[]

Yabancı dilde kulak dolgunluğu

Konu başlığı doğru olmadı sanırım. Orta derecede İngilizce ve Rusça biliyorum. Animelerden de Japonca üç beş cümle kelime vs. Şimdi sorun şu, özellikle İngilizcede dinlemem ve anlamam aşırı zayıf. Okuma-anlamada fena sayılmam. Yıllardır ingilizce altyazılı filmler izlerim, müzik dinlerim ama kesinlikle dinlerken hiçbir şey anlamıyorum. Anca BBC gibi kanallarda konuşulanları biraz anlayabiliyorum. Çünkü daha "net" konuşuyorlar, sanırım ingiliz aksanı öyle oluyor. Biraz daha benzeri Rusçada geçerli. Rusçayı memleketinde öğrenmeye başladığım için konuşmaları az çok anlıyorum ama bu da gerçekten zayıf. Ama şunu farkettim, Japonca kelime haznem 100 kelimeyi geçmediği halde gerçekten söylenen şeyleri net olarak algılayabiliyorum. Ha tabii ki ne konuştuğunu neredeyse hiç anlamıyorum ama heceleri olsun, kelimeleri olsun ayırt etmek çok kolay geliyor. Fakat nedense ingilizcede kelimeleri bildiğim ve söyledikleri halde anlayamıyorum, ayırt edemiyorum.

Ne yapmak lazım, çoğu insanın dinlerken anlayabilmesini kıskanır hale geldim (Tabii bu anadili ingilizce olan birisinden olacak). Sizin de böyle sorununuz var mı?


 
yabancı dizileri filmleri falan alt yazısız izleyin bol bol böylede konuşma dilini de kaparsınız. altyazı beyninizi yormamanızı sağlıyor olabilir belki.


  • sleep may be the enemy  (07.12.08 20:30:40) 
filmleri altyazılı izliyormuşsunuz. artık yavaş yavaş dikkatinizi altyazıdan çok konuşulanlara vermeye bakın. popüler amerikan dizilerinin çok temiz bir ingilizcesi var, lost, heroes, family guy gibi diziler gayet anlaşılır. eğer ingilizce verilen bir seminere katılma veya derse girme olanağınız varsa bunu yapın, kulağınız alışsın. eğer yabancı bir arkadaşınız varsa ne ala! onla takılıp kanka moduna girmeye bakın!


  • kreb17  (07.12.08 20:31:26) 
Bu dillerin ozellikleri ve anadiline yakinligi ile ilgili birsey sanirim. Japonya'da sadece 12 gun kaldim, ama ben de kelimeleri anlayabilir duruma gelmistim, hatta konusmalardan anladiklarim bile vardi. Benzer birsey, ispanya'da da basima geldi. Ingilizce ise, oldukca iyi konustugum bir dil, amerika'da hic zorluk cekmiyorken, Dublin'de konusulanlari anlamak icin can kulagi ile dinlemem gerekiyordu konusan kisiyi, gerci bu da bir kac gun sonra gecti.

Tahminim, beynimizin dil konusunda secici oldugu yonunde, kendine yakin hissediyorsa, cabucak adapte olabiliyor.
  • nooneatall  (07.12.08 20:32:16) 
büyük bi ihtimalle öğrenme şeklinizden kaynaklanıyordur. ingilizceyi ders olarak ve türkiyede öğrendiyseniz sıkmış olabilir diğer iki dili kendiniz ister istmez öğrenmişsiniz gibi anladım.. ingilizce anlarım konuşum ama şarkıları ben de dinlemem mesela ne diyo acaba diye. biri sorunca falan farkediyorum sözleri dinlemediğimi.. ingilizceyi ite kaka anlamya başladığım yıllara kıyasla ruscayı çok daha hızlı anlayabildiğimi farkettim(dili anlamaya başlama süresi olarak) ben de az bucuk pratikle. dilin yapısıyla alakalıdır belki..
bu arada anadili ingilizce olmayan biriyle, olan birine kıyasla daha kolay anlaşılabiliyor nedense bu da böle alakasız bi tespit oldu

  • pascha d  (07.12.08 20:47:24) 
aynı filmi bir kere alt yazılı bir kere alt yazısız izle.


  • mortifera  (07.12.08 20:49:39) 
pascha d, evet genellikle anadili ingilizce olmayan biriyle diyalog sorunu yaşamıyorum. bir tek finlandiyalı biriyle yaşamıştım o da sonradan düzelmişti.


  • trista  (07.12.08 20:51:13) 
bir teoriye göre yabancı dil anlamadaki en büyük sorun, kelimeleri birbirinden ayıramamaktır. bu yüzden çok hızlı konuşulduğunu düşünür, bildiğimiz kelimeleri bile algılayamaz, bir kelimenin nerede bitip, diğerinin nerede başladığını anlayamayız. bu yüzden dvd vs. izlereken ingilizce ses ile ingilizce alt yazının açılmasını öneriyorlar. bence bir denemekte fayda var. o zaman çok daha fazla şeyi anladığınızı fark eder ve ilerleme sağlayabilirsiniz.


  • mermaid  (07.12.08 20:52:34) 
mermaid, haklısınız sanırım. bir deneyeyim sizin ve diğer arkadaşların önerdiği yöntemleri.


  • trista  (07.12.08 20:54:26) 
mermaid'e katılıyorum, zamanında ispanya'da yaşarken, tv'yi, sağır-dilsiz altyazısından izliyordum, 555 mi, 888 mi, her kanalın teletextinde sabittir o numara. 3-5 ayda marketti kasaptı manavdı, kendim halleder olmuştum.


  • cedilla  (07.12.08 21:34:26) 
Ben hem japon hem çinlileri dinleyince şu kanıya ulaştım: Girtlak yapımız, bir dilin sesini çıkarmaya elverişli-yatkın değilse, dinlemede de sorun yaşıyoruz.
ingilizce bizim zor seslendirebildiğimiz bir dil, dinlerken de aynı şekilde zor anlayabiliyoruz. japonca gerçi bizle aynı dil ailesinden biliyorsunuz, ural altay, anlamamız normal. Ama, bizle aynı dil grubundan olmadığı halde ben de her zaman italyanca ve ispanyolcayı, net konuşulduğu için kolay öğrenebileceğimi düşünmüşümdür. Çinliler ise maalesef bana kedi mırlaması gibi gelen, gırtaktan gelen bir sesle konuşuyorlar. onları dinlerken içimden öfke ve kıskançlıkla "bunlar eminim ingilizceyi kolay öğreniyorlardır" diye düşündüm, bir japona bu konuyu sorduğumda bana yine biraz kıskançlıkla "evet, onlar bizim gibi değil, güzel ingilizce konuşurlar" demişti. tabii, tekil örnek verdim, doğru mudur, genellenebilir mi bilmiyorum.

  • firez  (08.12.08 01:08:29) 
@mortifera

bence de filmi önce altyazılı sonra altyazısız izlemekte yarar var. ama bence o altyazı da ingilizce olmalı yani ingilizce filmi ingilizce altyazıyla izleyin derim önce.
  • fedaialkolik  (08.12.08 01:36:49) 
Arkadaşların dediği gibi ingilizce filmleri/dizileri ingilizce altyazıyla izlemeye devam edin. Belli bir süre/birçok film sonra altyazıdan bağımsız da takip edebildiğinizi anlayacaksınız. Eğer istiyorsanız altyazıyı tamamen kapatıp da deneyebilirsiniz, özellikle popüler dizilerde zorluk çekeceğinizi sanmıyorum. Zaten popüler dizileri hemen izlemek isterseniz altyazısız izlemek zorunda kalıyorsunuz. Bu da bir motivasyon olabilir...

Kelime olayına gelirsek; siz "bildiğim kelimeler" demişsiniz ama yine de kelime dağarcığınız ne kadar zenginse cümleleri de o kadar rahat kavrayabileceğinizi ekleyebilirim. Hızla söylenmiş bir cümlede tam çıkarılamayan veya bilinmeyen bir kelime bazen akışı bozabiliyor, haliyle anlamakta güçlük çekebiliyorsunuz.

Ek olarak, the to of gonna wanna gibi kelimeler/kısaltmalar ve bunların "cümlede ilgili yerde bulunması gerektiğini" bilmek de faydalı olabilir. Yani illa to'yu duymanız şart değil, ama bağlamdan orada bir to olduğunu çıkarabiliyorsanız zaten işiniz kolaylaşacaktır. Bu zamanla (okumak, dinlemek, izlemek) otomatik bir hal alıyor. İşte "kulak dolgunluğu" denilen şey de bu sanırım. Üstüne de zengin bir kelime dağarcığı eklersek, sorun olacağını sanmam. Ama bir dil için en önemli şey pratik tabii ki...

Good Luck :)
  • silhouette  (08.12.08 15:50:37 ~ 10.12.08 03:13:59) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.