Giriş
(1)

Pazarlama İletişimi ile ilgili kitap önerisi

quinza
Marcom hakkında sağlam bi kitap arıyorum. yabancı yazardan olması tercihim, orjinal (ingilizce) veya iyi bir çeviri yapılmış, içinde çeşitli sektörlere yönelik case study ler barındıran, açık, anlaşılır, konuyu uluslar arası boyutta ele alan, uzun paragraflarla sıkmayan, alışılagelmiş ders kitabı me
Marcom hakkında sağlam bi kitap arıyorum. yabancı yazardan olması tercihim, orjinal (ingilizce) veya iyi bir çeviri yapılmış, içinde çeşitli sektörlere yönelik case study ler barındıran, açık, anlaşılır, konuyu uluslar arası boyutta ele alan, uzun paragraflarla sıkmayan, alışılagelmiş ders kitabı metodundan uzak, okuması zevkli, bu işi gerçekten iyice anlamaya yardımcı olacak, bu işin gerek tedarikçi (tasarım ajansları vs.) gerekse müşteri boyutunu ele alan kitap önerirseniz mutlu olurum. hatta alınık da olabilir:)
0
quinza
(26.10.08)
Belch & Belch in öyle bir kitabı var. Integrated Marketing Communications bile olabilir adı emin değilim. İyi kitap ama ders kitabı yani. Ama hani bir Principles of Marketing - Kotleri ne kadar ders kitabı görüyorsanız o kadar. Bence ders kitabı gibi sayılmaz.
0
sui
(26.10.08)
(7)

İzmir'de Gezdirilecek Yerler

im2shy
Bu haftasonu İngiltere'den bir müşterimiz İzmir'e geliyor ziyaret amaçlı.E tabi boş vakitlerinde gezdirmek ya da tavsiyelerde bulunmak gerekecek.Benim aklıma Kemeraltı (Kızlarağası Hanı vs) , Kordon'dan başka bi yer gelmiyor.Nerelere götürebilirim?İzmir'in içi de olur çevresi de olur.Bi yardım edin
Bu haftasonu İngiltere'den bir müşterimiz İzmir'e geliyor ziyaret amaçlı.E tabi boş vakitlerinde gezdirmek ya da tavsiyelerde bulunmak gerekecek.

Benim aklıma Kemeraltı (Kızlarağası Hanı vs) , Kordon'dan başka bi yer gelmiyor.

Nerelere götürebilirim?İzmir'in içi de olur çevresi de olur.

Bi yardım edin de mutlu dönsün gariban İngiltere'ye.
0
im2shy
(24.10.08)
İzmir İçi: Asansör, Teleferik altında İzmir Konağı
Çevre: Alaçatı, Kuşadası, Meryem Ana, Şirince, Efes (ki bu turdan pek memnun kalıyorlar)
0
sui
(24.10.08)
asansör olabilir, kadifekale olabilir. istanbul yolunda cumba restorant var manzarası şahanedir. adamın tarzını bilmesem de hanende'de fasıl olabilir bir ihtimal. kordon çok klişe onun yerine inciraltı tavsiyemdir. iş peşinde de koşulacak o belli ama vakit olursa alaçatı da olabilir. ilk etapta bunlar geldi aklıma =)
0
tai
(24.10.08)
gurme ziyareti için;

çeşme'de kumru yedirmek
urla'da balıkçıya götürmek (dalyan'da götürürseniz kazığı yersiniz)
çiçekliköy'de veya güzelbahçe-altınoluk'ta kahvaltıya götürmek
kordon'da içmeye götürmek, veya konak pier'de.
reyhan'da pasta yedirmek.
kordon'da balık pişiricisi.
altınkapı.

bunlardan üçüne götürsen biz ingiltere'de yaşamıyormuşuz yahu der izmir'e yerleşir.

alaçatı'yı gezdirmenize gerek yok. zaten bu sene çok dandik hale geldi. istanbullu şişirmesi bir yer.

belkahve şirin bir yer ama ingiliz'e çekici gelmeyebilir.

kemeraltını bir gezdirin, tabi ki kızlarağası hanı.

karşıyaka sahil. (Gerçi kordon'dan sonra çok gerekli değil)

çevre ne kadar çevre? efes'e götürebileceksen efes'e gitmekten mutlu oluyorlar.

asansöre götüreceksen eline dario moreno albümü de vereceksin :)

kadifekale ve agora taraflarını tavsiye etmem, sakat yerler :)
0
jesters cap
(24.10.08)
kordon'a kemeraltına gidip adamları birsürü insan ve ilgilenmedikleri incik boncuğun ve çeyizcinin arasında bırakmayın. Hem sürekli birbirinizi kaybetmemek için stres olacaksınız hemde sohbet etmek için yeterli zaman bulamayacaksınız.
Güzelbahçe'ye götürüp sahildeki balıkçılarda taze bir balık yedirin ve rakı içirin. Yabancı misafirler rakı'yı çok geleneksel ve lezzetli bulurlar ve rakı olan bir masadan her zaman memnun ayrılırlar. Gittikleri yerlerde de anlatırlar.
Manzara istiyorsanız texmex'e gidip şık bir restaurant'ta yemek yemiş ve izmiri göstermiş olabilrisiniz.
Alkol seviyorlarsa şirince civarına götürüp ege yemekleri yapan restaurantlar da yöresel yemekler yedirip şarap tadımı yapabilirsiniz(california ya gidermiş gibi oldu ama şirince şarabı işte)
0
rapper134
(24.10.08)
asansor fikrini ortaya atanlari gorunce animsatmak istedim: asansor $u an $antiye halinde. ha asansore binip balkondan etrafa bakinabilirsiniz elbet ama yemek ve ho$ bir ortam yok. bilginize. (ne zamana kadar tamamlanacagini sormayi akil edememi$iz biz de kek gibi..)
0
dolphingirl
(24.10.08)
@tai pardon ama kadifekalede gezilecek benim bilmediğim cazip bir yer mi var?

+ pasaportta çay , kahve, vs. için hepsine bedel :)
0
goodbyecruelworld
(24.10.08)
basmane broadway pavyon. ingiltere'ye dönerse şerefsizim.
0
wolkymus
(25.10.08)
(7)

almanya ekonomisi

ali87
bitirme ödevi olarak ekonomik açıdan almanyanın ikinici dünya savaşından bugünkü pozisyonuna nasıl geldiğini makroekonomik olarak incelemem gerek. kaynak tavsiye edebilir misiniz?
bitirme ödevi olarak ekonomik açıdan almanyanın ikinici dünya savaşından bugünkü pozisyonuna nasıl geldiğini makroekonomik olarak incelemem gerek. kaynak tavsiye edebilir misiniz?
0
ali87
(23.10.08)
wikipedia.
0
sui
(23.10.08)
Üniversite öğrencisi olduğunu tahmin ediyorum. Öncelikli olarak konuya ilişkin bilimsel makale ve raporlara, kitaplara bir göz atmanı tavsiye ederim. Wikipedia'dan da faydalan ama bu öncelikli kaynağın olmasın. Ödevini okuyup değerlendirecek akademik şahıs, lisans seviyesinde olduğunun farkında olduğu için ödevi şekli kıstaslara göre değerlendirme eğilimdedir, bu yüzden atıf yapılacak, alıntılanacak kaynaklar önemli. O yüzden internetteki wiki gibi anonim kaynakları tercih etmemeni tavsiye ederim. İlla netten faydalanacaksan, Econlit, EconLib, RePEc gibi sitelerde nice makale var, oralaradan literatür taraması yapabilirsin ufak çapta. JEL kodu filan da girersin hocan ihya olur. : )

Tabii sen ödevi aldığın hocan kimse ona danış kaynakları.. Eminim yardımcı olacaktır.
0
atomic punk
(24.10.08)
ingilizce kaynaklar tavsiye edilmiş. acaba onlardan yararlanabilecek misin?

bir ödev yapmaya başlarken öncelikler ansiklopedilerden genel bilgi edinilir. eskiden kütüphanelere giderdik, şimdi internet var wikipedia'dan ve benzeri yerlerden yararlanıyoruz. ama wikipedia manipulasyonlara çok açık ve bütün yazılanlar akademik değil. bu yüzden wikipedia'dan yararlan ama burda yazanları kontrol etmeyi unutma.

ansikolopediler sana genel bir bilgi verir ve bibliyografyada yardımcı olur.

ansiklopediden elde ettiğin kaynaklardan sonra genel kitaplara geçeceksin. misal genel avrupa iktisat tarihi kitapları, veya almanya tarihi ile ilgili kitaplar.

artık birçok makale internette bulunabiliyor. google a girerek değişik anahtar kelimeler kullanarak aramalar yapacaksın. şaşıracağın kadar çok makale bulacaksın.

ama yayınların çoğu ingilizcedir.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
ingilizce, almanca veya türkçe kaynaklardan yararlanabilirim. lisans son sınıf öğrencisiyim.evet econlib de wirtschaftwunder ile ilgili bir çok makale buldum.tek siteye bağlı kalmak hoş değil tabi. zaten okul bir çok bu türlü makale sitesine ücretsiz erişim filan sağlıyor. eğer başka bu türde siteler varsa çok yardımcı olur.

ansiklöpedilere gelince, bu konu çok spesifik olduğu için ansiklöpedilerde bulmak maalesef mümkün değil.
0
🌸ali87
(24.10.08)
ansiklopediden bul demedik :)) ansiklopediden başlayarak çalışmanı geliştir diye anlattık.

makaleleri tek tek okuyacaksın. google'de anahtar kelimeyi değiştireceksin, ona göre kaynak bulursun.

nedir bunlar misal 2. dünya savaşı sonrası almanya, 20 yyda almanya, 1940 sonrası almanya falan gibi.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
marmara üniversitesi almanca işletme bölümü (anadolu hisarı kampusu)
ve
Yeditepe üniversitesi almanca işletme bölümü (kayışdağı )

bu 2 bölümün kütüphanelerinde yeterli kaynak bulabilirsin, ayrıca türk-alman işadamları derneği var, oranında kütüphanesinden faydalanabiirsin.
0
nema problema
(24.10.08)
(14)

Süpeeer bir filmden hiç zevk alamamak

joehigashi
Evet aynen öyle..Efendim dün gece imdb'de 1 numara olan ya da olmuş ve sözlükte yazılan yorumları baz alırsak bunu sonuna kadar hakkeden the dark knight'ı arkadaştan alarak mp4 formatlı olarak izledim. İlk başta çok ümitliydim ama filmi izlemeye başladıktan ve yarısını biraz geçtikten sonra filmden
Evet aynen öyle..

Efendim dün gece imdb'de 1 numara olan ya da olmuş ve sözlükte yazılan yorumları baz alırsak bunu sonuna kadar hakkeden the dark knight'ı arkadaştan alarak mp4 formatlı olarak izledim. İlk başta çok ümitliydim ama filmi izlemeye başladıktan ve yarısını biraz geçtikten sonra filmden ciddi şekilde sıkılmaya başladım ve itiraf edeyim filmi tamamlayamadım, bitmesine yarım saat kala kapadım. o kadar sıkıldım yani. Nasıl iş bu ? 10 kişiden nerden baksan 8'inin güzel bulduğu 2'sinin kötü bulduğu bir filme kötü diyecek o 2 kişilik kitleden olduğumu sanmıyorum öyle filmlerle ilgili aşırı bir eleştirel gözümde yoktur. sarmamasının sebebi filmi mp4 kalitesinde ve sinema ortamında izlemememden kaynaklanıyor olabilir mi ? Acaba dvd'den falan izlesem böyle dehşet gaza gelip la adamlar ne film yapmış der miyim? Ha birde önceki serileri izlemişte değilim onun etkisi de olabilir mi ?
0
joehigashi
(23.10.08)
valla sebebi her şey olabilir de şu da olabilir; beklentinizi fazla yüksek tutmuş olabilirsiniz. yorumları okudunuz, hepsi şahane falan filan dedi, imdb'de 1 numaraya oturmuş olunca beklentileriniz çok arttı. izleyince de "büyütüldüğü kadar değilmiş lan" dediniz.

sankim.
0
rectoa
(23.10.08)
beğenmek zorunda değilsiniz tabiiki, gayet normal bu. ben de öyle ahım şahım bulmadım o filmi mesela. ama düşük kalitede izlemenizin etkisi olabilir. filmde karanlık sahneler çoğunlukta çünkü. dvd'den izleyin. dublajsız izleyin. sevmezseniz de ısrarcı olmayın. zira godfather'ı geçecek yiğit anasının karnından doğmadı henüz. o birincilik abartıydı..
0
jangara
(23.10.08)
normaldir. bende godfather i izleyemedim sıkıntıdan.
0
faust
(23.10.08)
milyor tane oscar almış olan braveheart'ı sinemada izlerken fosur fosur uyudum abi ben. ötesini bilmem. sinemayla dvd'yle alakası yok yani. rh halinle alakası var, ilgi alanınla, zevklerinle alakası var.

mesela usual suspects'i de 3 kere başlayıp 20. dakikasında uyudum ama meğer yorgunmuşum. daha dinç bir şekilde dördüncü izleyişimde de hastası oldum.
0
kibritsuyu
(23.10.08)
@kibritsuyu

ruh hali, beğeniler tabiki de önemli ama böyle süper kahraman filmlerini de severim birde. Mesela marvel filmlerine bayılırım. x-men'i, ghost rider'ı, spider man'i falan hiç sıkılmadan büyük bir zevkle izlediğimi bilirim. Bunda neden öyle oldu onu anlayamadım.
0
🌸joehigashi
(23.10.08)
bende sevmedim dark knıghtı. gayet normal.
0
thinkbeforedoing
(23.10.08)
bende çok fazla dizi izlemekten ötürü başlamış bir hastalıktı o. Sanırım biraz daha hızlı tüketilebecek şeyler aramaktan oluyor. Diziler 25er dakika mesela hem de içerik olarak tv'ye uygun hazırlandığı için hızlı akıyor, şıp diye bitiyor, iki tane izleyip sıkılınca bırakabiliyorsun ama filmin sonunu mutlaka beklemek gerekiyor.
0
blackdog
(23.10.08)
ilk yarisi beni de SIkmIstI, ama son yarim saat onemliydi,

sonucta normal birsey begenmemek, alti ustu film...
0
ermanen
(23.10.08)
marvel dc den daha eğlencelidir ondan:)
0
duk leto
(23.10.08)
blade runner basligindan cok pis gaza gelip filmi indirmistim. allahim ne kadar kasvetli, ne kadar ic bunaltici bir atmosfer. film noir diyolarmis :D

begenmek zorunda degilsin abi sonucta. zevk bu. belki kafan baska yerdeydi, ne biliyim, gaza gelemedin; bir suru nedeni olabilir. hatta bi nedeni olmak zorunda da degil. sevmedim, bitti :)
0
osuruklu
(23.10.08)
değerlendirenlere de bakmak lazım..kime göre süper neye göre süper:)
0
quinza
(23.10.08)
177,655 60.9% 10
50,191 17.2% 9
29,470 10.1% 8
12,471 4.3% 7
4,751 1.6% 6
2,545 0.9% 5
1,311 0.4% 4
1,124 0.4% 3
1,262 0.4% 2
10,851 3.7% 1

görüldüğü üzere 1 puan verenler az değil.
0
tai
(23.10.08)
Jenerasyon farkıdır. Ben de eternal sunshine of the spotless mindden öğürüyorum misal.
0
sui
(23.10.08)
konuyu biraz daha genelleyip irdelemek gerekirse ( bknz muzaffer serif in otokinetik deneyi )
0
dr.ramiz
(24.10.08)
(4)

bankalar ve şifreler

windrose76
bu bir proje ödevi...inanmamakta serbestsiniz. çünkü ben ilk duyduğumda inanmadım..ama maalesef doğru..sizce bankaların kullandıkları şifreler neden 4 hanelidir?soru bu..yorumlarınızı mutlaka bekliyorum..sunum olacak..
bu bir proje ödevi...
inanmamakta serbestsiniz. çünkü ben ilk duyduğumda inanmadım..
ama maalesef doğru..
sizce bankaların kullandıkları şifreler neden 4 hanelidir?
soru bu..
yorumlarınızı mutlaka bekliyorum..
sunum olacak..
0
windrose76
(22.10.08)
çünkü 0.0001 ihmal edilebilecek bir olasılık ama 0.001 değil. 0.00001 de gereksiz düzeyde güvenli.

edit: 386dx'in katkılarıyla değerlere birer 0 ekledim :)
0
boshi
(22.10.08)
cunku ilgili standardin minimum degeri 4. 4-12 hane arasinda olabiliyor sifreler, simdilerde sifre bloku 12 haneyi de icerecek sekilde transfer ediliyor bankalar arasinda, ama ilk atm'ler doneminde, sadece 4 hanesi transfer edilirdi coklukla. 6 haneli sifreye izin veren bir bankanin kartina ait 6 haneli bir sifreyi, 4 haneliye izin veren bir bankanin pos ya da atm'sinde sadece ilk 4 haneyi girerek dogrulatmak mumkundu mesela.
0
nooneatall
(22.10.08)
dunya genelinde 8 haneye kadar cikan/talebe gore cikarilabilen kartlar mevcut. ancak bu kartlari diger 4 haneli ulkelerde kullanirken sorun cikabiliyor. bildigim kadariyla minumum 4 haneli oldugu icin 4 hane kullanmak neredeyse standart olmus.
0
nano mercy
(22.10.08)
Ayrıca hepsi de 4 haneli değil. Misal Vakıfbank'ın ATM şifreleri 5 haneli.
0
sui
(23.10.08)
(22)

kelime ariyorum

terp
sono, solo, polo gibi iki heceli ve iki hecesinde de "o" harfi bulunan kelimelere ihtiyacim var. tesekkurler..
sono, solo, polo gibi iki heceli ve iki hecesinde de "o" harfi bulunan kelimelere ihtiyacim var. tesekkurler..
0
terp
(22.10.08)
koro
0
orange coffee
(22.10.08)
yoyo
0
eskimo
(22.10.08)
popo, nonoş, totoş, godoş, götoş (yok bu olmadı)
0
kimi raikkonen
(22.10.08)
fono
0
orange coffee
(22.10.08)
soho
0
extirpation
(22.10.08)
koko
mono
0
chaud
(22.10.08)
mono
0
karamel sacli kiz
(22.10.08)
holo
0
mortifera
(22.10.08)
cono
0
mortifera
(22.10.08)
kolon, orlon, koton, moron, lolo, foro, zoro, roro, toro, toto, bono, goro, poto, poso, pozo, sofo, soro, somon, somo, sono.. aslinda boyle uydurabilecek her kelimenin anlami var nerdeyse Turkce olmasa bile...
0
ermanen
(22.10.08)
(bkz: orko)
0
goodbyecruelworld
(22.10.08)
solo
0
goodbyecruelworld
(22.10.08)
(bkz: oslo)
0
goodbyecruelworld
(22.10.08)
bono
0
goodbyecruelworld
(22.10.08)
(bkz: kolhoz)
(bkz: sovhoz)
0
caturanga
(22.10.08)
Horoz. Bu arada bildiğim kadarıyla böyle kelimeler köken olarak Türkçe diillerdi.
0
sui
(22.10.08)
toros, gogol, moğol, poko hatta poco (herhangi bir dil kısıtlaması getirilmemiş sanırım?)
0
light beam
(22.10.08)
foton - rotor - motor - orfoz - moloz - bongo - morto - horhor
0
boshi
(22.10.08)
porco, rosso.
ayrıca:
(bkz: porco rosso)
0
late viper
(22.10.08)
por-no

bor-noz

bo-yoz
0
robinbook
(22.10.08)
(bkz: rocco)
0
kays el mecnun
(22.10.08)
jogo
0
wolkymus
(22.10.08)
(8)

yufkadan börek yapımı

lilidance
hazır yufkadan nasıl börek yapıyorsunuz , içine malzemesi hariç ilave olarak süt , yağ vs neler katıyorsunuz?
hazır yufkadan nasıl börek yapıyorsunuz , içine malzemesi hariç ilave olarak süt , yağ vs neler katıyorsunuz?
0
lilidance
(21.10.08)
yufkanın her katını yoğurt+yumurta karışımıyla ıslatıp malzemeyi öyle koyunca pek güzel oluyor. böreğin en üst katı da aynı karışımın kalanıyla hafif ıslatılabilir.
0
kobuzchu kiz
(21.10.08)
mini fırın tepsisine hesapla bir tarif vereyim sana. 3 adet yufka al. 2 yufkayı alta, 1 yufkayı üste kullanacaksın. tepsiyi sıvı yağla yağla. bir yufkayı bölmeden, kenarlardan sarkacak şekilde tepsiye yay. üstüne 1 yumurta, yarım lt süt, yarım su bardağı sıvı yağ karışımından gezdir. yufkanın tepsinin içinde kalan her yerine gelsin. üstüne diğer yufkayı parçalara ayırıp yerleştir. her bir sıra bitince elindeki sıvıdan dök. iki yufka katı birbirinin üstüne kuru bir şekilde gelmesin. aralarında mutlaka o sıvıdan olsun. süt yoksa yoğurt da kullanabilirsin ama yoğurtla homojen bir karışım elde etmek kolay olmaz. araya istediğin malzemeyi koy. üstüne aynı şekilde diğer yufkayı bölerek yerleştir, arasına karışım sürmeyi unutma. son olarak en alta serdiğin yufkanın kenarlarını yanlardan böreğin üstüne doğru kapatarak böreği tamamla. 1 yumurtayı çırpıp en üste dök. susam, çörekotu gibi şirinlikleri serp, fırına at. yanına çay yapmayı unutma.
0
perfume
(21.10.08)
yağ koymadan olmaz. börek dediğin yağlı olur. o yoğurt yumurta karışımına erimiş margarin ("aa şekerim bu böreğe ne koydun nefis olmuş" şwklindeki margarin reklamı klişesini hatırlayınız) koymanız gerekli.
0
kibritsuyu
(21.10.08)
teşekkür ederim hepinize :)
0
🌸lilidance
(21.10.08)
karışım;
- süt + sıvı yağ
- süt + yoğurt + sıvı yağ
kombinasyonlarında olabilir. ayrıca yufkayı dümdüz koymamalısın. buruşuk, kırışık, bombeli koycaksın ki hamur sıvı karışım etkisiyle birbirine yapışıp hamurlaşmasın.
malzeme olarak lor yerıne yağlı beyaz peynir, maydanoz, az sıvı yağ ve az karabiber enfes olur. çok yapcaksan lor ile beyaz peyniri karıştırabilirsin.
0
pyro clustic flow
(21.10.08)
eşim soda (maden suyu) falan da döküyor en üstüne. pofuduk olsun diye olabilir. kendisi de bilmiyor tam olarak nedenini. güzel de oluyor hakikaten.
0
kibritsuyu
(21.10.08)
Yufkaya sürülen karışımda yağ olmazsa olmaz. Süt-yağ olabilir misal.

Böreği hazırladıktan sonra üstüne süt sürerseniz kıtır, yoğurt sürüp dolapta biraz bekletirseniz yumuşak olur. Biz ikincisini tercih ederiz.
0
sui
(21.10.08)
ek bilgi: hic kasmiyorum, icine koydugum karisimdan suruyorum en ustune de. ayrica pisirdikten sonra baktin ustu cok kuru oldu, artarsa karisimdan ( sutlu yagli) kalmadiysa da su ile yumusatabilirsin. suyu mesela avcuca alip, islatiyorsun. yufka ekmek tavlar gibi, islatirsin ya hani avcundaki suyu elini sallayarak dokersin ustune. o misal. silikon firca varsa butun bunlara gerek yok zaten.
0
pyro clustic flow
(21.10.08)
(7)

Özel Üniversitelerde Asistan Olmak

fadetoreality
Pratik şartları nedir? Bir lisans mezununun, "yüksek öğrenime devam edeceğim" sözüne inanırlar mı? Girmek çok mu zordur? Ücretler ne durumdadır?Tavsiye eder misiniz, yoksa "aman" mı dersiniz, "hiç bulaşma" mesela?
Pratik şartları nedir? Bir lisans mezununun, "yüksek öğrenime devam edeceğim" sözüne inanırlar mı? Girmek çok mu zordur? Ücretler ne durumdadır?

Tavsiye eder misiniz, yoksa "aman" mı dersiniz, "hiç bulaşma" mesela?
0
fadetoreality
(21.10.08)
ales gerekebilir bir çoğu için
0
passion rules the game
(21.10.08)
öyle geniş bir şey sormuşsun ki sen de... hangi bölüüüm, hangi üniversiteee, ne masterııı...
0
mortifera
(21.10.08)
bu yaz uygulamaya konulan yeni kanunla yeni baslayanlarin ya da okul degistirenlerin kpds'den en az 70 almalari gerekiyor. bazi okullar sizi aliyor ama x sure icinde al diyor vs.. mortif'in de dedigi gibi okuluna, bolumune gore alengirli bi sey. yuksek lisansa bile baslamadiysa bi ogrenci, sadece lisans mezunuysa, isi zor kanimca. hele bir de ogrenciyi tanimiyorlarsa.
0
pyro clustic flow
(21.10.08)
Elektronik, haberleşme gibi bölümler. Bunlarla ilgili master veya biyomedikal master'ı. İstanbul'daki küçük üniversiteler. Örneğin Koç'un kabul şartları herhalde diğerlerinden ağırdır, o yüzden hedefleyemiyorum.

Bahar dönemine yüksek lisansa başlayacağım, umarım. Devlet üniversitelerinde bir yerde asistan olup başka yerde master yapmak mümkün değil, özellerde nasıl bilmiyorum. Henüz master öğrencisi değilken de asistan yaparlar mı ki...
0
🌸fadetoreality
(21.10.08)
mastera başlamadan asistan olabilirsin. ben de koçta master yapmaktayım, öyle yapmış birçok arkadaşım var.
0
mortifera
(21.10.08)
girmenin zor olup olmaması, ücretleri hepsi okuldan okula değişmekte. ortalama olayıyla ilgili bir örnek için; (bkz: yüksek lisans mulakat sinavi/@light beam )

(entryde de belirtildiği gibi hem yüksek lisansa hem asistanlığa aynı anda başvuruldu,yani asistanlığa başvuruldugunda önceden bi yerde yüksek lisans yapılmıyordu, ve bu mulakat sonucunda kabul aldı)

aklıma gelen şartları kpds veya üds'den en az 70, sanırım ales için de öyle. bir de özel üni.ler de çok sıcak bakmıyor başka yerde master yapıp kendi okullarında asistanlık yapmaya. istisnaları vardır muhakkak ama çoğunda devlet memuru zihniyeti işliyor; "elemanım elimin altında bulunsun" diyorlar. ücretleri çok tatmin edici olmayacaktır. (bkz: asistan maaşı) ne kadar çok olabilir ki? bu da okuldan okula değişiyor ama sağladığı imkanlar (okula ücretsiz ulaşım+yemek) bu gibi faktörlerle çoğu asistanın aldıgı maaş nerdeyse eşitleniyor.

iş yükü de tamamen bölümden bölüme değişir, bol labları olan bir bölümse, okullar açılınca labtan çıkamayabilirsiniz. sadece labta deney yapmakla kalsa iyi sayfalarca biriken lab raporları, sınav zamanı sınav kağıdı okuma, saçma sapan gözetmenlikler + kendi yüksek lisans derslerin ve tezin.

tavsiye eder miyim bilemedim. research asistanlık oluyorsa eğer kesinlikle önce onu düşün derim. başvuracağın okulda tübitak vb. projeler yapan hocalar var mı yok mu araştır, varsa eğer çalıştıkları konu da sana uyuyorsa onu düşün. böyle olunca sadece kendi projen/tezinle ugrasiyorsun, saçma sapan angaryalıklarla vakit kaybetmiyorsun.
0
light beam
(21.10.08)
Bir çok vakıf üniversitesinde bu müessesenin adı artık asistanlık değil bursiyerliktir. Bildiğin araştırma görevlisiyle aynı işleri yaparlar, yani okulda vakit geçirirler, hocalara yardım ederler, yazıp çizerler, bu esnada da bir aylık alır ve yüksek lisans-doktora ücreti ödemezler. Kabul koşulları üniversiteden üniversiteye değişmekle birlikte genelde iyi bir ALES, iyi bir not ortalaması ve bir araştırma görevlisinin yapması beklenen en can sıkıcı işleri yapmaya azimli olmalarıdır (ki zaten akademisyenlik böyle bişi).

Doktora, lisansüstü, burs, bursiyer kelimelerini aratmanızı tavsiye ederim.
0
sui
(21.10.08)
(6)

efexor xr ile konstantrasyon ilişkisi...

short
Bugün pskiyatriste gittim, ders çalışırken konsantrasyon sorunu yaşadığımı, odaklanamadığımı söyledim. Durumumdan bahsettim. Okulu uzatmış, bunun dışında sıkıntısı olmayan biriyim. Adam dayadı bana `efexor xr`'ı. Eczaneye gidene kadar antidepresan olduğundan habersizdim verdiği ilacın, eve gelip ne
Bugün pskiyatriste gittim, ders çalışırken konsantrasyon sorunu yaşadığımı, odaklanamadığımı söyledim. Durumumdan bahsettim. Okulu uzatmış, bunun dışında sıkıntısı olmayan biriyim. Adam dayadı bana efexor xr'ı. Eczaneye gidene kadar antidepresan olduğundan habersizdim verdiği ilacın, eve gelip nette ilaç hakkında araştırma yapınca da tırsmaya başladım.

Şimdi benim öyle büyük sıkıntım falan yok, sadece kafam dağılmasın istiyorum, bunalan oflayan puflayan ya da içine kapanan biri değilim. Ne bileyim mutluyum ben zaten. Küçük sorunlar var hayatımda ama çok da umursadığımı söyleyemem bu sorunları. Benim doktora gitme sebebim sıkıntılarım değildi, sadece oturduğum zaman masanın başına sıkılmadan birkeç saat ders çalışmamı sağlayacak bir kaç yöntem göstermesiydi belki de ama kesinlikle ilaçlık durumum olduğu aklımın ucundan bile geçmezdi.

Ben doktor değilim, haliyle adam bir şey görmüş ki bu ilacı vermiş diyorum şimdi ama ilacın uyku yaptığından vs bahsediliyor. Benim sorunum zaten konsantrasyon iken uyku yapan bir ilaç bana nasıl yardımcı olabilir acaba?

Bir de bu ilacın bırakılmak istendiğinde yoksunluğa sebep olduğunu söylüyor birçok insan. Ayrıca kullanılmaya başlanıldığı ilk zamanlarda da iştahsızlığa neden olduğu yazılmış birçok yerde. 1.70 boyunda 55 kilo ağırlığında yıllardır kilo almak için bir tek ağaca çıkmadığı kalmış biri olarak tek istediğim şey iştahsızlık yaşayıp iyice kilo vermek. İştahla ilgili bir problemim yok çok şükür.

Varsa uzman birileri bir şeyler önersin. Başka bir doktora daha yakın zamanda görünmeyi düşünüyorum zaten ama bilen birileri bir yol gösterirse süper olur.

Bu ilaca başlayayım mı ben? Tok karnına demişlerdi, yeni de yemek yedim? Ne dersiniz?
0
short
(20.10.08)
Ben de doktor değilim ama zamanında öğrenci olmuş birisiyim. Dolayısıyle, insanın sevmediği bir konuya/derse çalışmasının sıkıntı verebileceğini bilen bir kişiyim.

Tavsiyem; dişinizi sıkıp, size göre en kritik olan yerleri öğrenmeye çalışmanız. Ayrıca arka planda sevdiğiniz bir müziğin çalması da en azından bir işe yarayabilir. Birkaç saat sıkılmadan ders çalışmak pek de olası bir şey değil bence, hele de ilgili konu sevilmiyorsa... Sıkıldıysanız bırakın. Kısa bir süre sevdiğiniz bir şeyle ilgilenin, sonra tekrar geri dönün. Hatta madem kilo almak sitiyorsunuz, çikolata veya dondurma tarzı bir şeyler de yiyebilir ve sonra derse dönebilirsiniz :)

Tekrar söylüyorum doktor değilim. Ancak; sizin "anlattığınız durumda" olsaydım o ilacı hayatta almazdım, siz de almayın bence. Ayrıca bir dersi verememek (en kötü ihtimal) çok da kritik bir şey değil. Henüz tanışmamış olduğunuz garip ilaçlarla tanışma nedeni ise hiç değil bence...
0
silhouette
(20.10.08)
Valla tıpçı arkadaşlar kusura bakmasın ama, doktorların ciddi bir kısmı hasta-hastalık-ilaç olayında algoritmalar oluşturmuşlar, bir kelimeyi duyunca kafalarında bir ilaç var onu dayıyorlar. Hastalık yoktur hasta vardır düsturunu benimsemiş doktor sayısı gördüğüm kadarıyla oldukça az. Seninki de o algoritmasya göre antidepresanı dayamış anlaşılan.

Ya başka doktorlardan da görüş al, ya da kendi başına halledebileceğin bir şeyse ilaca hiç başlama derim ben. Ben bu yüzden bir rahatsızlık için 4 doktor değiştirdim, ve sonunda gerçek doktoru bulunca önceki gittiklerimin ne kadar cahil cühela olduklarını anladım. Benim sorunuma bir kaç sene önce daha az yan etkili ve daha çok etkili bir tedavi çıkmış, öncekilerin bundan haberi bile yoktu inan.
0
sui
(20.10.08)
evet, tıpçı arkadaşlar kusura bakmasınlar tabi ama iyi elmadan fazla çürük elma var gerçekten. tabi seansınızın nasıl geçtiğini neler konuştuğunuzu bilmeden yorum yapmak çok sağlıklı değil,elbette doktordur bildiği vardır ama en basitinden; verdiği ilaçla ilgili bilgi vermesi gerekir doktorun. hele yaşadığımız dönem itibariyle her türlü ilaçla ilgili araştırma yapabilecek teknolojilere sahibiz, doktorlar bu hatayı yapmasalar artık ne güzel olur. hele psikiyatristler...
neyse, şahsi önerim eğer imkanın varsa bir doktorla daha görüş, içine sinmeyen bir tedaviye yanıt verme ihtimalin de azalır zaten.

gerçi ; öyle ilaçlar var ki misal epilepsi ilacı aslında, ama psikiyatrik bir rahatsızlığı da düzeltiyor bir şekilde. farmakolojiye güvenmedikten sonra psikiyatriste gitmeyin, ilaç yazmayıp ben seni bi dinliym diyenini görmedim ben.

ama şu da var, ilaçların prospektüsünde milyonda bir görülen şeyleri dahi yazmak durumundalar, orda yazanlarla kesin yargılara varmamak lazım. bi de her ilaç herkeste aynı etkiyi yaratmıyor, hatta farklı dönemlerde bambaşka etkiler - yan etkilerden bahsediyorum- yaratıyor. misal ilk prozac kullandığımda bir ayda 7 kilo vermiştim, sonra kullandığım antidepresanlarda ya da prozacta böyle bir etki görmedim. adam zaten biraz da cüssene bakıp dozajlıyor. kilo vermek en büyük sıkıntın olsun boşver ;)
bir de uyku yaratacağına ya da iştahta artma-azalma yapacağına inanırsan öyle olur,cidden.
0
ahandanick
(20.10.08)
efexxor, antidepresanlar içerisinde farklı ve güçlü bir ilaç, niye bu ilacı verdiği tamamen seanstaki durumuna bağlı, doktor koyduğu teşhisi söyledi mi? ona göre bir bildiği vardır elbet, eğer inanmıyorsan tekrar gidip teşhisini sor.. İlaca başlamaya karar verirsen dozaja dikkat etmen lazım genelde 75 ile başlayıp 150 ye çıkarlar, herhangibir yan etki görürsen hemen arayıp doktora haber ver, belki ilacı değiştirmesi gerekir.
0
acpi
(20.10.08)
Okulun uzamasından ve ailemin bu durumdan tedirgin olmasından başka bir şikayetim olmadığunu söyledim. Zaten toplamda beni 5 dakika ya dinledi ya da dinlemedi adam, hiç yorum da yapmadı. Ben konuşur sanmıştım, o susmayı tercih etti, düzeyli bir ilişki yaşadık kendisiyle :)
0
🌸short
(20.10.08)
efexor dikkat eksikliğine iyi gelir.
doktor geçinen doktor olammaış kişilere güvenmeyiniz.
prospektüste yazan her şey illaki olacak diye bir kural yoktur.

işi ilmeye kişilerden sağdan soldan duyduklarınızla kendi başınıza iş açmayın.
her gün konu komşuyu dinleyip tedaviyi uygulamayan ve çok daha kötü durumlara düşen onlarca kişi görüyorum.

doktor olayan kişiler önce doktor olsunlar sonra tavsiye versinler diyorum.
0
eleanor
(14.02.09)
(2)

[ sağlık ] Kalori Hesabı

demoniclewinsky
Gün içerisinde 8 saat çalışan/okula giden bir kişinin ortalam harcadığı kalori miktarı nedir? ve kişinin kalori ihtiyacı bu değerin üzerinde mi olmalıdır yoksa biraz altında mı olmalıdır?
Gün içerisinde 8 saat çalışan/okula giden bir kişinin ortalam harcadığı kalori miktarı nedir? ve kişinin kalori ihtiyacı bu değerin üzerinde mi olmalıdır yoksa biraz altında mı olmalıdır?
0
demoniclewinsky
(19.10.08)
www.kaloricetveli.net - buradan normali işaretleyerek hesaplayın. günlük ihtiyacın altında yerseniz kilo verirsiniz, üstünde yerseniz kilo alırsınız.
0
blackdog
(20.10.08)
Sadece boyunuza, kilonuza, yaşınıza değil metabolizmanıza da bağlı. Yukarıdaki gibi kalori cetvelleri normal insanları baz alırlar, metabolizmanız yavaşsa daha az kaloriyle hayatınıza devam ediyor olabilirsiniz. Misal uzun süreli az kalorili bir rejim yapıp, bol bol kilo verirseniz, muhtemelen metabolizmanızı yavaşlatacağınızdan, rejim sonrası normal bir yeme şekline dönseniz bile deli gibi kilo almanız olasıdır.
0
sui
(20.10.08)
(6)

Logo

axijazz
selamlar;kurumsal bir şirkete ait logonun rengi değişken olabilir mi? yani zemin rengine göre logonun rengini değiştirmek caiz midir?çakma bir örnek ekledim.
selamlar;
kurumsal bir şirkete ait logonun rengi değişken olabilir mi? yani zemin rengine göre logonun rengini değiştirmek caiz midir?

çakma bir örnek ekledim.
0
axijazz
(19.10.08)
Şayet kurumsal kimliğe örnek veren bir şirketse zaten belli bir portfolio içinde ren kalıp ve kullanımlarının çizelgesi vardır. Yani şu şu şu mekanda şu renler kullanılır, belli renklerin kullanımı yasaktır veya belli bouytun altında logo kullanılmamalıdır gibi. Verdiğin örnek biraz basit olmuş. Mesela Microsoft kolay kolay kara bir zemin üzerine kırmızı Microsoft logosu koymaz işletim sistemi ve office reklamlarında...
0
metal revolution
(19.10.08)
renkler kurumsal kimliğin bir önemli parçasıdır diye düşünüyorum. en az form kadar renkler de önemli.
0
kurukafa
(19.10.08)
Hayır caiz değildir. Logo sizin görsel bir simgenizdir ve marka elemanlarınızın en önemlilerindendir. Bir marka elemanı kullanmanızın nedeni, insanların zihnine sadece sözlerle değil görsel olarak da kazınmak istemenizdir. Dolayısıyla tutarlılık ve süreklilik önemlidir, logo rengini farklı farklı kullanmak, her olay için farklı bir slogan kullanmaktan farklı değildir.

Bir logonun siyah üzerine beyaz, beyaz üzerine siyah gibi geçişleri olabilir ama bunun haricinde koyu yeşil üzerine açık yeşil, turuncu üzerine sarı gibi farklı renklerde kullanımları olmamalı.
0
sui
(19.10.08)
@mrtksn sormak istediğim tam olarak buydu. yani renklerde her hangi bir özellik yoksa şirketi logonun rengi değil de tamamen şekli tanımlıyorsa ve tek renkse değişebilir mi?
0
🌸axijazz
(19.10.08)
O örnekte gösterilerini Adidas yapar, çünkü Adidas. Onun logosunun şekil olarak tanınırlığı rengin ötesindedir. Nike da yapar. Ama bir Garanti, yapmaz misal.

Farkındalığı o kadar yüksek bir marka değilseniz önermem ben şahsen.
0
sui
(19.10.08)
nasıl ki türk bayrağının üzerindeki kırmızı beyaz başka renklerle değiştirildiğinde anlatım zarar görüyorsa kurumsal logolar için de aynı şey geçerli.
0
blackdog
(20.10.08)
(4)

ürün müdürü??

f1
evet sorum budur;kimdir/kimlerdir? bu ürün müdürü tabir edilen şahıs/şahıslar?? ne iş yaparlar tam olarak?iş ilanlarına filan bakıyorum tabi,bikaç yazı da okudum ama hani diyorum ki bi ürün müdürü çıksa şöyle şöyle yapıyoruz,şöyle şöyle çalışıyoruz,bu işi yapabilmek için sunlar sunlar gerekir dese??
evet sorum budur;kimdir/kimlerdir? bu ürün müdürü tabir edilen şahıs/şahıslar?? ne iş yaparlar tam olarak?iş ilanlarına filan bakıyorum tabi,bikaç yazı da okudum ama hani diyorum ki bi ürün müdürü çıksa şöyle şöyle yapıyoruz,şöyle şöyle çalışıyoruz,bu işi yapabilmek için sunlar sunlar gerekir dese???ne güzel olur..=)

uzaktan bakılınca cok renkli bi işmiş,süper zevkliymiş gibi görünüyor da acaba davulun sesi ve mesafe ilişkisinden mi kaynaklanıyo bu durum??meraktayımmm.
0
f1
(19.10.08)
bu meslekle alakam olmamasına rağmen eski çalıştığım yerde bu sifata sahip çalışanlar vardı. tam anlamıyla pazarlama/marketing işi aslında. şöyleki firmanın bir ürünü var diyelim. bu ürünle ilgili tüm pazar potansiyelini araştırmak, gerekirse reklam faliyetlerini oragize etmek, ürün ile ilgili tüketici geri dönüşlerine, satış rakamlarına, istatistiklere göre ürüne göre pazarlama taktikleri geliştirilmesi. mesela ürün genç kesime hitap ediyor diyelim. genç kesimin çok rağbet ettiği bi yere stand açılabilir mesela. fakat bu genel tanım sektöre göre değişiklik gösterebilir diye düşünüyorum. atıyorum gıda sektörü firmasının bi ürünü ile elektronik sektörünün ürünü arasında çok fark vardır.

ama haklısınız bence çok renkli bi iş gibi görünüyo. biz dışardan bakan olarak içi boş bir iş yapıp çok para kazanan kişiler olarak tanımlardık.. :)
0
hayo
(19.10.08)
Spesifik bir ürünün pazarlama müdürü özetle. Pazarlama diyorum ama satış değil bak.
0
sui
(19.10.08)
anladımmm,peki bu işi yapabilmek için illa pazarlama,işletme mi okumak gerekir?ne bileyim bi ekonomi ya da finans ya da baska bi bölüm mezunu yapabilir mi?
yani bana göre yapabilir de =) acaba işe alımda illa pazarlama masterı olsun,yok işletmeci olsun gibi bi kriter dayatması olur mu??
0
🌸f1
(19.10.08)
ekonomi bölümünden ya da uluslar arası ilişkilerden mezun birçok ürün müdürü hatta marketing manager bile gördüm. endüstri mühendileri bile olabiliyor, önemli olan kendini pazarlama alanında geliştirmek. ancak ilaç firmalrındaki ürün müdürü pozisyonu biraz daha farklı sanırım. oradakiler represantların koordinasyonuyla falan da ilgileniyorlar. finans mezunu iseniz neden pazarlama istiyorsunuz gibi sorulara çok maruz kalırsınız. ayrıca bu alanda rekabetin çok fazla olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim. boğaziçi, koç, sabancı mezunları ile kapışmak zorunda kalabilirsiniz.
0
susannah
(19.10.08)
(12)

Film tavsiyesi istiyorum ben de izninizle,

uz
Şunları seviyorum mesela,Cassandras DreamThe Big NothingLittle Miss SunshineIn BrugesSix Shooter...Çok alakalı filmler değil ama böyle büyük hikayeleri olmayan, küçük insanlar küçük hikayeler anlatan filmlere bayılıyorum, kendimi buluyorum onlarda.
Şunları seviyorum mesela,

Cassandras Dream
The Big Nothing
Little Miss Sunshine
In Bruges
Six Shooter
...

Çok alakalı filmler değil ama böyle büyük hikayeleri olmayan, küçük insanlar küçük hikayeler anlatan filmlere bayılıyorum, kendimi buluyorum onlarda.
0
uz
(18.10.08)
(bkz: the truman show)
(bkz: elizabethtown)
(bkz: the number 23)

ilk aklıma gelenler bunlar oldu, izlemediysen bunlar iyidir bence.
0
rectoa
(18.10.08)
ravioli
(18.10.08)
küçük insanlar küçük hikayeler.
(bkz: magnolia)
0
insanimsi
(18.10.08)
(bkz: the straight story) adı gibi straight ama beklenmedik şekilde bir Lynch filmi. İzle pişman olmazsın.
0
sui
(18.10.08)
(bkz: lost in translation)
(bkz: miss potter)
(bkz: the mighty)
(bkz: frozen) (shirley henderson'in oynadigi)
(bkz: la femme de gilles)
(bkz: hours)
(bkz: i am sam)
(bkz: forrest gump) (bu son ikisini seyretmemis olamazsin ama yazayim yine de)
(bkz: shallow grave)
(bkz: rory o'shea was here)
(bkz: abandon)

neyse cok oldu bunlar hosuna giderse dahasini dusunurum :) ayrica yukarida belirtilmis elizabethtown ve high fidelity'nin de tekrar altini cizayim.
0
twodimensionprism
(18.10.08)
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
urga
into the wild
eternity and a day
fried green tomatoes
0
goodbyecruelworld
(18.10.08)
geldiler
(19.10.08)
shane meadows filmlerini de izleyebilirsin.
0
cgcore
(19.10.08)
big fish tam senlik.
0
chaud
(19.10.08)
(bkz: garden state)
0
baal
(19.10.08)
station agent izle. tam senlikmiş.
0
goldenwand
(19.10.08)
(4)

kargo falan

tetra
idefix'ten bir şeyler alacam ancak mesai saatlerinde adresimde değilim. kargo gönderiyi ne yapar? ürün bir şubesine gider de, ben sonra oradan alabilir miyim?
idefix'ten bir şeyler alacam ancak mesai saatlerinde adresimde değilim. kargo gönderiyi ne yapar? ürün bir şubesine gider de, ben sonra oradan alabilir miyim?
0
tetra
(18.10.08)
evde sizi bulamazlarsa muhtemelen geldik bulamadık tarzında bi not bırakırlar kargonuzun geldiği şubeyide yazarlar oraya gidip almanızı isterler belli bi süre geçtikten sonra kargoyu geri iade edebilirler (son kısmı tamamen salladım)
0
buffy de vampir sayilir
(18.10.08)
Seni bulamayınca kapıya bir not kağıdı yapıştırırlar. Oradaki numaradan kargo şubesini arar, kargo takip numarasını verir, bunu gelip ben alacağım dersin. Ayrıca:

(bkz: geri iade etmek)
0
sui
(18.10.08)
en iyisi hangi kargo'da olduğu bilgi mesajı geldiğinde şirketi aramak. yoksa bütün gün arabalarında hoplaya zıplaya sizin pakedi gezdirirler bir de boşu boşuna adrese getirirler falan.
0
caturanga
(19.10.08)
adres olarak işyerini versen ?
0
chaud
(19.10.08)
(6)

yurtdışından para transferi

deckard
Belçika'dan birinin bana para yollaması gerekiyor. en zahmetsiz nasıl halledilir?
Belçika'dan birinin bana para yollaması gerekiyor. en zahmetsiz nasıl halledilir?
0
deckard
(18.10.08)
(bkz: western union) açıklama yapmadığınız için, zahmetsiz'i göz önünde bulunduraak western-union dedim. kredi kartı- banka kodları, hesap falan gerektirmez. oradan yatırırlar, sana bilmemkaç haneli numara verirler, sen o numara ve nufus cüzdanıyla gider paranı çekersin.
0
thelepermessiah
(18.10.08)
Visa kredi kartınız varsa geçerlidir:

Paypal. Sizin hesabınıza geçen parayı Visa kartınıza aktarabilirsiniz. Miktar 500 doların üzerindeyse önerilmez.
0
sui
(18.10.08)
paypal dan turkiyede kendi hesabiniza aktarim yapilamiyor diye biliyorum. moneygram var western union ile ayni isi goruyor ama daha ucuz. hesaba havale de yapabilirler ama ne kadar tutar bilmiyorum.
0
oshamahue
(18.10.08)
western union tercih edeceğim. 100 euro gibi bir meblağ'ın komisyonu ne kadar olur?
0
🌸deckard
(18.10.08)
parayı yollayacak kişi yaşını başını almış biri. bu kişiyi paypal'la ve onun gerektirdiği karışık işlemlerle (ona göre öyle gelir biliyorum) uğraştırmak istemiyorum. thelepermessiah ve mrtskn'in söylediği üzere western union bu duruma en uygun yöntem gibi gözüküyor.
0
🌸deckard
(18.10.08)
105 euro'ya kadar 15 euro komisyon alıyorlar. daha yüksek meblağlar için,
www.ingbank.com.tr
0
patricia teyze
(18.10.08)
(9)

Meskenlerde çok pis zehirli örümcek olabilir mi ?

joehigashi
evet sorum bu. Hele bir tanesi var ki iş hanındaki temizlikçi kadının paspallığı ve umursamazlığı sebebiyle belki 3-4 aydır iş hanının ufacık helasının tepesinde ve acaip çirkin bi görüntüsü var ufak ama belem kapkara bişiy o uzun bacaklılardan değil. Şimdi bende hiç hoşlaşmıyorum bu yaratıklardan,
evet sorum bu. Hele bir tanesi var ki iş hanındaki temizlikçi kadının paspallığı ve umursamazlığı sebebiyle belki 3-4 aydır iş hanının ufacık helasının tepesinde ve acaip çirkin bi görüntüsü var ufak ama belem kapkara bişiy o uzun bacaklılardan değil. Şimdi bende hiç hoşlaşmıyorum bu yaratıklardan, yüz göz olmak istemiyorumda. Artık örümcek fobisimidir neyse. Çiş yaparken bile üstüme düşecek, tırmanıcak diye tırsar oldum artık. Sorum şu acaba meskenlerde çok pis zehirli örümcekler bulunabilir mi ? hani nette görüyoruz böyle ısırılan yerleri mosmor yapan cinsler var mıdır ?
0
joehigashi
(18.10.08)
Ülkemizde bulunmaz diye tahmin ediyorum.
0
ataturkiye
(18.10.08)
türkiyede zehirli örümcek yok. muzun üstünde geldiyse bilmem ama.
0
mortifera
(18.10.08)
@mrtksn

o kadar büyük değil ya.. Herhalde bizim iş hanının helasında ondan çıksa kapıya beton döktürür tuvaleti kapatırdım :D
0
🌸joehigashi
(18.10.08)
birkaç yıl önce izmir-urla'da bir çocuk karadul tarafından ısırılmıştı (ısırılmak?). olmaz olmaz demeyin.
0
dehri
(18.10.08)
zehirli örümcekler sıcak yerlerde bulunur örneğin Mersin'de bulunabilir ama İstanbul'da yaşıyorsan zannetmem zehirli olabileceğini
0
submariner
(18.10.08)
"nağadar böyyükse oğadar zehersizdir" demisti bi kere muhabbet ettigim bi amca.

indiriver abi supurgeyle falan. ya da rica et birinden. korkuyla yasamaktan iyidir :)
0
osuruklu
(18.10.08)
Zehiri bilemeyeceğim ama, şu nalet zıplayan örümcek datça'da gece yemişti hep her tarafımı. böle hastalıklı bir kırmızı renk oluyordu yediği yerlerde. ama ölmedim. rengi siyah değil sarı idi.
0
foreignsilhouette
(18.10.08)
böğ zehirler mesela. cocukken rastlardik bahcede. buyuk, kalin bacakli, killi goruntusuyle diger ince, narin orumceklerden ayrilir.
0
pyro clustic flow
(18.10.08)
Türkiye'de zehirli örümcek var efendim, zehirlenme konusunda uzman farmakolog doktor var evimde o dedi. Karadul ve Brown Recluse bulma şansınız varmış. Olabilir yani.
0
sui
(18.10.08)
(21)

mail mail

sosistawa
merhabalar ,dun (otopark)asansorde bir kızla tanıstım ,muhabbetımız cok kısa surdu fakat kartlar verildi falan filan ..simdi ben kendisine bir sekilde yakınlasmak istiyorum fakat kımdır ,nedir,evlimidr bilmiyorum.. en azından kızın aklında kalmam icin mail forwardlayım dıyorum (evet bunu istiyorum
merhabalar ,
dun (otopark)asansorde bir kızla tanıstım ,muhabbetımız cok kısa surdu fakat kartlar verildi falan filan ..
simdi ben kendisine bir sekilde yakınlasmak istiyorum fakat kımdır ,nedir,evlimidr bilmiyorum..
en azından kızın aklında kalmam icin mail forwardlayım dıyorum (evet bunu istiyorum:) ama elımde forwardlanacak guzel bir mail yok . bırkac tane gondersenızde bende işimi gorsem ...
hersey ıcın tesekkurler .
[email protected]

edit: esas amacım sadece hatunun aklında kalmaktı yarın (musaıt oldugum bırzaman ) gerekli kurguyu planlayabilirdim ve unutulmam lazımdı ama bugun ıcın cok kalabalıktı başım. sanırım anlatım bozukluğu (tarafımdan) yüzünden ,tam anlaşılamadım. yinede cevap veren arkadaşlara cok teşekkur ederım.
bu arada daha once facebook bakmama ragmen gorememiştim. @sui adlı suserı okuduktan sonra kafamda beliren cift soyadlılarıda (site:facebook.com) kontrol etmemem sonucu arkadasın evli olduğu gorulmustur .
herkese saygılar.
not:hıc kımseden mail gelmedi neyse artık..
0
sosistawa
(17.10.08)
forward yapma.
benim gibi bunlardan nefret eden biriyse direkt eksiye geçersin.

bence direkt
"selam!
dün karşılaşmıştık, hatırlarsın belki.
nasılsın?" diye başlayıp bi konu aç.
çok uzun olmasın mail
0
oceano
(17.10.08)
Mail forward'larsanız kızın aklında iyi bir şekilde kalacağınızı sanmıyorum. Telefon açmak yerine ille mail yollayacağım diyorsanız bulunduğunuz şehirdeki partilerin listesini yollayın, o seçsin beraber gidin...
0
crown
(17.10.08)
mail - msn i$ini de cok uzatma istersen. telefonunu al, msg la$mayin pek, konu$un daha iyi.. kivama gelince bulu$ursunuz falan i$te.. sohbet acacagim diye gereksiz - sacma konular hakkinda konu$ma, neysen o ol.. kizin zevklerini inceden yokla ama mesafeli olacagim diye mesela muzik hakkinda konu$urken "kulaga ho$ gelen her $eyi dinlerim" falan deme, kiz salak degilse ho$lanmaz bundan zaten.
0
katafalk
(17.10.08)
bol bol mail forwardla. selçuk erdem karikatürleri. yürekleri ısıtacak hikayeler. hindu tantraları. bunu 50 kişiye yolla dileğin olsun. gül fotoğrafı altına yürek ısıtan şiirler.

sonra eminim kızın aklından çıkmazsın. bir daha senden gelen mailı okumamak için azami gayret sarf eder.
0
mortifera
(17.10.08)
ya açıkçası ben birisine kartımı versem ve ertesi gün mail kutumda ondan gelen bir forward mail görsem o adamı anında silerim kafamdan. ama her kadın aynı şekilde düşünmeyebilir tabi, o ayrı. yani bu ihtimali göz önünde bulundurun diye söyledim. çoğu insan artık forwardçılığı hoş karşılamıyor.
0
quasiromantic
(17.10.08)
bence forward mail yerine telefon edip garip sesler cikarin. ayni hesaba gelir, hem real-time irrite etmis olursunuz. o nedenle ilk iki cumleyi unutun, oceano'nun dediğini yapın.
0
boshi
(17.10.08)
ben kız olsam, mail forwardlasan bana, seni direkt engellerim.
0
thefirstfbli
(17.10.08)
ya şimdi arkadaşlar mail forwardlama falan diyor da bunlar çok ekşisözlük içindeki kitleye yönelik yorumlar. Yani ben de mesela bir kıza yaklaşmak istesem mail forwardlamam, hatta kız olsam ve forward mail alsam kıl olurum ama arkadaşların göz ardı ettiği bir durum var ki bundan hoşlanan büyük bir kız güruhu da var. Hatta genele vurursak yarının çok üzerindedir. Yani akıl danışmak bu durumda çok faydalı değil. Bence sen kendini dinle ve ona göre hareket et.

Ha bana kişisel tavsiyemi sorarsan ben de oceano gibi bir şey yaparım en fazla, hatta onu da yapamam utanırım ama dünya bu şekilde yürümüyor.
0
kilroy
(17.10.08)
ekşi sözlük kitlesine değil başka bir kitleye yakın bir durum söz konusu ise o zaman gelip burda sorulmamalı :) paylaşım sevgisi tırtop coşkusu hedehöy katkısı gibi dolu site var...
0
mortifera
(17.10.08)
Forward sux! Ama "selam, işyerindeyim çok canım sıkıldı patronla kavga ettim (kafadan bişey uydur, senaryoda sen haklıymış gibi görün) moralim bozuktu birden aklıma geldin, yüzümde hafif bir gülümseme oldu. N'aber n'apıyosun?" mealinde bir mail yaz. Yani eğer forward yaparsan kızdan ne gibi yanıt bekliyorsun ki dostum? Benim dediğim gibi yaparsan hiç değilse topu göğsünde yumuşatıp hafifte orta yapmış olursun kıza karşı. Böyle bir maile yanıt verme olasılığı daha yüksek.


Bu arada sende bize akıl versene, bu kadar kısa sürede içinde nasıl bir muhabbet çevirdinde kızla kart alışverişine girdin?
0
prompter
(17.10.08)
forward mail yollamaman konusunda birleşmiş genelde herkes. bunu sağlamlaştırmak için ben de cevap yazmak istedim. aman forward olayına girme. orijinal ol. selamlı kelamlı, görüşmek istediğini anlatan bir mail atabilirsin.
0
rectoa
(17.10.08)
kedi resmi yolla. hatta al images.google.com burdakilerden sec begen yolla. her kizda i$e yarar. ek$i sozluk bunyelerini siktiret. toplasan 100 kiz cikmaz forward mailden kacan. ama bokunu cikartma tabi
0
qwaike
(17.10.08)
kendimi o kızın yerine koyarak arkadaşların yazdıkların katıldığımı söyleyeyim.

forward mail filan epey bi çocuk işi bunlar. @oceano'nun dediğini yap. artık ne çıkarsa bahtına. aklı başında, özgüveni olan ve samimi birisi olduğunu gösterir bu.
hem forward mail göndererek kızın evli olup olmadığını ve seninle ilgili düşüncelerini nasıl öğreneceksin ki?
0
mea maxima culpa
(17.10.08)
forward mail göndermeyin uyarısının sebeplerinden başlıcası forward mailin rahatsız edici birşey olması ama önemli olan nokta şu

forward maile cevap yazılmaz...
ayrıca forward mail insanı kendisine değer veriliyormuş gibi hissettirmez...
kişiye özel değildir.
kitlelere gönderilir.
kıza daha önce bin kere gönderilmiş ihtimali vardır.
zevkleriniz uyuşmuyordur
vs.

en güzeli hatunun cevap verebileceği tarzda birşey yazmak. bunu yazarken de ona dikkat ettiğinizi, önem verdiğinizi göstermek.
0
kahvegibi
(17.10.08)
Eee forward'ı geçtim ama mailde "aklıma geldin" falan yazmak da tehlikeli bence. Yani misal bi sevdiceğim olsa, evli olsam falan direk engellerim ben o maili ve sonraki mailleri "Herife bak bir kart verdik amma yapışkan çıktı" diye.

Bence illa bişi soracaksan işle alakalı bir soru var, uzama ihtimali olan. Atıyorum finans uzmanıysa kız (kartı var ya), bilmemne ödevimde şöyle bişi sordular sen biliyorsundur diye düşündüm yardımcı olabilir misin tarzı bişi daha az kıllandırıcı olur.

Bence daha da iyisi Facebooktan arkadaşı olsana ya? Orda bellidir anası danası sevgilisi görümcesi dayısı.
0
sui
(17.10.08)
forward yapanları(arkadaş&akraba) azarlayan, forwarda tamamen karşı bir elin parmağı kadar arkadaşı olmayan biri olarak:

Öncelikle forward yaparak nasıl bir yakınlaşma olacak merak içerisindeyim?
Neyse beni bırakalım ve garip(hatta acı) ama gerçek olan bir konuyu irdeleyelim; kedi fotoğraflarının(özellikle yavru) dişi kişiler üzerindeki etkisi. Nedendir bilinmez ama çok etkili bu(yapmadım, etkilenenleri gördüm). Ancak bunu da belirli bir yakınlaşmadan sonra yapman istediğin amaca hizmet eder. Yoksa tanımadığı biriyle sırf kedi fotoğrafı forwardladı diye yakınlaşan insan var mıdır yeryüzünde?

Kolay gelsin...
0
late viper
(17.10.08)
ben "aklıma geldin" temalı mail atması konusun ısrarcıyım hâla. hiç değilse kızın sevgilisi varsa ve gıcık kapıp konuyu hemen kapatırsa bu arkadaşımızın daha da işine gelmez mi? hiç değilse vaktini boşuna harcamaz. hem niyet belli edici hem de skora gidici bir tarz olacağı için tekrar diyorum ki "şirine n'aber birden aklıma geldin" temalı bir mail atsın. yani ben gaza geldim böyle dedim ama tabii arkadaş üslubu değiştirebilir.
0
prompter
(17.10.08)
2 yıl önce trenle izmit-istanbul yaparkene bir hatunla tanışmıştım, uzun uzun sohbet ardından dediğin gibi iletişimle ilgili alışveriş. bu deneyimime dayanarak diyebilirim ki forward mail gönderme. seviyorsa bile gönderme, öyle sürüncemede kalıp da resim zart zurt gönderirsen olmaz. sen bir şekilde bilgisayar dışı realize et ilişkiyi, buluş falan. olmaz öyle forwardla.

babacım bu arada nası bi milletiz biz, hepimiz akıl verme hevesiyle girişmişiz klavyeye

breh.
0
alchoburn
(17.10.08)
forward meselesi zaten çözülmüş de:

hemen bugün irtibata geçme.
en azından bir hafta girsin araya.
tercihen kasım başı. ama 1'i değil. küsüratlı olsun.

birşey olacağı varsa bile, daha ilk günden dizginleri verirsin yoksa karşındakinin eline.

hemfikir olan var mı? (bu arada, hemcinslerim bana kızacak biliyorum, ama böyle, hemen atlarsan üzerine, poposu kalkar, kendimden biliyorum, hepimizin kalkar)
0
cedilla
(17.10.08)
niye bekliyor ki?
belki kız gerçekten evli o zaman @sosistawa'nın da 1 haftası boşa gitmiş olacak?
0
mea maxima culpa
(17.10.08)
yani ben olsam o mail adresiyle forward falan hayatta yapmazdım. daha ciddi bi adresle yap ne yapıcaksan
0
deckard
(17.10.08)
(2)

izmirde motor alıştırma

korpse
yarın alacagım motoruma alışmak ve kaynaşmak için izmir karşıyaka tarafında insanlara rahatsızlık vermeden çalışabilecegim bir yer var mıdır?
yarın alacagım motoruma alışmak ve kaynaşmak için izmir karşıyaka tarafında insanlara rahatsızlık vermeden çalışabilecegim bir yer var mıdır?
0
korpse
(15.10.08)
Çiğli Atatürk Organize. Ehliyet direksiyon eğitimleri de oralarda veriliyordu en son (10 sene önce yani benim bildiğim)
0
sui
(15.10.08)
karsiyaka-bornova cevre yolunda, bayraklı çıkışında servis yolu denilen bi bolge var. bayagi buyuk bir alan boş.
0
r12
(15.10.08)
(1)

izmir balçova evine yerleşebileceğim bayan

sss
evine yerleşebileceğim uyumlu bir öğrenci(bayan) ev arkadaşı arıyorum.ieu yakın mesafe olsa süper olur.
evine yerleşebileceğim uyumlu bir öğrenci(bayan) ev arkadaşı arıyorum.
ieu yakın mesafe olsa süper olur.
0
sss
(14.10.08)
riachelon at gmail.com a bir mesaj at.
0
sui
(14.10.08)
(3)

Yurtdışına para transferi

zeyuna
Yurtdışında bir hesaba pound transferi yapmam gerekiyor. bankalar hesap açmadan işlem yapamayacaklarını ayrıca 200£ gibi bir transfer için 100YTL masraf alacaklarını söylüyorlar. Western Union hemen ve hesap açmak gerekmeden gönderiyormuş sanırım ama onlar da yalnızca euro ve dolar transferi yapıyor
Yurtdışında bir hesaba pound transferi yapmam gerekiyor. bankalar hesap açmadan işlem yapamayacaklarını ayrıca 200£ gibi bir transfer için 100YTL masraf alacaklarını söylüyorlar. Western Union hemen ve hesap açmak gerekmeden gönderiyormuş sanırım ama onlar da yalnızca euro ve dolar transferi yapıyormuş. Bu bir kurs ücreti olduğu için illa pound istiyorlar. var mıdır bunun kolay bir yolu? (teşekkürler)
0
zeyuna
(14.10.08)
Kredi kartından tahsil etsinler?
0
sui
(14.10.08)
ingiltere'de bir tanıdık ödeyebilir mesela?
0
co2s2
(14.10.08)
evet neticede kredi kartından tahsil ettirmek en iyisiymiş, ben de öyle yaptım. yurt dışında bizlere yardım edecek hayırsever tanıdıklarınız varsa bi dahaki sefere o da olur tabi ki :o)
0
🌸zeyuna
(14.10.08)
(7)

üç nokta kullanımı

umursuz
İzmiir ve İstanbul bilgi işlem ofislerinde programcı ve mühendis olarak görev yapan personelin maaş bilgilerine ulaşılamamıştır. yukarıdaki cümleyi örnek alırsak paragraf başında üç nokta nasıl kullanılır.YAni ben burda izmir ve istanbul kelimelerinden bahsetmek istemiyorum yazı açısından bir önemi
İzmiir ve İstanbul bilgi işlem ofislerinde programcı ve mühendis olarak görev yapan personelin maaş bilgilerine ulaşılamamıştır.
yukarıdaki cümleyi örnek alırsak paragraf başında üç nokta nasıl kullanılır.YAni ben burda izmir ve istanbul kelimelerinden bahsetmek istemiyorum yazı açısından bir önemi yok.
0
umursuz
(14.10.08)
neden üç nokta kullanıyorsunuz?
0
head
(14.10.08)
ben soruyu tam anlayamadım.
paragraf bu cümleyle başlıyor ama siz "izmir" ve "istanbul" kelimeleri geçmesin istiyorsunuz cümlede? eğer alıntıysa cümleniz, direkt kullanmak istemediğiniz kelimelerin ya da bölümün yerine koyabiliyorsunuz sanırım.

"... bilgi işlem ofislerinde programcı ve mühendis olarak görev yapan personelin maaş bilgilerine ulaşılamamıştır..."
0
light beam
(14.10.08)
şu şekilde de olabilir:

(...) ve (...) bilgi işlem ofislerinde programcı ve mühendis olarak görev yapan personelin maaş bilgilerine ulaşılamamıştır.
0
rectoa
(14.10.08)
Şayet şöyle bir cümle olursa, çok farklı bir anlama gelir: "İzmir ve İstanbul... Bilgi işlem ofislerinde...". Burada siz açıkça bir "İzmir ve İstanbul özlemi" çekiyor gibi görünürsünüz.
"... İzmir ve İstanbul" da çok abes kaçar bu hâliyle ve cümleye ne yaparsanız yapın dahil olur. Şayet öncesinde bir cümle var diye üç nokta kullanmak istiyorsanız (ki asıl kullanım burada budur.), başına koyun üç noktayı ve "İzmir ve İstanbul" kelimelerini de kullanmayın.
Ben ne amaçla bunu yaptığınız da anlayabilmiş değilim. Biraz daha açıklarsanız, belki yardımcı olabilirdik ama, bu hâliyle karışık görünüyor. O bilgileri vermek istemiyorsanız, direkt vermeyin ve geçin.
0
nuage
(14.10.08)
Cümle başında üç nokta kullanımı, eğer kullandığınız cümle bir alıntıdan ama alıntının daha başındaki yerleri atlayıp direk ortasından daldıysanız söz konusudur.

Diyelim ki bir A kişisi bir yerde şöyle yazmış olsun.

Bu çalışma ile Ankara'da görev yapan teknisyenlerin maaşları aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi olup, İzmir ve İstanbul bilgi işlem ofislerinde programcı ve mühendis olarak görev yapan personelin maaş bilgilerine ulaşılamamıştır.

Siz bu metni alıntılayıp, başta Ankara ile olan kısmı "bana lazım değil burası" diye atarsanız, alıntınızı "...İzmir ve İstanbul bilgi işlem ofislerinde programcı ve mühendis olarak görev yapan personelin maaş bilgilerine ulaşılamamıştır" (A kişisi, 2008) diye yaparsınız.

Aynı mantıkla aradan laf atarsanız da üç nokta koyarsınız.
0
sui
(14.10.08)
teşekkürler yeterli oldu
0
🌸umursuz
(14.10.08)
yeterli olan cevaplara tik koyarsak şahane olur bide.
0
rectoa
(14.10.08)
(9)

sivilce ve ötesi.

ahandanick
değerli tıp alimleri, lokman hekimler, derdime bir çare!meselemiz sivilceler, yalnızca yüzümde ortaya çıkan, dönem dönem coşan,gem vurulamayan sivilceler...efenim yaşım 22, 19 yaşıma kadar (yani hemen hemen ergenlikten çıkana kadar) sivilce neyim bilmez idim. 3 senedir ise istilaya uğramış durumdayı
değerli tıp alimleri, lokman hekimler, derdime bir çare!
meselemiz sivilceler, yalnızca yüzümde ortaya çıkan, dönem dönem coşan,gem vurulamayan sivilceler...
efenim yaşım 22, 19 yaşıma kadar (yani hemen hemen ergenlikten çıkana kadar) sivilce neyim bilmez idim. 3 senedir ise istilaya uğramış durumdayım. ilk başta ufak kızarıklıklar ve arada şişlikler şeklinde başladı. umursamadım. sonra estetik kaygı oluşturacak düzeye geldi ve derhal doktora göründüm. (tam olarak bir sene 5 ay kadar önce)
adama o kadar para döktüm, kendisi de piyasadaki bütün ilaçları denedi sağolsun, topikal jeller olsun, antibiyotikler olsun, roaccutane olsun hepsini denedik. sonuncusunda karaciğer değerlerim tedaviye devam edemeyecek kadar bozulduğu için yarıda bıraktık gerçi. sonrasında ise artık bütçem doktor amcanın vizitesini karşılamaya yetişmediğinden ve umut ışığı görmediğimden bıraktım toptan.
zaman zaman (gördüğüm hepi topu bir hafta aslında) bir bebek poposu kadar şaahane olabilen suratım ise şu günlerde iyice çığrından çıkmış durumda. hatta sağ tarafıma yatamıyorum lan. acıyo resmen. pms falan da değilim ki coşsunlar böyle. stresle alakalı olabileceğine dair teorilerim de mevcut ama yok mudur bir çaresi ? şimdi ben ne yapayım ? bildiğiniz iyi ve mümkünse sosyal güvenceyle görünebileceğim bir dermatolog var mıdır? (ankarada yaşıyorum) farmakolojiden ümidi kesip bitkisel karışımlara mı yönelsem?

peşinen not1 : yağlı, şekerli,abur cubur vs yemiyorum.
not2: internette bu konuda yazılmış deryalar var, biliyorum ama o kadar uç şeylerden bahsediliyor ki güvenilir gelmedi bilemedim.
0
ahandanick
(14.10.08)
Kullandigin ilaclari duzenli bir sekilde kullandiysan duzelmesi gerekirdi bir anormallik var bu durumda, bir de hep ayni doktora mi gittin, farkli bir doktor dene istersen.. Yuzunu de dogal temizleyicilerle temizle, yuz sabunlari veya temizleyicileri oluyor..Ayrica tukuruk surmenin de ise yaradigini gordum ufaktan bir dene istersen herkeste ayni sonucu verir mi bilemedim.. Tukurugun icindeki enzimler sivilcenin ustesinden gelebiliyor bazen...
0
ermanen
(14.10.08)
soyun dedi.. evet evet aynen öyle..
ama doktor hanım sivilceler suratımda dedim.. yok dinlemedi..
açtım öyle bir gösterdim her yanımı..
aknelerin birkaç sebebi var kuşkusuz dedi..
git buna işe, testsinler öyle getir dedi..
o zamana kadar onca hekime görünmüşüm senin gibi..
bi çaresini bulamamışım.. şaşırdım tabi..
artık suratımdaki sivilceler içeri içeri çıkmaya başlamış ama.. öyle bir acı yani.. bir de iz bırakıyor üstüne üstlük...
kuzenimin sivilcesini iyileştiren doktor bile bende yetersiz kalmış..
ya da 2 hafta için iyileştirebilmiş en fazla..
bu sonn dedim.. ama peki dedim..
neyse testi götürdüm.. seninki işte bu dedi.. .nasıl dedim..
böyle böyle et , böyle böyle yap dedi..
yaptım.. hemde sadece iki hafta..ister inan ister inanma..
son bir yıldır suratımda ne bir sivilce nede akne ....şaka gibi...
bu kadarmış.. bidaha kontrole bile gitmedim..
sağlık sigortasıyla nerdeyse beleşe geldi...
uzatmayayım...

senin gibi 3 senede değil nerdeyse 10 yıl çektim aynı işkenceyi..
bu kadarmış..

doktor mu kim?

akademik hospital..
Prof. Dr. Tülin Ergun

geçmiş olsun şimdiden
0
ciayco
(14.10.08)
öncelikle dermatologtan öğrendiğim kadarıyla aknelerin yeme içmeyle hiç bir ilgisi yokmuş.

ve benim size teklifim başka bir dermatologa görünüp bu dertleriniz anlatmanız ve eğer kan değerleriniz normale döndüyse roaccutane tedavinize yeniden başlamanız.düşük doz uzun süreyle istediğiniz cilde ulaşabilirsiniz diye düşünüyorum ben şahsen kendim.
0
szqnn
(14.10.08)
yumurtalik kisti ya da polikistik over sendromu bu dediginiz duruma sebep olabilir. ozellikle de 19 yasinda cart diye ortaya cikan sivilce altinda baska birseyler yattigini gosterir. ultrason ile bu durum kontrol edilebilir. ama normal bir ergen 20 yasindan sonra hormonlar oturmaya basladigi icin bu problemden kurtulmalidir. kesinlikle baska bir doktora gorunun. eger sivilcelerin basladigi tarihte yasam tarzinizda belirgin bir deisiklik oldu ve stresli bir hayata basladiysaniz belki o da arttiriyor olabilir ama genelde bu var olan sivilceleri costurur sizinki daha somut bir sey gibi duruyor.
0
endoplazmikbirkulum
(14.10.08)
Dişi bir insansanız polikistik overi düşünün bence de, evet. Özellikle de eşlik eden kilo, tüylenme vb. falan varsa.
0
sui
(14.10.08)
Böyle durumlarda doğum kontrol hapları da önerebiliyor doktorlar. Hormonları düzene sokmak amacıyla. Kullandınız mı bilmiyorum ama bu ihtimali de gözden geçirin derim.
0
trista
(14.10.08)
@tribal enfeksiyon: İnsanlar 30 yaşında da daha önce hiç bir problem yokken PCO olabiliyorlar da, o açıdan. Siz doktorsunuz tabii daha iyi bilirsiniz ama, doğa bir enteresan işte, her zaman kuralı olmayabiliyor.
0
sui
(14.10.08)
akne sorununun tabii ki yeme içmeyle ilgisi var ama hep zannedildiği gibi yağlı, baharatlı yemek değil hayvansal proteini bırakmak en iyi çözüm. benim de uzun süre akne sorunum oldu, hatta bir dönem yüzümde kist halini aldığında 6 ay roaccutane kullandım, uzun süre etkisi sürdüğünden işe yaramış göründü ama sonra yine sorun yaşadım. roaccutane zaten ağır ve uzun vadede de vücudu yıpratan bir ilaç olduğundan yeniden kullanmadım, antibiyotik, lokal kurutucu losyonlar vs ile idare etmeye çalıştım.
şimdi (akne sorunu yüzünden değil, tamamen etik nedenlerle) vegan yaşam tarzını benimsedim. yani hayvansal hiç bir ürün yemiyorum ve kullanmamaya çalışıyorum. bu arada akne problemim de kalmadı...
size önerim, hayvansal gıdaları tamamen kesmeseniz de sınırlamanız, azaltmanız. ayrıca cildinizi çok kurutan temizleyicileri tercih etmeyin. cilt, kuruluğu bertaraf etmek için daha çok yağ salgılıyor. mümkünse cildiniz için jel tipi temizleyiciler ve hafif nemlendiriciler kullanın.
geçmiş olsun...
0
zen spider
(14.10.08)
@ermanen : hayatta nefret ettiğim iki şey varsa; biri kesinlikle tükürük. ayrıca doğal-alkollü,alkolsüz hemen hemen bütün markaların yüz temizleme setlerini denedim.

@endoplazmikbirkulum; @sui : haklısınız, doktor da bu ihtimali düşünerek kallavi bir kan testi, ultrason vs ile kendisi kontrol etmekle kalmadı,jinekoloğa yönlendirdi ve böyle bir sorun olmadığı ortaya çıktı.

@ciayco: belirttiğim üzre ankarada yaşıyorum, malesef bu mucizevi tedaviden mahrum kalıcam galiba.
@zen spider: oh may gad! her şeyi isteyin ama kebabı hayatımdan çıkarmamı istemeyin :)

@szqnn : evet bu öneriyi elbette değerlendireceğim, ancak karaciğerde emilen başka ilaçlar da kullandığım için (ve onları kullanmam hayat kalitem açısından sivilcelerden daha öncelikli malesef) değerlerin öyle gözle görülür oranda düzeleceğini zannetmiyorum, yine de denemekte fayda var, doktor daha iyi bilir,evet.
acaba bu ilaçlar mı sivilce yapıyor yoksa ?!?

@tribal enfexion ; teşekkür ederim, derhal deneyeceğim.

ayrıca teşekkür ederim herkese.. yazmak isteyen olursa; hala geçmediler bu arada :)))
0
🌸ahandanick
(14.10.08)
(9)

dolar?

oshamahue
dolar uzerinden yukluce bir odemem var. duruma gore bunu cok uzun olmayan bir sure erteletebilirim. simdi soru su: dolar duser mi artar mi. elimdeki tl yi hemen dolara cevireyim mi bekliyeyim mi bir sure. bu dolar artisi amerikan senatosunun 700 milyar dolarlik bail out u reddetmesi ile kisa surede
dolar uzerinden yukluce bir odemem var. duruma gore bunu cok uzun olmayan bir sure erteletebilirim. simdi soru su: dolar duser mi artar mi. elimdeki tl yi hemen dolara cevireyim mi bekliyeyim mi bir sure. bu dolar artisi amerikan senatosunun 700 milyar dolarlik bail out u reddetmesi ile kisa surede cok artti saniyorum. dunya capindaki krizin de etkileri vardir tabi ki ama en etkili sey bu benim gozumde. ikinci seferinde bu bail outa onay cikti. dolar bu yuzden cok hizli da olmasa da dusmeye baslar mi dedim ben ama bilemedim siz ne dersiniz. kendimi 100$ sahibi olupta dolar cikinca sevinen adam gibi hissettim ama o kadar da degil.
0
oshamahue
(13.10.08)
bence bu dolar düşer mi artar mı olayını bence kimse bilemez. Dünyada öyle finansal enstrümanlar var ki doların %1 artacağını bilirsen paranı 2 katına çıkartırsın, ama %1 azalırsa paran 0a iner o yüzden kendi bütçene göre ne istersen yap.
0
joepiscopo
(13.10.08)
Dolardaki hareketler büyük miktarda spekülatif, yönünü kestirmek gerçekten zor. Ödeme konusunda riskinizi azaltmak için vadeli işlem yapmanızı öneririm. Alacağınız Dolar sözleşmesi ile kuru bir anlamda sabitleyebilirsiniz.
0
thefin
(13.10.08)
Bence dolar orta vadede biraz çıkacak, 2 olmaz ama 1.7'ye dayanır. Ama bu böyle bir seferde olmayacak Türkiye'de, yani bir yükseliş trendi içinde olacak. Bugün çıkacak, yarın inecek, öbür gün biraz daha çıkacak falan. Yani bunlar senin ödemen için fazla bişi ifade etmez. Bence bu ara alabildiğin en düşük orandan dolar al borcunu kapa. En risksizi bu görünüyor. Krizde borçsuz olmak her zaman yeğdir bana göre.
0
sui
(13.10.08)
doların düşeceği gibi bir kesinlik olsa, herkes elindeki doları çıkarmaya çalışırdı,
yükseleceği gibi bir kesinlik olsa, herkes dolar satın alırdı

hiçbir şey belli değil şu an.
0
mortifera
(13.10.08)
tabi ki bir kesinlik olamaz bunun farkindayim bende. tabi ki bir cok degisken var dolari etkileyen. ama merak ettigim bu gecen yasanin nasil etkilemesi beklenecegi.
0
🌸oshamahue
(13.10.08)
Yasa geçmeden piyasalara doping olcağını endişeleri gidereceğini falan düşünenler çoğunluktaydı. Ama yasa geçince Dow Jones yaklaşık 7% değer kaybetti, neden olduğu hakkında konuşulan çok olsa da bilen yok.

Uzun vadede kendi analizim şu yönde olacaktır. FED faiz indirdi ve piyasaya likit para verdi Bu durum dolar üzerindeki talep baskısını hafifletti. Ancak Euro bölgesi krizin etkilerini daha yeni hisstemeye başladı, euro değer kaybetmeye başladı ve parite yüzünden dolar euro karşısında değer kazanıyor. Bunun bir düzeltme olacağını varsayarsak şu anki dolar seviyesinden bir ortalama fiyat oluşturma eğilimi var. Kısaca çok kısa vadede ani iniş çıkışlar yaşanabilirse de uzun vadade doların şu anki seviyelerde hatta 5% civarı bir azalış ile seyretmesini bekliyorum.
0
thefin
(13.10.08)
piyasalar er gec sakinleyecek, asiri hareket etmis fiyatlar da tersi yone gidecek.

dolar icin 1.30 - 1.50 bandi bence uygun. dunya batti 1.50 olmadik, bundan sonraki toparlanma surecinde de ustunu gorecegimizi sanmiyorum.
0
507
(13.10.08)
@thefin sebepleriyle gayet güzel açıklamış. ben de bir iki ekleme yapayım istedim.
tahminimce dolar zirvesini gördü. yapılan müdahalelerle krizin bir hayli yatıştığını düşünüyorum. ama tekrardan da 1,20lere düşeceğini hiç sanmıyorum. kısa vadede en fazla 1,30lara kadar gerileyip hiç bir ekstrem durum olmadığını varsayarak ta yıl sonunda da maksimum 1,4 olur diye tahmin etmekteyim. zaten haftasonunda yapılan ab liderleri toplantısının da sonuçları doğrultusunda bugün itibariyle değerler de normale dönme eğilimine girdi.
www.ntvmsnbc.com
0
deadstar
(13.10.08)
durum daha da vahimleşmeden update edelim :) küresel kriz sakinleşmek yerine daha da canavarlaşıyor. dolar kuru için bir üst limit koymak zor şu anda 1.50yi bulduk. kriz geçmediği sürece artacak gibi ve 1.70e kadar önü açık. sonrasını ise hiç görmedik umarım da görmeyiz...
0
507
(16.10.08)
(5)

Tarihi gecmis kiyma ve derin dondurucu

ermanen
Kiymanin ustunde son kullanma tarihi 7 Ekim yaziyor ama ben derin dondurucuda saklamistim. Simdi kullanabilir miyim?
Kiymanin ustunde son kullanma tarihi 7 Ekim yaziyor ama ben derin dondurucuda saklamistim. Simdi kullanabilir miyim?
0
ermanen
(12.10.08)
çözülüp tekrar dondurduysanız kullanmayın onu, aldığınız gibi buzluğa atıp hiç çıkarmadıysanız kullanabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(12.10.08)
kıymanın neye göre tarihi var ki? 6 ay saklamışlığım var derin dondurucuda bana mısın dememişti. eğer aldığında dondurduysan hiç korkma ye derim.
0
tai
(12.10.08)
bişey olmamıştır derin dondurucudaysa.zaten bozulmuşsa kokusu da değişmiş,koklanamaz ve yenilemez hale gelmiştir,anlarsınız yani.
0
karamell
(12.10.08)
Evet.
0
sui
(12.10.08)
cevaplar verilmiş gerçi ama ülkemizin bazı garip insanları kurban! etini 1 sene derin dondurucuda saklıyorlar, ve gayet de kullanıyorlar..
0
light beam
(13.10.08)
(13)

Dugun yapmadan evlenmek

ermanen
Arkadaslar hic var mi aranizda, dugun yapmadan evlenen, boyle yildirim nikahiyla ya da kucuk sirin biryerde hemencecik evlenen ve kimsenin ses cikarmadigi... Mutlulugun daha ilk gunden milyarlarla alinmayacagini kavramis insanlarla ki boyle bir kavram kalmadi sanirim, mantik disi cunki di mi...edit:
Arkadaslar hic var mi aranizda, dugun yapmadan evlenen, boyle yildirim nikahiyla ya da kucuk sirin biryerde hemencecik evlenen ve kimsenin ses cikarmadigi... Mutlulugun daha ilk gunden milyarlarla alinmayacagini kavramis insanlarla ki boyle bir kavram kalmadi sanirim, mantik disi cunki di mi...

edit: yok simdi evlenme dusuncem yok, herkesin soylemek isteyip de soyleyemedigini haykirmak istedim

edit2: ayrica altin takma merasimi icin katlaniyorlar heralde:)
0
ermanen
(12.10.08)
Anadolu'da düğün yapmadan evlenmenin yolu kızı kaçırmaktır. Durumu olmayan aileler bi kaçırma olayı tezgahlayıp masraftan yırtarlar, sen sağ ben selamet.
0
mabl
(12.10.08)
Masraflar gözünüzde büyümüş gibi görünüyor. :)
Ama neden olmasın? Hep ünlüler yapıyor diye biliyoruz böyle yıldırım nikâhıyla evlenmeyi. Olur olur. Yapabilirsiniz. ;)
0
nuage
(12.10.08)
ben ve sevdicegim böyle bir plan yapmaktayiz. ama gel gör ki siz ve sevdiginiz ne kadar böyle birsey yapmak istesenizde, olaya aile girince hersey degisiyor. evli olanlar bu konuda daha aydinlatici cevap vereceklerdir.
0
trimpot
(12.10.08)
düğün dernek olaylarına çok para harcanmasını, böyle sırf aileleri memnun etmek için saçma işler yapılıp, saçma paralar harcanmasını oldum olası yadırgamışımdır. eğer kendi kafana göre birini bulduysan neden olmasın.
0
mea maxima culpa
(12.10.08)
ben dügün yapmadan evlendim gayet de güzel oldu.arkadaslara sadece güzel bir yemek verdik kendi aramizda eglendik o kadar. herkese tavsiye ederim.
masraftan kacmak icin dügün yapmamak sacma cünkü nasil olsa evinizi hazirklarken masraflar ellerinizden öpecek onun icin ha dügünolmus ha olmamis o kargasanin arasinda masraflar acisindan pek fark yaratmaz :)
0
pembeli kiz
(12.10.08)
ben o sekilde evlendim. 3 ay kadar oncesinde konustuk, sonra bir ara evraklari toplayip gun aldik. yakin arkadaslarimiz o aralar evlenecegimizi biliyordu ama net gununu ve saatini soylemedik, kimse gelmesin diye. hatta carsamba evlendik ki,yasal iznim 3 gun, haftasonuyla birlestirebileyim diye :s salondan cikinca da damadin ailesiyle tanismaya gittim. cok sasirdilar ama sorun olmadi. benim annem de cok sevindi telefonda duyunca :s bu herkes icin boyle olmayabilir. ikimiz de 30'unu devirmis zaten yalniz yasayan insanlardik. ( yani aileden ayri yasayinca aliskin oluyorlar bagimsiz kararlara sanirim) bir de annem evlenmem hususunda benden umit kesmisti, o yuzden cok sevindi. dedigim gibi bizimkisi biraz alisilmadik ama guzel oldu. ne bizim kafamiz agridi ne de baskalarinin kafasini agrittik. bir de ne bileyim merasimlerden hoslanmayan tipleriz vs. sonrasinda bikbik eden olmiycaksa, tavsiye ederim 2 kisilik evlenmeyi.
edit: sen dugunu kastetmissin, ben de nikaha da kimseyi cagirmayacaksiniz sandiydim. yazdigim gibi o da mumkun, mumkunse :)
0
pyro clustic flow
(12.10.08)
böyle bi kız bulsam hemen evlenicem :) düğün ne kadar şaşaalı olursa her iki tarafın ailesinin ve evlenen kişilerin de o evlilikten beklentisi bir hayli yüksek oluyor. kusursuz bir düğünle evlenip mutlu olan bir çift görmedim desem yeridir. şimdiki kız arkadaşım da pek düğün meraklısı değil, gerçi düğün olsun ama halaydı para takmaydı bu tür geleneksel şeyler olmasın istiyor. benim de işime geliyor öylesi zaten. olur da evlenme kararı alırsam düğün yapmadan evlenmeyi düşünüyorum ben de.
0
deckard
(12.10.08)
bişey sorcam..:

takılan takılar, harcanan masrafı karşılamıyor mu ?
0
point guard
(12.10.08)
@mvpatakan;

bizim dügünlerde takilanlar masraflari karsiliyor üstüne gelin ve damat kisilerine de bir miktar kaliyor.tabii yine de kac kisiyi cagiracaksiniz büyük mü kücük mü olacak dügün ona bagli.fazla masraf yapmadan kücük bir dügün yaparsan elbette ki takilar masraflari karsilar ama yok ben havayi fisek patlatacam limuzin ile gelecegim dügüne millet tabak kirsin her gelene 10 sise sampanya actiracagim diyorsaniz gelen takilar masraflari karsilamaz üstüne para bile verirsiniz :)
0
pembeli kiz
(12.10.08)
yukarıdaki soruya cevap: 1'de evet.
Sonrakilerde hayır.
0
cedilla
(12.10.08)
Nikah dairesinde oldukça kalabalık bir izleyici güruhu önünde evlendim, düğün kokteyl olmuyor diye kavga etti aileler birbiriyle evet.
0
sui
(12.10.08)
biz herkesin davet edildiği bir nikah ve sonrasında sadece yakınların davet edildiği bir yemek yaptık. yemek sınırsız içkiliydi(alkol dahil) ve sanırım 60+60=120 kişilik kontenjan ayrılmıştı. ekstraları da ben ödeyeceğimden dolayı kaç sene önce(2005) adam başı 30 ytl den 5000 ytl civarı birşey bana kaçtı. (ekstraları, müzisyenleri ve düğün pastasını falan da katın hesaba mekan lükstü ve pastaları dandikti gidip dillere destan bir pasta yaptırdık içinde krema yerine meyva doluydu falan tanıdık işiydi ucuza çıktı tabi). mekan boğaz kenarındaydı falan.
ama herkes yedi içti menü güzeldi herkes mutlu oldu. içki isteyen alkollü ya da alkolsüz sınırsızca alabildi (ki düğün dediğin öyle olmalı-hatta yemek dediğin öyle olmalı)
halay çekilmedi (kültürümüzde yok pek ama deli gibi danslar edildi)
takı merasimi olmadı çünkü nefret ederim. onum yerine masaları dolaştık bir kesemiz vardı herkes onun içine attı birşeyler. ki bence çok daha şık oldu. merasim şekline bürünen bir de yayın yapılan yerlerden kaçmak istiyorum o derece. bir ikisinden de kaçtım hatta bu ne yaa diye.
bence yapmasaydık da olurdu çünkü düğün bitip masraflar ödenmeye gelince tek başınıza kalıyorsunuz. bizde takılar makılar masrafı karşılamaya yetmediydi bile... büyük bir sülaleniz varsa en kırosundan bir düğün yapın (tang ve kuru pasta) herkes birşeyler takacaktır. küçük bir aileniz varsa benim yaptığımı bile yapmayın derim. bir yemek verin herkes cepten ödeyecek diyin. çok kısıtlı bir grup gelecektir böylece deli gibi de eğlenirsiniz. cepten de para çıkmaz hatta bedavaya bile gleir sizinki de :)
0
ozdek
(13.10.08)
biz de düğün yapmadık. sadece nikah yaptık ve gayet güzel oldu. hatta babam, düğün yapmadığım için tebrik etti. aslında benim de hayalim yurt dışında bi konsoloslukta ayağımda şıpıdık terliklerle evlenmekti ama sevgilim tek çocuk olduğu için annesi ile babası kalpten gider diye tahmin edip vazgeçmek zorunda kaldık.

nikaha herkes davetliydi. daha sonra kendi arkadaşlarımızla ayarladığımız bir mekana gittik. yemekleri kendimiz ödemedik. sınırsız içki ve yemek fix 40 lira idi. ama herkes kendi cebinden ödedi. bu yüzden gerçekten sadece bizi seven insanlar gelmiş oldu. sabaha kadar hayvan gibi eğlendik. aradan 2 sene geçti insanlar hala anlatıyor. nikahta takılanlarla da ev eşyalarını filan ödedik. böylece masrafsız bir şekilde evliliğe başlamış olduk...

tavsiye ederim.
0
kahvegibi
(13.10.08)
(9)

Ev Fiyatları düşecek mi-izmir

merope
Nihayet dag basında da olsa bir ev alacak parayı biriktirdikhatta dün bi ev begendim, hafiften muhiti kotu olsa da, guzel bi ev ve alınabilir diye dusunuyorum. fakat babam ısrarla ev fiyatları 2009 da dusecek, en az %10 duser bekle; hem de daha cok biriktir, bu civardan bi ev al diyor.napmalıyım bil
Nihayet dag basında da olsa bir ev alacak parayı biriktirdik
hatta dün bi ev begendim, hafiften muhiti kotu olsa da, guzel bi ev ve alınabilir diye dusunuyorum. fakat babam ısrarla ev fiyatları 2009 da dusecek, en az %10 duser bekle; hem de daha cok biriktir, bu civardan bi ev al diyor.
napmalıyım bilemiyorum.. bişeyin fiyatının düşmesi türkiye için acayip bi durum
ama biyandan da cidden aşırı fazla ev var, bunların bi çogunun yeni olması eskilerin fiyatını düşürüyor.

sizce düşer mi ev fiyatları.
her şeyi geçtim, ısrarla şu sıra ev alınmaz diyo millet ama ben peşin alıcam sonucta banka kredisi çekmiyorum.
ekonomiden anlayanların fikirlerini bekliyorum.
0
merope
(09.10.08)
izmirde bir bankanın ikinci müdürü arkadaşım şu sıra ev almanın tam zamanı diyordu geçen..

çiğli tarafında 150milyonluk evler 80e düştü patlamadan alın diyordu..

şu an ev çok alan yok eğer paranız varsa sıcak parayı masaya koyduğunuz anda büyük pazarlık şansınız olur bunu da unutmayın..
nakit ile o 10%den çok daha fazla indirim alman mümkün,

bide 1sene dha para biriktireceğine elindeki nakdi koy üstüne kredi çek miktarın artsın kira ödeyeceğine kredini ödersin?
Mantıksız mı
0
demlikposet
(09.10.08)
www.emlakkulisi.com
www.hisse.net

bu soruyu buralara da sorabilir veya sorulmuş benzer soruların cevaplarını okuyabilirsiniz. emlak fiyatları istanbul'da benim oturduğum muhitte 1.5-2 senedir yerinde sayıyor. artış yok ama düşüşde yok. düşeceğini zannetmiyorum en azından önemli oranda. ancak mevcut fiyatlar bir müddet daha devam edebilir. genel olarak böyle düşünüyorum ancak alacağınız ev, lokasyon şu anda kira ödüyormusunuz? vs. bunlara da bakmak lazım tabi.

bu arada pazarlık her zaman önemlidir tabi ama bu gibi ortamlarda alıcının pazarlık gücü daha fazladır. gezebildiğiniz kadar ev bakın, elinizde nakit olduktan sonra iyi pazarlıkla paraya sıkışmış müteahhitten, birilerinden değerinin altına mutlaka bulursunuz. kolay gelsin.
0
eksi daglarinin aslani
(09.10.08)
arkadaşlar, bostanlıda oturuyorum, 500 ytl kira veriyorum. kiram çok degil.
ayda ytl biriktirme gücümüz fazla yani öyle 1-2 bin ytl atarak biriktirme degil. kararsızlıgımın nedeni biraz da o. bankaya domalmayı kesinlikle düşünmüyorum, KREDİ ÇEKMEYECEGİM yani.
tabi aslında böyle bir sorunun tek bir yanıtı yok, bu işler şans. ben şu an 60 -65bin civarı evlere bakıyorum sonucta bu ilk evim, saray olmasını beklemiyorum, gidip dag basında oturmaya da razıyım. düşüncem suydu, yani eger cidden ev fiyatları artma beklentisi yoksa (ki mantıgım da buna daha ne kadar artabilir diyor,iyi muhitte yeni evler hep 300-400 bin ytl)iyi bu muhitte eski bi ev alabilirim, 90-100 bin civarı. şöyle 6 ay sonra. beklesem mi, yoksa suan alsam mı bunun çıkmazındayım. bi ev buldum, ev yeni, ama çok ufak, ve evka-5 te. etrafımdakiler de şu an alınmaz bekle dedikçe iyice karambole giriyorum.en güzeli ekonomi sayfalarını sürekli okumak belki de.
-
0
🌸merope
(09.10.08)
1 aydır kiralık ev arıyorum.az biraz yorum yapacak kadar bilgim olustu.
kısa vadede ev fiyatlari dusmez ama cok da artmaz tahminim, uzun vadede ne olur kestirmek çok zor. o yuzden begendiginiz alabileceginiz bir ev bulduysanız hiç başkasını dinlemeyin düşmesini beklemeyin gule gule oturun.Turkiyede Talep çok evlere herkes ev sahibi olmak için para biriktiriyor ben mesela , nasıl düşsün ki ev fiyatları.
0
manonflier
(09.10.08)
Valla siz o evde oturmak için alacaksınız sonuçta, yatırım için değil. Böyle bir amaçla alınan her ev gayet karlıdır benim gözümde. Biz geçen sene aldık, kendi biriktirdiğimiz + aile desteği şeklinde ve hayatta yaptığım en hayırlı şeylerden biridir. Kiranız istediği kadar düşük olsun, önemli olan her ay başında havaya para attığınız. Bunun bir de psikolojik tarafı var, eviniz olduğu zaman kendinizi inanılmaz güvende hissediyorsunuz, işsiz bile kalsam bir şey bulur karnımı doyururum diyorsunuz, çünkü tek meseleniz o oluyor.

Bizim ev balçovada, geçen Temmuzdan bu yana fiyatlar artmadı, aksine şişirilen evlerde düştü bile diyebilirim. Bence tam zamanıdır (Gerçi bence kredi almayacaksanız her zaman zamanıdır)
0
sui
(09.10.08)
ben açıkçası fiyatların düştüğünü pek görmedim şimdiye kadar. elbette istanbulda 750 milyara satılan 2 artı 1'lerin fiyatları olası bir ekonomik krizde düşecektir diye tahmin ediyorum. ama daha normal fiyatlı evlerin fiyatları düşer mi bilmem.

sui haklı. neticede her ay 500 lira bir şekilde havaya gidiyor. bence kredi çekmeyi, özellikle de sabit faizli kredi çekmeyi de yabana atmayın. çünkü sizin zaten ev almaya yetecek paranız var. siz üzerine az miktarda çekeceksiniz biraz daha iyi bir ev almak için. kendi evinize çıkınca zaten eliniz rahatlayacak ve kiranızdan biraz daha fazlasını aylık olarak ödeyeceksiniz.

kredi çekmeseniz de, evinizi alın bence. sonrasında o 500 lirayı ve şimdiye kadar azar azar biriktirdiklerinizi bir kenara korsunuz. gerekirse bir kaç sene sonra daha iyi bir yere taşınırsınız. ne demişler tebdil i mekanda ferahlık vardır :)
0
kahvegibi
(09.10.08)
ankara'da dustu. hatta satmam gereken ev de elimde kaldi :(
alabiliyorsaniz alin tabii.

bu arada bir tavsiye. kotu muhitte iyi bir eviniz olacagina iyi muhitte nispeten kotu bir eviniz olsun. iyi muhitteki evi her zaman takas edebilir ya da yuksek meblalarla kiraya verebilirsiniz ama kotu muhitte boyle bir sansiniz olmaz.
0
kayranin kedisi
(09.10.08)
hiç durmayın alın. beklerken vereceğiniz kirayı tasarruf edebilirseniz bir kaç yıl sonra evinizi satar biriktirdiğinizi üstüne ekleyerek daha iyisini alabilirsiniz. aldığınız evden zarar etme ihtimaliniz yok. her ne kadar her yer inşaat ise de insanlar da tavşan gibi üremekte. büyük şehirlerde konuta talep azalmaz.
0
synick
(09.10.08)
ben de arıyorum bu ara. üçkuyular-göztepe aralığında 100.000 ytl ye zemin falan da olsa temiz güzel evler bulunabiliyor bu ara. sahibinden.com da ve milliyet emlakta bolca var.
0
badfan
(14.10.08)
(11)

Türk İnsanı

deep thought
Bir araştırma yapmam lazım. Türk insanının karakteristik özellikleriyle ilgili bir yazı bir makale arıyorum ama yok arkadaş bulamıyorum. Benim salaklığım heralde diyerek sizlere sormaya karar verdim. Daha çok satın alma davranışlarına yönelik bir araştırma bu. Ama genel şekli de olur. Var mı bildiği
Bir araştırma yapmam lazım. Türk insanının karakteristik özellikleriyle ilgili bir yazı bir makale arıyorum ama yok arkadaş bulamıyorum. Benim salaklığım heralde diyerek sizlere sormaya karar verdim. Daha çok satın alma davranışlarına yönelik bir araştırma bu. Ama genel şekli de olur. Var mı bildiğiniz kaynak bu konuyla ilgili?
0
deep thought
(08.10.08)
kaynak bilmiyorum da cem yilmaz gösterisinde pahali olan seyi sorma isini kafasina takmisti ve türk hastaligi olarak adlandirmisti gayet güzel bir örnek mesela.
0
pembeli kiz
(08.10.08)
vedat özdemiroğlu'nun bir de zeki kayahan coşkun'un kitapları vardı. türk insanı özellikleriyle inceden dalga geçen.
onlara bak.
0
godless frog
(08.10.08)
kitap okumaya yilda 6 saat ayirmalarini yazabilirsin pekala. google'da arat ilgili kaynaklara ulasabilirsin .
0
egotm
(08.10.08)
0
ermanen
(08.10.08)
Oncelikle turk insaninin karakteristik ozelligi derken kastedilen sey nedir? Onu dusunerek baslanabilir.
Consumer behavior turkish olarak google scholar dan aratinca da bir sey varsa illaki cikacaktir. Ama is bence cevabi aramaktan once soruyu duzgun sormakla ilgili
0
gimbal
(08.10.08)
reşat çalışlar'ın bir kitabı var. arabesk anarşizm diye. onda belli bölümler ilgini çekebilir. tüketim toplumu vs. ile ilgili saptamaları ilginç.
sosyolojik bi kitap ama. pazarlama vs. deül.
0
sipsi
(08.10.08)
Türk insanının satın alma davranışıyla ilgili yabancı dilde bir makale bulma ihtimalin oldukça düşük, çünkü böyle çalışmalar özellikle amerikalı editörlerin ilgisini pek çekmiyor. Çoğunlukla bu çerçevedeki çalışmalar, "So what?" şeklinde geri döner. Ama yine de özellikle cross-cultural çalışmalarda Türk ve başka bir ülke tüketicisi kıyaslanıyor ise bunlar yayın şansı bulur. Bunlara bir bakın.

International marketing alanında nispeten daha fazla çalışma olabilir, onlar için daha makul çalışmalar bunlar. Bunun haricinde, Türk tüketicisinin davranışları hakkında bir sürü Türkçe araştırma vardır, tabii bunlar bu davranışları çok genel olarak incelemez, ama spesifik parçalarına bakar (Atıyorum, Türk ailesinde çocukların satın alma davranışına etkisi, kozmetik sektöründe Türk tüketicisinin davranışları gibi). Bu makaleler hedehödö üniversitesi sosyal bilimler dergisi gibi dergilerde çıkar, bunların bir bölümü nette pdf olarak bulunabilir.

Doğru keywordler ile arama yapmak lazım.
0
sui
(08.10.08)
sosyolojik anlamda birşeyler arıyorsanız,
demirtaş ceyhun, ah şu biz kara bıyıklı türkler
aradığınız herşeyi orada bulacaksınız gibime geliyor.

ama eğer belirli ürünler için arıyorsanız, araştırma kuruluşlarına başvurup gizli olmayanları isteyebilirsiniz, ama "x" diye net bir rakam alamazsınız diye düşünüyorum, bunun A'sı var A+'sı var, B'si, C'si var.
0
cedilla
(09.10.08)
Türk tüketici eğilimleri ya da satın alma davranısları diye aratırsanız googleda var bi seyler, tezler, yayınlanmıs makaleler
falan yapacagın okumalardan daha fazla kaynaga ulasabilirsin
kolaylıklar
0
gdduman
(09.10.08)
İki gün önce kitapçıda (dost'ta olsa gerek)bu konuyla ilgili bir kitap görmüştüm ancak kitabın ismini hatırlayamıyorum. Kitabın kapağında üstte eski kapalıçarşı'nın bir resmi altta da Türkiye'deki yeni alışveriş merkezlerinden birinin fotoğrafı vardı. Kitaplaştırılmış doktora tezi gibi bir şey olsa gerek. Ankara'daysan Dost'a git, bahsettiğim kapaklı kitabı bul :) Kitabın ismini hatırlayabilirsem iletirim buradan.
0
der steppenwolf
(09.10.08)
Bahsettiğim kitabı netten ararken şöyle bir şey buldum, belki işinize yarar:

www.pandora.com.tr
0
der steppenwolf
(09.10.08)
(9)

cooking for singles?

the man who hears deepest inquisitions
evde tek basima kalmam nedeniyle, aksamlari yemek babinda hic bir sey yapmak icimden gelmiyor. Ama böyle de olmaz tosttu suydu buydu devamli, icimiz kuruyacak :)Var mi bi önerisi olan, aksama tek basina sunu sunu yap diyebilecek biri?
evde tek basima kalmam nedeniyle, aksamlari yemek babinda hic bir sey yapmak icimden gelmiyor. Ama böyle de olmaz tosttu suydu buydu devamli, icimiz kuruyacak :)

Var mi bi önerisi olan, aksama tek basina sunu sunu yap diyebilecek biri?
0
the man who hears deepest inquisitions
(08.10.08)
biraz garip gelebilir ama fırın yemekleri bence en kolayları.
aluminyum folyo aç biraz. üzerine patates ve soğan koy. onun üstüne de tavuk budu. mektup gibi katla. fırına ver. afiyet olsun.

biraz biber kavur. onlar hafif kavrulunca soğan ekle. sonrasında da domates ve küp küp doğranmış tavuk. kavur kavur kavur. bitti

makarna yapacaksanız knorrun hazır çorba gibi yapılan makarna sosları var. onlar da çok başarılı.
0
kahvegibi
(08.10.08)
bence ne yaparsan yap yanina ne koy biliyor musun? fırında pişmiş kremalı patates.

allahım böyle basit bir lezzet yok...

cin ruhiyenin entrysinden kopyalayalim:
7-8 adet orta boy patatesi cipslik gibi ince ince yuvarlak şekilde doğrayınız ve doğrama esnasında, patatesleri kararmasın diye tuzlu limonlu suda bekletiniz..

sonracığıma:
orta boy borcama bir katman patates- serpelenmiş tuz- biraz krema- bir katman daha patates- biraz daha serpelenmiş tuz ve biraz daha krema... diye diye devam ediniz..
arzu ederseniz karabiber de ilave edebilirsiniz.. en üste biraz daha cömertçe krema döküveriniz..

tepeye bi kaç parça fındık kadar tereyağı margarin falan koyuverip 180 derecede önceden ısıtılmış fırında yarım saat pişiriniz..
sonra efnm, gönlünüzün ve stoklarınızın elverdiğince rendelenmiş kaşarı serpip borcamın üzerine, bir on on beş dakika daha fırında tutunuz..

çıkarttığınız şey enfes olacaktır..
garantisi bizzat benim.
0
mortifera
(08.10.08)
ayni seyi soracaktim ama herseyin dondurulmusu bulunuyor marketlerde, geri kalan yemekler de "at hepsini pisir" mantigi evet:)
0
ermanen
(08.10.08)
Melemen the Great. bir numaralı bekar yemeği. Iğrenç görüntüsüyle tadı ters orantılı bir cankurtaran.
0
neronas
(08.10.08)
aynı dertten muzdaripiz. o zaman yapılışı kolay, pişme süresi kısa bir kaç tarif benden sana;

* tencereye biraz yağ koy, marketten aldığın erişteleri at içine,kızarsın bi güzel erişteler. sonra üzerine yeteri kadar sıcak su koy bir tane de bulyon at. tuz koyma, erişte ve bulyon tuzlu olduğundan çok tuzlu oluyor. 5-10 dk sonra suyunu çeker, erişteler pişmiş olur oldu mu sana mis gibi erişte pilavı. yağı margarin tercih edersen çok daha lezzetli olur ama sağlıklı olur mu bilemem.

* makarnayı haşladın kenaaara koydun değil mi? şimdi yağ, kıyma, salça, baharat ve tuz ekleyerek güzel bir sos yap bundan önce yoğurt da dökersen makarnanın üstüne süper oluyor. bildiğin kıymalı makarna bu dediğini duyar gibiyim ama yap sen bak farkı göreceksin. yoğurdu unutma ama!

* 2 patates ve 2 kabağı soyarken, koy kıymayı salça ile kavrulsun. küp küp doğradığın patatis and kabağı da at, biraz da karabiberlen kırmızı olanından serpip, azcık sıcak su dök üstüne. muhtemelen 15 dakika sonra pişmiş olur.

* marketten aldığın köfteler var ya onların üstüne bir parça salça sür sonra da rendelediğin kaşardan bir tutam koy. sonra bu salçalı kaşarlı köfteleri ister fırına sür, ister kapağı kapalı teflon tencerenin içinde 15-20 dk kısık ateşte pişir. tepsinin ya da tencerenin dibine yağ dökmeyi unutma yalnız.

tek başına yemesi pek zevkli olmuyor ama yine de afiyet olsun.
0
kizillik
(08.10.08)
makarnadan daha cabuk pisen patlican yemegi:
1 kucuk sogani dograyip azicik yag ile kavur. sonra 1 kasik salca ekle biraz da onunla kavrulsunlar. 1 buyuk patlicani halkalar seklinde ya da onlari da ikiye ayiracak sekilde dogra ve karisima at. tuz at. ustunu basincaya kadar sicak su ekle, soguk da olur gerci. hemen pisip guzel bi yemek olacak.

yanina da pilav yaparsin;
tavaya biraz yag koyuyor ve 1-2 yemek kasigi sehriyeyi kavuruyoruz. daha onceden sicak ve tuzlu suda beklettigimiz pirincimizi soguk suda yikadiktan sonra sehriyenin ustune dokuyoruz. tuhaf sesler cikabiliyor, korkmamalisin. 1 su bardagi pirince 2 su bardagi su katacaksin ve kisik ateste pismeye birakacaksin. suyunu cekince pismis oluyor zaten.

hizimi alamiyor ve patlican yemegi yerine bu sahane pilavla yiyebilecegin bir tavuk yemegi tarifi veriyorum;
kemiksiz but aldin yiyebilecegin kadar. bunlari yikadin. tuz, karabiber, kirmizi biber karisimini uzerine serptin. teflon tavaya yag falan koymadan-kendi suyuyla pisecek- bunlari yerlestirdin ve ustune kapak kapattin. bir taraf iyice kizarinca diger tarafi cevirdin ve ora da pisti. evet her sey bu kadar kolay.
0
kayranin kedisi
(08.10.08)
formülü şöyle bişi:

(bkz: ev yemeği/@sui)
0
sui
(08.10.08)
bu aralar, şöyle birşeye dadandık, normalde kabak/kereviz sevmeyenlerin dahi sevdiği birşey oldu.
1 kabak, 1 kereviz rendeleyin.
tavada zeytinyağında biraz çevirin.
sırf yoğurt (veya sarımsaklı yoğurt) (veya yoğurt/mayonez karışımı) ile karıştırın.
tuz, biber, baharat.
üstüne de ceviz.

bildiğiniz çerkez tavuğu gibi oluyor.
0
cedilla
(09.10.08)
(5)

Internet üzerinden tezlere ulaşmak mümkün mü?

sirrikadem2
Geçen arkadaşım bir gazetede okumuş, ama hangi gazetede okuduğunu unuttuğu için detayları bilmiyorum.Dediğine göre, YÖK'ün sağladığı bir Internet sitesi üzerinden üniversitelerde yazılmış tezlere ulaşılabiliyormuş? Var mı böyle bir yöntem? Yok ise, başka nasıl ulaşabilirim acaba?
Geçen arkadaşım bir gazetede okumuş, ama hangi gazetede okuduğunu unuttuğu için detayları bilmiyorum.

Dediğine göre, YÖK'ün sağladığı bir Internet sitesi üzerinden üniversitelerde yazılmış tezlere ulaşılabiliyormuş? Var mı böyle bir yöntem? Yok ise, başka nasıl ulaşabilirim acaba?
0
sirrikadem2
(07.10.08)
Türkiye tezleri için geçerli evet, YÖK'ün sitesinden tez taramaya gireceksiniz.
0
sui
(07.10.08)
aradığım tez bu sitede yok. ne yapmam gerekiyor bu durumda?
0
🌸sirrikadem2
(07.10.08)
nuriye akpınar'ın 1988'de yazdığı "Dokuz yaş ilkokul çocuklarında ölüm kavramının incelenmesi" adlı tezi arıyorum...
0
🌸sirrikadem2
(07.10.08)
aramis oldugunu tez cok eski oldugundan internetten erisim imkani suan icin yok. ayrica tez hacettepe üni. saglik bilimleri enst. den cikmis. buna ragmen hacettepe kutuphanelerinde bile yok. tahminlerim beni yaniltmiyorsa bu teze saglik bilimleri enstitusune giderek ulabilirsiniz. tabi once telefonla sormakta yarar var. bunun disinda kisinin kendisinden veya danismanindan tezi isteyebilirsiniz. ve son olarak bu kadar eski bir tez olduguna gore muhtemelen bir yerlerde makale olarak yayinlanmistir o yayina ulasmayi deneyebilirsiniz.
0
helenart
(07.10.08)
@helenart; çok teşekkür ederim. umarım teze tez zamanda ulaşabilirim.
0
🌸sirrikadem2
(08.10.08)
(7)

Ekonomi ile ilgili bir soru..

2pac
Evet sorum ingilizce ve asagidaki gibi, pek engin olmayan ekonomi bilgime gore A veya B secegini dogru buluyorum her ne kadar B biraz ortada bir cevap olsa da, fikirlerinize acigim efem.Manufacturers of flat-panel televisions expect continued rapid increases in the demand for their products. In resp
Evet sorum ingilizce ve asagidaki gibi, pek engin olmayan ekonomi bilgime gore A veya B secegini dogru buluyorum her ne kadar B biraz ortada bir cevap olsa da, fikirlerinize acigim efem.

Manufacturers of flat-panel televisions expect continued rapid increases in the demand for their products. In response to this forecast, manufacturers are building increasingly larger plants. At the same time, they expect to sell flat-panel televisions at lower prices. Which of the following must be true if manufacturers plan to lower prices and yet expect to cover the average cost of production in their larger plants?

A) Larger plants are more efficient than smaller plants because the bulk of the cost of production is fixed costs.

B) They expect that the demand for flat-panels televisions is relatively elastic and therefore lowering price will lead to an increase in total revenue which will comfortably cover average cost of production.

C) They expect that economies of scale will make the cost of production in the larger plants lower than the cost of production in the smaller plants.

D) The cost of building a larger plant must be lower than the cost of building smaller plants.
0
2pac
(07.10.08)
A ve C. Zaten ikisi özünde aynı şey, ama illa çok spesifik bi cevap istiyorsa bence C'dir cevap, çünkü burada kritik olan hadise Economies of Scale meselesi. My two cents.
0
sui
(07.10.08)
B diyorum. adamlar fiyatı düşürürlerse talebin coşacağını biliyorlar ve bu nedenle düşüremiyorlar. halbuki fiyatı düşürebilseler talep daha da fazla artacak ve kara geçecekler. fiyatı düşürebilmek için kapasitelerini arttırmaları gerekiyor.
0
blackdog
(07.10.08)
kilit cümle "they expect to sell flat-panel televisions at lower prices." yani kendileri düşürmüyorlar, fiyatların düşmesini hedefliyorlar buda ancak C seçeneğindeki ölçek ekonomisi ile mümkün olacaktır.
0
blackidom
(07.10.08)
Sorunun ana fikri olan son cümlesini açıkça Türkçe'ye çevirelim. Eğer üreticiler fiyatları düşürmeyi ve aynı zamanda da büyük fabrikalarındaki ortalama üretim giderini karşılamayı planlıyorlarsa aşağıdakilerden hangisi/hangileri doğru olmalıdır?

Yani; ortalama ürün geliri > ortalama ürün gideri olmasi icin hangisi dogru olmalidir?

Bir kere D alternatifi zaten sorudan bağımsız olarak yanlış.
B şıkkı geliri artıracak olmasına rağmen, ortalama geliri kesinlikle azaltacağından doğru olması gerekmemektedir.
A şıkkı büyük fabrikalarda; küçük fabrikalara nazaran, (ürün başına sabit giderin azalacak olmasından dolayı) ortalama ürün giderinin daha az olduğunu belirtmektedir. Böylece ortalama ürün gideri azalacaktır.
C şıkkı da A şıkkıyla tamamen aynı kapıya çıkmaktadır. Çok uğraşsam da birini seçmek için sebep bulamadım.

Yine de, A şıkkının sorudan bağımsız olarak doğru olmasından dolayı, tek cevap olacaksa C'nin doğru olması gerektiği kanaatindeyim.

Not: Böyle gerizekalıya anlatır gibi yazmamın sebebi tamamen kendime anlatma çabamdandır.
0
desdinova
(07.10.08)
bence C. zaten ürünün talebi "inelastik" de olsa, scale economies vasıtasıyla maliyeti düşürmenin ve söz konusu maliyetin de daha düşük fiyatla karşılanabilmesinin olanağı vardır (sorunun konusu zaten bu. daha büyük plant'ler inşa ediyor adamlar. elastikiyetten kaynaklanan bir fiyat düşürme avantajı olsa araya larger plants olayını falan sokmazlardı).

A'yı da tercih etmiyorum zira söz konusu önerme kendi içinde pek bir şey anlatmıyor doğru olarak kabul edilebilecekse bile: "Büyük plant'ler daha verimlidir çünkü üretim maliyetinin büyük kısmını fixed cost'lar oluşturur." Eee? O zaman fixed cost'lar total cost'lar içinde %99.99'a yakınsayacak olursa efficiency'de tavan yaparız, maksimuma varırız bu mantıkla. E ben anca 100 yılda cover edebileceğim devasa bi FC ödediysem fabrikaya, ürünü bedavaya üretsem (variable cost'u 0'a yakınsatmış olsam) ne faydası olacak ki bana? Meramını tam anlatamıyor o yüzden bence A (şimdi doğru yanıt A çıksa ne bomba olur ha)
0
boshi
(07.10.08)
definitely c
0
reeper redeemer
(07.10.08)
Cevaplar icin sagolun, C olduguna ikna olmustum bir iki cevaptan sonra ama dogru cevap C imis evet:)
0
🌸2pac
(10.10.08)
(12)

hangi kullanım doğru?

cruor
üzülünecek bişe yok.üzünülecek bişe yok.
üzülünecek bişe yok.

üzünülecek bişe yok.
0
cruor
(06.10.08)
"üzülecek bise yok" olmaz mi o yahu?
0
trimpot
(06.10.08)
üzülecek bir şey yok
0
radikalherif
(06.10.08)
trimpot'un yazdığı doğru. "üzülecek bir şey yok."
0
moroff
(06.10.08)
hmm. örnek cümleyi iyi seçememişim.

ben bunun tam pasif halini merak ediyorum. internette bu iki kullanıma da rastlıyorum.

üzülünecek bi haldeydi.

üzünülecek bi haldeydi.
0
🌸cruor
(06.10.08)
veya bu cümleleri değerlendirin:

Bunların hiçbiri ölümlerine üzünülecek insanlar değil.
Bunların hiçbiri ölümlerine üzülünecek insanlar değil.
0
🌸cruor
(06.10.08)
ya da
"İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzünülecek bir sistemdir"
0
ciayco
(06.10.08)
İlla o şekilde kullanılacaksa "üzülünecek" doğru olanı. Fiilin kökü üzülmek, üzünmek değil.
0
sui
(06.10.08)
yalnız

"İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzünülecek bir sistemdir"
atatürk'e ait bir söz sanırım
google da arattığımda
üzülünecek bir sistemdir 2600
üzünülecek bir sistemdir 166000 yaklaşık sonuç veriyor..
0
ciayco
(06.10.08)
şimdi fiilin kökü "üzül" ama o da üz'den geliyor sanırım "üz-gün" diye bişe var çünkü, "üzülgün" diye bişe yok.. bez-gin veya sık-kın gibi galiba.

tam bilemiyorum. o yüzden kesinlikle fiilin kökü "üzül" dür, "üzünülecek" yazımı yanlıştır diyemiyorum.
0
🌸cruor
(06.10.08)
"üzülecek" olmalı, diğer kullanımlar hatalı, Türkçe'de çift edilgenlik yoktur.
0
zen spider
(06.10.08)
@zen

"üzünülecek"in yanlış olduğunu kabul etmekle birlikte, "üzülünecek"in doğru olduğunu düşünüyorum. Ayrıca "üzülmek" edilgen mi ki, "üzülünecek" çift edilgen olsun?
0
desdinova
(06.10.08)
türkçe dilbilgisi olarak -ül eki aldığından üzülmek edilgen gibi görünüyor. edilgen olmasa da buna bir edilgenlik eki daha eklemek kulağa hoş gelmiyor.
nette şöyle bir açıklama buldum, belki işinize yarar:

1. "-l-" çatı eki, geçişli ve geçişsiz fiillere gelebilir. Geçişsiz fiillere- yani olma ifade eden fiillere- gelirse "meçhullük" bildirir. Yani, fiil özne istemez.

Örnek: "İkiden sonra yatıldı." gibi.

2. Eğer "-l-" eki geçişli bir fiile gelirse "pasif -yani edilgen-" fiil yapar.

Örnek: "Sular kesildi." örneğinde olduğu gibi.

3. Bu ekin nadiren "dönüşlülük eki" gibi kullanıldığı da görülür. Ancak bu durumda bile bu eke "dönüşlülük eki denmez. Çünkü burada bile bu ekler, eylemin özneye dönmesini değil kendi kendine olmasını ifade ederler. "üzülmek,dökülmek, sıkılmak..." gibi.

Bu ekin başka da bir görevi yok. Verdiğiniz kelimeler de bu eki aldığına göre söz söylemeye de gerek yok. Kısacası "Fırtınada ağacın dalı gövdesinden ayrıldı." "Kanaryanın tüyleri kafese dökülmüştü." cümlelerinde "-l-" çatı eki vardır. Bu ek geçişli fiillere gelerek "pasif- edilgen" fiil yapmıştır. Başka bir açıdan da geçişsiz fiil yapmıştır.

"Pasif fiiller, bir maruz kalma, bir uğrama, bir olma ifade ederler. Fakat bu olmada YA BAŞKASI TARAFINDAN yapılma ya da KENDİ KENDİSİNE OLMA vardır. Mesela başkası tarafından gör-ü-l, tu-l-, kes-i-l vardır, kendi kendisine tut-u-l, kes-i-l-, çek-i-l- vardır. Şüphesiz pasif fiillerin asıl manası, başkası tarafından yapılma ifade etmektedir. Kendi kendine olma ifade edenlerin böyle bir manayı sonradan kazandıkları anlaşılmakta, bunlarda başkası tarafından yapılmış farzedilmek şeklinde gizli bir mana da sezilmektedir. Bu kendi kendine olma ifade etmek, bazı fiillerde o kadar ileri gitmiştir ki pasiflik manası tamamıyla kaybolmuş ve PASİFLİK EKİ adeta bir DÖNÜŞLÜLÜK eki haline gelmiştir: üzülmek, sıkılmak misallerinde olduğu gibi. Hatta böyle fiillerin dayandığı asıl fiillerin dönüşlü, yani "n"li şekilleri de kullanılmaz. Fakat tabii yine de "-l-" eki bir DÖNÜŞLÜ EKİ SAYILMAZ. "-l-"li fiillerin bu kendi kendine olma ifade etmeleri DÖNÜŞLÜLÜK değil, GEÇİŞSİZLİKtir. Bu kendi kendine olma DÖNÜŞLÜ fiillerdeki gibi FAİLİN YAPTIĞI İŞİN KENDİSİNE DÖNMESİ DEĞİL, BİR KENDİLİĞİNDEN OLMADIR. Yani DÖNÜŞLÜ fiillerdeki AKTİFLİK bunlarda yoktur. aç-ın-, açıl-;tut-un-, tut-ul-; dök-ün-, dök-ül- arasında daima bir AKTİF- PASİFfarkı vardır."

"Pasiflik ve meçhul eki ile yapılan bütün fiiller OLMA ifade eder, yani GEÇİŞSİZDİRLER. Bu yüzden pasiflik ve meçhul ekine GEÇİŞSİZLİK eki de denir."

Prof. Dr. Muharrem ERGİN, Türk Dil Bilgisi, "Fiilden Fiil Yapma Ekleri '-l-'", p. 320, s. 195, Bayrak Yayınları, İst. 1993.
0
zen spider
(07.10.08)
(5)

piyasa araştırma şirketleri

cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
denek olmak için önereceğiniz piyasa araştırma şirketleri var mı? bileşim'i biliyorum mesela, kaydım var. bunun haricinde?
denek olmak için önereceğiniz piyasa araştırma şirketleri var mı? bileşim'i biliyorum mesela, kaydım var. bunun haricinde?
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(06.10.08)
procon gfk vardı
0
sui
(06.10.08)
tns
0
mortifera
(06.10.08)
bu sirketlerin bazilari para, bazilari ise hediye (bardak seti, satranc gibi abuk subuk promosyonlar) oneriyor, bu konuda da aciklik getirilmeli bence.
0
hainbaykus
(06.10.08)
bileşim geçen seneye kadar carrefour indirim çeki veriyordu. nakte döndü sonra.
0
🌸cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(06.10.08)
valla bu sayacaklarım para veriyor mu bilmem ama ac nielsen ve millward brown gibi iki şirket daha var.
0
susannah
(06.10.08)
(6)

Türkiye'de sağdan direksiyonlu araba sahibi olmak

o ben degilim
ben şimdi araba sever biriyim diyelim, mesela birden fazla arabam var ve koleksiyonuma yeni bir araba katmayı hayal ediyorum. ancak almayı planladığım yeni arabanın soldan direksiyonlu bir ürünü mevcut değil ya da o modele ulaşamıyorum (varsayalım nissan skyline gtr almayı düşünüyorum). sorum şu; ya
ben şimdi araba sever biriyim diyelim, mesela birden fazla arabam var ve koleksiyonuma yeni bir araba katmayı hayal ediyorum. ancak almayı planladığım yeni arabanın soldan direksiyonlu bir ürünü mevcut değil ya da o modele ulaşamıyorum (varsayalım nissan skyline gtr almayı düşünüyorum). sorum şu; yasal olarak türkiye'de sağdan direksiyonlu arabalara(trafiğe çıkmasına) herhangi bir engel var mıdır? ben şimdi bir skyline almış olsam özgürce gezebilir miyim, gezemez miyim? araba ile ilgili diğer tüm kanuni şartları yerine getirdiğimi varsayarak cevapları bekliyorum.
0
o ben degilim
(06.10.08)
ben şahsen istanbul trafiğinde sağdan direksiyonlu araç gördüm.
0
szqnn
(06.10.08)
yasal olarak sıkıntı olmaz, gezersin gayet güzel. ama trafiği sağdan işleyen bir memlekette sağdan direksiyonlu araba kullanmak hem zor, hem de güvensiz olur (kendiniz için de, trafikteki diğer sürücüler için de).
0
kibritsuyu
(06.10.08)
kullanabiliyorsun ama sen çekersin. beton bayram adlı bir arkadaş sağdan direksiyon bir araç kullanıyordu sanki. çoğu yabancı plakalı araç da sağdan direksiyonlu olabiliyor.
0
ozdek
(06.10.08)
bizim buralarda bi toyota supra var sagdan direksiyonlu. yillardir kullaniyor adam.
0
mandayuvasi
(06.10.08)
bir şekilde alsan da o arabayı tasiş'ten geçiremezsin gibime geliyor. bol paralı büyükler kapar muhtemelen.

ama yasal bir engel yok.
0
tom riddle
(06.10.08)
Yasal bir problem yok ama kaza yapma ihtimaline x50 verirsin. Türkiye'de kullandığı arabasıyla Kıbrısa giden ve ilk 2 saat içinde kaza yaparak hayatını kaybeden çok insan duydum misal.
0
sui
(06.10.08)
(5)

frodo baggins'in yolculuğu

oddity
kaç gün sürmüştür? yani gandalf'ın frodo'yu shire'dan "geliyorlar evladım bi git allasen" diyerek apar topar yollaması ve yüzüğün kıyamet dağına atılması arası kaç gün?ayrıca kaç kilometre yol kat etmiş kendisi? (oha)not (orta dünya haritası): http://192.107.108.56/portfolios/n/narozny_j/finalprojec
kaç gün sürmüştür? yani gandalf'ın frodo'yu shire'dan "geliyorlar evladım bi git allasen" diyerek apar topar yollaması ve yüzüğün kıyamet dağına atılması arası kaç gün?

ayrıca kaç kilometre yol kat etmiş kendisi? (oha)

not (orta dünya haritası): 192.107.108.56
0
oddity
(06.10.08)
24 gün

"Journey to Rivendell, 26 September - 20 October III 3018"
www.glyphweb.com
0
trimpot
(06.10.08)
@trimpot: shire-rivendell arası mesafe toplam yolun 10'da 1'i falan oluyor. 24 günde orta dünyayı neredeyse boydan boya ve yürüyerek geçmek pek mümkün olmazdı zaten.
0
🌸oddity
(06.10.08)
1 yıl sürüyordu yanlış hatırlamıyorsam. tabii aradan 9 yıl geçtiği için muhtemelen yanlış hatırlıyorum. Ama mevsimlerin değiştiğini vurgulayarak 1 yıl olduğunu söylüyordu sanki tolkien.
24 gün olmadığından eminim ama
0
october swimmer
(06.10.08)
Frodo, 23 Eylül 3018'da Bagend'den ayrıldı, 25 Mart 3019'da yüzüğü yok etti (yani vesile oldu diyelim). Bu bağlamda 183 gün ediyor yüzüğün yolculuğu.
0
sui
(06.10.08)
en az 700, en çok 900 km yol gitmişlerdir.
0
insanimsi
(06.10.08)
(1)

maslak park plaza

kenarortay
ben buraya gitmek istiyorum, bana itu nun karsisinda dediler ama yine de emin olmak istedim, uskudar- kadikoy tarafindan buraya nasil gidilir, besiktas tan kalkan minibusler onunden gecer mi?
ben buraya gitmek istiyorum, bana itu nun karsisinda dediler ama yine de emin olmak istedim, uskudar- kadikoy tarafindan buraya nasil gidilir, besiktas tan kalkan minibusler onunden gecer mi?
0
kenarortay
(05.10.08)
Beşiktaş'tan Maslak yönüne giden dolmuşlar geçiyor evet. Park Plazanın karşısında ineceğim dersen indirirler, bir üst geçit var ordan geçiyorsun. Köşede masmavi bi plaza bu, altında Hipotalamus mu ne öyle bir restoran vardı en son ben çalışırken.

www.istanbulfotograflari.org
wowturkey.com
0
sui
(05.10.08)
(7)

PIN kodumu unuttum.

tom riddle
Evet, nasıl oldu bilmiyorum ama yaklaşık 5 senedir kullandığım hattımın pin kodunu dün hatırlayamayarak 3 kere yanlış girdim. puk kodu için evin altını üstüne getirdim ama nafile, puk kodunu bulamayacağım sanırım. sorum şu, şimdi bu numarayı geri kazanabilmek için ne yapılabilir, illa yeni kart mı l
Evet, nasıl oldu bilmiyorum ama yaklaşık 5 senedir kullandığım hattımın pin kodunu dün hatırlayamayarak 3 kere yanlış girdim. puk kodu için evin altını üstüne getirdim ama nafile, puk kodunu bulamayacağım sanırım. sorum şu, şimdi bu numarayı geri kazanabilmek için ne yapılabilir, illa yeni kart mı lazım? şu avea'da benim puk kodum fln kayıtlı olabilir mi?
0
tom riddle
(04.10.08)
hat sizin üzerinize kayıtlıysa, müşteri hizmetlerini aradığınızda puk kodunu veriyorlar zannedersem.
0
henry gale
(04.10.08)
yanılmıyorsam turkcell müşteri hizmetlerinden puk kodu öğreniliyordu.
avea nın müşteri hizmetlerini bir arayın derim ben.
0
vincenzo
(04.10.08)
ahaha arayacağım ama ben olduğumu nasıl anlayacaklar acaba? neyse arıyorum bi.
0
🌸tom riddle
(04.10.08)
Avea'nın puk kodu alımı ölümcüldü en son. Size süper şifre gibi bişiinizi soruyorlar (bu süper şifre Turkcell'deki adı, aveadaki ismi neyse işte), ama tabii eğer bunu bilmiyorsanız bunun cep telefonunuza mesaj halinde gelmesini istemeniz gerekiyor, ve tabii ki pinini bilmediğiniz telefona gelen mesajı çok rahat bir şekilde okuyorsunuz falan. Kolay gelsin.
0
sui
(04.10.08)
evet ben söylemeden yazmış sui, aynen böyle oldu. kendi telefonumdan 500'ü arayacak olsam niye puk koduna ihtiyaç duyayım diye düşünmemişler sanırım. almadım ben böyle bi şifre, sanırım doğru avea bayisine gidiyorum.
0
🌸tom riddle
(04.10.08)
internet sitesinden kullandığım şifreleri tek tek denedim ve şansa tuttu birisi, almışım bu şifreyi. oradan aldım puk kodumu.
0
🌸tom riddle
(04.10.08)
Benim kayınbiraderin başına geldi de bu geçende, eğer 8-10 denemede (tam sayıyı bilmiyorum) o şifreyi tutturamazsanız puk da bloke oluyor, haberiniz ola. Şanslıymışsınız yani.
0
sui
(04.10.08)
(6)

Dunyanin Enlerinin Eni

ermanen
Dunyanin enlerinden en cok hangisi size hitap ediyor, en cok ilginizi ceken hangisi ve bunun ne oldugunu ve ilginizi cekme nedenini de yazar misiniz?(Ornek: Dunyanin en yuksek selalesi - Angel selalesi - kosup kosup parasutle atlamak istiyorum...)
Dunyanin enlerinden en cok hangisi size hitap ediyor, en cok ilginizi ceken hangisi ve bunun ne oldugunu ve ilginizi cekme nedenini de yazar misiniz?

(Ornek: Dunyanin en yuksek selalesi - Angel selalesi - kosup kosup parasutle atlamak istiyorum...)
0
ermanen
(28.09.08)
dunyanin en derin cukuru benim ilgimi ceker mesela.. yahu du$unsene o derinlikte yol bile yururken cekilmez, yukseklik olsa insanin ba$ini dondurur. ama bu derinlik, cukur yani; okyanusun altinda ise.. aman aman, ne muazzam bir o kadar da korkutucu bi$i.. dibine inmek icin ne kadar zaman gerekir, vay be. imkanim olsa $oyle bi adami denek olarak oraya atip dibe vurana kadar gecen surenin keyfini cikarirdim. eheh
0
katafalk
(28.09.08)
Dünyanın en alçak ve en tuzlu gölü - Lut Gölü - 2 in 1 ve hakkaten üstünde batmadan durulabiliyor mu merak içindeyim.
0
sui
(28.09.08)
dünyanın en büyük monolithi-uluru- görmek istiyorum ölmeden.
0
synick
(29.09.08)
atlanabilecek en yüksek noktadan (atmosfer tabakasına yakın bir yerden) paraşütle atlamak isterdim. negzel olurdu böle nokta gibi her şey yehuuu.
0
deckard
(29.09.08)
En uzun gece, en uzun uyku demek. En azından tekrar uyanabileceğiniz...
0
paranormal
(29.09.08)
dünyanın en şerefsiz hayvanı olan bal porsuğu epey ilgimi çekmişti.
0
boshi
(29.09.08)
(8)

ask acisi

chainreaction
[] ask acisi he mi..?bi kiza cok fena asik oldum.hayatim boyunca 2 nci kez ciddi asik olusumdur bu.sonuncusunun uzerinden 7 sene gecmis.unutmusum nasil bise oldugunu.simdi cok fena sarsildim.resmen oturdugum yerde canim yaniyor.kiz calistigim yerden.erkeklerden nefret ediyor.neden bilmiyorum.hayatta
[] ask acisi he mi..?bi kiza cok fena asik oldum.hayatim boyunca 2 nci kez ciddi asik olusumdur bu.sonuncusunun uzerinden 7 sene gecmis.unutmusum nasil bise oldugunu.simdi cok fena sarsildim.resmen oturdugum yerde canim yaniyor.

kiz calistigim yerden.erkeklerden nefret ediyor.neden bilmiyorum.hayattan hic bir beklentisi yok.depresif ve antisosyal.ama cok guzel.gerci baslarda bu kadar guzel gelmiyordu,bilemiyorum.sadece cevresinde yakin oldugu bir kac tane kiz var.sadece onlarla konusuyor.hic bir erkekle,mesela erkek soru sormadikca konusmuyor.kimsenin yuzune bakmiyor.yani kesinlkle anormal.isin o kismini gorebiliyorum.kuvvetle muhtemel,hislerimin kaynaginda da bu durum var.

zorla yemege cikardim.ve benim yanimda gulebildigini gordum.durumunun kendi de farkinda.ben bir okuzum diyor.yabaniyim diyor.tesekkur etmek falan aklima gelmiyor,oyle seyleri unutuyorum diyor.

herneyse.bana karsi biseler hissediyor sandim.gaza gelip acildim.ve got oldum.hem de cok fena.diger erkeklerden hic te farkli bir noktada durmadigimi gordum onun gozunde..seninle alakali degil,hayatima kimsenin girmesini istemiyorum.kimsenin benimle ilgilenmesini istemiyorum diyor.hic bir beklentisi yok.ve ben kendim de bunu kiramadim.onu hic degistiremedim.azicik olsun gonlunde bi titresim yapamamisim.herneyse.sorum su benim ;

bu ask acisi mi yoksa baska bir sey mi?yani ben burda bu kiza resmen asik miyim yoksa reddedilmenin ezikligi ve kaybetmenin verdigi uzuntuyu ben ask olarak mi algiliyorum nedir durum?su an ben ask acisi mi cekiyorum yoksa benligimin verdigi kavganin ruhuma yansimasi midir bu duygu?eger bu asksa,cok basit bise degil mi bu ask?yani hic te oyle kutsal ulvi bir duyguya benzemiyor,ben benzetemedim..bunun ask olmadigini soyleyin lutfen..buna inanirsam daha erken toparlanabilirim gibime geliyor.cunku cok zamansiz geldi bu sikinti.hic vakti degil yani.bok gibiyim.

tesekkurler..
0
chainreaction
(28.09.08)
Bence aşık olmuşsun. Evet hiç de öyle ulvi bişi değildir.
0
sui
(28.09.08)
Bence de aşık olmuşsunuz. Bence hoşlandığınız kız bu haliyle ne sizi mutlu eder ne kendi mutlu olabilir. Kendini değiştirmesi gerekiyor. İnsanları değiştirmek zor ama imkansız değil, çok çok zorlu, belki hiçbi zaman tam olarak bitmeyecek bir değişim serüvenine hazırsanız, hoşlandığınız kişiyi normal bir ilişkiye ikna etmeye çalışabilirsiniz. İşiniz zor allah kolaylık versin. İnsanın otistik bi çocuğu olması gibi bi durum değişmesi gereken ama çok da sevdiği biriyle olması.
0
joelskellington
(28.09.08)
dostum kilit noktayi buldum.. "ama cok guzel.gerci baslarda bu kadar guzel gelmiyordu,bilemiyorum." demi$sin ya.. hah, sen o kizi elde edemedigin icin takinti olmu$ veya ileride olacak senin icin, bunu diyeyim sana. ya zoru seviyorsun ya da takintilisin..
0
katafalk
(28.09.08)
aşk dediğin şey şu yukarıda bahsettiklerin zaten zorluk mücadele imkansızlık, sabırlı ol ve bekle bakalım ne olucak ama söliyim elde etmeden kolay kolay geçicek bişey değil elde ettiğin zaman da hepsi toz olup uçacak....
0
horozbina
(28.09.08)
her kızda bu olay var ya. ben yalnız yapacak kadar güçlüyüm, erkeklere ihtiyacım yok, kabayım sabayım ama aslında içime baksan süperim. bence biraz kendi haline bırakınca cidden bir şey hissetmişse kendisi gelir gibi. zaten bence tüm kızlar saykodur ama bu noktaya burada giremeyeceğim.
0
passion rules the game
(28.09.08)
"Seversin, kavuşamazsın; aşk olur"

Ben de dahil, bütün filozoflar böyle diyorlar. Aşk bu; tıpkı kanser gibi süreçleri var.

"Şok - Depresyon - İnkar - Umutsuzluk - Kızgınlık - Savunmasızlık - Pazarlık - Kabullenme"

Takıntı yapmadan durumu kabullenmek en güzeli. Hem senin hem de çevren için.
0
ataturkiye
(28.09.08)
zor elde edilenin daha sağlam olacağına inanarak bence çalışmalara devam edin ve elde etmeye bakın.ailesiyle ilgili bir problem olabilir erkeklere olan güvenini sarsmış olan, yeniden güvenini sarsmayı düşünmüyorsanız bence uğraşmaya değer ve evet aşık olmanız muhtemel.
0
prodeq
(28.09.08)
bence elde edemediğiniz (elde etmek ne pis bi kelime, tü kaka, kullanmayalım onu.) için gözünüzde büyütmüş de büyütmüşsünüz. çaba harcayıp elde ederseniz (ıy, pis.) de muhtemelen bir süre sonra "amaan bu muymuş" diyeceksiniz, şu saydığınız özellikleri birer birer gözünüze batmaya başlayacak ve terk edeceksiniz, siz aradığını bulamamış olacaksınız, kız da zaten güvenmediği erkeklerden bir farkınız olmadığını düşünüp daha da yabanileşecek.
bu birini değiştirme/biri için değişme işi evet imkansız değil ama birlikte uzun bir süre geçirilmiş, çöpe atılamayacak bir çaba harcanmış ilişkiler için anlamı var. şu durumda zoru seçmeniz, kazandıracağı en iyi şeyin muhtemelen hastalıklı bir ilişki olduğunu düşünürsek pek anlamsız. aşk veya değildir bilemem ama herkes yaşıyor bunları. çok farklı bir şey buldum, sonuna kadar gideyim, mutsuz olayım, yerlerde sürüneyim demeyin bence. sonra içinden çıkılmıyor.
0
leylak sarabi
(28.09.08)
(5)

bayramda bankalar açık mı?

kvrck
harç falan yatırıcaz malum. ne yapalım? taklaya gelmeyelim.
harç falan yatırıcaz malum. ne yapalım? taklaya gelmeyelim.
0
kvrck
(28.09.08)
Özel bankalar en azından pazartesi sabahtan açıktır diye tahmin ediyorum.
0
sui
(28.09.08)
sole bişi buldum.
www.tbb.org.tr
0
neuromanger
(28.09.08)
bayram gunleri kapali, ptesi yarim gun, cuma tum gun calisiyorlar
0
x daemon
(28.09.08)
Tüm bankalar pazartesi açık fakat bayramda kapalılar. Hepsi için geçerli.
0
alkolik imam
(28.09.08)
alışveriş merkezlerindeki( Tepe Nautilus acıbadem carrefour )bankalar haftasonları açık oluyor diye biliyorum belki bayramda da açık olabilir
0
manonflier
(28.09.08)
(2)

Devlet Tahvili & Hazine Bonosu

blackidom
http://www.sekerbank.com.tr/hazine-bonosu-faizleri.jspşu adresten baktıgımızda almak istediğimiz bir devlet tahvili faiz oranı "alış oranı" altında gördüğümüz oranlar mıdır yoksa "satış oranı" altında gördüğümüz oranlar mıdır?
www.sekerbank.com.tr
şu adresten baktıgımızda almak istediğimiz bir devlet tahvili faiz oranı "alış oranı" altında gördüğümüz oranlar mıdır yoksa "satış oranı" altında gördüğümüz oranlar mıdır?
0
blackidom
(28.09.08)
Bankanın kârına, senin zararına olan hangisiyse odur, satış oranı gibi gördüm o yüzden.
0
sui
(28.09.08)
fakat aynı listede satış oranının alıştan daha yüksek oldugu tahvillerde var.
0
🌸blackidom
(28.09.08)
(8)

vinç üzerindeki insanlar

cehcho
böle bir fotoğraf vardı. böyle işçiler çok yüksek bir yerde vincin üzerinde oturuyorlar? sohbet ediyorlardı birbirleriyle. link vercek olan ?
böle bir fotoğraf vardı. böyle işçiler çok yüksek bir yerde vincin üzerinde oturuyorlar? sohbet ediyorlardı birbirleriyle. link vercek olan ?
0
cehcho
(27.09.08)
teşekkürler.
öğlen yemeğindeki bu adamlar, bu fotoğraf gerçek mi ? photoshop falan olabilir mi ?
0
🌸cehcho
(27.09.08)
ne fotoşapı :) 1930larda gökdelenler böyle inşa ediliyormuş. bu ünlü resim rockefeller center'dan.

baskentlim.com
www.nytstore.com
0
507
(27.09.08)
Bir de bu tip bir Ersin Karabulut çizimi vardır. Çok hoş.. Bence fotoğraftan çok daha güzel.

static.ideefixe.com
0
vita vinum est
(27.09.08)
ben gerçek diye biliyorum.
0
uz
(27.09.08)
Orijinali gerçektir elbet...
Ama bunun çeşitleri boldur. Misal ünlülerin olduğu bir tanesi vardı, stallone falan olan bulamadım...
CSI versiyonunu buldum:
www.watchingcsi.com
0
late viper
(28.09.08)
05
(28.09.08)
late viper
(28.09.08)
(3)

APA tekniği (Alıntı yöntemi)

blackidom
APA tekniği kullanılarak yazılan bir bilimsel çalışmada, çalışma içerisindeki alıntılarda örneğin (Smith, 2001) şeklinde bırakmayıp (Smith, 2001, p.45) şeklinde sayfasını da yazmak istiyorum. böyle bir durumda kurala aykırımı hareket etmiş oluyorum?
APA tekniği kullanılarak yazılan bir bilimsel çalışmada, çalışma içerisindeki alıntılarda örneğin (Smith, 2001) şeklinde bırakmayıp (Smith, 2001, p.45) şeklinde sayfasını da yazmak istiyorum.
böyle bir durumda kurala aykırımı hareket etmiş oluyorum?
0
blackidom
(27.09.08)
Example: (Smith, 1998, p. 263)

bu kurallara aykırı olmuyor
0
mortifera
(27.09.08)
bildigim kadari ile p yazmaya da gerek yok. dogrudan isim basım yılı sayfa numarasi seklinde giriyorsunuz.
0
atmacaged
(27.09.08)
APA'da kural zaten belirttiğiniz gibidir. Hatta sayfa numarası vermek özellikle alıntılarda şartsa da, alıntı olmayan durumlarda dahi sayfa numarası verilmesini öneriyor APA kardeş.

owl.english.purdue.edu
0
sui
(27.09.08)
(3)

günübirlik istanbul

kibritsuyu
efenim iki sene önce eşimle ankara'dan günübirlik istanbul'a gelip, gezip akşama da dönmüştük. yine yapalım diyoruz fırtına falan yoksa. ama aynı şeyi de yapmak istemiyoruz. planımız şuydu iki sene önce.1. fatih ekspresi'ne bin, sabah 7'de haydarpaşa'ya in.2. vapurla karaköy'e geç, kahvaltı yap, eli
efenim iki sene önce eşimle ankara'dan günübirlik istanbul'a gelip, gezip akşama da dönmüştük. yine yapalım diyoruz fırtına falan yoksa. ama aynı şeyi de yapmak istemiyoruz. planımız şuydu iki sene önce.

1. fatih ekspresi'ne bin, sabah 7'de haydarpaşa'ya in.
2. vapurla karaköy'e geç, kahvaltı yap, elini yüzünü yıka.
3. yürüyerek eminönü'ne geç, mısır çarşısı neyin gez. saat 10'a kadar oyalan.
4. 10'da boğaz turu vapuruna bin, baştan başa boğazı gez, anadolu kavağı'nda balık ye, geri dön.
5. eminönü'nde vapudan in, yürüyerek karaköy'e geç.
6. tünele bin istiklal'e çık. bi de orda turla, bira iç midye tava ye.
7. geri dön tünele bin, karaköy'e in. vapura bin. saate bak, trene çok varsa kadıköy'de in, bi de orayı turla vakit geçir, tren saatinde haydarpaşa'ya git. vakit yoksa direkt haydarpaşa'ya git.
8. fatih ekspresi'ne bin geri dön.

bu sene de aynı şeyi yapmamamız için alternatifleriniz var mı? ikimiz de istanbul cahiliyiz. şu kara şehirde hasretini en çok çektiğimiz şey deniz olduğundan, deniz içeren aktiviteler harika olur. adalar falan mesela.
0
kibritsuyu
(27.09.08)
kahvaltıyı çengelköy de yapabilirsiniz bu defa, bayramda hava o kadar kötü olmayacakmış sanırım deniz kıyısında bir yürüyüş iyi olabilir o taraflarda.
0
patricia teyze
(27.09.08)
1. tekrar trenle gel haydarpaşada in
2. kadıköye yürü
3. hava güzelse ya çarşı içinden beyazfırnın sıcak peynirli poğaçalarından al ya da bahariyede ki inci pastaneinden karışık pizza al modaya yürü sahilde ki bi çaybahçesine oturup çıkındakileri mideye indir.
4.hava kötüyse beyaz fırında ayaküstü peynirli poğaça ve limonata ile kahvaltını yap.
5. kadıköy çarşının içinde ki baylan pastanesine otur kupgriye veya kesatneli mus ye.
6. ordan bin dolmuşa bostancu vapur iskelesine git.
7. büyük adaya geç ada havası al gez toz fayton turu yap bira iç.
8. heybeli adaya geç halki diye bi rum meyhanesi var ufacık ama güzel biyer orda denizbörülcesi, midye tava, ve pazarlık edip balık ye (bütçe aşmaması için bu mevsimde istavrit hem lezzetli hem ucuz olur.) yanında da rakı bira ne varsa :)
9. ada da tren zamanıyla vapurdan dönüş zamanını senkronlayıp drek bostancıdan trene binebilirsin.
Not: özel bi yemek veya mekan tercihiniz varsa ona göre de bi plan çıkarabilirim. iyi gezmeler ....
0
horozbina
(27.09.08)
Mutlaka Eminönü tarafına gidecekseniz bir Sultanahmet, bir Ayasofya da gezilebilir, vay anam vay denilebilir.

Boğaz gezisi karadan yapılabilir, Ortaköy'de Bebek'te takılınabilir.

Kitap seven insanlarsanız İstiklal'de Robinson Crusoe 389 a uğranabilir.
0
sui
(27.09.08)
(4)

wall-e orijinal altyazılı olarak hangi sinemalarda?

urubitinga
Ankara için wall-e filmi herhangi bir sinemada orijinal altyazılı olarak yayınlanıyor mu? bazı sitelerde altyazılı olarak gözükse de o sinemayı aradığımda elimizde yalnızca dublajlı kopya var diyorlar.not: kimileri burada batının dilini almayın, ilmi alın gibi komik ahkamlar kesmezse sevinirim, keyf
Ankara için wall-e filmi herhangi bir sinemada orijinal altyazılı olarak yayınlanıyor mu? bazı sitelerde altyazılı olarak gözükse de o sinemayı aradığımda elimizde yalnızca dublajlı kopya var diyorlar.

not: kimileri burada batının dilini almayın, ilmi alın gibi komik ahkamlar kesmezse sevinirim, keyfe keder bir durum sonuçta benimkisi...
0
urubitinga
(27.09.08)
beyazperde.mynet.com

kirmizi belirtilen saatler orijinal altyazili. sormadiysaniz oralari arayip sormak lazim bir de.
0
trimpot
(27.09.08)
orada altyazılı olduğu belirtilen ve belirtilmeyen bütün sinemaları aradım ve "yanlış, hepsi dublajlı" diyorlar. işin daha saçması cinebonus biletlerini online olarak satan mybilet.com da orijinal altyazılı olarak belirttiği seansların hepsinin telefon açıp sorduğunuzda dublajlı olduğunu öğreniyorsunuz. hani altyazılı buldum satın alayım gidip izleyeyim desem gidince dublajlı olduğu gerçeğiyle karşılaşacağım... kısacası ankara'da orijinal izleme şansımız yok...
0
🌸urubitinga
(27.09.08)
istanbulu bilmem ama izmirde de öyle bir şansın yok. animasyon filmlerini zaten dublajlı olarak sokuyorlar vizyona. ayrıca filmi birkaç saat önce izlemiş biri olarak dublajın büyük kayıp olmadığını söyleyebilirim çünkü filmin büyük bir kısmında konuşma yok zaten. robotların tek tük konuşmaları da aslına uygun olarak efektli şekilde yapılmış. bence dublajı dert etmeden gidebilirsiniz.
0
oldtimer
(27.09.08)
Benim sinemalar.com dan gördüğüm kadarıyla bütün Türkiye dublajlı. devlet buna bir şey yapması lazım ayrıca. Yeter ulan çizgi filmde dublaj.
0
sui
(27.09.08)
(5)

bodrum-kas arasi kac km?

terp
mesafe kac km'dir, arabayla bu mesafe kac saatte alinir?
mesafe kac km'dir, arabayla bu mesafe kac saatte alinir?
0
terp
(26.09.08)
tahmini birsey soyluyorum. kesin olarak bilen varsa lütfen beni düzeltsin;

bodrum - fethiye arasi otobüs ile 5 saatte gidiliyorsa, siz araciniz ile rahatlikla bu yolu 5 - 5,5 saatte alirsiniz.

mugla - antalya arasi 313 km. bodrum ile kas arasida yaklasik 270 km.
0
trimpot
(26.09.08)
Yaklaşık 290 km ölçtüm Google Earth ile, sanırım max. 4 saatte alınır (Gökova ve Yatağan civarları biraz hız kırıyor, ama onun dışında yol gayet iyi)
0
sui
(26.09.08)
beklemeleri de hesaba katarsan en fazla 5 - 5:30 saat sürüyor.
0
mortifera
(26.09.08)
sahilden doğru gidersen daha uzun sürüyor yol kısa gözükse de zira yol çok kötüydü son gittiğimde.
0
darknum
(26.09.08)
bir kaç ay önce yeşilyurt'a girmeden kaş'a kestirme yol yapıyorlardı. bittiyse, yolu ortalama 15 dakika kısa farzedebilirsin. çünkü bence sahil yolunun en kötü yeri yeşilyurt-kalkan arası çıkılan rampa.
0
insanimsi
(27.09.08)
(7)

Türkçe İngilizce ceviri sorusu

no christ requiress
ilk defa bir akademik makale yazmaktayim. ozet bolumunu ing.e cevirmem gerek lakin cevirdigim yeri yuz kere okumus olmaktan oturu anlami kaybettim ve sacmalamaya basladim.birisi su kismi kontrol edip de duzeltebilir mi ? (son kisimda iyice yaymistim)çevrilecek kisim:---------Avrupa’nın birliği tasar
ilk defa bir akademik makale yazmaktayim. ozet bolumunu ing.e cevirmem gerek lakin cevirdigim yeri yuz kere okumus olmaktan oturu anlami kaybettim ve sacmalamaya basladim.birisi su kismi kontrol edip de duzeltebilir mi ? (son kisimda iyice yaymistim)


çevrilecek kisim:
---------
Avrupa’nın birliği tasarısı yeni olmayıp, izleri Kant, St.Pierre, Dubois, Isocrates, Penn, Rousseau, Dante, Sully, Podebrad gibi düşünürlerde ve hatta Roma, Kutsal Roma, Napolyon Fransa’sı gibi imparatorluklarda bulunabilir. Böyle bir düşüncenin dile getirilişinin temelinde; yüzyıllar boyunca yapılagelmiş savaşların kıtayı yıkıma uğratması ve bu soruna çözüm olarak düşünülen Avrupa devletleri arasında kalıcı bir barışı yerleştirme isteği yatar. Bu makalede günümüzün en önemli politik oluşumlarından birisi olan Avrupa Birliği’ni kurmak ve buna temel olan olan kalıcı barışı sağlamak yolunda dile getirilen çeşitli görüşler açıklanacak, birlik ve barış düşüncesinin dönemden döneme nasıl anlaşıldığı ve evrildiği üzerinde durulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Kalıcı Barış, Avrupa Birliği, Kozmopolitanizm


benim cevirip sacmaladigim kisim:
------------


The scheme of european unity didn’t come out lately and can be traced back to the thoughts of thinkers like Kant, St.Pierre, Dubois, Isocrates, Penn, Rousseau, Dante, Sully, Podebrad and even to empires such as Roman, Holy Roman and Napoleonic France. The origin of such scheme is the desire of finding a solution to wars that had been lasted for centuries and had ruined Europe, by establishing a lasting peace between European states. In this essay, it will be explained that the different opinions which made way to foundation of the European Union, one of the most important contemporary constitutions and to thoughts of lasting peace from which such thought of unity flourished, and the evouliton and comprehension of unity and peace thought periodically will be dwelled upon.

key words: Lasting peace, European Union, European unity, Cosmopolitanism
0
no christ requiress
(26.09.08)
* didn't yerine did not. Akademik yazında öyle apostrof falan sevilmez. Can't yerine cannot, don't yerine do not.
* to wars that had lasted for (been silinecek)
* bence between THE European States olmalı.
* In this study, in the paper 'ı tercih ederim in this essay'a.
* This paper examines different opinions on lasting peace from which a thought of unity has flourished, and on foundation of the European Union, which is one of the most important contemporary constitutions. The study also explores the evolution and comprehension of unity and peace historically.

(Valla Can Yücelin dediği gibi, çeviri kadın gibidir, güzeli sadık olmaz, sadığı güzel olmaz. O yüzden son cümleyi böldüm. Bence zaten comprehend edilen şey bir düşüncedir, bi daha thought yazmak anlamsız. Evolution kelimesi yanlış yazılmış dikkat.)

* THE European Union olacak bir de.
0
sui
(26.09.08)
- thoughts of thinkers pek olmamış (tekerleme gibi olmuş), ideas of philosophers daha uygun olur

- the origin of such scheme değil de, the origin of such a scheme

- kalıcı barış için lasting değil de permanent sıfatı daha iyi olur gibi. belki de olmaz valla bilemicem.
0
mea maxima culpa
(26.09.08)
cok sagolun valla acayip makbule gecti.

@mea maxima culpa: kalıcı baris felsefi terim olarak "lasting peace" seklinde kullaniliyor orda bir yanlislik yok.
0
🌸no christ requiress
(26.09.08)
bu arada politik oluşum kısmını kaçırmışım, o contemporary constitution yerine contemporary political institution olsa daha iyi olur gibime geldi.

hatta historically yerine de from a historical perspective diyesim geldi.
0
sui
(26.09.08)
itiraf ediyorum @sui'nin tekrar çevirdiği cümleye bakmadım : ))
0
mea maxima culpa
(26.09.08)
bu anladığım kadarıyla türkçe ciddi bir dergiye yazılan türkçe makalenin sonuna konulan özet ve anahtar kelimeler. böyle makalelerin sonuna bir türkçe bir de ingilizce özet konuluyor. makale ingilizce değil yani.

aslına bakarsanız gerçekten bu makalede açıklanacak filan biraz olmamış. açıklanmaktadır deyin. aslında demeseniz daha iyi o şekilde. çünkü göz gezdiren birisi için bu, bu makale ne ile ilgili. hay allah ya. şimdi makale yazılırken, yetiştirme telaşı ile düzeltme filan yapılırken insanın kafası amma karışık oluyor. böyle sağlıklı kafa ile düşünülmüyor.
0
mea maxima culpa
(27.09.08)
cevaplar ve tavsiyeler icin sagolun tekrardan.

makaleyi turkce yaziyorum ve bu bolum de "mia grande colpa" nin dedigi gibi baslangictaki ozet bolumu. sadece ozet kisminin ingilizce olmasi gerekiyor.

ilk defa yazidgimdan oturu duzeltmeleriniz ve fikirleriniz icin cok tesekkurler, cosmicstring mesela dedigin sekilde hakemin etkilenecegi aklima gelmezdi.
0
🌸no christ requiress
(27.09.08)
(7)

Makale istek!

gimbal
Birileri su makaleye el atabilirse cok berhudar olacagimdileyen abilgina et gmail nokta cok a gonderebilir. Moderatorler de bir yarim gunlugune ustte tutsalar bu duyuruyu cok sevinirim.Colliot O, Chételat G, Chupin M, Desgranges B, Magnin B, Benali H,Dubois B, Garnero L, Eustache F, Lehéricy S.Discr
Birileri su makaleye el atabilirse cok berhudar olacagim
dileyen abilgina et gmail nokta cok a gonderebilir.
Moderatorler de bir yarim gunlugune ustte tutsalar bu duyuruyu cok sevinirim.

Colliot O, Chételat G, Chupin M, Desgranges B, Magnin B, Benali H,
Dubois B, Garnero L, Eustache F, Lehéricy S.

Discrimination between Alzheimer disease, mild cognitive impairment,
and normal aging by using automated segmentation of the hippocampus.

Radiology. 2008 Jul;248(1):194-201. Epub 2008 May 5.PMID: 18458242
[PubMed - indexed for MEDLINE]

PURPOSE: To prospectively evaluate the accuracy of automated
hippocampal volumetry to help distinguish between patients with
Alzheimer disease (AD), patients with mild cognitive impairment (MCI),
and elderly controls, by using established criteria for patients with
AD and MCI as the reference standard. MATERIALS AND METHODS: The
regional ethics committee approved the study and written informed
consent was obtained from all participants. The study included 25
patients with AD (11 men, 14 women; mean age +/- standard deviation
[SD], 73 years +/- 6; Mini-Mental State Examination (MMSE) score, 24.4
+/- 2.7), 24 patients with amnestic MCI (10 men, 14 women; mean age
+/- SD, 74 years +/- 8; MMSE score, 27.2 +/- 1.4) and 25 elderly
healthy controls (13 men, 12 women; mean age +/- SD, 64 years +/- 8).
For each participant, the hippocampi were automatically segmented on
three-dimensional T1-weighted magnetic resonance (MR) images with high
spatial resolution. Segmentation was performed by using recently
developed software that allows fast segmentation with minimal user
input. Group differences in hippocampal volume were assessed by using
Student t tests. To obtain robust estimates of P values, the correct
classification rate, sensitivity, and specificity, bootstrap methods
were used. RESULTS: Significant hippocampal volume reductions were
detected in all groups of patients (-32% in AD patients vs controls, P
< .001; -19% in MCI patients vs controls, P < .001; and -15% in AD
patients vs MCI patients, P < .01). Individual classification on the
basis of hippocampal volume resulted in 84% correct classification
(sensitivity, 84%; specificity, 84%) between AD patients and controls
and 73% correct classification (sensitivity, 75%; specificity, 70%)
between MCI patients and controls. CONCLUSION: This automated method
can serve as an alternative to manual tracing and may thus prove
useful in assisting with the diagnosis of AD. (c) RSNA, 2008.
0
gimbal
(26.09.08)
istediğiniz nedir? çeviri mi?
0
kibritsuyu
(26.09.08)
makale isteniyor sanırım da ben okulda olmadıgım için bakamıyorum.

@gimbal; eğer bu makaleyi istiyorsanız "purpose" kısmını yazmanıza gerek yok, makalenin adı, kimin yazdıgı ve nerede yayınladıgı gibi şeyler yeterli olur. eğer istediğiniz çeviri gibi bişeyse de bu yazdıklarımı dikkate almayın :)
0
light beam
(26.09.08)
suraya ekledim duyurunuzu.
(bkz: makale araniyor duyurulari/#14093990)
0
sethi
(26.09.08)
Hayir arkadaslar ceviri istemiyorum, makalenin tam metnine ihtiyacim var. Tercihen pdf seklinde.
Bazen makale ararken yazarlarin cogu ayni olabiliyor veya baslik yeterince descriptive olmayabiliyor. O nedenle abstract ile karsilastirmak isleri kolaylastirir diye yazdim. Simdi daha net bir sekilde tam metin istedigimi yaziyorum duyuruya

edit: @sethi: tesekkur ediyorum
beceremedim duyuruyu editlemeyi nedense, SQL ile ilgili bir hata cikiyor durmadan. neyse bu vesileyle soylemis oldum ceviri degil full text istedigimi
0
🌸gimbal
(26.09.08)
Yok valla. Biri yurtiçi öbürü yurtdışı olmak üzere iki üniversite kütüphanesi taradım, ulaşılamıyor. Biraz da fazla yeni makale, belki ondandır.
0
sui
(26.09.08)
aradım full text bulunmuyor bende de.
yazarına e-posta gönderirseniz sonuç alabilirsin.
0
lejant
(26.09.08)
Makale bulunmustur arkadaslar
Tetrahydrocannabinol'e ve bulmaya ugrasan herkese tesekkurler
0
🌸gimbal
(26.09.08)
(7)

Google'da bulunamayan doçent nerede bulunabilir?

areels
bir doçent'in hangi üniversitede görev yaptığı nasıl bulunabilir? tüm üniversite personeli veri tabanı gibi bir şey var mı ki?
bir doçent'in hangi üniversitede görev yaptığı nasıl bulunabilir? tüm üniversite personeli veri tabanı gibi bir şey var mı ki?
0
areels
(25.09.08)
"X Y (adamın ismi yani)" üniversitesi diye arat. bir yerde xy filanca üniversitesi bilmem ne bölümü diye geçiyorsa bulabilirsin.
0
mea maxima culpa
(25.09.08)
Tübitak'ın öyle bir projesi vardı sanırım ama doldurulması kişilere bağlı olduğundan sizin hoca yer almıyor olabilir.
0
sui
(25.09.08)
(bkz: google ipuçları/@alkolik imam)faydalı olacaktır. Doğru şekilde arama yaparsan muhakkak bulunur.
0
alkolik imam
(25.09.08)
google'da bulunamıyor, lütfen google önerileri vermeyiniz. başka bir alternatif lazım. kişinin isim ve soyismi cümle oluşturduğu için ve oluşan cümle hayli popüler olduğu için google olmuyor, olmasının da bir yolu yok. bu nedenle google'da bulunamıyor diye buraya geldim. yoksa ben 6 yaşından beri internet kullanan koskoca areelsim yani, teessüf ederim
0
🌸areels
(25.09.08)
Eğer herhangi bir makale veri tabanına bağlanabiliyorsanız oradan author olarak aratmayı deneyebilirsiniz, doçent olduğuna göre bir yayını vardır herhalde (herhalde diyorum çünkü bu memlekette hiçbişii olmadan prof olan insanlar da var). Eğer böyle bir bağlantınız yoksa ben bakabilirim.
0
sui
(25.09.08)
11811'den telefonunu öğrenmeye çalışın.

bi telefon numarası elde edebilirseniz en azından hangi şehirde ve semtte olduğunu öğrenirsiniz. ipucu ipucudur.
0
cruor
(25.09.08)
a$ağıdaki derneklerle irtibata geçmeyi deneyin.

www.univder.org

www.tumod.org.tr
0
robinbook
(26.09.08)
(1)

şöyle keyword'lu bir fotoğraf sitesi nasıl yapılır ?

neoyazin
efendim, böyle bir fotoğraf sitesi yapmak istiyorum. ama hazırı var mıdır böyle bir sistemin (php,asp cart curt) mesela o gün foto çektim geldim akşam kullanıcı girişini yaptım fotoğrafları ekledim yanına keywords yazdım kapattım hop bitti. gibi bir şey. bu konuda ilgilenen varsa ,bir yardımcı olurs
efendim, böyle bir fotoğraf sitesi yapmak istiyorum.
ama hazırı var mıdır böyle bir sistemin (php,asp cart curt)
mesela o gün foto çektim geldim akşam kullanıcı girişini yaptım fotoğrafları ekledim yanına keywords yazdım kapattım hop bitti. gibi bir şey.
bu konuda ilgilenen varsa ,bir yardımcı olursa sevinirim hatta ileriye dönük çok iyi bir ekip olacak gibi, iyi bi şeyler yapabiliriz de bu site olayları'ndan daha iyi anlayan varsa bir yadım ederse iyi olur,beraber çalışabiliriz evet.


örneğini vereyim

www.narphotos.net

alttaki gibi yada

www.magnumphotos.com
0
neoyazin
(24.09.08)
blog aç?

(bkz: blogspot)
(bkz: wordpress)
0
sui
(24.09.08)
(13)

Sıkışmış kola kapağını açmak

joehigashi
Meret kapağı öyle bir sıkmışımki şimdi de açamıyorum. Havluyla açmaya çalışmakta kar etmedi kayıyor bu seferde. İlla bıçakla mı keselim ? bir öneriniz var mı ? Yok mudur pet şişe kola kapağını açmanın yolu ?
Meret kapağı öyle bir sıkmışımki şimdi de açamıyorum. Havluyla açmaya çalışmakta kar etmedi kayıyor bu seferde. İlla bıçakla mı keselim ? bir öneriniz var mı ? Yok mudur pet şişe kola kapağını açmanın yolu ?
0
joehigashi
(23.09.08)
havlu bile çare etmedi diyorsan daldır bıçağı şişenin böğrüne..
0
deckard
(23.09.08)
havluyla açılmaması gayet doağl, havlu kalın çünkü ne kadar sıkarsanız sıkın kayar. daha ince kumaşlarla açmayı deneyin, tişört gibi. ayrıca kapağı baş parmağınızla işaret parmağınız arasına değil, serçe parmağınızla avuç kenarınıza sıkıştırın.
0
lepidodendron
(23.09.08)
isitmaniz lazim once, boylece genlesir
0
ermanen
(23.09.08)
varsa ingiliz anahtarıyla sıkıştırıp aç, kesin çözüm.
0
gioberg
(23.09.08)
ağız? diş?
0
insanimsi
(23.09.08)
Sorun baskısı silinmiş pijama görevi gören tshirt ile çözülmüştür arkadaşlar :) Teşekkür ederim..
0
🌸joehigashi
(23.09.08)
efes pilsenin magnet olarak da kullanabılen acagı var.onun ıcınde hem cam şişe acıcı hemde pet şişe acacagı var.valla bi guzel oluyoki.

satabılırım.. :)
0
isott
(23.09.08)
peçete ile deneyin. o kadar işe yarar ki müptelası olacaksınız.
0
caturanga
(23.09.08)
sakın bıçakla kesmeyin ha içine plastik parçaciklar düşer ufak ufak.
bıçağı daldırın zort diye. ha bende şimdi gidip uludağ limon içecem. afiyet olsun.
0
crystalsoul
(23.09.08)
Kerpetenle kistirip ceviriyorsunuz hunharca.
0
vita vinum est
(23.09.08)
birisi agiz dis demis de, oha sakina bu yola basvurmayin arkadaslar. valla dislerinizi eline alirsiniz , sonra TVdeki malum takma dis reklamlarinda oynarsiniz. dolaba koyun ki gaz biraz yogunlasip hacmini ve basincini dusursun derim. olmadi bana yollayin, kasli kollarimla acayim kapagi - kasli kollarim demisken, buradaki butun duyuru bayanlarina selam ederim.
0
egotm
(23.09.08)
Hafif hunharca ama etkili bir başka çözüm de, kapağa bir iğne saplamaktır böyle durumlarda. Kapak metalse bir başka yöntemle ufacık bir delik açmak da yetiyor.
0
sui
(23.09.08)
0
disq
(23.09.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.