Giriş
(8)

hıdrellez'de nasıl dilek dilenir?

sangria
birisi bana süreci tam olarak anlatabilir mi? ne yapmamız gerekir? neyi ne zaman yapmamız gerekir? bir gül ağacından bahsediliyor, bildiğimiz sevince dikenine katlanılan gül mü bu? o değilse nerde bulunur? ayrıntılarıyla anlatılırsa sevinirim.
birisi bana süreci tam olarak anlatabilir mi? ne yapmamız gerekir? neyi ne zaman yapmamız gerekir? bir gül ağacından bahsediliyor, bildiğimiz sevince dikenine katlanılan gül mü bu? o değilse nerde bulunur? ayrıntılarıyla anlatılırsa sevinirim.
0
sangria
(05.05.09)
Farklı versiyonları var.

* Bir kağıda dileklerini yazıyorsun, denize atıyorsun.
* Bir kağıda dileklerini yazıyorsun, su kenarına gömüyorsun.
* Bir kağıda dileklerini yazıyorsun, bir gül ağacının altına gömüyorsun (Bunda galiba sabaha karşı gidip toplamak gerekiyormuş)
* Dileğini taşlarla resim şeklinde çiziyosun.
* Ateş yakıp üstünden en az üç kez atlıyorsun.
0
sui
(05.05.09)
çok sayıda inanış var bununla ilgili.
sanırsam en bilineni maket evler, arabalar yapmak. çevresine de un serperler bu maketlerin.
ertesi sabah ayak izi falan ararlar unun üzerinde.
hıdır ve ilyas peygamberler eğer geldilerse, o unun üzerine ayak izlerini bırakacakları yönünde inanışlar vardır. eğer ayak izi varsa, dileklerin yerine gelecektir falan filan..
ağaçlara çaput, ip bağlayanlar var.
bir de isteğini bir kağıda yazıp, sabaha karşı denize atmak falan da var.
ama gül olayını hiç duymadım doğrusu.
sen de kurallara takılı kalma bence, içinden nasıl geliyorsa öyle yap ;)
0
punkertifo
(05.05.09)
bir de bunlar 5 mayıs gecesi mi yapılıyor yoksa 6 mayıs mı? sözlükte her iki tarihe de rastladım da.

bana en pratik olanı denize atmakmış gibi göründü, bu yöntemi özellikle tavsiye eden/etmeye var mıdır acaba?
0
🌸sangria
(05.05.09)
Şimdi, önce bir kağıda dileklerimizi yazıyoruz. sonra bunu hıdrellez günü, bir bitkinin dallarının arasına yerleştiriyoruz. gül olması tercih sebebi. Evet, bildiğimiz dikenli gül ağacının topraktaki hali, koparılmış değil. o gün ya da gece boyunca o bitkinin dallarında duruyor dilek kağıdı. sonra onu alıp denize/nehire atabilirsiniz, kimi insansa atmıyor, saklıyor. Yıllar sonra bakıyor "gerçekleşmiş mi" diye. Ben saklarım hep, biri denizde bulup gülmesin diye :)
0
tavsan hummasi
(05.05.09)
tarih olayıysa, benim bildiğim 5 mayıs'ta konup 6'sında alınır. ister 5 mayıs sabahı koyup 6'sı sabahı al, ister 5 mayıs akşamı koyup 6'sı sabahı al. anladığım kadarıyla önemli olan 5'ini 6'sına bağlayan gece orada durması. bu böyle devlet kurumuna dilekçe verir gibi oldu ama neden olmasın, yoksa siz hıdrellez ruhuna inanmıyor musunuz? :)
0
tavsan hummasi
(05.05.09)
5 mayıs akşam ezanı ile yatsı ezanı arasında gül ağacının dibine koyacak (gömecek, dalın asacak vs), 6 mayıs sabah ezanını müteakip de geri alacaksınız diye bilirim ben.
0
kibritsuyu
(05.05.09)
has trakya kızanı olarak farklı şekillerde icra edildiğini gördüm..

büyükbabam 6 mayıs günü çok erken kalkıp süt ısıtır, yumurta kaynatır kahvaltı için.

babanemle gül ağacı altına/süs havuzu kenarına taşlarla dilek maketleri yapardık bir gece önceden..

ben de minyatür gül aldım sırf dilek dilemek için :) bu geçe yazıp çizip asmayı ve 6 mayıs günü denize atmayı düşünüyorum..
0
süpermaninkızı
(05.05.09)
5 mayıs gecesi, dileklerini bir kâğıda yazıp ya da çizip gülün altına bırakıyorsun-ki biz çocukken tebeşirle filan da çizerdik-, 6 mayıs günü de sabah ezanından önce kâğıdı alıyorsun. bir de biz gülün toprağına bozuk para koyup, yine sabaha karşı o parayı alır, uğur parası yaparız. cüzdanda bütün yıl durur, böylece paranın bereketinin eksilmeyeceğine inanılır.
0
miranda
(05.05.09)
(9)

çekirdek kilo aldırır mı?

son nefes
malum aylardan mayıs ve eritilmesi gereken yağlar var. merak ettiğim dünyanın en çok bağımlılık yapan abur cuburu olan çekirdeğin kilo yapma olayı nedir? ay çekirdeği yağlı diye biliyorum. kabak çekirdeği daha hafif galiba ama bunların içerdiği yağlarda doğal bitkisel yağlar. tabi sorduklarım tuzsuz
malum aylardan mayıs ve eritilmesi gereken yağlar var. merak ettiğim dünyanın en çok bağımlılık yapan abur cuburu olan çekirdeğin kilo yapma olayı nedir? ay çekirdeği yağlı diye biliyorum. kabak çekirdeği daha hafif galiba ama bunların içerdiği yağlarda doğal bitkisel yağlar. tabi sorduklarım tuzsuz olanlar için, gidipte içeriğinde tuz var kilo yapar demeyin...
0
son nefes
(05.05.09)
aldirir. aycicek yagi yapiliyor kendisinden bildiginiz gibi.
0
fdegir
(05.05.09)
100 gr. çekirdek neredeyse yarım kilo tavuğa eşit. var sen hesap et.

www.diyetlistem.com
0
arigold
(05.05.09)
fakat yine de şöyle bir olay var. 100 gram çekirdek öyle bir lokmada biten bir olay değil. yaklaşık bir film süresine tekabul etmekte:) yani 2 saatte 100 gram yemek çok mu kilo aldırır bünyeye? ayrıca ne bileyim 100 gram salamın daha diyetsel olması da bir garip geldi bana. yani acıkınca ağzımıza bir salam atmak çekirdek çitlemekten daha iyi.
hem bir de çekirdek çitlemek uğraştırıcı bir işlem, yine az biraz kalori harcıyorsun. öyle bir postada yemiyorsun. (biraz fazla savundum galiba kendilerini:)
0
🌸son nefes
(05.05.09)
dostum o kadar seviyorsan ye tabi,
rahvan gitsin.
salamın içinde protein var, çekirdeğin çoğu yağ. o açıdan kısmen daha diyete uygun.
0
arigold
(05.05.09)
kavrulmuş ve tuzlu çekirdekler kilo aldırır.
0
roadrunner merlin
(05.05.09)
Çekirdek kilo aldırır tabii, ama eğer maksat TV seyrederken bir şeyler atıştırmaksa, beyaz leblebi (biz İzmirliler buna nohut deriz) önerilebiliyor. Daha az kalorili olduğundan değil, adamın midesini tıkayıp başka şeyler yemesini önlediğinden imiş.
0
sui
(05.05.09)
sergen yalçın nın kilolu olmasına çekirdek sebebtir.
0
pain
(05.05.09)
ister 2,5 saatte ye ister 15 dakikada, keşke aldırmasa ama aldırıyor. o yüzden bu kadar lezzetli zaten :)
0
tavsan hummasi
(05.05.09)
çekirdeğin içinde çinko minko bir sürü şey var ilaveten.
siz keyfinize bakın :) yemeği bir kaşık az yersiniz, nolcak ki.
0
aithra
(06.05.09)
(8)

master mülakatında nasıl giyinilmeli? damat traşı olunmalı mı?

oldboy
sevgili galyalılar.. zahmet edip cevap yazanlara şimdiden +rep.
sevgili galyalılar.. zahmet edip cevap yazanlara şimdiden +rep.
0
oldboy
(05.05.09)
Üniversiteye göre değişmekle birlikte smart casual diyorum ben.
0
sui
(05.05.09)
inşaat müh. yüksek lisans mülakatına nasolsa inşaatçıyız mantalitesiyle smart casual gidip jilet gibi takımları çekmişleri görünce kendime "bi dahakine kesin böyle gelicem" demiştim. nitekim bi dahakine alındım zaten.
0
manfool
(05.05.09)
kesinlikle takim elbise. tahminimce sizde de mulakat bir juri karsisinda olacak ve o juride muhakkak buna dikkat eden bireyler bulunacaktir. sinekkaydi tras ve ceket/kravat olmali. takim yoksa siyah kumas pantalon kahverengi ceket de olur uyumlu olduktan sonra.
0
fdegir
(05.05.09)
eğer mezun olduğun okula başvuruyorsan ve mülakatı yapacak hocalar tanıdık insanlarsa,
günlük kıyafetlerinle saç-sakal gidebilirsin, zira ben öyle yaptım 3 dk. sürdü (:

ama başka bir üniversiteye başvuruyorsan takım elbise giymesen bile düzgün giyinip, temiz insan imajı vermek hoş olur (:
0
bmsad
(05.05.09)
takım elbise abartı değildir, karşı tarafa önem gördüğünü hissettirir.
ayrıca hiç sanmam ki birisi "takım giymiş lan mal" deyip sizi elesin. tersi mümkün olabilir ama.
0
domine deyus
(05.05.09)
herkesin kot-gömlek girdiği mülakata takımla girerseniz bir şey kaybetmezsiniz. aksi için aynı şey geçerli değil ama. tıraş olayını da es geçmeyin.
0
boshi
(05.05.09)
valla daha yei mezun olup yüksek lisans mülakatına giderken takım giymek bana çok acayip gelmişti, giymeden gitmiştim bende, sonra bir baktımki mülakat sırasındaki herkes takım elbiseli, ee tabi onca ortalam ales dil boşa gitti alınmadım, sonra kader bizi...neyse efendim sonuç olarak giyiniz eşşeklik etmeyiniz diyeyim dedim bende son olarak.
0
bir zamanlar cocuktum
(05.05.09)
master mülakatı en rahat mülakattır, iş mülakatına gitmiyorsunuz biraz düzgün giyinin yeter, öyle takım elbise falan abartıdır efendim bu, adam sizin bilginize bakıcaklar mülakatta.
0
alkolikfedai
(06.05.09)
(8)

Armut dibine düşer

jumpdafuckup
Yahu bu sözün anlamı soya çekim değil mi? Bir arkadaş, mevki sahibi olanların önce kendi yakınlarını gözettiği, torpil geçtiği anlamında diyor da ben hiç duymamıştım. Var mı böyle bir şey?göt birinin isteği üzerine edit: sözlüğü olan varsa da bakarsa kral olur.edit 2: ömer asım aksoy'un sözlüğünden
Yahu bu sözün anlamı soya çekim değil mi? Bir arkadaş, mevki sahibi olanların önce kendi yakınlarını gözettiği, torpil geçtiği anlamında diyor da ben hiç duymamıştım. Var mı böyle bir şey?

göt birinin isteği üzerine edit: sözlüğü olan varsa da bakarsa kral olur.

edit 2: ömer asım aksoy'un sözlüğünden baktırdık, çok anlamlıymış. herkes haklı, ne mutlu bize. sağolun.
0
jumpdafuckup
(04.05.09)
yok. dediğin gibi soya çekim anlamında kullanılır.
0
insanimsi
(04.05.09)
bal tutan parmagını yalar olmasın arkadasın dedigi.
0
bryan fury
(04.05.09)
şu an sözlük yanımda değil ama oldukça eminim ki arkadaşın haklı. ama sen de haklısın. bu sözün iki anlamı var. ikincisi halk arasında yaygın ama ilk anlamı arkadaşının dediği.
0
acikcasi dehsete kapildim
(04.05.09)
hayır sadece sen haklısın.
0
etna
(04.05.09)
sadece sen haklısın.
0
cedilla
(05.05.09)
only uuuuuu
0
desdinova
(05.05.09)
Tekrar etmek gibi olacak ama sen haklısın. Bununla aynı anlama gelen "anasına bak kızını al kenarına bak bezini al" vardır bir de.
0
sui
(05.05.09)
atasözleri sözlüğüme kavuştum. gerçi sen de baktırmışsın. bendeki sözlükte de ilk anlamı arkadaşının dediği şekilde. ikinci anlam meşhur olmuş hatta ilk anlam için "yok öle bi şey." denilmesine sebep olacak şekilde meşhur olmuş. hayır öss'de falan çıkacak millet hep yanlış yapıcak. :) küçümenleri yannış yönlendirmeyelim.
0
acikcasi dehsete kapildim
(05.05.09)
(3)

dpi çözünürlük yükseltme. çok acil yardım

dragon bor
selamlar.dergide basımı kabul olan yazmış oldugum makaledeki resimlerin dpi degerinin basım için yeterli olmadıgına dair uyarı aldım. en az 300 dpi istenmiş. benim word dosyamdaki tum figure ler 200 dpi degerinde. 300 dpi yapabilmem için bir yöntem var mı?tesekkurler.çok acil efendim...
selamlar.
dergide basımı kabul olan yazmış oldugum makaledeki resimlerin dpi degerinin basım için yeterli olmadıgına dair uyarı aldım. en az 300 dpi istenmiş. benim word dosyamdaki tum figure ler 200 dpi degerinde. 300 dpi yapabilmem için bir yöntem var mı?
tesekkurler.

çok acil efendim...
0
dragon bor
(04.05.09)
Grafik falansa, illustrator gibi bir programda baştan çizmeyi / çizdirmeyi deneyebilirsiniz.
0
sui
(04.05.09)
Bu işlem için Photoshop kullanabilirsin, Image/Image Size menüsünde "Resample Image" tik işaretini kaldırarak dpi yükseltme ve düşürme işlemleri yapabilirsiniz.
0
lngrad
(04.05.09)
eğer resim boyutları baskı boyutlarıyla aynı ise sorun olmaz.
0
Gulyadkin
(04.05.09)
(7)

starbucks franchising

etna
starbuck açabilir miyiz? nereye kime ve nasıl başvurmalı?açabilirsek bize kaça mal olur? çalıştırmak için vasıflı eleman bulabilir miyiz?birde iyi bir yatırım sayılır mı?(lokasyon turistik bir belde diyelim)
starbuck açabilir miyiz? nereye kime ve nasıl başvurmalı?
açabilirsek bize kaça mal olur?
çalıştırmak için vasıflı eleman bulabilir miyiz?
birde iyi bir yatırım sayılır mı?
(lokasyon turistik bir belde diyelim)
0
etna
(04.05.09)
bir söylentiye göre 500000 dolar sermaye gerekiyormuş, tabi gene araştırın..
0
erostrada
(04.05.09)
starbucks franchising sistemini kullanmıyor. internet sitesine bakarsanız göreceksiniz, tüm şubeler tek bir grubun elinde.(şimdi bakmaya üşendim ama shia gibi bir gruptu adı) belki gloria jean's e filan bakınabilirsiniz.

edit: www.starbucks.com.tr

franchising vermiyormuş evet.
0
patricia teyze
(04.05.09)
iki sube haric diye biliyorum
0
jay kay
(04.05.09)
toplu şube kapatmalara giden bi kurum kendisi. küçülmeye çalışan bir şirketin frachising'i olmak fazla riskli olabilir. kriz sayesinde karını katlayan mcdonalds gibi avantajlı bir şirket daha iyidir gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?
0
bloodorbloom
(04.05.09)
starbucks kesinlikle franchise şube açtırmıyor. aynı şekilde kahve dünyası da..
0
jeanne hebuterne
(04.05.09)
Açamazsın çünkü Starbucks franchise değil company-operated store sistemini kullanır. Gloria Jeans deneyebilirsin ama. Özsüt de.
0
sui
(04.05.09)
turkiye'de kuveytli al shaya'da haklar. starbucks kuveytlilerde, evet ne ilginc degil mi?!

www.shaya.com.tr
peacocks, topman, debenhams, top shop, body shop... bunlar hep bu grupta.
0
terp
(04.05.09)
(6)

bunun bir anlamı var mı?

latoneus
arada bir şakasına 'evlensek şöyle olurdu böyle olurdu' muhabbeti yapan çok yakın arkadaş olan iki kişiden şu an sevgilisi olan (ve onunla sıkıntılar yaşasa da mutlu olan), diğerine 'ben seni ilk gördüğümde beğenmiştim' deyip ardından telaşla 'ama böyle bazı insanlar vardır bunu söyleyince hemen hal
arada bir şakasına 'evlensek şöyle olurdu böyle olurdu' muhabbeti yapan çok yakın arkadaş olan iki kişiden şu an sevgilisi olan (ve onunla sıkıntılar yaşasa da mutlu olan), diğerine 'ben seni ilk gördüğümde beğenmiştim' deyip ardından telaşla 'ama böyle bazı insanlar vardır bunu söyleyince hemen hala beğendiğimi düşünür, sen de öyle sanmıyorsun değil mi?' diye soruyorsa bunu bir şeye yormak gerekir mi?
p.s. dışarıya kapalı
0
latoneus
(03.05.09)
sevgilisinden ayrılmadığı sürece, hiçbir şeye yormamak gerekir. sakın!
yaşadığı şey, sevgilisiyle sizi kıyaslıyor olması ama unutmayın, beraber olduğu kişi siz değilsiniz.
0
plush
(03.05.09)
valla sevgilisi varsa bu tür muhabbetlere girmesinde bir anlam aramamak da mümkün değil.

eheh şifreli konuştum zannımca.
0
rectoa
(03.05.09)
götümde patlama olasılığı yüksek bir teoriyle geliyorum:)

sen ondan en baştan beri hoşlanıyorsun. ama açılamadın, doğru zamanı bulamadın. zamanla iyi arkadaş oldunuz, gitgide yakınlaştınız. yakınlaştıkça birbirinizi daha çok sevmeye başladınız. lan çok iyi biri yahu bu, çok seviyorum dediniz içinizden birbiriniz hakkında. ama sevgili olamayacak kadar arkadaş (garip oldu evet) oldunuz siz. sizin bu arkadaşlığınızdan bir sevgililik doğmayacağı için farklı sulara yelken açtınız, veya o yelkenler açıktı belki önceden, geri dönüş olamadı. işte böyle birşeylere geç kalınca, birşeyleri yaşayamayınca içinde kalıyo insanın. öyleymiş gibi davranıyo kimi zaman, veya öyleymiş gibi hayaller kuruyorsunuz konuşuyorsunuz fln. hep siz "siz" olamadığınız için sanırım. son sorusu da bu arkadaşlığı korumak adına sanırım. oha ya ne yazdım:)
0
emraah
(03.05.09)
sansını dene bence, içind epatlamasın en azından.
0
bryan fury
(03.05.09)
Bu laflar karşı taraf tarafından size mi edildi? Öyleyse, yorabilirsiniz birşeylere, normal bir ilişkisi olan insan öyle laflar etmez.
0
sui
(03.05.09)
sevgilisinden ayrılırsa sana gelecektir.
0
alkolikfedai
(04.05.09)
(18)

Hayvanlar üzerine garip bir soru

maxpainn
Şimdi çoğunuza saçma gelebilir ya da basit ama gözlemlediğim bir durum var. Garip geliyor bana.. özellikle kedilerde... şimdi bunlar günlük yaşantılarını planlarlar mı? çünkü kedilerim dışarı çıkıyolar ve hergece aynı saatte eve geliyorlar.. zaman kavramı mı var yani bunlarda? bir de mesela kalkıp
Şimdi çoğunuza saçma gelebilir ya da basit ama gözlemlediğim bir durum var. Garip geliyor bana.. özellikle kedilerde... şimdi bunlar günlük yaşantılarını planlarlar mı? çünkü kedilerim dışarı çıkıyolar ve hergece aynı saatte eve geliyorlar.. zaman kavramı mı var yani bunlarda?

bir de mesela kalkıp "ulan bi yemek yerim.. ordan tuvalate gider sonra da uyurum!" gibi düşünmeleri söz konusu mudur? nereye kadar sınırlıdır bilinçleri? mesela çok ilginç kapı açıksa dışardan gelince "mırrk" diye bi selam verme olayı var -hacı ben geldim- gibi.. algıları, bilinçleri çerçevesinde ışık tutarsanız sevinirim..
0
maxpainn
(29.04.09)
Biz sokaktakileri besliyoruz, bizim evden çıkış saatimizi biliyorlar valla. O saatte kapının önündeler.
0
sui
(29.04.09)
hani sürüler için düşünüldüğünde çoban ya da sahipleri onları yönlendiriyor ama bu kedi köpekte farklı gibi geliyor bana.. ineği bıraksak aynı saatte gelir mi? geri bile gelmez sanki..
0
🌸maxpainn
(29.04.09)
inekler sabah otlanmaya kendileri gidip, dönüş saatlerinde de kendileri dönebilirler. sürü hayvanları bu konuya son derece hakimdir, çoban daha çok onların başıma bişey gelmesin diye ordadır. çoban kaybolur da o inek kaybolmaz. hayvanların zaman algısı tam olarak günün başında planlamak gibi çalışmıyor bence. yani eve dönüş saatime şu kadar var gibi bi bilince sahip değildir ama dönüş saati yaklaşınca bunu hisseder. Yani ne yapmaları gerektiğini planlamasalar da, vakti geldiğinde hissettikleri için biliyorlar. zaten bizim genelde fark etmediğimiz pek çok çevresel etkene karşı hassaslar, saatlerin ilerlediğini, günün hangi yarısında olunduğunu çevreden çok rahat okuyorlar.
0
cereal killer
(29.04.09)
genelde şartlanma mantığı ile hareket ederler. şartlanmaları bir süre sonra alışkanlık haline gelir.
0
galahad
(30.04.09)
bizim köy evinde, sobanın içine sincap türü bir hayvan yuva yapmıştı, sobanın içinde zifiri karanlıkta, gündüz sessiz sedasız uyuyordu, güneş batar batmaz, alacakaranlıkta ise dışarı çıkıyordu. sen sobanın içinde dış dünyadan bir haber hayvan, nasıl anlıyorsun akşam olduğunu da, hep aynı saate dışarı çıkıyorsun diye bende çok düşünuyorum.
0
readmymind
(30.04.09)
hayvanları bu kadar hakir görmeye gerek yok.. :)

şartlı refleks gibi basit metodların yanı sıra daha bilişsel şeyleri de (kapı kolu açmak gibi) deneyim yoluyla öğrenebiliyor hayvanlar. zaten bu metodlar bizler için de geçerli. bazı sezgileri ise bizden daha kuvvetli. uzak noktalara bırakılan kedi, köpek gibi hayvanların yuvasını bulabildiği bilinir. bizim sezgilerimiz modern zamana yenik düşmüş durumda. yön duygusu, günün hangi saatinde olduğunu söyleyebilme vs.

neyse; yalnız değiliz yani..
0
thalamus
(30.04.09)
yemek yemekten başka işleri yoktur. sen hiç sokakta öyle boş boş gezip duran, parkta gidip denizi seyreden bi kedi veya köpek gördün mü? yemek ararlar, bulunca yiyip sindirmek için uygun bi yer bulup dinlenirler, sonra tekrar aynı döngü devam eder. yani öyle şunu yapayım bunu yapayım diye bişey yok, içgüdüsel olarak yapıyorlar tabi bunuda. yani tüm hayvanların tek amacı var yemek :D
0
mtrsykl
(30.04.09)
kapımın önüne bir kangal geldi 2 ay kadar önce.. sahiplendirdik.. 2-3 km uzaklıktaki biyere akşam vakti araçla götürdük.. çevreyi görmemesi için de gözlerini -onu seviyormuşuz gibi- kapattık ancak 15 gün sonra kapıyı açtığımda yine karşımdaydı.. :) sonra tekrar verdik, yine geldi.. şimdi buralarda..
0
🌸maxpainn
(30.04.09)
@mtrsyk; benimkiler hergün aynı saatte camdan dışarıyı izliyorlar ?? :) yok aynı saatte değil ama izliyorlar işte..
0
🌸maxpainn
(30.04.09)
@maxpainn senin kediler muhtemelen kuşları izliyordur, olsa da yesek diye :)
0
mtrsykl
(30.04.09)
benim kedimin günü son derece belli planlalı. mesela şu anda kucağımda uyuma, kucağım müsait değilse salonda kanepenin minderi üstünde uyuma saati.

ayrıca çok zeki hayvan bir şey istediği zaman (konserve ödül maması dolabını aç diye göstermesi filan) takır takır anlatıyor derdini.
0
darknum
(30.04.09)
benimkiler de beni sinirlendirdikleri zaman elime kumandayı falan alıyorum, atıcakmış gibi yapıyorum atamıcagımı bildikleri icin artizlik yapıyor.. kaçmıyolar.. bakışlarından belli dalga geçtikleri.. ineklerde böyle olmaz mesela.. neden inekle kediyi kıyaslıyorum sürekli bilmiyorum ama.. :)
0
🌸maxpainn
(30.04.09)
bizim köyde inekler akşam otlaklardan dönünce kendi başlarına her zamanki yerlerine giriyorlardı. acayip şaşırıp gülerdim bu duruma. yani koskoca hayvan hani aklı yok falan diyoruz, şaşırıp yan tarafa falan sapmıyor, kendi bölgesine gidiyor. köydeki o kadar evin, ahırın arasından kendine ait olanı buluyor, bunla da yetinmeyip mekanını ezberliyor.
0
ismilo
(30.04.09)
Benimde rahmetli tavşsanım öyleydi
Bahçeye bırakırdım komşu bahcelerde gezerdi hava kararmadan önce bahcede duran kafesine yerlesırdı kendiliginden
kapısı acık oldugu halde sabaha kadar cıkmazdı
cok akıllıydı herzaman büyük tuvaletini kafesin sag kösesine kücügünü ise sol köşesine yapardı titizdi
0
zela
(30.04.09)
Önce gözlemine istinaden cevap veriyorum.

Evet, hayvanlarda oldukça üst düzeyde bir zaman algısı ve biyolojik saat hükmü mevcuttur. Aksi bir durum olmadığı sürece, bir hayvan mutlaka günlük bir işleyişe sahiptir ve ona göre hareket eder. Bunu kimi zaman şartlanma yoluyla, kimi zaman alışkanlıklarla elde eder.

Dışarı çıkmalarından bahsetmişsin. Aynı şey yeme-içme-uyuma gibi konularda da geçerlidir. Örneğin bizim kedimiz de hep aynı saatte kapıları tırmalayarak yiyecek ister. Arkadaşların belirttiği gibi, evcil hayvanlarda, çiftlik hayvanlarında zaman kavramı oldukça net ve istikrarlıdır.

Zamanla ilgili vereceğim başka bir örnek de göç eden hayvanlarla ilgilidir. Onların da inanılmaz bir plan ve program kabiliyeti vardır. Ne zaman, nereye göç edeceklerini çok iyi bilirler. Bütün göçmen kuşlar, öküz başlı yaban antilopları, zebralar ve benzeri hayvanlar, balıklar... Hemen hepsi, ilk göçlerinden itibaren planları beynine yazar ve ona göre hareket eder.

İkinci soruna gelirsek, hayvanlar sanıldığından çok daha zekidir ve algı düzeyleri yüksektir. İnsan kibirli bir canlı olduğu ve kendinden başka hiçbir türün zeki olmadığını düşündüğü için genelde bu konulara dikkat etmez. Ama kediler ve köpeklerden başlayarak, evcil kabul ettiğimiz atlar, inekler, koyunlar, keçiler, kanatlılar ve hatta domuzların hepsinde belirgin bir zeka düzeyi mevcuttur. Ağrıyan bölgesini "bilinçli olarak" gösteren ineklere, sahibi ile beraber gözyaşı döken köpeklere bizzat şahit olmuşluğum vardır. Kedimiz balkona çıkmak isteyip de ilk defa kilitli olduğunu farkedince, tamamen kendi zekasıyla pencere telini parçalayıp oradan balkona çıkabileceğini keşfetmiştir.

Maymunların kapıları açma kabiliyetleri üst düzeydedir ve bu bilinir. Ama mesela ren geyiklerinin kafes kapılarını sırf bakıcıları izleyerek açabildiğini pek insan bilmez.

Aklıma sayısız örnek geliyor ama fazla da uzatmak istemiyorum. Eğer daha fazla bilgi almak istersen hayvan zekasıyla ilgili, tavsiye edebileceğim kitaplar, videolar, belgeseller mevcut. Bana ulaşman yeterli olacaktır.

Saygılar.
0
melankolik koala
(30.04.09)
Bu zaman algisinin bir kismi gunes hareketleri ve biyolojik saatle ilgili, bir kismi da sartlanmayla. Benim kedinin cosma saatleri var mesela, gunduz ve gece 11 civari. Sen oynamasan da o kendi kendine kuduruyor zaten o vakitlerde. Ama mesela ogleden sonra 2 gibi git en sevdigi oyuncaklari onunde salla, kili kipirdamaz kicini doner uyumaya devam eder. Isin bu kisminin cok bilincli oldugunu sanmiyorum, bizim uykumuz gelince uyumamiz gibi bir sey.
Sartlanmayla olusan zamanlama da siz bazi seyleri rutin bir sekilde yapiyorsaniz ona ayak uydurma seklinde oluyor. Atiyorum her sabah kalkinca mama veriyorsaniz sabah yataktan kalkinca ayaginizin dibinde dolanip sabirsiz bakislar firlatir, burnuyla durter, bir cisinizi yapmaniza dahi izin vermez. Bu sartlanmali hareketler gayet bilincli, hatta fazla kurnazca bazilari.
0
a lifetime of type ii errors
(30.04.09)
evcil hayvanların öyle bi özelliği geliştirmiş olması gerek. çünkü hayvanlar evcilleştirilmeye başladıktan sonra doğada kendi başlarına yaşamlarını sürdürme yeteneklerini de zamanla kaybettiler. ve böylece bu tip bir düzen sağlayanlar üreyebildi, soyunu sürdürebildi; ama bunu geliştiremeyenler doğada kendi başlarına hayatlarını sürdürecek yetenkleri de köreldiği için soylarını devam ettiremediler. yani seçilimde, seçen unsur insanların yaşamına uyum sağlayıp sağlayamama oldu.
0
yoldaki isaretler
(30.04.09)
planlarlar evet.

www.radikal.com.tr
0
nickini vermek istemeyen suser
(30.04.09)
(10)

rapor

Les notes Bleus
şimdi doktora gitsem desem ki "hocam sizinle dürüst konuşacağım. girmem gereken bir dersin sınavına giremedim ve mazeret için rapor lazım! rica ediyorum rapor verir misin bana?"sizce;1- neler diyebilir?2- ne söylesem söylediklerine rağmen bana raporu verir?3- eğer hala inat ederse ne yapayım?not: de
şimdi doktora gitsem desem ki "hocam sizinle dürüst konuşacağım. girmem gereken bir dersin sınavına giremedim ve mazeret için rapor lazım! rica ediyorum rapor verir misin bana?"

sizce;

1- neler diyebilir?
2- ne söylesem söylediklerine rağmen bana raporu verir?
3- eğer hala inat ederse ne yapayım?

not: demagoji yapamam.
0
Les notes Bleus
(29.04.09)
nerden bilebiliriz ki hiç tanımadığımız bir insanın nasıl bir tavır takınacağını.
0
coffee and cigarettes
(29.04.09)
1- sevmem genelleme yapmayı ama çoğunluk hayır, seninle mi uğraşacağım gibi bir tepki verir. bir de istediğiniz şey yasadışı olduğu için iyi bir insan olsa bile kabul etmeyen doktor olabilir. gerçi para alınca mı yasadışı oluyordu. bilemedim şimdi..
0
dambil
(29.04.09)
@coffee and cigarettes; tahmin istemiştim sadece!
0
🌸Les notes Bleus
(29.04.09)
Ben üniversitedeyken bu dediğini yaptım ve doktor bana "Kusura bakma veremem" dedi. Hayatımdaki ilk gerçek olmayan rapor talebimdi, aynı zamanda da son oldu. Teşekkür ettim çıktım, ağlanacak halim yoktu.
0
sui
(29.04.09)
aynı gün ise sağlık ocağından(merkez değil) sanırım alabilirsin. ama demogoji yapamazsan bile sevimli olmaz zorundasın, tecrübeyle sabittir.
0
roadrunner merlin
(29.04.09)
ben lise son'da bakırköy kızılaydan almıştım
hiç konuşmamıştım bile 2-3 sene öncesinin 25 milyonunu mu ne vermiştim yanlış hatırlamıyorsam veznede kadın parayı aldı "doktor sizi bekliyor" dedi girdim doktorun odasına "merhaba nasılsınız buyrun" dedi imzaladı verdi adam
kızılaya bakın isterseniz..
0
orange coffee
(29.04.09)
hala öyle midir, yoksa bilgisayarlı sisteme geçmişler midir bilmiyorum ama normalde siz doktorun odasına girersiniz bu sırada hemşire sizi bir deftere kaydeder. sonra rapor yazıldığında da o başka bir deftere kaydedilir filan. işte geçmiş gün için rapor almak zordur çünkü o defterde sizin istediğiniz günde bir boşluk olması gerekir ki bu da genelde olmaz.

bu nedenle hiç uğraşmayın derim.
0
kahvegibi
(29.04.09)
vermediği gibi fırça bile çekebilir.
0
the kene
(29.04.09)
ben aynı gündeki sınavdan dolayı gerekli tavrı takınarak (shrek'teki şu kedi gibi bakarak) almıştım. rahat olmuştu. ama geriye dönük rapor vermez diye düşünüyorum.
0
boshi
(29.04.09)
bana egosu şişkin olan biri vermemişti. sınava giremedim fena patladı. okul 1 sene daha uzadı.
ne yap et hasta numerosu yap
0
fotograf cekemeyen japon turist
(29.04.09)
(11)

Curve'lü Sınav Nasıldır? - 3.5 - 3.5 -

boshi
Arkadaşlar, Ben ezelden beridir katalogcuydum, katalogcuyum. Hangi prof curve'den kakacakmış, darlanırım. Şimdi bu curve olayını bilmiyorum fazla, beni korkuttular. Yorumlamanızı istiyorum, tablo şu: 48 - 52 - 56 - 59 - 62 - 65 - 65 - {67} - 70 - 71 - 71 - 73 - 80 - 80 - 82 - 86 - 90 - 91 - 93Burada
Arkadaşlar,

Ben ezelden beridir katalogcuydum, katalogcuyum. Hangi prof curve'den kakacakmış, darlanırım. Şimdi bu curve olayını bilmiyorum fazla, beni korkuttular. Yorumlamanızı istiyorum, tablo şu:

48 - 52 - 56 - 59 - 62 - 65 - 65 - {67} - 70 - 71 - 71 - 73 - 80 - 80 - 82 - 86 - 90 - 91 - 93

Burada 67 alan şahısım ben. N'oluyor bu durumda? Kalınıyor mu? Hangi nota(harfe) tekabül ediyor? Hocasına mı bağlı? Olasılıklar nedir?

Teşekkkürler.
0
boshi
(29.04.09)
curve f verirse kalırsınız...yani hocasına bağlı..
curve dedikleri ortalama hesabı bu arada 50 nin üstüne curve yapmak ta ayıp kaçar üniversite camiasında..en azından bırakmaması lazım bu notlarla
0
cikrikci
(29.04.09)
@galadnikov: valla bilmiyorum ki abi, çocuğun teki "hocam, sınava girmeyenleri curve'e katıyor musunuz?" diye sordu, adam da "yok, sadece girenler," diye cevapladı. ben zaten tam o anda curve olduğunu öğrendim, girmeyenlerin curve'e dahil edilmediğini de aynı anda öğrenince çifte dehşet oldu :)

@gunetapar_: curve cc diyosun di mi, hay ağzına sağlık senin. evet, bu tek sınav, finali var bi de. ona kasayım bari.
0
🌸boshi
(29.04.09)
curve fd weren de war. hemen sevinme. ama o dersin sınawına binlerce kişi giriyor tabi.

bu arada curve yaklaşık 69 çıkıyor. yani bir nevi katalog olacak. geçme notunun 60 olduğunu varsayıyorum tabi. pek tırsmana gerek yok cc hocan pis biriyse de dc ile geçersin finalde de böyle not alırsan.
0
ayiadam
(29.04.09)
oha ama ben ba veren bile gördüm. yani her şey hocaya bağlı.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(29.04.09)
çok da ümitlenmemek lazım dd veren görenler var burda =)
0
prodeq
(29.04.09)
yukarıda da denilmiş ama curve'lu sınavlarda curve'a kaç vereceği, curve'ü geçirip geçirmeyeceği tamamen hocaya bağlı. sizin durumunuzda geçersiniz gibi geliyor, curve'e f veren hocaları da gören biri olarak. hatta tahminimi de yapayım "cc" verir gibi sanki, ama tamamen sallıyorum tabii ki bunu.

curve'e f verenlerde de genel olarak şu şekilde oluyor; adam diyor ki curve kaç olursa olsun 40'ın altını bırakcam. yani sınıf ortalaması 30 bile olsa 39 alan biri dersten kalıyor bu durumda.
0
light beam
(29.04.09)
100 üzerinden 67 alan birinin bırakılmaması gerekir. bugüne kadar gördüğüm en yüksek katalog bizim okuldaydı. o da 65 idi.
0
co2s2
(29.04.09)
O notların ortalaması 67,10. Senin not da 67. Hoca fantastik bir curve yapmaya niyetli değilse CC alman lazım gelir.
0
sui
(29.04.09)
Bu notlarla 60'ın altı (hocaya bağlı olarak) ya kalır ya da DD alır.
0
jamesjersey
(29.04.09)
sağolun arkadaşlar, nispeten rahatladı içim. ben dd'ye de razıyım, fd falan verip şutlamasın da...
0
🌸boshi
(29.04.09)
tamamen hocasına bağlıdır.
curve çok düşük çıkarsa dc verenler çok sıktır(dd bile veren olur). kimisi ayıp olmasın diye curve'ün tam 1 altına dc verir.
curve yüksek çıkarsa(mesela 75) katalog'a çevirilir.
bazı hocalar da 3-4 kişiye aa verir, ya da düşük performanslı bulduklarını bırakır kalanları bi şekilde notlandırır...
0
disease
(29.04.09)
(6)

izmir - teleferik?

sharpenter
her kafadan bir ses çıkıyor, açıldı mı açılmadı mı burası? yok mu şöyle sağlam bir bilgi verebilecek teleferik personeli, gece bekçisi, teleferik manzaralı evinden dürbünle piknikçileri röntgenleyen falan?
her kafadan bir ses çıkıyor, açıldı mı açılmadı mı burası? yok mu şöyle sağlam bir bilgi verebilecek teleferik personeli, gece bekçisi, teleferik manzaralı evinden dürbünle piknikçileri röntgenleyen falan?
0
sharpenter
(28.04.09)
ekonomi üniversitesi'nden yok mu kimse ?
0
jazzgrr
(28.04.09)
yarın bakıp kesin bir şey söyleyebilirim fakat hala kapalı diye biliyorum.
0
kayip ruh
(29.04.09)
2010 da açılcak dediler ama..
0
dr3amcatch3r
(29.04.09)
2012'de açılacakmış. Marduk'un dünyaya çarpması sonrası oluşan kinetik enerji, teleferik motorunun bobinlerinde bir manyetik alan yaratacaaöeehhh...
tamam susdum.
0
punkertifo
(29.04.09)
Kapalı.
0
sui
(29.04.09)
yıllar geçmiş ama teyit ediyorum, kapalı.
0
kayip ruh
(30.04.09)
(7)

En cok kullanilan isimler

gimbal
Bana Turkiye'de en yaygin olarak kullanilan isimlerin oldugu uzunca bir liste lazim.Nufus mudurlugunun sitesinde 5 tane var iki cinsiyet icin, masallah netteki buldugum hre yer de oradan kopyalamis.Soyle minimum 50 60 ismin oldugu (kadin ve erkek ayri ayri olsa guzel olur) bir isimler listesi ariyor
Bana Turkiye'de en yaygin olarak kullanilan isimlerin oldugu uzunca bir liste lazim.
Nufus mudurlugunun sitesinde 5 tane var iki cinsiyet icin, masallah netteki buldugum hre yer de oradan kopyalamis.

Soyle minimum 50 60 ismin oldugu (kadin ve erkek ayri ayri olsa guzel olur) bir isimler listesi ariyorum ama "arto, fedon, namaste" falan gibi abuk subuk nadir isimlerin oldugu bir liste degil de sik sik rastladigimiz isimlerin oldugu bir liste lazimdir.

Bilen eden var mi?
0
gimbal
(28.04.09)
su an siteye ulasilamiyor o yuzden bilemiyorum icerigini ancak birseyler olabilir.

www.nvi.gov.tr
0
fdegir
(28.04.09)
soruda da dedigim gibi bu sitede 5'er tane isim var her cinsiyetten. bir de illere gore en cok konulan 5 isim var. baska da bir sey yok
0
🌸gimbal
(28.04.09)
mail at veya telefon et bence istatistik merkezine.

edit: cozum sui'nin cevabinda, helal sui :)
0
ermanen
(28.04.09)
www.ismididikle.com

Burada ilk olarak Mehmet'i ara, zaten 1. numara o. Mehmet'i arayınca diyor ki,

"MEHMET Türkiye'de en çok kullanılan 1. isim (... 1. mehmet, 2. ali, 3. mustafa, 4. ahmet, 5. murat, ...). Ülkemizde yaklaşık her 35 kişiden birinin adı MEHMET ve ismin yaygınlık oranı binde 28.93."

Bunu bulunca 5. numara olan Murat'ı ararsın, öyle gidersin 50.-60. ya kadar.
0
sui
(28.04.09)
1. mehmet
2. ali
3. mustafa
4. ahmet
5. murat
6. hakan
7. hasan
8. ibrahim
9. hüseyin
10. osman
11. fatih
12. bülent
13. ömer
14. ismail
15. özlem
16. kemal
17. ayşe
18. levent
19. zeynep
20. elif
21. dilek
22. fatma
23. emre
24. pınar
25. deniz
26. serdar
27. serkan
28. gökhan
29. özgür
30. onur
31. yusuf
32. uğur
33. can
34. halil
35. metin
36. hatice
37. ebru
38. esra
39. alper
40. burak
41. burcu
42. cem
43. faruk
44. orhan
45. derya
46. emine
47. hülya
48. zafer
49. mahmut
50. abdullah
51. erkan
*
*
*
böyle gider bu... yaklaşık liste bu şekilde olsa gerek..
0
iustitia omnibus
(28.04.09)
sui'nin dedigi sitede istatik bölümü de var

www.ismididikle.com
söyle bisi
0
mamu
(28.04.09)
bu linkteki isimlere bakınca benzersiz isimler aşağıdaki gibi;

www.nvi.gov.tr

1-) AYŞE
2-) EMİNE
3-) HATİCE
4-) ZEYNEP
5-) FATMA
6-) ELİF
7-) SULTAN
8-) SATI
9-) HANİFE
10-) ŞERİFE
11-) LEYLA
12-) FADİME
13-) MERYEM
14-) ZEHRA
15-) HAVVA
16-) REMZİYE
17-) SONGÜL
18-) ASİYE
19-) ZELİHA
20-) ÖZLEM

1-) MUSTAFA
2-) AHMET
3-) ALİ
4-) MURAT
5-) HÜSEYİN
6-) MEHMET
7-) ÖMER
8-) İBRAHİM
9-) RAMAZAN
10-) HASAN
11-) İSMAİL
12-) ABDULLAH
13-) OSMAN
14-) ŞEYHMUS
15-) HIDIR
16-) HALİL
17-) FATİH
18-) YUSUF
0
mahallenindelisi
(28.04.09)
(2)

tez yazarken kafaya takılan bir soru?

cikrikci
Tez yazarken introduction ve abstract arasındaki farkı bilmiyorum örneklerini de incelediğim de bana gayet yakın geldiler.Abstractta içerik ve gramer olarak nelerin kullanılması nelerin kullanılmaması gerektiğini yazar mısınız?
Tez yazarken introduction ve abstract arasındaki farkı bilmiyorum örneklerini de incelediğim de bana gayet yakın geldiler.Abstractta içerik ve gramer olarak nelerin kullanılması nelerin kullanılmaması gerektiğini yazar mısınız?
0
cikrikci
(28.04.09)
abstract tamamen tezin sonucuyla alakali olmak zorunda degildir, bir iki cumleyle teknik bir background icermesi uygundur genelde. onun disinda ornegin bir deney makalesiyse su sekilde organize edilebilir:

background
methods
procedure
conclusions
sozun ozu abstract'i yazmayi sona birakmak cok da hata olmaz

introduction genel olarak detayli bir literatur taramasi icermelidir. bunun disinda konuyla ilgili arastirmalar senden once nasil yapilmis, ne yapilmis, senin yaptiklarinin bunlarla iliskisi ne onu belirtmek yerinde olur.

abstract dedigimiz sey zaten sayfalarca uzunlukta olmaz. introduction'in ise kisasi cok da makbul degildir. genelde editor/supervisor'den "sizden once su su kisiler ayni arastirmayi yapmislar zaten" sekilde ayar yenilebilir eger literatur taramasi yetersizse.
0
gimbal
(28.04.09)
Görünen o ki, farklı alanlarda farklı şeyler anlaşılıyor bundan.

Introduction literatur taraması değildir, literatür taraması başlı başına bir derya. Sosyal bilimler alanında doktora tezi yazdım, sadece 3 chapteri literatür taraması idi öyle diyeyim. Introduction ise, genel olarak konuya girizgah yaptığın, okuyucuyu tezin diğer bölümlerine hazırladığın bir ön bölüm. Bu araştırmayı niye yapıyorsun, ne gibi sorulara yanıt bulmaua çalışıyorsun, bulunca ne olacak, dünyaya ve bilime ne faydan var falan filan.

Abstract ise, hepsinin en başındaki bir özet sadece. Araştırmanın genel çerçevesini anlatan bir sayfalık bir metin, tezi okuyacak olanlar baştan bir göz gezdirsinler okuyup okumamaya karar versinler gibi.
0
sui
(28.04.09)
(2)

diploma parası dehşeti

oldtimer
biricik üniversitem izmir ekonomi üniversitesi 1.5 ay sonra mezun olacak öğrencilerinden 130 lira diploma parası istiyor bu sene. hatta 130un üstüne bir de 70 lira kep töreni kep parası alıyor ama törenin ardından kıyafeti iade edince o 70 lirayı geri veriyormuş.neyse kep olayına bir şey diyemem de
biricik üniversitem izmir ekonomi üniversitesi 1.5 ay sonra mezun olacak öğrencilerinden 130 lira diploma parası istiyor bu sene. hatta 130un üstüne bir de 70 lira kep töreni kep parası alıyor ama törenin ardından kıyafeti iade edince o 70 lirayı geri veriyormuş.
neyse kep olayına bir şey diyemem de ben diploma için istenen bu 130 liraya çok takıldım. hakkım olan ve maliyeti neredeyse 0 olan bir kağıt parçası için bu kadar para istemeleri normal mi? diğer üniversitelerde durum nedir bilmediğimden sormak istedim.
eğer ortada anormal bir durum varsa -ki büyük ihtimalle var- neler yapılabilir bu konuda?
0
oldtimer
(28.04.09)
Google'da diploma ücreti diye arattım, var öyle şeyler. Gördüğüm en pahalısı Balıkesir'di, 70 YTL. Sabancı 50'ymiş mesela.
0
sui
(28.04.09)
gercekten odeyecek durumunuz yoksa, ogrenci islerine gidip durumu anlativerin. zorla almiyorlar o parayi. Durumu olmayan birkac arkadasi idare ettiklerini biliyorum.
0
lightblue
(28.04.09)
(3)

bilimsel makalede isim hakkı

nyx
bilimsel bir projenin başından sonuna kadar bütün pratik ve teorik işlerini yapıyorsunuz ki bu öyle kısa bir süre değil tam tamına dört yıl. proje bittikten sonra yürütücü ve diğer araştırmacılarla yolunuzu ayırıyorsunuz. çalışma yayınlanıyor. en çok işi yapan sizin dışınızda adını dahi duymadığınız
bilimsel bir projenin başından sonuna kadar bütün pratik ve teorik işlerini yapıyorsunuz ki bu öyle kısa bir süre değil tam tamına dört yıl. proje bittikten sonra yürütücü ve diğer araştırmacılarla yolunuzu ayırıyorsunuz. çalışma yayınlanıyor. en çok işi yapan sizin dışınızda adını dahi duymadığınız insanların isimleri var. ne yaparsınız?
0
nyx
(28.04.09)
Sizin isminizi koymamışlar mı?

Projedeki katkınızı ispat edebiliyorsanız YÖK'e (Burası uygun olur herhalde, başka bununla ilgilenecek kurum bilemedim) şikayet edebilirsiniz, bilimsel etiğe uygunsuz hareketten soruşturma başlatabilirler. Ama tabii profun bilmemnenin adamı vardıır, arkası sağlamdır hiç bir şey olmayadabilir, ya da en fazla asistanların başına patlar olay.
0
sui
(28.04.09)
makalenin yayinlandigi yere de haber vermek yerinde olabilir. igrenc bir durum ama gercekten
0
gimbal
(28.04.09)
tübitak projesi gibi bir proje ise ve yürütücü olarak hoca nin ismi geciyorsa, hoca kendi ismi ve alakasiz diger bir sürü ismi oraya yazdirir. bunlar da katki yapti der. bunlar ne yazik ki olan seyler. proje ye destek veren kurulusa gidip bir konusmakta fayda var ama ispati cok zor gibi geliyor bana.
welcome aboard diyeyim simdiden.
0
atmacaged
(29.04.09)
(3)

yüzüklerin efendisi "kralın dönüşü spoiler"

eyke
uykulu halde anlayamadım, filmin sonunda elfler, gandalf, frodo ve yaşlı amcası gemiye binip nereye gidiyor? ölüyorlar mı? zamanlar mı doldu ne oldu? neden ayrılıyorlar?
uykulu halde anlayamadım, filmin sonunda elfler, gandalf, frodo ve yaşlı amcası gemiye binip nereye gidiyor? ölüyorlar mı? zamanlar mı doldu ne oldu? neden ayrılıyorlar?
0
eyke
(28.04.09)
elfler orta dünyayı terkediyorlar, ölümsüz topraklara doğru yelken açıyorlar. frodo ve bilbo ya da kıyak yapıyorlar.
tabi konu daha detaylı bir konu. lotr kitaplarını okursanız daha net anlaşılır. silmarillion diye bir kitap daha var ki; orta dünya nın oluşumunu falan anlatır, süperdir.
şurası incelemeye değer:
tr.wikipedia.org
0
tembel degilim useniyorum
(28.04.09)
----spoiler----

valinora gidiyorlar.

----spoiler----
0
sui
(28.04.09)
uzak diyarlara, denizin diğer kıyısına gidiyorlar. yani sui' nin dediği gibi valinora. elflerin frodo ile bilbo baggins' i beraberlerinde götürmelerinin sebebi yüzük taşıma ve gücü beraberlerinde götürmelerinden dolayı güçsüz düşmeleri, yıpranmış olmaları ayrıca iyi bir tatili haketmeleri. bilbo' nun ne gibi bir rahatsızlıgı var bilmiyorum ( yaşlanmış zaten ) frodo' nun 9 ölümsüz kral ( nazgul efendileri ) tarafından saldırıya ugrayıp bıçak darbesi aldıgından beri göğsünde oluşan yara nedeniyle belli bir acı hissediyor göğsünde. bu acıdan kurtulabilmesi için böyle bir yolculuğa çıkması gerek, orta dünyayı terketmesi gerek diye düşünmüş olabilir elf efendileri.

bir de silmarilion' u oku! :)
0
sakabilmemneyi
(28.04.09)
(6)

kupe deligi iltihabi vol.2

TheGood
kulak memesindeki nizami kupe deligi iltihap yapmisti. iltihap yapan delikteki kupeyi cikardim. 3 gundur falan antibiyotik pomad(thiocilline) uyguluyordum. bugun degisik bir durum gozlemledim. kulak memesinin gorunen tarafinda degil, arka tarafinda bildigimiz iltihapli sivilce gibi bir yapi olusmus.
kulak memesindeki nizami kupe deligi iltihap yapmisti. iltihap yapan delikteki kupeyi cikardim. 3 gundur falan antibiyotik pomad(thiocilline) uyguluyordum.

bugun degisik bir durum gozlemledim. kulak memesinin gorunen tarafinda degil, arka tarafinda bildigimiz iltihapli sivilce gibi bir yapi olusmus. patladi patlayacak sivilce tarzi ici beyaz iltihap. ev arkadasim patlatmaya elverisli oldugunu soyluyor. daha once boyle bir seye rastlayan var mi? ne yapmam gerekli? gun gectikce deligin kapanacagi korkusu olusuyor bende. az once bir kupe ile test ettim hala kapanmamis. en cabuk yol nedir?

saygilar!
0
TheGood
(27.04.09)
tabi ki patlat. tam iltihap bir yere toplanmış durumda ordan akıt işte. nereye gidecek yoksa iltihap.
0
girl in a coma
(27.04.09)
Evet ben rastladım, hafifçe bastırırsanız acısızca patlayacak ve akacaktır o iltihap.
0
sui
(27.04.09)
benim hem kulak memesinde hem kıkırdaktaki küpe delikleri iltihap olmuştu, deli gibi şişmişti, mutlaka patlat içindeki iltihabi boşalt ama bastirinca iltihap cikmiorsa zorlama antibiotik sürmeye devam et gecer
0
saturndeki salyangoz
(27.04.09)
bir alternatif olarak bazı bijuterilerde bulunan plastik iğneli küpeleri de öneririm. hatta ben bu tarz bir şey yaşadığımda pomad tüpünün içine küpenin plastik iğnesini daldırıp küpeyi öyle takıyordum.

iltihap konusunda da; deliğin iki yanından hafifçe sıkıştır, baktın acısız sızısız kolayca çıkmıyor gibi, kurcalama bir süre daha pomada devam et, öyle dene. eğer kulağını yeni deldirmediysen (yani 1-2 hafta önce falan) kapanmaz hiçbir şekilde. benim solda 5 delik var, son dördünü yıllardır kullanmıyorum (sıkılganlık işte) birinde bile öyle bir sorun yaşamadım. ama lisedeyken ilk kez kulağımı deldirdikten birkaç gün sonra ruh hastası bir öğretmen, yara bandıyla kamufle etmeme rağmen küpeyi çıkarttırmıştı. bir günde kapanmıştı delik, tekrar deldirmiştim :) geçmiş olsun.
0
tarantinoesque
(27.04.09)
basarili bir operasyon ile iltihabi akittim. ilkel bir yontem belki ama ignenin ucunu cakmakla yakip degdirdim ve ici bosaldi. bayaa bir iltihap bosaldi ama hala minicik bir dagi andiran sivilce benzeri bir cikinti orada duruyor. bu cikinti takriben ne zaman yok olur diye soracam. zira kupeyi sokunca bu yanardagi andiran yukseltinin ortasindan cikiyor, dolayisiyla kupenin arka klipsini sokmaya yer kalmiyor pek.

iltihaba yol acan kupe, siyah boya ile kapli sacma sapan bi halka kupe. bu olaydan sonra sadece gumus takma karari aldim zaten.

yazilmis ve yazilacak cevaplar icin tesekkurler!
0
🌸TheGood
(28.04.09)
hangi küpeyi takarsam takayım iltihap ve yara yapıyordu başta, ip geçirmiştim iltihap geçene kadar, kapanmadı delikler.
olmazsa bir de bunu denersiniz.
0
aithra
(28.04.09)
(2)

Kotler, Marketing Management Kitabi Sunum veya Ozet

2pac
Evet kitabin sacma sapan yapisindan bana gına geldi, elinde bu kitabin bolumlerine ait kısa kısa ozetleri olan veya derste bu kitabı isleyip sunumları olan varsa, yollayabilirse cok sevinirim. Adam 3 sayfalık chapter icin 25 sayfa hikaye yazmıs kardesim, hersey bir yere kadar..Sanırım kitabın sitesi
Evet kitabin sacma sapan yapisindan bana gına geldi, elinde bu kitabin bolumlerine ait kısa kısa ozetleri olan veya derste bu kitabı isleyip sunumları olan varsa, yollayabilirse cok sevinirim. Adam 3 sayfalık chapter icin 25 sayfa hikaye yazmıs kardesim, hersey bir yere kadar..

Sanırım kitabın sitesinde PP slideları var ama yalnızca hocalar icin ogrencilere babayı vermisler..
0
2pac
(27.04.09)
Kotler marketing management ppt diye arat, sitesine koyan bissürü hoca var dünyada.
0
sui
(27.04.09)
sözlükten mail adrsinizi verin ben size atayım slaytları.
0
susannah
(27.04.09)
(3)

evde mayonez yapmak

dinomazu
denenmiş başarılı bir mayonez tarifi olan var mı? google veya sözlükte kimisi sirke kullanıyo kimisi limon, ısıtarak yapanı var ısıtmadan yapanı var vs.
denenmiş başarılı bir mayonez tarifi olan var mı? google veya sözlükte kimisi sirke kullanıyo kimisi limon, ısıtarak yapanı var ısıtmadan yapanı var vs.
0
dinomazu
(26.04.09)
Yumurta oda sıcaklığında olacak, sarısını ayıracaksın.

Sonra sarısının üzerine yarım limonu sıkıyorsun. Mikseri çalıştırıp çırpmaya başlıyorsun. Bir bardak ayçiçek ya da mısırözü yağını önce bir çay kaşığı bir çay kaşığı şekilde karıştıracaksın. Bir noktadan sonra yumurta sarısı ve yağ katılaşmaya başlayacak. O noktadan sonra bir çorba kaşığı bir çorba kaşığı da koyabilirsin. Ama hiç bir zaman "amaan oldu bu" diye kalan yağı boca etme.

Bütün yağı emince, biraz tuz, istersen bir iki çorba kaşığı sıcak su (çok sertleşebilir çünkü), isteğe göre karabiber falan.
0
sui
(27.04.09)
işin sırrı yağı az ama sürekli sabit miktarda katabilmek ve çırpmayı sürekli aynı yönde ve aynı devirde tutmaktır. Eğer bunları sağlarsan ister limon kat ister sirke farketmez. Soğukta yapılan mayonez her zaman daha lezzetli olur onuda belirteyim. Biz öğrenci iken lab.dan aşırdığımız büret ile damla damla yağ ekleyerek yapardık ve hiç tuturamadığımız olmamıştı.
0
hasanikisalakosmandört
(27.04.09)
Biz de evde limon kullanarak ve bi şeyi ısıtmadan yapıyorduk. Arkadaşların dediği doğru aman yağa dikkat et gerisi yalan...
0
selimse
(27.04.09)
(7)

Turkiye ile ilgili birkac soru

ermanen
1. Turkiye ile ilgili daha cok "olumlu" haberleri okuyabilecegim (online) gazete var mi? (magazinsel olarak degil tabi)2. Turkiye'nin gidisati kotuye dogru mu hep? Mesela 10 yil sonra, 50 yil sonra Turkiye'nin durumu nasil olacak gibi onemli/halka mal olmus sahsiyetlerden tahminler ya da sizin tahmi
1. Turkiye ile ilgili daha cok "olumlu" haberleri okuyabilecegim (online) gazete var mi? (magazinsel olarak degil tabi)

2. Turkiye'nin gidisati kotuye dogru mu hep? Mesela 10 yil sonra, 50 yil sonra Turkiye'nin durumu nasil olacak gibi onemli/halka mal olmus sahsiyetlerden tahminler ya da sizin tahminleriniz var mi? (soru genel oldu tabi, ekonomisi, dis politikasi vs. diye ayirabilirsiniz..)

3. Turkiye'nin daha iyi olmasi adina genis capli icraat yapan var mi aranizda hic? Bu da genel bir soru oldu, siz detaylandirabilirsiniz..
0
ermanen
(26.04.09)
2. hayır kötüye doğru falan değil. bu çoğunlukla alışkanlık haline gelmiş bir bildirim.
nesnel temeli yok. (bu cevap forum havasına yol açabilir. olacaksa en azından belirgin başlıklar halinde adım adım incelenemeli. her şey görünür o zaman)

dile getirilmeyen şu boyutta önemli. biraz işini bilen ticaret adamı lafına benziyor. eyvah işler çok kötü bla bla bla. aslında gayet iyi kazanıyor. ama kendi piyasasının bozulmasını da istemiyor. yeni ortaklara, pazar bölünmesine tahammülü yok.
0
can see
(26.04.09)
Zaman gazetesi oku.
0
jamesjersey
(26.04.09)
1/ yeni şafak, sabah, zaman, star.
0
ezeriko
(26.04.09)
istediğimiz sorudan başlıyorsak;

2) herşeyden önce bağımsız olmayan bir ülke ne kadar iyiye gidebilirse o kadar iyiye doğru gidişatımız.
1) Hükümet yanlısı gazeteler okuyunuz, bir bakmışsınız heryer toz pembe.
3)okuyoruz efenim, uzun vadede oldukça geniş çaplı bir icraat kendileri:)
0
thehole
(27.04.09)
1. Gazete değil ama TRT 2 haberlerini seyredebilirsin. Allaam nasıl bi sevgi pıtırcıklığıdır anlamadım o haberler.

3. Vizyon sahibi öğrenci yetiştirmeye çalışıyorum, evet.
0
sui
(27.04.09)
1. Hükümet yanlısı gazeteler iyidir (yandaş medya).
2. Olumlu bir yön yok ki? Ekonomi kötüye gidiyorsa baştan bitiyor iş.
3. Sivil toplum kuruluşu kurmaya çalışıyorum.
0
ataturkiye
(27.04.09)
2) (bkz: george friedman)
google'da da turkce sitelerde arat. sadece bu adamin dedikleriyle dunyaya hukmedecegimize inanirsin.
0
507
(27.04.09)
(4)

Grafik cesidi sorusu (4'ten fazla nitelik gostermek icin)

2pac
Resimdeki grafigin ozel bir adi var mi? Cesit vs olarak?Bu grafikte X ekseni, Y ekseni, Renk ve Noktanin buyuklugu ile 4 adet nitelik gosterilebilir bir nokta ile ilgili. 5 veya daha fazla nitelik nasil yansitilabilir bu tur bir grafikte?? Z ekseni ekleyerek demeyin cunku onun disinda bir cevaba iht
Resimdeki grafigin ozel bir adi var mi? Cesit vs olarak?

Bu grafikte X ekseni, Y ekseni, Renk ve Noktanin buyuklugu ile 4 adet nitelik gosterilebilir bir nokta ile ilgili. 5 veya daha fazla nitelik nasil yansitilabilir bu tur bir grafikte?? Z ekseni ekleyerek demeyin cunku onun disinda bir cevaba ihtiyacim var:)
0
2pac
(24.04.09)
Dairelerin rengini koyu veya açık yaparak.
Veya tek daire yerine iç içe iki daire koyup içtekinin çapını değiştirerek.
0
wingless
(24.04.09)
farkli sekil, farkli renk, farkli ton, farkli desen
0
ermanen
(24.04.09)
Buna benzer bir GE matrix vardır, bu yuvarlakların üzerine bir de ok koyarak, o yuvarlağın gelecekte hangi yöne gitmesinin beklendiğini gösterir.
0
sui
(25.04.09)
cevaplar icin tesekkurler, renk tonu ve noktalarin seklini degistirerek yapmak sonradan aklima gelmisti. sui'nin dedigi olayi da sansa buldum, merak edenler icin soyle birsey var gayet alengirli. tesekkurler cevaplar icin.
www.adept-plm.com
0
🌸2pac
(25.04.09)
(11)

üniversitede derece yapmak (3. veya 5. olmak mesela)ne işe yarar?

mumutum
merhaba arkadaşlar,,tecrüblerenize muhtacım...sözlükte bu konuyla ilgili birçok entry okudum ama hala kafam karışık.zaten bölümüme bu yıl 2. olarak girdim...eğer istersem; 4 yıl boyunca kasıp üniversitede derece ile mezun olabileceğime eminim. ama gerçekten kasmak, neredeyse bir tıp öğrencisi kadar
merhaba arkadaşlar,,
tecrüblerenize muhtacım...sözlükte bu konuyla ilgili birçok entry okudum ama hala kafam karışık.

zaten bölümüme bu yıl 2. olarak girdim...
eğer istersem; 4 yıl boyunca kasıp üniversitede derece ile mezun olabileceğime eminim.
ama gerçekten kasmak, neredeyse bir tıp öğrencisi kadar oturup hiçbir pretik faydası olmayan derslere çalışmak gerekiyor. 4 yıl boyunca kendini soyutlayıp hayvanlar gibi çalışmama değer mi?

ben tercihimi üniversiteyi çok sallamamaktan yana kullandım aslında,,,ama ne kaybettiğimden de emin olmak istiyorum bir yandan...

şimdiden teşekkürler
0
mumutum
(24.04.09)
bölümüne ve okuluna bağlı biraz bence. eğer gerçekten iş ilanlarında aranan bir okulun (itü, odtü, boğaziçi v.s.) öğrencisiysen derece yapmak cv'nde göze çarpabilir. diğer taraftan da üniversite hayatı ömrünün en keyifli zaman dilimleri olabileceği için fazla derslere gömülmemek güzel anılar biriktirmeni sağlamıştır.

sonuçta okulunu başarıyla tamamlıyorsan sorun yok. ilk iş görüşmelerinde cv çok etkilidir ancak ondan sonra tırmanabileceğin kariyer basamaklarında esas olan, kişisel becerilerin ve önceki işlerinden edindiğin birikimlerdir.
0
hevipeyra
(24.04.09)
hocam bi kere başarı başarıdır. illa paraya veya başka bi haz sağlayıcı şeye dönüşebilmesi gerekmiyor. en iyi öğrencilerden birisin işte daha ne? öğrencisin ve işini en iyi şekilde yapmışsın.

pratik faydası olmayan ders konusuna takıldım bi de. üniversite, meslek yüksekokulu değil, seni iş hayatına hazırlamıyor sana bi alanda herkesin sahip olamayacağı bi birikimi, algıyı ve düşünme yeteneğini kazandırıyor, dahası bir şeyi öğrenmek kendi başına yeterlidir.

bi itiraz da üni. yıllarının hayatın en keyifli zamanı olmasına. neyden keyif alıyosan onu yaptığın zaman keyifli zamandır. çimlerin üstünde uzanıp kızlarla bira içmekten keyif alıyo olabilirsin, eyvallah; ama keyif ve tatmin olayını bunlarla sınırlama bence. yine de derece yapacak kadar ders çalıştığında bile yine pek çok şeyi yapmak için zamanın olacak. mesele önceliklerini belirlemek.
0
yoldaki isaretler
(24.04.09)
eger ki akademik kariyer dusunuyorsan isine bayagi yarayabilir. ama isim olmaz direk is hayatina atilacam diyorsan, en caf cafli firmada bile kimse umursamaz okuldaki dereceni.
0
ne nicki be
(24.04.09)
düşünceleriniz benim için çok değerli arkadaşlar teşekkür ediyorum hepinize tek tek...

öğrenciyim ve işimi en iyi şekilde yapmışım...ee? evet şu ana kadar sözlük tanımına göre işimi en iyi şekilde yaptım ben. ama işimi en iyi şekilde yaptığım için ne gibi bir maddi veya manevi kazanç duydum? verilen abuk sabuk bir kağıt parçası dışında bir şeye yaramadı tüm çalışmalar...

üniversitenin görevinin pratik fayda sağlayan dersler vermek olmadığı konusunda kesinlikle haklısın. her ne kadar bu konuda uzun uzun okumalar yapmış olsam da günlük hayatta üniversiteyi "öğrencilerinin iş bulmasına yardım eden" bir kurum olarak anımsıyorum sık sık...maalesef ki bu ülkemizde gerçekten de böyle...

akedemik kariyer konusu ise daha karmaşık aslında. türkiyede bir akedemik gelenek var mı? akedemisyen olunca, ya da olma sürecinde bilimle mi uğraşacağım yoksa birtakım siyasi entrikalarla mı? dinci hocalara yaranmak için kumaş pantolon giyip bıyık mı bırakacağım, ya da aynı şekilde diğer kesim için top sakal mı bırakacağım?

akedemisyenler hakkında böyle düşünüyorsam akedemisyen olmayacağım demektir. geriye diğer seçenek yani "işçi olmak" kalıyor...yani üniversiteye girmem anlamsızmış,,,
o zaman ben niye öss yi kazanmak için o kadar çalıştım?

daha yolun başındayım ama karşımdaki seçenek bunlarse eğer, böyle bir hayatın yaşanmaya değer olup olmadığını sormak zorundayım kendi kendime...
0
🌸mumutum
(24.04.09)
Senin kafan karışmış, ilk bir sene takıl sen üniversitede, fazla kasma bence. Sonra zaten hayat yavaş yavaş yoluna girmeye başlar.

Bir de akedemik değil, akademik.
0
sui
(24.04.09)
ne yaptığını bilmeyenlere ya da herşeyi olduğu gibi kabullenmişlere göre kafam karışık...(hiçbir kinaye yok bak):)

düzeltme için teşekkürler
0
🌸mumutum
(24.04.09)
bölüm 1.si 2.si 3.sü 4.sü olunca ahada birinci oldun diye belge vermiyorlar
ancak cvne ben birinci oldum eki diye ekliyorsun ve bir işe yaramıyor pek

ilişkiler en önemlisi

dayılar tanıdıklar arkadaşlar dostlar
0
demlikposet
(24.04.09)
kesinlikle ilk yıl yayayım falan deme, devamı gelir toparlayamazsın. sen başarılı olmaya devam et. hocalar ile aran iyi olsun, çoğu hocanın dışarıyla ilişkileri var. staj veya iş konusunda yardımcı olurlar. ve altın kural, en kısa sürede çalışmaya başla, tecrübe herşeyden önce gelir ve 1 adım öne geçersin.
0
surprise
(24.04.09)
ortalamayı ne için yüksek tutmayı hedeflediğine bağlı. eğer yüksek lisansını yurt dışında yapmak istiyorsan bildiğim kadarıyla bu önemli bir şey ancak iş içinse çoğu patron sadece diplomaya bakar.
0
roadrunner merlin
(24.04.09)
bana post öss sendromu gibi geldi.

derece yapmaya kasmicam derken bir anda 6. seneni okuyorken bulabilirsin kendini. hiçbir bölümün müfredatı pratik fayda sağlamak için oluşturulmaz zaten. yükseköğretime hoş geldin :)
"istersem yapabileceğime eminim" çok optimist bir bakış açısı. bunu isteyebilecek kadar güçlü müsün? bi de bunu düşün.
iyi bir ortalamanın karşılığında hayattan soyutlanman gerekmiyor. bu düşünce genelde öğrenci topluluklarında empoze edilir. yok öyle bişii. ikisini bi arada yürüten binlerce örnek var.
0
makineci
(24.04.09)
derecenin çok önemi olmadığını düşünüyorum. ama şunu söylemek lazım, finans/danışmanlık alanında görüştüğüm tüm yerler ortalamı ve derecemi istisnasız sormuştu, genel olarak da faydası olmuştu diye düşünüyorum.

bence ortalamanın çok yüksek olması veya derece yapmandan önemli olan kendince optimum bir çizgi yakalaman. 4 seneni eşekler gibi çalışarak geçirmek veya okula uğramamak da bence aynı kapıya çıkar. ama en azından sana faydası olabilecek derslerde çok iyi performans göstermenin veya genel olarak kalburüstü bir öğrenci olmanın şöyle somut faydaları olabilir:

- hocalar ile iyi ilişkiler kurabilirsin. iş olanakları yarattığını çok gördüm (bölümüne göre değişir tabi ki)
- değişik bakış açıları geliştirme
- teknik bilgi kazanma (aşağı yukarı her işte faydalı olur)
- bölümünden ve dolayısıyla ilerde seninle benzer işlerde çalışacak insan tanıma ve ilişki kurma şansının artması; iyi izlenimler bırakırsan bunlar sana başka iş fırsatları olarak da geri döner emin ol (üniversiteden mezun olduktan sonraki birkaç yıl boyunca birbirine iş fırsatı yaratan çok sınıf arkadaşı gördüm)
- ilerde mba/yüksek lisans yapmaya karar verirsen avantajlı olma
- erkeksen, kızlar çalışkan erkeklerden hoşlanır ve genelde erkeklere oranla derslere girmeye daha meyillilerdir (bunu salladım)

bunlar aklıma gelenler. ama şunu unutma, ne yapmak istediğine de yavaş yavaş karar vermen ve o konuda da kendini geliştirmeye başlaman en az bu saydıklarım kadar önemli. zira yıllarca akademik star olmuş kişiler genelde sonuncusunu kaçırdıkları için iş ararken sudan çıkmış balığa dönebilirler.

ama en önemlisi, üniversite yılları geri gelmez (her anlamda), eğlenmeyi unutma.
0
record take zero
(24.04.09)
(4)

Sozluk'te Sol Frame'in Baslik Okurken Gozukmemesi

msb
Bugun dikkatimi ceken bir sey:Hani normalde sol frame vardir, oradan baslik secip tiklarsiniz ve hemen yaninda basligin icerigi dokulur. Artik oyle olmuyor efendim. Basliga tiklayinca basli basina sayfa olarak aciliyor, sol frame'li sayfaya donmek icin "Back" yapak gerekiyor.Nedir bu?
Bugun dikkatimi ceken bir sey:

Hani normalde sol frame vardir, oradan baslik secip tiklarsiniz ve hemen yaninda basligin icerigi dokulur. Artik oyle olmuyor efendim. Basliga tiklayinca basli basina sayfa olarak aciliyor, sol frame'li sayfaya donmek icin "Back" yapak gerekiyor.

Nedir bu?
0
msb
(23.04.09)
Yanlışlıkla orta tuşa basıyor olabilir misiniz? Ya da farenin sol tuşuna orta tuşun görevini atamış olabilirsiniz.
0
44
(23.04.09)
Sapıtır o bazen öyle, browseri yeniden açınca düzelir.
0
sui
(23.04.09)
Evet sozlugun garipliklerinden biri daha, cookie'leri silin, browser'i kapatip geri acin.
0
ermanen
(23.04.09)
aynı bunun gibi bazen de oylama\mesaj atma\kimdir nedir butonları da gözükmüyor. yine ctrl+f5 ve tarayıcı açıp kapaması bu sorunu çözüyor.
0
deckard
(23.04.09)
(3)

aç karnına ilaç

madrigal
merhabalar, aç karnına ilaç içtim bayağı bi açtım ama içtiğim ilaçta parol ,bi yarım saat sonra başım filan döndü bi kaç parça çikolata attıktan sonra iyi gibi oldum nedir bunun sebebi?
merhabalar, aç karnına ilaç içtim bayağı bi açtım ama içtiğim ilaçta parol ,bi yarım saat sonra başım filan döndü bi kaç parça çikolata attıktan sonra iyi gibi oldum nedir bunun sebebi?
0
madrigal
(23.04.09)
İlaçtan bağımsız olarak aç aç gezmekten kan şekerinizin düşmesi gibi geldi bana.
0
sui
(23.04.09)
aç karnına ilacın yan etkisi mideye zarar vermesidir genelde. yani baş dönmesi vs aç karnınıza olduğunuzdandır sadece.
midenizde yanma veya ağrı varsa ancak o sebep olabilir ama baş dönmesi bu sebeplerden biri değildir.
0
endless dream
(23.04.09)
tansiyonunuz düşmüştür. ağrı kesiciler yapabilir böyle.
0
d_esign
(24.04.09)
(5)

çeşme - izmir

sangria
izmir'den çeşme'ye arabasız nasıl gidilir? ne kadar sürer? kaça mal olur? saat kaça kadar araç bulunabilir?sonrasında da, çeşme'den havaalanına nasıl gidilir? önce izmir'e gidip oradan havaş'a binmek şart mıdır?son olarak, izmir'de havaş otobüsleri kaç paradır? alsancak'a gelmek ne kadar sürer?saygı
izmir'den çeşme'ye arabasız nasıl gidilir? ne kadar sürer? kaça mal olur? saat kaça kadar araç bulunabilir?

sonrasında da, çeşme'den havaalanına nasıl gidilir? önce izmir'e gidip oradan havaş'a binmek şart mıdır?

son olarak, izmir'de havaş otobüsleri kaç paradır? alsancak'a gelmek ne kadar sürer?

saygılar.
0
sangria
(22.04.09)
Balçova'da bir garaj var, oradan, ya da İzmir Otogar'dan otobüsler var. Balçovadan giderseniz 45 dk. falan sürer. Sanırım geçen sene fiyat 7-8 lira civarındaydı. Yaz mevsiminde otobüsler daha sık kalkıyor, hatta otobüs dolunca kalkıyor.

Çeşmeden Havaalanına gitmek için İzmir'e gelmeniz gerekir, sanırım yine Balçova garajında inerseniz, oradan geçen belediyeye ait havaalanı otobüslerine de binebilirsiniz Havaş'a bulaşmadan. www.izmir.bel.tr de bu otobüslerin kalkış saatlerini sefer nolarını falan bulabilirsiniz.
0
sui
(22.04.09)
havaş 12 ytl idi yamulmuyorsam
0
black wings gray eyes
(22.04.09)
11TL çeşme seyahat otobüsleri. 1 ay oldu en son gideli. öğrenci değilseniz 11 TL ki zaten çeşme seyahat öğrenci kartınız yoksa değil sayılıyorsunuz.

edit: tabi bu otogardan binerseniz geçerli üçkuyulardan ne kadar bilmiyorum
0
prodeq
(22.04.09)
çeşme'den dönüşte de 22.00 den sonra vasıta bulunmuyor yalnız. gidiş öyle mi bilmiyorum
0
x factor
(22.04.09)
shuttle(isbank) servislerini kullanın cesmeye servisleri vardı.
(bkz: havaalanı shuttle servisi )
0
dodocan
(22.04.09)
(2)

powerpoint excel 2007 linki sorusu biraz teknik

lupelius
sıkıntı özetle şöyle; excelden grafikler ctrl c ile kopyalanır, powerpoint e paste special ile link seçilerek yapıştırılır, her grafiğin farklı olduğundan emin olunulur daha sonra dosya kapanır açılır farklı grafiklerin hepsinin tekrar aynı grafiğe döünüştüğü durum ile karşılaşılır
sıkıntı özetle şöyle;

excelden grafikler ctrl c ile kopyalanır, powerpoint e paste special ile link seçilerek yapıştırılır, her grafiğin farklı olduğundan emin olunulur daha sonra
dosya kapanır açılır farklı grafiklerin hepsinin tekrar aynı grafiğe döünüştüğü durum ile karşılaşılır...

normalde link update yapılması vs de işe yaramıyor bu durumla daha önce karşılaşan var mıdır nasıl çözeriz bu sıkıntıyı..

tşkler şimdiden
0
lupelius
(22.04.09)
Grafikleri hazırlarken hepsini aynı sheete değil de farklı sheetlere yönlendirin. Grafik hazırlarken çıkan yönlendirme ekranlarında öyle bi oppsiyon sunuyor. Ben öyle yaptım, hepsi farklı farklı geldi şimdi.
0
sui
(22.04.09)
selam

excelden grafikleri kopyalacağına, powerpointten grafikleri çağırmayı denersen sanırım aşarsın bu sorunu. hem ayrıca neden ppt den çağırmıyorsun ki excelle uğraşıyorsun ?

ppt için gidiş yolu:

ekle > nesne >
dosyadan oluştur > göz at: [grafiğini çekmek istediğin hedef dosya]

bu şekilde excel grafiğin, pat diye düşmesi lazım ppt ye.

not: grafiklerin boyutlarında sorun yaşıyorsan excel dosyasında çizilen grafikleri tam sayfa çizdirirsen ("Grafiği Taşı" özelliğinden yeni bir excell sayfası olarak) ve o şekilde ppt den seçersen daha da rahat olması lazım.

hatta düzelme yapmak istiyorsan grafiğinde ppt deyken çektiğin excel grafiğine çift tıklarsan hemen excel modulüne geçiş sağlarsın bu şekilde grafiğinde oynamalar dahi yapabilirsin.

kolay gelsin.
0
lejant
(22.04.09)
(3)

fındık şurubu

soujiro
fındık şurubu denilen şey ankarada nereden temin edilebilir? ya da şurup satan dükkanlar var mıdır?
fındık şurubu denilen şey ankarada nereden temin edilebilir? ya da şurup satan dükkanlar var mıdır?
0
soujiro
(22.04.09)
starbuckslarda satılıyor. bir şişesi 25 liraydı en son.
0
voice of the mysterons
(22.04.09)
İzmir'de Kipa gibi büyük alışveriş merkezlerinde var, o açıdan sanırım bol M'li Migroslarda falan bulabilirsiniz Ankara'da. Burada alkol reyonunda satılıyor, onu da not düşeyim.
0
sui
(22.04.09)
Kızılay daki aktarlarda / Lokman Hekim gibi... bulabilirsin. 10-15 TL arası değişiyor.
edit: Fındık Votka yapacaksan önerim; fındık surubunu 1/3 oranında sulandırarak kullan.
1 su bardağı için % 50 votka, %40 kola %9 dudak payı + 2 buz parçası, 1 çay kaşığı kadar sulandırılmış fındık şurubu kat. daha fazlası acıtır.
afiyet olsun...
:-)
0
anki06
(22.04.09)
(1)

MS Word Fantasy 4.2.00.2.1.1

dehri
Şimdi bu word var ya, orada çılgın şeyler yapmak istiyorum. Mesela ona diyeceğim ki:*kırmızıya boyalı tüm sözcükleri topla bir yere export et*başında/sonunda yıldız(*) bulunan her şeyi aynen topla export et*tüm dipnotları ayrı bir dosyaya export et (clipboard'a kopyalasan bile yeter lan it)bunları w
Şimdi bu word var ya, orada çılgın şeyler yapmak istiyorum. Mesela ona diyeceğim ki:

*kırmızıya boyalı tüm sözcükleri topla bir yere export et
*başında/sonunda yıldız(*) bulunan her şeyi aynen topla export et
*tüm dipnotları ayrı bir dosyaya export et (clipboard'a kopyalasan bile yeter lan it)

bunları word'ü kırbaçlayarak yapabilir miyim? Ya da yanına bir arkadaş yazılım vs. çağırsam olur mu?

Word 2007 bu arada.
0
dehri
(21.04.09)
CTRL+F
En aşağıdan Format diye bir yer var, oradan Font'u seç, Font Color kısmına kırmızı rengi seç, OK de.

Geri döndüğün kutucukta "Highlight all items" diye bir seçenek var, onu işaretle.

Metindeki kırmızı renkli bütün kelimeleri aynı anda seçiyor. Exporttan kasıt bunların hepsini alıp kopyalamaksa, copy-paste.

Aynı mantık diğer soru için de geçerli. Sonunda asterisk olanlar için use wildcards işe yarar sanırım.

Dipnot meselesini bilemedim.
0
sui
(21.04.09)
(12)

sizce üçkağıtçılık mı?

rentts1
bugün bi işe başvurdum adam 1200 lira ayılık maaş artı prim vereceğini söyledi. işin tanımı da adamın alışveriş sitesi var sahibinden.com gibi bi yer daha yeni yeni ilanlar alınıyor. istanbul genelinde mağaza mağaza adamın kardeşiyle beraber dolaşıp mağazalara site için ücretsiz ilan vermelerini ist
bugün bi işe başvurdum adam 1200 lira ayılık maaş artı prim vereceğini söyledi. işin tanımı da adamın alışveriş sitesi var sahibinden.com gibi bi yer daha yeni yeni ilanlar alınıyor. istanbul genelinde mağaza mağaza adamın kardeşiyle beraber dolaşıp mağazalara site için ücretsiz ilan vermelerini istiycekmişiz. ilk sene bedava 2. sene ilanlar paralı olcakmış vs. tüm istanbulu bölge bölge gezip bu iş yapılcakmış elemanla tel de ve msn de konuştum ama tabi doğal olarak güvenemedim. (yol, sigorta, yemek falan sorunca da adam senden önceki elemana akbil parası verdik bi daha gelmedi, 2. aydan itibaren yapcaz bunları dedi) sizce güvenilir mi değil mi? ben pek güvenemesem de yarın bi günlük kardeşiyle takılcam sonra da olur ya da olmaz diycem. aklıma şöyle bi fikir geldi, ücreti haftalık olarak istesem adamın dolandırıcı olup olmadığı bence ortaya çıkar. bi hafta sonunda parayı vermezse bi hafta boşa çalşmış olcam ama bu riski alıyorum. ayrıca zaten öyle bişi yapsa da yakasını bırakmam, türkiyenin öbür ucunda olsa yakalarım o başka. sizce ne yapabilirim adamın dolandırıcı olup olmadığını anlamak için?
0
rentts1
(21.04.09)
Adamın sitesi nedir?

Açık alanda yazmak istemezsen email at harzems[at}gmail.com adresine, ben sitenin ne derece gerçek olduğunu bi inceleyeyim.
0
harzem
(21.04.09)
mail attım.
0
🌸rentts1
(21.04.09)
Bildiğin pazarlama bu. Kapı kapı dolaşıp 1200 lira alan kimseyi görmedim henüz.
0
ataturkiye
(21.04.09)
bana biraz farklı gibi geldi çünkü ücret talep etmiycekmişiz en azından şimdilik seneye paralı olcak diyodu.
0
🌸rentts1
(21.04.09)
bir işe başlamadan 1 gün önce işyerinin sigortanı başlatması yasal zorunluluk. bunu talep eder beni 1200 tl üzerinden sigortalı yapacaksınız dersen durum ortaya çıkar.
0
beni birak saraba bak dayi
(21.04.09)
sigorta olayını biliyorum zaten de adam kurumsal değil bireysel yani işine geliyosa çalış gelmiyosa çalışma durumu söz konusu.
0
🌸rentts1
(21.04.09)
benim duyduğum bu tarz işlerin hepsi pirim bazlı çalıştırıyor. maaşlı olmasından nem kapılabilir derim.
0
harmonikhakaret
(21.04.09)
hiç kaçırma, gir bu işe. sadece gezerek 1200 tl kazanacaksın bence iyi para...
olur da bu adam senin paranı vermezse, gidersin iş mahkemesinde dava açarsın, yapman gereken tek şey, bir aydır orda çalıştığını kanıtlamak, maaşını alamadığını kanıtlamak zorunda değilsin, o sana maaş verdiğini kanıtlamak zorunda mahkemede.
hatta davanın sonunda maaşın yanında, yapılmamış olan sigortanı da yaptırtırsın ve hatta tazminata bile hak kazanırsın, yani alacağın para 1200tlden cok daha fazla olur.
sen şimdi o işe gir, kolay kolay izin isteme, işe geç kalma-erken çıkma, 1 ayın sonunda da paranı iste, vermezse söke söke alırız, merak etme.
0
zubundy
(21.04.09)
Bildiğin pazarlama değil bildiğin satış işi bu. Hayır 10 senedir pazarlama çalışan bir akademisyen olarak, satış olayına pazarlama denmesi kalbimi kırıyor o açıdan şeettim.
0
sui
(21.04.09)
adam ilk bir sene boyunca para da kazanmiicak dedin di mi? e sana ayda 1200ü nasıl verecek? ben de biraz ğçkağat kokusu aldım açıkcası. ama zubundy'nin dediğini de yabana atmamak lazım. orda çalıştığımı sağlam delillerle kanıtlarım diyorsan gir çalış. zubundy'nin de dediği gibi 4 4lük bi eleman ol fakat. bir ayın sonunda da beklenen makus olay vuku bulursa zubundy sana biraz yardım etsin. sen de aldığın paraları çatır çatır yemenin keyfine var...
0
follus cerebralis
(21.04.09)
adamların foyası şuymuş arkadaşlar:
biz gittiğimiz her dükkandan kart alcakmışız bunlara da size belge mi artık bişi göndercez ama kargo parası 10 lira dicekmişiz eğer günde 20 kişiye (20x10=200lira) satabilirsem (aylık 6000lira) adamlar bana 1200 lira vercekmiş. ama adam bana bunu en başında sölemedi daha az önce msn de söledi. ne manyaklar var ya=)
0
🌸rentts1
(21.04.09)
zubundy, o işler sandığın kadar kolay yürümüyor. adam bir kere kayıt tutmuyorsa ve ben bu şahsı tanımıyorum dese, hizmet tespiti davası çok uzun sürer. kabul etse bile parasını ödemez, toz olur kaçar, icra falan devreye girer. zorda kalmadıkça ne grup başkanlığına ne de iş mahkemesine işiniz düşsün. oh oh alırım süper diye bişey yok. her ne kadar kanunlar işçinin yanında olsa da bu tür işlerde tespit yapılabilmesi çok zor.

primini yatırdı diyelim. asgari ücret üzerinden yatırır büyük ihtimal. alacağı para maaşının yarısı veya tamamı olur. o da asgari ücretten. fazlası değil.
0
clementine
(21.04.09)
(1)

Aktif Karbon Sorusu

Kazmapolitan
1. Zehirlenmelerde ve filtrelerde kullanılan aktif karbonun elektron yükü nedir? 2. Maddeyi nasıl bağlar? (iyonik-kovalent-sevgiyle)3. İyonları mıknatıs gibi kendine mi çeker bir doyma noktası var mıdır?4. Bağladığı maddeleri ortama geri bırakır mı? Bırakırsa hangi şartlarda bırakır? Derişim azalınc
1. Zehirlenmelerde ve filtrelerde kullanılan aktif karbonun elektron yükü nedir?
2. Maddeyi nasıl bağlar? (iyonik-kovalent-sevgiyle)
3. İyonları mıknatıs gibi kendine mi çeker bir doyma noktası var mıdır?
4. Bağladığı maddeleri ortama geri bırakır mı? Bırakırsa hangi şartlarda bırakır? Derişim azalınca bırakır mı geri ortama? İlgi duyduğu başka bir iyonu görünce bağladığı iyonu unutur mu yoksa zamanla ilişkileri eski heyacanını yitirdiği için biter mi her şey?
0
Kazmapolitan
(20.04.09)
2. Galiba zayıf bağlarla.
3. Bir doyma noktası vardır, o yüzden tekrarlayan dozlarda verilir bazen.
4. Bırakır.

Bu soruların cevapları zehirlenmelerde aktif kömür uygulayan uzman farmakolog doktor bir insan tarafından verilmiştir. Ayrıca dördüncü soru için dedi ki "Valla zaten bunları bulabilirsen toksikoloji konusunda çok güzel bir çalışma yapmış olursun".
0
sui
(20.04.09)
(12)

Filmlerle ve sinemayla ilgili mukemmel sorular ve anket kardesligi

ermanen
Sayin eksiduyurucular, Size guzel ve faideli sorular hazirladim, ictenlikle cevaplarsaniz cok mesut olacagim:1. En cok tur/genre iceren film hangisi? Yuzuklerin Efendisi gibi geldi bana, baska var mi? ------1.1 Ayrica mesela sunlari iceren bir film var mi: belgesel, macera, gerilim, aksiyon, dram, g
Sayin eksiduyurucular,

Size guzel ve faideli sorular hazirladim, ictenlikle cevaplarsaniz cok mesut olacagim:

1. En cok tur/genre iceren film hangisi? Yuzuklerin Efendisi gibi geldi bana, baska var mi?
------1.1 Ayrica mesela sunlari iceren bir film var mi: belgesel, macera, gerilim, aksiyon, dram, gizem, polisiye-----

2. En iyi cizgiroman uyarlamasi film hangisi? Ve gelecek olanlardan hangisi iyi olacak sizce?

3. Film sirasinda olay orgusunun tamamen degistigi filmler var mi, sanki filmin icinde birden fazla farkli film varmis gibi olan filmler, ama ayni filmin parcalari...

4. Bir filme dunya capinda en iyi dublaji yapan ulke/dil nasil seciliyor?

5. Devam filmi yapilan filmlerden devami en iyi olan filmler hangileri? "Yuzuklerin Efendisi" ve "Testere" cok bilindik zaten, baska ne var, az bilinenlerden mesela..

6. En iyi aktor ve aktris, ve oynadiklari en iyi film sizce?

7. Bir filmde gecen/calinmis en guzel sarki hangisi sizce? (film sahnesiyle uyumluluk acisindan ve tabi hangi film bir de)
0
ermanen
(19.04.09)
2. batman (son seri)
3. mulholland drive
5. batman begins - the dark knight (back to the future de güzeldi galiba)
0
hicazkar
(19.04.09)
2. bence sin city. gelecek olanlardan da sin city 2 :)

5. godfather, star wars, terminator ve indiana jones tabii. gerçi bunlar da bilinen filmler ama. devamı olup da bilinmyen film var mıdır bilimyorum.
0
henry gale
(19.04.09)
2. sin city.
3. from dusk till dawn serisi diyorum.
4. tahminimce senkron (ağız hareketleri ve seslerin uyumuna) bakılıyordur.
5. testere iyi değil bence, (bkz: geleceğe dönüş)
7. rezervuar köpekleri'nde stuck in the middle with you. (şarkının güzelliği çok zor bir soru olur, ben şarkının uyumu açısından cevapladım)
0
vital
(19.04.09)
3- inland empire bu konuda çok ilginçtir. bunun yanında hollywood'un popüler filmleri arasından bir örnek vereyim. mesela click filmi beni çok dumura uğratmıştı. ben güle oynaya izlerim diye başlamıştım izlemeye. başlarda hakkaten güldüm ama sonlara doğru dramın beterini yaşattı bana.

5- star wars, police academy, back to the future ilk aklıma gelenler.

6- and the oscar goes to edward norton with 25th hour.

7- the fountain filminde çalan death is the road to awe. beste clint mansell'e ait.
0
deckard
(19.04.09)
1. Bu biraz zor gibi olmuş. bulması epey güç; mesela Yüzüklerin Efendisi fantastik sinema, aksiyon, korku, macera, drama unsurlarını birleştiriyor haklısın. daha fazlası muhakkak vardır ama hiç uğraşmiim şimdi, aklıma gelmiyor..

2.Kesinlikle Batman Returns. Bir sürü uyarlama planlanıyor ama pek ümitli dğeilim mesela Wolverine, Thor, vs.'den.

3. Genelde Robert Altman ve David Lynch filmlerinde görürüz böyle şeyleri. Yani eğer bol yönetmenli birleşik kısa filmleri veya farklı hikayeleri kesiştiren filmleri kastetmiyorsan bu ikisi babasıdır bunun diyeyim.

4. Kesinlikle eski doğu bloğu falan değil, çok kötüler. Türkiye genelde fena sayılmaz, çok iyi tiyatrocular, seslendirme sanatçıları çalışıyor.

5. Batman-Batman Returns/Terminator-Terminator 2/Trois Couleurs: Bleu-Blanc-Rouge/Ashes Of Time-In the Mood For Love-2046/

6. Aktörler: Marlon Brando(A Streetcar Named Desire/Viva Zapata), Jack Nicholson(One Flew Over the Cuckoo's Nest/Chinatown/The Shining)
Aktristler: Bette Davis(All About Eve)

7.Everybody's Talkin' (Midnight Cowboy)
0
linuswithnoblankets
(19.04.09)
7- American Beauty - "Because" by Elliott Smith..
0
dambil
(19.04.09)
2. batman.
5. back to the future.
6. al pacino - the devil's advocate (john milton)
"lem bu adamın yerine başka kimse oynayamazmış." dediğim birçok film oldu ama hiçbirinde "bu kadının yerine.." diyemedim. o sebeple aktris söylemiyim en iyisi.
7. mad world - donnie darko
white rabbit - the game
cuban pete - the mask
requiem for a dream soundtrack
the godfather theme
where is my mind - fight club
0
jack of hearts
(19.04.09)
2. tim burton batmanleri
5. fast and furiuos
6. johnny depp hepsi , brad pitt- twelve monkeys, scarlett- the other boleyn girl
7. amelie- comptine une autre ete
0
trumanshow
(19.04.09)
1)delicatessen, let the right one in, throne of blood, edward scissorhands..

6)1-philip seymour hoffman(capote)
...2-robert de niro(the king of comedy, raging bull)
...3-ddl(there will be blood)

...1-naomi watts(21 grams)
...2-julianne moore(magnolia)
...3-kathy bates(misery)

7)1-the ecstasy of gold - ennio morricone - good bad ugly
...2-amores perros - gustavo santaolalla - amores perros
...3-saeta - terence blanchard - the salton sea
0
cgcore
(19.04.09)
7. Ali-Tomorrow
Colleteral-Shadow of the Sun

Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford'un her sahnesinde çalan her şey çok acayip bir de, bir şey söylemek mümkün değil.
0
sui
(20.04.09)
2) sin city

4) türkiye'nin hiç de fena olmadığını düşünüyorum hele almanlarla ve doğu bloku ülkeleriyle kıyas dahi kabul etmez bence.

5) cehennem silahı (4. film hariç), geleceğe dönüş, uzakdoğu'dan Mou gaan dou(zaten sonra departed oldu bu), ve tabii ki the godfather.

7)the doors - the end apocalypse now'da.
0
patricia teyze
(20.04.09)
1. Bilmiyorum. Önemli de degil bana göre.
2. Bence Sin City. V for Vendetta da gayet iyi
3. From Dusk Til Dawn disinda aklima gelen bir örnek yok
4. .....
5. Alien serisi.
6. ....
7. Ghost In The Shell'in acilis müzigi
0
yaphet
(10.07.09)
(9)

enginar yemeği

lovemyself
bunu biz çok yemeyiz. alışkanlığımız değil. çok küçükken davet edildiğim bir yerde yediğimi hatırlıyorum, yapraklarını kemiriyorduk, eğlenceli gelmişti. dün de gördüm, yiyeyim dedim. ama bunun yaprakları kemirilmiyordu. yaprakları ele alınca, sadece kök tarafına yakın yerde azıcık beyazlık duruyordu
bunu biz çok yemeyiz. alışkanlığımız değil. çok küçükken davet edildiğim bir yerde yediğimi hatırlıyorum, yapraklarını kemiriyorduk, eğlenceli gelmişti. dün de gördüm, yiyeyim dedim. ama bunun yaprakları kemirilmiyordu. yaprakları ele alınca, sadece kök tarafına yakın yerde azıcık beyazlık duruyordu, onu kemirdim. bir de, "enginar dolması" kıvamında yapılmış, o yaprakların arasında bildiğin dolma içi duruyordu, yaprakları midye dolma gibi kullanmak zorunda kaldım bu yüzden.

ama sonunda, bütün yapraklar kenara ayrıldıktan sonra, kök kısmını yemem gerektiğini, asıl faydalı olanın orası olduğunu söylediler. hadi tadı fena değil de, karşıda resmen pilava düşmüş bir deniz anası görüntüsü vardı. yiyemedim. zaten pilavı yaprak aralarından dene dene yediğim için de doymadım.

enginar yemeği böyle bi şey midir?
öyleyse yapraklı olarak dolmasının yapılması mantıksız değil midir? (yapraklarda çok bi numara yok sonuçta)
sadece kök kısmını alıyorlarmış, ondan yemek yapıyorlarmış, en mantıklı versiyonu bu değil midir? peki, onun tadı nasıl olur?

hayatımda ikinci enginar yeyişimdi, bi görüş alayım dedim.
0
lovemyself
(19.04.09)
zeytinyagli enginar salatasi/mezesi super oluyor. bunu deneyebilirsin.
0
ermanen
(19.04.09)
temizlenmiş enginarı (kök kısmı) bezelye, havuç, patates ile pişirince çok lezzetli olur. ayıklanmamış enginarı ben hiç yemedim şahsen. egeliler iç bakla ile de yapıyorlar. damak tadına göre..

ama enginar dünyanın en kral yiyeceğidir. küçükken pırasa ile aynı kategoride sanırdım ama çok güzel tadı vardır
0
gunetapar_
(19.04.09)
kendin temizlersen limon koyabilirsin ama hazır aldıkların zaten limon tuzuyla saklandığı için ayrıca koyarsan çok ekşi olur. iyi yıkamak şart. - ekşi sözlük enginar severler kulubü : )
0
gunetapar_
(19.04.09)
yani, diyorsunuz ki, yaprak kısmını değil de, sadece kök kısmını alıp doğra, o şekilde kullan. hmmm. denemekte fayda görüyorum.
teşek.
0
🌸lovemyself
(19.04.09)
ben de tam aksine dolmasina bayilirim. yapraklarini siyirdigin zaman otumsu-eksimsi gibi bi tat geliyor ya hani, etli dolma iciyle cok yakistiriyorum bunu.

ama dogrudur, esas enginarin kalbi denilen sey cok faydali. o tuyleri yenmeyecek tabi ki :)
0
osuruklu
(19.04.09)
iki çeşidi de yapılıyor.
evet asıl güzel yeri dibindeki beyaz yeri, ama yaprak sıyırma keyfi için annem genelde dolma şeklide yapar. dolma versiyonun estetiği daha güzeldir ayrıca,tabakta güzel görünür.
hastasıyım.
0
domine deyus
(19.04.09)
esas onemlı olan yerı yaprakları dıye bılıyorum ben . dolması olur eksili kı tam zamanıdır engınarın.
0
dodocan
(19.04.09)
Sizin yediğinizi iyi pişirememişler. Ortadaki göbek kısmının yenmesi tabii ki daha kolaydır, ama enginarın asıl meselesi olan silymarin maddesi daha çok yapraklardadır, o nedenle yapraklarını da yimak iyidir. Yapraklı versiyonunun nasıl pişirileceğine çok iyi bir örnek için:

(bkz: enginar/#10761747)
0
sui
(20.04.09)
enginar tüm metabolizma için faydalidir
özellikle karaciğer icin
yapraklarındadır keramet, haslayıp biraz zeytinyaği ve limonla gayet güzel yenir diyemeyeceğim zira o işin adi yemekten daha cok sıyırma
afiyet olsun
0
gdduman
(20.04.09)
(3)

lor ve çökelek çakışması

osuruklu
simdi ben loru yagli, tuzsuz olarak biliyordum, yani en azindan izmir'deki yufkaci ablaya "lor alabilir miyim" dedigimde bunu veriyordu. ama dun lor aldim mesela tansas'tan, benim cokelek diye bildigim tuzlu, yagsiz, kuru seyi verdiler.acaba turkiye'nin farkli yerlerinde degisik isimlerle mi aniliyo
simdi ben loru yagli, tuzsuz olarak biliyordum, yani en azindan izmir'deki yufkaci ablaya "lor alabilir miyim" dedigimde bunu veriyordu.

ama dun lor aldim mesela tansas'tan, benim cokelek diye bildigim tuzlu, yagsiz, kuru seyi verdiler.

acaba turkiye'nin farkli yerlerinde degisik isimlerle mi aniliyor bu arkadas?

maydonozlu da guzel olur ha kahvaltida.
0
osuruklu
(19.04.09)
lor , cokelek aynı anlama geliyor fakat farklı peynir sularından yapıldıgı ıcın degısık sonuclar cıkabılıyor. tulum loru var mesala . gürmar/izmir tavsiye ederım. tansastakıler artık alıncak yagı kalmamıs sutten yapılıyor ,iş bu sebepten tuz daha da agır basıyordur.
birde domates ve biberi kucucuk kesip zeytınyagı, kekık ve loru ekleyın kahvaltıda senlık oluyor.
edit:sozlukte ayrımıslar lor ıle cokelegı, bır yerlerde yanlıs var:)
nette soyle birsey var..



lor peyniri ve çökelek...
« :»

LOR PEYNİRİ VE ÇÖKELEK...




Çökelek ve lor...
Önce, bu kavramların ne olduğunu izah edelim:

Çökelek, yağı çıkarılan ayranın kaynatılması sonucu geriye kalan kesilmiş yoğurt parçalarına verilen isim.

Lor ise, peynir yapıldıktan sonra süzülen mayalı sütün -peynirler, genellikle süt hayvandan sağıldıktan sonra ılıkken mayalanıp yapılıyor- kaynatılmasıyla ortaya çıkan kesilmiş süt parçaları.

Arada fark yok...

Gerek çökelek gerekse lor, elde edildikten sonra uzun süre dayanabilmeleri için bol miktarda tuzlanarak saklanıyor. Biz onları satın aldığımızda oldukça tuzlu oldukları için gerçek lezzetlerine bu nedenle ulaşamıyoruz. Ancak İstanbul, Ege veya Karadeniz yöre pazarları gibi tüketimin, yani ürünün satış şansının yüksek olduğu yerlerde bu tür peynirleri tuzsuz bulmak mümkün oluyor.
Gaziantepte süt ürünleri satan bir dükkan, sütü limon ile kestirip, bir nevi lor olan ürününü 'ağız' ismi ile satıyor. Ağız doğum yapan hayvanın ilk günlerindeki protein değeri çok yüksek olan ve pıhtılaşmaya yakın gibi görünen sütüne verilen isim...
Hayvan üreticileri genellikle bu sütün tümünü yavruya emdirmeden sağıp, kaynat-tıktan sonra yüksek fiyatla tüketicilere satarlar. Tüketiciler de bu üründen harika bir kadayıf yaparlar. İneboluda ise ağıza 'çaba altı' denir, şeker ya da pekmezle yenir. Tabii ağız bulmak her mevsim mümkün olmayacağı için, akıllı bir üretici de iyi kalitedeki yağlı sütünü kestirip, bir nevi yapay ağız olarak satar.

İlden ile lezzet zenginleşiyor...

Hatay bölgesinde ise çökelekleri tuz, kırmızı biber, kekik ve arzuya göre diğer baharatlarla karıştırıp, üçgen prizma şekli verdikten sonra kurutup satarlar. Samandağında ise benzer bir karışım daha ufak yuvarlanıp, zeytinyağının içerisinde korunur. Adanada ise benzer bir ürün, kurutulduktan sonra rendelenip sıcak ekmekle tüketilir. Tarsusta çökelek önce terbiye edilir. Sonra sırlı toprak küplere konur. Üzeri örtülüp olgunlaşıncaya kadar toprağa gömülür.

Özel reçete...

Kahramanmaraş, Hatay veya Adanalı arkadaşlarımdan bir börek öğrenip, bir reçete geliştirdim. Bol miktarda kuru soğan, taze kırmızı ve yeşil biberleri kıyıp, zeytinyağında soğan iyice şeffaflaşıncaya kadar sote ediyorum.
Ocağın altını kapadıktan sonra, çökelek veya loru aynı tencereye koyup, kekik de ilave edip, bir gece buzdolabında dinlendiriyorum. Ertesi gün mayalı bir hamurla ufak, D şeklinde börekler yapıyorum. Yiyenler çok beğeniyor.
Bingöl de köme denilen börek türünün içerisine çökelek konulabildiği gibi, kıymalı da yapılabiliyor. Tokat da da çökelekli yapılan özel bir börek türü var. Ülkenin çok yerinde aynı isimle çeşitli börekler yapılıyor, ancak bizim burada tüm bu reçeteleri yayınlamamıza imkan yok.
Doğu Anadolu da çökeleğe bazı bölgelerde jaji, jajik, cacık, torak veya çortan da denilir. Yayla dağında ise çökelek, içerisinde kekik ve biber bulunan pasta şeklindeki bir reçetedir. Yine Doğu Anadolu da çökeleğin içerisine tat vermesi için boyotu veya yabani sarmısak katılır.
Erzurum da lorun veya çökeleğin içerisine bir miktarda bulgur konulup sarma sarılır. Bazı yörelerde ise, taze çökelekten kekik, kırmızı biber ve zeytinyağı katılarak meze yapılır.
Gerek çökelek gerekse lor, elde edildikten sonra uzun süre dayanabilmeleri için bol miktarda tuzlanarak saklanıyor. Biz onları satın aldığımızda oldukça tuzlu oldukları için gerçek lezzetlerine bu nedenle ulaşamıyoruz. Ancak, ürünün satış şansının yüksek olduğu yerlerde bu tür peynirleri tuzsuz bulmak mümkün oluyor.
0
dodocan
(19.04.09)
Tulum loru diye isterseniz sizin aradığınız şeyi verirler, yağlı olanı. İzmir'de lor denilince yağsız-tuzsuz olan (hatta tatlı olan) şey anlaşılır. Çökelek çökelektir, tulum loru yağlı olandır.
0
sui
(19.04.09)
çökelek ya da lor aynı şeyse ekşimik ya da kesik nedir?
ahaha
0
aithra
(20.04.09)
(10)

Vize Sınavında Ad-Soyad Yazmayı Unutmak

gsgsgsgsgsgsgsgs
Merhaba sevgili ekşi-duyuru sakinleri,şimdi bi arkadaşımız vizede adını soyadını yazmayı unuttu, ama sınav esnasında dolaşan imza kağıdına imza attı. Hocanın yanına gitmiş, hoca da; finale de sokmıycam, hatta bütün hocalarla konuşçam onlar da almasınlar seni finale gibisinden şeyler söylemiş. şimdi
Merhaba sevgili ekşi-duyuru sakinleri,

şimdi bi arkadaşımız vizede adını soyadını yazmayı unuttu, ama sınav esnasında dolaşan imza kağıdına imza attı. Hocanın yanına gitmiş, hoca da; finale de sokmıycam, hatta bütün hocalarla konuşçam onlar da almasınlar seni finale gibisinden şeyler söylemiş. şimdi size sormak istediğim şey böyle bişey yapabilir mi, diğer hocaların sokmaması abartı gibi ama isterse kendi finaline de sokmaz mı ? merak ettik, cevaplarsanız çok mes'ud oluruz.
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(18.04.09)
başka hocalara söylerim muhabbeti tamamen palavradır, lise mi sanıyor orayı o hoca. Eğer kendi dersinin finaline sokmayacağım dediyse buna bir sebep bulması gerekir. Bunlardan biri devamsızlık olabilir diğeri ise sınav kağıdında imzası var ama kağıdı yok filan diye tutanak filan tutabilir. Ama bu işlerle uğraşır mı bilmiyorum? Zaten hocalar böyle işlerle uğraşacaklarına daha faydalı işler yapsalar daha güzel olacak ama neyse...

Ee şimdi vizeden sıfır almış olacak. Eğer sadece final notuyla geçme şansı yoksa boşuna kafaya takmasın bence.
0
ocanal
(18.04.09)
manyak mı bu hoca ya. arkadaşının yerinde olsam bölüm başkanına şikayet ederim. sonuçta kağıdı orada el yazısı duruyor karşılaştırırlar en kötü. hangi okul bu? ne anormal insanlar var ya.
0
passion rules the game
(18.04.09)
Finale almamazlık diye birşey yapamaz. Diğer hocalarla da konuşup böyle birşey yaptıramaz, içiniz rahat olsun. Ne kompleksli insanlar var ya. Ayrıca rektörlüğe dilekçe yazıp sınavda heyecandan adını yazmayı unuttuğunu, ama yazısının incelenip kendisine ait olduğunun görülmesi üzerine sınavının değerlendirilmesi için vs. gibi birşeyler yazabilir.
0
tekosin
(18.04.09)
dalga geçmiş adam arkadaşınla hiç birşey yapamaz
0
sadecesetako
(18.04.09)
Ya bunlar gerçekten orayı lise sanıyolar heralde oldu olcak müdüre de şikayet etsin...
Neyse üniversite mevzuatı yada diğer adıyla yönetmeliği iyi bilen biri olarak şunu söyleyebilirim arkadaşın biraz kafasını kullanırsa o kağıdı da okutur finale de girer hiç canını sıkmasın :)
Nasıl olacağını da sorarsanız sölerim :)
0
onurr
(18.04.09)
sanmiyorum oyle hocanin isim yazmamaya takintiyi yapacagini, ben ismini yazmayi en cok unutan tiplerdendim herlade sinavlarda. cok kez ismimi yazmayi unutttum. asistanlar zaten buluyor seni :) ismini yazmayip sinavda bulunan tek kisiysen zaten o sensin. birden fazlaysa yoklama listesi karsilastirmasi yapiyorlar direkt, sana da derste "gel buraya,bu senin vize/final kagidin dimi?" deyip soruyorlar.bana hep oyle olmustu bir sikinti yasamamistim. baska hocalara soyleyecegim demesi ise basli basina fiyasko. vakif universitelerini bilmem ama sanmiyorum yine de..
0
eick
(18.04.09)
Bir keresinde hem yoklama kağıdına, hem sınav kağıdına isim yazmayı unutmuştum. Sonra farkedip asistanın odasına gittim, o da meğerse beni arıyormuş fellik fellik. Eğer isimsiz kağıdın sahibini bulmasaymış kendi başına iş açılırmış felan.

Bence dalga geçiyordur hoca. Benim asistan da her sınavda yüksek sesle ismini yazmayı unutma deyip rezil ederdi beni :)
0
mabl
(18.04.09)
Çirkeflik yapacaksa eğer, arkadaşınızın kağıdı imha eder. Yoklama kağıdına imza atmış ama kağıdını kasten teslim etmemiş kağıdının kaybolduğunu iddea etmek için sahtekarlık yapmış diyebilir ama imzanın kendisine ait olduğunu ıspatlarsa vizeden geçer not alır finale girer eğer devamsızlıkla ilgili problemi yoksa. Finale iyi çalışması lazım. İş çirkeflik olduğu için noktasından virgülünden puan kırar.

Diğer hocalar üzerinde yaptırımı vars mesela bölüm başkanıysa ya da bölümün kıdemli profu filansa uğraşır.

Evet böyle ortaokul öğrencisi gibi hırsları oluyor. Ben, ders anlatmıyorsunuz, dersi okuyorsunuz dediğim için yarım dönem uzatmıştım.

Yazılan cevapları silen hocalar bile var üniversitlerimizde. Tükenmez kalemle sınava girmek garip oluyordu.

En mantıklı çözüm konuyu adli boyutlara vardırmadan ortak bir çözüm yolu bulmak. Bu dersten geçse diğer derslerden takar. Takar mı takar...
0
Kazmapolitan
(18.04.09)
Öyle manyaklık mı olur be? Benim sınavlarımda isim olmayan kağıt çıktığı zaman ben fellik fellik kendim bulmaya çalışıyorum, imzaları karşılaştırıyorum, eski kağıtlarla karşılaştırıyorum, bırak finale almamayı. Hayır tamam öğrenci dikkatli olsun tamam da, sizin hoca abartmış. Finale almama gibi de bi hakkı yok ayrıca, arkadaşın gitsin durumu bölüm başkanlığıan bildirsin, oradan ses çıkmazsa rektörlüğe dilekçe versin (kayda alınsın dilekçe yalnız numarayla falan)
0
sui
(19.04.09)
imza kağıdında imzası varsa bırak adını yazmamayı sınav kağıdını vermemiş dahi olsa sorun olmaz.. sınava giren asistan-hoca topluluğunun tek yaptığı şey bunları kontrol etmek, sorumluluk onlarda.. adını yazmayı unutmak suç değildir..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(19.04.09)
(5)

gladiator, kingdom of heaven, braveheart tarzı film arıyorum

eyke
kısaca tarihî film diyoruz:) ama sadece tarihsel olması yetmiyor. yani mesela the parfume tarihsel bir film ama tarihî değil. aslında dünü anlatan film bile tarihsel olur. neyse konu bu değil.şimdi aradığım filmde tarihe malolmuş bir adam olacak. mesela gladiator'de marcus aralius varken, kingdom of
kısaca tarihî film diyoruz:) ama sadece tarihsel olması yetmiyor. yani mesela the parfume tarihsel bir film ama tarihî değil. aslında dünü anlatan film bile tarihsel olur. neyse konu bu değil.

şimdi aradığım filmde tarihe malolmuş bir adam olacak. mesela gladiator'de marcus aralius varken, kingdom of heaven'da selahattin eyyubi'yi görüyoruz. braveheart'ta wallace var.

başlıkta saydığım filmlerde savaş teması var, ama savaş teması olması da şart değil. abdülhamit düşerken'de istediğim bir filmdir yani. yeter ki filmde ister arkaplanda ister önplanda tarihe malolmuş bir insanı anlatsın.
0
eyke
(18.04.09)
troy, spartacus, alexander, 300, hepsi antik yunan oldu ama bir an öyle çağrıştım.
0
sui
(18.04.09)
greyback
(18.04.09)
(bkz: spartacus)*

edit: yazılmış görmemişim. ama dursun yine de akla ilk bunun geldiği görülüp güzelmiş diye düşünülebilir.
0
tepedeki psychedelic adam
(18.04.09)
henry gale
(18.04.09)
mortifera
(18.04.09)
(5)

keşke'lerin yavaştan sorun olmaya başlaması

hikaye mesture
23 yaşındayım ve hayatta keşke demekten hep uzak oldum. durum buysa kötü de olsa bundan sonrasına bakmayı bildim diyebilirim. ama şimdi, yaşadığım birkaç major olaydan sonra elimdeki fırsatları kaçırdığımı gittikçe daha da çok farkediyorum. bu (daha yeni atlattığım diyebilirim) depresyonumdan bana k
23 yaşındayım ve hayatta keşke demekten hep uzak oldum. durum buysa kötü de olsa bundan sonrasına bakmayı bildim diyebilirim. ama şimdi, yaşadığım birkaç major olaydan sonra elimdeki fırsatları kaçırdığımı gittikçe daha da çok farkediyorum. bu (daha yeni atlattığım diyebilirim) depresyonumdan bana kalan bişey heralde. hala o civarlarda da geziyor olabilirim bilmiyorum.
major olaydan kastım elbette herzaman karşıma çıkmayacak ve başkasına anlatırken ona "ben olsaydım"la başlayacak cümleler kurdurtucak şeyler. işte biraz serinkanlıyım heralde. 'varsın olsun' gibi bişey değil bu aslında. 'daha ne fırsatlar çıkacak karşıma' gibi de değil. ince ayrıntısıyla da uğraşmıyorum. bunlar bariz önümde olan ve benim o an göremediğim, sonradan pişman olup olmayacağımdan da zerre kadar endişe duymadığım durumlar.
bunlar yavaştan beni kemirmeye başladılar. içten içe çökertmeye çalışıyorlar sanki. keşke'ler aynı durumda olabilip de seçim tekrar karşıya geldiğinde doğruyu seçerek derhal bertaraf edilebiliyor ama geri dönüşü olmayan durumlarda?
benim merak ettiğim ileride keşke'lerin pençesine düşmeyeceğimden eminim. sorum/sorunum da burda. hacim olarak değil de, özkütlesi artar mı bunların yaş ilerlemesi ile? yani sayısından endişe etmiyorum. çünkü daha bilinçli biriyim sanki bu olaylardan sonra ama geride bırakılanlar ile gece yattığında, gözünü kapattığında, benzer olay yaşadığında (kaçınılmaz olarak olacak) akla gelip de iyiden iyiye derecesi artar mı pişmanlığın?
30'lu yaşlarımda "10 sene önce neler yapabilirdim" veya "geçmişteki ben'in o durumda hayaletimsi bişey olup da kulağına yapacağı/yapması gereken şeyleri fısıldayacağım bir durum olsa ne de güzel olurdu" diye ciddi ciddi düşündüğümü düşünmek midemi bulandırıyor.
0
hikaye mesture
(18.04.09)
Merhaba,
Herkesin hayatında "keşke"ler vardır. İnsan ne kadar "Hiçbir zaman 'keşke' demedim." dese de, demiştir. Bu normal bir şey. Yaşanılan şeyler arttıkça da "keşke"ler artar. Birbiriyle doğru orantılıdır bunlar.
Yaşınız arttıkça "keşke"lerin artması da kaçınılmaz oluyor bir nevî. Burada yapmanız gereken şey, mümkün olduğunca "keşke" dememeye çalışmak ve onun için de ona göre yaşamak. Daha önce yaşadığınız bir şey için de "O zaman doğrusu oydu." diye düşünmek. Sonuçta insan yaptığı bir şeyin ileride neye sebep olacağını tam olarak bilemez. Normal şeyler bunlar yani. Sizi, kendinizi sıkmamaya, "Öyle oldu." demeye ve her şeyi "yeri gelince" oluruna bırakmaya davet ediyorum. Bir zamanlar yaptığınız ve şimdi "keşke"lerle andığınız şeyler de aslında sizin "keşke" diyebilecek ayrıma ulaşmanızı sağlıyor. Size zarar gibi görünse de, o ayrımı yapabilecek yetiyi kazandırıyor size. Dert etmeyin.
Kolay gelsin.
0
nuage
(18.04.09)
Hayatta keşke dememek gibi bir durum yok. Dahası, bence, hayatta keşke demeyen, ya da keşke demekten korkan bir insanın ciddi problemleri vardır. Son zamanlarda bir moda var "Hayatta hiç bir şeyden pişman olmadan yaşayacağım" diye, bu çok yanlış bir hadise bence, insan hayatta pişman da olabilmeli, keşke de diyebilmeli, yanlış yaptığı şeyler için de üzülebilmeli. Aksi durum insanları ruhsuzlaştırıyor, benim naçizane görüşüm bu.

Bu çerçevede, fırsatlar konusunda da şunu diyebilirim, hayatta her fırsat değerlendirilmek durumunda değildir. Öyle insanlar da görüyorum, karşılarına bir fırsat çıkıyor ve hemen üstüne atlıyorlar, kendilerini ve çevrelerindekileri hırpalıyorlar o fırsatı kullanabilmek için. Bu bir noktadan sonra resmen "fırsat orospuluğuna" dönüyor. Bazı fırsatlar bilerek de kaçırılabilir. Bunlar bizim seçimlerimiz, ve sonuçta, işte o "10 sene sonra" bizi nispeten durduğumuz yerden memnun olduğumuz bir noktaya getiriyorsa bu seçimler, demek ki bir problem yoktur.

Diyeceğim "keşke" ve "fırsat" kelimelerine yüklenen büyük anlamlara takılmayın.
0
sui
(18.04.09)
Bu size ait bir sorun değil. sadece sözlük'te keşke ile başlayanlara bakmanız bile ne kadar sıradan bir sorununuz olduğunun göstergesi.

Önemli olan kendinizle barışmak ve kendinizi sevmek. Bence burada sorun yaşıyorsunuz. Kendinizi severseniz, keşkeleriniz canınızı yakmaz. "aman o zaman da öyle yapmışım" diyerek yaptıklarınızdan dersler alabilecek ve bu dersleri hayatınızın geri kalanında uygulayacak hale gelirseniz bu sorununuzu halledersiniz.

Herkesin keşke'leri, vardır. bu keşkeler sadece keşkelerinizden ders almadığınız sürece büyüdükçe büyür. 23 yaş hayatla tanışmanın yaşı. biraz kendinize zaman tanıyın. kendinizi dinleyin. keşke'lerinizin açıklamalarını yapın.

ayrıca o keşke'lerinizin gerçek keşke'ler olup olmadıklarını inceleyin. Çünkü mesela şu anda abd'deki bir bankadan iş teklifini hayatının aşkı için geri çeviren birinin keşkesi sahte bir keşkedir. çünkü eğer o teklifi kabul etseydi belki de şu anda abd'deki işsiz sayısına +1 olarak katılmış olacaktı.

Yani demem o ki, çıkın içinizden de dışarıdan bir bakın kendinize...
0
endless dream
(18.04.09)
serseri marti
(18.04.09)
soruna cevap mı bilmem ama jim carrey nin yes man adlı filmini bi izlemeni tavsiye ederim. belki konuyla alakalıdır. alakalı diilse de komiktir.
0
rentts1
(18.04.09)
(9)

Üniversitelerin Ders Geçme Sistemleri

frtsglm
Merhaba, Biz Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi'nde en az CC ile ders geçiyor, ortalamamız 2.00 ve üstünde ise DC ile de geçebiliyoruz. Altında kalırsak DC koşulsuz kalıyor. Önşartlı derslerimizde ise en az DD alarak önşarttan kurtuluyoruz. ama DD her halükarda kalan bir not.Biraz soru
Merhaba,

Biz Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi'nde en az CC ile ders geçiyor, ortalamamız 2.00 ve üstünde ise DC ile de geçebiliyoruz. Altında kalırsak DC koşulsuz kalıyor. Önşartlı derslerimizde ise en az DD alarak önşarttan kurtuluyoruz. ama DD her halükarda kalan bir not.

Biraz soruşturduk baktık ki, pek çok üniversitede DD şartlı geçen bir not ve önşartların kaldırılması noktasında da farklı uygulamalar var.

Malum bu önşart belasına 1 ders 1 döneme tekabül edebiliyor.

Sonuç olarak geçme sisteminin fakültemizde farklılaşması için bir imza kampanyası başlatmak niyetindeyiz.
Diğer üniversitelerin sistemi hakkında net bilgilerimiz olursa bizim için iyi birer referans olacaktır.

Farklı üniversitelerdeki arkadaşlar not sistemlerini buraya yazsa ne kadar şahester olur diye düşündük, iyi ettik bizce..

Saolun şimdiden...
0
frtsglm
(17.04.09)
uludağ üniversitesi için konuşuyorum... eğer mezuniyet aşamasındaysan ve not ortalaman 2.00 ın üstünde ise "D" içeren derslerini geçmiş sayılıyorsun. fakat 4. sene sonunda 2.00 ın altında isen tekrar almak zorundasın... 2.00 ın üstüne çıkmadan mezun olamıyorsun.

sizde sanırım 2.00 ortalamasını senelik istiyorlar.
0
yapcak bisi yok
(17.04.09)
dönemin ortalaması 2.00 ve üstündeyse o dönemdeki DC'ler geçiyor bizde..teşekkürler.
0
🌸frtsglm
(17.04.09)
aynı sistem bir dönem selçuk üniversitesinde de uygulanmıştı. DD burada da geçer not olmuyordu. DD ile geçmek için yanlış hatırlamıyorsam belli bir not ortalamasının yanında ( sizde 2.0 gibi ) alttan ders almamak ve o dönemden en fazla 2 dersten kalıyor olmak şartı vardı. Kısaca çok çalışkan değilseniz DD ile ders geçmek zordu. Onun haricinde sınırlı çan eğrisi uygulandı selçukta. 28 ile 60 arasında hocanın belirlediği ( genel olarak derste notlar yerlerde ise 42 standart gibiydi ) bir çan eğrisi uygulandı. Bunun haricinde yine bir dönem bir vize bir final 60 geçer not ( vize %40 final %60 ) uygulandı. Gene bir dönem çarpraz bütünleme kondu. 2 dönemin bütünlemelerine birinci dönemin sonunda tüm konulardan sorumlu olduğunuz, birinci dönem bütünlemelerinin ise ikinci dönem sonunda yazın uygulandığı bir sınav. En son iki vize bir final uygulaması ile harf işi kalktı. Direk olarak iki vizenin ortalamasının %40 ına finalin %60 ına ve finalde 40 altı alınan notlardan direk kalındığı bir sistem gelmişti. Son hali nedir ama bilemiyeceğim.
0
uzaktan algilama
(17.04.09)
bizde( istanbul üniversitesi, iktisat) dd'nin geçmiş sayılması için sene sonunda en az 1,8 ortalamanın olması gerek, 1,8in üzerindeysen dd olan derslerini, yükseltmesen de olur.
0
baldur2
(17.04.09)
Boğaziçi Üniversitesi & İzmir Ekonomi Üniversitesi:

Öğrencinin genel not ortalaması 2.00'nin altında olmadığı sürece DD-DC geçer. Eğer GNO 2.00'nin altındaysa, notlarını yükseltmesi gerekeceği için DD-DC'lerini tekrar edebilir. Ama etmek zorunda değildir, mesela sadece F'lerini tekrar alarak notunu 2.00'nin üzerine çekebileceğini düşünüyorsa, illa DD-DC'leri de alması gerekmez.

Bu arada üniversitelerin sitelerine gidip Lisans Eğitim Öğretim Yönetmeliklerini açarsanız bu bilgileri yönetmelik maddesi olarak bulursunuz, hazırladığınız metne bunları ek yapabilirsiniz. Yani Ekşi Duyuru cevaplarından daha klas ve güvenilir olur o açıdan şeediyorum.
0
sui
(17.04.09)
Selçuk Üniversitesi

Ortalamanız 2.00 üstünde ise hiçbir koşul aranmaksızın DC ve DD aldığınız derslerden geçmektesiniz.

Kanun ve Yönetmenlik

"Başarı Denetimi
Madde 15 — Bir dersten AA, BA, BB, CB, CC notlarından birini alan öğrenci o dersi başarmış sayılır. DC, DD notlarından birini alan öğrencinin bu derslerden başarılı sayılabilmesi için dönem/yıl ağırlıklı not ortalamasının 2.00 olması gerekir. Aksi takdirde bu dersleri tekrar ederler."
0
ocanal
(18.04.09)
karadeniz teknik üniversitesi'nde eğer dönem not ortalaması 2.00 üzerinde ise DC'ler geçiyor. DD ise not ortalaması ne olursa olsun kalıyor.
0
kumlupara
(18.04.09)
odtu'de DD her zaman gecer, baglayan ders icin on kosulu kaldirir.

fakat kumulatif ortalaman 1.80'in altindaysa yeni ders alamazsin. eski derslerini yukseltip kumulatifi 1.80'in uzerine cikartmaya calisirsin. gerci bunun sizinle pek bi ilgisi yok.
0
osuruklu
(18.04.09)
dumlupınar da ilk sene 1.75, diğer dönemler de 2.00 ın altındaysan kalmış sayılıyor dd-dc, ortalaman bu değerlerin üstündeysen geçer oluyor.
kocatepe de ise dc direk kalıyor ama kredi çarpanı 1.5 oluyormuş kaldığı halde.
0
endiku
(18.04.09)
(1)

PowerPoint [2002]

sezercik yavrum benim
Çok acele sunum hazırlamam gerekiyor, yazıları powerpoint'e geçirdim, şimdi süslemem lazım biraz haliyle... "Tasarım"a tıklar tıklamaz bi uyarı geldi "Bu özellik kullanılamaz" diye... Sadece düz beyaz sayfa şeyi var, hiç çiçekli böcekli tasarım şeyim yok. Nasıl şeyaparım bunu?(Geçen aylarda format a
Çok acele sunum hazırlamam gerekiyor, yazıları powerpoint'e geçirdim, şimdi süslemem lazım biraz haliyle... "Tasarım"a tıklar tıklamaz bi uyarı geldi "Bu özellik kullanılamaz" diye... Sadece düz beyaz sayfa şeyi var, hiç çiçekli böcekli tasarım şeyim yok. Nasıl şeyaparım bunu?

(Geçen aylarda format attırdım, ondan önce gayet de vardı bissürü.)

Haydi bekliyorum...
0
sezercik yavrum benim
(17.04.09)
sui
(17.04.09)
(4)

doktorların antibiyotik yazma merakı

szqnn
şimdi bundan 3 ay kadar önce çok ciddi farenjit geçirmiştim.antibiyotikten bıkmış bir insan evladı olarak ilaç kullanmadan alternatif yöntemlerle bu illetle savaştım.(ballı limon bi takım bitkisel karışımlar vs.)fakat bir sonuca ulaşamayınca doktora gitmeye karar verdim.doktor da bana doğal olarak a
şimdi bundan 3 ay kadar önce çok ciddi farenjit geçirmiştim.antibiyotikten bıkmış bir insan evladı olarak ilaç kullanmadan alternatif yöntemlerle bu illetle savaştım.(ballı limon bi takım bitkisel karışımlar vs.)
fakat bir sonuca ulaşamayınca doktora gitmeye karar verdim.doktor da bana doğal olarak antibiyotik yazdı.düzenli kullanmama rağmen tamamen geçmedi bu illet.
neyse efendim bundan 1 ay sonra grip oldum ateşim 40a çıktı evimize yakın bir poliklinikten doktor çağırdık neyse iğne falan yaptı ateşi düşürdü.antibiyotik yazdı.hatta ağır bir antibiyotik diyebilirim.neden antibiyotik.?başka türlü geçmez miydi?

yaklaşık 10 gün önce falan farenjitim yine azdı ilaç kullanmak istemediğimden dolayı geçmesini bekledim,geçmedi.doktora gittim antibiyotik istemediğimi belirttim.(tabi bu sırada ciğerleri çok yoran bir tedavi görüyorum ve antibiyotiklerle beraber sgpt-sgot değerlerim uçtu gitti tedaviye ara vermek zorunda kaldım)fakat doktor hanım antibiyotik olmadan geçmesinin zor olduğunu söyledi ben yine de istemediğimi belirttim.tantum sprey ve benical cold yazdı.

3 gündür bunları kullanıyorum ve şu an günde 1-2 kere öksürüyorum yani bu ilacı bitirince muhtemelen tamamen iyileşmiş olurum.

e madem böyle neden antibiyotikte ısrar ediyorlar ? dandik doktorlara mı rast geliyorum? her boka yazılan antibiyotikleri kullanmasam olmaz mı ?

not:yaklaşık 1 senedir her ay antibiyotik kullanan bir insanım.
0
szqnn
(17.04.09)
Öncelikle doktor değilim dolayısıyla hastalığınızın antibiyotik gerektirip gerektirmediği ile ilgili bir şey diyemem. Ancak, memlekette gereksiz ve fazla ilaç yazımının olduğu da açıktır, bununla ilgili bir ton rapor var. Şincik neden oluyor derseniz:

1. İlaç şirketlerinin promosyon adı altındaki baskısı (Şu kadar ilaç yaz, sana bizden LCD TV)
2. Kimi doktorların tedavi olayını otomatiğe bağlayıp, ota boka aynı ilacı yazmaları, aynı tedaviyi uygulamaları. Literatür falan takip etmez bunlar, sadece sizin hastalık türevlerinde değil, başka alanlarda da bizzat yaşadım. Sonra "iyi de doktor şöyle böyle" deyince de araştırıp geldiğiniz için size çemkiriyorlar. Çok enteresanlar.
3. Türk insanının ilaç yazmayan ya da az yazan doktoru doktordan saymaması. İlaç az olunca, doktor işi bilmiyor gibi çok fantastik bir algılama var millette.

Bu antibiyotik hikayenizin benzer bir versiyonu şu an antidepresanlarda yaşanıyor. Canım sıkkın antidepresan, başım ağrıdı antidepresan, kıçım acıdı antidepresan. Ekşi duyuruya her gün ortalama bir antidepresan sorusu geliyor, şaka gibi.

Böyle de bir şey varmış:
www.palhaber.com
0
sui
(17.04.09)
antibiyotik kullanmayı asla düşünmeyen biriyim. Bu tür ilaçlar, bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Antibiyotikler bağısıklık sistemine yardım etmeyip, onun fonksiyonlarından birini üstlenirler. Bunun sonucunun da bağışıklık sisteminin işlerliğinin bozulması olacağını kestirebilirsiniz.

www.drlwilson.com

www.natural-cures-ear-sinus-infections.com

immunedisorders.homestead.com
0
linuswithnoblankets
(17.04.09)
gecen gün hastanedeydim, yanimda bir ilac mümessili telefonla konusuyordu. yeni sistemle ilac kotalarının cok zorlandigini, doktorlara hocam nedir durum dediginde doktorlarin "gelene dayiyorum bir kutu" dedigini, ama yine de islerin eskisi gibi olmadigini söylüyordu. işin bu kismini göz ardi etmemek lazim.
0
atmacaged
(17.04.09)
sui'nin 3. maddesi ço önemli bir faktör. bir de novosefçi doktorlar var. gelene-gidene novosef dayıyorlar, o da bir şekilde iyileştiriyor hastayı, reçetesini yazan da iyi doktor oluyor, falan. neticede güvenmek lazım doktora. güven vermiyorsa ikinci bir doktorla sağlamasını yapmak lazım.
0
boshi
(18.04.09)
(7)

Patlican Yemegi

166 masal servisi
herkese merhaba, biraz aptalca olucak ama yutdisindayim canim patlican yemegi cekti, markete gittim normal yemeklerde kullanilan uzun patlicandan yoktu, su manavlarda gordugumuz top gibi olan patlicanlardan aldim. bunun yemegi ya da kizartmasi yapilir mi? normal patlicanla ayni sey midir?
herkese merhaba, biraz aptalca olucak ama yutdisindayim canim patlican yemegi cekti, markete gittim normal yemeklerde kullanilan uzun patlicandan yoktu, su manavlarda gordugumuz top gibi olan patlicanlardan aldim. bunun yemegi ya da kizartmasi yapilir mi? normal patlicanla ayni sey midir?
0
166 masal servisi
(16.04.09)
yapılır tabii, daha güzel bile olur.
pijama gibi soyun.
halka halka da kesin. kızartırsınız.
ya da alevli ocağa koyun, patlıcan salatası olur.
0
cedilla
(16.04.09)
evet ayni sey prensip itibariyla. karniyarik veya imambayildi gibi sekil semalin de onemli olabilecegi bir yemek haricinde ayni sekilde yemegi yapilabilir. ama hepsinin alternatifi var, karniyarik yerine oturtmaya yonelmek veya genel olarak katmanli bir yapiyi benimsemek de mumkun yemek yaparken. insan yoklukta yaratici olur; yaraticiliginiza guvenin, elinizi korkak alistirmayin ve afiyet olsun :)
0
feeling the blanks
(16.04.09)
Yapılır, üç aşağı beş yukarı aynı şey olur, benzer tadlara koşarsın. Topan patlicanın asıl olayı közlenmesidir ama, közlenmiş patlican salatası ondan yapılır.
0
sui
(16.04.09)
onların kızartması güzel oluyor. halka şeklinde ya da uzun şerit şeklinde kesebilirsiniz.
0
wampex
(16.04.09)
her bi şeyi yapılır ama çok nefis dolması olur onun valla..
0
j lithium
(16.04.09)
eger amerikadaysanız ve bahsettiginiz top patlıcan aynı zamanda kafa kadar olanlardansa.
Icı oldukca farklı bir turdur, cekirdek hemen hemen hic yoktur, etli kısmı plastik gibi biseydir
1) sakın kızartmayın, yaga batırılmıs sunger gibi olur
2) kusbası et gibi haslama bir yemege patates ve diger sebzelerle beraber kup kup eklenebilir.
3) salatası yapılabilir ama ocak ustunde kozleyemezsiniz ustune delikler delip fırında atesin altında kozleyip, sonra icini, sarmısak, zeytinyagı, tuz ve biraz yogurt veya un ile catalla ezebilirsiniz.
4) karnıyarık hic olmaz denemeyin (ben denemistim)
Ama bizdeki patlıcanın tadını yakalamak zor, tercihan (varsa) bir italyan, yunan, turk marketi bulup ordan normal patlıcan aramak gerekir.
0
mackapalas
(16.04.09)
yok, oyle abartili buyuk degiller. turkiye`deki manavlarda gordugumuz tombul patlicanlardan iste.
0
🌸166 masal servisi
(17.04.09)
(1)

Pdf sayfalarını bölme?

charlesbukowskiineksi
Elimde 6 sayfalık bir pdf dosyası var. Bunun ilk sayfasının kalmasını istiyorum sadece. Nasıl olur?edit: teşekkür mesajım silinmiş. burdan teşekkür edeyim efendim.
Elimde 6 sayfalık bir pdf dosyası var. Bunun ilk sayfasının kalmasını istiyorum sadece. Nasıl olur?

edit: teşekkür mesajım silinmiş. burdan teşekkür edeyim efendim.
0
charlesbukowskiineksi
(16.04.09)
sui
(16.04.09)
(17)

100lerce karınca yedim

hcu
arkadaşlar dün sabah bir büyük dankek baton paketini açtım neredeyse yarısına kadar yedim. daha sonra paketi fazla kapamadan çekmeceye koydum. gece aklıma geldi gittim mutfağa çekmeden güzelce aldım paketi televizyon ışığıyla aydınlanan odamda yemeye başladım. yedikçe yedim artık bir parmak kalınlığ
arkadaşlar dün sabah bir büyük dankek baton paketini açtım neredeyse yarısına kadar yedim. daha sonra paketi fazla kapamadan çekmeceye koydum.
gece aklıma geldi gittim mutfağa çekmeden güzelce aldım paketi televizyon ışığıyla aydınlanan odamda yemeye başladım. yedikçe yedim artık bir parmak kalınlığında bir parça kalmıştı ki tepsinin üstünde duran paketten karıncalar yayılıyor hemde yüzlerce, yarı çapı yakşaık 20 cm lik tepsi karınca dolu yavru karınca hepside. olaydan hemen sonra büyük bir bardak su içtim, sonra da gidip ağzımı çalkaladım.

şimdi mideye gittilerse biliyorum ki mide demiri bile eritir
*mideye gitmiş midirler?
*arasından 12 saat falan geçti ölmüşmüdür yediğim karıncalar?
*bana herhangi bir sorun çıkartırlar mı?
*kullanılacak ilaç bişi var mı? tavsiyeniz nelerdir?
0
hcu
(16.04.09)
pakedi kapamadan koydugunda girmıstır karıncalar, hala bisey hissetmıyorsan daha da bisey olmaz.
0
bryan fury
(16.04.09)
Sonuçta mide asidiyle beraber hepsi öteki tarafı boylamıştır. Evin içinde de kimyasal maddelerle vs. çok haşır neşir olmadıklarına göre öyle büyük bir zararı olacağını sanmıyorum. Afiyet olsun, sanırım bol protein içeriyordu karıncalar.
0
tekosin
(16.04.09)
ölmüştür tabii yav, ne olacak karıncadan. afiyet olsun :)
0
coffee and cigarettes
(16.04.09)
geçmiş olsun mu desem afiyet olsun mu desem bilemedim. ben olsam kola falan içerdim sanırım üstüne, asitli ya, ölmedilerse belki ölmelerine yardımcı olur, çok mu düz mantıkla yaklaşıyorum bilemedim.
0
light beam
(16.04.09)
öncelikle afiyet olsun.

*mide yerine akciğere filan gitti diye korktuysan yok yaw gitmemiştir. en azından öksürtürdü o zaman. midede takılıyorlardır.
*o asidik ortamda hala yaşayabiliyorlarsa bırakın yaşasınlar.
*gaz yapabilir.
*kek in yanında çay iyi gider. bol çay için.
0
serseri marti
(16.04.09)
Tahminen yemediniz karıncaları, yerken kekin üstünde oldukları zaman genellikle ellere kollara tırmanıyorlar farkederdiniz.
0
skatheist
(16.04.09)
Merhaba,
Tıp doktorları daha iyi bilir ama, bence hiçbir şey olmaz. O da protein yani. Yediyseniz gitmiştir. Düşünmesi korkunç ama, geçmiş olsun. Kek afiyet olsun. Ben düşünüp düşünüp kusardım galiba.
Kolay gelsin.
0
nuage
(16.04.09)
@skatheist

elimde kolumda da vardı. böldüm böldüm elimde fazla tutmadan büyük parçalar halinde attım ağzıma hep muhakkak yemişimdir.
0
🌸hcu
(16.04.09)
merak etmeyin ölmezsiniz; karıncayiyenler hala hayattalar. :))
0
linuswithnoblankets
(16.04.09)
Bişi olmaz, önümüzdeki onyıllarda artan nüfusu beslemek için böcek tüketimine geçilmesi gerekebilir konulu yayınlar var, hem ucuz, hem çok, hem de bol proteinli olduğu için. Erken erken alıştırmışsınız işte kendinizi.
0
sui
(16.04.09)
ishal gitme sansiniz olabilir, ben olsam gider bi eczaciya anlatirdim bu durumu..
0
lady laura
(16.04.09)
parasut
(16.04.09)
canlı vitamin değil mi ki onlar?
0
xenophobe
(16.04.09)
merak etmekteyim tadları nasıldı? hep tuzlu diye hayal etmişimdir.
0
wampex
(16.04.09)
@wampex

kek kakaoluydu ve pakette yaklaşık 7-8 saat açık kaldığından kekten o süre zarfında alınabilecek tadın değişik olduğunu beyin direk idrak ettiğinden karınca tadını algılayamadım, fakat kötü olsaydı yani değişik bir tad alsaydım zaten o kadar fazla yemezdim.
0
🌸hcu
(16.04.09)
@wampex,

tuzlu ve hafif ekşi oluyo tadları. bende yemiştim zamanında =)
0
spirit crusher
(16.04.09)
canım karınca çekti nerden bulucaz ki şimdi:))
0
batarmur
(16.04.09)
(8)

açık havalı ders çalışacak yer

denizin kulleri
efenim yurt odamın hücreden hallice olmasından mütevellit, ders çalışacak tercihen açık hava; hatta deniz kenarı bir yer arıyorum. cafe-çay bahçesi-açık hava kütüphanesi (ohannes!) vs vs.ortaköy şahane oluyor ama kalabalık çok oluyor; özellikle hava azıcık güzelken. hani insan olsun daha güzel bile
efenim yurt odamın hücreden hallice olmasından mütevellit, ders çalışacak tercihen açık hava; hatta deniz kenarı bir yer arıyorum. cafe-çay bahçesi-açık hava kütüphanesi (ohannes!) vs vs.
ortaköy şahane oluyor ama kalabalık çok oluyor; özellikle hava azıcık güzelken. hani insan olsun daha güzel bile olur ama okkadar da kalabalık olmasın :)
internet olsa çok şahane olur mesela.:)
istanbul avrupa yakası olsun bi de :)

o olsun bu olsun. pehh ders çalışmak istemeyen bünyenin hezeyanları işte. :)
0
denizin kulleri
(16.04.09)
uskudar ters gelmez ise, salacak parki var bi de harem otogarinin arkasinda, yukariya merdivenler ile cikilan bir cay bahcesi var. agaclarin arasindadir, manzara nefistir, hafta ici tenhadir.

edit: pardon ya avrupa yakasi demi$sin. neyse silmiyorum, belki aklin eser gecersin bu tarafa.
0
karaktersiz
(16.04.09)
kabatasta ido iskelesi ile mimar sinan universitesi arasinda kalan isgal edilmemis yaklasik 150-200m lik bir sahil seridi var hem sakin hem deniz kenari.
0
rising creeps
(16.04.09)
-yıldız korusu.beşiktaştan ortaköye yürürken karakolu geçince soldan yukarı...piknik masalarından birine çöküp karın acıktıkça belediye tesislerinden nispeten ucuz yemek yemek de cabası.

-florya sahili
-rönopark
0
ben eskiden kucuktum
(16.04.09)
pierre loti nispeten daha sakindir. ayrıca insana ilham da veriyormuş. :)
0
hevipeyra
(16.04.09)
pierre loti ye falan haftasonu gitme. turlar falan otobüsle insan getiriyor oraya. daralırsın, bogulursun.
deniz kenarlarında her daim insan olur. el, kol hareketleri bile dikkat dağıtır. insan olmasa bile illaki rüzgar olur. uçuşup durur notlar etrafta. eğer hafta içi gidebilirsen, atatürk arboretumu derim. uzaktır biraz. ama sabah gider akşam dönersin. oksijene boğulursun. hem beyin o kadar oksijende on numara çalışır. yapmışlığım var oradan biliyorum.
0
okocha
(16.04.09)
bu önerilerin hiçbirine haftasonu gitme tabi,
ben de rumeli hisarını önereceğim. ordaki cafeler baya büyükler, yani olası bir müşteri akınında bile sakin bir köşe bulabilirsin.

bir de nerede yurt odan bilmiyorum ama mahallelerde belediyelerin büyük parkları oluyor. içinde çocuk parkları, havuzlar, cafeler falan. işte o parklardan birine yakınsan olabilecek en iyi yere yakınsın demektir.

okulu bitirirken bir dolu sınavı seyrantepe'deki bu parkta rahat rahat ders çalışabilmem sayesinde vermiştim.
0
saryade
(16.04.09)
Boğaziçi Üniversitesine git, çimlerde çalış. Benim için de bir çay iç, bir İzmir ye bu esnada. Girişte sorun çıkmaması gerekir, biri bişi sorarsa "Ben eski mezunum, hocalarımı ziyarete geldim" dersin.
0
sui
(16.04.09)
kennedy lodge'un oraya in, süperdir, ders çalışmak için birebir, masa sandalyeler de var, zaten havalar biraz ısınsın orada ders çalışan insanları görürsün büyük ihtimalle.

bir alternatif de kendimden örnek olsun mat 201e arnavutköy belediye tesislerinin açık hava kısmında çalışmıştık arkadasımla, 1 saat ya bakmıştık ya bakmamıştık ama çok eğlenceli oluyor, studye, kütüphaneye kapanmaktansa.
0
light beam
(16.04.09)
(2)

yapışkanı uçan uhu

dodocan
yapıştırdıktan belirli bir zaman sonra yapışkanı uçan , ız bırakmayan uhu?varmıdır boyle bir sey ?
yapıştırdıktan belirli bir zaman sonra yapışkanı uçan , ız bırakmayan uhu?varmıdır boyle bir sey ?
0
dodocan
(15.04.09)
pritt belki?
0
osuruklu
(15.04.09)
3M'in kesin vardır böyle bişileri.

solutions.3m.com.tr
0
sui
(15.04.09)
(6)

Font soruyorum silicem

kahvegibi
Arkadaşlar,Şöyle müstesna bir hukuk bürosunun yazışmalarında, görüşlerinde, dilekçelerinde vs kullanmak üzere bir font soruyorum. Palatino Linotype kullanıyordum, sıkıldım. gözüme hoş görünmemeye başladı. Office'in fontlarını da denedim tek tek ama arka arkaya bir sürü fonta baktığım için kafam karı
Arkadaşlar,

Şöyle müstesna bir hukuk bürosunun yazışmalarında, görüşlerinde, dilekçelerinde vs kullanmak üzere bir font soruyorum. Palatino Linotype kullanıyordum, sıkıldım. gözüme hoş görünmemeye başladı. Office'in fontlarını da denedim tek tek ama arka arkaya bir sürü fonta baktığım için kafam karıştı.

Önerdiğiniz font, office'in kendi fontlarından biri olursa daha iyi olur. Büroca kullanıcaz çünkü.

Teşekkürler
0
kahvegibi
(14.04.09)
Georgia veya Trebuchet ms
0
turkish tekila
(14.04.09)
Benim son dönem faforim Cambria. 10 pt, 1.5 aralık ilen kullanınca çok güzel oluyor, böyle kitap gibi. Yeni Office'lerde standart geliyor bu arada galiba.

Onun dışında verdana iyidir, güzeldir. Gill & Helvetica da fena diildir yazışma için.
0
sui
(14.04.09)
son zamanlarda maillerimde arial narrow kullanıyorum. 10 punto ile göze hoş geliyor.
0
erzi
(14.04.09)
bizde bir yayınımızda calibri kullandık. bir bakın.

edit; seçtiğinizi buraya da yazın.
0
etna
(14.04.09)
uzun zamandır iki favori fontum :

1.myriad pro : www.iansyst.co.uk
2.klavika : www.fontshop.com
0
weeping guitar
(14.04.09)
calibri rulaz.
0
bloodorbloom
(14.04.09)
(12)

şokella sorunsalı

zeki baba
kıdemli nutella müşterisiyim.monoton hayatımdan sıkılıp biraz maceraya girdim.nestle'yi denedim ilk olarak. tadı fena değil. ama biraz fazla fındıklı.sonra ülker alpella aldım. aman yarabbi o ne berbat bişey. sanki sanayağını dondurup, kahverengi renge boyamışlar. koca kavanoz çöpü boyladı. içim git
kıdemli nutella müşterisiyim.
monoton hayatımdan sıkılıp biraz maceraya girdim.
nestle'yi denedim ilk olarak. tadı fena değil. ama biraz fazla fındıklı.
sonra ülker alpella aldım. aman yarabbi o ne berbat bişey. sanki sanayağını dondurup, kahverengi renge boyamışlar. koca kavanoz çöpü boyladı. içim gitti vallaha. acaba bana bozuk falan mı denk geldi?
sizin tecrübeniz ve tavsiyeniz var mıdır?
0
zeki baba
(14.04.09)
yenide üretilen sarelle.
0
teritori
(14.04.09)
yeni üretilen sarelle gerçekten çok iyi
0
zaugnakhaldun
(14.04.09)
Bak bir daha da ben diyeyim, yeni sarelle. Şarkının adı da beggin'.
0
sui
(14.04.09)
denemek için aldığınız ürünün en küçük boyunu alın bence. koca kavanoz çöpe gitmemiş olur.
0
girl in a coma
(14.04.09)
İlginçtir ki ben de Nutella hastasıyken bir gün Nestle aldım, sonra Nestle'yi daha çok sevmeye başladım bir süre sonra nutella aldığımda nutella fazla fındıklı gelmişti. Sarelle ise en fındıklısı bana göre, baydı beni. Sonuç olarak Nestle en güzeli bence kıvamı da süper!
0
loralynn
(14.04.09)
ben de daha daha diyeyim oran arttırmak için yeni sarelle

pek umudum yok ama koca kavanozu alınız beğenmezseniz bana gönderiniz, çöpe gitmesin.
0
harmonikhakaret
(14.04.09)
evet alpella gerçekten dehşet verici şekilde kötü bir çikolota.tadı çok acı ve dediğin gibi margarin kıvamında. tavsiye olarak nutella'dan gram şaşma derim ...
0
benim de soyleyeceklerim var
(14.04.09)
nutella'da palm yağı kullanılıyor. :/
peki madem. sarelle'nin fındık kreması da şahane hatta kakaoluya bin basar.
0
kediebesi
(14.04.09)
bim'lerde satılan peripella'yı denersen, hem nutella'ya şahane ve ucuz bir alternatif bulursun hem de belki "- kral öldü, yaşasın yeni kral!" diye bağırırsın.
0
delikan76
(14.04.09)
ben de kulvarın dışına çıkıyım: bim'deki polmak fıstık ezmesi. bunu yediğimden beri şokella, nutella yemiyorum.

azdırıyor orası ayrı tabi:)
0
atmosphere
(14.04.09)
fındık ezmesi o sürülen zımbırtılar arasında en iyisi bence
0
yuto
(14.04.09)
ülker golden krem de iyi bence.
0
boshi
(15.04.09)
(7)

Underrated veya understated'ın tam türkçe karşılığı nedir?

atomic punk
Mümkün olduğu kadar kısa olmalı. Tek kelime Osmanlıca bir ifade olsa ne güzel olur.Mesela Overstated'ı "mübalağalı" veya "abartılı" olarak çevirmek mümkün. Peki "mübalağa" veya "abartılı"nın zıttı nedir?
Mümkün olduğu kadar kısa olmalı. Tek kelime Osmanlıca bir ifade olsa ne güzel olur.

Mesela Overstated'ı "mübalağalı" veya "abartılı" olarak çevirmek mümkün. Peki "mübalağa" veya "abartılı"nın zıttı nedir?
0
atomic punk
(13.04.09)
"azımsanmış" olabilir mesela.

ama iki-üç kelimeyle daha güzel ifade edilebilir tabi.
0
boshi
(13.04.09)
istihfaf
0
ansitu
(13.04.09)
küçümsemenin (ya da istihfafın) underrated'ın tam karşılığı olamayacağını düşünüyorum çünkü underrating'te bir görmeme ve/veya görmezden gelme, ilgilenmeme, pas geçme söz konusu. diğer yandan küçümsemek için etkin olarak söz konusu özneyi ölçüp biçmeniz ve "bir halt değilmiş," çıkarımında bulunmanız gerekiyor. bir insan underrated olduğundaysa "çevre" dediğimiz küme bu adamı "görmüyor". küçümsemekten çok farklı bir durum bence bu. eğer birebir aynı olsaydı nihat doğan çok underrated bir adam olurdu mesela.
0
boshi
(13.04.09)
underrated : degeri yeterince anlasilamamis

tek kelime zor
0
nochristrequiress
(13.04.09)
overrated- abartilmis olarak alinirsa, underrated- yerin dibine sokulmus gibi gorulebilir. (tek kelime zormus evet) hani biri asil degerinin ustunde deger goruyordur, digeri de asil degerinin altinda (bilerek yapilan bi sey tabi bu, kiniyoruz)
0
paradoxical
(13.04.09)
Underrated: "Kıymeti bilinmemiş", "değeri bilinmemiş"tir bence.
0
sui
(13.04.09)
tezyif olabilir.
0
coffee and cigarettes
(14.04.09)
(4)

hakim ve jüri meselesi..

eplacebo
amerikan filmlerinde görürüz(en son Philadelphia filminde gördüm bu olayı)) dava salonunda hem hakim hem de jüri vardı, türk mahkemelerinde de hem hakim hem de jüri var mı?ayrıca hakim son kararı vermiyor mu?hakim ve jüri anlaşamazsa ne oluyor bu durumda?
amerikan filmlerinde görürüz(en son Philadelphia filminde gördüm bu olayı)) dava salonunda hem hakim hem de jüri vardı,
türk mahkemelerinde de hem hakim hem de jüri var mı?
ayrıca hakim son kararı vermiyor mu?
hakim ve jüri anlaşamazsa ne oluyor bu durumda?
0
eplacebo
(11.04.09)
türk mahkemelerinde jüri yok elbette. kararı hakim veriyor.
amerikada
jüri suçlu bulur ya da masum olduğuna kanaat eder
hakim cezayı verir diye biliyorum
0
kahvegibi
(11.04.09)
türk hukukunda jüri müri yok.
filmlerde gördüğün jürili mahkemelerde hakim karar vermez. jüri karar verir. suçlu-suçsuz der. hakim işleyişten sorumludur. bazı davalarda oy birliği gerekirken bazılarında oy çokluğu yeterli olabilir. her davada da jüri olmaz. trfikte alkollü yakalandıysan cezası için jüri toplanmaz vs vs.
0
dopermen
(11.04.09)
Amerika'da Anglo Sakson Sistemi uygulanıyor.
Bizim Hukuk Sistemimiz ise Kıta Avrupası Sistemidir. Bizde jürilik yok. Sadece hakim var. Ağır Ceza ve Ticaret Mahkemelerinde ise 3 hakim olur. Oylama yapılır ona göre karar çıkar.
0
kirmizi gul demet demet
(11.04.09)
Hatta bizde öyle kocaman mahkeme salonu bile yoktur (Ağır cezada var galiba). Normal davalarda hakimin odasına girer avukatlar, karşısındaki iki sandalyeye oturur, hakim dosyaya bakar, şöyle böyle deri. Avukatların günler boyu hazırlanması çıkıp savunma yapması falan gibi şeyler yok.
0
sui
(11.04.09)
(3)

tamire giden şeyin daha beter olup gelmesi

kibritsuyu
sevgili arkadaşlar, evlenirken alıp taktırdığımız cillop gibi avizenin patlayan ampulünü sökerken dibi (duyu) de birlikte gevşedi. vidalı olduğu yerden çıktı, arkasındaki kabloya asılı vaziyette sallanıyor. arkasındaki kablo burulduğu için geri vidalanmıyor. ucundan tutar gibi bir diş vidalanıyor, e
sevgili arkadaşlar, evlenirken alıp taktırdığımız cillop gibi avizenin patlayan ampulünü sökerken dibi (duyu) de birlikte gevşedi. vidalı olduğu yerden çıktı, arkasındaki kabloya asılı vaziyette sallanıyor. arkasındaki kablo burulduğu için geri vidalanmıyor. ucundan tutar gibi bir diş vidalanıyor, elleyince çıkıyor. bir de bok yedim, kontrol kalemiyle elektrik geliyo mu acaba, yoksa burarken (epey uğraştım çünkü vidalarım diye) kabloyu koparttım mı diye bakarken kısa devre yaptırıp (evet kontrol kaleminin ışığını görecem diye eğilip bükülürken iki üç birbirine değdi) duyu iyice yaktım. pat diye patlayıp sigortayı attırdı. kapkara oldu iç tarafı. muhtemelen erimiştir de. şimdi aldığımız yere söyledim, servis gelip bakacak. lakin "tamire giden şey asla düzelip gelmez" diye bir intiba oluşmuş bende. pahalı da bir şeydi. korkuyorum. altı üstü duy değişecek ama üstünde metal kaplaması falanı var, vidası yivi falan yok, nasıl sökülecek, nasıl takılacak bilemedim. düzelir di mi bu? daha beter sıçıp getirmezler di mi?
0
kibritsuyu
(10.04.09)
(bkz: if it ain't broken don't fix it)

Ben bu söze inanmadım da başıma gelmeyen kalmadı. Neyse öneri babında, istersen servise gitmeden onların yanında bir fotoğrafını çek, farklı gelirse canınızı yakarım tadında bir şeyler ima et, belki daha dikkatli olurlar.
0
sui
(10.04.09)
gözümün önünde tamir istesem daha mı iyi acaba, "değiştirebiliyorsan götürme, burada değiştir" desem?
işin kötüsü, 4 tane ampul var üstünde. diğerleri sağlam duruyor. bakim onlardan biri de patlasan onlar da gevşiyor mu diye deneyeyim dedim, ampulü çevirmemle birlikte onun da dibi gevşemeye başladı, hemen geri sıktım (çalışıyorsa elleme mantığı tam olarak) ama gün gelecek o ampul de patlayacak. ne sikindirik şeymiş. dünyanın parasını ver al ampul değiştirirken elinde kalsın.
0
🌸kibritsuyu
(10.04.09)
maalesef bu aydınlatma ürünlerinin çoğu çin malı. kime sorsanız kendi imalatı. ama yok öyle bir şey. nereden ve ne zaman aldınız bilmiyorum ama bir şekilde aldığınız yerle halletmeniz gerektiğini düşünüyorum. bir sürü para alıp kalitesiz ürün satıyorlarsa yanlarına kalmasın.
0
aklimdan zorum var
(10.04.09)
(11)

koltuk kanepe parçalama yöntemleri

mojosnik
evin salonunda evsahibinden kalma kazulet koltuk kanepe var. ne kapıdan çıkıyor, ne de başka odaya atılıyor, fil gibi duruyor orta yerde (oraya ilk olarak nasıl konmuş oldukları konusunda çeşitli efsaneler var fakat ben hiçbirini inandırıcı bulmuyorum). ben de dedim bunları parçalayayım, çöpe gönder
evin salonunda evsahibinden kalma kazulet koltuk kanepe var. ne kapıdan çıkıyor, ne de başka odaya atılıyor, fil gibi duruyor orta yerde (oraya ilk olarak nasıl konmuş oldukları konusunda çeşitli efsaneler var fakat ben hiçbirini inandırıcı bulmuyorum). ben de dedim bunları parçalayayım, çöpe göndereyim. koltuklardan birini parçalama girişimim kıymık çıkarmak ve döşemeyi yırtmak seviyesinde takıldı kaldı. öküz gibi sağlamlar maşşallah. nasıl olacak bu işler? balta mı, testere mi, tahtakurusu mu, bir akıl verin rica edicem.
0
mojosnik
(10.04.09)
eğer kanepeyi görebilseydik daha sağlıklı olurdu bu yorumum ama kolları muhakkak vidalarla sabitlenmiştir. onları çıkarın kollar otomatişman çıkar. sonra da çiçek gibi geçirirsin.

geçenlerde bir arkadaşımın evini taşırken aynen böyle bi olay oldu. ev sahibi mevcut kapa kasalarını çıkarmadan üstüne yeni bir kasa ve kapı taktırmış. kapı kasalarını sökmüştük biz öyle geçirmiştik.
0
teritori
(10.04.09)
aynı problemi abim evlenirken biz yaşadık, kapı kiriş aralarının hatalı ölçülmesinden dolayı kapıdan sığmayan monoblok koltuk takımını 2. kata pencere kasalarını sökerek iple çektik. yani aradağınız benim :)

bu tip koltuklar dediğiniz gibiyse parça parça sokulup salon içinde tutkallanır ve montajlanır, yapacağınız iki şey var; ya montaj yerlerini bulup etraflarını darbe (balta, keser, murç vs) zayıflatıp kırmak, ya da direk bir yapı markete gidip en ucuz motorlu testereyi almak. ancak motorlu testere ile kesebilirsiniz o derece sağlam bir şeyi.
0
galahad
(10.04.09)
ugrasma dok uzerine asiti, erisin gitsin.
0
terp
(10.04.09)
kollarını çıkarmayı denedin mi?
0
aithra
(10.04.09)
kollar olsun montaj yerleri olsun, nasıl birleştirildiyse artık, diğer yerlerden daha sağlam. kafa göz dalıyorum keser gibi birşeyle, öööyle duruyor hala içi dışına çıkmış halde.
0
🌸mojosnik
(10.04.09)
dostum bi tane yoldan geçen eskici çağır. içindeki demirlerin hastası onlar. gelsin evde kaç parçaya ayırıyor gör.
0
krasotkin
(10.04.09)
vaktin varsa kedi al. yaklaşık 1.5 sene içinde hayatını s.ker o koltukların kanepe falan kalmaz ortada. ha diyorsan ki vaktim yok, bir elektrikli testere edin bir yerden 30dk da halledersin.
0
atrin
(10.04.09)
Elektrikli testere ile kes.
0
sui
(10.04.09)
o vidaları sökmek için matkap bul bir yerden. matkabın ucunu vida şeklindeki uçlarla değiştir öyle sok. ama şarjlı olmasın. elektrikli olsun. şarjlılar elektrikliler kadar kuvvetli değildir.
0
teritori
(10.04.09)
elektrikli testere hayvanları 160tan başlıyormuş, artık onu son çare haline getiriyorum. ben bi şu matkap işine gireyim. var o halihazırda biyerlerde. sağolun cümleten.

@krasotkin: valla ben kendisini iç organlarına ayırdım mümkün mertebe fakat bi demirle karşılaşmadım.

@atrin: kedi hazretleri işin ucundan tutmak şöyle dursun, delik deşik ettiğim sünger ve dolgu malzemesini yeni yatağı belleyip, ortasında pati yalamaktan başka bir şey yapmıyor. namussuz.
0
🌸mojosnik
(10.04.09)
mumkunati varsa ihtiyaci olana ver bende universitede kullandigim koltuklardan birini beyzbol sopasi ile parcalamistim tam ikincisine gececekken alt katta ihticai olan birisi oldugunu ogrendim ve onlara tasidim. ama yok parcalayacagim dersen gaza getirici bir muzik esliginde sinirlerini bosaltabilirsin.
0
rising creeps
(10.04.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.