Giriş
(12)

dövme sorusu

forumtrak
sizce ekteki dövmeler çok mu feminen? ikisinden birini ön koluma yaptırmayı düşünüyorumdanot:erkekimedit: resim değişimi
sizce ekteki dövmeler çok mu feminen? ikisinden birini ön koluma yaptırmayı düşünüyorumda

not:erkekim

edit: resim değişimi
0
forumtrak
(25.11.08)
resim patlamış yeniden yüklersin de aklıma ne geldi, yüklenmemiş sayfa dövmesi güzel olabilir. sahiden diyorum. ay ben yaptırıyım hatta. "dövmeem yine yüklenmedii" derim ahahah, çok güzel. beyaz zeminli, kırmızı çarpılı, ufak. şakalı. ama güzel.

edit: resimler yüklendi. omuzdaki ayak izlerini direkt geç bence. boşver yani, yaptırma. madem erkeksin. ötekisi de geçici olmayacaksa olur anca, ilerde bundan özellikle pişman olabilirsin. çünkü biraz fazla sevimli. yanlış anlama. derdimiz feminen olmamak.

edit2: ayak izlerinin yerine kedi kuyruğu gelmiş. onun için de aynı düşüncelerim. hala feminen yani evet.
0
oldu görüşürüz
(25.11.08)
beyaz fonta sahip çok şekermiş..
0
isott
(25.11.08)
evet bence feminen. ikisi de.
0
osuruklu
(25.11.08)
meyilli değilsen yaptırma.
0
ozdek
(25.11.08)
* erkeklerde "şirin" görünen herşeyi feminen olarak algılayan ve üstüne "meyilli" etiketi yaptıranları sallama. herkes kendi "meyiline" baksın, oturup onunla ilgili komplekslerini, gizlediği dürtülerini tartsın, buraya kusmasın.
* ilki özellikle güzel, gayet "şirin". kompleks yapma kendine bence. bunu üzerinde görenler aaa bu meyilliymiş demez derdin oysa.
* öyle ya da böyle hiç feminenlik istemiyorum dersen ikisini de boşver. çapa yaptır ejder yaptır ne bileyim...
0
cinematography
(25.11.08)
yapılı biriysen neden olmasın, hiç de feminen durmaz.
0
min el garaib
(25.11.08)
meyile inanmıyorum ama bir feminenlik var.
0
sui
(25.11.08)
emo

edit: benimki niye tiklenmedi :'(
0
deckard
(25.11.08)
Feminen değil de bence güzel değil bunlar. Yani güzel değil işte. Feminenden ziyâde çocuksu gibi.
0
nuage
(25.11.08)
Dövme yaptırmak istiyorsan "Bu benim içime sindi, ömür boyu vücudumda taşımak istediğime eminim" demen yeterli. Eğer elalem ne der gibi bir kaygın varsa yaptırma.
0
kimlanbu
(25.11.08)
bence kafanda bir şekil belirleyinceye kadar dövme yaptırma. yani uzun süre "şunun dövmesi olsun vücudumda" diye bir düşünce hakimse kafanda öyle yaptır. böylece pişman olmazsın.

resimler şirin ama evet, efemine duruyor.
0
alchoburn
(25.11.08)
ikisi de berbat
0
katafalk
(25.11.08)
(1)

termosifon kullanimi

terp
ilk kez termosifon taktirdik. gostergesi analog yani bi adet ibre ve maviden kirmiziya giden yuvarlaklar mevcut. simdi bu alet ne ayarda tutulmali? kirmizida mi sarida mi? abartmadan kulanmayi dusunuyoruz da.. tesekkurler..ek bilgiler: evde 4 kisiyiz. bendeniz uzun banyo sefalarindan pek bir haz ede
ilk kez termosifon taktirdik. gostergesi analog yani bi adet ibre ve maviden kirmiziya giden yuvarlaklar mevcut. simdi bu alet ne ayarda tutulmali? kirmizida mi sarida mi? abartmadan kulanmayi dusunuyoruz da.. tesekkurler..

ek bilgiler: evde 4 kisiyiz. bendeniz uzun banyo sefalarindan pek bir haz ederim.
0
terp
(23.11.08)
Biz 40'a kadar ısıtıyoruz ve iki kişiye yetiyor. Küresel ısınma ve su kaynaklarının tükenmesi nedeniyle banyo sefalarımızı uzun tutmuyoruz, herkese tavsiye ederiz.
0
sui
(23.11.08)
(7)

Kültürel farkındalık

kisisel bir ileti yaz
multikültürel ortamlarda çalışan arkadaşlara geliyor bu soru. hani bazı kültürlere karşı yapılmaması gereken, bazılarına ise yapılsa hoş olacak hareketler var ya. örneğin hollandalının birine "abi sizin dil almanca'ya biraz benziyor sanki" dersek dalar veya koreliye gidip "abi zaten çinlilerin küçük
multikültürel ortamlarda çalışan arkadaşlara geliyor bu soru. hani bazı kültürlere karşı yapılmaması gereken, bazılarına ise yapılsa hoş olacak hareketler var ya. örneğin hollandalının birine "abi sizin dil almanca'ya biraz benziyor sanki" dersek dalar veya koreliye gidip "abi zaten çinlilerin küçük oluyormuş" dersek hüzünlenir. ama aynı şekilde japon bir arkadaş bize iyilik yaptığı zaman laubali gibi teşekkür etmek yerine kafayı hafif öne eğme hareketiyle kendisini mutlu ederiz. işte bunun gibi ince noktalardan bildiklerinizi bi yazsanız da mesela arjantinli bir iş arkadaşımız olunca pot kırmasak.

not: bu duyuruda hiçbir dil bilgisi kuralına uyulmamıştır. kusura bakmayın.
0
kisisel bir ileti yaz
(23.11.08)
bu konuda özellikle İtalyanların yanında çok dikkatli olmak gerek..bir İtalyan erkeğinin karşısında kulağınızı kaşımanız 'sen gaysin' dediğiniz anlamına gelir. bizdeki bozkurt işaretine benzer işaretler hiç hoş karşılanmaz bir nevi küfürdür. bizde 'çok güzel' anlamına gelen parmakları birleştirip eli aşağı yukarı sallama hareketi, onlarda 'ne istiyosun' şeklinde kavgaya sebebiyet verebilecek bir çıkışmadır.. şimdilik aklıma gelen bunlar.
0
quinza
(23.11.08)
rus erkekler genelde kadınlarla el sıkışmaz. Yani en azından kadın elini uzatana kadar hamlede bulunmazlar.

italyanlarla yemek yedikten sonra vs "cok guzel" anlamında parmagınızı yanagınızda dondurur gibi bir hareket yapmanız gerekir diye biliyorum.

Hintliler genelde vejetaryen oluyorlar, yani en azından kırmızı et yemiyorlar. Önermeyiniz. Önermekten ziyade sandviç hazırlayayım hoşluk olsun falan derken icinde salam, sosis, yumurta olmamasıa dikkat ediniz.

ilk bunlar geldi aklıma tecrübeyle sabit olanlar.

Bir de şu var, bu da ikinci larak geldi aklıma.

www.cupertino.org
0
sopiro
(23.11.08)
italyanlar yemekleri begendikleri zaman, bizdeki butun parmaklari birlestirip "immmm, mukemmel olmus" anlamina gelen hareketi yapmazlarmis. "igrenc olmus la bu" demekmis bu italyan kulturunde. onun yerine eli tabanca gibi yapip, namluyu (isaret barnagini) sag yanaklarina bastirip, ayni anda da dairesel hareketler yaparak "mmm" derlermis.

ismini unuttugum bi "kisisel gelisim ve vucut dili" uzmani vardi. o anlatmisti.
0
osuruklu
(23.11.08)
bu kültürel özellikler kişiden kişiye büyük değişim göstermektedir. ayrıca ülkenin hangi bölgesinden, hangi demografik özelliklere sahip bir kesiminden gelindiği ile de çok ilgilidir. o yüzden genellemeler ne yazık ki pek bir işe yaramayacaktır.

ancak hangi ülke, kültür hakkında bilgi edinilmek isteniyorsa internetten (ingilizce/türkçe) kaynak bulunabilir.

çok genel olarak böyle ortamlarda kişilere doğrudan kişisel sorular sormayın, kıyaslamalar yapmayın, öpmeyin, sarılmayın denebilir.
0
bu nick kullanimda
(23.11.08)
cogu millet direkt yanak yanaga opusmeyi sevmez
0
ermanen
(23.11.08)
İranlılar üçe kere öpüyorlar, bir sağdan bir soldan sonra bi daha sağdan.
Uzak doğulularla takılırken beyaz giymeyecekmişiniz bir de, ölüm demekmiş.
0
sui
(24.11.08)
bir fransızdan bir şey rica ederken "lütfen"i eksik etmeyin. lütfen denilmediyse ölecek hastalığı var çünkü. örneğin bizde ".... yapar mısın?" gayet kibar bir rica iken bir fransız bunu buyurmak olarak algılayabiliyor. bu yüzden ofiste birbirine girdi alman ve fransız iş arkadaşlarım.
yine fransızlar karşılaştığınızda öpmezseniz bunu ciddi kabalık kabul ediyorlar. aynı şey vedalaırken de geçerli.
yine fransa'da birine merhaba demeden bir şey sormayın. çok aceleniz var, "pardon, şu nerede?" diye sormayın. "merhaba, .. nerededir?", "teşekkür ederim" makbul karşılanır.
almanlar size ayılıp bayılsa da verilen sözler konusunda takıntılı olabiliyor. zamanlama da dahil. bahaneler onlar için pek önemli olmayabiliyor. başkaları için çok geçerli de olsa sonuca bakıyorlar.
benim çalıştığım kurum ve insanlara mı hastı bilmiyorum ama fransızlar eğer yeni yıllarını kutlamadıysanız ve yeni yıla girdikten sonra ilk yazışmanız, konuşmanızsa yeni yıllarının kutlanması önemli.
estonyalılar, özellikle yeni nesil (sovyetlerden ayrıldıktan sonra okula gidenler) "rusça biliyor musun?" sorusuna karşı fazla çok hassas olabiliyorlar. peşinden ruslarla estonyalılar farklıdır konulu bir tirat gelebilir.
tanıdığım pek çok rus putin eleştirisi konusunda hassas. o rusya'yı küllerinden doğurdu, yabancılar çekemiyor vb. gibi bir savunmaları var.
makedonlar'la yapılan yazışmalarda fyrom u kullanmak aynı şekilde yunanlar'la yapılan yazışmalarda makedonya'yı kullanmak ciddi tepki görebilir.
sırplar'a (genelde) "kosova sınırında geçerken zorluk çıkıyor mu?" diye sormak, kosova'nın bağımsızlığıyla ilgili soru sormak hiç hoş karşılanmıyor. "kosova sırbistandır !" diye dellenebiliyorlar.
flaman bir belçikalı'ya aynı dili kullanmalarından hareketle dutch demek. aman diyim.

tüm bunlar benim karşılaştığım ve sonrasında da üzerine konuşup vardığım sonuçlar, bu yüzden böyle kişisel bir genellemeye gittim aksi her zaman mümkündür.
0
filtre kahve
(24.11.08)
(2)

anapara ve vergi

taipan
şimdi efendim benim bi arkadaşım var. hukuk fakültesinden henüz bu yıl mezun oldu. şans eseri staj devam ederken büyük bir şirketten 20 günlük bi iş teklifi aldı. bu iş teklifi staja engel değildi. sadece bu büyük firmamızın alacaklı oldupu şahısları arayıp gereken hukuki uyarıları yapmaktı.işi biti
şimdi efendim benim bi arkadaşım var. hukuk fakültesinden henüz bu yıl mezun oldu. şans eseri staj devam ederken büyük bir şirketten 20 günlük bi iş teklifi aldı. bu iş teklifi staja engel değildi. sadece bu büyük firmamızın alacaklı oldupu şahısları arayıp gereken hukuki uyarıları yapmaktı.işi bitirdi ücret konusunda maaş artı prim şeklinde anlaşıldı. iş bittikten sonra 4050 ytl lik bir kazanç ortaya çıktı brüt ancak bunun içinden vergiler düşülücek. şimdi biz bu arkadşla parayı iyi bir yemeyi düşünoyurz ancak elimize ne kadar geçecek pek bilmiyoruz. bu arkadaşta dediğim gibi henüz 2 ay bile olmadı staja başlayalı oda bihaber bu durumdan. bi hesap kitap yapıp uludağ yapalım diyoruz bu parayla ama işte elimize geçen parayı bilmemiz. lazım siz hesap uzmanı vergi uzmanı değerli abilerim. arkadaşımın yaptığı bu işten eline geçecek para ne kadar olur. hangi vergiler kesilir.bu kesilen vergiler 1 milyarı geçer mi? bi el atar mısınız şu duruma?
0
taipan
(21.11.08)
Yaklaşık %30'unu düşün. Hayal kırıklığına uğramayın.

www.hukuki.net
0
sui
(21.11.08)
sadece vergi değil, bir de ssk kesilir. kabaca yaptığım hesaba göre 550 lira vergi, 600 lira ssk kesilir. 2900 3000 lira gibi bir şey kalır elinize net olarak. daha düşük olmamalı.
0
kibritsuyu
(22.11.08)
(4)

80'lerin sonu 90'ların başı çocukları.

alkolik imam
Sevgili önce hüpletip sonra gümleten duyurucular.Bir reklam vardı hani. Siyah bir ekranda ellerin yıkanmasının önemi vurgulanıyodu. Sesler geliyordu fonda. Bir tanesinde yatakhanade geçen konuşma vardı mesela.Neydi o reklam ya bi bulduruverin be.
Sevgili önce hüpletip sonra gümleten duyurucular.

Bir reklam vardı hani. Siyah bir ekranda ellerin yıkanmasının önemi vurgulanıyodu. Sesler geliyordu fonda. Bir tanesinde yatakhanade geçen konuşma vardı mesela.

Neydi o reklam ya bi bulduruverin be.
0
alkolik imam
(21.11.08)
(bkz: suya sabuna dokunun) olabilir mi?
0
blackdog
(21.11.08)
suya sabuna dokunundu o reklam.
dan dan dan sesleri esliginde kara eller ekrana vuruyordu, sonunda ekran tamamen karariyordu. o reklamdan korkmayan cocuk yoktu heralde. korkudan koltugun arkasina kacan arkadaslar varmis. hehe.

zamaninda cok aradim o reklami youtube'da falan bulmak icin; ama bi sonuca ulasamamistim.
bi bulsak hepberaber?
0
wyanet
(21.11.08)
sui
(21.11.08)
evet buydu!!:) Lakin video bulmak imkansız sanırım...
0
🌸alkolik imam
(21.11.08)
(5)

gogus hastaliklari falan filan?

xoxo gossip girl
simdi arkadaslar, 5 gun once falan sol sol gogsumde bi dolgunluk hissettim- adetime de bir hafta falan vardi o zaman..halen sol gogsum sag gogsumden daha buyuk gibi, ve ust tarafi bastirinca biraz aciyor, ve sanki kolumun altina da vurdu, orasi da tahris olmus gibi bir his veriyor arada..adet olmak
simdi arkadaslar, 5 gun once falan sol sol gogsumde bi dolgunluk hissettim- adetime de bir hafta falan vardi o zaman..halen sol gogsum sag gogsumden daha buyuk gibi, ve ust tarafi bastirinca biraz aciyor, ve sanki kolumun altina da vurdu, orasi da tahris olmus gibi bir his veriyor arada..
adet olmak uzereyim, ve asiri evhamli bir insanim, ailemizde yasli birisiyle ugrasiyoruz son iki haftadir, ve cok az uyudum, tipim kaydi denilebilir :) henuz adet olmadim, gogsumdeki aci azaldi, ama yine de tedbir olarak doktora randevu aldim.
23 yasindayim bi de :)) bu cok onemli bisi olabilir mi?doktora pazartesi gidicem, o zamana kadar bi fikrim olsun diye soruyorum bunu..
0
xoxo gossip girl
(21.11.08)
Dönem dönem bayanlarda bu tür bezeler çıkabilir. Yaşın itibarıyle normal gibi. Kötü bir şey olacağını sanmıyorum. Yine de doktora gitmelisin mutlaka. Randevu alman iyi olmuş.
0
ataturkiye
(21.11.08)
lenf kanallarınızla alakalı bir şeyler olabilir.
0
dr cucu
(21.11.08)
Aslında her şey olabilir tabii, Allah korusun, ama yaşınız itibari ile ihtimalleriniz düşük kötü şeyler için. Göğsünüzde elinize gelen bir şey olup olmadığına bakın. Balenli sutyen kullanıyorsanız, onlar da böyle ağrılara sebep olabilirler.
0
sui
(21.11.08)
arkadasimda var aynisi, onun da yasi 22 ( olayakaynimda var aynisi gibi girdim direk)
ben de arkadasimla baya bir kosturmustum, doktor biyopsi istiyor genellikle emin olmak icin, sakin telasa kapilma, gogus dokun koltuk altina dogru buyuyormus, bezeler olusuyor kotu huylu degil ama tabi ki ileride donusme ihtimali var. sana 6 ayda bir kontrole gel diyecek ki kotu huyluya donusurse erken mudahaleyle hemen halledilebilsin diye. cok endiselenecek bir sey yok yani, yalniz yiyeceklerine dikkat et demisti sucuk mucuk yemicektin ama ne alakaydi ne iceren besinlerdi bilmiyorum. stresten uzak dur bir de, cogaltiyormus boyle durumlarda. bunlar seni doktora gidene kadar rahatlatir umarim:)
0
kenarortay
(21.11.08)
comptrol
(22.11.08)
(2)

6 haftalık hamilelik, kan?

flame of feanor
almanyadaki ablam 6 haftalık hamile. kan gelmiş ve karnı çok ağrıyormuş. birazdan doktora gidecek. sorun ne olabilir? normalmidir bu? kötü bir şey yoktur umarım. çok endişelendim :(
almanyadaki ablam 6 haftalık hamile. kan gelmiş ve karnı çok ağrıyormuş. birazdan doktora gidecek. sorun ne olabilir? normalmidir bu? kötü bir şey yoktur umarım. çok endişelendim :(
0
flame of feanor
(21.11.08)
düşük olabilir :(
0
trista
(21.11.08)
Düşük olabilir denildiği gibi.

Bununla birlikte biraz içine su serpmek anlamında 6 haftalık hamilelikten kasıt, döllenmenin üzerinden 6 hafta geçmesi ise bu genel hesaplamada 8. haftaya tekabül ediyor (çünkü hamilelik hesaplaması son adet tarihine göre yapılıyor, yani daha hiç birşeyin olmadığı ilk 2 haftayı da kapsıyor). Vücut normalde 4., 8. ve 12. haftalarda adet görmeye programlı olduğu için bu haftalarda bazen böyle anlamsız kanamalar olabiliyormuş.

Ama yine de bir doktora görünmesinde fayda var, özellikle de kanama devam ediyorsa ve ağrısı varsa.
0
sui
(21.11.08)
(3)

Jinekolog Arıyorum!

devinim
1 sene kadar doğum kontrol için yasmin kullandım. 2 ay önce gebelik planı nedeniyle hormon kullanmayı bıraktım. bıraktığımdan bu yana mentruel siklusta proplemler yaşadım ki bunun normal olduğunun farkındayım.mens dönemi dışında kanamalarım oluyordu. Doktora gittim, hormon testi ve rahimden parça al
1 sene kadar doğum kontrol için yasmin kullandım. 2 ay önce gebelik planı nedeniyle hormon kullanmayı bıraktım.

bıraktığımdan bu yana mentruel siklusta proplemler yaşadım ki bunun normal olduğunun farkındayım.

mens dönemi dışında kanamalarım oluyordu. Doktora gittim, hormon testi ve rahimden parça alarak doku testi istedi, Her şey normal mantarınız bile yok dedi doktor fakat son regl döneminde kokulu ve kahverengi akıntı ile birlikte kanamam oldu.

kahverengi akıntının sağlıklı bir şey olmadığını biliyorum ve gittiğim doktora da güvenemedim.

Tekrar doktora gitmek istiyorum ve İstanbul'da, konusunda uzman bir hekim arıyorum.

edit* :[email protected]
0
devinim
(20.11.08)
(git: 42346)
0
trimpot
(20.11.08)
bana bir e-mail adresi verebilir misiniz?
0
sui
(20.11.08)
(git: 36035)
0
dolphingirl
(20.11.08)
(13)

kaç bedenim ben?

t joe
pantolonlarım belden 30 yada 32(genelde 32) boydan da 32 beden. t-shirt vs. ler ise genelde small, nadiren medium. acaba ben kaç bedenim?mecburi gelen edit: erkeğim olm ben ona göre..
pantolonlarım belden 30 yada 32(genelde 32) boydan da 32 beden. t-shirt vs. ler ise genelde small, nadiren medium. acaba ben kaç bedenim?

mecburi gelen edit: erkeğim olm ben ona göre..
0
t joe
(20.11.08)
40-42 gibi.
0
sui
(20.11.08)
aslında pantolonda 32 giyen biri için tişörtleri small giymek garip. 42 gibi görünüyor.
0
girl in a coma
(20.11.08)
demek ki annem sallamış, 38 demişti :))

edit: bence de garip ama durum bu..
0
🌸t joe
(20.11.08)
40
0
sare
(20.11.08)
hatta tahminime göre oxxo'da ve adilışıkta m, koton'da 40 size rahatlıkla olur - dar kalıplı pantolon ve eteklerde 42 olur.
0
sare
(20.11.08)
etek giymeyi pek tercih etmiyorum, genelde cinsiyetimin el verdiği ölçüde giyinmeyi severim ;)
0
🌸t joe
(20.11.08)
aaa bir dakka bir dakka ben kadın olduğunuzu varsayarak ona göre yorum yapmıştım, geri alıyorum hepsini :)
0
sare
(20.11.08)
Alt bedenin 40 üst bedenin kalıbına göre 36-38 gözün aydın:)
0
foreign
(20.11.08)
aa
cinsiyetini baştan deseydin keşke (:
ben de geri alıyorum. 38 bedensin
0
girl in a coma
(20.11.08)
sevgili anneciğim; senin için "sallamış" şeklinde bir yorum yaptığım için çok özür dilerim bütün ekşi yuzırs önünde. ah bu anneler, her şeyin en iyisini biliyorlar..
@girl in a coma
cinsiyet olayı aklıma gelmemişti, ne biliyim ben beden dene şey cm bazında ölçülen bi' şey sanmıştım ve erkek içinde bayan için de 1cm=10mm=0,01m felsefesiyle hareket ettim.(garip felsefeler bunlar)
0
🌸t joe
(20.11.08)
erkeklerin bedenleri farklı bir şey arkadaşlar. ben de kadın zannedip cevap vermedim de takım elbise almak için soruyorsanız tamamen farklı bir şey o. kot bedenim 36, takım elbise bedenim 54 mesela benim. benden 3 beden küçüksünüz. o halde diyebilirim ki takım elbiseniz 48 beden falan olmalı. zaten 38 beden diye erkek takım elbisesi bulamazsınız. belki 10 yaşındaki çocuklar için vardır.
0
kibritsuyu
(20.11.08)
ya bu kumaş pantolonlar da farklı bi' beden modeli var ya, işte bahsettiğim buydu, korkarım sorun bende ya; eksik bilgi verdim sanki..
0
🌸t joe
(20.11.08)
kumaş pantolon alırken 46 bedenim ben de. yardımcı olsunlar. ona denk geliyor.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(20.11.08)
(3)

abonelere sms atmak için???

cokpissuserim
bir adet web sitemiz var bu web sitemizin kullanıcılarına her gün sms göndermek istiyoruz diyelim.nasıl oluyor bu işler?gsm operatorlerinin direk olarak bu işler için bir olayı var mı? yoksa aracı şirketler falan mı hallediyor?bi deyiverin hele...
bir adet web sitemiz var bu web sitemizin kullanıcılarına her gün sms göndermek istiyoruz diyelim.

nasıl oluyor bu işler?
gsm operatorlerinin direk olarak bu işler için bir olayı var mı? yoksa aracı şirketler falan mı hallediyor?

bi deyiverin hele...
0
cokpissuserim
(20.11.08)
(git: 47358) bu sanırım

edit: yine beceremedm duyuruya bakınız vermeyi
0
bordeaux
(20.11.08)
Galiba aracı şirketler var. Hatta bu işlerle ilgilenen bir arkadaşım var, istersen email vereyim, görüş.
0
sui
(20.11.08)
Şimdi şöyle; eğer sizin elinizde gönderimi yapacağınız kişilere dair data varsa, doğrudan Turkcell'le görüşebilirsiniz, aracı bir şirkete ihtiyacınız olmaz. Turkcell'in web sayfasında "servisler" bölümünün altında "toplu SMS gönderimi" filan diye bir seçenek vardı, oradan da detaylı bilgi alabilirsiniz. Ancak elinizde herhangi bir data yoksa, o zaman aracı şirketler devreye girer. Bunların içinde iki şirket biliyorum. İsimlerini veriyim, biraz araştırın, ulaşmak isterseniz tel nol'larını da veririm.
Bunlardan biri "Pharos" www.pharos.com.tr, diğeri ise "evo". www.evostreet.com'muş web siteleri de. Biz Pharos'la daha önce çalıştık, memnunuz ancak evo ile hiç çalışmadık, bilginize...
0
think martini
(20.11.08)
(4)

dear friend (19m dollars)

erostrada
nikah şekerleri;sürekli mailime düşen "dostum sana birkaç milyon dolar göndereyim, zimbabwe kötü durumda." temalı (ve sürekli yeni hikayelerle) mailler neyin nesi?bu insanların bundan kazancı ne?hacı gönder desem ne atacaklar bana?
nikah şekerleri;
sürekli mailime düşen "dostum sana birkaç milyon dolar göndereyim, zimbabwe kötü durumda." temalı (ve sürekli yeni hikayelerle) mailler neyin nesi?bu insanların bundan kazancı ne?
hacı gönder desem ne atacaklar bana?
0
erostrada
(20.11.08)
tamam gönder abi diyorsun; onlarda senden bu is icin vergi olarak atiyorum 1000 dolar istiyor. sen o 1000 dolari gonderiyorsun, onlarda toz olup ucuyor.
0
trimpot
(20.11.08)
gerrain
(20.11.08)
şu var konuyla ilgili,çok şahane: www.collegehumor.com:1710265

nijer bu konuda çok çok çok çok çok ama çok sabıkalı; Olay tamamen dolandırıcılık; trimpotun dediği olayın türlü türlüsünü yapıyorlar; Ayrıca ebay den insanlara açık arttırmanın bitmesini bekleyemeyeceğim,iki kat para vereyim hemen oyolla bana diye kandırıp parayı yollamıyorlar falan filan;
0
mrtksn
(20.11.08)
Ek yapayım Nijer'den ziyade Nijerya. Adamlar internet üzerinden dolandırıcılık konusunda oldukça yenilikçiler. Mesela konuyla alakasız ama, diyelim uluslararası konferans düzenliyorsun, sana Nijerya'dan mail yağar, biz şöyle bir şirketin ortaklarıyız, konferansınızı ziyaret etmek istiyoruz, bize davet mektubu yollayın diye. Sonra bu davet mektuplarını vize almak isteyenlere satıyorlar. Türkiye ve dünyadaki bir çok üniversite de bu zokayı yutuyor.
0
sui
(20.11.08)
(9)

Yılbaşı Eşantiyon Fikirleri

cedilla
Yaratıcı Dostlarım,Şimdi: biz bir tercüme/danışmanlık firmasıyız, "butik firma" diyelim, az-öz müşterimiz var, bürokrattan tutun da kurt iş adamlarına kadar. öyle bir eşantiyon bulmalıyız ki - hem seve seve ve sürekli kullansınlar (ajanda gibi, flash bellek gibi), komşunun çocuğuna veya çay ocağına
Yaratıcı Dostlarım,

Şimdi: biz bir tercüme/danışmanlık firmasıyız, "butik firma" diyelim, az-öz müşterimiz var, bürokrattan tutun da kurt iş adamlarına kadar. öyle bir eşantiyon bulmalıyız ki
- hem seve seve ve sürekli kullansınlar (ajanda gibi, flash bellek gibi), komşunun çocuğuna veya çay ocağına (standart takvim) vermesinler,
- hem biten birşeyse, "keşke bitmeseydi" deseler, hatta beni arayıp yenisinden isteseler
- hem şık ve zarif hem de düşünceli ve sorumlu olsun (çakmak değil de, çevre dostu kurşun kalem vs. gibi)
- sıradan olmasın, gören, "biz niye düşünemedik" desin. hatta o kadar hoşuna gitsin ki, eşi dostuyla paylaşabilsin, ortamlarda lafı olsun (arif takvimi gibi)
- kalantor iş adamına da göğsümü gere gere vereyim, sekreteri de kullansın, muhasebecisine de vereyim. yani, büyüğü de burun kıvırmasın, küçüğü de.
- yaptığımız işi de çağrıştırsın, ne bileyim lisana atıf olur, esprili tercümeler/tanımlar içerebilir (özekşi sözlük)
- çok acaip bütçeler düşünmüyorum, parça başı maliyette en fazla 10 liraya kadar çıkmak istiyorum.

Yaratıcı her türlü fikre/malzemeye açığım, uygulayacağım fikri verenlere de tabii ki iletirim yaptırdıklarımdan.

şimdiden teşekkürler.
0
cedilla
(19.11.08)
Katlanır açılır küplere takvim ve firmanızla ilgili görsel / yazı yerleştirin. Blok halde küp, ama önce ortasından ikiye açılınca içinden başka bir yazı resim çıkıyor, sonra o da açılıyor falan. Açılmış-Açılmamış halleri şurada var, anlarsınız neyi kastettiğimi.

castleofcollectibles.com
www.my12stepstore.com
mediawidgetnetwork.com
www.math.nmsu.edu
www.andrew.cmu.edu
www.historicsaintpaul.org
0
sui
(19.11.08)
ben şunu seviyorum. güzel bir kutu olacak. baya hoş fonksiyonel bir kutu. sonra içine ne doldurursanız doldurun. kutu güzelse atılmıyor ve yıllarca masa üstünde bir yerlerde kalıyor ve kullanılıyor. mesela güzel bir kutu içinde harika çikolatalar. şimdi çikolata fikri çok alışılagelmiş biliyorum ama güzel kutular hep saklandığı için söylüyorum.

bir de bu kadar iş adamı bürokrat müşteri varsa, bunlar paso seyahat ediyorlardır. seyahat boyu, seyahatte kullanılacak birşeyler gönderirseniz mesela traş takımı gibi, gibi çok makbule geçeceğini tahmin ediyorum...
0
kahvegibi
(19.11.08)
anahtarlık boyutunda, cepte taşınabilecek minik ledli fener (hatta ledli fener + laser pointerlıları var) olabilir. sadece 2-3 fonksiyonu olan (en küçüğünden) victorinox çakı olabilir (bu vardı bende bir banka vermişti. yıllarca anahtarlık diye kullandım. kayboldu sonra üstündeki anahtarlarla birlikte. çok üzüldüm).
0
kibritsuyu
(19.11.08)
cam içine değişik figurlerin sanırım laser ile yapıldığı küçük ve sevimli aletler. bu cam içine 3 boyutlu olarak aklınıza gelebilen herşeyi çizdirebiliyorsunuz. şirketleri var ve adetli alımlarda indirim yapıyorlar. kişinin kendi resminin olduğu 3 boyutlu bi figür vardı ve muhteşem olmuştu. mesela müşterilerinizin fotografları varsa teker teker bunları koyup altına da kendi şirket ismini yazdırsanız hem reklam olur hem de alıcı bunu sürekli saklar.
şöyle bi adres buldum mesela:
www.cerion-laser.de
0
hayo
(19.11.08)
babamlara gelmişti beğenmiştim, gönderdiğiniz kişinin isminin soyadının üzerinde yazdığı cam bir kalemlik devamlı masada duruyor ve fonksiyonel oluyor. kişiye özel olduğu için ne kimseye veriyolar ne de atıyorlar.
0
prodeq
(19.11.08)
mesajla bildrdiğim fikrmi yineliyroum burdan da (bkz: usb kahve ısıtıcısı)
0
bordeaux
(19.11.08)
kullan at cep telefonları vardı, onlardan olabilir mesela...
0
redlinetheturk
(19.11.08)
dijital kum saati
oscar heykelcigi
sihirli isitici (degisik sekillerde var)
pilsiz el feneri
0
ermanen
(19.11.08)
flash bellekli tükenmez kalem var, herkes kullanır sanırım
0
mermaid
(19.11.08)
(8)

Kuzenim yavruladı, ne alsam?

tembel degilim useniyorum
Kuzenimin nurtopu formunda bir erkek bebeği oldu. Hediye olarak yeni doğan bebeğe ne alınır? Nerelerden alınır? Dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Kuzenimin nurtopu formunda bir erkek bebeği oldu. Hediye olarak yeni doğan bebeğe ne alınır? Nerelerden alınır? Dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
0
tembel degilim useniyorum
(19.11.08)
yeni doğmuş bebekler için böyle yataklarının başına asılan yanar döner şeyler var. bebeklerin dikkatini çeksin diye. bir de onlara benzer yumuşak oyuncaklar var, sallayınca içinden çıngırak sesi geliyor.

bunlar alınabilir. bunun dışında elbette ki çeşit çeşit bebek giysisi. yeni doğmuş olanlar için olanları da alabilirsiniz, 1 yaşında olan için de. sonuçta giysi çok kirleniyor ve çocuk da çabuk büyüyor.
0
mea maxima culpa
(19.11.08)
altın fiks hediyedir aileye destek olma babında ama samimiyet fazlaysa gerek yok destek zaten baska türlü de olunur.

ben en son fanatik galatasaylı bir babanın oğluna taraftar store dan orjinal bir alt üst forma alıp (küçüktü tabi 2 yaşında falan giyebileceği cinsten) sırtına da çocuğun ismini yazdırmıştım altından pahalıya geldi ama baba aldığım en güzel hediyeydi demişti.
0
agk
(19.11.08)
Annem altın alıyor zaten. Şöyle kullanışlı, marjinal faydası yüksek bir şey almak istiyorum...
Bu arada öneriler için teşekkürler.
0
🌸tembel degilim useniyorum
(19.11.08)
bebek havlusu alabilirsiniz, ya da battaniye, soyle sarip sarmalamak icin bebegi. nasilsa kis geldi. olmazsa boyle tulum gibi penye/pamuklu kiyafetler var, surekli kirlendigi icin ne kadar cok olsa o kadar iyidir, zaten vardir ama fazlasi hic gereksiz olmaz. mama onlugu, bere ve eldiven de guzel.
bir de halen tutan var midir bilmiyorum ama, anneler icin bebek gunlugu oluyor, ilk dis, ilk bilmem ne, yaziyorlar. aslinda hamileyken baslaniyor sanirim ama, anne boyle bir sey tutmamissa o da guzel bir hediye olabilir.
eger almamislarsa, bezleri falan steril hale getirmek icin bir alet var, adini bilmiyorum; ya da havayi nemlendiren bir alet var, o ikisi de cok ise yariyor.
0
nazenin
(19.11.08)
Ana kocağı denilen bişi var, işe yarar, ondan alınabilir. Annenin bebekle ilgilenmesi sırasında delirme katsayısının azaltılması işine yarıyor.
Bebek arabası alabilirsiniz eğer almadılarsa.
Alt değiştirme takımı olabilir.
0
sui
(19.11.08)
henüz almamışlarsa bebek telsizi alabilirsiniz.

bi de şöyle bi site buldum belki fikir verir:
www.bebekmarket.com
0
quasiromantic
(19.11.08)
yanında "yavruladı" falan dememen bile yeter bence :))
0
balpeynir
(19.11.08)
bence gelecekte kullanabilecegi bir hediye alin, degisik olur. zaten bebek anlamiyor ne aldigini, akli erdiginde anlar en azindan:) hem aile hem de cocuk icin anlamli olur yani.
0
ermanen
(19.11.08)
(2)

Just in Sequence vs. Just in Time

blackidom
Aradaki farkı bilen varmıdır acep? JİT tam zamanında, JIS tam sırasında üretim demekmiş. Nasıl bir ayrım var aralarında?
Aradaki farkı bilen varmıdır acep? JİT tam zamanında, JIS tam sırasında üretim demekmiş. Nasıl bir ayrım var aralarında?
0
blackidom
(10.11.08)
comptrol
(10.11.08)
JIT'te üretime girecek envanter tam üretime gireceği zamanda gelir, yani depolarda beklemez boşu boşuna. JIS, JIT'in bir kademe ötesidir, envanter hem zamanında, hem de ihtiyaç duyulan sıralılıkla gelir.

en.wikipedia.org

Burada da açıklıyor biraz.
0
sui
(10.11.08)
(9)

Want or Need

cryin
Arkadaşlar, cep telefonu bir need midir yoksa want mıdır. marketing exam sorusu olacaktır bu o bakımdan..
Arkadaşlar, cep telefonu bir need midir yoksa want mıdır. marketing exam sorusu olacaktır bu o bakımdan..
0
cryin
(10.11.08)
cep telefonu need dir,modeli want tır.
0
szqnn
(10.11.08)
bence de need'tir. onsuz life çok difficult olurdu.

not: ikinci cümle esprimsidir. alınganlık olmasın.
0
rectoa
(10.11.08)
standart cep telefonu need dir; pahalı cep telefonu want dır.
0
babatema
(10.11.08)
Bir yere kadar "need". 3-5 mp kameralısı, televizyonlusu "want". İhtiyacın bittiği yerde lüks başlıyorsa "want" yani.
0
shangrilla
(10.11.08)
detay verilmediğine göre ihtiyaçtır diyorum ben de. ha üstün özellikli bir cep telefonunu sorarsan want derim.
0
deckard
(10.11.08)
need for speed.

dogruya dogru.
0
ermanen
(10.11.08)
Need-want arasındaki fark lüksle alakalı değildir. Buradaki son derece teknik bir soru, yani konuyu bilmeyenler de neye dayanıp atıyorlar bilemedim.

need (ihtiyaç) o ürünün kullanım amacıdır. Yani cep telefonu ile iletişim ihtiyacınızı karşılıyorsunuz.

İletişim ihtitacınızı karşılamak için çeşitli ürünler vardır: Msn, mektup, duman, güvercin, internet vb.

İletişim ihtiyacınızı karşılamak için bunların hangisini seçmek istediğiniz want (istek) olur.

Yani iletişim ihtiyacını karşılamak için cep telefonu "istersiniz". Hatta paranız yetiyorsa iphone talep edebilirsiniz (demand).

Doyma ihtiyacınızı kaşılamak için hamburger (want) ya da kelle paça çorbası (want) isteyebilirsiniz. Bunların hangisini talep edeceğiniz (demand), satın alma gücünüz ve diğer faktörler ile belirlenir.

Özetle ilişki need>want>demand şeklindedir.
0
sui
(10.11.08)
zor bi soru, ama bence anadilimiz türkçe.. bence yani..
0
thefalloftekin
(11.11.08)
Önce ana dil kelimesinin ayrı yazıldığını öğrenelim, sonra ana dil den bahsedelim.

İngilizce kelime kullandığım için tüm kamuoyundan özür dilerdim de benim ana dilimin Türkçe olduğunu size kim söyledi? Hatta Türk olduğumu kim söyledi? Her Türkçe konuşup yazan Türk müdür, Antalya'ya tatile gelen her Rus turist verir mi? Oturup bunu tartışalım.
0
🌸cryin
(11.11.08)
(4)

uçurulan çaylak

themindseye
uçuruldum.eywallah.şu anda aynı nick ve e mail adresiyle giriş yapamıyorum.tamam.ama aynı mail adresimle okur kaydıda yapamıyorum.zira aynı mail ve nick i kullanan bir yazar sözlükte mevcuttur gibi bi uyarı alıyorum.uçurulduktan sonra her hangi bi kayıt başvurusu için yeni bi mail ve yeni bi nick le
uçuruldum.eywallah.
şu anda aynı nick ve e mail adresiyle giriş yapamıyorum.tamam.
ama aynı mail adresimle okur kaydıda yapamıyorum.zira aynı mail ve nick i kullanan bir yazar sözlükte mevcuttur gibi bi uyarı alıyorum.uçurulduktan sonra her hangi bi kayıt başvurusu için yeni bi mail ve yeni bi nick le mi başvuru yapmamız gerekecek.madem uçurulduk mail adresi ve nick kaydı niye tabandan silinmiyor ?
0
themindseye
(10.11.08)
bende de öyle bir sorun var. dahası ben entry girmemiştim sadece okur olarak takılıyordum 3 ay boyunca giriş yapmayınca doğal olarak uçtu hesap. tekrar kayıt olmam gerektiğinde ise mail adresi kullanımda dedi.
0
forumtrak
(10.11.08)
tabandan siliniyor ikisi de ama zaman alıyor.
0
mortifera
(10.11.08)
Bence hiçbir şey veritabanından silinmiyor. Uçurulan birisinin aslında tüm entryleri duruyor bir yerlerde. Zaten komple siliniyor olsalar eksi sozluk yedinci yil nostalji sekansi nasıl mümkün olacaktı ki?
0
sui
(10.11.08)
bu konuyu bilemiyeceğim ama bende hala çaylak gözüküyorum kadar zaman oldu hiç bir değişim yok onay bekleyen çaylak olunca bunu anlayabiliyormuyuz?
0
serat
(10.11.08)
(6)

tuvalete çıkma sıklığı-normali nedir?

lovemyself
bir arkadaşımın başına gelmiş, arkadaşından duydum ben de..haftada bir büyük abdestini şeeden bir insanın durumu anormal olarak görünebilir. ama söz konusu arkadaş için kendini bildi bileli böyle, kazık kadar da insan oldu. kimi zaman on güne kadar çıkıyor bu tuvalete çıkma olayı. kıtlık da çekmiyor
bir arkadaşımın başına gelmiş, arkadaşından duydum ben de..

haftada bir büyük abdestini şeeden bir insanın durumu anormal olarak görünebilir. ama söz konusu arkadaş için kendini bildi bileli böyle, kazık kadar da insan oldu. kimi zaman on güne kadar çıkıyor bu tuvalete çıkma olayı. kıtlık da çekmiyor, yeme-içme normal, kilosu da normal üstelik. pek mi anormal bu, yoksa kişiden kişiye farklılık gösterebilir mi?
0
lovemyself
(09.11.08)
Annem de böyle hem de 55 senedir, kendini bildi bileli. Doktorlar problemli bir durum bulamadılar. Ama yine de bunun yaratabileceği sıkıntılardan ben genel olarak endişeliyim. Normal olmamalı yani, onca yenen şey nereye gidiyor kardeşim?
0
sui
(09.11.08)
oley be, yalnız değil yani arkadaşım :)

belki de hergün tuvalete çıkmak abartılı bi durumdur, çoğunluk anormaldir, bilinmez ki..
0
🌸lovemyself
(09.11.08)
normali günde bir defa diye biliyorum ama bir yerde okumuştum, kişi kendini rahatsız hissetmediği sürece 10 günde bir de kendisi için normaldir, günde 4 defa da. yapısal bir durum herhalde. çoktan problem yaşardı.
0
yellow brick road
(09.11.08)
makbul olani gunde bir'dir. vucud anormal calisiyor demek ki.
0
x daemon
(09.11.08)
haftada bir çıkarak büyük bir rahatsızlık geçirmediyse bile yine de normal değil. -ilk ba$ta- kendini zorlayarak da olsa daha sık çıkması gerekiyor. vücutta biriktirmemk lazım :)
0
sleepy99
(10.11.08)
lisede sağlık hocamız günde bir kere yapın dediğinde kendimden işkillenmiştim çünkü benim bir kaç günde birdi. ama artık neredeyse 1.5 günde bir. değişebiliyor yani zamanla. bence de günde bir olsa daha iyi olur. boş yere taşıyosun vücutta.
0
desdinova
(10.11.08)
(3)

hatırlayamadığım bir kitap

ravenudon
çok eskiden okuduğum bir kitabı arıyorum, kitap çok eskiydi 1960 basımı felandı, konusuna gelince, bir adam vardı yanlış hatırlamıyorsam rusyada yaşıyordu, neden niçin bilmiyorum ama hapishaneye giriyordu, hatta hücreye kapatılıyordu, yalnız geçen senelerde bir gün müdür bunu görmek istiyordu, müdür
çok eskiden okuduğum bir kitabı arıyorum, kitap çok eskiydi 1960 basımı felandı, konusuna gelince, bir adam vardı yanlış hatırlamıyorsam rusyada yaşıyordu, neden niçin bilmiyorum ama hapishaneye giriyordu, hatta hücreye kapatılıyordu, yalnız geçen senelerde bir gün müdür bunu görmek istiyordu, müdürün odasında beklerken ufak bir kitap görüyordu, müdür bakmadığı bi anda kitabı alıyordu, kitap satranç kitabıydı, adam hücrede yaşadığı onca yılda kendine ilk zamanlar ekmekten satranç pulları yapıp öyle oynuyordu, daha sonra herşeyi kafasında oynamaya başlıyordu, yıllar ilerliyor sürekli kendi kendine satranç oynuyordu, sonra yaşlandığında hükümet mi değişiyor noluyor bu adam dışarı çıkıyordu, o zamanki dünya satranç şampiyonuyla bir trende karşılaşıyordu, oyun oynuyorlardı ama gerisini hatırlamıyorum nasıl bittiğini. anlatımı çok güzel insanı çok saran bir kitaptı. bilen biri çıkarsa çok mutlu olacağım.
0
ravenudon
(09.11.08)
(bkz: schachnovelle)? (nam-ı diğer satranç / stefan zweig)

Bir de Ömer Seyfettin'in bokundan satranç taşı yapıp yendiği adama bu taşları yediren bir deliyi anlattığı hikayesi vardır ama unuttum adını şimdi.
0
sui
(09.11.08)
çok saol valla çok güzel oldu bu.
0
🌸ravenudon
(09.11.08)
sorduğun kitabın adı satranç, yazarı da stefan zweig'dır. can yayınları tarafından yayımlanmıştır.
0
beccaria
(09.11.08)
(2)

boğaziçi üniversitesi bilgisayar mühendisliği eski sınav soruları

someday somewhere somehow
Şuanda hem çalışmaktayım hem de boğaziçi üniversitesinde bilgisayar mühendisliğinde yüksek lisans yapıyorum. Yüksek lisans dersleri için şirketten izin almıştım ama bilimsel hazırlık adı altında bolca ders almak zorunda kaldım. Derslere devam konusunda sorun yaşıyorum. Ve okulda yeni olduğum için fa
Şuanda hem çalışmaktayım hem de boğaziçi üniversitesinde bilgisayar mühendisliğinde yüksek lisans yapıyorum. Yüksek lisans dersleri için şirketten izin almıştım ama bilimsel hazırlık adı altında bolca ders almak zorunda kaldım. Derslere devam konusunda sorun yaşıyorum. Ve okulda yeni olduğum için fazla kimseyi tanımıyorum. Daha önce bu bölümde öğrenim görmüş arkadaşlar bana computer organization(344), algorithm analysis(300) ve software engineering(450) derslerine ait eski ders notu veya sınav sorusu gönderebilirse çok sevinirim. Tesekkürler.

email: [email protected]
0
someday somewhere somehow
(09.11.08)
Aynı kitapları okutan diğer üniversitelerin ders sayfalarında ders notları, örnek soru ve çözümler vs olur genelde. Mesela James Kurose ve Keith Ross'un Computer Networking kitabı için şöyle bir sorgu iş görür: www.google.com.tr sen ihtiyacına göre modifiye edebilirsin. Bir de Durak Copy var orada genelde eski sınav soruları, ders notları vs oluyormuş..
0
crown
(09.11.08)
Üniversitenin karşısındaki kırtasiyelerde bulabilirsin. Arşiv diye geçer. Örn. 450 arşivleri durak kopide varmış abi.
0
sui
(09.11.08)
(4)

"contingency"

pwnedf myself
tam olarak anlamı nedir bu kelimenin? mesela contingency of geography. nasıl çevirebilirim ben bunu?
tam olarak anlamı nedir bu kelimenin? mesela contingency of geography. nasıl çevirebilirim ben bunu?
0
pwnedf myself
(09.11.08)
zorunsuzluk. misal kadınsan rahmin olmak zorunda, ama bunu kullanmak zorunda değilsin. ikinci kısım contingency hudutları içinde.

contingency of geography ise "coğrafi zorunsuzluİ(ğu)" olarak veyahut "coğrafyanın olumsallığı" olarak çevirebilirsin.

olumsallık biraz daha şey formu bu kelimenin... resmi...
0
mortifera
(09.11.08)
Contingent:

"Olmayabilirdi ama oldu"

"Olabilirdi de olmayabilirdi de"

Mesela bilmem kaç bin yıl önce Bereketli Hilal'de birtakım bitkilerin evcilleştirilip yerleşik tarıma geçilmesi buna güzel bi örnektir. Ya da tüm insanlık tarihini böyle okumak da mümkün. Ama Marksistler sevmez bunu. : )

Yani Isaac Newton'ın anası ve babası bi gece şarabı (belki de viskiyi) fazla kaçırmasalardı öyle bir adam dünyaya gelmeyecekti ve büyük ihtimalle şu güzelim ortamda olamayak idik. Burada Newton'ın ebeveynlerinin seks yapması, ya da Newton'ın babasının coitus interruptus'taki bilamuvaffakiyeti işte contingent bir hadisedir. : )
0
atomic punk
(09.11.08)
olumsallık demektir. onun ne olduğu hakkında örneğin şöyle bir entry var :

"felsefedeki anlamı: ortaya çıkabilen, fakat ortaya çıkışı kesin ve zorunlu olmayan, gerçekte var olmayabilen ya da olduğundan başka türlü olabilen, bir doğa yasası tarafından gerektirilmeyen var oluşu başka bir şeye bağlı olan şeyin özelliği olarak, bir olay ya da olgunun, kendileri de zorunlu olmayan başka olgulara zamansal ya da nedensel olarak bağımlı olması durumu.
biraz karışık tabi ama nur vergin tarafından yapılan bu tanım en sadesidir sanırım"
0
dumur
(09.11.08)
İşletme-Ekonomi alanında "Durumsallık" olarak çevrilir. Contingency Theory=Durumsallık Anlayışı, ki duruma göre her yol doğru olabilir, 2x2=4 diye birşey yoktur anlayışıdır.
0
sui
(09.11.08)
(6)

Kahve makinasi

gimbal
Hediye olarak kahve makinesi almayi dusunuyorum.Bir de sunu soyleyeyim, hediyeyi alacagim kisinin zaten bir tane kahve makinasi var ama eski, cirkin ve camur gibi kahve yapiyor. Bunun nedeni ne olabilir? Yani kullandigi kahvedense (ben anlamam pek) ve kahve makinasinin pek bir islevi yoksa sirf kozm
Hediye olarak kahve makinesi almayi dusunuyorum.
Bir de sunu soyleyeyim, hediyeyi alacagim kisinin zaten bir tane kahve makinasi var ama eski, cirkin ve camur gibi kahve yapiyor. Bunun nedeni ne olabilir? Yani kullandigi kahvedense (ben anlamam pek) ve kahve makinasinin pek bir islevi yoksa sirf kozmetik bir upgrade icin yeni makine almayayim diyorum. Ne dersiniz?

Ikinci olarak alirken nelere dikkat etmeliyiz? Bunlarin ozelliklerine bakiyorum da hepsi birbirinin aynisi gibi duruyor?
Hangi markayi nereden alayim?

Simdilik bakindigimda sunlari buldum (Philips, Tefal, Krups)
www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

Bunlardan favorim (gorunus acisindan) Krups. Ne diyorsunuz, nasildir?

Ayrica bunlarin filtrelerini degistirmek gerekiyor mu birkac ayda bir? Oyleyse yenisini nereden bulacagiz?
0
gimbal
(08.11.08)
O Krups'un aynısından bende var, gayet memnunum. Yine senin linklediğin Tefal'le Krups arasında kalmıştım alırken, ama Krups'un tasarım ve mutfakta kapladığı yer açısından daha avantajlı olduğu sonucuna vararak Krups aldım. İyi ettim.

Philips'i Bimekslerde daha ucuza bulma şansın olabilir bu arada.

Bunların filtreleri büyük marketlerde satılıyor. Krupsun kullandığı 1x4 mü ne öyle bişi. Bu arada bir kaç ayda bir değil, durmadan değiştiriyorsunuz filtreyi. Neyseki çok pahalı bişi diil.

Bizim makine çamur gibi kahve yapmıyor. Tabii çamur gibi kahve ne demek o da çok subjektif bişi.
0
sui
(08.11.08)
Evet krups baya super duruyor philips'e gore.
Bizim eskiden (ben cocukken) kullandigimiz kahve makinesinin filtresi metaldendi ve degistirmiyorduk. Su an piyasadaki butun makinelerin filtresini marketten mi almak gerekiyor, kalmadi mi metal filtreli olanlar?

Cunku adamin su an kullandiginda filtre degistirdigini gormedim hic. Bir de durmadan degistiriyoruz filtreyi derken her kullanimdan sonra degil heralde, degil mi?
0
🌸gimbal
(08.11.08)
fiyat kaygınız yoksa şöyle bişey alın.
www.koysepete.com

Ev işi en güzel cihaz bu tiptir. Yanında buhar şeysi de var sütten krema yapmak için. ben bu tipte kullanıyorum, her kahve severe de tavsiye ediyorum.
(metal filtre var kaşığında. değiştirmek gerekmiyor)
0
neronas
(08.11.08)
fiyat kaygim son derece var malesef
0
🌸gimbal
(09.11.08)
Valla biz her seferinde değiştiriyoruz, zaten ikincisi için pek kullanılabilir halde olmuyor.

(bkz: kağıt filtre)
0
sui
(09.11.08)
tefal expressi ben kullanıyorum. gayet memnunum ancak,

1. aroma ayarı dediği şey sert kahve için değil standart ayarsız makinenin verdiği kahvenin sertliğini yumuşatmak için. kahve içinden geçen suyun miktarını ayarlıyor.
2. filtresi yok, haliyle kağıt filtre kullanılıyor (4 numara yani 1*4) 25 lik paketi 2 lira. yani çok bi masrafı yok filtrenin ama altın filtrelilere her zaman daha iyi derler tabi onların da fiyatı malum.
3. bu saydıklarım eksi yönleri artılarına gelirsek kaplaması alimünyüm gayet kaliteli, anti drip özelliği kusursuz çalışıyor. 1200 watt olduğu için bekletmiyor adamı kahve de kahve diye.

bosh un bir modeli vardı su haznesi çıkabiliyordu o da gayet pratik görünmüştü gözüme ona da bakmanda yarar var.
0
agk
(09.11.08)
(7)

Utangaçlık Sıkılganlık

allezz
Efendime söyliyim, "küçükken", "teenager iken" utangaç olan topluluk içinde konuşamayan, yeni insanlarla tanışmayı zor bulan, bir sohbet esnasında açacak konu bulamayan, diğer insanların hakkında ne düşündüklerine çok kafa yoran, yanlış yapma korkusu olan, genelde yapmadığı şeylerden pişman olan bir
Efendime söyliyim, "küçükken", "teenager iken" utangaç olan topluluk içinde konuşamayan, yeni insanlarla tanışmayı zor bulan, bir sohbet esnasında açacak konu bulamayan, diğer insanların hakkında ne düşündüklerine çok kafa yoran, yanlış yapma korkusu olan, genelde yapmadığı şeylerden pişman olan bir insan iken sosyal anlamda kendinde reformlar yapabilmiş sözlükçü arkadaşlar yapmışlarsa nasıl yapmışlardır merak ediyorum.
0
allezz
(08.11.08)
şincik şöyle oluyor;

tarifine uyan biri olarak şunu söyleyebilirim; ben yabancısı olduğum ortamlarda yakın bir zamana kadar ağzımı bile açmaz, soğuk nevale tadında takılırdım. zamanla çevremdeki insanların benden bir üstünlükleri olmadığını farkettiğim anda cesaretim yerine geldi, çok da sallamamaya başladım söylenenleri.

olay bende basitçe bu.
0
rectoa
(08.11.08)
hepsi bir süre sonra önemsiz oluyor. insanlar olsun, onların tepkileri olsun, onları eskisi kadar önemsememeye başlıyorsun bir süre sonra. şimdi kaç yaşındasınız bilmiyorum ama ben üniversiteye girmemden beri böyle bir değişim geçirdim sanırım.
0
tom riddle
(08.11.08)
Hayatının bir noktasında (17-18 gibi) aslında kafanın diğerlerinden çok daha fazla çalıştığını ve aslında acılı yalnızlıklarının nedeninin bu olduğunu anlayıp sonrasında komik bir insan oluyorsun. Gerisi geliyor.

Kendine güven meselesi tamamı ile.
0
sui
(08.11.08)
Üniyi yeni bitirdim bu sorunların çoğunu atlattım zamanında ama daha iyi sonuçlar elde etmiş kişilere varsa görüşlerini alayim dedim. Mesela burda da var bir sorun, hala kendimde sorun olduğunu düşünüyorum. Dışardan bakılınca oldukça başarılı biri görünmeme rağmen hep kendimde eksik arıyorum, kendimi bir şekilde yetersiz görüyorum ve bu kendine güvensizlikten kurtulamıyorum. Bir konu hakkında kesin kararlı bir insan görüntüsü çizemiyorum. Evet konuyu biraz dağıttığımın farkındayım. Yuh eşşek kadar olmuş hala nelerle uğraşıor diyenlerinizi duyar gibiyim
0
🌸allezz
(08.11.08)
Bu durum seni kendini geliştirmene sevkediyorsa dozu kaçmadıkça iyidir. "Süperim ben yeter bu kadar" demekten iyidir en azından.

Ben lise dönemine kadar olan çekingenliğimi ve utangaçlığımı korkunun üzerine giderek yendim. Sosyalleşmek adına bana zor gelen şeyleri kendimi zorlayarak ve korkularımın gerçekleşmesini tamamen göze alarak zorlama ile gerçekleştirdim. Daha sonra korkulacak bir şey olmadığını anlayınca geçiyor.

Bir de ufaklığımdan beri utangaçlığımı kendimce cezalandırmak adına kendimi sonrasını düşünmeden korkutucu durumların içine attım. Atıyorum okulda sahne ile ilgili bir şey için başvurular alınıyorsa gittim kendimi yazdırdım, iki kişiyle konuşmaya çekinirken kendimi sahnede bulduğum zamanlar oldu (tiyatrodur, şiir okumadır, müziktir). Böyle durumlar yaratabilirsin kendine, kendini iraden ile topluluk içinde falan konuşacak durumlara anlık olarak sokamıyorsan buna kendini mecbur bırakacak ve daha uzun vadede gerçekleşecek şeylerin içine at. Daha sonra mecbur kalacağın için heyecandan ölecek gibi olsan da bir şekilde işi kıvırmak zorunda olduğunu bildiğinden bunları bastırıp korkunun üzerinde tepinmek zorunda kalıyorsun. İşin gücün nedir bilmiyorum ama işe yarıyor. Şu anda ara ara sahneye çıkmamı sağlayan bir işim var ve sahnede neredeyse evimde - odamdaki kadar rahatım diyebilirim. Karşılaştırma olarak: küçükken minibüste para uzatmaya bile acayip çekinirdim. Buna sadece kendimi korktuğum şeyleri yapmaya mecbur bırakarak ulaştım diyebilirim. evet.
0
kurukafa
(08.11.08)
rezil olmayi dusunmeyeceksin, riske girmeyi seveceksin, istedigini yapacaksin, ama her dusundugunu de soylemeyceksin, belli topluluklara katilmayi deneyebilirsin...
0
ermanen
(08.11.08)
(bkz: jeux d enfants)

bu filmi izle. aşkı anlatıyor ama kız ve erkek arasındaki iddialaşmalarda çevrelerinin tepkisine ve bu kızla erkeğin bu tepkilere kayıtsızlığını incele. senin durumundaki biri için şahane olacak, muhtemelen de insanlara bakış açın değişecek.

demiştim ya ben de senin gibiydim diye, bu filmi izledikten sonra her şey daha da netleşti. yaşamaya geldik şuraya, millet ne der diye tasa edersek işimiz var.

ha filmi izlemiş de olabilirsin bu arada tabii.
0
rectoa
(09.11.08)
(3)

Geri İade *US

dorga
Amerika'da yapılan harcamaların TR'de geri dönüşü var mı? Yani tax free diye birşey sözkonusu mu? Orada yapılan harcamaların fişleri var elimde... Yapabileceğim birşey varmı?
Amerika'da yapılan harcamaların TR'de geri dönüşü var mı? Yani tax free diye birşey sözkonusu mu? Orada yapılan harcamaların fişleri var elimde... Yapabileceğim birşey varmı?
0
dorga
(06.11.08)
amerika'da yapılan harcamalar için vat refund alınamıyor maalesef.
0
lykos
(06.11.08)
hava alaninda yapiliyor boyle bise diye biliyorum ama nasil isler hic bir fikrim yok.
0
oshamahue
(06.11.08)
(bkz: geri iade)
0
sui
(06.11.08)
(3)

fiyat karşılaştırma

sleepy99
bir ürün dü$ününtanınmı$ bir markanın ortalama ürünü 2x lira, en iyi ürünü 4x lira olsun.dandik bir markanın ürününün ortalama fiyatı x lira, en iyi ürünü 2x lira olsun.şimdi 2x'lik bir şey almak istiyoruz.tanınmışın mı yoksa dandik markanınkini mi almak lazım?(ürün tipi her$ey olabilir.)
bir ürün dü$ünün
tanınmı$ bir markanın ortalama ürünü 2x lira, en iyi ürünü 4x lira olsun.
dandik bir markanın ürününün ortalama fiyatı x lira, en iyi ürünü 2x lira olsun.

şimdi 2x'lik bir şey almak istiyoruz.
tanınmışın mı yoksa dandik markanınkini mi almak lazım?
(ürün tipi her$ey olabilir.)
0
sleepy99
(06.11.08)
ürün tipine, x'e, tanınmış markaya ve dandik markaya göre değişir.

her şey olabilir.
0
desdinova
(06.11.08)
Arçelik'le Bosch'u kıyaslıyorsan Arçelik.

Sunny ile Sony'i kıyaslıyorsan Sony.
0
sui
(06.11.08)
sorulan şu sanırım.

bosch'un a model buzdolabı 2x lira, b model buzdolabı 4x lira
hedele marka buzdolabının a modeli x lira, b modeli 2x lira.

a model ortalama, b model iyi.

2x paramız var. a model bosch mu alalım, b model hedele mi alalım?

fikrim: a model bosch almak olur.

regal reklamında tokadı yapıştırıyolardı tanınmış markanın 2x'ini alanlara.
0
kibritsuyu
(06.11.08)
(23)

tylol hot

hellcaraxe
simdi mal demeden once okuyunben uykumu getirmesi icin tylol hot iciyorum haftada ortamala 3 gun 1 paket.cok mu buyuk bi bok yiyorum merak ettim.
simdi mal demeden once okuyun

ben uykumu getirmesi icin tylol hot iciyorum haftada ortamala 3 gun 1 paket.

cok mu buyuk bi bok yiyorum merak ettim.
0
hellcaraxe
(06.11.08)
amerikada bu ilaç yasaklandı diye biliyorum zararlı olduğu için.
0
passion rules the game
(06.11.08)
evet!?
0
girl in a coma
(06.11.08)
ilac sonucta, hasta oldugunuz zyaman icmeniz gereken birsey. Bildigim kadariyla parasetamol de var onun icinde. surekli almamak gerekiyor parasetamolu. Onun yerine ayran, sut veya bira icin.
0
neronas
(06.11.08)
Kalp rahatsızlıklarına yol açıyor diye biliyordum.
Yoğurt deneyin, gerçekten etkili.
0
mabl
(06.11.08)
biraz da yogurt kasalım bakalım
0
🌸hellcaraxe
(06.11.08)
tıpta okuyan bir arkadaşım istersen hastalıktan öl ama tylohot içme demişti artık bi çağrışım yapar mı bilmiyorum. böbrek, karaciğer, kalp, kafa, kol hepsini alır götürüverir mışıl mışıl.
0
random blonde
(06.11.08)
onun yerine süt iç, arkadaşların dediği gibi yoğurt ye daha iyi yahu ne gerek var tylol hot'a.
0
deckard
(06.11.08)
3 günde bir paket bir şey yapmaz takıl ya. Sigarayla da şahane gidiyor o alet.
0
vecna
(06.11.08)
uyucam diye yatmadan önce tam yağlı kaymaklı yoğurda da abanmamak lazım lakin, iki haftada şişer bünye =)
0
random blonde
(06.11.08)
bira candır.
0
naithan
(06.11.08)
benim tavsiyem de sıcak, ama kesinlikle ılık değil soğuk hiç değil, sıcak bi banyodan sonra, menüsünde ayran olan bi öğün. critical hit olur, yatağa serer adamı :)
0
alexander the one point five
(06.11.08)
uyku problemi yaşıyorsanız sarı kantaron çayını da deneyebilirsiniz. doğadan'ın var, aktarlarda da var.
0
sare
(06.11.08)
uyku ilacı içsen? ya da vermidon filan? bak mışıl mışıl uyutuyor o da. nie thlol hot?
0
oceano
(06.11.08)
internetten 38 cd'lik almanca eğitim cd'si indirdim. gündüz de koysam anında uyuyorum izlerken. 2 ay oldu ilk cd'deyim.
0
desdinova
(06.11.08)
ballı süt, kanataron vs gibi doğal ürünler beni kesmez.. ille de adı ilaç olmalı diyorsan pasiflora öneririm. Hem bitkisel bir sakinleştirici hem de çok hafif, 2 kaşık içip yatarsan uyursun.. bir de hayatında her ne seni rahatsız ediyor ya da canını sıkıyorsa ondan kurtul.. mışıl mışıl sonra..
0
dorga
(06.11.08)
Ballı sıcak süt. bi bardak iç, tv izlemeye basla 15 dakka sonra sızarsın.
0
merope
(06.11.08)
(bkz: parasetamol)
Tabii bir de şeker meselesi var ki Tylolhot'ta sormayın gitsin.
0
sui
(06.11.08)
hellcaraxe: uyumak için kullanılması bence doğru değil. ılık süt, papatya veya rezene çayı tavsiye ederim.

sevgili diğer yazarlar:

tylol hot hakkında çıkan haberlerin asılsız olduğu bangır bangır duyuruldu. şekerle ilgili olan durum da, evet şeker hastaları içmemeli, onun yerine tylol hot d kullanmaları tavsiye ediliyor (şekersiz olanı).

2000 başlarında amerika'da içinde fenilpropanolamin etken maddeli ilaçların kalp rahatsızlıkları ve kadınlarda felç riski artışı etkeni olabileceği için bazı tezgah üstü satılan ilaçlarda içerik değişiliği yapıldı. fenilpropanolamin ayrıca kilo vermek için kullanılan ilaçlarda da mevcuttu, fenfen diye bilinirdi, tamamen piyasadan çekildi.

bakın bakalım tylol hot'un etkin içeriği nedir.

ben yazayım: PARASETAMOL+KLORFENİRAMİN MALEAT+PSÖDOEFEDRİN HCL

işbu yazarın ilaç sektörüyle uzaktan yakından ilgisi olmayıp. soğuk algınlığı ve grip durumlarında tylol hot kullanmamaktadır :)
0
zkurmus
(06.11.08)
uzak dur arkadasim bu ilactan. gripken bayaa kullanmistim. bilincimi kaybedip gozumu capa acilde actim. parasetamol zehirlenmesi olmus. yazik karacigerine bi kere. uykun gelmiyorsa bi doktora danis. halihazirda recetesiz satilan pasiflora diye bi ilac wardi. bitkiselmiymis neymis. ondan kullan ama once bi doktora danis sen yinede
0
sanio
(06.11.08)
bir adet nokia cep telefonunu alip yataga giriniz. snake denen oyunu aciniz. yüzünüze yakin mesafeden oynayiniz. maksimum 10 dk icinde elinizde telefon sızınız. denenmistir. hipnoz etkisi yapiyor :)
0
palyacopapi
(06.11.08)
süt içmeyiniz, evet gevşetir ama gözden kaçan şudur ki gaz yapar ve gece rahatsız edebilir..
0
p shadow
(06.11.08)
illa ki ilaç içicem diosan atarax die bi antidepresan var ki adamı feci uyutuo. ama gerek yok gerek yok hasta olmadan vücuda kimyasal sokmaya bence. melisa çayı al aktardan yaseminle karıştır mışıııllll :=)
0
sevii
(29.11.08)
fazla parasetamol karaciğer yetmezliği yapabilir.
çok cahil cühela bir insan değilseniz ezbere ilaç almayın.
0
eleanor
(14.02.09)
(12)

imla hatasını düzelttirmek

deckard
okuduğum entrylerde imla hatası varsa yazara msj atıyorum düzeltebilir misin diye. tahmin edebiliyorum entry'i yazan kişi açısından sinir bozucu olabiliyor bu durum evet ama entry'nin o şekilde durması da beni rahatsız ediyor. böyleyken böyle. bu kadar sinir bozucu mu hakkaten bu olay?
okuduğum entrylerde imla hatası varsa yazara msj atıyorum düzeltebilir misin diye. tahmin edebiliyorum entry'i yazan kişi açısından sinir bozucu olabiliyor bu durum evet ama entry'nin o şekilde durması da beni rahatsız ediyor. böyleyken böyle. bu kadar sinir bozucu mu hakkaten bu olay?
0
deckard
(05.11.08)
değil, daha geniş olman lazım. bazı insanlar bile bile imla hatası da yapabilir; çünkü yazım tarzı bir insanın karakterini de kısmen ortaya çıkarır. insan da olmadığı karaktere bürünmemek için yazısını bozuk yazabilir.

sen de bu kadar mükemmeliyetçi olmaya çalışırken hayatı ıskaladığının farkında mısın?

hadi hayırlısı...
0
desdinova
(05.11.08)
@desdinova, öeh çok zorlama bi cevap olmuş be abi :)

@mrtskn, ya yazım hatası olan ile dilbilgisi eksikliğinden olan hata fark ediliyor zaten. yazım hatası sorun değil herkes yapabilir.
0
🌸deckard
(06.11.08)
msj atmalısın hakkaten =)

yani imla hatası derken ne kasdediyoruz burada. nokta, virgül, noktalı virgül, kesme işareti, ayrı yazılan bağlaçlar soru ekleri, dahiler, üç noktalar, iki noktalar, tırnak işaretleri, tireler, inceltme sapkaları... of çok varmış senin de işin zor tabii =P
0
random blonde
(06.11.08)
bi de @desdinova: katılıyorum ben konuştuğum gibi yazmayı seviyorum mesela hatta sözlükte bunun piri olmuş yazarları okumaktan pek bir hoşlanıyorum. virgül yerine nokta kullanmak ya da sonsuz sayıda cümleleri virgüller ile birbirine dantellemek gibi hastalıklarım var. dadaist bir kalbim, konstrüktivist bir beynim var. entrylerimi itina ile takip ediniz, buradan bütün yoldaşlarıma selam ederim rim rim im im m m m ...
0
random blonde
(06.11.08)
typo'lar kendini belli ediyor zaten. ama mesela "geneldede durum böyle" gibi bir cümle gördüğümde de uyarıyorum. ha bazısı da bağlaçlara dikkat ederken koskoca entry'i bi tane bile noktalama işareti kullanmadan bitirmiş oluyor onları kendi haline bırakıyorum :P
0
🌸deckard
(06.11.08)
şimdi o de'yi ayrı yazsa da bu sefer de cümlede yüklem yok anlam bozukluğu devam edecek =P sorun sadece de ya da mi?dir mi ozman ozman... müdür müdür müdür? gibi.
0
random blonde
(06.11.08)
dilbilgisine önem veririm ama yazılışını yanlış bildiğim için hatalı kullandığım veya yazarken hata yaptığım bir kelimeyi sonradan fark edersem düzeltirim, bu durumda benden önce fark eden birinin düzeltmesi kadar normal bir şey olamaz..

sadece üslup önemli; ("düzelt lan onu, höt" şeklinde bir talep gelmediğini varsayarak) herhangi bir konuda mesajla nazikçe uyaranda değil ters davranan insanda sorun vardır bence..

(pek güzel otorite rolü yapıp ahkam kesiyorum ama gördüğünüz gibi çift noktayla bitiriyorum ben de cümlelerimi.. siz beni çeviri yaparken görün esas; yazım denetimine gerek bile kalmıyor be, heyt..)
0
sharpenter
(06.11.08)
aslında bu sorun entry'nin altına "imla hatası" gibi bir buton konularak çözülebilir. yau bir de sözlük yazarı olan kişinin dilini bilmemesi içler acısı oluyor. ve sözlükte çok fazla var bu durum. ben de zaman zaman uyarıyorum ama öyle çok ki, fena batıyor. sırf bunun için mesai yapabilir bir takım sözlükçüler. rahatsızlığın doğaldır deckard. direkt "çok kötü" basılması ibneliği de pek hoş olur. evet...
0
asleep
(06.11.08)
tapaj hatası önemli değil de bariz gramer hatalarına ben de kılım. konuşma dili ayrı bir konu, ama ısrarla imla hatası yapıp bir de "ne var ki bunda?" diyenlere önyargı ile bakıyorum, onları hor görüyorum :p . hatamda beni uyaranlara da teşekkür ediyorum, ben de çok tapaj hatası yaparım nitekim. disleksi filan ayrı bir durum tabii, ama sözlük gibi bir ortamda elinden geleni yapmalı bence insan doğru yazmak için.

anonim imla hatası uyarısı gönderen buton fikri pek hoş, evet.
0
lykos
(06.11.08)
İmla hatası yapanı uyarıyorum ben de, daha çok da anlatım bozukluklarını -misal ölüm şansı falan gibi- Ters cevap vereni sevmem, entrylerine de karşıma çıkarsa çok kötüyü basarım. Tribal enfexion'a katılıyorum, ifadesine bu kadar önem vermeyen bir adam dünyanın sırrını ifşa etse umrumda değil.
0
sui
(06.11.08)
sözlükte bu işle ilgilenen "hacivatlar" denen bir grup vardı bir aralar,şimdi de var mı bilmiyorum ama... bi sormak lazım.
0
brkylmz
(06.11.08)
Hayatı ıskalamak mı? İki cümleden bu kadar kesin bir yorum çıkarılmasını efesle kınıyorum.

Açıkçası benim imla hatamı uyarırsa biri hiç gocunmam, bilakis sevinirim. Ama kimseyi de uyarmam mesela. Tamamen subjektif kriterlere bağlı bir şey bu, genellenebilecek bir yorum olduğunu zannetmiyorum. Ama illa genellemek gerekirse bence çoğunluğun siniri bozulmuyordur.
0
kilroy
(06.11.08)
(6)

neden 6x8 ? (özellikle mimarlar)

p shadow
genelde 6x8'lik grid sistemi ile karşılaşıyorum.. ama bu sayıların özelliği nedir? altın oran falan diye düşündüm ilk ama o da tutmuyor..mimarlık okuyorum, uzun boylu ve esmer tenliyim.. tşk öpt bye..
genelde 6x8'lik grid sistemi ile karşılaşıyorum.. ama bu sayıların özelliği nedir? altın oran falan diye düşündüm ilk ama o da tutmuyor..
mimarlık okuyorum, uzun boylu ve esmer tenliyim.. tşk öpt bye..
0
p shadow
(04.11.08)
Mimar değilim de, hipotenusu 10 olduğu için olmasın? Hesap kolaylığı hesabı, attım tamamen.
0
sui
(04.11.08)
muhtemelen onla ilgili bir oran vardır.. hatta bence kesin vardır ama çizimde hep dikdörtgen dikdörtgen çiziyoruz yani hipotenüslük de bir işimiz yok.. yine de belki oradan çıkıyordur.. bilemedim.. bilen de çıkmadı sanırım..
0
🌸p shadow
(05.11.08)
Mimar değilim, mühendis olarak aklıma şu geldi: 2,3,4,6,8,12,16 ve 24 birim-karelik alanlar elde edebilirsiniz. epey bir bölüneni var yani.

gerçi mantık bu olsaydı, bunun yerine alanı 60 olan bir grid tercih edilebilirdi. 6×10 mesela: 2,3,4,5,6,8,10,12,15,20 ve 30'a bölünüyor, mis gibi.
0
vulpius
(05.11.08)
@vulpius: aslında bende böyle bir mantık düşündüm ama gridler 3x4'lük değil, 6x8'lik.. yani 3x4'le de aynı kareleri elde edebiliriz sanırım.. ama belki bu oluşturulurken 3x4 olarak da düşünülüyordur.. ama güzel gidiyoruz en azından cevap yavaş yavaş şekil alıyor gibi..
0
🌸p shadow
(05.11.08)
meridyenlerle enlemlerin 6 ve 8 derecelik yaylarla bölündüğü harita projeksiyonları varmış, ama ölçek hayvani mertebede olduğu için mimari gridle benzeşmesi sadece bir tesadüftür heralde:

en.wikipedia.org
0
vulpius
(05.11.08)
hmm bugün bir arkadaşımla konuşuyordum onunda fikri betonarmede geçilen açıklık genelde 6-8 metre diye belki bu şekildedir dedi ama hala net bir cevap yakalayamadım.. takipteyim..
0
🌸p shadow
(05.11.08)
(6)

web sitesi yapma programı

etna
aşağıdaki bir duyuruyu okuyunca sorayım dedim;bilgisayarda sadece temel işlevleri bilen biri için bir web sitesi nasıl en kolay hazırlanabilir.kodla filan uğraştırmayan en kolay en geniş ve en etkili web sitesi yapma programı hangisidir?
aşağıdaki bir duyuruyu okuyunca sorayım dedim;
bilgisayarda sadece temel işlevleri bilen biri için bir web sitesi nasıl en kolay hazırlanabilir.
kodla filan uğraştırmayan en kolay en geniş ve en etkili web sitesi yapma programı hangisidir?
0
etna
(04.11.08)
dreamweaver.
0
bryan fury
(04.11.08)
Microsoft FrontPage ya da Macromedia Dreamweaver. En kolayları bunlar.
0
pathetique
(04.11.08)
web page maker
tamamen sürükle-bırak mantığıyla çalışıyor ve pek bi kullanıcı dostu..
0
thefalloftekin
(04.11.08)
Blog aç, blogger ya da wordpress ile.
0
sui
(04.11.08)
css bilmiyorsan cms kullanırken bir şeyi değiştirmek için on takla atarsın ama.
0
darknum
(04.11.08)
Microsoft Expression Web 2.0 , çok kurcalamadım ama güzel gibi gözüküyor.
0
dark dante
(05.11.08)
(5)

Web Site Ortalama

im2shy
Şimdi efendim, hazır site araçları yardımıyla site yapmaya çalışıyorum.Kullandıgım program da bluevoda.Program gayet güzel,hoş,iki kes yapıştırla berbat da olsa bir site çıkıyor ortaya ama benim bir sorunum var.Şimdi ben istiyorum ki yaptığım site hangi bilgisayarda açılırsa açılsın mesela bir gmail
Şimdi efendim, hazır site araçları yardımıyla site yapmaya çalışıyorum.Kullandıgım program da bluevoda.Program gayet güzel,hoş,iki kes yapıştırla berbat da olsa bir site çıkıyor ortaya ama benim bir sorunum var.

Şimdi ben istiyorum ki yaptığım site hangi bilgisayarda açılırsa açılsın mesela bir gmail gibi,bir google gibi ekrana ortalanmış çıksın ama çıkmıyor bir türlü,ofisten açıyorum ortalanmış oluyor,evdeki bilgisayardan açıyorum afedersiniz hayvan gibi büyük açılıyor.

Eğer derdimi anlatmayı başarabildiysem bi yardım etseniz de rep yağmuruna tutsam sizi.
0
im2shy
(04.11.08)
bu bir sorun degil sanirim. ofiste kullanilan bilgisayarin ekran cozunurlugu ile evde kullanilan bilgisayarin ekran cozunurluklerinin birbirinden farkli olmasindan kaynaklanan bir durum gibi geldi bana.
0
trimpot
(04.11.08)
@divit:
bluevoda ya da benzer bir hazır site aracıyla o dediklerini kullanamam sanırım di mi?
0
🌸im2shy
(04.11.08)
Eğer hazırladığın sitenin tamamını 1x1 bir tablonun içine kopyalarsan, bu tabloya da hizalama (align) "center" değeri verirsen, siten her yerde ortada çıkar. Tabii burada hazırladığın sitenin eninin 760 px'den büyük olmadığını varsayıyorum. Büyükse 800*600 çözünürlükte çalışmaz, daha büyük çözünürlüklerde problem olmaz.

Bluevodayı bilmem ama Dreamweaver'da tablo eklemek çok standart bi iştir. Muhtemelen bluevodada da farklı değildir. Insert table gibi bir yerden 1 kolona 1 satırlık bir tablo yarat, hazırladığın diğer şeyleri kesip içine yapıştır.
0
sui
(04.11.08)
eger div kullanıyorsanız <div id="bilmem ne"></div> gibi şeylerle calısıyorsanız, butun divleri kapsayan bi div yapıp yani,,

<div id="main">
.... }
.... }kodlarımız bla bla
.... }
</div>

deyip, css dosyası içinde de

#main {
margin-left: auto;
margin-right: auto;
}

olarak eklemenizin yeterli olacagını sanıyorum, ben ole yapıyorum oluyo en azından..

tabi tablelarla claısıyorsanız align="center" kafi olmalı diye tahmin ediyorum

hazır site araçları kullanıyorsanız biraz kurcalayın kesin bulursunuz seceneklerde falan, ama manuel olarak ben bunu tavsiye ederim size

onemli
not: umarım sorunuzunu kıçımdan anlamamamışımdır =)
0
kirkbir
(04.11.08)
sayfayı <center> </center> tag'leri arasına alın. hiç korkmayın.
0
cruor
(04.11.08)
(6)

halıfleks

umursuz
artan doğalgaz fiyatları sonrası isınma sorunuma çözüm bulmak için odanın beton tabanına halıfleks döşemeyi düşünüyorum. 13-14 m2 falan. ne civarda fiyatlar?ne dersiniz faydası olur mu?
artan doğalgaz fiyatları sonrası isınma sorunuma çözüm bulmak için odanın beton tabanına halıfleks döşemeyi düşünüyorum. 13-14 m2 falan. ne civarda fiyatlar?ne dersiniz faydası olur mu?
0
umursuz
(04.11.08)
çok pahalı değildir ama halıfleks tavsiye etmem. sıcak tutar o doğrudur,bizim odada var ama, kir tutuyor,lekeler oluyor.odada bilgisayar varsa bilgisayar sandalyesinin tekerlekleri zamanla aşındırıyor, zamanla kötü oluyor yani.
soruya cevap olarak da, cinsine/rengine göre değişiyordur. m2'si 3-4 ytl olanlar mevcut.
0
ymerdiveni
(04.11.08)
halıfleks içinde toz biriktirdiği için cok sağlıklı değil. tozun içinde her şey var tabi.
0
bordeaux
(04.11.08)
halıfleks daha önce söylendiği gibi sağlıklı değil.onun yerine www.serfloor.com
şöyle bişey var,bunun altına da döşemeden önce yalıtım malzemesi falan döşenebiliyor.işe yaradığını da yaptıranlardan biliyorum.onu ayrıca satın alırken sormak lazım sanırım.
bir de fiyat olarak koçtaşta 7.5 ytl yazıyor.ilgilenirseniz:
www.koctas.com.tr
0
karamell
(04.11.08)
halıfleks kullandık yıllarca, serfloora geçince anladık ne yaramaz şey olduğunu. serfloor kesinlikle çok çok daha iyi.
0
girl in a coma
(04.11.08)
Koçtaş'ta metrekaresi 4 YTL'ye gördüm, oldukça dandikti ama kaplansın yeter diyorsanız, neden olmasın?

Öğrenci evi falansa bence döşetin. Kendi evinizse, ya da aile eviyse biraz daha kaliteli seçenekler düşünülebilir.
0
sui
(04.11.08)
teşekkürler arkadaşlar. ev öğrenci evi. seneye kış burada olmayacağım muhtemelen. o yüzden geçici bi çözüm istiyorum.evi çok fazla kullanmayacağım için kirleneceğini düşünmüyorum. o yüzden biraz kalın halıfleks işimi görür sanırım
0
🌸umursuz
(04.11.08)
(8)

Konserve kutusu nasil acilir acacak olmadan ?

no christ requiress
Acayip krize girdim gece gece, yiyecek bir sey de almamisim. evde 1 kg lik ton konservesi var kaptan memos. ama acacak yokNasil acabilirim bunu ? Tornavidayla vura vura acayim dedim ufak ufak delikler. 7-8 tane actim alttan vurmaya basladi komsu. cok ses gidiyor diye. o deliklerden yan keskiyle kese
Acayip krize girdim gece gece, yiyecek bir sey de almamisim. evde 1 kg lik ton konservesi var kaptan memos. ama acacak yok

Nasil acabilirim bunu ? Tornavidayla vura vura acayim dedim ufak ufak delikler. 7-8 tane actim alttan vurmaya basladi komsu. cok ses gidiyor diye. o deliklerden yan keskiyle keseyim dedim, 2 cm zor kestim. yok mu bir yolu yahu . olcem simdi
0
no christ requiress
(04.11.08)
tamam işte, o deliklerden sok bi kalem, yukarı doğru ite ite açarsın.. elini kesme de aman diyim..
0
thefalloftekin
(04.11.08)
bıçak ve avuç içiyle açacaksın. Bıçak düz olacak lazer değil. Ufak ufak deliklerle (delikler birleşik olacak) %75 lik bir çember oluşturacaksın, biraz da sabır gerekli. Dikkat et elini kesme:)
0
ukeladümbelek
(04.11.08)
iste zaten sorun o deliklerden cok yapamamkti. komsu vuruyor alttan ses etme diye. malum tornavidaya konsevreye cottadanak bvurunca bu saatte cok gurultu oluyor.

neyse o 7-8 delige bi sekilde yankeski sokup tirmaladim. 10 cm anca kesebildim, catalla 2 dilim aldim dindirdim nefsimi. imanim gevredi yemin ederim o kadar yer icin. ayni cabayi baska bir seyde gostersem oscar alabilirdim o derece. artik acacakli gunlere diliyoruz..

ps: bir de allah kimseyi aclikla/nefsiyle imtihan etmesin
0
🌸no christ requiress
(04.11.08)
o alttan vuran komşu "gel lan bende var konserve aççaa" diye vuruyodur belki aşağıdan (:
0
thefalloftekin
(04.11.08)
kerpetenle aciliyor
0
ermanen
(04.11.08)
esselamu aleyküm, bir dahaki sefere aklınızda bulunsun, düz bıçağı üst çerçeveyle kapak arasına sokup kenardan kanırta kanırta ilerlerseniz rahatlıkla açarsınız, bıçak ne kadar sikindirik olursa o kadar iyidir, güzelim bıçağa yazık olmasın.
0
dengizik
(04.11.08)
KOnservenin altına şöyle bir sofra bezini tortop yapıp koyarsanız o kadar ses gitmez.
0
sui
(04.11.08)
Bıçağı dik tutup tepesinden vurun çevrenizde çekice en çok benzeyen şeyle. Yeterince açtıktan sonra kapağı yukarı sıyırabilirsiniz.
0
386 dx
(04.11.08)
(7)

Kars'ta nereleri görmeli ve neler yapmalı...

sirrikadem2
Bu hafta içi, Kars'a gideceğim. Tabii ki fotoğraf makinam da yanımda olacak.* Orada, nerelere mutlaka gidip görmeli?* Orada, neler yapmalı? (neyi yapmadan dönsem, beni geldiğimde döverdiniz?)* Orada, neler yapmamalı? (özellikle sıcaklık açısından soruyorum)Tecrübeyle sabit, her türlü öneri ve görüşl
Bu hafta içi, Kars'a gideceğim. Tabii ki fotoğraf makinam da yanımda olacak.

* Orada, nerelere mutlaka gidip görmeli?
* Orada, neler yapmalı? (neyi yapmadan dönsem, beni geldiğimde döverdiniz?)
* Orada, neler yapmamalı? (özellikle sıcaklık açısından soruyorum)

Tecrübeyle sabit, her türlü öneri ve görüşleri ciddiyetle dinleyeceğim; döktürebilirsiniz.
0
sirrikadem2
(02.11.08)
kars'ta ani harabeleri dı$ında görecek pek fazla bir $ey yok. ama ani'ye gitmeden dönmeyin derim. ha bu mevsimde pek turist olmadığı/açık alanda olduğu için çevre buz gibi olabilir. hava $artlarını göz önüne alın. ama hava iyiyse kars'ta yapılacak en iyi $ey. taksiyle ula$ım 40-50 ytl idi. bir de dolmuş ayarlayan bir adam vardı.

taş köprü ve kars kalesi var ama bunlarda da pek bir numara yok. zaten küçük bir $ehir. peynir çe$itleri tadılabilir.

not: şimdi notlarıma baktım. adamın adı Celil Ersözoğlu- 0532 226 39 66 eğer 1 senede değişmediyse numrası :)
0
sleepy99
(02.11.08)
Anı harabeleri ve Kale. Bir de çarşıda gezebilirsin. Park var yeni yapılmış ora da olur.

Biraz kısırdır bu konuda Kars maalesef.
0
ataturkiye
(02.11.08)
Sarıkamışı gör, kar varsa kay. Bir de kaz ve oltu kebabı ye.
0
sui
(02.11.08)
fotoğraf makinen yanında olacaksa:

ani harabelerini gezerken, etrafta güvenlikçi yoksa, ve biraz da fiziğine güveniyorsan :P manuçehr camiinin minaresine çıkmayı dene. bazı basamaklar eksik ve içersi hayli tozlu, ayağın kolaylıkla kayabilir. ayrıca bazı alanlar zifiri karanlık kalıyor, yanında götüreceğin küçük bir fener işini kolaylaştıracaktır. rüzgar estiği vakit en tepede dengeni sağlaman zorlaşabilir. dikkatli ol

minare üzerindeki pencereler, etraftaki kiliseleri içine alan muhteşem kadrajlar sunuyor. tepesindeki manzara ise anlatılmaz... mümkünse hem geniş hem de dar açılı iki lensin olsun yanında.

ani'nin her yerini adam akıllı gezicem dersen temiz bi 3 saatini alır.

şehir merkezine gelicek olursak, benim gibi müzesever biriysen kars müzesi hoşuna gidecektir, farklı tarihi dönemlerden bir sürü eser mevcut. müzenin yanıbaşında kazım karabekir'e ruslar tarafından hediye edilen vagon bulunuyor.

yapı fotoğrafı seviyorsan, şehir merkezinde rus mimarisinin güzel örneklerini bulabilirsin. türk mimarisi tarafından istila edilmemiş sokaklar, mahalleler hala mevcut. merkeze yakın bi tepede rusların zamanında karargah ya da valilik binası olarak kullandıkları güzel bir bina var.

sarıkamışa gitme şansın varsa, orada da çok güzel taş binalar görüntüleyebilirsin.
0
makineci
(03.11.08)
eğer filmdeki şehri yanlış hatırlamıyorsam iklimler i seyret gitmeden önce
0
gene mi gene
(03.11.08)
Kağızman tabiki, oraya git. git git.
0
radikalherif
(03.11.08)
kars müzesi geçen sene tadilattaydı o yüzden gezemedik. şimdiye açılmı$ olabilir.
0
sleepy99
(03.11.08)
(7)

[Farmakoloji] Endikasyon Sampiyonu ilac

ermanen
En cok seye iyi gelen ilac hangisi, yani endikasyonlarinda en cok sey yazan, endikasyon sampiyonu ilac hangisi? (en cok farkli hastalik durumu yazan daha dogru olur sanirim)not: antibiyotiklerden biri gibi geldi ama bilemedim, bir de agri kesici dusundugumuzde bircok agriyi gecirebilir ama onu tekmi
En cok seye iyi gelen ilac hangisi, yani endikasyonlarinda en cok sey yazan, endikasyon sampiyonu ilac hangisi? (en cok farkli hastalik durumu yazan daha dogru olur sanirim)

not: antibiyotiklerden biri gibi geldi ama bilemedim, bir de agri kesici dusundugumuzde bircok agriyi gecirebilir ama onu tekmis gibi sayabiliriz.. hastalik durumu bahabinda soruyorum yani...
0
ermanen
(02.11.08)
su
0
desdinova
(02.11.08)
aspirin sanırım en çok şeye iyi gelen. her sene yeni bir şey fark ediyorlardı...
0
kahvegibi
(02.11.08)
Aloe vera
0
mabl
(02.11.08)
Antibiyotik diyorsanız tetrasiklinler iyidir, fluorokinolonlar da tadından yenmez.
0
hlathguth
(02.11.08)
Uzman farmakolog olan eşim "bence son dönemde antidepresanlar" dedi. Çünkü çok fazla ve en çok şeye onlar reçete ediliyorlarmış, migrene, prematür ejakülasyona, depresyon olarak algılanan semptomların tamamına, fibromiyaljiye vb.
0
sui
(02.11.08)
inflamasyona iyi gelmesi, agri kesmesinin yaninda kalp hastaligi ve barsak kanseri riskini azaltan aspirin oldukca iyi bir ilactir.

ama ote acidan bakarsan bircok hastalikta en cok kullanilan tek ilac kortizondur. vaktim olsa en az 50 tanesini sayabilirim
0
outshined
(03.11.08)
benim de aklıma ilk aspirin geldi.

not: antidepresanların "her şeye iyi gelmesi" olayı beni derinden yaralıyor!
not 2: seks herşeye iyi gelir. sevişen insan mutludur. bunu bilirim ben!
0
cinematography
(03.11.08)
(4)

kerevizi derin dondurucuda saklamak

rzs
bir yolu var midir? annem "hemen kararir, nasil saklayacagiz ki?" dedi. internette biraz arayip taradim ama bir sonuca ulasamadim. daha once boyle bir ise kalkismis olan var midir aranizda?
bir yolu var midir? annem "hemen kararir, nasil saklayacagiz ki?" dedi. internette biraz arayip taradim ama bir sonuca ulasamadim. daha once boyle bir ise kalkismis olan var midir aranizda?
0
rzs
(02.11.08)
www.avader.org.tr
şöyle bir şey var ama ne kadar süre kararmaz onu yazmamışlar.
0
lemmiwinks
(02.11.08)
kilitli buzdolabi posetlerinden alin. agziniza da bi pipet. kilidinin icine soktuktan sonra havasini cekin, hemen kapatin. vakum hesaabi :)

tabi bir de kerevizin saplarini kesin, ama govdesinin dis kabugunu falan siyirmayin. yapilacagi zaman cozdurup yaparsiniz islem.

cok dandik oldu ama aklima baska bi sey gelmedi.
0
osuruklu
(02.11.08)
ben enginarı limon suyuyla iyice ovalayıp sonra su filan koymadan buzdolabı poşeti içinde dondurucuya atıyorum, kararmıyor. kerevizin de sapını kabuğunu temizleyip limonlamak belki işe yarar.
0
hapax
(02.11.08)
Kararan şeyler limonla ovulur. örn: kereviz, enginar, karnıbahar, hatta közlenmiş patlıcan. Uygun şekilde ayıklanmış bamyaya sürerseniz de sümüklenmesini önler. Candır limon can.
0
sui
(02.11.08)
(6)

bekleyen meyva suyu

sleepy99
`bir arkada$ım` inatla, taze `sıkılmı$` `portakal suyu`nun beklemesi durumunda (beklemek dediysem de yarım saat kadar) `vitamin`inin kaçacağını iddia ediyor. Olabilir mi böyle bir$ey?
bir arkada$ım inatla, taze sıkılmı$ portakal suyunun beklemesi durumunda (beklemek dediysem de yarım saat kadar) vitamininin kaçacağını iddia ediyor. Olabilir mi böyle bir$ey?
0
sleepy99
(01.11.08)
duymustum oyle bisey, dogrulugunu bilemiyorum ama. bkz: wiki
0
x daemon
(01.11.08)
vitaminlerin bozulması diyelim ona. havaya kaçması değil tabi gazoz gibi.
0
arnold schwarzeneger
(01.11.08)
evet doğruymuş, burada da sorulmuştu. tek sorun buradaki kaçışı gerçek anlamda düşünmeyelim, yan anlamda.
0
desdinova
(01.11.08)
belki de hücresel yapı deforme olduğu için vitaminler su ile temas edebilir hale geliyorlardır o zaman? c vitamini suda çözülür evet.
0
alchoburn
(01.11.08)
askorbik asit (vitamin c) nin oksijen varliginda okside olarak dhaa (dehydroascorbic acid) formuna donusmesi ile ilgili olabilir, hatta oda sicakliginda bu reaksiyon daha hizli ilerler.
0
thunderroad
(01.11.08)
Evet doğru diyor. Sıkıldıktan hemen sonra içilmeli öule şeyler, yoksa boşuna.
0
sui
(01.11.08)
(2)

soru

deniz-kara
200 µg/ml olan bir serumdan 100 ml çözelti hazırlayacağım. bunun için 200 µg/ml yi ml ye çevirmem lazım. 200 µg/ml kaç ml eder? tesekkür ederim..
200 µg/ml olan bir serumdan 100 ml çözelti hazırlayacağım. bunun için 200 µg/ml yi ml ye çevirmem lazım. 200 µg/ml kaç ml eder? tesekkür ederim..
0
deniz-kara
(01.11.08)
mg/l
0
paranormal
(01.11.08)
İkisi ayrı şeyler onların, senin sorun 200 elma kaç portakal eder şeklinde şu haliyle.
0
sui
(01.11.08)
(5)

şu kitapları nasıl dizeyim

trocero
bin tane civarı kitabım var. bunlar 3 metre boyuna ikibucuk metre yüksekliğinde bir kitaplıkta dizili duruyorlar. şimdi bu kitaplığın yeri değişeceği için hepsi inip tkrar dizilecek.her tür ve cinsten kitap var. bunları yeniden dizerken bir mantık olsun istiyorum. bir sistem bilen var mı ? ya da öne
bin tane civarı kitabım var. bunlar 3 metre boyuna ikibucuk metre yüksekliğinde bir kitaplıkta dizili duruyorlar. şimdi bu kitaplığın yeri değişeceği için hepsi inip tkrar dizilecek.

her tür ve cinsten kitap var. bunları yeniden dizerken bir mantık olsun istiyorum. bir sistem bilen var mı ? ya da önerisi olan ?

ama dewey demeyin. kütüphane kurmuyoruz nihayetinde.
0
trocero
(01.11.08)
konusuna göre diz. ben iletişim/medya ile ilgili kitapları ayrı, sosyolojik/felsefi kitapları ayrı dizerim. romanları, şiir kitaplarını falan da ayırırım. en mantıklısı bu bence.

bu ayrımı yaptıktan sonra da her kategoriyi kendi içerisinde önem sırasına dizerim. yani mesela medya kitaplarını önemliden önemsize doğru sıralarım filan. güzel oluyor.

bu önerimi beğenmemiş olabilirsin ama lütfen kitaplarını boy sırasına göre dizme abi. bunu yapan bir sürü arkadaşım var, hepsi de akıllı mantıklı insanlar ama takıntılılar işte.. aman sen yapma :)
0
vita vinum est
(01.11.08)
turkish tekila
(01.11.08)
dewey bir yerden sonra gerekecek, +3000 için o ayrı.
kitaplar dizilirken en büyük sorunlardan birisi, kategoriye göre ayırsanız bile bazıları ya sığmıyor(boyu) ya da çok abes duruyor. bunun da en büyük nedeni kitaplığa göre dizmek zorunda olmanız. 1000 kitabın en iyi ihtimalle (minumum) 120-130 yayınevi vardır. bunlar da kendi içinde bir muamma zaten.
önce kitaplığı dikey olarak
edebi yazınlar (roman şiir hikaye günce v.s)
ve
düşünce (politik, felsefe, bilim. v.s)
olarak ikiye ayırın.
sonra en üstten başlayarak
boy sırası esaslı- olarak her grubun eni ince olacak şekilde( her raf sırasına 6 kitap) mesela:

roman şiir günce d.edebiyat . bilimsel felsefi güncel

.... ..... ... ........ . ....... ....... ......


.... ..... ... ........ . ....... ....... ......



.... ..... ... ........ . ....... ....... ......




.... ..... ... ........ . ....... ....... .......





.... ..... ... ........ . ....... ....... ......






ROMAN ŞİİR .....

olarak süper olacaktır.
resmini çekip yollardım ama ommazzz.
0
radikalherif
(01.11.08)
neye göre arayacaksam ona göre dizerim ben. mesela sevdiğim yazarlar var onların kitaplarını bir araya koyarım ve böyle büyük blokları da birbirinin yanına dizerim. diğer kalan tek tek leri yayınevi'ne göre dizerim yayınevlerinin de kendine göre yayın politikaları olduğu için bunlar da bir anlamda tasnifli gibi oluyor zaten. bunlar daha çok edebiyat. mesleki, araştırma, inceleme türü kitapları konularına göre dizerim, ansiklopedi sözlük,harita atlas vb onları da bir arada tutarım. raflarda yer kalmadığı için de süreli yayınları kolilerde tutuyorum. aradığım kitabı bulmakta hiç sıkıntı çekmiyorum. bulamadıklarım ödünç verdiğimi hatırlamadığım kitaplar oluyor. onun için de kütüphane gibi bir ödünç verme defteri tutmaya başlamak niyetindeyim. kendimce kurduğum sistemden memnunum tavsiye ederim.
0
synick
(01.11.08)
Bende 800 civarı var, roman-hikaye-şiir-ekonomi vb. gibi en temel ayrımı. Ondan sonra da kendi içlerinde ayırdım, Rus edebiyatı, fantastik edebiyat (mesela o da yeni dönem fantastik-old school fantastik), Amerikan edebiyatı falan gibi.
0
sui
(01.11.08)
(7)

kağıt sırasını tersine çevirmek

inshroud
İlginç başlık oldu değil mi? Neyse... konu şu ki, elimizde numarandırılmış olarak yaklaşık 40.000 tane kağıt var, bu kağıtlar ters sıralı, yani 40.000 numaralı kağıt en üstte. Yapmak istediğimizi anlamışsınızdır, kağıtları düz sıraya koymak istiyoruz, 1 numaralı kağıt en önde olsun. Elimde yeteri ka
İlginç başlık oldu değil mi? Neyse... konu şu ki, elimizde numarandırılmış olarak yaklaşık 40.000 tane kağıt var, bu kağıtlar ters sıralı, yani 40.000 numaralı kağıt en üstte. Yapmak istediğimizi anlamışsınızdır, kağıtları düz sıraya koymak istiyoruz, 1 numaralı kağıt en önde olsun. Elimde yeteri kadar adam ve yeteri kadar zaman var, ayrıca bu iş için eminim bir makine (makina mı?) vardır ama mevcut değil. Aklınıza gelen pratik bir yöntem var mı? parça parça yapıyoruz şu anda, eleman alıyor eline 200 kağıdı, şırak şırak değiştiriyor sırasını. kolay yol istiyorum.
0
inshroud
(31.10.08)
Elle yapılacak ise, en tepedekini alıp yana üstüste koya koya en alttakini yukarı almaktan daha optimize bir yöntem olduğunu sanmıyorum.
0
kurukafa
(31.10.08)
Bi tane fotokopi makinasının içine yerleştirin kağıtları, sanki üzerilerine yazılacakmış gibi, ve renksiz kokusuz dumansız bir şeyi 40000 kere fotokopi edin. Yani hiçbirşeyi. Böylece fotokopi makinesi en üstteki kağıdı ilk alıp hiç bir şey kopyalamayarak kenara atacaktır.

Gidin bir fotokopiciye rica edin, üç beş de verin eline gerekirse. Mürekkep falan harcanmayacak sonuçta, sadece zaman kaybı biraz.

Evet zeki bir insanım, teşekküre gerek yok.
0
sui
(31.10.08)
fotokopi makinesi kullanmak bence iyi olmaz. en beyaz kağıtta bile bir iki nokta çıkıyor sağa sola.
0
co2s2
(31.10.08)
O zaman printer kullansın, aynı hesap. Ama daha uzun sürer.
0
sui
(31.10.08)
ters koyacaksınız düz bir zemine. sonra parmak hareketiyle en üstten başlayıp en alttakine gelene kadar şak şak diye yan tarafa atacaksınız, biraz dağınık olacaktır ama 1 saniyelik el hareketiyle o da hallolur :). bu kadar.
0
radikalherif
(31.10.08)
3 tane fotokopi makinemiz var, türlü türlü denedim ama her seferinde aynı sırayla çıkartıyor akıllı ibneler. Elbet vardır sırasını değiştirip çıkartan ama malesef elimizde yok, hatta deneme esnasında makinelerden birinin "asansör" tabir edilen kağıt beslemesini kaldıran kısmını bozduk. Halen kağıtları masanın üstüne koyarak şrak şrak yana atmak suretiyle işlem devam ediyor, hemen hemen yarısına yaklaştık, elemanların da elleri hızlandı. Pazartesi günü işi bitirecekler gibi, yardımlar için teşekkürler.
0
🌸inshroud
(01.11.08)
O zaman hakikaten akıllıymış sizin makineler. Bizim buradakiler en üsttekini alıp, basıp, atıyorlar.
0
sui
(01.11.08)
(1)

Ödüllü Yarışmalar...

markasiz
ben ödüllü yarışmalar arıyorum. sizin de bildiğiniz kimi yarışmalar varsa yardımcı olabilir misiniz? Endüstri mühendisliği okuduğumdan dolayı, makine ve işletme ağırlıklı yarışmalar tercihimdir. yardımcı olursanız sevinirim...
ben ödüllü yarışmalar arıyorum. sizin de bildiğiniz kimi yarışmalar varsa yardımcı olabilir misiniz? Endüstri mühendisliği okuduğumdan dolayı, makine ve işletme ağırlıklı yarışmalar tercihimdir. yardımcı olursanız sevinirim...
0
markasiz
(31.10.08)
TEB'in icat çıkar yarışması var bu ara.
0
sui
(31.10.08)
(5)

Çiğ Köfte Tarifi

vecna
Çiğ köfte tarifi arıyorum. Şipşak ve ucuz öğrenci işi değil ama. Gaza geldim kasap da ararım baharatçı da. 2 ayık kekikle 3 ay naneyle beslenmiş 4 aylık kuzunun şu bölümünden kıyma, memleketin sadece şu dağının kuzey eteklerinde yetişen hede biberi gibi(hımm abarttım yav. neyse akıllı insanlarsınız
Çiğ köfte tarifi arıyorum. Şipşak ve ucuz öğrenci işi değil ama. Gaza geldim kasap da ararım baharatçı da.
2 ayık kekikle 3 ay naneyle beslenmiş 4 aylık kuzunun şu bölümünden kıyma, memleketin sadece şu dağının kuzey eteklerinde yetişen hede biberi gibi(hımm abarttım yav. neyse akıllı insanlarsınız anladınız ne demek istediğimi siz ) özel ve güzel bir tarif istiyorum. Haydi el atın acayip gaza geldim. : )
(Acı severim de bir oturuşta 10 tane biber turşusu yiyebilecek kadar da delisi değilim. ek bilgi olsun)
0
vecna
(31.10.08)
vazgeç...
tarifle olacak bişi değil iyi bilen birinin yanında, seyrederek/yardım ederek öğrenmen gerek.
mesela, tariflere baktığında sıcak su falan yazar ki esasında çiğköteye bir damla su değmemesi gerekir.
of canım rakı çekti!
0
agk
(31.10.08)
bizzat urfalı arkadaştan tarif alabilirim ama büyük ihtimal ilk seferde tek başına yaptığın köfte garip olur. ha bir de bildiğim kadarıyla, arkadaşın yaptığı ve benim yediğim kadarıyla, isot çok önemli. adam gibi isot almazsan bi boka benzemiyor. ben urfadan geleninden yiyorum negzel ahah.
0
hellguard
(31.10.08)
Biz yapıyoruz valla, Urfalı falan da değiliz, gayet Giritli bir insanım, geçenlerde bir Urfalı tanıdık geldi ondan öğrendik.

Az bişi yapmak isterseniz 250 gr süper yağsız etten kıyma (2 kere çekilmiş), aslında bıçak kıyması olması gerekiyor ama olmuyor tabii, 250-300 gr kadar simit bulgur (köftelik kara bulgur), baya bir isot-bir avuç kadar en az, bir büyük soğan(rendelenmiş), dört-beş diş sarımsak (iyice ezilmiş), yarım domates rendelenmiş, bir tatlı kaşığı kadar salça, ince kıyılmış maydonoz, limon, tuz, buz.

Önce kıyma ile isotu bir güzel yoğuracan, kıyma kapkara olacak yoğrulmaktan. Sonra, soğanı ve sarımsağı atıyoruz, ama soğan çok su çıkardığı için suyunu koymuyoruz. Bunlar da yoğrulacak. Sonra yavaş yavaş bulguru yedirmeye başlayacaksın ki, en uzun süren kısım bu. Bu esnada malzemenin kıvamına göre ara ara bir-iki küp buz atmak lazım. Su olmuyor çünkü malzeme yavşıyor, oysa ki buz homojen dağılıyor. Böyle yapışkan bir kıvama gelince domates rendesi, salça, tuz, ekşi (limon da olur nar ekşisi de olur) artık en son da maydonozu koyup, köfte haline getirecen, marula koyup yiyecen.

Ben başka versiyonlarda içine zeytinyağı, yoğurt falan koyanlar da gördüm ama bence olayın özü budur.
0
sui
(31.10.08)
sana tam tarifini veriyimde mideniz bayram etsin;

önce yeteri kadar soğanı ve domatesi rendele bulgurun içine. (esmer bulgur olacak, soğanla domatesin suyuyla bulguru iyice yumuşatacaksın)
iyice yoğuracaksın (20-25 dakika kadar) bulgur hafif yumuşamaya başlayınca leğene iyice yayacaksın, üzerine urfa biberi (isot) serpeceksin ve 15-20 dakika kadar beklemeye bıracaksın.
o beklerken sende sarmısak ez (sarmısağı bol olsun ama)
sarmısak ezmesi, zeytinyağı, nar ekşisi (önemli), yeditürlü (bu da önemli ve oldukça bol), pul biber (isteğiniz kadar), salça (domates ve biber salçası karışık. ancak salçayı fazla koyma. biber salçası da domates salçasından biraz daha fazla olsun) hafif karabiberle bir sos hazırla.
bekleme bittikten sonra bu sosu bulgura dök ve 10-15 dk. kadar daha yoğur. daha sonra (et koyacaksan) etini ekle. (yalnız et çiğköftelik olmalı, yani makineden bir kaç kez çekilmiş ve sinirleri iyice alınmış olmalı) etiylede bir 10-15 dk. kadar yoğuracaksın. yoğururken ara ara tadarak tuzuna, biberine, ekşisine ve baharatına bak. damak tazdınıza göre eksikleri ekle.
bulgur yenecek yumuşaklığa geldikten sonra ince kıyılmış maydonoz ekleyip bir 5 dk. daha yoğur.

afiyet olsun.

(yalnız leğenin çiğköfte leğeni olursa, yani leğenin altı kıtırıklı olursa işlerini daha da kolaylaştırır ve daha da az emek harcarsın ve daha çabuk olur)
0
etna
(31.10.08)
arkadaşlarınkinden farklı olarak diyarbakırlı babam şöyle yapar
sinirsiz yagsız eti kıyma ceker, bulgurla karıştırır Acı salça-zeytinyagı-tuz eşliginde yogurur.
içine ekşisi bol seviyorsanız nar ekşisi karıştırın yogururken, acı seviyosanız pul biber katın. -limon yogurlurken konmaz sonra yerken sıkılır-
en son yumusaklıgını begenince, yeşil sogan - maydonoz karışımı ile son bi defa daha karıştırıp avuçta sıkılarak köfte haline getirilir. yerken limon sıkılarak, arzuya göre marula sarılıp yenir. mmmmmmmmmm
0
merope
(31.10.08)
(3)

Iran ve Irak ile ilgili pazar arastirmasi

luin 41
Iran ve Irak pazarlari ile ilgili genel bilgilere ihtiyacim var. istatistik olabilir, arastirmalar olabilir. pazar arastirmasi gibi... ama bulabildigim kaynaklar hep arapca vs.. ingilice veya almanca kanak bulmama ardim etmek isteyen olursa nasi tesekkur edeegimi bilemem...
Iran ve Irak pazarlari ile ilgili genel bilgilere ihtiyacim var. istatistik olabilir, arastirmalar olabilir. pazar arastirmasi gibi... ama bulabildigim kaynaklar hep arapca vs.. ingilice veya almanca kanak bulmama ardim etmek isteyen olursa nasi tesekkur edeegimi bilemem...
0
luin 41
(29.10.08)
google'a "cia world factbook iran" ya da iraq yaz
0
desdinova
(29.10.08)
elimdeki pdf dosyalarını yollayabileceğim bir mail adresi verirseniz yollayabilirim...

not: "pazar araştırması" demiş hani ekonomi filan niye şii katliamı koymayı salık veriyorsunuz anlamadım ki, herkes herşeyi bilio valla bravo!
0
sindustrial
(29.10.08)
Amerikan ticaret bakanlığının (commerce.gov, trade.gov falan olabilir unuttum) bütün ülkeler üzerine detaylı pazar raporları var, onlara bakın.
0
sui
(30.10.08)
(17)

Para/Emek orani en yuksek olan meslek hangisidir?

comptrol
Bilgisayar muhendisi , doktor, eczaci ya da hangi meslektir bu? anketvari bir soru oldugu icin kusuruma bakmayin; merak iste...
Bilgisayar muhendisi , doktor, eczaci ya da hangi meslektir bu? anketvari bir soru oldugu icin kusuruma bakmayin; merak iste...
0
comptrol
(29.10.08)
eczacı dükkanı stratejik bir yerde açıp işini de bilirse istediği gibi tatilini yapar, gezer, tozar ve de sağlam para kazanır. doktorları bence doğrudan çıkaralım bu listeden. bilgisayar mühendisleri de sonuçta çoğunlukla bir patrona çalışırlar, bi sürü kısıtlamaları vardır(izin günü, oturup proje bilmemne hazırlama). eczacı kendi kendinin patronudur. ha gelecekleri açısından ne olur bilemem ama şu an için en karlısı eczacılık diye düşünüyorum. tabii ki saydığım şartlarda. yoksa çok eczane var iflas eden.

not: listeyi bu üçüyle sınırlamamışsın gerçi ama eczacılıkla alakam var, o yüzden yazdım.
0
jangara
(29.10.08)
bir meslek olarak sayılabilir mi ilmiyorum ama gayrimenkul sahipliği.
ne kadar gayrimenkulun olursa o kadar çok para.
0
etna
(29.10.08)
@want2die
devlet dairesinde emek 0 değil ki. işlem yaptırmaya gelen vatandaşları azarlıyorlar felan. emek var yani :)
0
sefapezevengi
(29.10.08)
@mrtksn yatirimcilik derken, bir sektore yatirim yapilacak ise esasli ve zor bir tahmin yapilmali bence. yani emek az degil gibi geldi bana .
0
🌸comptrol
(29.10.08)
yerini tutturabilirsen internet kafe
0
enter saltman
(29.10.08)
bir de şu var, para/emek oranı en yüksek meslekleri herkes arıyor bu devirde. saygı duyuyorum tabi, malum kapitalizmin sonuçları falan filan.. fakat bana göre bu oran 1'e ne kadar yakınsa huzur açısından o kadar iyidir. bu daha fazla mutluluk getirir diye düşünüyorum. bi işe yaradığınızı düşünürsünüz hayatta, aksi takdirde ben boşluğa düşerdim. bok gibi para var, gezsem tozsam bi süre, "ulan nereye kadar" derim. sorunun böyle bir boyutu yok ama yine de içimi dökmek istedim:)
0
jangara
(29.10.08)
borsacılık sanırsam. ortada üretilebilen yada uğraşılabilecek somut bişey yok. devamlı alınıp satılan teorik bir oaly gibi geliyo dışarıdan bakınca.
0
la grande
(29.10.08)
çok zengin çocuğu olup herhangi bir meslekte çalışmak.
0
şaman
(29.10.08)
Ünvanı aldıktan sonra noterlik.
0
sui
(29.10.08)
fatih terim? 220 bin ytl maaş alıyor
0
likeinme
(29.10.08)
bir yere oturup önüne 'açım' yazılı bir kağıt ve karton kutu koyan dilenciler.
0
insanimsi
(29.10.08)
Reklam ajansı stajyerliği tabiki. 2 sene filan sürüyor. Full-time mesai ve 0 (sıfır) maaş.
0
eftalit
(29.10.08)
özel ders vermek. özellikle matematik ve ingilizce. tabi (futbolculuk vb gibi) extrem işleri saymıyorum. mühendislik, doktorluk vb işlerin hiç birinde 1 saat karşılığı 150-200 ytl kazanmazsınız. günde 5 saat, ayda 20 gün çalışan isimli bir matematik öğretmeni en az 10000 ytl kazanır.
0
lancelot du lac
(29.10.08)
bilgisayar muhendisi degil..

her saniyesinden zevk aldigin meslektir bu, porno yildizi olabilir mi?
0
ermanen
(29.10.08)
esrarengiz bi havaya bürünüp 15 ytl karşılığında karşındaki salağa yalan söle (ki biz buna falcılık diyoruz kahvedir tarottur sen bilirsin)
0
dr.ramiz
(30.10.08)
there's no business like show business... neresinde olursan ol ama ekranın onunde ol... du bi olmana bile gerek yok...bir kaşe seslendirmeye 20.000 dolar aliyodu okan...
0
les
(30.10.08)
zerre anlamasam da (ve biraz geç bir cevap olsa da) emlakçılıkdır gibi geliyor bana..
0
p shadow
(17.11.08)
(3)

Marş ismi soruyorum hemen mırıldanıcam

sui
Ya bu bayram törenlerinde TRT'nin arka planda sürekli çaldığı (ki biraz önce de uzun uzun çaldı) çok yumuşacık, neşeli ve yine yer yer hüzünlü bir melodisi olan bir marş var, adı ne bu marşın?
Ya bu bayram törenlerinde TRT'nin arka planda sürekli çaldığı (ki biraz önce de uzun uzun çaldı) çok yumuşacık, neşeli ve yine yer yer hüzünlü bir melodisi olan bir marş var, adı ne bu marşın?
0
sui
(29.10.08)
hafif mirildansaniz veya kaydedebilseniz şıp diye bulabiliriz diye tahmin ediyorum.

yine de atma hakkimi kullanip (bkz: biz ataturk gencleriyiz) diyorum.
0
la traviata
(29.10.08)
Ya çok ünlü bir marş bu, çok sık çalınır. Harbiye değil yalnız. 10. yıl ve Gençlik de değil. İstiklal Marşı hiç değil.

Şöyle bişi (Allahım utanç verici)

Nırıını nınnı
Nırıını nınnı
Nın nın nıı nı nınnı
Nı nınınınını nıı (Bu sonu baya tempolanıyor)

İşte bu bi kere daha tekrar ediyor sonra başka bir melodiye geçiyor falan filan.
0
🌸sui
(29.10.08)
izmir marşı mı acep? hani izmirin dağlarında çiçekler açar...
0
dr.ramiz
(30.10.08)
(7)

salı akşamı yapılan eft, ne gün döner yurduna

efruz
dün saat 15;30 sularında yapılan bsir eft, bugün tatil diye mi hala gelmedi bana, ne zaman geçer hesabımabaşka bankalar arasında oluyor
dün saat 15;30 sularında yapılan bsir eft, bugün tatil diye mi hala gelmedi bana, ne zaman geçer hesabıma

başka bankalar arasında oluyor
0
efruz
(29.10.08)
öğlene kadar yapılan eft ler genellikle aynı gün içerisinde ulaşıyor. öğleden sonrakiler bir sonraki güne kalabiliyor. fekat böğün tcmb kapalı olduğundan sisteme girmediyse yarın gelir.
0
babatema
(29.10.08)
bankalar 13.00'dan sonra i$lem yapmaya devam etti mi? Eger internet bankaciligindan yapildiysa bu eft, muhtemelen mesai saati di$inda oldugundan per$embe sabahi 08.00'da i$leme alirlar. Paraniz o zaman hesabiniza du$er diye tahmin ediyorum.
0
oligomer
(29.10.08)
dün bankalar arası transfer 13:00 de kapandı.
0
crimson king
(29.10.08)
mesai gunlerinde eft islemleri 14.30-16.30 arasi bitiyor (bankaya gore degismekte).
yarim gun tatil olan gunlerde eft islemleri 11.30'da sona erer.

bu durumda eft karşı tarafın hesabina ilk mesai gunu gecer. sizin durum icin 30 ekim persembe oluyor.
0
helenart
(29.10.08)
bu eft manuel onaylanarak mı geliyor ki, bugün bankaların internet şubeleri açık, yani tatil günü de olsa bilgisayar neden onaylayıp aktarmaz ki.

cünkü havale yapılıyor olsaydı tatil günlerinde para hesaba geçiyor, aynı banka içinde yani
0
🌸efruz
(29.10.08)
aynı banka içinde ayrıdır transfer onu 24 saat yapabilirsiniz. bankalar arasında yarım günlerde 13:00 de kapanır, ama 13:00 de kapanması 12:59:59 da gidip bankadan eft yapabilirsiniz demek değil. 11:30'a kadar olan talepler alınır, onların aktarılması vs 13:00 olur zaten.
0
crimson king
(29.10.08)
Bankalar arası eft merkezi diye bir yer var, orada onaylanıp geliyor EFT evet. Dolayısıyla havale gibi tatil gece bilmemne dinlemeden anında aktarılamıyor. Sizin para perşembe gelir.
0
sui
(29.10.08)
(26)

en hüzünlü şarkı hangisidir?

24 saat uyuyan adam
hüzünden gebermek istediği zaman dilimleri olur insanın, hüznü özlediği... ama bir türlü beceremez, parçalar kendini.. işte bu zamanlarda hüzünlendirecek bir şey arar kendine.. işte ben de o parçayı o şeyi arıyorum harıl harıl.bulduğum en iyisi: `Salif Keita` - `Folon`; http://www.youtube.com/watch?
hüzünden gebermek istediği zaman dilimleri olur insanın, hüznü özlediği... ama bir türlü beceremez, parçalar kendini.. işte bu zamanlarda hüzünlendirecek bir şey arar kendine.. işte ben de o parçayı o şeyi arıyorum harıl harıl.
bulduğum en iyisi: Salif Keita - Folon; www.youtube.com

daha fazla hüzün ne olur, daha fazla hüzün...
0
24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
(bkz: farid farjad )
0
quinza
(29.10.08)
hüzün mü? şöyle buyrun isterseniz: www.crunchyroll.com

ps: snow flower'ı kim söylerse söylesin dinleyebilirsiniz..

(bkz: mianhada saranghanda)
0
se7enbullet
(29.10.08)
yeni türkü - olmasa mektubun diyorum ben.
0
rectoa
(29.10.08)
natacha atlas - gafsa

gereksiz diyebileceğimiz kadar fazla hüzünlü
0
co2s2
(29.10.08)
joehigashi
(29.10.08)
(bkz: ederlezi)
0
sui
(29.10.08)
öneriler için teşekkür.. lakin, hüzün ve daha çok hüzün, burun direği sızlayacak, büyük bir sıkıntı tüm bedeni kaplayacak kadar.. bugün hüznümün sınırlarını denemek istiyorum
0
🌸24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
Songs: Ohia - Lioness
0
pwnedf myself
(29.10.08)
0
arnold schwarzeneger
(29.10.08)
horror
(29.10.08)
www.youtube.com
cok damar etkisi altinda geberebilirsin ona göre :))
0
horror
(29.10.08)
anathema - lost control
anathema - one last goodbye
0
reeper redeemer
(29.10.08)
apollo 440 pain in any language

huzunlenmezsen yapcak daha fazla bişey yok.
0
likeinme
(29.10.08)
sanki olacak, likeinmenin önerisinden sonra daha hüzünlüyüm, ve beni hüzne boğmadan giderseniz alacağınız olsun...
0
🌸24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
youtube linklerine bakmadan neverending nightmare diyorum.
0
ainothia
(29.10.08)
(bkz: beni köy kuyularda merdivensiz biraktin)
bak yazarken bile huzunlendim. heyt
0
la traviata
(29.10.08)
(bkz: naci en alamo)
0
crayze horse
(29.10.08)
light beam
(29.10.08)
Metin - Kemal Kahraman'dan Ferfecir. enstrumentaldir.

tek geçerim.
0
marzevi
(29.10.08)
hüzün de ne hüznü? ayrılık? hasret? evlat acısı? hayata karşı genel? birkaç tane önereyim sana;

king crimson - epitaph
thy light - Suici.De.pression
clint mansell - together we will live forever
msg - neverending nightmare
aerosmith - i don't want to miss a thing
eric clapton - tears in heaven
chris isaak - wicked game
0
deckard
(29.10.08)
elvis costello-i want you
0
cereal killer
(29.10.08)
bright eyes- its cool we can still be friends
0
likeinme
(30.10.08)
cure - apart
jacques brel - ne me quitte pas (natacha atlas yorumu da gayet süründürücü)
woven hand - chest of drawers
nick cave & the bad seeds - love letter
nick cave & the bad seeds - right out of your hand
0
zen spider
(30.10.08)
hole-northern star
isyan gibi ama hüznün dibi.
ısrarla dinleyinizz..
0
neolakibu
(31.10.08)
farid farjad-keman ağlıyor.kesinlikle tavsiye ederim..
0
dreamer
(10.11.08)
vassilis saleas - improvisation
mariza-ha uma
dulce pontes-fado mae
0
rengahenk
(29.11.08)
(10)

yarın neden yarım gün??

copy paste
soru başlıkta olduğu gibi..neden yarın yarım gün? devlet dairelerini falan tam bilmiyorumda bankalar yarın yarım günmüş...merkez bankası da yarım gün olsa gerek ki bankalarda yarım gün olsun..o zaman devlet daireleride tatil galiba...ama niye?yoksa benim vindovz'un tarihimi bigün geri kaldıkine?
soru başlıkta olduğu gibi..neden yarın yarım gün? devlet dairelerini falan tam bilmiyorumda bankalar yarın yarım günmüş...merkez bankası da yarım gün olsa gerek ki bankalarda yarım gün olsun..o zaman devlet daireleride tatil galiba...

ama niye?

yoksa benim vindovz'un tarihimi bigün geri kaldıkine?
0
copy paste
(27.10.08)
29 ekim arifesi ?!
0
SoLfej
(27.10.08)
Ben hiç hatırlamıyorum böyle bir yarım gün olayı, bu sene mi çıktı anlamadım.
0
sui
(27.10.08)
29 ekim tatili resmi olarak 1,5 günden oluşmaktadır ve bu çoook uzun bir süreden beri böyledir, yani durum bu seneye özgü değildir.
0
sarah woodruff
(27.10.08)
senelerdir var bu olay :)
0
puppets
(27.10.08)
evet en son lisedeyken oluyordu bu yarım gün olayı. özel sektör yarım gün tatil yapıyorsa devlet daireleri hayli hayli tatil olur.

edit: hep oluyor muydu ya ben niye hatırlamıyorum?

edit2: o zaman üniversitelerde de bir gün öncesinde yarım gün tatil oluyordu yani bu sene olduguna göre, ama kesinlikle hatırlamıyorum ya, sağlam reset atmışım demek.
0
light beam
(27.10.08)
Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun

Madde 1 - 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. Türkiye'nin içinde ve dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır.
Bayram 28 Ekim günü saat 13.00'ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.
0
marcelorios
(27.10.08)
hep mi vardı!!alla alla ben hiç hatırlamıyorum..ne o kadar yaptığım stajlarıma nede geçen yıl ki ilk iş tecrübemi yaptığım sene ye denk geldi.

bi yaşıma daha girdim.
0
🌸copy paste
(28.10.08)
hatta bugün aziz peder* bonus olarak ilk ve orta dereceli okullara ertesi gün de tatil olduğunu söylüyo'du ama?

ben de yıllardır 1.5 gün olduğunu bilir, o yarım günün de tam güne tamamlanması ihtimalini severim..

bu arada niye sorusuna da yanıt vermeden geçmeyeyim;
bilmiyorum.
0
supercalifragilisticexpialidocious
(28.10.08)
okullarda üç ders yapılıyordu ya sırf bu sebepten. yarım günlük tatil candır yav!
0
rectoa
(28.10.08)
bayram hazırlığı desem abest olur sanırım..
belki de hani herkes hazır toplanmışken hep birlikte işe ara verip bir anma töreni yapıp evlerimize dağılalım gibi bir düşüncenin ürünü olabilir.. sabah kalkıp gitmek nispeten zor oluyor, uyan, hazırlan, bir dünya insan zaten orda, kimse senin varlığını farketmiycek bile gibi düşünceler vs..
yazdıklarım çok saçma ise dün gece uyumadım diyerek tek geçerli bahanemi öne sürmek istiyorum..
0
p shadow
(28.10.08)
(2)

Ekonomi/Piyasa sitesi

3200
Böyle yatırım fonları olsun, repo olsun, dövizdir vs. dir takip edebileceğim, gerektiğinde yatırım tüyoları alıp, işime yarayacak grafikler çizdirebileceğim bir site arıyorum. Paragaranti hariç. Siz hangi siteleri kullanıyorsunuz?
Böyle yatırım fonları olsun, repo olsun, dövizdir vs. dir takip edebileceğim, gerektiğinde yatırım tüyoları alıp, işime yarayacak grafikler çizdirebileceğim bir site arıyorum. Paragaranti hariç. Siz hangi siteleri kullanıyorsunuz?
0
3200
(27.10.08)
grafik vs yok ama tum ekonomi yazarlarinin basliklarinin ve linklerinin olmasi acisindan iyi:

www.bilgeyatirimci.com
0
507
(27.10.08)
böyle de bir yer vardı:

bigpara.ekolay.net
0
sui
(27.10.08)
(2)

"Tertiary qualification" nedir?

diadra
Tekrardan, "Tertiary qualification" nedir?Teşekkürler..
Tekrardan, "Tertiary qualification" nedir?

Teşekkürler..
0
diadra
(27.10.08)
Valla anladığım kadarıyla, primary-secondary-tertiary mantığıyla
major-minor-üçüncül derece gibi. Yani 4 yıllık lisans ya da bir minör (yandal)diplomadan da aşağıda, ama belli bir kursa gidip buradan spesifik bir alanla ilgili sertifika alıyorsun.

Bizim eğitim sisteminde yok böyle bir şey ama mesela İskoç sisteminde olduğunu biliyorum. Liseden sonraki her bir senenin kendine göre bir değeri var misal. Bizde üniversitenin ilk senesini bitirdikten sonra hiç bir yere gidemezsin, ama orada gitsen bile sana bir sertifika veriyorlar o kısmı tamamladığın için. 5 sene sonra o sertifikayla gelip (ya da başka bir okula gidip) kaldığın yerden devam edebiliyorsun, etmezsen de sertifikan bir işe yarıyor falan. Sanırım tertiary derece böyle bişi.
0
sui
(27.10.08)
comptrol
(27.10.08)
(4)

Saatlerin ileri alınmaması

sui
Şimdi saatleri geri aldık ya, hani bir muhabbet var bundan sonra öneri kabul edilirse yazın bir daha ileri almayacağız diye. Bu olduğu zaman:1) Biz artık Bağdat'tan geçen saat dilimine mi tabi olacağız? Yani GMT +3'te mi duracağız hep?2) Sabah kafama takıldı, bunun nedeni "ramazan yaza geldi, oruç u
Şimdi saatleri geri aldık ya, hani bir muhabbet var bundan sonra öneri kabul edilirse yazın bir daha ileri almayacağız diye. Bu olduğu zaman:

1) Biz artık Bağdat'tan geçen saat dilimine mi tabi olacağız? Yani GMT +3'te mi duracağız hep?

2) Sabah kafama takıldı, bunun nedeni "ramazan yaza geldi, oruç uzadı, şöyle bir olay yapalım da, bari orucun bir saatini daha uykuda geçirelim" düşüncesi olabilir mi? Bu kadar ince gören milletvekillerimiz var mıdır hakikaten, yoksa benimki paranoya mı?
0
sui
(27.10.08)
+2,5 gibi abuk bir şey olacak diye biliyorum ben.
0
arwear
(27.10.08)
evet, gmt+3'te duracağız birileri milletvekillerine bu işin saçmalığını açıklamazsa.
0
386 dx
(27.10.08)
+3 değil, kaynak aradım ve buldum.

"Uygulama yürürlüğe girerse Türkiyenin kış aylarında kullanılan İzmitten geçen 30 derece doğu boylamı referans meridyeni ve GMT 2 zaman dilimi, yaz aylarında kullanılan Iğdır`dan geçen 45 derece doğu boylamı referans meridyeni ve GMT 3 zaman dilimi yerine, Ordu-Fatsa ve Gaziantep hattından geçen 37,5 derece doğu meridyeni referans meridyeni olarak kabul edilecek ve tüm yıl boyunca GMT 2,5 saat dilimine geçilecek."

www.tumgazeteler.com
0
arwear
(27.10.08)
Bu ne manyaklıktır ya? +2.5 ne be?
0
🌸sui
(27.10.08)
(6)

Ah su tasarimlar ve hatta reklamlar! diyenlerden misiniz? Ne gibi sorunlar yasiyoruz onlara dair? Neleri eksik, neleri fazla?

chnerylmz
Artik hepimiz gorsel olarak grafikle, tasarimla, reklamlarla kusatilmis durumdayiz o malum. En az bir tasarimci yada reklamci kadar içinde sayiliriz artik her birimiz. Onlar bir tane tasarlayana, yayinlayana kadar biz binlercesine maruz kaliyoruz...Peki ne sorunlar yasiyoruz biz bu gorseller silsile
Artik hepimiz gorsel olarak grafikle, tasarimla, reklamlarla kusatilmis durumdayiz o malum. En az bir tasarimci yada reklamci kadar içinde sayiliriz artik her birimiz. Onlar bir tane tasarlayana, yayinlayana kadar biz binlercesine maruz kaliyoruz...

Peki ne sorunlar yasiyoruz biz bu gorseller silsilesiyle?

Trafik isaretleri mi yetmiyor artik gunumuz trafiginde? Dogru isaretlendirme sistemiyle çozulur mu Istanbul trafigi?
Sehir içi bilgilendirmeler mi yetmiyor aradiginiz yerlerin izinde perisan olurken? Kosedeki markete sormadan da birseyler bulunamaz mi yoksa bu sehirde? (Çok da onemli degil bu sehrin hangisi oldugu)

Afisler mi konusmuyor artik bizimle, logolar mi çok anlamsiz?
Elinize geçen her brosur birbirine mi benziyor? Yoksa tam tersi çok mu karmasik, kopuk?
Onlar konusuyor mu bizimle?

Peki ya reklamlar? gazetelerdeki ilanlar, tv'dekiler, billboard'dakiler...
Anlamiyor musunuz bir kismini, Çok mu bayagi bir kismi? Nesi guzel, nesi kotu peki?

Billboardlar arasinda mi kayboluyor sehir?
Çok mu çirkin bir kismi da kirletiyor mu sokaklari, caddeleri?
Yoksa az mi?

Nedir bu gunumuzun gorsel kirliliginin nedenleri?

Hala nelerin eksikligini hissediyoruz gunluk hayatimizda?
Her kose basinda sehir krokileri olsa da her an bilsek neredeyiz, ne var buralarda, nereye nasil gideriz... gibi...

Ne dersiniz?
0
chnerylmz
(27.10.08)
bu soru silindi mi noldu? birkaç cevap yazılmıştı en son?
0
deckard
(27.10.08)
mediacat okumayı bırakmalısınız. en azından belki bir süreliğine.
çok daha keyifli sektörler var hem. benim hayalim turfanda sebzeciliği mesela.
0
babatema
(27.10.08)
edit yerine soruyu silip tekrar yazmış benim cevap ta kaçıp gitmiş.
0
ukeladümbelek
(27.10.08)
Evet, onceki soruyu silmek durumunda kaldim, uzgunum.

Bu, bir onceki sorunun genisletilmis versiyonu. o henuz yazim asamasindayken yanlislikla piyasaya surulmus bir soru idi. Dolayisiyla sorumu tamamlayip eskisini sildim.
Bir kez daha ozur diliyorum zaman ayirip cevaplayan arkadaslardan.
0
🌸chnerylmz
(27.10.08)
Türkiye'de tasarım mı var? Hani nerde?
0
sui
(27.10.08)
esra ceyhan gibi sormaya gerek yoktu soruyu. en basitinden kullanilan alfabenin ~90-100 yil kadar bir suredir kullaniliyor olmasindan mutevellit tipografi kavraminin (biliminin) gelismemis olmasi.
0
chrome
(27.10.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.