.

stress de yapar onu, böyle bir durum varmı ?

hastalık olsa idi geçip durmazdı. kozmetik bir sorun tahminim.
0
trocero
(10.02.09)
yok stres yok bu aralar. yardımlar için teşekkür ederim.
0
🌸tahsin sutcuoglu
(10.02.09)
(17)

işten ayrılma sorusu

tai
önce mevcut durumdan bahsedeyim. uzatmalı üniversite öğrencisiyim. ilk dönem derslerim temizlenmiş bulunmakta. 2. dönem 3 ders alıcam. yani mucize olmazsa haziranda mezunum. okul biter bitmez askere gitmek gibi bir planım var.şimdi şu günlerde bulunduğum şirkette duvarlar üstüme üstüme geliyor. maaş
önce mevcut durumdan bahsedeyim. uzatmalı üniversite öğrencisiyim. ilk dönem derslerim temizlenmiş bulunmakta. 2. dönem 3 ders alıcam. yani mucize olmazsa haziranda mezunum. okul biter bitmez askere gitmek gibi bir planım var.

şimdi şu günlerde bulunduğum şirkette duvarlar üstüme üstüme geliyor. maaşımı 10 15 gün geç alıyorum ve bu rutine bindi. şirketin de işleri iyi gitmiyor. niyetim kaçıp kurtulmak. ama tazminatımı da bırakmak istemiyorum. en azından bir süre finanse eder hayatımı. ne önerirsiniz? gidip zam isteyip kendimi kovdurmayı düşünüyorum ama adam da kurnaz yok zam mam diyebilir. kimseyi kırmadan o parayı almanın tek yolu hazirana kadar beklemek mi?
0
tai
(09.02.09)
kendinizi kovdurmak için yapacağınız herhangi ters bir şeyin (kibar feyzo modeli, patrona pandik atmak mesela) istifadan farkı olmaz. kovulursunuz, tazminat da alamazsınız. işi yavaşlatıp kaytarsanız da öyle. tazminat alarak yasal yollarla ayrılmak için sebepsiz kovulmanız, göreviniz ollmayan işler yaptırılması (muhasebeci diye girdiğiniz işyerinde temizlikçilik görevi yaptırıyorlarsa mesela), patron taciz ediyorsa vs, tazminat alıp ayrılabilirsiniz. bir de askere giderseniz tabi tazminat alırsınız.

işler kötü gidiyor diye çıkarılırsanız da tazminatı hak edersiniz. şurada 4 ay kalmış 4 ay daha sabredin. geç meç maaşınızı alın, askere gidiyorum diye ayrılınca da tazminatı alın.
0
kibritsuyu
(09.02.09)
böyle bir durumda çıksanız zaten kıdem tazminatına hakkınız olması lazım.

edit: iş müfettişi dayım var, bugün ona sorayım. kendiniz feshederseniz haklarınız var mı diye.
0
trista
(09.02.09)
o zaman kafamdakini biraz daha net dökeyim ortaya. zaten iş yavaşlatmada çığır açtım şu ara. patron da farkında bunun. o yüzden sürekli antin kuntin işlerle geliyor karşıma. yüzsüz bir şekilde çıksam karşısına zam istesem, damarına basmak gibi olacağı için beğenmiyorsan git muhasebeye demesi kuvvetle muhtemel. bu durumda o beni çıkartmış olur ve tazminatı alırım değil mi?
0
🌸tai
(09.02.09)
işçi çıkış bildiriminde ne yazdığı önemli. adam sana istifa etti der ama ortada istifaya dair bir belge yoktur, o zaman alırsınız.

devamsızlık yaptı der, aha bu da işyerinde tutulan tutanaklar der, ama sana devamsızlık nedenlerini sormaz, bildirim yapmaz ise alırsınız.

işverenlerin geneli adi olur, çalışanı asgari ücret üzerinden gösterir, işe giriş tarihlerin geç gözükür, tazminat vermemek için elinden geleni yapar. 2000 lira ücret alıyorsun diyelim aa seni asgari ücretten göstermişler kayıtlarda... hepsi değil tabii ama çok oluyor böyle şeyler.

ben tazminatınızı alabileceğinizi düşünüyorum ama emin olmak için soracağım ne yapmanız gerektiğini
0
trista
(09.02.09)
zaten asgari ücretten sigortalandığımı biliyorum. şirkette herkes bu şekilde. ama yine de 2.5 sene az değil. yanlarına bırakmak istemiyorum.
0
🌸tai
(09.02.09)
ben o işverenin yerinde olsam kapatırım dükkanı gene de vermem o tazminatı haksız şekilde. yapmayın etmeyin kardeşim. işverenin sırtına binen binene, bir de siz binmeyin.
0
hevipeyra
(09.02.09)
@hevipeyra, adam haksız falan değil. ücretlerin geç ödenmesi her zaman haklı fesih sebebidir kaldı ki adamı asgari ücretten gösteriyorlarmış. size tavsiyem işverenlerin yanında bu kadar olmayın.

tazminatı vermem diye bir şey yok, vermezse cezayı hacizi yer.
0
trista
(09.02.09)
@hevipeyra, işvereni düşüne düşüne bu hale geldi zaten durumlar. 1 2 gün gecikmeye kimse kalkıp bir şey demez. ama 10 gün 15 gün gecikmeler hiçbir şey yokmuş gibi yansıtılmaya başlandığında artık burada düzeltilecek bir şey kalmamıştır. kaldı ki patronumu da tanıyorum. gecede 2 3 bin yemeğe harcayan bir insan. bana yok demesin inanmam. bu yüzden de haksız olmadığıma eminim.
0
🌸tai
(09.02.09)
uzun süre çalışan durumunda ve işveren durumunda bulundum. şu an halen işveren durumundayım. bu sebeple işverenleri genelleyerek "adi olur bunlar" demenizi hiç hoş karşılamadım. üstte yazdıklarımda haksız kelimesine dikkat ederseniz ne dediğimi daha iyi anlarsınız. hak etmeden, illegal yollarla tazminat almaya çabalanıyor ise sözüm halen geçerlidir, ancak tai' nin söylediğine göre işveren gerekli sorumlulukları yerine getirmemekte gibi. bu durumda legal şekilde tazminat hakkınızı aramak tabiidir.

lütfen toplumun gelişmiş kesimi olduğunu düşünen bizler en azından işvereni hala ağzında purosu olan, şişman kodaman olarak kafamızda tasvir etmeyi bırakalım. 2 yıl süreyle bir ortakla beraber fabrika işlettim ve zarar ederek devretmek zorunda kaldım. emin olun yanımda çalışan kişilerin hiçbirinin aldığı para kadar toplamda para kalmamıştır elimde. ayrıca hiçbiri benim yaşadığım baskı ve stresin onda birini dahi yaşamamıştır. bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum çünkü madalyonun her iki yüzünüde çok iyi biliyorum.
0
hevipeyra
(09.02.09)
beyefendi işverenliğinizi yerinde ve tam olarak yapsa idiniz, iş kanunlarından haberdar olsa idiniz ortada işçi için haklı bir neden olduğunu görürdünüz. daha söze gerek var mı?

edit: ayda yaklaşık 15 tane işveren ve onun beyanatlarını dinleyen biri olarak bunu yazıyorum. aklımda canlanan şeyleri yazmıyorum. evet hala işverenlerin pek çoğunun böyle olduğunu düşünüyorum, çünkü görüyorum. hak yemekte üstlerine yoklar, devletin bildirimlerini ciddiye almıyorlar, sürekli yalan söylüyorlar.
0
trista
(09.02.09)
iş kanunlarından gayet haberdarım. burada bahsedilen gerekçe maaşların geç alınmasıdır. bu gerekçe ile çalışan işverenini dava edip tazminat almaya çalışabilir hatta sendikalı ise ve toplu bir gecikme söz konusu ise greve dahi gidilebilir. kusura bakmayın ama sadece maaşı geç alma sebebi ortadayken, geçerli olmayan başka sebeplerle hatta belki sahte sebeplerle kendini kovdurmaya çalışmak ve tazminat almaya çalışmak ahlaklı ve onurlu bir davranış mıdır? benim kastettiğim haksız durum tam olarak budur. bu şekilde işverenine yaklaşan bir çalışana işverenin aynı şekilde karşılık vermesi doğaldır ve gereklidir nazarımda.

işvereni çok rahat genelleyebiliyorsunuz, görevlerini yerine getirmediğini ve adi olduğunu söylüyorsunuz. peki rüşvet alan satın almacıları, avanta yiyen şantiye şeflerini, akşama kadar facebook ta ya da msn de takılmaktan iş yapmayan çalışanı, umursamazlık sebebiyle yaptığı hatalardan dolayı işvereni zarar ettiren hatta batıran personeli aynı rahatlıkta sınıflandırabiliyor musunuz? eğer sınıflandıramıyorsanız ben bir ara sınıflandırır ve size bilgi veririm o zaman.

soru sahibinden sorusunun altında bu konuyu uzattığım için özür dilerim ve konunun kendisiyle alakalı olmadığını belirtmek isterim. laf açıldı, konu burada vuku buldu yoksa sözüm meclisten dışarıdır.
0
hevipeyra
(09.02.09)
soru sahibiyle alakalı değil demişsin ama ben de kendi konumla ilgili bir iki kelam etmek isterim. bugüne kadar sadece 1 şirkette çalıştım o da bu. stajyer olarak başladığım şirket işçi statüsünde kalmamı istedi vakt-i zamanında. karşılıklı bir memnuniyet sözkonusu idi. sigortalı işçi sıfatına geçişim 6 ay uzatıldı. sigortasız çalıştım yani. ispatlayabileceğim evrak sayısı azımsanmayacak kadar fazla. ben kendi adıma şirkete verebileceğimi hep en üst düzeyde vermeye çalıştım. yetişmesi gereken evraklar için, bakkal dükkanı gibi çıkan 100 kalem konteynerler için sabahlara kadar evrak düzenlediğim oldu. pekala bir hafta erteleyebilirdim o yüklemeleri. ertelemedim. ama insan bu tarz özveri gerektiren durumlarda bulununca hakkı olan maaşı almak için de dilenmek istemiyor. dolayısıyla ben burada patrondan hakkımı gerekirse başka yollardan alabilirmiyim diye sordum. çünkü kendisi eminim su kurnazlığında bulunucak günü gelince. diğer insanlara bu şekilde davrandı. ben de karşısına daha sağlam şekilde çıkmak istiyorum.

şimdi benim paramı geç aldığımı bir şekilde ispatlamam mı gerekir? yoksa onların bana imzalattığı, parayı x günde aldığıma dair belgeyi imzalamasam bu yeterli olur mu? nasıl bir şekil şartı bulunuyor maaşımı alamadığımı belirtmek için?
0
🌸tai
(09.02.09)
sorunuzla ilgili olarak şöyle bir şeyler buldum. belki faydası olur.

www.hukuki.net

ben işveren olmama rağmen işverenin ya da çalışanın yanında veya karşısında değilim. sadece ve sadece hak hukukun yanındayım. emin olun yaşadığınız sorunların benzerini hatta daha ağırlarını çalışanken yaşadım, kimilerini ise işverenken yaşatmış olabilirim. bilerek hata yapmamaya her iki durumda da oldukça gayret ettim. yöneticilik yaparken çalışanlarımın haklarını sonuna kadar savundum, maaşları geciktiğinde patronun karşısına bizzat ben dikildim. bu sebeplerden ötürü her iki durum içinde bulunmuş birisi olarak genelleme yapılması biraz ağırıma gitti.

neyse, umarım hak ettiğinizi işvereninizle sorun yaşamadan alırsınız. eğer hakkınız olanı vermemeye direnen bir işverene sahipseniz de umarım o ikibin liralık yemekler zıkkım olur kendisine. kolay gele...

edit: bir de bu var:

www.turkhukuksitesi.com
0
hevipeyra
(09.02.09)
hevipeyra, sizin ne düşündüğünüz önemli değil. İş Kanunu bu durumun işçi tarafından haklı fesih olduğunu ve kıdem tazminatı hakkının olduğunu söylüyor. Bahsi geçen madde 4857/24-II,e dir. Okuyun.

Tai, size de haberlerim olacak. Özel mesaj atacağım.
0
trista
(09.02.09)
@trista:

kanun önünde siz de dahil olmak üzere hiç birimizin düşünceleri önem arz etmez. sizin nazarınızda önem arz etmemesi de zerre umurumda değildir. anladığım kadarıyla kanunu çok çok çok iyi biliyorsunuz. sizin yanınızda haddim değil ama bir iki yorum yapmak isterim bende.

tai nin imzaladığı maaş bordrolarının üzerinde sürekli olarak normal maaş alması gereken günün 20 gün sonrasındaki, yani gerçek maaş aldığı gün yazılı ise bu şirket teamülü haline geldiği için haklı olarak iş akdini fesh edemeyebilir ve tazminat alamayabilir. çünkü maaş ayda 1 kere ödenir diyor kanun, her ayın 1 inde ödenir demiyor. ayrıca önceki mesajımda verdiğim ilk linkteki avukatın yorumuna şöööyle bir bakarsak:

"İş Yasası, md.24/II-e maddesine göre de ücretlere kanuna ve sözleşmeye uygun şeklinde hesaplanıp ödenmez ise işçi haklı sebeple istifa edip kıdem tazminatı alabilir (ihbar tazminatı alamaz). Ancak, yasada kaç günlük gecikme olması halinde işçinin haklı sebeple istifa edebileceği belirtilmemiştir. Yargıtay kararları çok kısa süreleri makul kabul etmnektedir. Kanımca 34. maddedeki 20 günlük süreyi aşmalı ve belki de daha fazlası (1 ay, 2 ay gibi) gerekmektedir"

şimdi sevgili tai sizin aklınıza uyup işverenine postasını koysa, "ver ulan tazminatımı" dese, o işverende dönüp "aç oğlum şu kanunu iyi bir oku bakalım ne yazıyormuş" dese, sonrada tai nin ifadesine göre "zaten iş yavaşlatmada çığır açtım şu ara. patron da farkında bunun. o yüzden sürekli antin kuntin işlerle geliyor karşıma" durumuna göre komple sepetlese ne hissederdiniz acaba?

okumayı severim ben. siz de okuyun, iyidir okumak.
0
hevipeyra
(09.02.09)
@hevipeyra, şirket bordroda bana verdiği günü değil ayın 5'ini yazıyor. ayrıca ayda bir kere maaş vermek adın ayın ilerleyen tarihine günü kaydırması için önce bana aradaki 20 günü ödeyip ondan sonra "arkadaşım maaşlar bundan sonra 20'sinde" demelidir.

yanılıyorsam düzeltiniz.
0
🌸tai
(09.02.09)
@tai:

bordroda öyle yazıyorsa çalışanın yararına olduğu verdiğim linkte söylenmiş zaten bir avukat tarafından. bu durumda tazminat alman mümkün görünüyor sanki. yalnız benim çalıştığım zamanlarda kimi firmalar bir miktar paramızı içeride tutarlardı bu şekilde gün atlatarak. yani şirketten sürekli 20 gün alacaklı olurdun mesela. bunu da bir nevi habersiz işten ayrılmaların önüne geçmek için teminat olarak tuttuklarını söylerlerdi. bunun kanunda yeri var mı bilmiyorum ama. sonuçta ben hukukçu değilim. bu konuyu verdiğim linklerdeki forumlarda ya da bir avukatla tartışarak daha sağlıklı bilgi alabileceğin kanaatindeyim. boşu boşuna yakma sakın 2.5 yılını uzman olmayanların aklına uyup *
0
hevipeyra
(09.02.09)
(12)

İşlemci tırnakları

kucuk kaya baligi
Dün ilk kez pc temizliği yapayım dedim. İyi ki yaptım. Teknik kısımda konu açıyorum ama teknik sıfır..İşlemcinin fanı bırakın toz tutmayı kurum bağlamış. Süpürge ile aldım tozları. içim rahat etmedi işlemcinin fanını sokeyim dedim. Ama iyi ki yaptım çunku çıkaramadım. Daha once bilemediğimden çıkmad
Dün ilk kez pc temizliği yapayım dedim. İyi ki yaptım. Teknik kısımda konu açıyorum ama teknik sıfır..

İşlemcinin fanı bırakın toz tutmayı kurum bağlamış. Süpürge ile aldım tozları. içim rahat etmedi işlemcinin fanını sokeyim dedim. Ama iyi ki yaptım çunku çıkaramadım. Daha once bilemediğimden çıkmadı bir turlu. Herneyse kalsınla pcyi kapattım ve vidaladım. Sonrasında kasa bir çalıştı bir kaç dakika ve dumanlar çıkmaya başladı. Hemen kapadım ve içini açtım. Sanırım o ara golu yedim ve power yandı ama bu tahmin henuz. Sinirlendim ki yapmaz olaydım bu sefer... İşlemcinin şu kuçuk ama işlevi buyuk tırnaklarını yamulttum. Lan bunlar düzeltilir dedimki bir çuvaldız yardımı ile bu ayakları düzelttim. Ama iki tanesini kırabilmeyi becerdim. Şimdi soru olarak yonelteceğim şudur. Bu iki küçük ayakçığın olmaması sorun mudur.( power gitti diye düşününce çalışıp çalışmadığını bilmiyorum) Eğer sorun ise telafisi nasıl mumkundur. Yani işlemci bana mı omurdur?

Not: Bu hikayede ki mal katti suratte benim!!
0
kucuk kaya baligi
(08.02.09)
ne yaptın sen bile diyemiyorum şok içindeyim :)
o tırnakları istanbulda yapabilen bir yer vardı. donanım forumlarından birinde gördüğüme eminim.
0
can see
(08.02.09)
laptopumu temizlerken ben de işlemcinin bacaklarını kırmıştım.

evet işlemciniz sizlere ömür. :(
0
trista
(08.02.09)
çıkan duman işlemciden gelmiş olmasın? fanın altındaki metal parçayı* çıkartmaya çalışıp da tekrar geri oturtamadıysanız ve anakartın belli bir sıcaklıktan sonra bilgisayarı kapat özelliği yoksa çok mümkün göründü de.
0
dinomazu
(08.02.09)
işlemcinizi kurtarabilecek cengaver elektronikçiler var. Ben zamanında işlemci üstünden geçen devre yolunu tornavida ile kaldırmıştım, onu bile yapmışlardı. Cengaver amcalar için kadıköy/yazıcıoğlu iş hanının alt katına bakabilirsiniz.
0
skatheist
(08.02.09)
valla sen malım dedin biz değil :) ama hadi işlemci ayaklarını sen kırdın tamam da o çıkan dumanı ben merak ettim, nerden geldi tam, ya da yanık kokusu nereden geliyor? İşlemci fanını tkmadın desem o zaman ya sistem açılmaz ya da kendi otomatik kapanır. Koku güç kaynağından geliyor o değişmeye bakar, ama işlemci pinlerinin düzelebileceğini pek sanmıyorum @can see yapılıyor dese de.
0
edip
(08.02.09)
oncelikle gecmis olsun. umarim kirdiginiz pinler islevi olmayan index pinlerindendir.
bunlar islemciyi yanlis takmamaniz icin genelde koselere koyulan pinler oluyor. amd icin pin katalogu buldum burada 28. sayfaya bakarsaniz bos pinleri gorebilirsiniz. diger islemciler icin nette arama yaparsaniz benzer kataloglar bulabilirsiniz:
amd 939 : www.amd.com
0
cench
(08.02.09)
islemci yanmıs sebebi de, fanı sokerken termal macunu fln gocertmıssınız sonra da ısıdan dumanlar gitmıs.
0
bryan fury
(08.02.09)
garanti dışında tamire sokma bilgisayar parçalarını arkadaş. ekran kartı bozuldu diye garantiye verdim 165 $ aldılar(512 mb notebook ekran kartı olduğu için öyle fiyat) yaptık diye verdiler iki hafta sonra aynı bok oldu. git gel git gel insanın ömründen ömür gidiyor.

git kendine yeni bir işlemci al. 939 pin yeni çıktığında birine satmıştım, adam manyak çıktı gitti evde pinleri saymış tornavida ile. sayarken de birini kırmış! getirdi işlemci çalışmıyor diye. alırken dikkat etmesem bende patlayacaktı, sonradan itiraf etti sayarken kırdığını. hatıra olarak evimde saklıyorum o işlemciyi hala, sen de öyle yap.
0
abtash
(08.02.09)
Mesajı hiç değiştirmeden işlemcinizin üreticisine gönderin. Acıyıp yenisini gönderebilirler.
0
fredi
(08.02.09)
islemcinini cikmamasinin sebebi buyuk ihtimal, fan islevini yapmadigi icin sogutma demirinin cok isinmasi ve termal macunun yapi degistirerek bir cesit yapistiriciya donusmesi. hatta o kadar saglam yapisiyor ki sogutma demirini sokiyim derken islemci ile birlikte geliyor. buyuk ihtimal pinleri bu sekilde yamulttunuz.

islemcinin termal macun eksikliginden yanmasi zor, anakartiniz sicakliklari kontrol edip kendini kapatacaktir. tabii siz tekrar tekrar acmaya zorladiysaniz yanmis olabilir.
0
cench
(08.02.09)
ben de zamanında işlemcinin tırnaklarını yamultmuştum. yerine takamamıştım. ama sonra kapalı çarşıda çalışan sadekar bir arkadaşıma düzelttirmiştim. adam ne alaka demişti ama eli yatkın oldugu için şipşak düzeltmişti valla. hatta sonra simsara 95$'a okutmuştum. gayet de güzel çalışıyordu. belki böyle bir şansın olabilir.
0
this is heavy
(09.02.09)
öncelikle şu işlemci tırnaklarını yamultma/kırma hadisesi halloluyor, üzülme. bunu yapan elektronikçiler var. hangi şehirde olduğu bilmiyorum ama eskişehir'de bi tane aslan yürekli elektronikçi vardı ve bunu yapmıştı. ben de fi tarihinde aynı mevzuyu yapmış, yamultmuş sora kendim düzeltmiştim.

@cench'in dediği gibi o macun deli gibi yapışıyor işlemciye ve işlemciyi çıkarmak sorun oluyor. bu sebepten işlemci sıcakken çıkarmak lazım ki bu hadise yaşanmasın. neyse dediğim gibi bunu yapanlar mevcut. fakat şu duman hadisesine yorum getirmek güç. yine @cench'in dediği gibi anakart ısı kontrolünü yapıp pcyi kapatması lazım. yahut işlemci tam oturmadığından ötürü pcyi hiç açmaması lazım. elbet ki bakmışsınızdır ama yine de söyleyeyim, yanıklar etraftaki capacitorlerden birinin veya bir kaçının yanması/patlaması sonucu olmuş olabilir. capacitorler patlamış mı?
dumanlar çıktıktan sonra açtınız, baktınız etrafta yanık ne vardı? işlemcinin fanını söktükten sonra beslemesini doğru mu taktınız? bunları bi daha gözden geçirin bence, ne bilim
0
crayze horse
(09.02.09)
(19)

nefes alamıyorum. içim yanıyor. ne yapacağımı bilmiyorum.

seytanmelek
şuan konuşabileceğim kimse yok. çaresizim. kendime güvenimi kaybettim. berbat haldeyim.1 yıldır hayatımda biri var. evli. yaş farkı çok. ilk başta her şey güzeldi. sonrasında ben ona kimi yanlışlar yaptım, onu aldattım. sonrasında bunu bir şekilde telafi edeceğimi söyledim. çevremdeki herkesten uzak
şuan konuşabileceğim kimse yok. çaresizim. kendime güvenimi kaybettim. berbat haldeyim.
1 yıldır hayatımda biri var. evli. yaş farkı çok. ilk başta her şey güzeldi. sonrasında ben ona kimi yanlışlar yaptım, onu aldattım. sonrasında bunu bir şekilde telafi edeceğimi söyledim.
çevremdeki herkesten uzaklaştım. kendi -erkek- arkadaşlarımdan korkar oldum. o da yaşananlardan sonra paranoyaklaştı, çevremde yakın-uzak herkesi sorun eder hale geldi, telefonu geç açsam sorun etti, yani her adımım sorun oldu. ben de panik hale büründüm. neredeyse kronikleşti. her saniyemi anlattım, her arkadaşımı açıkladım. her şey düzeliyor derken.. ondan önceki sevgililerimden biri bir akşam bi iş için aradı. ama gerçekten iş içindi. bu da sorun oldu. akşam araması başka bir şeye işaretmiş vs. sonra ondan önceki sevgililerim ve onu aldattığım kişiyle tekrar görüştüğümü iddia etti. aslında yok öyle bişi. kafasında senaryolar yazıp onlara inandı. şimdi de onları arayıp olayı anlatıp gerçeği öğrenecekmiş.
bir yandan hakaretler.. küfürler.. ne kaltaklığım kaldı, ne şerefsizliğim. ama ben kaç aydır onunla yeniden bir şeyler kurmak için çabalıyordum. dışarı bile çıkmıyordum arkadaşlarımla. herkesten korkar hale geldim. her gün bi kavga yüzünden gözlerim şiş zaten. şimdiyse tamamen kopma noktasındayız.
oysaki işin bir de başka boyutu var. evli ve her akşam düzenli olarak eve gidiyor, o görevlerini hiç aksatmıyor. karısını aldatmadığını düşünüyor çünkü karısı ona sevgi ve şefkat vermiyormuş. eve karşı çok dikkatli. belki tırsıyor karısından belki de başka bir şey ama aralarında aşk yok en azından onu biliyorum. karısına ne kadar açık vermemeye çalışıyorsa ne kadar özen gösteriyorsa bana o kadar saldırgan davranıyor.
"sen bana şunu yaptın bunu yaptın sen artık geçmişim bile değilsin. kimse senin kadar iğrenç davramnmadı" diyor ama ben son aylar için söylediği şeyleri yapmadığımı bi şekilde kanıtladım. ama sallamadı bile.

korkunç haldeyim. gözlerim şiş. ağlamaktan helak oldum. yemek yiyemiyorum. bir işim var ama kafamı toplayamıyorum.
o bana her küfrü edebiliyor ama ben en ufak bişi desem sen görürsün deyip saldırıyor.
ben korkunç bir haldeyim.
ailem bile bana böyle davranamazken, ben.. bazen allahım öldür beni diyorum. dayanamıyorum sanki. nefes almak bile zor geliyor.
ben naptım bu kadar? ben napıcam şimdi?
0
seytanmelek
(08.02.09)
evli birisiyle bir senedir ilişki yürütüyorsunuz, zaten yeteri kadar yanlış. işin içinde fiziksel şidet ve hakaret var bir de. bunları da tolere ediyorsunuz. ağlamaya devam edin bence.

aşk falan deyip tüm bunlara meşruiyet yaratmayın bir de.
0
coffee and cigarettes
(08.02.09)
kendi yazdıklarını bir kez okuman bile ne yapman gerektiğini gayet açık gösterecektir. eğer yapman gerekeni yapamıyorsan bu konuda doktor yardımı almanı tavsiye ederim.
0
principia
(08.02.09)
bizim işimiz sizi yargılamak değil, orası net. herkes yaşadıklarından kendi mesuldur. ancak sadece şunu sorabilirim; bu kadar sağlıksız bir şeyin içerisinde bulunmayı nasıl reva görüyorsunuz kendinize? adam evli, evine gidiyor, karısı var, kadıncağızın haberi yok ve onlar "birlikte uyuyorlar" ve aynı adam kendi yaşadıkları son derece normalmiş gibi sizin hayatınıza yoğun müdahele içerisinde.

her şeyi bırakın hadi, bu adamın bekar olduğunu varsayalım, ee? hala her şey berbat ve sağlıksız?

bunu buraya yazmaktaki amacınızı da anlamadım, burada yapılacak tek bir şey ver bu ilşkiyi acilen ve sonsuza dek bitirmek, başka bir cevap verebilecek olan olduğunu düşünmüyorum.

şimdi başa dönelim, evet biz sizi yargılayamayız, ama bence siz kendinizi yargılayabilirsiniz, tekrar düşünün en adil olanı bu olacaktır bence.
0
desidire
(08.02.09)
insan yargıladığı, karşı çıktığı, olmaz dediği durumlarla karşılaşabiliyormuş. anafor gibi içine çekince çıkamıyorsunuz işte.
ben vicdanen hiçbir zaman zaten doğru olduğunu savunmadım. karşımda da her zaman karısı çocuğu bilmemnesi vardı ister istemez.
ister buna sevgi deyin ister bencillik ister alşkanlık isterseniz de zayıflık. bırakamadım, yapamadım, duramadım.
şimdi öyle noktaya geldik ki benden iğreniyor, bana karşı hırslanıyor. ama ben bu kadar kötü bir şey yapmadım ki..
iddia ettiği şeylerin çoğunu çürüttüm. her akşam saatinde eve gitmesine göz yummak zorunda kaldım. her gün onunla uyumasını sindirmek zorunda kaldım.

ben bu kadar hakareti nefreti küfrü hak edecek ne yaptım?

ben ne yapabilirim şimdi?
ne beraber ne ayrı olabildik biz bugüne kadar. ama özellikle son aylarda hep ağladım hep yalvardım hep kendimi anlatmaya çalıştım.
yaşım genç olmasına rağmen 50 yaşında gibi hissediyorum. hayatımı daha yeni kurmam gerekirken hayatım bitmiş gibi hissediyorum..
ben napıcam şimdi? yokluğu o kadar korkutucu o kadar garip geliyor ki. alışamam gibi sanki. o hayatını yaşarken ben onsuz yaşayamam gibi.

benden nefret etmesini, beni hayatından çıkarmasını ve sevgi dolu ilk günlerimizden bu noktaya gelmemizi sindiremiyorum. sindiremiyorum.sindiremiyorum.

ailem durumu bilmiyor. profesyonel yardım alacak param yok.
çaresizim. savaşmak zorundayım.
çıkmaz bir sokakta gibiyim. kuyunun dibinde gibiyim.
kendime güvenim sıfır. onun dediği gibi kendimi iğrenç, kanıbozuk, aşağılık gibi hissediyorum. güvenimi sıfırladı yani. gerçekten bu kadar iğrenç olup olmadığımı düşünmeye bile başladım.

ben ne yapmalıyım?
0
🌸seytanmelek
(08.02.09)
tamamen o adamı hayatından çıkartıcaksın. en fazla bir yıl daha ağlarsın. o adamı, o adamın arkadaşlarını, yani onu görme konuşma ihtimallerini tamamen kaldıracaksın, 2 yıl sonra ağlamayı bırakıp bana dua ediceksin. seni düşünmeyen karısına değer vermeyen insandan sineğe bile fayda gelmez.

kendine sosyal hobiler edin, tamamen yeni bir hayat kur. hayatının bu kısmını hiç yaşamamış gibi düşün. hayat o kadar kısa ki, hiç gurur yapmaya değmez. sana kaltak, şerefsiz, töbe töbe, ne demişse halt etmiş demiş, salla gitsin. bak farkındaysan seni yargılamıyorum sadece diyorum ki ne yaşadıysan unut, o adamı da bir daha görme duyma, kendine yeni telefon numarası, yeni çevre vs. edin... herkes hayatında bir kere hata yapabilir, bu çok büyük bir hata da olabilir, ama ölüm olmadıktan sonra dönüşü var. emin ol şuan kafan sağlıklı değil, böyle tavsiyelere sinir de olabilirsin ama hepsi geçicektir. bu konularda fazla da açık vermesen iyi olur. yani çok fazla arkadaşlarına çevrene yaşadıklarından bahsetme. ne kadar çok kişi bilirse, geçmişinden kurtulman o kadar uzun zaman alacaktır. dünyada ne kadar iyi insanlar var yahu, neden kendini böyle hasta ilişkilerle harap edesin ki?
0
bir kavanoz recel bunlarda gecer
(08.02.09)
Bana hala ilişkinizi kurtarmaya çalışıyormuşsunuz gibi geldi. Ahlak polisi değilim, olanlardan da hiç hazzetmem ama bırakın aşık olmayı, en başta evli birine yaklaşmanız bile bu yaşananları ve hatta bin beterini kendinize layık görmeniz demektir. diğer hakaret, haksızlık olaylarına değinmeye bile gerek yok. "Bunları hak edecek ne yaptım" diyorsunuz ya, sert bir cevap yazmamak için kendimi zor tutuyor ve burada bitiriyorum.
0
tavsan hummasi
(08.02.09)
hatalı olduğunun farkındasındır sanırım. evli biriyle olman, aldatman, seni aşağılayan biriyle beraber olman öncelikle kendine saygısızlıktır. umarım beni yanlış anlamıyorsundur.

herkes hata yapabilir, herkes kötü zamanları olduğunda yanlış bir şeyler yapabilir. çok normal. bu dakikadan sonra bence onu hayatından çıkar. kendine çeki düzen ver. bir süre hiçbir ilişkiye başlama. kendine meşgul olabileceğin güzel şeyler bul. emin ol bir süre acı çekersin ama ondan sonra hayatını normal bir şekilde devam ettirirsin. yaşının genç olduğunu söylüyorsun, bence gençliğini böyle şeyler için harcama derim.
0
trista
(08.02.09)
git yalvar. "kulun köpeğin olayım" de. seni affetmesi için ne gerekiyorsa yap. bağırsın, çağırsın, vursun, kırsın hiç sesini çıkarma.

dememizi mi bekliyorsun?

ya yaşadığın bunca saçmalığa rağmen hala "ne yapmalıyım ben?" diye kendine soruyorsun ya buna şaşırıyorum ben. çıkar hayatından gitsin. yeni ufuklara yelken aç.
0
cruor
(08.02.09)
o olay biteli çok olmuş.
"zamanında böyleydim, şimdi böyleyim" numaralarını ancak gariban halk yer, onu da tayyip'ten yer. erkek 1 kere yer, ikinci kere yemez.
0
head
(08.02.09)
ben zamanında yalvaracağım kadar yalvardım çabalayacağım kadar çabaladım. gururumu da ayaklar altına aldım, onurumu da kişiliğimi de. her şeyimi.
kendime güvenimin kalmaması da zaten bunların sonucu.

evet yardıma ihtiyacım var. yanlış biriyle yanlış bir ilişki yaşadım ve sonucunda yapmadığım şeylerden dahi suçlandım. o kendine toz kondurmadı ama ben her şeyin sorumlusu oldum.

evet yardıma ihtiyacım var. toparlanmam lazım. depresyona girmek bütün gün mal gibi oturup durmak sürekli ağlamak istemiyorum. kurtulmalıyım. bu ruh halinden bu hayattan bu başağrılarından bu aşağılamalardan kurtulmalıyım.
yardım istiyorum sadece. nasıl barışmalıyım ne yapmalıyım değil ki sorduğum.

sakinleştirici mi alayım, bitki çayları içip bitki mi yutayım ne yapayım..
evet korkunç bir bir yıl yaşadım ama bunu en sağlıklı şekilde atlatmalıyım. ve kendimi çok güvensiz çok kötü hissediyorum bu yüzden de yardıma ihtiyacım var.
çünkü bir hayatım bir işim bir ailem var. hayatımda bir şeyleri geç de olsa kurmam lazım.
hatalarımın da farkındayım yapmadığım ama suçlandığım şeylerin de..
içinde bulunduğum ruh halimin de..

bu yüzden yardım istiyorum.
tabi ki bu adamı hayatımdan atmam lazım "bir kavanoz recel bunlarda gecer" ne güzel yazmışsın. evet bir süre ağlıycam içim yanacak ama sonra unutucam değil mi? beim buna inanmaya ihtiyacım var. hayattaki tek umudum, şuan o var dediğin iyi insanlarla da karşılaşabilmek ve yaşayabilmek. eskisi gibi, ondan öncekinde olduğu gibi yaşayabilmek.
ama ne yapacağımı bilmiyorum.

güvensizlik ve umutsuzluk işte en kötüsü. ve ben şuan tam da bunları yaşıyorum. ama toparlanmam lazım.
toparlanmam lazım.
0
🌸seytanmelek
(08.02.09)
1-telefonunu değiştir.
2-evini değiştir.
3-mümkünse işini değiştir.
4-bu adamdan (adam olduğunu var sayıyorum) koşarak kaç!
5-arkadaş çevreni değiştir.
6-düşüncelerini değiştir.
7-ne yaptım ben diye sor; ne yapacağına, bir önceki soruya verdiğin cevaba göre karar vereceksin!
0
fempusay
(08.02.09)
git karısıyla tanış konuş hatta 3'ünüz buluşun..iyice boqa sarsın ilişkiniz..bakarsın boşanma davaları falan açılır, mahkemeler..ailen olayı öğrenir..

ya da henüz bu duruma gelmemişken hazır, eski arkadaşlarını geri kazanmaya bak..tek başına kalmamaya çalış çok fazla..istiyorsan dua et, soğuk suyla duş al sürekli..

en önemlisi bu olaydan bi ders al..
0
noctiluca
(08.02.09)
onunla bağlarını tamamen kopardıktan sonra,

otur 1 ay ağla. ama emin ol geçer. geçmeyen hiçbir aşk acısı yoktur. böyle diyorum çünkü ona gerçekten aşık olduğunu sanmıyorum. sadece ilgiye ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. içinde bulunduğun boşluk senin hata yapmanı sağlıyor sanırım. mantıklı düşünmeye çalışırsan çabuk atlatırsın. unutma ki aşk çift kişilik bir mutluluktur; tüketebileceğin acı çekeceğin bir şey değildir.

hayvanları seviyorsan barınaklara git, kedilere köpeklere mama dağıt, onlarla vakit geçir. onların mutluluğunu görmek inan seni çok rahatlatır. biraz spor yap, hayata pozitif bak, bir kursa yazıl. ücretsiz kurs dolu etrafta belediyenin. aşkla ilgili hiçbir şey düşünme. veya al bir arkadaşını beraber atla trene, türkiye'yi dolaş. yapabileceğin o kadar çok şey var ki...
0
trista
(08.02.09)
vah yazık sen ikinci olmayı kabul ederek baştan bu yolu kendin çizmişsin, ne kadar ağlasan da faydası yok.
0
alkolikfedai
(08.02.09)
dur madem pas atmışsın cevaplayım yine. unutursun kardeşim, garantisi benden. unutmazsan ikinci yıl bana dua etmezsin (beddua filan aman aman, sakın:)), hadi izin verdim adam tutar dövdürürsün. ne diim ben sana daha ya. bu kadar garanti verdim. yeter ki kurtul o adamdan.

bak şunu unutma ki, her normal ilişki de sorunlar olur. ama bu sorunları mantıklı insanlar aşarlar. burda normal ilişki eşiyle adam arasındaki ilişki, seni kastetmiyorum. öyle eşim beni sevmiyor, benimle ilgilenmiyor filan saçmalığına kanma. eşine ilgi gösterse, ilgi görür. yok eğer böyle bir şeyin olmayacağına inanıyorsa da o kadınla neden evlenmiş, evlenmiş hadi sonradan kadın değişmiş diyelim düşük bir ihtimalle, o zaman neden boşanmıyor? bırak o kendi kendini kandırsın, ne yaparsa yapsın, sen kendi hayatını düşün. değmez yavrum değmeeeezzzz, eşini aldatan erkeğe değmez.

inan sen daha iyi birisini bulacaksın, seni daha çok seven birini bulacaksın. şuan öyle zor bir dönemden geçiyorsun. olur böyle şeyler, çok insan bu hataya düşüyor. hayvanları seviyorsan hayvanlarla ilgilenmek ilgini biraz dağıtabilir. bir sürü şey yapabilirsin bu süre zarfında.. çok kısa sürede aklından çıkacak. emin ol sen ona tahmin ettiğin kadar aşık değilsin. kadınlar biraz onları şımartmayan, kovalayan erkeklere ilgi gösterir. bu yıllardır böyledir. bu da normal. yaşadığın şeyleri çok kişi yaşıyor malesef, çoğu insan da atlatıyor. ilaçlara filan bulaşma. en büyük çözüm yine senin beyninde. sakın anti depresan, alkol, sigara gibi ikincil sorunlara bulaşma. kitap oku bol bol. dil öğren, hobi edin. ne bileyim böyle şeyler yap. ağla bol bol açılırsın, ağlamaktan zarar gelmez. ama haplar işine yaramaz, öyle şeylere bulaşma.
bazen bazı şeyleri sindirmek en iyisidir. iyileşmek için bazı ilaçları bitkileri, burnumuzu sıkar yine içeriz ya. bu gibi:S yani idare et bu benzetmemi artık. sindir gitsin. ne demişse ne yapmışsa cehennemin dibine. o senin böyle olacağını bile bile bu işe başladı. onun eninde sonunda sarılacağı bi eşi de var. burda sen çok genç olduğun için aldanmışsın. şimdi ne dediyse ne yaptıysa göm onu bi yere. nereye gömdüğünü de hatırlama bi daha. foto filan varsa notlar başka şeyler yak sil hepsini. biraz ağlarsın belki ama sorun değil. ağlaya ağlaya yok et herşeyi. azcık ağlamayla bişey olmaz. hadi canım güveniyoruz sana bak hepimiz bu kadar yazdık, bildiğini okuma yine emi:)

bu arada dikkatini çekiyorum hiç birimiz git eşine anlat demiyoruz. başına yeni işler açma yani. bir an önce olayı kapatman senin için en güzeli. yoksa toplum önünde suçlu sen olursun. birde onun derdini başına sardığınla kalmış olursun.
0
bir kavanoz recel bunlarda gecer
(08.02.09)
Yasaman gerkiyormus boyle birsey. Odaklanman gereken sey bu durum icin cektigin uzuntu, bunları haketmedigin halde yasıyor olmandan mı kaynaklanıyor, yoksa zaten olay zinciri icinde icinden cıkmak iztemedigin iliski icinden mi uzuluyorsun?
Daha acık konusayım, kurban mısın, yoksa kutsallastırma cabası icinde misin yasananları?
Yapılacak sey bu konuda ne istediginize karar vermek gibi. Bunu yasamaya devam edebilirsiniz; bir sekilde devam eder sizin tarafinizda.. ya da askiya alır biraz dinlenirsiniz. Etrafinizdaki insanlardan destek alin. Yalniz kalmayin ve bu konudaki yogun dikkatinizi dagıtmaya calısın; anlatmak zorunda olmadan yardım isteyebileceginiz biri yoksa psikolojik danısma talep edin; cozum de en az icinden cıkamadıgınız sorunlar kadar yanıbasınızda duruyordur eminim. Bazen insan zihni kendine boyle oyunlar oynar; sanki acı cekmeyi haketmisiz gibi; ama yasam da kişiler de ve kurdugumuz ilişki degerleri bizim kurdugumuz seyler.
Zor donemecler, iyisi ve kotusuyle hepsi sizin ve degerli deneyimler.
0
eleazenon
(08.02.09)
dışarıdan bir şeyler soylemek baskalarına hep kolaydır. dolayısıyla burada soylıyecegımız pek cok sey sana acımasız ve anlamsız gelebılır. ama sunu bılmelısın kı yasadıgın sey yanlıs, hem evlı bırıyle bırlıkte oldugun hem de bu kısının sana her turlu hakaretı etmesıne ve senı assagılamasına ızın verdıgın ıcın. hala onu ıstemekle ve sana gerı donmesını beklemekle bu yanlısı devam ettırıyorsun. o adamdan sana hayır gelmeyecegını zor da olsa, acı da verse kabul etmen ve kendını ondan uzak tutmaya calısman sart. varsa yakın oldugun bır arkadasın onunla konus, ondan senı bıraz olsun oyalamasını sana destek olmasını rıca et. tek basına ustesınden gelmek cok da kolay olmayabılır. ama oncelıkle bu adamdan uzak dur! calısıyor olman guzel, en azından gun ıcınde oyalanacak bır seyın var. Psıkolojık destek alıp bu donemı ılac takvıyesı ıle belkı daha kolay atlatabılırsın. bence bır psıkiyatrla gorus. herkesın sorunlarla bas etme gucu aynı degıldır, sen ılacsız atlatamayacagını hıssedıyorsan bu konuda yardım alabılırsın. ayrıca her sey zamanla gecıyor ama sımdı, acın tazeyken bunu anlaman bıraz zor. yıne de aklının bır kosesınde bulunsun. yanlıs yolda yurumeye devam etmek ıcın dırenme, acı cekersın falan fılan ama sonra hayatın bır sekılde duzene gırer. obur turlu zamanla daha fazla boka batmaktan baska bır sey yasamazsın.
0
think martini
(08.02.09)
anlık ağlamalar, öfke nöbetleri, geçmeyen asabiyet, sanki bir rüyadaymış gibi hissetme hali. yiyememe, içememe, nefes alamama.. sanki bundan sonra hep daha kötüsü olacakmış gibi hissetme..
allahım noluyor bana diye düşünmekten başımın ağrısı dinmiyor.
beni yargılamadan yorum yapıp halimden anladığınız ve yardımcı olmaya çalıştığınız için teşekkür ederim. gerçekten.

inanın konuşacak bir arkdaşım var başka kimsem yok bu konuda. sanki bir kabusun içindeyim ve uyanamıyorum. yıl dönümü planları yaparken -ki onu da tek başıma yapıyordum gerçi!- şimdi ne haldeyim.
şimdiye kadar bırakacak cesaretim olmadı onu. her şeyi bile bile, göre göre cesaret edemedim. yaş farkını bilmemneyi geçtim de evli olması hep canımı yaktı, hep utandım insanlardan.
ama yapamadım. şimdiyse güçsüzüm. tek başına hissediyorum.
ama toparlanmalıyım bir şekilde.

@eleazenon: haklısın. ben onu ilişkimizi yaşananları hep kutsallaştırdım. tanrılaştırdım. şimdi ise tanrısını dinini yitirmiş biri gibiyim. ne saçma halbuki değil mi? o da bir insan!
@think martini: şimdiye kadar sesimi çıkarmadan her şeye bana her türlü davranışına izin vermem zaten bu şekilde olmamın sebebi bugün. her şey onu hayatıma sokup sokmamamla ilgili di mi? her şey benim iznime bağlı..
@trista: bana ne kadar yardımcı oldun bilsen. barınakların adreslerine baktım. gidip kedi köpek sevicem. iş yerimdeki köpeklerimizi sevicem. minik yeğenimle oynıycam. bu kalbimin üstündeki kocaman ağırlığı atıp rahatça nefes almak için her şeyi yapıcam.
@bir kavanoz recel bunlarda gecer: yok yok eşine anlatmayacağım merak etme. eşi, hayatında biri olduğunu bi şekilde biliyor. en son msn de beni sorgularken eşi yazışmaları gördü. daha önce de kimi şeyler oldu zaten. adımı sanımı bilmiyor ama biri olduğunu biliyor. hiç de bişi yapmıyor. daha önce de yaşamışlar bu tip şeyler.
1 yıl sonra sana mesaj atıcam ya da buraya yazıcam. umarım gülümseyerek yazarım. umarım kalbimin üstündeki bu ağırlık kalkar, nefes alabilmeye başlarım.

bana hala "ben bunları hak etmedim" dedi ya. ya ben? ya ben o kadar şeyi hak ettim mi? of. bu acı nasıl geçecek.
0
🌸seytanmelek
(08.02.09)
yazılacak hemen herşeyi suser lar yazmışlar..tek diyebileceğim rahatlamaya çalış ve bundan bir kaç hafta sonra bu olayı zihninde canlandırdığında şu anki kadar seni korkutmayacağından ve önemli gelmeyeceğinden emin ol...o evli adamdan kurtul.kendini işine eşine dostuna ver.sosyalleş.bir hobi edin....biraz rahatla....
0
rosencruz
(09.02.09)
(5)

NeOpuntia Dikenli İncir Zayıflama Hapı

prenses001
Zayıflamak için neopuntia almak istiyorum, kullanan ve faydasını gören var mı?http://www.ealbeni.com/store/ProductDetails.aspx?productId=113990
Zayıflamak için neopuntia almak istiyorum, kullanan ve faydasını gören var mı?
www.ealbeni.com
0
prenses001
(06.02.09)
Zayıflama hapı, mucize zayıflama ürünü vb. şeklinde pazarlanan ürünlerin ya gerçekten zayıflatıcı bir etkisi yoktur (sadece bağırsak çalıştırarak ishal olmanızı sağlarlar) ya da etkisi sağlığınızdan ciddi anlamda bir şeyler götürür. Zayıflamanın yegane yolu sağlıklı bir diyete riayet etmek ve spor yapmaktır, bu ürünlerde mucize aramayın, sağlığınızı da tehlikeye atmayın. Ayrıca şunu da hatırlatayım ki, bu ürünler ilaç değil, ilaç onayına sahip değiller.

www.farmafil.com
0
sui
(06.02.09)
valla açıkçası ben de tavsiye etmem. hayatınızdan yıllar götürür. çok tehlikeliler ve bıraktığınız anda verdiklerinizden fazlasını geri alıyorsunuz.
0
trista
(06.02.09)
hormon rahatsızlığı yoksa ağzını tutunca zayıflanıyor

ağzını tutuncadan ziyade aslında doğru yiyine
bir diyetisyeni deneyin hem obşa emek harcamamış hem sağlıklı,kalıcı kilo vermiş olursunuz

imza:
20kilo vermiş insan
0
demlikposet
(06.02.09)
@demlikposet: 20 kiloyu ne kadar zamanda verdiniz?
0
füt
(06.02.09)
altı ayda vermiş olmalı
imza: 25 kilo vermiş, 10 kilo daha verecek olan insan
0
redlinetheturk
(06.02.09)
(2)

anneye hediye

hikaye mesture
yoga topu hediye edilir mi? bi ara yogaya gidiyordu sonra bıraktı falan. topla birlikte cd'si fln birlikte diyorum. olacak iş mi?
yoga topu hediye edilir mi? bi ara yogaya gidiyordu sonra bıraktı falan. topla birlikte cd'si fln birlikte diyorum. olacak iş mi?
0
hikaye mesture
(05.02.09)
edilir. bayılır bence.
0
trista
(05.02.09)
hediye edilir ama zamanla yogadan sıkılıp bırakıysa çok da iş görmeyebilir. hala istiyorsa hediye edilir.
0
sanal uyku
(05.02.09)
(5)

yatan hastayı oyalama maksatlı iş

edoras
şimdii, en yakın arkadaşımın annesi ciddi bir rahatsızlık geçiriyor, bu yüzden de vaktinin tamamı yatakta geçmekte. malum canı sıkılıyor, istiyoruz ki eline kendisini oyalayacak bir şeyler verelim, hem canı sıkılmasın, hem de mümkünse aynı zamanda beyni de oyalansın, sürekli hastalığını düşünüp sıkı
şimdii, en yakın arkadaşımın annesi ciddi bir rahatsızlık geçiriyor, bu yüzden de vaktinin tamamı yatakta geçmekte. malum canı sıkılıyor, istiyoruz ki eline kendisini oyalayacak bir şeyler verelim, hem canı sıkılmasın, hem de mümkünse aynı zamanda beyni de oyalansın, sürekli hastalığını düşünüp sıkıntı yapmasın. var mıdır sizin aklınıza gelen bir şey? (bu arada kendisi ilkokul mezunu, o yüzden zor bulmacaları vs eliyoruz bu durumda)
0
edoras
(05.02.09)
örgü sipariş edin yani al örgü yap diye değilde x teyze atkı örsene tarzı..?
0
humin zararlisi
(05.02.09)
kitap ?
0
trista
(05.02.09)
laptop varsa ya da bulabilirseniz film derim ben.. tabi film arşivi de gerek onun için ama şöyle eşe dosta biraz sorulsa o da bulunur bence..

aşşağı yukarı aynı konumlarda bir arkadaşıma refakatçi olmuştum, ikimizinde film arşivi vardı, pek sıkılmamıştık..
0
p shadow
(05.02.09)
eve iş veren yerler olabiliyor bazen, basit ama yüksek adetli işler oluyor. işte takının bi parçasını yapma, nazarlık boyama vs vs.
hem oyalanır hem de para kazanıp kendini faydalı hisseder.
0
domine deyus
(05.02.09)
eğer dikiş-nakış seviyorsa hastalık, işsizlik tarzı durumlarda örgü kadar el-göz ve kafa oyalayan bir şey de goblen işleme. insanın oturduğu yerde tablo yapar gibi işleme yapması keyif veriyor gerçekten boyaya badanaya bulaşmadan. üstelik boy boy, çeşit çeşit örnekleri var daha geniş gözenekli, daha sık gözenekli vs.

www.goblenci.com gibi adreslerden faydalanabilirsiniz.
0
tarantinoesque
(05.02.09)
(6)

Ptt Kargoyla İlgili Bir Soru

puppets
Arkadaşlar şimdi ben yurtdışı tabanlı bir siteden alışveriş yaptım. Ürünüm gönderildi ve şuan ptt kargo'nun sitesinden takip numarasını kontrol ettiğimde ürünün şehrime doğru yola çıktığı yazıyor. Fakat ben yarın şehir dışında olacağım ve evde olamayacağım için ürünü alamayacağım. Açıkçası yurtdışın
Arkadaşlar şimdi ben yurtdışı tabanlı bir siteden alışveriş yaptım. Ürünüm gönderildi ve şuan ptt kargo'nun sitesinden takip numarasını kontrol ettiğimde ürünün şehrime doğru yola çıktığı yazıyor. Fakat ben yarın şehir dışında olacağım ve evde olamayacağım için ürünü alamayacağım. Açıkçası yurtdışından geldiği için geri gitmesinden korkuyorum ve yarın almak istiyorum. Sorum şu: Ben yarın saat sabah 9-9.30 gibi ptt kargonun şubesine gitsem ürün dağıtıma verilmeden alabilir miyim?
0
puppets
(04.02.09)
onu bilemem ama evde yoksanız kağıt bırakırlar şubeden alırsınız. ama bazıları kutuyu direkt apartmana falan koyuyorlar.
0
trista
(04.02.09)
Benim korkum, bir terslik çıkması, şehrime 2-3 gün dönememem ve ürünün ingiltere'ye geri dönmesi. Bunun için yarın sabah alabilirsem güzel olacak :)

Bir de gelen ürünü imza karşılığı teslim etmeleri gerekiyor, yani apartmana koymak gibi bir şey yapmazlar heralde :)
0
🌸puppets
(04.02.09)
urun dagitima cikmadan gitsen alirsin. bir de $oyle bi olay var ptt oyle cok ciddi bi yer degil. adamlara telefon et durumu anlat yardimci olurlar. babacan devlet memuru hesabi
0
anakinskywalker
(04.02.09)
Aynı soruyu ufak bir şubeye sorduğumda, evde yoksan şubede tuttuklarını söylemişlerdi. Gün sayısı vermedler ama ; devlettir hızlı haraket etmesini beklemiyoruz kendilerinin.
0
girisimci ruh
(04.02.09)
7 gun kesin bekliyo
0
anakinskywalker
(05.02.09)
telefon edersen kapıcıya bile bırakıyorlar...
0
theunforguven
(05.02.09)
(4)

vücudumda oluşan çatlaklar için krem?

antisilencee
arkadaşlar, son 1 senede aldığım aşırı kilo yüzünden, kollarımın eklem bölgesinde ve belimde çatlaklar olmuş.ki daha yeni farkettim.muhtemelen yeni yeni oluyor.kafayı sıyırıcam.bi tedavi bi krem bi çözüm önerin bana.hemen diyete mi girsem?spora başladım bu hafta.önerileriniz nelerdir?
arkadaşlar, son 1 senede aldığım aşırı kilo yüzünden, kollarımın eklem bölgesinde ve belimde çatlaklar olmuş.ki daha yeni farkettim.muhtemelen yeni yeni oluyor.kafayı sıyırıcam.bi tedavi bi krem bi çözüm önerin bana.hemen diyete mi girsem?spora başladım bu hafta.önerileriniz nelerdir?
0
antisilencee
(03.02.09)
benim önerilerim şu şekilde...

1) günlük vitaminlerini eksiksiz sağla. özellikle e ve c vitaminlerini. cildin elastikiyeti için bunlar çok önemli. çatlak oluşumunu tetikleyebilir eğer ergenlik dönemindeyseniz, kilo aldıysanız, zayıfladıysanız.
2) çatlaklar selülit gibi olmadığı için bunlardan kurtulmak çok ama çok zordur. cilt hekimleri cildi soyan acnelyse gibi kremleri öneriyorlar. cildin kendini yenilemesi 1 yılı buluyor.
3) piyasada bulunan çatlak kremlerinin cildi bir süreliğine germek dışında bir işlevi yok. o yüzden zayıfladığınız zaman o çatlaklar zaten gerilecek.
4) sporun bu işte pek faydası olmaz. cildinizin gerilmesi haricinde. çünkü tabaka tabaka deri çatlağıdır bunlar, anca derinin kendini yenilemesi lazım ki bunlardan kurtulasınız.
0
trista
(03.02.09)
çatlaklar yeniyse renkleri daha koyu olur kırmızı filan
öyleyse ilerlemesini durdurabilirsiniz
lierac'ta filan serumlar olacaktı.. badem yağı ve badem sütü karışımıyla da destekleyin bol bol
ancak renkleri beyaza doğru giden çatlaklar eskimiş çatlaktır.
onlara bişey yapılamıyor kremle filan. ancak estetik müdahale gerekir, ki çok bariz&büyük değilse çatlaklar değer mi bilemem o acıya..
0
insensitive
(03.02.09)
renkleri kırmızı, mat bi kırmızı.ne gerekiyosa yapıcam.olmaz olmaz demiceksin işte.bi senede yaklaşık 14 kilo falan aldım.önerilerinizi değerlendiricem, çok teşekkürler.
0
🌸antisilencee
(03.02.09)
acı elma yağı (adaçayı yağı diye de bilinir) çatlaklara iyi geliyor diye duymuştum. bir arkadaşım hamileliği boyunca kullandığı için doğum sonrası tek bir çatlağı bile oluşmamıştı. oluştuktan sonra da işe yarıyor olabilir...
0
saint marla
(04.02.09)
(6)

salata

3 atli 7 katli
evde yapabileceğim, biraz da basit ama güzel salata ve yanında güzel gidecek salata sosu tarifi lütfen. normalde alakam yoktur, ama arkadaşın ricasıyla yarına salata yapmak zorundayım. detaylı bi anlatım olursa sevinirim.
evde yapabileceğim, biraz da basit ama güzel salata ve yanında güzel gidecek salata sosu tarifi lütfen. normalde alakam yoktur, ama arkadaşın ricasıyla yarına salata yapmak zorundayım. detaylı bi anlatım olursa sevinirim.
0
3 atli 7 katli
(01.02.09)
salata sosunu bilmem ama salata için;

brokoliyi normal haşlayınız ve küçük küçük doğrayınız sonra marketten aldığınız haşlanmış bezelyeyi, halka halka soğradığınız kornişonu ile karıştırınız. zeytin yağ ve limon ile birlikte. buyrun çok leziz ve bir o kadar da basit salata.
0
goksuyu
(01.02.09)
knorr un salata soslarını öneriyorlar ama hiç denemedim..
0
dambil
(01.02.09)
nar ekşisi candır
0
trista
(01.02.09)
marullu, soğanlı, mısırlı domatesli standart bi salata yapınız, içine kurutulmuş domates, keyfe göre turşu ve kırılmış doritos koyunuz. (doritos mühim. çok şahane yapıyor :))
hatta üstüne yoğurdu çırpıp az mayonez bolca fesleğen vesayre ekleyip dökebilirsiniz. afiyet olsuuun! :)
0
denizin kulleri
(01.02.09)
Geçen gün jamie oliver yaptı bir tane, limonları ikiye kesip az yağda pişirdi (karamelize etti), sonracığıma bir kaba krema koydu, üzerine limonları sıktı, tuz, karabiber, baharat ekledi, biraz ot kesti içine (kişmiş koydu o ama siz maydonoz koysanız da olur bence), sonra çok az da zeytinyağı gezdirdi. Bana ekrandan süfer göründü bilemiyorum artık.
0
sui
(01.02.09)
2 birim ketçap 1 birim mayonez istediğin kadar limon suyu karıştırıyorsun basit ama güzel bir sos, rengini ayrıca seviyorum
0
joepiscopo
(02.02.09)
kingorcos
ya bir ara [email protected] tarzında mail alabilioduk nasıl oluyodu o ?
ya bir ara [email protected] tarzında mail alabilioduk nasıl oluyodu o ?
0
kingorcos
(01.02.09)
www.soyad.com adresini register ederek. godaddy.com dan satın alabilirsiniz alan adını eğer boşsa...
0
crown
(01.02.09)
saol crown ama fake mail account tarzında bir şeydi bahsettiğim yani ıvır@zıvır.com şeklindeki bir adrese atılan mailler hotmail hesabına düşüyodu. onu arıorum???
0
🌸kingorcos
(01.02.09)
bahsettiğin şey o kadar kolay değil, [email protected] şeklinde bedavadan bir fake mail alıp onu başka bir hesaba yönlendirmek ortalama bir kullanıcının yapabileceği bir iş değil diye biliyorum, zaten öyle kimse parayla almazdı bu mailleri.
0
zubundy
(01.02.09)
eskiden başkasının adıyla mail gönderme vardı. atıyorum [email protected] adından mail bile atabiliyordun. fake idi tabii. belki budur bahsettiğiniz.
0
trista
(01.02.09)
[email protected] şeklinde msn adresi alabilirsin, ama mail olayını bilmiyorum. Ben [email protected] şeklinde msn adresi yapmıştım.
0
edge_nabby
(01.02.09)
deadfake.com burdan yollarsın. ama alaman.
0
dehri
(01.02.09)
bi aralar mail.tr.tc diye bi firma vardı yanlış hatırlamıyorsam... [email protected] şeklinde mail alabiliyordunuz ordan parayla. öyle.
0
brkylmz
(01.02.09)
(2)

Rusçada "kal" diye okunan kelime ne anlama geliyor?

nestor
küfür veya ayıp bir şeymiş galiba.
küfür veya ayıp bir şeymiş galiba.
0
nestor
(29.01.09)
Tür Rusça Kelime Anlamı Türkçe çeviri
isim кал çıkartı
isim кал gait
isim кал ters
isim кал gübre
isim кал fışkı
isim кал necaset
0
trista
(29.01.09)
Shit anlamında kullıyor fakat "черт" (çört) ondan daha popüler bir sözcük.
0
dyna
(29.01.09)
(4)

keman ogrenmek icin

okocha
bir ton adam giriyor cikiyor. aramızda illaki müzik ile hasır nesir olan, azıcık ucundan tutmus, ya da ben bu isin piriyim diyecek insan vardır. diyecegim o dur ki essek kadar adam olduk. geldik 24-25 yasına. yahu bu kemanın sesi öyle hosuma gidiyor ki arkadas. gecenlerde beynimde bir aydınlanma old
bir ton adam giriyor cikiyor. aramızda illaki müzik ile hasır nesir olan, azıcık ucundan tutmus, ya da ben bu isin piriyim diyecek insan vardır. diyecegim o dur ki essek kadar adam olduk. geldik 24-25 yasına. yahu bu kemanın sesi öyle hosuma gidiyor ki arkadas. gecenlerde beynimde bir aydınlanma oldu. bir isik hüzmesi gordum. dedim ki "ulan ben neden calamayayım ki. hep dinle hep dinle nereye kadar. ben de calarım."
sonra sonra "sacmalama yasın gecti." diye kestirip attım.

hakikaten tutup bir keman calmak istesem. ama boyle istekle, arzuyla calmak istesem kotaramaz mıyız dersiniz. calma stili, tutus mutus tarzı seylerin belirli bir yasta olusup kemiklesmesi mi gerekir. bu konu hakkında bana neler söyleyebilirsiniz.

bir de istanbul anadolu yakasında keman dersi veren "ya ben de zamanında bundan bundan ders almıstım. iyidir hostur." diyebileceginiz, referans olabileceginiz kisi ya da kisiler, olmadı kurum var mıdır.
0
okocha
(28.01.09)
ismek var ama kayıtlar eylül de başlıyor :(
0
trista
(28.01.09)
Zamanında ders vermiş idim sizin yaşlarınızdalardı onlar da, hatta daha yaşlı olan da oldu. İstekli olmak çok önemli tabii, onun dışında çalışmak en önemlisi. Her gün zaman ayırmalısınız, yapamıyorum yahu olmuyor dememelisiniz mesela. Sonuçta keyif için, sevdiğiniz için öğreneceksiniz, bıkmamalısınız gerçekten istiyorsanız. Yaş konusu her zaman söylenen bir şey. Küçük yaşta başlamak en güzeli en sağlamı ama siz sevdikten, öğrenmek istedikten sonra yaparsınız, yeteneğiniz de varsa.

Misal bir öğrencim (sizin yaşlarınızda olan) 1 ayda çok ilerlemişti, profesyonel demiyorum tabi ki şaka olurdu o zaman da, çok çalışıyordu, çok seviyordu ben bile inanamıyordum ilerleyişine .)
Bir diğeri de çalışmak zor gelince bıraktı dayanamayıp.
Yani işte kısacası olur neden olmasın diyeceğim ben, evet.
0
rabbititus
(29.01.09)
jeanluc`a danisin sozlukten. kendisi istanbul devlet opera ve balesi kadrosunda keman calmaktadir.
0
la traviata
(29.01.09)
Ben de Archive'dan Organ Song'u dinledikten sonra müthiş etkilenip gaza gelerek, daha önce eline hiçbir enstrüman almamış bir insan olarak 25 yaşında başlayıp 26'da zaman ayıramadığım için bıraktım. O arada da, gerçekten ilerleme kaydettim. çalamazsınız diye bir şey yok.

Kadıköy-Bahariye'de Erguvan Sanat Merkezi var, orada da bir Şule Hoca vardı. Süper pozitif ve destekleyici bir insandı. Sanırım hala orada, tavsiye edebilirim.

Ayrıca bir arkadaşım, o da 25 civarı, Üsküdar Musiki Cemiyetinde kursa başladı ve şu an epey epey ilerletmiş işi. Ki kendisi de müzikle alakası olmayan bir insandı.
0
yumusakdiken
(29.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.